Kad›n ve K›skançl›k
Women and Jealousy Uzm. Dr. Sema Gülen Yozgat Devlet Hastanesi Psikiyatri Klini¤i
K›skançl›¤›n sistematik olarak de¤erlendirilmesi birçok faktörden dolay› zordur. ‹lk olarak ortaya ç›k›fl› çeflitli formlarda olabilir ve kiflisel farkl›l›klar gösterebilir. ‹kin-
özet K›skançl›k, s›kl›kla kiflinin partneriyle gerçek ya da hayalî rakibi aras›ndaki romantik iliflkinin do¤urdu¤u tehditten kaynaklan›r. K›skançl›k, kad›n ve erkek için farkl› m›d›r sorusuna cevap bulmak bu makalenin temel amac›d›r. Cinsler aras› fark sorunu, son zamanlarda, hemen her alanda karfl›m›za ç›kmaktad›r. Kad›nlar ve erkekler aras›ndaki farka odaklanan yeni paradigman›n getirdi¤i de¤iflikliklerden ayr› olarak, öteden beri popüler alg›da da kad›nlar›n ve erkeklerin k›skançl›k yönünden önemli ayr›mlara sahip olduklar› fleklinde yayg›n bir inanç vard›r. Kad›nlar ve erkekler aras›nda k›skançl›k yönünden bir fark olup olmad›¤› sorusuna tutarl› ve spekülasyondan uzak bir cevab›, daha çok evrimsel psikoloji ve psikiyatriden üretilmifl yaklafl›mlardan yararlanarak verebiliriz. anahtar kelimeler: K›skançl›k, Cinsiyet, Psikoloji
cisi, birçok insan bundan utanarak bu durumu, bask›lama, inkâr etme, örtme ya da gizleme e¤iliminde olabilir. Bu güçlükler nedeniyle uzun zamand›r ihmal edilmifl olsa da son y›llarda psikiyatristler, psikologlar ve sosyologlar k›skançl›¤›n ortaya ç›k›fl› ve yaflan›fl›na özellikle dikkat çekmektedirler.
K›skançl›¤›n Psikiyatriden Görülen Fenomenolojisi Sharpteen ve Kirkpatrick (1997)’in bir çal›flmas›nda, deneklerden “k›skançl›k hissettikleri zaman ne düflündüklerini, ne yapt›klar›n›, k›skançl›¤›n hangi durumlarda ortaya ç›kt›¤›n›” listelemeleri istenmifltir. Sonuç olarak, denekler, incinmifllik, tehdit yaflama duygusu, güvensiz hissetme, reddedilmifl hissetme, öfke, hayal k›r›kl›¤›, depre-
abstract Jealousy frequently arises from the threat of a romantic relation between one’s mate and real or imaginary rival. Is there a difference between the sexes about jealousy? Recently, the problem of differency between the sexes is to be faced almost in every field. On the other hand, while the alterations, which originate from this new paradigm that focuses on the differences between the sexes, are to be discriminated; at all times there has been a prevalent confidence in popular perception which is related to the conciderable differentiation between men and women about jealousy. A consistent and non-speculative answer to the question, whether there is a difference between the sexes about the jealousy, should be given when evolutionary psychologic and psychiatric approaches are beter utilized. key words: Jealousy, Sex, Psychology
sif hissetme, üzüntü, gücenmifllik duyumsad›klar›n› söylemifllerdir. Partnerden sürekli güvence isteme, partnerin karfl› cinsle fazla ilgilendi¤ini düflünme, partnerle tart›flma, çabuk sonuçlara varma e¤ilimi, baflka insanlarla konuyu paylaflma, partneri izleme, partneri k›skand›rmaya çal›flma, partnere iyi davranma bu bireylerde gözlenen davran›fllar olarak bulunmufltur. Bu araflt›rmac›lar, bu bulgulara dayanarak bir k›skançl›k prototipi oluflturulabilece¤ini, bu prototipte bahsedilen özellikler kifliden kifliye de¤ifliklik gösterse de baz›lar›n›n herkes için ayn› kald›¤›n› ve duygusal, biliflsel, davran›flsal ve durumsal uzant›lar›n›n ortak olarak yafland›¤›n› ileri sürmüfllerdir. K›skançl›¤› tan›mlarken, hasetten fark›n› görmek gerekir.
at›f / citation Gülen, S. (2006). Kad›n ve k›skançl›k. Kad›n Çal›flmalar› Dergisi, 1 (2), s. 90-97.
