Autowritetr Aralik 2013

Page 1

YIL: 11

SAYI: 145

ARALIK 2013

F‹YATI: 5 TL

www.autowritetr.com

BMW İ3 TÜRKİYE’DE



Editörden

2013 yılının son sayısından

merhaba,

Çok fazla kayıp verdiğimiz 2013’de, yaşananları yeni senede yaşamamak dileğiyle yazıma başlıyorum

A

ralık ayının ortalarında karla sınavı başlayan İstanbul’da, yetkililer önlemleri alsa da, yine yeterli olmadı. Sebep maalesef dikkatsiz ve özensiz sürücüler. Dikkatsiz sürücüler hep var. Zira yağışlı havada veya ıslak zeminde nasıl araç kullanacaklarını bilmiyorlar. Özensiz sürücüler ise, karyağmur lastiği takmadan yola çıkıp kendilerinin ve trafikteki diğer insanların hayatını tehlikeye atmaktan çekinmeyenler. Belediyeler iyi-kötü elinden geleni yapıyor ama ya sürücüler. Maalesef herkesin aracına dikkat etmesi gerekiyor. Bir başka hata ise, araçlarını tanımayan sürücüler. “Ben arazi aracı kullanıyorum. Her yerden giderim “ diyebilen, tiplere de bir sözüm var. Sizler aracınızın ne olduğunu maalesef bilmiyorsunuz. İster arazi aracı ister binek ister hafif ticari olsun. Ne olur önce aracınızı bir tanıyın, lastik izini görün, manevra kabiliyeti hakkında fikir sahibi olun, dönme çapını hesaplayın, lastiklerinize özen gösterin.

Lütfen unutmayalım; kullanılan aracın hiçbir suçu yok (istisnai durumlar hariç), araçtaki her şeyden sürücüsü sorumludur. CAN TAŞIYORUZ. Kar-Kış’ı yukarıda bırakıp bu sayımızda neler var ona bir bakalım. 2013’ün son sayısında: BMW’nin i3 modeli dikkat çekecek. Zira bu araç ile, kapalı yolları öğrenip alternatif güzergahlar çıkartılabilecek, restaurant veya sinema-tiyatroya rezervasyon yapılabilecek hatta evde internet bağlantılı aletlere kumanda edilebilecek. Yeterli sistem kurulursa; trafikte sürücüsü kitap okurken BMW i3, yol alabilecek. DACİA Duster ise, yenilenip karşımıza çıktı. Piyasada en ulaşılabilir arazi araçlarının başında gelen Duster, yeni haliyle cazibesini daha da artırmışa benziyor. Sağlamlığı vurgulayan dış tasarım ve tamamen yenilenmiş iç tasarım, yepyeni ekipmanlar ve daha fazla opsiyon, daha az yakıt tüketimi ve performans avantajı sunan motor seçenekleri ile piyasaya çıktı.

HYUNDAİ İ10, Türkiye’de üretilip satışa çıktı. Hyundai’nin amiral gemisi olmaya aday olan İ10 son derece başarılı bir otomobil olmuş. HYUNDAİ-Assan tesislerinde yapılan 475 milyon euro’luk yatırımla yıllık kapasitesi 200 bin adet üretilmesi planlanandı. Hyundai Assan’ın 2015 yılı ihracat hedefi yıllık 2.6 milyar dolar ve yeni nesil i20 ile de birlikte 180 bin adet araç üretmesi anlamına geliyor. PEUGEOT’nun en spor versiyonlarından biri olan RCZ ve onun da R serisi çok dikkat çekiyor. Peugeot RCZ R, 270 hp gücündeki 1,6lt silindir hacimli yeni motoru ve sadece 145g/km düzeyindeki düşük CO2 emisyon seviyesiyle zor görülecek bir performans ve verimlilik düzeyi sunuyor. Siyah Mat tavan kuşakları ve

koyu Titanyum maskeli Bixenon farlarla donatılmış RCZ R dinamizmi arttıran ve özgün olarak tasarlanan sportif unsurları ile ayırt ediliyor. HYUNDAİ’nin ikinci yeniliği ise, Yeni Genesis. Hyundai’nin gelişmiş model ağına lüksü ve zarafeti de getirirken aynı zamanda premium sedan pazarından önemli ölçüde pay almak istiyor. Başta Güney Kore olmak üzere Amerika ve Orta Doğu pazarlarında yüksek satış adetlerine ulaşan Hyundai Genesis, yenilenen haliyle de bu başarısını artırmayı hedefliyor. 2014 senesinin ilk sayısında buluşmak üzere. Hepimizin ailesine, çocuklarına ve sevdiklerine ve özellikle okuyucularımıza; sağlık, huzur, mutluluk, dostluk ve bol para getirecek bir sene dilerim.

babur@autowritetr.com


ALTIN DİREKSİYONUN YENİ SAHİBİ İstanbul’da Geçtiğimiz Günlerde Avrupa’nın En Prestijli Otomobil Ödüllerinden Olan Uluslararası Altın Direksiyon 2013 Kazananları Açıklandı. Yeni Mazda3 Bu Yıl Türkiye Kompakt Sınıf Kategorisinde Birinciliği Elde Etti

