RAMAZAN y Gelenekler TARİH y Türk, Müslüman Alimleri Ve Buluşları YÖRESEL y Ramazan Yemekleri KABİRLER y Evliya Kabirleri SAĞLIK y Ramazan Sonrası Beslenme
Ramazan ayı özel sayısı
11 AYIN SULTANI
RAMAZAN
www.metroturizm.com.tr
Hoş Geldin Ya şehri ya Ramazan
Ramazan Ayının bereketi hanenize hoşgörüsü gönüllerinize sabrı ruhunuza dolsun İyi yolculuklar
4
METRO LİFE - KÜNYE KURUCU Galip Öztürk İMTİYAZ SAHİBİ Metro Turizm Sey. Org. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Öztürk YÖNETİM YERİ Büyük İstanbul Otogarı Yönetim Binası Kat:2 Bayrampaşa / İstanbul www.metroturizm.com.tr GENEL YAYIN YÖNETMENİ Damla ULUDAĞ damlauludag@atlasyazilim.com.tr HALKLA İLİŞKİLER SORUMLUSU Nagihan KAYA GÖRGÜN nagihankaya@metroturizm.com.tr EDİTÖRLER Derya DOĞAN Adem Burak YAZAR YAYIN DANIŞMA KURULU Av. Burçin BAŞAK HUKUK MÜŞAVİRİ Av. Tuncay ÇALTEKİN GÖRSEL YÖNETMEN Cem KIRDAR cemkirdar@atlasyazilim.com.tr REKLAM REZERVASYON Atlas Yazılım ve Bilişim Hiz. Tic. A.Ş. Büyük İstanbul Otogarı Yönetim Binası Kat: 2 Bayrampaşa / İSTANBUL Tel: 0212 658 00 32 BASKI / MATBAA GD Ofset Matbaacılık veTicaret San. A.Ş. Atatürk Bulvarı Deposite İş Merkezi A5 Blok 4.Kat No:407 İkitelli OSB Başakşehir / İSTANBUL Tel: 0212 671 91 00 Fax: 0212 671 91 90 YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli. Her hakkı saklıdır. Bu dergide yer alan; yazı, makale, fotoğraf, karikatür ve illüstrasyonların elektronik ortamlar da dahil olmak üzere, kullanım hakları Metro Life / Metro Turizm’e ve/veya eser sahiplerine aittir. İzin alınmaksızın, hangi dilde ve hangi ortamda olursa olsun, materyalin tamamının ya da bir bölümünün kullanılması yasaktır. Yayımlanan yazı ve ilanların sorumluluğu, adı geçen yazar ve firmalara aittir.
5
MERHABA
x
GALİP ÖZTÜRK
Metro Ticari ve Mali Yatırımlar Holding A.Ş. Kurucu ve Onursal Başkanı
RAMAZAN BEREKETİYLE GELİR Mübarek Ramazan ayı geldi çattı. Öncelikle Ramazan-ı Şerif’in ülkemize, milletimize bereket getirmesini diliyorum. Karayolu yolcu taşıma sektörü yeniden yoğun geçecek bir yaz sezonuna hazırlanıyor. Seçimler ve Ramazan Bayramı nedeniyle oluşacak yolcu potansiyeline karşı mutlaka gereken planlamalar yapılmalı, hizmetler sorunsuz şekilde yerine getirilmeli. Tabii ki her zaman olduğu gibi bu bayramda da en büyük temennimiz kazasız belasız yolculuklar olacaktır. Malum, önümüzde Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri var. Bu nedenle yolculukların sayısında doğal olarak artış bekleniyor. İnsanlar ailelerini, sevdiklerini bayramda ziyaret etmek için yollara düşecek. Bizim en büyük sorumluluğumuz da burada başlıyor elbette. Bu artış; firmalara güzel kazançlar getireceği kadar, alınacak ek önlemleri de zorunlu kılıyor. Yolcuların güvenli ulaşımını sağlama noktasında detaylı planlamalar ile çalışmalar yapılacaktır. Bu konuda sektör içerisindeki her çalışanın hassasiyet göstereceğinden şüphem yok. Ne de olsa söz konusu insan hayatı. Diğer yandan mübarek Ramazan ayı için her insanımız üstüne düşen görevi yapmalı, ihtiyaç sahiplerinden desteklerini esirgememeli, ekmeğini bölüşmeli. Bizler paylaşmanın önemini en iyi bilen milletlerdeniz. Ramazan’da iftar sofralarının boş kalmaması için imkanı olan herkesin elinden geleni yapacağına inanıyorum. Yine söyleyelim; bizim en büyük amacımız birliğimizin beraberliğimizin daim olmasıdır. Ülkemizin ilerleyişini sürdürmesi ve demokrasimizin esenliği için herkes gibi sektör mensuplarının da emeği oldukça önemlidir. Çünkü sektörümüz en başta ülkemize hizmet etmektedir. Bizler birliğimizi koruduğumuz ve yürüyüşümüzü sürdürdüğümüz müddetçe, insanlarımız hayatını emanet etmekte çekinmesinler. Karayolu yolcu taşıma sektörü, ülkemizin ve vatandaşlarımızın verdiği hizmeti her geçen gün geliştirmekte, her dönem çalışma kapasitesinde bir basamak yukarı çıkmaktadır. Tabii burada en kritik noktalardan biri de ekonomimizin güçlü ilerleyişinin bizlere kattığı destektir. Herkese sevgi ve selamlarımı iletir, mübarek Ramazan ayının hayırlı ve “KARAYOLU YOLCU TAŞIMA SEKTÖRÜ bereketli olmasını dilerim. YENİDEN YOĞUN GEÇECEK BİR YAZ SEZONUNA HAZIRLANIYOR. SEÇİMLER VE RAMAZAN BAYRAMI NEDENİYLE OLUŞACAK YOLCU POTANSİYELİNE KARŞI MUTLAKA GEREKEN PLANLAMALAR YAPILMALI, HİZMETLER SORUNSUZ ŞEKİLDE YERİNE GETİRİLMELİ.” GALİP ÖZTÜRK
Metro Ticari ve Mali Yatırımlar Holding A.Ş. Kurucu ve Onursal Başkanı
6
MERHABA
x
FATİH ÖZTÜRK
Metro Turizm Sey. Org. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
