AK Parti Karaman Milletvekili ve Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk Samsun’da “Konya Şeker Modeli”ni anlattı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) tarafından Samsun’da düzenlenen konferansta konuşan Konuk, üretilen ürünü katma değerli hale getirecek, ürüne talep garantisi oluşturacak tesisler kurmak zorunda olduğumuzu söyledi.
Ülkemizin tarım sektöründeki işletme ölçeğine bakıldığında bunun tek yolunun Kooperatifçilik olduğunu dile getiren Konuk, “Hem hayvan sayısına hem arazi büyüklüğüne bakıldığında tek tek yapılan üretimin ne alırken kazanmaya ne de satarken kazanmaya müsait bir manzara arz etmediğidir. Küçük arazi ve az hayvan sayısı ne alımda toplu alım yapmaya ne de satar-
ken toplu satıma imkân tanımıyor. Bunu bir de finansal zorluklarla düşündüğümüzde üreticinin alırken de satarken de tek başına yapabileceği çok fazla bir şey yok. Tek başımıza hareket ettiğimizde girdiyi gidip almaktan, ürünü gelene satmaktan başka çaremiz yok. Bunun çaresi de bir araya gelmek, birlikte hareket etmek. Yani kooperatif çatısı altında birleşmek” dedi.
63. Sayı
17- 24 Aralık 2015
www.anadolugunluk.com
Kaosun yansıması Prof. Dr. Ali Acar, 17 Aralık kaos ortamının olumsuz yansımalarını Anadolu Günlük için kaleme aldı. “Tek parti iktidarı despotlaşıyor, başkalarına ve başka partilere hayat hakkı tanımıyor…” gibi söylemlerin içeride ve dışarıda yanlış yönlendirmelere neden olduğunu kaydeden Acar, Ankara, İstanbul ve Konya’da konuyla ilgili yaptığı anketi de sizlerle paylaştı. Yazı 2’de Anket 3’te
50 Kr
Oyunu bozduk! AK PARTİ KONYA MİLLETVEKİLİ SORGUN, 3.YILDÖNÜMÜNDE 17 ARALIK KOMPLOSUNU DEĞERLENDİRDİ
AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyesi Ahmet Sorgun; 17 Aralık komplosunun dışarıda tezgahlandığını ve içerideki uzantıları vasıtasıyla uygulamaya konulduğunu kaydetti.
Cevizci’nin eğitim farkı Mili eğitim Bakanlığı tarafından ‘Yılın Fark Yaratan Öğretmeni’ seçilen Anadolu Günlük Yazarı Bekir Cevizci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile görüştü. Ankara temaslarında ‘Bonibo’ isimli eğitici ve bilgisayar tabanlı matematik oyunu çok ilgi gören Bekir Cevizci; Google, intel, Khan Akademi, TÜBİTAK, Turkcell, Sebit, bakanlık birimleri, üniversiteler gibi ulusal ve uluslararası bilişim devlerinin katılımında yaptığı sunumla da dikkat çekti. Haberi sayfa 5’te
OYUN BOZULDU AK Parti Konya Milletvekili TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyesi Ahmet Sorgun, 17-25 Aralık komplosunu Anadolu Günlük’e değerlendirdi. 17 Aralıkta başlatılan ve 25 Aralıkta devam eden komplo senaryolarının dışarda yazılan ve içerideki uzuntıları tarafından uygulamaya konulan bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Sorgun, “Milletimizin gücü, Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı ve Allah’ın takdiriyle bu oyunlar bozulmuştur” dedi.
DİZAYN SÜRECİ Yeni bir süreç başlatmak amacıyla gerçekleştirilen 17 Aralık operasyonunun küresel bir aklın Türkiye’ye yönelik hesaplarından başka bişey olmadığını kaydeden Sorgun, söz konusu sürecin yeni Türkiye’nin öngörülen koordinatlarını yeniden dizayn etme amacıyla başlatıldığına işaret ederek; 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla yürüyen Türkiye’nin bu hedefinden uzaklaştırılmak istendiğini dile getirdi.
GERİDE KALDI Yeni Türkiye’nin inşa sürecine aktörlük Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’yi zaafa uğratıp, vesayet altına almayı amaçlayan komplonun, Erdoğan’nın dik duruşu ve milletin liderini sahiplenmesiyle gayesine ulaşamadığını anlatan Sorgun, Recep Tayyip Erdogan’ın üstünden Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenlere fırsat verilmediğini vurguladı. Sorgun Türkiye’nin eski karanlık günleri çoktan geride bıraktığnı sözlerine ekledi. Haberi 3’te
Okul bastılar YDG-H üyesi bir grup terörist, Şırnak’ın İdil ilçesindeki iki okulu basarak, öğrencilerden okulları boykot etmesini istedi. Bunun üzerine ilçedeki birçok okulun öğrencileri, okulları boykot ederek, yürüyüş yaptı. Yürüyüş yapan öğrencilere, polis müdahale etti. Bunun üzerine ara sokaklara dağılan öğrencilerden bazıları polise taşlarla saldırdı.
Garanti istediler Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç düzenlediği basın toplantısında Rusya’dan gelen açıklamalara cevap verdi. Bilgiç, Rusya’dan gelen “Türkiye bir kez daha Rus savaş uçağı düşürmeyeceğinin garantisini versin” açıklamasına “Rusya, Türk hava sahasını bir kez daha ihlal etmeyeceğinin garantisini versin” sözleriyle cevap verdi.
2 17 Aralık Kaos Ortamının Olumsuz Yansımaları Hamas 28 yaşında Hamas Hareketi, 28’inci kuruluş yıl dönümünü kutladı. Binlerce Filistinli’nin katıldığı Gazze Şeridi’ndeki yürüyüşte konuşan Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye, “Bu kalabalık topluluk, kuruluşunun 28’inci yıl dönümünde hâlâ Hamas’ın dinamik, büyüyen ve Mescid-i Aksa’ya doğru ilerleyen bir oluşum olduğunu teyit ediyor” ifadelerini kullandı. Hamas yöneticilerinden Fethi Hammadi de kuruluşlarının yıl dönümünde, İsrail’e Hamas’ın askeri gücünün son savaşın ardından katlanarak arttığı mesajını verdiklerini söyledi.
