Örsan akbulut küreselleşme ulus devlet ve kamu yönetimi

Page 1

VE KAMU VONETiMi .. .. Orsan 0. Akbulut


KURESELLE~ME

OLOS - DEVLET ve KAMO YONETiMi

Dr. Orsan b. Akbulut

. A.O. iLEF K0T0PHANESi

I'3~. )~, ~

Tiirkiye ve Orta Doj\u Amme !daresi Enstitilsii


TODAiE Yaym No: 331 ISBN: 978 975 8918 12 6 © 1. Bas1m, ~ubat 2007

KURESELLE~ME ULUS - DEVLET ve KAMU YONETiMi Orsan 6. Akbulut © 2007, Tiirkiye ve Orta Dogu Amme idaresi Enstitiisii Bu kitabm bliti.in haklan Ti.irkiye ve Orta Dogu Amme idaresi Enstiti.isi.ine aittir. Yaymevinin yaZih izni olmakslZin, kitabm ti.imi.ini.in veya bir kismtmn elektronik, mekanik veya fotokopi yoluyla bastmt, yaytmt, <;ogalbmt ve dagtbmt yaptlamaz.

Kapak Tasanm1 6rsan 6. Akbulut, 'Turuncula~n Bastille" Dizgi TODAiE Masaiistii Yaymc1hk Biirosu Bask1 ve Cilt Bizim Buro Bas1mevi: GMK Bulvan32/C Demirtepe- ANKARA, Tel: 2299928

Kiitiiphane Bilgi Kart1 Akbulut, 6rsan 6. Kiireselle§me Ulus- Devlet ve Kamu Yonetimi 1. BaskJ. Kaynaklar, indeks. ISBN: 978 975 8918 12 6 I. Kamu Yonetimi, 2. Siyaset Bilimi, 3. Sosyoloji- Yontem

-

~

Tiirkiye ve Orta Dogu Amme idaresi Enstitiisii 1. Cadde No: 8, 06100 Yiicetepe I ANKARA Tel: 0312-231 73 60 Faks:0312-2313881 E-posta: todaie@todaie.gov.tr URL: www.todaie.gov.tr


Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi


Orsan 6. AKBOLOT. 1974 YJhnda dogmu§tur. Doktorastm, Ankara

Universitesi Siyasal Bilgiler Fakliltesi'nde Kamu Yonetimi ve Siyaset Bilimi alanmda 2005 YJhnda tamamlamt§ttr. Halen, Turkiye ve Orta Dogu Amme idaresi Enstitusu'nde asistan olarak gorev yapmaktadtr. Kamu yonetimi, kamu y6netiminde y6ntem, siyasal felsefe konulannda kitap, makale ve bildirileri bulunmaktadtr. Yaymlanmtlj Kitaplan

Siyaset ve Yonetim ili§kisi -Kuramsal ve Ele§tirel Bir Yakla§tm-, TO DAlE YaYJm, Ankara, 2005. Yerel Se'>imler Panoramast, Oya <;it'>i (Ed.), TODAiE YaYJm, Ankara, 2001. Belediye Zabtta Hizmetleri Yonetimi, (Onur Ender Asian ve Nizam 6nen ile birlikte), TODAiE YaYJm, Ankara, 2002. Yaymlanmllj Makale ve Bildirilerinden Baztlan

"Kamu Yonetiminde Kuramm Yoklugu ya da Yaptlabilirligi Uzerine Yontemsel Bir Tartt§ma", Kamu Yonetimi-Yontem ve Sorunlar-, !=,)inasi Aksoy ve Ytlmaz Ustuner (ed.), Nobel YaYJncthk, Ankara, 2007. "Kamu Yonetiminde i§letmecilik Sorunu", Miilkiye, Bahar, Cilt XXXI, SaYJ 254, 2007. "Belediye Yonetimi Reformu: Monolitik iktidar Yaptstmn Gu'>lendirilmesi", <:;ag~ Yerel Yonetimler Dergisi, Cilt 16, SaYJ 1, Ocak, 2007. "Turkiye'de Kamu Yonetimi incelemesini TammlaYJCt Bir Kavram Onerisi: Ol'>ucliluk-ldeametric", Amme idaresi Dergisi, Cilt 39, SaYJ4, Arahk, 2006. "Turkiye'de Siyasal iktidar Sorunsah A'>tsmdan Ba§bakan", Amme idaresi Dergisi, Cilt 36, SaYJ3, Ey!Ul, 2003. "Siyasal iktidan Kullanma Aract Olarak Ba§bakan", Amme idaresi Dergisi, Cilt 36, SaYJ 1, Mart, 2003. "Turkiye'de Planlama KU!turu Uzerine Bir Deneme", Amme idaresi Dergisi, Cilt 35, SaYJ 1, Mart, 2002. Bilimlerde Orta Stmf Temelli Bilgi Uretiminin "Sosyal Sorunla§tmlmast", 9. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, Ankara, 2005, TSBD. "Turkiye'de Uygulanan Yerel Se'>im Sistemlerinin Evrimi", Yerel Yonetimler Sempozyumu Bildirileri, TODAIE YaYJnt, Ankara, 2000. "Yerel Se'>im Sistemi Degi§meli", Cumhuriyet, 19 Kastm 2003.


i<;iNDEKiLER ONSOZ ............................................................................... x GiRi~ (BAGIMLI) KAMU YONETiMi KURAMINA DOGRU BiR BA$L.ANGI(,; DENEMESi ......................................................... 1 Weberci Ara<;ct Yakla§tmm Mekanikligini A§mak: Olu§ ve Bi<;imleni§ ................................................................. 6

BiRiNCi BOLiiM KURESELLE~MEYi A<;IKLAMA SORUNU ve KAMU

YONETiMiNDE DEGi~iM I. Toplumsal ve Siyasai-Yonetsel Kurumlarm Bi<;imlenmesi Baktmmdan i<; ve Dt§ Olu§ Sorunu .................................... 26 II. i<;sel ve Dt§sal Olam A<;tklamaya Yonelik Kuram Stmflandtrmalan ................................................................ 30

A. Avrupa'mn Ortaya (,;tkt§tyla ilgili Kuramlar Stmflandtrmast.. 31 B. Avrupa'nm Ortaya (,;tkt§tyla ilgili Dini Temel Alan Kuramlar Stntflandtrmast ................................................................... 33

C. Devletin (foplumsal-i<;sei-Ger<;ekligin) Olu§umuyla ilgili Alternatif Kavramla§ttrmalar Smtflandtrmast ....................... 35 Ill. Toplumsal ve Siyasai-Yonetsel Kurumlann Bi<;imlenmesinde Dt§ Olu§ ............................................................................ 40

A. Di.inya Sistemi Kuramt: i<; Gi.i<;lerin Reddi ........................ .41 1. Sermaye Birikiminin Yeniden Kavramsalla§ttnlmast: Temel Birikim -Primary Accumulation- ....................................... 47 2. <;evrimsellik ve Hegemonik Ge<;i§ler: Plantasyon Ekonomisi ve Kolonyalizm .................................................................. 53 a. <;evrimsel Di.i§U§ brnegi Olarak 17. YiJzytl: Yaptsal Doni.i§i.im .............................................................. 61 b. <;evrimsel Yi.ikseli§ brnegi Olarak 18. Yi.izytl: Rekabet<;i Geni§leme ......................................................................... 65


c. <;evrimsellik ve i~-D1§ "Belirleyicilik" ili§kisi ....................... 77 B. Di.inya-Sistemleri Kuram1: Bi.iti.insel D•§ "Belirleyicilikte" Goreli K1nlma ................................................................... 79

C. Kamu Yonetiminde <;evrimsellik ....................................... 91 D. Avrupa-Merkezcilik ve Avrupa-Merkezci Yaydmac1hk Kuram1Eurocentric Diffusionism- ................................................ 99

1. Blaut ve 1492 Tartl§masl: Proto-Kapitalizm ya da Avrupa "Mucizesinin" Reddi ......................................................... 103

2. Avrupa-Merkezci Yaydmac1hk .......................................... 118 a. Te~o Bi5~~.~i Tarih -Tunnel History- ve "Avrupa'nm Ustunlugu .. 0

••••••••• 0

0

•• 0

0 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 0 ••••••••••••••••••••••••••••

124

b. Avrupac1-Marxizm -Euro-Marxism- ................................ 128 3. Wood ve Palan'm Blaut Ele§tirisi: Cografi indirgemecilik ...... o····················o·························· 137 E. Kamu Yonetiminde Avrupa-Merkezcilik: Weber "Sadece Batl'da -Only in the West-" ya da "Bat! ve Geriye Kalanlar-

The West. .. The Rest-" ..................................................... 145 F. Kamu Yonetiminde D1§ "Belirleyicilik" ve 01§ Olu§ .......... 150 IV. Toplumsal ve Siyasai-Yonetsel Kurumlann Bi~imlenmesinde

i~ OIU§ ······••o•••••••••o••······································•ooo•••·········159 A. i~ "Belirlenim" <;er~evesi Olarak Toplumsal Degi§me Kuramlan ............................................... 0 ••••••••••••••• 0

••••••••

166

1. K1ta-Avrupas1 Toplumsal Di.i§i.incesinde Bi.iti.insellik ya da Toplum Kavrammm Siyasal K6kenleri .............................. 168 2. Tarihsel A§amalar Dizisi Olarak Toplumsal Degi§me ve Toplumsal Doni.i§i.imi.in Kendiligindenligi ........................ 176 B. i~ Olu§un iki Kaynag1: Uretim ve Sm1f ya da Brenner Tartl§masl ······o··············o···························o····················· 185 1. TarihseiOzgi.inli.ik Olarak Uretim ve Kamu Yonetimi ...... 187 2. Toplumsal Degi§menin Kaynaklan Olarak Ni.ifus, Ticaret ve S1n1f <;atl§masl .... 200 0

•••••••• 0

0 • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 0. 0

vi

••••••••••••••• 0

•••••••


a. Malthus<;u Ni.ifus ve Ticarile§me Modellerinin Ele§tirisi ve ingiliz K1rsal Kapitalizminde Sm1f YapiSI. ........................... 202 b. i<; "Gi.i<;lerin Belirleyiciligi" Tezinde Fransa'nm Farkhhg1 ... 215 c. Bat1 ve Dogu Avrupa'da Serflik: Nesnel Ekonomik Gi.i<;lerin Ele§tirisi i<;in Ba§ka Bir Zemin ......................................... 218 d. Neo-Smith<;ilikten Neo-Webercilige: Brenner ya da Weberci Ussalhgm Farkh Bir Yans1mas1 ........................................ 222

C. Kamuyonetsel Bir Orgi.itlenme Olarak Devlet: Tarihsel Sosyoloji Yakla§Imi ......................................................... 228 D. Kamuyonetsel Yeniden Yapiianma ve Toplumsal Hareketler ....................................................................... 236 E. Kamu Yonetiminde i<; "Belirleyicilik" ve i<; Olu§ .............. 243

iKiNCi BOLUM DEVLET ve KAMU YONETiMi

I. Kapitalizmin Yap1sal Par<;asi olarak Ulus-Devlet.. .............. 256 A Ulus-Devletin Tarihsel Kokenleri .................................... 261

1. ingiliz Merkezile§mesi -Mixed Constitution- .................... 263 a. ingiliz Egemenlik Kuram1 -Crown in Parliament- .......... 273 (aa) Thomas Smith: Egemenligin Kaynag1 "Ozgi.ir Bireyler Yigmi- A Multitude of Free Men Collected Together-" 275 (ab)Thomas Hobbes: ingiliz Egemenlik Kurammda Kmlma 277 b. Gelenek Hukuku -Common Law- ve Merkezile§me ........ 279 c. Anglikan Kilisesi Olgusu ................................................. 282 d.Sulh Yargi<;hgi ................................................................. 283 e. Locke'un Mi.ilkiyet Kuram1: Geli§tirme Olgusulmprovement- ve ~itleme Hareketi ................................ 286 2. Frans1z Merkezile§mesi ................. ~................................. 294 a. Siyasal Birikim Sorunu ................................................... 296

vii


b. Bodin ve Egemenlik: Ortak Kurumlar -Corporate EntityTemelinde Hukuki Birlik ................................................. 303 3. ABD Merkezile§mesi: Popi.iler Egemenligin iki Farkh Yorumu ............................................................ 314

4. Diger Merkezile§me brnekleri ya da "Devrim Sonucu Ussalla§ml§ Bi.irokratik Rejimler": Rusya ve <;in ............... 320 B. Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi: "Yonetsel Gi.ic;" Kavramma Weberci Yakla§lm ........................................................... 322

II. Ki.iresel Donemde Ulus-Devletin Varhg1 Sorunu ve Kamu Yonetiminin Me§ruiyeti .................................................... 329

A. Ki.ireselle§menin Nitelikleri ............................................. 333 1. T ekelci Kapitalizm olarak Ki.ireselle§me ve Emperyalizm "Yeni" Emperyalizm Tartl§malan ..................................... 335

2. Za}'lf Ki.ireselle§me T ezi: Bolgeselle§me ......................... 345 B. Ki.ireselle§me ve Ulus-Devlet.. ......................................... 347

1. Ulus-Devlet Ti.irleri ......................................................... 350

2. Kapitalizm ve Ulus-Devlet Ozde§ligi ................................ 352 3. Ulusla§ma, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi ...................... 354 C. Ki.ireselle§me ve Kamu Yonetimi .................................... 359

1. Klasik Kurumsal Yakla§lm ............................................... 361

2. Post-Modern Yakla§lm ................................................... 361 a.Arnac;sal Birlik ve Amac;sal Devlet Yakla§lffil -Purposive

Association and State- .................................................. 362 b. Kamu Yonetimi Literati.iri.inde Arnac;sal Devlet Yakla§lml ......................................................................... 365 c. Sivil Ortakhk ve Sivil Devlet Yakla§lml -Civil

Association and State- .................................................... 366 SONU<; .......................................................................... 367 KAYNAK<;A ................................................................... 373

DiZiN ................................................................. ~······················ 383 viii


ONSOZ Ti.irkiye'de sosyal bilim geleneginin, yakla§Im olarak, soyutlamaya uzak veya kapah y6ntemsel olarak ise, i§levselci ak1l yi.iri.itmeye dayah veya yatkm oldugu ileri si.iri.ilebilir. Gi.inli.ik ya§amda 6zellikle Ti.irk egitim sisteminin kuramsal ag1rhkh ve ezberci oldugu s1k<;a dile getirilmekte ve ele§tiri konusu yapilmaktadir. Bu saptama, kuramm ne olduguna ili§kin sahip olunan bilgi veya di.i§i.ince ile ilgili ciddi soru i§aretlerinin varoldugu izlenimi yaratmaktad1r. <;i.inki.i, 6zellikle sosyal bilimler alamnda kuramsal di.i§i.inme, soyutlama becerisinde i.ist di.izey bir yetkin!@ ve aym zamanda sorgulama ve ele§tiri yapabilme kapasitesini ifade etmektedir. Oysa, Ti.irkiye'de hem orta 6gretim hem de yi.iksek 6gretim di.izeyinde kuramsal olmakla ele§tirilen sistemin, yukanda belirtilen nitelikler a<;Ismdan durumunun tartl§mah oldugu a<;1kt1r. Nitekim, Ti.irkiye'de kuram ve kuramsal di.i§i.ince, ya pedagojik ama<;larla yap1lan s6zde soyutlamalar ya da pozitivist akii yi.iri.itmenin yi.izeysel soyutlugundan ibarettir. Vine, Ti.irk sosyal bilimlerinde, aralannda dogrudan ve basit nedensel ili§kiler kurulabilen i§levselci akii yi.iri.itme egemen konumdad1r. Bu egemen konumun, soyutlama ve sorgulama kapasitesindeki bir eksikligi yans1tt@m ileri si.irmek olanakhd1r. <;i.inki.i, i§levselci mantik, bi<;imsel ve ama<;sal ak1l yi.iri.itmenin bir 6rnegi oldugundan, gi.inli.ik gozlemlere, algilamalara hatta duygulanmalara dayah bir g6rgi.il "bilgi" temeli i.izerine oturtulabilecek en uygun akii yi.iri.itme bi<;imidir. Soyutlama di.izeyindeki geli§kinlik eksikligi, varolan toplumsal ger<;ekligin ti.im katmanlan ile birlikte <;6zi.imlenmesini zorla§tlrdigmdan, yi.izeyde g6ri.inen yahn ger<;eklik i.izerine, bir mantik elbisesi giydirilme zorunlulugu ortaya <;Ikmi§tir. Oysa ki, kuramsal di.i§i.inme, ya§amdan veya uygulamadan bir kopukluktan <;ok, tersine, ya§amm daha dogrusu toplumsal ya§amm dogrudan i<;inden <;Ikan ancak <;Iktlgi, yahn haliyle kalmaYIP gerektiginde d6ni.i§ti.iri.ici.i olabilen bir ger<;ekliktir. Bu <;ah§mada, ki.ireselle§me, ulus-devlet ve kamu y6netimi olgulan, pedagojik ama<;h bir soyutlama veya i§levsel akii yi.iri.it-


menin kolaycihgmdan olanakh oldugu blc:;i.ide ka<;miiarak c:;ozi.imlenmeye c:;ah§IImi§tlr. incelenen gerc:;ekligin c:;ozi.imlenebilmesi ic:;in bzgi.in kavram kategorileri i.iretilmi§; ele ahnm kuramlar tarti§Ilarak incelenmi§tir. Bu i.i<; olgu, gi.ini.imi.izde bzellikle gi.inli.ik ya§ami dogrudan belirleyici bir konuma ula§tlgmdan, yogun bir bic:;imde merak edilen ve i.izerinde "tarti§Ilan" konulardir. Bu c:;ah§mada, bir merak1 gidermekten c:;ok, sbz konusu olgularm farkh ele ahnma bic:;imleri i.izerinden bir tarti§ma zemini yaratllmaya c:;ah§Ilmi§tir. Aynca, kamu ybnetimi ile ilgili bir kuram denemesi de yap1larak bzellikle kamu ybnetiminin "arac:;" olarak kavramsalla§tmlmasma kar§I <;Ikiimi§; toplumsal gerc:;ekligin ortaya <;Iki§I olu§; devlet ve kamu ybnetiminin bu gerc:;eklik ile alan ili§kileri ise, bic:;imleni§ kavramlan ile ifade edilmeye c:;ah§Ilmi§tir. ~ah§ma, yogun bir ki.iti.iphane taramasmm sonucunda ortaya <;Ikmi§tlr. Ozellikle, Orta Dogu Teknik Universitesi (ODTU) ki.iti.iphanesinin zengin koleksiyonundan bi.iyi.ik bl<;i.ide yararlamlmi§tir. Bu si.irec:;te, ODTU ki.iti.iphane kontenjamm i§gal etmeme tahammi.il eden degerli arkada§Im Hasan Engin ~ener'in destegini unutmak olanakh degildir.

Bu c:;ah§manm, kelimenin tam anlamiyla, TODAiE c:;ah§anlannm destegi ve katk1smm bir i.iri.ini.i oldugunu sbylemek abart1 olmayacaktlr. TODAiE yaymevinin yaz1 i§leri mi.idi.ir yardimcihQI gbrevini, bi.iyi.ik bir bzveriyle yi.iri.iten, Yasemin YIIdmm'm emeginin katk1s1 ti.im te§ekki.irlerin btesindedir. Ozenli c:;ah§masi ve dostc:;a c:;ah§ma anla)'l§Iyla kitabm dizgisini k1sa si.ire ic:;erisinde tamamlayan inci Yalmz'a da emegi ic:;in te§ekki.ir borc:;luyum.

6rsan 6. Akbulut Bahc:;elievler, ~ubat, 2007

X


GiRi~

(BAGIMLI) KAMU YONETiMi KURAMINA DOGRU BiR BA~LANGI<; DENEMESi

Kamu yonetimi disiplininin kurulu§undan bugune kadar, kamu yonetimi gen;ekligi a<;Iklanamami§ ya da bu yonde bir zorunluluk hissedilmemi§ daha <;ok hukuki ve orgutsel betimlemelerle s1mrh bir kavramsal c;erc;eve i<;inde kahnmi§tir. Bu yondeki ele§tiriler, kamu yonetiminin hukuk ve orgut biliminin ve belli olc;ude de siyaset biliminin kesiti oldugu ileri silrulerek yamtlanmaya <;ah§IImi§tlr. Bir yanda, hukuki yakla§Imm temeli, kamu yonetiminin toplum ozellikJe de birey kaf§ISmda ozgurJUkJer bakJ.mmdan bir tehdit olu§turmamasi i<;in ve kamu hizmetleri yerine getirilirken yurtta§lar arasmda e§itligin saglanmas1 bakl.mmdan, kamu yoneticilerinin hukuk kurallanm uygulama ve


2

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

yorumlamalarmm bir zorunluluk oldugu gerek<_;esine dayandmlarak a<_;JklanmaktadJr. Baylece, kamu yanetimi yasalar, yanetmelikler ve bunlarla ilgili yargi kararlarmm bir bGtUnG olarak kavranmakta ve kavramla§tmlmaktadir. Diger yandan ise, kamu argGtlerinin etkili ve verimli <;ah§malannm yanetimin dogasmdan kaynaklanan bir zorunluluk oldugu belirtilerek, bu alanda i§letmecilik teknik ve ilkelerinin kullammi me§rula§tmlmakta; kamu yanetimi argGtlerinin, gerek yapilan gerekse argGt-i<;i davram§ karakteristikleri i§letmecilik ilkeleri temelinde <_;azGmlenerek, yanetim tekniklerinin kamu yanetimine uyarlanabilirligi Gzerine yogun bir mesai harcanmaktad1r. Hatta daha da ileri gidilerek, kamu yanetiminde hukuki yakla§Imm KitaAvrupasi gelenegini buna kar§Ihk i§letmeci yakla§Imm ise, ABD gelenegini yansJttJgi ileri sGrGlmG§, belirtilen yakla§Imlar bu kez "iyi" ve "katU" nitelendirilmesine de kolayca maruz bJrakilabilen gelenek kakenine referans verilerek me§rula§tirmanm atesinde ussalla§tmlmaya <;ah§Ilmi§tir. Aynca, belirtmek gerekir ki, kamu yanetimi disiplininde bu ger<;ekligin siyasal yanG, ya garmemezlikten gelinmi§ ya da i<;erigi sJmrlandmlmi§ bir alt-alan i<;ine yani kamu siyasasJ <_;azGmlemesine siki§tmlmi§, adeta bir ama<; veya strateji <_;azGmlemesi dGzeyine indirgenmi§tir. Tum bu yakla§Imlardan yola <;Ikildigmda ashnda ortada kamu yanetiminin ne oldugunun saptanmas1 zor garGnmektedir. Bu baglamda, kamu yanetimi disiplininde yanetsel ger<;ekligin a<_;Iklanmasmm yapilmasm1 beklemek a§IrJ bir iyimserlik olur. \;:Gnku, kamu yanetimi bir yandan hukuki dGzenlemelerden olu§an salt hukuki bir bGtGn, diger yandan, etkililik ve verimliligi ger<;ekle§tiren yanetim ilke ve tekniklerinden olu§an bGtGn bir argOt olmanm atesinde bir anlamhhga sahip degildir. DolaYJSiyla, bu iki yakla§Im da, bir anlamda ka<;I§I ifade etmekte, yanetsel ger<;ekligin


Giri§

3

ac;Iklanamamastndan kaynaklanan bo§luk, sorunc;ozmeye en uygun iki alanla veya teknikle yani hukuk ve i§letmecilikJe doldurulmaya <;ah§Ilmakta UStelik bu bO§lUk veya yetersizlik, disiplinlerarasihk gerekc;esiyle bir ba§ka me§rula§tmlma zeminine daha oturtulmaktad1r. Burada temel sorun, kamu yonetimi disiplininin inceleme konusunun sadece "yonetim-idare" ile simrlandmlmasi m1 1 yoksa disiplinin ontolojik temeline ili§kin bir belirsizlik mi?2 ya da kamu yonetimVburokrasinin arac; olarak kavramla§tmlmastntn sorgulanmadan benimsenmesi mi? Kureselle§me kar§Istnda kamu yonetiminin konumu veya kureselle§menin kamu yonetimi uzerindeki etkilerinin incelenmesi, disiplinin pek c;ok varsaYJmtntn tarti§mah hale gelmesine yol ac;mi§tir. Bunun nedeni, kamu yonetimi disiplininde, belki de ilk kez a<;Iklama, neden saptama gibi bir zorunluluk ile kar§I kar§JYa kahnmasJdir. <;unku, kureselle§menin yeni ve fark11 bir toplumsal olgu olarak tum toplumsal gerc;ekligi c;e§itli bic;imlerde etkiledigi kabul edilmekte ve bunun yine fark11 sonuc;lan oldugu ortaya konulmaktadir. Oysa ki, kureselle§me kar§Ismda kamu yonetiminin konumunu saptamak veya etkilerini c;ozumleyebilmek ic;in, disiplinde yeterli kavramsal arac; sunulamamaktadJr. Ornek olarak, yonetim ilkelerinin kuresel ve post-modern bir toplumda gec;erliliginin olamayacagi yonundeki bir onerme kar§Ismda, disiplinde ancak gorgul olarak soz konusu ilkelerin gerekliliginin etkililik ve verimliligi art1rmaya devam ettigi ispatlanarak bir yamt ortaya konulabilir. Bu yamt kar§Ismda, daha farkl1 ve daha geli§1 BirgOI Ayman Guier, "Nesnesini Arayan Disipjin: Kamu Yonetimi", Amme idaresi Dergisi, Cilt 27, SaYJ 4, Arahk 1994, s. 16- 18. 2

Ytlmaz OstOneor, "Kamu Yonetimi Disiplininde Kimlik Sorunsah", Kamu Yonetimi Disiplini Sempozyum Bildirileri, Birinci Cilt, TODAiE/IIAS YaYJnl, Ankara, 1995, s. 67-69.


4

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

kin yonetim tekniklerinin varhg1 one surGlerek eski paradigmanm varsaYJmi kolayca <;lirlitlilur. Kureselle§menin kamu yonetimi ger<;ekligi ve disiplini uzerinde olumsuz ve tahrip edici bir etkisi oldugu savunulan bir onermede ise, bu ancak belirtilen gerilemenin hangi alanlarda oldugunun betimlenmesi ile kamtlanabilir bir nitelik ta§Ir. Ornek olarak, kamu iktisadi te§ebbuslerinin ozelle§tirilmesi ve bunJarm ozelle§tirme yontemJeri SiraJanarak sozde kar§I bir onerme geli§tirilir. Kuresel donemde, kamu yonetimi disiplininde di§Ianan veya gormezlikten gelinen siyasal etmenlerin, kelimenin tam anlamiyla, kendilerini dayattiklan gorulmektedir. Bu ise, kamu yonetimi ger<;ekligi ve disiplininin, toplumsal degi§me kar§Jsmda konumunu a<;~klayabilmek i<;in, devletin ve daha ozel olarak da ulus-devletin bir baglam olarak kullamlmasm• zorunlu kiimi§tir. Nitekim, kamu yonetimi alanmda <;ah§an ve konuya post-modern baki§ a<;Isiyla yakla§an Michael Spicer da, kamu yonetimi alanmda genet olarak devletin ihmal edildigini ileri surmektedir. Spicer, kamu yonetimi ve devlet arasmdaki ili§kinin Avrupah yazarlar tarafmdan incelendigini ABD' de ise, Waldo, Rohr ve Stillman gibi birka<; istisna di§mda devletle ilgilenilmedigini, ihmal edildigini belirtmi§tir. Spicer, ABD kamu yonetimi literaturunde devletin ihmal edilmesinin nedenlerini dart ba§hkta toplami§tJr. Bunlar: 1. Amerikahlann, yurtta§larm ya§amlan uzerinde devlet gucunun etkisi konusunda daha <;ok ilgisiz olmalan yani ABD kliltlirundeki anti-statism olgusunun varhg1, 2. ABD' deki gu<;IO pragmatik yatkinhk yani kamu yonetiminin, uygulamah veya belli konular uzerinde sorun-odakl1 bir temele sahip olmas1, 3. devletin dogas1 ile ilgili sorunlarm uygulamah degerinin <;ok az olmas1 ve siyasal felsefe konulannm gorgUI olarak kamtlanabilir hipotezler sunamad1gmm du-


Giri~

5

§i.ini.ilmesi, 4. kamu yonetiminin daha bilimsel olmasm1 saglama amact. bzellikle, H. Simon gibi pozitivist yazarlar bunu yapmaya ~ah§mi§Iardir. Spicer, ABD kamu yonetiminde, devletin ihmal edilmesinin entelekti.iel nedeni olarak ise, Wilson'un siyaset ve yonetim Zitla§masi varsaYJmmi gosterir. <;i.inki.i, Spicer'a gore, Wilson, devletin yonetsel etkinliklerinin siyasal sorunlardan yahtilarak incelenebilecegi di.i§i.incesini te§vik etmi§tir. Spicer, ashnda ti.im bu argi.imanlarda ciddi bir ~eli§kinin oldugunu ileri si.irmi.i§ti.ir. <;i.inki.i, kamu yonetimi alanmdaki yazarlann, siyasal olarak yans1z gori.ini.imlerinin altmda ~ok gi.i~li.i bir, deger yi.ikli.i devlet baki§ a~ISI bulunmaktad1r. Spicer, bu baki§ a~ISini, ama~sal devlet -purposive state- yakla§Imi olarak adlandmr. Bu yakla§Imi aynnt1h olarak, ikinci boli.imde ele almakla birlikte kisaca deginmek gerekir. Bu devlet yakla§Imda, toplumun belli devlet ama~lan kapsammda bi~imlendirilmesi ve yonlendirilmesi temel almmi§tir. Spicer, ama~sal devlet yakla§Immm ornegi olarak, 18.yi.iZYJI Prusya'sm1 gosterir. Bu ornegin onemi Prusya yonetim di.i§i.incesinin aym zamanda, ABD kamu yonetimi di.i§i.incesini etkilemi§ olmasidir. Vine Spicer, Reinventing Government hareketini de, ama~sal devlet baki§ a9smm bir ornegi olarak gosterir. <;i.inki.i, bu harekette, devletin bir i§ orgi.iti.i gibi olmas1 istenir. Devlet sorunu, siyasaldan ~ok i§letmeye ili§kin bir sorun olarak incelenir. Sorunlarm ~ozi.imi.i olarak, yeni kamu siyasalan degil, yonetsel reform gosterilir. Spicer, bu hareketin de, kendini siyasal ve ideolojik olarak yans1z bi~iminde sundugunu oysa devlet etkinliklerinin ama~sal -teleocratickavramlarla incelendigini belirtir. Spicer'a gore, ~ozi.im siyasal felsefe konularma odakla§maktir. <;unki.i, siyasal felsefe, kamu yoneticilerinin ne yapmalan gerektigini soylemez ancak yonetsel di.i§i.incelerin, siyasal ve moral


6

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

<;~karlann sonu<;lanm daha a<;~k hale getirir ve bu di.i§i.in-

celere kar§I bir farkmdahk yarat1r. Vine Spicer, kar§IIa§tirmah kamu yonetimi alanmda, en iyi uygulamalann -best practices- ne oldugu saptamasmm yapiimamasi gerektigini <;i.inki.i, her i.ilkenin devlet ve yonetim uygulamalannm, kendi ozel siyasal ve moral di.i§i.incelerini yansittigmi di.i§i.ini.ir. 3 Kamu yonetimi incelemesinde, gene) olarak devletin roli.ini.in tarti§IImasi ve ozellikle ki.ireselle§me uygulamalan kar§Ismda kamu yonetimi ger<;ekliginin konumu ve etkilenme di.izeyini a<;~klayabilmek i<;in ulus-devletin baglam olarak ahnmas1 gereklidir. Ancak, bu, tek ba§ma yeterli degildir. <;;unki.i, bize gore, kamu yonetimi disiplininin temel sorunu, kamu yonetimi/bi.irokrasinin ara<; olarak kavramla§tmlmasidir. Dolayisiyla, kamu yonetimi/bi.irokrasi ara<; olarak kavramsalla§tmldiktan sonra, siyaset veya devlet baglamma oturtulmasmm a§agida tarti§acagimiz nedenlerden dolayi hi<;bir anlam1 yoktur. Nitekim, ara<;ci yakla§Im, disiplinin hem uygulama odak11 olmasmm ba§hca nedeni hem de kuram di.izeyine yi.ikselememesinin ba§ sorumlusudur.

Weberci Ara<;c• Yakla§Jmm Mekanikligini A§mak: Olu§ ve Bi<;imleni§ Kamu yonetimi, yalm ger<;eklik di.izeyinde, hi.iki.imetin belirlemi§ oldugu ama<;lan yerine getiren bir ara<;, makine olarak nitelendirilir. Kamu yonetimi alanmdaki hemen hemen ti.im yakla§Imlar ve bi.irokrasi kuramlarmda bu temel bir varsayim olarak kabul edilmi§tir. Kamu yoneti-

3

Michael W. Spicer, Public Administration and the State -A Postmodem Perspective-, The University of Alabama Press, 2001, Tuscaloosa, s. 1-5, 7, 8, 10, 11, 13.


Giri~

7

mmm, devletin veya siyasetin bir arac1 oldugu di.i§i.inUImi.i§ti.ir. Buradaki temel sorun, varolan gen;ekligin oldugu bic;imiyle kavramla§tmlmasidir. Bu varsaYJmm iki kokeni oldugu soylenebilir. ilki, Weber'in bi.irokrasi kuramidir. Bilindigi gibi Weber, bi.irokrasinin ussal bir toplumsal orgi.itlenme oldugunu ve siyasetin amac;lan dogrultusunda hareket etmesi gerektigini varsaymi§tir. Bi.irokrasi, bir anlamda devletin elleridir. Bundan dolaYJdir ki, makine ve cihaz metaforlanna s1kc;a konu edilmi§tir. Bu varsaYJm, kamu yonetimi ve bi.irokrasiye aym zamanda tarih-i.isti.i bir nitelik atfedilmesine de yo! ac;mi§ ve ti.im c;aglarda ve tum devlet tiplerinde her zaman varolan bir arac; olarak di.i§i.inU!mesine veya ac;Iklanmasma yo! ac;mi§br. Weberci kuramda, kamu yonetimi/bi.irokrasi, ussal bir orgi.itlenme oldugundan, teknik ve uzmanhk alamd1r. Bi.irokratlar da birer teknisyen veya uzmand1rlar. Nitekim, Weber, memuriyeti bir meslek olarak kabul eder. Bunlann hepsi, kamu yonetiminin/bi.irokrasinin arac; olarak kavramla§bnlmasinm birer sonucudur. Kamu yonetiminin bir arac; olarak kabul edilmesinin bir ba§ka kokeni, gi.ic;ler aynl@ kuram1 veya hukuktur. Bilindigi gibi, gi.ic;ler aynhg1 kurammda, devletin organlan, yasama, yi.iri.itme ve yarg1 olarak kabul edilmi§tir. Buna kar§Ihk, kamu yonetimi devletin temel orgam kabul edilmemi§, yi.iri.itme organmm bir parc;as1 olarak di.i§i.ini.ilmi.i§ti.ir. Nitekim, 1982 Anayasa'smdan yola <;Ikiidigmda, kamu yonetimi devletin temel orgam olarak degil, "idare" ba§hgi altmda yi.iri.itmeye bagh bir unsur olarak yapilandmlmi§tir. Bu yapilandirma, kamu yonetiminin arac; olarak kavramla§bnlmasmm bir gostergesidir. Yani, hi.iki.imet ve gene! olarak yi.iri.itme, belirledikleri ama~lanm, siyasalanm ya§ama gec;irmek i<;in kamu yonetimini "idareyi" kullanacaklardir. Buradan hareket edildiginde, kamu yonetimi,


8

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

yonetsel eylem ve i§lemlerden olu§an hukuki bir varhk oIarak ele ahnacak ve kamu yonetiminin sorunlan da, hukuki yakla§Im temelinde, yasa ve yonetmeliklerin uygulanmasma yonelik yorum geli§tirme veya mahkeme karalan dogrultusunda uygulamaya yon verme ile s1mrh olacaktir. Kamu yonetimi ti.im bu kavramla§tirmalarda, edilgen bir konumda gosterilmektedir. Bu durumda yani kamu yonetiminin bir ara<; olarak nitelendirilmesi halinde, ona ili§kin olarak yapdan "kuramlarm da" makinenin ya da aracm daha iyi <;ah§masi yoni.inde olmasmdan dogal ba§ka hi<;bir §ey olamaz. Bu bir ger<;ek iken, kamu yonetimi disiplininin neden sorun-<;ozi.ici.i oldugu sorgulamasi i<;ine girmek anlamsizla§maktadir. <;i.inki.i, kamu yonetimi bir ara<; ise, bu ara<;la ilgili bilgi i.iretimi, onun daha iyi, daha etkin ve verimli <;ah§masmi onermekle sm1rh olacaktir. Vine, ozelikle, Neo-Marksist kimi akimlarda, bi.irokrasVkamu yonetimi, ekonomik alanm edilgen bir yansitiCISI olarak kurgulanmakta, ekonomik alanda veya i.iretim sektori.inde meydana gelen herhangi bir degi§ikligin dogrudan dogruya kamu yonetimine yansJdigi varsayilmaktadir. Bu yakla§Imm da, Weberci yakla§Imdan farkl1 olmayarak kamu yonetimini/bi.irokrasiyi bir ara<; bi<;iminde kavrad1g1 <;ok a<;1kt1r. Tum kamu yonetimi literati.iri.i, ilgin<; bir bi<;imde, kamu yonetiminin veya orgi.iti.ini.in ara<; olarak gori.inen yalm yi.izi.i i.izerinden ti.im modelleri kurmakta ve kavramlan geli§tirmektedir. DolaYJsiyla, en ba§mdan itibaren, kendi kendini simrlandirmaktadir. Kamu yonetiminin bir ara<; olarak kavramla§tmlmasiyla, onun tarihsel ve toplumsal kokenleri incelenemez mi gibi bir soru sorulabilir. Bunun iki ornegi vard1r. Biri, bahsedilen Weberci yakla§Imdir. Buna gore, kamu yonetimi/bi.irokrasi, Bat1 ussalhgmm geli§me a§amasmm bir i.iri.ini.idi.ir. Weber, bi.irokrasiyi aym


Giri§

9

zamanda toplumsal bir varhk olarak da tammlar. DolaYJsiyla, bir arac; olan bi.irokrasi, modern toplum bi.iti.ini.ine oturtularak, toplumsal kokeni ac;1smdan temellendirilmektedir. Diger ornek, Neo-Marxizmdir. Daha once bu yakla§Imda da, bi.irokrasinin arac; olarak kabul edildigini belirtmi§tik. Buradan hareketle, arac; bi.irokrasinin temeli, basitc;e yansittigi i.iretim alanmda veya sermaye birikimi kriz donemlerinde bulunabilmektedir. DolaYJsiyla, iki ornekte de, kamu yonetiminin tarihsel ve toplumsal temeli veya ait oldugu baglam, arac;salhk nitelendirilmesinden dolaYJ yans1tma ili§kisi di.izeyinde ortaya konulmaktad1r. Arac; varsaYJmi aym zamanda, kamu yonetimi alanmda i§letmecilik tekniklerinin de kolayca uygulanabilmesi ic;in bir zemin olu§turmaktadJr. <;unki.i, kamu yonetimi, yonetsel teknolojinin bir unsuru olarak kabul edildiginden, herhangi bir yonetsel teknik kamu yonetimi alamna kolayca uyarlanabilecektir. Kisacasi, kamu yonetiminin bir arac; olarak kabul edilmesi, bir yandan i§letmecilik tekniklerinin uygulanabilmesine ac;1k kap1 bJrakilmasma neden olmakta diger yandan ise, kamu yonetiminin bir siyasal kurum oldugunun en onemli inkar kaynag1 haline gelmektedir. Kamu yonetimVbi.irokrasinin arac; olarak kavramla§tmlmasmm tic; temel sonucu oldugu soylenebilir: 1. Kamu yonetimi gerc;ekliginin siyasal niteligi oldugunun goz ard1 edilmesine yol ac;IImakta, 2. kamu yonetimi disiplininin sorun-c;ozi.ici.i olarak yapilanmasi saglanmakta ve 3. kamu yonetimi ve bi.irokratlann, memurlann edilgen olduklannm on-kabuli.i sonucunu dogurmaktad1r. Boylece, bir yandan, disiplin tamamen kamu yonetimi gerc;ekliginin yonlendiriciligine terk edilmekte ve tJpki kamu gorevlilerinin edilgen konumlanna benzer bic;imde, kamu yonetimi disiplininde c;ah§anlann da benzer nitelikte olmalanna yol ac;IImakta diger yandan ise, kamu yonetimi bir gerc;eklik


10

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

olarak hi<;bir zaman a<;Iklanamaz bir kisirdongunun i<;ine hapsedilmektedir. T oplumsal ger<;eklik zemininde konuya yakla§tigimizda, kamu yonetimi/burokrasinin yahn ger<;eklik duzleminde gorlildugu gibi, basit bir ara<; olmadigi ileri surulebilir. bncelikle belirtmek gerekir ki, kamu yonetimi siyasal bir varhkt1r. DolaYJsiyla, ara<; olarak nitelendirilemez. Bu saVImiz, kamu yonetimi alanmda bir kuram denemesi olarak adlandmlabilir. Ancak, burada onemli bir aynnt1ya dikkat <;ekmek gerekecektir. Daha onceki kimi <;ah§malanmizda, kamu yonetimi alanmda kuramm olmadigmi ortaya koymu§tuk. Bunun en onemli gerek<;esi, kapitalist toplumsal ger<;ekligin yapiiam§I ile sosyal bilim orgutlenmesinin <;aki§masmdan kaynaklanan, varolan toplumsal ger<;ekligin belli temel alanlarm onermeleri temelinde a<;Iklanmasidir. Bu <;er<;evede, kamu yonetimi alanmda yapiian disiplin tarti§malannda, alamn siyaset ve orgut kurami arasmda bir gerilime maruz kaldigi yonundeki saptamalann ge<;erliligi tarti§mahdir. Bu genet toplumsal orgutlenme, alamn onerme yap1smda da yansimasmi bulmakta, varolan onermelerin onculleri tamamen, liberal ekonomi ve siyasetin varsaYJmlan olmu~tur. Tum bunlar, kamu yonetimi alanmda bagimsiz bir kuramm olmadigi veya yapiiamayacagmm gostergeleridir. 4 Burada, kamu yonetiminin bir ara<; olarak kavramla§tmlmasmm reddinin, (bag1mh) bir kamu yonetimi kuram1 ortaya <;Ikaracagi ileri surulmektedir. DolaYJSiyla, bu kuram denemesi de, bag1mh bir kuramla§tirma ornegidir. Bunun iki nedeni vatdir: ilk olarak, kamu yonetiminin bir disiplin olarak 4

Orsan 6. Akbulut, "Kamu Y6netiminde Kuramm Yoklugu ya da Yapdabilirligi Uzerine Yontemsel Bir Tartl§ma", Kamu Yonetimi-Yontem ve Sorunlar-, !;)inasi Aksoy ve Ydmaz Usruner (ed.), Nobel Yaymc1hk, Ankara, 2007, s. 5-29.


Giri~

11

ba§h ba§ma bag1ms1z bir kuram niteligi ta§tyamayacagt yoni.indeki varsaYJmtmtzdtr. <;unki.i, kamu yonetimi gerc;ekligi, varolan toplumsal gerc;ekligin ana parc;alanndan biri degildir. DolaYJstyla, kamu yonetimi veya daha gene! olarak yonetsel etkinlik, toplumsal ya§amm a§agtda belirtecegimiz gibi bir olu§turucusu degil, bic;imlendiricisi oldugundan, kamu yonetimi alanmda bagtmstz bir kuramdan soz etmek olanakstzdtr. <;unki.i, toplumsal yapt, i.iretim temelinde ortaya <;tkmakta, siyasal ve toplumsal unsurlarla bic;imlendirilmektedir. Bu anlamda, one si.iri.ilen kuram denemesinin, ele§tirilen kamu yonetimi kurammdan, bagtmh kuram yaptst baklmmdan c;ok da farklt olmadtgtnt soylemek gerekir. Buna kar§thk, varolan kuramdan oz itibariyle onemli bir farkltla§ma da vardtr. Bu da, egemen sosyal bilim paradigmasmm gene! ozelligi olan, yahn gerc;ekligin veri ahnmast yakla§tmma uygun hareket edilmemesidir. Nitekim, mevcut kamu yonetimi disiplininin en temel varsaYJmlanndan biri, bi.irokrasi/kamu yonetiminin bir arac; oldugudur. Oysa, bu kuram denemesinde, kamu yonetimi/bi.irokrasinin arac; olarak nitelendirilmesi reddedilmektedir. Bunun sonuc;lanm a§agtda aynntth olarak ele alacagtz. Burada, bu kuram denemesinin bagtmh olmasmm ikinci gerekc;esini belirtmek gerekir. Bu, kamu yonetiminin, inceleme nesnesi olarak korunma kaygtstdtr. Boylece, disiplinin stmrlan ic;inde kahnmt§ olunmaktadtr. inceleme nesnesi olarak, kamu yonetimi ahnmadtgmda, one si.iri.ilen deneme, bagtmstz bir kuram denemesi olarak kolayca nitelendirilebilir. Kamu yonetiminin arac; olarak kavramla§tmlmasma kar§t <;tkllmast, kamu yonetimi alanmda, inceleme nesnesinin ac;tklanmast baklmmdan bir katkl saglayabilir. (;unki.i, arac; nitelendirilmesiyle, disiplinin tamamen sorun-c;ozmeye odaklanmasma yo! ac;tlmakta, nedensel ara§ttrmaya yonelik bir


12

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

a<;IIdama <;er<;evesi geli§tirilmesi engellenmektedir. Bunun nedeninin, veri toplumsal ger<;eklik olduguna deginmi§tik. Bu kuram denemesinde sadece kamu ybnetiminin ara<; niteligi reddedilmemi§, onun toplumsal konumunu tammlaYJCI, yeni bir kavram da i.iretilmi§tir. Kamu ybnetimi, bize gore, bir ara<; degil bir bi<;imlendiricidir. Ancak bu niteligini tek ba§ma kazanmaz, devletle birlikte onun yap1sal par<;asi olarak bunu edinir. Devletin ve kamu ybnetiminin bi<;imlendirici olmasm1 a<;~klayabil­ mek i<;in bu kavramm kar§Itmm ne oldugunu ortaya koymak gerekir. T oplumsal ger<;eklik, gerek i.iretim bi<;imi ve s1mf hareketlerinin i<;sel varhg1yla gerekse <;evrimsel ve yaYJlmaci kimi ko§ullann etkiyle olu§maktadir. Bir ba§ka ifadeyle, toplumsal ger<;ekligin kurulU§U, bir bi<;imleni§ degil, bir olu§tur. Olu§, toplumun temel yapita§Ini olu§tUran, i.iretimin ger<;eklik kazanmas1d1r. Ancak, toplumsal ger<;eklik, i.iretim olgusu ile birlikte, toplumsal ya§amm di.izenlenmesi ve i.iretimin si.irekliliginin saglanmas1 bakimmdan bi<;imlendirilir. Vasal di.izenlemeler, ybnetsel kurumlar, bi<;imleni§i ger<;ekle§tirir. Toplumsal ger<;eklik daha dogrusu kapitalist toplum veya modern toplum, i.iretim ve zorun birlikteliginden tarihsel olarak ortaya <;Ikmi§tir. Ancak, burada zorun niteligi i.iretim ile kesinlikle e§it bir konumu ifade etmez. Zor ya da devlet/kamu ybnetimi, i.iretimin ya da ekonomik alanm bir tamamlaYJCISidir. TamamlaYJCihgm eylemliligi, bi<;imlendirmedir. Devlet/kamu ybnetimi, zor; ekonomVi.iretim kar§Ismda konumsal olarak tamamlaYJCI, eylemsel olarak bi<;imlendiricidir. Bu, kapitalist veya modern toplumun yap1sal ve tarihsel bir bzelligidir. Kapitalist toplum yapiianmasi, ekonomik alan ve siyasal alan olarak bi<;imseVkurumsal di.izeyde ikiye boli.inmi.i§ti.ir. Bu boli.inmede, devletin konu-


Giri§

13

munu tamamlaYJCihk olarak nitelendirmi§tik. 5 TamamlaYJCthk, blitunlemekten farkhdtr. Blitunlemede, devlet veya siyasal alan, toplum yaptsmt dogrudan dogruya olu§turur. Oysa, kapitalist toplumsal gen;eklik, tarihsel olarak, Oretim temelinde olu§mU§ fakat devlet veya siyasal alan aracthgiyla bi<;imlendirilmi§tir. Ekonomik alan-siyasal alan ,aynhgt varsaYJmtnt Wood gundeme getirmi§tir. Buna kar§thk tamamlaYJcthk ifadesini biz kullandtk. Kamu yonetimi bir siyasal kurum ya da bir dolaYJmlaYJCI olarak, devletin yaptsal par<;astdtr. Bundan dolaYJ, ttpki, hukuk ve temsil gibi bi<;imlendiricidir. Burada, kamu yonetiminin devletle yaptsal ozde§ kabul edilmesinin, inceleme nesnesinde bir kayma yarattp yaratmadtgt sorulabilir. Bi<;imlendiricilik bir butUn olarak siyasal alanm/devletin bir ozelligi oldugundan, burada soz konusu olan devletin inceleme nesnesi olmast degil, devletin tammlaYJCI ozelligi ile yani bi<;imlendirilik aracthgtyla kamu yonetimi ger<;ekliginin a<;tklanmastdtr. Bu kavramla§brmanm en onemli gerek<;esi, kamu yonetiminin siyasal bir varhk oldugunun vurgulanmasmt saglamakbr. Tekrar etmek gerekirse, kamu yonetiminin bi<;imlendirici olarak tammlanmast; 1. kamu yonetiminin siyasal bir varhk oldugunun ortaya konulmast, 2. alanda, ara<;ctl@n en onemli yanstmast olan salt sorun-<;ozme degil, nedensel a<;tklamalann da yaptlabilmesinin yolunun a<;tlmast, 3. kamu gorevlilerinin siyasaltoplumsal konumlan <;er<;evesinde ele ahnmasmm saglanmast ama<;lanm ger<;ekle§tirmeye donuktur. Bu <;ah§mamn 11<; temel varsaYJmi vardtr. Bunlar: 1. Kureselle§menin bir a<;Iklanma sorunu oldugu savtdtr. Bu sorunun temelinde, Avrupa-merkezci .yakla§tmm sosyal bi5

6rsan 6. Akbulut, Siyaset ve Yonetim ili§kisi-Kuramsal ve Ele§lirel Bir YakLa§tm-, TODAiE YaYJm, Ankara, 2005, s. 162-212.


14

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

limier alamnda egemenligi bulunmaktad1r. Bundan dolaYJ, toplumsal degi§_me, tek yonli.i ve "belirleyicilik" temelinde a<;Iklanmaya <;ah§JlmaktadJr. Oysa ki, toplumsal ger<;ekligin ozellikle toplumsal degi§me bakimmdan tek yonli.i kavramla§tmlmasi, ki.ireselle§menin de tek yonli.i kavranmasma neden olmaktad1r. DolaYJsiyla, bu varsaYJm kapsammda, <;ah§manm birinci boli.imi.inde, i<; ve di§ toplumsal degi§me kuramlan incelenmi§tir. Toplumsal degi§meyi "belirleyen" i<; ve di§ etmenlerin saptanarak a<;Iklanmasmdan <;ok, bu degi§me yakla§Imlanm benimseyen kuramlann incelenmesi yoluyla soz konusu etmenlere yer verilmi§tir. Her bir kuram ele ahmrken onunla ilgili yapilan ele§tirilere ve tarti§malara yer verilmi§ boylece bir yakla§Imm onermeleri yanmda eksikliklerinin de gori.ilmesi saglanmi§tir. ilk boli.imde, Ti.irk<;e literati.irde fazlaca yer verilmeyen, James M. Blaut'un <;ah§malan ele ahnmi§ aynca Ti.irk<;e literati.irde bilinmekle birlikte <;ok fazla incelenmeyen Robert Brenner'm savlanna da, ele§tirileriyle birlikte yer verilmi§tir. Bu inceleme konulannda, kamu yonetimi dogrudan odak ahnmami§tlr. c;:unki.i bir yandan metnin agirla§masi riski soz konusu olmu§ ama asil olarak diger yandan, <;ah§manm govdesini olu§turan bi<;imleni§ kavrammm tam olarak ortaya konulabilmesi i<;in olu§'a ili§kin konular bagimsiz olarak'daha dogrusu siyaset bilimi kapsammda incelemek zorunda kalmi§lir. Bununla birlikte, hem her bir alt ba§hk hem de ana ba§hklarm sonunda, incelenen konulann kamu yonetimi ile clan baglantlsma deginilmi§tir. <;;:ah§manm ikinci varsaYJmi ise, ulus-devlet ile kapitalizm arasmda yap1sal bir ozde§ligin oldugu bundan dolaYJ ki.ireselle§me kar§Ismda ulus-devletin zaYJflatildigi varsaYJmlanmn en azmdan merkez kapitalist i.ilkelerin ulus-devlet yapilan bakimmdan ileri si.iri.ilemeyecegidir. Bu kapsam-


Giri§

15

da olmak Ozere, ikinci boli.imde, ingiliz, Franstz ve ABD merkezile§meleri tarihsel olarak incelenmi§ ve bu ozde§lik belirtilen ornekler kapsammda kamtlanmaya <;ah§tlmt§ttr. Aynca, aym varsaytm, bu kez, ki.iresel donemde ulusdevletin niteligi tarti§tlarak ele ahnmt§tir. ~ah§manm 0<;i.inci.i varsaytmt ise, kamu yonetiminin ki.iresel donemde ortadan kaldmlmadtgt tersine sivil devlet yakla§tmt merkezinde yeniden yaptlandmldtgtdtr. Bu varsaytm da, <;ah§manm ikinci boli.imi.inde incelenmi§tir. Bir bi.iti.in olarak yakla§tldtgmda, <;ah§ma, ki.ireselle§me kar§tsmda kamu yonetiminin konumunun saptanmo.smt ama<; edinmi§tir. Ancak, varolan siyasal kuramlar ve kamu yonetiminin yontemsel ara<;lan tek ba§tna kullamlmak yerine, ki.ireselle§me ve ulus-devlet ile ilgili bilgiler dogrudan ti.iretilmi§ ve i.iretilmi§tir. ~i.inki.i, mevcut siyasal bilim literati.iri.i, ozellikle tarihsellik baktmmdan tartt§mahdtr. Oysa ki, siyasal kuram bulundugu tarihsel ko§ullann bir Ori.ini.idi.ir ve ozel tarihsel baglamlarda yaztlmt§ttr. 6 Suradan hareketle, siyasal bilim alanmda tarihsel bakt§ a<;~smt kullanan kuramlar incelenerek, tartt§ma konulanyla ilgili dogrudan bilgi edinilmi§tir. Bu yonleriyle, <;ah§ma, bi.iti.in olarak toplumsal ger<;ekligin herhangi bir alanma ili§kin yakla§tm ve yontem tartt§malanm da ana nitelikleri itibariyle barmdtrmaktadtr.

6 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, New York University Press, New York, 1997, s. 2.



BiRiNCi BOLUM KURESELLE~MEYi A<;IKLAMA SORUNU ve KAMU YONETiMiNDE DEGi~iM

Ki.ireselle§me, son donemde, sosyal bilimler alanmda en c;ok tartt§tlan konulann ba§mda gelmektedir. Bunun en onemli nedeni, ki.ireselle§menin toplumsal ya§amm hemen her alamm etkileyen bir olgu olmastdtr. Sosyal bilimler alamnda, ki.ireselle§me, bir yandan ac;tklanmast gereken bir olgu olarak incelenirken diger yandan bu olgunun toplumsal gerc;ekligi degi§tirici etkisi ana aktm sosyal bilim paradigmasmt da sorgulanabilir bir duruma getirmi§tir. Bu nedenle, sosyal bilimler alamnda, yogun bir bic;imde yontem tartt§malan yaptlmaya ba§lanmt§ hatta sosyal bilimlerin yeniden yaptlandmlmast gi.indeme getirilmi§tir. Toplumsal gerc;eklik ile onu inceleyen bilim alanlan ara-


18

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

smdaki ili§ki, ozne-nesne bi.iti.inle§ikligi kapsammda di.i§i.ini.ildi.igi.inde, yapllan yeniden yaplland1rma ~ah§malan­ nm ya da ~abalannln, bu ozne-nesne bi.iti.inle§ikliginin yeni ideolojik bi~imlerini i.iretmenin ara~lanm olu§turmaktan ileri gidemedigi gori.ilmektedir. Toplumsal bilimler alanmda, doga bilimlerinde oldugu gibi, ozne ile nesnenin mutlak anlamda ayn§masi soz konusu olamamasma ragmen, toplumsal ger~ekligin, fenomenolojide ileri si.iri.ildi.igi.i gibi ozne temelli in§a edildigini savunmak da olanakii degildir. Nesne, goreli olarak ozneden bagimsizdir. Bu bagimsizhk, nesnenin temelini olu§turan toplumsal i.iretimin niteliginden kaynaklanmaktad1r. Toplumsal i.iretim, yap1sal olarak nesnel bir nitelik ta§Ir. Ancak, i§leyi§i baklmmdan ozneldir. Bir ba§ka ifadeyle, toplumsal ger~eklik, belli ti.ir i.iretim etkinliklerine dayand1gmdan yapisal olarak nesneldir. Bu yap1sal nesnellik, oznenin iradesinin belirleyiciligini a§an fark11 bir nitelige sahip olma anlamma gelmektedir. Bununla beraber, toplumsal ger~ek­ lik, i§leyi§sel olarak ozneldir; belli s1mf ya da toplumsal katmanlann Iehinde bir yap1salhk kazanmi§tir. Ornek olarak, feodal i.iretim bi~iminde, bu i.iretim bi~iminin uyguland@ ti.im yerlerde ozellikle de Bat1 Avrupa'da, i.iretim bi~iminin ortak ana nitelikleri yap1sal olarak benzerdir. Toprak sahibi soylular ile koyli.iler arasmdaki ili§kide, soylularm sahip olduklan ekonomi-di§I zor ya da siyasi baski gi.ici.ini.i kullanarak koyli.ilerin art1k-i.iri.ini.ine el koymalan, yap1sal olarak nesnel bir ozelliktir. Ozneden ozneye farkllla§maz. Tek bir oznenin gereksinimleri temelinde ortaya 9kmam1§tir. Bat1 Avrupa'daki kimi ko§ullarm belirleyiciliginde, ya§amsal-ge~imsel 1 ger~ekligin i.iretiminin ye1 Ya!?amsal-ge<;imsel ifadesi yerine toplumsal kavram1 da kullamlabilirdi. Ancak, toplumsal kavrammm modern toplumlara 6zgu oldugunu dli!?lindugumuzden bu tur bir kullamm1 tercih etmedik.


Ki.iresellef?meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degif?im

19

ni bi<;imi olarak, ozneyi a§an zorunluluklann sonucunda ortaya <;~kml§tlr. Bu zorunluluklar, ya§amsal-ge<;imsel ger<;ekligin uretimi gerekliliginden kaynaklanmaktad1r. Bu gereklilik, doga-insan-toplum etkile§iminin bir sonucudur. Feodalitede, toprak soylulannm koyiUierin art1k-urunune el koymas1, yap1sal bir nesnelligi ifade etmekle birlikte, varolan ya§amsal-ge<;imsel ger<;ekligin, toprak sahibi s1mflar lehinde bi<;imlendigini de ortadan kaldlrmamaktadlr. Feodal ger<;eklik, toprak sahibi ve koylu s1mflann birlikte varolu§u ile yap1sal olarak uretilmektedir. Buna kar§lhk, toprak sahibi soylulann, ya§amsal-ge<;imsel ger<;ekligin belirleyici oznesi olduklan da bu yap1sal nesnelligin bir sonucudur. Kureselle§me, bir yandan toplumsal ger<;ekligin yeniden in§aSI niteligi ta§lrken diger yandan bu in§anm, nesnenin ald1gl yeni bi<;im dogrultusunda a<;~klanmas1 dolaYJSlyla da me§rulugunun saglanmas1 i<;in ussalla§tmlmasma yonelik yeni sosyal bilim paradigmasmm olu§turulmasl ve ana akim sosyal bilim paradigmasmm sorgulanabilir bir konuma getirilmesi surecini kapsamaktad1r. Kureselle§menin bu niteligi, onun a<;1klanmasl bakimmdan bir sorunun oldugunu ortaya koymaktad1r. Kureselle§menin a<;~klanmasmdaki sorun iki boyutludur. Sorunun ilk boyutu, nesnedeki degi§imin dogal sonucu olarak, bu degi§imi a<;~klayan ve varl@m surdurmesi i<;in me§rula§tmcl kavramlar ureten yeni bir ana akim sosyal bilim paradigmasmm olu§turulmasldlr. Bu boyutta, nesnenin degi§imi veri olarak ahmr ve bu zemin uzerinden bir yontem tartl§masl yap1hr. Daha dogrusu, yeni bi<;imlenen nesnenin fark11 yonlerini a<;1klamak, bir sorun veya paradigmalar arasmda bir mucadele haline getirilir. Sorunun ikinci boyutu ise, nesnede meydana gelen degi§imin onun niteligini degi§tirip degi§tirmedigi tartl§mas!dlr.


20

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Kureselle§menin ac;tklanmasmdaki sorunun ilk boyutu, iki yonludur ya da iki farklt yakla§tmt barmdtrmaktadtr. Bunlardan ilki, teknolojtk geli§menin ve bu geli§menin toplumsal-siyasaVyonetsel yaptlarda yol a<;ttgt degi§imlerin mutlak bir nesnellik ta§tdtgt, dogal bir geli§imin parc;ast oldugu bic;iminde, organik bir toplum yorumundaki mekanik akii yi.Jrutmeden kaynaklanmaktadtr. Bilgi teknolojilerindeki geli§melerin, tum insanhga hizmet etmekle ozellikle kamu yonetimi alanmda §effafhgt saglayarak toplumun demokratikle§mesine katki sagladtgma inamlmaktadtr. Bu inane;, pozitivist akll yi.JrUtmeyi yansttmaktadtr. Dolaytstyla, toplumsal uretimin yaptsal bir parc;ast alan teknoloji, tarih-ustu bir kategori olarak yorumlanmakta daha dogrusu bir inanca donu§turUimektedir. Bilgi teknolojilerindeki geli§me, dogal, mutlak bilimsel bir gerc;eklik olarak sunulmaktadtr. Gerc;ekte, teknoloji ozneden goreli olarak bagtmstz nesnel bir toplumsal yapt unsurudur. Ancak, pozitivist kavramsalla§ttrmada nesnel, tarihsizlige denk du§tugunden ve yukanda belirttigimiz yapt olarak nesnellikle bire bir aynt olmadtgmdan kureselle§menin ve onun bic;imlendirdigi ba§ta siyasal-yonetsel kurumlar olmak uzere, toplumsal ya§amm tum alanlannm ac;tklanmast baklmmdan bir sorun yaratmaktadtr. Kureselle§meyi a<;tklama sorununun ilk boyutunun ikinci yonu ya da yakla§tmmda ise, toplumlann salt kulturel niteliklerinden dolayt kendilerine ozgu bir tarihsellikleri oldugu bu baklmdan kureselle§menin yapay nitelikli ulus kavramt yerine, kUiturel nitelikleri daha belirgin etnik-dini unsurlann ozgurle§mesini sagladtgma yonelik inan<;ttr. Bu da, oznenesne butunle§ikligine dayah toplum yakla§tmmm ozne temelli yorumudur. Bu iki yakla§tmdan ilkinde, kureselle§meye dt§sal bir belirleyici olarak yakla§thr. Teknolojinin nesnel olarak uretildigine inamldtgmdan, onun tum top-


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

21

lumsal yapilan ve unsurlan di§sal olarak belirledigi di.i§i.ini.ili.ir. ikinci yakla§Imda ise, ki.ilti.ir, toplumlarm temel yapisal niteligi olarak kabul edildiginden, toplumsal yapmm bu i<;sel belirleyici tarafmdan belirlendigine inamhr. Vine ilk yakla§Imda, teknoloji ve onun yol a<;tigi degi§iklikler herhangi bir i.ilke tarafmdan ortaya konulmu§ olsa da, insanhgm ortak mirasi kabul edilerek ula§IImasi gereken bir a§ama olarak degerlendirilir. ikincisinde ise, ki.ilti.ir korunmasi gereken ve toplumsal yap1ya karakteristigini veren statik bir belirleyici olarak kavramr. Bu iki yakla§Im ve sorunun, gene) olarak toplumsal ger<;ekligin ozel olarak ise, ki.ireselle§menin a<;~klanmasi bakimmdan kutupla§tinci bir ozellik ta§Idigi, soz konusu ger<;eklikleri a<;~klamak bakimmdan onemli yontem ve i<;erik sorununa yol a<;tiklan ortadad1r. Aynca, belirtmek gerekir ki, toplumsal ger<;eklik yalm ger<;eklik di.izleminde kutupsal unsurlar temelinde bir gori.ini.ime sahiptir. Ancak, bunun veri ger<;eklik oldugu unutulmamahd1r. Ti.im bunlarla birlikte, ki.ireselle§menin a<;Iklanmasiyla ilgili sorunun ilk boyutundaki bu iki farkl1 yakla§Im oz nitelikleri a<;~smdan bi.iti.inle§iktir yani bu nitelikleri a<;~smdan ki.ireselle§menin bir a<;~klanma sorunu yoktur. Bir ba§ka ifadeyle, ki.ireselle§menin, bilgi teknolojilerinin geli§imi bakimmdan toplumsal ya§ami degi§tirerek geli§tirdigi ve bunun, yapay ulus modelinden etnik-dinsel temelli bir toplumsal orgi.itlendirmeyi kolayla§tirdigi bi<;imindeki yakla§Im, ki.ireselle§meyi a<;Iklama sorununu olu§turan, teknoloji ve ki.ilti.ir temelli boyutlann her ikisini de banndirmaktadJr. Bu iki yakla§Im, sosyal bilim tarti§malannda birbirine kar§It olarak konumlandmlan, pozitivist ve hermeneutik yakla§Imlardir ve bunlar ki.iresel toplumsal ger<;eklikte birbirinden bagimsiz degildir. <;unki.i, ana akim sosyal bilimlerde, bi.iyi.ik ol<;i.ide, pozitivist bilim gele-


22

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

negine ve bu bilim geleneginin yontemi olan nomolojik epistemolojiye dayamlmaktad1r. Bu epistemolojide, her ne kadar, fenomenolojiden farkh olarak ozne-nesne aynhgi temel ahnsa da, tarihsellige kapah olunmast ve onermelerin zaman-mekan boyutunun geni§ tutulmasmdan dolaYJ, ideolojik bilgi uretiminin kimi ozellikleri banndmlmaktadir. Pozitivizmde, nesnenin ozneden ayn oldugu varsaYJlmasma kar§Ihk, tarihsel zemin yoklugu, mevcut durumun organik <;ozumlenmesinden ileri gidilememesine neden olmakta bu da, pozitivizmdeki "duzen ve ilerleme" du§uncesinin, ideolojik bir gorunume burunmesine yol a<;maktadtr. K1saca, ozne-nesne kesikligi varsaYJmi sozde kalmaktadtr. Pozitivizme alternatif olarak sunulan hermeneutik yakla§tmda ise, ozne-nesne bUtunle§ikligi varsaYJmmdan hareket edildiginden, bu butunle§me tum toplumlar bakimmdan degil, kendi ozgunlugunu ta§tyan her bir toplum temelinde anlamlandmlmaktadir. Ancak, bu yakla§Imm ortaya <;tki§t, pozitivizmin yetersizliginden <;ok, nesnenin degi§iminden kaynaklanmakta; nesnenin aid@ yeni bi<;imi yans1tmakta; bu yeni bi<;imin bilgisini uretmek bakimmdan konumlandmlmaktadir. DolaYJstyla, ideolojik niteligi tartt§masizdtr. Tum bunlar, nesnedeki yeni bi<;imin a<;Iklanmasi bakimmdan poztitivizmin tek ba§ma yeterli olmad@, hermeneutik yakla§Ima gereksinim duyuldugu sonucunu en azmdan egemen sosyal bilimler bakimmdan dogurmaktadtr. Bu kapsamda olmak uzere, bilim paradigmasmda ba§layan bir degi§imin, kureselle§menin a<;Iklanmasi bakimmdan bir sorun yarattigi soylenemez. <;unku, belirtildigi gibi, pozitivizmde, sozde bir ozne-nesne kesikligi oldugundan, daha a<;Ik soylemek gerekirse, liberal toplumsal yapmm in§a edilmesi hepsinden onemlisi de devamhhgmm surdurUimesindeki ideolojik konumlam§tndan dolaYJ, nesnedeki degi§meler kar§I-


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

23

smda kendini yeniden uretememi§tir. Bunun sonucunda da, hermenetutik bilimler, nesnenin aldigi bu yeni bi<;imin yine hem in§a edilmesinde hem de a<;Iklanmasmda ana aklm haline gelmeye ba§lami§tlr. Her ne kadar, hermeneutik yakla§Imda, modernle§me ve onun ta§IYJCI govdesi olan pozitivizm ele§tirilse de, ozne temelli toplum kavraYJ§mda, nesne oznenin bir yansimasi olarak onunla ozde§ olarak degerlendirildiginden, nesne teknoloji bi<;iminde dahi olsa oznenin bir urunudur. Kisacasi, nesnel olarak toplumsal ger<;ekligin yeni bir bi<;im almas1 ve bu yeni bi<;imin farkl1 epistemolojiye sahip bir yakla§Im tarafmdan a<;Iklanmasi (daha dogrusu anlamhhgmm ortaya konulmas1) kureselle§menin a<;~klanmasi baklmmdan bir sorunun olmadigi sonucu dogurmaktad1r. Kureselle§menin a<;Iklanmasmdaki ikinci boyut, nesnede olu§an degi§ikligin onun niteliginde bir donu§um yarat1p yaratmadigiydi. Kureselle§menin a<;~klanmasi ile ilgili temel sorunun bu boyutu kapsad1g1 du§unulmektedir. Nitekim, bir yandan, kureselle§menin, toplumsal ya§ami ozellikle bilgi teknolojilerinin geli§kinligi baklmmdan kolayla§tirdigi iddiasi ve ulus-devletin siyasal simrlannm tarti§mah duruma getirilmesiyle birlikte, bu devlet yapiSI i<;inde bulunan etnik ya da dini kimi kultUrel unsurlann varhgmm birer insan hakki sorunu olarak one <;~kartip, uluslararasi kurulu§lann koruma ama<;h mudahale edebilmelerine olanak tanmmasiyla, demokratikle§me bakimmdan onemli bir geli§me oldugu ileri surUlmektedir. Buna kar§Ihk, diger yandan, kureselle§me olgusu, emperyalizmin yeni bi<;imi olarak degerlendirilerek, ozellikle "geli§mekte olan" ve "azgeli§mi§"_ ulkelerin, IMF, Dunya Bankas1 gibi kurulu§lar ile ulus-ustU §irketlerin kolay girilebilir ve yonlendirilebilir pazan durumuna getirildigi gerek<;esiyle ele§tirilmektedir. Tum tarti§malarda, ozellikle


24

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ba{pmh tilkelerde, ulus-devletin Za}'lflatildi{Jina hatta artadan kaldmlacagi kanusuna yagunla§tlmakta, bu baktmdan, yeni ve daha demakratik bir taplumsal orgutlenme ongortildugu iddiasmdan dalaYJ kureselle§me alumlanmakta, buna kar§Ihk yine, bu tip bir taplumsal orgutlenme, ulus-ustti sermayenin gucunu ve karhhgm1 art1rmas1 nedeniyle ele§tirilmektedir. Tum bu ileri surulenlerden farkh alarak, kureselle§menin tarihsel bir algu ve bir tiretim bic:;iminin farkh a§amast alarak ele ahnmas1, hem teknalajinin mutlak anlamda nesnel almadigt hem de kulttirlerin taplumsal uretime bagh alarak alu§tugunun kavranmasmt saglayacakt1r. Bir ba§ka ifadeyle, teknalaji ve ktilttir, uretim bic:;iminin birer sanucu alarak incelenecektir. Boylece, taplumsal gerc:;eklik, di§ ve i<; "belirleyicilik" kahplanna siki§Ilmadan a<;Iklanabilecektir. Veri gerc:;eklik a§Ilabilecektir. Ancak, kureselle§meye ili§kin ikinci yakla§Im alan ve bu alguyu temelde emperyalizm kavram1yla a<;Iklayan Marxist yakla§Imm, hermeneutik temelli yakla§Imlarda, pazitivizmin bir ttirevi alarak degerlendirildigini de belirtmek gerekir. Tum bunlar, taplumsal gerc:;ekligin ac:;Iklanmasi ya da anlamlandmlmas1 bak1mmdan fark11 kavram, yakla§Im ve yontemlerin uretildigi ve bunlann, kureselle§meyi a<;Iklama bic:;imleri arasmda da onemli farklihklar bulundugu gostermektedir. Bu farklila§ma aslinda, taplumsal gerc:;ekligin yapilam§mm bir sanucu ve bu yapilam§taki kimi c:;eli§kileri yans1tmaktad1r. Kureselle§menin a<;Iklanmasmm sarun almas1, bu algunun etkiledigi alanlardan biri alan kamu yonetimindeki degi§imin a<;Iklanmasi bakimmdan da benzer sarunlarm artaya <;Ikmasma yal ac:;maktad1r. Nitekim, Turkiye'de 6zellikle, 2000 YJhndan sanra gundeme gelen kamu yonetimi refarmu, bir yandan kureselle§menin zorunlu kildigi bir geli§me c:;abas1 veya uyum zorunlulugunun bir urunu


Kureselle~meyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

25

diger yandan ise, toplumsal ki.ilti.iru doni.i§ti.iren di§ etki olarak degerlendirilmi§tir. Reformu savunanlar, daha demokratik bir kamu yonetiminin olu§turulmasl baklmmdan bunu bir zorunluluk olarak gormelerine kar§m, kar§I <;1kanlar, toplumsal yaplYJ ve beraberinde devlet-kamu yonetimini zaYJflatacagi gerekc;esini ileri si.irmi.i§lerdir. Yukanda a<;1klanan ki.ireselle§menin ac;1klanma sorunuyla ilgili iki fark11 yakla§Imdan yola <;lkiidigmda, kamu yonetimindeki degi§imin kuramsal bir zeminde uygulamaya yanslyan boyutlanyla birlikte bir bi.iti.in olarak incelenmesinin zor oldugu a<;~kt1r. <;unki.i, veri gerc;eklikten ya da sonuc;Iardan hareket edilmektedir. Bu boli.imde, ki.ireselle§meyi a<;Iklama sorunu, di§ ve i<; olu§ ekseninde tarihsel olarak ele ahnacakt1r. Dl§ ve i<; "belirleyiciligi" savunan kuramlara yer verilerek, di§sal ve ic;selin niteligi bu kuramlardan hareketle ortaya konulmaya c;ah§IIacakt1r. Ti.im bu tarti§malann kamu yonetimine yans1malan da, bu tartl§malara ko§Ut olarak ele ahnacaktir. Boylece, hem ki.ireselle§meye ili§kin farkl1 yakla§Imlarm onermeleri, savlan incelenecek hem de bunlann kamu yonetimindeki degi§imi a<;Iklamak baklmmdan ifade ettikleri anlam belirlenmi§ olacakt1r. Bu a<;~dan, yap1lan inceleme ashnda, kamu yonetimindeki degi§imin kuramsal ve tarihsel niteligine ili§kin yakla§lm geli§tirme amac1 ta§Imaktad!r.


26

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

I. TOPLUMSAL ve SiYASAL-YONETSEL KURUMLARIN Bj<;iMLENMESi BAKIMINDAN i<; ve Dl!? OLU!? SORUNU

Sosyal bilimler alamnda toplumsal kurumlann bic;imleni§i ozellikle sosyoloji alanmda, toplumsal degi§me -social change- konusu kapsammda ele ahnmaktadtr. Siyasal kurumlann bic;imleni§i, daha c;ok bir tarihsel inceleme konusu olarak degerlendirildiginden, salt siyasal dO§Oncelerin betimlenmesine odaklanan siyaset biliminde ilgi gormemi§tir. Bununla beraber, tarih alamnda konuyla ilgili c;ah§malar yapllmaktadtr. Yonetsel kurumlarm bic;imleni§i ise, kamu yonetimi alamnda c;ok az incelenen bir konu olmu§tur. Ancak, ozellikle, 1945'den sonraki donemde, modernle§me kuramlanmn ortaya <;tkmasma ko§Ut olarak, siyaset bilimi ve kamu yonetimi alamnda, stmrh da olsa, siyasal ve yonetsel kurumlann bic;imleni§i konusuna ilgi gosterilmi§tir. Ancak, bu ilginin tek tarafh bir paradigmanm temel varsaYJ.mlanm dogrulamaktan oteye gec;emediginin altmt c;izmek gerekir. Siyasal-yonetsel kurumlann bic;imleni§i, toplumsal kurumlann bic;imleni§inden ayn veya bagtmstz dO§OnUiemez. Toplumsal gerc;eklik bir butun oldugundan, siyasal ve yonetsel olu§umlann bu butunden ayn bir varolu§a sahip olmalan en azmdan belli ge<;i§ veya devrim/donO§Om donemleri haric;, olanaklt degildir. Sosyal bilimler alanmda, genet olarak, toplumsal kurumlann bic;imleni§inde, egemen paradigma, toplumsal degi§me kuramlan temelinde i<; belirleyicilige dayandmlmaktadtr. Buna kar§thk, dunya sistemleri ve dunya-sistemi gibi Avrupa-merkezcilige kar§t kuramlar, dt§ belirleyicilige dikkat c;ekmi§lerdir. Bu tartt§malara a§agtda aynntth olarak yer verilecektir. Ancak, burada, ic;sel ve dt§sal ifadelerinin ne-


Kiireselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

27

den olu§ olarak nitelendirdigimizi, i<; veya dt§ "belirleyicilik" ve "dinamik" ifadelerinin neden kullamlmadtgma ktsaca deginmek gerekir. i<;sel ve dt§sal ifadeleri ya da stfatlan, dinamik sozcugunun onunde yogun bir bi<;imde kullamlmaktadtr. Bu tOr kullammda, dt§ dinamik, toplumsal ger<;eklige dt§artdan mudahale eden ve/veya belirleyen, devletleri, kurumlan hatta ki§ileri ifade etmektedir. Ozellikle, kureselle§me doneminde, lMF ve Dunya Bankast gibi kurulu§lann bagtmh Olkelere yonelik kimi talepleri dt§ dinamigin tipik ornegi olarak verilebilir. Bu dt§ etki kar§tsmda tepki gosteren, sivil toplum kurulu§lan, siyasal partiler, gonullu orgutlenmeler, sendikalar hatta kimi devletler-hukumetler ise i<; dinamigi olu§turabilmektedir. Dt§ dinamiklerin, toplumsal yaptyt bi<;imlendirmeleri, dt§ belirleyicilik sorununu ortaya <;tkanrken, yine bu belirleyicilige kar§t <;tkarak yerel veya emik olam korumak, i<; belirleyicilik sorununa konu olmaktadtr. Her iki kullammm da kimi sorunlan oldugu §Ophesizdir. i<; ve dt§ dinamik ifadesi belli bir ger<;ekligi ifade etmekle birlikte, yukanda kureselle§meyi a<;tklama sorununu tartt§trken belirttigimiz gibi, toplumsal ger<;ekligin salt belli yonlerine vurgu yaptlmaktadtr. i<;-dt§ belirleyicilik ifadesi de, benzer bi<;imde, toplumsal ger<;ekligin olu§umunu kutupla§ttrarak indirgemektedir. Oysa ki, burada, i<; ve dt§ olu§, toplumsal ger<;ekligi hem bi<;imlendiren hem de a<;tklayan kavramlar olarak kullamlmaktadtr. Olu§ ifadesi, toplumsal ger<;eklikte i<;sel ve dt§sahn salt bir dinamik ve yine salt bir belirleyicilik niteligi ta§tmaktan <;ok, toplumsal ger<;ekligin bi<;imleni§inin yaptsal unsurlan olarak varhklanm ifade eder. Bir ba§ka ifadeyle, i<;sel ve dt§sal olu§, toplumsal ger<;eklige i<;kindir. Dinamik gibi, ya kO!tOr temelli ya da teknoloji yonelimli manipulatif bir tarafgirligi; belirleyicilik gibi, tek boyutlu aktl yOrOtmeyi


28

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

yans1tmaz. Ancak, bunlardan, i<; ve di§ dinamiklerin varhgmm yadsmd1g1 ve _belli tarihsel ko§ullarda i<; ve di§ belirleyicilerden birinin baskin oldugu ger<;eginin goz ard1 edildigi sonucu <;~kanlmaz. Olu§ ifadesi, bu her iki durumu da kapsaYJCI bir nitelik ta§Imaktadir. i<; olu§, ba§langi<; duzeyinde ve temel olarak, toplumsal ger<;ekligin uretime dayah bi<;imleni§ini, di§ olu§ ise, <;evrimselligin -cyclica/varolan toplumsal ger<;ekligi etkilemesini ve belli durumlarda donli§tlirmesini ifade etmektedir. Olu§, kelimesindeki i§te§lik, i<;sel ve di§Sal olamn birlikteligini digerine dogrudan vurgu yapmaks1zm a<;Iklar. Olu§, toplumsal ger<;ekligin olu§umunun i<;kin niteligidir. Ancak, bi<;imleni§ten farklidir. Bi<;imleni§, tlirev bir niteliktir. Sanayi uretimi, refah ekonomisi donemi bakimmdan, i<;sel bir olu§ iken, nee-liberal donemde di§sal bir olu§ niteligine burunebilmektedir. Ancak, her iki durumda da, art1k-deger elde etmeye yonelik uretim olgusu, toplumsal ger<;ekligi ortaya <;Ikaran bir olu§tur. Uretim olgusu, kapitalist uretim bi<;iminin yap1sal bir ozelligi oldugundan bir olu§tur. Bu olu§, farkl1 tarihsel donemlerde farkl1 bi<;imlerde, toplumsal ger<;ekligi bi<;imlendirmektedir. Uretim ve <;evrimsellik, kapitalist uretim bi<;imine i<;kin oldugundan daha soyut bir nitelik ta§Ir. Oysa, sanayi uretimi, hizmet uretimi daha somut bir nitelik ta§Id1klarmdan ve aym zamanda dinamik bir boyuta sahip olduklanndan bi<;imleni§tirler. Sosyal bilimler alanmda, i<; ve d1§ "belirleyicilik" sorunu, feodalizmden kapitalizme ge<;i§ ya da kisaca ge<;i§ tarti§malan ile birlikte onem kazanmi§tir. Sosyal bilimler alanmda, toplumsal ger<;ekligin olu§umuna ili§kin temel sorulann soruldugu ve yamtlann arand1g1 buylik tartl§malar yapilml§tlr. Bu tarti§malarda, belli ve kesin bir sonuca ula§Ilamami§ olsa da, varolan toplumsal ger<;ekligi a<;~kla­ mada ve yorumlamada kullamlacak pek <;ok temel kav-


Kureselle:jmeyi A<;II<Iama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

29

ram ve yakla§Im ortaya konulmu§tur. Bu kavramlar ve yakla§Imlar, toplumsal gen;ekligin bi.iti.insel olarak kavranmasi bak1mmdan birer yontemsel anahtar nitel@ndedir. Bir toplumsal veya siyasaVyonetsel olgu betimlenirken ya da a<;Iklamrken, bu anahtar kavram ve yakla§Imlarm kullamlmasi, soz konusu olgu ve/veya olgulann tarihsel olduklan ve toplumsaVekonomik bir i<;erik ta§Idiklan gerc;egine vurgu yapilmasJ baklmmdan onem ta§Imaktadir. Ornek olarak, bu tarti§malarda, c;evrimsell@n toplumsal yenilenme veya c;oki.i§ i.izerinde etkili oldugu ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Kamu yonetimi baklmmdan yap!lan kimi incelemelerde, yonetsel reform uygulamalannm daha c;ok c;evrimsel di.i§i.i§ donemlerinde gerc;ekle§tirild@ ortaya konulmu§tur. Bu savm kesinligi tartl§mah olsa da veya bu sava kat!lmmasa dahi, yonetsel reform uygulamalannm tek ba§ma yonetsel gereksinimlerin bir sonucu olmadigi, ekonomik bir temele dayand1g1 ve c;evrimselligin kapsadigi donem baklmmdan da belli bir tarihsellik i<;erd@ sonucuna vanlabilmekte ve yonetsel reform konusu Simrhhgi olsa da belli bir zemine oturtulabilmektedir. Feodalizmden kapitalizme ge<;i§ tarti§malan, Hilton'un da belirtt@ gibi, her ne kadar, Marxistler arasmda yap!lan dolaYIsiyla da Marxizm i<;indeki bir tarti§ma olsa da, tarihsel geli§meyle ilgili, a<;IklaYJ.CI kuramlar arasmda bir yan§m 2 ortaya <;Ikmasma da yol a<;IImi§tlr. Nitekim, Dobb-Swezzy tarti§masiyla ba§layan ge<;i§ tarti§malarmm 1940'1arda yapiimi§ olmas1 ile yine bu YJ.llarda modernle§me kuramlannm ortaya <;Iki§I anlamhd1r. Gene) olarak, toplumsal bilimler alanmda, toplumlann bir organizmaya benzetilerek a<;Iklanmaya c;ah§Ilmasi ve bununla_ ko§ut olarak, evrimci 2 R.H. Hilton, "Introduction", The Brenner Debate -Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe, (ed.) T.H. Aston ve

C.H.E. Philpin, Cambridge University Press, New York, 1990, s. 1, 2.


30

Klireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

bir toplumsal geli§im yakla§Immm ortaya <;Ikmasmm gec;mi§i, c;ok eski ta~ihlere kadar geri goturO!ebilir. Ancak, biz burada, tarti§manm yapildigi tarihten c;ok, tarti§ma konulanm temel aldigimiZdan, feodalizmden kapitalizme gec;i§ tarti§malanm, varolan toplumsal gerc;ekligin bic;imleni§ini ac;Iklamaya c;ah§an tarb§malann ba§langici olarak ald1k. Bunun uc; nedeni vard1r. Bu uc; neden aym zamanda, soz konusu tarti§malarla ortaya c;1kan uc; merkezi konu ve sorunu da ifade etmektedir. ilk olarak, bir toplumsal yap1dan ya da uretim bic;iminden bir ba§ka toplumsal yapiya ya da uretim bic;imine gec;i§in, "evrim", "devrim", "degi§me" ve "donii§iim" olup olmadigi konu ve sorusunun one <;Ikanlmasidir. ikinci olarak, bu, "evrim", "devrim", "degi§me" ve "donii§iimun", ic; olu§un mu yoksa di§ olu§Un mu bir sonucu oldugu sorununun merkezi bir konu haline getirilmesidir. dc;uncu ve son olarak ise, tum bunlarm, sadece Bat.J'ya ozgu olup olmad@ sorgulamasmm da yapilmaya ba§lanmi§ olmasidir. Bu uc; merkezi konu ve sorunu, ic; ve di§ o!U§ kapsammda birlikte ele alacagiz. Bunun nedeni, bir taraftan yukanda ac;Ikladigimiz gibi, ic; ve di§ olu§un toplumsal gerc;ekligin yap1sal unsurlan olmasi diger yandan ise, konuyla ilgili kuramlann daha c;ok bu kavram c;ifti uzerinden yapilmasidir. Ancak, once, belirtilen konularla ilgili kuramlann simflandirmalanna gene! olarak bakmak gerekir.

II. i<;SEL ve DI~SAL OLANI A<;IKLAMAYA YONELiK KURAM SINIFLANDIRMALARI Toplumsal gerc;ekligin c;ok yon!U ve karma§Ik olmasmdan dolaYJ, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlarm ic;sel ve di§Sal olarak bic;imleni§ini a<;~klayan kuramlann da c;ok saYJda ve birbirinden fark11 olmasi dogald1r. Bu bolumde, yukanda belirttigimiz gibi, ic;sel ve di§Sal olam, konuyla il-


Kureselle:jmeyi A<;;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

31

gili ana yakla§Imlan ele alarak saptamaya c;ah§acagiz. Ancak, ic;sel ve di§Sahn birer a<;Iklama kategorisi olarak nasll simflandmldigmi ele almak hem simflandirma bic;imleri arasmdaki farklihklan ve benzerlikleri ele alabilmek hem de konuya yontemsel bir bi.iti.insellikle yakla§abilmek baklmmdan onemlidir. Konuyla ilgili olarak yapllan belli ba§h smiflandJrmalan a§agJda ki.imelendirdik. Ti.im bu simflandirmalann ortak noktas1, toplumsal gerc;ekligin oiU§Umunda, i<;sel ve di§sal ya da ekonomik (i.iretim) ve siyasal etmenler temelinde bir a<;Iklama c;erc;evesinden hareket etmeleridir. A. Avrupa'nm Ortaya Giktl}tyla ilgili Kuramlar Smtflandumast

Daha sonraki ba§hklarda aynntJh olarak ele alacagimiz gibi, Avrupa-merkezcilik ve Avrupa "mucizesi" konusu, toplumsal ve siyasal-ybnetsel kurumlann bic;imleni§inde temel <;Ikl§ noktas1 olarak ahnmaktad1r. Bir ba§ka ifadeyle, gi.ini.imi.izde hala varhgmi koruyan hatta ki.ireselle§me si.ireci kar§Ismda a§IndJgi iddia edilen ve post-modern kuramda ise varhklan artJk tarti§mah hale gelmi§ olarak kabul edilen, toplumsal, siyasal-ybnetsel kurumlann ortaya <;Jkl§I, kapitalizmin ve Avrupa'nm dogU§U sorunu c;erc;evesine oturtulur. Bu c;erc;eve, hem Marxist hem de liberal toplum ve siyasal kurammm da pek c;ok temel varsaYJminm ba§langi<; noktasm1 olu§turmaktadir. Nitekim, Marxist kuram a<;Ismdan, Avrupa'nm dogu§U, feodalizmden kapitalizme ge<;i§i yani kapitalizmin de dogu§unu ifade ettiginden tarihsel bir anlamhhga sahiptir. Uberal kuram a<;Ismdan ise, Avrupa'mn dogU§U, modernligin ortaya <;Ikmasmi ve buna arac1hk ederek gelf§menin bnci.isi.i olan, Avrupahhk ve Avrupa ki.ilti.iri.ini.in one <;IkanlmasmJ hatta kimi yazarlara gore de kutsanmasm1 belirginle§tirdiginden


32

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

bir donum noktas1 olarak kabul edilmektedir. Kabaca siralanan gerek<:;eler, Avrupa'nm dogu§U ya da ortaya <:;Iki§Iyla ilgili basit oflermeler bi<:;imindedir. Bunlann neden bu tur bir nitelik ta§Id@ ilgili kuramlann bir ozelligidir. Bu ozellik ise, toplumsal ger<:;ekligi a<:;Iklarken hangi tur ve saY'da degi§ken kullamlmasi ile ilgilidir. Palan, Avrupa "mucizesi"nin birbiriyle ili§kili D<:; metodolojik degi§kenle yaygm olarak tarti§IId@m belirtir. Bunlar, tek-nedenli -mono-causal-, <:;ok-nedenli -hetero-causalve konjonktur kuramland1r -co,Yuncture-. Tek-nedenli kuramlara gore, Avrupa "mucizesi" ozel, tek bir nedenden ortaya <:;Ikmi§tir. Bu neden, diger nedenleri a<:;~klamak i<:;in kullamhr. Ornegin, Guizot, Helenik, Germanik ve Hristiyan kan§Immm Avrupa "mucizesi" ile ilgili en onemli tek-neden oldugunu ileri surer. <.;:ok-nedenli kuramlarda ise, birbiriyle ili§kili <:;ok saYida neden vard1r. Avrupa "mucizesi" de bu nedenlerin toplammdan ortaya <:;Ikmi§tir. 6rnek olarak, Weber, bu nedenleri, kendi aralannda hiyerar§ik ya da tarihsel bir nedensellik bag1 olmaksizm, sonu<:;lann bir Siralamasi ya da olaylar dizisi bi<:;iminde ardi§Ik olarak incelemi§tir. KonjonktUr kuramlannda ise, Avrupa "mucizesi", tek bir tarihsel konjonktUrun meydana geld@ <:;ok saYida olaydan kaynaklamr. Herhangi bir ilerleme ilkesi kabul edilmez ve tarih tek bi<:;imli olarak a<:;Iklamr. Palan, bu metodolojik degi§kenlere i<:; ve di§ toplumsal degi§me kuramlanm ekler. Buna gore, i<:; toplumsal degi§me kuramlannda Avrupa "mucizesi" Avrupa'nm i<:; "dinamikleri" ile a<:;Iklamrken di§ degi§me kuramlannda, geli§en bir dunya piyasasmda, Avrupa'mn konumu ve /veya Avrupa-di§I geli§meden kaynaklamr. Palan, son olarak normatif kuramlan da bunlara ekler. Bu kuramlann en bilinen ornegi, sadece Avrupa'nm evrilebildigi kurum ve kUiturleri a<:;Iklayan Avrupa-merkezciliktir. idealist ku-


Kureselle~meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

33

ramlann da, ki.ilti.iri.in baskmhgma onem verilmesinden dolay:I, Avrupa-merkezci ve i<;sel nitelik ta§Idtklan belirtilir. Yine, i.i<;i.inci.i di.inyaci kimi kuramlar da, normatif kuramlar kapsammda ele ahmr. 3 Tum bu kuramlar a§agtdaki bi<;imde formi.ille§tirilebilir: i<;sel I Tek-Nedenli I Avrupa-Merkezci Kuramlar Bunun daha karma§tk Weberci bi<;imi de §6yledir: i<;sel I <:;ok-Nedenli I Avrupa-Merkezci Kuramlar Bu iki tip kuramda, Avrupa'nm geli§mesinin ekonomik yoni.i ihmal edildiginden dolay:I ele§tirilir. Bu kapsamda ise, i.i<;i.inci.i di.inyact formi.il ortaya <;tkar: Dt§sal I Tek-Nedenli I U<;i.inci.i-Di.inyaci Kuramlar. 4 Gene) olarak degerlendirdigimizde, bu tip kuram stmflandtrmasmm kapsadtgt kuramlann, liberalden Marxist'e kadar geni§ bir alana yay:IIdtgt gori.ilmektedir. Ki.ireselle§me konusu da temel olarak Batt'nm veya Avrupa'mn i.isti.inli.igi.ini.in bir ba§ka veya ileri bi<;imi olarak yorumlandtgmda, gi.ini.imi.izde yaptlan konuyla ilgili pek <;ok a<;~klamamn, tek veya <;ok-nedenli ancak Avrupa-merkezci bir nitelik ta§tdtgt gori.ilmektedir. ilerleyen ba§hklarda bu tezlerimizi aynntth olarak kamtlayacagtz.

B. Avrupa'nm Ortaya <;tki~tyla ilgili Dini Temel Alan Kuramlar Smtflandumast McNeill, toplumsal ger<;ekligin bi<;imleni§iyle ilgili i<; ve dt§ "belirleyicilik" sorununu, Batt Avrupa uygarhgmda birbiri 3 Ron en Palan, "The European Miracle of Capital Accumulation'", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocentrism and History, J.M. Blaut, Africa World Pres, Trenton, 1992, s. 99, 100.

4

A.g.m., s. 100, 101.


34

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ile uyu§mayan iki evrensel tarih veya di.inya tarihi modeli smtflandirmasiyla ac;Jidamaya c;ah§Ir. Bu modeller: a. Pagan ve <;evrimsel Model b. Hristiyan ve <;izgisel Model. Pagan ve c;evrimsel model, insan dogasmm her yerde aym oldugunu varsayar. Farkh i.ilke ve farkh zamanlarda temel unsurlar baklmmdan tekrarlanan yi.ikseli§ ve di.i§i.i§ c;evrimleri vardtr. 5 Daha soma geni§ kapsamh olarak ele alacagimiz, di.inya-sistemleri ve di.inya sistemi kuramlan klsmen bu kapsamda en azmdan c;evrimselligi temel almalan baklmmdan degerlendirilebilir. Hristiyan ve <;izgisel modelde ise, Adem ile ba§layan ve isa'nm ikinci geli§iyle sona erecek bir dogrusal tarih varsaytmma dayamhr. McNeill, bu modelin, 18.yi.izytlda Vico ve Herder'in, farkh ki.ilti.ir ve halklardan bahsetmeleriyle birlikte klnldtgmt belirtir. 6 Avrupa-merkezci kuramlann tamammm, Hristiyan ve <;izgisel modele uygun oldugu ileri si.iri.ilebilir. Ki.ireselle§meyi ac;tklamak baklmmdan bu iki modelin de gi.ini.imi.izde yogun bir bi<;imde kullamldtgt gori.ilmektedir. Hristiyan ve c;izgisel model, yukandaki Avrupa'nm ortaya <;tkl§tyla ilgili gene! kuramlar smtflandtrmasmda, i<;sel, teknedenli ve Avrupa-merkezci kuramlarm bir ornegi olarak degerlendirilebilir. Pagan ve c;evrimsel model ise, di.inyasistemi ve di.inya sistemleri kuramlan kapsammda, di§sal, tek-nedenli ve i.i<;i.inci.i-di.inyact bir nitelik ta§Imaktadtr. Toplumsal gerc;eklikte, dinin bir sonuc; olarak konumuna vurgu yapJimasi baklmmdan bu stmflandJrmamn belli bir 5 William McNeill, "Onsoz", Diinya Sistemi -~ YiizyLIILk mt, ~ Binytlltk mt?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (<;:ev. Esin Soganctlar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 15. 6

William McNeill, "Ons6z", Diinya Sistemi -Be§ Yiizy!Lltk m1, Be§ BinyLIILk mt?-, s. 15, 16.


Kiireselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

35

eksikligi tamamladtgt ileri surulebilir. Bu stmflandtrma, sonraki ba§hklarda, yonetimin ve kamu yonetiminin kureselle§me ile baglanttstm saptamak baktmmdan da kullani§h kavramsal ara<;lar sunmaktadtr. Pagan ve <;evrimsel modelin, kabaca, salt ve <;tplak olarak yonetimi kapsadtgt, buna kar§thk, kamu yonetiminin yine kabaca Hristiyan ve <;izgisel model kapsammda yorumlandtgt veya in§a edildigini saptamak olanakltdtr. Bu kapsamda olmak uzere, kureselle§me salt teknolojik bir degi§me sureci olarak yorumlandtgmda bu, pagan modelin bir yanstmasmt olu§tUracak ancak aym teknolojik sure<; Avrupa'nm ya da Hristiyanhgm bir urunu olarak kabul edildiginde bu kez Hristiyan ve <;izgisel model kapsamma oturtulabilecektir. Bu smtflandtrma, gunumuzde kureselle§me ile ilgili olarak yaptlan kimi degerlendirmeleri temellendirmek baktmmdan kullamlabilir. C. Devletin (Toplumsal-i<;sel-Ger<;ekligin) Olu§umuyla ilgili Alternatif Kavramla§brmalar Stmflandumast

Bu <;ah§mada, devleti i<; olu§un unsuru olarak kabul ettik. Toplumsal ve siyasal-yonetsel ger<;ekligin a<;~klanmast baktmmdan, i<; olu§ temelinde olmak uzere, devletin olu§Umuyla ilgili kavrala§ttrmalara ili§kin smtflandtrma da, bir baktma, bir butlin olarak toplumsal ger<;ekligin bi<;imleni§i kapsammda degerlendirilebilir. Bir ba§ka ifadeyle, devleti toplumsal ger<;ekligi olu§turan ana unsurlardan biri olarak kabul ettigimizde, onu bi<;imlendiren sure<;leri, i<;sel ve dt§sal olarak smtflandtrmak olanakltdtr.


36

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;izelge 1. Devletin Oluljumunda Alternatif Kavramlaljttrmalar

y

a

i<;

Uretim bi<;imi

Devlet<;i

Dunya Sistemi

Jeopolitik

p I

n n

K 0 k

e n

Bagimsiz

Turetimsel Ekonomik ili§ki

Kaynak: Charles Tilly, Zor, Sennaye ve Avrupa Devletlerinin 0/~umu, (<:;ev: Kudret Emiroglu), imge Kitabevi, Ankara, 2001, s. 25.

Devlet<;i modelde, siyasal degi§im kismen ekonomik degi§imden bagimsiz bir sure<; olarak ele ahmr ve bu sure<; her devletin kendi i<;indeki olaylann sonucu olarak a<;Iklamr. Devletin donu§umu, kendi topraklannda ya§anan, ekonomi-di§I olaylann sonucudur. Bu modelde, uluslararasi ili§kiler c;ozumlemesinde kullamlan devletlerin kendi <;~karlan oldugu varsaYJmmdan hareket edilir. DolaYJsiyla, tekil devlet referans noktasi olarak ahmr. Ornek olarak, Fransiz, Osmanh veya isvec; devletinin donu§umu, kendi parametreleri ic;indeki olay ve surec;Ierin sonucu olarak a<;Iklamr. Tilly, bu modelde, Avrupa devletlerinin neden c;ok fark11 yollar izlemelerine kar§m sonuc;ta ulusal devlet bic;imine donD§tuklerinin a<;~klanamadigma dikkat c;eker. Vine, Tilly, devlet<;i c;ozumlemelerde, parc;ac1hk ya da


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

37

amac;salhga-teleolojiye kapilarak, belli bir devletin modern bic;iminin ulusal bir nOfus ve ekonominin ozgOI karakterinden nas1l dogdugunun a<;~klanmaya c;ah§Ihrken, Bohemya gibi bugOn olmayan devletlerin yok sayildigmi dolaYJSiyla bu modelin a§Ilmasi gerektigini iddia eder. Devlet olu§umuna ili§kin jeopolitik c;ozOmlemelerde ise, devletleri belirleyen gO<; olarak, uluslararasi sistem on planda tutulur. Buna gore, devletlerarasi ili§kilerin kendi ic;inde bir mantigi ve etkileri vard1r. Bu modelde, belli devlet bic;imlerinin uluslararasi sistemdeki ozgOI konumla olan arasmdaki baglant1 a<;Iklamr. Uretim bic;imi c;ozOmlemelerinde, devlet ve devletin degi§imi, feodalizm, kapitalizm veya ba§ka bir Oretim bic;iminin mant1gmdan tOretilir. ileride aynnt1h olarak ele alacagimiz Robert Brenner'm yakla§Iffii buna ornek gosterilir. Tilly, bu yakla§Imda, aym Oretim bic;imine sahip devletlerin arasmdaki bic;im ve etkinlik farklihklannm a<;Iklanamadigmi ileri sOrer. Uretim bic;imi modelinin olumlu yam olarak, devletler Ozerindeki egemenlik mOcadelelerinin a<;Iklanabilmesi gosterilir. DOnya sistemi modelinde ise, farkl1 devlet olu§umlannm, dOnya ekonomisi ic;inde bic;imlendigi varsaYJhr. Devletlerarasmdaki ili§kiler ekonomik yap1dan tOremesine kar§m, devletlerin yapilannm dOnya sistemi ic;indeki konumlannm bir sonucu oldugu kabul edilir. Tilly, bu modeli, devletlerin fiili orgOtsel yapilan ile dOnya sistemindeki konumlan arasmdaki baglantmm ortaya konulamamasmdan dolaYJ ele§tirir. Tilly, bu dort modelin de, devletlerin niteliklerindeki farklila§maYJ degil, ili§kilerindeki farklila§maYJ ortaya koydugunu ve Avrupa' daki merkezile§mi§ devletlerin temel ahndigmi vurgular. Tilly, jeopolitik ve dOnya sistemi modellerini daha gOc;lO bulmakla beraber, devletc;i yakla§Imda, sava§m devlet olu§umundaki yerini ac;1klamak bakimmdan belli bir OstOnlOge sahip olundugunu da kabul


38

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

eder. Tilly, gene! olarak, devletin baskici ve el koyucu 6zellikleri i.izerine yogunla§Ir ve zor kullammi ile sava§ haZirhgmi <;6zi.imlemesinin ortasma yerle§tirir. Devletlerarasi ili§kiler de, 6zellikle, sava§ ve sava§a haZirhk aracihgiyla tum devlet olu§um si.irecini etkiler. Dolayisiyla, Tilly, sermaye yogunla§masi, sava§a haZirhk ve uluslararasi sistemdeki konum gibi degi§kenlerle devlet olu§umunu <;6zi.imlemeye <;ah§Ir. 7 Tilly'nin bu simflandirmasi, ki.ireselle§meyi a<;Iklama sorunu kapsammda, bizim temel aldigimiz kurguyu 6nemli 6l<;i.ide yansitmaktadir. Nitekim, toplumsal ve siyasaly6netsel ger<;ekligin bi<;imleni§i bakimmdan, toplumsal ger<;ekligin k6kenleri <;izelge 1'de, yapmm k6kenleri olarak ifade edilen, bizim yukanda bahsettigimiz, i<; ve di§ olu§ sorununa denk di.i§mektedir. Vine sonraki ba§hklarda da g6ri.ilebilecegi gibi, Uretim bi<;imi ve devlet gene! olarak i<; olu§, di.inya sistemi (<;evrimsellik, fiyat ve ni.ifus hareketleri vs.) ve jeopolitik ise di§ olu§ kapsammda ele ahnmaktad1r. Bu <;er<;eveyi, toplumsal ger<;ekligin o!U§Umu bakimmdan yorumladigimizda, i<; "belirlenimci" toplum modelinde, toplumsal ger<;eklik ya i.iretim bi<;imi ya da devlet veya her ikisinin kar§Ihkii etkile§iminin bir sonucu olarak ortaya <;~kmi§ ve bi<;imlenmi§tir. Bilindigi gibi, Marxist kuramda, toplumsal ger<;ekligin olu§umunda Liretim bi<;iminden hareket edilir. Devlet, Uretim bi<;iminin bir ti.iretimi veya sonucudur. Weberci toplum kurammda toplumsal ger<;eklik, siyasal etmenlerin ba§athgi kapsammda a<;Iklamr. Weberci yakla§Imm gi.ini.imi.izde bir ti.ir devam1 olan, tarihsel sosyoloji yakla§Immda 6zellikle de Skocpol ve Tilly'nin 6nermelerinde, toplumsal ger<;ekligin bi<;imle7 Charles Tilly, Zor, Sermaye ue Avrupa Devletlerinin Ol~wnu, imge Kitabevi, Ankara, 2001, s. 25, 26, 30-35, 39.


KOreselle~meyi Ac;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

39

ni§inde devlete goreli bir ozerklik tanmmaktad1r. Ancak, bu yakla§lmlann en onemli ortak ozellikleri, toplumsal gerc;ekligi, bag1ms1z ic; gtic;lerin olu§turdugu yontindeki temel kabulleridir. Ancak, bu slmflandlrma, tek ba§ma belirtilen yakla§lmlar arasmdaki farkl1hklan ortaya koyamamaktadlr. ic; "belirlenim" ortak noktasma ragmen, Weberci yakla§!mdaki Avrupa-merkezci niteligi bu slmfland!rma tam olarak ortaya koyamamaktad1r. Bunun en onemli nedeni, ashnda Weber'e c;ok uzak olmayan Tilly'nin t1pkl Weber gibi Avrupa-merkezciligi ic;selle§tirmi§ olmas!dlr. Toplumsal gerc;ekligin bic;imlenmesinde, dl§ "belirlenim", dtinya sistemi ve jeopolitik yakla§lmlarda somutla§maktad1r. Ozellikle de, dtinya sistemi yakla§lmmda, d!§ "belirleyicilik" ba§h ba§ma bir olu§ bic;imi olarak ele ahmr. Jeopolitik yakla§lm ise, iki bic;imde toplumsal gerc;ekligin bic;imleni§ §emasma oturmaktad1r. ilk olarak, devletler sistemi ba§h ba§ma bag1ms1z bir olgu olarak yorumlanabilir. Ancak, genelde, d!§ "belirlenim" ac;1smdan, jeopolitik ve devletleraras1 ili§kiler, dtinya sisteminin bir ttirevidir. ikinci olarak ise, jeopolitik, bag1ms1z devletler sistemi arasmdaki ili§kilerin bir bic;imi olarak da konumlandmlmaktad!r. Bu dortlti §ema, gene! olarak, ktireselle§meyi ac;1klamak ya da ktireselle§meye ili§kin yakla§lmlann varsaY'mlanm ortaya koyabilmek baklmmdan kavramsal arac;lar sunmaktad1r. DolaJ'ISlyla, ktireselle§meyi ac;1klamak baklmmdan, basitle§tirici varsaJ'lm veya onermelerin kls1rhgml klsmen de olsa a§abilme olanagma sahiptir. <;unkti, ktiresel donemde, ulus-devletlerin zaY'flauldlgl varsaJ'lml gtindemdedir. Bu varsaY'mm c;e§itli yonleriyle degerlendirilebilmesi ic;in, devletin toplumsal gerc;ekligin olu§umundaki yerinin iyi saptanmas1 ve bilinmesi gerekmektedir. Bu saptama bir yandan, merkez tilkelerdeki devlet yapliannm aJ'lflCI niteligi ile bag1mh tilkelerdeki


40

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

devletlerin niteliginin belli bir kuramsal zemine oturtulara~ incelenmesine olanak tammaktad1r. Vine, ki.iresel dO. nemde, ekonominin doni.i§i.imi.i ve ozellikle mali serma· yenin etkinligi toplumsal gen;ekligin doni.i§i.imi.inde teme unsur olarak gosterilmektedir. Bu kapsamda, di.inya sistemi yakla§Immdan hareketle, di.inya ekonomisinin yere veya ki.iresel di.izeylerde i§leyi§i ve bu i§leyi§in toplumsa gen;eklik i.izerindeki etkileri incelenebilecektir. Kisacasi, ki.ireselle§me olgusu bir bi.iti.in olarak, toplumsal ger~ek­ ligin degi§imi ve hatta doni.i§i.imi.i kapsammda bir sorur olarak ~ozi.imlenmek zoruridad1r. ~imdi once, di§ "belirleyicilige" ili§kin kuram ve yakla§Imlan hem gene) sosyal bilimler di.izeyinde hem de kamu yonetimine etkileri bakimmdan inceleyelim.

Ill. TOPLUMSAL ve SiYASAL-YONETSEL KURUMLARIN Bi<;iMLENMESiNDE Dl~ OLU~ Toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi~imleni§inde di§ olu§ konusunu toplumsal degi§me veya toplumsal doni.i§Om kapsammda ele almad1k. Bu pedegojik veya yontemsel ama~larla yapllan bir tercih degildir. Daha once de belirtildigi ve ileride de ayrmt1h olarak incelenecegi gibi, toplumsal degi§me konusu, sosyoloji Iiterati.iri.inde tek ba§ma bir i~ degi§me veya i~ "belirleyicilik" kapsammda ele almmaktad1r. Bunun en onemli nedeni, toplumsal degi§menin ve ilerlemenin Bati veya Avrupa toplumlanna ozgi.i bir karakteristik dolaYJsiyla da bu toplumlann i~ niteliklerindeki bir farkhla§manm sonucu oldugunun kabul edilmesidir. Her ne kadar, Marxist kuramm, 0retim bi~iminden hareket etmesinden dolaYJ bu tOr bir nitelik ta§Imad@ ileri si.iri.ilebilirse de, Blaut'un gori.i§lerini ileride inceledigimizde gori.ilebilecegi gibi, Marxist kuramm da Avrupa-merkezci ozellikler ta§Idigi iddia edilmek-


Kureselle~meyi Ac;Iklama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi~im

41

tedir. Bu kapsamda olmak i.izere, di§ "belirleyiciligin" Avrupa veya Bat1 toplumu ve toplumsal degi§imi ic;in si::iz konusu olmadigmm varsayiidigi veya bir on-kabul olarak ahndigmi ileri si.irmek olanakhd1r. DI§ "belirlenim" Avrupa'nm bag1mh i.ilkelere yi::inelik ekonomik ve siyasal siyasalan veya askeri hareketlerini kapsamaktad1r. DolaYJSiyla, di§andan ic;eriye degil, tersine ic;eriden di§anya dogru geli§en bir si.irec; olarak varsaYJlmi§tir. Bunun sonucu olarak, di§ "belirlenim" konusu veya sorununun bag1mh i.ilkeler veya Avrupa-di§I di.inya ic;in gec;erli bir varsaYJm ya da bir toplumsal durum oldugu ileri si.iri.ilebilir. Nitekim, yukanda ac;Iklanan kuram simflandirmalannda, di§ nitelikli kuramlann normatif ic;erigi i.ic;i.inci.i di.inyaci olarak tammlanmi§ti. Bir ba§ka ifadeyle, di§ "belirlenim" ister Bat1 medeniyetinin yaYJlmasi ister emperyalizm kapsammda degerlendirilsin, temel olarak, bag1mh i.ilkelerin toplumsal gerc;ekligini bic;imlendiren bir unsur olarak varsaYJlmaktadir. Bununla beraber, di.inya sistemi ve di.inya-sistemleri kuramlannda, di§sal "belirlenim" hatta "olu§un" toplumsal gerc;ekligin bic;imleni§indeki temel unsur olarak ahndigmi eklemek gerekir. ;>imdi siraswla, di§ "belirleyicilikolu§la" ilgili kuramlan ele alahm. A. Diinya Sistemi Kuram1: i<; Gii<;lerin Reddi

Toplumsal gerc;ekligin olu§umunu di§ etkenlere ag1rhk vererek ac;Iklayan kuramlann ba§mda, di.inya sistemi yakla§Imi gelmektedir. Ancak, bu yakla§Imm belirleyici i::izelligi olarak, di§ etkenlere ag1rhk verme bic;imindeki bir ifade, ad1 gec;en yakla§Imm mant1g1 ac;1smdan eksik olur. Belirtilen yakla§Imm i::izellikleri a§agida ayrmt1h olarak ele ahndigmda da gi::iri.ilebilecegi gibi, "toplumsal" gerc;ekligin bic;imlenmesinde etkili oldugu varsaYJlan, di§ gi.ic;ler bir bi.iti.in olarak di.inya sistemi bic;iminde kavramsalla§tmhr.


42

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

DolaJ'lsiyla, yakla§Imm mant1g1 a<;Ismdan di§salhk belirleyici bir nitelik olmaktan <;Ikar. Bu yakla§Imm kurucusu, azgeli§mi§ligin geli§mesi8 savmm sahibi olan ve bu yonuyle bag1mhhk okulu i<;inde de yer alan Andre Gunder Frank'd1r. Dunya sistemi yakla§Imi, bag1mhhk okulunun ortaya <;Ikmasmdan ve azgeli§mi§ligin geli§mesi tezinin ileri surUlmesinden sonra olgunla§tmlmi§tir. Nitekim, Frank, dunya sistemi kurammm, bag1mhhk okulunun dogal bir sonucu oldugunu ve bagimhhgm, dunya sistemindeki merkez-<;evre yap1smm asal par<;asmi olu§turdugunu belirtmektedir. 9 Ger<;ektende, dunya sistemi kurammm dayand1g1 ti<; temel kavram <;iftinden biri de merkez-<;evre aynhgidir. Diger iki temel kavram <;ifti, hegemonya ve rekabet ile <;evrimsel ytikselme ve du§me a§amalandir. Dunya sistemi yakla§Immm ortaya <;Ikmasmda, merkez<;evre aynhg1 kavramsalla§tirmasi temel hareket noktasidir.10 <:;:unku, Frank, azgeli§mi§ligi di§sal bir olgunun sonucu olarak kavrar. Bu di§Sal olgu, kapitalizmdir ve azgeli§mi§lik kapitalizmin urunudur. Bundan dolaJ'l, Gulalp, Frank'm yakla§Imimn, klasik Marxist tezi tersine <;evirdigini iddia eder ve bu yakla§Iffii nee-Marxist olarak adlandinr.11 Eralp ve Yalman'a gore ise, kapitalist uretim tam ile azgeli§mi§lik arasmdaki ili§kinin niteligini temel alan ve 8

Andre Gunder Frank, "The Underdevelopment of Development", The Underdevelopment of Development-Essays in Honor of Andre Gunder Frank, Sing C. Chew ve Robert A. Denemark (ed.), Sage Publications, California, 1996, s. 17. 9 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Ytlhk Dunya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri~", Dilnya Sistemi -Be:j Yiizytlllk ml, Be:j BinyLlllk m1?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (c;ev. Esin Soganciiar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 107, 108.

10 A.g.m., s. 43, 49 II Haldun Gulalp, "Bagimhhk ve Dunya-Sistemi Teorileri: Frank ile Wallerstein'm Ele~tirisi", I I. Tez Kapitalizm, Az Geli:jme, E:jit Olmayan Geli:jme, 3. Kitap, Uluslararasi Yaymcthk, istanbul, 1986, s. 29.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

43

"kapitalizm geli§tirir mi geri mi btraktmr?" §eklindeki bir soruya dayanan bu tarti§malar yapaydtr. 12 Buna kar§Ihk, McNeill, Gulalp'i dogrularcasma, bu yakla§tmm, Marxist ve yeni liberal dD§Dncelerin bulu§masmi saglayabilecegini ongormD§tur. Vine McNeill'a gore, dunya sistemi kuram1, marjinal halklann bir merkez tarafmdan ekonomik somurusunu vurgulayan Marxist gelenekten tUretilmi§tir. 13 Frank'm, azgeli§mi§ligin geli§mesi tezinde, dunya sisteminin bagtmstz bir butun olma ozelligi tam olarak gorulmez. Merkez-c;evre ili§kisinde, merkez daima c;evrenin dt§sah olarak kavramsalla§tlflhr. Oysa ki, Frank, dunya sistemi yakla§Immm temeli olarak, erken modern tarihin, Avrupa dunya sisteminin geni§lemesiyle degil, bir dunya ekonomisiyle bic;imlenmesini gosterir. Bu dunya ekonomisi, dunya c;apmda i§bblumu ve ticari ili§kilerle birbirine bagh zincirlerden olu§mU§tur. Bu sistem, yine dunya c;apmdaki para piyasalanyla karakterize edilir. Tum dunyada, ekonomiler, bolgeler ve siyasalar birbiriyle baglantJhdtr. DolaYJSiyla, Frank ic;in, kuresel bir yaptya sahip olan dunya ekonomisinin kendi dinamikleri vardtr. 14 DolaYJSiyla, bunun c;ozumlemesi de ancak, sosyal bilimlerde butuncu bir yakla§Imla yapilabilir. Frank, butUnsel sistemli c;ozumlemede, ulusal, yerel, bolgesel veya diger unsurlann onemiriin yadsmmadtgmi belirtir. Ancak, bunlan, geli§melerini etkileyen ve onlar tarafmdan da etkilenen sistemin ic;ine yerle§tirir. Boylece, Frank, butUnun parc;alann 12

Atila Eralp ve Galip L. Yalman, "Azgeli§mi§lik Kuramlan ve Bir Yakla§Imm Ele§tirisi", 11. Tez Dilnyada ve Tilrkiye'de Sosyal Demokrasi, 4. Kitap, Uluslararasi Yaymc1hk, istanbul, 1986, s. 218, 219. 13 William McNeill, "Onsoz", Dilnya Sistemi -Be§"Yilzytlltk mL, Be§ Binytlltk m1?-, s. 14, 15. 14 Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, University of California Press, Berkeley, 1998, s. 2, 327, 328.


