Boz-Kır ve 'Boz' Kır, sis dizimi

Page 1

BOZ-KIR ve‘BOZ’KIR Sis Dizimi buğra göksu


2016, Buฤ ra Gรถksu


1/HİÇ GİTMEDİĞİM DOĞUDAN BİR ANI Dümdüz sade yoğun diri diri diri diri -tefekkürsüzBoğulmadan ‘Tırtık’ batar, çeker, Bakılınca ‘yitme’ ye doğru Dooooğru yitme -An’a şahit olupaltındaki ile ‘’pıdış pıdış’’ ‘’tıkırt tıkır’’ altındaki ile bulanmaya alışkanlık ile, alt ve üst arası ‘buluşma’ yı, ‘kesit’ in farkından sonra -renk farkıda vardırBaşında, sarmallıkla dolanım

2/ ‘Oluşum’daki ‘kılma’ yaptan çıkma ‘özel’, nasıl çıkacaktır? Köpük nereye, yönsüz, Basacağından çıkana adım atacağından, görse ya? diye çıkabilir

Dümdüz kaya ve yandaşlarının yanından, Dümdüz ese estire, ‘’Hışşşşşşşş’’ lamaları ve Dümdüz ‘yer’ e Serilme, dümdüz, uzanma –dümdüzupuzun

2 10 16,

3/ Köşesi, mutlu, huzurlu, ıssızın ıssızın köşesi

6 10 16, Atölye

4/SLIP Bir lahza dalgalanma geldi geçti dedirtmeyecek Gelecek, dokunup Devam etmiş, etmiş olmalı beyazdan geçmiş Boğuk boğuk boğuluş Gri ama dedirtmeyen Önünde, önüne çok şey alır Kucaklama gibi Belli eder etmez sever, sevmez? Dolgun boğukluk Karartmayıcı Tepeleri diken diken Aynı berber tarafından ustaca traş edilmişçesine İzleyen, bosboğuk




5/

6/

Toplandılar… Toplanıyorlar. Yok değil, var. Toplu Toplu. Ayırımından belki değil Toplaşacaklar, sevişecekler Ayrılacaklar, bütün bütün Belirecek, dokunuştan uzak, Ayrılacaklar katman katman, seçik seçik Birleştiler. Düşman oldular Sevgi? Bilemem Sınıf sınıf bütünlük -‘’Kaçınılmaz’’ Bilemem

Yarım yarım, evet, ordan birer Bütün onlara ait, değişir Oyun yaratıp kendine oynayıp Oynar, sever, ne yapsın? Zeminden beklentili Zeminden beklentisiz O da öyle Ayrılmak, belirmek isteği saklasada İsteklerince sağır

26 7 16

7/ISSIZ İZLENİM

29 7 16, Lefkoşa

8/HAVA

Gide gide Geçen geçen günleri izleyerek, İzliyorlar, izlesinler İzlenim yok Geçmiş doku yok olması gerekenden bahsedemiyor İçinde? Değil İçinde deyip sıyrılmamalı Orda biryerde Orda değil Geçmiş doku yok Dümdüz, çorak Issız değil, kötü ıssız iyi ıssızdan haberleri? Yok

‘Var’ ettirmekle ‘oluş’ an havayı, koruyup koruyup birkaç yüzeyde birleştirmelerine tanık olmak olmalı, ‘Hava’ lar kişiyi sarakaya almakta

-Düz doku, doku değilmi? +Doku. 4 10 16, Atölye

Ipıssız. Kötü. Düzensiz düzen değil Ipıssız. Kötü.

23 7 16, Hastahane, nene yanı


9/SİS

10/

Mor arka arka gelir durur çıkık, durdu

Getiriden sonra; zamanla yoğurma ansızınmı gelecek? Diye bir sorgu-şeyden sonra yapıp etmesiyle, kişiyi kele çevirip, gidip ettiğiyle gururlanmalımıdır? diye bir soru sonrası; Açılır açılır ‘bulanma’ya başlar ‘aura’

Sis.

Mor arkada, hep arkada durur

ve sis sis sis sis sis sis sis sis

Sis. Sis. Hiç görmedikleri -çoğaldılarArarat’ ta belirmeleri -sisneresi bulanık?

Sıkıcı ressam, sıkıcı renginde -kötü boyama-

Sis.

İçlerine giren, çıkar da Gri? Hep orda, iç içe, neden, içinde

5 10 16

Sis.