M

azda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul “Altın Direksiyon 2013” ödül töreninde Türkiye Kompakt Sınıf Birincisi olan Yeni Mazda3’ün ödülünü Auto Show Dergisi Yayın Direktörü Erdem Kırım’dan aldı. Göz alıcı KODO- Hareketin Ruhu tasarım felsefesi ve Mazda’nın ultra verimli hafif SKYACTIV teknolojilerinin kullanıldığı 6.nesil araçlarından üçüncüsü olan Yeni Mazda3 aynı zamanda şirketin en çok satanı unvanını da taşıyor. Tüm SKYACTIV Teknolojilerine sahip olan Yeni Mazda3, ultra verimli sıkıştırma sunan 100, 120 ve 165 beygirli benzinli motorlar ve 150 beygirlik temiz dizel motora sahiptir. Mazda’nın yeni bağlantı konsepti, şirketin en çok satan modelinin Avrupa’nın C segmentinde yolcularına online olma olanağı sağlayan

ilk modellerinden biri olma özelliği kazandırıyor. Yeni ve geliştirilmiş insanmakine arayüzü (HMI) ile birleştirilen yeni araç içi bağlantı sistemi ile yolcularının güvenli ve kesintisiz bir şekilde online olmasını sağlayan ilk Mazda. Birçok açıdan eski modelden daha geniş olan yeni Mazda3’de öne çıkan özellikler arasında Aktif Sürüş Ekranı, sınıfında nadir olan Mazda’nın yeni göz hizası ekranı ve bilgi eğlence fonksiyonlarının gözle temas kurulmadan etkin şekilde kullanılmasını sağlayan yeniden tasarlanan döner kumanda bulunuyor.

Tarihide Oldukça Kabarık Bugüne kadar Mazda3, 130’dan fazla ödülü ve dünyanın dört bir yanındaki

sürücülerin beğenisini kazandı. Mazda3 sahip olduğu başarı ile o tarihten bu yana alışılmışa meydan okumaya devam ediyor. Mazda’nın orjinal Zoom-Zoom neslinden biri olan bu dinamik spor kompakt modelin birinci jenerasyonu toplam 2,2 milyon adet satarak büyük bir başarı kazandı. Popülerlik konusunda, ikinci nesil Mazda3, ilk modelin kaldığı noktadan yola devam etti ve günümüze kadar global çapta toplam 1.4 milyon adet satıldı. Hatta 2011 ve 2012 yıllarında Avustralya’da toplamda en çok satan binek araç oldu. Dahası, Mazda3 markayla eş anlamlı olan sağlam güvenilirliği hep sürdürdü: örneğin, 2010 yılında bir numaralı kompakt araç seçildikten sonra, J.D. Power’ın 2011 Alman müşteri memnuniyeti anketinde en iyi model seçildi.

Genel Yayın Yönetmeni

Katkıda Bulunanlar

Babür Gürel

Turgay Fişekçi

babur@autowritetr.com

Özgür Taçkın Asena Özkan

Görsel Yönetmen

Kemalettin Bulamacı

Tuana Medya

İtalya Temsilcisi Yayın Kurulu

Yiğit Şen

Turgay Fişekçi Mahir Bayındır

Almanya Temsilcisi

Berke Bayındır

Şeyda Kırali

Savni Okcu Ali Gülal Erkan Öztürk

Polonya Temsilcisi Öshan Çakar

Adres: Söğütlüçeşme Caddesi, AKEL İşhanı No:2 Kat:2 D: 48 Altıyol-Kadıköy/İSTANBUL Tel: 0216 3613166 GSM: 0545 8212060 Autowrite Dergisi’nde yayımlanan haber ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. Autowrite Dergisi, basın meslek ilkelerine uymayı kabul eder.

4





İKİNCİ EL ARAÇLARA BİRİNCİ SINIF GÜVENCE Autority Group’un İkinci El Araçlara Ekspertiz Hizmeti Veren Markası Garanto, Otomotiv Sektöründe, İkinci El Araç Alım Satımındaki Güven Boşluğunu, Tarafsız Ekspertiz Hizmeti ve Güvencesiyle Doldurmayı Hedefliyor

İ

kinci el araç pazarının yaklaşık 4 milyon adet olduğu Türkiye’de, ikinci el araç satışlarının büyük bir bölümü kişiden- kişiye gerçekleşiyor. 2013 sonrasında ikinci el araç pazarının %25’ler seviyesinde büyüyeceği tahmin ediliyor. İkinci el araç satın almak isteyenler, ikinci el satışlarının olduğu web sitelerinde bilgi

kirliliği ile karşı karşıya kalıyor. İnternet üzerinden yapılan kıyaslamalar, aracın farklı bölümlerine bakılması için farklı ustalara yaptırılan kontroller, zaman ve para kaybına yol açıyor. Yurt dışında, ikinci el araç alım- satımında tarafsız ekspertiz hizmeti veren markalar mevcut. Türkiye pazarında bu ihtiyacı gördüklerini belirten Autority Group Pazarlama Direktörü Teoman Silek, “Garanto markası ile tarafsız ve profesyonel bir hizmetle ikinci el araçların karne notunu veriyoruz” dedi. Silek, İkinci el piyasasında en önemli sorunun ‘güven’ olduğu ve bu güveni sağlamak amacıyla gerekli alt yapının kurulduğunu belirtti. Silek, Garanto’nun alıcı ve satıcı tarafında bulunmadığını, aracın fiyatıyla ilgili yorum yapmadıklarının altını çizdi.

2014 yılı sonuna kadar 30 sabit noktaya ulaşmayı hedeflediklerini kaydeden Silek, aracın önceden kaç sahibinin olduğunu, aracı ne zaman satın aldıklarını, aracın servis geçmişini, hasarları ve onarımları hakkında bilgilerin zamanla Garanto ile toplayacaklarını da sözlerine ekledi.

Garanto Araçları Detaylı İnceliyor Garanto, aracı boya-kaporta, motormekaniği, fren sistemi, süspansiyon ve elektronik sistemi, aksesuarlarının durumu, test sürüşü de dahil olmak üzere detaylı kontrolden geçiriyor. Aracın durumunu gösteren Garanto Raporu, kontrolü yapılan aracın sahibine Garanto Sertifikası ile teslim ediliyor. Ayrıca online erişim için raporun e-posta ile linki gönderiliyor. Garanto Sertifikası, Garanto Raporu ve plastik kartı ile aracın durumu belgelendiriliyor. Garanto, ikinci el aracını satan kişiye internet ortamında aracının detaylarını göstermesine olanak tanırken, aracının değerinde satılması ve fark edilmesine olanak sağlıyor.

