TıCARET ODASI ADANA
Adana Ticaret Odası’nın aylık ücretsiz yayın organıdır. ISSN: 0101868 Kasım 2016 Yıl: 5 Sayı: 52
DERGİSİ
Odamız tarafından düzenlenen Dış Ticaret Eğitimi’ni tamamlayan 83 kişiye sertifikaları verildi: Adana dış ticarette daha da güçlendi
4. Örgütsel Davranış Kongresi’nde konuşan Başkanımız Menevşe: İşletmelerimiz, ileri teknoloji ve bilgi odaklı bir yaklaşımla gelişecektir
Ekim ayı Oda Meclisimiz: Adana için projeler üretmenin tam zamanı...
Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Projesi: Çukurova, ‘Yeni Nesil Dış Ticaret’te Türkiye’ye model olacak
İnovasyon Haftası etkinlikleri: Türkiye inovasyonda yükselişe geçti
Macaristan Büyükelçisi Gabor Kiss Odamızı ziyaret etti: Tarihsel bağlarımızı ticarete yansıtmalıyız
10
Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe
Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka
14
Yönetim Adresi Abidinpaşa Cd. No:52 T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09 web: www.adanato.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com
17 Grafik-Tasarım Kerem Acar Nobel Kitabevi Tel: (0322) 233 00 29 www.nobelkitabevi.com.tr Reklam Rezervasyon Nazlı TOHUMOĞLU 0530 527 19 27
26
-2- | ADANA TİCARET ODASI
İÇİNDEKİLER Ekim ayı Oda Meclisimiz: Adana için projeler üretmenin tam zamanı... İnovasyon Haftası etkinlikleri: Türkiye inovasyonda yükselişe geçti 25 firmaya İnovasyon Yönetimi Eğitimi verdik: İnovasyon kalkınmanın anahtarıdır Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nda ödül günü... Rekabetçi Sektörler Programı: Rekabetçi sektörlere 405 milyon avro kaynak sağlandı İstihdam Fuarı’na yoğun katılım İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplandı Mobilya sektörü Adana’da buluştu 4. Örgütsel Davranış Kongresi: İşletmelerimiz, ileri teknoloji ve bilgi odaklı bir yaklaşımla gelişecektir Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Projesi: Çukurova, ‘Yeni Nesil Dış Ticaret’te Türkiye’ye model olacak Odamız tarafından düzenlenen Dış Ticaret Eğitimi’ni tamamlayan 83 kişiye sertifika: Adana dış ticarette daha da güçlendi Macaristan Büyükelçisi Gabor Kiss Odamızı ziyaret etti: Tarihsel bağlarımızı ticarete yansıtmalıyız 2017, Çukurova ekonomisinde ihracat ve bol kazancın yılı olacak Yeni Dünya Düzeninde Dış Ticaret: 2023 hedefi, ihracatın artmasıyla mümkün olur İş dünyası, çalışma hayatındaki sorunlarına çözüm bekliyor Markalaşma, kurumsallaşmanın temelidir İş kazaları, “Kader” olmaktan çıkıyor... Krom fiyatlarındaki artış ekonomi ve istihdamda hareket yarattı Menevşe, NTV “Eko Anadolu”ya katıldı Odamızın Öykü Projesi’ne, ‘En İyi Makale Ödülü’ verildi ETO Başkanı Güler’den Odamıza ziyaret 12. ve 33. Meslek Komitelerimizde seçim yapıldı Servis sürücülerine önemli uyarılar ! Ender Demir yazısı: Şirketlerde risk tasarımı... Monas Çikolata, Çukurova’ya çikolata kültürünü aşılamayı hedefliyor... Necdet Canaran yazısı: Nasıl hamal oldum ? Adana Ekonomi Raporu: İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 81,8’e yükseldi Mehmet Ergin yazısı: Yerel yönetimlerde günümüzün trendi: “Marka Şehir” olma sürecini doğru yönetmek...
9 10 14 15 16 17 20 21 23 26 28 32 33 34 35 38 39 40 41 44 45 45 46 47 48 50 51 60
ADANA TİCARET ODASI | -3-
Adana Ticaret Odası
üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar... ►► Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,
►► Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,
►► İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,
►► Eğitim ve seminerlerde özel indirimler,
►► Odamızın 47 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,
►► Dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini artırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,
►► İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,
►► İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,
►► ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması, ►► Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik, ►► Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri, ►► ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,
-4- | ADANA TİCARET ODASI
►► Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,
►► Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı, ►► Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar, ►► Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı, ►► ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,
►► Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,
►► Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,
►► Üyelerimizin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,
►► Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.
Siyasette yenilikçilik, ticarette yenilikçilik...
D
ünyanın son bir yıldır kilitlendiği ve demokratların adayı Hillary Clinton ile cumhuriyetçilerin adayı Donald J. Trump mücadelesine sahne olan ABD seçimleri sonunda tamamlandı; ipi göğüsleyen milyarder işadamı Trump, ABD’nin yeni başkanı oldu... Öncelikle bu sonucun ABD’ye, dünyaya ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Eski ABD Başkanı Barack Obama, 8 yıllık başkanlığı döneminde, ticaret dünyası için de çok önemli olan “huzur” ve “barış” konusunda, vadettiği gibi, çok çabaladı. Afganistan, Irak, Suriye ve bazı Arap ülkelerindeki savaşlar, iç karışıklıklar ile ABD’nin kendi içinde artan ırkçılık olayları, Obama’nın bu konudaki vaatlerinde kısmen başarılı olduğu sonucunu ortaya koyuyor. Nitekim halefi Trump, seçim kampanyalarında, demokratların dünya siyasetine ve diğer ülkelerin siyasetine “etki” ile iç politikada göçmenler ve Müslümanlar konusundaki karşıt görüşlerini açık açık dile getirmekten çekinmemişti. Trump, özellikle göçmenler ve Müslümanlar hakkında o kadar açık ve abartılı ifadelerde bulundu ki, seçildiği anlaşıldığında ABD’den Kanada vatandaşlığına geçmek isteyen, göçmen olmak isteyen insanların aşırı talebi nedeniyle Kanada’nın göçmenlik başvurularıyla ilgili web sitesi bir ara kilitlendi. Trump’ın seçimden sonra Müslümanlar hakkında daha ılımlı konuşmaları durumu biraz yatıştırmış görünüyor. Bununla birlikte Trump’ın, söz ve faaliyetlerinin, sadece ABD iç siyaseti için değil, dünya siyaseti için de çok etkileri olduğunu en kısa zamanda göstermesini ve dünya huzuru ve barışına daha çok katkı yapan bir ABD başkanı olarak anılmasını diliyoruz. İnovasyonun üretim ve ticaretteki önemi
Dünya ticareti yeni nesille ve buna bağlı olarak yeni nesil teknolojilerin üretimi ve dağıtımı ile büyüyor. İnsanların her ihtiyacında, her üründe, her üretimde ye-
nilikçiliğin, inovasyonun ve teknoloji kullanımının katma değeri artırıcı etkilerini görüyoruz. Ülkemizin, ekonomi, kalkınma ve ticaretimizi etkileyen kurumlarımızın inovasyon ve teknoloji kullanımının artırarak katma değerli üretimi çoğaltma bilinç ve gayretleri uzun bir süredir var. Ancak bunda henüz istenen duruma gelebildiğimizi ne yazık ki söylemek çok güç. Elbette ülkemizin son dönemde derinden yaşadığı terör sıkıntılarının ve çevremizdeki ülkelerde yaşanan sıcak gelişmelere müdahil olmaktan uzak duramayacak olmamızın bunda etkileri bulunmaktadır. Bu noktada üst siyaset ve bürokrasi kurumlarından ziyade, kalkınma ajansları, üniversiteler, eğitim ve araştırma kurumları ile esnaf, ticaret ve sanayi odalarının kısmen daha hareketli olabileceklerini ve elden geldiğince inovasyon, katma değerli üretim artışına katkı verebilecek projeler ortaya koyabileceklerini düşünüyorum. İşin şakası yok... Her gün alınıp satılan ürünlere bir bakın; ne kadarı 5 yıl önce kullandığınızla bire bir aynı ? En basit ürünlerde ürün ambalajı değişmiştir. Daha rekabetçi olanlarda içerik değişmiştir. Çok daha rekabetçi ürünlerde o ürünün işlevini yerine getiren yepyeni başka bir ürün var artık… İç piyasamızda gözlediğimiz bu alarm verici durum bizleri uyandırmalı çünkü iç piyasadaki bu yenilikçi ürünlerin çoğunu biz üretmiyoruz; yani bunların önemli bölümü ithal ürünlerden oluşuyor. İthal ürünleri finanse ederek ve aynı zamanda o ürünlerle rekabet edecek muadil ürünler geliştirmeyerek hangi ihraç ürünlerini geliştirecek finans, bilgi ve tecrübe kaynağına sahip olabiliriz? Yenilik arayan, inovasyon aşığı, genç tüketicilerle dolu iç piyasamızı bile değerlendirememeye devam edersek ihraç pazarlarında nasıl başarılı olabileceğiz? Kendi mecrasında bazen çok sıcak ilerleyen siyaseti kıyısından izlemeye devam ederek, bu konulara daha candan eğilmekte fayda görüyorum.
Tarkan KULAK Meclis Başkanı Ülkemizin rekabet edebileceği alanlar, genç ve yetenekli işgücünün üretebileceği ürünlerdedir. Gençlere ve geliştirilebilir (upgrade edilebilir) nitelikli işgücümüze eğitim sağlayarak kg başına değeri yüksek, katma değerli ürünlerin üretiminde ilerlememiz ve uzmanlaşmamız gerekiyor. Bu gidişle, ihracatımızın yarısından fazlasını yaptığımız Avrupa Birliği ülkelerinin bile, daha nitelikli ve uygun fiyatlı ürünler sunabildikleri için bizden başka ülkelerle ticaret yapar hale geldiğini görmemiz mümkün olabilir. Katma değerli ürün üretimini artırmak, kg başına daha yüksek fiyatlı ürünler geliştirmek, genç ve yenilik arayan iç piyasamızdan daha çok istifade edebilmek ve nitelikli istihdam kaynaklarımızı bir rekabet gücü olarak kullanabilmek için yenilikçilik, inovasyon ve teknoloji kullanımına, bir an önce daha daha fazla ağırlık vermemizin hayati önemine dikkat çekmek istiyorum. Bu konuda Odamızın da daha yenilikçi, rekabetçi, kentsel üretim ve ticaret kapasitelerinin artırılması noktasında üniversiteler ve profesyonel kuruluşlarla daha işbirlikçi çalışmalarla faaliyetlerine devam edeceğine inanıyor; aramızdan ayrılışının yıldönümünde Büyük Atatürk’ü saygı ve rahmetle anıyor ve O’nun şahsında tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum…
ADANA TİCARET ODASI | -5-
Adana Ticaret Odası 122 yıldır hizmet veriyor
A
dana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuş; 1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabilmiştir. Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin baskıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyetlerine ara vermek durumunda kalmış; 1909 - 1911 yıllarında Ziraat Odası’nı da bünyesine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı altında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalışmalarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı süresince, Oda faaliyetleri kısıtlanmış ve savaş koşullarının elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldırarak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sanayi Odaları” olarak değiştirmiştir.
Odamız da buna uyarak, “Adana Ticaret ve Sanayi Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır. I. Dünya savaşının aleyhimize sonuçlanması üzerine Adana, Aralık 1918’de işgal edilmiştir. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevlerinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fransız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır. 5 Ocak 1922’de yapılan Ankara anlaşmasıyla Fransız işgali son bulmuş ve Adana Türkler’e teslim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Ermeniler, Adana’yı terkederken Odanın bütün belgelerini yakmışlardır. 27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dönem başlamıştır. Bu kanun ile Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, ticaret ve sanayi erbabına Odalara kayıt mecburiyeti konulmuştur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkararak bölgesel bir kimlik kazandırmış olmasıdır.
11 Ocak 1943 tarihinde kabul edilen 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesi’nin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vererek, Meslek Grupları, Oda Meclisi ve İdare Kurulu’nu ihdas etmiştir. 8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Kanunu, 4355 sayılı kanun ve bu kanuna ilişkin tüzüğü yürürlükten kaldırmış, Oda ve Borsalara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik etrafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır. 54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, uzun çalışmalar sonrasında değiştirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.
G
Kırsal kalkınmada yeni ve önemli bir dönem başlıyor
ıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak, tarım ve tarım dışı istihdamı geliştirmek, gelirleri artırmak ve farklılaştırmak için kadın ve genç girişimciler öncelikli olmak üzere, kişilerin ekonomik faaliyetlerine yönelik yatırımlarına yapılacak hibe ödemelerine ilişkin, “Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” 21 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu tebliğ, ülke genelinde olduğu gibi ilgili sektörlerde önemli yatırım ve üretimin gerçekleştirildiği Adana’da da heyecan yaratmış bulunmaktadır. Böylelikle içerisinde bulunduğu sıkıntıları aşabilmek için uzun yıllardır destek bekleyen tarım ve hayvancılık sektörü ile bunlarla bağlantılı kırsal turizm yatırımları, çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, el sanatları ve katma değerli ürünler, bilişim sistemleri ve eğitimi, enerji, çelik silo gibi sektörlerde kırsal kalkınmanın desteklenmesine yönelik önemli kararlar hayata geçirilmiş bulunmaktadır. Bu destekler, ülkemizin tarım ve hayvancılık alanında önde gelen bölgeleri arasında yer alan Adana’nın yeni bir kalkınma hamlesine başlamasının temel lokomotifi olacaktır. Tebliğ kapsamında, Adana’da sektörel bazda öncelikli olarak desteklenecek projeler olarak belirlenen; bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, yenilenebilir enerji üretim tesisleri, yenilenebilir enerji kullanan yeni seraların yapımı, tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar, soğuk hava deposu, çelik silo, su ürünleri işlenmesi, paket-
lenmesi ve depolanması, hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına teşvik verilecektir. Kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak amacıyla yapılacak yatırımlara yönelik olarak açıklanan hibe tutarları da ilgili sektörlerdeki yatırım ve üretim hedeflerine ulaşılabilmesi bakımından sevinçle karşılanmıştır. Tebliğ ile kapsam içerisindeki ekonomik yatırım konularına göre, hibeye esas proje tutarlarının üst limitleri de belirlenmiştir. Buna göre, yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları ile tohum işleme, paketleme ve depolama yatırımları için üst limit 2 milyon lira, bunun dışında kalan yatırımlar için ise 1 milyon 500 bin lira olarak uygulanacaktır. Hayvansal ürün işlenmesi paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlar ile yenilenebilir enerji kaynakları kullanan yeni seraların yapımına yönelik yatırımlar için ise 2 milyon lira üst limit belirlenmiştir. Jeotermal ve biyogazdan ısı ve elektrik üreten tesisler ile güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üreten tesislerin yapımına yönelik yatırımlarda da bu miktarın 2 milyon lira olması kararlaştırılmıştır. Soğuk hava deposu, çelik silo yapımına yönelik yeni yatırımlar ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelik sabit yatırımlarda hibeye esas proje tutarının üst limiti 1 milyon 500 bin lira olarak belirlenmiştir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız tarafından yayımlanan tebliğin ilgili sektörlerde faaliyet gösteren firmalarımızın rahat bir nefes almasını sağlayacağına inanıyorum ve siz değerli üyelerimizi zaman geçirmeden sunulan bu fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum.
Atila MENEVŞE Yönetim Kurulu Başkanı Hibe başvurularının yayım tarihinden itibaren 45 gün içerisinde yapılması gereken son tebliğ ile Adana’da bitkisel ve hayvansal ürün işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması sektörel bazda eski önceliklerini korurken, 2015 yılından farklı olarak, yenilenebilir enerji üretim tesisleri, yenilebilir enerji kullanan seralar ve tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlara ayrıcalık tanınmış ve bu sektörler yatırımlarda daha öncelikli olarak desteklenecek sektörler olarak belirlenmiştir. Bu destekler, ülkemizin tarım ve hayvancılık alanında önde gelen bölgeleri arasında yer alan Adana’nın, ilgili sektörlerde yeni bir kalkınma hamlesine başlamasının temel lokomotifi olacaktır. Adana Ticaret Odası olarak bu tebliğin hayata geçirilmesinde emek ve destekleri olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’a, başta Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik olmak üzere Bakanlar Kurulumuzun üyeleri ile bürokratlarımıza, tüm üyelerimiz adına şükranlarımı sunuyorum.
ADANA TİCARET ODASI | -7-
-8- | ADANA TÄ°CARET ODASI
Başkanımız Menevşe, Adana’nın kalkınması için önünde önemli fırsatlar bulunduğunu söyledi:
Adana için projeler üretmenin tam zamanı... Y
önetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı’na Adana’nın da dahil edilmesinin çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, “Adana’nın eski parlak günlerine tekrar dönebilmesi için bu programa projelerimizle katılmamız son derece önem taşımaktadır” diye konuştu. Odamızın Ekim ayı olağan Meclis toplantısı Tarkan Kulak başkanlığında gerçekleşti. Toplantının başlangıcında, TOBB tarafından hazırlanan, Türk milletinin 15 Temmuz’da darbeye karşı kahramanca sokağa dökülmesinin anlatıldığı 7 dakikalık film izlendi. Eylül ayı mizanı ve Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun oy birliğiyle kabul edilmesinin ardından söz alan Meclis Başkanı Tarkan Kulak, Adana’nın üretiminde bilgi ve teknolojiyi daha fazla kullanması gerektiğine işaret ederek, “İhracatımıza baktığımızda kilogram ile döviz arasındaki dengesizlik çok fazla. Yapmamız gereken, ürünlerimizde teknolojiyi daha fazla kullanıp bu dengeyi tersine döndürmektir. Her türlü üretimindeki eğilimimiz bu yönde olmalıdır” dedi. Toplantıda, gündemdeki çeşitli konulara ilişkin söz alan ATO Başkanı Atila Menevşe, Hükümet tarafından son dönemlerde uygulamaya konulan birçok projenin Adana ekonomisi için yeni bir açılımlar yaratacak önemde olduğunu söyledi. Özellikle Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı’nın, ATO’nun çalışmalarını sürdürdüğü Organize Tarım
Bölgesi ile örtüştüğünü ifade eden Menevşe konuşmasını şöyle sürdürdü: Uzun yıllardır destek bekleyen tarım ve hayvancılık sektörü ile bunlarla bağlantılı kırsal yatırımlar projelendirilmesi halinde hibe desteği ile teşvik edilecektir. Bu destekler, tarım ve hayvancılığın başkenti Adana’nın yeni bir kalkınma hamlesine temel oluşturacaktır. Tebliğ kapsamında, Adana’da sektörel bazda öncelikli olarak; bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, yenilenebilir enerji üretim tesisleri, yenilenebilir enerji kullanan yeni seraların yapımı, tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar, soğuk hava deposu, çelik silo, su ürünleri işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, hayvansal ve bitkisel gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına teşvik verilecektir. Yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları ile tohum işleme, paketleme ve depolama yatırımları için 2 milyon lira, bunun dışında kalan yatırımlar için ise 1 milyon 500 bin lira üst limitli olmak üzere hibe verilecektir. Bu anlamda şimdi proje üretme
ve bu projelerimizi hayata geçirme zamanıdır.” Adana’nın son 10 gün içerisinde İstihdam Fuarı ve Mobilya Fuarı gibi iki ayrı organizasyona ev sahipliği yaptığına da işaret eden Menevşe, “Adana’nın en önemli sorunlarından biri istihdam. Valilik, İŞKUR İl Müdürlüğü ve 100 sponsor firmanın katılımıyla bu sorunun nasıl aşılabileceğine ilişkin çarpıcı bir örnek sergilendi. İki günlük organizasyonda 500 dolayında işsiz gencimiz iş sahibi oldu. Binlerce gencimiz de, önümüzdeki dönemde yararlanılmak üzere firmaların portföyüne girdi. Mobilya Fuarı’nda da gördük ki, Adana olarak son derece önemli bir potansiyele sahibiz. 5 günlük fuar süresince mobilya sektörünün kalbi Adana’da attı ve gerek el emeği göz nuru, gerekse yüksek teknolojinin kullanımıyla katma değere dönüşen ürünler, yerli ve yabancı alıcıların izlenimine sunuldu. Adana olarak olumsuz gelişmeleri bir yana bırakarak, ürünümüzü, üretimimizi dış pazarlara nasıl satacağımızın arayışında olmalıyız. Çünkü bu potansiyele sahibiz” görüşlerini dile getirdi.
ADANA TİCARET ODASI | -9-
Adana’da düzenlenen, “Türkiye İnovasyon Haftası”na Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanı Dr. Faruk Özlü de katıldı:
Türkiye inovasyonda yükselişe geçti
E
konomi Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) organize ettiği ikinci Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri, Adana HiltonSA Otel’de gerçekleştirildi. Adana’da bu yıl, 27 -28 Ekim tarihleri arasında ikincisi düzenlenen İnovasyon Haftası’nı iki günde çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yaklaşık 14 bin kişi izledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanı Dr. Faruk Özlü, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ikinci gününde katılarak gençlere seslendiği İnovasyon Haftası etkinliklerinin açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı Zeki Kıvanç, çırçır ve dokuma fabrikalarının ilk olarak Çukurova’da kurulduğunu anlattı. Kıvanç, cumhuriyet döneminin başlarında Anadolu’da 24 fabrikanın bulunduğunu anımsattı. Gençlere seslenen Kıvanç, “Adana İnovasyon Haftası’nın en yoğun katılımcısının gençler olması, biz sanayiciler için en itici güç ve umut kaynağıdır. Bu potansiyeli iyi yönlendirmek gerekiyor. Ülkemizin kalkınması ancak potansiyelin doğru kullanılmasıyla mümkündür” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Denetim Kurulu Üyesi Bülent Aymen, klasik yöntemlerle yapılan üretimin işe yaramadığın belirterek şunları söyledi:
-10- | ADANA TİCARET ODASI
“Farklı sonuçlar için değişimden korkmamak lazım. Bu bilince sahip olduğumuz an ve değişimin peşinden koştuğumuz zaman, inovasyonu gerçekleştirmiş olacağız. Sadece üretim ve ihracatta değil, hayatın tüm katmanlarında, günlük yaşamda da inovasyon bilincine sahip olacağız. Ancak o zaman gelişmiş ülkeler seviyesine geleceğiz. Rekabet şansımız az. Üretim çoğalınca karı düşürmek zorunda kalıyoruz. Bu durumda işletmeleri geliştirmemiz mümkün değil. Bu nedenle inovasyon, AR-GE, tasarım ve markalaşmanın çok önemli olduğunu sizlerin de bilip, yönelmesi lazım. Fiyat düşürerek değil, inovatif, katmadeğerli sattığımızda daha fazla döviz kazanıyoruz ve daha fazla refaha sahip oluyoruz. En büyüklerin en inovatifler olduğunu bilmeliyiz” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Süleyman Kocasert de Türkiye’nin ihracatta 150 milyar dolar civarında patinaj yaptığını ifade ederek şu önerilerde bulundu: “Yeterince orta ve yüksek teknoloji ihracatı gerçekleştiremiyor olmamız bunun önemli bir nedeni. Önce AR-GE ardından inovasyon sonra tasarım ve markalaşma dedik, sözümüzün de sonuna kadar arkasındayız. Biz bu söylemimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, 2023 hedefleri koyduysak, ’dünyanın önemli
oyuncularından biri olacağız’ diyorsak, biz AR-GE’ye yeterince kaynak, enerji ve zaman ayırmak ve inovasyonu sadece dilimize değil aklımıza ve kalbimize de pelesenk etmek durumundayız. İlk kez geçen yıl ülkemizin Gayri Safi Milli Hasıla’dan (GSMH) AR-GE’ye ayırdığı pay yüzde 1 seviyelerine ulaştı. Çok mutluluk duyabiliriz ancak ABD, Japonya, Finlandiya, Norveç, Güney Kore gibi ülkelerin yüzde 4 ve hatta üzerinde bir pay aldığını söylersem almamız gereken çok yol olduğunun hepimiz farkına varırız.” Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise ticaretin para kazanmak olarak algılandığı çağın sona erdiğine değinerek, dünyaya değer katmanın önemine işaret etti. Hayattaki en büyük tehlikenin risk almamak olduğunu, hiç risk almayan kişinin hiçbir şey yapamayacağını, değişimin kendileri için risk değil bir zorunluluk olduğunu belirten Büyükekşi, para kazanma arzusunun yanında dünyaya değer katmak gibi büyük motivasyonların insanlığı daha da ileriye taşıdığını anlattı. Büyükekşi, merak duygusu, yeni deneyimlere açık olma, cesaret, dünya ve insan medeniyetine damga vurma isteği, tarihte iz bırakmak, tarihin saygısını kazanmak arzusunun yeni nesil iş insanlarını motive eden en önemli değerler olduğunu dile getirdi.