SEZON VE RAMAZAN HOŞGELDİ! az sezonu başlıyor, bütün sektöre hayırlı olmasını ve kazasız belasız yolculuklar yapılmasını temenni ediyorum. Metro Turizm, sezon hazırlıklarına tam gaz devam ediyor. Bu sene de yaz sezonunda güvenli ve konforlu yolculuklar yapılması için hep birlikte elimizi taşın altına koyduk, hizmetimize aynı kalitemizle devam etme hedefimizi tekrardan kendimize hatırlattık. Sezon hepimize hoş gelsin. Bir diğer telaşımız elbette ki Ramazan ayı. Yine kardeşliğin dostluğun, insaniyet duygusunun en üst seviyede yaşanacağı bir dönem hepimiz için. İftar sofralarımızdan sevgi, saygı, muhabbet eksik olmasın. Ramazan-ı Şerif hepimize hoş gelsin. Yediğimiz her lokmanın kıymetini bilip, buna sahip olamayanlarla da paylaşmak, Ramazan’ın temel amacıdır. Muhakkak ki güzellikler paylaştıkça çoğalır, bu düşünce ile hareket ettiğimiz sürece her soframız bereketli olacaktır. Güzel dilekleriniz; ülkemizin, milletimizin ve elbette ki sektörümüzün başından eksik olmasın. Tek gayemiz; ülkemize hizmet temelinde, insanların ihtiyaçlarına cevap verebilmek. Metro’nun hedefi geçmişten günümüze hep bu yönde olmuştur. Tabii ki sadece söylemlerimizle değil, eylemlerimizle de bu hedefimizi dört bir yana duyuruyoruz. Yaptığımız çalışmalar, verdiğimiz hizmet, doğru yolda olduğumuzun en önemli göstergesi. Bu sezonda tatile çıkacak olacak yolcularımıza da, yolculuğu gerçekleştirecek şoförlerimiz, personelimiz ve tüm arkadaşlarımıza da tavsiyemiz, güvenlikten ödün vermemeleri. Biz daima gerekli önlemleri alıp, planlamalarımızı bu hassasiyetle gerçekleştiriyoruz. Yolcularımızın da aynı hassasiyete sahip olacağına inancım tamdır. Hayırlı Ramazanlar, sağlıcakla kalın.
“RAMAZAN-I ŞERİF HEPİMİZE HOŞ HELSİN. YEDİĞİMİZ HER LOKMANIN KIYMETİNİ BİLİP, BUNA SAHİP OLAMAYANLARLA DA PAYLAŞMAK, RAMAZAN'IN TEMEL AMACIDIR. MUHAKKAK Kİ GÜZELLİKLER PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR, BU DÜŞÜNCE İLE HAREKET ETTİĞİMİZ SÜRECE HER SOFRAMIZ BEREKETLİ OLACAKTIR.” FATİH ÖZTÜRK
Metro Turizm Sey. Org. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
7
8
9
y RAMAZAN GELENEKLERİ
RAMAZAN AYININ GELENEĞİ, GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE; MAHYA
M
ahyâ, özellikle Ramazan ayında birden fazla minaresi olan camilerin iki minaresi arasına konulan ışıklı yazılardır. Osmanlılar döneminde yağ kandilleri ile yapılan mahyalar, günümüzde elektrik ampulleri ve gelişen teknoloji ile birlikte led ışıklar ile yapılabilmektedir. 1600’lü yıllarda İstanbul’daki selâtin camilerde başlayan mahya geleneği yaşamaya devam ediyor. 400 yıla yakın bir süredir gökyüzünü süsleyip çeşitli mesajlar veren mahyacılık sanatı, diğer Müslüman ülkelerde olmayıp sadece Türklere ait bir kültürdür. Mahya demek, Ramazan demektir. Mahyacılık sanatının amacı: Ramazan ayının getirmiş olduğu sevinç, bolluk ve Allah’a duyulan şükranı vurgulamak, halkı iyiliğe yönelterek, çocuklara ramazanı sevdirmektir. Mahya kurma hazırlığı yaklaşık olarak Ramazan’dan 15 gün önce başlamaktadır. Ramazan başlangıcında ‘Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan ‘, ‘On Bir Ayın Sultanı’ olan mahyalar ramazan sonlarına doğru yerini ‘La İlahe İllallah’, ‘Elveda Ya Şehr-i Ramazan’ mahyalarına bırakmaktadır.
SAHUR HABERCİSİ, RAMAZAN AYININ GELENEKSEL ÖĞESİ; RAMAZAN DAVULCUSU “Göz aydın hepimize Mübârek günler bize On bir ayın sultanı Hoş geldin evimize.” Ramazan Ayında eski zamanlardan beri süregelen bir gelenek olan Ramazan davulculuğu, sahura uyandırma amacıyla, maniler eşliğinde davul çalarak sokak sokak gezen davulcular sayesinde bazı semtler dışında varlığını sürdürmektedir. 10
RAMAZAN AYININ GELENEKSEL YÜZLERİ; HACİVAT VE KARAGÖZ Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayalbaz denir. Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen ve sandıkkardır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.
B
u iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Anlatılanlar rivayete dayanır, zira gerçekten yaşamış olsalar bile büyük ihtimalle bahsedilen dönemde tarih kitaplarına girecek kadar önemli bulunmamışlardır. Halk bilimciler Karagöz'ün bazı oyunlarda Çingene olduğunu kendi ağzıyla itiraf etmesi, Bulgar gaydası çalması ve Evliya Çelebi'nin tanıklığına dayanarak Bizans imparatoru Konstantin 'in Çingene seyisi Sofyozlu Bali Çelebi olduğunu ileri sürmektedir. Bir diğer rivayet ise Hacı İvaz Ağa ya da halka mal olan adıyla Hacivat ve Trakya'da bulunan Samakol köyünden demirci ustası Karagöz, Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşamış cami yapımında çalışan iki işçidir. Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engellemektedirler. Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse
kelleni alırım" dediği cami mimarı, caminin vaktinde bitmemesine Karagöz ve Hacivat'ın neden olduğunu söyler. Bunun üzerine bu ikili başları kesilerek idam edilir. Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen Şeyh Küşteri, ölümlerinin ardından kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar. Bu sayede Karagöz ve Hacivat tanınır. Karagöz oyunları yazılı bir metne dayanmazlar. Sözel olarak nesilden nesile aktarılan hikâyeler üzerinde zamanın şartlarına göre çeşitli eklemeler ve çıkartmalar yapılmıştır. Zaman içinde dekor ve kostümlerle karakterlerin davranış ve konuşma biçimlerinde değişiklikler olmuştur. Evliya Çelebi'nin aktardıklarından anlaşıldığına göre, bazı oyunların da değişmeden günümüze kadar gelebildiği anlaşılmaktadır. Bazı oyunlar ise sonradan uydurulmuştur.
