POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker@ttmail.com
Başlık#Tülay#Akarsoy’a#ait.#Konu#‘Otomotivde#Strateji’ olunca,#başlığı#da#onun#atması#münasip#oldu...
CBT- 1259/ 6 6 Mayıs 2011
Sel Gider Kum Kalır... Geçen hafta anlatmaya çalıştığım, başkentimizin ‘otomobilli halleri’ aklınızın bir köşesinde kalsın. Gelelim, asıl konumuz olan Türkiye#Otomotiv#Strateji#Belgesi#ve#2011-2014#Eylem#Planı’na…#Konuya ilişkin#açıklamayı,#14#Nisan’da,#Sanayi#ve#Ticaret#Bakanı#Nihat#Ergün yapmıştı.#‘Otomotiv’#söz#konusu#olunca,#her#zamanki#gibi#açıklanan#stratejinin#değerlendirilmesinde#sözü#işin#erbabına,#Tülay#Akarsoy’a#bırakıyorum: “Otomotiv#sektörü#gibi#küreselleşmenin#yoğun#olduğu#sektörlerde,#ülkenin#ve#o#ülkedeki#insanların#yararından#söz#edilecekse,#‘kalması#beklenen#kum’#büyük#ölçüde#bilgi#temelli#yetkinliklerdir.#Bu#açıdan#bakıldığında,#birkaç#nokta#dışında,#söz#konusu#Strateji#ve#Eylem Planı’nın#hayata#geçmesini#dilemekten#başka#bir#şey#yok#gibi#gözükmektedir.#Özellikle ‘otomotivde#ARGE#ve#tasarım#merkezi#olma’ hedefine katılmamak#mümkün#değildir. “Belgede,#sektörle#ilgili#aktörlerin#yabancısı#olmadığı#saptamalar ve#çözüm#önerileri#yer#almaktadır.##Zaten,#belgenin#hazırlanmasına, sektör#temsilcilerinin#de#katıldıkları#açıklanmıştır.#2000’li#yılların#başında#yapılan#çalışmalarda#da#otomotiv#sanayicileri,#özellikle#otomotiv ana#sanayiinden#olanlar,#Türkiye’nin#otomotivde#bir#‘üretim#üssü’ olduğunu#belirtiyor;#ama#bu#üsteki#üretim#hatlarının#/#tesislerinin#her#an başka#ülkelere#götürülme#tehdidi#altında#olduğundan#da#söz#ediyorlardı.#Bu#sorunun#çözüm#yolu,#kabaca#söylemek#gerekirse,#kavram#geliştirme,#tasarım,#tasarım#doğrulama,#imalat,#satış,#satış#sonrası#hizmetler,#pazar#araştırması,#müşteri#taleplerinin#değerlendirilmesi#gibi#etkinlik#halkalarını#içeren#otomotiv#değer#zincirinde, sadece, düşük katma#değer#yaratan#imalat#halkasında#değil,#yüksek#katma#değer#yaratan#diğer#halkalarda#da#söz#sahibi#olabilmekten#geçiyordu. “Aslında#sanayicilerin#2000’li#yıllarda#seslendirdikleri#talepleriyle,#1990’lı#yılların#ortalarından#beri#hibe#olarak#verilen#araştırma#ve#teknoloji#geliştirme#(ATG)#desteklerinin#buluşması#da#bir#tesadüf#değildi.#Bugün#de#çeşitli#devlet#kurumları#aracılığıyla#verilmesi#sürdürülen, dolayısıyla#da#çeşitlendirilen#ATG#ve#yenileşim#[inovasyon]#destekleri,#sanayicileri#yüreklendirmektedir.#Belgeden#anlaşılmaktadır#ki,#söz konusu#kamu#destekleri, otomotiv#sanayiinde#bazı#konulara#odaklanarak#artacaktır.#Ancak,#90’lı#yıllardan#bu#yana#verilen#desteklerin#sağladığı#yararlar#hiç#ölçülmemiştir.#Bu#konuda#sürekli#ve#sistematik#bir değerlendirme#yapılabilseydi,#yeni#destek#mekanizmalarının#inşası#ve stratejinin#saptanmasında,#çok#daha#isabetli#davranılmış#olacaktı. “Sayın#bakan#açıklamasında#önemli#bir#noktaya#değinerek,#görüşlerini ‘Üretim,#montaj#ve#dünyaya#entegrasyon#konularında#sergilediğimiz#başarıyı#kendi#tasarım,#model#ve#markalarımızı#oluşturma#gibi#alanlara#da#taşımamız#icap#ederdi’ biçiminde#dile#getiriyor. Ancak kanımca,#küreselleşmiş#otomotiv#üretiminin#uluslararası#değer#zincirinde Türkiye’nin#yer#alma#biçimiyle#yerli#marka#yaratmanın#eylem#planlarını#çakıştırmak#mümkün#gözükmemektedir.