Automobile Magazine - UK

Automobile automobilemagazine.com.tr

Türkiye - Turkey

Sayı | Number : Kasım - November 2020 Fiyat | Price : 20 TL

Magazine

2020 F1 Grand Prix Istanbul

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

1

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

2

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

3

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

4

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

5

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

6

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

7

Kasım - November 2020

Renault Grubu 2020'nin üçüncü çeyreğinde 10 milyar 374 milyon Euro gelir elde etti.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

8

Renault Grubu CEO'su Luca de Meo:"Üçüncü çeyrek sonuçları, Grup olarak ticari politikamızdaki değişimi yansıtıyor.

Artık satış adetinden ziyade kâra odaklanıyoruz. Elektrikli araçlardaki performansımız, çok olumlu tepkiler alan E-TECH hibrit modellerimiz, likidite rezervlerimiz ve pozitif enerjimiz bize Renault Grubu’nun toparlanma planlarına dair güven veriyor" dedi.

Ticari sonuçlar: üçüncü çeyreğin öne çıkanları 2020’nin üçüncü çeyreğinde küresel otomobil pazarında iyileşme eğilimi görüldü.Yılın ilk yarısındaki %28’lik düşüşe kıyasla bu dönemdeki düşüş yalnızca %4 ile sınırlı kaldı. Renault Grubu üçüncü çeyrekte 806 bin 320 araç satışı gerçekleştirdi.

Bu sayı 2019’un aynı dönemine göre satışların sadece %6,1 oranında azaldığı anlamına geliyor. Renault markası elektrikli araçlarda liderliğini güçlendirirken, Avrupa’da E-TECH hibrit ve şarjlı hibrit ürün gamını da hızlandırıyor. Grup ayrıca, üçüncü çeyrek boyunca fiyat disiplini politikasını güçlendirdi.

Luca de Meo, CEO of Renault, declared: “This third quarter highlights the change in our commercial policy, which now focuses on profitability rather than volumes. Our EV performance, our E-TECH hybrid models which have been very well received, our liquidity reserves and our positive spirit give us confidence in the Group’s ability to start its recovery.”

Avrupa’da pazar payı %10,3 oldu.

Grup, %5 oranında düşüş yaşayan Avrupa pazarında, üçüncü çeyrekte gerçekleştirdiği 405 bin 223 satış adediyle (%-2,9) olumlu gidişatını sürdürdü. Pazar payı ise 0,2 puan artış ile %10,3 oldu.

In Europe In a European market down 5.0%, the Group maintained its good momentum, with 405,223 units sold in the third quarter (-2.9%). Market share increased by 0.2 points to 10.3%.

Gelişen pazarın lideri: ZOE Renault, %107,2’lik artış gösteren Avrupa elektrikli araç pazarının lideri konumunda. ZOE, üçüncü çeyrek boyunca %157,4 artışla 27 binden fazla satış adetine ulaşarak en çok satan elektrikli araç oldu.

Electric vehicles: ZOE leader in a growing market The Renault brand is the European leader in electric vehicles in a market up 107.2%. ZOE is the best-selling electric vehicle, with sales up 157.4% to more than 27,000 units over the quarter.The good level of orders taken for the hybrid and full electric vehicles reinforce the Group’s ability to meet its CAFE1 targets for 2020.

Türkiye’de güçlü performans Renault Grubu, çok güçlü bir toparlanma (%+178,0) yaşayan Türkiye pazarında ise satışlarını %131,1 artırdı.

Strong performance in Turkey In Turkey, in a market experiencing a very strong recovery (+178.0%), Groupe Renault increased its sales by 131.1% in the third quarter compared with 2019.

Üçüncü çeyrek gelirleri 2020’nin üçüncü çeyreğinde Grup gelirleri, %8,2’lik düşüşle10 milyar 374 milyon Euro olarak gerçekleşti.

THIRD QUARTER REVENUES BY OPERATING SECTOR In the third quarter of 2020, Group revenues reached €10,374 million (-8.2% compared to last year).

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

COMMERCIAL RESULTS: THIRD QUARTER HIGHLIGHTS The third quarter of 2020 is marked by a recovery in the trend of the global automobile market, with a 4.0% drop compared with a 28% decline in the first half of the year. Groupe Renault sold 806,320 vehicles during the quarter, down 6.1% compared with the third quarter of 2019.

The Renault brand is strengthening its leadership in electric vehicles and accelerating the launch of the E-TECH hybrid and plug-in hybrid line-up in Europe. The Group stepped up its policy of price discipline during the quarter.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

9

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

10

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

11

Kasım - November 2020

Editor’s Location Editör Yazar - Writer | Özgür SUNAY

9 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

12

. YIL “Türkiye Grand Prix 2020” özel sayımızdan Merhaba, 13-14-15 Kasım tarihlerinde 9 Yıl aradan sonra tekrardan Formula 1 yarışı son anda alınan karar ile seyircisiz olarak Türkiye’de. Umarım yarışı bir şekilde izleme fırsatını yakalayabilirsiniz. 9. yıl özel sayımızı çok daha fazla sayfa ile sizler için hazırladık. İlk defa “Automobile Magazine” dergimizi İngilizce-Türkçe içerikle sunuyoruz. Böyle bir yayını ekip olarak hazırlamak, ekip ruhumuzu ortaya koymanın yanı sıra öncelikle bizim için gurur kaynağı oldu. Az ya da çok katkılarından dolayı herkese teşekkür ederim.

9. yılımıza özel olarak hazırladığımız sayımızı eminim adına yakışır bir şekilde yayınlamışızdır. Özellikle buradan bizi yalnız bırakmayan, haberleri, reklamları ile destekleyen firmalara,markalara ve ajanslara da destekleri adına teşekkürü borç biliriz. Diğer bir konu “Automobile Magazine” in dünyada tek kalan basılı dergisi olmaktan da gurur duyuyoruz. Bu bizim için bir şeref ve onurdur. 9. Yıl Kasım sayımızı hazırlarken İngiliz otomotiv markalarının pr ajanslarının yakın samimiyeti ve paylaşımları için de ayrıca teşekkür ederiz. Ülkemizde gerçekleştirilecek olan Formula1 yarışına katılan tüm pilotlar için yarışın en iyi şekilde kazasız ve belasız geçmesini diler, Ülkemiz adına olumlu iş birlikteliklerinin olacağı ve neticelerin alınacağı bir yarış olmasını temenni ederim. Tüm misafir basının, sporcuların ülkemizden memnun bir şekilde ayrılmalarını isteriz. Formula1’in tekrardan 9 yıl aradan sonra ülkemizde olması heyecen verici bir olay. WRC ( Dünya Ralli Şampiyonası) ‘nın ise yine bu yıl ülkemizde Marmariste düzenlenmiş olması ülkemizin tanıtımı açısından bir diğer olumlu gelişmedir. Biz bu iki dev yarışın tam ortasında yayınımızı sizlere hazırlamak ile meşgul olduk. Bu zamana kadar pek çok dergi tasarlayan biri olarak, bu dergimizi de ayrıca beğenerek ve içime sindirerek hazırlamak istedim. Eminim ki bir gün istediğim o muhteşem sonucu elde edeceğim.

Bu sonuç ancak iyi içerik ve tasarıma sahip olan çok daha fazla sayfayla olabilir...

Ben orta halli sayılmayan fakir, emekçi, kendi işini yapan bir babanın ve ailenin oğluyum ve bunu söylemekten de çekinmiyorum. Orta sınıf olamadık çünkü orta sınıftan anladığım şey düzgün bir otomobile sahip olmak. Ailemizin asla ve sürekli düzgün bir otomobili olmadı. Hatırı sayılır şekilde yıllar önce sırası ile Tofaş Şahin, Serçe ve en son 48 ay vade ile alınan ödemekle bitmeyecek 2003-2004 model bir Dacia aracımız vardı. Daha sonra da satıldı. Babamın, ailemin bir daha otomobili olmadı. Şimdilerde etrafıma baktığımda, daire satın almak için bankadan kredi alanların da aralarında bulunduğu, halihazırda sahip oldukları bir veya iki adet ikinci el araçları satan insanlar var. Türkiye’de şu anda 0 km ve 2. el araçlar oldukça pahalı. Örneğin, hayatımda şahsıma ait sadece bir otomobilim oldu. 1990 Model BMW 3.16i güzel bir araçtı ama maalesef 2 yıl önce satmak zorunda kaldım.

(Bankaya olan kredi borcunu karşılamak için) Sattığım araç şu anda 35.000 TL ile 40.000 TL arasında, iki katından fazla fiyatla satılıyor. Bazı şeyleri tahmin edebilirim. Fakir bir aileden gelmem bunu engellemez. Bu anlamda kendimi hayatta yeterince yetiştirmeye çalıştım. Bu konudaki tahminlerimden biri; Şimdi aracını satarak daire almaya çalışan insanlar çok yakın bir zamanda bir kaç ay içinde daire fiyatlarında da tuhaf bir artış sağlayacaklar. >>

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Sonra da otomobillerini satıp o daireleri bankadan kredi ile satın alanlar olacak. Otomobilsiz daire satın alan insanlar, tekrar otomobil almak istediklerinde fahiş fiyatlarla karşılaşabilirler mi? Tekrardan bankadan kredi alarak araç almaya mı çalışacaklar? Bunu bilemeyiz... Ama farklı yönde bir tahminim de; 2. el araç fiyatları yakın bir zamanda belki 2021’de sanılanın aksine düşük olması yönünde. Yani 2. el otomobil fiyatlarının eskisinden çok daha fazla düşeceğine inanıyorum. (Bu sadece benim yorumum ve öngörüye dayalı bir his) Peki, o zaman böyle bir durumda şu anda yüksek fiyatlar ile 2. el bir otomobile sahip olan kişiler gelecekte pişmanlık duyacak, zarar mı edecekler? Bunu da yaşayarak görerek öğreneceğiz. Bana kalırsa artık şu yurt dışından araç getirme işine bir çözüm bulunmalı diye düşünüyorum. Daha düşük ve az vergiler ile belirli kısıtlamalara sahip çözümler üretilmelidir. Üretilmeli.. Çünkü biz bunu hak ediyoruz... Türkiye’de küçük sınıfta üretimi olan, 2020 model 0 km kampanyalı fiyatı 130.000 TL’den başlayan marka var. Türkiye’de üretimi yapılan küçük sınıf bu araca sahip olmak için maalesef bu fiyatı ödemek zorunda kalıyoruz. Bu üzücü... Türkiye kendi yerli otomobilini yapmış olsaydı fiyatı o zaman ne kadar olurdu? Yine aynı ücreti mi ödeyerek yerli ve milli aracımıza sahip olacaktık? Daha mı az?

Daha mı çok? bunu merak ettim... Yerli aracımızı benzin motorlu aracımızı üretmeyi başardığımızda biz bunun için ne kadar öderiz? Soru bence bu olmalı. En kısa zamanda (benzin ve Lpg’li fabrika çıkışı) ortak kullanılan bir platform motora sahip yerli bir araç üretimi yapılabilmelidir. En azından “TOGG” marka elektirikli araç dışında bizde normal motoru olan bir halk otomobilimize sahip olacağız. (Rusya Lada, İspanya Seat, Çek Skoda gibi.)

Düşüncem her zaman bu yönde olmuştur. Benzin ve Lpg ile çalışan daha az yakan yerli bir otomobile çok daha ihtiyaç duyduğumuz ortadadır. Örneğin 43 yaşındayım ve benim hala sahip olduğum bir otomobilim bile yok. Bu işi yapıyor olabilirim, bu benim çok para kazandığım ve otomobil alacak kadar çok zengin olduğum anlamına gelmez. İşini severek yapmaya çalışan temsil ettiğim markam ile de bu sebeple gurur duyan biriyim. İyi yaptığımızdan dolayı. Bir şeyin en iyisini yapmayı seviyorum. Ya da en iyi olabilmek için çaba sarf ederek elimden geldiğince çalışmayı ve işim için emek zaman harcamayı da seviyorum. Bu benim için her zaman böyle olmuştur.

Size günde kaç saat çalıştığımı burada anlatmayacağım tabiki. Bu çok can sıkıcı olabilirdi. Hatta bazen bir Lotus kullanmak kadar da can sıkıcı olabilir:) diye düşünüyorum... Lotus Exige mı? Evet şu arka fotoğrafta duran ta kendisi. Abi bu 150 km basar mı? (bazen ufak çocuklar görünce hemen bu şekilde sorarlar) Evet 150 km tabiki basıyor hatta 250 km ye kadar da rahat ulaşıyor.

Lotus Exige 350 Sport bu tabi ki ne bekliyorsunuz, 0’dan 100km arasında hızlanma sadece 3.8 saniye...Bunu içeride ki test yazımda zaten okursunuz diye düşünüyorum. Kalın Sağlıcakla...

Sevgi ve Saygılarımla,

They will also provide a strange increase in flat prices. Then there will be those who sell their cars and buy those flats with bank credit. Can people who buy an apartment without a car face exorbitant prices when they want to buy a car again? TWill they try to buy a vehicle by taking a loan from the bank again? This is unknown ... But another prediction of mine is that; Used car prices will likely be lower in the near future, contrary to what was thought in 2021. In other words, I believe that the prices of second-hand cars will drop more than before. (This is just my interpretation and the guessing feeling) So in such a situation, will those who currently own a high-priced second-hand car do the damage they will regret in the future? We will learn this by seeing it through experience. I think there should be a solution to this problem of bringing vehicles from abroad. Solutions with certain restrictions can be produced with lower and lower taxes. It must be produced ..Because we deserve ...the production of small class in Turkey, 2020 0 km campaigns are models of the brands have price starting from TL 130,000. THaving this car has small class production in Turkey, unfortunately, we are forced to pay the price. This is sad ... TIf Turkey had done what the cost would be up to its own domestic car? Will we have our domestic and national vehicle by paying the same fee? Is it less? Is it more? I wondered about it ...How much do we pay when we manage to produce our domestic vehicle with a normal gasoline engine? I think that should be the question. Using a common platform with gasoline and LPG, a domestic motor vehicle should be produced as soon as possible. At least we will have a normal motorized public vehicle other than “TOGG” brand electric vehicle. (Russia Lada, Spain Seat, Czech Skoda.) My thinking has always been in this direction. I believe we need more of a domestic car that burns less gasoline and LPG. For example, I am 43 years old and I still do not own a car. I may be doing this job, it does not mean that I earn a lot of money and I have enough money to buy a car.

For this reason, I am someone who likes to do my job and I am proud of the brand I represent. Because we do well. I love doing the best of something.Or I also like to work hard and spend time to be the best. This has always been the case for me. Of course, I will not tell you how many hours I work a day here. This would be very annoying. Sometimes it can be just as annoying as using a Lotus:) i think... Lotus Exige Is? Yes, she is the one standing in the back photo. Brother, will this print 150km? (Sometimes when little children see it like that, they ask.) Yes, of course, it prints for 150 km, and it can be easily reached up to 250 km. Lotus Exige 350 Sport of course what are you waiting for, 0-100km acceleration in just 3.8 seconds...I think you will already read this in my test article inside. Stay Brave and Healthy ...

Love and Respect,

13 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

9

Year “Grand Prix of Turkey 2020” special edition of our Hi, Formula1 13-14-15 November, after 9 years as a spectator again in Turkey. I hope you will have the opportunity to watch the race. We have prepared our 9th year special issue with many more pages for you.We present our “Automobile Magazine” magazine with English-Turkish content for the first time. Preparing such a publication as a team is primarily a source of pride for us as well as revealing our team spirit. Thank you to everyone who contributed more or less. I am sure we have published our issue, which we prepared specially for our 9th year, in a worthy way. We thank the companies, brands and agencies that do not leave us alone here, and support them with their news and advertisements. Another issue is that we are proud to be the only remaining print magazine of “Automobile Magazine” in the world. This is an honor for us. While preparing this magazine, I would like to thank the British press for the close friendliness and sharing of automotive brands. For all pilots participating in the Formula 1 race that will be held in our country, she wishes the race to be well and trouble free, I hope it will be a race with positive cooperation and results on behalf of our country. We want all guests and race fans to leave our country with satisfaction. It is exciting that Formula 1 is in our country in 9 years. The fact that the WRC (World Rally Championship) was held in Marmaris in our country this year is positive for the promotion of our country. In the middle of these two giant races, we were busy preparing our broadcast for you. As someone who has designed many magazines until this time, I wanted to prepare this magazine by liking and digesting it. I am sure that one day I will achieve that amazing result I wanted. This result can only happen with many pages with good content and design.... I am the child of a poor, laboring, self-employed father and family who are not considered middle class and I am not afraid to say this. We can’t be middle class because what I understand from the middle class is to have a decent car. Our family has never had a decent car. Many years ago, we had Tofaş Şahin, Serçe and 2003-2004 Dacia models purchased with a maturity of 48 months. Later it was also sold. My father, my family never had a car again. Now when I look around, there are people selling and selling one or two second-hand vehicles they already own, including those who borrowed from the bank to buy flats. Turkey currently 0 km and 2nd hand vehicles are quite expensive. For example, I only had one car in my life.. 1990 Model BMW 3.16i was a nice vehicle, but unfortunately I had to sell it 2 years ago. (To cover the loan debt to the bank) The vehicle I am selling is currently being sold between 35,000 TL and 40,000 TL, more than double the price. I can guess some things. Coming from a poor family does not prevent this. In this sense, I tried to train myself enough in life. One of my guesses on this; Right now, very recently, people trying to buy an apartment by selling their cars in a few months >>

Kasım - November 2020

Künye Magazine Imprint

ISSN NO: 2148-0001

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Mali İşler Sorumlusu Hukuk Danışman Ekibi Concessionaire and Editor-in-Chief Finance Manager Muhtaranlar Attorney Partnership Umut Özgür SUNAY Fahri ÖZDOĞRU Av. Emre MUHTARANLAR ozgur@automobilemagazine.com.tr

Reklam ve Pazarlama Advertising and Marketing pazarlama@automobilemagazine.com.tr marketing@automobilemagazine.com.tr

Almanca Editörü German Editors Naci TAŞDAN de@automobilemagazine.com.tr

Reklam Müdürü Advertising Manager Selim KARACA selim@automobilemagazine.com.tr

İngiltere İletişim UK Country Communication Aslıhan BOKO aslihan@automobilemag.co.uk

Baskı - Matbaa Printing Press / Türmatsan Org. Matbaacılık Gıda İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti ADRESİ : Davutpaşa Cad.2.Matbacılar Sitesi ZC25 Topkapı-İSTANBUL TELEFON : 0 212 444 11 30 Fax : 0212 674 70 16 www.turmatsan.com

Automobile Magazine > UK Cambridge Address: 1 Pheasant Drive Eddington Cambridge CB3 0EU United Kingdom

MediaSun Group Locations UK Oxford Address: Oxford Road, Ashford Close, Woodstock, Oxfordshire OX20 1FF WOODSTOCK

Grafik & Tasarım Yönetmeni Art Director Umut Özgür SUNAY MediaSun

E-Mail: info@automobilemagazine.com.tr Web: https://automobilemagazine.com.tr http://automobilemag.co.uk/ https://en.automobilemagazine.com.tr/ https://dergilik.automobilemagazine.com.tr/

All rights of “AUTOMOBILE MAGAZINE” belong to Umut Özgür Sunay-MediaSun sole proprietorship. It is a monthly periodical and national publication in accordance with the press law. The responsibility of the advertisements used in the content of our journal is the responsibility of the company that sent the opinions in the advertisements or articles, and MEDIASUN does not accept any responsibility. It is forbidden to quote the articles and photos in our magazine.

Fotoğraf Sanatçısı Photography Artist Can AYDENİZ

Dağıtım ve Satış Distribution and Sales - MEDIASUN Seçkin Gazete Bayileri, VIP Abone Dağıtımı.

Internet, Online, Magzter, Issuu Inc.

İngilizce Haber Editörleri English News Editors Aydın KAYGUSUZ aydin@automobilemagazine.com.tr Başak Güllap basak@automobilemagazine.com.tr

Automobile Magazine > Basın ve Reklam İletişimi Merkez Ofis: Managament Place İçerenköy Mah. Topçu İbrahim Sok. Kozyatağı E5 Yanyol Üzeri AND Binası No:8/10D İç Kapı No:5 Ataşehir – İstanbul | Türkiye TEL. +90 0216 909 83 42 www.mediasun.com.tr | mediasungroup.com

Sosyal ve İş Ağı Hesapları Social and Business Network Accounts Twitter: https://twitter.com/automobilemagtr Linkedin: https://tr.linkedin.com/in/automobilemagazinetr Sales Price / Satış Fiyatı: 20 TL

© Automobile Magazine 2012-2021

“AUTOMOBILE MAGAZINE” tüm hakları Umut Özgür Sunay-MediaSun şahıs firmasına aittir.

Basın kanunu gereğince aylık süreli ve ulusal yayındır. Dergimizin içeriğinde kullanılan ilanların sorumluluğu ilanı gönderen firmaya ya da ajansına yazılardaki görüşler ise yazarların ve haber ajanslarının kendi sorumluluğunda olup MEDIASUN tarafımızca sorumluluk kabul edilmez. Dergimizde yer alan yazı ve fotoğraflardan alıntı yapmak yasaktır.

İçindekiler|Contents Sayfa / Page 20.

Yazar Kadrosu Author Staff Gökçer ALP Laçin MODİRİ Mehmet TIKNAZ Mert ULAŞ Murat ÇARPIŞANTÜRK

Sayfa / Page 30.

Sayfa / Page 36.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

14

Sayfa / Page 26.

Sayfa / Page 16.

Sayfa / Page 36.

Sayfa / Page 24.

Sayfa / Page 44.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Sayfa / Page 38.

Sayfa / Page 58.

Sayfa / Page 52.

Sayfa / Page 66.

Sayfa / Page 80.

Sayfa / Page 84.

Sayfa / Page 104.

Sayfa / Page 74.

Sayfa / Page 88.

Sayfa / Page 100.

Sayfa / Page 106.

Sayfa / Page 96.

Sayfa / Page 98.

Sayfa / Page 102.

Sayfa / Page 108.

Kasım - November 2020

15 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

Sayfa / Page 72.

Sayfa / Page 63.

Yeni Mercedes-Benz S-Serisi The campaign for the new S-Class Mercedes-Benz collaborates with global stars Alicia Keys and Lewis Hamilton

M

ercedes-Benz S-Serisi’nin üstündeki sır perdesi, 2 Eylül’de gerçekleştirilen dünya lansmanıyla tamamen kalktı. Yeni S-Serisi’nde Mercedes-Benz, tamamen yeni destek özelliklerini mümkün kılan DIGITAL LIGHT teknolojisini ilk kez seri üretimde kullanıyor. Aktif ambiyans aydınlatması ile yeni S-Serisi, ilk kez etkileşimli iç mekan aydınlatmasını uyguluyor. 0,22 Cd rüzgar sürtünme katsayısı ile yeni S-Serisi, özellikle lüks sedan segmentinde olmak üzere dünyanın en iyi aerodinamik verimliliğine sahip otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Mercedes-Benz, ilk kez seri üretimde bazı gövde profillerinde akustik köpükleri yeni S-Serisi’nde kullanıyor.

Yeni ön konsol; yeni mimarisi, modern tasarımı ve ergonomik yapısıyla öne çıkıyor. Ancak sunulan huzur ortamı bu kadarla kalmıyor. Yüksek düzeyde sürüş ve gürültü konforunun yanı sıra çok çeşitli ENERGIZING konfor pro-

gramları ile S-Serisi yolcularına huzurlu ve konforlu bir yolculuk sunuyor. ENERGIZING AIR CONTROL ile yolcular, yolculuk boyunca daha da zinde kalıyor. Yeni bir özellik olarak PRE-SAFE® Impulse yan güvenlik sistemi, olası bir yandan çarpma (her iki yandan da) öncesinde E-ACTIVE BODY CONTROL, süspansiyon sistemi üzerinden aracın gövdesini yükseltiyor. Mercedes-Benz yaklaşık 70 yıl önce 220 ile model serisinin temelini attı. Pazara sürüldüğü 1951 yılından bu yana tüm dünyada 4 milyon adedin üzerinde S-Serisi Sedan satıldı. S-Serisi’nin müşteri sadakat oranı oldukça yüksek. Batı Avrupa’da daha önce S-Serisi kullanmış olan müşterilerin yaklaşık yüzde 80’i tercihini yine bir Mercedes-Benz otomobilinden yana kullanıyor. 10 müşteriden yaklaşık 9’u S-Serisi Sedan’ı uzun versiyon olarak satın alıyor. 2018 yılında tanıtımı yapılan öğrenebilir sistemin ikinci nesli yeni S-Serisi ile birlikte kullanıma sunuluyor.

AAUUTTOOMMOOBBI IL LEEMMAAGGAAZZI INNEE. .CCOOMM. .TTRR

16 16

T

he S-Class is the brand’s centrepiece and stands for the fascination of Mercedes-Benz: legendary engineering and traditional craftsmanship paired with intelligent vehicle innovation. In association withglobal stars Alicia Keys and Lewis Hamilton, the new Mercedes-Benz S-Class celebrates its world premiere today on the Mercedes me media digital platform. Occupants experience a sense of ease and well-being inside the new luxury saloon. More than any other vehicle, it stands for individualisation and comfort, design and quality, technology and safety. In other words, individual mobility at the very highest level and the confidence that the S-Class cares for its driver and passengers. The central idea of “Cares for what matters” is at the heart of the communication campaign, in which notable world-class talent such as 15-time Grammy-winning artist Alicia Keys and multipleFormula1 world champion Lewis Hamilton play an im-

Automobile Automobile Magazine Magazine || FORMULA FORMULA 11 TURKISH TURKISH GRAND GRAND PRIX PRIX 2020 2020

portant role. These global stars combine personal excellence with social activism, thereby supporting the central idea. The launch campaign for the luxury saloon starts in December 2020. “The ‘Cares for what matters’campaign goes to the heart of what truly matters in life. And that’s the people around us - who should always be safe and for whom we would like to have more time. In the new S-Class, we offer our customers the perfect place for that. It creates a safe space of contemporary luxury that can be enjoyed with all the senses, and where we are free to focus on the important things in life. That is our definition of the new S-Class,” says Britta Seeger, Member of the Board of Management of Daimler AG and Mercedes-Benz AG, responsible for Marketing and Sales. “What sets our new luxury saloon apart is its advanced safety and comfort systems as well as services aimed at making our customers’ lives as easy and worry-free as possible.”

T

he focus of the campaign is on the fundamental importance of authentic and responsible interaction that reflects the zeitgeist, today more than ever. Withglobal stars such as Alicia Keys and Lewis Hamilton as ambassadors, we have great personalities who authentically embodythe central idea of our ‘Cares for what matters’ S-Class campaign”, says Bettina Fetzer, Vice President Marketing Mercedes-Benz AG. “Both of them use their voices to speak out for others, and take a stand on important issues that shape our society.”

Kasım Kasım -- November November 2020 2020

17 17 AAUUTTOOMMOOBBI IL LEEMMAAGGAAZZI INNEE. .CCOOMM. .TTRR

Yeni S-Serisi’nde Ön koltuklardaki 19 adede kadar motor, yolcunun rahat etmesini sağlıyor ve aynı zamanda koltuklardaki teknolojinin gelişmişlik seviyesini de gözler önüne seriyor. Ancak konfor tek başına yeterli olmuyor. Koltuklar, güvenlik noktasında da önemli bir sorumluluk üstleniyor. Ayrıca konu lüks ve rahatlık olduğunda S-Serisi’ndeki her bir koltuktaki AGR onayı önemli bir sorumluluk üstleniyor. Yeni S-Serisi’nde on farklı masaj programı bulunuyor. Titreşim motorlarını kullanan sistem, ısı ile sıcak taş prensibini kullanarak rahatlatıcı masajın etkisini artırabiliyor. Beş farklı arka koltuk seçeneği, S-Serisi’nin arka kısmını daha çok bir çalışma alanı veya bir dinlenme yeri olarak kişiselleştirme olanağı sunuyor. İki adet elektrik kontrollü arka koltuk için sunulan ısıtmalı arka koltuk başlıkları yeni bir özellik olarak öne çıkıyor. Şoförlü versiyonundaki ön yolcu koltuğunun ayar şekli ile açısı ve arkasındaki yatar koltukla birlikte daha da iyileştirilmiş. 2021 yılının ikinci yarısından itibaren, yeni DRIVE PILOT ile donatılan S-Serisi’nin, Almanya’daki otobanların uygun bölümlerinde yoğun trafik veya yoğun dur-kalk koşullarında ileri seviyede otonom sürüş yapması bekleniyor. Sürücünün hayatını kolaylaştıran bu çözüm, sürücüye internette gezinmek veya araç içi ofiste e-postaları gözden geçirmek gibi diğer faaliyetlere vakit ayırma olanağı sunuyor.

Mercedes-Benz, yeni S-Serisi ile kazasız sürüş vizyonuna büyük bir adım daha yaklaşıyor. Sürücü, çok sayıda yeni veya kapsamı genişletilmiş Sürüş Yardım Sistemi tarafından destekleniyor. Günlük sürüş stresinden önemli oranda kurtulan sürücü böylece rahat ve güvenli bir sürüş gerçekleştirebiliyor. Sistemler olası bir tehlike anında yaklaşan bir çarpışmaya uygun şekilde tepki vermesine yardımcı oluyor. Sistemlerin işlevselliği, sürücü ekranındaki yeni bir ekran konseptiyle deneyimlenebiliyor. Daha güçlü çevre sensörleri sayesinde park sistemleri manevra esnasında sürücüyü daha iyi destekleyebiliyor. MBUX entegrasyonu sayesinde kullanım daha sezgisel ve daha hızlı hale geliyor.

AA UU TT OO MM OO BB II LL EE MM AA GG AA ZZ II NN EE .. CC OO MM .. TT RR

18 18

Kısa ön aks uzantısı, uzun dingil mesafesi ve dengeli bir arka aks uzantısı ile S-Serisi, ideal oranlara sahip klasik bir sedan olarak tasarlandı. Arttırılmış iz genişliği ve modern tasarımlı jantlara sahip geniş tabanlı lastikler, otomobilin daha da kaslı görünmesini sağlıyor. Yan gövde üzerindeki karakteristik çizgilerin sayısı önemli oranda azaltıldı. Özenle şekillendirilen yan gövde yüzeyleri özel ışık oyunlarını beraberinde getiriyor. Önden bakıldığında statü sembolü, heybetli ve gösterişli radyatör ızgarası dikkat çekiyor. Farlar aracın ön görünümünü tamamlıyor. S-Serisi’ne özgü üç noktalı gündüz farlarına sahip farlar, daha düz ve genel olarak daha ince bir tasarımla dikkat çekiyor. Kapının tasarımıyla bütünleşen gizli kapı kolları (İsteğe bağlı donanım)

AutomobileMagazine Magazine | | FORMULA FORMULA11TURKISH TURKISHGRAND GRANDPRIX PRIX2020 2020 Automobile

baştan aşağı yeniden tasarlandı. Kapı kolu, kullanıcının yaklaşması veya kapı kolu yüzeyine dokunmasıyla otomatik olarak açılıyor. KEYLESS-GO ile anahtarsız giriş özelliği devreye giriyor. Otomobilin görsel dinamizmi arka kısımda da devam ediyor. Arkadaki stop lambaları birçok ayrıntıya sahip iç yapıları ve çeşitli, kısmen hareketli özellikleriyle otomobilin genel kalite algısına katkıda bulunuyor. Tüm bu tasarım detaylarıyla yeni S-Serisi hem gece hem de gündüz özgün bir görünüm sergiliyor. Her far 1,3 milyon mikro ayna yardımıyla ışığı kıran ve yönlendirilen son derece parlak üç LED’li bir ışık modülünden oluşuyor. Yani her araçta 2,6 milyon pikselin üzerinde çözünürlük bulunuyor. Bu, son derece hassas bir ışık dağılımı sağlıyor.

In the new S-Class, Mercedes-Benz comes another big step closer to its vision of accident-free driving. The driver is supported by numerous new or extended driving assistance systems. He/she thereby has a reduced workload in day-to-day situations, and is able to drive comfortably and safely. When danger threatens, the assistance systems are able to respond to impending collisions as the situation demands. The operating principle of the systems is made visible by a new display concept in the driver display. Thanks to improved environmental sensors, the parking systems give the driver even better support when manoeuvring at low speed. Operation is faster and more intuitive thanks to integration into MBUX. The optional rear-axle steering is integrated into the parking assistants, with the calculation of trajectories adapted accordingly. Emergency braking functions serve to protect other road users,too.

T

he S-Class stands for the fascination of Mercedes-Benz: legendary and traditional engineering expertise defines the luxury segment in the automobile industry. The new S-Class can be experienced with all the senses – seeing, feeling, hearing and smelling – while offering numerous innovations in the areas of driver assistance, protection and interaction. Mercedes-Benz is shaping the next generation of individual mobility for our times with innovations that place the focus on people. The second generation of MBUX (Mercedes-Benz User Experience) débuts in the new S-Class. Another milestone as the interface between the driver, passengers and vehicle: there are up to five screens on board, some with OLED technology. At the touch of a button, the new 3D driver display for the first time allows spatial perception of the scene with a real 3D effect thanks to eye-tracking. A similarly impressive feature is the very large head-up display with augmented reality content. When navigating, for example, animated turn-off arrows (“fishbones”) are virtually and precisely projected onto the road lane. The active ambient lighting(optional extra) supplements ambient lighting (standard equipment) with an additional layer of light. With around 250 LEDs it is integrated into the driving assistance systems, and is able to reinforce their warnings visually. In addition, feedback is possible when operating the climate control system or the ‘Hey Mercedes’ voice assistant, for instance. The latest generation of the Driving Assistance Package has new and numerous improved functions. One example is the intelligent compliance with speed limits. The new assistance display in the driver display clearly shows the operating principle of the driving assistance systems as a full-screen view. More than 50 electronic components in the new S-Class can be updated with new software over-the-air (OTA). These include the entire MBUX infotainment system, the driver display, the driving assistance systems and the MULTIBEAM LED and DIGITAL LIGHT lighting systems. This technology saves the customer time, as he/she does not need to visit a workshop for this purpose. Furthermore, the vehicle remains up to date throughout its lifecycle and is equipped for new features. The explicit consent of the user is always a precondition for OTA updates. When a side impact with another vehicle threatens, the vehicle body can be raised by the E-ACTIVE BODY CONTROL suspension (optional) within a few tenths of a second. This is a new function of PRE-SAFE® Impulse Side: It can reduce the loads acting on the occupants because it directs the impact forces towards particularly resistant structures in the lower area of the vehicle.

10 different massage programmes are available in the new S-Class. The computing power of MBUX (Mercedes-Benz User Experience) has increased by 50 percent compared to the system in the previous model. The memory bandwidth is 41,790 MB/s.

The seats literally invite the occupants to sit down and relax. The flowing, three-dimensional layer design theme gives an impression of lightness. Different finishes give the seats different characters. For example, the flowing longitudinal piping of Lugano leather lends them a noble, avantgarde look, while the progressive diamond pattern of nappa leather and Exclusive nappa leather is more classical and expressive. Six-cylinder in-line petrol and diesel engines in various output classes are the first engine variants for the new S-Class. A V8 engine with an integrated starter-generator (ISG) and 48-volt onboard electrical system will be available soon after.

A plug-in hybrid with an all-electric range of around 100 kilometres will follow in 2021.

Kasım--November November2020 2020 Kasım

19 19 AA UU TT OO MM OO BB II LL EE MM AA GG AA ZZ II NN EE .. CC OO MM .. TT RR

Yeni S-Serisi’nde aeroakustik de geliştirildi. Önceki nesil bile iç mekanda son derece gelişmiş bir gürültü konforu sunuyordu. Yeni nesil S-Serisi daha da sessiz bir yapı sunuyor. Gövdenin yüksek rijitlik seviyesi muhteşem gürültü ve titreşim konforunun temelini oluşturuyor. Bunu birçok detay çözüm tamamlıyor. Örneğin, ön alan bölgesindeki kablo kanallarındaki açıklıklar iki kez kaplanıyor. Motor sesinin iç mekana belli belirsiz bir oranda ulaşması için ön ısı duvarındaki yalıtım malzemesi A-Sütunlarına ve araç zeminine kadar uzatıldı. Mercedes-Benz ayrıca ilk kez seri üretimde seçili gövde profillerinde akustik köpükler kullanıyor. Yeni S-Serisi ilk etapta farklı güç seviyelerine sahip sıralı altı silindirli benzinli ve dizel motorlarla yollara çıkıyor. Entegre Marş Jeneratörü’ne (ISG) ve 48 Volt beslemeye sahip bir V8 motor kısa bir süre sonra ürün gamına dahil edilecek. 2021 yılında ise yaklaşık 100 km tamamen elektrikli sürüş menziline sahip bir şarj edilebilir hibrit versiyon ürün gamını tamamlayacak. Yeni S-Serisi, LED teknolojisi sayesinde iç mekanı aydınlatmasında da önemli bir gelişme kaydediyor. Mercedes-Benz, ilk kez etkileşimli aydınlatma uyguluyor. Aktif ambiyans aydınlatması (İsteğe bağlı donanım), sürüş yardım sistemlerine entegre ediliyor ve uyarıları görsel olarak destekleyebiliyor. Bunun dışında klima sistemi veya “Hey Mercedes” sesli komut sistemi gibi konfor sistemlerinde de aktif ambiyans aydınlatması uygun bir geri bildirim sağlıyor.

THE NEW ROLLS-ROYCE GHOST YENİ ROLLS-ROYCE GHOST SADE MÜKEMMELLİK

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

20

N

eredeyse anlık tork ve sessiz çalışma isteyen müşterilerin geri bildirimleri, markanın RollsRoyce ile ilgili 6.75 litrelik çift turbo şarjlı V12 benzinli motoru daha da geliştirmesine yol açtı. Bu dinamik motorlu otomobilde geniş performans sağlamak için ısmarlama bir Ghost motor haritası oluşturuldu ve bu sayede torkun 850Nm/627lb ft ve 563bhp/420kW gücü tüm tekerleklerden yönlendirme, dört tekerlekten çekiş sistemine aktarıldı. Müşterilerin beklentileriyle orantılı olarak, maksimum tork sadece 1600rpm’den itibaren - sadece tıklanmanın 600rpm üzerinde mevcuttur. Halihazırda olağanüstü akustik özelliklerini daha da iyileştirmek için, hava giriş sistemi, iç mekandaki motor varlığını azaltmak için daha büyük bir bağlantı noktası içerir hale getirildi.

Markanın ayırt edici özelliği Magic Carpet Ride evrim geçirdi. Yeni Ghost için mühendislik uzmanları, Düzlemsel Süspansiyon Sistemi adı verilen sistemi sunmak için motorlu arabanın süspansiyonunu tamamen yeniden tasarladı. Adını tamamen düz ve seviyeli olan geometrik bir düzlemden alan sistem, karada daha önce hiç motorlu bir aracın ulaşamadığı bir uçuş hissi yaratmak için on yıllık kolektif test ve geliştirmenin sonucu oluşturuldu.

Fiziksel mühendislik gelişmelerinin yanı sıra sofistike tarama ve yazılım teknolojisi ile oluşturulan bu araç, ön süspansiyon tertibatının üzerinde dünyanın ilk Üst Salıncak damperi ünitesini bünyesinde barındırarak daha da dengeli ve zahmetsiz bir sürüş sağlamaktadır. Bu, öndeki yolu okumak ve süspansiyon sistemini yol yüzeyindeki herhangi bir değişikliğe hazırlamak için kameraları kullanan Flagbearer sistemi ve ayrıca markanın Uydu Destekli Aktarımı ile birlikte çalışır. Bu teknolojiler, ısmarlama bir Planar yazılım sistemi aracılığıyla tek bir yapı olarak yönetilir. Yeni Ghost artık en zorlu yol yüzeylerini tahmin edebilir ve bunlara tepki verebilir.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

6.75-Litre Çift Turboşarjlı V12

car. The five-link rear axle benefits from the same self-levelling high-volume air suspension technology, as well as rear-wheel steering. Both axles are managed via the marque’s Planar software. This also governs new Ghost’s other chassis technologies, including the all-wheel drive, all-wheel steering, stability control and self-drying braking systems, to ensure the motor car is reacting as one to changes in surfaces or grip levels while also maintaining a spirited, dynamic personality. The Planar software also manages information that requires new Ghost to proactively adapt to intrusions in the road ahead. The first of these technologies is the marque’s Flagbearer system. Evocative of the men who were required by law to carry a red flag ahead of early motor cars, this technology consists of a stereo camera system integrated in the windscreen to see the road ahead, adjusting suspension proactively rather than reactively up to 100km/h. The second is Rolls-Royce’s Satellite Aided Transmission system, which draws GPS data to pre-select the optimum gear for upcoming corners. The result is unprecedented levels of ride comfort and control for a motor car. Rolls-Royce clients have enjoyed self-closing doors since the first Goodwood Phantom. Operated by a button on the dashboard and on the C-pillar for motor cars with rear doors, this innovation has been celebrated among customers. For new Ghost, the marque’s engineers elected to further develop this hallmark technology and, for the first time, clients can now also open the doors with power assistance. Clients first open the door with one pull of the interior handle, then allow the handle to return to its resting position while they check for potential hazards, and then pull and hold it for full power assistance on opening. Once the door is opened sufficiently for the client’s egress, they simply stop pulling the handle, which engages a door brake. Once the client has alighted, they are able to close the door completely automatically at the push of a button on the exterior door handle. If they prefer to close the door manually, the operation is power assisted. On-board longitudinal and transverse sensors, as well as G-force sensors fitted to each door, allow the same speed of operation regardless of hill or driveway angles.

Kasım - November 2020

21 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

C

lient feedback asking for near-instant torque and near-silent running led the marque to further develop the Rolls-Royce 6.75-litre twin-turbocharged V12 petrol engine. A bespoke Ghost engine map was created to ensure ample performance for this dynamic motor car, delivering 563bhp/420kW and 850Nm/627lb ft of torque to the allwheel steer, all-wheel drivetrain. Commensurate with clients’ expectations, maximum torque is available from just 1600rpm – only 600rpm above tick-over. To further refine its already remarkable acoustic properties, the air intake system incorporated larger porting to reduce engine presence in the interior suite. The marque’s hallmark Magic Carpet Ride has evolved.

For new Ghost, engineering specialists redesigned the motor car’s suspension completely to deliver what is called the Planar Suspension System. Named after a geometric plane, which is completely flat and level, the system is the result of ten collective years of testing and development to create a sense of flight on land never before achieved by a motor car.

Created through physical engineering developments as well as sophisticated scanning and software technology, it incorporates a world-first Upper Wishbone Damper unit above the front suspension assembly, creating an even more stable and effortless ride. This works alongside the Flagbearer system, which uses cameras to read the road ahead and prepare the suspension system for any changes in road surface, as well as the marque’s Satellite Aided Transmission. These technologies are managed as one through a bespoke Planar software system. New Ghost can now anticipate and react to the most demanding road surfaces. The Upper Wishbone Damper alone was the result of five collective years of road and bench testing. Reserved exclusively for Rolls-Royce, this technology further evolves the marque’s double-wishbone Magic Carpet Ride suspension system. The ethos of the marque’s founder, Sir Henry Royce, was “Take the best that exists and make it better,” and in this spirit chassis specialists developed the Upper Wishbone Damper to further improve the continuously variable, electronically controlled shock absorbers and the self-levelling high-volume air strut assembles. It has never before been applied to a production motor

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

22

R

olls-Royce mimarisi, en sade haliyle, motorlu aracın her bir köşesinde bir tane olmak üzere dört sabit noktaya dayanıyor. Hareketli alüminyum bölme, zemin, traversler ve eşik panelleri, yeni Ghost’un müşteri beklentilerini, sürmesi kadar başkası tarafından sürülmesi de aynı derecede keyifli olan bir otomobil olarak karşılamasını sağlamak için özel olarak yerleştirildi. Optimum 50/50 ağırlık dağılımı elde etmek için döküm süspansiyon montaj tertibatlarından ikisi yeni Ghost’un en önüne itildi ve 6.75 litrelik V12 ön aksın arkasına yerleştirildi. Bunu, yeni Ghost’un iç süitine müdahale etmeden oluşturmak için, toplam uzunluğu ilk Goodwood Ghost ile karşılaştırıldığında 89 mm artarak 5546 mm’ye ve toplam genişliği 30 mm artarak 1978 mm’ye yükseltildi. Çift cidarlı bölme ve döşeme yapısı paketlemesinde de önemli değişiklikler yapıldı. Bunlar, markanın ayırt edici özelliği olan Magic Carpet Ride’ı daha da zenginleştiren bir dört tekerlekten çekiş sistemi, dört tekerden yönlendirme ve tamamen yeniden tasarlanmış Düzlemsel Süspansiyon Sistemini bir araya getirmek için yapıldı. Bu, motorlu aracın viraj dinamiklerine yardımcı olan alçak ağırlık merkezinden ödün vermeden gerçekleştirildi.

Markanın alüminyum uzmanlığından daha fazla yararlanılarak, yeni Ghost’un metal üst yapısı % 100 bu malzemeden yapılmıştır. Otomobilin dış gövdesi, görünüşte tek parça karoser yapımı Silver Dawn ve Silver Cloud modellerini hatırlatarak, A sütunundan, tavanın üzerinden ve arabanın arkasına sorunsuz bir şekilde uzanan

temiz ve geniş bir parça şeklinde oluşturuldu.