Her iki duygu da arzu edilen bir ödül üzerine rakiple mücadeleyi içermektedir. Haset ödülü elde etmek için duyulan arzudan kaynaklan›rken, k›skançl›k onu kay-
Kad›n ve K›skançl›k
betme duygusundan kaynaklanmaktad›r. Haset sahip olmamakla, k›skançl›k ise sahip olmakla iliflkilidir. Haset, arzulanan bir fleyin baflka birine ait oldu¤u ve bize de¤il de ona haz verdi¤i inanc›n›n yol açt›¤› k›zg›n bir duygudur. Haset, istenen fleyi sahibinden almaya, bozmaya yönelir. Haset, iki kifli aras›ndad›r, k›skançl›k üç kifliyi ilgilendirir. K›skanç kifli de¤erli bir iliflkiye karfl› tehdit olufltu¤unda ve üçüncü kifli taraf›ndan buna sahip olundu¤unda tepki gösterir. Bu tehdit gerçek ya da hayalî olabilir. Özellikle konuflma dilinde haset, k›skançl›kla kar›flmaktad›r. Bunun nedenlerinden birisi, k›skançl›¤›n hasedin bir parças›n› içermesidir. Bunun kardefl rekabetinden kaynakland›¤›n› öne sürenler de vard›r. ‹kincisi, hasedin k›skançl›¤a göre daha olumsuz içeri¤inin olmas› nedeniyle konuflma dilinde, daha yumuflak olan k›skançl›k olarak telaffuz edilmesidir. K›skançl›k karfl›s›nda insanlar›n genel tavr›, hasede gösterilen tav›rdan farkl› olup ço¤u kere daha yumuflakt›r. Hatta baz› ülkelerde, k›skançl›k sebebiyle ifllenen cinayetlere daha az ceza verilir. Normal k›skançl›¤›, patolojik olandan yani sanr›sal (delusinal, hezeyanl›) bozukluk denilen ruhsal hastal›kta görülen k›skançl›ktan ay›rt etmek gerekir. Normal k›skançl›k iliflkiye yönelik gerçek bir tehdide dayan›r. Sanr›sal k›skançl›k ise olas› bir tehdit yoklu¤unda bile ›srarla var olur. K›skançl›k uç biçimlerde görüldü¤ü zaman ya da art›k bir hastal›k hâlini ald›¤› zaman ne olur? En a¤›r k›skançl›k patolojisi diyebilece¤imiz, k›skançl›k tipi sanr›sal bozukluk, Ruhsal Bozukluklar›n Tan›sal ve ‹statiksel Elkitab› DSM-IV’te flöyle tan›mlanm›flt›r: “Bireyin sanr›s›, eflinin ya da sevgilisinin sadakatsizli¤i üzerinedir. Bu inanca geçerli bir neden üzerine var›lmam›flt›r ve ufak tefek delillerle (buruflmufl elbise veya çarflaflar üzerinde leke gibi) desteklenen yanl›fl sonuç ç›karma üzerine kuruludur. Sanr›l› kifli, efli ya da sevgilisiyle
yüzleflerek hayal etti¤i sadakatsizlik olay›na müdahele eder (Eflin hareketlerinin k›s›tlar, gizlice takip eder, hayalî sevgiliyi soruflturur, efle sald›r›r).” (Köro¤lu & Aydemir, 1994: 372-380). K›skançl›¤›n sanr›sal bozukluk d›fl›ndaki hastal›kl› biçimlerinden birisi de paranoid kiflilik bozuklu¤u olan kimselerde görülenidir. Temel özelli¤i flüphecilik ve düflmanl›k hisleri olan paranoid kiflilik bozuklu¤unun kriterlerinden birisi de patolojik k›skançl›kt›r. Böyle bir bozuklu¤u olan kifli, haks›z yere kar›s›n›n/kocas›n›n ya da cinsel eflinin sadakatsizli¤i ile ilgili kuflkulara s›k s›k kap›l›r. K›skançl›klar›n› desteklemek için kendisine göre çok önemli sayd›¤› ama sa¤l›kl› insanlar için önemsiz deliller toplayabilir. Yak›n iliflkilerini tamamen kontrol alt›na alarak ihanete u¤ramaktan kaç›nmak isterler ve partnerlerine sürekli nerede olduklar›, hareketleri, niyetleri ve sadakatleri hakk›nda soru sorarlar.
K›skançl›¤›n Bireysel Psikodinami¤i K›skançl›¤›n gelifliminde bireysel psikolojideki farkl›l›klar çok önem tafl›r. Hangi kiflilerde daha kolay k›skançl›k ortaya ç›kt›¤›na iliflkin baz› ampirik bulgular vard›r. K›skançl›kla ba¤lant›s› konusunda en çok çal›fl›lan kavramlardan birisi öz sayg›d›r. Düflük öz sayg›s› olan bireyler, partnerleri ile bir baflkas› aras›nda gerçek ya da hayalî bir iliflki yorumlama e¤ilimindedirler. Bundan dolay› k›skançl›¤› daha çok yaflarlar (Melamed, 1991). Benzer flekilde çok k›skanç insanlar ba¤›ml›, bunalt›l›, onay ihtiyac› içinde olan, çok kolay memnuniyetsiz hâle gelen kiflilerdir. Öz sayg›s› eksik, ba¤›ml›, bunalt›l›, hoflnutsuz bu insanlarda k›skançl›¤›n daha çok ortaya ç›kmas› ise muhtemelen afla¤›da anlataca¤›m›z psikodinamik özelliklere onlar›n psikolojisinin daha yatk›n olmas›yla ba¤lant›l›d›r.
