22 minute read
AŞIDA SON DURUM
Aşıda son durum
Uzun bir sürenin ardından 2021 yazı itibarıyla konser, tiyatro ve sinema salonlarına kavuştuk. Fakat bildiğiniz gibi bu kavuşmadan bir süre sonra konser, tiyatro ve sinema salonlarına aşı kartı ve 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi zorunluluğu geldi. Bu durum iki ayrı görüşün ortaya çıkmasına sebep oldu. Aşı olanlar durumdan gayet memnun olduklarını dile getirse de aşı karşıtları durumdan bi’ hayli şikayetçi olup, sosyal medya hesaplarında genelgeyi paylaşan mekanlara tepki gösterdiler. Siz durumla ilgili ne düşünüyorsunuz, hangi taraftan yanasınız ya da bi’ taraf mısınız bilmiyoruz ama konuyla ilgili mekan, sanatçı ve takipçi yorumlarının bazılarını aşağıda sizin için derledik.
Advertisement
Etkinlik Mekanları
IF Performance Hall: Yeniden sizlerden uzak kalmak istemiyoruz. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı için lütfen aşı takvimimize uymaya özen gösterelim. Aşı yoksa biz de yokuz!
Değerli misafirlerimiz; İçişleri Bakanlığı genelgesi doğrultusunda katılacağınız etkinliklerimizde aşı kartı ya da negatif PCR testi uygulamamız vardır. Konuyla ilgili anlayışınız için teşekkür ederiz.
Zorlu PSM: Seyircisiz sahne olmaz! Sanatı birlikte yaşayabilmek için sizleri aşı olmaya ve sağlıklı bir şekilde salonlarımızda buluşmaya davet ediyoruz. #sanatiçinaşı
Dorock XL Kadıköy: Misafirlerimizin Dikkatine; İçişleri Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu genelgeye istinaden 06 Eylül Pazartesi günü itibariyle etkinlik katılımlarında aşı olmayan kişilerin 48 saat içerisinde yapılmış negative PCR testi sonucunu göstermeleri zorunludur. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Harbiye Açıkhava: T.C İçişleri Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu genelgeye göre 6 Eylül 2021 tarihinden sonra düzenlenecek olan konser ve tiyaro etkinliklerimize katılımınızda fotoğraflı kimlik kartınız ile birlikte en az iki doz aşı kartınızı, aşı olunmadıysa en geç 48 saat önce yapılmış ve negative sonucu olan PCR testlerinin belgelerini ibraz etmeleri zorunlu olacaktır. Aşısı ve negative PCR testi sunmayan misafirlerimiz etkinliklere kabul edilemeyecektir.
Hayal Kahvesi: Misafirlerimizin dikkatine; Konserlere getirilen aşı ya da aşılanmamış misafirlerimizin negatif PCR testi sunması zorunluluğu Sağlık Bakanlığı tarafından kararnameyle getirilmiştir.
Hayal Kahvesi işletmelerinin aldığı bir karar değildir. Öte yandan bu zorunluluk şu an için sadece konserleri kapsamaktadır, cafe ve restoranlar bu kapsamda değildir. Diğer hizmetlerimizi eskisi gibi tüm misafirlerimize sunmaya devam edeceğiz.
Takipçi Yorumları
Aşı varsa ben yokum. Biletlerin satışında düşüş yaşarsanız niye böyle diye üzülmeyin sonra. Tebrikler, çok doğru bir karar. Faşistlik bu. Bu genelgeye sorgusuz sualsiz itaat eden kurumları kınıyorum. Sanata engelsiniz siz. Kendiniz kaybedersiniz net. En doğru karar.
Yönetici/Sanatçı Yorumları
Görgün Taner: Çok önemli. Bilim insanları aşının önemini vurguluyor. Rakamlarda şunu gösteriyor ki, aşı olursak hastalığa yakalanma riskimiz azalıyor. Kültür sanat dünyası için izleyicilerin aşılanması ve salonlara aşılı gelmesi çok önemli. Öyleyse #sanatiçinaşı
Filiz Ova: Sanatı birlikte sağlıklı sıhhatli yaşayabilmek için #sanatiçinaşı
Hayko Cepkin: Aşı konserlerei sahalara, sinemalara, tiyatrolara kısacası hayata açılan kapımız. Bu kapının tekrar kapanmaması ve yarınlarımızın sağlıklı olması için hepimiz alı olmak zorundayız. (Sağlık Bakanlığı reklam filmi)
Cahit Berkay: Ben aşı oldum ama olamayanlar var. Bütün toplumun, belli bir yüzdenin aşı olması lazım ki atlatalım. Ben 74 yaşındayım. Aşı karşıtlarına ne diyeyim? Allah akıl fikir versin bu süreçte. Pandeminin ölümcül olduğunu hala idrak edemiyorlar demek ki.
Tarkan: Ne yalan söyliyeyim, benim de bir çok insan gibi bu aşıyla ilgili soru işaretlerim, kuşkularım vardı, kafam karışıktı. Ama görüyorum ki her gün binlerce insanın hayatını kurtarıyor. Aşıyı olmamak için direnmenin manası yok. Bu salgın hastalıkla baş etmenin, sağlıklı kalmanın aşıdan başka yolu da yok. Geçmişteki pandemilerde de bu böyleydi şimdi de böyle. Aşılarımızı olalım, umutla yarınlara bakalım.