6 10 16, Atölye


11/

12/SORUN

Kesit durum kesen, durum ki kessin, durumuna ‘dokunmak’ tan uzak kötü müdahale ‘öbürleri’ ne yatırım; diğerine diğerine, ‘Kazanım’ la dolanım

Son- unun getirileri, kaçar Oyuncu -bir tür şakacı‘olma’ ları, nedir? Zemin ‘sorun’ haline getirildiği halde Sorun; Zemin

ve

Açıklamalar gerçekten gerçekten gerçekten gerçekten gerçekten gerçekten

‘Kazanım’ la sürünceme belli kabartılık –kalıpkabar kabar; Hazır. Bulanan, bulama, ‘yukarı’ da

Düz, düz ‘izlek’ lerle sürdürme Sorun; Zemin

ve ‘yukarı’ ya bulanma

29 9 16, Atölye

13/

14/İZMİR’DEN GÖRSEL NOT

Çamurdan çıkmadır da ‘bul’ anır kendi kendine sanki, Bozulamaz ‘yapı’ lanamaz, ‘yapı’ lamaz Bozuk bir şey? Nedir bu, Olmayan tecessüm Becerilememe uzak olur da ‘’Incarnation!, incarnation!, incarnation!’’ ‘Kendi’ nden bahis edişi çok örnekler vererek yer- yerine, yerli- yerine, hade yerine ‘yer’ li

‘Öte’ hep ‘çıkık’ ve de ‘mor’ Dikili dikili dikili dikili ve gelen ‘katı’ esnemiş, genişçe -küçük uzunca-

23 9 16


15/

16/

Seçilen kişilerden birine yönelme, nasıl? Durupki, oraya –ona odak Bir yarar ‘Olsun’ luk- tandır ki ‘olan’ a hizmet Yayın Sunuş kitle olan, mutluysa? Diyalog ve özetle, sürünceme etmece Neden bir Bedevi değildir?

Temassız sinir ucundan öykünme deri altından Temassız ‘dokunma’ larla, tepeye ‘var’ ları içinde dolandıran gezdirir rahatça ‘sürdürme’ ye dair derdindeki boğukluk kendi deyişiyle ‘‘buğuluk’’ Bir tür ‘boyama’

Kum, kum’a , kumdakine; ‘ortaya çıkma’ durumu Ona bulanılırsa kalmaz, kalmaz

17/

18/KÖY

Abartıya ihtiyaç Duyum -kesik kesikparçalı, parçasız kağıt üzeri ‘tuhaf güzel’ pastel ‘Dümdüz’ e koşudan ‘dümdüz’ e var –ış gerçekleşince Çok güzeldir ki geçmemeli düz, ne diye geçilsin? ‘O’lsunluktan ayrılıp ‘o’nu nasıl sürebilir diye düşünmeye başladı, ne kayıp

İçlerinden alıp tutarak götürür -saplarını kırmadan‘Öteler Düzlüğü’ ne Orası dümdüzdür de bölünmelerden ve Hudutlardan uzakça bir yaşam, yaşamdan anlayışla sindirdi Köylüsünün evleri yok Çatıları? Var Dümdüz uzanan çatıları 30 9 16, Atölye






19/İNANÇ

20/

Söylemi konuşmayı yapabilir, uzanıp –kolsuzalmak konuşmayı sürdürmek ‘’Sonrası?’’ diye sormak yerine -ki akıldan bile geçmez‘Dokunma’ ya inanç anlatılırsa bozulur diye anlatmayıp, yapıp ‘sunma’ dan yer alışını izleyip İzlemek

Heryere vuran yayılan ‘Anlayış’ la hareket- mümkünmü? Köşeler ve başka köşelerde buluşma ile

27 9 16

‘Çelişki’ yi kabulden sonrası sonrası; Sonra Kötü sonra

29 9 16, Atölye, resim aşaması

21/KIAROSTAMI

22/

‘Zaman’ı nın ‘var’ ı ile ‘Gözüken’ i ile, nedir bu yerinde rengi? Arkadaşı Bolca kendisi Bir çişidi olarak ‘ben’ olmak diğerinde Pek ‘Yakın Plan’ olmasa da Meyvelerini -savrulan yaprakları ileyurduna döktü Bu nasıl güzel bir İran?

Ekinsiz, sürülmeyende dikili ve konuşkan ‘sarı’lığının farkındadır -ki yanar durur

20 9 16

28 9 16



23/KİŞİ-LER

24/ÇİZGİ İÇİN

‘Aralar’ ı gezer tozar durunca başlar söylensin; ‘’E bunun…?’’ Eleştirisi kendinden çıkma ve dağılmalı bir söylevden sonra evine gidecektir Bir komşu, -duvarlarında evinin mozaikleri vardırSuskun, nasıl hüzünlüdür? ‘Sarma’ ya inançlı biri olarak dağıtmış evini, annesi ölü Yesin yemekte konuşurlar Nedir de bu kadar su harcıyor desin bir ‘’sağlık önceliktir’’ politikasının ‘anti’si Birikmeyi geçip üşüşmeler yaptıran birkaç organıyla tutunacak -adının ‘Zhao’ ile başlamasını, sonunun ‘Fu’ İle bitmesini gerçekten çok istiyorduKarşı görününle, hatta ondan yola çıkma bir durum yaratacaktır, projeci ‘Yer’ i, Kabuğu ‘Ambience’ ta ‘başka’ ila iç içe geçirecek Mozaikleri indirmeli komşu, değilmi? Beni belki, ama kağıtta dolanmayı tekrar etmeli değilmi?