Garanto Araçlara Skor Veriyor Garanto, ikinci el araç ekspertizindeki farklılıklar bununla da sınırlı değil. Sigorta şirketleri ve bankaların araç değerlemede kullandığı sisteme benzer bir sistem kullanıyor. Arka tarafta karmaşık bir

algoritmaya dayanan bu sitemde, kontrol edilen araçlara bir skor veriliyor. Bu skor, kişiye satmayı düşündüğü ya da ilgilendiği aracın benzerleriyle kıyaslamasında bir öngörü sağlıyor. Garanto’nun hizmet kalitesinin ve tarafsızlığının TURKAK, FQC ve ISO 9001 ile belgelendiriliyor. Garanto’nun Mobil Hizmet Ekibi de gerekli donanımlarla belirtilen adrese giderek tüm kontrolleri gerçekleştirip rapor ve sertifikayı teslim edebiliyor. Garanto’yu satın alan kişiler aynı zamanda Garanto’nun İstanbul’da bulunan Haramidere, Güneşli, Bayrampaşa, Ataşehir, Kozyatağı, Gaziosmanpaşa’daki sabit hizmet noktalarına da gidebiliyorlar.



MASERATİ GHİBLİ AVRUPA’NIN EN İYİSİ Maserati Ghibli, Avrupa’da Euro NCAP Değerlendirmesinde 100 Üzerinden 86 Puanla 5 Yıldız Alırken, Amerika Birleşik Devletleri’nde De Rakiplerini Geride Bırakarak “Sınıfının En Güvenli Otomobili” Seçildi

G

hibli, ABD’de araç güvenliği konusunda otorite sayılan IIHS (The Insurance Institute for Highway Safety-Otoyol Güvenliği Sigorta Enstitüsü) tarafından gerçekleştirilen çarpışma testleri sonucunda gösterdiği performansla “Sınıfının En Güvenli Otomobili” olma başarısına erişti. Ghibli, dünya

otomotiv endüstrisinde önemli bir kriter olarak kabul edilen Euro NCAP değerlendirmesinde, kabin içi yetişkin korumada 100 üzerinden 95 puan aldı. Maserati Ghibli, kabin içi çocuk güvenliğinde 79 puan almaya hak kazanırken, yaya güvenliğinde 74, sürücü destek sistemlerinde ise 81 puan alarak yüksek güvenlik dereceleri

elde etme başarısına erişti. IIHS tarafından gerçekleştirilen, yüksek hızda önden ve yandan çarpma testleri, takla testi ve arkadan çarpmalarda boyun incinmesine karşı koltuk-başlık kısıtlamaları ölçümleri sonrası, bu dört testin hepsinden başarı ile geçen Maserati Ghibli bu performansıyla, dünyanın tüm pazarlarında geçerli

güvenlik standartlarına sahip olduğunu da kanıtlamış oldu. Maserati mühendisleri tarafından gerçekleştirilen binlerce saatlik sanal geliştirme simülasyonu sonrası, 200 civarında testin yanı sıra, 100’den fazla çarpışma simülasyonuna tabi tutulan Ghibli; hem Avrupa hem de A.B.D’de iki önemli güvenlik ödülü elde etmesiyle ön plana çıkıyor.



BMW i3 Herkes Elektrik Alabilir! BMW i3 ile, kapalı yolları öğrenip alternatif güzergahlar çıkartılabilecek, restaurant veya sinema-tiyatroya rezervasyon yapılabilecek hatta evde internet bağlantılı aletlere kumanda edilebilecek

Y

eterli sistem kurulursa; trafikte sürücüsü kitap okurken BMW i3, yol alabilecek. BMW Group, kişisel mobiliteyi gelecekte de üstün bir düzeyde biçimlendirme konusunda lider ve çığır açan bir rol oynamaya hazırlanıyor. i projesi kapsamında 2007’den bu yana yürütülen araştırma ve geliştirme çalışmaları, dünyanın dört bir yanındaki çevresel, ekonomik ve sosyal değişimlerden etkilenen sürdürülebilir mobilite çözümlerinin temellerini atmıştır. BMW Group, geleceğin küresel mobilite gereksinimleri ile bireysel ihtiyaçlar arasında gereken dengeyi

kurma insiyatifi çerçevesinde bütünleşik bir yaklaşım izliyor ki bu da yeni BMW i markasıyla vücut bulmakta. Sürdürülebilirlik bakımından açıkça tanımlanmış üst düzey karakteriyle BMW i, kendini, yenilikçi araçlar ve mobilite hizmetleri oluşturmaya adamıştır. Bu görüş gerçekleşmek üzeredir: Yeni markanın ilk seri üretilen modeli BMW i3, müşterilere üst düzey bir otomobil paketinde sıfır emisyonlu mobilite imkânı sunuyor. BMW i3, baştan aşağı elektrikli tahrik sistemiyle çalışacak şekilde tasarlanan dünyanın ilk premium otomobilidir.

Sonuç, sıfır emisyon ve hiç bir elektrikli aracın boy ölçüşemediği, hayranlık uyandıran bir güçle sunulan, saf formda ve BMW’nin imzası niteliğindeki sürüş keyfidir. Tıpkı otomobilin, LifeDrive yapısı ve karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) yolcu bölümüne dayanan eşsiz araç mimarisi gibi, elektrik motoru, güç elektroniği ve yüksek voltajlı lityum iyon bataryası de BMW eDrive programı altında BMW Group tarafından bağımsız olarak geliştirilmiş ve üretilmiştir. Bu da BMW’nin nesillerdir saygı duyulan Sheer Driving Pleasure (Saf Sürüş Keyfi) kavramının aynı zamanda, BMW i Markası’nın ilk elektrikle çalışan

otomobilinin de ana özelliği olmasını sağlar. Sürücü destek sistemleri ile BMW ConnectedDrive’ın mobilite hizmetleri ve özellikle BMW i3 için tasarlanan 360° ELECTRIC de önemli rol oynamaktadır. Bu özelliklerin akıllı bir şekilde bütünleştirilmesi, şehir ortamında tamamen elektrikli mobilitenin seçkin deneyimini vurgular.



