künye
Adana Ticaret Odası Adına Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer
06
Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka Haber Sorumlusu Yusuf Toprak Yönetim Adresi Abidinpaşa Cad. No: 52 Tel: 0 322 351 39 11 (pbx) Fax: 0 322 351 80 09 web: www.adana-to.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com
16
Yapım Eterna Medya Grup Vali Yolu Cad. Menemencioğlu Apt. A Blok K:1 D:1 Seyhan/Adana Tel: 0 322 459 57 03 Fax: 0 322 456 07 99
22
Baskı Görsel Sanatlar Reşatbey Mah. Ordu Cad. Özgül Apt. No: 86/C Seyhan/Adana Tel: 0 322 458 57 33 Reklam Rezervasyon 0 322 459 57 03-10 Dağıtım Sera Dağıtım Ltd. Şti. Tel: 0 322 458 55 56 www.seradagitim.com
25
içindekiler 05
Başkan Ali Gizer Yeni TTK, kayıt dışılığı ortadan kaldıracak...
37
Haber ÇKA bölgemize 1 milyon TL kaynak aktaracak
06
Faaliyetlerimiz Rekortmenlerimizi ödüllendirdik
38
Faaliyetlerimiz Sucu, KOSGEB’in çalışmalarını anlattı
16
Faaliyetlerimiz Türkiye büyük hedeflerine girişimcileriyle yürüyecek
40
Faaliyetlerimiz TOBB Adana Genç Girişimciler Kurulu toplantısı
22
Faaliyetlerimiz Ankara’da “Tescilli Adana Rüzgarı” esti
41
Hamdi Demirel Yaratıcılıktan para kazanma
24
Faaliyetlerimiz Oda ve Borsalar Ortak Toplantısı ATB’de yapıldı
42
Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Nisan Ayı Bülteni
25
Faaliyetlerimiz Odamız Meclisi toplandı
48
Dış Ticaret Raporu 2012 Yılı Ocak-Mart Dönemi Adana Dış Ticaret Raporu
26
Uluslararası İlişkiler Beraber kalkınmanın yollarını bulmalıyız
51
Haber Abidin Dino Sanat Parkı
28
Haber Sadece tenkit eden değil, teklif eden bir siyaset izleyeceğiz
54
Haber Sanayi yapıları fotoğrafa taşındı
29
Mehmet Özel Stresimizi yönetmek
56
Yasemin Vurarak Susam hasadı makina ile yapılabilir mi?
30
Haber Akbank’tan üyelerimize kredi desteği
58
Haber Adana Demirspor’da şampiyonluk coşkusu
32
Faaliyetlerimiz Öncelikle, “mesleksizlik” sorununu çözmeliyiz
59
Sedat Eryürek Yeni TTK’da A.Ş. Yönetim Kurulu üyelerine getirilen yasaklar ve haklar
33
Kurumlar Vergisi Rekortmenleri Adana Kurumlar Vergisi rekortmenleri açıklandı
62
Haber Vakıflar Haftası Tenis Turnuvası’nda kupalar sahiplerini buldu
36
Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri İnşaat sektörü arsa üretilmesini istiyor
63
Faaliyetlerimiz İnşaat sektörü hareketlenmeden ekonomideki durgunluğu aşamayız
Yeni TTK, kayıt dışılığı
Başkan’dan
ortadan kaldıracak... Yeni Türk Ticaret Kanunu, 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir. Hiç kuşkusuz Yeni TTK, 1957 yılında yürürlüğe giren ve günümüzde iş dünyasının gereksinimlerini karşılamakta zorlanan mevcut Türk Ticaret Kanunu’na göre modern işletme mekanizmalarını içeren çağdaş bir görünüme sahip bulunmaktadır. Odağında kurumsal yönetim ve kurumsallaşma felsefesi olan Yeni Türk Ticaret Kanunu, şirketlerin yönetim tarzını ve iş yapış şekillerini önemli bir şekilde etkileyecektir. Bu değişikliklerin merkezinde yönetim kurulları ve yöneticiler, mali işler ile finansal raporlama ve denetim fonksiyonları bulunmaktadır. Yeni TTK’nın getirdiği değişikliklere ilişkin şirketlerin mevcut durumunun değerlendirilerek yol haritasının oluşturulması, kanuna uyum açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak kanunun getirdiği yükümlülükleri “Yasaya Uyum Süreci”nin ötesinde kurumsallaşma ve yapısal dönüşüm fırsatı olarak gören şirketler, rekabet avantajı yaratarak günümüzün dinamik ve global ticari hayatında sürdürülebilir bir büyüme ve karlılık sağlayabileceklerdir. Yeni TTK’nın yürürlüğe girmesi ile bir yandan ticaretin kurallarının yeniden oluşacağı, diğer yandan da kayıt dışılığın ekonomik yaşam içindeki payında önemli gerilemeler yaşanacaktır. Adana Ticaret Odası olarak, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun tanıtımı ve anlatımına yönelik olarak bugüne kadar çok sayıda organizasyona ev sahipliği yaptık. Yasa ile ilgili çekincelerin aydınlatılması için Türkiye’nin bu alandaki en deneyimli uzmanlarını üyelerimizle farklı platformlarda bir araya getirerek tüm soru işaretlerinin giderilmesi için çaba harcadık. Bu yöndeki etkinliklerimizi bundan böyle de artırarak sürdüreceğiz. Kamuoyunda Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ele alınan yönleri genel olarak,
ticari sırların ifşası, evrak ve belgelerde oluşacak yoğunluk, ceza hükümleri, bağımsız denetimin getireceği maddi ve manevi yüklerle sınırlı kalmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız tarafından bu çekinceleri giderebilmek için yürütülen yasal değişikliklerle ilgili çalışmaların 1 Temmuz’dan önce tamamlanacağını tahmin etmekteyiz. Ancak bu yasanın kazanımları sadece ticaret hukuku ile sınırlı değildir. Kanun ile ticari faaliyetlerin tamamını kavrayacak bir kayıt ve belge düzeninin oluşturulması sağlanacak, kayıt dışı ekonomide azalma meydana gelecek ve haksız rekabetin önüne geçilecektir. Yeni Türk Ticaret Kanunu’na ilgi ve intibakın artırılması amacıyla, ticari hayatı etkileyen vergi ve sosyal güvenlik konusunda ek düzenlemelere gereksinim duyulmaktadır. Şirket ortaklarına yapılacak kar payı ve ücret ödemeleri üzerindeki vergi yükünün azaltılması; şirket ortaklarının, şirkete borçlanmalarına öz kaynak veya sermayenin belli bir oranı dahilinde sınır getirilmesi; yasa yürürlüğe girmeden önce bir defaya mahsus ortaklar cari hesabı, kasa ve stok mevcutlarının düzeltilmesine imkan verilmesi; yeni düzenlemelere uyum sağlayamayacak olan şirketlerin, şahıs işletmelerine tasfiyesiz ve ilave vergisel yükümlülük doğurmaksızın geçişine imkan verilmesi; şirketlerde denetçinin aşırı yetkilerinin (olumsuz görüş halinde yönetim kurulunun istifa etmesi gibi) kısıtlanması; hizmet işletmelerinde uygulanan katma değer vergisi oranın yüzde 18’den yüzde 8’e çekilmesi bu çerçevede yapılması gereken beklentilerimiz arasındadır. Ticari işletme ve ticaret şirketleri alanlarında köklü değişiklikler getiren Yeni Türk Ticaret Kanunu iş dünyasında önemli bir yapısal dönüşümü de ortaya çıkaracaktır. Bu dönüşümü doğru planlamak, şirketin mevcut durumunu analiz edip bir yol haritası çıkartmak her işletme için Yeni TTK’ya uyum yolundaki ilk adım olacaktır.
Ali Gizer
Yönetim Kurulu Başkanı
5
Faaliyetlerimiz
6
Rekortmenlerimizi ödüllendirdik
Adana’daki Oda ve Borsalar tarafından düzenlenen 2010 yılı Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve çeşitli partilere mensup milletvekillerini; işdünyası ile bir araya getirdi.
A
dana Vergi Dairesi Başkanlığı ile Odamızın yanı sıra Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, Ceyhan Ticaret Odası, Ceyhan Ticaret Borsası, Kozan Ticaret ve Sanayi Odası ve Kozan Ticaret Borsası’nın işbirliği ile düzenlenen, 2010 yılı vergi rekortmenlerinin yanı sıra yüksek miktarda ihracat yapanlar ve borsada en fazla tescil yaptıranlar ödül töreni ekonomik ve siyasi çevrelerini bir araya getirdi.
Seyhan Otel’de gerçekleşen ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ömer Çelik ile Adana milletvekillerinin de katıldığı ödül töreninde oda ve borsalar adına konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, vergi rekortmenlerinin bir araya getirilmesinin ekonomik alanda sağlanan başarının en somut göstergesi olduğunu ifade ederek, “Dünyanın en güçlü birliği olarak kabul edilen Avrupa Birliği’nde bile ülkeler için ekonomik sıkıntılardan dolayı kurtarma operasyonlarının yapıldığı, para biriminin tartışıldığı bir dönemde, elde ettiği yüksek kazançtan vergisini ödeyen rekortmenlerimizi onurlandırmak için tören düzenleyebiliyoruz. Ekonominin iyi idare edilmesi, iş dünyasının önündeki engellerin bir bir kaldırılması, doğal olarak önce kazancı, ardından da toplanan verginin miktarını artırııyor. Sonuçta da ülkenin sosyal refahına son derece önemli katkılarda bulunuyor. Ancak, yapılan çalışmaları hiç bir zaman son nokta olarak değerlendirmeyip, yakaladığımız ivmeyi daha da yukarılara çıkarmamız gerekiyor” dedi.
Faaliyetlerimiz
7
Bu kazançtan Adanalı hemşehrilerimizin de üzerlerine düşen payı almasını sağlasınlar. Bu vesileyle ödül alan arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyorum” diye konuştu.
Bir ülkenin refahındaki en büyük etkenlerden birinin, girişimci sayısının artırılması ve ekonomik hareketlerin tümünün kayıt altına alınması, çalışma ve üretimin teşvik edilmesi olduğuna da işaret eden Başkanımız Ali Gizer sözlerini şöyle sürdürdü: “TOBB bünyesinde faaliyet gösteren Adana’daki tüm odalar girişimciliğin teşvik edilmesi amacıyla KOSGEB ve İŞKUR’un desteğiyle çok sayıda kurs düzenledik ve hem istihdam hem de katma değer yaratılmasını sağladık. Bizler iş dünyası olarak üzerimize düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getirmenin gayreti içerisindeyiz. Bu doğrultuda, devletin de bizlerin önünü açacak, motivasyonumuzu artıracak çözümleri hayata geçirmesini bekliyoruz. Örneğin; istihdam yaratan, vergisini, SSK’sını zamanında ödeyebilmek için çırpınan işadamı, hiç vergi vermeyen, faaliyetlerini kayıtdışı yürütenlerle, rekabet edebilir mi? Elbette edilmez. Bu sorunun üzerine hassasiyetle gidilmesini, gerekirse denetimci eleman sayısının artırılması gerektiğini düşünüyoruz.”
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de törende yaptığı konuşmada, vergi yüküyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, bu konuyu çok önemsediğini belirterek, “Türkiye’de vergi yükü öyle algılandığı kadar yüksek değil. OECD’nin 34 üyesi var. Türkiye’de toplanan tüm vergilerin GSMH’ye oranı yüzde 26, OECD ülkelerinin ortalaması yaklaşık yüzde 34. Görüldüğü gibi vergi yükü GSMH oranı olarak yüksek değil, tam aksine en düşük ülkeler arasındayız. Türkiye hakikaten birkaç ülke hariç, hemen hemen en düşük ülkeler arasında” dedi. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’da, kentte yatırım yapan işadamlarının merkezlerini Adana dışına taşıdığına işaret ederek bu işadamlarının yeniden “yuvaya” dönmesini istedi. Coş, meslek odaları ve yerel yönetimlerle konuyla ilgili önemli protokoller hazırladıklarını vurgulayarak, “Adana’da kazanan ve üreten herkesin Adana’da vergi vermesini istiyoruz.
Şimşek, gelir ve kazançlar içindeki vergi yükü konusunda ise OECD ülkelerinde yüzde 20 olan bu oranın, Türkiye’de yüzde 12 civarında olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Neredeyse OECD ortalamasının yarısı kadar vergi topluyoruz. Son 10 yılda vergi oranları yükseldi mi- Kurumlar Vergisi yüzde
oranına sahip ülkelerden bir tanesi Türkiye’ydi, biz bunu indirdik. Şimdi OECD ortalamalarının oldukça altındayız.” En düşük vergi diliminde olan asgari ücret üzerindeki vergi yükünü oldukça azalttıklarını ifade eden Şimşek, “Asgari ücretin üzerindeki vergiyi, 4 çocuklu ve eşi çalışmayan için sıfıra indirdik. Bir asgari ücretlinin eşi çalışmıyorsa, 3 çocuk sahibiyse, oran yüzde 0,7. Eskiden asgari ücretli üzerindeki gelir vergisi yükü yüzde 12,8 civarındaydı. Biz onu yüzde 0 ile yüzde 5,5 oranına düşürdük. Dolayısıyla hem gelir, hem de kazançlar üzerinde vergileri çok ciddi bir şekilde azalttık. Gerek çalışanımızın, gerekse üreticimizin vergi yükünü aşağı çektik. Vergi yükü özellikle asgari ücretin üzerinde çok ciddi şekilde azaltıldı” diye konuştu.
8
30’dan yüzde 20’ye düştü. Ne zaman? 2006 yılında yaptık. Bir şirket önceden 100 lira kar ediyorsa, 30 lirasını devlete veriyordu. Aslında yüzde 33’tü, bir de fon vardı. Şimdi sadece 20 lirasını veriyor. Karları dağıtırsa ne kadar vergi veriyordu? Yaklaşık olarak yüzde 65 vergi veriyordu. Bugün ne kadar ödüyor? Bugün 34 lirasını ödüyor. Şirketlerimizin dünyadaki rekabet gücünü artırmak için, üzerlerindeki vergi yükünü azaltmak için hakikaten çok ciddi adımlar atmışız. 2002 yılında Türkiye vergi yükünde şirket kazançlarında, OECD ülkeleri arasında birinci sıradayken, şimdi sonlarda yer almakta. Kurumsalın vergisi böyle. Gelir vergisi nasıl? Sadece şirketler üzerindekini değil, çalışanlarımız üzerindeki vergi yükünü de azalttık. Yine OECD ülkeleriyle karşılaştırırsak, 2002 yılında 3 dilim itibariyle en yüksek vergi
Şimşek, gelecek dönemde bütçe imkanları oluşursa istihdam üzerindeki vergi yükünü daha da indireceklerini belirterek, vergilerdeki gecikme zamlarını da indirdiklerini bildirdi.
“KDV oranlarını indirdik”
Türkiye’deki “vergi yüksek” algısının dolaylı vergilerden kaynaklandığını anlatan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de KDV oranı yüzde 18. Bu en yüksek vergi oranı. Şu anda AB üyesi ülkeler arasında en düşük oranlardan bir tanesi. Ama yüzde 18 sadece belli ürünlere uygulanıyor. Türkiye’nin ortalama efektif KDV oranı yüzde 14,4, AB’nin ortalaması yüzde 21. Peki biz KDV’de indirime gittik mi? Gittik. Tekstilde, eğitimde, sağlıkta ve turizmde. Bu önemli 4 temel sektörde yüzde 18’den yüzde 8’e indirdik.
AB ülkelerinde KDV oranları yükselirken, Türkiye’de düşük kaldı. Neden peki Türkiye’de verginin yüksek olduğu yönünde yargı var? Türkiye’de dolaylı vergiler nispeten yüksek. Ama bu dolaylı vergilerin çok yüksek olduğundan çok, dolaysız vergilerin düşük kalmasından kaynaklanıyor. Türkiye dolaylı vergilerin toplamında iddia edildiği gibi yüzde 65 değil, yüzde 47,9 civarında bir vergiyle karşı karşıya. Dolaylı vergiler yüzde 60-70 değil. Ama bu da OECD ülkeleri arasında oldukça yüksek bir oran. Önümüzdeki dönemlerde vergiyi tabana yayarak, bu oranları tabii ki daha makul düzeylere getireceğiz.”
Ekonomi Bakanı Şimşek, toplanan vergilerin doğru yerlerde harcandığını belirterek, vatandaşın da bu bilgiye rahatlıkla ulaşabilmesi için, “Vatandaş Bütçe Harcama Rehberi” hazırlığı içerisinde olduklarını söyledi.
Şimşek, akaryakıtta verginin artırıldığının iddia edildiğini dile getirerek, “Yüksek olduğu doğru. Ama yükselttiğimiz yanlış. 2002 yılında 100 liralık benzin alsanız bunun 70 lira 20 kuruşu hazineye geliyordu. Şimdi yaklaşık 58 lirası hazineye geliyor. Bu oran yüksek ama ‘vergi yükünün yükseldiği’ algısı yanlış. Sadece onu söylemek istiyorum. Motorinde de böyle. Yüzde 59 civarında vergi yüküne sahibiz ve OECD ülkeleri arasında ilk sıradayız. 2002 yılında yüzde 48 civarında. Sigarada vergiyi yükselttik, evet. Ama dikkat edin, bir çok ülke tütün ürünlerinde vergiyi yüksek tutuyor. Türkiye’de de artırılması doğru bir politikadır” diye konuştu.
“Verdiğiniz vergiler doğru yerlere gidiyor”
Alkollü içkilerde verginin yükseltildiğinin doğru olduğunu anlatan Şimşek, şöyle devam etti: “Otomotiv sektöründe, 1,6 litre motorunun üzerindeki bazı segmentlerin çoğu ithal. Orada yükselttik. Ama diğerlerinde öyle değil. Cep telefonlarından internete erişimde yüzde 25’di, şimdi 5. Özel iletişimde de düşüş var. Gerek dolaylı vergiden kurumsala, gerek özel iletişimden gelir vergisine kadar neredeyse hemen her alanda düşüş yaptık. ‘Türkiye’de vergi yükü çok yüksek’ algısı doğru değil. Verginin nerede harcandığını iyi bilmemiz gerekiyor. Yakında Meclis’e tasarı götüreceğiz. ‘Vatandaş bütçe rehberi’, ‘vatandaş bütçe harcama rehberi’ şeklinde raporlar üretmek istiyoruz. Bu vergiler nereden toplanıyor, nerelere harcanıyor, bunları hazırlayacağız. Şimdi yapıyoruz ve paylaşıyoruz ama daha sağlıklısını yapacağız. Ben bunu çok önemsiyorum. Vatandaş hesabını sorabilmeli. İcracı bakanlıklar içerisinde en fazla para, Milli
Eğitim Bakanlığı’na gidiyor. 56 milyon lira ile. Diğeri ise Sağlık Bakanlığı. Eğitim geleceğe yatırım, sağlık çok önemli. Son yıllarda alt yapı yatırımları ön plana çıktı. Çok ciddi kaynak ayırıyoruz. Türkiye’de eğitimi ve sağlığı, yatırımlarına öncelik verdik. Verdiğiniz vergiler doğru yerlere gidiyor, hakikaten. 2011’de biz 100 lira vergi toplamışız, yüzde 16,6 lirasını faize ödemişiz, gerisini ise millete harcamışız.”
Törende konuşan Ekonomi Bakanı Çağlayan, dünyanın bir çok ülkesinde kriz tehlikesi yaşanmasına karşın Türkiye’nin büyümesini istikrarlı şekilde sürdürdüğünü dile getirdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise, Adana’da çok ciddi bir birlik ve beraberlik gördüğünü, bundan da çok büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Tüm Türkiye’nin olduğu gibi Adana’nın da birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Çağlayan “Bugün bu ülke için taş üstüne taş koyan, gecesini gündüzüne katarak iş yapan herkesin ödüllendirildiği bir gündür” dedi.
9
Yabancı yatırımcının yatırım yaparken, ekonomik ve siyasi istikrarın yanı sıra, o ülkedeki vergi sistemlerine, lojistiğe ve teşviklere de baktığını anlatan Çağlayan, “Yoksa son 8 yılda Türkiye’ye doğrudan gelen yatırım bizim kara kaşımıza kara gözümüze gelmedi. Yatırımcı, sadece o güne bakmaz, bir ülkenin en az 20 senesini hesaba katarak hareket eder. 2008 yılı gibi en büyük krizin yaşandığı bir dönemde Türkiye buralara geldi. Siyasilere prim yaptırmak için söylemiyorum. Özel sektörün başarısı bu. Bu başarıyı hak eden özel sektördür, Adanalı, Ceyhanlı yatırımcının yaptıklarıyla oluşmuştur” diye konuştu.
“Yunanistan Avrupa’nın büyük bir çıbanı olmuştur”
Çağlayan, Türkiye’de mali disiplinin son derece önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
10
“Geçmişte bizim başımızın belası olan, bugün Yunanistan’ı, Portekiz’i sıkıntıya sokan şey, kamu borçlarının gelirlerine oranları arasındaki uçurumdur. Avrupa’nın borç oranı yüzde 88’dir. Bunlar bize yeter mi, tabi ki yetmez. İşsizliği daha fazla azaltıp, istihdamı daha da artırmalıyız. Avrupa ülkelerinde borç yüklerinin fazla olması, onları bu hale getirdi. Avrupa krizi tam 10 tane hükümetin başını yedi. Yunanistan siyasi istikrarı mumla arar hale geldi. Yunanistan Avrupa’nın büyük bir çıbanı olmuştur. Dünya Avrupa’daki avro bölgesinin ne olacağını bilemiyor. Yunanistan’ın yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Akıbetini bilen yok. Ama Türkiye 2023 hedeflerini ortaya koymuştur. Bu hedeflerimizi gözünüzün önüne getirin, bunların hepsini hayata geçirmek için çalışıyoruz. İstikbalimizi ve istiklalimizi bize hediye eden ecdadımızın yerlerinde rahat uyumasını istiyoruz. Bu kapsamda Türkiye’yi müreffeh hale getirmenin yolu, siyasi ve ekonomik istikrarı devam ettirmekten geçiyor. Çok net ifade ediyorum, ben hayatımda çok teşvik sistemi gördüm. Geçmişte teşvikler son derece yanlış ve yönlü kullanılmıştır. Milletin kıt kanaatleri yanlış yerlere gitmiştir. Devletin milletin parası çar çur edilmiştir. Ama bugün öyle bir teşvik sistemi getirildi ki, özellikle ithalat haritası sayesinde hangi alanlarda açık verdiğimizi göz önünde bulundurduğumuz bir teşvik var.” Bakan Çağlayan, ithalat rakamlarını açıklamadığını iddia eden bazı kesimlerin bazen kendisini eleştirdiğini hatırlatarak,
-İthalatı neden açıklamıyorsun- diyorlar. Açıklanan şeyi nasıl açıklayayım ben- Ayrıca ithalatı ben yapmıyorum, mezardaki babam da yapmıyor. Geçen sene gördük ki, 1 milyar 750 milyon cep telefonu ithal etmişiz. Ben insanlara ‘niye aldınız-’ diyemem. En önemli sorun, enerji açığımız. Petrol fiyatlarındaki artış devam ederse, bu yıl ki faturamız 65 milyon olacak. Kendi yerel kaynaklarımızı kullanmayı hedeflerken, teşvik sistemimizde de bunu göreceksiniz. Ülkemiz adeta cennet. Petrol yeterince yok belki ama, sanayi yapılanmamızı yerel kaynaklarla yapabiliriz” diye konuştu.
