YUNUS SURESİ (10. Sure, 109 Ayet) Yunus, insan demektir. Peygamberler içinde en çok zorluklar çeken, tecrübeler edinen peygamberdir. Kur’anda adı geçen 28 peygamberin kıssalarının birinci anlamı tarihi olayları anlatmaktan ziyade onların zamanlar ve tarih üstü olan mesaj ve misyonlar olduklarını göstermek ve bu misyonları her zaman ve her yerde yaşatmaktır. Mesela, Âdem, dil ve medeniyet misyonu; Musa, yasa ve şeriat misyonu; İsa, velayet ve maneviyat misyonu; Lokman, tıp ve sağlık misyonu; Hızır, Ekoloji ve Ekolojideki bilinç, yeşillik ve canlılık demektirler. Evet, bu 28 misyon1 içinde en zor olanı insan olma misyonudur. Evet, insan olmak; edip, tabip ve yargıç olmaktan çok daha zordur. Yunus insan demektir, dedik. Bu kelime Yunancadır. Daha doğrusu Yunan kelimesinin İbranice telaffuzudur. Nitekim Arapça Kitab-ı Mukaddeste Yunus kelimesi yerine Yunan yazılır. Evet, eskiden medeniyet, din ve felsefe (inanç) memleketi olan bu bölgelerde insanlar ikiye ayrılırdı; Yunan (medeni insan) ve barbar (vahşi insan..) Yunus balığı da, insancıl duygular gösterdiğinden bu ismi almıştır. Arapça bir kelime olan insan, birbirine ünsiyet eden, birbirine alışan, toplum hayatını yaşayıp vahşeti yenen varlık demektir. İnsan kelimesinin çoğulu olan “nas” ve Farsçada yani HintAvrupa dillerinde “nasi” kelimesi; birbirini tanıyan ve anlaşan toplum ve tanışma demektir. Nasyonalizm kavramı da bu kökten türemiştir. Veya İbranice olan Yunus, Arapçada alışma manasına gelen ENS kökünden türemiş olabilir. Çünkü her iki dilin de kökeni birdir. İşte varlık ve hayat serüveninin en son halkası olan insana karşı iki farklı ideoloji gelişmiştir. Materyalizm ve bir dereceye kadar Freud Psikolojisi, insanı sıradan ve bedbaht bir hayvan olarak değerlendirir. Hümanizm ise onu tanrı olarak görür. Bu Yunus suresinin başından sonuna kadar göreceğimiz gibi; din, özellikle Kur’an, insanlık için üç sacayağı öngörür: 1) Sonsuzluk ve ebedilik anlayışı.. 2) Sonsuz gelişme trendi (rububiyet..) 3) Sorumluluk.. Bu üç direk ile din, insanı sıradan komünal bir hayat yaşayan hayvan seviyesinden yükselttiği gibi; insanın gelişmeye muhtaç oluşu ile ve sorumluluk kavramı ile insanlık için en büyük yanılgı olan tanrılık iddiasından da onu kurtarır. Şöyle ki: 1. Ayet: “Elif, Lam, Ra” Elif, soyut manaların ve sonsuzluk gerçeğinin işaretidir. Lam gaye, neden ve sonucu yani nedenselliği, gelişmeyi ve amaçlarını bildirir. Ra ise, risalet ve elçilik yani sorumluluk ve görev gerçeğini gösterir. “Bunlar, çok amaçlar taşıyan düzenli ve değerli kitabın belge ve işaretleridir.”
Bu misyonlar, yayınlanmamış Yusuf suresi tefsirinde ve Peygamber Kıssaları Hakkında Bilmediklerimiz kitabımızda bütün detayları ile anlatılmıştır. 1
1