Ato dergi sayi61

Page 1

2017 Yılı İhracat Hamlesi Projesi/ İhracatla büyüyen Adana’yı birlikte inşa edeceğiz Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Adana’da /Ekonomideki başarılar tesadüf değildir Meclis toplantımız / Hedefimiz Adana’nın göstergelerini en üst seviyeye çıkarmak olmalıdır Adana’dan Lübnan’a verimli iş ziyareti Adana Ticaret Odası İlkokulu’nun yapım protokolü imzalandı Festival Adana’ya lezzet kattı Mobilya ve Dekorasyon Fuarı sektörü hareketlendirdi Adana Ekonomi Bülteni Ortadoğu coğrafyasının büyülü ve gizemli ülkesi; Lübnan...


2 ADANA TÄ°CARET ODASI



iÇiNDEKiLER

Meclis Başkanımız Tarkan Kulak’ın yazısı:

07

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin yazısı:

09

Türk Eximbank açılış töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi:

10

Büyük işler birlikte yapılabilir...

Şimdi ihracata odaklanma zamanı...

Ekonomideki başarılar tesadüf değildir Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantımız:

Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe

Hedefimiz Adana’nın göstergelerini en üst seviyeye çıkarmak olmalıdır Başkanımız Atila Menevşe, ‘2017 Yılı İhracat Hamlesi Programı’ açılışında konuştu:

İhracatla büyüyen Adana’yı birlikte inşa edeceğiz Adana firmaları Lübnan’dan mutlu döndü:

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka

Yönetim Adresi Karasoku Mahallesi Abidinpaşa Cad. No: 22 T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09 web: www.adanato.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com Grafik-Tasarım Ethem Ceren Paragraf Basım Tel: (0322) 429 50 59 www.paragrafbasim.com

Adana Ticaret Odası Dergisi, Adana Ticaret Odası tarafından, T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakları Adana Ticaret Odası’na aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır.

14

Lübnan Heyeti’nin ihracat sevinci

15

Adana’dan Lübnan’a verimli iş ziyareti...

16

Adana Ticaret Odası İlkokulu’nun yapım protokolü imzalandı

20

Maden Kanunu’ndaki değişiklikler üyelerimize anlatıldı

22

Festival Adana’ya lezzet kattı

24

Mobilya ve Dekorasyon Fuarı sektörü hareketlendirdi

28

Hebron Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ghazi Hirbawi:

Adana Filistin’in tedarikçisi olmalı...

Ekonomi Bakanı Zeybekci ve AB Bakanı Çelik, ‘Kumaş Tasarım Yarışması’ ödül törenine katıldılar:

Reklam Rezervasyon Nazlı TOHUMOĞLU 0530 527 19 27

13

Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın ödülleri dağıtıldı

Hüseyin Sözlü, Meclis üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine inşaat alanını gezdirdi:

Devlet Bahçeli Köprüsü Adana’nın trafik yükünü hafifletecek

30 32 37

Ç.Ü. Abdi Sütcü Sağlık Meslek Yüksekokulu açıldı

38

AGiAD’dan görkemli kutlama

40

Adana Ekonomi Bülteni

44

16 yıl süren savaşın izlerini 16 yıldır sarmaya çalışan Lübnan küllerinden yeniden doğuyor:

Ortadoğu coğrafyasının büyülü ve gizemli ülkesi; Lübnan…

54


13

15

16

20

24

32


Adana Ticaret Odası

üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar... ►► Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

►► Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

►► İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

►► Eğitim ve seminerlerde özel indirimler,

►► Odamızın 47 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,

►► İlk kez dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini arttırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

►► İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

►► İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,

►► ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması, ►► Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik, ►► Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri, ►► ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı, 6 ADANA TİCARET ODASI

►► Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

►► Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı, ►► Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar, ►► Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı, ►► ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,

►► Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,

►► Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

►► Üyelerin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

►► Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.


Büyük işler birlikte yapılabilir... büyüyerek Adanamızı daha iyi yer- lan Adana Gastronomi Festivali’nin gelecek yıllarda güçlenerek devam lere taşıyacak. Geçen ay bu birlikteliğin turizme etmesini diliyorum. Bu vesile ile oryansıyan birkaç önemli sonucunu ganizasyona katkısı geçen tüm kişi, daha aldık. Eylül sonunda, sahip kurum ve Adanalılara şükranlarımı olduğu medikal donanım teknolo- sunuyorum. Kıymetli üyelerimiz, bu güzellikler jisiyle sadece bölgemizin değil aynı zamanda dünyanın da sayılı hasta- kentteki birlikteliğin, birlikte hareneleri arasında yer aldığı belirtilen ket etmenin sonucudur. Birliktelikte “Adana Şehir Hastanesi” Adanalıla- güzellik, birliktelikte bereket vardır. rın ve bölge insanının hizmetine gir- Biz bunun tadını aldık; bu tat birlikdi. 553 bin metrekare kapalı inşaat te hareket ettikçe daha da artar… Adanamızın ihracatına destek koalanı ve 1.550 yatak, 57 ameliyathane, 330 poliklinik odası, 180 yoğun nusunda da Odamızın katkıları sürübakım ünitesi, 35 yeni doğan yoğun yor. Son dört yıldır Odamızın ısrarla bakım ünitesine sahip olan dev sağ- önemini anlattığı, farkındalığı artırlık tesisinin Adana sağlık turizminin maya çalıştığı, üyelerimizin ihracata gelişimi açısından da önemli bir yönelebilmesi ve ihracat yapabilme yeteneklerinin geliştirilebilmesi için merhale olduğunu düşünüyorum. Planlanan tarihinden altı ay önce bilgilendirme faaliyetleri, eğitimler, Adana’nın en güzel ama en yoğun bitirilerek bir an önce hizmete açıl- yurt içi ve yurt dışı fuar destekleri aylarından birindeyiz. Havalar daha ması için yoğun çaba harcanan bu gerçekleştirdiği bu konuda gelişmegüzel, herkes işine yoğunlaştı, etraf- çok önemli eserin, bu hayalin ger- ler biraz yavaş olabiliyor. Ancak ihracatı geliştirmenin buta hareket arttı… Adana’ya hareket çekleştirilmesine katkı verenlere, bir Adanalı olarak, şükranlarımı su- günden yarına olamayacağını o çok yakışıyor gerçekten… gün de biliyorduk, bugün de sonuç Geçen ay üniversitelerimiz yeni nuyorum; hepimize hayırlı olsun. almak için sabırsızlanıp motivasyoAdana turizmiyle ilgili bir diğer eğitim-öğretim yılına açıldı, ünivernumuzu kaybetmeyeceğiz. İhracat güzel gelişme ise meşhur Adana site öğrencilerimiz derslerine başladı ve gelişleriyle şehir ayrı bir canlı- mutfağımız ile ilgiliydi. Herkes bilir meselesi memleket meselesidir ve lık kazandı. Adana Bilim ve Teknoloji ki, Adana denince akla “Adana Ke- Odamızın uzun vadeli bir bakışıdır. Üniversitemiz yeni kampüsüne ta- babı” gelir. Odamızca tescilli Adana Her yeni dönemde, her yeni yöneşındı, bir güzel heyecanlı hareket de Kebabımızın amiral gemisi olduğu timle, yeni yeni yöntemlerle, çabaorada yaşanıyor. Yeni kampüsümüz zengin Adana gastronomisi bu yıl ilk larla ihracatın geliştirilmesine katkı Adanamıza hayırlı olsun; önümüz- kez güzel bir festivalle görücüye çık- vermeye devam edeceğiz. Bu vesile ile Odamızın dört yıl deki dönemde şehre pek çok katkı- tı. Hem Adanalıların hem de yabanönce başlattığı ihracat hamlesini cı konukların yoğun ilgisini çeken ları olacağına inanıyorum… Ekonomimizin gelişmesi ve Ada- Adana Lezzet Festivali etkinliğinin yeni bir eğitim programıyla devam namızın kalkınması açısından en oldukça başarılı geçtiğini gözlemle- ettirme, canlı tutma yönündeki çabalarını çok önemsiyorum. Durmak önemli konuların başında ihracatın dik. yok… Adana’nın birçok kurumu yanıngeldiğini ve onu sahip olduğumuz Birlik ve beraberliğimiz sürdükçe türlü doğal ve kültürel değerleri- da bizim de Oda olarak destek vermizle turizmin takip edebileceği- diğimiz bu güzel etkinliğin, Adana daha çok yollar aşar, çok işler başani önceden beri düşünüyorduk ve mutfağı ve lezzet zenginliği gibi gü- rırız. Aramızdaki iyiliği, güzelliği ve bu doğrultuda pek çok çabamız da zel yönlerinden birini daha öne çı- birlikteliği korumamızı ve daha da oldu. Son dört yıl boyunca hem ih- karmış olması, Adana imajına olum- geliştirmemizi diliyorum. Zira önüracat hem de turizm alanında Oda lu katkı vermesi bizleri ziyadesiyle müzdeki dönemde büyük işler bizi bekliyor ve büyük işler ancak birlikolarak önemli çalışmalar yaptık ve mutlu etti. te yapılabilir. Bu vesileyle 29 Ekim Portakal çiçeklerinin koktuğu ılıkentimize katkılar verdik. Adana’da son yıllarda oluşturdu- man bahar günlerinde yapılan Por- Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor ğumuz birlikteliğin en güzel meyve- takal Çiçeği Karnavalı ile yine pa- ve hayırlara vesile olmasını diliyoleri bunlar. Birlikte hareket ettiğimiz muk hasadı zamanına denk gelen rum. En içten saygı ve sevgilerimle, sürece bu güzellikler halka halka ılıman sonbahar günlerinde yapı-

ADANA TiCARET ODASI 7


Adana Ticaret Odası 123 yıldır hizmet veriyor Adana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuştur. 1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabilmiştir. Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin baskıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyetlerine ara vermek durumunda kalmıştır. Odamız, 1909 - 1911 yıllarında Ziraat Odası’nı da bünyesine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı altında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalışmalarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı süresince, Oda faaliyetleri kısıtlanmış ve savaş koşullarının elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldırarak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sanayi Odaları” olarak değiştirmiştir. Odamız da buna uyarak “Adana Ticaret ve Sanayi

8 ADANA TİCARET ODASI

Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır. I. Dünya savaşının aleyhimize sonuçlanması üzerine Adana, Aralık 1918’de işgal edilmiştir. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevlerinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fransız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır. 5 Ocak 1922’ de yapılan Ankara anlaşmasıyla Fransız İşgali son bulmuş ve Adana Türkler’e teslim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Ermeniler, Adana’yı terkederken Odanın bütün belgelerini yakmışlardır. 27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dönem başlamıştır. Bu kanun ile, Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, Ticaret ve Sanayi erbabına Odalara kayıt mecburiyeti konulmuştur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkararak bölgesel bir kimlik kazandırmış olmasıdır. 11 Ocak 1943 tarihinde kabul edilen 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Es-

naf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesinin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vererek, Meslek Grupları, Oda meclisini ve İdare kurulunu ihdas etmiştir. 8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Kanunu, 4355 sayılı kanun ve bu kanuna ilişkin tüzüğü yürürlükten kaldırmış, Oda ve Borsalara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik etrafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır. 54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, uzun çalışmalar sonrasında değiştirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.


Şimdi, ihracata odaklanma zamanı…

Adana Ticaret Odası olarak kentin mevcut üretiminin ihracata dönüştürülmesi amacıyla daha önce hayata geçirdiğimiz projelerle üyelerimizin gerek Odamıza, gerekse de yatırım ve ticarete bakış açısının önemli ölçüde değişmesini sağladık. Bugüne kadar bırakın ihracat yapmayı, yurtdışına bile çıkmayan çok sayıda üyemizi uluslararası fuarlara taşıdık, vizyonlarını yerelden, uluslararası boyuta taşımalarını sağladık. Aslında yaklaşık dört yılık süreçte ortaya koyduğumuz performans, Adana’nın ekonomik değerinin tozunu almaktan başka bir şey değildi. Hiçbir başarı, proje ve program olmadan; yani deneme-yanılma ya da kara düzen biçiminde başarıya ulaşamıyor. Aynı yol ve aynı yöntemle farklı bir sonuç alamayacağımızın bilinciyle hareket ettik ve 2013 yılında, İhracat Hamlesi’nin ilk ayağı olan Meslek Komiteleri Destek Programını hayata geçirerek. üyelerimize, sektörleriyle ilgili son teknolojik ürünlerin sergilendiği uluslararası fuarlara katlım hakkı sunduk. Avrupa, Asya, Afrika ve diğer kıtalarla tanışan, vizyonlarını değiştiren üyelerimizin, ihracatla ilgili karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerinin sağlanması ve onların kapsamlı olarak bilgilendirilmesi amacıyla Odamız Danışmanı Prof. Dr. Nejat Erk’in başkanlığındaki uzman kadroyla birlikte İhracat Hamlesi’ni hayata geçirdik. Önce firma sahiplerine, ardından da ilgili birim elemanlarına ihracatın her yönüyle anlatıl-

dığı eğitimler verdik. İhracat konusunda bilgi ile donanan üyelerimizin çantalarındaki numunelerle uluslararası fuarlara katılıp mal satmalarını memnuniyetle izledik. İhracat alanında yakalanan özgüven ve başarı bizleri yeni projelere itti. Özellikle makine ve mobilya sektörleri, Ekonomi Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesi’nin de desteğiyle önemli başarılara imza attılar. Odamızın proje ve desteğiyle hareketlenen Adana’nın dış ticareti uluslararası pazarların da dikkatini çekti ve geri dönüşler başladı. Odamız bünyesinde kurulan ATAK A.Ş.’nin başlatttığı, “Adana-Beyrut Ticaret Köprüsü Projesi”, Odamızın ihracata yönelik çalışmalarının adeta tamamlayıcısı oldu. Bir Türk havayolu şirketi tarafından bu potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla başlatılan haftada üç günlük Adana-Beyrut, Beyrut-Adana karşılıklı seferlerinin ticarete olumlu yansımaları görülmeye başlanmıştı. Daha sonraları havayolu şirketinin yaşadığı yönetimsel değişimlerden dolayı iptal edilen seferlerin boşluğu, bir Lübnan havayolu firması tarafından dolduruldu. Çünkü Adana ile Beyrut arasındaki ticari ilişkiler sürekli artan bir ivme kazanmıştı. ATO olarak dünyadaki siyasi gelişmeleri yakından takip ederek yeni pazar arayışlarımızı sürdürürken, bu kez Ortadoğu’da Katar krizi baş gösterdi. Bütün ülkeler tarafından ambargo uygulanan Katar’a, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin destek vermesi bizi cesaretlendirdi ve bu kez oraya yoğunlaştık. Adana’nın ticari deneyimi ve isteği hemen karşılık buldu ve en önemli sorun olan ulaşımın kolaylaştırılması konusunda dünyanın en büyük havayolu şirketleri arasında yer alan Katar Havayolları tarafından somut adım atıldı. İstanbul ve Ankara’nın dışında hangi illlere direkt sefer yapılması konusunda araştırma yapan Katar Havayolları diğer metropol illerin baskısına karşın Adana’yı seçti. Kısa süre sonra başlaması planlanan haftada üç günlük karşılıklı direkt

seferler, Adana ile Katar’ı daha da yakınlaştıracak, ihtiyaç duydukları bütün ürünlerin Adana’dan karşılanmasını sağlayacak. Adana Ticaret Odası olarak, Katar’ın ithal ettiği ürünlerin belirlenmesi amacıyla en kısa süre içerisinde Başkent Doha’ya ihracat yapmak isteyen üyelerimizden oluşan bir iş heyeti ziyareti düzenleyeceğiz. Lübnan ve Katar’dan sonraki üçüncü hedef ülkemiz ise İran olacaktır. Bu yöndeki ilk adımımız ise yine Adana ile İran arasındaki direkt uçak seferlerinin başlatılmasıyla olacaktır. Kısa bir süre içerisinde bu konuda da önemli gelişmeler yaşanacağına inanıyoruz. Adana Ticaret Odası olarak kent ekonomisinin daha iyi noktalara taşınmasını hedefliyoruz. Bunu da yeni pazarlar bularak mevcut potansiyelimizin en iyi şekilde değerlendirilmesinden geçtiğini biliyoruz. 4 yılık süreçte, özellikle ihracat alanında önemli mesafeler kat ederek, net sonuçlar elde ettik. 2013’teki İhracat Hamlesi Eylem Planı ve eğitimlerle başlayan ihracat süreci, proje ve desteklerimizden yararlanan üylerimizin ortaya koyduğu başarı hikayelerinin yazılması ve konuşulması uluslararası pazarlara açılmak isteyen diğer firmalarımızı da harekete geçmeye teşvik etti. İşte bu gereklilikten dolayı ilkini 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz İhracat Hamlesi Eylem Planı kapsamındaki eğitimleri, üyelerimizden gelen yoğun istek üzerine yine başlattık. Şu anda, farklı sektörlerdeki değişik firmaların ihracatı öğrenmek amacıyla bizleri yeni eğitimler yapmaya zormalamalarının sevincini yaşıyoruz. Çünkü, Adana’da artık küçük çaplı firmaların yapmış olduğu ihracat ve başarı hikayeleri konuşulur hale geldi. Adana ve ihracat denildiğinde akıllara sadece birkaç büyük firmanın gelmesi anlayışından kurtulup, üretim yapan her KOBİ’yi ihracat yapar hale getirme yönündeki bu çalışmamıza destek sunan başta Meclisimiz, Yönetim Kurulumuz ve uzman eğitici kadromuza teşekkürlerimizi sunuyorum.

ADANA TiCARET ODASI 9


Türk Eximbank Adana Şubesi’nin açılış töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi:

Ekonomideki başarılar tesadüf değildir Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye eğer 2017 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde ortalama yüzde 5,1 büyüyorsa, bu büyümenin yüzde 3,2’sini ihracat ve üretimle destekliyorsa bütün bu başarıların tesadüfi olmadığını görürsünüz” dedi. Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Milletvekilleri Tamer Dağlı ve Zülfikar İnönü Tümer, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile Meclis üyelerimizin de katıldığı, Adana

10 ADANA TİCARET ODASI

Sanayi Odası’nda düzenlenen Türk Eximbank Adana Şubesi açılış töreninde konuşan Zeybekci, “Adana’nın yeniden uyanmasının zamanı geldi. Tarımdan, topraktan, geleneksel sanayi ve ekonomiden aldığı birikimi, heyecanı, enerjiyi artık yeniden bugüne dönüştürmesi lazım. Artık, bilginin, teknolojinin, tasarımın, akıl terinin alın terinin önüne birazcık geçtiği sanayi 4.0’ın artık büyük bir egemenlik haline gelmeye başladığı dünyada Adana’yı yeniden harekete geçirmemiz

lazım” diye konuştu. Zeybekci, Eximbank’ın Ekonomi Bakanlığına bağlandığında, dünyada birinciliğe oynamayı hedeflediklerini belirterek şöyle devam etti: “Türk lirası olarak kredilerde, Türkiye’deki ihracatın yüzde 45’ini, toplam ihracatın döviz olarak bakıldığı zaman da bu yıl sonu itibariyle de yüzde 25’ini aşan bir oranını kredilendirir hale geleceğiz. Döviz bazında yani reel bazda bu sene, geçen seneye göre toplam kredi tutarı yüzde 18 civarında artıyor. Bu dar ortamda yapılıyor bunların hepsi. Artırmaya da devam edeceğiz. İnşallah 2018’de Türk Eximbank dünyada bir numara olacak. 2018’de yeni kaynaklar bulacağız. Yeni ucuz, uzun vadeli kaynaklar bulacağız. Bir daha açık ara ile dünyada bir numara olacağız. Eximbank veya hükümetimizin son dönemdeki Kredi Garanti Fonu veya şu anda olan tüm teşvik sistemlerimizin içine koymuş olduğumuz faiz destekleriyle aslında Cumhurbaşkanımızın her fırsatta şikayet ettiği Türkiye’deki yatırımların önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz enflasyonu ve faiz engelini aşmak için en önemli enstrümanlarımızdan bir tanesi. Şu anda yüzde 1’ler civarında döviz kredisi veriyoruz, Türk lirası olarak yüzde 6,5 da ihracat kredisi veriyoruz. Bu sayede bizim sanayicimiz, yatırımcımız, üreticimiz, ihracatçımız 2017 yılını bir ihracat seferberlik yılı olarak görüyor. İşte


bu sayede Türkiye’de şu anda ki bizim yatırım teşvik sistemi içine koymuş olduğumuz ihracat destekleriyle, yatırımlarımız, üretimimiz artmaya devam ediyor.” Etraftaki ateş çemberine rağmen üretim ve yatırımların artmaya devam ettiğinin altını çizen Zeybekci, “15 Temmuz işgal girişimine rağmen Eximbank başarısını sürdürmüştür. Bugün güneyimize, Irak ya da Suriye’ye baktığımız zaman işgal girişiminden kastımızın ne olduğunu gayet iyi anlarsınız. Bu ihanet çetesinin dışarıdakilerle beraber iş tutarak Türkiye’nin bir bölümünü bölme ve parçalama girişimidir. Rusya ile yaşadığımız konuları biliyorsunuz. Bütün bunlara rağmen Türkiye eğer 2017 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde ortalama yüzde 5,1 büyüyorsa, bu büyümenin yüzde 3,2’sini ihracat ve üretimle destekliyorsa bütün bu başarıların tesadüfi olmadığını görürsünüz. Planlanan, organize edilen, tasarlanan, her biri en ince detayına kadar hesaplanan başarılar olduğunu görürsünüz. Onun için Eximbankımızı çok daha güçlendireceğiz. Biz hükümet olarak ihracata, yatırıma vermiş olduğumuz destekleri anlatamıyoruz. Bunun için de sanayi ticaret odaları bünyesinde masa tahsis edilecek. Uzman personellerle vermiş olduğumuz destekleri göreceksiniz” diye konuştu. “FETÖ Türk iş dünyasının kazanımlarını da çaldı” Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik de, “Artık Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Başbakanı, Cumhurbaşkanı, bakanları yurt dışına gittiği zaman ikili ilişkiler geliştirmekten diğer meselelere, güvenlik meselelerine kadar pek çok sorunu ele alıyorlar. Özel sektörde ihracat yapan bir iş adamımızın alacağı ya da yürüttüğü bir işle ilgili problemi varsa onun da devlet mesele-

si olarak ele alındığı bir dönemdeyiz. Bu çok önemli bir şey” dedi. Serbest ticaret konusunda bir algı olduğunu aktaran Çelik “Bunu iyi düşünmemiz lazım. Serbest ticaretin daraldığı zamanlar dünya barışının da sıkıntıya girdiği zamanlardır. Ama şundan öylesine gurur duyuyoruz ki siz iş adamları, dünyanın her yerindeTürkiye’nin ekonomisini büyütmek için birer özne olarak hareket ederken aynı zamanda Türkiye’nin gönüllü elçiliğini yapan her tarafta takdirle karşılanan insanlar haline geldiniz” diye konuştu. “İş adamlarımız sosyal rol model oluyor” Türk milletinin misafirperverliği, asker millet oluşu gibi pek çok özelliği olduğunu ancak tüccar millet olma özelliğinin biraz geride bırakıldığını anlatan Çelik, şunları söyledi: “Dünyanın pek çok yerinde esasına baktığımızda tarihsel süreçten bugüne kadar Türk iş adamlarının rolü sadece ekonomiyle ilgili bir rol olmuyor. Orada bir toplumsal rol model olarak hareket ettiklerini biliyoruz. Dış dünyada da faaliyet gösteren iş adamlarımızla ilgili yabancı devlet yetkililerinden aldığımız tebrikler, izlenimler sadece yaptıkları işi çok iyi yapmalarıyla ilgili değil, orada geliştirdikleri sosyal rol model olma tarafları da var. Dolayısıyla hükümetlerimizin ortaya koyduğu performans tüccar millet tarafımızı öne çıkardığı bir dönemdir.” Çelik, Adana’nın ihracatta 11. sıradan öncelikle 9’a çıkması için iş adamlarına çağrıda bulunarak, “Aksi bir rakamı Adana’nın kabul etmediğini göstermeliyiz. Adana için iş dünyasının önde gelenleri oturacak bir platform oluşturacak, ‘biz nasıl tek rakamların içinde yer almalıyız, çift rakam bize yakışır mı’ diyecek. Hem 01 olacaksınız, hem de ihracat sıralamasında çift rakamda yer alacaksınız.