Adana’nın bulunduğu teşvik bölgesi
Teşvik sistemini oluştururken, 61 parametreyi incelediklerine işaret eden Çağlayan, bunların, kadın-erkek nüfusu, göç ol-
gusu, sağlık yatırımları ve eğitim seviyesi gibi çok geniş bir yelpazeyi kapsadığını söyledi. Adana ve Mersin gibi tüm illerin stratejik yatırımlardan pay almasını isteyen Çağlayan, “Mesela bakın Gaziantep 3. bölgede. Ama bana kalsa, orasının 2. hatta 1. bölgede olması lazım. Ama orayı farklı kılan bir unsur var. O da aldığı yoğun göç. Ne yazık ki, Adanalı kardeşlerimizin aklına başka şeyler geliyor. Ama benim Adana’yı önemsememem gibi bir durum olabilir mi?- Bizler 81 ilin milletvekiliyiz, bakanıyız” dedi. Törende, konuşmaların ardından vergi rekortmenlerinin yanı sıra yüksek miktarda ihracat yapanlar ve borsada en fazla tescil yaptıranlara Ekonomi Bakanı Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Adana milletvekilleri, Oda, Borsa ve diğer kurum ve kuruluş temsilcileri tarafından plaket sunuldu.
Ödül törenimizden fotoğraflar
11
12
13
14
Faaliyetlerimiz
Türkiye büyük hedeflerine 16 Odamız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 67. Olağan Genel Kurulu’na tam kadro ile katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra çok sayıda bakanın da katıldığı genel kurulda, ekonomik konulara ilişkin görüşler dile getirildi.
B
u yıl 60. yaşını kutlayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 67. Genel Kurulu TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirildi. TOBB ETÜ’de yapılan Genel Kurul’a Odamız, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile birlikte 24 Genel Kurul Delegesi’nin yanı sıra Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’dan oluşan heyetle katıldı. Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, bürokratlar, iş dünyasının temsilcilerinin katıldığı genel kuruldaki konuşmalar-
da, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik konularına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, girişimcilere ve TOBB delegelerine “Türkiye sizlerle büyük. Türkiye ekonomisi sizlerle güçlü. Türkiye sizlerle birlikte, büyük hedeflerine yürümeye devam edecek” diye seslendi. Hisarcıklıoğlu,TOBB’un 60 yılı, özel sektörümüzün 60 yılda katettiği mesafenin de göstergesi olduğunu ifade ederken, Türkiye ekonomisinin kat ettiği mesafeyi ve geldiği noktayı anlattı. Girişimciler ekonomide başarı hikâyelerine imza atarken, bu gücün meydana getirdiği TOBB’un da özellikle son 10 yılda hizmet kapasitesini artırdığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Hayata geçirdiğimiz projelerle, reel sektörümüzü geliştirdik ve destekledik” diye konuştu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu 67. Genel Kurul’da şöyle konuştu: “Bu genel kurulun bizim için ayrı bir önemi var. 60. yılımızın şeref ve sevincini hep birlikte paylaşıyoruz. 60 yılda çok yol kat ettik, özel sektörümüze çok büyük hizmetlerde bulunduk. Bu hizmet serüveni, Türkiye’nin dönüşüm ve gelişim gösterdiği 50’li yıllarda başladı. Siyasette ilk serbest seçimlerle birlikte, demokrasiye geçildi. Ekonomideyse bürokrasinin hâkim olduğu bir tarım toplumundan, şehirli ve girişimci bir topluma geçiş hedeflendi. Bu süreçte, dünyanın diğer gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de özel sektörümüzü temsil edecek ve geliştirecek kurumsal bir yapılanmaya ihtiyaç duyuldu. Ve böylece 1952 yılında TOBB kuruldu. Birliğimizin kuruluşunu sağlayan rahmetli Adnan Menderes’i ve çalışma arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyorum. Türkiye’nin kalkınma hikâyesi özel sektörün sahneye çıkışıyla hız kazandı. 1950’lerde toprağa atılan tohum hızla büyüdü. Bugün tüm bölge coğrafyamızı kapsayan dev bir çınar oldu.
-Dünya ile entegre
Yurtdışına çıkınca kimsenin farkında olmadığı değil, dünya ile entegre olmuş, küresel piyasalardaki iş örgütlerinin tamamında söz sahibi, özel sektörümüzün çıkarlarını dünyada savunan, bir TOBB var. Ülkemizin her milli meselesinde etkin ve etkili lobi faaliyeti yürüten bir TOBB var. İşadamlarını dünyaya taşıyan, fikir üreten, proje yapan, yardıma muhtaçların yanında olan,
Faaliyetlerimiz
girişimcileriyle yürüyecek ata yadigârı eserlere sahip çıkıp, bayrağımızı tüm dünya coğrafyasına taşıyan bir TOBB var. Türkiye’nin sınır kapılarını inşa eden, eğitim’e yatırım yapan, işsizlikle mücadele eden, Kobilerin finansmana erişimini kolaylaştıran, Kobi danışmanlığını Anadolu’ya götüren, sektörlerin sorunlarına tek tek eğilen bir TOBB var. Şirketlerimiz ihracatlarını TOBB güvencesiyle gerçekleştiriyor. Yurtdışı taşımacılığın yapılabilmesi için 35 milyar dolarlık teminat riski üstlendik ve dünyada en çok tır karnesi veren kuruluş olduk. Kara gümrük kapılarını modernize ederek, sanayicimizin lojistik maliyetlerinin yılda 450 milyon lira azalmasını sağladık.
-Sanayi Anadolu’ya yayıldı
Odalarımızın sorumluluk alması sayesinde Organize Sanayi Bölgelerimiz gelişti ve böylece sanayi Anadolu’ya yayıldı. 1980’de Türkiye’de sadece 12 OSB vardı. Bugünse 150’ye yakın OSB yatırımcılarla dolmuş durumda. Eğitim ve Çalışma Bakanlıklarımızla birlikte, ülkemizin en büyük mesleki eğitim projesi olan UMEM Beceri’10’u başlattık. Oda-Borsalarımızın etkin rol alması sayesinde, 81 ilde 2,800 kurs açtık. Buralarda 42 bin kişi meslek eğitimi alıyor. Eğitimlerini tamamlayan 22 bin kişi, meslek sahibi oldu, istihdam edildi. Bu yıldan itibaren tarım ve hizmet sektörleri de projeye ekleniyor. Böylece bu çalışmanın, ülkemize ve reel sektörümüze kazandıracağı istihdam katlanarak artacak.
17
Faaliyetlerimiz Cari açık riskine karşı özellikle 3 sektörümüze ayrı bir önem vermeliyiz. Hem dünya nüfusu devamlı artıyor, hem de gıdaya olan talep artıyor. Dolayısıyla tarım sektörü sadece geçim kaynağı değil, büyük bir kazanç kapısıdır. Tarımsal ekonomi büyüklüğünde dünyada 7., tarımsal arazi büyüklüğünde 12. sıradayız. Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın tarım ürünü ihracatı 80 milyar dolarsa, biz daha iyisini yapmalıyız. Adil rekabetin olmadığı, girişimciliğin, markalaşmanın önünü tıkayan, tüketiciyi aldatan, zarara sokan bu adaletsiz yapı daha ne kadar sürecek? Üretenin hakkının teslim edilmesini istiyoruz! Adil rekabet istiyoruz. Kuralsız ve vicdansız işleyen bir piyasa ekonomisi istemiyoruz!
-Yeni anayasa çalışmaları
Daha zengin, daha mutlu, daha özgür bir Türkiye için, reformlara devam etmeliyiz. Bu reformların en büyüğü yeni bir anayasadır. Zira yeni bir toplumsal mutabakata ihtiyacımız var. Daha güçlü bir devletin ve daha müreffeh bir milletin yolu buradan geçiyor.
18
Ancak bütün bu yapılanlara rağmen daha atılacak önemli adımlar var. Zira Anayasa toplantılarında da gördük ki, halkın yeni Anayasa’dan hala en büyük beklentisi adalet ve özgürlüklerdir. Bu talep neyi kapsıyor;
Anayasa sadece siyasi değil, aynı zamanda iktisadi bir meseledir. Anayasa kutup yıldızıdır. O yerinde durur, geri kalan her şey onun etrafında döner. Anayasamızı yenileyemezsek, olduğumuz yerde, orta gelir seviyesinde tıkanıp kalırız, bir üst lige çıkamayız.
Bu talep giyim kuşamından, dilinden, inancından dolayı haksızlığa uğrayanların, sisteme, maaşını alamayan işçinin işverene, kobilerin bankalara, kamuda haksızlığa uğrayan vatandaşın bürokrata, hakkının yendiğine inanan mazlumun hukuk sistemine, ödediği verginin karşılığı hizmeti alamayan vatandaşın belediye ve kamuya ve geciken adalete yönelik tüm sıkıntıları kapsıyor.
Yeni Anayasanın temeli; ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ile teşebbüs hürriyeti olsun istiyoruz. Biz, vatandaşları arasında ayrım yapmayan, vatandaşına güvenen, vatandaşına hükmetmeyen bir devlet anlayışı istiyoruz. Biz, devletin vatandaşın efendisi değil, hizmetkârı olmasını istiyoruz.
Biz artık, işadamı da olsa, siyasetçi de olsa, sivil de olsa, bürokrat da olsa, yapanın yanına kar kalmadığı bir adalet sistemi istiyoruz. Biz artık, mazlumu ve güçsüzü koruyan, herkesin adaletinden emin olduğu, Allah’tan sonra gönül rahatlığıyla sığınacağımız bir yargı sistemi istiyoruz.
Yeni Anayasa’dan bir diğer beklentimiz de yönetimde istikrardır. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ancak mevcut yönetim sistemi istikrarsızlık kaynağı olmaya aday. Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız artık halk tarafından seçilecek. Anayasa vatandaş toplantılarında gördük ki, halkımız bu demokratik kazanımdan son derece memnun. Ancak, hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan halkın oyuna dayanacağı için, birlikte çalışmalarında sıkıntı yaşanabilir. İstikrarı güçlendirmek için, halkoyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanının ve Başbakanın yetkileri yeniden düzenlenmeli. Bunun nasıl yapılacağı, bu süreçte tartışılmalı. Bu konudaki düzenlemelerin yeni Anayasayla yapılması, Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyor.
-Halkın beklentisi adalet ve özgürlük
Son yıllarda yargı sistemimizde birçok reform yapıldı. Fiziki ve teknik altyapıyı geliştiren pek çok adım atıldı. Bunları memnuniyetle takip ediyoruz.
-İş ve yatırım ortamı geliştirilmeli
Yapılan iyileştirmelere rağmen, iş ve yatırım ortamımız hala rakip ülkelerin gerisinde. İş yapma kolaylığı endeksinde 183 ülke arasında 71. sıradayız. 10 yıl sonra dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine inanıyorsak, içerdeki üretim maliyetlerini düşürmeli, iş ve yatırım ortamını geliştirmeliyiz. Bölgesel kalkınma ajanslarında özel sektör ikinci planda bırakılmamalı. Özel sektörün içinde olmadığı bir yapı, bürokratik bir kurum olmanın ötesine geçemez, başarılı olamaz. Sayın Başbakanım siz de takdir edersiniz ki, bürokratlarımız gittikleri illerde belirli bir süre için görev yapıyor. Yani ne ilin geçmişini hissedebiliyor, ne de projelerin öncesini ve sonrasını takip edebiliyor. Oysa Oda-Borsalarımız o şehrin hafızasıdır, asli unsurudur. Şehirlerini ve şehirleri için yapılan projeleri kendi işleri gibi sahiplenip, sonuna kadar takip ederler. İşte bu nedenle, yerel kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi için çok önemsediğimiz Kalkınma Ajanslarımızda yerel aktörlere daha etkin rol verilmeli.
-Adaletsizliğin kaynağı kayıtdışılık
Yıllardır üzerinde durduğumuz bir adaletsizlik kaynağı da kayıtdışılık. Kayıtdışılık hem şirketlerimizin küçük kalmasına, hem de iş ahlakının bozulmasına yol açıyor. Biz, kayıtdışılık yüzünden hesabını veremeyen, hesap veremediği için de hesap soramayan, defolu bir toplum olmak istemiyoruz.
Hükümetimizin vergi ve istihdam yüklerini azaltması, çok olumlu sonuçlar verdi. İş dünyamız adına teşekkür ediyoruz. Bunlara devam edelim. İstihdam maliyetleri düştükçe, kayıtlı çalışan sayısı artıyor. Vergi ve sigorta primini aksatmamış olanları ödüllendirecek bir sistemi de, artık hayata geçirelim. İşgücü piyasamıza esneklik kazandıralım, vergi sistemini yenileyelim. Mevzuat basit ve net olsun ki, bürokratların keyfi yorumuna muhtaç kalmayalım. Gelin, üreten, alın teri döken müteşebbisleri, bürokrasinin insafına bırakmayalım. Müteşebbisimiz sınır ve mekân tanımıyor. Dünyaya açılıyor. Hem malını satıyor, hem yatırım yapıyor, hem de ülkemizi tanıtıyor. Girişimcilerimizin itibarı, ülkemizin itibarıdır. Başarıları, ülkemizin başarısıdır. Tüm yetkililerimizden rica ediyoruz. Gelin, onlara daha fazla yardımcı olalım. Dünyanın 20 büyük ekonomisinden biriyiz. Ama dünya ihracat liginde ilk 30 içinde bile değiliz. Çünkü Anadolu’yu gümrük birliği içine sokamadık. Rekabetçi olmak istiyorsak, sanayileşmeyi Anadolu’ya yaymak istiyorsak, lojistik altyapımızı güçlendirmeliyiz. 500 milyar dolarlık ihracat hedefini mümkün kılacak lojistik altyapımız, limanlarımız olmalı.
-Anadolu sermayesine engel çıkarılmasın
Buradan bankaların bazılarını da uyarmak istiyorum. Özellikle son dönemde Anadolu’dan ve KOBİ’lerden bankalara yönelik eleştiriler artmaya başladı. Kobilere ağır kredi şartları uyguluyorsunuz. Anadolu’dan gelen talepleri oyalıyorsunuz. Hatta vicdansızca davranıyorsunuz.
Bu yaklaşımı kabul etmiyorum. Türkiye ekonomisinin değişimine ve gelişimine öncülük eden Anadolu sermayesine engel çıkarmayın. Kamu idaremizi, haksız ve vicdansız duruş sergileyen bankalar için ciddi ve somut önlem almaya çağırıyorum. Eğitim alanında önemli bir mesafe kat ettik. Ancak eğitimin kalitesinde hala almamız gereken mesafe var. Matematikte, fen’de, yabancı dilde OECD ülkeleri içinde bizim çocuklarımız hep son sıralarda. Her yıl sistem değiştirmekten içeriği düzeltmeye zaman bulamazsak, korkarım ki cari açığın yanına bir de beşeri sermaye açığını eklemiş olacağız. İşte bu nedenle eğitim alanında sıkça yapılan değişikliklere değil, kalıcı reformlara ihtiyaç var. Eğitim özgürlüğü de bu reformların önemli bir parçası. Bu çerçevede, dini eğitimle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasını doğru buluyor ve teşekkür ediyorum. Çok açık ifade ediyorum: Aileler çocuklarına dini eğitim vermek istiyorlarsa bunun önü açık olmalı. İsteyen çocuğuna dini eğitim verir, isteyen vermez. Zira ana-babanın çocuk üzerinde hakkı var. Ancak eğitim sisteminin mesleki ve teknik eğitim alanı ne yazık ki yine zayıf kaldı. Mesleki eğitim sistemimizi geliştirmeye ve piyasanın taleplerine duyarlı hale getirmeye devam etmeliyiz. Ticaret ve sanayi odalarımıza, mesleki eğitim konusunda, daha aktif roller vermeliyiz.
Öte yandan AB hedefini unutan kamuoyuna tekrar hatırlatmak istiyorum. AB liderlerinin vizyonsuzluğu ve önyargılı yaklaşımları, bizi tam üyelik hedefimizden ve bunun için gerekli reformları yapma irademizden geri döndüremez. Dünya siyaseti ve ekonomisi büyük bir değişim geçiriyor. Şimdi bunun sancıları yaşanıyor. Bu yeni döneme hazır olan milletler 21.asrın hakim gücü olacak. Bu mücadelede bizim en büyük hazinemiz ve gücümüz, milletimizin birlik ve beraberlik ruhudur. Bizi hedeflerimize götürecek bu gönül birlikteliğidir.
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise Türkiye’de ilk kez oyunu artırarak üçüncü kez iktidara gelmiş bir parti olduklarını belirterek, ‘’Elde ettiğimiz başarı bizi Allah korusun kibre, şımarıklığa, gurura, tepeden bakmaya, rehavete sevk edecek bir başarı değildir. Tam tersine biz çalışarak, inanarak, milletimize güvenerek bu yolda sizlerle, bu yolda milletimizle yürüyerek bu günlere geldik’’ dedi. Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 67. Genel Kurulu’nda, TOBB’a Türk ekonomisine verdiği eşsiz katkılardan dolayı teşekkür etti. TOBB’un, yeni anayasa ile ilgili çalışmalarını da takdirle, dikkatle izlediğini söyleyen Erdoğan, samimi katkılardan ve çabalardan dolayı kutladı.
AB süreci, Türkiye’nin çağdaşlaşmasına yardımcı oluyor. Ülkemizin toplumsal kamplaşmalardan uzaklaşıp, istikrar ve demokrasiyi geliştirmesinin en önemli aracı AB’dir. Bununla birlikte tüccar ve sanayicilerimize haksız ve adaletsiz bir şekilde uygulanan vize ve taşıma kotaları konularındaki mücadelemizi de sürdüreceğiz.
Başbakanlığı süresince, TOBB’un genel kurullarına katılmaya büyük özen gösterdiğini, reel sektörün kalbinin bu salonda attığını bildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye ekonomisinin, neredeyse bir bütün olarak coşkusuyla, başarılarıyla, sevinçleriyle aynı zamanda eksiklikleriyle ve sorunlarıyla bu genel kurula yansıdığını, ekonomide ve diğer alanlardaki yalın, somut ve gerçek fotoğrafının bu genel kurullarda çekildiğini anlattı.
Gümrük birliği sistemi sanayicimizin önünü açtı. Ama 3. ülkelerle yapılan Serbest Ticaret Anlaşmalarının mevcut uygulaması bizim aleyhimize. AB’nin serbest ticaret anlaşmalarından dışlanmış durumdayız. Bu yapıyı mutlaka değiştirmeliyiz.
İktidarda oldukları 9,5 yıl boyunca TOBB ile samimi, başarılı ve herkese örnek teşkil edecek bir koordinasyon ve işbirliği içinde çalıştıklarını, bundan sonra da bu şekilde çalışmaya devam edeceklerine inandığını dile getiren Erdoğan, hükümet olarak
-AB süreci
Türkiye’nin ekonomik sorunlarına daima gerçekçi yaklaştıklarını, ekonominin gerçeklerinden kopuk bir pembe tablo çizmenin, herkes için yanıltıcı ve aldatıcı olacağını bildiklerini söyledi. Erdoğan, ‘’Sorunları duymayan, görmeyen, sorun yokmuş gibi davranan, sorunları gerçek sahipleriyle istişare etmeyen bir hükümetin hizmet, politika üretemeyeceğine, Türkiye’yi büyütemeyeceğine inandık ve inanıyoruz’’ dedi. Türkiye’de ilk kez oyunu artırarak üçüncü kez iktidara gelmiş bir parti olduklarını hatırlatan Erdoğan, ‘’Elde ettiğimiz başarı bizi Allah korusun kibre, şımarıklığa, gurura, tepeden bakmaya, rehavete sevk edecek bir başarı değildir. Tam tersine biz çalışarak, inanarak, milletimize güvenerek bu yolda sizlerle, bu yolda milletimizle yürüyerek bugünlere geldik’’ diye konuştu.
Genel Kurul’da konuşan Rifat Hisarcaıklıoğlu, 60. kuruluş yıldönümünü kutlayan TOBB’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgi verdi. Hisarcıklıoğlu, “Girişimcilerimizin itibarı, ülkemizin itibarıdır” mantığıyla hareket edilerek işdünyasının önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.
19
Faaliyetlerimiz -Yatırımlara devam
Belki bu salondaki herkes, belki çocuklarımız, torunlarımız bisiklete binmiştir ve bunun bir araç olduğunu hepimiz biliriz. Pedalı çevirdiğimiz, direksiyonu kontrol ettiğimiz sürece, frenlerimiz sağlam olduğu sürece, iki teker üzerinde kalır ve ilerleriz. Ama pedalı çevirmeyi bıraktığımız anda bisiklet durmaya başlar ve ardından dengesini kaybeder ve devrilirsiniz. Son 9,5 yıl, sürekli pedal çevirmenin bizim için ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Avrupa krizde, pedal çevirmiyor, yatırımları durdu. Dünya aynı şekilde, ama onların durduğu yerde biz yatırımlarımıza devam ettik. Gerek altyapıda gerek üst yapıda. Girişimcilerimize de ‘sakın durmayın, yatırımlarınıza devam edin’ dedik. Devam edenler başarıyı artırmaya devam ettiler, ama duranlar şu anda sıkıntıdalar.