Faruk Özlü Dünyanın 1990’lı yıllarda konuştuğu Kyoto Protokolü’nün neredeyse 160 ülkeyi kapsadığı örneğini veren Büyükekşi, “Bu protokol hepimizin sözlüğüne küresel ısınma ve iklimin değişikliğini ortaya koydu. ‘Bu konunun inovasyonla ne ilgisi var’ diye sorabilirsiniz. Havayı temizleyebilen bisiklet konsepti son zamanların en önemli inovasyonlarından biri. Böyle inovasyonlar olduğu sürece ülkeler Kyoto Protokolü, Paris Antlaşması gibi anlaşmalara belki de ihtiyaç duymayacak. Belki gelecek nesillerimize daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakacağız” ifadelerini kullandı. Büyükekşi, 5 yıldan beri İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Gaziantep’te yaptıkları inovasyon etkinliklerine 400 bin kişinin katıldığını ve inovasyon konusunda dünyadan güzel haberler geldiğini belirtirken şunları kaydetti: “Avrupa Birliği İnovasyon 2016 Endeksine göre Türkiye inovasyonda iddiası olmayan ülkeler seviyesinden orta seviyede inovatif olan ülkeler grubuna yükseldi. 2008-2014 yılları arasında inovasyon performans artışı durağan seyreden ülkemizin 2015’te yükselişe geçtiğini görüyoruz. Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında ise 2015 yılında 58. sıradaydık. Bu yıl tam 42. sıraya yükseldik. Bu da bu yapılan çalışmaların devletimizin bize verdiği desteğin en güzel göstergesidir. Bunun için ben Türkiye’yi kutluyorum. Bu konudaki gelişmeler gerçekten bizim ümidimizi artırıyor. Bu etkinliğimizi gerçekleştirmedeki amaçlarımızın bir diğeri de endekslerdeki sıralamamızı daha yükseklere taşımak.
Bütün yatırımcılar Türkiye’nin endekslerine bakıyor. Bu endekslere göre yatırım kararı alıyor. O yüzden de bu endekslerde yukarıya çıkmamız son derecede önemli.” Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de, “Günümüzde herkesin yaptığı üretim rekabeti zorlaştırıyor ve inovasyonun önemi burada bir kez daha ön plana çıkıyor. Bunun için herkesin yaptığını daha farklı yapmak ya da herkesin yaptıklarından çok daha farklısını ya da yapamadıklarını yapmak gibi arayış içerisinde olduğumuz zaman, piyasaya yeni mesajlar sunduğumuz zaman muhakkak ki daha başarılı olacağız” diye konuştu. Vali Mahmut Demirtaş ise günümüz dünyasında küresel ve bütünleşik bir ekonomik sistemin varlığından söz ederken, “Küreselleşen günümüz ekonomik sisteminde, ülkemizin önemli bir aktör olarak yer alması, tüm kesimlerin potansiyelini en iyi şekilde ortaya koymasıyla mümkündür. Bunun, yenilikçi yaklaşımının benimsenmesi, teknolojik düzeyi ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesiyle sağlanabileceği açıktır. Bu kapsamda organize edilen faaliyetler ise toplumun geniş kesimine inovasyon ile ilgili farkındalığın yayılmasını sağlayacaktır” dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise Türkiye’nin 1980’li yıllarda ihracata dayalı bir ekonomi modeli belirlediğini, ancak patlamanın 2002 yılından sonra gerçekleştiğini söyledi. İhracatın o günden bugüne 36 milyar dolardan 150 milyar dolar seviyesine yükseldiğini anımsatan Özlü, buna rağmen ihracatın çok daha fazla ar-
tırılması gerektiğini kaydetti. 2002 yılından bu yana Afrika ve Güney Amerika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerin ciddi ivme kazandığını dile getiren Özlü, serbest ticaret anlaşmaları ve vize muafiyeti gibi uygulamalarla ihracatçıların önünü açtıklarını anlattı. Son olarak iş adamlarına yeşil pasaport vermeye yönelik bir çalışma yaptıklarını kaydeden Özlü, AR-GE’ye ise daha fazla kaynak ayırmaya devam edeceklerini ifade etti. Bakan Özlü, bugün yüzde 1 olan AR-GE harcamalarının milli gelire oranını yüzde 3’e yükseltmeye çalıştıklarını söyledi. Ürünler arasındaki fiyat farkını inovasyon ve kalitenin yanı sıra marka ile tasarımın belirlediğini örneklendiren Özlü, özel sektörün kendilerinden talep ettiği hemen her konuya çözüm ürettiklerini anlattı. TÜBİTAK’ı da yeniden yapılandıracaklarını anlatan Bakan Özlü, “TÜBİTAK’ı özel sektöre öncülük ve rehberlik eden bir kurum haline getireceğiz. Artık AR-GE yapan kurumdan ziyade sizlerin AR-GE yapmanıza destek olacak, sizlere adeta bir partner olacak bir kurum haline gelecek” diye konuştu. Bakan Özlü, Adana’da sadece 2 firmanın AR-GE merkezi bulunduğunu ve bunun yetersiz olduğunu da ifade ederek, bunun geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kilogram başı ihracatımızı artırmalıyız Daha sonra konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin 1981’deki toplam dış ticaret hacminin 4,5 milyar dolar olduğunu, bu rakamın günümüzde 450 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. O dö-
ADANA TİCARET ODASI | -11-
Nihat Zeybekci nemdeki 2 milyar dolarlık ihracatın bugün 150 milyar dolara ulaştığını dile getiren Zeybekci, “Bu bir Türk mucizesiydi ama buraya kadar. 1,5 dolarlık ihracat kilogram fiyatıyla gidebileceğimiz yerin hepsi bu kadar. Hadi 150, 170 olur. Çok zorlarsak 180-190-200 olur ama 210 bu mantıkla, bu altyapıyla, bu teknolojiyle, bu dizaynla, bu tasarımla olmaz. Hammaddesine, teknolojisine, dizaynına, tasarımına ve patentine başkalarının sahip olduğu, finansmanının başkalarına bağlı olduğu, tüketim alışkanlıklarının başkaları tarafından belirlendiği, dağıtım ve tüketim kanalları nın başkaları tarafından kontrol edildiği bir dünyada, Türkiye ‘fasoncu’ olarak bu mucizeyi gerçekleştirdi. Bundan sonrası için ikinci aşamaya geçmek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu. “1,5 dolarlık kilogram başı ihracat fiyatımızı en az Güney Kore seviyesine çıkartmak zorundayız. Yani 2,5 doların üzerine, 3 dolara çıkarmamız gerekiyor” diyen Bakan Zeybekci, şöyle devam etti: “Ya da Japonya ve Almanya seviyesine, 4 dolara çıkarmamız gerekiyor. Türkiye olarak biz son 13 yılda, Ar-Ge’nin milli gelirden almış olduğu payı, milli gelir 3 kat artmasına rağmen 0,4’ten, yani yüzde yarımın altından yüzde birin üzerine çıkardık. Bu, tam anlamıyla 7 kat reel artış demektir. Ama dönüp başka ülkelere baktığımız zaman bundan 20-25 sene önce bizim geçtiğimiz yerlerden geçen Güney Kore’nin bugünkü mesafesi yüzde 3’ün üzerinde. Yani Ar-Ge’nin milli gelirden aldığı pay, yüzde 3’ün üzerinde. Japonya ve
-12- | ADANA TİCARET ODASI
Almanya yüzde 4 seviyesinde. İskandinav ülkelerinde bu yüzde 4’ün de biraz üzerinde. Yani yüzde 1 ile büyük mesafe katetmişiz ama ötekini kıyasladığımız zaman yeterli değil.” Vergi gelirlerinin 3’te 1’i eğitime Zeybekci, şu anda vergi gelirlerinin 3’te 1’ini eğitime harcadıklarını, bunun OECD ülkelerinin ortalamasının üzerinde olduğunu aktardı. Hükümet olarak bu anlamda övünmekte haklı olduklarının altını çizen Zeybekci, “13 yılda Türkiye’nin toplam nüfusunun ortalama eğitim süresini 4 yıldan 8 yıla çıkardık. Bu da bir Türk mucizesidir. İnanılmaz bir başarıdır ama dönüp baktığım zaman, AB ortalaması 12 yıla yakın. Güney Kore’ye gidiyorum tekrar, 12,5 yıl. Bunları moral bozmak için söylemiyorum. Çok çalışmamız gerekiyor” diye konuştu. Orta gelir tuzağı Bakan Zeybekci, geleceğin ekonomisinin Türkiye açısından tam bir ayrım noktasında olduğunu belirterek, “Şu anda ‘orta gelir tuzağı’ denen yerdeyiz. 10 bin dolarlık milli gelir, 150 milyar dolarlık ihracatın olduğu yerde son 5 seneden beri dönüyoruz. Çok açık ve net bir mesaj var, ya buralarda dönersin sonra da aşağıya doğru gidersin, ya da bu fasit daireyi kırıp Türkiye olarak 11-12-15-20-25 bin dolarlık milli gelir seviyesine doğru, ya da 200-250300-500 milyar dolarlık ihracat seviyesine doğru yelken açarız. Bunun da tek bir yolu var. Kontrol etmediğimiz, egemen olmadı-
ğımız alanlarda egemen olmak. Egemenlik derken, coğrafi anlamda değil, bilim, sanayi, ekonomi, finans, tasarım, dizayn anlamında söylüyorum. Bunları yaparsak ancak oralarda olabiliriz” değerlendirmesinde bulundu. İnovasyon Haftası etkinliklerinin ilk gününde, “Türk İş Dünyası”, “Dünyada Başarılarıyla Tanınanlar”, “İnovatif Şirketlerin Yıldız CEO’ları”, “İlham Veren Girişimciler”, “Yıkıcı İnovasyon Dönemi ve Maker Hareketi”, “Modayı Marka Yapanlar”, ”Innocampus”, “Akıl Haritasıyla Yaratıcılığı Serbest Bırakmak”, “Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0”, “Akıllı Nesneler”, “Geleceğin Şehirleri”, “Sıra Dışı Kadınlar”, “Anadolu’nun Güneyinden Dünya Mutfağına Armağan”,”Başrolde İnovasyon” konulu panel ve konferanslar yapıldı. Proğramın ikinci gününde ise Yazar ve Eğitim Danışmanı Tony Buzan, “Akıl Haritasıyla Yaratıcılığı Serbest Bırakmak”, Şehir Bilim İnisiyatifleri Direktörü Kent Larson “Geleceğin Şehirleri”, Proje Direktörü Dr. Mehmet Ünsal “Innocampus”, Makers Türkiye&Flyler.com kurucusu Ongun Tan “Yıkıcı İnovasyon” konulu konferans verdi. Ayrıca, Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0, Sıra Dışı Kadınlar, Akıllı Nesneler, Modayı Marka Yapanlar, Anadolu’nun Güneyinden Dünya Mutfağına Armağan, Başrolde İnovasyon konulu paneller düzenlendi. Eş zamanlı Etkinlikler kapsamında ise, Maker Hareketi Sergisi, Drone Workshop, İnovasyon Eğitimleri, Demoday, B2Student, Geri Dönüşüm Tasarım Atölyesi gerçekleştirildi.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -13-
Başkanımız Menevşe, 25 firmaya verilen İnovasyon Yönetimi Eğitimi’nde konuştu:
İnovasyon kalkınmanın anahtarıdır
Y
önetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, hem şirketler hem de ülkeler açısından inovasyonun ulusal ve uluslararası rekabetin gücünü ifade eden en önemli unsurlardan biri olduğunu belirterek, “Amacımız, Adana’daki tüm firmalara inovasyon kavramını yerleştirip, Adana’nın ihracat payını daha da artırmaktır” diye konuştu. Odamız tarafından yürütülen Avrupa İşletmeler Ağı Doğu Akdeniz Projesi kapsamında, firmaların yenilikçilik kapasitelerinin artırılması ve katma değer yaratan ürünlerinin üretilmesine yönelik faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla, üç günlük
-14- | ADANA TİCARET ODASI
“İnovasyon Yönetimi Eğitimi” verildi. Adana HiltonSA Otel’de gerçekleştirilen ve Uzman Ekin Taşkın tarafından verilen eğitime, firma temsilcilerinden oluşan 25 kişi katıldı. İnteraktif ortamda gerçekleştirilen eğitim programı kapsamında, “İnovasyon çeşitleri”, “Ürünün hayat eğrisi”, “Başarılı inovasyon örnekleri” ve “A’dan Z’ye inovasyon süreçleri” ele alındı. Programın son günü düzenlenen sertifika törenine katılan Başkanımız Atila Menevşe ülke ve birey olarak gelişmenin en temel unsurunun yeniliğe açıklık olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“İnovasyonu gerçekleştirmiş olan firmalar aynı sektördeki rakiplerine göre rekabet avantajı kazanırlar. İnovasyonun yüksek oranda kullanıldığı ülkelerde işsizlik azalır; kişilerin kazançları artar; toplumun refahı yükselir. Hepimizin arzusu ve isteği, herkesin daha iyi şartlarda yaşaması, ülkemizin ve toplumumuzun kalkınıp gelişmesi olduğuna göre, bize bu kapıları açacak anahtar inovasyondur. Dolayısıyla bu eğitimimizin de en kısa zamanda kent ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağına inanıyor; başta İnovasyon Yönetimi Uzmanı Ekin Taşkın ve katılımcılarımıza teşekkür ediyorum.”
Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nda ödül günü
A
kdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından organize edilen, “5. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması”nın ödül töreni, dünyanın hala kullanılan en eski köprüsü özelliğini taşıyan tarihi Taşköprü’nün üzerinde gerçekleştirildi. Törende konuşan ADASO ve ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç, tekstilin katma değeri, istihdam ve ihracattaki payıyla oluşan stratejik öneminin bugün de devam ettiğini belirtti. Gelişmiş ülkeler seviyesinde olabilmek için insana yatırım yapılması gerektiğine işaret eden Kıvanç, “Uluslararası pazarda daha etkin olabilmek, modayı
takip eden değil belirleyen ülke olabilmek adına her alanda yaratıcı ve yenilikçi olmak zorundayız“ dedi. Çukurova’nın pamukla özdeşleştiğini belirten Kıvanç, “Geçmişten bugüne sahip olduğumuz tasarım kültürümüzü geleceğe taşımaya çalışıyoruz. Modayı takip eden değil, belirleyen bir ülke olmak adına her alanda yenilikçi olmak zorundayız. Sektörümüz inşallah taklit eden değil, ürünleri taklit edilen bir yapı haline gelecek” dedi. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kızartıcı da, geçmiş yıllarda tasarım, Ar-Ge, inovasyon gibi kavramların çoğu zaman dillerinde olduğunu
ancak çok da hayata geçiremediklerini, konuyla ilgili son dönemlerde gelişmeler sağlanmasına rağmen önlerinde daha uzun bir yol bulunduğunu ifade etti. Bakanlık olarak 2008 yılından günümüze kadar tasarımı desteklediklerini ifade eden Kızartıcı, firmaların tasarım ve ürün geliştirme projelerine de destek verdiklerini, bu kapsamda 116 projeyi destek kapsamına aldıklarını bildirdi. TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert de, tekstil ve konfeksiyonun Türkiye için olduğu kadar Adana için de önemli olduğunu söyledi. İtalya’nın kilogram ihracat ortalamasının 70, Fransa’nın 50, Türkiye’nin 1,5 dolar iken, Türk hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil sektörünün ortalamasının 21 dolar olduğuna dikkati çeken Kocasert, “Biz adet veya kilogram gibi ölçülerle ihracatımızı hiç artırmadan sadece Ar-Ge, tasarım, inovasyon ve marka dörtlüsünü iyi kullanarak adımlar atsak, 21 dolar ortalamayı 40 dolara çıkabilsek çok fazla yeni yatırıma girmeden ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarabiliriz” dedi. Konuşmaların ardından ünlü sanat yönetmeni Beyhan Murphy’nin koreografisiyle yarışmacılara ait tasarımlar, dansçıların şovuyla davetlilere tanıtıldı. İlgiyle izlenen gösterinin sonunda dansçılar, tasarımcılarla birlikte halay çekti. 5’inci Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın 10 bin liralık birincilik ödülü “Bamboo” temasıyla Merve Cingöz’e, 7 bin liralık ikincilik ödülü Cansu Çevik’e ve 4 bin liralık üçüncülük ödülü ise Göksu Aybacı’ya verildi.
ADANA TİCARET ODASI | -15-
Rekabetçi Sektörler Programı yeni dönem tanıtım semineri Adana’da yapıldı:
Rekabetçi sektörlere 405 milyon avro kaynak sağlandı
R
ekabetçi Sektörler Programının yeni döneminde; imalat sanayinde dönüşüm, hizmetler ve yaratıcı endüstriler, ArGe ve yenilikçilik, teknoloji transferi ve ticarileşme ekseninde geliştirilecek projeler için 405 milyon avro kaynak oluşturulduğu bildirildi. Rekabetçi Sektörler Programının yeni dönem duyurusu Türkiye genelinde düzenlenen seminerlerle yapılıyor. Ocak 2017 başına kadar düzenlenecek tanıtım seminerinin Adana ayağı 1 Kasım 2016 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin de katılımıyla gerçekleştirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü AB Mali Programları Dairesi Başkanı Murat Altun’un tanıttığı programda, yatırımlarda altyapıdan ziyade AR-GE, inovatif ve katmadeğer sağlayan ürün konularına odaklanıldığını söyledi. Programın bir amacının bölgesel kalkınma diğer amacının ise Türkiye’nin rekabet gücüne destek vermek olduğunu vurgulayan Altun, “Daha inovatif, daha yenilikçi projeler ülkenin ekonomik yapısına katkılar sunacaktır” diye konuştu. Toplantıda yapılan açıklamalara göre, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla gerçekleştirilen Rekabetçi Sektörler Programının 2007-2013 yıllarını kapsayan birinci döneminde, Türkiye’nin görece daha az
-16- | ADANA TİCARET ODASI
gelişmiş 43 ilinde bölgesel rekabet gücünü artırarak sosyo ekonomik gelişmeye katkı sağlamak amacıyla sunulan projelere 565 milyon avro mali kaynak aktarıldı. Rekabetçi Sektörler Programının Türkiye’nin 81 ilini kapsayacak yeni döneminde ise, imalat sanayinde dönüşüm, hizmetler ve yaratıcı endüstriler, Ar-Ge ve yenilikçilik, teknoloji transferi ve ticarileşme ekseninde geliştirilecek projeler için 405 milyon avro kaynak oluşturuldu. Bu kapsamda 2016 yılı sonu, 2017 yılı başında teklif çağrısı yapılarak desteklenecek projelerin seçimi başlayacak. Yeni dönemde geliştirilecek projelerin, ihracatın ve katma değerin artırılmasına; üniversite-kamu-sanayi işbirliğine; yaratıcı endüstriler ile imalat sanayii arasında ilişkilerin güçlendirilmesine, yaratıcılığın rekabetçiliğe kanalize edilmesine, yenilikçi ürünlerin ticarileşmesine, yenilikçi fikirler ile sermaye yatırımcıları arasında işbirliği kurulmasına katkı sağlayacak nitelikte olması bekleniyor. Programlama dönemi 2007-2013 yıllarını kapsayan Rekabetçi Sektörler Programı birinci döneminde projelerin seçimi ve olgunlaştırılması tamamlandı; uygulaması ise 2017 yılı sonuna kadar devam ediyor. Programlama dönemi 2014-2020 yıllarını kapsayan ikinci dönemin ise uygulaması 2026 yılı sonuna kadar devam edecek.
Rekabetçi Sektörler Programı nedir? Rekabetçi Sektörler Programı, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği mali işbirliği anlaşması çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, yaklaşık 900 milyon avroluk bir bütçeyi projeler aracılığı ile kullandıran bir program. 2007 yılından bu yana yürütülen program ile Türkiye’deki bölgesel farklılıkların dengelenmesi için KOBİ’lerin rekabet gücünün artırılarak sosyal ve ekonomik kalkınma sağlanması amaçlanıyor. Programın, 2007-2013 yıllarını kapsayan ilk döneminde yaklaşık 500 milyon avro bütçeyle Hatay’dan Sinop’a, Mardin’den Yozgat’a 43 ilde büyük çaplı yatırımlar hayata geçirildi. Rekabetçi Sektörler Programı ile KOBİ’lerin altyapı ve teknoloji ihtiyaçlarını karşılayacak ortak kullanım atölyeleri ve üretim tesislerinin kurulması, yenilikçi teknolojilerle üretimin katma değerinin artırılması, finansa erişim ve turizm altyapısının geliştirilmesini sağlayan projelere mali kaynak aktarılıyor. Bu önemli yatırım programı, yüzlerce KOBİ ve işletmeye teknik altyapı, AR-GE, dış ticaret, pazarlama ve işletme yönetimi, lojistik ve depolama gibi alanlarda kendisini geliştirme ve bu sayede iş ve rekabet edebilme gücünü artırarak yeni pazarlara açılma şansı sağlayacak. Artan iş ve rekabet gücüyle, yaratılan yeni iş imkanlarıyla programın hedef bölgelerinde ekonomik ve sosyal refahın da artırılması hedefleniyor. AB-Türkiye mali işbirliğinin yeni dönemi kapsamında, 2014-2020 yılları arasında hedef bölgesi tüm Türkiye olarak genişlemiş olan Rekabetçi Sektörler Programı, yenilikçilik ve AR-GE gibi alanları da destek kapsamına alarak kalkınma hamlelerini daha geniş bir coğrafyaya yaymayı planlıyor. Program ve desteklenen projeler hakkındaki detaylı bilgilere (http://ipa.sanayi. gov.tr) adresinden ulaşabileceği açıklandı.
İstihdam Fuarı’na yoğun katılım
İ
ŞKUR, Adana Valiliği ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğiyle düzenlenen “2. İstihdam ve İnsan Kaynakları Fuarı” Çukurova Üniversitesi Sergi Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Yönetim Kurulu Bakanımız Atila Menevşe’nin de katıldığı açılış töreninde konuşan Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Türkiye’nin çevresinde savaşların yaşanmasına rağmen Adana’da istihdam ve işsizliğe çözüm yolları aramanın büyük bir gelişme olduğunu kaydetti. Dünyada 200 milyonun üzerinde işsizin 70 milyonunun genç lerden oluştuğunu kaydeden Demirtaş şöyle konuştu: “Suriye krizine rağmen, Irak’taki krize rağmen ve 15 Temmuz darbe girişimine rağmen Türkiye’de işsizlik oranı bugün yüzde 10’dur. Ülkemizdeki işsizlik oranının önemli problemlerden biri iş beğenmeme ve aynı zamanda
nitelikli bir iş gücüne sahip olmamamızdan kaynaklanıyor. Bugün eğer bu problemleri aşarsak inanıyorum ki Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 10’un çok altına düşecek. 4 aydır Adana valisiyim, bugüne kadar benden iş isteyen vatandaşların büyük bir kısmı ya iş beğenmiyor ya da nitelikli bir mesleğe sahip olmamasına rağmen çok farklı iş talep ediyor. Hem bölgenin hem dünyanın en güçlü ülkesi olacağız. Bunu Allah’ın izniyle, Cumhurbaşkanımızın sayesinde, memleketimizin sayesinde, devletimiz ve siz milletimiz sayesinde gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum. Bu etkinliklerin de bunun en güzel öncüleri, örnekleri olduğunu düşünüyorum.” Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdür Yardımcısı Adnan Yıldırım da, gençlerin günün gereklerine uygun meslekler edinmesi gerektiğini belirterek, “Ben her işi yaparım” mantığı ve
düşüncesinin artık bittiğini söyledi. Yıldırım, İŞKUR’un temel iki görevinin, istihdamın korunarak yükseltilmesi ve işsizliğin azaltılması olduğunu söyledi. Yıldırım, işsizlik probleminin sadece Türkiye’de yaşanmadığını, küresel ölçekte yaşanan krizlerle birlikte en gelişmiş ülkelerde bile milyonlarca insanın işsiz kaldığını vurguladı. İŞKUR’un 2003 yılında sadece 65 bin kişiye istihdam sağlarken, 2013 yılının ilk ayında bu rakamın 630 bin 437 kişiye ulaştığına dikkat çeken Yıldırım, “İşsizliğin en önemli sebeplerinden bir tanesi mesleksizlik ve vasıfsızlıktır. Artık kendinize, günün şartlarına uygun mesleği seçmek, bunun üzerine kendinizi kilitlemek, hedefe doğru gitmek durumundasınız. Adana’mızda 2008 yılında 3 bin 382 işe yerleştirme yapılmışken 2013 yılının ilk 11 ayında 17 bin 888 işsizimiz işe yerleştirilmiştir.