Böyle bir şey caiz değildir. Bunu derhal düzeltmeliyiz” ifadesini kullandı. “Yaptığımız işlerin ivmesini yükselteceğiz” Dışarıdan yapılan “Türkiye kötüye gidiyor” kara propagandalara kulak asılmamasını da isteyen Çelik, “Kara propaganda ivmesi yükseliyorsa, biz de yaptığımız işlerin ivmesini yükselteceğiz. Bu kara propagandanın bizi sokmaya çalıştığı siyasal karadeliklere ve bu buhrana girmeyeceğiz. Çok sıkıntılı ̇ dönemler atlattık. Bu günleri ̇ de geçeceğiz. ̇ ̇ Türkiye’nin geleceği ̇ bundan çok daha iyi ̇ r.̇ Hüolacak. O gelecek de çok uzak değildi kümet ve devlet işinin başındadır. Herkes gündemine hakimdir. İş dünyasının yapması gereken kendi ̇ ajandasını büyütmek, kendi performansını yükseltmektir. Bunu da hep beraber yapmaya devam edeceğiz. Umutsuzluk caiz değildir, geride kalmak ileriye gitmemek, karamsarlığa kapılmak bize yakışmaz. Sadece ileriye bakacağız.” Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Eximbank Adana Şubesi’nin ihracatçılar açısından son derece önemli olduğunu, hizmetin ihracatçıların ayağına getirildiğini belirtti. Büyükekşi, “İhracatçılarımızın derdi her yerde ortaktır. Bu da finansmandır. Biz de ihracatçılarımızın yaşadığı bu sıkıntıları çok yakından takip ediyoruz. 2017 yılında ihracatçılara cumhuriyet tarihinden bu zamana kadarki en büyük desteği sağlanmıştır. Kredi Garanti Fonu yeşil pasaport ve bütçede ihracata ayrılan kaynakların üç katına çıkarılması Türkiye’nin ihracatına adına çok büyük katkı sağladı. Bize destek veren hükümetimize teşekkür ediyorum” diye konuştu. Eximbank Adana Şubesi’nin açılış kurdelasının kesilmesinin ardından Bakan Zeybekci, Adana Sanayi Odası’nda”İş Dünyası ile İstişare Toplantısına” katıldı. ADANA TiCARET ODASI 11



Başkanımız Menevşe, Eylül ayı Meclis toplantısında Oda ve Borsa seçimlerinin ertelenmesini değerlendirdi:

Hedefimiz Adana’nın göstergelerini en üst seviyeye çıkarmak olmalıdır Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Oda ve Borsa seçimlerinin ertelenmesinin mevcut çalışmalarını ve hizmetlerini kesinlikle etkilemeyeceğini belirterek, “Altı aylık erteleme süreci, Meslek Komitesi, Meclis ve Yönetim Kurulu’na aday olacak arkadaşlarımıza daha geniş çalışma ortamı sunmuştur. Daha fazla çalışarak seçim tarihine kadar birlik ve beraberliğimizi koruyup güçlü Oda, güçlü yönetim anlayışını tesis etmeliyiz. Hedefimiz Adana’nın göstergelerini en üst seviyeye çıkarmak olmalıdır” dedi. Odamızın Eylül ayı Meclis toplantısı, Meclis Başkan Vekilimiz Mustafa Kemal Attila başkanlığında gerçekleşti. Ağustos ayı mizanı ve faaliyet raporunun kabul edilmesinin ardından söz alan Başkan Atila Menevşe gündeme ilişkin görüşlerini dile getirdi. Konuşmasında, Oda ve Borsa seçimlerinin ertelenmesine değinen Menevşe, “Biliyorsunuz Oda seçimlerimiz Gümrük ve Ticaret Bakanlığının başvurusu üzerine Bakanlar Kurulu’nun 2017/10828 sayılı kararıyla 2018 yılı Nisan ayına ertelendi. 5174 sayılı yasamızın 81. maddesine göre Bakanlar Kurulu’nun seçimlerimizi bir yıla kadar erteleme yetkisi mevcut. Bu yetki kapsamında Bakanlar Kurulu seçimlerimizi altı ay süreyle ertelenmiştir. Altı aylık ertelemeyi, yeni bir motivasyon süreci olarak değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca

sürenin uzatılması Meslek Komitesi, Meclis ve Yönetim Kurulu’na aday olacak arkadaşlarımıza daha geniş çalışma ortamı sunmuştur. Daha fazla çalışarak seçim tarihine kadar birlik ve beraberliğimizi koruyup güçlü Oda, güçlü yönetim anlayışını tesis etmeliyiz. Şunu unutmamalıyız ki, hepimiz Adana’da yaşıyoruz ve hedefimiz Adana’nın göstergelerini en üst seviyeye çıkarmak olmalıdır. Kırgınlıklara kesinlikle izin vermemeliyiz” diye konuştu. Konuşmasında, Oda çalışmalarına da değinen Menevşe, Beyrut-Adana Ticaret Köprüsü Projesi’nin hayata geçirilmesinin ardından Katar Hava-

yolları’nın Kasım ayından itibaren haftada üç kez Adana-Doha arasında karşılıklı sefer düzenleyecek olmasının kent ekonomisine yeni açılımlar kazandıracağına inandığını ifade ederek, “Beyrut ile Adana arasındaki direkt uçak seferleri, ticaretimize yeni soluk getirdi. Geçtiğimiz hafta da Katar Havayolları, Adana’ya direkt uçak seferleri konulmasını kararlaştırdı. Aynı Beyrut’ta olduğu gibi bu gelişmenin Katar-Adana arasındaki ticaret hacmine önemli katkılar sunacağını düşünüyorum” dedi. Meslek Komiteleri Müşterek toplantısı Meclis toplantımız öncesinde gerçekleşen, 5174 Sayılı TOBB Yasası gereğince yılda iki kez düzenlenen Meslek Komiteleri Müşterek toplantısında da sektör temsilcileri, sektörleriyle ilgili sorunları dile getirdi. Atila Menevşe’nin yönetiminde gerçekleşen toplantıda, başta ayakkabıcılar ve tekstilciler olmak üzere kuruluş aşamasında olan site çalışmalarının hızlandırılması, medikal firmalarının üniversite ve kamu hastanelerine sattıkları ürünlerin bedellerinin daha kısa sürede ödenmesi için ilgili bakanlıklarla görüşme yapılması konuları ele alındı.

ADANA TiCARET ODASI 13


Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ‘2017 Yılı İhracat Hamlesi Programı’ açılışında konuştu:

İhracatla büyüyen Adana’yı birlikte inşa edeceğiz

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ihracatın gelişmekte olan ülkeler için hayati önem taşıdığına işaret ederek, “Bizim, ülke olarak üretim ve ihracat odaklı büyümeye ihtiyacımız var. Adana Ticaret Odası olarak üyelerimizin ihracata yönelmesi, üretimini dış pazarlara ulaştırması için sunduğumuz eğitim ve maddi desteği artırarak sürdürme kararlılığındayız” dedi. Üyelerimizi dünya ile entegre ederek gelişimine ışık tutmayı hedefleyen Odamız, ilkini 2014 yılında uyguladığı İhracat Hamlesi’nin ikincisine start verdi. Bugüne kadar ihracat deneyimi olmayan veya az olan firmaların ihracat kapasitelerinin geliştirilmesinin hedeflendiği projenin ikinci etabına yoğun katılımın olması dikkat çekti. 50 firma temsilcisinin katıldığı 2017 Yılı İhracat Hamlesi Programı’nın açılışında konuşan Başkanımız Atila Menevşe, “Bu farkındalığı üyeleri-

14 ADANA TİCARET ODASI

mize de yaymak ve ihracatla büyümelerini sağlamak için 2014 yılında ihracat hamlesi eylem planını hayata geçirdik. Önce üyelerimizin ihracat öncesi sorunlarını araştırdık. 281 firmaya uyguladığımız anketin sonuçlarına göre proje modüllerimizi tasarladık. Bu sorunların çözümü ile eşzamanlı olarak, Türkiye’de ilk ve tek olan Odamızın meslek grupları destek programını yürürlüğe koyduk. Bu programla üyelerimize doğrudan teşvik ve destekler sağladık. Bu doğrudan teşvik ve destekler sayesinde, 698 üyemiz yurtiçinde düzenlenen uluslararası fuarlara, 893 üyemiz yurtdışında düzenlenen fuarlara katılmıştır. Yurtiçi ve yurtdışında üyelerimiz 118 farklı fuarı ziyaret etmiştir. 122 üyemiz Odamızın desteği ile bu fuarlarda stant açmıştır. Bu faaliyetler için üyelerimize Odamızca sağlanan doğrudan destek tutarı toplam 2 milyon 273 bin TL olmuştur” dedi. İhracata yönelen firmaların daha kaliteli mal üretmeye başlayıp, teknolojiyi daha yakından takip etmeye, Ar-Ge’ye ağırlık vermeye başlayacaklarını belirten Menevşe, “İlk dönemde 8-10 firmayı bu hamle kapsamında, ihracat yapar pozisyona getirmiştik. Biz bu kervana yeni vagonları ilave etmek hedefindeyiz. Çünkü Adana’nın bu potansiyeli var. Rakamlara baktığımızda Adana’da ihracat yapan firma sayısının 1000 ile 1100 arasında değiştiğini görüyoruz. Bu rakam hakikaten çok az. Adana’da 40 bin firma var. Bunun 25 - 26 bini bize kayıtlı. 40 bin firmadan sadece bin firma ihracat yapıyor. Bunu gerçekten ifade etmekte zorlanıyorum ama çok az. Adana, yurtiçi gayri safi milli hasılada 8. sırada ama ihracat sıralamasında 11. sırada. Demek ki bir potansiyel var ancak bu potansiyeli yeterince değerlendiremiyoruz. Burada bir sıkıntı

var. İhracat yapmayı Adana’nın mecburiyeti olarak görüyorum” diye konuştu. Eğitim ve danışmanlık destekleri kapsamında geçtiğimiz dönemde yürütülen program kapsamında, 57 firmaya eğitim ve danışmanlık hizmeti verildiğini, eğitim sonunda seçilen 5 firmaya ise ileri seviye danışmanlık kapsamında ihtiyaç duydukları bilgi, belge, danışmanlık gibi desteklerin ücretsiz sağlandığına değinen Menevşe konuşmasını şöyle sürdürdü: “Odamızın 120. yılı etkinlikleri kapsamında başlattığımız ihracat hamlesi eylem planına bir yeni halka ekleyerek devam ediyoruz. Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı olduğum günden başlayarak Adana ekonomisine dair çeşitli sorunlarını analiz ederek çözümler üretmeye çalışıyoruz. Üyelerimizin önünü açmak, işlerini, ekonomilerini geliştirmek adına yürüttüğümüz çalışmaları takip ediyorsunuz. Üyelerimizin işletmelerinin verimliliğini yükseltmek, ürünlerinin katma değerini artırmak için, sanayi siteleri kurulması, kümelenme, Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması, Oda hizmetlerine elektronik ortamda erişilmesi gibi çok çeşitli alanlarda projeler yürütüyoruz. Bu kapsamda sürdürdüğümüz en önemli çalışmalardan biri de ihracat hamlesi projesidir. İhracat, gelişmekte olan ülkeler için hayati öneme sahiptir. Bizim, ülke olarak üretim ve ihracat odaklı bir büyümeye ihtiyacımız var. İhracat, faktör verimliliği ile ülke kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlar, yeni teknolojilerin, bilgi ve tekniklerin transferini kolaylaştırır. İç pazar kırılganlıklarından, fiyat dalgalanmalarından korur. Hepsinden önemlisi işletmelerimizi dünyayla entegre ederek geliştirir ve dünya ligine taşır. Bugün tekrar yeni üyelerimizle bu çalışmalarımızı sürdürmek üzere projemizin ikinci etabını başlatıyoruz. Bu projemize de 50 üyemiz katılım sağlayacaktır. 10 gün süren eğitimin ardından seçilecek firmalarımız ücretsiz danışmanlık hizmeti alarak ihracatçı grubuna dahil olacaklar. Umuyorum bu çalışma ve bunu bütünleyen desteklerimizle Adana ve Türkiye ekonomisi yeni ihracatçılar ve ihracatla büyüyen firmalar kazanacaktır. Çalışmamıza Adana ihracatının nabzını tutan, her biri konularında uzman, çok kıymetli bir danışman ekibi destek veriyor. İnşallah danışmanlarımızın ve üyelerimizin gayreti ile ihracatla büyüyen bir Adana’yı birlikte inşa edeceğiz.” İlk programda katıldığı eğitim ve aldığı danışmanlık hizmetleri ile ihracat yapma başarısı gösteren 3 firma temsilcisinin yanı sıra eğitim veren uzman kadronun plaketle ödüllendirildiği törenin ardından eğitime başlandı. 10 gün sürecek 30 saatlik eğitimde; Odamız Danışmanı ve İhracat Hamlesi Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Nejat Erk, Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim İnan, Net Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti. sahibi Gümrük Müşaviri Türkan Cerrahoğlu ve Genel Koordinatörü Münevver Demiral, Netlog Global Forwarding Bölge Müdürü Nebi Arıoğlu, Ebru Dönmez Hukuk Bürosu sahibi Avukat Ebru Dönmez, Türk Ekonomi Bankası Dış Ticaret Merkezleri Müdürü Turan Akın ve Güney Çelik Hasır Dış Ticaret Müdürü Ömer Kaplan’dan oluşan uzman kadro tarafından katılımcı firma temsilcilerine, ihracatla ilgili temel bilgiler kapsamlı bir şekilde anlatıldı.


İş Heyeti ziyaretine katılan ve bir kısmı ihracat bağlantısı kuran Adana firmaları Lübnan’dan mutlu döndü:

Lübnan Heyeti’nin ihracat sevinci Adana Tanıtım Kalkınma A.Ş. (ATAK) tarafından organize edilen Lübnan İş Heyeti Ziyareti’nden dönen firma yöneticileri, ihracat bağlantısı kurmalarının mutluluğunu Odamız’da gerçekleştirilen bir toplantıda paylaştı. Başkanımız Atila Menevşe, “Adana’nın ihracatını artıracak bu yöndeki etkinliklerimizi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz” dedi. 26 -29 Eylül 2017 tarihleri arasında Lübnan’ın başkenti Beyrut ve Trablus’ta ikili iş görüşmesi yapan Adanalı firma yöneticileri Odamız’da gerçekleştirilen değerlendirme toplantısına katıldı. TC Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’daki meslek odaları ve ilgili kurumlarla koordineli olarak gerçekleştirilen programın başarılı geçtiğine vurgu yapan firma yöneticileri organizasyonda işbirliği yapan Adana Ticaret Odası, ATAK ve Refleks Gazetesi’ne teşekkür etti. Organizasyona katılan 10 şirketten

5’inin ilk siparişlerini aldığını, diğer şirketlerin de ürünlerini etkin olarak tanıtma ve olası ihracat bağlantılarını konuştuklarını belirten Başkanımız Atila Menevşe, “Adana Beyrut Ticaret ve Turizm Köprüsü projemize bir yıldır çalışıyoruz. Lübnan küçük, ancak dünya genelindeki 16 milyonluk diasporasıyla ticaretin etkin bir ülkesi konumunda bulunmaktadır” dedi. Ortadoğu ve Afrika’da ticari kanalları son derecede güçlü olan Lübnan diasporasından Adana olarak yararlanıp kazançlı çıkmak istediklerini kaydeden Menevşe, “Bu önemli kanalı daha etkin değerlendireceğiz. Farklı sektör temsilcilerini ihracat için bölgeye taşıyacak, ortak yatırımları ve karşılıklı turizmi geliştireceğiz. Adana ekonomisini güçlendirecek bu yöndeki etkinliklerimizi daha da artıracağız” diye konuştu. Lübnan’da bağlantı kuran veya önümüzdeki dönemde ihracat gerçekleştire-

cek firmaları kutlayan Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü: “ADASO, ATB ve Adana Hacı Sabancı OSB ortaklığıyla kurduğumuz ATAK A.Ş., kuruluş amacı ve hedefleri çerçevesinde bu yöndeki aktivitelere hız verecek. Yeni hedef ülke ve şehirleri belirleyerek bundan sonra da yoluna devam edecek. Refleks Gazetesi’ne de bu organizasyonda yanımızda olduğu için teşekkür ediyorum” dedi. ATAK A.Ş. Genel Müdürü İlhami Günsel de direkt uçak seferleriyle başlayan hareketliliğin turizmde pozitif etki yaratmaya başladığını, yapılan ikili görüşmelerle kent ekonomisine katkı sağlanacağını söyledi. Günsel, “Ziyaretimiz kapsamında Beyrut Belediye Başkanı ile de görüşme imkanı bulduk. Adana ve Beyrut’un kardeş şehir olmasıyla birlikte bütün bu ilişkiler daha da ivme kazanacaktır” dedi.

ADANA TiCARET ODASI 15


Adana’dan Lübnan’a verimli iş ziyareti... Odamız, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ortaklığıyla kurulan Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş. (ATAK A.Ş.), kentin ihracat rakamlarının artırılması hedefine yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. Odamız tarafından, iki ülke arasında turizm ve ticaret köprüsü kurulması amacıyla başlatılan proje kapsamında 26-29 Eylül tarihleri arasında ATAK A.Ş ve Refleks Gazetesi işbirliğiyle 10 firmadan 25 iş adamının katılımıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut ile ülkenin ekonomik başkenti kabul edilen Trablus’a yönelik olarak düzenlenen İş Seyahati’nde çok sayıda iş bağlantısı yapılırken, önümüzdeki sürece ilişkin önemli adımlar atıldı. Beyrut’taki bir otelde gerçekleşen ikili iş görüşmeleriyle başlayan etkinliğin açılış törenine Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Lübnan Türk İş Konseyi Başkanı Wajih Bizri, Beyrut Ticaret Sanayi Tarım Odası yöneticileri, farklı sektörlerden 100’e yakın Lübnanlı iş adamı katıldı. Etkinlikte ilk sunumu yapan Çukurova Kalkınma Ajansı yetkilisi Işıl Uyan, Çukurova bölgesinde gelişen sektörler hakkında bilgi verdi. Adana’daki öncü sektörlerin sanayi, tarım ve tekstil olduğunu kaydeden Uyan, Çukurova bölgesinin 2016 yılında Lübnan’a yönelik ihracatının 46 milyon dolar civarında seyrettiğini, buna karşılık ithalatın ise yaklaşık 2 milyon dolar olduğunu söyledi. Refleks Gazetesi İmtiyaz Sahibi Esra Özden de okurlarına sadece ekonomi haberleri sunmadıklarını, bu tür organizasyonlara ortak olarak bölge ekonomisinin gelişmesine katkı sağladıklarını söyledi. Özden, Lübnan ile başlatılan bu etkinliklerin hedef pazar olarak be16 ADANA TİCARET ODASI

lirlenen ve belirlenecek olan diğer ülkelerle de sürdürüleceğini kaydetti. Toplantıda konuşan Beyrut Ticaret Odası Genel Müdürü Rabih Sabra ise Adanalı iş adamlarıyla bir yıl içerisinde düzenlenen dördüncü toplantıda bir araya geldiklerini hatırlatarak, her iki taraftan delegasyonların temaslarına yoğun şekilde devam ettiğini, bu çerçevede ticaret hacminin artmasını umduklarını belirtti. Adana Tanıtım ve Kalkınma (ATAK) AŞ Genel Müdürü İlhami Günsel ise yaklaşık bir yıl önce başlatılan Adana-Beyrut Ticaret ve Turizm Köprüsü Projesi kapsamında ikinci kez Beyrut’a geldiklerini daha önce de Beyrut’tan bir ticaret heyetini Adana’da ağırladıklarını söyledi. Son bir yılda iki kentin birbirine daha da yakınlaştığını, direkt uçuş imkanının turizme yansıyan canlılığının ticarete de yansımaya başladığını kaydeden Günsel, Beyrut ve Adana’nın kardeş şehir olma sürecinin de başlatıldığını hatırlattı. Günsel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başlayan tur organizasyonları ve gerçekleşen iş bağlantıları büyük iş birlikteliklerini beraberinde getirecek ve bu durumdan her iki ülke yararlı çıkacaktır. Amacımız Adana-Beyrut arasında bir turizm ve ticaret köprüsü kurup hem Lübnan hem de Ortadoğu ve Afrika pazarlarında Beyrutlu tüccarların bağlantılarını Adana’nın üretimi için kullanmaktır. İkili ticaret hacmi şu an düşük seviyede seyretmesine karşın yüksek potansiyel bizleri heyecanlandırmaktadır. En büyük avantajımız Adana-Beyrut arasında 6 uçak seferi olması. Ayrıca Mersin Limanı’ndan Beyrut’a her hafta üç konteyner gemisi çıkıyor. Dolayısıyla bu avantajların Türk sanayiciler ve Adanalı tüccarlar tarafından değerlendirilmesi için bu çalışmaları yapıyoruz.” Lübnan Türk İş Konseyi Başkanı Vecih Bizri de Adana ve Beyrut’un birbirine çok yakın olduğunu ve bu nedenle beklentilerinin yüksek olduğunu kaydederken, Türk girişimcilerin Lübnan diasporasının bağlantıları sayesinde Ortadoğu ve Afrika’da yeni iş olanakları ve


ihracat potansiyeli oluşturabileceklerini vurguladı. Toplantıya katılan Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes de projenin önemini vurgularken şöyle konuştu: “Adana ve Beyrut bölgede birbirine en yakın iki ticari merkez. Aynı denizin iki kıyısını paylaşan Adana ve Beyrut’un işbirliği yapması durumunda önemli başarılar yakalanabilecektir. Çukurova’nın merkezi konumundaki Adana önemli bir sanayi kenti. Lübnan’la ticaret yapmak demek dünya ticaretinde söz sahibi Lübnan diasporasıyla gücü birleştirmek anlamına gelir ki, kolay kolay kimse bu birlikteliğin rakibi olamaz. İki ülke arasında hem ticaret hem de turizm alanlarında çok büyük bir potansiyel var. Amacımız bu projeyle iki şehir arasında ticaret, turizm ve yatırımların karşılıklı olarak geliştirilmesi. Bu amaç sağlanırsa alınacak sonuçlar iki ülke ilişkilerine olumlu yansıyacaktır. İki ülke arasında 7 yıl önce serbest ticaret anlaşması imzalanması kararlaştırılmış ancak bu konuda günümüze kadar bir gelişme sağlanamamıştır. Ticaretin geliştirilmesi için 2010 yılında yaptığımız serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesi en önemli konudur ve bu konunun çözümü için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.”