T
BİR BURUK İFTAR
ürkiye kaosa sürüklemenin yol ayrımı siyasal istikrarsızlık ortamının oluşturulmasıdır. Bir ülkenin kaosa sürüklenmesinin ilk adımı siyasi istikrarsızlıktır. Türkiye gibi kalkınmakta ve sistem olarak oturmakta olan ülkelerde istikrarsızlık, zayıf hükümetler döneminde daha hızlı seyrettiği görülmüştü. AK Parti’nin siyasi istikrarı kaostan nemalanan dâhili ve harici faiz ve döviz lobicilerini ziyadesiyle rahatsız ediyor. Koalisyonlar olsun isteniyor. Kamuoyu “Tek parti iktidarı despotlaşıyor, başkalarına ve başka partilere hayat hakkı tanımıyor…” gibi söylemler hem içeride hem dışarıda, yanlış yönlendirmeler yapılageldi. Türkiye’de tek parti devri kapanalı çok oldu, ama Ak Partinin siyaset sahnesine çıkmasıyla koalisyon ve zayıf hükümetler devri yerini güçlü iktidara bıraktı. Bu güçlü iktidar, siyasi istikrarı getirdi, siyasi istikrar, iktisadi istikrarı ve sosyal refahı gelir dağılımının alt katmanlara erişmesini sağladı. İktisadi ve siyasi istikrarın getirdiği güvenle hükümet Türkiye’nin kadim iki meselesine el attı. Bu iki kadim mesele; Birisi açılımlarla doğu insanımızı terörün elinden alarak barışın sağlanmasıydı. Bu bölgelerde devletle halk arasındaki problem vardı. Açılımlarla bu problem büsbütün çözüldü diyemeyiz, lakin çözüm süreci başlamıştı. Ama barışı isteme-
yen taraf eğitim yuvalarının şimdilerde ise camileri yakmaya başladı. Siyasi alanda içerideki bu güven ve mutabakat, dış siyasete de etki etmeye başladı, Türkiye daha önce olmadığı kadar cesur ve atak bir dış siyaset gütmeye başladı. Değişmekte olan dünya siyasetini göremeyenler, ülkeyi maceraya sürüklüyor diye baktılar/şimdi de öyle bakıyorlar. Halbuki uluslararası eski sistem değişiyor, yeni sistemin daha nasıl seyir edeceği net değil, bundan böyle hiçbir ülke eskisi kadar başka ülkeye bağımlı olamayacak. Çünkü eski dünya eskidi yenisi yolda. Hükümet/Türkiye –buna devlet de diyebiliriz- yeni siyasi iklime göre konum almaya çalışıyor. Eski sistemle iş tutanlar açığa çıktılar, kendilerine yer açılmadı, bunun için olmakta olan her şeye karşı çıkıyorlar. Karşı çıkarken kendi geçmişlerini de inkar ederek bunu yapıyorlar. Fırsatı kaçıranların tek umudu kalmış; ülkeyi kaosa sokmak/ sürüklemek. Ülke kaosa girerse kaybettiklerini elde edeceklerine inanıyorlar. Bu hem siyasilerde vardır, hem sosyal yapılanmalarda, hem okur-yazar, entelektüeller de vardır. Buna mukabil bazı zevat da hükümetin şakşakçılığını yaparak kendine yeni yer açmaya çalışıyor, bu da ayrı bir menfaat birlikteliği meydana getirebilir. Türkiye’de siyaset yapan partilerin durumları incelendiğinde; siyaset üre-
teceklerine AK Parti’nin önünü kesmekle idame-i hayat ediyorlar. Son seçimden önceki Haziran seçimleri sürecinde içine düştükleri acziyet açık belgesidir. CHP-MHP benzeri partilerin gösterdiği tavırlara bakıldığında tamamen dış projenin bazı yansımaları görülebilmektedir. Türkiye içinde ise, yatırımlar durur, üçüncü köprü seyirlik haline dönüşür, üçüncü hava alanında koyun keçi otlanır, devr-i sabık başlar. Yolsuzluklar gündeme getirilir ve memleket, geçmişin kirlerini temizlemekle uğraşır durur. Yolsuzlukların üstüne gidilmesin örtülsün demek istemediğimi belirtmekte fayda var. Türkiye içine kapanır, ticarette, yatırımda, kültürel alış-verişte yere saplanmışlık başlar, dünyayla irtibatını belli kişiler belli mihrakların istediği çerçevede yapmak zorunda kalır. İddiasından vazgeçer ve küçülür, zayıflar. Sonuç olarak tekrar ülke insanımızda problemler başlar, Kürtlük meselesi kendini ifade etmek için şiddete başvurabilir. Bütün bunlar ihtimal dahilinde olabilen hususlardır. İnşallah bunları hiçbiri olmaz derken yine doğu bölgelerimizin bazı yerlerinde sosyal hayat adeta durmuş gibi… Ülkemizdeki bu ortamlar bölge insanımız kadar ülkemize de zarar vermektedir. Ülkemizde ayrışmaya değil bütünleştirici olmaya ihtiyacımız vardır.
Tehdit tatil ettirdi ABD’nin Los Angeles şehrinde ‘elektronik tehdit’ sebebiyle anaokulu, ilkokul ve liselerin de aralarında bulunduğu yaklaşık bin okulun tatil edildiği bildirildi. Tehdidin bir okul yönetim kurulu üyesine telefonla ve internet yoluyla gönderildiğini açıklayan yetkili, “Bir okulun yönetim kurulu başkanına bu tehdit yapılmış. Bir okuldan bahsedilmiyor, birkaç okul söyleniyor ve bombaların paketlerde veya sırt çantalarında olabileceği iddiası var. Tehdidin ulaştığı kişiyle konuştuktan sonra bütün okulların kapanması gerektiği yönünde bir karar alındı.” dedi.
Diyanet el atmalı!