44

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

toplammdan daha fazla bir §ey oldugunu belirterek parc;alann, parc;as1 oldugu butunden soyutlanarak anla§Ilmayacagmi vurgular. 15 -5istemin a§amah geli§me egilimi, e§itsiz yap1 ve c;evrimsel sureci, sistemdeki ozgur irade olanaklanm aym anda hem geni§letir hem de s1mrh sec;enekleri belirler. Bu onceden belirlenmi§ bir belirleyicilik degildir. Nitekim, sec;enekler, sistemin yapisi ve sureci ic;inde ve bunlar tarafmdan zamanm her noktasmda belirlenir. 16 Bunlardan yola <;Ikiid@nda ashnda Frank ic;in, di§ ve i<; "belirleyiciligin" anlamh olmadigi gorulur. <:;:unku, tUm toplumsal gerc;eklik bir butUn olarak, dunya sistemi anlamma gelmektedir. Dunya sistemi, maddi ah§veri§ kapsammda, ticaret ve zor yoluyla saglanan ve ayncahkl1 merkezlerde toplanan zenginlik birkiminin, yerel ve kultUrel farkiihklardan bagimsiz olarak ortak bir egilime sahiptir.17 Dunya sistemi, hem uyum saglayarak hem de c;evreyi degi§tirerek ilerlerY Tum bunlardan dolaYJ, toplumsal gerc;ekligin, i<; veya di§ oiU§U ya da "belirleyiciliginden" soz edilemez. Hatta, toplumsal ifadesinin de, dunya sistemi yakla§Imi i<;in sorunlu oldugunu belirtmek gerekir. Dunya sisteminin butUnselligi ve kendi i<; belirleyiciligi varsaYJmi, Frank\ ozellikle feodalizmden kapitalizme ge<;i§ tarti§malannda gundeme gelen, i<;-di§ belirleyici gu<;ler konumlanmasmda, i<; guc;lerin varhgm1 yads1masma 15 Andre Gunder Frank, "ideolojik Ge<;i~ Tarzlan: Feodalizm, Kapitalizm, Sosyalizm", Dilnya Sistemi -Be§ Yiizytlllk m1, Be§ Binyllllk mt?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (<;ev. Esin Sogancllar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 400. 16 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Yllhk Di.inya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri~". s. 117.

17 William McNeill, "Onsi:iz", Dilnya Sistemi -Be§ Yiizytlltk m1, Be§ Binyllllk mt?-, s. 18. 18 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Yllhk Di.inya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri~". s. 118.


Kiireselle§meyi A<;;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

45

yol ac;ar. ~unku, ic; guc;ler tek bir dunya ekonomisinin geli§mesi ve yap1smm bir parc;asJdir. Frank, "Batmm dogu§U", "Avrupa'nm hegemonyasi", "Buyiik guc;Ierin yiikseli§i ve dO§O§OnOn" ic; guc;Ierce ortaya <;~kmad@m ya da bunlara ic; guc;lerin neden olmadigmi belirtir. Frank'a gore, bunlann hepsi, tek bir dunya ekonomisinin geli§mesi ve yap1smm bir parc;asidir. 19 Avrupa'nm yiikseli§i, onceden varolan bir sistemde, Dogu'dan Bat1'ya hegemonik bir yer degi§tirmedir. Dolay:Isiyla, feodalizmden kapitalizme gec;i§ de, yeni bir sistemin olu§masi degil, sistemin ic;indeki hegemonik bir yer degi§tirmedir. Bundan dolay:Idir ki, Frank gec;i§in olmadigmi ancak bir surekliligin oldugunu vurgular. Frank, varsayd1g1 bu dOnya sisteminin yakla§Ik be§ biny:IIhk bir tarihi oldugunu iddia eder. Bu durumda, yine, feodalizmden kapitalizme ge<;~§m varoldugu soylenemez. Frank, bu gec;i§leri harekete gec;iren gOc;lerin kaynagmm Avrupa'nm m1 yoksa bir butun olarak dunyanm mi oldugunu sorar. Bununla beraber, gec;i§ tarti§malannda, ic;sel olana oncelik verilerek, gec;i§lerin odagina, tUmuyle bagimsiz varhklann kendi ic;Ierinde ortaya <;Ikan ve bu varhklann her birindeki ic; c;eli§kilerin geli§imine gore olu§an uretim bic;imleri yerle§tirilir. Frank, gec;i§ tarti§malanndaki asii amacm, kapitalizmden sosyalizme gec;i§i temellendirmek oldugunu da iddia etmi§tir. 2° Frank, sosyalist ulkeler, sermaye birikimi ve dunya kapitalizmine bagh midirlar, ic;inde midirler? diye sorar. 21

19 Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-,s. 4; Andre Gunder Frank, "ideolojik Gec:;i§ Tarzlan: Feodalizm, Kapitalizm, Sosyalizm", s. 392, 403. 20 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Ydhk Diinya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§", s. 41, 86, 120, 121. 21 Frank, feodalizm, kapitalizm ve sosyalizmin toplumsal bilim c:;oziimlemesinden dt§lanmasJ gereken salt ideolojik bic:;imler olduklanm da ileri surer. Frank,


46

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Frank'a gore, ge<;i§ tartl§malarmda Robert Brenner, tarihsel a<,;~klamaYJ i<;sel, s1mfsal etmenlere dayand1rmaktad1r. Bu tUr bir ele ah§ b1<;iminde i<; etmenlere ag1rhk verilmesi, ulusal devlet, toplum veya uygarhk gibi kls1th <;ozumleme birimlerinin temel ahnmasmdan dolaYJdlr. i<;sel, s1mfsal nedenlerle olu§tugu varsayiian ge<;i§in odagm1, bag1ms1z varhklarm kendi i<;lerindeki i<; <;eli§kilerin geli§imine gore olu§an uretim bi<;imleri olu§turur. Frank, ozellikle Brenner'm, feodalizmden kapitalizme ge<;i§i dl§ etmenlerden bag1ms1z olarak inceledigini belirtir. DolaYJslyla, ge<;i§ olgusu Avrupai bir sure<; olarak yorumlamr. Ge<;i§ tarti§malannda sorulan tUm sorular, Avrupa'ya ili§kindir ve bu sorulann yamtlan da, Avrupa'nm uretim bi<;imleri ya da mulkiyet kurumlan i<;inde aranml§tlr. 22 Tum bu savlar kar§IStnda, Frank sormaktad1r: i<; piyasamn geli§mesini belirleyen nedir; neden belli zaman ve yerlerde bu geli§me olmaml§tlr? Hammaddelerin ihra<; ve uretimi ile bir i<; piyasanm geli§mesi, manufaktur, sermaye mallannm yerel uretimi arasmdaki ili§ki nedir? 23 Bu sorularm yamtlanm, dunya sistemi yakla§1m1mn u<; temel unsuru kapsammda yani, sermaye birikimi, <;evrimsellik ve hegemonik ge<;i§ler <;er<;evesinde ele almak gerekir.

feodalizmden kapitalizme ge<;i§ olmadigmdan, kapitalizmden sosyalizme de ge<;i§in olmayacagm1 iddia eder. Andre Gunder Frank, "ideolojik Ge<;i§ Tarzlan: Feodalizm, Kapitalizm, Sosyalizm", s. 380; Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Yilhk Dunya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§", s. 120. 22 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Yilhk Dunya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Girif, s. 86.

23

Andre Gunder Frank, World Accumulation -1492-1789-, Monthly Review Press, New York, 1978, s. 14,18. Frank, tUm bu ge<;i§ tarti§malanmn, yumurtatavuk sorununa -a chicken-and-egg one- indirgendigini belirtir. Frank, a.g.e., s. 252.


Ki.ireselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

47

1. Sermaye Birikiminin Yeniden Kavramsalla§bnlmast: Temel Birikim -Primary

AccumulationFrank'm, bag1mhhk kurammdan di.inya sistemi kuramma ge<;i§inde ve aym zamanda <;eli§kilerinin de beliri§inde temel olan konu sermaye birikimidir. Bu konu, Frank'm hem gene! olarak Marxist kuramdan aynlmasma hem de di§ "belirleyicilik" saVIm savunan diger yazarlar olan Amin ve Wallerstein'den farkhla§masma da yol a<;mi§tir. Bu farkhhklar, Frank'm sermaye birikimiyle ilgili gbri.i§lerinin iki ozelliginden kaynaklanmaktad1r. ilk olarak, Frank, tarihin itici gi.ici.i olarak, sermaye birikimini kabul eder. Sermaye birikiminin ozellikle belli i.ilkelerde yogunla§masi, merkez-<;evre aynhgm1 meydana getirmi§tir. Ancak bu aynhkla merkez, <;evre kar§Ismda di§Salla§tmci bir konuma yerle§tirilir. 24 Bu saptama, Frank'm di.i§i.incelerinin vard1g1 son a§ama olan bi.iti.inci.il di.inya sistemi <;bzi.imlemesi ya da yakla§Imi ile uyu§maz. Ashnda bunu, bir uyu§ma sorunu olmaktan <;ok, Frank'm kendi di.i§i.insel geli§imi baklmmdan olgunla§ma olarak degerlendirmek daha uygun olur. Frank'm, tarihin itici gi.ici.i olarak sermaye birikimini belirlemesi, onu bu gi.ici.i s1mf mi.icadelesi olarak nitelendiren Marxizmden aYJrmaktadir. Frank'm sermaye birikimi ile ilgili gori.i§lerinin ikinci ozelligini ise, sermaye birikiminin Marxist <;izgide oldugu gibi, kapitalizme veya onkapitalizme ozgi.i "ussalla§tmd' ara<;larla a<;Iklanmamasi olu§turur. Bu si.ireci, temel birikim -primary accumulation- adm1 verdigi 25 bir kavram temelinde a<;Iklayarak, be§binYJlhk di.inya sisteminin <;evrimsel a§amala24 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Yilhk Di.inya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§", s. 42, 43. 25

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 241.


48

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Ytinetimi

rmdaki farkhhklara gore tammlar. DolaYJsiyla, sermaye birikimi kapitalizme bzgU degildir. DUnya sisteminde varolan bir olgudur. Frank,- bu a<;~dan da, sermaye birikiminin kapitalizme ozgU oldugunu savunan Amin ve Wallerstein'dan aynlmaktad1r. Bu varsaYJm, yukanda aktardigimiz Frank'm feodalizmden kapitalizme ge<;i§ olgusunu reddetmesiyle de tutarhd1r. c;:unkU, dUnya sisteminde, birikim merkezleri arasmda bir rekabet sbz konusudur. Bu rekabet sonucunda bir birikim merkezi digerlerine UstUnlUk saglayarak hegemonik merkez haline gelmektedir. Hegemonik merkez, <;evresinin ve rakiplerinin zararma sermaye birikimini artmr. Bu yap1, dUnya sisteminde, bolgelerarasi art1k aktanmm1 ger<;ekle§tirmektedir.26 TUm bu sUre<;, feodalizmden kapitalizme ge<;i§ temelinde degil, hegemonik merkezler arasmdaki ge<;i§ bi<;iminde ortaya <;Ikmaktadir. DolaYJsiyla, Frank'm dU§Unsel geli§imindeki son a§amaYJ temsil etmektedir. Frank'm, sermaye birikimine ili§kin gorU§UnUn ikinci ozelligi, dUnya sisteminin bir bUtUn olarak belirleyici oldugu varsaYJmim desteklemektedir. Bu a§amada, Frank'm temel birikim gorU§UnU aynntlli olarak incelemek gerekir. Frank, sermaye birikimiyle ilgili en bnemli sorunun, birikimin kapitalist bi<;imleriyle, temel yasalan ve bzellikle de bu sUrecin ge<;i§iyle ilgili olan, sbzde ilkel birikim -socalled primitive accumulation- konusunda oldugunu vurgular. Frank, Marxist literatUrde, sbzde ilkel birikimin, bnemli bl<;Ude, bn-kapitalist Uretim ili§kilerine ve onlann kapitalizme donU§UmUne dayandmld@m belirtir. Buna kar§Ihk, 14 ve 15. yUZYJldaki kapitalist Uretimin ba§langiCI <;bzUmlenmemi§ hatta dt§lanmt§tir. Sermaye birikiminin, 26 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Ydhk Dunya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§". s. 42, 50.


Ki.ireselle§meyi Ac;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

49

kolonilerle, manufaktur ve tekelci pazarlarla artmldi~JI belirtilmesine kar§m, tUm bunlann nasi! sermayeye donLI§turuldugu sorusu yamts1z biraki!mi§tir: Amerika'daki gumLI§Lin <;Ikanlarak Avrupa'ya ta§mmasi, Avrupa'daki sermaye birikimine nasi! katki saglaml§tlr? gibi. ilkel birikim, Marxist literaturde, kapitalist olmayan uretim ili§kileriyle ger<;ekle§tirilen uretim temeline dayandmlarak tammlamr. DolaYJSJYla, dogrudan arti-degere degil; on-kapitalist donemdeki uretim ili§kilerine dayamr <;unku ozgur ucretli emek tarafmdan uretilmemi§tir. Frank, sozde ilkel birikimin, kapitalist sermaye birikim surecine katki saglamast bakimmdan ya§amsal oldugunu ancak temel olmadigmi belirtir. Frank, sozde ilkel birikim, kapitalist sermaye birikim surecinden Ll<; ya da daha fazla yQzYJI once ger<;ekle§mi§se bunu gerektirenin ve sonra ortaya <;tkan kapitalist sermaye birikim surecine yo! a<;amn veya katki saglayanm ne oldugunu; sermayenin kapitalist uretim ili§kilerinin yoklugunda 16 ve 17. yUZYJlda nas1l artt@m ve 18. yUZYJlda nastl yeniden uretildigini; kapitalist geni§lemenin yeniden uretiminin yoklugunda, on-kapitalist ilkel birikimin nasi! meydana geldigini sormaktad1r. Frank, onkapitalist, ilkel sermaye birikiminin ne zaman ve nasi! kapitalist sermaye birikimine donLI§tLigunun onemli bir sorun olarak ortada durdugunu da vurgular. Bu sorulardan yola <;tkarak Frank, kapitalist olmayanm, on-kapitalist olmamasi gerektigi sonucuna vanr. <;unku kapitalist olmayamn, kapitalist ve post-kapitalist birikimle de e§zamanh oldugunu ileri surer. 27 Boylece, Frank, kapitalist olmayan uretim ve birikimi, on-kapitalist ilkel birikim ve uretimden ayri§ttrarak, temel birikim kavramma vanr. Bu, bir yandan ucretli emegin tuketim ve emek gikunun yeniden uretimi 27

Andre Gunder Frank, World Accumulation... , s. 241, 242, 246.


50

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

i<;in a§Irl somurusu -super explotation- anlamma geldigi gibi diger yandan, ucretli olmayan emegin de, sermayenin, en dil§ilk duzeyde ge<;im ve yeniden uretim i<;in gerekenlerin otesinde a§Irl somurusu anlamma gelir. Frank'm bu sonuca varmasmdaki en onemli unsur, sanayi devriminden sonra, kapitalist olmayan birikimin surmil§ olmasidir. Uretim ara<;lannm sahiplerinden aynlma sureci ve bunlann i§gilcune donil§ilmil sadece kapitalizm oncesi a§amada ger<;ekle§memi§ kapitalist a§amada da silrmektedir. Hatta, emperyalist sure<; boyunca, il<;ilncu dunyada ureticilerin uretim ara<;lanndan aynlmas1, hem ucretli emegin hem de ucretli olmayan ilreticilerin varhgimn bir sonucudur. Ancak, bu aynhk, ucretli emek ili§kilerinin si1rduri11mesine ragmen onun yeniden yaratdmas1 anlamma gelmez. Onemli olan konu, bu silrecin, kapitalist sermaye birikim surecini beslemesidir. Kapitalist olmayan ve on-kapitalist uretim ili§kileri kullamm degeri uretimini surdurmil§tilr; surdurmektedir. 28 Marxist literaturde, kapitalist uretimin degi§im degerinin yaratilmasi, kullamm degerinin degi§imini ya da dola§Immi gerektirecegine dayandmhr. Kapitalist birikim, kullamm degerinin degi§imi aracihgiyla, degi§im degerinin geni§letilmi§ yeniden uretimini gerektirir. Dola§Im, kullamm degerinin surekli uretimiyle sadece degi§im degerini uretmeye katki saglayabilir. Degi§im degerinin ilretim merkezi boylece kapitalist sermaye birikimi olur. Dola§Im surecinde, degi§im ve kullamm degeri ile sermayenin yaratilmasi, kapitalist uretim ve birikim silrecinin temel bir unsurudur. Ancak, Frank, kullamm degeri ve degi§im degerinin kapitalist uretim ve birikimin varhg1 ya da yoklugu i<;in yeterli bir ol<;ilt olmamasmdan dolaYJ, sermaye biri28

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 241, 243, 246.


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

51

kimi ve sermayenin gerc;ekle§mesi ic;in temel olan diger ili§kilerin ac;1kta birakildigmi belirtir. Oysa ki Frank'a gore, kapitalist sistemin etki alanlan ve belli ekonomik eylemler veya toplumsal olu§umlarm kapsam1 kapitalist sermaye birikim si.ireciyle ortak oldugundan, sermaye birikim si.irecine katk1 saglayan sermayenin diger gerc;ekle§me bic;imlerinin incelenmesi gerekir. <;unki.i, i.icretli emekten c;ok, diger i.iretim ili§kileri, sermaye olarak gerc;ekle§ip degi§tirilirken ti.im tarih boyunca onemli katkiiar saglami§tir. Uretim ili§kileri sadece degi§im ve sermayenin gerc;ekle§mesiyle degil, Frank ic;in asii olarak dola§Im ve sermaye birikimi yoluyla doni.i§mektedir. Uretim ili§kilerinin bu geni§ kapsamh doni.i§i.imi.i, Hindistan ve <;in'in belli bir klsm1 ic;in zorunlu olmasa da, bu alanlar doni.i§i.ime zorlanmi§tir. <;unki.i, tarihsel olarak, di.inya sermaye birikim si.ireci ve i.iretim ili§kilerinin doni.i§i.imi.i bir bi.iti.in olarak gerc;ekle§mektedir. Her bir parc;a digeri ic;in gereklidir. Di.inyanm her yerindeki sermaye birikim si.irecinin birlikteligi, kapitalist olmayan bir bic;imden digerine, tiretim ili§kilerinin doni.i§i.imi.ini.i gerektirir. Frank'a gore, tarih boyunca, sermaye birikiminin e§itsiz ve gec;ici bir yapiSI olmu§; geli§imi hic;bir zaman c;izgisel olmami§tiruneven-. E§it ve c;izgisel olmayan birikim si.ireci, i.iretici gi.ic;Ier ve ili§kilerdeki· farklila§manm artmasmm hem sonucu hem de nedenidir. <;unki.i, birikim si.irecinin a§amalannda gec;icilik vard1r. Yani, geni§leyici yi.ikseli§ler ve c;eli§kili di.i§i.i§ler ortaya <;~kmi§tir. 29 Frank, kapitalist olmayan i.iretim ili§kilerinin, sermaye birikiminin kapitalist si.irecinde i.ic; onemli i§lev gerc;ekle§tirdiklerini belirtir: a. Emek gi.ici.i havuzu ve potansiyel olarak bir emek rezervi saglamak, b. i.icretli emek gi.ici.ini.in 29

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 239, 249, 250, 261.


52

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

yeniden uretimi ve gec;imine katki saglamak ve c. dunya kapitalist sermaye birikim surecinde deger uretmede kapitalist olmayan sosyalist uretim ili§kileri tarafmdan kullamlmak. Guney ve Bati Afrika' dan go<; edenler, dola§Im surecine dogrudan girmeden kullamm degeri uretirler. Ancak, bu kullamm degerinin bir kism1 dogrudan degi§im i<;in artJk-deger ureten ucretli emek<;i aileler tarafmdan Wketilir. Boylece, degi§ilmeyen kapitalist olmayan uretim, dolayh olarak sermaye birikiminin kapitalist surecine katki saglar. Eger bu i§<;ilere, ucret bi<;iminde kendilerine donen sermaye sadece deger uretimlerindeki paylanna dayanmi§ olsayd1, onlardan baz1lan sermaye i<;in art1k-deger uretemezdi. <:;unku, onlann urettigi art1k-deger, kapitalist olmayan aile uyelerine aittir. Kapitalist olmayan temel sermaye birikiminin ana ilkesi, kismen, Avrupah goc;men i§<;ilerin durumunda da gorUlur. Bu i§<;iler, uretimin kapitalist olmayan uretim ili§kileriyle yapildigi, Guney Avrupa, Asya ve Karayiplerden gelmi§tir. Frank, kapitalist birikime katki saglayan, on-kapitalist ve kapitalist olmayan uretim ili§kilerinin uretim degerinin, dogrudan veya dolayh olarak dola§Im surecine girilmesi ile kapitalist olmayan ve postkapitalist uretim ili§kilerine benzedigi sonucuna vanr. <:;unku, uretimin kapitalist olmayan ili§kileri, kapitalist sermaye birikim surecinden izole edilmemi§tir. Vine, Frank, bu tarti§malarda, kapitalizmin Ucretli emek tarafmdan temsil edilmesinden dolaYJ, Hindistan ve Latin Am erika' da tanmda c;ah§anlann bu kategoriye girmedigini belirlemi§, dunyada sermaye birikim sUrecmm, metropolitan merkezlerinin yanmda, dUnya sisteminin kolonyal c;evresinde de olu§tugunun ara§tmlmasi gerektigini eklemi§tir. 3 o 30

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 247, 255.


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

53

Temel birikim tartt§mast, dunya sistemi kurammm i~ tutarhhgt baktmmdan, farkh birikim merkezlerini ozellikle de, kapitalist olmayan uretimin yaptldtgt bolgelerin hem varhgmt hem de buralardan merkez kapitalist alanlara zorla getirilen veya go~ eden <;ah§anlann, kapitalist sermaye birikim sureci i~indeki "tamamlaytct'' rollerini ortaya keymast baktmmdan onemlidir. 6zellikle de, kapitalist birikim surecinin bir butUn olarak "ussal" i§lememesi yonundeki sav, daha sonraki ba§hklarda ele ahnacak olan, Avrupa-merkezcilik tartt§malan baktmmdan, toplumsal ve siyasal-yonetsel ger~ekligin bi~imleni§inde dt§ "etkenlerin" etkisini ~ozumlemeye katkt saglar niteliktedir. Vine, bu konu, kureselle§meyi a~tklamak baktmmdan da soru i§aretleri yarattct niteliktedir. 6zellikle, kuresel donemde, bagtmh Ulkelerdeki i§gOcunun niteligi uzerine yaptlan tartl§malar baktmmdan, kapitalist olmayan bolgelerdeki ucretli emek rezervinin sermaye birikimi baktmmdan ta§tdtgt kilit niteligin saptanmast ~ozumlemenin onemli bir par~a­ SI olacak niteliktedir. Ancak, dunya sistemi kurammt tam olarak ortaya koyabilmek i~in, Frank tarafmdan ongoruien diger iki yapt ta§tnl yani ~evrimsellik ve hegemonik ge~i§leri de ele almak gerekmektedir. 2. <;evrimsellik ve Hegemonik Ge<;i~ler: Plantasyon Ekonomisi ve Kolonyalizm

Dunya sistemi kavramsalla§tmlmasmda, Kondratieff ~ev­ iimleri onemli rol oynar. Bu, birbirini izleyen yDkselme ve al~alma evrelerinden olu§an, uzun ve ktsa ekonomik ~ev­ imlerdir. Frank, dunya sisteminde bolgelerarast etkileyi:::ilik daha dogrusu butUnle§me sof11nunu ~evrimsellik ile ;ozer. Kondratieff ~evrimleri, yDkselme (A) ve dD§me (B) 3§amalanndan olu§Ur. Dunya sistemindeki butunsel ha~eket, bu yDkselme ve dD§me evre ya da a§amalarma go-


54

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

re saglanmaktad1r. A§agida bu ylikselme ve di.i§me a§amalan somut brnekle~le ortaya konulacaktJr. Konumuz a<;~smdan bnemli olan, <;evrimsel a§amalann toplumsal bzellikle de siyasal-ybnetsel kurumlann bi<;imleni§indeki etkisidir. Frank, siyasal ve ideolojik olaylann, sermaye birikim si.irecinin <;izgisel olmayan temposu ve e§itsiz ger<;ekle§me derecesiyle ylizyiilardir belirlendiklerini; bi.iylik bilimsel ve teknik yeniliklerin ekonomik krizlerce yani <;evrimsel di.i§me (B) a§amalannda ortaya <;Ikanldiklanm, hizlandmldiklanm ya da ti.im si.ire<;lerin e§ zamanh oldugunu vurgular. Aydmlanma da, ekonomik ve siyasal kriz donemlerinin bir i.iri.ini.idi.ir. 17.yGzyiidaki teknolojik ve bilimsel devrimler, i.iretim maliyetlerini azaltmak i<;in ekonomik krizler sonucunda ortaya <;~kmi§tir. Frank'a gore, teknolojik devrim ve yeniligin birlikteligi, sermaye birikimi ve pigeni§lemesi si.irecinden izole edilerek yasamn incelenemez. <;unki.i, her bi.iylik ekonomik krizde birikim si.ireci a§m sbmi.iri.ini.in arti§Ina ve sbzde ilkel birikime dayamr ve doni.i§i.ir. Bu a<;~k egilim 1760'dan sonra Britanya'da <;itleme hareketinin h1zlanmasma yansimi§; 1757'de Bengal'in yagmalanmasma yo! a<;mi§tir. Her ikisi de ilkel birikimdeki keskin arti§lan temsil eder. Aralanndaki en bnemli fark, ilki i.icretli emekten dogmasma kar§Ihk ikincisi i<;in aym §ey sbz konusu degildir. Ronesans da 14 ve 15.ylizyiidaki krizlerin sonucudur. Vine, i.iretim ili§kilerinde ve gi.i<;lerinde ortaya <;~kan degi§melerin yaratt1g1 simf yapiianndaki degi§iklikler isyan ve devrimlere yo! a<;mi§ ancak bun ian harekete ge<;iren ekonomik krizler olmu§tur. 31 Kisacasi, Frank, ekonomik krizlerin dolayh olarak siyasal krizler i.izerinde etkili oldugunu ileri si.irmektedir. Bunlann bl<;egi, yerel ya da ulusal degil, di.inya olmu§tur. Gene!

31

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 99, 100, 233, 266, 271.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi~im

55

olarak, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bic:;imlenmesinde, c:;evrimsel ekonomik yDkseli§ veya dO§O§On etkili oldugu ortaya konulmakla birlikte, bu c:;evrimsel evrelerin nasi! ortaya <;Iktigi, belirtilen sonuc:;lan nasii ve nerede Orettigi konusu temel bir sorun olarak ortada durmaktadJr. DUnya sistemi yakla§Imm ana nitelikleri veya kuramsal gUcO veya zaytfhgi bu soruya verilen yamta baghdir. <;evrimselligin kaynag1 olarak, Oretim, nOfus ve sermaye birikimi gosterilir. Bunlar birlikte, hiperbolik geli§me egrilerini olu§turur. Frank, gec:;i§ tarti§malanm ele§tirirken, temel c:;ozi.imleme birimi olarak, sadece bir toplumun, tek bir devletin ya da bir Oretim bic:;iminin ahnmasma kar§I <;Ikar. Vine, Wallerstein ve Amin tarafmdan, herhangi bir cografi bolgeyi ic:;eren maddi ve siyasal-askeri kar§Ihkii etkile§imlerin c:;ozi.imleme birimi olarak ahnmasm1 da, birikimde hegemonik baski veya rekabete ayncahk tanmacagi gerekc:;esiyle ele§tirir. <;ozi.imleme birimi olarak di.inya sistemini temel alan Frank, bu sistemin mekamm birikimin olu§turdugunu belirtir. Bir ba§ka ifadeyle, c:;evrimsel a§amalar, birikim merkezlerinden kaynaklamr. Bundan dolaytdir ki, tarihin ve di.inya sisteminin motor gUcO olarak, sermaye birikim sOreci kabul edilir. Boylece, Frank, birikimin di.inya olc:;eginde birbiriyle ili§kili mekanlar yaratt.Igi ya da mekam bi.iti.inledigi tezini ileri si.irmektedir. Ancak, bu birikim merkezleri arasmda bir rekabet soz konusudur. Bu rekabet sonucunda bir birikim merkezi digerlerine Osti.in!Ok saglayarak hegemonik merkez haline gelmektedir. Hegemonya ve konum degi§ikliklerini, c:;evrimsel yDkselme (A) ve alc:;alma (B) a§amalan yarat1r. Hegemonik merkez, c:;evresinin ve rakiplerinin zaranna sermaye birikimini art.Inr. Bunu saglayan ise, merkezc:;evre yapisidir. Bu yapi, di.inya sisteminde, bolgelerarasi


56

Kiireselle~rne, Ulus-Devlet ve Karnu Yiinetirni

art1k aktanmmi gen;ekle§tirmektedir. Mogol imparatorlugu, Bat1 Avrupa hegemonik dunya sisteminin ornekleridir. Dogunun <;bku§O ve Batmm yOkseli§i, hegemonik yer degi§tirmenin simgesidir. Frank bu noktada da, ge<;i§ tarti§malanndan aynhr. <;unku, Frank'a gore ge<;i§ten <;ok bir yer degi§tirme sbz konusudur ve sistemin i<;inde hegemonik bir yer degi§me gerc;ekle§mektedir. Bunu saglayan, c;evrimsel surekliliktir. 32 Aynca belirtmek gerekir ki, dunya sistemi yakla§Immda, talep ve fiyat hareketlerini i<;eren geni§lemeler ve daralmalar sadece Bati Avrupa'ya ozgu olarak nitelendirilmez. Bunlarm Avrupa'da ortaya <;Iki§I, Avrupa'nm dunya ekonomisinin diger bo!Omleriyle ticaret ve hegemonya-rekabet alanlanndaki merkez-<;evre ili§kisinin degi§mesinin bir sonucudur. Hegemonyarekabet, bir<;ok birikim merkezi arasmdaki rekabet donemleriyle bir birikim merkezinin siyasal-ekonomik egemenliginin ardi s1ra gelmesidir. Ya§amsal onem ta§Iyan <;evrim, Avrupa ile s1mrh olmami§tir. DolaYJsiyla, dunya sistemi, <;in, Mogollar, islam Dunyas1, Avrupa ve AfroAsya ile birlikte bir butundur. 13. yOzYJlda bu bolgeler, ticari ve devletlerarasi bir sistemin birbiriyle baglantiii par<;alandir. Hegemonya, 1500 sonrasmda Avrupa'da ba§lamami§, aym dunya sisteminin dogusundaki kriz ve <;6kO§ler sonrasmda Avrupa'ya kaymi§tirY Goruldugu gibi, <;evrimsel yOkselme ve dO§me evreleri daha <;ok hegemonik merkezlerde ortaya <;Ikmakta ve dunya bl<;eginde etkili olmaktad1r. Bir ba§ka ifadeyle, belli bir mekam 32 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Ydhk Diinya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§", s. 43, 51-54, 86, 88. 33

Andre Gunder Frank, "ideolojik Ge<;i§ Tarzlan: Feodalizm, Kapitalizm, Sosyalizm", s. 388, 392, 396.

Frank, hegemonyanm yeniden Asya'ya kayacag1 iingiiriisiinde de bulunur. A.g.e., s. 405.


Kiireselle§meyi A<;d<lama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

57

veya i<;sel ili§kiyi temsil ettigi a<;~kttr. Bununla birlikte Frank, bunun dunya sisteminin butunsel i§leyi§inin bir sonucu oldugunu iddia eder ve bunu kamtlamaya <;ah§tr. ~imdi bunu ele almak gerekir. Frank, dunya sistemindeki butUnselligi iki unsuru one <;Ikartarak kamtlamaya <;ah§tr: Plantasyon ekonomisi ve kolonyalizm. Frank, plantasyonlann ilk olarak, 13. yCtzytlda italyan kent-devletleri olan, Venedik, Floransa ve Milan'm §eker plantasyonlan kurarak kendi manufakturlerini geli§tirmeleri ile ortaya <;tkttgtm bu devletlerin, Filistin, Akdeniz adalan ve Ktbns'tan kole ithal ederek bunlan kurduklanm, 13.yCtZythn sonuna kadar buralarda uretilen §ekerin Kuzey Avrupa'ya karayolu ile ta§tnarak sattldtgtm belirtir. ispanyollar benzer plantasyonlan Kanarya adalannda kurmu§lar; Portekizliler ise, 14. yCtzytlm ba§tnda §eker plantasyonlanm geli§tirmi§lerdir. Dolaytstyla, plantasyon ekonomisi bu a§amadan soma Yeni Dunya'ya yaytlmt§ttr. Plantasyon sistemi kolonile§tirmeyi beraberinde getirmi§tir. 1520-1548 arasmdaki donemde, ispanyollar ilk olarak, Meksika'yt kolonile§tirerek, kolelige dayanmt§lardtr. Boylece, yerli nufus, Meksika ve Peru'da % 55 azalmt§; Meksika'da i§gal oncesi nufus 25 milyonken i§gal sonrasmda yansma kadar dCt§mCt§tCtr. Avrupa ve Dogu arasmdaki okyanus ticaretinde tekel olan Portekizliler ise, 16. yCtZytldan once, Brezilya'yt i§gal etmi§tir. Henuz, Kuzey Amerika, ingiltere ve Fransa'nm dikkatini <;ekmemi§tir. Nitekim, kolonizasyon surecinde Kuzey Amerika onemli bir etmen olarak one <;~kacakttr. 34 Bunu sonraki ba§hklarda ele alacagtz. Ancak, belirtmek gerekir ki, 1660'dan sonra, ispanyol Amerikast'nm gumCt§Ct ve Brezilya altmt en onemli sermaye aktmlanm temsil etmek34

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 35-37, 39, 43, 45, 49.


58

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

tedir. Blaut da, Avrupa'daki ticari ekonominin bi.iyi.imesinin Portekiz ve ispanya'nm ke§if yolculuklan ile oldugunu belirtir. 35 Frank, sanayi devrimi ile kolonyal geli§menin tarihsel olarak tamamen ayri§tmlamayacagmi; kolonyal geli§menin bu si.irece en onemli katkismm, 18.yi.izyilda ticari devrimi yaratarak sermaye birikimine katki saglamak oldugunu vurgular. Nitekim, Britanya'nm ihracat ticareti ile mi.i§terilerinin satm alma gi.ici.i arasmda bir ili§ki vard1r. Britanya'nm mi.i§terilerinin kazam;lan <_;ok tarafh di.inya ticareti ile <;ogaltilmi§tlr. 18.yi.izyilda Britanya ticaretinin ozelligi, kolonyal piyasalara dayanmasidir. DolaYJSiyla, Britanya ihracatmm artmas1 yeni ticari geni§lemeden kaynaklamr. irlanda, Amerika, Afrika ve Uzak Dogu'daki kolonyal pazarlar, yeni ticari geni§lemenin alanland1r. ingiliz kentlerinden, Bristol'de, kole ve §eker ticareti yapiimi§; Uverpoll'da, kole satm almak i<;in 18.yi.iZYJlda pamuklu mani.ifakti.ir mallar imal edilmi§ yine, Manchester'da kole ticareti geli§mi§tir ya da Manchester'i geli§tiren, kole ticareti olmu§tur. Kisacasi, ingiliz kentlerinin zenginlik kaynagi, kole ticaretine dayanan §eker ve ti.iti.in olmu§tUr. 36 Table 1 incelendiginde, Britanya'nm, 18.yi.iZYJldan itibaren, kolonile§tirmenin bir sonucu olarak ya da bunun bir kamt1 olarak, ihracat sanayisinin geli§tigi gori.ilmektedir. Ustelik, ihracat sanayisinin, diger sanayilerle olan bi.iyi.ikli.ik farki dikkat <;ekicidir.

35 James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocenterism and History, James M. Blaut, Nrica World Press, Trenton,

1992, s. 29. 36

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 225, 228, 229, 231.


Kiireselle:jmeyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi!jim

59

Tablo 1. Britanya'mn ihracat ve Diger Uretimindeki Geliljmenin Karljiialjtirmasi 1700-1800

YII

ihracat Sanayileri

i~ Piyasa Sanayileri

Tanmsal dretim

Ulusal Gelir

1700

100

100

100

100

1760

222

114

115

147

1780

246

123

126

167

1800

544

152

143

251

Kaynak: Deane, Phyllis ve Cole, W.A, British Economic Growth, 16881959, Cambridge University Press, New York, 1967, s.78'den aktaran, AG. Frank, World Accumulation 1492-1789, Monthly Review Press, New York, 1978, s. 233.

Deane'e gore, di§ ticaretin alt1 ozelligi sanayi devriminin ortaya <;~kmasma yard1m etmi§tir: 1. Britanya sanayi i.iri.inleri i<;in talep yaratmi§tir. 2. Uluslararasi ticaret, Britanya'nm en ucuz ve en geni§ kapsamda hammaddelere ula§masmi saglami§tir. Nitekim, Britanya, ham pamuga ula§amadan sanayiye dayanarak degi§emezdi. 3. Uluslararasi ticaret, azgeli§mi§, yoksul i.ilkelere, Britanya mallanm satm alma gi.ici.i saglami§t.Jr. 4. Sanayi geni§lemesi ve tanmsal ilerlemenin finansmanma yard1m edecek bir ekonomik art1k saglanmi§tir. 5. Bir kurumsal yap1 ve bir i§ etigi yaratmaya yard1m etmi§tir. Di.izenli pazarlama sistemleri, sigorta ve kalite kontrol ve i.iri.in standardizasyonu di§ ticaretin gereksinimlerine gore geli§erek ana i.ilkedeki i.iretkenligin artmasma yard1m etmi§tir. 6. 18.yi.izyiida uluslararasi ticaretin geli§mesi, bi.iyi.ik kasaba ve sanayi merkezlerinin geli§mesinin temel nedeni olmu§tUr. 37

37

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 227.


60

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Frank, dunya sistemindeki <;evrimsel surekliligi, 10501250 aras1 donemdeki bir yOkseli§ ile gene! olarak ba§latmakta, 1250-1450 aras1 donemde ise bir kriz veya <;6kO§le surdurmektedir. 38 16. yOzyii (1450-1600) yine bir yOkseli§ evresi olarak nitelendirilir. Toplumsal ve siyasalyonetsel kurumlann bi<;imleni§inde <;evrimselligin etkisini somut olarak <;ozumleyebilmek bakimmdan biz sadece gunumuzdeki belirtilen kapsamdaki pek <;ok kurumun olu§umunda etkili olan bir dO§O§ ornegi olarak 17. ve bir yOkseli§ ornegi olarak 18. yOzYJh ele alacagiz. 17.yOzYJI, gene! olarak, yap1sal donO§OmO, 18.yOzyii ise, rekabet<;i bir geni§lemeyi temsil eder. <;ozumlemede, kimi durumlarda, 16 ve 19. yOZYJla da gondermelerde bulunulacaktir. Konunun belirtilen yOZYJllar ile simrlanmi§ olmasi, ikinci bolumde ele alacagimiz ulus-devletin tarihsel koklerini anlamak bakimmdan da yararh olacakt1r. Bu arada, a§agida ayrmt1h olarak iki ayr1 yOZYJh ele almakla birlikte, birikim surecinde kisa ve orta dalgalanmalar ile dongulerin oldugunu da belirtmek gerekir. Bu kapsamda olmak Ozere, 17 .yOzYJldan itibaren ortaya <;Ikan kisa arahkh dalgalanmalarm da bilinmesi gerekir: 1670- 1688 <;okO§ 1689 - 1720 Yukseli§ 1720 - 1746/4 7 <;okO§ 1747/48- 1761 Yukseli§ 1762 - 1789 <;okO§ 1790 - 1815 Yukseli§. 39 38

1250-1450 krizi c;in'i de kapsayan diinya c;apmda bir olguydu (Andre Gunder Frank, "ideolojik Ge<;i§ Tarzlan: Feodalizm, Kapitalizm, Sosyalizm", s. 393, 394). Bu. aym ve tek diinya sistemi ic;inde ve bu sistemin geli§iminde kesintisiz c;evrimsel geli§me slireci oldugunun bir ba§ka kamt1d1r. 39

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 104.


Kiireselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

61

a. <;evrimsel Dii~ii~ Ornegi Olarak 17. Yiizyd: Yap1sal Donii~iim

Gi.ini.imi.izdeki temel toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlarm bic:;imleni§inde 17.yOzyii bir doni.im noktasm1 olu§turmaktadir. Burada, bu yUZYJh, di.inya sistemi baki§ ac:;Isiyla ve c:;evrimselligin etkisini ac:;Iklamak bakimmdan ele alacagiz. Frank, 17.yOzYJldaki c:;oki.i§i.in, di.inya olc:;eginde sermaye birikim si.irecini etkiledigini belirtir. Bu yUZYJlda ortaya <;Ikan ekonomik ve siyasal pek c:;ok kurum, mutlakiyet, merkantilizm, sava§lar ve devrimler gibi, Frank'a gore bi.iyOk olc:;i.ide, c:;evrimsel ekonomik kO§Ul!ara bir yamtt1r. Nitekim, 1762-1789 c:;evrimsel c:;oki.i§i.ini.in en onemli i.iri.ini.i, 1789 Frans1z Devrimi'dir. 14. Louis ve Cromwell'in iktidarlan, 17.yOzYJldaki c:;oki.i§i.in sonuc:;lanm temsil eder. Sava§lar, mutlak<;Ihk, 17.yOzYJldaki belli s1mf <;Ikarlannm arac:;landir. Vine, ulusal egemenlige dayah gi.ic:;li.i devletin ortaya <;Iki§I da bu ekonomik c:;oki.i§i.in sonucudur. Devletler, buna ulusalci siyasalarla yamt vermi§tir. Vine, bilimsel pek c:;ok devrim dolaYJsiyla teknolojik yenilik de bu ekonomik <;bki.i§ evresinde ortaya <;Ikmi§tir. Ancak, di.inya sistemi kurami bakimmdan as1l onemli olan, ispanya, italya, Portekiz, Dogu Avrupa 40 ve Osmanh imparatorlugu'nun c:;oki.i§i.idi.ir. Almanya'da ise, OtuzYJI Sava§lan ya§anmi§tir. Bu i.ilkeler, 17.yOzYJldaki krize uyarlanmada ba§anh olamami§lardir. Ancak, bu ekonomik ve askeri c:;oki.i§ ile beraberinde ortaya <;Ikan aYJklama, di.inya ticari kapitalist sisteminin krize uyarlanmasma katki saglami§tir. Bu merkezlerin c:;oki.i§i.i, birikim si.irecine ve kapitalist sisteme diger ekonomik etkinlik merkezlerinin ba§a-

40 Dogu Avrupa"nm saf dt§l btrakllmast. Batt Avrupa kar§tsmdaki bir rakibin ortadan kalkmas1 bi<;iminde yorumlanmaktad1r. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 74.


62

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

nh olarak uyarlanmasmda bi.iti.inle§tirici bir etmen olmu§tur. Nitekim, ispanya41 ve italya'nm c;oki.i§i.i, ingiltere'nin geli§mesini saglami§tlr. Bir ba§ka ifadeyle, ingiltere krize ba§arth bir bi<;imde uyarlanmi§tlr. Belc;ika ve Hollanda ise, bu c;oki.i§ten kismen etkilenmi§tir. 42 Gene) krizin ortak ekonomik nedeni, belli tanmsal ba§ansizhklar, siyasal krizler veya c;oki.i§ler gosterilir. Oysa bunJar Frank'a gore, gene) ekonomik krizi artmc1 katkilar ve sonuc;lardir. Vine, fiyatlardaki di.i§i.i§ de krizin asil nedeni olarak gosterilir. Ancak, bunlar, altm ve gi.imi.i§ i.iretimindeki gec;ici dalgalanmalardan dolaYJ paranm miktanndaki degi§meleri yans1t1r. Bu kriz, plantasyon gelirlerini de azaltmi§tir. Tum bunlarla birlikte, 17 .yi.iZYJidaki krizin asil nedeni, Frank'a gore, 16.yi.izYJidaki sermaye birikiminin geli§imidir. 16.yi.iZYJida yani c;evrimsel yi.ikseli§ evresinde, baskin clan deniza§m ticaret, kolonyal alanlardan zorla el konulan sermayenin merkez ic;in biriktirilmesini saglami§tJr. Nitekim, 16.yi.izYJI, Avrupa'da sermaye birikimin yogunla§maya ba§ladigi bir donemdirY Merkantil a§amada, kapitalizm niceliksel ve niteliksel olarak geli§ip yaygmla§mi§tlr. Bu si.ireci besleyen ise, Yeni Di.inya'dan getirilen altm ve gi.imi.i§ti.ir. 44 Bu, Yeni Di.inya'daki yerel ni.ifusun il-

41 ispanya'mn asia 18.yiizYJI6ncesi kadar bir refah elde edemedigi ozellikle Yedi VII Sava§lanm kaybettikten sonra Karayipler' deki ekonomik giiciinii yitirdigi belirtilir. Andre Gunder Frank, WorldAccwnulation ... , s. 182, 184. 42

Andre Gunder Frank, World Accwnulation .. ., s. 69, 99-101, 269-271.

43

16. yiiZ}'Ilda, birbiri ile ticaret yapan ticari ortaklann teknolojik ve ekonomik geli§me diizeyi niteliksel olarak e§itti. Avrupa ile Afrika arasmdaki ticaret, kar§Ihkii faydaya gore yap1hyordu. Bir ba§ka ifadeyle, 16.yiizYJlda Miisliimanlar ve Avrupahlar ticaretle birbirlerine baglanmi!!jlardi. Andre Gunder Frank, World Accwnulation .. ., s. 39, 44. 44

Andre Gunder Frank, World Accwnulation .. ., s. 52, 53, 65, 67.


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

63

kel sermaye birikim surecine olan katklsm1 gosterir. 45 Sermaye birikim surecindeki butu.nle§me, Avrupa di§mdaki bolgelere geni§lemi§tir. 16.ytizyddaki <;evrimsel ytikseli§, ger<;ek ucretlerde keskin bir dti§U§, fiyat ve karlarda keskin bir arti§la sermaye yogunla§masmi ve beraberinde sermaye birikim surecinin hi:zlanmasmi saglami§tir. Bu geni§leme, sermaye birikiminde bir krize neden olmu§ bir ba§ka ifadeyle birikimin ve geli§menin ekonomik simrlanna ula§Iimi§tir. Sermaye merke:zile§mi§tir. Bu surecin merkezi, Ku:zey Avrupa olmu§tUr. Bu merkezile§me, :zaYif tuccar ve toprak sahiplerinin rekabetini ortadan kaldirmi§tir.46 Amin'e gore ise, bu krizin nedeni, Kuzey Amerika'nm somurusunden elde edilen karlann kullammmdaki bir degi§medir. Bu karlar, Bati Avrupa'da yeniden yatinma donU.§tU.rulmemi§, elde edilen bu art1k, yeni denizotesi geni§leme alanlanna (Hindistan) ve Dogu Avrupa'ya aktanlmi§tlrY 17 .yUZYiidaki kri:zle Dogu ticaretinin onemi a:zalmi§tlr. 17 .ytiZYilda para afZ! artmi§ gumU.§ madenciliginde bir <;bkU§ ya§anmi§tir. Deniza§m ticaret a:zalmi§, Dogu ticaretinin geni§lemesi yava§lami§tir. Buytime oram ve uretim dU.§mU.§tUr. 17.yti:zYildaki <;bkU.§, emek i§bblumundeki degi§iklikleri de i<;sel ve uluslararasi du:zeyde h1:z45

16.yi.izydda §eker fiyatlan dli§mli§tlir. Bunun sonucu olarak, §eker uretimi Brezilya'da 16. yi.izydm ikinci yansma kadar yi.ikselmemi§tir. Alman glimli§li ve Afrika'dan kole ithal edildikten sonra §eker fiyatlan yi.ikselmi§tir. 16.yi.izydm sonuna kadar §eker fiyatlan alb kez artmt§, 17.yi.izydm ortasma kadar en yi.iksek duzeye ula§mt§tlr. Ancak, Fransa ve ingiltere'nin yeni uretimiyle yine dli§mli§tlir. Brezilya'da §eker uretimi 16.yi.izyddan sonra, uretim 6l<;egi, kole emegine yabnm, sermaye ekipmam ve ula§tm kolayhklanyla §eker plantasyonlannda niteliksel bir donli§lim yaratmt§br. Plantasyon sistemi, yeni bir liretim bic;imi olarak ortaya c;tkmt§br. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 49, 50. 46

47

Andre Gunder Frank, World Accumulation .. ~ s. 53.

Samir Amin, "On Jim Blaut's 'Fourteen Ninety-two", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocenterism and History, James M. Blaut, Africa World Press, Trenton, 1992, s. 83.


64

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

landirmi§tir. Bu degi§meler, kapitalizmin geli§mesini saglami§tir. Vine, bu ~oki.i§ten koloniler de bi.iyi.ik ol~i.ide etkilenmi§tir. Deniza§ITI ticaretin durgunla§masi, kolonyal di.inyadan ~ekilen art1k miktannda di.i§melere yol a~mi§­ tJr. 17 .yi.izyiidaki ~oki.i§, uluslararasi ticaretin mal-meta kompozisyonunda bir degi§meyi de yans1tmaktad1r. 48

1762-1789 ~oki.i§i.ini.in di.inya tarihinde iki bi.iyi.ik sonucu olmu§tur: Kuzey Amerika'daki 13 Britanya kolonisinin bagimsizla§masi ve ABD'nin ortaya ~Iki§I ile FransiZ Devrimi'dir. 1789 krizinde, i.iretim ve istihdam 1787 oncesinin % 50'sine di.i§mi.i§ti.ir. Devrim, mali krizin ortasmda dogmU§tUr. Frank'a gore, devrimin nedeni, bi.iyi.ik ol~i.i­ de, kar ve i.icretlerdeki di.i§medir. Vine, aym yi.izyiida Sritanya, Kuzey Amerika kolonilerini simrlandirmami§, kolonilere tekelci ayncahklar vermi§ boylece onlarm geli§mesini saglami§tir. Britanya'daki ti.iccarlar, kuzey kolonilerindeki mani.ifakti.ir i.iretimini s1mrlamaya ~ah§salar da ba§anh olamami§lardir. Bu ~oki.i§ yi.izyiima ingiltere, ikincil bir gi.i~ olarak girmi§ ancak bir birincil gi.i~ olarak 9km1§t1r. <:;oki.i§, ingiltere'yi yi.izeysel olarak zaYJflatmi§ ancak onun rakiplerini ortadan kaldirmi§tir. ingiliz ekonomisi, bi.iyi.ik i~sel ve uluslararasi doni.i§i.im ge~irmi§tir. Frank'a gore, ~oki.i§ ko§ullan ingiltere'nin ekonomik uyarlanmasim hem kolayla§tirmi§ hem de buna yol a~mi§tir. ingiltere, rakiplerine gore, avantajh bir rekabet~i konum elde etmi§, di§ ekonomik ili§kilerini ozellikle de Hollanda ile olan ili§kilerini simrlandirmi§tlr. <:;unki.i, bu yi.izYJida, Avrupah gi.i~ler arasmdaki rekabet simrlandmlmi§ bir ticarette i.isti.inli.ik saglamak i~-in yapiimi§tir. ingiltere, tekstil ve diger mani.ifakti.ir ihracatmda rekabet~i avantaj elde etmi§tir. Vine, ingiltere, bu yi.iZYJida, siyasal olarak da i.isti.inli.ik 48

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 92. 98.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetirninde Degi§im

65

saglami§ttr. Nitekim, Yedi YII Sava§lannm sonunda imzalanan 1763 Paris Ban§I, Britanya'nm di.inya olc;eginde egemenligini kurmu§tur. Bu egemenlik, ingiltere'nin, Fransa'ya kar§I sanayi ve teknolojik i.isti.inli.igi.ini.i kurmadan once, deniz gi.ici.i ve kolonyal i.isti.inli.igi.ine dayanmi§ttr. 49 b. <;evrimsel Yi.ikseli~ Ornegi Olarak 18. Yi.izyd: Rekabetc;i Geni~leme 18.yi.izyii bir yandan c;evrimsel yi.ikseli§ ornegi niteligi ta§Imakta diger yandan ise, di.inya sistemi kurammm, bi.iti.insel belirleyicilik varsaYJmmi dogrulamaya yonelik temel olgu ve olaylan barmdirmaktadir. Bilindigi gibi, di.inya sistemi kurammm yapita§lan, merkez-c;evre aynhg1, temel sermaye birikimi ile c;evrimsellik ve hegemonyad1r. 18.yi.izYJhn c;evrimsel yi.ikseli§ ozelligi, gerek merkez-c;evre aynhgmm ve sermaye birikiminin kolonyalizm temelinde a<;Iklanmasmi saglamakta gerekse de hegemonik ge<;i§in en onemli ornegi olan, Dogu'dan Batt'ya dogru hegemonik yer degi§tirmeyi orneklendirmektedir. Frank'a gore, 18. yi.iZYJI (1689-1763), rekabetc;i bir geni§lemeyle tammlanabilir. ingiltere' de i.iretimin artmas1, tekstil ihracatmm geni§lemesi, bu siyasal ve ekonomik iklimde olmu§tur. 18.yi.izYJldaki ticari devrimin sonucu ingiltere i<;in zaferdir. Bu yUZYJlda, uluslararasi ticaret h1zla geni§lemi§; yoni.i, bile§imi ve yap1s1 degi§mi§tir. Bu yap1 degi§imi i.i<; bic;imde olmu§tur. ilk olarak, Batt Hindistan, Avrupa, Afrika ve Kuzey Amerika arasmda ticaret ve kole ticareti geli§mi§tir. ikinci olarak, bu uluslararasi ticaret ve yi.iksek karlarla, Kuzey Bati Avrupa ?zellikle de ingiltere ile Kuzeydogu Amerika'daki sermaye birikim si.irecine onem09

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 75, 76, 190, 191, 209.


66

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

li katkl yapilmi§; ABD'nin ortaya <;Ikmasma ortam haZ!flanmi§tir. Frank'm ifadesiyle, 18.yi.izy:Ii boyunca di§Sal ve dola§Imsal f1rsatlar -ve talepler, Dogu ve Bati Avrupa ile Yeni Dunya'nm bir klsmmda kurumsal donu§umu harekete ge<;irmi§tir. 50 Daha temel olarak ise, manufaktur ihracatmm artmas1, sanayinin geli§mesi ve Sanayi Devrimini onemli ol<;ude kolayla§tirmi§tir. U<;uncu ve son olarak ise, Dogu ticaretinde niteliksel degi§meler meydana gelmi§tir. Tum bu geli§meler, dunya sermaye birikim surecinde buti.inle§mi§ ve bu sure<;teki en onemli etmenler olmu§tur. ~imdi bu U<; etmeni ayn olarak incelemek gerekir. Dunya sistemi yakla§Immda, kale ticareti ve kolonyalizm birbirini buti.inleyen iki par<;ad1r. Bunlann butunle§ikligi beraberinde dunya sistemini olu§turan tum par<;alann biraradahgm1 saglamaktad1r. Boylece, dunya sistemi toplumsal ger<;ekligin tek belirleyicisi olmaktad1r. Bu i<; i<;e ge<;mi§ par<;alara, degerli madenler ve mamuller de dahil edildiginde, Britanya'nm hegemonik merkez olmasm1 destekleyen bir sermaye birikim surecinin ortaya <;Ikt@ gorulmektedir. 18.yi.izyiim en karh i§inin kale ticareti oldugu genelde kabul edilmektedir. Frank'a gore de, 18.yi.izyiidaki yi.ikseli§in cankurtaran halati, kale ticareti olmu§tur. Kale ticaretini ba§langi<;ta, Portekizliler ve Hollandahlar yapmi§, 1713'de ise ingiltere ve Fransa'nm eline ge<;mi§tir. Kuzey Amerikah tuccarlar, silah ve i<;ki kar§Ihgmda Afrika'dan kale satin almi§lar, bu koleleri Amerika'da planterlere ya da madencilere §eker, altm ve gumu§ kar§Ihgmda satmi§lardir. 16.yi.izyiida Amerika'ya ithal edilen Afrikah kolelerin say:ISI 900.000, 17.yi.iZy:Ilda 2.7 milyon, 18.yi.iZy:Ilda 7 milyon ve 19.yi.izy:Ilda 4 milyondur. Gori.ildugu gibi, 18.yi.iZy:Ilm ana karakteristiklerinden biri hi<; 50

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 64, 103, 104, 214.


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

67

ku§kusuz kole ticareti olmu§tur. Kole ticaretinin en onemli sonucu ya da yaptsal ozde§i plantasyon sistemidir. Plantasyon sistemi, uretimde sermaye ve emegi bir araya getirmenin en uygun yontemidir. Ancak, bu sistemin asil temel ozelligi, kolonyal geni§lemenin ajam olmastdtr. Plantasyonlar, ticari tanma dayamr ve tanmsal geli§menin kapitalist bir a§amasmt temsil eder. Piyasa i<;in tek bir uri.in uretilir, uzmanla§ma yaratthr. Nitekim, 18.yi.izyilda §eker, pamuk ve kahve plantasyonlarda uretilmi§tir. Bunlar ozellikle, Hollanda'mn egemenligindeki adalarda yeti§tirilmi§ ve her ada bir urunde uzmanla§tmlmt§ttr. bzellikle, yi.ikseli§ donemlerinde buyi.ik tanm plantasyonlannda yi.iksek bir uzmanla§ma gori.ilmu§tur. 18.yi.izyil, bunun tipik bir ornegi olmu§tur. Britanya, 1645-1667' de yeoman <;ift<;iliginden bir kole plantasyonu toplumuna donu§mu§tur. Plantasyon sistemi, <;ogunlukla Karayipler, Brezilya'mn kuzeydogusu ve Amerika'mn guneyinde egemen olmu§tUr. Bir ba§ka ifadeyle, Britanya'nm kolonileri plantasyon sisteminin ana merkezleri olmu§tur. Avrupa ticareti ise, plantasyon sistemine bagh olarak, kolonyal ticaretle yer degi§tirmi§tir. Ozellikle ingiltere'de, i<; piyasada uretilen ihra<; mallanndan <;ok, re-export mallannm miktan artmt§ttr.18.yi.izyilm ba§mda, i<;sel ihra<; uri.inlerinin % 85'i manufaktur ozellikle de yi.inlu dokumalardtr. Ancak, tum ihracatm 1/3'u ger<;ek anlamda kolonyal urunlerin reexport'udur. Bunlar agtrhklt olarak, §eker ile tutundur ve Britanya ithalatmm 2/3'unu olu§tururlar. Frank, tum bunlann, ingiltere yatmmlannm manufakturden <;ok, ticaret oldugunu gosterdigini vurgular. 1770'1erde yani yi.ikseli§in sonunda, re-export Britanya ihracatmda yi.iksek bir orana ula§mi§tlr. 51 Tablo 2'de, Britanya'mn dt§ ticaretindeki de51

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 105, 121, 122, 123, 220, 222.


68

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

gi§iklikler gorulmektedir. Tabla incelendiginde, ozellikle, 18.yi.izyilm sanunda, Britanya'nm di§ ticaretinde reexport'un onemli bir ag1rhgmm aldugu gorUlmektedir. 52 Tum bu veriler, dunya sistemi kurammm ana varsaYJmi alan, sistemin butunsel i§leyi§i ile tutarh ve anu destekleyici niteliktedir. Ancak, bunlann tek ba§ma, dunya sistemini bagimSIZ bir degi§ken yapmaya yetmedigi a~1kt1r. Tablo 2. Britanya Dilj Ticaretinin Yon ve Bileljimindeki Degiljiklikler (1700-1773)

Toplam ihracat i<; ihra<; Malian Maniifaktiir (Tekstil) Diger Maniifaktiir G1da ve Hammadde Re-Export Toplam ithalat Maniifaktiir Hammadde G1da a.

1700 (a) Asya, Afrika Toplam veAmeri(%) ka'ya (%) 15 100 10 69 4 47 5 8 1 13 31 5 32 100 9 32 4 35 18 34

1773 (a) Toplam Asya, Afri(%) ka veAmerika'ya (%) 100 38 63 31 27 8 21 27 9 1 37 7 100 53 17 6 32 7 51 39

1700 (1699-1701) 1773 (1772-177 4)

Kaynak: Davis, R, "English Foreign Trade, 1660-1700" and "English Foreign Trade, 1700-1774", The Growth of English Foreign Trade in the Seventeenth and Eighteenth Cenrturies, W.E. Minchinton (ed.), Methuen, London, 1969, s. 109'dan aktaran, A.G. Frank, World Accumulation 1492-1789, Monthly Review Press, New York, 1978, s. 216.

52

Frank, Tablo 2'nin degerlendirilmesinde, ispanya ve Portekiz'in de dikkate ahnmas• gerektigini belirtir. <;:unkU, ispanya ve Portekiz'in Latin Amerika'daki kolonilere re-e.xport'u Britanya'dan ithalatlannm onemli bir oramd1r. Boylece, Britanya'mn ihracatmda, Asya, Afrika ve Amerika'mn gen;ek pa}'l goriindugunden yDksektir, denilebir. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 216.


Ki.ireselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

69

Tablo 2 incelendiginde, Britanya'nm ozellikle kolonilere alan ihracatmm ve onlardan yapttgt ithalatmm artttgt gori.ilmektedir. Tablo 2'de, kolonyal dunyanm <;e§itli bolge!erinden ahnan hammaddelere dayah olarak Oretilen Sritanya ihra<; mallannm % 15'den % 38'e yOkseldigi gorulmektedir. Bu, Britanya dt§ ticaretinin Avrupa'dan dOnyanm geri kalan ktsmma yon degi§tirdigini gosterir. Ancak, kolonyalizmin astl etkisi, re-export mallarda gorulmektedir. Frank, Britanya'nm kolonyal dunyaya ihracatmm, % 5'den % 21 'e yOkseldigini ve artan ihracatm bOyOk bolOmOnOn, Batt Hindistan'a ve Kuzey Amerika'ya yaptldtgmt vurgular. Britanya'mn ithalatmda hammadde payt, 1773'e kadar l/3't0r. Toplam ihracatta re-export'un payt, 1700' de % 31' den, 1773 'de % 3 7'ye yOkselmi§tir. Bu reexport'un sadece 1/6'st kolonyal alanlara yeniden ta§mmt§ geriye kalam Avrupa' da sattlmt§tlr. ihracatm ulusal gelir ic:;indeki payt, 1688'de% 5-6' dan 1700-1750'de% 911 'e <;tkmt§ttr. YOzythn sonunda ise, % 14'e ula§ffit§ttr. Britanya, surekli ihrac:; fazlast elde etmi§tir. Boylece, Britanya'nm dt§ ticareti, Avrupa'dan Asya, Afrika ve Amerika'ya kaymt§ttr. 53 Bir ba§ka ifadeyle kolonyal dunya ile ticaret artmt§ bu da kolonyal dunyanm dunya sermaye birikim sOreciyle daha fazla bOtOnle§mesini saglamt§ttr. ihracatm 0<; katma <;tkmast, bu kolonilerden ahnan Britanya'nm ihrac:; mallannm miktarmdaki artt§tn sonucudur. Tum bunlardan c:;tkanlan en onemli sonuc:;, kolonyal alanlardaki ilk Oreticilerin Britanya sermaye birikimine re- export arztyla onemli katktlan olduklandtr. Bu sonuc:;, dunya sisteminin butunselligini kendi i<; manttgt baktmmdan kamtlar.

~Andre Gunder Frank, WorldAccwnulation ... , s. 215,216,218.


70

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Tablo 3'de ise, 18.ytizyJida Britanya'mn dunyamn belli ba§h bolgeleriyle olan_ di§ ticareti yer almaktad1r. Tablo 3. 18. Yiizydda Britanya'mn Diinyamn Biiyiik Bolgelerine D1~ Ticareti

ic:; Ihrac:; Malian: Avrupa'ya Kuzey Amerika'ya Bab Hindistan'a Dogu Hindistan ve Afrika'ya Re-Export: Avrupa'ya Kuzey Amerika'ya Bab Hindistan'a Dogu Hindistan ve Afrika'ya ithalab: Avrupa'dan Kuzey Amerika'dan Bab Hind is tan' dan Dogu Hindistan ve Afrika' dan

1700/1

1750/1

177213

1797/8

(%)

(%)

(%)

(%)

85

77

49

30

6

11

25

32

5

5

12

25

4

7

14

13

85

79

82

88

5

11

9

3

6

4 5

3

4

6

4 4

66

55

45

43

6

11

12

7

14

19

25

25

14

15

18

25

Kaynak: Deane, Phyllis, The First Industrial Revolution, Cambridge University Press, Cambridge, 1965, s. 56'dan aktaran, AG. Frank, World Accumulation 1492-1789, Monthly Review Press, New York, 1978, s. 217.

Tablo 3 incelendiginde, Britanya'mn 1700'lerde Avrupa'ya olan i<; ihrac; maHan ticaretinin, Kuzey Amerika, Bat1


Kureselle~meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

71

ve Dogu Hindistan ile Afrika'ya gore fazla oldugu yine aym yll verilerine gore, Avrupa'ya olan re-eport'u da, saYJlan kolonilere gore yine daha fazla olmu§tur. Benzer bi<;imde, Britanya'nm 1700'de Avrupa'dan yapt1g1 ithalat, saYJian kolonilerin yine kat kat i.isti.inde olmu§tur. Buna kar§Ihk, 1797 Yih rakamlanna baktigimizda ise, Britanya'nm Avrupa'ya olan i<; ihra<; mah ticaretinin yan yanya azaldigi buna kar§Ihk, Kuzey Amerika, Dogu ve Bat1 Hindistan ile Afrika'ya olan ihracatmda onemli bir arti§ oldugu gori.ilmektedir. Ancak, 18.yi.iZYJlda asd dikkati <;eken geli§me, Britanya'nm re-export mallanndaki arti§tir. Nitekim, 1797 YJh verilerine gore, bu i.ilkenin Avrupa'ya olan re-export mah ticareti artmi§tir. Bu arti§m asd kaynag1 ise, Britanya'mn kolonilerden yapml§ oldugu ithalattaki arti§a kar§Ihk, Avrupa'dan yapt1g1 ithalattaki azah§tir. T arihsel verilere gore, ingiltere'nin Kuzey Amerika'ya ihracati, 1700'de 256.000 f'den 1750'de 970.000 f'e, 1772'de 2.460.000 f'e yi.ikselmi§tir. Bu rakamlar, 18.yi.iZYJhn sonunda Britanya'nm ihracatmm 1/5'inin Avrupa'ya, 4/5'inin ise di.inyanm geri kalanma yapddigmi dogrulamaktad1r. Bunun en onemli nedenlerinden biri olarak, ingiltere'nin ozellikle Fransa ile askeri siyasal kar§Itl@nm, bu i.ilkenin Avrupa piyasalanna olan ihracatmm azalmasma yol a<;masi boylece olu§an bu bo§lugun kolonyal di.inya ile Kuzey Amerika ile doldurulmaya <;ah§IIdigi gosterilmektedir. 18. yi.izYJida, Britanya'nm ithalat1 da bi.iyi.ik ol<;i.ide doni.i§mi.i§ti.ir. Nitekim, Britanya'mn Avrupa' dan ithalati Dogu tekstilleri hari<; top lam ithalatmda %32'den %17'ye di.i§mi.i§ti.ir. Bunlar, hammadde, demir ile yer degi§tirmi§tir. ingiltere'nin Avrupa'daki partneri Kuzeybati Avrupa yerine Gi.iney Avrupcr olmu§tur. Gi.iney Avrupa'dan yi.in ithal edilmi§tir. Tum bunlar, Britanya mani.ifakti.iri.ini.in Fransa ile olan rekabetini yansitir.


72

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

18.yi.izyiida hammadde ithaline ise kJsmen dayamlmi§tir. Bir butun olarak dunya ticaretinde Britanya ithalatmdaki hammadde paYJ 177~'e kadar 1/3'ti.Jr. Hammadde ithalatmda, pamuk sanayi geli§inceye kadar onemli bir arti§ olmami§tir. 54 K1sacasi, 18.yi.izYJhn u<;uncu <;eyreginde Sritanya ekonomisinde ozellikle kolonyal bolgelerden ithal edilen re-export mallan, i<;te uretilen ihra<; mallarmdan daha fazla artmi§tir. Britanya'nm di§ ticaretinin ve genel olarak da dunya sisteminin tamamlaYJCI par<;al?nndan biri, degerli madenler digeri ise, bir buti.Jn olarak Hindistan'd1r. Frank'a gore, Hindistan'm sermaye birikim surecine onemli katk1s1 olmu§tur. Hindistan, 18.yi.izYJlda sanayi devriminden once Avrupa i<;in net ihracat<;I olmu§, bu niteligi ile ingiltere'nin ticaretini temel olarak degi§tirmi§tir. Hindistan, manufaktUr ihracatmda Avrupa kapitalizminin geli§en sanayisi i<;in bir pazara doni.J§mU§tUr. Bu, Avrupa lehinde bir degi§im dengesi yaratmi§tir. Britanya, satm aldigi Hint tekstillerini yeniden Hindistan'a satmi§tir. bzellikle, Bat1 Hindistan'm ingiltere'nin ekonomik geli§mesine buyi.ik katkJs1 olmu§tur. Britanya'nm Hindistan ile olan ticareti 1775'te ba§lami§, 1780 suresince hizlanmi§ ve 17901810 arasmda onemli bir duzeye ula§mi§tir. ingiltere, 1760 sonrasmda Brezilya altmlanndan yoksun olarak ve dolaYJsiyla degerli maden olmaksizm Hindistan ile ticaretini surdurmi.J§tUr. <:;unku, 1760 sonrasmda ingiltere, Fransa'daki refah arti§mdan zarar gordugunden, Hindistan'dan ingiltere'ye sermaye aki§I ticaret dengesi a<;Ismdan onemli olmu§tUr. 55 ingiltere, maliyetleri dD§Drmek 54 55

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 218.

Bununla beraber, Hindistan'm ingiltere'nin ekonomik geli§mesini engelledigi savlan da ileri surulmD§tUr. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 224.


Kureselle:?meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi:?im

73

ic;in, potansiyel yatmmlar ic;in bir c;ekim alam ve ilkel birikim kaynag1 olan Bengal'i yagmalaml§tlr. 56 Tablo 4'de, Hindistan'm ingiliz ekonomisi ac;tsmdan bilylik bir hammadde ihracatc;1s1 oldugu gorillmektedir. Tablo 4. Anglo-Hindistan Ticareti 1766-1805 (sterlin)

1766-1771 1772-1777 1778-1784 1785-1791 1792-1798 1799-1805

Hindistan'm Britanya'dan ithalati 399 392 363 493 670 1.586

Hindistan'm Britanya'ya ihracat1 1.562 2.149 1.826 1.765 3.109 2.770

Kaynak: Deveze, Michel, L'Europe et le monde a Ia fin du XVlll siecle, Editions Ablin Michel, Paris, 1970, s. 163'den aktaran, A.G. Frank, World Accumulation 1492-1789, Monthly Review Press, New York, 1978, s. 164.

Kolonilerden getirilen degerli madenler de, sermaye birikimine onemli katki yapml§tlr. 18.ylizyllda altm stoklanndaki artl§ oram 16.ylizyllm il<; kat1 olmu§tur. Altm ve gilmil§ ilretimindeki artl§a ko§ut olarak bu degerli madenlerin fiyatlan da ylikselmi§tir. Altmm yllhk Uretimi, ylizythn ba§mda 10.000 kiloyu a§amaml§ken 1720 sonrasmda, 20.000 kiloyu a§ml§tlr. 1700-1770 arasmda Brezilya'nm altm Uretiminin artmas1 Britanya'nm ylikseli§inde etkili olmu§tur. 57 Frank, Brezilya altmm1 da Avrupa'nm geli§mesindeki ana etmenlerden biri olarak degerlendirir. Nitekim, bu altm Frank'a gore, 18.ylizytldaki sanayi devrimi ic;in "tekerleklerin yaglanmasma" -oil the wheels- hizmet

56

57

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 148-150, 163.

Frank, tarih<;ilerin, ingiliz ticaret devriminde Brezilya'nm katkls1m ihmal ettiklerini elder. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 118.


74

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

etmi§tir. Britanya ve Fransa ticareti ti<; kat artmi§; Brezilya ve Portekiz, Britanya manufakttirunun en onemli mti§terileri olmu§tur. Bu altm aym zamanda Dogu ticaretinin yeniden canlandmlmasi i<;in de kullamlmi§tir. <:;unku, reexport i<;in uzak-dogu'dan hafif tekstil ithal eden Britanya'nm, tek odeme arac1 Brezilya altimdir. Bununla beraber, 1760 sonrasmda Brezilya'nm altm uretimi onemli 61<;tide azalmi§tir. Brezilya'nm altm ihracati 1760'da 2.5 milyon sterlinden 1780' de 1 milyon sterline dti§mti§ttir. Tum dunya altm uretimi yiihk ortalama en ytiksek 17411760'da 781.00 ons'dan, 1761-1780'de 665.000 ons'a ve 1780-1810'da 572.000 ons'a dti§mti§ttir. Gumti§ uretimi ise, 17.ytizyiida ispanyol Amerika'smda uretimin dti§mesinden dolaYI 1740'a kadar istikrarh kalmi§ daha sonra yeniden artmi§tir. Dunya gumti§ uretimi, 17211740'da Yiihk ortalama 14 milyon ons'dan, 1781-1810'da 28 milyon ons'a <;Ikmi§tir. Bu arti§ yeni madenlerin bulunmasmdan degil, madenlerde <;ah§tmlan kole saJ1smdaki arti§tan kaynaklanmaktad1r. Britanya'nm eRonomik usttin!Ugunde etkili olan bir diger unsur, §eker ticaretidir. §eker de t1pk1 altm ve gumti§ gibi, kolonyalizm ve plantasyon sisteminin bir urunu ve sonucudur. 58 Nitekim, 18.ytizJ1lda ticari devrime en buytik katkiYI, Karayiplerdeki §eker plantasyonlan ile Afrika' daki kole kaynaklan arasmdaki ticareti saglayan §eker oldugu kabul edilmektedir. 17 48-17 50, Britanya §ekerinin altm yiilan olmu§tur. Bun a kar§m, Britanya, 1763 sonras1 §eker uretimindeki karhhgmi surdurememi§tir. Tersine, Fransa §eker uretiminde ayn1 donemde altm <;agmi ya§ami§tir. Frans1z §ekerinin maliyeti Britanya'nm 1/5'inden azd1r. Bunun nedeni, 58

Jamaica, en buylik §eker plantasyonu olmu§tur. Jamaika'da, 1773-1774'te 775 §eker plantasyonu ve 200.000'den fazla kiile oldugu saptanmt§ttr. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 121.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

75

emek somurusunun daha fazla olmastdtr. 59 Ktsacast, altm, gumi.i§ ve §eker, toplumsal ve siyasal-yonetsel gerc;ekligin bic;imlenmesinde, dt§Sal olu§ niteligini beslemektedir. Ancak, dunya sisteminde, bunlar sistemin butunselligini saglayan unsurlar olarak kavramsalla§tmhr. Dunya sistemi kurammda, 18.yi.izytlda Britanya'nm ekonomik usti.inlugundeki en onemli etmen olarak kole ticareti ve kolonyalizmin one <;tkarttldtgmt belirtmi§tik. Frank'a gore, bunun gerc;ekle§mesindeki bir etmen de ispanya'mn gerilemesi ve ingiltere'nin ispanyol kolonilerine hakim olmastdtr. Nitekim, yi.izytlm sonunda, ingiltere-Hollanda sava§lan, ticaret i<;in mucadeleyi sona erdirmi§ ve tum bu surec;ten ingiltere bagtmstz bir ticari gi.i<; olarak <;tkmt§tlr. ingiltere, ispanyol kolonyal limanlannda ayncahk hakkt elde etmi§tir. Bu ayncahklarla, ingiltere, zaytflamt§ ispanyol imparatorlugunun yasal ve yasa-dt§t kaynaklanna ula§abilmi§tir. ispanya da geleneksel ticari stmrlamalanm gev§etmek zorunda kalmt§tlr. Bunun sonucunda, ispanyol kolonilerinde kac;ak<;thk ticareti artmi§, degerli metallerin yagmalanmasma dayah bu geni§leme, eski ispanyol Amerika'smdaki madencilik bolgelerinde gumi.i§ uretiminin yeniden artmlmastyla saglanmt§tir. 60 Ktsacast, Britanya'nm ispanya'nm kolonyal alanlanna egemen olmayt ba§armast, ispanya'yt, ekonomik ve siyasi olarak, Fransa, Portekiz ve Britanya'ya bagtmh duruma getirmi§tir. 61 Dunya sisteminin sermaye birikimindeki ikinci ayak, Kuzey Amerika kolonileri olmu§tUr. Bu koloniler, 59 60

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 119, 171, 172, 180.

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 185, 191.

61

93, 94, 114, 121, 183-

Meksika ve Peru'nun da, cografi ve iklim ozelliklerinden dola}'l sermaye birikim surecine ozellikle de dogal kaynak baklmmdan katki sagladiklan vurgulanmaktadir. Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 122.


76

KOreselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

18.yi.izyilda, bagimsizhklanm kazanarak, gi.ini.imi.izde ki.ireselle§menin ba§ aktari.i olan ABD'yi kurmu§lardir. Frank, Amerikan bagimsiZhk sava§mm, ingiliz, Frans1z ve ispanyollann imparatorluk in§a etme yan§I ve 18. yi.izyildaki sermaye birikimiyle baglantiii oldugu degerlendirmesini yapar. ABD'nin kurulu§ si.irecinde ve kuzeydogu kolonilerinin di.inya merkantil kapitalist sisteminin geni§lemesine katki saglamalan bir ba§ka ifadeyle sermaye birikim si.irecinde belirleyici olmalan, Britanya'nm bu kolonilere ayncahk tammasmm bir sonucudur. Nitekim, bu kolonilere, Bat1 Hindistan'm, Afrika'nm ve Dogu'nun sami.iri.ilmesinde Bati Avrupa'nm bir alt-metropoli.i olarak birikimden pay elde etmelerine izin verilmi§tir. Vine, bu koloniler, kale ticareti yapabilmi§lerdir. Georgia ve Carolina kolonileri plantasyon i.iri.inlerini ihrac; ederken, ti.im Kuzey Amerika kolonileri azellikle New England bi.iyi.ik alc;i.ide Bati Hindistan ile ticaret yapmi§tir. 18. yi.izythn ortasmda New England'daki kale ticaretinin i.i<; ayagi vard1r. ic;ki, kale ve pekmez. Afrika'dan i<;ki kar§Ihgmda kale ahnmi§tir. Bir kale, 200 galon i<;kiye kar§Ihk gelmi§tir. Hasiiat, §eker pekmezine yatmhr. ;>eker pekmezi, Frans1z ve ispanyol adalanndan satm ahmr. ;>eker pekmezleri, New England'a ic;ki i.iretmek, damitiimak ic;in getirilir baylece daha fazla kale satm ahmr. Tum bunlarla, AngloAmerikan ticareti, 18.yi.izyilm ilk 70 ythnda, 5-6 kat artmi§tir. Bu arada, Amerika'nm Britanya' dan bagimsJzhk si.ireci ve bunun ingiliz ekonomisi i.izerindeki etkisine de kisaca bakmak gerekir. Frank, Amerikan okul kitaplarmda, bagimsizhk sava§mdaki temel gerekc;elerden biri olarak Britanya'nm vergilerine kar§I gasterilen tepki oldugunun yaziidigmi belirtir. Nitekim, 1764 ythnda Sugar Act, 1765'de Quartering Act ve yine 1765'te Stamp Act ile kolonilere dogrudan vergi sahnmi§tir. Vergilere kar§I mi.ica-


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

77

delelerde klsmen ba§anh olunmu§ ve Stamp Act kaldmlmi§ttr. Ancak, Frank, vergilerin Amerikan ekonomisi i.izerinde olumsuz etkilerinin oldugunu bununla beraber agtr bir yi.ik getirmediklerini, bagtmstzhk sava§mm ger<;ek nedeninin, donemin ekonomik ve toplumsal ko§ullan oldugu dolaytstyla da on ytl boyunca si.iren ekonomik <;bki.i§i.in etkili oldugunu ileri si.irmi.i§ti.ir. Frank, ingiltere'de ya§anan ve satm alma gi.ici.ini.i di.i§i.iren krizin de etkili oldugunu aynca ekler. Tum bunlarla birlikte, temel nedenin, Britanya'nm Kuzey Amerika kolonilerine tamdtgi ayncahkl1 konum oldugu tarti§mastzdtr. Bunlann sonucunda, Kuzey New England ve orta Atlantik kolonilerinin, ihracat yapttklan i.ilkelere gore daha <;ok ingiltere'den ithalat yapmalan dikkate ahndtgmda, Amerika'nm Britanya mallanna ambarge uygulamasi ile birlikte bu i.ilkenin Britanya' dan ithalatmda 1774'de 2.5 milyon sterlinden 1775'de 200.000 sterlin kadar azalma olmu§tur. Hepsinden onemlisi, Amerika, ingiltere'ye kar§t Fransa ve ispanya ile yakmla§mi§tJr. 18.yi.izytl ile ilgili belirtilecek son konu da, ingiltere ile birlikte onun kadar htzh olmasa da, Fransa'nm ayn bir gi.i<; olarak ortaya <;tkmastdir. Nitekim, Frank, Fransa'nm, 18.yi.iZytlda, bi.iyi.ik bir ekonomik geli§me sagladtgmt; Yedi Ytl Sava§lannda Britanya kar§tsmda yenilgiye ugrasa da, karayiplerdeki kolonileri sayesinde refaha ula§ttgmi belirler. Fransa'nm ihracatt, 1716-1787'de sekiz kat artmt§ttr. 62

c. <;evrimsellik ve ic;-DI§ "Belirleyicilik" ili§kisi Yukanda, 17.yi.iZyth, <_;evrimsel di.i§i.i§, 18.yi.izyth ise, <;evrimsel yi.ikseli§ ornegi olarak gene! hatlan itibariyle ele aldtk. Ancak, Frank, <_;evrimselligin yi.ikseli§ ve di.i§i.i§ a§amalannda, i<; ve dt§ "etmenlerin" agtrhklannm farklila§ti62

Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 180, 191, 194-199, 201, 204.


78

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

{Jim ileri surmli§ti.ir. Bu konuda iki ayn "formlil" niteliginde 6nerme ortaya koymu§tur. Bunlardan ilki, di§ ~eli§kiler -contradictions- ekonomi iyi -good business- oldugunda buna kar§Ihk, ekonomi k6ti.i oldugunda, i~ ~eli§kiler 6nem kazamr. Ancak, buradan, Frank'm dunya sistemi kurammm i~ buti.inlligunun bozuldugu gibi bir sonuca vanlmamasi gerekir. <;unku, Frank, bu durumu, duz olmayan ve birle§ik dongusel tarihsel geli§mede, di§ "belirleyicilerin" diyalektik olarak i~sel olanlarla baglantiii oldugunu belirtir. ikinci "formlil" niteligindeki 6nerme ise, di§sal "olanm" dola§Im veya ticari/degi§im ili§kileriyle, i~sel "olamn" ise, uretimle ilgili olmasidir. iki 6nermenin 6zeti, ~evrimsel ylikseli§te di§ "etkenlerin", ~evrimsel ~6kli§te ise, i~ "etmenlerin" baskin olmasidir. Bu iki "formul", temel olarak, ~evrimsel ylikseli§ ve ~6kli§lin gene! etkilerine ragmen, yani benzer ko§ullarda farkh sonu~lann ortaya ~Ikmasmi a~II<lamaya yoneliktir. Nitekim, fiyat, maliyet ve karlar, farkh yerlerdeki farkh toprak sahiplerini etkilemi§tir. Bunun tipik 6rnegi, ileride aynntiii olarak da ele alacagimiz, Bati Avrupa'da feodalizmden kapitalizme ge~ilirken, Dogu Avrupa'da ikinci serfligin geli§mesidir. 18.ylizyildaki ylikseli§te, di§Sal ve dola§Imsal -circulatory- f1rsat ve talepler, Dogu ve Bati Avrupa ile Yeni Dunya'nm bir bolumunde kurumsal donli§limu harekete ge~irmi§tir. Suradan ~Ikanlacak bir sonu~, kurumsal degi§melerin, ylikseli§ donemlerinde meydana geldigidir. Ancak, bu geni§leme belli bir sure sonra duraklamaya yol a~arak, uretim ili§kileriyle baglantiii olarak, uretim gu~lerinin simrhhklanm artirmi§tir. DolaYJswia, ~okli§ donemlerinde, uretimin donli§limu yani i~sel ili§kiler belirleyici olmaktad1r. Bu degi§ikliklere uyumdaki farkhhklar, farkl1 sonu~lann ortaya ~Ikmasma yol a~mi§tir. ingiltere'nin 18. yliZYJldaki ylikseli§i, 17. yUZYJldaki ~6kli§ ile birlikte, geri uretim bi~imini


Ki.ireselle§meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

79

degi§tirmesiyle birlikte olmu§tur. Bir degi§me zorlamast ortaya <;tkmt§, ingiltere buna uyarlanabilmi§tir. Buna kar§thk, Hindistan'da varolan uretim bi<;iminde niteliksel bir donu§Dm olmadan iki yD:zy:tl Portekizliler, Hollandahlar, Franstzlar ve ingilizlerle ticaret yaptlmt§ttr. Ancak, Hindistan'm, sermaye birikim surecine katkt yapttgt ileri surUImD§tltr. 18. yD:zy:tldaki degi§mede, tanmsal geli§me ve nufus artt§tntn daha fazla belirleyici oldugu da savunulmu§tur. Bunu, ilerideki ba§hklarda aynntth olarak inceleyecegiz. Ancak, Frank, uretim ara<;lanndan ureticilerin aynldtgt ve ucretli emege donu§tukleri tarihsel sureci inkar etmemekle beraber surecin tek ba§ma kapitalist uretim ili§kileri ile a<;tklanamayacagt, belirtilen aynlmamn sermayenin yogunla§masma katkt sagladtgtm ileri surer. <;unku, altm ve gumD§, degi§im ve kullamm degeri satm almayt finanse etmi§tir. Bu konuya ili§kin bir ba§ka yamt ise, enflasyonun sonucu olarak, degerli metaller sterlize edilmediginden, dogrudan ve dolayh olarak sermayenin yogunla§masma, uretim ara<;lanndan aynlmaya ve emege daha az odeme yapthp daha <;ok somurulmesine yo! a<;tldtgtdtr.63 B. Diinya-Sistemleri Kuramt: Biitiinsel Dtlj "Belirleyicilikte" Goreli Kudrna

Toplumsal ve siyasal-yonetsel ger<;ekligin bi<;imleni§inde dt§ "etmenlerin" belirleyiciligini temel alan kuramlardan ikincisini, I. Wallerstein tarafmdan ileri surU!en dunyasistemleri olu§turmaktadtr. Bu kuram ile dunya sistemi kuramt arasmda goreli benzerlikler vardtr. Hattrlanacagt gibi, dunya sistemi kuramt, merkez-<;evre aynhgt, <;evrimsel sermaye birikimi ve hegemonik ge<;i§ler varsaytmlan63 Andre Gunder Frank, World Accumulation ... , s. 76, 244, 246, 249, 252, 258.


80

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

na dayanmaktayd1. Dunya-sistemleri kurammda da, merkez-<;evre ve <;evrimsellige dayah sermaye birikimi varsay:Imlan bulunmakta ancak son varsay:Ima yer verilmemektedir. Tum bunlarla birlikte, Wallerstein'm, kapitalizmin ortaya <;Iki§mdan beri bir dunya ekonomisi oldugu saVJ, inceleme konumuz olan kureselle§meyi tarti§abilmek bakimmdan onemlidir. Nitekim, Wallerstein, toplumsal degi§imi tUm uluslann ge<;irdigi bir a§amalar dizisi olarak kavramsalla§tiran genelle§tirici kuramlan benimsemez. Ancak, idiyografik tarihe de yakla§maz. Kapitalist dunyasistemi, Frank'da oldugu gibi tekil bir butUniUk olarak yorumlamr.64 Bu butUnluk, kitalan ve siyasal topluluklan kapsayan ekonomik bir varhk, benzersiz, kapsay:ICI bir toplumsal sistemdir. Wallerstein, modern dunyasisteminden onceki dunya-sistemini dunya imparatorlugu olarak adlandmr. Dunya-imparatorlugu, yeniden bolti§tUrucu bir ekonomiye sahiptir. Dunya ekonomisi ise, dunya imparatorlugundan farkl1 olarak siyasal degil ekonomik bir butunle§medir. Dunya ekonomisinde siyasal bir butUnle§me olmamasma ragmen, tekil bir i§bblumu vard1r. Vine, dunya ekonomisinde, merkezi bir denetim yoktur. 65 Bunlardan iki sonu<; <;Ikanlabilir. ilki, kapitalizm veya modern toplum ger<;ekte kuresel bir yap1d1r. ikinci olarak ise, bu kuresel yap1, siyasal bir butUniUk gostermez. Siyasal butUnluk ozelligi, gunumuzde yapllan kureselle§me tarti§malannda, bag1mh ulus-devletlerin konumunu gunde64 Theda Skocpol, "Sosyolojinin Tarihsel imgelemi", Tarihsel Sosyoloji Bloch'tan Wallerstein'e Go~ler ve Yontemler, Theda Skocpol (ed), (<;:ev. Ahmet Fethi), Tarih Vakfi Yurt Yaymlan, istanbul, 1999, s. 17. 65

Charles Ragin ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Dunya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", Tarihsel Sosyoloji Bloch'tan Wallerstein'e Go~ler ve Yontemler, Theda Skocpol (ed), (<;:ev. Ahmet Fethi), Tarih Vakfi Yurt Yaymlan, istanbul, 1999, s. 286; Haldun Glilalp, "Bag1mhhk ve DunyaSistemi Teorileri: Frank ile Wallerstein'm Ele§tirisi", s. 41.


Kureselle~meyi A<;lldama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

81

me getirdiginden aynca incelenmek zorundadtr. Nitekim, Wallerstein konuyu yine kendi butOn!OgO ic;inde ve ekonomik butunle§me zemininde ele ahr. Dunyada, farkh alanlarda farkh emek denetim sistemleriyle meta Oretildigini belirten Wallerstein, c;evre Olkelerdeki zorunlu emek sistemlerinin nispi Ocretleri dO§OrdugO ve bunun sonucunda kuresel e§itsizligin derinle§tirildigini varsaymaktadtr. 66 Bir anlamda, c;evre Olkelerdeki emek denetim sistemlerinin kuresel dunya ekonomisinin butOnleyici bir parc;ast oldugunu ortaya koymaktadtr. Nitekim, Wallerstein'a gore, emek denetimi ve emegin odullendirilmesi sistemi, merkezde guc;IO c;evrede zaYJf devletlerin dogmasma yo! ac;ar. 67 Bir ba§ka ifadeyle, bir bolgenin devlet yaptsmm o bolgenin dunya i§bo!Omundeki yeri tarafmdan belirlendigi varsaYJhr. 68 Bu temel ac;tklamalardan sonra Wallerstein'm kurammm aynnttlanna girmek gerekir. Frank ve Wallerstein'in farkltla§ttklan noktadan ba§lamak gerekir. 69 Bilindigi gibi, Frank'a gore, tek bir dunya siste66

Immanuel Wallerstein, Diinya Sistemleri Analizi -Bir Giri§-, (<;ev. Ender Abadoglu ve Nuri Ersoy), Aram Yaymc1hk, istanbul, 2004, s. 55; Charles Ragin ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Dunya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", s. 290. 67

Robert Brenner, "Kapitalist Geli~menin Kokenleri: Yeni Smith'<;i Marxizmin 11. Tez, Kapitalizm, Az Geli§me, E§it 0/mayan Geli§me,3. Kitap, Uluslararas1 Yaymc1hk, istanbul, 1986, s. 20. Brenner, ABD'de tanm urunlerinin dunya imalat sanayinden <;ok daha buyQk miktarda sermaye ve nitelikli emek kullamlarak uretildigini ileri surer. Dolaj'lsiyla, merkezdeki sanayinin <;evredeki tanmdan daha sermaye yogun ve nitelikli emek karakteri ta~IdiQI soylenemez. Ele~tirisi",

Ag.m., s. 21. Brenner, bu saVJ da ele~tirerek, Fransa'nm 17.yQzj'llda, gu<;lu bir devlet olmasma kar~m merkezde yer almadiQini belirtir. A.g.m., s. 23.

68

69 Giilalp'e gore, Wallerstein'm kuram1 Frank'm kurammm yeniden gozden ge<;irilip geli~tirilme <;abas1d1r. Wallerstein, Frank'm metropol-uydu terimleri yerine, merkez-<;evre kavramlanm tercih eder. A.g.m., s. 33, 34.


82

KOreselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

mi vard1r. Oysa Wallerstein, bir <;ok dOnya-sisteminin varoldugunu ileri sflrmektedir. Sir ba§ka ifadeyle, Wallerstein, tek ve sOrekli bir di.inya sisteminin varhgmt yads1r. 70 Bu ashnda, bOtOnsel "belirleyicilikte" bir kmlma anlamma gelir. Wallerstein gibi, S. Amin ve J. Lughod'da, bOti.inOn modern kapitalist dOnya-sistemi oldugunu savunmaktadirlar. DolaYJSiyla, Frank, evrensel di.inya sistemini temel ahrken, Wallerstein, evrensel olmas1 gerekmeyen kendine ozgU bir di.inyada varolan sistemleri esas almaktadir. Bu sistem, be§yOZYJihk bir si.ireyi kapsamaktadir.71 Oysa, Frank i<;in bOtOn, be§binYJihk tek bir di.inya sistemidir. Buna kar§Ihk, yine Wallerstein, Amin ve Lughod i<;in, 1500'10 YJllardan once de di.inya-sistemleri varolmu§tur ancak bunlar kendi ko§ullan i<;inde bir varhk kazanmi§Iardir. DolaYJSiyla, tek bir di.inya sistemini olu§turmami§Iardir. c;:onkO, dOnyaYJ kapsadigi varsaYJlan Frank'<;! ticaret ag1 tarihin hi<;bir doneminde bOtOnle§mi§ Oretim sOre<;lerini i<;eren bir i§boiOmO eksenine dayandinlmami§tir. Wallerstein'e gore, ticaret tek ba§ma bir sistern olu§turmaz. Wallerstein bu saVIm, zorunlu mal ticareti ile ayn ayn sistemler arasmdaki IOks mal ticareti arasmda yaptigi aynma dayandmr. Bununla, uzak mesafe ticaretinin ula§tirma maliyetlerinin yi.iksek olmasmdan dolaYJ kO<;Ok hacimli fakat yi.iksek kar getiren yani IUks maHan

70 Immanuel Wallerstein, "Dunya-Sistemleri Kavramma Kar§I DOnya-Sistemi Kavram1: Bir Ele§tili", Dilnya Sistemi -Be!j Yi1zyLlilk mL, Be!j BinyLILLk mL?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (<:;ev. Esin Sogancdar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 531. 71 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Ydhk DOnya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§", s. 44. Lughold ise, 13.y0zyd tezini savunmaktad1r. Bu tez, I500'den bu yana veya 1250'den once var alan dunya sisteminden farkhd1r. Kent merkezli ve birbirine bagh sekiz bolgenin tek bir sistemde, 13.y0zyd dOnya sisteminde bir i§b610m0 c;erc;evesinde bOtOnle§mi§ oldugu tezi savunulur. A.g.m. s., 45.


Ki.ireselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

83

kapsamak zorunda oldugu sonucuna vararak, ticaretin bi.iti.inselligi veya kapsaYJc1hg1 saVIm <;i.iri.itmeye <;ah§IL 72 Bununla birlikte, Wallerstein'm kapitalizm yorumunda ticareti one <;~kard1g1 da belirtilmektedir. Wallerstein'e gore, kapitalizmin dogu§U ticarete dayah bir i§boli.imi.ini.in sonucudur. Di.inya i§boli.imi.ini.in geli§imi ile kapitalizmin geli§mesi aym §eydir. Di.inya imparatorlugunun yoklugunda, engellenmemi§ ticaretin dogasmdan gelen giri§imci dinamik, ticaretin bir di.inya i§boli.imi.ine yol a<;masm1 saglaml§tlr. DolaYJslyla, geli§menin dinamigi s1mf ili§kileri degil, ticarettir. Ticaretin i§boli.imi.ini.in bir sonucu ve i§boli.imi.ini.in itici gi.ici.ini.in de kar saiki olmas1, bu saikin birikim ve yeniligin kaynag1 olmasma yol a<;ml§tlr. Wallerstein, ozgi.ir i.icretli emegin yenilikler yoluyla birikimin on-ko§ulu olmas1 varsaYJmlni da kabul etmez. Ucretli emek, ticaretle artan di.inya i§boli.imi.ini.in bir sonucudur.73 Frank, Wallerstein ve digerlerinin i.iretim bi<;imi kavramma bagh kalmalanndan dolaYJ, tek ve bi.iti.in bir di.inya sistemini ya da sistemsel si.irekliligi goremediklerini ileri si.irerek ge<;i§ tartl§malanna kar§l ortaya koydugu argi.imam burada da yinelemektedir. Frank, di.inya sisteminin egemen tek bir i.iretim bi<;imiyJe ozde§le§tiriJmesine kar§l <;1kt1gmdan, kapitalizmin de ayn bir i.iretim bi<;imi olarak yorumlanamayacagmm altm1 <;izer. Yukandaki a<;lklamalardan gori.ilebilecegi gibi, Frank, kapitalizmi bir i.iretfm bi<;imi olarak tammlamamasma kar§m, Wallerstein, onu yer yer bir i.iretim bi<;imi olarak ele ahr. Bu iki baki§ a<;JSI arasmdaki farkl1hk siyaset biliminin kendi i<;indeki bir tartl§ma olarak nitelendirilebilir. Ancak, sonraki ba§hklarda 72

Immanuel Wallerstein, '"Di.inya-Sistemleri Kawamma Kar§I Di.inya-Sistemi Kavram1: Bir Ele~tiri'", s. 530, 531.

73

Robert Brenner, '"Kapitalist Geli§menin Kokenleri: Yeni Smith"<;i Marxizmin Ele§tirisi"", s. 13, 18-20.


84

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

da ortaya konulabilecegi gibi, siyasal ve yonetsel kurumlann bi<;imleni§ini a<;~klamak bakimmdan onemli aynntllar bannd1rmaktad1r. Yinelemek gerekir ki, siyasal ve toplumsal bilim alamnda yapllan tarti§malar veya ileri surulen gorO§Ier, yonetsel ger<;ekligi yorumlamak bakimmdan baki§ a<;~si olu§turmaktadir. Wallerstein, Frank'm dunya sistemi kavramsalla§tirmasmi benimsemediginden, kapitalizmi ve onun yaratt1g1 toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlan ozgun bir tarihsel konuma yerle§tirmektedir. Wallerstein, kapitalizmin aYJrtedici ozelligini vurgulayan geleneksel yakla§Imlan gorgOI dayanaklan olmad1gmdan zaYJf olarak nitelendirerek ele§tirmeyi ihmal etmez. Bu yakla§Imlarda one surulen, yaygm mal Oretimi, kar amac1 guden giri§imcilik, Ocretli emek ve teknoloji gibi unsurlann kapitalizmi a<;Iklamada yetersiz olduklanm ve bu unsurlann on-kapitalist oldugunu vurgular. Wallerstein, kapitalizmi bir dunya ekonomisi olarak nitelendirir ya da kapitalizm ancak bir dunya ekonomisi i<;inde varolabilir. Bu, aym zamanda, tarihsel olarak uzun sure ya§ami§ tek dunya ekonomisidir. Dunya ekonomisi, i§bolumu olan ve bundan dolaYJ temel mallann belli bir buyiiklukte i<;sel degi§imin yap1ld@ ve sermaye ile emek gucu aki§lannm ger<;ekle§tigi buyiik bir cografi aland1r. Dunya ekonomisi tammlamasmda biri a<;lk digeri orti.ik iki unsur one <;1kmaktad1r. A<;1k olan boyut, dunya ekonomisini birle§tiren ve onun i<;inde in§a edilen i§bolumudur. Bu a<;1k boyuttan <;1kan ortuk nitelik ise, bu dunya ekonomisinin, birle§tirici bir siyasal yap1yla s1mrlandmlmami§ olmas1d1r. Boylece, Wallerstein, ulusdevlet yap1s1m kapitalizmin aymc1 bir niteligi olarak tammlamaz. Piyasalar, devletler, hane halklan, s1mflar ve


Ki.ireselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yc':inetiminde Degi§im

85

statu gruplan di.inya-sisteminin kurumlandtr. 74 Bu konu ikinci boli.imde yine tartt§tlacakttr. Ancak, burada konumuz ac;tsmdan onemli olan, toplumsal kurumlann bic;imleni§inde, siyasal unsurlartn ikinci plana itilmesidir. Bunun en onemli gerekc;esi, di.inya-sistemlerinin c;evrimsel i§leyi§ ozellikleridir. Bir ba§ka ifadeyle, Wallerstein'in kurammda, tek bir di.inya sisteminin varhgt yadsmsa da, belli bir tarihsellik kapsammda bic;imlenen di.inya ekonomisi ya da kapitalizmin tek, bi.iti.insel niteligine vurgu, bu sistemin i§b61Limi.i temeline dayandmlmasmda yatar. Bu ac;tdan, Frank ve Wallerstein'tn aym di.izleme oturduklanndan ku§ku yoktur. Bu ortak nokta, dt§ "belirleyicilik" konusunun da en temel ozelligini olu§turmaktadtr. Dt§ "belirlenim", ic;sel kar§tstnda onunla e§it veya ondan i.isti.in bir nitelik degil, sistemi ya da sistemleri olu§turan ana ozelliktir. Wallerstein, kapitalizmin (modern di.inya sisteminin) a)'lrtedici ozelliginin, kesintisiz sermaye birikimi oldugunu :Jelirtir. Bu, 16.yi.izyJlda Avrupa'da yarattlan bir sistemdir ve onceki tarihsel sistemlerde gori.ilmemi§tir. Oysa ki, ~rank, sermaye birikiminin kapitalizme ozgi.i olmadtgtnt, ~esintisiz birikimin di.inya sistemi tarihi boyunca varolan ~ekabetc;i basktlann bir ozelligi oldugunu varsaymaktadtr. Jola)'lstyla, rekabet<;i bir di.inyada biriktirme di.irti.isi.i veya jirikim yapma zorunlulugu modern kapitalizmle stntrh degildir. Wallerstein, belirtilen farklthklara kar§tn, sermaye :Jirikim si.irecini Frank'da oldugu gibi, merkez-c;evre aynJgt i.izerine oturtur. Ancak, sermaye birikiminin niteligi ile Jgili olarak aralannda onemli farkhhklar oldugu unutulmamahdtr. Wallerstein, kapitalist di.inya ekonomisindeki eksenel i§boli.imi.ini.in, i.iretimi, merkez ve c;evreye ozgi.i

-"Immanuel Wallerstein, Dilnya Sistemleri Analizi -Bir Giri§-,S. 45- 47.


86

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Ori.inlerin uretimi bi<;iminde ikiye boldugunu belirtir. 75 Bu a<;~dan da, Frank ile farkhla§tr <;OnkO Frank, merkez-<;evre aynhgmt, sermaye birikiminin belirleyiciliginden hareketle birikim merkezlerini esas alarak a<;Iklar. Oysa, Wallerstein'm temel ol<;Otli, merkez ve <;evreye ozgu urunler bir ba§ka ifadeyle urunlerin niteligidir. Dunyasistemleri kurammda, merkez-<;evre, uretim surecinin karhhk derecesidir. Wallerstein'e gore, merkeze ozgu uretim sureci klsmi tekeller tarafmdan kontrol edilir. <;unku, karhhk ile tekelle§me derecesi arasmda dogru orant1 kurar. Wallerstein, <;evresel sure<;leri, rekabet<;i sure<;ler olarak tammlar ve degi§im ger<;ekle§tiginde, rekabet<;i urunlerin zaytf, klsmen tekelle§mi§ urunlerin gli<;IO konumda olduklanm ileri surer. Boylece, <;evreden merkeze surekli bir artt-deger akt§I ger<;ekle§ir ve bu e§itsiz degi§im yaratir. Wallerstein, devlet vb. yaptlara ikincil rol verse de, klsmitekellerin gli<;IO devletlerin yasal ve fiziksel patronajma dayanmak zorunda olduklanm da inkar etmez. Ktsmitekellerin yogunlugundaki bir azalma dunya ekonomisinde <;evrimsel ritm degi§iklikleri yaratarak durgunluga neden olur ve boylece kontradieff (B) evresi ortaya <;tkar. T ersi durumda, (A) buylime evresine girilir. Durgunluk donemlerinde (B), maliyetleri dti§Ormek i<;in, uretim sure<;leri, ucretlerin daha dti§Ok oldugu <;evre alanlara kaydmlarak buralarda yeniden konumlandmhr. Bu kaydtrma sonucunda, merkez Ulkelerdeki uretim sure<;lerindeki lieret duzeylerine baskt uygulamr ve ucretler dti§meye ba§lar. (B) evresinin son donemlerinde, merkez alanlarda yeterli efektif talep olu§turmak i<;in i§<;i ucretleri ylikseltilir boylece karlar dO§er. Bu kaytp, dunyanm farklt yerlerindeki dli§Ok ucretli i§<;i havuzu geni§letilerek giderilir. Eko75

Immanuel Wallerstein, Dilnya Sistemleri Analizi -Bir Giri~-.s. 51.


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

87

nomik buyDme (A) evrelerinde ise, i§lem maliyetlerinin azaltiimasma <;ah§Ihr. Wallerstein, baz1 devletlerde, hem merkeze ozgu hem de <;evresel nitelikli urunlerin bir karmasmm uretildigini de ekler ve bu Ulkeleri, yan-<;evre olarak adlandmr. 76 Wallerstein'm dunya-sistemleri kurammm varsaJ'Imlanm ba§hklar halinde ozetlemek gerekir. Buna gore: 1. Merkezdeki gu<;ler arasmda <;eki§me ve rekabetin olmasi, 2. talep yetersizligi, 3. ucret baskis1, 4. ucuz hammadde araJ'I§I. Merkezdeki yetersiz talep, tekrarlanan a§m uretim krizlerine yol a<;maktadir. Bu durum kar§ISmda, talep iki bi<;imde artmlmaktadir: a. Sistemi geni§letmek yani, yeni alanlan i<;ine almak ya da b. sistemi derinle§tirmek yani toplumsal orgutlenmenin merkezle rekabet eden bi<;imlerini yerinden etmek. Ucuz hammadde talebi, di§taki alanlann merkez i<;ine ahnmasmi ve merkez alanlann <;evre alanlar uzerindeki egemenligini surdurmeyi te§vik eder. Merkez Ulkelerdeki yDksek ucretlerin karhhg1 dti§urmesi, sermayenin ucretlerin dti§Gk ve i§<;ilerin daha az gu<;IU oldugu bolgelere yani <;evreye aki§Ini saglar. Aym zamanda, uluslararasi kapitalizm, <;evrede ucretleri dti§Gk tutacak siyasal aktorleri de destekler. Dunya sistemi ile butunle§tikten soma <;evrenin durumu, salt durgunluk degil, aktif geri bJrakilmi§hktir. 77 Bilindigi gibi, gerek Frank'm gerekse de Wallerstein'm kuramlan yogun bir bi<;imde ele§tirilmi§tir. Bu ele§tiriler i<;inde one <;Ikan, Robert Brenner'mkidir. 78 Brenner'm 76

Immanuel Wallerstein, Diinya Sistemleri Analizi -Bir Giri§-,S. 51, 52, 54-56

77

Charles Ragin ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Dunya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", s. 290, 291, 294. 78 Ragin ve Chirot, Brenner'm "saldmsmm" Wallerstein'm savmm merkezi yaptsma zarar vermedigini <;linku, degi§imin i<;sel kar§tsmdaki dt§sal kaynaklan so-


88

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

ele§tirilerini iki ba§hkta toplamak olanakhd1r. ilk olarak, feodalizmden kapitalizme ge<;i§ tarti§malanndan beri si.iren i<; ve di§ "gi.i<;ler" sorunu, 1970'1i yiilarda, FrankWallerstein ve Brenner arasmda devam ettiginden, Brenner'm en temel ele§tirisi de, toplumsal ger<;ekligin bi<;imlenmesinde i<; "gi.i<;lerin" yadsmmasi noktasmda yogunla§maktadir. Brenner, Wallerstein, Frank ve Sweezy'nin kuramsal alt-yapiiannm uzmanla§ma di.izeyi ile ticaretin geli§me derecesi arasmda dogru oranti kuran yani i§btili.ini.ini.in smmm belirleyenin piyasanm geni§ligi oldugunu varsayan A. Smith'in varsaYJmlan oldugunu dolaYJsiyla kapitalizmi ticarete dayah bir i§btili.imi.i olarak ele aldiklanm saptar. Bunun anlami, s1mf ili§kilerinin ve bunlardaki doni.i§i.imi.in bir ba§ka ifadeyle de i<; "gi.i<;lerin" kapitalist geli§menin nedeni degil sonucu olarak kavranmasidir. Oysa ki Brenner, degi§im i<;in i.iretimin kar elde etmek amac1yla geni§letilmi§, geli§tirilmi§ i.iretimin, yeniden yatmmm ya gereksiz ya olanaks1z ya da hem gereksiz hem de olanaks1z oldugu bir sistemde yani · kapitalizm oncesi toplumlarda ger<;ekle§ebilecegini iddia eder. Brenner'm savmm ana gerek<;esi, kapitalizm oncesi toplumlarda, art1k-emegin mutlak emegin artmlmasi yontemleriyle saglanmasidir. Kapitalist toplumda ise, i.iretici birimler satm almak i<;in satmaya, yeniden i.iretebilmek i<;in satm almaya ve uzun donemde rakipleri kar§Ismda konumlanm koruyabilmek i<;in geni§leme ve yenilik yapmaya zorlamhr. Bir ba§ka ifadeyle, emek i.iretkenliginin artmlmasi i<;in i.iretici gi.i<;lerin geli§tirilmesi zorunlulugu vard1r. Brenner'm ele§tirilerinin ikinci boyutunu ise, azgeli§mi§lik tarti§masi olu§turmaktadJr. Brenner, kapitalizmin ticaret ve sermaye yatmm1 yoluyla i.i<;i.inci.i di.inyaya girdigi rununun, ilk nedenlerle ilgili sonu gelmez bir tartl§maya donii§ebilecegini iddia ederler. A.g.m., s. 295.


Kureselle§meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

89

ancak geli§me saglayamad!gl hatta geli§meyi engelledigi dolaYJslyla sermaye birikiminin de gen;ekle§medigi oni.indeki Frank ve Wallerstein'm savlanna kat!lmaz. Brenner, <;evreden merkeze dogru bir art1k aktanm1 oldugu saVIna kat1hr bununla beraber bunun ancak fark11 bir dinamik yani i<; "belirlenim" kapsamma yerle§tirilmesi durumunda anlamh olacagm1 ileri si.irer. 79 Nitekim, Brenner'a gore: " .. .potansiyel yatLnm fonlanntn sistern dL§Lna akL§Lnt belirleyen sermayenin ozgill ulusal niteli(Ji veya metropolle varolan ticari bag de(Jildir. Kar olanak lanntn Slnt{ yapLlL niteli(Jidir. Bu §U sonuc;lan do(JuracaktLr: 1. (/lke ic;indeki sanayide (madenler ve plantasyonlar) bile goreli olarak dii§iik miktarda yatLnm yapLlacak, 2. ic; pazar ic;in varolan tiim sanayi iiretimi bu metropolde yapLlacak c;iinkii iiretim orada daha karlL orgiitlenmektedir. Bu da yatmm fonlarmm c;evreden merkeze akmasLna yo! ac;Lyordu, 3. liiks iiretime belli diizeyde bir harcama yapLlacak. Bu da sistemin iiretim kapqsitesini artLrmayacaktL".ao

Azgeli§mi§ligin geli§mesinde, mutlak art1k emegin yaygmla§tmlmasma dayah bir s1mfsal i.iretim yap1s1 yani i<; olu§Un etkisi vard1r. Bu yap1, i.iretim zora dayand1gmdan, sa-

79

Robert Brenner, "Kapitalist Geli§menin Kokenleri: Yeni Smith'<;i Marxizmin Ele§tirisi", s. 15-19.

80

Ag.m., s. 25.


90

Kure5elle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

bit sermaye kullammi ve emegin beceri kazanmasmi te§vik etmemekte, ihracat i<;in uretimi desteklemeye zorlamaktadir. Bu a§amada, Frank, ihracat i<;in hammadde uretiminin geriligin ana nedenlerinden biri oldugunu varsaymaktad1r. Oysa, Brenner, buna yine, ihracatta bagimhhga yo! a<;anm iharacat i<;in uretimin degil, ihra<; uretiminin temelindeki s1mf yap1s1 yani mutlak art1k-emek yontemleri oldugunu ileri surerek kar§I <;Ikar. Savm1 desteklemek i<;in de, somurgecilik doneminde, Atlantik somurgelerinin tahi! ihracma dayah ekonomilerinin geli§mesini gosterir. Brenner, tUm bu argumanlan, soyut bir kapitalist geli§me sureci modeli olarak degerlendirir ve bu varsaYJmlann, dunya pazan/dunya i§bo!Umune kati!manm otomatik olarak azgeli§mi§lik yaratacag1 sonucunu doguracagmi ekler. 61 GU!alp'de hakl1 olarak, bu kuramlarda, merkez Ulkelerde neden ucretli emegin, <;evre ulkelerde ise, kapiatalzim oncesi emek bi<;imlerinin egemen oldugunun a<,;~klanamadigi saptamasm1 yapar. 62 Ancak, bu kuramlara yonelik en onemli ele§tiriyi bize gore, Blaut yapmi§tir. Blaut, Wallerstein'm dunya sistemi kuramm1, Hegelci holism'e benzetir. Buna gore, kapitalist dunya sistemi bo!Umler ve onlar arasmdaki ili§kilerle tammlanmaz daha <;ok, sisteme par<;a ve ili§kiler kar§Ismda ustUnluk, farkl1hk verilir. Sistemin dogas1, davram§Ini ve tarihsel evnmm1 belirler dolaYJsiyla gorgul olarak tammlanmaz. Blaut'a gore, dunya sistemi, Hegel'in tammlanamayan world spirit'ine benzer. Blaut i<;in as1l 61

A.g.m., 5. 26. Glilalp, Frank ve Waller5tein'm var5aYJmlanm, 5Imflar yerine lil· keleri koyan, bir tlir milliyetc;i, uc;uncu dunya ideoloji5i olarak degerlendirip, ele§tirir. A.g.m., 5. 41. 62 Haldun Glilalp, "Bag1mhhk ve Dunya-Si5temi Teorileri: Frank ile Waller5tein'm Ele§tiri5i", 5. 44. Glilalp, Waller5tein'm c;ozumleme5inin, kan enc;okla§tirmaya c;ah§an U55al birey etrafmda dondugunu de belirtir. A.g.m., 5. 44.


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

91

onemli nokta, egemenligin bir yamlsama olarak kabul edilmesinin sonucu olarak, dOnya sisteminin tOm devletleri kontrol etmesi boylece kolonisizle§tirmenin ozgOr!Ok hareketlerinden degil, dOnya sistemindeki bir <;evrimsel a§amada meydana gelmesi yoni.indeki <;Ikanmlara olanak tanmmasidir. 63 C. Kamu Yonetiminde <;evrimsellik

Buraya kadar yaptigimiz incelemede, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlarm bi<;imlenmesinde, di§ "etkenleri" one <,;~kartan kuramlardan en onemlilerini ele ald1k. Frank'm di.inya sistemi ve Wallerstein'in di.inya-sistemleri kuramlan, bir bOti.in olarak, toplumsal kurumlann a<,;~k­ lanmasmi temel almi§ ve toplumsal yapmm bi<;imleni§inde, <;evrimsel dO§O§ ve yi.ikseli§ evrelerinin belirleyiciligine ana roli.i vermi§lerdir. Bununla birlikte hatirlanacagi gibi, toplumsal kurumlann bi<;imleni§inde <;evrimselligin yanmda ve onunla e§it olarak ancak belirtilen kuramlann farkhhklan dikkate ahnarak, merkez-<;evre aynhgi ve sermaye birikiminin de etkili oldugunu incelemi§tik. Bu unsurlann bir bi.iti.in olarak, siyasal-yonetsel kurumlann bi<;imleni§indeki etkilerinin ele ahnmasi, toplumsal kurumlann olu§umunda di§ "etkenlere" oncelik tamyan baz1 kuramlann incelenmesinden soma yapiiacaktir. Ancak, buraya kadar anlatilan konulann kamu yonetimi ile baglantismi kurmak bakimmdan, kamu yonetimi ve <;evrimsellik ili§kisinin ayn bir ba§hkta ele ahnmas1 zorunludur. DolaYJsiyla, kamu yonetimi ve <;evrimsellik ili§kisini burada, ba§h ba§ma kamu yonetimi ve di§sal olu§ tarti§masi kapsammda yapmayacag1z. §imdiye kadar anlatiian konulann en onemli ortak noktas1 olan <;evrimselligi a<,;~klama <;er63 James, M. Blaut, The National Question-Decolonising The Theory of Nationalism-, Zed Books, London, 1987, s. 43.