Kapalı hatların tamamen yokluğu, müşterilerin gözlerini düz olmayan vücut dikişleri ile kesintisiz olarak arabanın önünden arkasına doğru kaydırmalarına olanak tanır. Bunu başarmak için, dört zanaatkar mükemmel bir kesintisiz dikiş sağlamak için gövdeyi aynı anda birbirine kaynak yapar. Ayrıca %100 alüminyum, lazer kaynaklı kapılar kullanılmıştır. Bu sadece ağırlık avantajları ve olağanüstü 40.000 Nm / derece sertlik sağlamakla kalmaz, aynı zamanda malzemenin çelikten daha düşük bir akustik empedansı olur ve kabin ortamını iyileştirir. Yeni Ghost, sadelik açısından mükemmeldir, ancak bu saf ve detoksifiye edici ortamı yaratmak, markanın tarihindeki en büyük zorluklardan biriydi. Gerçekten de yeni Ghost, Rolls-Royce’un şimdiye kadar ürettiği teknolojik açıdan en gelişmiş motorlu otomobildir. Diğer donanımlar şunları içerir: 600 metreden fazla aydınlatma mesafesine sahip LED ve lazer farlar, gündüz ve gece vahşi yaşam ve yaya uyarısı dahil görme yardımı; uyanık kalma asistanı; panoramik görüş, çepeçevre görüş ve helikopter görüşüne sahip dört kameralı bir sistem; aktif seyir kontrolü; çarpışma uyarısı; çapraz trafik uyarısı; şeritten ayrılma ve şerit değiştirme uyarısı; endüstri lideri 7x3 yüksek çözünürlüklü baş üstü ekran; kablosuz bağlantı noktası; kendi kendine park etme; ve en son navigasyon ve eğlence sistemleri. Yeni Ghost’un dört tekerlekten çekiş, dört tekerlekten direksiyon, denge kontrolü ve kendi kendine kuruyan fren sistemleri dahil olmak üzere diğer şasi teknolojilerini de yönetir aynı zamanda bir canlı, dinamik kişilik oluşturur.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Visually, this is the result of an obsessive approach to reduction and unwavering dedication to material quality and substance. Experientially, however, this is achieved through peerless chassis and drivetrain engineering, as well as an unrelenting approach to creating a serene acoustic ambience within the interior suite.

Rolls-Royce acoustic engineers are experts in serenity. For new Ghost, it was decided that this expertise would be formalised and the marque’s specialists would create a Formula for Serenity that could help inform future products.

The first element of this formula is the RollsRoyce spaceframe architecture. Its aluminium construction has a higher acoustic impedance compared to steel. Additionally, it is constructed from complex forms, rather than flat, resonant surfaces. Both the bulkhead and floor sections are also double-skinned, sandwiching composite damping felts to reduce road noise intruding into the passenger suite. Larger sections of the architecture have also been created with specific access points for the installation of acoustic damping materials – new Ghost uses more than 100kg in total, applied in the doors, roof, between the double-glazed windows, inside the tyres and within nearly all of the architecture itself. The final element of the formula is harmonising the car. The marque’s acoustic specialists experimented with a completely silent interior suite, but found the experience to be disorientating. To overcome this, they elected to create a ‘whisper’, a soft undertone that is experienced as a single, subtle note.

Kasım - November 2020

23 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

N

ew Ghost benefits from a new Micro-Environment Purification System (MEPS). Existing air filtration technology was further developed to incorporate a full suite of hardware and software improvements. Highly sensitive Impurity Detection Sensors were introduced to detect ambient air quality, automatically switching fresh air intakes to Recirculation Mode if unacceptable levels of airborne contaminants are present. This channels all cabin air through a nanofleece filter, which is capable of removing nearly all ultra-fine particles from the Rolls-Royce’s micro- environment in less than two minutes. New Ghost is perfect in its simplicity, but creating this pure and detoxifying environment was one of the greatest challenges in the marque’s history. Indeed, new Ghost is the most technologically advanced motor car Rolls-Royce has ever produced. Further equipment includes: LED and laser headlights with more than 600m of illuminated range, vision assist, including day- and night-time wildlife and pedestrian warning; alertness assistant; a four-camera system with panoramic view, allround visibility and helicopter view; active cruise control; collision warning; cross-traffic warning; lane departure and lane change warning; an industry-leading 7x3 high-resolution head-up display; Wi-Fi hotspot; self-park; and the very latest navigation and entertainment systems.

Ghost clients operate in complicated business worlds. From the moment they step into the interior suite of their Rolls-Royce, it is essential that they are imbued with a sense of wellness.

YENİ SORENTO DÜŞÜK EMİSYON VE YÜKSEK GÜÇLE ORTAYA ÇIKTI...

Y

eni Kia Sorento geçtiğimiz Mart ayında dijital bir lansman ile tanıtılmıştı. Yeni Sorento’nun yılın son çeyreğinde hibrit seçeneği ile Avrupa’yla birlikte Türkiye’de de satışa sunulması bekleniyor. Güney Koreli otomotiv devi KIA’nın, 2020 yılı üretim planında bulunan Yeni Sorento, mart ayında tanıtılmasının ardından ödülleri de almaya başladı. Yeni Sorento, Avrupa’nın en çok satan dört çeker araçlara yönelik dergisi Auto Bild Allrad tarafından düzenlenen yarışmada ‘Tasarım’ kategorisinde ödül aldı. Bu ödül ile birlikte KIA, daha önce dört çeker olarak KIA Stinger’ın da iki defa ödül aldığı Auto Bild Allrad dergisinden üst üste üçüncü kez ödül almış oldu. Yeni Sorento’nun tasarımı, önceki Sorento nesillerinin güçlü ve sağlam estetik anlayışına dayanmakla birlikte daha keskin çizgiler, köşeler ve daha dinamik gövde yapısıyla ile daha sportif bir duruş sergilemesini sağlıyor. Dördüncü nesil Yeni Sorento markanın yeni SUV platformu ile üretilen ilk KIA modeli olmasıyla da dikkat çekiyor.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

24

Y

eni Sorento, Kia’nın kapsamlı küresel SUV serisinin merkezinde yer alıyor. Yüksek kaliteli, yüksek teknolojili bir kabin ile şık, modern dış tasarım. Yeni platform, hibrit ve plug-in hibrit güç aktarma organlarını barındırıyor. Daha fazla alan ve konfor daha keyifli bir sürüş vaat ediyor. Yeni ‘Arazi Modu’ dört tekerlekten çekiş kabiliyetini geliştiriyor. Güçlü, ilerici ve çok yönlü, Kia’nın amiral gemisi SUV’un dördüncü nesli, hayatın getirdiği her şeyi üstlenmek için tasarlanmış ve üretilmiş. Sorento’nun yeniden tanımlanmış dış tasarımı daha keskin hatlar, yüksek teknoloji ürünü ayrıntılar ve uzatılmış oranlarla - ona daha güvenli ve daha olgun bir görünüm kazandırmaktadır. İçeride, çarpıcı kabini ayrıca birinci sınıf malzemeler, en yeni bilgi-eğlence teknoloji ve sistemleri yeni bir tasarım sunarak karşımıza çıkıyor. Hibrit güç, Sorento serisinde ilk kez yer alıyor. Sonuç olarak, yeni model öncekilerden daha fazla yakıt verimliliği, daha düşük emisyon ve daha yüksek performans sunuyor. Kia’nın şimdiye kadarki en yüksek teknolojiye sahip Suv aracı.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Sorento, önceki nesillerinin sağlam, sert görünümlü estetiğini sürdürürken Gövdesi, daha yuvarlak kenarlı selefine göre belirgin şekilde daha yontulmuş olan keskin çizgiler ve kıvrımlar içerir. Her zamankinden daha güvenli, daha olgun ve daha arzu edilen bir tasarıma sahip oluyor. Yeni model, 1.900 mm genişliğinde, üçüncü nesil Sorento’dan 10 mm daha geniş.

Uzunluk 4.810 mm, ancak daha kısa ön ve arka çıkıntılara sahip. Çekici, lüks kabin, gösterge panelindeki ikiz dijital ekranlara dayanan sofistike bir yeni nesil tasarım sunuyor. 12,3 inçlik dijital sürücü gösterge paneli, gösterge panelinin ortasında 10,25 inç dokunmatik ekranlı bilgi-eğlence ve navigasyon sistemi ile eşleştirilmiş. Gösterge panelinin odak noktası, alttaki orta konsola uzanan krom efektli bir çerçeveye sahip. Sorento ayrıca 2020’nin sonlarından itibaren Plug-in Hybrid versiyonu olarak da satışa sunulacak. Sorento’nun yeni dört silindirli 2.2 litre 202 beygir güç ve 440 Nm tork üreten ‘Smartstream’ dizel motor versiyonu ise Avrupalı ​​ müşteriler için satışa sunulacak.

THE NEW KIA SORENTO

T

he new Kia Sorento is revealed for the first time today.

Powerful, progressive and versatile, the fourth generation of Kia’s flagship SUV is designed and engineered to take on everything life throws at it. Raising standards in the midsize SUV class for space, efficiency and quality, it sits at the heart of Kia’s reinvigorated global SUV line-up, which also includes the Seltos, Stonic, Telluride and Sportage. The new Sorento is the first vehicle to be based on Kia’s new-generation midsize SUV platform. Paired with a larger body to maximise cargo and luggage space, the platform ensure the Sorento is one of the most versatile and spacious three-row SUVs on the road. Furthermore, the Sorento’s innovative interior packaging means it can offer all this while accommodating Kia’s new ‘Smartstream’ electrified powertrains – the first time that hybrid power has featured in the Sorento line-up. As a result, the new model offers greater fuel efficiency, lower emissions, and higher performance than its predecessors. A mainstay of Kia’s global line-up, more than three million Sorento models have been sold worldwide since it was launched in 2002. In that time, Europe has accounted for around 300,000 of these.

T

he front of the Sorento evolves with a new interpretation of Kia’s hallmark ‘tiger nose’ grille, displaying a wider shape which organically wraps around the integrated headlamps on each side. The headlamps themselves feature a new ‘tiger eyeline’ LED daytime running light, adding extra focus to the design by depicting the intense impression of the lines around a tiger’s eyes. This sharper, more assertive appearance is complemented by a wide, rectangular lower air intake, bookended by wing-shaped air curtains to channel air around the car. A sharp bumper lip is also capped with a skid plate, enhancing its robust appearance. The new model is 1,900 mm wide, 10 mm wider than the third-generation Sorento. In profile, the proportions of the Sorento are subtly adapted to make it appear longer. The new model is 10 mm longer than its predecessor (now 4,810 mm), yet it features shorter front and rear overhangs. The additional length is found in the wheelbase (a result of the Sorento’s new platform), which has grown by 35 mm to 2,815 mm. This subtly adapts the visual character of the Sorento, making it look longer and ‘faster’, despite being 10 mm taller. It also extends the length of the bonnet, drawing the A-pillar 30 mm further back from the front axle. The trailing edge of the hood wraps around the front wings and

turns into a single, strong character line which extends along the side of the Sorento and into the rear lamps. The cabin of the new Sorento subtly integrates a range of other technologies, including an available Mood Lighting system. This emits soft ambient downlighting from beneath the dashboard and door trim, creating a lounge-like feeling and greater sense of space. A wireless smartphone charger also sits at the base of the centre console, while a powerful BOSE® surround-sound system is also available to provide a more immersive in-car audio experience. The Sorento Hybrid is powered by a new ‘Smartstream’ electrified powertrain, pairing a 1.6-litre T-GDi (turbocharged gasoline direct injection) with a 1.49 kWh lithium-ion polymer battery pack and 44.2 kW electric motor. The intelligent packaging of the Sorento’s new platform means the battery pack can be located under the floor, with minimal impact on cabin or luggage space. Producing 230 ps and 350 Nm torque, this electrified powertrain combines low CO2 emissions with high levels of performance. The new 1.6-litre T-GDi engine features Kia’s new Continuously Variable Valve Duration (CVVD) technology, regulating valve opening time according to driving conditions, instead of operating on a fixed opening time. This boosts performance at low-to-mid engine speeds and enhances fuel efficiency.

Kasım - November 2020

25 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

More confident, mature and desirable...

Yeni Ford Puma...

Şehrin en stil sahibi modeli Ford SUV segmentinde yoğun talep gören amiral gemisi Kuga’nın ardından Crossover segmentine geleceği bugünden yaşatacak yeni bir soluk getiriyor…

1.0-litre EcoBoost benzinli motor 125 Ps Gücünde...

Yeni Ford Puma; dikkat çekici tasarımı, segmentine yeni soluk getiren teknoloji ve hayatı kolaylaştıran özellikleriyle geleceği şimdiden yaşamak isteyenleri heyecanlandırıyor.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

26

F

ord, otomobil severlerin artan ilgisine paralel olarak SUV ve SUV karakterini yansıtan crossover modelleriyle ürün portföyünü zenginleştirmeye devam ediyor. Şehrin en yeni, en havalı ve en stil sahibi üyesi Yeni Ford Puma, farklı tasarımı, yenilikçi teknolojileri ile segmentine yeni bir soluk getiriyor, şık ve sportif çizgileriyle Ford’un tasarım karakterinde geleceğe doğru yepyeni bir sayfa açıyor. Türkiye’de ‘Style’ ve ‘ST-Line’ donanımları ile satışa sunulan Yeni Ford Puma, ‘Style’ donanımda 1.0lt EcoBoost 95PS PS Benzinli 6 ileri manuel ve 1.0L Ecoboost 125PS 7 ileri otomatik seçenekleri ile müşterileri bekliyor. ‘STLine’ donanımda ise 1.0L EcoBoost Hibrit 155PS 6 ileri manuel seçeneği ürün gamına ekleniyor. Puma’nın dikkat çekici tasarımı sportif ST-Line tasarım detayları ile birleşiyor. Parçalı deri döşeme tasarım, LED farlar, dijital yol bilgisayarı, kablosuz şarj ünitesi, B&O ses sitemi gibi donanımlar, stil sahibi ve dikkat çekmeyi seven, en iyiye sahip olmak isteyen müşterilere hitap ediyor.

Yeni Ford Puma’nın göz alıcı tasarımının ileri teknoloji ve yenilikçi fonksiyonalite ile birleştiğini vurgulayan Ford Otosan Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk, şunları söyledi: “Ford olarak, SUV ve SUV esintili crossover modellerimizi farklı müşteri gruplarının taleplerine uygun olarak çeşitlendiriyor ve farklılaştırıyoruz. Geçtiğimiz ay pazara sunduğumuz SUV’deki amiral gemimiz Yeni Ford Kuga ciddi talep görüyor. Merakla beklenen crossover modelimiz Yeni Puma da Ford SUV dünyasındaki yerini aldı.

Yeni Ford Puma dikkatleri üzerine çeken tasarımının yanı sıra kullanıcılara geleceği bugünden yaşatacak güvenlik, konfor ve sürüş teknolojileri sunarak otomobil kullanımını ve hayatı kolaylaştırıyor. Özellikle B segmenti araçların en önemli handikaplarından olan bagaj alanı, sınıfının en büyük bagaj hacmini sağlayan Yeni Ford Puma ile

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

bir sorun olmaktan çıkıyor. Ayrıca, 5 farklı sürüş modu, benzinli motora eşlik eden 7 ileri otomatik şanzıman, kişiselleştirme olanağı sunan 12,3 inçlik dijital gösterge ekranı, gelişmiş 8” dokunmatik ekran ile SYNC Araç içi Bilgi Eğlence Sistemi ve kablosuz şarj ünitesi gibi özellikler sayesinde sürücülere zahmetsiz ve bağlantılı bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Yeni Ford Puma, Türkiye’de ilk defa bir otomobilde sunduğumuz yenilikçi Ecoboost hibrit teknolojisi ile de verimli ve çevreci sürüş vaat ediyor. Yeni Puma’da 456 litrelik yüksek kullanışlılığa sahip bir bagaj hacmi bulunuyor. Euro NCAP’ten 5 yıldız alan Ford Puma’nın dört bir yanı 12 ultrasonik sensör, üç radar ve iki kamera ile denetleniyor. Bir B segment Ford’da ilk olan, 180 derece açılı geri görüş kamerası, aracın arkasından geçen yayaları, bisikletlileri veya diğer araçları daha erken görme olanağı sunuyor.

New Ford Puma Adaptive Cruise Control with Stop & Go, Speed Sign Recognition and Lane Centring, for effortlessly negotiating highway and stop-start traffic New Local Hazard Information, which can inform the driver of hazardous situations in the road ahead before they become visible to the driver or vehicle sensors.

In the lowest position, the maximum storage volume available while concealing the Ford MegaBox is delivered In the high position, the area underneath increases to create a cargo floor that is level with the fold-flat second-row seats Removed, the floor can be securely stored vertically against the back of the second-row seats for full 456-litre capacity.

energy usually lost during braking and coasting to charge a 48‑volt lithium-ion air-cooled battery pack. Able to restart the engine in approximately 300 milliseconds – about the same as the blink of an eye – the BISG also enables the Puma EcoBoost Hybrid’s Auto Start-Stop technology to operate in a wider range of scenarios for even greater fuel savings, including when coasting to a stop below 15 km/h (10 mph) and even when the vehicle is in gear with the clutch pedal depressed. “Our 1.0-litre EcoBoost engine has already proven that fuel efficiency and performance can go hand-in-hand. Our EcoBoost Hybrid technology takes that to the next level,” said Roelant de Waard, vice president, Marketing, Sales & Service, Ford of Europe. “We believe customers are going to love the smooth and urgent power delivery of our EcoBoost Hybrid powertrains just as much as they’ll enjoy less-frequent trips to the fuel pumps.” Puma utilises 12 ultrasonic sensors, three radars and two cameras positioned around the car to deliver a suite of Ford Co-Pilot360 technologies that enhance protection, driving and parking, and are designed to make the driving experience more comfortable, less demanding and safer. Enabled by the seven-speed automatic gearbox, Adaptive Cruise Control with Stop & Go, Speed Sign Recognition and Lane Centring helps the vehicle maintain a comfortable driving distance from vehicles ahead. The system also helps reduce stress during long road trips by keeping the vehicle centred in its lane, and can adjust the vehicle speed to within legal limits by monitoring the roadside and overhead gantries for speed signs. This is in addition to using information from the on-board navigation system.

Kasım - November 2020

27 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

F

ord unveiled the new Ford Puma – an SUV-inspired compact crossover that fuses stunning exterior design, best-in-class uncompromised load space, and sophisticated mild-hybrid powertrain technology. The new Ford Puma introduces a new chapter in Ford’s design identity with charismatic styling cues including distinctive wing-top mounted headlamps and athletic, aerodynamic lines. Compact crossover proportions deliver a raised ride-height for a confidence-enhancing driving experience, and support class-leading uncompromised luggage capacity of 456 litres. Powerful, responsive performance and optimised fuel efficiency is delivered for Puma customers using Ford’s EcoBoost Hybrid 48volt technology. The mild-hybrid powertrain seamlessly integrates electric torque assistance with a low-friction, three-cylinder 1.0‑litre EcoBoost petrol engine to deliver up to 155 PS. “From day one we envisioned a vehicle in this segment that was immediately recognisable – and as a result we’ve created a compact crossover unlike anything we’ve ever produced before,” said George Saridakis, director, Interior and Exterior Design, Ford of Europe.

“This stunning new look represents the next chapter in Ford’s design identity, while the overarching concept of ‘sexy sanctuary’ employs ingenious and elegant engineering solutions that – in combination with the highly expressive exterior – will delight and surprise customers, fulfilling their distinct needs and desires.” EcoBoost Hybrid technology enhances Puma’s 1.0-litre EcoBoost petrol engine with an 11.5 kW belt-driven integrated starter/generator (BISG).

Replacing the standard alternator, the BISG enables recovery and storage of

Editor’s Location Gelecekte Ulaşım...

Transport in the future...

1973 yılında doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunu.

He was born in 1973. He is a graduate of Mimar Sinan University Fine Arts Industrial Design.

1 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

28

950'lerde ve 60'larda yayınlanan ve 2000'li yılları anlatan çizgiromanları incelerseniz, uçan otomobiller görürsünüz; ancak ne hikmetse, havada uçacak kadar teknoloji ve bol enerji kaynağı bulunmuş olmasına karşın, araçların tasarımı Citroen DS'tir hâlâ. Bu aslında biraz sinematografik diyebileceğimiz bir olgunun sonucudur: İnsanlara, daha önce hiç görmedikleri biçimlere sahip bir şeyler gösterirseniz, ne gösterdiğinizi anlamazlar, illâ ki açıklamanız gerekir "Gelecekte filanca cihazlar böyle olacak" diye. Daha kolay olan yol, bugün zaten tanıdıkları nesneleri geleceğe götürmektir, bu sayede fazladan açıklama yapmanıza gerek kalmadan anlarlar gösterdiğiniz / izlettiğiniz nesnenin ne olduğunu. "I robot" filminde tüm otomobillerin Audi R7 bazlı olmasıyla, 1960'larda yayınlanan çizgiromanlardaki uçan otomobillerin Citroen DS olması aynı sebeptendir. Bunun bir sebebi daha vardır aslında: Yaşadığınız çevrede bildiğiniz, tanıdığınız, gördüğünüz en teknolojik ve gelecekçi tasarım neyse, ister istemez geleceği de onu baz alarak hayal edersiniz. Bir şeyin nereye gittiğini anlamak için bakılacak 2 şey vardır, nereden geldiği ve şu an nerede olduğu. Ulaşım karada başlamış, oradan nehirlere ve durgun sulara geçmiş, sonrasında denizler ve okyanuslar aşılmıştır, nihayetinde de hava ulaşımına geçilmiştir ki; gerek hız, gerekse kullanılan teknoloji bakımından en gelişmişi hava ulaşımıdır. Şu halde, gelecekte ulaşımdan bahsedeceksek ibreler ister istemez gökyüzünü gösterecektir. Öte yandan, istediği kadar havada uçsun, geleceğin ulaşım araçları, bugünkü otomobillerimizin yerini alacağı için hâlâ otomobil olarak kalacaktır; bu yüzden de görsel olarak hâlâ "otomobil" gibi görünmelidir.

Otomobilin en gelişmiş hâli nedir? Zevkler ve renkler değişse de, büyük çoğunluk için zirve noktası spor otomobillerdir. İşte bu yüzden gelecekte kullanılacak olan bireysel ulaşım araçları hâlâ otomobil olacak ve en gelişmiş ulaşım biçimi olan hava ulaşımını kullanmak üzere uçabileceklerdir. Tabi ki bütün bu öngörüler, demin bahsettiğim 2 temel şeyin etkisi altında şekillenmektedir. Eğer konuya yakıt ve enerji verimliliği, çevre, trafik, şehirleşme gibi açılardan bakacak olursak, uçan otomobiller düşünülebilecek en korkunç çözümdür. Canlı sağlığı üzerinde hiç bir etkisi olmayan ve sınırsız çevrime sahip yepyeni bir enerji kaynağı bulunmadığı sürece tabi.

BEN KENDİM KULLANIRIM...

Geleceğin otomobilleri ile ilgili bir diğer yaklaşımsa; kendi kendini kullanan kapsül şeklindeki araçlardır. Bu yaklaşımı ortaya atanların, otomobilin aynı zamanda bir zevk aracı, bir statü ve yaşam tarzı göstergesi olduğunu göz ardı ettikleri açıktır.

Almanya’nın hız sınırı olmayan otobanlarında 300 km/s ile araba kullanan bir Ferrari sahibine, ya da araçla birlikte gelen özel yapım şemsiyesi bile yüzlerce pound değerindeki bir Rolls Royce’ün lüks meraklısı sahibine, en düşük gereklilikler çerçevesinde tasarlanmış bir kapsülü satamazsınız! O kadar uzağa bile gitmeye gerek yok; benim gibi çok sürücü var otomatik vitesten bile hoşlanmayan. Çünkü otomobil “sürmek” bir zevktir ve bu zevkin büyük kısmı, o araca hâkim olma hissinden kaynaklanır; otomatik vites sürücünün tekerlek - motor eşleşmesindeki insiyatifini elinden aldığı için sürüş zevkinin yarısını götürür. Bizim gibilere otonom denen ve kendi kendini kullanan otomobiller satamazsınız örneğin.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

By Design Yazar - Writer | Gökçer ALP

DÜŞEY TRAFİK Son yıllarda Google da dahil çok sayıda girişimci, geleceğin otomobilleri üzerine çözüm önerileri sunmaya başladı. Pek çok insan Google’ın bireysel aracını çok beğendi, ben ise bu aracın tam bir öngörüsüzlük abidesi olduğu görüşündeyim. Neden mi? Birincisi; bugün yüzyüze olduğumuz hava ve çevre kirliliği, yoğun trafik, iklim değişikliği gibi sorunların tamamında en büyük pay sahibi bireysel ulaşımdır. Elektrikli ya da hidrojen yakıt hücreli araçlar bu anlamda kalıcı bir çözüm üretemez; zira bu tür araçların doğayı daha az kirlettikleri gerçeğine alışılır alışılmaz, bu araçların sayısı katlanarak artacak ve dönüp dolaşıp benzeri sorunların yeniden ortaya çıkmasına neden olacaktır. Ayrıca çevresel sorunlara bir nebze çözüm getirse de, trafik sorunu katlanarak artacaktır. Uçan araçlar hayal etmenin mantığı biraz da bu trafik sorunuyla ilgilidir: Çok katlı bir trafik akışı. Trafik yoğunlaştıkça uçan araçlar başka sanal katlara yönlendirilecek, ya da tıpkı gökdelen asansörleri gibi belli yönlerde giden araçlar belli katlarda trafiğe katılacaktır. Bunun trafik keşmekeşini bir nebze azaltması öngörülebilir, ancak istediğiniz kadar uçun, bir yere “konmak” zorunca kalacaksınız, işte bu konma bütün çözümlerinizi taca çıkaracaktır. 6 şeritli bir yol düşünün; sonunda 2 şeride düşüyor. 6 şeritli yol ne kadar trafiği kaldırabilecek olursa olsun, yolun genelindeki trafiği sondaki 2 şeritli kısım belirleyecektir: 2 şeritli kısımdaki yığılma ve sıkışıklık, 6 şeritli kısımdaki akışı da bozar. Araçları farklı yüksekliklerde yer alan sanal caddelerde uçursak da, ineceğimiz yerdeki trafik ya da koşullar neyse, havadaki trafiği de o belirleyecektir.

TASARIM Sinematografik şartlanmaları bir kenara bırakırsak, geleceğin otomobilleri havada uçacak ya da hava yastıkları üzerinde ilerleyecekse, tasarımlarının bugünkü otomobillere benzemesi son derece saçma bir beklentidir. Bugün kullandığımız otomobiller at arabalarına benziyor mu?

Elbette ki hayır. İlk zamanlar benzerdi, çünkü “araba” denince akla gelen şey oydu. Ancak 100 yıl içinde kendi tasarım dilini oluşturan otomobiller, bugün artık at arabalarına zerre kadar benzemiyor. Uçan ya da hava yastıkları üzerinde veya manyetik kaldırma/iteleme ile ilerleyen bir aracın, tekerleklerinin olmayacağı açık. Ayrıca bu tarz araçlarda içten yanmalı motorlar da yer almayacak. O halde neden hâlâ ön çamurluk-ön kapı-arka kapı-arka çamurluk şeklindeki standart sedan profili ya da ön çamurluk-kapı- arka çamurluk şeklindeki coupé tasarımı baz alınsın ki?

ASIL SORU Gelecekte hâlâ bireysel ulaşım araçlarını kullanıyor olacaksak, sormamız gereken en temel soru, gezegenimizin bunu kaldırıp kaldırmaycağıdır.

Bugünkü teknolojimiz ve seyahat şekillerimiz, yakıt verimliliği konusunda berbat. En verimlisi dizel, o bile %35’ten fazla verimli değil. Dizel araçlarda yaktığmız 100 litre yakıtın 65 litresi boşa yanıyor! Şu halde öncelikle yeni ve sonsuz çevrime sahip bir enerji kaynağını kullanan bir motor bulmak gerekiyor. Manyetizma? Belki... Peki yoğun trafikte manyetik alanla çevrili binlerce aracın hem sürücülere hem de çevredeki diğer canlılara etkileri ne olacak?Evrende en bol bulunan element olan Hidrojen? Geçici bir süreliğine belki... Egzostunda su buharı atıyor diye çevreci olduğunu düşünebiliriz, ama milyonlarca aracın yayacağı toplam su buharının da en nihayetinde küresel bir etkisi olmayacak mı? Çözümü yanlış yerde ya da yanlış şekilde aradıığımız ortada. Yapılması gereken, sadece yakıt açısından değil, trafikte kapladığı yer açısından da en ekonomik çözümü geliştirmek. Nüfus artmaya devam ederken, bi yandan da biresysel ulaşımın yaygınlaşması trafiğin de, çevresel felaketlerin de çözümü olamaz!

Look at the comics published in 1950s and 60s which were telling about 2000s and you’ll see flying cars; but against the energy needs solved so that the cars could fly, those cars looked like Citroen DS. But what a wisdom, despite the technology and abundant energy sources to fly in the air, the design of the vehicles is still Citroen DS. This is actually the result of a phenomenon that we can call a little cinematographic: If you show people some things in shapes they’ve never seen before, they don’t recognise what you’re showing, you’ll have to explain as “these object will look like this in the future”. The easier way is to bring the objects they already know today into the future; so they can get what that object is, without an explanation.

It’s the same reason that all the cars in the movie “I robot” were Audi R7 based with the reason all the cars in 1960s comics were Citroen DS based. There’s one more reason for that: Whatever the most technological and futuristic design you know, know and see in the environment you live in, you inevitably imagine the future based on it. There are 2 things to look at to understand where something is going, where it came from and where it is now. Transportation started on land, from there it passed to rivers and stagnant waters, then seas and oceans were crossed, and finally, air transportation started; Air transport is the most advanced in terms of both speed and technology used.

So if we’re talking about transportation in the future, the hands will necessarily point to the sky. On the other hand, let it fly in the air as much as he wants, the transportation vehicles of the future will still remain automobiles as they will replace our cars today; visually, it should still look like a “car”. Look at the comics published in 1950s and 60s which were telling about 2000s and you’ll see flying cars; but against the energy needs solved so that the cars could fly, those cars looked like Citroen DS. But what a wisdom, despite the technology and abundant energy sources to fly in the air, the design of the vehicles is still Citroen DS. This is actually the result of a phenomenon that we can call a little cinematographic: If you show people some things in shapes they’ve never seen before, they don’t recognise what you’re showing, you’ll have to explain as “these object will look like this in the future”. The easier way is to bring the objects they already know today into the future; so they can get what that object is, without an explanation.

It’s the same reason that all the cars in the movie “I robot” were Audi R7 based with the reason all the cars in 1960s comics were Citroen DS based. There’s one more reason for that: Whatever the most technological and futuristic design you know, know and see in the environment you live in, you inevitably imagine the future based on it. There are 2 things to look at to understand where something is going, where it came from and where it is now. Transportation started on land, from there it passed to rivers and stagnant waters, then seas and oceans were crossed, and finally, air transportation started; Air transport is the most advanced in terms of both speed and technology used. So if we’re talking about transportation in the future, the hands will necessarily point to the sky. On the other hand, let it fly in the air as much as he wants, the transportation vehicles of the future will still remain automobiles as they will replace our cars today; visually, it should still look like a “car”. What is the most advanced state of the car? Although tastes and colors vary, for the vast majority, the high point is sports cars. That is why individual transportation vehicles that will be used in the future will still be cars and will be able to fly to use the most advanced form of transportation, air transportation. Of course, all these predictions are shaped under the influence of the two basic things I just mentioned.

If we look at the issue in terms of fuel and energy efficiency, environment, traffic, urbanization, flying cars are the scariest solution imaginable. Unless there is a brand new energy source that has no effect on the health of living things and has an unlimited cycle.

I’LL DRIVE IT MYSELF Another approach regarding the cars of the future; are self-driving capsule-shaped devices. It is clear that those who propose this approach ignore the automobile as a means of pleasure, a status and lifestyle indicator. You cannot sell a capsule designed with the lowest requirements to a Ferrari owner driving at 300 km / h on Germany’s unlimited highways, or to a luxury-fancier owner of a Rolls Royce worth hundreds of pounds, not even the custom-made umbrella that came with the vehicle! There is no need to go that far; There are many drivers like me who don’t even like automatic gear. Because the car is a pleasure to “drive” and much of that pleasure comes from the feeling of being in control of that vehicle; automatic transmission takes half of the driving pleasure as it takes away the driver’s initiative in wheel-engine matching. For example, you cannot sell autonomous and self-driving cars to people like us.

VERTICAL TRAFFIC FLOW Another approach regarding the cars of the future; are self-driving In recent years, many entrepreneurs, including Google, have started to offer solutions for the cars of the future. Many people liked Google’s individual tool very much, and I think it is a complete paradox of insight. You ask why? First one; Individual transportation has the biggest share in all of the problems we face today such as air and environmental pollution, heavy traffic, and climate change. Electric or hydrogen fuel cell vehicles cannot produce a permanent solution in this sense; Because as soon as you get used to the fact that such vehicles pollute the nature less, the number of these vehicles will increase exponentially and will cause similar problems to arise again. In addition, although it brings some solution to environmental problems, the traffic problem will increase exponentially. The logic of imagining flying cars is partly related to this traffic problem: a multi-level traffic flow. As the traffic intensifies, the flying vehicles will be directed to other virtual floors, or just like skyscraper elevators, the vehicles going in certain directions will join the traffic on certain floors. This can be predicted to reduce traffic congestion a bit, but fly as far as you want, you will have to “land” somewhere, and this landing will bring all your solutions to the crown. Think of a 6-lane road; it eventually falls into 2 lanes. No matter how much traffic the 6-lane road can handle, the trailing 2-lane segment will determine the overall traffic of the road: the congestion and congestion in the 2-lane section also disrupt the flow in the 6-lane section. Although we fly vehicles on virtual streets at different heights, whatever the traffic or conditions on our landing place will determine the traffic in the air.

DESIGN Leaving aside the cinematographic conditioning, if the cars of the future are to fly in the air or ride on airbags, it is an extremely absurd expectation that their designs will resemble today’s cars. Do the cars we use today look like horse carriages? Of course not. At first it was similar, because it is what comes to mind when “car” is mentioned. However, the automobiles, which formed their own design language in 100 years, are no longer a bit like horse carriages.

It is clear that a vehicle that flies or moves on airbags or with magnetic levitation / propulsion will not have wheels. In addition, internal combustion engines will not be included in such vehicles. So why still take the standard sedan profile in the form of front fender-front door-rear door-rear fender or coupé design in the form of front fender-door-rear fender?

Automobile Magazine THE MAIN QUESTION If we will still be using individual transport in the future, the most fundamental question we have to ask is whether our planet will handle it. Our technology and travel patterns today are terrible when it comes to fuel efficiency.

The most efficient is diesel, even that is no more than 35% efficient. Of the 100 liters of fuel we burn in diesel vehicles, 65 liters are wasted! So, first of all, it is necessary to find a motor that uses a new and infinite cycle energy source.

Magnetism? Maybe ... What will be the effects of thousands of vehicles surrounded by magnetic fields in heavy traffic on both drivers and other living things in the environment? Hydrogen, the most abundant element in the universe? For a while, maybe ... We can think that it is environmentally friendly because water vapor is emitting in its exhaust, but won’t the total water vapor emitted by millions of vehicles ultimately have a global effect?

It is obvious that we are looking for the solution in the wrong place or the wrong way. What needs to be done is to develop the most economical solution not only in terms of fuel but also in terms of the footprint in traffic. While the population continues to increase, the widespread use of personal transportation cannot be the solution to traffic or environmental disasters!

29 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

FLYING CITROEN DS / I’LL DRIVE IT MYSELF...

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

30

The Aston Martin DBX SUV Is Here With 542bhp ASTON MARTIN’İN İLK ‘SUV’U ‘DBX’ TÜRKİYE’DE

A A

ston Martin tarihinin ilk SUV aracı ve yeni bir dönemin simgesi olan St.Athan’daki görkemli fabrikada üretimi yapılan ilk otomobil olma özelliğine sahip olan DBX, dünyanın en önemli otomotiv eleştirmenlerinin beklentilerinin ötesine geçerek yapılan testlerde rakiplerini geride bırakarak tam puan aldı. İngiliz lüks spor otomobil üreticisi Aston Martin, tarihinde ilk kez ürettiği SUV modeli DBX Aston Martin Turkey İstanbul Yeniköy’deki Showroom’unda yerini aldı. Araç 575 Bin Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Otomotiv dünyasında son yıllarda yerini sağlamlaştıran ‘SUV’ segmentine, Aston Martin’de sessiz kalmadı. İngiliz dev, ‘En Teknolojik SUV’ olarak tanıtımını yaptığı DBX modeli İstanbul’a giriş yaptı. ston Martin’s first-ever SUV has arrived, packing Mercedes-AMG power and Vantage-like looks. It’s happened - Aston Martin can be added to the ever-increasing roster of uber-premium brands that offer SUVs. The company’s effort is called the DBX, and if you really must do the whole high-riding all-wheel drive thing, this is a stylish way to do it.

Showing shades of Vantage at the rear and a bit of DB11 at the front, the body is slightly longer, wider and lower and a Porsche Cayman.

The weight is similar to its arch-rival too, with the DBX’s 2245kg kerb figure being 10kg bulkier. The power figure of 542bhp from the Mercedes-AMG twin-turbo V8 matches that of the Porsche Cayenne Turbo, although the DBX is not as swift off the line, hitting 62mph from rest in 4.5 seconds compared to 3.9. Keep going, and it’ll run until 181mph.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Aston Martin Turkey Yeniköy Showroomun’da yerini aldı.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

31

Kasım - November 2020

S

por otomobil ruhuna sahip olan DBX’in teknik üstünlüğü oldukça fazla. D&D Motorlu Araçlar Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Kaya, DBX’in lüks spor segmentindeki diğer rakiplerine göre çok sayıda teknik üstünlüğü söyledi.

Nevzat Kaya “4.0 V8 benzinli 550 HP motora sahip DBX bir çok kritik noktada sınıfının en iyisi olarak öne çıkmayı başarıyor ve üstünlükleri ile göz dolduruyor. Bunlardan en önemlisi araçta 700 NM Maksimum Torkun 2.000 RPM’den itibaren devreye girmesi ve 5.000RPM’e kadar aktif olması çok önemli. Ayrıca dört çeker bir SUV olmasına karşın ihtiyaç halinde tüm çekiş gücünü arka tekerleklere ileterek, yüzde 100 arkadan itişli bir spor otomobil deneyimi yaşatması da takdire şayan bir konu. Üstelik bunu yaparken arka taraftaki elektrik diferansiyel (E-Diff) sayesinde virajlarda mükemmel performans sunabiliyor.

T AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

32

o liberate the extra 39bhp from the 4.0-litre engine (the torque figure is unchanged from other V8 Aston models at 516lb ft), upgraded turbos and charge coolers have been added. The compression ratio is different too.Power is sent to all four wheels via a nine-speed automatic gearbox and an electronically-controlled centre transfer case. It generally splits torque 47/53 across the two axles, although if necessary, it can chuck up to 100 per cent to the rear axle. Speaking of which, torque is distributed between the rear-most wheels through an electronically-controlled limited-slip differential. Oh, and the propshaft is made from carbonfibre. Fancy. The platform is completely new, and underpinned by three-chamber air suspension - an Aston Martin first. Working together with a 48-volt-powered electronic anti-roll bar system, Aston claims that when it comes to body roll, the way the DBX handles itself is “much more akin to that of a sports car than an SUV”. It does have some off-road capability, with the approach, departure and breakover angles listed as 25.7, 27.1 and 18.8-degrees with the air suspension set to its highest setting. Unless you’re a mud-plugging enthusiast those numbers are likely to mean diddly squat to you, so for the sake of comparison, a Range Rover Sport SVR manages 29.2, 28 and 28-degrees, while the Porsche Cayenne’s off-road figures are 27.1, 24.1 and 21.1. The wading depth of 500mm is a long way off the Range Rover’s 750mm capability, but closer to the Cayenne, which can plough through water up to 550mm deep. The maximum ground clearance of 235mm, meanwhile, isn’t drastically far away from the 278mm and 269mm offered by the Rangey and the Porsche respectively.

A

ston Martin has come under some flack for its recent spate of interior designs, but the DBX’s cabin looks like a much more successful space. The dash looks less fussy than the DB11’s at first glance, and there are no awkward poking-out infotainment screens - the 10.25-inch central screen sits flush with the console. Plus, the DBX doesn’t - unlike the Vantage/DBS/DB11 - have a hand-me-down infotainment system.

It’s been given the latest version of technology partner Daimler AG’s software, meaning it should all look much more up-to-date. The 12.3inch digital instrument cluster is new too. The DBX is, unsurprisingly, the most practical vehicle Aston Martin has ever made. It has seating for five and a 632-litre boot, which can be expanded further by folding down the 40/20/40 split rear bench. There’s even a ‘pet package’ which is intended to “give animals their own space in the boot of the car, keeping them from roaming inquisitively about the cabin”. It includes protection for the rear bumper to stop pooch from butchering the paintwork when scrabbling into the back of the DBX.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

T

üm Aston Martinlerde olduğu gibi kendine özgü şahsi ve gövde yapısı ile öne çıkan DBX, başka hiçbir marka ile ortak bir platform kullanmamasının faydasını görüyor. Tasarımcılara özellikle süspansiyon sistemini tasarlarken çok fayda sağlamış ve özgürce hareket etme imkanı vermiş, sonuç olarak da bu arka süspansiyonlarda ağırlık merkezini daha aşağı çekmelerine olanak sağlarken diğer yandan da 638 litre ile rakiplerinin çok üstünde bir bagaj hacmi sağlamış. Aston Martin mühendisliği DBX’i 1 derece başına 27.000 NM burulma sertliği ile de sınıfının en yükseğine taşımış. Kör nokta uyarı sistemi, şerit takip, otomatik uzun far sistemi gibi birçok elektronik güvelik opsiyonu ise aracımızda yine standart olarak gelen özellikler arasında. Ayrıca 54:46 ağırlık dağılımı ve 9 ileri standart tam otomatik şanzıman aracın dinamizmini körüklerken 3 odacıklı havalı amortisörler de konfordan ödün vermemesini ve farklı sürüş modlarına adapte olmasını sağlıyor. Tüm Aston Martinlerde olduğu gibi kendine özgü şasi ve gövde yapısı ile öne çıkan DBX, başka hiçbir marka ile ortak bir platform kullanmamasının faydasını görüyor, tasarımcılara özellikle süspansiyon sistemini tasarlarken çok fayda sağlamış ve özgürce hareket etme imkanı vermiş, sonuç olarak da bu arka süspansiyonlarda ağırlık merkezini daha aşağı çekmelerine olanak sağlarken diğer yandan da 638 litre ile rakiplerinin çok üstünde bir bagaj hacmi sağlamış” diye konuştu. Aston Martin’in tarihinde ilk kez ürettiği SUV modeli DBX’ingösterim aracı şu an Aston Martin Turkey Yeniköy Showroomun’da yerini aldı. Test aracı ise Kasım ayında Türkiye’de olacak. Kullanıcılar bu üstün teknoloji harikası modeli Kasım ayında deneyimleyebilecek; hatta yıl bitmeden de DBX’e sahip olabilecekler. Kasım ve Aralık ayında satışa sunulacak DBX’lerin; Arizona Bronze, Magnetic Silver, MinotaurGreen, Onyx Black, Satin Silver Bronze, Stratus White, XenonGrey renk seçenekleri mevcut.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

33

Kasım - November 2020

AKOJANT YENİ YATIRIMIYLA ÜRETİMİ İKİYE KATLAYACAK...

D

ünya pazarında hafif ve ağır ticari, zirai, askeri araç üreticilerinin tercihleri arasında yer alan AKO Jant, 5 milyon dolar düzeyinde yatırımla yıl içerisinde hizmete alınacak yeni disk hatları ileüretim kapasitesini ikiye katlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin yerli sermayeli sanayi gücü AKO Grup bünyesindeticari, zirai ve askeri araçlar için jant üretimi gerçekleştiren AKO Jant, bu yıl içerisinde 5 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen yatırımla yeni disk hatları ileüretim kapasitesini ikiye katlayacak.

A

KO Jant bünyesinde gerçekleşen yatırımların, Dünyada Covid-19 pandemi süreciyle belirsizleşen üretim ortamında bile kararlılıkla sürdüğünü ifade eden AKO Jant Fabrika Müdürü Ömer Abrekoğlu, “Türkiye’nin üretim potansiyeline olan inancımızla, yeni yatırımlara devam ederek bu süreçten güçlenerek çıkmayı hedefliyoruz” dedi. AKO Grup bünyesinde, otomotiv yan sanayi yatırımları kapsamında 2014 yılında hayata geçen AKO Jant’ın üretim kapasitesi, kuruluşundan bugüne düzenli yeni yatırımlarla sürekli artıyor.

Kamyon, otobüs, treyler, askeri araç ve traktör, römork gibi zirai araçlara yönelik jant üretimi gerçekleştiren AKO Jant, ürünlerini Dünya’nın 40’tan fazla ülkesine ihraç ediyor.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

34

Y

üksek teknolojili ve kaliteli üretim ve müşterilerin yeni ürün taleplerine, tasarım ve ürün geliştirme olanaklarıyla hızlı yanıt verebilen AKO Jant, önde gelen lastik üreticileri ile yapmış olduğu anlaşmaların da olumlu katkısıyla kısa sürede güçlü bir büyüme ivmesi yakaladı. Son Teknoloji ile Üretim Yatırımı Meyvelerini Vermeye Başladı. 23 bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere, toplam 120 bin metrekare alan üzerinde kurulu AKO Jant fabrikasında, 2018 yılında 4,5 milyon dolar yatırımla devreye alınan yeni jant üretim hattı son teknoloji ile otomatik olarak tasarlandı. 2020 yılında 5 milyon dolarlık yatırımla birlikte üretim kapasitesini ikiye katlamaya hazırlanan fabrikada üretim hatlarının robotlarla entegre çalıştığını ifade eden Ömer Abrekoğlu, “Yatırımlar kapsamında, AKO Jant fabrikasında 2021 yılında hizmete girecek yeni disk üretim hattının yanı sıra, üretimde dışa bağımlılığı ortadan kaldıran rulo dilme tezgahı, Endüstri 4.0 kapsamında INPDS üretim takip sistemi ve robotlu üretim hatlarında üretim kapasitesinde artış sağlanıyor. Tüm bu yatırımlarla AKO Jant’ın üretim kapasitesini, 2021 yılında ikiye katlamayı hedefliyoruz” dedi.

