Az Enerjiyle Çok Kazanç: AdSense
Hazırlayan: Canbaz www.torbam.com
E-KİTAP HAKKINDA Adsense hesabımı sanırım 2005 yılında açmıştım, başlangıçta heves etmiş, birkaç hafta uğraşmıştım. İlk ödemeyi en erken 20 yıl sonra alabileceğimi gördüğüm için peşini bırakmıştım. 2007 yılının başında internette çokça dolaşan AdSense zenginleri haberini okuyunca tekrardan araştırmaya koyuldum. Birkaç hafta denedim yine. 2 yıl öncesine göre daha iyi neticeler elde ettim. İlk ödemeyi bir yıl sonra alabilecektim yani bir yılın sonunda 100 dolar kazanabilirdim. Hedefim bu bir yıllık bekleme süresini daha da azaltmak, bir aya indirmekti. Bu işin bir yolu olmalıydı elbet. Bizden başka uğraşanlar mutlaka vardır diye ararken r10’u keşfettim. Aktif olarak katılmasam da r10'dan çok istifade ettim. İyi gidiyordu, altı ay içinde hedefi tutturmuştum. O gün bugündür AdSense hayatımın bir parçası. Uğraştığımıza değecek kadar kazandığımı söyleyebilirim. Çevremdeki kişilere, sevdiğim insanlara da bu işi öğrettim. ADSL faturasını karşılasın diyerek bu işe başlayan bir yakınım şimdilerde ev kirasını AdSense ile ödüyor. Bir arkadaş internetten para kazanmaya heveslenmiş, tıkla kazan, mail oku kazan vs. şeyleri bana anlatıyor büyük bir hevesle. Vakit kaybetmesin diyerek kendisine AdSense’yi öğretebileceğimi söyledim ve bu yazılar çıktı ortaya. Yazıların çoğunluğu uzunyol.net’te yayınlandı. Bir kısmı da torbam.com’da. Yazıları bir kitap olsun diye kaleme almamıştım. O yüzden belli bir sıra takip etmedim. Bloglarda yayınlanan yazıları önce Word'e kaydettik, sonra doc2pdf.net üzerinden PDF formatına çevirdik. Bu sebepten şekli şemali biraz kayık olabilir. E-kitap içindeki başlıklara tıkladığınızda yazıların ilk yayınlandığı sayfalara gidersiniz. Yazı içindeki linkleri güncellemedim. Bazıları kırık olabilir. E kitabı indirmek için tıklayın.
Bu yazılar AdSense’yi hiç bilmeyen bir kişiye yardımcı olmaz, sıfırdan başlamak isteyenler AdSense'nin yardım sayfalarını kullanabilirler. İlgili yazılar Az enerjiyle çok kazanç: AdSense Analitik İle AdSense kazançlarınızı arttırın.
Hazırlayan: Canbaz http://www.torbam.com
Başlıyoruz, neye ihtiyacımız var?
İnternette geziyor, gazete okuyor, film seyrediyor, müzik indiriyorsunuz. Peki biraz da olsa para kazanmak hoş olmaz mı? Limitli ADSL'den limitsize geçecek kadar bir parayı kazanabilirsiniz.
Hangi nitelikleri taşımalıyım? • • • •
•
Okumayı, internette gezmeyi sevmelisiniz. Bilgisayar başında oturamıyorsanız hiç bulaşmayın. Az da olsa gündemi takip eden biri olmalı, olanlar karşısında benim de diyeceklerim var diyebilmelisiniz. Sadece okuyan ve dinleyen biri iseniz bu iş sizi sarmaz. Zaman ve sabır... Hemen netice alamayacaksınız. Bir önceki yazıda sözünü ettiğimiz blogu bir yılda hazırladık. Kısa yoldan kazanamazsınız. Bilgisayar ve internet okur yazarı olmalısınız. E-posta gönderip almayı, feysbukta üyelik açmayı, yasaklı yutubeye girmeyi, dosya indirmeyi, upload etmeyi, blog oluşturmayı hâlâ öğrenemedi iseniz ya bu dersle size faydalı olamaz. Ben illa öğreneceğim diyorsanız Blogger Yardım sayfalarını kurcalamakla işe başlayabilirsiniz. Hali hazırda bir blogunuz yoksa bir tane oluşturun ve sonraki derse kadar şu kaynaklara bir göz gezdirin: Ahmet Kirtok'un yazıları, Blogger okurundan ne ister?