92

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;evesi olarak benimseyen bir ara§tirma)'l temel alarak, <;evrimsellik-kamu y~netimi ili§kisini somut di.izeyde inceleyecegiz. Kiell ve Elliot, ekonomik uzun dalgalanmalar ile kamu yonetimi reformu arasmda dogrudan bir ko§utluk ili§kisi kurarak, ABD odakh olarak ger<;ekle§tirilen kamu yonetimi reformlanm a<;Iklamak i<;in bir <;er<;eve olu§turmu§lardir. Kiell ve Elliot, Amerikan sosyal bilimlerinde, ekonomik uzun dalgalar ile siyasal olgular arasmdaki ili§kinin incelendigini ve bu incelemeler sonucunda, ekonomik yi.ikseli§ donemlerinde, Amerikan toplumsal degerlerinin, ilerlemeci ve cosmopolitan. niteliginin belirgin buna kar§Ihk, ekonomik <;oki.i§ boyunca, tutucu ve yerel davrant§lann baskin oldugunun bulgulandigmi aktanrlar. Yine, ekonomik uzun dalgalann ritimleriyle i§letmeci denetim ideolojilerinin baglant1smm da incelendigini aktaran Kiell ve Elliot, bu incelemeler ile, uzun yi.ikseli§ donemlerinde, teknoloji ve yapilann verimli kullammi i.izerine yogunla§Ilan ussal ideolojilerin yani bilimsel yonetim (1900-1923) ve sistem yakla§Immm (1955-1979) one <;Iktigmi buna kar§Ihk, <;oki.i§ donemlerinde ise, emegin etkin kullamlarak i.iretkenligin artacagmm varsa)'lldigi ve <;ah§an ili§kileri i.izerine yogunla§Ilan normative ideolojilerin baskin hale gelerek, insan ili§kileri okulu (1922-1954) ve orgi.itsel ki.ilti.ir baki§ a<;~smm (1980-... ) onem kazand1gmm ortaya konuldugunu aktarmi§lardir. Kamu yonetiminde reform ile ilgili olarak daha once yapilan <;ah§malarda, reformun tetikleyicisi olarak, siyasal dinamiklerin esas almdigmi belirten Kiell ve Elliot, kamu yonetimi reformunun temel dinamiklerini anlamak i<;in alternatif bir yakla§Im olarak, teknolojik yenilige yo! a<;an tarihsel gi.i<;lerin, ekonomik <;evrimlerin incelenmesi gerektigini ileri si.irmi.i§lerdir. Kamu yonetimine, tekno-ekonomik ve toplumsal ol-


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

93

gu olarak yakla§tlmamasmt ele§tiren yazarlar, bu olgulardan hareket edilmeden, kamu yonetimi ve sivil toplum arasmdaki ili§kileri a<;tklamak veya ABD kamu yonetimindeki buyiik reformlan degerlendirmenin kolay olmadtgma dikkat <;ekerek, tekno-ekonomik paradigmadaki degi§ikIikler ile kamu yonetimi arasmdaki ili§kinin incelenmeye deger oldugunu vurgularlar. Kiell ve Elliot'a gore bu ele ah§ bi<;imi, sadece belli bir programa veya ornek olaya yogunla§maYI saglamaz; ABD'deki ekonomik buyiime ve teknolojik evrimin dinamikleri ve <;evrimselligin sonucu olan, sosyo-ekonomik ve teknolojik <;evredeki aYirtCI degi§ikliklere uyum saglamak i<;in devletin, geni§ ol<;ekli bir siyasa degi§ikligi -reorientation- ekseninde incelenmesini saglar. Bu ele ah§ bi<;iminin reform olgusuna daha geni§ bir baki§ a<;tst saglayacagt savunulur. 84 Bilindigi gibi hem ABD kamu yonetiminde hem de Turk kamu yonetiminde yonetsel ger<;eklik, sonu<;lar uzerinden hareket edilerek sorun-<;ozme odaklt olarak incelenmektedir. Yonetsel ger<;ekligin, toplumsal, ekonomik temelleri ya sorgulanmaz veya ara§tmlmaz ya da buna gerek duyulmaz. Oysa ki, bilimsel olmanm ve bilimsel ara§ttrmanm tek ve ilk ko§ulu a<;tklanan ger<;ekligi ortaya <;tkaran ko§ullann saptanmastdtr. Bu a<;tdan, pek <;ok tartt§mah sonucu ve ele§tirilebilir bir yontemi olmasma kar§m, Kiell ve Elliot'un <;ah§masmm bu konuda onemli oldugu a<;tkttr. Nitekim, yazarlar, ekonomi ve toplum arasmdaki temel baglanttlan anlamaya yardtm edecek ara§ttrmalarm yaptlmast gerektigini onererek65 baki§ a<;tlannm geni§ligini ortaya koy84

L. Douglas Kiel ve Euel Elliott, "Long-Wave- Economic Cycles, TechnoEconomic Paradigms and the Pattern of Reform in American Public Administration'', Administration 6 Society, Vol. 30, No. 6, January 1999, s. 619, 622-626, 636. 85 Ag.m., s. 636.


94

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

mu§lardtr. ~imdi, Kiell ve Elliot'un ara§tirmasmt aynntih olarak ele alahm. Kiell ve Elliot'a gore, kamu yonetimi reformu, sosyoekonomik teknolojik <;evrede meydana gelen temel degi§melere kar§I devletin yamtmm bir sonucudur. Her reform donemi, kamu yonetimi i<;in yeni kar§t <;~kt§lann simgesidir. Reform donemlerinde kamu yonetimi yeni ara<;lar, bakt§ a<;tlan ve yaptlarla ortaya <;~kan teknoekonomik paradigmanm yaratttgt sivil toplumdaki degi§ikliklere uyum saglamak i<;in <;ati§ma surecine girer. Bu tip buyDk kurumsal reform donemlerinde, kamu yonetiminin sivil toplumla temel ili§kileri yeniden yaptlandmhr. Bu yeniden yaptlanma, ekonomik yDkseli§ -upswing- ve dD§U§ -downswing- evrelerine gore farkl1 nitelikte olur. Bu evreler, 25 ytlhk sureleri kapsar. Yukseli§ evresinin dinamikleri, sosyo-kurumsal sistemdeki yeniliklerle, butunsel bir tamamlaytcthgt ba§aran baskin tekno-ekonomik paradigmadtr. Bu tamamlaytcthk, alt-yapt ve ikincil teknolojilerde yatmmlan harekete ge<;irirken, emek piyasasmm dinamikleri, daha verimli olmast i<;in yeni tekno-ekonomik yapmm emek gucunu destekler. DD§D§ dalgalan suresince ise, yeni daha dogrusu ortaya <;tkan tekno-ekonomik paradigma, ekonomik yDkseli§ surecinde olu§an yani varolan tekno-ekonomik yap1 ve toplumsal <;evre ile yer degi§tirmeye ba§lar. Bu durum, bir karga§a uretir. DD§LI§ donemlerindeki karga§a, kamu yonetiminde yaptlan buyDk reformlarla aym doneme rastlar. OD§LI§ suresince, tekno-ekonomik paradigmadan dogan yenilikler, yeni emek bi<;imleri ve becerileri i<;in talep yaratir. Eski paradigmanm gerektirdigi emek becerileri daha az degerli olur. Du§U§ oncesinde biriken sermaye, bu a§amada, teknolojinin yenilenmesi i<;in spekUlasyon yarat1r. Kamu yonetiminde reform sureci, uzun-dalga <;oku§D suresince,


Kureselle~meyi A<;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

95

tekno-ekonomik ge<;i§ tarafmdan uretilen krize bir yamt olarak ba§lar ve devlet, yeni toplumsal ve kurumsal yapilarm yaratt1g1 ekonomik donti§tim krizine yamt vermeye c;ah§IL Devletin yonetsel cihazmda bir reform kac;mlimazdJr. Bu reformlar izleyen ytikseli§ evresinde onaylamr ve kurumsalla§IL ABD' de, ekonominin dti§ti§ dalgalanyla (1815, 1865, 1920 ve 1980) ko§ut olarak dort buytik reform yapliml§tlr. Her reform doneminde hukumet, yeni bir tekno-ekonomik modelle kendini uyumla§tJrmJ§tlr. ABD'de 1815 stagflasyon krizi sonrasmda, su ve ruzgara dayah tekno-ekonomik paradigma, kana! sisteminin geni§letilmesi ve ta§Ima altyap1smm geli§tirilmesiyle sonuc;lanacak yeni bir sermaye birikimi sistemi yaratmJ§tlr. Bu sermaye birikimi, geni§leyen altyaplYJ destekleyecek vasJf!J emek ile vasJf!J olmayan emegin yer degi§tirilmesiyle saglanmi§tir. Yeni emek piyasalan, su temelli ta§Jma alt yaplsmJ in§a edecek ve kentsel sanayi geli§imini destekleyecek vasJfii i§c;ileri gerektirmi§tir. Emek piyasalarmm ihtiyac;lanndaki bu degi§meler, vas1fsJz yeni kent goc;menleri ile vasJfii kentliler arasmda gelir e§itsizligi yaratmJ§tlr. Bu sure<;, c;ah§an s1mfta, merkezi hukumetin, onlann gereksinim ve <;Ikarlanna dti§man oldugu inancma yo! ac;m1§t1r. Bu algliama ve gerc;ekler, c;ah§an sm1flann <;Ikarlanna kar§1 daha fazla duyarh olan, daha temsili bir hukumet talebi yaratmJ§tir. Surecin sonunda, Andrew Jackson ba§kan sec;ilmi§tir. Daha dogrusu, bu sure<;, Jackson'un ba§kan sec;ilmesine yard1m etmi§tir. Jackson donemi, patronajm ba§ladJgJ donemdir. 86 Jacksonian reform doneminde, 86 Jackson'un, federalistlerin elitist kamu gorevliligini demokratize etme <;abasmm yonetsel uygulamaya donu~emedigi iddia- edilmi~tir. Jackson 'un yakla~I­ mi, daha sorumlu bir kamu yonetimi yaratmak, halk ile devlet arasmdaki bo~­ lugu giderme <;abasi olarak da degerlendirilmi~tir. L. Douglas Kiel ve Euel Elliott, "Long-Wave Economic Cycles, Techno-Economic Paradigms and the Pattern of Reform in American Public Administration", s. 628.


96

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

kamu yonetimi sisteminin niteligi, daha fazla temsili ve demokratik olma <;agnsma bir yamt olarak bi<;imlenmi§tir. Jackson'un reform <;abalannm kurumsalla§masi Kondratieff yiikseli§iyle surmi.J§tUr. 1865 stagflasyon krizinden sonra ise, deflasyonist di.J§U§ ortaya <;Ikmi§tlr. Du§U§ suresince, komur, demiryolu ve motor esash teknolojiler geni§lemi§tir. Ancak, yine bu donemde de gelir e§itsizligi sorunu ortaya <;Ikmi§tir. Fiyatlardaki di.J§me yeniden kamu gorevliligi sisteminde reform i<;in bir baskl. ortaya <;Ikarmi§tlr. Bu ise, 1883 tarihli Pendleton Act'in varhg1yla temsil edilir. Bir ba§ka ifadeyle, populist bir hukumetin yaratt1g1 verimsizlik reforme edilecektir. 87 Bu ama<;la, verimlilik burosu kurulmu§ (1913-1933), ussalhk ve verimlilik teknikleri geli§tirilmi§tir. Kitlesel uretimin arac1 olarak desteklenen kentle§menin yaygmla§masiyla, bu tip uretime yamt olarak yeni verimlilik taleplerine yogunla§Iimi§tir. Devlet orgutlenmesinde, but<;eleme ve devlet muhasebe sisteminde i§letmecilik ilkeleri kullamlmaya ba§lanmi§, devletin i§letme gibi -business like- <;ah§masi ama<; edinilmi§tir. 20.yiizyddaki i.J<;uncu Kondratieff di.J§U§ dalgasmda, benzin, otomobil ve i<;ten yanmah motorlara dayah bir tekno-ekonomik paradigma hakim olmu§tur. Bu ekonomik paradigmaj'l, otomobil temsil eder. Buyiik depresyonun yaratt1g1 gelir e§itsizligi sadece kurumsal degi§me i<;in bir talep yaratma olarak degil fakat aym zamanda, Amerikan kamu siyasasmm da en onemli donum noktas1 olarak yorumlanmi§tlr. Depresyondan zarar gorenler hukumete reform <;agnsmda bulunmu§lardir. Piyasa ekonomisinin negatif kimi di§salhklanm azaltmanm arae! olarak, kamu yonetiminin rolu geni§lemi§tir. /'lew 87

Yazarlar, aym donemde yazllan, "Yonetimin incelenmesi" makalesinde de Wilson'un, hukumetteki verimlilik gereksiniminden s6z ettigini vurgularlar. Ag.m., s. 629.


Kiireselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

97

Deal buna yamtt1r. Bunun sonucunda yaptlan reformlarla, bOrokratik gO<; Beyaz Saray' da yogunla§tmlmi§tir. Ba§kan, sosyal refah devletinin, i§<;i, ya§h, c;iftc;ilerin gereksinimlerine yamt verecek yonetsel arac;Iara sahip k.ilmmi§tir. Fiyat yi.ikseli§i, 3. dO§O§On ba§langicma kadar, hOkOmetin geni§leyen roiOnO onaylami§tlr. Kamu yonetiminin geni§leyen rolO, ya§h ve yoksullar ic;in sosyal gOvenlik ve ilac; yard1mlan gibi e§itleyici programlarla sJntrh olmami§tJr. Egitimden ta§Imacihga kentsel alt yapmm desteklenmesi gibi gorevleri de ic;ermi§tir. 1960 ve 1970'1erde siyasa c;ozOmlemesinin ortaya <;ti<I§I, sistem temelli i§letmecilik yakla§Imlan, 3. yi.ikseli§in taleplerini kamu yonetimin kar§tlamasJ ic;in ona destek olmu§lardir. 4. Kondratieff c;okO§ilniln ortasmda, gelir e§itsizlikleri ve dO§O§ dalgasJnm tarihsel dinamikleri yeniden ortaya <;Ikmi§tir. Bu a§amada, mikro elektronik teknoloji paradigmas1 egemen olmu§tur. Sermaye, mikro elektronik altyap1ya yatmlmi§tir. Eski paradigmanm i§gOcO i§levsizle§meye ba§lami§; 1980 ve 1990'1arda kamu yonetiminde dO§Ok dalga dinamikleri gorOlmO§tOr. Bu, yeni teknoloji paradigmaswta baglantJhdJr. Bu donemde, kamu yonetiminde ortaya <;Ikan reform altJ oyulmu§ devlet "Hallow State" olarak adlandmhr. HilkOmetler, geleneksel sorumluluklanm dagJtmi§Iar; devlet, dogrudan hizmet saglaYJCI olmaktan <;Ikanlarak, sozle§me zorunluluklanm ajanlara uygulatan 3.taraf haline getirilmi§tir. Ozelle§tirme, 4. dO§O§ dalgasJ boyunca etkin olmu§tUr. 88

88

L. Douglas Kiel ve Euel Elliott, "Long-Wave Economic Cycles, TechnoEconomic Paradigms and the Pattern of Reform in American Public Administration", s. 627-634.


98

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;izelge 2. ABO Kamu Yonetiminde Reform ve <;evrimsellik Du~u~-1815

ou~u~-1865

Du~u~-1929

Du~u~-1970

Tiim

Stagftasyon

Diflasyonist Kriz

Deflasyonist

Stagflasyon Krizi

Yukseli~ler

KOmOr,

Benzin,

demiryolu ve motor temelli

otomobil ve

Krizi

TeknoEkonomik Paradigma

Su ve rlizgara dayah; kanal sisteminin geni~letilmesi

Kriz

ic;ten yanmah motorlara dayah

I!

Mikroelektronik teknoloji

ve ta~Jma

:

,

alt-yapiSinln geli~tirilme-

sine

donuk

Reformlann onaylanmas1 ve kurumsalla~-mas1

l§giiciiniin Niteligi Kamu Yiinetiminde Reformun Niteligi

i

Yeni tekno-ekonomik paradigmanm emek gucu Jacksonian

1883

Kamu yone-

Patronaj DOnemi

Pendleton Yasas1'mn

timinin roiO

<;JkanlmasJ, Verimlilik BOrosu'nun

tir; refah rumsal-

Devletin dogrudan hizmet saglaYJcihk roIunde a~mma; ozelle~-

kurulmas1;

la~mJ~tJr

tirmeler

geni~lemi~-

devleti ku-

I

devletin i~letmegibi c;ah~mas1

I

yonunde c;abalar Toplumsal Degerlerin Niteligi i§letmeci Denetim ideolojisinin Niteligi

Tutucu ve yerel

ilerlemeci ve cosmopolitan

T eknoloji ve yap1lann ve-

Emegin etkin kullammma dayah olarak uretkenlik art1~1 varsaYJml ve <;ah~ma ili~kilerine yogunla~an normatif ideolojiler (insan ili~kileri Okulu, OrgUtsel Kui!Ur Yakla~Jml)

rimli kullamrru (Bilimsel Yonetim ve

Sistem Yakla~Jml)

Kaynak: Kiel, L. Douglas ve Euel Elliott, "Long-Wave Economic Cycles, TechnoEconomic Paradigms and the Pattern of Reform in American Public Administration", Administration & Society, Vol. 30, No. 6, January 1999, s. 616-639'dan uretilmi§tir.


Ki.ireselle§meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

99

D. Avrupa-Merkezcilik ve Avrupa-Merkezci YaYJlmacJhk Kuram1 -Eurocentric Diffusionism-

Toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi<;imleni§inde, ··di§ etmenlerin belirleyiciligine" onem veren kuramlardan bir bolumunde, konuya gene! olarak kU!tUr duzleminde yakla§Iimaktadir. T oplu msal kuru mlarm bi<;imleni§inde ··di§ etmenlerin" kU!tUrel "belirleyiciligi" konusu yogun bir bi<;imde Avrupa-merkezcilik kapsammda ele ahnmaktad1r. Ni<;in Avrupa? ve yakla§Ik 1500'den soma Bat1'mn dunyanm geri kalan kismmdan daha h1zh ilerlemesine yol a<;an neydi?a9 sorulanmn, modern sosyal bilimin ve tarihin merkezi konusu ve sorununu temsil etmesi, Avrupamerkezcilik tarti§masmm ozellikle kureselle§me ile birlikte BatJ'mn bag1mh ulkelerdeki ustUnlugunu surdurme <;abalan ve Avrupa Birligi gibi ulus-ustu olu§umlann yine bagimh ulkelerin toplumsal ya§ammi degi§tirme yonundeki etkileri kar§Jsmda, bilimsel bir konum hatta yeni siyasalar uretmek bak1mmdan yeniden ele ahnmasm1 gerektirmektedir. Bilindigi gibi, sosyal bilimler alamnda, Avrupamerkezcilik tarti§masi yeni degildir. Bu tarti§mamn ba§langici, oryantalizme kadar goturulmektedir. Ancak, Avrupa-merkezcilik, sosyal bilim tarti§malannda gene! olarak olumsuzlanan bir yakla§Im, yontem veya varsaYJmlar butunudur ya da gunumuzde bu tur bir ele§tiriye tabi tutulmaya ba§lanmi§tir. Nitekim, kimi yazarlara gore, Avrupa-merkezcilik, geni§ kapsamh ve butUnle§tirici bir toplum ve tarih baki§ a<;~si olu§turmaktan <;ok, toplumsal kuramlara zarar veren bir onyarg1, 90 kimi yazarlara gore ise,

!!9 Charles Ragin ve Daniel Chirot, ''Immanuel Wallerstein'm Di.inya Sistemi: Tarih Olarak SiyasP.t ve Sosyoloji", s. 292.

90 Samir Amin, Eurocentrism, (franslated by. Russell Moore), Monthly Review Press, New York, 1989, s. 90.


100

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

" .. .dilnya tarihine vurulmU§ analitik bir pranga ... "d1r. 91 Avrupa-merkezcilik goruldi.igi.i gibi, tek ba§ma bir ideoloji olmaktan <;ok sosyal bilimler alanmda bir bakl§ a<;Ismi, bir paradigmaYJ hatta daha <;ok bir yontemi temsil etmektedir. Bu konu, kamu yonetimi a<;Ismdan da ya§amsaldir. bzellikle bag1mh i.ilkelerdeki kamu yonetimi disiplini ve uygulamas1 bak1mmdan ta§Idigi onem tarti§Iimazdir. <;unki.i, bag1mh i.ilkelerin kamu yonetimi yapilan daha <;ok Avrupa ba§ta olmak i.izere geli§mi§ Bat1 i.ilkelerinin kamu yonetimleri model ahnarak degi§tirilmeye, doni.i§ti.iri.ilmeye <;ah§Iimaktadir. Bu degi§ikliklerin, a<;Iklanmasi hatta incelenmesi baklmmdan soz konusu i.ilkelerdeki kamu yonetimi disiplini one <;1kmaktad1r. Oysa ki, bag1mh i.ilkelerdeki hem kamu yonetimi uygulamas1 hem de disiplininde, Avrupa-merkezci bakl§ a<;ISI belli bir egemenlik alanma sahip olarak, bakl§ a<;Iianm ve yontemleri belirlemektedir. DolaYJSiyla, Avrupa-merkezcilik tarti§masmm kamu yonetiminin ozellikle ki.ireselle§me <;agmda ilk gi.indem maddesini olu§turmasi gerekmektedir. Bununla beraber, bu konunun da tarihsel ve toplumsal yonleriyle ele almarak incelenmesi bir zorunluluktur. Kamu yonetimi disiplini gibi salt sorun-<;ozmeye odakl1 bir yonteme sahip <;ah§ma alanmda, veri olarak kullamlan bakl§ a<;Iian veya yontemlerin belirtilen a<;Iiardan tarti§Iimasi, yonetsel ger<;ekligi <;ok boyutlu olarak kavrayabilmeye olanak saglar.

Avrupa-merkezciligin temel niteligi, Bati'nm di.inyanm geri kalam i.izerindeki i.isti.inli.igi.ini.in sadece i<;sel a<;Iklamalarla ortaya konulmasJdir. Bu yakla§Imda, Avrupa'nm dogu§U bir mucize olarak kabul edilir. Bu mucizeyi, Avrupa'nm kendine ozgi.i nitelikleri saglami§tir. Bu nitelikler, Avru91 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 YI!hk Diinya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri~". s. 57.


Kure5elle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

101

::.a'hlann ussalhg1 ve yenilik<;iligidir. ileri teknolojinin kay-:.agl, Avrupa'hlann yaratClhgldlr. DolaYJslyla, evrimsel de~me, ozerk di.J§i.'mceler alam ya da ideoloji olarak ortaya onulmaktad1r. Frank, Avrupa-merkezci yakla§!mda, Av'"'...lpa c;erc;evesinde bir dunya in§a edildigini, modern tari-in Avrupa'hlar tarafmdan yaplldlgl, Afrika'hlar, Japonlar •-= Guneydogu ile Ortaasya'hlarm tarihe katkllannm sade:e barbarhk oldugunun varsaYJld1gm1 saptayarak, =lffocentric Historiography'ye meydan okur. 92 Avrupa"':lerkezciligin, 19.yi.JZYJI'daki sosyolojik buyi.Jk babasmm J..uguste Comte ve Henry Maine oldugunu belirtilir. Bun.ar. geleneksel eski c;agla, bilim ve sozle§me temeline da!anan yeni toplumsal orgutlenme ve di.J§i.Jnme bi<;imleri :.rasmda farkl!la§tlrma yapm1§lard1r. Avrupa-merkezciligin ::abasmm ise, E. Durkheim oldugu iddia edilir. <;unku, )urkheim, toplumsal orgutlenmenin organik ve mekanik ::i<;imlerini idealize etmi§tir. F. Toennises' de, geleneksel ;emeinschaft'dan modern gesellschaft'a bir ge<;i§ oldu;unu ileri surmi.J§ti.Jr. Sonraki nesilde, T. Parsons, evrensel toplumsal bic;imleri idealize etmesi; Lynn White jr., .;ohn Hall, Jean Baechler ve Michael Mann ise, Bat1'nm .arhgmm dunyanm geri kalanmm -rest- eksikliginden <.aynaklandlgml, "the white man's burden'" 93 in medeni€§tirme goreviyle dunyanm geri kalanma yaYJld1gm1 ileri

'" .-\ndre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, 5. 3,

2: Frank, Avrupa-merkezcilige kar§I, in5an deneyimi ve geli§me5ini yani dunya 2.-ihini, Bat1'mn yakm gec;mi§indeki ki5ItlaYICI 5Imrlanm a§arak, farkldlk ic;inde :•rlik -unity in diversity- ilke5ine dayandiran, in5an-merkezli yakla§Imi -~'Tianocentric- i:inerir. Andre Gunder Frank, "Fourteen Ninety-two Once .t,;ain", 5. 69. " Bat1'nm koloniza5yonunu me§rula§tirmak ic;in, ingiliz yazar Rudyard Kipling'in c..;!landigi bir ifade: "Beyaz Adamm Yuku". Bu arada, belirtelim, Kipling'in i:izelOOe Hindi5tan'da ya§anan maceralann anlatddigi pek c;ok c;ocuk romam da buL:lmaktadir. Korkusuz Kaptanlar bunlardan biridir.


102

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

surerek, bu yakla§1mm orneklerini vermi§lerdir. Vine, 1960'lardaki evrimci geli§me ve modernle§me kuramlannda da, modern toplumlara doni..i§i..imi..i a<;~klamamn ana anahtan olarak toplumsal farkllla§ma ele ahnmJ§tJr. 94 Tum bu tartJ§malann konumuz a<;1smdan onemi, Avrupa'nm i..istOnli..igCmCm, bir i<; geli§me avantaj1 olarak degerlendirilmesidir. Bu ba§hk altmda, bilinen, klasik Avrupa-merkezcilik tartl§malan incelenmeyecektir. Bu konudaki bilgilere kolayca ula§abilmek olanakl1 oldugu gibi zaten klasik Avrupamerkezcilik tartl§malan belli bir <;1kmaza girdiginden gerekli de degildir. Kuresel donemin ko§ullan bakimmdan konunun yeniden ele ahnmas1 gerekir. Burada, Avrupamerkezciligi, bir yayllma -diffussion- olarak nitelendiren, James Morris Blaut'un gorCI§leri incelenecektir. Blaut'un Avrupa-merkezcilik ile ilgili klasik yakla§Jmlardan en 6nemli farki, yayllmac1hk kavramsalla§t1rmasmm yanmda Avrupa ki..ilti..irunun sorgulanmasm1 tarihsel ve ekonomik bir zemine oturtarak yapmas1d1r. Blaut'un bu konudaki tum tezlerinin ana kaynag1, 1492 tart1§mas1 ya-ni Amerikanm ke§fi ile birlikte ortaya <;~kan sermaye birikiminin bugunki..i Avrupa'YJ ve ayn1 zamanda kapitalizmi yaratt1g1 iddias1d1r. Ger<;i, onceki ba§hklarda, ozellikle Frank'm, "Dunya Birikimi -World Accumulation-" kitabmda da, kapitalist birikimin ba§lang1c1 olarak 1492 tarihinin ahndJgmJ biliyoruz. Bununla beraber, Blaut, Avrupa'nm ve kapitalizmin dogu§unu, ekonomik-cografya eksenli olarak kultOrel boyutlanyla incelemesi bakimmdan, Frank'tan aynlmaktadJr. Blaut'un tezleri, sadece "dl§ belirleyicilik" so94

Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, s. 18. 21. Skocpol, modernle§menin Sovyet versiyonunda, ekonomik ilerlemenin tUm uluslann ka<;mdmaz sabit a§amalardan ge<;me varsaYJmma dayamldigmi ileri surmli§tlir. Theda Skocpol, "Sosyolojinin Tarihsel imgelemi", s. 4.


Kureselle~meyi Ac;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

103

rununun kulti.lrel yonune ili§kin yeni bir baki§ a<;Isi olu§turmasi baklmmdan degil, kuresel donemde s1k<;a tarti§IIan ulus-devlet ozellikle ulus<;uluga ili§kin degerlendirmeleri baklmmdan da kimi ozgun noktalar i<;ermektedir. Ancak, konunun bu yonunu, ikinci bo!Umde ele alacag1z. ;>imdi, Blaut'un g6ri.l§lerini belirtilen kapsamda aynnt1h olarak ele alahm.

1. Blaut ve 1492 TartJ§masJ: Proto-Kapitalizm ya da Avrupa "Mucizesinin" Reddi Blaut'un temel tezi, Avrupa'nm dogU§U, kolonyalizmin sonucudur dolaYJSJYia, modern-oncesi Avrupa'mn i<; gu<;lerinden ya da kendine ozgu etmenlerden kaynaklanmaZ.95 Amerika'mn ke§fi yani 1492 tarihi, Blaut'un ana tezinin kuramsal adland1rmasi olan, Avrupa-merkezci yaYJimacihk kurammm temelini iki a<;~dan olu§turmaktadir. ilk olarak, 1492 tarihi, bu tarihin oncesinde, Asya, Amerika ve Avrupa'nm ayn1 geli§mi§lik duzeyine sahip olduklanm temsil eder. Blaut bu durumu, proto-kapitalizm olarak adlandmr. DolaYJsiyla, proto-kapitalizm kavram1, Amerika'mn ke§finden once, Avrupa'hlann, Asya ve Afrika'hlara gore daha ilerlemeci, ba§an odakl1 ve daha ileri bir ekonomi ile usti.ln bir teknolojiye sahip olmadiklanm ifade etmektedir. Blaut'un 1492 tarti§masmm ikinci ozelligi, Avrupa'mn ve kapitalizmin ortaya <;Iki§I, Amerika'nm ke§finden sonra olmu§tur. Bunun sonucunda ozellikle, kale emegi, degerli madenlerin elde edilmesi ve plantasyonlarla bir sermaye birikimi saglanmi§tir. 96 Blaut'un 1492 tezi95 James M. Blaut, "A Null Hypothesis", Conference on the Origins of the Modern World: Comparative Perspectives from -the Edge of the Milleniurn,

University of California, October 15-17, 1999, Davis, http://www.columbia.edu/-1np3/mydocs!Blaut'a null hypothesis. htm. s. 1. 96

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 2, 3, 53.


104

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ni belirttigimiz iki unsur baktmmdan ele almak gerekir. Blaut, bu unsurlan iki bi~imde kamtlar. ilk clarak, Avrupa'nm eski ve crta~agda diger medeniyetler i.izerindeki onceligi ve i.isti.inli.igi.ini.i a~1klayan kuramlan ele§tirmek ve ikinci clarak, 1492 ile 1700 arasmda di.inyanm tarihsel ccgrafyasm1 yeniden di.i§i.inmek. 97 §imdi bu tezleri aynnt1h clarak ele alahm. Blaut'a gore, Avrupahlar Amerika'YJ ke§fedinceye kadar, kapitalizmin ve mcdernitenin evrimi, Asya ve Afrika'da Avrupa'dan fark11 clmami§tJr. Bir ba§ka ifadeyle, Avrupa'nm 1492 oncesinde diger bolgeler i.izerinde bir avantaj1 ycktur. Avrupa'mn ve kapitalizmin dcgu§U bu ke§fin vektoryel-yoneysel scnu~Iand1r dclaYJsiyla 1500'1ere kadar, Avrupa'nm i~ geli§me pctansiyeli ycktur. Amerika'nm ke§fi kclcnyalizmin simgesi cldugundan, bu clayla birlikte, Avrupa kttasma bir gi.i~ akt§I ger~ekle§mi§tir. DclaYJsiyla, Blaut'a gore, bir Avrupa mucizesi -European Miracle- ycktur. 98 Oysa, Palan'a gore, Avrupa mucizesinin ilk ve ba§ta ge+ len ozelligi ekcncmik bir clay clmasJdir. Bu ekcncmik clay, sermaye birikiminin hizlanmasJ ve teknclcjik ilerlemelerin bir birle§imidir. 99 Blaut, varsaYJmlanndan biri clan, 1492 oncesinde, Asya, Afrika ve Avrupa'nm aym geli§me di.izeyine sahip cldugunu iki unsurla a~1klar: Uretim bi~iminin yani fecdalitenin 100 aymhg1 ile

97

James M. Blaut, "A Null Hypothesis", s. I.

98

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 10

99

Ronen Palan, 'The European Miracle of Capital Accumulation", s. 97.

100

Amin, feodalizmi, kendi kavramsatla~tirmasi olan, kabile uretim bi<;iminin tributary mode of production- bir alt-tlirli olarak nitelendirir ve gene! olarak, vergilemeye kar~I daha fazla rantm geli~mesi gibi etkenlerle kapitalizmin ortaya <;Ikmasim kolayla~tirdigtni ileri surer. Ancak, Blaut, bu kavramm Avrupa'nm istisnahgim desteklemek i<;in de kullamlabilmesi baklmmdan endi~elidir (James M. Blaut, "Response to Comments by Amin, Dodgshon, Frank and Palan",


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

105

::>zgur kentlerin daha dogrusu liman kentlerinin varhg1. 31aut, 1492 oncesinde, Asya ve Afrika'da t1pki Avrupa'da ::>ldugu gibi, feodalizmin egemen oldugunu ileri surrnl.i§tlir. Bu u~ kitada da, art1k, koylulerden, serflerden ve ozgilr kiracdardan -free tenant- ~ekilrni§tir. DolaYJsiyla, bu ~retim bi~iminin yani feodalizmin Avrupa versiyonunun ~unlardan farkh kendine ozgu hi~bir niteligi yoktur. Bu, -\sya ve Afrika'daki mevcut uretim bi~iminin tipki Avru~a'da oldugu gibi bir ba§ka uretim bi~imine donl.i§ebile~egi anlamma gelmektedir. Vine Blaut, Avrupa'daki mali;.;.ane -manor- sisteminin ozel mulkiyetin ve yonetimin l<o§e ta§I olarak gosterilmesine ragmen, aym ozelliklerin, ~in, Hindistan ve A§agi Sahra Afrika'smda da mevcut oldugunu ileri surer ve Guney <:;in'de, koylerde kirac1hgm yaygm olmas1 ve kimi zaman sanayi urunlerinin uretimi ile jcaretin birlikte varoldugunu ortaya koyar. Hatta Blaut'a gore, Avrupa'nm feodal arazisi, <:;in veya Hindistan'm bir ~smma gore ozel mulkiyete uzak olmu§tur. Boylece, 31aut, 1500 oncesinde, Hindistan, <:;in ve diger bolgelerin ~rsal alanlannda, toprak sahibi ve koylulerin olu§turdugu, ..:.bylunun tanm ekonomisinin merkezinde oldugu bir top:umsal sistemin varoldugunu ortaya koymaktad1r. Baz1 ~olgelerde serflik bazi bolgelerde ise, kirac1 ~ift~ilerin va:-olmu§ olmasi, Avrupa'nm, serfligin baskin oldugu tek bolge olmadigmi kamtlamaktad1r. DolaYJsiyla, Avrupa'daki araziler ve malikanelerin diger bolgelerdekilerden farkl1 olmadigi; Avrupa tanmma, diger toplum ve bolgeler Uzerinde Usti.inli.ik veya oncelik veren herhangi bir nitelik veya cizelligini olmadigi bunun sonucunda da, Avrupa'daki kirsal halkin toplumsal kurumlan ve tay1rlannm kendine ozgu -unique- bir nitelige sahip olmadigi ortaya konulmak; 492 The Debate on Colonialism, Eurocenterism and History, James M. 31aut, Africa World Press, Trenton, 1992, s. 114).


106

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

tad1r. 101 Bu yonde pek <;ok ara§tirma yapiimi§tir. 102 Nitekim, Duchesne, yef!.i yapilan pek <;ok ara§tirmada, 1. <;in'deki ya§am standartlannm dCmya ile kar§Iia§tmlabilir o\dugunun, 2. <;in'in dogum ve alum oranlannm Avrupa ile benzer oldugunun, 3. <;in'deki, mal, toprak, emek ve sermaye piyasalannm varo\dugunun, 4. <;in tanmmm Avrupa'ya gore, daha uretken ve teknolojik o\arak ge\i§kin oldugunun ve 5. 1700'\erde <;in ve Avrupa'da organik tanm ekonomisinin oldugunun ortaya konuldugunu i\eri surer. 103 Frank da, 1880'den once, dunya ekonomisinde Avrupa'nm merkezi bir yerinin olmadigmi iddia ederek, 16. yOzyiida Portekiz'in, 17 .yOzyiida Hollanda'mn ve 18.yOzyiida ingi\tere'nin hegemonik gO<; o\malarmm dogru olmadigmi, <;in'deki Ming/Qing, Hint Mugha, Pers Safavi ve Turk Osmanh imparator\ugu'nun yani Asya ekonomilerinin tum Avrupa' dan daha ileri ve askeri-siyasa\ bir ag1rhga sahip olduklanm, 104 Pomeranz ise, 1750'\erde, <;in ve Japonya'nm merkezi bo\ge\erinin, Bat1 Avrupa'nm <;ogu geli§mi§ bolumuyle tanm, ticaret ve mekanistik olmayan sanayi bakimmdan benzer\ikleri oldugunu i\eri surmO§tOr. 105 Kapitalizmin ortaya <;Iki§mda onemli olarak gorulen ikinci unsur ozgur kentlerin, Afrika ve Asya'da da varolmu§ ol101

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 22- 24, 49.

102

M. Shahid Alam, "How Advanced was Europe in 1760 after All?", Review of Radical PoliticalEconomics, Vol. 32, Nu. 4, 2000, s. 610-630; Prasannan Parthasarathi, "Rethinking Wages and Competitiveness in the Eighteenth Century: Britain and South India", Past and Present, Vol. 158, 1998, s. 79-109. 103 Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", Rethinking Marxism, Vol. 14, Nu. 3, Fall, 2002, s. 136. 104

105

Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, s. 5.

Kenneth Pomeranz, The Great Divergence -Chine, Europe and the Making of the Modem Economy-, Princeton University Press, Princeton, 2000, s. 17.


Kiireselle§meyi Ac;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

107

masidir. 1500'de, ekonomik ve teknolojik geli§me surecinde onemli oldugu di.i§i.ini.ilen tUm niteliklerde, lie; dogu yanmki.iresi kitas1 ile Avrupa arasmda e§itlik vard1r. Liman kentlerinin c;ogunda s1mf yapilan benzerdir. Tum kitalarda, merkantil kiYI kentlerinde, ortac;agm sonuna dogru kimi geli§meler olmu§tur. Teknolojik yenilikler, i§ uygulamalan bu kentler arasmda h1zhca yaYJlmi§tlr. Hindistan'da, Bengal, Golconda ve Gujarat kentlerinde 14.yi.izYJldan beri bolgelerarasi ve uluslararasi uzun mesafe ticareti yapilmi§tlr. Bengal'den tanm i.iri.ini.i, pamuk ve ipek ihrac; edilmi§tir. DolaYJsiyla, uzun mesafe okyanus ticaretinin geli§mesinde de, Avrupa'daki merkantil kiYI kentlerinin kendine bzgi.i bir nitelikleri olmami§tlr. Bu kiYI kentleri, Bat1 kiYIIan, Gi.iney Avrupa, Kuzey ve Dogu Afrika ve Guneybat1, Gi.iney, Gi.ineydogu ve Dogu Asya' dad1r. Hint Okyanusu ve Guney <:;in Denizi kiYJiannda, kuc;uk ticari deniz kentleri varolmu§tur. Bu bolgelerde, yi.iksek derecede bir kentle§me gori.ilmi.i§ti.ir. Bu kiYI kentlerini Blaut, proto-kapitalist merkezler olarak tammlar ve bunlann varhgmdan dolaYJ Avrupa ile birlikte Asya ve Afrika'nm kimi bolgelerinde kapitalizme dogru yava§ bir gec;i§in oldugunu ileri surer. Bu kentlerin ardmda da, bi.iyi.ik olc;ude ticarile§mi§ bir tanmsal ardbolge -hinterlandvard!r. Bu bi::ilgelerdeki kentlerin, kimileri kent-devletleri kimileri ise, kuc;uk feodal devletlerdir. Bu, ticari kiYI kentJeri, birbirine s1ki baglarla baglanmi§tlr. Blaut, 1492 tarihine kadar, Bat1 ve Dogu'nun geli§iminin her ne kadar birbirine ko§ut oldugunu belirtse de i::izellikle ki.ilturel evrim bakimmdan, Frank'm hegemonik merkezler varsaYJmmi hatJrlatircasma, Dogu'nun ust9nlugune s1kc;a vurgu yapar. Nitekim, tanm devrimi Dogu'da 10-12.000 YJI once ba§lami§, Bat1 bu noktaya 4.000 YJI soma ula§mi§tir. Blaut, 1492'de, Bat1'daki c;ogu ileri ve gi.ic;li.i devletlerin


108

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

askeri teknolojisinin Dogu'daki devletlerin gerisinde oldugunu belirtmi§tir. Bu~1Un kamtJ olarak, Cortes'in ordulannm, Pizarro'nun inkalanna i.isti.inli.ik kazanmasmi gbsterir. Vine, Blaut, tanmsal ve erken s1mf devletlerinin sadece Mezopotamya'da degil, Dogu'nun pek c;ok bolgesinde bulundugunu da vurgularYl6 K1saca, 1492'de geli§me di.izeyleri kar§Iia§tmlabilen c;ok saYJda merkez ve c;ok saYJda c;evre oldugu ve Avrupa'nm 1500'lerde, diger medeniyetlerden daha ileri olmadigi ileri si.iri.ilebilir. Ti.im bunlardan soma, 1492 tarihinin bir kmlma olup olmadigi tarti§masi yapi!abilir mi? Blaut'un ana tezi olan 1492'nin bir kmlma yaratt@m yukanda ortaya koyduk. Ancak, Frank'a gore, 1492 tarihinin bir kmlma olarak nitelendirilmemesi gerekir. <:;unki.i, Frank'm tezleri hatirlandigmda, 1492 bncesinde ve somasmda, aym di.inya sisteminde aym evrensel geli§me oldugu varsaYJmi onu tutarh ki!ar. 107 Frank'm bu yakla§Immm temelinde, i.iretim bic;imlerine dayah bir c;ozi.imlemeyi reddetmesi oldugu dikkatlerden kac;mayacaktir. Blaut'un tezinin ikinci bzelligi, 1492 YJlmdaki kmlmadan soma Avrupa'nm, kolonyalizme dayah olarak geli§ip, bi.iyi.idi.igi.idi.ir. <:;unki.i, Amerika'nm ke§fi sermaye birikimi ic;in bir ba§langic;tJr. Kolonyal giri§imlerden elde edilen karlarla, ticari tanm ve sanayi geli§mi§, kentler in§a edilmi§tir. Amerika'daki kaynaklann ve i§gi.ici.ini.in sbmi.iri.ilmesinin108 16.yi.iZYJldaki dogrudan ve dolayh sonuc;lan, Av106

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 25, 34.

107

Andre Gunder Frank, "Fourteen Ninety-two Once Again", s. 74, 75, 77.

108

Amerika'nm ke§fiyle, Amerikan uygarhklan da <;6kmii§tiir. Bunun en onemli nedeni olarak, Avrupa'hlar tarafmdan Amerika'ya getirilen hastahklann kitlesel niifus kaybma yo! a<;masJ gosterilir. Salgm hastahklardan dolaj'l meydana gelen oliimler, i§gale kar§l direni§i Zaj'lflatml§tlr. ikinci nedenin ise, Avrupa'nm askeri teknolojisi oldugu iddia edilir. James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 32.


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

109

rupa'nm, Am erika, Asya ve Afrika' daki kolonyal ve yankolonyal giri§imleri ile bir yandan kapitalizmin ortaya <;Ikmasi diger yandan ise, burjuva devrimleriyle kapitalizmin siyasal zaferleri olmu§tur. Kolonyalizmden gelen zenginlik, diger proto-kapitalist bolgelere degil, Avrupa'ya dogru akmi§tir. Aynca, Amerika i<;indeki bolgelerin, Avrupa'hlar i<;in potansiyel olarak hem <;ok degerli hem de hizh ve kolay i§gal edilebilir nitelik ta§Imasi, 16.yi.izyddaki kolonyal giri§imlerden farkh bi<;imlerde sermaye i.iretilmesine yol a<;mi§tir. Bunlardan ilki, altm ve gi.imi.i§ madenciligi ikincisi, plantasyon tanm1, i.i<;i.inci.isi.i, Asya ile baharat ve g1da ticareti, dordi.inci.isi.i, Amerika'daki i.iretken ve ticari giri§imlerden Avrupa'daki evlere kar doni.i§i.i, be§incisi ise, koleliktir. 1492'den 1640'a kadar degerli metal aki§I en az 180 ton altm, 17.000 ton gi.imi.i§ olmu§tur. Ger<;ek rakamlar bunun i.i<; kat1d1r. 1561-1580 doneminde, tum di.inyadaki gi.imi.i§ i.iretiminin yakla§Ik % 85'i Amerika' dan getirilmi§tir. 1500-1800 arasmda, di.inya altmmm % 70'i Am erika' dan saglanmi§tir. Altm ve gi.imi.i§ aki§tnm iki a<;Idan onemi vard1r. ilk olarak, ilkel sermaye birikimi saglanmi§tir. Blaut'un bu a<;Jdan, Frank'm temel sermaye kavramm1 benimsemedigini belirtmek gerekir. ikinci olarak, Avrupah ti.iccarlar, yi.iksek derecede mekanda konumlanma ifade eden degerli metal sahipliginin bu ozelligini klrarak di§an ta§Imi§Iar ve si.irekli bir metal arzi ile fiyat anlammda Avrupah proto-kapitalist merkezlere avantaj saglami§Iardir. Meta, emek ve toprak i<;in bu arzdan faydalamlmi§tir. Ba§ka yerlerdeki rakiplerin verdigi fiyattan daha fazlasi verilerek, Dogu'daki pazarlara kar§I i.isti.inli.ik elde edilerek onlann rekab~t edebilirligi zaYJflatiimi§tir. Aym zamanda, Avrupa i<;i ve di§mdaki deniz ticareti denetim altma ahnmi§tir. Blaut, ti.im bunlann, Avrupa'mn judeo-christion teoloji ve Bati Hristiyanhgma baglanan


110

Kureselle~rne, Ulus-Devlet ve Karnu Yonetirni

ussalhgt, atakhgt ve yenilik<;iligi ilgili olmadtgmt, daha <;ok altm ve gumli§lin Avrupa tarafmdan elde edildigini gosterdigini vurgular. 109 Dodgshon, Blaut'un Avrupa'nm rolunu uretken -generative- degil parasitic olarak tantmlamasmt, varolan yaptyt <;okertmek yerine esnettigi §eklinde yorumlamt§ttr. 110 Degerli metallerin arzt, Avrupa ekonomisinde uretim faktorleri arasmda bir dengesizlik yaratmt§, beklenmedik karJar elde edilmesine yo! a<;mt§ttr. 111 Bu, ekonomiyi kapitalizme dogru ilerletmi§tir. Blaut'a gore, Amerika'nm altm ve gumli§li, Avrupa'daki degi§menin merkezi nedenidir. 112 Bu metaller, ekonomiyi dogrudan donli§tlirmemi§ daha <;ok proto-kapitalist smtft zenginle§tirmi§tir. Boylece, donli§lim htzlanarak gli<; kazanmt§ ve sure<;te yer alamayan Avrupah olmayan kapitalistler engellenmi§tir. Bu durumda, feodalizmin diger yerlere gore Avrupa' da daha htzh <;okli§linden soz edilebilir mi? Bununla ilgili olarak iki ol<;lit kullamlmaktadtr: Koylu ayaklanmalan ve kentle§me. Blaut'a gore, diger kltalarda da koy!U isyanlan olmu§tur. Kentle§me ve kent ekonomilerinin geli§imi, Afrika ve Asya'nm kimi bolgelerinden, Avrupa'nm kimi bolgelerine go-

109

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two'·, s. 19, 27, 38-40.

110

Robert A Dodgshon, 'The Role of Europe in the Early Modern-World System: Parasitic or Generative?", 1492 The Debate on Colonialism Eurocentrism and History- , J. M. Blaut, Africa World Press, Trenton, 1992, s.

85. 111

Frank'm da benzer yonde dli§Ondugti onceki ba§hklardan hatlrlanabilir. Nitekim, Frank, degerli madenler yani altm ve gumli§ Oretiminin, kapitalizmin geli§iminde ve Avrupa'daki sermaye birikiminde, dunya ticaretinin geli§mesi i<;in yeni dunya bolgelerinin temel i§levsel katkist oldugunu savunmaktayd1. 112 Amin de, Amerikan altm ve gumli§linun, Avrupa'daki deniz tticcarlannm toplumsal konumlanm buylik ol<;tide gti<;lendirdigini, bunun sonucunda Dogulu tacirlerle rekabette mutlak bir avantaj elde ettiklerini ifade ederek, Blaut'a katlhr. Samir Amin, "On Jim Blaut's 'Fourteen Ninety-two'·, s. 82.


Klireselle§meyi A<;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

111

re daha ileri olmu§tur. Ustelik, Avrupa' da kent nufus italya haric; toplam nufusa gore daha azdtr. Ancak, feodalizmin diger yerlere gore daha htzh c;ozulmesini saglayan, 1492 Amerika'nm ke§fiyle ba§layan surec;tir. DolaYJstyla, Asya ve Afrika'da feodalizm c;ozulme surecine girmi§ ve kapitalizm bu kttalarda da geli§meye ba§lamt§ ancak surec; belirtilen etmenden dolaYJ Avrupa' da daha htzh ya§anmt§tir.113 Dodgshon'da, erken modern donem Avrupa'nm /vnerika'nm kolonyal somurusunden tUretildigini inkar etmez. Altm ve gumu§ ithalatmm Avrupa ekonomisi uzerindeki etkisinin uzun sure tartt§tldtgmt da ekler. Ancak, sorunun, bu etkinin nastl olc;ulecegi oldugunu ileri surer. Nitekim, Blaut'un Avrupa'mn refahmm kaynagt olarak gordugu, altm ve gumu§u ozellikle ispanya ve Portekiz' de marjinal elitlerin ele gec;irdigi dolaYJstyla bu degerli madenlerin ekonomiyi harekete gec;irdigini soylemenin zor oldugu belirtilmi§tir. 114 Kole plantasyonlannm Avrupa ekonomisi uzerindeki etkisi, temel olarak, 17 .yi.JZYJI sonrasmda hissedilmi§tir. Atlantik §eker plantasyonlan, proto-kapitalist kolonyal ekonominin feodal ekonomiyi a§tndtrmasmt kolayla§ttrmt§tlr. ~eker plantasyonunun yeni bir giri§im olmadtgmm altmt c;izen Blaut, ticari ve feodal §eker kamt§t uretiminin 15.yUZYJida tUm Akdeniz'de yaptldtgmt belirtir. Ancak, 16.yi.JZYJidaki bu yeni plantasyon, kolonyalizmin bo§ topraklar ve ucuz i§gucu avantajmm kullamlmastyla, feodalizmden kapitalizme ge<;i§i saglamt§tlr. <;;:unku, 19.yi.JzYJia kadar, kapitalizmin dogu§unda, plantasyon sisteminden

113

114

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 24, 41.

Robert A Dodgshon, "The Role of Europe in the Early Modern-World System: Parasitic or Generative?", s. 91, 92.


112

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

ba§ka bir sanayinin bnemi olmamJ§tJr. 115 Nitekim, §eker plantasyon ekonomisi, aile tanmmm yamnda Avrupa ekonomisinin geni§lemesinde tek i.iretken sektbr ve artikdegerin tek en bnemli i.ireticisidir. Srezilya, 1600'de yakla§Ik 30.000 ton §eker ihra<; etmi§ bu miktar ingiltere'nin tum di.inyaya bir YJldaki ihracatmm iki kat1 degerindedir. Srezilya'nm plantasyon sanayindeki birikim oram 16.yi.izYJlm sonunda <;ok yi.iksek bir orana ula§mi§tir. 17.yi.iZYJidaki Hollanda proto-kapitalistleri, bi.iyi.ik bl<;i.ide Srezilya §eker giri§imine dayanmi§tir. Soya ve ti.iti.in de, Amerika'dan Avrupa'ya akan diger ticari degeri olan i.iri.inlerdir. Amerika'nm kimi bolgelerinde, fiber, g1da, deri ve madenciligi kapsayan geni§ bir tanmsal ekonomi varolmu§tur. DolaYJsiyla, koloniler, bi.iyi.ik bl<;i.ide hayvanc1hk ve ormancihkla temsil edilen Avrupa'nm i<; bolgelerinden fark11 olmami§tJr. Aym zamanda, Amerika'daki ni.ifus Avrupa i<;in hem kole hem de i.icretli emek kaynag1 olmu§tur.116 Meksika'nm ni.ifusu, i§gal oncesinde 30 milyonken, 16.yi.iZYJlm ortasmda, 6 milyona di.i§mi.i§ti.ir. Sununla birtlikte, bzellikle Hindistan'da emek sbmi.iri.isi.i diger yerlere gore daha fazla olmu§tur. Surada, emek gi.ici.i oli.imi.ine <;ah§tmldigmdan, Avrupa'da bir i§<;inin yarattigmdan daha fazla oranda sermaye i.iretilmi§tir. Sir ba§ka ifadeyle, Amerika'daki, emekten, sermaye biriktirilmi§tir. Suna daha sonra, Afrika ve Asya'daki emek gi.ici.i de eklenmi§tir. 16.yi.iZYJlda Avrupa proto-kapitalizmi i<;in sermaye birikimi ve art1k-degeri Avrupa'daki i§<;ilerden <;ok, kolonyal ekonomideki bzgi.ir veya bzgi.ir olmayan emek gi.ici.i tarafmdan uretilmi§tir. Avrupa i<;in, IOO.OOO'den 115

Amin'e gore de, Amerikan plantasyonlan, sermaye birikimi i<;in ba~lang~<;

yaratmt~tlr. Samir Amin, "On Jim Blaut's 'Fourteen Ninety-two", s. 83. 116

82.

Amin de, Amerikan nlifusunun a~tr1 somuruldugu tezine katthr. Ag.m., s.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

113

c:;ok yerli kale <;ah§tmimi§tir. 16.ylizyllda Avrupa ekonomisinin geli§en sektorleri, gemi yapimeihgi, korsanhk oimu§, Kuzey Atlantik bahk<;~hg1 ve balina i.iretieiligi doiayh veya dogrudan bu ekonomiyi harekete ge<;irmi§tir. Avrupa'daki bu i<; degi§meler, Afrika ve Asya'daki geli§en si.ireein bir sonueudur. 117 DoiaYJsJYia, Avrupa'da meydana gelen degi§meierin bagimSIZ bir nedeni yoktur. 118 17.yGZYJida ger<;ekle§tirilen burjuva devrimierinin de, pek <;ok alanda Avrupa di§I birikim gerektirdigi ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Dodgshon ise, §eker piantasyonlanmn Avrupa'daki kar i<;in rekabetin en bi.iylik kaynag1 niteligini en azmdan Brezilya i<;in soylemenin zor oldugunu, eide edilen karlann a§m olmaktan c:;ok ortalama oldugunun hesapiand@m belirterek Biaut'a kat1Imaz. 119 Avrupah ti.ieear kapitalistler, tekstil ve baharattan da bi.iylik kariar elde etmi§Ier; Portekizliler, Dogu Afrika, Hindistan ve Gi.ineydogu Asya' da uzun mesafe okyanus ticareti yapmi§Iar; onlara ispanyol ve Hollandahiar eklenmi§ boyIeee birikim hem Bat1'daki kolonyal hem de Dogu'daki kolonyai ve yan-koionyal etkinliklerden sagianmi§tir. BoyIeee, sermaye birikimi hizlandmlmi§, Avupa'daki doni.i§i.im si.irecinin ba§lamasi kolayia§tmlmi§tir. DolaYJSiyia, Biaut'a gore, Avrupa di§mdaki kolonyai etkinlikler, ekonomik ve toplumsai degi§menin temei hareket ettiricisi olmu§tur. Tum buniann sonueunda 16.ylizYJida Avrupa 117

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 41-43, 45-47.

118

Andre Gunder Frank, Blaut'un tezlerine gene! olarak kauhr. Frank, Blaut'un tezlerini World Accwnulation adh <;ah§masmda dile getirdigini yani Yeni Diinya'daki zora dayah emegin, Avrupa'daki birikime katki saglayarak, Dogu Avrupa ve Asya ile rekabet kapasitesini art1rarak bunurrsonucunda onlan rekabet di§I biraktigmi hatlrlatml§tlr. Andre Gunder Frank, "Fourteen Ninety-two Once Again", s. 66, 69. 119 Robert A Dodgshon, 'The Role of Europe in the Early Modern-World System: Parasitic or Generative?". s. 92.


114

KOreselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Ytinetimi

ortaya <;1kmaya ba§lam1§t1r. 16.yi.izyiidaki degi§me kahplan, Amerika ve Avrupa'nm kimi kapsamlarda bi.itUnle§mesini saglamasma ragmen bu bi.itUnle§me Afrika ve Asya bakimmdan muglaktJr. 17.yi.izyiim ortasmda ise, Avrupa'da h1zh ve bi.iyi.ik ol<;ekli degi§meler meydana gelmi§, kapitalist geli§menin merkezleri olarak, ingiltere ve Hollanda ortaya <;1km1§t1r. ispanya, yi.izyiim ilk yansmda, bi.iyi.ik ol<;i.ide gi.imi.i§ ve altma sahip olmasma kar§m, 1600 sonras1 kolonyal geni§lemeyi ingiliz ve Hollandahlar yapml§tlr. 50 bin kale sadece 50 J'llda Barbados'tan ithal edilmi§tir. Amerikan sermaye akimmm sonucu olarak, Avrupa-dl§l proto-kapitalist giri§imin de J'lk!m si.ireci ba§lami§tlr. 1500-1650'de Avrupa-dl§l giri§imlerden elde edilen sermaye birikimi, Avrupa' daki tUm yatmlml§ sermayenin bi.iyi.ikli.igi.i kadard1r. K1sacasl, kolonyal sermaye, yeni sermayedir. Bu olmadan, 1492 oncesi ge<; orta<;ag ekonomismm hareketsizligi, kapitalizme dogru si.irdi.iri.ilemezdi. Nitekim, bi.iyi.ime onemli ol<;i.ide, teknolojik bir degi§meyi gerektirmez. Daha fazla <;~ktJ i.iretmek i<;i~ geleneksel i.iretim si.irecinde daha <;ok i.iretken materyal ve daha <;ok emek gi.ici.i kullamhr. Uretim yontemlerindeki doni.i§i.im daha <;ok <;1kt1 artl§l yaratml§tlr. Bu si.ire<;te, kapitalist i.iri.inler i<;in talep geni§lemesi olmu§tur. Tum bunlarla birlikte, 1500-1800 arasmda, Avrupa'nm dogU§Unun d!§Sal bir si.irece yani kolanyalizme dayand1g1, yeni di.i§i.ince bi<;imleri ve yeni ke§iflerin kolonyalizmin itmesiyle olu§tugu ve en sonunda da sanayi devriminin, deniz a§mdan gelen karlann bir sonucu oldugu ancak ikincil di.izeyde Avrupa'nm i<; degi§melerinin geli§mesini yansittlgl ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. 120

120

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 51-53.


Kiireselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

115

Blaut, 1492-1688 arasmda, siyasi bir guc; olarak kapitalizmin dogu§unu anlamak ic;in §U sorudan hareket edilmesi gerektigini vurgular: Amerika'ya neden Afrikahlar ve Asyahlar degil Avrupahlar ula§mi§ ve fethetmi§tir ve fetih neden ba§anh olmu§tur. Blaut sorunun cevabm1, konum -location- olarak verir. <;unku, Bat1 yanmkuresinden Amerika'ya ula§mak daha kolaydtr. Blaut, ula§Ilabilirligin denizcilikte mesafe baklmmdan onemli oldugunu belirtir. 121 <;unku, c;evre ko§ullan, uzun mesafe okyanus yolculuklanm destekler, kolayla§tmr. Nitekim, Atlantik ruzgar sistemleri tropiklerde dogudan estiginden, bu ruzgar sistemi, Avrupa ile benzerdir. Tersine, ruzgar hareketliligi, Kuzey Pasifik'te daha az guvenilirdir. Avrupa'nm Amerika'ya ula§masmi saglayan budur. 122 Amin'e gore de, Pasifik yoluyla Amerika'ya ula§mak c;ok zordur. Vine Amin, Dogu'nun ileri bolgelerine gore esneklik duzeyinin fazla olmasmdan dolaYJ, Avrupa'hlar ic;in Amerika'nm kolonile§tirilmesi yeni yonlere daha h1zh hareket edilebilmesini saglamt§; iberya'dan Atlantik klYJlarma kolayca ula§Ilmt§tir.123. Tum bunlara kar§thk, Avrupah olmayan merkantil klYl kent merkezlerinin, Amerika'dan beslenmeleri durumunda, Avrupa'daki sureci ba§latacak, toplumsal, ekonomik ve teknolojik niteliklere sahip olduklan iddia edilmektedir. Dodghson ise, Amerika'ya Avrupa'nm degil, Hindistan'm daha yakln olmast durumunda c;evresini ozgurce tolere ederek ic;selle§mi§ degerlere izin verebilecek, belli bir toplumsal-siyasal bic;imlenmenin olup olmayaca-

121 James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 28,- 30. 122 James M. B:aut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-, Vo1.2, The Guilford Press, New York, 2000, s. 11, 12.

123 Samir Amin, "On Jim Blaut's 'Fourteen Ninety-two", s. 83.


116

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

gm1 sorgular. 124 Bununla beraber, ula§Ilabilirlik a<;~smdan Gi.iney Hindistan'm kapitalizmin ve burjuva devrimlerinin yuvas1 ve di.inyanm yoneticisi olmasm1 engelleyen ne idi ? sorusu, Blaut'un tezinin ilk ozelligi yani 1492 oncesinde i.i<; kitadaki i.iretim bi<;iminin birbirine benzemesi saptamasi bakimmdan dikkate degerdir. Ustelik, Blaut, orta<;agm sonlarmda, uzun-mesafe okyanus yolculugunu di.inyanm her yerindeki merkantil kiyt topluluklarmca yapdabildigi; Afrika'hlann Hindistan'a, Hintliler'in Afrika'ya ve Araplar'm <;in'e, <;in'lilerin Afrika'ya gittiklerinin bilindigini aktarmakta ve Cheng Ho'nun 1417-1433 arasmda Hindistan'a ve Afrika'ya yolculuk yapttgtyla orneklendirmektedir. Vine, lberya' dan daha yakin olmalarma ragmen neden Batt Afrika'hlarm Amerika'yt ke§fetmedikleri de sorulur. Blaut, bu soruyu, Batt ve Orta Afrika'daki protokapitalist merkezlerin deniz ticaretine kaynakltk etmemeleri bi<;iminde yamtlar. Deniz ticareti, tUm batt kiytlannda olmasma ragmen onemsizdir. <;unki.i, bu klyt kentleri daha <;ok i<; bolgelerle tic a ret yapmt§lardtr. 125 Blaut'un protokapitalizm kavrammi ele§tiren Palan, Avrupa devletlerinden Hollanda dahil hi<;birinin proto-kapitalist olarak di.i§i.ini.ilemeyecegini iddia eder ve bu tezini, kapitalist bir SImfm yokluguyla temellendirir. Vine, Palan'a gore, Amerika'nm ke§fi ve Asya deniz yolunun bulunmasi, gi.i<;li.i rantiyer devletlerin ortaya <;Iki§Ini a<;~klar. Dolaytstyla, Avrupa'daki yatmm ve tasarruf oranmdaki artt§I 126 a<;tklayamaz.

124

Robert A Dodgshon, 'The Role of Europe in the Early Modern-World System: Parasitic or Generative?", s. 91. 125 126

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 28-31.

Ronen Palan, 'The European Miracle of Capital Accumulation", s. 99, 104. Yine, Palan, kapitalizmin dogu§u tarti§malannda "rantiyer devlet" niteliginden dolaYI ba§ariSIZ oldugu belirtilen ispanya'nm, sermaye birikiminin son derece kt-


Kure5elle§meyi Ac;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

117

=~ut'un

1492 tarti§masiyla ilgili tezlerini 127 dart ba§hkta '!Jplamak olanakhd1r. Bunlar: 1. 1492 oncesinde, kapita.izm ve modernle§meye dogru ilerleyen evrim surecinde, J._,rupa, Asya ve Afrika'dan daha geli§mi§ ve ileri degildir. 2. Kolonyalizm, Avrupa ve kapitalizmin dogu§unda dunya :arihsel donti§Dmunun kalbinde yer ahr. Kapitalizm, her-..angi bir ornekte varolabilirdi ancak Avrupa'nm Amerio·YI kolonile§tirmesi bunu sadece Avrupa i<;in olanakh ddt Kolonyalizm, 1492'den gunumuze kadar, kapitaliz-:tin onemli bir boyutu olmu§tur. 3. 16. ve 17 .yUZYJida "vnerika'nm ekonomik somurusu daha fazla yogunla§ffil§ •e daha fazla sermaye uretmi§tir. Temel olarak, Ameri,...a.daki kolonyal birikimin ekonomik, toplumsal ve siyasal eti<ileri Avrupa toplumunda buytik bir donti§Dm yaratmi§:.:. 4. Geleneksel Marxist ve Muhafazakarlar, Avrupa'nm ::ogU§Unu onun i<; sure<_;leriyle a<_;Iklarlar. Avrupa-i<;i ne:€nsellik bulunmaya <_;ah§IImi§tir. Oysa, Avrupa'da feoda.izmden kapitalizme ge<_;i§ten <_;ok, bir kmlma ya§anmi§tir. .O:olonyalizmin ba§lamasi, Avrupa'ya Afrika ve Asya uze-:nde ustunluk degil daha <_;ok konumsal bir avantaj sag.ami§tir. 5. Evrimsel degi§melerin neden Avrupa'da ortaya ;;ktJgmi a<_;Iklayan, Avrupa'nm tarihsel ustUnlugu ile ilgili ;orgul kamt yoktur. Dola)'lsiyla, bu konu, bir metodoloji .e ideoloji konusudur ve bu konudaki <_;ah§malar bilimsel Jlmaktan <_;ok gene! inan<_;lara dayamr. Son olarak Blaut

-~gan bir 5Urec; oldugunu gb5terdigini; i5panya'da 5ermayenin yatmlmaktan

::Jk i5raf edildigini belirtir. A.g.m., 5. 104. :<' Amin, Blaut'un 1492 tarti§ma5Inin, kapitalizmin dogu§u Ozerine tarti§malara

:nemli bir katk1 oldugunu (Samir Amin, "On Jim Blaut'5 'Fourteen Ninety: ..·o", 5. 81); Fmnk i5e, kuzey-guney, merkez-c;evre kutupla§malanmn da ba§angtcimn 1492 yth oldugunu belirtir. Andre Gunder Frank, "Fourteen Ninety: ..·o Once Again··, 5. 74.


118

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

soruyor: 1492 yani kolonyal birikim olmasaydi, kapitalizm di.inyada varolabilir miydi? 128 2. Avrupa-Merkezci Yaydmacihk -Eurocentric

DiffusionismYayiimacihk, hem ki.ilturel cografya alanmda ozellikle de evcille§tirme incelemelerinde kullamlan bir kavramd1r hem de sosyoloji alanmda bir toplumsal degi§me modelinin ad1d1r. Blaut'un, Avrupa-merkezci yayiimacihk modeli veya varsaYJmi, bu iki alandan da beslenmekle birlikte asil olarak Blaut'un <;ah§ma alam olmas1 bakimmdan ki.ilturel cografyaya daha yakin bir i<;erik ta§Imaktadir. Ancak, yaYJlmacihgm Avrupa-merkezcilik ile biraraya getirilmesi. kavram1 ki.ilti.irel cografyanm btesine ta§Ir. Nitekim, Blaut, yaYJlmacihk ve yaYJlma arasmda aynm yaparak, yaYJlmamn cografi <;bzi.imlemenin me§ruluk odag1 yaYJlmacihgm ise, marjinalle§mi§ alanlan koti.ilemenin bir ideolojisi oldugunu belirtir. YaYJlmacihk, gi.ini.imi.izde, azgeli§mi§lik konusunda kurbanm i.isti.i brti.ik olarak su<;landigi bir <;er<;eve yaratlr. 129 Gene! olarak Blaut'un yakla§Immi ve sosyolojideki toplumsal degi§me kuramlannm niteligini dikkate aldigimizda, yaYJlmacihgm Avrupa-merkezcilik adlandirmasmi dogrudan i<;ermese dahi, sosyolojik yonuyle i<;kin olarak, belirtilen adland1rmanm "ideolojisini" ta§Idigi ileri si.iri.ilebilir. Bu bakimdan, Avrupa-merkezci yaYJlmacihk ba§h ba§ma bir yakla§Im ve yontemi ifade etmektedir. ' Sosyoloji alanmda yaYJlmacihk, yaYJlma etkenine vurgu yapan ki.ilti.irel geli§me kuramlanna verilen bir add1r. Ya1

128 129

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two'", s. 2-5.

Christine M. Rodrigue, "James Blaut's Critique of Diffusionism through ~ Neolithic Lens: Animal Domestication in the Near East", This is a preprint c/ an article accepted for publication in Antipode, ( 15. 08. 2006), 03. 14. 2005 last revised, first placed on the web, 03. 13. 2005, s. 1.


Ki.ireselle§meyi At;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

119

yiima, a§amah olmasJ gerekmeyen bir sUre<;tir. Bir yenilik veya kurum bir yerde kabul edildiginde, kom§U alanlarda da kabul edilir ve tUm dUnya Uzerinde dagtlmcaya kadar bu sUre<; tekrarlamr. YayJ!ma, bir gruptan digerine kU!tUrel unsurlann ge<;i§i bak.Jmmdan gelenek ile de ortak nitelikler ta§IL Gelenek, aym nUfusun bir neslinden digerine kUIrurel i<;erigin aktanm1 iken, yayJ!ma bir nUfus yaptsmdan digerine aktanm1 ifade eder. Boylece, gelenek bir zaman dUzleminde hareket ederken, yayiima mekanda hareket eder. Aynca, her ikisi, kUltUrel tarihte yarattcJ bir yenilik ile Zit nitelik ta§tyan koruyucu etmenlerdir. Bununla beraber, yayJ!ma gelenekten farkh olarak sadece koruyucu degil, geli§meyi de i<;eren bir sUre<;tir. <;e§itli yayJ!ma mekanizmalan vardtr. Bunlar, go<;, kolonyalizm, etnik hareketler, i§gal, devrim gibi. Yenilikler, topluluk ve bireylerin etkile§imiyle hUcresel bolgelerde tesadUfen yaYJhr. Bu <;apraz yaYJlma, kU!tUrel bolgelerde htzla degi§ikliklere yo! a<;ar. Bununla birlikte, yenile§tirici bir yaYJlma, anti-yaYJlma yarattr. Traktorle atlann yer degi§tirmesi gibi. Ancak, kU!tUrel karakteristiklerin yaYJlmasi, yer degi§tirme ya da nUfusun yok edilmesiyle saglanmt§ttr. YaYJlmacthk, sosyoloji literatUrUnde, evrimciligin gorgUI bir yonU olarak da ele ahmr. Nitekim, 19. yUzYJI Alman toplumsal evrimciliginde, ritUel ve dine vurgu yaptlarak, insan toplumunun ilkeldinsel bir a§amadan, Batt Avrupa toplumunun bilimsel ussahgma dogru ilerledigi varsaYJlmt§tJr. 130 Benzer evrimci kahp, kU!tUrel cografya anlammdaki yaYJlmacthk i<;in de soz konusudur. KU!tUrel cografya okulunun varsaYJmlanna gore, insan toplumu, toplaYJCihk-avcthktan, bah<;tvanhk, bahk<;Ihk ve vah§i ot toplaYJCihgma dogru ilerlemi§tir. 130 A.L. Kroeber, "Diffusionism", Social Change -Sources, Patterns and Consequences, Amitai Etzioni ve Eva Etzioni-Halevy (ed.), Basic Books, New

York, 1973, s. 140, 141.


120

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Ytinetimi

Tohumculuk ve sUrU hayvanc1hgma dayanan toplumlar, kentleri ve medeniyetleri ortaya <;Ikarmi§Iardir. Bu varsaYJmlara kar§I olarak, neden baz1 toplumlann geriye gittigi sorusu gUndeme gelmi§tir. Bunun yamtmi, kimi kUitUrel cografyacdar, bir yeniligin ozellikle yava§ degi§en toplumIarda nadiren gorUidUgUnU belirtirler. Blaut, Avrupamerkezci yaYJlmacihk kuramm1 geli§tirirken, kuramm "core" unu, evcille§tirme olu§turmu§tur. KUitUrel cografyaciiar, pek <;ok hayvan tUrUnUn, Yakm Dogu ve Kuzey Afrika'da evcille§tirildigini ve Kuzey Afrika'nm evcille§tirmede ilk merkez oldugunu kamtlami§Iardir. Buradan hareket eden Blaut, geni§ bir bolgedeki yeniliklerin h1zh bir bi<;imde <;apraz yaYJlma ile sa<;IIdigmi -disseminate- dU§UnmU§tUr. Bu anlamda, Mezolitik ve Neolitik Yakm Dogu ve Kuzey Afrika' dan di§anya dogru bir yaYJimanm oldugu kabul edilir. Bununla birlikte, Blaut'un tezinin yani bagimSIZ yenilik modelinin, U<; tUrde dogrulandigi ancak be§ tUrde kamtlanamadigi ortaya konulmu§ ve evcille§tirmenin dar bir alanla s1mrh oldugu saptanmi§tir. 131 Avrupa-merkezci yaYJlmacihk, Avrupa'da kapitalizmin evriminin ideolojisi olarak, 19.yUzYJida ortaya <;~kmi§tir. Bununla birlikte, Napolyonik sUre<;ten sonra kolonyalizmin yogunla§masiyla, Avrupah olmayanlarla ilgili onemli bilgiler elde edilmi§, bu bilgiler kullamlarak, Avrupa-merkezci yaYJlmacihk ilk olarak 16.yUzyllda formUle edilmeye ba§lanmi§tir. 132 Bu bilgiler, 19.yUzYJida, belirtilen modeli kurmada kullamlmi§tir. Avrupa-merkezci yaYJlmacihk, tam 131

Christine M. Rodrigue, '"James Blaut's Critique of Diffusionism through a Neolithic Lens: Animal Domestication in the Near East", s. 1, 2, 4, 6.

132 James M. Blaut, '"Marxism and Eurocentric Diffusionism", The Political Economy of Imperialism: Critical Appraisals, Ronald Chilcote (ed.), Kluwer Academic Publishers, Boston, 1999, s. 1, 2. (http://www.columbia.edu/~ 1np3/mydocs/Blaut'euromarxism.htm).


Ki.ireselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

121

olarak 19.ytizyJlda geli§tirilmi§, tum dunyaYJ kapsayan tarihsel ve cografi bir kuram haline gelmi§tir. Kuramdaki yaYJlmacthk ifadesi yukandaki ac;tklamalardan da anla§tlabilecegi gibi, kolonyalizm aracthgtyla, Avrupa'dan Avrupah olmayan dunyaya yaYJlan bir sureci anlamlandmr. Avrupamerkezci yaYJlmacthk, Avrupa'hlann neden "digerlerinden" ustvn oldugunu ve neden Avrupah olmayanlan somurup i~gal ettiginin dogal ve uygun oldugunun ac;tklanmastdtr. 133 Bir ba§ka ifadeyle, kolonyalizmin ussalla§tmlmastdtr. Avrupa-merkezci yaYJlmacthk kurammda, Avrupa-dt§t toplumlar, ke§fedici degil -inventive- taklit edici initative- olarak kabul edilir. Bu kuram, tum olc;eklerde, bagtmstz ke§iften c;ok, yaYJlma kavramtyla kulturel degi§meyi ac;tklar. Avrupa-merkezciligin, dinsel, trksal, c;evresel ve kultUrel olmak uzere dart boyutu vardtr. 134 Bunlar: 1. Din. Tann, Avrupa'hlara (Hristiyanlar) onun hizmetkan olarak, tarihi ileri goturmeleri ic;in rehberlik etmi§tir. Bundan dolaYJ, Hristiyanlar, tUm diger toplumlardan ustundur. DolaYJStyla, Tann ve onun kilisesi ilerlemeye oncUluk etmi§tir. Hristiyanlann topluluklan ve dinleri, Tannnm korumast altmdadtr. 2. Irk. Beyaz insanlar diger insanlar uzerinde kahtsal olarak bir ustUnlUge sahiptirler. 3. <;evre. Avrupa'nm dogal c;evresi tUm diger yerlerden ustUndur. Avrupa'nm fiziki c;evresi, 133 A§m yaytlmactlara gore ise, ti.im ki.ilti.irler di.inyamn bir yerinden ba§lamt§, geri kalamna oradan yaytlmt§ttr. Bi.iy(.ik Avrupa ti.im bunlann kaynagtdtr. Di.inyanm geri kalam <;:in gibi, degi§memi§, durgundut. Tarihteki ti.im ke§if ve yeniliklerin kaynagt Bi.iy(.ik Avrupa'dtr. James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 5, 6. 134 James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 5, 6.


122

Kureselle~me,

Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

i.iretken!ik anlammda onun i.isti.inli.igi.ine katki saglar. _ 4. Ki.ilti.ir. Avrupa'hlar <;ok uzun zaman once, tek bi<;imli, ilerlemeci ve yenilik<;i bir ki.ilti.ir ke§fetmi§lerdir.135 Blaut, Hristiyan Avrupa'hlann kendilerini yenilik<;i di.i§i.incelerin kaynagt olarak gormelerine ragmen, Orta<;ag Hristiyanhgmm, kom§ulan olan islamm zenginlik, teknoloji ve pek <;ok baklmdan i.isti.in medeniyetleri olduklanm bildiklerini ileri si.irmi.i§ti.ir. 136 Bu sav1 dogru kabul ettigimizde, Avrupa-merkezci yaYJlmaclltgm, ideolojik i<;erigi daha da belirginle§mektedir. Gi.ini.imi.izde, bu unsurlardan sadece <;evre ve ki.ilti.iri.in ge<;erliligini korudugu belirtilmektedir.137 Tum bu boyutlann, Avrupa'nm diger toplumlara gore daha htzh geli§mesini saglad1g1 varsaYJimaktadJr. Avrupa-merkezci yaYJlmacihgm dort temel varsaYJmi bulunmaktadtr. Bunlar:

1. Avrupa' daki ki.ilti.irel evrimin ilerleyi§i dogal ve normaldir.

2. Avrupa' daki ki.ilti.irel evrimin temel nedeni, entellekti.iel ve ruhsal bir yarat1cthk, us<;uluk ve yenilik<;iliktir. 3. Avrupa dJ§mda ki.ilti.irel ilerleme beklenilmemelidir. c;unki.i, Avrupa-dt§l di.inyada kural, durgunluk ve gelenek<;iliktir.

135 James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 1. 136

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of

the World-,s. 5.

137 Dinse! unsur, ozellikle 19.yiizyilda baskm olmu§tur. A.g.e., s. 1.


Kureselle§meyi A~tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

123

4. Avrupa-di§I dtinyamn ilerlemesi, Avrupa'daki yaraticihgm niteliklerinin yayiimasmi yans1tir. 138 DolaYJsiyla bunlann degi§mesi kendi ic; nedenlerinin bir sonucu degildir. Degi§me, Avrupa'dan dogrudan veya dolayh olarak gelen yeniliklerin yaYJlmasmm sonucudur. Bu aym zamanda, Avrupah ve Avrupah olmayanlar arasmdaki temel etkile§im kahbidir yani Avrupa'dan Avrupah olmayanlara dogru ilerlemeci yeniliklerin yaYJlmasidir. Ancak, bu di§a dogru yaYJlmanm dogal sonucu, kar§I-yaYJlmadir counter-diffusion-. Bu ise, Avrupah olmayanlann zenginliginin Avrupa'ya aki§I anlamma gelmektedir. 139 Gortildtigti gibi, gene! olarak yaYJlmacihk kuram1, kamu yonetimi bakimmdan ozellikle yeni yonetim teknikleri ve uygulamalannm bag1mh tilkelerce benimsenmesi ve ya§ama gec;irilmesinin ac;Iklanmasma katki saglar niteliktedir. Avrupa-merkezci yaYJlmacihgm kamu yonetimi tizerindeki etkisini ise, sonraki ba§hklarda Weber ornegi tizerinden ele alacagiz. Avrupa-merkezci yaYJlmacihk kuraminm temel varsaYJmlarmdan birinin, bag1mh tilkeler bakimmdan degi§menin kaynagmm ic; "etmenler" olmadigmm kabul edilmesi, ic;sel ve di§sal olu§ sorunu ile ilgili olarak kullamlacak en onemli sonuc; oldugu soylenebilir. §imdi, Blaut'un Avrupa-merkezci yaYJlmacihk kurammm iki onemli boyutunu ele alahm. Bu boyutlardan ilki, tek bic;imli tarih -tunnel history- yakla§Imi ikincisi ise, Avrupa-merkezci Marxizm'dir. Blaut, sosyal bilimlerin ozellikle 138 139

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 7.

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 7.


124

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

de tarihin Avrupa-merkezci niteliginin belirgin oldugunu kabul ettiginden, geQel olarak liberal ve Marxist tarihc;ilerin c;ah§malanm yayilmacihk kurami a<;Ismdan incelemi§tir. Blaut ic;in, hem liberal hem de Marxist tarih<;ilerin, Avrupa-merkezci yayilmacihk kapsammda olmak uzere, tarih duzlemindeki en onemli ortak noktalan, tek bic;imli tarih yakla§Imma sahip olmaland1r. Bir ba§ka ifadeyle, tek bi<;imli tarih yakla§Imi, Avrupa-merkezci yayilmacihgm tarih alamna yansimasidir. Blaut, Marxist tarihc;ilerin ozellikle de Robert Brenner'm tezlerinin Avrupa-merkezci yayiimacii@n tipik bir ornegi oldugunu iddia ederek, Marxizmi Brenner uzerinden ciddi bir bic;imde ele§tirmi§tir. Ancak, tum bu kuramlann konumuz a<;Ismdan onemi, toplumsal ve siyasal-yonetsel gerc;ekligin olu§umunda i<; ve di§ "belirleyicilik" tarti§malan baglammda Blaut'm savlarmm, di§ "etkenler" tarafmm guc;lu bir sesi olmas1 ve i<; "etkenler"in en onemli savunucularmdan olan Robert Brenner'm dogrudan ele§tirilmesidir. Dolaytsiyla, bu tarti§malar, ic;sel ve di§sal olu§ kavramlanmn bic;imlenmesi a<;Ismdan katki saglaytCidir. a. Tek Bic;imli Tarih -Tunnel History- ve "Avrupa'nm dstiinliigii" Avrupa'nm dogas1 ve tarihiyle ve dunyanm geri kalamyla ilgili kuramlar, kolonyal surec;te bic;imlendirilmi§tir. Bundan dolayt, Avrupa-merkezli dunya tarihi, bir kuramdan daha fazla bir §eydir: Buylik bir inanc;lar butUnu ve bir dunya modelidir. 140 Avrupa-merkezciligin tUm bu niteliklerini bannd1ran iki doktrini vard1r. ilk doktrine gore, Avrupa' daki tarihsel degi§melerin nedenlerini ara§tirmak i<;in. Avrupa-di§ma bakmak gereksizdir. Bunun tek bir istisnas1 140

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model o'

the World-,s. 3.


Kureselle§meyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

125

vardir: "Barbar" 141 istilalan ve kimi bula§ICI hastahklar. 3Iaut, bu doktrini, tek bic;imli tarih -tunnel history- olarak adlandmr. ikinci doktrin ise, Avrupa'nm entelekti.iel ve :-uhsal -spirutual- niteliklerine vurgu yapiimasidir. Tek bi<;imli tarih olarak Turkc;ele§tirdigimiz ilk doktrinin kaba c;evirisi, ti.inel tarihidir. Blaut, ti.ineli bir metafor olarak kullanmi§tir. Ti.inel, dogrudan ilerleyen bir boyut iken ti.inelin di§I, degi§meyen, geleneksel bir c;evredir. Ti.inelin di§I yani Avrupah olmayan dunya, tarih-di§Idir -ahistoric-. 142 Ti.inel, Avrupa'nm ilerlemesinin kendine ozgu oldugunun metaforudur. T ek bic;imli tarih yakla§Immda, Avrupa'nm ortaya <;~ki§I, mekansal sistemde gerc;ekle§en bir surec; olarak gorulur. Bu surece, otonom gi.ic;ler yol ac;mi§tir. Bundan dolaYJ, kolonyal giri§imlerin Avrupa i.izerindeki etkisi ikincil olarak degerlendirilir. Tarihsel geli§medeki bi.iyOk a§amalann hepsinin Avrupa' da gerc;ekle§tigi varsaYJidigmdan, Avrupah olmayanlann belli donemlerde ancak Avrupa'ya gore yava§ ilerledikleri sonucuna kolayca vanlabilmektedir. Avrupah olmayanlar, Avrupa'nm onceden takip ettigi bu yolu izleyerek geli§ebilirler. ikinci Di.inya Sava§mdan soma, klasik Avrupa-merkezci yakla§Im sona ermi§tir. Ancak, daha once, 1930'1u YJIIarda, Avrupamerkezciligin ele§tirisi yapilmaya ba§lanmi§ti. 1945 sonrasmda ise, Avrupah olmayan di.inyamn Avrupahlar gelinceye kadar tarih-di§I olmadJklanna ili§kin kamtlar bulunmu§tur. Tum bunlara kar§Ihk, tek bic;imli tarih yakla§Immda yine, Avrupah olmayanlara olumsuz yakla§IImi§tir 141 Frank, "barbar" kavramma kar§l <;lkllmasl gerektigini belirtir. <;unkO, si:izde barbar halklar ile daha uygar olduklan varsaytlan halklar arasmdaki farkl1hklar ku§kuludur. Bunun en temel nedenlerinden biri, zamanda ve mekanda smlrlannm c;izilmesi guc; olan uygarhk kavrammm muglak ve belirsiz olmas1d1r. Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Ydhk DOnya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri§", s. 65, 69. 142

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 8, 9.


126

Kureselle~rne, Ulus-Devlet ve Karnu Yonetirni

yani temel doktrin degi§memi§tir. Nitekim, 1945 sonrasmda yapi!an ara§tirn::talarda, <;in gibi belli bolgelerde baZJ donemlerde ilerleme olmu§ olmast kamtlanmasma kar§In, Avrupah olmayan di.inyamn Avrupa ile aym oranda ilerlemedigine inamlmaya devam edilmi§tir. Tek bi<;imli tarihin 1945 sonrasmdaki yeni bi<;iminde, zenginlik aki§tntn Avrupah olmayan di.inyadan Avrupa'ya degil, hem kolonyal hem de kolonisizle§tirme doneminden sonra, akl§m Avrupa'dan Avrupah olmayan di.inyaya dogru oldugu kabutl edilmi§tir. Bu baki§ a<;tstyla, kolonyal geli§me, uluslararast yardtm programlan ve ki.ireselle§me, kaynaklarm Avrupah olmayan di.inyaya aki§tnt ifade etmektedir. 143 Nitekim, bu di.inyamn Avrupa gelineceye kadar yoksul ve geri oldugu kabul edilir. DolaYJstyla, Avrupah olmayanlann azgeli§mi§ligi onlarm kendi tarihsel ba§anstzhklannm bir sonucu olarak yorumlamr. Bagtmh i.ilkelerdeki "durgunluk", Avrupa'mn kolonizasyonundan kaynaklanmaz, ba§h ba§ma geli§meyi engelleyen bir neden olarak kavramsalla§tinhr. Avrupa, bu bolgelere modernlik getirmi§tir. Bunlara kar§t, 1970'li YJllarda U<;i.inci.i Di.inyact Revizyonizmin ortaya <;tkttgmt da hattrlatmak gerekir. 144 U<;i.inci.i Di.inyact Revizyonizmde, Avrupa ve Batt'nm yi.ikseli§i yakin ge<;mi§e ait ge<;ici bir olgu olarak kabul edilir. 1500'10 Yiliarda, Avrupa diger medeniyetlerden daha geli§mi§ degildi. Daha once, 1492 tartt§masmda da aktardtgtmtz gibi, Avrupa, Asya ve Afrika medeniyetlerinde, geni§ alanlar i.izerinde yaptlan yaygm ekonomik bir i.iretim bi<;imi ve toprak soylulugu ile koyli.ili.igi.i banndtran bir tanm ekonomisi varolmu§tur. Avrupa'nm ticaret ve denizci143

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of

the World-,s. 7, 8. 144

James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 21.


Klireselle§meyi Ac;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

127

lik kentlerinin benzerleri Hint Okyanusu kiYJian ile Bat! Pasifikte de varolmu§tur. Vine, uzun-mesafe okyanus ticareti de yapilmi§tir. Avrupa'nm ustlinlugunu, 1500 sonrasmda Amerika'dan elde ettigi zenginlikle sagladtgi savunulmaktadJr. Degerli madenler ozellikle altm ve gumi.i§ kaynaklarma el konulmas1 ile kole ticareti bir ba§ka ifadeyle kolonyal birikimin 16 ve 17.yi.izYJida Avrupa'mn ustUnli.igunu sagladigi varsaYJimaktadir. 16.yi.iZYJida Amerika'dan gelen zenginlik eski toplumsal bic;imleri c;ozmi.i§; Hollanda ve ingiltere'de proto-kapitalizm ortaya <;Ikmi§tir.145 Bu savlardaki en onemli nokta, Avrupa'daki degi§menin kokeninin di§Sal olmas1 iddias1d1r. Kolonyalizmin, Avrupa'nm ve kapitalizmin temeli olarak kabul edilmesidir. Daha onceki ba§hklarda kisaca degindigimiz gibi, toplumsal degi§me kuramlannda, bag1mh Ulkelerdeki degi§me olumlu (kolonyalizmin medenile§tirdigi varsaYJmi) veya olumsuz (kolonyalizmin geli§meyi engelledigi varsaYJmi) yonde olsun di§Sal karakterlidir. Oysa, Frank, Wallerstein ve ozellikle de Blaut'un tezleri veya Uc;uncu Dunyac1 baki§, Avrupa'nm kendine ozgu, otonom surec;lerin sonucunda yani i<; "belirleyicilerle" degil, kolonyal somuru gibi dl§ "etmenlerle" degi§tigi, doni.i§tUgi.inun iddia edilmesidir. Bununla birlikte, Avrupa'nm ustUnli.igunu sorgulayan guc;lu bir alternatif kuramm yoklugundan da soz edilmektedir. 146 <:;izelge 3'te tarihte Avrupa'mn "i.istUnli.igu" ile ilgili 28 varsaYJma yer verilmektedir.

145

James M. Blaut, "A Null Hypothesis'', s. 1, 2.

146 JamesM. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 12.


Kureselle~me, Ulus-Devlct ve Kamu Yonetimi

128

<;izelge 3. Tarihte "Avrupa'nm dstiinliigii" ile ilgili 28 VarsaYJm 1. 2. 3. 4.

Avrupa'mn iklimi, tanm i~in elveri~lidir. Bu Avrupa'nm, diQer tum bblgelerden tanm i~in daha uygun bir ikliminin oldugu anlamtna gelir. Avrupa'nm iklimi, diger tUm bOigelerin ikliminden, insan i~in daha uygun ve Uretkendir. Avrupa'nm topraklan, daha verimlidir. Avrupa, diger tum bblgelere gOre, dogal felaketlerden daha az zarar gbrmi.l~ti.lr.

5.

Avrupa'mn toprak yaptst, farkh ekolojik merkezlerdeki k1talardan farkltla~tr. Bu, Avrupa'nm bUyUk bir bOIUmi.lnUn, bir imparatorluk yerine orta bUyUkli.lkteki devletlere sahip olmasmt ac;tklar.

6. 7.

Avrupa kJ}'IIanmn yaptst, k.Jsmen, Avrupa'mn dilsel, etnik ve siyasal farkhh£J1nl ac;tklar. Avrupa'nm orman yapJSI, tarihsel olarak, bireyci insanlar ve ki.J<;Uk ailelerin geli~mesine katk1 saglamJ~tJr. Bbylece, Avrupa'da, fv\altusc;u }'lk1mlar ve a~m ni.Jfustan kac;1nmaya yardtm ede~ rek, kapitalizm ve Ozel mi.llkiyete dogru geli~meye yo! ac;JimJ~tir. Avrupa, tarihsel otarak, tum diger yerlerden hastahklara daha az maruz kalmJ~tJr. Avrupahlar, tarihsel olarak, diQer insanlardan daha iyi beslenmi~lerdir. Avrupahlar, a}'lrtedid bir bic;imde ke~fedicidir. Avrupahlar, kendine OzgU bir bic;imde, ussal olarak, sekstiel anlamda kendi-kendini smtrlandJncJ olmu~lardir. Bbylece, Maltusc;u }'lktmlar ve a~m nUfustan kat;Jnabilmi~lerdir. Avrupa!Jiar, yenilik<;i ve ilerlemecidir. Avrupahlar, kendine Ozgi.J bir bic;imde, yaratJCI ve bilimsel dU~tinme yetenegine sahiptirler. Avrupahlar, kendine 6zgU olarak, demokratik ve etik degerlere sahiptirler. Sm1flar ve/veya Slnlf mUcadelesinin geli~imi, tam olarak Avrupa'da gerc;ekle~mi~tir. Bir doktrin olarak, Hristiyan dini, Avrupa'nJn kendine bzgti geli~mesine yol ac;mJ~Jr. Bir kurum olarak, Hristiyan k.ilisesi, Avrupa'mn kendine 6zgU geli~meslne yol a<;ml~ttr. Avrupah aile, kendine OzgU olarak, geli~meye uygundur (aynca bak. 8, 11, 25). Avrupahlar, kendine OzgU olarak, eski ve orta<;aQ;da, bzel mUikiyet kurumu ve kavram1n1 ge-

8.

9. 10. 11.

12. 13. 14. 15. 16. 17. 18.

19.

li~tirmi~tir.

23. 24.

Avrupahlar, kendine 6zgU olarak, eski ve ortac;aQda, piyasa kurumunu geli~tirmi~tir. Avrupa'da kentle~me, ba~ka herhangi bir Ornekte olduQundan geli~me i<;in daha uygun olmu~tur. Avrupa kentleri, herhangi bir yerdeki kentlere gOre, daha ilerici ve OzgUr olmu~tur. Avrupa'da devlet, ba~ka herhangi bir yerdekine gOre, daha h1zh ve daha etkili olarak, modern siyasete doQru geli~mi~tir (aynca bak. 23, 24}. Siyasal bir bic;im olarak imparatorluk, Avrupah olmayan bblgelerde geli~mi~tir. Dogu despotizmi, Avrupah olmayan b61gelerde, toplumsal ve teknolojik geli~meyi engelle-

25.

Avrupa, pek c;ok nedenle, fv\altusc;u }'lklmlardan kac;~nabilme becerisine kendine 6zgil olarak

20. 21.

22.

mi:;tir (aynca bak.23, 26). sahip olabilmi:;tir (aynca bak. II, 18). 26. 27. 28.

Sulama uygulamasJ ve sulamaya ba91mhhk, hidrolik veya sulamaya dayah toplumlarda geli~meyi yava~latm1~ veya durdurmu~tur (aynca bak. 24). Avrupa'da feodalizmin geli~mesi, Ozel millkiyet ve demokrasinin ortaya <_;Jkmastnda kendine 6zgU bir destekleyiciliQe sahip olmu~tur (aynca bak. 14, 19). Avrupahlar, ke~if ve geni~leme bak1m1ndan ken dine OzgU niteliklere sahiptir.

Kaynak: James M. Blaut, "A Null Hypothesis", Conference on the Origins o{the Modem World: Comparative Perspectives from the Edge of the Millenium, University of California, October 15-17, 1999, Davis, http://www.columbia.edu/-1 np3/mydocs/Biaut!a null hypothesis. htm. s. 3'den Uretilmi~tir.

b. Avrupac1-Marxizm -Euro-.MarxismBlaut, Avrupac1-Marxizmi, Avrupa-merkezci yayiimacihk kurami i<;inde degerlendirir. Ancak, Blaut'un a§agida in-


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

129

celeyecegimiz dO§Onceleri, onun Avrupac1-Marxizm'den kastettiginin, Anderson'un kavramsalla§tlrdlgl Bat1 .'\arxizmi gibi Marxizm i<;indeki bir okul degildir. Nitekim, Blaut, Marxizmde, tarihsel ilerlemenin Avrupa'da meydana geldigi ve dunyanm geri kalan bolumunun yayllma ile bu surecin semerelerinden yararland1gmm varsaYJld1gm1 ve yine sosyalist devrimin de Avrupa' da gerc;ekle§erek dunyanm geri kalanma yaYJlacagmm ongbruldugunun altJm c;izer. 147 Blaut'un, Avrupa-merkezci yaYJlmac1hk ile i\o\arxizm arasmda kurdugu pek c;ok benzerlik de, AvrupaCl-Marxizm ifadesinin, dogrudan dogruya Marxizmi tammladlgl ya da etiketlendirdigi sonucunu dogurmaktad1r. Bununla beraber, Blaut, Birinci Dunya Sava§ma kadar c;ok az Marxist dO§Onurun Avrupa-merkezci yaYJlmaclhgl sorgulad1gm1 ancak bu tarihten soma, R. Luxemburg'un, kapitalizmin Avrupah olmayan dunyadan gelen zenginlikle varoldugunu tart1§tlgm1 ve bu tartl§maYJ daha sonra Lenin'in devam ettirdigini de eklemekten kac;mmaml§tlr. 148 Marxizme ybnelik tUm bu ele§tirilerine kar§lhk Blaut'un, en azmdan tarihsel madded bir ybnteme sahip oldugunu 147 James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. L Blaut, bu gi:irli§lerin kaynagt olarak Marx't gi:isterir. Marx'm tOm dunya tarihinde Avrupa'mn belirleyici rolliyle ilgili geleneksel tarihsel a<;tklamalan sorun yapmadtgtm ekler. Bunun nedenleri arasmda, Marx'm kullandtgt kitap ve doklimanlann, kolonyal burolann ve misyonerlerin yazdtgt kitap, resmi dokuman ve gazeteler olmast ile klasik Alman egitimi gi:irmli§ olmasmt gi:isterir ve bu nedenlerin onu maruz gi:isterecegini kabul eder. Ancak, Marx'tan sonraki Marxistlerin, Avrupah olmayan toplumlann dogastyla ve anti-kolonyal mucadele ile ilgili yeterli bilgilerinin oldugunu ve arttk Avrupah olmayan dunyada, Avrupa'mn ya}'llmasmm ka<;tntlmazhgt ve dogalhgtmn kabul edilmemesi kar§tsmda bir i:izurlerinin olamayacagtm ileri surer. A.g.m., s. L Frank da, Marx, Weber, Sombart, Durkheim ve Simmel'in tOm savlanmn Avrupa "mucizesini" cn;tklamaya hizmet ettigini belirterek, Marx'm geli§me a§amalan ile Rostow'un a§amalannm birbirine benzedigini iddia eder. Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian

Age-, s. 9, 20. 148

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. L


130

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Ytinetimi

soylemek olanakhd1r. 149 Ancak, ele§tirilerinin bi.iylik olc:;i.ide Bat1 Marxizmi olarak adlandmlan bir akimi kapsadigim dolaYJsiyla da Avrupac1-Marxizm ifadesinin bu akim1 ifade edecek bir ic:;eriginin oldugunu Blaut'tan bagimsiz ve ona ragmen ileri si.irmek gerekir. Aynca, Blaut, Birinci Di.inya Sava§I'ndan bu yana, Avrupa-merkezci yaYJlmacihkla ilgili iki temel Marxist okul oldugunu ortaya koymas1 da, kismen saVImizi destekleyici niteliktedir. Ancak, saVImizm gerekc:;eleri olmakla birklikte konunun kapsam1 di§mda oldugundan aynntih bir tarti§maya yer verilmeyecektir. Avrupac1-Marxizm biraz once bahsedilen iki okuldan ilkidir. Bu okulun iddialannda, ti.im tarihsel ilerlemede Avrupa'nm bnceliginin temel ahnmas1 ile Avrupa'mn Avrupah olmayan di.inya i.izerindeki etkisinin dogal ve istenir olmaSI, sbz konusu okulun Avrupa-merkezci olarak adlandmlmasmi saglamaktadir. Avrupac1-Marxizm'de, ekonomi ve i.iretim bic:;imlerinden c:;ok, ki.ilti.ir kapsammda yer alan tarihsel kuramlar ortaya konulmu§tur. Bu kuramlarda, tarihte Avrupa'nm kendine bzgi.i bir ussalhk di.i§i.incesine sahip oldugu varsaYJmmdan hareketle, ulusalcihk ve ulusalhk ile ilgili Avrupa-merkezci yakla§Imlar i.iretilmi§tir. Nitekim, Avrupaci-Marxistler arasmda, ilk modern ulusdevletin, Britanya ve Fransa'da ortaya <;Iktigma ili§kin bir uzla§ma oldugu belirtilir. Bu dogrultuda, AvrupaciMarxistler, Avrupahhlarm Avrupah olmayanlardan daha ussal olmalanndan dolaYJ tarihte zafer kazand1klan savlanm ortaya atmi§lardir. Boylece, bi.iylik ke§ifler ve ilerlemeler gerc:;ekle§tirilerek kapitalizm ortaya <;Ikanlmi§tir. ikinci okul ise, VaYJlmaci olmayan ya da uniformitarian Marxizm'dir. Bu kar§It okul, Avrupa-merkezci iddialan 149

Ancak, Blaut, tarihsel maddeciligin, bir biitiin olarak, Avrupa-merkezcilikten ayn kalamadigim belirtmi~tir. James M. Blaut, The National QuestionDecolonising The Theory of Nationalism-, s. 173.


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

131

reddeder. Onlara gore, Marx bir Avrupac1-Marxist olamaz. <;unku, onda alternatif bir dunya modelinin farkmdahg1 vard1r. Bu farkmdahg1 olan birisinin Avrupac1-Marxist olmasi olanak di§Idir. 150 Bu tarti§malan bir kenara koydugumuzda, konumuz a<;~smdan, Blaut'un Marxizmi be§ ayn konudaki yakla§Immdan dolaYJ Avrupac1-Marxizm ile etiketler. Bunlar, Greko-Romen kolecilik, Dogu despotizmi, feodalizm, kolonyalizm ve kapitalizmin dogu§U. ;>imdi bunlan sirasiyla ele alahm. Avrupa-merkezci kuramlarda, Greko-Romen uygarl@nm roiOne ayncahkl1 bir yer verilir. Blaut, Marxizmin bu konuda istisna olmadigmi, Greko-Romen kolecilik kurammm, tarihin ba§latici gucu olarak kabul edilmesiyle ispatlar. Bilindigi gibi, geleneksel Marxizmin temel ta§lanndan biri, bir dizi a§amayla ilerleyen tarih anlaYJ§Idir. Bu a§amalardan her biri belli bir Oretim bi<;imine denk dO§er. Sm1fh toplumun evriminde ilk a§ama kale toplumu ya da koleci uretim bi<;imidir. Bunu, feodalizm ya da feodal Oretim onu da kapitalizm ya da kapitalist Oretim bi<;imi izler. Gelecekte, s1mfh toplumun ortadan kalkmasiyla, sosyalize olmu§ bir Oretim bi<;imine ge<;ilecegi ongorulur. Burada, s1mfh toplumun kokeni evrimsel ilerleminin de kokenini olu§turdugundan onem ta§ImaktadJr. Nitekim, Yunan ve Roma ilk ger<;ek s1mfh toplum olarak kabul edilir. Boylece, s1mfh toplum da, Avrupa'ya ozgu bir olgu olarak kavramsalla§tmhr. Buna kar§Ihk, sm1f-oncesi veya s1mfh olmayan toplumlar, eski barbarhk medeniyetleriyle ozde§ tutulur. Bu medeniyetlerin, moderniteye dogru bir evrim egilimine sahip olmadiklan varsaYJhr. Sm1fh toplumun kokenine ili§kin bu varsaYJmlardan da, otonom toplumsal geli§menin bir Avrupa yeniligi olarak kabul edildigi a<;~k150

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. I, 4.


132

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

t1r. 151 Blaut bu savlan, Yunan ve Rom a toplumlarmda koleciligin baskin bir ni~elik olmadigml ispatlayarak <;urutmeye <;ah§IL Yunan ve Roma'da, belli ozel ko§ullar altmda koylu olmayan emek bi<;imi yani kolelik onemli olmu§tur. Koleligin kaynagm1 olu§turan, esirlerin yakalanmas1 veya satm ahnmasi ancak ya askeri i§gal ko§ullan altmda ya da gu<;lu bir ticari ekonomide olabilir. DolaYJsiyla, koleciligin eski dunyada baskin bir uretim bi<;imi oldugunu ileri surmek zordur. Kale yakalama veya satm alma gereksinimi de, kale toplumunda uzun donemli bir dengenin olmamasl sonucunu dogurur. Bu kapsamda, eski koleci Oretime dayah bir toplum, toplumsal evrim kuram1yla a<;Iklanamaz. Yinelemek gerekirse, bunun nedeni olarak Blaut, koleciligin baskin somuru bi<;imi olmasmm Simrhhgmi gosterir. Yine, Blaut, Hindistan'da bir koleci uretim bi<;iminin varoldugunu ancak daha <;ok feodal ozellikler ta§Idigmi ileri surer. 152 Amin'e gore, Antik Yunan, Bati uygarhgmm ve kultUrunun ba§langici degil, Dogu uygarhg1 ve kultUrunun bir uzantisidir. Antik Yunan'm yl}kseli§i, Dogu'daki daha ileri ve zengin uygarhk ve ticaret merkezlerine oykunmeyi ve bunlarla butUnle§meyi i<;eren haZirhk doneminin ardmdan ba§lami§tir. 153 Blaut'un, Marxizmin Avrupac1 oldugu savmm ikinci dayanagmi, Dogu despotizmi I Asya tipi uretim tarzi kuram1 olu§turmaktadir. Blaut'a gore, Avrupac1-Marxizmin temellerinden biri olan Asya tipi uretim tarzmm, Avrupamerkezci ilerlemenin sadece Avrupa'da dogal oldugu var151 James M. Blaut, ··Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 2. Hatta, Blaul tarihte temel hareket ettirici olarak Yunan' y(lkseli!?inin kabul edilmesinin Irk<;Ihk uretecegini ileri surer. A.g.m., s. 2. 152 153

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 3.

Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 YIIhk Dunya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Giri!?", s. 74, 75.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yiinetiminde Degi§im

133

saYJmmi destekleyici bir niteligi oldugunu savunur. Bu kurama gore, Avrupah olmayan medeniyetlerin ozgurli.ik deneyimleri ve dli§Dnceleri yoktur. <;unki.i, bu uygarhklar, dogu§tan despotiktir. Despotizmin, Asya tarihi boyunca yaygm oldugu kabul edilmektedir. Bunun nedeni olarak ise, Asya'nm sahip oldugu ktra<; iklimin sulama gereksinimi dogurmas1 ve bunun sonucunda geni§ sulama sistemlerinin yapiimasi ve devamhhgi i<;in despotik bir yonetimin zorunlulugu gosterilir. Blaut, bu a<;~klamalan her §eyden once Irk<;~ olarak nitelendirir ve soz konusu varsaYJmlann dogru olmadigmi iddia eder. Blaut, bir yonetici s1mf tarafmdan despotik olarak yonetilen s1mf-oncesi koy topluluklannm oldugunu kabul eder. Ancak, bu topluluklan yoneten yonetici s1mfm ger<;ek anlamda bir yonetici s1mf olmadiklan <;Dnku s1mf mucadelesi olmad1gmdan ya da <;ok az oldugundan somuri.ini.in de olamayacagi ileri surUii.ir. Aynca, Asya'nm tlimuni.in k1ra<; olmadigi bundan dolaYJ <;ogu bolgede sulamanm onemli olmadigi iddia edilmi§ ve sulamanm daha <;ok pirin<; i.iretilen alanlarda bnemli oldugu vurgulanmi§tir. 154 Frank, bu konuda, Marxizm'e daha dogrudan bir konum alarak, Marx'm despotizmi Asya'nm ve Dogu'nun hukumet modeli olarak dogal gordugunu iddia eder. Nitekim, Marx'm Dogu despotizmini, Rusya'dan Hindistan'a kadar devletin en acimasiz bi<;imi olarak ele aldigmi da ekler. 155 Blaut'a gore, Avrupac1-Marxizm'deki feodaliteye ili§kin varsaYJmlar, bu di.i§Dnce bi<;iminin Avrupa-merkezci olmasmm bir ba§ka kamtm1 olu§turmaktadir. <;unku, Avrupaci-Marxizm'de, feodalizm Avrupah bir olgu olarak du§lini.ilur. Bunun en temel gerek<;esi ashnda metodolojik 154

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 3.

155

Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, s. 14.


134

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

bir i<;erik ta§Imaktadir. Buna gore, Avrupa-Merkezci yayiimacihkta, Avrupa'~m tarihi olgulan, bu tarihin onceki olgulanyla ac;Iklamr. Bu yakla§Imm en tipik ornegini. 1950'lerin ba§mda yap1lan feodalizmden kapitalizme ge<;i§ tarti§malanndaki Avrupa'da kapitalizmin ortaya <;Iki§lmn, ortac;ag Avrupa toplumuna ait bir olgu olarak ele ahnmasJ olu§turmaktadJr. Oysa, Blaut, ikinci Dunya Sava§I'ndan sonra Asya, Afrika ve Latin Amerika tarihine ili§kin olarak yapilan ara§tirmalarda, 1492'den sonra bu bolgelerin Avrupa uzerindeki etkileriyle ilgili bilgilere ula§Iidigml ve feodal uretim bic;iminin Asya ve Afrika' da da oldugunun bulundugunu ortaya koymu§tur. Hatta, onKolombiya meso-Amerika'da bile feodal uretim bi<;iminin varhgm1 kamtlayan verilere ula§Ilmi§tir. Ancak, tum bu tarti§malarda inceleme konumuz a<;~smdan da onemli olan konu, Avrupa'da birikimin kaynag1 ve yine Avrupa'da i<; toplumsal geli§menin oncu gucu olarak kolonyalizmin dikkate ahnmami§ olunmasidir. Kolonyalizm, Avrupa'mn gec;mi§inde onemsiz kabul edilir. Avrupac1-Marxizm'de de, kolonyalizm, Avrupa'da kapitalizmin geli§imiyle ilgil: bir olgu olarak ele ahnmami§tir. Avrupac1-Marxistler i<;in. kolonyalizm yozla§tmci ancak kolonisizle§tirme ilerlemecidir. Bunun tek istisnasi belki, Avrupa-di§I dunyamn, Avrupa uzerinde sadece ticari etkisinin oldugunun kabul edilmesidir. Blaut, bu kabullerin, kolonyalizmin, kolonya.J hall<ian eski yap1lardan ozgurle§tirerek, sosyalizm i<;in haZirlama amacma yonelik bir i§lev dogrultusunda one suruldugunu belirtir. Bu a<;~dan Blaut, AvrupacJ-Marxistler ile muhafazakarlann dort ortak noktas1 oldugunu vurgular. 156 Bunlar;

156

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 4, 6.


Kureselle:?meyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

135

1. Kolonyalizm, Avrupa'mn ve kapitalizmin geli§iminde onemli olmami§tJr. 2. Kolonyalizm, <;evre Ulkeleri azgeli§mi§ bJrakmami§tir. Onlan <;e§itli bi<;imlerde donU§tUrmU§; ekonomik geli§me ve modernle§meye dogru yoneltmi§tir. Bu kolonyal vasilik -tutelage- olarak adlandmhr. 3. Kolonosizle§tirme, olumlu bir donU§UmdUr. <;UnkU, Avrupa ile U<;UncU dUnyanm bagimsizhgmi kazanan yeni Ulkeleri arasmdaki temel ili§ki, kapitalist sUrecin sUrekli bir yayJimasidir. Bu sUre<;, modern dU§Unceler ve modern teknolojiyi kapsar. 4. Bu sUre<;ler, kUreselle§me olarak tammlanan modern kapitalizmin <;evreye yayJimasJdir. Boylece, iki sektor yani merkez ve <;evre arasmdaki ekonomik e§itsizlik ortadan kaldmlacaktir. 157 KUreselle§me kuramlannda da, kolonyal sUre<; boyunca Ye bu sUre<;ten sonra da, U<;UncU dUnya on-kapitalist olarak kabul edilir. Kapitalizm bu bolgelere yayiimi§ ve kUresel olmu§tur. Bu, U<;UncU dUnya i<;in olumlu bir geli§medir. <;UnkU, sanayi devrimi di.inyaya yayJimi§ ve U<;UncU dUnya Ulkeleri sanayile§mi§tir. Buralardaki insanlann ti.im ya§am ko§ullan geli§mi§tir. Blaut, kimi Avrupaci'~arxistlerin, tam kUreselle§mi§ bir dUnyanm zengin ve yoksul Ulkeler arasmdaki bo§lugu kapatacagm1 ongordUklerini aktanr. Oysa ki, Blaut, 1500'lerde kolonyalizm ba§ladigmda, kimi Avrupah olmayan bolgelerin Avrupa kadar geli§mi§ oldugunu buna kar§Ihk kolonyalizmin bu bolgelerin geli§mesini engelledigini ileri sUrer. 158 Gerek 157

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 5, 6.

158

James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 6, 7.


136

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

kolonyalizmin gerekse kureselle§menin, hem Avrupcmerkezci liberal kuramlarda hem de Avrupac1-Marxist kt..;ramlarda, li<;lincu dunya uzerinde olumlu etkileri alan bi: sure<; olarak degerlendirildikleri gorulmektedir. Kurese:le§menin gene) olarak toplumsal degi§imdeki konumu ve ozel olarak da reformlar bi<;iminde kamu yonetimindek. etkisinin, belirtilen yakla§Imlar bakimmdan olumlu oldugunu soylemek yanh§ olmaz. Konunun yanh§ veya dogr:.. o)masmm otesinde, topJumsa) geJi§menin a<;JkJanmasir,da ve hatta toplumsal degi§me yonunde kimi siyasalan:olu§turulmasi bakimmdan, yukanda tarti§IIan yakla§Irr farkhhklan hem sosyal bilim <;6zumlemesi hem de uygLlama bakimmdan farkl1 sonu<;lann ortaya <;rkmasma yo. a<;maktadir. DolaYJsiyla, toplumsal ger<;ekligin, belirtilefarkiihklann farkindahg1 ile <;6zumlenmesi, sosyal bilim >oe kamu yonetimi <;ah§masmda derinle§meyi saglayacakt.Jr Avrupac1-Marxizmin li<;uncu ozelligini, kapitalizme ili§luyakla§Imr olu§turmaktadir. Nitekim, bu yakla§Im, feoc:Iizmi a<;Iklama bi<;iminden bagimsiz degildir. <;unku, fe-:dalitenin sadece Avrupa'da varoldugu iddiasi, kapitalizrr...::de Avrupah bir olgu oldugu sonucunu dogurmaktadrBlaut'un en fazla ele§tirdigi ve Avrupaci-Marxist olara•: konumlandirdigi, Robert Brenner, kapitalizmi Avrupa-i;. bir olgu -intra-European phenomenon- olarak kabul eder.159 Brenner' a gore, kapitalizmin geli§me dinamigi merkezdeki yeniligin bir bi<;imi olarak, sermaye birikirsurecinin kendi kendine geli§mesidir. Bir ba§ka ifadeyle kapitalizm, di§andan bir yard1m olmadan otonom olaraJ. Avrupa' da geli§mi§tir. DolaYJsiyla, li<;uncu dunyadaki geli§meler, kapitalizmin Avrupa'dan yaYJimasiyla ortaya <;Ikmi§tir. Avrupahlann, tarihi ileri goturen onderler oldu"159 James M. Blaut, "Marxism and Eurocentric Diffusionism", s. 5.


rI

Kiireselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

137

lan kabul edildiginden, Avrupa, medeniyetin ve toplumsal degi§menin temel yenilik kaynagtdir. Kapitalizmin kokeni, :\vrupa' dtr. Bu anlamda, kapitalizmin geli§mesi, ilerleme surecinin urettigi ic;sel bir olaydtr. <.;:unku, kapitalizm, ic; hareket yasalan c;erc;evesinde evrilir. Kapitalizmin, dunyanm geri kalam uzerinde ilerletici bir etkisi olmu§tur. Tum bunlar, Blaut'a gore, daha once ac;tkladtgtmtz tek bic;imli tarihin -tunnel vision- birer onermeleridir. Bu onermelerle, Avrupa-di§I dunya tarihi ihmal edilerek sadece Avrupa'daki olgulara yogunla§Ihr. Bununla birlikte, Vietnam Sava§mdan sonra, Mao, Nkrumah ve Cabral ile, uc;uncu dunyac1 kuramcilar, toplumsal nedenselligin ve toplumsal ilerlemenin merkezi olarak Avrupa'nm oncu rolunu tarti§maya ac;mt§lardtr. Blaut'un saptamalanm §byte formulle§tirmek olanakltdtr: Merkezdeki geli§menin otonomluguna kar§Ihk, c;evredeki geli§menin yayilma sonucu olu§mastdtr. 160

3. Wood ve Palan'm Blaut Ele§tirisi Cografi indirgemecilik Blaut, Frank ve Wallerstein gibi, toplumsal degi§mede Avrupa'nm otonomlugunu kabul etmez ve di§ etmenlerin bu gerc;ekligin olu§umunda temel oldugunu savunur. Her uc;ununde aralannda onemli farkhhklar olmasma kar§m, toplumsal degi§mede Avrupa'YI dolaYJsiyla da, uretim bic;imleri ve stmfi temel alan kuramlara kar§I olmak bakimmdan bir ortak nokta vard1r. Bu kar§Ithk ve ortakhklar, pek c;ok tarti§maYJ da beraberinde getirmi§tir. Blaut' a yonelik en ciddi ele§tiri, Ellen M. Wood'dan gelmi§tir. 160 James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", Antipode: A Radical Journal of Geography, Vol. 26, s. 4, 1994, s. 1, 2. (24.05.2006). Bu makale, Blaut'un, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World- adh kitabmm 45-72. sayfalannda da bulunmaktad1r.