yapıya, tarımdan ticarete her alanda işbirliği yapmak istiyoruz. Bunu yaparken de bize en yakın coğrafya olan Çukurova ile güç birliği en yararlı yöntem olacak. Adanalı iş insanlarının burada olmasından son derece memnunuz. Birlikte gerçekleştireceğimiz ortak yatırımlarla gümrüksüz Arap pazarında avantajlı olabiliriz. Adanalı iş insanlarını mutlaka Trablus’a bekliyoruz” dedi. ATAK A.Ş. Genel Müdürü İlhami Günsel de, Trablus iş dünyasının misafirperverliği ve ilgisinden memnun olduklarını belirterek, “Geçtiğimiz aylarda meslek odası başkanlarımızla yaptığımız görüşmeleri somutlaştırmak aramızdaki ticari ilişkileri geliştirmek için buradayız. Adana’nın ürettikleri ile Trablus’un talepleri örtüşüyor. Gelişme yönünde farklı yatırımları ve projeleri bulunan Trablus’un bu sürecinde yanında olmak istiyoruz. Ayrıca ortak yatırımlar konusunda iki kent iş insanlarını bir araya getiren organizasyonlara devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Çukurova Kalkınma Ajansı ve Adana Hacı Sabancı Organize Bölgesi yetkilileri ile birlikte 10 şirketin 25 temsilcisi Beyrut’un ardından Trablus’ta da kendi sektörlerindeki iş insan-

larıyla buluşma imkanını elde etti ve karşılıklı görüşmeler gerçekleştirdi. 5 Adanalı firma 6 ihracat bağlantısı yaptı Adana firmaları, Lübnan İş Heyeti ziyaretinin meyvelerini hızlı aldı. Lübnan’ın başkenti Beyrut ve Trablus’ta iki gün süren ikili iş görüşmelerinde 5 Adana firması, 6 Lübnanlı firma ile ihracat bağlantısı kurarken, katılımcı diğer firmalar da ürünlerini tanıtma, ihracat için ön görüşme yapma imkânı buldu. Adana Heyeti’ni dört gün süren etkinlikler boyunca yalnız bırakmayan Beyrut Büyükelçimiz Çağatay Erciyes’in, görüşmelerde ilk bağlantıyı kuran Beta Transformatör, Baroque Polistren, Güney Çelik Hasır ve Trend Hijyen’i bizzat ödüllendirmesi seyahate katılan firmaların motivasyonunu daha da güçlendirdi.. Farklı sektörlerden çok sayıda Lübnanlı iş insanının katıldığı etkinlikte Adana Hacı Sabancı OSB ve Çukurova Kalkınma Ajansı yetkilileri de bölgenin potansiyelini ve yatırım imkânlarını tanıttılar. Heyette yer alan Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan da Lübnanlı gazetecilerin bölge ekonomisine dair sorularını yanıtladı.

Trablus Türkiye ile büyümek istiyor Lübnan İş Heyeti ziyaretinin ikinci gününde Adanalı firma temsilcileri Başkent Beyrut’tan ülkenin ikinci büyük kenti konumundaki, savaş sonrasında Suriye’nin imarında lojistik kapı olması beklenen Lübnan’ın Trablus kentine geçti. Trablus Ticaret Sanayi ve Tarım Odası Başkanı Teyfik Dabbusi, Adana İş Heyeti’nin kendisini ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Lübnan Bakanlar Kurulu’nun Trablus’u “Ekonomi Başkenti” ilan ettiğini hatırlatarak, “Türkiye, son dönemde ekonomik büyüme rekorları kırdı. Buradaki tecrübenizden yararlanmak istiyoruz. Limanımızın genişletilmesinden altADANA TiCARET ODASI 17


Adana - Beyrut ‘Kardeş Şehir’ olacak Ziyaretin son gününde ise Adana İş Heyeti’nin temsilcileri Beyrut Belediye Başkanı Jamaltani’yi ziyaret ederek Adana ile Beyrut’un “Kardeş Şehir” ilan edilmelerine ilişkin görüşmeler gerçekleştirdiler. Lübnan Büyükelçimiz Çağatay Erciyes’in de katıldığı ziyarette konuşan Beyrut Belediye Başkanı Jamaltani, Adana ve Beyrut’un kardeş şehir olmasından büyük memnuniyet duyacaklarını belirtirken, konunun öncelikle Adana ve Beyrut belediye meclislerinde görüşülerek kabul edilmesi gerektiğini, kendilerinin konuyla ilgili bürokratik süreci başlattıklarını söyledi.

Büyükelçi Erciyes, Lübnan’da ihracat bağlantısı kuran Adana firmalarını ödüllendirdi

18 ADANA TİCARET ODASI


Beyrut ve Trablus iş görüşmelerinden fotoğraflar

ADANA TiCARET ODASI 19


Adana Ticaret Odası İlkokulu’nun yapım protokolü imzalandı Adana Ticaret Odası (ATO) tarafından Adana’nın Çukurova İlçesi Yurt Mahallesi’nde 28 derslikli ilkokul yaptırılması ile ilgili protokol imzalandı. Valilik Toplantı Salonu’nda gerçekleşen protokol imza törenine Vali Mahmut Demirtaş, İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Başkan Yardımcısı Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Şah Aba, Ziya Alim Koçer, Zübeyt

20 ADANA TİCARET ODASI

Şendur, M. Emin Yumuşak, Erdinç Güneyli, Emine Nargile, Naci Heybeli, Mehmet Özel, Genel Sekreter Vekili Birol Yarman ve Genel Sekreter Yardımcısı Barış Topal katıldılar. İmza töreninde konuşan ATO Başkanı Atila Menevşe, Adana Ticaret Odası Meclisi’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk milli eğitim sisteminde tek tedrisat yöntemine geçilmesi gerektiğine ilişkin açıklamalarının ardından, Adana Valiliğinin kentte bu alanda yaşanabilecek

okul açığının kapatılmasına dönük çalışmalarına destek niteliğinde bir ilköğretim okulu yaptırma kararı aldığını vurguladı. 2018/2019 eğitim öğretim yılından itibaren okullardaki “sabahçı ve öğlenci” kavramının kaldırılacak olmasından dolayı kentte 100 dolayında okul açığının ortaya çıkmasının beklendiğini, bu nedenle Adana Ticaret Odası’nın Adana Valiliği’nce başlatılan okul yaptırma kampanyasının içerisinde yer almasının arzulandığını belirten Menevşe,


“Adana Ticaret Odası olarak ülkemize, bölgemize ve şehrimize sosyal sorumluluğumuz gereği kentin ihtiyaçlarına her zaman duyarlıyız. Bu düşünceler doğrultusunda mülkiyeti Hazine’ye ait, Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli 4 bin 300 metrekare taşınmaz üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Tip Projeli, 28 derslikli ilkokul inşaatında kullanılmak üzere 3 milyon 500 bin TL. bağışta bulunarak Adana Ticaret Odası İlkokulu’nun yapım sürecini başlatıyoruz” dedi. Vali Mahmut Demirtaş ise “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın, daha modern eğitim kurumlarında bilgi birikimiyle donatılıp ülkemizi, dünyada bulunduğu noktadan çok daha yükseklere taşınması konusunda, eğitime olan katkı ve yatırımlarımız hız kesmeden devam edecektir. Eğitime yapılan bu anlamlı destekten dolayı Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe başta olmak üzere, Meclis Başkanına, Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleri ile ATO’nun tüm üyelerine teşekkür ediyor, bu davranışın diğer oda ve sivil toplum kuruluşlarına örnek olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. Adana Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar da, 2017/2018 öğretim döneminin ilk gününde imzalanan protokolün kendileri için büyük anlam taşıdığını belirterek tüm kurum ve kuruluşlar ile hayırseverleri okul yaptırmaya davet etti. Konuşmaların ardından, Adana Ticaret Odası İlkokulu’nun yaptırılmasına ilişkin protokol Vali Mahmut Demirtaş, İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar ve ATO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe arasında imzalandı.

ADANA TiCARET ODASI 21


Maden Kanunu’ndaki değişiklikler üyelerimize anlatıldı Odamız 7. Grup Madenciler Meslek Komitesi tarafından, Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Kanunu’ndaki değişikliklerle ilgili, “Maden Kanunu’ndaki Değişikliklerin Sektör Açısından Değerlendirilmesi” konulu toplantı düzenledi. Meclis salonumuzda düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Odamız Hukuk Danışmanı Av. Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu katıldı. Toplantının açılışında konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, sektörde faaliyet gösteren üyelerimizin Maden Kanunu’ndaki değişiklikleri ayrıntılı şekilde bilmeleri gerektiğine işaret ederek, “Amacımız, konunun uzmanı olan Av. Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu ile sizleri bir araya getirerek, olası soru işaretlerine yanıt bulmaktır. İnanıyorum ki, toplantı sonunda tüm katılımcılar değişiklikleri kendilerine avantaj olarak yansıtabilme esnekliğine kavuşacaktır” diye konuştu. Av. Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu da sunumunda, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7020 Sayılı Kanunla Maden Kanunu’nda önemli değişiklikler yapıldığını ifade ederek, ‘Bu Kanunla maden ruhsatlarının kısıtlanması, birleştirilmesi, taşınması, iptali ve ihale edilmesiyle, maden bölgelerinin oluşturulması, bu bölgelerde komisyon kurulması ve rödovans sözleşmeleriyle ilgili önemli hükümler getirilmiştir. Öncelikle İstanbul Cebeci Bölgesinde bulunan kalker madenleri için düşünülen bu tasarı, çok daha kapsayıcı ve ülke genelinde uygulanabilen hükümlere dönüşerek 22 ADANA TİCARET ODASI

kanunlaşmış olup, Çukurova’da Yılankale’de bulunan kalker ocak sahalarının da maden bölgesi ilan edileceği belirtilmektedir” dedi. Topaloğlu, Madencilik Kanunu’ndaki değişikliklere ilişkin sunumanda şu görüşlere yer verdi: “Maden Yönetmeliğinde maden ruhsat sahibi şirketlerin ortaklık yapısında değişikliğe yol açabilecek yüzde 10’dan fazla hisse devir işlemleri Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının iznine bağlanmıştır. İzin alınmadan belirtilen oranın üzerinde hisse devri gerçekleştirildiği takdirde, Maden Kanunu’nun 10. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 20 bin TL idari para cezası verilir. Aynı şekilde rödövans usulü ile faaliyet gösteren tüzel kişiler de dahil olmak üzere, doğrudan/dolaylı ortaklık yapısı ve adres bilgilerinde yapılan değişiklikler bir ay içerisinde Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilir. Aksi halde yukarıda belirtilen yaptırım uygulanır. Rödövans sözleşmelerinde sözleşmenin bitiş tarihi, muhtemel süre uzatımları dahil gün, ay ve yıl olarak belirtilir. Kamu kurumlarına ait ruhsatlar hariç aynı alanda kot/kat farklılığı olsa dahi birden fazla rödövans sözleşmesi yapılamaz. Rödövansçı olarak faaliyet gösteren şirketin Maden Kanunu’nun 6. maddesindeki maden haklarını kullanma ile ilgili şartları taşıması ve Maden Yönetmeliğinde belirlenen mali yeterlilik şartlarını sağlaması zorunlu hale getirilmiştir. Rödövans sözleşmesi bulunan ruhsatların devir taleplerinde devir alandan, mevcut rödövans sözleşmesinin kabul edildiğine dair taah-

hütname isteneceği verilmemesi halinde devir işlemi gerçekleştirilmeyeceği öngörülmüştür. Bu suretle ruhsat devirlerinden rödovansçı etkilenmeyecektir. Bir sahada birden fazla daimi nezaretçi atanabileceği mümkün hale getirilmiştir. Rödovansçı de kendisi daimi nezaretçi azledebilecek ve yenisini atayabilecektir. Maden Yönetmeliğinde daimi nezaretçinin faaliyette bulunacağı ruhsat sayıları ve sınırları yeniden belirlenmiştir. Buna göre, yeraltı üretim yöntemi ile faaliyette bulunulan ruhsatlar hariç olmak üzere; işletme izin alanları arasında kuş uçuşu en fazla 20 km. mesafe olan ve toplam üretim miktarı II. Grup (b) bendi maden ruhsatlarında toplam 15.000 m3/yıl diğer grup ruhsatlarda ise toplam 300.000 ton/yılı geçmeyen aynı ruhsat sahibine ait en fazla üç ruhsata bir daimi nezaretçi atanabilir. Daimi nezaretçi, işletmenin faaliyetlerini her gün inceleyerek tespitlerini ve önerilerini daimi nezaretçi defterine en az haftada bir kaydetmek zorundadır. Bu süre içerisinde işletmede yeni bir durumun ortaya çıkması halinde bu husus aynı gün deftere kaydedilecektir. Daimi nezaretçi, işletme projesine aykırı faaliyetin işletme açısından tehlikeli durum oluşturduğunu tespit etmesi halinde bu durumu işverene bildirecektir. Böyle bir durumda işveren, üretim/üretime yönelik faaliyetleri derhal durdurmakla yükümlüdür. Önceki Yönetmelikte faaliyeti durdurma yetki ve sorumluluğu işverene geçmiştir. Daimi nezaretçi ancak tehlikeli durumla ilgili bildirimde bulunmazsa sorumluluğu söz konusu olabilir.”



Festival Adana’ya lezzet kattı Adana Valiliği öncülüğünde düzenlenen “Adana Lezzet Festivali” Adana’ya her anlamda renk kattı. Odamızın da sponsorları arasında yer aldığı festivalde, Adana Kebabı başta olmak üzere, ciğer, şırdan, bici bici, analıkızlı çorbası, mumbar ve diğer yöresel yemekler de katılımcılara sunuldu. Merkez Park içerisinde hazırlanan geniş bir alanda Adana lezzetleri görücüye çıktı. Alanda kurulan 100’den fazla stantta lezzet ustaları ve şefler, farklı Adana lezzetlerini gastro şovlar ile konuklara tanıttı. Ayrıca bu lezzetler için atölye çalışmaları da gerçekleştirildi. Galleria Festival Alanı’nda düzenlenen ve yoğun ilgi gösterilen etkinliğin açılışında konuşan Vali Mahmut Demirtaş, bu yıl ilk kez düzenlenen bu festival

24 ADANA TİCARET ODASI

ile kent kültürüne önemli bir köşe taşını daha eklediklerini söyledi. Adana’nın binlerce yıllık tarihi geçmişiyle insanlığın önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade eden ve bu tarihsel derinliğin en önemli unsurlarından birinin de yemek kültürü olduğunu dile getiren Vali Demirtaş, “Ülkemizin en önemli lezzet duraklarının başında Adana geliyor. Bu kentin havasını soluyan, bu kente hizmet eden kişiler olarak böyle büyük bir potansiyeli görmezden gelemezdik. -Lezzet kenti Adana, lezzetin peşinde koşanlar Adana’da buluşuyor- sloganıyla festivali düzenlemek için şehrin tüm paydaşlarıyla kollarımızı sıvadık. Başta Adana Kebabı olmak üzere analı kızlı çorbası, mumbar

dolması, şırdanı, içli köftesi ve bici bicisiyle Adana’ya yaraşır bir festival düzenlemenin heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Birbirinden leziz tatları bünyesinde barındıran Adana mutfağının şöhretinin festival sayesinde ülkemize, dünyaya tanıtılacağına ve kentin de turizm potansiyelini arttıracağını düşünüyorum” dedi. Törende konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de, beslenmenin bir ihtiyaç olduğunu ama Adana’nın beslenme konusunda çok geniş bir şehir olduğunu kaydederek, “Adana, Türk mutfağının omurgasını oluşturmaktadır. Ama Adana’nın her yerinde yemek sunumları farklıdır. Bu sunumların hepsinin aynı olması gerekiyor. İtalya’da pizzanın tek sunumu vardır ama Adana’da aynı yemeğin sunumu her yerde farklıdır. Bunun içinde bütün ilgili kurumlarla ortak paydada buluşup çalışma yapmamız gerekiyor” diye konuştu. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ise Oda, Borsa ve sivil kuruluşları temsilen yaptğı konuşmada Adana’nın, 8 bin yıllık tarihinde 10 farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent olduğunu vurgulayarak, ”Bu şehir tam 3640 senedir bugünkü gibi Adana adıyla burada yaşıyor. İpek Yolu’nun üzerinde dünya ticaretinin ve kültürlerarası geçişin köprüsü. Bunun en büyük şahidi 2000 yıldır ayakta kalmayı başaran tarihi Taşköprümüz. Bu nedenle ekonomik olduğu kadar kültürel anlamda da çok gelişmiş ve dünyanın her köşesinden izler taşıyan zengin bir şehir” görüşlerini dile getirdi. Dünya üzerinde Türkiye deyince akla ilk gelen yemeğin Adana Kebabı olduğuna işaret eden Menevşe şöyle konuştu: “Adana Kebabı Odamızın tescilli markasıdır ve şu anda Avrupa Patent Ofisi’ne uluslararası tescil başvurusu yapılmıştır. Odamızın yerel ve kültürel


değerlere sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara koruyarak taşımak amacıyla 2003 yılında başlattığı coğrafi işaret tescil süreci kebabın ardından Adana şalgamı, narenciye balı ve biber salçasıyla devam etmektedir. Bugün memnuniyetle görüyoruz ki bu çabalar böyle keyifli ve renkli sosyal etkinliklere altyapı ve ilham kaynağı olmaktadır. Adana’nın toprağı bereketli, ekonomisi güçlü, insanı sıcak, mutfağı eşsizdir. Adana kış yaz sokakta olmayı, sosyalleşmeyi seven bir memlekettir. Bu nedenle Türkiye’nin tek ve en renkli karnavalı Adanalı’nın fikridir. Yıl boyu bu kentte sosyal bir faaliyet bulursunuz, bu şehirde yaşamak güzeldir, keyiflidir. Geçen hafta 1969’dan beri süregelen Adana Film Festivalini icra ettik. Önümüzde Adana Kebap Festivali, Tiyatro Festivali, Portakal Çiçeği Karnavalı, Rock Festivali ve daha nice sosyal etkinlik var. Ama Adana bunlarla yetinmez. Festivaller kenti Adana’ya bir yeni festival daha kazandırdık. Adana Lezzet Festivali bu zincire eklenen en yeni ve en lezzetli halka. Festivalimize ilk yılında büyük bir rağbet olduğunu görüyoruz. Bundan çok mutlu olmakla beraber bu rağbetin her yıl daha da artacağını düşünüyoruz. Oda olarak kentin ekonomik gelişimini, kültürel gelişimi ve zenginliğiyle eş değerlendiriyor, bu festivali en güçlü şekilde destekliyoruz. Siz değerli katılımcılarımızdan da Adanamızın ve festivalin tadını çıkarmanızı bekliyoruz.” Festival mangalı birlikte yakıldı Konuşmaların ardından Vali Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü, protokol üyeleri ve davetlilerin katılımıyla mangal ateşi yakıldı. Mangal ateşinin yakılmasının ardından, Cüneyt Asan, et kesimi, parçalama ve pişirme teknikleriyle ilgili sunum yaptı. ‘Adana Lezzet Festivali’nin ikinci gününde Gala Gecesi yapıldı. Adana Müzesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte kent protokolü ve davetlilere 100 çeşit yemek sunuldu.

ADANA TiCARET ODASI 25


Adana Lezzet Festivali’nden fotoğraflar...