Şehit cenazesinden utanın Adana Valisi Mustafa Büyük izin vermeyince, ismi Kebap-Şalgam Festivali olarak değiştirilen Rakı Festivalini pompalı tüfekle basan 6 kişi adliyeye sevk edildi. Zanlılar, “Her gün şehit geldiği bugünlerde rakı festivali olur mu? Bizim milli içeceğimiz rakı değil ayran” diyerek tepki gösterdi. Tarihi Ulu Cami ve Memiş Paşa Camii arasındaki tarihi Kazancılar Çarşısı ve Büyüksaat çevresinde son 10 yıldır Rakı Festivali adı altında sabaha kadar rakı içiliyor.
Birçok camide her geçen gün sayıları artan sandalye ve taburelerin müdahale edilmezse namazın şeklini değiştirmeye kadar gideceği ifade edildi. Diyanet İşleri Başkanlığının bu uygulamaya “Dur” demesi gerektiğini kaydeden bir grup vatandaş, “Diyanet bu işe el atmazsa yakında bu oturaklar, sıralar ya da kürsüler imamın arkasına kadar yaklaşacak ve birgün rükûlar secdeler kalkacak. Bunun engellenmesi lazım.” açıklamasında bulundu
Sağlıkta bir devrim daha! Aile hekimliklerini sil baştan düzenleyecek yeni bir çalışma başlatıldı. Bakan Müezzinoğlu, “Butik hastanelere dönüştüreceğiz” dedi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eylem planı kapsamında önümüzdeki 6 ay içinde üç önemli düzenlemeyi hayata geçireceklerini açıkladı. Pakette, sağlık personeline yönelik şiddet olaylarını önlemeye yönelik önlemler, aile hekimliği ve bakanlıktaki çift başlılığa son vermeye dönük düzenlemeler bulunuyor.
3 17 -25 ARALIK KOMPLOLARININ YILDÖNÜMÜDE AK PARTİ KONYA MİLLETVEKİLİ AHMET SORGUN DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU
Oyunu milletimiz bozdu 17
ARALIK’ta başlatılan ve 25 Aralıkta devam eden komplo senaryolarının dışarıda yazılıp, içerideki uzuntıları tarafından uygulamaya konulmuş bir darbe girişimi olduğunu kaydeden AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, milletimizin gücü, Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı ve Allah’ın takdiriyle oyunlar bozulmuştur” dedi. YENİDEN DİZAYN SÜRECİ 17 Aralık operasyonuyla yeni bir süreç başlatılmak istendiğini vurgulayan Sorgun, bu sürecin küresel bir akılla ve bu aklın Türkiye’ye yönelik hesaplarından başka bişey olmadığını kaydetti. 17 Aralık sürecinin yeni
Türkiye’nin öngörülen koordinatlarını yeniden dizayn etme amacıyla başlatıldını, 2023,2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla yürüyen Türkiye’nin bu hedefinden uzaklaştırımlmak istendiğini ifade eden Sorgun, “Bu hedefler doğrultusunda yeni Türkiye’nin inşa sürecine aktörlük eden O zamanki Başbakanımız Şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’yi zaafa uğratmayı, vesayet altına almayı amaçlamışlardır. Ancak Cumhurbaşkakınımız Recep Tayyip Erdoğan’nın dik duruşu ve milletimizin liderini sahiplenmesiyle şer odakları amaçlarına ulaşamamışlardır” şeklinde konuştu.
ÖNEMLİ MESAFELER Türkiye’nin son 10 yılda demokrasi ve kalkınmada çok önemli mesafeler aldığının ve bu gelişmelerin başta küresel şer güçleri olmak üzere Yeni Türkiye’nin inşasını istemeyen odakları anormal derecede rahatsız ettiğini ifade eden sorgun” Türkiye’nin bu ilerlemesini engellemek isteyenlerin hedefi Türkiye’deki siyasi istikrarı bozmak. Ekonomik alandaki gelişmeleri durdurmak, barış sürecini baltalamaktı. Türkiye’yi eski Türkiye’ye geri çevirme ve kaos ortamına sürüklemekti. O dönemden sonra yapılan yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler göstermiştirki; milletimiz
bu tezgahlara inanmamış AK Partiye ve AK Parti’nin Liderine sahip çıkmıştır. Biz şuna inanırız. Allahın gücünden sonra en büyük güç milletin gücüdür. Recep Tayyip Erdogan’nın üstünden Ak Parti ve Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenlere milletimiz fırsat vermemiştir. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve başbakanımız Ahmet Davutoğlu olmak üzere bizler Allahtan başka kimsenin önünde diz çökmedik, çökmeyeceğiz” dedi. O Dönemde Türkiye’nin önemli derecede ekonomik kaybı olduğunu, ülkemizde100 milyar gibi bir rakamın milletin cebinden çıktığını anlatan Sorgun sözlerini şöyle
tamamladı: Ancak Türkiye AK partiyle yakaladığı istikrar ve gösterdiği gelişmelerle büyük bir güç haline gelmiştir. Türkiye artık eski Türkiye değildir. Dünyadaki küresel krizleri en az hisseden ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Küresel şer güçlerin ve ihanet şebekelerinin yaptığı kara propagandalar yeni Türkiye’nin inşasına engel olamamış ve olamayacaklardır. Şu iyi bilinmelidirki bu ihanet Türkiye tarihinin en büyük ihanetlerinden biridir. Bu ihanetin içinde olanlardan bunun hesabı sorulmaktadır ve sorulmaya da devam edecektir. Ak Partiyle 2023 hedefine emin adımlarla yürüyen Türkiye eski karanlık günlerini çoktan geride bırakmıştır.”