138

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi.inetimi

Wood, Blaut'un, 1492 saVIm cografi indirmecilik olarak nitelendirmi§, Avrup_a-merkezci yayiimacihk kurammi ise, Avrupa-merkezciligin di§mda kalamayan bir yakla§Im olarak degerlendirmi§tir. 161 Ronen Palan ise, Wood ile benzer olarak, Blaut'un cografi kategorilerle dG§Gnmesini bir eksiklik olarak degerlendirmi§ 162 fakat asii olarak, toplumsal degi§mede, i<; ve di§ etmenlerin biraradahgmi, Marx ve Braude!' den yola <;Ikarak kamtlamaya <;ah§arak, bu yolla Blaut'un saVInm ge<;ersizligini ortaya koymaya <;ah§mi§tir. Wood'un Blaut ele§tirisi, G<; konuya odaklidir. ilki, Blaut'un tezlerinin cografi indirgemeci oldugunun kamtlanmasi, ikincisi, emperyalizmin niteligi ve son olarak da kapitalizmin ozgGnlGgG. Ashnda, bilindigi gibi, Wood'un tOm argGmanlan, kapitalizmin ozgGnlGgG vurgusu Gzerine kuruludur. DolaYJsiyla, Blaut ele§tirisi de bu temel yakla§Imdan hareketle yapiimaktadir. Bu <;er<;evede olmak Gzere, Wood, Avrupa-merkezci a<;~klamanm iki varsaYJma dayandigmi belirtir. Bunlar: Kapitalist geli§menin ticarile§me modeli ve klasik ilkel birikim kuram1. Wood, her iki kuram tGrGnde de, kapitalizme tarihsel ozgGI bir toplumsal olu§um olarak yakla§Ilmadigim; evrensel insan uygulamalanmn geli§mesinin, olgunla§masmm dogal bir sonucu olarak kavrandigmi ve geli§menin dogal ilerlemenin engellerinin a§Ilmasi bi<;iminde a<;Iklandigmi belirtir. Engeller, parasitic siyasal ve yasal yani feodalizm ya da belli monar§i tipleri bi<;iminde ortaya konulmu§tur. Vine, belli dinsel ya da kGltGrel inan<; ve uygulamalar gibi us di§I

161

Ellen Meiksins Wood, "A Critique of Eurocentric Anti-Eurocentrism-

Against the Current, Vol. XVI, No.2, May-June, 2001, s. 3, 4. (24.05.2006). 162

Ronen Palan, 'The European Miracle of Capital Accumulation", s. 103.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

139

inam;Iar da engel olarak gosterilir. Bu yakla§tmlann ortak ~bullerinden birinin de, Batt'daki ekonomik geli§menin aklm ilerlemesi ile gen;ekle§tigi ve bu ilerlemenin ajanlan'ltn ti.iccar veya burjuvazi oldugudur. Wood, Avrupa;nerkezcilige kar§t olan tarih<;ilerin ozelliklerini de iki ba§hk altmda toplar: 1. Avrupa'nm i.isti.inli.igi.i reddedilir ve Avrupah olmayan ekonomi ve ticaret aglanmn insanhk tarihinin bi.iyi.ik ktsmma egemen oldugu savunulur. Ornek olarak, Andre Gunder Frank'm Asya egemen di.inya ekonomisi tezi (17 40-1800). 2. Kapitalizmin geli§mesinde, -\vrupa emperyalizminin onemine vurgu yapthr. Bunda daha <;ok, Britanya emperyalizminin kole ticareti ve §eker plantasyonlan ile oynadtgt role odaklamhr. brnek olarak, Blaut'un, Avrupa'mn ekonomik geli§mesinin Amerika'nm zenginliklerinin yagmalanmastyla ba§ladtgmt savundugu tezi. Her iki tezde de, Avrupah olmayan ticari gi.i<;lerin kapitalizmi ortaya <;tkardtgt varsaythr. Wood'a gore, Avrupa tarihinde emperyalizmin onemi inkar edilemez ancak astl sorun kapitalizmin ne oldugudur. Buradan yola <;tkarak Wood, Avrupa-merkezcilige kar§t olan kuramlann ashnda Avrupa-merkezciligin tuzaklanna di.i§me egiliminde olduklanm <;i.inki.i, standart Avrupa-merkezci kuramlarla aynt onci.illerden yani ticarile§me modeli ve ilkel birikim kavrammdan hareket edildigini belirtir. Ticaret ve ti.iccarlar kapitalist geli§me yolunda potansiyel olarak gori.ildi.igi.inden, Asya, Afrika ve Amerika'nm pek <;ok bolgesinde, Avrupa emperyalizmden once kapitalist bi<;imlenme olast1@ olmakla beraber bunun Avrupahlar tarafmdan engellend@ varsaytlmaktadtr. Wood, Avrupa'daki zenginligin ticaret ve emperyal somi.iri.iyle birik!irildigini kabul eder ancak bunun kapitalizmin ozgi.in niteligini a<;~klayact bir nitelik olmadtgtm da ekler. Buradan hareketle, Wood, Blaut'un kapitalizmi ozgi.in bir toplumsal olU§Um olarak


140

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

kavrayamad1gmJ iddia eder. 163 Nitekim, daha once de bahsedildigi gibi, B}aut'un proto-kapitalizm kavram1, ticari uygulamalann modern kapitalizme varmak i<;in buyi.idi.igi.i alanlan ifade eder ve Avrupa'y:t doni.i§ti.irdi.igi.i iler. si.iri.ilen zenginlik de buralarda biriktirilmi§tir. Blaut, Avrupa'mn ti.im bu birikimi yapmasm1 saglayamn onun k<r numsal -Locational- avantajmdan kaynaklandigmi iler: si.irmi.i§ti.ir. Bu onemli cografi avantaj, burjuva ve sanay devrimlerini ba§latmak i<;in gerekli olan zenginlige ula§Ire ayncahg1 vermi§tir. Kolonyal zenginlikle geli§en sJmflar, bi..; devrimlerle siyasi gi.i<; elde etmi§lerdir. Wood, Blaut'Ir klasik ilkel birikim kavramm1 da benimsemedigini belirtir Nitekim, Blaut, Amerikan kolonilerinden elde edilen zenginligi, ilkel birikim bi<;imi olarak kabul etmez. Bu, kar i<;ir sermaye biriktirimidir yani ilkel birikim ashnda sermaye birikimidir. Sermaye birikimi, 1492'den sonra, Amerikanm yagmalanmas1yla ortaya <;~kan olgun kapitalizmle anlamb bir bi.iyi.ikli.ige eri§mi§tir. Wood, bir yandan, Blaut'ur cografi indirgemeci oldugu saptamasmi yaparken dige-yandan, sermaye birikimi kavrammi da ele§tirmeyi ihma etmez. Wood, Marx'tan hareketle, sermaye kavram1nrr basit<;e zenginlik ve kan ifade etmedigini, toplumsal bir '" li§ki oldugunu ve toplumsal mi.ilkiyet ili§kilerini doni.i?~­ ri.ici.i niteligi oldugunu vurgular. Zenginligin biriktirilmes, , gereklidir ancak kapitalizm tek ba§ma zenginligin birit:.minin bir sonucu olmaktan <;ok, kapitalist hareket ya~ nmn i.irettigi toplumsal mi.ilkiyet ili§kilerinin bir doni.i§Umi.idi.ir. Marx'm a<;~kladigi, toplumsal mulkiyet ili§kilerindeki doni.i§i.im, ingiliz kirsahnda meydana gelmi§tir. Yen: tanmsal ili§kilerde, toprak soylulanmn, ki.i<;i.ik i.ireticiler. mi.ilksi.izle§tirmeleri onlan, i.icretli i§<;i haline getirirken. 163

Ellen Meiksins Wood, "A Critique of Eurocentric Anti-Eurocentrism",

5. 2, 3 4.


Kiireselle~meyi At;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

141

i<apitalist kiracilar da ticari karlardan rant elde etmi§lerdir. Gerc;ek ilkel birikim, bu klrsal donu§umle zenginligin art;-nasi degil, yeni ekonomik zorlamalann yarattlgi toplumsal mulkiyet ili§kileriyle ilgilidir. Bunun tum dunyaya yayllmasi, Bati'nm du§unce ve uygulamalanndaki ustun!Ukten degil, kapitalizmin ozel zorunluluklannm kendi-kendini geni§letici hareketinden dolaYJdir. Tum bu a<;Iklamalarla Wood, ingiltere'deki i<; mUlkiyet ili§kilerindeki donu§Um olmadan, kolonyal zenginligin etkilerinin a<;~klanamaya­ cagmi dolaYJsiyla kolonyal somuru ile elde edilen zenginligin, kapitalizmin kokenini a<;~klamak baklmmdan gerekli bir on-kO§UJ oJmadigini iddia eder. ~unku, kolonilerden gelen zenginlikle, kale ticaretinin Britanya'nm sanayi devrimine katkls1, Britanya ekonomisinin uzun bir zamandan beri kapitalist toplumsal mUlkiyet ili§kilerine gore in§a edilmesinden kaynaklanmaktad1r. Wood, ikinci bolumde aynntJh olarak ele alacagimiz, ispanya ve Portekiz'i de, buyllk miktarda zenginlik biriktirmelerine kar§m, kapitalist ekonomiye donu§ulememesinin brnekleri olarak verir. Ancak Wood, iddialanm asil olarak irlanda ornegi uzerinden kamtlamaya <;ah§IL 164 ~unku, irlanda, ingiltere'nin ilk ger<;ek emperyalist giri§imi olarak kabul edilir. irianda'da i§gal ve buyllk ol<;ekli plantasyon ile buyllk bir kolonizasyon ger<;ekle§tirilmi§tir. Tum bunlar, ingiltere'nin 164 Ellen Meiksins Wood, "A Critique of Eurocentric Anti-Eurocentrism", s. 4, 5, 6, 10. "... Marks, Hindistan ue irlanda'y1 ele al1rken kapitalizmin mantlgm-

dan bakmaz. Kapitalizmin ili§kiye gird@ toplumlardaki ilretim bic;imlerinin de, kapitalizmin ilstlenecegi rolil belirlemede onemli oldugunu uurgular. Kapitalistle§me silrecinde belirleyici etmenler, salt kapitalist ilretim bic;iminin gerek.sinimleri degil, aym zamanda, meucut yerle§ik ilretim bic;iminin gosterdigi direnc;, kapitalist geli§menin hiZ ue bic;imini belirleyen bir etken olmU§tur. Uretim bic;imlerinin eklemle§mesi, on-kapitalist toplumlann ic; yaptlanm, kapitalizmden hem baglmSlZ hem de kapitalizmin etkisi altmda somut olarak incelemeyi zorunlu ktlmastdlr ... " Atila Eralp ve Galip L. Yalman, "Azge.li~mi~lik Kuramlan ve Bir Yakla~Imm Ele~tirisi", s. 222-224.


142

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

ic; mi.ilkiyet ili§kilerinde onemli geli§melerin ya§andigi bir donemde olmu§tur: irlanda, aym zamanda, ingiltere'nin Yeni Di.inya'YJ kolonile§tirmesi ic;in model olmu§tur. Wood'a gore, ingiltere'nin irlanda'da uyguladigi kolonile§tirme, Avrupah rakiplerinin emperyalizminden farkhd1r. DolaYJsiyla, Wood, bu tip bir kolonile§tirme ile kapitalizmin geli§mesi arasmda baglant1 kurar ve bunun erken tanmsal kapitalizmin mantigmi yansittigmi savunur. irlanda'nm kolonile§tirilmesinde once, buradaki yerel halk mi.ilksi.izle§tirilmi§ ve ingiltere ile iskoc;ya'dan goc;menler buralara yerle§tirilmi§tir. ingiltere'de, irlanda yerel halkmm mi.ilksi.izle§tirilmesini me§rula§t:Irmak ic;in, onlarm i.iretken olmadigi ve ticari kar elde edemedigi ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Aym gerekc;e, ana i.ilkede (ingiltere) c;itlemeyi hakhla§tirmak I<;m de kullamlmi§tir. DolaYJSiyla, geli§tirme -improvement- mi.ilksi.izle§tirme amaCiyla kullamlmi§, kar ic;in i.iretkenlik artmlmi§tir. Yeni Di.inya'da bu kapsamda kolonile§tirilmi§ ancak onemli bir farkla, orada §iddet ve genocit uygulanmi§tir. ingiltere, gi.iney batismda ortaya <;Ikan ve tanmsal kapitalizmi yans1tan mi.ilkiyet ili§kilerini irlanda'ya ta§Iffii§tir. Boylece, buraya yerle§tirilen goc;menler, i.iretken ve karh bir ticari tanmi ya§ama gec;irmi§lerdir. Wood, ispanya'da, yerel ni.ifusun kole olarak kullamlmasma dayanan encomienda sisteminin, ispanyol emperyalizminin bir ozelligi olmasma kar§m, bu i.ilkenin kapitalistle§emediginin altm1 c;izer. Wood, kapitalizmin aYJriCI bir toplumsal olU§Um olarak ele ahnmasmm, Bati'nm ki.ilti.irel kibrinden di.inyaYJ ozgi.irle§tirmenin bir yolu oldugunu ve bunun Avrupa-merkezcil@n bir gostergesi olarak degerlendirilemeyecegini ileri si.irerek Blaut'un ozellikle Brenner'a yonelik ele§tirilerine yamt vermeye c;ah§Ir. Vine, Wood, Bat1'nm tarihsel geli§mesinin dogal ve


Kureselle§meyi A<;ll<lama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

143

ka<;milmaz olmadtgmt iddia etmenin, Batt'nm ustunlugu tezine bir kanji <;tkt§ oldugunu da ileri surer. 165 Blaut'un tezlerine donuk ikinci onemli ele§tiri, Ronen Palan tarafmdan yaptlmt§ttr. Palan, Blaut'un, Marx ve Braudel'i ihmal ettigini ileri surer ve onu bu iki du§unurun tezlerinden hareketle ele§tirir. Palan'm ele§tirisinin, Wood'un ele§tirisiyle en onemli ortak noktast, cografi indirgemeciliktir. Palan, dunya piyasasanm buyi.imesinden avantaj saglayan bir Avrupa'nm olmadtgmt, bir cografi varhk olarak Avrupa'nm boyle bir konuma gelemeyecegi bunun ancak bir siyasal <;evre i<;inde olanakh olabilecegini ileri surer. Ancak, Palan'm Blaut ele§tirisinin en temel ozelligi, toplumsal ger<;ekligin olu§umunda Blaut'un, i<; ve dt§ belirleyicilerin birlikteligini dikkate almamt§ olmastdtr. Palan, Marx ve Braudel'in, kendine ozgu bir Avrupa mucizesinin, i<;, dt§ etmenler ve konjonkturun bir araya gelmesiyle olu§tugunu ortaya koyduklannt belirtir. Marx, deniz yollannm ke§fini, dunya piyasasmm kurulmasmt sagladtgmdan dolayt onemli bulur. Dolaytstyla, kapitalizm, Avrupa baglammda bir uretim bi<;imi olarak, dunya piyasastnm geni§lemesinden dolayt egemen olmu§tur. Boylece, kapitalizm, kureselle§mi§ birikim sureci ile yerel ko§ullar arasmdaki baglantt ile ortaya <;tkmt§ttr. Marx'da, kapitalizmin dogu§unu, Avrupa'mn i<; <;evresel dinamikleriyle, dunya piyasasmm ili§kisi baglammda a<;tklar. Dunya piyasast olmadan bu <;evresel dinamiklerin olduklan yerde kalacaklanndan dolayt, Palan, Marx'm kapitalizmin dogu§uyla ilgili du§uncesinin merekezini <;evresel dinamiklerin olu§turdugunu iddia eder. Kapitalizmin dogu§u, Napolyonik sava§lar ve sanayi devrimine kadar <;evresel 165

Ellen Meiksins Wood, "A Critique of Eurocentric Anti-Eurocentrism", s. 9, 10, 11.


144

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

bir geli§medir. Bu iki bi<;imde olmu§tur. ilk olarak, Avrupa <;ervresindeki sadece c_ografi olarak varolan devletler arasmda olu§mU§ degil, ancak gOnOn askeri yan§I i<;inde marjinal kalmi§, ikinci olarak ise, tOccarlar arasmdaki <;ati§malardan uzakta olu§mU§tur. Burada, <;evresel ifadesi, dunya sistemi kurammdaki anlamtyla kullamlmamaktadtr. Tersine, i<; dinamikleri ifade etmektedir. Nitekim, birikim merkezleri Avrupa'da ortaya <;tkmi§tlr. ~OnkO, Avrupa, kOresel ticaretin merkezi koumundadtr. Palan, bu birikim merkezlerinin <;evrimsel hareketlilikten etkilendigini kabul etmekle birlikte, Avrupa "mucizesinin" bir birikim merkezinin <;bkO§OnOn birikim sOrecini sona erdirmeden meydana geldigini iddia eder. Avrupa'da bir merkez <;bktOgOnde bir ba§kasi ortaya <;tkar ve bir adtm daha ileri gidilir yani her yeni merkez oncekilerin geli§tirdigi yenile§tirici uygulamalardan yararlamr. Palan, Braudel'in, Avrupa "mucizesini" olagan olmayan bir olay olarak a<;~kladtgtni ve bu olayda Avrupa devletler sisteminin onemli bir rolO oldugunu varsaydtgmt aktanr. 166 Dodgshon da, Blaut'un 1492 tezinde, Avrupa'nm roiOnO yaratici bir davram§m sonucu olarak degil, konuma bagh bir tesadOfle a<;tklamasma katilmaz ve o da, Wood ve Palan gibi, Blaut'un, kapitalizmi Amerika'nm ke§fine indirgedigi; Avrupa toplumunu sadece konumsal bir avantajla a<;~kladtgt; deniz yollannm ke§fini bir tarihsel kaza dOzeyine indirgedigi gerek<;eleriyle ele§tirmi§tir. 167 Blaut, Palan'm 1492 oncesinde, Avrupa'nm birka<; kendine ozgO avantaj1 oldugu bi<;imindeki varSaYJmma kar§I <;Ikar. Palan'm, Braudel'den hareketle, Avrupa devletler sisteminin, bu tOr bir avantaj 166

Ronen Palan, "The European Miracle of Capital Accumulation", s. 100, 101, 103-106.

167 Robert A Dodgshon, "The Role of Europe in the Early Modern-World System: Parasitic or Generative?", s. 91.


Kiireselle§meyi A~Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

145

sagladigi iddiasmi reddeder. Blaut, cografi indirgemecilik ele§tirisini, tezinin, Ortadogu toplumlannm uzerinde petrol alanlannm etkisi ve sonU<;lan ile ilgili yorumlardan daha konumcu-<;evreci olmadi{Jlm vurgulayarak yamtlar. 168 E. Kamu Yonetiminde Avrupa-Merkezcilik: Weber "Sadece Bab'da -Only in the West-"ya da "Bah ve Geriye Kalanlar -The West... The Rest-" Max Weber, sadece burokrasi kurammdan otUru, kamu yonetimi ve Avrupa-merkezcilik tarti§masmm s1mrlan i<;ine siki§tJnlamayacak kadar etkili ve onemli bir dD§Dnurdur. Nitekim, Weber'in <;agda§ historiography'nin ve <;agda§ Avrupa-merkezli du§Dncenin temeli oldugu iddia edildiginden169 bu kapsamdan hareketle, kamu yonetimi ve Avrupa-merkezcilik tarti§masmm Weber uzerinden yapilmasmm <;ok daha anlamh olacagi soylenebilir. <;unku, Weber'in burokrasi kavramsalla§tirmasi, onun genel kuramsal yakla§Immm ya da toplumsal ger<;ekligi a<;Iklama yonteminin di§mda degildir. Bu iki boyutlu bir konudur. ilk olarak, Weberci burokrasi kavramsalla§tirmasmm, tUm burokrasi <;ozumlemeleri bak1mmdan, Avrupa-merkezci yakla§Jml a<;Ik veya ortuk oJarak banndirdigi iJeri SUrUJebiJir. Bir ba§ka ifadeyle, burokrasiye ili§kin olarak yapilan pek <;ok a<;Iklama, ger<;ekte Avrupa-merkezci bir yakla§Imi yansitti{Jlndan, onun di§mdaki tum burokratik yapilar bu temel veya egemen yakla§Imm ol<;utlerine gore <;ozumlenmek zorundad1r. Bunun, Frank'm belirttigi gibi, akademik bir pranga oldugu tarti§masizdir. Weber'in gene) yakla§1mmdaki, "Bati ve Geriye Kalanlar- The 168 James M. Blaut, "Response to Comments by Amin, Dodgshon, Frank and Palan", s. 113; James M. Blaut, "Fourteen Ninety-two", s. 31. 169 James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 13.


146

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

West ... The Rest-" on-yarg1smm 11" yeniden uretimi soz konusu o!acakt1r. We~er'in burokrasi kavramsalla§tlrmasi ile Avrupa-merkezcilik ili§kisinin ikinci boyutu, tum toplumsal ve yonetsel yeniliklerin kaynagmm Bat1 oldugu bi<;iminde bir temel tezin on-kabu!Udur. Daha once bahsettigimiz, kU!turel cografya ve sosyolojideki yayllmacihk kurammm varsaYJmlannm bir anlamda dogrulanmasidir. Nitekim, bu varsaYJma gore, yenilikler tek bir merkezde ortaya <;Ikip yaYJlmaktadir. Weberci burokrasi ve toplum kurammm ozunde yatan "sadece Bat1'da-Only in the West,, dusturu, 171 burokrasinin en ussal yonetim bi<;imi olarak Bat1 toplumunun bir urunu oldugu varsaYJmim yansitmaktadir. Sonu<;lar bakimmdan konuya yakla§Jldigmda, burokratik orgutlenmenin Bat1'ya ait bir yonetsel yapilanma tUrD oldugu tarti§JlmazdJr. Ancak, bilimsel bir inceleme tek ba§ma ve sadece sonu<;lardan yola <;Ikilarak yapilmaz. Konunun veya sorunun kokeni, toplumsal ve yonetsel ger<;ekligin a<;Iklanmasmda en onemli ve ya§amsal boyuttur. DolaYJsiyla, Bat1'nm, kamu yonetimi jargonu ile ifade etmek gerekirse, yonetsel yenilik yani yonetsel reform uygu!ama!annm hem ba§latiC!Sl hem de bag1mh ulke!er a<;Ismdan kaynag1 oldugu ger<;eginin nedenlerinin <;ozumlenmesi, bu ger<;egi a§mak i<;in temeldir. Salt sorun-<;ozmeye yonelik bir yontem ve <;aba, mevcut durumu yeniden uretmenin otesine ge<;meye olanak tammaz. Weber'in en karaktersitik niteligi, onun bir toplumsal evrimci oldugudur. Weber' e gore, eski <;agdan modern topluma insanm ussal bir geli§imi olmu§tur. Evrimin her a§amasmda insanlar yeni toplumsal kurumlar ke§fetmi§170 171

Andre Gunder Frank, ReOrient-Global Economy in the Asian Age-, s. 17.

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 24.


Kureselle~meyi Ac;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

147

lerdir. Bi.irokrasi ve yasal sistem bunlardan biridir. Weber'e gore, modern Avrupa toplumu, ti.im toplumlar i<;inde en ussah degil ancak insan tercihinin bilin<;li bir i.iri.ini.idur. Weber'in bu baki§ a<;ISI, Avrupa di§mdaki ti.im toplumlann geleneksel ve <;e§itli dGzeylerde usdi§I olduklan sonucunu dogurmaktad1r. Weber'in Avrupa'nm neden ussal oldugunun gerek<;elerinden biri olarak, Irk! -raceone <;Ikardigi belirtilir. Weber'in biyolojik unsurun onemini di.i§i.inmeye egilimli oldugu da iddia edilmi§tir. Ancak, Weber'in race'inin sosyoloji oncesi oldugunun alti da <;izilir. Ti.im bunlara kar§m, Blaut, Weber'in, Avrupahlann genetik olarak Avrupah olmayanlardan i.isti.in oldugunu di.i§i.inmesinden dolaYI bir racist oldugunu iddia eder. 172 Weber'in Avrupa-merkezci oldugunun en onemli kamtlardan biri de, Dogulu ve geleneksel toplumlara yonelik varSaYJmlandir. Weber i<;in, toplumsal evrimin kaynagi Avrupa di.i§i.incesi oldugundan, Avrupa tarihi ileri dogru hareket etmi§tir. Bunun kamti, bilimin bir geli§me a§amasi olarak sadece Bat1' da ortaya <;~kmasi gosterilir. 173 DolaYJsiyla, Weber, Bati'YI ve kapitalizmin ortaya <;Iki§Ini kendine ozgi.i -unique- ko§ullara gore a<;Iidar. Bir ba§ka ifadeyle, Avrupa tarihini i<;sel ilerme olarak yorumlar ve Avrupah olmayanlann en azmdan Avrupa'dan yaYJlan etkiler altmda olanlar hari<;, neden ilerlemedikleri ortaya konulur. Bu a<;~dan Weber, Asyahlann ilerlemeci olmadigmi <;i.inki.i onlann toplumunun Dogu despotizmi niteligi ta§Idigmi varsayar. Weber, onceki ba§hkta ele aldigimiz, Asya tipi Liretim tarzmm, sulamaya dayanan medeniyetlerde devletler

172 James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 19-21. 173

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 24, 25.


148

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

despotiktir gori.i§i.ini.i kabul eder. 174 Blaut'un bu ozelligi, AvrupaCI-Marxizmin tef!1el niteliklerinden biri olarak one si.irdi.igi.ini.i hatJrlamak gerekir. Bu varsaYJmm temelinde yine, ussahk; Avrupa'da devletin ussal olarak evrildigi kabuli.i vard1r. Weber'in bu varsaYJmlarm temelinde, Avrupa'daki toplumsal evrim ile Dogu'daki toplumsal evrim arasmda fark gormesi yatar. DolaYJSiyla, bilinenin aksine, Dogulu toplumlarda bir toplumsal evrim eksikliginden soz etmez. Daha <;ok, evrimle bi<;imleri arasmdaki bir farkhhgi one <;Ikard@ one si.iri.ili.ir. Bu kapsamdaki en onemli argi.iman, modern ve geleneksel toplum arasmdaki farklila§ma modelidir. Bu fark!Ila§ma, bi.iyi.ici.ili.ik gibi us di§I inan<;lardan ve akrabac1hktan a§amah ve istikrah bir uzakla§maYJ i<;erir. <:;in, ussal olarak kabul edilmez <;i.inki.i, bi.iyi.i ve sihir inanci a§Ilamami§tir. Bu, Weber'in, geleneksel toplum modelidir. T oplumsal degi§menin a<;Iklanmasi bakimmdan bu model onemlidir. <:;unki.i, yoksulluk ve geriligin nedeni olarak, kolonyalizm veya topraks1zhk degil, gelenek gosterilir. Oysa, diyor, Blaut, ".. .yoksul iilke insam, Weber'in 'geleneksel taVLrlanndan' act c;;ekmez". 175 Weber, Bat1 medeniyetinin ortaya <;Ikmasmda kentlerin de onemli oldugunu ileri si.irmi.i§ti.ir. <:;unki.i, Bat1 kentleri, otonom ve ozgi.irdi.ir. DolaYJSiyla, toplumsal evrimin ana noktas1 olmu§lardir. Blaut, orta<;ag Avrupa kentlerinin ozgi.ir oldugu di.i§i.incesini telescoping tarihin bir hatas1 olarak degerlendirir. <:;unki.i, bu tarih yakla§Immda, Dogu'da her §eyin despotik oldugu di.i§i.ini.ili.ir. Vine, Weber, Ba174

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 21. Frank da, Weber'in, Asya'da bir ic;sel ekonomi yaratdamadtgmdan kapitalizmin geli~emedigini i:ingi:irdugunu ileri surer. Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, s. 16. 175 James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 26, 27.


KOreselle!imeyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi!iim

149

t1'daki malikane-manor- sisteminin, ozel mi.ilkiyete c:;ok yakm oldugunu iddia eder. Bu yap I da, Asya' daki bi.iyi.ik arazilere gore, toplumsal degi§me ic:;in potansiyel olarak yorumlanmi§tir. ~i.inki.i, Dogu'daki geni§ tanmsal topraklar -landholding- devletin ya da krahn mi.ilkiyetindedir. DolaYJsiyla, bunlar, gerc:;ek anlamda bir toprak soylusu degillerdir. Araziler de, gerc:;ek ozel mi.ilkiyet niteligi ta§Imaz. Toprak sahipligi sistemi, Avrupa'da, Avrupah olmayan toprak sisteminin tersine ozel mi.ilkiyet ve kapitalizme gidi§i saglami§tir. Tum bu <;Ikanmlar, Weber'in, Bat!'da kral ve toprak soylusu ili§kisini daha ussal kabul etmesinden kaynaklamr. Bir ba§ka ifadeyle, Blaut'a gore, Weber tarihsel etmenleri Avrupa lehinde speki.ile eder. Blaut, Marx'm da benzer bic:;imde di.i§i.indi.igi.ini.i ileri si.irer.176 Blaut, gene! olarak, Weber'in kurammm i.i<; temel nedenden dolaYJ yanh§ oldugunu iddia eder: 1. 20.yi.izYJhn Avrupasi ve onun bilimiyle, Avrupah olmayan eski medeniyetler kar§IIa§tmlmaktadJr. 2. Olgusal olarak pek c:;ok konu ile ilgili hatalar vard1r. brnek olarak, erken modern donem oncesinde, ~in ve Hint bilimi, Avrupa biliminden daha a§agi degildir. 3. Weber'in Avrupah olmayan toplumlarm ki.ilti.ir ve sanatJyla ilgili olumsuz yargllan, ya§ad1g1 donemdeki, Avrupah burjuva gentlemen'lerin standart onyargllanm yansitmaktadir. Bilgi eksikliginden kaynaklanan bu onyargllara ornek, gazete ve dergilerin sadece BatJ'da yaYJnlanmi§ olduguna yonelik inan<;tir. Oysa, Blaut, ~in'de de bu ti.ir yaYJnCihgm yaplld1gmm ka176 James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-,s. 28-30 (19 nolu dipnot). Frank'da, Weber ve Marx'm, kapitalizmin ozellikleri ve Avrupah kokleriyle ilgili aym dO!iOndOklerini iddia eder. Hatta, Frank, Weber'in Asya'YJ Marx'tan daha karma!ilk tammlad1gl, ornek olarak, Asya'da buyOk kentlerin oldugunu kabul ettigini buna kar!i1hk Marx'm kapitalist Oretim bi<;iminin Asya'da olmamasmdan hareket ettigini yazar. Andre Gunder Frank, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, s. 16, 17.


150

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

mtlandigmi ortaya koyar. 177 Tum bunlardan ortaya <;Ikan en onemli sonu<;, Weber'in kuramJ, tarih boyumca ussal olan Avrupa du§uncesine dayanmakta, diger kurumlar, ussal du§uncenin urunleri olarak kabul edilmektedir. Ussalhk, Avrupa'mn ustUnlugunun temel ve bagimsJz nedenidir. F. Kamu Yonetiminde D1~ "Belirleyicilik" ve D1~ Olu~

T oplumsal ger<;ekligin olu§umunda dJ§ "belirleyicilik", Batih olmayan Avrupa-dJ§I dunyaya ait bir olgu olarak kabul edilmektedir. Bu kabulun temelinde, Avrupa veya Bat.J toplumsal ger<;ekliginin otonom bir toplumsal degi§me niteligine sahip oldugu varsaYJmi yatar. <;unku, gene! olarak, Avrupa'mn veya Bat1'nm toplumsal degi§menin ve geli§menin oncusu oldugu ileri surU!mektedir. Bu kapsamda, Bat1h olmayan toplumlann, Avrupa'mn veya Bati'mn zorlamas1 veya etkisi ile degi§tigi on-kabu!Unden hareketle, bu toplumlar bakimmdan, toplumsal degi§me bir dJ§ sure<; olarak kavramsalla§tmlmJ§tir. DolaYJsiyla, di§ "belirlenim" ifadesi, BatJh olmayan Avrupa-di§I toplumlann toplumsal ger<;ekliginin degi§imi ile ilgili bir i<;erik ta§ImaktadJr. Bu varsaYJm ya da on-kabul, aym zamanda, Bat1h olmayan Avrupa-dJ§I toplumlarm, i<; ger<;ekliklerinin veya "dinamiklerinin" degi§meyi ve geli§meyi engelleyici bir etmen olarak kavramsalla§tmldigmi da ortaya koymaktadJr. Nitekim, bu toplumlar bak1mmdan, kultUrel ve toplumsal karakteristik olarak geleneksel bir aile yapiSI uzerine yi.Jkselen gelenege dayah toplumsalla§ma ve a§m politize olmu§ bir devlet-kamu yonetimi toplumsal degi§menin en onemli engelleri olarak kabul edilmektedir. Tum bunlan ozetledigimizde, i<; "dinamige" dayah top177

James M. Blaut, Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model v:

the World-,s. 25, 26.


Kureselle§meyi A<;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

151

lumsal ger~eklik ve toplumsal degi§me, Batilt ve Avrupah bir olgu iken, Batth olmayan toplumlar a~tsmdan, bu toplumlann i~ "dinamikleri" ile engellenen bir olgu olarak one ~tkanlmaktadtr. Bu durumda, Batth olmayan toplumlarda toplumsal degi§me ve geli§me bir dt§ "dinamik" sorunu niteligi kazanmaktadtr. Ancak, yukanda yapttgtmtz tartt§malar ti.im bu varsaYJmlann sorunlu oldugunu ortaya koymu§tur. Nitekim, gerek Frank ve Wallerstein'm ekonomi temelli gerekse de Blaut'un kUlti.ir baskin varsaYJmlan, Batt veya Avrupa'nm otonom toplumsal degi§me sonucu olu§an toplumsal ger~ekliginin olmadtgt, Avrupah olmayan Batt-dt§t toplumlara bzgU bir olgu olarak kavramsalla§tmlan dt§ "dinamigin" ashnda Avrupa'mn toplumsal geli§me ve degi§mesinin ana nedenini olu§turdugu ileri sUrUlmU§tUr. <;UnkU, kolonyalizm ile saglanan sermaye birikimi, Avrupa'da bir toplumsal degi§imin olu§masma yo! a~mt§ttr. Ancak bu degi§me tamamen otonom, i~ sUre~lerin belirleyiciliginde ger~ekle§memi§tir. Bu varsaYJmlara gore, Batt'dan veya Avrupa'dan, Avrupadt§t dUnyaya, modernle§me ya da ybnetsel reform gibi adlarla ta§man, etki eden dt§ "dinamik", Avrupa-dt§I dUnyamn dogal ve insan kaynaklannm sbmUrUlmesine dayah olarak tersine bir nitelik kazanarak i§lemi§tir. Bir ba§ka ifadeyle, Avrupa toplumsal yaptst da, dt§ "dinamik" kapsammda bir degi§me karakteri ta§tmt§ttr. Bu dt§ "dinamigin" ilk bahsedilenden farkl, bir sbmUrU ili§kisi zeminine oturmastdtr. Buradan yola ~tklldtgmda, kUreselle§me olgusunun da, iki yon!U i§leyen bir niteligi oldugu gbrUImektedir. KUresel §irketler ve kUresel siyasal-ekonomik yaptlann, Batt-dt§t Avrupah olmayan dUnyaya ybnelik uygulamalan, bu Ulkelerde olumlu ya da olumsuz ybnde bir toplumsal degi§me yarattyorken, yine sbz konusu Ulkelerin dogal kaynaklan, insan gUcU ve pazar niteliginden ya-


152

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

rarlamlarak, Bati veya Avrupa toplumsal gerc;ekliginin Y'=niden i.iretildigi gori.ilmektedir. Kamu yonetiminde degi§me sorunu da, di§ "belirleyicili.J:. temelinde anlamhhk kazanmaktad1r. Buradan hareketi:.. kamu yonetiminde degi§me ve onun somut gori.ini.irn£rinden biri olan yonetsel reform uygulamalannm ac;Ik:cnabilmesi ve tarti§Ilabilmesi bakimmdan toplumsal Oegi§me kuramlannm varsaYJmlanmn ele ahnmas1 gerek:ir Ancak, mevcut toplumsal degi§me kuramlarmda egef'T'Ioel'1 sosyal bilim paradigmasmm Avrupa-merkezci onci.illericr dayamlmasmdan dolaYJ, c;ozi.imlemeler s1mrh kalmakt~· · d1r. Yukanda belirttigimiz gibi, kamu yonetiminde deg-. §im, egemen sosyal bilim paradigmasmm varsaYJmlal.ll : i.isti.i orti.ik olarak kabul eden kamu yonetimi disiplininae . de benimsendiginden, bir di§ "belirleyicik" di.izlemine ~-,.. : dirgenmektedir. Aynca, kamu yonetiminde degi§me, ~ ! formlar sonucunda <;Ikanlan yasal di.izenlemelerin onceci yasal di.izenlemerle kar§Ila§tmhp bulunan farkin yenilik :larak sozde ac;IklanmaSI bic;iminde bir betimleme kapsc- , mma da oturtulmaktad1r. Belki bir ad1m daha ileri gidi!erek, yasal di.izenlemelerle reforme edilen kamu y6netir:1:.nin orgi.itsel yap1smdaki degi§imin betimlenmesi ve de£1§imin algiianmasma yonelik "anket'' niteliginde sozce gorgi.il "ara§tirmalar" yapiimaktadir. Oysa ki gori.ildi.igu gibi, toplumsal degi§me kavrami bile ba§h ba§ma bir scrun iken kamu yonetimi alanmda degi§me sorununun or.gi.itsel ve yasal di.izenlemelerle s1mrh olarak ele ahnmas yonetsel gerc;ekligi ac;IklamaYJ zorla§tirmaktadJr. 1

Kamu yonetiminde di§ "belirleyicilik" sorunun iki boyut:J vardir: 1. Toplumsal ve siyasal-yonsetsel gerc;ekligin ob§Umunda, ticarete dayah ekonomik gi.ic;lerin belirleyicili£1! ve 2. Avrupa-merkezci yaYJlmacihk odakl1 ki.ilti.irel i.isti.ir.-


Kureselle§meyi A<;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

153

luk varsaJ'lmlan. ilk boyut, yonetim ve kamu yonetiminin bir toplumsal olgu olarak evrensel ve tarih-Ostu olarak nitelendirilmesini saglamakta ikinci boyutta ise, yonetsel teknolojinin yaJ'lhm merkezi olarak Avrupa'nm veya BatJ'mn ayncahkhg1 one <;IkartilmaktadJr. ilk boyut, Frank ve Wallerstein'm kuramlanm kapsamaktad1r. Buna gore, dunya sistemi ve dunya-sistemleri kuramlanndan hareket edildiginde, nufus dalgalanmalan, arz ve talep hareketleri gibi "nesnel" ekonomik gO<;Ierin olu§turdugu bir toplumsal ger<;eklik varsaJ'lmmda, di§ etkinin ba§hba§ma bir "belirleyici" olarak dO§Onuldugu gorulmektedir. Her ne kadar, Frank ve Wallerstein, belirtilen etkinin tek ba§tna bir belirleyici olmadigmi bir butuniOk ifade ettigini belirtseler de, sonraki ba§hklarda ele alacagimiz, i<; "dinamikle" ilgili kuramlarla kar§Ila§tmldigmda, di§IaJ'ICihk ili§kisi zemininde tammlanan bir di§ "belirlenim"in varsaJ'lldigi gorOImektedir. <:;unku, nufus dalgalanmalan ile arz ve talep hareketleri, toplumsal ger<;ekligi olu§turucu temel unsur olarak kabul edilmektedir. T oplumlar ve devletler ise, bu nesnel gO<;Iere kar§I verdikleri tepkiler ya da uyarlanma stratejileri bak1mmdan bir anlamhhk duzeyine kavu§makta ve birbirinden farkiila§maktadir. Bu kuramlardan hareketle, kamu yonetimi olgusunun, hem yonetim hem de kamu yonetimi baglammda incelenmesi bir zorunluluk olarak ortaya <;Ikmaktadir. <:;unku, ozellikle, Wallerstein'm dunya-sistemleri kurammm temel ozelligi olan, ticarete dayah bir i§bolOmunde, merkez ve <;evre Olkeler, Orettikleri Orunun niteligine gore farkiila§makta ve olu§maktadir. Aynca, emek denetim sistemleri de, merkez ve <;evre niteligini belirlemek baklmmdan teme_l kabul edilmektedir. Aynca, Frank'm kurammda, devletler veya toplumlar hatta Oretim bi<;imleri ozgun yapilar olarak tammlanmadigmdan, tum dunyada toplumsal ger<;ekligi belirleyen or-


154

Kure5elle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

tak ve gene! kurumlann aldugu sanucuna kalayca vanlabilmektedir. Bu yalsla§Imlarda one surulen varsaYJmlar kapsammda, yonetim algusunun da, evrensel ve uretim bi<;imlerine ya da devlet yapllarma gore degi§en bir karakter ta§Imadtgi sanucuna varmak alanakhdtr. Gladden, yonetim algusunun ilk <;aglardan beri varaldugunu a<;~klarken, yoneltme ve ust yoneticilik, i§lev ve orgutlenme ile teknik unsurlar bakimmdan tUm tarihseltaplumsal yapllardaki yonetsel orgutlenmelerin artak bir nitelik ta§Idtgmt varsaymi§ttr. Nitekim, yonetimin, taplumsal eylemin ara etmeni aldugu kabul edilmi§tir. m Gladden, her ne kadar yonetim sozcugunu kullansa da. ana amacmm kamu yonetiminin geli§imini tarihsel bir zemine aturtmak aldugu gorulmektedir. DalaYJstyla. Gladden, yonetim ve kamu yonetimi arasmda bir aynm gozetmez. Gladden, eski Mtstr' da kamu yonetimini; kraliyet mahkemelerinin; hidralik muhendisligi alamnda devlet planlamasma dayah bir uretim yaptstmn; yerel yonetimlerin ve bir diplamasinin varhgma dayandtrarak a<;tklar.'"'; Weberci tarih yakla§Immt kullandtgt <;ak a<;tk alan Gladden, benzer a<;tklama kahbm1, Akdeniz kentdevletleri, Rama imparatarlugu, Hindistan, c;in ve Bizans i<;in de kullamr. Boylece, kamu yonetimi, tUm taplumlarda varolan bir ara<; alarak kavramsalla§tmhr. Bu, yonetimin ve kamu yonetiminin, tipki, nufus ve arz-talep hareketleri gibi, tUm dunyada ge<;erliligi alan algular alarak kabul edildigi bir anlamda, paganik-<;evrimsel tarih yakla§tmmm varsaYJmlanmn yani insan dagasmm farkl1 donerr ve ulkelere ragmen tekrarlamr bir nitelik ta§tdtgmm kam178 E. N. Gladden, A History of Public Administration-from Earliest Times :: the Eleventh Century Vol.!-, Frank Ca55, London, 1972, 5. 1.

179

Ag.e., 5. 53, 54.


Kureselle~meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

155

tldir. Bu yakla§Ima gore, kamu yonetimi ve yonetim, eski .\\!sir ve Hindistan ile modern ingiltere' de benzer tekrarlamr kahplara sahiptir. Kamenka ise, burokrasi kavrammdan yola c;1karak benzer bir ara§tirma yapmi§tir. Kamenka da, Misir'da, yliksek derecede istikrarh ve yetkin bir burokratik yonetimin oldugunu yazmi§tir. 180 Ancak, Kamenka'nm Gladden'dan en onemli farki, uretim bic;imleri arasmdaki aynmlan gozeterek bir c;ozumleme yapmi§ olmasidir. Gunumuzde, kamu yonetiminin en onemli gundem maddesi olan kamu siyasalan aktanm1 konusu da ashnda belirtilen bu di§ "belirleyicilik" yakla§Immm bir uzantisidir. Siyasa aktanmmm iki temel varsaYJma dayandigi belirtilmektedir: 1. Yonetsel kurumlann ussal ve arac;sal oldugu, 2. degi§me surecinin evrensel olarak kabul edilmesi. 181 Toplumsal gerc;ekligin olu§umunda di§ "belirleyicilik" kapsammda kamu yonetimi olgusunun, tarihustU bir arac; olarak kavrand1g1 gorUlmektedir. lkinci boyut a<;~smdan ise, Avrupa ya da Bat1'nm yonetsel teknoloji ureten niteliginin aym zamanda bunun yaYJimasi gerekliligi sonucunu dogurmasidir. YaYJima, Avrupakulturunun ustl.inlugu varsaYJmma oturtulmaktad1r. Bu yaYJima, bag1mh Ulkelere c;e§itli zorlamalarla empoze edilerek gerc;ekle§tirilmektedir. Daha once belirttigimiz gibi, Turkiye'de kamu yonetiminde degi§menin, bir di§ zorunluluk olarak ortaya <;Iktigi varsaYJimaktadir. Hatta, Avrupamerkezci kuramlann varsaYJmlan dogrultusunda, kamu yonetimi-devlet reformunun toplumsal degi§meyi harekete gec;irecegi kabul edilmi§tir. Nitekim, Tanzimattan gu-

180

Eugene Kamenka, Bureaucracy, Basil Blackwell, Cambridge, 1989, s. 15,

16. 181 Jamil E. Jreisat, Comparative Public Administration and Policy, Westview Press, Colorado, 2002, s. 107.


156

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

ntimtize kadar, kamu yonetimi, stirekli olarak reforma tabi tutulmu§tur. Tanzimat Reformlarmdan, 1960'h YJIIardaki Birle§mi§ Milletler destekli ybnetsel reform uygulamalarma ve 1980 ve 1990'h YJIIardaki, Dtinya Bankas1 odakl1 yap1sal uyarlanma zorlamalanna kadar ttim reformlarm gene) olarak "di§" kaynakl1 oldugu gbrtilmektedir. Buradan hareket edildiginde, Ttirkiye' de kamu ybnetiminde degi§imin en temel niteliginin, di§ "belirleyicilikoldugu gbrtilmektedir. DolaYJsiyla, kamu ybnetiminde di§ "belirleyicilik" konusu, hem toplumsal degi§menin niteligi ile kaynagi ve bunun kamu ybnetimindeki degi§ime etkisi hem de toplumsal ve ybnetsel yeniligin kbkeni bakimmdan ayn bir bzellik ta§Imaktadir. T oplumsal ve siyasal-ybnetsel gen;ekligin bi<;imlenmesinde di§ "belirleyiciligin" etkisini temel alan kuramlar bakimmdan, toplumsal ve ybnetsel degi§me tek ba§ma ve sadece i<; unsurlarla a<;~klanamaz. Buna kar§Ihk, geli§menin engelleyicisi olarak nitelendirilen i<; yap1 da, bu etiketleme veri ahnarak <;bztimleme di§I birakiimamahdir. Tum bu tarti§malar gbstermektedir ki, toplumsal degi§me baglammda yapiimasi gereken kamu ybnetiminde degi§me tarti§masi, degi§menin Avrupa ve Bat1 toplumundaki tersine di§ "belirleyicilik" niteligi zemininde yapiimasi gerekmektedir. Bu, bag1mh tilkelerin varolan ger<;ekliginin <;bztimlemeye katiimasi demektir. A§ag1daki <;izelge 4'de, (1) numarah ok, Avrupa'mn, bag1mh tilkelere ybnelik yaptigi zora, yard1ma veya krediye dayah bir di§ "etkinin", bu tilkeler bakimmdan ilerlemeyi, geli§meyi sagladigi varsaYJmmi yansitmaktadir. Bu varsaYJmm temelinde, Avrupamerkezci degi§me modeli bulunmaktad1r. Yani, Avrupa'nm, Bat1'mn, i<; geli§me potansiyeline sahip bir toplumsal degi§me bzelligi oldugu varsaYJhr. Bu otonom nitelik, Avrupa'nm, Bat1'mn <;evre tilkeleri degi§tirici veya


Kureselle~meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

157

::iegi§meyi harekete ge~irici bir gu~ oldugunu ortaya ..::oyrnakta, bagtmh Ulkelerin, dt§ "belirleyicilige" dayah bir :oplumsal degi§meye dayandtgtm gostermektedir. Vine :JU baki§ a9smda, bagtmh Ulkelerden merkez Ulkelere :Oogru olan kaynak ve i§gi.ici.i aki§t gormemezlikten geli""lir. Bu degi§me modelinde de, gene! toplumsal degi§me Je birlikte kamu yonetimindeki degi§menin de, bagtmh Jlacagt varsaYJmt temel ahmr. Turkiye'deki kamu yoneti"Tli disiplininde de bu varsaYJm veri kabul edilerek, yonetsel ger~eklik ~bzumlenmeye ~ah§thr. Oysa, (2) numarah Jk, Avrupa'nm, Batt'nm otonom bir toplumsal degi§me ...::ahbma oturmad@m, varolan toplumsal degi§me ve ge.i§mesinin, bagtmh ulkelerin dogrudan veya dolayh sbmi.i~si.i ile saglandtgmt ortaya koyrnaktadtr. (3) numarah ok :Se, Batt'nm, Avrupa'mn dt§ "belirleyiciliginin", bagtmh ul;.;elerin i~ geli§me potansiyelini dolaYJstyla da toplumsal degi§me kapasitesini zorla§ttrd@m gbstermektedir. Bu iki ok, varolan toplumsal degi§me kuramlanna alternatif bir yakla§tmt yanstttr. Aynt zamanda, bagtmh i.ilkelerin toplumsal i~sel ger~ekliginin ~bzi.imlemeye dahil edilmesini gerektirir. Kamu yonetiminde varsaYJmlar, (2) ve (3) no'lu oklann gbsterdigi degi§me baglammda i.iretilmelidir. BoyIeee, toplumsal kurumlann yanmda ve onlarla birlikte siyasal ve yonetsel kurumlann da olu§umu, nedenleriyle birlikte ortaya ~tkanlabilir. Bu yontem aynt zamanda, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi~imlenmesini bir ic; ve dt§ olu§ temelinde incelenmesini de saglar. <;unki.i, Avrupa-merkezci egemen sosyal bilim paradigmasmm varsaYJmlanna dayanan toplumsal degi§me kuramlannda, toplumsal ger~eklik i~ ve dt§ "belirJeyicilik" kapsammda a9klanmaktadtr. "Belirleme" burada, Avrupa ve Bau·nm toplumsal ger~ekliginin otonom olarak kabul edilmesinden kaynaklanmaktadtr. Belli bir i.ilke veya topluluk


158

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

toplumsal degi§mede merkez olarak ahnd1gmda, merkezdi§I alanlar ya da to_pluluklarm toplumsal gen;ekligi ister istemez "belirleyicilik" zemininde ele ahnmak zorunda olunacakbr. Oysa ki, <:;izelge 4'teki (2) ve (3) no'lu oklar, toplumsal gen;ekligin "belirleyicilik" degil, olu§ olarak incelenmesini sagalayacak kavramsal derinligi yansJtmaktadir. <;izelge 4. Avrupa-Merkezci ve Alternatif Yakla~rmlara Gore Toplumsal Degi~me

Bagtmh Ulkeler Avrupa/Bab

(1)

OTONOM TOPLUMSAL

Dl~

"BELiRLEYiCiLiGE" DAYALI TOPLUMSAL DEGi~ME

DEGi~ME

(2)

Avrupa/Batl DI~ SOMURUYE

Bagtmh Ulkeler DI~ SOMURUYE DAYALIi<; GELi~ME

DAYALI TOPLUMSAL

EKSiKLiGi

DEGi!?ME (3)


Kiireselle~meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

159

IV. TOPLUMSAL ve SiYASAL-YONETSEL KURUMlARIN Bi<;iMLENMESiNDE i<; OLU~ Sosyal bilimler alanmda toplumsal kurumlar incelenirken kullamlan kategoriler ve bu kategorilere i<;kin ol<;ekler, i.ilke, devlet, uretim, toplum, s1mf, uluslararasi kurum ile §irketler ve burokrasi gibi kavramlan kapsamaktad1r. Bu kavramlar gene! olarak, belli bir zaman ve mekan vurgusu yap1lmadan kullamlmakta vurgu yapilsa bile kronolojik boyutla s1mrh kalmmaktad1r. DolaYJSiyla, aile veya kamu yonetimi kavram1 ya da olgusu, evrensel ge<;erlilikleri olan ve belli ilkelere gore varolan ve aym zamanda incelenen toplumsal olgular kimligine burundurulmektedir. Bu olgular, Bat1 veya Avrupa sosyal bilim <;ah§malannda, Avrupa'ya ozgu sure<;lerin birer urunu olarak ele ahnmaktad1r. Bag1mh ya da Avrupa di§I i.ilkelerdeki sosyal bilim <;ah§malannda ise, karakteristiklerinin ge<;erliligi sabit birer olgu olarak kabul edilmekte, soz konusu ulkelerin toplumsal veya siyasal-yonetsel ger<;ekligi, bu kavramlarm temel niteliklerine uygunlugu veya uzak!Igma gore a<;~klanmaya <;ah§Ilmaktadir. Bu durumu biz, ol<;uculuk-ideametric olarak adlandirmi§tik. 182 Ashnda, tum bu <;ozumlemelerde, kabaca, modern toplum-gelenksel toplum ya da geli§mi§ ulke-az geli§mi§ veya geli§mekte olan ulke konumlanm belirleyen niteliklerden hareket edilmekte belirtilen kategorilerin simrlan, varsaYJm veya onermelerin <;Iki§ noktas1 olarak ahnmaktad1r. Tum bunlarla birlikte, sosyal bilimler alamnda, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi<;imlenmesinde, i<; "belirleyiciligin" temel ahndigi veya bir onkabul niteliginde oldugu gori.ilmektedir. Daha dogrusu, 182

Orsan b. Akbulut, "TOrkiye'de Kamu Yonetimi incelemesini Tammla}'ICI Bir Kavram Onerisi: OI<;OcOIOk-ldeametric", Amme idaresi Dergisi, Cilt 39, Sa}'l 4, Arahk 2006, s. 159-193.


160

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

Bat1 sosyal bilimi ac:;1smdan, ic:; "belirleyiciligin" veri olarak ahnd@ bununla birlikte bagimh ulkeler bakimmdan, ic:; "belirleyiciligin" modernle§me kuramlanndan hareketle, geli§meyi engelleyen "guc:;ler", gelenek, devlet veya s1mf yap1s1 olarak kavramla§tmldigi gorulmektedir. Bir ba§ka ifadeyle, Avrupa'nm geli§me tarihi bakimmdan ic:; "guc:;Ier" olumlamrken, bagimh ulkeler bakimmdan olumsuzlanmaktadir. T erne I varsaYJmimiz olan, siyasal ve yonetsel kurumlann ekonomik alam tamamiaYJCI niteligi ile aym kurumlann ve ozellikle kamu yonetiminin toplumsal yapiYJ bic:;imlendirici ozelligi de, goreli olarak ic:; olu§ temellidir.

ic:; "guc:;ler" kapsammda, hem liberal hem de Marxist literatUrde, uretim-uretim bic:;imi, devlet, simf-simf ili§kileri ya da yap1s1 kabul edilmektedir. A§ag1da inceleyecegimiz konularda da, gene) olarak bu unsurlan kavramsalla§tiran kuramlardan hareket edilmektedir. Uretim, s1mf ve statu olgulannm, maddi gerc:;ekligin bir sonucu olarak, toplumsal ya§amm bic:;imlendirilmesindeki rollerinin, toplumsal bilimlerin temel varsaYJmlanndan biri hatta toplumsal bilimlerin zeminini olu§turdugu da kabul edilmektedir. Bu iki ayn boyutta ortaya <;~kmaktad1r. ilk olarak, tUm liberal kuram ozellik.le Weberci ve Parsoncu toplum kurammda, toplumsal gerc:;eklik, veri ko§ullar temelinde incelenmektedir. ikinci boyut ise, Marxist kuramda, maddi gerc:;ekligin nesnel unsuru olarak uretim ile oznel unsuru olarak s1mf, tarihin degi§tirici gucu niteligindedir. Liberal kuramda, toplumsal gerc:;ekligin veri ahnmasi, bu kuramda, hem zaman ve mekanm ele ahm§ bic:;imi hem de soyutlama duzeyi ile ilgili bir sorundur. Nitekim, toplumsal bilimlerde, episodik ve sonsuz zaman ve mekan kullamlmaktadir. Tarih alamnda, episodik zaman ve mekan, siyaset bilimi, ekonomi ve sosyolojide ise, sonsuz zaman ve mekan kul-


Ki.ireselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

161

lamlmaktadtr. 163 Bundan dolayt, belirtilen bilim alanlan ba§ta olmak Ozere tum sosyal bilimlerde onermelerin belli bir mekana ve zamana referans verilmeden, verilse bile zamanm dt§sal bir unsur olarak <;ozumlemeye dahil edildigi gorulmektedir. Ornek olarak, kamu yonetimi alanmda, merkeziyet<;ilik ilkesi veya komuta-birligi ilkesi, tOm zaman ve mekanda ge<;erli evrensel ilkeler olarak incelenmekte, bu ilkelerin zaman ve mekan boyutuna deginilmemektedir. Bu deginmeme, hem soz konusu ilkelerin ortaya <;tkl§mdaki nedenlerin a<;tklanmamasma hem de uygulamrken ge<;erliliklerinin sabit olarak varsayllmasma yol a<;maktadtr. Bir ba§ka ifadeyle, toplumlann farkh tarihsellikleri goz onunde bulundurulmadan bir a<;tklama <;er<;evesi kurularak onermeler geli§tirilmektedir. Bir ba§ka ifadeyle, Avrupa-merkezci bir bakl§ a<;tstyla, bagtmh Olkelerin i<; oiU§U, geli§meyi engelleyici olarak varsaytlarak, varl@ yok saytlmakta ya da dt§ "etmenlerle" geli§tirilmesi gereken bir olgu olarak kabul edilmektedir. Ozellikle, kamu yonetimi alanmda kullamlan pek <;ok kavram, sonsuz zaman ve mekana aitmi§ gibi havada asth durmaktadtr. Bu kavramlann Avrupa'nm veya Batt'nm toplumsal ve tarihsel ger<;ekligine aidiyetine dogrudan bir vurgu yaptlmamaktadtr. Uberal kuramda, toplumsal ger<;ekligin veri ahnmasmm ikinci yonunu, soyutlama duzeyi olu§turmaktadtr. Oilman, yedi genellik duzeyinden soz eder. Bunlar: 1. Duzey. Bir insan veya duruma ozgu §eylere ili§kin duzey. Bu duzey, ozel bir isimle ozetlenen §eyleri i<;erir. 2. Duzey. insanlarda, onlann etkinliklerinde ve Orunlerinde modern kapitalizmde varolan ve i§lev yapan ortakltklarm altt <;izilir. Burada, bir butun olarak kapitalizme degil, Oretim dahnm i§ledigi dbneme odaklamhr. 3. 163

Immanuel Wallerstein, Yeni bir Sosyal Bilim ir;in, (C::ev. Ender Abadoglu), istanbul, 2003, Aram Yaytnc1hk, s. 13, 14, 19.


162

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Di.izey. insanlar, etkinlikleri ve i.iri.inlerinin kapitalist toplumdaki gori.ini.im ve i§leyi§inden kaynakh ti.im ozgi.inli.ikleri incelenir. 6rnek o1arak, i.icretli emek. 4. Di.izey. Toplumlann i§boli.imi.i temelinde smtflandmldtfJI tarihsel doneme ili§kindir. Ornek olarak, kapitalizm, feodalizm gibi stmflt toplumlar. 5. Di.izey. insan toplumudur. insan olma durumundan kaynakh ozellikler incelenir. 6. Di.izey. Hayvanlar aleminin genellik di.izeyidir. 7. Duzey. Maddi dogamn pan;ast olarak sahip olunan, agtrhk, uzunluk, hareket gibi ozellikler yer ahr. 184 Liberal kuramda, soyutlama, ya 1. di.izeyden ya da 5. di.izeyden yaptlmaktadtr yani ya birbirinden tamamen farklt insanlar olarak ya da birbirinin tamamen aynt insan toplulugu olarak. Dolaytstyla, donemselligi vurgulayan, 2. di.izey, belli bir c;agm somut gori.ini.imlerini ortaya koyan 3. di.izey ile belli bir c;aga veya i.iretim bi<;imine dayanan 4. di.izey c;ozi.imlemeye kattlmamaktadtr. Bu, ya c;ok somut yani birey di.izeyinde dolaytstyla psikolojizm temelinde bir aktl yOri.itmenin yaptlmastna ya da c;ok soyut hatta kaba bir soyutluk di.izeyinde ne ve kim oldugu bilinmeyen bir insan toplumu odaklt onermeler one si.iri.ilmesine yol ac;maktadtr. Bu ele ah§ bi<;imi, toplumsal ger<;ekligin veri olarak incelendigini ortaya koymaktadtr. Bundan dolaytdtr ki, liberal kuramda veya egemen sosyal bilim paradigmasmda, i.isti.i orti.ik ve Avrupa'nm i.isti.inli.igi.ini.i temel alan bir zaman ve mekan varsaytmt vardtr. Bu anlamda, i<; "belirleyicilige" dayah bir toplumsal degi§me ve geli§me yakla§tmt benimsenmi§tir. Marxizmde, maddi gerc;ekligin nesnel unsuru olarak tiretim ve oznel unsuru olarak smtfm tarihin itici gi.ici.i olarak kabul edilmesi, bu unsurlar baktmmdan bir i<; "belirleyici184 Bertell Oilman, Diyalektigin Dans1-Marx'm Yonteminde Ad1mlar-, (<;:eo. Cenk Sara~oglu), Yordam Kitap, istanbul, 2006, s. 95-97.


Kureselle§meyi Ac;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

163

lik" <;er<;evesinin benimsendigini ortaya koymaktad1r. Daha once tarti§tigimiZ gibi, Andre Gunder Frank, Oretim bi<;imi olgusunu reddeder ve tarihin itici gOcO olarak s1mf mOcadelesinin yerine sermaye birikimini koyar. Bunun en onemli gerek<;esi, feodalizmden kapitalizme ge<;i§in Avrupah bir olgu olarak sunulmasidir. Yukandaki soyutlama dOzeylerini Marxist kurama uyguladigimizda, liberal kuramda bo§lukta kalan, 2, 3 ve 4. dOzeyin <;ozOmlemelerde kullani!digmi dolaYJsiyla liberal kurama gore, zaman ve mekan konusunun a<;Iklama <;er<;evesine dahil edildigini ileri sOrmek olanakiidir. Daha once belirttigimiz gibi, liberal kuramda, sonsuz zaman ve mekan kullamld1gmdan dolaYJ, veri toplumsal ger<;eklik zemininde onermeler kurulmakta bu da OstO ortOk olarak Avrupa'nm OstOnlUgO varsaYJmmi yamsitmaktadir. Tersine, Marxist kuramda, yap1sal zaman ve mekan kullamlmakta ve dort dOzey soyutlama Ozerinden <;ozOmleme yapilmaktadir. Marxist kuramm bu ozelligini de yani zaman ve mekan boyutunun a<;Ik olmasm1 Blaut, Avrupa-merkezci bir nitelik olarak ele§tirmektedir. Blaut ozellikle, Robert Brenner'm bu tip bir <;ozOmleme yapt1gmi iddia etmektedir. Buna kar§Ihk; Wood, kapitalizmin ve modern toplumun ozgOnlOgOnO temel alan bir <;ozOmlemenin Avrupa-merkezciligin kar§Iti bir konumu ifade ettigini belirtir. i<; olu§ veya "belirleyiciligin" ana ozelligini ya da bir toplumsal olgunun kaynagmm i<; olu§ niteligini saptamada ana ol<;Ot, onun en ozgOI yamm, onu diger her §eyden daha fazla aYJran ozelliginin ne oldugunun belirlenmesi ve daha sonra onu digerleri ile benzer kllan ozelliklerin ne oldugunun ortaya konulmasidir. 185 Bu baklmdan, herhangi bir devletin, s1mfm veya Oretim bi<;iminin digerlerinden 185

Bertell Oilman, Diyalektigin Danst-Marx'm Yonteminde Adtmlar-, s. 73.


164

Kureselle$me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

farkmm saptanmast onun belli bir mekana ozgi..i oldugunu ortaya koyar. An.cak bu, sbz konusu olguyu belli bir mekanda ortaya <;Ikmastm saglayan dt§ "etmenlerin" yok saylidtgt anlamma gelmez. Bununla beraber, bu olgunun dt§ "etmenlerle" birlikte bir ozgi..inli..ik kazandtgtm da vurgulamak gerekir. Bir ba§ka ifadeyle, i<; "belirlenim" kuramlannda, dt§ "etmenler" ba§h ba§ma olu§turucu bir gi..ic; olarak degil, mevcut gerc;ekligin bzgi..in di..izeyde olu§masma katkt saglayan birer unsur olarak incelenmektedir. Burada kar§tmtza oz kavramt <;tkmaktadtr. Oilman, ozi..i, sistemsel ve tarihsel bagmttlan, kendisinin ne oldugunun bir parc;ast olarak ic;inde ta§tmast olarak a<;tklar. Ozi..i anlamak, geni§letilmi§ bir i<; ili§kiler ki..imesini mercek altma almakttr. Ornek olarak, i..iretimin ortaya <;tkmasmt ve i§lemesini saglayan ti..im ili§kilerin, kendisinin ne oldugunun bir parc;asmt kapsar. Bir ba§ka ifadeyle, Uretim olgusunun ozU, onu olu§turan ve ona ozgi..inli..igi..ini..i veren her bir parc;anm toplammdan olu§UL Uretimin her bir parc;as1. onun ozgi..inli..igCmi..i ta§tr. Gene! olarak, i..iretim ti..im toplumlarda ortak ozellik ta§tr. Ancak bu kavramsalla§ttrmada, bir toplumsal i..iretim bi<;imini digerlerinden aYJran ti..im bzellikler dt§anda btrakthr. Bundan dolaYJ, i..iretimi kapitalist i..iretim bi<;iminde yani, i..ireticilerin kapitalist toplumdaki ozel bic;imleriyle bir farklthk olu§turan sistem olarak inceledigimizde bu sorun a§thr. Vine, kapitalist i..iretirr: ile sanayinin belli bir dahndaki i..iretim arasmda da bu ti.Jr bir ili§ki kurulabilir. Devlet olgusu da, bireysel i..ireticilerden bagtmstzla§mt§, i§bbli..imi..ini..in gerektirdigi bir i§birligini olu§turan bir toplumsal gi..i<; olarak kavramsalla§ttnldtgmda belli bir tarihsel bzgi..inli..ige referans verilir Ollman'a gore, di..inya ic;sel ili§kili bir bi..iti..indi..ir veya gerc;eklik, zaman ve mekan boyutlanna sahip i<;sel ili§kili bi~ bi..iti..indi..ir. ic;sel olan, herhangi bir toplumsal §eyi olu§ru-


Kiireselle~meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

165

ran ili§kilerin hem dogal hem de diger toplumsal §eylerle olan baglanm i<;erir. 186 Oilman 'm bu saptamalan aslmda i<; "belirlenim" kuramlannm soyut dlizlemde niteligini ortaya koymaktadtr. Ancak, i<;sel olan veya oz bir anlamda Hegelci bir soyutluk ve diyalektik zeminine oturtulmaktadtr. A§agtda, Brenner tartt§masmt temel alarak, uretim ve smtfm i<; olu§ niteligini inceleyecegiz. Hattrlatmak gerekir ki, Brenner tartt§mast, Dobb ve Sweezy'nin feodalizmden kapitalizme ge<;i§ tartt§masmm yeni ve biraz farkh bir versiyonunu olu§turmaktadtr. Bu tartt§malann kamu yonetimi a<;tsmdan onemi ise, kamu yonetiminin toplumsal kokenlerinin <;ozumlenebilmesi i<;in, i<; olu§un niteliginin saptanarak kavramsal bir ara<; saglanmast ve ozellikle bag1mh ulkeler baklmmdan yonetsel reform uygulamalanm tarihsel ve toplumsal bir zemine oturtabilmek i<;in, i<; olu§ <;ozumlemesinin unsurIanndan yararlanmakttr. Kamu yonetimi ger<;ekliginin sorun-<;ozme odaklt olarak degil, nedensel a<;tklama duzleminde yeniden in§a edilmesi yonundeki bir <;aba, yonetsel ve kamu yonetsel ger<;ekligin toplumsal ger<;eklik zeminine oturtulmasmt zorunlu kllar. <:;unku, kamu yonetiminin merkezi veya adem-i merkezi orgutlenme yap1sma sahip olmas1 ya da kamu yonetiminde <;;ah§anlann niteligi, kapitalizmin temel olu§ ko§ullannm birer blitunleyici sonu<;landtr. Kamu yonetiminde de, sonsuz zaman ve mekan kullamlmaktadtr. Oysa, yap1sal veya <;evrimsel zaman kullammi, yonetsel ger<;ekligin a<;tklanmasi bak1mmdan onemlidir. Bu zaman ol<;egini, yukandaki soyutlama duzeyleri ile birle§tirerek bir sonu<; <;IkarttJgtmizda, 3. dlizey bir soyutlamanm, a<;JkJama kapasitesini artJracagt soyJenebiJir. 186 Bertell Oilman, Diyalektigin Danst-Marx'tn Yonteminde Adtmlar-, s. 81, 93,94, 160,176,204,220.


166

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

brnek olarak, memur kavram1, ashnda 3. duzey soyutlamaya aittir. Ancak, ilgili literatDrde 1. duzey kapsammda kavramsalla§tmlmaktadir. Bu kavramm, 4.duzey kapsammda da ele ahnmas1 gerekir. Kamu yonetimi ve i<; olu§ ili§kisi liberal kuram baklmmdan, c;evrimsel zaman ve mekanm kullamlmasi ile klsmen a§Ilabilirken, Marxist kuram a<;~smdan, duzeyler aras1 baglanti!ann yapilmas1 ile yeni bir boyut kazanabilir. Bu konuyu ileride aynntil1 olarak ele alacagiz. $imdi, uretim ve s1mfm i<; "belirlenimin" ozellikJerini SirasiyJa inceJeyeJim.

A. ic; "Belirlenim" <;erc;evesi Olarak Toplumsal Degi§me Kuramlan Bilindigi gibi, toplumsal degi§me, sosyolojide temel inceleme konularmdan biridir. Toplumsal gerc;eklikte, bir evrimin veya devrimin ya da yaydmamn -diffusion- sonucu olan tUm farklila§malar, toplumsal degi§me kavram1 c;erc;evesinde ele almmaktad1r. Bu kapsamda, Comte'un De; hal yasas1, Marx ve Engels'in s1mf mucadelesi kuram1, Toennies'in, topluluktan topluma ge<;i§ kuram1, Parsons'un i§levsel degi§me yakla§Imi, Kroeber'in yaydma kuram1 ile Rostow'm kalkl§ kuram1 belli ba§h toplumsal degi§me kuramlan arasmda saydabilir. Sosyoloji literaturunde, modern toplumdaki degi§me ise, daha ozel olarak, nufus, aile, katmanla§ma, din ve egitim gibi degi§kenlerle incelenmektedir. 187 Kamu yonetimi alanmda ise, degi§im konusu, kar§Ila§tirmah kamu yonetifninin 1950'li ydlarda ortaya <;Ikmasiyla birlikte gene! sosyal bilim incelemesinin yanmda ozel bir c;ah§ma alam kapsammda ele ahnmaya ba§lanmi§tlr. Riggs'in Prizmatik Toplum kuram1 187 Amitai Etzioni ve Eva Etzioni-Halevy (ed.), Social Change -Sources,Pattems and Consequences-, Basic Books, New York, 1973, s. 14, 30, 54, 72, 140. 183, 191, 199,223,232,285.


r

Kureselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi§im

167

I

bunlar arasmda en bilinenidir. Tum bu kuramlarda, toplumsal degi§me temel olarak, i<; "etmenler" sonucu ortaya <;1kan bir toplumsal ger<;eklik olarak kabul edilmektedir. <;unku, bu kuramlarda, degi§menin oncusu olarak ustU ortuk veya a<;1k bi<;imde Avrupa kabul edildiginden, toplumsal degi§me Avrupa-merkezli otonom bir sure<; olarak kavramsalla§tlnlml§tlr. DolaYJSlyla, ozellikle yukanda saYJlan toplumsal degi§me kuramlannda, d!§ "etmenler" toplumsal degi§menin bir unsuru olarak kabul edilmez. Daha dogrusu, Avrupa toplumsal ger<;ekliginin bi<;inlenmesinde dl§ "belirleyicilige" temel bir degi§ken olarak ag1rhk verilmez buna kar§lhk, Avrupa-dl§l toplumlann degi§mesinde, Avrupa'nm degi§tirici etkisi olumlanarak, temel bir etmen olarak sunulur. Konuya iki a<;~dan yakla§mak gerekmektedir. ilk olarak, toplumsal degi§meyi etkileyen etmenler baklmmdan, varolan toplumsal degi§me kuramlannda, emperyalizm veya dunya sistemi ya da dunya-sistemleri kuramlannda ongurUlen kapsamda bir dl§ "etmene" yer verilmemektedir. ikinci olarak ise, toplum kavrammm i<;eriginin, onu olu§turan unsurlar veya onu degi§tiren unsurlar olarak, uretim ya da uretim bi<;imi, devlet, Slmflar ya da kUltUr gibi degi§kenler <;er<;evesinden tammlanmas1d1r. Bir ba§ka ifadeyle, toplum, belirtilen unsurlann birlikte olu§turdugu bir i<; varhk olarak kabul edilmektedir. Bu kabul, liberal siyaset ve toplum kurammda, <;ozumlemeninin merkezine Avrupa-kUltUrunun farkllhgl hatta ustunlugu konularak one <;lkartllmaktadlr. Marxizmde ise, Blaut'un Avrupac1-Marxizm kavramsalla§tlrmasmdan hareket edildiginde benzer sonuca varmak <;unku, Blaut, Avrupac1-Marxizm'de, olanaklldlr. kolonyalizmin Bat1'mn mudahale etti"gi <;evre Ulkelerde geleneksel toplum yap1smm YJkllmasml h1zland1ran bir etmen olarak ele ahnd1gm1 iddia etmektedir. Tum bu a<;1k-


168

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

lamalar, toplumsal ve siyasal-yonetsel ger<;ekligin olw~u­ munu bi<;imlendiren i<; ve di§ "etmenlerin" kuramsal tarti§malara girilmeden s1ralanmasmm sorunlu hatta hatah olacagm1 gostermektedir. <:;cmkO, hem toplumsal degi§me hem de bu olguyu kavramsalla§tiran kuramlarm ba§h ba§ma niteligini tarti§mak, farkl1 sonu<_;lara vanlmasma yo! a<_;maktadir. En azmdan, toplumsal degi§me kavrammm salt ve mutlak olarak, i<;sel ve otonom bir sOreci yans1tmad1g1 ya da yansitamayacagi kuramsal gerek<_;elerle ortaya konulabilmektedir. Boylece, toplumsal ger<;ekligin, <;ok boyutlu olu§umunun yine <;ok boyutlu olarak a<;~kla­ masi yapiimi§ olacakt1r. Ancak, bunun i<;in yukanda yapilan saptamalar da yeterli degildir. Toplumsal degi§me kavrammm tarihsel olarak aldigi bi<;im ve kaynaklarmm s1mrh dahi olsa ortaya konulmasi gerekmektedir. Aynca, toplumsal degi§me ile yakmdan baglant1h olan, donO§Om, devrim ve evrim gibi kavramlann niteligi de yine bu kapsamda ele almmahd1r. Bununla, toplumsal ve siyasalyonetsel ger<;ekligin bi<;imlenmesinde i<; "etkenlerin" hangi ko§ullara gore belirlendigi de ortaya konulabilecektir.

1. K1ta-Avrupas1 Toplumsal Dti§tincesinde Btittinsellik ya da Toplum Kavrammm Siyasal Kokenleri

Daha once de belirttigimiz gibi, toplum kavram1, yahn bir toplumsalhk i<;ermez. Toplumsal ve siyasal-yonetsel ger<;ekligin bi<;imleni§inde di§ "belirleyicileri" temel alan kuramlara gore, Avrupa toplumsal ger<_;ekligi ve bu ger<;ekligi yaratan degi§im, kolonyal sOrecin bir sonucudur yani otonom bir nitelik ta§Imaz. Nitekim, Wallerstein'a gore, dOnya sistemi degi§imin tek anlamh kaynag1d1r. 188 Top188 Charles Ragin ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Dunya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", s. 305.


Kureselle!?meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi!?im

169

!'urn kavrammm yalm toplumsalhk i<;ermedigi varsaYJmi, :,u kavrami, toplumsal ve siyasal-ybnetsel gerc;ekligin bi~imlenmesinde i<; "belirleyicilere" bncelik tamyarak a<;Ik.ayan kuramlarda da ancak fark11 bir i<;erikle payla§Ilmak:.adJr. Nitekim, Wood, siyasal bir topluluk olarak toplum 'avrammm K1ta-Avrupas1 toplumsal di.i§i.incesinde temel c::Jir konu oldugunu belirtmi§tir. Siyasal bir topluluk olarak :opium kavrammm kbkeni, 17.yi.izYJI Fransa'smdaki mut.ak<;Ihga gbti.iri.ilmektedir. Nitekim, organik bir birlik i<;indeki ortak boli.imler arasmda uyum ve denge; 17.yi.iZYJI ~rans1z siyaset tarti§masmm en bnemli konulan arasmda olmu§tUr. 189 Bu yi.izYJlda ulus-devletin olu§maya ba§lami§ oldugu di.i§i.ini.ildi.igi.inde, siyasal bir bi.iti.inli.ik olarak top:um ile ulus arasmda benzerlikler kolayca kurulabilir. Bu anlamda, burada yapilacak alan tarti§ma, ki.ireselle§me Ye ulus-devlet ili§kisinin c;ozi.imlenmesi baklmmdan temel '>"eriler saglaYJCI nitelikte olacakt1r. Frans1z mutlak<;Ihgi ya da bzel el koymamn merkezile§mi§ bir arac1 olarak in§a edilen devletin vergi-makam yapisi, ekonomik ve siyasal alanlar i<;inde parc;alanmi§ toplumsal di.i§i.incenin boli.inmesine kar§I bir engelleyici olarak, devlet ve sivil toplu:nun birligini temsil etmi§tir. Ticari i§lemler ise, belli <;Ikar ~ati§malan olarak belirmi§tir. DolaYJsiyla, monar§ik devlet, bir di.izenleyici ve bi.iti.inle§tirici gi.i<; olarak one <;Ikmi§tJr. Bir ba§ka ifadeyle, siyasal bir varhk olarak toplum, bi.itlinle§memi§ ticaret ile bi.iti.inle§tirici devlet arasmdaki bir li§ki i.izerinden kurulmu§tur. Ticaret, farkh piyasalar arasmda, birinin digerinin kayb1 i.izerinden kazanmaya ya da ucuza satm ahp pahahya satmaya -buying cheap and selling dear- dayandigmdan parc;alaYJCI bir nitelik ta§ImaktadJr. Frans1z di.i§i.ini.irler, toplumu, ticari i§lemler ag1 -,.. Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical =:ssay on Old Regimes and Modem States-, Verso, 1991, London, s. 87.


170

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi.inetimi

olarak kavramla§tirdiklannda bile, duzenleyici bir devlet tarafmdan siyasal bu_tUnle§menin saglanmasi kar§Ismda, ticaret yine i<;sel bir par<;alaYJCI olarak kabul edilmi§tir. 190 Siyasal bir topluluk olarak toplum di.J§i.Jncesi, tarihsel anlamda, mutlak monar§iye dayamrken, di.J§Dnsel olarak, yasalann ruhu -the spirit of law- ilkesinde temellenmektedir. <:;unku, yasalar, toplumsal ili§kilerin buti.Jnselligini olu§turur ve bildirir. Bu aym zamanda, toplumsal tiplerin tammlanmas1 olarak, felsefik tarihin ortak bir bzelligidir. Nitekim, Montesquieu, Vico ve Hegel toplumsal tipolojilerini, anayasal hukukun ilkeleri ya da egemen ruhu temelinde in§a etmi§lerdir. Herhangi bir toplumsal sistemi buti.Jnle§tiren ve tamamlayan ilke, eski Yunan'daki politeia anlammda onun anayasastm olu§turmu§tur. Bu basit bir yasa yapma <;er<;evesi degil, bir toplumsal ili§kiler buti.Jnu ya da Montesquie'nm ifadesiyle, ruhlann birligidir -unity of spirits-. Yine, bu, siyasal olarak in§a edilen toplumsal burunun birle§ikligi ile uyumuna dayanan egemen bir kulturel ilkenin nufuz etmesidir. 191 Goruldugu gibi, toplumsal butun!Ukler-totaliteler-, Kita-Avrupasi'nda hem tarihsel olarak hem de felsefik zeminde bnem kazanmi§ttr. Tarihsel kokenin, mutlak<;Ihk oldugunu belirtmi§tik. Felsefi koken anlammda da, siyasal bir degi§me olarak du§i.Jnulen tarihte, toplumsal buti.Jnluklerin doni.J§Dmu anlammda bir i<;erige sahiptir. Daha a<;Ik ifade etmek gerekirse, felsefik tarihin buti.Jn!Ugunde, tarih bir olaylar veya ki§iler degil, ancak toplumsal degi§menin evrensel ilkeleri ve toplumsal buti.Jnlukleri olarak degerlendirilir. Wood'a

190

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historica, Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 87, 88. 191 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historica. Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 89.


Kureselle~meyi Ac;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

171

gore, sosyoloji disiplini de, 19.yi.izyJida, geleneksel toplumsal buti.inle§me ilkeleri, stmf <;att§malan ve kitle toplumu tarafmdan tehdit edildiginde, burjuva toplumunun krizine bir yamt olarak dogmu§tur. Toplumun gelenek ve kozmik duzen kabulleri dt§tnda nasJI butunle§tirilecegi sorulan sorulmu§tur. Bu ozellikle, Fransa, Almanya ve italya gibi, ulusal birligin c;ok yeni ve kmlgan oldugu Ulkelerde daha fazla du§unUlen bir sorun olmu§tur. ingiltere, genet olarak, butunle§me ve uyum konusunda, Ktta-Avrupa'dan farklt olmu§tur. ingiltere'de de, kapitalist toplumun par<;alaytct etkileri geleneksel baghhklan tahrip etmi§tir. Bunun kar§tsmda, Thomas Smith, toplumu (common wealth), ozgur bireylerin bir ytgmt olarak tammlamt§ttr. Smith'in tersine Jean Bodin, Fransa'da toplumu(devleti), ailelerin, mesleklerin ve ortak kurumlarm -corporate entity- bir birligi olarak tammlamt§tir. Kapitalizmin belli bir geli§kinlik a§amasmdan soma, ingiltere'de oldugu gibi, KttaAvrupast'nda da, devletin duzenleyiciligi yerine, piyasanm kendi kendini buti.inleyen ve duzenleyen mekanizmasma dogru bir kayt§t ba§lamt§; toplumun in§a edici birimleri olarak, ortak kurumlar, bireylerle yer degi§tirmi§; ekonomi ozerkle§erek devlet ve sivil toplum aynlmt§ttr (bi<;imsel aynhk). Tum bunlar, toplumsal yaptda bir parc;alanmt§hga yol a<;mt§ttr. Bu sure<;te, sosyal bilimlerin tarihten aynlmastyla, toplumsal ili§kiler dogal bir sure<; olarak algtlanmaya ba§lanmt§; tarihsellikten soyutlanmt§ bir tarihusti.i insan dogast zeminine oturtulmu§tur. ingiliz, bireyci ve tarih-dt§t toplum du§uncesi, toplumsal dunyada kapitalizmin ortaya <;tkt§tyla olu§an parc;alanmt§hgt sona erdirmek yerine daha da arttrmt§ boylece Batt toplumsal du§uncesi, buti.inle§meden c;ok parc;alanmt§hga dogru evrilmi§tir. bzellikle, ekonominin teknik bir sosyal bilim olarak geli§mesinin bunda etkisi buyi.ik olmu§tur. Gunu-


172

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

mi.izde ise, si.irec; tersine donmi.i§, post-modern parc;alanmi§hga kar§I olar9k, bi.iti.inle§tirici modern sosyoloji aklmlan one <;Ikmaya ba§lami§tir. 192 Avrupa toplumsal di.i§i.incesinde bi.iti.inli.ik, mutlakiyetc;i monar§i doneminde hem kuramsal olarak hem de toplumsal gerc;eklik di.izleminde birbiriyle orti.i§mektedir. Bununla birlikte, modern devlet ya da kapitalist donemde, Wood'un da belirttigi gibi, devlet ve sivil toplumun sozde ya da bic;imsel aynhg1, ideolojik anlamda birey temelli bir parc;alanmi§hk yaratmi§tir. Ancak, bu parc;alanmi§hk, kapitalizmin bi.iti.inle§tiriciligi ic;inde bir parc;alanmi§hktir. Oysa, post-modern donemde tam bir parc;alanmi§hk yarati!maya c;ah§Ilmaktadir. Daha once belirtildigi gibi, ticaretle ba§layan kapitalizm ve sanayile§me ile devam eden ekonominin toplumsal yapiYJ parc;alaYJCI niteligi kar§Ismda mutlak<;I donemden ba§layarak, me§ruti monar§ik devlet ve sonrasmda da ulus-devlet, toplumsal yapiYJ bi.iti.inle§tirici unsur olarak, kapitalizmin ya da modern toplumun temel kurumlanndan biri haline gelmi§tir. Ki.ireselle§me doneminde, ulus-devletin gi.ici.ini.in azalti!masi belirtilen bi.iti.inli.igi.in de zarar gormesi bir ba§ka ifadeyle, toplumsal yapmm parc;alanmasi anlamma gelmektedir. Nitekim, bu ba§hk altmda. toplum kavrammm siyasal bir varhk olarak tarihsel bir zemine oturdugunu ve bu zeminden beslendigini belirtmi§tik. DolaYJsiyla, ulus-devletin zaYJflatJlmasi ya da niteliginin doni.i§ti.iri.ilmesi, onunla bir bi.iti.in olan toplumsal yapmm da parc;alanmasi sonucunu doguracakt1r. Sosyal bilimler de, ozellikle, modern devlet-toplum doneminde. devlet-sivil toplum aynhgmm bir yans1mas1 olarak yapay bic;imde ayri§mi§ daha dogrusu parc;alanmi§, toplumsal gerc;eklik bu parc;alar i.izerinde uzmanla§I!arak birbirinden 192 Ellen Meiksins Wood, The' Pristine Culture of Capitalism -A Historici!Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 89-92.


KOreselle~meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

173

kopuk bir bi~imde a~Iklanmaya ~ah§IImi§tir. Kamu yonetimi de, bu par~alanmi§hgm i.iri.inlerinden biridir. Ki.iresel dbnemde, yine yeni ama ger~ek anlamda bir par~alanma ortaya ~Ikanlmaya ~ah§IImi§ ancak bu kez par~alanan yapmm a~Iklanmasi i~in bi.iti.insel kuramlara gereksinim duyulmu§tur. K1ta-Avrupas1 di.i§i.incesinde, toplumun bir siyasal varhk olarak devletin bi.iti.inle§tirici niteligi ile brti.i§mesi, konumuz olan, toplumsal ve siyasal-yonetsel ger~ekligin bi~imlenmesinde i~ "etmenleri" belirlemek bak1mmdan, devleti daha kolay konumlandirmamiZI saglamaktadir. <:;unki.i, devlet, toplumu olu§turucu unsurlardan biri olarak kabul edilir ve ulusal, yerel bir karaktere sahiptir. Ancak, burada, ozellikle, ingiliz devletinin konumu soru i§areti yaratabilir. Bir ba§ka ifadeyle, devletin toplumla brti.i§en ve bi.iti.inle§tirici bir gi.i~ olarak karakteristiginin ingiltere ornegi bakimmdan degerlendirilmesi zor gbri.inmektedir. Ancak, ingiliz tarihi incelendiginde bzellikle 16.yi.izydda ortaya ~Ikan iki akimm, devletin bi.iti.inle§tirici olmasa dahi "ara~" niteligini ortaya koymaktad1r. Devletin "ara~" olarak nitelendirilmesi, ingiliz gelenegini veri alan bir yakla§Imm i.iri.ini.idi.ir. DolaYJsiyla, bizim kavramsalla§tirmamiz bakimmdan anlamh degildir. ingiliz devletinin de, tamamlaYJCI bir nitelik ta§Idigmi ileri si.irebiliriz. ingiliz geleneginde, olgu ve saYJlarm derlenmesinin, ussal degerlendirmeye dayanarak ko§ullan 1slah ve ortak ~Ikara yonelik yasa ~Ikanlmasi i~in toplumsal siyasanm bi~im­ lendirilmesinde devlete yardimci bir i§levi olmu§tur. Bu, ingiliz devletinin, yeni ybntem ve di.izeylerde, toplumsal di.izenlemenin bir "araci" oldugu b1~imde yorumlanmaktadir. Ornek olarak, yoksulluk rakamlanyla ilgili ilk ulusal sistem kurulmu§tur. Boylece, erken donem modern Avrupa'da, dinsel ve ahlaki ama~lara hizmet eden eski dev-


174

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

let kavramt yerine, di.inyevi ama<;lara hizmetin bir aract olarak, gi.ivenli ve iyL ya§am ko§ullanm olu§turan devlet kavramt olu§maya ba§Iamt§ttr. 193 Devletin belirtilen ara<;hk niteligi, ortaya <;tkan yeni toplumsal di.izenle goreli de olsa i<;kin oldugundan dolaYJ, smtrh ol<;i.ide tamamlaYJct ancak belirgin di.izeyde de bi<;imlendiricidir. Vine aym yi.iZYJlda, ingiliz toplumsal ele§tiriciler -social critic- ortaya <;tkmt§ ve kral ya da ulusun refahtyla degil, stradan insanlann toplumsal ko§ullan ve bu ko§ullarm iyile§tirilmesinde devletin roli.iyle ilgilenmi§lerdir. <;i.inki.i, devlet toplumsal ko§UIIan geli§tirecek gerekli onlemleri almaz ise, su<; ve sivil itaatsizligin yaygmla§masmdan korkulmu§tur. 194 Commonwealthmen de denilen bu toplumsal ele§tiriciler, rejimin temel dogasmt ve devleti dogrudan ele§tirmekten ka<;mmt§lardtr. Bunlara gore, ingiltere'deki ekonomik ve toplumsal sorunlar, ortak topraklarm <;itlenmesi gibi Imsal degi§melerden kaynaklamr. Bu temel doni.i§i.imden yararlananlar ise, toprak sahipleri ve ti.iccarlardtr. Bu devlet gori.i§i.ini.in temelinde, hukuk, egitim ve toplumsal <;evrenin degi§tirilmesiyle, insan davrant§tntn degi§ecegi varsaYJmt bulunmaktadtr. Belirtilen devlet gori.i§i.inde aynt zamanda, kral ya da yonetici stmfm ekonomik durumunun iyi olmasmm insanlarm durum ve ko§ullarma dayandtgt varsaYJmt da orti.ik olarak vardtr. <;i.inki.i, bu di.i§i.ini.irler esas olarak Ta<;'a bagh olduklarmdan, hiyerar§ik bir toplumsal di.izen di.i§i.incesine inanmt§lar, toplumsal ve siyasal stati.ikoyu desteklemi§lerdir. Wood,

193 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism- , New York University Press, New York.

1997, s. 31. 194

Bunlar, ytiksek gorevlerde bulunan, egitilmi§, ingiliz kilisesinin Lutheryen egilimli ruhbanlandtr. Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet o' Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism- ,s. 39.


Kureselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

175

bu a~1dan, toplumsal ele§tiricilerin halkm ~ektigi acllara sempatilerinin olmad1gml da ekler. Ancak, Wood'a gore, ingiltere' de ya§anan toplumsal degi§menin en onemli sonucu, yarabc1 ve etkin bir siyasal kuramm ortaya ~1km1§ olmas!dlr. Benzer bi~imde, Thomas Moore'un Utopya's1 da, daha aydmlanml§ bir kamu siyasasma rehberlik etmek i~in tasarlanml§ bir felsefi kurgu olarak degerlendirilir. Cttopya'da, ozel mi..ilkiyet sisteminin geli§mesini engellemek, zengin ve yoksul arasmda geni§leyen bo§lugu azaltmak, kitlelerin ya§am standartlanm iyile§tirmek, tanm ve mani..ifakti..iri..in geli§tirilmesiyle istihdam1 art1rmak ve ti..im toplumsal gruplann egitimini geli§tirmek ama~lan­ ml§tlr. Ancak, ti..im bunlann ger~ekle§tirilmesinde, Moore'un ger~ek amac1, toplumsal ayaklanma tehlikesi ile su~lardaki artl§l engellemek i~in mevcut toplumsal di..izeni degi§tirmekten ~ok, koruma ve gi..i~lendirme istegidir. K1sacas1, devlet, toplumsal degi§menin yaratlCI bir ajam olarak di..i§i..ini..ilmi..i§ti..ir. ingiliz hi..imanistlerinin onci..ili..ik ettigi bu anla)'l§ta, veri toplamanm devletin ekonomik ve toplumsal ko§ullan geli§tirmesine yard1m edecegi varsa)'llml§tlr. Locke'un gorgi.il bilgi kurammm temeli olarak 16.yi..iZ)'lldaki bu di.i§i..ince aklmlarmm gosterildigini de ekIemek gerekir. 195 Devletin toplumsal degi§menin yaratlCI bir ajam olarak tammlanmas1 da, yine tamamla)'lCI ve bi~imlendirici niteligini ortaya koymaktad1r. Ashnda, 15.yi..iZ)'llda, kapitalist ekonomi tam olarak varolmadlgmdan, devletin ekonomik alam bir bi..iti..in olarak tamamlad!gml soylemek zordur. Bununla beraber, bir bi..iti..in olarak siyasal olgulann toplumsal ya§am1 bi~imlendirici niteligi bakimmdan bu ozelligin Slmrh ~ahi oJsa daha baskin oldugu soylenebilir. <;i..inki..i, ekonomik yapldaki degi§im 195

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 27, 28, 31-33,35, 40, 41, 62.


176

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

daha dogrusu ekonomik <;6kti§Dn etkilerini azaltmak i<;in devlet kullamlmaktq_ bir ba§ka ifadeyle, devlet toplumsal ya§ami bi<;imlendirmektedir. 2. Tarihsel ~amalar Dizisi Olarak Toplumsal Degi§me ve Toplumsal Doni.i§i.imi.in Kendiligindenligi

Toplumsal degi§me ile ilgili olarak yap1lan tarti§malarda, kavramsal duzeyde sik<;a, evrim ile devrim ve degi§im ile donii§iim kavram <;iftleri arasmdaki farkhhk ve benzerlikler uzerinden bir <;6zumleme yap1lmaya <;ah§IImaktadir. Tum bu tarti§malar, tarihsel zemin yoklugunda yaplld1gmdan. belirtilen kavramlann tammlan ile benzerlik-farkl1hk §emala§tmlmasi uzerinden bir sozde a<;Iklama <;er<;evesi ortaya konulmaktadir. Oncelikle belirtmek gerekir ki, toplumsal degi§me kavramJ, daha once yapiian di§ "belirlenim" tarti§malan kapsammda, temel olarak, Avrupa-merkezci bir geli§me kahbm1 yansitmaktadir. DolaYJSiyla, evrimci veya devrimci bir degi§me soz konusu oldugunda aralarmdc buyiik bir farkm olmadigi en azmdan di§ "belirlenimci" topJumsaJ degi§me kuram)an a<;Ismdan soyJenebilir. <:;unku, Avrupa'nm ilerlemeci bir bi<;imde evrilmesi ile A\rupa'daki s1mflann mucadelesi sonucu devrimci bir degi§imin ortaya <;Ikmasi, Avrupa'nm ayncahkligi tezine dayandmldigmdan aralannda farkl1hk gozetilmez. Buradar <;Ikan bir ba§ka sonu<;, evrimci veya devrimci bir toplun:sal degi§menin temel olarak, toplumsal kurumlann i<; b:<;imlenmesini ifade etmesidir. Aynca, evrimci bir toplurrsal degi§me yakla§Immm ozellikle post-modern yakla§Ir:tarafmdan da ele§tirildigini belirtmek gerekir. Evrimci degi§me kuramlannm en belirgin ozelligi, toplumsal ve tarihsel geli§menin, birbirini takip eden a§amclar bi<;iminde olu§tugu varsaYJmidir. Degi§im, toplumsa


Kureselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

177

gerc;eklige, hem dogal hem de ic;sel bir surec; olarak kabul edildiginde, bu aym zamanda onun geli§imci ya da evrimci bir nitelige sahip oldugu anlamma da gelmektedir. Boylece, toplum hem ac;IklaYJCI bir birim hem de bir gbzlem birimi niteligi kazanmaktad1r. Gozlem birimi olmasi, gbrgOI duzenlilik ifadesinin nesnelerini; ac;IklaYJCI bir birim ise, gbrgi.il bir duzenliligin ac;1klanmasmda saptanan nedensel mekanizmanm di.izeyini tammlar. 6rnek olarak, .... .geli§mi§ iilkeler daha ileri bir yapLsal farkllla§ma diizeyine ve bunun sonucunda daha yiiksek bir i<; uzLa§ma diizeyine sahip olduklan ic;in, ekonomik geli§me pozitif olarak temsili demokrasiyle baglantLlLdLr... " 6nermesinde, gbrgOI duzenlilik toplum duzeyinde gbzlemlenmi§ ve bu duzenliligin ac;Iklanmasi toplum di.izeyindeki eylemlerle yapiimi§tir. 196 Boylece, geli§imci baki§ ac;Ismdan degi§im, toplum duzeyinde ic;ten kaynaklanan bir surec; olarak tammlamr. Bu anlamda, degi§me ve evrim ya da geli§imcilik arasmda bir dogru orant1 oldugu kabul edildigi gbrulmektedir. Bununla birlikte, tarihsel sosyoloji akimmda, toplumsal degi§meye daha farkh ve gene! bir ic;erik verilerek, degi§imi ac;1klamak ic;in iki gene! yakla§Imm oldugu ortaya konulmu§tUr. Bu yakla§Imlardan ilki, zamana ve tum toplumlara uygulanan di.izenli "makrososyolojik" yasalann oldugunu varsaymakt1r. Bu da ancak, olc;ek, teknoloji ve cografya degi§kenleri denetlendiginde gerc;ekle§tirilebilir. Zaman, olc;ek ve teknoloji degi§kenlerine aynlabilen baglamsal bir degi§ken olur. ikincisi, her durumun ancak kendi tarihiyle ac;Jklanabilir oldugunu varsaymakt1r. Bu durumda, gene! yasalar ol-

196

Charles Ragin ve Daniel Chirot. '"Immanuel Wallerstein'm Dunya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", s. 301.


178

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

maz ancak olaylar vard1r. 197 Ancak, bu smiflandirmamn da dar oldugu a<;Iktir. <:;unki.i, ilk varsaYJm, pozitivistnomolojik epistemolojiyi ikincisi ise, idiyografik epistemolojiyi yansitmaktadir. Bu iki yontem/yakla§Im, toplumsal ger<;ekligin kavranmasma yonelik, iki farkl1 baki§ a<;Isim banndirmaktadir. Her ikisi de toplumu temel <;ozi.imleme birimi olarak ahr fakat ilki a<;Iklama ikincisi ise, anlama nesnesi olarak. DolaYJsiyla, bu simflandirmada, toplumsal ger<;ekligin di§sal olanm varl@m kapsaYJCI oldugunu ileri si.irmek zor olacaktir. Kisacasi, toplumsal degi§me yakla§Immda, evrim ve degi§me birbirini bu a<;Idan da tamamlamaktadir. Skocpol, sosyolojide devrimin, liberal-demokratik ya da kapitalist toplumlarda siyasal protestonun ve degi§imin nasii meydana geldigini a<;Iklayan ideal modellerden <;Ikartildigmi dolaYJsiyla devrimlerin, toplumsal reform hareketlerinin radikal ve ideolojik yonlerinden dolaYJ ozgi.il. degi§ik bi<;imleri olarak kavramsalla§tmldigmi belirtir. Skocpol, Marxizm'de ise devrimlerin, ama<;h bir hareket olarak kavramsalla§tlflldigmi <;i.inki.i orgi.itli.i ve oz-bilin<;li bir kendisi i<;in s1mfm ortaya <;Iki§mm, i.iretim bi<;imindeki <;eli§kilerden ba§anh bir devrimci doni.i§i.imi.in ortaya <;Ikmasmm zorunlu ko§ulu olarak kabul edildigini belirtir. Bunun bir iradecilik oldugunu ve nesnel ekonomik <;eli§kilerin devrimlere doni.i§mesi i<;in s1mf bilinci ya da hegemonyanm one mine vurgu yapildigmi da ekler. Skocpol" a gore ise devrimler, devlet orgi.itlenmelerini, Slnif yapllanru ve egemen ideolojileri doni.i§ti.iri.ir. Bu kapsamda, toplumsal devrimler, bir toplumun devlet ve s1mf yapisimr. temelden doni.i§i.imi.idi.ir. Toplumsal devrimler, tabandar: 197 Charles Ragin ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Di.inya Sisten: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", s. 285.


Kureselle:?meyi Ac;ddama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi:?im

179

gelen smtf temelli ayaklanmalar ile gen;ekle§tirilir. Skocpol, toplumsal devrimlerde, iki c;att§manm oldugunu vurgular. Bunlar, toplumsal yaptsal degi§im ile smtf ayaklanmalannm c;att§mast ve siyasal olanm toplumsal doni.i§i.imle c;att§mast. Bu kapsamda, Skocpol, siyasal devrim ve toplumsal devrim aynmma gider. Siyasal devrimler, toplumsal yaptlan degil, devlet yaptlanm doni.i§ti.irebilirler; smtf c;att§malanyla ba§anlma zorunlulugu yoktur. ingiliz devrimi, bir siyasal devrim ornegidir. Toplumsal devrimler ise, temel degi§ikliklerin, toplumsal ve siyasal yaptda kar§thklt meydana gelmesidir. 198 Comninel ise, ozellikle burjuva devrimi i.izerine yogunla§arak, bunu, feodal toplumdan kapitalist topluma doni.i§i.imi.in temel bir unsuru olarak yorumlayan Marxist kuramt ele§tirir. <:;:unki.i, burjuva devrimi, di.inya tarihinde smtfh toplumun zorunlu bir a§amast olarak ac;tklamr. Oysa, Comninel'e gore, burjuva devrimi ile kapitalizm arasmda onemli farklthklar vardtr. 199 Devrim kavramt, liberal kuramda da ele ahnmakta ancak bir ti.ir ayaklanma ya da reform baglamma oturtularak incelenmektedir. Bu yoni.iyle, evrimci toplumsal degi§im kuramlan ile orti.i§i.ildi.igi.i kolayca ileri si.iri.ilebilir. DolaYJstyla, toplumsal geli§menin ya da ilerlemenin geli§im a§amalannda meydana gelen gec;ici bir olgu olarak devrim ele ahndtgmda ve belirtilen toplumsal ilerlemenin gene! olarak Avrupa'nm otonom degi§me si.irecinin bir parc;ast olmast durumunda, en azmdan liberal siyasal kuram baklmmdan devrimleri ic;sel bir olu§Um olarak nitelendirmek olanakltdtr. Yukanda da gori.ildi.igi.i gibi, gerek Skocpol 198 Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve (in'in Kar§tla§t:rmalL Bir c;ozilmlemesi-, (<;ev. S. Erdem Turk6zu), imge Kitabevi, Ankara, 2004, s. 15, 23, 25, 26, 46, 47. 199 George C. Comninel, Rethinking The French Revolution -Marxism and the Revisionist Change-, Verso, London, 1990, s. 7, 8, 94.


180

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

gerekse Comninel, Marxizm' deki devrim kavramm1, iradecilik ve evrimcilik dOzleminde yorumlayarak ele§tirmekteler ve evrimci degi§irh kurami kapsamma sokmaktalar. Skocpol ve Comninel'den yola <;IktigimJzda, Marxizm anlammda devrim kavrammm da ic;sel bir sOrece ait oldugu sonucuna vanlabilir. Bununla birlikte, Marxist kuram1 emperyalizm varsaYJmlanyla birlikte degerlendirdigimizde daha farkh sonuc;lara varabiliriz. ;>imdi, ingiliz devrimi ornegi Ozerinden, devrim, donO§Om ve degi§im kavramlanm ele almak gerekir. Wood, kimi tarihc;ilerin, ingiliz tarihinin sOrekliligini varsaydiklanm dolaYJsiyla bOyOk bir donO§OmOn olmad1gmt kabul ettiklerini aktanr. Bu yakla§Imda, uzun donemli toplumsal ve yap1sal degi§melere sahip tarihsel a<;Iklamalar reddedilir. ingiltere'nin antik devlet bi<;imi ile erken kapitalizm arasmda bir c;eli§kinin olmadigi aksine ingiliz kapitalizminin, ekonomik, siyasal ve ideolojik olarak birbiriyle ili§kili bir degi§me sOrecinin OrOnO oldugu kabul edilir. DolaYJsiyla, ingiliz tarihinde bir bOyOk donO§OmOn ya§anmadigi varsaYJhr. 1688-1832 arasmdaki donemde, ingiltere'de, egemen ideolojinin aristokratik, monar§ik ve patriarkal oldugu yani eski rejim niteligi ta§Idigi; Anglikan teolojisince temellenen ve sekOier olmayan bir devlet kavrami ve hanedanhk ittifaklan ile belirlenmi§ siyasal c;ati§malann oldugu kabul edilir. DolaYJSiyla, degi§me, yOkselen ve dO§en simflar modeli Ozerinden a<;Iklamr. Degi§im, eski rejimi temsil eden aristokrasi ile modern donemin yaratiCISI burjuvazi arasmda bir fark!IIa§ma olarak yorumlamr. ingiliz aristokrasisi, eski rejimin direngen bir simgesi olarak one <_;Ikartihr. Boylece, degi§im sorunu, mevcut SImf ili§kilerinin bir donO§OmOnden c;ok, bir s1mfm digeriyle yer degi§tirmesi bi<;iminde kavramsalla§tmhr. Arkaik bi<;imler, bir tOr engelleyici olarak karakterize edilir. Vine bu


Kureselle~meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi~im

181

"":'1odelde, aristokrasi-burjuvazi, din-ussalla§ma, sozle§me-jyerar§i gibi kar§tthklar, geleneksel ingiliz aristokrasisi ve "":'1onar§isinin himayesinde ortaya <;tkan ve geli§en burjuva :eger ve uygulamalanm temsil eder. 200 Goruldugu gibi, :u modelde, donti§tim, toplumsal baglammdan siyaset .~ ideolojinin soyutlandtgt, basit bir toplumsal degi§me sorunu olarak incelenmekte ve kavramsalla§tmlmaktadtr. 3ir ba§ka ifadeyle de, toplumsal donti§tim sorunundan •..a<;mtlmaktadtr. Wood, tUm bunlardan dolayt bu mode::~. ingiliz i<; sava§mt a<;~klayamadtgmt ileri surer. 201 Liberal :arih yakla§tmtm yansttan bu model kapsammda, toplumsal degi§me, ingiliz tarihinde bir evrimle ortaya <;tkan top'umsal ger<;eklik olarak kavramsalla§ttnhr. ingiliz toplumsal geli§mesindeki dt§ "etmenlere" herhangi bir duzeyde _.er verilmedigi gorulmektedir. Bu modeli ele§tiren Wood, 50Z konusu modelden uretilen ve yukanda aktardtgtmtz ~r§tthklardan <;ok, astl kar§tthgm, rantiye manttgt..:retkenlik, siyasal olarak in§a edilen mulkiyet-ekonomik :!rttk <;ekme bi<;imleri, bir mulkiyet bi<;imi olarak devlets;vi[ toplum ile geleneksel haklar ve topluluk duzenlemeeriyle <;er<;evelenen mulkiyet ili§kileri-uretim ve rekabet _.asalan ile piyasa zorunluluklan arasmda oldugunu ileri surer. 202 Bu ztthklar, Wood'un toplumsal degi§meyi bir :Jonti§tim ya da bir devrim olarak kavramsalla§ttrdtgmt 3ostermektedir. Ancak, Avrupa-merkezci yaytlmacthk ve \vrupact-Marxizm kuramlan a<;~smdan, Wood'm kavram-

:!:~ Ellen Meiksins Wood,

The Pristine Culture of Capitalism -A Historical

~yon Old Regimes and Modem States-, s. 117, 118, 120, 124, 125, 127,

:-+3. "'' Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture o( Capitalism -A Historical ~yon Old Regimes and Modem States-, s. 119. :.::

2

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical

~yon Old Regimes and Modem States-, s. 143.


182

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

salla§tlrmasi da, Avrupa'mn otonom geli§me yap1sma ayncahk tamnmasmdan dolaYJ ele§tirilebilir. Bu tarti§malan daha sonra yapacagimiz belirtelim. Konumuz a<;~smdan onemli olan, degi§imin bir i.i.st kavram olarak kullamlmasi durumunda, evrim, devrim ya da donO§i.i.mi.i.n onun farkh gori.i.ni.i.mleri olarak one <;~kmasidir. Ancak, degi§im; doni.i.§i.i.m veya devrim gibi toplumsal olgulann yoklugunda ba§h ba§ma evrimsel geli§menin bir a§amasi olarak yorumlanabilir. ingiliz tarihinde, kapitalizmin ortaya <;Iki§Ini bir doni.i.§i.i.m olarak yorumlamayan bir ba§ka yakla§Ima gore, ingiltere' de geleneksel koyli.i. toplumundan modern bir kapitalist ekonomiye doni.i.§i.i.m olmami§tlr. <;unki.i., bir ingiliz koyli.i.li.i.gi.i. hi<; varolmami§tir. ingiltere, eski zamanlardan beri bireyci bir mi.i.lkiyet sistemine sahip oldugundan koyli.i. toplumu niteligine hi<; sahip olmami§tlr. Bundan dolaYJ, kapitalizm, ingiliz bireyciliginin dogal bir geni§lemesi, olgunla§masJ olarak kabul edilmektedir. DolaYJsiyla, bir doni.i.§i.i.m olarak kavramsalla§tmlmaz. Nitekim, feodalizmden kapitalizme ge<;i§ de, bireyci mi.i.lkiyetin bir si.i.rekliligi olarak degerlendirilir. Vine, kapitalizm, ortak hukukun common law- eski <_;aglardan beri varolan ilkelerinin a<;Iga <;Ikmas1 olarak da yorumlanmaktad1r. Wood, bu a<;~k­ lama bi<;imlerinde, tarihin olmadJgmi, §eylerin dogal duzeni bi<;imindeki bir yakla§Imm varsaYJmlarmdan hareket edildigini belirtir. Bir ba§ka ifadeyle, kapitalizmin oyki.i.su tarihin sonudur. Bu, kapitalizmin son a§amaYJ temsil etmesi anlammda degil fakat tarihsel olarak ba§langicJ olmayan bir sistem olmas1 anlammdad1r. Kapitalizm, dogaldir, ba§I ve sonu yoktur. Oysa diyor, Wood, kapitalizm i.i.retimin yaygm komi.i.nal di.i.zenlenmesinden, sermaye ve rekabet yasalannca belirlenen bir i.i.retime doni.i.§i.i.mdur Bununla birlikte, toplumsal yap1da doni.i.§i.i.mi.i. kabul et-


Kureselle§meyi A<;Iidama Sorunu ve Kamu Vonetiminde Degi§im

183

:neyen yakla§tmlarda, kapitalizmin evrenselligi ve ebediligi .-arsaYJmt altmda, tOm tarih geriye dogru kapitalist ilkeler.€ okunmaktadtr. Wood, bunun, kapitalizmin ozgunlugu:-~un gorulmesini engelledigini belirtir. 203 Farklt varsaYJmlan banndtrsa da bu ornekte de, toplumsal degi§menin, tarihsel geli§menin a§amalanndan biri bi<;iminde kavramsalla§tmld@ dolaYJstyla da, donu§um ya da devrim i<;erikli bir toplumsal degi§me yakla§tmmm benimsenmedigi gorulmektedir. Toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi<;imlenmesinde, i<; ve dt§ ko§Ullann "belirleyiciligini", toplumsal degi§me kavramtm ve konuyla ilgili kuramlan veri olarak ahp tartt§mak olanaklt degildir. Bu tartt§malar yaptlmadan, kamu yonetiminde degi§imin en azmdan kuramsal olarak a<;tklanmasmm "ezber yinelemek"ten oteye bir anlammm olmayacagt a<;tkttr. Kar§tla§ttrmah kamu yonetimi alanmda uretilen kimi kuramlarda, geleneksel, ge<;i§ ve modern toplum varsaYJmtmn, yukanda yapt@mtz toplumsal degi§me kuramlan baklmmdan pek <;ok a<;tdan yetersiz oldugu ve kamu yonetimi ger<;ekligini a<;tklamaktan <;ok, smtrh ol<;ude betimledigini soylemek olanakltdtr. <:;unku, bahsedilen alandaki kuramlarda, bagtmh Ulkeler baklmmdan toplumsal degi§me kavrammt yeniden du§unme ya da olu§turma gibi bir kaygt ta§mmadtgt gorulmektedir. Daha dogrusu, toplumsal degi§me ve bunun en onemli bi<;imlendiricisi olan devlet-kamu yonetimindeki degi§im, tek ba§ma dt§ bir sure<; olarak ele ahnmaktadtr. Daha sonraki ba§hklarda inceleyecegimiz gibi, toplumsal degi§me, i<; ve dt§ olU§Un bir urunudur. Oysa ki, toplumsal degi§meyi, Avrupa'ya ait otonom bir sure<; olarak kav203 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 146, 148, 149, 154, 157, 158.


184

Kureselle~me, U1us-Devlet ve Kamu Yiinetimi

ramsalla§tiran klasik degi§me kuramlanndan hareket edildiginde, kamu yonetimi gen:;ekligi, degi§me zorlamasinm bir i.iri.ini.i olarak tek boyutlu bir gen:;ekligin yeniden i.iretilme arac1 bi<;iminde kavramsalla§tmhr. Buna kar§Ihk, toplumsal degi§meyi tamamen di§ "belirlenim" s1mrlan i<;ine hapseden di.inya sistemi kuramlan kapsammda ele ald@mizda, kamu yonetimi gerc;ekligi, bu kez, belli ozgi.inli.iklerinden soyutlanmi§ olarak incelenecektir. Nitekim, Wallerstein, degi§imi normal bir olgu haline Frans1z Devrimi'nin getirdiginP04 belirtmekle birlikte, toplumsal degi§imi herhangi bir i.ilkedeki olaylarm degil, bir bi.iti.in olarak di.inya sistemindeki degi§imlerin ko§ulladigini 205 varsayar. DolaYJsiyla, Frans1z Devrimi ile birlikte ortaya <;Ikan degi§im di.i§i.incesi, di§ "ko§ullann" belirleyiciliginde meydana gelmi§tir. Bu kuramsal yakla§Im, kamu yonetiminin i.iretim, devlet ve simflarla alan ili§kisinin c;ozi.imlenmesine kapahd1r. Buna kar§Ihk, Tilly, toplumsal degi§imin olmadigmi ancak modern di.inyaYJ meydana getirer. devlet olu§umu ve kapitalist birikim gibi <;agsal si.ire<;lerir, oldugunu, ileri si.irer. 206 Bu yakla§Im ise, bag1mh i.ilkelerdeki, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bic;imlenmesinde, kolonyalizm, emperyalizm v.b. etmenleri <;bzi.imleme di§I b1rakmaktad1r. Degi§me diyalektik materyalizmin de temel konulanndar. biridir. Hatta, Ollman'a gore, diyaletigin en temel konusL degi§imdir. Diyalektik, degi§meyi, §eylerin neden degi§tig: kapsammda ele almaz. Degi§imin nedenlerini ara§tirmak degi§imin §eylerin ne olduguna di§Sal olarak kavranmas 204

Immanuel Wallerstein, Diinya Sistem/eri Analizi -Bir Giri:;-,s. 83.

205

Charles Ragin ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Dunya Siste-,. Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", s. 277. 206

Theda Skocpol, "Sosyolojinin Tarihsel imgelemi", s. 18.


Kureselle:?meyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

185

···arsaYJmma dayamr. Sir ba§ka ifadeyle, degi§im en ba~mdan ara§tirma nesnesinden ayn tutuldugundan ara§:mna nesnesinin nasi! degi§tigini incelemek zorla§makta:itr. Oysa, degi§im §eylerin ne olduguna ili§kin bir a<;~kla­ -na bic;imidir: ".. .herhangi bir §eydeki degi§im ancak ::irbiriy[e yakzn ili§kideki ogelerin karm~Lk etkile§imi J:;inde ve bu etkile§im aracLiLgLyla ortaya c;LktLgzndan, jegi§imi bir §eyin ne olduguna ic;kin bir §ey olarak al'Tlak aym zamanda degi§imi miimkiin k1lan etkile§imi je aym §ekilde degerlendirmeyi yani etkile§imi de bir ?eYin ne oldugunun asli bir parc;asL olarak gormeyi ge-ektirir ... ". 207 Blaut'a gore ise, Marxizm, toplumsal degi~imi, tarihsel a§amalar temelinde ac;Iklayan tipik bir kuram hatta dogmatik bir kurallar butUnl.idur. Marxizm'deki tarihsel a§ama varsaYJmmm Lie; ozelliginin oldugu iddia edilmektedir: 1. Toplumsal geli§me farkl1 a§amalarla tammlamr. 2. Her a§amanm belli ozellikleri vardir. 3. Her toplum veya toplumsal olU§Umun-formasyonun benzer a§amalan gec;irmesi gerekir. 208 B. i<; Olu§un iki Kaynag1: dretim ve S1mf ya da Brenner Tarb§masJ

Toplumsal ve siyasal-yonetsel gerc;ekligin bic;imlenmesinde uretim ve uretim bic;imi ile s1mf ve s1mf ili§kileri, di§ "belirleyiciligi" temel alan kuramlarda ikincil bir unsur olarak gorulml.i§ hatta varhklan reddedilmi§tir. Daha once de belirttigimiz gibi, hem liberal hem de Avrupac1-Marxist kuramlann en onemli ortak noktalan Avrupa-merkezcilik olarak kabul edildiginden, uretim ve uretim bic;imi ile s1mf 207

Bertell Oilman, Diyalektigin Danst-Marx'm Ybnteminde Adtmlar-, s. 46,

55, 59. 208

James, M. Blaut, The National Question-Decolonising The Theory of

Nationalism-, s. 26.


186

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ve smtf ili§kilerinin, adt ge<;en kuramlarda Avrupah bir olgu olarak kavramsatla§tmldtgt iddia edilmi§tir. Uretim bi<;imF09 hatta Uretim kavramt tUm kU!tUrel ve ideolojik niteliklerden farklt olarak, ya§amsal ve ge<;imsel bir insan etkinligidir. DolaYJstyla, insamn doga ve toplum ile ili§kisini kapsadtgmdan, i.ilkeden i.ilkeye veya ki.ilti.irden kU!ti.ire farkltla§maz. Uretim ancak farklt i.iretim bi<;imlerine gore ornek olarak feodalizm, kapitalizm gibi farkhla§tr. Uretim bi<;imleri ise, farklt stmf ili§kileri ve arttga el koyrna bi<;imlerine dayamr. Bu farklt nitelikler, devlet ve kamu yonetimi ile toplumsal ya§amt bi<;imlendirir; tamamlar. Devlet ve kamu yonetimi, i.iretim bi<;iminin ozgi.inli.ikleri temelinde toplumsal ya§amt bi<;imlendirir. Giri§ bo!Umi.inde de belirttigimiz gibi, her tarihsel <;agda ve her liretim bi<;iminde, kendisine atfedilen "nesnellik" niteligini hak ettigini tsrarla gosterircesine, devlet ve kamu yonetiminin ara<;salhgt i.izerine yaptlan vurgu, i.iretim bi<;imi kavrammm tarih-i.isti.i zemine oturtulmu§ bir yorumudur. Oy209 Buraya kadar olan kis•mlarda, uretim bi<;imi vb. kavramlar kullandm•~ Ancak, Brenner tartl§masmm daha iyi kavranabilmesi baktmmdan i:izellikle :,:. rihsel maddeci yakla§Jma yabanc1 olanlar i<;in belirtilen yakla§Jmm birka<; IQ,. rammm a<;•klamasm• Hilton'un cumleleri ile aktarmak gerekmektedir. Ure:_bi<;imi -mode of production- tarihsel ara§l.lrmanm temel bir arac1 olarak ka;::>.J edilmi§tir. Tum Marxistler tarafmdan bir uretim bi<;imini a<;1klamak ic;in or.:~ Marx'm adland1rd•g• uretici guc;ler -forces of production- (dogal kaynaklar, teo noloji ve emek gucu) yani varolma ve yeniden uretme mucadelesinde doga "!' insan arasmdak.i ili§kiden hareket edilir. ikinci unsur, uretim ili§kileridLrelations of production-. Bu, uretim arac;lanyla onlann sahipleri arasmdaki ~ kiyi tammlar. Ornek olarak, feodal uretim bic;iminde ki:iylUler ve toprak soyit.:.a" arasmdak.i ili§ki gibi. Dogal olarak uretim ili§k.ileri, uretim guc;lerinin geli~-r duzeyine gore degi§ebilir. Verili bir toplumsal olu§um baskin bir uretim bi<;n. tarafmdan bic;imlendirilir ve diger bi<;imlerin unsurlanm ve onlarm ustyap1sa. :.<;imlerini i<;erebilir. 6rnek olarak, kiilelik hukuku, insam uretimin basit bir a"'3= yapmak baktmmdan ekonomik altyapmm bir unsurudur. Ancak.i, hukuk da"ot ustyap1 m1d1r? sorusu da tUm bu tartJ§malarda iinemlidir. Nitek.im, feodal :.:clumda serflik yasalanmn art1k c;ekme surecine derinden girdigi tarti§IIIT'.:s:r R.H. Hilton, "Introduction", s. 6, 7.