LifeDrive mimarisi ve BMW eDrive: saf sürüş keyfine bağlılık

B

MW i3’ün şekillendirdiği o bildik sürüş keyfi duygusu, titizlikle gerçekleştirilen genel konseptin ürünüdür ki bu konseptin bir bölümü şehir içi mobilite menzili, performans ve ağırlığın ideal dengesini oluşturmakla ilgilidir. Buradaki kilit ögeler, LifeDrive mimarisi ve BMW eDrive teknolojisidir. Hafif CFRP teknolojisinin yolcu bölümünde kullanılması, lityum iyon bataryanın katkısıyla artan ağırlığı dengelerken, batarya bloğunun alçak, merkezî konumlandırması ise mükemmel şekilde dengelenmiş 50:50 ağırlık dağıtımı sayesinde otomobilin çevikliğini artırır. Ayrıca tahrikli arka aksa çok yakın yerleştirilen elektrik motoru, erişilmez bir çekiş sağlamanın yanı sıra, bu tür bir tahrik sistemi için benzersiz performans özellikleri sunar. BMW i3’ün sürüş özelliklerine manevra kabiliyeti hâkimdir – bu da şehirde sürüşün gereklerine direkt bir yanıt niteliğindedir. Otomobilin sert süspansiyon ayarı, hassas yönlendirme özelliği ve etkileyici ölçüde küçük dönüş çapı ( 9,86 metre) ile birlikte elektrik motorunun anında güç aktarım özelliği, elektrikli mobilitede tipik BMW hâkimiyetinin sergilenmesini mümkün kılar. Elektrik motoru, 125 kW / 170 hp güç çıkışı ve motorun çalıştığı andan itibaren temin edilebilen 250 Newton metrelik (184 lb-ft) azami tork üretir. Motorun ağırlığı sadece 50 kilogramdır ve elektrikli mobilite dünyasında emsali olmayan bir güç yoğunluğuna ve hassasiyete sahiptir. Özel olarak BMW i3 için geliştirilen hibrit senkronize elektrik motorunun spesifik yapısı, gücün, devir aralığının daha yüksek erimlerine doğrusal bir şekilde akmasını sağlar. BMW i3, 0’dan 60 km/s’e (37 mph) sadece 3,7 saniyede ve 0’dan 100 km/s’e (62 mph) ise 7,2 saniyede hızlanır. BMW Group’un tahrik sistemi geliştirme mühendislerince yapılandırılan, BMW i3’ün tek pedallı kontrol konsepti hoş bir sürüş deneyimi yaşanmasına da katkıda bulunur. Elektrik motoru sürüş (drive) modundan alternatör moduna geçerek lityum iyon bataryayı besler. Aynı zamanda tam ve kesin şekilde kontrol edilebilen bir frenleme etkisi de yaratır. Bu geri kazanım işlemi hıza duyarlıdır, yani otomobil yüksek hızlarda azami verimlilikle “kendi hızıyla, gaz pedalına basılmadan seyreder (coast)” ve düşük hızlarda ise güçlü bir frenleme etkisi meydana getirir.

Lityum iyon batarya, BMW i3’ün gündelik sürüşte 130 – 160 kilometre (81 – 99 mil) gibi bir menzili görebilmesine olanak verir. Bu menzil, ECO PRO modunda 20 kilometre kadar (12 mil) ve ECO PRO+ modunda ise yine aynı mesafe kadar artar. Arzu edildiği takdirde BMW i3, belirli bir değerin altına düştüğü anda hareket hâlindeyken lityum iyon bataryanın şarjını sabit bir seviyede tutan menzil uzatıcı motorla da alınabilir. Bu görev, 25 kW / 34 hp güç üreten ve arka aksın üzerinde, elektrik motoruna bitişik şekilde yerleştirilen 650 cc iki silindirli benzinli motor tarafından yerine getirilir. Menzil uzatıcı, otomobilin azami menzilini günlük sürüşte 300 kilometre civarında artırır (yakl. 180 mil). Dünyanın ilk tam ağ tabanlı elektrikle çalışan otomobili – BMW ConnectedDrive’ın sayesinde… BMW i3 dünyanın ilk tam ağ tabanlı elektrikle çalışan otomobilidir. Başka hiçbir model; araç, sürücüsü ve dış dünya arasında bu kadar geniş kapsamlı bir bilgi alışverişi imkânına sahip değildir. BMW i3’te standart olarak verilen SIM kart, yeni elektrikli modelde mevcut, yeniden düzenlenen 2013 görünümü içerisindeki BMW ConnectedDrive servislerini çalıştıran anahtardır. Örneğin Concierge Servisleri bilgilendirme hizmeti ve Akıllı Acil Durum Çağrı işlevi gibi bildik özelliklerin yanı sıra, elektrikli mobiliteyi artırmak için özel olarak geliştirilen navigasyon hizmetlerini de sunar. Dahası, sürücüler akıllı telefonlarını kullanarak