R

esponding rapidly to the market expectations with its high-tech and high-quality production matched with its R&D and design capabilities, AKO Jant grasped a strong growth momentum in a short period with a positive push of collaborations with leading tyre manufacturers. Investment for Latest Production Technology Started Producing Yields AKO Jant’sfactory is built on a total space of 120.000 m2 out of which 23.500 m2 are indoor area, and new wheel production lines with were set with latest automation technologies in 2018 with a 4,5 million USD investment. Ömer Abrekoğlu emphasized that the production lines are integrated with robotic technologies in the factory, and that the company is now moving towards doubling its production capacity with a further 5 million USD investment for 2020. Abrekoğlu further said: “Our investments involve, among other improvements, a new rim production line set to be ready by 2021, coiler slitters that would omit foreign dependability, industry 4.0 compatible INPDS production monitoring system and increased production in our robotic production lines. All these investments will double AKO Jant’s production capacity by 2021”

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

P

AKOJANT’S NEW INVESTMENT TO DOUBLE PRODUCTION

roducing wheels for commercial, agricultural and industrial vehicles in domestic and global markets, AKOJant will double its production through a 5 million USD investment program in its new rim lines.AKOJANT, a leading producer of wheels for commercial, agricultural and industrial vehicles in domestic and global markets under Turkey’s national-capital industrial giant AKO Group will double its production through a 5 million USD investment program in its new rim lines.

A

KO Jant’ investments are continued despite the unpredictability around the globe dictated by the Covid – 19 Pandemic” said Factory Manager ÖmerAbrekoğlu, “We are totally committed to Turkey’s production potential. We aim to prevail this period, and to reach an even stronger position through investments.” Established in 2014, within AKO Group’s investment endeavors in automotive supply industry, AKO Jant’s production capacity keeps growing through continuous investments. AKOJANTprovides wheels for automobiles, as well as light commercial vehicles agricultural vehicles, buses and heavy duty vehicles, and vehicles used in military. Furthermore, AKOJANT develops its activities concurrently with the tyre manufacturers as well as exporting to over 40 countries around the globe.

AKO Jant Fabrika Müdürü Ömer Abrekoğlu Factory Manager Ömer Abrekoğlu

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

35

Sizin koruduğunuz gibi sizi koruyan otomobil.

Hepimiz biliyoruz ki ebeveynlik hiç bitmeyen bir sorumluluktur. İşte bu yüzden aileden biri olan XC60, sizi ve sevdiklerinizi güvende tutmaya yardımcı olacak teknolojilerle donatıldı. Çünkü bazen, bizi hep koruyan biri olsun isteriz.

VOLVO XC60. HERKESİN GÜVENLİĞİ İÇİN. Kasım - November 2020

VW Touareg, St Tropez'den St Albans'a yaklaşık 2.000 millik konforlu bir sürüş...

TOUAR DE FRANCE VW Touareg made for a comfortable near-2,000 mile drive from St Tropez to St Albans...

Yazar - Writer | Lisa MINOT

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

36

K

ROAD TEST

ocam bana dönüp şöyle dedi: Cote d’azur’dan Calais’e 13 saatlik bir sürüşe on saat kaldı. “bu arabayı günlerce sürmeye devam edebilirim.”

VW Touareg, şirketin amiral gemisi SUV’U olabilir, ancak bizim için Fransa’nın güneyine yaptığımız en kolay, en rahat ve konforlu yolculuk oldu. Gençler eğlence gecesi ardından tahmin edilebileceği gibi arkada uyuyorlardı, 187.96 santimlik oğlum bile arkada koltukları yatırıp rahatça uzanabildi. Daha da iyisi, bu Black Edition 3 litrelik V6 dizel, sadece siyah kaplama 21 inç alaşım jantlar ve seksi koyu trimler ile değil, aynı zamanda kıta güneşinin son birkaç değerli ışınının tadını çıkarmak için panoramik bir sunroof ile birlikte geldi. 25 yıldan fazla bir süredir bu yolculuğu yapıyoruz, Calais’de Fransız otoyoluna giriyoruz ve St Tropez’den sadece yarım saat uzaklıktaki Bormes-les-Mimosas’a ve çocukluğumdan beri ziyaret ettiğim kamp alanına doğru ilerliyoruz. Bu yıl elbette ÇOK farklıydı. Karantina kuralları gevşetildikten sonra Eurotunnel’e ilk gidenler arasında olduğumuz için yeterince şanslıydık -

çok farklı bir çağda seyahat etmenin mükemmel sosyal mesafeli yolunu yaşıyoruz. Ama son birkaç ayın stresini hafifletecek bir otomobil işte o bu olsa gerek. Kuzey Fransa’nın ıssız yol rotaları boyunca kilometrelerce ilerlerken, aracında birçok artı noktası belli olmaya başladı.

Uyarlanabilir hız sabitleyici, uzun mesafelerde sürüş yapmak, sizi şeritte tutmak, diğer sürücülerin olası tehlikelerine dikkat ederken hızınızı düzenlemek ve hatta görsel ve işitsel uyarılarına yeterince hızlı tepki vermediyseniz fren uygulamak için mükemmeldi. Head-up ekranı, sürücüye ve bana — gözlerinizi yoldan ayırmadan uydu navigasyon rotasının ve sürüş verilerinin mükemmel bir görünümünü sağladı. Güçlü dizel motoruna rağmen, sekiz vitesli şanzıman, autoroute (otoyol) boyunca çok sayıda gişeden uzaklaşırken bile devir sayısını oldukça düşük tuttu. Yolculuk sırasında motor sesi resmen mırıldandı, ancak sert ivmelenme altında bile sesini zar zor yükseltti. Fransa’da bir yolculuğa çıkmayı planlayanlar için bir başka ipucu da kendinize bir Emovis etiketi satın almaktır. Bu kullanışlı küçük cihaz ön cama yapışır ve ücretli otoyolda nakit para teslim etmek-

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

W

ten kaçınmanızı sağlar. İç mekan, uzun mesafeli sürüş için mükemme, geniş bir dokunmatik ekran, aracın gösterge panelinin genişliğinin üçte birini kadar uzanıyor ve sezgisel uydu navigasyonundan gerçek zamanlı hız sınırlarına ve stonking stereo sistemine kadar çok sayıda farklı seçenek sunuyor. Ancak bunun gerektiğinde çarpıcı bir 4WD otomobil olduğunu da hatırlamakta fayda var. Bir düğmeye basarak, Karavanımızı kumlu sahaya kolayca çekti ve diğer kampçılar kıskançlıkla bizi seyretmek zorunda kaldılar. Bir gün içinde Blighty’e geri döndük.. Tam tamına 13 saat süren bir yolculuktan sonra yenilenmiş şekilde evimize geri dönmenin keyfini yaşamış olsakta tek pişmanlığımız ise aracı geri vermek oldu...

E are ten hours into a 13-hour drive from the Cote d’Azur to Calais when my husband turns to me and says: “I could keep driving this car for days.” The VW Touareg may be the company’s flagship SUV but for us it was simply the easiest, most relaxed and comfortable journey we’ve ever done to the South of France. The teenagers were predicably asleep in the back, snoozing off their last night of fun, but even my 6ft 2in son was comfortably stretched out. The boot was packed to the gunnels but weirdly for us, we’d been able to cram so much in the cavernous boot our normal roofbox was redundant.

Motor - Engine: 3 litre V6 turbo diesel Güç - Power: 286hp, 600Nm

R

T

W

I

eversing out of a parking space in a French supermarket, it slammed the brakes on as a pesky shopper ran across behind the car. While en route both to the South of France and back, the car was our little oasis — the excellent climate control gave every passenger both in the front and rear the chance to set it to their particular comfort level. The head-up display gave the driver — either myself or the husband — a perfect view of the satnav route and driving data without taking your eyes from the road. Despite its meaty diesel engine, the eight-speed gearbox kept the revs low, even when accelerating away from the many toll booths along the autoroute.

While cruising along, it purred, but even under hard acceleration it barely raised its voice. Another tip for those planning a road trip through France — get yourself an Emovis Tag. This handy little device sticks to the windscreen and avoids handing over cash at the toll booths. hile others are forced to queue to hand over their euros, we sailed through the special lanes at 30mph — and at the end of the month, the cash comes out of your bank account. Also worth doing on any drive through France is heading off the autoroute to fill up.

he car, fully laden, gave us a very acceptable 34mpg. But just leaving the motorway and filling up at one of the large French supermarkets could save you up to 20 euros a tank.

That was enough to splash out on a bottle of wine or two when we stopped.

The interior is perfect for long-distance driving, with a vast touchscreen display stretching a third of the width of the car’s dashboard and offering a dizzying number of different options, from intuitive sat nav with handy real-time references to speed limits and a stonking stereo system. But it is also worth remembering that this is a stunning 4WD car when needed. Our model came with an electronically deployed towbar that magically appeared from under the bumper at the press of a button. t pulled our caravan on to the sandy pitch with ease and had fellow campers green with envy.

We made the journey back to Blighty in just one day. But pulling up outside our house after more than 13 hours on the road, we emerged refreshed, relaxed.

Our only regret was having to give it back.

Kasım - November 2020

37 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

A

ll the better, as this Black Edition 3-litre V6 diesel came with not just black finish 21in alloy wheels and sexy dark trims to the exterior, but also a panoramic sunroof to enjoy those last few precious rays of continental sunshine. We have been making this journey for more than 25 years, hitting the French autoroute at Calais and heading down to Bormes-les- Mimosas, just half an hour from St Tropez, and the campsite I’ve visited since I was a child. This year was, of course, VERY different. We were lucky enough to be among the first driving on to Eurotunnel after quarantine rules were relaxed — the perfect socially distanced way to travel in a very different era. But if ever there was a car to ease the stresses of the last few months, this was it. As we munched the miles along the deserted autoroutes of Northern France, the car’s many plus points became obvious. The adaptive cruise control was perfect for driving long distance, keeping you in lane, regulating your speed while keeping an eye out for possible dangers from other drivers and even applying the brakes if you didn’t react quickly enough to its visual and audible warnings.

Q BY ASTON MARTI

007 LIMITED EDITIO TO CELEBRATE NO T Q BY ASTON MARTIN, “ÖLMEK İÇİN ZAMAN YOK” YENİ 007 FİLMİ İÇİN LIMITED EDITION SPOR ARABALARI YARATTI...

A A

ston Martin, No Time to Die’da yer alan arabalardan ilham alan iki özel 007 özel sürümüyle 25. James Bond filminin vizyona girmesini kutluyor. Metro Goldwyn Mayer Studios ile James Bond filmlerini üreten şirket olan EON Productions ile Aston Martin arasındaki bu yeni işbirliği, Aston Martin Vantage ve DBS Superleggera’nın heyecan verici yeni 007 sürümlerini sunuyor.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

38

ston Martin is celebrating the release of the 25th James Bond film, with two exclusive 007 special editions inspired by the cars featured in No Time to Die. This new collaboration between Aston Martin and EON Productions, the company that produces the James Bond films with Metro Goldwyn Mayer Studios, delivers exciting new 007 editions of the Aston Martin Vantage and DBS Superleggera.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

IN CREATES NEW ON SPORTS CARS TIME TO DIE...

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

39

Kasım - November 2020

A

Martin ve James Bond filmlerinin yapımcılığını üstlenen EON Productions arasındaki bu yeni iş birliği James Bond filmlerini Metro Goldwny Mayer Studios ile birlikte yaratıyor. Bu birliktelik çok özel , heyecan verici yeni Aston Martin Vantage ve DBS Superleggera “007” versiyonlarını beraberinde getiriyor. No Time To Die filmi kasım ayında vizyona girecek ve filmde dört ikonik araç yer alacak: DB5, klasik Aston Martin V8; markanın son süper GT si, DBS Superleggera ve markanın yakın gelecekte sunacağı ortadan motorlu hiper otomobili ,olağanüstü Aston Martin Valhalla. No Time To Die filmini kutlayan bu iki özel versiyonun her biri sınırlı sayıda üretilip dünya çapında müşterilerine sunulacak. İki versiyon da Aston Martin’in kişiye özel üretim departmanı “Q

by Aston Martin” uzmanları tarafından dikkatle ve özenle tasarlandı. En üst düzey kişiye özel sipariş hizmetini amaçlayan servisi Q by Aston Martin, hem çok özenli hazırladığı bu versiyonları, hemde tamamen bireysel olan spor otomobillerin yaratılması için hizmet veriyor. “007” versiyonlarının ilki 1987 yapımı Living the Daylights’da da yer alan orjinal Aston Martin V8 den esinlenilen Vantage “007”.Filmde ise Jame Bond’un Aston Martin V8’i şahsi garajından çıkartırken görüyoruz. Vantage’ın sportif tarzı ve agresif performansı üzerine inşa edilen, klasik V8 görünümüne atıfta bulunan özel tasarım ve krom detaylarla hazırlanan dış tasarıma ve ön ızgaraya sahiptir.

Aracın diğer ayrıntıları; filmde kullanılan araçta bulunan roketlerindeki şeritlerinden ilham alan kesikli sarı difüzör ve yan marşpiye çıkartmalarıdır.

Vantage “007” Sürümü, ayrıca The Living Daylight filminden ilham alınan sınırlı sayıda kayak ve kayak taşıma aksesuarlarıyla teslim edilebilir. Bu aksesuarlar filmdeki “karla kaplanmış” V8’den referans alınmıştır. Araç, Cumberland Grisi dış renge sahip olup, içi obsidiyen siyah deri koltuklar ve koyu krom renkte detaylarla sunuluyor. Manuel vites ile donatılmış araçların orta konsolu üzerine “007” logosu yer alıyor. Tüm araçların güneşliklerinde kabartma radyo istasyonu frekansı 96.6(FM) işlenmiştir. “007” hayran-

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

40

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

larının hatırlayacağı bu detay, The Living Daylights’daki James Bond’un kaçışı için kullandığı Rus polisi frekansıdır. Koltukları, V8’den miras kalan benzersiz desenli oluklara sahiptir, karbon fiber koltuk arkası kaplamaları ile de 1980’lerin filmine özellikle ayrıntılı bir gönderme yapan çello “f oluklar” ise Jamse Bond (TimothyDalton) ve Kara Milovy (Maryam D’Abo) nin yer aldığı unutulmaz çello kovalamaca sahnesinden esinlenilmiştir. Araç kullanıcıları ayrıca orijinal film aracında görülen çeşitli silahlar ve cihazların kontrolünü sağlayan panelin lazerle çizilmiş temsili plakası ile kendilerini özel hissedebilirler. Bunlar roket motoru, füzeler, lazerler, hedef gösterme ekranı ve kayak destek ayaklarını içeriyor. Aracın direksiyondan vites pedallarına işlenmiş desen filmde görülen füze yönlendirme sistemine atıfta bulunuyor. Manuel veya otomatik olarak satın alınabilen Vantage 007 Edition Vantage yan hava kanalları üzerinde “Vantage” rozetine sahiptir ve üretimi dünyada 100 adet ile sınırlandırılmıştır. Aston Martin Başkan Yardımcısı ve Tasarım Direktörü Marek Reichman şunları söylüyor; “007 versiyonu her zaman heyecan verici bir serüvendir çünkü bizler, James Bond efsanesini temsil ediyoruz. Dikkatle değerlendirilmiş “007” den ilham alan spor otomobillerimize stil vermek, müşterilerimize hem sinema hem de otomotiv tarihi içeren benzersiz bir parçaya sahip olma fırsatı verecek. James Bond filmini vizyona gelişini kutlayan ikinci “007” versiyonu araç serinin zirvesi Aston Martin DBS Superleggera. Dünya çapında mevcut olan ve sadece 25 adetle sınırlandırılan araç ,filmde yer alan kaslı DBS Superleggera ile aynı donanımı içerir. Araç aynı kararlı yol tutuşuna sahiptir. DBS Superleggera’nın 5,2 litrelik V12 çift turboşarjlı motoru 715bhp, 900Nm’deki torkuyla aracı en üst seviyeye çıkarıyor. Sadece kendi içinde değil bu tork asfalt üzerindeki, üretilmiş Aston Martin ler arasında en yüksek tork değerine sahip araç olmuştur. Bu güçlü birliktelik, DBS Superleggera “007” versiyonuna çekiciliğini daha da artıran stil ve tasarım gelişimi ekler. Araç boya rengi özel seramik grisi ile sunulurken tavanı, ayna kapakları, ayırıcı, difüzör ve arka rüzgar kanadında siyah karbonfiber kaplamaya sahiptir.

Ayrıca “007” versiyonu için benzeri olmayan, görsel olarak büyüleyen parlak siyah Y kollu 21” jantlar ile üretilmiştir. Bu özel versiyonda krom kaplamalı siyah emaye dolgulu bir “007” çamurluk rozeti ve arka rüzgar kanadına paslanmaz çelik gümüş “007” yazısı uygulanmıştır. İçeride, DBS Superlegerra’nın kokpiti koyu renkte olup koltukların ana hatlarını detaylandıran kırmızı dikişler içerir. Kapıda, kol dayama yüzeyinde ve arka sub-woofer kapağında ince “007” yazısı bulunur. Aracın kapı eşiğinde ise “25” DBS Superleggera “007” versiyondan biri olduğunu belirten bir plaka bulunmaktadır. DBS Superleggera “007” Sürümü tavsiye edilen fiyatı £279.025 ve Vantage “007” Sürümü tavsiye edilen £161.000 fiyatı ile satışa sunulmuştur. İlk teslimatlar 2021’in 1. Çeyreğinde başlayacak.

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

41

N

o Time To Die will be released around the world in November 2020 and will feature no fewer than four iconic Aston Martin sports cars: the iconic DB5; the classic Aston Martin V8; the brand’s latest super GT, DBS Superleggera; and the exceptional Aston Martin Valhalla – the company’s forthcoming mid-engined hypercar. The two special editions that celebrate the release of No Time To Die, each of which is being offered in limited numbers to buyers around the world from today, have been carefully designed and crafted by the experts in Aston Martin’s bespoke division: Q by Aston Martin. Aspiring to offer the ultimate in bespoke personalisation services, Q by Aston Martin delivers both carefully curated special editions such as these, as well as the opportunity for individual owners to embark on the creation of utterly individual sports cars via the Q by Aston Martin – Commission service. The first of the two models is the Vantage 007 Edition, inspired by the original Aston Martin V8 which made its 007 debut in The Living Daylights in 1987 and also features in No Time to Die. The movie sees James Bond uncover the car from his personal lock-up in London. Building on the formidable sporting style and aggressive performance of the regular Vantage, the new car features unique exterior styling treatments led by a bespoke mesh grille with chrome bezel that references the look of the brand’s classic V8. Further styling details include a dashed yellow diffuser inspired by the hazard stripes on the film car’s rockets. The Vantage 007 Edition can even be delivered with a set of The Living Daylights inspired limited edition skis and ski rack – refer-

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

42

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

encing the ‘winterised’ V8 saloon from the film. The car will be delivered in authentic Cumberland Grey exterior paint colour, whilst the interior will be presented in obsidian black leather and dark chrome with 007 branding applied on the centre console of cars equipped with a manual gearbox. The sun visors of all the cars will carry another subtle film reference in the shape of an embroidered radio station frequency – 96.60 (FM) – which 007 buffs will know was the Russian police frequency Bond used to aid his escape in The Living Daylights. The seats themselves feature unique heritage fluting reminiscent of that seen in the V8, along with carbon fibre seat backs and, in a particularly detailed nod to the 1980s film, the outline of cello ‘f holes’ inspired by the memorable cello chase scene featuring James Bond (Timothy Dalton) and Kara Milovy (Maryam D’Abo). The driver can indulge themselves further with a laser-etched gadget plaque that references the various weapons and devices seen on the original film car. These included a rocket motor, missiles, lasers, a targeting display and ski outriggers. Cross hairs etched onto the car’s paddle shift gear levers allude to the missile guidance system seen in the film, too. Available as a manual or automatic, the Vantage 007 Edition also boasts a side strake Vantage badge and is limited to 100 units globally. Aston Martin Vice-President and Chief Creative Officer, Marek Reichman, said: “Creating a 007 Edition is always an exciting challenge as we work to develop and style a car that embodies the legend of James Bond. It is an honour to apply carefully judged 007-inspired styling to our sports cars, which gives our customers the opportunity to own a unique piece of both cinematic and automotive history.”

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

43

T

o celebrate the James Bond debut of the range-topping Aston Martin DBS Superleggera, a second unique 007 Edition has been created. Strictly limited to just 25 production cars available worldwide and featuring the same specification as the muscular DBS Superleggera featured in the upcoming film, the car has a suitably menacing road presence. The 715bhp provided by the DBS Superleggera’s 5.2-litre V12 twin-turbocharged engine is befitting of the car’s range-topping status while its torque peak, at 900Nm, is not only substantial in its own right but, as things currently stand, the greatest torque figure for any roadgoing Aston Martin yet produced. To this potent mix, the DBS Superleggera 007 Edition adds a raft of styling and design enhancements that further elevate its appeal. The car sports special Ceramic Grey exterior paint with the roof, mirror caps, splitter, diffuser and rear Aeroblade IITM

featured in black tinted carbon fibre. Also unique to the 007 Edition are visually striking Gloss Black diamond-turned Y-Spoke 21” wheels. This special edition also features a 007 fender badge, finished in chrome with a black enamel infill and Stainless Steel Silver 007 foil applied to the rear spoiler blade. Inside, the cockpit of this DBS Superleggera is a dark, brooding, leather-clad environment with flashes of red detailing the outline of the seats. Subtle 007 branding can be found on the door cards, armrest buckle badge and on the rear sub-woofer cover. The car is finished with a sill plaque that recognises it is one of just 25 DBS Superleggera 007 Editions. The DBS Superleggera 007 Edition with a recommended retail price from RRP £279,025 and the Vantage 007 Edition with a recommended retail price from RRP £161,000 are on sale separately now. First deliveries will begin in Q1 2021.

Kasım - November 2020

She became the best lead actor at the Venice film festival for "Pieces of a Woman".

Vanessa Kirby

By Grandesso Federico

INTERVIEW 32 yaşındaki İngiliz aktris Vanessa Kirby, “Pieces of a Woman” adlı drama filmiyle Venedik Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü kazandı.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

44

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

3

2 yaşındaki İngiliz aktris Vanessa Kirby, gerçek doğumun nasıl bir şey olduğunu tam olarak bilmiyordu. Ama 25 dakikalık heyecan verici bir doğum sahnesiyle başlayan “Pieces of a Woman” adlı drama filmiyle Venedik Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü kazandı. Kirby bir ekip röportajında, “Gerçek bir doğum sahnesi çekmem gerektiğini öğrendiğim anda bunun rol gibi görünmesini istemediğimi düşündüm. Mümkün olduğunca gerçekçi hissettirmesini istiyordum” dedi.

Röportaj: Vanessa Kirby, "Pieces of a Woman" Filmi İçin Gerçek Doğumu Nasıl Öğrendiğini Anlatıyor...

Interview: Vanessa Kirby recalls learning real childbirth for film “Pieces of a Woman”...

Kasım - November 2020

45 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

V

anessa Kirby, 32-year-old British actress, did not really know what real childbirth is like. But she won best lead actress at the Venice film festival for drama film “Pieces of a Woman”, which opens with Kirby in a sensational 25-minute childbirth scene. “The minute that I knew that I had to do a real birth on screen, I just thought I don’t want to pretend. I want it to feel as authentic as possible,” Kirby said in a group interview.

K

irby, Macar film yönetmeni Kornel Mundruczo’nun “Pieces of a Woman” filmindeki performansıyla cumartesi günü Venedik’te En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı.

Kirby, Norveçli yönetmen Mona Fastvold’un “The World to Come” adlı başka bir filmi ile de Venedik’teydi. “Pieces of a Woman” filmi, ebeveyn olmak üzereyken hayatları, evde doğum sırasında, daha sonra ihmalle suçlanacak telaşlı bir ebenin ellerinde geri dönülmez bir şekilde değişen Boston’lu bir çifti, Martha ve Sean Carson’u anlatıyor. Bebeğin ölüm sahnesinin de olduğu etkileyici doğum sahnesi izleyiciyi yoğun bir neşe ve üzüntü anına çekiyor.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

46

K

irby won the Best Actress Award in Venice on Saturday for her performance in “Pieces of a Woman”

by Hungarian film director Kornel Mundruczo. Kirby was also in Venice with another movie “The World to Come” by Norwegian film director Mona Fastvold. “Pieces of a Woman” tells about Martha and Sean Carson, a Boston couple on the verge of parenthood whose lives change irrevocably during a home birth at the hands of a flustered midwife, who faces charges of criminal negligence. The impressive birth scene, together with the death of their baby, immerses the viewer in an intense moment of joy and sadness.

Kirby, "Yapmayı düşündüğüm şeyin sınırlarının çok ötesine beni iten şeyleri seviyorum. Beni korkutan şeyleri seviyorum” diyor.

Kirby said she likes to play characters who have contradictions. “I like something that pushes me way beyond the limit of what I would think to do. I like something that frightens me,” she said.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Görevimiz Tehlike 6 film sahnesinden Tom Cruise ile öpüşme sahnesi öncesinde role ısınma zamanlarından çekilen bir kare....

47

Our Mission: Kissing scene with Tom Cruise from Danger 6 movie scene A snapshot of the role shown during times of warm-up.

T F

hus begins a year-long odyssey for Martha, who must navigate her grief while working through fractious relationships with her husband and her domineering mother, along with the publicly vilified midwife whom she must face in court. When Kirby knew she had to present the delivery of the baby in one take, she was excited because “the idea of doing something uninterrupted was really exciting,” she said.

akat Kirby gerçek doğumun neye benzediğini tam olarak bilmiyordu. Çok sayıda belgesel izlediğini söyleyen Kirby, hiçbirinin bir doğumu tam olarak göstermediğini söylüyor. Kirby daha sonra kadın doğum uzmanlarıyla temasa geçti, onları izlemek ve doğum odasında zaman geçirip kadınlarla tanışarak gerçek doğumları deneyimlemek için izin istedi. Londra’nın kuzeyindeki bir hastane isteğini kabul etti ve Kirby, ona işleri hakkında her şeyi öğreten ebelerle birlikte bir doğum koğuşunda günler geçirdi. Kirby, hastanede gerçekten zor bir doğum görme olanağı da buldu. “Bu benim için ezber bozan bir hadiseydi” diyen Kirby “Çünkü artık nihayet bir doğum gördüğümü düşünmüştüm ve gördüklerim benim için çok şaşırtıcıydı” diyor. Kirby’nin amacı doğum anını, bu deneyimi birlikte yaşayan kadın ve erkeklerin onaylayacağı bir şekilde bir temsil etmekti.

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

b

öylelikle Martha için kederinin üstesinden gelmek için bir yıl sürecek olan maceralı bir yolculuk başlıyor. Bu esnada, bir taraftan kocası ve otoriter annesiyle kırılgan ilişkilerini düzeltmeye çalışırken diğer taraftan da alenen kötülenen ebe ile de mahkemede yüzleşmek zorunda kalıyor. Kirby, doğum sahnesinin tek seferde çekmesi gerektiğini öğrendiğinde heyecanlandığını, çünkü “kesintisiz bir şey yapma fikri gerçekten heyecan verici olduğunu” söylüyor.

B

ut she did not really know what real childbirth was like. She started to watch lots of documentaries and none of them showed anything in its entirety, Kirby recalled. Kirby then contacted obstetricians, asking if she could shadow them and spend time in a labor ward meeting women and trying to experience real births. She was admitted to a hospital in North London and spent many days in a labor ward with midwives, who taught her all about their job. She also had the possibility of seeing a real difficult birth at the hospital. “This was a game-changer for me because I thought I have now seen birth and I was surprised about the things I saw,” Kirby said.

P

eter Morgan’ın Netflix dizisi The Crown’da Prenses Margaret’i canlandıran Kirby, sette yaşadığı zor duygusal anları da andı, örneğin bebeğin doğumdan sonra maviye döndüğü ve götürüldüğü zaman gibi, belli ki oyuncunun toparlanması uzun zaman almıştı. “Yaklaşık on dakika boyunca hıçkırarak ağladım. Kendimi durdurmaya çalıştım ve bir an için gerçekten bebeğimi kaybettiğimi hissettim.

Yönetmen Kornel, ben hıçkırırken on dakika boyunca bana sıkı sıkı sarıldı. Bu çok sıkı bir bağdı. İnanılmaz bir şeydi” diyor. “Bu şekilde oynayabilmek, aklımdan çıkıp bedenimin kontrolü devralmasına izin vermek çok büyük bir hediyeydi” diye ekliyor. Ödüllü oyuncu filmi diğer insanlarla paylaşma konusunda çok tedirgin olduğunu, çünkü diğer filmlerine kıyasla bu filmde çok daha kırılgan bir parçasını paylaştığını hissettiğini söylüyor. Oyunculuk tercihleri sorulduğunda Kirby, çeliştiği karakterleri oynamayı sevdiğini söylüyor. Kirby, “Yapmayı düşündüğüm şeyin sınırlarının çok ötesine beni iten şeyleri seviyorum. Beni korkutan şeyleri seviyorum” diyor.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

48

T

he Londoner: Vanessa Kirby plans production company.

Çok sayıda belgesel izlediğini söyleyen Kirby, hiçbirinin bir doğumu tam olarak göstermediğini söylüyor. She started to watch lots of documentaries and none of them showed anything in its entirety, Kirby recalled...

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

H

er goal was to represent a moment on screen in a way that women and men who have experienced it together would recognize. Kirby, who portrayed Princess Margaret in Peter Morgan’s Netflix series The Crown, recalled the difficult emotional moments she had on set, like the one when the baby goes blue after the birth and it is taken away -- apparently, it took her a long time to reset. “I was sobbing for about ten minutes. I tried to stop myself and for a second I felt I thought I really have lost a baby. Kornel (the director) hugged me really tight for ten minutes as I sobbed. This was such a bonding, incredible thing,” she said. “It was such a gift to act that, to just get out of my mind and just let the body take over.” The honored actress explained that she felt so nervous about sharing the film with people because she felt it was like sharing a really vulnerable part of herself, more than she has done in other movies.

Asked about her acting preferences, Kirby said she likes to play characters who have contradictions. “I like something that pushes me way beyond the limit of what I would think to do. I like something that frightens me,” she said.

Kasım - November 2020

49 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

V

ANESSA KIRBY, 18 NISAN 1988 Wimbledon, Londra, İngiltere’de doğdu. Boyu: 1.70 santimetre. Eski Country Living dergisi editörü Jane ve ürolog Roger Kirby’nin kızı olarak dünyaya geldi. Hem sahnede hem de son zamanlarda ekranda oynayan bir İngiliz aktris. BBC’nin Great Expectations uyarlamasında Ray Winstone ile birlikte Estella rolünü oynadı. Marianne Elliott’un yönettiği, Harriet Walter ve Harry Potter’dan Harry Melling ile birlikte, Thomas Middleton’ın WOMEN BEWARE WOMEN’DA Isabella rolünü Ulusal Tiyatro’da oynadı. Daha sonra Leeds’deki West Yorkshire Playhouse’da William Shakespeare’in AS YOU LIKE IT filminde Rosalind olarak rol aldı ve The Guardian’dan Alfred Hickling ona “önemli bir yeni yetenek” adını verdi. Londralı, Vanessa Kirby prodüksiyon şirketi planlıyor... Vanessa Kirby tecritten en iyi şekilde yararlanıyor - The Crown’un yıldızı kendi prodüksiyon şirketini kurmak için kolları sıvadı. Vanessa; “Anlatılmamış pek çok kadın hikayesi olduğu düşüncesi beni çok heyecanlandırıyor” diyor. Kirby, Netflix dizisinde Prenses Margaret’i canlandırıyor ve Görevimiz Tehlike 6’da Tom Cruise ile rol alan Vanessa Kirby, 23 Temmuz 2021 tarihinde yeni vizyona girecek olan, Görevimiz Tehlike 7 sinema filminde tekrar rol alacak. Aynı zamanda Audi kullanıcısı ve Dünya Audi elçisi seçilen Kirby, Q8 / 5.0 litre TDI Quattro modelini kullanıyor. 2019’da Kirby, aksiyon gerilim filmi Fast & Furious Presents: Hobbs & Shaw’da Hattie Shaw’u canlandırdı. Kirby, Queen & Country’de birlikte rol aldığı aktör Callum Turner ile uzun süreli bir ilişki içindeydi. İlişki Şubat 2020’de sona erdi. Kız kardeşi Juliet ve iki yakın arkadaşıyla paylaştığı güney Londra’daki evinden konuşan Kirby, “Gülümsemeyi bırakmadım” diyor.

Bu çok akıllara durgunluk veren bir şey...

V

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

50

ANESSA KIRBY (BORN 18 APRIL, 1988) is an English actress on both stage and more recently screen. She starred as Estella in the BBC’s adaptation of Great Expectations, alongside Ray Winstone. The daughter of a magazine editor and a surgeon Kirby was turned down by Bristol Old Vic Theatre School and took a gap year travelling before studying English at Exeter University. She then turned down her place at LAMDA in London after she was signed up to an agency and met the theatre director David Thacker who gave her three starring roles over 2009 at the Octagon Theatre Bolton in ALL MY SONS by Arthur Miller, GHOSTS by Henrik Ibsen and A MIDSUMMER NIGHT’S DREAM by William Shakespeare. For All My Sons she won the BIZA Rising Star Award at the Manchester Evening News Theatre Awards, worth £5000. She then went on to star at the National Theatre as Isabella in WOMEN BEWARE WOMEN by Thomas Middleton directed by Marianne Elliott alongside Harriet Walter and Harry Potter’s Harry Melling.

She then starred as Rosalind in AS YOU LIKE IT by William Shakespeare at the West Yorkshire Playhouse in Leeds, where Alfred Hickling from The Guardian named her a “significant new talent”. In 2011 she was in premiere of THE ACID TEST by Anya Reiss at the Royal Court Theatre directed by Simon Godwin earning praise for her performance with Paul Taylor of The Independent calling her “a star if ever I saw one”. The Londoner: Vanessa Kirby plans production company. “I feel so excited by the thought that there are so many female stories that haven’t been told,” she says. Kirby, who played Princess Margaret in the Netflix series and will appear in a Mission Impossible film next year, wants to add another string to her bow. The London-based actress explains that many stories “have examined the psychology of a man in a particular situation, but not the woman”. She told the Hollywood Reporter: “I feel like there’s so much opportunity for that and that we do actually have a responsibility. Changing that space is very important to me.” Kirby was in a long-term relationship with actor Callum Turner, with whom she co-starred in Queen & Country.

The relationship ended in February 2020. Kirby had supporting roles in such films as About Time (2013), Jupiter Ascending (2015), Everest (2015), and Me Before You (2016). She gained wider recognition for her roles in the action films Mission: Impossible – Fallout (2018) and Hobbs & Shaw (2019). She won the Volpi Cup for Best Actress for her performance in the drama Pieces of a Woman (2020). Vanessa Kirby, who starred in Mission Impossible 6 alongside Tom Cruise, will reprisal in Mission Impossible 7, which will hit theaters on July 23, 2021. Kirby, an Audi user and World Audi representative, drives the Q8 / 5.0 liter TDI Quattro. “I didn’t stop smiling,” says Kirby, speaking from his home in south London, which he shares with his sister Juliet and two close friends. This is something very mind-blowing ...

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

51

“

Anlatılmamış pek çok kadın hikayesi olduğu düşüncesi beni çok heyecanlandırdı” diyor.

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

“

I feel so excited by the thought that there are so many female stories that haven’t been told,” she says.

ÖZEL HABER SPECIAL NEWS

ARES

Announces Striking S1 Project - Supercar AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

52

İTALYAN ARES’İN YENİ S1 PROJESİ Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

I

nitial photos reveal dramatic hypercar-inspired design S1 Project full scale model to be presented at Salon Privé at Blenheim Palace this month. Limited edition of 24 units.

Production starts from January 2021. Luxury Italian coachbuilder ARES has revealed a full scale model of the newest addition to the ARES family – a jaw-dropping, low-profiled supercar – S1 Project. The car, wholly designed by the Italian company, was conceived from a simple brief from ARES’s product team; a car to comprise hypercar design, supercar performance and a sportscar price tag. The result is the ultimate study of bespoke design perfection. The mesmerising exterior was created by ARES‘s Centro Stile, employing extensive CFD studies to ensure ultimate aerodynamic performance and stability. Created from hand-crafted carbon fibre body panels, the car’s dramatic low-profile silhouette, curvaceous wheel arches, low front splitter and forward-sitting cockpit give the car an aggressive but flowing stance while producing maximum downforce and minimum aerodynamic resistance.

Kasım - November 2020

53 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

L

üks İtalyan karoser üreticisi ARES ailesine eklenen en yeni ürünün tam ölçekli bir modelini ortaya çıkardı. Bir süper otomobil - S1 Projesi. Tamamen İtalyan şirketi tarafından tasarlanan araba, ARES’in ürün ekibinin tarafından tasarlandı. Üretimi Ocak 2021’de başlayacak. S1 Projesi tam ölçekli modeli bu ay OXFORD şehri, WoodStock kasabasında yer alan Blenheim Sarayı’ndaki Salon Privé’de sergileneceğini öğrendik. ARES - S1 Projesi hiper otomobil tasarımı, süper otomobil performansı ve spor otomobil fiyat etiketinden oluşan bir rakiplerine taş çıkartacak gerçek bir super spor otomobil. Üretimin sadece 24 adet ile sınırlı kalacağını duyurdular. Tasarım italyan olsa da aracın tanıtımı için İngiltere, Oxford seçilmiş olması aracın orada ki alıcı kitlesine hitap ettiğini gösteriyor. Lotus’a rakip olabilir. Belki de Mc Laren müşterileri için tercih sebebi olabilir. Hatta Aston Martin neden olmasın? ... ARES’in büyülüyeci dış cephesi Centro Stile tarafından yaratıldı ve en üst düzeyde aerodinamik performans ve stabilite sağlamak için kapsamlı CFD çalışmaları uygulandı. El yapımı karbon fiber gövde panellerinden oluşturulan otomobilin düşük profili maksimum yere basma kuvveti ve minimum aerodinamik direnç üretirken otomobile agresif ama akıcı bir duruş sağlamış. Sonuç, ise ısmarlama tasarım mükemmelliğinin nihai çalışması olarak etkileyici ve büyüleyici olarak karşımızda...

Ş

ık tasarımı ve performansı, dinamik arka spoyleri ve kaputtan çıkan göz alıcı egzozu ile arka taraf oldukça temiz ve göz dolduruyor. S1 Projesi motorunun kalbinde, bir V8 gücü tarafından desteklenmektedir.

Maksimum 8,800 rpm ile otomobilin güçlü hızlanması, yüksek devirli motordan gelen son derece tatmin edici bir uğultu ile birlikte 2,7 saniyede beklenen 0-100km hıza ulaşabiliyor... Ek olarak, arkadan çekişli süper arabada 8 ileri çift kavramalı şanzıman, ARES Design tarafından ayarlanmış bir ECU ve araca maksimum 522kw (715hp) güç veren ısmarlama hazırlanmış bir egzoz sistemi bulunuyor.

I

ts sleek design and performance are enhanced by its dynamic rear spoiler and the eye-catching exhaust exiting the bonnet – leaving the rear extractor area free and clean.

At its heart, S1 Project is powered by a naturally aspirated V8 powerplant. With maximum of 8,800rpm the car’s powerful acceleration will produce an anticipated 0 -100kph in 2.7s along with a deeply satisfying sonorous roar from the high-revving engine. In addition, the rear wheel drive supercar has an 8-speed dual clutch transmission, an ARES Design-tuned ECU and a bespoke crafted exhaust system giving the car a maximum power of 522kw (715hp).

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

54

Çift salıncaklı süspansiyon, dövme alüminyum akslar ve uyarlanabilir Manyetik Sürüş Kontrolü ile desteklenen S1 Projesi, sahipleri için güçlü ancak karmaşık olmayan bir sürüş sunacak. Otomobilin iç mekanı, hem sürücüyü hem de yolcuyu orta konsolda ve gösterge panelinde bulunan HMI ile saran bir 3D efekti yaratarak, temel ve minimal ancak zarif çizgilerin kullanımını ortaya koyuyor.

Underpinned by double wishbone suspension, forged aluminium axles and adaptive Magnetic Ride Control, S1 Project will deliver a potent yet uncomplicated drive for its owners. Inside, the car’s interior reveals the use of essential and minimal yet elegant lines, creating a 3D effect enveloping both driver and passenger with the car’s HMI contained within the central console and dashboard.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

S1’de, Çarpıcı ama aynı zamanda işlevsel bir ambiyans yaratmak için en iyi Alcantara, Napa deri ve karbon fiber kullanılmış.

55 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

Styling and materials will be the remit of ARES Design’s artisanal craftsmen. They will finish the forward-sitting cockpit using the finest Alcantara, Napa leather and carbon fibre and aluminium panels to create a stunning, yet functional, ambience.

Kasım - November 2020

ARES Kurucu Ortağı Dany Bahar, S1 “ARES’te tamamen ekibimiz tarafından tasarlanan ilk otomobil olduğu için yeni bir sayfa açıldı. Bir süper otomobilde gerçekten ne istediklerini öğrenmek için müşterilerimiz ve potansiyel müşterilerimizle kapsamlı araştırmalar yaptık. Amaç en hızlı, en hafif veya teknolojik olarak en gelişmiş süper arabayı üretmek değildi; müşterilerimizin istediği, sürmesi basit, eğlenceli ve çarpıcı görünen bir araba üretmekti. S1 Projesi ile tam da bunu başaracağımızı biliyorum. 24 adet üretilecek ve üretim Ocak 2021’de başlayacak.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

56 Dany Bahar, ARES Co-Founder, commented: “We are delighted to announce this car, as it marks a new chapter for ARES as it is the first car wholly designed by our team at ARES. We did extensive research with our clients and potential clients to find out what they really wanted in a supercar and, time and again, it came back to them wanting to enjoy driving a car; to have fun and not to be worried about power that supercars have. So, we set about achieving that. The aim was not to produce the fastest, the lightest or the most technologically advanced supercar; we want to produce a car that our clients want, that is simple and fun to drive and looks simply stunning and with the S1 Project I know we will have achieved just that.”

Twenty-four S1 Project coupés will be built to order, with production commencing January 2021.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

57

Kasım - November 2020

YENİ TOYOTA Plug-in Hybrid AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

58

The new Toyota RAV4 Plug-in Hybrid Yeni RAV4 Plug-in, RAV4 serisinin zirvesinde ve Toyota’nın hibrit model serisinin amiral gemisi olarak yerini alıyor. Kendi sınıfında eşsiz bir güç ve çevre verimliliği kombinasyonu sunan bir araç. Toyota, RAV4 Plug-in’i yaratmak için önde gelen hibrit teknolojisi uzmanlığını uygulayarak sadece güçlü olmakla kalmayıp aynı zamanda düşük emisyonlar ve yakıt ekonomisi açısından tüm rakiplerini geride bırakan bir araç üretti. 2,5 litrelik Dynamic Force motorunun kapasitesi, verimliliğin sınıfının lideri kalmasını sağlar. Pil şarjı basit ve güvenlidir ve 230 V / 32 A bağlantı kullanılarak 2,5 saatte gerçekleştirilebilir. RAV4 Plugin, sofistike ve etkili güç aktarım teknolojisinin ötesinde, 2018’in sonlarında piyasaya sürülmesinden bu yana beşinci nesil RAV4’ü bu kadar başarılı kılan tüm nitelikleri içinde barındırmaktadır. Ayrıca AWD-i akıllı dört tekerlekten çekiş ile standart olarak gelir. RAV4 Plug-in, Toyota’nın elektrifikasyon programını Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

birleştiren RAV4 Hybrid’i tamamlayıcı bir modeldir. Yeni RAV4 Plug-in ile Toyota, çift DNA’ya sahip bir araç yarattı: güçlü ve orijinal yetenekleri yanı sıra aynı zamanda yüksek verimli hibrit elektrik gücüyle de çalışabilen bir araç. Toyota, Prius Plug-in’in iki neslinin mühendislik deneyiminden yararlanarak teknolojisinin verimliliğine ekstra performans eklemek için aşamalı bir yaklaşım benimsedi. Bu, RAV4 serisindeki en güçlü modeli sürüş menzili, CO2 emisyonları ve yakıt verimliliği açısından kendi segmentinde sınıfının en iyisi performansı sunan modeli üretmesine yol açtı. Buna karşılık, RAV4, daha büyük bir batarya ve invertörle birlikte daha güçlü bir motor kullanarak, önemli ölçüde daha fazla sürüş gücü elde etmenin yanı sıra, çok daha büyük mesafeleri katedebilme özelliğine de sahip. RAV4 Plug-in’in hibrit modelde yer alan 2,5 litrelik Dynamic Force biriminin versiyonudur.

ARAV4 59 Style versiyonu, koltuk arkalıklarında yatay kırmızı kapitone ve omuz bölümünde kontrast dikey kırmızı şerit detayı ile hakiki deri seçeneği ile standart olarak çarpıcı iki tonlu kırmızı ve koyu gri kumaş ve sentetik deri kombinasyonuna sahiptir. Ön koltuklarda entegre ısıtma ve güç ayarı ile sürücü koltuğu için standart olarak bel desteği bulunur. Arka koltuklar da ısıtmalıdır ve ön koltuk havalandırması ve ön yolcu koltuğu için güç ayarı Style + sınıfında standarttır. Sürücü gösterge ekranındaki kombimetrede, su sıcaklığı göstergesi bir pil seviyesi göstergesi ile değiştirildi. Araç bilgi ekranına özel plug-in hibrit araç içeriği de eklenmiştir. Diğer açılardan, sürücü için mükemmel çok yönlü görüş de dahil olmak üzere beşinci nesil RAV4’ün kalitesi ve rahatlığı korunmuş. GA-K platformu, sürücü koltuğunda alçak bir kalça noktası oluşturarak araçla bağlantı hissine ve ilgi çekici bir sürüş deneyimine katkıda bulunuyor. Cömert bir koltuk ve direksiyon simidi ayarı aralığı, sürücülerin direksiyonda doğru konumu bulmasını kolaylaştırıyor.