ADANA TİCARET ODASI | -17-
Yıllar itibariyle bakacak olursak 2009 yılında 3 bin 590 kişi, 2010 yılında 6 bin 520 işsizimiz, 2011 yılında 10 bin 788, 2012 yılında ise 13 bin 586 işsizimiz bir işe yerleştirilmiştir. Bu dönem içerisinde 10 bin 438 işyeri ziyaret edilmiş, işyerlerinin ihtiyaç duyduğu 38 bin 638 iş gücü talebi alınmıştır. Ayrıca, 33 bin 702 işsize yüz yüze danışmanlık yapılmıştır. Öte yandan bireylerin vasıflarını artırmak amacıyla yapılan iş başı eğitim programlarından 2 bin 81 kişi faydalanmıştır” diye konuştu. İŞKUR Adana İl Müdürü Haşim Meydan ise etkinliğin temel amacının özel sektör işverenleri ile üniversite öğrencileri, lise ve meslek lisesi son sınıf öğrencileri ile İŞKUR’da kayıtlı en az ortaokul mezunu, vasıflı iş gücünü bir araya getirmek olduğunu kaydetti. Etkinliğin ana hedeflerinin işveren ve iş arayanlar için ayrı belirlendiğini ifade eden Meydan, “İşverenler için belirlediğimiz hedefler ihtiyaç duy-
-18- | ADANA TİCARET ODASI
dukları ve teminde zorlu çektikleri elemanları rahatça bulmalarına yardımcı olmak, bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine katkı sağlamaktır. İş arayanlar için de iş gücü piyasası ile ilgili bilgileri aktarmak,
onları çalışma hayatına hazırlamak, çalışabilecekleri iş yerleri konusunda bilgi edinmelerini sağlamak, iş arama becerilerini geliştirmek, staj, gönüllü çalışmak, esnek çalışmak, girişimcilik ve mezuniyet sonrası istihdam imkanları hakkında bilgilendirmektir” görüşlerini dile getirdi. Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Azmi Yalçın da yaklaşık 2,5 yıl önce İŞKUR İl Müdürü ile görüştüklerinde, kendilerine, “Her geçen yıl daha iyisini yapacağız” sözü verildiğini ve bu yıl gerçekten etkinliğin daha verimli geçtiğini belirtti. Prof. Yalçın, “Adana ve bölgedeki sanayi firmalarıyla öğrencilerimizin bir araya gelmesi gelecekteki kariyer planlarını yapabilmeleri adına önemli bir adım olacaktır. Firmalar için de kendilerini duyurabilmek ve iyi anlatabilmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Tüm katılımcılara, öğrencilerimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. Odamızın da aralarında bulunduğu destekçi firmalara plaketin de sunulduğu açılış töreninin ardından kapılarını açan fuarda onlarca yerel firmanın açtığı stantlara yüzlerce genç iş başvurusunda bulundu.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -19-
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplandı
Adana İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu 2016 Yılı 4. Olağan Toplantısı, Vali Mahmut Demirtaş Başkanlığında Çukurova Üniversitesi Rektörlük Binası Senato Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Nihat Sözütek, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Haşim Meydan’ın yanı sıra ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı toplantıda istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. Vali Demirtaş, toplantıda yaptığı konuşmada “ilimizdeki işsizlik oranını en aza indirmek, işsizlikle mücadelede arzu edilen başarıyı yakalamak, istihdamı arttırıcı tüm proje ve çalışmaları titizlikle yürütmek, üzerinde önemli durduğumuz bur konu. İlimizdeki istihdam oranını yükseltmek için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımız ile birlikte elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz. Düzenli
-20- | ADANA TİCARET ODASI
olarak gerçekleştirdiğimiz bu toplantıların yararlı sonuçlarını alacağımıza inanıyorum” dedi. İşsizlikle mücadele konusunda gerçekleştirilen çalışmaların ayrıntılarıyla ele alındığı İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısı, Yürütme Ku-
rulu ve Denetim Kurulu raporları, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün faaliyetleri, kurulun görüşlerinin sunulması, proje özetleri ile bir önceki toplantıda alınan kararların gerçekleşme durumları ile ilgili sunumu ile devam etti.
Mobilya sektörü Adana’da buluştu
T
ÜYAP Fuarcılık tarafından 10. kez düzenlenen Adana Mobilya-Dekorasyon Fuarı sektörde canlılık yarattı. Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Milletvekili Elif Doğan Türkmen, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin de katıldığı fuarın açılış töreninde konuşan TÜYAP Anadolu Fuarları Genel Müdürü Cihat Alagöz, gelecek yıl yeni projelerle hem fuar sayısını ve çeşitliliğini hem de niteliğini artırmayı istediklerini söyledi. Açılışını gerçekleştirdikleri fuarla, Adana ve Çukurova yöresinin Türkiye’nin en önemli mobilya üretim havzası olma yolunda emin adımlarla yoluna devam ettiğinin mesajını vermeye çalıştıklarını belirten Alagöz, “Türkiye’nin en eski mobilya üretim bölgelerinden bir tanesi olan bölgemizde 90 firma 100 markayla en yeni ürünlerini burada sergileyecek. Hedefimiz bölge mobilyasının bilinirliğini ve marka değerini yükselterek pazar payını arttırmaktır. Fuarımızla mobilya sektöründeki rakiplerimize karşı hem yurt içinde hem de yurt dışında önem-
li avantajlar sağlamak içerisindeyiz” diye konuştu. Alagöz, fuar için özel olarak yaptıkları çalışmalar kapsamında 12 farklı ülkeden 200 yabancı iş adamını yeni iş bağlantıları kurmak üzere Adana’ya getirdiklerini dile getirdi. Bu ülkelerin Hindistan, Lübnan, Dubai, İsrail, Irak, İran, Filistin, Tunus, Oman, Ürdün, Özbekistan ve Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğunu ifade eden Alagöz, 200 kişilik yabancı iş adamı heyetini katılımcı firmalarla görüştürerek bölge ihracatına önemli katkılar sağlamayı düşündüklerini sözlerine ekledi. Vali Mahmut Demirtaş ise açılışını yaptıkları fuarın bölgenin en büyük mobilya fuarı olduğunu vurgulayarak, mobilyacılığın tarihin her devrinde in-
ADANA TİCARET ODASI | -21-
sanların ihtiyaç ve zevkine göre şekil alan bir sektör olarak bugünlere kadar ulaştığını belirtti. Hükümetin ekonomi politikasında yürüttüğü çalışmaların her alanda olduğu gibi mobilya sektöründe de olumlu yansımalarını gördüklerini vurgulayan Demirtaş, şöyle devam etti: “Komşu ülkelerdeki krizlere ve iç karışıklıklara rağmen bizim ihracattaki başarımız sürüyor. 2003 yılından bu yana ihracatını 10 kat arttıran ülkemizde sektörün yükselişi devam ediyor. Bu bizler için gurur veren bir tablodur. Mobilya sektörünün ülkemizde ve dünyadaki rekabet kabiliyetini kamu, sanayi ve üniversite işbirliğiyle güçlendirmeliyiz. Avrupa ve Ortadoğu’nun merkezinde yer alan marka şehir Adana mobilya tasarımında bu yönünü ön plana çıkarmalıdır.” Konuşmaların ardından törene katılan protokol üyeleri kurdele keserek fuarı ziyarete açtı. Açılışın ardından stantları ziyaret eden Vali Demirtaş ahşap oymacılığı yapan bir ustaya yardım etti. Beş gün açık kalan fuarda, klasik mobilya ile ev mobilyaları, yemek odaları, yatak odaları, oturma grupları, modüler mobilyalar, mutfak mobilyaları, bebek, çocuk, genç odaları, çekyatlar, kanepeler ve sehpa takımları sergilendi.
-22- | ADANA TİCARET ODASI
“4. Örgütsel Davranış Kongresi”nde konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe:
İşletmelerimiz, ileri teknoloji ve bilgi odaklı bir yaklaşımla gelişecektir
Her yıl farklı bir üniversitenin ev sahipliğinde düzenlenen ulusal ve hakemli bir kongre olan Örgütsel Davranış Kongresi, bu yıl 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Yö-
Atila Menevşe
netim ve Organizasyon Anabilim Dalı ev sahipliğinde, gerçekleştirildi. Ülkemizdeki 100’ü aşkın üniversitenin örgütsel davranış bilimi alanında çalışan akademisyenlerini Adana’da buluşturan “4. Örgütsel Davranış Kongresi”nde 300’e yakın bildiri tartışıldı. Adana Sheraton Oteli’nde gerçekleştirilen kongrenin dönem başkanlığını üstlenen, Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Azmi Yalçın, kamu veya özel organizasyonlarda başarı ya da başarısızlığı belirleyen en önemli etkenlerden birinin, kişilerin kurum içinde sergiledikleri tutum ve davranışlar olduğunu belirtti. Yalçın, bu yüzden organizasyon içinde bireysel davranışların nasıl oluştuğunu ve bunların organizasyon bütününe nasıl yansıdığını anlamanın, bu alandaki akademisyenlerin ortaya koyması ve uygulamadaki yöneticilerin dikkate alması gereken en önemli konuların başında geldiğini ifade etti. Kongreyi de bu amaçla gerçekleştirdik-
lerini anlatan Yalçın, Örgütsel Davranış Kongresi’nde, organizasyon içerisinde bireylerin karşılıklı etkileşim içindeki davranışlarının nasıl oluştuğu ve örgütsel sonuçlara nasıl yansıdığı üzerine çok sayıda bildiri sunulacağını kaydetti. Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Arıkan da bilimsel etkinliklerin, kongrelerin, konferansların hem akademik dünyanın birbirleri ile buluşması, hem de burada tartışılan konuların iş dünyası ile paylaşılması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Tükel ise, kongrenin, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinin büyük gayreti ve ev sahipliği ile gerçekleştiğini belirtirken, “Bu tür kongre, toplantı ve çalıştayları çok önemsemekteyiz ve bunlarla ülkemizin geleceğine ışık tutma yolunda önemli adımlar attığımızı düşünmekteyim” dedi. Kongrede konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de, Adana
ADANA TİCARET ODASI | -23-
iş dünyası olarak böylesine önemli bir akademik çalışmaya destek vermekten onur duyduklarını vurguladı. Adana’nın çalışmaya ev sahipliği yapmasını sağlayan Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni özverili çalışmalarından dolayı kutladığını ifade eden Menevşe, “ATO ve iş alemi olarak, ekonomik gelişmelerin ancak bilimin ışığı altında olabileceğine inanıyoruz” diye konuştu. Kongreye ev sahipliği yapan fakültenin, 1967 yılında Adana Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarıyla kurulduğunu anlatan Menevşe, “Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bölgemizin ilk yüksek öğrenim kurumudur. Akademinin öğretim üyeleri Türkiye’nin saygın üniversitelerinden Odamızın girişimleri ve destekleriyle Adana’ya gelerek ders vermiştir. Fakültemiz ve Odamızın yakın iş birliği o günlere kadar dayanır. Odamızın o dönemde başkanlığını yapan -ki o zaman Ticaret ve Sanayi Odası olarak geçiyordu- Sakıp Sabancı idi. Takiben de Ferit Erçetin geniş vizyonu ve yönetimiyle bu çabaları yapmıştır. Akademi, Adana’nın o dönemde hızla tarımdan sanayiye dönüşen ve büyüyen ekonomisine nitelikli insan gücü sağlarken, kentin entelektüel girişimine de önemli katkı sağlamıştır. Bugün de fakültemiz Türkiye’nin büyük firmalarının, holdinglerinin kurucularını, ortaklarını, CEO’larını yetiştirmektedir. Adana adına ken-
-24- | ADANA TİCARET ODASI
dilerine teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. İşletmelerin Ar-Ge, inovasyon, ileri teknoloji ve bilgi odaklı bir yaklaşımla katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerle gelişeceğine inandıklarını ifade eden Atila Menevşe, “Ülkemiz ekonomisi ancak bu vizyonla bir üst lige çıkabilecektir. Bu bakımdan 4. Örgütsel Davranış Kongresi’ni çok önemsiyoruz ve sonuçlarını da merakla takip ediyoruz” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından; kongrenin gerçekleşmesine katkı sağlayan kişi, kurum ve kuruluşlara plaket takdim edildi. Yönetim Kurulu Başka-
nımız Atila Menevşe’ye plaketini Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Azmi Yalçın takdim etti. Açılış töreninin ardından kongre, aynı anda 4 ayrı salonda gerçekleştirilen panellerle devam etti. İki gün süren kongre kapsamında gerçekleşen 28 ayrı oturumda; “Örgütsel Davranışta Araştırma Yöntemleri” başlığı altında nicel araştırma yöntemleri, nitel araştırma yöntemleri, örneklem seçimi, karma yöntemler; “Örgüt Düzeyinde Örgütsel Davranış” başlığı altında liderlik, amaç belirleme, iş dizaynı, geri bildirim, ödüller, iletişim, sosyalleşmenin bireye bağlamsal etkileri, örgütsel ve ulusal kültür, örgütsel kimlik, örgütsel iklim, performans, yaratıcılık, bağlılık, örgütsel vatandaşlık, stres, işe gelmeme davranışı, iş gören devri, etik, sapkın davranışlar, pozitif örgütsel davranış, sinisizm, yeşil örgütsel davranış; “Takımlar ve Gruplar ile İlgili Örgütsel Davranış” başlığı altında güven, adalet, güç-politika, sosyal değişim, sosyal ağlar, saldırgan davranışlar, liderlik, karar verme, işbirliği, çatışma, uyum, çeşitlilik, çalışanın enerjisi, yıldırma; “Çalışan Bireyle İlgili Örgütsel Davranış” başlığı altında ise inançlar, değerler, duygular, kişilik, tutumlar, algılama, atfetme, öğrenme, motivasyon, karar verme konuları ele alındı.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -25-
Çukurova, ‘Yeni Nesil Dış Ticaret’te Türkiye’ye model olacak
T
icari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Projesi ile yeni nesil dış ticaret kavramını ortaya koyan Çukurova Bölgesi, uluslararası pazarda bölge firmalarının rekabet gücünü artırıp, Türkiye’ye model olmaya hazırlanıyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinatörlüğü, Odamız ile Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) işbirliğinde hazırlanan Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Projesi (TBİM) kapsamında oluşturulan Online Uygulama ve Hizmet Modülü’nün kurulumu tamamlandı. www. tibim.org internet sitesinin Kasım ayında aktif olarak kullanıma açılması sonrasında bölge firmaları TBİM aracılığıyla hedef pazar analiz raporlarına, hedef müşterilere, rakip analizlerine, üretilen ürüne ilişkin uluslararası alanda uygulanan kotalara, açık ve sonuçlanan ihale bilgilerine ulaşılabilecek. Aynı zamanda proje kapsamında firmalardan talep gelmesi halinde Proje ortağı Odaların İstihbarat Merkezi uzmanları tarafından birebir dış ticaret danışmanlığı ve eğitimi de verilecek. Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2015 yılı Üretim ve Çevre Altyapısının İyileştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında hayata geçirilen “TR62 (Adana, Mersin) Bölgesi’nde Yer Alan Firmaların Rekabet Edebilirliği İçin Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Kurulumu Projesi’nin lansmanı Mersin Divan Otel’de gerçek-
-26- | ADANA TİCARET ODASI
leşti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ve Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Ruhi Koçak ile ihracatçı firma temsilcilerinin katıldığı Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Online Uygulama Modülü Tanıtım Toplantısı’nda, uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte ihracatın bundan sonra daha düzgün verilere göre yapılacağına dikkat çekildi. Toplantının açılışında konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, artık dünya ticaretinin kurallarının değiştiğine dikkat çekerek, ticarette izlenebilirlik kavramı ile ‘Büyük Data’ denilen büyük bilgi sistemiyle şirketlerin birbirini görüp izleyebildiklerini anlattı. Şirketlerin artık kuracakları uluslararası ortaklıklarda da bu verilerden yararlandıklarına dikkat çeken Aşut şunları söyledi: “Firmalar birbirlerinin ne sattığını, kime sattığını, hammaddeyi kimden aldığını görebiliyor. Bu merkezlerde rakip analizleri yapabiliyor. Hedef pazar raporları alabiliyor. Ulusal ve uluslararası ihale sistemlerini takip edebiliyor veya ihaleyi kazananlara ulaşabiliyor. Bugün lansmanını yaptığımız Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Online Uygulama Modülü ile firmalarımız, ürünlerinin GTİP numarasını buradan öğrenip, sürdürülebilir
Şerafettin Aşut ve makul bedelle ithalat danışmanlığı alabilecekler. Bu merkezin birimlerinde toplanan bu bilgilerle danışmanlarımız firmalarımızın uluslararası alanlara açılmasını sağlayacaklardır.” Gittikçe sertleşen küresel rekabette başka türlü ayakta kalmanın mümkün olmayacağına, bilginin en önemli haziren olduğuna dikkat çeken Aşut, projeyi bu anlamda çok önemsediklerini belirtip; Mersin, Tarsus ve Adana’nın bölgesel işbirliğinin ise projeyi daha da güçlendirdiğini anlattı. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de dünya ticaretindeki değişime işaret etti. Bilim ve teknolojide 1990’lı
yıllarda yaşanan sıçramanın bugüne yön verdiğine değinen Başkanımız Menevşe, teknolojik güç yanında üretimin artmasının, pazarlar bakımından sınırların kalkmasının da rekabeti bugünkü şekline getirdiğini anlattı. KOBİ’lerin artık geleneksel rekabet yöntemleri yerine kendilerini sürekli yenileme yoluna gittiğini ifade eden Menevşe, “Biz de bu düşünceden hareketle Çukurova Bölgesi’nde yer alan Odalar olarak firmalarımızın rekabet gücünü artırıp yeni pazarlara girmelerini sağlayacak, bilgi ve teknoloji tabanlı bir proje geliştirdik” dedi. Proje kapsamında uzman personelin eğitiminin tamamlandığını açıklayan Menevşe, Odaların bünyesinde kurulacak Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezleri ile firmaların uluslararası alanda hareket eden ticari işletmelerin bilgilerine ulaşma imkanı yakalayıp rekabet üstünlüğü sağlayacaklarını söyledi. Menevşe, bu projenin firmaları artan küresel rekabette diğer firmaların önüne geçireceğine inandığını sözlerine ekledi. Küreselleşme sonrası ticari sınırların ortadan kalktığını hatırlatan Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Koçak da bölge firmalarının hem Türkiye hem de uluslararası rakipleriyle sürekli rekabet içinde olmasına zemin hazırlayacak bir proje gerçekleştirdiklerini söyledi. İşletmelerin günümüzde daha sıkı bir rekabete girmek, gelişim ve devamlılıklarını sürdürmek zorunda olduklarına değinen Koçak, küresel rekabet stratejilerini etkin şekilde kullanmaları yanında sürekli yenilik ve gelişim içinde olmaları gerektiğine de değindi.
Atila Menevşe Ticari istihbarat gibi yeni kavramların değer kazanmasıyla işletmelerin küresel rekabet ortamında başarılı olmalarının zorlaştığını anlatan Koçak şöyle konuştu: “Firmalar, karlarını, pazar paylarını artırmak, devamlılıklarını sürdürmek için bu hızlı değişime ayak uydurmaları gerekir. Odalarımızın da gelişen dünyaya ayak uydurup kendilerini yenileyip güçlendirmeleri gerektiği düşüncesinden hareketle bölgemiz firmalarının rekabet edebilmeleri için TBİM Projesi’ni hazırladık. MTSO, ATO ve Odamız bünyesinde kurulacak üç merkezde işletmelerimiz her gün değişen ticaret dünyasında bilgilere daha rahat ulaşabilme ve uluslararası alanda rekabet edebilme imkanı yakalayabilecekler.” Firmaların pazar bulma sorunlarını en aza indirip ürettikleri ürünleri daha iyi değerlendirmelerinin altyapısının kurulacağını kaydeden Koçak, bölgesel işbirliğinin güzel bir örneğine imza atıldığını dile getirdi.
ÇKA Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu ise projenin devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’nin Çukurova ticaretinde dönüm noktası bir çalışma olacağını kaydeden Altunsu, bu proje ile müşteriler hakkında bilgiler, analizler, pazar hakkında analizler, ürünün pazardaki yeri hakkında bilgi ve hepsinden öte rakipler hakkında bilgi ve analizler elde edilebileceğini söyledi. Ticaretin en büyük sermayesinin bilgi olduğunu vurgulayan Altunsu, “Geçmişte bilgiye yüz yüze iletişimle ulaşılırdı ama günümüzde bu yöntem ticari ilişkileri sürdürmeye yetmiyor. Bunun için bilişim temelli bir sisteme ulaşmamız ve buradan analizler elde edebilmemiz gerekiyor. Rakiplerimiz bunu yıllardır yapıyorlardı. Artık biz de böyle bir proje ile bunu bölgemize kazandırdık” dedi. Türkiye’de bir ilke imza atıldığını da vurgulayan Altunsu, ayrıca proje kapsamında yazılan “Yeni Nesil Dış Ticaret İstihbaratı, Veriyi Konuşturma Sanatı” isimli kitabın da çok önemli olduğunu belirtti. Bu kitabın akademik ders kitabı olarak okutulabileceğini kaydeden Altunsu, bu bölgeyi üretim ve cazibe merkezi haline getirmeyi ve rekabet gücünü arttırmayı hedeflediklerini söyledi. TBİM kapsamında oluşturulan Online Uygulama ve Hizmet Modülü hakkında sunum yapan MTSO Proje Koordinatörü Fevzi Filik, online modülün 8 farklı modülden oluştuğunu söyledi. Türkiye’nin her yerinden kullanılabilecek bir modül olduğunu aktaran Filik, ilerleyen süreçte yabancı dilleri de ekleyerek yurtdışında da kullanabilmeyi hedeflediklerini kaydetti. Filik 8 modülün, “ GTİP, SIC ve Kota Sorgulama”, “Danışmanlık İstiyorum”, “Yayınlarımız”, “4 adımda nokta atışı ihracat”, “Hedef pazar araştırması”, “Potansiyel müşteri rakip bilgi ve istihbaratı”, “Sürdürülebilir ucuz ithalat”, “Ulusal ve uluslararası ihale bilgileri” başlıklarından oluştuğunu bildirdi. Dış Ticaret Uzmanı Prof. Dr. Yaman Koç, toplantının son bölümünde dış ticaret firmalarının önünü açmaya yönelik hazırladığı, “Yeni Nesil Dış Ticaret İstihbaratı, Veriyi Konuşturma Sanatı” isimli kitap hakkında bilgi verdi.
ADANA TİCARET ODASI | -27-
Odamızın düzenlediği Dış Ticaret Eğitimi’ni tamamlayan 83 kişiye sertifikaları verildi:
Adana dış ticarette daha da güçlendi
O
damız Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, ülkemizin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alma hedefine ulaşması için gerek kamu, gerekse özel sektörün üzerine son derece önemli görevler düştüğünü belirterek, “Adana Ticaret Odası olarak biz de üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Dış ticaret eğitimini tamamlayan 83 arkadaşımızın, yeni pazarlara yelken açarak yerel, ulusal ve uluslararası alanlardaki hedeflerimize ulaşmamıza önemli katkı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu. Odamız bünyesinde faaliyet gösteren Avrupa İşletmeler Ağı Ofisi tarafından, nitelikli dış ticaret elemanı ihtiyacının karşılanması, mevcut dış ticaret çalışanlarının bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi amacıyla 7-10 Kasım 2016 tarihleri arasında düzenlenen 4 günlük “Sertifikalı Dış Ticaret Eğitimi” tamamlandı. Odamız Meclis salonunda, Novo Danışmanlık firması ortağı ve Dış Ticaret Uzmanı Murat Odacı tarafın-
-28- | ADANA TİCARET ODASI
dan verilen eğitim süresince, “Türkiye ve dünya ihracatının genel değerlendirilmesi, Türkiye ve dünya ithalatının genel değerlendirilmesi, dış ticarette kullanılan temel bilgiler, dış ticarette temel uygulamalar, ihracatta devlet yardımları, e-ticaret, uluslararası pazarlama, İngilizce ve Türkçe yazışmalar” konuları ele alındı. İşletmelerin dış ticaret bölümü çalışanları ve üniversite mezunu gençlerin yanı sıra, ihracat yapmak isteyen girişimcilere yönelik düzenlenen eğitimin sertifika töreninde konuşan Başkanımız Atila Menevşe, “Adana ilinin ihracatı yılık 2 milyar dolar civarındadır. Ancak bu seviye Adana’nın potansiyeli ve komşu illerle mukayese edildiğinde düşük bir seviyedir. Bu sorunun en önemli nedenlerinden biri işletmelerimizin nitelikli eleman ihtiyaçlarının karşılanamamasıdır. Bu nedenle Oda olarak eğitim faaliyetlerimize ağırlık veriyoruz” dedi. Adana’nın eski gücüne kavuşması için ihracata büyük önem verdiklerini vurgulayan Menevşe, “Günümüzde dış
pazarlara açılmada, gerek işlerin çabuklaştırılması ve gerekse de müşteri tercihlerindeki değişimlere ayak uydurulması büyük önem taşımaktadır. Özellikle teknolojik gelişmelere uyum sağlanması bakımından bazı avantajlar sağlamak için, yöneticilerin sürekli değişim gösteren piyasa koşulları ve teknolojiyi izleyebilecek seviyede, teknik ve mesleki bilgiye sahip çalışanlar istihdam etmeleri bir zorunluluktur. Dört günlük eğitimimizde sizlere uluslararası pazarlama, müşteri bulma, ihracat yöntemleri, ihracatta teslim ve ödeme şekilleri gibi konularda çok önemli bilgiler verildi. Bu eğitimde verilen bilgilerin en kısa zamanda Adana’nın ihracat rakamlarına olumlu yansımaları olmasını umut ediyorum” görüşlerini dile getirdi. Eğitimi başarıyla tamamlayan 83 kişinin sertifikaları Başkanımız Atila Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Meclis Üyemiz Sümer Şen, Genel Sekreter Vekilimiz Birol Yarman, Genel Sekreter Yardımcımız Barış Gökhan Topal ve Dış Ticaret Uzmanı Murat Odacı tarafından verildi.