Günde 1 saat çalışarak ayda 150 dolar kazanmak Başlığın yanıltıcı olmaması için evvela hikayemizi anlatalım. Haziran 2007'de bir blog açtım. Blogla yaklaşık bir yıl ilgilendim. İlgilendim kelimesinin altını çiziyorum. Bu yazıda ve bu yazıyı takip edecek yazı dizisinde sitenizle nasıl ilgilenmeniz gerektiği üzerinde duracağım. Temmuz 2008'de sitenin kapısına kilidi vurdum yani ilgilenmez oldum. Nedenini belki sonra anlatırım. 2008 Temmuzundan bu tarafa site yayında, ziyaretçi kabul ediyor. Hatta para bile kazandırıyor. Aradan yaklaşık 8 ay geçmiş. Bu 8 ay içinde sitenin bize nakit olarak kazandırdığını aşağıdaki resimde görüyorsunuz.
Bu Google AdSense geliri. Zaten başkaca gelir kaynağı yok. Gördüğünüz gibi hiç güncellenmeyen, ilgilenilmeyen bir site günlük ortalama 5 dolar kazandırmış. 2008 Temmuzundan bu güne kadar siteye 400 binden fazla ziyaretçi gelmiş. İşte sayaçtan alınma ekran görüntüsü:
Geliri ziyaretçi sayısına böldüğümüzde şu rakamı elde ediyoruz: 0,0033$. Yani sitemize gelen her bir ziyaretçi yarım kuruş (eski para ile 5 bin lira) demek oluyor. İşte bu tecrübemi aktaracağım sözünü ettiğim yazı dizisiyle. Yazılar belli bir plan dahilinde olmayacak, yani aşama aşama şunlar yapılmalı diye yazmacağım. Aklıma geldikçe yazacak, sonra bir sıraya koyacağım. Dersler etiketini vereceğim. Dersleri RSS ile de takip edebilirsiniz. Bir sonraki derste görüşmek üzere...
Kolay AdSense hesabı açma, AdSense başvurusu
AdSense'ye başvurmak için bir siteniz olması gerekiyor. Başvuru yaptığınızda sitenizi inceliyorlar, beğenirlerse başvurunuz kabul ediliyor. Eğer siteniz alelade hazırlanmış türden ise, içeriği AdSense yetkililerinin hoşuna gitmezse başvurunuz kabul edilmiyor. Bir de AdSense ile anlaşmalı olan siteler var, onlar aracılığı ile başvuru yaptığınızda başvurununuz daha hızlı kabul ediliyor. Blogcu.com bunlardan biri. Fakat biz ise başka bir yöntem, site önereceğiz. Gmail hesabınız yoksa hemen bir tane edinin. Flixya.com bir video, resim paylaşım sitesi. Flixya.com'a gidin, bir hesap oluşturun. Kayıt esnasında sizden AdSense'ye kaydolmak istiyor musunuz diye sorduğunda "he" dersiniz. Konuları aynı olan (mesela atlar, kediler) 5-10 tane video -tercihen İngilizce- ekleyin. Hesabınız 5-10 gün içinde onaylanacaktır. Site İngilizce, form doldurmayı, üye olmayı beceremiyor iseniz ya bilen birinden yardım isteyin ya da karşılaştığınız sorunları yazının altına yorum olarak yazın, yardımcı olmaya çalışırız.
Sitenizdeki yazılar nasıl olmalıdır?
Şu konuda anlaşalım, kopyala/yapıştır yapmak yok. Parmaklarınız çalışacak, oturup klavyenin başına yazacaksınız. İnternet kullanıcısı gazete okuyucu ile tv seyircisi arasında bir yerdedir. Gazete okuyucusu kadar sabırlı değildir, tv seyircisi kadar da tez canlı değildir. Tabii aksi durumlarda olabilir. Ol sebepten yazılarınız ne çok uzun ne de çok kısa olmalıdır. Yazılarınızda uzun alıntılar yapmaktan kaçınacaksınız. Bir yerlerden (gazete, blog vs.) alıntı yaptığınızda kaynağı gösterin. Bu size birşey kaybettirmez, kazandırır. Yazılarınız ziyaretçiyi memnun etmeli, arayan kişi aradığını bulabilmeli, onları doğru kaynaklara yönlendirmeli. Yalan yanlış bilgiler vermekten kaçının. Ziyaretçiyi yanıltmayın, başlık farklı içerik farklı olmasın. Vurgulamak istediğiniz yerleri koyu veya altı çizili yazabilirsiniz. Yazılarınızın içine konu ile alakalı bir görsel koyabilirsiniz. Resim, fotoğraf aramak için Google'yi kullanabilirsiniz. Sitenizi Blogger üzerinde yayınladığınızı varsayarak derslere devam ediyoruz. Blogger'da yazılarınızı hazırlarken HTML'yi Düzenle kısmını kullanın. Oluştur kısmı birçok gereksiz kod ekliyor. Kaynaklar: Blogger resim ekleme Blogger'a başlangıç Bunun dışında öğrenmek istediklerinizi Google'de ararsanız yeterli Türkçe kaynağa ulaşabilirsiniz.