her an otomobilleriyle bilgi paylaşmak için BMW i Remote app uygulamasından yararlanabilirler. Yaya navigasyon işlevi ise sürücüyü park yerinden nihai varış noktasına ve o noktadan da geriye doğru yönlendirirken, BMW ConnectedDrive da yerel toplu ulaşım bağlantılarını yolculuk planlamasına katan intermodal güzergâh rehberini dünyada ilk olarak sunar. Bu akıllı ağ tabanı sisteminin amacı emisyonsuz bir sürüşle otomobilin azami bir sürüş keyfi sağlayabilmesidir. Özellikle BMW i3 için tasarlanan BMW ConnectedDrive hizmetleri navigasyon ve enerji yönetimi alanlarına odaklanır. Sürüş Mesafesi Asistanı hem güzergâh planlaması için hem de yolculuk sırasında kullanılabilir. Navigasyon sistemine programlanan varış noktası otomobilin menzilinin dışında kalıyorsa sistem, ECO PRO ve ECO PRO+ modlarına geçişi önerir ve daha verimli bir rota hesaplar. Sürücünün, bataryayı bir şarj istasyonunda şarj etmesi gerekiyorsa o bölgedeki şarj istasyonlarının listesi görüntülenir. BMW i3’ün navigasyon sistemi, sürücülere varış noktasına erişmeye yetecek kadar şarj olup olmadığı, eğer varsa yolculuğun sonunda ne kadar güç kalacağı gibi bilgileri olağanüstü hassas, güncel ve güvenilir şekilde sağlayan dinamik sürüş mesafesi ekranıyla donatılmıştır. Menzili etkileyen faktörlerin tamamı, BMW sunucusu (server) tarafından gerçekleştirilen ve otomobile yerleştirilen SIM kart aracılığıyla navigasyon sistemine gönderilen hesaplama işleminde dikkate

alınmaktadır. Orta bilgi ekranındaki navigasyon haritasında örümcek grafik formunda sunulan sürüş mesafesi bilgileri son derece nettir. Sürücü ve otomobil arasındaki bağlantı da BMW i3’te yeni bir boyut kazanıyor. BMW i için kullanılan BMW ConnectedDrive Remote app uygulaması, akıllı telefonun yolculuk planlamasında kullanılabilecek faydalı araç verilerine erişmesini sağlar. BMW i3, şarj istasyonuna veya BMW i Wallbox’a bağlandıysa enerji ikmali akıllı telefon aracılığıyla kontrol edilebilirken, yüksek voltajlı bataryanın havalandırma ve ısıtma işlevi de uzaktan etkinleştirilebilir. Ayrıca müşteriler akıllı telefonlarını kullanarak otomobilin navigasyon sistemine varış adreslerini gönderebilirler. Uygulama, sürücüye şarj istasyonlarını (hem mevcut olanları hem de kullanımda olanları) gösterir ve otomobilin bu istasyonlara varmasına yetecek gücü varsa saptama da yapabilir. Akıllı telefon ekranında otomobilin sürüş mesafesi sınırı görüntülenirken, otomobilin navigasyon sisteminin sunduğu ekran aynen verilmektedir. BMW i3, şehir koşullarında kullanışlılığı ve güvenliği artırmak amacıyla özel olarak geliştirilmiş bir dizi başka yenilikçi BMW ConnectedDrive sürücü destek sistemiyle birlikte alınabilir. Bu sistemler arasında, Sürüş Asistanı Plus, Park Asistanı, arka görüş kamerası ve Hız Sınırı Bilgisi yer alır.


Bütünleşik yaklaşım: 360° ELECTRIC tam kapsayıcı enerji tedarik ve mobilite çözümünü sağlar

B

MW i3’ün sürüş menzilinin belirlenmesindeki amaç, müşterilerin, otomobili haftada iki veya üç defa şarj ederek genel enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmesiydi. i Projesi kapsamında 1000’in üzerinde katılımcı ile ve 20 milyon kilometreyi aşkın bir mesafede (yakl. 12,5 milyon mil) yürütülen çalışmalar, katedilen ortalama günlük mesafenin 45 kilometre (28 mil) civarında olduğunu ortaya koydu.

Müşteriler ya BMW i tarafından sağlanan duvar şarj ünitesi (wallbox) veya geleneksel ev tipi bir elektrik prizini kullanarak otomobillerini şarj edebilirler. BMW i, enerji temini ve yolculuk planlama alanlarındaki her türlü bireysel müşteri ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanmış 360° ELECTRIC paketinde kapsamlı bir ürün ve hizmet serisi sunar. Hizmet yelpazesi, BMW i Wallbox’ın müşterinin garajına takılması ve özel yenilenebilir enerji temini tekliflerinden, halka açık şarj altyapısına kullanıcı dostu bir şekilde erişilmesini mümkün kılan şarj kartına ve BMW ConnectedDrive’ın ek destek hizmetlerine kadar çeşitlilik gösterir. BMW i3 konsepti, belirli bir durumda mobilite gereksinimlerini karşılayamazsa, 360° ELECTRIC, BMW’den alternatif araçlara ve DriveNow serileri dâhil olmak üzere esnek mobilite çözümlerini temin eder.


HYUNDAI’DAN TASARIM


M HARİKASI “GENESIS”


Hyundai’nin Arkadan İtişli İlk Premium Sedan Otomob Teknolojiyle Giriyor. Üstelik Eskisine Göre Artık Daha Sp


bili Genesis, 2014 Yılına Yeni Özellikleri ve Üst Düzey portif, Daha Elit ve Daha Kaliteli Bir Görünüme Kavuştu


B

“GENESIS”

aşta Güney Kore olmak üzere Amerika ve Orta Doğu pazarlarında yüksek satış adetlerine ulaşan Hyundai Genesis, yenilenen haliyle de bu başarısını artırmayı hedefliyor. Kore’de 3500’ün üzerinde ön sipariş alarak dikkatleri üzerine toplayan Hyundai, 2014 yılında global olarak toplam 62 bin adet Genesis satmayı planlıyor. Bu rakamın 32 bin adeti Kore pazarı için hedeflenirken, geri kalan 30 bin adet ise diğer pazarlarda kendisine alıcı bulacak. Hyundai Genesis, Avrupa pazarında sadece 3.8 litre V6 ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle satılacak. Genesis, 4990

mm uzunluğa, 1890 mm genişliğe ve 1480 mm yüksekliğe sahip. 3010 mm dingil mesafesiyle yerini aldığı önceki modele göre 75 mm daha uzun. Bu artış iç mekanına ekstra genişlik ve ferahlık sağlamış oluyor.