Judith Goldstein K›skançl›k adl› tablosunda k›skançl›¤›n bireyler üzerindeki etkisini resmediyor. <
K›skançl›k duygusu, psikolojide ilkel savunma düzenekleri olarak
women’s studies journal y year 2006 y issue 2
91
Sema Gülen
bilinen yans›tma (projection) ve gerileme (regressi-
bas›n› aldat›p onun ölümüne neden olan annesin-
on) düzenekleri afl›r› oranda kullan›ld›¤›nda ve bun-
den nefret etmektedir. Babas›n›n ölümünün öcünü
lar›n sonucu olarak, d›fl dünya ve gerçekler ile sapt›-
almak için erkek kardeflini annesini öldürmeye ikna
r›larak iliflki kuruldu¤unda sanr› (delusion, hezeyan)
eder. Freud’a göre her çocuk Ödipus ve Elektra’n›n
niteli¤ini al›r. Freud, sanr› düzeyine gelmifl k›skançl›-
ac›s›n›n bir k›sm›n› yaflar. O¤lan annesine, k›z baba-
¤›n bilinç d›fl›ndaki efl cinsel arzulardan köken ald›-
s›na afl›kt›r. Ancak her ikisinin de kaç›n›lmaz bir ra-
¤›na inan›yordu. Bu korkutucu bilinç d›fl› dürtülerin
kibi vard›r: O¤lan için annesi, k›z için babas›. O¤-
savuflturulmas› için psikolojisinin yapt›¤› manevra
lan, babas›n›n kendisine k›zmas›ndan korkmaktad›r.
(yani yans›tma ve regresyon düzenekleri) sayesinde,
Bu endifleden, babas›yla özdeflleflip, onun gibi bir
kifli kendi içindeki kargaflay›, karfl›s›ndakine aktara-
adam olarak kurtulmaya çal›fl›r. K›z çocuk annesinin
rak k›skançl›k düflünceleri ile u¤raflmaya bafllar ve
avantaj›n› k›skanmakta ve onunla özdeflleflerek bu-
böylece “O erke¤i sevmiyorum, eflim onu seviyor.”
nun üstesinden gelmektedir. Kayb›n yaratt›¤› ac›,
düflüncesine kap›l›r. Ancak Freud’un bu savlar› klinik
güçsüzlük, istedikleri her fleyi elde edemeyecekleri-
gözlemlerle desteklenmemektedir ve bu nedenle
ni fark etmek ve baflar›l› bir rakibe duyduklar› düfl-
ça¤dafl psikiyatride kullan›lmazlar.
manl›k onlar›n psikolojisine ifllemifltir; bunlar yetifl-
Daha önce birbirinden fark›na ve benzerli¤ine iflaret etti¤imiz haset ve k›skançl›¤›n bireyin psikolojik geliflimi-
kinlik döneminde benzer bir aflk üçgenine rastlad›klar›nda tekrar ortaya ç›kabilir.
nin farkl› safhalar›nda ortaya ç›kt›¤› görülmektedir. Melanie Klein (1986)’e göre hasedin kökeni, bebe¤in anneyle bir oldu¤u, o herkesi d›fllayan en eski iliflkide yatmaktad›r. Haset, bebe¤in çaresiz oldu¤u, do¤umdan bir yafl›na kadar olan zaman içinde geliflir. Haset duyulan ilk nesne, bebe¤in kendisini besleyen memedir. Çünkü bebek, bu memede kendi arzulad›¤› her fleyin bulundu¤unu, memenin s›n›rs›z süt ve sevgi verebilece¤ini, ama bunlar› kendi doyumu için al›koydu¤unu sanmaktad›r. Aç bebe¤in deneyimledi¤i engellenme ve çaresizlik duygular› hasedin köklerini oluflturur. K›skançl›k, anne-baba-çocuk üçgeninin kuruldu¤u, ödipal safhadaki duygusal deneyimlerden kaynaklanmaktad›r. Freud’a göre, ödipal safha çok karmafl›kt›r. Özetle söyleyecek olursak, ödipal safhada çocuklar cinselli¤in ilk hazlar›n› yaflamaktad›r. Cinsel istek, karfl› cinsten en yak›n kifliye yönelmektedir. Bir o¤lan çocu¤u için bu annesi, k›z çocu¤u için babas›d›r. Çocu¤un rakip olarak alg›lad›¤› kifliye karfl› duydu¤u düflmanl›¤a cinsel duygular efllik eder. Bu rekabet erkek çocuklarda Ödipus kompleksinin, k›z çocuklarda Elektra kompleksinin kökleridir. Ödipus ve Elektra, Yunan mitolojisinin trajik kahramanlar›d›r. Ödipus bilmeden babas›n› öldürür ve annesiyle evlenir. Elektra babas›n› sevmekte ve ba92
kad›n çal›flmalar› dergisi y y›l 2006 y say› 2
K›skançl›¤›n ‹liflkisel Kökenleri K›skançl›¤›n bireyin psikolojisine ait psikodinamik özelliklerinin yan› s›ra bir de do¤rudan do¤ruya iliflkinin kendisiyle ilgili olan boyutundan söz edebiliriz. ‹liflki deyince de öncelikle bir kimsenin efl seçimindeki tavr›n› sorgulamal›, niye bir baflkas›n› de¤il de onu efl ya da iliflki kiflisi olarak seçti¤ini a盤a ç›karmal›y›z. Araflt›rmac›lar kimin kimi efl olarak seçti¤ini incelediklerinde efller aras›nda aile, e¤itim, din, ebeveynlerin evlilik durumlar›, zekâ, sosyal yaflamdan zevk alma, yaln›z olma e¤ilimi gibi pek çok de¤iflkenin benzer oldu¤unu görmüfller ve bu benzerli¤in efl seçiminde temel rolü