Ato dergi sayi36

Page 1

TıCARET ODASI ADANA

Mart 2015

Sayı: 36

DERGİSİ

♦♦ Meclis toplantımız: Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor ♦♦ PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı ♦♦ Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat ♦♦ Maslahatgüzar Oron’dan Odamıza ziyaret: Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet ♦♦ Vergi Haftası: Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı ♦♦ Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndan Odamıza işbirliği ziyareti ♦♦ Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldı...




9

Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka

26

Yönetim Adresi Abidinpaşa Cd. No:52 T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09 web: www.adanato.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com

28 Grafik-Tasarım Kerem Acar Nobel Kitabevi Tel: (0322) 233 00 29 www.nobelkitabevi.com.tr Reklam Rezervasyon Meltem AL 0554 588 45 45

-2- | ADANA TİCARET ODASI

31


İÇİNDEKİLER Meclis Başkanı’ndan/ Şiddet, medeniyet ve sürdürülebilir kalkınma... Yönetim Kurulu Başkanı’ndan/ Birliktelik fotoğrafı her geçen gün büyüyor... Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat Adana İnşaat Fuarı sektörü hareketlendirdi Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı EBSO’dan Odamıza işbirliği ziyareti Meclis üyelerimizden Kızılay’a kan bağışı Kirlettiğimiz plastiği dönüştüremiyoruz Enerji Verimliliği Derneği Adana’da Adana sağlık turizminde “Marka Kent” olacak Adana ‘uyuşturucuya hayır’ dedi Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldı İnsanlığın Nobel’ini alan Yaşar Kemal... Hukuk Devleti’nin temel göstergesi kadınlara gösterilen saygıdır... Adana ithalatındaki gerileme sürüyor Masallar kenti St. Petersburg (2)...

5 7 9 12 18 22 26 28 31 33 36 37 38 40 43 45 48 50 55

ADANA TİCARET ODASI | -3-


Adana Ticaret Odası

üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar... ►► Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

►► Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

►► İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

►► Eğitim ve seminerlerde özel indirimler,

►► Odamızın 47 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,

►► İlk kez dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini arttırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

►► İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

►► İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,

►► ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması, ►► Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik, ►► Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri, ►► ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

-4- | ADANA TİCARET ODASI

►► Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

►► Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı, ►► Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar, ►► Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı, ►► ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,

►► Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,

►► Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

►► Üyelerin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

►► Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.


Şiddet, medeniyet ve sürdürülebilir kalkınma... Değerli üyelerimiz, Sözlerime, geçtiğimiz ay Tarsus’ta yaşanan korkunç olayda Hakk’ın rahmetine kavuşan Özgecan’ı anarak başlamak istiyorum. Ailesine ve yakınlarına tekrar başsağlığı ve sabır diliyoruz. Ancak Özgecan’ın huzur içinde yatabilmesi için, benzer trajik olayların yaşanmaması için, toplum olarak elimizden gelenin çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini de, çok kötü bir şekilde de olsa, anladık diye düşünüyorum. 89 yıl önce Medeni Kanunu kabul etmiş, Türk ve Müslüman bir ülkede böylesine bir şiddete, böylesine bir kadın istismarına şahit olmak çok utanç verici bir durum. Nihayetinde hepimiz anamızın evladıyız, hepimiz eşimizin kocasıyız, hepimiz bacımızın kardeşiyiz, hepimiz kızımızın babasıyız... Hepimiz çok üzüldük, hepimiz siyahlar giydik, hepimiz kederli annebabasına başsağlığı diledik, hepimiz bu şiddetin ne kadar kötü, ne kadar medeniyetten uzak ve ne kadar insanlık adına utanç olduğunu konuştuk. Ama yetmez... Bir kez daha ifade etmek istiyorum ki; toplum olarak elimizden gelenin fazlasını yapmamız lazım! Çünkü şiddetin olduğu yerde, kadına erkekle aynı değerin verilmediği yerde medeniyet yaşamaz; medeniyetin olmadığı yerde de sürdürülebilir kalkınma olmaz. Birleşmiş Milletler (BM), sağlam bir gelecek ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için kadınların toplum içindeki yerinin güçlendirilmesinin ve kadınlar ile kız çocuklarının eğitimine önem verilmesinin şart olduğunu söylüyor. Kadın-erkek eşitliğini “sürdürülebilir kalkınmanın temeli” olarak değerlendiriyor. BM, kız çocuklarının okuldan alınarak zorla evlendirildiği, kadınların iş imkânlarının kısıtlı olduğu

ve kadına karşı şiddetin günlük hayatın bir parçası haline geldiği bir dünyayı kabullenmenin mümkün olmadığını da söylüyor. Bunun için, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve kadınların karar alma mekanizmalarına katılımlarının artırılması gerektiğini savunuyor. BM, bu yolda ilerlemek için sadece yasal değişiklikler yapmanın yetmediğine ve yasaların etkin olarak uygulanması gerektiğine de dikkat çekiyor. Oysa Medeni Kanunu kabul edişimizin üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen hala aşmamız gereken sorunlarımız var. Bir çocuk, genel olarak, temel eğitiminde ve ailesinde gördüklerini tekrar ederek yaşamını sürdürür. Çocuk saygıyı, sevgiyi, eşitliği, adaleti, çalışmayı, tutumluluğu ve diğer güzel erdemleri de kötü davranışları da hayatının bu ilk aşamalarında görür ve öğrenir. Bizler, temel eğitimde ve aile ortamımızda çocuklarımıza saygı, sevgi, çalışkanlık gibi güzel erdem ve davranışları aşılayamazsak, çocuklarımızın büyüdüklerinde, saygılı, adil, gelişmiş, refah sahibi olmalarını bekleyemeyiz. Saygıyı geliştirmeyen toplumlar güzellikleri, sanatı, medeniyeti geliştiremezler. Birliktelik, işbirliği, mutabakat sağlama gibi birlikte yürüme ve büyümenin yöntemlerini hayata geçiremez, kalkınamazlar. Gelişme için, büyüme için birbirimize saygı göstermeye, birbirimizi anlamaya, birlikte yol almaya ihtiyacımız var. Şiddet ve ayrımcılık bizi medeniyetten, maddi ve manevi kazanımlardan, sürdürülebilir gelişmeden alıkoyar. Aile toplumun en küçük yapı taşı olduğuna göre, bir toplumu gelecekte medeni ve gelişmiş yapacak olan bireyler, hakkı, hukuku, eşitliği, çalışkanlığı ve güzel erdemleri temel eğitim dönemlerinde, henüz aileleri ile birlikteyken öğrenmelidirler. Ailede bunları öğren-

Tarkan KULAK Meclis Başkanı meyen bireylerden topluma da bir katkı vermesi, toplumda medeni davranışları sergilemesi ve toplumu ekonomik olarak da geliştirmesi nasıl beklenebilir? Değerli üyelerimiz, Medeniyetin ve sürdürülebilir ekonomik gelişmenin temelinde hak, adalet, eşitlik, çalışkanlık gibi erdemlerin olduğuna inancımla, şiddetin son bulmasını, kadınların erkek ile birlikte maddi ve manevi olarak hakkını ve sorumluluğunu eşit olarak alabilmesini, güzellikleri öğrenmenin yolunun trajik olayların yaşanmasından geçmemesini diliyorum. Satırlarıma son verirken, geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan, yaşamı boyunca barışı, adaleti satırlarında işlemiş olan dünyaca ünlü Adanalı yazar, edebiyatçı, düşünür Yaşar Kemal’i rahmetle anıyorum. Biri kadına şiddet, diğeri barış ile anılacak bu iki güzel insanın hatırasına şiddetin ve eşitsizliğin son bulmasını, barışın, adaletin, refahın ve sürdürülebilir gelişmenin daim olmasını dileyerek, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutluyorum. Sevgi ve saygılarımla...

ADANA TİCARET ODASI | -5-


-6- | ADANA TİCARET ODASI


Birliktelik fotoğrafı her geçen gün büyüyor...

Y

akın zamana kadar birlikte olamamanın sıkıntılarını yaşayan, bundan dolayı da başta yatırım ve istihdam olmak üzere birçok alanda kayba uğrayan Adana, Oda, Borsa ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu birliktelikle her geçen gün daha da güçleniyor. Odamızın geçmiş dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapan Sayın Ali Gizer, aynı dönemde Adana Sanayi Odası Başkanlığını yapan Sadi Sürenkök ve halen görevini başarıyla yürüten Borsa Başkanı Sayın Muammer Çalışkan’ın temellerini attıkları, “Ortak hareket edelim, Adana kazansın” mantığı sürekli gelişme kaydetti. Oda ve borsa seçimlerinin tamamlanması ve Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine başlamamla birlikte, yine aynı dönemde seçilen ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ile Borsa’nın mevcut Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yeniden getirilen Muammer Çalışkan ile bir araya geldik. Birliktelik tablosunun geliştirilmesi yönündeki düşüncemizi, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bekir Sütçü’yü de çembere dahil ederek genişlettik. Kentin ekonomik, sosyal ve kültürel göstergelerinin artırılmasına yönelik alınan ortak kararlar, doğal olarak diğer sivil toplum kuruluşlarını da hareketlendirdi.

Bünyesinde 23 federasyon ile 155 dernek barındıran ve başında da hemşehrimiz Sayın Süleyman Onatça’nın bulunduğu Türk girişimci ve iş dünyası konfederasyonu (TÜRKONFED), Adana Genç İşadamları Derneği, Adana İşkadınları Derneği, Adana Sanayici ve İşadamları Derneği, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği, Anadolu Girişimci İşadamları Derneği, , Çukurova Genç İş Adamları Derneği, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği gibi tümünün adını burada sayamayacağım çok sayıda kuruluşla gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerin ilk gündemi, “Adana için birlikte neler yapabiliriz?” oldu. Dikkat ederseniz sivil toplum kuruluşlarından herhangi birinin gerçekleştireceği etkinlikler öncesinde, daha iyi şeyler başarabilmenin heyecanıyla karşılıklı görüş alışverişleri yapılıyor ve hedeflere ulaşılabilmesi adına ortak çalışmalar yürütülüyor. Oda, Borsa ve diğer sivil toplum kuruluşlarının uyumu, gündemin en önemli maddesi olan milletvekili aday adaylıklarına da olumlu yansıdı. Odamızı ziyaret eden çeşitli partilere mensup milletvekili aday adayları ziyaretlerine, “Oluşturduğunuz birlikteliğe imreniyoruz” sözleriyle başlıyorlar. Adana için projelerini anlatan milletvekili aday adayları, sözlerinin son bölümünde, birlikteliğin daha da geliştirilmesi, milletvekili olmaları

Atila MENEVŞE Yönetim Kurulu Başkanı halinde bu tabloya katkı konusunda çaba göstereceklerini samimi bir şekilde ifade ediyorlar. Adana, belki de yıllar öncesinde tesis edilmesi gereken birliktelik tablosunu nihayet oluşturmayı başardı. Adana için yapılacak çalışmaların içinde yer alarak elini taşın altına koymaya hazır kişi, kurum ve kuruluş sayısı her geçen gün artıyor. Birliktelik konusunda uzun yıllardır Gaziantep ve Kayseri gibi kentleri örnek alan Adana’nın, son dönemde ortaya koyduğu birliktelik fotoğrafıyla nihayet örnek alınan bir şehir haline geliyor olması çok sevindirici... Bizlere düşen en önemli görev, herkesi ve her kesimi içine alan yapıyı daha geliştirerek, Adana’yı ve göstergelerini en üst seviyeye çıkarmaktır.

ADANA TİCARET ODASI | -7-


-8- | ADANA TİCARET ODASI


Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor

Y

önetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Adana’nın üretiminin değerlendirilerek yurt içi ve dışındaki pazarlarda etkinliğinin artırabilmesine yönelik olarak oluşturulan, “Fuar ve Stant Desteği” uygulamasının olumlu etkilerinin görülmeye başlandığını, ulusal ve uluslararası boyutta düzenlenen fuarlara katılan üyelerimizin iç ve dış bağlantılarıyla kent ekonomisine hareketlilik kazandırdığını söyledi. Odamızın Şubat ayı olağan Meclis toplantısı, Tarkan Kulak başkanlığında gerçekleşti. Toplantının açılışında konuşan Tarkan Kulak, 19-22 Şubat 2015 tarihleri arasında Adana’da gerçekleştirilen İnşaat Fuarı’nın oldukça başarılı geçtiğini belirterek, “Fuara, Meclisimiz’den ben de dahil olmak üzere birçok arkadaşımız stant açarak katılım sağladı. Dört günlük organizasyonda, fuarların sektörler üze-

rindeki olumlu etkisini bir kez daha gördük. Bu tür fuarların sayısının artmasıyla kent ekonomisine daha fazla katkı sağlanacağına inanıyorum” diye konuştu. Kulak ayrıca, Kadın Girişimciler Kurulu tarafından; TOBB’un yanı sıra Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası desteğiyle açılan stantta mobil mamografi aracıyla kanser taraması yapılmasının çok anlamlı olduğunu söyledi. Ocak ayı Mizanı ve Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun oybirliğiyle kabul edilmesinin ardından söz alan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de fuarların kent ekonomisine sağladığı katkıları, son dönemde katıldıkları etkinliklerde bir kez daha görme imkanını elde ettiklerini belirtti. Odamızın 2014 yılında başlattığı Meslek Komiteleri Destek Programı’nı, 2015 yılında finansman miktarını ve

kapsamını genişleterek sürdürdüğünü ifade eden Atila Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonominin büyümesi için dış pazarlara, özellikle ihracata yönelmenin zaruri olduğu düşüncesinden hareketle Meslek Komitelerimizi ve üyelerimizi dış pazarlara açılma noktasında desteklemekteyiz. Ayrıca Adana’nın bazı sektörlerini de öne çıkarmak suretiyle bölge ekonomisini büyütme çabası içindeyiz. Bu kapsamda tekstil sektörümüzü ön plana çıkarmak için 19-22 Şubat 2015 tarihlerinde düzenlenen Gaziantep PENTEX Fuarı’nda Odamız tarafından 300 metrekare stant alanı alınmış ve 14 üyemize ücretsiz olarak tahsis edilmiştir. Adana erkek giyimini öne çıkarmak amacıyla 9, 10, 32 ve 33. Grup Meslek Komitelerimiz tarafından katılım organizasyonu gerçekleştirilen bu fuar kapsamın-

ADANA TİCARET ODASI | -9-


da kadına yönelik şiddetin kınanmasına yönelik bir defile de düzenlenmiştir. Yine bu ay başında Odamızın Meslek Komitelerine sağladığı desteklerden yararlanan 16 üyemiz İstanbul Mobilya Fuarı İSMOB 2015’e stant alarak katılım sağlamışlardır. 27 Ocak-1 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleşen ve Türkiye’nin birinci, dünyanın da üçüncü büyük organizasyonu olarak bilinen İstanbul Mobilya Fuarı’na katılımımız kent ekonomisinin geliştirilmesi adına önemli bir adım olmuştur. Üyelerimizin stantlarını onlarca ülkeden yüzlerce toptan ve perakende alıcı ziyaret etmiş ve önemli miktarda ihracat bağlantısı sağlanmıştır. Fuara katılan üyelerimizin 1 milyon 305 bin dolarlık ihracat bağlantısı yaptıklarını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Fuar süresince iç pazara ise 500 bin dolar tutarında satış yapılmıştır. Göreve geldiğimizden bu yana ifade ettiğimiz ve gerçekleştirmeye çalıştığımız ihracat hamlesi projesi böylelikle somut sonuçlarını vermeye başlamıştır. Oda kaynaklarının, kent ekonomisi ve ihracatının geliştirilmesi yönünde kullanılarak katma değer olarak yine kentimize döviz olarak dönmesini sağlayan mobilyacılarımıza teşekkür ediyor,

diğer sektörleri de bu ve benzeri çalışmalar içerisinde yer almaya davet ediyorum.” Adana’da, 19-22 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen Adana İnşaat 2015 Fuarı’na da yabancı ziyaretçi katılım desteği sunduklarını ifade eden Başkanımız Menevşe, “192 firmanın katıldığı Adana İnşaat 2015 Fuarı’nı geçtiğimiz hafta tamamladık. Adana ekonomisini bölgesel ve uluslararası fuarlarla geliştirmek bir diğer önceliğimizdir. İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün

ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olduğu için bu fuarın desteklenmesi kent ekonomisi için ayrı bir önem taşıyor. Biz de Oda olarak bu görüşten hareketle, fuara yabancı ziyaretçi katılımı desteği sağladık. Bu destekle İran, Irak, Suriye, Makedonya, Hırvatistan, Sırbistan ve Bosna- Hersek’ten yabancı işadamları fuarımızı ziyaret ederek firmalarımızla görüşme olanağı buldular. Yaklaşık 30 bin kişinin ziyaret ettiği fuara Oda olarak verdiğimiz bu destekle kentimizin ekonomik gelişimine katkı sağladığımızı düşünüyoruz” diye konuştu. Tarım İhtisas Komisyonu kuruldu Odamızın Şubat ayı Meclis toplantısında, geçtiğimiz günlerde kurulması kararlaştırılan Tarım İhtisas Komisyonu üyeleri de belirlendi. Buna göre komisyon, Mehmet Sami Geçioğlu, Gürsel Tanrıver, Ayhan Barut, Hüseyin Doğru, Halid Milli, Salih Talay ve Cemal Akın’dan oluştu. Komisyon, ilk aşamada organize tarım bölgesi kurulması, tarım meslek liselerinin yeniden oluşturulması yönünde çalışma yapacaklar.

-10- | ADANA TİCARET ODASI


ADANA TİCARET ODASI | -11-


Başkanımız Menevşe, PENTEX Fuarı’na katılan üyelerimizin önemli kazanımlar sağladığını söyledi:

PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı

Y

önetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Gaziantep’te düzenlenen, PENTEX Penye Tekstil ve Teknolojileri Fuarı’na katılan üyelerimizin yurtiçi ve yurtdışı pazar payını artırmalarının yanı sıra sosyal sorumluluk alanında bir ilke de imza attıklarını belirterek, “Türkiye’yi derinden yaralayan Özgecan cinayetiyle bir kez daha

-12- | ADANA TİCARET ODASI

gündeme gelen kadına şiddete karşı olduğumuzu erkek mankenlerle düzenlediğimiz defile ile çarpıcı bir şekilde vurguladık” diye konuştu. Odamız, farklı sektörlere uyguladığı fuar ve stant desteği çerçevesinde 300 metrekarelik alanda, Adana Tanıtım Grubu adı altında 16 firmayla katıldığı PENTEX Penye Tekstil ve Tek-

nolojileri Fuarı’na damgasını vurdu. 19-22 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen fuarda, üyelerimize fuar ve stant desteği sunan Odamız, fuar kapsamında gerçekleştirdiği defile ile de bütün Türkiye’ye, “Kadına Yönelik Şiddete Hayır” mesajını vermeyi başardı. Oyuncu Taylan Güner ve Avantgarde Communication Manage-


ment Ajans Başkanı Burçak Ilıman’ın hazırladıkları, “Gonca Projesi”ni PENTEX Penye Tekstil ve Teknolojileri Fuarı’nda sergileyerek Türkiye’ye toplumsal birliktelik mesajı verdiklerini belirten Menevşe, proje kapsamında gerçekleşen defile ile hem Adana’da üretilen erkek giyiminin tanıtıldığını, hem de erkek mankenlerin podyumda taktıkları maske ile kadına yönelik şiddete vurgu yapıldığını söyledi. PENTEX Fuarı’nın Adana için her anlamda yararlı olduğuna işaret eden Başkanımız Menevşe konuyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Kadınlarımız, ailelerimiz, çocuklarımız bizlere en büyük emanetler. Ancak ne yazık ki son zamanlarda sık sık kadına yönelik şiddet içeren haberlerle karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız Özgecan Aslan cinayeti de Türk toplumunu derinden üzerken, kadına yönelik şiddetin simgesi haline gelmiştir. Bu acıların yeniden yaşanmaması için, farkındalık yaratmalı, toplumsal duyarlılığımızı göstermek için her zaman birlik içerisinde olmalıyız. Biz, Gonca Projesi ile kadına yönelik şiddetin geldiği boyutların altını çizmek, bu ve benzeri şiddet olaylarına olan tepkimizi göstermek istedik. Bizimle birlikte bu projede görev alan, şiddete hayır diyen PENTEX Fuarı yetkililerine, Adanalı tekstilcilere, iş ortaklarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”

ADANA TİCARET ODASI | -13-


-14- | ADANA TİCARET ODASI


ADANA TİCARET ODASI | -15-


-16- | ADANA TİCARET ODASI


ADANA TİCARET ODASI | -17-


Odamız desteğiyle gerçekleşen İSMOB Fuarı’nda, iç piyasalara 500 bin dolarlık satış gerçekleşti:

Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat

A

dana Ticaret Odası’nın Meslek Komitelerine sağladığı desteklerden yararlanarak İstanbul Mobilya Fuarı 2015’e katılan 16 firma, toplam 1 milyon 315 bin dolarlık ihracat bağlantısı yaptı. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, sağlanan fuar ve stant desteklerinin, Adana’nın ekonomik göstergelerine pozitif yansımalarda bulunmasının sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi. Odamızın, üyelerimizin ihracata yönelmesini sağlamak amacıyla uygulamaya koyduğu, “Fuar ve Stant Desteği” kentin ihracat rakamlarına yansımaya başladı. 27 Ocak-1 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleşen ve Türkiye’nin birinci dünyanın da üçüncü büyük organizasyonu olarak bilinen İstanbul Mobilya Fuarı’na, Odamız desteklerinden yararlanan Yonca Mobilya, Sarus Mobilya, Adova Mobilya, Başak Koltuk, Çağ Mobilya, Cantan Tekstil, HSN Mobilya, Dimax Mobilya, Hevin Mobilya,