Kaliteden Ödün Verilmemiş Genesis’in iç mekanı da tıpkı dış tasarımı gibi sade ama bir o kadar kaliteli donanımları sunuyor. Hyundai için Modern Premium felsefesi için oldukça önemli olan Genesis, iç mekanında

karbondioksit sensörü, otomatik acil fren destek sistemi (AEB), kalitesi artırılmış deri döşemeli elektrikli koltuklar, 9.2 inç HD dokunmatik multimedya sistemleri, arka takip mesafe kontrolü, dört taraflı araç çevresi kamera sistemi, akıllı park sistemi ve daha bir çok konfor öğeleri bulunuyor. Aktif güvenlik sistemleri açısından da önemli gelişim gösteren Hyundai Genesis, radar kontrollü üst düzey “Akıllı Sürüş Kontrolü- i-Driving” ile birlikte çalışan, entegre Head-Up Display ve kör nokta algılama sistemi ile destekleniyor. Yeni nesil HTRAC dört tekerlekten çekiş sistemi ile donatılan Genesis, aynı zamanda çok noktadan

bağlantılı yeni arka süspansiyonlarıyla eski nesle göre büyük farklılıklar gösteriyor. Çekiş kontrolü, ve sürüş dinamizmleri açısından da gelişmişlik gösteren Yeni Genesis, ıslak ve kuru zeminde üstün yol tutuş sağlaması için sayısız testlerden geçirildi. Viraj dönüş kontrol sistemi (ATCC) ile birlikte sunduğu üst düzey konfora ek olarak yeni nesil V6 ve V8 benzinli motorlarla sunulan otomobil, sırasıyla 3.0 litre, 3.3 litre, 3.8 litre ve 5.0 litre GDI versiyonlarla sahip. Güçleri 257 ile 425 beygir arasında değişen motorlar, arkadan itiş ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle birlikte sunuluyor.



FORD’DAN SUV VERSİYONUNA YENİ BİR SOLUK Sunulduğu Tüm Pazarlarda Kullanıcıların Beğenisini Toplayan EDGE’in Yeni Versiyonu, Kuga ve Ecosport İle Birlikte Ford’un SUV Segmentindeki Ürün Gamını Tamamlamaya Hazırlanıyor

D

inamik tasarımı ve işçilik kalitesi ile segment beklentilerinin de üzerine çıkan konsept, sahip olduğu teknolojik özelliklerle yarı ve tam otonom sürüşe ait bir geleceğin de habercisi konumunda.Ford’un Avrupa’da pazara sunacağı ilk büyük SUV olma özelliğini taşıyan Edge Konsept, Los Angeles Fuarı’nda yapılan lansmanla otomobil tutkunlarının beğenisine sunuldu. Teknolojisi ile fark yaratmaya hazırlanan Edge Konsept, kullanıcıların araç içinden ya da uzaktan kumanda ile sadece bir düğmeye basarak park etme özelliği gibi ileri teknolojik donanımlara sahip.

oranında artacağını öngörüyor. Ford’un Otomatik Park Sistemi özelliğinden yola çıkarak geliştirilen bir prototip olan ve Edge Konsept’te sunulan Park Etme Asistanı kullanıcıları sadece bir düğmeye dokunarak ve hatta uzaktan kumandayla araçlarını park etme imkanı sunuyor. Sistem, ultrasonik sensörler yardımıyla dikey bir park yeri bulabiliyor ve kullanıcılara araca binmeden, dar bir park yerinden çıkıncaya kadar bekleme olanağı sunuyor. Adaptif direksiyon sistemi, düşük hızlarda direksiyon kullanmayı gözle görülür bir biçimde daha kolay hale getiriyor ve bütün koşullar altında direksiyon kullanımını daha güvenli ve keyifli hale getiriyor.

Tek Tuşla Park Sorunu Ortadan Kalkıyor

Zarif lik Bünyesinde Var

Ford’un Edge stratejisinde Avrupa bölgesindeki SUV satışlarının 2005 ila 2012 yılları arasında yüzde 6.5’den yüzde 11.9’a artması önemli rol oynuyor. Aynı zamanda Ford, 2013 ila 2018 yılları arasında Avrupa’daki toplam SUV satışlarının yüzde 22

Ford Edge Konsept’in dış tasarımı, titiz bir estetik anlayışıyla şekillendirilmiş akıcı ve çevik hatlara sahip. Güçlü omuz çizgisi, aracın durağan haldeyken başlangıç çizgisindeki koşucu görünümünü pekiştiriyor. Geriye doğru eğimli ızgara, kaportanın güçlü ve kompakt şeklini vurguluyor.Edge

Konsept’in yeni yüksek teknoloji ürünü Aktif Ön Izgara Kapakçıkları, ideal motor çalışma sıcaklığını korumak ve aerodinamik verimliliği azamiye çıkartmak için motor sıcaklığına bağlı olarak otomatik açılıyor ve kapanıyor. Ön tamponun alt kısmında yer alan benzersiz hava perdeleri, havayı, aracın önünden, ön tekerlek yuvalarına doğru dışarıya ve oradan aşağıya aracın

yan tarafına doğru yönlendiriyor. İç mekanda deri kaplama ve elde dikilmiş bir gösterge paneli yer alıyor. Ayrıca dokunmatik ekran ve ses kontrollü Ford SYNC özelliklerini içeren 10 inçlik ekran ve mekanik kumanda mekanizmasının bulunduğu dinamik orta konsol, aracın iç tasarımını tamamlayan teknolojik öğeleri içeriyor.