#Türkiye’de#otomotiv#ana sanayiindeki#firmaların#büyük#bir#çoğunluğu#küresel#otomotiv#şirketlerinin#lisansı#ve#ortaklığı#ile#dünya#pazarlarına#üretim#yapmaktadırlar.#Bu#durum#dünyaya#entegrasyonu#kolaylaştırmaktadır.#Bu#nedenledir ki#aynı#belgede,#fikri#ve#sınai#mülkiyetin#‘yerleşik’#[‘yerli’#değil!]#şirketlere ait#olması#ifadesi#geçmektedir.#Sektörün#Türkiye’deki#yapısı#bu#ifadeyi zorunlu#kılmaktadır. “Zaten, belgeye#dönüldüğünde#de#görülmektedir#ki,#yerli#marka#tercihlerinin#ağır#vasıta#ve#hafif#ticari#araçlara#kaydırılmasının#daha#doğru#olacağı#vurgulanmakta;#ancak, ‘yerlilik#oranı’#[bu,#Türkiye#açısından#geçerliliğini#yitirmemiş#bir#kavramdır]#yüksek,#dış#pazarlarda#rekabet#gücü#olan,#pek#çok#teknolojisine#hâkim#olduğumuz#bir#binek#otodan#söz#edilememektedir.#Yine#de#‘yerli#markanın’#oluşturulması#konusunda,#Otomotiv#Sanayii#Derneği-OSD’nin#hazırladığı#Ulusal#Odak Projesi#önerisinin#açıklanmasını#beklemekte#yarar#vardır.” Akarsoy’un#görüşlerinin#devamına#gelecek#hafta#yer#vereceğim.#
Çılgın proce Sadece#seçim#yatırımını#amaçlayan,#doğaya#ve#akla#zarar,#ciddiye#almadığımız#ve#modern#toplumda#asla#gerçekleşemeyecek#bu#proce’yi#tartışmak#gereksiz#(burada#‘proce’#kelimesi#özellikle#seçilmiştir).#Öte#yandan,#yol#açabileceği#doğa#hasarlarına#karşı#halkı#aydınlatmak#gerekiyor.#Peki#ama#mevcut tartışmalarda#şu#sorulara#yer#var#mı:# Can#çekişmekte#olan#iç#denizimiz#Marmara#bu#zulmü#kaldırabilir#mi?#Karadeniz’in#duyarlı#su#dengesi#değişir#mi?#Halen#“Akdeniz’leşme”#süreci#yaşayan#Karadeniz#ekosistemi#nasıl#etkilenir?#Bu#doğa#katliamını#nasıl#böyle#hoyratça#yapabilirsiniz?#Karadeniz’e#kıyısı#olan#komşu#ülkeleri#bırakın#bir#yana, uluslararası#toplumdan#itiraz#gelmeyeceğini#nasıl#varsayabilirsiniz?#Bilim#dışı her#konuda#fikir#beyan#eden#çok,#bu#en#önemli#soruları#soran#yok.#Hem#bu ‘çılgın’ kelimesiyle#bize#ne#anlatılmak#isteniyor#acaba? Emin#Özsoy#ve Bayram Öztürk (ODTÜ#Deniz#Bilimleri#Enstitüsü,#ozsoy@ims.metu.edu.tr,#İstanbul#Üniversitesi#Su Ürünleri#Fakültesi,#ozturkb@istanbul.edu.tr)
T
ahminimiz bu bilimdışı girişimin tam anlamıyla hesapsız-kitapsız bir öneri olduğudur: Sayın Başbakan’ın ne teknik, ne bilimsel, ne de mesleki bilgi birikimi var; proce İBB Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’ne iletilmişmiş, mühendislerden oluşan ekip kurulmuşmuş, sızma olmasın diye internet bağlantısı kesilmişmiş! Hem söylentileri pompalayıp, hem de sızma’dan acaba niye korkmuşlar? Biri bunu da açıklasa ya! Herhalde uzmanlığı mühendislikle veya mimarlıkla sınırlı olan bu ekip, çok daha fazla disiplinler arası birikim ve altyapıyı gerektiren doğa bilimlerinden habersiz. Önerilen çılgın proce gibi megalo-projelerin, olumlu düşüncelerle