Haluk Levent: Bilime inanın. Doktorlara inanın. Aşı olalım. Lütfen aşınızı olun, başkaları da zarar görmesin. Ben Haluk abiniz olarak aşı hakkında olumsuz görüş içeren komplo teorilerine inanmam.
EKİM 202132
Gel Gör Beni’yi bir de elektronik altyapıda dinlemeye ne dersiniz? Yunus Emre’nin Gel Gör Beni ilahisini Yolcular’ın yorumundan ilham alarak cover’layan Jön Sultan ile parçanın kendisinde yarattığı etkisini konuştuk. ❏ İsminizin hikayesi nedir?
Bir önceki projem olan Jeune Malade ile gerçek ismimin kaynağı olan Cem Sultan’ın bir karışımı. Fransa’da eğitim ve gurbet amaçlı bulunduğum dönemde “Hasta Genç” anlamına gelen bu ismi seçmiştim, yine o dönemde de Cem Sultan’ın hayatına olan ilgim artmıştı. Kendisinin de zamanında yolu Fransa’ya düştüğünden bir benzerlik kurmuştum. Müzisyen ismimi Türkçeleştirmek istediğim vakit, böyle bir füzyon oluştu. ❏ 2014’ten bu yana müziğinizin
izlediği yolu nasıl tarif edersiniz?
Lisede bir öğretmenim bana Garage Band isimli programı göstermişti ve kurcalamam için tabletini bir süre ödünç vermişti. Zehri alır almaz ilk parçamı yaptım ve hemen bilgisayarıma bir DAW indirdim. Müziğe dair hiçbir eğitimim ve bilgim yokken başladığım bu süreçteki ilk parçalarım kontrol edilemeyen bir enerji gibidir. 2019 yılında Mutlu Rüya parçasını yaptıktan sonra bu gelişimin artık sadece kendi kendine değil, benim de katkımla ilerlemesi gerektiğine karar verdim ve teknik olarak kendimi geliştirmeye odaklandım. Müziğime vokal ekledim; gitar, bendir ve hatta ney ile akustik müziğin dünyasına göz attım. Pandeminin de verdiği boşlukla, bir albüm yapma girişimim Radikal ile sonuçlandı. ❏ Gel Gör Beni’yi yeniden
yorumlama nasıl gelişti?
Gel Gör Beni; temposu, manevi yönü, verdiği mesaj ve çağdaş müziğe olan uygunluğu gibi sebeplerle yeniden yorumlamak için ideal bir parça. Asıl etken, sözlerinden dolayı benim Frenk diyarında yaşadığım süreci özetlemesi oldu. Parçadaki aşk, benim için hayata ve hayatın özü olan yaratım gücüne olan aşktır. İlham aldığım versiyonu Yolcular’ın yorumudur. Parçayı yaptıktan sonra, grubun vokalistine ulaşarak parçayı onunla da paylaştım ve kendisinin de olumlu geri dönüşüyle içimdeki süreç tamamlanmış oldu. ❏ Birçok ülke ziyaretiniz olduğunu
gördüm IG hesabınızdan. Seyahatler nasıl deneyimler söz konusu mu?
Klişe olacak ama hiçbir ön beklentim ve bilgim olmadan gittiğim Hindistan böyle bir duruma yol açtı. Dünyaya meraklı olan her insan, dünyanın gizemli güzelliklerinin bir parçası olan inançlara ve öğretilere mutlaka uğrayacaktır. O rengarenk tapınakların şaşırtıcı etkisi sonrasında, inanç-sanat ve maneviyat-estetik arasındaki ilişki yıllarca zihnimde yer etti ve bugünlere kadar da peşimi bırakmadı. Yurt dışından Türkiye’ye her döndüğümde, bu topraklara dair güzel bir şey fark ediyorum ve bana kalırsa gezilerin en güzel etkilerinden biri de bu.
2021
Radikal
Jön Sultan
Pandemi hayatımıza mesafeler koyarak ayrı düşmemize sebep olsa da bazılarımızı da bir araya getirdi. Bunlardan biri de İstanbullu Indie/Post-punk grubu, Vince the Moon. Can Ersalıcı, Can Karakaya ve Elif Şeker’den oluşan grup, Yeni şarkılarını yayınlayan grupla konuştuk. ❏ Artık çok fazla müzik üretimi var, sürekli
yeni şarkılar ortaya çıkıyor. Hatta şarkı yayınlama sıklığı takipçi kasar gibi dinleyici toplamaya benzer diyen var. Siz ne dersiniz? Bu üretim bolluğunda kaybolma endişeniz var mı?
Müzik üretimini ve paylaşımını destekleyen birçok online platform var ve hem üreticiler hem de dinleyiciler bu platformlarda herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan bir araya gelebiliyor. Artışın bir nedeni bu. Tabii bu kolaylık müziğin ünlü olmak ya da takipçi kasmak adına kullanılmasını sağlıyor olabilir ama amacı sadece kendini ifade etmek, müziğini diğer insanlarla bir iletişim aracı olarak kullanmak ya da üretken kalmak olan insanların da bu durumdan
Vince the Moon
faydalandığını düşünüyoruz. Bizim amacımız da müzik üretiyor olmak ve kendimizi bize has bir şekilde ifade etmek. Yaratıcı olmak ve insanların bunu fark ediyor olması bizim hoşumuza gidiyor. ❏ Void parçasının hikayesi nedir?