oynad›¤› sonucuna varm›fllard›r (Kay, Fulker, Carey & Nagoshi, 1988). Bu bulguyu biraz daha derinlefltirdi¤imizde asl›nda efl seçimindeki duygusal tercihimizin içselleflmifl romantik imgeye dayand›¤›n› söylemek mümkündür (Pines, 1992). Bu romantik imgeyi, yaflam›m›z›n çok erken y›llar›nda gelifltiririz. Bizi yetifltiren insanlar›n olumlu ve olumsuz özellikleri romantik imgelerin temellerini infla ederler. Romantik imgelerimiz bizi yetifltiren insanlar›n olumsuz özelliklerinden daha çok etkilenir. Bunun nedeni bizim bu özellikleri, yaflam›m›z›n bitmeyen ifli gibi görmemizden ve bu ifli bir biçimde sonraki y›llarda mutlaka çözmemiz gereken bir görev olarak önümüze koyma-
Kad›n ve K›skançl›k
m›zdan kaynaklan›r. Biz yetiflkinler, geliflimini aç›klamaya çal›flan teoriler gündelik ve duygusal iliflkilerimiz s›psikolojik ve sosyokültürel etkenler ras›nda, ço¤u zaman fark etmesek aras›ndaki etkileflime vurgu yaparlar. de ve iliflkilerimizi tesadüf vs. gibi Partnerler aras›ndaki daha derin ve nedenlerle aç›klamaya kalksak da spontane paylafl›m için süresi iliflkiye asl›nda her zaman romantik imgegöre de¤iflmekle birlikte belli bir zamize en uygun kifliyi arar›z. Ço¤unmana ihtiyaç vard›r. Buna ra¤men yelukla onu buldu¤umuz ya da bulduni bafllam›fl iliflkilerde k›skançl›k da¤umuzu sand›¤›m›zda kendimizi aflha azd›r (White, 1981). K›skançl›k var ka yakalanm›fl hissederiz. Romantik olan bir iliflkiyi tehdide tepki oldu¤u imgemize uyan kifli, bizim çocukluk için, bafllang›ç döneminde henüz travmalar›m›zla bafl etmemize en gerçek bir iliflki olmad›¤›ndan ortaya yard›mc› olacak kiflidir ayn› zamanç›kan duygu, k›skançl›ktan daha çok K›skançl›k var olan bir iliflkiyi tehdide tepki da. Babas› annesine sad›k olmayan rekabet duygusudur. Bu dönemde oldu¤u için, bafllang›ç döneminde henüz gerçek bir iliflki olmad›¤›ndan ortaya ç›kan duygu, bir kad›n, sad›k olaca¤›ndan emin k›skançl›k ortaya ç›ksa bile, çok y›k›k›skançl›ktan daha çok rekabet duygusudur. < oldu¤u kifliyi aramas› gerekirken tac› oldu¤u için h›zla partnere nefrete mamen babas›na benzer bir adam› dönüflür. ‹liflki ilerledikçe iletiflimin seçebilir. Asl›nda çocukluk travmas›n› tekrar etmek isderinli¤i, eflsizli¤i, etkinli¤i, yumuflakl›¤›, do¤all›¤› artemiyordur, fakat ona babas›n› hat›rlatacak bir erkek, tar; iliflki de¤er kazan›r. De¤erli bir iliflki herhangi bir ona babas›ndan alamad›klar›n› verebilir. Böyle bir ertehdit varl›¤›nda ortaya ç›kan k›skançl›k gibi yo¤un kekle evlenir. Çünkü bu erkek babas›na benzemekteduygusal reaksiyonla yönlenme noktas›na gelebilir. dir. Fakat onun flu anda en fazla istedi¤i babas›n›n ‹yi temelli iliflkilerde k›skançl›k daha azd›r. ‹liflkide ona davrand›¤› gibi davranmamas›d›r. Kocas›ndan sadenge sa¤lanmad›ysa ve belirsiz bir iliflki varsa k›sd›k bir koca olmas›n›, çocukken elde edemedi¤i gükançl›¤a neden olacak flüphe ortaya ç›kar. Çocuksuz, venlik duygusunu vermesini ister. Pek ço¤umuz çobirbirine daha fazla ba¤›ml› çiftlerde daha çok k›scuklu¤umuzdan gelen bir duyarl›l›k ve incinebilirli¤e kançl›k gözlenmifltir (Aune & Comstock, 1997). sahibizdir. Bu incinebilirli¤imizi güvensizlik ve korkularla tecrübe ederiz. Afl›k oldu¤umuzda ve aflk›m›z Kad›nlar Erkeklerden Daha Fazla m› K›skanç? karfl›l›kl› ise bu incinebilirlikler yok olur. Tüm kusurCinsler aras› fark sorunu, son zamanlarda, hemen lar›m›za ra¤men sevilebiliyoruzdur. Kendimizi tam ve her alanda karfl›m›za ç›kmaktad›r. Kad›n ve erkek güvende hissederiz. Fakat aflk sars›ld›¤›nda sonsuza aras›ndaki eflitlikçi bak›fl›n yerini fark› vurgulayan kadar yok oldu¤unu sand›¤›m›z korkular ve güvensizbak›fl›n almas›, kad›n ve erkek beyninde farkl› yalikler geri gelir. Sevdi¤imiz insan bizi terk edecektir ve bizim için asla umut yoktur. Kendimizde daha önp›sal ve ifllevsel özellikler bulunmas›, bu farkl›l›kce sevdi¤imiz fleyler bile bizi güvende hissettirmez. lar›n kad›n ve erkeklerin psikolojilerinde de farkl›l›¤a neden oldu¤unun ileri sürülmesi bizim de bu K›skançl›k, bireysel psikodinamik özelliklerin yan› konuya