Ato dergi sayi38

Page 1

TıCARET ODASI ADANA

Mayıs 2015

DERGİSİ

Sayı: 38

Hizmet Sektörü Çalıştayı ile Adana yeni ufuklara açıldı

İnşaat sektörü yeni ufuklar peşinde

71. TOBB Genel Kurulu: Büyüme temposunu artırmalıyız

Karadağ ile Çukurova daha fazla ticaret yapmalı

Tarıma Dayalı İhtisas OSB kuruyoruz

Büyülü kent; Moskova…




9 Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka

13

Yönetim Adresi Abidinpaşa Cd. No:52 T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09 web: www.adanato.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com

25 Grafik-Tasarım Kerem Acar Nobel Kitabevi Tel: (0322) 233 00 29 www.nobelkitabevi.com.tr Reklam Rezervasyon Meltem AL 0554 588 45 45

-2- | ADANA TİCARET ODASI

31


İÇİNDEKİLER Meclis toplantımız: Hizmet Sektörü Çalıştayı ile Adana yeni ufuklara açıldı

Hizmet sektörü dünyada ve ülkemizde hızla büyüyor TOBB Genel Kurulu: Büyüme temposunu artırmalıyız TOBB Genel Kurulu’nda Tescilli Adana Kebabı büyük ilgi gördü

Tarıma Dayalı İhtisas OSB kuruyoruz Moskova Yapı ve İnşaat Fuarı’na katıldık: İnşaat sektörü yeni ufuklar peşinde... Karadağ ile Çukurova daha fazla ticaret yapmalı KKTC’nin tedarikçisi olmak istiyoruz ‘Kocavezir Tekstil Vadisi’ için harekete geçildi Ekonomi Bakanlığı teşviklerini anlattık Üyelerimize KOSGEB destekleri konusunda bilgi verildi Satış ve Pazarlama Seminerimiz tamamlandı Adana Dubai Turizm Fuarı’nda tanıtıldı Bağımsız Denetçi Sedat Eryürek’in yazısı: Konsinye malın hukuki boyutu ‘AGİAD Ödülleri’ sahiplerini buldu Odamız’dan ATB’ye kutlama ziyareti Mali Müşavir Ender Demir’in yazısı: Adana seçimden ne bekliyor? Adana’nın ithalatındaki gerileme sürüyor Büyülü kent; Moskova…

9 12 25 28 30 31 36 37 38 40 41 42 43 44 46 48 50 51 56

ADANA TİCARET ODASI | -3-


Adana Ticaret Odası

üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar... ►► Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

►► Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

►► İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

►► Eğitim ve seminerlerde özel indirimler,

►► Odamızın 47 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,

►► Dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini artırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

►► İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

►► İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,

►► ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması, ►► Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik, ►► Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri, ►► ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

-4- | ADANA TİCARET ODASI

►► Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

►► Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı, ►► Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar, ►► Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı, ►► ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,

►► Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,

►► Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

►► Üyelerimizin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

►► Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.


Hizmet sektörü büyük fırsatlar sunuyor

G

eçen ayki yazımda, hakkında “Adana’mızda barış, huzur ve refaha bir adım, bir nefes, bir umut olarak gördüğüm” diye bahsettiğim, “Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı”nın gerçekten sözümün hakkını vermesi beni çok mutlu etti. Türkiye’den, çeşitli ülkelerden ve Adana halkımızdan onbinlerin katıldığı Portakal Çiçeği Karnavalımızın bizi hem yerelde hem ulusalda hem de uluslararası arenada güzel, olumlu bir havayla temsil ettiğine inanıyorum. Medyaya yansıyan haber ve görüntüler bunun en güzel göstergeleri...

Karnaval, yerelde bir heyecan ve sinerji yaratmayı başarabildi. İnsanların etkinliğe gönüllü olarak katkı verdiklerini ve katılarak eğlendiklerini gözlemlemek çok güzeldi. Bu tür etkinliklerin, öncelikle, Adanalı birlikteliğini artıran ve güçlendiren etkisi dolayısıyla güçlenmesi ve artmasını diliyorum. Ardından bu tür etkinliklerin yarattığı ekonomi ile Adanamıza katkı sağlaması dolayısıyla mutluyum. Bu vesile ile bizim de Oda olarak katkı verdiğimiz, sahiplendiğimiz, “Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı”nın hayata geçmesinde katkısı olan tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyor ve katkılarının devamını diliyorum.

Bu arada, bizi kırmayarak Nisan ayı meclis toplantımıza da katılan, Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası Ali Haydar Bozkurt, Meclisimiz’de yaptığı konuşmayla bir işe inanmanın ve birlikte hareket etmenin, başarının yolunu nasıl açtığını bir kez daha çok güzel bir şekilde ifade etti. Kendisine ilham veren konuşmasından dolayı ayrıca teşekkür ediyor ve Adana için çok güzel bir fikrin hayata geçmesine vesile olduğu için bir Adanalı olarak teşekkür ediyorum. Geçen ay sonunda Odamızın çok önemli ve başarılı bir etkinliğe imza attığına şahit olduk. Odamız, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörünün Yeri ve Çukurova”nın Potansiyeli Çalıştayı’nı hayata geçirdi. Başta Ekonomi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çukurova Kalkınma Ajansı, Çukurova Üniversitemiz ve Odamızın katkı verdiği ilk oturumlarda önemli ancak geride kalmış bir konu olan hizmet sektörü tüm yönleri ile ele alındı. Uzmanların söylediğine göre Adana’da yapılan bu çalışma, Türkiye’de hizmet sektörü üzerine yapılan ilk kapsamlı çalışma. Bu Çalıştayın Adana’da, Çukurova’da yapılması ayrıca bir anlam taşıyor, çünkü hizmetler sektörü bölgede

Tarkan KULAK Meclis Başkanı büyüme trendinde. Buna karşılık üretim ve sanayide birçok çabalarımıza rağmen yol almakta zorlanıyoruz. Bunda elbette teşvik sisteminin olumsuz etkisi var. Hizmet sektörü üzerine çalışmanın, oturup beklemektense bir yol açmak için en iyi fikirlerden biri olduğunu, Çalıştayda ortaya çıkan birbirinden ilginç sonuçlardan ve ortaya çıkan bazı fikirleri, pilot proje olarak hayata geçirmek için alınan kararlardan anlamak mümkün. Adana ve Çukurova olarak hizmet sektöründe gelecek var, buna sahip çıkalım... Güzel ve verimli geçen, kazanılmış bir aydan sonra Mayıs ayının da hepimiz için başarılı, kazanılmış bir ay olmasını diliyor; alın teri ile katma değer yaratan emekçi kardeşlerimizin bayramını kutluyor; Anneler Günü vesilesiyle, başımızın tacı, gönüllerimizin sultanı “anne”lerimize sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum. Sevgi ve saygılarımla.

ADANA TİCARET ODASI | -5-


Adana Ticaret Odası 121 yıldır hizmet veriyor

A

dana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuş; 1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabilmiştir. Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin baskıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyetlerine ara vermek durumunda kalmış; 1909 - 1911 yıllarında Ziraat Odası’nı da bünyesine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı altında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalışmalarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı süresince, Oda faaliyetleri kısıtlanmış ve savaş koşullarının elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldırarak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sanayi Odaları” olarak değiştirmiştir.

Odamız da buna uyarak, “Adana Ticaret ve Sanayi Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır. I. Dünya savaşının aleyhimize sonuçlanması üzerine Adana, Aralık 1918’de işgal edilmiştir. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevlerinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fransız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır. 5 Ocak 1922’de yapılan Ankara anlaşmasıyla Fransız İşgali son bulmuş ve Adana Türkler’e teslim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Ermeniler, Adana’yı terkederken Odanın bütün belgelerini yakmışlardır. 27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dönem başlamıştır. Bu kanun ile Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, ticaret ve sanayi erbabına Odalara kayıt mecburiyeti konulmuştur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkararak bölgesel bir kimlik kazandırmış olmasıdır.

11 Ocak 1943 tarihinde kabul edilen 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesi’nin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vererek, Meslek Grupları, Oda Meclisi ve İdare Kurulu’nu ihdas etmiştir. 8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Kanunu, 4355 sayılı kanun ve bu kanuna ilişkin tüzüğü yürürlükten kaldırmış, Oda ve Borsalara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik etrafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır. 54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, uzun çalışmalar sonrasında değiştirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.


Birliktelik göstergesi 7 Haziran sonrasında da sürsün

A

dana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası ve Adana Ticaret Borsası olarak; 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerin ardından oluşması beklenen siyasi tablonun desteğini almak üzere önemli bir çalışmaya imza attık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı üç Oda ve Borsa olarak ortaya koyduğumuz birliktelik tablosunu, Ceyhan ve Kozan’daki Ticaret Odaları ile Borsaları da yanımıza alarak siyasi partilerin adayları ile değişik tarihlerde bir araya geldik. Amacımız, daha önceki dağınık görüntüyü bir kenara bırakarak seçilecek 14 milletvekilimizle parti ayrımı gözetmeksizin Adana’nın sorunlarının çözümü için birlikte hareket etmenin temellerini atmaktı.

Oda ve Borsaların Meclis Başkanlarının yanı sıra Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldıkları görüşmeler gelecek için oldukça ümit vericiydi. Hangi parti ile hangi Oda’da bir araya gelineceğinin bile kura ile belirlendiği görüşmelerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), BBP, Saadet Partisi (SP) ve Halkın Demokrasi Partisi (HDP) milletvekili adayları, geçtiğimiz dönemlerde Adana’da yaşanılan “birlikte hareket edememe sorunun” yeni dönemde aşılacağına ilişkin önemli mesajlar verdiler. Tüm parti temsilcilerinin Oda, Borsa ve sivil toplum kuruluşları ile daha sık bir araya gelerek Adana’nın Ankara boyutundaki sorunlarını sahipleneceklerine yönelik sözleri, geleceğe yönelik umutlarımızın artmasını sağladı. Milletvekili adaylarımızın toplantılarımızda sergilemiş oldukları bu anlamlı fotoğrafın 7 Haziran seçimleri

sonrasında da sürmesini ve bu birliktelik göstergesinin daha ileri boyutlara taşınmasını temenni ediyoruz. Oldukça sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen görüşmelerde Oda ve Borsa yönetimleri olarak değişik partilerin milletvekili adaylarına Adana’nın öncelikli sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin rapor da sunduk. “Adana’nın ve Genel Olarak Ticaret ve Sanayinin Sorunları” adlı raporumuz, Oda ve Borsalarla ortak yürüttüğümüz toplantılarda belirlenen 51 maddeden oluştu. Raporumuzun ilk maddesini Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi oluşturdu. Milletvekili adaylarına, sadece Adana için değil, bölgemiz ve ülkemiz için de büyük bir öneme sahip olan Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin devam eden kamulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılarak kısa sürede faaliyete geçirilmesi gerektiğini ilettik. Raporda ayrıca, Yatırım Teşvik Mevzuatı’nın ilçe ve sektörler göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesi; işsizlik göstergelerinin bölgelerin tespitinde en önemli kriter olarak ele alınması gerektiğini bildirdik. Çünkü, ülkemizin 2023 yılı ihracat hedefi 500 milyar dolardır. Bu hedefin gerçekleştirilmesi mevcut ihracat birim fiyatlarıyla 152 milyar dolar olan ihracatın üç katın da üzerinde artırılması anlamına gelmektedir. Bunun için de mevcut kapasite en az üç katına çıkarılmalı, ya da katma değeri daha yüksek ürünler ihraç edilerek en az iki katına yükseltilmelidir. Şu andaki mevcut Teşvik Yasası ile bölgemiz ve ülkemizde bu yatırımlar beklenen seviyede gerçekleşmemektedir. Adana’nın bir önceki ve halen yürürlükteki mevcut Teşvik Yasası uygu-

Atila MENEVŞE Yönetim Kurulu Başkanı lamalarından doğan mağduriyetlerinin bir an önce önlenmesi gerekmektedir. Adana Şakirpaşa Havaalanı’nda yaşanan Uçuş Mania Planı’nın yeniden belirlenmesi, kent içinde dağınık şekilde faaliyet gösteren işletmelerin kümelenerek sitelerde üretim yapmalarının sağlanması gibi birçok sorunu milletvekili adaylarıyla paylaştık. Adana’daki Oda ve Borsalar olarak, sivil toplum kuruluşlarını da yanımıza alarak geç de olsa önemli bir birliktelik sağladık. Geçtiğimiz dönemdeki bu birlikteliğin tek eksiği milletvekillerimizdi. Milletvekili adaylarıyla gerçekleştirdiğimiz toplantıların en büyük kazanımı bu eksikliğin her kesim tarafından hissedildiğinin açık açık ifade edilmiş olmasıydı. Adana Ticaret Odası olarak geleceğe yönelik umutlarımızı yeşerten, bu boşluğun giderilmesi için her türlü adımı atmaya hazır olduklarını ifade eden tüm milletvekili adaylarımıza başarılar diliyor, 7 Haziran seçimlerinin ülkemiz ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

ADANA TİCARET ODASI | -7-


-8- | ADANA TİCARET ODASI


Meclis toplantımızda konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe:

Hizmet Sektörü Çalıştayı ile Adana yeni ufuklara açıldı

Y

önetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, uzman ve akademisyenlerin katılımlarıyla Odamız tarafından Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörünün Yeri ve Çukurova’nın Potansiyeli Çalıştayı” ile Adana ekonomisinin yeni ufuklara yelken açtığını belirterek, “Hizmet sektöründen daha sistemli bir şekilde yararlanmak için hem istihdam, hem de katma değer yaratacak potansiyelimiz var. Bunu mutlaka değerlendirmeliyiz” diye konuştu. Nisan ayı Meclis toplantımızın açılışında konuşan Meclis Başkanı Tarkan Kulak, ATO tarafından düzenlenen, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörünün Yeri ve Çukurova’nın Potansiyeli Çalıştayı”nın başarıyla tamamlandığına işaret ederek, Adana’nın sektörden gerekli payı mutlaka alması gerektiğini bunun için atılan adımların da umut verici olduğunu söyledi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörünün Yeri ve Çukurova’nın Potansiyeli Çalıştayı”nın kent ekonomisi için yeni bir açılım yaratacağını belirterek, “Adana’daki hizmet sektörü, sanayi ve tarım kollarına kıyasla hızlı bir büyüme yaşa-

maktadır. Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda, Adana’nın Türkiye’nin en önemli hizmet merkezlerinden biri olduğunu gördük. Özellikle Sağlık alanında ciddi bir büyüme gözlenmiştir. Özel sağlık hizmetlerinin sunumu ve sağlık turizmi konularında Adana ilk sıraya yükselmiştir. Şimdilerde Avrupa fonlarıyla yaşlanan Avrupa nüfusuna terapi sağlayacak merkezler kurulması gündemdedir. Biz Adana olarak, iklim, coğrafya, hizmet kalitesi olarak bu işe adayız. Hizmet sektöründeki yetkinliğimizi ve donanımımızı ortaya koymak için gerçekleştirdiğimiz bu çalıştayın da son derece olumlu gelişmelere zemin hazırlayacağını düşünüyoruz. Çalıştayın raporunu en kısa zamanda tamamlayarak buradan çıkacak sonuçların kentimize istihdam ve katma değer olarak dönmesi yönündeki çalışmalarımıza hız vereceğiz” dedi. Geride bıraktığımız Nisan ayında düzenlenen Portakal Çiçeği

ADANA TİCARET ODASI | -9-


Karnavalı’nın da Adana’nın marka değerini yükselttiğini ifade eden Menevşe, “Turizmden yeterli payı olamayan Adana, bu alandaki en önemli sınavını Portakal Çiçeği Karnavalı ile vermiş ve başarılı olmuştur. Önümüzdeki yıllarda düzenlenecek karnavallarda daha da başarılı olacağımıza inanıyorum. Adana’nın karnavallarla anılması, renkli görüntülerle gündeme gelmesi çok sevindiricidir” diye konuştu. Konuşmasının son bölümünde, TOBB’de 8 Nisan 2015 tarihinde, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katılımıyla gerçekleşen 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası’nda Adana’nın sorunlarına ilişkin rapor sunduklarına değinen Menevşe “Şura’da tüm iller sorunlarını ve çözüm önerilerini Başbakan ve Hükümet temsilcilerine aktardı. Biz de Adana’nın sorunlarını önceliklendirmek için İl Oda ve Borsaları olarak bir araya gelerek hazırladığımız raporu sunduk” dedi. Bozkurt: Karnaval ile Adana’nın hayalini gerçekleştirdik Meclis toplantımıza konuk olan, Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt da konuşmasında Portakal Çiçeği Karnavalı’nın nasıl hayata geçirildiğine ilişkin bilgiler verdi. Bu karnaval ile Adana’nın bir hayalinin gerçekleştiğini

-10- | ADANA TİCARET ODASI

ifade eden Bozkurt, “Bu yıl üçüncü kez düzenlediğimiz Portakal Çiçeği Karnavalı Adana’nın gücünü net şekilde ortaya koydu. Burada en önemli etken ise Adanalı’nın ilkelerine sahip çıkmasıydı. Bu fikrin ortaya çıkmasından itibaren Adana Ticaret Odası sürekli yanımızda oldu. Sunduğu katkı ve ortaya koyduğu sahiplenme duygusundan dolayı başta Adana Ticaret Odası olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Karnavala üç yıldır yurtiçinden ve yurtdışından katılımlar olduğunu ve

bu konudaki desteğin giderek büyüdüğünü söyleyen Ali Haydar Bozkurt, “İlk aşamada Adana’yı harekete geçirdik. İkinci aşamada ise Türkiye’nin dikkatini çektik. Son karnavalda ise Adana’ya yabancı konukları getirdik ve kentimizi dünyaya tanıtma fırsatı bulduk. Üç karnaval ile Adana’da bir farkındalık yarattık. Karnaval öncesi ve sonrasında gündeme gelen Adana’nın elde ettiği reklam karşılığı 33 trilyon lira. Adana’yı televizyon ve gazetelerde yayınlanacak reklamlarla tanıtacak olsaydık harcayacağımız para 33 trilyon olacaktı. Bundan sonra karnavalın artılarını ekonomiye kazandırmak için çaba göstermeliyiz. Karnaval süresince başta otel ve restoranlar olmak üzere birçok sektör müthiş ciro yaptı. Adana’daki kebapçılar, tarihinde belki de ilk kez müşterilerine –Et bitti, üzgünüz- yanıtı vermek zorunda kaldılar. En önemlisi de Türkiye’deki en mutsuz iller- listesinin ilk sıralarında yer alan Adana, karnavalda ortaya çıkan tablo ile bu göstergeyi tersine çevirip, başta Türkiye olmak üzere bütün dünyaya -Adanalılar mutlu - mesajını vermeyi başarmıştır” dedi.


ADANA TİCARET ODASI | -11-


Odamız tarafından, Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörünün Yeri ve Çukurova’nın Potansiyeli Çalıştayı” ülke gündeminde ses getirdi:

Hizmet sektörü dünyada ve ülkemizde hızla büyüyor

Y

eni gelişen üretim ve tüketim modelleri, teknolojik yenilikler, yeni iş yapma biçimleri ve politikaların dünya ticaretinde hızlı ve etkili değişikliklere neden olduğunu belirten Serbest Bölgeler Türkiye Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre 2014 yılında hizmet sektörü ihracatındaki artışın, mal ihracatındaki artış oranından yaklaşık dört kat daha yüksek düzeyde gerçekleştiğini söyledi.

-12- | ADANA TİCARET ODASI

Çukurova’nın hizmet sektöründeki yerini belirlemeyi ve gelecekteki vizyonunu şekillendirmeyi hedefleyen; Odamız tarafından Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörünün Yeri ve Çukurova’nın Potansiyeli Çalıştayı” resmi kurum ve özel sektör temsilcileri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımlarıyla Sheraton Adana Hotel’de gerçekleştirildi.