Değişmeyen gündemi yakalayın.
Müşterisiz meta zayidir demiş Muallim Naci. Araştırır, zaman ayırır güzel bir yazı hazırlarsınız ama kimsecikler yazınızı okumaz, sitenize uğramazsa kıymeti yoktur. Peki neler yazmalısınız? Başlangıçta gündemde olan, en çok aranan kelimeler üzerine yazmanızın bir faydası olmayacaktır. Çünkü Google yeni sitelere pek itibar etmez. Ol sebepten çok okunan, çok aranan konuları başlangıç için bir kenara bırakın. Şöyle bir örnek ile izah etmeye çalışayım. "Aşk-ı Memnu dizisinin 20. bölümü" gündemdeki bir konudur. Bir hafta bilemediniz iki hafta aranır. Ama "Aşk-ı Memnu romanının özeti" değişmeyen bir gündemdir. Bu sene de aranır önümüzdeki sene de. Şuna da dikkat etmeniz gerekiyor: 17. yüzyılda yaşamış Mehmed b. Mehmed Edirnevî'nin Nuhbetü't-Tevârîh ve'l-Ahbâr adlı eseri hakkında yazdığınız ayrıntılı bir inceleme için sitenize ziyaretçi beklemeyin. Belirli günler ve haftaları, mevsimleri, eğer öğrenci veya öğretmen iseniz ders müfredatlarınızı takip ederek her daim aranabilecek konuları tespit edebilirsiniz.
Ne sıklıkla yazmalıyım?
Başlangıçta çok fazla yazmanıza gerek yok. Google sitenize sık uğramaz, yazdıklarınızı arama sonuçlarında hemen çıkarmaz. Takipçi sayınızda fazla olmayacaktır muhtemelen. Bu sebepten enerjinizi tüketmeyin. Haftada üç yazı yayınlasanız yetecektir. Bu 2-3 ay böyle devam etmeli. 1 saat önce yazdığınız bir yazıya Google ziyaretçi göndermeye başlıyorsa günlük bir yazı yazabilirsiniz. Bunun için zaman gerekiyor. Acele etmemek lazım, sabır lazım. Kendinizi zaptedemiyor yazmak için kendinizde müthiş bir enerji buluyorsanır, Blogger'ın yazı planma özelliğinden faydalanabilirsiniz. Blogger yazı ekleme kısmında "Kayı seçenekleri"ne tıkladığınızda "Kayıt tarihi ve saati " kısmından ileri bir tarih atarsanız yazınız günü geldiğinde yayınlanacaktır.
Analytics ile, AdSense kazancınızı ikiye katlayın
Bu sene içinde Google Analytics ile AdSense hesaplarını birbirine bağlayabileceğimiz duyurulmuştu. Sabırsızlığımız, acemiliğimiz ve birden fazla siteye sahip olmamız yüzünden Analitik ile AdSense'yi birbirine bağlayamamıştık. Yaklaşık bir ay kadar önce "Bu işi halletmeliyim" deyip kolları sıvadım. Blogları, forumları, yardım sayfalarını altüst ettim. Eğer siz de benim gibi hesapları birbirine bağlamada yanlışlık yaptı iseniz şuradaki bağlantıyı kullanarak başvuruda bulunun. Gerisini yardım sayfalarına bakarak da halledebilirsiniz. AdSense'yi Analitik ile bağlamakla AdSense serüvenimizde yeni bir aşama başladı diyebilirim. Gerçi yeni serüvenimiz başlayalı henüz bir ay bile olmadı ama gördüklerimiz, öğrendiklerimiz bundan sonrasını şekillendirecek. Analitik
ile
takip
ettiğim
üç
sitenin
performansları
için
şu
grafiklere
bakalım.
Grafik
1
Grafik
2
Grafik 3 Her bir grafik ayrı bir siteye ait ve bu grafikleri bize Analitik verdi. Grafiklerde renkli kısımlar blogların en çok kazandıran ilk 10 yazısını gösteriyor. Geri kalan kısımlar ise 10 yazı dışında kalan diğer yazıları göstermekte. Birinci grafikte verileri görülen blog acemilik eserim sayılır. Açılalı 3 yıl oluyor. İçinde yaklaşık 300 yazı ve bir buçuk yıl kadar üzerinde çalıştım, güncelledim. Son bir buçuk yıldır ise kapısına kilidi vurdum, hiç ellemiyor, güncellemiyorum. Ziyaretçisi sayısı zaman zaman artsa da her geçen gün azalıyor. Şimdilerde bin civarı ziyaretçisi var. Grafikte görüldüğü üzere o blogun gelirinin %27'si tek bir yazıdan geliyor. Gelirin %39'u ise 9 yazıdan. Yani yaklaşık 290 yazı 10 tane yazı kadar para etmemiş. Gelirin %27'sini sağlayan o yazı blogun en çok ziyaret edilen yazısı değil, dolayısı ise en çok AdSense gösterimi yapan yazısı değil.
