BULTÜRK Panelleri

Page 1


2

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

BİRLİK VE BERABERLİK KONFERANSLARI BAYRAMPAŞA / İSTANBUL BULTURK Yayınları Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi - BGSAM

Basım: - 2017 Koordinatör: Dr. Nedim BİRİNCİ

Hazırlayan: Raziye ÇAKIR İnternet sorumlusu ve Kapak Tasarım: Murat ULUTÜRK

Arşiv Sorumlusu: İbrahim SOYTÜRK Kitabı İsteme Tel: 0212 511 63 47 www.bulturk.org; www.bghaber.org; info@bulturk.org

İnternet sitesinin yazıları Adres: Yıldırım Mah. Şehit Kamil Balkan cad.No.114/A Bayrampaşa İstanbul Tel: +90 212 511 63 47 info@bulturk.org (Not: Bu kitap sadece 100 adet basılmıştır. Başka nüshası yoktur.)


3

“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

“Bilgi Ordusu, Bizim Ordumuz, Bildiğimizi Öğretmek, Bizim Borcumuz.” Rafet ULUTÜRK

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğinin çalışmalarından bir arşiv oluşturmak ve bu arşivimizin de gelecek nesillerimize bırakabilmek için bir ışık niteliğindedir. Saygılarımızla, B U LT Ü R K İ st a n b u l


4

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

5

Derneğimizde faaliyetlerimizin amacı; • Kendi kültürümüzü yaşatmak için. (Folklor grupları, bayramlar, düğünler, sünnetler, yemekler, geziler) • Gelecek nesilleri korumak için. (Birlikte olmak, birlikte hareket etmek, birbirlerimizi ve çocuklarımızı tanımak, tanıtmak) • Devletle sorunlarımızı halletmek için. (Sağlıkta, Eğitim, Emniyette, Belediyede, Kaymakamlık, Valilik, Bakanlıkta) • Gelecek nesillerimize iyi eğitim verebilmek için. (Ana okullar, ilköğretim, lise, üniversiteler kurmak) • Devlet adamı, bürokrat yetiştirmek için. (Küçükten tespit edip özel eğitimden geçirmek, davayı onlara benimsetmek) • Bulgaristan’la ilgili sorunların çözümüne yön vermek için. (Araştırmalar yapmak, projeler üretmek) • İnsanlarımızı ekonomik olarak güçlendirmek için. (İş imkânı sağlamak, Şirketleşmek, Holdingleşmek)

Derneğimize niçin üye olmalısınız; • Sorunlarınıza çözüm getirmek için. • Birlikte hareket etmek için. • Çocuklarımızı devlette bir yerlere getirebilmek için. • Yeni nesillere (çocuklarımıza) yol gösterebilmek için.

Üyelerimizden alacağımız manevi güçle; • Dernek üyelerinin çok olması derneğin bölgesel ve ülke genelindeki etkimizi artırabiliriz • Hükümetlerde ve Siyasette etkili olabilir ve yönlendirebiliriz • Ekonomi, siyasi ve kültürel alanlarda güçlü olabilir ve sorunlarımızı çok rahat çözebiliriz Derneğimizin amacı; • Bulgaristan ile Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve kültürel köprüyü oluşturmak • Öncelikle bu dernek Bulgaristan Türklerini kurumsal bir yapıya kavuşturmak • Sadece Türkiye’de değil Bulgaristan’da ve AB’de saygın bir yer edinmek • Dünyada siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda STK olarak etkili olabilmek • Türkiye’de ve Dünyada Bulgaristan Türklerinin Kültür Merkezlerini oluşturmak • Dünyada örnekleri olan lobicilik anlayışına Müslüman-Türk olarak yerimizi almak


6

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

7

ÖNSÖZ Toplumların hayatında yazılı tarih büyük bir öneme sahiptir. Ancak bizde yazılı olmayan tarih, yani nesilden nesile aktarılan tarih vardır. Bu nedenle bazı olaylar zamanla faklı şekilde anlatılmakta veya algılanmaktadır. Gelecek nesillere aktarılacak olan bilgi birikiminin arşivlenmesi, kitap, dergi veya gazete gibi yayın organları aracılığı ile kalıcı hale getirilmesi büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle bu kitabımızda BULTÜRK Derneğinin Bulgaristan Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğinin etkinliklerini toplayarak bir kitap haline getirdik. Ardımızdan gelecek yeni nesiller bu gün yaşanılan gerçekleri başkalarından değil bizlerden öğrenmeleri daha güvenilir ve kendilerini daha güçlü hissedecek ve doğuru kararlar almaları konusunda iyi bir kaynak olacağı kanatindeyiz. Bu nedenle edindiğimiz tecrübeleri, yaptığımız çalışmaları hepsini toparlamamız gerekmektedir. Bunu bireysel olarak yaptığımız gibi kurumlar olarak da yapmamız lazımdır. BULGARİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE HİZMET DERNEĞİ kısa bir süre önce kurulmasına rağmen yapılan faaliyetleri ve çalışmaları ufak ufak kitapçıklar halinde toparlayarak bu konuda büyük bir ciddiyet göstermektedir. Dernek faaliyetleri ve çalışmalarının kuruluşundan günümüze kadar yer aldığı bu çalışma gelecek kuşaklara aktarılacak ve ışık tutacaktır. Öte yandan dernek büyük bir arşiv de oluşturmuş durumdadır. Dernek faaliyetlerini gerekli ciddiyetle yürüten dernek Yönetim Kurulunu ve üyelerini yaptıkları özverili çalışmalarından dolayı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

R a f et UL UTÜR K

BULT ÜRK Derneği

Genel Başkanı


8

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

9


10

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


11

“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

İçindekiler: ÖNSÖZ BULTÜRK GOPAŞA GECESİ RAFET ULUTÜRK KONUŞMASI GECEDEN RESİMLER İSMAİL CİNGÖZ KONUŞMASI GECEDEN RESİML GAZETELERDE ULTÜRK BULTÜRK BAYRAMPAŞADA BİRLİK GECESİ BULTÜRK GENEL BAŞKANI KONUŞMASI GECEDEN RESİMLER BULTÜRK’TEN REFERANDUMDA EVET GECESİ BULTÜRK ETKİNLİKLERİNDEN RESİMLER

-7 - 14 - 16 - 25 - 38 - 41 - 54 - 58 - 61 - 68 - 75 - 81


12

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

13


14

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

BULTÜRK Gecesi GOPaşa’da AK Parti İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Gülver Erdem, ‘Onlar konuşur biz yaparız’ sözünün boşa söylenmiş bir söz olmadığını belirterek, “AK Parti 1 Kasımda yeniden tek başına iktidar olacaktır” dedi. AK Parti İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Gülver Erdem, ‘Onlar konuşur biz yaparız’ sözünün boşa söylenmiş bir söz olmadığını belirterek, ” AK Parti 1 Kasımda yeniden tek başına iktidar olacaktır” dedi. AK Parti İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Gülver Erdem, Gaziosmanpaşa’da Bulgaristan Türkleri Derneği tarafından düzenlenen Birlik ve Kardeşlik Paneli’ne katıldı. Gülver Erdem, panel öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 13 yıldır halka hizmet verdiklerini belirten AK Partili Erdem, “2002’den bu yana Türkiye’yi getirdiğimiz nokta ortadadır. Yaptığımız hizmetler her kesim tarafından biliniyor. Halkla bir araya geldiğimizde hizmetlerimizi anlatıyoruz ama bakıyoruz ki aslında onlar bizden de daha iyi biliyor. Tabi halkın o bilinçte olması bizleri de memnun ediyor. AK Partinin beyannamesi, bir beyannameden daha çok aslında yapacaklarımızın taahhüdüdür. Bizim yaptıklarımız, yapacaklarımızın en büyük teminatıdır. Biz verdiğimiz her sözün arkasında durduk ve yaptık” diye konuştu. ‘Onlar konuşur biz yaparız’ sözünün boşa söylenmiş bir söz olmadığını vurgulayan AK Partili Erdem, “13 yıldır konuşmak yerine devamlı hizmet ürettik. Yatırımlar yaptık. Ülkeye her alanda birçok kazanım sağladık. Barajlar, yollar, okullar, üniversiteler yaptık. Çocuklarımızın sağlıklı ve güvenilir ortamlarda eğitim görmesi için elimizden geleni yaptık. AK Parti’nin beyannamesini diğer siyasi partilerin beyannamesi ile kıyaslamak için onlarında yaptıkları icraatları görmek gerekiyor. Ama şimdiye kadar onların yaptığı bir şey görmedik” ifadelerini kullandı. AK Partili Gülver Erdem, 7 Hazirandan sonra oluşan belirsizlik ortamının halkta huzursuzluğa yol açtığını da belirterek, “O boşlukta oluşan kaos ortamı ciddi bir endişe yarattı. Ama 1 Kasımda her şey daha farklı olacak. 1 Kasım seçimleri için biz çok umutluyuz. Halkımızla iç içeyiz. Görüşüyoruz konuşuyoruz. Biz halktan kopuk bir siyasi hareket değiliz aksine halk hareketiyiz. Halkın vereceği destekle AK Parti yeniden tek başına iktidar olacak. Bunun sonucunu 2 Kasımda hep birlikte göreceğiz” şeklinde konuştu.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