Hatta A.Thalasso adlı bir yazar 1877 tarihli "Moliere en Turquie", ve 1888 tarihli "Le Molieriste" adlı eserlerinde bazı Karagöz oyunlarının Molière'in Cimri, Tartuffe, Scapin'in Dolapları adlı oyunlarından uyarlandığını bile ileri sürmüştür. Müzik, Karagöz oyunlarının olmazsa olmazıdır ve başından beri her Karagöz oyununda mutlaka yer almıştır. Klasikleşmiş Karagöz oyunlarında kullanılan musiki eserleri çok geniş bir yelpaze oluşturur: Başta Osmanlı-Türk musikisinin değişik türleri olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış tüm etnik ve dini gruplara ait her tür müzik bu oyunlarda yerini bulmuştur. Karagöz bu yönüyle de birleştirici bir sanat ürünüdür. Karagöz musikisi sabit değildir ve yüzyıllar boyunca değişen toplumsal yapı ve musiki anlayışıyla paralel olarak değişiklikler göstermiştir.
İLK ORUCUNU TUTAN ÇOCUKLARA HEDİYE Ramazan ayının gelenekselleşmiş ve unutulmaya yüz tutmuş adetlerinden biri de ilk defa oruç tutan çocuklara hediye almaktır. Özellikleri büyüklerimizin unutmadığı ve sürdürmeye çalıştığı bu adetler çocuklar oruç tutmaya şevk edilmektedir. Ayrıca çocuklara tam gün oruç tutturulmadığı, yarım gün olarak tutulan oruca ‘Tekne orucu’ denilmektedir. 11
y RAMAZAN GELENEKLERİ
EFSANEVİ İSTANBUL RAMAZAN ŞENLİKLERİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi, on bir ayın sultanı Ramazan’ı, her sene düzenlediği Ramazan İstanbul Etkinlikleri ile karşılıyor. Ramazan’ın manevi iklimi ve duygu yüklü atmosferi, bu yıl da Yenikapı ve Maltepe şehir parkları ile her yıl olduğu gibi Sultanahmet Meydanı, Beyazıt Meydanı ve Feshane Bahçesi’nde hep birlikte yaşanıyor.
ONBİR AYIN SULTANI RAMAZAN; TARİH, KÜLTÜR VE MANEVİYATLA HARMANLANAN "SULTANLAR ŞEHRİ İSTANBUL"DA BİR BAŞKA GÜZELLİKTE YAŞANIR... İstanbul Büyükşehir Belediyesi, on bir ayın sultanı Ramazan ayını; tarihi, kültürü ve maneviyatıyla “Sultanlar Şehri İstanbul’a ve İstanbullulara yaraşır sanatsal ve kültürel etkinliklerle ihya ediyor. Rahmet, bereket ve mağfiretin adı Ramazan boyunca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Etkinlik Alanları ve açık hava iftarlarında biraya gelen on binlerce kişi, kardeşlik ve paylaşmanın hazzını doyasıya yaşıyor.
12
MALTEPE ŞEHİR PARKI RAMAZAN ETKİNLİK ALANI
İ
stanbul Büyükşehir Belediyesi’nce, Maltepe sahilindeki 1 milyon 200 bin metrekarelik alanın doldurulmasıyla oluşturulan Avrupa’nın en büyük yaşam, spor ve eğlence merkezi Marmara Şehir Parkı, Anadolu yakasındaki Ramazan etkinliklerimize ev sahipliği yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2014 yılından itibaren Ramazan etkinlikleri düzenlemek için belirlediği iki yeni adresten biri olan Maltepe Şehir Parkı sayesinde özellikle Anadolu yakasında yaşayan İstanbullular, on iki ayın sultanı Ramazan ayını, tüm maneviyatıyla geleneksel kültürümüzü yansıtan bir atmosferde yaşama imkanına kavuştu. Maltepe Şehir Parkı’ndaki Ramazan Etkinlik Alanı’nda, bir ay boyunca halkın aileleriyle birlikte Ramazan’a has güzelliklerle dolu hoşça vakit geçirebilmesi için gerekli tüm hizmetler sunuluyor. İftar öncesinde çocuklara
yönelik sahne gösterileri, orta oyunu ve tasavvuf musikisi dinletilerine sahne olan Maltepe Şehir Parkı’ndaki etkinlikler, iftar sonrasında ise mehteran konserleri, sahne gösterileri ve saray tiyatroları ile devam ediyor. Etkinlik alanında kurulan 500 kişilik yazlık sinemada ise nostaljik Yeşilçam filmleri meraklılarıyla buluşuyor. İslami ve Geleneksel Sanatlar Sokağı’nda ise pek çok yayınevinin kitaplarından hediyelik eşyalara ve geleneksel sanat eserlerine kadar çeşitli ürünler yine etkinlik alanını dolduran halkımızın beğenisine sunuluyor. Maltepe Ramazan Etkinlik Alanı’nda her yaş grubuna hitap eden çeşitli eğlence ve genel kültür etkinliklerinin yanı sıra geleneksel lezzetler de sunuluyor. Ziyaretçiler, güvenilir ve saygın firmalarca açılan stantlarda sıcak yemekten tatlılara, simitten Osmanlı şerbetine kadar onlarca yiyecek ve içecek çeşidiyle Ramazan akşamlarına renk katıyor.