YENİ DACIA DUSTER Sağlamlığı Vurgulayan Dış Tasarım ve Tamamen Yenilenmiş İç Tasarım, Yeni Ekipmanlar ve Daha Fazla Opsiyon, Az Yakıt Tüketimi ve Performans Avantajı Sunan Motor Seçenekleri Yeni Duster’da

D

acia markası Türkiye’de yükseliş trendini sürdürüyor. 2012 yılını 10. sırada tamamlayan Dacia, 2013 yılında toplam pazarda marka sıralamasında 7. sıraya yükseldi. Türkiye, uluslararası platformda da Dacia satışlarında en başarılı ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye dünya sıralamasında 4. sıraya yerleşti. 2010 yılında lansmanı gerçekleştirilen Dacia Duster üç yılda 450 binden fazla müşterinin gönlünü fethetti. Türkiye’de ise Duster müşterilerin en çok tercih ettiği dizel SUV modeli. Aynı zamanda 4x4 segmentinin de lideri. Yeni Duster Türkiye’de 2 Aralık 2013 tarihinde 36.600 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Dacia, Sandero ve Sandero Stepway’i yenileyip Lodgy ve Dokker modellerini pazara sunduktan sonra ürün gamını eksiksiz hale getiriyor ve Yeni Dacia Duster ile birlikte ürün gamı tamamen yenilendi.

Dışta ve İçte Revizyon Yeni Dacia Duster’ın ön yüzü, her yol koşuluna uygun bir otomobil olduğunu vurgulayacak biçimde iyileştirildi. Yeniden tasarlanan ızgaranın artık yeni bir hava giriş kanalı ve gündüz farlarına sahip çift optikli farları var. Aracın iç mekânı da yeni ön panel ile birlikte yeniden tasarlandı. Elektronik denge programı (ESP) ve dört hava yastığı, Eco mode, gündüz farları, vites değiştirme göstergesi standart olarak sunuluyor. Buna ek olarak Dacia MEDIA NAV, hız ayar ve sınırlayıcı ve arka park sensörleri de opsiyon olarak müşterinin beğenisine sunuluyor.

Performans İçin Üretilen Yeni Motorlar Yeni Dacia Duster, 1.5 dCi motorun iki versiyonu ile sunuluyor bunlar 90 ve 110 beygirlik motorlar. Bunların her ikisi de daha düşük yakıt tüketimleri ile birlikte üstün sürüş özellikleri sağlıyor. Ayrıca, 1.6 16V 105 beygir motorun benzinli ve LPG’li versiyonları da Türkiye pazarında satışa sunuluyor. Yeni Duster’da sunulan Eco mode sayesinde sürücülere yakıt tüketimlerini azaltmada yardımcı oluyor ve sürüş tarzına ve yol koşullarına bağlı olarak karbon emisyonları yüzde 10’a kadar azaltılabiliyor. Kullanımındaki çok yönlülük, 4x2 versiyonunun her yol koşulundaki becerileri ve 4x4 versiyonunun off-road kabiliyetleri bile araçta mevcut.





PEUGEOT RCZ R 270 GÜ


ÜÇ İLE SHOW’A HAZIR


2007 Yılında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda Konsept Bir Otomobil Olarak Sergilenen ve Büyük İlgi Gören Peugeot RCZ, 2,5 Yıl Kadar Kısa Bir Süre Sonra Seri Bir Model Olarak Pazara Sunuldu

E

kipler araca tasarım ve teknoloji konusunda tüm bilgi birikimini aktardı ve Peugeot RCZ markanını yeni ‘Motion & Emotion’ imzasını simgeleyen ilk model oldu. Bu sportif coupe model sade ancak kaslı tasarımı, üst segment kalitesi ve dinamizm sunan şasisi ile dikkat çekti. Pazara sunulduğu günden bugüne kadar 55 bin adetlik satış rakamına ulaşan Peugeot RCZ şimdi 270 beygir gücü ile ön plana çıkan Peugeot RCZ R versiyonunu sunuyor. Peugeot RCZ R, 270 beygir gücündeki 1,6 litre silindir hacimli yeni motoru ve sadece 145 g/km düzeyindeki düşük karbon emisyon seviyesi sunuyor. Peugeot Sport tarafından geliştirilen bu motor ile uyumlu olarak, Torsen kilitli diferansiyelle eşleşen özel yürüyen aksama sahip. Sportif araçların üst segmentini simgeleyen RCZ R Peugeot tarihinin en güçlü seri üretim modeli ünvanına sahip oldu. Peugeot’nun 0 dan 100 kilometre’ye 5,9 saniyede çıkan ve

250 kilometre/saniye (elektronik olarak sınırlandırılmış) maksimum hıza sahip olan bu güçlü modeli RCZ R, 2014 yılının 2. çeyreğinde Türkiye pazarına sunulacak. 200 beygirlik RCZ’ye kıyasla 17 kilo’luk bir kazanç elde edildi.