15

BULTÜRK Birlik Ve Kardeşlik Paneli - GOP BULTÜRK – Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğinin organize ettiği “BİRLİK VE KARDEŞLİK” konulu yemekli Panelimize katılan tüm uyelerimize, STK Başkanları ve yöneticileri, değerli İş adamlarımız, aydınlarımız, kıymetli aileleri, misafirlerimize çok çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca Gecemize destek veren Belediye Başkanımız Sn.Hasan Tahsin Usta’ya , Bulgaristanlı İstanbul Milletvekilimiz Hüseyin Bürge ve yıllarca bizim BULTÜRK Derneğinin kahrını çeken Bayrampaşa Belediye Başkanımız Sn. Atilla Aydıner, VATAN Partisi Milletvekili adayı, Ankaradan araştırmacı yazar İsmail CİNGÖZ, Kurucularımızdan Hasan MOLLAOĞLU, işadamlarımızda Niyazi GÜLER, Sefer YAMAÇ, Metin AKIN ve Türk Dünyası gönüllüleri (Azerbaycan, Afganistan, Mardin, Diyarbakır) Ural Derneği Bülent MAŞAOĞLU, Rumeli Vakfı Sadullah SİPAHİOĞLU ve bir çok Balkan STK Başkanlarımızın, siyasi partilerin ve Bulgaristan’dan da gelen misafirlerimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz “Birlik ve Kardeşlik Panelimizde” bir aradaydık. Toplantımıza katılan STK’lar Gecemize Telgraf gönderenler; Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Çanakkale Milletvekili Bülent TURAN, Balıkesir Milletvekili Sema KIRCI, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Kadir TOPBAŞ, Bursa Nülüfer Belediye Başkanı Mustafa BOZBEY, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan CAN Gecemize Çelenk gönderen; Sn. Sedat PEKER, Necdet GÜLER, Best Kahve-Necdet MUTLU, Gecemize katılan, telgraf ve çelenk gönderen ayrıca emeği geçen herkese teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız


16

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Rafet ULUTÜRK Konuşması Sayın Başkan, Sayın Milletvekillerim, Sayın Belediye Başkanlarım ve Türk Dünyası STK Başkanları ve yöneticileri, Değerli İş adamlarımız, aydınlarımız, kıymetli aileleri, çok değerli misafirler, Hepiniz Hoş geldiniz, sefa getirdiniz. Panelimize renk verdiniz. Beraberliğimiz çök yönlü yeni bir atılıma kapı açıyor. Önce Bulgaristan diyelim, yani memleket, “vatan” demiyorum, çünkü ANAVATAN birdir. Çeyrek asır oldu çıkalı memleketimizden. Evden çıkarken lambayı söndürmedik, memleket kapısı arkamızda açık kaldı. Bulgaristan Vatandaşıyız, herkesin olduğu kadar bizimdir memleketimiz. Coğrafik adı, eskilerden Rumeli’ydi, daha sonra Balkanlar oldu, şimdi ise Güney Doğu Avrupa’ya değiştirildi. Ne olursa olsun, o memleket, bizim memleketimiz! Biz buraya geldik geleli, Bulgaristan, totalitarizmden sıyrılmaya çalışıyor. Özde dönüşüm zor oluyor. Bize kıyan Diktatör Todor Jivkov unutulmadı. Hatta Hak ve Özgürlük Hareketi muhtarlarından biri onun heykelini bile dikti. Toplumdaki yapısal yenilenme öncelikle anayasa ve yasaların değiştirilmesini gerektirirken, Bulgaristan bunu başaramadı. Totaliter yasalar hele etnik azınlık haklarını düzenleyen yasalar raflardalar hala oralardan indiril(e)medi. Birinci Bulgar Anayasası 1908’de kabul edilirken, Tırnovo Meclisinde 6 Türk milletvekili oy kullanmıştı. Son Bulgar Anayasa’sı 1992’de hayat buldu. Bu Anayasa, 24 yıldır, 30 bini Bulgar, diğerleri ise Türk ve Müslüman olan komünizm kurbanlarının hiçbir şey olmamış gibi rahat gezip tozmalarına şemsiye oldu. Kökleri Çarlık döneminde atılan, totalitarizm döneminde şiddetlenen etnik toplulukların kimliklerini eritip onları yok etme siyaseti, Bulgarlaştırma zulmü 1990’da başlayan “Geçiş Dönemi’nde” –“Bulgar Etnik Modeli” şeklinde bir an bile ara vermeden devam etti ve ediyor. Bizim Türk ve Müslüman kimliğimize saldıran dehşetin şekli ve şiddeti aynıdır.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

17

Bulgaristan’da İlk önce Gagauzları, daha sonra 1960’larda Çingenelerin, 1972 Pomakların, 1984-85’te tümümüzün isim ve kimliğimiz değiştirildi. 1912-13’te başlatılan Müslüman Pomak kardeşlerimizin isim ve dinlerine, kimliğine saldırı geçen asır dalga dalga aralıksız, ama şiddetlenerek, etniklere zülüm olarak hep tırmanıştaydı. Komünizm suçları zaman aşımına uğramaz gerçeği yasallaşsa da, tek bir katil sorgulanıp yargılanmadı. Bu konuda Hak ve Özgürlük Partisi’nin aktif pasifliği nefret uyandırıyor. Yargısız infazlardan, aramızdaki “Belene” ölüm kampı gazilerimizin çile ve zülümlerinden, gençliklerin hapishane koğuşlarında çürütülenlerin gördüğü zulümden, anadilimizin yasaklanmasından ve ahlakımızın ayak altına alınmasından tutuşan kıvılcımlarla 1989 Mayıs İsyanı patladı. Tansiyonu düşüren ancak “89 Büyük Göç” oldu. Bir etnik halk topluluğu olarak özgün haklarımızın hiç biri yasallaşmadı. Hatta ne Çarlık ne totaliter dönemde elimizden alınan eğitim ve dini kurumlarımız, vakıf dükkan ve tarlalarımız, medreselerimiz hatta hamamlarımız halen geri verilmedi. Türk-Müslüman haklarına, mal ve mülklerimize, taşınmazlarımıza, iade edilmesi konusunda mahkeme kararları dahi uygulanamıyor. Hukukun herkes için işlemediği yerde adalet olamaz, adalet sağlanamadığı yerde demokrasiden söz edilemez. Avrupa Birliği ve NATO üyeliği bu bakıma durum belirleyemez, paravan edilemez, adaletin seçeneği yoktur. Bu gün Bulgaristan’da Anadilimiz okutulmuyor, seçim gerçeğini Türklere Türkçe anlatana ceza kesiliyor, Türk dilinde günlük gazete, dergi çıkmıyor. Enformasyon merkezimiz yok. İnsan bilincini belirleyen, canlı tutan, geçmiş ve geleceği biçimleyen anadil olduğundan, Türk ocaklarımızı tamamen söndürüp yedi kat yerin dibine gömmeyi hedefleyenler buna devam etmekteler. Anadilini öğrenemeyen bir çocuk, küçük yaşta sakatlanmış olduğu için, Bulgarcayı doğru dürüst asla öğrenemez! İnanmayanlar Çingene gettolarına gidip gerçekleri görsünler. Rodop köylerinde birinci sınıftan sekizinciye kadar aynı odada ders gören çocukların okul sorununu acilen çözülmelidir.


18

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Biz ki, memleketime Hak ve Özgürlük tohumlarını eken, burada bulunan siz kardeşlerimin öz davamızda tuzu ve mayası vardı. Başka bir bayrak kaldırmadık, parçalanalım, ayrılalım, özerklik demedik. İlk Türk Cumhuriyeti kuran bayrağı, anayasası, marşı yani kısaca bir devlet için gereken her şeyi olmasına rağmen biz bu topraklarda bunu hiç amma hiç dile getirmedik. Geleceğimizi, Bulgaristan kokan, kırmızı olan Bulgar, sarısı Çingene, beyazı Pomak, renklerden biri de Türk olan bir GÜL DEMEDİ OLARAK GÖRDÜK, kabullendik, bağrımıza bastık. Ne var ki, bize her renk çok görüldü. Ezan sesimizden, berrak Türkçemizden, özü sağlığa uygunluk ve saygı olan ahlakımızdan, modern olanı kucaklayabilen, medeniyetlere farklı güzellikleri suna suna gelişen kimliğimizden hiç bir şey kabul görmedi. Atalarımız bu topraklarda hoşgörü, iyi komşuluk, sağduyu etnikleri kaynaştıran harç olmuş ve yakın geçmişte Balkanlar’da 600 yıl savaşsız yaşanabilmiştir. Bugünkü Bulgaristan’da, Türk alnından düşen terlerle sulanmamış, bir karış toprak gösterilemez. Bu bakıma, İspanya Katalanya’da 27 Eylülde yapılan ve sonuçlarından özerk-bağımsızlık ruhu fışkıran yerel seçimler bizlere örnek değildir. Hatırlatmış olalım, hak ve özgürlük davamızda “hak” dediğimizde, Tanrı adaletiyle yasa isteğimiz başta, üst yapıda, manevi alanda 1950’de elde etmiş olduğumuz eğitim ve kültürel haklarımızın tümünü geri verilmesini istiyoruz. Yani yeni bir şeyler değil elimizden alınanları geri istiyoruz. İlk ve ortaokullarımızı, liselerimizi, basın, radyo, televizyon tiyatro edinimlerimizi yeniden tesis etmek isterken, anaokullarında çocuklarımıza domuz eti verilmemesini, anaokullarında Türk evlatlarına Türkçe hazırlık programı uygulanmasını talep ediyoruz. Özgürlük dendiğinde biz hep iman ve ahlak yolunu biliriz. Meryem ananın bakireliği, İsa Peygamberin mucizeleri, Yedi Dünya veya yeni Kudüs gibi özlemler bizi ilgilendirmez. Yeni umut kapısı! Bu defa umut kapısı, başkası değil, bizleriz! Ve bizden başkası yok. Kimliğimizin, dilimizin, dinimizin, kültürümüzün orada yaşayabilmesi bize bağlıdır. Bizim Bulgarlardan da öğreneceğimiz bazı şey de var. Bir örnek vermek isterim: Kuzey Kanada’ya göç eden ve orada birbirine uzak düşen 5 genç Bulgar aile, 6 öğrenci için Cumartesi-Pazar dershanesi açtı.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

