Adana Ticaret Odası Dergisi

Page 1




künye

Adana Ticaret Odası Adına Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer

06

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka Haber Sorumlusu Yusuf Toprak Yönetim Adresi Abidinpaşa Cad. No: 52 Tel: 0 322 351 39 11 (pbx) Fax: 0 322 351 80 09 web: www.adana-to.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com

12

Yapım Eterna Medya Grup Vali Yolu Cad. Menemencioğlu Apt. A Blok K:1 D:1 Seyhan/Adana Tel: 0 322 459 57 03 Fax: 0 322 456 07 99

28

Baskı Görsel Sanatlar Reşatbey Mah. Ordu Cad. Özgül Apt. No: 86/C Seyhan/Adana Tel: 0 322 458 57 33 Reklam Rezervasyon 0 322 459 57 03-10 Dağıtım Sera Dağıtım Ltd. Şti. Tel: 0 322 458 55 56 www.seradagitim.com

36


içindekiler

05

Başkan Ali Gizer Adana’yı sınırların ötesine taşımak...

34

Haber AB farkındalığının artırılması eğitimi

06

Faaliyetlerimiz Moskova ve Paris’te uluslararası pazarlara açıldık

36

Hollanda’dan İzlenimler Huzurun ve dinginliğin ülkesi; Hollanda...

12

Faaliyetlerimiz İl Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı Kozan’da yapıldı

42

Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Eylül Ayı Bülteni

16

Faaliyetlerimiz Ekim ayı Meclis toplantımız yapıldı

48

Makale Mehmet Özel

18

Haber Bakan Yılmaz: Çukurova’nın enerjisini harekete geçirmeliyiz

49

Faaliyetlerimiz Erdal Erzincan, Bağlama Konçertosu’yla büyüledi...

21

Faaliyetlerimiz İşsizlikle etkin mücadele edilmeli

52

Haber Kambeton, Türkiye’nin en büyük kağıt fabrikasını yapıyor

22

Haber Acar: Adana, yatırımcılar için önemli avantajlara sahip

53

Makale Sedat Eryürek

26

Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri Tarım politikaları sektörü kucaklamalı

54

Makale Cevdet Naci Gülalp

28

Faaliyetlerimiz Tekerlekli sandalyelerle engellileri sevindiriyoruz

56

Odamıza yeni üye olan firmalar

30

Haber Amaç; aradaki engelleri kaldırmak...

62

Adana Ticaret Odası’nın Tarihi Adana Ticaret Odası 118 yıldır hizmet veriyor

32

Faaliyetlerimiz Ziraat Bankası vizyonunu genişletiyor

64

Gerekli Telefonlar



Başkan’dan

Adana’yı sınırların ötesine taşımak... Odamız, ilimizin ekonomisini güçlendirmek, yabancı yatırımcıların bölgemize gelmesini sağlamak, ilimizi tanıtmak, dış dünyayla bağlantı kurmak, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımda olduğu global ekonomide Adana olarak var olmak ve hak ettiğimiz payı almak için Odamız 118 yıldır aralıksız çalışmaktadır. 2012 yılı son çeyreğinde genel bir değerlendirme yapacak olursak, Adana şüphesiz ekonomik anlamda dünya ile entegre olmuş halde. İhraç ve ithal edilen mal ve hizmetlerin miktarı, nitelikli iş gücünün dolaşımı, doğrudan yabancı sermaye girişi, ilimizde kurulu yabancı sermayeli şirketler ve yarattıkları ekonomik hacim, işletmelerimizin ve işadamlarımızın ülke genelinde ve yurtdışında elde ettikleri başarılar ve hareket kabiliyetleri gibi birçok konuyu göz önüne aldığımızda, Adana’nın Türkiye geneline oranla oldukça iyi seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Ancak geldiğimiz noktada bizim için hedef “dünyayla entegre olmak değil bu entegrasyon içinde rakiplerimizden daha çok pay almak” olmalıdır. Bu nedenle çalışmalarımızı artırarak sürdürmeliyiz, sürdürüyoruz... Bu bağlamda Oda olarak gözümüz kulağımız daima dış pazarlara dönük çalışmalarda ve gelişmelerde. Oda olarak hakkımızı ve haklılığımızı savunmak bir meslek örgütü olarak hep öncelikli işlevlerimizden biri. Nitekim Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’de başlangıçta Ticaret Odaları yer almıyordu. Ancak 2012 yılı Ticaret Odaları Konsey Toplantısında Bakanlar nezdinde bu programda mutlaka Ticaret Odalarının da yer alması gerektiğini ifade ettim ve Odamızın bu ısrarlı girişimleri sonucunda mevzuatta değişiklik yapılarak Ticaret Odaları da Uluslararası Rekabetçilik Programı’na dahil edildi. Geçtiğimiz ay Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayınladığı, Kümelenme Destek Programı Yönetmeliği’nde yine Ticaret Odalarına koordinatör kurum olarak yer verilmemişti, bu konuda da gerekli girişimleri yaptık, inşallah olumlu neticeyi yakında alacağız. Destek kapsamına Ticaret Odalarını aldırmak elbette bize yetmedi ve gereğini yaptık. Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Destek-

lenmesi Programına derhal bir proje hazırlayarak sunduk ve gerekli onayları aldık. Proje kapsamında 13 gıda imalatçısı firmaya yönelik İhtiyaç Analizi çalışması yaparak firma profilleri çıkarttık. İhracat yapabilmek için ihtiyaçları belirlenmiş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda yurt dışı pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiği ortaya çıkan bu firmalarımız için öncü rolü üstlendik. Bu kapsamda Odamız Ekonomi Bakanlık desteğiyle hem Türkiye için önemli bir gıda ürünleri pazarı olan, hem de komşu ülkeleri nedeniyle çok büyük bir pazara giriş imkanı sunan Rusya’ya yönelik 16-19 Eylül 2012 tarihlerinde Moskova Dünya Gıda Fuarına katılım planladı ve gerçekleştirdi. Fuar süresince benim gözlemlerime göre firmalarımız çok başarılı iş görüşmeleri yaptı. Bu görüşmelerin karşılıklı ticaret ve kazançla sonuçlanacağına inanıyorum. İlk defa bu seviyede bir uluslararası fuara katılan bazı firmalarımız da uluslararası ticareti öğrenme ve kendilerini geliştirme konusunda faydalı tecrübeler edindi. Bu faaliyetimizi takiben proje kapsamında en büyük dış ticaret partnerimiz olan Avrupa’ya bir fuar katılımı daha planlandı. Firmalarımız yine Bakanlık desteğiyle 21-24 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen SIAL 2012 Gıda Fuarı’na katılarak, ticari ilişkilerini daha da geliştirme fırsatı elde etti. Her iki fuar kapsamında Odamız paydaşı olduğu Avrupa İşletmeler Ağının imkanlarını ve nitelikli personel yapısını kullanarak işletmelerimize ortak iş yapabilecekleri yabancı işletmelerle birebir görüşme programları hazırladı. Bu ajandalar kapsamında her bir işletmemize ayrı ayrı yabancı dil ve dış ticaret teknik bilgisi sağlayarak ikili görüşmelerini gerçekleştirmelerini sağladı. Etkinlikler kapsamında gerçekleştirilen 100’ün üzerinde ikili görüşmenin yanında işletmelerimiz, sektörlerinde olan son gelişmeleri, işbirliği olanaklarını, yeni ürün ve üretim tekniklerini görme ve kısaca global sektör vizyonuna erişme şansı yakaladı. Ülkemizin dış ticaret misyonlarıyla yaptığımız görüşmelerde yine dış ticarette karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bilgi edinmenin yanında, gördüğümüz yakın ve sıcak ilginin önümüzdeki dönemde üyelerimizin sorunlarının çözümüne çok olumlu yansıyacağının ışığını aldık.

Ali Gizer

Yönetim Kurulu Başkanı

5 Bahsettiğim bu çalışmalar destek kapsamında olmayan bir kurumun, yani Ticaret Odalarının devlet desteği kapsamına aldırılması ile başladı, başarılı bir proje sunumu ile taçlandı ve inşallah ticari ve ekonomik kazanımları ile ilimize yansıyacak. Başta bahsettiğim gibi, bu çaba 118 yıldır kurumsal kültürün bir parçası ve devam edecek, inşallah kümelenme yönetmeliğinde talep ettiğimiz değişikliğin yapılmasının ardından ilimizin önemli ihtiyaçlarından biri olan kümelenme alanında da üyelerimize dönük girişimlerimiz olacak. Bu ay 5-8 Kasım 2012 tarihleri arasında İngiltere’de düzenlenen yine dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olan ve onlarca sektörün tedarikçisi olduğu, Dünya Seyahat Pazarı WTM 2012 Fuarına işletmelerimizin katılımını sağlayacağız. Bu süreç elbette birçok yönden yoğun çalışma gerektiren zor bir süreç ancak Odamız sizden aldığı güç ve enerji ile bu yolda hiç yorulmadan çalışmaya devam edecek. Amacımız Odamızı bulunduğu yerden bir adım daha öteye sınırların ötesine taşımak. Böylelikle Adana’yı da geleceğe ve sınırların ötesine taşımak...


Faaliyetlerimiz

Moskova ve Paris’te

uluslararası pazarlara açıldık

6

Odamızın, Ekonomi Bakanlığı ile birlikte gıda sektörüne yönelik yürüttüğü organizasyon Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ile Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer başkanlığında gerçekleşti

O

damız, Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülen “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi’nin Desteklenmesi” Tebliği kapsamında hazırladığı “Adana Dış Ticaret Merkezi” isimli projesi ile gıda sektöründe faaliyet gösteren üyelerimizin uluslararası pazarlarda etkinliğinin artırılması amacıyla dünyanın en önemli iki gıda fuarı olan Moskova World Food ve Paris SIAL Fuarları’na çıkarma yaptı.

İlk durak “World Food Moscow”

Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi’nin Desteklenmesi” Programı çerçevesinde, 2011 yılı Kasım ayında Odamız tarafından başlatılan “Adana Dış Ticaret Merkezi” isimli projemiz kapsamında, Odamız Meclis Başkanımız Behiç

Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz ve gıda sektöründe faaliyet gösteren Odamız Meclis üyelerinin oluşturduğu heyetle Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da düzenlenen “World Food Moscow” Uluslararası Gıda Fuarı ile Paris’te düzenlenen Uluslararası SİAL Fuarı’na katılım sağlandı. Adana Dış Ticaret Merkezi isimli projemize katılım sağlayan Köseoğlu Gıda, Adania Şalgamcılık, G2M Güney Gıda, Güneşer Et Gıda, Pakyürek Tarım, Peysa Gıda, Güneyliler Gıda, Erkan Endüstriyel Gıda, Beta İnşaat Sulama Fidancılık Hayvancılık ve Gıda, Zopeks Tarım, Kilikya Şalgam, Erciyes Gıda ve Ada-Mer Gıda firmalarının temsilcileri 3 gün süren Fuar süresince dünyanın dört bir yanında katılım sağlayan yüzlerce firmanın standlarını ziyaret etme ve iş görüşmesi yapma fırsatını yakaladılar.

17 milyon kilometrekareyi aşan yüzölçümü, 142 milyonluk nüfusu, 1.5 trilyon dolarlık GSYİH ile dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Rusya Federasyonu, 400 milyar dolarlık ihracatı ve 230 milyar dolarlık ithalatı ile dünya ekonomisine yön veren ülkelerin başında geliyor. Petrol, doğalgaz, kömür ve çok sayıda stratejik minerali kapsayan doğal kaynak rezervlerine sahip olan Rusya’da, kömür, petrol, gaz, kimyasallar ve metaller ana sanayi dallarını oluştururken; hadde makinelerinden yüksek performanslı uçak ve uzay araçları, radar, füze üretimine ve ileri elektronik parçalara kadar her türlü makine üretimi; gemi inşa sanayi, kara ve demir yolu taşımacılığı ekipmanları, iletişim ekipmanları ve tarım makinaları başlıca sanayi ürünlerini oluşturuyor. Rusya’nın ihracatında Ham Petrol, Petrol Ürünleri ve Doğal Gaz (% 65,2), Demir-Metaller (% 13,5), Kimyasal Maddeler (% 5,5), Makine ve Ekipman (% 5,0) ile yer alırken, ithalatında Makine-Ekipman (% 43,9), Kimyasal Maddeler (% 12,0), Gıda ve Tarımsal Ürünler (% 11,7), Demirli Metaller (% 6,6) ile sıralanmaktadır. Rusya’nın en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralaması Hollanda (% 13,6), İtalya (% 6,8), Almanya (% 6,3), Ukrayna (%5,8), Türkiye (% 5,14 / 5. sırada) şeklindeyken ithalat sıralaması ise Çin (% 17), Almanya


Faaliyetlerimiz (% 11,6), Ukrayna (% 6,1), ABD (% 4,86), Japonya (% 4,49), Türkiye (% 2,12) ile 11. sırada yer alıyor. Rusya Federasyonu özellikle yaş sebze–meyve ve diğer gıda ürünleri alanında Türk firmaları için çok önemli bir ihracat pazarı oluştururken, Türk firmaları 2011 yılında Rusya’nın 6 milyar dolarlık gıda ithalatının 1.1 milyar dolarlık bölümünü karşılamış durumda. Moskova’da her yıl düzenlenen World Food Moscow Gıda Fuarı dünyanın dört bir yanından binlerce firmaya aynı anda erişebilme imkanı tanımaktadır. Moskova kentinin ortasından geçen Moskova Nehri’nin kıyısında bulunan ve 1964 yılında uluslararası fuarlara kapısını açan Moskova Expocenter Fuar alanı, 50.000 metrekareye ulaşan toplam 8 holü ile aynı anda 2000’i aşkın firmaya hizmet verebilmektedir. Bugüne kadar 6000’e yakın uluslararası fuar gerçekleştirilen Expocenter’da düzenlenen “World Food” Gıda Fuarı dünyanın sayılı fuarlarından bir tanesi. Bu yıl düzenlenen fuara 70’i aşkın ülkeden 1.500 firma katılırken toplam ziyaretçi sayısının 50.000’i aştığı belirtildi.

Fuara katılan üyelerimiz, bir yandan kendi ürünlerinin tanıtımını yaparken, diğer yandan da sektördeki diğer yenilikleri inceleme fırsatı buldular. Fuar’da en göze çarpan ülke standı Çin Halk Cumhuriyeti’ne aitti. 8 holden bir tanesini tamamen kapatan Çin firmaları gıda sektörünün tüm alanlarında ürettikleri ürünlerle var olduklarını ispatlamaya çalıştılar. Fuar’da en geniş katılımı sağlayan diğer ülkeler arasında Mısır, A.B.D. , İngiltere, Almanya, İran, Arjantin yer almaktaydı. Firmalar Deniz Ürünleri, İçecekler, Meyve ve Sebzeler, Et ve Şarküteri Ürünleri, Konserve Ürünler, Yağ ve Soslar, Market Ürünleri ve Şekerlemeler olarak 8 ayrı holde yer aldılar. 160 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın neredeyse 3’te birine denk gelen Rusya’da düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarlarından World Food Moscow’a 40’a yakın firmayla katılan Türkiye, en fazla katılım sağlayan ülkelerden biri oldu. Aralarında Odamız üyesi ve proje katılımcımız Kilikya Şalgamcılığın da yer aldığı 40 Türk firması fuar süresince küresel anlamda ciddi iş birlikleri geliştirme imkanı buldular. Fuar’da ayrıca Akdeniz İhracatçı Birlikleri Narenciye Tanıtım Grubu ve İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin standları da dikkat çekti.

7

Odamız Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları ile katılımcılarımızdan oluşan heyetimiz fuar esnasında Moskova Ticaret Ataşe Yardımcısı Murat Nesimoğlu ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundular. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu; “Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen bu projede başlangıçta Ticaret Odaları yer almıyordu. Ancak 2012 yılı Ticaret Odaları Konsey Toplantısında Bakanlar nezdinde bu

projede mutlaka Ticaret Odalarının da yer alması gerektiğini ifade ettim ve Odamızın bu ısrarlı girişimleri sonucunda mevzuatta değişiklik yapılarak Ticaret Odaları da Uluslararası Rekabetçilik Programı’na dahil edilmiştir. Proje kapsamında 13 gıda imalatçısı firmaya yönelik İhtiyaç Analizi çalışması yapılarak firma profilleri çıkartılmış, ihracat yapabilmek için ihtiyaçları belirlenmiş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda yurtdışı pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda Odamız hem Türkiye için önemli bir gıda ürünleri pazarı olan, hem de komşu ülkeleri


Faaliyetlerimiz nedeniyle çok büyük bir pazara giriş imkanı sunan Rusya’ya yönelik bu fuar katılımını gerçekleştirmiştir. Fuar süresince benim gözlemlerime göre firmalarımız çok başarılı iş görüşmeleri yapmıştır. Bu görüşmelerin karşılıklı ticaret ve kazançla sonuçlanacağına inanıyorum. İlk defa bu seviyede bir uluslararası fuara katılan bazı firmalarımız da uluslararası ticareti öğrenme ve kendilerini geliştirme konusunda faydalı tecrübeler edinmiştir. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Yönetim Kurulu Başkanımızın görüşlerine aynen katılıyorum. Odamızın bu başarılı etkinliğinin tüm katılımcı firmalar için kazançlı bir iş kapısı aralamasını temenni ediyorum. Ayrıca bu etkinlik süresince üyelerimizin dış ticaret anlamında yaptığı başarılı görüşmelere şahit olmak mutluluk vericidir.” World Food Moscow Gıda Fuarı’na katılan firma temsilcileri de ayrı ayrı yaptıkları konuşmalarda Odamız Meclisi ve Yönetim Kurulu’na bu projenin ve etkinliğin gerçekleştirilmesi konusunda gösterdikleri çabadan dolayı teşekkür ettiler.

8

Üyelerimiz dünya gıda sanayiinin kalbi SIAL Gıda Fuarı’nda

O

damızın UR-GE Projesi kapsamında Ada-Mer Gıda, Kilikya Şalgamcılık, Erciyes Gıda, Erkan Endüstriyel Gıda, Peysa Gıda, Güneyliler Gıda, G2M Güney Gıda, Güneşer Et ve Odamız Genel Sekreteri Ahmet Nevruz, AB Şefimiz Barış Gökhan Topal ve Dış Ticaret Şefimiz Burçin Teymen’den oluşan heyet 20-25 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen SIAL 2012 Gıda Fuarı’na katıldı. İki yılda bir düzenlenen fuara 101 ülkeden 5 bin 500’ün üstünde firma katılım sağladı. 215 bin metrekare üzerinde kurulan fuara 185 ülkeden 148 bin ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Sial ile eşzamanlı olarak In-Food 2012-Yarı İşlenmiş Gıdalar, Gıda Katkı Maddeleri ve Outsourcing Çözümleri Fuarı ile IPA 2012–Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı da düzenlendi.


Faaliyetlerimiz

Üç fuarın birlikte düzenlenmesi katılımcılarımız açısından üretim, yarı mamul ve bitmiş ürün olarak gıda sanayine tam bir bakış açısı sağlandı. IPA ziyaretçileri gıda maddelerinin üretimi için malzeme ve ekipmana ulaşırken aynı zamanda teknoloji, makine ve ambalaj malzemelerini de görebilme şansına sahip oldu. IN-FOOD Fuarı ise yarı mamul ürünlere, hammaddelere ve ingrediyenlere ilgi duyan üyelerimiz için önemli bir buluşma noktası oldu.

Dünyanın, gıda sektörüne yönelik en büyük fuarları arasında gösterilen SIAL Fuarı’na katılan üyelerimiz İspanyol işadamlarıyla bir araya gelerek ikili iş görüşmesi yapma imkanı buldular. Fuar kapsamında forum, konferans ve söyleşiler de yer aldı.

9

Sial Fuarında 19 ürün sektörü temsil edilmiş ve 101 ülke katılımcılarının yanı sıra Fransa’nın 22 bölgesinden katılım sağlanmıştır. Fuar kapsamında 150 söyleşi, toplantı ve workshop’tan oluşan konferans program dışında Nutrition Agora bölümünde Beslenme ve Sağlık konulu 34 konferans, ayrıca Wine Innovation Forum’da önde gelen şarap üreticileri tarafından 32 söyleşi yapılmıştır.

Fuar kapsamında Valencia Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı Ofisi’nin organize ettiği ikili iş birliği görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Odamız Avrupa İşletmeler Ağı Ofisi’nin eş organizatör sıfatıyla yer aldığı etkinlikte projemize katılan işletmelerimiz yabancı iş adamları ile çok sayıda masa başı görüşmeleri gerçekleştirme imkanı bulmuşlardır.


Faaliyetlerimiz Türk Gıda Sektörü, Paris’te gerçekleşen SİAL Gıda Fuarına tam anlamıyla çıkarma yapmıştır. Başkent Paris yakınındaki Villepinte fuar alanında düzenlenen fuarın açılışını Fransız mevkidaşıyla birlikte yapmak üzere Fransa’ya gelen Türkiye Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, açılış öncesi İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ile birlikte Türk firmalarının stantlarını dolaşarak firma sahiplerine katılım belgesi verdi.

çoğunluğu satış ve perakende sektöründen. Bu nedenle yaptığımız ikili görüşmelerde iş birliği çıkarma şansımız oldukça yüksek. Ayrıca ziyaretçi profili çok kaliteli. Moskova

Fuarı’nın ardından Paris SIAL Fuarı hem fuar katılımı, hem de ikili görüşmeler gerçekleştirme anlamında tecrübelerimizin artması anlamında çok faydalı olmuştur.”

İki yılda bir yapılan Paris Gıda Fuarı’na en büyük katılımı gerçekleştiren ülkelerden birisi olan Türkiye’nin gıda ürünleri, uluslararası piyasalara ulaşmak için büyük bir efor harcadı. Adana firmaları da bölgemize has lezzetlerin ve ürünlerin yanı sıra, uluslararası kalite standartlarında sunulan temel gıda ürünleri ile dünya piyasalarında yeni pazarlara ulaşmaya çalıştı. Fuarla ilgili düşüncelerini açıklayan katılımcı firmalarımızın ortak görüşleri şu şekilde olmuştur; “Avrupa genelinde bir ekonomik kriz söz konusu. Ancak Gıda sanayi diğer sektörler gibi krizden fazla etkilenmedi. Bu bakımdan Sial bizler için hem ürünlerimizin tanıtımı, hem de yeni müşteriler edinilmesi açısından önemli bir buluşma noktası oldu. Burada yeni ürünler ve yeni teknolojileri görüyoruz ve ufkumuz açılıyor. Ziyaretçilerin büyük bir

10

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


Everlandkids Açildi! Eğitici, eğlenceli oyuncaklar, kitaplar ve çocuklara özel rengarenk bir dünyayla tanıșmaya hazır mısınız?

Kurtuluş Mh. Ramazanoğlu Cd.No:15/A Pandora Sokağı (Kare Hobi Yanı) Seyhan/Adana Tel: 322 459 6770 www.everlandkids.com.tr


Faaliyetlerimiz

12

İl Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı Kozan’da yapıldı A Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yılda üç kez düzenlenmesi öngörülen “Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı” Kozan’da gerçekleşti. Başkanımız Ali Gizer ve Yönetim Kurulu üyelerimizin de katıldığı toplantıda, Adana ekonomisinin sorunları ve yapılması gerekenler dile getirildi.

dana İli Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı Kozan Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda yapılan toplantının Başkanlık Divanı, Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Kardeşler, Kozan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Yağan, Ceyhan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Selami Köfteci’den oluştu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, toplantının ev sahipliğini yapan Kozan Ticaret Borsası ve Kozan Ticaret Odası’na teşekkürlerini sundu.

Dört ayda bir yapılan ve 2009 yılından günümüze kadar 10. kez düzenlenen bu toplantıların, ülkemizde ve bölgemizde değişen, gelişen durumlar karşısında gerekli değerlendirmelerin yapılması, diğer oda ve borsa yöneticileri ile kaynaşmayı sağlayabilmek, ortak problemlere çözüm arayabilmek için yapıldığını belirten Şahin Bilgiç, “ Önemli olan, bu toplantıların bölgemiz için, Adana için iyi sonuçlar sağlayacak toplantılar haline getirilmesi, alınan görüş ve kararların icraata geçirilebilmesidir. Sivil toplumun önderleri olarak Adana’da, Adana için en iyi şeylerin yapılması ve hayata geçirilmesi için çok önemli görevlerimiz bulunmaktadır. Bölge için yapılacak bu tür çalışmaları kuşkusuz başkalarından beklememeliyiz. Bölgenin yöneticileri, lokomotifleri

olarak taşın altına kendi elimizi sokmalıyız . Oluşturulan bu birlikteliğin alınan kararlarla kazanımlar sağlaması açısından bunun büyük önem taşıdığına inanıyorum” dedi.

