SİYASİ DÜZENİN KÖKENLERİ FRANCiS FUKUYAMA BÖLÜM I DEVLETTEN ÖNCE SİYASETİN GEREKLİLİĞİ
1970 ile 2010 yılları arasında dünya üzerinde demokrasi ile yönetilen ülke sayısı 45’den 151’e çıktı. Arap Ortadoğusu hariç, Çin’den Afrika’ya, Avrupa’dan Güney Amerika’ya, diktatörlüklerin ve krallıkların yerini seçimli demokrasiler ve piyasa ekonomileri aldı. Samuel Huntington’ın “Üçüncü Dalga Demokratikleşme” adını verdiği bu değişim sonucunda demokratik hükümet tarzı genel kabul gören sistem haline geldi. Ancak 21.yy’ın ilk on yılında, demokrasiye geçen ülkelerin beşte biri yeniden otoriter rejime döndü veya demokratik kurumlarında erozyona uğradı çünkü liberal demokrasi, seçimlerde çoğunluğun iktidarı belirlemesinden ibaret değildir; hukuk ve çeşitli denetim mekanizmalarıyla iktidarın uygulamalarını düzenleyen ve denetim altında tutan karmaşık bir kurumlar silsilesidir. Birçok ülkede iktidarı denetleyen bu sistemler kaldırıldı. Hukuk zaafa uğratıldı. Ayrıca, bir ülkenin demokrasi ile yönetiliyor olması onun iyi yönetildiğini de göstermez. Pek çok demokraside örneğin Hindistan’da yolsuzluk, adam kayırma, eşitsizlik, halkın temel gereksinimlerini karşılayacak beceriden yoksunluk ve kararsızlık hüküm sürerken, Çin’de işler çok daha kararlı ve verimli bir biçimde yürütülmektedir. Piyasa ekonomileri de kusursuz değildir. Dönem dönem bir ülkeyi, bir bölgeyi, hatta 2008-2009’daki gibi Amerika’da başlayıp tüm dünyayı sarsabilir. Bu demektir ki kapitalizmin uçuculuğunu dizginleyecek doğru düzenleyici mekanizmalar siyasi düzlemde henüz keşfedilemedi. Ancak bütün kusurlarına rağmen demokrasi genel kabul görmüş “ Fabrika Ayarı” siyasi sistem olmayı sürdürmektedir.
1 www.ozetkitap.com