Çalıştaya katılarak bir konuşma yapan Adana Valisi Mustafa Büyük, dünyada ve ülkemizde hızla büyüyen hizmet sektörünün durumunun tespitine ilişkin olarak Türkiye’de ilk kez Adana’da bir çalıştay düzenlenmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, bu önemli etkinliğin hayata geçirilmesinden dolayı Ekonomi Bakanlığı’na ve Odamıza teşekkür etti. Çalıştayın ülke ve bölge ekonomisine olumlu yansımalarda bulunacağına inandığını da kaydeden Vali Büyük, önümüzdeki süreçte Adana’nın hizmet sektöründe önemli bir paya sahip olacağına inandığını da kaydetti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ve Çukurova ölçeğinde de hizmet sektörünün hızla geliştiğini ve ekonomide tarım ve sanayiye oranla daha yüksek pay almaya başladığını söyledi. Bu kapsamda hizmet sektörünün ekonomik gelişim ve büyüme için ciddiyetle ele alınması gereken


bir sektör haline geldiğini, kalkınma ve ekonomik refah için anahtar rolüne sahip olan bu sektörün potansiyeli ve gelişim alanlarının belirlenerek daha da gelişmesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Menevşe şunları söyledi: “Adana Ticaret Odası olarak sektörler arası değişim ve dönüşüm trendini 1970’lerden bu yana yakından takip ediyoruz. Adana Türkiye’nin en önde gelen tarım ve sanayi kentlerinden biriyken, bugün hizmetlerin il ekonomisindeki payı daha yüksek bir hale gelmiştir. Bu süreci anlamak, mevcut potansiyelimizi ortaya koymak, gelişim alanlarımızı ve olanaklarımızı tespit etmek ve bu alanda daha önce yapılmamış olan bir çalışmayı kamu ve reel sektör hafızasına kazandırmak için bu çalıştayı düzenledik. Bugün yapılacak çalışmalarla Adana ve Çukurova’da hizmet sektörünün mevcut durumunu ve gelişme alanlarını ortaya koymaya gayret edeceğiz. Bu kapsamda yerel ve yabancı yatırımcıların da Adana’nın ve dünyanın sektöre yatırım konu-

sundaki düşüncelerini şekillendirirken yararlanabilecekleri bir kaynak ortaya koymaya çalışacağız.” Daha sonra, Çukurova Üniversitesi İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nejat Erk moderatörlüğünde yapılan ilk oturumda, “Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörü Mevcut Durum Fırsatlar ve Hizmet Sektörü Teşvikleri” başlıklı sunumunu gerçekleştiren T.C. Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler ve Yurtdışı Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk, sektördeki devlet yardımı programından sağlık turizmi sektöründe ruhsatlı hastaneler, tıp merkezleri, termal tesisler ve diğer sağlık kuruluşları ile hasta transferine aracılık eden sağlık turizmi şirketleri; bilişim sektöründe yazılım ve bilgisayar oyunu şirketleri ile teknokentler; eğitim sektöründe Türkiye’de kurulu bulunan üniversiteler ve orta öğretim kurumları; film sektöründe ise film yapımcısı veya dağıtımcısı şirketlerin yararlandığını hatırlattı. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verileri

uyarınca 2014'te hizmet sektörü ihracatındaki artış oranının, mal ihracatındaki artış oranından dört kat daha yüksek olduğunu, bu anlamda hizmet sektörünün ülke ekonomilerine katkısının, imalat sektörüne göre oldukça yüksek düzeyde gerçekleştiğini anlatan Öztürk, “DTÖ verilerine göre, 2014'te mal ihracatı yalnızca yüzde 0,7 artarak 18,95 trilyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, hizmet ihracatı bir önceki yıla nazaran yüzde 4 artışla 4,85 trilyon dolara ulaşmıştır. En fazla hizmet ihracatı gerçekleştiren ülkelere baktığımızda ise mal ihracatının da öncü ülkeler olan ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi gelişmiş batılı ülkelerle Çin ve Hindistan gibi öncü Asya ülkelerini görüyoruz." Dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye'de de hizmet sektörünün hızlı bir gelişme gösterdiğini ve ülkenin mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatında da başarılı şekilde ilerlediğini dile getiren Öztürk, “Hizmet ihracatımız 2014'te 50,3 milyar dolar

ADANA TİCARET ODASI | -13-


ile rekor düzeye ulaşmış, söz konusu yılda fazlamız 25,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu rakamlar çerçevesinde Türkiye, dünyada hizmet ihracatında yaklaşık yüzde 1, hizmet ithalatında ise yaklaşık binde 5 paya sahiptir. Hizmet ticaretinden sorumlu Ekonomi Bakanlığı olarak cumhuriyetimizin 100. yılında 150 milyar dolar hizmet ihracatı hedefine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı. Sağlık turizminin söz konusu sektörler arasında öncü rol oynadığını dile getiren Öztürk, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2013’te Türkiye’ye tedavi amacıyla gelen uluslararası hasta sayısı 409 bin 328 iken, bu sayının 2014 yılında yüzde 21 oranında artarak 496 bin 324’e yükseldiğini duyurdu. Öztürk’ün açıklamalarına göre, uluslararası hastaların yüzde 71’i özel sağlık, yüzde 29’u ise kamu sağlık kuruluşları-

-14- | ADANA TİCARET ODASI

nı tercih ederken, 2014 yılında en fazla tercih edilen ilk beş branş iç hastalıkları, göz hastalıkları, ortopedi ve travmatoloji, kadın hastalıkları ve doğum ile kulak-burun-boğaz şeklinde sıralandı. Uğur Öztürk, “Türkiye, tıp turizminin yanı sıra termal turizm açısından taşıdığı potansiyel ile de öne çıkmaktadır. 1500 dolayında termal kaynağa sahip bulunan ülkemiz, kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer almaktadır. Bu anlamda, Avrupa’da kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları açısından ise üçüncü sırada bulunmaktadır. Bu çerçevede, sağlık turizmi sektöründe sağlık kuruluşlarımızın ve sağlık turizmi şirketlerimizin yıllık 966 bin dolar; işbirliği kuruluşlarımızın ise 1,5 milyon dolar destek alması mümkündür” dedi. Hizmet sektörüne teşvik Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik de konuşmasında,

hizmet sektöründe 2023 yılı ihracat hedeflerinin 150 milyar dolar olduğunu söyledi. Türkiye’de hizmet sektörünün yüzde 65’lik bir orana sahip olduğunu vurgulayan Çelik, Odamızın Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde düzenlediği Türkiye’de ilk kez Adana’da gerçekleştirilen “Hizmet Sektörü Çalıştayı”nın sektör için önemli bir adım olduğunu vurgularken şöyle konuştu: “Hizmet sektörü kendi yağıyla kavrulup kendi dinamikleriyle yol alıyor. Dolayısıyla çok desteğe ihtiyaç olmadığının düşünüldüğünü zannediyorum. Bu anlamda ilk uygulama 2012’de başladı. Sağlık, eğitim, bilişim ve film olmak üzere 4 sektör seçildi ve devlet ilk defa hizmet sektörüne teşviklere başladı. Yapılan toplantıda bu sektörlerdeki teşviklerin yavaş yavaş sonuç vermeye başladığını da gördük. Fakat Türkiye’ye bunu 4 sektörle sınırlandırmamalı, sadece 4 sektörü değil, diğer hizmet sek-


törünün bileşenlerini de içine alan bir yapılanmaya gidilmelidir. Adana Milletvekilimiz Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın ve ATO Başkanımız Atila Menevşe’nin de olduğu bir sohbetimiz sırasında ‘Türkiye’deki genel gelişmelerden yararlanarak, Adana’da bunun öncülüğünü yapalım, Adana’da hizmet sektörünü gözden geçirelim ve bu arada fırsatları önceleyerek hayata geçirelim’ çabasında olduk. Bu toplantı ATO başkanlığında yapıldı ve Türkiye’de bir ilk oldu. Ekonomi Bakanlığı tarafından yakında hizmet sektörü ihracatını teşvik etmeye yönelik ulusal bir arama toplantısı yapılacak. Bundan sonra sektör için detayları çalışacağız. Diğer sektörlerle sinerji alanları oluşabilir, onları belirleyeceğiz. Bir eylem ve strateji planı çıkacak.” Hizmet sektörünün istihdam konusundaki önemine de değinen Çelik, sektörde yüzde 65-70 oranında istihdam sağlandığını ifade ederek, “Yabancıların hizmet sektöründe istihdam edecek genç bulamamaları nedeniyle Türkiye’deki genç işsizlik bunun için iyi bir fırsat oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Yaşlılık dünyada önemli bir sorun Çelik, dünyanın önemli sorunlarından birisinin yaşlılık olduğuna de-

ğinerek, ülkelerin yaşlılarına bakacak destinasyonlar aradıklarını ifade etti. Çelik, yapılan çalışmalar neticesinde, ülkelerin kendi kültürlerinde ve mimarilerine uygun yaşam koşullarındaki insanları ve uygun fiyat talebinde bulunanları tercih ettiklerini saptadıklarını ve bunun doğrultusunda Türkiye’nin bu alanda önemli bir rekabet üstünlüğüne sahip olduğunu gördüklerini söyledi. Özellikle İskandinav, Avrupa ülkeleri ve Japonya gibi yaşlılığın belirgin olduğu ve gelirin çok olduğu ülkelerde yaşlı turizminin gerçekleştiğini belirten Çelik, turizmin 12 aya yayıldığı Alanya’da biraz derme çatma yürüyen yapılanmanın Adana’da da oluşturulacak bir destinasyon ile gerçekleşebileceğini dile getirdi. Hedef ülkelerle 10 yıllık ya da 20 yıllık anlaşmalar yapılabileceğini aktaran Çelik, “Diğer ülkelerdeki insanların yaşlılarına buradaki yaşam koşullarında hizmet sunalım. Bunun içinde sağlığı da olacak, eğitimi de olacak, yemek sektörü de olacak. Yani bütün hizmet sektörü bileşenleri kendini orada bulacak” dedi. Toplantının daha sonraki bölümünde ise Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu, “Çukurova’da Hizmet Sektörü Mevcut

Durum”, Prof. Dr. Nejat Erk ise “Dünyada Hizmet Sektöründeki Başarı Hikâyeleri” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Çalıştayın “Hizmet Sektörleri Temsilcilerinin Katılımı ile Yol Haritası ve İşbirliklerinin Belirlenmesi” başlıklı ikinci bölümünde ise Ç.Ü. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehircilik A.B.D. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa YEĞİN, “İnşaat – Gayrimenkul”, Ç.Ü. Pazarlama A.B.D. Başkanı Dr. Serap Çabuk, “Toptan ve Perakende Ticaret”, Ç.Ü. İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Çolak, “Ulaştırma – Lojistik”, Otel Seyhan Genel Müdürü Can Akşit, Ç.Ü. Karataş Turizm İşl. ve Otel. Y.O. Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Cihan Yavuz, Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yrd., Yrd. Doç. Dr. İbrahim İnan, “Turizm - Konaklama Yiyecek İçecek”, ÇUBİTED Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Yakın, “Bilişim”, TEB Dış Ticaret Merkezleri Müdürü Turan Akın, “Finans”, Prof. Dr. Nejat Erk, “Eğitim”, Adana Sağlık Turizmi Derneği Genel Sekreteri Fırat Uzer, “Sağlık”, Ç.Ü. Tıp Fakültesi Spor Fizyolojisi Bilim Dalı Bşk. Prof. Dr. Sanlı Sadi Kurdak, “Kültür, Sanat, Eğlence ve Spor” başlıklarındaki oturumların moderatörlüklerini yaptılar.

ADANA TİCARET ODASI | -15-


T.C. Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler ve Yurtdışı Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk’ün, “Hizmet Sektörü Çalıştay”ındaki sunumu:

“Dünyada ve Türkiye’de Hizmet Sektörü ve Hizmet Sektörü Teşvikleri” B

ilindiği üzere dünya ekonomisi, pek çok gelişmenin etkisi altında hızla değişim göstermektedir. Yeni gelişen üretim ve tüketim modelleri, teknolojik yenilikler, yeni iş yapma biçimleri ve politikalar, dünya ticaretinde hızlı ve etkili değişikliklere neden olmaktadır. Bu süreçte, hizmet sektöründeki gelişimin de çarpıcı biçimde ilerlediğini görülmektedir. DTÖ verileri uyarınca 2014 yılında hizmet sektörü ihracatındaki artış oranı, mal ihracatındaki artış oranından yaklaşık dört kat daha yüksek düzeyde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, hizmet sektörünün ülke ekonomilerine katkısının, imalat sektörüne göre oldukça yüksek düzeyde gerçekleştiği hepimizin malumlarıdır. Zira hizmet sektörü kadınlar, gençler ve özürlüler gibi dezavantajlı gruplar için daha fazla ve daha nitelikli istihdam olanakları yaratmakta; ayrıca, üretim sürecinin tamamlanmasında kritik rol oynayarak mal ticaretini kolaylaştııcı bir etki yaratmaktadır. Çukurova yöremiz de avantajlı coğrafi konumu, teknik altyapısı ve genç işgücü ile hizmet sektörünün önemli potansiyel arz ettiği alanlar arasında yer almaktadır. Bu çerçevede sunumun ilk bölümünde, dünyada ve ülkemizde hizmet ticaretinin durumuna genel olarak değindikten sonra diğer bölümlerde Bakanlığımızca yürütülen hizmet sektörlerine yönelik destek programlarına ve sektörel çalışmalara yönelik genel bilgiler sunmaya çalışacağım. DTÖ verileri uyarınca, 2014 yılında mal ihracatı yanlızca %0,7 oranında artarak 18.95 trilyon Dolar düzeyinde gerçekleştirken hizmet ihracatı bir önceki yıla nazaran %4 oranındaki artışla 4.85 trilyon Dolara ulaşmıştır. En fazla hizmet ihracatı gerçekleştiren ülkelere baktığımızda, mal ihracatının da öncü ülkeleri niteliği taşıyan ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi gelişmiş batılı ülkeler ile Çin ve Hindistan gibi öncü Asya ülkelerinin önemli mesafeler kat ettiğini görülmektedir.

-16- | ADANA TİCARET ODASI

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizdeki hizmet sektörü de hızlı bir gelişme göstermekte ve ülkemiz, mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatında da başarılı bir ülke olma yolunda ilerlemektedir. Hizmet ihracatımız 2014 yılında 50,3 milyar Dolar ile rekor düzeye ulaşmış, söz konusu yılda fazlamız 25,2 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu rakamlar çerçevesinde Türkiye, dünyada hizmet ihracatında yaklaşık %1, hizmet ithalatında ise yaklaşık binde 5 oranında paya sahip bulunmaktadır. Bu veriler ışığında, hizmet ticaretinden sorumlu Bakanlık olarak Cumhuriyetimizin 100. yılında 150 milyar Dolar hizmet ihracatı hedefine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerlediğimize inanıyoruz. Bahsi geçen hedefe ulaşılabilmesini teminen, 2012 yılının Haziran ayının sonunda Bakanlığımız tarafından hizmet sektörüne yönelik özgün ve kapsamlı bir devlet yardımı programı uygulamaya konulmuştur. Anılan program kapsamında desteklenecek sektörler olarak son yıllarda dünyada ve ülkemizde büyük gelişim gösteren sağlık turizmi, bilişim, eğitim ve film sektörleri belirlenmiştir.

Devlet yardımı programımızdan; sağlık turizmi sektöründe Sağlık Bakanlığı ruhsatlı hastaneler, tıp merkezleri, termal tesisler ve diğer sağlık kuruluşları ile hasta transferine aracılık eden sağlık turizmi şirketleri; bilişim sektöründe yazılım ve bilgisayar oyunu şirketleri ile teknokentler; eğitim sektöründe Türkiye’de kurulu bulunan üniversiteler ve orta öğretim kurumları; film sektöründe ise film yapımcısı veya dağıtımcısı şirketler yararlanmaktadır. Bu kuruluşların yanı sıra TİM, TOBB, DEİK gibi çatı kuruluşlar ile ihracatçı birlikleri, ticaret ve/veya sanayi odaları, sektörel dernekler gibi işbirliği kuruluşlarına da sektörü temsilen gerçekleştirdikleri faaliyetler için daha yüksek oransal ve parasal limitler üzerinden destek sağlanmaktadır. Sağlık turizmi sektörü, söz konusu sektörler arasında öncü rol oynamaktadır. Sağlık Bakanlığı verileri uyarınca, 2013 yılında ülkemizi tedavi amacıyla ziyaret eden uluslararası hasta sayısı 409.328 iken bu sayı 2014 yılında %21 oranında artarak 496.324’e yükselmiştir. Uluslararası hastaların %71’inin özel sağlık kuruluşlarını, %29’unun ise kamu sağlık kuru-


luşlarını tercih ettiği 2014 yılında, en fazla tercih edilen ilk beş branşın iç hastalıkları, göz hastalıkları, ortopedi ve travmatoloji, kadın hastalıkları ve doğum ile kulak-burun-boğaz branşı olduğu tespit edilmektedir. 100 Milyar Dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaştığı tahmin edilen sağlık turizmi sektöründe 50 sağlık kuruluşu ile dünyanın en fazla JCI (JCI-Joint Commission International) akreditasyonlu sağlık kuruluşuna sahip ülkeleri arasında yer alan Türkiye, tıp turizminin yanı sıra termal turizm açısından taşıdığı potansiyel ile de öne çıkmaktadır. 1500 dolayında termal kaynağa sahip bulunan ülkemiz, kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer almaktadır. Bu anlamda, Avrupa’da kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları açısından ise üçüncü sırada bulunmaktadır. Bu çerçevede 2012/4 sayılı tebliğ kapsamında uygulanan devlet yardımı programımız, sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren kuruluşlarımızın uluslararasılaşma stratejilerinin oluşturulmasına yönelik rapor ve danışmanlık destekleri ile söz konusu stratejiler çerçevesinde şekillenen yurt dışı pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine yönelik organizasyon, yurt dışı tanıtım, yurt dışı birim, arama motoru ve belgelendirme desteklerini içermektedir. Bunun yanı sıra, ülkemizin sağlık turizmine yönelik cazibesini arttırmak üzere, uluslararası hastaların uçuş giderlerini karşılayan sağlık kuruluşlarımızın söz konusu ulaşım giderlerinin yarısı Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Bu çerçevede, sağlık turizmi sektöründe sağlık kuruluşlarımızın ve sağlık turizmi şirketlerimizin yıllık 966.000 Dolar; işbirliği kuruluşlarımızın ise 1,5 milyon Dolar destek alması mümkün bulunmaktadır. Tanıtım faaliyetlerinin artması durumun-

da bu miktar çok daha yüksek düzeylere ulaşabilecektir. Yazılım sektörü de iddialı olduğumuz hizmet sektörlerinden bir diğerini oluşturmaktadır. Sektörde yer alan çatı kuruluşlarının değerlendirmelerine göre yazılım ihracatımız; 2013 yılında 690 milyon dolar, 2014 yılında ise 1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Yazılım sektöründe temel hedefimiz, firmalarımızın eğitim, sağlık, güvenlik gibi tanımlı sektörlere yönelik daha özelleşmiş ürün ve hizmet sunabilir hale gelmesini sağlamaktır. Geleneksel anlamda yazılım faaliyetlerinin yanı sıra ülkemiz son yıllarda bilgisayar oyunu alanında da iddiasını ortaya koymaktadır. Türk bilgisayar oyunu firmalarının sayısının artması ve daha fazla tanınması ile bilgisayar oyun sektörünün gelişme yolunda olduğunu göstermektedir. Dünya bilgisayar oyun pazarı 110 milyar Dolar seviyesinde olduğu ve son dönemde yıllık olarak yaklaşık % 20 lik bir büyüme hızına sahip olduğu bilinmektedir. Dünyada aktif olarak 1 milyar oyuncunun mevcut olduğu tahmin edilmekte olup; bu sayı, sektörün büyüklüğünün ve potansiyelinin görülmesi açısından önemlidir. 2023 yılı için hedefimiz ise yazılım ihracatımızı 10 milyar Dolara çıkarmaktır. Bu çerçevede bilişim sektöründe bahsi geçen desteklerin yanı sıra, oyun şirketlerimizin geliştirdiği mobil oyunların ve uygulamaların yurt dışında pazarlanmasını sağlamak üzere şirketlerimize Bilgisayar Oyunu ve Bilgisayar Uygulaması destekleri sunulmaktadır. Bu doğrultuda bilişim şirketlerimiz yıllık 1,1 milyon Dolar, işbirliği kuruluşlarımız ve teknokentlerimiz ise 2,1 milyon Dolar tutarında destekten yararlanabileceklerdir. Bilindiği üzere, film ve televizyon sektörünün, her geçen yıl ülke ekonomilerinde sahip olduğu pay artmaktadır. Amerikan

Film Derneğinin raporuna göre, 2014 yılında dünya çapında vizyona giren filmlerin gişe hasılatı, 2013 yılına oranla %1 artarak 36,4 milyar Dolara ulaşmıştır. Söz konusu hasılatın 10,4 milyar Doları, 2013 yılına nazaran % 5 oranındaki düşüşle ABD ile Kanada’da elde edilirken, dünyanın diğer ülkelerinde elde edilen hasılatın tutarı ise 2013 yılına nazaran %4 oranındaki artışla 26 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. Asya-Pasifik Bölgesi gişe hasılatı bakımından 12,4 milyar Dolar ile %12 oranında gelişme kaydetmiş, Avrupa-Orta Doğu ve Afrika Bölgesindeki hasılat ise İngiltere ve Almanya’daki gerileme neticesinde %3 oranında azalarak 10,6 milyar Dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bahsi geçen rapor uyarınca ülkemiz, 2014 yılında elde edilen 300 milyon Dolarlık hasılat ile bir önceki yıla nazaran bir sıra ilerleyerek 15. sırada yer almıştır. 2 milyar Dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı öngörülen sektörde son yıllarda gerçekleştirilen dünya standartlarındaki yapımlar ve yönetmelerimizin, oyuncularımızın ve filmlerimizin aldığı uluslararası ödüller, bu başarıların en önemli göstergelerini oluşturmaktadır. Film sektöründeki bahse konu başarı, Türk dizileri için de geçerli bulunmaktadır. Dizilerimizin yaklaşık 75 ülkede 400 milyon izleyiciye ulaştığı ve dizi satışlarından elde edilen gelirin 200 milyon Dolara yaklaştığı tahmin edilmektedir. Her sezon yaklaşık 50-70 yeni dizi yayına girerken, Türk dizileri Orta Doğu’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Orta Asya ve Uzak Doğuya kadar 3 kıtada gösterilmekte, dizilerimizin senaryo ve çekim kalitesi ile oyuncularının ustalığı pek çok ülkede takdirle karşılanmaktadır. Bu çerçevede, destek programımız kapsamında film ve dizi sektörümüze, rapor, yurt dışı tanıtım ve pazara giriş, organizasyon, arama motoru, ticaret ve alım heyetleri desteklerinin yanı sıra “Türk malı” imajının filmler aracılığıyla güçlendirilmesine yönelik reklam desteği de sağlanmaktadır. Desteklenen sektörlerden bir diğerini oluşturan eğitim sektöründe ülkemizin mevcut durumu incelendiğinde ise yükseköğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının her geçen gün artış gösterdiği görülmektedir. 2011-2012 öğretim yılı itibarıyla ülkemizde 31.933 uluslararası öğrenci öğrenim görürken bu sayı 20132014 öğretim yılında % 50 lik bir artış ile 48.183’e ulaşmıştır.