19

Çocuklar Bulgarca, folklor ve sanat öğreniyor. Bulgar devleti bu girişime yani Bulgar çocukların Kanada’da Bulgarca öğrenmesine destek oluyor. Moldova – Besarabya’ya kitap, öğretmen gönderiyor. Değerli arkadaşlar; Bulgaristan Türklerinin 1920’lerde 1793 özel okulu vardı. Bugün bir tek okulumuz, dershanemiz, okuma evimiz, Türkçe kitap dolusu bir kütüphanemiz vs. yok. Bulgar eğitim kazanı çocuklarımızdan Bulgar yapmak için kaynıyor. Okullarda Bulgaristan Türkleri Tarihi, edebiyatı, özgün kültürü okutulmuyor. Çuvaldızı kendimize de batıralım. Son 26 yılda Bulgaristan’a, köylerimize 20 bin defa gidip geldik. Her gidişte hediye olarak birer masal, şiir, güzel hikâye kitabı, uzun hikâye, roman, birer Türkçe CD götürmüş olsaydık, artık oralar pırıl pırıl Türkçe yanacaktı. Hiç bir şey yapılmıyor demiyorum, ama Türklüğün eline koluna, zihnine - beynine takılan prangaları hala kıramadık, bu bir gerçek! TİKA resmi olarak girememesine rağmen birçok okulumuzu onardı ve daha çok Batı Balkanlara kaydı. Kara Dağda 98 Müslüman kültür anıtını kısa sürede onarması gurur vericidir. Bulgaristan’da Türklüğü ve Müslümanlığı yaşatmak hepimizin namusu ve bilinci olmalıdır. Mustafa Kemal Viyana’dan sonra çöküşümüzü Sakarya’da durdurdu, ama biz Bulgaristan’da gerilememizi durduramadık. Ana sorun işte budur. 25 Ekim’de memleket yerel seçime gidiyor. Büyük sayıda parti ve koalisyon kayıt yaptırdı. Propaganda başladı. Kırcaali Belediye Başkanlığına bu defa 16 Türk aday çıktı amma kazanan yine eskisi oldu, çünkü yenilenmek istemiyorlar. Nedense hep eski sistemin uşakları yönetimlerde oluyor… “Değişen bir şey yok.” Totaliter baskı devam ediyor. Düzen ahtapot gibi, çocuklarımızın anaokulunda kaç yudum domuz eti yediğinden, Kırcali belediyesine bağlı Türk köyünde kaç yaşlı kaldığını, son yaşlıların kaç metre kefenle defnedileceğine kadar her yerde her şeyi kontrol altında tutuyorlar. Türkiye’ye göçmek, davadan kaçmak ya da davaya yüz çevirmek olmamalı!


20

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Ana sorun, 136 yıldan beri devam eden mücadelede şimdiki yerimizi ve rolümüzü belirlemek olacaktır. Biz Türkiye ile Bulgaristan arasına hendek açmak değil köprü kurmak istiyoruz. Yerel seçimle birlikte bir halk oylaması da yapılacak. Genel seçimlerde elektronik araçlarla, örneğin internet üzerinden oy kullanma için onay istenecek. Türkiye’de de sandık açılacak. Torunlarımızın seçime katılmasını kolaylaştırmak istiyorsak mutlaka sandık başına gidip “evet” karesini çizmemiz gerekecek. 25 Ekim günü hepinizi aktif olmaya davet ediyorum. BULGARİSTANDA - ESAS KONU: SAVAŞ KAÇAKLARI VE SIĞINMACI KORKUSUDUR! Geçen yüzyılın başında Osmanlı sınırları içinde olan Yakın Doğu, günümüzde çıbanbaşı oldu. 300 bin sığınmacı korkusu Sofya’yı da sarstı. Ortodoks Kilisesi anti-sığınmacı kararı çıkardı. Masallarında din, dil, ırk ayırımı yoktu. Hükümet ortaklığında ırkçı kesim de “gelmesinler” borazanı çalıyor. Türkiye sınırına çekilen tel örgü modern teknoloji, polis, jandarma ve ordu, çekirge sürüleri gibi gelen sığınmacıları durduramaz korkusu yeri göğü titretiyor. Savaş kaçağı alayı eski kıta merkezlerine uzandı. Bu süreçte Bulgarlar hep Türkiye’ye baktı. Çatırdayan AB parçalansa çalınacak kapı bir tek Türkiye kaldı. Türkiye’de kısa süreli veya yıl tatilli geçirenler, Türklerle alış verişte bulunanlar, Türkiye hastanelerinde şifa bulanlar, Bulgaristan’daki Türk iş yerlerinde çalışanlar, Türkler ile eski dostlukları unutamayanlara bir ucube olarak dayatılan, “Osmanlı esareti” balonuna aldırmaz oldu. Artık Türkiye’ye çok büyük bir ilgi var. Son 25 yılda, Türk yazarları en fazla tercüme edip basan, konser salonları sanatçılarımızla defalarca ayağa kalkan, en fazla Türk filmi oynatan ülke Bulgaristan oldu. Üstüne üstelik en fazla Türkiyeli öğrenci okutan; ( bu yıl Bulgar Üniversitelerinde 3 bin öğrencimiz okuyor); belediyelerimizle en fazla kardeşlik bağı kuran; üniversitelerimize konuk hoca gönderen, Türkiye kültür - sanat şölenlerine, bilimsel bilgi alış verişi çalıştaylarına vs. en fazla ve aktif katılan yine Bulgaristan oldu.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

21

Ramazan ve kurban bayramı kutlamalarımıza ilginin de tamamen değiştiğini vurgulamak istiyorum. Tabii bu yılların en büyük getirisi, yediden yetmişe bütün Bulgaristanlı Türklerin, Müslümanların Türkiye’yi, Türk mizacını, Türk ruhunu, Türk misafirperverliğini ve Türk halkının yaratıcı gücünü kendi gözleriyle gelip görmeleri, hissetmeleri ve Türk yüreği sıcaklığını duyulmamaları oldu. Bu, kitap okumakla, konferans dinlemekle, yardım paketi dağıtmakla olabilecek olan bir şeyden çok, çok farklı bir etkileşimdi. Yalnız İstanbul’un kalp atışlarını dinlemek, iki kıtaya yerleşmiş güzelliklerden etkilenmek, tüm kurgu kitap ve filmlerinin yarattığı cennetten defalarca daha büyüleyici, kendi kendini doldurup taşan bir fantastik rüya oldu. Her gün bin uçak inip kalkan, on bin otobüs girip çıkan, kıtadan kıtaya 4 dakikadan geçilen; inci ırmağı akışını andıran Boğaz ve Haliç Köprüleri üzerindeki araba seli; tek baca tütmeden 2 bin kilometre etrafına gece gündüz mal gönderen, eğitim, öğrenim, sağlık, spor, sanat ve kültür merkezlerinin en büyü olan İstanbul’u hafızasına sığdırabilen biri varsa, lütfen bana da göstersin. Ağaçlar büyüdükçe gölgeleri de büyür. Sözlerim yalnız İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa için değil, tüm Türkiye için geçerlidir. Büyüdükçe kabuğuna sığmayan Türkiye, bizim Türkiye’mizdir. 2000’lerden sonra AK Partinin kurulmasıyla Cumhurbaşkanımız Sayın R.T. Erdoğan öncülüğünde başlayan son derece verimli, kendi dinamikleriyle gelişen, çok yönlü atılım yaşadık. BULTÜR’ümüz de 2003 yıllında kuruldu ve beraber yürüdük, hep birlikte büyüdük. Bir sermaye olarak Bulgaristan’a taşacağımız gün yakındır. Orada her yolun bizim köylerimize çıktığı bir gerçektir. Yol kenarlarında akan çeşmelerimiz, ata kabirlerimiz, diktiğimiz ağaçları, kapısı açık kalan evlerimiz bizi bekliyor. Orada kalan büyük kültürel mirasımız var. 1300 camimizde her sabah ezan sesi var. Türk-İslam tarihi eserlerimizin de bizi beklediği bir gerçektir. Orada bize susamış, bizi özlemiş ve bizi bekleyen bir dünya var. Bulgaristan’a çıkan her yol gül bahçelerimize, çayırlarımıza, ovalarımıza ve dağ doruklarımıza çıkar. Türksüz kalmış Bulgaristan bugün ruhen ısızdır.


22

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

İnsansız toplum olamaz, toplumun vızıldamadığı yerde güçlü yerel ve merkez idare yoktur. Tüm üstyapıların alt dokusu ekonomidir. İşleme sanayilerinin hammadde kaynağı ise tarım üretimmidir. Biz 1980 yılında Bulgaristan dış pazarlara yönelik tarım ve endüstri üretiminden gelen dövizin % 49’unu sağlıyorduk. Birbirini tamamlayan seri üretimlerin dayanağı bizdik. Sovyetler Birliği’ne yönelik üretim kapısı kapanırken, Avrupa Birliği’nin istemlerine henüz ayak uydurulamadı. Bulgaristan geleneksel pazarlarını kaybederken, birçok üretim kaleminde kota yitirdi, standartları yakalayamadı. Bu bakıma, Bulgaristan’ın ekonomik olarak kalkınması yeni üretimlerle, yeni tarım teknolojilerine ihtiyaç duyuyor. Biz buraya köpek havlatılıyor diye gelmedik. Zulüm gördük, kurban verdik, Türk özümüzü daha fazla çekiden korumak için geldik. İhanet gördük. “Allah canını almaz” çektirenin! Büyük Nazım’ın dediği gibi, “Hiçbir korkuya benzemez, halkını satanın korkusu!” Hiçbir şey değişmiyor derken, korkuyorlar, diyorum. “Topraktan, sudan ve ateşten doğanların en mükemmeli doğacak bizden” inancı içimizdedir. Buraya dönmeye değil, kaynaşıp bütünleşmeye, Türkiye’yi daha da büyütmeye BÜYÜK TÜRKİYE yaratmaya geldik. Büyük Türkiye Rüzgârına Yelken Açmaya geldik. Değerli dava arkadaşlarım, seçim arifesinde bulunduğumuz için vurgulamak istiyorum, inanın bu seçimde her oy çok önemlidir. Tuna’dan, Arda’dan akan ırmak bile damlalardan oluşur, Bu damlalar göller, ırmaklar, denizler ve okyanusları oluştur. İşte bu damlalar birbirine tutunamamış olsalardı, hiçbir şey oluşturamazlardı, ama el ele verip okyanusu oluşturan o damlalardır. Gelin bizlerde birlik olalım, öncelikle Türkiye’de Bulgaristanlı Türk denizi – okyanusunu bizler oluşturalım. Bir damla bir ırmak için ne kadar önemliyse bizlerin bir oyu da, o kadar önemlidir. Bilinçlenmemizde ana sorun budur. Nicel birliği sağlayıp, nitele ulaşmak! 1 Kasım’da Türkiye Büyük Millet Meclisi erken genel seçimi yapılacaktır.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

