Psikiyatrik siniflama

Page 1

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI DERS NOTLARI

2 PSİKİYATRİK SINIFLAMA Prof. Dr. Yunus Emre Evlice Her psikiyatrik sınıflama insan davranış evresinde bir yer bulabilme amacını taşır. Tarih boyunca toplumların insan davranışlarını anlama gereksinimi duydukları ve bunu da davranışları bölümlere ayırarak yapmaya çalıştıkları görülmüştür. Bunun gibi bütün gelişmiş toplumlar ruh hastalıklarını da içeren bir tıbbi sınıflandırma sistemi oluşturmuştur. Hastaların tedavisi ve hastalıkların önlenebilmesi için en başta iyi bir tanımlama, tanı koyma , sınıflandırma dizgesinin elde olması gerekir. İyi tanımlanmamış ve sınıflandırılamamış rahatsızlıklar üzerinde herhangi bir araştırma yapılamaz, bu tür rahatsızlıkların sıklık ve yaygınlıkları saptanamaz, tedavi yöntemleri de belirlenemez. Psikiyatri artık öznel izlenimler ve tanımlamalardan uzaklaşmış; belli tanı ölçütleri ve sınıflandırmaları olan sağlam temellere oturma yolunda büyük gelişmeler göstermiştir. PSİKİYATRİK SINIFLANDIRMALARIN TARİHSEL GELİŞİMİ Bir ruhsal bozukluğa ilişkin ilk kayda M.Ö. 3000 yıllarında Mısır’da Prens Ptah-Hotep zamanında rastlanmaktadır. Psikiyatrik sınıflama sistemlerinde daha sonraki önemli gelişme M.Ö. 5. yüzyılda Yunanistan’da gerçekleştirilmiştir Hipokrat ve öğrencileri altı ayrı çeşit akıl hastalığını tıbbi pratiğe sokmuşlardır; bunlar; 1-Frenitis (Ateşli akut akıl hastalığı), 2-Mania (Ateşsiz akut akıl hastalığı), 3-Melankoli (Her çeşit kronik akıl hastalığı), 4-Epilepsi (Şimdiki anlamı ile hemen hemen aynı), 5-Histeri (Paroksismal dispne, ağrı, konvulsiyonlar), 6-Scythian Hastalığı (Transvestizm ile eş anlamlı). Hipokrat’dan sonra rönesansa değin sınıflama çalışmaları pek çok büyük hekimin katkıları ile devam etmiştir. Modern psikiyatri için en üretken çağ belki de 18.yüzyıldır. İlk sistematik modern nozoloji ise Emil Kraepelin tarafından oluşturulmuştur. Bununla birlikte Freud da Kraepelin gibi iyi bir gözlemci ve iyi bir psikopatoloji tanımlayıcısıydı. Adolf Meyer ise Amerika ve Avrupa psikiyatrisini birleştirmeye çalışmış ve Kraepelin’nin teorilerinin yayılması için çaba göstermiştir. Bunun sonucu “tüm akıl hastalıklarının çevre ile etkileşim sonucunda oluşan psikobiyolojik reaksiyonlar olduğu” teorisine dayanan sınıflamasını geliştirmiştir. II. Dünya Savaşı sonrası Freud’un geliştirdiği kişilik kuramı ve ruhsal çalışma modeli ve Meyer’in psikobiyolojik yaklaşımına dayanan toplum yönelimli ruh sağlığı hareketi, psikiyatride egemen yaklaşımlar olmuşlardır. Savaş sonrası yıllarda Amerikan psikiyatrisinde psikososyal yaklaşımın en önde sözcüsü Karl Meninger “uyum sağlamada başarısızlık hafiften (nörotik) ağıra (psikotik) değişebilir, fakat bu tablolar birbirlerinden ağır değillerdir ” şeklinde görüşünü belirtmiştir. Bu yaklaşım psikodinamik psikiyatrinin kuramsal ve klinik açıdan özüdür. İlk olarak 1952’de çıkan DSM-I’de ruhsal bozukluklar birer tepki (reaction) olarak sınıflandırılmıştır. Örneğin bunaltı tepkisi (anxiety


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.