ADANA TİCARET ODASI | -17-


Diğer taraftan son yıllarda üniversitelerimizin sayısında da hızlı bir artış gözlenmektedir. 2001 yılında 76 olan üniversite sayısı 2015 yılı itibarıyla 72’si vakıf üniversitesi, 8’i vakıf meslek yüksekokulu ve 105’i devlet üniversitesi olmak üzere toplam 185’e yükselmiştir. Gerek öğrenim ücretleri gerekse yaşam maliyetleri ile öğrenim gördükleri ülkelerin ekonomilerine katkı sağlayan uluslararası öğrenciler; son yıllarda, bu açıdan da ülke ekonomileri açısından bir değer oluşturmaya başlamıştır. 2023 yılında ise yurt dışından gelen öğrenci sayısının 100.000’e çıkarılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, eğitim sektörümüzde, Rapor, yurt dışı tanıtım, organizasyon, arama motoru ve yurt dışı birim desteklerinden yararlanılmakta olup eğitim kurumlarımızın yıllık 715 bin Dolar, sektörel sivil toplum kuruluşlarımızın ise yıllık 1,2 milyon Dolar tutarında destekten yararlanması mümkün bulunmaktadır. Bahsi geçen devlet yardımı programının uygulanması sonucunda programdan yararlanma hakkı bulunan kuruluşlar, ilgili bilgi ve belgeler ile birlikte Genel Müdürlüğümüze başvurmakta; dosya incelemesinin tamamlanmasını müteakip Bakanlığımız tarafından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına ödeme talimatı verilmektedir. Ayrıca yararlanıcı kuruluş, ödeme miktarı ve Merkez Bankasına iletilen talimat hakkında bilgilendirilmektedir. İçeriği hakkında genel hatlarıyla bilgi verdiğim devlet yardımları programımızın, hizmet sektörleri açısından büyük potansiyele sahip bulunan Çukurova yöresinde faaliyet gösteren kuruluşlarımız için önemli sıçrama tahtası olacağına inanıyoruz. Zira 44 kamu ve 45 özel hastanenin faaliyet gösterdiği bölge, Ortadoğu pazarlarına yakın coğrafi konumu, genç işgücü, tarihi ve hizmet kalitesi sayesinde destek programı kapsamındaki sektörler açısından önem arz etmektedir. Dünyanın en eski tedavi merkezleri arasında yer alan bölgede, JCI (Joint Commission Inernational) akreditasyonuna sahip 3 özel hastane ve 2 laboratuvar faaliyet göstermektedir. Diğer taraftan Adana, Mersin ve Hatay 6583 hasta ile ülkemizde en fazla uluslararası hastanın tedavi edildiği ilk 20 il arasında yer almaktadır. Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezinin Adana’da olması ve bu alanda yapılan başarılı ope-

-18- | ADANA TİCARET ODASI

rasyonlar da, bölgenin organ nakli gibi komplike bir tedavi alanında dahi yakaladığı başarının önemli bir göstergesidir. Diğer taraftan Adana ve Mersin’de faaliyet göstermekte olan Teknokentler, bölgenin teknolojik atılımına önemli hizmetler sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemde yeni bir teknokentin Hatay’da açılacak olması, bölge adına sevindirici bir gelişmeye işaret etmektedir. Teknokentlerimiz bünyesinde yer alan Ar-Ge şirketleri, yenilikçi ürün ve hizmetler oluşturma noktasında önemli çalışmalar yürütmekte; ayrıca kuluçka merkezindeki Ar-Ge bilincine sahip ve fikri olan girişimciler, geleceğe dönük adımlarını kendilerine sağlanan imkanlar çerçevesinde sağlıklı bir şekilde atabilmektedir. Bunun yanı sıra bölgemizde, 5’i devlet, 3’ü vakıf olmak üzere toplam 8 üniversite faaliyet göstermekte olup söz konusu üniversitelerde geçen eğitim-öğretim yılında 620 uluslararası öğrenci öğrenim görmüştür. Bilişim şirketlerimizin ve üniversitelerimizin devlet yardımı programımızdan daha aktif şekilde yararlanmasıyla birlikte gelecek yıllarda, bölgede öğrenim gören öğrenci sayısında ve bölgenin bilişim alanındaki faaliyetlerinde önemli bir artış sağlanacağına yürekten inanıyoruz. Yurt dışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörü Taşımacılık ve lojistik sektörünün uluslararası ticaretteki ağırlığı her geçen gün katlanarak artmaktadır. Doğası itibariyle lojistik sektörü ile mal ticareti birbirini besleyen yapılardır. Günümüzde adeta tüm ticaret, “doğru ürünü, doğru miktarda, doğru zamanda, doğru koşullarda, doğru yere ve doğru tüketiciye” sunmanın mücadelesi üzerine kurulu hale gelmiştir. Örneğin; OECD’nin yapmış olduğu çalışmalardan örnek vermek gerekirse, denizde harcanan sürenin bir gün kısalması,

ticareti %4,5 oranında artırabilmektedir (WTO, Aid for Trade and Value Chains – Transport and Logistics, 2013). Taşımacılık ve lojistik altyapılarında yapılacak %10’luk bir iyileştirme ise gelişmekte olan ülkelerin tarımsal ürün ticaretini %30 oranında arttırabilecektir (WTO, Aid for Trade and Value Chains – Transport and Logistics, 2013). Dolayısıyla, sektördeki iyileşmeler, ticaretin kolaylaşmasına; ticaretin kolaylaşması ise dünyanın ve ülkemizin ekonomik büyümesine, işsizliğin azalmasına ve ekonomik refahın artmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye, özellikle transit ülke konumunda bulunması ve 1,5 milyar tüketicinin yaşadığı BDT, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri pazarlarının kesişim noktasında yer alması nedeniyle lojistik açıdan stratejik bir rol üstlenmektedir. Türkiye’nin sadece jeostratejik kabiliyetlerinin yanı sıra verimli bir altyapıya sahip olmasının da ekonomik büyüme açısından taşıdığı önemin farkındayız. Bu çerçevede, 2003 yılından itibaren Türkiye’nin ulaştırma altyapısının güçlendirilmesi ve lojistik kabiliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla büyük çaba harcanmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre 2014 yılında lojistik sektörünün (ağırlıklı olarak ulaştırma ve depolama faaliyetleri) milli gelirimiz içindeki payı %12,3’tür. Türkiye’deki lojistik sektörü, 100 milyar doların üzerinde (101,7 milyar dolar-2013) ciroya sahip, dev bir sektördür. Ülkemiz bu sektörde 1 milyon 152 bin kişiyi kayıtlı olarak istihdam etmektedir. Çukurova Bölgesi sahip olduğu ulaşım ağı ve lojistik imkânları sayesinde Türkiye’deki bölgeler içinde, hinterlandı ile dış ekonomik coğrafyası arasındaki ticarî ilişkilerde taşıyıcı rolü oynamaktadır. Çukurova Bölgesi, sahip olduğu karayolları, demiryolları, limanları, boru hatları ve Tarsus-Yenice’de inşa edilen havalimanı ve lojistik köyü sayesinde bir “hub” olmaya en yakın bölgedir.


ADANA TİCARET ODASI | -19-


Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu’nun, “Hizmet Sektörü Çalıştay”ındaki sunumu:

Çukurova’da Hizmet Sektörü Mevcut Durumu Ç ukurova Bölgesi tarih boyunca iktisadi ve sosyo-kültürel anlamda önemli bir çekim merkezi olma niteliği taşımıştır. Bölge illerinden Adana, Türkiye’de sanayileşmenin öncü şehirlerinden biri olurken, Mersin, limanı sayesinde ticarette ilerlemiştir. TR62 Bölgesi iki büyük kentin bir araya gelmesiyle önemli bir metropol bölge oluşturmuştur. İller ve Düzey 2 bölgeleri bazında yapılan analizler ışığında İstanbul, Ankara, İzmir ve Çukurova metropolitan bölgeleri ülke içinde bölgesel çekim merkezi durumundadır. Çukurova Bölgesi özellikle doğusunda yer alan diğer bölgeler için bir odak noktası konumundadır. Göç çerçevesinde bölgenin, doğusunda yer alan bölgelerle önemli sosyo-kültürel ilişkileri bulunmaktadır. Diğer yandan, turizm gelişme koridorunun bir parçasını oluşturduğundan dolayı çevre bölgelerle önemli turizm ilişkileri de vardır. Çukurova Bölgesi, yakın çevresi için bir çekim merkezi olmakla kalmayıp ana ulaşım bağlantıları sayesinde Marmara, İç Anadolu, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleriyle de ekonomik ilişkiler kurmuş durumdadır. Adana başta sağlık ve eğitim olmak üzere komşu ve yakın iller için merkez konumundadır. Ayrıca kamu hizmetlerinde bölge müdürlüklerine (TCDD, DSİ, TÜİK vs) ev sahipliği yaptığı kadar, finans ve toptan-perakende ticaret sektöründe yer alan özel firmaların da bölgesel anlamda merkezidir. Ulusal planlarda Çukurova’nın ülkemizin güneyindeki yerleşimlere yönelik ve etkisi Ortadoğu’da da hissedilecek potansiyel metropol bölge konumunda olduğu belirtilmektedir. Özellikle enerji, lojistik, turizm, sağlık gibi alanlarda yapılan büyük ölçekli yatırımlar Adana ve Mersin’in öne çıkışını destekler niteliktedir. Hizmet sektörünün ekonomideki ağırlığı kriz sonrası tartışma konusu olmasına rağmen bir refah göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

-20- | ADANA TİCARET ODASI

Hizmet ekonomisi son 20 yılda bütün ülkelerde önem kazanmış; GSMH ve istihdamdaki payını arttırmıştır. Sektörünün birçok gelişmiş ülkedeki payı %70 civarındadır. Hizmet sektörü istihdamın Amerika’da %81,2, Belçika’da %75,3, İspanya’da %72,5, Euro Bölgesi’nde %68,1’ini oluşturmaktadır. Son yıllarda hizmet sektörünün bölge içindeki payı %59’dan %64’e yükselmiş ve Türkiye ortalamasının üzerine çıkmıştır. İstanbul (%72), Ankara (%71), İzmir (%68) gibi metropol illerde hizmet sektörünün il içinde daha fazla ön plana çıktığı görülmektedir. 2004-2011 yılları arasında Çukurova Bölgesi’nin Türkiye hizmet sektöründeki payı değişmezken, bölge içinde hizmet sektörünün, tarım ve sanayiye göre oranı artmıştır. Çukurova Bölgesi, Türkiye’deki hizmet sektörünün GSKD açısından %4’ünü oluşturmaktadır. GSKD’ye benzer biçimde istihdamda da hizmet sektörü büyümektedir. İşgücü açısından 2009 yılında hizmet sektörünün Çukurova içindeki payı %50,38 iken, 2013 yılında bu oran 53,11’e yüksel-

miştir (2013 Türkiye ortalaması %50). Hizmetler sektörü Türkiye içerisinde bölgeyi diğer Düzey 2 bölgeleri arasında üst sıralara taşıyan sektördür. Bu durum, bölgenin genel metropoliten karakterini doğrular niteliktedir. Bölge, Türkiye’deki büyük kentlerin ve gelişmiş bölgelerin yapısıyla bu anlamda benzerlik göstermektedir. Hizmet sektörünün il içindeki istihdam oranı İstihdam edilenlerin eğitim düzeyi yükseldikçe istihdam yoğunluğu tarımdan hizmetler sektörüne doğru kaymaktadır. İstihdamdaki yükseköğretim mezunlarının %84’ü hizmetler sektöründe yer alırken yalnızca %11’i sanayi sektöründe yer almaktadır. Çukurova’yı hizmet sektöründe ön plana çıkaran etmenler URAK, EDAM, SE-GE gibi sosyoekonomik gelişmişlik endekslerinde Çukurova’nın yüksek değerler almasını sağlayan göstergeler; Erişebilirlik, ekonomik etkinlik ve canlılık, kültür ve sanat faaliyetleridir


Bölge, Türkiye içerisinde ulaşım ağlarının kesişme noktasında olması, doğu ile batı arasında köprü vazifesi görmesi nedeniyle erişebilirlik hususunda yüksek değerler almaktadır. Geçmişten günümüze dek her dönemde tarımsal ve ticari faaliyetlerin bölgede yoğunlaşması da bölgeyi Türkiye içerisinde önemli bir konuma getirmektedir. Ayrıca, bölgenin metropoliten karakteri, kültür ve sanat faaliyetleri konusunda bölgeyi yakın çevresinde bir odak noktası haline getirmektedir. Bu etmenlerin Çukurova’daki hizmet sektörünün gelişiminde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Firma sayısına göre alt sektörler Alt faaliyetlerde yerel birim sayısına göre Çukurova’daki diğer hizmet faaliyetleri; kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor; toptan ve perakende ticaret alt sektörleri Türkiye çapında ön plana çıkmaktadır. 2009-2012 yılları arasında Çukurova’da en fazla büyümeyi kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor; İdari ve destek hizmet faaliyetleri; atık yönetimi; inşaat sektörleri gerçekleştirmiştir.

Türkiye’nin ilk sanayi şehirlerinden olan Adana’daki sanayi üretimi, Çukurova’nın bereketli topraklarındaki yüksek tarımsal üretim, coğrafi konum ve yüksek nüfus Adana’da ticari faaliyetlerin yoğun olmasını sağlamaktadır. Ulaştırma ve depolama sektöründe Çukurova Türkiye içinde %5,05 ile önemli bir paya sahiptir. Coğrafi konum, serbest bölgeler, Mersin Limanı, havalanı, kara ve demir ulaşımı bölgeyi ön plana çıkaran temel etmenlerdir. Ayrıca tarımsal üretim özellikle yaş meyve sebze üretimindeki yüksek pay ulaştırma ve depolama sektörünü doğrudan etkilemektedir. Ulaştırma ve depolama Türkiye’deki uluslararası yol güzergahları haritasında görüldüğü üzere Adana ve Mersin, Türkiye’nin güneydoğu ve kuzeybatı bağlantısını kuran kesişim noktasıdır. Bölgede ticari ve sınai faaliyetlerin yoğun olması sebebiyle dengeli şekilde gelişen bir hizmet sektördür. Bir çok endüstri ile yatay düzeyde ilişkili olan lojistiğin bölgede gelişmiş olması, sektörel kümelenme oluşumlarında da güçlü bir destek sektör olup bölgesel rekabet gücünü yükseltmektedir.

İnşaat İnşaat sektörü Türkiye’de toptan ve perakende ticaretten sonra en çok çalışanın bulunduğu lokomotif sektörlerdendir. Çukurova’da en yüksek çalışan sayısına sahip 3. sektördür. İnşaat alanında elde edilmiş olan bilgi birikimi ve sektörde yaşanan hareketlilik son dönemdeki kentsel dönüşüm trendinin de katkısıyla ulusal gelişmelere paralel olarak bölgede de gelişmeye devam etmektedir. Hizmet sektörleri arasında Çukurova’nın en fazla ön plana çıktığı alt sektör konumundadır. Çalışan sayısında Türkiye’nin %5,83’ünü oluşturmaktadır. 2009-2012 gelişimi %304,42 ile Türkiye ortalamasının çok üzerindedir.

Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor 2013 yılı rakamlarına göre Adana, tiyatro seyirci sayısında Türkiye’de 4.,sinema seyirci sayısında Türkiye’de 6. sırada bulunmaktadır. Adana’daki kültür, sanat ve spor faaliyetleri düşünüldüğünde İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra en öne çıkan illerdendir. İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri Sağlık sektöründe Adana sahip olduğu kapasite ile doğu ve güneydoğusundaki iller için de bir çekim merkezi konumundadır. Adana’da 12 adet kamu, 2 adet üniversite hastanesi, 15 adet özel hastane olmak üzere toplam 29 hastane bulunmaktadır. İldeki yatak sayısı ise 6317’dir. (2013) JCI (Joint Commission International) akreditasyon belgesine sahip 1 adet üniversite hastanesi ve 3 özel hastane ile 2 akredite laboratuvar yer almaktadır. Adana’da Entegre Sağlık Kampusu Projesi kapsamında 1500 yataklı 7 ayrı hastanenin yapımına başlanmıştır.

Çalışan sayısına göre alt sektörler Alt faaliyetlerde en fazla çalışan toptan ve perakende ticaret, ulaştırma ve inşaat sektörlerinde yer almaktadır. Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor; insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri Bölge’de öne çıkan sektörlerdir. Atık Yönetimi ve Kültür, sanat, eğlence, dinlence, spor sektörleri Bölgede en fazla gelişen sektörlerdir. Toptan ve perakende ticaret Türkiye’de olduğu gibi Çukurova’da da en fazla çalışana sahip alt sektördür.

ADANA TİCARET ODASI | -21-


Nitelikli işgücünün yoğun olarak tercih ettiği hizmet sektörü için Bölge Planı’nda `Beşeri Sermayeyi Geliştirmek` stratejik amacı altında; Eğitimde erişilebilirliği ve kaliteyi artırmak, mesleki ve teknik eğitimin altyapı ve kalitesini iyileştirmek, kaliteli istihdamı sağlamak öncelikleri bulunmaktadır.

Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri Çukurova; geri dönüşüm hizmetlerini kapsayan bu alt faaliyette gelişmiş çevre altyapısı ve yüksek nüfusundan kaynaklı Türkiye içinde önemli bir yere sahiptir. Çalışan sayısının diğer sektörlere göre az olduğu sektörde Çukurova’nın 20092012 büyümesi %153,36 ile Türkiye ortalaması olan %36,08’in çok üzerindedir. Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri Turizm faaliyetlerini yoğun olarak içeren bu alt sektörde Çukurova Türkiye çapında ön plana çıkmamaktadır. Bölgedeki çalışan sayısı 30.390 ile Türkiye’nin %3,30’unu oluşturmaktadır. Sektörün bölgedeki gelişimi Türkiye ile paraleldir. Hizmet sektörü ve turizm Turizm, hizmet sektöründe ülkeye kazandırılan döviz rezervi açısından ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Adana turizm alanında deniz, sağlık, dağ, yayla, eko, tarih ve kent, kültür ve gurme turizmi gibi alternatif bir çok turizm alanında yüksek potansiyele sahiptir. Ancak mevcut durumda Adana’nın bu potansiyelini yeterince kullanamadığı görülmektedir. Hizmet sektörü ve turizm Adana; tesise geliş sayısı açısından Türkiye’nin %1,1’ini, geceleme sayısı açısından 0,55’ini oluşturmakta olup 14. il konumundadır. Adana ve Mersin’de yatak kapasitesi merkez ilçelerde yoğunlaşmaktadır. Ek olarak, Adana’da Pozantı, Karataş ve Yumurtalık ilçeleri öne çıkmaktadır.

-22- | ADANA TİCARET ODASI

Yabancı turistler açısından bu oranlar tesise geliş sayısı açısından %0,21’e, geceleme sayısı açısından %0,12’ye düşmektedir. Son dönemde Adana’da turizm alanında kayda değer gelişmeler yaşanmaktadır. Artan otel sayısı, müze kompleksi, Anavarza ve diğer antik kent çalışmaları bunların başında gelmektedir. 2014-2023 Çukurova bölge planı 2014-2023 Çukurova Bölge Planı’nda bölgede katma değeri yüksek ürünlere geçilmesi, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesi, ar-ge ve inovasyonla birlikte tanıtım, pazarlama ve markalaşmanın desteklenmesi amaçlanmaktadır. Bölge planında turizm için “Bölgenin Turizm Potansiyelini Harekete Geçirmek” başlığıyla ayrı bir öncelik belirlenmiştir. Bu kapsamda belirlenen temel tedbir alanları şu şekildedir; ►► Tedbir 1. Bölgede turizm altyapısının geliştirilmesi ►► Tedbir 2. Bölgede turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ►► Tedbir 3. Turizm hizmetlerinde kalitenin artırılması ►► Tedbir 4. Turizmde tanıtım ve işbirliği faaliyetlerinin etkinleştirilmesi Bölge Planı’nda bölgenin stratejik konumunu avantaja dönüştürmek stratejisi kapsamında; ►► Bölgeler arası ve bölge içi ulaşım entegrasyonunun sağlanması ►► Bölgeler arası ve bölge içi lojistik ağının güçlendirilmesi planlanmaktadır. Bölgedeki lojistik altyapının güçlendirilmesi ulaştırma-depolama alt sektörü ile birlikte hizmetler sektörünün tamamını olumlu yönde etkileyecektir.

Kalkınma ajansı destekleri Çukurova Kalkınma Ajansı bugüne kadar 19 mali destek programı yürütmüştür. Programlarda 191 milyon TL kaynak bölge kalkınmasının hizmetine sunulmuştur. Bu miktarın 105,5 milyon TL’si KOBİ’lere, geri kalan kısım küçük ölçekli altyapı (turizm, çevre, üretim) ve sosyal projelere ayrılmıştır. KOBİ’lere yönelik çıkılan 6 mali destek programında turizm 5, lojistik 3, bilişim 1 kez öncelik alanı olarak yer almıştır. Bu alanlarda toplam 13 projede 4.000.000 TL’ye yakın destek miktarı gerçekleşmiştir. Araştırma ve tanıtım faaliyetleri Toplum Tabanlı Ekoturizm: Çamlıyayla Yerel Örgütlenme Modeli, Adana Destinasyon Irak Sağlık Turizmi Pazar Araştırması, Adana KHB Bağlı Sağlık Tesisleri Tıbbi Cihaz Envanter Yönetimi Eylem Planı gibi hizmet sektöründe yapılan araştırma ve fizibilite çalışmaları Doğrudan Faaliyet Destekleri ile desteklenmektedir. 2015 yılında Çukurova Kalkınma Ajansı tanıtım faaliyetleri içinde turizm fuarlarına katılım ön plandadır. Yerel aktörlerle işbirliği içerisinde, EMİTT İstanbul Fuarı, ITB Berlin Fuarı, MITT Moskova Fuarı’na katılınmış olup, Dubai ve Londra’da tanıtıma devam edilecektir. Eğitim faaliyetleri Mayıs ayı içerisinde eğitim faaliyetlerini de kapsayan teknik destek proje başvuruları Ajans tarafından kabul edilmeye başlanacaktır. Bu kapsamda kar amacı gütmeyen kurumların kurumsal kapasitelerinin arttırılması ve çalışma alanlarıyla ilgili beşeri sermayesinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve teknik destek çalışmaları desteklenecektir. Ayrıca Ajans inovasyon yönetimi eğitimi, yaratıcı sektörlerde girişimcilik eğitimi, proje yönetimi gibi alanlarda hizmet sektörünü de etkileyebilecek eğitim faaliyetlerini yürütmektedir.


ADANA TİCARET ODASI | -23-


-24- | ADANA TİCARET ODASI


TOBB’un 71’inci Mali Genel Kurulu Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Vural ve TOBB delegelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Büyüme temposunu artırmalıyız

Y

önetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ve Meclis üyelerimizden oluşan TOBB delegelerinin de katıldığı Mali Genel Kurul’un açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının yeni bir büyüme hikayesi yazmak istediğini bunun için de siyasilerden yeni yapısal reformların elbirliğiyle ve hızla hayata geçirilmesini istediklerini vurguladı.​ Hisarcıklıoğlu, “2015 seçimleri Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için milat olmalı. Haziran’dan sonra önümüzde seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz.