23

Hayalimiz, bu seçimlerde Büyük Türkiye atılımına daha kararlı katılarak beraberce devam etmektir. Artık BÜYÜK TÜRKİYE İÇİN BİZDE VARIZ diyoruz. İki seçim arası bir iş savaş yaşadık, aşamalarını şöyle algıladık: 12 ağaç için orman değil, devlet yakmaya kalkanlar oldu. Maskeleri düştü. Güçlü Türkiye’yi ekonomik bunalım bataklığına, borç bataklığına itemediler. İşçi işveren kavgası ateşinde yakamadılar. Dış düşman, son hesaplaşma için ateş püsküren ejderha gibi dikildi karşımıza. Türkiye’mizin yeni bir Anayasa, Başkanlık sistemi, daha adil bir yargı, daha huzurlu ve güvenli bir hayat, hiç ayrımsız hepimiz için gerçek özgürlük ve gelişmiş demokrasi, gelişmiş demokrasi aşamasına açılırken, yol kesenlerle yüzleşti. Değişik kurban alan, liramıza darbe vuran, ekonomimizi sıkıntıya iten bu ejderha artık ölüm hendeğine kaydı. Ne var ki, yerini hemen terör-tröstleri aldı. Amaçları Türkiyeyi ateşe atmaktı. Saldırı menzilinde hep Türkiye devleti ve hükümeti, devlet güçleri, egemenliğimiz, istiklalimiz, al yıldızlı bayrağımız, göz nurumuz olan anavatanımız vardı. Bölmek, parçalamak, yakıp yıkmak, ezmek istediler, Türkün eseri olan her şey hedeflerindeydi. Eş zamanlı operasyonlarla yılanın başını ezme kararı 3 Temmuz’da alındı. Ellerindeki Alman silahlarından çok daha üstün Türk silahlarıyla yok edilmeye başladı. Yeni tarihimizde ilk kez, hain, yarı hain, çeyrek hain, düşman, dost görünen düşman ya da muhtemel düşman ayrımı yapılmadı. Kartallar gibi havalanan jetlerimiz hepsi birden hedef aldı. Vurdu. Mağaralarını havaya uçurdu. Ve düşmanın beli kırıldı. Terör örgüyü ile silahlı hesaplaşma Türkiye’mizin her karışında devam ediyor. Bu yüzleşmede birlik ve beraberliğimizi koruduk. Türkiye devleti ve hükümetinin yanında yer aldık. 1 Kasım’a kadar son ellerindeki son silahların da alınacağına inanıyoruz. Halkımız “BÜYÜK TÜRKİYE için huzurlu seçim yapmaya kararlıdır. Son üç ayda siyasi maskeler düştü. Gerçek niyetler ortaya çıktı. Bu seçimin Büyük Türkiye yolumuzu kesmek isteyenlerin, kötülüğümüzü düşünenlerin baraj altına düşeceğine inanıyorum. Büyük Türkiye seferine katılanları, Büyük Türkiye için oy verenleri, halkımızın huzurunu, iyiliğimizi düşünen tüm dostlarımız, 1 Kasımda ZAFER VE BARIŞ’la kucaklamaya hazırlanıyoruz. O an, hepimize şimdiden kutlu olsun!


24

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Türkiye’yi algılamamız da kolay olmadı. Soydaşlar genelde iktidar partisine oy verirken. AK Partinin program hedeflerine uzun süre inanamadılar. Bugün artık kimim gerçekleri konuştuğu, kimin balon şişirdiği belli oldu. Türkiye Cumhuriyeti siyasetini kilitleyenleri de gördük. İktidar olmaktan korkanları da! Bu açıdan 1 Kasım’sa sandık başına giderken niyetimiz Büyük Türkiye yolunu açmaktır. Bizimde bu seçimde Büyük Türkiye’ye götüren yoldan gidenlerle beraber olmak istiyoruz. Bulgaristan Türkiye ilişkileri, karşılıklı yardımlaşma girişimleri, görkemli tasarımlar, iki halkı ve ülkeyi, iki kıtayı birbirine kenetleyecek hamlelerin yenidünya görüşüne, yeni vizyona, yeni paradigmalara ihtiyacı var. Bunlarsa ancak bizim insanlarımızda bulunur. Tarihte yapılamayanları gerçekleştirecek olan kuşağın şerefli temsilcileriyle birlikte olmakla övünebiliriz. Saldırılar, operasyonlar, sığınmacılık, bunalımlar geçicidir. Yaralar sarılır sızılar gelip geçer. Kalıcı olan Türkiye’dir. Yeni olan Büyük Türkiye özlemidir. Türkiye büyüdükçe sorunların çözümü hızlanacak ve kolaylaşacaktır. Yakın Doğu’da barış savaşı mutlaka yenecektir. “Büyük Türkiye” yolunca yeni atılımlarında bize düşense, önce 1 Kasım seçiminde hepimizin görevi oyumuzu vermek, güçlü Türkiye seçeneğine destek olmak, ardından da Bulgaristan’a taşan Türkiye ayağında köprübaşı olmaktır. Bu özlem tarihsel özgörevimizdir. 1 Kasım’da hepimiz BÜYÜK TÜRKİYE RÜZGÂRINA YELKEN AÇALIM! Panelimize katıldığınız için hepinize içten teşekkür ederim. Sağ olun. Allaha emanet olunuz


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

25


26

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

27


28

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

29


30

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

31


32

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

33


34

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

35


36

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

37


38

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

BULGARİSTAN TÜRKLERİ VE DEVAM EDEN SORUNLAR İsmail CİNGÖZ

Türklerin Balkanlara gelmeleri M.Ö. II yüzyıllardan itibaren XI. yüzyıla kadar Karadeniz’in kuzeyinden akın akın gelmiş olsalar da XIII. Yüzyıldan itibaren Türk varlığının zirveye ulaşması Osmanlı Devleti döneminde gerçekleşmiştir. Zira fetihlerle birlikte Anadolu’dan getirilerek bu bölgeye planlı bir iskân politikası uygulanmak suretiyle Türklerin yerleştirilmesi ile gerçekleşmiştir. Bu iskanların etkisiyle artan Müslüman Türk nüfusu Balkanlarda hızla artmış ve özellikle Bulgaristan’da %80’lere varan oranlarda çoğalmış olduğu cizye defterlerindeki kayıtlardan bilinmektedir. Türk iskanları devam ederken bir taraftan da bölgede İslam dinine geçişler de yaşanmıştır. Çünkü Hıristiyan nüfus içerisinde yaşanan mezhepsel baskılara dayanamayan bazı yerli nüfustan İslam’ı tercih edenler görülmektedir, 1410 yılında Protestan Bosna Hersek Basele (Basel) Konsili bir taraftan Katolpak bir taraftan Rum kiliselerinin baskıları karşısında Türkleri ülkesine davet ederek İslam’ı seçtikleri örneğinde olduğu gibi. İslam’a geçmemiş olan yerli halk arasında ise din ve dillerini korumuş olsalar da etkileşimlerin de etkisiyle bir süre sonra yaşam tarzlarında Türk usulünü benimsemeler görülmeye başlanmıştır. Fakat unutulmamalıdır ki gayri Müslim halka Osmanlı idaresi asla İslam dinine girmeleri veya Türkleşmeleri için baskılar yapmamış, yönetim adil bir şekilde sürdürülmüştür. Fakat yüzyıllarca hoşgörüsüne karşılık Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesiyle birlikte yeni kurulan devletler Türklere bu kadar müsamahalı olmamışlardır. 1789’daki Fransa’da başlayan milliyetçilik akımlarının da etkisiyle, zayıflamaya başlayan Osmanlı Devleti’ne karşı peş peşe isyan hareketleri başlatan Balkan halkları bağımsızlıklarını elde ettiklerinde ilk olarak Müslüman Türk nüfusuna karşı saldırılar yapmışlardır. Bulgar Prensliği sınırları içerinde 1876 yılında 1.120.000 Türk nüfusa karşılık 1.130.000 Bulgar nüfusunun olduğu görülmektedir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında Osmanlı Devleti’nin savaşı kaybetmesi adeta kırılma noktası olmuş, Tükler akın akın Anadolu’ya göç etmeye başlamışlardır.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