20
Geçmişte dönem dönem bunları yaşadık. Kimi zaman ülkede pedal çevrilmez oldu. Kimi zaman direksiyon kontrolü kaybedildi. Kimi zaman frenler tutmadı, bisiklet duvara tosladı. Ciddi manada enerji, nakit kaybı yaşadık. Ülkenin durduğu, durakladığı, mola verdiği dönemlerde yarıştan, rekabetten ciddi şekilde geride kaldık. Bizim bugün artık böyle bir lüksümüz yok. Biz hem geçmişin o kayıplarını telafi etmek hem de bununla yetinmeyip önümüzdekileri geçmek zorundayız. Hepimiz böyle bir güce, yeteneğe birikime, tecrübeye sahip olduğumuzu biliyoruz. Bugün Türkiye artık kendisine güveniyor, kendisine inanıyor. Türkiye bugün başardıklarıyla övünmek yerine çok daha fazlasını başaracağına yürekten inanıyor. Demokrasi pedalını 9,5 yıl boyunca olduğu gibi bugün ve
bundan sonra da asla yavaşlatmadan çevirmek zorundayız. Türkiye’nin itici gücü demokrasidir. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan, büyütecek olan, 2023 hedeflerine ulaştıracak olan hiç kuşkusuz tıkır tıkır işleyen, kusursuz işleyen, ileri standartlarda işleyen bir demokrasidir.’’ .
-CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör sorunun çözümü için Parlamento’da ve parlamento dışında komisyon kurulması gerektiğini belirterek, ‘’Biz terörle müzakere eden, müzakereyi savunan bir parti değiliz. Terörle müzakere eden, toplumsal uzlaşmanın ne olduğunu zaten bilemez. Ülkemizde analar ağlamasın deniyorsa bizim bulduğumuz yolla analar ağlamaz. Herkes, her siyasal parti elini taşın altına koyacak’’ diye konuştu. Yeni anayasa çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, herkesin daha özgür bir anayasadan yana olduğunu vurguladı. Çalışma kapsamında parlamentoda kurulan Uzlaşma Komisyonu’na üye vererek katkıda bulunduklarını ve bu üyelerin alanlarında uzman kişiler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, daha kaliteli bir demokrasi için yalnızca anayasa değişikliğinin yeterli olmadığını, mevcut yasaların da düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
-Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı
Gümrük ve Ticaret Bakan Hayati Yazıcı, hükümet olarak hem ekonomik hem de sosyal alanlarda en ileri modelleri geliştirip uyguladıklarını söyledi.
İnsan merkezli ekonomi politikasının, özellikle son yıllarda birçok ülkenin krizle sarsılığı ortamda Türkiye’yi dünyanın en saygın ülkelerinden biri durumuna getirdiğini kaydeden Yazıcı, Türkiye’nin makro ekonomik istikrarı yakaladığını ifade etti. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin rekorlar kırdığını, kişi başı milli gelirin çok ciddi oranlarda arttığını, işsizlikte, cari açıkla mücadelede önemli başarılar elde edildiğini kaydeden Gümrük ve Ticaret Bakanı, ‘’Bu başarı çiftçimizin, sanayicimizin, tüccarımızın, işadamımızın, yani hepimizin başarısıdır’’ dedi.
-Yeni teşvik sistemi
Yeni teşvik programının 5 Nisan 2012 tarihinde açıklandığını hatırlatan Yazıcı, teşvik sisteminde KDV istisnasından, vergi indirimlerine, sigorta primi işveren desteğinden yatırım yeri ve faiz desteğine kadar çok detaylı destek unsurlarının yer aldığını kaydetti. Geçen sene Türkiye’de 100 dolarlık bir imalat için 43 dolarlık ara malı ithal edilmesi gerektiğini söyleyen Yazıcı, bunun da ekonomi büyüdükçe ithalatın artmasına, dolayısıyla cari açığın daha da büyümesine neden olduğunu ifade etti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 67. Genel Kurulu nedeniyle TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığında TOBB Yönetim Kurulu, Konseyler, oda, borsa başkanları, delegeler, Kadın Girişimciler Kurulu ve Genç Girişimciler Kurulu üyeleri Anıtkabir’i ziyaret ederek Ata’nın huzurunda saygı duruşunda bulundular.
Faaliyetlerimiz
'
a n a d A i l l i c s Te 覺 r a g z 羹 esti R
Ankara da 22
TOBB’nin bahçesinde oluşturulan stantta, TBMM Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na Tescilli Adana Kebabı ikram edildi.
T
escilli Adana Kebabı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 67. Genel Kurulu kapsamında, tüm illerin yörelerine özel ürünlerinin sergilenmesi amacıyla gerçekleşen organizasyona damgasını vurdu. Metrelik kebabı tadan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Bu lezzete sahip çıkan Adana’ya teşekkür ediyoruz” dediler. TOBB bahçesinde, Odamızın yanı sıra Adana Sanayi Odası (ADASO) ve Adana Ticaret Borsası’nın ortak katılımıyla oluşturulan Adana standı, Türkiye’nin he köşesinden gelen TOBB delegeleri ve konuk katılımcıların yoğun ilgisine sahne oldu. Halka tatlının da ilk kez yer aldığı Adana standı, organizasyonun başlangıcından itibaren kebap dağıtımına başladı. Yaklaşık 1500 kişiye kebap ikram
23
edilen standın önünde uzun kuyruklar oluştu. Kolcuoğlu Restaurant’ın metrelik kebabı ile Tatlıcı Köse’nin halka tatlısı, standları ziyaret ederek ürünler hakkında bilgi alan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun da büyük ilgisini çekti. Çiçek, Yazıcı ve Hisarcıklıoğlu, Adana Kebabı’nın tescil edilmesinin önemine değinerek, “Adana, yöresel ürünü kebabı tescil ederek bir değerine sahip çıkmıştır. Bununla da kalmayıp, diğer yörelere örnek olmuştur. Özellikle Adana Kebabı’nın tescil edilmesinin ardından yapılan tanıtım çalışmaları, tescil edilen ürün sayısının patlamasına neden olmuştur. Adana’yı, böylesi güzel bir ürünü gelecek nesillere bozulmadan aktarılmasına yönelik bu anlamlı çalışmasından dolayı kutluyoruz. Tescilli Adana Kebabı satışı yapan işyerlerinden tattığımız kebap ile bugünkü ürünün özelliklerinin aynı olması, sizlerin tescil konusunda elde ettiğiniz başarıyı daha net ortaya koyuyor” dediler.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök ve ATB Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çalışkan da, Ankara’daki 50’ye yakın stand arasında en büyük ilgiyi Adana’nın gördüğünü, organizasyonun kentin tanıtımına büyük katkı sağladığını belirterek şöyle konuştular: “Bir kentin en etkin tanıtımı, kendine özel ürünlerin ön plana çıkarılmasıyla gerçekleşir. Adana olarak, bu yıl Tescilli Adana Kebabı’nın yanı sıra bu yıl halka tatlıyı da Ankara’da sunduk. Adana standının önünde oluşan uzun kuyruklar, özellikle Adana Kebabı’nı tescilleyerek ne kadar doğru bir iş yaptığımızı ortaya koymuştur. Bakan, milletvekili ve TOBB’nin değerli yönetici ve delegelerinin kebabı tattıktan sonra bizlere teşekkür etmeleri hepimizi mutlu etmeye yetti. Bu organizasyonun oluşumuna katkı sunan tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz.”
Faaliyetlerimiz
Oda ve Borsalar Ortak Toplantısı ATB’de yapıldı
Başkanımız Ali Gizer, “Odamız, yapılan denetim 24 neticesinde 65 puan üzerinden 62 puan alarak Türkiye’nin en iyi hizmet veren odası olarak akredite edilmiştir” dedi.
A
dana İl ve İlçe Oda ve Borsa Yönetim Kurulları İstişare Toplantısı, Adana Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Divan Kurulu’nda Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Adana Ticaret Borsası (ATB) Meclis Başkanı Şahin Bilgiç ve Adana Sanayi Odası (ADASO) Meclis Başkanı Ahmet Kardeşler’in görev aldığı toplantıya, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çalışkan, Kozan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çetin ile odaların yönetim kurulu üyeleri ve genel sekreterleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, istişare toplantısının yılda üç kez yapılmasının kanun gereği olduğunu, odalar ve borsaların çalışmalarının ve sorunlarının değerlendirildiğini söyledi. Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Kardeşler de, Adana’da başlatılan güç birliği hareketinde önemli mesafeler kaydedildiğini belirterek, “Hep birlikte Adana için daha ne yapabiliriz diye düşünmeliyiz” dedi. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ise, ATB, ADASO ve ATO’nun başlattığı güç birliğinde
gelinen noktanın önemli olduğunu ve aynı kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Başkanımız Ali Gizer de, Adana’nın sorunlarını etkili bir şekilde gündeme getirebilmek ve çözümünü sağlayabilmek için tüm sorunları birbiri ardına sıralamak yerine, spesifik konuların üzerine gidilmesinin daha yararlı sonuçlar alınmasını sağlayacağını belirterek, “Özellikle geçtiğimiz günlerde açıklanan Teşvik Yasası kapsamında gerek Başbakanımız gerekse Ekonomi Bakanımız nezdinde yaptığımız görüşmelerde sorunlarımızı ve taleplerimizi birebir iletme şansı bulduk. Sizlerin de bildiği gibi sorunların bilincinde olduklarını ve çözüme dönük önerilerimizi ve Adana’nın özellikle büyük yatırımlar ve stratejik yatırımlar konusunda destekleneceğini, bölgemizin bu alanda eşsiz avantajlara ve konuma sahip olduğunu bildirdiler. Bu nedenle bize düşen bundan sonraki süreçte büyük yatırımların bölgemize çekilmesi ve stratejik yatırımlar noktasında destek unsurlarının oluşturulması ve yatırımcılara odalar olarak azami desteğin sağlanmasıdır” dedi. Globalleşen ekonomik rekabetin artık AR-GE ve inovasyona dayalı ürün ve hizmetler talep ettiğine de işaret eden Başkanımız Ali Gizer konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Bölgemiz bu konuda sahip olduğu potansiyeli yeterince değerlendirememektedir. AR-GE ve inovasyon, işletmelerimizin dünya rekabetinde majör silahı olacaktır ve olmalıdır. Bu nedenle odalarımız üyelerine dönük AR-GE ve inovasyon desteklerini en yüksek seviyeye çıkarmak zorundadır. Bu bağlamda hizmet kalitesinin artırılması ve çeşitlendirilmesi için TOBB tarafından yürütülen Akredite Oda Programı’na tüm bölge odalarımızı katılmaya davet ediyorum. Yakın geçmişten başlayarak sürdürdüğümüz akredite oda çalışmalarımızın somut sonuçlarını görmeye başladığımızı dile getirmek isterim. Odamız geçtiğimiz hafta yapılan denetim neticesinde 65 puan üzerinden 62 puan alarak Türkiye’nin en iyi hizmet veren odası olarak akredite edilmiştir. Sizlerin de üyelerinize daha iyi hizmet noktasında bu konuya hassasiyet göstermenizi tavsiye ediyorum. Bölgemiz için bir diğer önemli konu kümelenmedir. Odamız medikal, ayakkabıcılık, mobilya ve tarım makineleri konularında kümelenme çalışmalarına başlamıştır. Odamız bünyesinde kurulu ABİGEM eliyle sürdürülen bu çalışmaların siz değerli odalarımızca bölgemize yaygınlaştırılması ekonomik refahın yükselmesinde çok önemli katkı sağlayacaktır.”
Odamız
Faaliyetlerimiz
Meclisi toplandı Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Atila Menevşe, Adana’nın başta teşvik ve yeni yatırımlar olmak üzere tüm beklentilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a iletildiğini söyledi. 25
O
damızın Mayıs ayı olağan Meclis toplantısı, Behiç Pakyürek Başkanlığı’nda yapıldı. Nisan ayı mizanı ve Faaliyet Raporu’nun oybirliğiyle kabul edilmesinin ardından mayıs ayında gerçekleşen etkinliklere ilişkin Meclis üyelerimize bilgi verildi. Toplantıda, Meclis Üyemiz Halil Avcı, TOBB’nin 67. Genel Kurulu kapsamında gerçekleşen Ticaret Odaları Konsey seçimlerinde Ceyhan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Duru’nun seçilmesinin, bölgemizin sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak bir gelişme olduğunu söyledi.
GİTES ve Sektörel Lisanslar Çalışma Grubu’ndaki temsilcimiz Ziya Gürsoy, KOBİ Girişim Sermayesi Yatırım Ortamı Mevzuatı ve Hukuksal Süreçler Çalışma Grubu’ndaki temsilcimiz Gürcan Gül ve Dış Ticaret ve Gümrükler Çalışma Grubu’nda yer alan Ali Münif Yeğenağa da katıldıkları toplantılarla ilgili bilgilendirmelerde bulundular. Toplantıda söz alan Meclis Üyemiz Zübeyt Şendur da, Kızılay Adana Şubesi olarak, bir günde en fazla kan toplanan il ünvanının alınabilmesi için yoğun çaba harcadıklarını ifade ederek, tüm meclis üyelerimizi çalışanlarıyla birlikte kampanyaya katılıma davet etti.
Toplantının son bölümünde konuşan Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Atila Menevşe, Adana’nın mevcut teşviklerden daha fazla yararlanabilmesine yönelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Adana ziyaretleri sırasında görüşerek kentin beklentilerini dile getirdiklerini ifade etti. Menevşe, “Sorunlarımızı iletemezsek çözüm üretemeyiz. Kentimizde faaliyetlerini sürdüren tüm sivil toplum kuruluşları ile birlikte, Adana’ya daha fazla yatırım yapılmasının çabası içerisine girdik. Bu çalışmanın sonuçlarının en kısa zamanda Adana’ya yatırım olarak yansıyacağına inanıyorum” dedi.
Uluslararası İlişkiler
Beraber kalkınmanın yollarını bulmalıyız Azerbaycan Büyükelçisi Faik Bağırov, 26 Odamız’da bir araya geldiği işadamlarına gerek Adana, gerekse Azerbaycan’ın ticari işbirliği için tüm unsurlara sahip olduğunu söyledi.
A
zerbaycan Büyükelçisi Faik Bağırov, Türkiye ile mevcut ticaret potansiyelinin olması gerekenin çok altına gerçekleştiğini belirterek, “Azerbaycan, 2006’dan bu yana dünyadaki en hızlı büyüyen ülke. Türkiye de benzer çizgide ilerlemesine karşın, bu artılar yatırım ve ticarete gerektiği gibi yansımıyor. El ele verip, birlikte kalkınmanın yollarını bulmalıyız” dedi. Odamız, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türk-Azerbaycan İş Konseyi tarafından düzenlenen “Azerbaycan Ülke
Toplantısı Odamız’da gerçekleşti. Çok sayıda işadamının hazır bulunduğu toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Atila Menevşe, Adana’nın, dünyada gelişen önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olduğunu Jeo-stratejik konumu, köklü sanayi kültürü, nitelikli işgücü, altyapı olanakları ve kıtaları birbirine bağlayan dünyanın en önemli ticaret yollarının kesiştiği noktadaki konumuyla her geçen gün daha da cazibeli bir merkez haline geldiğini belirterek, “18. Yüzyıldan itibaren sanayileşmeye başlayan Adana, İstanbul’la birlikte Türkiye’nin ilk
sanayileşen kentidir. Adana’nın 2012 mart ayı sonu itibariyle 12 aylık ihracat toplamı 1milyar 755 milyon dolardır. Adana 2012 yılı ocak-mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artış kaydetmiştir. Özellikle tekstil, konfeksiyon, makine, makine ekipman ve yedek parça, otomotiv, mobilya, inşaat, kimya, yaş sebze-meyve ve narenciye ihracatında Adana, Türkiye’nin önde gelen kentlerindendir. İlimizin Azerbaycan’a ihracatı ise 25 milyon 740 bin dolardır. Sanayi ve ticaretteki bu hareketliliğinin yanında Adana, tarım alanında da ülkemizin ve
Uluslararası İlişkiler bölgenin en gelişmiş kentidir. Dünyanın en büyük üç ovasından biri olan ve dünyanın tarımsal ürün çeşitliliği en yüksek ovası olan Çukurova’nın bereketli toprakları üzerine kurulan Adana, sebze ve meyve tarımında ülkenin lideridir. Seracılık ve erken meyvecilik alanındaki gelişmişliğinin yanında ülkemiz narenciye üretiminin yüzde 70’ini de Adana gerçekleştirmektedir” diye konuştu. BTC petrol boru hattının sonlandığı nokta olan Adana’nın, 14.5 milyar dolar yatırım değeriyle Türkiye’nin en büyük petro kimya tesisine ev sahipliği yapacağına da değinen Menevşe, “Petro kimya alanında yapılacak yatırımlarla Adana yakın gelecekte dünyanın en önemli enerji ve petrokimya üslerinden biri olacaktır. Ülkemiz son küresel kriz atmosferinden ek istihdam yaratarak yüzde 10.4 büyüme ile çıkmış güçlü bir ekonomiye sahiptir. Türkiye’nin kredi notu 3 kez üst üste yükseltilmiştir. Sadece bu ekonomik performans dahi Azeri kardeşlerimizin bizlerle daha sıkı ticari işbirliği kurmaları için yeterlidir. Bununla birlikte Azerbaycan ile Türkiye arasındaki mevcut kan bağı ve kardeşlik, tarihi, kültürel ve sosyal nedenler, bizlerin çok daha yakın, çok daha sıcak ve çok daha güçlü ilişkiler içerisinde olmasını gerektirmektedir. Bu nedenle biz Adana Ticaret Odası olarak Azerbaycan - Adana ticaretinde yapılacak her türlü girişime hazır olduğumuzu belirtmek isteriz” dedi.
27
Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Menevşe, Azerbaycan ile makina ekipman ve yedek parça, inşaat, otomotiv, mobilya gibi sektörlerde ticaretin artırılabileceğine işaret etti. Azerbaycan Büyükelçisi Faik Bağırov da, iki dost ve kardeş ülkenin uzun süreden beri “Bir millet; iki devlet” mantığıyla hareket edilmesine karşın yakalanan bu ivmenin yatırım ve ticarete yeterince yansıtılamadığına dikkat çekti. Büyükelçi Faik Bağırov, “Azerbaycan’da enerji, ulaştırma, telekomünikasyon ve inşaat alanlarında müthiş yatırımlar var. Bu yatırımların hayata geçmesi sürecinde Türk işadamlarını yanımızda görmek istiyoruz. Özellikle tarım alanlarının işlenmesi konusunda Adanalı işadamlarının deneyimlerine ihtiyacımız var. Yapılan araş-
tırmalar aynı büyüklükteki alandan Azerbaycan’daki çiftçi 3 verim alırken, Adana’da bu verimin yaklaşık 5 katı olduğunu gösteriyor. Adana ile ticaret potansiyelimizin tam anlamıyla değerlendirilmesi için karşılıklı heyetler oluşturmalıyız. İkili görüşmelerin de yer aldığı organizasyonlardan, inanıyorum ki iki ülkenin işadamları en üst seviyede yararlanacaktır” görüşlerini dile getirdi. Türk-Azerbaycan İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül de, Azerbaycan’a yatırım yapmak
isteyen Türk işadamları için çeşitli teşvikler uygulandığını ifade ederek, “Azerbaycan’a giden bir aşadamı tek belgeli sistem sayesinde, 3 gün içerisinde şirket kurabiliyor ve hemen faaliyetlerine başlayabiliyor” dedi. Toplantının son bölümünde, Başkan Vekilimiz Atila Menevşe tarafından Büyükelçi Faik Bağırov ve İş konseyi Başkanı Cengiz Gül’e, günün anısına Adana Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan rölyef hediye edildi.
Haber
Sadece tenkit eden değil,
teklif eden bir siyaset izleyeceğiz
28
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Odamızı ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. Uysal, kriz ve olumsuzluk içeren politikalar yerine, yapıcı ve uzlaşmacı bir yol izlediklerini söyledi.
D
emokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, siyahla beyaz arasında sıkışan ülke siyasetini renklendirme amacında olduklarını belirtirken, zıtlıklara dayalı siyasi kutuplaşmaların dışında yer alacaklarını söyledi.
kenti Adana’dan başlamasının son derece anlamlı bir mesaj içerdiğini ifade eden Uysal, Adana’nın Türk ekonomisinde olduğu gibi Türk siyasetinde de her zaman önemli bir yeri bulunduğunu ve önemli isimler yetiştirdiğini vurguladı.
İl Başkanı Fatih Köylü ve parti yöneticileriyle birlikte Odamızı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ve Başkan Yardımcımız Atila Menevşe ile görüşen DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, Adana ekonomisinin durumuna ilişkin bilgi aldı. Uysal’a Adana ekonomisi konusunda açıklamalarda bulunan Başkanımız Ali Gizer, kentin bir enerji üssü olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi. Uysal’a çalışmalarında başarılar dileyen Gizer, “Sizin gibi genç ve donanımlı gençlerin siyasi partilerimizde önemli mevkilere ulaşmasından dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi.
Milleti zengin, devleti güçlü bir Türkiye özleminde olduklarını vurgulayan Uysal, bu hedefe ulaşabilmek için Demokrat Parti olarak üzerlerine düşen tüm görevleri yerine getirmeye hazır olduklarını ifade etti.
Odamız Meclisi’nin Behiç Pakyürek başkanlığında gerçekleştirilen Mayıs ayı olağan Meclis toplantısına da katılan DP Lideri Gültekin Uysal, Meclis üyelerimize partisinin önümüzdeki dönemde izleyeceği siyaset anlayışına ilişkin açıklamalarda bulundu. Genel Başkan seçilmesinin ardından il gezilerine Türk ekonomisinin lokomotif
Türk siyasetinin zıtlıklar ve kutuplaşmalar üzerine kurulduğunu, kendilerinin bu anlayışın dışında yer alarak, siyahla beyaz arasında sıkışan Türk siyasetine gri anlayışı da yerleştirerek renk katmak istediğini bildiren DP Lideri Uysal, “Bunun için sadece tenkit eden değil, teklif eden, çözüm öneren bir siyaset izleme kararlılığındayız. Türkiye’nin önünü açacak toplumsal değişim ve dönüşümlerin öncüsü olacağımızdan kimsenin kuşkusu bulunmasın” diye konuştu. Toplantının ardından Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Başkan Yardımcımız Atila Menevşe tarafından DP Genel Başkanı Uysal’a Adana’nın önemli simgelerinden Tarihi Büyüksaat’in bir maketi hediye edildi.