17 Aralık Operasyonuna ilişkin halkın algısı Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Acar, 17 Aralık Operasyonuna ilişkin halkın nabzını tuttu. Acar; İstanbul, Ankara ve Konya’da düzenlediği anket çalışmasını gazetemizde paylaştı. Ülkemizde istikrarın oluşumunda siyasi, ekonomik ve sosyal yapı önem taşımaktadır. Bu üçlü yapıyı Anadolu Günlük’te daha önce ifade etmiştik. Ekonomik ve Sosyal yapıda önemli Tablo: 1. CİNSİYET DAĞILIMI N
%
Kadın
346
34,6
Erkek
654
65,4
Toplam
1000
100,0
gelişmeler sağlanmıştı. Siyasi yapıda da istikrarlı gidişat vardı. Ama bazıları hükümete yani siyasi yapıya çelme atmaya kalkınca bir de bunların üzerine yanlı spekülasyonlar yapılınca ekono-
Tablo:3.MEDENÎ DURUM N
%
Bekar
125
12,5
Evli
851
85,1
Dul
24
2.4
Toplam
1000
100
Anketekatılanların oranı tabakalı Ankete katılanların % 85.1’i evli örnekleme gore Ankatyapılanların %12.5 i ise bekar grubundadır. %65.4’ü erkek ve%34.&!sı ise kaTablo 4. İKAMET EDİLEN YER sın grubu oluşturmaktadır. N % Tablo: 2.YAŞ Dağılımı 18-24
146
14,6
Ev sahibi Kiracı Diğer
25-29
129
12,9
Toplam l
30-34
160
16,0
35-39
193
19,3
40-44
106
10,6
45-54
61
6,1
55-04
138
13,8
65+
56
5,6
N
%
Okur Yazar - Ilk
432
43,2
Toplam
100
100
Orta-Lise Y.okul Üni. Diğer Toplam
388 73 101 6 1000
38,8 7,3 10,1 ,6 100,0
N
%
Her yaştan grup seçilerek alınmıştır. Genel olarak genç ve orta yaş grubu seçilmiştir.
704 247 49
70,4 24,7 4,9
1000
100
Anket yapılanların %70.4’ü ev sahibi %24.7’si ise kiracı konumundadır. Tablo:5. EĞİTİM
mik göstergelerdeki trendlerde bazı olumsuzluklar görülmeye başladı. Bu üçlü yapının birbirini etkilemesi kaçınılmazdır. Bu konuda halkımızın algısının ortaya koymak önemli olmaktadır.
Anket yapılanların çoğu orta - lise mezunu ve ilkokul mezunu olup yüksek okul mezunu %7.3 ve üniversite mezunu ise %10.1’dir. Tablo:6. MESLEK DAĞILIM
Tablo:7 Şu anda hangi partiye oy verirsiniz N
%
AK Parti
546
54,6
BDP
12
1,2
MHP
58
12. 9
N
%
CHP
274
27,4
Memur
77
7,7
SP
81
1,1
Öğretmn
47
4,7
Diger
29
2,9
Işçi özel
176
17,6
Toplam
1000
100,0
Esnaf
233
23,3
Cifci
87
8,7
Kamu
27
2,7
Ev hanım
183
18,3
Diger
164
16,4
Toplam
994
99,4
Yapılan ankettte deneklerin %54.6’sı Ak Parti’ye destek verdiklerini veya vereceklerini ifade etmişlerdir. CHP’nin oyu %27.4 MHP’nin ise %123.9’dur.
Ankette çalışma hayatının her Tablo:8. HÜKÜMETİN İCRAkesiminden katılımın sağlanması ATINDAN MEMNUN OLUP amaçlanmıştır. Burada esnaf kesi- OLMAMA DURUMU minin fazla olması İstanbul kesiN % minde %13 olarak örneklem alınMemnun 397 39,7 mıştır. Ankara ise genelde memur M. değil 419 41,9 kenti olmaktadır. Az memnun 180 18,0
Emeklilere zam! SSK ve Bağ-Kur emeklilerine, ocak ayında yapılacak zamma ilaveten ayda 100 TL daha seyyanen ödeme yapılacak. SSK ve BAĞKUR emekli maaşlarına 2016 yılının ocak ayından itibaren ayda 100 lira seyyanen zam yapılmasını da içeren yasa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile mevzuatta yer alan ve belirli bir süre uygulanmak üzere yürürlüğe konulan geçici maddelerin bir kısmının bu ay sonunda dolacak olan uygulanma süreleri uzatılıyor.
4
Cizre temizlenecek
BİR BURUK İFTAR
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cizre ve Silopi’de terör örgütüne yönelik yapılan operasyonların teröristlerin tamamen temizleninceye kadar devam edeceğini açıkladı. Düzenlediği basın toplantısında, hendek kazıp, okulları üs olarak kullanan teröristlerin halkı katletmesine izin verilmeyeceğinin altını çizen Davutoğlu, kış şartlarında kontrol edilemez denilen bölgelerin temizlendiğini belirterek, “Dağları nasıl temizlediysek Cizre ve Silopi’de de teröre fırsat vermeyeceğiz. Vatani istikrarı devamlı hale getireceğiz.” şeklinde kunuştu.
Bağrıaçık ailesinin mutlu günü
K
onya’nın tanınmış simalarından işadamı İsa Bağrıaçık’ın oğlu Ecmel Bağrıaçık dünya evine girdi. Galaport Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen merasimle Ulviye-İsa Bağrıaçık’ın oğlu Ecmel ile Sıdıka-Hasan
Kabakulak’ın kızı Betül hayatın en anlamlı imzasını attı. Bağrıaçık ve Kabakulak ailelerin yakınları bu mutlu günlerine ortak olmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Galaport Düğün Salonunda bir araya gelen aileler törene katılan
konukları kapıda karşılayıp yemek ikramında bulundular. Yeşil Meram Kağıtçılık’ın sahibi İsa Bağrıaçık düğüne katılan herkese teşekkür etti. Anadolu Günlük olarak bizler de genç çiftimize mutluluklar diliyoruz.
MD İlke Grup Konya’da Vatana ihanet suçu Cemal Hanilçi adlı vatandaş Rus Televizyonuna Türkiye aleyhine açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem hakkında suç duyurusunda bulundu. TBMM’nin büyük bir makam olduğunu ifade eden Hanilçi, “Orada bulunanların devletin gizli belgelerine ulaşma ihtimalleri vardır. Bundan dolayı kişisel olarak savcılığa suç duyurusunda bulundum. Erdem, vatana ihanet suçu işlemiştir. Bundan dolayı savcıların gereğini yapmasını istiyorum” dedi. CHP’li Erdem, “Türkiye ile İran karşı karşılya gelirse İran safında yer alırım” sözleriyle tepki toplamıştı.