Diğer standart özellikler arasında Apple CarPlay veya Android Auto kullanan akıllı telefon entegrasyonu ile en yeni Toyota multimedya sistemi ve kapı panellerindeki ışıklı güç anahtarları yer alıyor. Standart olarak yeni RAV4 Plug-in, en yeni nesil Toyota Safety Sense aktif güvenlik ve sürücü destek sistemlerinden yararlanıyor. . En yaygın kazalardan bazılarının riskini azaltmak için tasarlanan bu sistemler, sürücüyü tehlikelere karşı uyarır ve gerekirse bir çarpışmanın önlenmesine yardımcı olmak veya çarpışmanın kaçınılmaz olması durumunda ciddiyeti azaltmak için fren ve direksiyon desteği sağlar.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

2.487 cm 3 , dört silindirli, 16 valfli DOHC Atkinson çevrimli güç ünitesi, Çift VVT-i akıllı giriş (elektrikle kontrol edilen) ve egzoz valfi zamanlaması ve çok delikli enjektörlerle dolaylı yakıt enjeksiyonuna sahiptir. Hibrit sistem, otoyol’da meydana gelebilecek aşırı aşınmaya karşı benzinli motoru korumaya yardımcı olmak için Gücü belirli bir kademe sınırlandırarak aşırı ısınmaya engel olurken, Sürücü, hibrit enerji akışı ekranında mavi renkte görünen motor simgesiyle ısınma durumu konusunda uyarılır. Yeni hibrit sistem, sınıfının lideri bir güç ve verimlilik kombinasyonu sunar. RAV4 Plug-in, RAV4 serisindeki en güçlü model ve Toyota’nın en güçlü hibritidir. Akünün şarj durumuna fren enerjisini geri kazanım teknolojisi ile (SOC) bağlı olarak, araç otomatik olarak yüksek verimli hibrit çalışmaya geçecektir. Akü, araç tabanının altında bulunur, bu da ağırlık merkezinin alçaltılmasına yardımcı olur. Hücreler, aracın klima sisteminden gelen soğutucu akış kullanılarak soğutulur. RAV4 Plug-in, plug-in hibrit sistemi için dört farklı çalışma moduna sahiptir. (elektrikli araç) modu - varsayılan mod, (hibrit araç) modu, Otomatik mod ve Şarj modu. RAV4 Plug-in’in tüm versiyonları, RAV4 Hybrid’de olduğu gibi Toyota’nın akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi AWD-i ile donatılmıştır. 520 litrelik bagaj hacim ise segmentteki diğer modellerle rekabetçi olmaya devam ediyor. Çekme kapasitesi, frenli bir römorkla maksimum 1,5 tondur ve 55 litrelik yakıt kapasitesi araca olağanüstü bir seyir aralığı sağlar. İç tasarımda; Geniş kabin, Orta sınıf modelde kontrast kırmızı dikişli koyu gri kumaşla kaplı spor koltuklarla donatılmıştır.

Kasım - November 2020

Intelligent electric all-wheel drive; All versions of the RAV4 Plug-in are equipped with AWD-i, Toyota’s intelligent electric all-wheel drive system, as featured on the RAV4 Hybrid. Compact and lightweight, AWD-i uses a 40 kW electric motor on the rear axle, giving the car the all-wheel drive performance expected of an SUV, but with superior fuel efficiency compared to a mechanical system. It operates equally when the vehicle is in its default EV mode, or when running in HV mode, with support when required from the hybrid engine.

The front/rear torque ratio is automatically optimised according to driving conditions, giving better handling and stability in slippery conditions and off-road driving, keeping the plug-in hybrid faithful to the RAV4’s essential “drive on any road” character.

Exterior design; Externally, only a few small details distinguish the RAV4 Plug-in from its hybrid sibling, reflecting its “refined sports” character. There is a metal-look finish to the lower front moulding and rear garnish above the licence plate, dark chrome detailing in the headlight units and a dark plating finish for the front grille. The rear skid plate is painted black. The charging point is concealed beneath a flap on the left-hand front wing. The RAV4 Plug-in can be fitted with larger, 19-inch wheels and larger tyres. Standard on Style grade, these have a five-double-spoke design with a contrast bright machined and black finish.

The Mid grade’s 18-inch rims have a machined/dark grey five-spoke design. The introduction of the plug-in model introduces a new body colour to the RAV4 Range, Emotional Red.

The AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

60

new RAV4 Plug-in takes its place at the pinnacle of the RAV4 range and as the flagship of Toyota’s hybrid model line-up. It is a vehicle that delivers an unmatched combination of power and environmental efficiency in its class. Its introduction strengthens and extends the appeal of the RAV4, the model which created the market for recreational SUVs and which has amassed more than 10 million worldwide sales. Toyota has applied its leading hybrid technology expertise to create the RAV4 Plug-in, producing a vehicle that is not only powerful, but which also outperforms all its rivals in terms of low emissions and fuel economy. The model’s final homologation data indicates 22 g/m CO2 and 1.0 l/100km (Combined WLTP cycle). RAV4 operates as an authentic electric vehicle: EV running is its default mode, in which it can cover around up to 98 km in urban driving (City WLTP cycle) on a full battery charge, comfortably more than the average European daily commute, and reach speeds of 135 km/h, with no intervention from the hybrid powertrain. When extra engine power is needed, the capability of the 2.5-litre Dynamic Force powerplant ensures efficiency remains class-leading. Battery charging is simple and safe, and can be accomplished in 2.5 hours using a 230 V/32 A connection. As standard, owners can use the MyT app to schedule and monitor battery charging remotely and also operate the air conditioning system to warm up or cool the cabin before setting off. With the new RAV4 Plug-in, Toyota has created a vehicle with a dual DNA: one that has strong and genuine EV capabilities but which can also operate with highly efficient hybrid electric power. Toyota has drawn on its experience of engineering two generations of the Prius Plug-in and has adopted an incremental approach to add extra performance to the efficiency of the plug-in technology. This has produced what is the most powerful model in the RAV4 range and one which delivers best-in-class performance in its segment in terms of EV driving range, CO2 emissions and fuel efficiency.

For the Prius Plug-in, the focus was on extending the EV driving range by using a larger high-voltage battery with the established 53 kW electric motor from the hybrid model.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

DIN hp/225 kW, the RAV4 Plug-in is the most powerful model in the RAV4 range and Toyota’s most powerful hybrid. At the same time, its efficiency is remarkable, with significant improvements on the levels achieved by the RAV4 Hybrid. It is also unique in its class in offering an authentic EV drive. In fact, EV mode is the default: the hybrid engine will not intervene, giving the driver the freedom to cover around 75 km (WLTP cycle) and achieve speeds of up to 135 km/h – suitable for highway driving – with zero fuel consumption and zero tailpipe emissions. And under City WLTP cycle driving, the EV range can reach 98 km. The RAV4 Plug-in has four different operating modes for its plug-in hybrid system: EV (electric vehicle) mode – the default mode, HV (hybrid vehicle) mode, Auto HV/EV mode, Charging mode It operates by default as an electric vehicle (EV), running in EV priority mode, and will continue to run purely on its electric power, even with hard use of the accelerator pedal. When the limit of EV driving range is reached in EV mode, the vehicle automatically switches to HV mode.

The power of the plug-in hybrid system delivers a strong feeling of acceleration when driving in HV mode or auto EV/HV mode. The engine’s responsiveness and the higher output from the high-voltage battery give quick performance, with nought to 100 km/h covered in just six seconds. The RAV4 Plug-in’s dynamic character builds on the essential strengths of its GA-K platform by taking advantage of an even lower centre of gravity. As standard, the new RAV4 Plug-in benefits from the latest generation Toyota Safety Sense active safety and driver assistance systems. Designed to reduce the risk of some of the most common accidents, they alert the driver to hazards and, if necessary, provide braking and steering support to help avoid an impact, or reduce the severity if a collision is unavoidable.

61 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

B

y contrast, RAV4 uses a more powerful motor together with a larger battery and inverter to gain significantly more drive power as well as the ability to cover much greater distances and travel at high speeds in EV mode. Maximum output for the full powertrain, including the 2.5-litre Dynamic Force hybrid engine, is 306 DIN hp/225 kW – 38% more than the RAV4 Hybrid – enabling 0-100 km/h acceleration in 6.0 seconds – 2.1 seconds faster than the hybrid. Drivability is improved, for example with 50% more power available at 60 km/h. In EV mode, performance is comparable to a 2.0-litre petrol model, with 0-100 km/h acceleration in 10 seconds. The RAV4 Plug-in’s hybrid engine is a higher output version of the 2.5-litre Dynamic Force unit featured in the hybrid model, benefiting from the higher electric power to return more power and an improved torque curve. The 2,487 cm3, four-cylinder, 16-valve DOHC Atkinson cycle powerplant features Dual VVT-i intelligent intake (electrically controlled) and exhaust valve timing and D-4S direct/indirect fuel injection with multi-hole injectors. The long, 103.4 mm stroke and the high 14.0:1 compression ratio help gain higher output and fuel efficiency. Maximum power of 185 DIN hp/136 kW is delivered at 6,000 rpm compared to RAV4 Hybrid’s 178 DIN hp/131 kW at 5,700 rpm. The hybrid system operates an automatic warm-up phase to help protect the petrol engine against excessive wear that might occur if it is called on to make regular cold starts when the vehicle is running at motorway speeds. Power is limited, then progressively increased. The driver is alerted to the warm-up status by the engine icon showing blue in the hybrid energy flow display. The new hybrid system delivers a class-leading combination of power and efficiency. With maximum output of 306

Interior design; The spacious cabin is fitted with sports seats, upholstered in dark grey cloth with contrast red stitching in the Mid grade model. The Style version has a striking twotone red and dark grey combination of fabric and synthetic leather as standard, with the option of genuine leather with horizontal red quilting in the seatbacks and a contrast vertical red ribbon detail in the shoulder section.

Kasım - November 2020

Yeni Volvo'larda yer alan dünyanın ilk hava kalitesi teknolojisi ile otomobilinizde temiz hava soluyun...

Anders Löfvendahl

Volvo

Cars, dünyada bir ilk olan premium hava kalitesi teknolojisini tanıttı.Volvo sürücüleri, bu teknoloji sayesinde otomobillerinin içinde temiz ve sağlıklı bir hava soluyacak ve yolculuğa çıkmadan önce otomobilin içerisindeki kabin havasını temizleyebilecekler. Şirketin yeni Gelişmiş Hava Temizleyici (Advanced AirCleaner) teknolojisi, şu anda piyasadaki hiçbir otomobilde bulunmayan özel bir sensör sayesinde kabin içindeki havayı PM 2.5 seviyelerinde ölçebiliyor. Volvo sürücüleri, PM 2.5 ölçümlerinin ve ilgili bilgi hizmetlerinin yaygın olduğu Çin’de, kabin içindeki hava kalitesini otomobilin dışındaki hava kalitesiyle karşılaştırabiliyor. PM 2.5, havadaki ince partikül madde miktarını gösterenve hava kalitesinin ölçülmesinde yaygın olarak kullanılan bir ölçüt. Global olarak birçok kentte, Dünya sağlıklı olduğundan emin olabilirsiniz. Hem sağlık hem de güvenlik açısından temiz havanın sizin için çok iyi olduğuna inanıyoruz ve bu alandaki sınırları zorlamaya devam edeceğiz” dedi. Şirkette “The Noses” olarak adlandırılan özel bir koku değerlendirme ekibi, bileşenleri tek tek ve koku emisyonları bakımından otomobilin bütünü seviyesinde test ediyor. Teknolojik gelişmelere rağmen, insan burnu herhangi bir analitik cihazdan çok daha hassas olduğu için bu ekip koku kontrol süreci için vazgeçilmez bir görev üstleniyor.

İlgili Volvo modellerinin sürücüleri, yolculuğa çıkmadan önce kabin havasının temizlenmesinisağlamak için Volvo On Call akıllı telefon uygulamasını (uygulamanın mevcut olduğu yerlerde) kullanabiliyor. Uygulama, temizleme işlemi bittikten sonrasürücüye kabin içerisindeki havanın PM2.5 seviyesini gösteriyor. Volvo Cars kabin hava kalitesi konusunda kıdemli teknik uzman olan Anders Löfvendahl, “Gelişmiş Hava Temizleyici (Advanced AirCleaner) teknolojimizle, Volvo’nuzun içinde soluduğunuz havanın daha temiz ve daha

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

62

BREATHE CLEAN AIR WITH WORLD-FIRST AIR-QUALITY TECHNOLOGY INSIDE NEW VOLVOS...

Volvo

Cars, has introduced a world-first premium air-quality technology in its cars, allowing Volvo drivers to breathe clean and healthy air inside their cars and clean the air of their cabin ahead of their journey.The company’s new Advanced Air Cleaner technology comes with a sensor that measures PM 2.5 levels inside the cabin, creating a feature not available in any other car currently on the market.In China, where PM 2.5 measurements and related information services are well established, Volvo drivers can also compare air quality inside the cabin to that outside the car. Indicating the amount of fine particulate matter in the air, PM 2.5 is a widely used measure for air quality.

Globally, many urban areas suffer from PM 2.5 values that exceed recommended levels by the World Health Organisation, underlining the need to minimise their impact. Available on all 60 and 90 series Volvo models based on the Scalable Product Architecture (SPA) since this spring, the Advanced Air Cleaner cleans out fine particulate matter from the cabin. Thanks to a synthetic fibre-based filter and ionisation, up to 95 per cent of all PM 2.5 particles are kept out of the cabin. This optimises air quality inside the car, limiting the adverse health effects that are associated with air pollution and fine particulates. Cleaner air inside the car also helps

to advance safe driving, since healthy and fresh air can help boost driver concentration. Drivers of relevant Volvo models can also use the Volvo On Call smartphone app (where available) to easily schedule an extra cleaning of the cabin air ahead of their journey. The app then tells drivers about the actual PM 2.5 levels inside the cabin after cleaning. “With our Advanced Air Cleaner technology, you can rest assured that the air you breathe inside your Volvo is cleaner and healthier,” said Anders Löfvendahl, Senior Technical Expert on Cabin Air Quality at Volvo Cars. “We believe that clean air is good for you, both from a health and from a safety perspective, and we will continue to push the envelope in this area.”

Apart from the Advanced Air Cleaner technology, Volvo Cars also works on creating a healthy environment inside its cars in other ways. Its engineers have a long-standing focus on removing emissions from organic substances in the car and minimising the amount of allergy-causing materials from its interiors. Volvo Cars has strict sourcing requirements for suppliers in order to minimise the generation and emission of odours from parts and materials used inside the cabin.

The company also works closely with a variety of universities and other institutes on projects related to material use, as well as developing and implementing ever-stricter allergy standards for its interiors.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Sağlık Örgütü tarafından önerilen seviyeleri aşan PM 2.5 değerleri ölçülüyor ve bunun olumsuz etkilerinin azaltılması konusunda önlem almaya ihtiyaç olduğu açıklıkla görülüyor. Bu ilkbahardan beri, Ölçeklenebilir Ürün Mimarisine (SPA) üzerinde üretilen 90 ve 60 Serisi Volvo modellerinin tümünde kabindeki ince partikülleri temizleyen Gelişmiş Hava Temizleyici (Advanced AirCleaner) teknolojisi bulunuyor. Sentetik fiber bazlı filtre ve iyonizasyon sayesinde, tüm PM 2.5 parçacıklarının yüzde 95’e kadarı kabin dışında tutuluyor. Bu, otomobilin içerisindeki hava kalitesini optimize ederek hava kirliliği ve ince partiküllerle ilişkili olumsuz sağlık etkilerini sınırlıyor. Sağlıklı ve temiz hava sürücünün konsantrasyonunu artırmaya yardımcı olduğunu düşünürsek, otomobilin içindeki temiz hava güvenli sürüş açısından da büyük önem taşıyor.

STARS OF THE VENICE INTERNATIONAL FILM FESTIVAL SHARE RED CARPET MOMENTS WITH LEXUS...

LEXUS VENEDİK’TE KIRMIZI HALININ YILDIZI OLDU...

Volvo Bir yaşam tarzı markası olan Lexus;sinema dünyasına, yaratıcılığa ve yenilikçiliğe olan tutkusunu yansıtmak adına 77. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin resmi araç sponsorumarkası oldu. Lexus, dünyaca ünlü isimlerin katıldığı bu organizasyonda üst üste dördüncü kez yer aldı. Lexus’un ileri teknolojisi, yüksek kalitedeki el işçiliği ve tasarımı Venedik’te bir kez daha sinema dünyasının ünlü ve yüksek profilliisimlerinin beğenisini kazandı. Premium üretici, festivale tamamen elektrikli modeli UX 300e ve yeni ikonik modeli LC Convertible başta olmak üzere 36 modelle katıldı. Venedik Uluslararası Film Festivali, sinemanın izleyicileri etkileme ve heyecanlandırma yeteneği ile Lexus’un müşterilerine harika deneyimler sunma arzusu arasındaki sinerjiyi vurguluyor. Her ikisi de yüksek kaliteli işçiliğe ve gelişmiş teknolojilerin kullanımına odaklanırken Lexus,otomotiv dünyasının ötesine geçerek yaratıcılığa ve yeniliğe ilham vermeyi de amaçlıyor. Resmi araç sponsoruolarak Lexus; festivale katılan aktrisler, aktörler, film yapımcıları ve seçkin misafirlere eşlik etti. UX 300e ve LCConvertible ile birlikte Lexus’unhibrit motorlara sahip SUV ürün gamı, ES lüks sedan ve LC süper coupe de organizasyonda yerini aldı. Festivale Cate Blanchett, Elodie, Marracash, Anna Foglietta, Matt Dillon, Penelope Cruz, Brad Pitt, Alessandra Mastronardi, Vanessa Kirby, Scarlett Johansson, Monica Bellucci ve Ludivine Sagnier gibi isimler katıldı.

The 77th Edition of the Venice International Film Festival came to a successful conclusion on Saturday (12 September). It was an event like no other in its history, as famous names from the movie world and audiences gathered in masks and with social distancing in respect for the Covid-19 global health emergency. Lexus was proud to carry out its duties as official car supplier to the festival for the fourth year running, its cars contributing to the style and glamour of the red carpet receptions – moments captured in a series of striking pictures. The restrictions did not diminish the festival’s ability to attract leading creators and actors to the Venice Lido.

The international figures appearing included, among others, Pedro Almodóvar, Alessandro Gassman, Oliver Stone, Giorgina Rodriguez, Vanessa Kirby, Salvatore Esposito, Pierfrancesco Favino, Tilda Swinton (awarded the Golden Lion for Lifetime Achievement) and the festival host, the celebrated Italian actor Anna Foglietta.

“We are proud to have been part of the Venice International Film Festival, in this our fourth year as official car supplier. It was particularly special for us and everyone involved as the festival communicated such a positive message of renewal at a time when we are still dealing with the impact of the global health emergency,” said Maurizio Perinetti, Director of Lexus Italy.

“Once again, we have expressed the values that shared between Lexus and the world of cinema, in the best possible way. In the same way the finest art films are created, Lexus cars are a skilful combination of essential qualities that can communicate unique emotions.”

63 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

The festival stars travelled to and from the official screenings and receptions in the comfort of a Lexus, with a fleet of 36 premium hybrid electric models in service during the 11 days of events. The festival also provided a high-profile showcase for the new UX 300e and LC Convertible. The UX 300e represents mobility of the future as Lexus’ first all-electric model, a luxury urban crossover that produces zero emissions. The LC Convertible is a new style icon, interpreting the international award-winning design of Lexus’ flagship coupe in the form a beautiful and exclusive soft top.

Kasım - November 2020

İKINCİ EL ARAÇLAR MALIAS’TAN SORULUR...

MALIAS IS AN ACE AT SECOND- HAND CARS...

A

Malias Ceo’su Ayşenur Kaya Yalçın

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

64

rabasıyla ilgilenecek vakti olmayanlara ve arabasıyla ilgili işleri yaparken desteğe ihtiyacı olanlara web sitesi ve mobil uygulama aracılığıyla hizmet sunan platform, ikinci el araç işlemleri için aranan güveni sunuyor. İkinci el araç satışı ve ücretsiz ilan verme gibi seçenekler, araç sahiplerinin hayatını kolaylaştırıyor. Ürettiği çözümlerin yanı sıra ikinci el araç sahipleri için de farklı opsiyonlar sunuyor. İkinci el araç satışı ve ücretsiz ilan verme alternatifleriyle , hem güven sağlıyor, hem de zaman kaybını önlüyor. Satışta vakit kaybına son! En çok ilgi gören hizmetlerinden biri olan satış destek hizmetleri, kullanıcılara kolaylık ve ekonomik çözümler sağlıyor. İkinci el aracını satmak isteyenlerin şu anda izleyebileceği üç yol bulunuyor. Anında satın alım yapan platformlar, galeriler ve ilan portalları… İlk seçenek zaman anlamında kolay bir çözüm ancak araç değerinin minimum %10’undan vazgeçilmesi gerekiyor. İkinci el araç piyasasının şu anki durumu düşünüldüğünde bunun kayda değer bir miktar olduğunu söyleyebiliriz. Galerileri de anında satın alma yapan platformlarla aynı kategoride değerlendirmek mümkün. Burada sadece kayıp biraz daha fazla oluyor. İlan portallarında aracın koyulması durumunda ise yapılması gereken bütün işler araç sahibi tarafından yapılıyor ve bu, özellikle potansiyel alıcılar ile yapılan işleri yürütmek söz konusuyken oldukça zahmetli bir iş.

Verdiği exclusive satış hizmetleri ile hali hazırda bulunan platformların açıklarını kapatıyor. Anında satın alan platformlar gibi, aracın değerinin altında satılmasını önlüyor ve hem zaman, hem de efor kaybının önüne geçiyor. Ücretsiz ilanlarla satış piyasasında güven; Malias’ın ilan portalı temiz bir piyasa oluşturmayı hedefliyor. Bu amaca hizmet etmek için tamamen ücretsiz, kurumsal ve bireysel olarak ilan verilebiliyor. Burada yapılması gereken sadece, Android ve iOs uygulamalarını indirerek kurallara uygun bir şekilde ilan vermek.

The platform Malias, which provides services to those who do not have time to take care of their cars and who need support while doing their car related work, through its website and mobile application, offers the confidence sought for used vehicle transactions.

Options such as second-hand vehicle sales and free advertisements make life easier for vehicle owners. Many different solutions are needed to make things easier in the constant flow of life. Malias, the mobile assistant for those who do not have time to take care of their cars, offers different options for second-hand vehicle owners as well as the solutions it produces. With second-hand vehicle sales and free advertisement alternatives, Malias both provides confidence and prevents loss of time. No more wasting time in sales!

Sales support services, one of the most popular services of Malias, provide users with convenience and economic solutions. There are currently three ways that those who want to sell their used vehicle can follow. Instant purchase platforms, galleries and ad portals… The first option is an easy solution in terms of time, but minimum 10% of the vehicle value should be given up.

Considering the current state of the used vehicle market, we can say that this is a significant amount. It is possible to evaluate galleries in the same category with platforms that make instant purchases. Here the loss is just a little more. In the case of placing the vehicle on the advertisement portals, all the work that needs to be done is perfomed by the vehicle owner, and this is a very demanding job, especially when it comes to communicating with potential buyers. Malias closes the gaps of existing platforms with its exclusive sales services. Like instant-buy platforms, it prevents the vehicle from being sold below its value and prevents the loss of both time and effort. Confidence in the sales market with free ad It is a fact that there is a lot of information pollution and misdirection in vehicle ad portals. For expressions such as “ It is Booked for Mr. Serdar From Bursa “, we can say cliché sentences that have entered our lives now. With such misleading methods, the market value of the vehicles is “inflated”, so to speak. Thus, the confidence in the market decreases. Malias’ advertisement portal aims to create a clean market. To serve this purpose, advertisements can be posted completely free of charge, institutionally and individually. Throughout Malias’ life cycle, this service will always be free. The only thing to do here is to download Android and iOS applications and advertise in accordance with the rules.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

YENİ LAND ROVER DEFENDER GÜNEY AFRİKA NAMIBIA’DA TEST EDİLDİ...

Y

eni Land Rover Defender arka planında Namibya’nın büyülü manzarası ile geçtiğimiz yaz fotoğraflandı...

Kuzeybatıdaki Kaokoland, yüksek kum tepelerinden, kurumuş nehir yataklarına kadar vahşi Güney Afrika’da test edildi. Defender 110 D4H 240PS AWD’yi (dizel) ve Silver renginde P6H 400 PS MHEV olmak üzere 2 adet araç kullanıldı. Ekip zorlu yaşam ve doğa ortamında araç ile resmen bir survivor yaşamı sürerek hayatta kaldı. Defender 110, çakıl yollarda, sert kumda, kayalarda gezinmede ve sert çakıllarda rakipsiz arazi yeteneklerini gösterdi.

THE NEW LAND ROVER DEFENDER IS PICTURED WITH THE MAGICAL LANDSCAPE OF NAMIBIA AS ITS BACKDROP...

T

he New Land Rover Defender is pictured with the magical landscape of Namibia as its backdrop. Kaokoland – in the north-west – is the last true wilderness in Southern Africa, encompassing everything from towering sand dunes to bone-dry riverbeds that proved the class-leading capabilities of the Defender. Images showcase the Defender 110 D4H 240PS AWD (diesel) in Pangea Green, and the P6H 400 PS MHEV (petrol) in Indus Silver, both with an array of accessories fitted to the vehicles. The Defender 110 demonstrated its unrivalled all-terrain prowess across gravel trails, hard-packed sand, rock crawl and hard gravel.

LEXUS SINIRLI SAYIDA ÜRETİLECEK LC CONVERTIBLEREGATTA...

THE LEXUS LC CONVERTIBLE REGATTA EDITION...

T

o display the beautiful design of the new LC Convertible to its best effect, Lexus has created the Regatta Edition, an exclusive version of the model that features a unique colour combination. The use of deep blue for the bodywork and roof and white and blue for the interior evokes the ambience of a luxury marina, lined with ocean-going yachts – an image that was part of the original design inspiration for the car. The exterior is finished in Structural Blue, a Lexus colour originally developed for the LC Coupe which uses advanced paint technology to replicate the intense depth of tone found in the natural world. Using micro-particles in the pigment, it reflects light in a way that highlights the curves in the bodywork and which changes the perception of light and shade when viewed from different angles. This tones perfectly with a Marine Blue finish for the Regatta Edition’s folding soft top, emphasising how the designers have succeeded in retaining the LC’s distinctive coupe roofline in the context of the convertible. Conscious of how the interior of a convertible is more often open to view, Lexus’ designers ensured there is a harmonious flow between the inside and outside of the car. This quality is perfectly captured in the Regatta Edition with its combination of dark blue and white. White is the dominant colour, used for the interior facings of the front pillars, the steering wheel (including the centre pad) and the headlining. The instrument panel and door panels have contrasting deep blue upper and white lower sections, while the front seats are upholstered white perforated semi-aniline leather with blue highlights on the head rests, upper shoulder area and grab handles. The LC Convertible Regatta Edition has been produced in a very limited number. The LC Convertible’s launch timing is autumn 2020.

65 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

P

remium otomobil üreticisi Lexus, otomobil dünyasına özel modeller sunmaya devam ediyor. Etkileyici tasarıma sahip yeni LC Convertible’ı daha ileriye taşıyan Lexus, eşsiz renk kombinasyonuyla birlikte sınırlı sayıda üretilecek RegattaEdition’ı tanıttı. Okyanusları aşan yatlardan ilham alan LC ConvertibleRegattaEdition, koyu mavi rengi, tavanı ve beyaz/mavi kabiniyle denizdeki lüksü yansıtıyor. LC’deki özel mavi renk teması, doğal dünyanın renk derinliğini yansıtmak adına gelişmiş boya teknolojileriyle oluşturuldu. Boya pigmentlerinde yer alan mikro partiküller sayesinde farklı açılardan ve ışıklardan gövdenin tüm kıvrımları gözler önüne seriliyor. RegattaEdition’ın yumuşak tavanı ise, denizci mavisi tonlara sahip renklerle aracın bütünlüğüne kusursuz bir uyum sağlıyor. Üstü açılan LC Convertible’ın hem dış tasarımı hem de iç tasarımı akıcı bir uyumla tasarlanırken, kabinde beyaz ağırlıklı bir tema tercih edildi. Kontrol paneli, kapı panelleri, ön koltuk kafalık kenarları ve emniyet kemerlerinde ise koyu mavi renklerle bir kontrast yakalandı.

Kasım - November 2020

Yol Testi Road Test

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

66

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

LOTUS EXIGE

Exige 350 Sport - V6 350Hp Yazar - Writer | Özgür SUNAY

ISTANBUL

Fotoğraf Editörü - Photo Editor | Can AYDENİZ

L

otus aracları 1966 yılından beri İngiltere’deki Norwich yakınlarındaki Hethel’deki merkezinde zanaatkarlar tarafından el yapımı olarak üretilmektedir. En iyi deri iç mekanda elle dikilir, kompozit gövde panelleri spreyle elle boyanır ve her araba kendi parkurumuzda ve fabrikamızda zorlu yollar üzerinde ayrı ayrı test edilir. Exige Sport 350, Exige Sport 380 ve son olarak Cup 430’ı piyasaya süren Lotus Exige serisi, ‘daha hafif ve daha hızlı’ Lotus tasarım felsefesini hem kusursuz bir şekilde sergiliyor hem de performans ve yol tutuşunu hem yolda hem de pistte benzersizce gerçekleştiriyor. Her Lotus Otomobili el üretimidir ve Hetel Norfolk’daki ünlü fabrikadan sadece yılda 2000 araç ayrılmaktadır. Mirası ile çok gurur duyan Lotus, Britanya ustalığını, üstün dizayn ile birleştirerek müşterilerine benzersiz bir tecrübe sağlamaktadır. En nihayetinde, bir Lotus’u anlamanın en iyi yolu onu kullanmaktır. Ancak ondan sonra Lotus’u dünyanın en iyi otomobil markalarından birisi yapan odaklanmayı ve hassasiyeti gerçekten anlayabilirsiniz. Lotus dünyanın en çok saygı duyulan ve en yüksek performansa sahip spor otomobillerini yapmaktadır. Günümüzde Lotus serisi, ezber bozan Lotus Evora, ikonik Elise, saygın Exige ve hiper araba 3-Eleven otomobillerinden oluşur ve her biri saf ve canlandırıcı bir sürüş sunar. Lotus yaklaşımı saf, seyreltilmemiş bir sürüş tecrübesi sunmaya devam etmekte ve modeller Lotus’un temel prensibi olan “dogruluk hafifliktir” yaklaşımını mükemmel bir şekilde yansıtmaktadır. Sadece düz çizgi performansını artırmanın ötesinde, aracın boş ağIrlığını düşürmek süspansiyonların doğru kalibrasyonunu sağlamaktadır. Bu daha keskin hakimiyet ve daha iyi kasa ve silindir kontrolü sağlamakta ancak bu kontrol sürüş konforu ve rahatlığı pahasına olmamaktadır. Genel ağırlık azaltılması, daha optimize bir ağırlık dağıtımını da mümkün kılmaktadır, bu aynı zamanda spor otomobilin hızlı viraj alırken ki duruş ve dengesine de önemli katkı sağlamaktadır. Lotus, benzersiz keskin kullanımı, muazzam hız ve seyreltilmemiş sürüş deneyimi ile başka hiçbir otomobilde olmadıgı gibi sürücüsünü ödüllendirir. Test sürüşünü yapmış olduğumuz Lotus Exige Sport 350’de Ham performans, çeviklik, benzersiz sürüş ve kullanım hepsi mevcut. 3,5 litrelik V6 motoru 345bhp (350PS) beygir, 295 lbs ft (400Nm) tork güç üretiyor. Yakıtla enjekte edilen ve süper şarjlı bir Toyota, Japon motoruna sahip. Test aracımız Lotus Exige’a dışarıdan ilk baktığımızda bir super spor otomobil görüntüsüne sahip. Üstelik aracın arka tarafı da oldukça geniş bir yapıda.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

67

Kasım - November 2020

ROAD TEST | LOTUS Exige 350 Sport - V6 350Hp

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

68

Lotus, ön tarafa doğru tasarım olarak ütü biçiminde daralmakta. Bu arka lastiklerin ön lastiklere göre daha kalın olması ve arkada duran motorun, ivmelenmeyi daha baskın şekilde arka lastiklere iletmesinden kaynaklı.

Aslında aracın arka tarafı öne göre daha ağır bir yapıda kendini hissettirmekte. Ben aracın dış tasarımını Pagani ve birazda Audi R8 ‘e benzettim. Arka taraf ise bir Ferrari tasarımını bize anımsatıyor. Aracı kullanmadan ve içine binmeden önce dışarıdan iç kokpit yapısına göz attığımda ise bir super spor yol otomobillerine göre biraz daha konforunun ve iç malzeme yapısının göze düşük olarak geldiğini gördüm. Lotus, Exige 350 Sport aracın üretimi ve kullanım yapısı elbette ki, CEO’sunun bahsettiği gibi sürücüye konfor sağlamak değildi.

Lotus Exige 350 Sport aracın içerisine oturmak bu yüzden sandığınız gibi çok kolay değil, ben bunu biraz bir savaş Jetinin içine binmeye benzettim. Lotus Exige 350 Sport’un direksiyonu oturduğunuzda ise yere oldukça yakınsınız.

Gözüme daha önce takılan havalandırma çıkışları ve radyo-teyp ile motorun sesini duyduktan sonra artık fazla bir ilgim kalmıyor.

Direksiyon yapısı ise aynı bir F1 araçta ya da Karting araçlarında olduğu gibi. Ele tam oturuyor, sert, keskin ve sürüş hissiyatını tam olarak yarış otomobilinde olduğu gibi veriyor. Bu hissiyat diğer super spor otomobillerde bulamayacağınız gibi. Lotus Exige 350 Sport otomatik vites olan versiyonunu test ediyorum...

Kullanımı oldukça basit ve kolay diğer otomatik araçlardan da bildiğiniz gibi -D- Drive moduna aldığınızda hareket ediyorsunuz. İlk başlarda

çok düşük hızlarda direksiyonu çevirmekte zorlansam da kol kaslarım için ideal. Lotus Exige 350 Sport yere oldukça yakın temas eden bir yapıda tasarlanmış olsa da daha önce testini yapmış olduğum Audi R8’ten çok daha rahat şekilde daha kısa olan şasi yapısı ile hareket ettiğimi ve altının alçak olmasının beni sürüşte çok etkilemediğini görüyorum. Pist için üretilmiş F1 ve Karting araçlarına benzeyen bu aracı cadde’de ve trafikte İstanbul yollarında her yol şartında 7/24 test ediyorum. Lotus Exige 350 Sport aracımızda iki farklı sürüş modu düğmeside var. Bunlar Sport ve Race tuşları. Bu tuşlar ile aracımız çok daha agresif bir yapıda ve yırtıcı motor sesi ile ivmeleniyor. Lotus Exige 350 Sport test aracımızda ayrıca bir de direksiyonun sol tarafında ufak bir tuş bulunmakta.

Bu tuş arkada ki motor sesini daha güçlü ve yırtıcı olmasını sağlayan size sürüşte zevk veren egzos sesini açma ve kapama işine yarıyor.

Sport veya Yarış modunu seçtiğimde ise Lotus etkinleştirilen dinamik sistem değişikliklerini yansıtacak şekilde motoru kalibre ediyor. Daha sportif bir deneyim istendiğimde, optimize edilmiş dişli seçimi ve tepki, daha hızlı, çok yönlü performans olarak bana sunuyor. ESP ve güvenlik sistemini kapatarak size daha fazla bir salınım ile sürüş sunuyor. Fakat yağmurlu hava şartlarında ben elbette ki güvenli mod yani standart olarak aracı kullanmayı tercih ediyorum. Lotus Exige 350 Sport aracımızın sürüş özelliklerinde bir diğer sportif yanı ise direksiyonun üzerinde bulunan F1 vitesleri. Bu F1 vites kolları yardımı ile aracı manuel vites olarak kullandığımda yüksek devirde gazı kesiyor.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

tamamı ile el yapımı olan ve kişiye özel üretmiş olduğu dünya standartlarında, yüksek performanslı spor otomobillerini müşterisine yalnızca en iyi şekilde sunabileceği işcilik ile üretmekte. Test aracımız bu denli bir performansın ürünü olarak V6 motoru ve canlandırıcı ivmelenme özelliği sayesinde 0-100 km hıza sadece 3.8 saniyede ulaşabiliyor. Lotus Exige 350 Sport aracımızın diğer özelliklerinden bahsedecek olursak; aracımızın ön kaput kısmında herhangi bir bagaj haznesi bulunmamaktadır. Arka tarafta ise komple havaya kalkan motor kapağının altında ufak bir çanta ya da bavul gibi eşyalarınızı koyabileceğiniz bir bölümü bulunuyor. Arka motor kaputu içeride sürücü koltuğunun yanında yer alan bir çekme kolu ile açılmakta. Aslında Lotus Exige 350 Sport modelini tasarlayan mühendisler aracın ön tarafını oldukça korumalı yüksek çelik barlar ile döşemek sureti ile sürücü ve yolcu için içeride güvenli bir kafes oluşturmuşlar. Bu sürücü ve tek kişilik yolcu güvenliği açısından elbette super spor bir otomobilde oldukça önemli bir unsur. Zaten araca binerken tamamı ile bu güvenlik kafesinin içerisine oturmak durumunda olduğunuz için biraz dar bir alandan binip, inebiliyorsunuz. Çünkü etrafınızda sizi saran kalın çelik barlar var. Lotus Exige aslında iki farklı konsoldan oluşuyor.

Bir diğer çelik konsol ikinci kafes ise aracın arka bölümü. Arka ve Ön iki ayrı çelik karoser ise Lotus mühendisleri tarafından birbirine aracın şasi yapısı olarak bağlanmış vaziyette. Lotus Exige 350 aracın alt tarafında ise aynı pist ve WRC yarış otomobillerinde bulunan komple olarak alt koruma çelik duvar bulunmakta. Aracın altına baktığınızda düz olan bu koruma yapısını ayrıca görmeniz mümkündür.

69 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

Vitesi yükseltmem gerektiği için uyarı yaparken, vitesleri her istediğimde keyfime göre azaltamıyorum… Vitesleri manuel kullanımda yüksek devir ve hızlarda düşürememin sebebi ise Lotus’un tamamı ile motorunu koruma güvenliği. Lotus’u kullanan sürücünün hata yapması ve motoru gereksiz yere bu şekilde riske atarak sürmesi zarar vermesi mühendislik ve yazılım olarak önlenmiş. Kullandığınız bir Lotus Exige 350 Sport gibi farklı bir super spor otomobil ise kendinizi farklı hissettiğiniz kesin. Tamamı ile saf sürücüler için ve bu aracı kullanabilecek asıl kişiler adına tasarlanmış safkan bir performans aracı diyebiliriz. Elbette, Lotus Exige 350 Sport aracımızı gündelik olarak kullanmak araca inme ve binme konusunda sizi biraz zorlayabilir. Buna bir şekilde alışabilir, hatta hafta’da bir kezde olsa bu deneyimi yaşamak size ayrı bir zevk ve heyacan sunacaktır.

Bu aracı Türkiye şartlarında bir Porsche gibi her gün konforu hissederek kullanabilmeniz ya da kullanma isteğiniz tamamı ile size bağlı olan bir seçim. Lotus Exige 350 Sport’u rakip olarak yurt dışında bazı otomotiv editörlerin Porsche ile karşılaştırması ise, bir hata olacaktır… Çünkü Porsche gerçekten günlük yaşamda rahatça her yol şartında kullanabileceğiniz çok iyi bir otomobil. Çok daha kaliteli ve rahat iç aksama sahip. Lotus Exige 350 Sport ise tam bir Pist canavarı... 1997 model bir Lotus Esprit ile 2018 model Lotus Exige arasında oldukça büyük konfor ve kullanım farklılıkları mevcut. Lotus bu konuda geçen yıllar boyunca deneyimine ve kendi çizgisine bağlı kalmak sureti ile daha hafif ve performansa dayalı super spor otomobilleri mühendislik deneyimi ve uçak teknolojisi tecrübesi ile üretiyor. Lotus

Kasım - November 2020

U

ROAD TEST | LOTUS Exige 350 Sport - V6 350Hp

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

70

pdated to stay ahead of the competition for 2019 and beyond, the ever-popular Exige Sport 350 continues to deliver driving excitement in its purest form. A lesson in the value of a high power-to-weight ratio, the combination of potent, torque-rich, 3.5 litre supercharged V6 in a rigid, lightweight chassis provides thrilling acceleration and instant response. Pure, unassisted steering offers exquisite feedback and vivid communication at all speeds. The Exige benefits from its own, bespoke version of the pioneering, bonded aluminium chassis, a unique rear subframe and forged aluminium double wishbone suspension at the rear. Available as both Coupe and Roadster, the latest Exige Sport 350 benefits from a revised, lighter, front clam design. Sculpted for greater aerodynamic efficiency, it brings the Sport 350’s styling in line with the rest of the Exige range. It also works with the rear wing and diffuser to generate more downforce for greater highspeed stability, without any increase in drag. Each Lotus Cart is handmade and only 2000 vehicles leave the famous factory in Hetel Norfolk each year.

Taking pride in its heritage, Lotus combines British craftsmanship with superior design to deliver a unique experience to its customers. After all, the best way to understand a Lotus is to use it. Only then can you truly understand the focus and precision that make Lotus one of the best car brands in the world. Lotus manufactures the world’s most respected and highest performance sports cars. Today, the Lotus line is made up of the game-changing Lotus Evora, the iconic Elise, the respected Exige and hypercar 3-Eleven cars, each delivering a pure and spacious ride. The Lotus approach continues to offer a pure, undiluted driving experience, and the models perfectly reflect Lotus’ core principle of “Accuracy is Lightness”. Not only does it improve straight track performance, but also lowers the vehicle’s curb weight, ensuring accurate calibration of the suspensions. The overall weight reduction also provides a more optimized weight distribution, which significantly contributes to the sports car’s posture and stability during fast cornering. Lotus rewards its driver with unmatched sharp handling, enormous speed and undiluted driving experience like no other car. Lotus cars are the pure driver’s tools. Raw performance, agility, unmatched ride and handling are available on the Lotus Exige Sport 350 we tested. The 3.5-liter V6 engine produces 345bhp (350PS) horsepower, 295 lbs ft (400Nm) of torque. It has a Toyota, Japanese engine with fuel injected and overcharged.

When we first look at our test vehicle Lotus Exige from the outside, it looks like a super sports car. I compared the exterior design of the vehicle with the Pagani and slightly Audi R8. The rear is reminiscent of Ferrari construction.

When I looked at the interior cockpit structure from the outside before I got into the vehicle, I saw that the comfort and interior material structure was slightly lower than the super sports road cars. The production and operating structure of the Exige 350 Sport vehicle was not, of course, providing

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

comfort to the driver, as stated by the CEO of Lotus. Therefore, sitting in the Lotus Exige 350 Sport is not as easy as you think. Based on my previous experience, I compare this slightly to sitting in an F16. When we sit behind the wheel of Lotus Exige 350 Sport Un, you are pretty close to the ground.

I had vents and radio tape caught in my eye before. After hearing the sound of the engine, I am not too interested anymore. The steering structure is the same as an F1 car or Karting vehicles. It fits well in the hand, is solid, sharp and feels like a racing car. This feel is unlike any other super sports car. I am testing the version of the Lotus Exige 350 Sport with automatic transmission. As you know from other tools that are very simple and easy to use, -D- When you switch to driving mode, you move. It is ideal for my arm muscles although initially difficult to steer at very low speeds. Although the Lotus Exige 350 Sport is designed in a structure that touches the ground very closely, I see that I move with a much shorter chassis structure than the Audi R8 I tested before and the low gold does not affect me much while driving... I test this vehicle, similar to F1 and Karting vehicles produced for the track, on the streets and roads of Istanbul in all road conditions. Our Lotus Exige 350 Sport car has two different driving mode buttons. These are Sport and Racing keys. With these keys, our vehicle has a much more aggressive structure and accelerates with a predatory engine sound. Our Lotus Exige 350 Sport test vehicle also has a small button on the left side of the steering wheel. This button is useful to turn the exhaust sound on and off, which makes the rear engine sound stronger and more ferocious, which gives you driving pleasure. When I select Sport or Race mode, Lotus calibrates the engine to reflect the dynamic system changes activated. When I want a sportier experience, the optimized gear selection and response gives me faster, versatile performance. It offers you driving with a greater swing by turning off the ESP and the safety system. However, I prefer to use the safe mode, ie the standard vehicle, in rainy weather conditions. Another sporty aspect of our Lotus Exige 350 Sport is the F1 gears on the steering wheel. When I use the vehicle as a manual gear with the help of F1 gear levers, it cuts the throttle at high revs. While I warn me to shift up, I can’t shift whenever I want. The reason why I cannot lower the gears at high revs and speeds in manual operation is the safety of Lotus to protect the engine.

Engineering and software prevented the driver using Lotus from making mistakes and unnecessarily risking the engine in this way. If you are driving a different super sports car such as the Lotus Exige 350 Sport, it sure feels different. We can say that it is a purebred performance vehicle designed for pure drivers and real people who can use this vehicle. Of course, using our Lotus Exige 350 Sport daily can be a little tricky to get in and out of the vehicle. You can get used to it somehow, even having this experience once a week will offer you a different pleasure and excitement.

KasÄąm - November 2020

71 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

This means you can use every day associated with a Porsche, offers options such as comfort or feeling that you want to use in all conditions of Turkey. If some automotive editors abroad compare the Lotus Exige 350 Sport with Porsche as a competitor, it would be a mistake ... Because Porsche is a very good car that you can easily use in every road condition in daily life. It has a much better quality and comfortable interior. Lotus Exige 350 Sport, on the other hand, is a full track monster ... There is a lot of comfort and usage difference between the 1997 model Lotus Esprit and the 2018 model Lotus Exige. Lotus manufactures lighter and performance-based super sports cars with its engineering experience and experience in aircraft technology, adhering to its experience in this field and in its own line. Lotus manufactures fully handmade and custom built world class, high performance sports cars with the craftsmanship that they can only offer their customers in the best way. Our test vehicle, the product of such a performance, can reach 0-100 km in just 3.8 seconds thanks to its V6 engine and its refreshing acceleration feature. If we talk about the other features of our Lotus Exige 350 Sport vehicle; There is no luggage compartment on the front hood of our vehicle. At the back, there is a section where you can put your belongings such as a small bag or suitcase under the fully levitating engine cover. The rear bonnet is opened by an inside pull handle, next to the driver’s seat. In fact, the engineers who designed the Lotus Exige 350 Sport model equipped the front of the vehicle with high-protection steel bars, creating a safe cage inside for the driver and passenger. This is of course a very important element in terms of driver and single passenger safety in a super sports car. You can get up and down from a somewhat narrow area as you have to sit completely inside this safety cage while getting on the vehicle. Because there are thick steel bars around you. Lotus Exige actually consists of two different consoles. Another steel console second cage is the rear of the vehicle. The rear and front two separate steel bodies were linked

by Lotus engineers as the chassis structure of the vehicle. Beneath the Lotus Exige 350 is a full underbody protection steel wall found on the same track and WRC race cars. You can also see this flat protection structure when you look under the vehicle.