Kiireselle§meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

187

sa ki, uretim bi~iminin tarihsel ozgunlugu kabul ediliyorsa, devlet ve kamu yonetimine nesnel bir ara~salhgm atfedilmemesi gerekir. Kapitalizmin ozgunlugu daha dogrusu ingiltere'ye ait olma olgusu, uretim bi~imleri arasmdaki ge~i§ sorunu ile ilgili tarti§malann ana konusudur. Bu tarti§malardan, en bilinenlerinden biri Brenner tarti§masJdir. Brenner tarti§masi, kapitalizmin ortaya 9kl§mda ingiltere klrsal alamnda, nufus veya arz ve talep hareketleri gibi nesnel ekonomik unsurlardan ~ok, toprak soylulan ile koyluler arasmdaki s1mf mucadelesinin temel oldugu varsaYimma dayanmaktadJr. Bu sure~te, kapitalizmin olu§umu a9smdan, toprak soylusu, kirac1 ~ift~i ve ucretli emek arasmdaki s1mf ili§kisinin kritik rot oynadigi iddia edilmi§tir.

1. Tarihsel Ozgiinliik Olarak Uretim ve Kamu Yonetimi Wood'un kapitalizmle ilgili en onemli varsaYlmi, insan dogasmm dogal ve ka~miimaz bir sonucu olmadigi, ~ok ozel tarihsel kO§UIIann urunu oldugu yonundedir. 210 Daha once, Wood-Biaut tarti§masmda, Wood, Blaut'un Avrupa-merkezcilik "ithamma" kar§I, kapitaJizmin ozgQnJUgQ vurgusuyla yamt vermi§tir. Wood'un yamtmm ana gerek~esi, kapitalizmin geli§imini a9klayan ticarile§me madeline kar§I olarak, onun evrensel bir uretim bi~imi olmadigi, ingiltere'nin tarihsel ko§ullanmn bir urunu oldugudur. Boylece, Wood, kapitalizmi tarihselle§tirerek, Avrupamerkezci varsaYimlan ge~ersiz kllmaya ~ah§IL Kapitalizm ingiltere'de dogup geli§tikten soma dunyaya rekabet~i piyasa zorlamalannm sonucunda yaYilmi§tir. Wood, kapita210

Ellen Meiksins Wood, 'The Agrarian Origins of Capitalism", Monthly

Review, Vol. 50, No.3, July/August, 1998, s. 29.


188

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

lizmin dogu§unu, yabanc1 bir zorlamamn degil, ingiliz mulkiyet ili§kilerinin ic;sel bir geli§imi olarak varsaydigmdan ve feodalizmden kapitalizme donCI§Omun tarihteki tek ornegi olarak ingiltere'yi kabul ettiginden, 211 varsaYJmlan toplumsal kurumlann bi<;imlenmesinde dogrudan dogruya i<; "belirleyiciligi" temel alanlar arasmda yer almaktad1r. Wood, uretimi, kapitalist uretim bic;iminin ozgCmlugu kapsammda kavramsalla§ttrmaktadir. Bunu, uc; duzlemde yapmaktad1r. Bunlar; ticarile§me modelinin reddi ve bunun dogal sonucu olarak, kapitalizmin kokenini ingiliz lmsahnda bulma iddiast ba§ka bir ifadeyle tanm kapitalizmi saVI, ikincisi, yine ingiltere' de i<; piyasanm olu§umunun incelenmesi ve ingiliz toplumsal olu§umunun Fransa ile kar§IIa§tinlmasi. Wood' a gore, ingiltere' de kapitalistle§menin kokeni, 16. yOzyii ve 17 .yOZYJhn ba§lanna kadar gider. Wood, t1pkl Brenner gibi, kapitalizmin kentlerde degil, ingiliz kirsahnda dogdugunu savunur. 212 Bati kulturunde, kentler ile kapitalizmin ozde§le§tirildigini, ikisi arasmda dogal bir ili§ki oldugunun varsaYJldigmi belirtir. Oysa, Wood, kapitalizmin, kirsalda c;ok ozel bir yerde ortaya <;Ikttgim iddia eder Kapitalizmi, ticaretin geli§mesi olarak degerlendiren modelleri ele§tiren Wood, onun degi§im ve takastaki basit bir geni§leme olmadigmi, ya§amm en temel gereksinimleri211 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historic.a Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 159.

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historic~ Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 115. Wood, ingiliz kiilllirun<k kentle§menin -urbanism- zaytf oldugunu da iddia eder. Wood, kapitalizmin 1<.:kenini, ingiliz kirsah olarak saptadtgmdan, ingiliz kirsahm -ruralism- duraga·

212

olarak yorumlamaz. Diger Avrupa Ulkelerinde, kent, sanayile§me ve ekonomil geli§me ile ozde§ tutulurken, ingiltere'de buna gerek duyulmaz. Aksine, ing:ii4 kirsah, geli§mi§ligi ve geli§mi§ bir tanm kUitUrunu yans1t1r ve bununla temeir-nir. A.g.e., s. 115.


Kureselle§meyi Ac;lldama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

189

:1in uretiminde, insanm doga ile eski <;aglardan beri suregelen etkile§im kahbmm bir kmlmasi oldugunu belirtir. :\apitalist ve on-kapitalist toplumlar arasmdaki farkhhk da, Jretimin kent veya lmda yapiimasi degil, ureticilerle ar:;k'a el koyanlar arasmdaki mU!kiyet ili§kisinin farkhla§maSidir. 16.ylizYJldan ba§layarak, dogrudan ureticiler ile on:ann art1klarma el koyanlar, artan bir bi<;imde kapitalist Jygulamalara dayanmaya ba§lami§lardir. Bu kapitalist uygulamalar, maliyeti dli§lirme ara<;lanyla degi§im dege:inin en<;okla§tmlmasi, uretkenligi, uzmanla§maYJ, birikimi ve yeniligi geli§tirmektir. Bunlar, ayru zamanda, lmsal kapitalizmin temel karakteristigi yani rekabet<;i piyasa zorunluluklandir. Tum bunlann ortaya <;Ikmasmda etkili olan daha dogrusu, ingiliz tanmmm piyasa zorunluluklanna tabi olmasm1 saglayan §ey, tanmsal toprak yogunla§masidir. 213 Zorunluluk, lire tim ili§kileri kendiliginden donli§tligunde ger<;eklik kazarur, boyle bir degi§me i<;in piyasa firsat yaratmaz. 214 Wood, toprak yogunla§masmi saglayan toprak birle§tirmelerinin otesine gitmez. Bunlan yani 13.ylizYJldaki geli§meleri sonraki ba§hkta Brenner'm du~uncelerini ele ahrken inceleyecegiz. Wood, toprak yogunla§masi ile birlikte, ingiliz koylerindeki tanmsal kahbm, komunalden bireysel mU!kiyete dogru geli§tigini ve li<;lli bir toplumsal ili§kinin ortaya <;Iktigmi belirtir: Kapitalist ranta dayanarak ya§ayan toprak sahipleri, kara bagh olan kapitalist kiraciiar -tenant- ve mU!ksuz ucretli emek<;iler. 215 Bu Li<;IU ili§kinin mantigi, toprak soylulannm kiraci <;ift<;ileri kira sozle§meleri yapmaya -lease- zorlamalan ve bunun 213

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", s. 15, 19, 25.

214

Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", s. 131.

215

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem Stales-, s. 53; Ellen Meiksins Wood, 'The

t\grarian Origins of Capitalism", s. 19.


190

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

sonucunda onlann kapitalist bi<:;imde hareket etmeye itilmeleridir. Wood'un bu konudaki savlannm bnemli bir boyutu da, kira sbzle§meleri uygulanmaya ba§lamadan once, yeomanlann 216 mO!kiyetlerini kapitalist bi<:;imde kullandtklan iddilarma kattlmamastdtr. 217 Belirtmek gerekir ki, kiracthk ile yeomanhk bzde§ degildir. Zengin kapitalist <:;ift<:;iler olan yeomanlann da altmda, en ki.i<:;i.ik <:;ift<:;iler yani bzgi.ir zi!yet!er-freeholderve daimi zilyetler 218 copyholder1ar bulunmu§tur. Bu yapt, a§amah olarak ti.im i.ilkede yaygmla§mt§ttr. 219 Bu, toprak sahiplerinin degil, kiractlann rekabet basktlarma maruz kald@ yeni bir olu§umdur. Kiractlar, i.irettiklerini sadece pazarda satmak i<:;in degil fakat i.iretim ara<:;larma htzla ula§mak i<:;in de piyasaya girmeye zorlanmt§ttr. Vine, kiractlar, ekonomik rantlardan pay almak i<:;in, piyasa fiyatlanndan i.iretmek ve yenilik yapmak gibi zorunluluklar i<:;inde olmu§lardtr. Kiractlann, ekonomik leaseholder olma si.ireci, varolan yasal ili§kilerin bir olgunla§mast degil, toprak mi.ilkiyetini elinde bulunduran ingiliz toprak soylulanmn arazileri birle§tirmesi ve sbmi.iri.i ybntemlerinin denetimindeki bir dbni.i§limi.in sonucudur. 220 Boylece, feodal gelirlerin di.i§me krizi.

216

Yeoman, kuc;uk bir toprak parc;asma sahip olan veya tasarruf eden, genellikle de topragt kendi i~leyen klic;uk ta~ra soylulan. Christopher Hill, I 640 ingi ..:.: Devrimi, (c;ev. Neyyir Kalayctoglu), istanbul, 1983, Kaynak Yaymlan, s. 29.

217

Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", s. 132, 133.

218

'Copy' hem topragm transferini saglar b6ylece toprak soylunun iradesindec c;tkar -by copy- hem de bir malikane mahkemesine -manorial courtia- kay::J. olma hakki verir. Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", s. 134. 219

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A TTWTipet of Sedition -Politic.a Theory and the Rise of Capitalism- , s. 11. Bunlann kentteki kar~thgt, kli<;-.Jt

tliccar, sanatkar ve resmi g6revlilerdir. Ag.e., s. 11. 220

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Histori= Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 150, 154.


Kureselle~meyi Ac;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

191

kira sozle§melerinin olu§turulmaswla <;ozi.Hmu§tUr. 221 Rekabet<;i baskliar ve onlann i<;inde bulundugu yeni hareket yasalan kitlesel bir proleteryanm varhgma dayanmaz. Wood'a gore, piyasaya bagtmh kiract ureticilerin varhgma dayamr. Rekabet<;i baskliar, ucretli emek<;i olarak <;ah§an kiractlan harekete ge<;irmi§tir. Bu <;tkanmlardan Wood, piyasa bagtmhhgmm proleterle§menin sonucu degil nedeni oldugunu iddia eder. Nitekim, kapitalizmin belli dinamiklerinin, i§gi.id.inun proleterle§mesinden once ingiliz tanmmda bulundugu ve bu dinamiklerin ingiltere' de emegin proleterle§mesinde en onemli etmen oldugunun alti <;izilmi§tir. 222 Aynca, toprak sahiplerinden de dogrudan baskliar gelmeye devam etmi§tir. Ancak belli bir sure sonra bu baskliar, <;tkttlan arttrmak i<;in, kiractlann maliyetleri azaltarak, karlan arttrma yonunde hareket etmelerini saglamaya yonelmi§tir. Ba§anh <;ift<;iler, yeni kira sozle§meleri elde etmi§ ve ucretli emek <;ah§tirmaya ba§lamt§lardtr. Toprak soylulan da, yenilik<;i ve uretken kiractlar i<;in rekabet etmeye ba§lamt§lardtr. <;iftliklerinin uretekenligini geli§tirme yollanm ara§ttrmt§lar hatta bazt toprak soylulannm kendileri leaseholder olmu§lardtr. 223 Tum bu sure<;te, tanmsal i.ireticiler, piyasa bagtmh olmu§lardtr. Bu, piyasa i.irunlerini satmaya zorlanmaktan daha temel bir anlam ta§tr: Topraga, uretim ara<;lanna ula§mak baklmmdan piyasanm aracthk etmesidir. Rekabette ba§anh olamayan kiractlar, mulksuz smtflara kattlmt§lardtr. Toprak sahipleri ve kiractlann kar i<;in topragm uretkenligini geli§tirmeleri, ta221

Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", Review of Radical Political Economics, Vol. 33, 2001,s.85. 222

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", s. 26.

223

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political

Theory and the Rise of Capitalism-, s. 15.


192

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

nmda uretkenlik arti§tna yol a~mi§tir. Bunun bir sonucu olarak, tanmsal kapitalizmin altm ~ag1 olan 18.yi.izyilda, geli§tirme -improvement- uygulamas1 ve kavram1 ortaya ~Ikmi§tir. Bu kavram, ilk ortaya ~Ikt1gmda, daha iyi yapmak anlammda -making better- degil, parasal karla ilgili bir §ey yapmak ozellikle de kar i~in toprag1 i§lemek anlammda kullamlmi§tlr. Bir ba§ka ifadeyle, tanmsal geli§tirme, en iyi uygulamalan olu§turmaktir. 18. yi.izyilda, geli§tirme kavramiyla, uretkenlik ve kar birbirinden aynlmaz bir nitelik ta§Imaktadir. Geli§tirme, onemli teknolojik yeniliklere dayanmaz. Yeni ara~lar kullamlmasma ragmen, gene! olarak tanm tekniklerindeki geli§meyle daha fazla ilgilidir. Ornek olarak, nadas donemlerinde alternatif yeti§tirme, urun degi§tirme gibi. DolaYJSiyla, geli§tirme, yeni tanmcihk teknik ve yontemlerinden daha fazla bir §eyi ifade etmektedir. Bu olgu veya kavram, toprak soylusu ve onun zengin kapitalist kiraciSI i~in, geni§letilmi§ ve yogunla§tinlmi§ arazi sahipligini gerektirir. Aym zamanda, topragm daha verimli kullamlmasi i~in mudahale gerektiren eski gelenek ve uygulamalann da ortadan kaldmlmasi i~in zemin yarati!mi§tir. Bundan dolaYJ, 16 ve 18.yi.izyihn arasmda, kapitalist birikimi engelleyen geleneksel haklan ortadan kald1rma baskis1 buyi.imi.i§ti.ir. Bu, ozel mi.ilkiyet iddiasiyla, ortak topraklann komunal sahipliginin tarti§maya a~Ilmasi, ozel topraklar uzerindeki ~e§itli kullamm haklanmn ortadan kaldmlmasmi kapsami§tir. Boylece, geleneksel mulkiyet, kapitalist mi.ilkiyet ile yer degi§tirmek zorunda kalmi§tir. Geli§tirme kavrami, farkl1 ki§ilerin kullamm haklannm ~aki§masJ, ozel mulkiyet ile ortak mulkiyetin kimi bolumleri uzerinde haklann ~ati§masi gundeme geldiginde daha dogrusu mahkemelere ta§Indigmda, hakimler geleneksel haklara kar§I, yasalhk gerek~esi olarak bu kavram1 kullanmi§lardir. Wood, bu kavram1, tanmsal


Kureselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

193

kapitalizmin iyi bir ozeti olarak tammlar. 19.yi.izy!lda ise, soz konusu kavram, belirtilen anlamm1 a§amah olarak kaybetmi§ ve ticari kar anlam1 olmadan, bilimsel tanm yapmaYJ i<;erecek bi<;imde kullamlmaya ba§lanmi§tir. 224 Wood, bu geli§melerin harekete ge<;iricisinin, tticcarlar olmadigmi vurgulamaYJ ihmal etmez. Yeni olan, toplumsal mDlkiyet ili§kilerinin donD§DmDdDr. Konunun, di§ "belirleyicilik" tarti§malan ile ilgili boyutuna daha sonra deginecegiz. !?imdi, Wood'un ingiltere'nin ve kapitalizmin tarihsel ozgDn!UgD iddiasmm ikinci yonD olan, ulusal i<; piyasanm olu§umuna donmek gerekir. Wood, 16.yi.iZYJhn ba§lannda, ingiltere'de ulusal bir piyasa olu§tugunu iddia eder. BDyi.ik ve buttinle§mi§ bir i<;-yerel ekonomi, Londra merkezli metropolitan piyasa sisteminin kurulmasiyla geli§mi§; ingiltere, birbirine bag1mh ekonomik birimlerin bulundugu birle§ik bir Dike olmu§tur. Londra, dagitim ve ta§Imacihkta merkezi bir nokta olarak, geleneksel yerel piyasanm, ulusal i<; piyasa ile yer degi§tirmesinde etkili olmu§; fiyatlar Londra'da belirlenmeye ba§lanmi§t1r. Londra, pasif bir rantiye sermayesi veya klasik ticari <;~karlarm, bir devlet bDrokrasisinin ya da ideolojik hegemonyanm bir merkezi olmaktan <;ok, tekstil ve demir ile dokumac1hk ticaretinin merkezi olarak kapitalizmin kendi kendine geni§lemesinin oncDsD olmu§tur. Wood, dDnya ticaret sisteminin a§amah olarak ingiliz piyasasmda ozellikle de Londra'da dogdugunu ileri sDrmD§tUr. Bunun bir kantti olarak, bankac1hk sistemi de gosterilir. ingiltere'nin ken224

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism'', s. 20-22, 124. Kimi Turk<;e c;evirilerde, improvement s6zcugunun kar~Jhg1 olarak 1slah sozcugu kullan~maktad1r. Ancak, 1slah yukanda belirtilen, improvement sozcugunun 18.ylizylldaki kullammm1 yans1tt1gmdan biz bu ifadeyi kullanma}'l tercih etmedik. Her ne kadar, geli~tirme s6zcugu de, kavramm tam kar~dJgmJ ifade etmese de, 1slah gibi daha teknik vurgulu bir s6zcuge yeglenenebilir bir kavramsal derinlik ta~1maktad1r.


194

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

dine ozgi.i bankacihk sistemi, para degi§imi gereksiniminden dogmami§tir c;i.inki.i diger i.ilkelerden farkh olarak, tek bir madeni paraya sahip olunmu§tur. Vine, ingiltere, modern doneme kadar, kamu bankasma sahip olmami§tir. DolaYJsiyla, ingiltere'de klasik bankac1hk arac;lannm zaYJf oldugu belirtilebilir. Buna kar§Ihk, di§ ticarete dayanmayan, i<; ticaret kaynak!I, kendine ozgi.i bir bankaci!Jk ti.iri.i olarak nitelendirilen, ingiliz tipi bankac1hk ortaya <;~kmi§tir. Bu bankac1hgm, ic; piyasa odakl1 olmasi, farkli piyasalar arasmdaki ticari arbitraja dayamlmadigmi ortaya koymaktadir. Bu tip bankac1hk, yukanda belirtilen metropolitan piyasa sistemine bagh olarak geli§mi§tir. Wood'a gore, ingiliz tanmmm yeniden yapilandmlmasmm temeli bu bankac1hk sistemidir. 225 Ulusal piyasa baglammda, ingiliz ticari <;Ikarlanmn aYJriCI ozelligi, i.iretkenlikteki i.isti.inli.igi.idi.ir dolaYJSiyla bu i.isti.inli.ik, askeri gi.icun veya jeo-siyasal egemenligin bir sonucu degildir. ingiliz ticari sisteminin geli§mesi, Avrupah rakipleri i.izerindeki askeri gi.ici.inden kaynaklanmaz. ingiliz piyasasi, tek bir pazardaki i.iretkenlik ve rekabet zorunluluklanna dayandigmdan ozgi.indi.ir. ingiltere'nin, jeo-siyasal ve askeri i.isti.inli.igi.i, uluslararas1 ticaretteki ba§ansmm sonuc;landir. Nitekim, ekonomik bi.iyi.ime, kitlesel bir deniz gi.ici.ini.in si.irekliligini saglami§tir. DolaYJsiyla, Wood'a gore, ingiltere'de sanayile§me, on-kapitalist formlarm si.irekliliginden degil, ulusal kapitalist piyasanm geli§mesiyle ortaya <;Ikmi§tir. ingiltere, hem ti.iketim mallanmn kitlesel i.iretimi hem de ag1r sanayi de onci.i olmu§tur. Sanayi devrimi, kitle piyasasi ic;in gi.inli.ik mal i.iretiminde ozellikle pamuk sanayinde gerc;ekle§mi§tir. ingiliz ekonomisi, kapi225 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem Stales-, s. 95-97, 99.


Kureselle§meyi Ac;IIdama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi§im

195

talist tarzda rekabetin gerekliliklerine gore i§lemeye ba§lamt§ttr. 226 17 .yi.Jzylim sonuna kadar, hububat ve tekstil uretimi ingiltere'de onemli olc;ude artmt§ ve bu Ulke soz konusu mallann ihracmda oncu olmU§tUr. 227 Wood, ingiltere'nin tarihsel ozgun!Ugunu kantlamak ic;in, Fransa ve Almaya'nm kapitalistle§me surecini de ele ahr. 18. yi.Jzylida, Franstz ve ingiliz tanmmm uretkenlik duzeyinin birbirine yakm oldugu iddia edilmi§tir. Gerc;ekten de, iki Ulkenin toplam tanm uretimleri birbirine yakmdtr. Ancak, birisi yani Fransa, uretim duzeyini nufusun c;ogunlugunu olU§turan koylu ureticilerle saglarken digeri yani ingiltere, aym uretim duzeyini daha az saYJda bir i§gucu ile elde etmi§tir. Ustelik, klrsal alan nufusu da dU§Uktur. Wood, bu durumu, <;tkttlann toplamt olarak degil, i§ba§tna du§en uretkenlikteki bir artt§ olarak yorumlar. Fransa'da, koy!Ulerin toprak sahipligi surerken, ingiltere'de mU!ksuz!Uk htzla buyi.JmD§; Fransa'da tanm geleneksel koylu uygulamalanyla yapthrken, ingiltere'de rekabet ve geli§menin zorunluluklanna gore yaptlmt§ttr. Wood, ingiltere'de tanmsal kapitalizm olmadan, mulksuz bir kitlenin ucret kar§thgt emek guc;lerini satmaya zorlanamayacaklanm; tanmsal olmayan bu mU!ksuz i§gucu olmadan da, gunluk ucuz mallar i<;in kitlesel tUketim piyasalannm olu§amayacagmt iddia etmektedir. Tum bunlar ingiltere'de, sanayile§me surecini harekete gec;irmi§tir. 228 Kapitalist tanm, tekstilde manufakturun geli§mesini saglamt§ ve ihracatm agtrhgt tekstile kaymt§tlr. 229 Wood, Almaya'da ise, sanayile§me226

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 99, 101. 227

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", s. 27.

228

Ellen Meiksins Wood, 'The Agrarian Origins of Capitalism", s. 27-29.

229

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism- , s. 17.


196

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

nin, arkaik kurumlann himayesinde geli§tigini ileri sOrer. Nitekimi, Wood, arkaik formlann dinamik bir kapitalizmle bagda§abilecegini, bunlann ideolojik bir rol oynadi!<ianm varsaymaktadtr. Almanya orneginde, sanayile§me, i<; toplumsal ili§kilerin zaYJfltgt ve dt§ jeo-siyasal ve ekonomik basktlara bir yamt olarak meydana gelmi§tir. Almanya'da Oretici gOc;lerin yeterli bir yogunla§mast saglanabilmi§tir. Boylece, ingiliz sanayile§mesinin kapitalizmin bir OrOnO oldugu soylenebilirken, Alman kapitalizminin, devlet tarafmdan te§vik edilen ozel bir sanayi sermayesinin geli§mesinin sonucu oldugu a<;tkttr. 230 Wood, kapitalizmin ozgOnIOgO konusunu, ispanya ornegi Ozerinden de tartt§arak kamtlamaya c;ah§tr. ispanya, ilk egemen kolonyal gO<; ve klasik anlamda ilkel birikimin onderi olmasma ragmen, a§Irt vergilendirme yapmast ve a§Irt geni§lemesinden dolaYJ kapitalist yonde geli§ememi§tir. Bu durumda Wood sormaktadtr: Kolonyalizm neden bir ornekte kapitalizm ile ortO§Orken diger ornekte ortO§memektedir? Wood bu soruyu, ingiltere'nin sanayi kapitalizminin ortaya <;tkmasmda emperyalizm ile kapitalizmin ortakhgt ile yamtlar. Oysa, ispanya'da bu tOr bir ortakhk gerc;ekle§memi§tir. 231 Wood'un kapitalizm c;ozumlemesi ya da kapitalizmin tarihsel ozgOIIOgOnO kamtlama c;abast, onceki ba§hklarda tartt§ttgtmtz, toplumsal gerc;ekligin bi<;inlenmesinde dt§ "belirleyicilerin" agtrhgmt savunan gorO§lerle ozellikle de Andre Gunder Frank'm dOnya sistemi kuramt ile neredeyse tamamen terstir. Nitekim, Wood, ingiliz ticari sisteminin iki aYJnct ozelliginden bahseder. Bunlar; 1. dt§ ticaretin degil, bOyOk ol<;Ode i<; ticaretin geli§mi§ olmast, 2. tO230 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historica. Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 102, 103. 231

Ellen Meiksins Wood, "A Critique of Eurocentric Anti-Eurocentrism", s. 9.


KUreselle~meyi A<;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

197

ketim mallan piyasasmm geli§mesi ve uretkenlik arti§Inin tanm devrimi ile yaratiimas1d1r. Bir ba§ka ifadeyle, Wood, kapitalizmin geni§lemeyle yani dl§ ticaretle degil, yogunla§mayla yani i<; ticaretle ortaya <;1kt1gm1 savunmaktad1r. 232 Dl§ rekabet baskllannm eksikliginde yani uluslararas1 kapitalist sistemin yoklugunda, buyllk bl<;i.Jde i<; piyasanm taleplerine uygun olarak bir zaYJf uretici gi.J<;lerin dbnu§i.lmu ger<;ekle§mi§tir. Kapitalizmin bzgun ybnu budur. Wood, uluslararas1 ticaretin temel olarak ta§lma carrying- ticareti oldugunu ve ticaretin de egemen s1mfm tuketim kahplan ve gereksinimlerine yamt veren !Uks mal ticareti niteligini ta§1d1gm1 ve dolaYJslyla tek ve birle§ik bir piyasa ile UCUZ ti.Jketim i.Jri.Jnleri i<;in de kitle piyasaSI olmad@m belirterek, yine kapitalizmin farkl1hgm1 kamtlamaya <;ah§IL 233 Herne kadar, Wood, ingiliz toprak s1mfmm refahm1 erken dbnem kolonyalizmin saglad1gm1 kabul etse de, kapitalist geli§menin ingiltere'nin kendine bzgu ko§Ullannm bir sonucu oldugu savmdan vazge<;mez. <:;unku, ingiliz emperyalizminin, sanayi kapitalizminin bir sonucu oldugunu di.J§i.Jnur. Wood'un kapitalizmin bzgun!Ugu varSaYJmlm Duchesne, onun en buyllk kusuru olarak ele§tirir. <:;unku, kapitalizmin geli§iminin basit<;e dunyanm geri kalanmdan farkl1 olarak, ingiltere ya da Avrupa ile s1mrlandmlmas1 Duchesne'ye gore Avrupa-merkezciliktir. 234 ingiliz devleti, hem kolonyalizm dbneminde bzellikle deniZa§Iri yolculuklann yapiimasm1 ve sbmurge alanlannda faaliyet gbsteren §irketleri desteklemek hem de kapitalizmin ba§lang1<; dbneminde, <;itleme yasalan ve mUikiyet hakkl232

Ellen Meiksins Wood. The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem Stales-, s. 100.

233

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", s. 17.

234

Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", s. 136.


198

Kl.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

na yonelik yasal di.izenlemeler ile ekonomik alamn tamamlaytcisi olmu§tur.- Bu konuyu daha aynnt1h olarak ikinci boli.imde ele alacagiz. Ancak, burada, tarihsel ozgi.inli.ik sorunu baklmmdan kamu yonetimini tarti§abilmek i<;in klsaca deginilmi§tir. Uretimin ozellikle de kapitalist i.iretimin, ingiltere' de ortaya <;~kan rekabet baskllan ve piyasa zorunluluklanmn bir i.iri.ini.i olmasJ yani ekonomide veya toplumsal yap1da bir geni§lemenin degil yogunla§manm sonucu olmasi, otonom ve i<;sel bir toplumsal degi§me yakla§Immdan yola <;~klldigmi gostermektedir. Bu uretim bi<;iminin tarihsel ozgi.inli.igi.i ve onunla birlikte bi<;imlenen siyasal ve yonetsel kurumlann da basit ve mekanik bir mant1k yi.iri.itme ile tarihsel ozgi.inli.ige sahip olduklan sonucuna vanlmasmJ saglamaktad1r. Bu ashnda, devleti ve kamu yonetimini ara<; olarak kavramsalla§tlran Weberci yakla§Imdan <;ok da farkl1 olmayan bir akll yi.iri.itmedir. Devletin ve kamu yonetiminin, kapitalizm ve onun tarihsel ozgi.inli.igi.i ile olan ili§kisi, ekonomik alanm tamamlaytciSI olmasJ bi<;imindeki bir kavramsalla§tirma hatta akll yi.iri.itme ile kurulabilir. Devlet ve kamu yonetimi, ekonomik alam i<;sel olarak tamamlar. Bu bir ara<; niteligi ta§Imaz. Devlet, toplumsal ger<;ekligin olu§umunda. ekonomik unsur temelinde siyasal ve yonetsel olam bi<;imlendirici bir gi.i<;ti.ir. Ekonomi ya da uretim olu§turucu iken, siyaset ve yonetim ya da devlet ve kamu yonetimi. bi<;imlendiricidir. Bi<;imlendiricilik ise, toplumsal ger<;ekligin olU§Umundaki tamamlaytci konumun eylemliligidir. Konuyu daha da somutla§tirmak gerekirse, ingiltere'de. <;itleme yasalan, ba§langi<; a§amasmda modern ingiliz ulus-devletinin yeni toplumsal yapmm bi<;imlenmesindek tamamlaytcihgmm bir sonucudur. Devlet, olu§turucu degil, bi<;imlendiricidir. Almaya'da da, her ne kadar devlet i.iretim si.irecinde dogrudan yer alsa da, toplumsal ya-


Kureselle~meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi~im

199

§amda butuncul olarak bir kamu mulkiyet yap1s1 olmadJgmdan, burada da devlet ve kamu yonetimi, ingiltere'ye gore derece fark.Jyla, yine bi<;imlendirici ve tamamlaYJCIdir. Giri§ bolumunde de bahsettigimiz bu kavramla§tirma, siyaseti ve yonetimi birer ara<; konumuna indirgeyerek pasif yansJticilar olarak <;6zumleyen, Weberci ve neeMarxist kuramlara kar§I bir alternatif olmamn yamnda kamu yonetiminin kuramla§tmlmasi bak.Jmmdan da uygun bir kavramsal <;er<;eve olmaya adayd1r. Kamu yonetiminin ozgunlugu onun i<; "gu<;lerin" bir unsuru yani uretimin bir tamamlaYJCISI, bi<;imlendiricisi olmasJ anlamma gelmektedir. Bunu Turkiye uzerinden orneklendirmek gerekirse, mevcut devlet ve kamu yonetimi, toplumsal yapiYI bi<;imlendiren birer tamamlaYJCidirlar. Kureselle§me ile birJikte, Qretim o)<;eginin degi§mesi kar§ISmda, dev)et Ve kamu yonetimi, fark11 ol<;eklerde de olsa, ekonomik alam, duzenleyici kurullar yoluyla tamamlayarak bi<;imlendirmektedir. Burada, duzenleyici kurullar, ekonomik alanda meydana gelen degi§melerin pasif bir yansitJCI olarak kurgulanmaz. Piyasada rekabeti saglama veya i<; piyasamn kuresel sermaye ak.Jmlanna a<;Ik duruma getirilmesi i§levi de, yine bir tamamlaYJCihktir. Kamu yonetimi orgutlerinde, esnek <;ah§ma bi<;imlerinin ve toplam kalite yontemlerinin uygulanmasi, uretim alamndaki yeni <;ah§ma yontemlerinin pasif bir yansimasi olmaktan <;ok, ekonomik alamn bi<;imlendirilmesindeki tamamlaYJCihgm bir zorunlulugudur. Devlet ve kamu yonetimi, farkl1 birikim donemlerinde, ekonomik alam farkl1 ol<;eklerde ve buylikluklerde tamamlamaktadir. Bu, toplumsal ya§amm, kurumsal-partisel ya da ideolojik anlamda olsun siyaset ile bi<;imlendirilmesinin yarattJg1 bir zorunluluktur. ikinci bolumde de aynnt1h olarak gorUiebilecegi gibi, devlet, kapitalizmde veya modern toplumda, buyliklugu ve kapsam1


200

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Ytinetimi

farkhla§sa da mutlaka siyaset-ybnetimle varolmu§tur. Bir ba§ka ifadeyle, kapitalizm ve siyasetin tamamlaYJCI ve bic:;imlendirici bzelligi, yap1sal bir karakteristiktir. Ancak, belirtmek gerekir ki, bu savlar, kamu ybnetiminin ic:; "belirleyici" olarak kavramsalla§tmlmasi ile simrhdir. Daha ileride, bic:;imlendirme ve tamamlaYJCihk kavramlan di§ olu§ kavrami ile birlikte kullamlarak konu butUnlenecektir.

2. Toplumsal Degi§menin Kaynaklan Olarak Ntifus, Ticaret ve S1mf <;ati§masi Brenner tarti§masmm odak noktas1, Malthusc:;u nufus kuramlan ile ticarile§me modelinin ele§tirisi uzerinden, s1mf mucadelesinin tarihin hareket ettiren gucu oldugunu kamtlamaktir. Brenner'm tarihin hareket ettirici gucu olarak s1mf mucadelesini temel almas1, toplumsal degi§me bakimmdan, Avrupa'nm otonomlugu varsaYJmmdan hareket ettigini de ortaya koyrnaktad1r. Nitekim, Brenner, gee; ortac:;ag ve erken modern dbnemde, uzun dbnemli ekonomik geli§menin, belli Sinif yapiian bzellikle de, mi.Jikiyet ya da artik c:;ekme ili§kileri ile ortaya c:;1kan Sinif c:;ati§malan temelinde gbreli olarak otonom bir surec:; olarak c:;ozumlenmesi gerektigini ileri surer. 235 Zaten, Ba§ta Blaut olmak uzere, uc:;uncu dunyaci ya da toplumsal gerc:;ekligin bic:;imlenmesinde di§ "guc:;lerin" belirleyiciligini savunan yazarlann en fazla ele§tirdikleri tarihc:;i Robert Brenner olmu§tur. Brenner tarti§masi iki bakimdan bnem ta§Imaktadir. ilk olarak, daha once belirttigimiz toplumsal degi§me kuramlan bakimmdan ic:; "guc:;lerin" temel unsurlanndan biri olarak sm1fm ve sm1f c:;ati§masmm kabul edilmesidir. 235

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", The Brenner Debate - Agrarian Class Structure ana Economic Development in Pre-Industrial Europe-, T.H. Aston ve C.H.E Philpin (ed.), Cambridge University Press, New York, 1987, s. 10, 12.


Ki.ireselle~meyi A<;ddama Sorunu ve Kamu Yom!timinde Degi~im

201

Brenner, uzun donemli ekonomik geli§menin bi<;imlenmesinde s1mfm etkisini s1mf yapisi -<:lass structure- kavrami ile a<;Iklar. Brenner, stmf yapisim, <;ozumleylci ama<;larla ikiye aYJrarak inceler. Sm1f yap1s1 ilk olarak, uretim surecinde, toprak ve ara<; i<;in dogrudan ureticilerin birbirleriyle olan ili§kilerini ifade eden, emek surecidir. Sm1f yapisi ikinci olarak, uretici olmayan bir s1mf tarafmdan dogrudan ureticilerden <;ekilen uri.inun odenmeyen bir klsmmdan kaynaklanan mulkiyet ili§kisinin i<; <;ati§masi ya da mulkiyet veya art1k <;ekme ili§kisidir. Brenner tarti§masmm ikinci ozelligi ise, tarihsel degi§mede, maddi-nesnel unsurlar ya da teknoloji veya uretim gu<;lerinden <;ok, s1mf mucadelesinin one <;Ikanlmasidir. Brenner, ge<; orta<;ag ve erken modern donem Avrupa'da uzun donemli ekonomik geli§me surecinin, "nesnel" olarak adlandmlan ekonomik gu<;ler yani nufus dalgalanmalan ve ticaret ile piyasalarm buyi.imesi anlammda a<;Iklanmaya <;ah§IIdtgim; kentle§me, ticaretin buyi.imesi ya da otonom nufus geli§mesine dayah modellerin in§a edildigini belirtir. Tum bunlarm arkasmda, piyasanm arz/talep mekanizmasmm oldugunu daha dogrusu ba§langi<; duzeyinde kuramsal temel sagladtgmi boylece ekonomik basklya tanmsal ekonominin yamtmm, kaynagi ne olursa olsun arz ve talep yasalannca belirlenen otomatik bir sure<; olarak kavramsalla§tmldtgmi belirtir. Bunun, toplumsal ve stmfsal yapidan bir soyutlama niteligi ta§Idigi vurgulamr. Boylece, uzun donemli ekonomik geli§me, kit kaynaklar temelinde a<;tklanmaya <;ah§Ihr. Oysa, Brenner' a gore, toplumsal yap1da, dogrudan ureticiler stmfi ile yoneticiler stmfi arasmda artk <;ekme ili§kisinden kayna.klanan bir mucadele vard1r. DolaYJsiyla, uzun donemli ekonomik geli§meyi, simf yapiian etkilemektedir. 236 DolaYJstyla, bu iki ozellik, ayn1 236

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in


202

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

zamanda, kapitalizmin ozgunlUgCmu kamtlama veya vurgulama c;abasmt da yansitmaktadir. <:;:unku, ingiltere merkezli bir stntf mucadelesi sonucunda kapitalizmin ortaya <;Iktigi savunulmaktad1rP Yukanda, Wood'un gene! olarak, uretim ve uretim bic;iminden hareketle bir i<; "olw{ kuram1 ortaya koydugunu gorduk. Brenner ise, Sintfi merkeze koyarak uretim bic;imi ve diger toplumsal kurumlan ac;tklamaya c;ah§maktadir. Ashnda, Brenner, Wood'un dti§tince "babalanndan" biri olmasma ragmen onu Wood'dan sonra incelememiz, uretim ve Sintf arasmda bizim kurdugumuz genellik duzeyinin bir sonucudur. Brenner tarti§masmda, Wood'da bo§lukta kalan meseta rekabetc;i zorlamalarm kokeni gibi pek c;ok tarti§mah konunun yamtt bulunabilmektedir. Aynca, Brenner'm ele§tirdigi, Malthusc;u nufus kurammm ele ahnmas1 da, toplumsal degi§me kuramlan baktmmdan en onemli unsurlardan biri olan nufus konusunu da tarti§ma olanagt vermi§tir. a. Malthusc;u Ni.ifus ve Ticarile~me Modellerinin Ele~tirisi ve ingiliz Kusal Kapitalizminde SmrfYaprst

bnceki ba§hklarda, Wood'un, kapitalizmin ozgunlugu tartt§masmi yaparken, ingiltere'de ktrsal kapitalizmi yaratan. toprak soylusu, kirac1 c;ift<;i ve ucretli emek ili§kisine dayah bir mulkiyet yap!Sinl temel ald@nt belirtmi§tik. Ancak. Wood'un c;ozumlemesinde, bu uc;IU yapiYJ ortaya <;tkara:nedenlerin veya geli§melerin c;ok net olarak ortaya konLPre-Industrial Europe", s. 12. 237

Ancak, Duchesne, Brenner'tn, ingiliz toprak soylulannm ekonomik gli<;le.-n kendine ozgu olarak nitelendirmedigini belirtir. Bu. aym zamanda, Brennec "! Wood'un farkhla§tigi bir konudur. Ricardo Duchesne, "On The Origins ::; Capitalism", s. 312 (l'nolu dipnot).


Kureselle§meyi Ac;ll<lama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

203

lamad1gma da dikkat <;ekmi§tik. Nitekim, Hilton da, orta<;ag ekonomisinde, toprak sahibi s1mfm gelirindeki degi§meleri yaratan dalgalanmalan ve gelirin temel par<;asl olan rantm di.izeyini neyin belirlediginin ara§tmlmas1 gerektigini berlirterek, bahsettigimiz tartl§mah konulann anemine deginmi§tir. Brenner'm ara§tlrmasl da bu konular i.izerine yogunla§ml§tlr. Brenner, toprak soylulannm gi.ici.ini.in, toprak/emek oram ya da tanmsal i.iretimin teknolojik di.izeyi ile birlikte rant di.izeyini belirlemede onemli oldugunu belirtir. Buradan <;~kan en onemli sonu<;, toprak sahibi ve kirac1 arasmdaki ili§kinin ekonomik degil siyasal bir ili§ki olarak kabul edildigidir. Nitekim, bu yukanda bahsettigimiz Brenner'm s1mf <;atl§masl varsaY1mtn1 destekleyici bir onermedir. <:;unki.i, Brenner, bir toplumsal olu§umdan digerine hareketi belirleyenin i.iretim bi<;iminde, i.iretici gi.i<;lerin yani kabaca teknolojinin geli§mesinin olmadlgtnl di.i§i.ini.ir. Orta<;agda, koyli.ilerin kendi varhklannm kiralanmasm1 korumak i<;in ba§anh bir mi.icadele verdiklerini ileri si.irer. 238 Brenner, verili s1mf gi.i<;leri dengesinde ve tarihsel olarak geli§mi§ toplumsal mi.ilkiyet ili§kileri ile baglantil1 olarak sadece i.iretici gi.i<;lerin geli§imi ve gelir daglllmma dayah bir <;i:'>zi.imlemeyi kabul etmez. <:;i.inki.i, onun temel iddialanndan biri, farkl1 gi.i<; dengeleri ve mi.ilkiyet yap!lan altmda aym ni.ifus ve ticari egilimlerin, farkl1 sonu<;lara yol a<;arak, farkl1 yamtlan harekete ge<;irecegidir. Nitekim, Avrupa'nm <;e§itli bolgelerinde s1mf gi.i<;leri dengesi ve farkl1 mi.ilkiyet yap1larmda, aym ni.ifus ve ticari egilimler farkl1 ekonomik sonu<;lar i.iretmi§tir. 239 238

R.H. Hilton, "Introduction", s. 5.

239

Robert Brenner, 'The Agrarian Roots of European Capitalism", The Brenner Debate - Agrarian Class Structure and Economic Development in PreIndustrial Europe-, T.H. Aston ve C.H.E. Philpin (ed.), Cambridge University Press, New York, 1987, s. 213.


204

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Brenner'm bu savlarmm, toplumsal kurumlarm bi<;imlenmesinde di§ "belirleyiciligin" etkisini onemli ol<;ude sorguladigi gorulmektedir. Bu tarti§manm konumuz a<;Ismdan onemli yonu, kureselle§meyle ilgili olarak savlar one surerken, toplumsal kurumlann bi<;imlenmesinde i<; olu§un etkisinin dikkate ahnmasm1 saglamasidir. Bir ba§ka ifadeyle, kureselle§menin tUm toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlar uzerindeki etkisinin aym oldugu ve aym sonu<;lara yo! a<;tigi gibi a§m bir genellemeden ka<;mmak i<;in, Brenner tarti§masmda onemli ipu<;lan bulunmaktad1r. Brenner, ge<; donem orta<;ag ve erken modern donem Avrupa'daki uzun donemli ekonomik geli§meyi yorumlayan iki model oldugunu belirtir. Bunlar; nufus-demografik model(i) ve ticarile§me modeli. Nufus madeline gore, 14 ve 15. yllzylldaki uretkenlikteki dll§me, a<;hk ve vebanm sonucunda ortaya <;Ikan nufus azalmasmdan dolaYJdir. Nufus azalmasi, insan-toprak oramm tersine <;evirmi§ ve bunun sonucunda serflik <;okmll§tllr. 240 Oysa Brenner'a gore, serfligin <;okmesi feodalizmin sona ermesi anlamma gelmemi§tir. <;unku, feodalizmin <;okll§ll, nufus krizinin degil, s1mf mucadelesinin sonucudur. 241 Brenner, 14.yllzyi!daki nufus krizinden sonra, koy!Ulerin dll§en gelirlerini korumak isteyen toprak soylulannm <;abalanna kar§I direndiklerini ve ba§anh olduklanm ileri surer. Boylece, Brenner, yaygm mulkiyet ili§kileri sistemi ve s1mf gu<;leri dengesinin nufusun etkilerini belirledigi sonucuna varmi§tir. Bu sure<;te, koy!Uleri harekete ge<;iren, toprak soylularmm siki denetimleridir. Vine bu sure<;te, koy!Ulerin ba§anh olmasm1 saglayan ise, iyi orgutlenmi§ olmalandJr. 240

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 20.

241

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 3.


Kureselle§meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

205

Ancak, bu saptamalar, Batt Avrupa koylulugu ic:;in gec:;erlidir. Aym ko§ullar altmda, Dogu Avrupa'daki koylUier daha az orgutlendiklerinden dolayt, Brenner'a gore feodal basktlara yenilmi§lerdir. 242 Malthusc:;ular, 16.yllzytldaki nufus artt§tntn, rantlan artmp, ucretleri du§lirdugunu yine 17 .yllzytldaki nufus azalmasmm da, uretkenlikte bir azalmaya yol ac:;ttgmt savunmu§lardtr. Buna kar§thk, Brenner, Avrupa'nm farklt yerlerinde ve farklt zamanlardaki benzer nufus egilimlerinin farkh sonuc:;Iar dogurdugunun kamt~ landtgmt aktarmt§ttr. Fransa'da, nufus artt§t, uretkenlikte azalma ve topraklann parc:;alanmastyla sonuc:;lanmt§; ingiltere'deki nufus artt§tna kar§tt geli§meler ortaya <;tkmt§ttr. Nitekim, ingiltere'de, daha geni§ topraklar olu§turulmu§ ve buyllk kiract c:;iftc:;ilerce ekilmi§tir. Bu, tanmsal uretkenlikte artt§a yol ac:;mt§ttr. Brenner, Malthusc:;u kuramlarm, uzun donemli ekonomik geli§meyi ac:;tklayamadtklannt ileri surer. Gee:; ortac:;ag ve erken moderm donemde, geleneksel Avrupa ekonomilerinde suren stagnasyon, bu ekonomilerin birkac:;mm ya§adtgt gerc:;ek ekonomik geli§me tam ac:;tklanmadan ortaya konulamaz. Brenner, Malthusc:;u uzun donem stagnasyonun, olu§mU§ bir stmf ili§kileri yaptsmm urunu olarak ac:;tklanabilecegini ileri surmli§tUr. Bu yeni smtf ili§kileri, goreli olarak, otonom smtf c:;att§mast surecinin bir sonucudur. 243 Blaut, ashnda Brenner'm Maltusc:;u modeli buyllk olc:;ude hatah bulmadtgmt belirtir. Brenner'a gore, nufus etmeni onemlidir ancak nufus krizi modeli 1350-1440 doneminde ingiltere'deki feodal krizi ac:;tklayamamaktadtr. <;unku toprak soylulan, koyluler ozgurle§medigi ic:;in onlann gelirlerin242 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 83. 243

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 18, 21, 24.


206

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

den art1k <;ekmeyi surdurmi.J§lerdir. 244 Brenner, ingiltere'deki surecin, 1066 yilmdaki Norman istilasi ile ortaya <;Ikan, ingiliz feodal merkezile§mesine dayandigmi belirtir. T oprak soylulan ve monar§inin birlikteligi, monar§inin toprak soylulannm mUlkiyetini korumasm1 saglami§ bu da, koylUlerin ozgurle§mesi Sinirlandirmi§tir. Toprak soylulan, 13 ve 14. yi.Jzyildaki nufus di.J§U§U sonucunda, koyIU direni§leri ile kar§Ila§mi§lar, gelirlerini korumak i<;in <;e§itli onlemler almi§lardir. 245 Toprak soylulan, nufus <;okmesi sonucu bo§ kalan geleneksel koylu topraklanna el koymu§lar ve bunlan birer kiralanan zilyetlige -Leaseholddoni.l§turerek, koylU mulkiyetinde alan topraklan azaltffii§lardir.246 Ancak, rantlanm artlrmada ba§ansiz olmu§lar ve serflik <;okmi.J§tur. Buna kar§Ihk, 16.yi.Jzyilda toprak soylulan koylUler ile alan mucadeleyi kazanmi§lar; 17.yi.Jzyilm sonuna kadar topragm% 70-75'ini denetim altmda tutmu§lardir. Duchesne, Brenner'm kapitalizmin kokeni ara§tirmasmm kuramsal ba§langi<; noktasmm, toprak soylusu-koylU ili§kisi olmasmt, feodalizm tammm1 farkhla§tirdigmi ileri surer. <;unku, serflik s1mf gu<;leri dengesindeki bir degi§iklikle degi§tirilebilen bir gu<; ili§kisi olarak kavramsalla§tmlmi§tir. DolaYJstyla, feodalite i<;i sava§ vurgusu, serfligin dinamiginin belirtilen ili§kilerin kendiliginden eylemine indirgenmesi anlamma gelmi§tir. Nufus ve ticaret gibi di§ etmenler <;ozumleme di§t bJrakilmt§tir. 247

244 James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 3. 245 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 84.

246 Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", s. 133. 247

Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 81, 83, 85.


r

Kureselle~meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

207

Ticarile§me modelinde, ticari bi.iyQme ve piyasanm roli.i kapitalistle§menin nedeni olarak a<;tklantr. 248 1O.yQzytldan beri Batt Avrupa ekonomisinde ktrsal ekonominin daha fazla ticarile§mesi yoni.inde bir degi§me meydana gelmi§tir. Kasaba ve kentler geli§mi§, yeni ticaret yollanndan ta§Inan mallar yeni pazarlarda degi§tirilmi§tir. Tanmda ticarile§me artmt§ bu da kentsel ekonomiyi bi.iyQtmi.i§ti.ir. Kasabalarda, tanmsal i.iri.inlerle degi§tirilen belli i.iri.inler i.iretilmi§tir. Boylece, piyasa ekonomisine dogru bir evrim ger<;ekle§mi§tir. Serflik, i.icretli emek ve pe§in rant sistemiyle yer degi§tirmi§tir. Malikane i.iretimi, ge<;im temelinden ticari temele dogru dogal bir degi§im ge<;irmi§tir. Ticarile§menin en onemli sonu<;lanndan biri de, uzunmesafe ticaretin harekete ge<;irilmesidir. Ti.im bu saptamalann temelinde, dogal bir kapitalist olarak insan varsaytmmm bulundugu ileri si.iri.ilmektedir. Belirtilen <;er<;evede, bu modelde degi§menin iki nedeni vardtr: 1. Kuzey Avrupa ile orta Avrupa ve orta Avrupa ile yaktn dogu arasmdaki ticari baglarm yeniden kurulmast ve 2. ilkiyle baglantth olarak, kentlerin ve kasabalann bi.iyQmesi. 249 Bu modelin yeni ve di.izeltilmi§ bi<;imini savunan yazarlar, 250 serfligin <;bkmesinin, emek rantlanndan para rantlanna bir degi§im ve serbest sozle§mecilige dayanan kiractlann ortaya <;tkt§t olarak basit<;e tammlanamayacagmt; kapitalist tanmm dogmasmm sermayenin geli§mesi ve i.icretli emege dayah geni§-bl<;ekli kiract tanmmdan kaynaklandtgtm iddia ederler. Dolaytstyla, orta<;agda, piyasa gi.i<;leri otomatik olarak serfligin <;bzi.ili.i§i.ini.i saglamamt§, si.ire<; 248 Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 25. 249 250

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 3.

Bu yazarlar, M. M. Postan ve John Hatcher ile Emmanuel Le Roy Ladurie'dir.


208

Kureselle~me, Ulus-Devlet vc Kamu Yiinetimi

yogunla§ma ile birlikte geli§mi§tir. Bu yazarlar, s1mf guc;lerindeki dengeye b~gh olarak, serfligin tersine c;evrilebilen bir guc; ili§kisi haline getirilebilecegini de iddia etmi§lerdir. Serflik, onlara gore, toprak soylularmm koyluleri denetleyebilme haklan sona erdiginde c;okmu§tur. Kapitalizmin geli§imi de, piyasanm tetikleyiciliginden c;ok, topragm uretkenligindeki arti§a dayandmlmi§tir. Ancak, topragm uretkenligindeki arti§I saglayan, nufus baskisidir. Bu baski, toprak talebindeki arti§I harekete gec;irmi§tir. Brenner bu yazarlara, ic;sel olarak ortac;ag ekonomisinde uzun-donemli nufus krizi egilimi oldugu konusunda kat1hr ancak bu egilimi dogal bir olgu olarak kabul etmez. <:;unku, bu ele ah§ bic;iminde, verili bir teknik duzeyde, mevcut insan ve dogal kaynaklara gondermede bulunularak bir a<;~klama c;erc;evesi geli§tirilmektedir. Brenner, ticarile§me modelinin duzeltimci yazarlannm, tanmsal degi§mede ticaret merkezli yakla§Imm temellerine inemediklerini c;unku kimi yerlerde toprak mulkiyetinde parc;alanma fragmentation- ve uretkenlikte azalma olurken kimi yerlerde toprak mulkiyetinde birle§me -consolidation- ve uretkenlikteki arti§In nedenlerini ac;Iklayamadiklanm ileri surer. Tersine, 16 ve 17. yi.izyd boyunca suregiden bu parc;alanma ve birle§meler rekabetc;i egilimler bic;iminde a<;~klanmaktadir. Fransa'da, tanmsal kapitalizmin ba§ansizhgi da, geri kalmi§hgm yaygmhg1 ile ac;1klamr. Boylece, teknolojik durgunluk, kulti.irel engellerin varhgma oturtulur. Brenner' a gore, bu yakla§Imda her ne kadar, s1mf yapismdan yola <;Ikiisa da, bunun geli§imini konumlandirmada ba§ansiz olunmu§tur. Tum bunlarla birlikte Brenner, ortac;ag ve erken modern donem Avrupa'da uzun donemli ekonomik geli§menin c;ozumlenmesinde iki temel sorun oldugunu belirtir. Bunlar: 1. serfligin surmesine kar§m, buyi.ik kirac1 c;iftc;ilerin ortaya <;~ki§I ile kuc;uk


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

209

!(oylO mOlkiyeti egemenliginin dogu§unun biraradahg1. 2. serfligin Dogu ve Bat! Avrupa'da geli§iminin kar§Ila§tmlmasmdaki guc;lukler. Aynca Brenner, tanmsal kapitalizmin ortaya c;Iki§tnda ingiltere'de ba§anh olunmasma ragmen Fransa'da ba§ansiz olunmasmm nedenlerinin de incelenmesi gerektigini vurgular. 251 Brenner, bu kuramda, feodal halkin neden ticari olmayan bir durumu degi§tirmeye c;ah§tigi sorusunun yamtmm olmadJgtni belirtir. Aynca, ortac;agda ticaretin lOks mallara yonelik marjinal bir etkinlik oldugunu dolaYJsiyla kirsal alan Ozerinde etkili olabilecek bir nitelige sahip olmadigtni vurgular. Kasabalar da, kirsal alanda Oretilmeyen mallann Oretimi ic;in gerc;ek merkezler degildir. Nitekim, kent ve kir ticareti, kent ve kir i..iretim sistemleri arasmda bnemli bir i§bblOmunOn varhgmi ortaya c;Ikarabilecek kadar niteliksel onemde olmami§tlr. Blaut, Brenner'm bu argOmanlanndan, kentle§menin feodal toplumu degi§tirecek bir ag1rhgmm olmadJgma kat1hr. Buna kar§Ihk, Brenner'm ihmal ettigi §eyin, ortac;agda kasabalann kuc;Ok olmasma ragmen ilkel bir kapitalizmin ortaya <;~kmasma ev sahipligi yaptlklandir. Kasabalar, Avrupa'da, sanayinin ve teknolojinin yaYJlmasmi saglami§lardJr. 252 Ancak, Brenner amacmm, geleneksel ekonomiden kendi kendini devam ettiren bir ekonomiye gec;i§te ya§anan kinlmamn, kirsal alandaki s1mf veya toplumsal mOlkiyet ili§kilerinden ortaya <;~ktigtni kamtlamak oldugunu yazar. 253 Brenner, bu yonde olmak Ozere, ilk kinlmamn s1mf ili§kilerinin iki yanh bir geli§mesine dayandJgtni ileri sOrer: 1. Ekonomi-di§I zorlama arac;lanyla 251

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 25, 27-30.

252 253

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 4.

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 30.


210

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

artJk c:;ekme sistemindeki kmlma ve 2. koylunun toprak uzerindeki mutlak mt.!lkiyetine dogru herhangi bir egilimin durdurulmasi ya da koylu mU!kiyetinin zaYJflatilmasi. Bu iki yon!U geli§menin sonucunda yeni bir toplumsal mulkiyet sistemi ortaya <;Ikmi§tlr. Bu sistemde, uretimi orgutlendirenler ile dogrudan ureticiler kendi kendilerini yeniden uretmek zorunda birakJimi§lardir. <;unku, uretim veya gec:;im arac:;lanna pazar di§mdan dogrudan ula§Iimasi olanakh degildir. Maliyeti du§urmek amaCiyla, rekabetc:;i bir bic:;imde uretime zorlanmi§lardir. Bu zorunluluklarla geni§ · kapsamda bir uzmanla§ma, biriktirme ve yenilik yapma kural haline gelmi§tir. Ozellikle de, uretici guc:;lerin surekli geli§imi soz konusudur. 254 !?imdi bu surecin ortaya <;Iki§Im Brenner'm saptamalanyla takip edelim. Brenner'a gore, serf temelli ekonomi, ekstrem pazar gudUleyicilerinin varhgmda bile tanmda yenile§me ic:;in yeterli olmami§tlr. Bunun iki nedeni vard1r. ilk olarak, toprak soylulannm koylulerden daha fazla art1k c:;ekmeleri ve 2. insan ve i§gucu hareketliliginin engellenmesi. Toprak soylulannm el koyduklan art1k, koylunun gec:;inmesi ic:;in gerekli olan gelirinin ustundeki miktardan ibaret degildir. Aym zamanda, koylunun malvarhgmi yenilemesi ic:;in gereken fonlara da el konulmu§ ve boylece uzun-donem uretkenligin azalmasma yo! ac:;Jimi§tir. Bu uretici olmayan kar, uretime yeniden sokulmami§; tUketime ve askeri harcamalara harcanmi§tir. Toprak soylulannm topraklanndan gelir art1rma bic:;imi, sermaye yatmm1 veya yeni uretim teknikleri kullanmak degil; koylunun baski altma ahnmasidir. ingiltere'de de, toprak soylulan, gelirlerini artirmak i<;in emek uretkenligini art1rmak yerine koyluler uzerindeki konumlannm gucunu kullanarak urundeki pay254

Robert Brenner, 'The Agrarian Roots of European Capitalism", s. 214.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

211

lanm arttrmt§lardtr. Pulluk kullamlmamasmm, gubre kaynagt olarak topragm bozulmasma yol a<;ttgt ve topragm hayvancthgt destekleyici yonde kullamlmasmm da, toprakta kotu ekime yol a<;ttgt belirtilmektedir. 255 Tam bu a§amada, Brenner'm kurammdaki farklthk ortaya <;tkar. Bu say:tlan nedenlerden dolay:t, uretkenlik krizi ortaya <;tkmt§ ve bu nufus sorununa neden olmu§tur. Oysa, ticarile§me modelinin yeni bi<;imlerinde, nufus krizinin uretkenlik sorununa yol a<;ttgt ileri surulmu§tU. Bu uretkenlik krizi, feodal rant birikimi i<;in gereken fonlan smtrlandtrmt§ ve koylu hareketliligini engelleyerek, emegin ozgur bir pazarda geli§mesini Stntrlandtrmt§ttr. Koyluler ozgur olmadtgmdan, toprak soylulannm izni olmadan ba§ka koylulere toprak devredememi§lerdir. Yine, toprak soylulan daha fazla toprak alarak, kiractlann da birikim yapmasmt engellemi§lerdir. Ktsacast, Brenner'a gore ti.im bunlar, yani feodal smtrlandtrmalann hepsi topragm geli§ip olgunla§masma engel olmu§tur. T oprak soylulan, koylulerin ozgurluklerini azaltarak, konumlanm korumay:t ama<;lamt§lardtr. Brenner, bu <;ozumlemenin, soz konusu surecin basit<;e nufus y:tklmt ya da arz/talep hareketliligi ile a<;tklanamayacagmt ortaya koydugunu belirtir. 256 Sure<;, 14.yi.izy:tldaki nufus krizi ile birlikte, toprak sahibi smtfm gelirlerinin azalmast ve bunun sonucunda gelir duzeylerini surdurecek yeterli emegi elde edememeleriyle ba§lamt§; koylu emeginin kit olmast, koylulerin pazarhk ve stntf gu<;lerini arttrmt§ttr. T oprak soylulan, nakit rant odemeye zorlanmt§, bu da tum ekonominin ticarile§mesini

255

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Emope", s. 3], 33.

256

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 33, 34.


212

KUreselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

saglayan etmenlerden biri olmu§ ve kli<;Ok koylu uretimi i<;in pazar ortaya <;Ikf!1I§tlr. Boylece, serflik <;6kmti§ ve yeni bir toplumsal sistem olu§maya ba§lami§tlL 257 14. ytizYJIm sonu ve 15 ve 16.ytizYJhn ba§mda, tUm Avrupa'da, toprak soylusu-koylu <;ati§masmm yogun oldugundan bahsedilmektedir. Bu <;ati§malarm ana gerek<;esi, serfligi korumak dolaYJsiyla toprak mulkiyeti uzerindeki denetimi yeniden saglamakt1r. bzellikle, nufus <;okti§Onden sonra bo§ kalan geni§ topraklar uzerinde denetim kurma en etkili nedenlerden biri olarak gosterilmektedir. Brenner, 1349'dan ozellikle veba salgmmdan -black death- sonra, ingiltere'de senyoral bir tepkinin ortaya <;~ktigmi belirtir. Toprak soylulan koyluler uzerinde bask! uygulamalarma kar§Ihk, isyan ve ayaklanmalar ortaya <;~kmi§ ve bunlar 15.ytizYJI boyunca surmti§tUr. Bu isyan ve ayaklanmalar, serfligin <;6kmesine yol a<;mi§tlr. Brenner, 15.ytizYJhn ortasmda, koylulerin zafer kazand1klanm ve 1486'da The Sentence of Guadalope ile koyltilerin tam ki§isel ozgurltigunun garanti edildigini iddia etmi§tir. Ozellikle, bo§ alanlarda, mtilkiyetleri i<;in sureklilik mutlak bir hak haline getirilmi§tir. 258 Brenner, Bat1 Avrupa' da serfl@n <;okti§tinun, kapitalizme otomatik bir ge<;i§ saglamadigmi ileri slirmti§ttir. 14. ytizYJhn sonu ve 15.ytizYJldaki nufus <;6kti§ti, pek <;ok geleneksel koylti topragmm bo§ kalmasma yol a<;mi§tir. Toprak soylulan buralan demesnelerine eklemek veya degerlendirmek istemi§lerdir. Bu yolla pek <;ok toprak, geleneksel yap1smdan uzakla§tmlarak leasehold haline getirilmi§tir. Ozgur zilyetlige -freehold- dogru bir geli§me en257 258

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 5.

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 35.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

213

;ellenmi§tir. Boylece, koyltilerin sahipligine konu olacak ::)prak alanlan azaltdmt§ttr. Bu durum, Franstz soylulan i;in ge<;erli olmamt§ttr.15.yi.izythn sonunda tOm Avrupa'da -,ufus basktst vardt. ingiltere' de toprak soylulan, kti<;uk ;iftlikleri birle§tirerek, ucretli emek temelinde tanm yapan -:.apitalist kiracllara kiralamt§lardtr. Buna kar§thk, Fran'XI·da birle§tirmeler <;ok az olmu§tur. Kti<;tik koyiU kiract.ann, kti<;tik parsellerde ekim yapmalanna izin verilmi§tir. =ransa'da koylu mulkiyetinin baskin ozelligi, par<;alanma :Jlmu§tur. Brenner, bunun nedeninin farklt smtf yaptlan :Jldugunu yineler. Bu durum, her ulkede serfligin <;ozUImesinin farklt oldugu sonucunu da dogurmaktadtr. ingil:ere'de koyiUIUk, Batt Avrupa'nm <;ogunda oldugu gibi, 15.yi.izythn ortasma kadar varolmu§; direni§lerle, koyltilerin hareketliligi uzerindeki feodal denetim kesin olarak ktnlmt§ttr. 16. yi.izythn ilk yansmda, ingiltere'nin tum topiumsal duzenini tehdit eden buyi.ik koyiU ayaklanmalan ortaya <;tkmt§ttr. 1530 ile 1549'daki en onemlileridir. Ancak, bu isyanlar ba§anh olamamt§ttr. 259 Brenner'a gore, klasik toprak soylusu I kapitalist kiract I Licretli emek ili§kisi, ingiltere'de tanmsal uretimin donu§Umtiyle ortaya <;tkmt§ttr. Bu ti<;IU yapt, ingiltere'nin kapitalist geli§iminde anahtar olarak nitelendirilir. Vine bu ti<;lu yaptyt, kapitalist tanmm ozu olarak da kabul eder. Bu yapmm ortaya <;tkmasmda, koylulerin topraklan uzerinde ozgur zilyet -freehold- hakktm elde edememeleri gosterilir. Daha once belirtildigi gibi, 14.yi.izythn sonunda, nufus <;okti§ti ile birlikte topraklann buytik ktsmmm mulkiyeti bo§ta kalmt§ttr. Ozellikle, toprak sahipleri, <;itleme ve birle§tirmelerle bu topraklan kendi mulkiyetlerine katmt§lar259

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 47, 48.


214

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

d1r. Boylece, kapitalist kiracilan bu topraklarda kiralayabilmi§lerdir. T oprak soylusu ile kirac1 yeni bir sozle§me tipiyle bir araya gelm-i§ ve bunun sonucunda tanmsal ilerleme saglanmi§tlr. <:;unki.i, kapitalist kirac1, toprak soylusu ile bir ortakl1k ili§kisi ic;ine girmi§, kirac!lar, toprak soylulannm rantm1 artirabilmek ic;in yeni teknolojiler geli§tirerek i.iretimi art1rmaya c;ah§mi§lardir. Ornek olarak, ziraatc;iligin ba§lamasi gibi tanmda bi.iyi.ik olc;ekli yatmmlara giri§ilmi§tir. Bi.iyi.ik olc;ekli tanm, emegin girdi olarak bir biriminden daha fazla verim almaktan c;ok, emegin yogunla§masiyla i.iri.in artmm1 temeline dayamr. Boylece, temel g1da i.iretiminin geli§imi saglanmi§tir. Brenner, bunun tek ba§ma bi.iyi.ik olc;ekli tanmm bir sonucu olmad@m, Fransa'da da bi.iyi.ik tarlalar olmasma ragmen, tanmsal i.iretkenlikte arti§ ortaya <;~kmadigi ornegi ile kamtlar. Dolaytsiyla, Brenner'a gore, ingiliz tanmsal geli§mesinin ozgi.inli.igi.ini.i ve ic;selligini, kirsal s1mf ili§kilerinin ozel niteligince te§vik edilen tanmsal art1gm i.iretken kullamlmasi olu§turmaktadir. T oprak soylusu ve kirac1 arasmdaki ili§ki eskiden oldugu gibi bir bag1mhhktan c;ok, kar§Ihkli ortaklt9J gerektiren bir nitelige bi.iri.inmi.i§ti.ir. Bu tanmsal ilerleme. 17. yi.izyilm so nunda gori.ilen, ingiliz ekonomik geli§mesinde onemli bir etkiye sahip olmu§tur. Yerel piyasadak sanaymm geli§imi bi.iyi.imeyi saglami§tir. Brenner 17.yi.izyilda da t1pki 14. yi.izytlda oldugu gibi tanmsal i.ire:kenlikte bir kriz ya§andigmi ancak 17.yi.izytldaki krizde:ingiltere'nin daha az etkilendigini ve 14.yi.izythn sonunda:itibaren geli§en tanmsal s1mf yap1smm doni.i§ti.igi.ini.i ortcya koymu§tur: Kendi kendine yeter bir ekonomik yap! o~­ taya <;~kmaya ba§lami§tir. 17.yi.izytlda, toprak soylulann:yam s1ra, kirac1 c;iftc;iler s1mfmm da refahmm artmas1, ins:,.. liz sanayisinin geli§mesinde onemli bir etmen olarak degerlendirilmi§tir. Tanmsal i.iretimdeki ilerleme 18.yi.iZytiGl


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Y6netiminde Degi§im

215

da devam etmi§, orta ve alt smtflann, di.i§i.ik gtda fiyatlanyla birlikte harcamalannm artmas1 sonucu yerel piyasa geni§lemi§ ve sanayi devrimi si.iresince istikrarh bir sanayi bi.iyi.imesini beslemi§tir. Brenner, ingiliz ekonomisinin ozgi.inli.igi.ini.i, sanayi ve tanm arasmdaki e§siz bir symbiotic ili§kiye baglar. Brenner'a gore, tanmsal bir devrim lmsal alandaki kapitalist smtf ili§kilerinin ortaya <;tkmasma dayamr. Kapitalizmin ingiltere'de ortaya <;tkmasmm en temel gerek<;esi de budur. 260 Brenner'da Wood gibi, kapitalizmin tarihselligi ve dolaytstyla ozgi.inli.igi.ine vurgu yapar. Brenner, toplumsal kurumlann bi<;imlenmesinde, i<; "gi.i<;lerin belirleyiciligini" stmf temelinde kurar. Brenner, bundan sonraki a§amada, ingiltere'nin ozgi.inli.igi.ini.i Fransa'mn ba§anstzhklan i.izerinden kamtlamaya <;ah§Ir.

b. ic; "Gi.ic;lerin Belirleyiciligi" Tezinde Fransa'mn Farkhhg1 Brenner'm kurammda Fransa'nm yeri, ni.ifus veya i<;i doldurulamayan arz/talep hareketlerinin gene) belirleyiciligine istisna olu§turmastdtr. Brenner, bu farklthgi da, Franstz monar§isinin yapistyla a<;tklamaya <;ah§Ir. Fransa'da merkezile§mi§ devlet, smtf benzeri -a class like- bir olgu olarak geli§mi§tir. Bunun anlam1, devletin bagtmstz bir arttk<;ekici -an independent extractor of the. surplus- olarak topragm vergilendirme gi.ici.ine sahip olmastdtr. Dolaytstyla, monar§inin mali temeli koyli.iler olmu§tur. Bununla birlikte, bagtmstz arttk-<;ekici ozelliginden dolayt, devlet toprak soylulanmn bir rakibi haline gelmi§tir. T oprak soylulanmn rantlan stmrlandmlmi§tir. Soz konusu rekabet, koyli.ilerin daha fazla vergi odemelerine neden olmu§tur. Erken modern doneme kadar koylu mi.ilkiyetinin birle§ti260

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 49-52, 54.


216

Klireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

rilmesiyle Frans1z devletinin geli§imi arasmdaki baglant1, Fransa'da farkh s1mf yapiianm ortaya <;Ikarmi§tir. ingiltere'de koylu isyanlan, -geli§en kapitalist el koymaya kar§I par<;alanmi§ koylu mulkiyetini savunmak i<;in dogrudan toprak soylulanna yonelikken, Fransa'da, sahnan vergilerden dolaYJ mutlak devlete kar§I olmu§tur. Bununla beraber, bilindigi gibi, Fransa'da mutlak monar§i, koylu mulkiyetini korumaya da <;ah§mi§tir. Brenner tUm bunlann, Fransa'da kapitalizmin geli§mesini engelledigini savunur. Devlet, toprak soylulan ve koyluler arasmda hareket ederek, koylu ozgurlugunu, miras hakki ve sabit rantIan saglami§ boylece kraliyet gucu ve ozerkliginin dogrudan kaynag1 olarak parlamenter vergileme olmadan koylu Gretimini kullanmi§tir. illerde bulunan monar§inin dogrudan yonetsel temsilcileri (valiler) bu sure<;te, k1rsal topluluklan toprak soylularmm a§lfl somurusunden koruyarak vergileme i<;in maddi temel saglamak bakimmdan anahtar i§lev yGklenmi§lerdir. Devletin, vergileri art1rarak koylGlerin Grunlerine el koymas1, koylulerin tasarruflannm azalmasma neden olmu§tur. 17. yGzyiim sonunda, Frans1z koylG mulkiyeti ve Frans1z koy toplulugunun surekli gG<;lenmesi, topraklann % 40 - % 50'sinin ekilmi§ olmasiyla kamtlanmaktad1r. ironik olarak, Fransa'da, koylGlerin mulkiyet hakki bizzat devlet tarafmdan mali ama<;larla korunsa da, bu durum yoksulluk ve surekli kendi kendini gerileten bir <;evrime yol a<;mi§tir. <;unkG, Fransa'da tanm alternatif istihdam f1rsatlan olmadan buyGk bir tanmsal emek havuzu elden <;Ikanlmi§; bunun neden oldugu dG§Gk Gcretler, emek-yogun ekim yontemlerini te§vik ederek, sermaye kullammi ve emek-tasarruf tekniklerinin ihmal edilmesine yol a<;mi§tir. Ucretlerdeki dG§me, toprak Gzerinde artan baskinm bir sonucu olarak yorumlanmaktadir. Sermayeyi geli§tirmek i<;in bir guduleyici yoktur.


Kureselle~meyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

217

Boylece, koyli.i egemen ve tarlalann birle§tirilmesine dayanan bir ekonomik yap1 ortaya <;~kmi§tir. ingiltere'de ise bunun tersi bir si.irec:; ya§anmi§, monar§ik merkezile§me geli§mi§; toprak soylu simflara bagh olunmu§tur. ingiltere'de ekili toprak oram, % 25-30 dolaymda olmu§tur. Buna kar§Ihk daha once de belirttigimiz, gibi ingiliz koyli.ili.igi.i direnerek, 15.yi.izyila kadar serflikten kurtulmu§tur. Monar§ik devlet, ingiliz koyli.ilerin, ozgi.ir zilyet mi.icadelesine engel olmak ic:;in toprak soylulan ile birlikte hareket etmi§tir. Belirtmek gerekir ki, ingiltere' de koyli.ili.ik, monar§inin mali temeli olmami§tir. Bu, ingiliz monar§ik merkezile§mesinin, mutlakc:;I ve koyli.i temelli olmamasma yo! ac:;mi§tir. Brenner, tum bu farkhla§malann nedeni olarak, mi.ilkiyet yapisim gosterir. 261 Brenner, bundan sonraki a§amada, Avrupa'da kapitalizmin ortaya <;Iki§Imn kokenini, Bat1 ve Dogu Avrupa'YJ kar§Ila§tirarak kamtlamaya c:;ah§IL Dogu Avrupa ile kar§Ila§tirma yapilmasJ, daha once de belirttigimiz gibi, Malthusc:;u ni.ifus ve ticarile§me modellerinde temel ahnan nesnel ekonomik gi.ic:;ler veya mekanizmalann her yerde aym sonucu dogurmadigmi ispat etmek ic:;indir. Nitekim, bu amac:;, onceki ba§hklarda tarti§tigimiz, toplumsal gerc:;ekligin bic:;imlenmesinde di§ "belirleyicilige" ag1rhk veren kuramlann arz/talep hareketlerine gore olu§an c:;evrimsellik varsaYJmlannm da gec:;ersizligini ortaya koymaya yonelik bir c:;abad1r.

261 Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 55-58, 61, 62.


218

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

c. Bab ve Dogu Avrupa'da Serflik: Nesnel Ekonomik Gii<;lerin Elel?tirisi i<;in Bal?ka Bir Zemin Brenner, 16 ve 17. yilzyilda ti.im Avrupa'da ticaretin geni§ledigi bir donemde Dogu Avrupa'da serfligin ortaya <;Iki§Ini, serfligin <;6ki.i§i.i ile ticaretin dogmasi arasmda kesin baglantmm olmad1gmm kamt1 olarak ele ahr. Nitekim, serflik, Bat1 Avrupa'da ticaretin dogu§uyla <;6kerken, Dogu Avrupa'da ticaretin <;6ki.i§i.iyle ytikselmi§tir. 262 Brenner tarti§maya, Avrupa'da serflik sorununun, ekonomik bir soruna indirgenmemesi gerektigi sav1yla ba§lar. Brenner'a gore, i.iretimin geli§mesi ve artik <;ekme ili§kileri arasmdaki <;eli§kiler, serfligin tammh s1mf ili§kileri, koyli.ilerin birikimi ve i.iretkenligi i<;in bir krize yol a<;ma egilimlidir. Bu kriz, mevcut yap1dan kaynaklanan s1mf <;ati§masmdaki yogunla§mayla ortakt1r; birlikte olmu§tur. Ancak, yan§an simflar arasmdaki gi.i<;ler dengesine bagh olarak, eski yapmm YJkllmasi veya yeniden gu<;lendirilmesi gibi fark11 yerlerde fark11 sonu<;lan olmu§tur. Brenner, ti.im bu patlama egilimli s1mf <;ati§malannm i<;kin karakterli oldugunu vurgulami§tir. Ge<; orta<;ag tanm krizinin farkl1 sonu<;lan sorunuyla, Dogu ve Bati Avrupa' daki s1mf kar§Ithklan, buti.in olarak a§amah bir ekonomik ve toplumsal geli§menin ayn yolland1r. Bu anlamda, Brenner yine, ticaret veya ni.ifus kokenli olsun veya olmasm arz ve talep gi.i<;lerinin dogrudan etkilerinin olmad@m tekrar eder. <:;unki.i, ge<; orta<;agm ni.ifus gerilemesi doneminde, dogu'da serflik ortaya <;Ikarken bati'da <;6kmeye ba§lami§tir. 263 Brenner, Dogu ve Bat1 Avrupa arasmdaki farkiihgi a<;Iklamak i<;in, Dogu Avrupa' da serfligin ortaya <;Ikmasmda, bu 262

263

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time'', s. 5.

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 37, 38.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

219

bolgedeki kasabalann geli§iminin zaYJf oldugunun gbsterildigini aktanr. Kasabalar ki.ic;i.ik ve zaYJf oldugundan, senyoral tepkiye kar§I daha gi.ic;si.iz olunmu§tur. Brenner, bunu kabul etmenin zor oldugunu belirtir c;i.inki.i zaYJf kent merkezleri Avrupa'nm sadece birkac; bolgesinde toplam ni.ifusun % 1O'unu banndirmi§tir. Kent ekonomisinin temeli de simrhdir; belli, dar bir piyasa ic;in li.iks i.iretime dayamr. Kentte bulunan ozgi.ir ni.ifus, azmhk durumundadir. Vine, kent soylulan da, koyli.ilere kar§I, toplumsal di.izeni si.irdi.irmede <;~karlan ortak olan soylularla birlikte hareket etme egiliminde olmu§lardir. Hatta, kent soylular aym zamanda, toprak sahibi de olmu§lardir. Buna kar§Ihk, esnaf, anti-aristokratik egilimli olmu§ ancak bu onlarm koyli.ilerin mi.icadelesini desteklemek ic;in yeterli bir neden olmami§tir. <;unki.i, ozgi.irle§mi§ koyli.ili.igi.in, artan rekabet ve emek pazan i.izerindeki kentsel denetim ic;in bir tehdit olacag1 di.i§i.ini.ilmi.i§ti.ir. Boylece, Brenner, gee; ortac;ag doneminde serflige kar§I isyanlarda, kirsal ve kentsel alt-smiflar arasmdaki baglantmm onemli olmadigi, serflige direnmede kasabalardan koyli.ilere destek verilmedigi yorumunu yapar. Brenner bu saptamasma ornek olarak, tum Avrupa'da en iyi orgi.itlenmi§ koyli.i isyam olan Katalan isyamm vererek, kentsel simflarm bu isyana destek olmad1klanm vurgular. Brenner, Bat1 Avrupa'da koyli.i dayam§masmm Dogu Avrupa'ya gore daha gi.ic;li.i oldugunu savunur. Bat1'da koyli.ilerin s1mf gi.ici.ini.in bu kurumsalla§masmm senyoral tepkiye direnmek ic;in brgi.itlenilmi§ oldugu yorumu da yap1hr. Bu tip bir orgi.itlenmenin olu§turulmasmda, oncelikle, yan-komi.inal bir kby ekonomisinin etkili oldugu belirtilir. -Bununla, ekonomik di.izenleme ve siyasal kendi kendini yonetim ic;in etkin bir koy kurumlan ag1 olu§turuldugu di.i§i.ini.ili.ir. Koyli.i orgi.itlerinin, ortak haklanm korumak ve toprak soylulanna kar-


220

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

§I mi.icadele etmek i<;in azellikle de, miras haklanm geli§tirmek ve rantlan di.izenlemek i<;in olu§turuldugu di.i§i.ini.ilmektedir. Bunlar, kendi kay magistralanm se<;erek, eski toprak soylulanmn kurdugu kay yaneticilerini degi§tirmede ba§anh olmu§lardJr. Kayli.iler, toprak soylulanm kay beratlanm tammaya zorlaml§lardJr. Buna kar§Jhk, Dogu Avrupa'da kayli.iler, serflige yo! a<;an senyoral denetime maruz kalmJ§lar ve senyoral saldmlara direnmede daha az haztrhklt olmu§lardtr. Bundan <;tkanlabilecek en anemli sonu<;, Dogu Avrupa'da, koydeki bagtmstz siyasal kurumlarm geli§memi§ oldugudur. Oysa, Brenner, Batt Avrupa' da, koyli.i haklannm toprak soylulanna kar§t adtm adtm elde edildigini yazar. Dogu Avrupa' da koyli.i dayani§masmm geli§memesinin <;e§itli nedenleri vardtr. Brenner, en anemli neden olarak, kolonyal bir toplum olarak bolgenin evrimini gosterir. Ortak topraklar olmamt§ttr. Ortak alan tanmt daha az geli§mi§tir. Bunun sonucunda, daha geni§ topraklann ki.i<;i.ik <;iftlikler i.izerinde kolonist egilimleri olmu§tur. Ki.i<;i.ik araziler birle§tirilmi§tir. Bireysel tanm egilimi daha fazla olmu§tUr. Tum bunJar, ortak haklar i<;in mi.icadele gelenegini zaytflatttgt bi<;iminde yorumlanmt§ttr. Vine, Dogu Avrupa' da, toprak soylulan onderligindeki yerle§me -settlement- argi.itlenmesi, koyli.i gi.ici.ini.in ortaya <;tkt§t ve koyli.ini.in kendi kendini yanetmesini engelleyici bir nitelik olmu§tur. Brenner, Dogu Avrupa'da sadece 1525 ythnda bir kayli.i ayaklanmasmm olduguna dikkat <;eker. Brenner, Dogu Avrupa' daki ekonomik geriligin, Batt'ya temel i.iri.in ihracatmdan kaynaklanmad@m di.i§i.ini.ir. 264 Oysa ki Frank, Dogu Avrupa'nm Batt Avrupa'ya hammadde ihracmm bagtmh bir konum yaratttgmt iddia eder. 16. yi.izytlda, toprak 264

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", s. 38-46.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

221

sahipleri Dogu Avrupa'nm tanmsal i.iri.inlerini Batt Avrupa'nm talebini kar§tlamak i<;in emek arttrma zorunlulugu i<;ine girmi§ler bu da koyli.ilerin serfle§tirilmesine yo! a<;mt§ttr. Aym yi.izylida, Batt Avrupa'da ekonomik bi.iyi.ime ve tanmsal i.iri.inlere talep artt§t, yerel koyli.ili.igi.in pek <;ok yerde dogrudan piyasaya kattlma olanagt yaratmt§ttr. 265 Oysa Brenner, Dogu Avrupa'daki geriligin, yerel pazann bir ba§artstzhgt oldugu yani tohum ihracatmda ortaya <;tkan bir di.i§i.i§ten kaynaklandtgmt belirtir. Gene! olarak, Dogu ve Batt Avrupa' da serflik <;bkerken, ikinci serfligin ortaya <;tkmasmm nedenleri maddeler halinde §byle stralanabilir: 1. Toprak soylulan tarafmdan si.irekli olarak emek hizmetlerinin basktlanmast tanmsal ilerlemeyi engellemi§tir. 2. Toprak soylulannm koyli.iden <;ektikleri arttgm artmast, sanayi maHan i<;in bir yerel piyasanm ortaya <;tkmasmt smtrlandtrmt§ttr. 3. Koyli.i hareketliligi i.izerinde denetim saglamak, emek gi.ici.ini.in daralttlmast anlamma gelmi§tir. Bu, kasabalann <;bki.i§i.i ve sanayinin ttkanmastyla sonu<;lanmt§ttr. 4. Toprak soylulan alanlannda egemen yonetici smtf olarak, anti-merkantilist bir siyasa izlemi§ler boylece dengeli bir ekonomik bi.iyi.ime olasthgt Dogu Avrupa'da ortadan kalkmt§tlr. 266 Blaut, Brenner'm, Batt Avrupa'da serfligin <;bki.i§i.i ile iki ya da i.i<; yi.izyli soma farklt bir bolgede yi.ikseli§ini kar§tla§ttrmasmt dogru bulmaz. ~i.inki.i, Batt Avrupa'da ticaretin yi.ikseli§i, tanmsal olarak geli§mi§ ve ni.ifus yogunlugunun oldugu bir bolgede ger<;ekle§en a§amah bir geli§medir. Dogu Avrupa'da serfligin yi.ikseli§i ise, ni.ifus yogunlugunun az ve tanmsal olarak geri, farklt bir toplumsal <;evrede 265 266

Andre Gunder Frank, World Accwnulation ... , s. 56, 59.

Robert Brenner, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe'", s. 46, 45.


222

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

olmu§tur. Yine, Blaut, ortac;agda ticaretin ylikseli§i ile erken modern donemde ylikselmesinin niteliksel olarak farkh oldugunu ileri surer. Blaut, daha once ele aldtgimiz tezlerinden yola <;tkarak, Brenner'm Afrika ve Asya'nm Avrupa uzerindeki etkilerinden soz etmedigini, Avrupa ve bu iki kita arasmdaki gee; ortac;ag ticaretini ihmal ettigini belirtir. Yine, Blaut, Brenner'm, guney Avrupa'YJ tartt§madtgmi, Dogu Avrupa'YI ise sadece batt ile kar§Jla§ttrmak ic;in ele aldtgmt vurgular. 267 d. Neo-Smithc;ilikten Neo-Webercilige: Brenner ya da Weberci Ussalhgm Farkh Bir Yansimasi

Onceki ba§hklarda, Blaut'un sekiz Avrupa-merkezci tarih<;i arasmda en fazla uzerinde durup, ele§tirdigi ismin Robert Brenner oldugunu belirtmi§tik. Blaut, Brenner't tek bic;imli tarihin ve Avrupact-Marxizmin de en onemli ismi olarak kabul eder. Yine, daha once, Brenner'm, Frank ve Wallerstein't neo-Simithc;i olarak ele§tirdigini de aktarmt§tik. Blaut, Brenner'm bu saptamasma kar§J olarak, onu neo-Webercilikle ele§tirmi§tir. Blaut'un bu saVInm <;Iki§ noktas1, Brenner'm Batt Avrupa tarihine ya da kapitalizmin dogu§una ili§kin tum degerlendirmeleridir. Blaut, Brenner'm s1mf c;ati§masi kuramm1 temel almasma kar§m, buna c;ok az yer verdigini ileri surer. Brenner, stmf <;att§masmt toprak soylulan ve serfler ile stmrlandtrmi§tJr. Kurammm merkezinde, ingiliz kiract c;ifc;ilerin kapitalist <;ift<;i olarak geli§mesi bulunur. Bunlar, ilk kapitalistlerdir; topragm sahipligini elde edememi§ler, kendi topraklan olmamasma ragmen serf de olmamt§lardtr. Onlar, Brenner'a gore, yenilikc;i olmayan tutuculugun tuzagma du§memi§, ozgur biriktircilerdir. T eknolojik ussahk, bu st267

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 5.


Kureselle~meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

223

mfla ve ingiltere'de ortaya c;tkml§tlr. Blaut'a gore bu gorU§, Webercidir. 268 Blaut'a, feodalizmin c;oki.ip kapitalizmin dogdugu yer olarak Brenner tarafmdan gosterilen lmsal ingiltere'nin c;ok ki.ic;i.ik bir bolge oldugunu belirtir. 14. yi.izyddaki kriz serfligi ortadan kaldlrml§ buna kar§lhk toprak soylulan yonetici s1mf olmaya devam etmi§ ve feodalizm 1688'de ingiltere'de sona ermi§tir. Dolaj'lslyla, Brenner, dort yi.izYiihk bir doni.i§i.im si.irecini c;ozi.imlemeye c;ah§maktad1r. Blaut, Brenner'm, feodalizmin neden varhgm1 si.irdi.irdi.igi.ini.i, kriz olmadan kapitalizme a§amah olarak gec;ilip gec;ilemeyecegi gibi sorulara yamt veremedigini one surer. Blaut'a gore, Brenner, farkh yi.izj'lilardaki olaylan bir araya getirerek si.irecin a§amalanm kan§tmr. Nitekim, 15.yi.izj'lidaki devrimsel doni.i§i.im o yi.iZj'lhn karakteristikleriyle degil, 14, 16 ve 17 .yi.izj'lim ozellikleriyle ac;1klamr. Bundan doiaj'l, Blaut, Brenner'm kurammm, gizemlimistik bir kapitalizm kuram1 oldugunu iddia eder. Kapitalizm bir entity olarak kavramr. Blaut, kapitalizmin dogdugu andaki temel niteligi ile gi.ini.imi.izde de aym niteligini korumasm1 gizemli olarak tammlar. Blaut, Brenner'm kurammda kapitalizm, anhk bir ussalhkla ortaya <;lkml§, teknolojik yenilikler ve ke§ifler belirmi§ ve yine aniden c;ah§an sm1f ozgi.irle§mi§, serbest bir emek pazannda ekonomik olarak ussal kararlar almaya ba§laml§lard!r. 14. yi.izj'lida ingiltere'de, serfligin c;okmesi ba§ka si.irec;leri harekete gec;irmi§, az ba§anh olan koyli.iler gec;imlik c;iftc;i olarak kalml§ ya da topraklanm kaybederek topraks1z i§c;i olmu§lardlr. Daha ba§anh c;iftc;iler, toprak soylularmm bi.iyi.ik topraklanm kiralaml§lardlr. Bu c;iftc;1ler emek kiralayacak ve sermaye birikimini karh i.iretebilecek kadar geli§kindir. 268

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 2, 3, 8.


224

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Surec;te iki anahtar etmen vard1r: 1. Serfligin kalkmas1 koylulerin du§uncelerini ozgurle§tirmi§, boylece onlar tanmsal uretimi geli§tirecek bic;imde ussal davranmaya ba§lami§lardir. 2. serflikten bzgurluge ge<;i§te, tanmsal emekc;iler, en yliksek gelirle c;ah§acaklarma bir emek pazanna hareket etmi§lerdir. Blaut, Brenner'm ussal bir kapitalizm kuram1 olu§turdugunun kamtlan oldugunu bir ba§ka ifadeyle, neo-Weberci bir yakla§Im sergilendigini ileri surer. <;unku, kapitalist ussalhk teknolojik yenilige oncu!Uk etmi§ ve ozgur ucretli emekc;iler arasmda rekabete yo! ac;mi§tir. Bunlar, emek verimliliginin artmlmas1 ve maliyetlerin azaltilmasmi saglami§tir. Boylece, koy!Uier kuc;uk i§ adamlan olmu§, digerleriyle rekabet ederek soylulardan toprak ve emek kiralami§lardir. Tum bunlara kar§Ihk, Blaut, serfligin 14. ylizyilda sona erdigi varsaYJmi kabul edildiginde, 1520 oncesinde kapitalist tanmm bilinmedigini ileri surmu§tUr. Blaut, Brenner'm, ingiltere' de tanmsal kapitalizm saVJm desteklemek ic;in, 18.yliZYJldaki tanmm ozelliklerini 14.yliZYJI sonras1 ic;in kullandigmi vurgulayarak yani serfligin c;oku§unden dart yliZYJI sonraki devrimsel yeniliklerden bahsettigini ileri surer. Blaut, Brenner'm c;ozumlemesinde, sonucun nedeni bnceledigi sonucuna vanr; 18.ylizYJI, 15.ylizYJla geri itilir. Blaut, Brenner'm iki teknolojik ilerlemeyi devrimsel olarak kabul etmedigini de belirtir: Sulama teknolojisi ve yeni bir rotasyon sistemi. Brenner'm, ortac;ag koyluleriyle ilgili saptamalannda da pek c;ok c;eli§kiden bahsedilir. Ortac;ag koy!Usu tamamen yenilikc;i degildir. Ancak kimi koy!Uler, sihirli c;ubuklanyla dokunur dokunmaz birden yenilikc;i olurlar. T oprak soy! ulan da, faydaYJ kendilerine ahkoyduklanndan teknolojik ilerlemenin ba§latlcisi olmami§lardir. Ancak, topragm bir meta haline gelmesi ile yenilikc;i olmu§lardir. Blaut bu konularda da Brenner'm hatas1 oldu-


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

225

gunu ileri surer: 1. Serflerin ve toprak soylularmm yenilik<;i olmadtklan dogru degildir. 2. Tum stmflt toplumlarda, yonetici smtf daima refaht arttrmaya <;ah§mi§, zenginlikten hi<; tatmin olmamalan sistemin dengede olmamasma yo! a<;mt§ttr. Oysa, Brenner, feodal toplumda, yoneticilerin koylulerden aldtklan gelirle tatmin olduklanm du§unur. Dolaytstyla, toplam uretimi arttrmaya <;ah§mamt§lar; olanaklt oldugu kadar koyli.ilerin arttgma az el koymu§lardtr. Bu toplum, Brenner'a gore, hareketsizdir. Brenner, yonetici stmfm, serflikten ozgurluklerini kazanarak kurtulan koylulere yenildiklerini ancak bunun bir uretim bi<;imi olarak feodalizmin <;oku§une yo! a<;madtgmt belirtir. Feodalizmin <;oku§u, yonetici smtfm, smtf mucadelesini kazanmastyla ger<;ekle§mi§tir. Oysa, Blaut, 14.yi.izytlda koylulerin ger<;ek anlamda smtf mucadelesini kazanmalan durumunda ktrsal kapitalizmin ortaya <;tkamayacagtm ileri surer. c;:unku, koyli.i malsahipleri -proprietor- yenilik<;i degil; ge<;imlik duzeyde varhklanm surdurmekten dolayt tatminkardtrlar. Daha once de aktardtgtmtz gibi, Brenner, Fransa'da smtf mucadelesini koyli.ilerin kazandtgmt yazmt§ttr. Toprak soylulanna kar§I monar§i ile yaktn baglar kurmu§lardtr. Aym zamanda, ozgur zilyetlik haklanna da sahip olmu§lardtr. Brenner, bu nedenlerden dolayt Fransa' da kapitalizmin ortaya <;tkmadtgmt kuramla§ttrmt§ttr. Oysa, ingiltere'de serfligi sona erdiren koyluler, kendi topraklanmn tam bir sahibi olmayt ba§aramamt§lar; toprak soylulannm kiractst olarak kalmt§lardtr. Kirac1 <;ift<;iler, toprak soylulan ile rantlar konusunda pazarhk etmi§ler; emek kiralamt§lar yani kapitalist <;ift<;i olmu§lardtr. Tum bunlann sonucunda, stmf mucadelesini kaybetmi§lerdir. 269 Blaut, Brenner'm <;ozumlemesindeki kimi <;eli§kileri ortaya 269

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 4, 6-8.


226

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonctimi

koyduktan sonra, bu kez konunun bir ba§ka yonu uzerinden onu ele§tirir: Avrupa-di§I dunyanm c;ozumlemeye kati!mamasi. Blaut'a gore, s1mf mucadelesi, lmsal ingiltere di§mda, guney Avrupa, Afrika ve Asya'da da olmu§tur. Vine bu bolgelerde, k1rsal ucretli emek ile sati§ i<;in geni§ olc;ekli uretimin de varolmU§ oldugu ileri surulur. Blaut, tUm bu nitelikler baklmmdan, kuzeybat1 Avrupa'nm daha geli§mi§ oldugunun soylenemeyecegini iddia etmi§tir. Blaut, bir klrsal Sinif c;ati§masmm ve somurunun oldugu gori.J§Une katihr. Oretken Sinif koylulerin buyi.Jk olc;ude somi.Jri.Jldi.Jkleri ve bunun bir kar§I direni§ yarattigini kabul eder. Ancak, Brenner, bu olguyu da, kuzeybati Avrupa ile simrlami§tir. Oysa, Blaut'un daha once aktardigimiz tezlerinde, 1492 oncesinde, Afrika ve Asya'da feodal ekonominin c;oktugunu ortaya koymu§tu. Blaut'a gore, kasabalar da, Brenner'm bahsettigi gibi, klra basit<;e bag1mh ya da klrsal feodalizmin krizinin ortaya <;Ikardigi bir sonuc; degildir. Kent ve yan-kent olgulan, ortac;agdan once kuzey Avrupa'da onemsiz ancak, guney Avrupa, Asya ve Afrika' da erken donemde onemli olmu§tur. Asya ve Afrika'daki pek c;ok kent, Avrupa'nm en ileri kentleri kadar. kapitalist uretime, s1mf ili§kilerine ve kapitalist ticarete dogru en azmdan 1492'ye kadar geli§mi§tir. Blaut. Brenner'm, klrsal doni.J§Dmu, Kukien, Nil Vadisi ve Nijer Vadisi'nde ara§tirmadigma dikkat c;eker. Blaut, pek c;ok yazann, ortac;agm sonunda dunyanm c;ogu bolgesinde kapitalizme dogru feodal ya da kabileci uretim bic;iminde bir degi§imin meydana geldigini kabul ettiklerini yazar. DolaYJsiyla, tum bu geli§meler ingiltere'de ve sadece klrsal alanda ya§anmami§tir. Nitekim, feodalizmden kapitalizme tarihsel degi§me sureci, gee; ortac;agda dogu yanmkuresinin <;e§itli bolgelerinde gorU!mi.J§tUr. Kuzey Avrupa oncu olmami§tir. Blaut tUm bunlardan sonra


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

227

Brenner'm kurammm, kuzey Avrupa di§Indaki simf mi.icadelelerini ve s1mf temelli meta i.iretiminin Avrupah olmayan di.inyada meydana geldigini dikkate almamasmdan dolaYI AvrupaCI-Marxist oldugu sonucuna vanr. 270 Wood'a gore ise, Brenner, Avrupa'nm geli§iminde aJ'lriCI ozellik olan toplumsal mi.ilkiyet ili§kilerini, bir f1rsat degil bir zorunluluk olan piyasaya dayand1rmasmdan dolaJ'l, kapitalist geli§meyi Avrupa-merkezci inceleyen gelenegi klrmi§tJr. Bu, kendine ozgi.i ekonomik zorunluluklann i.iri.ini.i fark11 bir toplumsal mi.ilkiyet ili§kisidir. ingiltere'nin klrsal alanda geli§en bzgi.in toplumsal mi.ilkiyet ili§kileri, kolonyal yan§ta da bu i.ilkenin en bi.iyi.ik avantaji olmu§tur.271 Duchesne de, Blaut gibi Brenner'm ele§tiricilerinden biridir. Duchesne, oncelikle Avrupa tarihine ili§kin kimi yeni bulgulardan soz eder. Buna gore, ortac;agda ingiltere'de, ozel mi.ilkiyete dayah olarak sahip olunan topraklann yaygm oldugu ve toprak soylulannm gaspma kar§I Kraliyet mahkemelerinin korumast altmda olduklan bulgulanmi§tir. Vine, 13 ve 14. yQzJ'llda, toprak soylulan malikanelerinin kira sozle§meleri ile birle§tirildigi ortaya konulmu§tur. Duchesne'e gore tum bunlar, Brenner ve Wood'un savlanm c;i.iri.itmektedir. Vine, Duchesne, geleneksel toprak sistemi di§Inda olan ve toprag1 bir meta gibi i§leyen kimi koyli.ilere gore, toprak sahiplerinin "daha az ekonomik" olduklannm ileri suri.ilemeyecegini de belirtir.272 14.yUZJ'lldaki senyoral krizin, toprak soylulannm harcamalanndaki bir arti§tan ya da koyli.ilerin somi.irulmesinin azalmasmdan kaynaklamp kaynaklanmad@nm ac;Ik olmadtgi da vurgulamr. Bu durumda Duchesne sorar,

270

James M. Blaut, "Robert Brenner in the Tunnel of Time", s. 9, 10.

271

Ellen Meiksins Wood, "A Critiqu·e of Eurocentric Anti-Eurocentrism", s. 7, 8.

272

Ricardo Duchesne, "On The Origins of Capitalism", s. 134, 135.


228

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

eger ilkiyse toprak soylulan neden daha fazla gelir gereksinimi i<;inde olmw~l?rdir? Eger ikincisiyse, 14.yCizyJida, koy!U direni§i kar§Ismda yenilen toprak soylulan 16. yCizyJida nasil ba§anh olmu§lardir?273

C. Kamuyonetsel Bir Orgiitlenme Olarak Devlet: Tarihsel Sosyoloji Yaklaljimi Devlet olgusunu, kUreselle§menin kamu yonetimi ile ili§kisini ele alabilmek baktmmdan ulus-devlet baglammda aynntJh olarak ikinci bo!Umde inceleyecegiz. Ancak, burada, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bic;imlenmesinde, i<; "belirleyiciligin" unsurlanndan biri olarak, gene! anlamda devlet kavrami k1saca ele ahnacakt1r. Onceki ba§hkta, toplum kavrammm siyasal temellerini tarti§Irken, ulus-devletin ortaya <;Ikmasi baktmmdan, sivil toplum kar§Ismda devletin bUtUnleyici bir unsur olarak one <;IktJgmdan soz etmi§tik. Aynca, c;ah§manm temel varsaYJmlanndan biri de, devlet ve kamu yonetiminin toplumsal gerc;ekligin bir bi<;imlendiricisi oldugu ve ekonomik alanm tamamlaYJCISI niteligi ta§Idiklandir. Bu varsaYJmdan yola <;Iktldigmda devletin i<; olU§Un bir unsuru oldugu sonucuna varmak kolayla§maktadir. Ancak, devlet kavrammm. toplumsal kurumlann bic;imlenmesi baktmmdan i<; olu~ niteligi Uzerinde dU§Unmek gerekmektedir. Devleti, i<; olu§ ba§hgi altma almak ve incelemek, hem liberal hem de Marxist kuramlann oncUllerinden hareket etmenin bir sonucudur. <;UnkU, gerek liberal kuramda ozellikle de sbzle§me kuramlannda, zaman ve mekana dogrudan bir vurgu yap1lmadan soyut bir devlet kavrammdan soz edilmi§tir. Bu ele ah§ bic;imi, daha once de belirttigimiz gibi. Avrupa'ya veya BatJ'ya ait bir gerc;ekligin merkez ahnarak 273 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 86.


Kureselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

229

varsaYJmlar uretilmesinin bir sonucudur. Bu kapsamda, devletin ic; olu§a ait bir olgu oldugu soylenebilir. Marxist kuramda ise, nesnel olarak belli bir mUikiyet tipine denk diJ§en bir siyasal yap1 ve egemen s1mfm arac1 niteligi ile hem uretim bic;imi zeminine oturtulmasi hem de Simf ili§kileri baglammda hareket edilmesi bakimmdan yine ic; bir "unsur" oldugu ac;Iktir. Bununla beraber, bag1mh Ulkelerin devlet yapJian ve bu iJJkeJerin topJumsaJ OIU§Umlan dikkate ahnd1gmda aym sonuc;Iara varmak zor g6runmektedir. Ancak, bag1mh ulkelerin, zaman ve mekan bakimmdan sahip olduklan tarihsel ozgullugun ic;sel bir "guc;" niteligi ta§Imasi da bir ba§ka gerc;ekliktir. Devlet kavraminm ozellikle de ulus-devletin bir di§ "guc;" niteligini, bagimh ulkelere kar§I kolonyalizm ve emperyalizm donemlerinde kazand1gmi soylemek de olanakiidir. Ulus-devlet bir kenara birakiidigmda, devlet kavrami ba§h ba§ma bir guc; olarak tarihsel bir varhk olma niteligi ta§Imaktadir. Nitekim, devletin, ib 6000 YJhndan itibaren var oldugu yani yakla§Ik 5000 YJihk bir tarihe sahip oldugu kabul edilmektedir. Avrupa'da ise, iS 990 YJhndan bu yana devletin oldugu ileri surulmektedir. 274 Ba§hkta, devletin kamuyonetsel bir orgutlenme oldugundan soz ettik. Bu ifade, Skocpol'a aittir. Skocpol, devleti, yonetici bir otoritenin ba§Ini c;ektigi ya da az c;ok e§gudumledigi bir kamuyonetsel polis ve askeri orgutlenmeler kumesi olarak tammlamaktad1r. Skocpol, kamuyonetsel ifadesini, sadece ulus-devleti tammlamak ic;in degil, gene! olarak devlet kavrammm bir unsuru olarak kullanmaktadir. Nitekim, <;in'de eski rejimde, devletin kamuyonetsel ve askeri bakimlardan, egemen tanm simfmi desteklediginden soz edilmekte ve Hanedanhgm ise, 274

Charles Tilly, Zor, Sennaye ve Aurupa Deu/etlerinin 0/u:jumu, s. 18, 24.


230

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

tanm alanlanndaki kaynaklardan yararlanmak i<;in yerel egemen stmfa bagtmh oldugu yazilmaktadtr. Bu, Skocpol'un Weberd burokrasi yorumundan hareketle, kamu yonetimini bir ara<; veya makine olarak kavramsalla§ttrmasmm bir sonucudur. Skocpol'a gore, kamu yonetsel ve basktct orgutlenmeler devletin temelidir. Ancak, Skocpol'un devlet yorumu, Poulatzas'mkine daha <;ok yaktndtr. <;unku, Skocpol, devletin ve onunla birlikte kamuyonetsel ve basktct orgutlenmelerin, egemen stmfm dogrudan denetiminden en azmdan potansiyel olarak ozerk oldugunu du§Onur. Skocpol, devleti kendisi i<;in bir orgutlenme olarak kavramsalla§ttrmayan Marxizme kattlmayarak da, potansiyel ozerkl@ olumlar. Nitekim, Skocpol'a gore, devlet orgutleri, ekonomik ve toplumsal kaynaklara el koymada egemen smtflarla yan§mak zorundadtr. Devlet yonetiminin sadece kendi i§levlerini yerine getirme giri§imi de, egemen smtfla <;tkar <;att§mast yaratabilir. 275 Devletin potansiyel ozerk niteligi, kamu yonetimini bir ara<; duzeyine indirmektedir. Bu ikisini, Skocpol, kamuyonetsel ifadesiyle bir araya getirmektedir. Devlet. klasik Marksizmde oldugu gibi, egemen smtfm dogrudan bir aract olarak kavranmamasma kar§thk, potansiyel ozerk nitel@ kamu yonetimini bu ozerk yapt kar§tsmda bir ara<; konumuna indirgemektedir. Nitekim, Skocpol, devletin iki temel gorevinden soz eder: Duzeni surdurmek ve ger<;ek ya da potansiyel devletlerle rekabet etmek. 276 Bu gbrevlerin, tUm devlet tipleri ve tUrlerinde ge<;erli olacagt varsaytldtgmdan, kamu yonetimi bu gorevleri yerine getiren bir ara<; konumuna sokulmaktadtr. Bu kavramm, bi27 5-fheda Skocpol, Deuletler ue Toplumsal Deurimler -Fransa, Rusya "'" <;:in'in Kar§Ll~tLrmall Bir <;:oziimlemesi-, s. 68, 69, 72, 73, 147. 276 Theda Skocpol, Deuletler ue Toplumsal Deurimler -Fransa, Rusya L>:: <;:in'in Kar§Lla§lLrmalL Bir <;:oziimlemesi-, s. 74.


Kureselle§meyi A<;tklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

231

zim kamu ybnetimini nitelendirdigimiz bi<;imlendirme ve devletin de tamamlaYJCI olma bzellikleri ile brti.i§medigi a<;~ktir. Bununla beraber, bzellikle, devletin potansiyel bzerkligi kavrami, i<; "gi.i<;lerin" niteligine ili§kin ipu<;lan verebilmektedir. Belirtmek gerekir ki, Skocpol'un devlet yorumu, bire bir veya dogrudan i<; "gi.i<;ler" baglamma oturmamaktadir. <;unki.i, Skocpol, devletlerin askerlikle ilgili gi.i<;leri ve uluslararasi avantajlannm sadece onlann yurt i<;i ekonomileri ve uluslararasi ekonomik konumlanyla a<;~klanamayacagmi, devletin yonetsel etkinligi, kitleleri harekete ge<;irme konusundaki siyasal yetenekleri ve uluslararasi cografi konumun da bnemli oldugunu belirtir. Rekabete dayah uluslararasi ili§kilerin, belli bir i.ilkenin devlet ve s1mf yap1smm bi<;imlenmesine yard1m edecegi de vurgulamr. Uluslararasi ko§ullar ve baskdar ile s1mf yapdan, ekonomiler ve siyasal <;Ikar arasmda kesi§me noktalan vard1r. 277 Bu savlardan Skocpol'un, Wood veya bzellikle Brenner gibi Simrlan <;ok net <;izilmi§ ve di§ "belirleyicilige" kar§I dogrudan taVIr alan bir konumunun olmadigi, i<; ve di§ "belirleyicilige" e§it ag1rhk verdigini gbrmekteyiz. Bundan dolaYJ, devlet ba§hgi altmda Skocpol'un bu konudaki gbri.i§lerini incelemenin dogru olmayacagi ileri si.iri.ilebilir. Ancak, Skocpol, devleti potansiyel bzerk olarak nitelendirmesi ve olu§umunu veya YJklmmi s1mf <;ati§malanyla a<;IklamasJ bakimmdan, i<; "belirleyiciligin" diger unsurlanm bir araya getirmesinden bti.iri.i bu ba§hk altmda ele ahnmi§tir. Nitekim, Skocpol, s1mf ayaklanmalan ve toplumsal-ekonomik dbni.i§i.imlerin, eski rejim devlet brgi.itlenmelerinin <;bkmesi ve yeni rejim devlet brgi.itlenmelerinin peki§tirilmesi ile i<; i<;e ge~tigini vurgular. 1789

277

Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve (in 'in Kar§tla§ttrmalt Bir (oziimlemesi-, s. 59.


232

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Frans1z, 1917 Rus ve 1911 <;in Devrimleri sonucunda, kamuyonetsel ve as~eri devlet orgi.itleri <;okmi.i§ti.ir. 278 Tilly, devleti kismen Skocpol'a benzer bi<;imde, zorun orgi.itlenmesi olarak tammlar. Tilly, kentlerin ise, sermaye ile baglantiii oldugunu ileri surer. sermaye

kentler

zor

devletler

Zor yogun bolgeler, az kent bulunan, tanmm egemen oldugu, zorun dogrudan onemli oldugu yerlerdir. Sermaye yogun bolgeler ise, <;ok kent bulunan, ticaretin ve pazar <;Iki§h i.iretimin egemen oldugu bolgelerdir. Bu iki bolge arasmdaki aynm, el koyma stratejilerindeki farkhhktan ileri gelir. Sermaye birikimi ve yogunla§masi si.irecini kentler i.iretir. Kentlerin geli§me bi<;imi, yogunluk ve birikim arasmdaki dengeye baghd1r. DolaYJsiyla, Tilly'ye gore, sermaye somi.iri.i alamm, zor da tahakki.im alamm tammlar. ,...,. Tilly'nin bu tiple§tirmesinin, Blaut'un ele§tirdigi Avrupamerkezci yakla§Imi yansittigi hatta tipik bir ornegi oldugu soylenebilir. Tilly'nin, zor ve sermaye aynmi, zorun DogL Despotizminin bir yansimasi oldugu izlenimini vermektedir. Nitekim, Tilly, Avrupa devletlerinin olu§um tarihinir: daha fazla birikim ve yogunla§ma yoni.inde oldugunu de yazmi§tir. Zordaki yogunla§manm onemli ol<;i.ide sermayenin yogunla§ma derecesiyle baglant1h ve Avrupa'mr: uzun donemli ekonomi tarihinde farkhhg1 yaratanm birikim oldugu saVI da, varsaYJmimiZI dogrulamaktad1r 278 Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa. Rusya .-o (in 'in Kan;tla:jltrmall Bir (oziimlemesi-, s. 298. 279

48.

Charles Tilly, Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin Olu:jumu, s. 40, 42


Kureselle~meyi A9klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi~im

233

Tilly'nin Avrupa-merkezci niteliginin en belirgin kamt1, Avrupah devletlerin izledigi yollann ac;ll<lanmasmm, bugi.ini.in Avrupah olmayan devletlerinin daha iyi anla§!lacagma ili§kin saptamas1d1r. Bu saptama, Afrika veya Latin Amerika devletlerinin, Avrupa devletlerinin deneyimlerini izledikleri varsaJ'lmmdan c;ok, Avrupa'nm olu§turdugu sistemin kahCl niteliklerinin ve Avrupa deneyimi i<;inde gorulen farkllhklann ilkelerini tammlamak boylece gi.ini.imi.izdeki devletlerin hangi niteliklerine gore ili§ki kurulabilecegini belirlemek oldugu iddiasm1 ta§lf. 280 Tilly'nin kurammdaki bir ba§ka ozellik de, Weberci zor ile Marxist birikim veya el koyma kavramlanm bir arada kullanmas!dlr. Ancak, Tilly, bunlann saf tipler olmad1klanm ekler. Zor ve sermayenin bile§iminden fark11 ti.irde devletlerin ortaya <;1ktlgm1 da belirtir. Nitekim, Tilly'ye gore, kentler sermaye degi§imlerini yans1tsa da, zorun orgi.itlenmesi ve niteligini de belirlemektedir. Devlet orgi.itlenmesi bic;imleri, Avrupa'nm farkl1 bolgelerinde farkl1 yollar izlemi§tir. Ni.ifusu fazla, sermaye ve gorece ticarile§mi§ ekonomilerin bile§imine sahip devletler kazanc;h <;lkml§tlr. Tilly, is 990'dan soma Avrupa'da 0<; tip devletin geli§tigini belirtir. Bunlar: Harac; imparatorluklan, kent-devletleri ve ulus-devletler. 281 <;izelge 5'de bu devlet ti.irlerini bulmak olanaklldlr.

280

Charles Tilly, Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin OIU§umu, s. 41, 43.

281

Charles Tilly, lor, Sermaye ve Avrupa Devlellerinin OIU§umu, s. 43, 50.


234

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;izelge 5. Zorun ve Birikimin Yogunla§masmm i§levi Olarak Alternatif Devlet Geli§imleri Yuksek Super Devletler

Ulusal Devletler Sistemi

Bolunmli§ Egemenlik Birikim

Yuksek

Kaynak: Charles Tilly, lor, Sermaye ue Aurupa Deuletlerinin Olu~umu-9901992-, (<;:ev. Kudret Emiroglu), imge Kitabevi, Ankara, 2001, s.54.

imparatorluklarda, zor ara<;lannm birikim dOzeyi dO§OktOr. Ancak, yogunla§ma dOzeyi yi.Jksektir. Kent-devletleri. daha fazla birikime ancak zor ara<;lanmn daha dO§Ok yogunluguna sahiptirler. Ulusal devletler ise, gorece e§gOdOmlO bir merkezi yapt i<;inde onemli bOyi.JkiOkteki, askeri, yonetsel hatta bazen dagitimci ve Oretici orgOtlenmeleri bir araya getirmi§lerdir. 282 Wood' da geni§ anlamda devleti benzer bi<;imde tammlami§ttr: Belli bir yer ve tamm~ bir Oyelik <;er<;evesinde hiyerar§ik bir gO<; yapisim temsU eden, tamamlanmi§ bir kurallar seti ve merkezile§mi§ yonetsel ayg1t, i<; ve dt§ gOvenlik i<;in bir askeri gO<; ile arttk emegin yeniden dagittmi ve elde edilmesi i<;in bir sistemdir. Wood'a gore, ulus-devlet, 1509-1688 doneminde, bir monarkm ki§isel yonetimi olarak orta<;ag devlet dO§Once282

Charles Tilly, lor, Sermaye ue Aurupa Deuletlerinin Ol~umu, s. 54, 56.


Kureselle~meyi Ac;tklama Sorunu ve Kamu Yiinetiminde Degi~im

235

sinden ki§ilik-dl§l kurumsal varhk olarak devlete dogru bir degi§menin sonucunda ortaya <;lkml§tlr. 283 Oysa, Tilly, ulusal devletlerin daima birbiriyle rekabet i<;inde ortaya <;lktlklanm ve kimliklerini rakip devletlere kar§l <;1kmakla kazandlklanm ileri silrmil§tilr. Bu kapsamda, Prusya, Sritanya ve Fransa'nm birbirini bi<;imlendirdigi ornek olarak verilir. Nitekim, 1066'dan 1815'e kadar olan donemde, Frans1z monarklanyla yap1lan sava§lar ingiliz devletini olu§turmu§tur. Ancak, Tilly, t1pkl Skocpol gibi, tilm degi§kenleri birlikte dil§ilnme veya <;ozilmlemeye katma egiliminde oldugu i<;in, smlflann birbirleriyle yilrilttilkleri milcadele ve pazarhklann da devletleri bi<;imlendirdigini yazar. brnek olarak, halk isyanlannm basklCI siyasetleri bic;imlendirmesi verilir. Vine, nilfusun s1mf yap1s1 da, devletlerin orgiltlenmesini etkilemi§tir. brnek olarak, isve<; devletinin olu§umunda, 1. 18.yilzJ'lla kadar, toprag1 onemli oranda elinde bulunduran koylillilgiln varhg1 ve 2. bilyilk toprak sahiplerinin bilyilk malikaneler olu§turma veya topraklanndaki koylil emegine zor uygulama konusundaki zaJ'lfhgl etkili olmu§tUr. Bu klrsal yapmm, kraliyetin soylu s1mfa, koylillilgil mali gelir ve askeri hizmet saglamaya raz1 etmedeki i§birliginden dolaJ'l mali ve hukuki ayncahklar tamma stratejisi izlemelerini engellemi§tir. Bu durum, devletin faaliyeti ilzerinde de iktidar sahibi olabilen koylil millkilniln silrekliligini ve ilyelerine hizmet kar§1hg1 toprak veya topraktan gelir verilen mitis kurmaya yonlendirilmesini a<;1klamaktad1r. Tilly, sava§ ve sava§ haZlfhgmm, yoneticileri, kaynaklan elinde tutanlardan sava§ ara<;lanm almak i<;in gereken paranm basklyla ahnd1gml, bir devletin topraklanndaki ana toplumsal s1mflann orgiltlenmesi ve devletle ili§kilerinin yoneticilerin kaynaklara el koyma bi283

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political

Theory and the Rise of Capitalism-, s. 30.