Blogda en çok gösterim alan yazı (toplam gösterimin %20'si) gelir sıralasında üçüncü sırada. Toplam gelirin %6'sını getirmiş. Aşağıdaki grafikte turuncu renkte gösteriliyor. Toplam gösterimin %20'sinin sağlayan bu
yazıda müzik, mp3 falan diyoruz. Bundan sonra gelir getiren yazıları iyi analiz edip blogları ona göre şekillendireceğim. Yani kazandıran yazıların içeriğine, uzunluğuna, paragraf sayısına vs... bakacağım. Daha az enerji ile daha çok kazanç... İlk verilerimi şöyle toparlayabilirim: Emek verilerek, araştırma yapılarak hazırlanmış, ziyaretçilere kendisini okutan, bilgi veren, yorum yaptıran, ziyaretçiyi sitede uzun süre tutabilen yazılar kazandırıyor.
İlgili yazılar Az enerjiyle çok kazanç: AdSense
Ziyaretçiyi sitede tutma yolları Ziyaretçileriniz sitenizde ne kadar kalıyorlar? Bir dakika bile tutamıyor, saniyelerle mi söylüyorsunuz? Olmadı. Ziyaretçiyi sitenizde tutmalısınız. İşte yolları: Ara ara sitenize videolar ekleyin. Yasaklı youtube yerine diğer video servislerini kullanın: Yahoo video, Google video, izlesene, dailymotion, metacafe, vimeo Sayfada sadece video olmasın, mutlaka birkaç satır karalayın. Yazılarınıza müzikler ekleyin. Ziyaretçi, yazdığınız bir yazının başını, sonunu okur veya göz gezdirip gider. Bunlar için 30 saniye yetecektir. 3 dakikalık güzel bir müzik ile sayfanızda tutmuş olacaksınız. Müzikleri şuralardan ekleyebilirsiniz. İmeem, Radio Blog İşte örnek sayfa Sitenizde kategoriler bölümü oluşturabilirsiniz. Blogger etiketlerini kullanarak kategoriler oluşturabileceğiniz gibi şurada anlatılan yöntemleri de deneyebilirsiniz. Bunu veya bunu deneyebilirsiniz. Yazılarınız sitenizde yer alan diğer alakalı yazılara bağlantılar içersin. Yazının sonunda konuyla alakalı yazılarını listeleyin. İşte size örnek Yazının sonunda İlgili Bağlantılar yer alıyor.
PowerPoint (ppt) sunularından video yapın E-mail ile Power Point sunusu almayan yoktur sanırım. Kimi zaman çok farklı sunular da geliyor. Bunları mail yoluyla paylaşmaktansa sitenizde blogunuzda yayımlamak istemez miydiniz? authorstream.com ile sunuları SWF dosyası haline çevirip sitenizde yayımlayabiliyorsunuz. Siteye üye olmanız yetiyor. Örnek bir video
Blogcular için bazı temel bilgiler Nokta (.), virgül (,) ve diğer noktamala işaretlerinden sonra boşluk bırakınız. Elma,armut değil elma, armut Yazılarınızı renklendirmek, şeklini değiştirmek için fazla uğraşmayın. Metin üzerinde yapacağınız her türlü biçimsel değişlik sayfaya kod ekleyecektir. Bir sayfadaki kod sayısı az olursa sayfa arama motorları tarafından rahat taranır, indekslenir. Başlıklarınızı yazarken şunları kullanabilirsiniz: <h1>Birinci başlık</h1> <h2>İkinci başlık</h2> ... <h5>Beşinci başlık</h5> Başlık olacak kelimelerden önce <h1> yazıyoruz, başlığın sonunda ise </h1>. Bu şekilde 5 derece başlık kullanabilirsiniz. Onun dışında <b> </b> işaretleri arasında yazdıklarınız koyu, <i> </i> <i> </i> arasında yazdıklarınız italik <u> </u> <u> </u>arasında yazdıklarınız alt çizili olacaktır. Bunların dışında başka biçim özelliklerine pek ihtiyacınız yoktur. Blogger'ın yazı panelinde HTML'yi Düzenle kısmı vardır, işte onu kullanın.