YENİ The all-new Hyundai Tucson

TUCSON AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

72

B

ir önceki neslinden tamamen farklı bir tasarımla gelen Yeni Tucson, bu açıdan Hyundai için bir devrimi temsil ediyor. Genel olarak, selefinden daha büyük ve daha geniş bir gövdeye sahip olan Hyundai Tucson, eski nesline göre daha kaslı duruşu, sert ve keskin hatları ve dinamik oranlarıyla oldukça güçlü bir SUV imajı çiziyor. “Sensuous Sportiness” tasarım kimliğine göre geliştirilen popüler model, orantı, mimari, stil ve teknoloji ile karakterize ediliyor. Tasarımının haricinde, yenilikçi teknoloji ve üst düzey mobil çözümlerle de hayata geçirilen Tucson, sahibiyle arasında muhteşem bir bağ kurmayı amaçlıyor. Geleneksel çizim ve eskiz yöntemlerinden kaçınan Hyundai tasarımcıları, en yeni dijital teknoloji ile geometrik algoritmalar üretti. Bu sayede Yeni Tucson’un fütüristik tasarım öğelerini ileri seviyeye doğru geliştirdiler.

“Parametrik dinamikler” olarak bilinen bu tasarım süreci, benzersiz bir estetik oluşturmak için dijital verilerle oluşturulan çizgileri, açıları ve paralel hatları kullanıyor. Modelin öne çıkan en büyük özelliği ise tasarımla bütünleşen yeni parametrik gizli far sistemi. Araç çalıştırıldığı zaman beliren farlar, ön bölümde oldukça güçlü bir ilk izlenim sağlıyor. Işıklar söndüğünde ise aracın ön kısmına hakim olan geometrik desenler ön plana çıkıyor.

En son teknolojiye sahip bu aydınlatma teknolojisi sayesinde, gündüz farları açıldığında da ızgaranın koyu krom görünümü, mücevher gibi şekillere dönüşüyor. Parametrik tasarım çizgisi, aracın yan tarafında da önemli bir tasarım öğesi olarak da dikkat çekiyor. Sert geçişli yüzeyler, şık ve oldukça

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

maskülen bir siluet oluşturuyor. Aynı zamanda aracın bütünüyle çarpıcı bir kontrast oluşturarak dururken bile ileriye doğru hareket ediyormuş gibi bir izlenim uyandırıyor. Dinamik çizgiler, 19 inç jantlar ve geniş hava girişli tamponlar, güçlü ve atletik bir duruş sağlıyor. Tucson’un sportif tasarım çizgileri, yan aynalardan başlayıp C sütununa kadar devam eden krom parçalarla da ekstra olarak vurgulanıyor. Yandan bakıldığında etrafı saran kapılar, dinamik ve açılı plastik dodiklerle oldukça sağlam bir uyum oluşturuyor. Arkada da parametrik gizli stop lambalarına sahip olan Tucson, burada ana tasarım temasını sürdürüyor.

Tucson’un arka tamponu, parametrik desen ayrıntılarıyla desteklenmiş üç boyutlu bir efektle bütünleşiyor. Spoylerin altına yerleştirilen gizli arka sileceklerin uygulandığı ilk Hyundai modeli olan Tucson, pürüzsüz camdan üretilmil üç boyutlu bir logoya da sahip. Dokuz farklı yeni renk seçeneğiyle üretilecek olan Tucson’un çift tavan renk opsiyonu da var. Hyundai Tucson’un sofistike ve ferah iç mekanında da üç farklı renk kombinasyonu bulunuyor. Teknoloji üssünü andıran yeni nesil iç mekanda daha önceki Hyundai modellerinden farklı olarak alışılmışın dışında çizgiler var. Teknoloji ve bilgi uyumlu kokpit, şelalelerden ilham alınarak tasarlanmış. Orta konsoldan başlayarak arka kapılara kadar akan gümüş renkli çizgiler, birinci sınıf malzemelerle bütünleştirilmiş. Segment lideri olma hedefiyle yola çıkacak olan Tucson’da teknolojinin kusursuz entegrasyonu, dijital deneyim ile devam ediyor. Yeni 10,25 inç AVN-T ekran, aracın kokpitini tamamen dolduruyor. Hyundai tasarımcıları, fiziksel düğmeler ve klasik butonlar-

dan vazgeçerek tüm işletim ve kontrol mekanizmasını AVN üzerinden gerçekleştiriyor. Klima, havalandırma ve multimedya işlevleri dokunarak kontrol edilebiliyor. Tam dokunmatik ekran konsolu içeren ilk Hyundai modeli olan Tucson, alçak bir gösterge paneli de sahip. Analog yerine dijital ekrana sahip bir gösterge ile gelen otomobil, sürüşle ilgili tüm bilgileri anlık olarak sürücüsüne iletiyor. Orta konsolun iki yan cebinde kablosuz şarj pedi ve saklama bölmeleri bulunurken aynı zamanda 10 farklı parlaklık seviyesi olan ortam aydınlatmasına da yer verilmiş. Tamamen yeni bir gövdeye ve platforma sahip olan Tucson’un dinamik oranları, yolcuların konforunu ve ferahlığını ön planda tutuyor. Bir önceki nesle göre 20 mm daha uzun, 15 mm daha geniş ve 10 mm artırılmış dingil mesafesi gelen Yeni Tucson, kısacası her zamankinden daha geniş. Özellikle arkada oturan yolcular, 26 mm ek diz mesafesinin keyfini çıkarak saatlerce uzun yolculuklar yapabilecekler. Bu arada, bagaj kapasitesi de seçilen motor ve güç aktarım sistemine bağlı olarak 33 ila 107 litre arasından artırılmış. Hyundai tarafından açıklanan hacim 620 litre ve koltuklar katlandığında da 1.799 litreye kadar çıkabiliyor. Yeni Tucson’da dikkat çeken en önemli motor ise 1.6 T-GDI Smartstream. Hyundai’nin Sürekli Değişken Valf Zamanla (CVVD) teknolojisi ile donatılan bu motor, performansa ve yakıt verimliliğine aynı anda odaklanacak. Hyundai bu motoru kullanarak 265 PS güce sahip bir plug-in hibrit versiyon da sunmuş olacak. Bu yılın sonuna doğru Avrupa’da satışa sunulacak aracın önümüzdeki yıl daha sport N Line versiyonu da tanıtılacak.

H N

73 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

veiled a revolution for Hyun yundai Motor has un Tucson represents a es tur ich fea wh it , ll, on era cs . Ov the all-new Tu dai in design terms its predeed, d wider body than features an advanc an r ge big d mbines an co n e sig nc de r sta experimental cessor. Its muscula gy, portions olo hn pro c tec t mi na -ar dy the d of an statesharp angles the gressive in pro s a ard g nd rin su setting new sta h surfaces, en ric th wi ’s In t.

Tu en romising on cson compact SUV segm look without comp on cs wTu po w d ne ifie allctr e ele Th . most d SUV heritage ge rug to addition, it offers the V SU ng i ori da ged Hyun class, undersc is the first fully-chan ertrain line-up in its clean driving, ng to the compato rdi t co en ac itm ed mm lop co ve be de Hyundai’s r. The cte ara ortiness” design ch V Sp s SU ou e su tru ny’s new “Sen while retaining its ion rat ne ge is rth n characterised by fou identity. This directio l all-new Tucson is the best-seller with n four fundamenta sful the harmony betwee ling of Hyundai’s succes sty e, d tur un ec aro hit ld arc so n, units elements: proportio more than 7 million is to bring a nched in 2004. Of ology. Its purpose hn tec d an the globe since it lau ld so ch to Hyundai en tou be al ve on its ha uous and emoti ns se gy these, 1.4 million un y’s an innovative technolo kes it the comp vehicles, realised by lanin Europe. That ma n sig w de ne i’s ive da ss un gre Hy pro bally. and solutions. The bestselling SUV glo th s inspired s on the market wi all-new Tucson wa the of e ag gu compact SUV arrive k ept, which loo nc w co ne V s SU iou T ambit Hyundai’s Vision by a revolutionary and us LA. uo ility ns ob Se 19 AutoM any’s new was unveiled at 20 that follows the comp ty. By offering the , Viss ine ort Sp us uo identi o guided by Sens Als Sportiness design d the un the aro in e p mes revolv wertrain line-u sion T’s design the most electrified po an t d, en bri res hy rep ing d lud an inc ent, ncept of Dynamism co n. compact SUV segm tio ec d dir bri n hy SUV desig 48-volt mild “urban adventurer” ns plug-in hybrid, and rtio po es pro let c mp mi co na dy on ’s Tucs all-new Tucson e Th options, the all-new en in op et , fle de V wi vide a Hyundai’s SU and new platform pro ntees occupants the electrification of ara SUVs produced d gu t ifie tha ctr e ele ac r sp he or Ot eri int Europe. ed d ness usually reserv the fully-electric an comfort and roomi

by Hyundai include At e. , ov XO ab t NE , en na gm Ko for models in the se hybrid versions of the wider, and a wheeln fuel cell electric 20mm longer, 15mm its second-generatio d bri hy sed by 10mm th wi inc Fe nta that has been rea generation, se ba vehicle, and the Sa the of previous options on top as compared to the n and plug-in hybrid is more spacious tha electrification to its on ing cs uc Tu rod w int ne By allp. the rs line-u ge en its ss tes pa r da ult, rea dai consoli ever before. As a res latest models, Hyun turer with broadadditional legroom. of fac nu mm ma 26 the joy as en n ca position ved for both the d powertrains. The This has been achie est range of electrifie me the third-genmbustion engine co beco brid and internal hy all-new Tucson will in d ce ver placement of the l to be produ models, due to a cle rear passenger eration of the mode fac nu Ma tor the Mo i da battery underneath en Europe at the Hyun in boot space has be C) production plant seats. Meanwhile, ing turing Czech (HMM nd nd pe co de , se es e litr Th 7 c.

10 bli pu increased by 33 to erNošovice, Czech Re the first model off , ain rtr we and po was on the chosen trim generation Tucson ge with ga es lug rlin for ll de un era is ov Th . ing up to 620 litres produced at HMMC to the European to 1,799 litres with ent the seats up and up Hyundai’s commitm of n tio olu ev an ply d. n sim market. Rather tha w the seats folde ion model, the all-ne the previous generat

Kasım - November 2020

McLaren Senna GTR LM McLaren Senna GTR LM: McLaren F1 GTR’lerden esinlenen beş benzersiz, olağanüstü otomobil...

McLAREN SENNA GTR LM: FIVE UNIQUE, EXTRAORDINARY CARS INSPIRED BY THE McLAREN F1 GTRS THAT DOMINATED THE 1995 24 HOURS OF LE MANS...

M A U T OA UM TO OB MI LO EB MI LA EG MA AZ GI NA EZ . I CN OE M. C. TO RM . T R

74

c Laren, Dünya’nın en zor dayanıklılık yarışı olan 24 Saat Le Mans yarışında McLAREN F1 GTRS’den ilham alarak ürettiği, McLaren Senna GTR LM modelini sundu. Her biri, 800 saatten fazla özenli işçilikle tamamlanan benzersiz bir el boyaması tasarımla 5 adet özel bir model üretti. Geçtiğimiz, Cenevre fuarında konsept olarak görücüye çıkarmış olduğu, McLaren Senna GTR LM modeli artık yollarda. Yükseltilmiş güç aktarma organı, yeniden kalibre edilmiş 4.0 litrelik çift turboşarjlı V8 motordan 845PS beygir ve 800Nm’lik bir tork üretiyor. Bu da McLaren Senna GTR’ye göre 20PS beygirlik bir artış demek. McLaren Senna GTR LM, Ismarlama LM direksiyon simidi, anotlanmış altın vites değiştirme kulakçıkları ve kontrol düğmelerine sahip bir superspor. Emniyet kemeri pedlerine ve ayrıca koltuk başlıklarına işlenmiş bir GTR LM logosu ile donatılmış. Belirgin beş kollu OZ Racing jantları; orijinal F1 GTR’yi anımsatan altın renkli fren kaliperleri ve süspansiyon salıncakları var. Bu beş arabaya sahip olacak müşteriler 2021’deki yarış haftasonunda benzeri görülmemiş bir Le Mans pist sürüş deneyimine katılma fırsatı yakalayacak, bu yılki etkinlik COVID-19 kısıtlamalarından etkilendi. McLaren Automotive CEO’su Mike Flewitt, “ McLaren Senna GTR LM koleksiyonunun inanılmaz otomobilleridir. 1995’teki Le Mans zaferimizin 25. yıldönümünü kutlamak için son derece uygun bir yol “ dedi.

“Bu başarı, tüm zamanların en büyük dayanıklılık yarışı performanslarından biri olarak kabul ediliyor, ancak McLaren için önemi daha da büyüktü çünkü markamızın yarış DNA’sı ile yol otomobili yolculuğumuzun başlangıcı arasında inkar edilemez bir bağlantı olduğunu da gösterdi. “ McLaren en yüksek güç-ağırlık oranına sahip olacak şekilde tasarlandı ve 1000 kg’dan fazla bastırma kuvveti üretebilmek için aerodinamik olarak optimize edildi. GTR’nin çift turboşarjlı 4.0 litrelik M840TQ motorundaki geliştirmeler arasında, ağırlıkta % 65 azalma sağlamak için metal matriks kompozitten (MMC) yapılmış, valf yayı tutucuları ve valf yayları için daha yüksek kalitede çelik, CNC portlu silindir kafaları da yer alıyor. 845PS beygirlik gücü (‘normal’ McLaren Senna GTR’ye göre 20PS beygirlik bir artış) ve daha düşük devirlerde daha fazla tork sağlayan 9.000 dev / dak’ya daha yakın bir devir sınırını ayarlayan revize edilmiş tork eğrisine sahip. Arka kanadın altındaki alt bölümden çıkan GTR’nin Inconel egzoz sistemi, özel olarak tasarlanmış LM ikiz çıkış borularının eklenmesiyle daha da geliştirilmiş.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020 Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

M

Kasım - November 2020 Kasım - November 2020

75

A U T OA UM TO OB MI LO EB MI LA EG MA AZ GI NA EZ . I CN OE M. C. TO RM . T R

C Laren Senna GTR celebrate the five McLaren F1 GTRs that finished 1st, 2nd, 4th, 5th and 13th in the 1995 running of the world’s toughest endurance race. Each finished in a unique hand-painted livery completed in more than 800 hours of painstaking craftsmanship. Born from the track-only McLaren Senna GTR, itself the fastest-lapping car McLaren has ever made outside of Formula 1. Uprated powertrain develops 845PS and 800Nm from recalibrated 4.0-litre twin-turbocharged V8 engine – an increase of 20PS over the regular McLaren Senna GTR. Bespoke LM steering wheel features anodised gold gear shift paddles and control buttons; foot pedals are made from titanium nitride. Six-point racing harnesses fitted, with a GTR LM logo embroidered on the harness pads and also on the headrests. Distinctive fivespoke OZ Racing wheels; gold-coloured brake calipers and suspension wishbones, reminiscent of the original F1 GTR. All five owners will have the opportunity to participate in an unprecedented Le Mans circuit driving experience at the race weekend in 2021, this year’s event being affected by COVID-19 restrictions. Five unique McLaren Senna GTRs, created in celebration of the McLaren F1 GTR race cars that dominated the 1995 24 Hours of Le Mans endurance race in an astonishing display of motorsport achievement that included overall victory, are today revealed by McLaren Special Operations (MSO). Designated McLaren Senna GTR LM, the five customer-commissioned cars are the latest examples of what is possible when MSO is engaged to undertake unique and bespoke projects. Each is designed and crafted as an homage to one of the five McLaren F1 GTRs that finished the race, crossing the line in 1st, 3rd, 4th, 5th and 13th positions - an unforgettable achievement given that this was the first time McLaren had raced at Le Mans, and coming only three years since its first production road car – the McLaren F1 – had been introduced. The five cars each wear a bespoke, hand-painted livery that either replicates or pays tribute to the design of each of the 1995 cars. The attention to detail is such that every McLaren Senna GTR LM took at least 800 hours to paint, with individual cars far exceeding that. “The incredible cars of the McLaren Senna GTR LM collection are an exceptionally fitting way to celebrate the 25th anniversary of our Le Mans victory in 1995,’” commented Mike Flewitt, CEO of McLaren Automotive. “That achievement is widely acknowledged as one of the greatest endurance racing performances of all time, but for McLaren its importance was even greater because it demonstrated an immediate and undeniable connection between the racing DNA of our brand and the start of our road car journey.”

MCLAREN SENNA GTR LM

M

CLaren F1 GTR için tekerlekleri tedarik eden OZ Racing, ısmarlama, beş kollu bir GTR LM tekerlek tasarımı üretmiş. Saten altınla kaplanmış fren kaliperleri de var. Otomobilin içinde, özel LM özellikleri arasında, anotlanmış altın vites değiştirme kulakçıkları ve kontrol düğmeleri olan bir yarış direksiyonu bulunuyor. McLaren Özel Operasyonlar Genel Müdürü Ansar Ali, “Bu inanılmaz otomobilleri en titiz müşterilerimizden bazılarının gereksinimlerine göre yaratırken, nefesinizi kesen ürünleri görselleştirebilen, tasarlayabilen, üretebilen ve teslim edebilen bir ekip olan MSO’da sahip olduğumuz şaşırtıcı yetenek dizisini sergiliyoruz.” McLaren Senna GTR LM projesi yaklaşık iki yıldır bir aşk emeği; Sadece otomobillerin mühendislik yönlerini mükemmelleştirmek için değil, aynı zamanda orijinalliği en üst düzeye çıkarmak için marka sahipleri ve ortaklarla işbirliği kazanmak için büyük çaba sarf ettik. diye konuştu. Ansar Ali , “COVID salgını sebebi ile, bu fırsatı 2021 yılına kadar ertelemek zorunda olduğumuz anlamına geliyor” dedi . “Ancak bu arabaların sahiplerinden her biri, MSO’nun sunduğu benzersiz müşteri yolculuğunu yansıtan benzeri görülmemiş bir deneyimin tadını çıkarmaya devam edecek.” dedi.

A U T OA MU OT OB MI LOE BMI AL GE MA ZA IGNAEZ. ICNOE M. C. TO RM . T R

76

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020 Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

E

very painted detail on the five cars was finished by hand at McLaren Special Operations. Special permissions were granted by brand owners such as Gulf and Harrods and

by Le Mans organiser the Automobile Club de l’Ouest (ACO), to recreate logos and trademarks. The roof of each car even features an authentically recreated scrutineering sticker, which is the only piece of vinyl in the livery. The relationship between each McLaren Senna GTR LM and its F1 GTR predecessor is further fused by the presence of a dedication plaque on the inner surface of the carbon fibre tub denoting each car’s one-off status and its original F1 GTR chassis number identifier. Each car also wears an etched dedication to its Le Mans ‘twin’, including the date of the race, the names of the three race drivers in that car and the position in which they finished. In addition to the visual power of the liveries and the outstanding detailing, each McLaren Senna GTR LM has a portfolio of exclusive features and technical enhancements that elevate it above the already exceptional track car on which it is based: the McLaren Senna GTR. That remarkable car was engineered to have the highest power-to-weight ratio of any McLaren at the time and aerodynamically optimised to be able to generate more than 1000kg of downforce.

“

We wanted to make a major statement with this collection,’” explained Ansar Ali, Managing Director of McLaren Special Operations. “In creating these incredible cars to the requirements of some of our most discerning customers, we are showcasing the astonishing array of talent we have within MSO – a team that can visualise, design, produce and deliver products that really do take your breath away. “The McLaren Senna GTR LM project has been a labour of love for nearly two years; we have gone to great lengths not only to perfect the engineering aspects of the cars, but also to gain co-operation from brand holders and partners to maximise authenticity.” One of those stakeholders is Le Mans itself, in the shape of the ACO. The famous racing club helped facilitate a breathtaking opportunity for the five GTR LM owners. Each one will enjoy a VIP visit to the 24 Hours of Le Mans race with a chance to drive their own GTR LMs around the circuit on the morning of the race, accompanied by the original F1 GTRs that competed in 1995.

“

The COVID pandemic has meant that we have had to delay this opportunity until 2021,“ said Ansar Ali. “But each of the owners of these car will still be able to enjoy an unprecedented experience that reflects the unique customer journey MSO is able to offer.”

77

A U T OA MU OT OB MI LOE BMI AL GE MA ZA IGNAEZ. ICNOE M. C. TO RM . T R

E

nhancements to the GTR’s twin-turbocharged, 4.0-litre M840TQ engine include valve spring retainers made from metal matrix composite (MMC) to deliver a 65% weight reduction, higher grade steel for the valve springs and hand-polished, CNC ported cylinder heads.Recalibration of the powertrain electronics releases power of 845PS – an increase of 20PS over the ‘regular’ McLaren Senna GTR – and revised torque curve characteristics that deliver more torque at lower revs and enable a rev limit set closer to 9,000rpm than the ‘soft limit’ of 8,250rpm. Other unique LM cues abound. The GTR’s Inconel exhaust system, which exits from the rear deck beneath the rear wing, has been further enhanced by the addition of specially designed LM twin-exit pipes. OZ Racing, which supplied the wheels for the McLaren F1 GTR, created a bespoke, five-spoke GTR LM wheel design. Brake calipers finished in satin gold are another nod to the F1 and the suspension wishbones are in an anodised version of the same colour. Inside the car, exclusive LM features include a racing steering wheel with anodised gold gear shift paddles and control buttons (in tribute to the McLaren F1’s gold-coloured gear linkage); titanium nitride pedals with LM logos; leather door-pull straps and lightweight carbon fibre racing seats complemented by bespoke headrest embroidery and an MSO six-point racing harness coloured black with body-colour pads.

Kasım - November 2020 Kasım - November 2020

Editor’s Location The CARS Yazar - Writer | Laçin MODIRI İÇTEN YANMALI MOTOR VS ÇEVRECİ MOTOR!

T AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

78

Internal-Combustion Engine VS Environmental-Engine

arihteki ilk otomobilinin hangisi olduğunu söyleyebilmek zor olsa da Karl Benz tarafından 1886’da çıkan ve ilk içten yanmalı motora sahip Benz Patent Motorwagen ilk otomobil olarak kabul edilir. 1807’de Niepce Kardeşler tarafından geliştirilen bir motor prototipin üzerinde yapılan değişiklikler sonucunda ise Rudolf Diesel tarafından geliştirilen Dizel motor ortaya çıkmıştır. İlk dizel araba ise 1930’larda Daimler-Benz tarafından üretilen Bosch enjeksiyon motorlu arabalardır. İlk araba olarak kabul edilen Benz Patentli Motorwagen’dan tam 51 yıl önce ilk elektrikli motora sahip araç Davenport tarafından Amerika Vermont’ta icat edilir. Aynı dönemde 1832-1839 yılları arasında İskoçya’nın Aberdeen şehrinde, bir başka elektrikli araç, Robert Anderson tarafından icat edilir. 1897 yılına gelindiğinde elektrikli arabalar oldukça popülerdirler ve ilk elektrikli taksiler New York caddelerinde yerini alır. Aynı yıl Connecticut’ta Pope İmalat Şirketi, ilk büyük ölçekli Amerikan elektrikli otomobil üreticisi olur. 1900 yılına gelindiğinde elektrikli araçlar altın çağını yaşamaya başlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilen arabaların yüzde 28’i elektrikle çalışıyor ve elektrikli otomobiller New York, Boston ve Chicago gibi şehirlerdeki tüm araçların yaklaşık üçte birini oluşturuyordu.

Elektrikli arabalara olan talep benzinli arabalardan daha fazla idi. Zira benzinli araçlarda meydana gelen, titreme, gürültü ve ses problemi elektrikli araçların tercih edilmesine sebep oluyordu. Ancak 1908 yılında Henry Ford, seri üretime aldığı yeni benzinli araba olan Model T’yi tanıttı. Ford’un yaptığı bu hamle yalnızca Amerikan otomobil pazarını tamamıyla değiştirmedi, otomobilin yapısını yüzyıldan fazla sürecek bir biçimde etkiledi. Aynı aracın Edison tarafından geliştirilen yeni bir elektrik motoru ile modern bir aracı olarak öne çıkmış olmasına karşın içten yanmalı motora sahip aracın menzilinin daha uzun olmasıve benzine ulaşımın daha kolay olması gibi bir dizi sebepten dolayı içten yanmalı araç daha popüler olmuştur.1912 yılında çok popüler olan elektrikli araçların yerini, seri üretimde imal edildiği için daha uygun olan benzinli araçlar alır ve artık içten yanmalı motorların egemen olduğu bir otomobil sektörü oluşur. Oysaki İçten yanmalı motorların üstünlüğü ele geçirmesinden önce, elektrikli otomobiller birçok hız ve mesafe rekoruna sahiptiler.

Aynı zamanda daha çevreci, kullanım açısından kolay ve konforlu idiler. Elektrikli motor ile aynı dönemde ortaya çıkmasına karşın Tahmin edilebileceği gibi pek çok ekonomik ve politik nedenden ötürü içten yanmalı motorun popüler olması ve elektrikli motorların rafa kaldırılması çok şaşırtıcı değil. Ancak içten yanmalı motorların üretime başladığı yıllarda dünya nüfusunun günümüzdeki nüfusun 8/1 kadar yani 1 milyar kadar olduğunu ve otomobile sahip olabilen insan sayısının azlığı ve günümüzdeki rakamlar göz önüne alındığında artık 2020 yılında nüfusu 8 milyara yaklaşan günümüz dünyasında içten yanmalı motorların hele de dizel motorların artık yeri olmadığı düşüncesindeyim. Günümüzde otomobiller dünya enerji tüketiminin ve karbondioksit(co2) salınımının %26 sına sebep olmaktadır ki bu endüstri sektöründen sonraki ikinci en büyük tüketim ve salınımdır. Küresel ısınmanın etkilerinin iyide iyiye hissedildiği, çevre kirliliği kaynaklı hastalıkların arttığı günümüzde artan nüfus da göz önünde bulundurulduğunda bu durum sürdürülebilir değildir. Esasında bu durum 1960’lardan itibaren özellikle hava kirliliği sorununun baş göstermesi ile 1970’lerde çevreye daha az zarar vermesi nedeniyle elektrikli araçlar yeniden gündeme alınmasına sebep olmuştur.1973 yılında çıkan OPEC Petrol Krizi nedeniyle benzin fiyatlarının artması, benzinli araçlara alternatif arayışının ortaya çıkmasına neden oldu ve bu dönemde elektrikli araçlar konusundaki çalışmalar yeniden hız kazanmış,1974 yılında Vanguard-Sebring’in30 milin üzerinde bir hıza ve 50 kilometrelik sürüş kapasitesine sahip CitiCar’ı ortaya çıkmıştır. 1975 yılına gelindiğinde, şirket ABD’deki altıncı büyük otomobil üreticisi arasında yerini alsa da sadece birkaç yıl sonra lağvedilmiştir.

1990’larda Temiz Hava Yasası Değişikliği ve Enerji Politikası Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile elektrikli araçlar yeniden gündemde yerini almaya başlarken, bu alanda yapılan yatırımlara da destek verildi.General Motors “dünyanın en verimli üretim aracı” olarak adlandırılan EV1’in üretimini tamamladı. 1996 yılında yalnızca kiralanan 1.117 adet araç, sadece California, Arizona ve Georgia’dakilerin kullanımına sunuldu. Araç beğenilmesine karşın belirli bir süre sonra kiralama sürelerinin dolması gerekçesi ile toplatılarak, hurdalığa atıldı. Elektrikli araçların şarj ve batarya sorunu sebebiyle alternatif olarak hibrit otomobiller gündeme gelmiştir. 1997 yılında Toyota tarafından dünyanın ilk ticari olarak pazarlanan

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

ve seri üretilen hibrit otomobili Prius’uüretmesiyle bu alanda yeni bir devir açılmıştır. Üretildiği ilk yıl yaklaşık 18.000, Global satışa sunulduğu yıl ise 50.000 adet satılmıştır. Toyota’nın bu hamlesini takiben1997-2000 yılları arasında Honda’s EV Plus, G.M.’s EV1, Ford’sRanger pik up EV, Nissan’sAltra EV, Chevy’s S-10 EV ve Toyota’s RAV4 EV gibi modelleri büyük otomobil imalatçıları tarafından üretildi. 2006 yılında elektrikli araç konusunda Tesladevrim sayılabilecek bir adım atmıştır. Tesla diğer elektrikli araçlardan farklı olarak, tek sefer şarj ile 200 kilometre gidebilecek şekilde tasarlamış ve 2011 yılında Tesla’nın Roadster adıyla piyasaya sürdüğü model ile 240 kilometre menzile ulaşmıştır.Bu araç kendi segmentindeki araçlarla kıyaslandığında açık ara üstünlüğü ile göze çarpmaktaydı. Örneğin Bugatti Chiron’dan daha hızı, menzili daha uzun ve fiyatı da neredeyse 12/1 i kadardı. Elektrikli araçlar, içten yanmalımotorluaraçlara göre performansında, gürültü ve titreşimde, vites değiştirmede, verim ve sürüş keyfi gibi birçok yönlerden üstündür. Özellikle CO2emisyonu ve yakıt tüketimi açısından alternatifsizdir. Ayrıca elektrikli araçlar basit yapıları, güvenirliği ve yüksek verime sahip olmalarından dolayı klasik içten yanmalı motorlu araçlara göre önemliavantaja sahiptirler. Çünkü elektrikli bir aracın motorunda sadece beş hareketli parça varken, içten yanmalı motoru sahip araçta yüzlerce parça bulunmaktadır. Ancak, elektrikliaraçların bataryalarının hala uzun sürede şarj olması, yeterli şarj istasyonlarının olmaması ve yeteri kadaruzunmesafe gidememeleri içten yanmalı motorların hala popülaritesini korumasına sebep olmaktadır. Ancak son yüzyıldaki tüm ar-ge nin içten yanmalı motorlara ayrıldığını ve yalnızca birkaç yıldır elektrikli motorlara yöneldiğini düşünürsek batarya alanında yapılacak olan çalışmalar ile daha verimli ve daha düşük maliyetli üretimler gerçekleşecek ve elektrikli araçların yaygınlaşması kaçınılmaz olacaktır. Bu noktada Hibrit araçlar içten yanmalı motor kullandığından tam bir çözüm olmamakla beraber elektrikli otomobillerin gelişim sürecinde önemli bir alternatif haline gelmiştir. Diğer alternatif çevreci motorların gelişiminin ve veriminin düşük olması da bu alternatifi güçlü kılmaktadır. Bir Toyota Corolla kullanıcısı ve hem benzinli hem de hibrit modelini denemiş biri olarak da hibrit versiyonunu kesin bir şekilde tercih edeceğimi belirtmek isterim.Ülkemizde olmasa da özellikle Avrupa ve A.B.D. hibrit ve elektrikli araçlara vergi indirimi ve ücretsiz park gibi ciddi teşvikler söz konusudur. Geç de olsa hükümetler bu konuda üstlerine düşeni yaparak insanların çevreci araçlara yönelmeleri konusunda çalışmalar yapmaktadırlar. Bu konuda en iyi örnek kuzey Avrupa ülkesi Norveç olmuştur. Norveç’te satılan tüm otomobillerin yüzde 42,4’ünü elektrikli araçlar oluştururken bu alanda dünyada lider konuma gelmiştir. Bu konuda en göze çarpan şehirlerden biri ise Avrupa’nın hava kirliliği konusunda en sorunlu şehirlerinden olan Amsterdam’dır.Amsterdam’daki elektrikli araçlar son birkaç yılda sayılarını ciddi miktarda arttırmışlardır ve bu durum hava kirliliğine olumlu anlamda yansımaktadır. Amsterdam şehir konseyi de 2030 yılından itibaren içten yanmalı motorları yasaklamayı planladıklarını duyurdu. Esasında bu plan özellikle pek çok Avrupa ülkesinde ya yasalaşmıştır ya da yasalaşmayı beklemektedir. Ve çocukluğundan beri otomobil tutkunu biri ve aynı zamanda doğa ve insanı seven ve saygı duyan biri olarak kendimizin, sevdiklerimizin ve dünyanın geleceği içinçevre dostu araçların bir zorunluluk olduğu kanaatindeyim.

reliability and high efficiency. Because the engine of an electric vehicle has only five moving parts, but there are hundreds of parts inthe internal combustion engine. However,internal combustion engines still maintain their popularity because of the fact of still long charging the batteries of electric vehicles, not enough charging stations and insufficient distance of electric cars.Meanwhile, considering all R&D in the last century has been devoted to internal combustion engines and has just turned to electric engines for only a few years, with the development to be done in the field of batteries will be concluded with more efficient and cost-effective productions and widespreation of electric vehicles will be inevitable. At this point,hybrid cars have become an important alternative during the development process of electric cars although they are not a complete solution since they use internal combustion engines. The low efficiency and slow development of other alternative environmental-friendly engines make this alternative stronger. Today especially in Europe and the U.S. There are serious incentives for hybrid and electric vehicles such as tax breaks and free parking. Albeit late, governments are working on directing people to environmentalist vehicles. The best example in this regard is the northern European country “Norway”. Electric vehicles accounted for 42.4 percent of all cars sold in Norway and became the world leader in this field. One of the most striking cities in this regard is Amsterdam, one of Europe’s most problematic cities in air pollution. Electric vehicles in Amsterdam have increased their number significantly in the last few years and this situation has a positive effect on air pollution. The Amsterdam city council has announced plans to ban petrol and diesel cars, leaving only electric ones by 2030. In fact, this plan has been enacted or is waiting to be enacted, especially in many European countries. And as someone who has been passionate about cars since childhood, and who also loves and respectsnature and humanity, I believe environmental-friendly vehicles are a necessity for the future of ourselves, our loved ones and the world.

79 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

A

lthough it is difficult to tell which car was the first car in history, the Benz Patent Motorwagen, which was released in 1886 by Karl Benz which had the first internal combustion engine, is considered the first car. Meanwhile, as a result of the changes made by Rudolf Diesel on an engine prototype developed by Niepce Brothers in 1807, the Diesel engine has emerged. The first diesel cars were cars with Bosch injection engines produced by Daimler-Benz in the 1930s. 51 years before the Benz Patented Motorwagen, which is accepted as the first car, the first electric motor vehicle was invented by Davenport in Vermont, USA. At the same time, another electric vehicle was invented by Robert Anderson in Aberdeen, Scotland, between 1832-1839. By 1897, electric cars were very popular and the first electric taxis took place on the streets of New York. In the same year, Pope Manufacturing Corporation becomes the first large-scale American electric car manufacturer in Connecticut. By 1900, electric vehicles begin to experience their golden age. 28 percent of cars manufactured in the United States were powered by electricity, and electric cars accounted for about a third of all vehicles in cities such as New York, Boston, and Chicago.

The demand for electric cars was higher than for petrol cars. Electric vehicles were preferred because of the vibration, noise and sound problems in gasoline-powered vehicles.

However, in 1908 Henry Ford introduced the Model T, the new gasoline car that it had put into mass production. Ford’s move has not only completely changed the American car market, but has affected the car’s structure for more than a century. Although the same vehicle has come to the fore as a modern vehicle with a new electric motor developed by Edison, the internal combustion vehicle has become more popular due to a number of reasons such as the longer range of the vehicle and the easier access to gasoline. In 1912, very popular electric cars were replaced by gasoline-powered cars, which were cheaper because of mass production, and the automobile sector was formed by the domination of internal combustion engines. However, before the internal combustion engines took over, electric cars had many speed and distance records.

Besides, they were more environmental-friendly, easy to use and comfortable. Although they both originated at the same time, it is not surprising that the internal combustion engine became popular and electric motors were shelved for many economic and political reasons. However, by the time that internal combustion engines productions started, the population of the world was 8/1 of today, about a 1 billion, and considering thetrace amount of people who could own a car and today’s numbers, I believe there is no place anymore for internal combustion engines, especially diesel engines. Today, cars cause 26% of the world’s energy consumption and carbon dioxide (CO2) emissions, which is the second largest consumption and emissions after the industry sector. Considering the increasing population in today’s world where the effects of global warming are being felt and the diseases caused by environmental pollution are increasing shows us this situation is not sustainable. In fact, from the 1960s the emergence of the air pollution problems and because of less damage to the environment, electric vehicles got on the agenda in the 1970s again. The increase in gasoline prices due to the OPEC Oil Crisis in 1973, led to the emergence of the search for an alternative to gasoline vehicles, and studies on electric vehicles gained speed again in this period, and as a result in 1974, Vanguard-Sebring’s CitiCar with a speed of more than 30 miles and a driving capacity of 50 kilometers has emerged. By 1975, the company took its place among the sixth largest automaker in the US, but just a few years later it was dissolved. With the Clean Air Law Amendment and Energy Policy Law in the 1990s and the supports on investments in this field, electric vehicles started to be on the agenda again. General Motors has completed the production of EV1, which was called “the world’s most efficient production vehicle”. In 1996, 1,117 rented vehicles were made available only to those in California, Arizona and Georgia. Although the vehicle was appreciated, it was collected after a certain period of time due to the expiry of the rental period and was thrown into the junkyard. Due to the charging and battery problems of electric vehicles, hybrid cars have come to the fore as an alternative. In 1997, a new era was opened in this field when Toyota produced the Prius, the world’s first commercially marketed and mass-produced hybrid car. Approximately 18,000 cars were sold in the first year and 50,000 cars were sold on the global market in the same year. Following Toyota’s move, models such as Honda’s EV Plus, G.M.’s EV1, Ford’s Ranger peak up EV, Nissan’s Altra EV, Chevy’s S-10 EV and Toyota’s RAV4 EV were produced by major automakers between 1997 and 2000. In 2006, Tesla took a revolutionary step in electric vehicles. Unlike other electric cars, Tesla’s car was designed to travel 200 kilometerswith a single charge and in 2011 reached a range of 240 kilometers with a car was named Roadster.This vehicle stood out with its clear superiority when compared to vehicles in its segment. For example, comparing to Bugatti Chironit was faster, its range was longer and its price was almost 12/1. Electric vehicles are superior to internal combustion engine vehicles in many aspects such as performance, noise and vibration, gear shifting, efficiency and driving pleasure. It has no alternative, especially in terms of CO2 emission and fuel consumption. And as a Toyota Corolla user, I’ve tried both gasoline and hybrid models and I would like to say that strongly prefer the hybrid version of this car. In addition, electric vehicles have a significant advantage over conventional internal combustion engine vehicles due to their simple structure,

Kasım - November 2020

ACTIVE SAFETY BRAKE COFFEE BREAK ALERT HILL-START ASSIST

NEW CITROËN C3: NOW WITH MORE PERSONALITY AND COMFORT...

YENİ CITROËN C3 DAHA RENKLİ, DAHA KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR VE DAHA KONFORLU...

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

80

C

itroën Türkiye, markanın tüm dünyada en çok satan modeli olan C3’ünyenisinisatışa sundu. Üçüncü nesil C3, 2016 yılından bu yana gerçekleştirmiş olduğu 850.000 adetlik satış performansıyla başlı başına bir başarı hikâyesi yazmıştı.Yeni Citroën C3 modern ve gösterişli bir görünüme sahip, başka hiçbir otomobile benzemiyor. Renkli bir kişilik ve benzersiz konfor seviyesi ile sınıfındaki diğer otomobillerden ayrışıyor. Yeni konsept otomobillerden ilham alınan ve yeni LED farlarla desteklenen ve tamamen yeni Citroën kimliğini yansıtan karakterli bir ön görünümü beraberinde getirirken; zengin dış görünüm kombinasyonu, üç yeni tavan dekoru, yeni alaşım jantı ve ikisi de yeni olmak üzere iki farklı iç ambiyans alternatifi ile yeni Citroën C3 son derece zengin bir özelleştirme ve kişiselleştirme potansiyeli sunuyor. Citroën C3, 22 Eylül itibariyle 156.500TL’den başlayan fiyatlarla Citroën Yetkili satıcılarında tutkunları ile buluştu. Yüksek ve yatay bir mimariye sahip ön bölüm, 3,99 metre ile aslında kompakt bir otomobil olan C3’e daha kendinden emin bir görünüm kazandırıyor. Motor kaputu ile aynı hizada cam çizgileri ve siyah direk kaplamaları havada süzülen tavan hissine neden oluyor.

Yeni C3, Citroën Advanced Comfort® kapsamında ergonomik kumandalar ve okunaklı göstergelerle son derece konforlu bir kullanım sunuyor. Ayrıca sürüş konforunu ve sürüş güvenliğini desteklemek üzere yenilikçi teknolojiler de devreye giriyor. Yeni C3; yeni ön park sensörü, anahtarsız giriş ve çalıştırma, aktif güvenlik fren sistemi, sürücü yorgunluk uyarı sistemi, sürücü dikkat uyarı sistemi, kör nokta uyarı sistemi, geri görüş kamerası, yokuş kalkış desteği, şerit ihlal uyarı sistemi, hız limit panoları okuma sistemi, hız sabitleme ve hız sınırlandırma olmak üzere sürüş güvenliğini ve sürüş konforunu destekleyen 12 adet sürüş destek sistemiyle yollara çıkıyor.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

NEW - FRONT PARKING ASSIST

T

he C3 is Citroën’s best-selling model, in the top five in the B segment in Europe, as of the end of December 2019. The charismatic and charming C3 is continuing its offensive in its highly competitive segment, by strengthening its unique design, its colourful personality and its unparalleled comfort. The model that gave new drive and energy to the brand in 2016 has since appealed to over 750,000 customers around the world. An “Inspired By You” formula for success, C3 intends to continue its expansion by targeting urban and suburban young people who are creative, optimistic and who are constantly on the go. The model also has strong appeal for fleet and business customers. Within this segment, C3 saw its registrations increase by 12.6% in 2019. New design to cultivate the difference. With its assertive style and unique shape within a busy segment, New Citroën C3 continues to shake up the market. The bold style of its new front end, which showcases the new brand signature, was inspired by the CXPERIENCE Concept. New C3 also gains new LED headlights, new 17-inch alloy wheels and new Airbump® designs providing an impressive new look. Extended customisation potential: “Inspired By You”, Citroën allows everyone to tailor their car to their desired style.

New C3’s customisation range extends to 97 combinations, offering a choice of coordinated colour packs centred around four bi-tone roof colours, along with new body colours (Elixir Red & Spring Blue), new exterior trims and the brand-new ‘Techwood’ interior ambiance.

Citroën C3’s new front end marks a new stage of styling within the Citroën range.

This newfront end, inspired directly by the CXPERIENCE, the concept car presented at the 2016 Paris Motor Show, is recognisable right from the first glance. It gives New C3 a new bold, raised look and enhances its personality. The new signature, reflecting the Citroën identity, changes here to accentuate the perception of the height of the bonnet. The chevrons and the chrome extend to the LED daytime running lights (depending on the trim levels) and highlights the width of the car. The new headlamps offer a technological look and are equipped with LEDson all trim levels. Furthermore, a touch of colour is provided by the inserts surrounding the fog lights. To make its best-seller ever more alluring, and to allow customers to feel ‘at home’ behind the wheel, the designers of New C3 have made no compromises to comfort on-board, applying Citroën Advanced Comfort® knowhow to the interior design. Agile, compact and versatile, this five-door hatch, which benefits from a compact length (3.99 m), asserts its driving style thanks to its suspension, which is a gold standard in the segment, and with the care taken with the acoustic treatment. A combination of a uniquely hushed atmosphere and a typical Citroën signature at the wheel.

DRIVER ATTENTION ALERT REVERSING CAMERA INTELLIGENT BEAM HEADLIGHTS LANE DEPARTURE WARNING BLIND SPOT MONITORING SYSTEM SPEED LIMIT SIGN RECOGNITION AND RECOMMENDATION CRUISE CONTROL / SPEED LIMITER

MIRROR SCREEN;Apple CarPlay™ teknolojisi akıllı telefonun sisteme bağlanmasını ve akıllı telefon ekranının aracın ekranına yansıtılmasına imkân sağlıyor. Sürücü böylece akıllı telefonundaki multimedya içeriklere bu ekran üzerinden ulaşabiliyor veya akıllı telefonunu bu dokunmatik ekran üzerinden kumanda edebiliyor. Sadece 3,99 metre uzunluğu ile oldukça kompakt bir yapıya sahip olan yeni Citroën C3,10,7 metre dönüş çapı ile son derece atak ve kıvrak bir sürüş sunuyor.

Beş kapılı gövdesiyle beş kişiyi rahat ettirecek yaşama alanını ve bagajı kullanıma sunan yeni Citroën C3, Euro 6 emisyon normlarını karşılayan yüksek verimlilik seviyesine sahip ekonomik motor seçenekleriyle şehir içi ve şehir dışı yolculuklar üstün sürüş keyfi sunuyor. Başlangıç seviyesinde benzinli üç silindirli PureTech 83 S&S beş vitesli manuel şanzıman, bir üst basamakta ise otomatik şanzıman kullanıcıları için yeni C3 PureTech 110 S&S EAT6 sunuluyor. C3 günlük yaşamın karmaşasını düzenleyen çözümleri bünyesinde barındırıyor. Orta konsola ve kapı ceplerine entegre edilen saklama alanları ve torpido gözü (6,25 litre) küçük eşyaların neden olabileceği karmaşayı düzenlemeye yardımcı olurken 300 litrelik bagaj şehir dışına yapılacak seyahatlerde valizleriçin gerekli olan alanı kullanıma sunuyor.

Right from the entry level, New C3 expresses well-being thanks to its generous and welcoming interior. It offers an immediate impression of space, due to the design of the horizontal dashboard and the design of the seats, which is confirmed with an interior width of 1,379mm. In the second row, legroom is unrivalled taking interior comfort to the next level. Designed to be a ‘home from home’, New C3 is easy-going for everyday use. The storage areas have been designed in the most functional way possible to allow interior harmony. New C3 offers a clever central storage area that allows for maximum space at the front of the vehicle. The light colour chosen for the interior of these storage areas contrasts with the objects left in the cubby boxes, so you can find them more easily. Finally, there is no compromise on the boot space, as New C3 has a generous boot volume of 300-litres. Particularly agile thanks to its 10.7m turning circle, New Citroën C3 measures 3.99m and offers optimal compactness, especially for urban areas.