26 ADANA TİCARET ODASI



Mobilya ve Dekorasyon Fuarı sektörü hareketlendirdi TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. tarafından, Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Odamız, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Adana Organize Sanayi Bölgesi, Adana Marangoz ve Mobilyacılar Odası, Adana Mobilya Sanayicileri İşadamları Derneği, KOSGEB ve Çukurova Fuarcılık desteğiyle düzenlenen 11. Ev ve Ofis Mobilyaları, Dekorasyon, Aydınlatma, Ev Tekstili, Bahçe Mobilyaları, Ev Elektroniği ve Aksesuarları Fuarı, TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 3-8 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirildi. TÜYAP Adana Uluslararası Kongre Merkezi’nde hizmete giren fuarın açılışına Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Ağaç İşleri Federasyonu Başkanı Ali Rıza Ercan, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Organize Sanayi Odası Başkanı Bekir Sütçü, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Nihat Sözütek, Filistinli konuklar ve mobilya sektörü temsilcileri katıldı. Fuarın açılış töreninde konuşan Adana Valisi Mahmut Demirtaş, mobilya sektörünün kendisini sürekli yenilemeyi başaran bir sektör olduğunu belirtirken, “Son dönemde büyüme rekorları kıran mobilya sektörü 2023 yılında markalaşma ve yeni ihracat pazarlarının bulunmasıyla gücüne güç katarak büyümesine devam edecektir. Hükümetimizin genel büyüme politikasının olumlu getirilerini her sektörde olduğu gibi mobilya sektöründe de görmekteyiz. Sanayi çeşitliliğinde beşinci şehir olan ve rekabet gücünü her geçen gün artıran Adana’da sektörün günden güne büyümesi gurur verici bir tablodur” ifadelerini kullandı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin

28 ADANA TİCARET ODASI

Sözlü de, “Adana Ortadoğu pazarına çok yakın bir merkez. Bu açıdan Adana’da yapılan fuarların önemi bir kez daha artıyor. Yaşadığımız mekanlar, insanın medeniyet çıtasına göre, bir muhteva sunacak ise muhakkak ki bu insanın medeniyet ölçüsünde yaşadığı mekanında kendine yaraşır olması lazım. Evlerimizi ve hayatımızı güzelleştiren mobilya, kim ne derse desin bizim hayatta gerçek bir parçamız. Yeni üretilen eşyaları gördüğümüzde ister istemez ilgimizi çekiyor. Yenilenen evler ve yeni kurulan yuvalar mobilyayı hayatımızın bir unsuru olarak ifade etmemizi gerektiriyor. Üreten toplum, refah toplumdur” diye konuştu.

Mobilya ihracatı 40 milyon dolara ulaşacak Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe de, Adana’nın mobilya sektöründe son yıllarda hızlı bir gelişme gösterdiğini ve klasik mobilya iskeleti imalatında Türkiye’nin lider şehri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Adana, klasik mobilyanın yanında modern ve modüler mobilya gruplarında da yerli markaları ile Türkiye’nin önde gelen şehirlerindendir. Tasarım ve kalite bakımından elde ettiği yüksek standartlar neticesinde Adana mobilya ihracatında da başarılı bir grafik sergilemektedir. Dünya pazarlarında bizim ürettiğimiz mobilyaların en büyük avantajı yüksek kaliteli olmasıdır. Yüksek kalite ve işçiliği ile Adana bugün İtalya dahil olmak üzere 180’den fazla ülkeye mobilya ihraç edebilmektedir. Ekonominin gelişmesi ve refah seviyesinin artmasına paralel olarak kişisel tüketim ürünleri, mobilya ve dekorasyon ürünlerine yönelik harcamalarda günden güne artış gözlenmektedir. Özellikle son yıllarda konut ve inşaat sektöründeki hızlı gelişmenin de sektöre katkısı olduğunu düşünüyoruz. Mobilya sektörü bir yandan yaşam standardımızı ve kalitemizi artıran

ürünler sunarken, bir yandan da emek yoğun bir sektör olması nedeniyle nitelik ve nicelik yönünden istihdama önemli katkı sağlayan bir sektördür. İhracat vasıtasıyla sağladığı döviz girdisi de ilimiz ihracatı açısından önemlidir. Bu bakımdan Adana Ticaret Odası olarak mobilya sektörünü önemsiyoruz ve destekliyoruz. Sektörün iç ve dış pazarlarda artan talebe paralel büyümesi için sektör mensuplarımızı sürekli olarak fuarlara ve inceleme gezilerine gönderiyoruz.” Menevşe, Adana mobilyasının yüksek kalitede olmasının büyük bir avantaj olduğunu kaydederek, “Adana bugün Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Libya, Tunus ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi çok geniş bir alanda farklı alanlara mobilya ihraç etmektedir. Odamıza kayıtlı faal 416, Adana Sanayi Odasına kayıtlı 73 mobilya şirketiyle Adana, 2016 yılında 30 milyon dolara yakın ihracat gerçekleştirmiştir. Bu yılın ilk 6 ayında ise bu rakam 17,5 milyon dolardır. Yıl sonunda 40 milyon dolar seviyeleri beklenmektedir” dedi. Mobilya sektörünün iki konudaki beklentilerini de aktaran Menevşe, bunlardan birincisinin piyasaların canlandırılması için uygulanan yüzde 8’lik KDV oranının yeniden tesis edilmesi, ikincisinin ise meslekte çırak-kalfa-usta müessesesinin eskiden olduğu gibi çalışmaması olduğunu söyledi. Menevşe, “Zorunlu eğitimi tenkit etmek istemiyorum ama meslek okulları ile işyerleri arasındaki kopukluk giderilmelidir. Bunu yapan ülkeler var. Örneğin Avusturya ve Almanya’da çocuk bir yandan normal eğitimine devam ederken, diğer yandan işyerinde çıraklıkla başlayan bir hiyerarşi içinde sanatını fiilen icra ediyor ve üstelik para da kazanıyor” diye konuştu. Hebron Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muhammed Ghazi Hirbawi de Türkiye ve Filistin ara-


sındaki ihracatın milyar dolar seviyesine ulaşmasını istediğini belirtirken, “Filistin’in bu zor günlerinde Türkiye’nin yaptığı yardımlardan dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye’nin bizi sevdiği kadar biz de Türkiye’yi çok seviyoruz. Türkiye ve Filistin arasındaki ticaretin daha çok büyüyeceğine ve gelişeceğine hatta milyar dolarlara ulaşacağına inanıyorum” dedi. Türkiye Ağaç İşleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı Ali Rıza Ercan da, mobilya sektöründe Adana’nın birinci sırada olduğunu kaydederek, “Sektör, bu fuarların gerçekleştirilmesiyle birlikte hızla ilerlemeye ve mesafe almaya başladı. Mobilya sektörü ihracatına bakıldığında tekstilden sonra ikinci sektör olduğu görülüyor. Adana son dönemde sadece klasik mobilyada değil, modern mobilyada da ön plana çıkmaya başladı” diye konuştu. Adana Marangoz ve Mobilyacılar Odası Başkanı Yalçın Avcı ise Çukurova Bölgesi’nin mobilya sektöründe birinci sırada olduğunu ancak tanıtımda eksiği olduğunu belirterek, “Mobilya sektöründe Adana, Mersin, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinin oluşturduğu Çukurova Bölgesi’nin birinciliği oluşturduğu bir gerçek. Ancak tanıtımdaki yetersizlik sebebiyle hep gizli kalmış bir cevher olduğunu ve sektörde cevher olan Adana’nın bölgesel nitelikte bir fuar merkezi olması gerektiğini

her platformda dile getirdim. Bana göre Adana’nın göz bebeği olan bu sektör, teknolojinin gelişmesiyle yeni ürünler üretmiş ve gelişimini hızla devam ettirmektedir” diye konuştu. Adana Mobilya Sanayicileri İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rüştü Erikçi de, “Yurt içi ve yurt dışında yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde iş adamları fuarımızda olacak. MOSİAD olarak bizler ülkemizin büyüyen ekonomisine ve Adana mobilyasını geliştirmeye çaba sarf ediyoruz” dedi.

“40 bin kişiyi ağırlayacağız”

TÜYAP Anadolu Fuarları Genel Müdürü Cihat Alagöz, fuarların Çukurova Bölgesi’ne sosyal, kültürel ve ekonomik katkı sağladığını dile getirdi. Alagöz, “11. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’nda Hindistan, Umman, Lübnan, Dubai, İsrail, Irak, İran, Filistin, Ürdün, Özbekistan, Suudi Arabistan, Kosova, Bulgaristan, Bosna Hersek ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 150 kişilik bir heyeti ağırlayacağız. Aynı zamanda yurt içinden de yaklaşık 40 bin ziyaretçi ağırlamayı hedefliyoruz” dedi. Cihat Alagöz, Adana ve Çukurova Bölgesi’nin mobilya üretimi ve tasarımı konusunda bambaşka bir boyuta ulaştığını ifade ederek, “Bunun Adana mobilyasının markalaşması ve yeni ihracat pazar-

larına ulaşma konusunda mobilya fuarımız çok büyük önem arz ediyor. Son bir yıldır yoğun bir çalışma içerisindeyiz ve ortaya çıkardığımız eserden gurur duyuyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından katılımcılar tarafından açılış kurdelesi kesildi. Kurdele kesiminden sonra Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe ve diğer yetkililerle birlikte fuardaki firmaların standlarını tek tek gezen Vali Demirtaş, ‘Hayırlı olsun’ temennisinde bulundu. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’na Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Ankara, Mersin, Gaziantep ve Osmaniye’den katılan firmalar, yemek odaları, yatak odaları, oturma grupları, modüler mobilyalar, bebek-çocuk-genç odaları, çekyatlar, kanepeler, sehpalar ve büro mobilyalarını sergilendi.

350 bin ziyaretçi gezdi

Öte yandan fuarın tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, son 11 yılda düzenlenen mobilya fuarlarına sektörde faaliyet gösteren yaklaşık 700 firmanın katıldığını belirten TÜYAP Anadolu Fuarları A.Ş. Genel Müdürü Cihat Alagöz, bu fuarların yaklaşık 350 bin ilgili tarafından ziyaret edildiğini vurguladı. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’nın sektörün bölgedeki gücünü göstermesi açısından önem taşıdığını belirten Alagöz, “Geçen yıl fuarımızda; 13 ülkeden 180’i yabancı profesyonel ziyaretçi olmak üzere toplam 36.750 yerli ziyaretçi ağırladık. Bu yıl ise 15 ülkeden 200’ü yabancı profesyonel ziyaretçi olmak üzere 40 bin 422 ziyaretçi ağırladık” dedi.

İhracat hız kazandı

Öte yandan 15 ülkeden gelen yurt dışı alım heyetleri, firmaları tek tek gezerek ürünler hakkında bilgi aldı. İsrail, Dubai, Umman, Ürdün, Hindistan, Lübnan, Filistin mobilya sektörü temsilcileri önemli iş bağlantıları ve sözleşmeleri yaptı. Siparişlerin verildiği ve iş ortaklıklarının kurulduğu fuar hem ziyaretçilerin hem de katılımcıların memnuniyeti ile sona erdi.Fuara katılan ziyaretçilerin de yüzde 95’inin memnun ayrıldıklarını belirten Alagöz, 2018 yılının da çalışmalarına başladıklarını sözlerine ekledi. 12. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı 25 - 30 Eylül 2018 tarihleri arasında TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. ADANA TiCARET ODASI 29


Adana Filistin’in tedarikçisi olmalı... Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile Filistin’in Hebron kenti Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ghazi Hirbawi mevcut ticaret potansiyelinin olması gereken rakamın çok altında seyrettiğini belirterek, “Tarihsel bağlarımızı da gözönüne alarak daha fazla ticaret yapmalıyız” görüşünde birleştiler. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’na katılmak üzere 25 kişilik heyetle Adana’ya gelen Hebron Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ghazi Hirbawi ile Hebron Ticaret ve Sanayi Odası Direktörü Tareq Altamimi, Başkanımız Atila Menevşe’yi ziyaret etti. Adana’nın ekonomik potansiyelinin oldukça geniş olduğunu gördüklerini ifade eden Ghazi Hirbawi, “Filistin olarak birçok ürünü ithal etmek

30 ADANA TİCARET ODASI

durumundayız. Ancak, gerek Adana, gerekse Türkiye’nin bu pazardaki yerine baktığımızda oranın oldukça düşük olduğunu görüyoruz. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’na katılım kararı almamız, Adana’nın ekonomisini daha yakından tanıma imkanı sundu ve bizlerde, -Neden Adana ile ticari bağlarımızı artırmıyoruz- düşüncesini oluşturdu. Adana ile her alanda ticaret yapmaya hazırız” diye konuştu. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de Adana ekonomisinin, Filistin Heyeti’nin geliş amacı olan mobilya ile sınırlı tutulmaması gerektiğini söyledi. Adana’nın, tekstil, makina, gıda, ayakkabı ve inşaat gibi temel sektörlerde Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesine ihracat yaptığını bildiren Menevşe, “Filistin

ile tarihsel bağlarımız çok gerilere dayanıyor. Halen de, Filistin’in yaşamış olduğu siyasi ve ekonomik sıkıntılara ilk tepki veren ülke Türkiye’dir. Ama bu yakınlık, ticaretimize aynı ölçüde yansımıyor. Bu ziyaretinizi bir başlangıç olarak değerlendirmek istiyoruz. En kısa zamanda da Adana’dan, çeşitli sektör temsilcilerinden oluşan bir heyeti Filistin’e göndermek için çalışma yapacağız. İnanıyorum ki, karşılıklı görüş birliğine vardığımız andan itibaren Filistin’in en büyük tedarikçisi Adana olacaktır” dedi. Ziyaretin son bölümünde Başkanımız Atila Menevşe ile Hebron Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ghazi Hirbawi karşılıklı hediye takdiminde bulundular.



Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ATHİB tarafından düzenlenen ‘6. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın ödül törenine katıldılar:

Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın ödülleri dağıtıldı

Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçıları Meclisinin (TİM) desteğiyle Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘6. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın ödül töreni AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla Adana Müzesi’nde düzenlendi. Törenin açılışında konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ödül töreninin yapıldığı müzenin bir tasarım harikası olduğunu belirterek, “Bu binalara Kültür ve Turizm Bakanı olduğum dönemlerde girdiğimde içerisinde 2-3 dokuma aleti vardı. Sonra burayı müze yaptık. Tıpkı Avrupa’da gördüğümüz müzeler gibi burası bir hayat alanı olarak tasarlanmış durumda. Buraya gelen insanlar tarihin içerisinde yolculuk yapma imkanı bulacaklar. Tasarımda aradığımız şeyler budur. Bağlı bir

32 ADANA TİCARET ODASI

kök ve ruh ile yansıttığı kimlik. Eğer bunlar yoksa ona özgün diyemiyoruz. Özgün demek için belli bir kökten olması gerekiyor” diye konuştu. Tarihi İpek Yolu’ndan da bahseden Çelik, “İpek Yolu tarihin en büyük güç merkezlerinden bir tanesi. İçerisinde iki önemli şeyi barındırıyor. Yeme içme ve kumaşa hakimiyeti. İpek Yolu’nun bize verdiği mesaj yeme içme ve kumaş ile ilgili gücü temsil etme şeyi. Tasarımdaki güçleri kendi kültürlerinden kaynaklanan evrensel bir koku oluşturmaları mümkün olabiliyor” dedi. Artık modanın dört mevsime göre değil 52 haftaya göre şekillendiğini anlatan AB Bakanı Ömer Çelik, “Eskiden insanlar ihtiyaç için giyiyorlardı. Şimdi geldiğimiz noktada moda 52 haftaya göre şekilleniyor. Yenisi çıkıyor, yeni tasarımlarla insanların gözleri önüne getiriliyor. 50 yıl önce yapılmış eser bize çirkin geliyor ama müzelerde bin yıllık eserler görüyoruz. Ama onlar hala kültürel mücevherlerini korumaktadırlar. Adana’da buna örnek vardır. Taşköprü’ye baktığınızda onun kıymetini zaman eskitememiştir. O zamanı eskitmiştir. Kültürel cevherden mücevher yaratmak zorundayız. Artık dünyada 4 mevsim değil 52 haftaya göre dizayn edilen moda tasarımları var” ifadelerini kullandı. Bütün alanlarda farklılık oluşturarak Türkiye’nin herkesin önüne geçebileceğini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de, şunları kaydetti: “Geleceğimiz, gelecekle ilgili tüm heyecanımız farklı olmalı. Herkesin yaptığından daha farklı şeyler yapmalıyız. Dünyanın her yerinde dokuma, tekstil, demir çelik, konfeksiyon var, tasarımlar var. Ancak farklı insanlar farklılıkları yaratır. Gelecek-

teki dünya ikiye ayrılır. Bilgi teknoloji ve tasarımı üreten ülkeler bir de bunları tüketen ülkeler. Biz Türkiye olarak hep tüketen ülkelerden olduk. Ama bundan sonra muasır medeniyet yolculuğunda 2023, 2051, 2071 yolculuğunda merte bile muhtaç olmayacağımız gelecek yolculuğumuzda farklı olmamız gerekiyor. Gelecekle ilgili hayallerimizi hep farklı şekilde kurgulayacağız.” Adana Müzesi’ni de çok beğendiğini anlatan Bakan Zeybekci, “Yiğidi öldür ama hakkını yeme diye bir laf vardır. Ömer Çelik bakanımızın hakkını vermemiz lazım. Bu muhteşem eserden dolayı ben kendisini tebrik ediyorum. Türkiye’nin her yerinde mumla aranan, birçok yerde böyle alan bulunmadığı, muhteşem sanayi geçmişi olan edebiyata konu olmuş bu eseri geleceğe taşımak adına burayı kazandırmak çok farklı bir şey. Buranın kıymetini bilin” dedi.


Gençlere tavsiyelerde bulunan ve E-Ticaretin öneminden bahseden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bugün doğru olarak bildiğiniz her şey 5 yıl sonra kesinlikle yanlış hale gelecek bundan emin olun. Dünya değişiyor, dünya nereden nereye geldi. Adana’da eskiden insanlar çarşıdan alışveriş yaparlardı, şimdi o çarşılar devasa AVM’lere dönüştü. Şimdi yeni bir dalga geliyor. Bu yeni dalgada Adana’da ürettiğiniz ürünle Japonya’daki dükkana rakip olabilirsiniz. Buradaki tasarımlarınızla E-Ticaret sitelerine koyduğunuz anda dünyanın her yerine 24-48 saat arasında ulaşabilir hale geliyor. Tasarladıklarınızın önünde devasa şirket olmasına gerek yok” ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün herkese gerekli desteği sağladıklarını anlatan Zeybekci, “Eğer tasarımcılarımızla ilgili daha çok kadroya, bursa ihtiyaç varsa bunu karşılayalım. 100 kişinin içinden 5 tanesi eğitimlerini karşılayıp iyi bir tasarımcı oluyorsa hedefine ulaşmıştır. Buraya katılan herkesi

tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Adana Valisi Mahmut Demirtaş da gençlere başarılar dileyerek, “ATHİB tarafından 2012 yılından bu yana bünyelerindeki firmaların kapasitelerini arttırmak ve ülke genelindeki öğrencilerin tasarımlarını ortaya çıkarmak için düzenlenen bu yarışma öğrenciler için çok ciddi fırsat. Yarışmanın bu yılki sloganı da ‘Hayalperest’ olarak belirlenmiştir. 10 hayalperest genç tasarımcının hayaline bugün tanık olacağız. Tekstil alanında modayı takip eden değil belirleyen ülke olmak adına çalışmalarımız devam edecek” ifadelerini kullandı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise ‘6. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın Adana için çok önemli olduğunu söyledi. TİM Başkanı Mehmet Büyükeşi de tasarım yapan gençlere tavsiyelerde bulunarak, “Bu sene yüzde 14 ihracat artışı yaptık. Geçen senenin ihracatını ilk 9 ayda gerçekleştirdik. İlk bin ihracatçı firmamız içerisinde 21 firmamız var Adana’dan.

Bizim Adana’dan talepkar olduğumuz konular var. Bunlar, en çok ihracat yapan ilk 10 il arasına girmesi, ihracat yapan Adana’daki 1078 firmanın 3 binlere çıkarılması ve Adana’nın yüz firmayla ilk bin içerisinde olmasıdır. Bunları Adana’nın karşılamasını istiyoruz. Bunlar, katma değerlerle yükseltilir. Adana’da AR-GE merkezi olan 6 firma var. Bunların daha yükselmesi lazım. Dünyanın her yerinde binlerce tasarımcı var. Ama tarihe geçen tasarıcımlar üç ana şeye inanmışlar. Tasarı için üstün yetenek gerekmediğine inanmışlar, vizyonlarından hiç fedakarlıkta bulunmamışlar ve üçüncüsü ise inandıkları şeye sımsıkı sarılmışlar. Bunları tasarım yapan gençlere tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı. Adana Sanayi Odası ve ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç, Adana kumaşının ekonomiye daha çok katma değer sağlayacağını söyledi. Kıvanç, “Hükümetimizin ihracata verdiği desteklerle moralimiz yükseliyor. İhracatçılar olarak son zamanlarda büyük destekler gördük. Yatırım teşviklerinden yeşil pasaporta, AR-GE tasarım desteklerine birçok yenilikçi uygulama ile bizleri yüreklendiriyorlar. Fabrikaları büyütmek, daha çok ihracat yapmak istiyoruz. Daha yüksek katma değerli işler gerçekleştirmek istiyoruz. Kumaşlarımıza kendi rengimizi vermek, ruhumuzu kumaşlara yansıtmak istiyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından yarışmacılara ait kumaş tasarımları, ünlü sanat yönetmeni Beyhan Murphy’nin koreografisinde hazırlanan dans gösterisiyle tanıtıldı. 6. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın 15 bin liralık birincilik ödülü ‘Skınless’ tasarımıyla Fatma Süleymanoğlu’na, 12 bin liralık ikincilik ödülü ‘Butterfly Caught’ tasarımıyla Süreyya Süleymanoğlu’na, 9 bin liralık üçüncülük ödülü ise ‘Rhythm Of The Nature’ tasarımıyla Pelin Aykar’a verildi. Ödül törenine, kent protokolü ile çok sayıda davetli katıldı. Kokteyl ile başlayıp, ödül töreniyle devam eden gece, Anadolu Ateşi’nin dans gösterimiyle son buldu.