Sitenizi tanıtın. 24 Nisan 2009 Cuma, 21:21:00 | noreply@blogger.com (3265827535814447) Sitenizi kimlere ve nerede tanıtmanız gerekiyor? Öncelikle sanal âleme tanıtmalısınız. İşte bir kaç yöntem: Dolu dolu, kaynak gösterilebilecek yazılar yazın. E-postalarınızın altına site adresinizi yazın. Forumlarda eğer izin veriliyorsa imza kısmına sitenizi yazın. İzin veriliyor ise forumlarda tanıtın, nasıl olmuş diye sorun. İşte size bir forum. Blogları ziyaret edin, çoğu blogun yorum kısmında site adresinizi yazmanıza müsade edilir. Okuyup beğendiğiniz yazılara yorum yazın. Yazının sahibine sorular sorun.
Blogunuzu şuralara ekleyin Facebook Nasıl yapılır? Friendfeed Blog yazarları Technorati bloxoo Blog Kazanı Editorya Okunuyoruz.biz Google Friend Connect
Reklamları ne zaman yayınlamalıyım?
Parayı merkeze almamalısınız. İşinizi doğru düzgün yaptığınızda, sitenizi, yazılarınızı; okuyucularınız ve arama motorları beğendiğinde ziyaretçiniz olacaktır. Ayda 150 dolar kazanmak demiş ve o yazıda bazı rakamlar vermiştik. Sitenize gelen 2 ziyaretçi size 1 kuruş (Türk lirası) kazandırıyor. Sizin için kafi miktarı buradan hesaplayabilir, o rakama ulaştığınızda reklam yayımlamaya başlayabilirsiniz. Bu hesaba göre günlük hitiniz 200 olduğu zaman 1 Lira kazanabilecek potansiyele gelmiş oluyorsunuz. Limitli ADSL parasını kazanabiliyorsunuz. Ama bize sorarsanız acele etmeyin deriz. Türkçe bir siteniz varsa ziyaretçi sayınız 500 değil ise AdSense reklamları veya başka reklamlar koymayın. Bikaç kuruş için camiada adınız paragöze çıkmasın.
Aranan kelimeleri nasıl tespit etmeli?
Sitenizin istatistiklerini takip ediyorsunuzdur. Google Analitik en ideal sayaçtır. Sayacı kullanarak hitinizi nasıl arttırabileceğinizi anlatmaya çalışacağız. Sitenize hangi anahtar kelimeleri arayarak geldiklerini sayaçtan görebiliyoruz. Ziyaretçilerinizin daha çok yazılarınızın başlıklarında geçen kelimelerle geldiklerini fark etmiş olmalısınız. Yani Google size yazınızın başlığını beğendiği için ziyaretçi gönderiyor diyebiliriz. Ne güzel, başlığa aranan kelimeyi yazarım, altına da alakasız bir iki şey karalarım, deyip kurnazlığa başlamayın. Bu kurnazlığınızı Google tespit ettiği zaman sitenizi cezalandıracak, arama sonuçlarında gerilere atacaktır. Bir misal ile açıklamak istiyorum. Sitenize her gün "başçavuşun beygiri" kelimelerini arayarak 10 kişi geliyor diyelim. Siz doğrudan başçavuşun beygirini anlatan bir yazı yazmadınız. Sadece bir yazınızda laf arasında geçiyor. Üstelik Google'de başçavuşun beygiri diye aratılınca sizin siteniz 2. hatta 3. sayfada çıkıyor. Buna rağmen düzenli olarak ziyaretçi geliyor. Buradan şu sonuçları çıkarabiliriz: "Başçavuşun beygiri" çok aranıyor veya bu kelimeleri arayanlar birinci sayfadaki sitelerde aradıklarını bulamıyorlar. Ne yapacaksınız? Hemen "Başçavuşun beygiri, eşeği" başlıklı bir yazı hazırlıyorsunuz. Yeni yazınızda 3. sayfada yer bulan yazınıza link verin. Sitenizin kısa bir süre sonra birinci sayfada kendine yer bulur. Eğer çok ziyaretçinin geldiğini görürseniz "bascavusunbeygiri.com" u da alıp yeni bir site bile kurabilirsiniz. Bir uyarıda bulunalım. Sitenizde aynı başlığa sahip birden fazla yazı olmasın. Google tekrar eden içeriği sevmez. Konuyla alakalı olarak şu yazıya göz atabilirsiniz.