Bu dönem sert tartışmaların geride kaldığı, güçlü reformların dönemi olmalı. Daha özgür ve daha zengin Türkiye için adımlarımızı hızlandırmalıyız” dedi. Türkiye’nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Yeniden bir yapısal reform gündemi oluşturarak, yeni bir büyüme hikâyesi yazmalıyız. Firmalarımızın yaşadığı çeşitli sıkıntılara hızlı çözümler üretmeliyiz” diye konuştu. “Ülkemize baktığımızda bizim dünya genelinden, 2 kat daha tedbirli ve dikkatli olmamız gerektiğini görüyoruz” diyen Hi-

sarcıklıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zira dünyadaki belli başlı jeopolitik risklerin tamamı, bizim çevremizdeki coğrafyada yaşanıyor. Düşen petrol fiyatları dış ticaret açığımızı olumlu etkilerken, ihracat, turizm, yatırım ve uluslararası müteahhitlik işlerimizi kısıtlıyor. Öncü göstergelerin çoğu, büyümede zayıf bir görünüme işaret ediyor. İç piyasada hem işler durgun, hem de tahsilatta, özellikle de çeklerde giderek artan ölçüde sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için büyüme temposunu mutlaka artırmalıyız. Yılın ikinci yarısında, hem seçim döneminin geride kalması, hem de Avrupa’nın canlanmasıyla, iç piyasa ve ihracatın daha olumlu seyretmesini ve büyümenin hızlanmasını umuyoruz. Özetle 2015, düşe kalka yol alacağımız bir yıl olacak.” TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Türk sanayisinin de yapısal dönüşüm ihtiyacı bulunduğuna da dikkat çekerken şöyle konuştu: “Zira ürettiklerimiz çoğunlukla orta teknolojili ürünlerden oluşuyor. İleri teknoloji içeren ürünlerin payıysa bir türlü artmıyor. Şimdi Almanya başta olmak üzere dünya, sanayi 4.0’a geçişi, yani 4. nesil sanayiyi konuşuyor. Yeni bir dönemin ayak sesleri duyuluyor. Makineler arası iletişim ve karar alma dönemi başlıyor. Bu yeni dönemde daha az insan müdahale-

ADANA TİCARET ODASI | -25-


si, daha fazla otomasyon, daha hızlı karar alma, daha az stok tutma, daha verimli ve hızlı üretim ile pazara ulaşma süreçleri gelecek. Dördüncü Sanayi devrimi; parçalar, makineler ve insanlar arasındaki bağlantıyı artıracak, üretim sistemlerini hızlandıracak. Verimliliği yükseltecek. Gelir düzeyini, istihdamı ve yatırımları hızla artıracak. Öyle ki, bu sürece geçmeyi başaran ülkeler, her yıl, diğer ülkelere, 5 yıl fark atar hale gelecek. Türkiye’nin bu büyük değişimin dışında kalmaması gerekiyor. Kişi başına 10 bin dolar gelirden 25 bin dolar gelire sıçramanın yolu da buradan geçiyor. Bu çerçevede inovasyonun önemi konusunda hem fikiriz. Artık “nasıl inovasyon yapacağımıza” odaklanmamız lazım. Devletimizle birlikte, biyoteknoloji başta olmak üzere Türkiye’nin güçlü olabileceği alanları belirleyip, bir strateji çerçevesinde, el birliği ile çalışırsak, orta gelir tuzağını da aşarız. Ülkemizdeki kısıtlı kaynakların, daha az katma değerli alanlar yerine, sanayi yatırımına yönelmesini sağlamalıyız. Yüksek katma değerli sanayi faaliyetleri özel programlarla desteklenmeli. Sanayicimizin ihracat taşımalarına navlun ve akaryakıt desteği sağlanmalı. OSB’lerin demiryolu bağlantıları artırılmalı. Döviz

-26- | ADANA TİCARET ODASI

kurlarındaki aşırı oynaklık, şirketlerimizin yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkiliyor. Buna karşı mutlaka önlemler geliştirilmeli. Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya yaptığımız ihracatta, ulaşım hatlarında sıkıntılar yaşıyoruz. Bu pazarlara ulaşabilmemiz ve bu piyasalardaki hâkimiyetimizi koruyabilmemiz için ulaşım yollarının açık tutulmasına ve alternatif güzergâhların açılmasına ihtiyaç var. Bankalar her fırsatını bulduklarında, üzerimize maliyet yüklüyorlar. Eskiden sadece kredi faizleri ile oynarlardı. Şimdi bir de işlem ücreti belası çıktı. Kamu otoritesi ne kadar sınırlandırmaya çalışsa da bir yolunu buluyorlar. Bankalar! Unutmayın! KOBİ’ler varsa, siz varsınız! Artık bu vicdansızlığı, bu -hep bana, “hep bana- anlayışını bırakın. Bu noktada çuvaldızı biraz da kendimize batıralım. KOBİ’lere de buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Kısa vadeli günlük rutine sıkışıp kalınca insanlar gibi, şirketler de büyük resmi kaçırıyor. Yeni dönemin risklerini yönetip, fırsatlarını değerlendirebilmek için, KOBİ’lerimizin ölçeklerini, sürekli büyütmeleri gerekiyor. Bunun için tek yol birleşmek ve ortaklık kültürünü öğrenmektir. Yoksa çok şey kaybedeceğiz. Konuşmasının son bölümünde, 2015

seçimlerinin Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için milat olması gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Haziran’dan sonra önümüzde seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz.Bu dönem sert tartışmaların geride kaldığı, güçlü reformların dönemi olmalı. Daha özgür ve daha zengin Türkiye için adımlarımızı hızlandırmalıyız. Öte yandan Yeni Meclisimiz AB üyelik sürecini canlandırmaya da odaklanmalı. AB üyeliği için gerekli olan iktisadi, siyasi ve sosyal kriterleri yakalamak, hepimizin ortak amacı olmalı. İhtiyaç duyulan reformlar, tüm partilerinin katılımı ve uzlaşmasıyla süratle tamamlanmalı. AB üyesi bazı ülke liderlerinin vizyonsuz, haksız, kabul edilemez tavırlarına rağmen, kendimiz için bunu başarmalıyız. Zira Türk halkı AB standartlarında yaşamaya layıktır. Biz buna inanıyoruz. Bunu da başaracağız” diye konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında, “1991 seçimlerine giderken verilen popülist birtakım vaatler, Türkiye’yi 1994 ekonomik krizine yöneltti. 28 Şubat’ın getirdiği olumsuz psikolojik atmosfer 3 parti koalisyonunda Türkiye’yi 2001 krizine yöneltti. Son 12 yıl içinde eğer Türkiye, daralan dünya ekonomisine rağmen büyümüşse bunun arkasındaki temel saik demokrasidir ve siyasi istikrardır” dedi. İnsanlık onurunun, en kutsal unsurlarından birinin insan emeği olduğunun altını çizen Davutoğlu, emeğin hakkını vermenin hem devlet hem de özel sektör için bir şiar olduğunu söyledi. “Avrupa içinde Almanya, Fransa, İtalya’dan bir hat çekin, Doğu Asya’da da Japonya, Çin ve Hindistan’dan, geri kalan Afro-Avrasya’nın en büyük üretim üssü Türkiye’dir” diyen Davutoğlu, bu üretim üssünün çevredeki krizlerden etkilenmemesi ve bütün dünyaya ihraç pazarı olarak açılabilmesi için her türlü tedbiri aldıkları-


nı ve almaya devam edeceklerini söyledi. Davutoğlu, şöyle devam etti: “Nerede bir Türk girişimcisi varsa orada Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin konsolosu, büyükelçisi olacak. Nerede bir Türk girişimcisi varsa oraya THY sefer yapacak. İşte bir ülkenin bütüncül kalkınma stratejisinin arka planında bu vardır. Sadece bir sektöre değil, bütün sektörlere ilgi gösterecek ve bu sektörel gelişmeyi dünyaya yayma konusunda kararlı bir politika takip edeceğiz.” “Türkiye’de organize sanayi bölgesi olmayan şehir kalmayacak” Davutoğlu, bütün illerin daha fazla organize sanayi bölgesi istediğine işaret ederek, bunun, “Türkiye’de üretim şevki kırıldı” diyenlere bir cevap teşkil eden önemli bir gösterge olduğunu bildirdi. AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’de 67 organize sanayi bölgesi bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, şu anda Türkiye’de 157 organize sanayi bölgesi olduğuna dikkati çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, “AB ile ilişkilerde, sözüm söz, CHP iktidarında hiç öyle ‘Yeni fasıl açacaklar, açmayacaklar’ diye beklemeyeceğiz. Bu ülkede birinci sınıf demokrasi için ne gerekiyorsa tamamını yapacağız. Sözüm sözdür” dedi.

TOBB’un genel kurullarında, bir anlamda Türkiye’nin sorunlarının tartışıldığını ve genel kurulların Türkiye, bölge ve dünya için önemli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun, 2002’deki Genel Kurulda yaptığı konuşmayı anımsatarak Türkiye’nin büyük, güçlü, sözü dinlenen ve ufku geniş bir ülke olması gerektiğini kaydetti. “Siz Mısır’a, Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya, İsrail’e rahat gidebiliyor musunuz?” diye soran Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dört büyük başkentte büyükelçisinin bulunmadığını, kendi bölgesinden soyutlandığını ifade etti. Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Şimdi bunun üzerine bir de Türk tipi başkanlık oluşturmaya çalışıyorlar. Her şey bir kişiye bağlı olacak. Valiyi, milletvekilini o atayacak, her şeyi o yapacak. O zaman kuvvetler ayrılığına hiç gerek yok. Ne yargıya ne yasamaya ne yürütmeye hiç ihtiyaç yok. Zaten başkanlık isteyen kişi de ‘Yargı ve yasama benim için ayak bağıdır’ demişti. Böyle bir tabloyu ben şahsen içime sindiremiyorum” değerlendirmesini yaptı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, “Seçim döneminde açıklanan bazı popülist içi boş vaatlere baktığımızda gerçekten çok üzücü, 12-13 yıl sonra Türkiye’de muhalefet keşke bu noktaya gelmeseydi” dedi.

Babacan, Türkiye’nin kritik bir dönemde kritik bir coğrafyada kendi alnının teriyle ekonomisini ilerleten demokrasisini güçlendiren bir ülke olduğunu belirterek, dünya konjonktürünün kritik olduğunu, bugün itibariyle gelişmiş bir çok ülkede büyüme görülemediğini, gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının da düştüğünü bildirdi. Babacan, özel sektörün lokomotif olduğu bir ekonomik kalkınmadan yana olduklarının altını çizerek, Türkiye’de ekonomik istikrarın mutlaka siyasi istikrara dayanması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin AB sürecinde siyasi alanda yaptığı reformların pek çok alanda tabloyu değiştirdiğine dikkati çeken Babacan, 2002 yılındaki Türkiye ile bugünkü Türkiye karşılaştırıldığında, demokrasisinin de, ekonomisinin de ilerlediğini ancak yapılanların yeterli olmadığını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da yaptığı konuşmada, “Sayın Başbakan yeni bir anayasa taahhüdümüzdür’ dedi. Vural, “Yeni anayasa ile ilgili sözler ne kadar zamandır veriliyor? Yeni anayasada bir arpa boyu yol alınamadı. Yeni anayasa 7 Haziran seçimlerinde olacak diyor. Sayın Başbakan yeni anayasa ile birlikte eski söylemleri tekrar ediyor” diye konuştu.

ADANA TİCARET ODASI | -27-


TOBB Genel Kurulu’nda Tescilli Adana Kebabı büyük ilgi gördü

T

ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Ankara’da gerçekeşen 71. Genel Kurulu kapsamında değişik illerin Oda ve Borsaları tarafından oluşturulan stantlarda yörelere özgü ürünler tanıtıldı. Bu kapsamda Odamız tarafından hazırlanan Tescilli Adana Kebabı’nın sunulduğu stant, tüm katılımcıların ilgi odağı oldu. Önünde uzun kuyruklar meydana gelen Adana standında, Hasan Kolcuoğlu firması tarafından hazırlanan kebaplar büyük beğeni kazandı. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Yönetim Kurulu ve üyelerimiz

-28- | ADANA TİCARET ODASI

ile TOBB delegelerimizin hazır bulunduğu stantta yaptığı açıklamada, “Bir gün boyunca yaklaşık 1000 ziyaretçimize kebabımızı tattırdık. Adana standı önünde uzayıp giden kuyruk ve büyük ilgi, Adana Kebabı’nın diğer ürünlerden ne denli farklı olduğunu ortaya koymuştur. Bundan sonra da benzer etkinliklere katılarak bölgemizin en önemli ürünlerinden biri olan Tescilli Adana Kebabı’nın, ulusal ve uluslararası alanda tanıtımına daha da ağırlık vereceğiz” diye konuştu.


ADANA TİCARET ODASI | -29-


Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Adana’nın daha kaliteli ürünlerle yurtdışı pazarlardaki payının artırılmasını hedeflediklerini söyledi:

Tarıma Dayalı İhtisas OSB kuruyoruz

Y

önetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, tarım potansiyeli yüksek olan Adana’da katma değeri yüksek tarım ürünlerin üretilmesi, işlenmesi ve yurt içi ve yurt dışı pazarlara taşınması amacıyla, “Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” kurma çalışmalarına başladıklarını belirterek, “Adana ilinin mevcut tarım olanaklarından yararlanarak, ilin tarım ürünlerindeki kalitesini, katma değerini ve çeşitliliğini artırmak, yelpazesini genişletmek ve ihracatı daha ileri boyutlara taşımayı hedefliyoruz” dedi. Odamız Meclisi, tarım sektöründe daha kaliteli üretimin yanı sıra yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki rekabet gücünün artırılmasına yönelik olarak Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması yönünde karar aldı. Kararın ardından Organize Tarım Bölgesi çalışmalarını yürütmek üzere Odamız Meclisi’nde, Halid Milli’nin başkanlığında, Cemal Akın, Mehmet Sami Geçioğlu, Salih Talay, Ayhan Barut, Gürsel Tanrıver ve Hüseyin Doğru’dan oluşan Tarım İhtisas Komisyonu üyeleri belirlendi. Organize Tarım Bölgesi’nin çalışmalarının takibi ve yürütülmesi amacıyla da komisyonun danışmanlığına Vedat Kahyalar getirildi. Başkanımız Atila Menevşe Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Adana ekonomisine sağlayacağı katma değerin

-30- | ADANA TİCARET ODASI

boyutu ve yer seçiminin daha sağlıklı şekilde yapılabilmesi amacıyla Adana Valisi Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Söğüt ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu yöndeki görüşmelerin oldukça olumlu geçtiğini ve tüm kurumların projeye destek verdiğini bildiren Atila Menevşe, amaçlarının daha yüksek kalitede üretim yaparak tarım sektörüne yeni bir boyut kazandırmak olduğunu söyledi. Tarım İhtisas Komisyonu üyelerinin yanı sıra Adana’da faaliyette bulunan sera ve açık tarım işletmecileriyle parsel büyüklükleri, altyapı ve lojistik konularında görüşlerini almak üzere bir toplantı da gerçekleştiren Menevşe, projeyle ilgili şunları söyledi: “Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) Projesi’nin amacı, Adana ilinin mevcut tarım olanaklarından yararlanarak, ilin tarım ürünlerindeki kalitesini, katma değerini ve çeşitliliğini artırmak, yelpazesini genişletmek ve ihracata dönüştürmektir. Bu kapsam dahilinde mevcut tarım alanlarının yeniden organizasyonu ile işlenmeyen, değeri düşük tarım alanlarından yüksek verim ve gelir elde ederek, hem tarım sektörünü ve atıl durumdaki tarım işletmelerini tekrar rekabet edebilecek şekilde yurtiçi ve yurtdışındaki pazarlara üretim sağlayacak şekilde geliştirmek, hem de tarım ürünleri-

ne dayalı sanayi sektörünün canlandırılması ve hızlandırılması hedeflenmektedir. Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde düşünülen yüksek teknolojili seralar, işleme, paketleme, depolama, ARGE tesisleri bir arada bulunacak ve bölgenin tarım potansiyelinin planlı ve etkili bir şekilde değerlendirilmesinin yolu açılacaktır. Proje gerçekleştiğinde; tarıma dayalı sanayi işletmelerinin, birbiri ile uyumlu üretim yapan orta ve büyük ölçekli sera işletmelerinin, üretim, işleme, ambalaj gibi çeşitli aşamalarda sinerji yaratması ile Adana ilindeki tarım işletmelerinin ürün kalitesi ve çeşitliliğiyle dünya ve AB piyasalarıyla rekabet edebilir hale gelmesi hedeflenmektedir. Dünya örneklerinden yola çıkılarak geliştirilen Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi; ürünlerin üretiminden pazarlamasına kadar tüm aşamaları birbirleriyle bağlantılı olarak aynı bölge içerisinde örgütlemeyi amaçlamaktadır. İçerisinde üretim, eğitim, örgütlenme, denetim, kontrol, pazarlama ve benzeri faaliyetler düşünülmektedir.” Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin hayata geçmesiyle birlikte gerek sanayi, gerekse tarımsal üretim konularında Türkiye’nin önde gelen illerinden olan Adana’da; tarım ve sanayi sektöründe yeni bir model oluşturacaklarını da ifade eden Menevşe, “AB sürecinde, tarımsal organizasyon konusunda önder duruma gelmesi, pazarlama kanallarının oluşumunun sağlanması, teknoloji ve AR-GE’nin gelişimine katkı sağlaması, istihdam olanakları yaratması, çevre güvenliğine önem vermesi amaçlandığından Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi’nin ilin ekonomisi yanı sıra ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacağı inancındayız” görüşlerini dile getirdi.


Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerinden oluşan 27 kişilik Adana Ticaret Odası Heyeti, Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da düzenlenen Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı’na katıldı:

İnşaat sektörü yeni ufuklar peşinde...

Y

önetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, 200’ün üzerinde sektöre yön vermesi bakımından ülke ekonomisinin lokomotifi sayılan inşaat sektöründeki sıkıntıların sona erdirilebilmesi için çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtirken, “İnşaat sektörünün durumu sağlıklı işleyen ekonominin temel göstergesidir. Bu sektörün önünün açılması ile Türk ekonomisi her zaman daha ileri noktalara ulaşabilecektir” diye konuştu. Yönetim Kurulumuzun, Meclis üyelerimizin faaliyet gösterdikleri sektörlere göre gruplandırılarak yurt dışı fuarlara katılımlarının sağlanmasına yönelik kararının son durağı Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova oldu.

Katılımcı ve ziyaretçilerine, son 20 yıldır inşaat ve dekorasyon pazarındaki son ürün ve teknolojileri sunarken, 24 ülkeden 900’den fazla uluslararası firma ile bağlantı kurma fırsatını sağlayan MOSBUILD Moskova Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı’na katılan ATO üyeleri yeni iş fırsatları peşinde koştu. Rusya Federasyonu’nun en büyük inşaat fuarı olmasının yanında, kendi alanında dünyanın da önemli fuarları arasında yer aldığından sektördeki önemini ve konumunu günden güne artıran MOSBUILD Fuarı’na katılan Adana firmaları, dünyanın dört bir yanından katılım sağlayan yüzlerce firmanın stantlarını ziyaret ederek iş görüşmeleri gerçekleştirme fırsatı buldu.

27 kişilik bir heyetle katılım sağlanan Moskova Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı’nda, Adana Ticaret Odası üyelerinin, Türkiye için önemli bir inşaat ve inşaat malzemeleri pazarı olmasının yanında, komşusu olduğu ülkelerin pazarlarına giriş imkânı da sunan Rusya Federasyonu’nda sektöre yönelik iş imkânlarını her yönüyle tanıma ve ikili işbirliği görüşmelerinde ticari bağlantılar kurabilme fırsatını elde ettiklerini belirten Başkanımız Atila Menevşe, kentin ekonomik potansiyelinin uluslararası pazarlara taşınarak ihracat rakamlarının artırılmasına yönelik faaliyetlerini aralıksız sürdürme kararlılığında olduklarını söyledi. Türkiye’nin günden güne büyüyen bir ülke konumunda bulunmasından dolayı

ADANA TİCARET ODASI | -31-


gelişimin ana eksenini inşaat sektörünün oluşturduğunu belirten Menevşe, “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılında, Türkiye ekonomisinin 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat çok daha önemli bir sektör haline gelmiştir. Çünkü barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapıların ilk adımı inşaatla atılmaktadır” dedi. Sektörün son dönemde yaşadığı sıkıntıların kent ekonomisine olumsuz yansımalarda bulunduğunu da söyleyen Menevşe, “Bir inşaatın başlangıcı ile bitimi arasındaki süreç, 200’ün üzerinde alt sektörü direkt ilgilendirdiğinden inşaat sektörü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonominin can damarıdır. İnşaat sektörünün gayri safi milli

-32- | ADANA TİCARET ODASI

hasıla içerisindeki direkt payı yüzde 6, endirekt payı ise yüzde 33’dür. Sektörün istihdama olan katkısı ise yüzde 15 dolaylarındadır. İnşaat sektörü, Türkiye’nin yıllardır temel sorunlarından birisi olan istihdam yaratma konusundaki performansıyla da ön plana çıkmakta ve ülkemizde yaklaşık 3 milyon kişi sektörden ekmek yemektedir. Yüzlerce sektöre mal ve hizmet üretiminin yanı sıra, istihdam yaratma imkanıyla da ülkemizin kanayan yarası olan işsizliğin çözümüne en büyük katkıyı sunan, sosyoekonomik refahın göstergesi ve ekonomimizin can damarı durumundaki inşaat sektörümüz son dönemde özellikle Adana’da çoğu genel mevzuattan ve imar yönetmeliklerinden kaynaklanan nedenlerle sancılı bir süreç yaşamaktadır ve bu sorunlarına acil çözüm beklentisi içerisindedir. Sektördeki sıkıntıların çözümlenmesine yönelik çalışmalarımız aralıksız sürmektedir. Bu doğrultuda inşaat sektöründeki üyelerimizin yeni açılımlar yapabilmesi, yurtdışındaki pazarlara açılabilmesini he-

defliyoruz. Üyelerimizin Moskova Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı’na katılımlarını teşvik ederek onların dünyanın önde gelen firmalarıyla buluşabilmelerine zemin oluşturabilmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Fuar süresince Adana Ticaret Odası Heyeti’nde yer alan üyelerimizin başarılı iş görüşmeleri yapmış olduğunu memnuniyetle öğrendim. Bu görüşmelerin önümüzdeki süreçte olumlu sonuçlar yaratacağına inanıyorum. Odamızın bu başarılı etkinliğinin tüm katılımcı firmalar için kazançlı bir iş kapısı aralamasını temenni ediyorum” diye konuştu. Fuara katılan sektörde faaliyet gösteren Adana firmalarının sahipleri ve yetkilileri de, sektördeki sorunların aşılabilmesi için uluslararası pazarlara yönelmenin kaçınılmaz olduğunu belirtirken, bazı iş bağlantılarının da yapıldığı Moskova Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı’nı önemli bir açılım olarak değerlendirdiklerini vurguladılar ve bu etkinliğin hayata geçirilmesine yönelik katkılarından dolayı Odamıza teşekkür ettiler.


Moskova Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı’ndan fotoğraflar

ADANA TİCARET ODASI | -33-


-34- | ADANA TİCARET ODASI


ADANA TİCARET ODASI | -35-


Karadağ Ankara Büyükelçisi Branko Miliç, Odamızı ziyaret etti:

Karadağ ile Çukurova daha fazla ticaret yapmalı

K

aradağ’ın Ankara Büyükelçisi Branko Milic, ülkesinin yabancı yatırımcılara yönelik önemli avantajlar sunduğunu belirterek, “Türk yatırımcılarının bu cazip yatırım avantajlarından yararlanmasını bekliyoruz. Özellikle de Adanalı işadamlarını ülkemizde görmek istiyoruz” diye konuştu. Karadağ’ın Ankara Büyükelçisi Branko Milic ve beraberindeki heyet, Odamızı ziyaretinde, karşılıklı yatırım ve ticari ilişkilerin artırılabilmesine yönelik işbirliği yapmak istediklerini bildirdi. Karadağ’ın, yurtdışından ülkeye gelecek yatırımları teşvik eden ve yatırımcılara kolaylıklar sağlayan bir ülke olduğunu ifade eden Milic ülkesindeki yatırım olanaklarına ilişkin şunları söyledi: “Örneğin, dünya ortalamasına göre, bir yabancı ülkede iş kurma işlemlerinin süresi 38 gün iken, Karadağ’da bu süre ortalama 13 gün. İstikrarlı bir ekonomik yapıya ve para politikasına sahip olan Karadağ’da, yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcılarla aynı haklara ve yükümlülüklere sahip bulunuyorlar. Yurt dışına para transferleri de serbest. Vergiler konusunda, yerli ve yabancı ayırımı yok, dış ticarette ise serbest ekonomi kuralları geçerli. Gelir vergisi yüzde 9, KDV ise yüzde 7 ile yüzde 17 arasında uygulanıyor. Ülkemizin AB ile görüşmeleri

-36- | ADANA TİCARET ODASI

de olumlu şekilde sürüyor ve kısa süre içinde üyeliğimizin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Gaziantep’te açılacak olan Fahri Konsolosluk ile de Çukurova Bölgesi ve dolayısıyla Adana ile ticari bağlarımızı en üst seviyeye çıkaracağımızı ümit ediyorum.” Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de Oda olarak daha önce Karadağ’a iş gezisi düzenlediklerini ve yatırım olanaklarını yerinde gördüklerini ifade ederek,

“Bölgemiz ile Karadağ arasındaki ticaret hacmi oldukça düşük. Gerek Karadağ’ın gereksinimlerinin bölgemizden karşılanması, gerekse de oradaki başta madencilik olmak üzere birçok alandaki yatırım avantajlarının değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu ziyaretin, Adana ile Karadağ arasındaki ticari gelişmelere büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.