MD İlke Grup Konya’ya temsilcilik açtı. MD İlke Mali ve Yatırım Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Danış ve Konya Temsilcisi Mali Müşavir Mustafa Ergün Baş, Bera Otel’de basın toplantısı düzenledi.
SORUNSUZ TİCARET Basın toplantısında MD İlke Grup’un ülkenin 7 bölgesinde hizmet verdiğini söyleyen Danış, Konya’da da bir temsilcilik açtıklarını ifade etti. MD İlke’nin, firmaların ticari yaşamları boyunca, her konuda danışmanlık hizmeti verecek uzman kadroya sahip olduğunu belirten Danış, ‘Sorunsuz bir ticari yaşam’ sloganıyla hareket ettiklerini, sorunları çözüme kavuşturmak için danışmanlık hizmeti vereceklerini söyledi.
7 BÖLGEDE HİZMET MD İlke Grup’un oluşum amacını anlatan Danış, “Amacımız firmaların ticari yaşamları boyunca yanlarında
olabilecek güçlü, güvenilir ve uygun maliyetli çözüm ortağı olmak, birden fazla hizmeti tek firma koordinasyonu ile sağlamak, denetim, bilgi ve belge organizasyonlarını etkili bir şekilde, kısa sürede gerçekleştirmektir. MD İlke Mali ve Ticari Danışmanlık Hizmetleri Limitet Şirketi; yurt içine yayılmış hizmet ağıyla ülkemizin 7 bölgesinde birçok ilde temsilcilikleri, çözüm ortakları ile mükelleflere vergi, mali ve ticari sorunlarına yönelik hızlı, etkin danışmanlık hizmeti vermektedir “ dedi. Hizmet verdikleri vergi ve mali danışmanlık alanları hakkında da konuşan Danış, “Vergi uyuşmazlık çözümleri ve vergi denetim raporlarına danışmanlık, vergi davalarının takibinde danışmanlık, stok, cari, nakit akışı denetim ve raporlama hizmetleri, dönemsel belge ve kayıt denetim – revize danışmanlığı alanlarında faaliyet gösteriyoruz” dedi.
0332 342 5282
5
Yılın öğretmeni Bekir Cevizci
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl dokuz yüz binin üzerindeki öğretmen arasından seçilen “Yılın Fark Yaratan Öğretmeni” ünvanı bu yıl gazetemiz yazarı Bekir Cevizci’nin oldu.
M
illi Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl Kasım ayında dokuz yüz binin üzerinde öğretmen arasından seçilen “Yılın Fark Yaratan Öğretmeni” ünvanı bu yıl Bekir Cevizci’nin oldu. Çimke Yayınevi ve gazetemiz yazarı da olan Cevizci’nin başarılı çalışmalarını yakından biliyorduk, ama sizler için bu sayımızda Cevizci’yi tanıtmak istedik. 1979 Konya doğumlu olan Cevizci; ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Hadim’de tamamladı. Öğrenciliği süresince çalışkanlığı ve zekâsı ile sürekli öğretmenlerinin dikkatini çekti ve sürekli “Okul Birincisi” oldu. Üniversite eğitimini de Selçuk Üniversitesi’nde tamamlayarak matematik öğretmeni oldu ve 2002 yılından itibaren yurdumuzun birçok yerinde görev yaptı ve halen Muğla’da görevine devam etmektedir. Ailesi Konya’da yaşayan ve Konya ile bağlarını hiç koparmayan Cevizci, evli ve bir çocuk babasıdır.
Koksu ve Neynâme Mevlânâ Matematik öğretmeni olmasına rağmen diğer edebiyat alanında da eserler veren Cevizci’nin “Koksu” isimli bir hikaye kitabı ve “Neynâme Mevlânâ” isimli bir araştırma inceleme kitabı bulunmaktadır. Konya yöresinin kültürel öğelerini içeren ve Konya Somut Olmayan Kültürel Mirası’nın yok olmaması kaygısıyla yazılan hikâyelerden oluşan Koksu, edebiyatseverlerin beğenisini kazandı. Popüler kültürün etkisinde kalmadan sanatsal kaygılarla yazılmış kitap Çimke Yayınları’ndan çıktı.
Cevizci’nin çok yönlülüğü-kültürlüğünün bir başka eseri Neynâme Mevlânâ’dır. Mesnevî’nin ilk on sekiz beyitinin incelenmesinden oluşan eser Mevlânâ’yı insani açıdan ele alıyor. Mevlânâ’nın kendi duygu düşüncelerini anlattığı, çektiği sıkıntılara yer verdiği ve manevi olarak olgunlaşmasını ele aldığı Mesnevî’ni bu bölümü Cevizci’nin kaleminden ayrı bir bakış açısıyla ele alınmış. Mevlânâ hakkında maddi kaygılarla yazılan ve Hazreti Pir’i inciten kitaplara bir tepki olarak da yazılan eser tasavvufi bir bakış içeren kitap okurları tarafından tam
not aldı. Cevizci’nin bu eseri de yine Çimke Yayınları’ndan çıkmıştır.
Mevlid-i Şâhidî ve Uluslar Arası Mevlevîlik ve Şâhidi Sempozyumu Muğla’daki Mevlevî dedelerinden olan ve yazılmış on üç eseri bulunan Muğlalı İbrahim Şâhidî’yi yeni nesillere tanıtmak ve eserlerini gün yüzüne çıkarmak amacıyla Muğla Üniversitesi ile işbirliği yaparak uluslar arası bir sempozyum düzenlenmesine öncülük etmiştir. Popüler batı kültürünün daha çok hissedildiği bir tatil yöresinde yapılan bu çalışma şehirde bir farkındalık oluşturmuş ve ilgiyi Şâhidî üzerine çekmiştir. Şâhidî’nin bilinmeyen mevlidini de araştırarak gün yüzüne çıkaran Cevizci, eseri günümüz Türkçesine çevirerek aynı sempozyumda bildiri olarak sunmuştur.