Yazarlarımız
Stresimizi yönetmek Stres, aslında yapıların dayanıklılığı ile ilgili bir kavram olup, doğal yaşam alanımızdaki beklenmedik değişimlere ya da konulara karşı gösterdiğimiz tepkidir.
Mehmet Özel / Danışman
“
Acaba”larla başlayan ve kolay kolay peşimizi bırakmayan konuların bizlere getirdiği heyecanları, sıkıntıları düşünün bir kere: • Hak ettiğim terfiyi alabilecek miyim? • Çocuğum istediğimiz okulu kazanacak mı? • Tatil için izin alabilecek miyim? • Bir türlü istediğim gibi bir ev bulamadım... Stres, aslında yapıların dayanıklılığı ile ilgili bir kavram olup, doğal yaşam alanımızdaki beklenmedik değişimlere ya da konulara karşı gösterdiğimiz tepkidir. Bu tip bir tepki, bizi hem fiziksel hem de duygusal olarak etkiler ve böylece bedenimizde, duygularımızda belli belirsiz, olumlu veya olumsuz değişikliklere neden olabilir. Stres, aslında her zaman da zararlı birşey değildir. Tam tersine yeterli miktarda ve gerekli stres, yaşama karşı olan tavrımızı güçlendirmekte ve bizi olumlu olarak harekete geçirmekte (yaşadığımız tüm sınavları şöyle bir aklınızdan geçirin), yaşadıklarımızdan zevk almamızı, daha güzel sonuçlara varmamızı sağlamaktadır. Çok sevdiğimiz bir insanın kaybı, bir çocuk sahibi olmak, yeni bir iş veya ilişki, taşınma, çalışma ortamında artan belirsizlikler gibi konularda hissettiğimiz stres, yaşamımızı çok daha iyi hale getirmemiz, daha iyi bir şekilde yani “istediğimiz gibi” yaşamamız için son derece önemlidir. İşte bu nedenle,
asıl amaç stresi yaşamlarımızdan olduğu gibi çıkarmak değil tam tersine onunla çok daha doğru ve verimli bir şekilde başa çıkmayı öğrenmektir. “Ya şöyle olursa?” tarzı düşünce biçimi ve benzeri yaklaşımlar streste en sık karşılaşılan düşünce biçimidir. Böyle bir düşünce biçimi yerine, yapabileceklerimizi olaylar öncesinde iyice değerlendirip doğru zamanda harekete geçmemizi sağlayan bir yaklaşım geliştirmemiz son derece önem arz etmektedir. Stresin tanımına baktığımızda: S=B>K olarak görüyoruz. Yani, stresin; üzerimizdeki baskının elimizdeki kaynaklardan (zaman, para, emek, vb…) büyük olduğunda meydana geldiğini görüyoruz. 1960 lı yıllarda, ülkemize gelen ilk Amerikalı koç, görev yapacağı kolej basketbol takımına yaptırdığı daha ilk antrenmanda “basketbol topu olmadan, aşırı baskılı son dakika / son birkaç saniye oyunları oynatmış” yani oyuncularına ilk derslerde “baskı altında rahat olmaya ve oynamaya alışmak” kavramını benimsetmiştir. İçinde bulunduğunuz herhangi bir olumsuz veya beklenmedik durum sonsuza dek sürmez, gece gündüz, yaz kış arasında doğal bir ritmde devam eder hayatlarımız… Günümüzdeki hastalıkların %80’inde “orijinal kaynak – çıkış noktası” olarak Stres görülüyor. Sadece, İngiltere’de 2003 yılında, stresle ilgili hastalıklardan dolayı yaklaşık 40 milyon çalışma günü kaybedilmiş durumda ve bunun da İngiltere çalışma endüstrisine maliyeti bir yıl için tam 1,5 milyar pound... Ayrıca, yapılan araştırmalara göre, stres ve gerilimin kendisi vücutta ağrıya genellikle yol açmıyor ama kişinin ağrı eşiğini düşürerek kişiyi ağrıya duyarlı hale getiriyor. Dolayısıyla stres altında çalışan ya da yaşa-
yan kişiler ufacık sorunları bile ağrı olarak algılayabiliyor. Stresi yönetmek adına, bir strateji geliştirmek istersek bunun adına diyebiliriz.
F-D-K
F: Farkındalık / Neler bende strese yol açıyor? Nasıl tepki gösteriyorum? D: Denge / Negatif ve pozitif stres arasındaki denge / Negatif olmadan nasıl önüne geçebilirim? K: Kontrol / Nasıl kontrol edebilirim? Ne yapsam çok daha mutlu, başarılı olabilirim? Hayal kırıklıkları, başarısızlıklar ve üzüntüler sadece bize veya sevdiklerimize düşen parçalar değil. Dünya üzerindeki tüm canlılar, yaşamın doğal birer parçası olarak strese neden olan bu tip olayları yaşıyor ve yaşayacak da... Asıl önemli olan ise, stresimizin en yoğun olduğu dönemlerde yani gökyüzünün en karanlık zamanlarında bile, bulutların birgün dağılacağını ve güneşin gülümseten yüzüyle ortaya çıkacağını hesaba katmaktır. Zamanı daha iyi yönetmekle ilgili sadece niyetimizi değil, hareket planları ortaya koymak ve onları adım adım uygulamaktır... Kendinize daima açık davranın ve yeter ki inandığınız, inanacağınız hedeflerinizin peşinde olun. Size en çok stres yaratan, özellikle de “Negatif Stres” yaratan faktörleri analiz edip, gelecek günlerde nasıl “adım adım” stresi azaltırım diye düşünün. Christopher Morley’in çok güzel bir sözü var: “Bu hayatta tek bir başarı vardır, o da istediğin gibi yaşamaktır.” Sahi, siz gerçekten neler bekliyorsunuz bu hayattan? Bunun üzerine daha çok düşündükçe, bir de bakacaksınız, siz ve stresiniz artık “emin ellerdesiniz...”
29
Haber
Akbank’tan üyelerimize
kredi desteği
O
damız ile Akbank arasında imzalanan protokol ile üyelerimize uygun koşullarla kredi kullanabilme olanağının yanında bankacılık hizmetlerinde de kolaylıklar sağlandı.
30
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaşadığı finans sorunlarını aşmalarına katkı sağlamayı hedefleyen Odamızın, bu kapsamda Akbank işbirliğiyle hazırladığı kredi protokolü, Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Atila Menevşe ile Akbank Çukurova Bölge Müdürü Mustafa Aşkım Akata tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi.
Odamız, üyelerimize uygun koşullarda kredi imkanı sunan Akbank ile sözleşme imzaladı. Törende konuşan Başkan Vekilimiz Atila Menevşe, finansal sorunlar yaşayan üyelerimizin sıkıntılarına çözüm üretmeyi hedeflediklerini söyledi.
Protokol imza töreninde konuşan Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Atila Menevşe, üyelerimizin yaşadıkları ve yaşayabilecekleri finansal sorunlar karşısında daha dirençli durmaları için çözüm üretmek istediklerini belirtirken, “Bu düşünceler ışığında ülke ekonomisinin lokomotifi konumundaki üyelerimizin ayakta tutularak kent ekonomisine dinamizm kazandırılabilmesine yönelik olarak bu protokolü imza aşamasına taşıdık. Bu protokol ile ihtiyaç duydukları kısa, orta uzun vadeli finansal ihtiyaçlarının ve diğer bankacılık hizmetlerinin karşılanabilmesi bakımından üyelerimize önemli bir fırsat sunabilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üyelerimiz böylelikle gereksinim duydukları nakit ihtiyaçlarını karşılayarak işletme sermayelerini güçlendirebilme imkanını elde edecekler ve bankanın sunduğu diğer hizmetlerden en avantajlı şekilde yararlanabileceklerdir. Bu konuda üyelerimize önemli imkanlar sağlayan Akbank’ın değerli yetkililerine, Odamız üyesi 25 binin üzerindeki firma adına şükranlarımı sunuyorum. ” dedi.
ticari krediler, ticari işyeri kredileri ve gayrinakdi kredilerden avantajlı koşullarda yararlanabilecekler.
ATO Akbank protokolünün kapsamı Akbank ile Odamız arasında imzalanan protokol ile üyelerimiz bankanın sunduğu aidat tahsilat sistemi, POS hizmetleri, KOBİ destek paketi, taksitli
Protokol kapsamında üyelerimizin aidat ödemelerini de Akbank şubelerinden ya da hesaplarından verecekleri otomatik ödeme talimatı ile gerçekleştirebilecekleri açıklandı.
Anlaşma kapsamında, KOBİ Destek Kredisi’nden yararlanarak, Ticari Artı Para Kredisi ile şirket kredi kartı kullanan tüm KOBİ’ler üç ay boyunca çok sayıda avantajdan yararlanabilecekler. 150.000 TL’ye kadar KOBİ Destek Kredisi kullanan müşteriler, Akbank şubelerinden 10 adet havale, 10 adet EFT, 10 adet çek tahsilatı ile internet şubeden ise sınırsız havale ve EFT işlemini ücretsiz gerçekleştirebilecekler. 10 yapraklı çek karnesine vergi hariç ücretsiz sahip olurken, POS hizmetini de ücretsiz kullanabilecekler. 150.000 lira üzeri KOBİ Destek Kredisi kullanan müşteriler Akbank şubelerinden 20 adet havale, 20 adet EFT, 20 adet çek tahsilatı ile internet şubeden ise sınırsız havale ve EFT işlemini ücretsiz gerçekleştirebilecekler. 25 yapraklı çek karnesine vergi hariç ücretsiz sahip olurken, Akbank POS hizmetinden ücretsiz yararlanabilecekler.
Faaliyetlerimiz
Öncelikle, ‘mesleksizlik’ sorununu çözmeliyiz
32
Toplantıda konuşan Başkanımız Ali Gizer, Adana’nın yüksek işsizlik oranıyla Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer aldığını belirtirken, asıl sorunun “İşsizlik değil, mesleksizlik ve nitelikli personel eksikliği” olduğunu söyledi.
O
damız Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi, Teknik Eğitim Vakfı Adana Şubesi ve Mesleki Yeterlilik Kurumu’nca; kentteki işsizlik oranının azaltılmasına yönelik olarak ortaklaşa yürütülen çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda Seyhan Oteli’nde ‘Mesleki Eğitim Sertifikalandırılması ve Bu Sertifikalara Uluslararası Alanda Denklik Sağlanması’ konu başlığı altında; ‘Ulusal Yeterlilik Bilgilendirme Semineri’ düzenlendi. Mesleki Yeterlilik Kurumu Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük ile Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Prof. Dr. Serdar Yücesu’nun konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe yoğun ilgi gösterildi. Toplantıda Adana’nın yüksek işsizlik oranıyla Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer aldığını belirten Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, asıl sorunun “İşsizlik değil, mesleksizlik ve nitelikli personel eksikliği” sorunu olduğunu söyledi. İşsizlikle mücadelede; diğer ülkelerle rekabet edebilmek, Avrupa Birliği ülkeleri arasında mal ve hizmetlerin serbest dolaşımında ülkemizin insan gücünün değerini koruya-
bilmek, ekonomik alanda üretimi artırmak, sadece alan ve kullanan değil, üreten ve satan ülke olabilmek için mesleki eğitimin önemli olduğuna işaret eden Başkanımız Gizer, “Bu toplantının Adana için daha farklı bir önemi var. Çünkü bir yandan vasıfsız işgücünü eğitimlerle ekonomiye kazandırırken, diğer yandan da mesleki eğitimin ardından alınan yeterlilik belgesinin uluslararası alanda denklik sağlanarak kullanılabilmesi gerekmektedir. Bu süreçte bizlere düşen en önemli görev, işsizimizi vasıflı hale getirmek ve elindeki belge ile başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın her ülkesinde denkliğini sağlamaktır. Bugünkü
toplantımızın temel amacı da denklik sürecinin hangi aşamalardan geçilerek sağlandığına ilişkin bilgi vermektir. Bu gelişmeler ortaya koyuyor ki, uluslararası işgücü piyasalarında sadece mesleği iyi icra etmek, hatta mesleğine ilişkin sertifika sahibi olmak yetmiyor. O belgeyi mutlaka dünya standartları ile uyumlu hale getirmeliyiz” dedi. Toplantıda, Ahmet Gözüküçük ile Prof. Dr. Serdar Yücesu tarafından mesleki yeterlilik sürecinde elde edilen belgelerin uluslararası alanda nasıl kullanılacağı yönünde bilgiler verdiler.
Kurumlar Vergisi Rekortmenleri
Adana Kurumlar Vergisi rekortmenleri açıklandı
Adana Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy, 2011 yılı Kurumlar Vergisi’ndeki beyanname ve matrah oranının bir önceki yıla göre artış gösterdiğini belirterek, “Yaptığımız çalışmalarla bir yandan beyanname sayısını artırırken, diğer yandan da kayıtdışılıkla mücadele ettik. Vergiyi tabana yayarak haksız rekabeti ortadan kaldırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
A
dana’da 2011 vergilendirme döneminde verdikleri beyannamelere göre, en fazla kurumlar vergisi ödeyecek ilk 100 kuruluş belli oldu. Buna göre kentte nişasta imalatı alanında faaliyet gösteren Amylum Nişasta Sanayi ve Ticaret AŞ, ödeyeceği 17 milyon 129 bin 911 TL lirayla Kurumlar Vergisi’nde birinci oldu. Sıralamada, Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. 14 milyon 822 bin 966 lirayla ikinci, Adana Çimento Sanayi Türk AŞ 13 milyon 71 bin 981 lirayla üçüncü oldu. Adana Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy, düzenlediği basın toplantısında, Adana Vergi Dairesi Başkanlığı’na bağlı vergi dairelerine 2011 hesap dönemine ait olarak, 2012 Nisan ayında 12 bin 307 beyanname verildiğini kaydetti. 2010 döneminde 12 bin 33 beyanname verilirken bu rakamın 2011 döneminde yüzde 2,28’lik bir artışla 12 bin 307’ye yükseldiğini ifade eden Aksoy, “Beyan edilen matraha bakıldığında da bir önceki seneye göre yüzde 30’luk bir artış gerçekleşti. 2011 hesap döneminde 1 milyar 293 milyon 958 bin 224 TL’lik bir matrah beyanında bulunmuş mükelleflerimiz. Bu rakam önceki sene 993 milyon 794 bin 320 liraydı. Yine tahakkuk eden vergiye baktığımız zaman, artışımız yine matrahtaki artışa paralel. Yüzde 30’luk bir artış söz konusu; 257 milyon 119 bin 345 TL” dedi. Aksoy, ilk 100 mükellefe bakıldığında matrahtaki değişimin yüzde 46 oranında olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “2011 yılında ilk 100 mükellefimiz 664 milyon 114 bin 575 TL bir matrah beyan etmiş,
buna isabet eden vergimiz de 132 milyon 96 bin 923 TL. Burada tahakkuk eden vergideki artışımız ise yüzde 45 olarak gerçekleşmiş. KOBİ’lerdeki duruma bakıldığında ise 2011 yılında 629 milyon 847 bin 648 bir matrah beyanında bulunmuş mükelleflerimiz. Bir önceki seneye göre yüzde 16’lık bir artış var. Tahakkuk eden vergi ise, 2011 senesinde 125 milyon 22 bin 421, değişim oranı yüzde 17. İlimizde kayıt dışı oranlar da dikkate alındığında gerçekleşen tahakkuk artışlarımızın daha üst seviyede olması gerekmekle birlikte, alınan sonuçlar kayıt dışılığın önlenmesi ve verginin tabana yayılması bakımından da son derece önemlidir. Kurumlar Vergisi oranlarımız daha önce yaklaşık yüzde 50’ler civarındaydı. Ama şimdi kurumlar vergisi oranlarımız, AB üyesi ülkelerdeki hemen hemen en düşük oranlardan bir tanesine sahip, yüzde 20. Bu indirimlere rağmen yüzde 45’lik, yüzde 30’luk geneldeki artışa dikkat ettiğimizde, bu sonuçların alınması kayıt dışıyla mücadelede önemli bir başarı elde edildiğini ve yapılan çalışmalarda olumlu sonuçlar alındığını göstermektedir. Gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutacak niteliktedir.” Aksoy, kayıt dışılık ve haksız rekabetlemücadele çalışmalarının aralıksız devam edeceğini belirterek, “Mükellef ve vatandaş odaklı çalışan bir teşkilatız. Vergi oranlarındaki indirimlerle, özellikle mükelleflerimizin vergiden kaçınma gerekçeleri büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Yatırım ve istihdama en az vergi kadar önem veriyoruz. Bu konuda hassasiyet göstererek vergisini sürekli ödeyen, özellikle istihdama katkıda bulunan işadamlarımıza, mükelleflerimize, sanayicilerimize teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
33
Kurumlar Vergisi Rekortmenleri
2011 vergilendirme dönemi yıllık kurumlar vergisi ilk 100 sıralaması (YGV-GMSİ karma)
No
34
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42
Unvanı Amylum Nişasta Sanayi ve Tic. A.Ş. Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. Adana Çimento Sanayi Türk A.Ş. Bossa Ticaret ve Sanayi İşletmeler T.A.Ş. Yapsan Yapı ve İnş. San. Ltd. Şti. Kulak İnşaat Ticaret ve San. A.Ş. Özmaya San. A.Ş (*) Oyka Kağıt Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. (*) Bor İnş.Tur. San.Tic. A.Ş. NVS İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Kimteks Tekstil İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. Ak-Yal İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. (*) Gürsoy Yem Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti. Oğuz Tekstil San. ve Tic. A.Ş. (*) Metropol Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti Odak Yapı Denetimi Ltd. Şti. (*) Bilici Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Netafim Sulama Sistemleri San.ve Tic. Ltd. Şti. (*) Pakyağ Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. A.Ş. Göktekin Dış Ticaret A.Ş. Kıvanç Tekstil San. ve Tic. A.Ş. Şahbazlar Day. Tük. Mall. İth. İhr. Paz. San. A.Ş. (*) Kocayusuf Nakliyat Garajı Taah. San. Ltd. Şti. Groseri Gıda ve İhtiyaç Tic. ve San. Ltd. Şti. Uzman Yapı Denetim Ltd. Şti. Biteks İplik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Gİ-PA Dayanıklı Tüketim Mamülleri Tic. A.Ş. Arma İnş. İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti CYS Yapı İnşaat Madencilik San. ve Tic. A.Ş. Ender Giyim Tic. A.Ş. Doğanay Gıda Tarım ve Hay. San. Tic. A.Ş. Teknik Metal Endüstri Malz. Tic. ve San. A.Ş. (*) Bilgün Tekstil San. ve Tic. A.Ş. (*)
Faaliyet konusu Nişasta İmalatı Elektrik Enerjisinin Dağıtımı Çimento İmalatı Bir Başka Ülkeyle Yapılan Toptan Ticaret İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Maya İmalatı (*) Kağıt ve Kartondan Torba ve Çanta İmalatı (*) İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Suni ve Sentetik Elyaf Dokuma Kumaş İmalatı İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı (*) Hayvan Yemi Toptan Ticareti Suni ve Sentetik Elyaf Dokuma Kumaş İmalatı (*) Özel Sağlık Kurumları Genel Hekimlik Uygulama Faaliyetleri Yapı Denetim Kuruluşları (A Sınıfı) (*) Kapı ve Pencere Kasaları Montajı Türbin ve Türbin Parçalarının İmalatı (*) Ayçiçek Yağı İmalatı Bir Başka Ülkeyle Yapılan Toptan Ticaret Pamuk Elyafının Bükülmesi ve İplik Haline Getirilmesi Beyaz Eşya Toptan Ticareti (*) Otopark ve Garaj İşletmeciliği Bakkal ve Marketlerde Yapılan Perakende Ticaret Yapı Denetim Kuruluşları (A Sınıfı) Pamuk Elyafının Bükülmesi ve İplik Haline Getirilmesi Beyaz Eşya Toptan Satışı (Buzdolabı, Çamaşır Makinesi Vb.) İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Aşındırıcı Materyaller, Amyant, Arsenik Cevherleri Madenciliği Perakende Giyim Satışı Mağazalarda Gıda, İçecek ve Tütün Toptan Ticareti Çelikten Açık Profil İmalatı (*) Suni ve Sentetik Elyaflardan Dokuma Kumaş İmalatı (*)
Matrah Tahakkuk eden 85,649,555.84 74,114,833.51 65,359,906.84 39,302,016.37 22,429,892.18 20,195,778.13 19,659,718.10 17,031,510.38 20,013,743.65 12,423,168.40 12,102,359.41 11,744,621.23 7,029,600.59 6,953,058.16 6,876,592.72 6,508,303.86 5,849,295.70 5,705,244.51 5,696,876.49 5,548,377.19 5,081,592.36 4,863,971.88 4,782,529.37 4,675,261.66 4,654,851.90 4,601,366.88 4,554,503.57 4,513,105.04 4,379,416.92 3,855,085.61 3,681,067.70 3,623,519.51 3,597,444.64 3,590,449.41 3,521,399.07 3,468,246.74 3,409,636.15 3,314,427.96 3,137,329.77 3,124,064.36 3,562,064.00 3,101,278.08
17,129,911.17 14,822,966.70 13,071,981.37 7,860,403.27 4,485,978.44 4,039,155.63 3,931,943.62 3,406,302.08 3,369,395.94 2,484,633.68 2,420,471.88 2,348,924.25 1,405,920.12 1,390,611.63 1,375,318.54 1,301,660.77 1,169,859.14 1,141,048.90 1,139,375.30 1,109,675.44 1,016,318.47 972,794.38 956,505.87 935,052.33 930,970.38 920,273.38 910,900.71 902,621.01 875,883.38 771,017.12 736,213.54 724,703.90 719,488.93 718,089.88 704,279.81 693,649.35 681,927.23 662,885.59 627,465.95 624,812.87 620,573.80 620,255.62
No 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100
Adı Soyadı G.Ç.S. Metal Çatı İzolasyon Tic. ve San. A.Ş. Şal İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Özçete Otomotiv İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. Agromed Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. Kambeton Ltd. Şti. Giyimsan Konfeksiyon Tic. ve San. A.Ş. Coşkun Hazır Giyim A.Ş. Öz İmko İnş.ve Tic. Ltd. Şti. Bayden Yapı Denetim Ticaret Ltd. Şti. Güntek Petrol Ürünleri İnş. Proje. Müş. Ltd. Şti. Or-Han İnş Tic ve San. Ltd. Şti. Ulaş Pamuk Tic. San. A.Ş. İsa Alataş Özel Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Bekaroğlu İnşaat Taah. Tur. Eml. İnş. Tic. Ltd. Şti. Tuğçe Turizm Temizlik Gıda ve Tic. A.Ş. Giz Oto Motorlu Araçlar Tic. A.Ş. Aytek Konfeksiyon Tic. ve Paz. Ltd. Şti. Ekton İnşaat Müt. Lojistik San. Tic. A.Ş. Pakmil Yağ ve Pamuk Sanayi Tic. A.Ş. Starpak Tarım Ürünleri Sanayi A.Ş. Atesa Tekstil İnşaat Tar.Gıda San ve Tic. A.Ş. Bakırlar İplik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yusuf Baysal Otomotiv San ve Tic. A.Ş. Verim Ziraat Ltd. Şti . Çukurova Silo İşletmeciliği ve İnş. Tic. Ltd. Şti. Yeni Koza Tekstil A.Ş. Eylül Petrol Tur. İnşaat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Seyhan Hazır Beton San. Nakl. Taş. Paz. Ltd. Şti. Tamga Endüstriyel Sistemler San. Tic. Ltd. Şti. (*) Bürosan Ofis Mobilyaları ve Malz. San. Tic. A.Ş. Ortadoğu Özel Sağlık Tesisleri A.Ş. Ak-Eli İnşaat Ticaret Ltd. Şti. Uzmanlar İlaç Ecza Deposu Med.Ür. Tic. Ltd. Şti. Akgün Patlayıcı Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti. Hasan Kavi Petrol Ürünleri Turizm A.Ş. Mat Agro Tarım Ürünl Eri Gıda San. Ltd. Şti. Onatça Motorlu Araç Lar Tic. A.Ş. Çukurova Petrol Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Keskinler Tarım Makinaları ve Alet. Tic. Ltd. Şti. Gözükara Tarım Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Set Tohumculuk Gıda. Tarım San. ve Tic. A.Ş. Norm Mühendislik Makine San. Tic. Ltd. Şti. Master Teknik Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti. Öz Erbey Tekstil İnşaat Turizm Oto Ltd. Şti. Doğan Kurtarma Araç ve Vinç İşlet. Tic. Ltd. Şti. Aremel Danışmanlık Gıda Tic. ve San. Ltd. Şti. Özalp İnş.Enerji Tic .ve San. Ltd. Şti. Aktav Akustik Malzemeler San. ve Tic. A.Ş. Gizerler Dayanıklı Tük. Mam. San. ve Tic. A.Ş. Gizerler Oto Motorlu Araçlar Pazarlama A.Ş. Özyay İnşaat Taahhüt ve Tic. San. Ltd. Şti. Mıçılar Motorlu Araçlar Tic. ve San. Ltd. Şti. Vatan İnşaat Harfiyat Nak. Tic. ve San. Ltd. Şti. Sepaş Plastik Kimya İnş. Otom. San. ve Tic. A.Ş. Metal Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Çokyaşar Tel Örme Çivi San. Tic. A.Ş. Adana Besi ve Yem San.Tic. A.Ş.