20 9 16, Yurt

Bir yana geçecek, geçer Çünkü orada bulunacak da duracak Durur ‘Bulunma’ sı oradalığına teyit? Değil, Bir yana, bir yanda da buluşma isteği Çizgi atlar durur, en çok durmak

9 9 16, Lefkoşa



25/BELİREN

26/

Yerinde sayan ufuk, kımıltısız Önüne alır alır, sever Sıralı, düzensiz Bozuk Gidip aynı yere yerleşmeler? Çok

Ardınca griden, boğuk İç içe kare arası, sığınak Günlük yok

Zorlamazlar da, iç içedirler Uzun uzun sevişmek, yanında kısadır

3 9 16

3 9 16

27/BARBIZON EKOLÜ

28/

Kurtaran imge, cânı imge Köşe, sıkışır durur da, çerçevelenir, kapanır içi dolu, tutmaz önüne, girilmesin diye durdu da vazgeçti Ne demek, geri kaçılır içinde Barbizon’ un Üç küçük çiftçi Sadece, o eğilir kalkar, arkası çıkık kambur değil, arkasındadır mor çıkık, hep Sormaya başladılar ‘çıkan’ ı, Geride bekler Binip, öpmek, vurmaktan Dikili değil

8 9 16, Oda(ev)

Dönüp dolaşmaktan ayrı kastedilen kasıt şeyler ufak taneli, tanesiz Ufak Karışık düzensizlikteki düzenden güzele varır varmaz, Yada müthiş bir tren ile varsayımla sürmek Bazen olur, bazense kupkuru Kuru, Çorak, güzel çorak ta Çoraktan beslenmeli Üzerinde yatarda kalkar Fotoğraf? Yok Kupkuru Ondan hiçe gelir Durur Kuru


29/

30/

Kapalı, Ellernirse elbette açılır, açılmadı değil

Düşüncenin heyecanından ikircikli, bulanık bakışlı ‘var’ Olandan, temas edip bir’şey’lere dokunup geri gelen

Birkaç yanyana gelme, örme -den sonra yanlama ‘pencere’ Panjur? O sıra yok, ‘’olmasın’’ der, sadece mırıldanma Tercihten olmayan yanlış renkli papatyalı perdesi ile oraya ve de diğer kitlelere açılmayan yer

20 8 16

Gelmesin diye sinekler, kapatıldı -sineklikBir tarafını çekince, diğer yönü Kapatmalı ve de kullanmalı kullanan, -ne iseKısa bir süre için de olsa ‘şey’ olurken ‘ait’liğini sürdürür, umar

15 8 16, Oda(ev)


31/NATUR-MORTE

32/

Tahtadır, öyle de baktırırdı, baktırır Kahverengi Turuncu Batmaz, batmaz, bak der Açtıktan sonra ses Hiç, hiç de alıkoymaz Ortası? Çatlak arkasından Kitap değil Tabak, plastik, cam Kenarı telli, baktırır Üzeri, en üzeri birkaç tencere sağlam

Olduğunca, kısık Dar Açık Biri bir, diğeri diğeri genel alındı, bölük bölük Bakış, neme lazım Uzansalar olur

12 8 16, Köy(İskele)

33/

34/?

Olandan sonra Evet, sonrasından başka ne gelir, neyse gelir Ondan evveli gözardında Sonra ‘Kabul’ geldi de ettik Sonrası ‘üzeri kurulular’ gelir, Gelir de kurulur inşaaya başlanır ne üzeri?

Aman ezberci dedi dedi, diyor desinler Gelenek Tutuk Öyle? Değil? Öyle değilmi? Bilmem Ne çıkacak, ne ‘’Nereye barınıp nereye oturacak’’ Sen, o Göremiyor ve görmezden gelemiyor İşte hastalığı bu

Kabulden sonrası ‘’E hep sonrası!’’ Bilmem

29 7 16, Lefkoşa




35/ORKESTRA

36/

Dağınık ve uslu dizinimleri ile otura otura birinin elinde bir şey birinin elinde bir şey görülenlerden birkaçı; kareli gözlüğün ardındaki kısık -muhtemelen- japon gözü afro, yarım afro dökülmelere doyamamışlar ve kareli, köşeliye -oraları boşluk dairelibarınıp, dışında yağarsa yağmur yaptıklarının arasına ‘’hıss’’ ‘’hııssss’’ karışır ve farketmeden devam ederler, sonrası; hoşlanılmak için tasarı -umalımki değildir‘ne nedir?’ e dayanılmaz gibi oturdular da yaptılar yapacaklarını çok hoşlanıldı