Bonibo Teknoloji Destekli Matematik Oyunu Matematik alanında daha çok çalışması bulunan Cevizci, en son olarak bir bilgisayar oyunu olan “Bonibo”yu hazırlayarak Türkiye’deki bütün öğ-
renci ve öğretmenlerin kullanımına ücretsiz olarak sundu. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Bilişim Ağı(EBA) üzerinden indirilen oyun ile Cevizci, farkını ortaya koydu ve bakanlığa içerik kazandıran tek öğretmen oldu. Bu çalışmasıyla devletin binlerce liralık masraf edip içerik almasının da önüne geçerek binlerce liranın devletin kasasında kalmasını sağladı. Öğrencileri zararlı bilgisayar oyunlarından alıkoymayı ve başarılı bir eğitim oyunuyla öğrencilere matematik öğretmeyi amaçlayan oyun öğrencilerin vazgeçilmezi oldu ve bizlerin de göğsünü kabarttı, gururumuz oldu.
Milli Eğitim Bakanlığının Davetlisi Olarak Devlet’in Zirvesiyle Görüştü 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliği için davet edildiği Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Milli Eğitim Bakanı (MEB) Nabi Avcı ile görüştü. Çalışmaları ilgiyle karşılanan Cevizci, bakanlık ile iki yeni uygulama için çalışmaya başladı. Ankara’da dört gün süresince Milli Eğitim
Bakanlığı’nın misafiri olan başarılı öğretmen, tarihi ve turistik yerleri de gezme imkânı da buldu. Başarılarıyla gündeme gelen Cevizci’yi Konya Kamuoyu olarak daha etkili makamlarda ve devletimiz için faydalı olacağı yerlerde görmek istiyoruz.
Eğitim Teknolojileri Zirvesi’ne Davet Edildi Bonibo isimli eğitici ve bilgisayar tabanlı matematik oyunu ile “Yılın Fark Yaratan Öğretmeni” seçilen Bekir Cevizci, ‘Eğitim Teknolojileri Zirvesi’ne davet edildi. 5 Aralık 2015’te Ankara Rixos Grand Otel’de düzenlenen zirvede Cevizci, Google, İntel, Khan Akademi, Tübitak, Turkcell, Sebit, bakanlık birimleri, üniversiteler gibi ulusal ve uluslar arası bilişim devlerine sunum yaptı. Onur kurulu başkanlığını Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı, Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Müsteşar Doç. Dr. Yusuf Tekin ile Müsteşar Yardımcısı Mehmet Kurt’un yaptığı, Bilim Kurulu öğretim üyelerinden oluşan Zirve’de bir hemşerimizi görmek bizleri mutlu etti.
6 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KONYA MECZUPLARI Sait Ağa
En pahalı madde! Oxford Üniversitesi’nden bilim insanları, karbon ve nitrojen atomlarını bir araya getirerek ‘dünyanın en pahalı maddesini üretmeyi başardı. 1 gramı 151 milyon dolar değerinde olan söz konusu madde sayesinde, zamanı çok az bir yanılma payı ile kusursuz bir şekilde gösteren ‘atom saatleri’ cep telefonu boyutuna indirilebilecek. 3 milyon yılda 1 saniye hata yapmalarının ihtimali sadece yüzde 22.5 olan ‘atom saatleri’ halen ortalama bir oda büyüklüğünde.
İran İran olalı... Washington İran’a uyguladığı yaptırımları kaldırmaya hazırlanırken, Tahran ABD menşeli 227 ürünün ithalatına yasak getirdi. Karar, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘ABD ürünlerinin ithalatının yasaklanması’ talimatının hemen ardından geldi. Ancak ABD menşeli Coca-Cola ve Pepsi gibi ürünler yıllardır arka kanallar yoluyla yerel ambalajlarla İran’daki marketlerde satılıyor.
gazeller arasında en güzeli “Yeşil Kurbağalar” idi. Bu gazeli acıklı sesiyle çok güzel okur, aldığı bahşişleri önüne açtığı bir mendil ile toplardı
Yine kırk yıl önceleri vefat ettiğini sandığım bir de Sait Ağa vardı. Onun da üstü başı düzgün ve bakımlı idi. Bembeyaz sakalı kırmızıca yüzüne pek uygun düşer ve adamı güzelleştirirdi. Çokça mahallelerde dolaşır, kim ne verirse alır, fakat kimseden bir şey istemezdi. Sait Ağa’yı gören çocuklar etrafına dolar: “Bizi sektir Sait Ağa” diye bağrışırlardı. Rahmetli Sait Ağa o yaşlı hâli ve iri cüssesiyle çocuklaşır, bir çocuğun iki elinden tutarak “hop hop” diye çocuğu zıplatır ve sektirirdi. Çocuklar: “Beni de beni de…” diye bağrıştıkça sektirmekte olduğu çocuğun elini bırakır, bir diğerinin ellerinden tutarak aynı tempoyla onu sektirmeye başlardı (Sural
(Odabaşı 1998: 188).
Bastonlu Hasan Burma bıyıklı idi. Elindeki bastonuyla yerleri titreterek efevari yürür. Bazen keyfe gelirse elindeki bastonu saz gibi kullanarak, şarkılar söylerdi.
Amançi Ağzı burnu salyalı ve konuşma özürlü birisi idi (Odabaşı 1998: 190).
Kırmızılı Kadın
02.01.1976: 3).