Faaliyet konusu Çatı İşleri Yapımı İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Motorlu Kara Taşıtlarının Parçalarının Perakende Ticareti Gübre ve Zirai Kimyasal Ürünlerin Perakende Ticareti Yapı Elemanları İmalatı Konfeksiyon Perakende Satışı Başka Yerde Sınıflandırılmayan Tekstil Ürünleri Toptan Satışı İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Yapı Denetim Kuruluşları (A Sınıfı) Motorlu Kara Taşıtı Yakıtının Perakende Ticareti İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Pamuk Elyafının Bükülmesi ve İplik Haline Getirilmesi Genel Hekimlik Uygulama Faaliyetleri İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Binaların Genel Temizliği Yeni veya Kullanılmış Otomobil ve Hafif Motorlu Araç. Topt. Tic. Giyim Perakende Satışı Beton Eleman İmalatı Çırçırlama Faaliyeti Ambalajlama ve Paketleme Faaliyetleri İplik Toptan Ticareti (Tuhafiye Ürünleri İle Dikiş İpliği Hariç) Pamuk Elyafının Bükülmesi ve İplik Haline Getirilmesi Otomotiv-İnşaat-Petrol Ür. Çiçek Yetiştiriciliği Metalden Rezervuarlar, Tanklar ve Fıçılar İmalatı Çeşitli Tekstil Malzemesinden Ev Eşyaları Perakende Ticareti Turist Rehberliği ve Ziyaretçiler için Danışmanlık Faaliyetleri Hazır Beton İmalatı Endüstriyel İşlem Kontrol Ekipmanlarının Kurulum Hizmetleri (*) Büro Mobilyaları ve Aksesuarlarının Perakende Ticareti Yatılı Olmayan Genel Hekimlik Uygulama Faaliyetleri İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Temel Eczacılık Ürünleri Toptan Ticareti Tabanca, Tüfek Vb. Silahların Toptan Satışı Motorlu Kara Taşıtı Yakıtının Perakende Ticareti Tahıl Toptan Ticareti Özel ve Ticari Araçlar İçin Çekme ve Yol Yardımı Faaliyetleri Motorlu Kara Taşıtı Yakıtının Perakende Ticareti Tarım ve Hayvancılık Makine Parçalarının Toptan Ticareti Tarım, Ormancılık, Balıkçılık ve Avcılıkla İlgili Hizmetleri Yağlı Tohum Yetiştiriciliği Bina Projelerine Yönelik Mühendislik ve Danışmanlık Faaliyetleri Uzun Mesafe Elektrik ve Telekomünikasyon Hatlarının İnşaatı Mağazalardaki Bir Başka Ülkeyle Yapılan Toptan Ticaret Kara Yolu Taşımacılığında Çekme ve Yol Yardımı Faaliyetleri İşletme ve Diğer İdari Danışmanlık Faaliyetleri İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı İç Dekorasyonda Kullanılan Cam ve Kristal Eşya İmalatı Beyaz Eşya Toptan Satışı (Buzdolabı, Çamaşır Makinesi Vb.) Otomobillerin ve Hafif Motorlu Kara Taşıtlarının Toptan Ticareti İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Hafif Motorlu Kara Taşıtlarının Mağazalarda Perakende Ticareti İkamet Amaçlı Binaların İnşaatı Plastik Hammaddelerin İmalatı Alüminyum Kapı, Pencere İmalatı Metalden Zincirler ve Parçaları İle Yay ve Yay Yaprakları İmalatı Çiftlik Hayvanları İçin Hazır Yem İmalatı
Matrah Tahakkuk eden 3,097,255.32 2,981,516.13 2,941,995.56 2,825,251.65 2,783,930.59 2,775,716.87 2,703,731.78 2,646,847.71 2,619,449.98 2,587,771.97 2,585,963.85 2,576,548.60 2,551,066.14 2,541,868.21 2,536,074.96 2,527,605.58 2,500,999.96 2,382,588.60 2,365,780.88 2,365,274.69 2,303,942.77 2,290,872.74 2,237,920.48 2,227,405.52 2,220,606.44 2,185,231.12 2,129,673.69 2,124,596.52 2,120,938.87 2,120,435.94 2,117,527.51 2,109,951.80 2,109,383.73 2,070,115.63 2,026,986.01 2,022,768.13 1,976,014.44 1,968,106.67 1,946,265.71 1,936,417.58 1,932,817.10 1,929,394.54 1,923,367.23 1,856,006.42 1,846,156.14 1,840,928.63 1,789,059.76 1,769,131.73 1,767,081.23 1,753,077.44 1,725,518.79 1,723,257.95 1,673,759.40 1,650,398.46 1,648,739.61 1,648,418.05 1,608,208.48 1,595,788.78
619,451.06 596,303.23 588,399.11 565,050.33 556,786.12 555,143.37 540,746.36 529,369.54 523,890.00 517,554.39 517,192.77 515,309.72 510,213.23 508,373.64 507,214.99 505,521.12 500,199.99 476,517.72 473,156.18 473,054.94 460,788.55 458,174.55 447,584.10 445,481.10 444,121.29 437,046.22 425,934.74 424,919.30 424,187.77 424,087.19 423,505.50 421,990.36 421,876.75 414,023.13 405,397.20 404,553.63 395,202.89 393,621.33 389,253.14 387,283.52 386,563.42 385,878.91 384,673.45 371,201.28 369,231.23 368,185.73 357,811.95 353,826.35 353,416.25 350,615.49 345,103.76 344,651.59 334,751.88 330,079.69 329,747.92 329,683.61 321,641.70 319,157.76
35
Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri
İnşaat sektörü
arsa üretilmesini istiyor
36
41. Grup Emlak Komisyoncuları Meslek Komitesi üyelerimiz, inşaat sektörünün yeniden canlandırılması için öncelikle arsa üretimine ağırlık verilmesi gerektiğini bildirdiler.
O
damız 41. Grup Emlak Komisyoncuları Meslek Komitesi, sektörün Adana’daki en önemli sıkıntısının inşaat yapacak arsa bulunamaması olduğunu belirttiler. Komite Başkanı Ahmet Sürerdamar, Komite Başkan Yardımcısı Mehmet Dönmez, Komite Üyemiz Levent Özgür, ve Meclis Üyelerimiz Yasin Işık ile Mustafa Kemal Taşkaya, komite toplantısında Adana’daki sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundular. 41. Grup Emlak Komisyoncular Meslek Komisyonu tarafından sektöre ilişkin yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Adana’da, özellikle inşaat yapacak arsa konusunda önemli sıkıntılarımız var. Ayrıca,
mevcut arsalar ise ya imarı bozuk ya da planları iptal edilmiş durumdadır. Yeni yapılan 1/25 binlik İmar Planı da yapılan itirazdan dolayı dava konusu oldu. Bölge İdare Mahkemesi’nden çıkan karar gereğince kentin en gözde yerlerinden Kabasakal ve Şambayadı bölgesinin de imarı olmadığı için (yüksek yoğunluk uygulaması başlamadı) inşaat yapılamaz duruma gelinmiştir.” Toplantıda ayrıca, emlakçı üyelerin müşterilerle yapılan sözleşmelerde, gerek alıcı, gerek satıcının mağdur olmaması için daha dikkatli davranılması gerektiğine işaret edilerek, “Sözleşmeler yapılırken alıcı ve satıcı arasında kaparo, banka kredisi gibi konular önceden incelenerek tarafların zor durumda kalmamaları sağlanmalıdır” denildi.
Haber
ÇKA bölgemize 1 milyon TL
kaynak aktaracak
Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA), 2012 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği (DFD) başvuru kabulüne başladı.
E
konomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla, ÇKA tarafından yürütülen, “2011 Yılı Mali Destek Programları” kapsamında desteklenen projelerle birlikte DFD 2012’nin de başvuru açılışının 17 Mayıs’ta gerçekleştirildiğini hatırlatan Genel Sekreter Zekeriya Şarbak, bu destek türüyle desteklenecek faaliyetler için Ajans tarafından tahsis edilen toplam kaynak tutarının 1 milyon TL olduğunu bildirdi. DFD programının amaçları, öncelikleri ve başvuru koşullarına ilişkin bilgi veren Şarbak, “Bu çerçevede vereceğimiz destekler asgari 21 bin 500 TL, azami 86 bin TL tutarları arasında olacak. Bu programda öncelikli amacımız, Adana ve Mersin’i kapsayan TR62 Düzey 2 Bölgesi’nin kalkınması ve rekabet gücü açısından önemli fırsatlardan yararlanmasını sağlamak. Yerel yönetimlerden üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarından organize sanayi
37 bölgelerine kadar birçok kamu kurum ve kuruluşu bu destek programından faydalanabilecek” diye konuştu. Çukurova Kalkınma Ajansı’nca bu yıl ilk kez başvuru kabulüne başlanan DFD programına ilişkin detayları paylaşan ÇKA Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak; programın bölge ekonomisine yönelik tehdit ve risklerin önlenmesi için acil tedbirler almakla birlikte kritik öneme sahip araştırma ve planlama çalışmaları yapmayı amaçladığını dile getirdi. “Bununla birlikte DFD; bölgenin yenilikçilik ve girişimcilik kapasitesini geliştirmeye yönelik iş geliştirme ya da teknoloji geliştirme merkezleri, teknoparklar gibi kuruluşların kurulması amacıyla yapılacak ön çalışmalar gibi bölge için önemli eylemleri başlatmayı ve gerçekleştirmeyi de amaçlıyor” diyen Şarbak, “Büyük hacimli yatırım kararlarına kısa vadede etki edilmesi ve yönlendirilmesine katkı sağlayacak faaliyetleri desteklemek de program kapsamında önem taşıyan amaçlar arasında bulunuyor. Destek sağlanabilecek faaliyetlere ilişkin, ‘başvuru sahibi ile ortaklarının, faaliyetlerin ve maliyetin’ uygunluğu gibi üç temel kriter söz konusu” diye konuştu.
Faaliyetlerin Adana ve Mersin’de gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Şarbak, “Ancak, gerçekleşmesi beklenen amaçlara uygunluğu gerekçelendirildiği durumlarda bazı alt faaliyetler bölge dışında da gerçekleştirilebilir. DFD ile Ajans tarafından toplam 1 milyon TL kaynak bölgeye tahsis edilecek. Yerel yönetimler, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri, teknoparklar, teknoloji geliştirme bölgeleri, endüstri bölgeleri, iş geliştirme merkezleri, birlikler, kar amacı gütmeyen kooperatifler ile bahsi geçen kurum ve kuruluşların kurduğu veya ortağı olduğu işletmeler bu destekten faydalanabilecek” dedi. Başvuru şekli ve yapılacak işlemler hakkında da bilgi veren Şarbak, başvurular için talep edilen belgelerin Ajans’tan veya internet adresinden temin edilebileceğini söyledi. Şarbak; faaliyet başvurularının kapalı zarf içinde elden Ajans adresine yapılabileceğini ve başarılı bulunan faaliyetlerin Ajans’ın yıllık DFD bütçesi sınırları dahilinde destekleneceğini belirtti. Şarbak, DFD’nin son başvuru tarihinin 31 Ekim 2012 saat 17:00 olduğunu sözlerine ekledi.
Faaliyetlerimiz
Sucu, KOSGEB’in
çalışmalarını anlattı
38
K
üçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Adana İl Müdürü Hamit Sucu, uygulanan desteklerden tüm KOBİ’lerin mutlaka yararlanması gerektiğini söyledi. KOSGEB Adana İl Müdürü Hamit Sucu, Odamızın Mayıs ayı olağan Meclis toplantısı öncesinde Meclis üyelerimize çalışmaları hakkında bilgi verdi. KOSGEB’in son yıllarda ciddi atılımlar içerisine girerek firmalara önemli destekler sunduğunu ifade eden Sucu, halen, KOBİ Proje Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı, Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı ve Genel Destek Programı’nın işletmelere önemli avantajlar sağladığını ve mutlaka yararlanılması gerektiğini belirtti. Sucu, KOSGEB Adana İl Müdürlüğü olarak her türlü altyapıya sahip olduklarını ve bunu da KOBİ’lere yansıtmak için çaba gösterdiklerine işaret ederek, “Amacımız, KOBİ’lerimizin; ulusal ve uluslararası pazarda, rekabet güç ve düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla; eğitim ve danışmanlık hizmet ve destekleri sunmak, teknolojik destekler sağlamak, tanıtım ve markalaşma destekleri sunmak, girişimciliği ve istihdamı geliştirmek, proje kültürü ve bilincinin oluşturulması, amacı ile hizmet ve faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz” dedi.
KOSGEB Adana il Müdürü Hamit Sucu, mayıs ayı Meclis toplantımızın öncesinde, üyelerimize uygulanan desteklerle ilgili bilgi verdi.
BAŞSAĞLIĞI Yönetim Kurulu eski üyelerimizden Mehmet Yurdaer’in; sevgili ağabeyi
Ruhi YURDAER’in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.
ADANA TİCARET ODASI
Faaliyetlerimiz
TOBB Adana Genç Girişimciler Kurulu toplantısı
E
Adana ve Mersin’in Çukurova Kalkınma konomi Gazetecileri Derneği Doğu Akdeniz Ajansı’nın da kurulmasıyla iki kentin kamu tarafınTemsilcisi Mehmet Uluğtürkan, medyayla doğru iletişim sağlayan şirketlerin daha hızlı dan kaderlerinin birleştirildiğini ancak yine kamu tarafından yeni teşvik modeliyle ayrıştırıldığına büyüdüğünü söyledi. vurgu yapan Uluğtürkan, “Umarız bir düzenleme yapılır. Adana ve Mersin teşvikte 3’ncü bölgede yer Odamız’da düzenlenen TOBB Adana Genç alır. Aksi durum 5’nci bölgede yer alan Osmaniye, Girişimciler Kurulu toplantısına konuk konuşmacı 4. bölgede yer alan Hatay karşısında Adana ekonoolarak davet edilen Uluğtürkan, medyayla kol kola yürüyen şirketlerin marka yaratmada öncelik kazan- misini zor durumda bırakır” diye konuştu. dığını söyledi. Medya ilişkileri ve iletişim konusunun Teşvikteki olumsuz gelişmelere rağmen bölgede hassas dengeler içerdiğini belirten Uluğtürkan, “Son gerçekleştirilecek büyük yatırımlarda Adana’nın yıllarda bu alanda uzmanlaşmış PR şirketleri var. yüzünün güleceği bir döneme girileceğini ifade Şirketinizde medyayla ilgili bir birim oluşturmak, eden Uluğtürkan, “Geçtiğimiz hafta bir Suudi istihdam yaratmak rantabl değilse, PR şirketleriyle çalışarak işinizi kolaylaştırabilirsiniz” dedi.
40
firma bölgemizde 1 milyar dolarlık petrokimya yatırımı için imza attı. 20 milyar dolarlık nükleer santral, enerji ihtisas bölgesindeki yatırımlarla bölge yeni bir döneme giriyor. Bu gelişmelerin büyüteceği ekonomiye şirketlerinizin de hazırlıklı olması lazım. Profesyonel davranan, kurumsallaşmasını erken tamamlayan şirketlerin kazanacağı bir döneme giriyoruz” diye konuştu. TOBB Adana Genç Girişimciler Kurulu Başkan Vekili Mehmet Topal, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz, Ç.Ü. Öğretim Üyesi Nejat Erk ve kurul üyelerinin katıldığı toplantıda KOSGEB destekleri konusunda bilgi sunumu da gerçekleştirildi.
Uğurtürkan, önümüzdeki birkaç yılda Adana’nın çok farklı gelişmelere sahne olacağını kaydederek, bölgede gelecek 10 yıl için öngörülen yatırım tutarının 100 milyar dolarla ifade edildiğine dikkat çekti. Refleks Gazetesi’nde genel yayın yönetmenliği görevini sürdürürken bölge ekonomisindeki son gelişmelerle ilgili gözlemlerini her hafta yazdığını belirten Uluğtürkan, son çıkan teşvik yasasında Adana’nın mağdur edildiğini savundu.
A
Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürü Sansar, Başkanımız Gizer’i ziyaret etti nadolu Ajansı Adana Bölge Müdürü İsa Sansar, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’i ziyaret etti.
Gizer, yeni görevinde Sansar’a başarılar dileyerek, Adana’nın sadece asayiş olaylarıyla
değil, ekonomik, ticari, kültürel ve sportif etkinlikleriyle de ön plana çıkarılması gerektiğini, AA’nın bu görevi başarıyla yerine getirdiğini belirtti. Kentteki ekonomik değerler ve yatırımlarla
ilgili bilgiler veren Gizer, daha fazla yatırımın bölgeye gelmesinde Adana’nın tanıtımının büyük etkisi olacağını, bu konuda Anadolu Ajansı ile işbirliği içinde hareket etmek istediklerini söyledi. Gizer, Adana’nın tarım alanında olduğu gibi sanayi ve ticaret alanında da köklü bir yapıya sahip olduğunu, kenti daha iyi noktalara taşımak için herkesin elinden gelen desteği vermesi gerektiğini vurguladı. AA Bölge Müdürü İsa Sansar ise AA’nın yurtdışındaki bölge müdürlükleri ve yabancı dillerdeki yayınlarıyla Adana’nın sesini sadece bölgeye veya ülkeye değil, tüm dünyaya duyuracağını vurguladı. AA’nın 100. yıl vizyonunu ve hedeflerini anlatan Sansar, AA Bölge Müdürlüğü muhabiri Aykut Ünlüpınar’ın da katıldığı ziyaretin anısına Gizer’e AA’nın 2011 yıllığı ve takvimini hediye etti.
Yazarlarımız
Yaratıcılıktan para kazanma
Hamdi Demirel Yatırım Danışmanı
A
Yaratıcılık, olmayan bir şeyi hayal edebilme, bir şeyi herkesten farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yeteneğidir. Başka bir deyişle yaratıcılık herkesin gördüğü şeyi aynı görüp ama onunla ilgili farklı şeyler düşünebilmektir.
merika Birleşik Devletleri artık her bakımdan Çin’in gerisinde. O zaman niye ayakta kalabiliyor ve hala dünya devi geçiniyor. Çünkü yaratıcılık anahtarı hala elinde… Sistem kurulmuş, nüfusun 1/3’ü “yaratıcılık sektörü”nde çalışıyor. Bu kişiler gerçek meslekleri ne olursa olsun her dakikalarını, yepyeni bir ‘’ekonomik değer’’ yaratarak fırsatlar ülkesinde zengin olmak için çabalayarak geçiriyor.
bir kişi olarak. Bu konudaki kara bulutlarımı TÜSİAD Fikir Hakları Yönetimi Semineri’ne konuşmacı olarak katılan Patent Enstitüsü Müdürü Ahmet Koçer biraz araladı ve güneşin ışınlarının Türkiye üzerine de gelmeye başladığını müjdeledi. Türk vatandaşlarının yaratmış oldukları bir takım elle tutulmayan kıymetini (coğrafi işaretler, marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarımlar vb.) anlamaya başladığını ifade ediyor.
“Sistem kurulmuş”, bu ne demek? Bir fikrin mi var arkadaş, değerlendirilir, zenginlik hayallerin gerçekleştirilir. “Patent dairesi, ar-ge’si, mühendislik ekibi, sanayicisi, bankası, alıcısı ve satıcısı, herkes seni bekliyor” denince herkes zengin olma yoluna çıkmış çalışıyor…
Türk yaratıcıların dünya standartlarının altında olduğunu düşünmüyor Ahmet Bey, ama sistematik hatalarından birini tescil ve/veya patent odaklı olmamaları olarak gösteriyor. “Patent olmaz ise fikir korunamaz, birçok değerli buluş patente bağlanmamış ise kayıtlara ve sahibine para kazanma yoluna girmeden yok sayılmış, heba olmuş veya çöpe atılmış sayılır” diyerek özetliyor yapılması gerekeni.