e¤ilmemizi zorunlu k›l›yor. Kad›nlar ve ers›ra bazen onlara ra¤men var olan daha ziyade iliflkekler aras›ndaki farka odaklanan bu yeni paradigkinin özellikleri ile ilintilidir. ‹liflkinin do¤as›, k›sman›n getirdi¤i de¤iflikliklerden ayr› olarak, ötekançl›¤› ortaya ç›karan ben-sen-o üçgeninin özellikden beri popüler alg›da da kad›nlar›n ve erkeklelerini belirlemektedir. rin k›skançl›k yönünden önemli ayr›mlara sahip ol‹liflkiler partnerler aras›ndaki ba¤l›l›k ve yak›nl›¤›n deduklar› fleklinde yayg›n bir inanç vard›r (Göka, recesine göre farkl›l›k gösterir. Sadakat iliflkinin yap› 2003). Kad›nlar ve erkekler aras›nda k›skançl›k yötafllar›ndan biridir ve zaman içinde güçlenir. ‹liflkinin nünden bir fark olup olmad›¤› sorusuna tutarl› ve women’s studies journal y year 2006 y issue 2
93
Sema Gülen
spekülasyondan uzak bir cevab›, daha çok evrimsel psikoloji ve psikiyatriden üretilmifl yaklafl›mlardan yararlanarak verebiliriz. Kad›nlar duygusal iliflkilerde kesinlik ve taahhüt ararken, erkekler firar etmektedir; kad›nlar kendi duygular›ndan söz ederler, erkekler ise konuyu basketbol skorlar›na getirirler; kad›nlar kendi duygular›n› arkadafllar›yla paylafl›rken, erkekler bunu edepsiz bir duyuru olarak düflünürler. Üniversiteli bayanlar arkadafllar›, ailesi, ç›kt›¤› erkekler hakk›nda konuflurken; erkekler genellikle spor, politika, s›navlar hakk›nda konuflmay› tercih ederler (Blum, 1997). Kad›nlar›n çocuk bakarken ve yetifltirirken onlarla iletiflim kurmak zorunda olmalar›, sözel ifllevlerdeki avantajlar› da beraberinde getirmektedir. Erkekler, askerlikten flirkete kadar, hiyerarfli kurmay› sevmektedirler. Erkekler, savafl› baflka biriyle iliflki kurmada bir yol olarak görmekte ve arkadafll›¤a giden ilk basamak olarak kabul edebilmektedirler. Bu tip bir iletiflim kad›nlara çok yabanc› gelmektedir. Kad›nlar duygusal ve sözel becerilerini etkili silahlar gibi kullanmakta ve güç gerektiren oyunlara girmemektedirler (Kirmayer, 1984). Kad›nlar›n daha güçlü iletiflimciler olmas›yla ilgili evrimsel bir tart›flma da bulunmaktad›r: Eski ça¤lardaki poligamik topluluklarda erkekler etrafta gezinerek çiftleflmek için efl arar ve birbirleriyle çat›fl›rken, kad›nlar evin yak›n›nda bulunur ve ailesini yetifltirir; genç yavrulara hayatta kalmay› ö¤retir, onlara destek olurdu. Bunlar çok güçlü iletiflim becerilerini gerektiren ifllerdi (Blum, 1997). Biyolojizme ve farka odaklanan yeni paradigma, kad›n ve erkek beyinlerinin farkl› yap› ve iflleyifl gösterdi¤ine iliflkin birçok kan›t sunmakta, kad›n ve erkek davran›fllar›n›n bu farkl›l›klara ba¤l› olarak farkl›laflt›¤›n› ileri sür94
kad›n çal›flmalar› dergisi y y›l 2006 y say› 2
mektedir. Peki, k›skançl›k penceresinden bak›nca kad›n ve erkek farkl› m›d›r? Evrimsel bir yaklafl›m olan sosyobiyolojik aç›dan bak›ld›¤›nda, erke¤in k›skançl›¤› için çok aç›k bir neden vard›r: Genlerinin gelecek nesillere geçememe riski. Erkekler ancak kad›n›n tek cinsel partneri olduklar›n› bildiklerinde bu konuda güven duyabilir. Kad›n ise bebe¤in kendi genlerini tafl›d›¤›n› bilir. Öyleyse neden k›skan›r? Kad›n›n korkusu erke¤in, kendisinin ve bebe¤in ihtiyaçlar›n› karfl›lamamas›d›r, bu yüzden k›skan›r. Peki, iki taraf için farkl› riskler varsa kim daha k›skançt›r? Baflkas›n›n dölüne babal›k etme riski olan erkek mi? Kaynak kayb›na u¤rama ihtimali olan kad›n m›? Bu tart›flmadan cinsel sadakatsizlik ve duygusal sadakatsizlik kavramlar› türemifltir. Evrim psikologlar› k›skançl›¤›n psikolojisini ortaya koyan bir dizi çal›flma yapm›fllard›r. En yayg›n bulgu, kad›n ve erke¤in, k›skançl›¤›n s›kl›¤› ya da belirtilerin yo¤unlu¤unda çok fazla farkl›laflmad›klar› yönündedir (Buunk & Hupka, 1987, White, 1981). ‹ki çal›flmada, kad›nlar›n erkeklerden daha k›skanç oldu¤u bulunmufltur (Pietrzak, Laird, Stevens & Thomson, 2002; Sagarin, Becker, Guadagno, Nicastle & Millevoi, 2003). Feldman Barrett, Robin, Pietromonaco ve Eyssell (1998), kad›nlar›n erkeklerden daha yo¤un k›skançl›k duygular› ve tepkileri gösterdiklerini ortaya koymufllard›r.