Miyase’nin Oğlu Konya’nın bayan güllerinden Miyase’nin biricik oğludur. Adı Hüseyin olmasına rağmen “Miyase’nin Oğlu” olarak tanınmıştı. Üzerine, eski madenî paralar dikilmiş bir palaskaya bağlı iki omuzlarından çaprazlama geçirilmiş yine iki kılıç taşır, külot pantolonunun paçaları içeride kalmak üzere, uzun boğazlı siyah yün çorap giyerdi. Bu çorap çizme yerine geçerdi. Ayağında da vaketadan yapılmış yemeni bulunurdu. O da sabahın erken saatlerinde çarşıya çıkar, sebze ve meyvecilerle, kasapların ve diğer esnafın mostralık mallarının üzerine elini sürer, bu işi dükkân atlamadan yapardı. Halk bunun da uğur getireceğine inanır, Kılıçlı Hüseyin’i âdeta beklerlerdi. Çok konuşmazdı, sessiz bir kişiliği vardı. Tüm esnafın mallarına elini sürdükten sonra, işini tamamlayan insanların rahatlığı içinde çarşı pazar dolaşır, kimseden bir şey istemez; verilen sadakaları ise kabul ederdi (Sural 03.01.1976: 3).
Hamza (Şembil) Bazı Konyalılarca “Şembil” olarak bilinen (Odabaşı 1998: 188) Hamza, Konya’da birdenbire ortaya çıkmış, uzun yıllar burada yaşamış ve burada vefat etmişti. Belki Hintli, belki Pakistanlı idi. Nereden geldiği, niçin geldiği bilinememiştir. Kapı Camii’nin kuzeyindeki
taşlıkta, yaz kış, yıllarca yatmış kalkmış ve sonra ölmüştür. Dil bilmez, her rast gelen adamın sadakasını kabul etmez, hiç kimseyle konuşmazdı. Nadiren kendi kendine bir şeyler mırıldandığı görülürdü. Kış aylarının kuru ayazlarında, o taşlığa konulmuş olan ticari eşya sandıklarının içinde nasıl yatardı, nasıl olup da hastalanmazdı, şaşılası bir şeydi. Diğer meczuplar gibi o da camiye, cemaate düşkündü. Namaz kılmasını o da bilmezdi, ama gerek namaz vakitlerinde ve gerekse vakit aralarında, durmadan namaz kılar, daha doğrusu yatar kalkardı. Devamlı olarak Kapı Camii çevresinde dolanır durur, bu çevreden dışarıya pek çıkmazdı. Ne yer ne içer kimse bilmezdi (Sural 05.01.1976: 3).
Düt Selahattin Çocukluk yıllarımda anne dedemlerin Çiftemerdiven Mahallesi, Saray Sokağı’ndaki (günümüzde Ahmet Özdemir Sokağı) evlerine gittiğimde mutlaka görürdüm Düt Selahattin’i. Galiba bu semtte oturuyordu. Ufak tefek yapılıydı ve sanıyorum 30’lu yaşlarındaydı. Çoğunlukla askılı kısa pantolon giyerdi. Bu kıyafeti ve ufak tefe
yapısıyla yaşlı bir çocuğu andırırdı. Kimseye bir zararı bulunmayan Selahattin’in en dikkat çekici özelliği bir butona basarmışçasına başının üzerine parmakla basıldığında “düüüt” diye ötmesiydi. Zaten bu özelliğinden dolayı herkes onu Düt Selahattin olarak bilirdi.
Tut Salma Helil İyi bir aileden geldiği söylenirdi. Daima elinde urganla dolaşır, İstanbul Caddesi’nde yük taşıyarak hamallık yapardı. Sakin bir adam olmasına rağmen “Helil, tut salma!” denildiği zaman kızar, köpürür ve elindeki yükü atarak kendisini kızdıranın arkasından koşardı. Kızdığında pes perdeden naralar atardı. Sakin zamanlarında kendisine sorulan soruları cevaplandırırdı. “Helil güvercin çeşitlerini anlat.” diyen olursa Konya güvercinlerinin cins ve özelliklerini bir bir sayardı (Odabaşı 1998: 188).
Deli Veli Bir ayağı sakat olan Deli Veli, Doğanlar Mahallesi halkından idi. Bu da daima duvar diplerinde oturur ve ayağını uzatarak, elini kulağına atar, gazeller çekerdi. Sesi güzeldi. Okuduğu
Hâlen Konya’nın en renkli meczubesidir. 1957 doğumlu olan Kırmızılı Kadın’ın adı Sultan (Özcan)’dır. Alâeddin Tepesi’nin hemen doğusundaki yahut Kayalıpark’taki otobüs duraklarında beklerken, zaman zaman da Mevlâna Caddesi boyunca veyahut Bedesten İçi’nde adımlarken görülür. Kıpkırmızı elbiseleriyle mütenasip abartılı kırmızı makyajıyla kalabalıklar içerisinde dahi hemen dikkatleri üzerine çeker. Sultan, bir başkomiser ile evliymiş. Cenab-ı Mevla onlara bir çocuk nasip etmeyince kocası onu boşadıysa da, bir müddet sonra tekrar evlenmişler. Bu ikinci evliliklerinden olan bir oğlan çocuğu da kocasının ikinci kez onu terk etmesine engel olamamış. Kocasından sürekli şiddet gören Sultan, bir gün başına aldığı sert bir darbe sonucu şizofren olmuş. Kırmızılara bürünmesinin sebebi de; eşinin görevi sebebiyle Hakkâri’de bulundukları bir gün, valinin kızını kırmızı kıyafetler içerisinde görünce çok beğenmiş olmasıdır. Selçuklu ilçesine bağlı Parsana Mahallesi’nde abisinin yaptırdığı tek gözlü evceğizinde yaşayan Sultan, kendi hâlinde bir meczubedir. Maaşı olduğu için kimseden en ufak bir yardım talep etmez. Kimseye bir zararı olmadığı gibi mahallesinin neşe kaynağıdır. Sultanı, çoğu insandan akıllı gören komşuları onu meczup olarak kabul etmezler (Atıcı 2015’ten…).