Dış Ticaret Eğitimi sertifika törenimizden fotoğraflar...
ADANA TİCARET ODASI | -29-
-30- | ADANA TÄ°CARET ODASI
ADANA TÄ°CARET ODASI | -31-
Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Gabor Kiss, Odamızı ziyaret etti:
Tarihsel bağlarımızı ticarete yansıtmalıyız
M
acaristan ile Adana arasındaki ticaret hacminin mevcut potansiyeli yansıtacak noktaya taşınması gerektiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, karşılıklı yatırım ve işbirliği çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Gabor Kiss, Adana Fahri Konsolosu Demet Sabancı Çetindoğan ve beraberindeki heyetle Odamızı ziyaret etti. Başkanımız Atila Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu üyeleri Zübeyt Şendur, Şahin Güneşer, Mehmet Şah Aba, M. Emin Yumuşak ve Emine Nargile’nin de hazır bulunduğu ziyaret sırasında, Adana ile Macaristan arasındaki ticaret hacminin artırılması gerektiği görüşünde birleşildi. Ziyaret sırasında, Çukurova’nın bereketli toprakları ve gelişmiş sanayisiyle Macaristan’ın birçok alandaki gereksinimlerini karşılayabilecek potansiyele sahip olduğunu ve halen 25-30 milyon dolar seviyesindeki ticaret hacminin mutlaka yükseltilmesi gerektiğine işaret eden Baş-
-32- | ADANA TİCARET ODASI
kanımız Menevşe, “Adana olarak karşılıklı yatırım ve işbirliği için hazır ve istekliyiz. Demet Sabancı Çetindoğan’ın Adana Fahri Konsolosluğu görevine gelmesini, kentimiz adına önemli bir şans olarak niteliyoruz. Önümüzdeki süreçte, Macaristan ve Adanalı firmaları sık sık bir araya getirerek karşılıklı ticaret hacmini en üst seviyeye taşımalıyız” diye konuştu. Büyükelçi Gabor Kiss de, Türkiye ve Macaristan’ın çok uzun yıllara dayanan bir dostluğu bulunduğunu ve bunun geliştirilmesi için çalıştıklarını belirterek “Büyükelçi olarak görevim iki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi. İki ülke arasında çok eski zamana dayanan dostluk ilişkileri çerçevesinde Türkiye’nin her tarafını gezerken çok iyi dostlarla görüşüyorum ve beni çok güzel karşılıyorlar. İki ülke arasındaki siyasi ilişkiler çok iyi. İki ülke arasında hiçbir sorun yok. Biz bundan çok büyük mutluluk duyuyoruz. Görevimiz iyi olan ve eskiye dayanan ilişkilerimizi ticarete de yansıtmamız” dedi.
Macaristan’da dış ticaretin daha etkin şekilde yapılabilmesi için çeşitli değişiklikler yapıldığına dikkat çeken Büyükelçi Kiss, “Dış ticaret, Dışişleri Bakanlığımızın bünyesine alındı. Diplomasiyle dış ticaret birlikte yürütülecek. Ayrıca, Macar Yatırım Ajansı olarak, Türkiye ile ticaretin geliştirilmesine dönük 147 milyon dolarlık kaynak oluşturuldu. Bu kaynaktan mutlaka yararlanmanızı bekliyoruz. Macar Eximbank’ı da dış ticaretin artırılmasına yönelik yüzde 2 faizli kredi imkanı sunuyor. Bu değişikliklerin sizlerle birlikte yürüteceğimiz çalışmalarla en kısa sürede ticarete yansımasını sağlamalıyız. Bağımızın daha da güçlendirilmesi için Adana ile Macar Odalar Birliği’nin belirleyeceği bir kentimizle de –Kardeş Oda- uygulamasına geçmemiz gerektiğini düşünüyorum” görüşlerini dile getirdi. Macaristan’ın Adana Fahri Konsolosu Demet Sabancı Çetindoğan da, Sabancı Ailesi’nin Adana ile olan güçlü bağlarına değinerek, “Üstlendiğim misyonu, Adana ile Macaristan’ın daha da yakınlaşması ve karşılıklı ticaretin artırılması yönündeki çalışmalara yansıtmaya gayret edeceğim” diye konuştu. Görüşmenin son bölümünde Büyükelçi Kiss ile Menevşe birbirlerine karşılıklı hediye takdiminde bulundular. Macaristan’ın Adana Fahri Konsolosu Demet Sabancı Çetindoğan ise günün anısına verilen hediyesini bir dönem Odamız Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten amcası Sakıp Sabancı’nın asılı portresi önünde aldı.
Menevşe, Rusya’ya yönelik ihracatın açılmasıyla bölge tarımı ve ekonomisinin önündeki engellerin büyük ölçüde çözümlendiğini söyledi:
2017, Çukurova ekonomisinde ihracat ve bol kazancın yılı olacak
A
dana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Rusya’nın başta narenciye olmak üzere, yaş sebze ve meyve alımı konusunda Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların kaldırılmasının Çukurova ve ülke ekonomisi için önemli bir karar olduğunu belirterek, “Tarım sektöründe yaşanan daralmanın, bu kararın ardından daha fazla ihracat ve kazanca dönüşeceğine inanıyorum” diye konuştu. Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, İstanbul’da düzenlenen Dünya Enerji Kongresinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in temasları neticesinde normalleşme süreci hızlanan Türkiye Rusya Federasyonu ilişkileriyle ilgili görüşlerini dile getirdi. Rusya doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesi imza töreni sonrasında; Devlet Başkanı Putin’in, Rusya’nın yaş sebze ve meyve ithalatında Türkiye’ye yönelik kısıtlamaların kaldırıldığına ilişkin açıklamasının Çukurova ve ülke ekonomisi için son derece önemli olduğunu, böylelikle geçtiğimiz yıl yaşanan sıkıntının, bu sezonda telafi edilebilme imkanı doğduğunu bildiren Menevşe açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “24 Kasım 2015’te yaşanan uçak krizi sonrasında Rusya’nın ülkemize yönelik uyguladığı ekonomik yaptırımlardan en önemlisi yaş meyve sebze ihracatına getirilen sınırlama oldu. Adana, ülkemiz narenciye ve yaş sebze meyve üretiminin büyük kısmını sağlayan il olması nedeniyle bu yaptırımdan en çok etkilenen iller arasında
yer aldı. İhracatımızın yaklaşık üçte birinin yapıldığı Rusya pazarının daralması başta tarım olmak üzere birçok sektörü sıkıntıya soktu. Bir önceki yıla göre yüzde 85 oranında gerileyen Rusya ihracatı bölge tarımının ve ekonomisinin en büyük sorunlarından biri haline gelmişti. Özellikle narenciye hasat sezonun başladığı bugünlerde, Rusya ile yaşanan bu normalleşme ve ılımlı hava bölgemiz üreticileri ve ilimiz ihracatı açısından son derece önemli. Normalleşme sürecinin, işadamlarımıza ve vatandaşlarımıza yeniden vize muafiyeti tanınması ve turizmin tekrar canlanmasıyla devam edeceğini umuyoruz. En önemli pazarlarımızdan olan Rusya ile ilişkilerimizin gelişmesi, dünya ekonomisinin sıkıntılı olduğu bir süreçte Türk ekonomisine son derece olumlu katkılar sağlayacaktır. Bu vesile ile yaş meyve sebze üreticileri başta olmak üzere, bölgemizdeki narenciye
Atila Menevşe üreticilerini ve iş dünyası adına uzun zamandır beklediğimiz bu gelişmeyi bizlere müjdeleyen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik’e şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Odamızın temizlik işleri yüklenici firması görevlilerinden,
MUSTAFA ALTUN’un vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
ADANA TİCARET ODASI ADANA TİCARET ODASI | -33-
‘Yeni Dünya Düzeninde Dış Ticaret’ konulu seminerde Türk ekonomisinin geleceği değerlendirildi:
2023 hedefi, ihracatın artmasıyla mümkün olur
A
dana Genç İşadamları Derneği (AGİAD) Başkanı Gülümsün Adalı, 2002 yılında 461 milyon dolar olan Adana ihracatının 2014 yılı sonu itibariyle 1.9 milyar dolar olduğunu, 2002’de 619 milyon dolar olan ithalatın ise 2014 sonu itibariyle 2.4 milyar dolara yükseldiğini belirtti. AGİAD önderliğinde, Adana Sanayi Odası (ADASO) ve ‘alibaba.com’ sitesi işbirliğiyle ‘Yeni Dünya Düzeninde Dış Ticaret’ konulu seminer Adana Sanayi Odası’nda (ADASO) gerçekleşti. ADSİAD Başkanı Süleyman Sönmez, üst düzey CEO’lar ve iş dünyası temsilcilerinin katıldığı toplantıda ihracatın artırılması için neler yapılabileceğine yönelik yol haritaları tartışıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan AGİAD Başkanı Gülümsün Adalı, Adana’nın ihracat yönünden avantajlı bir bölge olduğunu vurguladı. Türkiye’nin 160 milyar dolar, Adana’nın ise 1.5 - 2 milyar dolar seviyesinde bulunan ihracatını nasıl arttırılabileceğinin yollarını aradıklarını söyleyen Adalı, Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması, 2023 için belirlenen 500 milyar dolarlık ihracat hedefi, büyüyen bir ekonomi ve kalkınan bir ülke yolunda atılacak adımların yaşamsal önem taşıdığını ifade etti. Geçen yıl haziran ayında yüzde 74.3 olarak kaydedilen kent ihracatının ithalatı karşılama oranının bu dönem, yüzde
-34- | ADANA TİCARET ODASI
81.3’e çıktığını Adana’da en fazla tekstil, plastik, gıda, kimya, bitkisel ve hayvansal ürünler ile ağaç ve ahşap eşya ürün gruplarından ihracat yapıldığını kaydeden Adalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkesin ihracatla ilgili söylediği en önemli konu, katma değeri yüksek ürünlere yönelinmesi. Bu bir gerçek. Yükte hafif, ederi yüksek ürünler, yüksek teknolojili ürünlerle yaratılan fark, ekonominin dinamosu olacak. İhracatın arttırılması için üretimle ilgili net adımlar atılmalı. Adana son süreçte petrol boru hatları, enerji ve lojistik yatırımlarıyla öne çıkıyor. Bu çerçevede kentin sanayide üretim kapasitesini artırması, katma değerli, yüksek teknolojili ürünlere yönelmesi ve pazar çeşitlendirme faaliyetlerine ağırlık verilmesini önemsiyoruz. Adana’nın konum avantajıyla Ortadoğu, Körfez Ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkelerine ağırlık verip, Rusya, Avrupa ve Balkan ülkelerine yönelik ihracatın yollarını tartışmalıyız.” Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç ise, “Daralan pazarlar ve artan rekabete karşılık, ülke olarak daha farklı, daha inovatif yaklaşımlar ve ürünler geliştirmeliyiz. Bu anlamda kilogram başına ihracat değerini daha yukarılara taşımalı, yüksek katma değerli ürünlere odaklanacak çalışmalar yapmalıyız. Bunun için de Ar-Ge ve inovasyona önem vermeli, yenilikçi
yatırımlar gerçekleştirmeliyiz. Bunları da inovatif şekilde çağın gereklerine uygun olarak pazarlayabilmeliyiz” dedi. ‘Alibaba.com’ Sitesi Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat da Alibaba Grubu’nun 1 milyonun üzerinde üyeye sahip olduğunu kaydetti. Önemli bir sanayi altyapısına sahip grubun bilgi ve datayla ticareti kontrol ettiğine işaret eden Erpolat, ülkeler arası ihracat ve ithalat sağladıklarını ifade etti. Erpolat, dünyanın her yerinde kullanılan alibaba grubunun 34 binden fazla tam zamanlı çalışanı ile hizmet verdiğini söyledi. Cüneyt Erpolat’ın ‘Yerel ve Global Fırsatlar’ konulu semineriyle başlayan etkinlikte, Vestel Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç Berkman ‘Vestelin Marka Yolculuğu’, E-Glober Genel Müdürü Orkan Aytulun ‘Dış Ticarette Yeni Dünya Trendleri’ ve PTT Posta ve Kargo Hizmetleri Daire Başkan Yardımcısı Sabahattin Vural ‘Lojistiğin Ticaretteki Önemi’ konulu sunum yaptı. Funda Baydar ve Özlem Coşkun ‘Türk Eximbank’ın İhracattaki Rolü’, KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanı Mustafa Ali Yurdupak ‘İhracatta Devletin Rolü’ konu başlıklı seminer verdi. Özdemir Gümrük firmasından Şaban Kaan Özdemir de ‘Dış Ticarete İlişkin Süreçler ve Fırsatlar’ konulu sunumuyla etkinlikte yer aldı.
Değişen Mevzuat Kapsamında Asil İşveren ile Alt İşveren Arasındaki Hukuki İlişki Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Başkanımız Menevşe:
İş dünyası, çalışma hayatındaki sorunlarına çözüm bekliyor
A
dana İş Mahkemelerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarının iş davalarının yüzde 91,2’sinin işveren aleyhine sonuçlandığını ortaya koyduğunu, bu oranın tarafların dava aşamasında önemli bir eşitsizlikle karşı karşıya olduğunu gösterdiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, İş Hukuku’nda gereken düzenlemelerin yapılarak iş dünyasının adli uyuşmazlıklarda önünü tıkayan sorunlarına çözüm getirilmesini istedi. Odamız tarafından, üyelerimizin konuyla ilgili bilgilendirilmesine yönelik olarak düzenlenen, konuşmacı olarak Avukat Abbas Bilgili’nin katıldığı, Değişen Mevzuat Kapsamında Asil İşveren ile Alt İşveren Arasındaki Hukuki İlişki Bilgilendirme Toplantısı’nın açılışında konuşan Başkanımız Atila Menevşe, işçilerle işverenler arasındaki davalarda tarafların önemli bir eşitsizlikle karşı karşıya olduğunu söyledi. Çalışma hayatına ilişkin adli uyuşmazlıklarda iş dünyasının önemli so-
runlarının bulunduğunu ve bu sorunların büyük kısmının mevzuat, yargı sisteminin işleyişi ve sürelere ilişkin olduğunu belirten Menevşe, Yargıtay’da 460 bin davanın temyiz için beklemesinin yanında, mevzuatın çeşitliliği, yargılama sürelerinin uzunluğu, Yargıtay daireleri arasındaki çelişkili kararlar, ihtisas mahkemelerinin yetersizliği, bilirkişi sorunu gibi birçok sorunun adli uyuşmazlıklarda iş dünyasının önünü tıkadığını vurgulayarak şunları söyledi: “İş Kanunu’nda yer alan işletme, işyeri ve işin gerekliliği gibi muğlak ifadeler yorum farklılıklarına neden olmaktadır. İş davaları büyük oranda işveren aleyhine sonuçlanmaktadır. Adana İş Mahkemelerinde yapılan bir araştırmada iş davalarının yüzde 91,2’sinin işveren aleyhine sonuçlandığı tespit edilmiştir. Bu oran tarafların dava aşamasında önemli bir eşitsizlikle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. İş mahkemelerinde iş akdinin feshinin son çare olması hakkında
genel kural, genel bir işe iade sebebi gibi algılanmakta, işvereni her halükarda işe iade kararıyla sonuçlanan davalarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bilirkişi raporları neredeyse yargılama yerine varacak boyutlarda davaların seyrini etkilemektedir. Bilirkişi raporlarının niteliksiz ve çelişkili olması, işveren tarafından çoğu kez yapılan itirazların dikkate alınmaması, yargılamayı uzatan ve adaletin tecellisini engelleyen diğer sorunlardandır. Yine her dosyanın Yargıtay’a gitmesi yargılama süreçlerinin aşırı uzamasına neden olmaktadır. İşçi lehine yorum kuralının her aşamada kanunun özüne aykırı olarak işveren aleyhine yorumlanması, işletmelerde -iş davasını her halükarda kaybedeceğiz- gibi kabul edilmiş bir çaresizliği hakim kılmaktadır. Adalet Bakanlığınca iş davalarında 25 bin TL. üstündeki kararların Yargıtay, bu meblağ altındaki kararların ise istinaf mahkemelerince incelenmesi, işverence verilen disiplin cezalarına ilişkin davaların yine istinaf
ADANA TİCARET ODASI | -35-
mahkemelerinde çözümlenmesi, taşeron işveren uygulamalarında iyileştirme çalışmaları, işe iade talebi olmaksızın tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi yönünde yapılan çalışmalar, sorunlarımıza kısmen çözüm getirecektir. İş hukukunun önemli sorunlardan biri olan bilirkişi uygulamalarının yapılacak mevzuatla büyük oranda düzeltilmesi beklenmektedir.” Menevşe’nin konuşmasının ardından sunumunu gerçekleştiren Avukat Abbas Bilgili, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişinin alt işveren olarak tanımlandığını bildirdi. Bilgili, alt işverenliğin, işletmelerde teknolojik uzmanlığın artması, maliyetin düşürülmesi, rekabette kolaylık, yönetimde kolaylık, verimlilik ve kaliteyi artırmak, yasal yükümlülüklerden kaçınma, sendikal örgütlenme gibi konular nedeniyle kabul gördüğünü ve önem kazandığını ancak asıl işi yapanlara göre ücrette eşitsizlik ve iş güvencesinde kısıtlamalar da içerdiğini kaydetti. Türkiye’de inşaat, sağlık ve enerji
-36- | ADANA TİCARET ODASI
sektörlerinde, kamuda 750, özel sektörde 650 bin olmak üzere toplam 1 milyon 400 bin kişinin alt işverene bağlı olarak çalıştırıldığını, ancak bunlardan 200 bininin asıl işlerde çalıştırıldığının bilindiğini belirten Bilgili, bu durumun iş hukuku alanında sorunlar yarattığını ve işçiler tarafından açılan davaların işve-
ren aleyhine sonuçlanmasına yol açtığını ifade etti. Av. Abbas Bilgili, sigortalıların, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, ilgili kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu tutulduğunu da hatırlattı.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -37-
Odamızın yıllık eğitim planı kapsamında üyelerimize yönelik, “Kurumsallaşma ve Markalaşma Farkındalık Eğitimi” düzenledik:
Markalaşma, kurumsallaşmanın temelidir
A
DN Grup Yönetim Danışmanlığı firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muzaffer Kıraç, markalaşma ile kurumsallaşmanın birbirlerini tamamlayan önemli unsurlar olduğunu belirterek, “Hepimiz marka giysiler giyeriz, marka otomobiller kullanır, kurumsal bir firmada çalışmayı ister ya da böyle bir firma sahibi olmayı dileriz. Ancak, bu iki kavramı uygulayabilmek kararlılığın yanı sıra, patron şirketi imajının yerine ürünün markalaşması ve adının önüne geçebilmesine izin vermekten geçer” diye konuştu. Odamız, markalaşma ve kurumsallaşma konusunda farkındalık yaratmak amacıyla üyelerimize yönelik “Kurumsallaşma ve Markalaşma” eğitim semineri düzenledi. Meclis salonumuzda yoğun bir katılımla gerçekleşen, Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerinin de katıldığı seminerin konuşmacısı Dr. Muzaffer Kıraç, “Kurumsallaşma; bir işletmenin kişilere bağlı olmadan varlığını devam ettirmesini, markalaşma da ürün ve hizmetin tüketici tarafından her bakımdan tercih sebebi olmasını amaçlamaktadır. Ancak her iki unsurun da ortak noktaları, işletmenin varlığını güçlü bir şekilde devam ettirebilmesini destekliyor olmalarıdır” dedi. Günümüzde yaşanan ekonomik krizlerin ve globalleşmenin yarattığı ağır rekabet koşullarının şirketleri stratejik kararlar almaya zorladığına işaret eden Kıraç şöyle konuştu: “Bu kararlar şirketlerin geleceklerini belirlerken, yaşam sürelerini, biçimlerini şekillendirmektedir. Dünya ekonomisinde önemli bir yere sahip olan aile şirketleri
-38- | ADANA TİCARET ODASI
de varlıklarını nesiller boyu sürdürebilmek için çeşitli stratejik adımlar atma yoluna gitmişlerdir. Adana’da olduğu gibi, Türkiye’de de aile şirketlerinin en büyük sorunu, şirketin nesilden nesile sürememesi ve dağılması, bundan dolayı şirketin büyüyememesi ve ağırlaşan rekabet koşulları altında yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasıdır. Aile şirketleri, kurumsallaşma ve markalaşma ışığında stratejik kararlar alarak sürekliliğini devam ettirmeyi başarabilirler.” Seminerde, işletmelerin markalaşma sürecinde dikkat etmesi gereken konulara da dikkat çeken Kıraç’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle sıralandı: Bir markanın tescilli olup olmadığı nasıl öğrenilir? Bir markanın tescilli olup olmadığı tescilli markalar ve meşhur markalar arasında yapılacak araştırma ile anlaşılır. İki şekilde araştırma yapılabilir: Türk Patent Enstitüsü kayıtlarında resmi araştırma, ya da yayınlanmış ve tescili kesinleşmiş markalar listesinde araştırma. Bir marka başvurusundan önce enstitü kayıtlarında yapılacak resmi araştırma bir yılı aşabilen tescil sürecinde olası riskleri en aza indirecektir. Başka bir ülkede alınan marka tescili Türkiye’de de alınabilir mi?: Tesciller genel olarak ülkesel olduklarından başka bir ülkede alınmış tescil Türkiye’yi etkilemeyecektir. Bunun tersi olarak Türkiye’de alınmış bir marka tesci-
li de başka bir ülkede (Rüçhan Hakkı saklı kalmak kaydıyla) koruma sağlamaz. Bu sebeple bir firma çalıştığı ya da kısa sürede çalışmayı planladığı tüm diğer ülkelerde markasını tescil ettirmelidir. Marka tescilinin süresi bitince tekrar alınabilir mi?: Marka tescilinin on yıllık süresinin bitimine altı ay kala ve bu sürenin bitiminden itibaren altı ay süre ile ilk altı ay için normal ücretli ve son altı ay için cezalı olarak yenileme yapılarak marka hakkının bir on yıl daha devamı sağlanır. Bu süreler aşılırsa marka hakkı son bulur ve marka isteyen başvuru sahiplerinin başvurusuna açık hale gelir. Bir başkasının tescilli markasını taklit eden hapse girer mi?: Bir başkasının marka hakkına tecavüz edenler hakkında, 70 milyar ile 120 milyar arası para cezası, iki yıldan dört yıla kadar da hapis cezası müeyyideleri uygulanabilir. Varsa iş yerlerinin bir yıldan az olmamak kaydıyla kapatılması, aynı süre ticaretten de men cezası almaları olasıdır. Tescilli markanın üzerine “®” işareti konulması zorunlu mudur?: Tescilli markanın üzerine herhangi bir tescilli olduğuna dair işaret koymak zorunluluğu yoktur. Fakat tescilli olduğunun beyan edilmesinin tecavüze yeltenecek kötü niyetli kişiler üzerinde caydırıcı etki yaratacağı için genel olarak önerilmektedir.
Başkanımız Menevşe, tehlikeli sektörlerde faaliyet gösteren tüm firmaların MEYBEM’den yararlanmaya davet etti:
İş kazaları, “Kader” olmaktan çıkıyor...