Daha sonra konuşan Kozan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Yağan da, hububat hasadı sonrasında yapılan anız ıslahı konusunda yapılan çalışmalar hakkındaki düşüncelerini anlattı. Yağan, çiftçilerin hububat hasadı sonrası başka bir ürün ekebilmek, toprak işlemeyi kolaylaştırmak, anız saplarının mibzerin ekici ayaklarını tıkaması sebeplerinden dolayı anız yaktıklarını söyledi. Anız yakmanın en önemli zararının topraktaki gerekli olan organik maddeleri ve faydalı mikroorganizmaları yok etmesi olduğunu, bu yolla toprakta faydalı olan canlıların da yok edildiğini, bunun da doğanın dengesini bozduğunu ifade eden Mehmet Yağan, “Bununla birlikte anız yakılması atmosferdeki karbondioksiti artırarak, solunan havayı da kirletmekte, yol kenarlarında yakılan anızları karayollarında görüş mesafesini azaltmakta veya yoldan geçen araçlara sıçrayan kıvılcımlardan dolayı maddi ve ölümcül sonuçlar doğuracak hasarlara sebep olabilmektedir. Ayrıca ormanlara yakın tarım alanlarında yakılan anız ormanlık alanlara zarar verdiği gibi, komşu tarlalarda hasat edilmemiş ürünlere dahi zarar verebilmektedir. Hasat sonrasında yere düşen ürün danelerinden faydalanan kuş, böcek gibi canlılar için besinleri de yok ettiğinden ekosistemin dengesini


Faaliyetlerimiz de bozmaktadır. Bütün bu nedenlerle anız yakmak yerine sap parçalama makinelerinin kullanılmasını uygun görüyoruz. Bu makinelerle toprağa karışan bitki sapları sayesinde toprağın nem kaybı azalmakta, gerekli mikroorganizmalar da korunmaktadır. Bu makinelerin alımı için sağlanan devlet desteğinin de yüzde 50 gibi oranlardan yüzde 70’lere artırılması gerekmektedir” diye konuştu. Yağan’ın konuşmasının ardından yeniden söz isteyen Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, kendisinin de üyesi olduğu Ulusal Hububat Konseyi’nin bu konuda Tarım Bakanı’na görüş bildirdiklerini, sap parçalama makinesine yüzde 100 hibe verilse de üreticinin sahip olduğu birtakım alışkanlıklardan dolayı vazgeçirilmesinin güç olduğunu ifade etti. Anız yakmanın öncelikle vatandaşı bilinçlendirmek için verilecek eğitimlerde yapılan işin yanlışlığının anlatılmasıyla önlenebileceğini vurgulayan Bilgiç, bu konuda tüm borsaların bir eğitim seferberliği başlatarak, borsaların olmadığı yerlerde de köy muhtarlıklarının bilinçlendirme çalışmalarıyla sonuç alınabileceğini düşündüğünü ifade etti. Konu hakkında söz alan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Sayar da; anız olayında makinelerin yüzde 100’ü devlet tarafından ödense de bir çözüme ulaşılamayacağını ifade ederek, sorunun dönüm başına harcanan mazot miktarı, harcanan para miktarı olduğunu, anızı yakmayan çiftçiye mazot teşviki verilmesi gibi çözümler getirilebileceğini söyledi. Kozan Ticaret Odası Meclis Başkanı Hilmi Baysal da konuşmasında; Kozan’ın gelişmekte olan bir sanayiye sahip olduğunu, bununla birlikte ilçenin tarihi ve turistik değerleriyle de önümüzdeki dönemde iyi bir geleceğe sahip olacağına inandıklarına değindi. Kozan ilçesinin en büyük sıkıntısını bölgede yeterince yatırımcı olmamasına bağlayan Baysal, Kozan insanının tüm bu olumsuzluklara rağmen yatırım yapmak için çabaladığını ifade etti. Kozan Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetteki işletme sayısının 28 adet, inşaat halindeki işletme sayısının 15 adet ve proje aşamasındaki işletme sayısının da 16 adet olduğunu belirten Baysal, Oda olarak üye sayılarının ise 1000’in üzerinde olduğunu kaydetti. Baysal,

Kozan-Kayseri karayolu yapımına değinirken, yol sıkıntısının Kozan’a yatırım yapılmasını engellediğini, turizmin canlandığı şu dönemlerde Kozan’ın bir otele de ihtiyacı olduğunu, turizm konusunda yatırım yapmak isteyenler için Kozan’da bu alanda önemli bir potansiyel bulunduğunu ifade etti. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de; Kozan Ticaret Odası ve Ticaret Borsası’nın ev sahipliğini yaptığı İl Oda Borsa Müşterek Toplantısı’nın Kozan’da yapılmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Toplantıda dile getirilen sorunların bireysel değil, herkesin müşterek sorunu olduğunu ve bu şekilde ele alınıp sorunlara hep birlikte çözüm aranması gerektiğini belirten Gizer, sorunların üstesinden ancak böyle gelineceğine inandığını söyledi. Gizer sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölge olarak verimlilik ve çeşitlilik açısından herkesin gıpta ile baktığı dünyanın en verimli topraklarına sahibiz. Bugün yurtdışından bir yatırım yapılacak olsa konumu ve yapısından dolayı bölgemiz öne çıkmaktadır. Bölgemiz turizm açısından son derece önemli değerle sahiptir. Bölgemizde ticaretin, tarımın, sanayinin önemi tartışılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Ama bunların yanında turizme de yeteri kadar önem verilmesi gerekmektedir. Sağlık turizminde de bölge olarak çok önde bir konumdayız. Irak, İran, Ürdün, Suriye gibi Arap ülkeleri başta olmak üzere çeşitli ülkelerden hastaların ülkemize geldiğini bölgemizin giderek bir sağlık merkezi haline de geldiğini görüyoruz. Buna bağlı olarak bölgemize gelen konuklarımız sadece hastane, doktor değil; otel, yeme içme gibi diğer ihtiyaçlarını karşılayacakları mekânlara da ihtiyaç duymaktadır. Bugün dünyada ticaretin şekli değişmiş, geleneksel olarak bildiğimiz eski usul ticaret yerine, daha bilimsel ve teknolojik koşullarda yapılan ticaret gelmiştir. Bizim de bu koşullara bölge olarak gerektiği ölçüde ayak uydurmamız, müşteri odaklı hizmet verilmesini sağlamamız gerekmektedir. Tarımda ise bölge olarak çok verimli topraklara sahip olmamıza rağmen bilimsel ve teknolojik anlamda modern tarımı ancak tarımsal üreticilerimizin ancak yüzde 10’u yapabilmektedir. Teknik tarımla üretimin yapılması gerektiği tüm dünyada kabul edilmiş bir durumken ve hatta Avrupa ülkeleri başta olmak

üzere birçok ülke bunu en iyi şekilde kullanırken, biz bölge olarak bu konuda maalesef çok geri kaldık. Örneğin Mısır’da bile 10-15 bin dönüm ekili narenciye bahçelerinin hasadı elle değil makinelerle yapılmaktadır. Bu açıdan eski köye yeni adetlerin getirilmesi kaçınılmaz bir gerçektir. Öte yandan bölgemizdeki binlerce küçük ve orta ölçekli işletmenin de bir an önce kümelenme çalışmalarıyla bir araya getirilmesi gerekmekte, devletin de bu yöndeki çalışmalara ve projelere daha yoğun olarak destekler uygulaması beklenmektedir. Ceyhan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Duru da; Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun birçok sorunu da beraberinde getirdiğini ifade ederek, bu konuda TOBB başta olmak üzere tüm oda ve borsaların birçok çalışmalar yaptığını, bunların sonucunda da kanunun bazı maddelerinde birtakım değişiklikler yapıldığını söyledi. Aynı şekilde Çek Yasası’nda yapılan değişiklik sonucunda da çek yazmada patlamaların yaşandığını, fakat gerekli önlemlerin alınmadığını düşündüğünü ifade eden Duru, Merkez Bankası Başkanı’nın bununla ilgili yasal düzenlemeler hazırlandığını söylediğini ama alınacak tedbirlerin geçmişteki tecrübelerden çok da iyi sonuçlar vermeyeceğine inandığını vurguladı. Duru, bankalarla kredi kartı veya çek konusunda sorun yaşamış firmaların bu problemleri kara leke gibi taşıdıklarını, bankalarla veya finansal kuruluşlarla işleri olduğunda yıllar sonra bile zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı. Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi için yaşanılan sıkıntılara da değinen Duru, bölgenin enerji yatırımları için önemli bir merkez olarak görüldüğünü ancak kurulum aşamasından sonra çalışmaların çok yavaş ilerlediğini, eldeki arazinin tasarlanan Endüstri Bölgesi için çok yetersiz bir alan olduğunun altını çizdi. Bunun dışında yaklaşık 200.000 dönüm arazinin tarıma elverişli olmayan arazi olduğunun

13


Faaliyetlerimiz

yapılan çalışmalarla ortaya konduğunu, ilgili kurum ve kuruluşlara hatta Başbakan Erdoğan’a kadar iletildiğini, bu çalışmaların meyvelerinin de yavaş yavaş alındığını, ama halen arazinin küçüklüğü nedeniyle sıkıntılar yaşandığını kaydeden Duru, bunun yanında kurmayı planladıkları tesisler için fazla arazi talep ederek o bölgede arazi kapatmak isteyenlerin, rant elde etmek isteyenlerin de bilindiğini açıkladı.

14

Ceyhan Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Karagözoğlu da; “Birlikte her zaman rahmet, ayrılıkta azap vardır” diyerek başladığı konuşmasında, bu toplantılarda bölge milletvekillerini de görmek istediklerini belirtti. Ceyhan’da yüksek miktarda pamuk ekiminin yapıldığını bildiren Karagözoğlu, tüm Çukurova’da Türkiye’nin yüzde 25 pamuğunun ekiminin yapıldığını, 2011 yılında 137.000 dönüme pamuk ekilmişken, 2012 yılında bunun 37.000 dönüm olduğunu söyledi. Pamuğun ülke ekonomisi için çok önemli bir ürün olduğunu, 2023 için 500 milyar dolar hedefe tekstil sektöründe pamuk ithal etmekle ulaşılamayacağının altını çizen Karagözoğlu, Ulusal Pamuk Konseyi’nde de 1 milyon ton pamuk üretilmesi hedefinin konduğunu, bu konuda yeterli desteklemeler verilmezse, yüksek mazot fiyatları ve yüksek üretim maliyetleriyle bu hedeflere ulaşmada zorlanılacağını söyledi. Pamuğun sadece lif pamuk olarak değil, ekiminden konfeksiyon ürünü olana kadar 16 kat katma değeri yüksek olan yan sanayi için hammadde olduğunu, istihdam sağladığı kollar olduğunu anlatan Karagözoğlu, “Pamuk, günlük hayatımız içerisinde, doğumdan ölüme kadar küspesiyle, linteriyle, lifiyle, çiğitiyle her alanda kullandığımız bir üründür. Bu açıdan pamuğun hükümet tarafından stratejik ürün ilan edilmesi, özellikle mazot desteklemeleri başta olmak üzere desteklemelerin artırılması, sanayicinin de yerli pamuğu kullanmasını teşvik amacıyla işveren işçi katkı payının azaltılması, yerli pamukta KDV oranı düşürülmesi gibi desteklemelerde bulunulması gerektiğini ifade etti. 1 liralık ekilen pamuğun 15 lira katma değeri olduğunu ifade eden Karagözoğlu lif pamuğun dışarıdan alımı halinde bu katma değerlerin kaybedildiğini vurguladı. Karagözoğlu, sulama suyu konusuna da

değinirken, Ceyhan Sulama Birliği’nden alınan raporlar neticesinde özellikle bazı ilçelerde Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtma sularının sulama suyuna karışması nedeniyle, yosunlaşma ve bundan dolayı da suların kesilme problemleri gibi sorunlar yaşandığını söyledi. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök de; Ceyhan Endüstri Bölgesi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana’yı son ziyaretinden sonra gelişmeler olduğunu, konuyla ilgili toplantılar düzenlenip bir eylem planı çıkarıldığını söyledi. Yıl sonuna kadar süre konulup, mülkiyet sorunları gibi birtakım sorunlar çözülebilirse, talepte bulunan firmalara yer tahsisi yapılma aşamasına gelineceğine kaydeden Sürenkök, Adana’nın sorunlarını dile getirdiği konuşmasının ilerleyen bölümlerinde şu görüşlere yer verdi: “Sanayicilerimizin, mobilyacı sitesinin, metal sanayi sitesinin sorunlarını valilik, belediye ve TEDAŞ gibi kurumların üst düzey temsilcilerine aktararak ve birlikte değerlendirerek çözüm yolları aramaktayız. Bu kapsamda yeni sanayi siteleri kurulması ve kümelenme ile ilgili bir çalışmalar yürütüyoruz. Yeni kurulması planlanan sanayi sitelerinin ayakkabıcılar, mermerciler, matbaacılar ve mobilyacılarla devletin kümelenme teşvikleri alınarak kurulmasını planlıyoruz. Öte yandan bildiğiniz gibi İnşaat sektörünün sorunları da bulunmaktadır. İmar planlarının durmasıyla ilgili, yeni hava alanı ile ilgili mania problemleri bulunmakta, yaban hayatının korunmasıyla ilgili problemler de tam olarak çözümlenmemiştir. UMEM Projesiyle ilgili çalışmalarımız tarım ve hizmet sektörünün kapsama alınmasıyla gelişerek devam etmektedir. UMEM projesine destek amacıyla Sanayi Odası’nın önderliğinde 100 kişinin sürekli eğitim göreceği bir Eğitim ve Kariyer Merkezi oluşturulmuştur. Bu eğitim merkezinden Adana’nın tüm sivil toplum kuruşları yararlanabilecektir. Adana’nın ilk sanayileşen kentlerden biri olması sebebiyle sanayi müzesi çalışmaları yapılmaktadır. Öte yandan Yeni Teşvik Yasası Adana sanayisini de, ticaretini

de olumsuz yönde etkilemiştir. Açıklanan büyüme rakamlarının da çok gerçekçi olmadığını söylemek istiyorum. Hükümet, bu yıl ve gelecek yıl için rakamları geriye çekmiştir. Kapasite kullanım oranlarını Türkiye genelinde %74, Adana için ise %55 olup, 2023’teki hedeflenen rakamlara ulaşabilmek için bu kapasite rakamlarının yaklaşık 3 katına çıkması gerektiğinden, devletin 2023 hedeflerini revize etmesi gerekmektedir. Bu hedeflerin bu akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarıyla yakalanmasını ise mümkün görmüyorum. Kişi başı milli hasıla değerinin Amerika için 10.000 dolardan 25.000 dolara 45 senede çıktığını, bu işte mucize yaratan Güney Kore’de ise 19 senede bu rakamlara gelindiğini düşünürsek, bizim önümüzdeki sadece 13 senede bu hedeflere ulaşabilmemiz çok zor görünüyor. Türkiye’nin bir diğer büyük sıkıntısı ise 2009 yılında ihracatının yüzde 67’sini Avrupa’da EURO bölgesine yaparken, bu oranın 2011 yılında yüzde 44’lere gerilemiş olmasıdır. Diğer taraftan Arap baharı yaşanan Cezayir ve Tunus için de ihracatımızda aynı şekilde azalmalar mevcuttur. komşularımız olan Suriye, Irak ve İranla büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlardan ekonomik olarak özellikle bölgemiz büyük oranda etkilenmiştir. Bu açıdan kısa sürede yeni pazarların bulunması gerekmektedir. Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, toplantının son bölümündeki konuşmasında ise soya konusundaki sıkıntıları dile getirdi. Soya fasulyesi konusunda yüzde 95 dışa bağımlı olduğumuzu, dünya fiyatlarının da bu sezon artış gösterdiğini ve bu durumun ülkemizdeki soya fasulyesi yatırımı yapanları olumsuz etkilediğini söyledi. Soya fasulyesinde Eylül ayında yapılan vergi indiriminin, hasat dönemine denk geldiği için zamanlamasının yanlış olduğunu dile getiren Bilgiç, “Türkiye’deki soya fasulyesi üretiminin yüzde 75-80’i Adana’da yapıldığı için bu durum en çok Adanalı çiftçileri etkilemektedir. Soya fasulyesi 20 gün içerisinde yüzde 25 oranında değer kaybetmiştir. Bu olumsuzluklar tümüyle vergi indiriminden ve dünya fiyatlarındaki azalmadan kaynaklanmaktadır” diye konuştu.



Faaliyetlerimiz

Ekim ayı Meclis

toplantımız yapıldı Meclis toplantımızda, daha önce sadece sanayi odaları tarafından verilen Türk Malı Belgesi’nin 1 Kasım 2012’den itibaren Odamız tarafından verilmeye başlandığı açıklandı 16

O

damızın Ekim ayı olağan Meclis toplantısı, Behiç Pakyürek Başkanlığı’nda gerçekleşti.

Eylül ayı olağan Meclis toplantısı karar tutanağı ve eylül ayı mizanının okunup kabul edilmesinin ardından ATO İç Yönerge Tadil Tasarısı görüşüldü. Görüşmeler sonunda,

Odamızın daha hızlı ve kaliteli hizmet verebilmesine yönelik maddeleri içeren tasarı oybirliğiyle kabul edildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in tarihi binanın restorasyon çalışmalarına ilişkin bilgi vermesinin ardından, TOBB tarafından uygulamaya konulan IPA Türk Malı

Belgesi’nin 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren Odamız tarafından da düzenlenecek olmasıyla ilgili bilgi verildi. Meclisimizin oybirliğiyle kabul ettiği Türk Malı Belgesi’nin nasıl alınacağına ilişkin yapılan açıklama şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Avrupa Toplulukları Komisyonu arasında Katılım


Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) projeleri ile ilgili ihale sözleşmeleri kapsamında satın alınan tüm mal ve malzemelerin, ‘Tercihsiz menşe kurallarına göre, Türk menşeli veya Türk menşei kazanmış olduğunu belgelemek üzere, Gümrük Yönetmeliği’nin ‘Tercihsiz menşe kuralları’ ile ilgili madde hükümleri esas alınarak düzenlenen Menşe Şahadetnamesi örnek alınmak suretiyle, halen bu amaçla kullanımda olan ancak Bakanlıkça ihtiyaçları karşılamadığı değerlendirilen ‘Yerli Malı Belgesi’nin yerine, AB Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Merkezi Finans İhale Birimi ile diğer kurumlar tarafından öngörülen hususlar dikkate alınarak TOBB tarafından ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ (IPA) Kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan Türk Malı Belgesi’nin Tanzim ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar” ile ‘Türk Malı Belgesi’ hazırlanmıştır. TOBB tarafından bastırılan Türk Malı Belgesi, 1 Kasım 2012 Perşembe günü itibariyle kullanılmaya başlanmıştır. Odalarımız tarafından, 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren 1 Şubat 2013 tarihine kadar, Yerli Malı Belgesi de kullanılmaya devam edilebilecektir. Firmaların taleplerine veya Odaların tercihlerine göre, Yerli Malı Belgesi veya Türk Malı Belgesi düzenlenebilecektir. Geçiş süreci olan 1 Kasım 2012 – 1 Şubat 2013 tarihleri arasında, her iki belgenin de kullanılması ile Türk Malı Belgesi kullanımında yaşanabilecek aksaklıklarla ilgili olarak nihai karar AB Bakanlığınca verilmek üzere gerek TOBB gerekse AB Bakanlığı tarafından, firmalarımızı mağdur etmeden aksaklıklara hızlı bir biçimde çözüm bulunabilmesi amaçlanmaktadır. 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren, yürürlükteki Yerli Malı Belgesi’nin onaylanması sırasında da Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan Türk Malı Belgesi’nin Tanzim ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar’ın Belge Onayı ile ilgili 9. maddesinin, 8. fıkrasının ilk beş paragrafı ile 9. fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü paragraflarında yer alan onay esnasında ibraz edilebilecek belgelerin belirtildiği hükümler uygulanacaktır. 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren, IPA Fonları İhaleleri için Yerli Malı Belgesi kullanılmayacak, sadece Türk Malı Belgesi kullanılacaktır. Bu tarihten sonra Yerli Malı Belgesi ibraz edilse dahi, ihaleyi açan kurum tarafından kabul edilmeyecektir. Odamızda da bu kapsamda talep eden üyelerimize –Türk Malı Belgesi TOBB tarafondan belinlenmiş olan 250 TL ücret karşılığında düzenlenebilecektir.” Üyelerimiz, konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi http://www.tobb.org.tr/DisTicaretMudurlugu/Sayfalar/Duyurular.aspx adresli internet sitesinden alabilirler.

17


Haber

Bakan Yılmaz: Çukurova’nın

enerjisini harekete geçirmeliyiz 18

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ortaya koyduğu performansla Avrupa’nın en büyük 6. dünyanın da 16. ekonomisi haline geldiğini belirterek, “3 bin 500 lira seviyesinde olan milli gelirimiz 10 bin doları aştı”dedi.

K

alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik anlamda mesafe kaydettiğini belirterek, “230 milyar dolarlık bir ekonomiden geçtiğimiz yıl itibariyle 774 milyar dolarlık bir ekonomiye ulaştık” dedi. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nca (TÜRKONFED) düzenlenen 2. Kalkınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu’nun 2. Birleşimi Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde düzenlendi. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 2. kez Kalkınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu’na katıldığını ifade ederek, bu sempozyumların sürmesini diledi. Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik anlamda ve kalkınma konusunda gelişmeler kaydettiğini söyleyerek, 2002’den önceki 230 milyar dolarlık ekonomik rakamın, 774

milyar dolara ulaştığını anlattı. Yılmaz, “Kişi başına düşen 3 bin 500 liralık gelirden, 10 bin doları aşan bir rakama ulaştık. Küresel krizin etkilerini de dahil ettiğimiz halde 2002-2011 döneminde yıllık ortalama yüzde 5.2 reel büyüme sağladık. Bu önemli bir performans, bununla birlikte satın alma gücü kalitesiyle baktığımızda dünyanın 16. büyük ekonomisine, Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisi haline geldik” dedi. Yılmaz, bu rakamların önemli bir performans olduğunu ancak kalkınmanın sadece ekonomik büyümeden ibaret olmadığına vurgu yaparak, “Şüphesiz ekonomik büyüme kalkınmanın çok önemli bir unsuru. Ama tek başına kalkınmanın tamamını izah etmez, resmin bütününü görememek anlamına gelir. Yoksulluk değerlerine baktığımızda da sevindirici bir gelişme görüyoruz. OECD ülkeleri arasında bir iki istisna hariç hemen tamamında geçtiğimiz 10 yılda yoksulluk arttı, gelir dağılımında

bozulmalar yaşandı. Türkiye bu süreçte daha iyi noktaya gelmiş. Özellikle geçmişte dar ve sabit gelirlilerin sürekli bir şekilde gerilemesine sebep olan enflasyon, fiyat istikrarsızlıkları bu dönemde büyük oranda kontrol altına alınmış durumdadır. Tek haneli enflasyonu olan, tek haneli faizleri olan bir ülke durumuna gelmişiz” dedi.

“Günlük 1 doların altında geliri olan insanımız kalmadı”

Yoksulluğun uluslararası bazı ölçümlerinin olduğunu hatırlatan Bakan Yılmaz, özellikle satın alma gücü paritesine göre 1 dolar, 2 dolar 15 sent, 4 dolar 30 sentin altında diye değişik rakamlardan oluşan yoksulluk ölçümlerinin bulunduğunu hatırlattı. Türkiye’de 1 doların altında günlük geliri olan insan sayısının sıfırlandığını vurgulayan Yılmaz, “Dünyada maalesef 1 milyara yakın insan 1 doların altında günlük, yaşamını sürdürmek durumunda. 2.15 dolara baktığımız zaman, burada 10 yıl


Haber önce yüzde 3-4’ler civarında iken bugün binde 20’lere gelmiş durumda. Buda aşağıyukarı sıfırlanmış diyebiliriz. 4.30 doların altında günlük geliri olan insanımızın sayısı ise nüfusumuzun yüzde 30’dan yüzde 4-4’e kadar gerilemiştir. Türkiye bir taraftan ekonomisini büyütürken, diğer yandan mutlak yoksulluğu azaltmıştır. Fakat nispi yoksulluk dediğimiz bir şey var. Ne kadar gelişirseniz gelişin o ortalamanın altında, üstünde kalanlar var. Zaten gelişmiş ülkeler giderek mutlak yoksulluğu ölçmüyor, göreli yoksulluğa bakıyorlar. Göreli yoksullukta halen almamız gereken mesafe var. Büyümeyle birlikte sadece kesimler arası değil, bölgesel arası dengesizlikleri azaltmak için de önemli bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın sunmuş olduğu projelerden 400’ünün desteklendiğini belirterek, “ÇKA, Türkiye’nin pilot ajanslarından biri olarak önemli bir paya sahip” diye konuştu. Bakan Yılmaz, hükümetin, 2023 hedeflerinin sadece ekonomik kalkınmadan ibaret olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bütün bunlar için ciddi sektörel ve mekansal politikalara ihtiyacımız var. Sektörel olarak önem verdiğim alanların başında eğitim, adalet, teknoloji, işgücü piyasaları ve yatırım ortamları geliyor. Bu sahalarda yeni bir takım reform, değişim ve dönüşümlere gereksinim var. Sadece sektörel politikalarla da Türkiye’nin bir yere ulaşması mümkün değil. Aynı zamanda tüm bölgelerimizin enerjisini harekete geçirmek zorundayız. Sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisiyle Türkiye’yi 2023’e taşıyamayız. Adana’nın, Mersin’in, Trabzon’un Ege’nin Trakya’nın; bütün yörelerimizin enerjisini harekete geçirmek durumundayız. Ancak bu şekilde ülke bunların bir bileşimi olarak 2023 hedeflerine ulaşabilir. Bu çerçevede kapsayıcı bir kalkınma anlayışından yanayız.” Bugüne kadar kalkınma ajanlarına 20 bin proje başvurusu yapıldığını, bunların arasından 4 binine destek olunduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, “Burada Çukurova Kalkınma Ajansımız pilot ajanslardan biri olarak önemli bir paya sahip. 400’ün üzerinde proje Çukurova tarafından destekli.