It has five doors and five seats, which makes it practical in all circumstances. Offering real driving pleasure in town with real open-road abilities, New C3 adapts precisely to every short or long distance journey, whether that is taking the kids to their sports event or a weekend away with friends.

The new Citroën identity : a face full of character inaugurating a brand new Citroën signature inspired by the lastest concept cars and new LED headlights. The increased customisation potential with now 97 exterior possible combinations, 3 new roof stickers, 2 new wheel rims and 3 interior colour ambiences including 2 new.

New Airbump® designs, the brand graphic signature, A brand new on-board comfort experience with, for the first time on this segment, new Advanced Comfort seats usually dedicated to upper segments, up to 12 driving aids, and a lot of connected services: Connect Assist for the SOS assistance, Connect Nav with its 7 “ touch tablet and Connect Play for smartphone duplication. Equipment, completely in the tune of the times, which makes everyday life easier.

Kasım - November 2020

81 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

UNRIVALLED COMFORT AND MODERNITY ON BOARD

Advertorial

TELLİGRUP - Osman Telli Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board ÖZEL GÖRÜŞME PRIVATE MEETING

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

82

Soru- Telli Grup otomotiv sektörüne yönelik markalarınız ile ön plandadır. Bize öncelikli olarak AUTOGONG hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz ?

Cevap - 2013 yılında 31 yıllık deneyim üzerine kurulmuş olan, Faaliyet alanı Online Otomotiv İhale Portalı olan ve yapılanması İstanbul Maslak Merkez Ofis de olan Autogong; Hasarlı ,hurda ve çalıntı-buluntu araçlar için Sigorta şirketlerine, ikinci el araçlar için filo sahibi şirketler, kiralama şirketleri, finans kuruluşları, sigorta şirketleri, üye galeriler, yetkili satıcılar ve tüketicilere en güçlü performans sağlayan online ihale platformudur.

Autogong 2013 yılında sigorta şirketleri, filo kiralama şirketleri, son tüketici, servisler, otomotiv satıcıları ve Eksperlere destek olarak yılda 72.000 aracın online ihale portalında satışına aracılık sağlamıştır. 2021 yılı içerisinde bu adedin yıllık 100.000 olması hedeflenmektedir. Autogong, Sigorta ve filo kiralama şirketlerinin satışa çıkardığı İkinci el, hasarlı, çalıntı buluntu araçların otopark ve servislerde oluşturduğu barınma sorununu sonlandırmak üzere Türkiye’nin merkezi lokasyonlarında parklar kurmuştur. Müşterilerimiz gerektiğinde bildirerek bu araçları Autogong vasıtası ile parklara çekmekte ve oluşacak memnuniyetsizliklerin önüne geçmektedir Autogong operasyon yapılanması %100 müşteri memnuniyeti göz önüne alınarak planlanmıştır. Autogong sorunsuz devir işlemlerini garanti altına alabilmek için tüm evrak tamamlama ve satış işlemlerini kendisi yürütmektedir. Gerektiğinde araçların trafikten çekme ve diğer resmi formları da bizim tarafımızdan tamamlanmaktadır. Kısaca özetlemek gerekirse Autogong alıcı satıcı arasındaki alım satım işlemlerinin sorunsuz sonuçlanması için ödeme ve transfer hizmeti vermektedir.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Soru- Peki , AKSAM markanızı ve sitenizi yaratmanız, açmanız hakkında ve Aksam çalışmalarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz?

Cevap - 31 yıllık ticari geçmişine dayalı bilgi ve deneyimi üzerine 2001 yılında kurulmuş Aksam Otomotiv A.Ş. “Sektörün dinamiklerini belirler ve kalıcı çözümlere dönüştürür.” sloganı ile Sigorta Şirketlerine ait hasarlı araçların değerlendirilmesi alanında faaliyet göstermekteyiz. Aksam olarak geliştirdiğimiz iş modeli ile 2005 yılından itibaren sigorta şirketlerinin kasko ve trafik branşında hasar ile oluşan tazminat ödemelerinde optimum verimlilik oluşmasını ve operasyonel, bürokratik iş yüklerinin istenen performans ve verimlilikte gerçekleşmesini sağlamaktayız. 2020 yılı itibariyle toplamda 8 Sigorta Şirketinde perte konu olan araçların toplu alım modeli ile dosya süreçlerini yönetiyoruz. Bu yoldaki hedefimiz; hizmet kalitesi ve memnuniyet yaratmaktır. Her zaman sigortalıların acılarına ortak olmuş, Aksam Oto ailesi olarak sadece bir iş değil onların zor zamanlarını da hızla çözmeyi amaçlıyoruz. Aksam, sigortalıların araçlarında ilgili tescil belgesini (çekme/hurda belgesi) çıkartarak devrilerini üzerine alır ve en kısa sürede, %100 memnuniyet odaklı süreçlerini yürütür. Devrini aldığımız araçların bir kısmı İstanbul’da Maslak ve Samandıra Şubelerimize çekerek perakende sıcak satış yöntemiyle bir kısmını Autogong İhale Sistemi üzerinden kapalı/açık ihale ederek, araçlarımızı burada satışa çıkartmaktayız.

Soru- Telli Grup olarak Birikim Evim markanızla ile ilgili de özellikle otomobil almayı düşünenler için ne gibi hizmetler ve hizmet sonrası işlemler sunmaktasınız?

Cevap - Birikimevim markamız ile müşterilerimizin hayallerindeki araca marka ve model fark etmeksizin faiz ödemeden küçük birikimlerle ulaşmasını

sağlıyoruz. Müşterilerimiz ödeme gücüne göre taksit tutarlarını belirleyerek finansman desteği vermekteyiz. Ülkemizde faizsiz finansman sistemlerinin temel olgusu kuşkusuz birikimden geçmektedir. En büyük amacımız, mutluluğunuzu hedef bilerek çıktığımız bu yolda “Hep Birlikte Geleceğimizi Biriktiriyoruz” diyerek geleceğimize ışık tutmaktır. 20 yaşını dolduran tüm müşterilerimiz 200.000 km’ye kadar olan araçları az taksitlerle; sıfır , 2.el ve ağır hasarlı araç olarak alabiliyorlar.

Bu her nevi araç sektörümüzde daha sınırlıyken bizde sıfır, ikinci el, ağır hasarlı olması farketmemektedir.31 yıldır Grup şirketlerimiz güvencesiyle Aksam Oto’da pert otomotivleri satmaktayız.

Soru- Ekosistem ve Ekoparça siteleriniz ve markalarınızla ilgili olarak okurlarımıza bilgi verebilir misiniz?

Cevap - Ekosistem hasarlı, hurda ve çıkma parçalara yönelik çözümler üretmek ve bu parçaların tekrar ekonomiye kazandırılması amacıyla Telli Grup bünyesinde 2009 yılında kendi alanında ilk kurulan Geri Dönüşüm Tesisidir.

Finansal gücüyle, sektöründeki uzmanlığı ile hasarlı araç sektöründe güvenilir güçlü bir marka, çözüm ortağıdır. Toplum ve çevreye karşı sorumluluklarımızın bilincinde, doğru ve gerçekçi çözümler üretmek, yaratıcı, hızlı, güvenilir ve yenilikçi temel değerleri ile müşterilerimize en hızlı, en kaliteli ve en etkin hizmeti ulaştırarak artı değer sağlamak, müşteri memnuniyetini ve iş ortaklığımızı sürekli kılmak, ortaklarımızın ve çalışanlarımızın faaliyetler sonrası beklentilerini gerçekleştirmeyi hedeflemekte birlikte; Müşterilerimize farklı ödeme seçenekleri, merkezi lokasyonları, doğru değerlendirme sistemi, profesyonel iş akışı ve desteği ile hasarlı, çıkma parça alıcı ve satıcıları için profesyonel çözüm ortaklığı sunmaktadır.

Question - Telli Group is at the forefront of your brands for the automotive industry. First, could you give us brief information about AUTOGONG? Answer - Autogong, established in 2013 with 31 years of experience, is Online Automotive Tender Portal and structured in Istanbul Maslak Headquarters; It is an online bidding platform that provides the strongest performance for second-hand vehicles to insurance companies, fleet owner companies, leasing companies, financial institutions, insurance companies, member galleries, authorized dealers and consumers for damaged, scrapped and stolen vehicles. In 2013, Autogong supported insurance companies, fleet leasing companies, end consumers, services, automotive dealers and experts, and brokered the annual sale of 72,000 vehicles on the online bidding portal. In 2021, this number is expected to be 100,000 per year. Used, damaged, stolen vehicles sold by Autogong, Insurance and fleet leasing companies Turkey has established a central parking location to end the housing problem posed in the parking lot. Our customers prevent dissatisfaction by notifying them when necessary and pulling these vehicles to the parks with Autogong. Autogong operation structuring has been planned with 100% customer satisfaction in mind. Autogong handles all document completion and sales processes itself to ensure smooth transfer. When necessary, the withdrawal of the vehicles and other official forms are completed by us. In a nutshell, Autogong offers payment and transfer services to ensure smooth transactions between buyers and sellers.

Question - Well, can we get information about the creation and opening of your AKSAM brand and site, and your Aksam works?

Answer - Aksam Automotive Inc. was established in 2001 with its knowledge and experience based on 31 years of commercial history.

“Determines sector dynamics and turns them into permanent solutions.” We operate in the field of evaluation of damaged vehicles belonging to Insurance Companies with the slogan. With the business model we have developed as a part of it, we realize the operational and bureaucratic workloads with the desired performance and efficiency by ensuring optimum efficiency in compensation payments of insurance companies

beple araç ihtiyacı duyan geliri sabit kalan tüketiciler 2. Ele yönelmiş durumdalar. Fiyat artışının ve talebin yüksek olması ise araç alım satım işini cazip hale getirmiş durumda. Durum böyle olduğunda da ticaretin araç üzerinden yapılması nakit anlamı taşır durumuna getirdi. Rakamlara bakacak olursak 2. elde satılan araç adedi 7 milyon civarında gözükmektedir. Önümüzdeki kısa vadede şekilleneceğini bu durumun devam edeceği şekilde ve özellikle 2. el araçların yatırım enstrümanı olarak kalacağı öngörülmektedir.

arising from damages in motor own damage and traffic branches. As of 2020, we manage the bulk purchase model and file processes of vehicles subject to curtain in a total of 8 Insurance Companies. Our aim in this direction; to create service quality and satisfaction. We have always shared the pain of the insured, as Aksam Auto family, we aim to solve not only business but also difficult times quickly. Aksam takes over the transfer of the insured by issuing the relevant registration certificate (towing / scrap certificate) in the vehicles of the insured and conducts 100% satisfaction-oriented processes as soon as possible. We bring some of the vehicles we take over to our Maslak and Samandıra Branches in Istanbul, and some of them are sold in closed / open auctions through the Autogong Auction System via retail hot sale method.

Question - As Telli Group, what kind of services and after-service processes do you provide for your Birikim Evim brand, especially for those who are considering purchasing a vehicle?

Answer - With our Birikimevim brand, we enable our customers to reach their dream car, regardless of brand or model, with little savings and without paying interest. We provide financing support by determining the installment amounts according to the payment ability of our customers. The basic fact of interest-free financing systems in our country is undoubtedly accumulation. On this road we set out for your happiness, our biggest goal is to shed light on our future by saying “We Gather Our Future Together”.

All our customers over the age of 20 can purchase vehicles up to 200,000 km in small installments; They can be purchased as new, second-hand and heavily damaged vehicles.

Although these types of vehicles are more limited in our industry, it does not matter whether they are new, second hand or heavily damaged.

Question - Could you tell our readers about your Ecosystem and Ecosystem sites and your brands?

Answer - It is the first Recycling Facility established within Telli Group in 2009 to produce solutions for ecosystem damaged, scrap and waste parts and to bring these parts to the economy.

With its financial strength and expertise in the sector, it is a reliable, strong brand and solution

partner in the damaged vehicle sector. It offers our customers a professional solution partnership with different payment options, central locations, accurate evaluation system, professional workflow and support for buyers and sellers of damaged parts. Ecosystem Recycling is determined to establish and implement the environmental management system it has created in accordance with ISO 14001 requirements, voluntarily and consciously. Our main goal is to maintain our commercial and industrial presence in harmony with the environment. In our company, we will establish, implement and monitor a system that will minimize environmental impacts at every point from the procurement of ELV scrap vehicles to the waste stage that can be evaluated. We will always create and implement studies and projects that will increase our environmental performance.

We will try to save material, water, fuel and time as much as possible. It is our permanent goal to continue environmental studies with the latest knowledge and participation of all personnel.

Question - Is automotive still an investment vehicle?

Answer - The increase in foreign currency leads to an increase in cost inputs and therefore zero vehicle prices are increasing day by day. Of course, the increase in Ötv also triggers this increase. Automotive manufacturers are planning to switch to electricity within 2-3 years, and with this, the supply is also decreasing. At the same time, vehicle production is limited and logistics supply networks are slowing down due to the Pandemic. High vehicle prices cause car rental companies to increase their car parks to 5 years instead of selling after the age of 3, preventing vehicle supply to the market. On the other hand, the increase in interest rates creates a price increase in rising vehicles. For these reasons, in 2020; Consumers, whose income remains stable due to rapid price increases, turn to 2nd Hand.

The high price increase and high demand made the vehicle buying and selling business attractive.

As such, trading on the vehicle means cash. If we look at the numbers, the number of second hand vehicles sold seems to be around 7 million.

It is estimated that this situation will continue to take shape in the short term, and second-hand vehicles will continue to be an investment tool.

Kasım - November 2020

83 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

Ekosistem Geri Dönüşüm ISO 14001 gerekliliklerine göre oluşturduğu çevre yönetim sistemini gönüllü ve bilinçli olarak kurmaya ve uygulamaya kararlıdır.

Temel amacımız, ticari ve sınai varlığımızı çevre ile barışık biçimde sürdürmektir. Firmamızda ÖTA hurda araçların temininden başlayarak her noktada, değerlendirilebilecek atık aşamasına kadar çevre etkilerini en aza indirecek sistemi kuracağız, uygulayacağız ve takipçisi olacağız. Çevre performansımızı sürekli artıracak çalışmaları ve projeleri her zaman oluşturacak ve hayata geçireceğiz. Malzeme, su, yakıt ve zamandan mümkün olan en fazla tasarrufu sağlamak için çalışacağız. Çevre çalışmalarını en son bilgilerle ve tüm personelin katılımıyla sürdürmek daimi hedefimizdir.

Yatırımlarımızı, çevreyi kirletmeden gerçekleştireceğimize ve çevre mevzuatına uyacağımızı taahhüt etmekteyiz.

Soru- Sizce, Otomotiv hala yatırım aracı mı?

Cevap - Dövizin yükselmesi maliyet girdilerinin yükselmesine sebep veriyor ve bu nedenle sıfır araç fiyatları her geçen gün yükseliyor. Tabi Ötv artışı da bu yükselmeyi tetikliyor. Otomotiv üreticilerinin 2-3 yıl içinde elektrikliye geçiş planları bulunuyor ve bununla birlikte arz daralıyor. Aynı zamanda Pandemi’ den dolayı da araç üretimi kısıtlı kalıp, lojistik tedarik ağları yavaşlıyor. Araç fiyatlarının yüksekliği, araç kiralama firmalarını 3 yaşından sonra parklarını satmak yerine 5 yıla çıkarmalarına neden olurken bu durum piyasaya araç arzını engelliyor. Bir yandan da faiz artışı yükselen araçların üzerinde fiyat artışı oluşturuyor. 2020 yılında bu sebeplerle; Çok hızlı fiyat artışlarından se-

YENÄ° TOYOTA HILUX Invincible D915 Karayolu D915 (Bayburt-Of Road), the most challenging drive in the world.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

84

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

yapan Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, pick-up segmentinin çok rekabetçi bir segment olduğunu belirterek “Hilux yenilmez ve durdurulamaz kimliği ile kendini kanıtlayan ve çok tercih edilen bir model. Yeni Hilux’ın güçlü duruşu ve konforuyla bu potansiyeli çok daha yukarıya taşıyacağına inanıyoruz. Avrupa’daki emisyon normlarına uyan Hilux ile bugüne kadar 52.155 adetlik satış gerçekleştirdik. Hayranlık uyandıracak Yeni Hilux için 2020 sonuna kadar 1000’e yakın, 2021 yılında ise 3.500-4.000 adetlik satış hedefimiz bulunuyor. Hafif ticari araç segmentinde Hilux ile yer alırken, gelecek yıl da CDV modelimiz olan Proace City’nin ürün gamımıza katılmasıyla hafif ticari araç pazarında iddiamızı güçlü bir şekilde ortaya koyacağız” dedi.

T

he new Hilux combines a striking new design, the addition of a powerful 2.8 litre powertrain and improvements to both its on- and off-road performance with greater comfort, upgraded equipment and an expanded model range targeting Europe’s growing dual-usage, leisure markets. A new, range-topping ‘Invincible’ grade offers customers bespoke styling and premium levels of equipment, without sacrificing any of the toughness, robustness and legendary Quality, Durability and Reliability (QDR) that have made Hilux the world’s favourite pick-up.

Since its launch in 1968, the unstoppable Hilux has proved its invincibility time and again, having conquered the North Pole, Icelandic volcanoes, the Antarctic and a win in the Dakar Rally in 2019.

Hilux’s 1 tonne payload and 3.5 tonne towing capability has now been expanded to all 4-wheel drive body types (Single Cab, Extra Cab and Double Cab). The face of the new Hilux has been completely redesigned with a new bold & powerful three-dimensional grille and front bumper treatment, which significantly increases the pick-up’s road presence and strong stature, whilst reinforcing its tough, robust, go-anywhere credentials.

D915 is one of the most challenging roads in the world.

Located on the boundary of the Black Sea region and the Northeast Anatolia region, in northeast Turkey, the road is extreme, bordered by a drop of hundreds of meters unprotected by guardrails. It’s definitely not for anyone suffering from vertigo or a fear of landslides.

Only the suicidal, the insane, or the paid-to-do-this should ever drive down. This road has humbled many egos. One mistake and it’s a free fall to your death. The road is 106km (65 miles) long and runs south-north from Bayburt (the provincial capital of Bayburt Province in the Northeast Anatolia region) towards Of (a small coastal town in Trabzon Province in the Black Sea region), via 29 sharp hairpin turns. The road is in dreadful condition and requires strong nerves to negotiate it. It’s certainly breathtaking and has a fearsome reputation.

It still remains an adrenaline-pumping journey and is definitely not for the faint of lungs, heart, or legs.

Words can’t describe the road and pictures don’t do it justice. This road tests the skill, and courage, of any driver. There is little room for error on this road. Don’t stuff your belly too much. Eventually, you might feel vomiting temptations while climbing circuitous roads at higher altitudes. It’s incredibly disorienting to look over the edge, or even just to see the valleys a couple thousand feet below you. It’s a mind numbing vertical drop of hundreds of meters so you might want to give it a miss on a windy day. Your wheels will be astounded at the wonderful views of the mountains spread out before you! They are terrible for drivers who are prone to vertigo.

Kasım - November 2020

85 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

T

oyota’nın “Yenilmez” kimliği ile kutuplardan volkanlara, çöllerden en zor arazi koşullarına kadar başarıyla yol alan; aynı zamanda etkileyici yeni tasarımı, konforu ve üstün teknolojik donanımlarıyla bir şehir aracı olarak dikkat çeken Hilux yenilendi. Türkiye lansmanı dijital olarak gerçekleştirilen Hilux; yeni Invincible versiyonu ve çok daha geliştirilmiş araç dinamikleriyle birlikte 252.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. İlk kez tanıtıldığı 1968’den bu yana en çok tercih edilen pick-up unvanına sahip Hilux, her geçen nesil evrimleşerek efsane kimliğini sürdürürken segmentindeki standartları belirlemeye devam ediyor.

Yeni Hilux’ın lansmanında konuşma

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

86

H

ilux, her zaman ilk bakışta kendisini gösteren tasarımını ileriye taşıyarak çok daha “güçlü” görüntüsüyle dikkat çekici hale geldi. Ön tampon, ön ızgara, LED farlar yeniden tasarlandı ve LED ön sis farlar da aracı daha şık hale getirdi. Hilux’ın etkileyici dış tasarımı, LED arka stop lambalarıyla tamamlandı. Toyota, yenilenen Hilux modelini Adventure, Hi-Cruiser ve Invincible olmak üzere 3 farklı donanım seviyesiyle satışa sunuyor. Hi-Cruiser ve Invincible donanım seviyeleri; premium LED farlar, LED arka stop lambaları, 18 inç alaşım jantlar gibi özelliklerle öne çıkıyor. Bununla birlikte her donanım seviyesinde 8 inç dokunmatik ekran, ön ve arka park sensörleri standart olarak yer alıyor. Geliştirilmiş 8 inç ekrana sahip multimedya sistemi, daha hızlı bir yazılım ve ekran tepkileriyle araç içi deneyimi ileriye taşırken; Apple CarPlay ve Android Auto akıllı telefon entegrasyonlarına uyumla hale getirildi. Güncellenmiş kabinde, yeni sürücü göstergesi tasarımı ve her türlü sürüş koşulunda rahatlık sağlayan mekanik düğmelerin kombinasyonuyla kolay bir kullanım elde edildi. Ürün gamının en üstünde yer alan Invincible versiyonu ise her şartta konfor ve şıklıktan ödün vermek istemeyenler için özel olarak tasarlandı. Hilux’ın yüksek arazi kabiliyeti, Invincible ile birlikte en yüksek donanım özellikleriyle kombine ediliyor. Bu yeni versiyon, Hilux’ın güçlü ve maceracı yanıyla “Yenilmez” kimliğini vurguluyor.

Invincible versiyonu, dış ve iç tasarımıyla diğer versiyonlardan ayrılırken; aynı zamanda birçok konfor özelliğiyle de donatıldı. Bu versiyonda modele özgü LED far tasarımı, 18 inç siyah alüminyum alaşımlı jantlar, farklı ön tampon, koyu gri tampon altı koruma ve dış aynalar, mat siyah arka kasa roll-bar, siyah boyalı sürgülü kapak, modele özgü çamurluk üst koruyucu ve koyu gri arka tampon gibi farklılıklar yer alıyor. Toyota, yenilenen Hilux ile araç dinamiklerinde ileriye doğru bir adım daha atmayı başardı. Efsanevi araçta off-road kapasitesi artırılırken, sürüş konforunu geliştirmek adına da bir çalışma gerçekleştirildi.

Süspansiyonda yapılan geliştirmelerle birlikte daha konforlu bir sürüş elde

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

edildi. Hilux’ın süspansiyonu, tümseklerden veya bozuk yollardan geçerken darbeyi daha iyi emiyor ve içeride sarsıntısız bir sürüş sağlıyor. Hilux’ta daha iyi sürüş kalitesi ve konfor adına süspansiyonun yanı sıra direksiyon sisteminde de geliştirmeler yapılarak daha akıcı bir sürüş karakteri elde ediliyor. Hilux’ın4x4 versiyonlarında sunulan aktif elektronik çekiş kontrol sistemi A-TRC, üst versiyonlarda ek özelliğin geliştirilmesi ile araç 4x2 moduna alındığında da aktif hale gelebiliyor. Böylelikle şehir içi kullanımlarda da daha güvenli viraj dönüşü ve daha az yakıt tüketimi sağlıyor. 450 kg artan kapasiteyle 3.5 tonluk römork çekme kapasitesi ise yeni Hilux her türlü beklentiyi aşmayı başarıyor. Bununla birlikte Hilux’ta elektronik fren donanımları arasında Yokuşta Kalkış Destek Sistemi ve Eğim İniş Kontrol Sistemi gibi özellikler de yer alıyor. Hilux, teknik donanımının yanı sıra tasarım olarak da zorlu koşulların üstesinden gelmek üzerine tasarlandı. 29 derecelik yaklaşma ve 27 derecelik uzaklaşma açısıyla birlikte Hilux, 310 mm’lik sürüş yüksekliğine sahip. Maksimum su geçiş derinliği kapasitesi ise 700 mm. 5,325 mm uzunluğa, 1,900 mm genişliğe (versiyona göre 1,855 mm) ve 1,815 mm yüksekliğe sahip Hilux’ın 3,085 mm dingil mesafesi bulunuyor. Hilux’ın tüm versiyonlarında 2.4 litrelik dizel motor seçeneği sunuluyor. 6 ileri manuel ve 6 ileri otomatik şanzımanla eşleştirilebilen motor, 150 HP güç ve 400 Nm tork üretebiliyor. Hilux’ın her modelinde sürücü ve yolcu ön/yan hava yastıkları, ön ve arka yolcular için perde hava yastıkları, sürücü diz hava yastığı olmak üzere 9 hava yastığı standart olarak sunuluyor.

Bununla birlikte Acil Fren Uyarı Sistemi (EBS), Araç Denge Kontrol Sistemi (VSC), Bozuk Yol Gövde Hareket Kontrol Sistemi, Yokuşta Kalkış Destek Sistemi (HAC),Römork Savrulma Kontrol Sistemi (TSC) ve Eğim İniş Kontrol Sistemi (DAC) gibi özellikler de standart olarak araçta yer alıyor. Hi-Cruiser ve Invincible versiyonlarında segmentinin en iyisi Toyota Safety Sense özellikleri ile beraber Yaya ve Bisikletli Algılama Özellikli Ön Çarpışma Önleyici Sistem (PCS), Şerit Takip Sistemi (LDA) ve Adaptif Hız Sabitleme Sistemi (DRCC) özellikleri bulunuyor.

Reinforcing the exclusivity of the new Hilux range, a wide range of accessories will enable customers to further tailor their vehicles to their own work or leisure requirements. These include a resin sports bar, an electric aluminium roll cover, tailgate locking, a hardtop and a 12v deck-mounted power supply. The new Hilux powertrain range has been bolstered by the addition of a new, more powerful 2.8 litre, 204 DIN hp* diesel engine, equipping the Toyota pick-up with highly competitive performance in its segment. Generating 500 Nm* of torque, this new engine will accelerate the Hilux from 0-100 km/h in just 10.0 seconds* (2.8 seconds faster than the existing 2.4 litre unit), whilst returning an average fuel consumption of 7.8 l/100 km* and CO2 emissions of 204 g/km*. Targeting the most demanding double-usage and leisure Hilux customers, the new 2.8 litre powertrain will be available in Extra Cab and Double Cab body styles, with a choice of 6-speed manual or 6-speed automatic transmissions mated to 4-wheel drive. For the new Hilux, the engineers target was to

keep legendary off-road capabilities while improving onroad comfort. To ensure extreme off-road conditions, Hilux in one of the few still true to its body-on-frame architecture which can withstand twisting forces better and more durably. The comfort and driveability of the new Hilux has been enhanced through improvements to the suspension and power steering systems. The suspension benefits from front and rear shock absorber tuning, improved leaf spring design and new bushing to combine a smoother ride with reduced impact on steps and holes. The Hilux’s already peerless off-road credentials have been further enhanced by a new electronic function replicating the effect of a mechanical LSD (on 2WD models); the lowering of engine speed at idle from 850 to 680 rpm and a tuned accelerator response for greater driver control; an updated VSC system; and a new tyre angle monitor. Invincible-exclusive exterior styling details include bespoke front grille and bumper, skid plate, over fender, door handle, wheel and tailgate designs.

Kasım - November 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

T

his striking new exterior styling is further enhanced by the availability of newly-designed front and rear LED light clusters, a new machine finish and black 18” alloy wheel design and the addition of three new exterior colours - Emotional Red II, Dark Blue and Oxide Bronze metallic. The upgraded interior features a new driver’s combimeter design, and a new, 8” centre console-mounted infotainment screen which adopts mechanical buttons and dials for enhanced operability under all driving conditions. The enhanced multimedia system features faster software and screen response, and incorporates both Apple CarPlay® and Android Auto™ for smartphone integration. An extensive equipment list includes smart entry and push-button start, satellite navigation, automatic air-conditioning, front and rear parking sensors, and a 9-speaker JBL Premium Sound System incorporating an 800W 8-channel amplifier and CLARi-Fi technology.

87

ROAD TEST ASTON MARTIN VANQUISH V12 Yazar - Writer | Özgür SUNAY

Fotoğraf Editörü - Photo Editor | Can AYDENİZ

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

88

SAHİLKÖY

Vanquish Coupé 576 BEYGİR 6.0 LİTRE 8 İLERİ OTOMATİK Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

A

utomobile Magazine 9.

Kasım - November 2020

89 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

yayın yılında özel bir araç olan Aston Martin Vanquish’i kullanma ve deneyimleme fırsatını yakaladım. Bu elbette ki güzel bir his. Heyecan verici olduğu kadar merak konusu tabiki. Bu kadar filmlere konu olmuş İngiliz markası super spor hatta grand touring ilk temeline indiğimiz zaman aracın diyebiliriz. Özel olarak modifiye edilmiş V12 Vanquish, James Bond tarafından ilk defa 2002 yapımı “Die Another Day” filminde sürüldü. Aston Martin V12 Vanquish’ın ilk çıkışı, İngiliz tasarımcı “Ian Callum” tarafından tasarlanmış olması ile başlıyor. Şimdi test sürüşümüze geri dönelim. 6.0 litre hacimli atmosferik benzinli V12 motora sahip, 576 beygir gücünde olan İngiliz el yapımı aracı Aston Martin Türkiye, Satış Müdürü Cem Serin bey’den teslim aldım. Vanquish’in ilk olarak el çantalarımızı ve eşyalarımızı yerleştirmek için bagajını açtığımda iki kapılı coupe spor görünümlü bir araç için dar olmayan gayet iyi derecede makul sayılabilecek rahat kullanımı olan bir bagaj ile karşılaşıyoruz. 4.720 mm uzunluğa sahip olan Vanquish’in bu bagajına da yansımış. Vanquish’in dış ve iç tasarımı yine çok özel bir Aston Martin modeli olan ONE77 modeli üzerine inşa edilerek üretilmiş. Aston Martin son serilerine zaten baktığımızda, Rapide, DB11, Vantage, DBS aynı kokpit tarzı iç tasarım ve benzerlik gösteren tüm modellere bağlı olarak tasarlanan dış tasarım yansımaktadır. Aston Martin’nin tüm modelleri aslında aynı çatı üzerinde inşa edilmektedir. Aracımızı çalıştırmak için yine tüm modellerde klasik ve aynı yerde orta kokpit konsolda bulunan yuvasına anahtarı oturtmamız yeterli oluyor. Araç anında yüksek gürültülü bir egzos marş sesi ile çalışıyor.

Koltukların Alcantara ve çok kalın deriden imal edilmesi aynı zamanda farklı bir taba rengine yakın daha açık renkte olması güzel ve araca yakışmış içeride ferah hissettiriyor. Direksiyon ise yine ONE 77 modelinden alınmış ele oturan altıgen biçimde tasarlanmış ve Alcantara spor deri direksiyon. Önümüzdeki hız gösterge paneli ise analog olarak tasarlansa da yakıt ekonomisi ve bilgi ekranını görebileceğiniz tam ortada dijital bir gösterge de ayrıca panelde mevcut.

ROAD TEST | Aston Martin Vanquish V12 Motor

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

90

Yine sürüş modları ve vites seçenekleri orta konsolda anahtar yuvasının yanına yerleştirilmiş ve sadece tuşlardan oluşmakta. Diğer sürüş spor modu için ise direksiyon simidinin sağ tarafında hemen altında S tuşu konulmuş. Diğer sol alt tarafta ise yine direksiyon üzerinde amatisör işareti olan bir tuş mevcut.

Bağımsız çift salıncaklı Normal, spor ve pist monotüp uyarlanabilir amortisörler sönümleme sistemine sahip. Fren sistemi havalandırmalı karbon seramik diskler, önde 398 mm çapında altı pistonlu fren kaliperi yer alırken, arkada ise 360 mm dört pistonlu fren kaliperleri yer alıyor. Lastikler ise, önde 255 / ZR20 ve arkada 305/30 ZR20 Pirelli P Zeros kullanılmakta. Testini yaptığım Aston Martin, Vanquish son versiyon olduğu için ZF markasının yapmış olduğu 8 ileri otomatik şanzımana sahip. Vanquish’in belki de beni en çok etkileyen kısımlardından biri öncelikli olarak görkemli ve büyük dış tasarımı oldu. Ne çok fazla bir super spor otomobil ne de çok sert iddalı yere yakın bir super spor olmayışı kullanımının bu anlamda çok kolay ve basit olması, aynı zamanda çok rahat ve konforlu oluşu, her yol şartında yolu hisettirmemesi beni en çok etkileyen kısımlar oldu. Ayrıca, çocuğunuz ile binebileceğiniz Aston Martin’nin belkide bu zamana kadar yaptığı en güvenli özel seri araçlarından biri. Dış tasarımında ön tampon altında, yan alt çıkıntılarında ve arka difizöründe karbon olması sportiflik katıyor. Aracın V12 6.0 silindir motoru 575 beygirlik bir güç üretmesine rağmen oldukça naif bir kullanıma sahip ancak siz ne istediğinizde anında tepki veren hissedebilen bir araç Vanquish. Belki de bu yüzden İngilizler yaptıkları araçlarına tutku ile bağlanıp aşık oluyor ve övüyorlar. Övmek ile haklılar da...

3,6 saniyede sadece 0’dan 100 km hıza ulaşması mümkün. Ama çok düşük devirlerde otomatik şanzıman oldukça sessiz. Sakin bir yolculuğa çıktığınızı hayal edin, yerden yüksekte konforlu bir araba hayal edin, bir karavan rahatlığını hissedebilirsiniz. Aniden agrasif olabilir, hatta Spor moduna aldığınızda o yüksek inanılmaz ses ile virajlı sessiz yollarda inleye inleye hareket ederken tam anlamı ile o tatmin edici heyecanı ve hissi kullandıkça, sürdükçe alıyorsunuz. Vanquish aslında tam bir aile otomobili olan spor coupe şeklinde bir araç. Günlük kullanıma uygun ve her yol şartında rahat hareket edebilen bir otomobil olması da sahiplenilmesi açısından Vanquish’e önem katıyor. Aracın gündüz yanan ön led farları elmas şeklinde dizayn edilmiş, çok çekici ve zengin gözüküyor. İç kısımda ise Vanquish’in her yeri kalın deri alcantara kaplı olduğunu daha önce söylemiştik. Bu alcantara kalın deri aynı zamanda aracın tavan döşemesi olarak aynı taba renkte. Makyaj aynaları neden bilmem ama çok ufak ve küt şekilde süetten tasarlanmış ayrıca aynanın görüntüsü yüzünüze baktığınızda biraz farklı yapıda uzak-yakını ayarlamadan gösteriyor olmasına ve aynada makyaj ışığının bulunmamasına anlam veremedim. Hiç koymasalar dahi iyi olacaktı. Çünkü güneş ışığını bile engellemiyor. Sevmediğim tek bölüm bu diyebilirim. Vanquish, normal kullanımda iyi bir sürüş ve hızlanmaya sahip.

Düşük devirlerde hiç agresif olmayan daha geç hızlanan cansız bir kullanımı var. Hız istiyorsanız, gaza daha sert basın veya gaz pedalına sonuna kadar kök verin. Fakat bunun yanı sıra özellikle aracın alçak ve yüksek hızlarda performanslı sürüşlerde dahi özellikle virajlı yollarda arka taraftan salınım yapmaması sizi yolda tutan aracın ön burnunun direksiyon hareketleri ile ani tepkiler vererek virajları güvenli bir şekilde alıyor olmanız diğer bazı super spor araçlara göre avantaj ve daha güven verici, kesinlikle korkutmayan bir yapısı var diyebilirim.

Sport modunda veya aracı Yarış moduna geçirdiğinizde, araç özellikle kumlu, çakıllı kaygan zeminde arkadan ve önden kayma yapmıyor. Arkadan çok az salınım olsa bile araç buna izin vermiyor. Vanquish’in tüm güvenlik ekipmanları bu konuda harika bir iş çıkarıyor.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

I

n the 9th edition of Automobile Magazine, I had the opportunity to drive and experience a special vehicle Aston Martin Vanquish.

Of course, this is a nice feeling. Of course, it is as interesting as it is. British brand super sports, which are the subject of many movies and even big tours, can be called vehicles when we first come to the establishment. The specially modified V12 Vanquish was first released by James Bond in the 2002 movie “Die Another Day”. The debut of the Aston Martin V12 Vanquish begins with the design of British designer Ian Callum. Let’s go back to our test drive... 576-horsepower gasoline atmospheric handmade British Aston Martin 6.0-liter V12 engine, which bought Turkey Sales Manager Cem Bey. When I first open the trunk of the Vanquish to store our handbags and belongings, we encounter a luggage that is quite comfortable to use, not narrow for a two-door coupe sports-looking vehicle. This is reflected in the Vanquish’s 4,720 mm long body. The exterior and interior design of the Vanquish is built on the ONE77 model, which is also a very special Aston Martin model. When we already look at Aston Martin’s latest series, the Rapide, DB11, Vantage, DBS is reflected in the same cockpit-style interior design and exterior design designed according to all models that show similarities. All models of Aston Martin are actually built on the same roof.

To start our vehicle, it is still classic in all models and it is enough to insert the key into the slot located in the middle cockpit console in the same place. The vehicle starts immediately with a loud exhaust start noise. The fact that the seats are made of Alcantara and very thick leather and also a lighter color close to a different skin color makes the interior feel spacious. The steering wheel is also taken from the ONE 77 model, and the Alcantara sports leather steering wheel is designed in a hexagonal shape. Although the speedometer panel in front of you is designed as analogue, there is also a digital indicator right in the middle where you can see the fuel economy and information screen.

Again, next to the key slot in the center console, there are driving modes and gear options and it consists of keys only. For other driving sport mode, the S button is located just below the steering wheel to the right. On the other lower left, on the steering wheel there is a button with a shock absorber mark. Independent double wishbone Normal, sports and tracked monotube adaptive shock absorbers have a damping system. The brake system includes ventilated carbon ceramic discs, a 398mm diameter six-piston brake caliper at the front and 360mm four-piston brake calipers at the rear. The tires are 255 / ZR20 at the front and 305/30 ZR20 at the rear Pirelli P Zero.

The Aston Martin I tested has an 8-speed automatic transmission from the ZF brand, as the last version is Vanquish. Perhaps one of the parts of Vanquish that impressed me the most was primarily its splendid and splendid exterior design. Being neither a very super sports car nor a super sports car close to a very ambitious place, it is very easy and simple to use in this sense, but also very comfortable and comfortable and does not make itself felt. The road was the most impressive in all road conditions. It is also one of the safest special series vehicles Aston Martin has ever produced, which you can drive with your child. In its exterior design, the presence of carbon under the front bumper, side undercuts and rear diffuser add sportiness. Although the vehicle’s V12 6.0-cylinder engine produces 575 horsepower, it has a very pure use but can react instantly to what you want.

Kasım - November 2020

91 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

Perhaps that is why the British passionately fall in love with and praise their vehicles. They are right to praise ... It is possible to accelerate from 0 to 100 km in 3.6 seconds. However, at very low revs, the automatic transmission is very quiet. Imagine going on a quiet journey, imagine a comfortable car high above the ground, you can feel the comfort of a caravan. Even when you switch to sport mode it can be suddenly aggressive, moaning with that loud, incredible noise, winding quiet roads, and using it you get that satisfying excitement and emotion while driving. The Vanquish is actually a family car in the form of a sports coupe. Being a car suitable for daily use and being able to move comfortably in all kinds of road conditions also adds importance in terms of having the Vanquish.

The car’s daytime running LED headlights are diamond-shaped and look very attractive and rich. Inside, we mentioned earlier that Vanquish is covered with thick leather alcantara. The thick leather of this Alcantara is also in the same tan as the car’s headlining. I don’t know why make-up mirrors are designed so small and not sharp than suede, and when you look at the mirror, I couldn’t understand that the mirror image shows a slightly different structure without adjusting the distance. no makeup light on the face and mirror. Even if they don’t put it at all, it would be fine.

Because it does not even block sunlight. I can say this is the only part I don’t like. Vanquish has good handling and acceleration in normal use.

It has a lackluster use that is not aggressive at all at low revs and accelerates later. If you want speed, press the accelerator harder or root the accelerator pedal all the way. However, the vehicle does not swing from the rear even at low and high speeds, especially on winding roads, and it is more advantageous and more reliable than some other super sports vehicles where you can take the bends safely. To give sudden reactions with the steering movements of the front nose of the vehicle that keeps you on the road. I can say that it has a structure that definitely does not scare. When in Sport mode or when you switch the car to Race mode, the car will not slide from the rear and front, especially on sandy, gravel and slippery ground. Even with very little rear sway, the vehicle does not allow this. All of Vanquish’s safety equipment does a great job at this.

ROAD TEST | Aston Martin Vanquish V12 Motor

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

92

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

93

Kasım - November 2020

ROAD TEST | Aston Martin Vanquish V12 Motor

Vanquish’in orta konsolunda yer alan 6.5 inçlik bir ekran var. Navigasyon sistemi Garmin tarafından entegre edilirken, Bluetooth ses ve telefon akışı yer alıyor.

Ayrıca menüde aracın performans bilgilerinin yer aldığı dijital gösterge panelide mevcut. Bu ekran aynı zamanda aracın geri görüş kamerası. Aracın el freni sol tarafta koltuğun hemen yanında yer alıyor. Bir kere çekip aşağı doğru bıraktığınızda el freni çekilmiş oluyor. Daha sonra aynı işlemi tekrar yapmanız el frenini serbest bırakmak için kolu yukarı kaldırıp aşağı doğru bırakmanız lazım.

Kapıdan iniş ve binişlere bu şekilde engel olunması da

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

94

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

engellenmiş. Bildiğiniz gibi İngiltere’de araçlar sağdan direksiyon yapısına uygun olduğu için bu şekilde tasarlandığını tahmin ediyorum. Vanquish’in ses sistemi, 1.000 Watt’lık ve 13 hoparlöre sahip Bang and Olufsen markası tarafından özel olarak yapılmış. Hatta müziği açtığınızda ön kolsolda ki hoparlörler otomatik olarak havaya kalkıyor. Aracın arka tarafında ise iki yetişkin insanın oturabileceği koltuklar bulunmakta. Diz mesafesi bu alanda biraz dar. Aston Martin Vanquish’te perde yan baş hava yastıkları, iki aşamalı ön hava yastıkları gögüs kafesini koruyan hava yastıkları da mevcut.

Aston Martin VANQUISH V12 testini yaptığımız aracımızın donanımlerı arasında Dış Renk: Marron Black, İç Renk: Kestral Tan, Döşeme: Caithness Leather, İç Kaplama: Karbon, Seramik Fren Sitemi, Bang&Olufsen ses sistemi, Apple Car, Android Auto, One77 Alcantara Spor Deri Direksiyon, Isıtmalı Hafızalı Spor Deri Koltuklar, Geri Görüş kamerası, Bluetooth Telefon bağlantısı, Adaptif Sürüş seçenekleri, Adaptif Süspansiyon seçenekleri, Paddleshift, Bitter Chocolate Dikiş İplikleri, Spor Göstergeler, Alcantara Tavan Döşemesi, Logolu Koltuk başlıkları, 20” 20 Kollu Piano Black Jantlar, Krom Dış Trimler, Siyah Fren kaliperleri, Far/Yağmur Sensörü, Bixenon Farlar, Elektirikli Katlanır yan aynalar. Aston Martin Türkiye Satış Fiyatı: 2.800.000TL

Among the equipment of our Aston Martin VANQUISH V12 test, our vehicle includes Exterior Color: Marron Black, Interior Color: Kestral Tan, Upholstery: Caithness Leather, Interior Finish: Carbon, Ceramic Brake System, Bang & Olufsen sound system, Apple Car, Android Auto, One77 Alcantara Sport Leather Steering Wheel, Heated Memory Sport Leather Seats, Rear View Camera, Bluetooth Phone connectivity, Adaptive Suspension options, Paddleshift, Bitter Chocolate Sewing Thread, Sports Instruments, Alcantara Headliner, Headrests with Logo, 20 ‘’ 20-Spoke Piano Black Wheels, Chrome Exterior Trims , Black Brake calipers, Headlight / Rain Tool, Bixenon Headlights, Electric Folding side mirrors. Turkey Aston Martin Sale Price: 2.800.000TL Kasım - November 2020

95 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

There is a 6.5-inch screen in the center console of the Vanquish. The navigation system is integrated by Garmin, while Bluetooth audio and phone streaming are included. In addition, there is a digital instrument panel in the menu with vehicle performance information. This screen is also the rear view camera of the vehicle. The car’s handbrake is located on the left by the seat. Once you pull it out and lower it, the parking brake is pulled. Then you need to do the same action again, lift the lever up and release the handbrake down to release it.

In this way, he was prevented from entering and exiting the door. As you know, I guess that the vehicles in England are designed this way because they are suitable for right-hand drive. Vanquish’s sound system is custom made by the Bang and Olufsen brand with 1,000 Watts and 13 speakers.

In fact, when you turn on the music, the speakers in the front armrest automatically lift up. There is seat for two adults at the rear of the vehicle. In this area, knee distance is a little narrow. Aston Martin Vanquish has curtain side head airbags, two-stage front airbags and airbags protecting the thorax.

Test Sürüşü

Test Drive

Yazar - Writer | Fotoğraf - Photo: Özgür SUNAY

Mercedes-Benz E 200 D | 160HP

T

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

96

est sürüşünü yapmış olduğum Mercedes-Benz E 200 D, 160 beygir gücünde ve tam olarak 1.6 litrelik dizel bir motor ile Türkiye pazarına sunuldu. Mercedes-Benz markasının tam olarakta sürüş hissini ve zevkini yansıttığı giriş seviyesi diyebiliriz E 200 D modeli için. En azından bu benim için böyle. Aracımızın AMG donanım paketine sahip olması güzel bir ayrıcalık. Araç çok geniş, çok uzun ve çok kaslı bir yapıya sahip. Üzerinde arkaya kadar açılabilen cam tavan harika. Arka camların koyu renk olması güzel. Daha büyük jantlar ve düşük yan profile sahip lastikler yakışmış. Hız ve performans yol tutuş, kısa fren mesafesi için yağmurlu havalarda ideal bir sürüş vaat ediyor. Bir Mercedes-Benz araçtan beklediğiniz herşey hayalet gösterge paneli üstelik orta konsola kadar uzuyor. Tam sistem bir bilgi ekranı.