236

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

c:;imlerini dogrudan etkiledigini ve sava§ arac:;Ianna el koyma ve mucadelenin devletlerin merkezi orgutsel yapllanm yarat1gin1 da vurgular. 284 Oysa, Wood sureci, dinsel ve ahlaki amac:;Iara hizmet eden eski devlet kavrammm tersine erken donem modern Avrupa'da devletin dunyevi insan amac:;larma hizmetin bir arac1 olarak guvenli ve iyi ya§am ko§ullanm olu§turma yonunde geli§tigini belirtir. ingiliz devletinin, sekliler kavramsalla§tmlmasl, ekonomik ko§ullar uzerine siyasalar uygulayan ve bunlan belirleyen bir devlete yapllan vurgudur. Boylece, ekonomik ko§ullar iyile§tirilecek, sue:; ve toplumsal c:;atl§ma azaltllacaktlr. Wood, ingiliz tanmsal kapitalizminin, birle§ik ve etkili bir devlet ayg1t1 yarattlgm1 ve insanlann maddi ko§ullanm geli§tirmeyi amac:;layan devlet dli§lincesinin yenilikc:;i oldugunu da vurgular. 285

D. Kamuyonetsel Yeniden Yapdanma ve Toplumsal Hareketler Skocpol, tUm toplumsal devrimlerin ortaya <;lki§mm, dunya olc:;eginde ulus-devlet ve kapitalist ekonominin uluslararasl dagillmlyla ilgili oldugunu oysa mevcut devrim kuramlanmn bu tlir bir baki§ ac:;1sma sahip olmadlgml, devrimleri modernle§me ile ili§kili inceleyerek, ulusal toplumdaki toplumsal ve ekonomik egilim ve c:;atl§malara odaklamlmasma neden olundugunu belirtir. Modernle§me, ingiliz geli§me mant1gmm etkisi altmda, ulusal bir ic; dinamik olarak kavranml§tlr. 286 Frank'a gore ise, devrimler 284

Charles Tilly, Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin Olw;umu, s. 53, 5:-

61, 285

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 31.

~heda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya --= (in 'in Kar~tla~tLrmalL Bir <:;oziimlemesi-, s. 53. 2


Kiireselle§meyi Ac;1klama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

237

bardagt ta§tran son damladtr. 287 Blaut'a gore, devrimsel donli§tim, buyQk topraklar ve toplumlar uzerinde, yeni yonetici stmflar tarafmdan siyasal gucun ele ge<;irilmesidir. Ozellikle burjuva devrimleri, 1492'den sonra, Avrupah olmayan alanlarm geni§ ol<;ekli mekansal denetimini saglamt§ ve Avrupa'da siyasal denetimi elde etmede burjuva smtfma destek olmu§tUr. 288 Wood ise, devrimlerin toplumsal uretim ili§kilerini daha az donti§tltrdugunu, stmflar arasmdaki mulkiyetin yeniden dagtttmmm stmrh oldugunu ileri SUfmU§tltf. 289 Skocpol, devlet iktidanna ili§kin sorunlann, toplumsal devrimci donti§Dmlerin temeli oldugunu iddia eder. BoyIeee Skocpol, devlet iktidannm sadece stmf egemenliginin bir aract olmad@m ve devlet yaptsmdaki degi§ikliklerin de stmf mucadelesi ile a<;tklanamayacagmt belirtir. Yeni rejimlerin dogast, temel olarak devlet orgutlerinin yaptlanna ve bunlann smtfsal ve siyasal gu<;lerle yan-ozerk ve dinamik ili§kilerine aynca ba§ka devletlerle ili§kilerindeki konumlanna dayamr. imparatorluk devletlerinde, Dike dt§tnda yogunla§an askeri rekabetin ya da saldmlann yam stra varolan tanmsal smtf yaptlan, siyasal kurumlar ve monar§i arasmdaki mucadele ile birlikte kamu yonetimi ve askerlik alanmda <;okti§lerin doruga ula§mast, devrimci siyasal krizleri ortaya <;tkarmt§ttr. Nitekim, eski rejimin devlet yaptlan ile modern donemdeki ozgul uluslararast askeri krizlerin ustesinden gelinmesi olanakstzdt. Tabandan gelen ayaklanmalarla, egemen smtflann ayncahklan ve mUlkle287 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "5000 Y1lhk Diinya Sistemi: Disiplinler ArasJ Bir Giri:{, s. 93. 288

James M. Blaut, "Response to Comments by A;nin, Dodgshon, Frank and Palan'", s. 116.

289

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 77.


238

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

rine yapllan saldmlar simf ili§kilerini degi§tirmi§ boylece yeni rejim devletleri eskilerine gore toplum ic;inde onlardan daha gilc;IO. ve ozerk olmu§lardir. Bu silrec;te ve yapida, koyluler ile i§<;iler ulusal siyasete dahil edilmi§lerdir. Skocpol'a gore, ulus-devlet, Frans1z, Rus ve <:;:in devrimlerinin ba§ansidir. Devlet duzenindeki bu tilr degi§iklikler, devrimci donil§O.mlerin en c;arpici ornegi olarak gosterilir. Nitekim, bu 11<; O.lkede gerc;ekle§en devrimle, merkezi ve burokratik, i<;eride ve di§anda ozerklik duzeyi yilksek devletler ortaya <;Ikmi§tir. Skocpol, bunlan, bazi silrekli etkilerin varhg1 olarak yorumlar. Burada, Skocpol'un aYJrtedici nitel@ ortaya <;Ikmaktadir. Nitekim, Skocpol'a gore, merkezi ve zorlaYJci kamuyonetsel orgiltlerin in§a edilmesini harekete gec:;iren, uluslararasi devlet sisteminin rekabetc;i dinam@dir. 290 Bu saptama, toplumsal kurumlarm bic:;imlenmesinde, di§ "dinamigin" temel ahndigmi gosterse de. buradaki di§ "dinamik" dunya sistemi veya dunyasistemleri kuramlannda ortaya konulan butilncill ve kendine ozgu bir dinamik alan d1§ "etken" degildir. 6nceki ba§hklarda kuram simflandirmalanndan soz ederken ele ald@m1z jeopolitik temelli bir yakla§Iffii ifade etmektedir. Frans1z ve <:;:in Devrimleri, mutlak monarklara kar§I, toprak sahibi ilst simflann ayaklanmasi olarak ba§lami§ ve koylil ayaklanmalanm da kapsayarak daha merkezi ve bi.irokratik yeni rejimlerle sonuc;Ianmi§tir. Monar§ik otorite. ekonomik olarak daha geli§mi§ guc:;Ierin tehditlerine ve yogunla§mi§ rekabetine konu olmu§tU. Monar§ide, devlet memurluklannm ve gorevlerin ozel millkiyetten ve <;Ikarlardan aynlmas1 k1smen kurumla§ffii§ ancak tamamer: burokratik hale gelmemi§ti. Ticaret, ulusal degil, yerel ve290 Theda Skocpol, Devletler ve Toplwnsal Devrimler -Fransa, Rusya _o;: <:;in 'in Kar~ll~tlrmal! Bir <:;ozilmlemesi-, s. 73, 522, 523.


Kureselle§meyi A<;IIdama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

239

ya bolgesel odakh yap1hyordu. Frans1z, Rus ve <;in koyli.ilerinin somi.iri.ilmesinde, devlet ve toprak sahibi i.ist s1mf ortakt.J. Devlet hizmetleriyle servet biriktiren toprak sahibi s1mf monar§ik devlete bag1mh olmak zorundayd1. Devlet ve toprak sahibi s1mf somi.iri.ide ortak olmasma kar§m artlga el koymada rakiptiler. Egemen s1mf i.iyeleri, devlet memurluklanna ula§ma ve kullanma ayncahgma sahiptiler. Bu, egemen s1mf i.iyelerinin devletin i.ist kademelerinde monar§inin onlara kar§l giri§imlerini engelleyecek bir konumdur. Skocpol, eski rejimleri c;oki.i§e goti.iren nedenlerin, Bourbon Fransas1, Romanov Rusyas1 ve Manc;u <;in'in de sadece yurt i<;i ko§ulardan kaynaklanmad!gl, kapitalizmin uluslararas!la§masmm, Prusya ve Japonya haric;, i.ilkeleri tanmda reform yapmaya zorlad1gml belirtir. Bununla beraber, geli§mi§ uluslann, eski rejimler i.izerinde yapt1g1 bask!, otokratik yetkililer ve egemen s1mflar arasmda i<; siyasal c;atl§malara neden olmu§tUr. 291 Skocpol'un bu saptamalan, daha once toplumsal degi§menin Avrupa baklmmdan otonom bir nitelik ta§!dlgl yoni.indeki varsaY'm ile c;eli§tigini gormekteyiz. Bilindigi gibi, Blaut, Avrupa'nm toplumsal geli§mesi ve degi§mesi i.izerinde, Avrupah tarihc;iler ve sosyal bilimcilerin kolonyalizm ba§ta olmak i.izere dl§ degi§keni c;ozi.imlemeye katmad!klanm iddia etmi§ti. Skocpol ise, ingiltere merkezli olarak ba§layan kapitalizmin diger i.ilkeleri en azmdan rekabetc;i zorlamalarla degi§meye ittigini belirtir. Gerc;i bu degi§me, bag1mh i.ilkelerin tabi oldugu kolonyalizm veya emperyalizm bic;iminde olmaml§tlr. Ancak, bir dl§ zorlama niteligi ta§ldlgl da gormemezlikten gelinemez. Bununla beraber, Blaut'un bakl§ a<;~s1m kullandlglmlzda, ingiltere veya Fransa arasmdaki ili§kinin, bir mer1<ez- c;evre ili§kisi niteli291

Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve

c;in'inKar~zla~tzrmall Birc;ozilmlemesi-, s. 14, 101-104, 106, 107, 163.


240

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ginde olmamasi, bir bi.iti.in olarak Avrupa'nm degi§imi anlamma gelmektedir. Bu degi§imin kaynag1 da yine Blaut'a gore, i.i<;i.inci.i di.inyadir: Skocpol, koyli.i ayaklanmalannm, tarihc;iler ve toplumsal kuramc1lann az ilgisini c;ekmesine ragmen, bu ayaklanmalann, Frans1z, Rus ve c;:in Devrimlerinin ya§amsal ogesini olu§turdugunu belirtir. Nitekim, devrimler, koyli.ilerin onde geJen i.iretici Sinif oJdugu tanm i.iJkeJerinde meydana gelmi§tir. Skocpol, koyli.i ayaklanmasm1 olanakh k1lanm, birle§mi§ ve merkezi bir devletin ayg1tlan arasmda uyum saglami§ alan baskici kapasitesinin YJkilmasidir. Skocpol, koyli.i ayaklanmalan olmasayd1, Frans1z Devrimi'nin anayasal reformlann otesine gec;emeyecegini iddia etmektedir. Koyli.iler, tanmsal i.iretim yap1lan topraklann bi.iyi.ik bir kismmm kullammmi denetimleri altmda tutuyorlardi. 1770 sonras1 ve 1778'de ekonomide meydana gelen daralma, fiyatlarla, tanmsal gelirleri di.i§i.irerek i§sizlige yol ac;t1. Bu, kirsal kesimde eski rejime verilen destegin c;ekilmesine neden oldu. Devrim sonrasmda, topraklarm sadece % lO'u kamula§tmlarak el degi§tirdi. Skocpol, devrimin Fransa'daki sadece merkezi yonetimi gi.ic;lendirdigini; ayaklanmalann toprak mi.ilkiyetine kar§I geni§lemedigini, devrimle yasal degi§iklikler yap1larak tanmdaki komi.in denetiminin YJkiidigmi, ozel mi.ilkiyetin gi.ic;lendirildigini vurgular. Rusya'da ise, tersine, toprak sahiplerinin rant talepleri kaldmlmi§ ozel mi.ilkiyet ele gec;irilerek yeniden dagitilmi§tir. Ancak, hem Frans1z hem de Rus tanmsal s1mf ili§kileri ve yerel siyasal di.izenlemeler, toprak sahiplerine kar§l <;Ikmak ic;in, koyli.ilere yeterince dayam§ma ve otonomi saglami§tir. ingiliz Devrimi ise, krah parlamentoya dayah yonetmeye zorlami§tir. Bu devrimle, tanm ve ticarette egemen s1mfm siyasal denetimi saglamla§tinlmi§ ve onaylanml§tir. Skocpol, ingiltere'de koyli.i ayak-


Kureselle§meyi Ac;tklama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

241

lanmasmm olmadtgmt <;unku koylulerin toprak uzerindeki denetimlerini kaybettiklerini ileri surer. Alman Devriminde ise, Kral devrimi askiya almi§tir. Alman Devrimi, monarka kar§I soylu ayaklanmastyla ba§lamamt§tir. <;;:unku, junkerler sadece toprak beyi degil, Prusya devletinin yerel temsilcileriydi. Junkerler, ingiltere'deki toprak soylulan gibi askeri birlikleri ve adaleti kendi ama<;lan i<;in kullanmi§lardtr. Serfler ki§isel bzgurluklerini kazansalar da, junkerler, yerel duzeydeki ybnetimlerini surdurmu§lerdir. Junker soylulugu ve burokratik Prusya monar§isi ittifak halinde olmu§tU. 292 Tum bu sure<; <;;:izelge 6'da bzetlenmektedir.

292 Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve t:;in'in Kar~Lia§tLrmaiL Bir t:;oziimlemesi-, s. 220, 221, 223, 238, 240, 248, 249,266,270,274,283,284.


Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

242

<;izelge 6. Toplumsal Devrimler ve Devlet Devrim/ Lllke

...,c

~

Devletin ve Egemen Samfm Niteligi

Yonetilen Sanafm Niteligi

Vanburokratik Mutiak mo-

Ku~uk mUik

nar~i

Toprak sahibi sm1f egemen

Vuksek duzeyde burokratik-

.,:::l~

0::

le~me Mutiak~1

devlet Toprak sahibi sm1f az g(i~J(j

Vanburokratik Mutiak monar~i

c

u.

Toprak sahibi Slfllf egemen

sahibi koylu, toprakiann %30-40'ma sa hip Koy gorece ozerk.

Koylu topragan% 60'mdan fazlasma sahip Ortakmulkiyete dayah gu~J(j topluluk Koyler kendilerini yonetir KOyluler topragm% 50'sinden fazlasma sahip Koytoplulukian yok

Devrim/ Lllke

Devletln ve Egemen Smafm Niteligi

Yonetilen Samfm Niteligi

Vuksek duzeyde burokratik-

Koy topiuiugu yok

ie~me

Gu~Ju

~

Toprak sahibi samf egemen de gil

Junker'ler devletin adam1

~

Vuksek duzeyde burokratik devlet Ger~ek bir toprak sahibi s1mf yok Gu~lu burokratik denetim var

Zengin koylulerin hakim oldugu koy toplulukian

Burokratik devletyok T oprak sahibi s1mf siyasete egemen Toprak sahiple-

Toprak sahibi sm1f toprakiarm % 70'inden fazlasnna sa hip Koytuluk (ku-

.,~ :::l

...,.. 0

0.

~

~

·a,

...5

ri monar~inin

~uk ~ift~iler-

yerel adamlan

yeomanlar- ve tanm i~~iler) Gu~Ju koy Toplulugu yok

Kaynak: Theda Skocpol, Devletlerve Toplwnsal Devrimler-Fransa, Rusya ve <:;in'in Kar§lla§tLrmail Bir <:;oziimlemesi-, (<;ev. S. Erdem Tiirkozii), imge Kitabevi, Ankara, 2004, s. 300, 301'deki tablolardan iiretilmi§tir.


Kiireselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yi:inetiminde Degi§im

243

E. Kamu Yonetiminde i~ "Belirleyicilik" ve i~ Olu§

Kamu yonetimi, i<; "belirleyiciligin" unsurlanndan olan, uretim bi<;imi, toplum, devlet ve stmf mucadelesi tartt§malanmn kesi§me noktastdtr. Ancak, ilgili literati.irde kamu yonetimi bir ara<; olarak nitelendirildiginden, belirtilen unsurlar baktmmdan konumu da ara<; olmanm otesine ge<;ememekte ya da bu yonde varsaytmlar uretilmektedir. Dolaytstyla, kamu yonetiminin ara<; niteligini, tek bir cumle i<;inde, devletin topluma yonelik ama<;lanm veya hizmetlerini uretim alanma (ekonomiye) fazla mudahale etmeksizin yerine getiren bir (smtfsal) kurum olarak ifade etmek olanakltdtr. Boylece, kamu yonetimi, en ba§ta devletin yonetsel orgutlenmesi olma niteligi ile one <;tkmakta ve bu dogrultuda belirlenen ama<;lan uygulayan bir makineye indirgenmektedir. Ancak, gerek ekonomi ve uretim bi<;iminin gerekse de devlet ve toplum ile stmflann, mekan temelinde niteliklerinin belirlenmesi, kamu yonetiminin de belli bir mekana oturtulmast zorunlulugunu ortaya <;tkarmaktadtr. Sir ba§ka ifadeyle, kamu yonetimi bir i<; "belirlenim" kurumu olarak, bahsedilen unsurlar baglammda degerlendirilebilir. Ancak, bu saptamanm, kamu yonetiminin ilgili literati.irde ele ahm§ bi<;imi ile <;eli§tigini belirtmek gerekir. Hattrlanacagt gibi, kamu yonetiminde dt§ "belirleyicilik" konusunu incelerken, uretimin bir unsuru olarak yonetim kavrammdan soz etmi§ ve yonetimin bu ozelliginden dolayt evrensellik iddiast ta§tdtgtm ileri surml.i§ti.ik. Buna kar§thk, siyasal bir varhk olarak devletin bir par<;ast olan kamu yonetimini belirleyen en temel niteIigin i<; karakteristikleri oldugu vars~ytlabilir. Ancak, kamu yonetiminin bir ara<; olarak kavramsalla§tmlmast bu varsaytmt ileri surmeyi engeller niteliktedir. <;;unku, kamu yonetimi bir makine olarak kabul edildiginden, ttpkt uretimin bir par<;ast olarak yonetim kavrammda oldugu gibi,


244

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

herhangi bir devlet veya toplum yapiianmasma hizmet edebilecek kurum olarak nitelendirilebilir. Bununla beraber, kamu yonetiminin belli bir toplum ve ozellikle kulti.ir <;evresi i<;inde varolmasi ve par<;asi dahi olsa devlet kapsammda belli bir mekan zemininde varhk kazanmasmdan dolaYJ, i<; "dinamik" <;er<;evesinde du§unmek olanakiidir. Ulusal bir ekonomide duzenleyicilik i§levi, belli bir kulturel kimlige sahip topluma yonelik hizmet sunulmas1 ve o topIumda toplumsalla§an bireylerin istihdam edilmesi kamu yonetiminin temelinin i<; "belirlenim" oldugu izlenimini vermektedir. Tum bunlar, ashnda, ara<; kavramsalla§tirmasmm olumsuzluklanm a§maya yonelik ek varsaYJmlardir. Kar§Ila§tirmah kamu yonetimi de ilk ortaya <;~ktigi i<;erik bakimmdan, bu varsaYJmlan destekleyici bir ornektir. Bilindigi gibi, toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi<;imlenmesi bakimmdan, i<; "belirlenim" ba§ka varhklarla kar§Ila§tmldigtnda onlara benzemeyen aYJrt edici nitelikler olarak tammlanmi§ti. Bu kapsamda, uretim bi<;imi olarak kapitalizmin, feodalite veya sosyalizmden farkh ve ozgun niteliklerinden bahsedilebilecegi gibi Turk devletinin de. tarihsel ve kUiti.irel kimi karakteristiklerinden dolaYJ kendine ozgu ozelliklerinden soz etmek olanakii olmaktad1r. Ancak, bunlar i<;sel veya ozsel olam belirleyen daha <;ok gorunumlerdir. Modern toplumun veya kapitalizmin ortaya <;Iki§ surecine yakindan bakildigmda ve bu sureci bir i<; "belirlenim" kapsammda yorumlayan kuramlardan hareket edildiginde konuya iki a<;Idan yakla§IIdigi gorulmektedir. ilk olarak, ekonomi veya uretim bi<;imini temel alan yakla§Imlar. Bu yakla§Irnlara gore, toplumsal ger<;eklik. belli bir piyasanm arz ve talep yap1sma gore belirlenen kaynak dagihmi ve gelir bolu§umu ekseninde ortaya <;Ikmaktadir. Bu ilk boyut kapsammda, toplumsal ger<;eklik. emek ve teknolojiden olu§an uretici gu<;ler ile belli s1mf


Kiireselle§meyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi§im

245

~tkarlannm ~aki§mast veya ~eli§mesinin bir urunu olarak yorumlanmaktad1r. Her iki yakla§tm da, belli bir ulkede ger~ekle§en o ulke veya toplumla stmrh kalan ya da diger Ulke ve toplumlara yayilan bir toplumsal ger~eklik baki§ a9sm1 yansttmaktadtr. i~ "belirlenim" kapsammdaki ikinci boyut ise, devlet ve stmft temel alan yakla§Imlardan olu§Ur. Varolan bir toplumsal ger~ekligin ortadan kaldmlmasi veya yeni bir toplumsal ger~ekligin kurulmasmda smtf mucadelesini temel alan yakla§Imlar bu boyut kapsammdadir. Yine, toplumsal ger~ekligin olu§umunda potansiyel bzerk niteligi ile devlete temel rol veren yakla§Imlan da bu ~er~evede degerlendirmek olanakltdtr. DolaYJSlyla, nufus hareketleri, arz ve talep dalgalanmalan kar§Ismda, uretim bi~imi, devlet ve smtfa dayah bir toplumsal ger~eklik ~o­ zumlemesinin i~ "belirleyicilik" kapsammda degerlendirildigi sonucuna vanlabilir. Oysa, kamu ybnetiminde di§ "belirleyicilik" ba§hg1 altmda belirttigimiz gibi, "belirleyicilik" ifadesi, Avrupa-merkezli tarih ve toplum baki§ a9smi yansitmaktadtr. Bu, Avrupa'nm otonom toplumsal degi§me poatnsiyeline sahip oldugu ve bunu ger~ekle§tire­ rek geli§meyi sagladtgt varsaytmmm bir sonucudur. Avrupa, ger~ekten de toplumsal degi§meyi ger~ekle§tirmi§ ve hatta geli§meyi saglayabilmi§tir. Ancak sorun, bunun neden ve nastl ger~ekle§tirildigidir. Konuya bu a~tdan yakla§tld@nda yani yahn ger~eklik veri kabul edilmediginde, toplumsal ger~eklik ve beraberinde ybnetsel ger~eklik, "belirleyicilik" degil, olu§ zemininde ~bzumlenecektir. <:;izelge 7'de, toplumsal ve yonetsel ger~ekligin soyutlama duzeylerinden hareketle i~ olu§ niteligi ortaya konulmaktadtr. Kamu yonetimi olgusu, kapitaHzm veya liberal ekonomi ~agma ait bir toplumsal ger~ekliktir. 4. soyutlama duzeyi bakimmdan, kapitalizm yatay olarak, feodalizmden aynlmakta ve ayn bir ~agt olu§turmaktadtr. Bu ~agm ken-


246

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

dinden onceki c;ag veya donemden, uretim bic;iminden aynldigi ya da farkhla§tigi kimi ana karakteristikleri vard1r. 3. duzey soyutlama bunlan kapsamaktad1r. Yani, ucretli emek, verimlilik ve kamu yonetimi. Bunlar, kapitalizmi. feodalizmden ve k1smen de sosyalizmden aYJran karakteristiklerdir. DolaYJsiyla, ba§ka bir c;aga veya doneme, tiretim bic;imine gec;ilmedikc;e varolan c;ag veya uretim bic;imi yani kapitalizm bu belirtilen karakteristikler temelinde varhgmi surdurecektir. K1saca, 3. duzey, 4.duzeyin bir anlamda kimlik kart!, onun olmazsa olmazlandir. Ancak, bt.,; uretim bic;imi veya tarihsel donem, belli arahklarla yari c;evrimlerle kendini yeniden uretmektedir. DolaYJSiyla, ucretli emek veya kamu yonetimi, refah devleti doneminde farkl1 bir olc;ek ya da kapsama burunur. Ancak, 3.duzey: temsil eden bu kategoriler ana niteliklerini uretim bic;im veya donem ortadan kalkmcaya kadar korur. Belli c;e'rimsel a§amalarda, olc;ek, kapsam veya gorunumleri degi§ebilir. Tum bu nedenlerle, bu c;izelgeden yola c;~karak. toplumsal gerc;ekligin, ic; ve di§ olu§ zemininde olu§tugr:.. ve bic;imlendigini ileri surebilmek olanaklidir. <:;unku, ~ "belirleyicilik" kuramlannm ana savlanndan biri olan c;e-.rimsellik bahsedilen kuramlann varsaYJmlan bakimmda:bu c;izelgede 5.duzey soyutlamaya denk dti§mektedir Oysa, ic; olu§ kapsammda 2.duzeyde yer almaktad1r. e._ bile, iki yakla§Im arasmda c;ok derin dti§i.ince ve yonte:farklihklanmn oldugunu gostermektedir. Konuya kuresele§me ac;~smdan yakla§tigimizda, kureselle§menin, kap~ lizmin bir a§amasi oldugu dolaYJsiyla, ucretli emek, ve~­ lilik, ulus-devlet ve kamu yonetimi kategorilerinin farkh ::.gorunum, kapsam ve olc;ekte varhklanm surdurdugunl. Jeri surmek olanaklidir. Nitekim, kamu yonetimi, yi:i11€'1§im ad1 altmda yeniden in§a edilmi§ bunun sonucurGI.. kapsam ve i:ilc;eginde bir farkl!la§ma meydana gelmi§ ar...


Kureselle!jmeyi A<;Iklama Sorunu ve Kamu Yonetiminde Degi!jim

247

cak ekonomik alam tamamlayan bi<;imlendirici ana karakterinden herhangi bir §ey kaybetmemi§tir. Yine, ki.iresel a§amada, verimlilik esash kar yakla§Imi da farkl1 gori.ini.imler alsa da oz niteligini koruyarak kendini yinelemi§tir. Bu durumda, ki.ireselle§me, dikey degil yani soyutlama di.izeyleri arasmdaki bir farkliia§madan dolaYJ degil, yatay farkliia§madan dolaYJ bir di§ olu§ niteligindedir. Yani, refah devleti donemine gore, ki.ireselle§me ozellikle de mali sermaye akimlan bakimmdan bir di§ olu§tur. Ancak, kimi yorumcular, ki.ireselle§meyi, 4.di.izey bir kategori olarak degerlendirdiklerinden, bu farkl1 bir <;agi, donemi, i.iretim bi<;imini ifade eden bir sonu<; dogurur. Buna gore, yoneti§im ya da esnek i.iretim ve istihdam, 2. di.izey degil, 3. di.izey kategoriler olarak tammlamr. Yine, bu durumda, ki.ireselle§me dikey olarak ti.im toplumsal ger<;eklige di§ bir "belirleyici" karakter kazamr. Buna kar§Ihk, ki.ireselle§menin ayn bir i.iretim bi<;imi oldugunu ileri si.irmek oIanaksizdJr. <;unki.i, kapitazlimin ana mant1klanndan biri olan, verimlilige dayah kar ya da art1k-deger elde etme bi<;imi varhgm1 korumaktad1r. Bu ana nitelik, bu kez, esnek i.iretim ve istihdam bi<;imleri ile ya§ama ge<;irilmektedir. Ulus-devlet de, ikinci boli.imde aynnt1h olarak gorecegimiz gibi, yine kapitalizme ozgi.i karakteristiklerden biridir. Ancak, ki.iresel donemde farkli bir ol<;ek ve kapsama bi.iri.inmi.i§ti.ir. Ol<;egi ve kapsam1 degi§se de, ozellikle, merkez kapitalist i.ilkelerde ulus-devlet yapiSI varhgmi korumaktadir.


248

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;izelge 7. Soyutlama DOzeyleri ve i~ Olw~ Kategorileri

SOYUTLAMA DUZEYLERi -

i<; OLU~ KATEGORiLERi

l.DUZEY. iNSAN 2. DUZEY. <;EVRiMSELLiK 3. DUZEY. TEKRARLANAN OZGUNUJKLER 4. DUZEY. DONEMSELLiK (<;AG-URETiM Bi<;iMi) 5. DUZEY. iNSAN TOPLUMU 6.DUZEY. HAYVANLAR ALEMi 7. DUZEY. MADDi DOGA

Birey, <;ah!?an ... vb. Liberal, Refah ve Neo-Liberal (kureselle§me) Donemler Ucretli Emek, Verimlilik, UlusDevlet ve Kamu Yonetimi. .. vb. Kapitalizm ya da Liberal Ekonomi, Feodalizm.


iKiNCi BOLUM DEVLET ve KAMU YONETiMi

Ki.ireselle§me tarti§malannm ve gen;ekliginin odagmda iki onemli kurum veya kavram vard1r: Devlet ve kamu yonetimi. Kamu yonetimi, bi.irokrasi bi<;iminde toplumsal ger<;ekligin par<;alanndan biri olarak ortaya <;Ikmasmdan bu yana, bir yandan yonetsel ger<;eklik zemininde, "nesnel" bir kurum olarak devletin ve siyasetin di§mda konumlandmlmaya <;ah§IImi§ ya da en azmdan boyle bir konum idealize edilmi§ diger yandan ise, kamu yonetimi incelemesinde, yine devletin ve siyasetin di§mda bir inceleme nesnesi olarak ele ahnmi§tlr. Ki.ireselle§me doneminde, genet olarak, ulus-devletin eski onemini kaybettigi, yeni siyasal orgi.itlenme bi<;imlerine gereksinim duyuldugu ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Bu tarti§malara ko§ut olarak, hem ger<;eklik


[ I'I

250

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

hem de disiplin di.izeyinde kamu yonetiminin de me§rulugu sorunu gi.indeme getirilmi§tir. Ancak, bu me§ruluk sorunu iki ybnli.i olarak tarti§Ilmi§ ya da tarti§Ilabilir. Bu iki yon, yine hem kamu ybnetimi gerc;ekliginin hem de disiplininin kuruldugu gi.inden bugi.ine kadar iki "farkli" niteligini olu§turmu§tur. Bir yandan, devlet ve siyasetten ayn ve "nesnel" oldugu iddia edilen kamu ybnetiminin, ki.ireselle§menin ulus-devlet i.izerindeki a§mdmCI etkilerinden dogrudan etkilendigi iddia edilmektedir. Bu durum, kamu ybnetimi nesnesini ele alan disiplinin, temel varsaYJmlannda sorun oldugunu gbstermektedir. <;unki.i, ki.ireselle§me ile birlikte ortaya <;~ktigi iddia edilen devlet krizinin. beraberinde kamu ybnetimi krizine yol ac;mas1, kamu ybnetiminin devletin ve siyasetin di§mda ve ondan ayn bir varhg1 hatta kimligi oldugu varsaYJmlannm gec;erliligini tarti§mah hale getirmi§tir. Nitekim, kamu yonetiminde varoldugu iddia edilen kriz ancak ulus-devlet ve ki.ireselle§me ili§kisi kapsammda incelenebiliyorsa, belirtilen disiplinin en azmdan gerc;ekligin betimlenmesinde ciddi sorunlan oldugu gbri.ilmektedir. Bir ba§ka ifadeyle, toplumsa] gerc;eklik zemininde, devlet, siyaset ve kamu ybnetimi, disiplinin kurucu varsaYJmlannda iddia edildigi gibi, birbirinden tamamen ayn, birbirini di§layan varhklar olmami§tir. Disiplinde kurguland1g1 bic;imiyle, komuta birligi, merkeziyetc;ilik, denetim alam gibi ilkeler temel ahnd1gmda. kamu yonetimi krizini ac;1klamak olanak11 olamamaktad1r Bu durumda, kamu ybnetimi disiplini alanmda varolar varsaYJmlann ashnda gbrgi.il bir gbzlemi degil belli idealleri yansittigmi ileri si.irmek olanaklidir. Konunun ikinci boyutu ise, kamu ybnetiminde yonetim tekniklerinin uygulanmasi sorunudur. Nitekim, bu konuda, ki.ireselle§mE dbneminde c;ok ciddi veya ba§h ba§ma bir krizden scz etmek olanak11 degildir. Bir ba§ka ifadeyle, kamu ybnet-


Devlet ve Kamu Ybnetimi

251

mi, devletin <;ah§anlannm, orgutlerinin ve ara<;gere<;lerinin verimli ve etkili yonetimi sureci olarak kabul edildiginde, yukanda ilk boyutta iddia edilen me§ruluk krizinin soz konusu olmadtgt <;Dnku yeni yonetim teknikleri olarak, toplam kalite yonetimi, performans yonetimi ile stratejik yonetimin kamu yonetimine uyarlanmaya <;ah§tldtgt ya da en azmdan bir uyarlanma sorunundan soz edilebilecegi soylenebilir. Bu baklmdan ise, kamu yonetiminin ilkelere dayah sozde onerme yaptsmda yeni yonetim tekniklerine neredeyse ko§ulsuz uyarlanma soz konusu olmaktadtr. Bu iki boyut, kamu yonetiminin bir siyasal varhk olarak ulus-devlet ile olan i<;kin niteligini ve uretici gu<;ler ya da kabaca teknoloji ve i§gucu kullammmm geli§imi ve ilerlemesi <;er<;evesinde bir yonetsel teknoloji olma ozelligini kapsamaktadtr. Bir ba§ka ifadeyle, siyasal bir kurum olan kamu yonetiminde, farklt toplumsalekonomik geli§me donemlerine gore yine farklt yonetim teknikleri kullamlarak siyasal etkinlik yDrutUlebilmi§tir. Ancak, en ba§ta soyledigimiz, ulus-devlette ve ona ko§ut olarak kamu yonetiminde kureselle§menin a§mdmct etkileri kar§tsmda ortaya <;tkan kriz sonucunda, bir yandan krizin nedenleri ve kamu yonetimi uzerindeki etkilerinin a<;tklanmast diger yandan ise, ilgili disiplinin daha dogrusu tUm sosyal bilimler paradigmasmm temel ozelligi olan sorun-<;ozucutuk kapsammda uyarlanma sorunu ortaya <;tkmt§ttr. Bu a§amada, kamu yonetiminin bir kurum olarak ve disiplin anlammda i<;inde bulundugu durumun hem saf akademik ama<;larla hem de uygulamaya donuk olarak uyarlanma surecinin yDruti.ilebilmesi baklmmdan bile a<;tklanmast hatta betimlenmesi gerekmektedir. Belirttigimiz gibi, disiplinin §U ana kadar kullandtgt kavramsal ara<;lar ve varsaYJmlarda belli bir sorun vardtr. Bu sorundan dolaYJ, betimleme bile toplumsal ger<;eklik zemi-


252

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

ninde yapllamamaktadtr. Ancak, yasal metinler ya da orgi.itsel verimliligi saglamaya yonelik anketlerin sagladtgi verilerle stmrh ve tarti§mah bir sozde betimleme yaptldigmdan soz edilebilir. Ti.im bunlarla birlikte, ki.ireselle§me ve kamu yonetimi ili§kisinin betimlenmesi ve a<;tklanmasi bir zorunluluk olarak ortaya <;tkmaktadtr. Bu zorunluluk, kamu yonetimi disiplininin betimleme ve a<;tklama ara<;lannm da yeniden gozden ge<;irilmesi ve yeniden di.i§i.ini.ili.ip formi.ile edilmesini saglamaya olanak vermesi bakimmdan olumludur. Ki.ireselle§menin kamu yonetimi i.izerindeki etkisi veya sonu<;lan, siyasal bir kurum oldugu tartt§mastz olan kamu yonetimV bi.irokrasinin, ulus-devlet i<;indeki konumunun saptanmastyla oncelikle ortaya konulabilir. Giri§ boli.imi.inde de belirttigimiz gibi, devlet bir bi.iti.in olarak, ekonomik alanm tamamlaytcisi niteligini ta§Imaktadtr. Bu niteligi ile toplumsal ya§ami bi<;imlendirmektedir. Kamu yonetimi de devletin yaptsal bir par<;asi oldugundan, devletin tamamlaytci ve bi<;imlendirici niteliklerini ta§Imaktadtr. Bundan dolayt siyasal bir karakter ta§Ir. Daha once belirtildigi gibi, Weberci bi.irokrasi yakla§Imi ba§ta olmak i.izere ti.im liberal kuramda, bi.irokrasVkamu yonetimi bir ara<; olarak kavramla§tmlmaktadtr. Gi.i<;ler aynhgt kuram1 temel ahnarak, kamu yonetimi bir gi.i<; veya organ olarak yani devletin temel bir unsuru olarak nitelendirilmez. Bu nedenle, bir ara<; olarak kabul edilmi§tir. Ara<; niteliginden dolayt "nesnel" bir ozelligi oldugu ya da olmas1 gerektigi varsaytlmi§tir. Vine, yonetsel teknolojinin, hukuk ve temsile gore uygulanabilirliginin en yogun oldugu alanm kamu yonetimi olmasi da, "ara<;" niteligini gi.i<;lendiren bir tezdir. Oysa ki, kamu yonetimi, devletin-siyasal alamn bir par<;astdtr. Hukuk ve temsil gibi, bir dolaytm kurumudur. Dolaytstyla, bir ara<; degil, yaptsal anlamda bir tamamla-


Devlet ve Kamu Y6netimi

253

YJCI ve devletin bi.iti.inselligi anlammda bir bi<;imlendiricidir. Yonetsel teknoloji ise, i.iretici gi.i<;ler ve i.iretim ili§kileri arasmdaki <;eli§kili baglant1da oldugu gibi bir konumlam§a sahiptir. Bir ba§ka ifadeyle, yonetsel teknoloji, saf ve salt teknolojik i<;erige sahip olmaktan <;ok, devletin simfsal veya siyasal niteliginin gereksinimleri temelinde varhk kazamr ve bi<;imlendirici bir i<;erige bi.iri.ini.ir. Tum bunlarla birlikte, mevcut kamu yonetimi disiplini hatta uygulamasmda ortaya <;Ikan deneyim birikiminin, ki.ireselle§me ve kamu yonetimi ili§kisini a<;IklamaYJ saglayamadigi ileri si.iri.ilebilir. Zaten, kamu yonetimi disiplininin bagimsiz bir alan olarak bu ti.ir bir a<;IklaYJCI karakter kazanmas1 veya kavramsal ara<;lara sahip olmas1 da, toplumsal ger<;ekligin yapilam§I baktmmdan olanakii degildir. <;unki.i, toplumsal ger<;eklikte, ekonomik, siyasal veya yonetsel olan, bir bi.iti.in olarak i.iretim temelinde i.iretilir ancak ideolojik di.izlemde bu bi.iti.inli.ik ayri§Ir ve siyasal, yonetsel ve ekonomik bi<;imlere bi.iri.ini.ir. Bu bi<;imlere aynlma, toplumsal ger<;ekligi bi.iti.in olarak a<;Iklamaktan <;ok, bi.iti.ini.in ayri§ffii§ par<;alar temelinde yeniden i.iretimine odaklanmi§tir. Kamu yonetimi de boyle bir disipliner ozellige sahiptir. Ancak, yonetsel ger<;ekligi, ideolojik bi<;imsel ayr1m1 bir kenara b1rakarak a<;Iklama <;abasi, toplumsal ger<;eklige dayanmaYJ bir zorunluluk haline getirmi§tir. Buradaki temel nokta, kamu yonetiminin kurum niteligini daha dogrusu inceleme nesnesini yalm ger<;eklik olarak almak fakat a<;Iklama <;er<;evesini, siyasal ve toplumsal bi.iti.inli.ik ekseninde kurmakt1r. Boylece, sosyolojinin, siyaset biliminin veya bir bi.iti.in olarak liberal kuramm ya da yine bir bi.iti.in olarak Marxist kuramm i§levi yerine getirilmeyecek, bi.iti.ini.in a<;~klama <;er<;evesinden hareket edilerek inceleme nesnesi a<;Iklanacaktir. Bundan dolaYJ, ki.ireselle§me ve kamu yonetimi ili§ki-


254

Kiireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

sini ac;tklayabilmek ic;in, ulus-devletin modern toplum ya da kapitalizm ic;indeki konumunun incelenmesi ve ki.ireselle§menin yine modern toplum ya da kapitalizm ic;indeki yerinin veya niteliginin saptanmast gerekmektedir. Bu boli.imde temel olarak, ilk boli.imde yaptlan tartt§malar t§tgmda, ulus-devlet hem tarihsel olarak hem de yaptsal toplumsal niteligi baktmmdan kapitalist toplum veya modern toplum zemininde ele ahnacak buradan hareketle ki.ireselle§menin ozellikle kapitalist i.iretim bic;imi ic;indeki konumu tartt§tlacak bu iki tartt§madaki sonuc;lardan hareketle, ulus-devletin ki.ireselle§me kar§tsmdaki durumu ya da iddia edildigi gibi zaytflattlmast incelenecek en sonunda ti.im bu si.irec; ve tartt§malann kamu yonetiminin niteligi i.izerindeki etkileri ve mevcut durumu ele ahnacakttr. Bahsedilen konulan incelemeye gec;meden once boiUmi.in ba§l@ ile ilgili ktsa bir kavramsal-ybntemsel tartt§ma da yapmak gerekecektir. Bilindigi gibi, belli sorunlan veya konulan adlandmrken ya da tammlarken kullandtgtmiZ kavramlar, sbz konusu sorun veya konuya bakt§ ac;tmlll yansttmaktadtr. Sosyal bilimler alanmda, toplumsal gerc;eklik belli bakt§ ac;tlanm yansttmakta veya belli bakt§ ac;tlanna ic;kin kavramlardan yola <;tktlarak ac;tklanmaya ve c;ozi.imlenmeye c;ah§tlmaktadtr. Sosyal bilimler, toplumsal gerc;ekligi ac;tklayan egemen paradigma oldugundan. kavramlar, pozitivist yontem temelinde olu§turulan du§i.ince arac;Ian bic;iminde, tarih-i.isti.i bir nitelik ta§tmaktadtr. Bu kapsamda olmak i.izere, devlet ve kamu yonetim ifadesinin, hem pedagojik olarak belli bir konuyu tammlayan gene) ifade oldugu hem de belli bir yontemi veya yontemleri yansttttgt soylenebilir. Bu ifade, sosyal bilimle.r egemen paradigma oldugu ic;in, bu paradigmanm metir. olu§turma standart1 baktmmdan pedagojik ic;erikli olarak


Devlet ve Kamu Yonetimi

255

kabul edilebilir. Ancak, sbz konusu ifadenin, bu "nesnel" gibi gbrunen pedagojik ba§hklandtrmanm yanmda bir bakt§ a<;tstm yansttmast baktmmdan tarti§tlmast gerekir. <;i.inki.i, devlet kavramt ve olgusu, eski <;aglardan beri var olan bir gerc;ekliktir. ilkel devletten sbz edildigi gibi imparatorluk devletlerinden de sbz edilmekte ve son olarak da ulus-devlet bir gerc;eklik olarak kar§tmtza <;tkmaktadtr. Dolaytstyla, devlet ifadesi, son derece gene) ve soyut bir ba§hklandtrmanm unsurudur. Kamu yonetimi ifadesi de, devlet kavramt kadar olmasa da, kimi yazarlarca bzellikle bi.irokrasi kavramt bi<;iminde yine eski <;aglara kadar geri goti.irulebilen tarih-i.isti.i bir bzellik ta§tmaktadtr. Nitekim, Max Weber, Mtstr ve <;in bi.irokrasilerinden, Skocpol ise, <;in'deki kamuyonetsel brgi.itlenmeden sbz etmektedir. Bu a<;tklama daha dogrusu tammlama bi<;imleri, ttpkt devlet ifadesi gibi, soyut ve gene) karakteristiktedir. Devlet ve kamu yonetimi ifadesinin bu gene) ve soyut niteliginin, pedagojik amac;lar dt§artda btraktldtgmda, belli bir yakla§tmt yanstttigmt belirtmi§tik. Bu kapsamda olmak i.izere, pozitivist yakla§tmm bir yanstmast olarak, devlet ve kamu yonetimi kavramlannda, geli§imi ve a§amah ilerlemeyi temel alan bir evrimci tarih bakt§ ac;tsmm i<;kin oldugu gbri.ilmektedir. <;i.inki.i, ilkel devletten, ulus-devlete kadar uzanan tarihsel geli§me i<;inde devlet olgusunun, farklt a§amalardan gec;erek farklt bi<;imler aldtgt varsaytlmt§ttr. Kamu yonetimi ise, devlet olgusu gibi kendi i<;inde anlamb bir bi.iti.in olan a§amalara indirgenmekten <;ok, bir ilerleme <;izgisindeki geli§im kapsammda kavramla§tmlmaktadtr. Bir ba§ka ifadeyle, devlet olgusu da bir a§amah geli§im §emast ile tammlamp ac;tklanmakta ancak kamu yonetimi kadar bir geli§me vurgusuna oturtulmamaktadtr. Devlet siyasal bir olgu olarak, kimi zaman Dogu Despotizmi gibi "koti.i" veya "geli§meyi" engelleyici kimi zaman


256

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

da imparatorluklar bi<;iminde belli bir <;agm ko§ullannm i.iri.ini.i olarak "iyi" etiketiyle nitelendirilebilmi§tir. Pozitivist i<;erikli sosyal bilim paradigmas1, "iyi" veya "koti.i" bi<;imindeki deger ifade eden tammlama veya onermelere kapah olmasma ragmen, siyasetin deger yi.ikli.i bir alan veya ger<;eklik olarak kabul edilmesinden dolaYJ, siyasal alana ili§kin degerlendirmelerde i.isti.i orti.ik veya a<;Ik bu tip ifadeler kullamlmaktadJr. Oysa, kamu yonetimVbi.irokrasi, bir ara<; veya ayg1t olarak kavrand1gmdan ve Weberci yakla§Im temelinde "nesnel" niteligine yapilan vurgudan dolaYJ, geriye doni.ik olarak deger-yans1z bi<;iminde incelenmektedir. <;unki.i, kamu yonetimi, MIsir' daki yonetsel orgi.itlenmeden, modern devletteki bi.irokrasiye uzanan bir geli§me <;izigisine oturtulmaktad1r.

I. KAPiTALiZMiN YAPISAL PARc;ASI OLARAK ULUS-DEVLET Ulus-devlet ile ilgili olarak yapilan tarti§malarda, bu devlet bi<;iminin siyasal, ekonomik ve toplumsal niteliklerinden birinden veya birka<;mdan hareket edilerek bir tammlama yapilmakta ve a<;Iklama <;er<;evesi geli§tirilmektedir. Ashnda, liberal sosyal bilim paradigmasmdan hareket edildiginde yani toplumsal ger<;ekligin, ekonomik, siyasal ve toplumsal yonleri veri olarak ahnd1gmda, ulus-devletin bu i.i<; unsurun bir bile§imi oldugu gori.ilmektedir. Nitekim. ulus-devlet siyasal bir varhk olarak, yurtta§hk temelinde tammlamr. Bir ba§ka ifadeyle, ulus-devletin siyasal birligi veya bi.iti.inle§mesindeki ana unsur, yurtta§hkt1r. Yurtta§hk, se<;me ve se<;ilme hakki, vergi odevi ve askerlik yi.iki.imli.ili.igi.i gibi i.i<; sonu<; dogurur. Bir ba§ka ifadeyle. se<;men, vergi mi.ikellefi ve askerlik yi.iki.imli.isi.i olmak ti.im yurtta§lara verilen birer hak ve odevdir. Boylece, yurtta§hgm, bireylerin devlet yonetimine katilmamn yanmda


Devlet ve Kamu Yiinetimi

257

onun harcamalanna ve savunmasma kattlarak, siyasal bir varhk, bir bi.iti.in olarak ortaya <;tkmasma katkt saglayacagl/sagladtgt varsayilmt§; yurtta§lann soz konusu si.irec;lerde yer almasmm demokratik me§ruiyet temelinde bir siyasal olu§um yaratacagl/yaratttgt ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Liberal ve Cumhuriyet<;i geleneklere gore, yurtta§hgm siyasal ozi.i, ilki i<;in hukuk oni.inde e§itlik ikincisi i<;in katthm 1 olarak one <;tksa da, yurtta§hk bir bi.iti.in olarak ulus-devletin siyasal bi.iti.inle§tiricisi olma gene! karakteristigini ta§tmaktadtr: " .. .yurtta§llk statiisii tesaniit [birlik] kayna{JLdLr ... • " 2 Bir ba§ka ifadeyle, hukuk oni.inde e§it olma ve siyasal alana kattlma ancak yurtta§ i<;in gec;erli olabilecek bir stati.idi.ir. Ulus-devlet, ekonomik olarak ise, ulusal bir piyasaYI temsil etmektedir. Ulus-devlet, ortak para birimi ile standart olc;i.i ve aletlerin kullamldtgt ve ti.im ticari i§lemlere aym hukukun uygulandtgt bir ekonomik bi.iti.inli.ik olarak varsaYJhr. Liberal kuram baktmmdan, ekonomik bi.iti.inle§medeki ana figi.ir, bireydir. Daha dogrusu, ekonomik insan varsaYJmtdtr. Bireyin, kendi c;tkannm pe§inde ko§arak ekonomik verimliligi arttrdtgt ve bunun da toplam refahm yi.ikselmesini saglayarak bir ekonomik bi.iti.inle§me zemini ortaya <;tkardtgt ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Ulus-devletin bi.iti.inle§tirici unsurlarmdan i.ic;i.inci.i ve sonuncusu ise, ulusal egitim ve ulusal ki.ilti.ir baglammda ortaya <;tkan toplumsal yoni.i ya da toplumsal bi.iti.inle§me niteligidir. Liberal kuram baktmmdan, toplumsal bi.iti.inle§mede temel birimin ikincil kurumlar oldugu soylenebilir. Birincil ku-

Filiz Kartal, 'The Rights-Bearing Citizen as ~ Problematic Actor of Uberal Politics: Communitarian and Republican Critics", Proceedings of the Twentyfirst World Congress of Philosophy- Social and Political Philosophy, William L. McBride (ed.), Vol. 2, 2006, s. 162. 1

2 Jurgen Habermas, Kiireselle§me ve Milli Devletlerin Akibeti (Siyasi Denemeler), (<:ev. Medeni Beyazta~). Bakl~ Yaymlan, istanbul, 2002, s. 98.


258

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

rum olarak aile, dogrudan dogruya modern toplumun ulusal egitim ve ulusal-ki.ilti.ir anlammda bi.iti.inle§tirici niteliklerini yansttmaz. <;unki.i, modern toplumda, ulusal bi.iti.inli.igi.i yaratan ulusal ki.ilti.iri.in, etnik veya dinsel herhangi bir unsuru ic;eremeyecegi varsaydmt§ttr. Bunlar daha <;ok, birer alt-ki.ilti.ir olarak nitelendirilmi§ ve yurtta§ odaklt siyasal alana belirtilen nitelikleri ile kattlmalan bir anlamda yasaklanmt§tir. Aile, bu ti.ir alt-ki.ilti.ir unsurlanmn ta§tytctst olabilir. Bundan dolayt, toplumsal bi.iti.inle§mede, birincil kurumlar degil, okullar ba§ta olmak i.izere ikinci kurumlann onemli oldugu varsaytlmt§ttr. Bu i.i<; unsurun yani, siyasal, ekonomik ve toplumsal bi.iti.inle§me di.i§i.incesi ve bunu saglamaya yonelik arac;lann bir bi.iti.in olarak ulus-devleti tammlad@, olu§turdugu varsaytlmaktadtr. Varolan gerc;ekligi betimlemek hatta ki.ireselle§me kar§tsmda ulus-devletin zaytflatdmast savlanm bir anlamda test edebilmek baktmmdan da bu i.i<; unsur stmrh olarak kullam§hdtr. Nitekim, Ti.irkiye Cumhuriyeti ulusdevletinin, siyasal bi.iti.inle§me baktmtndan, yurtta§hk temelinde bir siyasal yaptlanmaya sahip oldugu a<;tkttr. Vine, ulusal egitim ve ulusal ki.ilti.ir baktmmdan, ozellikle ulusal egitim birliginin dt§tna <;tkan kimi uygulamalar olmakla birlikte gene! olarak ve devletin kurulu§ ilkesi a<;tsmdan bir toplumsal bi.iti.inle§menin goreli de olsa saglanmt§ oldugu ileri si.iri.ilebilir. Vine, ulusal piyasa olu§turmak baktmmdan, belli bir bi.iti.inli.igi.in smtrh da olsa saglandtgt gori.ilmektedir. Bu i.i<; unsur §ematik ve i§levsel aktl yi.iri.itme baktmmdan kullam§h olmasma ragmen, ulus-devlet ve varolan toplumsal gerc;ekligi a<;tklamak baktmmdan belli bo§luklara sahiptir. Siyasal bir varhk olarak ulus-devletin bi.iti.inle§tirici unsuru olan yurtta§hk, liberal kuramda varsaytlan ti.im bu ozelliklerinin dt§mda ashnda ekonomik bir zemine oturur. Bilin-


Devlet ve Kamu Yiinetimi

259

digi gibi, kapitalist veya modern toplum, i.iretim ara<;lannm belli bir stmfm tekelinde oldugu ve bu smtfm arttdeger yoluyla i.iretimi yonlendirip, i.iretici gi.i<;leri geli§tirdigi bir ozellik ta§tmaktadtr. Bir ba§ka ifadeyle, modern veya kapitalist toplum i.ist gelir diliminde yer alan toplumsal gruplann karhhk di.izeylerini korumak, teknoloji geli§tirme ve i§gi.ici.i verimliligini arttrmak dogrultusunda orgi.itlendigi toplumsal yaptdtr. Daha once bahsedilen, ekonomik alan-siyasal alanm bi<;imsel aynhgt temelinde, Liretim alanmda el konulan toplam arttk ya da gelir, sermaye sahibi ve i§<;i arasmda payla§tldtktan soma vergi ve benzeri arac;larla bu kez toplumun diger kesimleri arasmda yeniden boli.i§ti.iri.ili.ir. Modern-kapitalist toplumun yaptlanmasmda, olagan ko§ullar dahilinde, siyaset mekanizmastsiyasal alan veya devlet, gelirin yeniden boli.i§ti.iri.ilmesi baktmmdan bir i§levsellige sahiptir. Dolaytstyla, yurtta§hgm sec;me ve se<;ilme hakkt c;erc;evesinde niteligi, bu yeniden boli.i§ti.irme si.irecinde kaynak dagthmma mi.idahale edebilme olanagt saglamast baktmmdan onem ta§tmaktadtr. Bu onem, devletin, i.iretim si.irecinde dogrudan bir sermaye sahibi olarak kattldtgt donem veya ko§ullarda daha da artmaktadtr. Yurtta§hgm, hak ve ozgi.irli.ikler ozellikle de liberal kuramda kavramsalla§tmldtgt bi<;imiyle devlet kar§tsmda bireylerin haklan ve ozgi.irli.ikleri baktmmdan belli bir a<;tklaytcthgt olsa da, ki.ireselle§me doneminde, yeni siyasal yaptlara gereksinim duyuldugu varsaytmlan ya da istekleri, ozellikle de ulus-devletin zaytflattldtgt hatta ortadan kalkacagt gibi kehanetvari varsaytmlann gec;erliligini tartt§mah duruma getirmektedir. <;i.inki.i, devletin ve ozel olarak da ulus-devletin olmadtgt veya smtrh bir varhga sahip oldugu bir toplumsal gerc;eklikte, temel hak ve ozgi.irli.iklerin daha fazla gi.ivencede olacagt gibi son derece di.iz bir aktl yi.iri.itmeyi yansttan bir sonuca


260

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

vanlacakt1r. Bu tarti§malardan, yurtta§hk veya siyasal haklarm salt devlet ile birey arasmda bir sorun olmadigi sonucuna varmak olanakhd1r. Daha once de belirttigimiz gibi, yurtta§hk bolli§lim veya gelir dagiiimi ili§kisi bakimmdan anlamh bir kategoridir ve ulus-devletin yap1sal bir pan;asm1 siyasal alanm dolaYJmlaYJCI niteliginden dolaYJ kazamr. DolaYJsiyla, kureselle§me kar§Ismda ulus-devletin konumu incelenirken yurtta§hgm bu niteligi <;ozumlemeye katllmahd1r. Bu konuyu ileride aynnt1h olarak ele alacagiz. Liberal kuramda, ekonomik alamn ulusal-piyasa anlammda buti.inle§tirici oldugu varsaYJmi da yine tarti§mahdJr. Daha dogrusu, merkez kapitalist ulkeler ve onlann birbiri ile rekabet edebilirligi temelinde olu§turulan ulusal piyasa varsaYJmi hem bu ulkelerin kendi aralanndaki ili§kiler hem de Bati-di§I toplumlarla ya da bag1mh ulkelerle ili§kileri bakimmdan belli bir zemine oturtulamamaktad1r. Nitekim, ilk bolumdeki tarti§malarda da goruldugu gibi, merkez ulkelerin ulusal piyasas1, Brenner'm <;ozumlemesini izlesek bile, kolonyalizm ve emperyalizm v.b. ara<;larla bir i<;erik kazanmi§tlr. Daha dogrusu, buti.inle§tirici ulusal piyasa, merkez ulkelerde kolonyalizm ve emperyalizm gibi bagimh Ulke yapilannm somurulmesi veya i§gal edilmesi kapsammda, liberal ekonomi kurammm varsaYJmlan dogrultusunda bir ussalhga sahip olabilmi§tir. Aym <;~kanm bagimh ulkeler bakimmdan yapild@nda, yine ekonomik olarak butun gorunen ulusal piyasa ger<;ekte, Wallerstein'm kurammdan yola <;~kildigmda uluslararasi urun hiyerar§isi veya kuresel mal zincirleri bakimmdan, ya bir ti.iketim pazan ya da hammadde ve i§glicu arz eden bir yap1 bi<;iminde ortaya <;~kmaktad1r. DolaYJsiyla, ekonomik insan ve buti.inle§ik ulusal-piyasa varsaYJmlannm s1mrh bir ge<;erliligi oldugu gorulmektedir. Kureselle§me doneminde ozellikle, ulus-devletin dolaYJsiyla da, ulusal


Devlet ve Kamu Yonetimi

261

piyasanm varhfJinm sorgulanmaya ba§lanmasiyla birlikte ashnda bag1mh i.ilkeler bakimmdan tam anlamiyla bi.iti.inle§ik bir ulusal piyasanm hi<; varolmadigi gori.ilmi.i§ti.ir. Yine, bag1mh i.ilkelerde, kapitalist piyasa ile birlikte feodal i.iretim bic;imi de aym anda varolabilmi§tir. Merkez i.ilkeIerde ki.iresel donemde, bag1mh i.ilkelerdeki i§gi.ici.ini.in mutlak emek c;ah§tirma yontemleriyle istihdam edilerek, ana i.ilkedeki i§gi.ici.i i.icretleri ve fiyatlarla oynanabilmesi yine ulusal piyasa kavrammm mutlak bir ic;erik ta§Imadigmi ortaya koyan bir ba§ka ornektir. Toplumsal bi.iti.inle§me bak1mmdan ulusal ki.ilti.ir ve ulusal egitim, dinsel veya etnik unsurlann varhg1yla parc;ah ve dolaYJsiyla da engellenmi§ bir piyasanm yaratJimamasi bakimmdan anIamhdir. Ulusal egitim ve ki.ilti.ir, bir yandan egitim yoluyla yeti§kin i§gi.ici.i gereksinimine yamt verirken, ulusal ki.ilti.irle destekli olarak i§gi.ici.i piyasalanndaki aki§kanhk saglanmaktadJr. Ti.im bu a<;~klamalardan, gi.ini.imi.izde ki.ireselle§me ve ulus-devlet konusunun ancak sonuc;Iar di.izeyinde tarti§IIabildigi gori.ilmektedir. Bunun en onemli nedeni, a<;Iklama c;erc;evesinin yukanda aktanldigi gibi yahn gerc;eklik olarak ahnmasJdir. Bu ba§hk altmda, ulus-devleti tarihsel olarak ele alacak ve kamu yonetimi ile olan ili§kisini yine ayn1 baglamda kurmaya c;ah§acagiz. Boylece, yahn gerc;eklige i<;kin on-kabuller a§IIabilecektir.

A. Olus-Devletin Tarihsel Kokenleri Ulus-devlet, Avrupa' da 16 ve 17 .yi.izYJida kapitalizm ile birlikte ortaya <;Ikmi§tir. Bu yi.iZYJIIarda, ki.ilti.ir ve dinde devrimci geli§melerin yanmda, ulusl~rarasi bir ekonominin kurulmasi ile modern kolonyalizm ba§lami§ ve devlet, sivil toplum, mi.ilkiyet, siyasal zorlama, bireysel haklar, direnme hakki ve devrim kavramlan ortaya <;~kmi§tir. 8.


262

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Henry doneminde, iki onemli tarihsel geli§me olmu§tur. Bunlar: 1. Tanmsal kapitalizmin dogU§U ve 2. ingiliz devletinin merkezile§mesi. Bu iki olgu, birbiri i<;ine gec:;en bir surec:;tir. 3 Bir ba§ka ifadeyle, ingiliz devleti, kapitalist ekonomi ile birlikte geli§mi§tir. Devletin olu§umu ve egemen kUltur, kapitalizmin geli§mesiyle aynlmaz bir bic:;imde bagh olmu§tur. 4 Bu saptama, kUreselle§me kar§Ismda ulusdevletin c:;ozumlenmesi bakimmdan kilit onem ta§Imaktadir. Her §eyden once belirtmek gerekir ki, bu saptama, yap1sal zaman ve mekan kullammma dayah bir onermedir. Kapitalizmin dogu§U ile ulus-devletin ortaya <;Iki§l benzer surec:;ler olarak kavranmakta ve hatta birbirini destekleyen olgular olarak degerlendirilmektedir. Tanmsal kapitalizmin ana karakteristigi, toprak soylulannm kirac1 <;iftc:;ilerden rant elde etmesi ve kirac1 <;iftc:;ilerin de, bir kapitalist gibi davranarak ucretli emek istihdam etmeleri ve emek uretkenligini geli§tirmeleridir. ingiliz merkezile§mesi ise, merkezi bir devlet gucu, ulusal bir hukuk, ulusal bir terns iii organ ile ulusal bir kiliseye dayamyordu. 5 Bu nitelikler, farkh donemlerde farkh bic:;imlere burunmG§lerdir. Ancak, gerek kapitalizmin ekonomik gerekse de siyasi boyutu ana niteliklerini korumu§tur. Bu, kapitalizmin ve ulus-devletin tarihsel bir sistem oldugunu ortaya koymaktadir. bnceki bolumde ele aldigimiz toplumsal degi§me c:;ozumlemesi, toplumsal yapliarm ya evrimci bir geli§me ya da belli toplumsal donG§Gmler sonucunda degi§tigiri ortaya koymu§tU. Evrimci toplumsal degi§me modeller'.3 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political The?~ and the Rise of Capitalism-, New York University Press, New York, 1997, s. 2.

4 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical ~ on Old Regimes and Modern States-, Verso, 1991, London, s. 19. 5

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political TheY~

and the Rise of Capitalism-, s. 8, 15.


Devlet ve Kamu Ybnetimi

263

nin ge<;erlilikleri tarti§mah oldugundan, toplumsal degi§menin belli toplumsal doni.i§Omlerle ger<;ekle§tigi sonucuna vanlmi§ti. DolaYJSJYla, kapitalizmin dogU§U ve beraberinde ulus-devletin ortaya <;~kmas1 bir toplumsal doni.i§Omdi.ir. Bu bakimdan, tarihsel ozgi.inli.ige sahiptir. Ki.ireselle§me doneminde, farkl1 ekonomik ve siyasal gori.ini.imlere bi.iri.ini.ilse de, kapitalizmin ve ulus-devletin tarihsel doni.i§Omle ortaya <;~kan ana niteligini korudugu ileri si.iri.ilebilir. $imdi, bu saVI kamtlamaya doni.ik olarak, ulus-devletin tarihsel kokenlerini ele almak gerekir. 1. ingiliz Merkezile~mesi -Mixed Constitution-

ingiltere, hem kapitalizmin ilk ortaya <;Iktigi Olkedir hem de ingiliz ulus-devleti, modern ulus-devletin ilk ornegi olarak kabul edilmektedir. Bu basit genelleme ci.imlesinde yer alan iki unsurun yani kapitalizm ve ulus-devletin tarihsel konumu, ulus-devlet ve kamu yonetimini <;ozi.imleyebilmek bakimmdan onemlidir. Bu tarihsel konumlar, kapitalizmin dogu§U sonrasmda ulus-devletin varolan arkaik devlet niteliklerinden swnlarak geli§mesi ya da kapitalizmin geli§imi ile ulus-devletin modern niteliklerini kazanmasmm ko§ut si.ire<;ler olmasidir. ilk tarihsel konumdan hareket edildiginde, ki.ireselle§me ile birlikte ulus-devletin zaYJflatildigi ya da ortadan kalkacagi yoni.indeki sav belli bir temele oturmaktad1r. c;onki.i, bu tarihsel konumda, ulus-devletin kapitalizmin yap1sal bir unsuru olmadigi varsaYJlmaktadir. Bu konuma ornek olarak, liberal kuramm devlet yakla§Imi verilebilir. Devlet, dogal di.izenden soma, sivil toplum a§amasmda bireylerin haklanndan bazilanm sozle§me aracihgiyla devrettigi bir olu§um olarak varsaYJhr. Ozellikle, Locke'un sozle§me kurammda, devlet, mi.ilkiyet hakkimn gi.ivence altma ahnmas1yla gorevlendirilmi§tir. Bu kuramda, devlet, sivil topluma (kapitalizmin


264

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ba§langi<; a§amalan) di§sal bir varhk olarak konumlandmhr. Dolay:Isiyla, sivil toplumun geli§mesinde ald1g1 yeni bi<;imlere gore devlet- de farkh bic;imler alacakt1r. Bu giri§ bolumunde reddettigimiz devletin ve kamu yonetiminin arac; olarak kabul edildigi varsay:Imdir. ikinci konumdan hareket edildiginde ise, modern toplumun veya kapitalizmin geli§iminin ulus-devletin geli§imi ile ko§ut oldugu sonucuna vanlmakta ve boylece kuresel donemde ulusdevlete yonelik iddialar belli bir temelden yoksun kalmaktadir. Bu ba§hk altmda, ingiliz ulus-devletinin olu§umu merkezile§me sureci odakh olarak incelenecek ve bu c;erc;evede kapitalizm veya modern toplum ile alan ili§kisi ara§tmlacaktir. Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, tarihsel olarak, kapitalizmin geli§mesi ko§Ut olarak ingiltere'de siyasal merkezile§me surecini dogurmu§tur. Bu sure<;, birbiriyle baglant1h c;e§itli parc;alardan olu§maktadir. Bunlar. ingiltere'ye ozgu egemenlik ve bunun unsurlan, ingiliz hukuku, ingiliz mUlkiyet yap1s1 ve ingiliz kilisesi'nin merkezile§meyi saglamaya donuk nitelikleridir. ingiliz merkezile§mesi, 18 veya 19.ytizy:Ila ait bir olgu degildir. Brenne~ ve Wood'un kapitalizme ili§kin daha dogrusu tanmsal kapitalizme ili§kin varsay:Imlanm temel aldigimizdc 15.ytizy:Ihn son donemlerine ait oldugunu soyleyebiliriL Dolay:Isiyla, siyasal veya yonetsel merkezile§me, sana;,ile§me ile birlikte aniden ortaya <;Ikan ve bu kahba gore §emala§tmlan toplumsal kurumlar degildir. ingiliz merkezile§mesinin konumuz ac;Ismdan en onemli ozelligi de kapitalizmin ba§langi<; a§amasmda, tanmsal kapitalizmi:ortaya <;Iki§ma ko§ut olarak olu§maya ba§lami§ olmasidi~ Bu olu§ma doneminde, ana karakteristiklerini edinmi§ti~ Tum bunlar, merkezile§me kavrammm ve olgusunun bcsitc;e yonetsel hiyerar§ide bir guc; yogunla§masi olmadi{;_ toplumsal pek c;ok etmenin birle§mesiyle ortaya <;Ikan s-


Devlet ve Kamu Yonetimi

265

yasal bir olw_?um oldugunu gostermektedir. DolaYJ.siyla, kureselle§me ve kamu yonetimi ili§kisi, merkezile§meadem-i merkezile§me zemininde, salt yonetim hukuku odakh bir gorev ve yetki yogunla§masi bi<:;imindeki son derece mekanik "a<:;Iklamalann" golgesinde ele ahnamaz. ingiliz merkezile§mesinin en belirgin ozelligi, kral ve toprak sahibi s1mflann parlamento i<:;inde birlikte yonetimine dayanmas1d1r. Bununla birlikte, bu merkezile§me ger<:;ek bir Oniter yap1h devleti yans1tmaz. Ancak, bu sure<;, tarihsel bir zeminde, ulus-devlete ozgO merkezile§menin ortaya <:;Iki§mm ba§langi<:; noktasm1 olu§turur. Toplumsal kurumlar, tarihsel olarak meydana gelmi§ olu§umlardir. DolaYJ.siyla, anhk olarak ortaya <:;Ikmazlar. Ulus-devletin ana karakteristiklerinden olan, merkezile§menin ortaya <:;Iki§I, ingiltere' deki ozgOn s1mf yap1smm bir sonucudur. Nitekim, monar§i ve aristokrasinin, temel olarak, devlet gOcOnO birlikte kullanmak bakimmdan birle§mesi aym donemde, Fransa'daki devlet yap1sma gore, daha fazla bOtOncO bir egemenlik niteligini ta§Idigi bi<:;iminde yorumlamr. Bu yorum, ingiltere'de monar§i ve yonetici s1mf arasmda ozellikle yarg1lama alam bakimmdan <:;ati§ma olmamasma dayand1nhr. Bu, bir bolgedeki yonetici s1mfm bir ba§ka bolge Ozerinde egemenlik iddiasmm olmamas1 anlamma gelir. Bunun yerine, devletin ortak denetimine dayanan merkezile§me yani mixed constitution baskin olmu§tur. ingiliz devletinin, ba§langicmdan beri kralhk olmadigi, toprak sahibi soylulann ozel bir birligi oldugu ileri sOrOlmO§tOr. Bu birlik, yine ba§langicmdan beri devletin <:;ekirdegi olan parlamento i<:;inde ger<:;ekle§mi§tir. Nitekim, erken modern donem ingiliz dO§OnOrlerinden olan ve ilgili literatOrde ad1 <:;ok fazla bilinmeyen Thomas Smith, parlamentoyu, mulk sahibi s1mflarm siyasal yOzO olarak kavramla§tirmi§ ve bu s1mfm parlamentoda tOm


266

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

nufusu temsil ettigini varsaymi§tir. Smith'den sonra Richard Hooker da, _tum toplulugu temsil eden parlamento di.J§Dncesini geli§tirmi§tir. ingiliz merkezile§mesinin bir ba§ka aYirt edici ozelligi de, birle§ik bir hukuka -commor: law- dayanmas1 ile kraliyet mahkemelerinde yargi!am2 yapi!masidir. Vine, Anglikan Kilisesinin kurulmasi, ingiliz devletinin birliginde ati!mi§ onemli bir ad1m olarak kabu_ edilir. <;unku, ingiliz kilisesi, diger kiliselerden farkh olarak, devlete tabi olan ilk kilisedir. 6 ingiliz merkezile§mesi i<; sava§ta, yonetici s1mfm monar;;; ile <;ati§maya girmesiyle bozulmu§sa da, bu <;ati§mam:ingiliz devletinin birligini denetlemek i<;in yapi!d@ ileri st..rU!mi.J§tUr. i<; sava§ sonrasmda, yonetici s1mf yeniden b> le§mi§tir. DolaYisiyla, ingiliz tarihinde, merkezile§me mixed constitution- Ta<;'a kar§I parlamentonun haklar_'1 savunmak i<;in de kullamlmasma kar§m, bu konuda ::nemli bir engel olmami§tir. Nitekim, Stuart Krallan, K:-..! Avrupas1'nda oldugu gibi bir mutlak<;I yonetim kurmak :stemi§ler ancak onlar bile, a<;Ik bir monar§i kar§Ithgi ortay: koyamami§, ingiliz merkezile§mesini desteklemi§lerdt Monar§i ile parlamento arasmdaki <;ati§manm ornekleri-6 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Tr.=.-:.-: and the Rise of Capitalism-, s. 6, 31, 49, 53, 59, 69, 74.

7 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political F:-£:-:r: and the Rise of Capitalism-, s. 20, 69, 73, 112. ingiltere baglammda cur.t'-·

riyet<;ilik, parlamento gibi bir temsili kuruma kar§l herhangi bir hukumeti~ s::rumlu olmas1 anlamma gelmi§tir (Ellen Meiksins Wood ve Neal Woo=. •

Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism- , s ~? Dola}'lslyla, ingiltere'de cumhuriyet<;i gelenegi olanakh k1lan pek <;ok ko?L. tnayasaclhgm <;e§itli tlirlerince engellenmi§ ve goreli olarak za}'lflatllml§; ar~.a­ sae~hk, cumhuriyet<;iligi buylik 6l<;lide teslim alml§tlr. ingiltere'nin aristck-Mi cumhuriyet<;iligi, mixed constitution dli§lincesini kapsayan bir parlamen:: ~ gemenligi ile anayasal monar§inin aym mlilkiyet <;lkarlanm temsil etmek:"~ (Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical ;:-,...,_ nn Old Regimes and Modem States-,s. 70).


Devlet ve Kamu Ybnetimi

267

den ve sonU<;Ianndan biri, bireysel haklann geli§iminde yapita§I olarak kabul edilen 1628 tarihli Petition of Rights'd1r. Bu metin, parlamentonun bir iktidar iddias1d1r fakat tam anlamiyla bir paralamenter egemenlik iddiasi degildir. Yargi alanlan ya da egemenliklerin rekabetiyle ilgili degil, birle§ik bir yarg1 hakkma sahip devlete kar§I yurtta§ haklanyla ilgilidir. Bu fark11 tip bir anayasacihgi temsil eder. Bir toprak soylulugu ti.iruni.in digerlerine kar§I ya da alt di.izeydeki toprak soylulannm i.ist di.izeydekiler kar§Ismdaki hak iddialan degildir. Daha <;ok, devlet ve birey arasmdaki ili§kilerle ilgilidir. Bireyler ise, mi.ilk sahibi s1mfm i.iyeleridir. 1640-1641 ayaklanmalannda ise, parlamentonun i.isti.inli.igi.i savunularak, Ta<; ve Lordlar Kamarasi'nm gi.ici.ine simrlamalar getirilmesi istenmi§, bu <;er<;evede, parlamentonun anayasal monar§inin temellerini olu§turacak geni§ kapsamh degi§iklikler yapmas1; hatta 1653'te Cromwell doneminde, yaziii bir anayasa Instrument of Government- hazirlanmasi ancak yine parlamento tarafmdan reddedilmesi bu kapsamda verilebilecek orneklerdir. 8 ingiliz devletinin siyasal birligi, birle§ik bir yonetici s1mfa dayamr. ingiliz merkezile§mesinin bu niteligi kazanmasmda ingiliz devletinin toprak soylulannm tarihsel bir rakibi olmamas1 gosterilir. Bu si.irecin, 1066 yiimdaki Norman istilalan ile ba§ladigi, toprak soylulannm, ekonomi-di§I gi.i<;lerinden yoksun kaldiklan bir anlamda demilitarize olduklan, otonom yarg1sal gi.i<;leri ile birlikte diger ortak ayncahklanm kaybettikleri ti.im bunlann sonucunda, i§gal edilen topraklarm mekansal bi.iti.inli.igi.ini.i si.irdi.irmek i<;in iyi orgi.itlenmi§ bir devlet gereksinmesinin ortaya <;Iktigi 8 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trwnpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 49, 53, 60, 68-70,76, 79, 112.


268

Kureselle:jme, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

one si.iri.ilmti§ti.ir. Boylece, ingiliz toprak soylulannm ekonomi-di§I gi.i<;lerinin _eksikliginden dolaYJ bu tip bir somi.iri.i bi<;imini kullanmad!klan iddia edilmi§tir. 9 Monar§i, toprak soylulanm kar§Isma almak yerine, onlann birliginin ve ortak iradesinin bir ifadesi olmu§tur. T oprak soylulan da, monar§inin tum di.izeylerinde gorev almi§lardir. Monar§i, koyli.ilere kar§I toprak soylulannm mi.ilkiyet hakkm1 korumu§tUr.10 ingiltere'de Cromwell monar§isi bir kenara birakihrsa, mutlakiyet olmadan bir monar§i gelenegi yaratiidigi soylenebilir. DolaYJSiyla, bu mutlak<;Ihk, egemen i.iretim bi<;imi ve mi.ilk sahibi Slmfa kar§I ger<;ek bir kar§l <;Iki§l temsil etmemi§; monar§i, ideolojik degerle donablmi§tJr. <.;unki.i, toprak sahibi s1mf i<;in, yap1sal bir tehdit olu~turmami§; Ta<; ve parlamento arasmda da, a§Iiamayan yap1sal <;ati§malar olmaml§tir. Bunlar, ingiltere'de geli§mi§ bir mutlak<;~hgm aracd@ olmadan feodalizmder. kapitalizme ge<;i§in saglandigmi gostermektedir. ingiliz merkezile§mesinin tam tersi, sonraki ba§hkta ele alacagimiz Frans1z merkezile§mesidir. Fransa'da, feodal soylular, kendi siyasal, askeri ve yarg1sal gi.i<;leriyle koyli.ilerir art1k emegine el koymu§lardir. Mutlak monar§ideki makamlar, feodal somi.iri.ini.in yukan dogru merkezile§mesin.: temsil eder. Koyli.i i.ireticinin art1gma, rant yerine vergi br<;iminde el konulmu§tur. ingiltere'de ise, yonetici smrr topragm denetimine yogunla§ml§, devlet, dogrudan ureticilerin art1k emegine el koyucu olmaml§tir. Bundan dolaYJ, siyasal olarak olu§turulmu§ diger mi.ilkiyet bi<;imleriyle rekabet etmemi§tir. Tersine, parlamento onaYJ ile va:9

Ricardo Duchesne, "On the Origins of Capitalism", Rethinking Marxism, '. ::1. 14, Nu.3,2002, s. 132.

10 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and ::-r Transition to Capitalism", Review of Radical Political Economics, Vol ::.; 2001, s. 84.


Devlet ve Kamu Yonetimi

269

hkh s1mf kendini vergilendirmi§tir. Bu, ingiltere'de, parc;alanma ve merkezile§me arasmda bir gerilimin hie; ya§anmamasmm nedenini olu§turur. ingiliz yonetici simfi, kapitalizmin ilk ortaya <;Iki§mda, geleneksel tabakalanma ilkelerine gore orgutlenmi§tir. Bir ba§ka ifadeyle, ekonomidi§I hiyerar§i ilkelerine dayanan kar§It s1mf temelleri bulunmaktadir. Ancak, bu temeller geni§ kapsamda bir SImfsal ic;erigi olu§turmu§tur. Bu ic;erik, ingiliz aristokrasisinin burjuvazi kadar kapitalist olmasidir. Bu, topragm uretken kullammma dayah bir s1mf ideolojisini yansitmaktadir. Nitekim, ingiliz toprak soylulan, rekabetc;i baskilara kar§I emek uretkenligini geli§tirmenin yollanm arami§lardJr. Bu ideolojiyi ve yonetici sm1fm birligini saglayan, ingiltere'nin ekonomik olarak buti.inle§mi§ olmasJdir. ingiltere'de 16.yi.izyiim ba§lannda olu§turulan bu ulusal piyasa, Londra merkezli metropolitan piyasa sisteminin kurulmasiyla geli§mi§tir. Boylece, ingiltere, birbirine bagh ekonomik birimlerin bulundugu birle§ik bir ulke olmu§tur. MalJar, Londra'daki sati§ komisyonundan ti.iccar veya ba§ka aracilara gonderilerek tum piyasaya dagitiimi§tir. Geleneksel yerel piyasa yerine, Londra'nm dag1t1m ve ta§Imacihkta merkezi oldugu ulusal bir ic; piyasa geli§mi§tir. Bu, dunya ticaret sisteminin a§amah olarak ingiltere'den dogmasm1 saglayan bir surec;tir. Frans1z aristokrasisi ise, siyasal olarak in§a edilen mulkiyete dayanmi§ ve daha c;ok rant biriktirme odakh bir zenginlik kaynagm1 kullanmi§tir. ingiliz ve Frans1z aristokrasi ideolojileri, ingiltere'de tanmsal kapitalizmin dogu§unu, Fransa'da ise, vergVmakam yap1sma dayah bir mU!kiyet yap1smdaki farkhhklan yans1t1r. ingiliz merkezile§mesi <:fe, mulk sahibi simflann ekonomik art1k c;ekme bic;imlerini daha fazla kullanmalan, daha uretken bir ozel mU!kiyet somurusunden zenginlik elde etmek ic;in siyasal olarak olu§turulmu§


270

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

mU!kiyetin gerilemesi, ekonomik ve siyasal alanlar arasmdaki aynmm buyi.Jme?i, ayri§mi§ bir alanda ozel el koyma ko§ullanm geli§tirmek ve toplumsal duzenin gO<;IO bir garantoru olarak merkezile§mi§ devlete gereksinim duyulmasiyla ortaya <;Ikmi§tlr. Vine, ingiltere'de mulk sahibi simflann, toplumsal duzensizlige kar§I gerekli bir koruyucu olarak monar§iyi gormeleri de merkezile§mede etkili olmu§tur. Yonetici s1mf Oyeleri, kendi mutlak mulkiyet haklanm surdurmeyi saglayacak bir devlet istemi§ler; feodal lider gibi davranan monarklara kar§I olmu§lardJr. ingiliz mulk sahibi s1mfm parlamento aracihgiyla kendi kendini vergilendirmesi de, eski rejimin bir kahntiSI uygulama olmaktan c;ok, art1ga modern el koymanm bir sonucudur. Tum bunlar, yeni ve modern bir kamu gucunun, benzer bic;imde yeni ve daha modern bir devlet-sivil toplum ili§kisiyle birlikte varolabilecegini gostermektedir. Nitekim. minimalist ve ussal olmayan ingiliz devleti, bir el koyma arac1 olarak daha az hareket etmi§tir. 11 ingiliz devletinin kapitalizmle birlikte geli§mesinin en karakteristik ozelligi, Ocret sozle§meleri istisna tutularak_ emekc;ilerin gec;inme ve yeniden Oretim arac;lanna ula§malannm engellenmesidir. Ornek olarak, parlamentodar. yoksulluk yasalan vb. yasalar <;Ikanlarak geleneksel ve ortak haklara saldmlmi§; mulkiyete kar§I i§lenen suc;lann acimasizca cezalandmlmasi yeniden tammlanmi§tir. DolaYJSiyla, devlet mudahalesi, sermayenin yeniden yapiland!nlmasi veya Oretimin yeniden orgutlendirilmesine dogrudan katilmak bic;iminde olmami§ daha c;ok sermaye bir.kimi lehinde olanakli oldugu kadar sermaye ve emek ara11 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Histor.= Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 25, 27, 28, 35, 37-39, 44. 6C. 70, 91, 95-97, 107, 131.


Devlet ve Kamu Yonetimi

271

smdaki ili§kiyi yonlendirecek yasal ara<;lan kullanma bi<;iminde olmu§tur. Bu mudahale bi<;imi, uluslararast rekabetin sonraki ko§ullannda yeterli olmamt§ ancak dunyamn ilk sanayi kapitalizminin yarattlmasmda, sanayile§me surecine katkt saglamt§ttr. Aksine, Ktta Avrupa'smdaki sanayile§meyi de viet te§vik etmi§tir. 12 ingiltere'nin 16.yi.izytlda tanmsal kapitalizm ile geli§meye ba§lamast, Fransa ve ispanya gibi birle§mi§, gu<;lu monar§ik devletlerin varhgma ragmen daha farkh bir birle§me ve merkezile§me ornegi olu§turmu§tur. ingiltere'de de, toprak sahiplerinin ozerk yetkilere sahip oldugu yerel yonetimler ve ortak kurumlar varolmu§tur. Ancak, ingiliz merkezile§mesi, devletin merkezile§mesine mesleki ayncahklara sahip mulk sahiplerinin kar§t <;tkttgt, bolunmu§ yasal sistemin varhgmt korudugu ve feodalite sonrast varhgmt surduren askeri gu<;ler arasmda varolan gu<;lu monar§ilerden farklt olarak, tum bu saytlan par<;alanmt§hklann merkezi devlette yogunla§mastdtr. ingiliz devletinin merkezile§mesinin nedenlerini ve farkhhgtm iki ba§hkta toplayabiliriz: 1. ingiltere'de topragm olagan-dt§I yogunla§mast. ingiltere'de, topragm buyi.ik bir ktsmmt, toprak sahibi soylular ellerinde tutuyorlardt. Bu yogunla§ma sonucu, toprak sahipleri, topraklanm yeni ve farklt bir bi<;imde kullanmt§lar, ekonomik gu<;lerindeki bu artt§a gore, ekonomi-dt§I arttk <;ekme gu<;leri azalmt§ttr. Bunun iki sonucu olmu§tur: a. ingiliz toprak sahipliginde topragm yogunla§mast, zilyetligin koyli.ilerde degil, kiract <;ift<;ilerde olmasma neden olmu§tur. Tum bunlann, mulksuzluk dalgasmdan once ger<;ekle§tigi ileri suri.ilmu§tur. 17 ve 18.yi.izytldaki <;itleme hareketi, si.ireci tamamlamt§ttr. 12 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 104, 105.


272

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

Fransa'da ise, toprak uzun sUre koylillerin elinde kalmi§tir. b. T oprak sahiple~i, kiraci <;iftr;ileri, ilrilnlerini art1rma yollanm bulmaya zorlami§lar ve te§vik etmi§lerdir. Bunun en onemli nedenlerinden birinin, ekonomi-di§I gilr;lerinin zay:Ifhgi gosterilir. Bu a<;Idan, basit zorlama arar;lanyla koylillerden art1k sizdiran rantiyer aristokrasiden farkhdirlar. Nitekim, rantiyer aristokrasinin art1k r;ekme gilcilndeki arti§ dogrudan Ureticilerin verimliligini artirmami§, daha r;ok onlann askeri, yarg1sal ve siyasal gilr;lerini geli§tirmi§tir. Vine, ingiltere'de, ingiliz tanmmm geli§kinligini yansitan, etkili yol ve ta§Ima aglan da, ulusal ekonominin ortaya <;~kmasmda belirleyici olmu§tur. ingiliz merkezile§mesinin nedenleri ve farkhhgmdan digerini ele alahm. 2. ingiliz toprak sahiplerinin monar§i ile ittifak halinde olmasL devletin merkezile§mesini artirmi§tir. 13 Bir ba§ka ifadeyle ingiliz yonetici s1mfmm birligi, devletin birligini, merkezile§mesini ortaya <;Ikarmi§tir. Bu da, ingiliz devletinin bi<;imlenmesiyle -formation- yonetici s1mfm geli§iminin ortak oldugunu gosterir. 14 ingiliz merkezile§mesinin bu gene! ekonomik niteliginden sonra, aynnt1h olarak dige:.parr;alanm ele almak gerekir. Ancak, aynca belirtmek gerekir ki, bu unsurlann her biri aym anda veya 15.yilzylli:-sonu 16.yilZy:Ihn ba§mda aniden ortaya <;~kmi§ degil, belirtilen yilZy:Illardan ba§layarak 18.yilZy:IIa kadar uzanan bi: silrecin sonucunda bir;imlenen kurumlard1r. Dolay:Isiyl~ ingiliz merkezile§mesinin a§agida inceleyecegimiz kururr:Ian onemli olr;Ude, bu tarihsel geli§me silrecindeki a§Cmalan takip etmi§tir.

13 Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", Mont·~ Review, s. Vol. 50, No.3, July-August, 1998, s. 18-20. 14

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Histor.=.:: Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 27.


Devlet ve Kamu Yonetimi

273

a. ingiliz Egemenlik Kuram1 -Crown in Parliament-

ingiliz merkezile§mesinin, ingiltere'nin ekonomik ko§ullannm sonucu olarak ortaya <;~kmi§ oldugunu yukanda ele ald1k. ingiliz egemenlik kuram1, bu merkezile§menin tamamen di§mda degil aksine onun burundugu bic;imlerden biridir. 15 Ancak, Thomas Hobbes'un egemenlik kurammm, ingiliz egemenlik anlaYJ§mda bir kmlma olarak degerlendirildigini belirtmek gerekir. <;unku, Hobbes, ingiltere' den ozellikle merkezile§me ve bun a bagh egemenlik anlaYJ§mm ic;erigi bakimmdan c;ok fark11 olan Frans1z egemenlik anlaYJ§mdan ya da Bodin'den etkilenmi§tir. Zaten, ingiliz siyasal dti§tincesinde sadece Robert Filmer ve Thomas Hobbes mutlakiyet kuramcisi olarak one <;Ikmi§tir. Hobbes'u a§agida aynnt1h olarak ele alacagiz ancak Bodin ile benze§tigi nokta olan, egemenligi hukuk yapan guc; olarak tammlamasm1 belirtmek gerekir. 16 Oysa yukanda, ingiliz egemenlik kurammm temelini olu§turan ingiliz merkezile§me surecinin, ekonomik bir zorunlulugu yansittJgmi ve bu zorunluluklar temelinde bic;imlendigini gormti§ttik. Hobbes'a gelinceye kadar, ingiltere'de egemenlik, bununla ilgili iki kar§It istegi temsil eden, kral ve parlamento a15 Klasik liberal siyaset kurammda, egemenlik, merkezile§me kavramma gore daha gene! kabul edilir. Biz, burada, merkezile§meyi egemenlikten once ele ald•k ve egemenlik kavrammi merkezile§menin unsurlanndan biri olarak inceledik. Bir ba§ka ifadeyle, merkezile§me kavramm1 salt siyasal veya yonetsel bir ic;erikte degil, simfsal-toplumsal bir kapsamda kulland1k. Dolay.siyla, kurumsal siyaseti ifade eden, parlamento ve egemenlik kavramsalla§brmalanna bagh kalmad1k. Aksi taktirde, merkezile§me kavram1 ve olgusu, siyasi ve yonetsel guc; merkezile§mesi bic;imindeki gene! kahp tamm1 kapsammda ele ahnmak zorunda kalacakt1. Bu kahp ve dogurdugu zorunlulugun da, merkezile§me kavraminm oz(in(i ortaya <;Ikarmaya yetmedigi/yetmeyecegi a<;Iktir. 16 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 54, 55.


274

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Vonetimi

rasmda bir yan§ma niteliginde olmu§tur. Kral burada daha c;ok, crown in parljament'de bic;imlenen birligin kurucusudur. Krahn mulk sahibi s1mfm kar§Ismda oldugu ilk donemlerde bile parlamento ile arasmda bir c;ati§manm olmad1gmm ileri surUldugunu aktarmi§tik. ingiliz egemenlik kurammda, monarkm toplumsal duzeni surdurmedeki rolU, bolUnmll§ bir devletin birligini saglamak degildir. Daha c;ok, yaygm mulkiyet ili§kileri ve varolan toplumsal hiyerar§inin mevcudiyetini saglamakttr. ingiltere'de ekonomik guc;, yargtsal ve siyasal ayncahklara degil, bireysel mulkiyetin verimliligine dayanmi§tir. Bir ba§ka ifadeyle, Fransa'da feodal ilkeler surdurUlurken ingiltere'de bunlar goreli olarak zay:tf olmu§tur. Oysa, Avrupa'daki ilk anayasaciltk ve populer egemenlik kuramlan, kraliyetin fuzuli i§galine kar§t, toprak soylulugunun istekleri ve ayncal@mn bildirilmesi boylece devletin feodal bolUnmli§IUgunu temel alan ortac;ag doktrinlerine dayanmt§ttr. Toprak soylulan, monar§iye kar§I feodal ayncahk ve yarg1 hakkl isteklerinde bulunmu§lardtr. ingiltere'de ise, parlamento ve T ac; arasmda c;ati§malar ya§anmt§ ancak bunlar tipik ortac;ag formunda c;att§malar olmamt§tir. <;;unku, siyasal olarak in§a edilen mulkiyet sona erdirilmi§ bu da birbirini dt§layan egemen guc;ler arasmda rekabete yol ac;mamt§ttr. Hatta, ingiltere' deki siyasal yapmm, birle§ik ve ulusal egemenlige gore parc;alanmt§ bir devlet gucunun bagtmstz parc;alan niteliginde bile olmadigi iddia edilir. Nitekim. rekabet eden egemenlikler, bolunmll§ yargt alanlan ve belirli gelenekler soylemi, ulusalla§tinlml§ bir ortak hukukun denetimindeki parlamento ic;in temel c;erc;eve saglamami§tlr.17 ingiliz egemenlik kuramt, bir butUnluk arzeder. siyasal yapmm korunmas1 uzerine temellenmi§tir. Bu si17 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Histori~ Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 25, 27, 48, 61, 62.


Devlet ve Kamu Yonetimi

275

yasal yap1 ise, temel olarak, tanmsal kapitalizm zemininde ortaya <;Ikmi§tir. Bu kuramm kapsamm1, egemenligin dayandmldigi unsur olu§turmaktadir. Egemenligin dayandinldigi unsur, bireydir. ~imdi bu kuramlan inceleyelim. (aa) Thomas Smith: Egemenligin Kaynag1 "Ozgiir Bireyler Y1gm1- A Multitude of Free Men Collected

Together-" Thomas Smith (1513-1577), kendinden sonra gelen pek c;ok i.iniU ingiliz di.i§i.ini.iri.ine di.i§i.insel onci.ili.ik yapmi§ 0Ian ve Ti.irkc;e literati.irde c;ok fazla bilinmeyen bir di.i§i.ini.irdi.ir. Smith'in aymc1 ozelligi, ingiliz egemenlik kuraminm dayanagm1, tanmsal kapitalizmin geli§imine ko§ut olarak bireyler olarak tammlamasidir. Bu nedenle, Smith'in di.i§i.incesinin ingiltere'de onemli bir kavramsal degi§imi ortaya koydugu ve 17 .yi.izyllda siyasal kuramm merkezi unsuru olacak olan bireysel haklar di.i§i.incesinin temelini att1g1 kabul edilir. Bu temel aym zamanda, yeni bir devlet kavrammm da dogmas1 anlamma gelmi§tir. Nitekim, Smith, devleti, bireylerin ekonomik gi.ivenligi ve iyi ya§amalanm amac;layan bir bi.iti.inli.ik olarak kavramsalla§tmr. Boylece, Smith, devleti, ahlaki olmayan, ussal ve seki.iler anlamda kavrami§; toplumdan farkiiia§tmlmi§ kurumsal bir varhk olarak tasarlami§tir. Devletin temel amac1, ortak refah ve zenginligi si.irdi.irmek ve hukuki bir c;erc;eve olu§turmaktir. Eserlerinde, devlet -state- kelimesini hi<; kullanmayan Smith, onun yerine ve onunla aym anlama gelmek i.izere "common wealth" kavramm1 tercih etmi§tir. Bazen, "common wealth" ile "civil! societie" ifadelerini yer degi§tirerek de kullanmi§tiL 18 Ozgi.ir bireylerden olu§an YJ9m ashnda sivil toplumdur. Ancak, bireyler aym 18

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 42-45, 47-50.

l


276

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

zamanda devletin de temelidir. Smith, halkm ortak bir topluluk olarak dl1§C.tn9lmedigi, temel birimlerin ortak kurumlar olmadigi ilk sistematik devlet kurammm geli§tiricisi olarak kabul edilir. Smith, insanm dogu§tan itibaren bencil oldugunu varsayan Hristiyan inancmdan hareket etmesine ragmen, insanm bencilligini yok etmek yerine, ortak yaran ve toplumu geli§tirmek i<;in bencilligin kullamlmasi gerektigini du§unmu§tUr. Devlet, bencil <;Ikarlann izleyicisi ve duzenleyicisi olmahdir. 19 Boylece, egemen devlet, duzen ve birlik i<;in temel bir <;er<;eve saglar. Ancak bu sagland1gmda, ekonomik ili§kiler gu<;lenebilir. 16. yiJzyilda ingiliz ekonomisinin butUnlugunun art mas I. Smith'in ingiliz devletinin birligini farkh bir bi<;imde kavramasmi olanakh ki!mi§tir. Nitekim, Smith, toplumsal i§bo!Umunun geli§imiyle ortaya <;~kan mal ve hizmetlerin degi§imi ve kar i<;in uretimin artan bag1mhhgmdan kaynaklanan toplumsal birligi vurgulayan farkl1 bir kapitalist sivil duzen kavramm1 ba§langi<; a§amasmda in§a etmi§tir. Smith, 16.yiJzyi!da, devletin, ortak kurumlardan ayn olarak, bireyler tarafmdan olu§turulmasmi onermi§tir. Bireyler, ortak kurumlar veya onlann temsilcileri aracihgiyla degil, kendi aralannda sozle§me yaparak sivil toplumu olu§turmu§lardir. Boylece, ingiliz toplumunun, birey ve uniter devlet arasmda ortak kurumlarm olmamas1 gibi aYJrtedici nitelikleri onun a<;~klamalanna yansimi§tir. Oysc ki, K1ta Avrupas1 du§Dncesinde, devlet gucunun kaynagJmn halk -people- oldugu kabul edilmi§tir. Vine bu diJ§Dncede, halk, bireyler YJ9mmdan <;ok, tek bir mistik olu§um ortak bir varhk olarak du§unulmu§tur. 20 Smith'in siyasa Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Politi::~ Theory and the Rise of Capitalism-, s. 44, 53.

19

20

Smith'in "A Multitude of Free Men Collected Together" kavrammm, Je;,Bodin'in "Colleges and Corporate Bodies"kavram1yla kar§lthk olu~turdugu :-:-


Devlet ve Kamu Yonetimi

277

kurami, ingiliz y6netici s1mfmm yeni gerekirliklerini yansttmaktadJr. Bu gerekirlik, ticari <;Ikarlan ve toprak mi.ilkiyetinin karhhgmi geli§tirecek, bir di.izen c;erc;evesi yaratacak bir devlettir. 21 Smith'in devlet ve toplum kuram1, ulusdevletin toplumsal ya§ami bic;imlendirici niteligini tarihsel ve kuramsal olarak kamtlamaktad1r. Bu aym zamanda, egemenligin salt hukuki bir ic;erik ta§Imadigi ve ilk ulusdevlet olarak kabul edilen ingiliz ulus-devletinde egemenligin, hukuki boyuttan c;ok ekonomik bir ic;erikle temellendigini g6stermektedir. B6ylece, egemenlik kavram1 ve onun belirginle§mesi olan ulus-devlet, salt ve mutlak olarak siyasal bir olgu olmaktan c;ok, ekonomik zorunluluklarla birlikte ortaya <;~kan siyasal ve toplumsal bir kurum olarak belirginle§ir. Ancak, egemenligin belirttigimiz hukuki y6ni.ine Bodin'in yapt1g1 vurguya, ingiltere'de tek sahip <;Ikan Hobbes olmu§tur. $imdi, k1saca, Hobbes'un egemenlik kurammi ele alahm.

(ab)Thomas Hobbes: ingiliz Egemenlik Kurammda Kmlma Fransa ve ingiltere'deki egemenlik anlayt§lan arasmdaki en 6nemli fark, Fransa'da egemenlik kavrammm, parc;alanmi§ bir devletin bi.iti.inli.igi.ini.i saglamayt ic;ermesi olu§turur. Bu, Bodin'in ya§adigi gerc;ekliktir. Hobbes da, toplumsal di.izensizlige yamt olarak, egemenlik kurammi in§a etmi§tir. Ancak, bu di.izensizlik, Fransa'daki gibi parc;alanmi§ bir rejime-devlete denk di.i§mez. Bununla beraber, Hobbes, mutlakc;Il@ savunmak baktmmdan, Bodin'den daha az mutlak<;I degildir. Ancak, Hobbes, Bodin'in kuz1hr. Ellen Meik~;ins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the l?.ise of Capitalism-, s. 69. 21

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 48, 62.


278

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

ramm1, parlamentonun iddialarma kanji, gucun mutlak ve bo!Onmez-olmasi ge~ektigini gostermek i<;in kullanmi§tir. Yani, Oliver Cromwell'in iktidanm me§rula§tJrmak istemi§tir. <:;unku, i<; sava<; doneminde, mO!k sahibi s1mf kralhga kar§I <;~kmi§, 22 Hobbes, parlamentonun iddialanna kar§t krah savunmu§tur. Hobbes bu savunuyu, Thomas Smith'in YJ9m kavram1m ahp kullanarak yapar fakat onemli bir farkla: Mutlak bir egemenlik gucunun yaratilmasi. Hobbes bu egemen gucil, hukuk ile smirlandmlmamt~ mutlak gil<; olarak tammlar. Hukuk, mutlak gil<; olu§tuktan soma yap1hr ve onun tarafmdan uygulamr. GorOldilgt.. gibi, Bodin'in egemenin iradesi olan hukuku Hobbes d2 kullanmi§tir. Otorite egemen ve mutlak oldugundan Hobbes i<;in mixed constitution ge<;erli degildir. 23 Bu. Hobbes'un, geleneksel ingiliz siyasal dil§ilncesinin bir istisnasi oldugunu kamtlar. Ancak, Hobbes, mutlak<;I yonetimi ussal bir temele oturtmaya <;ah§arak parlamentonu;mixed constitution iddialarma kar§I ikna edici de olmu~­ tur. Nitekim, Hobbes, onaya bagh bir devlet kuramt or:gorerek devleti, kral veya Tann degil, kendi <;~kanm su~­ dilrmek i<;in, gonilllil bireyler )'lgmmdan olu§turmu§tu~ Hobbes'a gore, insan olmak, dogal veya gildilsel olara•: degil, ortak iyilik i<;in anla§maktir. Vine, insan olmak, b:reysel iradeye sahip olmakt1r. Sivil toplumda, tek bir iraoe i<;inde bu iradeler birle§ir; kendi iradesine sahip yapay br varhk yarat1hr. Sivil toplumu kuran sozle§me, sadece b.reyler arasmdaki bir sozle§me degil, gilcil bir ba§kasma: devretme sozle§mesidir. Hobbes'un bu yetkilendirme k..rami, oylama olmadan onaYJn silrdilrUlmesini kapsa22 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Histo-!.2 Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 55-57. 23 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 97, 100, 101.

1

I


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

279

Hobbes, toplumu, ortak kurumlann toplamma kar§It olarak, bireye dayandirdigmdan, bu ac;1dan ingiliz siyasal du§llncesiyle uyumludur. Nitekim, bu bireyler YJQini, siyasal bir topluluk in§a etmek ic;in mutlak bir egemen guc; kurmahdir. Ancak, bireylerin bir toplam1 olan ve yasal bir statusu bulunmayan bu YJgm, egemen gucu, basitc;e kendi iradesiyle feshedemez. Halk sadece parlamento aracihgi ile irade a<;Iklayabilir. 24 b. Gelenek Hukuku -Common Law- ve Merkezile~me

Gelenek hukukunun oykusunun, ingiliz devletinin oykusu oldugu soylenir. c;unku, gelenek hukuku, feodal guc;ler uzerinde kraliyetin yarg1 hakkmm ustUnlugu ve merkezile§mesini saglami§tir. Bunun aym zamanda, siyasal olarak in§a edilen mUikiyet ve parc;ah yargilama hakkmdan farkl1 olarak, saf ekonomik el koyrnaya dayanan ingiliz toprak soylulugunun da oykusu oldugu belirtilir. Bilindigi gibi, Roma Hukukunun yeniden canlanmasmm kapitalizmin geli§imini kolayla§tirdigi ileri surUiml!§tl!r. Nitekim, Roma Hukukunun, bic;imsel bir ussalhga sahip olmasmdan c;ok, mUikiyet kavramm1 ic;ermesinden dolaYJ bu tur iddialarm tarti§ma konusu yapildigi belirtilmi§tir. Vine, olaylann yorumuna dayanan -case law- gelenek hukukunun, modern burokratik devlet ve modern kapitalist ekonominin karma§Ik i§lemleri ic;in uygun olmadigi, yazi11 kod mantJgma dayanan Roma Hukukunun tum bu belirtilenler ic;in daha uygun oldugu tarti§IImi§tir. Roma Hukukunun, feodal-ko§ulsal- ozel mUikiyetten, mutlak ozel mulkiyete gec;i§i kolayla§tirdigi da ileri surulen bir ba§ka iddia olmu§tur. Buna kar§Ihk, kapitalizmin Roma Hukukunun en az etkili oldugu yerde yani ingiltere'de ortaya 24

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 100, 103, 106, 111.


280

Ki.ireselle!ime, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<,;~kmi§ olmasi belirtilen tarti§malara farkh bir boyut kat-

mi§tir. Wood bu paradoksun yani gelenek hukukunu:kapitalist mulkiyet i~in yasal <;er<;eve olmasmm, orta<;a; hukukunda kapitalizme ait bir i§aretin olmasmdan degL toplumsal ili§kilerin donu§umunden kaynaklandigim ile:-. surmu§tur. Nitekim, sure<; mulkiyet haklanndaki degi§ikliklere ko§Ut olarak yani ortak haklann <;6ku§uyle ilerlemi§tir. Geleneksel ayncahklar, ilk bolumde ayrmtih olara.: bahsettigimiz kira zilyetligine -Leasehold- dbnU§ffiU§; gelenek hukukundaki <;ogu kavram mi.ilkiyet ili§kilerind~: bu degi§iklikleri bir anlamda kaydetmi§tir. 6rnek olara!o:. tanmsal ili§kilerde kiralama konusu, arazi veya faiz son..nuna donu§ffiU§ bu, gelenek hukukunda bir vurgum;degi§mesiyle yansimasmi bulmu§tur. Nitekim, gelene4 hukukundaki emlak-arazi kavram1, bir mulk par<;asmda·~ bireysel <;Ikar olarak yorumlanmaya ba§Ianmi§tir. Bu ye:-t mulkiyet ili§kilerini temsil etmektedir. Bu ili§kiler ise, ekcnomi-di§I niteliklerinden yani uretimin komunal duzerlenmesinden ve geleneksel ortak haklardan anndmlr.;~ yeni bir mulkiyet bi<;imidir. Bir zilyetlik statusu olan 6zg.:r zilyetlik -freehold- modern mulkiyet du§Lincesinin 6ncus._ olma 6zelligini ta§ImaktadJr. Bu kapsamda Wood, ashn2 ger<;ek paradoksun, Roma Hukukunun ingiltere'de uyq:..lanmamasmm degil, gelenek hukukunda 6ng6rulen m...l.kiyet doktrininin kapitalizmin geli§mesini saglamas1 olc....gunu hak11 olarak ileri surer. Bir ba§ka ifadeyle, kapitat:min geli§mesi i<;in yasal <;er<;eveyi gelenek hukuku so;lami§tir. Gelenek hukukunda, ingiliz kapitalizminin gei§imi surecinde, mulkiyet ili§kilerindeki bu geli§meler t.::la§tirmi§, yeniden duzenlenmi§; antik ve us-di§I mul~o:!: bi<;imleri, donu§turulmu§, bireysel <;Ikan kapsayan :,r mulkiyet tamm1 ortaya konulmu§tur. Bu sure<;teki tek ~ tisna, buyi.ik mulkiyet yap1smm, kendi varhgm1 kendisinrr


Devlet ve Kamu Y6netimi

281

korumaya devam ettirilmesidir. Bu, toprak soylusu almadan topragm olmayacag1 -no land without its lord- ilkesinin bir sonucudur. Bu ilke, egemenligin boli.inmi.i§ oldugunu yans1tmaz. Tersine, onun yoklugunun i§aretidir. <;unki.i, ti.im toprak, toprak sahiplerine aittir ve monark en i.ist toprak sahibi olarak kabul edilmi§tir. Bu, ingiltere'de topraklann K1ta-Avrupasmdan farkh olarak, yasal <;en;evede feodal olmas1yla ilgilidir. Monar§inin merkezile§mesiyle, feodal mi.ilkiyetin tamamlanmas1 saglanarak bi.iti.inli.ik ger<;ekle§tirilmi§tir. Ti.im topragm mutlak olarak sahip olunmayan mi.ilk ilkesine dayanmas1, krahn yarg1 <;evresinde kirac!larm olmas1 sonucunu dogurmu§tur. Bunlar, birer zaYJf mi.ilkiyet kategorileridir. Nitekim, 13.yi.iZYJida, ozgur zilyetler ingiltere'deki tum topragm 1/3'unu ekip bi<;mi§lerdir. Toprak sahipleri zenginliklerini dogrudan <;ekilen art1ktan degil, ozgur kirac!larm uretken ekonomik rantlanndan elde etmi§lerdir. Ozgur zilyetler, monar§i i<;in askeri hizmetle yi.ikumlu olmami§Iar fakat aym zamanda du§uk duzeydeki toprak soylulannm keyfi yarg!lama haklanna kar§I da korunmu§lard1r. Bu korumaYJ, kraliyet mahkemeleri yapmi§tir. 25 Gelenek hukukunun tum bu 6zellikleri ingiliz merkezile§mesinin aynlmaz bir par<;as1 olmu§tur. <;unku, gelenek hukuku kraliyetin hukuku olarak diger yasal sistemler i.izerinde bir usti.inli.ige sahip olmu§tur. Gelenek hukukunun a<;Iklamasmi parlamentonun yapmas1 bunun en onemli kamt1d1r. Ta<; ve parlamento kimi zaman <;ati§sa da aralanndaki birligin ingiliz merkezile§mesinin karakteristigi oldugu unutulmamahd1r. Bu olgunun ger<;ekle§mesinde, toprak soylulannm feodal yarg!lama ozelliklerinin tam olmamas1 yani ayn yarg1 <;evrelerinin -jurisdiction- olmamas1 etkili -olmu§tur. Boylece, 25

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem Stales-,s. 48-51.


282

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

toprak soylulan, parlamento aracihgiyla yasamaya katiimi§ ve kraliyet yargilama -royal justice- silrecinde yer almi§lar dolaYJSJYla J<rala kar§I kendi hukuk ve yargilama alanlan olmas1 iddiasmda bulunamami§Iardir. Gelenek hukuku, kral ve aristokrasinin birlikte yonetiminin bir ornegi olmanm yanmda, 18.yilzyilm sonuna kadar, tilccarlann da hukuku olmu§tur. 26 c. Anglikan Kilisesi Olgusu

ingiliz merkezile§mesinin aYJrt edici yonlerinden biri de. ingiliz kilisesinin devletin birliginin olu§masma katki saglamas! yani diger kiliselerden farkh olarak, develete tabi olan ilk kilise olmasidir. Bundan dolaYJ, ingiliz kilisesine. kurulmu§ kilise -established- ad! verilmektedir. Anglikan kilisesi, devletin merkezile§me silrecine kurumsal ve ideolojik destek saglami§tir. Hatta, ingiltere'de devlet ve kilisenin, tek bir Hristiyan toplumunun iki yilzil oldugu dahi soylenirY Nitekim, piskopos ve papazlar, devlet yonetiminin bir parc;as1 olmu§lardir. 26 Bu kilisenin, temel ideolojisi ve siyasal ilkelerini, bir ingiliz dil§ilnuril olan Richard Hooker koymu§tur. Hooker'm goril§lerinin en onemli 0zelligi, ulusal kiliseyi savunmasidir. DolaYJsiyla, kilise ilzerinde parlamentonun ilstilnlilgil ilkesini ongormil§ttir Hooker, kilise ve devletin aynlmas1 gerektigini savunar: pilriten goril§e kar§I <;~kmi§tir. Nitekim, Hooker'm evrensel kiliseyi degil, sekuler devleti dikkate ald1gmm alt1 c;izilir. 26

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Po/itica Theory and the Rise of Capitalism- , s. 7; Ellen Meiksins Wood, The Pristi-;: Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and ModeStates-,s. 53, 54. 27

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Politica Theory and the Rise of Capitalism- , s. 53, 54.

26

Christopher Hill, 1640 ingiliz Deurimi, (~ev. Ne)')'ir Kalaycioglu), istanb..L 1983, Kaynak Yaymlan, s. 20, 21.


Devlet ve Kamu Yonetimi

283

Hooker da, halkt, mistik bir varhk olarak di.i§Onmi.i§ ve Hristiyan ingilizlerin, emirlere uymama haklannm olmadtgmt ileri si.irmi.i§ti.ir. Hooker, bireylerin, ortak yaran amac;layan list bir hukuk yaptct gi.i<; olarak devleti kurduklan gori.i§i.inden dolayt bir sozle§me kuramctst olarak etiketlense de, onun amact, insanlann boyun egme ko§ullanm ac;tklamakttr. Bundan dolayt, Hooker'm kuram1, siyasi zor kuram1 olarak da adlandmhr. Hooker'm ozel mi.ilkiyete yakla§tmt da, kutsal olarak emredilen bir kurum olarak belli bir anlamhhga sahiptir. Hooker'm tOm c;abasmm devlet ve kilise arasmdaki ozel ili§kiyi me§rula§hrmak oldugu yazthr. Hobbes da, gerc;ek Hristiyanhgm seki.iler otoriteye boyun egmeyi gerektirdigini belirterek Hooker'! bu anlamda izlemi§tir. 29 ingiliz kilisesinin Hooker'm gori.i§leriyle birlikte ortaya <;tkan karakteristigi, dinin, ekonomik ve siyasal olaylan izlemesi ve boylece ingiliz kapitalizminin ortaya <;tkt§ ve geli§im si.irecinde, devlet ve mi.ilkiyet ili§kilerinin geli§mesini desteklemesi ve yansttmastdtr. Dolaytstyla, belirtilen toplumsal zemin Ozerinde yi.ikselen Anglikan gelenegi, ftrsat<;1 ve uysal bir karakteristik edinerek, patriarkal hiyerar§i ve otorite kavramlarmm kapitalizmin gerekirliklerine uyarlanmasmi saglami§tir 30 d.Sulh Yargu;hg1 ilerideki ba§hklarda, kamu yonetimi ve ki.ireselle§me ili§kisini incelerken ele alacagtmtz, sivil ortakltk -civil association- kavrammda sulh yargt<;hgt, kureseVpost-

29

Ellen Meik5in5 Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, 5. 42, 43, 54-57, 59-61, 71,105.

30 Ellen Meik5in5 Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem Stales-, 5. 124, 136.


284

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

modern donemin yonetsel yapilanmasmi temellendirmek i<;in tarihsel koken olarak kullamlmi§tir. Bu kurumun, ingiliz ve ABO kamu yonetimlerine de me§ruluk sagladigi vurgulanmi§tir. Nitekim, Amerikan kolonistlerin, Stuart yargi<;larmm bagimsiz yonetim gelenegini kabul ettikleri ve T ocqueville'in ABO demokrasisinin yerinden yonetim karakterinin kaynag1 olarak sulh yargi<;hgmi gosterdigi iddia edilmi§tir. 31 Kuresel donemde, devletin ve kamu yonetiminin <;e§itlilikler uzerinde bir baski unsuru olmayacak bi<;imde yeniden yapilandmlmasi, sulh yargi<;hgi uygulamasmdaki yonetsel bagimsizhk daha dogrusu yerinden yonetim karakterinin ornek ahnmasm1 saglami§tir. Sulh yargi<;hgi ornegi, sanki merkezi yap1 sifirlanmi§ gibi sunulmu§tur. Oysa, sulh yargi<;hgi uygulamasi, ingiltere'ye ozgu merkezile§me surecinin olgunla§masmi yansitmaktadir. 15.yCizyiim sonunda, aristokrasinin nitelik degi§tirmesiyle ba§Iayan surece ozgu merkezile§mede, sulh yargi<;hgi, 17 .yCizyiida aristokrasinin butunuyle donu§mesi sonucu ta§ra yonetiminin merkezi butUnleyen bir kapsamda yCirutUime zorunlulugunun urunudur. Belirttigimiz gibi, sulh yargi<;hgi, ingiliz merkezile§mesinin olgunla§maya ba§ladigi doneme ait bir olgudur. Eduard Ill, sulh yargi<;hgmi, kralhgm gu<; ve otoritesini geni§letmek i<;in kurmu§tur. Gene) ama<;h yonetici olan sulh yargi<;Ian, toprak sahibi orta s1mflar arasmdan monark tarafmdan ataP.la ile goreve getirilmi§tir. 17 .yCizyiida sulh yargi<;hgi, Ta<;'m yerel yonetimi i§levini gormCI§, Stuart ingilteresi'nin ta§rada egemen gorevlisi olmu§tur. Bu donemde bu kurum, krala buyCik feodal toprak soylulanmn gu<;lerini kirmada yard1m etmi§tir. Tudor doneminde, so31 Michael W. Spicer, Public Administration and the State -A Postmoder-. Perspective-, The University of Nabama Press, 2001, Tuscaloosa, s. 119.


Devlet ve Kamu Yonetimi

285

rumluluklan arttmlmi§ ve yargilama alanlan geni§letilmi§tir. Sulh yargi<;lan, ol<;i.i ve a?Jifhklan di.izenlemek, vergi toplamak, yol ve kopri.ileri onarmak, kanalizasyon sistemini in§a etmek, yoksullugu azaltmak, askere alma i§lerini yi.iri.itmek, ucret sozle§melerini yapmak ve i.icretleri belirlemek, fiyatlan denetlemek, asker maa§lanm dag1tmak ve odun ticaretini gozetmek gibi gene! ama<;h yoneticilerin yerine getirecegi gorevler i.istlenmi§lerdir. Bu gorevler, monar§inin ta§rada gi.i<;li.i bir yonetsel uzant1smm oldugunu gostermektedir. Yarg1sal gorevleri ise, belli hukuki konularda ornek olarak mi.iessir fiil gibi, olmu§tur. Bir anlamda, hem yonetsel hem de yarg1sal gorevler bir arada yi.iri.iti.ilmi.i§ti.ir. Bununla birlikte, yargi<;lann Londra'mn pasif ara<;lan olmadJklan ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Sulh yargi<;lan yerel §ikayetleri kendi insiyatifleri ile yamtlami§lardir. Yargi<;lann, Ta<;'m temsilcileri -agent- olmalanna kar§m, sorumluluklanm yerine getirirken bi.iyi.ik ol<;i.ide bagimsiz olduklan iddia edilmi§tir. Yargi<;lann, merkezi devletin siyasalanm kabul etmekte daima istekli olmadiklan da belirtilmi§tir. Sulh Yargi<;lannm bu siyasalan, hafifleterek uyguladiklan yazilmi§tir. Hatta, Charles I'in parlamento onaYI olmadan vergi sahnmasi kararma kar§I olanlann <;ogunun sulh yargi<;lan ve bunun da ingiliz i<; sava§mm nedenlerinden biri oldugu belirtilmi§tir. Yargi<;lann, ingiliz merkezile§mesi baklmmdan en onemli bir ba§ka ozellikleri, gelenek hukukunu ya§ama ge<;irmeleridir. Yonetsel i§lerde, gelenek hukukunun sure<; ve ara<;lan kullamlmi§tir. Uygulamada, sulh yargi<;lanmn, merkezi hi.iki.imetin siyasalarmdan <;ok, temel sorumluluk olarak, hukuku uyguladiklan ve yerel ban§I si.irdi.irdi.ikleri iddia edilmi§tir. Yargi<;lar, mahkeme di§mda ortaya <;Ikan tarti§malarda da arac1 roli.i i.istlenmi§lerdir. Bu kurumun, ingiltere'de hukukun i.isti.inli.igi.i ilkesinin gi.i<;lenmesine onemli katklsmm olma-


286

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

smm yanmda, kamu yonetiminde yonetsel kararlann hukuka uygunlugunun geli§mesinde etkisinin ozellikle de birey haklannm korunmas1 bakimmdan bUyi.ik oldugu ileri sUrUlmU§tUr. 32 e. Locke'un Miilkiyet Kuram1: Geli§tirme OlgusuImprovement- ve <;itleme Hareketi

Locke'un mUikiyet kuram1, ingiltere'nin hem i<; mUikiyet ili§kilerinin donU§tUrUlmesi hem de emperyalist uygulamalanna zemin olu§turmak bakimmdan ya§amsal nitelikte olmu§tur. Locke, 16.yi.izyiida ba§layan sUreci bir yandan kuramla§tmrken ve dolaYJsiyla me§rula§tmrken diger yandan varolan uygulamanm iyile§mesi yonUnde yeni oneriler ortaya koymu§tur. Locke'un mUikiyet kurammm ozUnU olu§turan geli§tirme kavram1 ve olgusunu, ilk boIUmde, ekonomik veya Uretime ili§kin yonU daha dogrusu ozU bakimmdan tarti§mi§tik. Locke'un mUikiyet kuram1. ingiltere'nin toplumsal-tarihsel ger<;ekliginde olu§an geli§tirme olgusunun yasal ve me§ru bir i<;erik ta§Imasmi saglami§tlr. DolaYJsiyla, toplumsal ve s•mfsal bir ger<;eklik oIarak ingiltere'deki merkezile§me olgusu Locke'un mUikiyet kuram1yla, salt parlamento merkezli kurumsal bir olgu degil, ulus-devletin zeminini saglamla§tlran bir i<;erige bUrUnmU§tUr. Locke ile birlikte, ingiliz merkezile§mesi, mulkiyet ili§kilerinde yogunla§ma ve devletin ozellikle de <;itleme ve onun emperyal uygulamalan kapsammda kelimenin ger<;ek anlamiyla siyasal bir i<;erik kazanmi§tlr. Bilindigi gibi, hem siyaset bilimi hem de kamu yonetimi literatUrUnde merkezile§me kavram1, bu disiplinlerin inceleme nesnelerinin verili konumlanndan hareketle tammlanmi§tir. Siyasal merkezile§me, ya Uniter yap1h bir devlet32

Michael W. Spicer, Public Administration and the State-A Postmoder: Perspective-, s. 111-117, 119.