YENİKAPI ŞEHİR PARKI RAMAZAN ETKİNLİK ALANI On bir ayın sultanı Ramazan’ın tüm maneviyatı ve coşkusuyla yaşandığı İstanbul’da yeni etkinlik adreslerinden biri de Yenikapı Şehir Parkı. Yenikapı sahilinde 700 bin metrekare alan üzerine kurulan Yenikapı Sahili ve Etkinlik Alanı, 2014 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa yakasındaki Ramazan etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Sahil boyunca uzanan Yenikapı Şehir Parkı Etkinlik Alanı, göz alabildiğine ağaçlandırılarak yeşille mavinin müthiş uyumu içerisinde, uzun yürüyüş ve bisiklet parkurları ile Ramazan ayı boyunca İstanbullular için farklı bir alternatif oluyor. Ramazan ayı içerisinde her gece yaklaşık 25 bin İstanbullunun geleneksel Ramazan eğlenceleriyle buluştuğu Yenikapı Şehir Parkı’ndaki etkinliklerin her yıl aynı coşkuyla sürmesi için gerekli çalışmalar yapılıyor. 13
y RAMAZAN GELENEKLERİ
RAMAZAN AYININ SİMGELERİ RAMAZAN PİDESİ VE HURMA Mis gibi kokusu, enfes tadıyla Ramazan Pidesi Ramazanın en güzel sembollerinden biri olan Ramazan pidesini, çocukken herkes iftara 5 kala fırında sıra bekleyip, koşa koşa sofraya yetiştirmiştir. Çörek otlu ve susamlı karışık yapılan Ramazan pidesi kokusu ve tadı ile Ramazan ayının gelişini bizlere hatırlatmaktadır. Adeta efsanevi bir lezzet haline gelen Ramazan pidesini Ramazan ayı boyunca sofralarda tüketmenin tam zamanıdır.
İftar sofralarının en değerli parçası; Hurma Ramazan ayının gelmesiyle birlikte iftar sofralarımızda çok severek tükettiğimiz meyvelerden biridir, hurma. Taze cennet meyvesi olan hurmayla karıştırmamak adına Medine hurması da denmektedir. Sıcağı, güneşi seven, soğuktan hoşlanmayan hurma, Türkiye'de Akdeniz ikliminin olduğu yerlerde yetişmektedir. Hem kan şekerini dengeleyen hem de oldukça lezzetli olan hurmanın faydaları saymakla bitmiyor. Besleyici değeri oldukça yüksek olan hurma en temel vitaminler açısından oldukça zengindir. Özellikle de B9 vitamini yani Folik Asit, ve proteinleri bünyesinde barındırır. Ayrıca kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, demir ve sodyum mineralleri ile meyve şekeri açısından da zengin bir besindir. n Bedensel ve zihinsel yorgunluğu azaltır. n Vücuda enerji ve kuvvet verir. n Karaciğeri güçlendirir. n Kansızlığa iyi gelir, kan yapıcıdır. n Hamile ve yeni doğum yapmış olanların kendilerini toparlamasına çok yardımcı olur. Ayrıca anne sütünü arttırır. n Yapısındaki potasyum çocukların büyümesini sağlar. n Ülsere ve böbrek yetmezliğine fayda sağlar. n Sindirim sistemi ve boşaltım sistemini temizler. n Stresi ve gerginliği azaltır. n Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığa iyi gelir. n Kansere, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Kalp krizi riskini azaltır. n Bronşit, verem, kuru öksürük ve soğuk algınlığına iyi gelir. n Yaşlanmayı geciktirir. Vücut ve kemik gelişimini destekler ve kemikleri güçlendirir.
Hurmada bulunan kalsiyum ve fosfat ise, iskelet oluşumu ve vücudun kemik yapısının dengelenmesi için çok önemli elementlerdir. Hurma, içerdiği bol fosfor ve kalsiyum ile kemik zayıflığına karşı bünyeyi korur ve bu hastalıkların azaltılmasına yardım eder.Yapılan araştırmalarda, hurmanın stres ve gerginliği azaltıcı bir etkisi olduğu ortaya konmuştur.
14
y YÖRESEL RAMAZAN YEMEKLERİ
SAKARYA ADAPAZARI ISLAMA KÖFTESİ Malzemeler: n 1/2 kg. dana kıyma n 1 kuru soğann n Kurutulmuş ekmek içi n Köfte baharı n Tuz
Sakarya’ nın ulusal düzeyde tanınmış en önemli yemeği “Islama Köftesi' dir. XX. yüzyılın başlarında Balkanlardan yöremize göçlerle geldiği sanılan ıslama köftenin, diğer yöre köftelerinden en belirgin farklılığı, yöredeki yaylalarda yetişen hayvanların etlerinden yapılan “köftesi” kadar, “kemik unu ve toz biberli sosa batırılıp kızartılmış” olan enfes ekmeğidir.
Islama Malzemesi:
Yapılışı
n İnce dilimlenmiş bayat ekmek n Kemik suyu n Kırmızı biber n Sıvı yağ
Köfte malzemesi ile istediğiniz büyüklüklerde köfte hazırlayın. Diğer tarafta kemik suyu hazırlayın. İçine biraz sıvı yağ ve rengi kırmızı olacak şekilde toz kırmızı biber ve tuz ekleyin. Bayat ekmekleri bu suya batırıp bekletmeden alın. Köfteleri ve ekmekleri ızgarada pişirin. Domates ve biberleri de pişirdikten sonra en alta ekmekleri üzerine köfteleri ve en üstüne de domates biberleri koyarak sıcak servis yapın. Hem bayat ekmekler değerlenmiş olacak, hem de bereketli bir yemek ortaya çıkacak. Afiyet olsun.