Batmaz Mobilya, Yıldız Mobilya, Tunç Mobilya, Alyana Mobilya, Edina Yatak ve Evcim Mobilya’dan oluşan 16 üretici firma katıldı. Yönetim Kurulu Üyemiz Emine Nargile ile Meslek Komitesi Üyemiz Yücel Bayram’ın Odamız üyesi firma stantlarını tek tek ziyaret ederek bilgi aldığı İSMOB Fuarı süresince, 1 milyon 305 bin dolarlık ihracat bağlantısı yapıldığı belirtildi. Emine Nargile, Odamızın üyelerine sağladığı desteğin önemine değinirken, “Stantlarımızı Fas, Tunus, Filistin, Libya, Özbekistan, Azerbaycan, Yunanistan, Makedonya, Ürdün, Yemen, Irak, Arabistan, Türkmenistan, Cezayir, Slovakya, Katar, Dubai, Belçika, Kıbrıs, Rusya, Kazakistan, Dağıstan, Kosova, Tunus, Arnavutluk, Bulgaristan gibi ülkelerden yüzlerce toptan ve perakende alıcı ziyaret etmiş ve önemli miktarda ihracat bağlantısı sağlanmıştır. Mobilya sektörü olarak Odamızın sağladığı destekleri en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefledik ve bunu da önemli ölçüde başardık” diye konuştu. Fuar süresince İstanbul, Nevşehir, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Mardin, Konya, Aksaray, Kayseri, Trabzon, Elazığ, Van, Manisa, Samsun ve Konya’daki firmalardan ise 500 bin dolarlık sipariş alındığı belirtildi. Mobilya sektöründen Menevşe’ye teşekkür ziyareti Adana Marangoz ve Mobilyacılar Esnaf Odası Başkanı Yalçın Avcı ile İSMOB 2015’e katılan firma temsilcileri, Yönetim Kuru-

-18- | ADANA TİCARET ODASI

lu Başkanımız Atila Menevşe’ye, sektöre sağlanan desteklerden dolayı teşekkür ziyaretinde bulundu. Avcı, “Adana mobilya sektörü, ulusal ve uluslararası fuar organizasyonlarına ne kadar fazla katılırsa, kent ekonomisi ve ihracata katkıları o denli fazla olacaktır. Bunun en somut örneği İSMOB 2015’tir. Firmalar ve şahsım adına sektöre fuar ve stant desteği sunan Adana Ticaret Odası’na teşekkür ediyorum” diye konuştu. Başkanımız Atila Menevşe de, göreve geldiklerinden bu yana kent ihracatının nasıl artırılacağına ilişkin çalışmalara ağırlık verdiklerini söyledi. Odamızın 2015 bütçesinden 1.3 trilyon liralık bölümünü üyelerin fuarlara katılarak ihracata yönelmeleri için ayırdıklarını da belirten Menevşe, “Adana Ticaret Odası olarak üyelerimizin sektörleriyle ilgili bilgi ve tecrübelerinin artırılması, kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda daha etkin ve aktif pay almalarının sağlanması amacıyla, Oda bütçesinde gösterilen azami sınırlar içinde ödenek ve finansman desteği sunmak amacıyla geçen yıl yürürlüğe koyduğumuz ‘Meslek Grupları Destek Programı’mızı bu yıl da geliştirerek sürdürüyoruz. Bu kapsamda gerçekleşen İSMOB 2015 Fuarı’na katılan 16 firmamız 1 milyon 305 bin dolarlık ihracat bağlantısı yapmıştır. Oda kaynaklarının, kent ekonomisi ve ihracatının geliştirilmesi yönünde kullanılarak katma değer olarak yine kentimize döviz olarak dönmesini sağlayan mobilyacılarımıza teşekkür ediyorum” dedi.


Adana’da Kentsel Dönüşüm Zirvesi

T

ürkiye’nin kentsel dönüşümünün bugüne kadar yapılmış en büyük buluşmaları arasında yer alan “Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin ilki, belediye başkanları, gayrimenkul şirketleri üst düzey yetkilileri, kentsel dönüşüme katkı sağlayan şirket temsilcileri ve fikir önderlerinin katılımıyla Sheraton Adana Otel’de yapıldı. Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe’nin de katıldığı, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul şirketlerinden Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın ana sponsorluğunda düzenlenen buluşma, Dünya Gazetesi ve Cnbc-e işbirliğiyle gerçekleştirildi. Türkiye’de son yıllarda hızla sayıları artan, büyüyen kentsel dönüşüm projelerinin özellikle de Adana’nın dönüşümünün konu olarak ele alındı-

ğı zirvede açılış konuşmasını gerçekleştiren Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana’nın kentsel dönüşümde iyi bir örnek olabileceğini vurguladı. Türkiye’de çarpık kentleşmenin Cumhuriyet dönemiyle birlikte başladığına dikkat çeken Sözlü, “Kentsel dönüşümü Cumhuriyet döneminde şehircilik açısından kaçırdığımız fırsatları yenilemek olarak görebiliriz” ifadelerini kullandı. Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu ise modern şehirler için sadece akıllı binalar yapmanın yeterli olmadığını vurgulayarak, “Aynı zamanda teknik, sosyal ve kültürel altyapıların da doğru planlaması şart. Bu nedenle kentsel dönüşüm projelerini önemsiyoruz” diye konuştu.

Dünya Gazetesi Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ da, “Modern şehircilik yolculuğuna Adana’dan başladıklarını” belirtti. 1980 yılında Türkiye’de kentlerde yaşayanların toplam nüfusa oranının yüzde 44 iken, günümüzde bu rakamın yüzde 78’e dayandığını şehirleşme konusunda son 35 yılda büyük bir dönüşüm yaşandığına dikkat çeken Güldağ, Türkiye’deki 20 milyon konuttan 6.5 milyonunun dönüşüm kapsamında yıkılacağını belirterek, “Kavga etmeden gereğinin yapılması için kolların sıvanması gerek” ifadelerini kullandı. “Şehirlerin Yeni Yüzünü Keşfediyoruz” sloganıyla yola çıkan zirve daha sonra kentsel dönüşümün dinamikleri, başarı hikayeleri ve gelecek planlarının tartışıldığı 3 farklı panelle tamamlandı.

ADANA TİCARET ODASI | -19-


İnşaat sektörü “1. Çukurova Yapı Zirvesi”nde buluştu

H

OME&OFFICE CONCEPT Dergisi ve Öncül Sefa İletişim Hizmetleri’nin “Yaşanabilir bir kent” sloganıyla düzenlediği 1. Çukurova Yapı Zirvesi’nde; mimarlar, iç mimarlar, müteahhitler ve yerel yöneticiler, yaşadıkları kentlerin geleceğini masaya yatırdı. Meclis Başkanımız Tarkan Kulak’ın da katıldığı ve yapı sektörünün büyük ilgi gösterdiği zirvenin açılış konuşmasını yapan HOME&OFFICE CONCEPT Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Öncül Sefa İletişim Hizmetleri Kurucu Ortağı Mustafa Öncül, “Düzenlediğimiz bu zirvenin, Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş ile büyük bir metropol oluşturan Çukurova’ya, bölgemizin yapı sektörüne, ekonomisine mütevazı da olsa bir katkı sağlamasını diliyoruz” dedi. Kanadalı ünlü mimar, şehir planlamacısı, sürdürülebilir kent planlama uzmanı Sidney Rasekh zirvede, Kanada’nın Vancouver kentinde yapılan kentsel dönüşümü ve Vancouver kentinin nasıl dünyanın en yaşanılabilir şehrine dönüştüğünü anlattı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da, Mersin’in yaşanılabilir bir kent olması için yaptıkları çalışmaları katılımcılarla paylaştı. Başkan

-20- | ADANA TİCARET ODASI

Kocamaz, yapılacak kentsel dönüşümlerin sosyal dönüşümleri de beraberinde getirmesi gerektiğini söyledi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana’da faaliyet gösteren oda ve STK’ların şehircilik ve şehirleşme konularına kafa yorduklarını, kentlilik, kentleşme ve güzel kentler inşa etme ile ilgili farkındalığın artarak devam edeceğini belirtti. Sözlü, “Şehirleri belediye başkanları kurmaz, belediye başkanları planlar ya da hazır planları uygulamaya çalışır. Şehir planlamak kağıt üzerinde kolaydır. Planları uygulamak zordur” dedi. Belediye Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’nin mevcut durumu ile Türkiye’nin

en büyük dönüşüm projesi olduğunu söyleyen Sampaş Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, “Biz birçok yerde kentsel dönüşüm yapıyoruz ama bunların içerisinde bizim en çok içimize sinen çalışma Belediye Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’dir” dedi. Belediye Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’yle ilgili olarak konuşan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ise “Yarın bir gün başımıza bela olacak binalar yapılmasın lütfen. Çok kısa bir zaman sonra kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulacak binalar yapılmasın. Adana gibi deprem kuşağında yer alan bir yerde, binalara biraz daha özen göstermek gerekiyor” dedi.

Diflubenzuronun aktif madde olarak kullanımı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi, 35367-38-5 CAS ve 252-529-3 EC numaralı Diflubenzuron isimli aktif maddenin, biyosidal ürünlerde kullanımı serbest olan aktif maddeler listesine eklenmesi yönünde karar aldı. Adana Valiliği tarafından Odamıza gönderilen yazıda, söz konusu kararda; diflubenzuron içeren ürünlerin kuru

gübrede kullanımına izin verileceği, su sistemlerinde kullanımına izin verilmeyeceği, 01.02.2015 tarihi itibarıyla kararın uygulamaya gireceği ve 31.01.2017 tarihine kadar üye devletlere geçiş süresi verildiği belirtildiğinden, bu husus biyosidal ürünlerle ilgili yapılan süre uzatmalarında uygulamaya konulduğu ifade edildi.


ADANA TİCARET ODASI | -21-


Adana İnşaat Fuarı sektörü hareketlendirdi

A

dana İnşaat 2015-9. İnşaat Teknolojileri, İş ve İnşaat Makineleri, Altyapı, Müteahhitlik Hizmetleri Fuarı, Adana Yapıda Yenilikler, Dekorasyon, Tadilat, Yenileme ve Teknolojileri Fuarı, Adana IHS 2015-Adana 8. Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz Teknolojisi, Tesisat ve Yalıtım Fuarı ile Adana Kent 2015-Adana 7. Belediye İhtiyaçları, Kent Mobilyaları, Park Bahçe Düzenlemeleri ve Spor Tesisleri Fuarı eş zamanlı açıldı. TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş.’nin ev sahipliğinde Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Belediyeler Birliği (ÇBB), İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) ile Odamızın yanı sıra TOBB’ye bağlı diğer Odaların destekleriyle 15 bin metre karelik alanda düzenlenen fuara, 192 firma katıldı. TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Vali Mustafa Büyük, fuarın birçok açıdan ekonomiye katkı sağlayacağını söyledi. Kalkınmada en önemli sektörlerin başında inşaatın geldiğini hatırlatan Büyük, “Bura-

-22- | ADANA TİCARET ODASI

da firmalar kendilerini vitrine çıkartıp, takdim etme şansını elde ediyorlar. Vatandaşlarımız neyi isteyeceğini, beklentilerin neler olduğunu, hangi gelişmelerin olduğunu görme fırsatını yakalıyor. Şehirlerin büyümesinde önemli bir konumda olan belediyelerimiz sektörün değişimini izleyerek, geleceğe yönelik planlar yapma şansını elde ediyor” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye ve Çukurova Belediyeler Birliği Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türkiye’de ekonominin, ticaretin ve hareketin lokomotifinin inşaat sektörü olduğunu vurguladı. Son birkaç aydır bölgede olaylar nedeniyle sektörde duraklama yaşandığını ifade eden Kocamaz, “Genel manada baktığımızda inşaat sektörü ülkede ekonominin şah damarıdır. Sektördeki gelişmelerin sa-


dece ticaret manasıyla değil, kentlerin gelişimine, yapıların daha kaliteli hale gelmesine ve deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesi sebebiyle de çok önemlidir. Firmalar arasındaki rekabeti ve kaliteyi geliştirmek bakımından da kıymetlidir” diye konuştu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de fuarın gelişen ve değişen inşaat teknolojileri ve estetik anlayışa yeni ufuklar kazandırmasını temenni etti. Organizasyonun, ekonominin durağanlaştığı bu dönemde Çukurova ve ülke piyasasına katkı vereceğine dair inancını dile getiren Sözlü, destek veren kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, inşaatın, 250 alt sektörüyle beraber istihdama ve gayri safi millî hasılaya yüzde 25 civarında katkı sağladığını açıkladı. Tellioğlu şöyle devam etti: “Dolayısı ile ekonominin büyük payına sahip olan bir sektörün iç dinamiklerinin kaynaşması faydalıdır. Aksi takdirde kamu bürokrasisinin piyasadan kopuk ilişkileri sayesinde ülkede maalesef amaca çok sağlıklı yürünemiyor. Özellikle Adana ve Mersin’de üyelerimiz en çok eski imara açılmış

bölgelerin imar revizyonu ve yeni alanların açılamaması konusunda sıkıntı çekiyor. Son bir yıldır kentsel dönüşümde bir duraksama söz konusu. Belediye başkanlarımızdan meslektaşlarımızın önünü açmalarını bekliyoruz. Önümüzde seçim var. Seçimde bazen merkezi hükümet fren tedbirleri oluşturabiliyor.” Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe ise ülkede gelişimin ana eksenini inşaat sektörünü oluşturduğunu belirterek, bu sektörün gayri safi milli hasıla içindeki payının yüzde 30

seviyesinde olduğunu anlattı. Menevşe konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Ülkemiz, günden güne gelişen ve buna bağlı olarak da ihtiyaçları sürekli artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak inşaat sektörü oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı inşaatla atılmaktadır.

ADANA TİCARET ODASI | -23-


Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında, inşaat sektörünün Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir. İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup; bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir. İnşaat, istihdam gücü yüksek sektörlerin başında gelmektedir. TÜİK’in istihdamın sektörel dağılımı verilerine göre; tarım, hizmetler ve sanayi sektörüyle birlikte istihdamı oluşturan dört ana sektörden biri inşaattır. Bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız 2023 yılında, Türkiye ekonomisinin 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması hedeflenmiştir. Hal böyle olunca; istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat çok daha önemli bir sektör haline gelmiştir. Ülkemizde, son yıllarda, yalnızca belirli standartlara sahip bir bina inşa etmek değil; çevreyle

-24- | ADANA TİCARET ODASI

dost, sosyal yaşama ve toplumsal yapıya uygun, aynı zamanda estetik yönü güçlü, tüm ihtiyaçlara cevap verebilen projelerin hayata geçirildiğini görmekteyiz. Bu çerçevede, İlimizde de buna paralel yaşanan gelişmeleri memnuniyetle takip ediyoruz. Umuyorum bu projeler, önümüzdeki yıllarda daha da artarak devam eder ve yeni istihdam olanakları yaratarak; İlimizin en önde gelen sorunlarından biri olan işsizliğin giderilmesi yönünde katkı sağlar.

Öte yandan bugün, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda katılımcı firma ve temsilcilerinin burada bizlerle olduğunu biliyorum. Umuyorum, fuar katılımcılarının burada yapacakları görüşmeler, hem sektörün gelişimi, hem de kurulacak yeni iş bağlantılarıyla farklı pazarlara ulaşma anlamında bölge ve ülke ekonomimize olumlu yansımalar sağlar.” Tüyap Adana Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü de İran, Irak, Suriye, Makedonya, Hırvatistan, Sırbistan ve Bosna- Hersek’ten konu ile ilgili işadamların fuarı ziyaret edeceklerini bildirdi. Geçtiğimiz yıl 27 bin 352 ziyaretçinin gezdiği fuara, bu yıl Adana başta olmak üzere 40 ilden 30 bin kişinin gelmesinin beklendiği bildirildi.


ADANA TİCARET ODASI | -25-


İsrail Maslahatgüzarı Amira Oron’un Adana Ticaret Odası’nı ziyaretinde iki ülke arasındaki ticaretin artırılmasına ilişkin girişimlerde bulunulması kararlaştırıldı:

Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet

İ

srail Maslahatgüzarı Amira Oron, iki ülke arasında işbirliği yapılabilecek çok sayıda sektör olduğunu, bu yöndeki mevcut potansiyelin değerlendirilmesiyle ticari ilişkilerin önemli oranda artış gösterebileceğini bildirdi. İncelemelerde bulunmak üzere geldiği Adana’da, Ticari Ataşe Joseph Abraham ile Odamızı ziyaret eden İsrail Maslahatgüzarı Amira Oron, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’yle iki ülke arasındaki ticaret ve işbirliği olanaklarının nasıl artırılabileceğine ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Ziyaret sırasında konuşan Başkanımız Atila Menevşe, Türkiye’nin ağırlıklı olarak kimyasal ve petrol maddeleri olmak üzere İsrail’in en büyük ihracat pazarlarından birisi konumunda bulunduğunu belirtirken, bu ülkeye 2014 yılında yapılan ihracatta yüzde 11.34 artış gerçekleştiğini, İsrail’e 2014 yı-

-26- | ADANA TİCARET ODASI

lında Adana’dan yapılan toplam ihracatın ise 24,5 milyon dolar dolayında bulunduğunu söyledi. Adana’nın Ortadoğu’ya açılan en yakın ve en güvenilir kapı konumunda olduğunu, İpek ve Baharat yolları üzerinde 2000 yıllık bir ticaret merkezi olan Adana’nın tarihin her döneminde Avrupa ve Ortadoğu ticaretinde bu misyonunu sürdürdüğünü belirten Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail için bu konumun önemli olacağını ve alternatif pazarlara açılmada Adana’nın tecrübe ve potansiyeliyle en iyi ortak olacağını değerlendirmekteyiz. Adana Ticaret Odası olarak biz bu noktada üzerimize düşen her türlü göreve hazırız. Coğrafi ve ekonomik yakınlığımıza ve büyük potansiyelimize rağmen ülkemizde İsrail yatırımlarının yeterli olmadığını görüyoruz. Ülkelerimiz arasında yatırım ve ticareti kolay-

laştıran birçok anlaşma olmasına rağmen, gerek İsrail’de Türk yatırımları, gerekse ülkemizdeki İsrail yatırımları potansiyellerinin oldukça altındadır. Adana Avrupa’nın yatırım potansiyeli en yüksek illerinden biri olmasının yanı sıra Ortadoğu ve İsrail’in önemli yatırım merkezi olmayı hedeflemektedir. Bu noktada önümüzde kat edilmesi gereken oldukça fazla yol ve ortak kazanca dönüştürebileceğimiz büyük bir potansiyel olduğunu belirtmek isteriz. Adana yatırım olanakları bakımından Türkiye içerisinde İsrailli yatırımcılar için en uygun bölgedir. Bölgemizde halen bazı İsrail firmaları özellikle tarım sektöründe faaliyet göstermekte ve Çukurova tarımındaki verimliliğin artırılmasına katkılarda bulunmaktadırlar. Önümüzdeki süreçte özellikle sera tarımının geliştirilebilmesine yönelik önemli bir potansiyelin oluşacağına


inanıyoruz. Biz Adana Ticaret Odası olarak İsrail’den Adana’ya gelecek her iş adamını ve yatırımcıyı desteklemeye hazırız. İsrail’li yatırımcıların Adana’yı ve fırsatlarını değerlendirmesini ve her türlü soruları için Odamıza başvurmalarını rica ediyoruz. Birlikte kazanmak için işbirliğimizi arttırmaya dönük girişimlere en kısa zamanda başlamalı ve ticaret hacmimizi hak ettiği noktalara taşımalıyız.” Maslahatgüzar Amira Oron’dan, İsrail’in Türk işadamlarına uyguladığı vize sürecini kolaylaştırmasını da iste-

yen Menevşe, bu yöndeki gelişmelerin Türk işadamlarının İsrail’de büyük yatırımlara imza atmasını sağlayacağına inandığını vurguladı. İsrail Maslahatgüzarı Amira Oron da, göreve atandığından bu yana ilk ziyaretini Adana’ya gerçekleştirdiğini vurguladı. İki ülke arasında başta tarım olmak üzere işbirliği yapılacak çok sayıda sektör olduğunu, mevcut potansiyelin değerlendirilmesiyle ticari ilişkilerin kolaylıkla artabileceğini vurgulayan Oron, “Türkiye’nin bizim için avantajlarını biliyor ve bunları de-

ğerlendiriyoruz. Özellikle Çukurova’nın bereketli topraklarında önemli işbirliklerine imza atabiliriz. İsrail’de 2830 Nisan tarihlerinde tarımdaki son teknolojik yeniliklerin sergileneceği Tarım Teknolojileri Fuarı’nın hazırlıklarını sürdürüyoruz. Bu fuara sektördeki tüm Türk firmalarının katılımlarını arzu ediyor ve onlara davette bulunuyoruz” dedi. Ticari Ataşe Joseph Abraham da, İsrail-Türkiye ticaretinin her geçen yıl artış gösterdiğini, geçtiğimiz yıl 5.6 milyar dolar seviyesinde bulunan iki ülke ticaretini 8 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Abraham, “Karşılıklı ticaretin gerçekleştiği sektörlerin birbirleri ile rekabet etmeyen, birbirlerini tamamlayıcı sektörler olmaları iki ülke arasındaki ticaretin daha ileri boyutlara taşınabileceğinin göstergesidir. Bu anlamda İsrail olarak Adanalı firmalara kapımız her zaman açık ve İsrail firmalarıyla işbirliği için Türk firmalarını ülkemize bekliyoruz. Vize konusunda sıkıntı yaşayan Türk iş adamlarının bize başvurmaları halinde her türlü kolaylığı sağlayacağımızı da vurgulamak isterim” diye konuştu.