Ama bu buluşların Amerika’da sivilleştirildiğinin, bir ticari ürün (tüketiciye sunulur) haline getirilme dehasının üzerine ilave edildiğinin ve patent haklarına bağlandıktan sonra önce Japonya’da, sonra Tayvan ile Çin’de ve şimdilerde Vietnam’da işçiliğin daha ucuz olduğu ülkelerde ürettirildiğinin de farkındalar. Fakat önemli olan, buluştan ve üretimden sonra dünyada herkesin tanıdığı ve erişebileceği bir ürün haline getirilerek Amerika’ya ve girişimcilerine hayal edilmez servetler kazandırdığını biliyor. Peki, ülkemizde durum ne? “Oğlum, eski köye yeni adet getirme” öğretisi ve baskısı ile büyüyen, herkesten başka düşünmenin ayıp ve hele bu düşüncelerini ifade etmenin suç sayıldığı bir ülkenin fertlerinin yaratıcı olması ne kadar olasıdır bilinmez. Ben çok iyimser değildim, bu kültürü yarım yamalak tanıyan
Patent başvurusu için dünyayı yerinden oynatacak bir şey bulmak gerekmez. Bir fark ve fayda oluşturacak bir keşif, icat veya buluşu hemen tescil ettirilmeliyiz. “Ayrıca bir fikriniz var, geliştirmek istiyorsanız enstitüye veya sitesine gelin ve mutlaka para ve zaman harcamadan önce bir başka kişi tarafından patenti alınmamış ve tescil ettirilmemiş olduğundan emin olun” der. Yaratıcılık, olmayan bir şeyi hayal edebilme, bir şeyi herkesten farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yeteneğidir. Başka bir deyişle yaratıcılık herkesin gördüğü şeyi aynı görüp ama onunla ilgili farklı şeyler düşünebilmektir. Yaratıcılık günlük olaylara ve nesnelere herkesten farklı bakabilmek ve farklı yaklaşım tarzı geliştirebilmektir. Yaratıcılık,
olağan, günlük şeylerin özel olmasını, özel şeylerin de daha çok günlük hayata girip doğal şeyler olmasını sağlar. Yaratıcılık en basit şekliyle orijinal, sıra dışı, sosyal faydalılığı olan fikirler ve sonunda ürünler yaratabilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Evinizde ya da işinizde her gün yaptığınız işleri bile değişik şekillerde, değişik yollarla yaparak yine aynı sonucu almanız veya daha iyisi, yaşamınızı geliştirmeniz ve iyileştirmeniz, bu işlerin yapılış şekline yaratıcılık katmış olmanız demektir. Bunu zaten yapıyoruz. Çünkü bütün hayvanlar ve diğer insanlar gibi biz de tembeliz. Diğer bir bilimsel ve çevresel tanım ile ‘’enerji tasarrufu yaparak karbon ayak izimizi küçültüyoruz’’ diyorsak ve sonuçta aynı işleri (tabi başkalarına yükleyerek ve sorumluluklardan kaçarak değil) daha az bir çaba ile yapabilirsek bu, yaratıcılık için bir başlangıç olacaktır. Yine tekrarlayalım, dünyayı yeniden yaratmayı beklememiz gerekmez. Küçükten ve hemen başlayalım. TÜSİAD’ın “Rekabette Keşfedilmemiş Değerler Semineri”nde diyor ki konuşmacı, “bizi rekabette bir adım hatta santim öne götürecek bir fikir değerlidir, bizi ilgilendirir ve sizin için değerlendirilir.” Ama defalarca uyarıyorlar. Yeni, işe yarar bir şeyin meydana getirilmesi ve zahmete değer bir ürüne götüren orijinal ve değerli bir şey üreten süreç açıklıkla görülmeli ve fikir oluşunca hemen daha önce bulunup tescil ettirilmiş mi ve patent durumunun nasıl olduğu araştırılmalı ki boşa para zaman ve gayret harcanmamalı.
41
Adana Ekonomi Raporu
Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Nisan Ayı Bülteni
2012 Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat %14,3 ithalat %11 değişim gösterdi.
42
İ
hracatçı Birlikleri ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri doğrultusunda Adana ili ihracatı 2012 yılı şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %14,3 artış kaydetmiş ve 142 milyon dolar ihracat gerçekleşmiştir. İthalat ise 2012 yılı şubat ayında %11 artış kaydetmiş ve 245 milyon dolara yükselmiştir. Adana ihracatının ithalatı kar-
şılama oranı ise 2011 yılı şubat ayında %56,2 iken 2012 yılı şubat ayında %57,9’a yükselmiştir. 2012 yılı şubat ayı 12 aylık toplamda ise ihracat %20,6 artış gerçekleşmiş olup aynı dönemde ithalat ise %25,9 artış gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2011 yılı şubat ayı 12 aylık periyotta %60,2 iken, 2012 yılı aynı dönemde %57,7’ye gerilemiştir.
Adana Ekonomi Raporu
2012 Nisan ayında elektrik tüketiminde bir önceki aya göre %1,4 azalış, geçen yılın aynı ayına göre %23 artış gerçekleşmiştir.
2012 yılı nisan ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %23,1 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %26,8 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı nisan ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %1,4 azalış gerçekleşmiş olup 2011 yılı nisan ayında %3,9 azalış gerçekleşmişti. 2012 yılı nisan ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine gore %24 artış gerçekleşmiş olup, 2011 yılı aynı dönemde %33 artış gerçekleşmişti. Nisan ayı 12 aylık toplamlara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %20 artış gerçekleşmiştir.
43
2012 Nisan ayında doğalgaz tüketiminde bir önceki aya göre %2,2 artış, geçen yılın aynı ayına göre %12 azalış gerçekleşmiştir. 2012 yılı nisan ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %12,1 azalış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %0,4 azalış gerçekleşmişti. 2012 yılı nisan ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %2,2 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı nisan ayında %8,7 azalış gerçekleşmişti. 2012 yılı nisan ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,4 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı aynı dönemde %1 artış gerçekleşmişti. Nisan ayı 12 aylık toplamlara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %4 artış gerçekleşmiştir.
Adana Ekonomi Raporu
Nisan ayı üye sayımız 27.160. 2012 yılı nisan ayında toplam üye sayısı 27.160 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında %0,3 artış gerçekleşmiştir.Nisan ayı üye sayısı 27.076 idi. Açılan-Kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2012 nisan ayında 201 firma açılmış olup, 117 firma kapanmıştır. 2011 yılı nisan ayında ise 288 firma açılmış iken 165 firma kapanmıştı. Buna göre 2012 nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında %30,2, kapanan firma sayısında da %29,1 azalış gerçekleşmiştir. 2011 nisan ayında ise açılan firma sayısında %19 , kapanan firma sayısında ise %106 artış gerçekleşmişti. Ocak-nisan kümülatif toplamda ise 2012 yılında açılan firma sayısında %13,4 azalış kapanan firma sayısında %1,2 azalış gerçekleşmiştir.
44
2012 Ocak ayında Adana ilinde kullanılan nakdi kredi toplamı 14 milyar 446 milyon TL’dir. 2012 ocak ayında Adana ili nakdi krediler toplamı 14 milyar 446 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, bu kredilerin %32,8’si kamu bankaları, %67,2’si özel banka kredilerinden oluşmuştur. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerinin ise %1,9’u Adana ilinde kullanılmış olup illere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 7. sırada yer almıştır. 2011 ocak ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 10 milyar 878 milyon TL olup iller sıralamasında yine 7’inci sıradaydı.
Adana Ekonomi Raporu
2012 mart ayında Adana ilinde 8 milyon 992 bin TL tutarında 818 adet senet protesto edilmiştir.
ayında ise iller sıralamasında 8’inci sırada ve Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %1,1 idi. 2012 şubat ayında Adana ili protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre %30,2, bir önceki aya göre ise %8,6 artış gerçekleşmiş ve 859 adet senet şubat ayı içerisinde protesto edilmiştir.
İller sıralamasında ise 2012 şubat itibariyle protesto edilen senet sayısında 8’inci sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %1,1’dir 2011 yılı şubat
2012 yılı Şubat ayı kümülatif toplamda 1.650 adet senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,5 artış gerçekleşmiştir.
2012 mart ayında Adana ili protesto edilen senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre %59, bir önceki aya göre de %24 artış gerçekleşmiş ve 8 milyon 992 bin TL tutarında senet mart ayında protesto edilmiştir. İller sıralamasında ise 2012 mart ayında 7’inci sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı %2,17’ dir. 2011 yılı mart ayında ise Adana ili protesto edilen senet tutarı 5 milyon 648 bin TL olup iller sıralamasında 13’üncü sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise %1,48 idi. 2012 yılı mart ayı kümülatif toplamda ise 24 milyon 358 bin TL senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine göre %43 artış gerçekleşmiştir.
45
Adana Ekonomi Raporu YATIRIM TEŞVİK Ekonomi Bakanlığı’nca yapılan çalışmada teşvik istatistiklerinde düzenleme yapılmış ve genel toplama göre veriler derlenerek açıklanmaya başlanmıştır. Buna göre 2012 yılı ocak-şubat toplamında Adana iline toplam 1 milyar 936 milyon TL tutarında 10 adet belge
düzenlenmiş ve öngörülen istihdam 495 kişidir. 2011 yılında ise 614 milyon 16 bin TL tutarında sabit yatırımlı 15 adet teşvik açılmış ve öngörülen istihdam 1.052 kişi idi. Resmi Gazete’de yayınlanan 2012 şubat ayı yatırım teşvik verilerine göre sektörel
bazda Adana iline enerji, hizmetler ve imalat sektörlerine toplam 1 milyar 930 milyon TL sabit yatırımlı 8 adet teşvik verilmiş olup öngörülen istihdam 470 kişidir. Şubat ayı yatırım teşviklerindeki bu artış 220 MW gücündeki hidroelektirk santrali yatırımından kaynaklanmıştır.
2012 Şubat ayında Adana iline toplam 8 adet 1 milyar 930 bin TL sabit yatırımlı yatırım teşviki açılmıştır.
2012 Mart ayında Adana ili bütçe açığı -135 bin TL olmuştur.
46
2012 mart ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili %19,91 ile iller sıralamasında 79’uncu sırada yer almaktadır. 2011 yılı aynı dönemde ise %19,62 tahsilat tahakkuk oranı ile yine 78’inci sıradaydı. Adana ili genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2012 mart ayında %0,82 ile 10’uncu sırada yer
FİYAT ENDEKSLERİ
İstatistiki bölge sınıflamasına göre TR62 bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2012 nisan ayı itibariyle aylık %1,72, bir
önceki yılın aynı döneminde (yıllık) ise %11,64 değişim göstermiştir. 2011 yılı nisan ayında ise aylık %1,28, yıllık %4,43 değişim göstermişti. 26
almış olup, 2011 yılı aynı ayında %0,77 tahakkuk pay ile yine 10’uncu sıradaydı. Mart 2012 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 634 bin TL iken, toplam gider 769 bin TL olup, gelir gider dengesi -135 bin 718 TL olarak gerçekleşmiştir. Mart 2011’de bütçe dengesi ise -169 bin 256 TL idi.
Adana-Mersin istatistiki bölge sınıflamasına göre aylık enflasyon oranı 2012 nisan ayında %1,72 artış gerçekleşmiştir. istatistiki bölge sınıflamasına göre de Adana-Mersin bölgesi 2012 yılı nisan ayı aylık %1,72 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler sıralamasında 4’üncü sırada yer almış olup, 2011 nisan ayında ise %1,28 değişim oranı ile 2’inci sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 istatistiki bölge arasında 2012 yılı nisan ayında AdanaMersin bölgesi yıllık %11,64 artış oranı ile 4’üncü sırada yer almış olup, 2011 yılı nisan ayında ise yıllık %4,43 artış ile 14’üncü sırda yer almıştı.
Dış Ticaret Raporu
2012 Yılı Ocak-Mart Dönemi
Adana Dış Ticaret Raporu
İ
hracatçı Birliklerinden elde edilen veriler doğrultusunda, 2012 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre Adana ihracatı %12 artış kaydetmiş ve 455 milyon 817 bin dolar ihracat gerçekleşmiştir. 2011 yılı aynı dönemde 405 milyon 471 bin dolar ihracat gerçekleşmişti. 2012 mart ayı sonu itibariyle 12 aylık ihracat toplamı ise 1milyar 755 milyon dolar gerçekleşmiş olup geçen yılın aynı dönemine göre %20 artış kaydedilmiştir. 2011 yılı mart ayı 12 aylık toplamda ise 1 milyar 465 milyon dolar ihracat gerçekleşmişti.
48
2012 yılı Ocak-Mart döneminde ülke gruplarına göre yapılan ihracatın dağılımına bakıldığında bir önceki yılın aynı dönemine göre en fazla ihracat artışı %50 ile komşu ülkelerde gerçekleşmiştir. Ardından %46 ile Orta Doğu ülkeleri ve %20 ile Türki Cumhuriyetleri sıralanmıştır. En fazla azalış ise %-20 ile Uzakdoğu ülkelerinde gerçekleşmiştir. İhracat tutarı bakımından en fazla ihracat 167 milyon dolar ile Avrupa Birliği ülkelerine yapılmıştır, ardından 140 milyon dolar ile Gelişmiş Sekiz Ülke ihracatı sıralanmıştır. Ülkeler bazında 2012 ocak-mart döneminde en fazla ihracat yapılan ülke 100 milyon dolar ile Irak’tır. Geçen yılın aynı dönemine göre %90 artış gerçekleşmiştir. Ardından
39 milyon dolar ile Almanya ve 35 milyon dolar ile İtalya sıralanmaktadır. Almanya ihracatında geçen yılın aynı dönemine göre %14 azalış, İtalya ihracatında ise %26 artış gerçekleşmiştir. 2012 ocak-mart döneminde en fazla ihracat artışı ise %175 ile Libya’da gerçekleşmiş olup, bu ülkeye bu dönemde 5 milyon dolar ihracat yapılmıştır.
dönemde ihracatta %12 artış olmuş ve 455 milyon 817 bin dolara yükselmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 2011 yılı ocakmart toplamında %54,5 iken 2012 yılı aynı dönemde %61,7’ye yükselmiştir. Mart ayı 12 aylık toplamda ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 2011 yılında 56,3 iken 2012 yılında %59,1’e yükselmiştir.
Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre fasıl grupları incelendiğinde 2012 yılı ocakmart döneminde en fazla ihracat 88 milyon dolar ile dokumaya elverişli maddeler ve bunlardan mamul eşya grubunda gerçekleşmiştir. Ardından 70 milyon dolar ile bitkisel ürünler ile 57 milyon dolar ile plastik ve kauçuk mamulleri ürün grubu sıralanmıştır. İhracat artışları bakımından %144 artış ile hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar ihracatı en fazla artış gerçekleşen ürün grubudur. Ardından %132 artış ile canlı hayvanlar ve hayvansal ürünler grubu ve %64 artış ile kağıt, karton ve mamulleri ürün grupları sıralanmıştır.
Ülke grupları bakımından en fazla ithalat 199 milyon dolar ile gelişmiş sekiz ülkeden yapılmıştır. Ardından 132 milyon dolar ile Avrupa Birliği ve 124 milyon dolar ile Uzak Doğu ülkeleri en fazla ithalat yapılan ülkeler olarak sıralanmıştır. Ülke grupları bakımından bir önceki yılın aynı dönemine göre ithalat artışlarına bakıldığından en fazla artış %69 ile komşu ülkelere gerçekleşmiştir. En fazla azalış ise %-11 ile Gelişmiş Sekiz Ülke ithalatında gerçekleşmiş olup, azalış gerçekleşen tek ülke grubudur. Ülkeler bakımından da 169 milyon dolar ile Amerika Birleşik Devletleri ve 57 milyon dolar ile Çin ve 52 milyon dolar ile Japonya en fazla ithalat yapılan ülkeler olarak ilk üç sırada yer almaktadır. Ülkeler bazında ithalat artışı incelendiğinde ise bir önceki yıla göre 23 kat artış gerçekleşen Polonya, 8 kat artış gerçekleşen Yunanistan ve 3 kat artış gerçekleşen İsrail ithalatta en fazla artış gerçekleşen ilk üç ülkedir.
Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından açıklanan 2012 yılı ocak-mart ayı ithalat verileri doğrultusunda Adana ili ithalatı 2012 mart ayı kümülatif toplamda bir önceki yılın aynı dönemine göre %1 azalış kaydetmiş ve 738 milyon 978 bin dolar gerçekleşmiştir. Aynı
49
Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından açıklanan 2012 yılı Ocak-Mart ayı ithalat verileri doğrultusunda Adana ili ithalatı 2012 mart ayı kümülatif toplamda bir önceki yılın aynı dönemine göre %1 azalış kaydetmiş ve 738 milyon 978 bin dolar gerçekleşmiştir.
Haber
Sigortacılık Haftası kutlandı fonları sağlaması bakımından çok yönlü faydalar sağlayan bir finansal mekanizma olduğunu söyledi.
A
dana Sigorta Acenteleri Derneği (ADSAD) Başkanı Cafer Boyraz, sigortacılığın, gerek bireylerin maruz kaldığı
50
çeşitli risklerin gerçekleşmesi sonucu uğrayacakları maddi zararların karşılanması, gerekse bu sistem vasıtasıyla ülke ekonomisinin ihtiyaç duyduğu
Adana’da faaliyet gösteren sigorta acentaları, “Sigortacılık Haftası” kapsamında bir araya geldi. Adana Ticaret Odası Sosyal Eğitim Vakfı (ATOSEV) tesislerinde gerçekleşen toplantıya, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile Meclis üyelerimiz Mahmut Agiç ve Ayhan Işık da katıldı. Toplantıda konuşan Adana Sigorta Acenteleri Derneği (ADSAD) Başkanı Cafer Boyraz, Türkiye’deki sigorta sisteminin olması gerekenin çok gerisinde bulunduğunu belirterek, “Gelişmiş ülkelerde GSYİM’nin yüzde 8’ine ulaşan prim üretimi, Türkiye’de yüzde 1.3 seviyesindedir. Bundaki en önemli etken, sigorta bilincinin yetersiz olmasıdır. Sigortacılık Haftası da, bu bilincin oluşması için önemli bir fırsattır. Bunu en etkili şekilde kullanmamız gerekiyor” diye konuştu.
TAD, 58 yıl aradan sonra ilk şubesini açıyor Cevdet Naci Gülalp, TAD markasını istikrarlı ve etkin bir biçimde yaşatmaya kararlı olduklarını söyledi.
A
dana’nın kurulduğu günden bu yana ayakta kalabilen en eski markalarından biri konumunda bulunan ve kar amacı taşımaksızın, tümüyle gönüllülük esasına dayalı faaliyetlerini 1954 yılından günümüze kadar Reşatbey mahallesindeki merkez binasında sürdüren Türk Amerikan Derneği (TAD), 58 yıla ulaşan faaliyet sürecinin ardından sonra ilk şubesini hizmete açmaya hazırlanıyor. Adana Türk Amerikan Derneği’nin kurucuları arasında yer alan ve halen Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Cevdet Naci Gülalp, TAD markasını istikrarlı ve etkin bir biçimde yaşatmaya kararlı olduklarını söyledi. Bu yöndeki arayışları sonucunda TAD’ı geleceğe taşıyacak oluşumlar gerçekleştirdiklerini, Adana Lisan Eğitimi Vakfı’nı da bu amaçla kurduklarını belirten Gülalp şunları söyledi:
“Adana Türk Amerikan Derneği önceleri amatör bir ruhla faaliyet göstermesine karşın 1990’lı yıllarda yapılan bir düzenleme ile Kurumlar Vergisi kapsamına alındığından günümüzde vergi yükümlülüklerinin tümünü eksiksiz olarak yerine getiren bir işletme konumundadır. Özel eğitim kurumu sıfatıyla da Milli Eğitim Bakanlığı kontrolündeyiz. Büyük özverilerle bugünlere ulaşmasını sağladığımız bu kurumun bizden sonra ticari faaliyete ağırlık veren bir kurum olması yönündeki tehlikenin önüne geçebilmek için Adana Lisan Eğitimi Vakfı’nı kurduk. Halen TAD’ın faaliyet gösterdiği ve göstereceği mülklerin sahibi bu vakıftır. Türk Amerikan Derneği, günümüzdeki faaliyetlerini tümüyle Adana ve Adanalı’nın malı olan bu Vakfın kontrolünde yürütmektedir. Fizibilite hesaplarımızda maliyet karlılığı gibi bir faktörümüz söz konusu değil. Kar amacı olmayınca hizmet kalitesi artıyor. Gönüllülük ruhuyla çok iyi ve özveriyle çalışan bir ekibe sahip olmak da başarımızın artmasındaki en önemli etkenlerden. Dolayısıyla aradan geçen süre içerisinde Vakfımız çok başarılı olduğu gibi, yine eğitime harcanmak üzere önemli miktarda para bile biriktirebildik. Bu para ile Güzelyalı Mahallesi’nde Turgut Özal Bulvarı’na yakın bir yerde yaptırdığımız binamızı da, önümüzdeki günlerde TAD’ın Kuzey Adana Şubesi olarak hizmete açmaya hazırlanıyoruz.”
Türk-Amerikan Derneği olarak, az mevcutlu akıllı sınıflarda, son teknolojik donanımlarla görsel, işitsel ve zengin içerikli interaktif eğitim olanaklarıyla başlangıç düzeyinden ileri düzeye kadar tüm seviyelerde yabancı hocalarla pratik imkanı da sunarak kursiyerlerine en kaliteli hizmeti verebilmenin mutluluğunu yaşadıklarını vurgulayan Cevdet Naci Gülalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim tek işimiz İngilizce öğretmek. Böyle olunca da markalaşmak zor olmuyor. Adana Türk Amerikan Derneği olarak kaliteli eğitim ilkesinden taviz vermeksizin 58. yaşımıza ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu süreçteki en büyük gurur ve sevinç kaynağımız yıllar önce İngilizce eğitimi verdiğimiz öğrencilerimizin, bugün çocuklarının ve torunlarının da bizi tercih etmesidir. Bu sonuç, verdiğimiz eğitimin doğru olduğunun en önemli göstergesini oluşturmaktadır. Dil eğitimi alma düşüncesinde olan öğrencilerimiz ve vatandaşlarımız, www.taa-adana.org.tr sitesini ziyaret edebilir veya 0322. 453 47 73 numaralı telefonumuzu arayarak ayrıntılı bilgi alabilirler.”