Süsleme için; n 2 domates n 2 yeşil biber
16
GAZİANTEP ALİNAZİK KEBABI Malzemeler:
Yapılışı
Alt kısmı için;
Ali Nazik yemeğinin en belirgin özelliklerinden olan tabanındaki beğendiyi andıran kısmıdır. Bunun için öncelikle patlıcanları közleyin. Kabuklarını soyarak dilerseniz püre haline dilerseniz de ince ince dilimler haline getirebilirsiniz. Patlıcanların soğumasının ardından bir miktar tuz ekleyerek süzme yoğurtla karıştırın. Tercihinize göre kuzu ve ya dana etini tantuni eti gibi incecik ve küçük parçalar halinde doğrayın. Sıvı yağ ekleyip ısıttığınız tavaya etleri ekleyerek soteleme işlemini gerçekleştirin. Etleri sotelerken içerisine tereyağını da ilave edin. Etler suyunu salıp yeniden çekene kadar pişin. Suyunu tamamen çekmesine yakın zamanda tuz ve karabiber ekleyin. Servis tabağına yaptığınız patlıcanlı karışımı yayın. Üzerine etleri koyarak en son aşama olarak dilediğiniz miktarda kıydığınız maydanozları ekleyin.
n 6 adet patlıcan n 1 kase süzme yoğurt n Tuz
Üst kısmı için; n 500 gr kuzu veya dana eti n Tereyağı n Sıvıyağ n Toz Kırmızı Biber n Dilediğiniz Miktarda Maydanoz n Tuz n Karabiber
Afiyet olsun.
17
y YÖRESEL RAMAZAN YEMEKLERİ
ADIYAMAN’IN ENFES LEZZETİ ETLİ ÇİĞ KÖFTE Malzemeler:
Yapılışı
n Yarım kilo siniri alınmış ve dövülmüş kıyma n 750 gr Çiğ köftelik esmer bulgur n 250 gr Tuzsuz domates salçası n 1 yemek kaşığı biber salçası n Damak tadınıza göre 200 gr pul biber (acı) n 4 adet soğan n 2 baş sarımsak n 2 demet maydanoz n Bir tutam Köftelik karışık baharat
Soğan, sarımsak ve maydanozlar çok ince kıyarak ayrı ayrı tabaklarda bekletin. Çiğ köftelik et, üzerinde en ufak bir sinir kalmayacak şekilde ayıklayın. Bu işlemi kasapta da yaptırabilirsiniz. Çiğ köftelik et, doğranmış sarımsak, soğan, salça ve pul biberi iyice yoğurun. Yaptığınız karışıma azar azar bulgur ekleyin. İşin belki de en zor olan aşaması bulgurun yumuşatılması kısmına geldik. Bu noktada elinizi siniye sürte sürte bulguru yumuşatın. Baharat karışımını da ekleyerek yoğurmaya devam edin. En son yoğurma işleminde maydanozu da ekleyerek alt üst edin. Elde sıkarak şekil verdiğiniz çiğ köftelerinizi dileğinize göre servis edin. Afiyet olsun.
18
AMASYA İŞKEFE BÖREĞİ Malzemeler:
Yapılışı
n 1 yumurta n 1 su bardağı süt n Tuz n Alabildiği kadar un n 1 su bardağı eritilmiş tereyağı n Arzuya göre haşlanmış iç patates harcı, ıspanak, kıyma, çökelek ya da peynir n Üzerine sürmek için 1 yumurta sarısı
Malzemeler karıştırılarak kulak memesi yumuşaklığında hamur yoğrulur. Cevizden biraz büyük bezeler yapılır. Açılabildiği kadar büyütülür. Saç üzerinde kurutulur. Bu aşamada yufkalarınızın çok kızarmamasına özen göstermelisiniz. Tepsiye araları hafif yağlanarak üst üste yerleştirilir. Ortaya arzu edilen iç konulur. (Kıymalı, çökelekli, patatesli, peynirli, ıspanaklı) kalan işkefeler üzerine döşenir en üste de yağla karıştırılmış bir yumurta sarısı sürülür. Fırınlarınızı önceden 180 derece ısıtarak hazırda bekletin. Böreğinizi üzeri kızarana kadar pişirip, kızardıktan sonra kesilerek servis yapın. Afiyet olsun.
19
y YÖRESEL RAMAZAN GELENEKLERİ
20
BURSA HACİVAT-KARAGÖZ GÖSTERİLERİ
SAMSUN SELE - SEPET ŞENLİKLERİ
AMASYA BANDO GELENEĞİ
SİNOP HELESA
KONYA ORUCA DİREK VURMA
KARAMAN VE AKSARAY RAMAZAN SIRA GECELERİ
İZMİR KEMERALTI RAMAZAN COŞKUSU
EDİRNE SELİMİYE MEYDANI’NDA RAMAZAN EĞLENCELERİ
ŞANLIURFA KAHKE VE KÜLÜNÇE
GAZİANTEP RAMAZAN KAHKESİ
KİLİS RAMAZAN GEREBİÇİ
DİYARBAKIR KİTEL
21
y TARİHTEKİ TÜRK, MÜSLÜMAN ALİMLERİ VE BULUŞLARI 400 sene önce bu günküne çok yakın dünya haritasını çizen büyük coğrafyacı. Amerika kıtasının varlığını Christoph Colomb’tan önce bilen ünlü denizcidir. 1499 - 1502 yıllarında Osmanlı Donanması'nın Venedik Donanması'na karşı sağlamaya çalıştığı deniz kontrolü mücadelesinde, Osmanlı gemi komutanlığı görevini üstlenen Piri Reis, Akdeniz'de yaptığı seyirler sırasında gördüğü yerleri ve başından geçenleri, daha sonradan Kitab-ı Bahriye adıyla kaleme alacağı ve dünya denizciliğinin ilk kılavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabının taslağı olarak yazdı.
BÜYÜK TÜRK DENİZCİSİ: PİRİ REİS 1465 - 1554
1511'de amcasının ölümünün ardından, bir süre için açık denizlere açılmayan ve Gelibolu'ya yerleşerek burada, 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizen Piri Reis, bu haritasında Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika'nın batısı ile yeni dünya Amerika'nın doğu kıyılarını kapsayan haritayı çizdi. Orijinal çizimin elde bulunan üçte birlik parçasına, dünya çapında önem kazandıran, Christoph Colomb’un 1498'de çizdiği ve hala bulunamamış olan Amerika haritasındaki bilgileri kapsamasıdır.