39

Göç olgusu ile tanışan Müslüman Türk varlığının göçleri adeta günümüze kadar devam etmiştir denilebilir. Fakat bu göçlerde her zaman kan, gözyaşı, baskı ve zulümler yaşanmıştır. Yaşanan göçlerde binlerce soydaşımız yollarda hayatlarını kaybetmiş, kalanlar ise azınlık durumuna düşmüştür. Katliam ve baskıların en fazla yaşandığı Balkanlar bölgesiyse Bulgaristan olmuştur. Oysa 19 Nisan 1909’da Bağımsız Bulgaristan prensliğini resmen tanıyan Osmanlı Devleti, ikili temaslarla Bulgaristan’da kalan Türk Müslüman nüfusuna Din konusunu resmi olarak protokole bağlamıştır. Bulgaristan-Türkiye arasında imzalanan bütün siyasi anlaşmalarda Türk Müslüman nüfusun sosyal ve kültürel hakları garanti altına alınmış olsa da Bulgaristan ısrarla bu maddeleri uygulamaktan imtina etmiştir. Bulgaristan Türklerinin Devam Eden Sorunları ve Çözüm Önerileri; 1. Milli Kimlik Sorunu: Bulgaristan Türkleri Bulgar yasalarına göre Komünist dönemde olduğu gibi “Dilleri Bulgarca Olmayan Vatandaşlar” olarak kabul edilmektedir. Yasalara “Bulgaristan Türkleri” olarak geçirilmelidirler. 2. Dini Eğitim: Günümüzde Bulgaristan Türkleri arasında yoğun bir şekilde istekle dini eğitim başlamıştır. Ancak alt yapı yetersizliğinden dolayı Bulgaristan din adamları eğitimlerini başta Suriye olmak üzere Arap ülkelerinde yapmaktadırlar. Hâlbuki bu eğitim Türkiye’de yüksekokullar düzeyinde milli benliklerle yapılabilmelidir. 3. Din Adamları Yetersizliği: Komünist dönemde din yok sayılmış ve camilerin çoğu da yıkılmıştı. Din adamları yetişmediği için günümüzdeki önemli sorunlardan biri de cami ve din görevlisi sorunu olmuştur. Bulgaristan’da son zamanda camilerin sayısı artmakta ama özellikle Suudi Arabisistan’ın da yardımlarıyla Türk kültürüne uzak mimari ile yapılmaktadır. 4. Eğitim Öğrenim Sorunu: Günümüzde Bulgaristan okullarında Türk Eğitiminin durumu vahim durumdadır. Türk öğretmenler de Türkçe Dersi de yok denecek kadar azdır. Esasında yok değil daha doğrusu aldatmacadan ibarettir. Bulgaristan anayasasına göre azınlıklar anadilde eğitim hakkına sahiptir. Ama şahsi müracaat ile müfredat dışı ana dil eğitimi alınabilmektedir. Okul saatleri dışında istekle veya seçmeli yabancı dil eğitimi gibi ana dil eğitimi Türk çocuklarına kendi dilleri yabancı dil gibi verilmektedir. Daha çok kullanılan Almanca, İngilizce arasında seçim yapmakta zorlanmaları ve karmaşa yaşamaları sağlanmaktadır. Ülkemizde yetiştirilecek aydın Türk gençleri sayesinde Bulgaristan Türklerinin çocuklarının da aydın olarak yetiştirilecek programlar yapılmalıdır.


40

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

5. Vakıflar ve Vakıf Malları: Bulgaristan’daki vakıf mallar çok ama tam olarak tespiti yapılmış değildir. Türk-İslam eserlerinin tam bir envanteri çıkartılarak Türk Ulusuna kazandırılmalıdır. 6. İşsizlik: Bulgaristan’da istatistiklere göre işsizlik Romanlardan sonra en fazla Türklerde görülmekte ve bölgesel olarak da en fazla Türklerin yaşadığı bölgelerde yoğunluk kazanmaktadır. Türkler genellikle tarım sektöründe çalışmakta olup 1990 sonrasında tarım sektörü bir çöküş yaşamış ve bundan da elbette en fazla Türkler etkilenmiştir. 7. Bilgisizlik: Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan’da yaşayan Türkler yasal hakları konusunda yeterli bilgileri olmadığından özellikle tarım kesiminde çalıştıkları halde fonlardan nasıl yararlanacaklarını da bilmemektedirler 8. Pomak Türkleri Sorunu: Pomaklar çoğunlukla İslamiyet’i seçmiş ve kendilerini Türk kabul eden bir topluluktur. Ama Bulgaristan ve Yunanistan’da onlara sahip çıkarak kendileri lehine asimile çalışmaları bitmemiştir. Çoğunlukla Bulgarcaya yakın dil konuşan bu unsura Türkçe eğitim ve Türklük şuurlarının gelişmesi için çalışmalara gecikilmeden başlanılmalıdır. Ayrıca son zamanlarda Arapların Pomaklara Vehabilik propagandasının görülmesi gereken ayrı bir husus olup tedbirler acilen alınmalıdır. Türkiye’ye kültür gezileri planlayarak Türklüğe tam manasıyla kazandırılmaları için kurslar açılmalıdır. İsmail CİNGÖZ; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı/M.Sc. BULTÜRK Ankara Temsilcisi. NOT: Bu makale yazarın; 11 Ekim 2015 tarihinde İstanbul’da düzenlenen “BULTÜRK Derneği ‘Birlik ve Kardeşlik’ Paneli” nde “Bulgaristan’da Türk Tarihi, Pomaklar ve Yaşanan Göçler”konulu bildirisinden ve “Bulgaristan Müslüman-Türk Azınlık Sorunları” isimli yayınlanan çalışmasından güncellenerek özetlenmiştir.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

41


42

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

43


44

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

45


46

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

47


48

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

49


50

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

51


52

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

53


54

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

55


56

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

57


58

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

BULTÜRK’TEN BİRLİK VE KARDEŞLİK GECESİ Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğinin “BİRLİK VE KARDEŞLİK” Paneli

Bayrampaşanın Tuna Sosyal Tesislerde yapıldı. Toplantıya Türk Dünyası STK’larından büyük ilgi gördü; Abdulmetin KESKİN – Kırgızistan, Özbekistan, Afganistan-Shaima MOBAREZ, Türkmenleri, Kazakistan, Gagauz Derneği, Moldova dostluk kültür ve dayanışma derneği -Necdet ERTURUl, Kazakistan Dayanışma ve kültür derneği, Doğu Türkistan, Terekeme-Ferhat UZUNÇAYIR, Karapapak Türkleri-Mustafa YILDIZ, Ankara Kızılcahamamlılar – Halil YAVUZ, Avrasya Federasyonu, Diyarbakır Dernekleri Federasyonu-İbrahim YALÇİNTEPE, Kırgız Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği- Kurbanbeg KUTLU, Avrasya Türk Dernekleri Federasyonundan – Baki KARASU, Ahıska ve Çerkez Halklarından da katılımlar gerçekleşti. Geceyi yönetim kurulu üyesi Muazzez YURDAKUL sundu. Saygı duruşu ve İstiklal marşından sonra Bultürk Genel Sekreteri Dr. Müjgan DENİZ derneğin bu güne kadar neler yaptığını anlattı. Ardından Faaliyetleri bir slayt olarak sunuldu. Daha sonra toplantıya gelen misafirlere söz verildi tüm dernek başkanları ve yöneticileri kendilerini ifade etme imkanı buldular. Herkes kendisini ve halkını Bulgaristan Türklerine anlatma imkanı bulduklarından dolayı Bulturk derneğine böyle bir imkan sunduklarından dolayı herkes teşşekür ettiler. Bu gibi toplantıların daha sık olması ve bir birilerini tanımak için bu güzel organizasyonu yapmakta emeği geçen herkese bir kez daha şükranlarını sundular. Ardından BULTÜRK Genel Başkanı Rafet ULUTÜRK’e söz verildi ve ardından Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila AYDINER’e söz verildi. Atila AYDINER; Bu toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etti ve önümüzdeki seçimlerde herkesi AK Partiye yani istikrara oy vermelerini istedi. Balkanların çok önemli olduğunu ve Balkanlara en çok yatırımın AK Parti döneminde olduğunu kısa kısa TİKA’nın yaptıklarını anlattı.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

59

Vatansızlığın ne olduğunu bilen en iyi sizlersiniz. Onunn için bu seçimler Türkiye’nin kader seçimidir. Bu seçim Türkiye’yi ve özellikle Balkanları da çok etkileyecektir. İstanbul’da Belediyelerden Balkanlara en çok yatırımın Bayrampaşa yaptığını vurguladı. Sonunda da Büyük Türkiye isteyen herkesin bu seçimlerde Türkiye ve Türk Dünyasına hatta dünyada tüm mazlum ülkelere hizmetlerin devamı için AK Partiye oy verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca bu gecede Bulgaristan’da yaşayan ayakları tutmayan Omurtag şehrinde yaşayan biri için Bultürk bir sandalye istedi. Bayrampaşa Belediye Başkanı hemen görevlilerden birini göndererek o sandalyeyi o toplantıya getirtti ve o sandalyeyi isteyenin akrabası Bahriye ALKAN Belediye Başkanına ve BULTÜRK başkanına çok çok teşekkür ederek, orada sandalyeyi teslim aldı. Bu davranışından dolayı tüm Bulgaristanlılar Belediye Başkanının bu davranışından dolayı çok memnun oldular ve gecenin en büyük alkışı Bayrampaşa Belediye Başkanına oldu. Bu davranışıyla tüm Bulgaristanlıların gönlünü kazandı. Ardından herkes Belediye Başkanı ile resim çekilmeye başlandı ve gelen tüm misafirlerle tek tek resim çekildi tüm katılanlar çok memnun ayrıldılar.