Maddi destek verdiğimiz projenin yanı sıra bu 20 bin projenin 20 bini de çok önemli. Çünkü projeli çalışma tüm bölgelere yayılıyor. Bu projeler belki başka yerlerden destek alacaklar, belki kendilerini geliştirecekler” dedi.

“Ekonomik büyüme için bölgesel politikalar önemli”

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ise ekonomide rekabetin önemine vurgu yaparak, rekabet gücü için yine o bölgenin uzun dönemde verimliliğinin, mali ve doğal kaynaklarının nasıl kullanıldığının çok önemli bir temel oluşturduğuna işaret etti. Boyner, “Bölgelerin rekabet gücünün artmasına yönelik stratejiler belirlenirken, aslında bölgelerin insan kaynaklarını, sermaye ve doğal kaynaklarını nasıl daha etkin ve verimli kullanabiliriz sorusu üzerine odaklanıyoruz. Bölge kaynaklarının etkin kullanılması ve bölge kalkınma stratejilerine vizyon sağlanması açısından, önemli sorumluluğun, o bölgede üretim yapan, istihdam sağlayan iş dünyasında olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. Bölgesel politikaların daha adil ve çevresel olarak sürdürülebilir bir ekonomiye doğru bir büyüme için önemli birer araç haline gelebildiğini kaydeden Boyner, “Bugün bölgesel kalkınma politikaları salt daha zengin bölgede yetişmek yerine, büyüme ve rekabet gücünün arttırılmasına odaklanıyor. Ayrıca bölgesel politikalar sadece geri kalmış bölgelere değil sürdürülebilirlik ve rekabetçi kalabilmek için stratejik olarak tüm bölgelere uygulanıyor. Bununla birlikte ekonomik kalkınmaya sadece kamunun belirlediği politikalar ve sağladığı teşvikler açısından bir yaklaşım da artık çok geçmişte kaldı” şeklinde konuştu. Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık kamunun farklı katmanları, yerel yönetimler, özel sektör, üni-

versiteler ve iş dünyası temsil örgütlerinin sorumluluk aldığı, işbirliğine dayalı bir yaklaşım söz konusu. Biz bu nedenle kalkınma ajanslarını çok önemsiyoruz. Kamu bu alanda 26 tane kalkınma ajansını kurarak, bölgesel politikaların belirlenmesinde, bölgesel paydaşların katılımına zemin oluşturacak bir platformun temelini attı. Daha önce de altını çizdiğimiz gibi ajanslar, kamu ağırlıklı yapıları nedeniyle henüz en verimli olabilecekleri sivil yapıda değiller. Ancak ajanslar deneyim kazandıkça, bölgeler de bu ajansları benimsedikçe, yine bölgelerde yaşayan kişilerin, kendi bölgelerinin geleceği hakkında söz sahibi oldukları bilinci arttıkça ve bu yönde örgütlenerek gerekli hazırlıklarını tamamladıkça kamu egemenliği de yavaş yavaş azalacaktır.” Adana Valisi Hüseyin Avni Coş da yaptığı konuşmasında Adana’nın her alandaki gelişmelerine değindi. Coş, Adana’nın 2012’de yaptığı ihracat rakamının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9 artış gösterdiğini kaydetti. Coş, Adana’ya yabancı yatırımcılarının ilgisinin de her geçen gün arttığını belirterek, tarımsal anlamda da büyük gelişmelerin yaşandığını söyledi. Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise Adana’nın geçmişte yaşadığı siyasi çatışmalar nedeniyle hakim olduğu alanlardan yeterince faydalanamadığını ifade etti. Aldırmaz, “Çukurova’nın bölgesel master planını, avantajları ve dezavantajları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin birlikte sahip çıktığı bir plan olmalıdır. Bu bölgesel kalkınma planı bizim için çok önemli” dedi. Yeni Büyükşehir Belediye Yasası’nın, söz konusu bölge için büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Aldırmaz, Mersin ve Adana’nın bu konuda yapacağı atılımlarla, Çukurova bölgesinin çok daha fazla gelişebileceğini vurguladı.

19


Haber TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, Türkiye’nin, 2012’nin son çeyreğine, makroekonomik dengelerde, geçmiş yıllara oranla zayıflamış olarak girdiğini belirterek, “Büyümenin yavaşlaması da, büyümenin nimetlerinin ne ölçüde adil dağıtıldığı ile ilgili bir sorunu gündeme getiriyor” dedi. Bugün nüfusun yüzde 16.1’inin yoksulluk riski altında olduğunu ve yoksulluk derecesinin bölgeden bölgeye de önemli farklılıklar gösterdiğini söyledi.

Yılmaz: “Sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisiyle Türkiye’yi 2023’e taşıyamayız. Adana’nın, Mersin’in, Trabzon’un Ege’nin Trakya’nın; bütün yörelerimizin enerjisini harekete geçirmek durumundayız.” 20

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kalkınma Ajansları Genel Sekreterleri Toplantısı’na katılmak için geldiği Adana’da toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz, Suriye’deki olayların Hatay ve Adana’daki ekonomik gelişmelere zarar verdiği yönündeki iddiaları değerlendirdi. Suriye’deki olayların ekonomiye etkilerini takip ettiklerini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: “Bizim gördüğümüz, Türkiye ekonomisini etkileyecek bir şey söz konusu değil. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü belli. Makro ekonomik rakamlarımıza baktığımız zaman böyle bir etki görmüyoruz. İhracat artarak devam ediyor. Türkiye’nin ihracatı çok çeşitlenmiş bir durumda. Afrika’dan Uzakdoğu’ya çok değişik bölgelere ihracatımız söz konusu. Bir ülkeyle ilgili sıkıntı çıktığı zaman ihracatımız hemen başka pazarlara yönelebiliyor. Bu açıdan bir sorun görmüyoruz. Küçük esnafımızla ilgili bazı sıkıntılar olabilir. Suriye ile daha olumlu şartlardayken gelen giden daha fazla oluyordu. Ama bir taraftan da bu olaylar nedeniyle bir hareketlilik de gerçekleşiyor. İşin iki tarafı da var. Onun da ekonomiye getirdiği bir katkı da söz konusu. Bu bölgelerimizde belli harcamalar, belli faaliyetler yürütülüyor. Asıl bu olaylar bittikten sonra, Suriye’de istikrarlı bir yönetim oluştuktan sonra, Suriye’de de yeniden bir imar faaliyeti başlayacak. Bu imar sürecinden de özellikle Türkiye ve bu bölgelerin çok olumlu etkileneceğini düşünüyorum. İster istemez buradaki iş gücümüz, firmalarımız bu imar sürecine dahil olacaklardır. Uzun süreli bir şekilde bu bölgelerimiz için aktivite kaynağı olacaktır.’’

Ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynak

Bakan Yılmaz, kalkınma ajansları genel sekreterleri toplantısındaki konuşmasında da, Türkiye genelinde kurulan 26 kalkınma ajansını birbirinden kopuk yapılar gibi düşünmediklerini, bir taraftan her ajansın kendi bölgesiyle ilgili çalışmalar, strateji ve planlar yürüttüğünü, bir taraftan da her birinin Türkiye’nin değişik bir bölgesinde çalışan ve belli bir ağın parçası kurumlar olduğunu ifade etti. Ajansların birbirleriyle etkileşim içinde olduğunu vurgulayan Yılmaz, ‘’Bazı konularda birbirine komşu iki ajansın birlikte çalışma yapması gerekebiliyor. Bazen bütün ajansların ortaklaşa yapması gereken konular, ele alması gereken konular, meseleler olabiliyor. Bir ajansımızın çok iyi yaptığı ve diğer ajansımızın örnek alabileceği iyi uygulamalar söz konusu olabiliyor veya yapılan bir hatadan bütün ajanslarımızın dersler çıkarması söz konusu olabiliyor’’ diye konuştu. Kalkınma Bakanlığı olarak kendilerini ajansların kurduğu bu ağın idaresinden sorumlu gördüklerini bildiren Yılmaz, ‘’Bir taraftan sanal bazlı ortamlarda haberleşme sistemleri oluşturuyoruz. Ajanslarımızın birbirleriyle iletişim kurmalarını kolaylaştırıyoruz. Diğer taraftan genel sekreterlerimizle zaman zaman bir araya gelerek kim ne yapıyor- Bunu herkesin bilmesini, fikir sahibi olmasını istiyoruz. Tecrübelerini birbirleriyle paylaşmalarını istiyoruz, birbirlerinden öğrenmelerini arzu ediyoruz’’ dedi. Kalkınma ajanslarının genelde mali destek programlarıyla ön plana çıktıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: “Ajanlarımızın esas misyonu, içinde bulundukları bölgeyi çok detaylı bir şekilde analiz etmeleri,

bilgi birikimini toparlamaları, çoğaltmaları ve bu bilgi zemininde de içinde bulundukları bölgede bütün aktörlerle birlikte o yörenin ufkunu çizmeleri, o yöreye özel stratejiler geliştirmeleridir. Bu amaçla 2012 yılını analiz yılı olarak ilan etmiştik ajanslarımız için. Daha fazla analiz, daha fazla çalışma, daha fazla bilgi üretimi... Ajanslardan beklediğimiz en önemli hususlardan bir tanesi bu. Diğer taraftan tabi ajanslarımızın diğer bir misyonu içinde bulundukları bölgeyi yatırımcılara tanıtmak ve daha fazla yatırımcıyı bölgeye çekmek. Küresel sermaye dahil olmak üzere.’’ Ulusal düzeyde 10. planı hazırladıklarını hatırlatan Bakan Yılmaz, bugüne kadar ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynak aktardıklarını, 500 milyon liralık yerel kaynakla birlikte ajanslara aktarılan kaynağın 1,7 milyar lirayı bulduğunu bildirdi. Ajanslar kanalıyla 607 projeye destek sağladıklarını, bin 593 projenin ajanslardan teknik destek aldığını dile getiren Yılmaz, yeni destek mekanizmaları da geliştirmeye gayret ettiklerini, girişim sermayesi ve faiz desteği gibi daha fazla işletmeye bir takım destekler sunma yönünde çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. Ajansların yerelde kapasite gelişimine sundukları desteğin çok önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ajanslarımız sayesinde binlerce on binlerce insanımız bugün proje, planlama ve strateji geliştirme konusunda kapasite geliştiriyor, fikir sahibi oluyor, proje geliştiriyor. Bu bütün Anadolu’da adeta bir seferberlik şeklinde yürüyen bir çalışma. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda gerek ajanslarımızda çalışan personelimiz ve onların kapasiteleri, bilgi birikimleri gerekse ajanstan faydalanma doğrultusunda faaliyet gösteren kurumların kapasiteleri çok daha ileri noktalara gelecektir.’’


Faaliyetlerimiz

İşsizlikle etkin mücadele edilmeli

Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, istihdamın ilimizin en önemli sorunlarından biri olduğuna değindi.

Y

önetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de üyesi olduğu “Adana İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu” 2012 Yılı 4. Olağan Toplantısını Adana Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Toplantının açılışında konuşan Kurul Başkanı ve Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, kurulun daha fonksiyonel olarak çalıştırılması gerektiğini belirterek, “Kuruldan daha iyi yararlanabilirsek istihdam ve işsizlikle mücadele konusunda daha güzel sonuçlar alınabilecek” dedi. Özellikle emek arzı ve talebinin buluşturulmasında kurula önemli görevli düştüğünü vurgulayan Vali Coş, kurul üyelerinin yılda sadece 4 kez değil her zaman sıkı işbirliği içerisinde bulunmasının yararlı olacağını ifade etti. Coş, işsizlerin iş aradığını, her an çalışmaya hazır olduğunu, işverenlerin ise aradığı işçiyi bulamadığını ifade ettiğine dikkat çekerek, karşılıklı yetersizliğin ortadan kaldırılması ve işsizlere nitelik kazandırılması gerektiğini kaydetti. Toplantıya katılan Odamız Avrupa Birliği Şefi ve Adana İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Yürütme Kurulu Üyesi Av. Barış Gökhan Topal, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Yürütme Kurulu ve Denetleme Kurulları adına söz alarak, 2012 yılı 3. çeyrekte

yapılan çalışmaları üzerine bir sunum yaptı. Topal sunumunda bir önceki kurul kararları ve karar gereği ilgili kurumlarca yapılan çalışmalara değindikten sonra, ilimizde istihdama dönük çalışmalar hakkında bilgi verdi. Topal, ilimizde işgücü becerisi edindirme kursları kapsamında toplam 750 kursun açıldığını ve bu kurslara 5470 işsizin katılarak eğitim aldığını ve istihdam piyasasına arz edildiğini bildirdi. Yine TOBB tarafından yürütülmekte olan UMEM projesi kapsamında 16 farklı sektörde 155 kursiyere istihdam garantili kurs verildiğini aktardı. Anılan çalışmaların denetlenmesi hakkında da bilgi veren Topal, kurslara 353 denetim yapılarak eğitimlerin istenen kalitede ve programa uygun yapılmasının sağlandığını ve herhangi bir eksiklik raporlanmadığını belirtti. Toplantıda söz alan kurul üyesi ve Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök tarafından kurul üyelerine “Adana Sanayisi ve Ekonomisindeki Gelişmeler” konulu bir sunum gerçekleştirildi. Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ise istihdamın ilimizin en önemli sorunlarından biri olduğuna değinerek, “Bugün her ne kadar işsizlik oranlarımız

düşmüş gibi görünse de ilimizde işsizlik sorunu halen ciddi bir sorundur. Biz işveren kesimi olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya gayret ediyoruz. Adana’nın sorunu bizim sorunumuzdur, bunu çözmek için projeler üretiyoruz. Nitekim Kurula sunduğumuz bir raporda; kamu istihdamının daralmasından eğitim sorunlarına, tarım sektörünün küçülmesinden, göç ve etkilerine kadar konuyu tüm boyutlarıyla ele alan, sorunun tespiti ve çözüm önerilerini içeren 10 ana başlıktan bahsetmiştik. Bugün biz bu rapor doğrultusunda kurum olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Ancak istihdam meselesi çok fazla nedene bağlı bir konu olması nedeniyle uzun vadeli bir çözüm için topyekün ve bir strateji etrafında çalışmayı gerektiriyor. İstihdam Kurulları bu gayeyi en iyi şekilde yerine getirmemizin aracıdır” dedi. İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısına, Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Türkiye İş Kurumu Adana İl Müdürü Haşim Meydan, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, Adana Esnaf Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık ve diğer kurum temsilcileri katıldı.

21


Haber

Acar: Adana, yatırımcılar için

önemli avantajlara sahip

22

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, Adana’da verdiği konferansta Sosyal Güvenlik Reformu ile 30 gün prim ödeyen her Türk vatandaşanın sağlık imkanlarından yararlanabilecekleri bir sistem oluşturulduğunu söyledi.

S

osyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, kısa adı AOSB olan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinin konuğu olarak katıldığı toplantıda, “Sosyal Güvenlik Reformu’nun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları” konulu konferans verdi.

Odamızın yanı sıra Adana Sanayi Odası ve Adana Ticaret Borsası tarafından da desteklenen toplantıda konuşan Fatih Acar, teşvik mevzuatı konusunda yeni düzenlemelerin sanayici ve işadamlarına çok önemli açılımlar getirdiğini belirterek, bu düzenlemelerden sanayici ve işadamlarının istenilen düzeyde yararlanamadığını veya haberi olmadığını ifade etti. Bu düzenlemeleri iş adamı ve sanayicilere anlatmak için 14 ilde toplantılar yapılacağını kaydeden Acar, bu toplantıların ilkinin Adana’da gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

SGK iyiye giderse Türkiye iyiye gidecektir

Acar, SGK’nın merkezi yönetim bütçesinin yüzde 40’ından fazlasını temsil eden bir kurum olduğunu söyleyerek, “Kurum Türkiye’nin gözbebeği bir kurumdur. Bu Kurum eğer iyiye giderse Türkiye iyiye gidecektir. Ama bu kurumda önümüzdeki süreçte sıkıntılar yaşayabileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu. 2008 yılında gerçekleşen Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte Türkiye tarihinin en önemli reformlarından birisinin gerçekleştiğini hatırlatan Acar, reform hakkında sanayici ve işadamlarına bilgi verdi. Sosyal güvenlik reformu ile birlikte ‘Herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, herkes eşittir’ anlayışı çerçevesinde 30 gün prim ödeyen her Türk vatandaşının sağlık imkânlarından yarar-

lanabildiğini vurgulayan Acar, tek bir emeklilik sigorta sisteminin devreye girdiğini belirtti. Başkan Acar, reform sonrasında dünyanın gelişmiş ülkelerinden daha kapsamlı bir genel sağlık sigortası sistemine sahip olduğumuzu söyleyerek, sistemin Türkiye’deki 74 milyonu kapsadığını açıkladı. Genel sağlık sigortası ile geliri olmayanın primini devletin ödediğini kaydeden Acar, geliri olanın da geliri oranında prim ödeyerek sistemden yararlandığını ifade etti.

2046’da 65 Yaşında Emekli Olunacak

Sosyal Güvenlik Reformunda bulunan yaş, prim ödeme gün sayısı, aylık bağlama oranı ve güncelleme kat sayısı parametreleri ile uzun vadede sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin temelinin atıldığını kaydeden Acar, “Yani 38 yaşında emeklilik, 43 yaşında emeklilik artık yok” diye konuştu. Acar, Avrupa’da emeklilik yaş ortalamasının 65 olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de ise emeklilik yaşının 2036’dan itibaren kademeli olarak 65’e doğru gideceğini, 2046’da da 65 yaşında emekli olunacağını söyledi. Hollanda ve Fransa’da bugünlerde emeklilik yaşının 67’ye çıkarılmasının tartışıldığı bilgisini veren Acar, Avrupa’da 83’lerde olan ortalama yaşam süresinin Türkiye’de 71’lerde olması nedeniyle 65 yaşında emekliliğe Türkiye’de 2046’da geçileceğini belirtti.


Haber Konuşmasında aylık bağlama oranlarına da değinen Acar, Türkiye’de 2,6 olan bu oranın 2’ye düşürüldüğünü belirtti. Başkan Acar, Sosyal Güvenlik Reformunun yapılmadığı takdirde sosyal güvenlik açığının artarak devam edeceğini söyleyerek, “Bu reformla birlikte artık gayri safi milli hâsıla içerisinde sosyal güvenlik açıklarının her geçen yıl azalarak devam edeceği bir sürece girmiş olduk” diye konuştu. Reform sonrasında kişilerin ne kadar prim ödüyorsa o kadar emekli aylığı alacakları bir sistemin hayata geçirildiğini vurgulayan Acar, geçmişin yanlış uygulamalarının reformla birlikte ortadan kaldırıldığını ifade etti. Sosyal güvenlik alanındaki reform sonrasındaki mevcut durumdan bahseden Başkan Acar, ortaya konulan çalışma ve hayata geçirilen projelerin doğal bir sonucuolarak SGK’nın hizmetlerinden memnuniyet oranının hizmet alanlar için yüzde 71, paydaşlar için ise yüzde 74,7’ye ulaştığını ifade etti.

Acar: Türkiye’de 18 milyon 514 bin 947 sigortalı var

SGK’nın toplam gelirinin 2011 yılında 2007 yılına göre nominal olarak yüzde 118.87’lik artış gösterirken, toplam giderin de yüzde 71.78 oranında arttığını kaydeden Acar, bunun yanında Türkiye’deki çalışma çağındaki nüfus olan 15-64 yaş grubunun da yine aynı dönemlerde yüzde 1.8 oranında artarken, aktif sigortalı sayısının ise, 2010 yılından itibaren yüzde 7.3 seviyesine ulaştığını söyledi. Türkiye’de 2008 yılında 15 milyon 41 bin 268 sigortalı olduğunu ve bu rakamın 2012 Haziran ayı sonu itibari ile 18 milyon 514 bin 947’ye ulaştığını vurgulayan Başkan Acar, “Bu artış, çok önemli bir artıştır” diye konuştu. Hayata geçirilmiş projeler hakkında da bilgiler veren Acar, ‘Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi’ ile SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur tarafından sosyal sigortacılık alanında verilmekte olan hizmetlerin, entegre bir yapıda ve elektronik ortamda tam otomasyonla sunulacağı, bununla birlikte 2.5 yıllık zaman diliminde tüm eski yazılımların değiştirileceğini belirtti. Risk Odaklı Denetim Modeli ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Başkan Acar, “Bu model sayesinde sağlık hizmet sunucuları başta olmak üzere sosyal güvenlik açısından risk unsuru taşıyan tüm sektörlerin daha etkin ve verimli şekilde denetimleri yapılacak” dedi. Sigortalıların doktora müracaatından reçetelerin kuruma teslim edildiği sürece kadar eczane ve hastaneleri hizmet akış sürecinde ortaya çıkabilecek risklerin belirleneceğini ve denetimlerin yapılacağını söyleyen Acar, klasik denetim anlayışından vazgeçileceğinin altını çizdi. “Şu anda eczane ve hastanelerimizin kalp atışlarını takip ediyoruz” diye konuşan Acar, ne oluyor, ne bitiyor hepsinden haberdar olduklarını dile getirerek, sürdürülebilir bir sağlık sistemini kurmak zorunda olduklarını vurguladı. Kayıt dışı ile mücadeleyi önemsediklerini de söyleyen Acar, bu noktada da kayıt dışını her ay ve her yıl takip ettiklerini belirtti. SGK olarak da bu ko-

nuda gerekli önlemleri aldıklarını vurgulayan Acar, “Ortaya konulan çalışmaların bir ürünü olarak, 2008 yılından bugüne kadar bir milyon 231 bin 877 işçi kayıt altına alınırken, tescilsiz işyeri sayısı 80 bin 507, tespit edilen sahte sigortalı sayısı da 13 bin 759 olarak belirlendi” diye konuştu.1 Ocaktan itibaren e-reçete dışındaki reçeteyi ödemeyeceklerinin altını çizen Acar, “Ödemeyeceğimizi şimdiden söyleyeceğiz. Onun için doktorlarımız mutlaka şimdiden şifresini alsın, e-reçete ile reçetesini yazmaya başlasın” dedi. Başkan Acar konuşmasının sonunda Adanalıların her zamanki gibi kendisini sıcakkanlı karşılamasından duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, kentin bir yatırımcı için avantajlarına dikkati çekti. Adana’nın mevcut potansiyelinin değerlendirilerek bunun harekete geçirilmesinde sanayici ve işadamlarının tetikleyici bir misyon üstlenmesi gerektiğini savunan Acar, “Bugünden çok

daha iyi bir Adana’yı hep birlikte ortaya koyalım. İstiyorum ki daha fazla yatırımın yapıldığı, daha fazla istihdamın yaratıldığı bir il olsun Adana. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalım. Hep birlikte kentimizin dinamikleri ile bunu yapmak zorundayız” dedi. SGK Başkanı Fatih Acar‘ın konuşmasının ardından bir sunum yapan SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, Türk sosyal güvenlik sitemi içerisinde uygulanmakta olan teşvik sistemi ile ilgili konularda işverenlere bilgi vererek, 5084 sayılı Kanunla birlikte 2004 yılından itibaren uygulanmaya başlanan sigorta primlerinin şu anda dokuz ayrı Kanunda ve dokuz ayrı teşvik sistemi halinde uygulandığını dile getirdi. 5 puanlık teşvikin sonuçlarına bakıldığında 2008-2012 yılları arasında bugüne kadar 16 milyar liralık bir tutarın kamu kaynağından özel sektöre aktarıldığını ifade eden Olgaç, bu rakamın istihdamın arttırılması ve teşvik edilmesi için harcandığını kaydetti. Özürlü istihdam teşvikine bakıldığında ise, özürlü istihdam etme yükümlülüğünün 51 üzerinde işçi çalıştıran işverenlerde yüzde 3 oranında olduğunu belirten Olgaç, bugüne kadar 211 milyon liralık kamu kaynağının özürlülerin istihdamı için özel sektöre aktarıldığını söyledi. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü ise konuşmasında, SGK’nın, Türkiye’nin en önemli ve en büyük kurumlarından biri olduğuna dikkat çekerek, özellikle son zamanlarda hayata geçirilen reformlarla birlikte büyük bir değişim ve zihinsel dönüşüm yaşandığını anlattı. Bu değişim ve dönüşümün elektronik sistemin yenilenmesi ve güçlendirilmesi ile beraber sürdürülmesinin şart olduğunu dile getiren Sütçü, sosyal güvenlik alanında karşılaştıkları sorun ve sıkıntıları da dile getirdi. İstihdamın üzerindeki yüklerin azaltılması ve istihdamın arttırılması noktasında teşvik verilmesi önerisini gündeme taşıyan Sütçü, “Tüm teşviklerde şart konulan 6 aylık işsiz olma halinin 3 ay olarakdeğiştirilmesi faydalı olacak. Eğer mevcut sistemde devam edilirse, bu durum işlerimizi zorlaştırır.” dedi.

23


Haber

Şimşek: Yumuşak iniş süreci başarıyla devam ediyor Küresel finans krizinin başlangıcından bu yana 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde istikrarın hala sağlanamadığını belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomide belirsizlikler devam ederken Türkiye ekonomisinin yumuşak iniş sürecinin başarıyla devam ettiğini ifade etti.