Yönetim Kurulu Başkanımız Menevşe, KKTC Sanayi Odası Heyeti’nin ziyaretinde konuştu:

KKTC’nin tedarikçisi olmak istiyoruz

Y

önetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile her anlamda güçlü olan bağların daha fazla ticaret ve yatırıma dönüşmesi gerektiğini belirterek, “Adana olarak KKTC’nin tedarikçisi olmaya hazırız. Bunun için hem üretim ve ticaret potansiyelimiz, hem de coğrafi konumumuz çok uygun” diye konuştu. Kıbrıs Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan heyet, daha önce imzalanan “Kardeş Oda Protokolü” çerçevesinde Odamızı ziyaret ederek karşılıklı yatırım ve ticaretin geliştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulundu. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ve üç Odanın Yönetim Kurulu üyelerinin hazır bulunduğu ziyarette konuşan Ali Çıralı,

“KKTC’nin yıllık ithalatı 1.8 milyar dolar. İhracatı ise 135 milyon dolar. Büyük dengesizlik yaşanan ticaretimizi daha rantabl hale getirmek ve kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmek için üretime ağırlık vermemiz gerekiyor. Adana’yı, bu anlamda çok önemli bir ticari partner olarak değerlendiriyor, Adana’nın sanayi ve ticaret deneyiminden yararlanmak istiyoruz” dedi. Başkanımız Atila Menevşe de, Adana’nın, KKTC’nin ekonomisine yön vererek geliştirecek potansiyele sahip olduğunu söyledi. Karşılıklı ticaret heyetlerinin KKTC ve Adana’yı daha da yakınlaştıracağına inandığını ifade eden Menevşe şunları söyledi: “Adana, Türkiye’nin sanayileşen ilk merkezi. Dolayısıyla her türlü sanayi

ve yatırım altyapısına sahibiz. KKTC ile Adana’yı coğrafi olarak değerlendirdiğimizde çok önemli avantajlarımız olduğunu görüyoruz. Bizlere düşen görev, bu avantajları karşılıklı katma değere dönüştürmek. Adana Sanayi Odası ile birlikte KKTC’nin dış ülkelerden temin ettiği her türlü gereksinimini karşılayabileceğimizi taahhüt ediyorum. Kardeşlik bağlarımızın karşılıklı ticarete dönüşmemesi için hiç bir neden yok. Daha önce birlikte imzaladığımız Kardeş Oda Protokolünü daha etkin şekilde hayata geçirmek için hazır olduğumuzun bilinmesini istiyorum.” Ziyaretin son bölümünde Başkanımız Atila Menevşe ve Kıbrıs Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı birbirlerine Adana ve KKTC’yi simgeleyen hediyeler sundular.

ADANA TİCARET ODASI | -37-


‘Kocavezir Tekstil Vadisi’ için harekete geçildi

A

dana’nın erkek giyimi konusunda cazibe merkezi haline getirilebilmesine yönelik olarak tekstilcilerin yoğunlukta bulunduğu, “Melekgirmez” olarak tanınan bölgenin adının, “Kocavezir Tekstil Vadisi” olarak değiştirilmesi istendi. Adana Ticaret Odası’nın 9, 10, 32 ve 33. Grup Meslek Komitelerinin ortak projelerini üstlenen Erkek Hazır Giyim Grubu adına bir açıklamada bulunan Mehmet Savatlı, Kocavezir ve Kuruköprü mahallelerinin büyük bölümünü içine alan ve bir kısmı, “Melekgirmez” olarak tanınan bölgenin adının “Kocavezir Tekstil Vadisi’’ olarak isimlendirilmesinin sektörün ülke çapında tanıtımına önemli katkı sağlayacağını, bu bölgedeki potansiyelin harekete geçirilmesiyle de, Adana’nın erkek giyimi konusunda cazibe merkezine dönüşeceğini vurguladı.

-38- | ADANA TİCARET ODASI

Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe de, “Kocavezir Tekstil Vadisi’’ oluşturulması projesini Adana kamuoyu ve yetkililerin dikkatine taşımak üzere harekete geçtiklerini belirtirken şunları söyledi: “Bu projemizin, Adana’nın erkek giyim sektöründeki payının artırılarak, ihracat olanaklarının yaratılması konusunda ilk adım olacağına inanıyoruz. Kocavezir Tekstil Vadisi Projesi’ne ek olarak; bölgede yer alan çıkmaz sokakların açılması, Pazarlar Caddesi ve 33034 sokaklarda park yasağı uygulanması, Pazarlar Caddesi’ne halen yasak olan Küçüksaat tarafından trafik akışının sağlanması hem lojistik hizmeti sağlayan firmalara, hem de bu bölgede faaliyet gösteren firmalarla çalışanlarına rahat bir nefes alabilme imkanı yaratacak, bölgedeki hareket

kabiliyetini büyük ölçüde artıracaktır. Böylelikle trafik ve park sorunundan dolayı bu bölgeye gelmekten imtina eden tekstil alıcılarına önemli kolaylıklar sağlanmış olacağından müşteri sayısı artacak, bölgedeki firmaların yurtiçine ve yurtdışına daha çok mal satabilmelerinin önündeki önemli engeller kaldırılmış olacaktır. Başta Valimiz Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanımız Hüseyin Sözlü ve Seyhan Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’a projemize bugüne kadar verdikleri destekler için Oda olarak şükranlarımızı sunarken, diğer ilgili kişi ve kurumlardan da bu yöndeki girişimlerimize destek olmalarını ve Adana için son derece hayırlı gelişmelerin vesilesi olacağına inandığımız projemizin zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmesini sağlamalarını bekliyoruz.”


ADANA TİCARET ODASI | -39-


Üyelerimize Ekonomi Bakanlığı teşviklerini anlattık

O

damız tarafından, Ekonomi Bakanlığı işbirliğiyle, “Ekonomi Bakanlığı Teşvikleri Uygulama ve Evrakları Hazırlama Eğitimi” gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Odamızın; fuar organizasyonları, sektörel proje faaliyetleri, eğitim programları ve üyelerimizin rekabetçiliğinin geliştirilmesine yönelik organize edilen diğer benzeri çalışmalar sırasında, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların birçoğunun devlet desteklerinden yeterince haberdar olmadıkları, bu nedenle kendilerine sunulan birçok imkândan yararlanamadıkları ve karşılaştıkları maliyetler nedeniyle bazı hedeflerini gerçekleştiremedikleri ve hatta firmalarla reka-

bet etmekte zorlandıkları tespit edilmiştir. Buradan hareketle, Odamızın yıllık eğitim programı kapsamında, ülkemizde iş dünyasına yönelik hâlihazırda yürürlükte bulunan destek programları hakkında üyelerimizin farkındalığının artırılması amacıyla böyle bir eğitimin gerçekleştirilmesinin yerinde olacağı düşünülmüştür” denildi. İstanbul Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü Öğretim Görevlisi Bülent Balyemez tarafından verilen iki günlük uygulamalı eğitime, Ekonomi Bakanlığı teşviklerinden yararlanan ve yararlanmak isteyen şirketlerin sahipleri, yöneticileri, dış ticaret uzmanları, muhasebe ve finansman bölümü çalışanları katıldılar. Eğitim programı kapsamında katılımcılara, “Yurt dışı fuar katılım bedeli hibesi, yurt dışı mağaza, ofis showroom,

depo, reyon, raf kira desteği hibesi, yurt dışı reklam tanıtım desteği hibesi, yurt dışı marka tescil ve avukatlık hibe desteği, yurt dışı seyahat, uçak bileti, otel konaklama, araç kiralama hibesi, yurt dışı pazar araştırması hibesi desteği, e-ticaret sitelerine üyelik desteği hibesi, yurt dışında şirket alımı hibesi desteği, tasarım şirketlerine verilen hibe destekleri, özel olarak alınan onaylı eğitimlere hibe desteği, markalaşma ve turquality desteği, tarımsal ürünlerde ihracat iadesi yardımlarına ilişkin karar, istihdam desteği, teknik müşavirlik şirketlerinin yurt dışı harcamalarına hibeler, sağlık turizmi hibesi, bilişim sektörüne hibe desteği, film sektörüne hibe desteği, eğitim sektörüne hibe teşviki” başlıklarında evrak hazırlama ve uygulama eğitimi verildi.

BAŞSAĞLIĞI

BAŞSAĞLIĞI

Meslek Komitesi Üyemiz, Çetin Alper Altuntepe’nin annesi;

Yönetim Kurulu eski üyelerimizden, Atilla Eşelioğlu’nun ablası;

GÜVEN ALTUNTEPE’nin

HAYRİYE SUNGUR’un

vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.

vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.

ADANA TİCARET ODASI

ADANA TİCARET ODASI

-40- | ADANA TİCARET ODASI


Üyelerimize KOSGEB destekleri anlatıldı

O

damız tarafından düzenlenen “KOSGEB Destekleri Bilgilendirme Toplantısı”nda, KOSGEB uzmanları tarafından üyelerimizin KOSGEB desteklerinden nasıl ve hangi koşullarda yararlanacaklarına ilişkin bilgiler verildi. Odamız Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantının açılışında konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, KOBİ’lerin Türk ekonomisindeki yerinin her geçen gün daha da önem kazandığını belirterek, “İhracatımızın üçte ikilik bölümü KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor. Bu anlamda gerek Ekonomi Bakanlığı, gerekse KOSGEB tarafından girişimcilere sunulan destekler çok önemli. Bu desteklerin ne olduğu ve

nasıl yararlanılacağı konularındaki eğitim seminerlerimizi, destek konularına göre periyodik zamanlarda vereceğiz” diye konuştu. Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerimizin yanı sıra Meslek Komitesi üyelerimizin de izlediği toplantıya konuşmacı olarak katılan KOSGEB Uzmanları Aysun Dördü, Beyhan Oya Demir ve Gülhan Yıldırım KOSGEB tarafından girişimcilere yönelik sunulan desteklere ilişkin bilgi verdiler. Aysun Dördü, Beyhan Oya Demir ve Gülhan Yıldırım tarafından gerçekleştirilen sunumda özetle şu görüşlere yer verildi: “Genel Destek Programı’nda, proje hazırlama kapasitesi düşük KOBİ’ler ile KOSGEB hedef kitlesine yeni dahil ol-

muş sektörlerdeki KOBİ’lerin de mevcut KOSGEB desteklerinden faydalanması, KOBİ’lerin kaliteli ve verimli mal/hizmet üretmelerinin sağlanması, mevcut KOSGEB desteklerinin revize edilerek daha fazla KOBİ’nin bu desteklerden yaygın şekilde faydalanması, KOBİ’lerin rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek amacıyla genel işletme geliştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi, ve KOBİ’lerin yurt içi ve yurt dışı pazar paylarını artırmak amacıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Girişimcilik Destek Programı’nda da girişimciliğin desteklenmesi, girişimciliğin yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması hedeflenmektedir. Bu programdan küçük ve orta ölçekli işletmeler, girişimciler ve işletici kuruluşlar yararlanabilirler. AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı’nda da bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ ve girişimcilerin geliştirilmesi, teknolojik fikirlere sahip tekno-girişimcilerin desteklenmesi, KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve Ar-Ge kapasitesinin artırılması, mevcut Ar-Ge desteklerinin geliştirilmesi ve inovatif faaliyetlerin desteklenmesi amacı güdülmektedir. Bu destek programı özellikle ise Ar-Ge ve inovasyon proje sonuçlarının ticarileştirilmesi ve endüstriyel uygulamasına yönelik destek mekanizmalarına ihtiyaç duyulmasından kaynaklanmıştır.”

ADANA TİCARET ODASI | -41-


Satış ve Pazarlama Seminerimiz tamamlandı

O

damız ile Rönesans Değişim ve Yönetişimi Bilimleri Enstitüsü tarafından düzenlenen üç gün süreli, “Satış Pazarlama Stratejileri ve Müşteri İlişkileri Performansını Artırma Eğitimi”nde başarılı olan kursiyerlere sertifika dağıtıldı. Odamız Meclis Salonu’nda gerçekleşen ve büyük ilgi gören eğitim, Rönesans Değişim ve Yönetişimi Bilimleri Enstitüsü uzmanlarından Ceyhun Yeşilşerit tarafından verildi. Eğitimin ardından düzenlenen törene katılan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, her işletmenin sürekli değişen pazarlama tekniklerini mutlaka uygulamak zorunda olduğunu belirterek, “Büyüyen pazar ve artan rekabet karşısında, işletmelerin ayakta kalabilmesi için; hedef kitleye doğru yollarla ulaşarak iyi bir satış grafiği yakalamaları; bir başka deyişle, satışı, doğru bir pazarlama stratejisi üzerine kurmaları gerekmektedir” dedi. Menevşe konuşmasında şunları söyledi: “Modern pazarlama yaklaşımı; işletmenin temel görevinin, hedef pazarın istek ve gereksinimlerini saptayıp, bütünleşik pazarlama araçlarından yararlanıp, alıcıları tatmin ederek kar sağlama ve diğer örgütsel amaçlara ulaşma temeline dayanır. Bu sebeple modern pazarlama anlayışını müşterilere yönelik pazarlama anlayışı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. İşletmeler ancak müşterileri üzerine yoğunlaşarak ürünleri veya hizmetleri için başarılı bir pazarlama stratejisi geliştirebilir. Pazarlama işletme ve müşteri arasındaki ilişkileri besler. İşletmenin amaçlarına ulaşması için en uygun ürün ve pazar bileşenini pazarlama fonksiyonu belirler. Bu eğitimin, temsil ettiğiniz işletmelere en kısa zamanda katma değer olarak döneceğini ümit ediyor, katkı sunanlara teşekkür ediyorum.” Daha sonra seminerde başarılı olan katılımcılara sertifikaları verildi.

-42- | ADANA TİCARET ODASI


Adana Dubai Turizm Fuarı’nda tanıtıldı

T

urizm sektöründe faaliyet gösteren bir grup üyemiz, 4-7 Mayıs tarihlerinde Odamız desteği ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai Emirliği’nde düzenlenen, ‘’Arabian Travel Market’’ (ATM) Turizm Fuarı’na katılarak Adana’nın tanıtımını yaptı. Turizmde Ortadoğu’nun en önemli buluşma noktası niteliğini taşıyan Dubai’deki Arabian Travel Market (ATM) Turizm Fuarı bu yıl 22. kez kapılarını açtı. Türkiye fuara 611 metrekarede 43 firma ile en büyük katılımı gerçekleştirdi. Adana; Türkiye bö-

lümünde tahsis edilen standın yanı sıra Çukurova Kalkınma Ajansı’nın (ÇKA) katkılarıyla oluşturulan bağımsız bir stand ile temsil edildi. Odamız Meclis Üyeliğinin yanı sıra Turizm Meslek Komitesi Üyeliğini de yürüten Ayhan Şirin tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “ATM Turizm Fuarı, turizm sektörü açısından bölgede düzenlenen en önemli turizm etkinliği olarak kabul edilmektedir. Açılan standımıza özellikle turizm profesyonelleri tarafın-

dan büyük ilgi gösterildi. Fuar süresince Adana’nın turizmden hak ettiği payı almasını sağlamak için yoğun çaba gösterdik. Bu tür sektörel fuarların en kısa zamanda kentimizin turizm gelirlerine olumlu yansılarmada bulunacağına inanıyorum” diye konuştu. Türkiye’nin, 611 metrekarede 43 firma ile en büyük katılımı gerçekleştirdiği fuara, Adana’nın yanı sıra; İstanbul, İzmir, Ankara, Çanakkale, Bilecik, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, Kartepe, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Erzurum, Erzincan, Bayburt. Denizli, Afyon, Mersin, Bartın, Zonguldak, Karabük, Samsun, Antalya, Isparta, Burdur, Bodrum, Sivas, Kayseri katılım gerçekleşti. Fuarda ayrıca İstanbul Shopping Fest, Ankara Shopping Fest ve Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi de yer aldı.

ADANA TİCARET ODASI | -43-


Konsinye malın hukuki boyutu ve avantajları

Sedat ERYÜREK Bağımsız Denetçi SMMM

B

u makalemde konsinye satış sisteminin ne olduğu, işleyişi, ticari avantajları ile Yeni Borçlar Kanunu ve vergi kanunları bakımından hukuki boyutunu irdelemeye çalışacağım. Konsinye mal satışların, satıcının malını, başka bir satıcıya (dağıtıcıya veya komisyoncuya) herhangi bir bedel almadan, belirlenen fiyat üzerinden sattığında bedelinin ödenmesi şartını içeren satış sistemi olarak tanımlamak mümkündür. Başka bir anlatımla, konsinye olarak satışa sunulan malları, gönderen tarafından belirlenen fiyatlarla müşterilere satılmak üzere veya satılmadığı takdirde iade edilmek üzere yollanan mallar olarak tanımlamak mümkündür. Pazar paylarının hızla daraldığı ve rekabetin hızla arttığı günümüzde; üreticiler, ithalatçılar, satıcılar ve alıcılar, pazar paylarını genişletebilmek, mevcut pazar paylarını kaybetmemek ve mallarını ulusal marka yapabilmek için Konsinye mal satış sistemini benimseme yoluna gitmektedirler. Konsinye mal satış sisteminde, üçlü bir ilişki söz konusudur. Konsinye malı satan (Konsinyör), konsinye malı alan( konsinyi),

-44- | ADANA TİCARET ODASI

gönderilen mal ise (konsinye) olarak ifade edilmektedir. Konsinye mal satış sistemini benimseyen alıcı firmaların ticari bakımdan sahip olacakları avantajları şu şekilde sıralamak mümkündür: Birincisi, firmalarda nakit akışı yönünde bir rahatlama meydana gelir ve yöneticilerin stressiz bir ortamda karar vermelerini sağlar. İkincisi, firmalar az sermaye ile daha fazla mal grubu bulundurma imkânına kavuşur. Ayrıca müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılama sorunları en asgariye iner. Üçüncüsü, firmaların sattığı mallardan dolayı ödeme yükümlülüğü doğar. Dördüncüsü, firmanın malı sattığında ve sadece karı oranında Katma Değer Vergisi yükümlülüğü doğar. Madalyonun öbür yüzünde yer alan; Satıcıların konsinye mal satış sistemini benimsemeleri halinde, ticari bakımdan sahip olacakları avantajları şu şekilde sıralamak mümkündür: Birincisi, mevcut pazar paylarının korunması ve pazar paylarının artması ayrıca bunun yansıması olarak üretim kapasitelerinin artmasına olanak verir. İkincisi depo ve benzeri giderlerden başka bir anlatımla sabit giderlerin azalmasına yol açması, üçüncüsü ise satıcının kendine sadık alıcılar portföyü oluşturarak, gelecekte yaşanacak ekonomik krizleri asgari zararla atlatmalarını sağlar. Konsinye satış işlemlerinin hukuki boyutu Borçlar Kanunu’nun 532 ve 546. maddelerinde yer almaktadır. Konsinye mal satış sistemini kullanmak isteyen firmaların mutlak suretle noter aracılığı ile sözleşme yapmaları gerekmektedir. İleride çıkacak ticari antlaşmazlıklarda sözlü olarak yapılan antlaşmaların delil niteliği taşıma gücünün zayıf olduğu göz ardı edilmemelidir. Konsinye suretiyle yapılan mal satışlarında satıcı alıcıya malın mülkiyet hakkını devretmediğinden her iki tarafın devlete karşı vergi yükümlülükleri doğmamaktadır. Ancak alıcı malı sattığı anda devlete karşı vergi yükümlülükleri doğmaktadır.

Konsinye satış işlemlerinde vergisel açıdan aşağıda belirtilen hususlara azami özen gösterilmesi gerekmektedir. ►► Satıcı malı yollarken, Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinin beşinci fıkrası çerçevesinde mutlak suretle sevk irsaliyesi düzenlemeli ve sevk irsaliyesinde malın konsinye mal olduğu belirtmelidir. Eğer alıcı malı satıcının işyerinde teslim almışsa, sevk irsaliyesini kendisi düzenlemeli ve sevk irsaliyelerinde malın konsinye mal olduğunu belirtmelidir. ►► Alıcı malı sattığında kendi fatura düzenlemek istiyorsa, faturayı düzenlediği tarihten itibaren yedi gün içinde, satıcının kendisine fatura düzenlemesini sağlamalıdır. ►► Alıcı, malı sattığında, sevk irsaliyesi düzenleyip satıcının fatura düzenlemesini istiyorsa sevk irsaliyesini düzenlediği tarihten itibaren yedi gün içinde satıcının malın faturasını düzenlemesini sağlamalıdır. ►► Satıcı fatura düzenlerken, alıcının malı sattığı tarihi mutlak suretle fatura üzerinde belirtmelidir. ►► Konsinye satış sözleşmesi yapmayan firmalar vergi incelemelerinde Katma Değer Vergisi matrahı ve cezası ile mutlak suretle karşılaşmaktadırlar. Bu nedenle Yeni Borçlar Kanunu’nun 532 ve 546. maddeleri çerçevesinde kendi aralarında mutlaka sözleşme yapmalıdırlar. ►► Katma Değer Vergisine tabii mallarda satıcının malı, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin D fıkrası çerçevesinde alıcıya yollaması gerekmektedir. Karlılığın azaldığı ve rekabetin kıyasıya yaşandığı günümüz ortamında, konsinye satış sistemi hem alıcılar hem de satıcıların benimsediği, bir sistem haline gelmekte; olup bu sistem doğrultusunda çalışmak isteyen işletmelerin, konsinye satış sisteminin hukuki boyutunu sağlam temeller üzerine oturtturmaları, ileride kendileri aleyhlerine çıkabilecek olumsuzlukların önüne geçecektir.