Joystik dokunmatik elinizin altında muhteşem olarak oldukça ergonomik bir yapıda. Direksiyon üzerinde yer alan bu dizel araçta ki F1 vites kulakçıkları isteğinize anında cevap veriyor. Torpido gözünde yer alan Mercedes-Benz E 200 D modeline özel 3 farklı kademede ayarlanabilen iyonizerli parfüm sistemi var. O güzel kokuyu da unutmamalı. 160 Beygir gücünde ve 360 Nm’lik Torka sahip 1.6 litrelik dizel Motor’da tam olarak 9 ileri otomatik şanzıman görev yapmakta. Eco modu, Spor ve Spor+ olmak üzere farklı sürüş modları yer alan aracımız saatte 0-100 km/hız arasını fabrika verilerine göre 8.4 saniyede alabiliyor. Oldukça ekonomik olan motor yapısı sayesinde şehir dışında ortalamada 5.5 lt/100 km’de yakıt sarfiyatı bulunuyor. Mercedes-Benz E 200 D test aracımızda önde 245/40 R19 arkada ise 275/35 R 19 alaşımlı jantlar ve lastikler takılı. Aracımız 4940mm uzunluk ile nerede ise rekor kıracak düzeyde. Bu uzunluğu sayesinde tam olarak 540 litrelik bir bagaj alanına sahip. Üstelik iki farklı bölmeden oluşan bu bagaj saklama alanı ile de oldukça idaalı bir alana sahip. Özellikle deri direksiyon üzerinde yer alan tuşların ve menünün kullanımı oldukça kolay ve basit.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Dört silindirli dizel motor, alüminyum konstrüksiyon çıkış sınıfında yeni bir ölçüt yaratmışa benziyor. “‘Markanın Kalbi’ olarak da kabul edilen ve Türkiye’de büyük ilgiyle karşılanan E-Serisi Sedan, Mercedes-Benz tarihinin en yüksek satış adedine ulaşan modeli olarak ayrıca ön plana çıkıyor. 2 adet 12.3 inç geniş ekranlı kokpit ve kablosuz cep telefonu şarj fonksiyonu teknolojik bileşenleri oluştururken, otomatik bagaj kapağı kapatma sistemi, kapı kapama yardımcısı (Vakumlu kapılar) ve güneş koruma paketi, sürücü ve yolcular için maksimum konforu sunuyor. Yeni nesil direksiyon, kapasitif sensörler yardımıyla Eller Direksiyonda Denetimi (Sürücünün ellerinin direksiyonda olup olmadığı denetliyor.) Aktif Dur-Kalk Yardımcısı, Aktif Direksiyon Yardımcısı ve Sürüş Yardım Paketi bulunan E 200 D serisinde, Dönüş ve Çapraz Trafik Fonksiyonu ve Araçtan Çıkış Uyarı sistemiyle güvenlik daha da ileriye taşınmışa benziyor. Fonksiyonları geliştirilen Park Paketi, 360° kamera sistemi ile yandan görünüm özelliği sunuyor. Tüm bunların yanı sıra ;İç mekân da daha fazla konfor sunmak üzere, LINGUATRONIC akıllı sesli komut sistemi ve artırılmış gerçekliğe sahip navigasyon ile birlikte MBUX kullanıma sunuluyor. İç Mekân Yardımcısı, ENERGIZING COACH ile birlikte ENERGIZING Konfor Paketi ayrıca ENERGIZING Koltuk Kinetiği sürüş konforuna da katkı sağlıyor. E 200 D modelinde kullanılan 1.6 litrelik dizel motor yüksek verimlilik seviyesine, düşük emisyona ve yüksek güç üretimine sahip. 9G-TRONIC otomatik şanzıman da geliştirilmiş.

Elektromotor, güç elektroniği ve şanzıman soğutucusu şanzımanın içine taşınmış olması, daha önce kullanılan kablolar ortadan kalkarken, alan ve ağırlık olarak bir avantaj elde edilmiş. Böylece şanzıman farklı içten yanmalı motorlarla birlikte kullanılabilir bir hale gelmiş.

Ayrıca şanzımanın verimliliği de bu şekilde artırılmış.

Son olarak, kullanıcı ruh hali veya iç mekân konseptine uygun olarak dört farklı ekran temasından birini seçebiliyor. Yeni E-Serisi artık çok daha kullanışlı oturaklı ve zekası ile de kullanıcı dostu bir araç olmuş.

DIESEL output class. “The heart of the brand” accepted and received great acclaim in Turkey E-Class sedan, the model reaches the highest number of sales in the history of the Mercedes-Benz also comes to the fore. Two 12.3-inch widescreen cockpits and wireless mobile phone charging function create technological components, while the automatic tailgate closing system, door-closing assistant (vacuum doors) and sun protection package offer maximum comfort for the driver and passengers. New generation steering wheel, Hands On Steering Control with the help of capacitive sensors (Checks whether the driver’s hands are on the steering wheel.) In the E 200 D series, which includes Active Stop-Go Assist, Active Steering Assist and Driving Assistant Package, it seems that safety has been taken further with the Turn and Cross Traffic Function and Exit Warning system. The Park Package, with improved functions, offers a side view feature with its 360 ° camera system. In addition to all these; MBUX is available in conjunction with the LINGUATRONIC intelligent voice command system and augmented reality navigation to offer more comfort indoors. The ENERGIZING Comfort Package with the Interior Assistant, ENERGIZING COACH, also contributes to the ENERGIZING Seat Kinetics driving comfort. The 1.6-liter diesel engine used in the E 200 D model has high efficiency, low emission and high power generation. The 9G-TRONIC automatic transmission has also been developed. Transporting the electromotor, power electronics and transmission cooler to the gearbox, eliminating the cables used before, an advantage in space and weight has been achieved.

Thus, the gearbox can be used with different internal combustion engines. In addition, the efficiency of the transmission has been increased in this way. Finally, the user can choose from four different display themes to suit their mood or interior concept. The new E-Class has now become a user-friendly vehicle with much more useful and intelligent intelligence.

97 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

I

did the test drive Mercedes-Benz E 200 D, 160-horsepower 1.6-liter diesel engine completely and Turkey were launched. For the E 200 D model, we can say that the Mercedes-Benz brand fully reflects the driving feel and pleasure. At least that’s the way it is for me. It is a nice privilege that our vehicle has the AMG equipment package. The vehicle is very wide, very long and very muscular. The retractable glass roof is great. It’s nice that the rear windows are dark. Bigger rims and low side-profile tires look good. It promises ideal driving, speed and performance control in rainy weather for short braking distance. Everything you expect from a Mercedes-Benz vehicle extends to the ghost instrument panel and center console. Full system information screen. The joystick touch is in your hand and completely ergonomic. In this diesel vehicle, F1 gearshift paddles on the steering wheel respond instantly to your request.

There is an ionizing perfume system in the glove compartment, which can be adjusted at 3 different levels specific to the Mercedes-Benz E 200 D model. should not forget the nice smell.1.6 liter diesel engine with 160 horsepower and 360 Nm Torque works with a full 9-speed automatic transmission. Our vehicle, which has different driving modes such as Eco mode, Sport and Sport +, can reach 0-100 km / h in 8.4 seconds according to factory data. Thanks to its very economical engine structure, it has an average fuel consumption of 5.5 lt / 100 km outside the city. Our Mercedes-Benz E 200 D test vehicle is equipped with 245/40 R19 front and 275/35 R 19 alloy wheels and tires at the rear. Our vehicle will almost break a record with its length of 4940mm.

Thanks to this length, it has a total luggage space of 540 liters. Moreover, it has a very neat area with this luggage storage area consisting of two different compartments. In particular, the buttons and menu on the leather steering wheel are very easy and simple to use. The four-cylinder diesel engine seems to set a new benchmark in the aluminum construction

Kasım - November 2020

Test Sürüşü

Test Drive

Yazar - Writer | Fotoğraf - Photo: Özgür SUNAY

NISSAN MICRA 1.0 Litre CVT Otomatik

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

98

Y

eni Micra eski modeli ile hiçbir benzerlik taşımadan çok daha güçlü bir şekilde yediden yetmişe bay ve bayanların dikkatini çekecek şehir içi ve şehir dışı aracı olmuş. Bir önceki micra’ya göre 10 beygir güç artışı olarak Yeni Micra otomatik vites 100 beygir gücünde. Özellikle önden, yandan ve arkadan baktığımızda aracın güçlü ve kaslı çıkık çizgileri hatları çok dikkat çekmekte. Bununla birlikte aracımız eski micra’ya oranlada daha uzun ve daha geniş olduğunu söylemekte fayda var. Bunu hem dışarıdan hemde içeriden oldukça anlamanız mümkün. Dışarıda 360 derece kamera sistemi bulunan yeni Nissan Micra 16 inç alaşımlı jantları ile piyasaya sunuluyor. Aracın ön çekik farları aracın ön yüzünü çok daha atletik göstermesini sağlamış. Aynı zamanda NISSAN logosunda yer alan yaya ve çarpışma algılama radar sistemi ile de dikkat çekiyor. Katlanabilir sinyallerin konuşlandırıldığı yan aynalardan arkaya doğru baktığımızda ise Yeni Nissan Micra’da bir Coupe havası var. Araca içeriden baktığımızda ise eski Micra’dan bir kullanan olarak eser kalmadığını söylememde fayda var. Özellikle yeni ergonomik koltukları çok başarılı, aynı zamanda ön göğüs ve direksiyon simidi bildiğiniz QASHQAI’de olan tüm özellikler ile tıpatıp aynı. Özelilkle direksiyon harika ; ele iyi oturuyor hakimiyeti ve sürüş konforu bence iyi. Sportif olarak ön planda. Yine İç malzeme kalitesi QASHQAI’yi aratmamakta, malzeme kalitesi ve görüntü oldukça yüksek kalite hissini yansıttığı gibi tüm fonksiyonel özelliklerin de sunulduğu MICRA akıllı bir araç olmuş. Bizi şarşırtmayı başarıyor, bu kadar değişimi de beklemiyorduk doğrusu. Arka tarafta bu tarzda olan küçük arabalar için bence yeteri miktarda diz ve baş mesafesi zaten yer almakta. Daha fazlasını bu araçtan beklemek genlerine ve sınıfına aykırı olurdu zaten. Aynı zamanda çift renk özelliğini de yeni Micra tüketicilerin beğenisine sunmuş vaziyette. Yeni Micra benzinli 1.0 litre ve otomatik vites seçeneği 100 beygir güç ile satışa sunulduğu için test aracımızda bu özelliğe sahipti. Bu arada unutmadan söylememizde fayda var aracımız 3 silindir ve oldukça ekonomik. Bir önceki Micra ortalama 100 km de 6.4 litre yakarken, yeni Micra karma kullanım da 100 km de tüketimi 5.4 litre. Ayrıca, uzun yol şehir dışında ise 100

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

km de ortalama 4.0 – 4.6 litre arasında bir veriye sahip. Bu bakımdan da ne kadar ekonomik bir araç olduğunu söylememize gerek yok sanıyorum. Toprak dağ yollarında engebeli araziden tutunda bozuk asfalt zemine kadar aracı test ettim. Özellikle önceki nesli Micra olmadığı için sanırım şanslıydım. Çünkü bu araç ile dağ yollarında hareket etmek bile bence keyif verici idi. Çok çabuk hızlanabilen bir sürüşe ve motora sahip. 2000 devir/dakika’da otomatik CVT şansıman 144 nm tork üretiyor. Manuel düz vitesi ise 2750 devir/dakika’da 160 nm tork üretiyor. Bu araca tork lazım mı? Torktan dolayı mı bu kadar hızlı ve kolay hareket edebiliyor? onun orasını bilmiyorum. Fakat kasa ve motor çok uyumlu bu uyum sayesinde de aracımız gerçekten yolda yağ gibi kayıyor. NISSAN platformunda çok hoşuma giden QASHQAI fren destek sisteminin ve ani frenajlarda olan kısa zamanda aktif durabilme özelliğinin YENİ Micra’da da olması ve bunu şans eseri deneyerek te ayrıca test etmiş olmam beğenimi kazanmasını sağlayan bir diğer önemli unsur. BOSE ses sitemi aracın özelliklerine de artı katan bir diğer kaliteli unsur olmuş. Sanırım Japon ve Renault ortak mühendisleri aracı üretirken arkada oturan yolcuların konuşma seslerinden sürücünün daha az etkilenmesi ve kulağını dikkatini arka taraftaki konuşmalara vermemesi açısından bu iyi olmuş diye düşünüyorum. Yeni Nissan Micra elbette ki, Renault-Nissan ittifakının geliştirmiş olduğu, Nissan Leaf gibi elektirikli modelinin alt yapısına benzeyen ve geliştirilen, aynı zamanda da Türkiye’de satışa sunulan aracımız Fransa üretimi olan, Renault ile Nissan ortaklık platformunda kullanılan motora sahip. Özellikle Ankara ve İstanbul arasında kar ve buz zeminde test etitğim Nissan Micra beni oldukça şaşırttı. Çünkü bu kadar performans inanın hiç beklemiyordum. Motor hiç yorulmadı. Micra’nın arka bagaj kapasitesi ise 300 litreye kadar varmakta. Ayrıca başlangıç paketinde; 7 inç dokunmatik ekran, Apple CarPlay ve Android Auto, akıllı şerit takip uyarı sistemi, akıllı sürüş kontrolü, fren destek sistemi, akıllıçarpışma uyarı sistemi, hız sabitleyici gibi avantajlar da mevcut. Tekna paketinde, Visia paketindeki özelliklere ek olarak 16 inçlik alüminyum alaşımlı jantlar, yağmur sensörlü ön silecekler; iç donanımda karartılmış arka camlar ve deri direksiyon simidi öne çıkıyor.

from this vehicle anyway. At the same time, the new Micra has introduced the dual color feature to the consumers. Our test vehicle had this feature because the new Micra gasoline 1.0 liter and automatic transmission option were offered for sale with 100 horsepower. In the meantime, it is worth noting that our vehicle has 3 cylinders and is very economical. While the previous Micra burned 6.4 liters per 100 km, the new Micra mixed use consumed 5.4 liters per 100 km. In addition, the long distance is an average of 4.0 - 4.6 liters per 100 km outside the city.In this respect, I do not think we should say how much an economic tool it is.

I tested the vehicle on dirt mountain roads, from rough terrain to bumpy asphalt. I think I was lucky, especially since the previous generation Micra was not. Because I think that even moving on mountain roads with this vehicle was enjoyable. It has a drive and motor that can accelerate very fast. Automatic CVT chance at 2000 rpm produces 144 nm of torque. Manual shifting produces 160 nm torque at 2750 rpm. Does this tool need torque? Is it because of torque that it can move so fast and easily? I don’t know that part. However, thanks to this harmony with the chassis and engine, our vehicle really slips like oil on the road. I liked the QASHQAI brake assist system and its ability to stay active for a short time during sudden braking on the NISSAN platform was also found on the NEW Micra and by chance I tested it and this is another important factor that made me. I am grateful. The BOSE sound system is another quality element added to the vehicle’s features. I think that was good because the Japanese and Renault joint engineers built the vehicle, because the driver was less affected by the voices of the rear passengers and did not pay attention to the conversations behind. New Nissan Micra, of course, developed by the Renault-Nissan

alliance, similar to models such as the Nissan Leaf electric infrastructure and developing, but also offered France’s production is also used engines with sales in Turkey. Renault and Nissan on partnership platform. The Nissan Micra, which I tested on snow and ice, especially between Ankara and Istanbul, surprised me. Because I did not expect such a performance. The engine did not tire at all.

Micra’s rear trunk capacity is up to 300 liters. Also in the starter package; There are also advantages such as 7 inch touch screen, Apple CarPlay and Android Auto, smart lane tracking warning system, smart driving control, brake assist system, smart collision warning system, cruise control. In the Tekna package, in addition to the features of the Visia package, 16-inch aluminum alloy wheels, rain sensor front wipers; The interior features darkened rear windows and a leather steering wheel.

Kasım - November 2020

99 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

T

he new Micra has become a much more powerful urban and extra-urban vehicle that will appeal to men and women from seven to seventy.

Compared to the previous micra, the new Micra automatic transmission has 100 horsepower with an increase of 10 horsepower. Especially when we look from the front, side and rear, the strong and muscular protruding lines of the vehicle draw attention.

However, it is worth noting that our vehicle is longer and wider than the old quantity. It is possible to understand this from both inside and outside.

The new Nissan Micra, which has a 360 degree camera system outside, is launched with 16-inch alloy wheels. The forward-curved headlights of the vehicle made the front of the vehicle look much more athletic. It also draws attention with the pedestrian and collision detection radar system in the NISSAN logo. When we look back from the side mirrors where the foldable signals are deployed, the New Nissan Micra has a coupe feel. When we look at the car from the inside, it is worth saying that there is no trace left as a user from the old Micra. Especially the new ergonomic seats are very successful, at the same time, the dashboard and steering wheel are identical to all the QASHQAI features you know. Especially the steering wheel is great ; I think good handling and driving comfort.

Sporty in the foreground. Again, the quality of the inner material is the same as QASHQAI, MICRA has become a smart tool by offering all functional features as well as the quality and image of the material reflecting the very high quality feeling. It managed to excite us and we did not expect such a change. I think there is enough knee and headroom in the rear for small cars of this style. It would be against their genes and classes to expect more

Test Sürüşü

Test Drive

Yazar - Writer | Fotoğraf - Photo: Özgür SUNAY

Honda Civic HB 1.5L DOHC VTEC Turbo

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

100

Y

eni Honda Civic HB modeli, Yeni Honda Civic Sedan modeline göre üretim üssü tamamı ile İngiltere olduğu için araçlar biraz Türkiye’ye sedan’a göre farklı geliyor. Yeni Honda Civic Hb modeli sert ve keskin çizgilerle yumuşak ve dinamik kıvrımlardan oluşan tasarımında ki hatlara sahip. Araca zaten önden ve arkadan baktığımızda bir Hatchback (Hb) olan yeni Honda Civic modelinin en az Sedan modelinde olduğu kadar Hb modelinde de çok daha farklı bir şekilde beni kendisine ısındırıyor, zaten tasarım anlamında HB ile Sedan arasında kalsam hangisini alırım? sorusunun yanıtı olarak acaba daha sportif ve kuvvetli motora sahip Hb ‘yi mi alırım? yoksa daha oturaklı ve geniş olan arka hacmi ile aile kullanımına uygun (her iki modelde) Sedan’nı mı alırım? bu yazıyı yazarken dahi aslında git gide zorlanmaya başlıyorum bunu yanıtını vermekte. Çünkü ben sportif karakteri ve Hb’yi çok severim. Zaten Hb araca bindiğimde ve oturduğum ilk anda direksiyon başında bu ne ya filan çok tarz oldum. Bir karizma geldi diyebilirim…Ama aklım yine de Sedan da. Bunun için gerçekten Sedan ile Hb arasında tasarım ve kullanım olarak çok ama çok zorlanacağım bir karar ile karşı karşıya kalsam da çocuğu olan bir aileniz var ise mutlaka Sedan’ı seçin derim. Eğer tek başınıza ya da evli birer çift iseniz iki kişilik aileler belki Hb modelini tercih ederler. Ben bu şekilde ancak bir ayırım yapabilirim. Aklım her zaman bir hb modelinde kalabilir. Aracın içine ilk bindiğim andan itibaren kendimi bir WRC ralli aracında sandım. Japonlar evet belki iç kokpit döşemelerini ya da kullanım için hassasiyeti Almanlar kadar iyi beceremese-de fonksiyonel olarak her şeyi yapmayı başarmışlar. Bir Honda Civic araçtan beklediğiniz her şey zaten üst derece standart olarak güvenlik paketleri ile de geliyor size. Motor deseniz süper İngiltere de üretilen tamamı ile bir araç beklediğinizden daha fazlası ile Türkiye pazarında Avrupa’da ki bire bir aracı alıp biniyorsunuz. Bu bakımdan bir farklılık da var. Bu anlamda bir Hb modelinden istenenden daha fazlası sunuluyor aslında içeride. Arka tarafa baktığımızda ise Arka Bagajın içinde de bir tuş yardımı ile bütün koltukları yatırabilmeniz

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

ya da sadece istediğiniz tekli bir arka koltuğu yatırıyor olmanızda çok büyük bir kazanç ve fayda elde edilmiş kullanım detayı olarak bence bu çok hoş ve harika bir detay.

Yeni Honda Civic Hb modelinde arka koltukları da komple yatırdığınızda içeride Sedan modelinin aksine çok daha geniş bir yükleme eşiği ve bölüm kalıyor. Burada avantaj Hb modelinde Arka Bagaj Kapağı dikkatinizi çeker ise komple Arka Cam ile beraber kalkarak açılmakta. Bu da Honda Civic Hb modelinin arka koltuklarını yatırdığınızda çok geniş bir açıklığın yükleme alanının ortaya çıkmasına neden oluyor. Honda Civic Hatchback’in, 182 PS güç ve 220 Nm tork değerinde heyecan veren performansa sahip 1.5 L VTEC Turbo motoru bulunuyor. Buda aracın performansını 1.5 litrelik ve 182 beygir gücündeki bu motor tam olarak ortaya koyuyor. Çünkü araç gazı köklediğiniz ve ani şok yaptığınızda hızlanıp sürekli artış yapan bir grafiği sizi kullanırken bunu hissetmeniz ve yaşamanız adına çok kıskandıracak..bundan eminim. Yani şaka değil Honda Civic Hb modelinin motoru çok iyi durumda. Bu üst seri ve yüklenmelerde devirli kullanımlarda daha iyi ortaya performansını koyarak çıkıyor. Aracın motorunun bu sağlamlığı, ölmezliği, uzun süre kullanımı, motorunda ki bu artıları bakımından bence fiyatını evet hak ediyor. Yeni Honda Civic HB bu motoru Earth Dreams teknolojisiyle üretiliyor ve akıcı sürüş deneyimi yaşatan CVT şanzıman ile birlikte sunulmakta. Ergonomik sürüş pozisyonu ve çift pinyonlu direksiyon sistemiyle yeni Civic Hatchback, mükemmel bir geri bildirim ve kontrol sağlarken benzersiz bir sürüş deneyimi de yaşatıyor. Yeni Civic Hatchback’in çok noktadan bağlantılı arka süspansiyon ve McPherson tipi ön süspansiyonu sürüş dinamizmini desteklemekte. 420 litreye varan kapasitesiyle yeni Civic Hatchback, sınıfının Yumuşak malzemelerin verdiği konfor kendinizi iyi hissettirecek; 7” dokunmatik renkli ekrana sahip bilgi ve eğlence sistemi Honda CONNECT, çift bölgeli iklim kontrolü, ısıtmalı ön koltuklar, anahtarsız çalıştırma sistemi, kablosuz şarj özelliği, ışığa duyarlı otomatik kararan dikiz aynası, elektrikli el freni ve frende tutma özelliği gibi birçok özellik de yolculuğunuza keyif katacak.en geniş bagaj hacmine sahip.

and a car that takes you for a ride in Europe. There is also a difference in this regard. In this sense, more than a Hb model is actually offered inside.

Looking back, there was a big gain and benefit in being able to tilt all seats or just one rear seat you want with the help of a button in the Rear Trunk.

I think this is a very beautiful and wonderful detail. In the new Honda Civic Hb model, when you fold the rear seats completely, unlike the Sedan model, there is a much wider loading threshold and cross section. The advantage here is that on the Hb model, the Rear Tailgate is fully opened with the Rear Window if you notice. This results in a very large opening to open the loading area when you fold the rear seats of the Honda Civic Hb model. The Honda Civic Hatchback has a 1.5 L VTEC Turbo engine with an exciting 182 PS and 220 Nm of torque. This reveals the performance of the vehicle with this 1.5-liter and 182 horsepower engine. Because when you root the vehicle gas and sudden shock, a graphic that constantly accelerates and increases will make you very jealous in terms of feeling and living while using it ...I am sure of that. So no joke, the engine of the Honda Civic Hb model is in very good condition. This provides better performance in cyclic use in the best series and loads. Yes, it deserves its price in terms of durability, immortality, long-term use and these advantages in the engine. The new Honda Civic HB engine is built with Earth Dreams technology and comes with a CVT transmission that provides a smooth driving experience. With its ergonomic driving position and dual pinion steering system, the new Civic Hatchback offers a unique driving experience while providing excellent feedback and control. The new Civic Hatchback’s multi-link rear suspension and McPherson type front suspension support driving dynamics. The new Civic Hatchback with a capacity of up to 420 liters will

make you feel good with the comfort of soft materials in its class. Honda CONNECT infotainment system with 7 ‘’ color touch screen, dual-zone climate control, heated front seats, keyless start system, wireless charging feature, light-sensitive auto-darkening rearview mirror, electric handbrake and brake hold feature. It will add pleasure to your journey.

101 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

A

ccording to the new Honda Civic HB model, the new Honda Civic automobile production base in the UK and it all sounds a bit different from Turkey is based on the sedan models. The design of the new Honda Civic Hb model includes lines consisting of hard and sharp lines and soft and dynamic curves.When we look at the car from the front and rear, the new Honda Civic model, which is a Hatchback (Hb), warms me very differently in the Hb model as well as the Sedan model, If I am between HB and Sedan in terms of design, which one will I buy? In response, would I buy Hb with a sportier and more powerful engine? Or will I get a more fitted family sedan (both models) with larger rear volume? Even as I write this article, I am starting to have a hard time answering this.

Because I love the sporty character and Hb. Hb, when I got in the car and the first time I sat down, I was very stylish at the wheel. I can say that a charisma is coming ... But my mind is still Sedan.

For this reason, even if I am faced with a decision that will be very, very difficult in terms of design and use between Sedan and Hb, I definitely prefer Sedan if you have a family with children. If you are a lone or married couple, families of two may prefer the Hb model. I can only make a distinction in this way. My mind can always stay in an hb model. From the first moment I got into the car, I thought I was in the WRC rally car. Yes, the Japanese have managed to do everything functionally, but may not handle the interior cockpit trim or the precision of handling as well as the Germans.

Everything you expect from a Honda Civic vehicle comes with safety packages as the highest standard. Engine say you expect in Turkey with all your super in the UK has produced more than a car

Kasım - November 2020

Test Sürüşü

Test Drive

Yazar - Writer | Fotoğraf - Photo: Murat ÇARPIŞANTÜRK

Hyundai i10 1.2 MPI 5 İleri AMT Elite

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

102

H

yundai markasının A segmentine ait yeni i10 otomobil yeni 1.2 litrelik motoru, yeni tip 5 ileri otomatik şanzıman seçeneği olan modeli detaylandırdık. A segmentinin değişmez lideri yeni i10, yumuşak yüzeyler ve keskin çizgiler arasında kontrast sunan genç ve dinamik bir tasarıma sahip. Görsel açıdan daha zengin bir atmosfere sahip olan yeni otomobilde geniş ön ızgara, aracın sportif karakterini yansıtırken ve yuvarlak LED gündüz sürüş farları da dinamik duruşunu alçaltılmış tavanı ve daha geniş gövdesi ile pekiştirmiş oluyor. Selefi ile karşılaştırıldığında, daha geniş oranlara ve maksimum oturma alanı sağlayacak kaslı bir gövdeye ulaşıyor. Yeni i10’un yan görünümü de maksimum iç alan sağlayacak şekilde biçimlendirilmiş. Hafif kaslı bir gövde ile desteklenen otomobil, eşsiz üçgen tasarım öğeleriyle de genişliğini görsel olarak vurguluyor. X şeklindeki yeni C sütunu ise aracın yeniliğini ve cesurluğunu tanımlarken marka adına da yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.

Arkada ise yatay kıvrımlı çizgiler devam ederken, bagajın yumuşak yüzeylerini dalgalı hale getirerek yeni tip stop lambalarıyla bütünleşiyor. Hyundai i10 test otomobilimiz ferah ve geniş iç tasarımı ile karşılıyor. İç tasarımını bir bakışta incelediğimizde test aracımızın ilgimizi çeken en çarpıcı özellikleri, otomobili kullanırken koltuk ayarları ve koltuğun vucudu sarması, pedallara erişim, ele oturan prüzsüz direksiyon ve direksiyon üzerinde bulunan butonların net ve kolay geleneksel Hyundai işçiliği ile bir araya gelen şık malzeme ve kaplamalar otomobilin iç tasarımı incelik ve hassasiyetle tasarlanan model, sürücüyü yormayan bir iç tasarıma sahip, gösterge panelinde tüm versiyonlarda sunulan yüksek çözünürlüklü renkli ekran, şık ve dikkat çekici dekoratif döşemeli ön panel üzerinden araç ile alakalı bütün bilgileri net görebiliyorsunuz. İç tasarım-

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

da eşya koyma gözleri oldukça bonkör, yeterli sayıda eşya gözü bulunması küçük eşyalarınızı koyacak yer arama derdinden kurtulmanızı sağlıyor. 252 litrelik bagaj hacmiyle çok yönlü kullanıma olanak sağlayan Yeni i10, segmentindeki en iyiler arasında.

Yükleme eşiği bir önceki modele göre 29 mm daha düşük olan i10, bagaja erişimi de kolaylaştırıyor. İki aşamalı bagaj havuzu ve tek elle katlanabilen arka koltuklar, pratikliği artırıyor. Beş kişilik ferah oturma alanıyla rakipleri arasından rahatlıkla sıyrılan i10, 40 mm artan aks mesafesiyle araç içindekilere daha iyi bir diz mesafesi ve geniş iç hacim sunuyor.

Hyundai i10’da 1197cc’lik yeni nesil çok nota enjeksiyonlu motor 6000 d/d’de 84 hp güç ve 4000 d/d’de 118 Nm tork üretiyor. 1.2 litrelik benzinli motor 5 kademeli AMT şanzımanla kombine edilmiş. Otomatik şanzımanlı Hyundai i10, 0-100 km/s hızlanmasını 15.8 saniyede gerçekleştirip maksimum 171 km/s hıza çıkabiliyor. Sahip olduğu 1.2 litrelik 4 silindirli benzinli motoru ile sınıfında tüketim değerleri açısında normal düzeyde makul bir yakıt tüketimi sunuyor. Bu tüketim değerleri yeni Hyundai i10’yi tercih etmeniz için en önemli etkenlerden birisi olacaktır. Sonuç olarak, yeni Hyundai i10 otomobili ben beğendim aynı zamanda sürüşü rahat, geniş iç mekanında sessizlik hakim, Hyundai kalitesi sayesinde aileden herkesin rahatlıkla kullanabileceği bir otomobil ve daha fazlası diyebilirim.

Motor: Silindir hacmi (cm3) 1197 Güç (devir/dak) 6000/84 Hp (bg) Tork (Nm) 118 (devir/dak) 4200 Azami hız km/sa 171 0-100 km/sa 15.8 Yakıt tüketimi ; Şehir dışı (lt/100 km) 4.4 Şehir içi (lt/100 km) 5.9 Ortalama (lt/100 km) 4.9 CO2 emisyonu (gr/km) 113

15.8 seconds and reach a maximum speed of 171 km / h. With its 1.2-liter 4-cylinder gasoline engine, it offers a normal level of fuel consumption in terms of consumption values ​​in its class. These consumption values ​​will be one of the most important factors in choosing the new Hyundai i10. As a result, I liked the new Hyundai i10 car. At the same time, it is comfortable to drive and silence prevails in its spacious interior. Thanks to Hyundai quality, I can say that it is a car that everyone from the family can easily use and can do more.

103

Motor: Cylinder volume (cm3) 1197 Power (rev / min) 6000/84 Hp (bg) Tork (Nm) 118 (rev / min) 4200 Maximum speed km/sa 171 0-100 km/sa 15.8 Fuel consumption ; upstate (lt/100 km) 4.4 Local (lt/100 km) 5.9 On average (lt/100 km) 4.9 CO2 emission (gr / km) 113

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

W

e detailed the new i10 car of the A segment of the Hyundai brand, which has a new 1.2-liter engine and a new type of 5-speed automatic transmission. The new i10, the constant leader of the A segment, has a young and dynamic design that offers contrast between soft surfaces and sharp lines. In the new car, which has a more visually rich atmosphere, the wide front grille reflects the sporty character of the vehicle, and the round LED daytime running lights reinforce its dynamic stance with its lowered roof and wider body. It achieves wider proportions and a muscular body that provides maximum fit compared to its predecessor. The side view of the new i10 has also been shaped to provide maximum interior space. Supported by a lightly muscular body, the car visually emphasizes its width with unique triangular design elements. The new X-shaped C-pillar defines the vehicle’s innovation and boldness and marks the beginning of a new era for the brand. While the horizontal curved lines continue at the rear, it makes the soft surfaces of the body wavy and integrates with the new type of stop lamps. Our Hyundai i10 test vehicle welcomes you with its large and spacious interior. The most striking features of our test vehicle when we examine the interior design at a glance, When driving the car, seat adjustments and body wrap, access to pedals, hand-mounted soft steering wheel and buttons on the steering wheel TRADITIONAL With stylish materials and coatings combined with Hyundai craftsmanship, the interior of the car is designed with precision and precision and has an interior design that does not tire the driver. You can clearly see all the information about the vehicle on the instrument panel, on the high-resolution color display offered in all versions, and on the dashboard with stylish and striking decorative upholstery. Storage compartments are very generous in interior design, a sufficient number of storage compartments save you the trouble of looking for a place to store your small items. Providing versatile use with its 252-liter luggage volume, the new i10 is among the best in its segment. The i10, whose loading threshold is 29 mm lower than the previous model, also facilitates access to the trunk. Two-stage luggage compartment and one-hand folding rear seats increase practicality. The i10 stands out from its competitors with its large seating area for five and an increased wheelbase of 40 mm, the i10 offers passengers better legroom and spacious interior. The next-generation 1197cc multi-note injection engine in the Hyundai i10 produces 84 hp at 6000 rpm and 118 Nm of torque at 4000 rpm. The 1.2-liter petrol engine is combined with a 5-speed AMT transmission. With automatic transmission, the Hyundai i10 can accelerate from 0-100 km / h in

Kasım - November 2020

Test Sürüşü

Test Drive

Yazar - Writer | Fotoğraf - Photo: Murat ÇARPIŞANTÜRK

Mercedes-Benz GLA 200 7G-DCT

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

104

B

u yazımızda yeni Mercedes Benz GLA ile test ettiğimiz sürede deneyimlediğimiz detayları paylaşacağız. Model sınıfının standartlarını yeniden belirleyen yeni kompakt SUV diyebiliriz, yapay zekâ kullanımının yanı sıra omuz, dirsek ve baş mesafesinde ortalamanın üzerindeki geniş iç mekânı ile dikkat çekiyor. Mercedes Benz GLA 200 güçlü duruşu ve incelikli detaylara sahip gösterişli dış tasarıma sahip, zarif tasarımıyla öne çıkan GLA 200 test aracımız ilk bakışta etkileyici modern ve geleceğe yönelik yeni nesil tasarıma sahip olduğunu belli ediyor. Yeni tasarım diline uygun, müşterilerin isteklerine göre yeniden yorumlanan dinamik ve şık tasarıma sahip yüksek performanslı markanın diğer SUV modelleri gibi GLA’da da geniş boşluklara sahip olan, ortasından yatay bir çıta geçen ve merkezinde bir “Yıldız” taşıyan bir ön radyatör ızgarası dikkat çekiyor. Markaya özgü bir uygulama olarak farların iç grafik dizaynı dahil olmak üzere birçok kaliteli detay öne çıkıyor. Led destekli far daha geniş ışık dağılımı, gündüze benzer ışık rengi sayesinde gece sürüşlerinizde gündüz beyazlığı ve fark edilen gündüz lambaları, iki parçalı ön ızgarası ile daha güçlü bir görünüm sunarken, motor kaputunun kıvrımlarında saklı ince detayları, ön kısımda çok uzaklardan bile fark edilen marka logosu, yeni nesil ön far tasarımına, dörtgen formlu sis farlarına, kaslı motor kaputu ve tampon tasarımına sahip.

Mercedes Benz GLA, tamamen yeni bir alan hissi ile kompakt SUV sınıfında bir iç mekân devrimi yaparak yeni GLA’nın iç mekân tasarımı ile lüks ve modern kavramlarını yeniden tanımlıyor. Devrim niteliğindeki iç mekân mimarisine yenilikçi ön konsol ve gösterge paneli yaklaşımı damgasını vuruyor.

Gösterişli ve futuristik yapısıyla ön konsol hemen dikkat çekiyor. Bünyesinde barındırdığı ileri teknolojiyi görselliğiyle vurgulayan yeni nesil teknolojik özel-

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

likleri arasında yüksek çözünürlüklü bilgi ekranın kullanımı çok rahat ve basit. Geleneksel Mercedes Benz işçiliği ile bir araya gelen şık malzeme ve kaplamalar otomobilin iç tasarımı incelik ve hassasiyetle tasarlanan model, sürücüyü yormayan bir iç tasarıma sahip, gösterge panelinde tüm versiyonlarda sunulan yüksek çözünürlüklü renkli ekran, şık ve dikkat çekici dekoratif döşemeli ön panel üzerinden araç ile alakalı bütün bilgileri net görebiliyorsunuz. Kokpiti domine eden yenilikçi geniş ekran tamamen açıkta dururken türbin görünümlü havalandırma ızgaraları sportif tasarımı destekliyor. Mercedes Benz GLA 200’de 1332 cc’lik turbo benzinli motor kullanılmış, 4 silindir teknolojisine sahip motor 5500 d/d’de 163 HP güç üretirken, 1620-4000 d/d’de 250 Nm tork’unu da geniş bir bantta bizlere sunuyor. Sakin sürüşlerde uyumlu,yumuşak tepkiler verirken motor, biraz daha sportiflik beklediğimiz anlarda ise gayet hırçın bir hale bürünüyor ve keyif veriyor. Motorun büyük başarısının arkasında duran 7G-DCT şanzıman’ın başarısı tartışılmaz. Şanzıman tepkileri o kadar akıcı ki geçişleri hissettirmediği gibi her vites atışında motor devrini tork’un yüksek olduğu bir bantta tutuyor ve otomobil her an istekli bir şekilde devam ediyor yoluna. Mercedes Benz GLA 200 Progressive test otomobilimizin hızlı ve muhteşem bir biçimde geliştirilmiş 7 ileri otomatik şanzımanı, anlık tepki ve olağanüstü sürücü geri bildirimi için motoru en etkili devir aralığında daha uzun süre tutuyor bazı zamanlar otomobilin gittiğini dahi hissetmiyorsunuz! 7 ileri vitesi ile yokuşlarda geri kaydırma yapmama özelliği ve sessiz çalışma karakteri de motora ayrı bir özellik kazandırıyor.

Yol tutuş, frenler, hissiyat konusunda ise GLA 200 iddaasından vazgeçmiyor. Sonuç olarak benzinli otomatik premium kompakt SUV bir araç almak istiyorsanız, listenin ilk sıralarında yeni Mercedes Benz GLA olmalı veya olmamalı, bunun kararını siz belirleyeceksiniz, bakışlar her zaman GLA 200’in üzerindedir.

information display is quite comfortable and simple. Combining stylish materials and finishes with traditional Mercedes Benz craftsmanship, the interior of the car is delicately and precisely designed with an interior design that does not tire the driver.

You can clearly see all the information about the vehicle on the instrument cluster, on the high-resolution color display offered in all versions, and on the dashboard with stylish and striking decorative upholstery. While the innovative large screen dominating the cockpit is fully exposed, the turbine-looking ventilation grilles support the sporty design. In Mercedes Benz GLA 200, 1332 cc turbo petrol engine is used, the engine with 4 cylinder technology produces 163 HP at 5500 rpm, and also offers us 250 Nm of torque at 1620-4000 rpm in a wide band.

While it gives a harmonious and smooth response in calm driving, the engine turns into a very aggressive and enjoyable situation when we expect a little more sportiness. Behind the great success of the engine, the success of the 7G-DCT transmission is indisputable. The gearbox responses are so smooth that the transitions are not felt and keeps the engine speed in a high torque band with every gear swing, and the car always eagerly moves on.

The fast and perfectly developed 7-speed automatic transmission of our Mercedes Benz GLA 200 Progressive test car keeps the engine longer in the most effective rev range for instant response and outstanding driver feedback, sometimes you won’t even feel the car moving! With 7 forward gears, the feature of non-sliding back and silent running character gives the engine a special feature. The GLA 200 does not abandon its claim to handling, brakes and feel. As a result, if you want to buy a gasoline automatic premium compact SUV vehicle, the new Mercedes Benz GLA should be at the top of the list or not, you decide, the look is always over the GLA 200.

105 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

I

n this article, we will share the details we experienced that we tested with the new Mercedes Benz GLA. We can say that it is the new compact SUV that redefines the standards of its model, it draws attention with its artificial intelligence as well as its above-average interior space in the shoulder, elbow and head class. Our GLA 200 test vehicle Mercedes Benz GLA 200, which stands out with its stylish exterior design with its powerful stance and fine details, reveals at first glance that it has an impressive modern and future-oriented design.Like other SUV models of the high-performance brand, which has a dynamic and stylish design in accordance with the new design language and reinterpreted according to the wishes of the customers, GLA also has a wide-range front radiator grille and horizontal strip. in the middle and a “Star” in the middle. As a brand-specific application, many quality details stand out, including the interior graphic design of the headlights. While the LED-supported headlights offer a wider light distribution, daytime whiteness and daytime-like light color when driving at night, it offers a stronger appearance with its two-piece front grille. It has fine details hidden in the curves of the bonnet, the brand logo on the front even from far away, a new generation headlight design, rectangular fog lights, muscular engine hood and bumper design. Mercedes Benz GLA is revolutionizing the interior with a completely new sense of space in the compact SUV class, redefining the concepts of luxury and modern with the interior design of the new GLA.It is characterized by its revolutionary interior architecture, innovative dashboard and instrument cluster approach. The front console immediately draws attention with its sleek and futuristic structure.

Among the new generation technological features that emphasize the advanced technology it contains with its visuality, the use of the high-resolution

Kasım - November 2020

Test Sürüşü

Test Drive

Yazar - Writer | Fotoğraf - Photo: Özgür SUNAY

KIA SPORTAGE 1.6 Dizel Otomatik

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

106

K

IA’nın amiral modeli olan ve 1.6 dizel otomatik versiyona kavuşan Sportage, KIA yetkili satış noktalarında avantajlardan yararlanmak isteyenleri bekliyor. 136 PS güç üreten 1.6 litrelik dizel motora sahip olan Sportage, 8 inçlik multimedya ekranı, yenilenen iç ve dış tasarımı, gelişmiş donanım özellikleri, Apple Car Play ve Android Auto desteğiyle sınıfının öncü modelleri arasında yer alıyor.

Yenilenen makyajlı Kia Sportage’ı sonunda test edebildim. Sonunda test ettim diyorum, çünkü Kia Sportage uzun zamandır lansmanına fırsat bulup katılamadığım için merak ettiğim bir modeldi. Özellikle yeni donanım özellikleri, sürüşü ve en önemlisi 1.6 litrelik dizel otomatik 136 beygir gücündeki yeni motorlu Kia Sportage nasıl olabilir di? cevabını bulduk… Öncelikle aracımıza dışardan baktığımızda tasarımsal anlamda çok büyük bir değişikliğe uğramadan yalnızca ön yüz bakışının çekici yeni far yapısı ve tampon yapısı özellikle yeni sis grubu Yeni Kia Sportage’ı bir önceki nesline göre çok daha yakışıklı göstermiş.

Sanki bir önceki makyajsız olan kasada daha ağır bir duruş sergilenirken, Yeni Kia Sportage oldukça enerjik ve yeni ön hatları ile de yine oldukça iyi durmakta. Aracın arka tarafına baktığımızda yine çok fazla bir değişiklik olmadığını yalnızca arka stop ve far grubu kısmının ön tarafta olduğu gibi makyajlanıp ufak tefek üzerinde oynamalar yapılarak bir önceki nesline göre bir takım eksikliklerin de tamamlandığını görmekteyiz. Bu anlamda yenilenen Kia Sportage’a dışarıdan baktığımızda gayet iyi durduğunu söylemek lazım.

Yeni Kia Sportage’a içeriden baktığımızda ise ilk olarak çok yönlü ayarlanabilen sürücü koltuğu deri döşemeleri dikkat çekiyor. Test aracımız en yüksek donanıma sahip. Özellikle kapı kollarında işlev tuşlarının etrafı ve direksiyon bölmesinin

bir kısmında parlak seramik görünüme sahip bir malzeme kullanılmış. Oldukça konforlu ve içinizi rahatlatan açan bir görünüm bizi iç kısımda bekliyor. Özellikle yeni dijital dokunmatik 8 inçlik navigasyon ve bilgi ekranı gerçekten tasarım olarak göze hitap ediyor. Kullanımı oldukça basit ve iyi tasarlanmış. Vites koluna baktığımızda aliminyum görüntü geçişleri ile oldukça iyi bir tasarımı var. Ön gösterge paneli eski düzene bağlı kalınmak sureti ile analog olsada orta kısımda dijital sürüş bilgi ekranı yer alıyor. Yine Kia Sportage’ın sağ ve sol aynalarına kör nokta uyarı sistemi konulmuş. Üst tarafta ise kalın siyah bir perdenin altında cam tavan arkaya kadar açılabiliyor. Ön tarafta yer alan usb ve 12V çakmaklık enerjisi çıkışları arka tarafta oturan yolcular içinde düşünülmüş. Aracın startstop ekonomiside yer alan isteğe bağlı kapatılan tuşta kokpit bölümünde yer almakta. Özellikle iki renkten oluşan ön göğüs kısmı kapı içleri ve yanlarına kadar devam ediyor. Ön göğüs bölümünün üst siyah kısmının tamamı ile kalın ve kaliteli deri dokunuşlu olması aracın yeni kalite hissiyatını kullanıcıların beğenisine sunarken, premium üst segment araçlarda olması gereken herşeyi bir Suv olarak verdiğini de iddalı şekilde ortaya koymakta. Buna ek olarak anahtarsız çalışma sistemine, anahtar üzerinde yer alan bir tuş yardımı sayesinde arka bagaj kapağını komple otomatik açabilmeniz ve yine aynı tuş yardımı ile kapatabilmeniz de güzel. Aracın test verilerine ve sürüş yakıt ortalamasına baktığımızda 100km de testimizde ortalamada 4.8 litre yakıt sarfiyatı olduğunu görüyoruz. Bu da bir Suv araç için oldukça verimli ve iyi bence. Üzerinde yer alan 1.6 litrelik dizel motorun bu denli yeni Kia Sportage ile uyum içinde ve sessiz olması harika. Aynı zamanda oldukça enerjik olan motor 1.6 litre 136 beygirden bekleneni doğru ve sorun olmayan kısa vites geçişleri ile istenileni de tam olarak veriyor. Bu Sportage Kaçmaz.!