ADANA TİCARET ODASI | -27-


Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı

A

dana Vergi Dairesi Başkan Vekili Ahmet Tunalı, kayıt dışı ekonomi ve dolayısıyla haksız rekabetin önlenmesine yönelik çalışmalarda önemli yol alındığını belirtirken, sorunun köklü çözümünün her kesimin desteğiyle mümkün olabileceğini söyledi. Adana Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Tunalı’nın; Gelir İdaresi Grup Müdürleri Tahsin Atlı, Ömer Kılıç, Kamil Kurt, Recep Yavuz, Usul Müdürü Kazım Ağcabey, Diğer Vergiler Müdürü Hasan Atmaca, Tahsilat Müdürü Hasan Özkan, Mükellef Hakları ve İletişim Mü-

-28- | ADANA TİCARET ODASI

dürü Taner Canbolat, Beşocak Vergi Dairesi Müdürü Tülay Güler, Ziyapaşa Vergi Dairesi Müdürü Mahmut Ören, Yüreğir Vergi Dairesi Müdürü Rafet Güccan, Seyhan Vergi Dairesi Müdürü Muzaffer Yazgan, Çukurova Vergi Dairesi Müdürü Hasan Ayrancı, Takdir Komisyonu Başkanı Emin Çil, Denetim Koordinasyon Müdürü Yalçın Damoğlu, İnsan Kaynakları Müdürü Baki Kırbaş ile birlikte Odamıza gerçekleştirdiği ziyaretinde; Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Yöne-

tim Kurulu üyelerimiz Zübeyt Şendur, Mehmet Özel, Muzaffer Emin Yumuşak, Şahin Güneşer, Mehmet Şah Aba, Ziya Alim Koçer ile Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz tarafından karşılandı. Ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, kamuoyunda sağlıklı vergi bilincinin oluşturulması ve bu bilincin toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi amacıyla geleneksel olarak kutlanan 26. Vergi Haftası’nın bu yıl 23 Şubat-1 Mart 2015 tarihleri arasında, “Vergi Geleceğimizdir” sloganı ile gerçekleştirildiğini anlatan Adana Vergi Dairesi


Başkan Vekili Ahmet Tunalı, kamu hizmetlerinin, hızlı ve etkin şekilde yürütülebilmesi için gerekli olan finansman kaynağının sağlanmasında vergi gelirlerinin önemini vurguladı. Tunalı, “Vergi Haftası, toplumda vergi bilincinin artırılmasını, vatandaşlarımızın vergiye gönüllü uyumunun sağlanmasını ve vergi konusundaki görüş ve önerilerinin alınması ile idare mükellef ilişkilerinin olumlu şekilde geliştirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda Adana Vergi Dairesi Başkanlığı olarak hizmet kalitesinin arttırılması ve idare mükellef uyumunun sağlanması amacıyla ilimiz sivil toplum kuruluşları ile iletişime büyük önem veriyoruz. Vergi Haftası etkinlikleri kapsamındaki ziyaretlerimiz sırasında bize iletilen görüş ve önerileri dinleyerek mükelleflerimizin bizden beklentilerini öğreniyor ve bu yöndeki görüş ve önerileri daha kaliteli hizmet hedeflerimizin oluşturulmasında değerlendiriyoruz” dedi. Faaliyetlerinde, kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabetin önlenmesine ağırlık verdiklerini ve bu alanlarda önemli mesafeler aldıklarını kaydeden Tunalı, “2015-2016 yılı da kayıt dışı ve dolayısıyla da haksız rekabetle mücadele

anlamında bizim için oldukça yoğun bir yıl olacaktır. Köklü bir geleneğe ve kurum kültürüne sahip Adana Vergi Dairesi Başkanlığı olarak tüm çalışanlarımızla birlikte güler yüzlü, kaliteli, mesleki ve etik değerleri yüksek, güvenilir, şeffaf, etkin, öncü ve örnek bir idare olarak çalışmalarımızı şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de artırarak aralıksız bir şekilde sürdüreceğiz” diye konuştu. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de, Adana Ticaret Odası olarak vergi bilinci ve sorumluluğu konu-

sunda büyük bir hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda vergi şuurunun oluşmasına paralel olarak kayıt dışı oranında da ciddi anlamda gerilemeler yaşandığına tanık olmaktan mutluyuz. Çünkü düzgün çalışan firmaların haksız rekabet yüzünden sıkıntılar yaşamasına yol açan kayıt dışı ekonomi, aynı zamanda ticari hayatı da itibarsızlaştırmaktadır. Kayıt dışı çalışanların, kayıt dışı olmalarının bedelini kendilerine sunulan bir takım avantajlardan yararlanamayarak ödedikleri de bilinmelidir. İş dünyası olarak son yıllarda vergi sistemi ve mevzuatındaki kolaylıkların artmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Artık sorunlarımıza telefonla bile çözülebilecek pratik çözümler getirilmesi son derece yerinde olmuştur. Hizmet kalitesinin yükselmesinden dolayı iş dünyasının vergi sistemi ve ödemelerindeki şikayetleri büyük oranda azalma göstermiştir. Bu anlamda yaptığınız aktiviteler ve başarılardan dolayı sizlere teşekkür ediyor, şahsınızda tüm kurum çalışanlarınızı kutluyor, 26. Vergi Haftası’nın tüm ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

ADANA TİCARET ODASI | -29-


-30- | ADANA TİCARET ODASI


EBSO’dan Odamıza işbirliği ziyareti

E

ge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ile Odamız arasında yapılan görüşmelerde, iki kent arasında olması gereken potansiyelin oldukça altında bulunduğu belirtilen ekonomik potansiyelin artırılabilmesine yönelik etkin çalışmalar yapılması kararlaştırıldı. TOBB Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, Meclis Başkan yardımcıları Işın Yılmaz ve Hakkı Attaroğlu, Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu’dan oluşan EBSO Temsil Heyeti Odamızı ziyaret ederek, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz ve Yönetim Kurulu üyelerimizle bir araya geldi. Ziyaret sırasında EBSO Temsil Heyeti’ni Adana’da görmekten mutluluk duyduklarını belirten Meclis Başkanımız Tarkan

Kulak ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, İzmir ve Adana’nın aynı karaktere sahip kentler olduğunu ve bu anlamda sorunlarının da birbirine benzediğini vurguladılar. Kulak ve Menevşe, EBSO Temsil Heyeti’ne kentin ve bölgenin ekonomik yapısını ve avantajlarını da anlattılar. Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak Adana’ya ilk Meclis ziyaretini gerçekleştirdiklerini vurgulayan TOBB Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, iki kent arasındaki ticari ilişkilerin arzulanan seviyelere yükseltilmesini amaçladıklarını söyledi. Adana ve İzmir’in, teşvik uygulaması konusunda yaşadıkları olumsuzlukların yanı sıra, aldıkları yoğun göçten de kaynaklanan yüksek oranlı işsizlik rakamları ve sanayi geçmişleri bakımından aynı dokuya sahip kentler olduklarını ifade

eden Yorgancılar, “Bu benzerliklere rağmen ticari ilişkilerimiz maalesef olması gerekenin çok gerisinde. Mevcut duruma göre Adana 100 liralık mal satıyorsa bunun ancak 1 lirasını İzmir’e satıyor. İzmir açıdan değerlendirildiğinde de durum böyle. Eskiden ulaşım sorunundan bahsediliyordu ama şimdi karşılıklı uçak seferlerinin de artmasıyla bu sorunun üstesinden gelindi. İzmir’de ve Adana’da karşılıklı olarak değerlendirilebilecek önemli bir potansiyel var ve yapılması gereken tek şey bu potansiyelin harekete geçirilmesi” diye konuştu. Türkiye’nin bir takım iç ve dış sıkıntılar yaşadığını, bu durumun ekonomiye de yansıdığını kaydeden EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, son dönemde yabancı sermayeli firmaların Türkiye’den farklı ülkelere 22 milyar dolar tutarında kar transferinde bulunmalarının ekonomideki olumsuzlukların artmasına yol açtığını kaydetti. Türkiye’nin dünya ticaretindeki payının yüzde 2.3 seviyelerinde bulunduğunu, 2023 yılı için hedeflenen rakamlara ulaşılabilmesi bakımından kalan yüzde 97.7’lik bölümden daha fazla pay alınması için çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Yorgancılar, “Dünyadaki her evde bir Türk malının bulunmasını hedeflemeliyiz. Eğer bunu yapabilirsek yaşanılan sorunlarımızı tümüyle aşabilmemiz ve hedeflerimize ulaşabilmemiz mümkün olabilecektir” dedi.

ADANA TİCARET ODASI | -31-


İzmir ile Adana arasında dosluk ve ticaret köprüsü kurulacak

E

ge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve Adana Sanayi Odası (ADASO) tarafından İzmir ve Adana arasında dostluk ve ticaret köprüsü kurulması ve geliştirilmesi için ilk buluşma gerçekleştirildi. Ortak meclis toplantısını Adana’da yapan EBSO ve ADASO arasında işbirliği protokolü törenle imzalandı ve iki kentin teşvik adaletsizliğinden, işsizlik oranlarına kadar benzerlikleri bulunduğuna dikkat çekilerek, birlikte hareket etme, güç ve kader birliği yapılması kararı alındı. Ortak Meclis Toplantısında konuşan Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Hüseyin Nuri Çomu, Türkiye’nin iki güçlü sanayi odasının bir araya gelmesiyle çok önemli ve tarihi bir gün yaşandığını belirterek, Adana ve İzmir’in güzellikte ve zorlukta aynı kaderi paylaşan iki şehir olduğunu, ancak ticari ve yatırım ilişkilerini arzulanan seviyede gerçekleştiremediğini söyledi. Adana’daki yatırımlarından dolayı ADASO üyesi de olan Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Salih Esen de, İzmir’in Ege’nin, Adana’nın ise Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’nun

-32- | ADANA TİCARET ODASI

merkezi konumunda ve pek çok benzerliği bulunduğunu belirtti. Esen, “İki ilde teşvik adaletsizliğinden yakınıyor. İşsizlik oranlarımız at başı gidiyor. Gerçekten işbirliği yapmamızda büyük yarar var. Aksi takdirde hak etmediğimiz büyüme oranlarıyla sürekli karşılaşacağız” diye konuştu. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Ege Bölgesi sanayicilerini Adana’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Sanayiciler olarak zor bir dönemden geçtiklerini dile getiren Kıvanç, 2014’de yaşanan iki seçimin etkisiyle ekonominin ikinci planda kaldığını, önümüzdeki genel seçimlerden sonraki dört yıllık sürecin makro sorunların çözümü açısından büyük önem taşıdığını belirtti. “Seçimsiz geçecek bu sürede, burada sanayiyi temsil eden 12 odadan ikisi olan EBSO ve ADASO’ya büyük görevler düşmekte. Bu anlamda sorunlarımızı çözüm önerileriyle birlikte ortaya koyup takipçisi olmamız gereken bir dönem geçireceğiz” dedi. TOBB Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu

Ender Yorgancılar, sözlerine “İzmir’in efelerinden, Akdeniz’in mert delikanlısı Adana’ya sevgi ve selamlar getirdik” diyerek başladı. Anadolu sermayesinin sağlam adımlarla ilerleyişinden mutluluk duyduğunu, sanayiye doyan İstanbul’a alternatif bölgeler yaratılması gerektiğini belirten Yorgancılar, bu hassas dönemde tüm sanayicilerin birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Yorgancılar, “Bugün sanayiciler olarak, girdi maliyetlerimizden yükümlülüklerimize, kanun maddelerinden birtakım cezalara kadar çeşitli konularla mücadele etmek zorunda kalıyoruz” dedi. İzmir ile Adana’nın toplam net satışlarının yüzde 1’i bile bulmadığını hatırlatan Yorgancılar, özellikle tekstil ve plastik sektörlerinde işbirliği yapılabileceğine işaret etti. Yorgancılar, “Biz geri kalmadık ki. Vergi rakamlarına bakıldığında görülecektir. İzmir büyür, gelişir, bunun faydası ülkemize olur. Adana büyür, gelişir, faydası ülkemize olur. Biz istiyoruz ülkemizin her yeri gelişsin büyüsün. Bu açıdan destek istiyoruz” diye konuştu.


Meclis üyelerimizden Kızılay’a kan bağışı

O

damız ile Türk Kızılayı Adana Şubesi’nin birlikte düzenlediği kan bağışı kampanyası çerçevesinde Meclis üyelerimizin büyük bölümü tarafından kan verildi. Şubat ayı Meclis toplantımız öncesinde Türk Kızılayı Adana Şubesi tarafından Odamızın 3. katına kan bağış standı kuruldu. Türk Kızılayı Adana Şubesi Başkanı Ramazan Saygılı, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerimiz tarafından büyük ilgi gösterilen stantta görevliler tarafından kan bağışının önemine ilişkin bilgiler sunuldu. Akşam saatlerine kadar sürdürülen kan bağış kampanyasında, Meclis üyelerimizin büyük bölümünün kan verdiği gözlendi. Odamız Meclisi’nin başlangıç bölümüne katılan Türk Kızılayı Adana Şubesi Başkanı Ramazan Saygılı, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’ye çiçek buketi sundu. Meclisimize yönelik bir konuşma yapan Ramazan Saygılı, Adana’da 2.2 milyonluk büyük bir aile olduklarını belirterek, “2014 yılı için 1 milyon 800 milyon ünite kan bağışı hedefi koyan ve bunu sağlamak için çeşitli kampanyalar düzenleyen Türk Kızı-

layı, yıl sonu itibariyle hedefinin üzerinde bağış topladı. Türk Kızılayı’nın 1 milyon 800 milyar ünite olarak belirlediği 2014 yılı kan bağışı miktarı, 1 milyon 860 bin 255 ünite olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu. Ramazan Saygılı, tahminlerinin “Bu hedefinde aşılacağı” şeklinde olduğunu belirtti. Ramazan Saygılı, “Kan bağışı kampanyalarına Türkiye genelinde olduğu gibi Adanalı hemşehrilerimiz de büyük ilgi gösteriyorlar. Onların gösterdiği bu ilgi her türlü takdir ve minnetin ötesindedir.

Geçen yıl nasıl ki, belirlenen hedefimizi aştıysak, bu yıl da vatandaşlarımızın göstereceği teveccüh sayesinde hedeflerimizi aşacağımıza inancım tamdır. Kan bağış kampanyamızı destekleyen tüm vatandaşlarımıza gönül dolusu sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Kan bağışının önemini kavramış ve karşılıksız yardımda bulunmayı şiar edinmiş halkımız, her türlü iltifata layıktır. Kan bağış kampanyalarımızın daha etkili olabilmesi için vatandaşlarımızın yanı sıra kurum ve kuruluşlara da yöneldik. Adana Ticaret Odası’nın göstermiş olduğu duyarlılık son derece önemli. Adana Ticaret Odası Meclisi’ne teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de Türk Kızılayı tarafından gerçekleştirilen kan bağışı kampanyalarına önem verdiklerini ve sürekli bu tür organizasyonlara katılarak destek olduklarını ifade ederek, “Kan bağışlarının daha uygun koşullarda alınabilmesi için tasarlanan proje kapsamında İnönü Parkı’nda programlanan Kan Bağış Evi’nin yapımını üstlendik ve geçtiğimiz günlerde faaliyete başlamasını sağladık. Adana Ticaret Odası olarak Türk Kızılayı Adana Şubesi ile gerçekleştirdiğimiz ortak etkinliklere önümüzdeki dönemde daha fazla ağırlık vereceğiz” dedi.

ADANA TİCARET ODASI | -33-


Kızılay’dan Odamıza teşekkür plaketi

K

an bağışlarının daha uygun koşullarda alınabilmesi için tasarlanan proje kapsamında İnönü Parkı’na “kan bağış evi” yaptıran Odamıza, Türk Kızılayı Adana Şubesi Yönetim Kurulu tarafından teşekkür ziyareti gerçekleştirildi. Ziyaret sırasında Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Başkanımız Atilla Menevşe’ye, Odamızın kan bağışı kampanyasına katkıları ve duyarlılığı dolayısıyla bir plaket de verdi. Saygılı, “Adana Ticaret Odası’nın,

-34- | ADANA TİCARET ODASI

Kızılay faaliyetlerine karşı duyarlılığını biliyoruz. Son olarak da Allah’ın, insandan başkasına bahşetmediği kan bağışı konusundaki önemli bir sosyal sorumluluğa destek vermesi bizleri çok mutlu etti. ATO’ya çok teşekkür ediyoruz. Adanalılar bundan sonra Kan Bağışı Evleri’nde klimalı, daha uygun ortamlarda kan verebilecekler. Kan Bağışı Evleri sayesinde günlük kan toplama sayımız da arttı” dedi.

Başkanımız Atilla Menevşe ise “Yaptığımız bu yardım bütün Adanalılar adına yapılmıştır. Örnek olmasını diliyorum. İnşallah hayırseverler artar ve kan bağışlarımız, günün koşullarına göre yenilenmiş daha uygun mekanlarda devam eder” diye konuştu. Ziyarete, Türk Kızılayı Adana Şube Yönetim Kurulu üyeleri Zübeyt Şendur, Şaban Üçgül, Mahmut Nimet Dalkır, Reşat Karaca ve Veli Kasap da katıldılar.


ADANA TİCARET ODASI | -35-


Meclis üyemiz Mehmet Güven Candan, plastik sektörünün genel yapısı ve sorunlarını anlattı:

Kirlettiğimiz plastiği dönüştüremiyoruz

O

damız Meclisi ve 12. Grup Meslek Komitesi Üyesi Mehmet Güven Candan, “Türkiye’de plastik sektörünün genel yapısı ve sorunları” hakkında bilgi verdi. Candan, Şubat ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, geri dönüşümü en yüksek olan ürünlerden plastiğin, ülkemizde sağlıklı ayrıştırılamayıp çöple kirletilmesinden dolayı ekonomik değerinin azaldığını söyledi. AB ülkelerinde plastikte geri dönüşüm oranının yüzde 50 olduğunu, ülkemizde ise bu oranın ancak yüzde 30 civarında gerçekleştiğini belirten Candan, bu durumun rakamsal olarak devasa kayıplara yol açtığını bildirdi. Yıllık 13 milyar dolarlık değer Günümüzde ahşap, metal, cam, pamuk, kauçuk gibi yaşamın her alanında kullanılan ürünlerin yerini alan plastiğin, Türkiye’de yıllık 8.1 milyon ton üretim, 13 milyar dolarlık katma değerle

-36- | ADANA TİCARET ODASI

dev bir sektör oluşturduğunu vurgulayan Candan, Adana‘nın plastik sektöründe 2014 yılı verilerine göre; 256 milyon dolar ithalat, 288 milyon dolarlık da ihracat rakamlarına ulaştığını bildirdi. Mehmet Güven Candan, yurt içi ham madde üretiminde PETKİM’den başka kaynak bulunmayışının plastik üretimini yüzde 87 oranında dışa bağımlı hale getirdiğini ifade etti. Bakü, Tiflis, Ceyhan Petrol Boru Hattının Yumurtalık’tan dünyaya açılmasının Adana’yı yakın bir gelecekte dünyanın 3. enerji merkezi yapacağını belirten Candan, bölgeye kurulacak petro-kimya tesislerinin, ham madde ihtiyacını karşılaması açısından sektörü rahatlatacağını söyledi. En çok ambalajda kullanılıyor Mehmet Candan Güven, sunumunda plastiğin Türkiye’de, ambalaj sanayinde yüzde 40, inşaatta yüzde 22, elektrik elektronikte yüzde 10, tarım,

otomotiv ve tekstilde yüzde 4’er, diğer sektörlerde ise yüzde 14 oranında kullanıldığı bilgisini de verdi. Ülkemizde geri dönüşüm mekanizmalarının sağlıklı işlememesinden dolayı; çöple kirlenen plastiğin ekonomiye yeniden kazandırılmasını zorlaştırdığını ifade eden Candan, “Plastiğin çöple kirlenmiş olması ekonomik değerini azaltmaktadır. Evlerde geri kazanılabilen atıklar olan cam, metal, plastik ve kağıtların diğer çöplerle karıştırılmayıp ayrı torbalara konulması aslında çok basit ve çok yararlı bir uygulamadır. Geri kazanılan plastik, pet şişe, poşet, naylon benzeri ürünler yeniden poşet, PVC, yer karosu, pis su borusu, halı ipliği gibi çok çeşitli mamul üretimi için kullanılabilmektedir. Plastiklerin geri kazanılması hem çevre hem de ekonomi açısından son derece önemlidir” dedi. Ancak yüzde 30’unu dönüştürebiliyoruz Ülkemizde plastiğin ancak yüzde 30 oranında dönüşümünün gerçekleştiğini AB ülkelerinde ise bu oranın yüzde 50 civarında seyrettiğini hatırlatan Mehmet Güven Candan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde halen kişi başına günlük 0.5-0.7 kg atık malzeme çıkmaktadır. Bu atıkların yüzde 80-85’ini organik malzemeler, yüzde 7-10 kadarını kağıt, yüzde 4-6 kadarını ise plastikler oluşturmaktadır. Çöpten toplanan bu atıklar yüzde 10-15 dolayında çöple kirlenmiş olduğundan ekonomik değer bulmamaktadır. Dolayısıyla, alınacak önlemlerle bu atıkları ayrıştırarak toplamayı ve yeniden değerlendirmeyi sağlamak, hem ülkemiz ekonomisi hem de sağlıklı çevre için yaşamsal önemde olacaktır.”