2

24

013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı. Maliye Bakanı Şimşek, burada yaptığı sunumunda, kriz sonrası dönemde Türkiye ekonomisinin güçlü bir büyüme süreci yaşadığını belirtti. 2010-2011 yıllarında ortalama yüzde 8,8 büyüyen Türkiye ekonomisinin global büyüme liginde üst sıralarda yer aldığını aktaran Şimşek, “Ancak kriz sonrası dönemde büyümenin motoru olan iç talep yüzde 10,3 ile normalin oldukça üzerinde büyümüştür. Yurtiçi tasarruflarımızın yetersiz oluşu ve dış finansmana erişimin kolaylaşması da cari açığı çok yüksek seviyelere çıkarmıştır.” diye konuştu. Küresel finansal krizin başlangıcından bu yana yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde istikrarın hala sağlanamadığını, gelişmiş ekonomilerde zayıf büyüme ve yüksek işsizlik ortamı sürerken, Euro Bölgesi kamu borç krizinin bir güven bunalımına dönüştüğünü söyledi. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı bu sorunların küresel görünümü olumsuz yönde etkilediğini anlatan Şimşek, bu nedenle birçok ülke ve uluslararası kuruluşların büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini bildirdi. Küresel büyümenin 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 3,3 ve yüzde 3,6 olmasının tahmin edildiğini aktaran Şimşek, bu oranların kriz öncesi küresel ekonomide görülen yüzde 5-5,5’lik büyüme oranlarının oldukça altında olduğunu ifade etti. Türkiye’nin cari açık gibi önemli bir ekonomik sorunu krize dönüştürmeden yönettiğine işaret eden Şimşek şöyle konuştu: “Yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uyguladığımız doğru makroekonomik politikalara kontrol altına aldık. 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78.6

milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açık bu yılına Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilemiştir. Yılın son çeyreğinde, iç talepteki toparlanmaya bağlı olarak cari açıktaki azalma hızının bir miktar yavaşlamasını bekliyoruz. Bu çerçevede, cari açığın yıl sonunda 58.7 milyar dolar, milli gelire oran olarak da yüzde 7.3 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Cari açıktaki bu gerileme yüksek seviyelerde seyreden petrol fiyatları ile en büyük ticaret ortağımız AB’nin resesyonda olmasına rağmen gerçekleşmiştir. Bu yıl petrol fiyatları ortalama 112 dolar gibi yüksek bir seviyede seyretmiştir. Dolayısıyla Ağustos ayı itibariyle 12 aylık enerji ithalatımız 58.8 milyar dolara yükselmiştir. Nitekim enerji dışı cari açıkta daralma daha belirgin olmuştur. 2011 yılı Ekim ayında 33 milyar dolara yükselerek zirve yapan 12 aylık net enerji dışı cari açık, 2012 yılı Ağustos ayında 7.3 milyar dolarda gerilemiştir.” Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyonist baskıların da azaldığına dikkat çeken Maliye Bakanı Şimşek, “Geçen yıl sonunda yüzde 10.5’e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç talepteki zayıflama ile birlikte yüzde 7.4’e önümüzdeki yıl ise yüzde 5.3’e gerilemesini bekliyoruz. Ancak başta gıda ve petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselme eğilimi enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaktadır. Enflasyonu tek hanelere indirerek tarihi bir başarıya imza attık. Orta ve uzun vadede hedefimiz, enflasyonun düşük hanelerde gerçekleşmesidir. Çünkü fiyat istikrarı büyüme potansiyelini artıran önemli bir faktördür” dedi. 2011 yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısı hakkında bilgi veren Şimşek, bütçe giderlerinin 314,6 milyar lira, bütçe gelirlerinin 296,8 milyar lira, bütçe açığının 17.8 milyar lira, faiz dışı fazlanın ise 24,4 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Şimşek, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi yılsonu gerçekleşme tahminini ise bütçe giderlerinin 362,7 milyar lira, bütçe giderlerinin 329,2 milyar lira, bütçe açığının 33,5 milyar lira, faiz dışı fazlanın 15,5 milyar lira olarak beklediklerini ifade etti.

Maliye Bakanı Şimşek, bu gelişmelere paralel olarak, 2012 yılında ekonominin yüzde 3,2 oranında büyümesini öngörüldüğünü bildirdi. Büyüme oran geçen yıl Orta Vadeli Programda (OVP) öngörülen yüzde 4’ün 0,8 puan altında olduğuna işaret eden Şimşek, yaşanan küresel yavaşlama dikkate alındığında bu farkın büyük bir sapma olmadığını ifade etti. Türkiye’nin, cari açık gibi önemli bir ekonomik sorunu krize dönüştürmeden yönettiğini dile getiren Bakan Şimşek, yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uygulanan doğru makro ekonomik politikalarla kontrol altına aldıklarını kaydetti. Bakan Şimşek, 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78,6 milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açığın bu yılın Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilediğini bildirdi. Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyonist baskıların da azaldığını belirten Şimşek, geçen yıl sonunda yüzde 10,5’e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç talepteki zayıflamayla birlikte yüzde 7,4’e, önümüzdeki yıl ise yüzde 5,3’e gerilemesini beklediklerini bildirdi. Şimşek, 2013 yılı bütçesinin mali disiplini ve makroekonomik istikrarı korumayı amaçlayan, büyümeyi ve istihdamı destekleyen, toplumsal refahı gözeten, ekonominin verimliliğini ve üretken yapısını destekleyen, yatırımları teşvik eden, altyapıya öncelik veren, sağlık, eğitim ve sosyal nitelikli harcamalara ağırlık veren, toplumun yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan bir bütçe olduğunu söyledi. Maliye Bakanı Şimşek, bütçede, personel giderlerine 97,2 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet primi giderlerine 26.8 milyar lira, mal ve hizmet alımı giderlerine 33,4 milyar lira, faiz giderlerine 53 milyar lira,cari transferlere 151,3 milyar lira, sermaye giderlerine 33,5 milyar lira, sermaye transferlerine 5,1 milyar lira, borç vermeye 11,1 milyar lira, yedek ödeneklere 2.5 milyar lira pay ayrıldığını söyledi.


Haber

İhracat artıyor, ithalat azalıyor Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret verilerini değerlendirdi. Çağlayan, Eylül ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 21 artışla 13 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, ithalatın ise yüzde 6.4 azalarak 19.8 milyar dolara indiği belirtti. Çağlayan, “Dış ticaret açığımız 12 aydır geriliyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bu ay yüzde 65,6 oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranındaki yükselişin ve dış ticaret açığımızdaki gerilemenin ana sebebi ihracat artışıdır. Geçen yıl Eylül ayında bu oran yüzde 50,7 idi” ifadelerini kullandı.

E

konomi Bakanı Zafer Çağlayan, Eylül ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 21 artışla 13 milyar dolara ulaştığını, ithalatın yüzde 6.4 azalarak 19.8 milyar dolara indiği belirtti. Çağlayan, ihracat artışının birkaç malın ihracatındaki artıştan kaynaklanmadığını kaydederek, “Hem pazar çeşitlendirilmesi hem de ürün çeşitlendirilmesi bu ihracat artışını sağlamıştır. İhracatta pazar ve ürün çeşitlendirmesi mayası tuttu. İlk dokuz ayda 64 fasılda, yani ürün gruplarının üçte ikisinde ihracat artışımız var” dedi.

E

olacak.

Ocak-Eylül döneminde 129 ülkeye ya da bölgeye ihracatta artış görüldüğünü ifade eden Çağlayan, “Bu hem bizim Bakanlık olarak çeşitlendirme stratejimizin, hem de dinamik girişimcilerimizin çalışmalarının açık bir sonucu. Şükürler olsun AB pazarındaki kayıplarımızın daha fazlasını diğer pazarlardan telafi ediyoruz. 2011 yılında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 43.3 iken, 2012 yılının 9 ayında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 38.3’e gerilemiştir. 9 ayda AB ülkelerine ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.9 azalırken, aynı dönemde Afrika ülkelerine ihracatımız yüzde 33, Asya ülkelerine yüzde 46, Amerika ülkelerine yüzde 22 oranında artış gerçekleşmiştir” değerlendirmesinde bulundu. İhracat artışının birkaç malın ihracatındaki artıştan kaynaklanmadığını kaydeden Çağlayan, “Hem pazar çeşitlendirilmesi hem de ürün çeşitlendirilmesi bu ihracat artışını sağlamıştır. İhracatta pazar ve ürün

çeşitlendirmesi mayası tuttu. Öyle olsa ayakları yere basmayan bir artış olurdu. İlk 9 ayda 64 fasılda, yani ürün gruplarının üçte ikisinde ihracat artışımız var. Yani bir taraftan pazarlarımızı çeşitlendirirken, bir taraftan da yeni ürünlerdeki satışlarımız artıyor. Bundan sonra ise katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve ihracatına yönelmemiz gerekiyor” dedi. Çağlayan Türkiye’nin geleceğinin sanayide ve üretimde olduğunu anlatarak, sanayi kapasitesini ve üretimini özellikle katma değeri yüksek ürünlerde ve ithalat bağımlılığı yüksek ürünlerde artırmanın önemine değindi. Çağlayan, “Yılın 9 ayı yani 3 çeyreğine ait dış ticaret verileri tamamlanmış oldu. 9 aylık ihracatımız yüzde 13,7 artışla 113 milyar dolara ulaştı. Bu çok ciddi bir oran. Almanya ve Brezilya’nın bu dönemdeki ihracatında yüzde 4’ün üzerinde gerileme var. ABD’nin ihracatı yüzde 5, Çin’in ihracatında yüzde 7 civarında artış var. Türkiye 2012 yılı sona erdiğinde ihracatını en çok artıran ülkelerden biri olacak. İlk iki çeyrekte olduğu gibi üçüncü çeyrekte de ihracatımız göz dolduran performansını sürdürdü. GSYİH verileri açıklandığında büyümenin yine net ihracat yoluyla olduğunu göreceğiz” dedi. Bakan Çağlayan, son 12 aylık İhracatın 148.5 milyar dolar, ithalatın 235.6 milyar dolar olduğunu hatırlattı. 9 aylık ihracatımızın toplamı 113 milyar dolar, aylık bazda ortalama 12.55 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini açıkladı.

Yeniden değerleme oranları açıklandı

kim ayı enflasyon verileri çerçevesinde vergilerin artışında kullanılacak yeniden değerleme oranı 2013 yılında yüzde 7.8

Vergi Usulü Kanunu’na göre, TÜİK tarafından açıklanan Ekim ayı Üretici Fiyatları Endeksi’nin (ÜFE) 12 aylık ortalamaları dikkate alınarak belirlenen yeniden değerleme oranında, çeşitli vergiler, harçlar ve cezalar ile geçici vergi dönemleri itibariyle yapılacak değerlemeler esas alınıyor. Yeniden değerleme oranı doğrultusunda, çevre temizlik vergisi dışında kalan taşıt vergileri, harçlar, damga vergisi, cezalar ve değerli kağıtlar ile defter tutma hadleri yüzde 7.8 artırılacak. Bu durumda araçlar için uygulanan motorlu taşıtlar vergisinden, emlak vergisine tabi değerlere ve pasaportlara kadar birçok mal ve hizmette, belirlenen oranda vergi artışı olacak. Çevre temizlik vergisi ise yeniden değerleme oranının yarısı kadar ve yüzde 3.9 artırılacak. Yüzde 7.8’lik artış sonrası yeni yıldan itibaren 1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 480,70 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, 518,2 liraya çıka-

cak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 768,5 liradan 828.4 liraya yükselecek. Yeniden değerleme oranı çerçevesinde en düşük trafik cezası 62 TL, en yüksek trafik cezası 18 bin 589 TL olacak. Kırmızı ışıkta geçenler 166 TL, hız sınırını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar 166 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar 343 TL ödeyecek. Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalananlar 700 TL, ikinci kez yakalananlar 877 TL, üçüncü kez yakalananlar bin 407 TL ceza ödeyecek. Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 112,79 liradan 121,5 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 300 lira olacak. 2013 yılında, 6 aya kadar olan pasaportlar 83,2 TL, 1 yıla kadar olan pasaportlar 121,6 TL, 2 yıl için olan pasaportlar 198,4 TL, 3 yıl için olan pasaportlar 281,57 TL, 3 yıldan fazla süreli olan pasaportlar için 396,7 TL. harç fiyatları uygulanacak. B sınıfı sürücü belgesini yeni yıldan sonra alacaklar yeniden değerlendirme oranı çerçevesinde 21 TL daha fazla ödeyecek. Böylece B sınıfı sürücü belgesi 299,6 TL’ye A sınıfı sürücü belgesi 99,2 TL’ye, F ve H sınıfı sürücü belgesi 99,2 TL’ye, uluslararası sürücü belgesi 199,4 TL’ye, diğer sürücü belgesi 499 TL’ye yükselecek.

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde en düşük trafik cezası 62 TL, en yüksek trafik cezası 18 bin 589 TL olacak. Kırmızı ışıkta geçenler 166 TL, hız sınırını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar 166 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar 343 TL ödeyecek. Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalananlar 700 TL, ikinci kez yakalananlar 877 TL, üçüncü kez yakalananlar bin 407 TL ceza ödeyecek. Taşıtların yaşları ile ödenecek yıllık vergi tutarı da yeniden değerleme oranı çerçevesinde şöyle olacak: “1300 cm3 ve aşağısı 517 TL, 1301 - 1600 cm3’e kadar 827 TL, 1601 - 1800 cm3’e kadar bin 457 TL.” Yeniden değerleme oranı çerçevesinde başvuru harçları, “Sulh mahkemelerinde icra tetkik mercilerinde 10,1 TL, Asliye mahkemelerinde idare mahkemelerinde 21,8 TL. olarak uygulanacak. Damga vergisi 9,4 TL, diğer veriler 20,2 TL olacak. Söz konusu oran 2012’de yüzde 10.26, 2011’de yüzde 7.7, 2010’da yüzde 2.2, 2009’da yüzde 12, 2008’de yüzde 7.2, 2007’de yüzde 7.8, 2006’da yüzde 8.16, 2005’te yüzde 11.6, 2004’te 28.5 ve 2003’te yüzde 59 olmuştu.

25


Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri

Tarım politikaları

sektörü kucaklamalı 13. Grup Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyemiz Saim İnce, sektörde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini Adana Ticaret Odası Dergisi’ne değerlendirdi. Meslek Komitesinde ne gibi sorunlar ele alıyorsunuz? Daha önce bahsettiğim gibi ismi her ne kadar zirai ilaç tacirleri, zirai gübreciler ve zirai uçakçılar olsa da biz tarımın tüm kesimleri ile ilgili tüm sorunları komitelerimizle paylaşmaktayız.

26

Bu sorunlara karşı nasıl çözüm yolları üretiyorsunuz? Türkiye tarımını sizde gözlemliyorsunuzdur. Özellikle Adana deyince en önemli sektör tarımdır diye düşünüyorum. Adana hem tarımsal ürünler açısından önemli hem de Adana sanayisinin tarıma dayalı olması bunun açık bir göstergesi. Organize Sanayi Bölgesi’ne giderseniz oradaki işletmelerin yüzde seksene yakını tarıma dayalı sanayidir. Bundan dolayıdır ki tarımın Adana’da çok büyük önemi ve önceliği vardır.

M

eslek Komitesinin çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? Adana Ticaret Odası’nın 27 bini aşkın üyesi var. Burada Adana’da ticaret yapan tüm esnaflar temsil edilmekte. Bizim meslek komitemiz de zirai ilaç tacirleri, zirai uçakçılar ve zirai gübre pazarlamacılarını kapsa-

makta. Bu kesimlerin sorunları, sıkıntıları, yapması gereken bir takım prosedürlerle ilgili odalar ve borsalar birliği izninde çözüm önerisi üretmekteyiz. Üyelerimizin daha iyi ticaret yapması, daha kazançlı ticaret yapması konusunda ülkeden ve onlardan yana doğru işler yapmak arzusundayız.

Sektörde karşılaştığınız önemli sorunlar neler, bu sorunların çözümü için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Kendi sektörümüzle ilgili bölgesel bazda düşünürken hem de Adana kenti olarak düşünüyoruz. Bizim sorunlarımız aynı zamanda tüm Türkiye’nin sorunlarını kapsıyor diye düşünüyorum. Tarıma gelince, en önemli sorunumuz ülkemizin özellikle geçmiş hükümetleri de kapsayan dönemlerden itibaren bir tarım politikasının olmayışı. Adana’da şu anda tarım üreticisi dar boğaz içerisinde. Ürettikleri hiç bir mahsulü değerince pazar-


Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri

layamamakta. Bunun sebebi de girdi maliyetlerinin çok artmış olması. Kabaca şöyle örnek verebilirim, son 10 yıldır enflasyon genelde tek haneli rakamlarda, buna rağmen tarım girdilerine bakıldığında 2002’den 2012’ye kadar geçen süre zarfında düşünürsek 10 yıllık bu süreçte en az dört, beş kat artmıştır. Yani yüzde dört yüz, yüzde beş yüz gibi bir orana tekabül ediyor. Fakat üreticinin ürettiği mamul bir buçuk, en fazla iki buçuk kat artmıştır. Bu da üreticinin fakirleşmesi, para kazanamaması demektir. Dört, beş kat sizin girdi maliyetiniz artıyor, ürününüz 10 yıl sonra en fazla iki buçuk kat artıyor, bu bir geriye gidiş demektir. Üretici şaşkın halde, tarım arazisine ne ekeceğini düşünüyor. Bir de Adana çok önemli bir tarım bölgesi. Türkiye’de kışın etrafı dolaşırsanız karsız tek bölge Çukurova’dır. Tarım, aynı zamanda dünyada da çok önem arz eden bir sektör. Biz Adana’da tarlamızda katma değeri yüksek ürün üreteceğimiz yerde üreticiler, “en az girdi maliyeti ile ne üretiriz?” onun hesabındalar, bu çok yanlış bir düşünce. Bizim katma değeri yüksek, katma değeri derken Adana’nın pamuk, narenciye gibi geçmişine özgü kendi değerleri var. Bu üretim deseninden Adana çiftçisi vazgeçmekte, girdisi düşük

olan düşük maliyette ürünleri üretmeye yönelmekte bu da çok doğru bir uygulama değil. Aynı zamanda yine sektörümüzle ilgili sorunlardan şu anda yürütülen dış politikamızı çok doğru bulmuyorum. Bu yıl sezon başında, nisan-mayıs gibi patates ve soğan üreticileri ürettikleri ürünlerin hasadını yapamamışlardır. Bunda ki neden üretim maliyetlerinin yüksekliği ve alıcı bulamamalarından kaynaklanıyor. Yani işi getiriyorsunuz soğan ve patatesi hasat ettiriyorsunuz. Atıyorum 30 kuruşa mâl ediyorsunuz işçisi dâhil, ürünü pazara çıkartıyorsunuz yine 30 kuruşa satıyorsunuz, dolayısı ile bunun satmanın bir anlamı yok, tarlada bırakıyorsunuz. Pamuk çok kötü, yıllar öncesinin fiyatında devam ediyor. Üreticinin en büyük sorunu gübre ve mazot fiyatlarındaki artışlar. Üreticinin şöyle bir isteği var; gübreden ziyade mazotta nasıl denizcilik sektörü ÖTV’den muaf mazot kullanıyorsa, tarım üreticisi de ÖTV’den muaf mazot kullanmak istiyor. Şöyle, yine dış siyaset yani çok doğru bulmuyoruz derken şunu söylemeye çalışıyorum. Avrupa’da Euro bölgesinde şu anda süren bir sıkıntı var bildiğiniz gibi. Bizim ihraç kapımız genelde Suriye kapısı ile, 10-12 ülkeyi kapsayan Ortadoğu kesimi, ürünlerimizi genelde oraya satıyoruz.

Bu savaştan dolayı yönetemediğimiz içine boş yere girdiğimiz Suriye savaşından dolayı, özellikle Adana çiftçisi çok mağdur. Bu nedenle, acilen komşularımızla daha önce Dış İşleri Bakanımızı’n söylediği gibi “sıfır sorun” çözümüne gitmemiz gerekiyor. Bir de dünyada az önce patates, soğan örneğini verdiğim gibi bir açlık sorunu var. Milyonlarca insan Afrika’da, uzak doğuda ve benzeri yerlerde açlıktan dolayı ölümle pençeleşiyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi bir ülkede de obezite ile mücadele ediliyor. Burada bir tezatlık var. Oradaki halkın yüzde ellisi obez durumda ve obezite ile mücadele eden bir kurum kurmuş hükümet. Dolayısı ile dünyada gıda eksikliği yok, sadece eşit paylaşım sorunu var. Bir de yine olumsuz bir tablo, Türkiye eskiden tarımda kendi kendine yeten ilk 7 ülkeden biri falan derdik. Şu anda bırakın yetmeyi a dan z ye her şeyi yurt dışından almaya çalışıyoruz. Ne için yurt dışından? Daha uygun fiyatla getiriyormuşuz. Her zaman olay o değil görüyorsunuz İspanya’da, İtalya’da şurada, burada bir takım sıkıntılar oluyor. Böyle durumlarda 75 milyon insanı nasıl doyuracaksınız. Kendi üretimimizi ne olursa olsun devlet politikası yapacaksınız. Üretmek zorundasınız, üretmeden hiç bir şey olmaz. Maliyeti ne olursa olsun üretmek zorundayız. Günümüzde Adana’nın tarım sektöründeki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Hem tarım sektörü açısından hem de diğer tüm sektörler açısından Adana dibe vurmuş durumda. Ne için dibe vurmuş durumda? Adana gibi bir yer eskiden doğudan, güney doğudan göç alan bir şehir. Göç ne için alınır? Burada hizmet varsa, geçim kapısı varsa, yaşam standardı yüksekse, siz göç çekersiniz ama şu anda biz göç veren bir il durumundayız. İşsizlikte Şırnak’la birincilik için yarışıyoruz. En önemlisi de yaşanılır şehir sıralamasında en son 50. sıradaydık. Bu Adana’nın büyük ayıbıdır diye düşünüyorum. Adana’nın eski halini biliyorsunuz; pamuk ağalarını, eski Adana sanayisini bunların hepsi kapandı tüm sanayiler, işletmeler kapandı.

27


Faaliyetlerimiz

28

Tekerlekli sandalyelerle engellileri sevindiriyoruz O

damız tarafından yürütülen “Mavi Kapak Kampanyası” kapsamında tekerlekli sandalye dağıtımımız sürüyor.

Odamız Meclis Salonunda gerçekleşen törende konuşan Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Odalar, Borsalar ve benzeri faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vermesi gerektiğini belirterek, “Adana Ticaret Odası olarak bu sorumluluğu, hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalarla en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Bugün verdiğimiz tekerlekli sandalyeler de bunun en güzel örneğidir” diye konuştu. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Mavi Kapak Projesi kapsamında 45 adet tekerlekli sandalye dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu kampanyamıza destek olmak amacıyla kapak biriktiren tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Çünkü atıl durumdaki kapaklar, tekerlekli sandalyesi olmadığı için hayata küsme noktasına gelen engelli vatandaşlarımıza önemli bir destek niteliğindedir. Bugün de yine bir engelli vatandaşımızı hep birlikte sevindirmiş olmanın mutluluğunu ve huzurunu yaşıyoruz” dedi.


Bütün mesele, iyi ve büyük görünmek değil! Gerçekten iyi ve büyük olmaktır. Beethoven

9 SERİSİ

75”

Samsung’un En Büyük LED Televizyonu. Kırmızı Altın Renginde.


Haber

Amaç;

aradaki engelleri kaldırmak ...

30

Koç Holding tarafından 2006 yılından bu yana her yıl farklı bir temanın işlendiği, “Ülkem İçin Kampanyası” bu kez engelli vatandaşlarımızın daha uygun ortamda yaşayabilmeleri hedefine yöneldi.

2

006 yılında ‘Ülkem İçin Projesi’ni başlatan Koç Holding’in, 2012–2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Kampanyası”nın Adana bölümü, Cafer Recai Gizer İlköğretim Okulu’nda gerçekleşti. Seyhan Kaymakamı Ahmet Çınar’ın da katıldığı etkinlikte konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız ve Ülkem İçin Projesi’nin Adana Elçisi olan Ali Gizer, Koç Holding’in ‘Ülkem İçin Projesi’ kapsamında 81 ildeki Koç bayileri olarak, bulundukları kentin sorunlarını tespit

edip, çözümüne yönelik adımlar attıklarına işaret etti. Gizer, “Böylece ülkenin meselelerine karşı sahiplenici bir yol izlerken, sosyal kalkınmaya da destek veriyoruz” dedi. Ülkem İçin Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl “Ülkem İçin Kan Veriyorum” kampanyası ile tüm Koç Topluluğu bayileri ve çalışanları olarak Türk Kızılayı’na düzenli kan bağışçısı kazandırdıklarını ifade eden Ali Gizer, 83 bin ünite kan bağışı ile Türk Kızılayı’na, bir kurumca gerçekleştirilen en büyük kan bağışı rakamını ve en yaygın düzenli kan bağışçısı kazanım kampanyasına imza atmış olduk” diye konuştu.