Sitenize ziyaretçi çekme yolları
Birazdan anlatacağım yöntemler az da olsa mazisi olan siteler, bloglar için geçerlidir. Eğer blogunuzu yeni açtı iseniz önceki yazılarımıza bakınız: Başlıyoruz, neye ihtiyacımız var? Sitenizdeki yazılar nasıl olmalıdır? İnternet gündemini ve memleket ve dünya gündemini iyi takip etmelisiniz. İyi bir blogcu olmak için iyi bir blog okuyucusu olmanız gerekiyor. Blog okuyucuları genelde RSS okuyucu kullanılar. Eğer kullanmıyorsanız Google Reader'ı öneririz. Nasıl kullanacağınızı şu yazılardan öğrenebilirsiniz. Google Reader, Gürkan Çelik, Google Reader Google Reader İpuçları Gelelim püf noktalarına. Bloglarda çok yorum alan yazılar genellikle çok okunuyor, çok aranıyor demektir. Çok yorum alan yazılardan kopya çekebilirsiniz. Dikkat edin, kopyalayın demiyoruz. Konuya farklı bir açıdan bakabilirsiniz mesela. Örneğin şu yazı 269 yorum almış. Damacana, "Askerlik tecili nasıl yapılır?" diye yazmışi Siz de kıvrak zekanızı çalıştırarak kelimelerin eşanlamlılarını kullanarak farklı bir yazı yazı yazabilirsiniz. Bazı bloglarda online (çevrimiçi) ziyaretçi sayısını gösteren sayaçlar kullanılıyor. Bu sayaçlar o an sitede kaç kişi bulunduğunu, ziyaretçilerin hangi sayfalarını gezdiğini gösteriyor. Şu sayfaya bakarak Gökhanblog'daki popüler yazıları görebilirsiniz. Tekrar ediyoruz, kopyala/yapıştır yapmak, laf salatası yapmak yok, yazdığınız şeyler işe yarasın. Blogların sağında solunda yer alan Live Traffic Feed, FEEDJIT Live Page Popularity yazan yerlere bakarak popüler aramaları ve yazıları görebilirsiniz. Blogların sayaçlarını inceleyerek çok aranan kelimeleri görebilirsiniz. Örneğin, yazarblog'a "sagopa kajmer yeni albüm" diyerek geliyorlarmış. Ara sıra şu arama sonuçlarına bakarak araştırma yapabilirsiniz. Sayaçturka Sayyac Bloglarda çok okunan yazıları sizin için listeyen bir site var. Okunuyoruz.biz tr.wordpress.com'dan günün popüler bloglarını ve yazılarını görebilirsiniz.
AdSense hesabımı korumak için neler yapmalıyım?
Burada yazılanları okuyun. Sitenizdeki reklamlara kendiniz tıklamayın. MSN'yi açıp eşe dosta "Hacı, şurdaki reklama bi tıhla da yolumuzu bulalım." demeyin. Sitenize reklamlara tıklamaya teşvik edici yazılar olmasın. Bize destek olun, reklama tıkla rahatla gibi ifadeler olmasın. Gelirinizden kimseye bahsetmeyin. Bunlar bilinen şeylerdi. Bundan sonra söyleyeceklerimiz tecrübelerimiz sonucu ortaya çıkmıştır. Adsense hesabınıza sadece bir bilgisayardan giriş yapın. İşten, okuldan, internet kafeden, komşudan arkadaştan hesabınıza giriş yapmayın. Buna Google hesabınız da dahildir. Blogger, gmail, Google Reader tek bi şifre ve kullanıcı adı kullanır. Bir bilgisayardan sadece bir AdSense hesabına bakın. Hesaplardan biri mimlendiğinden aynı IP'ten bağlandığı için diğeri de potaya girer. Bir başka hesaba bakmanız gerekiyorsa IP değiştirin. Bunu da sık yapmayın. Kurallara uymayan yayıncıları şikayet etmeyin. Muhbirlerin de hesapları incelenir. İlla şikayet etmeniz gerekiyorsa anonim kimlikle şikayet edin. AdSense'ye giriş yaptıktan sonra AdSense Kurulumu>>İzin Verilen Siteler kısmında reklam yayınladığınız siteleri girin. Reklamlarınız sadece sizin izin verdiğiniz sitelerde yayınlansın. Bunu şunun için yapıyoruz: AdSense yayıncı kimliği (pub) denen numarayı herkes görebilir. Birileri illegal içerikli bir sayfada sizin reklamınızı yayınlayabilir. Bunu fark ettiklerinde hesabınız kapatılır, tekrar açılması imkansıza yakındır, içerdeki birikmiş paranızda kalır. Çok mecbur kalmadıkça AdSense'ye mail göndermeyin, yazışma yapmayın. Yapmayın diyorsak yapmayın işte, vardır bir bildiğimiz. Proxy arkasına saklanarak, ip değiştirerek kendi reklamlarınıza tıklamayın.