Haber
Abidin Dino Sanat Parkı
Vali Hüseyin Avni Coş, Adana’nın genellikle asayiş olaylarıyla gündeme geldiğini ancak kentin çok önemli bir kültür ve sanat merkezi olduğunu söyledi.
51
Y
eniden düzenlenen, “Abidin Dino Sanat Parkı” Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Meclis Başkan Vekilimiz Sümer Şen, Meclis üyemiz Naim Çetin’in de katıldıkları bir törenle açıldı. İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, içerisinde Abidin Dino, Orhan Kemal ve Yaşar Kemal’i bir masada otururken gösteren heykelin de bulunduğu parkın açılışında yaptığı konuşmada, sanatçıların toplumla ağlayıp toplumla gülen, yeri doldurulamaz değerler olduğunu ifade etti. Güneş, bu değerlere sahip çıkılması halinde geleceğe güvenle bakılacağını belirterek, Adana’nın gün geçtikçe güzel bir gelişim gösterdiğini kaydetti. Vali Hüseyin Avni Coş da Adana’nın genellikle asayiş olaylarıyla gündeme geldiğini ancak kentin çok önemli bir kültür ve sanat merkezi olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise kentte son 1,5 yılda 12 müze yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtirken, “Belediyecilik sadece yol ve kanalizasyon yapmak değildir. Biz kentin değerlerini yaşatmak için gayret ediyoruz” dedi.
Haber
Çukurova Green Park hizmete açıldı A
nadolu Ajansı Eski Bölge Müdürü Volkan Sevenler tarafından faaliyete geçirilen Restaurant –Kafeterya tarzındaki Çukurova Gren Park Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Yönetim Kurulu eski Başkanımız Şaban Baş, Ç.Ü. eski Rektörlerinden Prof. Dr. Yalçın Kekeç ile çok sayıda davetlinin katıldığı bir törenle hizmete açıldı. Seyhan Gölü kıyısında yaklaşık 6 bin 750 metrekarelik bir alana yayılan Çukurova Green Park’ın sınırsız yiyecek çeşitleri, kaliteli hizmet ve uygun fiyat seçenekleriyle hizmet sunmaya başladığını belirten Volkan Sevenler, “İşletmemiz, kır düğünleri için de ihtiyaca cevap verebilecek önemli donanımlara da sahiptir. Ayrıca doyumsuz göl manzarası eşliğinde sabah kahvaltılarımızla da müşterilerimizin hizmetindeyiz. Adana insanı için her türlü kolaylığın düşünüldüğü işletmemiz Süleyman Demirel Bulvarı altında göl kenarında yer alıyor. Kurttepe dolmuşlarıyla Çatalan Batı Köprüsü girişindeki işletmemize rahatlıkla ulaşabilmek de mümkün” dedi.
52
Çukurova Havalimanı Duty Free Mağazası’nı SETUR işletecek
G
eçtiğimiz haftalarda Erbil’de açtığı ilk yurt dışı Duty Free mağazasının ardından Setur, Çukurova Uluslararası Havalimanı Duty Free Mağazası işletmesini 14 yıllığına alarak, faaliyet noktasına bir yenisini daha ekledi. İnşaatı sektöründe köklü bir kuruluş olan ve inşaat’ın yanında enerji, tarım, gıda, turizm, raylı sistemler, havacılık gibi sektörlerde de önemli yatırımları bulunan Koçoğlu Grubu’nun havacılık sektöründe yer alan iştiraki Skyline Ulaşım Ticaret A.Ş tarafından Yap-İşlet-Devret modeli ile serbest bölge olarak yapılacak olan Çukurova Uluslararası Havalimanı, stratejik öneme sahip Doğu Akdeniz Bölgesi’nin Adana-Mersin-Tarsus üçgeninde, planlanan en büyük konteynır limanı ile 20.000 yataklı yeni turizm bölgesinin tam ortasında yer alacak.
Havalimanının Türkiye’nin planlanan yeni ve en büyük lojistik üssü olması bekleniyor.
te geçmesi planlanıyor. Setur’da inşaatın bitmesi ile birlikte Duty Free Mağazasını hizmete sokacak.
465 milyon Euro’luk yatırımla, yılda 30 milyon yolcu kapasiteli olacak Çukurova Uluslararası Havalimanı inşaatının bu yıl içersinde başlayıp, 2014 yılında faaliye-
Koç Holding şirketlerinden biri olan Setur, duty free işletmeciliğinin yanı sıra turizm, marina işletmeciliği ve özel havacılık sektörlerinde de faaliyet göstermektedir.
Haber
54
Sanayi yapıları fotoğrafa taşındı T
MMOB Mimarlar Odası Adana Şubesince düzenlenen Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’nin (AFAD)’ın desteklediği, “Adana’da Sanayi Yapıları” adlı Fotoğraf Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök’ün de katılımıyla Adana Valiliği Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen ödül töreni ve sergi açılışında konuşan Mimarlar Odası Adana Şube İkinci Başkanı Kamuran Pekçetin, sanayi kenti olarak Cumhuriyet dönemine damgasını vuran Adana’nın “sanayi kenti” kimliğinin tespit edilmesi amacıyla bu yarışmayı düzenlediklerini söyledi. Yarışmaya 43 fotoğrafçının 209 eser ile katıldığını belirten Pekçetin, “Dereceye giren
ve sergilenmeye değer fotoğraflardan belgesel niteliğinde bir görsel çıktı. Adana’da sanayinin nerelerden nereye geldiğini veya gelemediğini kanıtlayan fotoğraflarla karşı karşıya kaldığımız bir durum söz konusu. Belki de döneminde Türkiye ekonomisine yön veren birçok fabrikanın şu anki içler acısı hali yüreklerimizi burkacak. Mimari açıdan da değerlendirmeye çalıştığımız fabrika binaları, kimisi hali hazır kullanımıyla, kimisi cephesiyle kimisi iç mekanıyla kimisi içerisinde kalan tozlu yaşam izleriyle ilginizi çekeceğini umuyoruz” dedi. Adana’da Sanayi Yapıları Fotoğraf Yarışmasında birincilik ödülü “Kıvrılan Yaşam” adlı eseriyle Mustafa Tor’a, ikincilik ödülü “Paslı Makineler” eseriyle Göknur Arsal’a, üçüncülük ödülü “Sanayi ve Hüzün” adlı eseriyle Volkan Erdoğdu’ya verildi. Yarışma sonunda üç eser mansiyona layık görülürken, 30 esere de satın alma ödülü verildi.
Haber
Okuducu Alışveriş Merkezi 2. Şubesi hizmete açıldı Törende konuşan Okuducu Alışveriş Merkezi’nin sahibi Sebahattin Okuducu, “Amacımız, yılların deneyimini daha geniş kesimlere yaymak. Bizlere bu güveni veren tüm müşterilerimize teşekkür ediyorum”
O
kuducu Alışveriş Merkezi’nin 2. Şubesi, Ova Mahallesi’nde hizmete açıldı. Yaklaşık 20 yıldan bu yana mobilya, beyaz eşya, halı ve perde sektöründe faaliyetlerini sürdüren Okuducu Alışveriş Merkezi’nin açılışını Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Mehmet Şahbaz gerçekleştirdi.
Törende konuşan Okuducu Alışveriş Merkezi’nin sahibi Sebahattin Okuducu, müşteri ile sağlanan sağlıklı alışveriş ve güven ortamının ikinci şubeyi beraberinde getirdiğini belirterek, “Amacımız, yılların deneyimini daha geniş kesimlere yaymak. Bizlere bu güveni sağlayan tüm müşterilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, bir kentin ekonomisinin en belirgin özelliklerinden birinin, belirli merkezler dışında hareketliliğini sürdürmesi olduğunu ifade ederek, “Uzun yıllardır tanıdığımız Sebahattin Okuducu’nun ikinci şubesini açması ve müşteri portföyünü daha da geliştirmesi kentimiz adına bir katma değerdir. Çünkü açılan her işyeri, istihdam ve ticaretin gelişmesi yönünde önemli adımlardır. Kendilerini kutluyorum” diye konuştu.
Hizmet ve tarım sektörlerine yönelik kurslar açılacak Ç
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) işbirliğinde sürdürülen, “UMEM BECERİ’10 Projesi”nin kapsamına hizmet ve tarım sektörleri de alındı.
Odamız’dan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, bu kapsamda, üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda tarım ve hizmet sektörüne yönelik kurslar açılacağı ve bu
kurslara katılan kursiyerlere teorik eğitimlerinin ardından talep eden firmalarda staj imkanı sağlanacağı vurgulandı.
Buna göre, eğitim ve firmalarda yapılacak olan staj süresince, kursiyerlere proje tarafından günlük 20 TL ödeme yapılacağı, iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta prim giderlerinin de yine proje tarafından ödeneceği belirtildi. Firma yetkililerinin, staj sonunda başarılı buldukları kursiyerleri firmalarında istihdam etmeleri durumunda, sigorta primi
işveren payı 3,5 yıl boyunca kamu kaynaklarından karşılanacak.
Bu çerçevede, tarım ve hizmet sektörlerine yönelik ihtiyaç duyulan kursların açılabilmesi için, üyelerimizin hangi meslekteki elemana ihtiyaç duyduklarının saptanabilmesine yönelik olarak, web sitemizin Duyurular başlığı altında yer alan ( http://www.adana-to.org.tr/TR/Duyurular/Duyuru.aspx?ID=3082 ) “İhtiyaç Analizi Anketi”ni doldurarak, (Faks: 352 31 51/ E-Posta: mertol@ adana-to.org.tr) Odamıza iletmeleri gerekiyor.
55
Yazarlarımız
Susam hasadı makina ile yapılabilir mi? Susamın bölgemizde yeniden geniş alanlarda ekiliyor olduğunu görmek ve ona sahip çıkmak istiyoruz. Ama asıl yaptığınız uygulamalarla sahip çıkacak olan sizlersiniz. Hep birlikte susamın rekabet gücünü artıralım.
Yasemin VURARAK Zir.Yük.Müh. Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
P
56
ek çoğunuz eminim yapılmasına yapılır da, bitki kökleri ile çekilmeden hasat olan susam bitkisinin verimi azalır (dane içini doldurmaz), kalitesi düşer, zarar görür gibi karşılıklar vererek, aslında bunun bir nebzede olsa mümkün olmadığını söyleyecektir. Ancak unutulmaması gereken susam hasadı aslında zamana karşı verilen bir sınavdır. Daneler dökülmeden ve geniş alanlarda makine ile hasat yapabiliyorsanız, zamana karşı yarışı kazanan siz, küçük alanlarda işçi marifeti ile hasadı yapıyorsanız yarışı zaman kazanmış olacaktır. Belli bir süre içinde ve geniş alanda hasadı bitirmek isteyen üretici, susamda alışılagelmiş hasat yöntemlerini bırakarak, daha hızlı ve ekonomik bir şekilde yarı mekanize olarak hasadı yapabilir. Tabi kalitesinden taviz vermeden, ancak önemsenmeyecek kadar az verim kaybına da razı olarak…
Tarihçiler, susamın insanoğlu tarafından ilk tanınan ve kültüre alınan bitki olduğunu söylerler. Susamı Fırat Nehri Vadisi’nde gören Heredot (M.Ö. 484-425) : “Asurilerde zeytinyağı yoktu. Bunun yerine, orada susam tohumlarından elde edilen yağ kullanılıyordu.” diyerek susam kullanımının ne kadar eskilere dayandığını göstermektedir. Yetiştiriciliği sırasında oldukça mütevazı talepleri olan susam, bir o kadar da kibar ve nazik muamele görmek istediğinden, yağ bitkilerinin duayenlerinden bir olan Prof.Dr. Kamil İlisulu kitaplarında susamdan “Yağ bitkilerinin kraliçesi “ olarak bahseder. Ne yazık ki yağ bitkilerinin kraliçesi, binlerce yıllık geçmişi olan susam, 2000’ li yıllarda hala pek çok problemi ile ayakta kalma çabası içerisindedir. Susam, Ülkemizde özellikle kıyı Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hem ana ürün hem de II. ürün olarak yetiştirilmektedir. Yazlık bir yağ bitkisi olan susam % 50-60 yağ, %20-25 protein ve yüksek oranda doğmamış yağ asidi içeriği ile kalp dostudur. Aynı zamanda antioksidan olan susamın raf ömrü de diğer yağlara göre daha uzundur. İçinde bulunan sesamol sayesinde uzun süre bozulmadan saklanabilir. Maliyeti diğer yağlara göre çok yüksek (hasadın el ile yapılmasından kaynaklanan) olduğu için diğer yemeklik yağlar gibi reyon raflarında görmek mümkün değildir. Daha çok tahin sanayinde, simit yapımında, kozmetik ve sağlık sektöründe kullanım alanı bulan susam, 1966-1970 yılları arasında Adana ilinde 23 659 ha alanda ekimi yapılıyorken, 2011 yılındaki ekim alanı 9 500 da ile Türkiye de üretimini yapan iller arasında son sıralara kadar gerilemiştir. Tabi bu gerilemenin pek çok sebebi bulunmaktadır. Bazı sorunlar tüm bölgeleri ilgilendirirken, bazıları da bölgelere has sorunlardır. Bölgede görülen zararlılardan tutunda yanlış yapılan tarımsal uygulamalar, hasadı sırasında yaşanan işçi bulamama sıkıntıları, zaten hassas olan bitkiyi daha da zora sokarak ekim alanlarını sınırlamaktadır. Susamın, bu sıkıntıların içinde en önemli problemi ise hasat zamanının esnek olmaması ve hasadının tamamen el işçiliğine bağlı olmasından kaynaklanan yüksek maliyettir. Kısa bir süre içinde hasadının yapılması gereken ürün, hasat olgunluğuna geldiğinde hala tarlada ise, en verimli çeşit bile üreticisini hüsrana uğratır.
Susam bitkisi üzerindeki kapsüllerin hepsi aynı zaman içinde olgunlaşmazlar. Alt kapsüller olgunlaşmış ve hasat edilebilecek durumda iken orta kapsüller kısmen olgunlaşmış, üst kapsüller ise daha yeni yeni içini doldurmaya başlamıştır. En tepede ise bitki hala çiçek açmaya devam etmektedir. Bir bitkide bu kadar farklı olgunlaşma dönemleri yaşanırken, bitkinin tamamı olgunlaşmış gibi hasat yapmak mümkün değildir. Dolayısıyla susam hasadının tam mekanize olması zordur. İşte bu sebeplerle susam tarımında verilen en önemli karar ne zaman hasada başlanacağı ve ekili alanın kaç günde kaç işçi ile hasat edileceğinin tespit edilmesidir. Çünkü susam hasadında bir günlük bir gecikme bile kayıpları artırırken, üreticisini de bir sonraki seneye ekmeme kararı aldırtabilir. Kötü sonuçlar yaşamamak için hasatta kaç işçi bulabileceğini belirleyip, buna göre ekimini gerçekleştirmek mevcut şartlarda en doğru karar olacak; Ya da mevcut şartları değiştirerek hasadı işçi marifeti ile değil yarı mekanize olan ve bu yazıda bahsedeceğimiz sistemle hasat yapılmasını sağlamakla olacaktır. Özellikle II. ürün hasadının yağışlara denk gelmesi hasat zamanının kaymasına neden olduğu da unutulmamalı ve hasat planlamaları bu doğrultuda yapılmalıdır. Yalnız hasat sırasında değil, susamın hasadına kadar yapılan yetiştiriciliğinde de bazı hataların yapıldığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak: 1- Çeşit seçimi: Bölgemiz koşullarına uygun olabilecek çeşitler geliştirilmiş olmasına rağmen üreticiler hala yerli çeşit ekmektedirler. Bunda da haklı sebepleri elbette ki vardır. Yerli çeşitler bölge şartlarına tamamen uyum sağlamış olsalar da, tescilli çeşitlerle yarışamayacak kadar verimleri düşüktür. Sulu koşullarda ana üründe 200-230 kg/ da, II. ürün ekimlerinde ise 150-180 kg/da verim almak mümkünken, yerli çeşitlerle bu rakamların yanından dahi geçmek zordur. Ancak tescilli çeşitler kullanıldığında onların ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılamak gereklidir. Bölgemiz koşullarına uygun olabilecek bazı tescilli çeşitler olarak, Muganlı 57, Özberk -82, Tan-99, Orhangazi-99 çeşitleri sayılabilir. Bu çeşitlerin tohumluklarını Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü/Antalya ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü/İzmir ‘den temin etmek mümkündür.
Yazarlarımız
2- Toprak hazırlığı ve ekim: Hem ana üründe hem de II. üründe toprak hazırlığı önemlidir. Bölgede kuruya, suluya, serpme ya da sıraya makinalı ekimler yapılmaktadır. Susam bir çapa bitkisi olduğu için sıraya makinalı ekim yapmak en uygun yöntemdir. Yapılacak toprak hazırlığında hassas davranılmalıdır. Tohum çok küçük olduğundan, ekim işleminin kesekli tarlaya yapılmamasına dikkat edilmelidir. Bölgemiz çok yağış alan bir bölge olduğu için özellikle ana ürünün sırta yapılması, fazla yağışlardan ya da yapılan sulamalardan tohumun etkilenmemesine olanak sağlar. Düze yapılan ekimlerde sulama sorun olmakta bitkinin ya çıkışını engellemekte ya da gövdesi su ile temas ettiğinde fungal hastalıklara yakalanarak verimin az olmasına neden olmaktadır. Bu yüzden sırta ekimler tercih edilmelidir. Ekim, 1/10 oranında kumla karıştırılmış tohumun kovalı tip pamuk ekim makinası ya da 72 delikli pnömatik ekim makinası ile yapılabilir. Genel olarak 400 gr/da tohum ekimle kullanılmaktadır. Başka ekim makinalarında da farklı ayarlamalar yapılarak da ekim yapılabilir. Ancak elde mevcut makinalar arasında en yaygın olarak kullanılan makinalardan ikisi olan pamuk ekim makinası ve pnömatik ekim makinası kullanımı ile susamı ekmek mümkündür. Serpme ekimlerden uzak durmak verimi artıracaktır. Ayrıca sulanan koşullarda her iki üründe de 2-3 kez az miktarda bitkiyi sulamak gereklidir. Ekim 70 sıra arası 15 cm sıra üzeri olacak şekilde tutulmalıdır. Genel olarak 20-25 kg/da 20.20.20 gübresi ekimle birlikte 5-6 kg /da % 33 Amonyum nitrat üst gübre olarak verilmelidir. 3- Bakım: Tohumlar çimlendikten sonra bitki boyu 5-7 cm iken sıra üzeri 15 cm olacak şekilde seyreltme yapılmalı, seyreltmeden sonra üst gübre verilerek beklemeden aynı gün ilk suyu verilmelidir. Susam seyreltme sırasında el tema-
sından bile etkilenen bir ürün olduğu için verilen zararın önüne geçmek için sulama mutlaka yapılmalıdır. Sulamalar yağmurlama tercih edilmemeli, daha çok karık usulü sulama yapılmalıdır. Yağmurlama sulamanın beyazsineği artırdığı yönünde araştırma bulguları bulunmaktadır. Daha sonraki dönemlerde 1-2 el ya da traktör çapası yeterlidir. Hasada kadar 2-3 sulama gerekir. 4- Hasat: Susam 2,5-3 ay içimde hasada gelen ve hasada gelene kadar çok isteği olmayan bir üründür. Tüm isteklerini hasada sakladığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Şöyle ki; hasada kadar mükemmel gelişim gösteren ürün, yanlış hasatla hayal kırıklığı yaşatabilir. Aslında yaşatabilir demek bile biraz az kalacak. Aslında yaşatır. Bitki üzerindeki kapsüllerin hepsi aynı dönemde olgunlaşmadıkları için, hasatta bazı kapsülleri gözden çıkartmak gerekecektir. Gözden çıkartılan kapsüller en üstte kalan kapsüllerdir. Alttaki yapraklar sararıp dökülmeye yüz tuttuğunda ve alttaki kapsüllerde bir kaçının çatladığı görüldüğünde derhal hasada başlanmalıdır. Eğer işçi marifeti ile hasat yapılıyor ve geniş alanlarda ekilmiş ise alttaki kapsüllerin bile çatlamasını beklemeden alt yaprakların sararması ile birlikte hasada başlanabilir. Çünkü hasada başlandığında hiç kapsülü açmayan ürün tarla sonlarında aradan üç beş günün geçmesi ile birlikte tamamen açmış ve dökülmüş olacaktır. Bu yüzden önümüzde üç seçenek vardır: - Ya hasadı yapacak işçi sayısının yetişebileceği kadar ekim yapmak, - Ya ekim işlemini aralıklarla yaparak her parçanın hasat tarihini harklı tarihlere gelmesini sağlamak (bu yöntem II. ürün için oldukça riskli olabilir)
- Ya da hasadı yarı mekanize olan ve susam bitkisinin özelliklerine göre yeniden dizayn edilmiş biçerbağlar makinasını kullanarak yapmaktır. Bu makina susamı kökten 20-30 cm yükseklikte keser, belli kalınlıkta demet yapar ve bırakır. Yere bırakılmış demetleri işçi gümül yaptığından bu yönteme yarı mekanize susam hasadı demekteyiz. 1 işçinin 1 da’ lık alandaki susamları sökmesi, demet yapması ve gümül haline getirmesi ortalama olarak 8-10 saatlik bir süreyi bulmakta iken, yarı mekanize dediğimiz ve biçerbağlar ile yapılan bu hasat yönteminde aynı alan 45-60 dakikada hasat edilmekte ve gümül haline getirilmektedir. makinayı kullanırken en önemli nokta: Öncelikle alt kapsüllerin henüz hiç açmamış olması (açarsa demetlerin yere atılması sırasında bunlar dökülür) ya da açmak üzere olmasıdır. Bu durumda, en üstte ve henüz yeni yeni dane oluşumu evresinde olan kapsüller gözden çıkarılan kapsüller olacaktır. Makinalı hasatta en üstteki kapsüller bir nevi gözden çıkartılmıştır. Ancak zamana karşı verilen sınavda bu kadar da kayıp göz ardı edilebilir boyuttadır. Yapılan çalışmalarımızda ekonomik olarak çokta önemli bir kayıp olmadığı tespit edilmiştir. Kısa sürede hasadın yapılıyor olması ve ürünün zarar görmediği bilgisi yöntemin kabul edilebilirliğini artırmaktadır. Susamın kazancı oldukça iyidir. 2011 yılında tarladan direkt alınan susam 3-4 TL/kg ye alıcı bulmuş, temizlendiğinde ise 7-8 TL/kg ya kadar satılmıştır. Karı oldukça yüksek olan ürünü, hasadında riske atmamak ve daha geniş alanlarda ekim yapmak için yarı mekanize olmuş sistem olan biçerbağlar hasat makinası ile hasadının yapılması en akıllıca tercih olacaktır. Ancak, her biçerbağlar susamı biçip bağlamaz. Özel olarak susam için modifiye edilmiş biçerbağlar hasat makinası kullanılması gerekmektedir. Bu hasat makinası ile susam hasadında yapılan çalışmaları daha yakından öğrenmek ve bilgi almak için eski adı ile Çukurova yeni adı ile Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne gelebilir, 2012 Eylül ayında yapılması planlanan tarla günü ile makinanın tarla performansını izleyebilirsiniz …. Biz susamın bölgemizde yeniden geniş alanlarda ekiliyor olduğunu görmek ve ona sahip çıkmak istiyoruz. Ama asıl yaptığınız uygulamalarla sahip çıkacak olan sizlersiniz. Hep birlikte susamın rekabet gücünü artıralım. Susamın kaybolmasına izin vermeyin, vermeyelim… Kaynaklar : 1-Anonim, 2011. Tuik verileri. 3-İlisulu, K., 1973. Yağ Bitkileri ve Islahı. Ank. Üni. Zir.Fak.Tarla Bit. Böl. ders kitabı 1-Tan, Ş., 2011. İnsanoğlunun Tanıdığı Ve Kültüre Aldığı İlk Yağ Bitkisi: Susam. Agroskop Dergisi, MartNisan sayısı 2-Tan, Ş., 2012. Susam Tarımı. Ege TAEM yayınları. Yayın no : 146 5-Vurarak, Y. 2011. Çukurova Bölgesinde Susam Üretimi, Maliyeti Ve Problemleri. GAP VI. Tarım kongresi.09-12 Mayıs 2011, Şanlıurfa
57
Haber
Adana Demirspor’un Bank Asya 1. Lig’e yükseldiği karşılaşmayı televizyonlarından izleyen taraftarlar şampiyonluğu kentte de büyük coşkuyla karşıladı.