ADANA TİCARET ODASI | -45-


‘AGİAD Ödülleri’ sahiplerini buldu

A

dana’da, her türlü ekonomik riski göze alarak yaptıkları yatırımlarla ülke ve kent ekonomisine katkı sağlayan, üretimleri, tasarımları, uygulamaları ve ses getiren başarılarıyla “fark yaratanların” ödüllendirildiği ‘Pırlanta Erciyes 6. AGİAD İş ve Meslek Ödülleri’ töreni Sheraton Adana Oteli’nde gerçekleşti. Adana protokolünü ve iş dünyasının önde gelen isimlerini buluşturan geceye; Vali Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek, Vergi Dairesi Başkan Vekili Ahmet Tunalı, ABD Adana Konsolosu John L. Espinoza ile birlikte aralarında Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin de bulunduğu Oda ve Borsa başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, AGİAD üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Adana Genç İş Adamları Derneği (AGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Noyaner açılıştaki konuşmasında, “Hem kendi hayatımızı refah içinde sürdürmenin, hem de çocuklarımıza daha güzel bir dünya kurmamızın yolu; ülke olarak ekonomik başarıyı sağlamış olmamızdan geçiyor. Biz de AGİAD olarak, bir yandan şehrimizin ve ülkemizin gelişmesi için elini taşın altına koyan tüm girişimcilerimizi desteklemeyi sürdürürken, diğer yandan da ülkemize ekonomik değer kazandıran topluma ve

-46- | ADANA TİCARET ODASI

meslektaşlarına örnek olan iş adamlarımızı ödüllendirmeye devam ediyoruz” dedi. AGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Noyaner, sözlerinin sonunda jüri üyelerine, sponsor firmalara, katılımcılara teşekkür, ödül alanları ise tebrik etti. Daha sonra kürsüye gelen TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça ise, alın teri

Wimbledon’da ana tabloya yükselen ilk Türk bayan tenisçi olan ve Amerika Açık Tenis Turnuvası’nda genç çift bayanlarda şampiyon olarak, Türkiye’nin ilk ‘Grand Slam Kupası’nı kazanan İpek Soylu, ödülünü Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin elinden aldı.

döken iş adamlarını ödüllendirmenin, diğer iş adamları için örnek teşkil edeceğini kaydederek, “Bütün iş dünyası temsilcileri, kendi işlerini büyütürken Türkiye’yi de büyütmek istiyorlar. Bunun için çaba sarf ediyorlar. İş adamları olarak bu uğurda çaba göstermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Adana Valisi Mustafa Büyük de törende yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajı verdi. Sivil toplum örgütlerinin kentlerin gelişmesinde yaptığı katkıların önemine değinen Vali Mustafa Büyük, kalkınmada başarıyı yakalayan kentlerin; “birlik ve beraberlik ruhu içinde olan kentler” olduğunu söyledi. Birlik ve beraberlik ruhunun gelişmediği kentlerin ise genellikle yerinde saydığına vurgu yapan Büyük, “Adana’da göreve başladığımdan bu yana kurumlar arasında birlikte hareket etme ve şehrin geleceğe yönelik meselelerini ortak bir platformda desteklemek gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Adana’da sivil toplum kuruluşlarının, Adana’nın gelişmesine, kalkınmasına yönelik faaliyetlerinden büyük mutluluk duyuyorum.” dedi. Büyük, birliktelik ruhu dışında yapılacak farklı tartışmaların “enerji kaybına” yol açacağını da ifade ederek, “Biz beraber hareket ettiğimiz sürece Adana kazanacaktır” diye konuştu.


Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise, konuşmasında Adana’da sivil toplum kuruluşlarının sayısal çokluğunun gelişmiş toplumlar seviyesine çıkışımızı belirten olumlu bir gösterge olduğunu ifade etti. Sözlü, “Adana’da kolektif ruhla iş yapabilmemiz lazım, Adana’nın zamanı geliyor. Adanamız önümüzdeki dönemlerde öne çıkacaktır” diyerek, Adana’yı her alanda büyütecek bir kolektif ruhu ortaya koymalıyız.” mesajını verdi. Bağımsız ve güçlü jüri Konuşmalardan sonra komisyon Başkanlığını Çukurova Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Dr. Mahir Fisunoğlu’nun yaptığı, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Süleyman Onatça, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü ve AGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Noyaner’den oluşan jürinin ödülleri açıklanarak, sahiplerine dağıtıldı. AGİAD 6.İş ve Meslek Ödülleri şöyle belirlendi: ►► Yılın Genç Girişimcisi Ödülü: Cansa Tarım Makinaları - Fatih Can

►► ►► ►►

►► ►► ►►

Yılın Müşteri Odaklı Firma Ödülü: Ekoroma - Halil İzlemek Yılın İnovasyon Ödülü: Doğanay Gıda Rafet Doğanay İsmail Kulak Sosyal Sorumluluk Ödülü - Adana İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek Yılın İş Adamı Ödülü - Hünkar Şevki Adalı - Adalı Holding Yılın Marka Ödülü: Beyza Piliç - Recep Çalışkan AGİAD Onur Ödülü: Madame Coco İlhan Tanacı

AGİAD Özel Ödülleri: CEY Group- Ali Avcı ve milli tenisçi İpek Soylu

ADANA TİCARET ODASI | -47-


Odamız’dan ATB’ye kutlama ziyareti

A

dana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, Adana’da güzel bir sinerji oluşturduklarını belirterek, “İnşallah bu sinerjiyi enerjiye dönüştürerek bölgemize, Adanamıza, ülkemize güzel hizmetlere vesile olacağız” dedi. Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Zübeyt Şendur, Emine Nargile, Ziya Alim Koçer, Şahin Güneşer, Erdinç Güneyli ve Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’dan oluşan Odamız Heyeti, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ile ATB Meclis Başkanı Sabahattin Yumuşak’a kutlama ziyaretinde bulundu. Ziyarette söz alan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, “Yeni Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç ve Meclis Başkanı Saba-

-48- | ADANA TİCARET ODASI

hattin Yumuşak’ı tebrik ediyor ve ayrıca Yönetim Kurulu’na yeni giren Yasin Milli arkadaşımıza da hayırlı olsun diyoruz. Başkanlarımız zaten mesai arkadaşlarımızdı. Uyum içerisinde uzun zamandan beri birlikte çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız bundan sonra da devam edecektir. Adananın gelişimi için, Adananın ekonomisini güzelleştirmek için yine işbirliği içerisinde ve var gücümüzle çalışacağız” dedi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve ATB Başkanı Şahin Bilgiç, “Ekip olarak 2009 yılından beri beraber olduğumuz Meclis’teki arkadaşlarımızda bir değişim yok. Yönetim Kurulu Başkanımız Muammer Çalışkan’ın işleri yoğunluğu gerekçesiyle bir süre önce aramızdan ayrılmasından sonra sadece aile içi bir değişim oldu. 6 yıldan fazla Borsa’da görev yapıyordum. Bu aile içi değişimden

dolayı Yönetim Kurulu Başkanı olmam vesilesiyle aktif olarak görev sorumluluğumuz artıyor. Sabahattin Yumuşak arkadaşımız da Meclis Başkanı olarak görev aldı. Bugüne kadar Borsa, Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Organize Sanayi Bölgesi birlikteliğindeki uyumlu çalışma ile Adana’da güzel bir sinerji oluşturduk. İnşallah bu sinerjiyi enerjiye dönüştürerek bölgemize, Adanamıza, ülkemize güzel hizmetlere vesile olacağız. Adanamız bunu fazlasıyla hak ediyor. Sivil toplum kuruluşları önemini her geçen gün biraz daha fark ettiriyor. Haziran seçimlerinde seçilecek 14 milletvekilimizle beraber Adana’daki Oda, Borsa ve diğer sivil toplum örgütlerini de bu organizasyonun içerisine alarak Adana için hepimizin yapabileceği ve Adanaya verebileceği çok şeyler olabileceğine ben inanıyorum” diye konuştu.


ADANA TİCARET ODASI | -49-


Adana seçimden ne bekliyor?

Ender DEMİR Mali Müşavir www.1e1danismanlik.net

A

dana artık siyasi partilerin üzerinde, milletvekili adaylarından Adanalı olmanın hassasiyetini bekliyor. Hangi partiden olursa olsun adayların Adana için buluştuğu ve sorunlarına çözüm olmaya çalıştığı bir platforma ait olmayı bekliyor. Çevresinde gelişen şehirlere imrenerek bakmanın ötesine geçip, imrenilen bir büyükşehir olmak istiyor. En büyük eksiğimiz yatırım Sadece harcama üzerine kurulmuş, üretimin teşvik edilmediği bir bölge

olma yolunda ilerliyoruz. Adana’nın artık üreten canlı bir organize sanayi bölgesine, hatta bölgelerine ihtiyacı vardır. Bunun içinde; özel teşvik ayrıcalıklarıyla desteklenmiş, sanayi bölgesi haline dönüşen özel bir projeye gereksinim duymaktayız. Adanamıza özel, yatırımcıların birincil bölge olarak tercih edeceği ayrıcalıklı haklar verilmelidir. Nitelikli insanını göçle dışarıya gönderen, niteliksiz insan göçü alan bir şehir olmaktan çıkıp nitelikli insan yetiştiren ve nitelikli insan göçü alabilen bir şehir olmalıyız. Kazanamayan bir şehrin gelişmesi de ne yazık ki mümkün değil.

labilir konuları üzerinde çözüm üretilmeli ve ivedilikle hayata geçirilmelidir. Bunun sonucunda; Adana için gelişen bir tarım, beraberinde gelişen sanayiyi de getirecektir.

Tarım; bir diğer geliştirilmesi gereken alan... Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biri olarak filmlere bu açıdan konu olan Adana; ne yazık ki bu konuda da can çekişiyor. Oysaki bir yılda çift ürünün ekilebildiği ve yüksek verim alınabilen bu toprakları tekrar kazanabilmek için tarımı destekleyen politikacılara ihtiyacımız var. Devletin ilgili kurumları ile üniversiteler ve çiftçilerimiz koordineli çalışmalı, uzun vadeli planlar yapılarak bu bölgede değişen ekonomik veriler doğrultusunda neler üretilebilir, ihracat nasıl canlandırılabilir, değişen ve gelişen teknolojilerden nasıl yararlanı-

Sonuç Adana da gelişen bir tarım gelişen bir sanayiyi getirecektir. Teşviklerle desteklenmiş bir bölge beraberinde yatırımcıyı getirecektir. Yapılan yatırımlar bölge halkını işsizlik sorununa bir nebze de olsa çözüm olacaktır. Zenginleşen bir bölge beraberinde kaliteli eğitim yatırımlarını, nitelikli insan kaynaklarını ve gelişen kültür sanat etkinliklerini getirecektir. Ne yazık ki büyük bir köy diye tabir edilen Adana’mızın artık hak ettiği büyükşehir konumuna gelmesi için şehir daha çok kan kaybetmeden, bu seçimin kazananının Adana olması için elimizden geleni yapmalıyız.

Kültür ve sanat Adana birçok önemli sanatçının doğduğu şehir olmasına rağmen, kültürel açıdan da ekonominin vurgununa uğramıştır. Ne yazık ki ekonomik açıdan durgun olmasından kaynaklı kültürel ve sanatsal alanlarda da geride kalmıştır. Kent kendi çabalarıyla elinden geleni yapmaktadır. Bununda en güzel örneği Portakal Çiçeği Festivali olmuştur.

BAŞSAĞLIĞI

BAŞSAĞLIĞI

Yönetim Kurulu eski Başkanlarımızdan, merhum Mehmet Adil İkiz’in eşi;

Yönetim Kurulu eski üyelerimizden, Hasan Basri Aktı’nın babası;

EMİNE TÜRKAN İKİZ’in

NAMIK KEMAL AKTI’nın

vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.

vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.

ADANA TİCARET ODASI

ADANA TİCARET ODASI

-50- | ADANA TİCARET ODASI


Adana Ticaret Odası/ Adana Ekonomi Raporu

Adana’nın ithalatındaki gerileme sürüyor *Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir.

DIŞ TİCARET GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE 2015 YILI OCAK AYINDA İHRACAT %-9,3, İTHALAT %-6,7 DEĞİŞİM GÖSTERDİ Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2015 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,3 azalış kaydetti. Bu dönemde 148 milyon 210 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2015 yılı Ocak ayında yüzde 6,7 oranında azalış kaydederek 179 milyon 125 bin dolar gerçekleşti. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2014 yılı Ocak ayında yüzde 85,1 iken, 2015 yılı Ocak ayında yüzde 82,7’ ye geriledi. 2015 yılı Ocak ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 1,1, ithalatta ise yüzde 4,8 azalış gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 yılı Ocak ayı 12 aylık periyotta yüzde 72,4 iken, 2015 yılı aynı dönemde yüzde 75,3’e yükseldi.

2014 Ocak Yıllık Adana

İhracat (Bin $)

Türkiye Adana

İthalat (Bin $) Karşılama Oranı%

Türkiye Adana Türkiye

2015 Ocak Yıllık

%

2014 Ocak Ayı

2015 Ocak Ayı

%

1.929.513 152.721.309

1.907.534 157.584.294

-1,1 3,2

163.464 12.400.193

148.210 12.315.669

-9,3 -0,7

2.663.401 252.145.149 72,4 60,6

2.534.563 239.533.296 75,3 65,8

-4,8 -5,0

192.019 19.286.467 85,1 64,3

179.125 16.635.947 82,7 74,0

-6,7 -13,7

Adana Dış Ticaretinin Aylara Göre Dağılımı

300.000 250.000 200.000 150.000 100.000 50.000 0

Yıllar Bin $ 2014 İhracat 2015 İhracat 2014 İthalat 2015

İthalat

Ocak

ocak şubat 163.464 161.155 148.210 192.019 193.739 179 125

Şubat

Mart Nisan 2014 İhracat

Mart Nisan 176.458 157.960 215.741 235.520

Mayıs Haz. 2015 İhracat

Tem.

Ağst. 2013 İthalat

Mayıs Haz. Tem. Ağst. 161.349 146.749 142.496 138.516 219.074 228.896 190.448 211.207

2013

2014

%

DOKUMAYA ELVERİŞLİ MADDELER VE BUNLARDAN MAMUL EŞYA BİTKİSEL ÜRÜNLER PLASTİK VE PLASTİK ÜRÜNLERİ; KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ ARAÇLAR, HAVA ARAÇLARI, GEMİLER VE İLGİLİ TAŞIMA ARAÇLARI GIDA SANAYİİ MÜSTAHZARLARI; MAKİNALAR VE MEKANİK CİHAZLAR; CANLI HAYVANLAR VE HAYVANSAL ÜRÜNLER ADİ METALLER VE ADİ METALLERDEN EŞYA KIMYA SANAYİİ VE BUNA BAĞLI SANAYİİ ÜRÜNLERİ MUHTELİF MAMUL EŞYA MİNERAL ÜRÜNLER

38.668.641 27.044.215 19.464.111 14.910.480 10.974.879 8.362.042 11.756.812 8.631.832 7.509.201 7.361.257 3.011.023

36.342.159 29.063.700 15.758.633 15.134.502 9.460.295 7.573.556 7.222.825 6.756.510 6.018.894 5.007.496 4.594.215

-6,0 7,5 -19,0 1,5 -13,8 -9,4 -38,6 -21,7 -19,8 -32,0 52,6

AĞAÇ VE AHŞAP EŞYA; ODUN KÖMÜRÜ; MANTAR VE MANTARDAN MAMUL EŞYA; OPTİK ALET VE CİHAZLAR, FOTOĞRAF, SİNEMA, ÖLÇÜ, KONTROL, AYAR ALET VE CIHAZLARI, TIBBİ VEYA CERRAHİ ALET VE CİHAZLAR;

1.825.039

1.619.436

-11,3

913.694

1.436.929

57,3

TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, MİKA VEYA BENZERİ MADDELERDEN EŞYA; ODUN VEYA DİĞER LİFLİ SELÜLOZİK MADDELERİN HAMURLARI VE KAĞIT VEYA KARTON DÖKÜNTÜ, KIRPINTI VE HURDALARI; AYAKKABILAR, BAŞLIKLAR,ŞEMSİYELER, GÜNEŞ ŞEMSİYELERİ, BASTONLAR, İSKEMLE BASTONLAR, KEMERLER, KIRBAÇLAR VE BUNLARIN AKSAMI; SİLAHLAR VE MÜHİMMAT; BUNLARIN AKSAM, PARÇA VE AKSESUARI

1.341.154

882540

-34,2

Ocak Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($) ÜRÜN GRUBU

DERİLER, KÖSELELER, POSTLAR, KÜRKLER VE BU MADDELERDEN MAMUL EŞYA;

Eylül

Ekim Kasım 201 4 İthalat

Eylül 166.982 228.525

Ekim 161.998 213.129

Aralık

Kasım Aralık Toplam 168.189 177.472 1.922.788 148.210 204.241 214.919 2.547.457

179 125

Ocak Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($) ÜLKE 2013 2014 Irak ABD Almanya İspanya

34.419.192 12.206.020 14.586.047 6.020.277

%

30.756.832 15.496.533 12.524.948 6.870.632

-10,6 27,0 -14,1 14,1

Romanya

2.694.905

6.437.410

138,9

İtalya

9.260.717

6.353.135

-31,4

Rusya Federasyonu Suriye Çin Fransa

4.650.877 4.226.435 3.556.903 5.156.852

5.907.825 4.502.126 3.973.100 3.002.145

27,0 6,5 11,7 -41,8

Ocak Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($) ÜLKE GRUBU 2013 2014

%

Afrika Ülkeleri Avrupa Birliği Gelişmiş Sekiz Ülke Komşu Ülkeler

15.156.323 58.803.198 49.656.512 43.977.986

10.287.634 51.527.308 46.247.313 41.446.718

-32,1 -12,4 -6,9 -5,8

1.090.237

870.695

-20,1

277.817 245.224

260.258 156.251

-6,3 -36,3

22.074

48.868

121,4

Orta Doğu Ülkeleri

55.098.466

48.070.306

-12,8

-96,4 -9,3

Türki Cumhuriyetler

6.381.832

5.244.966

-17,8

Uzak Doğu Ülkeleri

5.179.367

5.534.288

6,9

HAYVANSAL VE BİTKİSEL KATI VE SIVI YAĞLAR VE BUNLARIN PARÇALANMA ÜRÜNLERİ; 54.715 1.967 SANAT ESERLERİ, KOLLEKSİYON EŞYASI VE ANTİKALAR 247 Genel Toplam 163.464.447 148.209.976

Kaynak: TÜİK

ADANA TİCARET ODASI | -51-


ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELEKTRİK VE DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ Elektrik Tüketimi (kWh) 2013-2015 Ay Yıllar OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TOPLAM 2013 81.950.228 76.655.039 88.295.352 88.720.932 92.916.351 89.158.532 96.456.991 81.884.611 90.728.975 78.243.014 92.925.458 92.523.797 1.050.459.280 Bir Önceki Aya -6,5 15,2 0,5 4,7 -4,0 8,2 -15,1 10,8 -13,8 18,8 16,9 Göre % 2014 96.274.732 87.480.435 96.873.554 94.374.057 97.818.980 94.850.487 95.015.268 103.156.534 101.721.537 91.948.079 100.190.646 101.882.166 1.161.586.475 Bir Önceki Aya 4,1 -9,1 10,7 -2,6 3,7 -3,0 0,2 8,6 -1,4 -9,6 9,0 1,7 Göre % 2014-2013 %

17,5

14,1

9,7

2015 99.357.413 93.166.774 Bir Önceki Aya -2,5 -6,2 Göre % 2015-2014 %

3,2

6,4

6,5

5,3

6,4

-1,5

12,1

17,5

7,8

10,1

10,6

192.524.187

Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2013-2015 Ay

2015’İN ŞUBAT AYINDA ELEKTRİK TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %6,2 AZALIŞ, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %6,5 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ

110.000.000 100.000.000 90.000.000 80.000.000 70.000.000 60.000.000 50.000.000 40.000.000 30.000.000 20.000.000

2015 yılı Şubat ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 artış yaşandı. 2014 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,1 artış gerçekleşmişti. 2015 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 6,2 azalma oldu. 2014 yılı Şubat ayında ise yüzde 9,1 azalış yaşanmıştı. 2015 yılı Şubat ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artış gerçekleşmiş olup, 2014 yılında yüzde 11 artış görülmüştü. Şubat ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,8 artış meydana geldi. 2014 yılında yüzde 14,7 artış gerçekleşmişti.

Oc ak Şu ba t Ma rt Ni sa n Ma yıs Ha zir Te an mm Ağ uz us tos Ey lül Ek im Ka sım Ar alı k

2013

26,0

2014

2015

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

Doğalgaz Tüketimi (m3) 2013-2015 Ay Yıllar

OCAK

2013

11.078.884

Bir Önceki Aya Göre %

-

2014

ŞUBAT 9.232.148 -16,7

12.409.910 10.226.809

MART

NİSAN

10.739.865 16,3

MAYIS

10.215.103 11.080.819 -4,9

11.685.449

8,5

HAZİRAN

TEMMUZ

10.369.533

11.553.414

-6,4

11.960.224 11.659.778

11,4

10.792.534

AĞUSTOS 9.596.907 -16,9

EYLÜL

EKİM

10.977.508 14,4

11.243.047 11.513.044

KASIM

9.881.441 -10,0

ARALIK

19,6

12.319.585 11.007.191

TOPLAM

11.817.558 11.019.179 16,9

127.562.359

12.421.382 12.178.002

139.416.955

Bir Önceki Aya Göre %

12,6

-17,6

14,3

2,4

-2,5

-7,4

4,2

2,4

7,0

-10,7

12,8

-2,0

2014-2013 %

12,0

10,8

8,8

17,1

5,2

4,1

-2,7

20,0

12,2

11,4

5,1

10,5

9,3

2015

11.886.629 10.928.946

22.815.575

Bir Önceki Aya Göre %

-2,4

-8,1

2015-2014 %

-4,2

6,9

Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2013-2015 Ay 14.000.000 12.000.000 10.000.000 8.000.000 6.000.000 4.000.000 2.000.000

Oc

ak Şu ba t Ma rt Ni sa n Ma yıs Ha zir a Te n mm Ağ uz us tos Ey lül Ek im Ka sım Ar alı k

0

2013

2014

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

-52- | ADANA TİCARET ODASI

2015

2015 YILI ŞUBAT AYINDA DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %8,1 AZALIŞ, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE İSE %6,9 ARTIŞ GÖRÜLDÜ.

2015 yılı Şubat ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 artış yaşandı. 2014 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,8 artış gerçekleşmişti. 2015 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 8,1 azalma oldu. 2014 yılı Şubat ayında ise yüzde -17,6 azalış gerçekleşmişti. 2015 yılı Şubat ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artış sağlandı. 2014 yılında da yüzde 11 artış görülmüştü. Şubat ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,5 artış gerçekleşmişti. 2014 yılında yüzde 11,6 artış meydana gelmişti.