Haber

Bu yıl ise, ülkemizin bir başka önemli problemine, son derece hayati bir konu olan engellilerin günlük yaşam odaklanmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Ali Gizer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan verilere göre ülke nüfusunun yüzde 12,29’u engellidir. Bu oran, son nüfus sayımına göre yaklaşık 8,5 milyon kişiye karşılık gelmektedir. Günlük yaşantımızda, cadde ve sokaklarda çok sayıda engelli kişi ile karşılaşmamamızın nedeni, engelli kişilerin mevcut olmaması değil, bu kişilerin dış mekânlardan yardım almadan faydalanabilmelerinin çoğu durumda olanaksız olmasıdır. Fiziki kısıtlamalar nedeniyle de eğitim ve çalışma hayatına katılımları oldukça güçleşmektedir. Ülkemizde kamuoyunun engelli bireylere ilişkin tutumunun da genellikle olumsuz olduğu gözlenmektedir. Buradan hareketle, Ülkem İçin Projesi 2012 - 2013 uygulamasında AYDER ile işbirliği ile “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” diyerek yolumuza devam ediyoruz. Çünkü “Ülkem varsa ben de varım” diyerek çıktığımız yolda Koç bayileri olarak katkı sağlayabileceğimiz her konuda üzerimize düşeni yapmayı bir sosyal sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Koç Topluluğu bayileri olarak bizler, bugün burada alacağımız “Engelliliğe Doğru Yaklaşım” eğitimini tüm illerimizde yaymak üzere çalışacağız. Bir yandan da Koç Topluluğu şirketlerinin çalışanları da aynı eğitimi almaya başladılar. Böylece bu konuda doğru bir yaklaşım ve toplumsal bilincin yayılmasını hedefliyoruz. Ayrıca Koç Topluluğu olarak bu konuyu bütünsel bir bakış açısıyla ele alıyor ve faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda işyerlerimizin fiziki şartlarını iyileştirerek engelliler için erişilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz ve dileğimiz, son derece önemli olan bu konuda desteğin bizimle sınırlı kalmaması, bu bilincin ülkemiz geneline yayılmasıdır.”

“Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Kampanyası” kapsamında ‘Engellilere doğru yaklaşım’ temalı sunum yapan, psikolog Ceren Kurtay, günlük yaşamdaki engellerin kaldırılabilmesine yönelik ayrıntılı bilgilerin yer aldığı uygulamalı eğitim verdi.

31


Faaliyetlerimiz

Ziraat Bankası,

vizyonunu genişletiyor 32

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek yenilenen vizyonları hakkında bilgiler verdi.

Z

iraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, bankanın büyük değişim içerisinde olduğunu belirterek, “Topraktan rafa kadar yaşamın her alanında üreticinin yanında olmaya özen gösteriyoruz” dedi. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, Çukurova Bölge Koordinatörü Mustafa Hamurcu, Adana 1. Bölge Yöneticisi Murat Kara, Adana 2. Bölge Yöneticisi Ertuğrul İspaha ile birlikte Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in yanı sıra, Başkan Yardımcılarımız Atila Menevşe, Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu üyelerimiz Tarkan Kulak, Gürsel Tanrıver’in de hazır bulunduğu görüşmede, bankanın bundan sonraki çalışma stratejisi ve üyelerimizin beklentileri ele alındı.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, sadece çiftçiyi ilgilendiren konumdan çıkarılarak daha geniş bir çerçevede hizmet üretmek için yoğun bir atılım içerisine girdiklerini belirterek, “Şu anda, Türkiye’nin dışında 16 ülkede, 74 ayrı noktada hizmet veriyoruz. Amacımız, sadece çiftçiyle anılmak yerine, üretimin her alanında üreticinin yanında olmak. Müşterilerinin ayağına giden, onların tüm finansal sorunlarının çözümünü sağlayan bir yapıya büründük. Bu başarıyı, sizler gibi hedef kitlemiz olan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu aşamada en büyük destekçimiz, siz ve sizin gibi sivil toplum kuruluşları olacaktır” dedi.

Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Ziraat Bankası’nın son zamanlarda gerçekleştirdiği atılımların sevindirici olduğuna işaret ederek, “Ziraat Bankası çiftçi ile sınırlı olarak algılanan çalışmalarını, üretimin her kesimine taşımayı başardı. Ancak en iyi hizmetin verilebilmesi, ekonomiye rantabl kredi desteği sağlanabilmesi için mutlaka üreten kesimle olan diyaloğu en üst seviyeye çıkarmak gerekiyor. Bankacılık sektörü ile reel sektörün birbirini çok iyi anlaması gerekiyor. Özellikle kredi aşamasında, bankalarla üyelerimiz arasında teminat sorunu yaşanıyor. Bu konuda daha ılımlı yaklaşım sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştular.



Haber

AB farkındalığının artırılması eğitimi

Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından, AB-Türkiye 34 ilişkilerinde bilgi ve bilincin artırılması amacıyla Adana’da düzenlenen toplantıya 22 ilin vilayet, oda ve borsa basın danışmanları katıldı.

Ü

lkemiz ile Hollanda Hükümeti arasındaki ikili işbirliği çerçevesinde, “Valiliklerdeki İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürleri ile İl Ticaret Odalarındaki Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlularının AB Konularında Farkındalıklarının Artırılması” konulu MATRA Fonu projesi kapsamındaki eğitim etkinliği 22 ilden yetkililerin katılımıyla Adana Park Royal Oteli’nde gerçekleştirildi. Katılımcıların; AB ile ilgili konularda ayrıca AB-Türkiye ilişkilerinde bilgi ve bilincinin arttırılması, AB müzakere sürecinde bilgi eksikliğinden kaynaklanan yerel medya üzerindeki olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması ile yerel medya algısının olumlu yönde geliştirilebilmesinin sağlanması hedefi

doğrultusunda iki gün süreyle eğitildikleri projenin açılışında konuşan Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanı Pınar Tanlak, AB Bakanlığı’nın 400 kişiden oluşan küçük ancak oldukça dinamik yapısıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğünü söyledi. Etkinlik kapsamında Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, “AB Hibe Programları Kapsamında Proje Destekleri ve İllerde Yürütülen AB Projeleri”, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Aytül Temel, “Medya Etiği ve Yayıncılık İlkeleri”, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın Kartları Şube Müdürü Mehmet Akseki, “Kurumun Tanıtımı ve Basın Kartı Yönetmeliği”, Gazeteci Zeynep Gürcanlı da “Medya İletişimi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. İzmir’den Şanlıurfa’ya kadar uzanan 22 ilimizden 40’ı aşkın katılımcı ile gerçekleştirilen ve Odamızı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürümüz Mehmet Aka’nın temsil ettiği eğitimin tamamlanmasının ardından sertifika töreni gerçekleştirildi. Törende katılımcılara sertifikalarını veren AB Bakanlığı Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanı Pınar Tanlak, ülkemizin şimdiye kadar gerçekleştirdiği çalışmalarda AB’ye tam üyelik yolunda önemli aşamaları geride bıraktığını belirterek, bilgilendirme çalışmalarının da katkısıyla bundan sonraki süreci hızlandırma kararlılığında olduklarını vurguladı.



Hollanda’dan İzlenimler

Bataklıktan cennete dönüşen huzurun ve dinginliğin ülkesi;

36 MEHMET AKA

B

u yazının girişi olmasına karar verdiğim, aslında sonu olması gereken şu sözcükleri Hollanda’dan ayrıldıktan hemen sonra ilk kez yurtdışına çıkan büyük oğlum söylemişti:

Ülkede aslında küçümsenmeyecek miktardaki fabrikalar ise o kadar doğa ile iç içe yapmışlar ki, bacaları olmasa onları da neredeyse çevreye verilen önemin göstergeleri arasında sayacağız neredeyse...

“Baba, sanki oralara hiç gitmedim; bir rüya gördüm ve uyandım....”

Trenle birkaç kez katettiğimiz ve tüm büyük kentlerini de gezdiğimiz Hollanda, yazımızın başlığında yer aldığı gibi huzurun ve dinginliğin yeryüzündeki ender noktalarından birisi adeta...

Hollanda’da konaklama için Amsterdam, Rotterdam gibi kalabalık ve büyük şehirler yerine, ünlü Hollandalı resssam Van Gogh’un evinin de yer aldığı, son derece şirin ve neredeyse doğaüstü güzellikleri barındıran Eindhoven’in Nuenen köyünü seçmemizin de payı vardı sanırım bu sözcüklerde... Ev sahibimizin, “Türkiye’den buraya çevreciler gelse ne yapacaklarını bilemez, hepsi işsiz güçsüz kalır” sözleri bile bu ülkede çevreye ve kaliteli yaşama verilen önemi anlatmaya yeter sanırım...

Bu ülke büyük kentleri haricinde bizim yavaşlatılmış ilçe olarak ünlenen Seferihisar’ın epeyce büyük bir kopyası gibi sessiz ve sakin. Sınırları bizim Konya il sınırları kadar olan, ancak nüfus yoğunluğunda önde gelen ülkeler arasında sayılan Hollanda’nın özelikle kırsal kesimlerinde kilometrelerce süren yürüyüşlerimizde bile ancak tek tük insan veya araca rastlamamız bu yoğunluğun büyük kentlerde toplandığına işaret ediyor.

Konut sıkıntısına alternatif kanal evlerinin başına gelenler... Başta başkent Amsterdam olmak üzere, büyük kentlerde giderek artan konut sıkıntısı ve buna paralel olarak yükselen konut fiyatları, artan nüfusun kırsal kesim yerine büyük kentlerde kümelendiğinin göstergesi... Hollanda deniz seviyesinden alçak bir ülke. Ülke topraklarının çok büyük bir kısmı deniz doldurularak kazanılmış. Dolayısıyla günümüzde özellikle Amsterdam gibi büyük kentlerde konut yapımı için arsa tahsisi veya üretimi imkanı da kalmamış. Amsterdam’da 50-60 metrekarelik konutlarının birkaç milyon Euro’lara kadar yükselmiş olmasının en önemli nedeni belli ki yeni evlerin yapımına imkan tanımayan arsa sıkıntısı.


Hollanda’dan İzlenimler

Hollanda... 37

Konut sıkıntısı dolayısıyla denizlerdeki ömürlerini tamamlayan tekneler, hatta büyük gemiler Amsterdam kanallarına getirilerek ya oldukları gibi, ya da üzerlerine resmen konutlar inşaa edilerek yüzen evlere dönüştürülmüşler. Tıpkı normal evlerde olduğu gibi hep aynı yerde demirli oldukları için bu gemilerin kapı numarası da var ve içleri de ev düzeninde. Pencerelerinde perdeleri, hatta verandaları, bahçeleri bile var... Amsterdam belediyesinin şu sıralardaki en büyük sorunu da bu yüzen evler. Belediye Meclisi kanallarda kirliliğe yol açtıkları gerekçesiyle sakinlerinden bu tekne evleri gönüllü olarak boşaltmalarını istiyor. Ancak yasalar, uzun yıllardır kanallardaki bu tekne evlerde yaşayan, böylelikle bir anlamda kazanılmış hak elde eden sakinlerin kolluk güçleri vasıtasıyla zorla tahliyesini engelliyor.

Tekne evlerde yaşayanların, belediyenin kendilerini “gönüllü” tahliyeye zorlamak için elektriklerini, sularını, gazlarını bile kesmesine karşın hayatlarından son derece memnun oldukları, belediyenin sessiz ve derinden zorlamasına kararlı bir şekilde direndikleri gözleniyor. “Teknekondu” cuların, elektriksiz, susuz ve doğalgazsız bir ortamda, artısı tüm teknolojik ve medeni imkanlardan yoksun bu teknelerdeki yaşamlarını ve dirençlerini daha uzun yıllar sürdürecekleri de anlaşılıyor... Tekne evlerinde renk renk çiçeklerin yanında, sebze-meyvelerini bile yetiştiren Hollandalılar’ın, akşamları teknelerinden dışarı uzanan mum ışığı atmosferindeki hoş görüntülerini izleyince, belediyenin kendileri için yaratmış olduğu alternatif yaşamdan memnun bile olabilirler diye geliyor insanın aklına...


Hollanda’dan İzlenimler Konu konuttan açılmışken, Amsterdam kanallarında tekne turu yaptığımız sırada rehberimizin anlatımlarından da söz etmek gerekir sanırım. Geleneksel Amsterdam Evleri ülkedeki tüm kanallar boyunca rengarenk uzanıyor. Ancak dikkat çeken mimari özellikleri, bu konutların kapı girişlerinin son derece dar olması... Bu kapılardan iki kişinin yan yana girebilmesi bile asla mümkün değil. Ülkenin oldukça soğuk bir iklime sahip olmasına karşın, konut pencerelerinin geniş olması ise bir başka mimarı özellikleri. Konutların bir diğer çarpıcı benzerliği ise evlerin çatılarından dışarı doğru uzanan çıkıntılardaki kancalar... Rehberimizin anlatımlarına göre Hollanda’da bugün büyük boyutlara ulaşan arsa sıkıntısı aslında tarihsel dönemde hep varmış ve belediyeler şehirlerde ev yapılabilecek toprak parçası çok az ve değerli olduğundan konut sıkıntısının çözümlenebilmesi için binaların taban alanlarını maksimum değerlendirmek istemişler. Bu nedenle merdiven için ayrılan alanlar giderek küçültülmüş, büyük yapanlardan ise yüksek miktarda vergi alınmaya başlanmış. “Merdiven Vergisi” o kadar yükselmiş ki, vatandaşlar yaptıkları merdiven girişlerinden eşyalarını taşıyamadıklarından, eşyalarını yukarıdaki katlarda bulunan evlerine çıkartabilmek için her evin çatısından bir kiriş uzatıp üzerine bir de kanca asmışlar.

38

Bu kancaya makara takıp büyük eşyalarını ancak böyle evlerinin pencerelerinden içeri almaya başlamışlar. Hatta büyük mobilyalarda kirişin uzunluğu yetmediği zaman taşınan eşya duvara sürtmesin diye de binayı biraz öne eğik yapmakta bulmuşlar çareyi. Bu açıdan Amsterdam evlerinin önemli bölümü, Pisa kulesi kadar olmasa bile öne doğru belirli bir eğim taşıyor...

Hollanda ve Türkler...

Hollanda, 170’i aşkın farklı milleti temsil eden nüfus yapısıyla, bünyesinde belki de dünyanın en çok kültürü barındıran ülkesi konumunda. Başlıca azınlık grupları ise Surinamlılar, Türkler, Faslılar... Hollanda’daki Türk nüfusu resmi kayıtlara göre 385 bine ulaşmış durumda. Türk nüfusunun yaklaşık 200 bini Hollanda vatandaşı konumunda. Bu ülkede kaçak olarak bulunan Türklerin de hesaba katılmasıyla Hollanda’daki Türklerin sayısının 420 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ülkede neredeyse her adım başı bir Türk dönercisi/restoranı var. Hollanda’nın irili ufaklı kentlerindeki kasap, manav, market, kuru-temizlemeci, restorant, terzi, halıcı gibi küçük esnaf ve sanatkarların önemli bölümü de Türkler’den oluşuyor. Öte yandan Anadolu’nun dört bir köşesinden ekmek parası umuduyla Amsterdam’a ve diğer Hollanda şehirlerine gelen Türkler’in çocuk ve gençler dışındaki önemli kısmı hala uyum sıkıntısı çekiyor. Gençler ve çocuklar bu ülkede ikinci, üçüncü hatta dördüncü kuşaklara ulaştıkları için çok kapalı aile ortamlarında yaşamıyorlarsa; bu ülkeyi artık ilk vatanları gibi görüyor.


Hollanda’dan İzlenimler

1960’larda büyük vaatlerle bu ülkeye davet edilen ve umutlarıyla geldikleri bu ülkede törenlerle ve çiçeklerle karşılanan Türkler; bugün kendilerini sevinçle karşılayanların çocukları ve torunları tarafından deyim yerindeyse dışlanıyorlar... Açık açık belli edilmese bile Hollandalılar’ın azımsanmayacak bir bölümünde gizli bir yabancı, özellikle de Türk düşmanlığı, hatta “İslam fobisi” yaşandığı bu ülkede görüştüğümüz Türkler tarafından sık sık dile getiriliyor. Gelişmiş sivil toplum yapısı, köklü demokrasisi, yüzyıllardır temel hak ve özgürlüklere önem vermesiyle son derece önem kazanan Hollanda’da ırkçılık politikaları yapan partilerin giderek yükselmesi, yabancılar arasında olduğu gibi, sağduyulu Hollandalılar arasında bile kaygıyla izleniyor. Bu tür yaklaşımların yanı sıra, giderek zorlaşan yaşam koşullarının etkisiyle Türkiye- Hollanda arasındaki göç de tersine dönmüş durumda. Son yıllarda Hollanda’nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde hayatın giderek zorlaşması nedeniyle 650 bin Türk’ün ülkemize geri döndüğünü gösteriyor istatistikler... Hollanda’da görüştüğümüz çevrelerin ortak görüşü ise, “Türkiye-Hollanda arasındaki ilişkilerin 400. Yılı Münasebeti” ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu ve aralarında Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de yer aldığı çok sayıda Oda ve Borsa yönetimlerin-

den işadamları ile birlikte geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen Hollanda ziyaretinin giderek yükselen ırkçı söylemlerin önüne geçmiş ve Hollanda-Türk toplumuna büyük bir moral kazandırmış olması.

Hollanda’da başta uyuşturucu olmak üzere turistlere cazip gelen tüm özgürlükler; hadi alanı büyüterek söyleyeyim; yaklaşık bir kilometre çapında bir bölgeye hapsedilmiş durumda... Uyuşturucu kullanılan cafelerin ve eşcinsellerin uğrak yeri olan mekanların, red light denilen genelevlerin, seks müzesi, sex shop gibi cinsellikle ilgili gösteri merkezlerinin tümünün içerisinde yer aldığı bu bölge, yüzlerce mobese tarafından sıkı bir şekilde izleniyor.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi için, Hollanda Kraliyet Ailesi tarafından özel olarak Lale Bahçesi de tahsis edilen ziyaretin hemen ardından Hollanda’daki ırkçı koalisyon iktidarının dağılması da Türk diplomasisinin önemli bir başarısı olarak değerlendiriliyor.

Marjinallerin en sevdiği ülke...

Hollanda birçok sebeple özgürlükler ülkesi olarak tanınıyor. Hollanda’nındünyanın en fazla turist çeken ülkelerinden birisi olmasında bu yöndeki algılar çok güçlü. Oysa, Hollanda bizim Adana’daki, “Akıllı Dokunuş” yerine uzun yıllar önce “Akıllı Polis, Akıllı Vatandaş” kavramıyla tanışmış...

Bölgede polis göremiyorsunuz ama her mobese’yi bir polis olarak kabul edebilirsiniz. “Bunca özgürlüğe” karşın söz konusu bölgede hemen hiçbir olaya rastlanmamasının nedenini de ancak mobeseleri görünce kavrıyorsunuz. Böylelikle ülkenin yerlisi ve bu ülkeye gelen tüm marjinalleri bir kilometrekarelik bölgede “özgürleştiren” Hollanda Hükümeti, “Akıllı bir dokunuşla” kamu huzurunu bozabilecek nitelikteki bu tür yerlerin tüm ülkeye yayılmasını önlemeyi başarmış. Küçük bir alanda yaratılan, “Yalancı Özgürlükler Dünyası” ile güvenlikten önemli bir tasarruf sağlanırken, toplum huzurunun da en üst seviyeye ulaşmasına gayret gösterilmiş... Aslında Hollanda yönetiminin “Akıllı Dokunuşları” sadece bunlarla da sınırlı değil. Tedavisi

Hollanda ekonomisi ve sömürgecilik...

Hollanda 14. yüzyıldan itibaren ticaret sayesinde gelişmeye ve büyümeye başladıktan sonra önemli bir denizcilik ve ticaret ülkesi olmuş, 17. yüzyıldan itibaren ise bir yandan ticaret, diğer yandan da sömürgecilik politikalarıyla giderek zenginleşmiştir. “Altın Çağ” olarak kabul edilen 17. yüzyıl başlarında Hollanda, dünyanın en varlıklı ülkelerinden biri haline gelmiş, Amsterdam’dan Baltık Denizi’ne, Kuzey Amerika’ya ve Afrika’ya düzenlenen gemi seferleri ile dünya çapında bir ticaret ağının temelleri oluşturulmuştur.

Hollanda gemileri, “Altın Çağ” olarak adlandırılan 16. ve 17. yüzyıllarda Amerika’da, Güney Afrika’da, Uzak Asya’da, Okyanusya’da uzun yıllarca hüküm sürmüş. Kendilerinden yüzölçümü ve nüfus bakımından onlarca kat büyük devletleri koloni edinmiş, yeni şehirler, ülkeler yaratmışlar. İngiltere, İspanya, Fransa’dan sonra dünyada sömürgeleşme yarışındaki dördüncü ülke olmayı başaran Hollanda’ya bu pastadan Karayipler, Güney Amerika’nın kuzey kıyıları ve ABD’nin Doğu sahilindeki bazı şehirler düşmüş... Adını Hollanda’nın Zeeland eyaletinden alan Yeni

Zelanda, İngiliz işgalinden önceki ismi “New Amsterdam” olan “New York” bunların en ünlüleri...

diğer birçok ülke gibi, II. Dünya Savaşı’ndan büyük bir yıkımla çıkmış.

18. ve 19. yüzyıllarda İngiltere ve Fransa’ya karşı girilen savaşlar nedeniyle Amsterdam’ın refah düzeyinde de gerilemeler yaşanmış. Buna rağmen 1815’te Hollanda Krallığı’nın kurulmasıyla tekrar düzelme başlamıştır. 19. yüzyılın sonları Amsterdam için neredeyse ikinci bir Altın Çağ haline gelmiş. Endüstriyel devrimin Amsterdam’a ulaşması ayrıca şehri Ren Nehri’ne ve Kuzey Denizi’ne bağlayan su kanallarının yapılmasıyla, Amsterdam’ın tüm Avrupa’yla ve dünyayla olan bağlarını artırmış.

Hollanda hastalığı Hollanda’da savaş sonrası durum iyiye giderken 1959 yılında ekonomik göstergeler aniden kötüleşmeye başlamıştır. Oysa o yıl Hollanda’ya ait karasularında önemli ölçüde doğal gaz yatakları bulunduğundan bu oluşumun ekonomiye olumlu katkı sağlayacağı bekleniyordu. Bu paradoksal durumu inceleyen ekonomistler ekonomik kötüleşmeye ülkede bulunan zengin doğal gaz yataklarının neden olduğunu keşfettiler. Bu beklenmedik durum 1977 yılında The Economist dergisi tarafından “Hollanda Hastalığı” olarak adlandırıldı. “Hollanda Hastalığı” bir ülkede yalnız doğal kaynakların keşfi ile değil, başka birçok nedenle ortaya çıkabilir. Bu hastalığın temel özelliği bir ülkeye, her ne nedenle olursa olsun, çok fazla döviz girişidir. Aşırı döviz girişi ülke parasının değerlenmesine neden olmakta, değerli para ise o ülke sanayisinin diğer ülkelere oranla rekabet gücünü yitirmesine yol açmaktadır. Böylece zengin doğal kaynaklar keşfedilen bir ülkenin sanayisi giderek zayıflayabilmektedir.

I. Dünya Savaşı’na katılmayan Hollanda için II. Dünya Savaşı tam bir felaket olmuş. 10 Mayıs 1940’ta Almanlar aniden bomba yağdırmaya başlamış, 5 gün süren çatışmanın ardından Hollanda’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra ülkede ekonomik ve sosyal denge unsuru olan Yahudileri ölüm kamplarına sürmüşler. Yaklaşık 105 bin Yahudi toplama kamplarına kapatılmış, bunlardan ancak 5 bini savaş sonrasında sağ olarak kurtulmayı başarabilmiş. Hollanda, Avrupa’daki

39


Hollanda’dan İzlenimler mümkün görülmeyen uyuşturucu müdavimlerine oluşturulan belirli merkezlerde ihtiyaçları oranında uyuşturucu madde sağlık görevlileri nezaretinde ücretsiz olarak veriliyor. Sistemde kayıtlı bulunan bu kişilere geçinebilecekleri bir miktarda aylık maaş da bağlanarak, uyuşturu temini ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmek için suç işlemeleri ve topluma zarar verecek/huzursuzluk yaratacak olaylardan uzak durmaları sağlanıyor. Yani Hollanda Hükümeti ülkedeki tüm uyuşturucu müdavimlerini kayıt altına almakla kalmamış, onların yaşayabilecekleri ekonomik sıkıntılarını da çözüme kavuşturmuş. Gelelim tekrar “Özgürlükler Hapishanesi’ne... Bu bölgede sentetik olanlar hariç birçok uyuşturucunun kullanılması serbest. Alışkanlık yaratan eroin tarzı maddelerin satılması ise kesinlikle yasaklanmış. Hafif uyuşturucularının satıldığı, kapılarında yeşil-beyaz “coffee shop” yazan dükkanlarda normal kafelerde olan içeceklerin menüsü dışında bir de uyuşturucu menüsü var. Uyuşturucu müdavimleri bunları bu cafelerde tüttürebiliyorlar. Zaten bu bölgeye girdiğinizin en önemli habercisi havaya yayılan farklı bir koku.... Bu arada “coffee shop” larda marijuana dahil birçok uyuşturucu kullanılıyor ama sigara yasak!