K›skançl›k penceresinden bak›nca kad›n ve erkek farkl› m›d›r, sorusunu cevaplamak k›skançl›k konusunda daha fazla bilgi edinmemize katk› sa¤layacakt›r. (Resim, http://www.wbopera.org/0405/Threepenny/show adresinden al›nm›flt›r). <
Kad›n ve erkeklerin k›skançl›klar›n›n farkl› olaca¤›na iliflkin en çarp›c› bilgi Buss, Larsen, Westen ve Semmelroth (1992)’un çal›flmalar›yla ortaya konmufltur. Araflt›rmac›lar, kad›n ve erkeklere duygusal sadakatsizli¤in mi, cinsel sadakatsizli¤in mi kendilerini daha çok üzece¤ini sormufllar. Sonuçlar, daha çok say›da erke¤in olas› bir cinsel sadakatsizlikten rahats›z oldu¤unu ve daha çok say›da kad›n›n olas› duygusal sadakatsizlik-
Kad›n ve K›skançl›k
ten dolay› rahats›zl›k duydu¤unu göstermifltir. Erkeklerin, partnerlerini baflka biri ile cinsel deneyim yaflad›klar›n› hayal ettikleri esnada nab›zlar›n›n h›zland›¤› ve elektrodermal aktivitelerinin artt›¤› gözlenmifltir. Harris ve Christenfeld (1996), daha sonra benzer bir çal›flma yapm›fllard›r. Bu çal›flman›n sonucunda kad›nlar›n olas› duygusal ihanet durumunda rahats›z olduklar›, ancak erkeklerin cinsel ve duygusal ihanete benzer tepki verecekleri bulunmufltur. Bu iki araflt›rmac›, Buss’un evrimsel bak›fl aç›s›n›n kad›n›n k›skançl›¤›n› aç›klama konusunda faydal› oldu¤unu, ancak erkek k›skançl›¤›n› aç›klamad›¤›n› ileri sürmüfller, kültürel faktörlerin etkisini ortaya atarak bir tart›flma bafllatm›fllard›r.
Erkeklerin, partnerlerini baflka biri ile cinsel deneyim yaflad›klar›n› hayal ettikleri esnada nab›zlar›n›n h›zland›¤› ve elektrodermal aktivitelerinin artt›¤› gözlenmifltir. (Resim, http://www.eastlynnetheater.org/Pastproductions.html adresinden al›nm›flt›r). <
Bunun üzerine k›skançl›k ve cinsiyet farkl›l›¤› çal›fl-
Bu çal›flmalar, romantik k›skançl›k e¤iliminin farkl›
malar›nda kültürel faktörlerin etkisi araflt›r›lm›flt›r. Amerikal› ve Çinli kat›l›mc›lar›n, partnerlerini baflka bir insanla derin duygusal iliflki kurarken hayal etmelerini ve ne kadar öfke, k›skançl›k, ac› hissettiklerini 1-5 puan aras›nda de¤erlendirmeleri istenmifltir. Daha sonra kat›l›mc›lar›n partnerlerini baflka bir insanla tutkulu bir cinsel deneyim s›ras›nda hayal etmeleri istenmifltir. Bu çal›flmada Amerikal› kad›nlar, hem cinsel hem duygusal sadakatsizli¤e Amerikal› erkeklerden daha yo¤un k›skançl›k tepkisi vermifllerdir. Çinli erkeklerin ise cinsel sadakatsizli¤e k›skançl›klar›n›n fazla oldu¤u görülmüfltür (Geary, Rumsey, Bow-thomas & Hoard, 1995).
kültürlerdeki toleranstan etkilendi¤ini göstermektedir.
‹rlandal›, Meksikal›, Hollandal›, Rus, Macar, Amerikal› ve Yugoslav deneklerin kat›ld›¤› bir çal›flmada, kat›l›mc›lara partnerlerinin baflka bir insanla yapaca¤› flört, öpüflme, dans, cinsellik, kucaklaflma, cinsel fantezi sorulmufltur. Kad›nlar aras›nda öpüflme daha fazla k›skançl›k nedeni iken, erkekler aras›nda cinsel fantezi daha önemli bir k›skançl›k nedeni olarak bulunmufltur (Buunk & Hupka, 1987).
lenme olas›l›¤› daha yüksektir.