Bağlayan çizgilerin yoksayımıyla ufkun uzanımının ‘şey’i uzanandır, kesik birleşir

37/SORU

38/

‘Bir’ ’yer’, köşesinden tutulup gömüldü,

Karanlık önde ‘Les Pergamon’ da alaca, dönüş Yanan, baktırtmayan, köşede dikili; turuncu Sallantı Sağı düzlük Düzlük, belirli düzlük

Soru: Topraktan bıkarmı?

12 10 16,Yurt

Grup ve yol, birlikteliğe Tırmanış, iniş Kasıntı herif, kasıntı Hep orda, dikili Düz, düşen Düz-düşen ve kara sis


39/DÜZ,TURUNCU

Özel-lik durumu yerden kalkıp, uçar uçtu ve süzülme ler ler ler şeyler durumu Kesilme! Uçup sallanma Mola verilen yerler aranır, yok Bulundu; Kalahari*

*: Güney Afrika’ nın büyük çölü.

40/

Ceket, üst farkedildi ve sonrası, alışma ‘sinme’si ve sonrası çıkışı ve çıkışları Çıkış, çıkış, çıkış çıkış Giyinip -oturtmaklaçıkartmak

Çokça kılınma Duruş ‘Birçok’ luk yaşar, acı Çok, çok kayıp İçine kayıp Uzun yolda olmak- tan ayrılmak, yok Dolanıp, bakınıp ‘kur’ madan ‘sis’ e -zorlaSokulurlar



41/İÇ

Uzun deve sürüşü ve çıkılan aksak tepeler ve ‘garip’ düzlerden ve Kıraç gök ile kırak tepelere -hiç görülmeyenlerineduyulan istek, görünce ‘kıraç’laşırmı sorusu

42/HAYAL

Bir Bedevi kapalı kapalı, parlak üzeri Arkasına aldığı siyah kayalar Akabe, hayal Griye karıştırırlar herşeyi de, düşerler Tırtık-düz Yeşil surat ‘’O benim suyum! Kuyum!’’ Hep aynı gökten aşşağı Düz, upuzun dikine Susamayan deve Gereksiz bayrak Geriden kurgu oluşurda, değil Çirkin güzeller

30 8 16, ‘hava’ larda

43/

Dümdüz, arkada belirmeler, çıkıntılar olsalarda. Düz. Önleri koyu, gidip gelmeli yeşil. Çıkıntı sahibi her rengi almış da göstermez. Biraz bir’şey’ belli eder, ama barındırdıklarından çevre bihaber. Benek benek olur uzaktan, genelleme yapınca. Belki öyle, ama bozmaz. Çalılıklarda da türlü türlüsü. İzlerler oraları, çıt yok. Güzel zıtlık zeminde, keskin. Sağ, sol. Başları hurra sağda. Uymayanları da var ama buna kendi içlerinde ayrımcı, aykırı diye kategorize etmiyorlar. Sarı? Dememeli, herşey. Biçilmiş düzlükte de sağ, sol. Gittikçe. Köşelerine dökülü beton, bir yanlarında tutmuş, çeker. Nerden geldiği belli değil ama kovulmadı. Boşluk ötesinde taverna, düğün vızıltısı. Biraz da ezan duyulur. İlk başta hepsine, sağlı-sollu zıt güzellere dokunur, dokunur, isterki temas, birliktelik. Yalan. Neyse derler. Derler, ne diye demesinler? Nefretsiz, ‘’yapma’’ demeler. Kızmaz, küsmediler. Zıtlıklarda oturan, bisikletli, sağlı-sollu.

5 8 16


44/

Gece gece gelme durma ‘o’lmasıyla nereden ‘o’luyor? Gece Kara ve bulama Ağrısı geldi ve durdu, durdu da ‘unutmak eylemi’ nin yaşanacağı anı unutturdu ‘Boz’ a dair birşeyi yok ve ‘kır’ ın üzerine ayak bastığı yok ‘yurt’ adı verilen İki masa yanyana, odasında, sandalyelerde, ikiz ‘Zamanı’ nın getirdiklerini kabul edip masalarına koymuşlar, kurşun gri Sonradan yerleştirme dolap yakıştı da, köşeye geçti. Askılık arkadaşı. Yazık olma durumunu kendine -organlarına doğru-, yakınına, doğru şekillendiriyor, ‘yazmak eylemi’ diyor, iyiki varsın, doğum günün kutlu olsun




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.