ADANA TiCARET ODASI 33


ABD’nin Ekonomi ve Vatandaşlık İşleri Konsolosu Kara Babrowski görevine başladı:

ABD’den Adana ekonomisine özel ilgi... Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ekonomi alanındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve karşılıklı ticaretin artırılabilmesi kapsamında, Adana’ya ağırlıklı olarak ekonomik konularda çalışmak üzere konsolos atadı. ABD’nin Adana Konsolosu Linda Stuart Specht, görevine yeni başlayan Ekonomi ve Vatandaşlık İşleri Konsolosu Kara Babrowski ile birlikte Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’yi ziyaret etti. Ziyaret sırasındaki konuşmasında, Adana Konsolosluğu bünyesinde ekonomik konular üzerinde çalışmak üzere bir görevli atanması konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı nezdinde uzun süredir girişimlerde bulunduğunu belirten Konsolos Linda Stuart Specht, bu çalışmalarının olumlu sonuçlanmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Adana’nın jeopolitik konumu ve üretim çeşitliliğinin yanı sıra iklimi ile önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten ABD Adana Konsolosu Linda Stuart Specht, “Önümüzdeki dönemde Adana Ticaret Odası ile birlikte kentin üretimini ABD’ye açıp, iki ülkeyi ticari yönden de daha fazla ortak yatırım ve işbirliği yapar hale getirebiliriz” dedi. Adana’nın birçok alanda yatırım ve işbirliği yapılabilecek bir bölge olduğuna dikkat çeken Konsolos Specht, “Öncelikle Adana’yı ABD’ye iyi tanıtmamız, buradaki yatırım ve işbirliği olanaklarını anlatmamız, ardından ABD’li firmalarla Adanalı işadamlarını aynı platformda buluşturup karşılıklı ticaret ve yatırımları hayata geçirmemiz gerekiyor. Ekonomi ve Vatandaşlık İşleri Konsolosu olarak ataması yapılan Kara Babrowski’nin göreve başla-

34 ADANA TİCARET ODASI

masıyla ticari işbirliğimizin geliştirilmesi konusundaki bu gibi faaliyetlerde önemli yol alınacağını sanıyorum. Bu görevlendirmenin Adana ile ABD arasındaki ticari ilişkilerde daha çok enerji ve fırsatlar yaratacağına inanıyorum” diye konuştu. Ziyaret sırasındaki konuşmasında Adana’da son yıllarda ekonomik anlamda önemli gelişmeler yaşandığını, Lübnan’a direkt uçuşların başlamasının ardından Katar Havayolları’nın da Adana’dan Doha’ya direkt uçuşlara başlayacağını, direkt uçuşların İran’a başlaması yönünde de görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Başkanımız Atila Menevşe, ABD’nin ekonomik alanda çalışmak üzere Adana’ya bir yetkili atamasını bu yöndeki olumlu gelişmelerin devamı olarak değerlendirdiklerini söyledi. Adana’nın Türkiye’nin sanayileşen ilk kentleri arasında bulunduğunu vurgulayan Menevşe, “Adana ile ABD arasındaki karşılıklı ticaret rakamları olması gerekenin çok altında. Sayın Kara Babrowski’nin göreve başlamasıyla ilişkilerimizi daha iyi seviyelere çıkarabileceğimize inanıyorum. Yabancı ülkelerde Türkiye denilince akla ilk gelen İstanbul ve Ankara oluyor. Oysa Adana, gerek çok yönlü ulaşım ağı, gerekse Yumurtalık’taki uluslararası enerji yatırımlarıyla İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin alternatifi konumundadır. Sizlerin desteğiyle bölgemizin yatırım özelliklerini ABD’ye en iyi şekilde tanıtarak yeni ticari işbirliklerine imza atacağımıza inanıyorum. Adana Ticaret Odası olarak temel hedefimiz Adana ekonomisinin daha iyi noktalara ulaşmasını temin edebilmektir. Bu ko-

nudaki gayretlerimizin önümüzdeki yıllarda Adana için olumlu sonuçlar yaratacağına inanıyorum” dedi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ziyaretin daha sonraki bölümünde Adana Konsolosu Linda Stuart Specht’in Adana ekonomisindeki son gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. Adana Ticaret Odası tarafından Karataş ilçesinin Bebeli kesimindeki 6 bin dönümlük alanda hayata geçirilecek olan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi konusunda bilgiler veren Menevşe, bölgede yer almak isteyen yatırımcı taleplerinin toplandığını ve önümüzdeki Ocak ayında temel atmayı hedeflediklerini söyledi. Menevşe, “Burada ağırlıklı olarak seracılık yapılacak. Amacımız Adana çiftçisinin korunması ve gelir düzeyinin artırılmasıdır” dedi. Menevşe, uluslararası nitelikteki Çukurova Havaalanı’nın yapım çalışmalarının sürdüğünü ve açılışın 29 Ekim 2018 tarihinde yapılacağına dair bilgiler aldıklarını söyledi. Suriyeli mültecilerin durumuna da değinen Menevşe, bu sorunun Türkiye ve Adana ekonomisinde olumsuzluklar yarattığını vurgularken, “Suriyeli mültecilerin yaşadığı ve yarattığı sorunlar büyük bir sosyal bir yaradır. Bu sorunun düzeltilebilmesi için tüm ülkelerin sorunu paylaşması ve yardımı gerekmektedir. Yani Suriyeli mülteciler sorunu sadece bizim değil tüm dünyanın problemidir ve çözümü konusunda herkese vazifeler düşmektedir” diye konuştu.



Adana, Sağlık Turizmi Çalıştayı’na hazırlanıyor… Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Halis Bayrak Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’yi ziyaret ederek çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Dernek Başkan Yardımcısı Fırat Uzer’in de hazır bulunduğu ziyarette konuşan Halis Bayrak, Türkiye Sağlık Turizmi Dernekleri Federasyonu tarafından 3-4 Kasım 2017 tarihleri arasında 4. Olağan Çalıştay düzenleneceğini bildirdi. Çalıştay’a Dünya İslam Ülkeleri Sağlık Turizmi Konseyi’nin de bir sunumla katılacağını ifade eden Bayrak, “Çalışmalarımızın hedefi, Adana ve Türkiye’nin sağlık turizminden aldığı payı en üst seviyelere çıkarmaktır. Özellikle Adana’nın Ortadoğu Bölgesi’ne yakın olmasından dolayı önemli bir avantajı bulunduğunu düşünüyoruz. Bu özelliğe, Adana’daki modern sağlık kuruluşlarını da eklediğimizde, bu pastadan alacağımız payın Türkiye ortalamasının üzerinde olması gerektiğini ortaya koyuyor. Baştan beri çalışmalarımıza öncülük eden Adana Ticaret Odası’na vermiş olduğu destekten dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de ihracata 18. yüzyılda başlamış olan

Adana’nın, Sosyokültürel gelişmişlik düzeyi, ılıman iklimi, aynı havza içinde dağ, deniz, spor ve sağlık turizmi olanakları ile Türkiye’de ve bölgede eşsiz bir kent konumunda olduğunu belirterek, “Son zamanlarda özellikle Lübnan’dan Çukurova’ya turizm hareketliliği var. Beyrut - Adana direkt uçuşunda sefer sayısı haftada 3’e çıktı. Bu gelişme,

başta sağlık, deniz, tarih, gastronomi ve din turizmi olmak üzere her alanda hareketlilik yaşanmasını sağladı. Lübnan’daki stratejiyi diğer bölge ülkelerine de uygulayabilirsek, Ortadoğu’nun sağlık merkezi haline gelebiliriz. Adana Ticaret Odası olarak bu konuda her türlü desteği sunmaya hazırız” görüşlerini dile getirdi.

‘Gençlik Geleceğimizdir Projesi’ hayat buluyor

36 ADANA TİCARET ODASI


Hüseyin Sözlü, gazeteci, Meclis üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine inşaat alanını gezdirdi:

Devlet Bahçeli Köprüsü Adana’nın trafik yükünü hafifletecek

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana’nın itibar projesi olan Devlet Bahçeli Köprüsü şantiye alanında gazeteciler, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç’in de katıldığı toplantıda konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Devlet Bahçeli Köprüsü’nün Adana’nın itibar projesi olduğunu ifade etti. Sözlü, “Hükümet eliyle Adana’ya farklı yatırımlar yapıldı. Şehir hastanesi, stadyum, bölge adliye mahkemesi binası gibi. Bugün için her ne kadar çok fazla hissedilmese de yatırımlar kamuya açıldığında ulaşım yükü bölgede bir hayli yoğun olacak. Bu trafik yükünü omuzlayacak proje de

Devlet Bahçeli Köprüsü’dür” diyerek açıkladı. Çukurova Üniversitesi, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Kampüsü, Numune Hastanesi, Şehir Hastanesi, Yeni stadyum, Bölge Adliye Mahkemesi binasının kentte oluşturacağı trafik yükünün Devlet Bahçeli Köprüsü sayesinde en aza indirgeneceğini söyleyen Başkan Sözlü, “Hükümetin Adana’da yaptığı yatırımların trafik yükünü omuzlamak, problemi gidermek için Adana Büyükşehir Belediyesi olarak gerek kamulaştırma gerekse ulaşıma harcadığımız para yaklaşık 700 milyon liraya tekabül ediyor” dedi. Devlet Bahçeli Köprüsü’nün, 24 ayaktan oluştuğunu,herayağa1500metreküpbeton,300tondemirkullanıldığını, köprünün her bir ayağı için kullanılan malze-

me ile her katı 4 daire olacak şekilde 18 katlı bir bina inşa edilebileceğini aktaran Başkan Sözlü, “Burada özellikle ifade etmek istediğim bir nokta daha var ki; Türkiye’de ilk kez bu kadar uzun ve geniş bir köprü bir büyükşehir belediyesinin kendi imkanları ile yapılıyor. 1800 metre uzunluğunda, 39 metre genişliğindeki 3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli karayolu, çift hatlı demiryolu şeklinde projelendirilen Devlet Bahçeli Köprüsü, Seyhan, Yüreğir ve Sarıçam ilçeleri arasında ulaşımı büyük oranda rahatlatacak ve köprü üzerinden her gün 55-60 bin taşıt geçiş yapacak. Köprünün bağlantı yollarıyla birlikte toplum uzunluğu 2 bin 450 metreye ulaşacak. Köprüden geçiş ücretsiz olacak ve yapımı 8 Ekim 2018 de tamamlanacak” diye konuştu.

ADANA TiCARET ODASI 37


Ç.Ü. Abdi Sütcü Sağlık Meslek Yüksekokulu açıldı

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Abdi Sütcü Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nun resmî açılış töreni Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in de katıldığı törenle gerçekleştirildi. Üniversitelerin önemine değinen Bakan Çelik, “Üniversite, ilim erbabı, bilim adamı bir devletin ve bir milletin bekası için en önemli unsurlardan bir tanesidir. Bugün üniversitelerimize bu bilinçle sahip çıkmalıyız.” dedi. Ç.Ü. Abdi Sütcü Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nun açılış töreninde konuşan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Meslek Yüksekokulunun 4 bin öğrenciye eğitim-öğretim verebilecek şekilde planlanlandığını belirterek şu bilgileri verdi: “Toplam 960 öğrenci kapasiteli Abdi Sütcü Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda 4 adet amfi, 10 adet 50 öğrenci kapasiteli derslik, interaktif derslik, 2 adet 60 öğrenci kapasiteli İlk ve Acil Yardım Uygulama Salonu, Ambulans İçi Eğitim Alanı, Yaşlı Bakımı Uygulama Salonu, Vaka Canlandırma Hazırlık Odası, Diş Protez Uygulama Laboratuvarları, Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama Salonu, Multidisiplin Laboratuvarı, Fizyoterapi Uygulama Salonu, Egzersiz Uygulama Salonu, Elektroterapi–Hidroterapi Uygulama Salonu, Toplantı Odaları, Akademik Ofisler ve İdari Bürolar bulunmaktadır. Öğrencilerimiz eğitimlerinin 2. yılında güçlü akademik kadrosu ile bölgenin en büyük ve donanımlı Üniversite Hastanesi olan Balcalı Hastanesi ve Diş Hekimliği Fakültesi laboratuvarlarında, klinik ortamlarında ve hasta başında eğitim alarak mesleki beceri ve yetkinlik kazanmaktadırlar. Üniversitemizde bu ölçekte bağış yoluyla gerçekleştirilen ilk eserlerden olma özelliği taşıyan bu yatırımın diğer hayırseverlere de örnek olmasını diliyorum. Açılış törenine katılarak bizleri onurlandıran, desteklerini hiçbir zaman bizden esirgemeyen başta Avrupa Birliği Bakanımız Sayın Ömer Çelik olmak üzere, Sayın Valimiz Mahmut De-

38 ADANA TİCARET ODASI

mirtaş’a, bağışçılarımız Sütcü ailesine, tüm aşamalardaki planlamalara titiz yaklaşımı ile Yüksekokulumuzun bu verimli ortamının gerçekleşmesinde önemli katkıları olan Meslek Yüksekokulu Müdürümüze ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığımıza ve siz saygıdeğer konuklarımıza en içten saygılarımı sunuyor, Yüksekokulumuzun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.” Abdioğulları A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü de, böyle bir eserin Adana’ya kazandırılmasına katkı sunmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Adana’ya olan sorumluluklarının bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Sütcü, “Bu okulumuzun üniversitemize kazandırmasına katkı sunmakla bizi yetiştiren babamıza ve annemize minnet borcumuzu ödemek istedik. Bun-

dan sonraki hedefimiz de annemiz adına planladığımız projeleri hayata geçirmektir.” diye konuştu. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik de konuşmasında Yüksekokulun sağlık sektörü için her dalda eleman yetiştirecek bir bünyeye sahip olmasının çok önemli olduğunu belirterek, “Ara eleman yetiştirme meselesi, meslek yüksekokulu meselesi ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından biri. Buradan yetişen çocuklar, gençler bizim en kıymetli değerlerimizden olacaklar” dedi. Üniversitelerin önemine değinen Çelik, “Ülkemizin geleceğinin ve uluslararası planda oyuncu olmasının, 2023-2071 hedeflerini gerçekleştirmemizin de yolu üniversitelerimizin güçlü olmasından geçmektedir. Bizde sadrazam ayakta beklerken ulema oturtulurdu, ulemaya saygı göstermek, ilim erbabına saygı göstermek için. Bugün üniversitelerimize bu bilinçle sahip çıkmalıyız” diye konuştu. Bakan Çelik, Adana’da diğer iş adamlarının da elinden geldiğince Sütcü ailesi gibi üniversiteye destek vermelerini istedi. Babası işçi olduğu için hastaneye annesiyle giderken doktor muayenesi ve ilaç almak için günlerce beklediklerine dikkati çeken Bakan Çelik, “Üniversitelerdeki durum öyleydi, diğer yerlerdeki durumlar öyleydi. Burada bu okullar, bu dershaneler tüm bunlar devletimizin imkânları ölçüsünde yerine getirilmeye çalışılıyor. Ama esas olan ailelerin, elinde imkân olan kardeşlerimizin geleceğe bu tip eserler bırakmasıdır” dedi. Konuşmaların ardından Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile Abdioğulları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü’ye teşekkür plaket takdim etti.



AGiAD’dan görkemli kutlama Adana Genç İşadamları Derneği’nin (AGİAD), 25. kuruluş yıldönümü görkemli bir törenle kutlandı. Törende, 7. AGİAD İş ve Meslek Ödülleri de sahiplerini buldu. Adana Sheraton Oteli’nde gerçekleştirilen AGİAD’ın 25. yaş kutlaması törenine Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Mustafa Kibar, Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanı Bekir Sütçü ve ADSİAD Başkanı

40 ADANA TİCARET ODASI

Süleyman Sönmez’in de aralarında bulunduğu geniş bir davetli topluluğu katıldı. Gecede AGİAD’ın kuruluşundan günümüze kadarki faaliyetlerinin anlatıldığı tanıtım filminin ardından konuklara seslenen AGİAD Başkanı Gülümsün Adalı Özelköse, şunları söyledi: “Bugüne kadar görev yapan AGİAD yönetimleri, üyelerinin de desteğini alarak güçlü bir yapıyı ortaya çıkardı. Bir marka çatısı altında, güçlü bir yapıda ve her şeyden önemlisi büyük bir ailede görev almanın sorumluluğuyla kolları sıvadık hep beraber. Bu bize, birlikte başarma kazancı sağladı. Bize rehberlik edecek bu durumu çok önemsiyorum. Ayrıca biz AGİAD olarak şanslıyız. Çünkü Adana gibi bir bölgede, sosyal çevre açısından oldukça zenginliklere sahibiz.

Bu avantajımızı sonuna dek kullanmak için çaba gösteriyoruz. İş dünyasının genç temsilcileri olarak, her daim üyelerimizle bir araya gelip hem dayanışma ve kaynaşma örneği sergiliyor hem de paylaşımlarımızı arttırıyoruz. Geçmiş yönetimlerden devraldığımız AGİAD bayrağının çıtasını, hep daha yukarılara taşımanın gayretini gösteriyoruz. Birlikte kazandığımız, birlikte güldüğümüz, birlikte duygulandığımız, birlikte alkışlandığımız her anda, sizlere ‘İyi ki AGİAD’lıyım’ dedirten işler yapmak, AGİAD’ın marka değerini daha da yukarılara taşımak için çabalıyoruz.” Gecede ‘Adana’nın Oscarları’ olarak markalaşan 7. AGİAD İş ve Meslek Ödülleri de sahiplerini buldu. Törende Yılın Genç İşadamı Ödülü Tosmur İnşaat’tan Mehmet Tosmur’a, Adana Marka Ödülü Dörtler Grup’tan Serkan Değirmenci’ye, Müşteri Odaklı Firma Ödülü Pakfırın’dan Mert Uğurses’e, Hızla Büyüyen Firma Ödülü Alpa İnşaat firmasının sahibi ve Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şah Aba’ya, Yılın İnovasyon Ödülü Beta Transformatör’den Hakkı Mert Dağsuyu’na, Yılın Girişimci İş Kadını Ödülü Monas Chocolat’tan Seden Yıldırım’a, ‘İsmail Kulak Sosyal Sorumluluk Ödülü’ Çukurova Üniversitesi Maliye Öğrencileri adına ÇÜ Rektörü Mustafa Kibar’a, AGİAD Özel Ödülü milli tenisçi Çağla Büyükakçay’a, AGİAD Onur Ödülü de ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo ile reklam filminde oynayan Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu kuran ve tiyatro ile kadınların sesi olan ödüllü yönetmen, oyun yazarı ve oyuncu Ümmiye Koçak’a sunuldu. Ödülünü büyük alkışlar arasında alan Ümmiye Koçak, “Bu ödülü sadece kendim adına değil tüm kadınlar adına da alıyorum. Ben hiçbir şeyi tek başıma yapmadım” dedi. Ödül sunumunun ardından etkinlik sponsorlarına teşekkür plaketi verildi. Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz’a “Altın Sponsor” ödülünü AGİAD Başkanı Gülümsün Adalı Özelköse verdi. Yeni üyelerin rozet taktığı gecede ünlü sanatçı Sibel Can sahneye çıkarak sevilen şarkılarını seslendirdi. AGİAD üye ve konukları, Sibel Can şarkılarına eşlik edip gönüllerince eğlendi. Adanalılar’a teşekkür eden Sibel Can da, “Adana’da bulunmaktan, sizlerle birlikte olmaktan dolayı çok mutluyum” dedi.


AGiAD gecesinden fotoğraflar...

ADANA TiCARET ODASI 41


önemli. Toplantıya mutlaka şirketin muhasebecisini, varsa yeminli mali müşavirini, avukatını ve bağımsız yönetim kurulu üyesini de davet edin. Bu, toplantının profesyonel bir zeminde kalmasını ve gerekli olması halinde bilgiye rahat ulaşıp, hızlı karar almanızı sağlayacaktır. Zor olsa da aile içi ilişki ve duyguları kapının dışarısında bırakmalısınız. Son olarak, tartışılan konuyla ilgili mutlaka tüm aile bireylerinin fikrini almaya çalışmalısınız.