Y
önetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, iş kazalarının önlenmesi için 2015 yılı Mayıs ayında 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda yapılan değişiklikle, tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde çalışanların ve çalışmak isteyenlerin mesleki yeterlilik belgesi almaları zorunlu hale geldiğini belirterek, “İş kazalarını önlemek için ilgili tüm kuruluşların üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirmesi gerekiyor. Adana Ticaret Odası olarak başta inşaat olmak üzere tehlikeli sektörlerde faaliyet gösteren tüm üyelerimizi, eğitim ve sertifika hizmetinden yararlanmaya davet ediyoruz” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde, iş kazalarının önlenmesine yönelik sınav ve belgelendirme yaparak bu ihtiyaca cevap vermek üzere kurulan Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezleri A.Ş. ((MEYBEM) tarafından yetkilendirilen Odamız çalışmalarına hız verdi. inşaat sektöründe faaliyet gösteren Göregen-Seba İnşaat Şirketi’nin başvurusuyla MEYBEM tarafından ahşap kalıpçı, betonarme demircisi ve duvarcı mesleğinde sınavlarını başarıyla tamamlayan 12 meslek mensubuna yönelik süreç ta-
mamlandı. Atatürk Caddesi’ndeki inşaat alanında düzenlenen törende, başarılı olan inşaat çalışanlarına yeterlilik belgeleri verildi. Törende konuşan Başkanımız Atila Menevşe, Oda olarak iş kazalarının önlenmesine yönelik çalışmanın ilk meyvelerini almanın mutluluğu içerisinde olduklarını belirterek, “Kanun kapsamına giren tüm
üyelerimiz için devlet teşviki mevcuttur. Belgelendirme sürecinde yapılacak tüm harcamalar yüzde 100 oranında devlet tarafından karşılanmaktadır. 2017 sonuna kadar sürecek olan bu teşvikten yararlanmak, cezai yaptırımlarla karşılaşmamak ve belgeli ustalar eliyle daha verimli ve güvenli üretim yapmak için tüm üyelerimizi belgelendirme sistemine davet ediyorum. Bilgi ve başvuru için Odamız ücretsiz olarak üyelerimizin hizmetine hazırdır. Amacımız, çalışanların mesleki yeterliliklerini en üst seviyeye çıkararak iş kazalarını önlemektir. Tüm üyelerimizin bu çalışmadan yararlanmasını diliyoruz” diye konuştu. İnşaat alanında gerçekleştirilen törende, sınavda başarılı olan çalışanlara, Başkanımız Atila Menevşe, Yönetim Kurulu üyelerimiz M. Emin Yumuşak ve Mehmet Özel ile inşaat firması sahipleri tarafından sertifikaları verildi.
ADANA TİCARET ODASI | -39-
Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, sektördeki üretimin artırılabilmesi için krom madeni işletmelerinin enerji sıkıntısının çözümlenmesi gerektiğini söyledi:
Krom fiyatlarındaki artış ekonomi ve istihdamda hareket yarattı
D
ünya konjonktürüne bağlı olarak geçtiğimiz yıllarda sürekli gerileyen fiyatların maliyeti karşılamaması üzerine çalıştırdıkları işçileri çıkartmak ve kapılarına kilit vurmak zorunda kalan Türkiye’deki krom madeni işletmelerinin, krom fiyatlarının son bir ay içerisinde yükselişe geçmesiyle birlikte yeniden üretime geçmeye başladıkları bildirildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, kromdaki üretim artışının ülke ekonomisine ve istihdama daha iyi yansımalarda bulunabilmesi bakımından sektörün sıkıntılarına çözüm getirilmesini istedi. Son 10 yıl içerisinde tonu 600-700 dolardan 100 dolara kadar gerileyince sektörde faaliyet gösteren işletmelerin birbiri ardına üretimlerini durdurmak zorunda kaldığı krom madeni sektöründe şu günlerde yeniden bir hareketlenme başladı. Ülkemizin önemli ihraç kalemlerinden birisini oluşturan krom madeni fiyatlarının uzun bir aradan sonra yeniden yükselişe geçmesiyle sektörde yeni bir heyecan yaşanırken, krom ma-
-40- | ADANA TİCARET ODASI
deni işletmelerinin önemli bir istihdam yaratması dolayısıyla da faaliyet gösterdikleri yerleşim birimlerinde umutlar yeniden yeşerdi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Odamız Başkanı ve Ak Metal A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Atila Menevşe, 2008 yılına kadar yüksek karlılık beklentisiyle sektöre giren firmaların, daha sonraki yıllarda düşüşe geçen fiyatlar yüzünden zarara uğradıklarından işletmelerini kapatmak zorunda kaldıklarını belirterek şunları söyledi: “Krom madeni en fazla Çin’e ihraç edilmektedir. Dolayısıyla sektördeki fiyatların belirleyicisi de bir anlamda yine Çin olmaktadır. Biz Ak Metal olarak Türkiye krom madeni rezervlerinin yüzde 22’sine sahip olan Adana’nın Aladağ ilçesinde faaliyet gösteriyoruz. Kromdaki fiyatların zirvede olduğu dönemde 1200 olan işçilerimizin tamamını üretime ara verdiğimizde çıkarmak zorunda kalmıştık. Ancak fiyatların yükselmeye başlamasıyla birlikte ilk etapta 350 kişiyi birden işe alarak yeniden üretime başlamış ol-
manın mutluluğunu yaşıyoruz. Aladağ’da işsizliği önlemenin en önemli çıkış kapısı krom madenlerinin tam kapasite ile işletilmesidir. Bu anlamda hedefimiz işletmemizin eskiden olduğu gibi yine 1200 işçiye istihdam sağlayan, Aladağ, Adana ve ülkemiz ekonomisine destekte bulunan bir firma haline gelmesidir.” Aladağ’daki maden işletmelerinin tam kapasite ile üretime geçebilmeleri, böylelikle de maden rezervi potansiyelinin tam olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle sektörde büyük sıkıntı yaşanan enerji darboğazının çözümünün gerektiğini kaydeden Menevşe, “İşletmelerimize enerji sağlamakta tam bir kaos ortamı yaşanmaktadır. Mevcut trafoların işletmelerimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde çalışabilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız tarafından başlatılan iyileştirme çalışmalarının ancak Mayıs-Haziran aylarında tamamlanabileceği belirtilmektedir. Öte yandan Enerjisa yetkilileri ise eski hatların değiştirilmesi yerine yeni hat düzenlemesiyle maden işletmelerinin istedikleri enerjiye bir/iki ay içinde kavuşabileceklerini belirtmektedirler. Krom sektöründeki fiyatların yükseldiği şu günlerde, bir gün fazla üretim yapabilmemizin bile işletmelerimize ve dolayısıyla ülke ekonomisine olumlu yansımalarda bulunacağı açıktır. Bu düşünceler doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bu konuda en hızlı çözümü sağlayacak şekilde Enerjisa ile işbirliği yaparak sektöre destek sağlamasını bekliyoruz. Sektördeki moral ve motivasyonun zirve yaptığı şu günlerde işletmelerimizin bu yöndeki beklentilerine bir çözüm getirilmesi, bölgemiz ekonomisinin gelişimi, ihracatın ve istihdamın artırılması bakımlarından ülkemiz madenciliğine yapılacak en önemli katkı olacaktır” diye konuştu.
Menevşe, NTV “Eko Anadolu”ya katıldı
A
dana ekonomisinin dünü, bugünü ve geleceği, İsotlar grup bünyesinde Aykan Otomotiv’in ev sahipliğinde, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanı Bekir Sütcü’nün katılımıyla gerçekleşen panelde masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Doğuş Yayın Grubu Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım’ın yaptığı, NTV Ekonomi Danışmanı Mahfi Eğilmez ve Gazeteci-Yazar Güngör Uras’ın da yorumlarıyla katkı sunduğu programı, Adana’nın önde gelen STK yönetim kurulu ve üyeleri, Çukurova ve Bilim Teknoloji Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencileri ve öğretim görevlileri ve Aykan Otomotiv müşterileri izledi. Panel öncesinde konuklara arp ile yöresel ve tasavvufi ezgileri yeniden düzenleyen “ArpAnatolia” grubunun müzik dinletisi sunuldu. Panel öncesi konuşma yapan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana’nın böylesine güzel bir programa ev sahipliği yapmasından dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirtti. “Dünyanın küreselleştiği bir dönemde, yaşadığımız yerde tek başımıza değiliz” diyen Sözlü, son dönemde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan olaylardan bölge ekonomisinin, Doğu Akdeniz’den Güneydoğu Anadolu’ya kadar oldukça etkilendiğini ifade etti.
Panelin moderatörü Doğuş Yayın Grubu Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım, Adana’nın güçlü bir hikayesi olduğunu söyledi. Adana’nın, Türkiye’de sanayileşmenin başladığı yer olarak bilindiğine dikkati çeken Yıldırım, “Adana, Türkiye’ye sanayici ihraç eden bir yerdi. Şöyle baktığımız zaman 100 yıl önce sanayinin temellerinin atıldığı bir yer Adana. Aynı zamanda gelişmiş bir tarımı var. Bölgesel önemi var, yani Adana’da güçlü birçok hikâye var. Buna rağmen algı, Adana’nın son yıllarda bu eski lider pozisyonundan biraz geride kaldığı ve güç kaybettiği şeklinde” dedi. Türkiye ve dünya ekonomisi üzerine açıklamalarda bulunan NTV Ekonomi Danışmanı Mahfi Eğilmez de, dünyanın ekonomik görünümünün son 15 yılda değişmeye başladığını belirterek şunları söyledi: “1999 yılında dünyanın gayri safi yurt içi hasılası, yani bütün dünyanın 1 yıl içinde yaratabildiği gelir toplamı 32,5 trilyon dolardı. Bugün 75 trilyon dolara geldik. Yani milattan itibaren hesaplarsak dünya 1999’a kadar yıllık olarak üretebildiğini, ondan sonraki 15 yılda ikiye katladı. Dünyada birçok şey değişti. Bu yapı değişirken, gelişme yolundaki ülkelerin gayri safi yurt içi hasılası arttı. En büyük değişiklik ABD ve Çin arasında oldu. ABD’nin 1999 yılındaki payı yarı yarıya düşerken, Çin’in
payı iki misli arttı. Dolayısıyla Amerika’nın yarattığı boşluğu Çin aşağı yukarı doldurmaya başladı. Dünyada böyle bir görünümde değişme var. Fakat bu değişim olurken bütün dünya inanılmaz şekilde borçlu hale geldi. Bugün 152 trilyon dolar borçtan söz ediyoruz. Aşağı yukarı 1 yılda yaratılan gelirin iki katı borçlu dünya ülkeleri. Herkes etrafa aldırmadan bol borçlanarak hızlı bir büyüme temposu yakaladı ve büyüdü. Türkiye de büyüdü bütün dünya ile birlikte. Ama Allah’tan Türkiye o kadar fazla borçlanmadı. Şimdi artık büyümeden vazgeçip borçları ödeme zamanı geldi. Bütün dünya borçlarını ödemek durumunda, çünkü sonsuza kadar borçlanmaya imkân yok.” Gazeteci-Yazar Güngör Uras ise, 1950’lerde ilk sanayileşme başladığı zaman Adana’da sanayinin pamuk ve pamuğa dayalı sanayi üretiminden ibaret olduğunu ifade ederek, “Halbuki bugün bir çeşitlenme var. OSB’de bulunan sanayi kuruluşlarının şöyle bir listesine baktım. Gıda sanayinde, kimya sanayinde, metal imalat sanayinde, mobilya sanayinde, giyim sanayinde, yani çok sayıda farklılık var, çeşitlilik var. Bir başka nokta daha var. Bütün dünyada sanayiyi tarım sektöründen gelen kaynaklar beslemiş. Bu Adana’da hala mevcut” diye konuştu.
ADANA TİCARET ODASI | -41-
Adana’nın Türkiye’de tarım üretimindeki toplam payının hala yüzde 8 oranında olduğuna işaret eden Uras, şunları söyledi: “Adana, Türkiye’nin toplam tarımsal üretiminden yüzde 8 pay alıyor. Buna mukabil sanayi üretiminde payı yüzde 1,2 oranında. Demek ki hala tarımsal potansiyel Adana’da sanayileşmeyi, imalat sanayiyi besleyecek bir güce sahip. 2 milyonluk Adana’da 450 bin çalışan var. 450 bin aktif çalışan. Her ay maaş alıyor bunlar. Sonra baktım sosyal güvenlik kapsamında maaş alanlar 300 bin kişi. Ekleyin birbirine 750 bin kişi. Yani 2 milyon nüfusun 750 bininin her ay eline devletten veya çalıştığı iş yerinden para geliyor.” Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de, Adana’nın güç kaybettiği söylemini kabul etmediklerini belirtti. Menevşe, “Eğer Adana bir zamanlar sanayi şehri olarak anılıyorsa, sanayinin ilk burada inkişaf ettiği düşünülüyorsa, sanayide çok gerilerde saymıyoruz kendimizi. Şehirlerin milli gelirlerini ölçen bir metot birkaç ay önce ifade edildi. Burada Türkiye’deki şehir sıralamasında 6. sırada olduğu ifade ediliyor. Milli gelirde neredeyiz, üretimde neredeyiz bu önemli” şeklinde konuştu. “Adana maalesef ihracatı beceremiyor” diyen Başkanımız Menevşe, konuşmasını şöyle sürdürdü:
-42- | ADANA TİCARET ODASI
“İhracatta Adana’nın potansiyeline göre çok gerilerdeyiz. Adana’nın Türkiye ekonomisindeki payı, milli gelirden aldığı pay yüzde 3’ün biraz üstünde. İhracata bakıyoruz yüzde 1,2 gibi yani ihracatta olması gereken yerde değil. Şu anda 1,7 milyar dolar civarında yıllık ihracatı görünüyor. Geçmişte 2 milyar doları yakalamıştık ama bir Gaziantep örneğini görürseniz; orada 6,5 milyar dolara göre çok gerilerdeyiz. Adana’da, ihracat yapmanın, talep yaratmanın kendilerine sağlayacağı faydaları değerlendirememe gibi bir durum var.” AOSB Başkanı Bekir Sütcü ise, Adana’nın kesinlikle geri gitmediğine vurgu yaparak, “Adana olması gereken yerde mi, ya da Adana büyümesi gereken o hamleyi yapabiliyor mu? Ona bakmak lazım. Bir kere kesinlikle geri gitmiyor. Neden geri gitmiyor? Elimizde veriler var. Adana’da zamanında 3 bin, 5
bin kişinin çalıştığı çok büyük fabrikalarımız vardı. Bu fabrikalarımız o sebepten, bu sebepten dolayı 80’li yıllarda bir durgunluğa itilmiş. Adana, 90’lı yıllardan sonra bir kalkınma hamlesi yapmış durumda. Niye? AOSB’nin yapılanmasıyla, gelişmesiyle beraber. Organize Sanayi Bölgemizde sadece 450 firma var. Belki Adana’mızda daha önceki yıllardaki gibi 3 tane 5 tane 5 bin 10 bin işçinin çalıştığı fabrikalar yok ama binlerce işçi çalıştıran organize sanayi bölgemizde onlarca fabrikamız var. Şehrimizin içinde fabrikalarımız var. Peki problem ne? Adana’mızın sosyal ve ekonomik durumuna baktığımızda, hali vakti iyi olan, çok güzel paraları olan, imkânları olan sanayicilerimiz, işadamlarımız göç etmiş. Tüm varlıkları İstanbul ve Ankara’ya gitmiş. Peki kimler gelmiş Adana’mıza. Vasıfsız göç, işsiz güçsüz insanlar gelmiş” diye konuştu.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -43-
Odamızın Öykü Projesi’ne, ‘En İyi Makale Ödülü’ verildi
O
damızın 2014 yılında “Adana Marka Konferansı” ile başlattığı, “Adana Markasının Öyküleri Projesi”nden üretilen bilimsel bildiri “En İyi Makale” ödülüne layık görüldü. Bu yıl, Kıbrıs ve ABD’de sergi olarak da turizmcilerin ilgisine sunulan Adana Markasının Öyküleri Projesi’nden, Dr. Mehmet Cihan Yavuz, Dr. Muzaffer Sümbül, Dr. Nüket Elpeze Ergeç ve Dr. İ. Çetin Derdiyok tarafından geliştirilen disiplinlerarası nitelikteki bir bilimsel makale, sunulduğu “6th International Interdisciplinary Business-Economics Advancement Conference” isimli, 30’dan fazla ülkeden bilim insanlarının katıldığı, 100’e yakın çalışmanın sunulduğu bilimsel etkinlikte “En İyi Makale Ödülü”ne layık görüldü. Çalışmanın özellikle “disiplinlerarası ve inovatif” nitelikli bir çalışma olmasının ödüle layık görülmesinde belirleyici olduğu kaydedildi. Adana Marka Konferansı ile başlayan Adana Markasının Öyküleri Projesi, sırasıyla öykü yarışması, Türkçe ve İngilizce kitap, sergi, disiplinlerarası makale çalışması olarak ürün vermeye devam ediyor. Projeye verilen son ödül, Adana Ticaret Odası’nın turizme yönelik
-44- | ADANA TİCARET ODASI
projelerinin doğruluğunu bir kez daha gösterdi. Projenin yürütücülüğünü de yapan Dr. Mehmet Cihan Yavuz, “Bize göre projenin son aşaması, proje kapsamında ortaya çıkarılan Adana öykülerinin hatırlanabilirliğini somut ve inovatif ürünlerle özdeşleştirerek, Adana’yı turizmde akıllara kazıyacak turistik ve kentsel objeler üretilmesini sağlamak olmalıdır. Araştırma makalesi alanında aldığımız son ödül bunu çok net bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktadır” dedi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de konuyla ilgili açıklamasında, “Her alanda olduğu gibi turizmde de marka olmanın zorunluluğuna inandıklarını belirterek şunları söyledi:
“Turizm açısından çok da olumlu, iç açıcı günlerden geçtiğimiz maalesef söylenemez. Ama bu tablo duracağımız, umutsuzluğa kapılacağımız anlamına gelmiyor. Aksine geleceğimizi kurtarmak, daha iyi, daha verimli hale getirmek için bugün elimizdeki olanakları en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Adana Markasının Öyküleri Projesi, proje için ilk adımı attığımız günden bu yana istikrarla ilerleyen, gelişen, meyve veren ve Odamızı ve Adanamızı gururlandıran bir proje olmuştur. Bu noktada özellikle ödüle layık görülen makalenin hazırlanmasında emeği geçen akademik ekibe şükranlarımızı sunuyorum. Projenin nihai aşamasını da en iyi şekilde sonuçlandırarak Adana turizmine kalıcı bir katkı vermeyi hedefliyoruz.”
ÜYELERİMİZE DUYURU ! ODAMIZ HİZMETLERİNİN ETKİN VE VERİMLİLİĞİNİ ÖLÇMEK VE SİZLERE DAHA İYİ HİZMET SUNABİLMEK AMACIYLA, WEB SİTEMİZDE YER ALAN (www.adana.to.org.tr) ÜYE MEMNUNİYET ANKETİ’Nİ DOLDURMANIZI BEKLİYORUZ. ADANA TİCARET ODASI
ETO Başkanı Güler’den Odamıza ziyaret
E
skişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Odamızı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile görüştü. Ziyaret sırasında Eskişehir’in ticaret ve sanayisi ile Eskişehir Ticaret Odası’nın yürüttüğü projeler hakkında bilgi veren Başkan Metin Güler, iki kent arasındaki ticari ve sosyal ilişkilerin canlandırılması konusunda çalışmalar yapılması arzusunda olduğunu söyledi. ETO Başkanı Metin Güler’i Adana Ticaret Odası’nda görmenin mutluluğunu yaşadıklarını bildiren Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de, Adana’nın sosyoekonomik yapısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Adana ile Eskişehir arasındaki ilişkilerin her anlamda geliştirilebilmesi için üzerlerine düşecek görev ve sorumlulukları yerine getirmeye
hazır olduklarını ifade eden Menevşe, “Ziyaretinizi bu anlamda önemsiyor ve iki kentimiz arasındaki ilişkilerin artırılması bakımından bir başlangıç olarak değerlendiriyoruz. Yakın zamanda iki Odamız arasında düzenlenecek karşı-
lıklı heyetlerle bu anlamda olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyorum” dedi. ETO Başkanı Metin Güler ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ziyaretin anasına karşılıklı hediye takdiminde de bulundular.
12. ve 33. Meslek Komitelerimizde seçim yapıldı
5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümleri gereğince Odamızın 12. Meslek Grubunda boşalan 2 Meclis yedek, 3 Meslek Komitesi asıl ve 5 Meslek Komitesi yedek; 33. Meslek Grubunda boşalan 1 Meclis asıl, 3 Meclis yedek, 3 Meslek Komitesi asıl ve 7 Meslek Komitesi yedek üyesinin belirlenmesi için seçim yapıldı. Seçimler, Seyhan 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı gözetiminde, 3 Kasım 2016 günü Odamızın Abidinpaşa Caddesi, 52 numaralı hizmet binasında gerçekleştirildi. Seçimler sonucunda, 12. Grup Meslek Komitesi asıl üyeliklerine Rem Gıda ve Te-
mizlik Maddeleri Sanayi Ticaret ve Pazarlama Ltd. Şti., Art Ticaret Taahhüt Endüstriyel Temizlik Ürünleri Hizmetleri Plastik Tarım Sanayi Ltd. Şti., Alpa Poliüretan ve Kimyevi Maddeler Ltd. Şti. Meslek Komitesi Yedek Üyeliğine, Hülya Kaya- Merve Pazarlama, Yalçın Güleryüz-Güleryüz Pazarlama, Asya Hijyenik Ürünler Sarf Malzemeleri Temizlik ve Kağıt Ürünleri - Fatih Mehmet Binici, Arslan Yapı Kimyasalları Endüstriyel Makinalar İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Ak-Ay Kimya Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, Meclis yedek üyeliğine Rem Gıda ve Temizlik Maddeleri Sanayi Ticaret ve Pazarlama Ltd. Şti., Art Ticaret
Taahhüt Endüstriyel Temizlik Ürünleri Hizmetleri Plastik Tarım Sanayi Ltd. Şti. getirildiler. 33. Grup Meslek Komitesi’nde ise Meslek Komitesi asıl üyeliklerine Morven Bilir Giyim Sanayi Dış Ticaret Ltd. Şti., Aslanbaba Tekstil Konfeksiyon Kumaş İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Narinler Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. seçildiler. 33. Grup seçimleri sonrasında boş bulunan Meclis üyeliğini ise Dinçler Tekstil Sanayi Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi yetkilisi kazandı. Seçimlerde Meslek Komitesi yedek üyeliği, Poli Tekstil Konfeksiyon İthalat İhracat Tahhüt Ticaret Sanayi Ltd. Şti., Yeni Model Kuyumculuk Konfeksiyon Ltd. Şti., MCA Giyim Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Murat Türkmen Tekstil- Murat Türkmen, Roba İnşaat Ayakkabı Tekstil İmalat İthalat İhracat Ticaret Ltd. Şti., Gülem Ticaret-Burçin Sökmek, Fırat İç Giyim Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Meclis yedek üyeliği ise Narinler Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Sungur Giyim Sanayi Orman Ürünleri Pazarlama İthalat İhracat Ticaret Ltd. Şti., Morven Bilir Giyim Sanayi Dış Ticaret Ltd. Şti. temsilcilerinden oluştu.
ADANA TİCARET ODASI | -45-
Servis sürücülerine önemli uyarılar !
2
016-2017 eğitim ve öğretim döneminde öğrencilerin güvenli bir trafik ortamında eğitim ve öğrenimlerini sürdürebilmelerini sağlamak ve okul servis araçlarının karıştığı trafik kazalarını önlemek amacıyla alınması gereken tedbirler çerçevesinde, “Okul Servis Araçları Değerlendirme ve Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’ndeki toplantıya Trafik Denetleme Şube Müdürü Ahmet Akpınar, sektörde faaliyet gösteren Odamız Meclis Üyesi Mehmet Balıkçı, okul servis taşımacılığı yapan firmaların yetkilileri ve okul servis araç sürücüleriyle rehber personel katıldı. Toplantıda konuyla ilgili bilgi veren Trafik Denetleme Şube Müdürü Ahmet Akpınar, “Çocuklarımızın güvenliğini tehlikeye düşürecek kural ihlalleri ve özellik-
-46- | ADANA TİCARET ODASI
le taşıma sınırının üzerinde fazla öğrenci alınmasına asla izin vermeyeceğiz ” dedi. Akpınar, “İl merkezinde okul servis araçları ile günde yaklaşık 100 bin öğrenci taşınıyor, eğitim çağındaki bu çocuklarımıza servis şoförleri ve rehber personel, davranışlarıyla, kılık kıyafetleriyle, konuşmalarıyla örnek olmalı, onlara bir baba, ağabey gibi yaklaşmalı ve çocukların aileleri ile sürekli irtibat halinde olmalıdır. Çocuklarımızın araca iniş ve binişlerinde rehber personel veya şoförlerin gerekli önlemleri alarak güven içinde araca binip inmelerini sağlamalıdırlar” dedi. Trafik kazası anında araç içerisinde bulunan öğrencileri korumak için araç içi güvenlik donanımlarının tam ve eksiksiz olması gerektiğini söyleyen Akpınar “Araç içerisinde bulunan demir aksam-
lar çocuklara zarar vermeyecek şekilde yumuşak malzemelerle kaplanmalı, her çocuk için bir emniyet kemeri bulunmalıdır. Çocuklarımızın seyahat esnasında mutlaka emniyet kemerini takmaları sağlanmalıdır” diye konuştu. Trafik kazalarının en önemli nedenleri arasında, yasal hız sınırlarının üzerinde araç kullanmak ve kavşaklarda geçiş önceliğine uymamanın geldiğini belirten Trafik Denetleme Şube Müdürü Ahmet Akpınar,” Şube Müdürlüğümüz ekiplerince yapılan trafik denetimlerinde bu konular üzerinde hassasiyetle durulacak, çocuklarımızın can güvenliğini ve emniyetini tehlikeye düşürecek davranışlara asla izin verilmeyecektir. Özellikle, çocuklarımızın okullarına gidiş-geliş saatlerinde bütün güzergahlarda gereken önlemler ve denetimler eksiksiz yerine getirilecektir. Kurallara uyan tüm okul servis aracı şoförlerinin yanındayız, ancak kurallara uymayanlara da yasalarımızın öngördüğü yaptırımları uygulayacağımız unutulmamalıdır” dedi. Trafik Denetleme Şube Müdürü Ahmet Akpınar, taşıma hizmetinde görev alan okul servis aracı şoförlerinin, rehber personelin ve firma yöneticilerinin uyarılarını dikkate alarak gerekli özen ve kural bilinci içerisinde öğrencilerin güven içerisinde ulaşımlarını sağlayacağına inandığını söyledi.