60

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Gecemize Telgraf gönderenler; AK Parti Genel Başkan Yrd. Bekir BOZDAĞ, Başbakan Yardımcısı Turul TÜRKEŞ, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Çanakkale Milletvekili Bülent TURAN, Balıkesir Milletvekili Sema KIRCI, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Kadir TOPBAŞ, Bursa Nülüfer Belediye Başkanı Mustafa BOZBEY, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan CAN. Ayrıca gecemize katılanlara BOZA dağıtıldı. Bu toplantıya Bulgaristan BOZA’sı gönderen Cevat Kardeşimize de buradan teşekkür ediyoruz. Gecemize Çelenk gönderen; AY YILDIZLI ÇELENK-Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Prof.Dr. Ahmet DAVUTOĞLU ve Çanakkale Milletvekili Bülent TURAN Metins Deri Metin AKIN, Kloun Deri Sefer YAMAÇ, EROS Deri Niyazi GÜLER, KAR GIDA Seyhan ÖZGÜR, BEST KAFE Necdet MUTLU, BERK KARGO Şakir ARSLANTAŞ Gecemize katılan, telgraf ve çelenk gönderen özellikle AY YILDIZLI ÇELENK GÖNDEREN T.C. Başbakanımıza çok çok teşekkür ederiz. Ayrıca gecemize gelen ve bizleri onurlandıranlar ve gecede emeği geçen herkese şükranlarımızı sunarız. Gülizar MERCİMEK, BULTÜRK


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

61

BULTÜRK’ün Birlik Ve Kardeşlik Gecesinden Gecede Genel Başkan Rafet ULUTÜRK’ün Konuşması;

Sayım Milletvekillerin, Sayın Belediye Başkanım, Sayın STK Başkanları ve yöneticileri, çok değerli misafirler, HEPİNİZ HOŞ GELDİNİZ, SEFA GETİRDİĞİNİZ. Bulgaristan Vatandaşıyız, herkesin olduğu kadar bizimdir memleketimiz. Coğrafik adı, eskilerden Rumeli’ydi, daha sonra Balkanlar oldu, şimdi ise Güney Doğu Avrupa’ya değiştirildi. Ne olursa olsun, o memleket, bizim memleketimiz! Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğimiz 2003’ten beri beklediğimiz, soydaş kitlesi inisiyatiflerine sizlerin, sivil toplum örgütleri tabanımızın sahip çıkması, şahsen beni ve dernek yönetimimizi derin etkiledi. Bizim kıvılcımdan ateş doğacak inancım kat ve kat arttı. Bu buluşmamızın 25 Ekim Bulgaristan’daki yerel seçimin şu an oy sayımı devam ederken diğer taraftan da Türkiye’mizde, kader çizgisi belirleyici nitelikte olan, 1 Kasım erken genel seçimlerinden tam bir hafta önceye rastlaması, anavatanımızın geleceği, halkımızın huzuru, Büyük Türkiye atılımlarını kucaklama kararlılığımız açısından, GURUR VERİCİ OLDU. Bulgaristan’daki mahalli seçimde pek bir şey değişeceğine inanmıyorum. Totaliter yapı, sarı öküzleri boz çiftle değiştirip tarlasını sürmeye devam ediyor. 1990’da çarpıtılan sosyal altyapı bir daha toparlanamadı. Mülkiyet bir avuç, oligarşi uzantısı dediğimiz zengin Bulgar tabakasının eline sıkıştırılırken, topraksız, mülksüz ve işsiz kitle, çaresiz yaşlı tabaka, bu arada etnik toplulukların % 90’ı köleliğe ve avuç açmaya alıştırılıyor. Seçim listelerinde 6 milyon 868 bin seçmen ismi sıralanmış, ama sandık başına gidenler 2.5 milyondan fazla değil. Sanki sandıklara girmeyen oylar çuvala girmiş ve Yüksek Seçim Kurumuma düzenli bir şekilde teslim edilmiş. Diyecek bir şeyim yok: Adalet olmayan yerde YASASIN SAHTEKÂRLIK! Adalet, sosyal adalet MÜLKİYET ilişkilerine dayanır. Mülkiyet ilişkilerini adil düzenleyen ise ANAYASA VE KANUNLARDIR. Bulgaristan Krallığı 1908’de kuruldu ve mülkiyet ilişkilerini düzenlemek için birçok Anayasa çıkarıldı, kanunlar yazıldı. Bütün bu uygulama, Osmanlıdan kalma büyük kapsamlı, Mülk ve Eserleri yasal ele geçirmek için kullanıldı, 1879 sayımında kayıtlı 2 bin 356 mescit, cami, 142 medrese, 273 mekteb vs. bunların hepsi usulüne uygun kapatma ve yok etme için yapıldı. Mülk ve miras hakkının zedelenmiş ve yalnız kimileri için var olduğu bir ülkede adalet olamaz. DURUM BUDUR.


62

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Kanunsuz bir ülkede MUHTAR ya da BELEDİYE BAŞKANI seçsek de pek bir şey ifade etmez? Bir örnek vermek gerekir ise ; 3 dönem Kırcaali Belediye Başkanlığı yapmış olan Hasan AZİZ maalesef Kırcaalide bulunan Türk-Müslüman mezarlığını bakım ve temizlik işlerini yapmamıştır. Ayrıca ana okullarda Türk-Müslüman çocuklarına zorunlu olarak domuz eti verilmesini desteklemiştir. Ha! Hiç mi umut yok? Diye soranlara bu yıl baş gösteren bir müjdem var. Avrupa Birliği Eğitim Komisyonu Bulgar okullarındaki ders kitaplarından Osmanlı düşmanı, şair Hristo Botev ile Osmanlı düşmanı yazar ve şair İvan Vazov’un tamamen çıkarılmasına karar verdi. İş Allah tarih dersi kitaplarında 1878 Rus-Osmanlı Savaşı hakkında, bu Rus Çarının bir saldırı savaşıdır, Osmanlı orduları Bulgaristan’ı ve Bulgar halkını savunmuştur, diye belirtilmesini de isteriz. Çünkü tarih toprak gibidir, zehirli topraktan zehirli mahsul alınır. Bu olursa, Rus aşırı milliyetçilerinden Vladimir Jirinovski Bulgar halkına ikide bir sitemde bulunurken, “biz sizi Osmanlı köleliğinden kurtardık, siz bize ilelebet minnettar olmak zorundasınız!” diye bağırıp çağırması kesilir. Biz artık “Bulgaristan Türklerinin Sesi” gazetesinin 101. Sayısı çıkardık, BGSAM yayınlarıyla, www.bghaber.org üzerinden ve artık bastığımız onun üzerinde kitapla, panel, ulusal ve uluslararası sempozyum ve konferanslarla sizleri hep bilgilendirdik, bilgilendiriyoruz ve bu etkinliklerimiz devam edecektir. Bizler, BARIŞA düşkün insanlarız. Mayamız Osmanlı döneminde Balkanların 300 yıl savaşsız yaşadığı çağda tutulmuş. Değiştirmek elimizde değil. Ne yazık ki, baskılardan, terörden, zulümden kaçtık da geldik anavatanımıza. Hıristiyanlık İNSANLIĞIN VE İNSAN SEVGİSİNİN ne tarihini ne de kitabını yazabildi. Olmayan şeyi nasıl yazsın! Biz, dünyanın en güzel diyarında, memleketimizden, daha da güzel ve yaşayışı mutluluk veren anavatanımıza geldik. O gün bu gün memleketimiz üzerinden hüzün bulutları dağılmadı, insanın mutlu olmadığı yerde, hiçbir şeyin mutlu olmadığını herkes gördü, inandı. Biz şanslı insanlarız. Gelir gelmez, 21. Yüzyılın başında, ANAVATAN Partisi daha sonra AK Parti öncülüğünde Büyük Türkiye trendine ayak uydurduk ve anavatanımızın altın çağına birlikte gidiyoruz.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

63

Bizden önceki göçlerin bahtı bu kadar açık olmamıştı. Anavatanımız olan, bu cennet toprakların 500 milyon kardeşi doyurmaya yetecek kadar zengin ve verimli olduğuna inandık. Daha 18-inci yüzyılda Anadolu ve Ege ile Trakya’yı anlatan tarihçi Hammer de bu gerçeği, daha o zaman vurgulamıştı. Bu tabanda, bugün, gönül birliğinde buluşmayı başardık ve birbirimize sarılıp yüksek sesle BARIŞ diye yeri ve göğü dolduranların arasına katılmış bulunmamız bizim özümüzü dünyaya gösterdi. Biz korktuğumuz için barış istemiyoruz, KARDEŞÇE YAŞAMAK İÇİN BARIŞ DİYORUZ. İNSAN ÜREMEK, ÜRETMEK VE SEVMEK İÇİN DÜNYAYA GELİR, ÖLDÜRMEK İÇİN DEĞİL. Yakındoğu barışının yeni kalesi Büyük Türkiye olacaktır. Bu büyük hamleyi yöneten, bölge halklarının umudu ve önderi, Türkiye Cumhuriyeti olacaktır. Bu gün Terörist dediğimiz iç düşman kudurdu. 7 Haziran gecesi Ayaklanma Çağrısı yapanlar, baltanın taşa çarpacağını anlayamadı, Türk’e kalkan kolun mutlaka kırıldığını da unutmuşlardı. Kolları değil belleri de kırıldı, son çığlıkları can acısındandır. Zaferi ülkemizin ufkunda parlayan 1 Kasım 2015 seçimlerini yöneten, Hükümetimizin başı Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’dur. “Düşman ne kadar zalimleşirse zalimleşsin, halkımızın birliği ve kararlılığı karşısında yenik düşmesi kaçınılmazdır.” Çocuk, kadın ve yaşlı cana kıyan terörizm, PKK, DEAŞ ve aramızdaki uzantıları açtığımız ateşin çemberi içindedir. Tek çareleri kaldı, ateş çemberindeki yengeç gibi, hepsi kendi zehriyle kendini yok etmektir. Ankara’da patlayan intihar bombaları, çaresiz çürümüş zihniyetin çılgınlığından başka bir şey değildir. Bu olayların Berlinde planlandığı da artık gizli değildir. Türkiye büyüdükçe, düşmanları azdı. Barış Sürecini suistimal ederek halkımızın, kamuoyunun gözüne kül atıp binlerce ton patlayıcıyı ev, cami, yol ve köprülerimize yerleştiren katillerin AF OLMA VE SAĞ KALMA ŞANSI yoktur ve olamaz. İyi yürekli insanların ruhunu değiştiren YALAN, İHANET, sinsilik ve satılmışlıktır. Yanlış okunan ve anlaşılan DEMOKRASİ çok kurban aldı. Halkımızın bilinçlenme yolunda atacağı çok yeni adımlar var.