40

Çünkü kapalı alanlarda sigara içme yasağı ülkemizden önce Hollanda’da uygulanmaya başlanmış. Yani neredeyse her türlü uyuşturucunun içilebildiği “coffee shop”larda bile uygulanan sigara yasağı, Hollandalılar’ın soğuk mizah anlayışının önemli göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir belki... “Red Light District” yani bilindik adıyla Kırmızı Fener Sokağı, Amsterdam’ın çok ziyaret edilen mekanlarından. Genelevlerin bulunduğu bu semt günümüzde bir fuhuş ortamından çok turistlerin aileleriyle gezi yaptıkları bir tur alanına dönüşmüş... Hayat kadınları vitrinlerinin bulunduğu apartmanların üst katlarında çocuklu aileler yaşıyor. Düşünüldüğünün aksine, sürekli polis kontrolünde olması nedeniyle; “Red Light District” yürüyüşleri Amsterdam’ın en güvenli ve en bilinen turistik aktivitelerinden biri.

Bisiklet cenneti..

Hollanda dümdüz bir ülke olmasının da önemli katkısıyla adeta bir bisiklet cennetine dönüşmüş. “7’sinden 80’ine”, öğretmeninden başbaka-

Yönetim

Ülkenin resmi tam adı: Hollanda Krallığı Yönetim biçimi: Meşruti Krallık Devlet Başkanı: Kraliçe Beatrix (Tahta çıkış tarihi: 30 Nisan 1980) Başkent: Amsterdam – Den Haag (Hollanda’nın başkenti bilindiği üzere Amsterdam, ancak hükümet merkezi, parlamento, bakanlıklar, büyükelçilikler Den Haag (Lahey) şehrinde. Den-Haag, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’na da ev sahipliği yapıyor. İdari bölümler: 12 bölge; Drenthe, Flevoland, Friesland, Gelderland, Groningen, Limburg, Noord-Brabant, Noord-Holland, Overijssel,

Utrecht, Zeeland, Zuid-Holland Bağımlı toprakları: Aruba, Hollanda Antilleri Bağımsızlık günü: 1579 (İspanya’dan) Milli bayram: Kraliçe günü, 30 Nisan Anayasa: 1814; bir çok kez yenilenmiştir, son düzenlenme tarihi 17 Şubat 1983 Yüzölçümü: 41,526 km² Sınırları: toplam: 1,027 km Sınır komşuları: Belçika 450 km, Almanya 577 km Sahil şeridi: 451 km Deniz seviyesinden yüksekliği: En alçak noktası: Prins Alexanderpolder -7 m; en yüksek noktası: Vaalserberg 322 m

Hollanda ekonomisi ve Türkiye... Hollanda 17 milyona bile ulaşmayan nüfusuna karşılık, ticari hacmi son derece büyük bir ülke. Dünyanın en fazla ihracat yapan ilk on ülkesinden biri konumunda bulunan Hollanda dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahip. Hollanda’da işsizlik oranı Ekim 2011 itibarı ile %4.8. Bu AB ülkeleri arasındaki en düşük oran olarak kabul ediliyor. Rotterdam Limanı, dünyada Shanghay’dan sonra ikinci büyük liman. Geçen yıl sadece bu limandan, 504 milyar dolarlık ihracat ve 454 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirilmiş. 504 milyar dolarlık ihracatın tamamı kendi üretimleri değil. Bu miktarın yaklaşık yarısı olan 250 milyar dolarlık bölümü, başta Çin olmak üzere yurtdışından alıp, Avrupa pazarlarına satışı yapılan ürünlerden oluşuyor. Hollanda’nın tıpkı konut üretiminde yaşadığı sıkıntılar gibi, kendi ülkesinde yatırım harcaması yapacağı alan da kalmamış. Sanayileşme, şehirleşme, modernleşme

nına kadar herkes işe, okula, gezmeye bisikletle gidiyor. Bisikletlere ayrı yollar tahsis edilmiş ve trafik ışıkları konulmuş. Binlerce bisikletin yer aldığı park istasyonlarında yer bulamayacağınız gibi, bisikletinizi bağlayacak boş bir direk, boş bir ağaç veya uygun bir kanal tırabzanı bulmak bile mümkün değil. Üstelik park istasyonların-

anlamında yapılabilecek olanlar zaten yapılmış. Bu açıdan büyüme trendlerinin yükselmesi mümkün değil. Türkiye ise bir bakıma yolun başında. Dolayısıyla Hollandalıların Türkiye’de yatırım yapmalarının önü açık. Türkiye Hollanda için ayrıca, Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerine açılan bir kapı durumunda. Geçen yıl Hollanda’dan Türkiye’ye 16 milyon dolarlık yatırım yapılmış. Türkiye’de 2 bine yakın Hollandalı firma bulunuyor. HollandaTürkiye ticari hacmi 7 milyar dolar. Yaklaşık 3 milyar dolar ihracatımız, 4 milyar dolar da ithalatımız var.. Öte yandan yaşamlarını bu ülkede sürdüren Türklerin, günümüzdeki Hollanda ekonomisindeki varlığı ise tartışılmaz bir gerçek olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 50 yıllık süreçte bu ülkenin ticari ve ekonomik hayatına ciddi yatırımları olan Türkler, bu ülkede kurdukları 18 bin dolayındaki işletmede yaklaşık bir milyon kişiye istihdam sağlamış ve 2 milyar dolarlık ticari hacme ulaşmışlar.

daki binlerce bisikletten yüzde 40’ı sahipsizmiş. Belediyeler yılda birkaç kez bu parklardaki bisikletleri taramadan geçiriyor ve sahipsiz olanlarını ayırarak imha ediyormuş. Buna rağmen bisiklet hırsızlığı da büyük boyutlardaymış. Anlatılanlara göre buna hırsızlık değil de, “Yer değiştirme” demek daha uygun olur sanırım. Çünkü, “o andaki ulaşım ihtiyacı için” bisikleti alan kişiler, gitmek istediği yere yakın bir noktada tekrar bırakıyormuş bisikleti... Hollanda’nın dünyanın en büyük bisiklet üreticilerinden biri olduğunu da burada vurgulamak gerekir sanırım. Bu ülkede bisikletin her türlüsünü, akla hayale gelmeyecek aksesuvarlı olanlarını bulabilmek mümkün... Ancak bisikletleri kendi insanlarının standartlarına göre yapıldığından neredeyse bizimkilerin iki katı boyutunda olduğunu da ekleyelim.


Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’da ortalama boy erkeklerde 1.84, bayanlarda ise 1.71. Hollandalılar’ın bu boy ortalamasıyla dünyanın en uzun halkı unvanını elinde bulundurduklarını da vurgulamak gerekir sanırım. Ancak istatistikler dışarıdan gelen göçmenlerle yapılan evliliklerin de etkisiyle boy ortalamasının giderek düştüğüne işaret ediyormuş.

Muhteşem kanal ağı ile sarmalanan Amsterdam’ın yüzölçümü 219 kilometrekare ve ortalama nüfusu da 750 bin dolayında. Şehir tümüyle denize akan ırmakların oluşturduğu havuzlara çakılan 500 kazık üzerinde inşa edilmiş. Amsterdam’da, birbirini kesen kanallar ve bunları birbirine bağlayan 1281 adet köprü var.

Yapılan araştırmalar, ülkede siyahlarla yapılan evliliklerin giderek artması yüzünden önümüzdeki 50 yıllık süreçte beyaz nüfusun giderek çikolata rengine dönüşeceğini de vurguluyor. Torunlarımız ya da onların çocukları 2100’lü yıllarda Hollanda’ya gittiklerinde siyahi bir nüfusla karşılaşabilirler yani...

Hollanda aynı zamanda bir müzeler ülkesi. Sanırım bizim Adana’da da son yıllarda sayıları hızla artan müzeleri kuranlar Hollanda örneğini incelemişler. Çünkü bu ülkede hemen her konuda bir müze var. Bu müzeler arasında, gerek kendine özgü fırça darbeleri, gerekse intiharla sonuçlanan yaşam öyküsü nedeniyle dünyaca tanınan “Kulağını kesen ressam” Van Gogh’un tamamı orijinal 200 tablosundan ve çizimlerinden oluşan en geniş koleksiyonun bulunduğu Van Gogh Müzesi ön plana çıkıyor.

Kanallar ve müzeler...

Az önce de belirttiğimiz gibi Hollanda’nın önemli bölümü su seviyesinin altında ve konut sıkıntısının ana nedeni arsa sıkıntısından kaynaklanıyor. Hatta Amsterdam Uluslararası Havaalanı Schiphol bile deniz seviyesinin 4,5 metre altında. Efsaneye göre, bu ülkenin ilk yerlileri Avrupa’da barınacak yer bulamayınca 12. yüzyılda sadece bataklık olan ve kimsenin yaşamadığı bugünkü Hollanda topraklarına gelerek, Amstel Nehri kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurmuşlar Amsterdam’ı... Büyümek ve tarımsal ürünler yetiştirmek için toprağa ihtiyaçları bulunduğundan tarihsel süreçte tüm ülkeyi örümcek ağı misali drenaj kanallarıyla sarmışlar. Topraktaki fazla suyun sürekli olarak bu kanallarla toplanarak denizlere boşaltılması sonucunda deniz seviyesi altındaki kara parçaları, tarım yapılacak, şehirler kurulacak toprak parçalarına dönüştürülmüş. Öyle ki su ile savaş günümüzde bile ülkenin en önemli sorunlarından. Deniz seviyesinin altında bulunan yerleşim alanlarının olası doğal afetler sırasında su altında kalmaması için ülkenin denize bakan tüm kıyılarının önlerine çelik ve betondan bariyerlerle setler yapılmış. Kanallarda toplanan su, dev pompalar aracılığıyla sürekli denize aktarılıyor.

Ülkedeki hemen her şehirde “Modern Sanat Müzeleri” de bulunuyor. Ancak bunlara girmeden önce son derece iyi düşünülmesi gerekiyor, çünkü aradığınızı bulamayabilirsiniz. Girmek için 100 Euroya yakın ücret ödedikten sonra çıktığınızda neye uğradığınızın şaşkınlığı altında kendinize gülebilirsiniz. Benden söylemesi...

Renk renk laleler...

Yeldeğirmenleri, peynir çeşitleri, tahtadan yapılmış ayakkabıları, bisikletleri, futbol takımları, su kanalları, uyuşturucu serbestliği, “Red Light District” hiç kuşkusuz laleler gelir Hollanda denince ilk olarak akla... Hollanda’daki lalelerin öyküsü 1593 yılında Carolus Clusius adlı botanikçinin Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nin botanik bahçesinin müdürü olmasıyla başlıyor. Daha önce Prag ve Viyana’da tıbbi bitkileriyle çeşitli çalışmalar yaparak ün salan Clusius’a o dönemde Kanuni Sultan Süleyman’ın büyükelçisi De Busbecq tarafından, ilk lale soğanları hediye ediliyor. O da Avusturya’da tanıştığı laleleri daha sonra Hollanda’ya götürüyor ve Hollanda’da yazdığı kitapta ilk kez lalelerden bahsediliyor. Bu kitabın ve soğanının çoğaltılmasıyla birlikte Lale, Hollanda’da hızla imrenilen lüks bir eşya ve statü göstergesi haline geliyor ve çok değişik renk ve çeşitte üretilmeye başlanıyor. Laleler Amsterdam’da çiçek pazarında ve hediyelik eşya dükkanlarında soğan olarak bulunuyor ve biz dahil Hollanda’ya giden Türkler’in azımsanmayacak bir bölümü, bir dönemi “Lale Devri” olarak

da adlandırılan; Sibel Canlı, Mazhar Fuat Özkan’lı parçalarda içimize cız ettiren eski Osmanlı şimdi Hollanda lalelerinin tekrar ülkemize dönmesi için katkı sağlamaya çalışıyor...

Nüfus Bilgileri Nüfus: 16,716.000. Nüfus içerisindeki göçmen sayısı: 3.3 milyon. Hollanda’daki Türk kökenlilerin sayısı: 384,000 Nüfus artış oranı: %0.49 Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus, 78.96 yıl. (Erkeklerde: 76.39, kadınlarda: 81.67 yıl) Nüfusun etnik dağılımı: Hollandalı %91, Faslı, Türk ve diğer %9 Din: Roma Katolikleri %31, Protestan %21, Müslüman %4.4, diğer %3.6, inançsız %40 Dil: Flemenkçe Okur yazar oranı: %99.

Ekonomik veriler GSYİH: 571 milyar Euro. (Dünyada 16. sırada) GSYİH Büyüme hızı: 2008 % 2,0; 2009 % -4,0; 2010 % 1. İhracat: 479 milyar dolar (2010), İthalat: 422 milyar dolar Dış ticaret Hacmi: 902 milyar dolar. Dış ticaret fazlası: 57 milyar dolar. Kişi başına milli gelir: 34,580 Euro (Dünyada 10. sırada) Faal İşgücü: 7,5 milyon (2010) İşgücü: 7,9 milyon (2010) İşsizlik oranı: % 4.8 (2011) İşgücünün sektörlere göre dağılımı: Hizmet % 75, sanayi % 22, tarım ve hayvancılık % 3. Aylık asgari ücret: 1.160 Euro Enflasyon oranı: 2008 % 2,5; 2009 % 1,2, 2010 % 1,3 KDV oranı: En düşük % 6, en yüksek % 19

41


Adana Ekonomi Raporu

Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Eylül Ayı Bülteni

2012 Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat %6,6 ithalat %-3,4 değişim gösterdi.

İ

hracatçı Birlikleri ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri doğrultusunda Adana ili ihracatı 2012 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,6 artış kaydetmiş ve 138 milyon dolar ihracat gerçekleşmiştir. İthalat ise 2012 yılı Temmuz ayında %3,7 azalış kaydetmiş ve 250 milyon dolara gerilemiştir. Adana ihracatının ithalatı karşılama

oranı ise 2011 yılı Temmuz ayında %50 iken 2012 yılı Temmuz ayında %55,4’e yükselmiştir. 2012 yılı Temmuz ayı 12 aylık toplamda ise ihracat %14,8 artış gerçekleşmiş olup aynı dönemde ithalat ise %0,4 artış gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2011 yılı Temmuz ayı 12 aylık periyotta %54,7 iken, 2012 yılı aynı dönemde %62,8’e yükselmiştir.

42

*Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre İç Ticaret Müdürlüğümüzce düzenlenmiştir.


Adana Ekonomi Raporu

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

2012 Eylül ayında elektrik tüketiminde bir önceki aya göre %8,6 geçen yılın aynı ayına göre %36,5 artış gerçekleşmiştir.

2012 Eylül ayında doğalgaz tüketiminde bir önceki aya göre %4,4, geçen yılın aynı ayına göre %4,6 artış gerçekleşmiştir.

2012 yılı eylül ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %36,5 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %20,2 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %8,6 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı eylül ayında %4 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %27 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı aynı dönemde %27 artış gerçekleşmişti. Eylül ayı 12 aylık toplamlara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %25 artış gerçekleşmiştir.

43

2012 yılı eylül ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %4,6 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %14,5 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %4,4 artış gerçekleşmiş olup, 2011 yılı eylül ayında %9 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,01 azalış gerçeklemiş olup 2011 yılı aynı dönemde %1,8 artış gerçekleşmişti. Eylül ayı 12 aylık toplamlara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 artış gerçekleşmiştir.


Adana Ekonomi Raporu

2012 Eylül ayı üye sayısı 27.503’e ulaştı. 2012 yılı eylül ayında toplam üye sayısı 27.503 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında %0,5 artış gerçekleşmiştir. Ağustos ayı üye sayısı 27.354 idi. Açılan-Kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2012 eylül ayında 210 firma açılmış olup, 61 firma kapanmıştır. 2011 yılı eylül ayında ise 178 firma açılmış iken 62 firma kapanmıştı. Buna göre 2012 eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında %18 artış, kapanan firma sayısında da %1,6 azalış gerçekleşmiştir. 2011 eylül ayında ise açılan firma sayısında %31,7, kapanan firma sayısında ise %10,6 artış gerçekleşmişti. Ocak-eylül kümülatif toplamda ise 2012 yılında açılan firma sayısında %15,2 azalış kapanan firma sayısında %1,6 artış gerçekleşmiştir.

44

2012 Haziran ayında Adana ilinde kullanılan nakdi kredi toplamı 15 milyar 578 milyon TL oldu.

Kaynak : T.C. Merkez Bankası

2012 haziran ayında Adana ili nakdi krediler toplamı 15 milyar 578 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, bu kredilerin %30,4’ü kamu bankaları, %69,6’ı özel banka kredilerinden oluşmuştur. Türkiye’de kullanılan Nakdi kredilerinin ise %1,9’u Adana ilinde kullanılmış olup illere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 7. sırada yer almıştır. 2011 haziran ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 12 milyar 998 milyon TL olup iller sıralamasında yine 7’inci sıradaydı.


Adana Ekonomi Raporu

2012 Ağustos ayında Adana ilinde 8 milyon 164 bin TL tutarında 1.047 adet senet protesto edildi. İller sıralamasında ise 2012 ağustos itibariyle protesto edilen senet sayısında 11’inci sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %1,06’dır. 2011 yılı ağustos ayında ise iller sıralamasında 9’uncu sırada ve Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %0,93’ idi. 2012 ağustos ayında Adana ili protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre %34,6 bir

önceki aya göre ise %5,1 artış gerçekleşmiş ve 1.047 adet senet ağustos ayı içerisinde protesto edilmiştir.

2012 yılı ağustos ayı kümülatif toplamda 7.151 adet senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,9 artış gerçekleşmiştir.

2012 ağustos ayında Adana ili protesto edilen senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre %33, bir önceki aya göre de %1 artış gerçekleşmiş ve 8 milyon 164 bin TL tutarında senet ağustos ayında protesto edilmiştir. İller sıralamasında ise 2012 ağustos ayında 13’üncü sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı %1,33’ tür. 2011 yılı ağustos ayında ise Adana ili protesto edilen senet tutarı 6 milyon 123 bin TL olup iller sıralamasında 10’uncu sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise %1,55 idi. 2012 yılı ağustos ayı kümülatif toplamda ise 61 milyon 820 bin TL senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine gore %34,7 artış gerçekleşmiştir.

45


Adana Ekonomi Raporu

2012 Temmuz ayında Adana iline toplam 8 adet 20 milyon TL sabit yatırımlı yatırım teşviki açılmıştır. toplamında Adana iline toplam 2 milyar 220 milyon TL tutarında 41 adet belge düzenlenmiş ve öngörülen istihdam 1.022 kişidir. 2011 yılında ise 1 milyar 243 milyon TL tutarında sabit yatırımlı 64 adet teşvik açılmış ve öngörülen istihdam 2.834 kişi idi.

Ekonomi Bakanlığınca yapılan çalışmada teşvik istatistiklerinde düzenleme yapılmış ve genel toplama göre veriler derlenerek açıklanmaya başlanmıştır. Buna göre 2012 yılı ocak-temmuz

Resmi Gazete de yayınlanan 2012 temmuz ayı yatırım teşvik verilerine göre sektörel bazda Adana iline imalattan 4 hizmetler sektöründen 2, enerji ve madencilik sektörlerinden de 1’er adet olmak üzere toplam 20 milyon 307 bin TL sabit yatırımlı 8 adet teşvik verilmiş olup öngörülen istihdam 132 kişidir.

2012 Ağustos ayında Adana ili bütçe açığı -630 milyon 807 bin TL oldu.

46

2012 Ağustos ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili %38,42 ile iller sıralamasında 78’inci sırada yer almaktadır. 2011 yılı aynı dönemde ise %38,57 tahsilat tahakkuk oranı ile 77’ inci sıradaydı.

Kaynak : T.C. Maliye Bakanlığı

Adana ili genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2012 ağustos ayında %0,72 ile 10’uncu sırada yer

almış olup, 2011 yılı aynı ayında %0,75 tahakkuk pay ile yine 10’uncu sıradaydı. Ağustos 2012 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 1 milyar 587 milyon TL iken, toplam gider 2 milyar 39 milyon TL olup, gelir gider dengesi –630 milyon 807 bin TL olarak gerçekleşmiştir. Ağustos 2011’de bütçe dengesi ise –539 milyon 933 bin TL idi.

Adana-Mersin istatistiki bölge sınıflamasına göre aylık enflasyon oranı 2012 Eylül ayında %0,53 artış gerçekleşti. İstatistiki bölge sınıflamasına göre TR62 bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2012 eylül ayı itibariyle aylık %0,53, bir önceki yılın aynı döneminde (yıllık) ise %9,16 değişim göstermiştir. 2011 yılı eylül ayında ise aylık %0,71, yıllık %6,63

değişim göstermişti. 26 istatistiki bölge sınıflamasına göre de Adana-Mersin bölgesi 2012 yılı eylül ayı aylık %0,53 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler sıralamasında 26’ıncı sırada yer almış olup, 2011 eylül ayında ise %0,71 değişim oranı ile 15’inci

sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 istatistiki bölge arasında 2012 yılı eylül ayında Adana-Mersin bölgesi yıllık %9,16 artış oranı ile 10’uncu sırada yer almış olup, 2011 yılı eylül ayında ise yıllık %6,63 artış ile 15’inci sırada yer almıştı.



Makale

Bırakabilmek... Kendi içinde değişimi yaşayan markaların, pazardaki değişimlere liderlik etmesi çok daha kolay bir hale gelecektir.

Mehmet Özel / Danışman

Y

önetim uzmanları, günümüzde organizasyonlarının ömürlerinin kısaldığı konusunda görüş birliğinde. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, bir şirketin yaşam döngüsü ortalama 12 yıl. Günümüzde şirketlerin birçoğunun kendi yaptıkları işin etrafında genişlediğini görebiliyoruz.

48

2000’li yıllarda şirketlerin birçoğu belirli veya somut bir büyüklüğe ulaşmadan yeni coğrafyalara girmeyi tercih etmiyor. Bu yöntem karışık süreçleri nedeniyle çok az tercih ediliyor. Büyük organizasyonlar ise genellikle yurt dışında birleşme ya da satın alma yöntemleriyle yer ediniyorlar. Ben, bunlar dışında da şirketlerin başka seçenekleri de olabileceğine inanıyorum. Sadece pazarlamacılar değil, sadece bireyler de değil, organizasyonlar da kendi güncel SWOT tablolarına daha

sık odaklanmalı ve stratejik planlarını da buna paralel bir şekilde kurgulamalıdır. Bu kurguda, en önemli başlıklardan birisi de, neler yapmaya başlayacağına karar vermek kadar, daha etkili olmak adına “neleri bırakacaklarına” da karar vermek. Konfüçyüs, çevresindekilere bir şey öğretmenin en iyi yolunun, bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu. Bu yüzden, bir gün sınıfın tam karşısına geçip eline bir vazo aldı ve tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde ise bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içine bıraktıktan sonra, vazoyu yerine koydu ve şöyle dedi: “Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, onu yiyebilir.” Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ancak başaramıyordu:

rakmak istemiyordu. Ama sonunda bırakmak zorunda kaldı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu. Konfüçyüs, vazoyu ters çevirdi ve elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu! Fakat bu, göründüğü kadar basit bir şey değil!. Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, oldukça zor bir iştir, hatta onu bırakabilmek de gerçek bir beceridir. “Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman da buna son vermelisiniz. İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz” dedi. Şirketler kendi büyüme stratejilerini sürekli irdelemeli ve farklı pek çok büyüme stratejisi uygulamaktan kaçınmalıdır. Şirketlerin, kendi özgün büyüklüklerine göre belli başlı birkaç büyüme stratejisine odaklanması, “sağlıklı bir büyüme” adına çok daha daha etkili oluyor. Böylesine bir “büyüme ve değişim” yolculuğu içinde olan organizasyonlar, sadece ürün ve hizmetleri bakımından değil, aynı zamanda alışkanları adına da neleri “bırakabilecekleri” üzerine güçlü bir şekilde odaklanmalıdır.

“Elimi çıkaramıyorum!” Konfüçyüs: “Elmayı sıkı sıkı tutmaktan geçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır” dedi. Çocuk elmayı elinden bı-

Kendi içinde değişimi yaşayan markaların, pazardaki değişimlere liderlik etmesi çok daha kolay bir hale gelecektir. Bir organizasyon için “büyüme ve değişim” öncelikle planlamada, daha sonra da alınan her aksiyonun tek bir aksiyon değil, uzun vadeli bir değişim yolculuğunun bir kilometre taşı olduğu anlayışı ile yola çıkmakla sağlanabiliyor. Böylesine bir değişim için de, şirketlerin ve o şirketlerin yönetimlerinin “2013 model bir yönetim tarzı” ortaya koyma kadına, kendilerine katma değer sunmayacak operasyonları artık geride bırakmaları gerekiyor.


Faaliyetlerimiz

Erdal Erzincan, Bağlama

Konçertosu’yla büyüledi…

49

T

ürk Halk Müziği’nin önemli seslerinden ve bağlama ustası Erdal Erzincan, Odamızın sponsorluğunda 12 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO) konserinde, Cüneyt Özdemir’in kaleme aldığı bağlama konçertosunu seslendirdi. Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen ve Şef Artun Hoinic’in yönettiği konser yaklaşık 1 saat

sürdü. 65 kişiden oluşan ÇDSO eşliğinde birbirinden güzel eserlerini seslendiren Erzincan izleyiciden tam not aldı. Konçertonun ardından geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Neşet Ertaş ile Pir Sultan Abdal’dan türküler de seslendiren Erzincan, bağlama resitali de sundu. Dinleyenlerin büyük beğenisini kazanan Erzincan, dakikalarca ayakta alkışlandı. Seyircilerin alkışlarına eğilip selam vererek karşılayan Erzincan, ÇDSO yönetimince verilen çiçeği de orkestrada görevli kadın sanatçıya sundu.