58
Adana Demirspor’da
şampiyonluk coşkusu
D
enizli’de oynanan play-off final maçında Fethiyespor’u 2-1 yenen Adana Demirspor, 2003-2004’te veda ettiği Bank Asya 1. Lig’e 8 yıl aradan sonra yeniden döndü. Denizli’deki karşılaşmayı, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Adana milletvekilleri Fatoş Gürkan, Ümit Özgümüş, Turgay Develi, Seyfettin Yılmaz, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Aldırmaz ile aralarında Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de bulunduğu kalabalık bir protokol ve taraftar topluluğu izledi. Denizli’de oynanan maçlarda önce Balıkesirspor’u ardından Bugsaşspor’u eleyerek finale çıkmayı başaran, finalde de Fethiyespor’u yenen Adana Demirspor, şampiyonluk kupasını saha içinde alırken, stat dışında binlerce taraftarı şampiyonluk coşkusunu doyasıya kutladı. Ellerinde bayrak
ve flamalarla takımlarının şampiyonluğunu kutlayan taraftarlar, Bank Asya 1. Lig’e çıkmayı hakettiklerini ve bunu başardıkları için mutlu olduklarını söylediler. Taraftarların imparator tezahüratları yaptıkları Teknik Direktör Ercan Albay da, bu başarının sadece kendilerinin değil, tüm camianın başarısı olduğunu belirterek, “Zorlu bir mücadelenin ardından hedefimize ulaştığımız için mutluyum” dedi. Adana Demirspor’un Bank Asya 1. Lig’e yükseldiği karşılaşmayı televizyonlarından izleyen taraftarlar şampiyonluğu kentte de büyük coşkuyla karşıladı. Gazipaşa Caddesi’nde bir araya gelen binlerce taraftar takımlarının şampiyonluğunu uzun araç konvoyları oluşturarak kutladı. Meşaleler yakan mavi lacivertli taraftarlar buradan Adana Büyükşehir Belediyesi önüne geçti. Belediyeye asılan dev Adana Demirspor bayrağı eşliğinde Demirs-
por şarkıları söyleyen taraftarlar davul zurna eşliğinde oynadı. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Adana Ticaret Odası olarak teknik direktöründen, futbolcusuna kadar Adana Demirspor’un şampiyonluğunda emeği geçen herkesi kutladıklarını bildirdi. Futbolun kentlerin sosyal ve ticari yaşamındaki katkısını vurgulayan Gizer, “Bacasız sanayi olarak adlandırılan futbol, bir kentin tanıtımının yanı sıra ticari hayatının da canlanmasına son derece önemli katkılarda bulunmaktadır. Adana Demirspor’un bu şampiyonluğu kentimizde büyük bir hareketlilik yaratmıştır. Süper Lig fırsatını kaçıran Adanaspor’la üzülürken, Bank Asya Türkiye 1. Ligi’ne yükselen Adana Demirspor ile gururlandık. Adanaspor ve Adana Demirspor’a Bank Asya Türkiye 1. Ligi’nde şimdiden başarılar dilerken, kendilerini en kısa sürede Süper Ligde görmek istediğimizi özellikle vurgulamak istiyorum” dedi.
Yazarlarımız
Yeni TTK’da A.Ş. Yönetim Kurulu üyelerine getirilen yasaklar ve haklar Yönetim Kurulu üyelerine yapılabilecek ödemeler
Yeni Türk Ticaret Kanunu Yönetim Kurulu üyelerine huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödeme hakkı tanımıştır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için ya şirketin ana sözleşmesinde bir hüküm olması ya da genel kurulda bu yönde karar alınması gereklidir.
Sedat Eryürek
Vergi ve Mali Hukuk Uzmanı
B
u makalemde; Yeni Türk Ticaret Kanununu çerçevesinde, Yönetim Kurulu üyelerine getirilen yasakları bunun yanında Yönetim Kurulundan veya Yönetim Kurulu dışında bilgi alma, inceleme, toplantıya çağırma, v.b. hakları irdelemeye çalışacağım.
Yönetim Kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma yasağı
Yeni Türk Ticaret Kanunu uyarınca Yönetim Kurulu üyelerinin şirkette kendisi ve başkası namına işlem yapabilmesi için genel kuruldan izin alması gereklidir. İzin alınmadan yapılan işlemler için şirket işlemin batıl olduğu iddia edilebilir.
Yönetim Kurulu üyelerinin şirkete borçlanma yasağı
Yeni Türk Ticaret Kanununda İştirak taahhüdünden doğan borç hariç pay sahipleri şirkete borçlanamaz. Bunun yanında Yönetim Kurulu üyelerine borçlanma yasağı getirilmiş olup bu yasak alt ve üst soy çerçevesinde geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Bu çerçevede aşağıda belirtilen kişilerin şirkete nakit ve ayın borçlanamayacakları, ayrıca bu kişiler için şirketin kefalet, garanti ve teminat veremeyeceği sorumluluk yüklenemeyeceği ve borçlarını devir alamayacağı hükmü getirilmiştir. • Yönetim Kurulu üyesi, alt ve üst soyundan biri veya eşi yahut üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından biri, • Yönetim Kurulu üyesinin ya da, alt ve üst soyundan birinin veya eşinin yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye ye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin ortağı oldukları şahıs şirketleri, • Yönetim Kurulu üyesinin ya da, alt ve üst soyundan birinin veya eşinin yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye ye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketleri,
Yönetim Kurulu üyelerinin şirketle rekabet yasağı
Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yönetim Kurulu üyelerinin, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatı ile giremeyeceğini öngörmüştür. Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yönetim Kuruluna, rekabet yasağına uymayan Yönetim Kurulu üyelerine uygulayacakları iki seçenekli yaptırımlar öngörmüştür. Birincisi Yönetim Kurulu üyesinden tazminat istemek ikincisi ise yapılan işlemin şirket adına yapıldığını ve bu işlemden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu iddia ederek dava etmektir.
Yönetim Kurulu üyelerinin katılması yasak olan toplantılar
Yönetim Kurulu üyelerinin katılması yasak olan toplantılar Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 393. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre Yönetim Kurulu üyesinin kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konularda veya alt üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü derece dâhil, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle, şirketin menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin toplantılara katılması yasaklanmıştır. Bu yasaklara rağmen, menfaat uyuşmazlığını Yönetim Kuruluna açıklamayan ve toplantıya katılan Yönetim Kurulu üyesi ya da menfaat çatışması nesnel olarak varken ve biliniyorken ilgili üyenin toplantıya katılması yönünde itiraz etmeyen ya da karar alan Yönetim Kurulu üyeleri şirketin bu eylemden ötürü uğrayacağı zararı tazmin etmekle yükümlü olurlar.
Yönetim Kurulu üyesinin bilgi alma ve inceleme hakkı
Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yönetim Kurulu üyelerinden her birine şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında bilgi isteme soru sorma ve inceleme yapma hakkı tanımıştır. Bir üyenin istediği herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin Yönetim Kuruluna getirilmesi, kurulca veya üyeler
tarafından incelenmesi ve tartışılması ya da herhangi bir konu ile ilgili yöneticiden veya çalışandan bilgi alınması kanun tarafından öngörülmüştür. Ancak Yönetim Kurulu üyesi bilgiyi kural olarak Yönetim Kurulunda alır yoksa doğrudan ilgili kişiden almaz. Bilgi alma ve inceleme hakkı Yönetim Kurulu tarafından reddedilen üye şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir Mahkeme talep üzerine dosya üzerinde inceleme yapıp karar verir. Bu karar kesin hükmündedir.
Yönetim Kurulu üyesinin Yönetim Kurulu haricinde bilgi alma ve inceleme hakkı
Yeni Türk Ticaret Kanunu, her Yönetim Kurulu üyesinin yönetim toplantıları haricinde Yönetim Kurulu başkanın izniyle, şirketin yönetimi ile görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilir ve görevini yerine getirebilmesi için gerekliyse, Yönetim Kurulu başkanından şirket defterlerinin ve dosyalarının incelenmesine sunulmasını isteme hakkı tanımıştır. Yönetim kurulu üyesinin, Yönetim Kurulu toplantıları haricinde, bilgi alma ve inceleme hakkı Yönetim Kurulu tarafından reddedilirse, üye şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Mahkeme talep üzerine dosya üzerinde inceleme yapıp karar verir. Bu karar kesin hükmündedir.
Yönetim Kurulu Başkanı’nın bilgi alma ve inceleme hakkı
Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yönetim Kurulu başkanın, Yönetim Kurulunun izni olmaksızın Yönetim Kurulu toplantıları haricinde bilgi alamayacağını ayrıca şirketin defter ve dosyalarını inceleyemeyeceğini hüküm altına almıştır. Yönetim Kurulu Başkanı’nın, Yönetim Kurulu toplantıları dışında, bilgi alma ve inceleme hakkı Yönetim Kurulu tarafından reddedilirse, Yönetim kurulu Başkanı şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Mahkeme talep üzerine dosya üzerinde inceleme yapıp karar verir. Bu karar kesin hükmündedir.
Yönetim Kurulu Üyelerinin Yönetim Kurulunu toplantıya çağırma hakkı
Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre her Yönetim Kurulu üyesi, Yönetim Kurulu başkanından, Yönetim Kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak isteyebilir.
59
Faaliyetlerimiz
Vakıflar Haftası
Tenis Turnuvası’nda kupalar sahiplerini buldu Vakıflar Haftası dolayısıyla ATOSEV’de düzenlenen Tenis Turnuvası’nda, erkeklerde Meclis 60 Üyemiz Sedat Şenyürek, bayanlarda Ezgi Hançer birinci oldular.
A
dana Ticaret Odası Sosyal Eğitim Vakfı (ATOSEV) tesislerinde, Vakıflar Haftası dolayısıyla düzenlenen Tenis Turnuvası’nda, Erkeklerde Meclis Üyemiz Sedat Şenyürek, bayanlarda da Ezgi Hançer birinciliği elde etti. 7-13 Mayıs 2012 tarihleri arasında gerçekleşen turnuva erkekler ve bayanlar olmak üzere iki kategoride gerçekleşti. Çetin mücadelelere sahne olan turnuvada, erkeklerde Sedat Şenyürek 1., Mehmet Şahin 2., İbrahim Sivri de 3., bayanlarda ise Ezgi Hançer 1., Nuriye Özkan 2., Ece Açıkbaş 3. oldu. Turnuvada dereceye girenlerin ödülü, düzenlenen kokteylle verildi. Törende konuşan Vakıflar Bölge Müdürü Murat Saraçoğlu, bu yıl “Balkan Vakıfları” temasıyla kutlanan Vakıflar Haftası kapsamında gerçekleşen tenis turnuvasının tüm katılımcılarına teşekkür ederek, “Vakıfların, vakıf kurumlarının; kültür ve medeniyetimizin gelişmesinde, toplumun
huzur ve refaha kavuşmasında, toplumsal dayanışmanın en üst seviyeye çıkmasında önemli bir yeri vardır. Hafta süresince bir yandan Atalarımızın bizlere bıraktıkları eserleri tanımak, tanıtmak ve toplumumuzda var olan vakıf sevgisini canlı tutarken, diğer yandan da düzenlenen konferans, seminer ve sportif faaliyetlerle vakıflarımızın önemini ortaya koyuyoruz. Tenis turnuvamızın da, yine bir vakıf olan ATOSEV kapsamında gerçekleşmiş olması, etkinliği daha da önemli hale getirmiştir. Bu etkinliğin hayata geçmesine büyük katkı sağlayan ATOSEV’in tüm yönetici ve çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Faaliyetlerimiz
Masa tenisinde de iddialıyız K
entin, başta ekonomik olmak üzere sosyal ve kültürel alanlardaki gelişimine katkı sağlamak için tüm olanaklarını kullanan Odamız, masa tenisi spor dalında da oluşturduğu takımla mücadele ediyor. Yönetim Kurulu Üyemiz Naci Heybeli tarafından oluşturulan ATO Masa Tenisi takımı, 2011-2012 sezonunda kuruluşlararası Masa Tenisi Ligi’ne katılarak, ilk yılında 14 takımın yer aldığı 2. Ligde 5. oldu. Odamız 12. Grup Temizlik Malzemeleri, Plastik ve Kimyevi Madde İmalatçıları ile Toptancıları Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Güven Candan’ın kaptanlığındaki takımda Ali Yalçın, İlker Örnek, Mehmet Ali Çetin ve Bülent Mühür’den oluşan ATO Masa Tenisi Takımı ligdeki iddiasını sürdürebilmek amacıyla 2012-2013 sezonunun hazırlıklarına başladı. Takım hakkında bilgi veren Meslek Komitesi Başkanımız ve Takım Kaptanı Candan, ilk yıl olmasına karşın iyi bir performans gösterdiklerini belirterek şunları söyledi:
62
“Kentin ekonomisine yön veren Adana Ticaret Odası olarak, sporda da varlığımızı hissettirmek için ilk etapta masa tenisi takımı oluşturduk. Yoğun bir çalışma programının ardından ilk kez mücadele ettiğimiz Masa Tenisi Kuruluşlararası 2.Lig’de emeğimizin karşılığını aldık ve 14 takım
arasında 5. olduk. Bu sonuç, bizlerin motivasyonunu en üst seviyeye çıkardı ve 2012-2013 sezonunda ilk üç takım arasına girerek 1. Lig’e yükselme hedefine odaklandık. Bizlere bu takımın oluşumu sürecinde katkı sağlayan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile Yönetim Kurulu
Üyemiz Naci Heybeli, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’un yanı sıra çalışmalarımız sürecinde bizlerden desteğini eksik etmeyen Masa Tenisi İl Temsilcisi Ömer Taşkıran ile yardımcıları Ali Türemiş ve Ali İhsan Kılav’a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.”
ÜYELERİMİZE ÖNEMLİ DUYURU 2012 yılı oda aidatlarının (yılık ve munzam) 1. taksitlerinin son ödeme günü 2 Temmuz 2012 Pazartesi günü saat 17:30’da sona erecektir.
ODA AİDATLARINIZI; - Odamız veznesine nakit veya kredi kartıyla, - ATS (aboneli tahsilât sistemi) ile anlaşmalı olduğumuz bankaların (İş Bankası, Akbank, Garanti Bankası veya Şekerbank) şubelerine ya da bu bankaların internet şubelerine ticaret sicili numaraları ile başvurarak, - Odamız resmi internet sitesinden sanal pos ile, ödeme imkanlarınız bulunmaktadır. Son ödeme gününden sonra tahsil edilecek aidatlara gecikme zammı eklenerek (kanun gereği) tahsil edilecektir. Odamıza bizzat gelerek vezneden veya kredi kartı ile aidat ödemelerini yapacak üyelerimizin son günlerde yaşanan yoğunluğu göz önüne alarak ödemelerini son günlere bırakmamaları kendi menfaatlerine olacaktır. Aidatlarla ilgili detaylı bilgiyi Odamız web sitesinden veya Mali İşler Müdürlüğümüz’den alabilirsiniz.
ADANA TİCARET ODASI
Odamız’dan güzel bir haber Oda Sicil memurumuz Ümmü Gülsüm Ünkat’ın bir erkek çocuğu dünyaya geldi. Ümmü Gülsüm-Güven Ünkat çiftine, Çınar adını verdikleri bebekleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve güzel bir yaşam diliyoruz. ADANA TİCARET ODASI
Faaliyetlerimiz
İnşaat sektörü hareketlenmeden
ekonomideki durgunluğu aşamayız
Y
önetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök, Adana Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çalışkan, kentte yaşanan ekonomik durgunluğun en önemli nedenlerinden birinin arsa üretimi sıkıntısına bağlı olarak inşaat sektöründe yaşanan daralmadan kaynaklandığını, yerel yönetimlerin imar planlarını düzenli kentleşme ve rantabl yönde kullanmalarının ekonomik hareketliliği de beraberinde getireceğini açıkladılar. İnşaat sektörünün 200 farklı sektörü birden etkilediğini kaydeden Gizer, Sürenkök ve Çalışkan, yaptıkları ortak açıklamada, “İnşaat sektörü son dokuz aylık dönemde yüzde 12,7 oranında büyürken, Türkiye’nin GSYİH’sı da buna paralel olarak yüzde 9,6 oranında büyümüştür. Sadece bu rakamlar bile inşaat sektörünün ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. İnşaatlar kentlerin yüzüdür. İnşaat sektörünün durumu da sağlıklı işleyen ekonominin göstergesidir ancak Adana’nın bu avantajdan yeterince yararlanamamasının üzüntüsünü yaşıyoruz” dediler. Kentin kuzey bölümünün uzun süredir “Doğal Hayatı Koruma” uygulaması çerçevesinde yapılaşmaya kapalı olduğunu, geçtiğimiz günlerde ise bu sorunun aşılma noktasına gelinmesinin
İnşaat sektörünün 200 farklı sektörü birden etkilediğini kaydeden Gizer, Sürenkök ve Çalışkan, yaptıkları ortak açıklamada, “İnşaatlar kentlerin yüzüdür. İnşaat sektörünün durumu da sağlıklı işleyen ekonominin göstergesidir ancak Adana’nın bu avantajdan yeterince yararlanamamasının üzüntüsünü yaşıyoruz” 63 dediler. iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan ATO Başkanı Ali Gizer, ADASO Başkanı Sadi Sürenkök ve ATB Başkanı Muammer Çalışkan, sektörde yaşanan sıkıntıları dile getirdiler. Son zamanlarda hazırlanan imar planlarının çeşitli nedenlerden dolayı uygulanamamasının kent ekonomisine olumsuz yansıdığını ifade eden Gizer, Sürenkök ve Çalışkan, “Adana’da arsa üretiminde yaşanan sorunların kent ekonomisini atılım yapmak yerine durgunluğa ittiğini” belirterek, “Kentteki tüm unsurların bu olumsuz tabloyu katma değere dönüştürmeleri için işbirliği yapmaları gerektiğini” savundular. Adana’da, özellikle inşaat yapacak arsa konusunda önemli sıkıntılar yaşandığını, mevcut arsaların ise ya imarlarının uygun olmadığını ya da planlarının iptal edildiğini bildiren Gizer, Sürenkök ve Çalışkan, “Yeni yapılan 1/25 binlik İmar Planı da yapılan itirazdan dolayı dava konusu olmuştur. Bölge İdare Mahkemesi’nden çıkan karar gereğince kentin en gözde yerlerinden Kabasakal ve Şambayadı bölgesi itirazlar nedeniyle yıllardır imara açılamadığından inşaat yapılamaz hale gelmiş ve sonuçta kentin gelişimi durmuştur” dediler. Gizer, Sürenkök ve Çalışkan tarafından yapılan ortak açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi:
“Adana’nın hak ettiği noktalara gelemeyişindeki en önemli etkenlerden biri, başta yerel yönetimler olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarının koordinasyon gerektiren bir çalışma içerisinde olmayışlarıdır. İnşaat, tek başına bir il, bölge, hatta ülkeyi kalkındırabilecek önemli bir katma değere sahip bir sektör olmasına rağmen, Adana, ne yazık ki bu değerden yeterince yararlanamamıştır. Bunun en önemli nedeni ise kentsel arsa üretme yetkisine sahip kurumların arsa üretimine yönelik uygulamaları ile yerel yönetimlerin plan ve uygulamalarının örtüşmemesidir. Kurumlar arası eşgüdümün ve bilgi paylaşımının sağlanması yönünde çözüm önerileri geliştirilmesi zorunluluktur. Çünkü yerel yönetimler, kendi sınırları içerisinde kalmış, Adana’yı tek parça olarak değerlendirememişlerdir. Adana’yı tek parça düşünmek yerine ilçeler bazında değerlendirdiklerinden yeterince arsa üretilememiştir. Bu anlamda en büyük görev, başta Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ile ilçe belediyelerimize düşmektedir. Büyükşehir Belediyesi’nin koordinatörlüğünde yapılacak çalışmalar ve düzenlemelerle Adana’nın önü açılmalıdır. İlçe belediyelerimizin de, belediyecilik kavramını sadece ilçe sınırları ile tutmak yerine, Adana’yı bir bütün olarak ele almaları gerekmektedir.”