ADANA TİCARET ODASI ÜYE İSTATİSTİKLERİ MART AYI ÜYE SAYIMIZ: 25.653

alı k

Ar

im

Ka sım

Ek

lül

Ey

Ha zir an Te mm uz Ağ us tos

Ma yıs

sa n

Ni

Oc

ak Şu ba t

Ma rt

2015 yılı Mart ayında toplam üye sayısı 25.653 (Yeni TTK’nun geçici 7. maddesi gereği kayıtları Re’sen silinen 2.256 firma dahil edilerek hesaplanmıştır.) olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında yüzde 7,48 azalış yaşandı. 2015’in Şubat ayındaki üye sayımız 27.726 idi 250 Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2015 Mart ayında 183 firma açılırken, 96 firma kapandı. 2014 yılı Mart 200 ayında ise 169 firma açılmış, 78 firma kapanmıştı. Buna göre 2015 yılı Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan 150 firma sayısında yüzde 8,3, kapanan firma sayısında da yüzde 23,1 artış gerçekleşti. (Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 100 geçici 7. maddesi gereği re’sen silinen üye kayıtları aylık tabloda gösterilmemiştir.) 50 2014 yılı Mart ayında ise açılan firma sayısında yüzde 2,6 artış, kapanan firma sayısında ise yüzde 9,1 azalma olmuştu. 0 2015 yılı Mart ayı kümülatif toplamda açılan firma sayısında yüzde 7,9 artış, kapanan firma sayısında yüzde 2013 Kapanan 2014 Kapanan 2015 Kapanan 2013 Açılan 2014 Açılan 2015 Açılan 5,8 azalış gerçekleşmişti.

Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2012-2013-2014)

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Toplam

2013

Kapanan

124

102

76

74

76

99

106

50

80

65

95

130

1077

2014

Kapanan

101

63

78

109

50

83

66

57

56

73

128

154

1018

2015

Kapanan

73

59

96

228

2013

Açılan

228

211

186

193

161

173

144

122

143

109

162

174

2.006

2014

Açılan

215

159

169

144

188

165

156

141

194

129

146

198

2.004

2015

Açılan

230

173

183

586

Kaynak : Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları NAKDİ KREDİLER (Bin TL)

Kamu Bankaları

Özel Bankalar

Toplam

ADANA

İller

8.809.157

16.876.859

25.686.016

TOPLAM

342.687.339

1.053.569.504

1.396.256.843

2,6

1,6

1,8

Adana Payı %

Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2013-2014 (Bin TL ) 2015 YILI OCAK AYINDA ADANA İLİNDE KULLANILAN NAKDİ KREDİ TOPLAMI 25 MİLYAR 686 MİLYON TL.

26.000.000,00 25.000.000,00 24.000.000,00 23.000.000,00 22.000.000,00 21.000.000,00

1 Şu 4 b. 1 Ma 4 r. 1 Ni 4 s. 1 Ma 4 y. 1 Ha 4 z. 1 Te 4 m. Ağ 14 u. 1 Ey 4 l. 1 Ek 4 i. 1 Ka 4 s. 1 Ar 4 a. 14

a.

Oc

Ar

a.

13

20.000.000,00

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

2015’in Ocak ayında Adana ilindeki nakdi krediler toplamı 25 milyar 686 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 34’ü kamu bankaları, yüzde 66’ sı özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerin yüzde 1,8’i Adana’da kullanıldı. İllere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana 8. sırada yer aldı. 2014 yılı Ocak ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 21 milyar 799 milyon TL olurken, Adana iller sıralamasında yine 8. sıradaydı. Buna göre; 2015 yılında kullanılan nakdi kredilerde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 artış gerçekleşti.

ADANA TİCARET ODASI | -53-


PROTESTO EDİLEN SENETLER Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı Yıllar

İller Sıralaması Şubat Ayı

Ocak

Şubat

2015

11

1.259

1.025

2.284

2014

8

1.111

952

933

1.083

1.056

1.048

1.066

1.275

1.146

1.292

1.252

1.357

13.571

2013

7

1.384

1.161

1.138

1.136

1.166

1.191

1.244

1.070

1.047

1.219

1.176

1.110

14.042

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı (Adet) 1.600

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Toplam

2015 YILI ŞUBAT AYINDA ADANA İLİNDE 12 MİLYON 544 BİN TL TUTARINDA 1.025 ADET SENET PROTESTO EDİLDİ

2015 yılı Şubat ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,67 artış, bir önceki aya göre ise yüzde 18,6 azalış yaşandığı ve 1.025 adet senedin protesto edildiği belirtildi.

1.400 1.200 1.000 800

İller sıralamasında ise Adana, 2015 yılı Şubat ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 11. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,4.

600 400 200

k alı

12 aylık toplamda (yıllık) 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,7 artış gerçekleşmiş olup, 2014 yılında yüzde 9,3 azalış gerçekleşmişti.

Ar

Ka

sım

im Ek

lül Ey

tos us

uz

mm

an zir

Te

n

yıs

Ha

Ma

rt

sa Ni

t

Ma

ba

Şu

Oc

ak

0

2015 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

Şubat ayı kümülatif toplamda bir önceki yıla göre ise yüzde 10,7 artış yaşandı.

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Tutar Olarak Dağılımı (Bin TL) Ay Yıl

İller Sıralaması Şubat Ayı

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Toplam

2015

9

12.087

12.544

24.631

2014

9

22.368

8.755

7.760

11.440

10.680

10.578

10.359

12.162

11.075

11.834

13.911

17.968

148.889

2013

9

18.720

12.073

10.539

11.174

12.205

12.804

14.354

12.004

10.640

11.546

14.427

13.827

154.315

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Tutar Dağılımı (Bin TL) 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000

2013 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

-54- | ADANA TİCARET ODASI

2014

alı k

ım

2015

Ar

Ka s

Oc

ak

Şu ba t Ma rt Ni sa n Ma yıs Ha zir a Te n mm u Ağ z us tos Ey lül Ek im

0

2015 yılı Şubat ayında Adana ilinde protesto edilen senet tutarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43,28, bir önceki aya göre ise yüzde 3,78 artış yaşandığı ve 12 milyon 544 bin TL senedin protesto edildiği belirtildi. İller sıralamasında ise Adana 2015 yılı Şubat ayı itibariyle protesto edilen senet tutarında 9. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı yüzde 1,76. 12 aylık toplamda (yıllık) 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,9 azalış gerçekleşmiş olup, 2014 yılında yüzde 28,5 artış görülmüştü. Şubat ayı kümülatif toplamda bir önceki yıla göre ise yüzde 20,9 azalma meydana gelmişti.


YATIRIM TEŞVİK OCAK AYINDA ADANA İLİNE TOPLAM 5 ADET, 23 MİLYON 788 BİN TL SABİT YATIRIMLI YATIRIM TEŞVİKİ AÇILDI 2015 yılı Ocak döneminde Adana iline toplam 23 milyon 788 bin TL. tutarında 5 adet belge düzenlenirken, öngörülen istihdamın 55 kişi olduğu öğrenildi. 2014 yılı aynı dönemde ise 175 milyon 887 bin TL. tutarında sabit yatırımlı 165 adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 3.200 kişiydi. 2015 yılı Ocak dönemi itibariyle sabit yatırımda iller sıralamasında Adana 31. sırada ve toplam sabit yatırımda Türkiye payı yüzde 0,1 oranında. Resmi Gazete’de yayınlanan 2014 yılı Ocak ayı yatırım teşvik verilerine göre, sektörel bazda Adana iline hizmetler sektöründen 3 ve imalat sektöründen 2 adet olmak üzere toplam 5 adet teşvik açıldı. Toplam 23 milyon 788 bin TL sabit yatırımlı bu teşviklerle ilgili öngörülen istihdamın ise 55 kişi olduğu açıklandı. Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Ocak 2015 Belge Sabit Yatırım Sektörü Alt Sektörü Adedi (TL) İstihdam HİZMETLER 2 11.348.000 16 Eğitim 1 1.262.000 16 Sağlık 1 10.086.000 0 İMALAT 3 12.440.000 39 Gıda ve İçki 1 4.800.000 11 Kağıt 1 5.240.000 28 Lastik-Plastik 1 2.400.000 0 Genel Toplam 5 23.788.000 55

Yatırım Teşvikleri 2014-2015 Ocak İstihdam

Sabit Yatırım (TL)

Belge Adedi

Yıl

2014

2015

2014

2015

2014

2015

Türkiye Toplam

15.211

10.449

5.927.174.314

26.879.899.421

383

344

ADANA

165

55

175.887.018

23.788.000

5

5

Türkiye Payı%

1,1

0,5

3,0

0,1

1,3

1,5

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

ADANA İLİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL)

Adana İli Bütçe Gelir-Gider

Şubat

Tahakkuk

Tahsilat

Top.Tah.İç.

Giderler

Top. Gid.İç.

%

%

Yıllar

[1]

[2]

Payı (%)

[3]

Payı (%)

[2/3]

[2/1]

2014

3.885.188

559.453

0,77

687.058

1,00

81,43

14,40

2015

4.339.084

660.267

0,82

763.643

0,97

86,46

15,22

ŞUBAT AYINDA ADANA İLİ BÜTÇE AÇIĞI -103 MİLYON 376 BİN TL. 2015 yılı Şubat ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 15,22 ile iller sıralamasında 69. sırada yer alıyor.. Adana 2014 yılı aynı dönemde ise yüzde 14,40 tahsilat tahakkuk oranı ile 75. sıradaydı. Adana genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2015 yılı Şubat ayında yüzde 0,82 ile 9. sırada yer aldı. Adana 2014 yılının aynı ayında yüzde 0,77 tahakkuk payı ile 11. sıradaydı. Şubat 2015 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 660 milyon 267 bin TL., toplam gider 763 milyon 643 bin TL. oldu. Gelir gider dengesi -103 milyon 376 bin TL. olarak gerçekleşti. Şubat 2014’ te bütçe dengesi ise –127 milyon 605 bin TL. tutarındaydı.

Genel Bütçe Gelirleri Bin TL

Şubat.2014

Şubat.2015

Merkezi Bütçe Genel Bütçe Vergi Gelirleri Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri Faizler,Paylar ve Cezalar Sermaye Gelirleri Alacaklardan Tahsilatlar Özel Bütçe Harcamalar Bin TL Pers. Giderleri Sosyal Güv. Kur. Öd. Mal ve Hizmet Alımları Cari Trans. Sermaye Giderleri Sermaye Trans. Borç Verme Toplam Bütçe Dengesi Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı

559.453 547.854 496.231 15.603 136 34.146 1.738 0 11.599 Şubat.2014 485.572 88.507 69.736 30.241 13.002 0 0 687.058 -127.605

660.267 640.472 579.193 15.458 253 42.859 2.709 0 19.795 Şubat.2015 528.896 95.319 85.343 34.200 19.885 0 0 763.643 -103.376

FİYAT ENDEKSLERİ TR62 Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi TR62 (ADANA-MERSİN*)

2014 Mart

2015 Mart

TÜFE-Bir Önceki Aya Göre değişim %

0,95

1,08

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim %

3,07

2,92

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim %

7,54

7,21

TÜFE-Oniki Aylık Ortalamalara Göre Değişim %

7,74

7,67

* TR62 Adana-Mersin İstatistiki Bölge Sınıflaması Kaynak :TÜİK

ADANA-MERSİN İSTATİSTİKİ BÖLGE SINIFLAMASINA GÖRE AYLIK ENFLASYON ORANINDA 2015 MART AYINDA %1,08 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2015 yılı Mart ayı itibariyle aylık yüzde 1,08, bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 7,21 değişim gösterdi. 2014 yılı Mart ayında ise endekste aylık yüzde 0,95, yıllık yüzde 7,54 değişim yaşanmıştı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2015 yılı Mart ayı aylık yüzde 1,08 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 20. sırada yer aldı, 2014 yılı Mart ayında ise yüzde 0,95 değişim oranı ile 14. sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 İstatistiki Bölge arasında 2015 yılı Mart ayında AdanaMersin Bölgesi yıllık yüzde 7,21 artış oranı ile 16. sırada yer aldı. Adana 2014 yılı Mart ayında ise yıllık yüzde 7,54 artış ile 24. sıradaydı.

ADANA TİCARET ODASI | -55-


Büyülü kent; Moskova…

Yazı ve Fotoğraflar MEHMET AKA

A

dana Ticaret Odası Dergisi’nin Şubat ve Mart sayılarında, Rusya Federasyonu’nu ve ülkenin ikinci büyük kenti St. Petersburg izlenimlerimizi iki bölüm halinde sizlerle paylaşmıştık. Bu ayki sayımızda ise Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’dayız. Rusya Federasyonu’nun ekonomik ve sosyal göstergelerine, “Masallar Kenti St. Petersburg” başlıklı Şubat ve Mart ayı sayılarımızda yer verdiğimden, ülkeyi biraz daha kapsamlı tanımak isteyen okurlarımıza bu yazılarımı okumalarını da tavsiye ediyorum... Bu girişin ardından gelelim Moskova ile ilgili izlenimlerimize… İstanbul’dan 11.05’te havalanan uçağımız 2 saat 40 dakikalık bir uçuştan sonra Moskova’nın uluslararası uçuşların yapılabildiği üç havaalanından, şehre en yakın olanı Vnokovo’ya inişe geçiyor. Bu sırada pencere kenarındaki koltuğumuzdan dikkatimizi çeken ilk şey;

-56- | ADANA TİCARET ODASI

Moskova’yı kuşatan ormanlık alanların çokluğu. Nisan ayının sonu olmasına karşın soğuk iklim yüzünden doğa canlanmadığından ormanlık alanlar sarı/kahverengi renklerini üzerinden atamamış henüz. Bu manzaranın yaz aylarıyla birlikte yerini tümüyle yeşile bırakacağını düşünülünce, şehrin adeta doğanın ortasında kurulduğunu söylemek mümkün. Dikkatimi çeken ikinci şey ise konut olarak kullanıldığı belli olan, daha sonra “Stalin Mimarisi” olarak adlandırıldığını öğrendiğimiz, tipik Sovyet mimarisiyle yapılmış onlarca katlı; yüzlerce binadan oluşan siteler. Bu görüntünün oldukça soğuk ve ürpertici olduğunu söylemek mümkün. Ancak uçağımız aşağı indiğinde Moskova’nın bu tip yapılardan meydana gelen bir şehir olduğuyla ilgili kaygılarımızın hiç de yerinde olmadığını anlıyoruz. Yani estetik yoksunu bu zevksiz yapılar aşağıda kayboluyor sanki....

Havaalanından bindiğimiz otobüsümüz bizi doğruca Moskova şehir merkezine ulaştırıyor. Rusya’nın ikinci büyük kenti St. Petersburg’da olduğu gibi, başkent Moskova’da da caddelerdeki lüks araçlardan ölçümleme imkanı elde ettiğimiz ilk şeylerden biri ölçüsüz zenginlik. Tek fark; St. Petersburg’un Nevsky Caddesi üzerinde değil de, Moskova’nın Tverskaya Caddesi üzerinde bulunmamız. İki cadde de gerek onlarca şeridinde seyreden araçları, gerekse de sağında ve solundaki alışveriş merkezleri ve otelleriyle lüks ve ihtişamın göstergesini oluşturuyorlar. Rusya’nın geçmişteki başkenti St. Petersburg ve günümüzdeki başkenti Moskova arasında tarihsel süreçte hep var olan rekabet, şimdi yerini zenginlik ve gelişmişlikteki yarışa bırakmış sanki… Rusya’nın en büyük şansı, başta petrol, doğalgaz ve enerji olmak üzere neredeyse sınırsız boyutlardaki yeraltı ve yer üstü


kaynaklarından sağlanan gelirler kuşkusuz. Buradan elde edilen gelirler sosyalist düzenin sona ermesiyle birlikte ağırlıklı olarak ülkenin gelişimine aktarılmaya başlanınca, Rusya Federasyonu’nun vitrin kentleri olan Moskova ve St. Petersburg inanılmaz gelişmeler göstermiş. Mülkiyet kavramı ile 1990’lı yıllarda tanışan Ruslar, günümüzde metrekareye düşen dünyanın en lüks araçlarına sahiplenme oranlarıyla kolay izah edilemeyecek bir zenginlik yaşıyorlar. Örneğin, son yıllarda dünyanın en pahalı şehirleri listesinde Tokyo’dan sonra ikinci sıraya yükselen Moskova’da yaşayan milyarder sayısı diğer dünya şehirlerden kat kat fazlaymış. Bir diğer istatistiğe göre ise Moskova, dünya kentleri içerisinde en çok zenginin yaşadığı şehirmiş. Nüfusunun 15 milyonu aştığı tahmin edilen Moskova’daki araç sayısı 4 milyonun üzerindeymiş. Yani bu şehirde ya-

şayan her dört kişiden birisi araç sahibi. Ancak bu zenginliğin dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi toplumun genel yapısını kapsamadığı da bir gerçek. Ülkede kaldığımız süre içerisinde inanılmaz zenginliğe tanık olduğumuz kadar, dondurucu hava koşullarında dilencilik yapanların inanılmaz yoksulluğuna da tanık olduğumuzun altını da çizmemiz gerekiyor sanırım. Öte yandan böylesine zenginliği görünce akla ilk gelen şeylerden birisi bu derenin suyunun nereden geldiği… Adı para ile anılan tüm ülkelerde olduğu gibi, Rusya’da da hızla zenginleşmeyi açıklayan iki anahtar kelime; rüşvet ve yolsuzluk. Uzun yıllardır ülke gündeminde ön planda olmasına karşın bir türlü engellenemeyen rüşvet ve yolsuzluğa ilişkin iddiaların, daha uzun yıllar Rusya’nın en önemli kronik sorunları arasında yer alacağı ifade ediliyor.

Kapitalistler Moskova’ya... Sovyetler Birliği döneminde dünyaya kapalı bir şehir olarak değerlendirilen Moskova, önceleri Lenin ve Stalin; daha sonraları ise diğer Sovyet liderlerinin gölgesinde geçen uzun yılların ardından, Mihail Gorbaçov’un Sovyetler Birliği’nde başlattığı Perestroika reform programıyla pencerelerini tüm dünyaya açmış. Moskova, Perestroika süreci sonrasında ise adeta dizginlenemeyen bir at gibi koşmuş koşmuş, zenginlik ve gelişmişlik ölçütleriyle neredeyse tüm dünya başkentlerini geride bırakmayı başarmış. Bu başarıda hiç kuşkusuz, özellikle son dönemde kimi zaman Devlet Başkanı, kimi zaman da Başbakan olarak ülkenin en önemli ismi, hatta simgesi olarak ön plana çıkan; bir başka ifadeyle ülkeyi adeta sosyalizm öncesindeki çarların gücüyle yönetme gücünü ve şansını elde eden Vladimir Putin’in de önemli payı bulunuyor.

ADANA TİCARET ODASI | -57-


Moskova denince geçmişe gitmemek mümkün değil kuşkusuz. 1980’li yıllar öncesindeki sağ görüşlü öğrenci gruplarının yürüyüşlerde ve parti mitinglerindeki, “Komünistler Moskova’ya” sloganını duyar gibi oluyorum Moskova’ya girerken. Bu yönüyle tarihi 50-100 yıllık dönemlerle değerlendirmenin mümkün olmadığını bir kez daha anlatıyor 868 yaşındaki Moskova. Çünkü, 1917 devriminden Sovyetler Birliği’nin 1991’deki dağılmasına kadar olan 74 yılını sosyalist sistemde geçiren Moskova sanki o dönemi hiç yaşamamış gibi şimdilerde. Sovyet döneminde devlet mülkiyetindeki konutlar ihtiyaç sahibi ailelerin talebi üzerine, ailenin kaç bireyden oluştuğuna bakıldıktan sonra büyüklüğüne göre ücretsiz olarak tahsis ediliyormuş. Sovyet

sistemi değiştiğindeyse herkes 20 dolar gibi komik bir evrak parası karşılığında tapularını alarak oturdukları evin asıl sahibi oluvermiş. O dönemde son derece düşük bir fiyat karşılığında elde edilen Moskova’daki konutlar şimdilerde kelimenin tam anlamıyla ateş pahası. Rehberimiz Nuriya hanımın anlattığına göre Moskova’daki evlerin metrekaresi evlerin merkeze yakınlığına göre 5 ile 20 bin dolar arasında değişiyormuş. O dönemde, “Stalin mimarisi” tarzında yapılan evlerin duvarlarının kalınlığı 50 santimetre ile 1 metre arasında değişiyormuş. Bunda yığma inşaat tekniği kullanılmasının yanında, dondurucu iklimin etkilerinin azaltılması düşüncesi de var sanıyorum. Ülkede Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki yıllarda hızla artan zen-

Nazım Hikmet ve Moskova... Moskova’ya gideceğimiz belli olduğunda seyahat programında bulunmamasına karşın, Nazım Hikmet’in mezarını görebilecek olmanın heyecanını yaşamıştım ilk olarak. Program ne kadar yoğun olsa da Nazım’ı ziyaret için bir fırsat yaratılacağını düşünüyordum ve nitekim öyle de oldu. 1950’den ölüm tarihi olan 3 Haziran 1963 tarihine kadar Moskova’da yaşayan Nazım Hikmet tam 52 yıldır Novodeçi Mezarlığı’ndaki ebedi istirahatgahında yatıyor. Nazım; siyah granitten yaptırılan ve üzerinde rüzgara karşı yürüyen adam şiirinin figürünün yer aldığı mezarında, 2001 yılında vefat eden sevgili eşi Vera’nın küllerini de koynuna aldığında yalnızlığından biraz da olsa kurtulmuş, daha mutlu olmuştur mutlaka... Belli ki, gelenigideni de çok Nazım’ın. Mezarının her yanı günlük bırakılan taze çiçeklerle dopdolu çünkü...

-58- | ADANA TİCARET ODASI

ginliğin yanı sıra, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık, bir zamanların “Komünistler Moskova”ya sloganının günümüzde en kibar şekliyle “Kapitalistler Moskova’ya” olarak değiştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Rusya’da zenginliğin önlenemez yükselişinin yanında, son birkaç yıl içerisinde aşırı milliyetçilerin, hatta Hitler taraftarlarının sayısının giderek artmasının, sağduyulu insanlarda büyük kaygı yarattığını öğreniyoruz bu ülkede geçirdiğimiz dört gün içerisinde. Rusya’da ücretler artıyor Rusya’da 10-15 yıl öncesine kadar 2030 dolar düzeyinde bulunan ortalama aylık ücretler günümüzde 1000 dolar dolayında. Bu rakam küçük yerleşim birimlerinde epeyce düşük olsa da, Moskova, St. Petersburg gibi büyük şehirlerde asgari düzeyde yaşam sürdürebilmek için aylık en az 1500 dolar gerektiği belirtiliyor. Büyük şehirlerde görev yapan orta düzey yöneticilerin maaşları ise 4-5 bin dolar arasında değişiyormuş. Rus nüfusu azalıyor Rusya’nın son yıllardaki en büyük sorunlarından birisi de hızlı nüfus azalması. Doğurganlığın giderek düştüğü ülkede, devlet aileleri çocuk sahibi olmaları konusunda teşvik etmeye çalışıyor, hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi evlenen çiftlere en az üç çocuk tavsiyesinde bulunuyormuş. Nüfusun gerilemesinin sürmesi durumunda 2050 yılında Rusya nüfusunun 115 milyona düşeceği tahmin ediliyor.