Klasik müziği yaygınlaştırmak için çalıştıklarını belirten ÇDSO Müdürü Okan Urşan, “ÇDSO olarak önceki yıllarda ‘Senfoni ile İlahiler’ konseri düzenlemiştik. Yeniliklerle çok sesli evrensel müziği daha fazla tanıtmayı istiyoruz” dedi. Bu sezon ‘Adana’da Her Hafta Senfoni Var’ sloganıyla yola çıktıklarını kaydeden Müdür Urşan, şunları kaydetti: “2012-2013 sezonunda 33 haftada 70 konser vereceğiz. Konserlerimize marka olmuş yerli ve yabancı 78 solist ile 33 şef katılacak. Hedefimiz, çok sesli evrensel müziği, Türk ve yabancı motifleri halkımıza tanıtmak, sevdirmek ve çok sesli düşünebilmeyi aşılamak. Bu dönem ilgi çekecek bir konser programı hazırladık. Yeni yıl, 29 Ekim ve 5 Ocak Adana’nın Kurtuluş Günü vereceğimiz konserlerle gündeme geleceğiz. Kasım ayı içinde de ülkemizi Almanya’da vereceğimiz konserlerle temsil edeceğiz. Müzik tutkunlarını ve halkımızı konserlerimize bekliyoruz.”


Haber

Edu Fairs Turkey, Yurtdışı Eğitim Fuarları Adana’da yapıldı Kanada, Avustralya, İngiltere, Malta olmak üzere çok sayıda ülkeden üniversite ve dil okullarının stand açarak öğrencilere tanıtımlarını gerçekleştirdikleri fuar büyük ilgi gördü. Öğrenciler ve velileri, Yurtdışı Eğim Fuarları’nda; üniversite lisans, üniversite hazırlık, yüksek lisans, üniversite transfer, doktora, dil okulları, yaz okulları, sertifika, diploma, staj, lise eğitimi ve burslu yurtdışı eğitim konularında, üniversite ve kolej temsilcilerinden bilgi alabilme imkanını elde etti.

R

adikal Gazetesi, Turkish Bank, Nuffic, TEAG, studentenquiry.org, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, network yurtdışı eğitim,

50

alternatif yurtdışı eğitim gibi kurum ve kuruluşların desteğiyle düzenlenen Edu Fairs Turkey, Yurt Dışı Eğitim Fuarları Adana Hiltonsa’da gerçekleşti. Başta Amerika Birleşik Devletleri,

UNESCO verilerine göre dünya genelinde 3 milyonun üzerinde öğrenci kendi ülkesi dışında başka bir ülkede eğitim görüyor. Tahminlere göre 2020 yılında yıllık yabancı öğrenci sayısının 8 milyonu geçmesi bekleniyor. Türkiye’den de çok ciddi sayıda öğrenci yurtdışında eğitimi tercih ediyor. Yurtdışında eğitim yapan Türk öğrenci sayısı yılda 100 bine ulaşıyor.

Vaillant üst yönetimi, ‘Tüketici Club’ üyeleriyle buluştu

T

ürkiye’de pazara sunduğu yüksek teknolojili ürünleri ve satış sonrası hizmet kalitesiyle tüketicilerinin beğenisini kazanan Vaillant’ın Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Grosser ve Vaillant Group Türkiye Servis Direktörü Aykut Babila, Adana Hiltonsa’da düzenlenen bir toplantıda Adana’daki Tüketici Club üyeleriyle bir araya geldiler. Toplantıda Vaillant yöneticileri, tüketicilerin ürünler ve hizmetler hakkındaki görüş ve önerilerini dinleyerek yeni hizmetler hakkında onları bilgilendirdi. Tavsiyeleri sonucu ödül almaya hak kazanan Tüketici Club üyeleri teşekkür plaketleriyle ödüllendirildi. Vaillant Tüketici Club üyeleri , Vaillant ürünlerini tavsiye ederek yeni müşteri kazanılmasını sağladıklarında puan kazanıyor. Her tavsiyede alınan ve biriken puanlarla, üyeler bir birinden değerli armağanların yer aldığı Tüketici Club Ödül Kataloğu’ndan cumhuriyet altınından elektrikli ev eşyalarına, yurtdışı seyahatlerinden bakım sözleşmelerine kadar çeşitli armağanlara sahip oluyorlar. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Vaillant’ın Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Grosser, tüketicilerin Vaillant ailesinin bir parçası olduğunu ve bu birlikteliği sağlamlaştırmak için

Vaillant Tüketici Club çatısı altında pek çok etkinlik ve sürprizler hazırladıklarını dile getirdi. Tüketicilerin isteklerini değerlendirip ölçümler yaparak sürekli kendilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekleyen Grosser Vaillant’ın yüzde yüz müşteri memnuniyetini öncelikli hedef olarak gördüğünü, Vaillant Tüketici Club’ın da bu amaçla 1994 yılından

bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Grosser, kulübün amacını; tüketiciyle Vaillant’ın daha çok kaynaşması, tüketici problemlerinin anında çözülmesi, tüketici haklarının Vaillant bünyesinde korunması, tüketiciye verilen hizmetlerin daha iyi analiz edilebilmesi, tüketicinin Vaillant’ın satış sonrası hizmet organizasyonundan en iyi şekilde yararlanması olarak ifade etti.



Haber

Kambeton, Türkiye’nin

en büyük kağıt fabrikasını yapıyor Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yaptırılan fabrikanın prefabrik inşaatını Adana’da kurulu Kambeton firması yapıyor. Kambeton Genel Müdürü Şahin: “fabrikanın prefabrik inşaatını 9 ay gibi kısa bir sürede tamamlayacağız’’dedi.

52

K

ahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde Kipaş Holding tarafından yaptırılan Kağıt Fabrikası’nın kapasite bakımından,Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın ise 4. büyük fabrikası olacağı bildirildi. Yapılmakta olan bina, bölgenin en yüksek prefabrik binası olması özelliğiyle de dikkat çekiyor. Fabrikanın inşaat çalışmalarını yürüten Adana’da kurulu Kambeton’un Genel Müdürü Muhittin Şahin, Kambeton olarak, Kahramanmaraş Türkoğlu’nda yapımına başlanan Kipaş Kağıt Fabrikası’nın inşaatına, Şubat ayından bu yana hız kesmeden devam ettiklerini söyledi. Kipaş Kağıt Fabrikası tamamlandığında, kapasite bakımından Türkiye’nin en büyük, Avrupanın ise 4. büyük tesisi olacağını belirten Şahin, ‘’350 milyon Euro yatırım bedelli tesisin, inşaat ve prefabrik işleri Kambeton taahhüdünde olup 2012 yılı sonunda tamamlanması planlanmaktadır. Fabrika ilk etapta 500, daha sonrasında 1000 kişiye istihdam sağlayacak.

Tesisin, yılda 470 bin ton kağıt üretimi yapacağını ifade eden Şahin, ‘’60.000 metrekare kapalı alan ve toplamda 300.000 metrekareye kurulacak olan tesis, kağıt fabrikası binası, hamur hazırlama binası, mamül ambarı ve arıtma tesisi gibi bölümlerden oluşmakta. Eylül 2013’te üretime geçmesi planlanan tesis 28 metre yüksekliğiyle, bölgedeki en yüksek prefabrik bina olma özelliğine sahip’’ diye konuştu.

Şahin, şirket olarak prekast ve prefabrik alanında faaliyet gösterdiklerini vurgulayarak, Sanayi Yapıları, Cephe Panelleri, Köprü Kirişleri, Elektrik Direkleri, Trafo Köşkleri, Altyapı Elemanları, Çevre Koruma Ürünleri, Çevre Düzenleme Ürünleri, Kent Mobilyaları gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’daki yatırımcıların çözüm ortağı olmaya devam ettiklerini vurguladı.

DUYURU Belediyelerce; cadde, sokak adları ile kapı numaraları değiştirilen firmalar, Müdürlüğümüzdeki adres kayıtlarının düzeltilmesi için, mevcut adresin belediye tarafından değiştirildiğine dair ilgili belediyeden alacakları yazı (değiştirilen adresin eski ve yeni halinin yer aldığı) ile başvurmaları halinde, Ticaret Sicili Tüzüğündeki hükümler çerçevesinde herhangi bir harç veya ücret alınmaksızın söz konusu değişikliğin tescil ve ilanı yapılabilmektedir. Üyelerimize önemle duyurulur.

Adana Ticaret Sicili Müdürlüğü


Makale

Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde defter tasdikleri

Sedat Eryürek

Vergi ve Mali Hukuk Uzmanı

B

ilindiği üzere Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda tutulması ve tasdik edilmesi gereken defterlerin açılış tasdiki ve devamında kapanış tasdikinin yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu makalemde Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda tutulması ve tasdik edilmesi gereken defterler ile Vergi Mevzuatı bakımından açılış tasdiki yapılması ve tutulması gereken zorunlu defterlerin hangileri olduğu ve para cezaları hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesinde, tutulması ve açılış tasdiki yapılması gereken; ticari defterlerin neler olduğunu ifade edilmiş olup, bu madde hükmüne göre; ister tüzel kişi isterse gerçek kişi olsun bütün tacirlerin yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini faaliyet döneminin ilk ayından önceki ay sonuna kadar, yeni kurulan şirketlerde ise kullanılmaya başlanmadan önce açılış tasdikinin yapılmasını hükme bağlamıştır. Vergi mevzuatı açısından tutulması zorunlu yasal defterler ve bu defterlerin tasdikine ilişkin hükümler ise vergi usul kanununun 220-226’ncı maddelerinde yer almaktadır. Bu maddelerin hükümlerine göre tüzel kişilerin ve birinci sınıf tabi gerçek kişilerin yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini ikinci sınıfa tabi gerçek kişilerin işletme defterini faaliyet döneminin ilk ayından önceki ay sonuna kadar, yeni kurulan şirketlerde ise kullanılmaya başlanmadan önce açılış tasdikinin yapılması gerektiğini hükme bağlamıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 220-226’ncı maddeleri bir arada değerlendirildiğinde Yeni Ticaret Kanunu’nda yer alan defteri kebirin açılış

tasdiki yaptırılması hükmü Vergi Usul Kanunu hükmünde yer almamaktadır. Defteri kebirin açılış tasdiki hükmü Vergi Usul Kanunu’nda yer almadığından ve Eski Türk Ticaret Kanunu’nda da tasdik ettirilmemesi nedeni ile küçük bir meblağ para cezası öngörüldüğünden ayrıca bu para cezası uygulanmadığı için genellikle tacirler defteri kebirin açılış tasdiki yaptırmamaktaydılar. Ancak her ne kadar defteri kebirin açılış tasdiki hükmü Vergi Usul Kanunu’nda yer almasa da Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alması ve aynı kanunun 562 maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası öngörmesi sebebi ile defteri kebirin artık tüzel kişilerin ve birinci sınıf tabi gerçek kişilerin yaptırması gerekmektedir.

kullanıldığı yıldan sonraki yeni yılın en geç mart ayı sonuna kadar kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmektedir. Kapanış tasdiki yaptırmayan tacirlere, yeni TTK’nın 562. maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası uygulanacaktır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesine istinaden; Ticari yaşamımıza tüzel kişilere ait olmak üzere yeni ticari defterler eklenmiş olup bu defterleri şu şekilde sıralamak mümkündür; pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteridir. Yeni ticari defterlerin tüzel kişiler tarafından açılış tasdiklerinin yaptırmaları gerekmektedir. açılış tasdiki yaptırmayan tüzel kişiler yeni TTK’nın 562 maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası uygulanacaktır.

Sonuç itibari ile tacirlerin 4.000,00 TL para cezası ile karşı karşıya kalmamaları için yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterinin açılış tasdiklerini yaptırmaları ayrıca yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterinin kapanışlarını da yaptırmaları gerekmektedir.

Eski Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerinde yer alan işletme defteri Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer almamıştır. Bu nedenle 2013 yılında işletme esasına tabi olan gerçek kişilerin işletme defteri mi yoksa yevmiye defteri mi tutacakları belirsiz olup bu belirsizliğin Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ortaklaşa çıkaracakları tebliğ ile ortadan kaldırılacağı kanaatindeyim. Ticari defterlerin kapanış tasdikleri yine Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesinde düzenlenmiş olup bu düzenlemeye göre yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterlerinin

Açık hesap, çek, senet v.b ödeme yöntemleri ile çalışan tacirlerin ileride çıkabilecek borç alacak uyuşmazlılarında yevmiye defterleri ile yönetim kurulu karar defterlerini kapanış tasdiki yaptırmaları, hukuki olarak lehlerine delil ve ispat belgesi olarak kullanabilmeleri açısından da önemlidir. Ayrıca Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alamasa da envanter defterinin de kapanış tasdikinin yaptırılmasının kendi yararlarına olacağı kanaatindeyim.

53


Makale

Adana Lisan Eğitimi Vakfı’nın Faaliyetleri Adana’da 15 yıl evvel kurulmuş olan bir Vakfın sessiz sedasız yaptıklarından ve bugünkü durumundan bahsetmek isterim. Pek çok kişinin bilmediği ilginç bir öyküden...

Cevdet Naci Gülalp

T

54

ürk-Amerikan Derneği’ni (TAD) ve çalışmalarını şehrimizde bilenler çoktur. 1954 yılında Ankara’daki benzer isimli derneğin Adana şubesi olarak faaliyete başlayan bu dernek, 2. Dünya savaşından sonra uygulanan Marshall Planı ve Türk-Amerikan ilişkilerinin yoğun olarak başlamasından sonra, iki ülke insanlarının birbirlerini tanımada yardımcı olunması amacı ile kurulmuştu. İncirlik’te inşa edilen askeri üs o yıllarda yapılmıştı. Dernek, şehrimize gelen bu yabancıların bizleri daha iyi tanıması ve dostluk bağlarını kuvvetlendirmesi için kurulmuştu. Gelen Amerikalılara Türkçe, Adana’da arzu edenlere İngilizce dersleri veriyordu. O tarihte Adana’da Amerikan Konsolosluğu yoktu. Zamanla Dernek sosyal işlevini yitirdi. İngilizce eğitimine ağırlık verdi. Ankara ve İzmir’de ayni isimdeki Derneğe dışarıdan yapılan maddi katkılar Adana’daki Derneğe asla yapılmadı. Hatta 1980’li yıllardan itibaren partner yabancı üyeler dernekten ayrıldılar, ilgi göstermez oldular. Dernek 1985 yılında kendi imkanlarıyla Reşatbey Mahallesinde satın aldığı binayı restore ederek İngilizce eğitim faaliyetlerine devam etti. Önceleri dernek üyeleri ve yakınlarına verilen yabancı dil kursları 1990’lı yıllarda gerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın, gerekse Maliye Bakanlığı’nın müdahalesiyle yasal olarak bu iki bakanlığın kontrolüne girdi. Milli Eğitim Bakanlığı, yasa gereği tüm özel eğitim kurumları ve kursları denetliyor ve izne tabi tutuyordu. Maliye ise, Derneklerin ücret karşılığı yaptıkları çeşitli hizmetleri “İktisadi İşletme” olarak niteliyor ve Kurumlar Vergisi hükümlerine tabi olmasını istiyordu. Dernekler Yasasının hükümleri ise zaten uygulanıyordu.

Adana halkına İngilizce lisanı eğitimini hizmet olarak ilke edinmiş olan üyeler, mali ve hukuki sorunların doğurabileceği, gelecekte olabilecek ihtimalleri de düşünerek 1997 yılında aldıkları bir kararla “Adana Lisan Eğitimi Vakfı” adı altında bir Vakıf kurdular. Dernek tüm mal varlığını kurucu sıfatıyla bu vakfa bağışladı. Bu suretle mevcut eğitim kurumu, yasaların koruyacağı şekilde sonsuza dek sürecek bir Vakfın şemsiyesi altına girdi, hukuken ammenin (halkın) malı oldu. Artık T.A.D. Adana halkına mal edilmiştir. Geçen son 15 yıl içinde, ilgili vakıf “dernek iktisadi işletmesi”nin gelirleri ve biriken paraların getirisiyle hizmetini genişletmek için Kuzey Adana’da Güzelyalı Mahallesinde aynı amacı sürdürecek bir “İngilizce Kursu” için bina inşa etti. Bu yerin çok yakında faaliyete geçeceğini ve halkımıza İngilizce öğretimi için yardımcı olacağını müjdelemek isterim. Bu bina da yasal olarak “Adana Lisan Eğitimi Vakfı”na aittir. Yabancı dil eğitimi vermesi şartıyla TAD’a kira ücreti alınmadan tahsis edilmiştir. Esasen biriken paralar zaten derneğin katkılarıyla oluşmuştu. Vakıf-Dernek paslaşmasının şöyle faydaları oldu. Binalara ait mülkiyet vakfa ait olup

tapuda o şekilde tescil edilmiştir. Kimse buna kolay kolay dokunamaz. Dernek 58 yıllık tecrübesi ile İngilizce eğitimindeki başarısını bünyesindeki “İktisadi İşletme” organizasyonunu başarı ile devam ettirebilmektedir. Artık T.A.D. İngilizce eğitiminde bir marka olmuştur. Bu işletme kar amacı gütmediği için, kurs ücretlerini 8 yıldır sabit tutmuş ve her kesimin rahatlıkla ödeyeceği seviyede muhafaza edebilmiştir. 10 yıl evvelsine göre öğrenci sayısı yaklaşık 250 civarında iken bu rakam son 2 yılda 900 ve üstüne çıkabilmiştir. Mevcut bina fiziki olarak yetmediği için, Kuzey Adana’da bir ek bina yapılması ihtiyacı doğmuştur. Vakfın iyi yönetilen mal varlığı sayesinde bu ihtiyacın gerçekleşmesi mümkün olmuştur. Temennimiz, TAD’ın her iki şubesinin de başarılarını devam ettirerek, “Adana Lisan Eğitimi Vakfı” aracılığıyla, önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde, gelişen Adana’mıza yeni bir eğitim kurumu daha hediye etmesidir. Bu İngilizce dil kursu olabileceği gibi, özel okul da olabilir. Çünkü bu ve bundan sonrakiler hiçbir şahsın malı değil, Adana halkının malıdır...



Odamıza üye olan yeni firmalar

56

Ünvanı / Adresi

Sermayesi

Boğaziçikent İnşaat Gayrimenkul Değerleme Emlak Hizmetleri ve Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi Kurtuluş Mah. Karaisalı Bulvarı Yeni Valilik Karşısı Altuğ Apt. No:108 K:1 D:1 Seyhan/Adana

500000

İntelli Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Pizza House Adana Optimum Şubesi Hacı Sabancı Bl. Optimum AVM No:28 K:2 Dükkan No:23 Yüreğir/Adana

-

İntelli Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Kolcuoğlu Adana Optimum Şubesi Hacı Sabancı Bl. Optimum AVM No:28 K:2 Dükkan No:32 Yüreğir/Adana

-

Yüksekkaya Nakliye Taahhüt Komisyon - Ömer Yüksekkaya Dede Korkut Mah. 833 Sok. 8/1 Yüreğir/Adana

10000

Güney Marina Restoran İşletmeleri - Turan Oktar Karslı Köyü Güney Marina Restoran Çukurova/Adana

50000

SBC Temizlik Hizmetleri Yemekçilik Turizm Taşımacılık Ticaret Limited Şirketi Yeşilyurt Mah. 71219 Sok. Çavuşoğlu Apt. Altı Seyhan/Adana

50000

Noro İnşaat Taahhüt Turizm Nakliyat Dış Ticaret Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Cemalpaşa Mah. Atatürk Cad. Gökçe Rezidans K:3 D:16 Seyhan/Adana

1000000

Ankur Yapı Cam Mozaik Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret - Necdet Kuru Büyük Dikili Mah. Özel Harekat Polis Tesisleri Karşısı Seyhan/Adana

50000

Altın Oran Yapı Denetim Ltd.Şti. Reşatbey Mah. Cumhuriyet Cad. No:31 Sutek Apt. K:1 D:2 Seyhan/Adana

10000

Torun Emlak Tarım Ürünleri - Aysun Çakıt Yeni Mah. Çatalan Cad. No:8 Çukurova/Adana

1000

NGE İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi Cemalpaşa Mah. Fuzuli Cad. Galleria İş Merkezi No:14-Z211 Seyhan/Adana

20000

Nurak Treyler Damper Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Onur Mah. 45101 Sok. No:17/C Seyhan/Adana

1200000

Aisha Ayakkabı ve Çanta - Ayşecan Urlu Cemalpaşa Mah. Vali Yolu 11/D Seyhan/Adana

400

Saylar Yapı Dekorasyon İnşaat Taahhüt Nakliyat Turizm Emlakçılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Yeşiloba Mah. 46012 Sok. No:6 Seyhan/Adana

250000

Anahtarcım - Serkan Yalçınkaya Fatih Mah. Mücahitler Cad. No:301/C Seyhan/Adana

10000

Haspak Tarım Ürünleri Ticaret-Ebubekir Sıddık Çetin Reşatbey Mh. 62003 Sk. Bağdaş Ap. K:1 D:1 Seyhan/Adana

4400

Kocaer Haddecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana Şubesi Adana-Ceyhan E-5 Karayolu 14.Km Sarıçam/Adana

-

Terranova Modern Tarımcılık Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana Şubesi Emek Mah. 41010 Sok. No:28/1 Seyhan/Adana

-


Ünvanı / Adresi

Sermayesi

Tuncay Kimya - Tuncay Akbudak Aydınlar Mah. 49002 Sok. No:22/B Seyhan/Adana

60000

ADS Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi Cemalpaşa Mh. Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi No:66 Seyhan/Adana

30000

Pozantı İpekyolu Otoyol Hizmet Tesisleri Yemekçilik Turizm Gıda Taşımacılık ve Kargo İnş. Emlak Teks. Tarım San.Tic. Ltd.Şti. Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu Üzeri Şambayadı Mevkii 5. Km Mola Tesisleri Çukurova/Adana

60000

Ayşe Şimşek Ç.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Zemin Kat N:z12/2 Sarıçam/Adana

10000

Mustafa Öz Ç.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Zemin Kat Nz12/5 Sarıçam/Adana

10000

Elif Tuğçe Aksun Ç.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Bodrum Kat N:b/5 Sarıçam/Adana

10000

Atasun Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi Adana İnönü Caddesi Şubesi Çınarlı Mah. İnönü Cad. No:16/A Seyhan/Adana

-

Mensis Pharma İlaç Medikal Kozmetik Gıda Özel Sağlık Hizmetleri İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi Güzelyalı Mah. 81029 Sok. Savaş Apt. No:4/B Çukurova/Adana

200000

Nefes AVM Giyim - Fatih Adıgüzel Tellidere Mah. Mücahitler Cad. No:202/A Seyhan/Adana

10000

Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği İktisadi İşletmesi Yıldırım Beyazıt Mah. 3477 Sok. No:55 Sarıçam/Adana

15000

CMZ Maden Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi Cemalpaşa Mh. Cevat Yurdakul Cd. Oğuz Ayhan Ap. K:3 D:6 Merkez/Adana

500000

Yüksel Tel Örgü ve Beton Çit Direkleri Ticareti Yüksel Akmut Özgür Mh. Girne Bl. No:191/A Yüreğir/Adana

4500

Ortak Nokta İnteraktif Ajans Hizmet-Semra Canbolat Yeşilevler Gürselpaşa Mh. Toki Konutları Dg2b K:8 D:17 Seyhan/Adana

25000

Toros Kumaş Apre Boya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi İsmet Atlı Cad. No:14 Yüreğir/Adana

750000

Mutlu Özkirişci Mahfesığmaz Mah. 79101 Sok. No:9 Akkılıç Apt. Zemin Kat Çukurova/Adana

4000

BS Mağazacılık Kırtasiye Kafe Oyuncak Hediyelik Eşya Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Cemalpaşa Mh. Gazipaşa Bl. No:45 Gen Plaza Kat:6 D:14 Seyhan/Adana

100000

ABDK Tarım Turizm İnşaat Lojistik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Cemalpaşa Mh. 63002 Sk. Tek Ap. No:5/32 Seyhan/Adana

100000

Sarıgül Laser CNC Plazma Saç İşleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Onur Mah. Tekel Cad. No:39/B Seyhan/Adana

500000

Kocadağ Dayanıklı Tük. Mal. Elektronik Elektrik Mob. İnş. Yapı Malz. Tekstil İletişim Tem. Hizm. Rek. ve Tic. Ltd. Şti. Reşatbey Mah.62003 Sok. Raziye Mucur İş Merkezi No:21 Seyhan/Adana

100000

NT-Kaan İnşaat Telekomünikasyon Enerji Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi İnönü Cd. Arslanoğlu İşmerkezi Kat:5 No:28 Seyhan/Adana

500000

Aslan Dağıtım - Tekin Vuran Dağlıoğlu Mh. 14001 Sk. No:41/A Seyhan/Adana

5000

Esenliler Tekstil İnşaat Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. Hürriyet Mah. Saydam Cad. No:205/A Seyhan/Adana

25000

Turkuaz Duş Kabinleri - İpek Zeynep Yılmaz Karayolu Mah. D-400 Bulvarı No:4 Yüreğir/Adana