Bazen kendi benliğimizi saklı tutmak pahasına başkalarının olmamızı beklediği kişi olmaya çalışırız ve bu bizi kendi özgürlüğümüzün önündeki bir engel haline getirir. İçten içe bunun yanlış olduğunu bildiğimiz halde kendimizde bunu kabullenecek özgüveni bulamayabiliriz. Çoğu insan gibi kabul görmemekten ve yalnız kalmaktan korkarız. Bu hayatım boyunca zaman zaman içinde bulunduğum bir durumdu. Ben de böyle hisseden herkesin iç sesinin dile gelmiş hali olarak Void’i yazmak istedim. Bu ses yüzleşemediğimiz gerçekleri yüzümüze vuruyor ve bize yapmamız gereken doğru seçimi hatırlatıyor. Void için; “Kendinle savaşma, kendini kabul et” temalı bir şarkı diyebiliriz. ❏ Bundan sonra neler
planlıyorsunuz?
Sonbaharda bir EP yayınlayacağız. Bunu takiben de çokça konser vermek istiyoruz. akın bir tarihte canlı performanslara geçeceğimiz bir dönem olacak.
2Çıkarmış oldukları single sayısı. İ lk EP'si Lighthouse ile geçen yıl çıkış yapan genç ekip ,the Golden Shore, yeni teklisi "Don't Let Me Down"ı Deniz Yurtdaş ile birlikte Dizzy Sounds Studios'da kaydetti, mixledi, master'ladı ve Hexe Music etiketi ile kainata saldı. Albüm kapak görseli Robert Couse-Baker imzası taşıyor. Gerisini ekipten dinleyin. ❏ Okurlarımıza The Golden
Shore’u anlatın.
Yiğit: Gallows adlı konserler verdiğimiz bir projemiz vardı. Grup dağılınca Deniz ve ben yeni sound arayışıyla bir grup kurmak istedik. Şu anki gitaristimiz ve vokalimiz Berk Utku’yu davet ettik. Grup ismi Golden Shore ise okuduğum bir kitaptan geliyor. İngiliz gözüksün diye başına The koyduk. Lighthouse konsepti de aynı kitaptan geliyor. ❏ Don’t Let Me Down’nin albüm kapağının
hikayesi nedir?
İsminden ötürü sarı ve maviyi gruba yakıştırdık, müzik işlerinin belirli bir görsel düzeni olması hoşumuza gidiyor. Şu anlık TGS görsel işlerini hafif melankolik, sarı ve mavi tonlarında devam ettiriyoruz. Don’t Let Me Down için de RHCP’nin Californication kapağı gibi bir estetik oluşturmaya çalıştık. ❏ Sürekli yeni şarkılar ortaya çıkıyor. Bu
üretim bolluğunda kaybolma endişeniz var mı?
Berk: Artık albüm devri bitti gibi duruyor. Single’lar ve sert sosyal medya PR kampanyaları işliyor. Biz, “Arkada çalsın öyle”den ziyade,
tecrübe edilesi albümlerin varlığını seviyoruz. İş iyi oldukça da çok önemi kalmıyor, insanlar tutkulu olduğu şeyi yapsın yeter. Emir: Üreticinin de dinleyicinin beklentisinin farkında olması, müziği doğrudan etkilemese bile en azından içinde bulunduğu süreci anlamasında yardımcı olacağını düşünüyorum. Bizim için de hareket ederken bu “yeni müzik bolluğu” içerisindeki müzikleri dinleyen kitleyi anlamak önemli. ❏ Make Mama Proud ile nasıl bir
dostluk var? Müzikal açıdan size ne gibi katkıları oldu?
Berk: Deniz’in MMP albümünü home 2021 Don’t Let Me Down stüdyosunda kaydettiğini öğrenince “Neden bizi de kaydetmesin ki?” diye Hexe Music düşündük. Teklif ettik, kendisi de onay verince birlikte çalışmaya başladık. Şu an işlettiği DizzySound’un ilk adımlarını atıyordu o zaman, ismi falan yoktu. Kendisi aslında gizli üyemiz gibi, yaptığımız işlerde bayağı parmağı var. Hatta Lighthouse’da Deniz’in gitar çaldığı bir kısım bile mevcut, Kerem’de vokal yapıyor. ❏ Pandemi sizi ve üretiminizi nasıl etkiledi? Berk: Lighthouse’un son kayıtlarını pandemi döneminde almamız gerekti. Daha uzun süre ayırmak, daha sağlıklı çalışmak isterdik fakat sokağa çıkma yasakları arasında Dizzysound’a kaça kaça hallettik bir şekilde. Emir: En zorlandığımız kısımlardan biri motivasyonumuzu kaybetmeden, uzaktan da olsa bir araya gelerek müzik işlerini kovalamak oldu.