Var olandan sıyrılıp, var etmek istediğine bir kaçışsa aradığın; hayal kur! Koştuğun yere ulaştığında hala ulaşmak istediğin yer orası olsun istiyorsan; plan yap! Memnun değilsen, hırsın varsa, hedeflerin cesaretini görmeliyse; gözünü karart! Ayrıldığın yere gelene hep bir cümlen olmalı, öyleyse; yola çık! Sen sustukça, içinde bir büyüyen varsa, kanser gibi etrafını sararsa; ölüme meydan oku! Başkalarından duydukların, gördüklerin, senin çaren olmuyorsa, sen de; dene! Daha önce başarılmadı diye başkaları seni zorlayacağına, sen; zorla! İnadına üstüne gelenleri, senin bariz bildiklerini inkar edenleri; sorgula! Arkanda bıraktıklarını onlarda bıraktığın dönüş ümidi için bile olsa; düşün! Gidilmeyene giden ol, aradığını bulan ol, canın sıkıldıkça yok ol, bazen, biraz; gez! Fark ettiklerin bile yetmesin, baktıkların anlamını yitirsin, hatta sen de; gör! Ve tüm olan bitene karşı isyanın olsun, sermayen sanatın olsun, otur da; çiz!
Mimar Sinan (Cırlavuk ya da Ağırnas köyü Kayseri,1489/1490 – istanbul,1588). Mimar Sinan Yavuz Sultan Selimin oldugu zamanlarda devşirme olarak istanbul’a getirildi. Mimar Sinan Zeki , genç ve dinamik yapısı ile seçilenler arasında oldu. Vatanın bağlarına bahçelerine su kanalları yapmak, kemerler meydana getirmek istedi. Mimar Sinan Mahir ustaları izninde Hanlar, Çesmeler ve Türbe inşaatında çalıştı.
SANAT DAHİSİ: MİMAR SİNAN 1489 - 1588
22
1532'de Alman, 1534'de Tebriz ve Bağdat seferlerinden dönüşte “Haseki” rütbesi aldı. Bağdat seferinde Van Kalesi Muhasarasında, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirdi. Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katılan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehri üzerine on üç günde kurduğu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman’ın takdirini kazandı. Aynı sene baş mimarlığa yükseldi. Seviyesine bugün dahi ulaşılamayan dahi mimardır. Mimar Sinan tam manası ile bir sanat dahisidir. Mimar Sinan 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır. Ayrıca, Edirne ilindeki Selimiye Camisi Dünya Kültür Mirası listesindedir.
Pasteur önce Mikrobu bulan ilk bilim insanıdır. İstanbul’un fethinin manevi babasıdır. Fatih Sultan Mehmet' in Hocasıdır.Büyük bir sosyolog, Akşemseddin’in tıp ilmini kimden ve nasıl öğrendiğine dair kesin bir bilgimiz olmasa da tıp ve eczacılık alanında da büyük bir üne sahipti. Sadece beden hastalıkların değil, aynı zamandaruh hastalıklarının da hekimi olan Akşemseddin, ruh hastalıklarını da tedâvi ederdi. Akşemseddin, Louis Pasteur‘in yaklaşık 400 yıl sonra deneyle keşfettiği mikrobu, Maddetü’l-Hayat adlı eserinde yıllar öncesinde dile getirdi. Mikroskop henüz icat edilmemişken, tarihte mikroorganizmalardan bahseden ilk kişidir. Ve Mikrobiyolojinin babası sayılmaktadır.
Eserleri
TIP DÜNYASININ ÖNCÜLERİNDEN: AKŞEMSEDDİN 1389 - 1459
. Risalet-ül-Nuriyye (Nur Risalesi) . Def’ü Metain . Risale-i Zikrullah . Risale-i Şerh-i Ahval-i Hacı Bayram-ı Veli . Makamat-ı Evliya (Velilerin Makamları) . Maddet-ül-Hayat (Hayat Maddesi) . Nasihatname-i Akşemsettin (Akşemsettin Nasihatnamesi) . Kitab-ül-Tıp (Tıp Kitabı) . Hall-i Müşkülat (Güçlüklerin Halli)
Semerkant'ta doğan Ali Kuşçu'nun babası Türkistan ve Maveraünnehir emîri Uluğ Beyin doğancıbaşısı Muhammed'dir. Kuşçu adının da buradan geldiği söylenir. İlk eğitimini Semerkant'ta alan Kuşçu sonrasında Bursalı Kadızade Rumî'den ve Uluğ Beyin kendisinden matematik ve astronomi derslerini aldı. Kuşçu daha sonra Kirman'a giderek öğrenimini tamamladı. 1421 yılında Uluğ Beyin kurduğu rasathaneye müdür oldu ve onun Zîc (yıldızların yerlerini ve hareketlerini gösteren cetvel) isimli eserine yardım etti. Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih'e sunulduğu için Fethiye adı verilen astronomi kitabıdır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilmektedir. İkinci bölüm Yer'in şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu, Yer'e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını vermektedir.
ÜNLÜ TÜRK ASTRONMİ VE MATEMATİK BİLGİNİ: ALİ KUŞÇU ? - 1474
Döneminde hayli etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde astronomi öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu'nun diğer önemli eseri ise, Fatih'in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır.
23
y TARİHTEKİ TÜRK, MÜSLÜMAN ALİMLERİ VE BULUŞLARI Hezarfen Ahmet Çelebi, 1609 yılında Osmanlı topraklarında dünyaya gelmiştir. Kendisinden bahsedecek olursak; 17. yüzyılda yaşamış olan Müslüman bir Türk bilgini olduğunu söylemek mümkün olmaktadır. Kendisinin tarihteki en büyük yeri, kendi kendine geliştirmiş olduğu kanat yapısıyla ilk kez bu şekilde bir yerden bir yere uçabilen bir kişi olması şeklindedir. Osmanlı devletinde 1623 yılından 1640 yılına kadar saltanat sürme imkanı bulan 4. Murat zamanında Hezarfen Ahmet Çelebi bu bahsi geçen uçma deneyimini gerçekleştirmiştir. Kendisinin Galata Kulesi’nin tepesinden kendisini bırakarak Boğaz’ı geçtiği, oradan da Üsküdar’da bulunan Doğancılar meydanına inerek kıtalararası uçuş yaptığına dair iddialar bulunmaktadır.