Şirketlerde risk tasarımı...
Ender Demir Mali Müşavir www.1e1danismanlik.net
R
isk, bir tehlikenin gerçekleşme olasılığıdır. Bir kurum için risk hedeflerine ulaşmasını olumsuz etkileyebilen olaylar dizinidir. Bu bağlamda risk yönetimi, şirketi etkileyebilecek potansiyel olayları tanımlamak, riskleri şirketin kurumsal risk alma profiline uygun olarak yönetmek ve şirketin hedeflerine ulaşması ile ilgili olarak makul bir derecede güvence sağlamak amacı ile oluşturulmuş; bir kurum için yönetilmesi gereken en öncelikli durumdur. Dietrich Dörne’nin dediği gibi “Detaylı planlar yapıp beklenmeyeni bertaraf ettiğimizi düşünmek yerine, beklenmeyeni beklersek, onunla daha iyi baş edebiliriz.” Risk Yönetimi sadece olumsuzluklardan kaçınmayı değil, aynı zamanda olumlu bir şeyler elde etmeyi de hedeflemektedir. Yani olumsuzluklara karşı savunmanın yanı sıra fırsatlara karşı hazır olmayı da risk yönetimi ile sağlamak mümkündür. Riskleri yönetebilmek için: Risklerin tanınması, değerlendirilmesi, alınacak tedbirlere ilişkin planlamanın ya-
pılması ve uygulama deneyiminin kazanılması, risk takip sisteminin kurulması, uyarı noktalarının belirlenmesi, riskleri önleyici ve/veya azaltıcı yatırımların yapılması ve alınacak riskler hakkında bilinçli olarak kararların verilmesi aşamalarının takip edilmesi gereklidir. Risk yönetiminin etkin olarak uygulanabilmesi için; çalışanların düzeyi ve bakış açısı, bilgi akışının zamanında gerçekleşebilmesi, hükümetin, düzenleyici ve denetleyici kurulların aşırı baskısı, rekabetin aşırı risk alan uygulamaları, organizasyon yapısının fonksiyonel bloklar halinde olması, teknolojik altyapının yetersizliği ve denetim fonksiyonunun dar bir bakış açısına sahip olması gibi noktalara hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Küresel rekabet içinde sürekli büyüme ve gelişmeyi hedefleyen şirketlerin, kurumsal risk yönetimine öncelik verdiği görülmektedir. Hem mevcut varlıklarına, hem de gelecekteki büyümelerine yönelik riskleri en etkili ve verimli şekilde yönetmek, uzun vadede yüksek performans sergilemek için şirketlerin önceliğini oluşturacaktır. Riski iyi yönetebilen şirketler sürdürülebilir değerler yaratır ve işlerinde ba-
şarıyı yakalayabilirler. Bu başarıyı yakalayabilmek için kurumlar, risk yönetimi faaliyetini kurumun iş ve örgüt kültürü içinde önem verilen ve sürekli göz önünde bulundurulan, düşünsel ve faaliyetsel bir temel haline getirmeyi hedeflemişlerdir. Risklerini kurumsal bir risk yönetim perspektifi ile yöneten, örgüt kültüründe risk yönetimini kabullenmiş, riskin yalnız tehdit boyutuna değil aynı zamanda fırsat boyutuna da odaklanabilen, riskten korkmayan tam tersi onu yönetme arzusu içinde olan ve risk yönetimini strateji belirlemede önemli bir araç olarak kullanan kurumlardır. Sonuç Risk Yönetimi ile şirketler; sürdürülebilir karlılık ve büyümeyi sağlayabilir, gelir dalgalanmalarını tespit edebilir ve tedbir alabilir, risk kararlarının daha sağlıklı alınmasını sağlayabilir, sürprizlere hazırlıklı olabilir, fırsatların ve tehditlerin daha iyi tespit edilmesini sağlayabilir, rekabet gücünü arttırabilir, etkili kaynak kullanımını sağlayabilir, itibar ve güveni koruyabilir, kurumsal yönetim kalitesinin sürekliliğini sağlayabilir, şirket değerini artan ivmeli olarak yükseltebilir.
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Meclis Üyemiz; Sayın MEHMET GÜVEN CANDAN’ın Sevgili Annesi;
İLHAN CANDAN’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
ADANA TİCARET ODASI ADANA TİCARET ODASI | -47-
Odamız tarafından düzenlenen Girişimcilik Eğitimi’ne katıldıktan sonra KOSGEB desteğiyle hayalindeki işini hayata geçiren Seden Yıldırım:
Çukurova’ya çikolata kültürünü aşılayacağız
O
damız ile KOSGEB işbirliğiyle düzenlenen Girişimcilik Eğitimi’ne katılmasının ardından aldığı destekle kadın girişimciliğinin yeni ve önemli bir örneğini sergileyerek çikolata üretimi üzerine butik bir işletme açan Seden Yıldırım, Adana ve Çukurova’yı farklı ve çağdaş dünyayla buluşturan yeni lezzetlerle tanıştırmayı hedefliyor. Seden Yıldırım’ın, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Mühendisliği’nden mezuniyetinin ardından sigortacılık sektöründe başlayan ancak giderek sevdiği bir işi yapmak istemesine odaklanan iş hayatı, farklı ülkelere yönelik gezileri, özellikle de dünyanın çikolata üretiminde önde gelen ülkelerinde gördüğü örneklerle şimdiki işine uzanan yolunun temelini oluşturmuş. Bugünkü noktaya gelişinin öyküsünü şöyle anlatıyor: “Çikolata hayatıma bir şekilde girdi ve ben bu işi çok sevdim. İşin içine daha çok girdikçe neden Adana’da bir yer açmıyorum diye düşündüm ve araştırmalara başladım. Son yıllarda gezmek amacıyla gittiğim ülkelerde de çikolata üretimi yapan butik tarzdaki firmaları hep bu gözle inceledim. Sonuçta çikolata üretimi üzerine bir işyeri açmaya karar verdiğimde, öncelikle bu işin eğitimini de almak gerektiğine inandım ve İstanbul’daki Mutfak Sanatları Akademisi’nde konuyu detayları ve her yönüyle öğrenme
-48- | ADANA TİCARET ODASI
fırsatını elde ettim. Kuşkusuz bu işi hayata geçirmek için sermaye de gerekiyordu ancak bende böyle bir birikim yoktu. Bu konuda KOSGEB’in yeni girişimcilere verdiği destekleri öğrendim ve Mayıs ayında Adana Ticaret Odası’nda açılan Girişimcilik Eğitimi’ne katıldım. Girişimcilik eğitiminin ardından sertifikamı alır almaz Adanalıları en iyi ve en farklı lezzetlerle buluşturmak üzere Monas’ı açtım ve bu kapsamda yeni girişimcilere sunulan 50 bin TL. destekten yararlanmak üzere KOSGEB’e başvurdum. Çikolata üretiminde butik tarzda yeni lezzetler yaratmaya yönelik maceramız da böylelikle başlamış oldu. Burada kesinlikle hiçbir makine kullanmaksızın, tamamen el emeği ile çikolata üretimi yapıyoruz. Zaten butik tarzda üretimin temelinde de el emeği yatıyor. Öncelikli hedefimiz Çikolata kültürünü Adana’ya ve Çukurova’ya aşılamaktan geçiyor. Adana, geçmişten günümüze pamuk, narenciye, kebap, şalgam gibi ürünleriyle ülkemizde tanınıyor. Neden çikolata ile de tanınmasın, neden yeni lezzetlerle tanınmasın ? Şimdi biz bu hedeften yola çıkarak tam 24 farklı lezzette çikolata üretiyoruz. Bunlar arasında Adana’nın geleneksel ürünleri arasında sayılan narenciye ürünleriyle çikolata tadını birleştirerek elde ettiğimiz lezzetler de bulunuyor. Bu ürünlerimizi daha da çeşitlendirerek ulusal ve uluslararası alanda aranan bir lezzet ve ta-
nınır bir marka olmak en önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.” Seden Yıldırım’ın elinizde tutmaktan ayrı bir zevk duyacağınız antika fincanlar içerisinde sunduğu Türk kahvesi eşliğindeki el emeği göz nuru çikolataları, gerçekten ayrı bir lezzeti tatmanızı sağlıyor. Yıldırım, şimdi tüm Adanalıları Monas’taki farklı ve yeni lezzetleri tatmaları için, Kurtuluş Mah. 64019 Sk. 44/1 Ful Apt. adresindeki işyerine bekliyor.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -49-
Sabancı Holding kurucusu Hacı Ömer Sabancı anlatıyor:
Nasıl hamal oldum ?
MERSİN MEKTUBU
Necdet CANARAN necdetcanaran@hotmail.com
K
imler geldi kimler geçti… Kim bilir daha kimler gelecek kimler geçecek Mersin’den ve de limandan. Yolu Mersin’e ve Mersin Limanı’na düşenlerden biri de; Türkiye’nin en büyük özel teşebbüslerinden biri olan Sabancı Topluluğu’nun ilk adımları niteliğindeki MARSA, BOSSA ve AKBANK’ın kurucusu Hacı Ömer Sabancı’dır. Çalışma hayatına çocuk yaşta atılan Sabancı, Mersin’de iskele işçiliği yapmıştır. Sabancı, Adana’da çırçır fabrikasına ortak olduktan sonra, limanında ağır yük kaldırmaktan fıtık olduğu Mersin’e yıllar sonra başarılı bir işadamı olarak dönecektir. 1949’ların Mersin’inden Avrupa’ya pamuk ihraç eden Sabancı, istasyonda bir arkadaşını beklemektedir. Bu sırada düdüğünü tiz ve uzun uzun öttüren tren perona yanaşır. Vagonların birinden genç bir çift iner ve Sabancı’ya ellerindeki bavulları işaret ederek taşımasını isterler. Peki, ya cevap? En iyisi bunu bizzat Sabancı’nın ağzından dinleyelim: (*)
-50- | ADANA TİCARET ODASI
“Genç çift, bavullarını bana göstererek, ‘bunları bizimle şehre kadar taşır mısın?’ dedikleri vakit itirazsız kabul ettim. Üstüm başım pamuk içinde olduğundan beni hamal zanneden, genç karı koca önde, ben arkada şehre doğru yürüyorduk. Yolda karşılaştığım tanıdıklar, ‘merhaba, hoş geldin, uğurlar olsun’ gibi sözlerle beni selamlıyorlardı. Nihayet bizim yazıhaneye geldiğimiz vakit, kâtipler ellerimdeki bavulları
telaşla ve adeta kaparcasına elimden aldıklarında genç karı koca şaşkına dönmüşlerdi. Kendilerine birer de gazoz ısmarladıktan sonra şoförüme, misafirleri otellerine götürmesini söyledim. Ayrılırken dahi neye uğradıklarını anlayamamış gibi mütereddit bir halleri vardı; adeta aptallaşmışlardı.” (*) (Ahmet Civelek, “Hayatta Muvaffak Olmuş Adamlarımız: Hacı Ömer Sabancı”, 20. Asır Dergisi, Sayı: 43, 1953, s.4
Adana Ticaret Odası/ Adana Ekonomi Raporu
İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 81,8’e yükseldi *Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir.
TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET RAKAMLARI GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE AYLIK İHRACAT %2,4, İTHALAT %19,7 DEĞİŞİM GÖSTERDİ Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2016 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artış kaydetti. Bu dönemde 127 milyon 368 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2016 yılı Ağustos ayında yüzde 19,7 oranında artarak 175 milyon 233 bin dolar oldu. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2015 yılı Ağustos ayında yüzde 85 iken, 2016 yılı Ağustos ayında yüzde 72,7’ ye geriledi. 2016 yılı Ağustos ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 7,1, ithalatta ise yüzde 13,4 azalma oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2015 yılı Ağustos ayı 12 aylık periyotta yüzde 76,3 iken, 2016 yılı aynı dönemde yüzde 81,8’e yükseldi. Adana Türkiye Adana İthalat (Bin $) Türkiye Karşılama Adana Oranı% Türkiye İhracat (Bin $)
2015 Ağustos Yıllık 1.748.643 148.398.637 2.292.158 223.888.200 76,3 66,3
2016 Ağustos Yıllık 1.624.969 141.583.488 1.985.523 197.110.422 81,8 71,8
% -7,1 -4,6 -13,4 -12,0
2015 Ağustos Ayı 124.408 11.022.308 146.414 15.967.339 85,0 69,0
2016 Ağustos Ayı 127.368 11.867.055 175.233 16.553.823 72,7 71,7
% 2,4 7,7 19,7 3,7
2015 Ocak-Ağustos 1.074.518 95.587.267 1.430.014 140.934.766 75,1 67,8
2016 Ocak-Ağustos 1.018.534 93.320.378 1.312.744 130.846.044 77,6 71,3
% -5,2 -2,4 -8,2 -7,2
Adana Dış Ticaretinin Aylara Göre Dağılımı 300.000 250.000 200.000 150.000 100.000 50.000 0
Ocak
Şubat
Mart
2015 İhracat
Yıllar 2015 2016 2015 2016
Bin $ İhracat İhracat İthalat İthalat
Ocak 147.062 123.484 173.463 724
Şubat 128.944 124.307 193.184 281
Mart 141.679 136.294 181.848 192 652
Nisan 137.603 131.275 203.129
Nisan
Mayıs
Haz.
2016 İhracat
Mayıs 128.154 138.233 163.983
Haz. 139.367 141.057 187.461 173 472
Tem.
Ağst.
2015 İthalat
Tem. 127.301 96.515 180.533 141 001
Eylül
Ekim
Kasım Aralık
2016 İthalat
Ağst. 124.408 127.368 146.414 175 233
Ağustos Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($) ÜRÜN GRUBU 2015 2016 % DOKUMAYA ELVERİŞLİ MADDELER VE BUNLARDAN MAMUL EŞYA 33.258.974 29.785.633 -10,4 PLASTİK VE PLASTİK ÜRÜNLERİ; KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ 18.491.717 16.685.695 -9,8 ARAÇLAR, HAVA ARAÇLARI, GEMİLER VE İLGİLİ TAŞIMA ARAÇLARI 10.535.104 15.456.377 46,7 MAKİNALAR VE MEKANİK CİHAZLAR; 7.806.026 9.667.438 23,8 KIMYA SANAYİİ VE BUNA BAĞLI SANAYİİ ÜRÜNLERİ 8.581.489 9.326.643 8,7 BİTKİSEL ÜRÜNLER 8.704.997 9.070.211 4,2 GIDA SANAYİİ MÜSTAHZARLARI; 10.081.184 8.593.700 -14,8 ADİ METALLER VE ADİ METALLERDEN EŞYA 5.579.643 8.043.239 44,2 CANLI HAYVANLAR VE HAYVANSAL ÜRÜNLER 9.173.361 6.209.854 -32,3 MİNERAL ÜRÜNLER 3.426.846 3.863.239 12,7 MUHTELİF MAMUL EŞYA 3.550.112 3.654.421 2,9 AĞAÇ VE AHŞAP EŞYA; 2.168.126 1.923.907 -11,3 AYAKKABILAR, BAŞLIKLAR,ŞEMSİYELER, GÜNEŞ ŞEMSİYELERİ, BASTONLAR, İSKEMLE 268.598 1.143.611 325,8 BASTONLAR, KEMERLER, KIRBAÇLAR VE BUNLARIN AKSAMI ODUN VEYA DİĞER LİFLİ SELÜLOZİK MADDELER 1.204.907 1.137.485 -5,6 TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, MİKA VEYA BENZERİ MADDELERDEN EŞYA; SERAMİK 939.508 1.078.173 14,8 MAMULLERİ; CAM VEYA CAM EŞYA OPTİK ALET VE CİHAZLAR, FOTOĞRAF, SİNEMA, ÖLÇÜ, KONTROL, AYAR ALET VE CIHAZLARI 526.100 726.017 38,0 TABİİ VEYA KÜLTÜR İNCİLER, KIYMETLİ VEYA YARI KIYMETLİ TAŞLAR, KIYMETLİ METALLER 526.204 SİLAHLAR VE MÜHİMMAT; BUNLARIN AKSAM, PARÇA VE AKSESUARI 89.278 334.713 HAYVANSAL VE BİTKİSEL KATI VE SIVI YAĞLAR 0 111.784 DERİLER, KÖSELELER, POSTLAR, KÜRKLER VE BU MADDELERDEN MAMUL EŞYA; 21.765 29.728 Genel Toplam 124.407.735 127.368.072 2,4
Eylül 132.466 154.443
Ekim 160.538 161.487
Kasım 157.628 160.948
Aralık 155.803 195.901
Toplam 1.680.953 1.018.534 2.102.793 1 312 744
Ağustos Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($) ÜLKE GRUBU
2015
2016
%
Avrupa Birliği
41.554.142
46.469.428
11,8
Orta Doğu Ülkeleri
41.325.942
42.551.884
3,0
Komşu Ülkeler
35.511.057
36.313.801
2,3
Gelişmiş Sekiz Ülke
32.734.273
31.792.379
-2,9
Türki Cumhuriyetler Afrika Ülkeleri Uzak Doğu Ülkeleri
4.997.018
11.076.111 121,7
11.041.849
8.967.089
-18,8
5.195.292
4.356.862
-16,1
Ağustos Ayı Ülke Gruplarına Göre İhracat ($) ÜLKE
2015
2016
%
Irak
21.429.713
18.528.070
-13,5
Almanya
11.080.781
11.461.313
3,4
Fransa
3.885.836
7.139.383
83,7
Suriye
6.187.042
6.982.524
12,9
İspanya
7.495.725
6.133.767
-18,2
ABD
8.542.978
5.368.697
-37,2
Azerbaycan
1.018.411
4.450.746
337,0
Bulgaristan
2.772.202
3.780.592
36,4
İtalya
2.858.090
3.775.346
32,1
İran
2.347.200
3.368.564
43,5
Kaynak: TÜİK
ADANA TİCARET ODASI | -51-
TÜRKİYE İHRACATÇILAR BİRLİĞİ VERİLERİNE GÖRE DIŞ TİCARET TİM VERİLERİNE GÖRE EYÜL AYINDA İHRACAT AYLIK %-16,5, YILLIK %-3 DEĞİŞİM GÖSTERDİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracat verileri, firmaların kanuni adresleri bazında kayıtlı oldukları illere göre, TÜİK tarafından resmi olarak açıklanan dış ticaret verileri ise firmaların vergi numaralarının kayıtlı olduğu illere göre açıklandığından iki veri arasında farklılıklar oluşabiliyor. Bu kapsamda TİM verilerine göre 2016 yılı Eylül ayında Adana ili ihracatında geçen yılın aynı ayına göre 13,1 azalma oldu. Aynı oranda bir önceki yıl yüzde 16,5 azalış gerçekleşmişti. Adana İhracatın Aylara Göre Dağılımı (2014-2016) Bin $ Yıl/Ay
Adana İhracatının Sektörlere Göre Dağılımı (2015-2016) Bin $
2014
2015
2016
2015/2014 %
2016/2015 %
Ocak
156.755
136.178
113.633
-13,1
-16,6
Şubat
160.159
125.977
125.441
-21,3
-0,4
Mart
176.796
137.715
136.000
-22,1
-1,2
Nisan
156.641
134.010
132.619
-14,4
SEKTÖR
1 OCAK-30 EYLÜL 2015
2016
DEĞ. %
Tekstil ve Hammaddeleri
281.672
259.317
-7,9
-1,0
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
208.293
197.223
-5,3
Otomotiv Endüstrisi
77.092
110.764
43,7
130.940
101.466
-22,5
Hazır giyim ve Konfeksiyon
57.452
76.221
32,7
Yaş Meyve ve Sebze
87.774
69.183
-21,2
Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri
57.759
58.857
1,9
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
69.935
56.364
-19,4
Çelik
55.085
49.906
-9,4
Makine ve Aksamları
32.224
41.817
29,8
İklimlendirme Sanayii
26.794
26.597
-0,7
Elektrik Elektronik ve Hizmet
22.542
22.857
1,4
Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri
22.064
20.577
-6,7
140.000
Demir ve Demir Dışı Metaller
20.320
19.397
-4,5
120.000
Meyve Sebze Mamulleri
10.869
10.173
-6,4
Madencilik Ürünleri
17.272
7.598
-56,0
Deri ve Deri Mamulleri
3.068
4.468
45,6
40.000
Savunma ve Havacılık Sanayii
2.966
2.909
-1,9
20.000
Kuru Meyve ve Mamulleri
1.816
2.455
35,2
Süs Bitkileri ve Mam.
1.267
1.518
19,8
Diğer Sanayi Ürünleri
999
1.333
33,4
3.073
928
-69,8
Fındık ve Mamulleri
748
852
13,9
Zeytin ve Zeytinyağı
329
272
-17,3
3
74
2019,1
13
24
91,6
1.192.367
1.143.152
-4,1
Mayıs
158.239
129.945
143.200
-17,9
10,2
Haziran
144.247
137.311
141.155
-4,8
2,8
Temmuz
138.902
132.297
93.240
-4,8
-29,5
Ağustos
137.304
121.523
138.033
-11,5
13,6
Eylül
165.111
137.937
119.831
-16,5
-13,1
Ekim
161.621
153.996
-
-4,7
-
Kasım
167.226
165.384
-
-1,1
-
Aralık
188.451
167.182
-
-11,3
-
1.911.451
1.679.454
1.143.152
-12,1
-
TOPLAM
Adana İhracatının Aylara Göre Dağılım Grafiği (Bin $) 180.000 160.000
100.000 80.000 60.000
Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
2015
k alı
im
sım
Ar
Ka
Ek
tos Ey lül
uz
us Ağ
an
mm
zir
2016
Te
n
yıs
Ha
Ma
t
rt
Ni sa
Ma
ba Şu
Oc
ak
0
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
Halı
Mücevher Gemi ve Yat TOPLAM
-52- | ADANA TİCARET ODASI
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELEKTRİK VE DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ Elektrik Tüketimi (kWh) 2014-2016 Ay Yıllar
OCAK
2014
ŞUBAT
MART
NİSAN
96.274.732 87.480.435 96.873.554 94.374.057
Bir Önceki Aya Göre % 2015
-
-9,1
10,7
-2,6
MAYIS 97.818.980 3,7
HAZİRAN
TEMMUZ
AĞUSTOS
-3,0
0,2
8,6
99.357.413 93.166.774 95.724.509 95.831.194 100.365.328 102.959.295 96.441.887 104.015.007
Bir Önceki Aya Göre % 2015-2014 % 2016
EYLÜL
94.850.487 95.015.268 103.156.534 101.721.537
-2,5
-6,2
2,7
0,1
4,7
2,6
-6,3
7,9
3,2
6,5
-1,2
1,5
2,6
8,5
1,5
0,8
94.575.155 91.962.643 97.359.162 98.995.555 103.465.685 102.983.919 93.808.119 106.164.608
-1,4
EKİM
KASIM
ARALIK
TOPLAM
91.948.079 100.190.646 101.882.166 1.161.586.475 -9,6
9,0
95.927.259 100.323.246 -7,8
4,6
-5,7
9,1
83.738.242
16,9
98.157.058 -2,2
98.703.703 1.180.972.673 0,6
-2,0
-3,1
1,7
873.053.088
Bir Önceki Aya Göre %
-4,2
-2,8
5,9
1,7
4,5
-0,5
-8,9
13,2
-21,1
2016-2015 %
-4,8
-1,3
1,7
3,3
3,1
0,02
-2,73
2,1
-12,7
Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2014-2016 Ay
ba t Ma rt Ni sa n Ma yıs Ha zir a Te n mm u Ağ z us tos Ey lül Ek im Ka sım Ar alı k
Şu
Oc
ak
120.000.000 110.000.000 100.000.000 90.000.000 80.000.000 70.000.000 60.000.000 50.000.000 40.000.000 30.000.000 20.000.000
2014
2015
2016
Kaynak: Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu
ELEKTRİK TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %-21,1, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %-12,7 DEĞİŞİM GERÇEKLEŞTİ
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki elektrik tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2016 yılı Eylül ayında yüzde 12,7 azaldı. Aynı oranda bir önceki yıl yüzde 5,7 azalış görülmüştü. 2016 yılı Eylül ayında ise bir önceki aya göre 21,1 azalış yaşandı. Bir önceki yıl yüzde 7,8 azalmıştı. Kümülatif toplamda ise 2016 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,2 artış görüldü. Bir önceki yılda yüzde 2,9 artış gerçekleşmişti. Eylül ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,1 azalış oldu. Elektrik tüketiminde bir önceki yılda yüzde 5,7 artış yaşanmıştı.