Astrovelvet'i dinlerken, vokali notalar arasında saklanıyor da bulmak için biraz dikkat kesilmemiz gerekiyor. 2020'de kurulan grup, Erkan Özçam'ın melodilerini dışa vurma isteğiyle kuruldu. İlk albüm sonrası Yudum Yaşar'ın dahil olmasıyla bugünkü halini aldı. Hexe Music etiketiyle 2 yılda 3 albüm yayınladılar. Shoegaze ve dream pop şarkıları yapan topluluğun son şarkısı Lahmacun işe bir tutam yerellik katıyor. Hadi tanışalım... ❏ Adınızın hikayesi nedir?
Scott Cortez'in Astrobrite'ı ve Warhol'un müthiş projesi Velvet Underground'un birleşimi. ❏ Ürettiğiniz türe sadık mı
ilerleyeceksiniz?
Bu çizgiyi bozmayı pek düşünmüyoruz ama birkaç tık Lovesliescrushing gibi Ethereal havaya girmeyi düşünüyoruz. Bu, farklı tarzlar yapmak istemediğimiz anlamına gelmiyor, çok yakında iki kişilik bir Garage Rock Revival projemizle karşınızda olacağız. ❏ Tekliler çıkararak pazarlama
yöntemine başvurulurken siz albümler yayınladınız. Bu tercihin altında ne var?
Bu stratejik bir hata olabilir ama amacımız piyasanın içerisinde yer almaktan çok bundan 20 yıl sonra da bir şeyler yapabilmişiz diyebilmek. Neredeyse 2 günde 1
Astrovelvet
şarkı üretiyoruz. Yüzlerce yayınlanmamış şarkımız var. ❏ Parçalarda vokalin sesi çok
uzaktan geliyor gibi. Bu bir tercih mi?
Bu bizim tercihimiz. Vokalin iyi duyulmaması, dinleyicide mırıldanırken kendi kendine uydurduğu cümlelere dönüşüyor. Dinleyenler şarkı sözlerini adeta kendileri yazıyor. ❏ Laura Palmer ve Audrey Horne
parçalarınızdan Twin Peaks sevginizi anlıyoruz. Nedir sizdeki yeri?
Laura dizinin en başından beri ölü ama Lynch öyle güzel bir senaryo yazmış ki, her zaman hayattaymış gibi hissediyoruz. Audrey ise herkesin küçük gördüğü, çocuksu bulduğu çok zeki bir kadın. Otobüste sessiz sedasız otururken aklından binlerce melodi geçen Audrey olarak görüyoruz kendimizi. ❏ Bundan sonraki planlarınız
neler? Konserler olacak mı?
2021 sonu ve 2022'de sahnelerde kendimizi bol bol göstereceğiz.
Şafak Ongan
RÖPORTAJ
Zeynep TOKER Ş afak Ongan ile yeni yapım şirketi SO Müzik çatısı altında göreceğimiz isimleri ve arayışta olduğu müzik yapacağın kaliteli iyi ve pahalı içeriğin ekonomik olarak geri dönüşü olmayacağı gerçeğini ortaya çıkarıyor. O yüzden var tarzları hakkında konuştuk. olan kanallar minimum maliyetle çarkı Şafak Ongan deyince akla ilk olarak döndürmeye çalışyorlar. Artık iş YouTube CNN Türk’te yapmış olduğu Frekans ve benzeri alternatiflerde. Zaten bu içeriğe programı geliyor. Burada yerli-yabancı meraklı kitle de TV yerine daha çok birçok isimle yapmış olduğu başarılı bu mecraları takip ediyor. Çok düzgün röportajlara şahit olurken aynı zamanda içerikler yapan genç arkadaşlar görüyorum. dönemin festivallerinin nabzını birlikte YouTube’da daha çok özel içeriklerin ön tuttuk. Kurucusu ve uzun yıllar genel yayın plana çıkması lazım, sonuçta şarkıyı herkes yönetmenliğini üstlendiği Dream TV zamanı biliyor. Biz eskiden şarkıyı da tanıtırdık, ise Türkçe alternatif sahnede yeni isimleri şimdi izleyici detaylar peşinde. keşfedip aynı zamanda çok sağlam işleri ❏ SO Müzik adında bir yapım şirketi izleme fırsatı bulduk. Televizyon sektörünün kurduğunuzu müjdelediniz. İlk olarak hemen hemen her alanında görev yapmış bu fikir nasıl ortaya çıktı ve gelişti? Uzun olan Şafak Ongan, günümüz müzik yıllar, soru soran tarafken şimdi yapım yayıncılığının geldiği noktayı ve yeni yapım tarafında olmak nasıl? Dengeyi nasıl şirketi SO Müzik’i anlattı. kuruyorsunuz? ❏ 2019 yılında Doğan Egmont Müzik kanalları ve radyolar genel etiketiyle, Türkiye’nin ilk Türkçe rap müdürlüğünden ayrıldıktan sonra daha dergisi olan Türkçe Rap’i yayınladınız. çok etkinliklere yönelmiştim. Daha sonra Fakat yayın hayatı pek uzun soluklu tekrar profesyonel yöneticiliğe döndüm olmadı. Derginin sonlanmasının ve Olay TV’nin program ve radyo sebebi ne oldu? müdürü olmuştum. Ama sizin de Dergi, Doğan Egmont’un projesiydi. Daha önce uzun yıllar, birlikte Dream Dergi’yi