yaratılmış olsalar dahi, daha büyük titizlikle ele alınması gerekir. Bir örnek vermek gerekirse 1980’lerde Sovyet Rusya, kuzey denizlerine dökülen nehirleri tersine çevirerek sularını çölleşen Orta Asya bölgelerine aktarmak istemiş, yaratacağı tahribat ve iklim değişimi nedeniyle, uluslararası kurumların uyarılarıyla terk etmek zorunda kalmıştır. İsrail’de deniz seviyesinin 400 m. altındaki Ölü Deniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayarak 100MW kadar elektrik üretilmesi ilk kez 19. yüzyılda gündeme gelmiş, daha sonra enerjinin deniz suyunu tuzdan arındırmada kullanılması, Ölü Deniz’in kurumaktan alıkonması, havzadan kimyasal ve kozmetik üreten tesislerin ve doğanın korunması amaçlarıyla Kızıl De-
niz’den bağlantı yapma fikri ağırlık kazanmıştır. İsrail – Ürdün – Filistin ortak girişimiyle yaklaşık 20 yıldır sürdürülen araştırmalar sonucunda, Kızıl Deniz mercanlarına ve yeraltı sularına olası etkileri nedeniyle, proce’nin yapımına cesaret edilememiş, sadece bir prototipinin denenmesi kararlaştırılabilmiştir.
EN DUYARLI EKOSİSTEM
Türkiye komşusu olduğu ve barış içinde işbirliği yaptığı ülkelerle birlikte Boğazlar üzerine yapılan uluslararası çıkar hesaplarını bozmuş, Montrö ve Lozan’da tutumunu belgelemiştir. Rant sağlayacak bir grubun çıkarı adına bozulması kabul edilemez. Öte yandan, Türk Boğazlar Sistemi, dünya denizleri içinde en duyarlı ekosistemlerin geçiş noktasını oluşturmaktadır ve şu anda zaten olağanüstü çevre baskısıyla karşı karşıyadır. Sadece gemi taşımacılığını rahatlatma ve arazi rantı yaratma amacıyla bu baskıları düşüncesizce arttırmak en son akla gelebilecek bir şeydir ve bu anlamıyla gerçekten de çılgıncadır! Sokullu Mehmet Paşa, hem Marmara - Karadeniz bağlantısının, hem de Karadeniz’i Hazar Denizi’ne bağlayan Volga-Don kanalının ilk girişimcisidir. Oysa bu kanallar ekosistemlerde epey hasar yaratmaktadır: Örneğin ‘Lesseps göçü’ ile Süveyş’ten giren Hint Okyanusu kökenli canlılar Akdeniz’deki balık türlerinin %20’sini oluşturmakta, Akdeniz’in özgün türlerini ve denizlerin nefes almasını sağlayan taban bitkilerini yok eden canlılar arasında toksik ve tehlikeli türler ile “çılgın” deniz anaları da bulunmaktadır. Atlantik’ten gelip 1990’larda Karadeniz’e yerleşen Mnemiopsis ise Don-Volga kanalı’ndan Hazar Denizi’ne ulaşarak, orada büyük tahribat yapmıştır. Türk Boğazlar Sistemi hem karada hem denizde son derece narin bir sistemdir. Akdeniz’den Karadeniz’e, iklimsel değişimlerin en hızlı olduğu yerdir. Çanakkale Boğazı’ndan Karadeniz’e doğru seyahat ederken, bitki örtüsündeki hızlı değişimin ne kadar duyarlı bir doğal yapıyı yansıttığını hemen farkedersiniz. Aynı durum, deniz canlıları için de geçerlidir. Birbiriyle her bakımdan büyük tezat oluşturan Akdeniz ve Karadeniz arasındaki bu alan, insansal ve özellikle iklim değişimi etkilerine son derece duyarlıdır.
BOĞAZDAKİ HİDROLİK KONTROL
Bu narin altyapı, ilgili kuramın dünyadaki en özel