Bora TANRISINATAPAN Deloitte Türkiye, Kıdemli Müdür, Denetim Hizmetleri

Aile şirketini yönetmeyi isteyen yeni nesil, üniversitenin hangi bölümünde eğitim almayı hedeflemeli, hangi üniversiteye gitmeli? Yurt dışında mı okumalı yoksa yurt içinde okuyup yurt dışında yüksek lisans mı yapmalı? Mühendis kökenli olup işletme yüksek lisansı mı yapmalı yoksa iktisat/ işletme okuyup yabancı dile mi ağırlık vermeli? Bütün bu soruların cevabı tek: “Değişir.” Kişiden kişiye değişir, aileden aileye değişir, sektörden sektöre değişir, şirketten şirkete değişir. Cevap tek ancak ucu açık… Peki, bir aile şirketinin yeni nesil lideri olmak isteyen kişinin olmazsa olmaz özellikleri nelerdir? Yedi başlıkta topladığımız konuları, örneklerle anlatmaya çalışalım ve beraber düşünelim. Şeffaflık Bir şirket sahibi ailenin ikinci nesilde üç çocuğu olduğunu varsayalım. Bu çocuklardan birisi şirketin pazarlama ve satış işlerini yönetsin, diğeri de finans bölümünü yönetirken aynı zamanda da ikinci nesil liderliğe aday olsun. Üçüncü çocuk da kurumsal hayatı seçmiş ve kendi kariyer yolunu çizmiş olsun. İkinci nesil liderlik adayımızın sınavı başlıyor. Şirketin içerisindeki kardeşiyle diğer kardeşine eşit mesafede durabilecek mi? Şirketle ilgili bilgileri her iki kardeş ile doğru ve dürüst bir biçimde paylaşacak mı? Şirket ile ilgili verilecek olan önemli kararlarda örneğin birleşme, satın alma, yeni yatırım ya da kâr dağıtımı gibi yönetim kurulu tarafından alınması gereken kararlarda dışarıda kalan kardeşe ne kadar söz hakkı verilecek? Şirkette çalışan kardeşlere sağlanan maaş ve diğer faydalar piyasa koşullarında mı olacak yoksa onlar dışarıda çalışmak yerine aile şirketini seçtikleri, hayallerindeki işleri, şehirleri veya kurumsal hayatları bıraktıkları için fedakârlık yapmış gibi görünüp farklı bir muameleye mi tabi tutulacaklar? Şeffaf olmak kelime anlamı itibarıyla çok basit bir sözcük gibi görünse de devreye duygular girdiğinde içinden çıkılamaz bir hal alabilir. Aile içerisinde tartışmalar başladığında duyguları yönetirken bir yandan da şeffaf olmaya çalışmak aile için fazlasıyla stresli olabilir. Çözüm aslında gayet basit; aile üyelerini şirketin durumu konuşmak ve bilgilendirme yapmak için periyodik olarak bir toplantı çağrısı yapabilirsiniz. Bu toplantı çağrısını yaparken mutlaka toplantı konusunu belirlemeniz gerekiyor. Toplantı konusundan uzaklaşmamak için toplantının bir aile yemeği ya da buluşması şeklinde bir restoranda değil de şirketin toplantı odasında yapılmasını öneriyoruz. Toplantının konusunu, başlama ve bitiş zamanını önceden duyurmanız ve buna en başta sizin sadık kalmanız

42 ADANA TİCARET ODASI

Eğitim Aile şirketinin gelecekteki liderinin mutlaka finans ve muhasebe bilgisinin olmasını sağlamak faydalı olacaktır. Muhasebe bölümü, şirketlerin çoğunda evrakları düzenli tutan ve arşivleyen, vergi ve devletle alakalı bilumum işleri halletmesi gereken bölüm gibi görünse de aslında şirketlerin kara kutusudur. Nasıl ki uçaktaki kara kutu uçakla ilgili her türlü veriyi kaydediyorsa muhasebe de aynı şekilde şirkette olup biten her şeyi kaydeden ve herhangi bir gereksinimde geriye dönüp bakabileceğiniz muhteşem bir veri bankasıdır. Tabi eğer doğru ve kurallara uygun tutuluyorsa... Liderin muhasebe bilmesi demek, alacakların ortalama tahsilat süresini bilip nakit akışın yönetilmesini sağlaması, alacakların devir hızını görerek tahsilatları hızlandırmak için harekete geçmesi gerektiğini yorumlaması, depoda duran stokların bilançoda nasıl göründüğünü bilmesi, bir verinin diğeri ile ilişkisini finansal anlamda kurması demektir. Bunun için liderlik yolundaki adayın muhasebe ve finans bölümü ile yapılan toplantılara mutlaka dâhil edilmesi, aynı şekilde yönetim kurulu toplantılarına katılımının sağlanması ve soru sormak için cesaretlendirilmesi gerekir. Bununla beraber liderin diğer bölümlerde de tecrübe kazanması sağlanmalı, bölümler arası bağlantıları kurmasına yardımcı olunması gerekir. Sadakat Yeni nesil lider adayı sadece şirketin müşterilerine, tedarikçilerine veya çalışanlarına değil iş ortaklarına karşı da sadık olmalıdır. Somut bir örnek üzerinden gidecek olursak; şirketin uzun zamandır kredi ilişkisi içerisinde olduğu bir bankayı düşünelim. Yeni nesil lider adayımız bu bankadan alınan kredi faiz oranı teklifi ile birlikte mutlaka diğer bankalardan da bir teklif alacaktır. Burada kritik olan durum iki banka arasındaki faiz oranlarında çok düşük bir farklılık olduğunda ne yapılacağı konusudur. Birinci nesil sadık olmanın vermiş olduğu içgüdüsel davranış ile o anda biraz fazla faiz ödeyeceğini bilse de yıllardır çalıştığı bankadan vazgeçmeyecektir. Aslında bu içgüdüsel gibi görünen davranışın altında tecrübe vardır. Bu tecrübe şunu söyler, sizi yıllardır tanıyan banka zor zamanlardan defalarca başarıyla çıktığınıza şahit olmuştur. Herhangi bir finansal krizde kredileri geri çağırmak ya da harekete geçmek için sizi tanımayan, yeni çalışmaya başladığınız banka gibi saldırgan davranmayacaktır. Bunun geçici olduğunu bilecek, sizin bunun üstesinden geleceğinizi öngörecektir. Yeni nesil liderin bu durumu kavraması için onu bankalarla yaptığınız toplantılara mutlaka dâhil etmeye çalışmalısınız. Bu toplantılarda sorular sorması için onu cesaretlendirmeli ve pazarlığa sizin yerinize girmesine müsaade etmelisiniz. Liderin fikrini almalı ve karar sürecine girmesini sağlamalısınız. İlişki kurmak Yeni nesil liderin ileride kendisine yol gösterecek profesyonellerle ilişki kurmasını sağlamanın birinci neslin diğer hedeflerinden birisi olması gerekir. Şirket içinde ve dışında kuvvetli ilişkiler kurmak zamana yayılması gereken uzun soluklu bir maraton gibi düşünülmelidir. Yeni nesil liderin karar sürecinde danışacağı kişilerle eskiden süregelen bir ilişki kurmuş olması karar sürecindeki süreyi kısaltacak ve doğru zamanda doğru kişilere ulaşıp hızlı hareket etmesini sağlayacaktır. Örneğin bir gün şirketle ilgili bir yabancı ortaklık, halka arz ya da bir birleşme söz konusu olduğunda yeni nesil liderin kapısını çalacağı doğru danışmanları önceden tanıyor olması ona avantaj sağlayacaktır. Bu ilişkileri kurmak, yönetmek ve devam ettirmek en az şirkete liderlik etmek ka-

dar önemli ve fayda sağlayıcı olacaktır. Liderlik Geleceğin liderine sizi izlemesi için şans vermelisiniz. Üslubunuz, sorduğunuz sorular, karar alma süreciniz ve bu süreçteki değerlendirmelerinizi gözlemlemesini sağlamalısınız. Birlikte girdiğiniz toplantılardan sonra toplantıdan ne öğrendiğini sorup, toplantıda başka nelerin sorulabileceğini tartışabilirsiniz. Bir sonraki toplantıda onu soru sorması için cesaretlendirmeli ve sadece şirket içerisinde değil profesyonel kuruluşlarda ve sivil toplum kuruluşlarında da çalışmaya teşvik etmelisiniz. Sentez Yeni nesil liderin bölümler arasında bağ kurmasına yardımcı olmak için tüm bölümlerde çalışması sağlanmalıdır. Bir bölümdeki sıkıntının diğer bölümlere etkisini ve bu etkinin şirkete neler kaybettirebileceğini gözlemlemesine yardımcı olabilirsiniz. Bölümler arası bilgi alışverişinin sağlanması için neler yapılması gerektiğini sorabilir ve birkaç bölümdeki bilgiyi bir araya getirerek bir sonuca varmasını sağlayacak sorular sorabilirsiniz. Satış bölümündeki yavaşlamanın finans bölümündeki nakit akışını düzenlemeye ne gibi etkileri olacağını düşünmesini sağlayabilirsiniz. Üretimdeki herhangi bir kalite probleminin satışlara etkisinin nasıl olacağını bunun çözümü için neler yapılabileceğini tartışabilirsiniz. Kültür Yeni nesil liderinin şirket kültürünün bir parçası olmasını sağlamalısınız. Verilen kararların şirket kültürünü desteklemesi için çaba göstermeli, yeni neslin liderinin şirket içi organizasyonlara katılımını teşvik etmelisiniz. Bu organizasyonlara katılımın şirket kültürünü tanımanın bir parçası olduğunu ve çalışanların bu kültürle birlikte şirketin geleceğinin garantisi olduğunu her zaman hatırlayın. Bazen beraber gidilen bir seyahat, evlenen bir çalışanın düğününe katılmak ya da vefat eden bir çalışan yakını için baş sağlığına gitmek çalışanın şirkete olan bağlılığını artırmaya yetecektir. Beraber kutlanan bir başarı, birlikte yapılan bir piknik, birlikte ağlayıp, birlikte gülmek şirket kültürünün ve yeni liderin benimsenmesine yardımcı olacaktır. Duygusal zekası olmayan bir lider insanları birer makineden farksız görecek, empati yapmakta zorlanacak ve işletmenin sürekliliğini tehlikeye sokacaktır. Son söz Kendinizi ve şirketinizde çalışan her bir bireyi, herhangi bir yapbozun (puzzle) bir parçası olarak görün ve parçalardan bütüne gidildiğini unutmayın. Her bir parça (birey), o bütün (şirket) için vazgeçilmez bir değerdir. Tam da bu noktada sizler için minik bir anekdot, bana da bir dostum anlatmıştı: 20 yıl önce Fransa’ya yerleşmiş bir yakınım, çocukları ve eşi ile birlikte tatilini geçirmek için Türkiye’ye geldiği sırada bize misafir olmuştu. Yanlarında bir de Paul adında Fransız bir arkadaşları vardı. Tanıştıktan kısa bir süre sonra Paul kendisinin Fransa’da yaptığı işten bahsetti. Fakat bahse konu işin anlatımı zamanımızın epeyce bir kısmını almıştı. Onu dinleyen herkes kesinlikle şöyle bir kanıya sahip oluyordu: “Fransa’yı bu adam kurtarıyor; Fransa bugün bu düzeyde ise bu adamın sayesindedir. Bu adam olmasa Fransa batar…” Evet, adamın ne iş yaptığını bilmeseniz ve sadece işi ile ilgili anlattıklarını dinleseniz, gerçekten böyle düşünürsünüz. Oysa Paul sadece bir gümrük görevlisi. Kuleden talimat aldığında, yolu kapatan demir engeli yukarı kaldırıyor, insanlar ya da araçlar geçtikten sonra tekrar yerine indiriyor. Tebessüm ettiğinizi görür gibiyim; ama Paul gülmüyor, aksine son derece ciddi. “Ben“ diyor, “Eğer dikkatli olmasam ve işimin önemini gözden kaçırırsam Fransa’ya uyuşturucu da silah da girebilir. 100 gram uyuşturucunun kaç genci bağımlı yapacağını, bağımlı olan gençlerin daha kaç arkadaşını etkileyeceğini düşünün… Ben çalıştığım yerde çok önemli bir iş yapıyorum.” Evet, hikâye böyle bitiyor ve bize de kıssadan hisse almak düşüyor. Bir dostumuzun da dediği gibi “Şirketlerin kahramanları olmaz, önemli olan takımdır!” Sağlıcakla kalın.



ADANAEKONOMİBÜLTENİ Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir.

Türkiye İstatistik Kurumu Dış Ticaret Rakamları

Geçen yılın aynı dönemine göre aylık ihracat %31.2, ithalat %63,4 değişim gösterdi Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2017 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,2 artış kaydetti. Bu dönemde 126 milyon 508 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2017 yılı Temmuz ayında yüzde 63,4 oranında artışla 230 milyon 457 bin dolar oldu. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2016 yılı Temmuz ayında yüzde 67 iken, 2017 yılı Temmuz ayında yüzde 58,8 gerçekleşti. 2017 yılı Temmuz ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 7, ithalatta ise yüzde 0,6 artış oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 yılı Temmuz ayı 12 aylık periyotta yüzde 71,6 iken, 2017 yılı aynı dönemde yüzde 70,6’ ya geriledi.

Nisan Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($)

Temmuz Ayı En Fazla İhracat Yapan İlk 10 Ülke ($)

Temmuz Ayı Ülke Gruplarına Göre İhracat ($) Kaynak: TÜİK

44 ADANA TİCARET ODASI


Türkiye İhracatçılar Birliği Verilerine Göre Dış Ticaret

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracat verileri, firmaların kanuni adresleri bazında kayıtlı oldukları illere göre, TÜİK tarafından resmi olarak açıklanan dış ticaret verileri ise firmaların vergi numaralarının kayıtlı olduğu illere göre belirleniyor. Bu nedenle iki veri arasında farklılık oluşabilmektedir. Bu kapsamda TİM verilerine göre 2017 yılı Ağustos ayında Adana ili ihracatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,4 artış olmuştu. Bir önceki yıl yüzde 13,4 artış gerçekleşmişti. 2017 Ağustos ayı kümülatif toplamda ise bir önceki döneme göre yüzde 12,1 artış gerçekleşmişti.

Adana İhracatının Aylara Göre Dağılımı (2015-2017) Bin $

Adana İhracatının Sektörlere Göre Dağılımı (2016-2017) Bin $

TİM verilerine göre Mayıs ayında ihracat aylık %10,6 değişim gösterdi

Adana İhracatının Aylara Göre Dağılım Grafiği (Bin $) Kaynak: Türkiye İhracatçılar Merkezi (TİM)

ADANA TiCARET ODASI 45


Organize Sanayi Bölgesi Elektrik ve Doğalgaz Tüketimleri

Elektrik Tüketimi (kWh) 2015-2017

Elektrik tüketiminde bir önceki aya göre %0,7, geçen yılı aynı ayına göre %8,6 değişim gerçekleşti. Doğalgaz tüketiminde bir önceki aya göre %-0,1 geçen yılın aynı ayına göre %2,9 değişim görüldü. Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki elektrik tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2017 yılı Ağustos ayında yüzde 8,6 arttı. Elektrik tüketiminde bir önceki yıl yüzde 2,1 artış görülmüştü.2017 yılı Ağustos ayında, bir önceki aya göre yüzde 0,7 artış yaşandı. Bir önceki yıl yüzde 13,2 artmıştı. Kümülatif toplamda ise 2017 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,3 artış görüldü. Bir önceki yılda yüzde 0,2 artış gerçekleşmişti. Ağustos ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,8 artış oldu. Elektrik tüketiminde bir önceki yılda yüzde 0,1 azalış yaşanmıştı.

Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2015-2017

Doğalgaz Tüketimi (m3) 2015-2017

Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki doğalgaz tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2017 yılı Ağustos ayında yüzde 2,9 arttı. Bir önceki yıl yüzde 9,9 artış görülmüştü. Doğalgaz tüketiminde 2017 yılı Ağustos ayında, bir önceki aya göre yüzde 0,1 azalış yaşandı. Bir önceki yıl yüzde 6,6 artmıştı. Kümülatif toplamda ise 2017 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 artış görüldü. Bir önceki yılda yüzde 11,4 artış gerçekleşmişti. Ağustos ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında doğalgaz tüketiminde 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,4 azalış oldu. Doğalgaz tüketiminde bir önceki yılda yüzde 10,3 artış yaşanmıştı. Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2015-2017 46 ADANA TİCARET ODASI

Kaynak: Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu


Adana Ticaret Odası Üye İstatistikleri Üye Sayımız: 26.570 2017 yılı Ağustos ayında toplam üye sayımız 26.570 oldu. Üye sayımızda bir önceki aya göre yüzde 0,63 artış görüldü. 2017 yılı Temmuz ayındaki üye sayımız ise 26.404 idi. Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde; 2017 yılı Ağustos ayında 209 firma açılırken, 43 firma kapandı. 2016 yılı Haziran ayında ise 168 firma açılmış, 66 firma kapanmıştı. Buna göre 2017 yılı Ağustos ayında; geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında yüzde 24,4, artış kapanan firma sayısında yüzde 34,8 azalış görüldü. (Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince silinen üye kayıtları aylık tabloda gösterilmemiştir.) 2017 yılı Ağustos ayı kümülatif toplamda açılan firma sayısında yüzde 6,3, kapanan firma sayısında yüzde 8,3 artış gerçekleşti Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2015-2016-2017)

Kaynak: Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları

Nakdi Krediler Adana’da kullanılan nakdi krediler toplamı 35 milyar 209 milyon TL. 2017’nin Temmuz ayında Adana’daki nakdi krediler toplamı 35 milyar 209 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 39,1’i kamu bankaları, yüzde 60,9’u özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerin yüzde 1,8’i Adana’da kullanıldı. İllere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana 9. sırada yer aldı.

Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2015-2017 (Bin TL)

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

ADANA TiCARET ODASI 47


Protesto Edilen Senetler Adana’da 11 milyon 963 bin TL. tutarında 1.155 adet senet protesto edildi. 2017 yılı Ağustos ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,8, bir önceki aya göre ise yüzde 7,6 azalış yaşandığı ve 1.155 adet senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2017 yılı Ağustos ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 12. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,4. Protesto edilen senet sayısında Ağustos ayı sonu itibariyle yüzde 15, 12 aylık toplamda (yıllık), yüzde 5,8 azalış meydana geldi.

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Tutar Olarak Dağılımı (Bin TL)

2017 yılı Ağustos ayında Adana ilinde protesto edilen senet tutarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38,1, bir önceki aya göre ise yüzde 36,2 azalış yaşandığı ve 11 milyon 963 bin TL tutarında senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2017 yılı Ağustos ayı itibariyle protesto edilen senet tutarında 13. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,4. Protesto edilen senet tutarında Ağustos ayı sonu itibariyle yüzde 15,3, 12 aylık toplamda (yıllık), yüzde 10,6 azalış meydana geldi. Protestolu Senetlerin Aylara Göre Tutar Dağılımı (Bin TL)

48 ADANA TİCARET ODASI

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi


İbrazında Ödenen Çekler/Karşılıksız Çekler

İbrazında Ödenen Çekler EYLÜL 2017 (Bin TL)

İbrazında ödenen çek tutarı 1 milyar 85 milyon TL. oldu. Karşılıksız çek tutarının ibraz edilen toplam çek tutarına oranı %3,3. İller bazında ibrazında ödenen çek tutarında 2017 yılında Ağustos ayında Adana ilinin 1 milyar 85 milyon TL ile 9. sırada, 25 bin 381 adet ibrazında ödenen çek adedi ile de 8. sırada olduğu belirtildi. Türkiye genelinde ibrazında ödenen çek tutarı içerisinde Adana’nın payı %2, çek adedi payı ise %2,2. Ağustos ayı itibariyle İbrazında ödenen çeklerin bir önceki yıla göre artış oranı incelendiğinde; çek adedinde %52,9, tutarında %24,4 azalış gerçekleşmişti. 2017 Ağustos ayı itibariyle kümülatif toplamda, adette %7 azalış, tutarda %8,6 artış yaşandı.

Adana İli İbrazında Ödenen Çeklerin Aylık Dağılımı (Bin TL) (Adet-Tutar)

Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen toplam çeklere oranında Adana ili 2017 yılı Ağustos ayında çek adedinde %2,7 oran ile iller bazında 13. sırada, karşılıksız çek tutarında ise %3,3 oran ile 10. sırada. Türkiye ortalaması adette %1,8, tutarda %1,8 oldu. Karşılıksız çeklerde artış oranına bakıldığında, 2017 yılı Ağustos ayında geçen yıla göre adette %75, tutarda %80,7 azalış görüldü. Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

ADANA TiCARET ODASI 49


Yatırım Teşvik

Yatırım Teşvikleri 2016-2017 Ocak-Temmuz

Adana’ya toplam 20 adet 357 milyon 952 bin TL. sabit yatırımlı yatırım teşviki açıldı. 2017 yılında Adana iline toplam 1 milyar 364 milyon TL tutarında 94 adet belge düzenlenirken, öngörülen istihdamın ise 3.082 kişi olduğu açıklandı. 2016 yılı aynı dönemde ise 4 milyar 770 milyon TL. tutarında sabit yatırımlı 88 adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 1.302 kişiydi. 2017 yılı Ocak-Temmuz ayı itibariyle de sabit yatırımda iller sıralamasında Adana ili 10. sırada olup, toplam sabit yatırımda Türkiye payı ise yüzde 2.3. Resmi Gazete’de yayınlanan 2017 yılı Temmuz ayı yatırım teşvik verilerine göre, sektörel bazda Adana’ya enerji, hizmetler, imalat ve madencilik sektöründen olmak üzere 20 adet teşvik açıldı. Toplam 357 milyon 952 bin TL tutarında sabit yatırımlı teşviklerle öngörülen istihdamın 370 kişi olduğu öğrenildi.

Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Temmuz 2017

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL)

Adana İli Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri Adana’nın bütçe dengesi -922 milyon 923 bin TL. 2017 yılı Temmuz ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 27,67 ile iller sıralamasında 65. sırada yer aldı. Adana, 2016 yılı aynı dönemde ise yüzde 26,18 tahsilat tahakkuk oranı ile 71. sıradaydı. Adana, genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2017 yılı Temmuz ayında yüzde 0,86 ile 10. sırada yer aldı. Adana, 2016 yılının aynı ayında yüzde 0,75 tahakkuk payı ile 10. sıradaydı. Temmuz 2017 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 3 milyar 29 milyon TL., toplam gideri ise 3 milyar 952 milyon TL. oldu. Gelir-gider dengesi -922 milyon 923 bin TL. olarak bağlandı.

Adana İli Bütçe Gelir-Gider

50 ADANA TİCARET ODASI

Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı


Konut Satışları Adana ilinde Ocak-Ağustos döneminde toplam 20 bin 233 adet konut satıldı. Bu satışların %40,2’si ipotekli, %59,8’i diğer satışlar olarak dağılım gösterdi. İlk satış-ikinci el satış durumuna göre, satılan konutların %49,6’sı ilk satış, %50,4’ü ikinci el satış olarak gerçekleşti.

İpotekli Duruma Göre Konut Satışları

İlk Satış-İkinci El Satış Durumuna Göre Konut Satışları Yıllara Göre Konut Satışları Dağılımı (2009-2017)

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

Fiyat Endeksleri

Aylara Göre Konut Satışları Dağılımı (2016-2017)

Adana’da aylık enflasyon oranında % 0,7 değişim gerçekleşti.

TR62 Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi

İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi; 2017 yılı Ağustos ayı itibariyle aylık yüzde 0,7, bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 11,37 değişim gösterdi. 2016 yılı Ağustos ayında ise endekste aylık yüzde –0,34 yıllık yüzde 9,59 değişim yaşanmıştı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2017 yılı Ağustos ayında, aylık yüzde 0,7 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 6. sırada yer aldı. Adana, 2016 yılı Ağustos ayında ise yüzde –0,34 değişim oranı ile 15. sırada yer almıştı. Adana-Mersin Bölgesi yıllık artışlara göre 26 istatistiki bölge arasında 2017 yılı Ağustos ayında yıllık yüzde 11,37 artış oranı ile 6. sırada yer aldı.

*TR Adana-Mersin İstatistiki Bölge Sınıflandırması Kaynak: Türkiye İstatisrik Kurumu

ADANA TiCARET ODASI 51


Hedef kitlenizi profesyonel seçin ! ile etkileşim kurmaktır. Bir işletme, hedeflediği kitleyle etkili bir şekilde iletişim kurduğunda, bu mesaj aynı zamanda popülasyonun diğer segmentlerinde de aynı satın alma isteğini uyandırabilir, ya da en azından ürününüzle ilgilenebilecek potansiyel kişilere de ulaşabilir. Her potansiyel tüketicinin ihtiyaçları, istekleri ve arzuları vardır ve bu ürün ve hizmetler ile ilgili “gerilme noktaları”... Gerilme noktalarını keşfedin ve stratejinizi ona göre belirleyin.