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Fully-independent suspension for intuitive handling and a comfortable ride.

Practicality and packaging A versatile choice for families...

the function keys on the door handles and part of the steering compartment. A very comfortable and relaxing view awaits us inside. Especially the new digital touchscreen 8-inch navigation and information display really appeals to the eye in terms of design. It is very simple to use and well designed.

When we look at the gear lever, it has a very good design with aluminum image transitions. While the front instrument panel is similar to the old order, there is a digital driving information display in the middle. A blind spot warning system has been installed in the Kia Sportage’s right and left mirrors.

At the top, under a thick black curtain, the glass roof can be opened to the rear. USB and 12V lighter power sockets in the front are designed for rear passengers. The optional switch in the vehicle’s start-stop economy is located in the cockpit area.

In particular, the dashboard consisting of two colors continues inside the doors and on the sides.

While the upper black part of the front chest section is thick and offers the new quality feeling of the vehicle with the touch of quality leather, it is also assertive when it gives everything that should be in the premium upper segment. Vehicles as SUVs. It is also nice that you can open the rear tailgate fully automatically with the help of a button on the key and close it with the help of the same button. When we look at the test data and the average driving fuel of the vehicle, we see that there is an average fuel consumption of 4.8 liters in our test for 100 km. This is also quite efficient and I think good for an SUV. It’s great that the 1.6-liter diesel engine on it is compatible and quiet with this new Kia Sportage. At the same time, the engine, which is very energetic, gives exactly what is expected from 1.6 liter 136 horsepower with accurate and smooth short gear shifts. Emilio Herrera, Chief Operating Officer for Kia Motors Europe, commented: “The Sportage has been a major contributor to Kia’s growth in recent years,

both globally and here in Europe. As the C-SUV segment continues to expand, the Sportage has introduced hundreds of thousands of European motorists to the Kia brand, and it now accounts for one in four Kia cars sold across the region.

“

As our flagship SUV in Europe, the Sportage represents the best of Kia’s brand values – great design, innovative technologies, and high quality. The upgraded model remains as compelling as ever, with our first diesel mild-hybrid powertrain, a refreshed design, and a series of new technologies to boost safety, comfort and convenience.” The Sportage is equipped with 305 mm ventilated disc brakes at the front and 302 mm solid disc brakes at the rear. Other available convenience features in the Sportage include a wireless smartphone charger at the base of the centre console, rear-view parking camera with dynamic parking lines, and a Smart Power Tailgate.

Kasım - November 2020

107 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

S

portage, KIA’s flagship model with 1.6 diesel automatic version, is waiting for those who want to take advantage of KIA authorized sales points. Sportage, which has a 1.6-liter diesel engine producing 136 PS, is among the leading models of its class with its 8-inch multimedia screen, renewed interior and exterior design, advanced hardware features, Apple Car Play and Android Auto support. I finally tested the renewed Kia Sportage with make-up. I say I finally tested it because the Kia Sportage was a model that I was curious about because I had not been able to attend the launch for a long time. Especially new equipment features, driving and most importantly 1.6 liter diesel automatic 136 horsepower new engine How can the Kia Sportage? here is the answer… First of all, when we look at our vehicle from the outside, only the front face appearance has changed without any major changes in the design, and the new headlight and bumper structure, especially the new fog group, make the New Kia Sportage much more handsome. more than the previous generation. The new Kia Sportage looks very energetic and beautiful with its new front lines, as if the previous makeup-free chassis had a heavier stance... When we look at the rear of the vehicle, we see that there is not a very changing change, only the rear stop and headlight group part are formed exactly as in the front part and the unwanted deficiencies have been completed compared to the previous one generation.

In this sense, we must say that the renewed Kia Sportage looks very beautiful when we look from the outside. Looking inside the new Kia Sportage, the first thing that catches your eye is the versatile adjustable driver seat leather upholstery. Our test vehicle has the highest level of equipment. In particular, a shiny ceramic-like material is used around

WRC 2020 TURKEY MARMARIS

TÜRKİYE

WRC 2020’DE KAZANAN Elfyn Evans Toyota Yaris WRC

B

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

108

u yıl Toyota takımına katılan Elfyn Evans, olaylarla ve dramalarla dolu 2020 Türkiye Rallisi’nde galibiyete uzanan isim olmayı başardı.

Böylelikle son üç yılda Türkiye Rallisi’ni üç farklı isim kazanmış oldu. Güne normalde Thierry Neuville lider başlamıştı ancak Çetibeli etaplarında tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok olay yaşandı.

Neuville, pazar sabahı yapılan Çetibeli 1 etabında lastik patlattı ve aracını kenara çekerek lastiğini değiştirmek zorunda kaldı. Bu yüzden de değerli zamanlar kaybetti. Aynı zamanda Sebastien Ogier ve Sebastien Loeb de lastik patlattı. Toyota sürücüsü Evans, önde yaşanan olaylardan faydalanmayı başardı ve nispeten sorunsuz bir etap geçirerek liderliğe yükseldi. Evans sonrasındaki etaplarda temkinli ve hatasız bir sürüş ortaya koyarak 2020 Türkiye Rallisi’ni kazanan isim oldu.

Evans böylelikle bu yılki ikinci galibiyetini almayı başardı ve şampiyona liderliğine de yükseldi. Neuville, lastik patlatmasının ardından liderliği kaybetti ancak sonrasında Evans ile arayı kapatmaya başladı. Ancak bu tempo, Evans’ı yakalaması için yeterli değildi. Ancak Neuville, ikinci olarak bu yılki ikinci podyumunu almayı başardı ve şampiyonluk savaşında “ben de varım” dedi. Neuville ayrıca Avantaj Etabını da ilk sırada tamamlayarak fazladan beş puanın sahibi oldu.

Dokuz kez Dünya Şampiyonu Sebastien Loeb, Türkiye Rallisi’nin yıldızlarından bir tanesiydi. İlk iki günü lider tamamlayan

Fransız sürücü, bu yılki ikinci rallisi olan Türkiye’de lastik sorunlarıyla boğuşsa da üçüncü olarak kariyerinin 119.

WRC podyumunu elde etti. Sürücüler şampiyonasında olduğu gibi takımlar şampiyonasındaki yakın mücadele de devam ediyor. Toyota sürücüsü Kalle Rovanpera, birden fazla kez lastik patlattığı rallide dördüncü olarak hem kendisi hem de Toyota içinn değerli puanlar kazandı. Gus Greensmith, diğer M-Sport sürücülerine kıyasla daha sorunsuz bir rali geçirdi ve beşinci olarak kariyerinin en iyi WRC pozisyonunu elde etti. Lappi yine Çetibeli etaplarında zorlanan isimlerden bir tanesiydi ve her iki etapta da lastik patlatarak geriye düştü. Sonuç olarak da ralliyi altıncı sırada bitirdi. Öte yandan Lappi’nin takım arkadaşı Teemu Suninen, sabah yapılan Çetibeli 1 etabında sol arka süspansiyonunu kırarak ralliye erken veda etti. Hyundai sürücüsü Ott Tanak, cumartesi günü yaptığı kazanın ardından pazar günü mücadeleye geri döndü. Lastiklerini son etaba sakladı ve zaten geride kaldığı rallide en azından Avantaj Etabı’nda en hızlı isim olup, puan almaya çalıştı. Sonuç olarak da bu etabı ikinci sırada bitirerek hafta sonunu dört puanla kapattı. Türkiye’ye şampiyona lideri olarak gelen Sebastien Ogier, Neuville ile birlikte ikincilik mücadelesi verdiği rallide, aracındaki motor sorununun ardından durmak zorunda kaldı.

Fransız sürücü, aracındaki hasar nedeniyle bitime bir etap kala yarış dışı kalmış oldu. Bundan ötürü de hafta sonundan puansız ayrıldı.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Elfyn Evans Retakes World Championship Lead With Victory In Rally Turkey

W “

It has been a fantastic weekend,” said Evans. “We have been there or thereabouts all weekend. We tried to drive well and stay in the middle of the road. That did reward us. I know a bit of luck needs to go your way. I don’t like to inherit positions but that is the nature of Rally Turkey, It’s not the sweetest victory, knowing you have been conservative, but that is the name of the game. We have to take all the points we can.” The topsy-turvy morning played havoc with the entire leader board and young Rovanperä eventually reached the finish in fourth place. Gus Greensmith and Esapekka Lappi slotted into fifth and sixth in the two surviving M-Sport Ford Fiestas – the former earning a career-best result.

Poland’s Kajetan Kajetanowicz climbed to the dizzy heights of seventh overall on his way to an impressive victory in the WRC3 category. “We did it again,” said a delighted Pole. “This is one of the most difficult rallies of my career in the World Championship.” Closest WRC3 rival Marco Bulacia was 10th and moved to the top of the leader board in the championship.

The two WRC2 front-runners, Pontus Tidemand and Adrien Fourmaux, were classified in eighth and ninth, the former maintaining his hopes of beating Mads Østberg to the title. Turkey’s Yaĝiz Avci and Burak Çukorova were third and fifth in WRC3 with Chile’s Alberto Heller sandwiched between them in fourth. Tänak lost his chance of taking victory on Friday but earned four Power Stage points on the final stage.

Kasım - November 2020

109 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

elshman Elfyn Evans held his nerve, rode his luck to an extent and measured his pace to perfection to seal a priceless victory in Rally Turkey, after one of the most dramatic final mornings in the history of the FIA World Rally Championship. Partnered by Scott Martin, the Toyota Yaris driver reached the finish 35.2 seconds in front of the Belgian duo of Thierry Neuville and Nicolas Gilsoul to regain the lead in the FIA World Rally Championship. French legend Sébastien Loeb and co-driver Daniel Elena gave Hyundai vital Manufacturers’ points with the final place on the podium behind their teammates. The first of two passes through the Çetibeli stage delivered drama from the start. The brutal nature of the track surface forced the retirements of both Pierre-Louis Loubet and Teemu Suninen, while time-consuming punctures threw the leader board into chaos, with Evans and Gus Greensmith the only drivers in the top eight at that point to escape tyre damage and punctures. It was that element of good fortune that paved the way for Evans to secure a third career WRC victory to accompany his home success in 2017 and a stunning win in Sweden in February. A maiden triumph in Turkey has also thrown the title race wide open and Evans and Sébastien Ogier now head to Sardinia separated by 18 points in the title race following the six-time World Champion’s cruel engine overheating issues on the penultimate stage. Defending World Champion Ott Tänak and young Kalle Rovanperä are nine points further behind, with Neuville 32 adrift.

WRC 2020 TURKEY MARMARIS

Rallinin en uzun etabı olan Çetibeli’de (38,15 km) düzenlenen iki etaptan ilki pek çok olaya ev sahipliği yaptı. Etabın başından sonuna kadar sürücüler sorunlarla boğuşmak zorunda kaldılar.

Etap sabah erken saatlerde başladığı için, diğer etaplara kıyasla hava daha soğuktu. Sürüşe ilk başlayan isimler Pierre Louis Loubet ve Ott Tanak’tı. Telsiz sorunları, 21. sırada yer alan Estonyalı sürücüyü etabın başında olumsuz etkiledi. Dünya Şampiyonu, etabı 29 dakika 10.5 saniyede tamamladı. Loubet, teknik problemlerden ötürü 24.6. kilometrede durdu ve ralliye veda etti. Suninen sol arka süspansiyonuna zarar verirken, hem Rovanperä hem de Lappi, lastik patlattıkları için kısa süreliğine durmak zorunda kaldılar. Neuville güne Loeb ve Ogier’e karşı 33,2 saniyelik bir avantajla başlamıştı. Yoldan kalkan toz, tüm sürücüler için zorluklara yol açtı ve drama hız kesmeden devam etti. Elfyn Evans, diğer sürücülere kıyasla çok daha iyi bir zamana sahipti ve liderliğe yükseldi.

Lastik patlatan Ogier ise durmak ve patlak lastiği değiştirmek zorunda kaldı. 90 saniyelik zaman kaybından ötürü genel klasmanda Evans’ın 46.9 saniye gerisine düştü. Lider Neuville, lastiğin patlamasını önlemek amacıyla temkinli şekilde sürdü.

Ancak 25.2. kilometrede lastik patlattı ve lastiği değiştirmek zorunda kaldı. Etabı altıncı sırada bitirdi ve genel klasmanda üçüncü sıraya geriledi. Takım arkadaşı ve efsane ralli sürücüsü Loeb de lastik patlattı ve etabı adeta harap olmuş lastiklerle tamamladı. Bundan ötürü de genel klasmanda dördüncülüğe geriledi. Tidemand WRC2 sınıfında liderliğini

korurken, WRC3 kategorisinde Kajetanowicz’in liderliği vardı. Evans Marmaris 1 etabı öncesinde Ogier’e karşı 46.9 saniyelik bir avantaja sahipti. Neuville’in de 47.7 saniye önünde yer aldı. Diğer tarafta Loeb de Neuville’in 4.7 saniye ardında kaldı. Marmaris 1 etabının en hızlısı Neuville’di ve Evans ile arasındaki farkı 42.2 saniyeye indirmeyi başardı ve ikinci sıraya çıktı. Genel klasmanda ikinci sırada yer alan Neuville’in 4 saniye ardında Ogier yer alırken, Ogier’in 5.2 saniye ardında da Loeb yer aldı. Tidemand ve Kajetanowicz, WRC2 ve WRC3’ü kontrol altında götürdüler. WRC2’nin en hızlı ismi Adrien Pourmaux olurken, WRC3’te Kajetan Kajetanowicz ilk sırada yer aldı. Günün son etabı olan Avantaj Etabı’nda fazladan beş puanı kazanmak için kıyasıya bir rekabet vardı. Başlangıçta Tanak 4 dakika 20.8 saniye ile en hızlı zamanı yaptı. Ancak Neuville daha iyi bir tempoya sahipti ve liderliği almayı başardı. Evans, kalan kısımda Belçikalı sürücüyü geçemedi ve Neuville etabı ilk sırada tamamladı. Tanak ikinci olurken, Rovanpera üçüncü ve Evans dördüncü oldu. Loeb de bu etabı beşinci bitirdi. Bu isimiler sırasıyla 5-4-3-2-1 puan aldılar.

WRC2 sınıfında Pontus Tidemand en hızlı zamanı yaparken, WRC3’te Marcu Bulacia en hızlı isimdi. Türkiye Rallisi, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Turizm Tanıtma ve Geliştirme Ajansı ve Spor Toto’nun değerli destekleriyle gerçekleştiriliyor. Etkinliğin sponsorları arasında AVIS, Grand Yazıcı Club Turban, TurkYacht, Pilotcar, Ahu Hastanesi, Mr. No Dardanel, Auto Club ve Marmaris Belediyesi yer aldılar.

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

110

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Neuville, with Loeb 4.7 seconds further adrift. A flying Neuville was fastest on the practice run through the Power Stage, but Evans headed to Asparan for a short service holding an outright lead of 42.2 seconds after stalling at a hairpin in the stage. A mere 9.2 seconds separated Neuville, Ogier and Loeb in second, third and fourth. Tidemand and Kajetanowicz remained in control in WRC2 and WRC3.

Ogier summed up his feeling before the re-run of the formidable Çetibeli stage.

“Pure lottery,” said the Frenchman. “If you have the luck with you, anything can happen.” Neuville’s strategy was to drive flat out and rely on Evans having a problem.

The scene was set for a scintillating finale to the rally. With Ogier out of the equation for the Power Stage, it opened the door for Tänak, Neuville and Roverperä to challenge Evans for the extra points.

The Estonian laid down the gauntlet with a stunning run of 4min 20.82sec. Lappi nursed his Fiesta to the finish with a broken damper and Rovanperä ran short with a 4min 22.11sec. That left the top three to fight for the Power Stage points.

Loeb didn’t want to take points off his team-mates and he recorded a time of 4min 26.10sec to secure his podium finish. Neuville attacked and a time of 4min 20.41sec gave him the Power Stage win and five bonus points after Evans confirmed his victory and set the fourth fastest time to earn two additional points.

Rally Turkey ran with the valuable backing of the Republic of Turkey Ministry of Youth and Sports, Turkey Tourism Promotion and Development Agency and Spor Toto. Crucial sponsorship for the event came from AVIS, Grand Yazıcı Club Turban, Turk Yacht, Pilotcar, Ahu Hastanesi, Mr. No Dardanel, Auto Club and Marmaris Municipality. Communications support came from Turk Telekom and the event was broadcast live on TRTSPOR2.

Kasım - November 2020

111 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

The first of two runs through the longest stage of the rally, Çetibeli (38.15km), was first up and was arguably the most challenging of the entire event, despite starting in cooler early morning temperatures. A low sun, no wind and hanging dust added to the difficulty for drivers following behind road sweepers Tänak and Loubet. Intercom issues hampered the 21st-placed Estonian early in the stage but the current World Champion set the target time of 29min 10.5sec. But his issue was just the tip of the iceberg as a series of dramatic developments soon unfolded that will go down in WRC folklore. Loubet stopped 24.6km into the special with technical issues and was forced to throw in the towel, Suninen ground to a halt with damaged rear-left suspension and both Rovanperä and Lappi stopped for a short time to change punctures. Neuville headed into the final morning with a 33.2-second advantage over a tying Loeb and Ogier. Hanging dust was causing problems for all the crews and the drama continued unabated. Ogier was forced to stop and change a flat tyre 18.3km into the special, the 90-second delay dropping him 46.9 seconds behind team-mate Evans in the virtual overall rankings and throwing the title race wide open. The Welshman had the added satisfaction of setting his first fastest time of the weekend. Neuville erred on the side of caution to avoid a puncture but the Belgian also stopped to change a flat after 25.2km. He finished the stage in sixth and slipped to third overall, his cause helped when team-mate Loeb crawled to the finish on a destroyed front tyre and fell to fourth. Tidemand and Kajetanowicz survived the ordeal and continued to lead their respective WRC2 and WRC3 categories. Evans reached the first run through the Marmaris stage with a 46.9-second advantage over Ogier and a 47.7-second cushion over

WRC 2020 TURKEY MARMARIS

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

112

Elfyn Evans (GBR), Toyota Gazoo Racing World Rally Team Röportajı; Soru: Elfyn, bugün çok dramatik bir gün.

Kazandın ve maksimum puan almayı başardın. Kendini nasıl hissediyorsun?

Cevap: “Tabii ki çok mutluyum, bunun benim en tatlı galibiyetim olmadığını biliyorum. Asla bu şartlar altında kazanmak istemezsiniz. Elbette bunlar iyi puanlar ve buraya tam olarak bunun için geldik.

Burası bildiğimiz üzere biraz piyango gibi. Bunu etkilemek için yapabileceğiniz çok şey var. Bu sefer doğru taraftaydık. Geçmişte şartlar lehimize değildi ve karanlık olan taraftaydık. Bence bundan ötürü mutlu olmalıyız.” Soru: Bu sabahki ilk etapta büyük bir drama vardı. Bu dramanın içinden sağ salim çıktın. İkinci denemende bir lastik patlaması olabileceğini düşündüğünü söyledin. Bu, otomobili iyi anlamandan mı kaynaklanıyor? Cevap: Hayır, sanırım başlangıçtan önce arka tarafta bira darbe hissettim. Hemen arka tarafın kaymaya başladığı birkaç viraj olduğunu hissettim. Burada bir patlak olup olmadığından emin olmadığımı söyledim. Devam ettik ve sonunda her şey yolundaydı.” Soru: Sonunda her şey yolundaydı. Ama bu hafta sonu ne kadar zor bir mücadeleydi? Cevap: “Tabii ki çok zordu. Bugünkü uzun etabın ilk geçişi çok zordu. Herkesin etrafında toz vardı ve Kalle önümde lastik patlatmıştı ve fark sadece iki dakikaydı, bu yüzden sürekli olarak tozun içindeydim. Sonuna kadar oldukça zordu, çünkü tozun içerisindesiniz, çok fazla viraj var. Oldukça stresliydi, ama bu koşullarda başarılı olduğumuz için mutluyduk.” Soru: Şimdi 18 puan farkla şampiyonaya liderlik ediyorsun. Sezonun bu noktasında ne kadar kritik? Cevap: “Böyle olması diğer şekilde olmasından daha iyidir. Bunu çok fazla düşünmedim. Şimdi ile sezon sonu arasında neler olacağını kim bilebilir?

Sonunda bir kez yarış dışı kalırsınız ve her şey yine tepetaklak olabilir. Sonraki ralliler için başımızı önümüze eğmeliyiz.”

Thierry Neuville (BEL), Hyundai Shell Mobis World Rally Team Röportajı; Soru: Thierry, asla pes etmeyen yapın bu hafta sonu güçlü bir şekilde ortaya çıktı.

Tabii ki, bu sabah senin için hayal kırıklığı oldu, ama çok güçlü şekilde geri döndün ve Avantaj Etabı’nda beş puan daha aldın.

Aklından neler geçiyor? Cevap: Açıkçası, şu anda çok fazla hayal kırıklığı yaşıyorum.

Dürüst olmak gerekirse tüm hafta sonu gerçekten güçlü bir performans sergiledik.

Hızımız vardı ve büyük bir hata yapmadık. Lastikleri akıllı şekilde de yönettik.

Ne yazık ki bu sabah her şey bir araya gelmedi. Etapta dikkatli şekilde sürmeye çalışacağımızı biliyorduk ve tam olarak hedeflediğimiz gibi gidiyorduk. Diğer pek çok sürücü gibi şans bizden yana değildi ve lastik patlattık. Liderlik pozisyonunu kaybettik. Ama sonrasında ikinci sıraya geri döndük ve beş Avantaj Etabı puanı aldık. Bence bu hafta sonu pozitiflere odaklanmalıyız. Şampiyona liderlerine biraz daha yaklaştık, ki ana hedefimiz de

buydu. Önümüzdeki yarışlarda şampiyonluk için mücadele etmeye devam ediliriz.

Beşinci sıradayız ve Sardunya için iyi bir pozisyonumuz var.” Soru: Garip bir yıl oldu ve çok fazla ralli olmadı. Kaç tane daha yapılacağından emin değiliz. Yani zorlamaya devam etmeniz mi gerekiyor?

Cevap: “Matematiksel olarak bitene kadar pes edecek bir adam değilim. Çok zorlayacağım. Ben de kazanmak istiyorum. Çok fazla açlığım var. Bu hafta sonu, özellikle Meksika ve Estonya’nın hayal kırıklıklarından sonra çok motiveydik. Sanırım bu hafta sonu kazanmayı hak ettik. Ama sonunda bizim değildi. Bir sonraki ralli için sabırsızlanıyoruz. Organizatörler ve FIA, bu toz durumuna gerçekten dikkat etmeliler. Çünkü kimse için iyi değil. Kimse güvende hissetmiyor. Bu tamamen bir şans meselesi, çünkü rüzgar size biraz daha fazla veya daha az görünürlük sağlayabilir. Bu koşullarda şampiyona için mücadele etmek de pek hoş değil. Bu, önemli bir nokta ama bu hafta sonunun araçlar için de çok sıcak olduğunu belirtmem gerekiyor.

Bence diğer tüm sürücüler bu konuda hemfikirler. Güneşten korunabilmek için pencerelere film çekilmesi için şikayet ediyorduk, özellikle de çok yavaş etaplarda çok sıcak sıcaklıklarda araca soğuk hava girişi olmuyordu. Bu, odaklanmamız gereken şeylerden biri. Bunu diğer sürücülere de söyledim ve bazıları da aynı fikirdeler. Bazı etapların sonunda ve araçtan inerken de başım dönüyordu. Kendimi toparlamam 10-15 dakikamı alıyordu. Fiziksel olarak oldukça fit durumdayım ancak bu araçların içi çok sıcak.”

Sébastien Loeb (FRA), Hyundai Shell Mobis World Rally Team Röportajı; Soru: Sana dönelim Seb. Üçüncü olarak podyuma çıktın, çok dramatik bir hafta sonuydu. Sonunda her şey yolunda gitti mi? Cevap: “Bu hafta sonu inişler ve çıkışlar vardı. Ama sonunda hâlâ podyumdayız. Çok karmaşık bir ralliydi. Lastikler için gerçekten sert ve çok zordu. İlk gün ralliye şaşırtıcı şekilde liderlik ediyordum. Bunun için mutluydum. Geri kalanı için iyi bir yol pozisyonuna sahip olmak ve iyi bir ritim yakalamak için mümkün olduğunca hızlı başladım. İlk etaplardan sonra lider olmak benim için inanılmazdı. Sonra sabah kötü lastik seçimi ile ikinci gün biraz daha karmaşık hale geldi ve liderle olan teması biraz kaybettim. Sonrasında da etaplardan sağ salim çıkmaya çalıştım. Uzun etabı ikinci geçişimde, lastiklerim tekrar bitti. Neyse ki Elfyn kadar değildi. Bu sabah tam gaz başladık ama ortaya çıkan tozdan ötürü inanılmazdı. Etap koşulları bazen sürülebilir değildi ve neredeyse herkesin durduğu bilgisine sahip olduğumda, sürüşüme dikkat etmeye çalıştım ve herhangi bir risk almadım, lastiğimin patlamasını istemedim.

Sonrasında lastiğim patladı! Bilmediğim bir yerden geldi. Tozun içinde hiçbir şey hissetmedim. Neyse ki podyumda bitirebildik.

Bu benim için harika bir sonuç. Sanırım takımlar şampiyonası için puanlar kazanmadı adına buradaydım ve sonuç Hyundai için o kadar da kötü değil.”

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

Soru: Öğleden sonra etaplarına katıldığınızda Sebastien Ogier’nin sadece birkaç saniye gerideydiniz.

Ogier yolda kaldığında ayağını biraz gazdan çektin mi? Cevap: Ayağımız gazdan çekmedim. Etaptaki ritmi değiştirmek istemedim. Bu yüzden zorlarken taşların etrafından gitmek durumunda da kaldım. Şartlar, %100 zorlayamayacak kadar zorluydu. İlk geçişte her şey piyango gibiydi. Bunu biraz yönettim ancak herhangi bir şey değişmezdi diye düşünüyorum. Yanımdaki iki sürücüyü yenemezdim. İyi bir strateji izlediğimizi düşünüyorum.” Soru: Bir sonraki etkinliğin ne olacağını bilmeye daha yakın mısın? Cevap: Hâlâ soru aynı ve cevabım da aynı. Daha fazlasını konuşmadık. Çok eğlendim ve çok keyif aldım. Bu adamlarla savaşabildiğim için gurur duyuyorum. Bu, yaklaşımımı değiştirmiyor ve sonraki ralliler hakkında ekiple konuşmadım.” Soru: Bu yıl tekrar ralliye katılmak ister misin? Cevap: Böyle bir sonucun ardından bunu isteyeceğinize eminim. Araçta çok eğlendim.

Neden olmasın?

really take care of this dust situation. It is not nice for anybody. Nobody feels safe. It is a matter of luck how the wind comes to give you a bit more or less visibility. Playing a championship in those conditions is not really nice either. It is an important point but also I want to mention that it was very hot in the cars this weekend. I think all the other drivers agree on that. We have been complaining since long to get the side film on the windows to be at least a little bit protected from the sun, especially in such hot conditions on such very slow stages with no cool air coming in the car.

It is really something we have to focus on. I said it to the other drivers and some replied the same. I felt dizzy at the end of some stages and also getting out of the car. It took 10-15 minutes to recover. I am physically quite fit but it is just too hot in those cars.

Sébastien Loeb (FRA), Hyundai Shell Mobis World Rally Team Interview Question: Seb, let’s turn to you now. On to the podium with third position but what a dramatic weekend. But it turned out okay in the end? Reply: At the end, we are still on the podium but we had some ups and downs all the weekend. It was a very complicated rally. It was really rough and very hard for the tyres. So it was a surprise for me to lead the rally on the first day. I was happy for that. I started as fast as possible to get into a good rhythm to have a good road position for the rest.

It was an amazing moment for me to be leading after the first stages. Then it went a bit more complicated on the second day with the bad tyre choice in the morning and I lost a bit of contact with the lead. I tried to survive with that. The second pass of the long stage, I destroyed my tyres again. Luckily not as much as Elfyn. I had the rest of two tyres left for the last stage so we could come back to second place.

Today, in the morning, we had to start flat out but with the dust we had, it was just amazing. The conditions in the stage were not driveable sometimes and when I had the information that nearly everybody had stopped in the stage, I tried to secure a bit my drive and not take any risks and not get a puncture. Then I also got a puncture!

From where, this I don’t know. I didn’t feel anything in the dust. Luckily, we restarted the fight until the end of the rally and we were able to finish on the podium. It is a great result for me. I think I was here to secure the points for the Manufacturers’ Championship and the result for Hyundai is not too bad. Question: When you went into the afternoon stages, you were only a handful of seconds behind Sébastien Ogier. Did you back off when Ogier stopped?

Reply: I didn’t really back off. I didn’t want to change the rhythm in the stage, so it was a mix between pushing and going around the stones. The conditions were too rough to go 100%. It was really a lottery in the first pass. I managed a bit but I don’t think it would have changed anything. I could not have beaten the two guys here with me. I think it was a good strategy.

Kasım - November 2020

113 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

Elfyn Evans (GBR), Toyota Gazoo Racing World Rally Team Interview Question: Elfyn, a hugely dramatic day today. You find yourself with maximum points in terms of the win. How are you feeling right now? Reply: Of course, very happy. I would say it is not the sweetest of my wins. You never want to win in these circumstances. Of course, it is good points and that is what we came here for. Fortunately here, as we know, it is a bit of a lottery. There is only so much you can do to influence that. This time, we were on the right side of that. There have been situations in the past where we have been on the dark side of circumstances. I think we have to take that and be happy for it. Question: That first stage this morning caused a huge amount of drama.

You came through unscathed. On the second pass, you did say that you thought you may have a puncture. Was that maybe being too aware of the feelings in the car and the noise?

Reply: No, I think, close to the start, I felt a few knocks early on the rear. I just felt straight away I had quite a few corners where the rear was trying to slide and I said to Scotty it felt quite clear. What I said was I am not sure if we have got a puncture here. Obviously, I carried on and it turned out we didn’t. It was all okay at the end. Question: All okay at the end, but how much of a tough challenge has it been this weekend? Reply: It has been very tough, of course. The first pass through that long one was very difficult this morning. Everybody had dust at the start and Kalle had a puncture in front of us and the gap was only two minutes, so I was constantly in his dust then all the way to the end and it was quite difficult, you know, in and out of the dust, non-stop, with that many corners and that many things to hit. It was quite stressful, but happy that we came through in those conditions. Question: Into the lead of the championship now with an 18 point advantage. How critical is that at this point in the season? Reply: It is better that way than the other way round. I haven’t given it too much thought. Who knows what will happen between now and the end of the season. We know that, ultimately, one retirement and it is flipped on its head again.

We have to keep our heads down for the next rallies.

Thierry Neuville (BEL), Hyundai Shell Mobis World Rally Team Interview Question: Thierry, your never-give-up spirit really came through strongly this weekend.

Disappointment obviously this morning but you came back very strongly and sealed those five points as well on the Power Stage. What is going through your mind right now? Reply: Obviously, there is a lot of disappointment right now. To be honest, we had a really strong performance all weekend. The speed was there and we didn’t make any major mistakes and we had a clever management of the tyres as well. Unfortunately, not everything came together this morning. We knew we were going to try and drive carefully in the stage and we were exactly following our target.

For many other drivers as well, luck was not on our side and we got the puncture. We lost first position, fought back to P2 after that and we took five Power Stage points. I think we have to take the positives away from this weekend. We are a bit closer to the lead of the championship. That was our main target. We are still able to fight for the championship on the upcoming rounds. We are P5 and have a good road position for Sardinia. Question: In has been a strange year and not many rallies. We are not sure how many more there are to go. So you have to keep pushing out there? Reply: Anyhow, I am not a guy to give up until it is mathematically finished. I am going to push hard.

I want victories as well. I am hungry for more. We were very motivated this weekend, especially after the disappointments of Mexico and Estonia. I think we deserved the win this weekend. But, obviously, it wasn’t ours. We look forward to the next event. The organisers and the FIA should

FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

hamilton dua ediyor...

2020 Formula 1 sezonunun 11. yarışı Eifel Grand Prix’sini kazanan Mercedes-AMG Petronas pilotu Lewis Hamilton, Michael Schumacher’in 91 yarış kazanma rekorunu yakaladı.

2

020 Formula 1 sezonunun 11. yarışı olan Eifel Grand Prix’sinde birçok tarihi an yaşandı.

Lewis Hamilton, 91. birinciliğini kazanarak, Michael Schumacher’in “Formula 1’de en fazla yarış kazanan pilot” rekoruna ortak oldu. Bir başka rekora ortak olma durumu da motor üreticileri alanından geldi. Mercedes-Benz’in ürettiği motorlar ile yarışan araçlar aralıksız olarak 228. mücadeleden puan alınca, bu alanda rekoru elinde bulunduran Ford yakalandı. Sezonun bir sonraki yarışı Portekiz GP’sinde benzer bir sonucun olması durumunda her iki rekor da Mercedes-AMG Petronas takımı tarafından kırılabilir. Almanya’nın efsane pisti Nürburgring’de toplam 60 turdan oluşan, 308,617 km’lik Eifel GP’sinde Lewis Hamilton ve takım arkadaşı Valtteri Bottas yan yana, en önde start aldılar. Takım pilotları arasında kıran kırana geçen liderlik mücadelesinde 13. turda Bottas’ın fren noktasını kaçırmasıyla Hamilton birinciliğe yükseldi ve yarışın sonuna kadar da pozisyonunu korudu. 19. turda ise Valtteri Bottas, mekanik bir sorundan dolayı yarıştan çekildi. Yarış sonrasında Lewis Hamilton yaptığı açıklamada; “Bunun ne

anlama geldiğini kelimelere dökmek zor.

Küçükken Michael’ın tüm bu yarışları kazanmasını ve erkek kardeşimle yarış oyunlarını oynarken Michael’ı seçtiğimi hatırlıyorum. Orada kendim olmayı hayal ediyordum ama kimsenin ve özellikle benim, Michael’ın rekorlarına yaklaştığını hayal bile edebileceğini düşünmüyordum.

Onun yarış galibiyet sayısına eşit olmak en çılgın hayallerimin ötesindeydi ve bu hayallerin gerçekleşebileceğini gösteriyor. İnanılmaz bir onur ve içine girmesi biraz zaman alacak bir şey. Ama bunu bu inanılmaz takım olmadan başaramazdım.

Takımdaki herkese çok teşekkür ediyorum. Michael Schumacher’e de büyük bir saygı duyuyorum, bugün gerçekten minnettarım.” dedi. Bu sonuçlara göre Lewis Hamilton “Pilotlar Şampiyonası”nda 230 puan ile liderliğini sürdürürken, Valtteri Bottas 161 puan ile ikinci sırada yer alıyor.

Mercedes-AMG Petronas ise “Takımlar Şampiyonası”nda 391 puanla açık ara liderliğini sürdürüyor. Lewis Hamilton’ın bir sonraki galibiyeti, onu spor tarihinin zaferler açısından en başarılı sürücüsü haline getirecek bir başarı olan Formula 1’deki 92.’si olacak. Hamilton 13-15 Kasım Türkiye İstanbul Grand Prixi’ini kazanmak ve yeni bir rekora imza atabilmek için dua ediyor.

A U TA OU MT OO BM IOL BE I ML AE GM AA ZG I ANZEI .NCEO. MC .O TMR . T R

114

Automobile AutomobileMagazine Magazine | | FORMULA FORMULA11TURKISH TURKISHGRAND GRANDPRIX PRIX2020 2020

Tales from the paddock: A memorable achievement in the Eifel thank you to everyone back at the factories and also a huge respect for Michael, I feel really grateful today. In terms of the race itself, it was tough out there. I had a really good start and Valtteri did an amazing job to defend into Turn 2, I wouldn’t expect it to be any other way. Then it was about trying to figure out how I could beat Valtteri, so I really had to look after the tyres and make sure I stuck with him.

I saw he was struggling a bit and knew the opportunity would come, but then he had the lock-up. I managed to build a good gap after that, but then the Safety Car came out. Max was right behind me and I knew I had to have a strong restart to keep him behind. I managed to catch him out which is always nice and that gave me the jump I needed. But you can see the pace Red Bull had at the end, so we’ve got a serious fight on our hands.

Valtteri Bottas; It’s a frustrating way to finish a race, it was really good fun until I started to lose power during the Virtual Safety Car. The start and the battle with Lewis through the first couple of corners was nice, there was no way I was going to make it easy for him. Obviously, later on I had a lock-up into Turn 1 and lost the position, which meant I stopped early.

The new tyres were starting to feel pretty good and I was hopeful I could have potentially undercut. Everything was still to play for. But then it was quite a big loss of power – something wrong with the Power Unit. We’ll have to investigate what that is, but it was really unlucky. I went around for a couple of laps to see if it recovered but there was nothing else we could do.

Kasım Kasım--November November2020 2020

115 A U TA OU MT O BM IOL BE I ML AE GM AA ZG I ANZEI .NCEO. MC .O TMR . T R

T

he occasion of the 41st Grands Prix at the Nürburgring brought a very special success for Lewis Hamilton: the six-time world champion chalked up his 91st Grand Prix victory on Sunday, equalling the previous tally of record championship winner Michael Schumacher. In recognition of this achievement, Mick Schumacher presented Hamilton with one of his father’s helmets immediately after the race. For Lewis, it was his second victory on the Eifel circuit - his first having come in 2011 - and his seventh win of the current season. This result was also the 288th points-scoring finish for a Mercedes-Benz-powered car in Formula One. Valtteri Bottas set the fastest qualifying time on Saturday to book his 14th pole position in the premier class of motorsport. Lewis made it a front row lockout for the team, the 72nd in the history of the team. Lewis Hamilton; It’s tough to put what this means into words.

I remember watching Michael winning all those races when I was a kid and playing racing games with my brother and choosing to play as Michael. I dreamed of being there myself, but I don’t think anyone and especially me, imagined another driver getting anywhere near Michael’s records.

It was beyond my wildest dreams to be equalling his number of race wins and it just shows that dreams can come true.

It’s an incredible honour and something that will take some time to sink in. But I couldn’t have done it without this incredible team, everyone pushing so hard and giving it absolutely everything. A huge

FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

M AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

116

ax Verstappen, Honda sürücüsü F o r m u la 1 Dünya Şampiyonası’nda ikinci olmak için Nurburgring’deki son turunda savaştı, Pazar günü Eifel Grand Prix’sini Lewis Hamilton’ın arkasından ikinci olarak bitirmeyi başardı. Verstappen, Honda motorlu Aston Martin Red Bull’da güçlü bir hafta sonu geçirdi. Honda F1 Toyoharu Tanabe Teknik Direktör, “Max, iki hafta önce Sochi’de yaptığı gibi, Aston Martin Red Bull Racing için başka bir mükemmel ikinciliği elde etti. Ayrıca, yaklaşan yarışlar için de iyi bir işaret olan Grand Prix’in sonunda en hızlı yarış turunu yaptı. Pierre, Scuderia Alpha Tauri için, birkaç heyecan verici geçiş hareketi sayesinde, gridde 12. sıradan altıncılığa çıkmak için çok güçlü şekilde sürdü.” dedi.

Max Verstappen; “Genel olarak olumlu bir hafta sonuydu ve ikinci sırada yer almaktan çok memnun kalabileceğimizi düşünüyorum. Yarış sırasında Lewis’e olabildiğince yakın olmaya çalıştım ve onunla savaşa-

cak hızımız yoktu ama genel olarak performanstan memnun kaldım. Bu hafta sonu otomobille bir adım attık, bu yüzden tabii ki bundan memnunum, ancak yine de gelişmemiz gerekiyor ve her hafta sonu Mercedes’e karşı savaşı sürdürebilmek için bastırmaya devam edeceğiz. Ekstra bir bonus olan en hızlı tur noktasından elbette memnunum. Daniel’i (Ricciardo) tekrar podyuma çıkmak da güzel.” dedi. Max Emilian Verstappen Hollandalı Formula 1 pilotudur.

Babası Jos Verstappen de eski bir Formula 1 pilotu olan Max Verstappen sezon içinde geçtiği Red Bull Racing kokpitinde katıldığı ilk yarış olan 2016 İspanya Grand Prix’ini kazanarak kariyerinin ilk yarış galibiyetini kazınırken Formula 1 tarihinin yarış kazanan en genç pilotu unvanını da ele geçirmiştir. Max Verstappen, Honda’nın F1’den ayrılacağı açıklamasının kendisini şaşırtmadığını çünkü bir süredir böyle bir haber almayı beklediğini söyledi. Verstappen, “Bunun geldiğini hissedebilirdiniz.

Tabii ki bunu söyleyemezsiniz ancak açıklamadan bir süre önce bunu biliyordum. Bu kötü bir gelişme oldu ancak onların tarafından anlaşılabilir bir karar.” dedi.

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

M

ax Verstappen fought through his very last lap around the Nurburgring to stay in the hunt for second in the Formula 1 World Championship, finishing second in Sunday’s Eifel Grand Prix while earning the extra point for the fastest race lap on the last of his 60 trips around the 3.198-mile circuit.

Verstappen had a strong weekend in the Honda-powered Aston Martin Red Bull, qualifying third and running in the top three all day en route to his sixth top-two finish of the year.

Toyoharu Tanabe Technical Director, Honda F1 “Max produced another excellent second place finish for Aston Martin Red Bull Racing, just as he did two weeks ago in Sochi. He also set the fastest race lap right at the end of the Grand Prix, which is a good sign for the upcoming races. For Scuderia AlphaTauri, Pierre drove a very strong race to go from 12th on the grid to sixth, thanks to several exciting passing moves.

Max Verstappen; “Overall it was a positive weekend and I think we can

be very pleased with another second place. I tried to keep as close as possible to Lewis during the race and we just didn’t quite have the pace to fight him but overall I was pleased with the performance. We have taken a step forward with the car this weekend, so I am of course happy with that, but we still need to improve and we will keep pushing so we can take the fight to Mercedes every weekend. Max Emilian Verstappen is a Belgian-Dutch racing driver currently competing in Formula One, under the Dutch flag, with Red Bull Racing. At the 2015 Australian Grand Prix, when he was aged 17 years, 166 days, he became the youngest driver to compete in Formula One. He holds eight other “firsts” in Formula One racing.

Max Verstappen said he was not surprised that Honda announced that he would leave F1 because he had been waiting to receive such news for a while. Verstappen said, “You could feel it coming. Of course you can’t say that, but I knew this a while before I announced it. This was a bad development, but it was an understandable decision for them. “ said.

Portuguese GP: Hamilton scores record-breaking 92nd win

HAMILTON PORTEKİZ’DE TARİH YAZDI...

L

ewis Hamilton triumphed in Formula 1’s 2020 Portuguese Grand Prix to score a record-breaking 92nd victory, surpassing Michael Schumacher as the winningest F1 driver. Lewis Hamilton; I can’t tell you how hard that was today – we’ve got a great car, but you have to drive the nuts off it to pull out a lap and Valtteri has just been so quick here this weekend! I’ve been digging and digging and trying to find that extra time. They communicated well with us and gave us the option of what to do at the end – I chose to do three laps to give a chance at beating his time and he chose to do one. I thought that might give me an opportunity and it worked out, getting better and better on the final lap. This is a hardcore circuit, with places where you can’t see where you’re going because you’re just looking at the sky, so there are no references for braking points for example. It’s among the most challenging circuits I’ve been to, especially with this new surface that makes it hard to get the tyres switched on and working on both axles. It’s a big thank you to the team for the work this weekend, and to the fans who were able to come out today - it’s great to see their flags out there on track. Hamilton’s victory meant he further extended his lead at the head of the world championship over teammate Valtteri Bottas to 77 points, with five races to go.

117 AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

P

ortekiz Grand Prix’sini kazanarak kariyerinin 92. yarış birinciliğini elde eden Lewis Hamilton, Michael Schumacher ile paylaştığı Formula 1 rekorunu tek başına ele geçirdi.

Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın 12. yarışı Portekiz Grand Prix’sinde, Mercedes takımının Büyük Britanyalı pilotu Lewis Hamilton birinci oldu. Sezonun 12. mücadelesi, Portimao kentindeki 4,6 kilometrelik Uluslararası Algarve Pisti’nde 66 tur üzerinden yapıldı. Lewis Hamilton, yarışı başladığı gibi ilk sırada tamamladı ve sezonun 8. birinciliğine ulaştı. Kariyerinin 92. yarış birinciliğini elde eden 35 yaşındaki Hamilton, Michael Schumacher ile paylaştığı F1 tarihinin en fazla yarış kazanan pilotu unvanını tek başına ele geçirdi. Takım arkadaşı Hamilton’dan 25.5 saniye sonra bitiş çizgisini geçen Valtteri Bottas 2’nci, Red Bull-Honda sürücüsü Max Verstappen ise liderin 34.5 saniye arkasında 3. oldu. Hamilton, 40. turun sonunda, takım arkadaşına 10 saniye fark atarak pite geldi ve yarışın kalan bölümünde çok rahat bir şekilde yerini koruyarak 92. yarış zaferini elde etti. Sezonun 13. yarışı Emilia-Romagna Grand Prix’si, 1 Kasım’da yapılacak. Sezonun 12. yarışının ardından Hamilton 255 puana yükseldi ve en yakın rakibi Bottas ile puan farkını 76’ya yükselterek şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.

Kasım - November 2020

Şimdi al,

Nisan 2021’de ödemeye başla!

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

118

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020

www.kia.com.tr

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

119

Kasım - November 2020

www.kia.com.tr

Şimdi al,

Nisan 2021’de ödemeye başla!

AUTOMOBILEMAGAZINE.COM.TR

120

Automobile Magazine | FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020