AdSense'den çok kazanmanın yolları
AdSense, reklam gösterimlerine ve tıklamalara para veren bir sistemdir. Bunu herkes biliyor, herkesçe bilinen bu malumattan bir sonuç çıkaracağız. Çok kazanabilmeniz için çok ziyaretçiniz olmalı ve ve reklamlarınıza çok tıklanmalıdır. Siteye ziyaretçi çekme üzerinde önceki yazılarımızda durduk, onlara bir göz atın. AdSense'den kazanmak için siteye çok ziyaretçi çekmek yetmiyor. "Kaliteli ziyaretçi" bulabilmelisiniz. Ziyaretçiyi kaliteli, adi diye sınıflamak doğru olmaz. Yazılarınız kaliteli ise ziyaretçileriniz de kaliteli olacaktır. Yazdıklarınızı satır satır okuyan, konuyla alakalı diğer yazılarınızı da okuyan, yazılarınıza yorum yazan ziyaretçiler peşinde olmalısınız. Sitenize mp3 indirmek, maç seyretmek, sınav sonuçlarını öğrenmek için gelen ziyaretçilerinizle AdSense'den kazanamazsınız. Bu ziyaretçiler sitenizde çok az kalacak, muhtemelen reklamları görmeyeceklerdir bile. AdSense üzerinde duran forumları biraz kurcalarsanız işinize yarayacak bilgiler elde edeceksiniz. Mesela, AdSense fare imlecinin reklam üzerinden kaç kere geçtiğini sayıyor, ziyaretçinin sitede kalış süresine dikkat ediyor. Sayfada 10 saniye kaldıktan sonra tıklanan reklama verdiği para ile sayfada 5 dakika kalarak tıklanan aynı reklama verdiği para farklı oluyor. Bu konuyla alakalı olarak şu yazıyı okuyunuz. Çok hit bazen çok zarar demektir. Bu sitenin gidişatına bakıp da bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyenler çıkacaktır. Burası bir uygulama yeri ve daha başka sebepleri var. İlerde belki açıklarız. Reklam yerleşimi ve tık oranını arttırma üzerinde ilerde duracağız. Evvela reklama kimler tıklar onun üzerinde duralım. Kendinizi ziyaretçi yerine koyun. Her çıkan yeni albümü bilgisayarınıza indirmek gibi bir huyunuz var. Bu amaçla gittiğiniz sayfada gözünüz reklamı görür mü? Dededen kalma arsaya bir prefabrik ev konduracaksınız. Prefabrik ev modelleri, ikinci el prefabrik ev arıyorsunuz. Google sizi bir sayfaya gönderdi. O sayfada aradığınız konuyla alakalı reklamlar görürseniz tıklamaz mısınız?
AdSense tıklama oranlarını arttırmak
Sitenizdeki reklamlara tıklanma sayısını en başta sitenizin içeriği etkiler. Alışveriş yapmaya meyilli ziyaretçileri sitenize çekebilirseniz reklamlara tıklanma oranınız artacaktır. Bir cep telefonu, bilgisayar hakkında bilgi arayan, Antalya'daki otellerin adreslerini merak eden ziyaretçiler ilgilerini çeken reklamlara tıklayacaktır. MP3 indirmek, kaçırdığı dizinin bölümlerini seyretmek, yıllık ödevini kolay yoldan yapmak için gelenler reklamlara tıklamayacaktır. Bundan sonra yazılarınızı hazırlarken buna dikkat edersiniz. Konuyla alakalı olarak şu yazıyı tekrar okuyunuz. Sitenizin içeriğini bu türden değilse bile reklamları ziyaretçiye gösterebilirseniz tıklama oranınız az da olsa artacaktır. Şunlar yapılabilir: Reklamları sitenin görünür yerine koyunuz. Yazı başlığının hemen öncesi veya sonrası reklam için ideal yerdir. 336*280 ebatlarındaki reklam birimini tercih edin. Ziyaretçileriniz yazılarını baştan sona okuyor, sitede fazla kalıyorlarsa yazıların sonuna reklam koyabilirsiniz. Site başlığınızın altına 728*15 bağlantı birimi koyabilirsiniz. Sitenizin arşiv vs. bölümlerinin yer aldığı menü kısmına 200*90 bağlantı birimi koyabilirsiniz. Yazılarınız çok yorum alıyorsa yorum formunun altına veya üstüne reklam yerleştirin. Arama için AdSense'den çok verim alındığını zannetmiyoruz, o yüzden kullanmanıza gerek yok. Tıklanma oranlarını kanallar oluşturarak takip edin. Kanallarınızı en az 3-4 gün takip ederek reklamlara en çok nerelerde tıklandığını görün, az tıklanan yerlerdeki reklamları kaldırın. Kanal oluşturma nasıl yapılır? En önemli ipucunu sona sakladık: Sitenizi ziyaretçilerin alışkanlıklarına göre düzenleyin. Talebelik yıllarınızda kara tahtanın en çok neresine bakardınız? Bir gazeteyi elinize aldığınızda neresinden okumaya başlarsınız? (Spor sayfası olduğunu biliyorum, sayfanın neresinden okumaya başlıyorsunuz?) Haber sitelerine, büyük arama motorlarına bakınız. İçerik nereden başlıyor? Sol üst köşeden değil mi? İşte reklamlarınızı ve site içeriğinizi sol üst köşeden başlayarak yerleştirin. Veee internette en çok kullanılan renkleri kullanın. İnternet demek link (bağlantı) demektir. İnternet kullanıcısı linklere tıklayarak gezer ve en çok kullanılan link rengi mavidir. Reklamlarınızda mavi rengi kullanın. İlerde bu konuda bilgiler vermeye devam edeceğiz. Yazılara gelen yorumlar bize yön verecektir. Siz de görüşlerinizi belirtin, sorularınız varsa bi zahmet yazın.