Devlet ve Kamu Yonetimi

287

te, siyasal kurumlann simrlandmlarak tek merkezde toplanmasi ya da bu tek merkezde toplanmanm herhangi bir s1mrlamaya tabi tutulmamas1 durumunda otoriter hatta totaliter rejimleri tammlaYJCI bir i<;erikte kullamlmi§tlr. Bu tammlama, kurumsal siyasetten yola <;Ikilarak yapildigmdan bi<;imseldir. Vine, kamu yonetimi alanmda merkezile§me kavram1, bu kez, yonetsel arac;lann ust yonetimde toplanmasiyla ortaya <;Ikan kat1 bir hiyerar§iye dayah yonetimi tammlamak i<;in kullamlmaktadir. Oysa ki, §imdiye kadar yapilan a<;Iklamalarda gorUiebilecegi gibi, merkezile§me, kurumsal ve bi<;imsel bir gti<; yogunla§masmdan c;ok, uretim ve s1mf arasmdaki toplumsal ili§kinin bir gorunumudur. ingiltere orneginde, tanmsal kapitalizmin sonucu olarak ingiliz toprak soylu s1mfmm, uretim yapismdaki degi§iklige ko§Ut bi<;imde feodal niteliginden siynlmasi, monar§i ve diger soylular ile birlikte hem toplumun hem de devletin yonetiminde ortak hareket edilmesini saglami§ yani toplumsal anlamda bir merkezile§me olgusu tarihsel kar§Iti feodaliteye gore olu§mU§tur. Parlamenter egemenlik, yonetsel merkezile§me vb. bu surecin birer sonucu olarak ortaya <;Ikmi§tir. Locke'un kuram1, devletin kapitalist-modern toplumdaki konumunu belirginle§tirmi§tir. Vine, bilindigi gibi, klasik liberal kuramda, Locke'un mulkiyet kuram1 salt ekonomik bir i<;erikte ele ahnmakta ve sozle§me kuram1 da devleti a<;Iklayan salt siyasal bir konu olarak incelenmektedir. Oysa ki, geli§tirmeye dayah uretim bi<;imi yani donemi itibariyle topragm verimliligini art1rma yonundeki c;abalar, Locke'un kuram1 ile, bir hak bi<;iminde mUikiyet konusu haline getirilmi§ boylece kapitalist toplum duzeninde devletin konumu belirginle§tirilmi§tir. Nitekim, devlet, bu yeni mulkiyet ili§kisini tammlayan ve koruyan bir nitelik kazanmi§, giri§ bolumunde belirttigimiz tamamlaYJcihk te-


288

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

melinde olu§rnU§tur. Herhangi bir <:;orak topragm geli§tirilmesi beraberinde onu geli§tirene bir mi.ilkiyet hakki tamdigmdan, bu hakkin hukuk kapsammda toplumu bi<:;imlendirici bir unsur olarak tanmmasm1 devlet yerine getirecektir. Vine, aym geli§tirme zemini i.izerinden, yasalara dayah olarak yapiian <:;itleme hareketleri de, devletin di.izenleyici ve bi<:;imlendirici niteliklerinin ilk orneklerini olu§turmaktadir. Kisacasi, Locke'un mi.ilkiyet kuram1, varolan toplumsal merkezile§menin kurumsalla§masmi saglarni§tir denilebilir. Locke'un kurammm iki boyutu vard1r: ilk olarak, geli§tirme kavramma, hukuksal bir i<:;erik kazandinlrni§ ve bunun en onemli sonucu, <:;itleme hareketi ile ingiliz emperyalizminin hiZlandmlmasmm yanmda, ussal bir zemine oturtulmasmm da saglanrni§ olmas1 ikinci olarak ise, devlet ve birey haklan arasmdaki ili§kinin kapsam1 ve niteliginin, birey haklan temelinde yeniden di.izenlenmesinin saglanmasJdir. ~imdi, bu kurami ayrmt1h olarak ele alahm. Wood, Locke'u, kapitalizmin dogu§unun kuramciSI olarak nitelendirir. Locke'un, Two Treatises of Government adh eseri, kapitalist tanm ve kolonyal ticaret ile varhgm1 si.irdi.iren ilerlemeci bir toprak aristokrasisinin s1mf <:;Ikarlanm yansittigi bi<:;iminde degerlendirilmi§tir. Dolay:tsiyla, Locke'un sanayi kapitalizminin olgun bir kuramcisi oldugu soylenemez. Onun mi.ilkiyet kurami, toplam <:;Ikti degil, her bir birimin <:;Iktlsi anlamma gelen i.iretkenlik i.isti.ine bir vurgu oldugundan deger di.i§i.incesi de, aktif olarak i.iretimde yaratJhr. Locke'un mi.ilkiyet gori.i§i.i, tanmsal kapitalizmin ilk gi.inlerindeki ingiltere'nin ko§ullanm yani yogunla§mi§ toprak sahipligi ve i.iretken bir tanm1 yansJttJgmdan dogal haklar kurami da, geleneksel haklar i<:;in bir tehlike olu§turmu§ buna kar§Ihk toprak soylulannm haklan bakimmdan koruyucu bir nitelik ta§Iffii§tir. Nitekim, top-


Devlet ve Kamu Yonetimi

289

rak soylulan, Commonerler'in geleneksel haklanm ortadan kald1rmak i<;in, Locke'un argumanlanndan yararlanml§lar; yarg1<;lar, toprak ile ilgili davalarda, Locke'un ilkelerine ba§vurmu§lardlr. DolaYJSiyla, geli§tirme, geleneksel haklarm yok edilmesinin temeli olarak kullamlml§tlr. ingiltere' de, 16.yi.izYJldan ba§layarak 18.yi.iZYJla kadar, ortak ve geleneksel haklar uzerinde tartl§malar yapllm1§; karh degi§im i<;in geli§tirme ilkesi, diger ti.im ilkelerin ustunde yer alml§tlr. Uretkenligi geli§tirmek, diger haklann d1§lanmas1 i<;in bir gerek<;e olmu§tur. Aynca belirtmek gerekir ki, ingiliz mulkiyet sisteminde, aym toprak par<;asmda kullamm haklarmm ortu§mesi dU§Uncesi yani ortak topraklarda hayvan otlatma hakki veya ozel mulk olan yerlerde odun toplamak gibi, istisnaidir. Tum bunlar, Locke'un kuramlnm, kapitalizmin geli§mesi ve onun fark11 mulkiyet ili§kilerinin bir kuram1 oldugunu kamtlamaktad1r. Ancak, burada yontemsel a<;1dan belirtmek gerekir ki, Locke'un doneminde mulkiyetin kapitalist tamm1 kendi kendine olu§mu§tUr.33 DolaYJs1yla, Locke, once geli§tirme kavramm1 bulmu§, ger<;eklik bu kavrama gore bi<;imlenmemi§tir. Locke, ingiliz toplumsal ger<;ekligindeki olaylan, kavramla§tirmi§tlr. Bu kavramla§tirma, soz konusu ger<;ekligin bi<;imlendirilmesi ve geli§tirilmesi bakimmdan katki saglaYJCI olmu§tur. Locke'a gore, her insan kendi ki§iliginde bir mulkiyete sahiptir dolaYJSiyla mulkiyet dogal bir haktJr. Mi.ilkiyet tum §eylerin ve doganm kaynag1 olarak, birinin emeginden bir §ey eklenmesiyle ortaya <;Ikar ve diger insanlarm haklannm dl§lanmasma yol a<;ar. Locke'un mulkiyet kuram1, geli§tirme kavramma dayand1gmdan; yeryi.izunun uretken 33 Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 116, 119, 123, 124, 126, 130-133.


l 290

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

yaptlmas1 ozel mi.ilkiyetin nedenini olu§turur. Locke, mi.ilkiyetin temeli olarak, .dogaYJ degil, emegi temel ahr. insan, topraga emegi ile deger katar. Ancak, emek ve mi.ilkiyet arasmda dogrudan bir benzerlik yoktur. <:;unku, birisi, bir ba§kasmm emegine el koyabilir. Bundan dolaYJ, Locke'un, daha <;ok, emegin verimliligi ile ilgilendigi a<;Iktir. Bu kapsamda, Locke'un kurammda hem verimlilik hem de kapitalist el koymanm ozgun yonu belirginle§ir. Wood, Locke'un mulkiyet kavrammm geleneksel yorumunda, mi.ilkiyet hakkm1 emegin kurdugu varsaYJmma dayandmldigmi oysa ger<;ekte emek Locke'un kurammda mulkiyetin karh ve uretken kullamm1 i<;in geli§mesi bi<;iminde kavramla§tmldigmi vurgular. Nitekim, toprak soylusu, mulkiyetinin uretkenligini art1rmak i<;in dogrudan kendi emegini kullanmaz ba§kalannm emegi uzerinden topragm uretkenligini somurur. DolaYJSiyla, geli§tirilmemi§ -unimprovement- toprak uretken ve karh saYJlmaz. Topragm mulkiyet hakki onu geli§tirenlere aittir. Bu, mulkiyet hakkimn yeniden tammlanmasmi gundeme getirmi§tir. 34 Bilindigi gibi, on-kapitalist bir toplumda geleneksel yonetici s1mf, bag1mh koyli.ilerin rantlanna el koyar. Kapitalist el koymada ise, mi.ilkiyet yatmm ve karhhg1 artirmak amac1yla aktif olarak kullamhr. Zenginlik, dogrudan ureticilerden daha fazla art1k emegi bask! gucu kullanarak <;ekip almak degil; emek uretkenligini art1rmakt.Jr. Bu kapsamda, Locke, toprag1 geli§tirmeden rant elde eden toprak aristokrasisini ve bir piyasadan di.i§i.ik fiyatla mal ahp bir ba§ka piyasada pahah olarak satan ti.iccarlan ele§tirir; her iki mulkiyet tipini asalak -parasitic- olarak degerlendirir. Buna kar§Ihk, Locke, kapitalist <;ift<;i ile kolonyal ticaret yapan yatmmCIYJ, toplulugun refahma 34

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", s. 23.


Devlet ve Kamu Yonetimi

291

katkt yapt1klan i<;in over. Aynca, belirtmek gerekir ki, Locke, mOikiyetin kaynagmm emek oldugunu ortaya koyan ilk ve tek dO§OnOr degildir. Ancak, Locke emegi, dogal bir hak ve bir mOlkiyet kurami temelinde sistematik olarak ilk ele alan ki§idir. Locke'un mOikiyet kuramm1 ktsaca, e§itsizligin me§rula§tmlmasi olarak ozetlemek olanaklidir. 35 Locke'un mOlkiyet kurammm iki boyutu oldugundan bahsetmi§ ilk boyutu ele almi§tik. ilk boyut yani geli§tirme kavrammm somut uygulamalanndan soz etmek gerekir. Bu somut uygulamalar, Locke'un kavramla§tirmasmm uygulamaya yansimasmi olu§turdugundan onemlidir. c;:itleme -enclosure-, yaygm dO§Oncenin aksine, topragm fiziksel olarak <;itlenmesi anlamma gelmez. Ger<;ek anlamiyla <;itleme, ortak ve geleneksel kullamm haklannm ge<;ersiz ktlmmasidir. 36 Bir ba§ka ifadeyle, a<;~k alanlar ve ortak topraklann <;itlenerek ozelle§tirilmesidir. Locke da, ortak topraklan <;orak -waste- olarak nitelendirmi§, topragm ortakl1k alanmdan <;Ikanlmasmi ovmO§tOr. ingiltere' de ilk bOyOk <;itleme dalgas1 16.yOzYJida ba§lami§, bOyOk toprak sahipleri, verimli kO<;Okba§ hayvan <;iftliklerinin saYJSini art1rmak ve ortak topraklan daha karh kullanabilmek i<;in bu yola ba§vurmu§lardir. Fakat <;itleme, erken modern donem ingiltere'de en bOyOk <;ati§ma kaynag1 olmu§, 16 ve 17 .yOzYJida, <;itlemeye kar§I ayaklanmalar ortaya <;Jkmi§ ve ingiliz i<; sava§Imn nedenlerinden biri olmu§tur. ilk donemlerde, monar§i bu uygulamaya diren35

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 123-13:2.

36

Ellen Meiksins Wood, 'The Agrarian Origins of Capitalism", s. 24. Kimilerine gore, ingiltere'de kli<;lik aile varhklanmn yok edilmesinde, i§gal -engrossing<;itlemeden daha 6nemli olmu§tur. Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 86.


292

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

mi§ ancak daha sonra toprak soylularmm baskis1 kar§Ismda geri ad1m atmi§tir (1688). 18.yQzyiida ise, parlamenter <;itleme ad! verilen yeni bir <;itleme hareketi dogffiU§tur. Bu tip <;itlemede, kimi toprak sahiplerinin birikim gO<;lerine engel olan mO!kiyet haklan, parlamentodan yasa <;~kanlarak ortadan kaldmlmi§tir. Boylece, ingiltere' de tanmsal Oretimden zenginle§en bir toplum ortaya <;~kmi§­ tlr. 37 ingiltere' de, 1727-1760 arasmda, 56 <;itleme yasas1 <;1kanlm1§, 7 4.518 hektar alan <;itlenmi§tir. 1761-1792 arasmda ise, 339 <;itleme yasasi <;1kanlm1§ ve 478. 259 hektar .alan <;itlenmi§tir. 38 16.yQzyiida topragm sadece % 2'si, 17 .yQzyiida ise % 24'0 <;itlenmi§tir. 39 <;izelge 8'de yiilara gore <;1kanlan <;itleme yasalannm sayiian yer almaktad1r. <;izelge 8. Y!llara Gore <;itleme Yasalannm SaYJSI TARiH 1720-1730 1730-1740 1740-1750 1750-1760 1760-1770 1770-1780 1780-1790 1790-1800 1800-1810

<;IKARILAN <;iTLEME YASALARININ SAYISI 33 35 38 156 424 642 287 506 906

Kaynak: Andre Gunder Frank, World Accumulation-1492-1789-, Monthly Review Press, New York, 1978, s. 177.

37

Ellen Meiksins Wood, "The Agrarian Origins of Capitalism", s. 24, 25.

38

Andre Gunder Frank, World Accumulation-1492-1789- , Monthly Revie"' Press, New York, 1978, s. 177.

39 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 86.


Devlet ve Kamu Yonetimi

293

<;itleme hareketine kanji <;Ikanlann bazdan, gunumuzdeki pek <;ok siyasal kuramm da temelini olu§turacak argumanlar ileri surmi.J§ti.Jr. Ortak haklann ortadan kaldmlmasma kar§I <;Ikanlardan Kaziciiar'm -diggers- en bnemli temsilcisi olan Winstanley, Normanlann ingiltere'de dogal ozgurluk ve e§itligi tahrip ettiklerini; ozel mulkiyet olduk<;a ger<;ek ozgurlugun olamayacagm1 savunmu§tur. Ortak haklarm kaldmlmasma kar§I olan Winstanley, dogal hakIann birey haklan degil komunal haklar oldugunu ileri surmi.J§ ve kendi kendini koruma -self-preservation- ilkesinin i§galcilerin hukuku oldugunu, ger<;ek demokrasi ilkesinin, ortak koruma -common preservation- oldugunu savunmu§tur. Kazicdarla birlikte <;itlemeye kar§I <;~kan ancak pek <;ok a<;~dan onlardan farkl1 olan duzleyiciler levellers- ise, zaYif bir parlamento ve gu<;IU bir yerel yonetim istemi§lerdir. 40 Locke'un kurammm ikinci yonunun siyasal boyutu yani devlet ve birey arasmdaki ili§kinin duzenlenmesinin kapsami oldugunu belirtmi§tik. Locke genel olarak, mutlak<;Ihga kar§I <;~kar; dogal haklar kurammm bir ba§ka boyutu da bu kar§I <;Iki§In temellendirilmesidir. Locke, ozgur bir insanm kendi onaYI olmadan bir hukumete boyun egemeyecegini belirterek mutlak<;I yonetimlerin me§rulugunu sorgular. Locke, mutlak<;Ihgi savunan Hobbes ile doga durumunun ele§tirisi bakimmdan, devletin olmamasmdan oturu belirsizlik ve uyumsuzluklara yol a<;IImasi gerek<;esi nedeniyle benzerlik ta§Ir. Ancak, Locke, sivil toplumu hukumetin onaYI ile kuran Hobbes'tan, toplumu ozgur insanlar arasmdaki anla§ma ile kurmas1 bakimmdan aynhr. Locke, Stuart monar§isine kar§I, direni§i me§rula§tirmaYI 40

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism- , s. 82, 83, 88 - 90.


1 294

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

ve parlamentonun i.isti.inli.igi.ini.i kurmak ister. Locke'un siyasal kuram1, Whig aristokrasisi ile Londra radikalleri arasmdaki ortakhgm kuramsal bir ac:;Iklamasidir. Mutlakc:;Ihga kar§I, dogal hak kavram1 onun argi.imanmm merkezidir. <:;i.inki.i, daha once de belirttigimiz gibi, Locke, monar§iye kar§I mi.ilk sahibi s1mfm i.isti.inli.igi.ini.i savunmu§ ve bu amac:;la dogal haklar kuramma dayanmi§tlr. 41 <:;itlemenin konumuz ac:;1smdan onemi, devletin sermaye birikim si.irecinde, yasalar yoluyla tamamlaYJCI niteliginin belirginle§mesidir. ingiliz merkezile§mesi yani parlamento odakh bir s1mf ittifaki, kapitalist tanmm geli§me si.irecinde hem gelenek hukukunun kapitalizme uyarlanarak ti.im i.ilkede uygulanmasmi saglami§ hem de c:;itleme ve yoksulluk yasalan ile toplumsal ya§ami bic:;imlendirmi§tir. Bu temel nitelik, gi.ini.imi.izde ki.ireselle§me tarti§malan kar§Ismda ulus-devletin ana niteligi olmaYJ korumaktad1r. 2. Frans1z Merkezile§mesi

Frans1z merkezile§mesi de, t1pki ingiliz merkezile§mesi gibi, Fransa'nm ozgi.il tarihsel kO§U!lannm i.iri.ini.i olan, Sinifsal ve toplumsal bir ic:;erik ta§Imi§tir. Ancak, ozellikle Brenner'm siyasal birikim kavrami ve bu kavrami benimseyen Wood'un argi.imanlanndan yola <;Ikildigmda, FranSIZ merkezile§mesinde, siyasal olamn, bu toplumsal yapimn ko§Ut olarak da merkezile§menin olu§umunda birinci derecede belirleyici ve bunun, ingiliz toplumsal kurumlanndan Fransa'YJ aYJrt eden en temel nitelik oldugu sonucuna vanlmaktad1r. Brenner'm siyasal birikim savmm ele§tirisini ilerleyen ba§hklarda aynca ele alacagimiZI belirtmekle birlikte biz burada, Frans1z merkezile§me si.irecini 41

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Politicc. Theory and the Rise of Capitalism-, s. 117, 118, 125, 126.

J


Devlet ve Kamu Yonetimi

295

Brenner ve Wood'u izleyerek tarti§acagimizi belirtelim. Bunun temel nedeni, Brenner-Wood'un savlannm, FranSIZ toplumsal ve siyasal yap1smm olu§umunu kronolojik olmayan tarihsel bir temelde toplumsal kokeni itibariyle a~Ii<iama ~abasm1 yansitmalanndan dolaYJdir. Siyasal birikim kavram1 tarti§mah da olsa, Fransa'mn merkezile§me si.irecinin ozgi.in kimi yonlerini yansitici bir nitelik ta§ImaktadJr. Brenner-Wood kavramla§tirmasi, Bodin'in egemenlik kurammm niteligini saptama baklmmdan da elveri§li ara~lar sunmaktad1r. Hatirlanacagi gibi, ingiliz egemenlik kurammm bir ideali yans1tmaktan ~ok zaten varolan bir bi.iti.inJi.ige yani ozgi.ir bireyJerin oJU§tUrdugu YJgma dayandigmi incelemi§tik. Bu saptama, ki.iresel donemde ulus-devlet ile ilgili olarak yapilan egemenlik odakh tarti§malar baklmmdan temel kavramsal ara~lar sunmaktad1r. <;unki.i, gi.ini.imi.izde yapilan egemenlik tarti§malan ozellikle Bodin'in hukuki egemenlik anlaYJ§I temelinde yi.iri.iti.ilmektedir. Bu egemenlik anlaYJ§I ise, a§ag1da aynntil1 olarak ele ahnacag1 gibi, bir ger~ekligin saptanmasmdan ~ok ideal, olmas1 gereken bir durumu ifade eder. Ger~ek­ lik, par~alanmi§ egemenliklere dayah boli.inmi.i§ bir Fransa'dir. Bodin, bu par~ah yapmm birle§tirilmesinin kuramim yapmi§tir. Birlik, mutlak monar§i ekseninde saglanacak ve bi.iti.inci.il egemenlik de bu kapsamda hukuki bir ara~ olarak i§lev gorecektir. Oysa, ingiltere'de egemenlik, i.iretim/ekonomi zemininde bir toplumsal ger~eklik olarak zaten bi.iti.inle§ik olarak vard1r. Bu tarti§madan iki onemli sonu~ ortaya ~Ikmaktadir. ilk olarak, egemenlik kavrami, kapitalizmin ortaya 9kt1g1 ve geli§tigi bir i.ilke olan ingiltere ornegi temel ahnd1gmda, yapay ve hukuki bir kavram degil tersine i.iretim bi~iminin, ekonominin almi§ oldugu yeni bi~imle ko§Ut olarak olu§an toplumsal bir i~erik ta§ImaktadJr. ikinci olarak ise, hukuki egemenlik kavram1,


296

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

par<;ah da olsa, uretim ve ekonominin bu niteliginin bir urunudur. DolaYJSiyla, ulus-devlet ve egemenlik salt hukuki bir olgu olmaktan <;ok ozellikle ingiltere orneginde · uretimle-ekonomiyle ilgili bir i<;erige sahiptir. Bu kavramm veya olgunun ortadan kalkmas1 bir buti.Jn olarak, uretim bi<;iminin ve ekonominin de ortadan kalkmas1 veya donti§mesi ile olanakl1 olabilir. Kapitalizm ve egemenligin i<; i<;eligi saVI, ulus-devletin niteligi tarti§malannda, hukuki duzlemden <;~kiimasi gerektigine ve boylece ger<;eklige daha fazla yakla§Ilabilmesini saglamaya olanak vermesi bak.Jmmdan degerlidir. ingiliz merkezile§mesi, kapitalizmin dogu§ a§amasmda, ulus-devletin <_;ekirdegi olarak ortaya <;Ikmi§tir. En temel ozelligi, uretim/ekonomi temelinde saglanan bir buti.Jnluge dayamlmasidir. Bu, kapitalizmin geli§mesinde, ekonomi-di§I zorun ulus-devlet bi<;imini almasmi saglami§tir. DolaYJsiyla, ingiliz merkezile§mesi, uretkenlik ve deger yaratmaya dayanan kapitalist tanmm bir urunu olarak meydana gelmi§tir. A§ag1da aynntiii olarak inceleyecegimiz Frans1z merkezile§mesinin geli§mesinde ve ortaya <_;Ikmasmda D<; temel ozellikten ve goreli de olsa a§amadan bahsedilebilir: 1. Siyasal birikim olgusuna dayah ayn ve rakip art1k <;ekici olarak mutlak monar§inin varhgi, 2. ayn yarg1 alanlarma dayah feodal gi.J<;Ierin <_;ati§masmm yaratt@ par<;ah egemenlik ve bunun dogal sonucu olan halk.Jn ortak kurumlarm bir unsuru duzeyine indirgenmesi ile Bodin'in hukuksal egemenlik kuram1 ve 3. ulus-devlet yapismm, potansiyel ozerkligi olan farkh bir bi<;iminin ortaya <_;Ikmi§ olmasJdir. $imdi bu ozellikJeri Sirasiyla inceleyeJim. a. Siyasal Birikim Sorunu

Birinci boiUmde, toplumsal degi§me ile ilgili i<; "belirleyiciligi" temel alan kuramlan incelerken, kapitalizmin ortaya


Devlet ve Kamu Yonetimi

297

<;tki§mm ingiltere'ye ozgi.i ko§ullann bir sonucu olarak degerlendirildigini gormi.i§ti.ik. Kapitalizmin daha sonra, ingiltere merkezli bir rekabet baskistyla di.inyaya yaytlmaya ba§ladtgt, bu baskiyt ilk hissedenlerden birinin de Fransa oldugunun iddia edildigini aktarmt§ttk. Bu kuramlar kapsammda, ingiltere dt§mdaki toplumlarda kapitalizmin ortaya <;tki§t sorunundan <;ok, arttk varolan bir sistemi, yeni i.iretim bi<;imini ya§ama ge<;irme veya uyarlanma zorunlulugu one <;tkmt§ttr. Yani, kapitalizm bir defahgma ve belli bir yerde ortaya <;tkan, ana karakteristiklerini kazanan bir toplumsal ger<;eklik olarak yorumlandtgmdan, ingiltere dt§mdaki yerlerde kapitalizmin dogu§U sorununun olamayacagt varsaytlmt§ttr. Bundan dolayt, Fransa'daki toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann olu§umunda, siyasal etmenlere dayah bir a<;tklama <;er<;evesinden hareket edilmektedir. Konuya toplumsal ve siyasal-yonetsel kurumlann bi<;imlenmesinde, dt§ "belirleyiciligi" temel alan kuramlar a<;~smdan yakla§ttgtmtzda, Fransa'nm ingiltere'ye gore farkl1 konumunun, <;evrimsel kriz a§amasmda bir uyarlanma sorunu olarak ele ahnabilecegi gori.ili.ir. Konuya bu kuramlann ki.ilti.irel ele§tiricilik baki§ a<;Istyla yakla§IIdtgmda ise, ingiltere dt§mda bir kapitalizm incelemesinin, onun geli§mesini engelleyen etmenlerin ara§tinlmast ile smtrh olacakttr. Bu baki§ a<;tsma, Fransa'nm konumu tam olarak oturmamaktadtr. <;i.inki.i, Fransa'da kapitalizm sorunu, sadece ortaya <;tki§Ini engelleyen bir yakla§tmdan <;ok, farklt di.izeyde bir kapitalistle§me sorunu olarak ele ahnmt§ttr. 42 Siyasal birikim kavramla§tmlma42

Skocpol'a gore, FransiZ ekonomisinin tanmsal kapitalizme ge<;i:jini olanaks1z kllan engeller vard1r. Topragm kii<;iik miilklere boliinmii:j olmas1, komiinal ve senyoral haklann ortadan kaldmlamamasi gibi. Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve (in'in Kar!lLla!ltLrmalt Bir c;oziimlemesi-, (<:;:ev. S. Erdem Tiirkozii), imge Kitabevi, Ankara, 2004, s. 115.


298

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

smm da, bu Avrupa-merkezci baki§ a<_;ISini yansittigi soz konusu kuram kapsaf!lmda iddia edilebilir. FranSIZ merkezile§mesinin ozunu, ozgur koy!Ulugun korunmasma dayanan bununla birlikte toprak soylulan ile koy!Ulerden elde edilecek art1k i<;in yan§an monar§inin varhg1 sonucu ortaya <;Ikan par<;alanmi§ yapmm ortadan kaldmlmasma yonelik, butlinltik<;li ve hukuki irade a<;Iklamasma dayah bir egemenlik anla}'I§I olu§turmaktadir. Buradan hareketle, Frans1z merkezile§me surecinin ba§langi<; noktasi olarak, par<;ah egemenlige dayah mutlak monar§i doneminden ba§lamak gerekecektir. <:;unku, yukanda ifade edildigi gibi, Fransa, ingiltere temel ahnarak bir <;ozumlemeye tabi tutuldugundan, ingiltere' de feodalizm sona ermesine kar§m, Fransa'da hala varhgmi surdurmesi temelinden hareketle bir ba§langi<; noktas1 almmaktadir. Bu ba§langi<; noktasi tarti§mah olsa da, belirtilen yakla§Imlar kapsammda tutarhd1r. Brenner'a gore, Fransa'da ingiltere'nin tersine, 13.yliz}'lldan ba§layarak, merkezi bir monar§ik otoriteye kar§I olan ve onunla rekabet eden toprak soylulan varolmu§ ve bunlar aralanndaki surekli rekabetten dolaYI bo!Unmli§, bu bo!Unme ise koyIU!erin i§ini kolayla§tirmi§tir. <:;unku, monar§i, keyfi vergi salmalara kar§I, koy!Ulerin §ikayetlerini dikkate alarak onian korumu§ ve miras haklanm garanti etmi§tir. Boylece, Fransa'da merkezi devletin dogmasmm ozgur bir koylulugun ortaya <;Ikmasmi kolayla§tirdigi saptamas1 yapilabilmektedirY Brenner'a gore, Fransa'da toprak soylulan artik <;ekebilmek i<;in koyluler uzerinde siyasal-yargisal zor uygulaml§lar; el koymadaki paylanm art1rabilmek i<;in gereken zor ara<;lanm elde etme zorunlulugu, diger toprak 43 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 87.


Devlet ve Kamu Y6netimi

299

soylulan ile rekabet etmelerine neden olmu§tur. DolaYJsiyla, toprak soylulannm kendilerini yeniden uretmek i<;in gerekli olan zor arac:;lan, diger toprak soylulan i<;in bir tehdit, rekabet ve <;ati§ma konusu olu§turmu§tur. Toprak soylulan, diger toprak soylulannm mekansal isteklerinden kendilerini korumak i<;in c:;ati§mi§lardir. <:;unku, kom§u toprak sahibi daha fazla toprak elde etmi§Se onun ekonomik ve askeri kaynag1 artacagmdan aralarmdaki gu<; dengesi de bozulmU§ olacaktif. 44 Siyasal birikimin ozunun bu oldugu belirtilmektedir. Bu tip bir birikimin tum feodal toplumlar i<;in ge<;erli olacagi ku§kusuzdur. Ancak, Fransa'nm farklihgi, devletin ba§h ba§ma bir art1k <;ekici niteliginde oldugu iddiasidir. Fransa a<;~smdan siyasal birikim kavramm1 farklila§tiran da budur. Nitekim, Duchesne'e gore de, Brenner, devlet in§aSmi siyasal birikimin bir bi<;imi olarak kavrar. Devlet yapiSI, askeri rekabet i<;in kaynaklarm daha fazla merkezile§mesinin bir arac1 olarak du§Dnulur. Bu kapsamda, Frans1z merkezile§mesi, geni§ alanlardaki zaYJf fieflerin emilmesi olarak da yorumlamr. 45 Bu mutlak<;I devlet, ozgur koyiU!ugu toprak soylulanna kar§I vergilerin kaynag1 olarak korumasma ragmen, koyIU!erin yaranna hareket etmemi§tir. <:;unku, Frans1z toprak soylulan, 14.yDzYJhn ba§lanndan ba§layarak makamlann tekelle§mesiyle devlete katiimi§lardir. Frans1z toprak soylulan, devlet yonetiminde yer alarak, dD§en gelirlerin yarattigi krizi a§mi§Iardir. Bu toplumsal yap1, Fransa'da devlet ve koy!U arasmdaki ili§kinin ingiltere' den fark11 olmasina yo I a<;mi§tir. Nitekim, ingiltere' de koy!U isyanlan, dogrudan toprak soylulanna yonelmi§ken, Fransa'da mutlak44 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 88. 45 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 91.


300

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;t devletin ezici vergilerine kar§I olmu§tUr. Monar§i, her ne kadar, koyli.Heri topral5 sahiplerine kar§I korusa da, onlara ag1r vergiler salmi§tir. Bunun en onemli sonucu, ag1r vergilerin yatmma engel olmas1 olarak degerlendirilir. Aynca, F rans1z tanmmm geli§tirme kapasitesinin olmadigi da ek olarak iddia edilmi§tir. 46 Bunun nedeni olarak yani tanmsal i.iretimde devrim yapmamn, toprak soylulan ile koyli.iler arasmdaki haklar dengesine aykm oldugu gosterilmektedir. Vine bu yapmm kitlesel mal piyasasmm ortaya <;Iki§Im yava§lattigi da ileri si.iri.ilmi.i§ti.irY

Fransa'da, 14. Louis ile birlikte (1643-1715) mutlak monar§i kurulmu§tUr. 48 Mutlak<;I devletin ozgi.in yoni.i, ki§isel bir zenginlik kaynag1 olarak devlet gorevliligi yani makam sahipligi ile toprak soylulanmn eski ayncahklanmn yer degi§tirmesidir. Boylece, mutlak<;I devlet, zor ve yargllama gi.ici.ine dayanarak bir el koyucu gi.i<; olarak feodalite ile ortak nitelikler ta§Imi§tir. Bunun en onemli sonucu, ingiliz monar§isi i<;in gec;erli olmayan, belli bir toplumsal tabana dayanmaktJr. Bu taban, siyasal olarak olu§turulmu§ mi.ilkiyete dayanan bir aristokrasidir. VergVmakam yapisi ise, egemen s1mfm ekonomik <;Ikarlannm merkezi olmu§tur. Makam, Fransa'da bir mi.ilkiyet bic;imini temsil etmi§tir. <;unki.i, makam, koyli.i i.ireticilerin art1gma el koymamn bir aracidir. Toprak soylulan, yeniden i.iretim ko§ullan ic;in piyasaya dogrudan bagh olmami§lardir. ingiltere'de mi.ilk sahibi simf vergi konusunda istekli olmasma ragmen, Fransa'da eski rejimin bir yansimasi olarak, vergi muafi46 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 87.

47

Theda Skocpol, Deuletler ue Toplumsal Deurimler -Fransa, Rusya ue (in 'in Kar§tla§ltrmalt Bir (6ziimlemesi-, s. 116.

48 Theda Skocpol, Devletler ue Toplwnsal Devrimler -Fransa, Rusya ue (in'in Kar§tla:jltrmaiL Bir (6ziimlemesi-, s. 110.


Devlet ve Kamu Yonetimi

301

yetleri one <;tkmi§tJr. 49 ingiltere' de toprak soylulan devletin tabam degil, devletin bizzat kendisidir. Oysa Fransa'da toprak soylulan, hem devlete art1ga el koyma baklmmdan rakip bir gi.i<; hem de vergVmakam satm almak yoluyla devletin bir gorevlisVunsuru niteliginde olmu§tur. Mutlak monar§inin bu yapiSI, yonetsel kurumsalla§masma da yansimi§tJr. Nitekim, mutlak<;I monar§inin yonetsel olarak i.i<; unsuru vard1r ve bu i.ic; unsur c;ok tabakah bir devlet yapisJ ortaya <;Ikarmi§tir. ilk olarak, tum medeni ve ceza davalanna bakan bir istinaf mahkemesi niteligi ta§Jmanm yanmda kraliyete kar§I olan i.ist s1mflann da manivelasJ i§levini goren parlament1er, ikinci olarak, vergi bagi§Ikhgina sahip, kendi memurlan olan ve senyorli.ik mi.ilkiyetinin korunmasmda rol oynayan sulh yargi<;lan, son olarak ise, vergi toplama, adalet, i<; di.izeni koruma ile ekonomik di.izenleme gorevleri olan, eyaletlerde krahn otoritesini temsil eden otuz kadar denetc;i bulunuyordu. 50 Duchesne'e gore, Brenner'm Frans1z mutlak<;I devlet ornegi, devlet ve koyli.i arasmda vergileme i.izerinden bir ili§ki olarak degil, bir i.iretim ili§kisi olarak di.i§i.ini.ilmi.i§ti.ir. DolaYJsiyla, Brenner, devleti, rant yerine vergi bi<;imindeki art1k c;ekmenin bir sonucu olarak, s1mf- benzeri -classlike- olarak kavrar. Boylece, devlet, art1g1 payla§mak baklmmdan yerel soylulara kar§I bir rakip olmu§tur. Duchesne, Brenner'm, Frans1z monar§isini, vergVmakam devleti olarak a<;tklamasmm, feodalizmin temel ili§kisi olarak art1k c;ekme ili§kilerini reddi veya doni.i§ti.iri.ildi.igi.ini.in kabuli.i olarak degerlendirmek gerektigine dikkat c;eker.

49

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 131, 132. 50

Theda Skocpol, Deuletler ue Toplumsal Deurimler -Fransa, Rusya ue (in'in Kar§lla§llrmall Bir c;ozilmlemesi-, s. 111, 127-129.


302

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

l

i

<:;i.inki.i, Brenner, kapitalizmin kokeni <;bzi.imlemesinde ba§langi<; noktas1 olarak, toprak soylusu-koyli.i ili§kisini almi§ken, Fransa ile ilgili <;bzi.imlemesinde, toprak soylulan arasmdaki ili§kinin dinamigini temel almi§tlr. Yani, ana vurgu, feodalite-i<;i <;atl§maya yap1lmakta; rant i.izerindeki s1mf <;ati§masi dikkate ahnmamaktad1r. Duchesne'e gore, bu <;bzi.imlemeyle, feodalizm tamm1 ayncahkh kuramsal konumunu kaybeder. <:;unki.i, serflik simf gi.i<;leri dengesindeki bir degi§iklikle degi§tirilebilen bir gi.i<; ili§kisi olarak kavramsalla§tmlmi§hr. Serfligin dinamigi, sadece bu ili§kilerin kendiliginden eylemi ile a<;Iklanabilir bir duruma indirgenmi§tir. Duchesne, bu kapsamda olmak i.izere, Brenner'm siyasal birikim kavrammm, s1mf merkezli bir <;bzi.imlemenin otesine ge<;tigini iddia eder. Duchesne Brenner'm, feodalizmi, yasal, siyasal ve toplumsal-ekonomik yonlerini birle§tirerek tammlamasmi, bir tamamla)'ICihktan <;ok, bi.iti.inleyicilik ili§kisi olarak kavranmasi bi<;iminde degerlendirmi§tir. Vine, Duchesne, Brenner'm, feodalizmin yap1sal dinamigi olarak, siyasal birikimi almasmm, Weberci bir mutlak<;Ihk <;bzi.imlemesi oldugunu belirtir. <:;i.inki.i, neo-Weberciler de, mutlak<;Ihgi, devletlararasi rekabet baskisi altmda, sava§ ara<;lannm monar§ide merkezile§tigi bir si.ire<; olarak yorumlarlar. Brenner'm, vergVmakam kavramsalla§tlrmasmm da, bir statu somi.iri.isi.i kavram1 olarak Weberci bir i<;erik ta§Idigi iddia edilmi§tir. 51 Ti.im bunlar, Fransiz merkezile§mesinin ba§langi<; a§amalannm, toplumsal ger<;eklik di.izlemindeki temelleridir. Brenner'm Fransa'daki feodalizmi ve mutlak<;Ihgi kavramla§tirmasi tarti§mah olsa da, merkezile§me si.ireci baki51 Ricardo Duchesne, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", s. 81, 82, 88-93.

!


Devlet ve Kamu Yonetimi

303

mmdan, feodal bir i.iretim bi<;imini mutlak<;Ihk gori.ini.imi.inde ele almas1 kayda degerdir. Gi.ini.imi.izde pek <;ok i.initer devlet yap1st i<;in ornek oldugu iddia edilen ve Ti.irkiye'nin de yonetim yapisim ornek olarak aid@ i.ilke olan Fransa'nm merkezile§me si.ireci, buraya kadar anlatiianlar <;er<;evesinde bir uJus-devJete ozgi.i kapitaJist i<;erik ta§Imamaktadir. Ya§amsal-ge<;imsel yap1, feodal bi<;imde kendini yeniden i.iretmekte, mutlak monar§i de mevcut zemin i.izerinde yi.ikselmektedir. ingiliz merkezile§mesi, i.iretim bi<;iminin doni.i§mesine ko§ut olarak ortaya <;Ikmi§ti. Herne kadar, ingiltere'de, monar§i ile toprak sahibi s1mfm ittifakt Normanlann istilalarma kadar geri goti.iri.ilse de, 15.yi.izyiida bu ittifak, feodal bir i<;erik yerine onkapitalist bir yap1 temelinde ger<;ekle§mi§tir. En belirgin ozelligi, geli§tirmeyi temel alan bir i.iretim yap1smm, monar§i ve toprak soylusu s1mfm toplumsal bi<;imlendirici olmasidir. Sir ba§ka ifadeyle, ingiliz tanm kapitalizmi, monar§inin mutlak<;Ihgt ile degil, kendiliginden bir toplumsal bi.iti.inli.ik yaratmi§tir. Oysa Fransa'daki merkezile§me, feodal i.iretim temelinde, toprak soylulan ile monar§inin <;ati§masmi azaltmaya yonelik olarak bir zorlama sonucu ya§ama ge<;irilebilmi§tir. Egemenligin bir hukuki irade a<;Iklamasi olmas1 da buradan ileri gelmektedir. ~imdi, bu egemenligin Fransa'da kuramcisi olan Bodin'in di.i§i.incelerini ele almak gerekir. b. Bodin ve Egemenlik: Ortak Kurumlar -Corporate Entity- T emelinde Hukuki Birlik

Bodin egemenligi, sadece devletin tammlay:tci bir karakteristigi degil, aym zamanda toplum.sal dOzen ve birligin temeli olarak da tammlar. <;unki.i, toprak soylulan ile yerel birimler ve <;e§itli ortak kurumlann rekabeti, Fransa'da merkezi bir monar§i lehinde otorite boli.inmesine yol a<;-


304

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

mi§tir. Bodin, Fransa'nm bu siyasal gen:;ekliginden yola <;Ikarak egemenligi daha geni§ kapsamda i<;eriklendirir. Ancak, belirtmek gerekir ki, Bodin'in egemenlik kavram1, feodalizmin kahntllarma yamt olarak, modern bir devletin ifadesi degildir. Bunun en temel nedeni, Bodin' de devlet kavrammm, egemen bir gi.i<; tarafmdan birle§tirilen, aileler, meslekler ve ortak kurumlarm bir toplam1 olmas1d1r. Hatirlanacagi gibi, ingiliz egemenlik anlaj'I§Inm kuramsal temelini atan Thomas Smith'e gore, devlet bireyler arasmdaki bir sozle§me ile olu§mU§tur. Dolaj'Isiyla, ingiltere'de, birey, aile ve devlet arasmda arac1hk yapan gi.i<;ler olmami§tir. Nitekim, Fransa'da toplumsal ger<;eklik bakimmdan, bireyler ayn birer birim olarak kabul edilmemi§tir. Halk, bireysel yurtta§ degildir. Halk ancak ortak kurumlar aracihgiyla siyasal alanda yer alabilmi§tir. Bu ortak kurumlar ise, magistralar, geleneksel memurlar ve kamu konseylerini kapsamaktad1r. Bu, klasik bir yurtta§ toplulugu di.i§i.incesine yani e§it ve kendi kendini yoneten yurtta§lara uzak bir yap1d1r. Ortak kurumlar, monark ve halk arasmda yer alan ayncahkl1 yap1lar olarak, her biri kendi hukuk sistemine de sahip olmu§tur. Bu kurumlardan bazlian makam sahibi oldugundan, belli bir mi.ilkiyet faydas1 elde etmi§ler ve bundan dolaj'I monar§ik devletin iktidanm payla§ml§lard!r. 52 Fransa'da etat sozci.igi.ini.in anlamlarma bakild@nda da, bireyler/yurtta§lar ve ortak kurumlar ozde§ligi gori.ilebilir. Etat, ilk anlam1yla, bir toplumsal durumu ya da ki.imeyi ifade etmektedir. Bu ki.imelerin birle§mesi, bir eyalet veya kralhgm estat'lanm olu§turuyordu. Sozci.igi.in ikinci anlam1 da, bir toplulugun hukuki yap!Slm ifade etmektedir. Thedore de Beze de, etat sozci.igi.ini.i, toplumsal kategori ve bir halk i.izerinde gi.i<; 52

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 47, 48.


Devlet ve Kamu Yonetimi

305

kullammm1 gerc;ekle§tirme ve denetleme yetkisine sahip orgut anlammda kullanmi§tir. Beze'ye gore, egemen olan halk bu yetkilendirmeyi ancak etat'lar meclisi halinde toplanarak gerc;ekle§tirebilir. 53 Tum bunlardan dolaYI, Wood, Fransa'daki egemenlik du§uncesinin, bir gen;ekligi yanSitmadigi daha c;ok paradoksal olarak yoklugunu yansittigmi iddia eder. 54 Bodin egemenlik du§uncesini, Fransa'da parc;alanmi§ devlet yapiSI kar§Ismda ve soylular ile diger ozerklik iddiasmda bulunanlar uzerinde krahn guc; iddialanm desteklemek ic;in ileri surmu§tUr. Bodin'e gore, egemenligin temeli, yasa yapmak gucu ve egemenin hukuku da, egemenligin iradesidir. Oysa ingiltere' de, parlamento hukuk yapiCI degil, onceden varolan hukuku ke§fedicidir. BunJar, c;ok eskiden beri varolan, yaziii olmayan anayasal ilkeler veya geleneklerdir. Frans1z devletinin bu corporate yapiSI, din sava§lan suresince ortaya <;Ikan, direni§ kuramlarma da yansimi§tir. Buna gore, direnme hakki da ortak kurumlara aittir. <;unku, direnme dogu§tan gelen bireysel bir hak degil, kamu gorevine bagh bir nitelik ta§Imaktadir. Frans1z direni§ kurammda, kraliyetin gucu, ortak bir varhk olan halktan kaynaklamr. Ancak, Bodin bu du§unceye soz konusu kurumlann ozerk guc;leri olmadigi ic;in kar§I <;Ikar. <;unku, Bodin'e gore tUm guc;ler, egemen mutlak guc;ten tUrer. Bodin, belli ozel ve dinsel <;Ikarlan temsil eden ba-

53

Jean-Pierre Brancourt, "E5tat'lardan Devlete Bir Sozci.igi.in Evrimi", Devlet

Kuraml, Cerna! Bali Aka! (der.), (~ev. Bek.i Haleva ve Pmar Gi.izelyi.irek), Do5t

Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2000, 5. 178, 183. 54

Ellen Meiksin5 Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, 5. 69.


306

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

gtmstz gu<;ler ve <;tkarlar arasmda, butUnun <;tkarlanm tek temsil eden bir gucun olmast gerektigini ileri surmii§tiir. 55 Belirtmek gerekir ki, Fransa'da 16.yi.izytlda, mutlak devlet zat.en bulunmaktaydt. Ancak, kraldan ayn ve toplulugun uyelerini birle§tirici hukuki bir ki§ilik olarak dii§iinU!en devlet kavramt henuz belirgin degildi. 16.yi.izytlda, krahn ilk gorevi, topluluklar arasmdaki uyumu gelenege uygun olarak surdurmekti. 56 Oysa, bu gorevin yukanda yaptlan a<;tklamalar <;er<;evesinde ger<;ege donii§tUrU!emedigi gorU!mu§tur. Nitekim, Fransa'da feodal par<;alanmt§hk ile monar§ik merkezile§me arasmda a<;tk bir kar§tthk olmu§tur. Bu kar§tthk, Franstz devletinin merkezile§me surecinde surekli bir gerilim yaratmt§ttr. Sure<;, hem geleneksel topluluklann yerel par<;alanmt§hklanna kar§t ulusal devletin olu§mast hem de aristokratik smtfm ayncahklanna kar§I, ulusal <;tkarlarm olu§turulmast anlammda eski ortakla§acthk ilkelerine bir saldm bi<;iminde geli§mi§tir. Bir ba§ka ifadeyle, ulus ve ayncahklthk arasmda bir kar§tthk soz konusu olmu§tur. Ktsacast, mutlak<;t monar§i ve Franstz Devrimi, merkezi devletin olu§um surecinde harekete ge<;irici olmu§tur. Ancak, Franstz Devrimi ile, siyasal olarak in§a edilen mulkiyet tam olarak donu§tltrulememi§tir. Devrim sonrasmda, devlet ile mutlak<;thk arasmda derin yaptsal sureklilikler olmu§tur. Bundan dolayt, Franstz Cumhuriyet<;i geleneginin, ki§ilik-dt§I burokratik devletin ortaya <;tk§mda temel olmad@ iddia edilmi§tir. Tersine, eski mutlak<;t ilkeler varhgmt korumu§tur. Devrim, toplumsal uretim ili§kilerini de daha az donii§tiirmii§tiir. Stntflararasmda mulkiyetin dagtttml Stntrh olmu§tur. Aris55 Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 103, 107, 108 56

Jean-Pierre Brancourt, "Estat'lardan Devlete Bir Sozcugun Evrimi", s. 189.


Devlet ve Kamu Yiinetimi

307

tokratlar, kendi topraklanm korumu§tur. Ancak, Devrim ve Napolyon doneminin, daha kapitalist bir ekonominin geli§mesini kolayla§tirdigi soylenebilir. bzellikle, devletin goreli de elsa ussalla§masJ, burjuvazinin devlet ve ordudaki makamlara ula§masmi saglami§, daha modern kapitalist kariyerin te§vik edilmesi one <;~kmi§tir. Ancak, bu ornekler, devleti geriletici engellerin, olgun kapitalist gi.ic;lerce kmlarak, ge<;i§in ba§latildigmi tam olarak ortaya koymaya yetmeyecegi bic;iminde degerlendirilmi§tir. <:;unki.i, Frans1z burjuvazisinin 18.yi.izyilda, ingiliz aristokrasisine gore, eski rejime daha c;ok bagh oldugu one si.iri.ilmi.i§ti.ir. Nitekim, Frans1z Cumhuriyetc;iliginin gecikmi§ligi de, burjuvazinin olgunlugunun degil, eski rejime eklemlenmenin bir gostergesi olarak yorumlanmaktad1r. Burjuvazinin temel devrimsel talepleri, vergilemede ve memuriyete eri§mede e§itlik ic;in ayncahkligm ortadan kaldmlmasi ile s1mrh olmu§tur. DolaYJsiyla, burjuvazinin talebi, yeni art1k elde teme bic;imleri olmami§, mutlakc;IIIgm dogasmdan gelen, vergVmakam yapismi di.izeltmek olmu§tur. Aynca, Fransa'da burjuvazinin aristokrasiden daha c;ok kapitalist olmamasmm da si.irec;te belirleyici oldugu degerlendirmesi yapilmi§tir. Bu kapsamda olmak i.izere, Roma Hukukunun toplumsal mi.ilkiyet ili§kilerindeki doni.i§i.imlere uyarlanmamas1 ve eskic;agm ticari uygulamalanyla ilgili di.izenlemelerin varhgm1 si.irdi.irmesi ornek olarak gosterilmektedir. 57 Unli.i Frans1z yonetim hukukc;usu, Duguit, Bodin kaynak11 bu egemenlik anlaYJ§Inin en sert ele§tirmenlerinden biridir. Duguit, kendinden ba§ka hic;bir §ey tarafmdan belir57

Ellen Meiksir.s Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-,s. 30, 31, 38, 40, 49, 53, 64, 65,

72, 76, 77.


308

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

lenmeyen, kendine ozgu bir irade olarak kavramla§tmlan egemenligi, bi<;imse!, mant1ksal olarak in§a edilmi§, somut ger<;eklige yabanc1 olarak nitelendirir. 1789 ogretisine gore, egemenligin bir irade olarak tammlandigmi belirten Duguit, bu iradenin, yetkisini dogrudan yetkisinden aldigmi, ba§ka her tlirlu iradeden bagimsiz, haklara sahip ama odevleri olmayan ve buyurucu olan bir irade oldugunu iddia etmi§tir. Duguit, teokratik ogretinin, dolayh Tannsal hak kuram1yla etkisihi, ulusal egemenlik anlaYJ§I uzerinde gosterdigini bundan dolaYJ, gene! iradenin pozitif bilim a<;~smdan bir ger<;eklik degil, metafizik oldugunu ileri surmli§tlir. Hatta, Duguit daha da ileri giderek. Rousseau'nun tum dli§lincelerinin saf sofizm oldugunu ve hi<;bir §ey kamtlamadigmi; ulusal egemenlik anlaYJ§Imn bir dini ger<;eklik, bir inan<; kurah, bir dogma olarak goruldugu i<;in kabul gordugunu; ulusal egemenligin dunyevi tannsalhk oldugunu da iddia eder. 58 Duguit'in ele§tirileri de ashnda, ingiliz ve Frans1z egemenlik anlaYJ§Ian arasmdaki farklihklan ortaya koymaktad1r. Duguit'nin daha <;ok ingiliz tipi bir egemenlik yakla§Imim benimsedigi gb-rUimektedir. Nitekim, Sfez, Duguit'in, dogal hukuk<;ular arasmda saYJiabilecegini ileri surmli§tlir. 59 Bu tarti§malara iki a<;Idan yakla§IIabilir. ilk olarak, egemenlik kavrammm temeli veya ozunun ingiliz tipi ekonomik butun!Ukle i<;kir: bir nitelige sahip oldugunu kabul etmek gerekir. Bu tip egemenlik anlaYJ§I, Anglo-sakson etiketiyle ifade edilse de, ozellikle kapitalizm ve ulus-devlet ozde§ligini kamtlaLeon Duguit, "Egemenlik ve Ozgurluk", Deulet Kuram1, Cerna! Bali ~ (der.), (<;ev. Didem Kose ve Sedef Ka<;), Dost Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2ro: s. 381-384, 387, 390, 392, 394, 395.

58

Lucien Sfez, "Duguit ve Devlet Kuramt Temsil ve ileti~im", Deulet Kura-_. Cerna! Bali Aka! (der.), (<;ev. Ayc:;a Cinic:;), Dost Kitabevi Yaymlan, Ankara, 20:( s. 412. Sfez, Duguit'in, tam anlamiyla pozitif bir hukuk anlaj'l~mdan c:;ok, obp tif bir hukuk anlaj'l~ma sa hip oldugu saptamasm1 yapar. A.g.m., s. 412. 59


Devlet ve Kamu Yonetimi

309

rna olanag1 sunmas1 bakimmdan, c;ah§mamiztn tezleri ile de uyumludur. Buna kar§Ihk, Frans1z tipi egemenlik yakla§Immm, ulus-devleti temsil etmedigi ya da Duguit'in son derece dar baki§ ac;Isi kapsammda metafizik bir ozellik ta§Idigi ileri surulemez. Fransa ornegi de, uretime veya ekonomiye ait bir zemine oturmaktadir. Daha dogrusu, parc;ah egemenlik yapisi, feodaliteye ozgu c;ati§malar ve feodaliteden mutlak monar§iye ge<;i§in c;eli§kilerini banndirmaktadJr. Ulus-devletle§me ve beraberinde buti.Jncul egemenlik, devrim ve sonrasmdaki kimi uygulamalarla gerc;ekle§tirilebilmi§tir. Frans1z merkezile§mesini Napolyon tamamlami§tir. 60 Daha once de belirtildigi gibi, Frans1z ulus-devletinin ve buti.Jnsel egemenligin ortaya <;Iki§I, devrim bic;imninde bir toplumsal hareketin sonucu olmu§tur. ~imdi bu sonuc;lan ele alarak, ingiliz tipi egemenlik ile Frans1z egemenlik yakla§Imim kar§IIa§tirmak kolayla§acaktir. Skocpol'a gore, devrim ile, parlamenter temsili duzen degil, yi.Jrutme ve kamu yonetiminin ortak egemenligi peki§mi§tir. Skocpol'u bu saptama]'l yapmaya iten, devrimci sonuc;Iann belirlenmesinde devlet yapilannm onemli oldugu yonundeki varsa]'lmidir. Ashnda, Frans1z Devriminin sonuc;lan, bu devrimin burjuva devrimi olarak kabul edilip edilmemesine gore kimi ac;IIardan fark!IIa§makla birlikte biz bu farklihklan dikkate almaksiztn devrimin genel-ortak sonuc;Ian ve bunlann ulus-devlet olu§umuna etkisini kisaca ele alacagiz. Frans1z Devrimi ile birlikte, ulusal piyasanm olu§masmm onundeki zumre, bolge, lonca gibi engeller ortadan kaldmlmi§tlr. Yargilama, vergileme ve gumruk ulus c;apmda tek bir buti.Jn haline getirilmi§tir. Memurluk 60

Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve <;in'in Kar§Lla§tLrmalL Bir <;oziimlemesi-, s. 366, 378.


310

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yiinetimi

makamlannm satl§I ve yonetsel i§lerin mi.iltezimlere verilmesi ile soylu statUsu gibi ayncahkh konumlar kaldmlmi§tir. Mi.ilkiyet yapfsi, bireyci ve modern bir ic;erige burunduri.ilerek, yan-feodal el koyma bic;imlerine son verilmi§tir. Subaylar profesyonelle§tirilerek, ulusal bir ordu kurulmu§, tum toplumsal kokenden yurtta§lann subay olabilmesine olanak tamnmi§tir. Nitekim, devrim oncesinde subaylann %90'! soylulardan olu§maktaydi. Tum bunlara ko§Ut olarak, terfiler, egitim, yetenek ve ri.itbelerde hizmeti kapsayan askeri deneyim temeline dayandmlmi§tlr. Skocpol, devrim sonrasmda Frans1z kamu yonetimi aygJtmm aniden buyi.idugunu ileri surmu§ti.ir. Merkezi yonetimde, bakanhklarda c;ah§anlann saYJSI 1788'de 420 iken 1796'da 5.000'e yi.ikselmi§tir. Bu surec;te, maa§lan merkezi yonetim tarafmdan odenen memurluklar olu§turulmu§tur. bzellikle Napolyon, kamuyonetsel ve yargusal memurlann merkezden atanmas1 sistemini getirmi§tir. Bu 'yonetsel makinanm ba§mda, Napolyon tarafmdan atanar. uzmanlardan olu§an, Devlet Konseyi/Dam§tay bulunuyordu. Burokrasiyi, hukumetin bakanhklan bic;iminde ayr: bir kabine yerine, Konsey'in, i<;i§leri, maliye ve sava§ bbli.imleri yonetiyordu. 61 Skocpol'un devrim sonrasma ili§kir. en onemli saptamas1, ".. . toplumsal ve siyasal tahakkiim kurmak iqin bir kamu yonetimi silahz. .. " 62 ke§fedi!digidir. Boylece, merkezile§mi§, burokratik ve profesyonel bir devlet olu§turulmu§tur. Skocpol'un, Fransrz Devrimi, ulusal piyasa ve kapitalist ozel mulkiyet ile ortak ya§am ili§kisi ic;inde olan ve onlann varhgm1 guvencey~ alan, burokratik ve profesyonel merkezi devleti yaratml§tr 61

Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya .I! (in'in Kar~tla~ttrmalt Bir (oziimlemesi-, s. 337-342, 344, 363, 368-381.

62

Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya :I! (in'in Kar~tla~ttrmalt Bir (oziimlemesi-, s. 373.


Devlet ve Kamu Yonetimi

311

yonundeki saVJ, 63 Franstz merkezile§mesinin ana karakterini olu§turmaktadtr. <;unku, bu merkezile§me ile ingiliz merkezile§mesi, olu§ma bic;im ve yontemleri farkh olsa da, kapitalist ekonomi ile tamamlaYJCthk ili§kisi ic;indedir. ingiliz ve Franstz merkezile§mesi ve dolaYJstyla egemenlik anlaYJ§lan arasmdaki en onemli fark, ingiltere'de 16. ylizYiida yasal ve toplumsal sistemin, Fransa'ya gore daha birle§ik olmastdtr. Ancak bu farkhhk, ozelikle Franstz Devrimi sonrasmda onemli olc;ude giderilmi§tir. Franstz tipi merkezile§me, merkezile§meyi saglamaya donuk yasalhukuksal arac;lann baskmhgt baklmmdan ozgun bir nitelik ta§tmaktadtr. Bu ozgunluk, kapitalist bir ekonomide ulusdevletin i§leyi§i ve konumlant§l baklmmdan temel bir farkhla§ma yaratmaz. Bununla beraber, sonraki sayfalarda ele alacagtmtz, kuresel donemin kamu yonetimi ve devlet yaptst olarak nitelendirilen, sivil ortakltk ve sivil devlet yakla§tmlarmm kar§t kutbuna, amac;sal birlik ve amac;sal devlet yakla§tmlan yerle§tirilmekte ve ba§ta Fransa olmak uzere tUm Ktta-Avrupast devlet ve kamu yonetimi ikinci anlaYJ§ kapsamma oturtularak, a§tlmast gereken bir yakla§tm olarak sunulmakta ve kuresel donemin gerekirlikleri ile uyu§madtgt iddia edilmektedir. Bu konu ileride aynntth olarak tartt§tlacak olsa da, bu ba§hk baglammda, soz konusu saptamanm bic;imsel-ylizeysel ve ideolojik bir c;ozumleme ve yontem zemininden beslendigi soylenebilir. <;unku, Franstz ulus-devleti, salt hukuki yaptlardan olu§an ve i§leyen bir arac; olarak kavranmaktadtr. Bunun kar§tsma, devletin-kamu yonetiminin ingiltere'deki geli§im ve olu§um sureci ve yaptlan-kurumlan konularak idealize edilmektedir. Oysa ki, geli§im surec;leri farklt olsa da, kapitalist bir uretim bic;iminde, devlet ve ekonominin konumlant§t 63 Theda Skocpol, Deuletler ue Toplumsal Deurimler -Fransa, Rusya ue c;in 'in Kar§Lia§lLrmaiL Bir c;ozumlemesi-, s. 383.


312

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

a§agt yukan tum omeklerde birbirine yakm bir ozellik yani siyasal alanm ekonomik alam tamamlamast ile devletin ve kamu yonetiminin toplumu bic;imlendirici niteligi ta§tr. Post-modern c;ozumlemelerin, kapitalist zemine kor bakt§ ac;tlan ve yontemleri, kapitalist-liberal toplum ic;inde farklt geleneklerin temsilcileri olarak kendilerini konumlandtrmalannt saglamaktadtr. Bu tOr yorumlann nedenlerinden biri de, toplumsal degi§me modeli olarak Franstz Devriminin ahnmastdtr. Bunun en onemli sonucu, devrim sonrasi ideolojinin "guc;lu lensleriyle" tOm kapitalistle§me surecinin yorumlanmastdtr. Boylece, bir yandan ingiliz tarihi burjuvazinin ortaya c;tkt§tyla ba§latthrken diger yandan ingiliz sanayi geli§mesi bir devrim olarak nitelendirilmi§tir. 64 Bir ba§ka ifadeyle, ulus-devlet ve egemenlik olgusu ve kavramlan, Franstz Devrimine ozgu ve onun c;erc;evesinde yorumlanmaktadtr. Oysa ki, daha once ortaya koydugumuz gibi, gerc;ek anlamt ve kapsamtyla, ulus-devlet oiU§Umu ingiltere'de kapitalizmin olu§umuna ko§ut olarak ortaya c;tkmt§ ve geli§mi§tir. Franstz modeli, geli§im farktna dayah ayn bir model olmakla birlikte, toplumsal yapt ve devletin konumlant§t baktmmdan temel bir ozgunluk veya farkhhk ta§tmamaktadtr. Kuresel donemde, ulusdevletin veya siyasal alanm ortadan kalkttgt ya da kalkacagt yonundeki savlar, Franstz tipi, egemenlik ve ulus anlayt§tntn sadece geli§im sureci Ctzerinden yaptlan yorumlara dayandtgmdan temelsizdir. Daha dogrusu konuya iki ac;tdan yakla§trsak, bu farklt yorumlarm yerini daha iyi saptayabiliriz. ilk olarak, Franstz egemenlik anlayt§I ve ulus-devlet yaptst, ingiltere'ye gore, kapitalizmin ortaya c;tkmast sonrast rekabet zorlamasma dayah bir toplumsal geli§me ve degi§me madeline oturmaktadtr. Bu modelin, 64

Ellen Meiksins Wood, The Pristine Culture of Capitalism -A Historical Essay on Old Regimes and Modem States-, s. 6.


Devlet ve Kamu Yiinetimi

313

ozellikle, bag1mh Olkelerin kapitalistle§me ve ko§ut olarak ulus-devlet in§a etme sOre<;leri bakimmdan ornek olmas1 veya ahnmas1 son derece dogald1r. c;onkO, ortaya <;Ikmi§ bir toplumsal yapmm tekrarlamrhg1 ya da yeniden Oretimi sbz konusudur. Bu a<;Idan, kOreselle§me doneminde, salt hukuki bir ger<;eklik olarak ulus-devletin ortadan kalktigi veya kalkacag1 bi<;iminde bir yorum yapllabilir. ikinci olarak ise, bag1mh Olkelerin kapitalistle§me sOrecinde, kolonyalizm ve emperyalizmi bir degi§ken olarak <;bzOmlemeye kattigimizda, ulus-devletin oturdugu ekonomik zeminin niteliginin kapitalist bir karakter ta§Imasmm tarti§mah oldugu a<;Iktir. Buradan hareket edildiginde, FranSIZ modelinin de a<;IklaYJCihgi daha dogrusu model olma bzelliginin Simrh hatta tarti§mah oldugunu iddia etmek zor olmasa gerekir. c;onkO, Frans1z ulus-devlet modeli, egemenligin hukusal olarak in§a edilmesi bakimmdan bagimh Olkelerin mevcut yapllanm donO§tOrmelerini a<;Iklasa hatta belirtildigi gibi ornek olsa da, egemenligin OstOne yOkseldigi ekonomik zeminin ya da Oretim bi<;iminin niteliginde fark!Ila§ma olmu§ yani ba§h ba§ma bir ulusal piyasa in§a edilememi§tir. Ulusal piyasanm, ya hammadde pazan ya da bir tOketim pazan niteligine sahip olunmasi veya sahip kihnmasi, hukuksal bOtOnle§me zemininde yOkselen egemenlik anlaj'l§Ini ya da kahbm1 anlamSizla§tirmaktadJr. DolaYJSiyla, ulus-devlet ve ulusal egemenlik olgu ve kavramlannm tOm nitelikleri bakimmdan, ulusal piyasa ve ulusal egemenligin ozde§ligi temelinde ana karakteristige sahip olmasi, gOnOmOzde merkez kapitalist Olkeler veya geli§mi§ Olkelerin bir ozelligidir. Bu 01keler a<;Ismdan, bir ulus-devlet sorunundan sbz etmek olanaksizdir. <:;UnkO, a<;Iklandigi gibi, bu Olkelerdeki ba§ta ingiltere olmak Ozere, egemenlik yapiSI ve anlaj'l§I, ekonominin bOtOnlOgO ve yapisi ile ozde§tir. Fransa ve AI-


l 314

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yi:inetimi

manya brnekleri farkl1 bir geli§im <;izgisi izlese de, sbz konusu bzde§ligi ger<;ekle§tirebilmi§lerdir. Oysa bag1mh i.ilkeler bakimmdan bunu sbylemek zordur. Burada dikkat edilmesi gereken bir konu da, ulus-devlet kavrammm <;ok gene! bir ifade olarak kullamlmasidir. DolaYJSiyla, ti.im i.ilkeler, aralarmdaki, i.iretim bi<;imi-ekonomi, siyasal ve toplumsal farkl1hklar dikkate ahnmadan sbz konusu kategori i<;inde degerlendirilmekte ve sonu gelmez genellemelere maruz birakilmaktadir. Bu konuya ileride yeniden dbnecegimizi belirterek, ki.ireselle§me tarti§malannm odagmdaki i.ilke olan ABD'nin merkezile§mesine kisaca bakmak gerekir. 3. ABO Merkezileljmesi: Popiiler Egemenligin iki Farkh Yorumu

Ki.iresel donemin hem en bnemli ekonomik hem de askeri-siyasal gi.ici.ini.i temsil eden ABD'nin merkezile§me si.ireci, bi<;imsel bzellikler bakimmdan yani federal olma veya olmama, ba§kanhk sistemi veya parlamenter sisteme sahip olma ve yi.iri.itme ile parlamento arasmdaki gi.i<; dengesinin farkhla§masi bak1mmdan, Fransa ve kismen ingiltere brneklerinden aynlsa da, piyasa ve devlet yapiSInm bz nitelikleri bakimmdan benzerlikleri farkhhklarmdan daha fazlad1r. ilk bbli.imden hatirlanacagi gibi, ABD, ingiltere'nin kuzey kolonisi olarak adlandmldigi, plantasyon ekonomisine dayanan bir sbmi.irge i.ilke olarak tarih sahnesine <;Ikmi§tir. A!!ck, ]':1e ilk bblumden hatirlanabilecegl olbl, kuzey kolonileri, ingiltere'nin ayncahkli sbmi.irgeleri olmu§, bunlara diger sbmi.irgeler ve rakip sbmi.irgeci gu<;ler ile ticaret yapma izni ve olanagi tanmmi§tir. Ancak, ABD'nin asii bnemli farkhhgi, Locke'<;u geli§tirme kavram1 ile me§ruluk kazanan i.iretim ybntemlerinin, kapi•,list emperyalizm uygulamalan kapsammda ABD'de ya-

I


Devlet ve Kamu Yonetimi

315

§ama ge<;irilmesidir. Boylece, kapitalizmin ingiltere'ye ozgu bir kurum oldugu varsaYJmi dogru kabul edildiginde, kapitalizme dayah geli§me uygulamalarmm, ingiltere'deki <;itleme hareketi ve irlanda'nm i§gali di§mda ilk uygulandigi yerin ABD olmas1, bu devletin bugunku gu<;lu konumunu edinmesindeki temel ve tek etmendir. Buradan hareketle, ABD merkezile§mesi ve egemenlik anlaYJ§Inm t1pki ingiltere'de ya§anan sure<;te oldugu gibi, ekonomik yap1daki butlinluk ile ozde§ oldugu ileri surulebilir. T ek fark, ABD'de, siyasal alamn veya devletin olu§umundaki gecikmedir. Bunun nedeninin, ba§langi<;ta kolonyal bir yonetime dayanmas1 oldugunu belirtmek gerekir. Bu durumda, ABD'nin ulus-devletle§me surecinde, bagimsizhk sava§Ini bir degi§ken olarak dikkate almak gerekecektir. ~unku, kolonyal yonetim altmda geli§tirilen ve butliniUk<;u bir "ulusal" piyasa olu§makla birlikte bu piyasaYJ tamamlayan siyasal yap1 yani devlet bagimsiz ve dolaYJsiyla ulusal bir nitelik ta§Imamaktadir. ABD bagimsizhk sava§I, siyasal alanm yani devletin, bagimsiz bir gu<; olarak, ulusal piyasanm tamamlanmasm1 saglami§ boylece, ekonomik alan ile siyasal alan arasmdaki goreli zaman mesafesi ortadan kalkmi§tir. Belirtmek gerekir ki, ABD ornegindeki zaman mesafesi niteliksel olarak benzerlerinden aynhr. ~unku, daha once de belirttigimiz gibi, ingiltere, kuzey kolonilerinin siyasal ve ekonomik vasisi olsa da, onlara tanman ayncahk11 konum, daha ozerk bir koloni yonetimi saglami§tir. ABD'nin klasik bir ulus-devlet olarak nitelendirilmesi bahsedilen yonden dolaYI tarti§mah olmakla birlikte, ilk bolumde aktardigimiz Tilly'nin modellemesi bakimmdan ise, super devlet olarak- gruplandmlmaktadir. Nitekim, Tilly, zorun yogunla§ma duzeyi ile sermaye birikiminin yogunla§ma duzeyinin en yliksek oldugu devletleri super devlet, bu iki duzeyin ortalama seyrettigi devletleri


316

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ise, ulus-devlet olarak tammlami§tir. Tum bunlar bir kenara birakiidigmda, ABO'nin kapitalizmin siyasal bi<;imi olan ulus-devletin ana karakteristiklerini ingiltere ile birlikte ta§Iyan ender orneklerden biri oldugunu ileri surmek zor olmayacakt1r. ABO'nin merkezile§me sureci ise, bir yandan, gu<; yogunla§masmm olmadigi sivil bir devlet yapisi diger yanda ise, Roma esinli bir populer egemenligin one <;Ikt@ a§m merkezile§mi§ bir yap1 olarak iki farkh yorum temelinde incelenmektedir. ilk yorum, gu<; yogunla§masmm par<;ah oldugu tezini, anayasal gu<;ler aynhgma dayandirdigi i<;in bi<;imsel olarak nitelendirilebilir. Bundan dolaYJ, savm saglam bir zemine oturtuldugu §Ophelidir. Nitekim, ikinci yakla§Im daha gu<;IU argumanlarla ilk saV1 <;urutmektedir. Buna kar§Ihk, konumuz a<;Ismdan ABO merkezile§mesinin ozunu, "... sermayenin temel iktidan ile yt{Jtnlann bic;imsel egemenli{Ji. .. •>6S olu§turmaktadir. Oaha once degindigimiz ve sonraki sayfalarda da aynntlh olarak inceleyecegimiz, sivil ortakl1k ve sivil devlet kavramla§tirmasmm tipik ornegi olarak, Spicer, ABO'yi gostermektedir. Amerikan devleti ve onun simrlandmlmi§ devlet/hukumet formunun, bir sivil ortakl1k vizyonunu yansittlgi ileri surulmu§tur. Bu vizyon, ABO Anayasasmda somutla§an Locke'<;u sivil toplum di.J§Oncesinde temellenir. Buna gore, siyasal gO<; herhangi bir organda yogunla§mami§, par<;alanarak anayasal sisteme dagiti!mi§tir. Siyasal gucun bu par<;alanmi§l@mn, siyasal sure<;te herhangi bir siyasal lider grubunun digerleri uzerindeki olas1 kimi olumsuz ama<;lanm simrlandmci bir ozellik sagladigi savunulmaktad1r. <:;unku, anayasa, farkl1 yasama hiziplerinin <;ati§masmda uzla§maYJ saglaYJCI karakter ta§Ir. Ana65

Ellen Meiksins Wood. "A Manifesto for Global Capital?", Debating Empire Gopal Balakrishnan (ed.), Verso, London. 2003, s. 80.


Devlet ve Kamu Yonetimi

317

yasa, kamu yonetiminin, yurtta§lar uzerinde uygulayacag1 gucu de simrlandirmi§tir. Ancak, Spicer burada as!l ro!U kamu yonetiminin oynadl{J! kamsmdad1r. ABD'de, kamu yonetiminin uyumlu bir ama<;lar setini ger<;ekle§tiren bir ara<; olarak orgutlendirilmedigi iddia edilmi§tir. Kamu yonetiminin, bi<;imsel bir emir komuta zincirine dayanmadJgi vurgulamr. Vine, ABD'de kamu yoneticilerinin siyasal liderlerin kullandigi bir ara<; olmadiklan da ileri surUlmO§tur. Bu, gucun ABD hukumet yap1smda yogunla§mamasmm bir sonucu olarak, siyasal lider grubunun, yonetim uzerinde yeterince gu<;IO olmamasma dayandmlmaktad1r. Soz konusu durumun tek istisnasmm oldugu belirtilir: Kriz donemleri. Kriz donemlerinde, siyaset ve yonetim arasmda bir butunle§me olacagma vurgu yap1hr. 66 Wood, Bat1 siyasi dti§Oncesinin en ba§mdan beri, s1mrh demokrasi ile ilgilendigini; oligar§ik ilkelerin yardimiyla popUler gucun simrlandmlma gereksiniminin Yunan ve Roma siyasal dO§Oncesinin merkezi konusu oldugunu belirtir. Erken modern donem ve sonrasmda da, demokrasinin simrlandmlmasi konusunda yeni yontemler ara§tinlmi§tir. ABD Anayasas1, bu araYJ§lar kapsammda, populer gucun smirlandmlmasmm en onemli ornegini olu§turmaktadJr. Wood, ABD Anayasasmm, demokrasi tarihi baklmmdan degil, populer gucun simrlandmlmasJ baklmmdan en onemli ornek olduguna dikkat <;ekerek vurgu farklm bir kez daha yineler. Wood'a gore, Amerikan Devrimindeki sahte demokrasi dti§Oncesi ashnda populer egemenlik dO§Oncesinin donti§ttirulmesidir. Federalistler, demokrasi uzerine saldirmi§lardJr <;Onku onlar J'lgmlann egemenligini, halktan uzak bir merkezi devleti etkili bir bi66

Michael W. Spicer, Public Administration and the State-A Postmodem Perspective-, s. 80-85.


318

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

c;imde donu§ti.irmenin arac1 olarak kavrami§Iardir. Bu c;erc;evede, Wood, kurucu babalann bir demokrasi kurmak istemediklerini ileri surer. Federalistler'in du§unceleri, demokrasi ve temsili demokrasi arasmda sahnmaktadir. Onlara gore, temsili demokrasinin amac1, gucu olanakh oldugu olc;ude egemen YJgmlardan uzakla§tirmaktir. Guc;, boylece elitlerin elinde kalacakt1r. DolaYJsiyla, temel sorun, populer egemenlik baglammda elit iktidannm nasii korunacagidir. Madison, buyi.ik bir cumhuriyette, temsilcilerin daha kuc;uk bir oranmm temsil edilmesi, en iyilerin ybnetimini -better sort of men- saglayacagmdan popi.iler egemenligi savunur. Wood, Hamilton'un daha a<;Ik simfsal varsaYJmlan temel aldigmi ornek olarak ise, ti.iccarlann esnaf ve i§<;ilerin dogal temsilcisi olmalan goru§unu gosterir. Wood'a gore tum bunlar, ABD orneginde, halkm toplumsal anlamm1 kaybettigini ortaya koymaktadir. Bir ba§ka ifadeyle, halkm demokrasinin temel kriteri olma ozelligi zaYJflatiimi§; toplumsal anlammdan soyutlanmi§, bic;imsel bir demokrasi kavrami yaratiimi§tlrY Klasik siyaset bilimi ve anayasa hukuku literaturunde, federal devlet, siyasal yerinden yonetim ornegi olarak bir anlamda daha fazla ozgurluk ve demokrasinin olu§masina olanak tamyan ve ozellikle yerel guc;Iere ozerk orgutlenme olanag1 veren bir siyasal-yonetsel yapllanma turu olarak sunulur. Buradan hareketle, ABD ulus-devletinin ve egemenliginin, federal s1mrlar ic;inde, yerindenle§tirilmi§ oldugu ya da dengeli ve yumu§ak bir merkezile§me ornegini olu§turdugu soylenebilir. Spicer'm savlanm da dikkate aldigimizda, ozellikle siyasal iktidann s1mrlanarak parc;alanmasmm, demokrasinin gerc;ekle§mesi baklmmdan onemli bir nitelik oldugu sonucuna varmak da ola67

Ellen Meiksins Wood, "A Manifesto for Global Capital?", s. 76-80.


Devlet ve Kamu Yonetimi

319

nakhd1r. Oysa ki, ABO merkezile§mesi, se<_;ime dayah parlamento yapisi ya da popO!er egemenlik yakla§Imi dogrultusunda, bi<;imsel demokrasi ile kapitalist s1mf iktidan arasmdaki dengenin kurulmas1 temeline dayanmaktad1r. ABO'nin, kapitalist demokrasi modelini temsil ettigi a<;Iktir.68 ABO orneginde merkezile§me, popO!er egemenligin simrlandmlmasi anlamma gelmektedir. Sir ba§ka ifadeyle, klasik literati.irde si.irekli olumlanan, gi.ici.in simrlandmlmasi ya da fren ve denge sisteminin, Roma Cumhuriyetinden esinlenme bir, halkm egemenligini simrlandirma niteligi ta§Idigmi sbylemek zor degildir. ABO merkezile§mesi, t1pkl ingiliz merkezile§mesinde oldugu gibi, ekonomik yapmm bi.iti.inli.igi.ine dayanmaktad1r. Ekonomik yap1da saglanan birlik veya bi.iti.inle§me, siyasal egemenligin benzer bir niteligi olmu§, iki egemenlik bi<;imi orti.i§mi.i§ti.ir. Geli§im si.ireci baklmmdan ingiltere modeli Frans1z egemenlik yakla§Immdan aynd1r. <;unki.i, hukuksal bir egemenlik di.i§i.incesine dayanmaz. Uretim yapismdaki ya da ulusal piyasada saklanan bi.iti.inli.ik egemenligin tum yonleriyle ve sonu<_;lanyla ger<;ekle§mesini saglami§tir. ABO merkezile§mesinin ingiltere'den fark!Ihgi, ABO siyasal kuramci!annca her zaman bvi.ilen geni§ halk katlhmma dayah parlamento egemenligi, yine aym ki§ilerce bvi.ilen gi.i<;ler aynhg1 sistemi ile bir anlamda tersine <;evrilerek i§letilmektedir. SJmrlandmlmi§ iktidar veya hi.iki.imet, ger<;ekte popO!er egemenligin simrlandmlmasJ anlamma gelmi§tir.

68 Ellen Meiksins Wood, "A Manifesto for Global Capital?", s. 80.


320

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

4. Diger Merkezile~me Ornekleri ya da "Devrim Sonucu Ussall~mi~ Btirokratik Rejimler": Rusya ve <;in Bu ba§hk ve smtflandtrma, tamamen Skocpol'un diJ§iJncelerini yansttmaktadtr. Bilindigi gibi, Skocpol, Franstz. Rus ve <;in Devrimlerinden sonra, ussalla§mt§ burokratik rejimlerin ortaya <;tkttgmt varsaymt§ttr. 69 Bu iJ<; ulke ve Skocpol'un varsaytmt, hukuksal iradeye dayah egemenlik anlayt§mt yansttmaktadtr. Bu anlayt§m temelini Bodin atsa da, daha modern bir a<;tklamasmt Weber yapmt§ttr. Dolaytstyla, Skocpol'un temel olarak, Weberci bir kavramla§ttrma ile, Fransa, Rusya ve <;in devlet ile kamu yonetimi yaptlanm, ussal ve btirokratik olarak nitelendirdigi a<;tkttr. Bu nitelendirmenin, Fransa'yt ele ahrken de belirttigimiz gibi, stntrh da olsa bir ger<;eklige dayandtgt inkar edilemez. Ancak, soz konusu ger<;ekligin bi<;imsel ve kurumsal bir ozelliginin oldugu da dikkate ahnmahdtr. Aslinda, Skocpol bu bo§Iugu veya eksikligi gorerek, <;ozumlemesine devrim eksenli olarak stmflan da katmt§ttr. Buna ragmen, devlet ve kamu yonetimi, potansiyel ozerk temelde yorumlansa da, ana yakla§tmm Weber'den beslenilmesinden dolayt, ara<; olarak kavramla§tmldtklan a<;tkttr. Skocpol, stmf ve stattiyiJ bir anlamda birle§tirmeye <;ah§mt§ ancak, kuramt daha <;ok statU kavrammm veya Weberci bir yontemin belirleyiciligi di§Ina <;~kamami§ttr. Konumuz a<;Ismdan, Skocpol'un <;oztimlemesinde Sintf ikinci planda kalmakta, ussalla§mi§ btirokratik egemenlik tiim bi<;imseJiigi iJe one <;Ikmaktadtr. Skocpol, Rus Devriminin, merkezile§mi§ ve btirokratik bir devletin yolunu a<;tigmi iddia eder. Rusya'da devrim son69

Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya cE (in 'in Kar§Lla§ltrmall Bir (ozilmlemesi-, s. 341, 521.


Devlet ve Kamu Y6netimi

321

rasmda, merkezile§mi§, profesyonel ve disiplinli bir ordu kurulmu§, zorunlu askerlik yasala§mt§, ekonomi i.izerinde devlet denetimi merkezile§mi§, piyasa mekanizmasi tamamen ortadan kaldmlmt§ttr. Skocpol, Sovyet sisteminde devasa geni§leyen bir kamu yonetiminin ortaya <;tktigmt iddia etmi§tir. Bu savmm temel gerekc;esi ise, sanayile§emenin kamu yonetsel arac;larla yi.iri.iti.ilmi.i§ olmastdtr. Skocpol, Rus Devriminin, devlet denetiminde ulusal sanayile§meye adanmt§ bir parti-devleti yaratttgmt iddia eder. Skocpol, <;;in Devrimi'nin de "... ussalla§ml§ ve bi.irokratik yeni rejimle ... " sonuc;landtgmt belirterek, kahbmt tekrarlar. <;;in' de komi.inist rejim merkezi iktidann eri§imi ve etkisini arttrmt§ bu "siyasalla§tnlmt§ bir bi.irokrasi" yaratmt§, lmsal alanda kamu yonetiminin temel birimi olarak, devlet ve yerel toplum arasmda aracthk yapmak i.izere komi.inler olu§turulmu§tur. Skocpol, bu i.i<; devrimde koyli.ilerin eski smtf ili§kilerini doni.i§ti.irmek i<;in, gerekli ayaklanma gi.ici.ini.i sagladtklanm, devrimci devlet orgi.itlerinin ise, kentsel hahn destegi ile olu§turuldugunu saptar. 70 Skocpol, Fransa, Rusya ve <;;in'de, koyli.i smtfmm toplumsal devrimleri gerc;ekle§tirerek, ussalla§mt§ ve bi.irokratik bir merkezi devletin kurulmasmt sagladtgmt iddia etmi§tir. Burada iki temel sorun vardtr: ilk olarak, devrimler sonucunda, her i.i<; i.ilkede de olu§an devlet-kamu yonetimi yaptst neden ortak olarak veya birbirine benzer bic;imde 70 Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa, Rusya ve .(in'in Kar~tla~ttrmalt Bir (ozilmlemesi-, s. 407, 421, 430, 481, 482, 484,

486, 488, 489. Skocpol, Japonya ve Prusya'j'l, yt.Lkandan yapilan yap1sal reform 6rnekleri olarak degerlendirir. Meiji Restorasyonu, merkezile§tirici ve ulusalla§tinci bir karakter ta§Imi§tir. Prusya'daki reform hareketi sonucunda ise, ki§ilikdi§I bir burokratik devlet kurulmu§tur. Skocpol, yukandan yapilan reformlann en 6nemli gerek<;esi olarak, siyasal olarak gli<;lli bir toprak sahibi s1mfm yoklugunu g6sterir. Ag.e., s. 203, 204, 209.


322

Ki.ireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ussal ve btirokratik bir devlet ortaya c:;tkarmt§tlr? ikinci oIarak ise, devrim sonucu ortaya c:;tkan bu tic:; devlet neden aym egemenlik yakla§tmt temelinde merkezile§mi§tir? Bu iki sorunun sorulmasma yol ac:;an, devlet ve kamu yonetiminin bir arac:; olarak kavramla§tlrtlmastdtr. Bunun sonucunda ortaya c:;tkan merkezile§me ve egemenlik de, dogal olarak birbirine benzeyecektir. Oysa, her tic:; tilkede devrimlerin ardmda koyltiler agtrhklt olarak bulunmasma kar§m, ozellikle Fransa ve Rusya-<:;in'deki tiretim bic:;imi ve rejim farkltla§mast olmast, yonetsel yapmm merkezi ve btirokratik olarak yaptlanmasmt engelleyememi§tir. <:;tinkti, kamu yonetimi bir arac:; olarak kavramla§tJnldtgmda, devrimin dinamikleri farklt da olsa, merkezile§menin ve btittinctil egemenligin aract kamu yonetimi oldugundan aym sonuc:;Iar ortaya c:;tkabilmektedir. Bu durumda sormak gerekir, Fransa ve Rusya-<:;in'deki btirokratikle§mi§ussal devlet salt bir bic:;im midir? B. Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi: "Yonetsel Giic;" Kavramma Weberci Yakla§Im

Ktireselle§menin kamu yonetimi tizerindeki etkisini, bu iki olgu arasmda dogrudan bir neden-sonuc:; ili§kisi kurarak ac:;tklamak, hem bir yontemsel sorunu hem de yonetime ili§kin belli bir baki§ ac:;tsmdan hareket edildigini ortaya koymaktadtr. Bu konuda temel iki onermenin varhgmdan soz edilebilir ve bu onermeler tizerinden bir c:;oztimleme yaptlabilir. ilk onerme, yukanda bahsedilen kapsamdadtr yani ktireselle§menin kamu yonetimi tizerinde dogrudan bir etkisi vardtr ve bu etki yine bu iki olgudan hareketle ac:;tklanabilir. Bu onermenin ana karakteri, oncelikle yonetim ve daha ozel olarak ise, kamu yonetiminin arac:; olarak kavranmastdtr. Arac:; nitelendirmesi, ktireselle§me sonucunda, teknoloji ba§ta olmak tizere, teknik alamnda orta-


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

323

ya <;1kan pek <;ok geli§meyi emen bir yap1 olarak kamu yonetiminin yapliandmldlgl ve buradan hareketle a<;~k­ lanmasl gerektigi varsaYJmma i<;kindir. Bir ba§ka ifadeyle, kureselle§menin en bilinen ancak aym zamanda en gorunen/yalm karakteristigi olan, bilgi teknolojilerindeki degi§menin, kamu yonetimini de dogrudan etkiledigi ve bunun bir degi§ime yo! a<;t1g1 tartl§masl yaplimaktad1r. Burada, kamu yonetimi salt bir yonetsel teknoloji olarak kavranmakta, kureselle§menin yaratt1g1 teknolojiler kar§ISmda donG§Gme a<;1k fakat aym zamanda kureselle§me ile ortaya <;~kan yeni yonetim tekniklerini de benimsemeye yatkm hatta istekli bir ara<; olarak konumlandmlmaktad1r. Toplumsal ger<;eklik duzleminde, kamu yonetiminin veya burokrasinin bu tOr bir nitelik ta§Idlgl yani edilgen, ara<; olarak yapliandmlmaya <;ah§Ildlgl iddia edilebilir. Ancak, sorun, ilgili disiplinde bu niteligin veri olarak kabul edilmesidir. DolaYJSiyla, kureselle§me kamu yonetimini bir yonetsel ara<;, bir yonetsel teknoloji olarak dogrudan etkiler, etkilemi§tir bi<;iminde bir sonuca varmak olanakhd1r. Aym sonuca, ilk bolumde ele aldigimlz ve insan dogasmm her yerde aym oldugunu ve tekrarlanabilir ·ozellikler ta§Idigmi varsayan paganik-<;evrimsel modelin varsaYJmlanndan yola <;1karak da vanlabilir. Nitekim, yonetim olgusunun, t1pkl ekonomideki arz ve talep ve bunlann donemlere gore farkllia§an hareketleri gibi evrensel bir nitelik ta§ld!gl varsaYJlmaktadlr. Yonetsel tekniklerin ge<;erliligi, dunyanm her yerinde aymd1r. Yonetim ilkeleri ad1 verilen, planlama, orgutleme, yoneltme, e§gGdum ve denetimin aym arz ve talep yasas1 gibi bir i§leyi§e sahip oldugu du§Gnulur. Bu kapsamda, e-devlet, toplam kalite yonetimi veya stratejik yonetim gibi yeni yonetim teknikleri de hem yonetim olgusunun ara<; olarak kavramla§tmlmasmm hem de dogal sonucu olan evrensel ge<;erlilige sahip bir


324

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

olgu olarak incelenmesinin bir yanstmast olarak, di.inyanm her yerinde ve her ko§ulda uygulanabilen ve her yerde ve her tOr yontemsel ara<;la a<;~klanabilen bir ozellikleri oldugu kabul edilmektedir. Gi.ini.imi.izde, kamu yonetimi ve ki.ireselle§me ile ilgili olarak yapilan tOm tartt§malann odagmda, yonetim ve kamu yonetiminin bahsedilen ashnda kelimenin tam anlamtyla "algtlanan" bu ozelligi bulunmaktadtr. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yonetim bir teknoloji unsuru olarak di.i§Oni.ildi.igi.inden hem ara<; hem de bir tekniktir. Kamu yonetimi de, hem siyasal iktidann bir aract hem de yonetimin evrensel-teknolojik ge<;erliliginin bir par<;ast olarak kabul edilmektedir. Bundan dolayt, yonetim ve kamu yonetimi sozci.ikleri belirtilen tartt§malarda birbirinin yerine, ozde§ ifadeler olarak kullamlmaktadtr. Bu yakla§tmlar <;er<;evesinde, kamu yonetimi ve yonetim ifadelerinin heni.iz bir kavram di.izeyinde kullamldtgtm soylemek zordur. Ki.ireselle§me ve kamu yonetimi arasmdaki ili§kiyle ilgili ve bu ili§kiyi a<;tklamaya yonelik ikinci onerme, ki.ireselle§menin ulus-devlet Ozerindeki a§mdnct niteliginin dogrudan dogruya kamu yonetimi i<;in de ge<;erli oldugunur. varsaytlmastdtr. Bu onermenin farklt ve i.isti.in yoni.i, kureselle§me ve kamu yonetimi arasmdaki ili§kinin dogrudar · dogruya kurulamayacagt, ulus-devlet baglammda bu tuc bir ili§kinin ancak ge<;erli oldugunun vurgulanmastdtr. BL. onermede, kamu yonetimi, yonetim kavrammdan goreE olarak farkltla§tmlmakta, bir ifadeden <;ok goreli de olsc bir kavram olarak kullamlmakta ve "kamu" niteligi, ulusdevletle olan baglanttst Ozerinden kurulmaktadtr. Bu ayn zamanda, kamu yonetiminin siyasal bir ozi.inun oldugt;nun kabul edildigini de gostermektedir. Ancak, bu onermenin ilk onermeden bir diger en onemli fark.lthgt, kureselle§me ve kamu yonetimi ili§kisinin olumsuz bir i<;erilc:


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

325

kurulmasidJr. <;unki.i, ki.ireselle§menin ulus-devlet i.izerindeki etkisinin a§mdinci oldugu kabul edilmekte, bu a§Indmci etkinin kamu yonetimi ic;in de gec;erli oldugu varsayilmaktadJr. Kamu yonetimi salt bir yonetsel teknoloji olarak degil bir siyasal olgu bic;iminde kavrand1gmdan, ki.ireselle§me ile olan ili§kinin olumsuzlanmasi yadirgatiCI degildir. Aym yontemsel baglamdan hareket edilerek, ikinci onerme kapsammda bir ba§ka, alternatif onerme geli§tirilebilir. Buna gore, ki.ireselle§me, ulus-devlet yapilanm doni.i§ti.irerek, daha etkili ve verimli bir kamu yonetiminin yapiianmasmi saglami§tir, saglayacakt1r. Vine, bu onerme de, ki.ireselle§me ve kamu yonetimi arasmdaki ili§kiyi ulus-devlet baglammda kurmaktad1r. Ancak, bu kez ki.ireselle§menin etkisi olumlu olarak di.i§i.ini.ilmekte, ulusdevletin bir ara kademe bic;iminde kamu yonetiminin salt bir yonetsel teknoloji unsuru olarak c;ah§masmm oni.indeki bir engel kabul edilmektedir. Bu onermede, kamu yonetimi ve ulus-devlet arasmda baglamsal bir ili§kinin oldugu varsayilmakta ancak bu ili§kinin ki.ireselle§menin olumlu olarak kabul edilen etkilerinin engelleyicisi niteligi ta§Idigi da vurgulanmaktad1r. ikinci onermenin alternatif bir ba§ka bic;imi uretilmesi ashnda bu onermede de kamu yonetiminin bir arac; olarak di.i§i.ini.ildi.igi.ini.i gostermektedir. Bu ikinci onermede, kamu yonetiminin ilk onermedeki arae; kavramla§tirmasmdan farkh oldugu a<;~ktir. T erne! fark, kamu yonetiminin siyasetin yani devletin bir araci olmasidir. ikinci onermenir.1 ilk bic;iminde, kamu yonetimi devletin daha dogrusu ulus-devletin bir arac1 olarak di.i§i.ini.ildi.igi.inden, ki.ireselle§menin ulus-devlet i.izerindeki olumsuz etkilerinden dogrudan dogruya kamu yonetiminin de etkilendigi varsayilmaktadJr. ikinci onermenin ikinci bic;iminde ise, kamu yonetiminin ilk bic;imdeki arac; niteligine yani ulus-devlet ile olan arac;hk ili§kisi-


l

326

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ne kanji <;Ikilmakta, kamu yonetiminin ilk onermedeki bir ara<; ve teknik olarak yeniden yapiiandmlmasi savunulmaktadir. Tum bu 6nermelerden yola <;Ikiiarak, kamu yonetimi ve kureselle§me arasmdaki ili§kinin belli bir boyutu yakalanabilir. Ancak, burada iki onemli konu one <;Ikmaktadir: 1. Kureselle§me ve kamu yonetimi ili§kisinin ulusdevlet veya daha gene) olarak devlet ile olan baglam Ozerinden ancak kurulabilecegi, 2. bu baglamm kamu yonetiminin ara<; olarak kavramla§tmlmamasi duzleminde yapiimasmm zorunlulugu. §imdi bu ba§hk altmda, ulusdevlet ile kamu yonetimi arasmdaki ili§kinin mevcut literatOrde kurulmasJYla ilgili yakla§Imlan inceleyecegiz. Ulus-devlet ve kamu yonetimi arasmdaki ili§kiyi, iki Weberci yazann yazd1klanndan hareketle kurmak olanakhdir. Bu yazarlar, Anthony Giddens ve Chareles Tilly'dir. Her ikisinin de en onemli ortak noktas1, devleti bir zor orgOtO olarak kabul etmeleri olu§turmaktadir. Tilly'ye gore, sermaye somurO alamm, zor da tahakkum alamm tammlamaktadir. Zor ara<;lan da sermaye gibi, birikerek yogunla§abilir. Bu ger<;ekle§t@nde, devletler ortaya <;~kmi§tir. Tilly'nin kurammda kamu yonetimi, devletlerin tammlanmi§ topraklar Ozerinde yogunla§mi§ zor ara<;lanm denetim altmda tutan orgutler yaratt1klan varsaYJmiyla temellenmi§tir. Ulusal devlet yoneticilerinin, tam bir yonetsel hiyerar§i yaratmak ve iktidann ozerk temellerini saf di§I etmek i<;in c;aba harcad1klan iddia edilmi§tir. Tilly, devletlerin merkezi argOt yapiiannm olu§masmi, sava§ ara<;lanna el koyma ve mucadeleye dayandmr. Ulus-devlette kamu yonetimi, ulusal hukumetin uzmanla§mi§ parc;alan olarak, askeri ve polis gOcO ve vergi orgutOnde somutla§mi§tir. Bunlar da kendi arasmda, yogunla§mi§ gO<; kullanma arac;Ian yani ordu, donanma ve polis ile mali, yo-


Devlet ve Kamu Yonetimi

327

netsel ve hukuki orgiltlenmelerden olu§an sivil ayg1t bi<;iminde ikiye aynlmaktadir. 71 Giddens, kamu yonetimini yonetsel gil<; kavram1 temelinde incelemektedir. Yonetsel gil<;, kayanaklarm i<;sel olarak peki§tirilmesini saglamanm yanmda, uluslararsi ili§kiler ag1yla ba§a <;~kmak i<;in de gereklidir. Yonetsel gil<;, baskmm <;ekirdegi olarak kabul edilir ve insan faaliyetlerinin zaman ve mekan ilzerinde denetimini saglad1g1 varsayd1r. Giddens'a gore, geleneksel toplumlarda yoneysel gil<; dilzeyi dil§ilktilr. Giddens, yonetsel gilciln iki boyutu oldugundan soz etmektedir. Bunlar; ileti§im ve bilgi depolanmasi ile i<; pasifle§tirmedir. Giddens, ileti§imin yaygmla§masmm devletin yonetsel birligini peki§tirdigini dil§ilnilr. Ozellikle de, bilgi ileti§iminin ta§Imacihktan aynlmasmm, ulus-devletin peki§mesinde onemli oldugu ileri silrillmil§tUr. Bu kapsamda, bilgi, yonetsel gilciln tepkisel ozdilzenleme arac1 olarak kabul edilmi§tir. Bilginin §ifrelenmesi izlemeyi dogurmu§tur. Giddens, izlemenin yaygmla§masmm, yonetsel gilciln gilnlilk ya§amm aynntdan ve en gizli ki§isel eylem ve ili§kilerinin i<;ine girilmesi anlamina geldigini belirtir. izleme, devletlerin yonetsel gilcil, hangi amaca yonelirse yonelsin gerekli bir ko§uldur. Giddens, izlemenin yaratt1g1 gil<; dengesizliklerinin demokratik kat1hmm geli§tirilmesiyle saglanacagmi iddia eder. Giddens'm ulus-devlet i<;inde yonetsel gilciln ikinci boyutu olarak tammlad@ i<; pasifle§tirme kavrammi in§a ederken hareket noktas1, faaliyetlerin dilzenli gozlenebilecegi mekanlann olu§turulmasidir. Bu mekan ise, i§yeridir. i<; pasifle§tirmeyi saglayan, i§yeridir. i<; pasifle§tirmenin bir diger ozelligi de, ulus-devlet yap1smda gilciln di§anya 71

Charles Tilly, Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin OlU§umu, (<;ev. Kudret Emiroglu), imge Kitabevi, Ankara, 2001, s. 43, 48, 57, 58.


328

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

dogru yogunla§masi yani ordunun devlet i§lerine dogrudan katllmaktan <;ekilmesidir. Bu a§amada aym zamanda, asker ve polis aynm1 da ortaya <;Ikar. Giddens, askerin siyasal gi.i<;ten aynlmasmi, ekonominin siyasetten aynlmas1 gibi, Avrupah ulus-devletin bir farkhhg1 olarak kabul eder. 72 Giddens, ulus-devletin ozelligini, devlet gi.ici.ini.in merkezi yonetsel ayg1tmm aym anda her yerde olmas1 olarak saptar. 73 Bu saptama, Giddens'm ulus-devlet ile kamu yonetimi arasmda kurdugu bagi ortaya koyar. Buradan yola <;Iktldigmda, Weberci yakla§Imda da, ulus-devlet ile kamu yonetimi arasmda bir ozde§ligin kabul edildigini soylemek olanaklidJr. Ancak, onemli bir aynntiYJ gozden ka<;~rma­ mak gerekir. Weberci yakla§Ima gore, kamu yonetimi/bi.irokrasi ara<; olarak nitelendirildiginden, soz konusu ozde§ligin i<;erigi ve dolay:Isiyla niteliginin tartJ§maya a<;~k oldugu soylenebilir. Giddens, devlet ve kamu yonetimi arasmdaki ili§kiyi kurumsal orgi.itlenme temelinde de kurar. Nitekim, Giddens'a gore, devlet, uzmanla§mi§ bir memurlar hiyerar§ini ve/veya bir yonetsel ayg1t1 gerektirir.74 Aynca belirtmek gerekir ki, Giddens, yonetsel yeteneklerin olu§umu ile kentle§me ve sanayile§menin bile§ik etkisinin dogrudan ilgili oldugunu yazmaktad1r. 75 Bunun onemi, yonetsel olgulann kokeninin ekonomik ve toplumsal bir zeminde aramyor olmas1 daha dogrusu boyle bir zorunlulugun hissedilmesidir.

72

Anthony Giddens, Ulus-Devlel ve $iddel, (<;ev. Cumhur Atay), Devin Yaym-

Cihk, istanbul, 2005, s. 11, 69, 71, 230, 236, 239, 246, 253, 298, 334, 399, 400, 40 I, 406.

73 Anthony Giddens, Ulus-Devlel ve $iddel, s. 334 74 Anthony Giddens, Ulus-Devlel ve $iddel, s. 89 75 Anthony Giddens, Ulus-Devlel ve $iddel, s. 229


Devlet ve Kamu Yonetimi

329

Tilly'nin zor kavramla§tirmasi, Giddens'm yonetsel gi.i<; kavramma gore daha gene) ve devleti dogrudan dogruya kapsayan bir ozellik ta§ISa da, her iki yazann daha once de belirttigimiz gibi ortak noktas1, kamu ybnetimi/bi.irokrasiyi ara<; olarak kabul etmeleri oldugundan, aralannda temel bir ayri§mamn varhgmdan soz etmek zordur. Ara<; nitelendirmesi, belli bir baki§ a<;~smi ve ele ah§ yontemini yansitmaktadJr. DolaYJsiyla, temel olarak, kamu yonetiminin ve devletin ara<; olarak nitelendirilmesi arasmda fark yoktur. Her ikisi de, farkh i.iretim bi<;imleri yani kapitalizm ve sosyalizm, farkh siyasal iktidarlar kar§Ismda onlann ama<;larmm uygulaYJCisma kolayca doni.i§ebilen kurumlar bi<;iminde sunulmaktad1r. Kamu yonetimi ile ilgili olarak yapilan belki de tek ve en onemli basitle§tirme budur. II. KURESEL DONEMDE ULUS-DEVLETiN VARLICil SORUNU ve KAMU YONETiMiNiN ME~RUiYETi

Ki.ireselle§me ifadesi gi.ini.imi.izde ozellikle Ti.irkiye gibi bag1mh i.ilkeler a<;~smdan dogrudan dogruya ulus-devletin zaYJflatilmasi anlamma gelmektedir. Bir ba§ka ifadeyle, ki.ireselle§me bag1mh i.ilkelerde, bili§im tekenolojilerindeki yenilikler, ki.iresel sermaye akimlan ya da ki.iresel ti.iketim kahplanm yans1tan kimi i.iri.inlerden <;ok, ulus-devletin gelecegi sorununu akla getirmektedir. Ashnda, ki.ireselle§me ile ilgili olarak yapilan akademik tarti§malarda da, bi.iyi.ik ol<;i.ide ulus-devletin niteligi ve gelecegi i.izerinde yogunla§IImi§tir. Gerek akademik gerekse gi.inli.ik s1radan tarti§malann ki.ireselle§me ile ilgili ortak noktas1, ulusdevletin zaYJflatildigi olmu§tur. Bu sav, her ti.irli.i siyasal gori.i§ sahibi tarafmdan payla§IImaktadir. Vine bu sav, liberal ve Marxist yakla§Imlan savunanlann da bi.iyi.ik ol<;i.ide hemfikir olduklan bir onerme niteligindedir. Ancak,


330

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

ti.im bu tartl§malar ve i.iretilen savlann, ilk olarak tarihsel bir zeminden yoksun oldugunu ikinci olarak, son derece mekanik bir akli yi.iri.itmeyi yansJttlklanm ileri soylemek zor olmayacaktlr. <:;unki.i, her §eyden once, ki.ireselle§menin ne olduguna ili§kin tam bir gori.i§ birligi olmamasma kar§Jhk, toplumun her kesiminden yurtta§m ve her di.i§i.ince sisteminden yazann, ulus-devlet zaYJf!atJhyor saptamas1 veya onermesini payla§malan, ashnda, temel saVJmJz olan, devletin ve kamu yonetiminin bir arac:; olarak nitelendirilmesinden kaynaklanmaktad1r. DolaYJslyla, ki.ireselle§me tartl§malanndaki ilk sorun alanmm, ki.ireselle§menin ne oldugunun tammlanmas1 oldugunu soyleyebiliriz. Nitekim, c:;ah§mamJzm ilk boli.imi.inde, tamamen ki.ireselle§me, ac:;Jklama sorunu oldugu tezinden hareketle kaleme ahnml§ ve sorun gene! olarak toplumsal degi§me kuramlan ve Avrupa-merkezcilik tartJ§malan kapsammda, toplumsal gerc:;ekligin olu§umunda etkili olan ic:; ve di§ etmenlere ili§kin kuramlara yer verilerek incelenmi§ti. Bundan dolaYJ, ki.ireselle§meye verilen anlama gore, ulusdevletin gelecegine ili§kin ongori.ilerin farkllia§masJ soz konusu olacakt1r ya da olmahd1r. Gerc:;ekte, fark11 siyasal gori.i§ten ve di.i§i.insel aklmdan olanlardan bazliarma gore, ki.ireselle§me toplumsal degi§menin yeni ve ileri bir boyutunu temsil ettiginden, olumlu bir nitelik ta§lrken. bazlianna gore ise, emperyalizmin yeni yi.izi.i olarak, BatJdJ§I alanlann yani bag1mh Olkelerin somi.iri.ilmesine neden oldugundan olumsuz olarak yakla§limaktadJr. Buna ragmen, her iki gori.i§ temsilcileri de, ulus-devlet ile ki.ireselle§me arasmda bir ters orantJ oldugu konusunda ayn1 gori.i§tedirler. Bunun bizce en onemli gerekc:;esi, daha once de belirtildigi gibi, gene! olarak devletin ozel olarak da kamu yonetiminin arac:; olarak kavranmas1d1r. Ki.ireselle§me tartl§malannda kar§Jia§Jian ikinci sorun, ulus-devlet


Devlet ve Kamu Yonetimi

331

kavrammm a§Irt gene! bi<;imde kullamlmast yine tarihsel ve toplumsal farkhla§malara vurgu yaptlmadan bir <;6zOmleme ve gorO§ Oretilmesidir. DolaYJstyla, kOreselle§me kar§tsmda ulus-devletin zaYJflattldtgt bi<;imindeki bir onermenin, super gO<; olarak nitelendirilen ABD ulusdevletini, klasik ya da ilk ku§ak ulus-devletler arasmda kabul edilen ingiliz, Franstz ve Alman ulus-devletlerini ve ikinci DOnya Sava§ sonrasmda kolonisizle§tirme siyaseti ile ortaya <;tkan Vietnam vb.devlet ile benzer bir ozellik ta§tdtgmt kapsaYJp kapsamadtgt anla§tlamamaktadtr. Kapsamast durumunda, ABD ile Vietnam'm, ekonomik ve toplumsal pek <;ok farklthk ta§tmasma ragmen, ulusdevlet kurumlarmda zaYJflama tezi baktmmdan birbirine benzemesine ili§kin bir gerek<;e bulmak olanakstzla§maktadtr. Ktsacast, ulus-devlet ve kamu yonetimi ile ilgili ara<; basitle§tirmesi, kOreselle§menin, ABD ulus-devleti ve Vietnam ya da Somali ulus-devletleri a<;tsmdan aym etkileri dogurdugu sonucuna vanlmasma neden olmaktadtr. KOreselle§me tartt§malan ile ilgili sorunun O<;OncO boyutu ise, kamu yonetiminin kOreselle§me kar§tsmda konumunun ne oldugu ve ne olacagt Ozerinde yogunla§maktadtr. Vine, yaygm olarak, kOreselle§me kar§tsmda kamu yonetiminin de olumsuz etkilendigi hatta ortadan tamamen kalkacagt ve tOm kamu yonetsel yapmm ozelle§tirilecegi savlan stk<;a dile getirilmektedir. Bu savlarda da, ulusdevlet ve kamu yonetimi ili§kisi Ozerinde belli genellemelere dayamldtgt gorOlmektedir. Oncelikle belirtmek gerekir ki, bu boli.imOn ba§mdan itibaren, ulus-devlet ve kapitalizm arasmda yaptsal bir ozde§lik oldugunu tarihsel zeminde kamtlamaya <;ah§maktaYJz. Nitekim, Wood, kapitalizm ve ulus-devlet arasmdaki ili§kinin kavranabilmesi i<;in, ilk ortaya <;tkt§larmdaki baglantmm incelenmesi gerektigi ve bu dogrultuda, kapita-


332

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

lizmin dogu§u ile ulus-devletin ortaya <;~kt§Imn <;akt§tigmi ileri surmli§ttir. ingiltere, sadece kapitalizmin ortaya <;Ikt§I baktmmdan degil, fakat aym zamanda egemen ve tek bir ulus-devletin ortaya <;Ikt§lmn da ornegini olu§turmaktadir. Bir ba§ka ifadeyle, kapitalizmi ortaya <;~karan toplumsal donli§limler, ulus-devletin olgunla§masiyla aymd1r. 76 Bundan sonra yapacagimlz <;ozumlemeler bu temel sav uzerine in§a edilecektir. Yukanda, kureselle§me ile ilgili olarak li<; onemli sorunun oldugunu belirtmi§tik. Bunlardan ilki, kureselle§menin ne olduguna ili§kindi. ikincisi, ulus-devletin niteligi ve sonuncusu kamu yonetiminin, kureselle§me ve ulus-devlet ile olan ili§kisinin saptanmasm1 kaps1yordu. A§ag1daki ba§hklarda bu sorunlan sJrasiyla ele alacag1z. Ancak, belirtmek gerekir ki, kureselle§menin niteligi tarti§masi ilk bo!Umde yapiidigmdan burada aynca konu edinilmeyecektir. Bu li<; soruna ili§kin li<; onermenin kamtlanmas1 odakl1 bir <;ozumleme yapi!acaktir. Bunlar, kureselle§menin ayn bir tarihsel a§ama, uretim bi<;imi olmadigi, yeni baz1 ara<;lara sahip, tekelci kapitalizm niteligini ta§Idigi; UJUs-devJetin kapitazJimJe yapisaJ ozde§Jiginin surdugu ve Bat1h-merkez ulkeler baktmmdan bir zaYJflamanm soz konusu olmad!gi son olarak ise, kamu yonetiminin Anglo-sakson gelenegini yans1tan, sivil devlet yakla§lmi kapsammda yeniden yapi!andmldigidlr. DolaYJsiyla. kuresel donemde ulus-devletin varhg1 sorunu, merkez ve bagimh ulkeler aynmi yapi!arak <;ozlilebilecek daha dogrusu tarti§Iiabilecektir. <.;:ozumleme yine kapitalizmin varhgi ve i§leyi§i kapsammda yapi!acagmdan, ulus-devletin varhg1 sorunu da bu <;ozumleme duzeyiyle sm1rh olacaktir. Kuresel donemde, kamu yonetiminin me§ruiyetinin ba§ll ba§ma bir sorun niteligi ta§Imad1g1 sav1 <;er<;evesinde, al76

Ellen Meiksins Wood, "Unhappy Families: Global Capitalism in a World :>' Nation-State", Monthly Review, Vol. 51, No.3, July-August, 1999, s. 2, 3.


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

333

d1g1 veya alacag1 yeni bi<;im incelenecektir. Tum bunlar, devletin, ulus-devletin ve kamu yonetiminin, kapitalizmin hala varhgm1 korumasmdan dolaYJ toplumsal yapiYJ bi<;imlendirici kurumlar olarak, devlet ve kamu yonetiminin de varhklanm koruyacaklan temel saVIna dayandmlmaktadir. ;>imdi bu savlann kamtlanmasma ge<;elim. A. Ki.ireselle§menin Nitelikleri

Ki.ireselle§me ile ilgili <;ok zengin bir literati.ir olu§mU§tur. Bu literati.irde, ki.ireselle§menin Jameson'un saptad1g1 be§ boyutu ele ahnmaktad1r. Bunlar; teknolojik, siyasal, ki.ilti.irel, ekonomik ve toplumsal boyutlard1r. Ki.ireselle§menin teknolojik yoni.i, ileti§im teknolojileri ve bili§im devrimi kapsammda ortaya konulmaktad1r. Jameson, olduk<;a yi.izeysel olarak ortaya konulan bu saptamadaki teknolojik boyutun, dar anlamda teknolojik yenilikler olmadigim, mal pazarlamas1 ve sanayi i.iretimi ile orgi.itlenmesi i.izerinde etkileri olan bir nitelik ta§Idigmi hak11 olarak vurgular. Ki.ireselle§menin siyasal boyutu olarak, ulus-devlet gosterilir. Yukanda da belirttigimiz gibi, bu boyut, ulusdevletin zaYJflatiidigi tezi i.izerine kuruludur. Oysa, yine Jameson, bir zaYJflatilmadan soz edilecekse, ABD'nin diger ulus-devletleri kendine bag1mh kiimas1 ve nza, ortakhk veya ekonomik tehdit ve §iddet i<;eren bir gi.i<; kullammiyla bunu ger<;ekle§tirdiginin altmi <;izer. Ki.ireselle§menin ki.ilti.irel boyutu ise, di.inya ki.ilti.iri.ini.in standartla§tmlmasi olarak a<;Iklamr. Jameson bunu, ekonomik egemenligin bir sonucu olarak degerlendirir. Ki.ireselle§menin ekonomik boyutu, <;6zi.imsi.iz olarak gori.ili.ir. Ki.ireselle§menin toplumsal boyutu ise, post-modern-bir toplumsal yap1 olarak one <;Ikar. Jameson, ki.ireselle§menin ekonomik ve toplumsal boyutunu, meta i.iretiminin ki.ilti.irel bir olgu haline geldigi saptamasmdan yola <;Ikarak birlikte degerlen-


334

Kiireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

dirir. Jameson'a gore, kultur ekonomi, ekonomi de kultur i<;inde <;okmektedir. Bt:iyi.ik bir sanayide, meta imajlan tasarlanmakta; reklamacihk, kU!tur ve ekonomi arasmda temel bir arac1 haline getirilmektedir. Kisacasi, kU!tur, ekonomi olmu§tur. 77 Jameson'un katkiianm dikkate almadigimizda, kureselle§me, tekonojik ustunluge dayah, "<;agdi§I" bir kurum 0larak ulus-devletin ortadan kaldmlmasmi saglayan siyasal yap1s1 ve imaja dayah meta kU!turunu yaygmla§tinci ozelligiyle olumlanan bir olgu olarak yorumlanabilir. Gene! olarak veya ortalama birey duzeyinde kureselle§me, belirtilen boyutlara olumlu nitelik atfedilerek degerlendirilmektedir. Bu, s1radan bireyin kendiginden bir davram§ veya tutumu degildir. <:;unku, Ruccio, kureselle§menin sonu<;lan ve hatta varhgmm dogalla§tmldigi ve depolitize edildigini hak!I olarak ileri surmektedir. Bunu saglayan, ideolojik bir makinedir yani Dunya Bankas1 ve Uluslararasi Para Fonu'nun ara§tirma birimleridir. Bu birimlerde ko§ula bagh siyasalar uretilmekte; kureselle§menin sonu<;lanyla ilgili bilgi yaYJlmaktadir. Ruccio, Dunya Ticaret Orgutunun, kendi <;Ikarlanm korumak i<;in gunluk olarak insanlann mant1klanna saldirdigmi ifade ederek tum bunlann, hegemonik ko§ullann soylemsel kurulu§lan oldugunu belirtir. 78 Kureselle§menin nitelikleri ile ilgili literaturdeki kavramla§tirmalar, ulus-ustu kurulu§lann uyguladigi ideolojik bilgilendirme ile birle§ince, kureselle§menin ger<;ekten ka<;miimaz m1 oldugu, tersine <;evrilemeyen durdurulamaz bir sure<; mi oldugu sorulan akla gelmektedir?79 Ruccio 77

Fredric Jameson, "Globalization and Political Strategy'', New Left Review, No.4, July-August, 2000, s. 49- 51, 53, 54.