Enerji Verimliliği Derneği Adana’da

E

nerjinin etkin ve verimli kullanılabilmesi için farkındalık oluşturmak, bilimsel ve teknik araştırmalar yaptırmak ve sonuçlarını kamu kuruluşları, vatandaşlarla paylaşarak verimliliği artırmak için tüm Türkiye’de etkin projeler geliştiren Enerji Verimliliği Derneği’nin Adana şubesi, Adana Sanayi Odası’nda hizmete başladı. Açılışta konuşan Enerji Verimliliği Derneği Genel Sekreteri Yeşim Beyla, Türkiye’nin ithalat kaynaklarında en önemli kalemi oluşturan enerjinin daha az tüketilebilmesinin herkesin gündeminde olması gerektiğine dikkat çekti. Yapılan hesaplamalara göre verimliliğin sağlanması halinde elde edilen tasarruf değerinin enerji kaynaklarından üretilebilecek enerjiden daha fazla olduğunu söyleyen Beyla, “Verimlilik çok önemli bir unsurdur. Çünkü bir birim mal üretebilmek için bizler gelişmiş ülkelere göre üç katı daha fazla enerji harcıyoruz” diye konuştu. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Enerji Verimliliği Derneği Adana Şube Başkanı Zeki Kıvanç ise, kentte güneş enerjisinin ön plana çıktığını vurgulayarak, “Türkiye’nin sahip olduğu güneş potansiyeli dikkate alındığında güneş enerjisi kullanımı ülkemizin enerji geleceği açısından büyük öneme sahiptir. Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda yapılan son düzenlemeler, bu sektörde dünya genelinde en belirleyici politikalardan olan destek politikalarının ülkemizde de uygulanmaya başlanmasına ve böylelikle yatırımların hızlanmasına imkan sağlamıştır. Çukurova Bölgesi güneş potansiyeli olarak en elverişli bölgelerden

birisidir ve bu potansiyelin değerlendirilmesi hem bölge hem de ülke ekonomisi için büyük öneme sahiptir. İlgili sektörde kullanılan ekipmanların bölgede üretilmesinin meydana getireceği ekonomik katkı oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile Yönetim Kurulu üyelerimizin de katıldığı açılış töreninde konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de, doğalgaz üzerinden elektrik elde etme politikasını ve son zamanlarda hızla artan doğalgaz santrallerini pahalı olması nedeniyle eleştirdi. Enerji tüketimi konusunda insanları bilinçlendirmek için kampanya başlatacaklarını belirten Sözlü, basit tasarruflarla ciddi kazanımlar elde edilebileceğini kaydetti. Başkan Sözlü, “Enerjide kullanım arttıkça üretim santralleri devreye giriyor. Üretim arttıkça doğalgaz, kömür, diğer birimler devreye giriyor ve özellikle fosil yakıtlı ithal ikame ürünlerde dövizimiz dışarı çok gidiyor, bağımlılığımız artıyor. Bu konuya dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak noktasında Enerji Verimliliği Derneği’nin gayretinin ne kadar önemli olduğunun farkına vardık” dedi.

Uluslararası ticaretin finansmanı programları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye’deki tek resmi destekli ihracat kredi kuruluşu olan Türk Eximbank’ın bu amaca yönelik olarak ihracatçıları, ihracata yönelik üretim yapan imalatçıları ve yurt dışında faaliyet gösteren müteahhit ve girişimcileri kısa, orta ve uzun vadeli nakdi ve gayri nakdi kredi, sigorta

ve garanti programları ile desteklediğini bildirdi. Konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, “Türk Eximbank tarafından 2014 yılı içerisinde uluslararası ticaretin finansmanına yönelik olarak alıcı kredisi niteliğinde üç yeni kredi ürünü geliştirilerek uygulamaya konulmuştur” denildi.

İhracatta Kullanılan Ahşap Ürünleri Yönetmeliği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İhraç edilen ürün beraberinde kullanılan ahşap ambalaj malzemeleri hakkında 2014 yılı kasım ve aralık ayında 11 adet bildirim alındığı, alınan bu bildirimlerde söz konusu ahşap ambalaj malzemelerinin ISPMİ5 (Uluslararası Bitki Sağlığı Önlemleri- Ahşap Ambalaj Materyali) standartlarına uygun olmadığını bildirdi. TOBB yazısın-

da söz konusu ihracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerinin 04.12.2011 tarih ve 28132 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ahşap Ambalaj Malzemelerinin Isıl İşleme Tabi Tutulması ve İşaretlenmesine Dair Yönetmelik hükümlerine göre işaretleme yetkisi alan firmalar tarafından ısıl işleme tabi tutulmuş ve işaretlenmiş olması gerektiği belirtildi.

Antrepo rejimine tabi ürünlerde değişiklik TOBB, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca 20.12.2014 tarihinde antrepo rejimine tabi tutulduğu belirtilmiş olan; et ve et ürünleri (Konserve edilmiş et ürünleri hariç), çay, muz, cin mısırı, ceviz, badem, Antep fıstığı, yer fıstığı, tütün ve türün ürünler ve alkollü içkilerin, antrepoya alınmasını müteakip

yeniden bir iç gümrüğe veya yurtdışına transit rejimi altında taşınmasına izin verilmemesine; yada gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere mağazanın bağlı bulunduğu gümrük idaresine sevk edilmesi durumunda transit rejimine konu edilebilmesine karar verildiği bildirdi.

ADANA TİCARET ODASI | -37-


Adana sağlık turizminde “Marka Kent” olacak

A

dana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (Adana BTÜ), Çukurova Üniversitesi (ÇÜ), Adana Ticaret Odası (ATO) ve Adana Sağlık Turizmi Derneği (ASTD) ortaklığında düzenlenen “Sağlık Turizminde Satış, Pazarlama ve Tıbbi Arapça” eğitiminin sertifika töreni yapıldı. Ziyapaşa Yerleşkesinde yapılan törene AK Parti Adana Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ASTD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Atila, bürokratlar ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılım gösterdi. BTÜ ile ÇÜ öğretim görevlileri ve özel hastane yöneticileri tarafından verilen ve yedi hafta süren eğitimlerin sonunda, başarılı olan 13 kişiye sertifikalarının verildiği törenin açılış konuşmasını ASTD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Atila yaptı. Dr. Atila, eğitim programına katkılarından dolayı emeği geçenlere teşekkür ederken, ASTD’nin çalışmalarına 2015 yılı içerisinde yeni projelerle devam edeceğini bildirdi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de konuşmasında, amaçlarının turizm sektörünün Adana’da gelişmesi sağlamak olduğunu ve bunun için ellerini taşın altına koyduklarını belirtti. Menevşe, “Böyle projelerin desteklenmesine yönelik alt yapı çalışmalarımız var. Sağlık Turizmi Adana için büyük bir fırsat. ATO olarak bu fırsatı

-38- | ADANA TİCARET ODASI

önemsiyoruz. Projenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BTÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy da, “Sivil toplum kuruluşları demokrasinin ve ekonominin vazgeçilmez unsurları, gelişmişliğin göstergesidir. Bu sebeple üniversite olarak STK’lar ile sürekli işbirliği içerisindeyiz. Çok yakında kampüs alanımızın temelini atıp, daha büyük organizasyonlara imza atacağız. Bu projede bizlerle ortak çalışan kurumlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, yapılan çalışmalarla bayrağı gelecek nesillere taşıyacaklarını bildirdi. Çelik, “Bugün burada sertifika alan arkadaşlarımız sağlık turizmini her gün daha ileriye taşıma görevlerini üstlendiler. Adana’da hizmet sektörüne yönelik proje-

lerimiz başarıya ulaştığı takdirde hem bireysel, hem kurumsal hem de şehir olarak gelişme sağlanacaktır. Sağlık turizminde öncülük ederek Adana ne kadar aktif olduğunu gösterdi. Sertifika alan arkadaşlarımızı kutluyorum” dedi. Adana Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar da, “Ülkelerin birbirlerine yaklaşması ve etkileşimde bulunmasıyla birlikte sorunlara en makul çözümlerin başka ülkelerde aranması, sağlık turizminin önemini ve potansiyelini arttırmıştır. Derneğimizin geldiği noktayı çok önemsiyorum. Sağlık turizmi hizmetleri ihracat kapsamına alınmıştır. Bu, sektör için oldukça önemli bir gelişme. Adana BTÜ’nün bu projeye ev sahipliği yapmasından dolayı özel bir gurur duyuyorum” dedi.


Çukurova turizmine katkı ödülü

A

dana Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ADRO) Dünya Rehberler Günü dolayısıyla Çukurova’da turizmin gelişmesi için çalışan kişi ve kurumları ödüllendirdi. Meclis Üyemiz Halil Avcı’ya, Adana’ya ilk butik oteli kazandırdığı için plaket sunuldu. Adana Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ADRO) 21 Şubat Dünya Rehberler Günü dolayısıyla Çukurova’da turizmin gelişmesi için çalışan kişi ve kurumları ödüllendirdi. İlki geçen yıl gerçekleştirilen “Çukurova Turizm

Ödülleri” töreninin ikincisi Adana Anemon Oteli’nde yapıldı. Düzenlenen ödül töreninde, ADRO tarafından Meclis Üyemiz Halil Avcı’ya Tarihi Salih Bosnalı Konağını yok olmaktan kurtarıp Adana’ya ilk butik oteli kazandırdığı ve şehrin tarihi kimliğinin korunmasında bölge turizmine örnek olduğu için plaket sunuldu.. Avcı’ya plaketini ADRO Onursal Başkanı Osman Özbuldu verdi.

HOTEL BOSNALI Hotel Bosnalı, Seyhan Nehri kıyısında, Adana’ nın binlerce yıllık geçmişe sahip tarihi Tepebağ semtinde yer alıyor. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Adana’sının önemli şahsiyetlerinden Bosnalı Salih Efendi’nin 1889 yılında malikane olarak yaptırdığı tarihi bina, bugünkü sahibi Halil Avcı tarafından yapılan restorasyon ile geçmişini ve günümüzü yaşamaya devam ediyor.

Personelimize başarı belgesi

O

damız personeline yönelik her yıl gerçekleştirilen Performans Değerlendirmesi’nin 2014 yılı sonuçları açıklandı. Meclis salonumuzda düzenlenen törende konuşan Genel Sekreterimiz

Ahmet Nevruz, değerlendirme sonuçlarının oldukça başarılı olduğuna değinerek, “120. Yılımızı kutladığımız 2014 yılı içerisindeki özverili çalışmalarından dolayı tüm personelimize teşekkür ediyorum.

Burada elde edilen başarının üyelerimize sunduğumuz hizmet kalitesine olumlu yansıyacağına inanıyorum. Tüm çalışma arkadaşılarımı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

ADANA TİCARET ODASI | -39-


Adana ‘uyuşturucuya hayır’ dedi

T

ürkiye genelinde pilot olarak belirlenen 5 ilçe arasında yer alan Yüreğir Belediyesi tarafından, “Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı” çerçevesinde “Tek Sefer Ölüme Yeter” sloganı ile “sessiz yürüyüş” düzenlendi. Sular mevkiinden Atatürk Caddesini takiben Atatürk Parkı’na kadar süren Spor Bakan Yardımcısı Metin Yılmaz, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, Türkiye Futbol Takımları Direktörü Fatih Terim, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, sanatçılar Hülya Koçyiğit ve Vatan Şaşmaz ile çok sayıda davetli ve vatandaşların katıldığı yürüyüş güzergahı boyunca vatandaşlar balkonlardan ve pencerelerden alkışlarıyla etkinliğe destek verdi. Atatürk Parkı’ndaki törende konuşan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında “Uyuşturucu ile Milli Mücadele” anlayışı ile bu sorunla ilgili farkındalık

-40- | ADANA TİCARET ODASI

oluşturmak istediklerine dikkat çekti. Çelikcan, ‘’Bugün burada sanat, spor ve siyasetin önemli isimleri ile birlikte yürüdük. Bundan sonra büyük bir sesle uyuşturucuya hayır diyeceğiz. Yüreğir Belediyesi olarak buradan annelere babalara bir mesaj veriyoruz. Tek sefer ölüme yeter diyoruz. Susma haykır uyuşturucuya hayır diyeceğiz’’ dedi. Türk sinemasının önemli ismi Hülya Koçyiğit ise, uyuşturucu bağımlığı konusunda Türkiye’ye seslenmek için Adana’da olduklarını söyledi. Ülkenin çok can acıtan bir yarasına parmak basan, gençleri bu hususta duyarlı olmaya davet eden böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapan kurumlara teşekkür eden Koçyiğit, “Burada gençlere şunu demek istiyorum; korkmayın, bağımlılık bir hastalıktır. Bunun bir hastalık olduğunun farkında olun ve önce ailenizden, sonra yetkililerden yardım isteyin. Çünkü tedavisi mümkün, utanmayın, geç kalmayın. Bir anne olarak hepinize sesleniyorum; gençler önce uyuşturucudan uzak durun. Eşiniz, dostunuz, kardeşiniz bu bağımlılığa kapılmışsa ona yardım eli uzatın. Ona yardım edecek nice müesseselerimiz var. O insanlara

yardım etmek hepimizin görevi” diye konuştu. Adana Milletvekili, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise uyuşturucu ile mücadelenin sadece kamunun görevi olmadığını hatırlattı. Sivil toplum kuruluşları, belediye ve toplumun diğer kesimlerini bu mücadeleye destek vermeye çağıran Ünüvar, “Bugün ‘akil gençler projesi’ ile ülkemizin önde gelen sanatçı ve spor adamları ile yapılan yürüyüş şunu göstermiştir ki bu konu topumu topyekûn yanımıza alarak başarılabilecek bir meseledir. Adana’dan atılan bu ilk adımın ülke genelinde yankı bulacağına inanıyorum” diye konuştu. Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atasoy, uyuşturucuyla mücadele kapsamında Adana’da buluştuklarını söyledi. Uyuşturucu kaçakçılarının daha fazla kişiyi bağımlı yapabilmek için faaliyet gösterdiklerini ifade eden Atasoy, “Sadece sağlığımız değil canımız pahasına bu maddeleri kullanarak onları her gün daha da zengin ediyoruz. Bu işe ‘dur’ deme zamanı geldi. Buna ‘dur’ diyecek olan yine bizim gençlerimiz ve milli mücadele ruhudur” diye konuştu.


ADANA TİCARET ODASI | -41-


‘STK’lar demokrasinin temel taşları’

A

dana Sanayici ve İşadamları Derneği (ADSİAD) Geleneksel Salı Toplantısı’nda Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’yü ağırladı. ADSİAD’a yeni üye olan 20 işadamına üyelik beratlarının verildiği ve rozetlerinin takıldığı toplantıda Adana ve Mersin iş dünyası temsilcileri ile odalar ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları bir araya geldi. Sheraton Otel’deki organizasyonun açılış konuşmasını yapan ADSİAD ve Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVA SİFED) Başkanı Süleyman Sönmez, Adana’da kent dinamiklerini harekete geçirmek, Adanalılık bilincini geliştirmek için çalışan ADSİAD’ın bu kararlılığından asla vazgeçmeyeceğini söyledi. Tüm dünyada önemli bir atılım yapan hizmet sektörünün Adana’mızda da geliştirilmesinin önemine işaret eden Sönmez, şunları söyledi: “ADSİAD olarak, Çukurova’nın “Tarım İhtisas Bölgesi” ilan edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu sayede tarım sektörü geliştiği gibi tarıma dayalı sanayimiz de ivme kazanacaktır. Bu gerçeklerle birlikte son 10 yılda imar konusunda sağlıklı bir gelişim gösteremediğimizi de belirtmek istiyorum. Arsa sorunu giderilmeli, konut üreticisinin daha vizyonel projeler geliştirmesine olanak sağlanmalıdır. Adana’da yatırım yapmak isteyen yatırımcının önüne uzun sürece yayılan bir güvence konulabilmelidir. İmar düzenlemeleri sürekli bir değişim göstermemeli, 40-50 yıllık süreçleri kapsamalıdır. 2014 yılı verilerine göre Adana’daki mevduat hesabı toplamı 13.3 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Bu mevduat birikiminin de Adana ekonomisine kazandırılması için özel projeler geliştirilmelidir. Adana, ya-

-42- | ADANA TİCARET ODASI

tırımların bir an önce hayata geçirilebilmesi için tam anlamıyla güvenlikli bir kent konumuna ulaştırılmalıdır. Dünyanın her yerinden yabancı girişimcileri bölgemizde yatırım yapmaya çağırırken, yerel yatırımcıların da enerjisini, ilgisini bu bölgeye çekmemiz, yerel yatırımcıyı bölgemizde tutmamız gerekiyor.” Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe de sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin temel taşlarından olduğunu belirtirken, “Demokrasisi gelişmiş ülkelerde sivil toplum kuruluşlarının çok güçlü olduğu bilinmektedir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde bir sivil toplum örgütünün 25 yılı doldurması çok önemlidir. Bu anlamda ben de ADSİAD camiasının bir üyesi olmaktan gurur duyuyorum. ATO Başkanı olarak ADSİAD’ı destekliyorum ve çalışmalarından ötürü kutluyorum. Son zamanlarda sivil toplum kuruluşlarının birlik beraberlik içinde olması Adana’ya büyük güç veriyor. Bu birlikteliğin devamını diliyorum. Önümüzdeki genel seçimlerde kazanan milletvekillerinin Adana için birlik ve beraberlik içinde olmasını da ümit ediyorum” dedi. Seyhan Belediye Başkanı ve ADSİAD üyesi Zeydan Karalar da, ADSİAD üyesi olmaktan iftihar ettiğini, Adana’da 31 Mart 2014’ten itibaren birbiriyle kapışan, didişen yapının yerini ‘Birlikte ne kadar güzel işler yapabiliriz’ diyen insanların aldığını vurguladı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise Adana’da üreten, Adana’ya katkı koyan iş dünyasına teşekkür etti. Yabancı sermayenin ve Adana’da kökleşmiş yatırımcıların korunması gerektiğini dile getiren Sözlü, “Bu topraklar bereketli topraklardır. Adana,

yeni Sabancılar çıkaracak güçtedir” dedi. Adana’nın verimli, bereketli topraklar olma özelliğini devam ettireceğini kaydeden Sözlü, “Hizmet sektörü önemlidir ancak ülkelerarası rekabette bizim önümüzü açacak olan üretimdir, üretimin yegane unsuru da sanayidir” diye konuştu. Yeni teknolojileri uygulamada yükte hafif pahada ağır yeni sanayilere yönelinmesinin önemine işaret eden Sözlü, şunları söyledi: “Çukurova, demir çelik sektöründe en önemli bölgelerinden biridir. Demir çelik sektörünü geliştirme konusunda yeni çalışmalar yapabilmeliyiz. Ülkenin kalkınması, iş dünyasının cesur girişimleriyle gerçekleşebilecektir. Türk sanayisinin teknoloji ve kaynak yetersizliğinin yanı sıra en önemli eksikliği demokrasidir. Adana, üretmek isteyenlerin, yatırım yapmak isteyenlerin demokrasi ve huzur adası olacaktır. Yatırım yapmak isteyenler yerel yönetimleri yanında görecektir. Biz burada bu sözü veriyoruz.”

Teknik müşavirlik destekleri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, hedef pazar olarak belirlenen ülkelerde teknik müşavirlik, müteahhitlik ve inşaat malzemeleri sektörlerine yönelik mal ve hizmet ihracatının artırılması amacıyla teşvik programı kapsamındaki desteklerin artırıldığına ilişkin kararın 28.11.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını bildirdi. Söz konusu karar ve kararın uygulama usul ve esaslarına ilişkin genelgeye Ekonomi Bakanlığı web sayfasından (www.ydmh.gov.tr) erişilebilir.

Liman hizmet tarifesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan Liman Hizmet Tarifesinin Belirlenmesine ilişkin genelgenin 05.12.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğini duyurdu. Genel olarak, liman işletmecilerinin gümrük kontrolleri sırasında sağladığı hizmetlerin kamu gücünü istismar edecek şekilde ayrı bir gelir kalemine dönüştürülmesini engellemek amacıyla bu hizmetler için azami hizmet bedellerini belirleyen genelgeye, TOBB’nin web sayfasından ulaşılabilir.


Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldı T

ürk edebiyatı denince akla gelen ilk isimlerden olan, öykü, deneme ve roman gibi dallarda yüzlerce esere imzasını atan, Çukurova ve Adana’nın yetiştirdiği en önemli değerlerden olan Yaşar Kemal yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle bir süredir tedavi altında tutulduğu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 28 Şubat Cumartesi günü 92 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yaşar Kemal için İstanbul’da Teşvikiye Camii’nde, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile edebiyatçılar, sanatçılar, gazeteciler, siyasiler, büyük yazarın okurları, sevenleri ve hemşerilerinden oluşan binlerce kişinin katılımıyla cenaze namazı kılındı. Yaşar Kemal’in eşi akademisyen Ayşe Semiha Baban, yeğeni Sadık Gökçeli ile diğer yakınları cami avlusunda tek tek taziyeleri kabul etti. Yaşar Kemal’in naaşı Teşvikiye Camii’nde kılınan namazın ardından omuzlarda taşınarak cenaze aracına konuldu ve defnedileceği Zincirlikuyu Mezarlığına getirildi. 2001’de kaybettiği eşi Tilda Kemal’in yanına defnedilen yazarın mezarına, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü tarafından, memleketi Hemite köyünden getirilen toprak serpildi. Bir Çukurova sevdalısının öyküsü... Asıl adı Kemal Sağlık Gökçeli olan Yaşar Kemal, 1923 yılında Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Gökçedam (Hemite) köyünde doğdu. Ailesi aslen Van Gölü kıyısındaki Ernis köyündendir. 1. Dünya Savaşı’nın işgal yıllarında uzun bir göç sonunda gelirler Adana’ya. Yol kenarında, kundak

bezine sarılı halde buldukları bebeği de yanlarına alırlar. O bebek ki, Yaşar Kemal’in 10 yaşına kadar kekeme kalmasına neden olacaktır. Çünkü üvey ağabeyi olarak aileye giren bu küçük çocuk büyüdüğünde; henüz beş yaşındaki Yaşar Kemal’in gözü önünde, camide namaz kılan babalarını öldürecektir. Yine küçük yaşta bir kaza nedeniyle de bir gözü kaybeder Yaşar Kemal. Yaşamak için çalışmak zorunda olduğundan henüz orta üçüncü sınıftayken öğrenim hayatını noktalar ve bir çırçır fabrikasında işçilik yapmaya başlar. Irgat kâtipliği, halkevi kitaplığında memurluk, öğretmen vekilliği, traktör şoförlüğü, çeltik tarlalarında, pamuk tarlalarında ırgatlık yapar. 17 yaşındayken siyasi nedenlerle ilk kez tutuklanır. Ardından yeniden ırgatlık, arzuhalcilik yapar. 1950 yılında tekrar tutuklanarak bir yıl daha yatar Adana’da cezaevinde. Çıktıktan sonra ise bir süre işsiz kalır Yaşar Kemal. Bu dönemin ardından İstanbul’a gele-

rek Cumhuriyet Gazetesi’nde röportaj yazarlığı yapmaya başlar 1963 yılında gazeteden ayrılmasından sonra enerjisini tamamen romanlarına verir. 1962 yılında, Türkiye İşçi Partisi (TİP)’e katılır ve merkez yürütme kurulu üyeliğine kadar yükselir. 1972 yılında kurulan Türkiye Yazarlar Sendikası’nın (TYS) kurucuları arasında yer alır ve ilk genel başkanlığını yapar. Yaşar Kemal’in henüz çok gençken, o yıllarda siyasi nedenlerden ötürü Adana’da sürgünde bulunan Abidin ve Arif Dino kardeşlerle tanışması, onun gerek edebi alanda gerekse düşünce alanında açılımını sağlar. Dostlukları, Abidin Dino’nun 1993 yılındaki ölümüne dek sürer. İleriki yıllarda Yaşar Kemal’in birçok kitabı için resimler de çizer Abidin Dino. Edebiyat dünyasında, ayrılmadığı bir başka dostu da Orhan Kemal’dir. Nazım Hikmet kitapları okumaktan cezaevine düşen, kaderin güzel bir oyunu olarak cezaevinde Nazım’ın öğrencisi olan, Adanalı Orhan Kemal.