64

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Sulh ve Barış’ı tarih boyu aynı duyarlılıkla Türk halkının huzuruna el kaldıranlarla hesaplaşma halkımızın öz davası olmuşsa, son kapışmada BİZ Bulgaristanlı göçmenler ön saflarda yer almaya hazırız. İstiklalimizin en büyük kazanımı – Vatanımızın Bölünmezliği, tek bayrak, tek devlet ve tek millet olmasıdır. Sen ben değil Türkiye, bugün dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızdır. Bu yürekli yükseliş 1 Kasım seçimlerinin ruhunu belirledi. Kardeşlerim Dünyada başka bir TÜRKİYE YOK! Bizler hepimiz vatansızlığın ne olduğunu en iyi bilenlerdeniz. Bizler bir defa 500 yıllık kökümüzden, toprağımızdan söküldük ve kovulduk. Bizi 1878’den beri memleketimizden göçe zorlanıyoruz. Varımızı yoğumuzu beş parasız elimizden aldılar. Bayram ediyorlar. Hala orada kalan tarihimizi yok etmek istiyorlar. 26 yıl geçti. Büyük Göç şarkıları hala doğmadı. Soydaşlar zorla kovulduklarını unutamadı. Acının şarkısını söylemeye dil yok. Dile gelen ŞARKI DEĞİL, SONSUS BİR ÇEKİYE AĞIT’TIR. Anavatan toprağında ikinci kuşak yetiştirdik, büyüttük, eğittik, ama yüreklendirip uçuramadık. Biz hepimiz kanadı kırık kuşlar gibiyiz. Beceremediğimiz tek şey korku. İçimizdeki KORKUYU aşamadık. Son 26 yılda ne mi öğrendik? 100 yıllık zulmün insan ruhundan 26 senede bile çıkmadığını, omuzlarımızdaki ağırlık, gözlerimizdeki sönüklük, bakışlarımızdaki batılılık olarak eziyor hepimizi. Uyanma korkusu var bizde. Uçma korkusu, yükselme ve başka korkular hep sırtımızda, bir türlü silkinemedik. Sırtındaki semerden ısınan hamallar gibi, totalitarizm semeri indi, allı pullu, nazar boncuklu HÖH-DPS semeri yaslandı arkamıza. İnerse soğuklarız, ezilmeden nasıl yaşarız, ruh hali var bizde. Türklüğümüz ağır yara almış. Onu gördük. Bu öyle bir yara ki, mehlemi yok, ancak kendiliğinden savıyor. Aynaya bakınca özü alınmış BOMBOŞ bir kimlik çıktıkça karşımıza, o bizi kendisi değiştiriyor, değiştirecek. Bize dayatılan ve ruhumuzu zehirleyen mutluluğun formülü çok çok acıdır, kolay kolay arınmıyor: AYNAYA BİRLİKTE BAKALIM: 70 yaşındakiler Türk olarak ölmüşlerdi. 50 yaşındakiler Türk olarak can çekişti, sürüldü, ezildi, hücreye atıldı. 30 yaşındakiler Türklüğünden vaz geçmeyi kabule zorlandı. 10 yaşındakiler Türk adlarını unutmaya başladı. 1 yaşındakiler Bulgar doğdu. Biz bu ırmağı durdurmak için ayaklandık ve bent kurduk.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

65

Zora düştük göç ettik. Ama bizler vardık, varız ve var olmaya devam edeceğiz. Bir araya gelmeyi, birlikte toplanmayı, beraber oturmayı, oturduğumuz yerden Bulgaristan’a bakmayı öğrendikçe, gözlerimizin ateşine dayanamayacaklar, yengeçler gibi kendi zehirleriyle kendilerini öldürecekler. Bu fikrimi size bir başka örnekle açıklamak istiyorum: Son aylarda Bulgar sınırını göğüsleyen göç dalgasını “Edirne’de durdurduk”, “dondurduk”, “bizden kortular”, “Bulgar’a giremediler!”, “AB ‘nin en güvenli dış sınırı biziz” havasına giren Bulgar milliyetçiler son günlerde, bugün tamamen şaşırmış durumdadır. Hatırlarsınız yaz aylarında Eski Zara ovasına mısır sulamaya giderdik. Suyu bir karığa salardık, gider gitmesine, ama karık ne dolar, ne de taşardı. Biz de beklerdik. Bir bakmışsın, 5 karık yanda göl olmuş, su yol bulup kaçmış. Bu sığınmacılar meselesi de tam öyle. Şimdi Bulgar sınırı boyunca, en açık, görünen kuytu yerlere küme küme oturmuşlar, sanki tel örgüler sökülecek ve “buyurun” diyecekler. Oysa olayın kokusu Sofya otellerinde çıkıyor. Her gün 1 000 (bin) Suriyeli, Afgan ve Pakistanlı sığınmacı tutuklanıyor. Suyun 5 karın ötede göl yaptığı gibi, onlardan Sofya otellerinde beliriyorlar. Dünyayı değiştirmek ancak insan iradesi ve kararlılığıyla oluyor. Onlar bizden kararlı. Önce Avrupa’daki küflü kafa yapısını kırıp içini insan sevgisiyle değiştirmek istiyorlar. Başaracaklarına inanıyorum. Çünkü sığınmacı sayısı çoğalıyor, Avrupa’nın çamurlu yollarında birbirleriyle kaynaşıyorlar, onların çilesi yeni bir nitelik mayalıyor. Biz bu davada galip geldik. Şehitlerimizi saygıyla anarken kendilerine ebediyen minnettarız. Biz arkamızda binlerce adsız mezar bırakan yiğit bir nesiliz. Arkamız, evlerimiz, köylerimiz, kasabalarımız karanlık kaldı. Kuşların geri dönmesi; kertenkelenin tepişmesi bir topluma can vermiyor. Dağ taş ayaklanmış, gerçek sahibimden başkasını istemem diyor. Hayat kimseye aldırmadan devam etmek isterken, o uzaklarda bir çocuk daha kendiliğinden doğmuyor, okullar kendiliğinden açılmıyor, güler yüzlü öğretmenler sınıfa girmiyor, doğa uyanıyor fakat toplum uyanamıyor. Biz diğer Balkanlı kardeşlerimizden de çok farklıyız. Farklılıkların kaynaştığı ve herkesi hiç ayrışım sız mutlu ettiği asırlar ve sosyal devirler tarihte kaldı. Bize geçmişimizi unutturmaya çalışanların elde edemediği nimet de işte budur. Farklı olmaktan çekinmeyenlerin farklılıklarını da yaşatmış olmalarıdır. Bugün basmakalıp düşünen, Rumeli, Balkanlı yakıştırması yetmezmiş gibi, bir de Güney Doğu Avrupalı söz kalabalığıyla, tarihimizi renklerini okumadan, hepimizi aynı mezara gömmeye çalıştığını gözlüyoruz. Bugün Güney Doğu Avrupa’da, Balkanlarda, yani Rumeli’de Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya, Sırbistan, Slovenya, Karadağ, Bosna-Herzek, Kosova, Hırvatistan, Romanya gibi 11 ülke var. HER DEVLETİN ADI HALKI HERŞEYİ FARKLILAŞMIŞTIR. Biz de bu devletlere ayrı ayrı bakmalıyız.


66

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Hiçbir ayrım yapmaksızın, bu ülkelerin hepsini, 2 asır önce Osmanlının görüldüğü şekilde kabul edemeyiz. Farklılıkları dikkate alan dış politika T.C.’nin Balkanlar siyasetinin yeni temeli olmalıdır. Makedonya ile Bulgaristan bile iki komşu, dil ve tarih benzerliği var. Tarihin izleri Balkanların her karışında vardır. Bunları dikkate almadan, hele Türk ve Müslümanlara olan yerel farklı yaklaşım göz önünde bulundurulmadan hazırlanan genel siyaset asla uygulanamaz., TAMAMEN YANLIŞ OLUR. Bu devletlerden bazıları NATO ve Avrupa Birliği üyesi, diğerleri üyelik adayı vs. BAŞARILI OLMAK İSTERSEK BALKAN RUMELİ DEĞİL, BURALARDA DEVLETLERİN bugünkü ismini kullanmalıyız. ÇÜNKÜ bu devletlerin ADLARI HEPSİNİN AYRI AYRI KOYULMUŞTUR VE 200 YILDIR BUNLARIN TAMAMININ ADI DEĞİŞMİŞTİR. BULGARİSTANDA YAŞAYAN HALK İLE YUNANİZTANDA MAKEDONYADA YAŞAYAN HALK ARASINDA ORTAK NEREDEYSE HİÇ BİR ŞEY YOKTUR. HER BÖLGEDE AYRI İNSAN TİPİ YARATILMIŞTIR. BUNU ARTIK GÖRMELİYİZ VE HER BÖLGE İÇİN EYRI STRATEJİLER ÜRETMELİYİZ. BAŞARININ YOLU BUDUR. BUNU ANKARA ARTIK GÖRMELİDİR BU GÜNE KADAR BAŞARAMAMIZIN TEK YOLU TEŞHİSİ KONULAMAMASIDIR. Demek istediğim, toplumsal yapı, Anayasal düzen, devlet yapısı, tarihsel konumu, nüfus bileşimi, sosyal ve etnik hakları elde etmişlik ve başka açılardan birbirinden dağlar kadar farklı bir durum ortadadır. Sadece Türklerin etnik haklarının tanınmışlık düzeyini ele alsak, Makedonya’da, Kosova’da Türk Çocukların Türk okullarında okuduğu, anadilde eğitimin ve yaşam tarzının yasalarca düzenlenmiş ligi, özgün kültürel özelliklerin yaşam ortamı bulması dikkati çekerken, Bulgaristan’da Türkçe seçim konuşması yapanlara ceza kesildiği, Bulgarca “Rayna Prenses” şarkısını “Güzel Rabiem” diye dilimizde okuyan sanatçıların memleketten dışlandığını anlatırken, kimseyi şaşırtmış olmam kanısındayım. Çünkü biz, kaynağı kurumayan bu zehirin kendimiz de kurbanıyız. Her şeyde ve her yerde farklı olanı dikkate alarak, somut olana, farklı yaklaşım gerekliliği T.C.nin Balkanlar politikasında Bulgaristan’ın ayrı ve özel bir yer alması gerektiğini, özgün bir yaklaşımla, araç ve gereçlerle çalışmamızın son derece gerekli olduğu ortadadır. Sözün özü: Sevgili kader kardeşlerim. İnsan aya çıktı, Türkiye’miz de uzayı deldi ama insanoğlu kaderini değiştirmek için her zamankinden daha fazla beraber, birlik içinde olmaya ihtiyaç duyuyor. Bu akşam buraya toplanmamızın nedeni de, bir daha olmak üzere, Yaşasın Halkların Kardeşliği, demekti. Biz barış ve huzur istiyoruz, çünkü bu uğurda mücadele ettik, bu yolun hep yolcusuyduk.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