Devam edecek
7
34 İslâm ülkesi birleşti Asya’ya kovacakmış! PKK’nın Kandil’deki yöneticilerinden Duran Kalkan: “Bu halk seni bin yıl önce geldiğin yere kovalar.” Terör saldırılarını dağdan şehirlere yaymayı planlayan PKK’nın Kandil’deki liderlerinden Duran Kalkan örgüt ajansına verdiği röportajda Türkleri bin yıl önce geldiği Orta Asya’ya göndereceği tehdidinde bulundu. “Bin yıllık kardeşlik” sözlerinin safsata olduğunu söyleyen Duran Kalkan: “Erdoğan ve AKP iktidarı açık şekilde ‘bin sefer başkaldırsanız bin sefer ezeceğiz’ diyor. Sen bin sefer ezmeye çalışırsan, bu halk da seni bin yıl önce geldiğin yere kovalayana kadar direnecektir!”
SUUDI ARABISTAN, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkeyle birlikte ‘Teröre karşı İslam ittifakı’ oluşturduğunu açıkladı. Suudi Arabistan devlet televizyon kanalı Arabiya TV, oluşturulan askeri ittifaka dahil olan ülkelerin arasında Mısır, Ürdün, Katar ve Pakistan’ın da bulunduğunu belirtti. Suudi Arabistan Savunma Bakanı da, merkezi Suudi Arabistan’da bulunacak olan askeri ittifakın uluslararası örgütler ve küresel ittifaklarla koordinasyon içerisinde hareket edeceğini vurguladı.
Paralel Yapı’ya bir darbe daha
C Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 3 | Sayı: 63 17 -23 Aralık 2015 SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına AHMET AKA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÖMER SALIH ŞIPLEME YAYIN YÖNETMENI ADNAN TEKE SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. NEVZAT ŞIPLEME SANAT YÖNETMENİ NURETTIN ÖZEL HUKUK DANIŞMANI Av. ABDURRAHIM KÜÇÜK MALI DANIŞMAN MUSTAFA ÇALIŞKAN YÖNETIM VE BASKI ADRESI: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | KONYA Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Anadolu Günlük Baskı Tesisleri B.T. 17 Aralık 2015
umhurbaşkanı Erdoğan’ın Paralel Yapı’yı anlattığı Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov hemen harekete geçti. Erdoğan, Türkmenistan’a yaptığı son ziyarette Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov’a Paralel Yapı’nın nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu, okullar üzerinden bulundukları ülkelerin yönetimlerine sızmaya çalıştığını anlattı. Erdoğan’ın tavsiyelerine kulak veren Berdimuhammedov, Paralel okullar için düğmeye bastı. Edinilen bilgiye göre, Türkmenistan’ın 5 büyük şehrinde uzun yıllardır Paralel Yapı’nın 5 büyük okulu bulunuyor.
Berdimuhammedov’un okulların kapatılması için talimat vermesi üzerine yetkililer harekete geçti. Paralel okullara Türkmenistan devleti tarafından el konulurken, okul yönetimi ve öğretmenler değiştirildi. Okullar devlet bünyesine alınarak, Paralel Yapı ile bağlantıları kesildi. Paralel Yapı’nın ülkelerin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu Erdoğan’dan dinleyen Azerbaycan, Kazakistan, Gabon ve Senegal Paralel’in okullarını kapatmıştı. Yetkililer, Türkiye’nin Paralel Yapı’yla mücadeleyi hem yurt içinde hem de yurt dışında yakından takip ettiğine dikkat çekti.
DAVUTOĞLU: DOĞRU BİR ADIM
Suudi Arabistan’dan yapılan açıklamada, “Katılımcı ülkeler Suudi Arabistan öncülüğünde askeri bir ittifak kurulmasını onayladı. Operasyon merkezi
Riyad’da olacak” deniliyor. Açıklamada ittifakın amacı ise “Mezhebi ya da adı ne olursa olsun tüm kötülüklerden İslam halkını korumak” olarak tanımlandı. Associated Press (AP) haber ajansının haberine göre Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni koalisyon oluşumuyla ilgili “Terör ile İslam’ı özdeşleştirmek isteyenlere en iyi cevap” dedi. Davutoğlu, “İslam ülkeleri arasında yürütülen bu çabanın da doğru yönde atılmış bir adım olduğunu değerlendiriyoruz” diye konuştu. Şii İran, Suudi Arabistan öncülüğünde oluşturulan ittifakta yer almıyor. İttifakı oluşturan 34 ülke şunlar: Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır, Ürdün, Katar, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Tunus, Fas, Libya, Sudan, Filistin, Lübnan, Yemen, Bangladeş, Malezya, Somali, Maldivler, Sierra Leone, Gine, Benin, Komor Adaları, Çad , Moritanya, Togo, Nijer, Cibuti, Nijerya, Senegal, Mali, Gabon... Ortak açıklamada ayrıca, Endonezya’nın da aralarında bulunduğu 10 ülkenin daha söz konusu koalisyonu desteklediği ve bu konuda gerekli önlemleri alacağı belirtildi.
Türkiye’nin faturası azalacak PKK’nın hedefinde Barzani var Petrol fiyatlarında yaşanan büyük düşüş Türkiye’ye yaradı. Türkiye’nin enerji faturasının 21 milyar dolar düşmesi öngörülüyor. Dünya Suriye’deki iç savaşa odaklanırken bir süredir petrol fiyatlarına dayalı yeni bir savaş iyice gün yüzüne çıktı. Uzmanlara göre 36 dolara kadar inen petrol savaşının arkasında ABD-Suudi ittifakı var. Bu iki ülke, Rusya, İran, Venezuela’yı cezalandırıyor. Bunun sonucunda dünyada sermaye ve siyasi yönden birçok değişim olacak.
Türk askerinin Musul’a yerleşmesi ve Barzani’nin Türkiye ziyareti sonrası ortaya çıkan yeni durum PKK’yı rahatsız etti. PKK’nın Kandil’deki yöneticilerinden Sabri Ok, Barzani’nin ziyareti ve Türk askerinin Musul’a girmesini sert bir dille eleştirdi. Sabri Ok,”Biz KDP’nin Türkiye ile ya da başka devletlerle ilişki geliştirmesine karşı değiliz, ancak hiçbir ilişki ve anlaşma Kürtlerin özgürlük davasının karşısında ve aleyhinde olmamalıdır.” diye konuştu.