ADANA TİCARET ODASI | -43-


İnce Memed serüveni Yaşar Kemal’in ilk kitabı öykülerden oluşan Sarı Sıcak 1952 yılında yayımlandı. Türk edebiyatında olduğu kadar dünya edebiyatında da büyük bir yere sahip olan, bir eşkıyanın ağalık sistemine karşı mücadelesinin anlatıldığı “İnce Memed”in ilk cildi 1955 yılında okuyucuyla buluştu. Dört ciltten oluşan “İnce Memed”, bugüne kadar 40’tan fazla dile çevrildi. Yer Demir Gök Bakır”da tutunacak hiçbir umudu, düşüncesi olmayan çaresiz insanların, bir mit yaratarak ona tutunmalarını anlatan Yaşar Kemal, “Demirciler Çarşısı Cinayeti” ve “Yusufçuk Yusuf”ta ise Çukurova’daki toplumsal yapının değişimini konu edinir. 20 yıl boyunca sadece yaşadığı toprakları yazan Yaşar Kemal, 70’li yıllardan itibaren deniz insanlarının öykülerine de yer vermeye başlar. “Al Gözüm Seyreyle Salih”te, Karadeniz’in ufak bir kasabasında, bir çocuğun gözünden bakar toplumsal gelişmelere, “Deniz Küstü”de ise bin bir hayallerle Anadolu’dan

İstanbul’a gelenlerin öyküsünü anlatır. Son yıllarda ise “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana”, “Karıncanın Su İçtiği” ve “Tanyeri Horozları” adlı romanlarıyla başka yolculuklara çıkardı okurlarını. Yaşar Kemal, Türk edebiyatının en üretken yazarlarından biri olarak kabul ediliyor. Edebiyatın denemeden öyküye, röportajdan romana kadar pek çok türünde eserler veren Yaşar Kemal’in en ünlü eserleri arasında “Binboğalar Efsanesi”, “Yer Demir Gök Bakır”, dört ciltten oluşan, mübadelenin konu edildiği “Bir Ada Hikayesi” gibi romanları yer alıyor. Yaşar Kemal’in son romanı olan “Tek Kanatlı Kuş” 2013 yılında yayımlandı. Betimlemeleri ile kendine özgü, destansı bir dil yaratan Yaşar Kemal, Çukurova’nın doğası ve insanını bölgeyi hiç görmemiş okurlara bile yakın hale getirmeyi başardı. Yaşar Kemal’in, yoksulların, köylülerin, toprak ağalığı baskısı altındaki, geleneklerin kıskacındaki insanların, göç ettirilenlerin, ezilenlerin hikayelerini anlattığı yapıtları onlarca dile çevrildi.

Çağdaş Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden; Adana ve Çukurovamızın en önemli değerlerinden;

YAŞAR KEMAL’i, “O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler” sözleriyle sonsuzluğa uğurlarken, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

ADANA TİCARET ODASI

-44- | ADANA TİCARET ODASI

“Sanatın birinci işi başkaldırıdır” Nobel Edebiyat Ödülü’ne Türkiye’den aday gösterilen ilk yazar olan Yaşar Kemal son olarak 2014 yılında her yıl Norveç Edebiyat ve İfade Özgürlüğü Akademisi’nin (Bjornson Akademi) Norveç’in ünlü milli şairi Bjornstjerne Bjornson adına verdiği, “Bjornson Ödülü”ne layık görülmüştü. Yaşar Kemal bu törende yaptığı konuşmada, “Sanat insanların dünyaya bağlılığının, sevincinin büyük türküsüdür. Gerçek sanat yalanın, tüketici oburluğunun zulmün, şiddetin, bitip tükenmeyen anlamsız savaşların, bütün kötülüklerin karşısındadır. O, her çağdaki çarpıklıklara karşı savaşım vermiştir. Çünkü, ne olursa olsun, her biçim sanatın birinci işi başkaldırıdır” diye konuşmuştu. (*) Kaynakça: Dündar Can, Özgentürk Nebil; İlk Durak İstanbul’un Entelektüel Tarihinden Tanıklıklar, Alfa Basım Dağıtım, 2005


İnsanlığın Nobel’ini alan Yaşar Kemal... Resim gelecek

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ

Çukurova Üniversitesi Öğretim üyesi iortas@cu.edu.tr

Çukurova’nın verimli toprakları artı değer üretirken çok sayıda insan Adana’ya çalışmaya geliyordu. Van’dan Çukurova’ya göç eden bir ailenin çocuğu olan Yaşar Kemal bereketli toprakların üretim ilişkilerinin bütün süreçlerini yaşayarak büyümüş. işçilik, su satıcılığı, çavuşluk yapmış. İçinde bulunduğu kırsal köy yaşamını kendi yeteneği ve yaratıcılığı ile anlatarak edebiyat dünyasının en ön saflarına çıkabilmiştir. Eserleri birçok dile çevrilmiş, milyonlarca okurun gönlünde saygın bir konuma yükselmiş ve hatta Nobel’e aday gösterilmiştir. Yaşar Kemal, Nobel’i İsveçlilerin elinden almadı ancak milyonların kalbinde almayı başarmıştır. Çukurova’nın, Türkiye’nin yetiştirdiği bu dev çınar yüreklerdeki İnce Mehmet artık aramızda ayrıldı. Aramızdan fiziki olarak ayrıldı ancak ruhen yazdıkları ile öğrettikleri ile halen yaşıyor ve yaşayacak da. Yaşar Kemal “İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar” diyordu. Evet, insan yaşamı anladığı ve itiraz edebilme cesareti gösterdiği kadar vardır. Bütün farklıkları doğal görerek ve farklılıklardan beslenerek bugünkü saygınlığına ulaştı.

En büyük öğüdü: Kitaplarımı okuyanlar birbirlerini sömürmesin İnce Mehmet’in yazarı Çukurovalı Yaşar KEMAL Bilgi Üniversitesinde 2014 yılında kendisine verilen Fahri Doktora törenlerinde yaptığı konuşmasında şöyle seslenmişti: “Kitaplarımı okuyanlar katil olmasın, savaşa düşman olsun. İnsan insanın sömürülmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılamasın. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.” Bu mesajlar ülkemizde ne denli karşılık gördü bilmiyorum. Mesaj çok güçlü ve tarihsel niteliktedir. Yaşar Kemal tam bir insan tasvircisi, destan yazarı ve röportajcı olarak İNSANI yazdı. ‘Ben mecburen insanı anlattım’ diyordu. Çünkü içinde doğduğu koşular, Çukurova’nın cehennem sıcağından Torosların eteklerine kadar yoksuların, ırgatları ve Kadirli’nin ağalarının gerçek yaşamından çıkmıştı. İnce Mehmet yaşamın ta kendisiydi Çukurova’nın tarım toplumunda. Yaşar Kemal aynı zamanda bir doğaseverdir. Doğaya karşı saygılı olmayı ve onun insan üzerindeki etkisini 1981’de Le Monde’da yayımlanan röportajında “Doğanın bir süs veya manzara olmadığını, doğanın insanın canı kanı gibi” olduğunu belirtiyordu. Kitaplarında bol miktarda doğa nesnesi ve canlının anlatımı görülmektedir. Doğadaki farklılıkları kavramış ve oradaki farklılıkların sosyal hayatta farklılıklara işaret eder gibi insanın insana zülüm etmesine karşı çıkmıştır. “Hayatım boyunca nerde zülüm varsa ona karşı çıktım. İnsan birbirine tahammül et-

meli. Aynı görüşte olmasa da başkasının kendi görüşlerini savunmasına tahammül etmesi önemli. İnsan birbirine saygı duyarsa ve birbirine tahammül edebilirse insanlık gelişir ve demokratikleşir” diyor. 2015 yılı Adana 8. TÜYAP Kitap Fuarı günlerinde Yaşar Kemal yoğun bakımdaydı ancak kitapları halen ilgi görüyordu. Her yıl fuardan çok insanımızın kitaba olan ilgisini görmek için fuarı değişik yönlerden izliyor not alıyorum. Kitap Fuarı’nda farklılıkları görmek insanın birbirine önyargısız bakması ve birbirini selamlaması çok önemli. Volteri’in “Sizle aynı görüşte değilim, ancak görüşlerinizi savunmanız için sonuna kadar yanınızdayım” ifadesini hep önemsemişimdir. Bu bağlamda fuarda farklı renklerin bir arada bulunması istedikleri etkinliğe katılması yan yana salonlarda birbirinden faklı düşünceleri izlemesi Yaşar Kemal’in mirasına yakışır diye düşünüyorum. Bu anlayışla her renkten insan fuarda, farklı dünya görüşlerine sahip insanın aynı çatı altında binlerce insanın arzu ettiği standa uğraması ve istediği yazara kitaplarını imzalatması toplumun okuyarak farkına varılabilirliğini savunanlar için mutlu bir durum. Yaşadığı coğrafya Yaşar Kemal’i en üst düzeyde eğitti Yaşar Kemal doğal olarak iyi bir eğitim görmedi, başlangıçta zaman zaman batılı eğitim düzeyi ve entelektüel düzeyi düşük diye hakir de görüldüğünü okuduklarımızdan anlıyoruz. Ancak Yaşar Kemal hayatın içinden geldiği için kısa sürede farkına varılabilirlikle eksikliğini doğal yoldan kapatmıştır.

ADANA TİCARET ODASI | -45-


2009 yılında Çukurova Üniversitesinde kendisine Fahri Doktora unvanı verilmişti. Üniversitemiz kendisine yakışır bir şekilde Çukurova’nın yetiştirdiği değeri onurlandırmıştı. Orada yaptığı konuşmasından aldığım notlarımda barış ve insanlığın erdemlerinden bahsetmişti. Kendisinin yaşamında Ramazanoğlu Kitaplığında okuduğu kitapların önemini belirti. Konuşmasında “Üstünde yaşadığımız bu toprağın kültürleri dünya kültürüne yardım etmiş, kaynak olmuş kültürlerdir. Bunu bizim kuşak da, batının bilim adamlarından öğrendik. Bu toprağı pıtırak almış bugün, ama bütün Anadolu’yu pıtırak otu sarmış değil. Pıtırak hiçbir şeye yaramayan, ekinlerin içinde biten yapışkan bir ottur. Anadolu’da yararsız kişilere pıtırak gibi derler. Öyle bir iyi talih ki bütün toprağımızı pıtırak sarmış değil. Halklar da, hele Anadolu gibi köklü toprakların insanları kolay kolay yozlaşmazlar. Bozulurlar, iyi niteliklerinden bir şeyler yitirirler ama yozlaşmazlar. Öyleyse bizim asli kaynağımız, sağlam, sağlıkla sonsuz bir yaratıcılıkta halkı-

-46- | ADANA TİCARET ODASI

mız ve toprağımızdır. Büyük doğanın, evrenin büyük insanlığın bir parçası olan halkımız ve toprağımızdır. İyi insanlar da var toprağımızda ve onlara güvenmek gerekir” demişti. Konuşmasında umudumuzu kaybetmemiz gerektiğini belirterek bir kitabından alıntı ile “Umutsuzluktan umudu öğreneceğiz. Umudum şudur ki Türkiye kendine gelecek. Ne savaş olacaktır, ne başka bir şey” demişti. Yaşar Kemal Türkiye’nin sağduyusuydu, barışı savundu, ayrıcalığa karşı çıktı. İnsan Yaratıcı Bir Yaratıktır Yaşar Kemal bir söyleşisinde, insanın yaratıcı olduğunu, okusun veya okumasın, delisi şizofreni dahi hepsinin yaratıcı olduğunu belirtiyor. “İnsan yaratıcı bir yaratıktır” diyor. Çukurova Üniversitesinde yaptığı konuşmasında “efsane yazdığını ancak kimse neden bu adam efsane yazıyor diye sormadı” diyerek bizleri sorgulamaya davet ederken “İnsan efsane yaratan bir yaratıktır” diyordu. Kendisi yaratıcıydı, sorgulayıcıydı ve öğrendikleri ile hepimizin de ufku-

nu açtı. Kitapları ile bizlere okumayı sevdirdi. Ne yazık ki yüzde 45’inin evlerinde kitap olmayan bir toplumda Yaşar Kemal ne kadar biliniyor. Hoşgörü mesajları ne kadar karşılık buluyor bilmiyoruz. Türkiye insanının okuması yazması, kendisini geliştirmesi ve eğitimli bir toplum yapısı ile hoşgörüyü içselleştirerek bir arada yaşamayı başaracağına inandı. Yine de iyi ki bu topraklar Yaşar Kemal ve diğer yazın ve düşün insanlarını yarattı. Eğer ülkemiz insanı rahat bırakılırsa, iyi eğitim alırsa eminim ki daha büyük yazarlar yetiştiririz. Bu ülkenin toprağı da bereketli, insanı da zeki. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu ortam insanımızın elini kolunu bağlamış görülüyor. Eğitimdeki ezberci ve teste dayalı sınav sistemi yanında, insanın başıma bir şey gelir endişesi ile eleştiri ve kritik yapmama durumu yaratıcılığın önündeki en ciddi bir sorundur. Yaşar Kemal’in olmadığı bu dünyada kitaplarını okumak, kitapları ile yaşamasını sağlamak herhalde ona olan saygının en iyi örneği olacaktır. Teşekkürler o güzel kitaplarında öğrettikleri için...


Halis Bayrak, milletvekili aday adayı oldu

Y

önetim Kurulu Başkan Yardımcımız Dr. Halis Bayrak, AK Parti’den Adana milletvekili aday adayı olması nedeniyle bu görevinden ayrıldı. Adaylığını AK Parti Adana İl Başkanlığı’nda açıklayan Halis Bayrak, burada toplanarak kendisini desteklediklerine yönelik sloganlar atan

partililerine yönelik konuşmasında “Hep birlikte yeni Türkiye parolasıyla çıktığımız bu kutlu yolda, yeni anayasa, yeni Türkiye ve başkanlık sistemi için, 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde AK Parti Adana Milletvekili aday adaylığımı gururla açıklıyorum” dedi.

Ortadoğu Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı, Sağlık Turizmi Derneği ve CANEV Vakfı Üyeliği görevlerini de yerine getiren Dr. Halis Bayrak, düzenlediği basın toplantısında da Çukurova sevdalısı olduğunu belirterek, “Adana’da kazanıyor, Adana’ya harcıyorum. İşletmelerimizde bine yakın kişi çalışıyor, Allah’ıma her zaman dua ediyorum, inşallah daha fazla kişi çalıştırırım. Önce Adanamıza sonra ülkemize hizmet etmek için yola çıktım. Vekil olacak bilgi birikimim ve enerjim var ve başaracağımdan da kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu. Seçim çalışmalarına akademik açıdan da bakacaklarını belirten Halis Bayrak, “Adana için çok güzel projelerimiz var. Üniversitede görevli hocalarımız ile beraber çalışmamızı önümüzdeki günlerde tüm Adanalı hemşehrilerimizle paylaşacağım” dedi

Çanakkale’de Savaşı’nın “İlk Şehitlerini” 100 yıl sonra rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz... ADANA TİCARET ODASI

ADANA TİCARET ODASI | -47-


Yönetim Kurulu ve personelimiz, Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesini kınadı:

Hukuk Devleti’nin temel göstergesi kadınlara gösterilen saygıdır...

O

damız Tarsus’ta vahşice bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan’ın, Türkiye’de kadına uygulanan şiddetin son örneği olmasını dileyerek, “Kadın ve çocuklarımızın bu tür saldırıları tekrar yaşamaması için yasal çerçeveler dahilinde acil olarak caydırıcı önlemler alınmalı” açıklamasını yaptı. Yönetim Kurulu üyeleri ve personelimiz, sosyal sorumluluk bilinciyle bir farkındalık yaratmak için Meclis salonumuzda bir araya geldi. Toplantıda, Yönetim Kurulumuz tarafından Özgecan Aslan’ın katledilmesine yönelik olarak hazırlanan metin, Yönetim Kurulu Üyemiz Emine Nargile tarafından okundu. Duygusal anların yaşandığı toplantıda, Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın hunharca işlenmiş bir cinayete kurban gitmesinin bütün Türkiye’yi yasa boğdu-

-48- | ADANA TİCARET ODASI

ğu belirtilerek, bu cinayetin son olması istendi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bu vahşet üzeri sürekli örtülmeye çalışılan, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de -Kadınların değişik biçimlerde şiddete maruz kaldığı, şiddetin yalnızca bedenlere zarar vermeyip, kadınların öz saygısını, hak ihlaline direnme ve hak arama arzusunu zayıflattığı ve hatta yok ettiği- gerçeğini, yeniden gündemin en önemli maddesi haline getirmiştir. Yaklaşık 28 bin üyesiyle bölgenin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan Adana Ticaret Odası olarak; kadınların ekonomik alanda daha da güçlenmesine yönelik projeleri hayata geçirirken, insanlığın kabul edemeyeceği nitelikteki olayların yaşanmasını tepkiyle karşılıyor, sosyal sorumluluk bilinciyle bir farkındalık yaratmak ve evlatlarımızın huzurlu yaşayacağı

bir ortam sağlamak adına bu ve benzeri

şiddet olaylarını açık bir şekilde kınıyoruz. Adana Ticaret Odası olarak bugün ortaya koyduğumuz tepkinin, -Türkiye’nin kaybıolarak nitelediğimiz Özgecan Aslan’ı ne yazık ki, tekrar hayata döndüremeyeceğini biliyoruz. Amacımız Türkiye’nin, kadın haklarının hiçe sayıldığı 3. Dünya ülkeleriyle bağdaştırılma noktasına gelinmeden gerekli önlemlerin alınmasıdır. Unutulmamalıdır ki, bu tür şiddet eylemlerinin yaşandığı, insan haklarının hiçe sayıldığı ülkelerde toplumsal refahtan söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle, toplum içerisinde huzursuzluk ve infial uyandıracak bu tür olayların önüne geçilmesi adına caydırıcı yasal düzenlemelerin yapılmasını umut ediyor; toplumsal barışın korunması için tüm halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyoruz.”


ADANA TİCARET ODASI | -49-


Adana Ticaret Odası/ Adana Ekonomi Raporu

Adana ithalatındaki gerileme sürüyor Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir.

DIŞ TİCARET 2014 KASIM AYINDA GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE İHRACAT %11,6 İTHALAT %10,4 AZALDI Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2014 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,6 azalış kaydetti. Bu dönemde 168 milyon 189 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2014 yılı Kasım ayında yüzde 10,4 oranında azalış kaydederek 204 milyon 241 bin dolar olarak gerçekleşti. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2013 yılı Kasım ayında yüzde 83,5 iken, 2014 yılı Kasım ayında yüzde 82,3’ e geriledi. 2014 yılı Kasım ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 0,1 artış, ithalatta ise yüzde 1,9 azalış gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2013 yılı Kasım ayı 12 aylık periyotta yüzde 72,6 iken, 2014 yılı aynı dönemde yüzde 74’e yükseldi. 2014 Ocak-Kasım döneminde ise ihracatta yüzde 0,5 artış, ithalatta ise yüzde 3,9 azalma oldu. İhracat (Bin $) İthalat (Bin $) Karşılama Oranı%

2013 Kasım Yıllık

2014 Kasım Yıllık

1.924.331 151.274.059 2.650.005 248.346.865 72,6 60,9

1.925.300 157.561.556 2.600.377 243.529.094 74,0 64,7

Adana Türkiye Adana Türkiye Adana Türkiye

%

2013 Kasım Ayı 2014 Kasım Ayı

0,1 4,2 -1,9 -1,9

190.286 14.201.227 228.013 21.414.219 83,5 66,3

%

168.189 13.080.252 204.241 21.386.737 82,3 61,2

2013 Ocak-Kasım

-11,6 -7,9 -10,4 -0,1

2014 Ocak-Kasım

1.736.212 138.627.780 2.426.292 228.522.219 71,6 60,7

%

1.745.316 144.386.698 2.332.538 220.390.064 74,8 65,5

0,5 4,2 -3,9 -3,6

Adana Dış Ticaretinin Aylara Göre Dağılımı

300.000 250.000 200.000 150.000 100.000 50.000 0

Ocak

Şubat

Mart Nisan 2013 İhracat

Mayıs Haz. 2014 İhracat

Tem.

Ağst. Eylül 2013 İthalat

Yıllar

Bin $

ocak

şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haz.

Tem.

2013

İhracat

150.147

158.923

159.314

162.003

169.568

138.386

2014

İhracat

163.464

161.155

176.458

157.960

161.349

146.749

2013

İthalat

218.471

217.928

224.475

264.550

213.663

2014

İthalat

192 019

193 739

215 741

235 520

219 074

Ekim Kasım 201 4 İthalat

Aralık

Ağst.