yapmıştık. Çok heyecenla giriştik işe ama maalesef ilk sayının 17 bildiğiniz gibi çok kısa sürdü ve sonu da biraz hayal kırıklığı oldu benim için. Ardından uzun zamandır aklımda olan müzik şirketimi kurdum. Aslında hep yapım satışları tahminlerin çok altında Şafak Ongan’ın kurucusu ve genel işininde içindeydim arkadaşlarım olunca Doğan Egmont, 2. sayı yayın yönetmeni sayesinde çok yabancılık çekmedim. için riske girmek istemedi ve tek sayısı yayınlanan koleksiyonerlerin olduğu Dream TV’nin yayın hayatı, 17. yılında son buldu. Zaten sektöre yıllarını vermiş yakın arkadaşlarımın da her zaman aradığı bir dergi olarak tarihteki desteğini ve fikirlerini de alıyorum. yerini aldı. Bence en az 3-4 sayı İşin her yönünü bildiğim için denge denenmeliydi ama yönetim kararı o yönde kurmakta zorlanmadım. idi. ❏ Yaptığınız açıklamadan ❏ Dream TV’nin benim hayatımdaki gördüğümüz kadarıyla, SO Müzik ile
yeri bambaşkadır. 12-13 yaşlarımda “alternatif sahnede” janr/müzisyen başlayan bu hikayede, tüm gün sadece ayırt etmeksizin geniş bir alan Dream TV izler ve müzisyenlerle röportaj açmak istiyorsunuz. SO Müzik adına yaptığımı hayal ederdim. Gençleri bu beklentiniz nedir? SO Müzik çatısı kadar etkiliyor olmanız aslında yaptığınız altında hem yerel hem de global çapta işlerin ne kadar nitelikli olduğunu isimler görecek miyiz?
gösteriyor. Peki günümüzde, yayıncıların Sektörde 20 yılı aşkın tecrübemle, (TV/YouTube) nasıl bir profil izlemesi Türkiye müzik sektörüne önemli yeni gerekiyor sizce? Neyi ne kadar işlemeleri isimler kazandıracağıma inanıyorum. gerekiyor ama ne kadarı düzgün Şu anda piyasa ilk olarak rap sanatçıları yapılıyor? Ahkam ve Infokey’i çıkardım. Yakında
Dream TV’nin ben ayrıldıktan indie tarzda yeni bir isim Emre Uludoğan sonra tamamen kapanması ardından, bence çok beğenilecek. Uluslararası bir benzer o kadar çok övgü ve teşekkür dans single’ı için de çalışmalarımız bitti, dolu geri dönüş aldım ki birilerinin yakında duyarsınız. Harıl harıl çalışan hayatına olumlu anlamda dokunmanın yeni rap şarkıcılarımız var. Nefis genç mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum bir etnik jazz grubuyla görüşmelerimiz açıkçası. Çok gencin müzik zevkini devam ediyor. Yeni genç bir rock grubu olumlu yönde geliştirdiğimiz için çok arayışlarım devam ediyor. Kendi söz mutluyum. Günümüzde klasik TV müziğini yazan enstrümanını çalan kadın modelinin işi zor. Zaten küçülen şarkıcıları dikkatle izliyorum. Şimdilik bu TV reklam pastasından müzik kadar. Umarım 1 yıl sonra çıkardığım yeni kanallarının payına çok az isimler üzerine de bir söyleşi yaparız. bütçeler düşüyor. Bu da TV’ye
Balamir Nazlıca
Ahmet YATĞIN
Önemli kurumların yüksek pozisyonlarında görev alan, çocukluğundan beri bırakmadığı ❏ Soaked isimli grubunuz var. Orada
yaptığınız işler sizi tatmin etmedi mi?
Gezi Park’ı öncesi birçok nedenden tutkusunun peşinden gidiyor. 2003 yılında Soaked isimli müzik grubu ile müzik piyasasına giriş yapan Nazlıca, solo projelere imza atarak kariyerini yalnız sürdürmeyi tercih ediyor. Yalnız dediyse yapayalnız sanmayın, arkasında hem görsel olarak hem de işitsel olarak geniş bir ekibi var. Şimdilerde indie-pop türünde Wave Goodbye isminde yepyeni bir tekli yayınlayan sanatçı, parçanın hem müziği hem de görseli ile gelecek olan West Coast adlı EP üzerinde heyecan uyandırıyor. ❏ Wave Goodbye güçlü bir
altyapıya sahip. Nasıl oldu bu?
Emre Nişancı ile Soaked projesinde çalışmıştık. Almanya’ya 2021 West Coast taşındı ama çalışmaya devam ettik. Balamir Nazlıca Wave Goodbye 4 parçalık EP’nin ilk teklisi. Tüm parçaları Emre ile online hazırladık. Önce ana fikirleri üretiyorum o da önemli dokunuşları ve parçanın aranjmanını üstleniyor. Ayrıca burada davullarda Kerem Öktem, baslarda Feryin Kaya, back’lerde Selin Sümbültepe ve Alper Anık ve mastering’de Dinçer Demirci gibi isimlerle çalıştık. ❏ Parçanın görselinde Joy Division'un
efsane albüm kapağına bir gönderme mi var?