AdSense tıklama başına az veriyorsa AdSense ekranında Sayfa TO, Sayfa eBGBM gibi yazılar görürsünüz. Sayfa TO tıklama oranınızı ifade ediyor. Tıklama oranlarını nasıl arttırabileceğinizi daha önce bir yazıda anlatmaya çalışmıştır. Sayfa eBGBM ise bin gösterim başına kazancınızı ifade ediyor. Buradaki rakam ne kadar büyük ise siteniz o kadar değerli demektir. Sayfa TO, %5 civarında iken Sayfa eBGBM 0,90$ ise o siteden fazla birşey kazanamazsınız. Sayfa eBGBM'nin yani tık başına aldığınız paranın düşük olmasının sebeplerini ve bunu yükseltmenin yollarını açıklamaya çalışacağız: Sitenizin içeriği reklamverenler için değerli değildir. Şöyle ifade edelim, kimsenin reklam vermeye yanaşmadığı konular üzerinde duruyorsunuzdur. Sitenizdeki kelimeler için reklamverenler arasında rekabet yoktur. "Dizi, dizi izle" kelimelerinin geçtiği tonlarca site varken ve bu kelimelere reklam vermek için bir kuruş yeterli olacaktır. Haliyle yayıncının alacağı para bir kuruşun yarısından bile az olacaktır. Kelimelerin reklamverenlere maliyetlerini AdWords trafik tahmincisinden görebilirsiniz. Reklamverene pahalıya mal olan kelime yayıncıya çok kazandıracaktır. Pahalı kelimeler üzerine yazmak bir çözüm olmayabilir. Sırf reklam yayınlamak için açılan sitelere MFA (made for adsense, adsense için yapılmış) siteler deniyor. Google herşeyi hesap etmiş, bu türden sitelerde reklam yayınladığınızı fark ederse hesabınızı kapatabilir. Ziyaretçinize faydalı bir içerik sunun diyor. Hatta ziyaretçinin sitede kalış süresine bile dikkat ediyor. Ziyaretçilerinizi sitenizde tutmanızın yollarına bakın. Sitenizin içeriğine güveniyorsunuz, ziyaretçilerinize faydalı olduğunuza inanıyorsunuz fakat yine de tık başına aldığınız para çok düşükse hesabınız smart pricing'e girmiş olabilir. Smart Pricing hakkında Bu durumda neler yapılmalı? Sitenizden bir süreliğine reklamları kaldırın. Ufak tefek sayfalarda reklam yayınlamayın, hesabınızda hiç reklam yayınlamayın. Yani bir ay boyunca AdSense'yi unutun. Sitenizin içeriği genişletmek ve kalitesini yükseltmek için uğraşın. Yine de tık başına aldığınız parayı arttıramadı iseniz bir yakınızın adına AdSense hesabı açıp o hesaptan reklamlarınızı yayınlayabilirsiniz. Kimi sitelerde resimli reklamlar iyi kazandırırken kimi sitelerde tam tersi olabiliyor. Kanallar oluşturarak hangi tür reklamlardan daha çok kazandığınızı öğrenip yolunuza öyle devam edin. Çok reklam yayınlamak tık başına aldığınız parayı düşürebilir. AdSense bir sayfada 3 bağlantı birimi 3 tane de metin/resim reklam olmak üzere toplam 6 reklam yayımlamanıza izin veriyor. Sitenizdeki reklam sayısı arttıkça reklamverenlerin rekabet etmesine gerek kalmayacaktır. Yine kanallar oluşturmanızı, az tıklanan reklamları sitenizden kaldırmanızı tavsiye edeceğiz. Birkaç yazı sonra Dersler sona erecek. Biz şu ana kadar anlattıklarımızın yeterli olduğunu düşünüyoruz. Sorularınız varsa sormaktan çekinmeyin.