İnanç ve iktidar ilişkisine odaklanan bu çalışma, İslam Dünyasında din ve devlet yönetimi arasındaki ilişkiyi farklı açılardan incelemektedir. 2010 yılında Oxford University Press tarafından yayınlanan bu çalışmanın 2011 başından itibaren Ortadoğu’da yaşanmaya başlayan toplumsal kargaşaya ışık tutacağına inanıyoruz.
İnanç ve İktidar: Ortadoğu’da Din ve Siyaset Bernard Lewis Ortadoğu’daki güç ilişkilerini ve siyasi dinamikleri anlayabilmek için bölgenin tarihine, kültürüne ve nüfusun çoğunluğunun bağlı olduğu İslam dinine yakından bakmak gerekir. Tarihsel olayların gelişimi, önemi ve günümüzle ilişkisine dair algı ve farkındalık, modern çağda özellikle Ortadoğu’daki Müslümanların yeni deneyimler yaşamasıyla farklı boyutlar kazanmıştır. Avrupa ve İslam Ortadoğu İslamı ve Avrupa Hristiyanlığı ilişkilerinde son yıllarda büyük bir değişim yaşanmakta. Yüzyıllardır yaşanan ikinci büyük değişim bu. Arkasındaki tarihsel süreci inceleyerek bugünü daha iyi anlayabiliriz. 15.yy sonunda Avrupalıların denizden ve karadan diğer bölgelere yayılmaya başlamasıyla 20.yy yarısına gelindiğinde tüm Dünya, Avrupa Medeniyetinin eksenine girmiş oldu. Bazı bölgelere yerleşirken yerli halkları tahakküm, asimilasyon veya ihraç yoluyla bastıran Avrupalılar, bazı yerlerde ise kadim uygarlıklar ve güçlü devletlerle karşı karşıya geldiler. 20. yy’a kadar bunların çoğu ya yenildi ya da boyun eğmek zorunda kaldı; halkları ve toprakları, Avrupa’nın siyasi, kültürel ve ekonomik nüfuzuna açık hale geldi. Avrupa’nın baskın olduğu bu yeni düzende ayakta kalmayı başarabilen birkaçı da, bunu büyük oranda Avrupa tarzını benimseyerek yapabildi. Avrupalılar, Asya ve Afrika’ya yayılırken üç büyük uygarlıkla karşılaştı: Hindistan, Çin ve İslam. Genişleyen Avrupa ile aralarındaki ilişkiler gelişmeye başladı; ancak İslam Uygarlığının diğer ikisinden önemli bir farkı vardı. Hindistan ve Çin Avrupa’ya uzak yerlerdi ve o zamana kadar temasları olmamıştı. Bu kültürlerin ne tarihsel ne de edebi kayıtlarında Avrupa’dan bahsediliyordu. Avrupalılarsa, buraları sadece gezginlerin anlattığı kadarıyla, gizemli diyarlar olarak biliyordu. O dönemde İslam Dünyasında da pek bilinmeyen Avrupa ismi, sadece Eski Yunan’dan alınıp Arapçaya çevrilmiş coğrafi metinlerde geçiyordu. 19.yy sonunda Avrupa’nın etkisinin artmasıyla, coğrafi ve siyasi olarak kullanılmaya başlandı. Ancak ismi bilinmese de İslam Dünyası, Avrupa gerçeğine eskiden beri alışıktı. www.ozetkitap.com 1