Tasarım Tuğrul Şalcı ve Tuğçan Ündemir’e ait. Çizgiler gürültü algoritma tekniği kullanarak yaratıldı ve Wave Goodbye’ın görsel yansıması olarak değerlendirildi. Aslında Joy Division’a direkt bir gönderme yok en azından bilinçli bir şekilde. 30 yıl sonra belki subliminal bir şekilde yaptığım müzik ister istemez görsel sanatçılarına aynı yere geri taşıyor olabilir. ayrıldık. Üretim süreçleri sorumluluklar ve iş yükü dağılımı açısından bir dengesizliğimiz vardı. Onu da sağlıklı yönetecek kadar tecrübemiz yoktu. Yalnız çalışmanın avantajı her şey baştan sona tasarlayabiliyorsunuz. Şu anki çalışma modeli benim için daha uygun. Gezegeni yarat sonra uzmanlara teslim et mantığı. ❏ Göremediğimiz kısımda, yani tüm
bunları üretirken nasıl birisiniz? Örneğin her şeye müdahale eder misiniz?
Üretirken kaotik bir ruh hali içinde olurum. Her şey çok dağınıktır. Dağınıklığın içinde estetik olarak anlam ifade eden görsel ve işitsel işler çıkarmaya çalışıyorum. Dışarıdan gözlemleyen için kaotik, düzensiz bir ritim gibi gözükür. Hızlı ve sprint halinde çalışırım. Tüm dağınık düşünceler sonra bir anda birleşmeye başlar. O birleşmeden bazen müthiş işler çıkıyor bazen de hiçbir şey ve tekrar baştan başlarım. Uzun odaklı çalışmalara inanmıyorum. İlham veya fikir hareket halindeyken çıkar. Durağan yerde hiçbir zaman fikrin çıkmadığını gözlemledim. Ana fikirleri ve işin şablonunu oturduktan sonra beraber çalıştığım insanlara sonuna kadar güvenir ve tekrar kreatif sürece başlarım. Tüm fikirler orada.
5Müzik
yolculuğuna beş yaşında piyano ile başladı.
2Soaked
isimli grubuyla iki albüm yayımladı.
EKİM 202135 Müzik sektöründe kadın eşitliği:
Spotify EQUAL
Spotify, müzik dünyasında global cinsiyet eşitliğini güçlendirmek için hazırlamış olduğu EQUAL girişimini, 29 Nisan’da tanıtmıştı. Müzik sektöründe yer alan kadın içerik oluşturucuları tek bir marka altında destekleyen bu global program, müzik dünyasında cinsiyet eşitliğini güçlendirmek üzere tasarlandı. Spotify ülkelerinde her ay güncellenen 35 adet yeni ve lokal EQUAL çalma listesi, her ay farklı ülkelerden kadınları bir araya getiren global EQUAL çalma listesi ve kadın sanatçıların müziklerini platform dışında da öne çıkaracak çeşitli pazarlama kampanyalarını içeriyor. Ayın sanatçısı seçilen isimler, Times Meydanı'ndaki reklam panosunda yer alıyor. EQUAL Global çalma listelerine, EQUAL Türkiye listesinde de yer alan 10 Türk sanatçı eklendi. Bu 10 sanatçıdan Ayın Sanatçısı seçilen 5’i, Times Meydanı'ndaki reklam panosunda yer aldı. Bu reklam kampanyasında yer alan ilk Türk sanatçı ise Melike Şahin olmuştu. Daha sonrasında Göksel, Hadise, Nova Norda ve Sibel Can da Times Meydanı'ndaki reklam panosunda yer aldı.
400 bin
Toplam 400 binin üzerinde kullanıcı, bir sanatçıyı EQUAL Türkiye çalma listesi sayesinde keşfetti.
120
EQUAL Türkiye'de 170 şarkı ve 120 sanatçı EQUAL çalma listesine eklendi.
2021
Tek Başıma
Melis Karaduman
Melis Karaduman’ın müzikle buluşması 10 yaşında, Antalya Devlet Opera ve Balesi’nde çocuk korosuna girmesiyle başlıyor. Lisede Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanmasıyla devam eden bu serüven, şimdi de Bilgi Üniversitesi Müzik bölümünde devam etmekte. Pandemi süreciyle müzik üretimini müzikseverlerle paylaşmaya başlayan Melis, son olarak Veys Çolak ile yapmış olduğu Tek Başıma isimli single ile karşımıza çıktı. ❏ Kariyerine baktığımızda küçük
yaşlardan beri müzikle uğraştığını ve aldığın eğitimlerin hep bu yönde olduğunu görüyoruz. Müzikle iç içe büyümenin kariyerine ne gibi getirisi oldu?
Bir şeyleri erken tecrübe etmem bana stepleri daha hızlı atlamama sebebiyet verdi. Kendimi, duygularımı müzikle daha rahat ifade etmeyi öğrendim bu da müzik kariyerim açısından yönümü daha kolay bulmamı sağladı. Bu nedenle de daha hızlı daha güçlü ve daha emin adımlar atabildim. Müzik benim için ders gibi değildi bu yüzden dinlemek, üretmek, söylemek ya da yazmak bana hiçbir zaman iş gibi gelmedi. Müziğin hayatımın her alanına sıçraması, bunu iş olmaktan daha da çıkartıp her şeyim olmasına itti. ❏ Canay Doğan ile birlikte üretim
yapıyorsunuz. Nasıl bir araya geldiniz?