Doğalgaz Tüketimi (m3) 2014-2016 Ay Yıllar OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TOPLAM 2014 12.409.910 10.226.809 11.685.449 11.960.224 11.659.778 10.792.534 11.243.047 11.513.044 12.319.585 11.007.191 12.421.382 12.178.002 139.416.955 Bir Önceki -17,6 14,3 2,4 -2,5 -7,4 4,2 2,4 7,0 -10,7 12,8 16,9 Aya Göre % 2015 11.886.629 10.928.946 10.096.228 10.129.609 10.742.108 11.825.463 11.387.489 11.571.702 11.237.224 13.482.560 13.415.243 13.655.195 140.358.396 Bir Önceki -2,4 -8,1 -7,6 0,3 6,0 10,1 -3,7 1,6 -2,9 20,0 -0,5 1,8 Aya Göre % 2015-2014 % -4,2 6,9 -13,6 -15,3 -7,9 9,6 1,3 0,5 -8,8 22,5 8,0 12,1 0,7 2016 11.648.532 11.948.525 13.072.671 11.927.396 12.694.828 12.759.865 11.926.525 12.719.200 11.164.930 109.862.472 Bir Önceki -14,7 2,6 9,4 -8,8 6,4 0,5 -6,5 6,6 -12,2 Aya Göre % 2016-2015 % -2,0 9,3 29,5 17,7 18,2 7,9 4,7 9,9 -0,6
Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2014-2016 Ay DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %-12,2, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %-0,6 DEĞİŞİM GERÇEKLEŞTİ
16.000.000 14.000.000 12.000.000 10.000.000 8.000.000 6.000.000 4.000.000 2.000.000 0
ak ubat art isan ayıs ziran muz stos ylül Ekim asım ralık M N M Ha Tem Ağu E Ş K A
Oc
2014 Kaynak: Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu
2015
2016
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki doğalgaz tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2016 yılı Eylül ayında yüzde 0,6 azaldı. Bir önceki yıl yüzde 8,8 azalış görülmüştü. 2016 yılı Eylül ayında, bir önceki aya göre 12,2 azalış yaşandı. Bir önceki yıl yüzde 2,9 azalmıştı . Kümülatif toplamda ise 2016 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,1 artış görüldü. Bir önceki yılda yüzde 4 azalış gerçekleşmişti. Eylül ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artış oldu. Doğalgaz tüketiminde bir önceki yılda yüzde 0,8 azalış yaşanmıştı
ADANA TİCARET ODASI | -53-
ADANA TİCARET ODASI ÜYE İSTATİSTİKLERİ ÜYE SAYIMIZ 25.263
2016 yılı Eylül ayında toplam üye sayımız 25.263 oldu. Üye sayımızda bir önceki aya göre yüzde 0,34 artış görüldü. 2016 yılı Ağustos ayındaki üye sayımız ise 25.178 idi. Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde; 2016 250 yılı Eylül ayında 127 firma açılırken, 42 firma kapandı. 2015 yılı Eylül ayında ise 149 firma açılmış, 58 firma kapanmıştı. Buna göre 2016 yılı Eylül ayında; geçen 200 yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında yüzde 14,8, kapanan firma sayısında yüzde 27,6 azalış 150 görüldü. (Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince silinen üye kayıtları aylık tabloda 100 gösterilmemiştir.) 2016 yılı Eylül ayı kümülatif toplamda açılan firma sayısında yüzde 0,3 artış, kapanan firma sayısında yüzde 37,8 azalış gerçekleşti. 50
2014 Kapanan
2015 Kapanan
2016 Kapanan
2014 Açılan
2015 Açılan
alı k Ar
Ka sım
im Ek
an Te mm uz Ağ us tos Ey lül
Ha zir
Ma yıs
sa n Ni
Ma rt
Şu ba t
Oc
ak
0
2016 Açılan
Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2014-2015-2016)
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
2014
Kapanan
101
63
78
109
50
83
66
57
56
73
128
154
1018
2015
Kapanan
73
59
96
86
142
116
73
175
58
65
149
195
1287
2016
Kapanan
62
67
70
47
78
72
42
66
42
546
2014
Açılan
215
159
169
144
188
165
156
141
194
129
146
198
2.004
2015
Açılan
230
173
183
230
142
154
183
196
149
165
186
140
2.131
2016
Açılan
217
213
243
202
169
184
122
168
127
1.645
Kaynak: Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları
NAKDİ KREDİLER (Bin TL) Kamu Bankaları
Özel Bankalar
Toplam
ADANA
İller
10.846.529
18.786.334
29.632.863
TOPLAM
447.474.446
1.316.065.556
1.763.540.002
2,4
1,4
1,7
Adana Payı %
Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2014-2016 (Bin TL) ADANA’DA KULLANILAN NAKDİ KREDİ TOPLAMI 29 MİLYAR 323 MİLYON TL
30.000.000 29.500.000
2016’nın Haziran ayında Adana’daki nakdi krediler toplamı 29 milyar 323 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 36,1’i kamu bankaları, yüzde 63,9’u özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerin yüzde 1,7’si Adana’da kullanıldı. İllere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana 9. sırada yer aldı.
29.000.000 28.500.000 28.000.000 27.500.000 27.000.000 26.500.000
Ma
y.
1 Ha 5 z. 1 Te 5 m. 1 Ağ 5 u. 15 Ey l. 1 5 Ek i. 1 5 Ka s. 15 Ar a. 1 Oc 5 a. 1 Şu 6 b. 1 Ma 6 r. 1 6 Ni s. 1 Ma 6 y. 16
26.000.000
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi
-54- | ADANA TİCARET ODASI
PROTESTO EDİLEN SENETLER Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı Ay Yıllar
İller Sıralaması Eylül Ayı
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
2016
10
1.424
1.338
1.279
1.442
1.463
1.448
1.690
1.389
1.498
12.971
2015
9
1.259
1.139
1.125
1.190
1.110
1.269
1.370
1.254
1.381
1.403
1.331
1.544
15.375
2014
14
1.164
986
1.002
1.066
986
1.068
1.011
1.213
975
1.195
1.109
1.133
12.908
Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı (Adet) 1.800
ADANA’DA 20 MİLYON 645 BİN TL TUTARINDA 1.498 ADET SENET PROTESTO EDİLDİ
2016 yılı Eylül ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,5, bir önceki aya göre ise yüzde 7,8 artış yaşandığı ve 1.498 adet senedin protesto edildiği belirtildi.
1.600 1.400 1.200
Adana iller sıralamasında, 2016 yılı Eylül ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 10. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,6.
1.000 800 600 400
Protesto edilen senet sayısında 12 aylık toplamda (yıllık), yüzde 18,7 artış meydana geldi.
200
2016
2015
k alı Ar
sım Ka
im Ek
lül
us
Ey
tos
uz
Te
Ağ
an
mm
zir
Ha
yıs
n
Ma
sa Ni
t
Ma
Şu
ba
ak Oc
rt
0
2014
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Tutar Olarak Dağılımı (Bin TL) Ay Yıl
İller Sıralaması Eylül Ayı
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
2016
9
22.243
25.757
20.264
21.966
26.151
37.649
30.255
19.336
20.645
226.291
2015
6
12.087
12.544
22.062
12.638
13.295
15.926
16.026
17.491
40.260
14.590
17.084
20.082
214.085
2014
8
22.368
8.755
7.760
11.440
10.680
10.578
10.359
12.162
11.075
11.834
13.911
17.968
148.889
Protestolu Senetlerin Aylara Göre Tutar Dağılımı (Bin TL)
2016 yılı Eylül ayında Adana ilinde protesto edilen senet tutarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 48,7 azalış bir önceki aya göre ise yüzde 6,8 artış yaşandığı ve 20 milyon 645 bin TL tutarında senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2016 yılı Eylül ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 9. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,9. Protesto edilen senet sayısında 12 aylık toplamda (yıllık), yüzde 34 artış meydana geldi.
45.000 40.000 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000
ık Ar al
sım Ka
s
2015
Ey lül Ek im
sto
Ağ u
Te m
mu z
an zir
ıs
2014
Ha
Ma y
n sa Ni
Ma rt
Şu ba t
Oc
ak
0
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi
2016
ADANA TİCARET ODASI | -55-
İBRAZINDA ÖDENEN ÇEKLER / KARŞILIKSIZ ÇEKLER İbrazında Ödenen Çekler Eylül 2016 (bin TL)
TUTAR
ADET
Yıl
İller Sıralaması Eylül Ayı
2015
8
968.591 1.025.087 1.334.054 1.111.279
2016
9
948.050 1.404.453 1.180.015
2015
8
32.879
37.676
57.846
43.317
26.896
60.754
42.703
2016
8
27.167
55.483
43.106
25.632
57.974
40.574
24.819
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz Ağustos
854.909 1.429.071 1.141.873 1.165.112
860.054 1.405.720 1.164.688
850.005 1.430.077
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
1.258.940 1.138.466 1.441.274 1.328.815 14.197.470 10.438.051
1.194.989
42.799
44.128
35.733
57.157
45.379
527.267
53.846
39.316
367.917
İBRAZINDA ÖDENEN ÇEK TUTARI 10 MİLYAR 438 BİN TL. Adana, iller bazında ibrazında ödenen çek tutarı sıralamasında 2016 yılı Ocak-Eylül döneminde 10 milyar 438 bin TL ile 8. sırada, 367 bin 917 adet ibrazında ödenen çek adedi ile de 9. sırada yer aldı. Türkiye geneli ibrazında ödenen çek tutarı içerisinde Adana’nın payı %2,2, çek adedi payı %2,4. Ocak-Eylül itibariyle İbrazında ödenen çeklerin artış oranı incelendiğinde; çek adedinde %5,4 azalış, tutarda %1,4 artış gerçekleşti. Adana İli İbrazında Ödenen Çeklerin Aylık Dağılımı (bin TL) (Adet-Tutar) 70.000
1.600.000 1.500.000 1.400.000
60.000
1.300.000 1.200.000
50.000
1.100.000
40.000
900.000 800.000 700.000
30.000
Adet
Tutar (bin TL)
1.000.000
600.000 500.000
20.000
400.000 300.000
10.000
200.000 100.000 0
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
2016 Tutar
2015 Tutar
2015 Tutar
Ekim
Kasım Aralık
0
2016 Adet
Karşılıksız Çekler (Adet-Tutar) 2015-2016 Eylül Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek
Adet
Eylül 2016 Eylül 2015 Artış Oranı %
Karşılıksız İşlemi Yapılan Çeklerin Bankalara İbraz Edilen Toplam Çeklere Oranı - Adet ve Tutar Bazında (%)
Tutar (bin TL)
Adet
Tutar
Adana
2.091
76.345
5,0
6,0
Türkiye
69.239
2.466.039
3,9
4,2
Adana
1.834
63.678
4,1
5,2
3,4
3,7
Türkiye
66.087
2.173.464
Adana
14,0
19,9
Türkiye
4,8
13,5
KARŞILIKSIZ ÇEK TUTARININ İBRAZ EDİLEN TOPLAM ÇEK TUTARINA ORANI %6 Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen toplam çeklere oranında Adana ili karşılıksız çek adedinde %5,0 oran ile iller bazında 19. sırada, karşılıksız çek tutarı oranında ise %6 oran ile yine 19. sırada. Bu oranın Türkiye ortalaması adette %3,4, tutarda %3,7 oldu. Karşılıksız çeklerde artış oranına bakıldığında geçen yıla göre adette %14, tutarda %19,9 artış gerçekleşti.
-56- | ADANA TİCARET ODASI
YATIRIM TEŞVİK ADANA’YA TOPLAM 5 ADET, 115 MİLYON 700 BİN TL. TUTARINDA SABİT YATIRIMLI YATIRIM TEŞVİKİ AÇILDI 2016 yılında Adana iline toplam 4 milyar 878 milyon TL tutarında 94 adet belge düzenlenirken, öngörülen istihdamın ise 1.638 kişi olduğu açıklandı. 2015 yılı aynı dönemde ise 1 milyar 613 milyon TL. tutarında sabit yatırımlı 64 adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 1.614 kişiydi. 2016 yılı Ocak-Ağustos dönemi itibariyle de sabit yatırımda iller sıralamasında Adana ili 2. sırada olup, toplam sabit yatırımda Türkiye payı ise yüzde 8. Resmi Gazete’de yayınlanan 2016 yılı Ağustos ayı yatırım teşvik verilerine göre, sektörel bazda Adana’ya hizmetler ve imalat sektöründen olmak üzere 5 teşvik açıldı. Toplam 115 milyon 700 bin TL tutarındaki sabit yatırımlı teşviklerle öngörülen istihdamın 328 kişi olduğu öğrenildi. Yatırım Teşvikleri 2015-2016 Ağustos
Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Ağustos 2016 Sektörü Hizmetler
İmalat
Belge Adedi
Alt Sektörü
Sabit Yatırım (TL)
İstihdam
İstihdam
Yıl
1
9.910
70
Türkiye Toplam
Turizm
1
9.910
70
ADANA
4
105.790
258
Dokuma ve Giyim
1
6.790
210
Gıda ve İçki
1
90.000
15
Makina İmalat
2
9.000
33
5
115.700
328
Genel Toplam
Türkiye Payı%
2015
2016
80.260
78.008
1.962
1.638
2,4
2,1
Sabit Yatırım (TL) Yıl Türkiye Toplam
2015
2016
57.081.410.266
55.062.348.588
1.613.837.276
4.878.173.925
2,8
8,9
ADANA Türkiye Payı%
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
Belge Adedi Yıl
2015
2016
Türkiye Toplam
2.695
3.181
ADANA
64
94
Türkiye Payı%
2,4
3,0
ADANA İLİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL) Ağustos
Tahakkuk
Yıllar
Tahsilat [1]
Top.Tah.İç. [2]
Giderler
Payı (%)
Top.Gid.İç. [3]
%
Payı (%)
[2/3]
3 [2/1]
2015
6.696.783
2.547.432
0,80
3.259.918
1,02
78,14
38,04
2016
9.558.641
2.788.260
0,76
3.902.879
1,07
71,44
29,17
Adana İli Bütçe Gelir-Gider Genel Bütçe Gelirleri (Bin TL)
Ağustos.2015
Ağustos.2016
Merkezi Bütçe
2.547.432
2.788.260
Genel Bütçe
2.441.614
2.670.217
Vergi Gelirleri
2.234.566
2.443.002
Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri
60.243
66.231
Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri
338
228
138.682
150.173
7.785
10.583
0
0
Faizler,Paylar ve Cezalar Sermaye Gelirleri Alacaklardan Tahsilatlar Özel Bütçe Harcamalar (Bin TL) Pers. Giderleri
105.818
118.043
Ağustos.2015
Ağustos.2016
1.977.275
2.350.905
Sosyal Güv. Kur. Öd.
341.094
410.296
Mal ve Hizmet Alımları
467.781
601.666
Cari Trans.
159.030
173.921
Sermaye Giderleri
310.577
362.706
Sermaye Trans.
1.995
520
Borç Verme
2.166
2.865
Toplam Bütçe Dengesi
3.259.918
3.902.879
-712.486
-1.114.619
ADANA’NIN BÜTÇE AÇIĞI -1 MİLYAR 114 MİLYON TL. 2016 yılı Ağustos ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 29,17 ile iller sıralamasında 70. sırada yer aldı. Adana, 2015 yılı aynı dönemde ise yüzde 38,04 tahsilat tahakkuk oranı ile 65. sıradaydı. Adana, genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2016 yılı Ağustos ayında yüzde 0,76 ile 10. sırada yer aldı. Adana, 2015 yılının aynı ayında yüzde 0,80 tahakkuk payı ile yine 10. sıradaydı. Ağustos 2016 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 2 milyar 788 milyon TL., toplam gider 3 milyar 902 milyon TL. oldu. Gelir-gider dengesi –1 milyar 114 milyon TL. olarak bağlandı Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı
ADANA TİCARET ODASI | -57-
KONUT SATIŞLARI ADANA’DA 16 BİN 692 ADET KONUT SATILDI Adana’da Ocak-Ağustos döneminde toplam 16 bin 692 adet konut satıldı. Bu satışların %35,2’si ipotekli, %64,8’i diğer satışlar olarak dağılım gösterdi. İlk satış-ikinci el satış durumuna göre, satılan konutların %48’i ilk satış olup; %52’si ikinci el satışlar olarak gerçekleşti. İpotekli Durumuna Göre Konut Satışları Ağustos 2015 Türkiye Adana
Ağustos 2016
Toplam
İpotekli Satışlar
Diğer Satışlar
112 463
36 021
76 442
114 751
1 799
651
1 148
2 477
Bir Önceki Döneme Göre % Değişim Adana 37,7
İpotekli Satışlar
Toplam
Ocak-Ağustos 2015
Ocak-Ağustos 2016
Diğer Satışlar
Toplam
İpotekli Satışlar
Diğer Satışlar
Toplam
İpotekli Satışlar
Diğer Satışlar
36 458
78 293
844 132
308 872
535 260
826 893
261 298
565 595
992
1 485
15 533
6 492
9 041
16 692
5 877
10 815
-15,4
5,7
Türkiye
2,0
1,2
2,4
18,0
33,1
10,7
-2,0
52,4
29,4
18,0
31,3
10,0
7,5
-9,5
19,6
İlk Satış-İkinci El Satış Durumuna Göre Konut Satışları Ağustos 2015
Ağustos 2016
Ocak-Ağustos 2015
Ocak-Ağustos 2016
Toplam
İlk Satış
İkinci El Satış
Toplam
İlk Satış
İkinci El Satış
Toplam
İlk Satış
İkinci El Satış
Toplam
İlk Satış
İkinci El Satış
Türkiye
112 463
53 218
59 245
114 751
53 784
60 967
844 132
379 762
464 370
826 893
383 778
443 115
Adana
1 799
717
1 082
2 477
1 287
1 190
15 533
6 382
9 151
16 692
8 018
8 674
1,1
-4,6
Bir Önceki Döneme Göre % Değişim Adana 37,7
Türkiye
2,0
1,1
2,9
263,8
269,1
259,5
-2,0
79,5
10,0
214,1
254,2
191,1
7,5
25,6
-5,2
Aylara Göre Konut Satışları Dağılımı (2015-2016)
Yıllara Göre Konut Satışları Dağılımı (2008-016)
3.000 25.000
500
5.000
0
Ocak 2015 1.542 2016 1.434
Şubat 1.782 1.938
Mart 2.432 2.731
Nisan 2.260 2.217
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül 2.046 1.931 1.741 1.799 1.559 2.135 2.186 1.574 2.477
Ekim 1.799
Kasım 1.808
Aralık 2.714
0
2014
16692 2013
15911
17412 13057
10.000
9981
1.000
14084
15.000
1.500
20897
20.000
2.000
20928
23413
2,500
2008
2009
2010
2011
2012
2015
2016 Ocak Ağustos
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
FİYAT ENDEKSLERİ TR62 Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi TR62 (ADANA-MERSİN*) 2015 Eylül 2016 Eylül TÜFE-Bir Önceki Aya 0,44 0,24 Göre değişim % TÜFE-Bir Önceki Yılın Aralık 5,91 5,8 Ayına Göre Değişim % TÜFE-Bir Önceki Yılın Aynı 7,76 9,36 Ayına Göre Değişim % TÜFE-Oniki Aylık Ortalamalara 7,41 9,12 Göre Değişim % *TR62 Adana-Mersin İstatistiki Bölge Sınıflaması Kaynak: TÜİK
-58- | ADANA TİCARET ODASI
AYLIK ENFLASYON ORANINDA %0,24 DEĞİŞİM GERÇEKLEŞTİ İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi; 2016 yılı Eylül ayı itibariyle aylık yüzde 0,24 bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 9,36 değişim gösterdi. 2015 yılı Eylül ayında ise endekste aylık yüzde 0,44, yıllık yüzde 7,76 değişim yaşanmıştı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2016 yılı Eylül ayında, aylık yüzde 0,24 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 7. sırada yer aldı. Adana, 2015 yılı Eylül ayında ise yüzde 0,44 değişim oranı ile 24. sırada yer almıştı. Adana-Mersin Bölgesi yıllık artışlara göre 26 istatistiki bölge arasında 2016 yılı Eylül ayında yıllık yüzde 9,36 artış oranı ile 1. sırada yer aldı.
ADANA TÄ°CARET ODASI | -59-
Yerel yönetimlerde günümüzün trendi: “Marka Şehir” olma sürecini doğru yönetmek...