Arbat Caddesi... İ s t a n b u l ’d a k i İstiklal Caddesi’ni andıran Arbat Caddesi, Moskova’nın tarihi geçmişiyle turistleri çeken önemli noktalarından. Arbat Caddesi biraz Kafeler, sokak sanatçıları, ressamlar, pastaneler, hediyelik eşya satan dükkanlarıyla turistler arasında Kızıl Meydan kadar popüler bir yer. Arbat’ta ünlü Rus yazarları, ressamları ve sanatçıları da yaşamış. Rus edebiyatının öncü şairlerinden Aleksandr Puşkin’in bir süre yaşadığı Arbat’taki dairesi şimdi müzeye dönüştürülmüş. Türk-Rus evlilikleri Aktarılması gereken bir diğer ilginç not ise Türk-Rus evlilikleriyle ilgili. Rusya Federasyonu’nda Rus kadınlarının yabancılarla yaptıkları evliliklerde Türkler ilk sırada yer alıyormuş. Bu şekilde gerçekleşen TürkRus evliliklerinin sayısının 100 bine yaklaştığı, bu evliliklerden doğan çocuklarının sayısının ise 250 bini bulduğu tahmin ediliyor. Bu anlamda gelecekte iki ülke ilişkilerinde farklı bir boyut yaşanacağı, akrabalık ilişkilerinin yansımalarının hemen her alanda olumlu etkiler yaratacağı vurgulanıyor. Rusya’daki Türkler Rusya’da inşaat sektöründe irili ufaklı yüzlerce Türk firması faaliyet gösteriyor. Türk inşaat firmalarının Rusya’da aldığı işlerde, özellikle kalifiye işgücü gerektiren alanlarda Türk işçilerini çalıştırmak istemeleri, Rusya’ya büyük boyutlu bir işçi akınının yaşanmasını sağlamış. Ancak belirli sürelerle bu ülkeye giden Türk işçileri, görev sürelerini tamamlamalarının ardından yeniden Türkiye’ye döndüğünden Avrupa’daki gibi kalıcı nüfus birikimi yaşanmamış. Halen Rusya’daki Türk inşaat firmalarında 40 bin dolayında Türk işçisinin çalıştığı tahmin ediliyor. Rusya’da çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren Türk girişimcilerin sayısının 3 binin üzerinde olduğu sanılıyor. Rusya’daki Türk yatırımlarının parasal tutarının ise 10 -12 milyar dolar dolayında bulunduğu belirtiliyor. Türk firmalarının 1989’dan 2014 yılına kadar Rusya’da aldıkları müteahhitlik hizmetlerin toplamının ise 50 milyar doları aştığı vurgulanıyor. Türk firmalarının Rusya inşaat sektöründeki payının son

yıllarda önemli miktarda artmasa bile, firmalarımızın giderek çok daha büyük projelere imza atmalarının geleceğe yönelik umutları artırdığı ifade ediliyor. Moskova ve Adana benzerlikleri Moskova tıpkı Adana gibi içerisinden nehir geçen ender şehirlerden. Şehrin ismini bile Moskova Nehri’nden aldığı düşünüldüğünde bu birliktelik daha da anlam kazanıyor. Moskova’da deniz yok ama kanallarla sağlanan nehir bağlantılarıyla şehir beş denizin limanı konumunda. Çünkü Moskova Nehri’nden kanal sistemiyle Avrupa’daki nehirler birbirlerine bağlanmış ve bu şekilde Moskova’dan dünyanın tüm denizlerine ulaşmak mümkün hale gelmiş. Bu arada, Moskova’nın su gereksiniminin önemli bir bölümünün şehrin içinden geçen bu nehirden sağlandığını öğrenince biraz tuhaf oluyoruz ama bu ayrıntıyı daha sonra unutuyoruz… Moskova ile Adana arasındaki bir diğer benzerlik de yaz aylarında Adana gibi, Moskova’nın da boşalması. Okullar tatile girdiğinde Moskovalılar, denizleri olmadığından bizim yaylalar gibi yazlık olarak kullandıkları orman içerisindeki “daça”larına çekiliyor ve izin dönemlerini burada geçirdikten sonra yazın sonuna doğru Moskova’ya dönüyorlarmış… Vize serbestliği kaygısı boşa çıktı Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında vize uygulamasının kaldırılması iki ülke vatandaşlarının karşılıklı ziyaretinde önemli hareketlilik yaratırken turizmi de canlandırmış. Rus makamları önceleri vizenin kaldırılmasıyla Türk vatandaşlarının ülkede çalışma amacıyla uzun süre kalabileceklerinden endişe duyuyorlarmış. An-

cak vizelerin kaldırılmasıyla bu beklentinin yanlış olduğu anlaşılmış, hatta durum tersine dönmüş. Çünkü Türkiye’ye gelen Rus vatandaşlarından bir bölümü özellikle turizm sektöründe kolay iş bulabildiğinden vize süreleri dolmasına karşın ülkemizden ayrılmamaya başlamışlar. Türkiye’nin Rus turistlerinden yıllık kazancının 4 milyar dolara ulaştığını belirtirsek, vizelerin kaldırılmasının her iki ülkenin de işine yaradığını özetlemiş oluruz. Doğalgaz ve enerji… Rusya kuşkusuz dünyanın en zengin ve güçlü ülkelerinden. Ancak ülkenin zenginliği üretime dayalı ekonomiden kaynaklanmıyor. Tamamen petrol, doğalgaz ve diğer enerji kaynakları gelirlerine dayanan bir zenginlik bu. Zengin doğal kaynaklarının sağladığı zenginlikle üretime odaklanmayan Rusya Federasyonu, tüketime dayalı ekonomisinin ihtiyaç duyduğu ürünleri büyük ölçüde ithalatla karşılıyor. Rusya Federasyonu, doğalgaz ve enerjiye dayalı alımlarımızdan dolayı ülkemizin ithalatında ilk sıralarda yer alıyor. Bu ülkenin ihracatımızdaki payı da, özellikle sebze-meyve sektöründe zaman zaman zirai ilaç kullanımından kaynaklanan krizler yaşansa da yıldan yıla artıyor. Türkiye ile Rusya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyelerinde. Bu rakam içinde Türkiye’nin Rusya’ya direkt ihracatı 7 milyar dolar civarında. Üçüncü ülkeler üzerinden yapılan ihracatla birlikte bu rakamın 12-13 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Sadece bu rakamlar bile Rusya’nın Türkiye’nin dış ticaretindeki önemini anlatmaya yeterli sanırım.

ADANA TİCARET ODASI | -59-


Moscow City Projesi Moskova dünyada dairesel şekilde kurulmuş tek şehirmiş. Kızıl Meydan ve Kremlin bu yuvarlağın tam ortasında yer alıyormuş. Moskova’ya genel olarak bakıldığında mimari bakımdan, geleneksel ve modernin, tarihi mirasların ve yeni trendlerin içiçe girmesine karşın bizdekinin aksine insanlarda bir rahatsızlık hissi yaşanmıyor. Ülkenin ve kentin görkemli geçmişini simgeleyen Kremlin Sarayı’nın çok yakınında yüksek teknoloji ürünü gökdelenler birbiri ardına sıralanmaya başlanmış. Moskova Nehri’nin kıyısında yapımına 1995 yılında başlanan ve 2017’de tamamlanması planlanan Moscow City Projesi içindeki gökdelenlerin tümü dış görüntüleri ve mimari bakımdan birbirlerinden çok farklı. Bu gökdelenlerin her birinin neredeyse bir şehri içine alabilecek büyüklükte olduğunu söylemek bile abartılı değil. Moscow City Projesi içindeki gökdelenlerden Evrim Kulesi’nin yüksekliğinin 155 metre olduğunu, bu yüksekliğin Adana’daki apartmanlarla kıyaslandığında aşağı yukarı 50-60 kata denk geldiğini belirtirsek bir fikriniz oluşur sanırım. Kril Alfabesi Rusya’da en çok zorlandığımız konuların başında hemen tüm tabelalarda Kril alfabesinin kullanılması oldu. Bu anlamda özellikle metro sisteminden yararlanmak ve adres bulmak oldukça güç. Gitmek istediğiniz yerlerin adını Kril alfabesi ile yazıp takip etmek biraz süre alıyor ama bizim kaldığımız üç-dört gün içerisinde bu konuda epey yol aldığımız hatta Kril alfabesine biraz alıştığımız düşünülürse, alfabedeki bilmediğimiz simgeleri eşleştirerek anlamlaştırdıktan sonra bulmacayı çözmenin çok da zor olmadığını anlıyoruz…

“Stalin’in Yedi Kızkardeşi” Moskova’da 1947 ile 1953 tarihleri arasında yaptırılan ve o dönemin en yüksek gökdelenleri olarak kabul edilen yedi bina günümüzde, “Stalin’in Yedi Kızkardeşi” olarak biliniyor ve Sovyetler Birliği döneminde Rusya’nın ruhunu yansıtan en önemli ve güzel örnekler olarak adlandırılıyor. 26–32 kat arasında değişen yüksekliğe sahip bu binalar sosyalist dönemde tek tip şehir yaratılması düşüncesiyle aynı mimari tarzda hayata geçirilmiş. Stalin’in emriyle 1947-1953 yılları arasında gotik tarzda yaptırılan ve o dönemde Moskova’nın ilk gökdelenleri olan bu binalara, birbirlerine çok benzedikleri ve “Stalin Mimarisi” anlayışını yansıttıkları için, “Stalin’in Yedi Kızkardeşi” denilmiş. Bu yapılardan en tanınanı Moskova Devlet Üniversitesi binası. Lenin Tepesi üzerinde inşa edilen bina 240 metre yüksekliğinde. Ülkenin en büyük üniversitesi olan Moskova Devlet Üniversitesi’nde Rus öğrencilerin dışında çeşitli ülkelerden gelen onbinlerce öğrenci eğitim görüyor. Devasa boyutlardaki bu binada yer alan odaların tümünü gezebilmek için günler, aylar değil; yıllar gerekiyormuş. Bu binaların diğerleri ise halen Dışişleri Bakanlığı, “Leningrad” ve ”Ukrayna” otelleri, Kızıl Meydan’daki devlet binaları ve Kotelniçeski Rıhtımı ile Sadov Kudrinski Meydanı’nda yer alan apartmanlardan oluşuyormuş.

-60- | ADANA TİCARET ODASI


Dünyanın en güzel metrosu Moskova’da

Yapımına Stalin tarafından 1931’de başlatılan Moskova Metrosu dünyanın en eski ve büyük metrolarından... Moskova Metrosu’nun eskiliği ve büyüklüğü konusundaki tartışmalar sürse de, tarihi dokusu ve her biri sanatsal eserlerin bir araya getirildiği müzeyi andıran istasyonlarıyla turistlerin yoğun ilgi gösterdiği dünyanın en güzel metrosu olduğu tartışılmaz bir gerçek olarak kabul ediliyor. Metro istasyonları; bir sanat galerisini andıran duvar tabloları, gösterişli avizeleri, heykelleri, mozaik ve altın varaklarının yanı sıra, el işi vitraylarıyla anlatılmaz bir güzellik sergiliyor. Bu nedenle Moskova Metrosu günümüzde son derece önemli bir turizm merkezine dönüşmüş. Tıpkı bizim gibi, bu ülkeye gelen binlerce turist Moskova Metrosu’nun tümü birbirinden farklı konseptteki olağa-

nüstü zengin sanatsal ve kültürel ortamını görmeden dönmüyor ülkelerine. Toplam 320 kilometre uzunluğa sahip olan Moskova Metrosu, 12 hat ve 190’a yakın ve giderek de artan istasyonlarıyla şehrin en uzak köşelerini adeta bir örümcek ağı gibi sarıyor. Moskova Metrosu toplu taşımada şehrin yükünü önemli ölçüde üstlenmiş ve günde 9.2 milyon kişiyle dünyanın en çok yolcu taşıyan metrosu konumunda. Bu rakam Londra ve New York metrolarının oldukça üzerinde. Moskova Metrosu’nun 2014 yılı boyunca taşıdığı yolcu sayısının 2 milyar 490 milyon olduğunu belirtirsek, metronun Ruslar’ın hayatındaki önemini daha iyi vurgulamış oluruz. Günün yolcu trafiğinin en yoğun olduğu sıralarında 90 saniyelik periyodlara kadar iniyormuş trenler arasındaki hareketlilik süresi… Rehberimiz eşliğinde yaklaşık bir saatlik bir turla onlarca istasyonunu gezme olanağı bulduğumuz Moskova Metrosu’ndaki insan hareketliliğinin; yerin üzerine oranla birkaç yüz kat daha fazla olduğunu söylersek metronun ulaşımdaki ağırlığını da biraz daha iyi vurgularız sanıyorum. Moskova Metrosu halen de devlet tarafından işletildiğinden olsa gerek 5 Rubleye (Bizim paramıza 30 kuruş) en uzak yere ulaşabileceğiniz en önemli ulaşım aracı. Öğrendiğimiz kadarıyla yine bizim paramızla 10 liraya aylık abonman kartı çıkartarak sınırsız olarak kullanılması da mümkünmüş. Moskova Metro’sunda her hattın kendine ait ismi ve rengi bulunuyormuş. Hatlar genellikle Moskova’nın dışından merkeze doğru yönlendirilmiş. Sadece tüm metro ağının ortasından bir çember gibi geçen 20 kilometre uzunluğundaki ring hattı diğer hatları keserek transfer hattı gibi kullanılıyormuş. Ayrıca bu-

lunduğunuz hattın ve istasyonların isimleri yolculuk sırasında anons ediliyor. Anonsu yapan erkek sesi ise bindiğiniz trenin Moskova’nın merkezine doğru, anonsu yapan kadın sesi ise Moskova merkezinden dış mahallelere doğru gittiğinizi anlamanız mümkün... Moskova Metrosu II. Dünya Savaşı’nda önemli bir sığınak ve karargah olarak da kullanılmış. Stalin 1941 kışında Nazi askerleri başkenti tehdit ederken şehri terk etmemiş ve buradan ayrılmayarak Sovyet toplumuna moral vermiş. Moskova Metrosu’nun istasyonları sosyalist devrimin ideolojisini yansıtan; işçileri, çiftçileri, sporcuları, çocukları, avcıları anlatan heykel ve resimlerle donatılmış. Bu heykellerden en dikkat çekici olanı yanında bir köpekle duran işçi heykeli. Heykelin yanından geçen Ruslar’dan çoğunun köpeğin burnunu sıvazladıklarını görüyoruz. Rehberimiz, bunu yapanların, köpeğin burnunu okşamalarının kendilerine şans getireceğine inandıklarını söylüyor. Bu inanış zaman içerisinde giderek yaygınlaşmış. Köpeğin burnu da her gün binlerce kişi tarafından okşana okşana aşındığından olsa gerek parlak bir metal rengine dönüşmüş...

Bu yazının ve ekonomik verilerin hazırlanması sırasında yararlanılan kaynaklar: T.C. Ekonomi Bakanlığı, T.C. Moskova Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu Türkiye Büyükelçiliği, T.C. Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) web siteleri ile Vikipedi- Özgür Ansiklopedi.) Mehmet Aka’nın Moskova izlenimlerinin 2. bölümü gelecek sayımızda.

ADANA TİCARET ODASI | -61-


Narenciye balında ilk hasat yapıldı

İ

l Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen 6. Narenciye Balı Hasat ve 2015 Altın Arı Ödül törenine Adana Vali Yardımcısı Durmuş Gençer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Bal Tanıtım Derneği Başkanı Hasan Özkan, Başkanımız Atila Menevşe, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç ve çok sayıda bal üreticisi katıldı. Programda 2014’te İzmir’de arı ürünlerinin tıbbi olarak kullanılması ile ilgili sempozyum düzenledikleri için, Şifa Üniversitesi’nden Yrd. Doç Dr. İbrahim Eren Akçiçek ve Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Banu Yücel’e 2015 Altın Arı ödülleri verildi. 850 GRAM BAL 10 BİN LİRAYA SATILDI Törende daha sonra 2015’in ilk narenciye bal hasadına geçildi. Özel kıyafet giyen protokol üyeleri, açtıkları kovandan bal peteğini çıkardı. Daha sonra Vali Yardımcısı Durmuş Gençer ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, özel bir makinede balı peteğinden ayırdı. Daha sonra kavanoza doldurulan bal, Bal Tanıtım Derneği Başkanı Hasan Özkan tarafından açık arttırmaya çıkarıldı. Burada en yüksek fiyatı veren Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, 850 gram portakal çiçeği balını 10 bin liraya satın aldı.

-62- | ADANA TİCARET ODASI


ADANA TİCARET ODASI PERSONEL ALIMI İLANI Odamıza; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde görevlendirilmek üzere bir Ticaret Sicili Müdür Yardımcısı alınacaktır. Personelde aranacak nitelikler; (1) Müdürlüklerde; müdür yardımcısı olarak ilk kez görev alacak kişilerde aşağıdaki şartlar aranır: a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak. b) Kırk yaşını doldurmamış olmak. c) Askerlikle ilişiği bulunmamak. ç) Kamuda veya özel sektörde en az beş yıl iş tecrübesine sahip olmak veya en az iki yıl müdürlükte çalışmış olmak. d) Kamu haklarından mahrum bulunmamak. e) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak. f) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut yahut akıl hastalığı bulunmamak. g) Tacir veya esnaf sayılmalarını gerektiren bir faaliyette bulunmamak. ğ) Kısıtlanmış olmamak. h) Üniversitelerin en az dört yıl süre ile eğitim veren hukuk fakülteleri ile bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurtiçi veya yurtdışındaki öğrenim kurumlarından birini bitirmiş olmak. ı) Başvurunun yapıldığı tarih itibarıyla geçerlilik süresi dolmamış Kamu Personeli Seçme Sınavında, ilgili puan türünde Bakanlıkça belirlenen asgari puanı almış olmak. Başvuru; Yukarıdaki niteliklere sahip adaylar KPSS sınav sonuç belgeleri ve fotograflı özgeçmişlerini kapalı zarf içerisinde, zarf üzerine “PERSONEL ALIMI İÇİN BAŞVURU” ibaresi yazılı halde, Abidinpaşa Cad. No:52 adresinde bulunan Odamızın Yazı İşleri Müdürlüğü’ne 29 Mayıs 2015 günü saat 17:00’ye kadar teslim edecektir. Bu süre sonrası yapılan başvurular dikkate alınmayacaktır. İşe Alım Süreci; Adayların özgeçmişleri ve KPSS sınav sonuç belgeleri üzerinden yapılacak inceleme neticesinde mülakata davet edilecek adaylar belirlenecektir. Oda Yönetim Kurulunca belirlenecek seçici kurulca yapılacak mülakatta başarılı olan adaylar arasından işe alınacak aday belirlenecektir. Yabancı dil bilgisi tercih sebebidir. Mülakat sonucunda başarılı bulunarak işe alımı uygun görülen adayın, başvuru koşullarını ve durumunu belgelendirmesi için gerekli dokümanları temini istenecek ve uygun bir süre verilecektir. Bu süre içinde belgelerini tamamlayamayan aday başvurudan vazgeçmiş sayılacaktır. Belgelerini eksiksiz olarak tamamlayan aday için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan onay istenecek, Bakanlık onayı alan aday ile İş Kanunu hükümlerine göre sözleşme imzalanacak ve işe başlatılacaktır. Oda aradığı nitelikleri haiz personel bulunmaması veya uygun gördüğü adaylara Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca onay verilmemesi halinde, personel almamakta ya da personel alımını tamamen iptal etmekte serbesttir.

ADANA TİCARET ODASI | -63-


ODAMIZ HİZMET BİRİMLERİNİN MART - NİSAN 2015 AYLARI FAALİYET RAPORU HİZMET BİRİMİNİN ADI

İŞLEM ADEDİ

TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

ODA SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

MALİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ORGANİZASYONLAR MÜD.

Mart

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

İDARİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ

Mart

HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ

Mart

BAŞKANLIK ÖZEL BÜRO

Mart

BİLGİ İŞLEM ŞEFİĞİ Bakımı - Tamiri - Kurulumu Yapılan Bilgisayar / Yazıcı Sayısı

Mart

Kuruluş Tescili Sayısı Değişiklik Tescili Sayısı Terk Tescili Sayısı Verilen Belge Sayısı Ticari İşletme Rehni Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Yeni Üye Kayıt Sayısı Üye Kayıtlarında Yapılan Değişiklik Sayısı Terk Olan Üye Sayısı Verilen Belge Sayısı İş Makinası Tescili Sayısı Yazışma Sayısı Dosyadan Alınan Belge Sureti Ticaret Sicil Gazetesi Sureti Tahsilat Makbuzu Sayısı Tediye Fişi Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı

Gelen Evrak Sayısı Giden Evrak Sayısı Sekreteryası Yapılan Oda Organ Toplantısı Sayısı Düzenlenen Kapasite Raposu Sayısı Düzenlenen Ekspertiz Raposu Sayısı Onaylanan Sigortacılık İşlemi Sayısı Tespiti Yapılan Rayiç Bedel Sayısı Gayrimenkul Değer Tespiti Sayısı Onay Yapılan Fatura Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Tescili Adana Kebabı Başvuru Onayı Yerli Malı Belgesi Yeterlik Belgesi / Mücbir Sebep Belgesi Fire, Zayiat ve Randıman Oranları Belgesi

Onaylanan İhracat Evrakı Sayısı Üyelere Verilen Danışmanlık Hizmeti Sayısı Düzenlenen Toplantı-Seminer-Organizasyon Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Basın Bülteni Sayısı Basın Toplantısı / Daveti Sayısı

Düzenlenen Bordro Sayısı Düzenlenen Sevk Belgesi Sayısı Yapılan Satınalma Sayısı Yapılan Demirbaş Kaydı Sayısı Karşılanan İhtiyaç Talep Formu Sayısı

Takibi Yapılan Dava / İcra Takip Dosyası Sayısı Aidat Borcu Konusunda Görüşülen Üye Sayısı Danışmanlık Yapılan Üye Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Refakat Edilen Toplantı Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Sunulan Belge / Rapor Sayısı

-64- | ADANA TİCARET ODASI

187 441 225 2086 1 11793 183 476 2316 3325 59 75 35 1806 5522 52 11 1038 514 58 28 10 61 32 7 1 39 15 3 3/1 682 15 6 27 37 8 6 78 5 149 72/466 52 18 9 5 14/26

Nisan

Nisan

Nisan

Nisan

Nisan

Nisan

Nisan Nisan

Nisan

Nisan Nisan

227 428 168 1979 1 5523 230 401 189 3266 61 64 25 1993 5269 43 12 1057 504 57 27 13 130 6 3 2 42 14 2/691 10 5 12 24 10 2 10 53 2 3 134 68/327 112 30 10 9 12/38




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.