Biz aynı lisede okuyarak arkadaş olduk. Ara sıra beraber müzik yaptık ancak üniversite de aynı evi paylaşmaya başlamamız bizi hem müzikal olarak hem de dostluk olarak çok daha yakınlaştırdı. Bu projenin ortaya çıkmasında ise pandemi büyük rol oynuyor. İkimiz de pandemi döneminden önce kendi şarkılarımızı yapmak istiyorduk ancak ne yazmaya ne de bunları paylaşmaya cesaretimiz vardı. Pandemi dönemi bizi o kadar içimize döndürdü ki hem tek başımıza hem de beraber üretmeye itti. ❏ Yıl içerisinde birkaç single
yayınladınız. Bunu bir strateji olarak mı belirlediniz?
Sevdiğim ve yapmak istediğim çok fazla tarz var bu yüzden bu süreçte onları deneyip daha sonra bu denediğim şeyleri harmanlayarak bir albüm yapmak istiyorum. 2022 yılında akustik bir EP yapma planımı buradan duyurmak isterim. Bu EP daha önce göstermediğim bir yanım olacağı için beni oldukça heyecanlandırıyor. ❏ Yıl içerisinde sizi nerelerde
dinleyebiliriz?
İstanbul içerisinde yoğunlukla da Kadıköy civarında sahnelerde görebileceksiniz. Şehir dışı planlarım da var. Sosyal medyada tüm etkinliklerimizi önceden haber veriyor olacağım.
Sercan MERİÇ H
ayal kırıklıkları ve dargınlıklar yaşadığı bir dönem Çiçek Gibi parçasını yazan Bade Nosa, müzik yolculuğunu Back on Stage'e
anlattı. Biraz korkuları yenme hikayesi Bade Nosa'nın ki... Boğaziçi Üniversitesi'nde yolları kesişen Emre Can ile doktora yapacakken Behçet Necatigil'in şiirlerini bestledi. Müziğe olan aşkının ardında durmaya karar verince, her şey iplik gibi çözüldü. Müziğini ve hayallerini Bade Nosa'dan dinledik. ❏ Bade Nosa'nın hikayesiyle başlayalım... Kendimi bildim bileli hayatımda müzik farklı formlarda var. Ancak düzenlilik sağlayamıyor, önüme engeller koyuyordum. 3 yıl önce Bodrum’da “Şimdi otuzlu yaşlar kafasıyla yeniden başlayalım” diyerek Bade Nosa ismiyle şarkılarımı içime sinen düzenleme ve görsellerle paylaştım. ❏ Beste yazan Bade Nosa'yı anlatır mısınız? Yerli yabancı ayırt etmeksizin, dünya müziği, alternatif müzik, bağımsız müzik, caz ve ‘hisli elektro’ diye genelleyebileceğim elektronik müzik türlerini takip ediyor, ilhamlık şarkılar listesi oluşturuyorum. Şarkı sözü yazmaya oturduğumda, fonda o listeden şarkılar çalar, duygu dünyamı o şarkılarınkiyle ortaklaştırırım. Hemen her şarkı sözümün, başkasına ait fon müziği/şarkısı var. ❏ Çiçek Gibi parçası ne anlatıyor? Epey yakın ilişkilerimde üst üste hayal kırıklıkları, şaşırdığım dargınlıklar yaşadığım 1,5 yıl geçirdim. Geçen kış, kalbimin kırıldığını hissettiğim bir gün telefonumdaki not defterine “Çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm, kalbimden caymak istemiyorum” yazmıştım. Şarkının geri kalan sözlerini ise daha önce yazmıştım. Hepsi, şu an ömrümün geri kalanından temennilerimdir; ne eksik ne fazla. ❏"Epey bir insanla ortak tınlayabilecek
hayat beklentilerini" seslendirdiğinizi söylüyorsun. Sizin beklentiniz nedir?
Korkmadan yaşamayı öğrendiğinizde, titremek yalnızca soğuktan kaynaklı. Hayatınızı vampirlerin elinden kurtarıp başkalarının bahçesinde kurutmamayı öğrendiğinizde, her anı sizin keyfinize amade. Aynen şarkıda anlattığım gibi, bu gezegenden nazikçe yürüyüp gitmeyi tarif ediyorum aslında; kendimden beklentim ve hayattan temennim böyle bir ömrün hikayesi. Keçisi, kedisi, çiçek gibi insanları eksik olmadan. ❏ Sırada neler var? Her ayın ruhuna uygun bir tekli çıkarma planım var.
2021
Sırp kökenli genç müzisyen Hilal Mey Erden, namı diğer MEY ile tanışmaya hazır mısınız? Elektronik tarzda müzik yapan MEY, müziğin yanı sıra grafik tasarım ile de uğraşıyor. Albüm kapaklarında yer alan çilek, karpuz, ananas gibi meyveler dikkatimizi çekmişti. Kendisinden öğrendiğimize göre bu meyveler parçalarla bağlantısı olan kişilerin sevdiği meyvelermiş. Tüm kapak tasarımları MEY’in imzasını taşırken, gelin hikayenin devamını kendisinden dinleyelim. ❏ Bize kısaca MEY’den bahseder
misin? Müzik kariyerinde yolculuğun nasıl başladı?