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

152.557

145.889

161.016

148.122

190.286

179.984

1.916.196

142.496

138.516

166.982

161.998

168.189

1.745.316

248.991

204.316

216.598

166.538

228.013

267.839

277.956

2.749.338

228 896

190 448

211 207

228 525

213 129

204 241

Kasım Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($)

Toplam

2 332 538

Kasım Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($)

ÜRÜN GRUBU DOKUMAYA ELVERİŞLİ MADDELER VE BUNLARDAN MAMUL EŞYA BİTKİSEL ÜRÜNLER PLASTİK VE PLASTİK ÜRÜNLERİ; KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ ARAÇLAR, HAVA ARAÇLARI, GEMİLER VE İLGİLİ TAŞIMA ARAÇLARI GIDA SANAYİİ MÜSTAHZARLARI CANLI HAYVANLAR VE HAYVANSAL ÜRÜNLER MAKİNALAR VE MEKANİK CİHAZLAR; ELEKTRİK MALZEMELERİ; ADİ METALLER VE ADİ METALLERDEN EŞYA KIMYA SANAYİİ VE BUNA BAĞLI SANAYİİ ÜRÜNLERİ MUHTELİF MAMUL EŞYA MİNERAL ÜRÜNLER AĞAÇ VE AHŞAP EŞYA;

2013 49.241.067 40.182.328 21.522.823 12.048.386 10.425.621 10.685.284 10.298.156 7.138.740 7.044.495 10.523.651 3.474.473 2.719.601

2014 43.946.273 38.540.947 18.586.302 11.881.591 10.080.118 9.792.345 7.250.996 7.009.411 6.546.260 5.860.199 3.038.616 2.433.831

% -10,8 -4,1 -13,6 -1,4 -3,3 -8,4 -29,6 -1,8 -7,1 -44,3 -12,5 -10,5

TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, MİKA VEYA BENZERİ MADDELERDEN EŞYA; ODUN VEYA DİĞER LİFLİ SELÜLOZİK MADDELERİN HAMURLARI VE KAĞIT VEYA KARTON DÖKÜNTÜ, KIRPINTI VE HURDALARI; OPTİK ALET VE CİHAZLAR SİLAHLAR VE MÜHİMMAT; BUNLARIN AKSAM, PARÇA VE AKSESUARI

2.101.409

1.047.274

-50,2

2.020.707 583.770 125.175

977.061 500.097 389.972

-51,6 -14,3 211,5

Kasım Ayı Ülke Gruplarına Göre İhracat ($)

AYAKKABILAR, BAŞLIKLAR,ŞEMSİYELER, GÜNEŞ ŞEMSİYELERİ, BASTONLAR

66.968

133.004

98,6

Gelişmiş Sekiz Ülke

57.380.235

53.427.827

-6,9

DERİLER, KÖSELELER, POSTLAR, KÜRKLER VE BU MADDELERDEN MAMUL EŞYA;

33.229

106.986

222,0

Komşu Ülkeler

48.009.707

47.728.727

-0,6

HAYVANSAL VE BİTKİSEL KATI VE SIVI YAĞLAR SANAT ESERLERİ, KOLLEKSİYON EŞYASI VE ANTİKALAR

48.642

64.626 2.755

-94,3

Orta Doğu Ülkeleri

57.021.029

55.428.584

-2,8

Türki Cumhuriyetler

10.744.946

7.995.592

-25,6

1.649 -100,0 190.286.174 168.188.664 -11,6

Uzak Doğu Ülkeleri

6.147.185

4.131.177

-32,8

TABİİ VEYA KÜLTÜR İNCİLER, KIYMETLİ VEYA YARI KIYMETLİ TAŞLAR, KIYMETLİ METALLER, Genel Toplam

-50- | ADANA TİCARET ODASI

ÜLKE

2013

2014

%

Irak

33.918.427

33.775.065

-0,4

Almanya

16.564.267

15.334.792

-7,4

Rusya Federasyonu

11.253.413

10.992.456

-2,3

ABD

7.727.606

8.460.471

9,5

İspanya

7.195.288

7.449.938

3,5

İtalya

10.131.418

6.040.174

-40,4

Fransa

6.412.137

5.986.457

-6,6

İngiltere

4.540.597

5.819.279

28,2

Suriye

5.400.383

5.466.841

1,2

Ukrayna

9.021.819

4.255.529

-52,8

ÜKLE Avrupa Birliği

2013

2014

%

66.945.252

59.970.570

-10,4

Kaynak: TÜİK


ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELEKTRİK VE DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ Elektrik Tüketimi (kWh) 2012-2014 Ay Yıllar 2012 Bir Önceki Aya Göre % 2013 Bir Önceki Aya Göre %

OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS 68.046.219 67.677.308 69.281.696 68.327.827 73.614.409 -

-0,5

2,4

-1,4

2014 Bir Önceki Aya Göre %

AĞUSTOS 77.778.948

EYLÜL 84.354.177

EKİM 76.885.639

0,1

12,6

-6,3

8,5

-8,9

89.158.532

96.456.991

81.884.611

90.728.975

78.243.014

KASIM 86.038.626 11,9 92.925.458

ARALIK 86.367.605

TOPLAM 915.157.151

16,9

92.523.797 1.050.459.280

-5,1

-6,5

15,2

0,5

4,7

-4,0

8,2

-15,1

10,8

-13,8

18,8

-0,4

20,4

13,3

27,4

29,8

26,2

21,0

16,3

5,3

7,6

1,8

8,0

7,1

14,8

96.274.732 87.480.435 96.873.554 94.374.057 97.818.980

2014-2013 %

TEMMUZ 82.970.503

7,7

81.950.228 76.655.039 88.295.352 88.720.932 92.916.351

2013-2012 %

HAZİRAN 73.695.893

94.850.487

95.015.268 103.156.534 101.721.537

91.948.079

100.190.646 101.882.166 1.161.586.475

4,1

-9,1

10,7

-2,6

3,7

-3,0

0,2

8,6

-1,4

-9,6

9,0

1,7

17,5

14,1

9,7

6,4

5,3

6,4

-1,5

26,0

12,1

17,5

7,8

10,1

10,6

Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2012-2014

2014 ARALIK AYINDA ELEKTRİK TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %1,7, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %10,1 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ

110.000.000 100.000.000 90.000.000 80.000.000 70.000.000 60.000.000 50.000.000 40.000.000 30.000.000 20.000.000

Oc ak Şu ba t Ma rt Ni sa n Ma yıs Ha zir Te an mm Ağ uz us tos Ey lül Ek im Ka sım Ar alı k

2014 yılı Aralık ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 artış yaşandı. 2013 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,1 artış gerçekleşmişti. 2014 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 1,7 artış oldu. 2013 yılı Aralık ayında ise yüzde 0,4 azalma yaşanmıştı. Aralık ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10,6 artış gerçekleşirken, 2013 yılında yüzde 14,8 artış meydana geldi.

2012 2013 Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

2014

Doğalgaz Tüketimi (m3) 2012-2014 Yıllar 2012 Bir Önceki Aya Göre % 2013 Bir Önceki Aya Göre %

OCAK 10.885.970

ŞUBAT MART 10.846.199 7.490.778

NİSAN 7.652.987

MAYIS 7.493.389

HAZİRAN 7.912.972

TEMMUZ 10.927.477

AĞUSTOS 10.284.322

EYLÜL EKİM 10.740.592 10.666.357

KASIM ARALIK TOPLAM 11.273.581 11.639.147 117.680.284

2,5 11.078.884

-0,4 9.232.148

23,8 10.739.865

-11,3 10.215.103

-2,7 11.080.819

12,8 10.369.533

8,5 11.553.414

-11,9 9.596.907

-2,2 16,8 10.977.508 9.881.441

-19,4 21,8 11.817.558 11.019.179 127.562.359

-4,8

-16,7

16,3

-4,9

8,5

-6,4

11,4

-16,9

14,4

19,6

-10,0

-6,8

2013-2012 % 2014 Bir Önceki Aya Göre %

1,8 12.409.910

-14,9 43,4 10.226.809 11.685.449

33,5 11.960.224

47,9 11.659.778

31,0 10.792.534

5,7 11.243.047

-6,7 11.513.044

2,2 -7,4 12.319.585 11.007.191

4,8 -5,3 8,4 12.421.382 12.178.002 139.416.955

12,6

-17,6

14,3

2,4

-2,5

-7,4

4,2

2,4

7,0

-10,7

12,8

-2,0

2014-2013 %

12,0

10,8

8,8

17,1

5,2

4,1

-2,7

20,0

12,2

11,4

5,1

10,5

9,3

Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2012-2014 14.000.000 12.000.000 10.000.000 8.000.000 6.000.000 4.000.000 2.000.000

Oc

ak Şu ba t Ma rt Ni sa n Ma yıs Ha zir a Te n mm uz Ağ us tos Ey lül Ek im Ka sım Ar alı k

0

2012

2013

2014 ARALIK AYINDA DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %2 AZALMA, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %10,5 ARTIŞ OLDU

2014 yılı Aralık ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 artış yaşandı. 2013 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,3 azalma gerçekleşmişti. 2014 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 2 azalış olmuştu. 2013 yılı Aralık ayında ise yüzde 6,8 gerileme görülmştür. Aralık ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,3 artış gerçekleşti. 2013 yılında yüzde 8,4 artış sağlanmıştı.

2014

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

ADANA TİCARET ODASI | -51-


ADANA TİCARET ODASI ÜYE İSTATİSTİKLERİ 2015 OCAK AYI ÜYE SAYISI 27.612

2013 Kapanan

2014 Kapanan

2015 Kapanan

2013 Açılan

2014 Açılan

alı k

Ar

im

Ka sım

Ek

lül

Ey

Ha zir an Te mm uz Ağ us tos

Ma yıs

sa n

Ni

Ma rt

Oc

ak Şu ba t

2015 yılı Ocak ayında toplam üye sayısı 27.612 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında yüzde 0,50 azalma görüldü. 2014 Aralık ayındaki üye sayımız 27.751 olmuştu (Re’sen terler dahil edilmiştir) Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2015 250 Ocak ayında 230 firma açılırken, 73 firma kapandı. 2014 yılı Ocak ayında ise 215 firma açılmış, 101 firma 200 kapanmıştı. Buna göre 2015 yılı Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında yüzde 7 artış, 150 kapanan firma sayısında da yüzde 27,7 azalış gerçekleşti. 100 (Yeni Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereği re’sen silinen üye kayıtları aylık tabloda gösterilmemiştir.) 50 2014 yılı Ocak ayında ise açılan firma sayısında yüzde 5,7, kapanan firma sayısında ise yüzde 18,5 azalış 0 olmuştu. 2015 Açılan

Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2012-2013-2014) 2013

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Toplam

Kapanan

124

102

76

74

76

99

106

50

80

65

95

130

1077 1018

2014

Kapanan

101

63

78

109

50

83

66

57

56

73

128

154

2015

Kapanan

73

73

2013

Açılan

228

211

186

193

161

173

144

122

143

109

162

174

2.006

2014

Açılan

215

159

169

144

188

165

156

141

194

129

146

198

2.004

2015

Açılan

230

230

Kaynak: Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları

NAKDİ KREDİLER İller

Kamu Bankaları

ADANA TOPLAM Adana Payı %

Özel Bankalar

Toplam

8.336.848

16.603.299

24.940.148

317.614.207

1.004.652.369

1.322.266.575

2,6

1,7

1,9

Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2013-2014 (Bin TL ) 30.000.00 0

2014 EKİM AYINDA ADANA İLİNDE KULLANILAN NAKDİ KREDİ TOPLAMI 24 MİLYAR 940 MİLYON TL.

25.000.000 20.000.000 15.000.000 10.000.000 5.000.000

Ey

l. 1

Ek 3 i. Ka 13 s. 1 Ar 3 a. 13 Oc a. 1 Şu 4 b. 14 Ma r. 1 Ni 4 s. Ma 14 y. Ha 14 z. Te 14 m. Ağ 14 u. 1 Ey 4 l. 1 Ek 4 i. 1 4

0

Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

-52- | ADANA TİCARET ODASI

2014 Ekim ayında Adana ilindeki nakdi krediler toplamı 24 milyar 940 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 33,4’ü kamu bankaları, yüzde 66,6’ sı özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerin ise yüzde 1,9’u Adana’da kullanıldı. İllere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 8. sırada yer aldı. 2013 yılı Ekim ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 20 milyar 559 milyon TL olurken Adana iller sıralamasında 8. sıradaydı.


PROTESTO EDİLEN SENETLER Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı Yıllar

İller Sıralaması Aralık Ayı

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Toplam

2014

8

1.111

952

933

1.083

1.056

1.048

1.066

1.275

1.146

1.292

1.252

1.357

13.571

2013

10

1.384

1.161

1.138

1.136

1.166

1.191

1.244

1.070

1.047

1.219

1.176

1.110

14.042

2012

7

791

859

818

813

909

918

996

1.047

1.064

1.107

1.431

1.305

12.058

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı

2014 ARALIK AYINDA ADANA İLİNDE 17 MİLYON 968 BİN TL TUTARINDA 1.357 ADET SENET PROTESTO EDİLMİŞTİR

1.600

2014 yılı Aralık ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,25, bir önceki aya göre ise yüzde 8,4 artış yaşandığı ve 1.357 adet senedin protesto edildiği belirtildi.

1.400 1.200 1.000 800

İller sıralamasında ise Adana, 2014 yılı Aralık ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 8. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,4.

600 400 200

Ar alı k

sım

im Ek

2013

Ka

lül Ey

tos us

uz

2014

mm

zir an

Te

yıs

Ha

n

Ma

sa Ni

Ma

rt

t ba

Şu

Oc a

k

0

12 aylık toplamda (yıllık) 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,35 azalış gerçekleşti. 2013 yılında yüzde 16,45 artış yaşanmıştı. 2014 yılı genel toplamda iller sıralamasında ise Adana ili 9. sırada. Adana, bir önceki yıl yine 9. sıradaydı.

2012

Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Tutar Olarak Dağılımı (Bin TL) Yıl

İller Sıralaması Aralık Ayı

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Toplam

2014

9

22.368

8.755

7.760

11.440

10.680

10.578

10.359

12.162

11.075

11.834

13.911

17.968

148.889

2013

9

18.720

12.073

10.539

11.174

12.205

12.804

14.354

12.004

10.640

11.546

14.427

13.827

154.315

2012

10

8.101

7.265

8.992

5.936

6.947

8.306

8.108

8.164

9.336

9.229

12.750

11.761

104.895

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Tutar Dağılımı (Bin TL) 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000

2012 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

2013

2014

alı k Ar

Ka sım

im Ek

lül Ey

Ni sa n Ma yıs Ha zir an Te mm uz Ağ us tos

Ma rt

Şu ba t

Oc

ak

0

2014 yılı Aralık ayında Adana ilinde protesto edilen senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30, bir önceki aya göre de yüzde 29,16 artış gerçekleşirken, 17 milyon 968 bin TL. tutarında senet protesto edildi. İller sıralamasında ise 2014 Aralık ayında 9. sırada olan Adana’nın Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı ise yüzde 2,32’dir. 2013 yılı Aralık ayında ise Adana ilinde protesto edilen senet tutarı 13 milyon 827 bin TL. olarak açıklanmıştı. Buna göre Adana iller sıralamasında 9. sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise yüzde 2,12. 12. aylık toplamda (yıllık) 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4 azalış görülmüştü. 2013 yılında ise yüzde 47 artış gerçekleşmişti. Adana, 2014 yılı genel toplamda iller sıralamasında 8. sırada yer aldı. Adana, bir önceki yıl da 8. sıradaydı.

ADANA TİCARET ODASI | -53-


YATIRIM TEŞVİK 2014 KASIM AYINDA ADANA İLİNE TOPLAM 72ADET 4 MİLYON 654 BİN TL SABİT YATIRIMLI YATIRIM TEŞVİKİ AÇILDI 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde Adana iline toplam 532 milyon 819 bin TL. tutarında 57 adet belge düzenlenirken, öngörülen istihdamın 1.845 kişi olduğu açıklandı. 2013 yılı aynı dönemde ise 2 milyar 610 milyon 572 bin TL. tutarında sabit yatırımlı 73 adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 3.152 kişiydi. 2014 yılı Ocak-Kasım dönemi itibariyle de sabit yatırımda iller sıralamasında Adana ili 28. sırada olup, toplam sabit yatırımda Türkiye payı yüzde 1. Resmi Gazete’de yayınlanan 2014 yılı Kasım ayı yatırım teşvik verilerine göre, sektörel bazda Adana iline hizmetler sektöründen 1 ve imalat sektöründen 1 adet olmak üzere toplam 2 adet teşvik açıldı. Adana’ya toplam 4 milyon 654 bin TL sabit yatırımlı teşvik verilirken öngörülen istihdamın 27 kişi olduğu öğrenildi. Sektörü HİZMETLER İMALAT Genel Toplam

Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Kasım 2014 Alt Sektörü Belge Adedi Sabit Yatırım (Milyon TL) İstihdam 1 1.620.400 22 Turizm 1 1.620.400 22 1 3.034.386 5 Demir Dışı Metaller 1 3.034.386 5 2 4.654.786 27

Yatırım Teşvikleri 2013-2014 Ocak-Kasım İstihdam Yıl

Sabit Yatırım (TL)

2013

Türkiye Toplam ADANA Türkiye Payı%

2014

2013

Belge Adedi 2014

2013

2014

161.764 126.939 71.503.684.264 54.545.338.253 4.327 3.620 3.152

1.845

2.610.572.773

532.819.819

73

57

1,9

1,5

3,7

1,0

1,7

1,6

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

ADANA İLİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL) Aralık Yıllar

Tahakkuk

Tahsilat

Top.Tah.İç. Giderler

Top.Gid.İç.

%

%

[1]

[2]

Payı (%)

[3]

Payı (%)

[2/3]

[2/1]

2013

5.750.774

2.722.567

0,70

4.014.443

0,98

67,82

47,34

2014

6.084.562

2.878.154

0,68

4.533.781

1,01

63,48

47,30

2014 ARALIK AYINDA ADANA İLİ BÜTÇE AÇIĞI -1 MİLYAR 655 BİN TL OLDU 2014 yılı Aralık ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 47,30 ile iller sıralamasında 74. sırada yer alıyor. Adana 2013 yılı aynı dönemde ise yüzde 47,34 tahsilat tahakkuk oranı ile yine 75. sıradaydı. Adana, genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2014 yılı Aralık ayında yüzde 1.01 ile 11. sırada yer alırken, 2013 yılının aynı ayında yüzde 0,98 tahakkuk payı ile 10. sıradaydı. Aralık 2014 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 2 milyar 878 milyon TL., toplam gider ise 4 milyar 533 milyon TL. oldu. Gelir gider dengesi –1 milyar 655 bin TL. olarak gerçekleşti. Aralık 2013’de bütçe dengesi ise –1 milyar 291 milyon TL. tutarındaydı

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Genel Bütçe Gelirleri Bin TL Aralık.2013 Aralık.2014 Merkezi Bütçe 2.722.567 2.878.154 Genel Bütçe 2.599.482 2.746.731 Vergi Gelirleri 2.319.375 2.467.664 Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 74.575 86.473 Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 435 71 Faizler,Paylar ve Cezalar 171.767 180.631 Sermaye Gelirleri 33.330 11.892 Alacaklardan Tahsilatlar 0 0 Özel Bütçe 123.085 131.423 Harcamalar Bin TL Aralık.2013 Aralık.2014 Pers. Giderleri 2.299.605 2.635.712 Sosyal Güv. Kur. Öd. 408.556 474.270 Mal ve Hizmet Alımları 593.242 623.218 Cari Trans. 191.503 212.617 Sermaye Giderleri 489.824 579.663 Sermaye Trans. 26.441 4.599 Borç Verme 5.272 3.702 Toplam 4.014.443 4.533.781 Bütçe Dengesi -1.291.876 -1.655.627 Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı

FİYAT ENDEKSLERİ TR62 Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi TR62 (ADANA-MERSİN*)

2014 Ocak

2015 Ocak

TÜFE-Bir Önceki Aya Göre değişim %

2,11

1,06

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim %

2,11

1,06

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim %

7,56

6,25

TÜFE-Oniki Aylık Ortalamalara Göre Değişim %

7,73

7,73

* TR62 Adana-Mersin İstatistiki Bölge Sınıflaması Kaynak :TÜİK

-54- | ADANA TİCARET ODASI

ADANA-MERSİN İSTATİSTİKİ BÖLGE SINIFLAMASINA GÖRE AYLIK ENFLASYON ORANINDA 2014 OCAK AYINDA %1,06 ARTIŞ GÖRÜLDÜ İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2015 yılı Ocak ayı itibariyle aylık yüzde 1,06, bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 6,25 değişim gösterdi. Bu oranda 2014 yılı Ocak ayında ise aylık yüzde 2,11, yıllık yüzde 7,56 değişim yaşandı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2015 yılı Ocak ayında aylık yüzde 1,06 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 15. sırada yer aldı, 2014 yılı Ocak ayında ise yüzde 2,11 değişim oranı ile 13. sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 İstatistiki Bölge arasında 2015 yılı Ocak ayında AdanaMersin Bölgesi yıllık yüzde 6,25 artış oranı ile 20. sırada yer alırken, 2014 yılı Ocak ayında ise yıllık yüzde 7,56 artış ile 22. sıradaydı.