Şirketlerin pazarlama birimlerinin amacı hedef kitlelerin ihtiyaç ve isteklerine bağlı en önemli gerilim noktalarını keşfetmek ve bu gerilim noktalarını serbest bırakmak için en etkili stratejileri oluşturmaktır. Birçok şirketin düştüğü en önemli yanılgı ise hedef gruplarını “herkes” olarak tanımlıyor olmasıdır. Aslında ticarette “ Herkes = Hiç kimse” kuralı geçerlidir. Çünkü insanlar tüketici olmaktan ziyade yaşayan bir canlıdırlar. Bu sebeple yaşam tarzları birbirlerinden farklılık gösterir. Peki, pazarlama departmanları, tüketicilerin çoğunluğuyla aynı şekilde iletişim kurarken, belirli tüketiciler üzerine nasıl derin bir etki geliştirebiliyor? Her satış stratejisinin zorladığı nokta, hedef tüketicilerle bağlantı kuracak kadar derin etki üretirken aynı zamanda nüfusun çoğunluğunda yankı uyandıran bir mesaj iletebilmektir. Tüm bunları göz önünde bulundurarak, iletişim hedefi ile satış hedefi arasındaki ilişkiyi ve etkiyi vurgulamak daha da önem arz etmektedir. İletişim hedefi, markayı kimin temsil edeceğini vurgular, ayrıca markanın tasvir etmesini istediğimiz yaşam biçimini açıklığa kavuşturmaya çalışır. Satış hedefi ise markamızın ürünlerini satın alabilecek potansiyel kişiler hakkında çalışma sunar. Pazarlama da, öncelikli hedef satın alma isteği uyandıran segmentler 52 ADANA TİCARET ODASI

Rakiplerinize odaklanmak yerine hedef kitlenize odaklanın… Rakiplere odaklı çalışan bir şirket hedef kitlesi ile ilgili verimli analizler yapamayabilir ve hedef kitlesi ile ilgili ayrıntıları kaçırabilir. Bu yanılgıdan kendinizi kurtarın… Öncelikli olarak bütçeleme yapma yanılgısına düşmeyin!!!! Önce hedefinizi belirleyin; ulaşmak istediğiniz noktayı analiz edin, bırakın bu noktayı yakalamak için hangi kaynakları kullanacağınızı ve bütçe ile ilgili çalışmalarınızı hedefiniz belirlesin. Dijital dünyadan uzak kalmayın… Yaşadığımız çağda internet hayatımızın büyük bir bölümünü fark etmeden kaplıyor. Firmalar bu dijital dünyaya ayak uydurmak zorundalar. Alışveriş dünyası internette tüketiciye büyük kolaylık ve rahatlık sağlıyor. Hedefe ulaşabilmek için bu rahatlığı ve güvenliği tüketiciye sağlamak avantaj olacaktır.

Bu güne kadar değindiğimiz hiçbir konunun sonu olmadığı gibi aslında bu konunun da bir sonu yok. Dünya dediğimiz kütle var oldukça ve içinde bulunduğumuz atmosfer bize yaşamak için fırsat verdikçe uğraşlarımız sürekli değişecek ve gelişecek. Şimdi ne iş yaptığımızdan ziyade ilerleyen dönemlerde ne işler yapacağız ona bakmalıyız. Siz ayak uydurun ya da uydurmayın ekonomi, ticaret ve piyasalar değişiyor ve gelişiyor. İşletmenizin ve dolayısı ile ticaretinizin süreklilik arz etmesini istiyorsanız, sizde bu değişim ve gelişim furyasına ayak uydurmak zorundasınız. Artık mutant iş ve işlemlerden vaz geçip daha inovatif taktiklerle işletmenizi yönetmelisiniz. Unutmayın sizin dışınızda koskocaman bir dünya var ve dönmeye devam ediyor. Piyasalar o kadar acımasız ki; artık atadan babadan kalma taktik ve yöntemler ile işletmenizi ayakta tutabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ticaret öyle bir hal aldı ki; amatörseniz yaşamaya hakkınız yok. Ekonomik olarak 21. yüzyılın en acımasız savaşını verdiğimiz şu günlerde; döviz bu kadar dalgalanırken, faizler bu kadar yüksek ve konjöktür gereği piyasalar bu kadar tedirginken, bir de üstüne amatör bir yönetim işletmenizin felaketi olacaktır. Bu fırtınada ayakta kalmak ve hatta krizi fırsata çevirmek istiyorsanız, bir an evvel başta pazarlama ve satış departmanınız olmak üzere kademeli olarak tüm departmanlarınızda daha profesyonel bir yönetime geçmelisiniz.



16 yıl süren savaşın izlerini 16 yıldır sarmaya çalışan Lübnan küllerinden yeniden doğuyor:

Ortadoğu coğrafyasının büyülü ve gizemli ülkesi; Lübnan…

Lübnan ve Beyrut, bilinçlenmeye başladığım 1970’li yıllardaki çocukluğumun berrak anılarında hep savaşla bir arada anılan sözcüklerdi. Kimler ve ne olduğunu tam bilemesem de; “Kemal Canbolat”, “Lübnanlı Falanjistler”, “Dürziler”, “Bekaa Vadisi” suikastları, etnik ve dinsel iç savaşı, terör örgütlerinin eğitim kamplarını anlatan, aradan geçen 40 küsur yıl sonra Lübnan ve Beyrut denilince, çocukluğumun anılarındaki bilinçaltımdan sıyrılıp, aklımda beliren ilk kelimelerdi. 1975 yılında başlayan ve 1991 yılında sona eren iç savaşta harabeye dönen Lübnan’ın, adı ülkenin adından da çok bilinen başkenti Beyrut, özellikle savaş öncesinde “Ortadoğu’nun” diye başlayıp “finans merkezi, Paris’i, İsviçre’si” tanımlamalarıyla anlatılıyordu.

54 ADANA TİCARET ODASI

402 yıl süresince Osmanlı toprağı olarak kalan ancak bölgedeki diğer ülkeler gibi Osmanlı’nın bu toprakları kaybetmesinden sonra kalıcı huzuru bir türlü bulamayan, haritadan baktığımızda Adana ve Mersin’in Doğu Akdeniz’deki karşı kıyısı gibi görülen, bu küçük ama derdi çok büyük ülkeye yaptığım dört günlük seyahat sırasındaki izlenimlerimi anlatmaya nereden başlayacağımı, şu satırları yazarken inanın kestiremiyorum. En iyisi baştan başlamak… Adana’dan saat 14.00’de havalanan ve bir zamanlar Mardin’den Beyrut’a yerleşen Türk asıllı Süryani bir Lübnan vatandaşının sahibi olduğu belirtilen, “Wings Of Lebanon” firmasına ait uçağımızın tekerlekleri tam 45 dakika sonra Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havaalanı’na değiyor. Adana’dan yurt dışına hep İstanbul veya Ankara aktarmalı uçtuğumuzdan bu uçuş benim KKTC hariç Adana’dan ilk direkt uluslararası uçuşum olma özelliğini de taşıyor. Müslümanların kaderi yoksulluk... Ülkedeki karmaşık yapıyı görebilmek için yukarıdan yani uçağın penceresinden bakmak bile yeterli oluyor. Beyrut’a inişe geçildiğinde gözle bakıldığında

bile zenginliğin tavan yaptığı anlaşılan gökdelenlerin arasından süzülen uçağımızın az sonra geldiği havaalanı bölgesinde ise yoksulluk tavan yapıyor. Sahil kesimindeki eşsiz kumsalların bulunduğu bölgelerin bile, savaştan yeni çıkılmış görüntüsünü andıran derme çatma gecekonduları ile yoksul olduğu kadar kötü bir görüntü de sergilediği yoksul kesimlerin, Hizbullah’ın etkin olduğu, dolayısıyla Şii Müslümanların yoğun yaşadığı yerler olduğunu ülkede kaldığımız dört günlük süre içerisindeki gözlemlerimle öğreniyorum. Beyrut her ne kadar kozmopolit bir şehir olsa da, yaşayanların etnik ve dinsel farklılıklarına göre, Müslüman, Hıristiyan, Ermeni adlarıyla başlayan ve mezhepleriyle devam eden mahalle veya bölgelere ayrılmış. Şaşırtıcı ama Hizbullah’ın merkezi Lübnan’da. Hizbullah’ın etkin olduğu yerleşim bölgelerinde Hizbullah’ın yönetim şekli geçerli ama bu durum ülke bütünlüğünü desteklemesi ve aksi bir durumun barış ortamının bozulmasına yol açabileceğine yönelik endişeler yüzünden görmezden geliniyor gibi. Zenginlik, Lübnan’ın Hıristiyan ve Ermeni kesimlerinde zirve yaparken, Hizbullah yönetimindeki bölgelerine ise hiç uğramamış gibi. Bir diğer anlatımla, zenginliğin olabildiğince yaşandığı bir ülkede, Müslümanların kaderinin yoksullukla imtihan edildiği ve gelir dağılı-


mının yine Müslümanlar aleyhine olağanüstü fark gösterdiği başka bir coğrafyada olduğumuzu en çarpıcı biçimde hissettiriyor Lübnan toprakları… Uçaktan bizimle birlikte inen ve en fazla 17-18 yaşlarında olduğu anlaşılan, 40-45 kilo ağırlığındaki genç kızın karşılanması dikkatimizi çekiyor önce. Kamyon büyüklüğündeki pencereleri karartılmış iki siyah jeeple gelen; siyah giysi ve gözlükleriyle koruma oldukları hemen anlaşılan üç iri adam, genç kızın etrafında pervane oluyorlar hemen. İçlerinden biri öndeki jeepin anahtarını uzatıyor genç kıza. Araca binen genç kız hızla hareket ediyor, hemen ardından da onu takip eden koruma jeepi havaalanından ayrılıyor. Filme alınsa bir mafya filminin sahneleri gibi algılanabilecek olan bu görüntüler adım attığımız coğrafyanın yaşadığı güvenlik sorununun ilk göstergesi. Genç kızın ya tanınmış bir siyasetçinin, ya da önemli bir iş adamının kızı olabileceğini anlatıyor rehberimiz… Nüfusunun nerdeyse yarısı mülteci... Lübnan aslında farklı etnik ve özellikle de farklı dinsel yapısıyla Ortadoğu mozaiğini çok iyi yansıtan bir ülke. Ülke nüfusunun neredeyse yarısının mültecilerden oluştuğunu söylersek sanırım konunun önemini daha iyi anlatabiliriz. Yakın dönemde yaşanan karışıklık ve savaşlar nedeniyle önce Filistin’den aldığı 500 bin, sonrasında ise Suriye’den aldığı 1,5 milyon olmak üzere toplam 2 milyonu aşkın mülteci nüfusuyla birlikte 6 milyonun üzerinde insanın yaşadığı ülkenin, yüzde 93’ü Arap, yüzde 6’sı Ermeni kalan küçük bir kısmı ise diğer azınlıklardan oluşuyor.

Dinler ve mezhepler... Halkın yaklaşık yüzde 59.7’si Müslüman, yüzde 39’u Hıristiyan, yüzde 1.3’ü ise Dürzi. Bu tablodan Arap nüfusunun önemli bölümünün başta Hıristiyanlık olmak üzere farklı dinlere mensup olduğu gerçeği, Araplıkla Müslümanlığı eşdeğer gören bakışımızın yanlış olduğunu ortaya koyan bir başka ilginç anekdot… Ancak Lübnan’daki dinlerin sayısı fazla olmasa da, Hıristiyan ve Müslüman dinlerindeki mezhep farklılıklarının bu kadar çeşitli ve çatışmaya açık başka bir coğrafya daha görmek mümkün olmayabilir. Ülkede resmi olarak kabul edilen 18 ayrı din ve mezhep bulunduğunu belirtirsek, resmi olmayanlarla birlikte bu sayının çok daha yüksek olduğu söylenebilir. İşte bu farklılıkların tetiklemesiyle meydana gelen ve neredeyse 16 yıl süren savaşın izlerini halen tam olarak silemese bile belini doğrultmaya başladığı söylenebilir Lübnan’ın. Savaş, ülkedeki her kesimin payına düşeni iyice anlamasını sağlamış ve savaşın hiçbir şekilde kazananının olmayacağı gerçeğinin altının kalın harflerle çizildiği şekilde yaşanarak öğrenilmesini ortaya koymuş. Savaş 150 bin kadar Lübnanlının ölümüyle sonuçlanan ağır bir bedel ödetmiş olsa bile, aynı zamanda farklı kültür ve dinlerin birbirleriyle savaşmaktansa barış içerisinde birlikte yaşamasının mümkün olduğunu gösteren ve bu farklılıkların dengelendiği ortak akıl ile yönetilmenin doğruluğunu da gösteren önemli bir ders de vermiş Lübnan’da.

Güney Amerika’daki Lübnanlılar... Yüzölçümü itibarıyla Adana il sınırlarından daha küçük olan Lübnan’ın, mülteciler dışındaki Lübnanlı nüfusu sadece 4.2 milyon ama 75 yaşındaki bu ülkenin geçmişte yaşadığı savaş ve karışıklıklar sonucu ülkeden ayrılarak başka ülkelere yerleşen vatandaşlarının sayısının yani bir başka ifadeyle diasporasının ise 16 milyonu aştığı vurgulanıyor. Öyle ki, sadece Güney Amerika ülkelerinde Lübnan’dan daha fazla Lübnanlı yaşadığı belirtiliyor. Bunlar arasında, halen Brezilya Devlet Başkanlığı görevini yürüten Maruni kökenli Lübnan göçmeni bir ailenin oğlu olan Michel Temer bile var. Amerika kıtasında New York’tan sonra en büyük ikinci belediye olan Sao Paulo’nun Belediye Başkanı Ferdinand Haddad da Arap kökenli bir Lübnanlıymış. Kolombiyalı sanatçı Shakira’nın da Lübnanlı olduğunu söylersek; Lübnanlıların birçok ülkede ticaretin dışında politika, sanat ve diğer alanlarda da son derecede başarılı olduklarını bu örneklerle ortaya koyabiliriz sanırım. Ağırlıklı olarak Brezilya ve Arjantin başta olmak üzere Latin Amerika ülkeleriyle Fransa’da yaşayan Lübnanlıların en önemli özelliği kuşaklar değişse de ülkelerinden hiçbir şekilde kopmamalarıymış. Ticareti iyi bildikleri kadar dünya ticaretinde de etkin olan Lübnan diasporası gerek kazandıkları paralarının önemli bölümünü Lübnan bankalarında değerlendirerek, gerekse de konut ve diğer taşınmazlar satın alarak ülke ile bağlarını koruyorlarmış. Beyrut’taki ultra lüks rezidansların önemli bölümünün sahibinin yurtdışında yaşayan Lübnanlılar

ADANA TiCARET ODASI 55


olduğunu ve ancak yıllık tatillerini geçirmek için ülkelerine geldiklerinde buralarda kaldıklarını öğreniyoruz. Zaten lüks rezidansların sayısını, şehrin nüfusu ile kıyasladığınızda bile boş olan dairelerden Lübnan diasporasının ülkedeki emlak yatırımının büyüklüğünü hissedebilirsiniz. İşte ülkenin 16 yıl süren savaştan sonra ayağa kalkmayı başarması ve yeniden Orta Doğu’nun finans merkezi olabilme yolunda ilerleyişi, 16 milyon dolayında olduğu ifade edilen Lübnan diasporasının paralarını ülkelerinde tutmasından geliyormuş. Lübnan’da faaliyet gösteren 100 farklı bankadaki mevduat miktarının 200 milyar dolara ulaştığını öğrenince, bu kadar badireden sonra ülkeyi ayakta tutabilen en önemli şeyin para olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Bu arada ülkemizde faaliyet gösteren Odeabank’ın sahibinin Lübnan sermayeli Audibank olduğunu da öğreniyoruz. Her yerde güvenlik önlemi... Yazımızın girişinde de vurgulamak istediğim gibi, Lübnan topraklarında yaklaşık 10 yıldır Suriyeli mülteci göçü dışında herhangi büyük bir olay yaşanmamış olsa bile; güvenlik konusunda çok sıkı önlemler uygulandığını her an hissediyorsunuz. Büyük bir caddede ilerlerken, aynı caddenin devamında yürümenizin yasak olduğunu belirten askerler çıkıyor karşınıza. Dikkat ettiğinizde o bölgenin zaten beton bariyerler ve tel örgülerle çevrildiğini görüyorsunuz. Yol üzerlerinde, askeri kontrol noktaları, etrafına kum torbalarının yığıldığı kulübeler, cadde ve sokaklardaki tank ve diğer zırhlı araçlarında bekleyen güvenlik görevlileri sıkça tanık olduğumuz görüntülerdendi. Camii ve katedral komşuluğu Beyrut’un gözde kesiminde yer alan Moham56 ADANA TİCARET ODASI

med Al-Amin Camii ve Saint George Maronite Katedrali’nin duvarları bile bitişik. Bu görüntü ülke mozaiğinin de aynası gibi. 1153’de kilise olarak yaptırılan, 1291’de ise Memlükler tarafından camiye çevrilen Camii Beyrut’un önemli başka bir tarihi dokusu. Lübnan’ın kültürel ve turizm zenginlikleri arasında sayılan ve mavi kubbesiyle dikkat çeken Camii, ülkedeki pek çok camii gibi büyüleyici görünümüyle ziyaretçilerini hayran bırakıyor.

Zenginlikte sınır yok... Şehrin bizim de konakladığımız Downtown denilen kesimi, ölçüsüz zenginliğin izleriyle dolu ve sınırsız paranın varlığı hemen belli oluyor. Caddelerde birbiri ardına Maseratiler, Rolls Royceler, Bentleyler, Mustanglar, XL jeepler ve adını bile bilmediğimiz lüks araçlar boy gösteriyor. Türkiye’de lüks diye tanımladığımız araçları Beyrut’ta sıradan araçlar olarak değerlendiriyoruz. Öyle ki şehrin ana yolları üzerinden giderken neredeyse 100


nin durumu altı sıfır atılmasından önceki bizim paramızın durumuna benziyor biraz. Marilyn Monroe ve Mornoe Otel... Kaldığımız Otelin adı Monroe… Otel sahibinin Marilyn Monroe hayranlığını sadece otele ismini vermek kesmemiş anlaşılan ki, otelin duvarlarını da Marilyn Monroe posterleri süslüyor. Odamızdaki televizyonu açtığımızda ise önce şaştığımız kısa süre içerisinde ise alıştığımız Arapça seslendirilmiş Türk dizilerini görüyoruz. Nurgül Yeşilçay, Erkan Petekkaya, Kıvanç Tatlıtuğ, Tuğba Büyüküstün’ün Arapça konuşmaları gerçektenkomik... LübnanlılarTürkdizileriniçokseviyorbelliki... Perdeli balkonlar Lübnan’da yoğun olarak Müslümanların yaşadığı bölgeler, dairelerdeki balkonların perdelerle kapatılmış olmasından da anlaşılıyor. Binalarda renkli ve enteresan görüntüler oluşmasına neden olan bu durumun dairelerin içinin dışarıdan görünmemesi, bir başka anlatımla ise mahremiyet için uygulandığını öğreniyoruz.

metrede bir lüks otomobillerin satıldığı galerilerin sıralandığını görüyorsunuz. Şehrin bu kesimi marinasında demirleyen yüzlerce trilyonluk yatları, dünyanın en pahalı markalarının satıldığı mağazaları, lüks kafe ve restoranlarıyla Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden farklı değil. Kadınlar ve erkekler son derecede bakımlı ve adeta moda dergilerinden fırlamış gibiler. Ülkede kadınlar arasında estetik çok yaygınmış hatta biraz espriyle de olsa estetikli kadın sayısının estetiksiz kadın sayısından fazla olduğunu iddia edenler bile var.

demeden tüttürüyor nargilelerini... Dolar her yerde geçerli... Lübnan’da ABD Doları, Lübnan Livresi kadar geçerli bir para. Öyle ki küçük bir alışveriş yaptığınız bakkala 1 dolar uzattığınızda hiçbir şey sormadan alıyor ve paranızın üzerini de Lübnan livresi olarak uzatıyor size. Geçerli kura göre 1 dolar 1500 livre ediyor. Bunu görüp de Lübnan’da dolar zengini gibi davranacağınızı sanmayın. Örneğin kaldığımız otelin tabelasında gecelik fiyatı tam 300 bin livre, yani 200 dolardı. Livre-

Trablus ziyaretimiz... Lübnan ziyaretimiz sırasında ülkenin ikinci büyük şehri, haritalarda Tripoli olarak yer alan Trablus’u da görme şansımız oldu. Trablus denilince Libya’daki Trablus’a gidiyor önce aklımız ancak Lübnan’da da bir Trablus varmış. Osmanlı, sınırları içerisinde Trablus ismini taşıyan iki tane şehir olduğundan Lübnan’dakine Trablusşam, Libya’dakine ise Trablusgarp ismini vermiş. Ancak günümüzde iki şehir de Trablus olarak biliniyor. Her ne kadar ülkenin “ekonomi başkenti” olarak adlandırılsa da, Beyrut’un zenginlik ve görkeminden oldukça uzak olduğu gözlenen Trablus’un nüfusunun yüzde 80’e yakınını Sünni Müslümanlar oluşturuyormuş. Sonuç olarak özetlemek gerekirse Lübnan’ın geneli için söylenemese bile Beyrut bir Orta Doğu rüyası gibi. Çok çeşitli dinler, mezhepler ve ırklar; uluslararası siyasi ve ekonomik çıkar çevrelerinin her türlü kaşımasına rağmen aynı coğrafyada ve aynı topraklar üzerinde, barışın, huzurun ve istikrarın yolunu yeniden bulabilmenin ve sürdürebilmenin arayışı içerisinde ortak bir mücadele veriyor...