Evrimsel bak›fl› elefltiren araflt›rmac›lar, kad›n ve erke¤in k›skançl›k aç›s›ndan farkl›l›k göstermesini kad›n ve erke¤in toplumsal koflullar›n›n ve rollerinin farkl› olmas›na ba¤lamaktad›rlar. Kad›nlar sosyal olarak iliflkiye daha fazla önem vermek ve ba¤l› kalmak üzere yetifltirilmifllerdir. Erkekler ise geleceklerinin pefline düflmek ve kendi mesleki tasar›mlar›n› gerçeklefltirmek durumundad›r. Yetiflkinli¤inin ço¤unu çocuk bakarak ve eflinin kariyerine destek olarak geçiren bir kad›n›n, kendine evlilik d›fl›nda alternatifler yaratan, kocas›na sosyal ve mali aç›dan daha az ba¤›ml› olan bir kad›na göre k›skanç kad›n rolünü yükBir çal›flmada kat›l›mc›lara en fazla k›skançl›k hissettikleri zaman› düflünüp bu durumu tan›mlamalar› istenmifltir (Sagarin & Guadagno, 2004). Bu çal›flman›n bulgular›na göre kad›n ve erkeklerin k›skançl›k tan›mlamalar› farkl› olmufltur. Kad›nlar romantik içeri¤e sahip durumlar› anlatm›fllard›r. Örne¤in “Erkek arkadafl›m›n odas›nda bir k›z›n yazd›¤› mektubu buldum. women’s studies journal y year 2006 y issue 2
95
Sema Gülen
K›z onu ilk gördü¤ü anda gözlerinden ne kadar etkilendi¤ini anlatm›fl.” sözleri kad›n k›skançl›¤› için neredeyse tipiktir. Bu çal›flmada erkekler ise rekabetle iliflkili an›lar anlatm›fllar. Örne¤in “Arkadafl›m benim istedi¤im lisans program›na kabul edildi.” erkek k›skançl›¤› için örnek ifade diye belirtilmifltir. Bu yaz›da anlatmaya çal›flt›¤›m›z haset ve k›skançl›k fark› üzerinde yeterince titiz bir ayr›m yap›lmad›¤›n› söylesek de bu çal›flma gösteriyor ki kad›n ve erkeklerden k›skançl›¤› tan›mlamalar› istendi¤inde kad›nlar, romantik iliflki ile ilgili daha fazla k›skançl›k dile getiriyorlar. Kad›nlar bir rakibe karfl› kaybettikleri mücadeleyi hat›rl›yorlar. Erkekler ise arzu edilen ilerleme, kazanç, terfi gibi durumlar› ak›llar›ndan ç›karam›yorlar. Hem erkekler hem kad›nlar arzu ettikleri fleyi kaybetmekten korkuyorlar. Ancak u¤runa en önemli rekabetlerin yafland›¤› alanlar ise farkl›l›k gösteriyor. Bu farkl›l›¤›n evrimsel, kültürel, sosyal kökenleri olabilir. Evrimsel perspektiften bak›nca kad›nlar›n erkeklerde h›rs, ihtiras, çal›flkanl›k aramas› erkeklerin bu özelliklerini gösterdi¤i ifl, kariyer, yetenek gibi alanlarda rekabet ve k›skançl›¤a neden oluyor olabilir. Sosyal perspektiften bak›nca kad›n ve erke¤in tan›mlanm›fl rollerinin kad›nlar› güven ve korunma odakl› iliflki aray›fl›na, erkekleri ise kariyer u¤rafllar›na yönlendirdi¤i düflünülebilir. Rakibin özellikleri, kad›n›n k›skançl›¤›n› nas›l etkilemektedir? Erkekler, rakibin sosyal üstünlü¤ünün daha fazla k›skançl›k uyand›r›c› oldu¤unu söylemifllerdir. Kad›nlar ise rakibin fiziksel çekicili¤i söz konusu oldu¤unda k›skançl›k göstermektedirler (Dijkstra & Buunk, 2002). Efl tercihi ile ilgili yap›lan pek çok çal›flmada erkekler, efllerinin fiziksel çekicili¤inin önemli oldu¤unu düflünmektedirler. Eski ça¤lardan beri fiziksel çekicilik, kad›n›n do¤urganl›¤›n›n önemli bir iflareti olarak görülmüfltür. Kad›nlar ise kendilerine ve çocuklar›na yeterli kaynak sa¤layan erkekleri tercih etmektedirler. Örne¤in, kad›nlar öz güvenli, öncü, d›fla dönük, itibar ve otorite sahibi, gelecekte yüksek statü alma olas›l›¤› yüksek erkekleri seçmektedirler. Kad›nlar, finansal kaynaklar konusunda yeterlilik kazand›klar›nda da bu tercihlerinde de¤ifliklik olmamaktad›r. Bireyler rakipleri kendilerinden üstün 96
kad›n çal›flmalar› dergisi y y›l 2006 y say› 2
oldu¤unda k›skançl›k hissine kap›lacaklard›r. Dolay›s›yla kad›nlar›n rakibin fiziksel çekicili¤i, erkeklerin rakibin sosyal statüsü kendilerinden iyi oldu¤unda k›skançl›¤a kap›lmas› beklenir. Modern sosyobiyologlar, k›skançl›¤›n genetik olarak hayat› sürdürebilmek için önemli bir ifllevi oldu¤unu söylemektedirler. Tüm erkekler, belirsiz babal›k sorunuyla karfl› karfl›ya olduklar›ndan, cinsel rakiplerine karfl› koruma görevlerini sürdürdüklerinde kendi yavrular›n› büyütme olas›l›klar› artmaktad›r. Bu bak›fl aç›s›yla erke¤in aldat›lma karfl›s›nda verdi¤i öfke ve terk etme tepkileri do¤al karfl›lanmaktad›r. Çünkü aldatma gelecek nesilleri de etkilemektedir. Erke¤in kad›n› aldatmas› ise kad›n›n yavrusu ve genleri için bir tehdit oluflturmamaktad›r. Bu