Dostoyevski’nin, “Dünyanın en muhteşem şehri” diye tanımladığı, “Kuzeyin Venedik’i” St. Petersburg, Rönesans döneminden günümüze uzanan bir açık hava müzesi gibi:

Masallar kenti St. Petersburg (2)... Rus Çarı Petro: “Deli” mi, “Büyük” mü ?... Rus rehberimiz Polina’nın daha sonraki anlatımlarının ağırlıklı bölümünü, Rusya tarihi ve ağırlıklı olarak da, Rusya’nın en çok tanınan, adının önüne bizim “Deli”, onların ise “Büyük” ünvanını yakıştırdığı; Çar Petro, eşi Katherina ve dolayısıyla da bizim tarihimizin espri ile karışık rivayetlere konu olan bir olayının kahramanı olan Baltacı Mehmet Paşa oluşturuyor. Bu açıklamalar ışığında öncelikle “Deli Petro”dan başlayalım... I. Petro, hayata geçirdiği çılgın projeleriyle Rus tarihinin en tanınan Çar’ı. 1703 yılında kurarak adını da verdiği, günümüzde dünyanın en güzel şehirleri arasında sayılan Petrograd’ı, şimdiki adıyla St. Petersburg’u ve geride bıraktığı diğer eserlerini görüp, tarihte yaptıklarının sadece bir

bölümüne tanık olduğunuzda, Petro’nun deliliğinin aslında, çılgın projelere imza atmış olmasından ve bir sanatçı titizliğindeki yaratıcılığından kaynaklandığını, IQ’sunun da oldukça yüksek olduğuna inanıyorsunuz. Bu nedenle yazımın bundan sonraki bölümünde, kendisini “Deli” yerine “Büyük” Petro olarak tanımlamayı uygun görüyorum... Henüz 10 yaşındayken zaten hasta olan ağabeyi 5. İvan ile birlikte tahta çıkan, yedi yıl süresince Rusya’yı fiili olarak üvey ablası Sofia’nın yönetmesinin ardından 17 yaşında bir saray darbesiyle yönetimi ablasının elinden alıp tek başına çarlığını ilan eden Petro hakkındaki bilgiler efsaneye dönüşmüş adeta... Petro’nun en önemli özelliği, boyunun çok uzun (2.03 cm), ayaklarının ise boyuna göre çok küçük (38 numara) olmasıymış. Ayaklarının küçüklüğüyle halkın dalga geçebileceği endişesini yaşayan Petro, büyük ayakkabılar ve kocaman çizmeler giyerek durumu kurtarmaya çalışıyormuş... Kimliğini gizleyerek Rotterdam’da iki yıl marangozluk bile yapan Petro, tam 14 meslek biliyor ve altı dili ana dili gibi konuşuyormuş... Çarlığı döneminde takvimi, alfabeyi değiştirmiş, okullar hatta üniversiteler açmış. En büyük hayali güçlü bir donanmaymış. Bunun için de büyük tersaneler yaptırmış. En önemlisi de Rusya’nın Baltık Denizi’ne, dolayısıyla Avrupa’ya açılan penceresi olan günümüzün St. Petersburg’unun kurulmasını sağlamış.

Ülkeyi 36 yıl yönettikten sonra 53 yaşında hayata veda eden Büyük Petro, Rusya’nın geleceğine yönelik stratejik hedef ve düşüncelerine, ölümünden sonra önemli bir belge olarak tarihe geçen vasiyetinde de yer vermiş. Büyük Petro’nun vasiyetinin girişinde yer alan, “Ben, Rusya’yı bir dere halinde buldum; bir nehir halinde bırakıyorum. Bizden sonrakiler, Avrupa’nın çok verimli bir denizi haline getirirler” sözü, ülkenin geleceğini Avrupa’da aradığını anlatırken, günümüzde Rusya’nın Avrupa’ya açılan penceresi olan St. Petersburg’u neden kurduğunu da özetliyor gibi... Katherina... Büyük Petro, çılgın projelerinin yanı sıra, eğlenmeyi de seven bir çarmış. Ka-

ADANA TİCARET ODASI | -55-


tıldığı bir davette soylu arkadaşlarından birisinin karısı olan Martha ile tanışıyor. Estonya’da bir çamaşırcının kızı olarak dünyaya gelen Martha, o dönemdeki savaşlar sırasında ilk evliliğini ülkesini işgal eden Rus Ordusu’nun rütbesiz bir askeriyle yapmış. Ancak güzelliği ve cazibesi sayesinde bu evliliğin ardından, bu kez rütbeli Rus askerleriyle birbiri ardına farklı evlilikler yapmış ve bir er ile başlayan birliktelikleri; onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, albay, general olarak sıralandıktan sonra soylulara geçişle farklı bir boyut kazanmış. Yaklaşık 15 yıl içerisinde 10 eş değiştirmesine rağmen bu evliliklerinden hiç çocuk yapmayan Martha’nın kaderi, Çar Petro ile tanıştığı o davetin ardından bir kez daha değişmiş. Estonyalı çamaşırcının kızı Martha, Petro ile evlenince bir anda Rusya’nın “Çariçe”si olmuş. Martha, Petro’dan sonra Ortodoksluğa geçmiş ve ismini de Katherina olarak değiştirmiş. Katherina, Büyük Petro ile evliliği sırasında 12 çocuk doğurmuş, bunlardan 11’i çeşitli nedenlerle hayatlarını kaybetmiş ve sadece sonradan tahta da geçecek olan Çariçe Elizabeth sağ kalmış. Baltacı Katherina olayı... Sultan III. Ahmed, Rusya’ya karşı savaş ilan etmesinin ardından o dönemde Sadrazam olan Baltacı Mehmet Paşa’yı Şubat 1711’de Osmanlı Ordusu’nun başına getirir. Sefer hazırlıkları tamamlandıktan sonra 9 Nisan 1711’de İstanbul’dan 200 bin kişilik bir orduyla ayrılan Baltacı Mehmet Paşa Tuna’yı geçerek Eflak’a girer; 18 Nisan’da başlayan ve 4 gün süren, Prut Savaşı olarak da adlandırılan, “1710-1711 Osmanlı-Rus Savaşı” çarpışmaları ile Kırım Ordusu’nun da desteğiyle Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında bulunan bataklık arazide çember içine alır. Bunun üzerine Rus Ordusu Komutanı da olan Rus Çarı Büyük Petro, Moskova’ya bir mektup yazarak zor durumda olduklarını bildirir. Bunun üzerine Çariçe Katerina araya girerek Osmanlı Devleti’ne Osmanlıların her isteğini yerine getirecek bir barış teklifinde bulunur, Baltacı Mehmet Paşa da bu teklifi kabul eder. Taraflar arasında 22 Temmuz 1711’de Prut Antlaşması’nın imzalanmasıyla; tümüyle yok edilme korkusunu yaşayan Rus birliklerine uygulanan kuşatma kaldırılır. Önceleri bu anlaşmanın imzalanmasından memnun olan Sultan III. Ahmed, ordusunu kuşatmadan kurtaran Çar Büyük

-56- | ADANA TİCARET ODASI

Petro’nun, vaatlerini yerine getirmemesi yüzünden zor durumda kalır ve Baltacı Mehmet Paşa 20 Kasım 1711’de III. Ahmet’in emriyle sadrazamlıktan azledilerek gözden düşer. Önce Midilli, sonrasında ise Limni adasına sürgüne gönderilen Baltacı Mehmet Paşa Eylül 1712’de burada vefat eder. Öte yandan Baltacı Mehmet Paşa ile Çariçe Katerina arasında Rus Ordusu’nun kuşatılması sırasında bir tür ilişki kurulduğuna dair zaman içinde geniş kapsamlı söylentiler meydana gelir. Bu yöndeki iddia ve rivayetlere göre, Rus birliklerini Osmanlı Ordusu’nun kuşatmasından kurtarmak isteyen Çariçe Katherina, Büyük Petro’nun da onayıyla Baltacı Mehmet Paşa’nın çadırını ziyaret etmiştir ve Baltacı Mehmet Paşa güya bu görüşmenin ardından kuşatmayı kaldırmıştır... Bu olayın tümü iddia ve rivayetlere dayanıyor kuşkusuz. Çünkü Osmanlı arşivlerinde Baltacı Mehmet Paşa ile Katherina’nın hiç karşı karşıya gelmedikleri belirtiliyor. Sicill-i Osmani’de de, Baltacı Mehmed Paşa ile Çariçe Katerina’nın savaş sırasında karşı karşıya gelmedikleri gibi, Çariçe Katerina’nın o sırada söz konusu bölgede olduğunu gösteren tek bir kaynak bile bulunmadığı belirtiliyormuş. Petrograd’dan, Leningrad ve St. Petersburg’a... Büyük Petro, İtalya’dan getirdiği mimarları Neva Nehri’nin Baltık Denizi’ne

döküldüğü bataklık bölgeye götürdükten sonra söylediği, “Burada öyle bir şehir kuracağım ki, bu şehir Avrupa’daki şehirler içinde en güzeli ve görkemlisi olacaktır” sözleriyle Petrograd’ın yapımına ilk harcı koyar. Büyük Petro’nun şehre adını da vererek bu konudaki iddiasını ortaya koyduğu Petrograd’ın, kurulduğu yer tamamen bataklık olduğundan o dönemde bu bölgede inşaatlarda kullanılmak üzere tek bir taş bulabilmek bile mümkün değilmiş. Bu nedenle Büyük Petro, yerleşmek için Petrograd’a gelen her yabancının yanında bir de taş getirmesi şartını getirmiş, taş getirmeyenlerin şehre girmesini de yasaklamış. Bazı söylentilere göre, şehrin kuruluşu sırasında 40 bin dolayında İsveçli savaş esiri, inşaat işçisi olarak çalıştırılmış ve bunlardan büyük bölümü yapım sürecinde hayatını kaybetmiş. Büyük Petro, şehrin kuruluşunun hızlandırılabilmesi ve bir cazibe merkezi haline getirilebilmesi için ülkedeki soyluların Petrograd’da saray ve malikane yaptırmaları ve yılın belirli dönemlerinde de burada yaşamaları zorunluluğunu getirmiş. Moskova’yı hiç sevmediğinden, şehrin kuruluşunun ardından 1712 yılında ülkenin başkenti kimliğini de Petrograd’a vermiş ve Petrograd 205 yıl boyunca Çarlık Rusyası’nın başkenti olmuş. 1917 Ekim Devrimi’nden sonra başkent yeniden Moskova’ya taşınmış.


1703 yılında Petrograd olarak kurulan kent, Lenin’in 1924 yılında ölümüne kadar tam 221 yıl bu ismi taşımış. Bu tarihten itibaren 67 yıl süresince de Leningrad olarak anılan kentin adı, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından yapılan halk oylaması sonucunda St. Petersburg olarak değiştirilmiş. Ancak her ne kadar adının St. Petersburg olarak değiştirilmesinin üzerinden 24 yıl geçmiş olsa da, alışkanlıklardan olsa gerek, günümüzde bu isim yerine Leningrad adının daha çok kullanıldığına tanık oluyoruz. 1825’te Çarlığa ve toprak köleliğine karşı aristokratların Dekambrist Ayaklanması, 1881’de Çar II. Aleksandr’a yapılan suikast, Kışlık Saray’ın önündeki ünlü meydanda bir katliama dönüşen ve “Kanlı Pazar”olarak

tarihe geçen 1905 Devrimi, Çarlığın sonunu getiren 1917 Şubat Devrimi ve en son olarak Sovyetler Birliği’nin kuruluşunu sağlayan 1917 Ekim Devrimi; Petersburg’un, dolayısıyla da Rusya tarihinin en önemli sayfaları olarak değerlendiriliyor. II. Dünya Savaşı sırasında 8 Eylül 1941 tarihinde kuşatılarak, 872 gün süresince Nazi bombardımanı altında kalan şehirde, savaşın yanı sıra açlık yüzünden 670 bin kişi hayatını kaybetmiş. Ancak şehir tüm olumsuzluklara rağmen direnişini sürdürerek teslim olmayı reddetmiş. Petersburg’un yazarları... Petersburg dünya sanatı ve edebiyatında önemli izleri bulunan, Dostoyevski’den Maksim Gorki’ye, Tolstoy’dan Puşkin’e,

Türkiye-Rusya ekonomik ve ticari ilişkileri

Rusya, Türkiye’nin Almanya’nın ardından ikinci büyük ticaret ortağı konumunda. 2013 yılında, RF’ye ihracatımız 7, bu ülkeden ithalatımız ise 25 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ticaret hacmimiz 32 milyar dolar, ticaret açığımız -18 milyar dolar oldu. 2014 yılı ilk 9 ayı itibariyle ithalatımız 19,3; ihracatımız ise 4,6 milyar dolar. Bu dönemde ticaret hacmimiz 23,9 milyar dolar, ticaret açığımız - 14,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türk iş çevrelerinin Rusya genelindeki ticaret ve iş merkezleri, gıda, içecek, şişe, cam, beyaz ve kahverengi eşya, bankacılık ile diğer sektörlerdeki yatırımlarının tutarı 10 milyar doların üzerinde. Rusya müteahhitlik sektörümüz açısından da özel önem taşıyor. Türk firmalarının 2013 yılı itibariyle Rusya’da 1989 yılından bu yana toplam üstlendikleri proje sayısı 1.366’ya ulaştı. Bu projelerin toplam değeri ise 50 milyar doların üzerinde. Öte yandan Türkiye’deki Rus yatırımlarının toplam değeri de 10 milyar doları aşmış durumda. Son yıllarda Rus vatandaşlarının Türkiye’de satın aldığı gayrimenkul sayısının ise 8 bin civarında olduğu belirtiliyor. Turizm, Türk-Rus ilişkilerinin önemli bir boyutunu oluşturuyor. Rusya, Almanya’dan sonra ülkemize en çok turist gönderen ülke. Ülkemizi 2014 yılında yaklaşık 4,5 milyon Rus vatandaşı turist ziyaret etmiş. Enerji, iki ülke arasındaki ilişkilerin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor. Rusya Federasyonu ile enerji alanında kapsamlı bir işbirliği gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu Projesi, Rusya tarafından gerçekleştiriliyor.

Rusya Federasyonu ekonomisi

Rus ekonomisinin temel yapıtaşı, sahip olduğu zengin doğal kaynakları. Rusya, dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçısı, en büyük ikinci petrol ihracatçısı, en büyük üçüncü çelik ihracatçısı konumunda Rusya Federasyonu, petrol ve doğal gaz üretiminde dünyanın en önde gelen ülkelerinden. Rusya’nın ihracatının yüzde 80’den fazlasını petrol, doğal gaz, metaller ve keresteler oluşturuyor. Rusya GSYİH (nominal) bakımından dünyanın 9., satınalma gücü paritesi bakımından ise 6. büyük ekonomisi. Rusya’da ortalama aylık maaş 2000 yılında 80 dolarken, günümüzde 600-700 dolar düzeyinde. 2010 yılı itibarı ile Rusya’da halkın yaklaşık yüzde 12.7’si ulusal yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu rakam her ne kadar yüksekmiş gibi gözükse de, 1998 yılında Sovyet sonrası çöküşün en kötü noktada olduğu yüzde 40’tan önemli ölçüde aşağı çekilmiş. 2000’de sadece 8 milyon olan orta sınıf 2013’te 108 milyona yükselmiş.

Rasputin’den Çaykovski’ye kadar ünlü Rus edebiyatçı ve müzisyenlere ilham veren bir şehir olarak kabul ediliyor. Bir dünya klasiği olan “Ana” romanının ünlü yazarı Maksim Gorki, devrim öncesinde kısa bir süre Petersburg’da cezaevinde kalmış ve “Güneş’in Çocukları” isimli eserini burada yazmış. Dostoyevski de, o dönemdeki ismiyle Petrograd’da yazdığı romanların büyülü malzemesini bu kentte bulmuş. Dostoyevski; günümüzde dünya klasikleri arasında en önde yer alan, “Suç ve Ceza”, “Beyaz Geceler”, “Karamazof Kardeşler” gibi eserlerine bu şehirde yaşarken hayat vermiş ve 1881’de St. Petersburg’da vefat etmiş. “Savaş ve Barış” ve “Anna Karenina” adlı eserleriyle tanınan Leo Tolstoy da birçok ünlü eserini bu şehirde yazmış. “Kuğu Gölü” ve “Fındıkkıran” bale müziklerini de besteleyen dünyanın en önemli müzisyenlerinden Çaykovski de müzik eğitimini Petersburg’da almış ve 1893’te koleraya yakalandığı bu şehirde hayata veda etmiş. Petersburg’u eserleriyle dünyaya tanıtan bu çok ünlü Rus sanat ve edebiyat adamlarının Petersburg’da yaşadıkları evler günümüzde müzeye dönüştürülmüş ve isimleri onlara ilham veren sokaklara, caddelere ve hatta kente gelen turistlerin ilgisini çekebilmek için otellere bile verilmiş. Hayatının önemli bölümünü o zamanki ismiyle Petrograd’da geçiren, 1837’de karısının onurunu korumak için girdiği bir düelloda hayatını kaybeden Rusya’nın en büyük şairi ve çağdaş Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, 1703 yılında kurulan Petersburg’un 100. yılında Moskova’yı da geride bırakarak yükselişine bugün de aynen geçerli olduğuna tanık olduğumuz şu dizeleriyle tanıklık etmiş...

ADANA TİCARET ODASI | -57-


“Yüz yıl geçti ve genç kent, / Yarı gece ülkelerinin güzeli ve harikuladesi, / Ormanların karanlıklarından, bataklıkların balçıklarından, / Görkem ve gururla yükseldi; / Bir zamanlar doğanın hüzünlü üvey oğlu Finli balıkçıların, / Dipleri bilinmez bu engin kıyılarda yapayalnız, / Harap ağlarını attıkları yerlerde, / Şimdi, sarayların ve kulelerin zarif kütleleri yükselmekte; / Şimdi gemiler, yeryüzünün dört köşesinden sürülerle / Bu zengin iskelelere seyretmekteler; / Neva granit elbisesini giymiş; / Sular üzerine köprüler asılmış, / Koyu yeşil bahçelerle / Bezenmiş adalar, / Ve genç başkentin yanında / Solgun kalmış Moskova...” St. Petersburg’un hazineleri... Hermitage: 1760`dan itibaren Rus Çarlarının kış aylarını geçirdiği, yeşil-beyaz renkli, barok stilindeki Kışlık Saray da denilen Hermitage; büyüleyici güzelliği ve ihtişamıyla şehrin belki de en muhteşem eseri olarak Neva Nehri kıyısında yer alıyor.

-58- | ADANA TİCARET ODASI

Beş binadan oluşan, cephe uzunluğu iki kilometreyi bulan, 1054 odalı barok mimari tarzındaki Kışlık Saray’ın yapım hikayesine gelince; Büyük Petro, Fransa ziyareti sırasında Versay Sarayı’na hayran kalmış. Bunun üzerine ünlü İtalyan Mimar Rastirelli’yi ülkesine getirterek, Versay’ın daha görkemli bir benzerini yapmasını istemiş. Kışlık Saray, bu talimatın üzerine 1754-1762 yılları arasında, tam sekiz yılda tamamlanabilmiş. 1844 yılında I. Nikolay’ın emri ile başlayan ve 20. yüzyılın başlarına kadar süren bir kanunla, şehirde daha yüksek bina yapımı yasaklandığından Kışlık Saray, uzun yıllar şehrin en yüksek binası ünvanını korumuş. Saray, zaman içerisinde ünlü mimar ve ustalar tarafından dünyanın en lüks sarayı haline getirilmiş. Hermitage Müzesi ise Büyük Petro’nun eşi Çariçe Katerina’nın koleksiyonundaki sanat yapıtlarının sergilenebilmesine yönelik olarak 1764’te Kışlık Saray’ın bitişiğine inşa ettirilmiş. Çari-

çe Katerina’nın 1764-74 arasında Batı Avrupa’nın en iyi koleksiyonlarını satın almasıyla ilk temelleri atılan müze, günümüzde de dünyanın en göz alıcı koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Hermitage; Leonardo Da Vinci, Van Gogh, Michaelangelo, Monet, Cezanne, Rembrandt, Rubens, Renoir, Raphael, Picasso, Matisse ve daha nice büyük sanatçının büyüleyici eserlerine ev sahipliği yapıyor ve bu alanda dünyada ancak Paris’teki Louvre Müzesi ile kıyaslanabiliyor. Hermitage’de tabloların yanı sıra, resimler, gravürler, antik çağ eserleri, heykeller, Batı Avrupa dekoratif ve uygulamalı sanat eserleri, silahlar, sikkeler, madalyalar, arkeolojik eserler ve kitapların yanı sıra; Hint, Çin, Eski Mısır, Mezopotamya, Eski Yunan ve Roma sanatlarından da örnekler sergileniyor. Dünyanın en eski ve en zengin müzeleri arasında yer alan Hermitage Müzesi’nde 2,7 milyon eser yer alıyormuş. Müze içerisindeki 322 galeriyi gezmek için yaklaşık 25 kilometre yürünmesi gerekiyormuş ve her esere bir dakika ayrıldığında tüm eserlerin gezilmesi 10 yıl sürüyormuş. Hermitage’nin yanı sıra, Donanma ve Genelkurmay binaları tarafından çevrelenen Saray Meydanı’nın göbeğinde yükselen 700 ton ağırlığındaki ve 47,5 metre uzunluğundaki dünyanın en büyük tek taş sütunu olarak bilinen Alexander Zafer Sütunu, 1812 yılında Napolyon ordularına karşı kazanılan savaşların anısına dikilmiş. Donanma ve Genelkurmay binaları üzerinde yer alan atlı savaşçı heykelleri ise St. Petersburg’un bu en büyük meydanının güzelliğine ayrı bir görkem katıyor.