Müzik kariyerimdeki yolculuğum, ortaokul 7. sınıftayken başladı. NMUN için bir gösteri yapılıyordu ve ben de bu gösterideki dansçılardan bir tanesiydim. Gösteri ekibinin müzik kısmında sıra arkadaşım vardı. Onun gitar çalışını izleyip bana da göstermesini istemiştim. O an provada bana gösterdiği bir adet akor, bir de vuruş şekilleri vardı. Ben de eve gidip herkesin evinde olmasına rağmen kullanılmayan o gitarı öğrenmeye başladım ve her şey böyle başladı. Ardından prova stüdyolarına gidip oradaki enstrümanları kendi kendime öğrenmeye başladım. 2017’de kendi parçalarımı yapmak için birçok çalışmaya girdim ama tüm çalışmalara en sağlıklı şekilde 2018'de başladım. 2018'den bugüne kadar da prodüksiyon koltuğundan hiç kalkmadım. ❏ Variety’nin ve klibinin hikayesi nedir?
Variety parçasının hikayesi bir ayrılık hikayesi aslında. Ama iki kişinin birbirinden ayrılığı değil de kendi içinizde yaşadığınız bir duygudan ayrılık durumu. Klipte ise farklı bir mesaj var. Şarkının temel taşı ayrılık iken klibinki birleştirmek. Şarkının çıktığı zamandan klibin çekildiği zamana kadar üretimim olmadı. Klipte de içimde var olan ve beni üretime itmeye çalışan iki karakter görüyorsunuz aslında. ❏ Albüm kapaklarını kim tasarlıyor? Her
kapağın bir mesajı var mı?
Tüm kapaklarımı ben tasarladım. Hepsinin de bir hikayesi var tabii ki. Mesela ilk 6 parçamda bulunan meyveler aslında o parçalarla bağlantısı olan kişilerin en sevdiği meyveler. Variety albümünün kapak tasarımı ise çok sevdiğim ve albümle çok bağdaştığını hissettiğim bir tablo. ❏ Sana ilham olan, yol gösteren
şeyler var mı?
Sanırım tam olarak neyin bana ilham verdiğini söyleyemem çünkü “İlham geldi hemen çalışmam lazım” gibi bir şey hiç yaşamadım. Bilgisayarın karşısına oturup yeni bir proje açtığımda o an hangi şarkıyı dinlemek istiyorsam o şarkıyı kendime yaratıyorum aslında. Tamamen ruhumu besleyecek şeyi yaratmaya çalışıyorum. Hazır hissettiğim zaman da dinleyicilerle paylaşıyorum. ❏ 2020 yılı üretim açısından
oldukça yoğun geçmiş gibi gözüküyor. 2021 yılı için bu durum nedir?
Bu yıl şu anlık iki release yaptım, fakat kasım ayında 27 parçalık bir albüm çıkaracağım. Ardından aralık ayında da 2 adet EP çıkarıp seneyi o şekilde kapatmayı hedefliyorum. ❏ Önümüzdeki dönemde neler
yapacaksın?
2022 Ocak ayı itibarıyla aldığım iş teklifinden ötürü Türkiye'den taşınıyorum. Hem yeni işim, hem de yeni hayatım için heyecanlıyım fakat hala gerçekliğine inanamadığım için herhangi bir plan yapmadım.
MEY
2021 magazine went bankrupt GRF Sounds
Sercan MERİÇ
‘Tek tip sound’lar ve akımlar’
Mehmet Mutlu ve Zeki Alper’in oluşturduğu Polen, son şarkısı Yangın Var ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Grupla tanışın! ❏ Polen’in hikayesi ne zaman
başladı?
Ordu’da 2013 yaz ayında tanıştık fakat aynı yıl Mehmet’in de İstanbul’a gelmesiyle farklı tarzlarda üretmeye ve sahnede bunları çalmaya başladık. Bir süre bekleyip etrafımızdaki insanlardan izole olduktan sonra ikimiz ne istediğimizi keşfetmeye koyulduk ve yayınladığımız parçaları ürettik. ❏ Grup olarak sound'u nasıl
belirlediniz?
Sound’umuzu dinlediğimiz, dinlemekten keyif aldığımız tarzlara ve şarkılara göre belirledik. Bizim için şu anda görünen 2 tarz ön plana çıkıyor. Bunlardan birincisi daha dingin lo-fi, R&B tarafımız bir diğeri ise nufunk, nudisco tarzları diyebiliriz. ❏ Yangın Var teklisinin hazırlanış
sürecini anlatır mısınız? Parçada insan ilişkilerini konu aldığınızı söylüyorsunuz. İnsan ilişkileri içerisinde sizin anlatmak istediğiniz temel dertler, meseleler özetle nedir?
2021 Yangın Var, geçen yıl yaz
Aşk Mı Bu ayında hazırlanmış bir şarkıydı. Chess Laugh Şubat aylarında daha lo-fi ve
Records R&B tarzlarda, hikayesi olan bir EP hazırladığımız için bu şarkının takvimini yaz ayına saklamak istedik. Bir iki ay öncesinde detaylarını, trafiğini ve sözlerini tamamlayıp yayınladık. Şarkı, yapılan bir işin içeriğinden ve niteliğinden bağımsız ne kadar alıcısı olduğuyla değer ve karşılık görmesini eleştiriyor. Bu mekanizmada bunu takmadan var olabilmenin yollarının arandığı bir hikayedir.