nedenle sosyobiyologlar k›skançl›¤›n do¤al oldu¤unu ve biyolojik zorunlulu¤u yans›tt›¤›n› düflünmektedirler. K›skançl›kta cinsel farkl›l›klar evrimsel mi yoksa sosyal rollerin etkisiyle mi ortaya ç›kmaktad›r? Sosyobiyolojik yaklafl›m, kad›n ve erkeklerin k›skançl›¤› farkl› yollarla ifade etmelerine odaklanmada yard›mc› olmaktad›r. Sosyobiyolojik yaklafl›m› elefltiren sosyal psikologlar ise genetik programlaman›n insan gibi karmafl›k bir varl›¤› anlamada yeterli olmad›¤› görüflündedir. Sosyal psikologlar “Evrimsel güçler, toplumsal güçlerle birlikte çal›fl›r.” demektedirler. Psikodinamik yaklafl›m ise cinsiyet farkl›l›klar›n›n önemli olmad›¤› görüflündedir. Psikodinamik yaklafl›m›n taraftarlar› k›skançl›¤›n temelini oluflturan bilinç d›fl› travmay› anlama sürecinin kad›n ve erkekte ayn› oldu¤unu savunmaktad›rlar.
Kad›n ve K›skançl›k
Kaynakça Aune, K. S., & Comstock, J. (1997). Effect of relationship length on the experience, expression, and perceived appropriateness of jealousy. Journal of Social Psychology, 137 (1), 23-31. Blum, D. (1997). Sex on the brain. New York: Viking Press. Buss, D. M., Larsen, R. J., Westen, D., & Semmelroth, J. (1992). Sex differences in jealousy: Evolution, pshysiology, and psychology. Psychological Science, 3, 251-255. Buunk, B. P., & Hupka, R. B. (1987). Cross-cultural differences in the elicitation of sexual jealousy. Journal of Sex Research, 23, 12-22. Feldman Barrett, L., Robin, L., Pietromonaco, P. R., & Eyssell, K. M. (1998). Are women the “more emotional” sex? Evidence from emotional experiences in social context. Cognition and Emotion, 12, 555-578. Dijkstra, P., & Buunk, B. P. (2002). Sex differences in the jealousy-evoking effect of rival characteristics. European Journal of Social Psychology, 32, 829-852. Geary, D. C., Rumsey, M., Bow-thomas, C. C., & Hoard, M. K. (1995). Sexual jealousy as a facultative trait: Evidence from the pattern of sex differences in adults from China and United states. Ethology and Sociobiology, 16, 355-383. Göka, E. (2003). Psikiyatriden psikiyatriye bak›fllar. Ankara: Odak Yay›nlar›. Harris, C. R. & Christenfeld, N. (1996). Gender, jealousy, and reason. Psychological Science, 7, 364-366. Kay, P., Fulker, D. W., Carey, G., & Nagoshi, C. T. (1988). Direct marital assortment for cognitive and personality variables. Behavior Genetics, 18 (3), 347-356.
Klein, M. (1986). A study of envy and gratitude. In J. Mitchell (Ed.), The selected Melanie Klein (pp. 122-140) New York: Basic Books. Kirmayer, L. J. (1984). Culture, affect and somatization. Transcultural Psychiatric Research Review, 21, 237-262. Köro¤lu, E. & Aydemir, Ö. (Ed.). (1994). Mental bozukluklar›n tan›sal ve say›msal elkitab› (DSM-IV). 4. bask›. Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i. Melamed, T. (1991). Individual differences in romantic jealousy: The moderating effect of relationship characteristics. European Journal of Social Psychology, 21, 455-461. Pietrzak, R. H., Laird, J. D., Stevens, D. A. & Thomson, N. S. (2002). Sex differences in human jealousy: A coordinated study of forcedchoice, continuous rating-scale, and phusiological responses on the same subjects. Evolution and Human Behavior, 23, 83-94. Pines, A. M. (1992). From romantic jealousy: Understanding and conquering the shadow of love. Psychology Today, 25 (2), 48-55. Sagarin, B. J., Becker, D. V., Guadagno, R. E., Nicastle, L. D., & Millevoi, A. (2003). Sex differences (and similarities) in jealousy: The moderating influence of infidelity experience and sexual orientation of the infidelity. Evolution and Human Behavior, 24, 17-23. Sagarin, B. J., & Guadagno, R. E. (2004). Sex differences in the contexts of extreme jealousy. Personal Relationships, 11, 319-328. Sharpsteen, D. J., & Kirkpatrick, L. A. (1997). Romantic jealousy and adult romantic attechment. Journal of Personality and Social Psychology, 72 (3), 627-40. White, G. L. (1981). Some correlates of romantic jealousy. Journal of Personality, 49, 129-147. White, G. L., & Mullen, P. E. (1989). Jealousy: Theory, research, and clinical strategies. New York: Guilford.
women’s studies journal y year 2006 y issue 2
97