GÖKLERDE BİR TÜRK: HEZARFEN AHMET ÇELEBİ
Ahmet Çelebi’nin isminin başına “Hezarfen” isminin konulmasının ana sebebi, Çelebi’nin o dönemler bu tecrübesini gerçekleştirmek adına çok fazla araştırma yapması ve çok fazla nbilgiye sahip olması dolayısıyla halkın kendisine “Hezarfen” yakıştırmasını yapmasıdır. Hezar kelimesi, Farsçadan gelen bir kelime olarak “1000” anlamını taşımaktadır. “Hezarfen” ise “bin bilimli”, “çok şey bilen” anlamlarını taşımaktadır. Orijinal çizimin elde bulunan üçte birlik parçasına, dünya çapında önem kazandıran, Christoph Colomb’un 1498'de çizdiği ve hala bulunamamış olan Amerika haritasındaki bilgileri kapsamasıdır.
17. yüzyıl
“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!” Mevlana Celaleddin-i Rumi, dönemin İslam kültür başkenti Bel şehrinde medrese hocalığı yapan ve halk arasında Sultan-ı Ulema(Hocaların Sultanı) unvanıyla anılan Bahaeddin Veled’in oğludur. Özellikle yazdığı Mesnevi eseriyle günümüzde bile Dünya’da en çok tanınan şairlerden biridir. Barış, kardeşlik, sevgi, hoşgörü alanlarında yazdığı şiirler pek çok dile çevrilmiş, eserleri milyonlarca okuyucuya ulaşmış ve onların düşünce dünyalarını değiştirmiştir. Babası Bahaeddin Veled’in vefatının ardından 1232 yılında Konya’ya gelen Seyyid Burhaneddin tarafından eğitilmiş, ona dokuz yıl boyunca hizmet vermiştir. Mevlana 17 Aralık 1273’de ölmüştür.
Eserleri
MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ 1207 - 1273
. Mesnevi . Divan-ı Kebir . Fîh-i Mâ-Fîh . Mecâlis-i Seb’a . Mektûbât
Hz. Mevlâna bu eserlerinin tamamında, Kuran-ı Kerimdeki ayetleri, Peygamber Efendimizin Hadis-i Şeriflerine bağlı kalarak, kendi ile barışık, huzurlu, Allah’ın kendisine verdiği maddi ve manevi güzelliklerin farkında olan ona şükreden, zorluklar karşısında nasıl düşünüp hareket edeceğini bilen, hoşgörülü, sevgi dolu bir insan olabilmenin yollarını anlatmaktadır. Bendeyim Kur'ân-a candan tende can durdukça ben, bir küçük toz zerresiyim ben Muhammed yolunun, kim ki bundan başka bir söz nakleder ise benden, bezmişim billâh hem ondan hem sözünden onun.
24
ÖMER HAYYAM
İBNİ SİNA
Cebirdeki binom formülünü bulan bilgin. Newton veya binom formülünün keşfi Ömer Hayyam’a aittir. – Büyük Selçuklular döneminde yaşamıştır. Zamanın en meşhur bilgin ve şairlerindendir. – Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah zamanında Astronomi, Tıp, Matematik, alanında çalışmalar yapmıştır. Cebir ve geometri konularında Muhammed Beyhaki ile ortak eserler ortaya çıkarmıştır. - Zamanın bilim adamlarından oluşan bir heyetle ‘Celali Takvimi’ni (Takvim-i Melikşah) düzenlemiştir.
Doktorların sultanı. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene temel kitap olarak okutulan dahi doktor. Hastalık yayan küçük organizmalar, civa ile tedavi, Pastör' e ışık tutması, ilaç bilim ustası, dış belirtilere dayanarak teşhis koyma, botanik ve zooloji ile ilgilendi, Fizikle ilgilendi, jeoloji ilminin babası.
1048 - 1131
980 - 1037
FARABİ 870 - 950
Türkistan’ın Farab (Karaçuk) şehrinde doğmuştur. Helenistik çağına ait eserleri Yunan felsefecilerine anlatmıştır. İslam düşünce hayatının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Psikoloji, Politika, Matematik, Fizik, Mantık ve Astronomi alanlarında çalışmalar yapmış,100 civarında kitap ve makale yazmıştır. Eserlerinin çoğu, Latinceye çevrilmiştir. Uzun yıllar Avrupa üniversitelerinde okutulmuştur. Akılcılığı ön planda pozitif bilimlerin gelişmesine katkı yapmıştır.
BEYRUNİ 973 - 1051
EVLİYA ÇELEBİ 1611 - 1682 Büyük Türk seyyahı ve meşhur seyahatnamenin yazarıdır.
Dünyanın döndüğünü ilk bulan bilim adamı Ümitburnu, Amerika ve Japonya’nın varlığından bahseden ilk bilim insanıdır. Beyruni, Amerika kıtasının varlığını Christoph Colomb'un Keşfinden 500 sene önce bildirmiştir. Matematik, Jeoloji, Coğrafya, Tıp, Felsefe, Fizik, Astronomi gibi dallarda eserler yazmıştır. Çağın en büyük Alimidir.
HACI BEKTAŞ-I VELİ 1209 - 1271
Mistik, seyyid, mutasavvıf şair ve İslam filozofu.
25
y HANGİ ŞEHİRDE HANGİ EVLİYA KABİRLERİ VAR?
ANKARA HACI BAYRAMI VELİ
BALIKESİR HASAN BABA
BALIKESİR GEYİKLİ BABA
BOLU AKŞEMSEDDİN
BURSA TEZVEREN DEDE
BURSA EMİR SULTAN
GAZİANTEP ÖKKEŞİYE HAZRETLERİ
26
ESKİŞEHİR YUNUS EMRE
İSTANBUL HIZIR ÇELEBİ
İSTANBUL MOLLA GÜRANİ
KIRŞEHİR AHİ EVRAN İSTANBUL MERKEZ EFENDİ
NEVŞEHİR HACI BEKTAŞİ VELİ
MALATYA SOMUNCU BABA
27
y SAĞLIK
RAMAZAN AYINDA BESLENME MÜSLÜMANLAR İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR AY OLAN RAMAZAN AYI GELDİ, ÇATTI. ORUÇ TUTMANIN FARZ OLDUĞU BU AYDA SAĞLIK DURUMLARI ORUÇ TUTMAYA ELVEREN MÜSLÜMANLAR İÇİN DE UZUN SÜRELİ AÇ KALMA ZAMANLARI BAŞLIYOR.