20000

57


58

Ünvanı / Adresi

Sermayesi

Efe Kuyumculuk - Tumuçin Serin Tepebağ Mah. Çakmak Cad. Hilal Han İş Merkezi Bodrum Kat No:33 Seyhan/Adana

25000

Sitil Yapı Denetim Limited Şirketi Yeni Baraj Mh. Bülent Angın Bl. 6,5 Durak 68054 Sk. No:2 Seyhan/Adana

20000

Esra Özçete Sanayi ve Otomotiv Ürünleri - Esra Özçete Belediye Evleri Mh. 84150 Sk. No:42 Çukurova/Adana

499

Harun Karaman Kafe Kebap ve Döner Salonu - Harun Karaman Behçeşehir Mah. 86049 Sok. No:2/B Seyhan/Adana

1000

Oral Kardeşler Gıda Sağlık Tekstil İnşaat Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi Baraj Yolu Şubesi Yeni Baraj Mah. 68030 Sok. No:3/A Seyhan/Adana

-

Öz Çukurova Madencilik-Mahmut Kepir Cemalpaşa mh. Fuzuli cd. Galeria İşmerkezi No:14/1006 Kapı No:152 Seyhan/Adana

50000

Mehmet Genç Reşatbey Mh.Türkkuşu Cd. Nahit Bey Ap. A Blok No:17/A Seyhan/Adana

20000

Emel Yeniçeri Çınarlı Mh. Dr. Ali Menteşoğlu Cd. Esra Ap. No:30/B Seyhan/Adana

20000

Ömer Yavuz Görgen Mahfesığmaz Mah. Kenan Evren Bulvarı 79156 Sok. Özfer Apt. Altı 82/A Çukurova/Adana

20000

İsmail Şener Doğan Yeşiloba Mah. 46003 Sok. Adana İş Merkezi No:1/155 Seyhan/Adana

20000

İbrahim Savaş-Savaş Tarım Ürünleri Ticaret Sarı Yakup Mh. Türkocağı Sk. No:43/C Seyhan/Adana

20000

Akdeniz Kabin Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Onur Mh. 45124 Sk. No:14 Seyhan/Adana

100000

Tellgraph İletişim Araştırma Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi Adana Şubesi Yeni Baraj Mah. Hacı Ömer Sabancı Cad. Güner Han Apt. K:1 D:1 Seyhan/Adana

25000

Esafilkef Özkan Yeşiloba Mh. Ata Kaportacılar Sitesi 46007 Sk. 1. Blok No:36 Seyhan/Adana

1000000

Ömer Özkan-Seymen Kimya Dış Ticaret Yeşiloba Mh. Ata Kaportacılar Sitesi 46007 Sk. 1. Blok No:36 Seyhan/Adana

1000000

Metin Özşahin Güzelyalı Mh. Uğur Mumcu Bl. İkizay Sitesi D Blok K:1 No:4 Çukurova/Adana

5000

BİM Birleşik Mağazalar Anonim Şirketi Halkkent /Adana Şubesi 2000 Evler Mah. Bülent Ecevit Bulvarı No:75/1C-A Seyhan/Adana

-

Ahmet Demir - Misis Petrol Ürünleri Ticareti Ceyhan Yolu 25. Km. Misisi Kavşağı Yüreğir/Adana

10000

Yılmaz Yıldırım Usta - Yılmaz Yıldırım Beyazevler Mah. 80027 Sok Bayram Oğlu Apt. No:alt Çukurova/Adana

5000

Ece Dekor-Mehmet Saldamlı Toros Mh. Ptt Cd. Yelmiz Ap. Altı Türk Telekom Karşısı Çukurova/Adana

50000

İdea İşitme Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana Şubesi Cemalpaşa Mah. Gazipaşa Bulvarı Üçler Apt. No:54 K:1 D:1 Seyhan/Adana

-

Mesut Karakan Bilgisayar-Mesut Karakan Yenibaraj Mh. 68048 Sk. Seyhan Ap. No:3/A Seyhan/Adana

10000

Usta Metal - Ali Özdemir Esentepe Mah. Dilek Atalı Cad. No:60 Sarıçam/Adana

2000


Ünvanı / Adresi

Sermayesi

Bülent Doğan Otomotiv Dayanıklı Tüketim Malları Mobilya Nakliyat Tekstil Emlak Tarım Gıda Kimyevi Madde İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti. Yeşiloba Mah. Oto Galericiler Sitesi Dağlı Foçi Karşısı No:71 Seyhan/Adana

200000

DBD İletişim Teknolojileri E-Ticaret Reklam İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketi Karslılar Mah. 82058 Sok. No:7/1 Çukurova/Adana

30000

Özkaya Reklam-Cumali Özkan Fevzipaşa Mh. 48238 Sk. No:2/A Seyhan/Adana

20000

Biofarma Medikal Teknolojiler-Kemal Öter Cemalpaşa Mh. 63005 Sk. No:7 Uçar Ap. K:1 D:1 Seyhan/Adana

500

Mevsim Büfe- Refik Oğuz Alidede Mh. Saydam Cd. No:149 Seyhan/Adana

4500

Elmas Öztürk Cumhuriyet Mh. Süleyman Vahit Cd. No:27 Yüreğir/Adana

20000

Çapanoğlu Tarım Ürünleri-Veli Çapanoğlu Cemalpaşa Mh. Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi No:50 Seyhan/Adana Merkez/Adana

50000

Merve Ulusal Medya Merkezi-Ömer Çam Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi B Blok No:137 Seyhan/Adana

40000

Yusuf PVC Alüminyum Doğrama İmalatı- Nuri Çetinkaya Beyceli Mh. Yıldırım Beyazıt Cd. No:212/A Sarıçam/Adana Sarıçam/Adana

495

Adan Kimya ve Endüstriyel Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi OSB Magarsus Cd. No:6/B Sarıçam/Adana

200000

MES Mutfak Ekipmanları Sanayi ve Servis Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi Adana Şubesi Huzurevleri Mah. 77130 Sok. Lila Apt.Altı No:2/B Çukurova/Adana

-

Ökmen Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi / 1 Şubesi Levent Mah. Girne Bulvarı No:260/A Yüreğir/Adana

-

Sınırlı Sorumlu Karsantı Konut ve Yapı Kooperatifi Sinanpaşa Mh. İnönü Cd. No:10 Aladağ/Adana

700

BLG Yönetim Danışmanlık İnsan Kaynakları Hizmetleri Emlak ve Gayrimenkul İşleri-Hasan Selekoğlu Toros Mah. Ali Sepici Bul. Site 8 Apt. B Blok Zemin Kat Çukurova/Adana

10000

Mustafa Aydın - Mustafa Aydın Nakliyat Komisyonculuğu Sarıyakup Mah. 23048 Sok. No:42/B Seyhan/Adana

10000

Cuma Bozdağ Yurt Mah. Alparslan Türkeş Bulvarı No:152 Çukurova/Adana

20000

Dönerci Hasan Usta-Hasan Kızılfelhan Buruk Cumhuriyet Mh. 396Sk No:8 Sarıçam/Adana

1000

Ahsen Panel Kollektör Güneş Enerjisi İmalatı Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Yeşiloba Mh. 46004 Sk. No:2 Seyhan/Adana Seyhan/Adana

200000

Karmen Ofis Sistemleri-Necmi Çelik Güzelevler Mh. 2006 Sk. No:3 Yüreğir/Adana

20000

Ertem Tarım Ürünleri Ticaret- Nusrettin Ertem Yeşilyurt Mh. Karaafat Cd. No:32/A Seyhan/Adana

4400

İncirlik Otoyol Hizmet Tesisleri Gıda ve Turizm Ticaret Limited Şirketi İncirlik D Tipi Park Alanı 93+200 Km. Otoyol Üzeri İncirlik Sarıçam/Adana

50000

Al-Star Turizm İnşaat Tekstil Otomotiv Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi/Adana Şubesi Yeni Mah.Öğretmenler Bl. M-1 Merkez Adana A.V.M. No:15/79 Seyhan/Adana

-

Özhan Kardeşler Gıda Temizlik Dağıtım Ticaret Limited Şirketi-Gülbahçesi Şubesi Gülbahçesi Mh.13002 Sk. No:18/A Seyhan/Adana

-

59


60

Ünvanı / Adresi

Sermayesi

E.S.İ.S. Seramik Güler Yapı Grubu - Suat Güler Karataş Cad. Akdeniz Mah. No:335/A Yüreğir/Adana

5000

Pronet Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi Adana Şubesi Çınarlı Mah. Atatürk Cad. No:1 Sabancı İş Merkezi 4.Kat Seyhan/Adana

-

Oknal Sınai Tıbbi Gazlar Gıda Petrol Taşımacılık Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana Şubesi Yeşiloba Mh. Metal Sanayi Sitesi No:27 Seyhan/Adana

-

Bey Mühendislik İnşaat Taahhüt - Mustafa Yoldaş Özdemir Gazipaşa Mah. Borsa Cad. No:36 Seyhan/Adana

50000

SRP Elektrik Elektronik Danışmanlık ve Taahhüt-Mümtaz Barış Cingiz Reşatbey Mh. 62023 Sk. Samanyolu Ap. Güney Cephe Altı Zemin Kat 2/B Seyhan/Adana

10000

Deluck Global Ticaret - Lucky Chıleba Ajoku Meydan Mah. 39045 Sok. No:17 Seyhan/Adana

490

Feray-Feray Butik-Feray Gönen Güzelyalı Mh. Uğur Mumcu Bl. Duygu Sitesi No:9/A Çukurova/Adana

40000

İkiz Döner-Güldane Özdemir Yeşiltepe Mh. 2828 Sk. No:4/A Sarıçam/Adana

4500

Hatice Yıldız-Özel İnşaat ve Müteahhitlik İşleri Güzelyalı Mh. 2042 Sk. No:12 Yüreğir/Adana

10000

Devran Kuyumculuk - Yusuf Ziya Dik Reşatbey Mah. 62001 Sok. Gazi Apt. Altı No:13/C Seyhan/Adana

10000

Özlem Kadem Beyazevler Mh. 80033 Sk. Erki Ap. Altı No:15/A Çukurova/Adana

10000

Çağrı İnşaat Tekstil Plastik Orman Ürünleri Sanayi Taahhüt Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi/İkinci Şubesi Mahfesığmaz Mah.Turgut Özal Bulv.Akın Apt. 2.Kat No:2 Çukurova/Adana

10000

Hasan Zeybel H.Sabancı Org.San.Bölgesi Atatürk Cad.No:5 Bilici Yatırım A.Ş. İçi Sarıçam/Adana

450

SE Sulama ve Otomasyon Sistemleri - Sabit Emre Ortatepe Bahçelievler Mah. Doğankent Akdeniz Cad. No:80/A Çukurova/Adana

100000

28 Nolu Türk Telekom Bayii - Mustafa Yel Toros Mah. Barış Manço Bulvarı Başman Sitesi A Blok No:11/J Çukurova/Adana

20000

Özinci Narenciye Sulama Sistemleri Tarım Gıda Hayvancılık Kuyumculuk İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Hasan Şaş Cad. Havutlu Mah. 4559 Sok. 4559 Sok. No:14 Zemin Kat Yüreğir/Adana

200000

Çapa Kozmetik Ürünleri Tekstil Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi/1. Şubesi Güzelevler Mh. Akasya Sk. No:8/A Yüreğir/Adana

-

Kenan Atış Çınarlı Mh. 61003 Sk. Özdolap İşhanı No:3/A Seyhan/Adana

50000

Akansa Makina İnşaat Taahhüt Tekstil İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi Yeşiloba Mah. 46087 Sok. C Blok D:14 Seyhan/Adana

200000

Uzer Basın Dağıtım İnşaat Kuyumculuk Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Yenidoğan Mh. Ceyhan Yolu Üzeri Büyük Toptancılar Çarşısı Sitesi 2078 Sk. 20. Blok No:17/A Yüreğir/Adana

10000

Yusuf Göktaş Bahçeşehir Mah. 86049 Sok. No:2/A Seyhan/Adana

10000

Ada Profesyonel Apartman ve Site Yöneticiliği Bakım Onarım Temizlik - Mehmet Bingöl Toros Mah. 78119 Sok. No:1/3 Fatih Sit. B Blok Altı Çukurova/Adana

5000

Erteknik-Şeyho Ergül Karasoku Mh. Kızılay Cd. Namık Yarman İşhanı Kat:3 No:301 Seyhan/Adana

50000


Ünvanı / Adresi

Sermayesi

Kenan Aslan-Aslan Ayakkabı Sarıyakup Mh. Alidede Sk. No:15 K:3 Seyhan/Adana

100000

Özdekor Hafriyat Nakliye Yapı Malzemeleri İnşaat Taahhüt Hizmetleri İthalat İhracat Sanayi ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. Yıldırım Beyazıt Mh. Kozan Cd. No:699/A D:1 Sarıçam/Adana

100000

Poligon Yapı Denetim Limited Şirketi Pınar Mh. 74157 Sk. No:11 Seyhan/Adana

50000

Erol Kundura Çanta Deri Tekstil Tarım Ürn. Hayvancılık Gıda Kırtasiye İnş. Nak. Tamirat Otomotiv İml. İth. İhr. Pzr. Tic. ve San.Ltd.Şti. 1. Şub. Yeşiloba Mh. 46037 Sk. Yeni Metal Sanayi Sitesi No:4/H Seyhan/Adana

-

Gülcüler Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi Adana Şubesi Reşatbey Mh. Cumhuriyet Cd. Ener Ap. A Blok No:36 K:2/4 Seyhan/Adana

100000

Arısis Bilgisayar ve Elektronik Teknolojileri Yedek Parça Toptancılığı ve Onarım Merkezi-Hamza Arıkan Tellidere Mh. Mücahitler Cd. No:160/C Seyhan/Adana

15000

Turaz Yaş Sebze Meyve Narenciye İnşaat Tekstil Turizm Nakliye Petrol Gıda Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi Ulucami Mh. Önal Ap. 23 Sk. No:17 Kat:4 Seyhan/Adana

100000

Inspego Uluslararası Etüd Gözetim ve Onay Hizmetleri Limited Şirketi Kurtuluş Mah. Ziyapaşa Bulvarı Saray Apt. No:42 K:1 D:3 Seyhan/Adana

5000

NZM Tekstil-Nazmi Yılmaz Kocavezir Mh. 32027 Sk. No:3/A Seyhan/Adana

50000

Armasan Metal Enerji Elektrik İnşaat İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi/Adana Şubesi Yeşiloba Mh. Öğretmenler Bl. 46118 Sk. No:1/1 Seyhan/Adana

20000

Aura Kozmetik Ayakkabı Tekstil Turizm Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Sinanpaşa Mah. Hacı Sabancı Bulvarı No:28 Z-M 36 Nolu Dükkan Yüreğir/Adana

100000

V2 Ajans - Volkan Mangan Cumhuriyet Mah. Vahit Cad. No:148/B Yüreğir/Adana

10000

Hakan Selami Atıl Kadıköy Mh. 163 Sk. No:7 Akan Atıl Çiftliği Kadıköy Yüreğir/Adana

100000

Halil Oğulları İnşaat Taahhüt PVC Elektrik Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Belediye Evleri Şubesi Belediye Evleri Mh. Zahit Akdağ Bl. No:8/A Selçuklu Ap. Altı Çukurova/Adana

-

Özil Petrol Makina İnşaat Yedek Parça Mobilya Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi Çınarlı Mah. Ziyapaşa Bulvarı İsotlar İş Hanı K:1 D:4 Seyhan/Adana

50000

Nargilecioğlu Doğal Kaynak Suları Meşrubat Gıda Madencilik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi-Adana Şubesi Huzurevleri Mh. 77132 Sk. Hüseyin Erip Akay Sitesi A Blok Parsel No:25-26-27-28 Çukurova/Adana

100000

Hamit Ergün Yeni Mh. Atatürk Cd. Belediye Pasajı K:1 No:1 Karataş/Adana

10000

Abdulhamit Dugan Toros Mh. 78121 Sk. No:7/B Gökçenbay Sitesi B Blok Altı Çukurova/Adana

10000

MŞ Ak Konfeksiyon Tekstil İnşaat Gıda Nakliyat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Alidede Mah. 29014 Sok. No:31 Seyhan/Adana

300000

Gençlik Halı Yıkama Kırtasiye İletişim-Meral Boğa Akkapı Mh. Şeyh Cemil Cd. No:113/A-B Seyhan/Adana

49999

Osert Ar-Ge Makine Tarım Tasarım Eğitim Danışmanlık Medikal Belgelendirme ve Sertifika Hiz. Gıda İnş.Hafr.Nak.Hayv. San. ve Tic.Ltd.Şti. Çukurova Üniversitesi Kampüsü Alper Akınoğlu Bulvarı Teknokent Zemin Kat No:19/A Z 12/4 Nolu Ofis 01130 Yüreğir/Adana

10000

Osman Yılmaz Fevzipaşa Mh. T. Cemal Beriker Bl. Merkez Otogar No:13/A Seyhan/Adana

30000

Ada Ser Otomotiv Nakliye İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Turizm Gıda Üretim ve Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi/Real Şubesi Yeşiloba Mh. Öğretmenler Bl. No:2 Seyhan/Adana

45000

61


Adana Ticaret Odası’nın Tarihi

Adana Ticaret Odası

118 yıldır hizmet veriyor A

dana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile daha çok, pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuştur.

62

1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabilmiştir. Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin baskıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyetlerine ara vermek durumunda kalmıştır. 1909 - 1911 yıllarında Odamız, Ziraat Odası’nı da bünyesine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı altında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalışmalarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler yapılmıştır. 1914 yılında patlayan birinci Dünya Savaşı süresince, Oda faaliyetleri kısıtlanmış ve harp içinde şartların elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldırarak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sanayi Odaları” olarak değiştirmiştir. Odamız da buna uyarak “Adana Ticaret ve Sanayi Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır.

I. Dünya savaşının aleyhimize sonuçlanması üzerine Adana’nın Aralık 1918’ de işgal edilmiş olduğunu görüyoruz. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevlerinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fransız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır. 5 Ocak 1922’ de yapılan Ankara anlaşmasıyla Fransız İşgali son bulmuş ve Adana Türkler’e teslim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Ermeniler, Adana’yı terk ederken Odanın bütün belgelerini yakmışlardır. 27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dönem başlamıştır. Bu kanun ile, Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, Ticaret ve Sanayi erbabının Odalara kayıt mecburiyeti konulmuştur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkarıp, bölgesel bir hüviyet kazandırmış olmasıdır. 11 Ocak 1943 tarihinde kabul olunan 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu

kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesinin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vererek, Meslek Grupları, Oda meclisini ve İdare kurulunu ihdas etmiştir. Ayrıca, bu kuruluşlarda Ticaret Bakanlığını temsilen bir Genel Sekreter ve gereğinde Genel Sekreter Yardımcısı bulundurmayı kabul etmiştir. 8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı “Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği” kanununun 4355 sayılı kanun ve bu kanuna ilişkin tüzüğü tatbikattan kaldırmış, Oda ve Borsalara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik etrafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır. 54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, görülen lüzum üzerine uzun çalışmalar neticesinde değiştirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.


Faaliyetlerimiz

Adana Ticaret Odası

üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar • Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini, • İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

• Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık, • Eğitim ve seminerlerde indirimler,

• Odamızın 45 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,

• İlk kez dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini arttırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

• İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

• İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,

• ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması, • Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik, • Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri, • ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

• Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

• Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı, • Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar, • Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı, • ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,

• Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,

• Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

• Üyelerin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

• Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.

63


Gerekli Telefonlar

Resmi Daireler

64

Telefon

Valilik Valilik Özel Kalem Büyükşehir Belediye Başk. 6. Kolordu Komutanlığı Seyhan Kaymakamlığı Yüreğir Kaymakamlığı Sarıçam Kaymakamlığı Çukurova Kaymakamlığı Karaisalı Kaymakamlığı Çukurova Üniversitesi Emniyet Müd. Santral İl Milli Eğitim Müdürlüğü İl Sağlık Müdürlüğü Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü Tapu Kadastro Müdürlüğü Tarım İl Müdürlüğü TCDD 6. Bölge Müdürlüğü İl Defterdarlığı Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü SGK İl Müdürlüğü Bağ-Kur İl Müdürlüğü İl Sivil Savunma Müdürlüğü İl Turizm Müdürlüğü İl Çevre Müdürlüğü Çalışma Bölge Müdürlüğü Gençlik ve Spor Müdürlüğü Adana Orman Bölge Müdürlüğü Adana Müftülüğü Seyhan Müftülüğü Yüreğir Müftülüğü Sarıçam Müftülüğü Çukurova Müftülüğü Meteoroloji-Danışma Karayolları-Danışma

458 83 27-458 83 30 458 83 27 454 38 88 322 83 67-68 352 65 95 323 12 83 391 76 00 248 08 81 551 20 14 338 60 84-88 435 31 95 458 83 73 458 84 06 346 21 72 225 98 18 458 84 25 453 34 45 322 46 11 453 69 14 458 83 26 363 46 40 363 01 91 351 89 00 227 28 54 363 14 48 459 00 75-76 359 91 72 453 90 58 457 06 36 352 64 75 352 64 76 321 96 69 341 15 12 235 07 93 435 91 74 235 06 85

Hastaneler

Telefon

Sağlık İl Müdürlüğü Sıtma Enstütüsü Müdürlüğü Kızılay Kan Merkezi Çukurova Ünv. Balcalı Hastanesi Adana Devlet Hastanesi Seyhan Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi (TOKİ) Göğüs Hastanesi Ruh Sağlığı Hastanesi Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Asker Hastanesi Karşıyaka Dispanseri

458 84 06 454 35 91-453 47 22 454 26 08 338 60 60 321 57 52 247 26 60 432 60 61 355 01 01 227 20 06 239 33 98 225 93 29 431 60 01-365 49 50 227 23 38 321 36 26

Özel Hastaneler

Telefon

Adana Hastanesi Başkent Hastanesi Başkent Hastanesi (Seyhan) Başkent Hastanesi (Güzelyalı) Can Hastanesi Ortadoğu Hastanesi Acıbadem Ortapedia Metropark

459 22 22 327 27 27 458 68 68 235 80 80 458 58 00 454 44 30 455 44 44 432 77 77 455 25 50

Odalar ve Sivil Toplum Örgütleri

Telefon

Ticaret Odası Sanayi Odası Ticaret Borsası Seyhan Ziraat Odası Yüreğir Ziraat Odası

351 39 11 436 63 63 453 70 34 454 01 16 321 05 10

Tabipler Odası Eczacılar Odası Diş Hekimleri Odası Çiftçiler Birliği Bşk. Esnaf ve Sanat Odası Müteahhitler Birliği Mimarlar Odası Adana Serb. Muh. Mali Müş. Odası Adana Yeminli Mali Müş. Odası Elektrik Müh. Odası Kimya Müh. Odası Makine Müh. Odası Harita Müh. Odası Jeoloji Müh. Odası Ziraat Müh. Odası İnşaat Müh. Odası Orman Müh. Odası Jeofizik Müh. Odası Maden Müh. Odası Şehir Planlama Müh. Odası Peyzaj Mim. Odası Çevre Müh. Odası Fırıncılar Odası Veteriner Hekimleri Odası Şoförler ve Otomobilciler Odası Atatürkçü Düşünce Derneği ATOSEV Türk Eğitim Vakfı AFAD TEMA

458 00 08 458 10 40 457 24 67 352 78 59 365 10 10 226 55 11 454 17 95 232 38 00 454 60 42 458 38 38 458 29 78 232 64 20 456 01 69 459 39 59 453 28 17 459 84 00 457 06 37 459 61 71 459 97 60 454 39 70 459 08 32 338 60 84 363 61 14 352 31 40 435 37 07 459 47 81 232 59 12 457 33 99 458 55 75 459 44 11

Cumhuriyet Savcılığı Adana Barosu Bölge İdari Mahkemesi Devlet Güvenlik Mahkemesi Adli Tıp

352 09 00 351 21 21 454 36 94 459 41 24-25 453 09 06

Adliye

Belediyeler

Büyükşehir Belediyesi Çukurova Belediyesi Seyhan Belediyesi Yüreğir Belediyesi Sarıçam Belediyesi

Kültür Sanat Merkezleri

Telefon

Telefon

454 36 04 239 64 64 432 74 74 428 18 10 341 41 09

Telefon

Devlet Tiyatrosu Senfoni Orkestrası

352 33 55 453 68 74

Ariplex Cemalpaşa Ariplex Reşatbey Metropol Cinebonus M1 Tepe Metro

458 34 06 457 81 43 233 27 00 271 02 62 454 69 96

Sinemalar

Kütüphaneler

Telefon

Telefon

Adana İl Halk Kütüphanesi Çağdaş Çocuk Kütüphanesi Mehmet Sabancı Çocuk Kütüphanesi 100.Yıl Çocuk Kütüphanesi

352 32 90 457 70 38 323 16 08 332 80 00

Adana Arkeoloji Müzesi Etnografya Müzesi Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Misis Mozaik Müzesi

454 35 55 454 38 56 359 78 66 454 38 55

Müzeler

Spor Rehberi

Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü Adana Yelken İhtisas Su Sporları Kulübü Çukurova Sualtı İhtisas ve Su Sporları Aqualand Mavisu Kürek İhtisas Su Sporları Kulübü Atlı Spor Kulübü

Telefon

Telefon

234 11 55 232 79 91 459 93 85 324 11 40 458 44 80 323 66 23




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.