Kadın sürücüler ağırlıkta Dikkatimizi çeken bir başka ilginç şey ise araç kullananların neredeyse yarısından fazlasını kadınların oluşturması. Öyle ki bu oranın ABD ve Avrupa’daki oranların bile üzerinde olduğunu sanıyorum. Son derecede lüks araçlar içerisinde, yine son derecede bakımlı bayanların büyük bir ustalıkla araç kullandığına tanık olmak, Suudi Arabistan’daki duruma da gözleriyle tanık olan bendeniz için Ortadoğu ve İslam coğrafyasında şaşırtıcı bir durum... Lübnan ve nargile... Nargile şimdiye kadar gezdiğimiz benzer birçok ülkeden daha çok kullanıyor Lübnan’da. Din, dil, ırk ve mezhep farklılığı gözetmeksizin, ülkenin en zengininden, en yoksuluna kadar uzanan geniş bir kullanım ağı var. Lüks ve sıradan olduğu fark etmeksizin, her lokantada, her kafe veya kahvehanede ve aklınıza gelecek hemen her yerde, kadın-erkek, yaşlı-genç yaşlı

ADANA TiCARET ODASI 57


Jeitta Grottoes (Büyük Mağara) Alt ve üst olmak üzere iki bölümden oluşan doğanın en büyük harikaları arasında sayılabilecek olan mağaranın adı; Aramice “Kükreyen Su” anlamına gelen Jeita kelimesinden geliyormuş. Beyrut’a yaklaşık 16 kilometre uzaklıkta yer alan ve çok büyük sarkıt ve dikitlerin birbiri ardına sıralandığı iki katlı mağaranın alt bölümü 1836 yılında Amerikalı misyoner William Thomson, üst bölümü ise 1951 yılında Lübnan’ın ilk mağara araştırmacısı olan Lionel Ghorra tarafından keşfedilmiş. Üst mağara yürüyerek gezilirken, mağaranın alt bölümünü gezebilmek için özel teknelere biniyorsunuz. Adeta hayal dünyanızda yer alabilecek büyüleyici bir manzaranın etkisinde, sanki dünya dışında bir yere gelmişsiniz izlenimini yaratan mağaranın üst ve alt bölümlerindeki eşsiz manzara kelimelerle anlatılacak gibi değil. İçeride video ve fotoğraf çekilmesine kesinlikle izin verilmediğinden mağaraya girmeden önce fotoğraf makinesi, video kayıt cihazı ve hatta telefonlarınızın da içerisinde bulunduğu bütün eşyalarınızı size gösterilen dolaplara kilitlemeniz gerekiyor ve bu konuda adım başı boy gösteren güvenlik görevlileri tarafından çok sıkı önlemler uygulanıyor. Bu yasağın flaşsız bile olsa mağaradaki sarkıt ve dikitlere zarar verdiği için uygulandığı belirtilse de dev projektörlerle aydınlatılan bir mağara ve sarkıtların, böylesine komik bir gerekçe hiç aklımıza yatmıyor. Mağaralardan kontrolsüz görüntü çıkmasını engelleyerek doğa

58 ADANA TİCARET ODASI

harikası bu bölgenin gizemini korumaya yönelik anlamsız bir gerekçe yaratmaya çalışıyorlar sanıyorum. Sıkı güvenlik yüzünden fotoğraf çekmeyi başaramadığım için bu yazımda bana ait olmayan tek mağara fotoğrafını da internetten aldığımı eklemekte yarar görüyorum. Ancak sadece Lübnan’da değil, şimdiye kadar gezdiğim onlarca ülkede ve Türkiye’de gördüğüm en doğal, en güzel ve en etkileyici turizm merkezlerinden birisinin Jeitta mağaraları olduğunu söylemeden de geçemeyeceğim. Öyle ki, Lübnan’a gitmek için sadece bu mağaraların görülmek istenmesi bile yeterli

bir gerekçe bence. Üstelik, 8 metre 20 santim uzunluğuyla dünyanın en uzunu olduğu tescillenen sarkıtı da sadece Jeitta mağaralarında görebilirsiniz. Pigeon Rocks (Güvercin Kayalıkları) Lübnan’dan dönüş yolundaki son durağımız Güvercin Kayalıkları oldu. Güvercin Kayalıkları, Beyrut’un olduğu kadar Lübnan’ın da önemli simgelerinden. Güvercin Kayaları, doğanın heykeltraşlığında dalgaların kayaları biçimlendirmesiyle oluşan bir sanat eseri gibi ve Lübnan’ın çok turist çeken turizm noktaları arasında yer alıyor.


Lübnan güneyinde İsrail, doğusunda ve kuzeyinde Suriye’nin yer aldığı bir Akdeniz ülkesi. İsrail ile 81, Suriye ile 403 kilometre sınıra sahip.

larla, erkekleri, benzerleri Paris’te görülen müzikol, gece kulüpleri ve kumarhanelerin yer aldığı bir eğlence merkezi olmuş.

Başkenti Beyrut, konuşulan diller; Arapça, Fransızca, Ermenice. 26 Kasım 1941’de kurulan ülke, 22 Kasım 1943’de tanınmış. Mülteciler haricinde yaklaşık 4.2 milyonluk nüfusa sahip. Nüfusunun yüzde 93’ü Arap, yüzde 6’sı Ermeni, kalan küçük bir kısım ise diğer azınlıklardan oluşuyor. Nüfusunun yaklaşık yüzde 59.7’sinin Müslüman, yüzde 39’unun Hıristiyan, yüzde 1.3’ünün ise Dürzi olduğu tahmin ediliyor. Sünni Müslümanlar batıda kıyı kesiminde, Şii Müslümanlar güneyde ve Bekaa vadisinde, Katolik Maruniler Lübnan dağlarında, Dürziler Lübnan dağlarının orta kesiminde, Ortodoks Rumlar kıyı şehirlerinde, Katolik Ermeniler güneydeki kırsal kesimde yaşıyormuş. Ülkenin başkenti Beyrut ise bizdeki İstanbul veya Adana misali kozmopolit bir şehir.

Ancak 1970’lerden sonra başlayan iç karışıklıklar sonucunda devlet otoritesinin ve düzeninin zayıflaması Beyrut’un cazibesini yitirmesine neden olmuş. Beyrut şimdilerde yine eski parlak günlerine dönebilmenin arayışında ve bu konuda epeyce yol aldığı da söylenebilir.

Ekonomi Ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası 51 milyar dolar seviyesinde. Kişi başına düşen milli gelir de 18 bin dolar civarında. Büyüme oranı yüzde 2’yi bulan Lübnan’ın ihracatı 3, ithalatı 18 milyar dolar. Ülkedeki enflasyon yüzde 2, işsizlik oranı yüzde 25. 1950 ile 1970 yılları arasında serbest ekonomisi ve döviz sistemi, konvertibl parası, banka hesaplarının gizliliğini sağlayan kanunları, çekici banka faizleri Beyrut’u Arap zenginlerinin finans merkezi ve Ortadoğu’nun gözbebeği haline getirmiş. Ülkenin deniz ve havayoluyla dünyaya açılması; yabancı firma ve bankalar açısından Ortadoğu’ya girmek için ideal bir üs olmuş. Lübnan Serbest liman bölgesi ile de Ortadoğu’nun en büyük antreposu ve serbest ticaret bölgesi haline de gelmiş. James Bond filmlerinin de çekildiği bu dönemlerde Beyrut, cadde ve sokakları moda dergilerini aratmayan şık kadın-

Ülke yönetimindeki dengeler… Çok sayıda dini ve etnik grubun bir arada yaşadığı Lübnan’daki siyasi yapı, bu sorunlu coğrafyada kalıcı barışın temini ve yeni savaşlara yol açılmaması bakımından tüm taraflar arasında sağlanan konsensüs çerçevesinde oluşturulan ve ülkenin kurucu belgesi olarak tanımlanan Ulusal Pakt kapsamında, siyasi makamların mezhepler arasında orantılı olarak paylaştırılması esasına göre oluşturulmuş. Ulusal Pakt ile Cumhurbaşkanının Hıristiyan ve Maruni mezhebinden, Meclis Başkanının Müslüman ve Şii mezhebinden, Başbakanın Müslüman ve Sünni mezhebinden olması ve parlamento üyelerinin Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında yarı yarıya paylaşılması kararlaştırılmış. Hizbullah’ın merkezi Ülke Hizbullah’ın merkez üssü olması dolayısıyla da ayrıcalıklı bir yapıda. Hizbullah Lübnan’da bizdekinin aksine bir terör örgütü olarak görülmüyor ve siyasi bir parti olarak faaliyet gösteriyor, üstelik parlamentoda da temsil ediliyor. “Allah’ın Partisi- Hizbi” anlamına gelen Hizbullah, Lübnan’da Şii inançlı ve her türlü Şiilik görüşe sıcak yaklaşan, hem sivil hem de askeri kanadı olan bir parti. Hizbullah, Lübnan’ın yoksul kesimlerindeki halka yardım amacıyla 8 hastane, 24 klinik, 32 okul ve çiftçilere destek için 6 adet tarım yardım derneği yönetiyor ve işletiyormuş. ADANA TiCARET ODASI 59


Fenikeliler’den günümüze Lübnan tarihi...

Ülkenin kayıtlı tarihi M.Ö. 3000-2500 yılları arasında ticareti iyi bilmeleriyle tanınan Fenikeliler ile başlıyor. Ülke topraklarında daha sonra Mısır, Asur, Babil, Pers, Makedonya, Roma İmparatorluğu, Maronit Arapları, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Eyyubi, Haçlılar, Memluklar ve Osmanlı İmparatorluğu hüküm sürüyor. Lübnan 402 yıl Osmanlı idaresinde kalmış ve bu süre içerisinde de Beyrut, Osmanlı Devleti’nin en büyük ve en gelişmiş şehirlerinden biri olmuş. Fransa, Osmanlı’nın güç kaybettiği dönemde Lübnan’ın yaratılması için; Trablus, Sayda, Sidon ve Beyrut kıyı şeridini ve verimli Bekaa Vadisini Suriye’den alıp Lübnan sınırları içine aldıktan sonra bölgeyi kendi mandası ilan etmiş. Lübnan, 1922’den bağımsızlığını ilan ettiği 1943’e kadarki 21 yıl boyunca Fransız sömürgesi olarak kalmış. Ülke bu kısa dönemde kültürüyle mimarisiyle adeta küçük Fransa haline getirilmiş. Beyrut’ta halen de ağırlıklı olarak gözlenen Fransız mimarisi o dönemin izlerini taşıyor. Fransızca da halen ülkede Arapça’dan sonra en çok konuşulan ikinci dil durumunda.

Fransız sömürgeciliği döneminde Lübnan’daki Müslüman ve Hıristiyan nüfus neredeyse eşitmiş. Ancak İsrail baskısı ile göçe zorlanan Filistinlilerin bölgeye gelmesi ve Müslümanların sayısal üstünlüğünün günden güne artmasıyla bu eşitlik bozulmuş ve ardından sorunlar baş göstermiş. 1941’de kurulan Lübnan Devleti’nin tanınması ise 1943’te olmuş. Buna paralel olarak Fransız Mandasının 1943’te kaldırılmasıyla, hükümet ve idari sistemde dinlerin eşit temsiline ilişkin Milli Pakt kabul edilmiş. Buna göre Lübnan Parlamentosu’nda her altı Hıristiyan milletvekiline karşılık beş Müslüman milletvekili olması kararlaştırılmış. Yıllar içinde İsrail’den gelen Filistinlilerle nüfusun ağırlıklı bölümünü Müslümanların oluşturmasına rağmen idari yapıdaki temsilin değişmemesi ülkeyi iç savaşa sürüklemeye başlamış. Toplumsal ve siyasi karışıklıkların artması, Müslüman-Hıristiyan mücadelesine yol açmış ve 13 Nisan 1975’te iç savaşa dönüşmüş. 16 yıl süren ve 150 bin Lübnanlının hayatına mal olan iç savaştan önce farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı,

Ortadoğu’nun gelişmiş ülkeleri arasında bulunan Lübnan ve özellikle de başkenti Beyrut, savaş sonrasında harabeye dönüşmüş. Savaş 1991 yılında resmen sona erdikten sonra Lübnan, 1976 Riyad Antlaşması ile bölgeye 30 bin kişilik askeri güç gönderen Suriye’nin eyaleti konumuna gelmiş. Ancak 14 Şubat 2005 tarihinde ülkenin en zengin iş adamları arasında da yer alan, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikast sonucu öldürülünce Beyrut’un kaderi yeniden değişmiş. Patlamanın olduğu yerde 12 metrelik bir çukur oluşmasına yol açan suikastın sorumluları şimdiye kadar kesin olarak belirlenememiş. Hatta, Hariri suikastinin bir bombayla mı, füzeyle mi yoksa savaş uçağından atılan bombayla mı gerçekleştirildiği konusunda bile farklı görüşler dile getiriliyor. Ancak olayda parmağı olduğu ileri sürülen Suriye, halkın tepkisi ve uluslararası baskı sonucu Nisan 2005’te Lübnan’dan geri çekilmek zorunda kalıyor. Suriye’nin ülkeden ayrılmasıyla sonuçlanan bu gizemli suikastin nasıl gerçekleştirildiği ve sonuçlarının kime veya hangi ülkelere yaradığı gizemini hala koruyan bir konu. Öte yandan suikastin olduğu bölgede Refik Hariri anısına bir anıt yaptırılmış. Suikastin tam olarak gerçekleştirildiği noktada ise Hariri’nin Başbakanlığı döneminde giriştiği köklü devrimlerin simgesi olan bir sedir ağacı anıtı yer alıyor. 1992 yılında Başbakan olan Refik Hariri, görevi sırasında etnik ve dinsel farklılıklar nedeniyle kutuplaşan halkı tek bayrak altında birleştirmeyi başarmış. Hariri’nin başlattığı sedir ağacı ile sembolleşen halk hareketi günümüzde de kabul görüyor ve bunun bir yansıması olarak Lübnan bayrağında da yer alıyor. Lübnan Ortadoğu coğrafyasında gözde bir ülke olmanın bedelini belirli aralıklarla ödemek zorunda kalıyor. 12 Temmuz 2006 tarihinde başlayan Lübnan krizinde İsrail’in hava saldırıları sırasında Lübnan ve Beyrut ağır hasar görmüş ve ülke ekonomisi çökme noktasına gelmiş. Savaşın sona ermesinin üzerinden geçen 16 yıl içerisinde şehir yeni yapılan ve onarılan bina ve yapılarıyla toparlanmış ama bazı binalar hala o dönemin izlerini taşıyor. Şehrin en pahalı ve merkezi yerleri arasında yer alan Downtown’da bulunan Holiday Inn Oteli ise adeta savaş yıllarından günümüze ışınlanmış. Bir zamanlar Ortadoğu coğrafyasında üs konumunda bulunan, dünyanın her yerinden gelen zenginlere, diplomatlara hatta Ortadoğu coğrafyasında cirit atan ajanlarla dolup taşan, havuzunda dünya sosyetesinin serinlediği Holiday Inn Oteli, savaşın acımasızlığı ve şiddetinin hiç unutulmaması adına üzerindeki bomba izleriyle ve bir anıt misali hiç dokunulmadan o eski canlı, neşeli günlerini arıyor belli ki hüzün içerisinde.

60 ADANA TİCARET ODASI


Adana’nın gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleri açıklandı SIRA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49

ADI SOYADI

TAHAKKUK EDEN

BÜLENT ÖZLER

(*)

(*)

(*)

(*)

TUFAN GÜVEL

(*) (*) (*)

(*) (*) (*)

HALUK ERDEM

(*) (*)

(*)

(*) (*)

(*)

(*)

(*)

FARUK KILIÇ

(*)

(*)

MUSTAFA YÜCEL

(*)

(*)

(*)

(*)

MEHMET EYYUP AKGÜL RIZA ARSLAN SERDAL ADALI

(*)

(*)

ABDULLAH YILDIZ CENNET ERYILMAZ

(*)

(*)

2.283.022,05 1.898.557,38 1.335.477,77 1.154.094,41 922.305,66 869.654,27 719.247,42 684.065,34 679.896,93 659.075,67 617.085,52 608.974,55 529.152,39 527.311,51 512.763,27 512.763,27 509.686,90 504.664,02 468.394,60 444.876,32 431.095,32 429.875,36 428.628,39 425.454,64 413.661,29 411.093,75 382.884,42 371.525,47 359.014,11 352.001,23 351.987,56 339.480,94 333.688,71 323.161,17 322.861,72 321.917,87 320.848,96 317.424,31 314.127,33 312.650,06 311.924,26 306.723,15 306.214,34 303.799,56 303.709,19 298.299,20 295.672,50 292.514,19 290.071,92 ADANA TiCARET ODASI 61


50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100

HÜNKAR ADALI

MEVLÜT GÖKTÜRK MEHMET TOPRAK

ÖNDER KARATAY (*)

(*)

MEHMET SIDIK ÜSTEMEL

HASAN SERVER ZIRH

DURSUN DÖNMEZ

MEHMET TOLGA YILDIRIM

MAHMUT BEYLEM

KEMAL KOYUNCU ATAKAN KULAK

(*) TARKAN KULAK

(*)

SEFA NOYANER

MUSTAFA BENER

MUZAFFER KALO

(*)

(*)

AHMET ATICI

(*) ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMEYENLER 62 ADANA TİCARET ODASI

289.401,11 289.199,54 288.517,09 285.790,55 285.034,02 282.129,96 281.196,85 277.152,06 275.373,57 269.341,39 267.566,68 265.702,96 264.777,67 264.667,91 263.222,45 262.702,09 261.518,71 258.033,57 255.217,90 254.130,60 253.066,04 252.763,32 252.398,2 248.671,62 247.710,26 247.068,96 244.734,67 244.238,11 238.555,91 230.850,32 227.843,71 225.780,15 225.670,73 224.763,60 223.780,37 222.449,55 216.604,83 215.241,50 211.318,39 210.892,88 210.855,05 210.527,57 208.524,95 208.365,52 208.014,87 206.805,19 204.639,81 204.856,25 202.973,72 202.936,21 202.635,88


SIRA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49

UNVANI

TAHAKKUK EDEN

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

(*)

22.108.895,94 22.028.567,21 20.054.898,99 16.520.860,05 15.232.404,79 6.534.144,18 6.363.130,92 4.460.327,43 4.329.833,65 4.098.163,87 3.060.968,91 2.443.307,97 2.298.597,54 2.160.204,67 2.143.944,74 2.112.034,00 2.053.243,42 2.001.942,86 1.959.587,09 1.944.128,26 1.813.969,50 1.758.215,77 1.727.373,30 1.684.705,64 1.636.304,03 1.590.600,80 1.576.532,79 1.463.529,59 1.455.354,43 1.418.240,85 1.398.095,08 1.378.357,83 1.360.696,35 1.348.098,92 1.327.574,74 1.295.317,68 1.257.712,66 1.252.087,05 1.202.374,81 1.227.643,77 1.168.836,27 1.167.910,72 1.163.012,52 1.114.801,18 1.018.876,39 1.002.818,77 1.000.518,28 996.436,53 922.577,53 ADANA TiCARET ODASI 63


50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100

(*)

(*)

(*)

(*)

(*) ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMEYENLER 64 ADANA TİCARET ODASI

919.212,06 908.935,40 908.410,94 902.311,32 881.206,85 871.550,71 833.891,67 810.418,97 806.124,93 789.316,89 786.082,36 782.890,45 763.970,93 762.262,42 752.174,05 747.391,32 743.556,62 738.414,17 722.850,58 721.276,64 720.045,16 688.171,96 667.057,95 643.388,88 619.726,12 619.537,36 613.459,58 605.022,77 600.069,34 596.865,03 593.814,68 587.301,60 556.322,21 553.308,90 546.212,55 535.063,65 533.484,92 532.022,41 527.753,49 506.845,69 506.405,64 503.281,49 502.755,70 498.155,94 496.071,91 495.435,46 492.313,22 486.635,36 481.154,91 479.474,31 479.471,90



ODAMIZ HİZMET BİRİMLERİNİN TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2017 AYLARI FAALİYET RAPORU HİZMET BİRİMİNİN ADI

TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

ODA SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

MALİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ORGANİZASYONLAR MÜD.

Temmuz

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

İDARİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ

Temmuz

HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ

Temmuz

BAŞKANLIK ÖZEL BÜRO

Temmuz

BİLGİ İŞLEM ŞEFİĞİ Bakımı - Tamiri - Kurulumu Yapılan Bilgisayar / Yazıcı Sayısı

Temmuz

Kuruluş Tescili Sayısı Değişiklik Tescili Sayısı Terk Tescili Sayısı Verilen Belge Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Yeni Üye Kayıt Sayısı Üye Kayıtlarında Yapılan Değişiklik Sayısı Terk Olan Üye Sayısı Verilen Belge Sayısı İş Makinası Tescili Sayısı Yazışma Sayısı Dosyadan Alınan Belge Sureti Ticaret Sicil Gazetesi Sureti Tahsilat Makbuzu Sayısı Ödeme Makbuzu Sayısı Tahsil-Tediye-Mahsup Fişleri Toplam Sayısı Banka Talimatı ile Yapılan Ödeme Sayısı Hazırlanan Mali Tablo ve Liste Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma ve Yapılan Tebligat Sayısı

Gelen Evrak Sayısı Giden Evrak Sayısı Sekreteryası Yapılan Oda Organ Toplantısı Sayısı Düzenlenen Kapasite Raposu Sayısı Düzenlenen Ekspertiz Raposu Sayısı Onaylanan Sigortacılık İşlemi Sayısı Tespiti Yapılan Rayiç Bedel Sayısı Gayrimenkul Değer Tespiti Sayısı Onay Yapılan Fatura Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Tescili Adana Kebabı Başvuru Onayı Yerli Malı Belgesi Yeterlik Belgesi / Mücbir Sebep Belgesi Fire, Zayiat ve Randıman Oranları Belgesi

Onaylanan İhracat Evrakı Sayısı Üyelere Verilen Danışmanlık Hizmeti Sayısı Düzenlenen Toplantı-Seminer-Organizasyon Sayısı Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı Basın Bülteni Sayısı Basın Toplantısı / Daveti Sayısı

Düzenlenen Bordro Sayısı Düzenlenen Sevk Belgesi Sayısı Yapılan Satınalma Sayısı Yapılan Demirbaş Kaydı Sayısı Karşılanan İhtiyaç Talep Formu Sayısı

Takibi Yapılan Dava / İcra Takip Dosyası Sayısı Aidat Borcu Konusunda Görüşülen Üye Sayısı Danışmanlık Yapılan Üye Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Refakat Edilen Toplantı Sayısı Yönetim Kurulu Başkanına Sunulan Belge / Rapor Sayısı

66 ADANA TİCARET ODASI

İŞLEM ADEDİ 196 451 69 1578 1375 189 462 65 3059 62 84 11 1725

6.237 34 621 151 1 10 913 250 53 13 10 55 14 2 3 33 15 2 1 562 9 7 32 4 14 24 4 108

97/830 56 26 5 2

28/18

Ağustos

Ağustos

Ağustos

211 462 52 1449 1563 209 473 43 3073 80 101 1335

5.688 38 649 158 2 15

Ağustos

Ağustos

Ağustos

Ağustos Ağustos

Ağustos

887 224 52 13 8 60 17 1 1 19 18 2 586 7 3 23 6 72 17 1 1 65

99/830 64 33

Ağustos Ağustos

3 1

29/21

Eylül

Eylül

Eylül

Eylül

Eylül

Eylül

Eylül Eylül

Eylül

154 377 55 2717 1308 148 422 50 2970 61 103 45 1472 5.300 47 612 177 1 5 943 319 54 15 13 80 17 1 2 30 13 1 3 565 5 3 15 41 5 57 35 6 16 116

99/830 75 26

Eylül Eylül

4 3 24/23




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.