N
ormal koşullarda sağlıklı beslenme programlarının az ve sık yenmesi durumu varken, Ramazan ayında bu durum 2 öğüne düşüyor. Bireyler sahurdan iftar vaktine kadar aç kaldıklarından vücudun su ve gıda ihtiyacı normal zamanlara göre oldukça farklılık gösteriyor. Özellikle Ramazan ayında kilo almaktan muzdaripseniz sizler için Ramazan ayında beslenmenin püf noktalarını araştırdık.
28
EN ÖNEMLİSİ SU
U
zun süren oruç süreleri vücudunuzun ana kaynağı olan sudan uzaklaşmanız anlamına geliyor. İnsanların çoğu iftarda su yerine direkt gıdalara yöneldiğinden su içme isteği kayboluyor ve vücut hem gündüz hem gece susuz kalmış oluyor. Bundan dolayı baş ağrıları ve çeşitli hastalıklar baş gösterebiliyor. Özellikle iftar ve sahur aralarından belli aralıklarla su içmelisiniz. Vücudunuzun sağlığı suya bağlıdır.
ÇOK YEMEK YERİNE VERİMLİ GIDALAR TÜKETİN! Sahur vaktinden iftara kadar geçen sürede susuz ve gıdasız kalan bünyenin kan şekeri düşer. Bu durumda insanlar daha fazla yemek yeme isteğiyle iftarda karınları şişene kadar yemek yerler. Uzmanların görüşlerine göre bu oldukça sağlıksız bir durum. İrade kontrolünün amaçlandığı bu dönemde iftar vaktinde çok yemek yemek yerine verimli yiyeceklerin tercih edilmesi metabolizmanızın normal seyrinden çok sapmaması için büyük önem taşıyor. Çoklu porsiyonlar yerine her yemekten azar azar yemek sağlığınız için verimli olacaktır.
YAĞLI YİYECEKLER YERKEN SEBZEYİ UNUTMAYIN! İnsan metabolizmasının günlük alması gereken protein, karbonhidrat ve yağ oranı belirlidir. Oruç tutmanın verdiği açlıkla bu oranları porsiyonlarda ayarlamak zorlaşabiliyor. Yanlış beslenerek metabolizmanızı yavaşlatabilir ve kilo alabilirsiniz. Bu durumda yumurta, tam buğday ekmeği, süt, yoğurt, salata ve tarçını sofralarınızdan ayırmamalısınız. Geleneksel mutfaklarımızda et ürünleri oldukça geniş alan kaplamaktadır. Et tüketiminin yanında yapısında yüksek oranda su içeren sebzelerin tüketimini özellikle Ramazan ayında aksatmamalısınız. Uzun süren susuzluk döneminde bu sebzelerden sağlayacağınız su miktarı gün içerisinde metabolizmanızı rahatlatacaktır. 29
y SAĞLIK
SAHURU ATLAMAMALISINIZ! Ramazan ayının yaz mevsimine gelmesinden dolayı iftar ve sahur vakitleri arasında oldukça kısa bir süre bulunuyor. İftarda yemeye yüklenen kimi bünyeler sahurda yemek yeme isteğini kaybedebiliyor. Ya da sahura kalmak için uykusunu bölemeyen bünyeler de yatarken niyet ederek sahuru atlıyor. Bu durumlar metabolizmanız için çok zararlıdır. Yatmadan önce yemek yemenin hem mide hem de metabolizma üzerindeki zararları oldukça açıkken sahuru atlamanız kan şekerinizin sabahın ilerleyen vakitlerinde düşmesine ve dayanma sürenizin kısalmasına sebep olacaktır. Sahurunuzu yaparak oruç tutmanız kan şekerinizin akşam vakitlerine kadar düşmemesini sağlayacak ve sizi dinç tutacaktır. Sahuru atlamamalısınız.
SAHURDA UZAK DURULACAK BESİNLER NELERDİR? İftara kadar metabolizmanız için sahurun öneminden bahsettik. Sahurda hangi gıdaları tüketip, tüketmemeniz gerektiğine değineceğiz. Öncelikle sahurda yağlı ve tuzlu gıdalardan kesinlikle uzak durmanız gerekmektedir. Yağlı ve tuzlu gıdalar bünyenizin su ihtiyacını arttıracağından susuzluk noktasında sizi zorlayacaktır. Sahur vaktinde ağır yiyecekler tüketmeniz kilo almanızın da başlıca sebeplerinden biri olacaktır.
K
ahvaltılık türünde çok ağır olmayan ancak tok tutacak besinleri sahurda tercih etmeniz hem açlık hissinizin uzun süre dayanmasına hem de metabolizmanız açısından önem taşır.
Örnek sahur menüsü: n 1 bardak süt n 1-2 dilim peynir n 1 adet haşlanmış yumurta n 2 dilim karpuz n Domates, salatalık, yeşillik n 3 dilim tam buğday ya da çavdar ekmeği Bu sahur menüsü hem sağlıklı beslenmenizi sağlayacak, hem de daha uzun süre tok tutacaktır.
30
RAMAZAN AYININ GÖZDESİ: KARPUZ Yaz aylarına gelen Ramazan ayında açlıktan daha önemli bir konu varsa o da susuzluktur. Susamamak için tükettiğiniz bol suyun yanında su içeriği yüksek besinleri tüketmek susuzluğunuzu bastırmanıza yardımcı olacaktır. Susuzluğunuzu bastıracak besinlerin başında karpuz gelmektedir. Karpuz, tam bir yaz meyvesidir. İçerdiği düşük kalori ile de kilo almanızı engeller. Sahurda ve iftarda bolca tüketebileceğiz hem su hem de şeker ihtiyacınızı karşılayan karpuzu sofralarınızdan eksik etmemenizi öneriyoruz.
. METRO TURIZM’DEN Kusursuz Bir Yolculuk İçin Türkiye’nin WhatsApp Destek Hattı
7/24 online
31
32