78

David F. Ruccio, "Globalization and Imperialism", Rethinking Marxism, Vol. 15, No.1, January, 2003, s. 76.

79

Fredric Jameson, "Globalization and Political Strategy", s. 49.


Devlet ve Kamu Yonetimi

335

da, kOreselle§menin ka<;mtlmaz olarak gosterildigini belirtir.00 DolaYJsiyla, kOreselle§me tarti§malan, bu ideolojik boyut da dikkate ahnarak yapilmahdir. Ozellikle, kOreselle§menin ka<;miimazhgi ile ilgili sav yogun bir bi<;imde akademik ve gOnlOk ya§amda kullamlmakta adeta kOreselle§me ile ilgili tOm bilgi bu atasozO niteligindeki onerme kapsamma siki§tmlmaktadir. KOreselle§menin niteliklerini bu ba§hk altmda iki dOzeyde inceleyecegiz. Yukanda kisaca, literatOrde s1k<;a yer verilen hatta ilgili literatOrOn neredeyse tamamm1 olu§turan, kOreselle§menin siyasal, teknolojik, kOitOrel, toplumsal ve ekonomik boyutlarma deginmi§tik. A§ag1da, kOreselle§me, tekelci kapitalizm ve kurumsal ekonomi yakla§Imlanna gore ele ahnacaktlr. Buradaki ama<;, bundan sonraki ba§hk clan, kOreselle§me ve ulus-devlet konusunu toplumsal ve tarihsel yonleriyle tarti§abilmek i<;in zemin olu§turmaktir. ilk boiOmde, kOreselle§menin bir toplumsal degi§me olarak nastl farkl1 yorumlanabilecegini ele almi§tJk. Bu inceleme bi<;imine, ulus-devlet ve kamu yonetimi gibi tOm toplumsal kurumlar dahil edilerek, konu i<; ve di§ toplumsal degi§me kuramlan temelinde ele ahnabilir. Bununla beraber, kOreselle§menin bir di§ "belirleyici" olarak nitelendirilmesi onun bahsedilen kapsama diger toplumsal olgulara gore daha uygun oldugunu ortaya koymaktadir. Bu ba§hk altlnda ise, daha somut dOzeyde kOreselle§me konusu incelenecektir.

1. Tekelci Kapitalizm olarak Ktireselle~me ve Emperyalizm- "Yeni" Emperyalizm Tarb~malan Sweezy, kOreselle§menin bir durum- ya da olgu olmadigim, kapitalizmin ge<;erli bir toplum bi<;imi' olarak ortaya 00 David F. Ruccio. "Globalization and Imperialism", s. 86-5'nolu dipnot.


336

Ki.ireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

<;tkttgmdan bu yana, bir sure<; olarak varoldugunu belirtir.61 Buna kar§thk, post-modernist kulti.irel kuramlarda. yeni bir c;agda olundugu iddia edilmektedir. Postmodernite ac;tsmdan resme baktldtgmda, bili§im agt, kuresel ekonomi, kulti.ir, ideoloji ve psikolojik degi§melere vurgu yapthr; eski ti.im belirlilikler c;ozulmu§ti.ir. Wood. kapitalizmin temel manttgmdaki donemsel ktnlmalar olarak degerlendirildiginde bu degi§ikliklerin yorumlanmaslmn onemli farklthklar yaratttgmt vurgular. Wood'a gore. kapitalizmi ba§langtcmdan beri yoneten, kapitalist hareket yasalannm sistemik manttgtdtr. Bu ac;tdan, gunumuzdek kapitalizm, 19.yi.izytldaki kapitalizmle benzerdir. Wood kapitalizmin ba§langtcmdan beri surekli degi§tigini ancak degi§menin bir sure<; manttgt c;erc;evesinde gerc;ekle§tirildigini belirtir. Bundan dolayt, kureselle§me bir donem epoch- degil, bir surec;tir; tarihsel bir ktnlma degildir <;;unku, kapitalizmin manttgmda buyi.ik bir degi§me me~­ dana gelmemi§tir. Degi§meler, kapitalist geli§me surecnin ozellikleridir. Kuresel donemde, kapitalizm daha c;o-o evrenselle§mi§tir. 62 Kapitalizm ba§langtcmdan beri kuresel egilimli bir sisterolmu§, kureselle§erek daha fazla buti.inle§mi§tir. Kures.e kapitalizm, birbirine bagh ulusal kapitalist ekonomiler_bir birle§imidir. Bu ulusal ekonomiler, benzer kapitaLs: hareket yasalanna gore i§leyen kuresel bir sistemde t>_ti.inle§mi§lerdir. Nitekim, ekonomik krizler de ulusal kz~·­ nakh olmamt§, kuresel ekonominin gene) harekete g~l-­ ci dinamiklerinden kaynaklanmt§ttr. Kapitalizmin, sons...: 61 Paul M. Sweezy, "More (or Less) on Globalization", Monthly Review, Vo. 4~ No.4, September, 1997, s. 1. 62

Ellen Meiksins Wood, "Capitalist Change and Generational Shifts'', fv':,-~-.:..,

Review, VoL 50, No. 5, October, 1998, s. 1, 2, 3, 8.


Devlet ve Kamu Yonetimi

337

birikim gereksinimi, yeni ve farkh geni§leme bic;imleri i.iretmi§tir. Kapitalizmin yeni gerekirlikleri, yeni emperyalist gereksinmeler yaratmt§ttr. Kapitalist hareket yasalannm her geni§lemesi sonraki geli§me ko§ullanm degi§tirmi§tir. Her yerel baglam degi§me si.irecini bic;imlendirmi§tir. Ktsacast, ki.iresel bi.iti.inle§me, ulusal sermayeler arasmdaki rekabetin bir yogunla§mastdtr. 83 Ki.ireselle§me, kapitalizmin evrenselle§eme egilimini yansttlr. 84 Kapitalizmin evrenselle§mesi, ki.iresel rekabete daha fazla kapitalist ekonominin girmesi, bi.iyi.ik kapitalist ekonomilerin yok edici di.izeyde ihracata dayanmalan anlamma gelir. Bu yaptda, ki.iresel §irketler, pek c;ok ti.iketicinin satm alma gi.ici.ini.i smtrlandtrarak, kendi aralannda rekabet ederler. Gerc;ek kullamm degeri yaratmak yerine, sahte bir refah yarattltr. 85 Ki.ireselle§menin emperyalist veya tekelci kapitalist <;6zi.imlemesine gec;meden once, emperyalizm kuramlanna ktsaca deginmek gerekir. Emperyalizm tartt§mast ilk boli.imde ele aldtgtmtz i<; ve dt§ toplumsal degi§me kuramlanyla yaktndan ilgilidir. <;i.inki.i, ozellikle Blaut'un kolonyalizmle ilgili savlan, Batt'nmAvrupa'nm geli§me kahbmt ac;tklamak baktmmdan soru i§aretleri oldugunu ortaya <;tkarmt§ttr. Blaut'un tezleri ve Andre Gunder Frank'm di.inya sistemi kuram1 c;erc;evesinde, Avrupa'nm-Batt'nm otonom bir toplumsal degi§me ozelligine sahip olmadtgt, kolonyalizm yoluyla saglanan zenginligin sonucu olan sermaye birikiminin bu degi§menin en temel nedeni oldugu iddia edilmi§tir. Toplumsal

83

Ellen Meiksins Wood, "Unhappy Families: Global Capitalism in a World of Nation-State", s. 1, 6, 7, 11.

84 John Bellamy Foster, "Contradictions in the Universalization of Capitalism", Monthly Review, Vol. 50, No. 11, April, 1999, s. 37. 85

Ellen Meiksins Wood, "Capitalist Change and Generational Shifts", s. 8.


338

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

degi§me ile ilgili bizim ortaya koydugumuz kavramsal <;er<;evede de, toplumsal ger<;ekligin i<; ve di§ olu§la birlikte meyadan geldigi ileri surulmU§tUL Dolaytsiyla, toplumsal degi§meyi a<;Iklamada, Avrupa-merkezci kuramlarm "belirleyicilik" indirgemesine yo! a<;tigi kamtlanmi§tir. Ancak, kolonyalizm ve emperyalizm tarti§malan, dunya sistemi kuramcilan ile Marxist kuramcilar arasmda onemli tarti§malara neden olmu§tUr. Geleneksel olarak, Marxizm'de, kapitalizmin ortaya <;Iki§I ingiltere merkezli olarak a<;Iklamr. Kapitalizm, ingiltere'de ortaya <;Iktiktan soma, emperyalistle§erek tum dunyaya yaytlmi§tir. Buradaki ya§amsal nokta, kapitalizmin dogu§unun bir anlamda ussalla§tmlmasidir. Kapitalizm, ortaya <;Iktiktan soma, Avrupa-Bati ile s1mrh olarak ussal bir temelde i§lemi§ ancak yine ussal bir temelde geli§memi§tir. Bu konuya ge<;meden once belirtmek gerekir ki, kapitalizmin dogu§Unda kolonyalizm basit<;e birikim saglayan bir sure<; olmami§, harekete ge<;irici bir gu<; niteligi ta§Imi§tir. Burada onemli olan, kapitalizmin ortaya <;Iki§mm ussalla§tmlmasmi tarti§maktir. Bu birikim sagland1ktan soma, kapitalizm ussal olarak i§lemi§ ancak hem emperyalizm hem de onun gunumuzdeki bi<;imi olan kureselle§me, bag1mh ulkelerde ucuz ve ussal olmayan istihadam bi<;imleri gibi ussal olmayan yollarla varhgm1 surdurmu§tUr. Ancak yine burada ya§amsal bir konu da, emperyalizmin salt §iddete dayah ve askeri bir olgu olup olmadigi tarti§masidir. Ba§tan belirtmek gerekir ki, kolonyalizm ve emperyalizm ozellikle emperyalizmin ussal kimi mekanizmalanndan dola)'l onemli ol<;ude birbirinden aynlmaktad1r. Nitekim, Wood. kapitalist emperyalizm olarak adlandirdigi soz konusu olgunun, Locke'un onceki ba§hklarda tartJ§tigimiZ geli§tirme kavramma dayandigmi ileri surer. Buna gore, ABD topraklan <;orak olarak kabul edilmi§, onlann <;itlenmesi


Devlet ve Kamu Ytinetimi

339

ve geli§tirilmesi gorevi Avrupa'ya verilmi§tir. 86 Locke'm mi.ilkiyet kurammm somi.irgeci el koyma I<;m me§rU§atmci bir i§lev yerine getirdigi ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. <:;i.inki.i, mi.ilkiyet, kullamm ve doni.i§ti.irme ile ili§kilendirilmi§tir. Nitekim, Locke, geli§tirilmemi§ topraklarm, "adil" sava§lann hedefi olacagm1 ileri si.irmi.i§ti.ir. Wood'a gore, Locke'un somi.irgeci mi.ilk edinme kuram1, bir siyasi gi.ici.in digerine egemen olmasmdan daha fazla bir anlam ta§Ir. <:;i.inki.i, Locke, somi.irgeci geni§lemeyi, kapitalist mi.ilkiyet kavramma oturtmu§tur. Bu ili§kiyi yerle§tirmek ve si.irdi.irmek i<;in kaba gi.ice gerek olsa bile, emperyalizm dogrudan bir ekonomik ili§ki haline gelmi§tir. Amerikamn kolonile§tirilmesinde, Virginia, oncelikli olarak, liretime dayah kar ilkesi i.izerinden kurulmu§tur. Kolonyal donemdeki kolonile§tirmelerde oldugu gibi, bir ticaret i.issi.i olarak hizmet vermesi di.i§i.ini.ilmemi§tir. Boylece, ingiltere'nin kapitalizmin mant1gma gore i§leyen bir emperyalizm yarattigi soylenebilir. 87 A§ag1da Lenin'in emperyalizm kuramm1 ele alacag1z. Ancak belirtmek gerekir ki, Blaut, Lenin'in emperyalizm kurammm ba§langi<;ta, di.inyamn merkezinde olgunla§mi§ bir kapitalizm tezinden hareketle, di§anya dogru yayJian bir sure<; oldugu varsaYJmma dayandigmi ileri surer. Ancak, daha sonra, Lenin, di.inyamn baskic1 ve ezilen uluslar olarak boli.indi.igi.ini.i ortaya koyarak, Blaut'a gore, daha olumlu bir kuramsal temele oturmu§tur. <:;i.inki.i, bu gori.i§, Avrupa-merkezci yaYJimacihgm tam kar§Ismda yer ahr. Blaut'a gore, Lenin, emperyalizmi bir i.iretim bi<;imi olarak degil, bi.iti.insel bir 86

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood, A Trumpet of Sedition -Political Theory and the Rise of Capitalism-, s. 134. Wood'a gore, Locke'un kafasmdaki doga dururnu, Arnerika'd1r. A.g.e., s. 134.

87 Ellen Meiksins Wood, Sermaye imparatorlugu, (<;:ev. Sami Oguz), Epos Yaymlan, Ankara, 2006, s. 89, 112-116, 120, 124.


340

Kureselte§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

toplumsal sistem olarak yorumlami§tir. Bu, Lenin'in ayrici niteligidir. 88 Emperyalizmin bu kapitalist niteliginin saptanmasmdan soma, tekelci kapitalizm olarak emperyalizm kavrammi ele almak gerekir. Bilindigi gibi, Markxist kuramda, gene! olarak, emperyalizm kurammm ba§langici Lenin'e dayandmlmaktad1r. Lenin, serbest rekabet surecinin Qretimin yogunla§masma yol a<;tigmi, yogunla§manm belli bir duzeye ula§tiktan soma tekele donli§tligunu ortaya koymu§tur. Lenin, bunu kapitalizmin gene! bir yasas1 olarak nitelendirir. 18601880 arasmdaki kulu<;ka doneminini takiben 1900-1903 bunahmmdan soma, kapitalizm emperyalizme donli§mli§tlir. Bu geli§meyi Lenin, kapitalizmin tekelci a§amasi olarak adlandmr. Emperyalizmin, meta ihracma dayah serbest rekabet<;i kapitalizmden farkl, sermaye ihracma dayamlmasidir. Lenin, emperyalizmin, kapitalizm geli§tik<;e hammadde gereksiniminin artmasi ile birlikte ortaya <;~kt1gmi belirtmi§tir. Ayr1ca, emperyalizm, geri kalmi§ ulkelerde, topragm goreli olarak ucuz, ucretlerin dli§lik ve hammaddenin bol olmasmdan dolaYJ kar oramnm yliksek olmas1 nedenleriyle de a<;IIdanmaktadir. Emperyalizmin diger bir ozelligi de, banka ve sanayi sermayesinin kayna§mi§ olmasidir. 89 Burada konumuz a<;~smda onemli olan nokta, di§ piyasalann, devletin destegi ile ele ge<;irilmesidir.90 Bu ele ge<;irmenin temel gerek<;esi olarak gosterilen sermaye ihracmm nedenleri konusunda Magdoff 88

James M. Blaut, "Evaluating Imperialism", Science and Society, Vol. 61, No.3, Fall, 1997, s. 382-393.

89 V.I. Lenin, Emperyalizm-Kapilalizmin En Yiik.sek A§amast- ,(<;ev. Cerna! Sureya), Sol Yaymlan, Ankara, 1998, s. 19, 21, 24, 26, 69, 70, 93, 98, 100,

112.

90 Harry Magdoff, Somiirgesiz Emperyalizm, (<;ev. <;igdem <;idamh), Devin Yaymlan, istanbul, 2005, s. 78.


Devlet ve Kamu Yonetimi

341

pek c;ok yanh§ kavramla§tlrmanm oldugunu belirtir. Sermaye ihracmm nedeni olarak, a§Iri sermaye baskis1 gbsterilir. Oysa, Magdoff, sanayile§mi§ i.ilkelerden ahm yapan i.ilkelerin c;ogunun, ithalatlanmn ihracatlanm a§masmdan dolaYJ borc;IandJI<ianm belirterek, sermaye ihracmm ger<;ekte mal ihracatmm bnemli bir payandasma doni.i§ti.igi.ini.i ispatlar. DolaYJSJYia, bu durum, tek ba§ma sermaye fazlasmm bir sonucu degildir. Sermaye artl§ oramyla ilgili ikinci gerekc;e, di.i§en kar oranlan olarak gosterilmektedir. Oysa, Magdoff, di.i§en kar oranlan tezinin bore; sermayesine uygulanamayacagm1 belirtir. <;unku, odunc; verilen para uzerinden ahnan faiz oranlan sanayi kar oranmm altmdadlr. Maden sanayilerindeki karhhk, di.J§i.Jk i.icretlerden kaynaklanmaz, bulunulan yerdeki dogal kaynaklann bolluguna ve pazarlardaki kanallann tekelci yap1sma baghd1r. DolaYJSiyla, yurt d1§ma sermaye aki§mm olmas1 ic;in, yurt dl§l kar oranlan ortalamasmm yerel kar oranlanndan daha yi.iksek olmas1 gerekmez. <;unku, yabanc1 sermaye aki§Ini saglayan, marjinal karhhktaki farkl1hkt1r. Bunun da, yurt i<;indeki yatmmlann ortalama karhhgmdaki du§i.i§le bir ili§kisi yoktur. K1saca belirtmek gerekirse, di.i§en kar oranlan, tekelci ko§ullar altmda i§leyen sermayenin gerekleridir. Magdoff, bu saptamalan ile, sermaye ihrac1 ve tekelle§menin t1rmam§1 arasmda e§ zamanh bir ili§ki oldugu sonucuna vanr. 91 Magdoffun sermaye ihrac1 konusundaki degerlendirmeleri, guni.imi.izde kureselle§me kapsammdaki sermaye ihracmm da gerekc;elerini a<;~klamaktad1r. Buradan hareket edildiginde, kureselle§menin farkl1 bir donemi ya da uretim bic;imini temsil ettiginin ileri surulmesi zorla§maktad1r.

91

A.g.e., s. 145, 146, 153-156.


342

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Tekelci kapitalizm ile birlikte rekabet<;i piyasanm da ortadan kalktigi iddia edilmektedir. Oysa, Foster'a gore, tekelci kapitalizm rekabeti ortadan kaldirmami§tir. Rekabet, uretkenlik ve yenilenme uzerinden dLi§Lik maliyet elde etmek bakimmdan artmi§tir. BuyLik §irketlerin ortaya <;~kmasiyla, fiyat rekabeti olgun tekelci sanayiler i<;in onemsizle§mi§tir. Ancak, fiyat rekabetinin azalmasi, <;~kt1 ve yatinm belirleme bic;imlerinde farkhhklann ortaya <;Ikmasma yo! ac;mi§tir. Bir ba§ka ifadeyle, §irketler goreli piyasa paYJ i<;in rekabet etmeye ba§lami§lardir. 92 Mali sermayenin uluslararasi bir nitelik kazanmas1 ve sermayenin aki§kanhgmm artmas1, §irketlerin sabit varhklan kuresel olarak yaYJlmi§ boylece, merkez sanayisi c;evre Ulkelerin yedek i§<;i ordusunu dogrudan kullanma olanag1 elde etmi§tir. Bagimh ulkelerdeki, yedek i§siz ordusu ve kirsal emekc;iler, sermaye birikiminin dunya <;apmda i§lerlik kazanmasm1 saglami§tlr. Hammaddelerin, fiyat ve dagitimmm denetlenmesi, rakip devletlerin hareket ozgur!Ugunu simrlandirma olanag1 yaratmi§tir. Hammadde odakl1 ihracat, bagimh LiJkeJeri sadece bu geJirJerdeki istikrarsizhkJar a<;ISindan degil, ula§Im, bankaCihk, patent, ticari markalara 6denen telif haklan, yoneticilik ucretleri bakimmdan da borc;lu konuma getirmektedir. 93 Gunumuzde, ilgin<; bir bic;imde, Marxistlerin yamnda, liberal dLi§Linceyi savunanlann bir bolumu de, kureselle§menin bir emperyalizm oldugunu kabul etmektedirler. Yeni emperyalizm ifadesi bir yonuyle bunlann dLi§Lincelerine verilen bir add1r. Nitekim, emperyalizm kavramt. somuruyLi kapsayan ana niteliginden aynlarak, olumlu bir anlam yLiklenip kullamlmaktadir. Yeni emperyalizm ad: 92

John Bellamy Foster, Emperyalizmin Yeniden Ke:j{i, s. 194, 195.

93

Harry Magdoff, SOmilrgesiz Emperyalizm,s. 134, 197, 210,218, 222.


Devlet ve Kamu Y6netimi

343

verilen bu tammlamada, emperyalizmin ekonomik yoni.i dt§lanarak, askeri ve siyasal yoni.i i.izerinde odaklamhr. 94 David Harvey de, emperyalizm kavrammm ozellikle imparatorluk ifadesi bi<;iminde, sagctlar ve liberaller tarafmdan da kullamldtgmt yazmt§ttr. 95 Nitekim, Hardt ve Negri, ABD'nin ki.iresel donemdeki konumunu, Roma imparatorluguna benzeterek, imparatorluk ifadesini emperyalizm yerine ve ondan farklt i<;erikte bir kavram olarak kullanmt§lardtr. imparatorluk, yeni egemenligin ki.iresel bi<;imidir.96 Ti.im bunlara kar§thk, ki.ireselle§menin emperyalizmin yeni bir bi<;imi oldugu da savunulmaktadtr. <:;i.inki.i, ki.ireselle§me, bagtmh i.ilkelerin dt§a a<;tlarak, emperyalist sermaye kar§tsmda savunmastz btrakiimalan olarak tammlanmaktadtr. Nitekim, emperyalist devletlerin, tek yanh olarak veya lMF gibi uluslararast kurulu§lar aracthgtyla, kredi alan ekonomileri yeniden yaptlandtrarak ekonomik baskiiara daha a<;tk hale getirildikleri savunulur ve bu durum <;itleme yasalanna benzetilir. Bir ba§ka ifadeyle, ki.ireselle§me, yeni piyasa ko§ullannm empoze edilmesi olarak yorumlamr. Ki.ireselle§menin emperyalizmin yeni bir bi<;imi oldugu tezinin bir ba§ka dayanagt da, ki.iresel oldugt iddia edilen piyasanm bi.iti.inle§mekten uzak oldugudur. <:;i.inki.i, i.icret, fiyat ve emegin ko§ullan di.inyanm farklt bolgelerinde hala farkltdtr. Ger<;ekten bi.iti.inle§mi§ bir piyasada, piyasa kurallan rekabete giren herkesi, ortak toplam emek verimliligi ve maliyet ortalamalarma uymaya

John Bellamy Foster, Emperyalizmin Yeniden Ke§fi, (~ev. ~igdem ~idamh), Devin Yaymlan, istanbul, 2005, s. 55, 56.

94

David Harvey, Yeni Emperyalizm, (~ev. Hi.ir Gi.ildi.i), Everest Yaymlan, istanbul, 2004, s.

95

96 Michael Hardt ve Antonio Negri, imparator/uk, (~ev. Abdullah Yllmaz), Aynnti Yaymlan, istanbul, 2003, s. 177-191.


344

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

zorlar. 97 Oysa, kureselle§me de bunun olmadigi gorulmektedir. Kureselle§menin e§it ko§ullarda buti.inle§mi§ bir ekonomi olmadi{Jl ac:;Iktir. Nitekim, Wallerstein'e gore de, kureselle§mede, metalar ve sermayenin serbest dola§Imi saglanmi§ken, emek kapsam di§I tutulmu§tUr. 98 Chomsky, ashnda ticaretin de% 15'inin serbest dola§masmdan dolaYJ serbest olmad1gm ileri surer. Ticaret anla§malan ile, ABD'nin ulusal <;Ikarlannm korundugunu; uc:;uncu dunyamn, merkez i.ilkelerin korumacili{Ji ve piyasaya mudahaleciliginden yanm milyon dolar kaybettiklerinden soz eder. Nitekim, ulus-usti.i §irketlerin ulusal ve yerel devletlere kar§I clava ac:;abilmekleri olanak!I iken devletler §irketlere kar§I clava hakkmdan mahrum birakilmi§tir. 99 Tum bunlar, kuresel bir buti.inle§menin olmadigmi olsa bile tek tarafh bir nitelik ta§Idigmi ortaya koymaktad1r. Kureselle§me, 1974-1975 resesyonu ile ba§layan surec:;te uc:; temel egilimin sonucu olarak ortaya <;Ikmi§tir. Bunlar, buyi.ime oranlanmn du§mesi, tekelci §irketlerin saYJsmda arti§ ve sermaye birikim surecinin malile§mesi. Bu uc:; sure<; kureselle§me tarafmdan uretilmemi§, sermaye birikim surecinin ic:; degi§melerinden kaynaklanmi§tir .100 Ulus-ustu veya c:;okuluslu §irketlerin saYJSI, 1970' de 7.000 iken bu saYJ, 1990'da 24.000'e yi.ikselmi§tir. (_;ah§an ki§i saYJSI da % 80 artmi§tir. Kureselle§menin temsil ettigi emperyalizmde, ulus-otesi ta§eronla§ma -subcontracting- gibi yeni kurumlara yer verilmi§tir. Bu tip ta§eronla§ma, dog-

97

Ellen Meiksins Wood, Sermaye imparatorlugu, s. 34, 152, 153.

1mmanuel Wallerstein, Dilnya Sistemleri Analizi -Bir Giri~-. (<;:ev. Ender Abadoglu ve Nuri Ersoy), Aram Yaymc1hk, istanbul, 2004, s. 130. 98

99 Noam Chomsky, "Power in the Global Arena", New Left Review, Vol. 230. July-August, 1998, s. 20, 25, 26. 100

Paul M. Sweezy, "More (or Less) on Globalization", s. 1-3.


Devlet ve Kamu Yonetimi

345

rudan yabanci yatmmlarda oldugu gibi bir ba§ka Ulkedeki i§c;ilerin arti-degerinin c;ekilmesini kapsayan di§ somuruden farkhd1r. Farkhhg1, emek gucunden emek <;~kanlmasi the extraction of Labor power- olarak ifade edilir. Bu, ta§eronun bir kapitalist olmasmi gerektirmez. Kapitalist olmayan ureticiler, buyi.Jk ulus-usti.J §irketlerde bulunan kapitalistlere, ta§eronla§tmlmi§ mal ve hizmet satmaktadirlar. Bununla birlikte, ta§eron kapitalist oldugunda, somuru yine gri§imin dogasma dayanarak gerc;ekle§ecektir. Ruccio, bag1mh Ulkelerin odedikleri bore; faizleri uzerinden art1-deger c;ekilmedigini, krediler uzerinden bunun gerc;ekle§tigini belirtir. 101 Kureselle§menin temsil ettigi bu emperyalizmde oncekilerden farkl1 olarak, simrlan ac;Ik<;a bilinen, tammh bir alan uzerinde egemenlik kurulmadigi, anar§ik bir kuresel ekonomi uzerinde egemenlik kuruldugu da belirtilir. Ancak, askeri gucun farkl1 amac; ve bic;imlerde de olsa, emperyalist projenin merkezinde oldugunun altJ c;izilir. 102 2. ZaYJf Kiireselle§me Tezi: Bolgeselle§me

Weiss, ulusal duzeyde, yatmm, tasarruf, sermayenin fiyati ve hatta ic; ve di§ sermaye akimlannda onemli farkiihklann varhgm1 korudugunu ileri surerek kureselle§menin tam anlamiyla gerc;ekle§medigini sadece mali alanda bir kuresel piyasadan soz edilecegini belirtmi§tir. Weiss'in tezi, kureselle§me egilimiyle uyumsuz uc; egilimin varhgma dayandmhr. Bunlar: 1. Uretimin ulusal temelleri. Weiss' e gore, merkez sanayile§mi§ ekonomilerde uretimin yakala§Ik %90'1 ic; piyasa tarafmdan gerc;ekle§tirilmektedir. 2. Kuzey-guney aynmmm varhgm1 korumas1. Nitekim, dunya ti101 102

David F. Ruccio, "Globalization and Imperialism", s. 80, 87-89

Ellen Meiksins Wood, "Kosovo and the New Imperialism", Monthly Review, Vol. 51, No.2, June, 1999, s. 3, 4.


346

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

caretinde i.iretim ve yatmmm bi.iyi.ik oranda OECD' de yogunla§mi§ oldugu gori.ilmektedir. 3. Bolgeselle§me. Ticaret ve yatmmlardaki egemenlik daha <;ok, i<;-bolgesel di.izeyde yani cografi yogunla§ma bi<;iminde olmu§tur. Ornek olarak, Amerika bolgesinde, i<;-bolgesel ticaret, ABO, Kanada ve Meksika arasmda yogunla§mi§tir. Asya' da i<;bolgesel ticaret, <;in, Japonya ve ASEAN'da yogunla§mi§tir. Vine, i<;-Avrupa ticaretinin orant, toplam ihracatm %62' sidir. 103 Weiss, ki.ireselle§menin kanttl olarak sunulan, dogrudan yabanc1 sermaye yatmmlar orammndaki arti§ oldugu tezinin de ger<;egi yans1tmad@m ileri surer. <;i.inki.i, yabanc1 yatmmlarm bi.iyi.ik boli.imi.i, mali hizmetler ve speki.iletif yatmm alanlan gibi i.iretken olmayan sektorlerde yani emlak, atelier, bankac1hk, sigortac1hk gibi, yogunla§mi§tlr. Di.inyada'ki yabanc1 yatmmm 2/3'i.i yani% 61.3'i.i i.iretken olmayan alanlardadir. Aynca, yabanc1 yatmmlar, yeni faaliyet alanlarmdan <;ok varolan giri§imler i.izerinde yogunla§mi§tlr. Bu kapsamda, birle§me ve devralmalarm sa)'lsmda ciddi bir art!§ oldugu ortad1r. Bunlann yam s1ra, toplam uzun donem yatmmlarda da bir di.i§me oldugu saptanmi§tir. 104 Weiss, ti.im bunlarla birlikte, di.inya ekonomisinin bolgeselle§en bir ekonomi oldugu sonucuna vanr. Para ve mali unsurlar ki.ireselle§mekle birlikte, ticaret ve §irket uygulamalan i<;in aym saptama yaplimas1 zordur. Bunun en onemli nedeni olarak Weiss, ulus-devletlerin uyumlulugu ve <;e§itliligini gosterir. Devletler, uluslararasi ekonomik degi§me f1rsatlanm yakalayabilmek bak1mmdan farkl1 ka103

Unda Weiss, "Globalization and the Myth of the Powerless State", New Left

Review, Vol. 225, September-October, 1997, s. 9-11. 104

Linda Weiss, "Globalization and the Myth of the Powerless State", s. 7-9.


Devlet ve Kamu Yonetimi

347

pasitelere sahiptirler. Doiaj'lsiyla, devletin ic;inde ve di§Inda olu§turulan ittifaklarla devlet gucu yeniden in§a edilmektedir. Kureselle§me, devlet kapasitesindeki ulusal fark!Ihklan azaltmami§ tersine artirmi§tir. <;unku, devletler kureselle§me kar§Ismda di§ c;evre uzerindeki denetimlerini art1rma araj'l§I ic;ine girmi§lerdir. Bu kapsamda, ya guc; ittifaklan olu§turulmakta ya da varolan ittifaklar guc;lendirilmektedir. NAFTA, APEC ve AB bunun ornekleridir. Rusya'mn ic; yapabilirligi eksik oldugundan, bolgesel ittifak araj'l§I ic;inde oldugu belirtilir. 105 B. Ktireselle~me ve Ulus-Devlet

Foster'a gore, kureselle§meye kar§I olanlar ve onu destekleyenlerin ortak noktasmi, ulus-devletin egemenliginin azaldigi saVIm payla§malan olu§turmaktadir. 106 Wood ise, kureselle§menin ulus-devleti onemsizle§tirdigi iddilanm, popUler bir varsaj'lm olarak degerlendirir. 107 Blaut, ulusdevletin oneminin azald1gma ili§kin savlann ve bu konuda yapiian tarti§malann yeni olmadigmi, Birinci Dunya Sava§Indan sonra Marxistlerin bu yonde gori.i§ler ortaya koyduklanm belirtir. Nitekim, Lenin, Luxemburg, Radek ve Trotsky, ulusal mucadele ve ulus-devletin oneminin azaldigmi "70" 108 YII once ileri surmi.i§lerdir. Bu savlann temelinde, kapitalizmin emperyalist bir a§amada olmas1 yatmaktadir. Blaut, yapiian bu tarti§malann gunumuzdekilerle benzer oldugunun altm1 c;izmektedir. 109 Tum bu tarti§105

Unda Weiss, "Globalization and the Myth of the Powerless State", s. 25-27.

106

John Bellamy Foster, "Monopoly Capital and the New Globalization", Monthly Review, Vol. 53, No. 8, January, 2002, s. 2. 107 Ellen Meiksins Wood, "Labor, the State and Class Struggle", Monthly Review, Vol. 49, No.3, July-August, 1997, s. 10.

108 109

Blaut'un kitabmm bastm tarihi, 1987'dir.

James M. Blaut, The National Queslion-Decolonising The Theory of Nationalism-, Zed Books, London, 1987, s. .40-42.


348

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

malann kaynagmda, ulus-devlet kavrammm a§lfl genelle§tirmeye dayah kullan!ml bulunmaktad1r. Ancak, ozellikle kuresel donemde soz konusu iddialann, Ruccio'nun ifadesiyle imperial machine110 kaynakl1 ideolojik bir saptirma olup olmadigi konusunda soru i§aretleri ortaya <;~k­ maktadir. Ancak, yukanda yaptigimiz c:;ozumleme dikkate ahnd1gmda, her §eyden once kureselle§menin farkh bir uretim bic:;imi olmadigmi kolayca ileri surmek olanaklidir. Bir ba§ka ifadeyle, kureselle§me kapitalizmin geli§me surecindeki a§amalardan biridir. Fakat, emperyalist niteligi daha belirgin bir a§amasidir. Bu zemin uzerine, kapitalizm ile ulus-devletin ozde§ oldugu saVIm ileri surmek kolayd1r. Kapitalizmin ortaya <;Iktigi tarihsel ko§ullann olu§turdugu bir mant1gmm oldugu kabul edildiginde, bu mantJgm kendini yineleyen unsurlanmn oldugunu da yine kabul etmek gerekecektir. ilk bolumun sonunda yer verdigimiz soyutlama duzeyleri ac:;1smdan konuya yakla§tigimizda, kapitalizmin 4.duzey soyutlamaya ait oldugu yani bir donemi, uretim bic:;imini temsil ettgini buna kar§Ihk kureselle§menin tJpki serbest rekabet kapitalizmi ile refah devleti gibi c:;evrimsel bir a§amada bulundugunu dolaYJsiyla, kureselle§me ile kapitalizm arasmda, kapitalizm ve feodalizm arasmdaki gibi bir dikey ili§kinin degil, yatay bir ili§kinin kurulabilecegini ileri surmu§tUk. Ulus-devletin ise, kendini yineleyen bir ozgun!Uk olarak, 3.duzeye ait oldugu gosterilmi§ti. DolaYJsiyla, ulus-devlet kapitalizmin ana mantigim olu§turan unsurlardan biri olarak kabul edildiginden, kureselle§me a§amasmda da varhgm1 korudugu ileri surulebilir. Buna kar§Ihk, Habermas, .kureselle§menin. ulus-devletin denetim yetenegi ve gucunu kaybetmesine yol a<;tigmi, karar mekanizmasmda bir me§ruiyet ek11

'

o,,. ,d F. Ruccio, "Globalization and Imperialism", s. 89.


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

349

sikligini ve devletin varhk temelini olu§turan yonetsel hizmetlerin sunulmasmda yetersizlikler ortaya <;Ikardigini ileri surmu§tur. 111 Bu ozelliklere baktigimizda, bunlann daha c;ok bagimh ulkelerdeki ulus-devlet yapilan ic;in gec;erli oldugunu gormekteyiz. ingiliz devleti ya da ABD ic;in, devletin denetim yetenegi ve gucunu kaybettigini ileri surmek kolay degildir. Ancak, bu niteligin ve ozellikle karar mekanizmasmdaki me§ruiyet eksikliginin IMF ve Dunya Bankasmm yard1m programlanndan dolaYJ yine bag1mh Ulkeler ac;Ismdan gec;erli oldugu a<;~kbr. Bununla birlikte, Habermas, ulus-devletin iki aracmm tamamen ortadan kalktigini iddia etmi§tir. Bunlar, himayecilik ve talebe yonelik ekonomi siyasasi. 112 Bu iki arac;, ulus-devletten c;ok refah devletini nitelendiren ozelliklerdir. Bu bakimdan, Habermas'm saptamalanmn gec;erliligi tarti§Ilmazdir. Soz konusu iki aracm, bag1mh Ulkelerden c;ok, merkez ulkeler a<;Ismdan bir a§mmaYJ ifade etmektedir. <;unku, bag1mh Ulkelerde refah devleti uygulamalannm zaYJf olmasi ve ekonomi siyasalannda da tek ba§Ina belirleyici olamamalan, himayecilik ve talebe yonelik ekonomi siyasasmm eksilmesinden c;ok, varhgmm dahi c;ok sm1rh oldugunu gostermektedir. Bu tarti§madan <;Ikan sonuc;, ulus-devletin zaYJflatildigi yonundeki savlann, refah devletinin tasfiyesi ile aym duzlemde degerlendirildigidir. Tum bunlar bir kenara birakildigmda, tarihsel olarak da ozellikle ingiliz ulusdevletinin olu§umunun kapitalizmin ortaya <;~ki§I ile ko§Ut oldugu kamtlanmi§ti. Burada unutulmamasi gereken ise, ulus-devletin toplumsal gerc;ekligin bir olu§turucusu degil, bic;imlendiricisi oldugudur. Gunumuzde de, ulus111 Jurgen Habermas, Kilreselle§me ue Milli Deuletlerin Akibeti (Siyasi Denemeler), s. 27 112

Jurgen Habermas, Kilreselle§me ue Milli Deuletlerin Akibeti (Siyasi Denemeler), s. 64.


350

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

devlet bi<;imlendiricilik konumunu si.irdi.irmektedir. Ancak, bu savm merkez kapitalist i.ilkeleri daha <;ok tammJa2 dtgt veya a<;tkladtgmt da eklemek gerekir. Dola]'Istyla, ulus-devletin za]'Iflattldtgt tezi, bagtmh i.ilkeler bai<Immdan ge<;erlidir. Ki.ireselle§me ve ulus-devlet konusunu i.i<; ayn ba§hk halinde ele alacagtz. ilk olarak, ulus-devlet tl.irleri incelenecektir. ikinci olarak ise, ba§hgm temel tartt§ma konusu olan, ulus-devlet ve kapitalizm ozde§ligi a<;tklanmaya ve ispatlanmaya <;ah§tlacakttr. Son olarak, ulusla§manm ulus-devlet ve kamu yonetimi ile olan ili§kisi ele ahnacakttr. 1. Ulus-Devlet Ttirleri

Kapitalist i.iretim bi<;iminden ya da modern toplum yaptlanmasmdan yola <;tkiidtgmda, ulus-devletin bunlann siyasal kurumu oldugu soylenebilir. Bu saptama, ulusdevletin ashnda kapitalizmin veya modern toplumun siyasal varhgmm genet bir kahbt oldugunu ortaya koymaktadtr. Bu bai<Imdan, ulus-devletin ti.irleri ifadesi, bu ana kahbm bir anlamda alt-bi<;imleri anlamma gelmektedir. Bir ba§ka ifadeyle, ana kahbm farklt tekrarlamr bi<;imleridir. Nitekim, ulus-devlet tUm di.inyada ge<;erli ve kabul edilmi§ bir devlet ti.iri.idi.ir. 113 Birle§mi§ Milletler doneminde ise, ulus-devlet evrensel bir yaygmhga ula§mt§ttr. 114 Ulus-devlet, <;ok <;e§itli bi<;imlerde stmflandmlmt§tir. Blaut, ulus-devletleri iki grupta toplamt§tir. Bunlardan ilki, Fransa, ingiltere gibi orijinal ulus-devletlerdir. Bu ikisinin en onemli karakteristigi, dogal olarak ortaya <;tkmt§ olmalaJurgen Habermas, Kiiresell~me ve Milli Devletlerin Akibeti (Siyasi Denemeler), s. 79. 113

114

Anthony Giddens, Ulus-Devlet ve :)iddet, s. 343, 357


Devlet ve Kamu Yonetimi

351

ndtr. Blaut, bu gruba, Almanya, ABO ve italya'YI da eklemi§tir. ikinci grupta ise, ikinci OCmya Sava§I sonrasmda ortaya <;tkan ulus-devletler bulunmaktadtr. 115 Blaut'un yapttgt smtflandtrmaya benzer ancak ABO'yi aynca degerlendiren bir smtflandtrma da §Udur: 1. Avrupa ve Avrupa'ya yakm <;evre merkezli ulus-devletler, 2. Amerikan tipi ulus-devletler ve 3. Somurgecilikten kurtulan ulusdevletler.116 Giddens ise, daha <;ok uluslararast ili§kiler baglammda bir ulus-devlet smtflandtrmast yapmt§ttr: 1. Odak/Hegemonyact ulus-devlet (ABO, SSCB), 2. biti§ik/tabi ulus-devlet (SSCB'nin etki alamndaki devletler), 3. merkezi/muttefik ulus-devlet, 4. merkezi/muttefik olmayan ulus-devlet (<:;in), 5. <;evreseVmuttefik ulus-devlet (Kuba-SSCB ile), 6. <;evresel /muttefik olmayan ulusdevlet. Giddens'm bir ba§ka smtflandtrmast daha kullant§hdtr: 1. Klasik ulus-devlet, 2. somurgele§mi§ ulus-devlet (Latin Amerika devletleri, ABO, Kanada, Avustralya), 3. somurgecilik sonrast ulus-devlet ve 4. modernle§en ulusdevletler (Almanya, Japonya). 117 SaVImtz a<;tsmdan, Giddens'm son smtflandtrmast anlamhdtr. <:;unku, bu stmflandtrmada, kapitalist uretim bi<;iminin emperyalist niteligi de dikkate ahnmt§t.Ir. Bundan dolaj'l, kureselle§menin ulus-devleti zaj'lfiatttgt iddialan kar§tsmda, bu stmflandtrmadan hareketle tezler ileri surulebilir. Aynca, belirtmek gerekir ki, Giddens'm smtflandtrmast, Wallerstein'm merkez, <;evre ve yan-<;evre modelinden esinlenmeler ta§tmaktadtr. Ozellikle modernle§en ulus-devletler ba§hgt, Wallerstein'm yan-<;evre kavramsalla§ttrmast ile benzerdir. Bu kapsamda olmak uzere, kureselle§menin, somurgele115

James M. Blaut, The National Question-Decolonising The TheofY of Nationalism-, s. 38- 39. 116

Ozan Erozden, Uius-Devlet,Dost Kitabevi Yaymlan, Ankara, 1997, s. 9.

117

Anthony Giddens, Ulus-Devlet ve $iddet, s. 248, 249, 345, 350, 352, 358.


l

352

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

§en ve somi.irge sonras1 ulus-devletler bakimmdan zaYJflatiCI, a§mdmci bir etkis!nin oldugu iddia edilebilir. Bu iddia. siyasal olmaktan ~ok ekonomik temellidir. Kapitalist emperyalizmin siyasal sonu~lan i.izerinden yap1lan bir genellemedir. Ancak, genellik di.izeyi, "ulus-devlet ZaYJflatiimi§tir" saVIna gore daha kabul edilebilirdir.

2. Kapitalizm ve Ulus-Devlet Ozde§ligi Gi.ini.imi.izde ulus-devletin niteliklerinde onemli farklihklann oldugu belirtilmektedir. 11 " Bununla beraber, bu devlet bi~iminin belirli konularda ana niteliklerini korudugu da soylenebilir. Ulus-devletin i.i~ boyutunun onun kapitalizmle ozde§ligini sagladigi di.i§i.ini.ilmektedir: 1. Birikim ili§kisi. Kapitalist devletler sermaye birikimini yonetip, geli§tirirler. Bu anlamda, kapitalist devletin goreli ozerkliginden soz edilebilecegi ancak bunun kapitalist s1mf ve ekonomiden ozerk olmak anlamma gelmedigi belirtilmektedir. Daha ~ok bir bi.iti.in olarak, sistem lehinde hareket edebilme kapasitesine sahip olmak anlamma gelmektedir. Devlet, kendi me§rulugu ve yeniden i.iretimi i~in sermaye birikiminin ba§anh olmasm1 saglar. 2. Siyasal egemenlik. Kapitalizmde, devletin toplumdan aynlmasi, siyasal iktidann simf yap1smdan anayasal olarak uzakla§masmi gerektirmi§tir. 3. kapitalist devletin mekansal ve ulusal formu. Kapitalizm belli mekansal alanlarda geli§mesi, ulusdevletin geli§im si.irecinden ayn olmamasidir. 119 Devlet, sermaye birikim ko§ullarmm yaratiimasi ve si.irdi.iri.ilmesindeki i§levini korumaktad1r. Vine, ulus-i.isti.i di.izeyde hi~bir olu§um, sermayenin gi.inli.ik ya§amda gereksindigi 118 Ali 6ztekin, Siyaset Bilimine Giri§, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2003, s. 292, 293. 119 Leo Panitch ve Sam Gindin, "Superintending Global Capital", New Left Review, Vol. 35, September-October, 2005, s. 102, 103.


Devlet ve Kamu Yonetimi

353

yonetsel ve zora dayah bir di.izeni saglayamadigi gori.ilmektedir. <;unki.i, devlet, sermaye i~in, ekonomi-di§I tek kurumdur. 120 Devletin ~izelge 9' daki gorevleri, kapitalist bir toplumsal yapmm bi~imlendirilmesi bakimmdan zorunludur. Devletin ve kamu yonetiminin bi~imlendiricilik i§levi, tarihsel olarak olu§mU§ ve onun kapitalizmle ozde§le§mesini saglami§tir. <;izelge 9. Ulus-Devletin Bi~imlendiriciligi

1.

Devletler, mallarm, sermayenin ve emegin kendi smtrlanndan ge<;ip ge<;memesine ve bunlann hangi ko§ullarda ge<;ebilecegine ili§kin kurallar koyarlar.

2.

Mi.ilkiyet haklanyla ilgili kurallar olu§turmak.

3.

istihdam ve <;ah§anlann i.icretlerine ili§kin kural koymak.

4.

~irketlerin hangi maliyetleri i<;selle§tirmeleri gerektigine

ili§kin kurallar koymak. 5.

Hangi ti.ir ekonomik si.ire<;lerin ve ne derece tekelle§tirilecegine karar vermek.

6.

Vergi koymak.

7.

Kendi §irketlerinin etkilenecegi bir durum ortaya <;tkttgmda, diger devletlerin kararlanm etkilemek i<;in dt§andan gi.i<; kullanabilmek.

Kaynak: Immanuel Wallerstein, Dilnya Sistemleri Analizi -Bir Giri:j-, (<;:ev. Ender Abadoglu ve Nuri Ersoy), Aram Yaymc!ltk, istanbul, 2004, s. 76-80.

120

Ellen Meiksins Wood, Sermaye imparatorlugu, s. 156, 157.


354

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

3. Ulusla§ma, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi Kamu yonetimi ve ulusla§ma ili§kisi, hem klasik sosyal bilimler hem de post-modern literatilrde, kamu yonetiminin "arac;" olma niteligi uzerinden kurulmaktad1r. Klasik sosyal bilimlerde, siyasal bir olgu olan ulusun in§a edilmesi surecinin, egitim, askerlik ve sec;im gibi kamu hizmeti ve kamu gorevlerinin katklsiyla ya§ama gec;irildigi varsay:tlmi§tir. Kamu yonetimi bir "arac;" olarak, ulusla§ma amacmi gerc;ekle§tirmek ic;in, ilk ve orta ogretim kurumlanmn yonetimi, askerlik i§lemlerini yi.iri.itecek askeri orgutlenmelerin yapilmas1 ve yonetilmesi ile ulus bilincini olu§turmaya yonelik ki.ilti.ir siyasalanmn uygulay:tcisi olarak konumlandmlmi§ ve kavramla§tmlmi§tir. Bu a<;Idan, kamu yonetimi ve ulusla§ma ili§kisinin birbirine uzak olmayan hatta tamamlayan bir ozelliginin oldugu kolayca soylenebilir. Kamu yonetimi, devletin amac;lanm gerc;ekle§tiren bir "arac;" olarak kavramla§tmldigmdan, sadece ulusla§ma amacmm degil, ba§ka herhangi bir amacm da uygulay:tCISI ve yi.iri.iti.ici.isi.i olabilme potansiyeline sahip oldugu sonucu ortaya <;Ikmaktadir. Benzer bic;imde, postmodern yakla§Imda da, modernle§me si.irecinin ve modern kurumlann ele§tirisi, kamu yonetiminin "arac;salhgi" veri kabul edilerek yapilmaktad1r. <;unki.i, kamu yonetiminin, hem somut zor kurumlan hem de egitim ve ki.iltilr siyasalannm orgi.itlenmesi gibi ideolojik kurumlanyla, toplumsal yap1daki c;e§itliligin bask! altmda tutulmasm1 saglayan bir ara<; oldugu varsay:tlmaktadJr. Bir ba§ka ifadeyle, kamu yonetimi, toplumsal iktidann bir numarah failidir. Kamu yonetiminin "arac;" olarak kavramsalla§tmlmasmdan kaynaklanan sorunlar bir kenara biraklldigmda, ulusdevletin, ulusla§ma sureciyle bir kimlik edindigi ve bu kimligi yeniden uretmede kamu yonetiminin bi<;imlendirici bir konumunun oldugu ileri si.iri.ilebilir. Ancak, ki.iresel


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

355

donemde, ulus-devletin ve kamu yonetiminin hem ol~ek olarak ku~Uiti.Hmesinin hem de kapsam olarak daraltiimasmm, bu ulusal kimligi yeniden uretme ozelliginin de zaYJflami§ ya da zaYJflatiimi§ oldugu sonucunu dogurdugu ileri surulebilmektedir. Bu sozde varSaYJmm, a§Irl genellemeye dayah bir akii yGrutmeyi yansittlgi ku§kusuzdur. <:;unku, ulus-devlet ve ulusla§ma olgusu ve kavramlan, tek ve ideal bir ornek uzerinden "~ozumlenmeye" ~ah§II­ makta ve tUm toplumsal yapiiara yonelik onermeler geli§tirilmektedir. Bunu a§mak i~in, burada, ulus ve ulusla§ma olgu ve kavramlanm ele alacagiz. ilgili literaturde, ulus kavrami ile ilgili ~ok yonlu tarti§malar yapiimaktadir. Ancak bunlar inceleme kapsamimizm di§mdadJr. Bununla beraber, ulus kavrammm niteligi, hem ulus-devlet ve kureselle§me hem de ulusla§ma ve kamu yonetimi ili§kisinin ~ok boyutlu olarak tarti§IImasmi saglayacaktJr. Ulus-devlet, kurumsalla§mi§ siyasal iktidann belli bir tarihsel a§amada burundugu yap1sal bi~im olarak tammland1gmda ulus da, bu yapiianmamn me§ruiyet kaynag1 olan bir kurgu bi~iminde kavramla§tmlmaktadir. Ulusun bir kurgu oldugu yonundeki onerme onun ayn1 zamanda bir olgu olmasm1 da i~ermektedir. Olgusal ulus-devletin, kurgudaki mukemmellige eri§mekten uzak oldugu; olgunun kurguya uydurulmaya ~ah§IIdigmda ise, bir projeye donu§tugu varsaYJimi§tir. Bu projenin ad1, ulusla§tirmadir. Ulusla§tirma, tUrde§ olmayan bireyleri turde§ kiima ve tUrde§ bir butUn i~inde olduklanna inandirma ~abas1d1r. Ulus-devletin, ulusla§tirma ara~lanyla, kendi ulusunu yaratarak, olgunun kurguya uydurulmaya ~ah­ §IIdigi varsaYJlmaktadir. 121 Bu saptarnalarda belli bir dogruluk paYJ olmakla birlikte, kuresel donemde, merkez ve 121

Ozan Eri:izden, Ulus-Devlet, s. 47, 123, 125.


356

Ki.ireselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

bagtmh Ulkelerin konumunun saptanmast bakimmdan tartt§mah oldugu soylenebilir. Konuyu U<; ayn di.izleme ayrt§ttrarak <;ozi.imleyebiliriz. Bunlar; 1. ulusalcthgm niteligi, 2. ulusal sorun ve 3. etnik ulusalcthk. ~imdi bunlan ayn ayrt ele alahm. ingiliz merkezile§mesini incelerken ortaya koydugumuz gibi, ingiltere'de merkezile§me ve egemenlik, salt hukuksal ve ideolojik bir yapmtt olmanm otesinde, birle§ik bir ulusal piyasaya dayanan bir bi.iti.inle§ik toplum yaptsmt ifade etmektedir. Ulusla§ma da, bu ekonomik bi.iti.inle§menin tamamlaytct bir boyutudur. c;unki.i, ekonomik bUtUnle§me, toplumsal bi.iti.inle§meyi saglayan devletin tamamlaytcthk konumunu gerektirir. Bu konumun, hukuki, yonetsel yonlerinin yanmda toplumsal yoni.ini.i de ulusla§ma olu§turmaktadtr. Hukuki egemenlik ornegi olarak gosterilen, ozellikle Fransa ve Almanya'da da ulusal ideoloji, basit bir bi<;imde, devletin birligini si.irdi.irmek veya gi.i<;lendirmek degil, ekonomik geli§me si.irecinin devamhhgmm bir gerekliligidir. 122 Devlet, ekonominin tamamlaytctst olarak, toplumsal yaptyt bi.iti.inler ve bi<;imlendirir. Kamu yonetimi de, devletin dt§tnda veya yanmda ondan ayrt veya bagtmstz bir ara<; degil, onun yaptsal bir par<;ast olarak benzer i§levleri yerine getirir. Ulusla§ma iki ayrt bi<;imde kavramla§tlrtlmaktadtr. ilk olarak, Avrupa kaynaklt ulusal hareketlerden yola <;tkilarak. hem muhafazakar hem de Marxistlerin, kuzeybatt Avrupa'da dogarak di.inyaya yaytldtgtnt kabul ettikleri bagtmstzhga dayanan ulusla§madtr. Ulusalcthk, Avrupa'nm ozgi.irli.ik di.i§Uncesinin yaratttgt bir sUre<; olarak kabul edilir. Bu ulusla§ma modelinde, ulusalcthk bir burjuva olgusu 122

Ellen Meiksins Wood, "Unhappy Families: Global Capitalism in a World ci Nation-State", s. 5.


Devlet ve Kamu Yi:inetimi

357

olarak kavramr. <:;unku, burjuvazi kapitalizmin dogu§unu ba§lattJgi ic;in ilericidir. Buna burjuva ulusalcJhgi da denilmektedir. Ulusalcllann amacmm, bagimsiz bir kapitalist devlet kurmak oldugu vurgulamr. Bunun anlam1, insanlarm egemen bir devlette kendi kendilerini yonetmeleridir. DolaYJsiyla, ulusalcJhk Avrupah bir olgu olarak kabul edilmektedir.123 Yukanda aktardigimiz, kurgu ve olgu olarak ulusalla§ma yakla§Imi da bu ulusalcihk modelinin bir yansimasJdir. Ancak, bu modelin konumuz ac;Ismdan da en onemli ve ilgili literati.Jrde c;ok fazla tarti§IImayan ozelligi, Avrupa-di§I ulusal hareketlerin ilerlemeci olarak kabul edilmemesidir. Bunun yerine, kolonyalizm, ozgurluk du§Oncesini kolonyal halka telkin etmesinden dolaYJ olumlanmaktadir. Kolonyalizm, bu yakla§Ima gore, bir somuru, azgeli§mi§lik ve kulti.Jrel baski ic;erigi ta§Imamaktadir. Kolonyalizm, medeniyete, moderniteye dogru bir vesayeti ifade eder. 124 Tum bunlar dikkate ahnd@nda, kolonilerdeki ulusal hareketlerin ilerici olarak kabul edilmemesi kolayca anla§IIabilmektedir. <:;unku, kolonyalizmin ilerici bir nitelik ta§Idigi varsaYJimakta, BatJ'mn-Avrupa'nm medeniyetin oncusu bir ekonomik-kulti.Jrel olu§um oldugu kabul edilmekte bu dogrultuda olmak uzere, kolonyalizm de BatJ'mn kolonileri geli§tirmesi, ozguriUk anlaYJ§Ini yaymas1 bic;iminde sunulmaktad1r. Bu a§amada, ulusalcJhgm ikinci bic;imi one <;~kmaktad1r. Bu da, ulusal bagimsizhk hareketlerine dayah bir ulusla§madJr. Ancak burada, ulusal sorun ve ulusal mucadele arasmda aynm yapmak gerekecektir. Ulusalc1hk kurami, ulusal sorun kuram1 -the national question- olarak ele ahnd1gmda, be§ ayn ulusal 123 James M. Blaut, The National Question-Decolonising The Theory of

Nationalism-, s. 15, 16, 26.

124 James M. Blaut, The National Question-Decolonising The Theory of Nationalism-,s. 21.


358

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

sorun ile kar§IIa§IImaktadir. Bunlar: 1. Bir devletin diger devleti veya diger devletin bolUmUm1 ilhak etme <;abas1 ve bu ilhaka kar§I direni§, 2. bir devletin baz1 bolUmlerinin o devletten aynlma <;abalan ve aynlma)'l engellemeye donUk kar§I <;abalar, 3. kolonyal gU<;Ierin i§galinden soma bagimsizhk kazanma <;abas1 ve koloninin bagimsizhk elde etmesini engellemeye donUk kolonyal gUcUn kar§I <;abalan, 4. bir Ulkenin bagimsizhk <;abalan ve bag1mh devletin egemenligini kabul etmemek i<;in kontrol eden devlet ya da devletlerin kar§I <;abalan, 5. ozel olarak ayn veya kismen ayn siyasal varhklan birle§tirerek devlet olu§turma <;abalan. Bunlardan hareket ederek, ulusal sorun ile ulusal mUcadelenin ozde§ oldugunu dU§i:mdUgUmUzde, ulusal bir mUcadelede, rakip iki taraftan birinin ulusalci olarak adlandmlmasi halinde, diger tarafm nasil nitelendirilecegi sorunu ortaya <;~kmaktad1r. Blaut, bu soruyu, kar§lt bir ulusal hareketin, ulusalcihk kaf§Iti olmadigim sadece ulusalcihgm bir tUrUne kar§It oldugunu belirterek yamtlar. Bu kapsamda, ulusalcihgm bu ikinci yonUnUn, antikolonyal ulusal hareketleri kapsad1g1 soylenebilir. Bu mucadele, Marxism a<;~smdan da, s1mf mUcadelesinin bir tUrU olarak yorumlanabilir; yorumlanmaktadJr. Nitekim, Lenin'in emperyalizm kurammda, bUyUk kapitalist devletlerin birikim zorunlulugundan dolaYJ, kolonilerde bask! uygulad!klan buradaki somUrUnUn emperyal merkezlerde uygulanan somUrUden daha yogun oldugu, bunlarm sonucunda, ulusal hareketlerin dogal olarak ortaya <;~ktl9; varsaYJlmi§tlr. Kolonilerde ortaya <;~kan bu mucadeleler ilerlemeci olmu§tur. Buna, tepkisel ulusalcihk ad1 verilmektedir.125

125

James M. Blaut, The National Question-Decolonising The Theof!. :.·

Nationalism-, s. 13.


Devlet ve Kamu Yonetimi

359

Ki.ireselle§me tartt§malarmda, "mikro" veya "etnik" ulus~uluk ifadeleri de yogun olarak kullamlmaktadtr. Bu tammlamalan hatta bu yondse ortaya 9kan olu§umlan, yukanda tartl§ttgtmtz ulusalcthgm bu ikinci anlamt kapsammda degerlendirmek olanakh mtdtr? Burada yine Blaut'a ba§vurarak, ulusal hareketlerin ya basktlanmt§ i.iretici smtflann ve burjuvazinin ya ·da somi.iri.ilmi.i§ smtflann mi.icadelelerini kapsadtgmt, etnik unsurlann bir ulusal hareketin gi.idi.ileyicisi olmadtgmt soyleyebiliriz. Bu kapsamda, etnik ulusalcthktan soz edilemez. <;unki.i, ulusalcthk siyasal bir harekettir. 126 C. Kiireselle§me ve Kamu Yonetimi

Ki.ireselle§me, farkh bir ekonomik yaptya sahip ve aym zamanda bu ekonomik yapmm bir sonucu olarak yine farkh bir toplumsal orgi.itlenmenin oldugu bir toplumsal ger~eklik olarak kabul edildiginde, kamu yonetimi gibi, onceki ekonomik ve toplumsal yaptya ait bir kurumun da varhgt ve me§ruiyeti tartt§mah olacakttr. Gi.ini.imi.izde, ki.ireselle§menin, siyasetten bagtmstz olduklan varsaytlan 127 bagtmstz list kurullar, esnek istihdam yaptSI 126 gibi one 9kan yonetsel orgi.itlenmeler ve yeni ~ah§ttrma bi~imleriyle farklt bir ~agt ifade ettigi vurgulanmaktadtr. Bu yeni ~ag­ da ozellikle geli§mekte olan i.ilkelerdeki devlet-kamu yonetimi yaptlanmn, yi.iksek derecede yetkin siyasal liderlik

126 James M. Blaut, The National Queslion-Decolonising The Theory of Nationalism-, s. 44-46. 127

Seriye Sezen, "Independent Regulatory Agencies in Turkey: Are They Really Autonomous", Public Administration and Development, 2007 (in press),

s. 1-14. 126

Bknz. Onur Ender Asian, Kamu Personel Rejimi-Stalii Hukukundan Esneklige-, TODAiE Yaytm, Ankara, 2005.


360

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

ve uzman bir ekip gerektirdigi de vurgulanmaktad1r. 129 Buna kar§Ihk, kOreselle§me kapitalist veya modern toplumun yeni ve farkh l:>_ir a§amasi olarak kabul edildiginde bu kez, yukanda sayilanlar, kapitalizmin yeni bic;imleri olarak yorumlanacakt1r. Ancak her iki yorumda da, kamu yonetimi edilgen bir arac; olarak varsayilmaktad1r. TOm bu yakla§Imlarda, kamu ybnetimi, bir yandan, Oretim yapismdaki degi§iklikleri yans1tan bir arac; diger yandan ise, bu yans1tma bzelligi OstO kapah olarak kabul edilip ele§tirisi bu kabul Ozerinden yapllan bir nitelik ta§Imaktadir. DolaYJsiyla, kamu ybnetiminin kOreselle§me ile olan ili§kisi, teknolojide veya ybnetsel yapllanma bic;imlerinde ortaya <;~kan yeni ko§ullara uyum veya ko§ullan yans1tma dOzleminde kurulmaktad1r. Buradan hareket edildiginde, kOreselle§menin hangi ba§hklarda kamu ybnetimi etkiledigine ili§kin uzun bir liste s1ralamak da olanaklidir. Bunun, sbz konusu ili§kiyi ac;Iklamaktan c;ok, incelenen nesneye atfedilen niteligin dogurdugu sonuc; gibi yani yansiticihk oldugu ileri sOrO!ebilir. Daha once de belirttigimiz gibi, burada c;bzOmlemeye gene! olarak devlet bzel olarak ise, ulus-devletin katllmas1 gerekmektedir. <;OnkO, kamu ybnetimi arac; kavramla§tirmasmm ve arac; olarak sunulmasmm btesinde giri§ bb!OmOnde de belirttigimiz gibi, bic;imlendirici bir toplumsal kurumdur. Bu niteligi, devletin yap1sal parc;as1 olmaktan kazamr. Kamu ybnetiminin bic;imlendirici bir siyasal varhk olmasmdan yola <;Ikild@nda, kOreselle§me ile olan ili§ki, bir siyasal tercih veya siyasalekonomik ybnlendirme kapsammda ele ahmr. Bu ele ah§ bic;imi, kamu ybnetiminin sbz konusu etki kar§ISmda, ko129

Turgay Ergun, "Public Sector Leadership Capacity Building Through Education and Training", Excellence and Leadership in the Public Sector: The Role of Education and Training, Allan Rosenbaum ve John-Mary Kauzya (ed.), United Nations, Slovakia, 2006, s. 159.


Devlet ve Kamu Yonetimi

361

numunun saptanmast veya yeni konum edinmesini a<;tklamak baktmmdan i§levseldir. 1. Klasik Kurumsal Yakla§Im

Bu yakla§tmm temel ozelligi, kureselle§menin ortaya <;tkardtgt etkilerin veri kabul edilerek, bunlann kamu yonetimi uzerinde dogurdugu sonuc;lann ortaya konulmastdtr. Nitekim, Farazmand bu konuyla ilgili, uzun bir liste <;tkarmt§ ve aym zamanda kureselle§me ile ilgili lehte ve aleyhte goru§ler ile kureselle§menin fayda ve zararlannm stralamasmt yapmt§ttr. 130 Bu kapsamda olmak uzere, Welch ve Wong, Kyoto Sozle§mesinin uygulanmasmm kamu yonetimi orgutleri uzerindeki etkileri ile kuresel verimlilik basktlannm hukumetlerin yaptlanmast uzerindeki etkilerini c;ozumlemi§lerdir. 131 2. Post-Modern Yakla§Im

Post-modernizm, kureselle§menin toplumsal ve kUitUrel yaptsmm in§a edilmesi ve kavramsalla§tmlmast baktmmdan i§levsel bir yakla§Iffi olma ozelligi ta§tmaktadtr. Bu i§levselligin belki de en somut duzeyde ya§ama gec;irildigi alanlardan biri kamu yonetimidir. Daha once degindigimiz gibi, post-modern yakla§tmda, ele§tirilen geleneksel sosyal bilim ve kamu yonetimi yakla§tmmm en temel varsaYJmlanndan biri yani kamu yonetiminin "arac;" olma 6zelligi veri ahnmt§ ve bunun uzerinden bir ele§tiri c;erc;evesi geli§tirilmi§tir. Sir ba§ka ifadeyle, geleneksel veya klasik sosyal bilim ve kamu yonetimi yakla§tmmdaki yontemin 130

Ali

Farazmand,

"Globalization

and

Public Administration",

Public

Administration Review, Vol. 59, No. 6, November-December, 1999, s. 509522. 131

Eric W. Welch ve Wilson Wong, "Effects of Global Pressures on Public Bureaucracy Modeling a New Therotical Framework", Administration &Society, Vol. 33, No.4, September, 2001, s. 371-402.


362

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

tipik bir ozelligi olan, toplumsal gen;ekl@n yahn hali veya verili gbrunumunden hareketle kavram geli§tirilmi§ veya ele§tiri zemini olu§turulmaya <;ah§Iimi§tlr. Post-modern yakla§Imda, bu yahn veya veri ger<;eklik zemininden hareketle, kuresel donemde "eski" kamu yonetiminin me§rulugunu tarti§mah duruma getirilmek, "yeni" kamu yonetimi i<;in, "yeni" bir me§ruiyet zemini olu§turmak bakimmdan iki temel aynma gidilmi§ veya iki temel yakla§Im geli§tirilmi§tir. Bu yakla§Imlann iki ozelligi vard1r: 1. Kamu yonetimi, hem devlet hem de toplumla olan ili§kisi temelinde bu yakla§Imlar kapsamma sokulmu§tur. 2. "Eski" kamu yonetimi ger<;ekl@ ve yakla§Immdaki temel nitelikler ve hatta varsaYJmlar, kuresel donemde in§a edilmeye <;ah§Ilan kamu yonetimi ger<;ekligine me§ru bir zemin yaratmak i<;in veya yaratma yonunde yeniden yorumlanmi§ ve belirtilen <;er<;eve i<;inde bir a<;~klama ortaya konulmu§tur. Post-modern yakla§Imda, kamu yonetiminin devlet ve toplum ile olan ili§kisi bak1mmdan kavranmasi olumlu olmakla birlikte, kuresel duzenin yonetsel yap1smm in§a edilmesi gibi ideolojik bir gbrev ustlenilmesi soz konusu yakla§Imi tarti§mah hale getirmektedir. ~imdi bu yaka§Imlan sirasiyla ele alahm.

a. Ama<;sal Birlik ve Ama<;sal Devlet Yakla§IIDI

-Purposive Association and StateSpicer, Bat1 siyasal du§uncesini bi<;imlendiren en gu<;lu devlet yakla§Imimn, orta<;agdan bu yana ama<;sal birlik oldugunu ileri surmu§tUr. Ama<;sal birlik, bireylerin surekli bir ama<; ile uyumlu olarak, varhklanm surdurmek i<;in katildiklan bir siyasal ortak!Igi ifade etmektedir. Bireyler, devletin ortak amacmi surdururler. Devletin ama<;lan, tum diger ama<;sal birliklerin ama<;lannm ustUndedir. Burada dikkat edilmesi gereken konulardan biri de, devletin a-


Devlet ve Kamu Yonetimi

363

macmm i<;eriginin bnemli olmamasidir. Bu ama<;, bir dine baghhk, dogal ve insan kaynaklanm sbmi.irmek de olabilir. Onemli olan, bir ama<; <;er<;evesinde toplumsal davrani§In ortaya <;~kmastdtr. Devletin roli.i, ama<;lan ba§armak i<;in, insani ve fiziki kaynaklann, ama<;lan dogrultusunda kullamlmasmt saglamaktJr. Bunun, gi.i<;li.i bir ybnetsel apparatus ile sagland@ varsaytlmaktad1r. Bu ybnetsel ara<;, devletin ama<;larmm ba§anlmasi konusunda gerekli di.izenlemeleri yapmanm yanmda, di.izeltici onlemler de alm§tir. Yonetsel ara<;, devletin ama<;lanm etkili ve verimli olarak si.irdi.irmek i<;in, bir uzmanhk kayrtag1 olarak gereklidir. Kamu ybnetiminin varl@ da, bu yakla§Im <;er<;evesinde sbz konusu kapsamda belli bir anlamhhga kavu§maktadir. <;;unki.i, ama<;sal devlet yakla§tmmm geli§mesinde, gi.i<;li.i bir ybnetsel cihazm bnemli oldugu kabul edilir. 132 Spicer, tarihte ama<;sal birlik ve devletin brnegi olarak, 18. yi.izyii Prusya devletini verir. Devlet, burada, tanm1, sanayiyi, i<; ve di§ ticareti aynnt1h bir bi<;imde di.izenlemi§tir. 19. yi.izytlda, ama<;sal birlik yakla§tml, ni.ifus artt§I kar§Ismda, ybnetilenlerin ya§ammt daha aynntth ybnetme sorumlulugunu i.istlenmeye ba§lamt§tir. Kadmlar ve erkekler ybneticiler tarafmdan zorla boyun egdirilen bzneler degil, bnemli devlet ama<_;lanm si.irdi.irmek i<;in <;ah§tmlan kaynaklar olarak gbri.ilmi.i§ti.ir. Spicer'a gore, bu devlet yakla§Imi, modern <;agda devletin varolan ybnetsel gi.ici.inde devamh bir artt§l te§vik etmi§tir. Ybnetsel gi.i<;teki bu arti§, ama<;sal devlet yakla§Imtmn geli§mesinin nedeni olmu§tur. Prusya bi.irokrasisi, modern devletin bir prototipi olarak degerlendirilir. Ybnetenlerin ki§iliginden ayn ki§ilik-di§I 132 Michael W. Spicer, Public Administration and the State-A Postmodern Perspective-, s. 24, 26-30.


364

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

bir varhk olarak devlet di.i§i.incesi, Prusya yonetim cihaz1 kapsammda gi.ic;lendirilmi§tir. Spicer'm amac;sal devlet yakla§Imim gi.ic;lendirmek ic;in kullandigi belki de en iyi ornek kameralistlerdir. Spicer, kameralistlerin, siyasa uygulamasmm pratik teknikleri i.izerinde yogunla§mi§lar ve a<;~k olarak gi.ic;li.i bir amac;sal devlet bic;imlendirmi§lerdir. Nitekim, Frederick doneminde, planh ve yonetim merkezli bir ekonomi olu§turulmu§tur. Kameralistler, kamu yonetiminin tic; temel ilkesi olmas1 gerektigini soylemi§lerdir. Bunlar: 1. Cumhuriyetin topraklan ekilmeli ve geli§tirilmelidir, 2. mevcut sistemin zenginligi ve i.ilkede i.iretilen i.iri.inleri artJrmak ic;in olas1 her yo! bulunmahdir, 3. yonetilenlerin kapasite ve nitelikleri gozetilmelidir. Prusya'nm amac;sal devlet vizyonu, her yurtta§m konumu ve arac;lanna gore toplulugun gi.ivenligi ve refahmm geli§tirilmesi ile yi.iki.imli.i olmakt1r. Bireylerin haklan ve gorevleri, gene! refahm geli§tirilmesiyle c;atJ§tigmda, bireylerin hak ve <;Ikarlan toplulugunkine tercih edilmez. Spicer, Frederick'in yonetimin i§levini monar§i lehinde emrindekilerin karar almas1 degil, daha c;ok emrindekilerden bilgi almak amac1 c;erc;evesinde kullandigmi belirtir. Boylece, onemli hi.iki.imet kararlanm kendi kendine alabilmi§tir. Spicer'a gore, Frederick'in amac;sal devletinde kamu yonetimi pasifle§tirilmi§tir. 133 Amac;sal devlet yakla§Immda, ussalhk baskin bir ozelliktir. Mant1gm gi.ici.ine siki bir baghhk vard1r. Devlet, belli si.irekli amac;lan gerc;ekle§tiren bir olU§Um olarak kavrandigmdan, bilim de, bu amac;lann gerc;ekle§tirilmesini saglayan bir arac; durumundad1r. Bilim, kendi ic;in bilgi i.iretiminden c;ok, devletin amac;lanm ba§armak ic;in teknoloji ve diger 133

Michael W. Spicer, Public Administration and the State-A Postmodem Perspective-, s. 32-48.


Devlet ve Kamu Yonetimi

365

yenilikleri saglamt§ olacakttr. Dolaytstyla, bilimsel bilgi ile reformlar arasmda da yakm bir ili§ki vardtr. Reformcular, devletle ilgili sorunlan <;bzmek i<;in sosyal bilim bilgisinden yararlanmt§lardtr. 134 Ktsaca, ama<;sal, devlet bakt§ a<;tsmm iki ko§ulundan sbz edilebilir: 1. siyasal gi.ici.in devlette yeterli di.izeyde merkezile§mi§ olmast ve 2. liderlerin ve kamu ybneticilerinin yeterli bilgi di.izeyine sahip olmalan zorunlulugu.

b. Kamu Yonetimi Literatiiriinde Ama<;sal Devlet Yakla§Iml Spicer, Hegel ba§ta olmak i.izere Prusya ybnetim geleneginin gene) olarak kamu ybnetimi bzel olarak da ABD kamu yonetimi i.izerindeki etkisinden dolayt, literati.iri.in ama<;sal devlet yakla§tmma sahip oldugunu ileri si.irmi.i§ti.ir. Nitekim, kamu yonetiminin kurucu babalannm, i.ist yoneticinin ybnetiminde bir gi.i<; merkezile§mesini ve hiyerar§iyi savunduklanm belirtir. Wilson'un yazdtklarmda, verimlilik amacma yonelik teleocratic bir yakla§tmm belirgin oldugu; White'm da kamu yonetimini, devletin ama<;lanm ba§armada insan ve maddenin yonetimi olarak tammlamasmm benzer nitelik ta§tdtgt ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Gulick ve Taylor'un, insan davrant§tnt denetlemek i<;in ana mekanizma olarak merkezile§mi§ hiyerar§iyi vurgulamalanndan dolayt ama<;sal devlet yakla§tmma sahip olduklan savunulmu§tur. Simon ise, verimliligi ara<;sal bir iyi olarak tammlamasmdan dolayt bu kapsama sokulur. Frederickson'un yeni kamu yonetimi aktmmda da, yoneticilerin toplumsal e§itligi saglamak ile gorevlendirilmeleri,

134

Michael W. Spicer, Public Administration and the State-A Postmodem

Perspective-, s. 83-85.


366

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Spicer i<;in ama<;sal devlet baki§ a<;mda sahip olmak i<;in yeterli bir ko§uldur. 135 c. Sivil Ortakhk ve Sivil Devlet Yakla§tmt -Civil

Association and StateSivii ortakhk, kadm ve erkeklerin kendi <;tkar ve degerlerini ozgur olarak surdurmelerini saglayan bir kendiligindenliktir. Ama<;sal birlikte oldugu gibi, bireylerin davram§lannm devletin ama<;lanyla uyumlu olmasi soz konusu degildir. Kurallar bi<;imsel ili§ki duzeyindendir. Bir ama<; olmaktan <;ok, ba§kasmm ozgurlugune zarar vermemek i<;in bir sm1r olarak du§Onulmu§lerdir. Ama<;sal devlet yakla§Immda, kamu yonetimi bir bask! arac1 olarak nitelendirildiginden bu yakla§Imda kamu yonetiminin, herhangi bir siyasal hizbin etkine girip bu niteligi kazanmamasi i<;in siyasetten aynlmas1 gerektigi savunulmu§tur. Boylece, bireysel ozgurlukler daha rahat ya§anabilecektir.Sivil devlet yakla§Immm tipik ornegi olarak ABO verilir. ABD'de kamu yoneticilerinin siyasalliderlerin edilgen <;ah§anlan olmadiklan vurgulamr. Bu gelenegin tarihsel temelini daha onceki ba§hklarda ele aldigimiz ingiltere' deki sulh yargi<;l@nm olu§turdugu da kabul edilmektedir.

135 Michael W. Spicer, Public Administration and the State-A Postmodem Perspective-, s. 52-69.


SONU<; <;ah§mada, ki.ireselle§me ve kamu yonetimi ile ilgili i.ic; temel sonuca vanlmt§tir. Bunlardan ilki, kamu yonetiminin bir arac; olarak nitelendirilmesinin, ki.ireselle§me ve kamu yonetimi arasmdaki ili§kinin c;ozi.imlenememesine yo! ac;tigtdtr. Arac; tammlamast, kamu yonetimini ozel olarak siyaset gene! olarak ise ki.ireselle§menin etkilerini, dogrudan yansttan bir konumda degerlendirilmesi sonucunu dogurmaktadtr. ilgi!i literati.irde stkc;a ifade edilen, bi.irokrasinin/kamu yonetiminin makine veya bir cihaz oldugu yoni.indeki varsaytm, bir varsaytm olmaktan c;ok, yalm gerc;ekligin aynen kabul edilmesinden ba§ka bir anlam ta§tmamaktadtr. Kamu yonetiminin, liberal siyasal kuramda, "nesnel" olmast gerektigi onermesi ile <;e§itli yasal di.izenlemelerde kamu yoneticilerinin yanstzhgma ili§kin hi.iki.imler, kamu yonetimi disiplinin9e c;ah§anlar tarafmdan veri kabul edilerek benimsenmekte ve kamu yonetimi gerc;ekligi bunun i.izeriden c;ozi.imlenmeye c;ah§tlmaktadtr. Daha dogrusu, kamu yonetimi arac; olarak kabul edi!ince,


368

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

uretilen bilgi de dogal olarak, sorun-<;bzme odakh olacaktir. Bundan dolaj'I, kureselle§me ve kamu yonetimi ili§kisi belirtilen baki§ a<;Ismm bir sonucu olarak, kamu yonetiminin kureselle§me kar§Ismda uyum saglayabilmesine yonelik <;bzum onerilerini kapsamakta veya kamu yonetimindeki eksikliklerin saptanarak kuresel uygulamalara gore yeniden duzenlenmesi i<;ermektedir. Tum bunlar, ara<; kavramla§tirmasmm birer sonucudur. Bu <;ah§mada belirtilen sonu<;tan yola <;Ikiisaydi, kureselle§menin kamu yonetimini hangi konu ba§hklan altmda etkilediginin uzun bir listesini vermek gerekecekti. Ara<; nitelendirmesinin bir ba§ka bnemli sonucu da, ulus-devletin <;bzumleme di§I birakilmasldlr. Nitekim, "yans1z'' olarak kurgulanan veya oyle oldugu varsaj'Ilan kamu yonetiminin bir anlamda siyaseti temsil eden ulus-devlet baglammda tartl§llmamasl dogald1r. Kureselle§me ve kamu yonetimi ili§kisi konusunda mevcut <;bzumlemelerindeki en onemli eksiklikte, ulus-devletin bir ara kademe olarak dikkate ahnmamasldir. Tum bu handikaplan a§maya yonelik olarak, kamu ybnetimini bu <;ah§mada, bi<;imlendirici olarak adland!rdik. Bu kavram, toplumsal ger<;ekligin ortaya <;1kmasmda siyasal ve yonetsel kurumlann basit bir ara<; degil, tersine belli <;Ikarlan ta§Iyan ve ger<;ekle§mesini saglayan birer siyasal varhk olduklan varsaj'lmma dayanmaktadir. Dolaj'Isiyla, bi<;imlendiricilik, bir butun olarak devletin ve bzel olarak da kamu ybnetiminin karakteristigidir. Bu niteligi, devlet ve kamu yonetimi, kapitalizmin olu§um surecinde yani tarihsel bir zeminde kazanmi§tir. Kamu yonetiminin devletle olan ili§kisi ise, yap1sal bir birliktelik veya dolaj'Imlaj'ICI olarak temellendirmekteyiz. Ancak, devlet ve kamu yonetiminin tek ba§ma bi<;imlendirici olarak nitelendirmesi yeterli degildir. Toplumsal ger<;ekligin ortaya <;Iki§mm da tammlanmas1 gerekmektedir. Bu kapsamda,


Sonw;

369

olw~

kavrammi kulland1k. Boylece, toplumsal ger<;eklik, uretim temelinde olu§urken, devlet ve kamu yonetiminin bu ger<;ekligi bi<;imlendirdigini varsaymak olanakli olmaktadJr. Daha dogrusu, bir forma buri.indurulmektedir. DolaYisiyla, olu§ kavramla§tirmasi, devlet ve kamu yonetiminin, toplumsal ger<;ekligin olu§umunda, temel unsur olmadiklan sonucunu da dogurmaktad1r. Ancak, bu nitelendirme, devlet ve kamu yonetiminin basit bir ara<; olmadiklanm da ortaya koymaktad1r. Buradan hareket edildiginde, kureselle§me ve kamu yonetimi ili§kisinin bir etki saptamas1 ve devammda oneri geli§tirici teknisyenligin otesinde, ulus-devletin varhg1 uzerinden bir <;ozumlemeye tabi tutulmasi, bi<;imlendiricilik kavrami ile olanakli olacaktJr. <;ah§mada ula§IIan ikinci sonu<;, kureselle§me bir toplumsal degi§me olgusu olarak kabul edildiginde, genet olarak toplumsal degi§me kuramlannm tek yonlu bir a<;IklaYicihk ili§kisine sahip oldugu saptanmi§tir. Bu tek yonluIUk, Avrupa'nm otonom olarak degi§tigi buna kar§Ihk bagimh dunyanm, Avrupa-Bati eksenli bir di§a bag1mh degi§me kahb1 oldugudur. Bu ozellik yanh§ degildir. Yani, bag1mh Ulkelerin degi§me kahbmm, otonom olmadigi ger<;egi. Bununla birlikte, Avrupa veya Bat1'nm da toplumsal degi§me kahb1 otonom bir nitelik ta§Imaz. Kolonyalizm ve emperyalizm gibi etmenlerle, Bati' dakiAvrupa' daki toplumsal degi§menin bu kez tersine bir di§ bag1mhhk sonucunda ortaya <;Iktigi ileri surutebilir. Bu, kureselle§me doneminde, bag1mh Ulkelerde ger<;ekle§tirilen kamu yonetimi reformlannm dCJ§Linsel temelleri baI<Immdan <;ozumlenmesini saglayacak bir varsaYimdir. Aksi durumda, zaten bir ara<; olarak nitelendirilen kamu yonetimi, Avrupa-Bati kaynakl1 reformlara uyum saglaYICI ve degi§meye bu merkez zeminli bir gori.inume burune-


370

Kureselle:jme, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

cektir. Toplumsal degi§menin Avrupa baklmmdan tek yonli.i olmamas1 yani {\.vrupa- Bat1 toplumsal degi§me kahbmm otonom nitelik ta§Imadigi saptamas1, kamu yonetiminde degi§me sorunsahnm tarihsel bir zeminde ele ahnmasma olanak verir. Bu aym zamanda, kamu yonetimin ara<; olarak kavramla§tinlmasmm reddedilmesiyle de tutarh bir varsaYJm ozelligi ta§Ir. <;i.inki.i, reformlar teknik veya yans1z birer ger<;eklik degil, Avrupa'nm BatJ'nm iki yonli.i degi§me kahbmm sonu<;lan olarak ele ahmr. <;ah§mada ula§Iian diger sonu<;, kapitalizm ile ulus-devlet arasmda yap1sal bir ozde§lik oldugu bundan dolaYJ ki.iresel donemde ulus-devletin ozellikle Bat1h merkez kapitalist i.ilkeler baklmmdan gi.i<;lenerek varhgm1 korudugudur. Bu sonuca, ingiliz ve Frans1z egemenlik anlaYJ§lan arasmdaki fark!Ihklann ara§tmlmasi ile vanlmi§ ve ingiliz egemenlik anlaYJ§Imn, tam anlamiyla ekonomik i<;erikli bir kapitalist egemenligi banndirdigi ortaya konulmu§, Frans1z tipi hukuki egemenlik anlaYJ§lnln tek ba§ma ulusal egemenligi temsil etmedigi ileri si.iri.ilmi.i§ti.ir. Frans1z tipi egemenlik anlaYJ§I, kapitalizmin ingiltere'de dogdugu kabuli.inden hareketle, sonra ortaya <;Ikan tekrarlamr kahplann yeniden bi<;imlendirilmesini kapsamasmdan dolaYJ hukuki bir i<;erik ta§Idigi ve bag1mh i.ilkelerin ulusla§masi a<;Ismdan ornek olu§turdugu a<;Iktir. Oysa, ingiltere ve ABD'nin temsil ettigi egemenlik ger<;ek i<;erigiyle kapitalist bir nitelik ta§Imakta ve ekonomik bi.iti.inli.ik veya tek bi<;imlilik olgulanna dayanmaktad1r. Bundan dolaYJ gi.ini.imi.izde, ulusdevleti kapitalizmle yapisal ozde§lik baglammda ingiltere veya ABD'nin temsil ettigi tarti§masizdir. Bu orneklerde. ekonomi ve hukuk birbiri ile orti.i§mekte,<;akl§maktadir. Diger egemenlik anlaYJ§mda ise, zaYJf bir ekonomik zemin i.izerinde in§a edilmeye <;ah§Ilan hukuksal bir irade a<;Iklamasmm ti.im yapayhgi one <;Ikmaktadir. DolaYJSiyla, ki.i-


Sonuc;

371

reselle§menin tekelci kapitalizm oldugu da dikkate ahndlgmda, bag1mh i.ilkelerdeki hukuksal bi.iti.inli.ige dayanan egemenlik anlaYJ§lannm s1rf ekonomik olarak bag1mh ozelliklerinden dolaYJ zaYJflatllmaya uygun oldugu ve bu kapsamda ulus-devletlerin ~agmm kapand1g1 ileri si.iri.ilebilir.



KAYNAK<;A Akbulut, brsan b., Siyaset ve Yonetim ili§kisi-Kuramsal ve Ele§tirel Bir Yakld§tm-, TODAiE YaYJm, Ankara, 2005,

290 s. Akbulut, brsan b., "Turkiye'de Kamu Yonetimi incelemesini TammlaYJCI Bir Kavram bnerisi: bl<;uci.ili.ikldeametric", Amme idaresi Dergisi, Cilt 39, SaYJ 4, Arahk 2006, s. 159-193. Akbulut, brsan b., "Kamu Yonetiminde Kuramm Yoklugu ya da Yapdabilirligi Uzerine Yontemsel Bir Tarti§ma", Kamu Yonetimi- Yontem ve Sorunlar-, ~inasi Aksoy ve Y1lmaz Usti.iner (ed.), Nobel YaYJnCihk, Ankara, 2007, s.

5-29. Alam, M. Shahid, "How Advanced was Europe in 1760 after All?", Review of Radical Political Economics, Vol. 32, Nu. 4, 2000, s. 610-630. Amin, Samir, Eurocentrism, (Translated by. Russell Moore), Momhly Review Press, New York, 1989, 152 s.


374

Ki.ireselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Y6netimi

Amin, Samir, "On Jim Blaut's 'Fourteen Ninety-two", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocenterism and History, James M. Blaut, Africa World Press, Trenton, 1992, s. 81-85. Asian, Onur Ender, Kamu Personel Rejimi: Statil Hukukundan Esneklige, TODAiE VaYJm, Ankara, 2005, 447 s. Blaut, James M., The National Question-Decolonising The Theory of Nationalism-, Zed Books, London, 1987, 232 s. Blaut, James M., "Fourteen Ninety-two", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocenterism and History, James M. Blaut, Africa World Press, Trenton, 1992, s. 1-65. Blaut, James M., "Response to Comments by Amin, Dodgshon, Frank and Palan", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocenterism and History, James M. Blaut, Africa World Press, Trenton, 1992, s. 109-120. Blaut, James M., "Robert Brenner in the Tunnel of Time", Antipode: A Radical Journal of Geography, Vol. 26, s. 4, 1994, s. 1-13, (24.05.2006). Blaut, James M., "Evaluating Imperialism", Science and Society, Vol. 61, No.3, Fall, 1997, s. 382-393. Blaut, James M., "A Null Hypothesis", Conference on the Origins of the Modem World: Comparative Perspectives from the Edge of the Millenium, University of California, October 15-17, 1999, Davis, http:(/www.columbia.edu/-1np3/mydocs/Blaut/a null hypothesis. htm. s. 1-4. Blaut, James M., "Marxism and Eurocentric Diffusionism", The Political Economy of Imperialism: Critical Appraisals, Ronald Chilcote (ed.), Kluwer Academic Publishers, Boston, 1999, s. 127-140 (http://www. columbia.edu/-1 np3/mydocs(Blaut/euro marxisrn.htm).


Kaynak<;a

375

Blaut, James M., Eight Eurocentric Historians -The Colonizer's Model of the World-, Vol.2, The Guilford Press, New York, 2000, 228 s. Brancourt, Jean-Pierre, "Estat'lardan Devlete Bir Sozci.igi.in Evrimi", Devlet Kuramt, Cemal Bali Akal (der.), (<;ev. Beki Haleva ve Pmar Gi.izelyijrek), Dost Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2000, s. 177-193. Brenner, Robert, "Kapitalist Geli§menin Kokenleri: Yeni Smith'c:;i Marxizmin Ele§tirisi", 11. Tez, Kapitalizm, Az Geli§me, E§it Olmayan Geli§me,3. Kitap, Uluslararas1 YaymCihk, istanbul, 1986, s. 10-28. Brenner, Robert, "Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe", The Brenner

Debate -Agrarian Class Structure and Economic Development in Pre-Industrial Europe-, T.H. Aston ve C. H. E. Philpin (ed.), Cambridge University Press, New York, 1987, s. 10-64. Brenner, Robert, 'The Agrarian Roots of European Capitalism", The Brenner Debate- Agrarian Class

Structure and Economic Development in PreIndustrial Europe-, T.H. Aston ve C.H.E. Philpin (ed.), Cambridge University Press, New York, 1987, s. 213329. Chomsky, Noam, "Power in the Global Arena", New Left Review, Vol. 230, July-August, 1998, s. 3-25. Comninel, George C., Rethinking The French RevolutionMarxism and the Revisionist Change-, Verso, London, 1990, 223 s. Dodgshon, Robert A., "The Role of Europe in the Early Modern-World System: Parasitic or Generative?", 1492

The Debate on Colonialism - Eurocentrism and History-, J. M. Blaut, Africa World Press, Trenton, 1992, s. 85-97.


376

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Duchesne, Ricardo, "Robert Brenner on Political Accumulation and the Transition to Capitalism", Review of Radical Political Economics, VoL 33, 2001, s. 79-98. Duchesne, Ricardo, "On The Origins of Capitalism", Rethinking Marxism, VoL 14, Nu. 3, Fall, 2002, s. 129-136. Duguit, Leon, "Egemenlik ve Ozgurluk", Devlet Kuramt, Cerna! Bali Akal (der.), (<:;ev. Didem Kose ve Sedef Ko~). Dost Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2000, s. 379-395. Eralp, Atila ve Galip L. Yalman, "Azgeli§mi§lik Kuramlan ve Bir Yakla§Imm Ele§tirisi", 11. Tez Dunyada ve Tu.rkiye'de Sosyal Demokrasi, 4. Kitap, Uluslararas1 Yaymc1hk, istanbul, 1986, s. 217-230. Ergun, Turgay, "Public Sector Leadership Capacity Building Through Education and Training", Excellence and

Leadership in the Public Sector: The Role of Education and Training, Allan Rosenbaum ve JohnMary Kauzya (ed.), United Nations, Slovakia, 2006, s. 157-159. Erozden, Ozan, Ulus-Devlet,Dost Kitabevi Yaymlan, Ankara, 1997, 141 s. Etzioni, Amitai ve Eva Etzioni-Halevy (ed.), Social ChangeSources,Patterns and Consequences-, Basic Books, New York, 1973, 559 s. Farazmand, Ali "Globalization and Public Administration" Public Administration Review, Vol. 59, No. 6 November-December 1999, s. 509-522. Foster, John Bellamy, "Contradictions in the Universalization of Capitalism", Monthly Review, VoL 50, No. 11, April, 1999, s .. 29-39.


Kaynak<;a

377

Foster, John Bellamy, "Monopoly Capital and the New Globalization", Monthly Review, Vol. 53, No. 8, January, 2002, s. 1-16 (web). Foster, John Bellamy, Emperyalizmin Yeniden Ke~fi, (<;ev. <;igdem <;idamh), Devin Yaymlan, istanbul, 2005, 344

s. Frank, Andre Gunder, World Accumulation -1492-1789-, Monthly Review Press, New York, 1978, 303 s. Frank, Andre Gunder, 'The Underdevelopment of Development", The Underdevelopment of Development-Essays in Honor of Andre Gunder Frank-, Sing C. Chew ve Robert A. Denemark (ed.), Sage Publications, California, 1996, s. 17-57. Frank, Andre Gunder, ReOrient -Global Economy in the Asian Age-, University of California Press, Berkeley, 1998, 416 s. Frank, Andre Gunder ve Barry K. Gills, "5000 Y1lhk Dunya Sistemi: Disiplinler Aras1 Bir Girh(, Diinya SistemiBe~ YiizyLllLk mL, Be~ BinyLllLk mL?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (<;ev. Esin Sogancilar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 23-41. Frank, Andre Gunder, "ideolojik Ge<;i§ Tarzlan: Feodalizm, Kapitalizm, Sosyalizm", Diinya Sistemi -Be~ YiizyLllLk mL, Be~ BinyLllLk mL?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (<;ev. Esin Soganc1lar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 379-411. Giddens, Anthony, Ulus-Devlet ve $iddet, (<;ev. Cumhur Atay), Devin Yaymcihk, istanbul, 2005, 487 s. Gladden, E. N., A History of Public AdTJiinistration-from Earliest Times to the Eleventh Century Vol./-, Frank Cass, London, 1972, 269 s..


378

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

GOialp, Haldun, "Bagtmhhk ve DOnya-Sistemi Teorileri: Frank ile Wallerstein'm Ele§tirisi", 11. Tez Kapitalizm, Az Geli§me, £§it Olmayan Geli§me, 3. Kitap, Uluslararast Yaymcthk, istanbul, 1986, s. 28-49. Guier, BirgOI Ayman, "Nesnesini Arayan Disiplin: Kamu Yi:inetimi", Amme idaresi Dergisi, Cilt 27, Sayt 4, Arahk 1994, s. 3-19. Habermas, Jurgen, Kilreselle§me ve Milli Devletlerin Akibeti (Siyasi Denemeler), (<;ev. Medeni Beyazta§), Bakt§ Yaytnlan, istanbul, 2002, 168 s. Hardt, Michael ve Antonio Negri, imparatorluk, (<;ev. Abdullah Ytlmaz), Aynntt Yaytnlan, istanbul, 2003, 423 s. Harvey, David, Yeni Emperyalizm, (<;ev. HOr GuidO), Everest Yaytnlan, istanbul, 2004, 194 s. Hill, Christopher, 1640 ingiliz Devrimi, (<;ev. Neyyir Kalayctoglu), istanbul, 1983, Kaynak Yaytnlan, 88 s. Hilton, R.H., "Introduction", The Brenner Debate -Agrarian Class Structure and Economic Development in PreIndustrial Europe, (ed.) T.H. Aston ve C.H.E. Philpin, Cambridge University Press, New York, 1990, s. 1-10. Jameson, Fredric, "Globalization and Political Strategy", New Left Review, No. 4, July-August, 2000, s. 49-68. Jreisat, Jamil E., Comparative Public Administration and Policy, Westview Press, Colorado, 2002, 192 s. . Kamenka, Eugene, Bureaucracy, Basil Blackwell, Cambridge, 1989, 192 s. Kartal Filiz, 'The Rights-Bearing Citizen as a Problematic Actor of Liberal Politics: Communitarian and Republican Critics", Proceedings of the Twenty-first World


Kaynak<;a

379

Congress of Philosophy- Social and Political Philosophy, William L. McBride (ed.), Vol. 2, 2006, s. 159-163. Kiel, L. Douglas ve Euel Elliott, "Long-Wave Economic Cycles, Techno-Economic Paradigms and the Pattern of Reform in American Public Administration", Administration & Society, Vol. 30, No. 6, January 1999, s. 616-639. Kroeber, A.L., "Diffusionism", Social Change -Sources, Patterns and Consequences, Amitai Etzioni ve Eva Etzioni-Halevy (ed.), Basic Books, New York, 1973, s. 140-145. Lenin, V.I., Emperyalizm-Kapitalizmin En Yilksek A§amast,(<;ev. Cerna! Si.ireya), Sol Yaymlan, Ankara, 1998, 163

s. Magdoff, Harry, Somilrgesiz Emperyalizm, (<;ev. <;igdem <;idamh), Devin Yaymlan, istanbul, 2005, 232 s. McNeill, William, "Onsoz", Dilnya Sistemi -Be§ Yiizytlltk mt, Be§ Binytlltk mt?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (<;ev. Esin Soganctlar), imge Kitabevi Yaymlan, Ankara, 2003, s. 11-23. Oilman, Bertell, Diyalektigin Danst-Marx'm Yonteminde Adtmlar-, (<;ev. Cenk Sara<;oglu), Yordam Kitap, istanbul, 2006, 256 s. Oztekin, Ali, Siyaset Bilimine Giri§, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2003, 428 s. Palan, Ronen, 'The European Miracle of Capital Accumulation", 1492 The Debate on Colonialism, Eurocentrism and History, J.M. Blaut, Africa World Pres, Trenton, 1992, s. 97-109


380

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Panitch, Leo ve Sam Gindin, "Superintending Global Capital", New Left Review, Vol. 35, September-October, 2005, s. 101-122. Parthasarathi, Prasannan, "Rethinking Wages and Competitiveness in the Eighteenth Century: Britain and South India", Past and Present, Vol. 158, 1998, s. 79109. Pomeranz, Kenneth, The Great Divergence -Chine, Europe and the Making of the Modem Economy-, Princeton University Press, Princeton, 2000, 382 s. Ragin, Charles ve Daniel Chirot, "Immanuel Wallerstein'm Dunya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji", Tarihsel Sosyoloji Bloch'tan Wallerstein'e Gorii~ler ve Yontemler, Theda Skocpol (ed), (<;ev. Ahmet Fethi), Tarih Vakf1 Yurt Yaymlan, istanbul, 1999, s. 276-313. Rodrigue, Christine M., "James Blaut's Critique of Diffusionism through a Neolithic Lens: Animal Domestication in the Near East", This is a preprint of an article accepted for publication in Antipode, (15. 08. 2006), 03. 14. 2005, last revised, first placed on the web, 03. 13. 2005, s. 1-6. Ruccio, David F., "Globalization and Imperialism", Rethinking Marxism, Vol. 15, No.1, January, 2003, s. 79-95. Sezen, Seriye, "Independent Regulatory Agencies in Turkey: Are They Really Autonomous?", Public Administration and Development, 2007 (in Press), s. 1-14. Sfez, Lucien, "Duguit ve Devlet Kuram1: Temsil ve ileti§im", Devlet KuramL, Cerna! Bali Akal (der.), (<;ev. Ayc;a Cinic;), Dost ~itabevi Yaymlan, Ankara, 2000, s. 403425. Skocpol, Theda, "Sosyolojinin Tarihsel imgelemi", Tarihsel· Sosyoloji Bloch 'tan Wallerstein 'e Gorii§ler ve


Kaynak<;a

381

Yontemler, Theda Skocpol (ed), (~ev. Ahmet Fethi), Tarih Vakf1 Yurt Yaymlan, istanbul, 1999, s. 1-22. Skocpol, Theda, Devletler ve Toplumsal Devrimler -Fransa,

Rusya ve (in'in Ka~tla;;ttrmalt Bir (oziimlemesi-, (~ev. S. Erdem Turkozu), imge Kitabevi, Ankara, 2004, 605 s.

Spicer, Michael W., Public Administration and the State -A Postmodern Perspective-, The University of Alabama Press, 2001, Tuscaloosa, 157 s. Sweezy, Paul M., "More (or Less) on Globalization", Monthly Review, Vol. 49, No.4, September, 1997, s. 1-4. Tilly, Charles, Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin Olu;;umu, imge Kitabevi, Ankara, 2001, 445 s. Usti.iner, Ytlmaz, "Kamu Yonetimi Disiplininde Kimlik Sorunsah", Kamu Yonetimi Disiplini Sempozyum Bildirileri, Birinci Cilt, TODAiE/IIAS Yaytm, Ankara, 1995, s. 59-69. Wallerstein, Immanuel, "Dunya-Sistemleri Kavramma Kar§I Dunya-Sistemi Kavram1: Bir Ele§tiri", Oiinya SistemiBe;; Yiizytlltk m1, Be;; Binytlltk mt?-, Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills (der.), (~ev. Esin Soganc1lar), imge Kitabevi Yaytnlan, Ankara, 2003, s. 527-535. Wallerstein, Immanuel, Yeni bir Sosyal Bilim ir:;in, (~ev. Ender Abadoglu), istanbul, 2003, Aram Yaytncihk, 160 s. Wallerstein, Immanuel, Diinya Sistemleri Analizi -Bir Giri;;-, (~ev. Ender Abadoglu ve Nuri Ersoy), Aram Yaytncihk, istanbul, 2004, 164 s. Weiss, Linda, "Globalization and the Myth of the Powerless State", New Left Review, Vol. 225, SeptemberOctober, 1997, s. 3-27. Welch, Erich W. ve Wilson Wong, "Effects of Global Pressures on Public Bureaucracy Modeling a New Theoretical


382

Kureselle~me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Framework", Administration and Society, Vol. 33, No. 4, September, 2901, s. 371-402. Wood, Ellen Meiksins, The Pristine Culture of Capitalism -A

Historical Essay on Old Regimes and Modern States' Verso, 1991, London, 200 s. Wood, Ellen Meiksins ve Neal Wood, A Trumpet of SeditionPolitical Theory and the Rise of Capitalism- , New York University Press, New York, 1997, 150 s. Wood, Ellen Meiksins, "Labor, the State and Class Struggle", Monthly Review, Vol. 49, No.3, July-August, 1997, s. 1-14 (web). Wood, Ellen Meiksins, "Capitalist Change and Generational Shifts", Monthly Review, Vol. 50, No. 5, October, 1998, s. 1-9 (web). Wood, Ellen Meiksins, "The Agrarian Origins of Capitalism", . Monthly Review, Vol. 50, No.3, July/August, 1998, s. 14-31. Wood, Ellen Meiksins, "Kosovo and the New Imperialism", Monthly Review, Vol. 51, No.2, June, 1999, s. 1-5. Wood, Ellen Meiksins, "Unhappy Families: Global Capitalism in a World of Nation-State", Monthly Review, Vol. 51, No.3, July-August, 1999, s. 1-12 (web). Wood, Ellen Meiksins, "A Critique of Eurocentric AntiEurocentrism", Against the Current, Vol. XVI, No.2, May-June, 2001, s. 1-12 (24.05.2006). '

Wood, Ellen Meiksins, "A Manifesto for Global Capital?", Debating Empire, Gopal Balakrishnan (ed.), Verso, London, 2003, s. 61-83. Wood, Ellen Meiksins, Sermaye imparatorlu{Ju, (~ev. Sami Oguz), Epos Yaymlan, Ankara, 2006, 188 s.


DiZiN

A "A Multitude of Free Men Collected Together', 276,277 ABO kamu yonetimi, 4, 94, 366 ABO merkezile§mesi, 316, 320 ama<;sal birlik, 312, 363, 364 ama<;sal devlet, 5, 312, 364,366 Ama<;sal devlet, 365, 367 Amin (Samir), 47, 55, 63, 82, 100, 105, 111, 113, 116, 118, 133, 146, 238 Anglikan Kilisesi, 267, 283 ara<;, 3, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 155, 166, 174, 199, 202,231,244,252, 253, 257, 265, 296, 312, 318, 321, 323, 326,329,330,331, 350, 355, 357, 361, 362,364,365,368,370 ara<;ci yakla§Im, 6 Avrupac1-Marxizm, 129, 133, 134, 137, 149, 168,182,223 Avrupa-merkezci yayiimacihk kuram1,

104, 121, 122, 124, 129, 139 Avrupa-merkezcilik, 31, 32, 53, 100, 103, 119, 131, 146,186,188,198,331

B bi<;imlendirici, 12, 161,

176, 199, 248, 253, 278, 289, 304, 313, 334,355,361,369 bi<;imleni§, 6, 12, 14, 28, 39 Blaut (James M.), 14, 33, 40, 58, 63,91,92, 104, 105, 107, 108, 109, 111, 112, 114, 115, 116, 117, 119, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 205, 207, 208, 210, 213, 219, 223, 224, 226, 228, 238, 341, 349, 352,358,359,360 Bodin (Jean), 172, 27 4, 277, 278, 296, 297, 304,306,308,321


384

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

Brenner (Robert), 14, 29,

<;in, 51, 56, 60, 106, 108,

37, 46, 81, 83, 87, ~9. 91, 125, 137, 138, 143, 164, 166, 186, 187, 188, 189, 192, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210,211,212,213, 214, 216, 218, 219, 221' 222, 223, 224, 226, 228, 229, 232, 261' 265, 269, 292, 293, 295, 299, 300, 301,302,303 Brenner tarti§masi, 166, 187,188,201,205 bi.irokrasi, 6, 7,8, 11, 146, 148, 156, 160, 231' 250,253,256,322,329

117, 122, 127, 149, 150, 155, 180, 230, 231, 232, 233, 237, 239, 240, 241, 242, 243, 256, 298, 301, 302, 310, 311, 312, 321,322,347,352 <;itleme hareketi, 54, 198, 214, 273, 287, 289, 292, 293, 294, 295, 316,344

C-<; civil association, 284 cografi indirgemecilik, 144

Common Law, 280 corporate entity, 172 Corporate Entity, 304 Cromwell, 61,268, 269,

279

Crown in Parliament, 27 4 <;evrimsel di.i§i.i§, 29, 77,

92 <;evrimsel yi.ikseli§, 62, 65, 77 <;evrimsellik, 28, 38, 46,

53,65,92,218,247

D devlet ve kamu yonetimi,

187, 199, 229, 255, 264, 312, 321, 323, 329, 332, 334, 336, 351,369 di§ olu§, 27, 28, 30, 33, 38,39,40,44,47,85, 125, 151, 153, 156, 157, 158, 184,194,201, 244,246,247,339 Dogu Avrupa, 61, 63, 78, 114,206,218,219,222 Dogu Despotizmi, 233, 256 Duguit (Leon), 308, 309 Di.inya sistemi kuram1, 75 Di.inya-sistemleri, 79, 80, 82,83,86

E-F ekonomi-di§I zor, 18, 297


Dizin

ekonomik bi.iti.inle§me, 81, 258,357 emperyalizm, 24, 41, 168, 181, 185, 197, 230, 240, 261, 315, 336, 338, 339, 341' 342, 343,344,359,370 enclosure, 292 engrossing, 292 etnik ulusalcihk, 357, 360

Eurocentric Diffusionism, 100, 119, 121, 130, 132, 133, 134, 135, 136, 137 Euro-Marxism, 129 feodalite, 207, 245, 272, 301,303 feodalizm, 37, 45, 112, 132, 134, 139, 163, 187, 207, 224, 299, 303,349 Frank (Andre Gunder), 34, 42,43,44,45,46,47, 48,49,50,51,52,53, 54, 56,57,58,59,60, 61,62, 63, 64,65,66, 67,68, 69, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 79,80,81, 82,84,85,87,91,92, 101, 102, 103, 105, 107, 108, 109, 110, 111, 114, 118, 126, 128, 130, 133, 134, 138, 140, 146, 147, 149, 150, 152, 155, 164, 197, 221,222, 223,237,238,293,338

385

Frans1z Devrimi, 61, 64, 185,241,307,310 Frans1z merkezile§mesi, 269, 295, 297, 299, 303,310,312 Frans1z mutlak<;1hgl, 170 freehold, 213,214,281 freeholder, 191

G-H Gelenek hukuku, 280 geli§tirme, 8, 25, 143, 192, 193, 194, 260, 287' 289, 290,292,301,315 Giddens (Anthony), 327, 328,329,330,351,352 gi.ic;ler aynhg1, 7, 317, 320

H-1-J Hegel (Friedrich), 91, 171, 366 hegemonik ge<;i§, 46, 53, 65, 79 Hindistan, 51, 52, 63, 65, 69, 70, 71, 72, 73, 76, 79,102,106,108,113, 114, 116, 133, 134, 142, 155 Hobbes (Thomas), 274, 278,284,294 ic; olu§, 24, 25, 30, 35, 38, -40, 89, 161, 162, 164, 166,205,229,246 imparatorluk, 76, 129, 256,344


386

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

improvement, 143, 193,

194 ingiliz egemenlik kuram1,

274,275,276,296 ingiliz merkezile§mesi, 263,

265, 266, 267' 268, 272,274,282,283, 285, 287, 295, 297, 304,312,320,357 Jameson (Fredrick), 334, 335,336

K kamu yonetimi, 1, 3, 4, 6,

7, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 15,20,24,25,26,29, 35,40,92,93,95,96, 99, 101, 124, 137, 146, 151, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 160, 162, 166, 167, 174, 184, 187, 199, 200, 229, 231, 238, 244, 246, 250, 253, 254, 256, 262, 265, 284, 287,310,318,321, 322, 323, 325, 326, 327' 328, 329, 330, 331' 333, 354, 355, 356, 357, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366,367,368,370

Kamuyonetsel, 229, 237 kirac1, 106, 188, 190, 203,

206, 208, 214, 223, 263,272 kolonisizle§tirme, 127, 135, 332 kolonyalizm, 53, 57, 65, 66, 74, 120, 122, 132, 135, 136, 149, 152, 118,185, 197,198, 230, 240, 261, 262, 314, 338,358,370 Kondratieff, 53, 97 ki.ireselle§me, 3, 6, 14, 15, 17, 19, 23, 27, 31, 33, 35,40, 80,100,127, 136, 152, 170, 173, 200, 247, 249, 250, 251, 254, 258, 259, 260, 261' 262, 263, 264, 284, 295, 314, 323, 325, 330, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 342, 344, 345, 346, 348, 349, 350, 351, 356, 360, 361,362,368,369,370

L leaseholder, 191 Lenin (V.I), 130, 340, 341,

348,359 Locke (John), 176, 264,

287' 288, 289, 290,


Dizin

292,294,315,317, 339,340

387

Palan (Ronen), 32, 33,

105, 117, 138, 139, 144,145,146,238

M-N

plantasyon ekonomisi, 57,

Marx (Karl), 130, 132, 134, 139, 141, 144, 150, 163, 164, 166, 167, 186, 187 McNeill (William), 33, 34, 43,44 merkez-<;evre, 42, 43, 47, 55,65, 79,81,85,92, 118 Mixed Constitution, 264 mutlak<;Ihk, 61 , 171 , 269, 303,304,307 Napolyon, 308, 310, 311 Neo-Smith<;ilik, 223 nesnel, 18, 20, 23, 24, 154, 161, 163, 179, 188, 202, 218, 230, 250,253,256,368

popi.iler egemenlik, 275,

0-P-R

sermaye, 9, 38, 45, 46, 47,

olu~. 6, 12,14, 27, 30, 35,

38, 75,92, 124,125, 151,159, 164, 166, 203, 229, 244, 246, 249, 305,369 ortak kurumlar, 172, 272, 277,280,297,304,306 otonom toplumsal geli~me, 132

113,315 318,320 post-modern yakla~1m,

177,355,362 proto-kapitalizm, 104, 113,

117, 128, 141 Prusya, 5, 236, 240, 242,

243,322,364,366 purposive state, 5 re-export, 67,68, 69, 71, 72, 74 Roma imparatorlugu, 132, 155, 280, 308, 317, 318,320,344

s serflik, 106, 187, 205, 213,

219,222,303 48,50,51,53,54,55, 57, 58, 61, 62,63, 65, 66,69, 72, 73, 75, 79, 81, 84, 85, 88,91,92, 95, 103, 104, 105, 109, 111, 113, 114, 117, 118, 137, 141, 152, 164, 183, 200, 211, -217,224,233,248, 260, 271, 295, 316, 327' 330, 339, 341'


388

Kilreselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

343, 344, 345, 346, 347,353 sermaye birikimi, 9, 45,-46, 47,48, 50,51,53,54, 55,58,62,65,69, 73, 75, 79,85,89,92,96, 103, 104, 105, 109, 111,113,114,117, 141, 152, 164,224, 272,316,339,343,353 sivil devlet, 15,312,317, 333,367 sivil ortakhk, 284, 312, 317,367 siyasal bi.iti.inle§me, 171, 259 Skocpol, 38, 80, 103, 179, 180, 185, 230, 231, 232, 233, 236, 237, 238, 239, 240, 241' 242, 243, 256, 298, 301, 302, 310, 311, 312,321,322 Smith (Thomas), 81, 83, 88,89, 172,266,267, 276,277,279,305 soyutlama di.izeyi, 161, 246 soyutlama di.izeyleri, 164, 166,246,349 Spicer (Michael), 4, 6, 285, 287,317,318,319, 363,364,365,366,367 Stuart (Monar~isi), 267, 285,294 Sulh yargi<;hgi, 284, 285

T tanm kapitalizmi, 189, 304 tarihsel ozgi.inli.ik, 199 tek bi<;imli tarih, 124, 125, 126,138,223 Temel birikim, 47, 53 tenant, 106, 190 The West... The Rest, 146, 147 Tilly (Charles), 36, 38, 185, 230, 233, 234, 235, 236,237,316,327, 328,330 toplumsal bi.iti.inle§me, 172,258,357 toplumsal degi§me, 4, 14, 2~32,4~ 114, 11~ 128, 137, 138, 149, 150, 151, 153, 156, 157, 163, 167, 169, 171, 176, 177, 178, 182, 184, 199, 201, 240, 246, 263, 297' 313, 331, 336, 338, 339,370 toplumsal doni.i§i.im, 40, 180,182,263,333 toplumsal ger<;eklik, 12, 18,21,24,27,38,44, 154, 158, 161, 164, 166, 168, 173, 182, 245, 251' 254, 255, 260, 296, 298, 303, 305,360,369

j


Dizin

toprak soylusu, 150, 188, 193, 203, 207, 213, 214,282,291,303,304 Tunnel History, 125

U-U ulusal egemenlik, 309, 314 ulusal piyasa, 259, 261, 270,310,316,320,357 ulus<;uluk, 360 ulus-devlet, 4, 6, 14, 15, 23,39,60, 80, 84,104, 131, 170, 173, 199, 229, 230, 234, 235, 237, 239, 247, 248, 250, 253, 255, 256, 257, 259, 262, 263, 264,266,278,287, 295, 296, 297' 304, 309,310,316,319, 325, 327, 328, 329, 330, 332, 334, 335, 336,347,348,349, 351' 353, 355, 356, 361,369,371 ulusla§ma, 355, 356, 357 ussal, 7, 53, 91, 93, 129, 131, 147, 149, 150, 156, 174,224,271, 276,279,289,321, 323,339 ussalhk, 97, 131, 225, 365 i.iretim bi<;imi, 12, 18, 24, 28,30,37,38,40, 55, 63, 78, 83, 105, 106, 117,127,132,135,

389

142, 144, 150, 161, 164, 168, 179, 186, 187,188,199,203, 204, 226, 230, 244, 245, 255, 262, 269, 288, 296, 298, 304, 312,323, 333,341, 343,349,351,352

w Wallerstein (Immanuel), 42,47,55, 79,80, 81, 82,83, 84,85,86,87, 91, 92, 100, 128, 138, 152, 154, 162, 169, 178, 179, 185,223, 261,345,352,354 Weber (Max), 7, 8, 32, 39, 124, 130, 146, 147, 148, 149, 150, 256, 321 Weiss (inda), 346, 347, 348 Wilson (Woodrow), 5, 97, 362,366 Wood (Ellen M.), 13, 15, 138, 139, 140, 141, 142, 144, 164, 170, 171, 173, 175, 176, 181, 182, 183, 184, 188, 189, 190, 191, 192, 194, 195, 196, 197, 198, 203, 216, 228, 232, 235, 236, 237, 238, 263, 265, 267' 268, 271' 272, 273, 274, 275, 276,


390

Kureselle§me, Ulus-Devlet ve Kamu Yonetimi

277. 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 302, 305, 306, 307, 308, 313,317,318,319, 320, 332, 333, 337' 338, 339, 340, 345, 346,348,354,357

Y-Z yap1sal doni.l§i.Jm, 60 Yeni emperyalizm, 343 yonetsel ger~eklik, 94, 158, 246,250 yonetsel gu~. 27 4, 328, 330 yurtta§hk, 257, 259

zor, 2, 12, 25, 38, 44, 112, 114, 174, 179,220, 230, 233, 235, 284, 299, 301, 314, 317, 320,327,330,331,355

1492 1492,33,46, 58, 59, 63, 68, 70, 73, 103, 104, 105, 106, 108, 109, 111,112,115,116, 118, 127, 135, 139, 141,145,227,238,293 1492 tarti§masi, 103, 104, 118, 127



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.