Mehmet Ergin Yönetim ve Stratejik Planlama Danışmanı mehmet.ergin@fmaakademi.org
M
arka, ürünü diğer benzerlerinden ayıracak ve satışını sağlayacak bir tanıtım aracıdır: Sözcükler, şekiller, sayılar, harfler, malların biçimi ve ambalajı ve bunların birlikte sunuluş şekli markayı oluşturur. Ancak marka sadece ürün demek değildir, bunun ötesinde markanın kişiliği vardır. Bazı markalar kişiye tutkuyu yansıtırken bazıları kişide asalet duygusu uyandırır. Ancak her durumda güven önemlidir; hedef kitle ile kurulan bağ da güvenle başlar. Marka kent olmak da benzer şekilde marka ile ilgili bir kavramdır. Strateji, yöntem ve tekniklerin kentler için kullanılması anlamına gelir ve güven kavramını içerir. Marka olmuş bir kent, mevcut ve yeni yatırımcılara güven verebilmektedir (http://www.izto.org. tr/portals/0/pusuladergisi /2009/0506/5.pdf). Her şehrin farklı özellikleri, bu özelliklerin de ülke ve şehir ekonomisine katkısı vardır. Ancak bazı şehirler bu potansiyelini kullanamamaktadır. Şe-
-60- | ADANA TİCARET ODASI
hir potansiyellerinin doğru zamanda, doğru pazar, doğru hedef kitleye ve doğru mesajla ortaya çıkartılması ve ekonomik girdiye çevrilmesi mümkündür. Bu çevrim de marka şehir yaratmayla mümkün olabilmektedir. Marka şehir olmak, marka şehre özellikle aşağıdaki bir çok şeyi kazandırmaktadır; ∫∫ Markalaşan şehir canlanır, ∫∫ Markalaşma, şehir ekonomisinin büyümesine önemli katkı sağlar, ∫∫ Markalaşma ile istihdam artar, ∫∫ Şehrin alt yapı ve üst yapı ihtiyaçları hızla karşılanır, ∫∫ Şehrin beşeri ve beyin göçü vermesinin önüne geçilmiş olur, ∫∫ Şehir daha modern kamu alanlarına sahip olur. ∫∫ Özetle markalaşan şehir, daha yaşanabilir bir yere dönüşür. Marka şehir olma sürecinde ön hazırlık dönemi Marka şehir yaratılma sürecinde ön hazırlık süreci önemlidir. Marka şehir yaratmaya karar verilmeden önce tüm paydaşların bu sürece hazır olduğunun anlaşılması, şehrin altyapı, üstyapı özellikleri bakımından bu potansiyeli taşıyor olduğuna karar verilmesi gerekmektedir. Tüketici, rakip ve marka analizi yapılarak şehir markası yaratma sürecine başlanmalıdır. Tüketici analizinde, şehri ziyaret edecek hedef kitlenin eğilimleri, beklentileri, hangi pazar kategorisinde yer aldığı belirlenmeli; rakip analizinde girilecek turizm pazarındaki diğer şehirlerin marka imajları, marka kişilikleri, zayıf ve üstün yönleri, farklılaştıkları noktaları tespit edilmeli, marka iletişim stratejilerinin analizi; şehir markasının analizinde ise pazara girecek mevcut şehrin marka kişiliği, marka imajı, üs-
tün ve farklı yönleri analiz edilmelidir. (http://www.kulturturizm.gov.tr/ Eklenti/30903,gozdeyamantezpdf. pdf?0) Şehir marka analizine başlamak için sorulacak temel sorular aşağıdaki şekilde olabilir; ∫∫ Şehrin konumu avantaj/ dezavantaj yaratıyor mu? ∫∫ Yerel halk markalaşma sürecine hazır ve istekli mi? ∫∫ Halkın eğitim seviyesi nedir ve eğilimleri hangi yöndedir? ∫∫ Şehrin mevcut potansiyeli nedir? Farklılaştırma yapılacak noktaları nedir? ∫∫ (SWOT analizi yapılması) ∫∫ Şehrin, gerek kent sakinleri tarafından gerekse ziyaretçiler tarafından algılanan mevcut imajı nedir? ∫∫ Hedef kitlesi kimlerden oluşabilir? ∫∫ Ulusal merkez konumunda kurumlara ev sahipliği yapıyor mu? (meclis, merkez bankası, borsa vb...) ∫∫ Şehir istatistikleri ve bunların medyada yer alış sıklığı, biçimi nasıl? (suç, eğitim oranı, ziyaretçi alma oranı) ∫∫ Şehrin alt yapısı yeterli mi? Geliştirilmeye uygun mu? (konaklama, ulaşım, hizmet sektörü...) ∫∫ Şehrin yeni turizm trendleri ile örtüşen noktaları neler? ∫∫ Şehrin sunacağı öyküsü ve mesajları nedir? ∫∫ Şehrin hedef pazardaki diğer kentlerden üstün ve farklı yönleri neler? ∫∫ Hangi iletişim kanallarının kullanılması etkin imaj yönetimi sağlayacaktır? ∫∫ Ulusal ve uluslararası ölçekte pazarlama kanallarına nasıl dahil edilecek? (seyahat acentalarının paket programları ve turist ‘guide’lar)
∫∫ Medyada bugüne kadar ne şekilde yer almış, medyadaki imajı nasıldır? ∫∫ Medya merkezlerine yakın mıdır? Tüm bu soruların cevapları, marka analizine başlarken dikkate alınacak faktörler olacaktır. Şehir markası yaratma sürecinde nasıl bir yol haritası izlenmelidir? Marka yaratırken tüketici ile ürün arasında duygusal bir bağ kurulması gerekmektedir. Bir şehri marka yaparken de aynı süreç izlenmelidir. Burada önemli olan, şehrin ziyaretçi gözünde nereye konumlandırılacağı kararıdır. Eğer şehir bir ekonomi, ticaret merkezi gibi düşünülüyorsa, “kendi iş yerleri, şirketleri” gibi görülmesi, “ziyaret merkezi” olarak tasarlanıyorsa “ev”leri gibi görünmesi sağlanmalı, böyle bir duygusal bağ kurulmalıdır. Kent eğlence merkezi olarak düşünülüyorsa, “eğlencenin kalbi” imajı verilmeli, sağlık merkezi olarak tasarlanacaksa, kentin “sağlık hizmetinde ilk akla gelen şehir” algısına odaklanılmalıdır. Kentle kurulan ilişki iş odaklı ise iş yaparken hiçbir aşamasında kentten kaynaklı bir zorlukla karşılaşılmaması, şirketin ana merkezinde yaşanan rahatlığın aynısının yeni iş alanı olarak görülen kentte de yasatılması hedeflenmelidir. Şehre ziyaret için gelinmişse; insanlar kendilerini güvende hissetmeli tıpkı evlerinin kendilerine sunduğu konforu yaşamalıdır. Kurulacak duygusal bağ, insanların kendilerini en güvende hissettiği ve kendilerine en yakın bulduğu mekanlar üzerinden olmalıdır. Şehir markası yaratarak şehir pazarlaması yapmak; şehirde bir dizi yenilik yapmak, yeniliğe bağlı olarak sosyal, ekonomik, kültürel hayatta değişim ve değişim sonucunda da şehrin ekonomi ve refah düzeyini arttırmaktadır. Şehirlerde markalaşmayla yaşanan olumlu yöndeki bu değişim globalizasyonun da etkisiyle pek çok şehri kendisini marka olarak konumlandırma
çalışmalarına başlamaya özendirmiştir. Ancak bu özenti, bilimsel olmayan yöntem ve bilimsel ve teknik olmayan uygulamalarla hayata geçirilmektedir. Marka şehir yaratma süreci bilimsel ve teknik açıdan incelendiğinde, şehir imajı yaratırken kampanyaya başlamadan önce, “şehrin stratejisi” belirlenmelidir. Şehre özgü, şehrin doğru ve etkin marka stratejisi belirlenmelidir. 1. SWOT analizi sonucunda ortaya çıkan şehrin diğer şehirlerle rekabet edebileceği, farklılaştığı noktalar belirlenmeli, 2. Şehir markalaşması sürecini yürütecek komite belirlenmeli ve bu sürece şehir sakinleri inandırılmalı, 3. Tüm paydaşlar tarafından aynı mesaj verilmeli, 4. Doğru hedef kitle seçilmeli, tüm kategorilere hitap etmek hedeflenmemeli, 5. Doğru hedef kitleye, uygun mesajlar, etkin iletişim stratejisiyle, doğru iletişim kanalları aracılığıyla verilmelidir. Şehir markası oluşturmada yapılan kritik hatalar Şehir Markası oluşturma sürecinin başlangıç noktası, “doğru ve etkin bir marka stratejisi belirleme” olmalıdır. Çünkü bir marka stratejisi oluşturulmadan şehrin öne çıkarılması gereken değerleri, bu değerlerin hangi hedef kitleler için uygun olabileceği, bunun iletişim mesajlarının ve iletişim planının ne olacağı belli değildir. Ülkemizde yürütülen şehir markası oluşturma çalışmalarında (en son Gaziantep örneğinde yaşandığı gibi) bu kilit noktaya dikkat edilmediğinden, strateji çalışmasından logoya, reklam filmine kadar tüm marka ve iletişim çalışmasının bir firmaya ihale edildiği görülmektedir. Pazarlama stratejisi belirlenmeden yürütülen çalışmalarda “Şu kadar film, bu kadar web sitesi hazırlanacak” şeklinde ihalelere de efektif
olabilme ve doğru sonuçlar alabilme açısından çıkılmamalıdır. Özetle, marka şehir olmak için, kolaycı bir yaklaşımla kebap, şalgam, şırdan, portakal, çiçek, böcek, tantuni, dondurma, pastırma, sucuk, etli ekmek, fıstık, leblebi, baklava yeterli değildir, marka bir fikirler ve stratejiler bütünüdür. Doğru marka şehir yaratmanın temel noktası doğru kentsel strateji belirlemek, sonra da bu oluşturulan doğru strateji çerçevesinde diğer markalaşma aşamalarını gerçekleştirmektir. Doğru strateji belirlemenin ardından markalaşmanın diğer adımlarına geçilmelidir. Aksi takdirde hem maddi kayıp hem zaman kaybı olacak, nihayetinde de istenen sonuçlara ulaşmak mümkün olmayacaktır. Hatta yapılan hatalarla marka kent olma bir yana o kentin adı geçtiğinde negatif algı ve düşüncelere sebep olacak sonuçlarla kaşılaşılmaktadır. Marka olmuş ya da markalaşma yolculuğundaki şehirlerde de dikkat edilmesi gereken önemli detaylar bulunmaktadır. Örneğin, Adana’da bir dönem hemen her sokak lambası direğinin üzerinde görülebilen, “Acil Haşere Mücadelesi” reklam afiş çalışmaları, şehre gelen ziyaretçiler gözünde, şehrin bir haşere istilasına uğradığı ya da uğrayabileceği imajını yaratmış ve şehrin algısını ciddi anlamda olumsuz etkilemiştir. Dolayısıyla marka şehir durumunda ya da markalaşma yolculuğundaki şehirlerde her türlü yazılı ve sözlü duyuru ve ilanın içeriği ve duyuru yöntemi bile marka şehir sürecini olumlu ya da olumsuz etkileyebilmektedir. Marka kent örnekleri: Amsterdam... 12. yüzyılda bir balıkçı kasabası olan Amsterdam, efsaneye göre botla Amstel Nehri kıyılarına çıkan 2 Frizyeli balıkçı tarafından keşfedilmiştir. Amstelredam adı verilen kasabanın ismi zamanla Amsterdam’a dönüşmüştür. Bir balıkçı kasabası olarak kurulan şe-
ADANA TİCARET ODASI | -61-
hir, “Altın Çağ” olarak kabul edilen 17. yüzyıl başlarında dünyanın en varlıklı şehirlerinden biri haline gelmiştir. Çok sayıda ada ile bu adaların kanal ve köprülerle birbirine bağlanmasından oluşan şehrin yerleşim merkezi, şehri ikiye bölen Amstel ırmağının iki yanında kurulmuştur. Bu merkez bugün de kentin ana temasını oluşturmaktadır. Şehrin markalaşması sürecinde, ilk olarak bir danışmanlık grubu, pazarlama faaliyetleri için belirli stratejiler, yöntemler, hedefler ve süreçlerin belirlenmesi görevini üstlenmiştir. Şehirde yaşayan söz sahibi kişilerden seçilen kişilerle, şehrin pazarlama ve markalaşma faaliyetlerine temel olacak değerlerini tespit etmek amacıyla görüşmeler yapılmış, Amsterdam’ın eşsiz ayırt edici öğelerinin saptanması amacıyla çok sayıda anket uygulanmış ve sonuçlar diğer kaynaklarla, şehir pazarlamasına dair kapsamlı bir literatür araştırması ile birleştirilmiştir. Toplanan verilerin analizi sonucunda, Amsterdam’ın çok yönlülüğünü ve hedef kitlesine ne anlatmak istediğini en iyi temsil eden, şehrin 16 farklı boyuttan oluşan bir algı haritası geliştirilmiştir. Şehir markası geliştirme sürecinde danışma kurulu, konuyu genellikle tabandan tepeye bir yöntemle ele almış ve şehir sakinlerince puanlanan anketleri kullanarak şehrin algı haritası konusundaki çalışmalarını genişletmişlerdir. Şehrin algı haritası, şehrin hangi konularda çalışmalar yapması gerektiğine dair rehberlik etmiştir. Tüm bu çalışmalar neticesinde, Amsterdam’ın öne çıktığı başlıca 6 alan tespit edilmiştir; bunlar, kültür şehri, kanallar şehri, kongreler şehri, bilgi şehri, ticaret şehri ve yerleşime uygun şehir olmasıdır. Bu çalışmalar sonucunda Amsterdam 2005 yılında dünyanın en başarılı olarak tanınan kent markaları arasında 6. sırayı elde etmiş ve markalaşma faaliyetlerinin getirisini maddi anlamda fazlasıyla elde etmiştir / etmektedir.
-62- | ADANA TİCARET ODASI
Marka Şehir: İzmir İzmir markalama projesinin amacı İzmir şehri için ortak bir marka yaratarak, şehrin güçlü ve gelişen kimliğini dünyaya anlatmaktır. Bu proje kapsamında İzmir’e bir kimlik oluşturarak onu bütün dünyada bir iş ve turizm merkezi haline getirmek ve profilini yükseltmek amaçlanmaktadır. Öncelikle, 2007 yılında Leo Burnett tarafından yürütülen geniş çaplı bir algılama araştırması yapılmış ve bu araştırma sırasında İzmir fikir önderleri ve İzmirliler ile görüşülmüştür. Fikir önderleri; kamu kuruluşları, iş dünyası ve medya alanlarında çalışan ehil kişiler ile toplam 25 görüşme gerçekleştirilmiştir. Ayrıca en az 15 senedir İzmir’de yaşayan esnaf, ev hanımları ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir grup ile 3 toplantı yapılmıştır. Bu görüşmelerden, İzmir’in gösterdiği gelişimin diğer bazı şehirlerden geri olduğu sonucu çıkmış ancak İzmir’e sevgi ve bağlılığın bu sorunun üstesinden geleceği anlaşılmıştır. Böylece artılar ve eksiler ayrı ayrı yazılmış, değerlendirilmiş ve bu çerçevede doğru bir strateji belirlenerek marka kent projesinin ilk safhası gerçekleşmiştir. İzmir kuruluşundan bu yana geçen tarihi boyunca hep diğer şehirlerden farklı olmuştur. Gerek modern ve açık fikirli insan yapısı, gerek lojistik konumu onu farklı kılmıştır. Çevre bölgelerindeki Efes, Çeşme, Alaçatı, vb. turizm ürünlerinin çeşitliliği ve bu bölgelere ulaşım kolaylığı bu farklılığa artı olmuştur. Ancak bütün bu olumlu özelliklerine rağmen İzmir’deki mevcut pasiflik durumu, İzmir yöneticilerinin ve iş adamlarının, yatırımcıları İzmir’e çekmek ve İzmir ticari hayatını canlandırmak için birlikte hareket ederek daha aktif olmaları gerektiğini göstermektedir. İzmir markası hem İzmirliler hem de İzmir’e gelecek iş adamları ve turistler için motive edici bir görev üstlenmelidir. İzmir Markası, İzmir’i en doğru şekilde yansıtmalı ve İzmir’e
yepyeni bir enerji ve motivasyon kazandıracak şekilde yapılmalı, turizm ve ticareti artırmalıdır. Bu bağlamda birçok logo ve slogan içinden zorlu bir seçim yapılmıştır. Logo ve slogan seçimi halkın oylamasına da sunulmuştur. Bu çalışmalarla, İzmir’in öne çıktığı başlıca 3 alan tespit edilmiştir; bunlar, turizm şehri, ticaret şehri ve yerleşime uygun şehir olmasıdır (http:// www.izto.org.tr/portals/0/pusuladergisi/2009/05-06/5.pdf ). Tüm bu çalışmaların sonucunda, markalaşma açısından ne derece etkin ve başarılı olduğu ise tartışılır seviyededir. 2015 yılında yabancı turistler arasında yapılan araştırmada, tüm bu çalışmalara rağmen yabancı turistlerin İzmir’i yeterince tanımadıkları ortaya çıkmıştır. Ayrıca yine İzmir yönetici ve kanaat önderleri ile gerçekleştirilen anket çalışmasında “İzmir’in markalaşma sürecinde başarılı olduğunu düşünüyor musunuz” sorusuna yüzde 92.68’lik kesimin, İzmir’i markalaşma sürecinde başarısız bulduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak denilebilir ki, kent markalaşması, kent için bir algı oluşturmak ve onu tanıtmanın ötesinde, dikkat çekici bir şehir kimliği ve kentli bilinci oluşturmak, mali yatırım ve politik sermayeyi çekmek gibi ekonomik tabanlı ya da kullanıcı tavrını ve davranışını değiştirmek gibi sosyo-kültürel tabanlı süreçleri içermektedir. Şehirlerin markalaşması süreci, şehrin popülaritesini artırmayı şehri daha ilgi çekici hale getirmeyi amaçlamaktadır. Markalaşma sürecinin doğru yönetimi için çıkış noktası, doğru ve etkin bir marka şehir yaratma stratejisi belirleyip bu strateji doğrultusunda şehrin markalaşma sürecini gerçekleştirmek, sonuç odaklı ve doğru bir metodoloji olacaktır. Bu metodoloji ile hem maddi kaynaklar en doğru şekilde kullanılmış olacak hem de hedeflenen “Marka Şehir Olma” noktasına erişmek mümkün olabilecektir.
ODAMIZ HİZMET BİRİMLERİNİN AĞUSTOS - EYLÜL - EKİM 2016 AYLARI FAALİYET RAPORU HİZMET BİRİMİNİN ADI
TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
ODA SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
MALİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
YAZI İŞLERİ VE KARARLAR MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ORGANİZASYONLAR MÜD.
Ağustos
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
İDARİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ
Ağustos
HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ
Ağustos
BAŞKANLIK ÖZEL BÜRO
Ağustos
BİLGİ İŞLEM ŞEFİĞİ Bakımı - Tamiri - Kurulumu Yapılan Bilgisayar / Yazıcı Sayısı
Ağustos
Kuruluş Tescili Sayısı Değişiklik Tescili Sayısı Terk Tescili Sayısı Verilen Belge Sayısı Ticari İşletme Rehni Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Yeni Üye Kayıt Sayısı Üye Kayıtlarında Yapılan Değişiklik Sayısı Terk Olan Üye Sayısı Verilen Belge Sayısı İş Makinası Tescili Sayısı Yazışma Sayısı Dosyadan Alınan Belge Sureti Ticaret Sicil Gazetesi Sureti Tahsilat Makbuzu Sayısı Ödeme Makbuzu Sayısı Tahsil-Tediye-Mahsup Fişleri Toplam Sayısı Hazırlanan Banka Talimatı Sayısı Hazırlanan Mali Tablo ve Liste Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma ve Yapılan Tebligat Sayısı
Gelen Evrak Sayısı Giden Evrak Sayısı Sekreteryası Yapılan Oda Organ Toplantısı Sayısı Düzenlenen Kapasite Raposu Sayısı Düzenlenen Ekspertiz Raposu Sayısı Onaylanan Sigortacılık İşlemi Sayısı Tespiti Yapılan Rayiç Bedel Sayısı Gayrimenkul Değer Tespiti Sayısı Onay Yapılan Fatura Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Tescili Adana Kebabı Başvuru Onayı Yerli Malı Belgesi Yeterlik Belgesi / Mücbir Sebep Belgesi Fire, Zayiat ve Randıman Oranları Belgesi
Onaylanan İhracat Evrakı Sayısı Üyelere Verilen Danışmanlık Hizmeti Sayısı Düzenlenen Toplantı-Seminer-Organizasyon Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Basın Bülteni Sayısı Basın Toplantısı / Daveti Sayısı
Düzenlenen Bordro Sayısı Düzenlenen Sevk Belgesi Sayısı Yapılan Satınalma Sayısı Yapılan Demirbaş Kaydı Sayısı Karşılanan İhtiyaç Talep Formu Sayısı
Takibi Yapılan Dava / İcra Takip Dosyası Sayısı Aidat Borcu Konusunda Görüşülen Üye Sayısı Danışmanlık Yapılan Üye Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Refakat Edilen Toplantı Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Sunulan Belge / Rapor Sayısı
İŞLEM ADEDİ 152 442 67 972 2 1327 149 430 71 2909 23 65 25 1686 4478 40 650 148 9 13 801 373 54 13 8 42 19 1 46 6 1 1 564 4 4 4 27 7 11 32 83
75 / 330 41 22 6 4
20 / 15
Eylül
Eylül
Eylül
Eylül
Eylül
Eylül
Eylül Eylül
Eylül
Eylül Eylül
128 433 74 889 1111 127 303 69 2135 35 44 7 1197 3354 30 586 120 4 895 352 53 9 11 32 13 1 1 12 12 2 1 1 542 2 2 2 12 8 9 29 2 88 76/330 58 13 8 7 18/26
Ekim
Ekim
Ekim
Ekim
Ekim
Ekim
Ekim Ekim
Ekim
Ekim Ekim
189 688 80 1768 1628 182 432 92 2539 53 93 63 1379 6102 33 665 258 961 1481 413 54 11 10 34 12 3 40 11 1 8 1 603 4 4 11 24 9 11 38 5 111 76/330 156 32 10 5 35/64
ADANA TİCARET ODASI | -63-
Gerekli Telefonlar
Resmi Daireler Valilik Valilik Özel Kalem Büyükşehir Belediye Başk. 6. Kolordu Komutanlığı Seyhan Kaymakamlığı Yüreğir Kaymakamlığı Sarıçam Kaymakamlığı Çukurova Kaymakamlığı Karaisalı Kaymakamlığı Çukurova Üniversitesi Emniyet Müd. Santral İl Milli Eğitim Müdürlüğü İl Sağlık Müdürlüğü Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü Tapu Kadastro Müdürlüğü Tarım İl Müdürlüğü TCDD 6. Bölge Müdürlüğü İl Defterdarlığı Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü SGK İl Müdürlüğü Bağ-Kur İl Müdürlüğü İl Sivil Savunma Müdürlüğü İl Turizm Müdürlüğü İl Çevre Müdürlüğü Çalışma Bölge Müdürlüğü Gençlik ve Spor Müdürlüğü Adana Orman Bölge Müdürlüğü Adana Müftülüğü Seyhan Müftülüğü Yüreğir Müftülüğü Sarıçam Müftülüğü Çukurova Müftülüğü Meteoroloji-Danışma Karayolları-Danışma Hastaneler Adana İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Sıtma Enstütüsü Müdürlüğü Kızılay Kan Merkezi Çukurova Ünv. Balcalı Hastanesi Adana Devlet Hastanesi Seyhan Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi 432 60 61 Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi (TOKİ) Göğüs Hastanesi Ruh Sağlığı Hastanesi Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Asker Hastanesi Karşıyaka Dispanseri Özel hastaneler Adana Hastanesi Başkent Hastanesi Başkent Hastanesi (Seyhan) Başkent Hastanesi (Güzelyalı) Can Hastanesi Ortadoğu Hastanesi Acıbadem Ortapedia Medline Odalar ve Sivil Toplum Örgütleri Ticaret Odası Sanayi Odası Ticaret Borsası Seyhan Ziraat Odası Yüreğir Ziraat Odası
-64- | ADANA TİCARET ODASI
458 83 27-458 83 30 458 83 27 454 38 88 322 83 67-68 352 65 95 323 12 83 391 76 00 248 08 81 551 20 14 338 60 84-88 435 31 95 458 83 73 344 03 03 346 21 72 225 98 18 458 84 25 453 34 45 322 46 11 453 69 14 458 83 26 363 46 40 363 01 91 351 89 00 227 28 54 363 14 48 459 00 75-76 359 91 72 453 90 58 457 06 36 352 64 75 352 64 76 321 96 69 341 15 12 235 07 93 435 91 74 235 06 85 444 03 03 454 35 91-453 47 22 454 26 08 338 60 60 321 57 52 247 26 60 355 01 01 227 20 06 239 33 98 225 93 29 431 60 01-365 49 50 227 23 38 321 36 26 459 22 22 327 27 27 458 68 68 235 80 80 458 58 00 454 44 30 455 44 44 432 77 77 455 25 50 351 39 11 436 63 63 453 70 34 454 01 16 321 05 10
Tabipler Odası Eczacılar Odası Diş Hekimleri Odası Çiftçiler Birliği Bşk. Esnaf ve Sanat Odası Müteahhitler Birliği Mimarlar Odası Adana Serb. Muh. Mali Müş. Odası Adana Yeminli Mali Müş. Odası Elektrik Müh. Odası Kimya Müh. Odası Makine Müh. Odası Harita Müh. Odası Jeoloji Müh. Odası Ziraat Müh. Odası İnşaat Müh. Odası Orman Müh. Odası Jeofizik Müh. Odası Maden Müh. Odası Şehir Planlama Müh. Odası Gıda Mühendisleri Odası Çevre Müh. Odası Fırıncılar Odası Veteriner Hekimleri Odası Şoförler ve Otomobilciler Odası Atatürkçü Düşünce Derneği ATOSEV Türk Eğitim Vakfı AFAD TEMA Adliye Yeni Bina Cumhuriyet Savcılığı Eski Bina Ek Hizmet Binası (Hukuk Mah.) Denetimli Serbestlik Binası Adana Barosu Belediyeler Büyükşehir Belediyesi Çukurova Belediyesi Seyhan Belediyesi Yüreğir Belediyesi Sarıçam Belediyesi Kültür merkezleri Devlet Tiyatrosu Senfoni Orkestrası Sinemalar Ariplex Cemalpaşa Ariplex Reşatbey Metropol Cinebonus M1 Tepe Metro Kütüphaneler Adana İl Halk Kütüphanesi Çağdaş Çocuk Kütüphanesi Mehmet Sabancı Çocuk Kütüphanesi 100.Yıl Çocuk Kütüphanesi Müzeler Adana Arkeoloji Müzesi Etnografya Müzesi Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Misis Mozaik Müzesi Spor rehberi Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü Adana Yelken İhtisas Su Sporları Kulübü Çukurova Sualtı İhtisas ve Su Sporları Aqualand Mavisu Kürek İhtisas Su Sporları Kulübü Atlı Spor Kulübü
458 00 08 458 10 40 457 24 67 352 78 59 365 10 10 226 55 11 454 17 95 232 38 00 454 60 42 458 38 38 458 29 78 232 64 20 456 01 69 459 39 59 453 28 17 459 84 00 457 06 37 459 61 71 459 97 60 454 39 70 458 69 11 338 60 84 363 61 14 352 31 40 435 37 07 459 47 81 232 59 12 457 33 99 458 55 75 459 44 11 352 09 00 359 09 67 352 58 20 352 23 20 351 21 21 454 36 04 239 64 64 432 74 74 428 18 10 341 41 09 352 33 55 453 68 74 458 34 06 457 81 43 233 27 00 271 02 62 454 69 96 352 32 90 457 70 38 323 16 08 332 80 00 454 35 55 454 38 56 359 78 66 454 38 55 234 11 55 232 79 91 459 93 85 324 11 40 458 44 80 323 66 23