Tatar Camii: Saint Petersburg Cami olarak da isimlendirilen Tatar Camii 1913 yılında yapılmış ve 1920’de Sovyetler Birliği döneminde ibadete açılmış. 1940-1956 yılları arasında ibadete kapatılarak sağlık binası olarak kullanılan camii, 1980’de restore edildikten sonra yeniden ibadete açılmış. St. Petersburg’un merkezinde bulunan Tatar Camii, 5 bin kişinin aynı anda ibadet edebilmesine yönelik kapasitesi, 39 metrelik gök mavisi kubbesi ve 49 metre yüksekliğindeki iki minaresiyle Avrupa’nın en geniş ve en büyük camisiymiş. Kapısı da mozaiklerle kaplı olan ve halen ibadete açık tutulan camide geçtiğimiz yıllarda başlatılan ve tüm harcamaları Türkiye tarafından üstlenilen restorasyon çalışmaları tamamlanmak üzere. Tatar Camii’nin bizim için bir diğer anlamlı ve önemli özelliği de caminin imamının Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından atanan bir Türk olması. Katerina Sarayı: 18. yüzyılda Büyük Petro’nun eşine bir hediyesi olarak yaptı-

rılan; park, saray ve binalar kompleksi, St. Petersburg’a yaklaşık 25 kilometre mesafedeki Puşkin kasabasında bulunuyor. Rus çarlarının yaz dönemlerinde kaldıkları bir saray olduğu için “Çarlık Sarayı” olarak da tanınıyor. 600 hektarlık bir alanı kaplayan sarayın yapımı sırasında hiçbir masraftan kaçınılmadığı, sadece 325 metre uzunluğundaki dış cephe süslemesi için 100 kilo altın harcandığı söyleniyor. Hatta çatının tamamının altınla kaplı olduğuna dair rivayetler de var. Çarlık dönemi aristokrasinin çar ailesi ile buluştuğu 846 metrekare büyüklüğünde olan taht salonu da altınlarla bezenmiş. Katerina Sarayı’nın en önemli mekanlarından birisi de, Kehribar Odası. 1717 yılında Prusya Kralı I. Frederik, odanın dekorunun temel taşları olan süslemeleri hediye olarak Büyük Petro’ya göndermiş. 30 yıl kapalı tutulan bu kehribar süslemeleri daha sonra Çariçe Elizabeth’in talimatı üzerine Yazlık Saray’da oluşturulan bu Kehribar Odası’nda sergilenmeye

başlamış. Baltık bölgesi kehribarlarının tipik renkleriyle (turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi) oluşturulan bezemeler, başlı başına bir sanat harikası olarak kabul ediliyor. 1. Katerina’dan sonra başa geçen ve “Muhteşem Katerina” olarak bilinen kızı II. Katerina, modası geçtiği gerekçesiyle Sarayı baştan yaptırmış. II. Katerina’nın ölümünden sonra ise; bizim kısa süreli gezimiz sırasında görme fırsatı bulamadığımız, 20 saray ve köşkten oluşan, özellikle botanik düzenlemesi, su parklarındaki 150’yi aşkın altın kaplama çeşme ve fıskiyelerinin yanı sıra altın varaklı 225 bronz heykelle süslü dev fıskiyesiyle ünlenen Peterhof Sarayı, Katerina Sarayı’nın ihtişamını geride bıraktığından bu saray bir daha kullanılmamış. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar sarayı tahrip etmiş, saraydaki eserleri, değerli taş ve süslemeleri yerinden sökerek kaçırmışlar. Katherina Sarayı 70 yıl önce tamamen yıkılmış ve eski fotoğraflarından yararlanılarak yeniden yapılmış. İkin-

ADANA TİCARET ODASI | -59-


Rusya’daki etnik gruplar

ci Dünya Savaşı’ndan sonra müze olarak yeniden restorasyondan geçirilen Katerina Sarayı’nda zaman zaman aralarında Elton John’un da bulunduğu ünlü sanatçılar konserler veriyormuş. Sarayın belirli salonları da davetler için ücret karşılığında kiralanabiliyormuş. Kanlı Kilise: Kölelere özgürlük verdiğinden halk tarafından çok sevilen Çar II. Alexander, uğradığı altı suikast girişiminden kurtulduktan sonra 1881 yılının mart ayında atlı arabası ile Mars Meydanı’na gelirken, bir terörist tarafından arabasına atılan bomba ile ayaklarından yaralanır ve bir hafta sonra da hayatını kaybeder. Onun anısına oğlu tarafından suikaste uğradığı yerde yapılan kiliseye bu olayın sonsuza kadar unutulmaması için, “Kanlı Kilise” adı verilmiş. Fotoğraflarından gördüğümüz Kızıl Meydan’daki katedrallerle benzerlik taşıyan ve 25 yılda bitirilen binanın dış cephesinde yaklaşık 7 bin metrekare mozaik kullanılmış. İlginç bir başka bilgiye göre ise Kanlı Kilise’nin birinci kulesinin yüksekliği 81, ikinci kulesinin yüksekliği ise 67 metreymiş. 81 rakamı Çar II. Alexander’a yapılan suikastin tarihini, 67 rakamı ise çarın öldürüldüğündeki yaşını simgeliyormuş. 1917 Ekim Devrimi sonrası kapatılan kilise, çok uzun bir restorasyon sürecinin ardından 1997 yılında müze olarak yeniden ziyarete açılmış. Kilise, renk cümbüşünün yanındaki gündüz ve gece görüntüsüyle insanı büyülüyor. Bu özelliğiyle sadece St. Petersburg’un değil, Rusya’nın da en çok ziyaret edilen yerlerinden. Kazan Katedrali veya Kazan Kilisesi: 96 adet 13 metrelik dev sütunları ve ihtişamlı mimarisiyle St. Petersburg’un

-60- | ADANA TİCARET ODASI

Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği döneminde farklı etnik kökenlerdeki halkların birbirleri ile entegre edilebilmesi amacıyla uygulanan politikaların bir sonucu olarak etnik köken farklılığı bakımından son derece zengin bir ülke. Bu nedenle Rusya vatandaşları için etnik köken farklılığına bakılmaksızın ve hiçbir ayrım yapılmaksızın Rossiyane (Rus) kelimesi kullanılıyor. Rusya’da 160 etnik grup tarafından yüzün üzerinde farklı dil ve lehçe konuşuluyormuş. 142,6 milyon kişi tarafından konuşulan Rusça ülkede en çok konuşulan dil. Rusça’yı 5,3 milyonla Tatarca ve 1.8 milyonla Ukraynaca izliyor. Rusça ülkenin tek resmi dili, ancak cumhuriyetler veya diğer özerk bölgelerde Rusça ile birlikte diğer dil veya diller de resmi dil olarak kabul ediliyormuş. Rusya Federasyonu’nun 145 milyona ulaşan nüfusunun 116 milyonunu Ruslar oluşturuyor. Ülke dışında, özellikle eski Sovyet ülkelerinde ise 20 milyon civarında Rus yaşadığı tahmin ediliyor. Rusya Federasyonu’nda yaşayan toplam nüfusun yüzde 8.6’sını ise Türk halkları oluşturuyor. Yani Rusya Federasyonu’nun toplam nüfusunun yaklaşık 12,2 milyonunu Türk halkları olarak bilinen Tatarlar, Başkurtlar, Çuvaşlar, Kazaklar, Azeriler, Yakutlar, Kumuklar, Tuvalar, Karaçaylar, Özbekler, Balkarlar, Kafkas Türkmenleri ve Türkler, Nogaylar, Hakaslar, Altaylar, Yaka Türkmenleri, Kırgızlar, Şorlar, Gagavuzlar, Dolganlar, Kırım Tatarları, Tofalar oluşturuyor. Bunlara bir de Rusya Federasyonu’na Türk Cumhuriyetlerinden gelen Türkler’in de eklendiği düşünüldüğünde ülkedeki Türk nüfusunun ağırlığı ortaya çıkıyor. Ülkede Türk halklarının kullandıkları Türkçe lehçeler birbirinden farklı olsa da, birbirlerini anlayamayacak düzeyde farklılık olmadığı belirtiliyor. Kaynaklara göre, Rusya Federasyonu’nda başlıca etnik gruplar ve sayıları şöyle: “6,1 milyon Tatar, 2,9 milyon Ukraynalı, 1 milyon 360 bin Çeçen, 1 milyon 130 bin Ermeni, 444 bin Yakut, 300 bin Karaçay ve Balkar, 843 bin Mordvin, 808 bin Beyaz Rus, 622 bin Azeri, 515 bin Oset, 172 bin Moldovalı, 96 bin Ahıska Türkü, 637 bin Udmurt, 604 bin Çirmişler, 233 bin Komi, 125 bin Komi-Permyak, 93 bin Karelyalı, 445 bin Buryat, 174 bin Kalmık, 41,3 bin Nenets, 35,5 bin Evenk, 16 bin Çukçe, 29 bin Hantı, 11,4 bin Mansi, 230 bin Yahudi, 597 bin Alman, 1 milyon 637 bin Çuvaş, 1 milyon 637 bin Başkurt, 422 bin Kumuk, 314 bin Tuva, 90 bin Nogay, 76 bin Hakas, 67 bin Altay, 7 bin Dolgan.” Kafkas halkları sayıları da şu şekilde sıralanıyor: “814 bin Avar, 580 bin Kabardey, 510 bin Dargi, 413 bin İnguş, 411,5 bin Lezgi, 198 bin Gürcü, 156,5 bin Lak, 131,8 bin Tabasaran, 140,5 bin Adige, 38 bin Abaza.” şaşırtıcı eserlerinden biri olan Kazan Katedrali, 1801-1811 yılları arasında I. Alexander döneminde yaptırılmış. Sovyet dönemi boyunca, “Din ve Ateizm Tarihi Müzesi” olarak işlev gören, şimdilerde ise sadece dini evlilik törenlerine sahne olan Kazan Katedrali, pembe renkli Finlandiya granitinden yapılma sütunları ve 80 metrelik kubbesiyle şehrin en gösterişli yapılarından. Aziz Isaac Katedrali: 101,5 metre yüksekliği ve 12 bin kişinin ibadetine uygun kapasitesiyle dünyadaki en büyük Ortodoks Katedrali. Dünyanın en büyük kubbeli yapılarından birisi olarak kabul edilen ve her biri 114 tonluk 48 kırmızı granit sütun üstünde yükselen katedral inşaatına

başlandıktan tam 40 yıl sonra 1858’de tamamlanmış. Bir mimarlık harikası olarak değerlendirilen katedralin sadece kubbesinde 100 kilo altın kullanıldığı söyleniyor. Katedral, 1937 yılından itibaren müze olarak kullanılıyormuş. Bu yazının ve ekonomik verilerin hazırlanması sırasında yararlanılan kaynaklar: T.C. Ekonomi Bakanlığı, T.C. Moskova Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu Türkiye Büyükelçiliği, T.C. Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) web siteleri ile Vikipedi- Özgür Ansiklopedi.)


Şirket ortaklarına huzur hakkı ödenir mi?

Sedat ERYÜREK Bağımsız Denetçi SMMM Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şirket ortaklarının şirketten borç almasını yasaklaması, “Şirket ortaklarına huzur hakkı ödenir mi” sorusunu akla getirmektedir. Bu yazımda, yukarıdaki sorunun yanı sıra, Yeni Türk Ticaret Kanunu, vergi kanunları ve Sosyal Güvenlik Kanunu’nda huzur hakkı ile ilgili düzenlemelerin neler olduğunu ele almaya çalışacağım. Şirket ortakları, şirket müdürleri ve yönetim kurullu üyelerinin kanunlar açısından belirli sorumluluk ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu kişilerin aldıkları bu sorumluluk ve yükümlülükler nedeni ile karşı karşıya kaldıkları riskleri azaltmak amacı ile belirlenen maddi karşılığa, “Huzur Hakkı” denilmektedir. Huzur Hakkı’nın Yeni Türk Ticaret Kanunu açısından değerlendirilmesi ∫∫ Huzur Hakkı, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nu 394. maddesinde düzenlenmiş olup huzur hakkı olarak belirlenen bedellerin Şirketin mali yapısı ile doğru orantılı olmasına dikkat edilmelidir. şirketin mali yapısına uymayan huzur hakları ile ilgili şirket ortaklarına borç para verildiği iddiası ile karşı karşıya kalınabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

∂∂ MADDE 394- (1) Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir. ∫∫ Yeni Türk Ticaret Kanununa göre huzur hakkı ödemelerinin yapılabilmesi için huzur hakkı ödenmesi ve tutarlarının esas sözleşmeye yazılması ya da genel kurul kararı alınması gereklidir. ∫∫ Huzur Hakkı ödemesi; Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerine ve limited şirketler için müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara yapılabilmekte olup diğer tüzel kişileri kapsamamaktadır. Vergi kanunları açısından değerlendirilmesi ∫∫ Huzur Hakkı; Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde tanımlamış olup, ödenen bu ücretler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1. maddesine göre stopaj kesintisi yapılması gerekmektedir. ∂∂ Madde No 61 :(2361 sayılı Kanunun 43’üncü maddesiyle değişen madde) Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. ◊ Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. ◊ Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır: ◊ 4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;

∂∂ Madde No 94: (3946 sayılı Kanunun 22. maddesiyle değişen madde. Yürürlük; 1.1.1994) Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar. ∂∂ Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103. ve 104. maddelere göre, ∫∫ 265 seri nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin uygulama başlıklı 3. bölümüne istinaden ödenen huzur haklarına asgari geçim indirimi uygulaması yapılabilmektedir. ∫∫ Yapılan huzur hakkı ödemeleri kurum kazancından indirim konusu yapılabilmekte olup yapılan bu ödemeler şirketin mali yapısına uygun ve makul olmalıdır. Bu ölçütlere uymayan huzur hakkı ödemeleri, kurum kazancından indirim konusu yapılsa bile vergi incelemelerinde kabul edilmemekte ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesine istinaden örtülü kazanç sayılmakta ve vergisel açıdan cezai müeyyide uygulanmaktadır. ∂∂ Madde No 13 :(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat

ADANA TİCARET ODASI | -61-


ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir. ∫∫ Yapılan Huzur Hakkı ödemeleri için Vergi Usul Kanunu’nun 238. maddesine istinaden Huzur Hakkı Bordrosu düzenlenmelidir. ∂∂ Madde No 238: İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle (4369 sayılı Kanunun 81/ A-8 inci maddesiyle değiştirilen ibare) diğer ücret(*) üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz.

Sosyal Güvenlik Kanunu Açısından Değerlendirilmesi ∫∫ Huzur hakkı ödemesi yapılan kişilerin şirketteki konumu ve şirketin türüne göre prime tabi olup olmadığı tespit edilmektedir. ∫∫ Anonim şirketlerde; yönetim kurulu üyeleri, 5510 sayılı Kanunun 4-1/a maddesi kapsamında yani iş akdine bağlı olarak, yönetim kurulu üyesi olduğu şirkette çalışıyorlarsa, bu kişilere yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tutulması gerekir, ∫∫ Anonim şirketlerde; yönetim kurulu üyeleri, 5510 sayılı Kanunun 4-1/b maddesi kapsamında yani Bağ-Kur’lu ise bu kişilere yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tutulmasına gerek bulunmamaktadır.

∫∫ Limited şirketler içinde Bağ-Kur’lu olan müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tutulmasına gerek bulunmamaktadır ∫∫ Limited şirketler içinde iş akdine bağlı olarak çalışan müdür sıfatına sahip kişilere yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tutulması gerekmektedir. Sonuç itibari ile; Anonim şirketlerin ve limited şirketlerin huzur hakkı ödemeleri yaparken Yeni Türk Ticaret Kanunu, vergi kanunları ve Sosyal Güvenlik Kanunu çerçevesinde işlemlerini yapmaları gerekmekte olup; bu konuda yapılan yanlışlar nedeni ile üç kanun mevzuatında yer alan cezai işlemlerle karşı karşıya kalacaklarını göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

Odamız’dan Halil Altıparmak’a teşekkür plaketi

Y

önetim Kurulumuz, Remzi Oğuz tarafından eski Türkçe ile Adana’nın ekonomik kültürüne kazandırılan, 1924 Adana Ticaret Rehberi’ni, Türkçeye çeviren Halil Altıparmak’a özverili çalışmalarından dolayı plaket sundu. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Adana’nın ekonomik gelişimine ilişkin verilerin yakın tarihi içerdiğini, Remzi Oğuz tarafından eski Türkçe’den çevrilerek yeniden yazılan

-62- | ADANA TİCARET ODASI

1924 Adana Ticaret Rehberi ile önemli bir boşluğun giderildiğini belirterek, “Adana’nın ekonomik tarihine ilişkin ciddi bir kaynak sıkıntısı yaşanıyordu. Eldeki verilerin en eskisi, Öğretmen Remzi Oğuz tarafından eski Türkçe ile yazılan 1924 Adana Ticaret Rehberi adlı kitaptı. Bu kaynağı Odamızın isteğini hiçbir karşılık beklemeden Türkçe’ye çeviren ve kitap haline getirmemize vesile olan Halil Altıparmak’a

yaklaşık 28 bin üyemiz adına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Halil Altıparmak da, böyle bir çalışmanın Türkçe’ye çevrilerek tekrar Adana’ya kazandırılmasına vesile olan Odamıza teşekkür ederek, “Amacım, Adana’nın ekonomik tarihine ışık tutan verilerin geleceğe taşınmasına katkı sağlamaktır. Tarihi geçmişine duyarlılık örneği gösteren Adana Ticaret Odası’nı kutluyorum” diye konuştu.


Elka Fuarcılık, Yetki Belgesi’ni aldı O

damız üyesi Elka Fuarcılık firmasının TOBB’ye yapmış olduğu başvuru çerçevesinde düzenlenen Fuar Yetki Belgesi, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz tarafından, Odamız Meclis üyesi de olan firma yetkilileri Levent Yamaç ile Bülent Yamaç’a verildi. Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz, verilen belgenin önemine işaret ederek, “Fuar yetki belgesi bulunan firma sayısının artması, Adana ekonomisinin fuarlarla büyümesine katkı sağlayacaktır” dedi. Firma yetkilileri de Adana’nın fuar kültürüne katkı sağlama yolunda yapacağı çalışmalarda, Odamızla birlikte ortak projelere imza atmak istedikleri söylediler.

Yıllık işletme cetveli verme süresi Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, sanayi siciline kayıtlı işletmelerin yıllık işletme cetvellerinin, 30 Nisan 2015 tarihine kadar elektronik ortamda https://sanayisicil. sanayi.gov.tr ya da http://www.sanayi.gov.tr “E-Hizmetler Bölümü/Sanayi Sicil Bilgi Sistemi” adımından giriş yapılması gerektiğini bildirdi. Açıklamada, yıllık işletme cetvelini süresi içinde vermeyenlere 835 TL. idari para cezası uygulanacağı bildirildi. SRC 5 yeterlilik sınavı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Aralık 2014’te yapılması gereken Mesleki Yeterlilik Sınavı’nın yapılamaması nedeniyle eğitimlerini başarıyla tamamlayarak sınava girmeyi bekleyen çok sayıda şoförün mağduriyetinin önlenmesi amacıyla yönetmelik yayınlandığını bildirdi. TOBB açıklamasında, “Yönetmeliğin 23. maddesinde denetimle görevli kılınan kurum ve kuruluşlarca, tehlikeli madde taşıyan araçlara yönelik Yol Kenarı Denetim Genelgesi (2014/TMKTDGM-02) kapsamında yapılacak denetimlerde, mesleki yeterlilik kuruluşlarınca düzenlenen kurslara katılarak kurs tamamlama sınavlarında başarılı olan ve eğitim tamamlama belgesine sahip şoförlerin bu belgeleri ibraz etmeleri halinde, bu belgelerin 31/03/2015 tarihine kadar SRC5 Belgesi Muadili olarak kabul edilmesi hususunda denetime görevli kurumlara talimat verilmiştir” denildi.

ADANA TİCARET ODASI | -63-


ODAMIZ HİZMET BİRİMLERİNİN OCAK - ŞUBAT 2015 AYLARI FAALİYET RAPORU HİZMET BİRİMİNİN ADI

İŞLEM ADEDİ

TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

ODA SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

MALİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ORGANİZASYONLAR MÜD.

Ocak

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

İDARİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ

Ocak

HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ

Ocak

BAŞKANLIK ÖZEL BÜRO

Ocak

BİLGİ İŞLEM ŞEFİĞİ Bakımı - Tamiri - Kurulumu Yapılan Bilgisayar / Yazıcı Sayısı

Ocak

Kuruluş Tescili Sayısı Değişiklik Tescili Sayısı Terk Tescili Sayısı Verilen Belge Sayısı Ticari İşletme Rehni Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Yeni Üye Kayıt Sayısı Üye Kayıtlarında Yapılan Değişiklik Sayısı Terk Olan Üye Sayısı Verilen Belge Sayısı İş Makinası Tescili Sayısı Yazışma Sayısı Dosyadan Alınan Belge Sureti Ticaret Sicil Gazetesi Sureti Tahsilat Makbuzu Sayısı Tediye Fişi Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı

Gelen Evrak Sayısı Giden Evrak Sayısı Sekreteryası Yapılan Oda Organ Toplantısı Sayısı Düzenlenen Kapasite Raposu Sayısı Düzenlenen Ekspertiz Raposu Sayısı Onaylanan Sigortacılık İşlemi Sayısı Tespiti Yapılan Rayiç Bedel Sayısı Gayrimenkul Değer Tespiti Sayısı Onay Yapılan Fatura Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Tescili Adana Kebabı Başvuru Onayı Yerli Malı Belgesi Yeterlik Belgesi / Mücbir Sebep Belgesi Fire, Zayiat ve Randıman Oranları Belgesi

Onaylanan İhracat Evrakı Sayısı Üyelere Verilen Danışmanlık Hizmeti Sayısı Düzenlenen Toplantı-Seminer-Organizasyon Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Basın Bülteni Sayısı Basın Toplantısı / Daveti Sayısı

Düzenlenen Bordro Sayısı Düzenlenen Sevk Belgesi Sayısı Yapılan Satınalma Sayısı Yapılan Demirbaş Kaydı Sayısı Karşılanan İhtiyaç Talep Formu Sayısı

Takibi Yapılan Dava / İcra Takip Dosyası Sayısı Aidat Borcu Konusunda Görüşülen Üye Sayısı Danışmanlık Yapılan Üye Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Refakat Edilen Toplantı Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Sunulan Belge / Rapor Sayısı

-64- | ADANA TİCARET ODASI

225 453 85 2174 1 3035 230 436 369 4588 51 88 14 2357 5861 54 10 824 497 57 15 8 110 3 1 50 18 1 665 7 3 9 31 3 7 59 1 135 70/466 56 43 16 10 18/19

Şubat

Şubat

Şubat

Şubat

Şubat

Şubat

Şubat Şubat

Şubat

Şubat Şubat

179 487 941 1748 3353 173 489 59 3056 48 78 18 1538 5028 44 8 897 403 55 15 21 91 3 1 1 45 15 1 1/1 1324 14 4 18 37 9 21 62 4 126 71/466 78 35 14 8 26/15




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.