Dıştaki ve İçteki Görsellik Muhteşem Siyah Mat tavan kuşakları ve koyu Titanyum maskeli Bi-xenon farlarla donatıldı.Yol tutuşu ve aynı zamanda çekişi arttıran 10 mm alçaltılmış şasi ve geniş 19 inç alüminyum alaşım jantları RCZ R’yi yere “yapışık” gibi gösteriyor. Radyatör ızgarası üzerindeki kırmızı Peugeot yazısı ve ayrıca arkada da bulunan R amblemi RCZ R’nin dış tasarımını tamamlıyor. Yüksek güvenlik ve konfor donanımları RCZ R’de sürüşe duyarlı Xenon farlar ve far yıkaması WIP Nav Plus multimedya sistemi ile

tamamlanıyor.Yeni sportif ve keskin tasarımlı koltuklar, Nappa deri ve Alcantara karışımı bir malzeme ile kaplı ve üzerlerinde işlenmiş “R” amblemi yer alıyor. Küçük boyutlu direksiyon simidi, kısa vites kolu, kırmızı şeritli özel alüminyum topuzu ve Peugeot Sport tarafından geliştirilen takviyeli bel destekli ve RCZ R’nin performans düzeyi ile uyumlu yeni spor koltuklar sürüş keyfini arttırıyor.130 km/h hızla seyreden yeni versiyon, 61 metre’den daha kısa mesafede durabiliyor. Özel süspansiyon ayarı RCZ 1.6 THP 200 beygirlik versiyonunkine yakın bir konfor seviyesinin korunmasını

sağlayan bir uzlaşma ile birlikte RCZ R’in çevikliğini ve keskin karakterini daha da üst düzeye çıkarıyor. Öte yandan, kokpitin kaliteli malzemeleri ve ergonomisi, üst gam donanımları ve normal kullanım koşullarında sınıfında referans olan düşük yakıt tüketimi (karma parkurda 100 kilometrede 6,3 l) RCZ R’nin pist dışında da kullanımı rahat ve keyifli kolay bir spor coupe olmasını sağlıyor.



HYUNDAI


İ10 KEYFİ


HYUNDAİ-Assan tesislerinde yapılan 475 milyon euro’luk yatırımla yıllık kapasitesi 200 bin adedin üretilmesi planlanan i10’un kullanım özellikleri

İ

lk olarak ,eylül ayındaki Frankfurt Otomobil Fuarı’nda dünyaya tanıtıldıktan sonra Türkiye’de piyasaya çıktı. Yan sanayi ile birlikte 1.2 milyar liralık yatırımla üretilmeye başlanan yeni i10, Koreli üreticinin Avrupa’daki yeni kozu olacak. Hyundai’nin Avrupa’da en çok satılan modeli olan i10’un üretime başlamasıyla, markanın Avrupa’daki kapasitesi 500 bin adede yükselmiş olacak.

2.6 milyar euro ihracat Yeni i10, büyük bölümü Avrupa olmak üzere toplamda 30’dan fazla ülkele ihraç edilecek. Türkiye’de üretilen i10’ların yüzde 90’ının ihracatı planlanıyor. Bu da, Hyundai Assan’ın 2015 yılı ihracat hedefi yıllık 2.6 milyar dolar ve yeni nesil i20 ile de birlikte 180 bin adet araç üretmesi anlamına geliyor. Hyundai Assan, bu yılın ilk yarısında 36 bin 869 adet i20 ihraç etmişti. 2012 yılı ihracatıysa 67 bin 453 adetle 732 bin dolarlık civarındaydı. Yan sanayi ile birlikte toplam 1.2 milyar TL’yi bulan i10 yatırımıyla, yine yan

sanayi dahil 2 bin 800 kişilik ek istihdam sağlandı. Bu miktarın 775’i fabrikaya alınan yeni personelden oluşuyor. Hyundai Assan Genel Müdürü Ümit Karaarslan, bu modelle birlikte İzmit’in, Hyundai’nin küçük otomobil üssü haline geleceğini vurgularken, farklı ülkelerden aracı incalamak üzere fabrikaya gelen distribütörlerin aracı çok beğendiklerini bildirmişti. Yeni i10 ile birlikte Hyundai, Avrupa’da sattığı araçların yüzde 90’ını Avrupa’da üretiyor olacak. Bununla birlikte Hyundai’nin Avrupa’daki üretim kapasitesi de yıllık 500 bin adede çıkacak. Güncel i10’dan 20082012 toplam 241 bin 327 adet satan Hyundai, 2014’te 74 bin adet İzmitli i10 satmayı hedefliyor. 2016’daysa i10 satış öngörüsü 100 bin adet.

İ serisinin tamamı “Lüks”

Hyundai i10, üçüncü nesli. Avrupa’da geliştirilen yeni i10, kalabalık şehirlerin sempatik ve pratik yeni üyesi olacak ve “Made in Turkey”

ibaresini taşıyacak. Boyutları açısından eski modele göre 80 mm daha uzun, 65 mm daha geniş ve 50 mm daha alçak tasarlanan yeni i10, bu sayede daha geniş bir oturma alanına sahip. İç mekanda diz mesafesi artırılmış, bagaj kapasitesi de yüzde 10 büyümeyle 252 litreye ulaşmış. Kabini daha sessiz hale getirilen i10, konfor ve güvenlik unsurları açısından kendisinden daha üst sınıflardaki modellerden daha zengin donanımlar sunacak. Yeni i10’da, donanım paketlerine göre değişecek klima, lastik basınç sensörü, ESP, VSM, elektrikli ön ve arka camlar, USB-AUX girişleri, LED’li gündüz farları, sis farları gibi unsurlar olacak. Tasarım dilini tüm ürün gamına yayan Hyundai, tasarımı ile genç ve dinamik,

donanım seviyesi ile de üst segment standartlarını zorlayan Yeni Hyundai i10′u Türkiye pazarında satışa sundu. Markanın globalleşme çalışmalarının bir diğer adımını oluşturması bakımından önemli bir yere sahip olan Yeni i10, 1.0 lt D-CVVT Style düz vites versiyonuyla birlikte 28.490 TL’ye satılıyor. Segment olarak A ve B arasında konumlandırılabilen Yeni i10, rekabetin yoğun olduğu ve fiyat odaklılığının yüksek olduğu bir skalada yer alıyor.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.