67

Bu yol 1 Kasım’da hepimizden yeni imkânlar istiyor. 2002’den beri Türkiye’mizi yöneten ve yücelten Ak Parti güven tazelemek, tek partili güçlü iktidar olarak Büyük Türkiye yolunca bizimle, hepimizle beraber yürümek istiyor. BİZ, BULTÜRK yönetimi olarak hepinizi sandık başına davet ederken, oyunuzu Büyük ve Güçlü Türkiye özlemine vermenize çağrıda bulunuyoruz. Türkiye’miz karışmıştır. Karıştıranlar, devletimizde el kaldırıp, dil uzatarak, silah yöneltenler ortadadır buna rağmen, biz akan suyun durulduğuna inanırken, hükümetimizin yeni seferinde her şeyin durulacağına, emellerimizin gerçek olacağına inancımızı yeniliyoruz. BÜYÜK TÜRKİYE İÇİN BİZDE VARIZ Geldiğiniz için hepinize teşekkürler. Sağ olun var olun, Allaha emanet olun


68

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

www.bghaber.org


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

69


70

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Diyarbakır Dernekleri Federasyonu -İbrahim YALÇİNTEPE


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

KIRGIZİSTAN DERNEK BAŞKANI

71


72

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

73


74

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

75

BULTÜRK BAYRAMPAŞA GECESİNDEN

Salonda Kadriye LATİFOVA’nın Osman AZİZ Bulgaristan Türküleri ve müzikleri çalıyordu, insanlar yavaş yavaş gelmeye başladı. Ardından Bulgaristanlı İstanbul TRT Sanatçımız Rüstem AVCI canlı devam etti. Bultürk derneğinin Birlik ve Kardeşlik panelinde toplantı saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı. Bultürk genel sekreteri Doc.Dr.Müjgan DENİZ’in sunuculuğunu yaptığı toplantıda ilk önce derneğin kısa tarihçesini anlattı. 2003 yılından beri hep ilkleri yaptıklarını İlk Türk Cumhurbaşkanı, İlk defa Sofyada Türk Dünyası Liderler toplantısı, ilk defa Bulgaristanda 13 bin kişi üzerinde dev bir anket yaptıklarını, İlk defa Kırcaalinin hıdıllezden 3 gün önce 1434y doğum tarihinin Kırcaalide anma toplantısını yapmaları, ilk defa Bulgar parlamentosuna bir dernek olarak davet alıp gittiklerini, ilk defa çernooçenede Bulgarlar ile beraber bayram kutladıklarını, ilk defa Türk Kurultaylarına katıldıkları ve birçok ilke daha imza attıklarını belirterek gelen dernek başkanlara söz verelim. Ayrıca dernek merkezinde her 15 günde bır konferans, seminerler yaptıklarını belirtti. Bizim alanımız Bulgaristan ve bu konuda biz her zaman devletimize ve yöneticilerimize projeksiyonlar sunduğumuzu ve Bulgaristan’ın 50 yıl sonrası için çalışmalar yaptıklarını belirtti. Ardından Türk Dünyasından gelen Dernek Başkanlarına ayrı ayrı söz verildi; Yavuz Selim Derneği Başkanı, Afganistan İpek Yolu Vakfı Başkanı Mustafa MAHDUM Afganistan; Türkiye Universite Mezunları Birliği Türkiye Temsilcisi-Lale HASANOĞLU; Çankırılılar Derneği Gaziosmanpaşa-Ahat AKÇAL; Balkan ve Avrasya STK’ları Komisyon Başkanı Ferudun AY; Osman DUMAN-OSMAR KRİSTAL;


76

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Gecemize katılan dernek Başkanları; Vakıflar Genel Müdürlüğü-Mustafa ÖZKAN; Küçükçekmece Muhtar-Faruk DEMİR, Yusuf DEMİREL; Kâğıthane Bld. Kent Konseyi Kadın Kolları –Necmiye CEYLAN; AK Parti İl Başkanlığı Hüseyin CEYLAN; Kemal KARADAĞIRumeli Türkleri Vakfı; İbrahim HALİL BALAYOĞULLARI; -Moskova; Rüstem AVCI-TRT Sanatçısı-Bulgaristan; URAL Derneği-Bülent MAŞAOĞLU; Azerbaycan-Agil SAMETBEYLİ; Balkanlara Vefa Derneği-İsmail ERDEM. Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes DEMİR, Gazetecilerden – Yakut MISIRHANLI; Bayrampaşa haber Yılmaz BİRİNCİ, Anadolu ajansı; Hepsine katılımlarından dolayı teşekkür ederiz. Konuşmalar devam etti – Bayrampaşa AK Parti İlçe Başkanı Sn. Kemal Oğuz KIDIL, Bayrampaşa Belediye Başkanım Sn. Atila AYDINER, Ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sn. Ekrem Erdem’e söz verildi; Halk oylamasına doğru – BULTÜRK Gecesinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem, “Cumhurbaşkanını halkın seçmesi istikrar ve huzur adına önemli bir adımdır.” dedi. Erdem, Bulgaristan Türkleri Derneği BULTÜRK tarafından düzenlenen etkinlikte öncelikle Başkan başta olmak üzere tüm yönetime teşekkür etti ardından “2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yüzde 47 oy aldık, Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var, 367 diye bir garabet icat ettiler ve Cumhurbaşkanını o tarihte seçtirmediler.” dedi. ” Cumhurbaşkanı neden seçtirilmez? Bu sistemin zayıflığından kaynaklanan bir engellemeydi” diyen Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mecliste 550 milletvekili var, baskılar yaptılar, tehditler aldılar ve bazı partilerin genel başkanları, milletvekillerine cumhurbaşkanlığı seçiminde, meclise girmemesi için baskı yaptı. 367 garabetinden daha ağır olanı, milletvekillerinin meclise girememesiydi.”

Erdem, 2007 yılından sonra cumhurbaşkanını, milletvekillerinin seçmesinin, sistemi kilitlediğini ve problem oluşturduğunun altını çizerek “Eski sistemde milletin istediği değil, birilerinin istediği kişi cumhurbaşkanı oluyordu, cumhurbaşkanı halkın iradesinin dışında seçiliyordu.” ifadelerini kullandı. Erdem, 1960 askeri darbesinden beri Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde problemler yaşandığını anlatarak, 1961 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak isteyen Ali Fuat Başgil’e yapılanları hatırlattı. Başgil’in, dönemin askeri cuntası tarafından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmaması için ölümle tehdit edildiğini anlatan Erdem, “Başgil’in başına silah dayadılar, ya cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilirsin veya ölürsün dediler.” şeklinde konuştu. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal dönemine kadar Türkiye’de sivil birisinin cumhurbaşkanlığı makamına gelebilme şansını bulamadığını söyleyen Erdem,


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

77

“Cumhurbaşkanını halkın seçmesi istikrar ve huzur adına önemli bir adımdır” görüşünü dile getirdi.

Osman DUMAN -Rafet ULUTÜRK’e Bulgaristan Türklerine Hizmetlerinden dolayı özel bir plaket yaptırdığını ve bizat kendisi taktim etmek istediğini söylleyerek sahneye davet etti. Rafet ULUTÜRK konuşması; Değerli AK Parti Genel Başkan Yrd. Sn.Ekrem ERDEM, Değerli Bayrampaşa Belediye Başkanım, AK Partinin Değerli İlçe Başkanı Sn.Kemal OuzKIDIL, Değerli bilim adamları, gazeteciler ve Türk Dünyasın’dan gelen dernek ve federasyon başkanları ve yöneticileri, Değerli konuklar ve değerli misafirler: “Bulgaristan TürkleriBirlik ve Kardeşlik Panelimize” ilgi duyan ve bu akşam bizimle beraber olmaya zamanınızı ayıran kardeşlerim, 26 Mart’ta yapılan Bulgaristan erken genel parlamento seçimleri ve 16 Nisanda, Türkiye Cumhuriyeti’nde düzenlenecek HALK OYLAMASI arifesinde durum değerlendirmemize BİRLİK VE KARDEŞLİK PANELİNE HOŞ GELDİNİZ… SEFALAR GETİRDİNİZ… Değerli misafirler Türkiye bizim işimize karışmıyor.


78

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Biz hür iradeli insanlarız, son seçimde bazı siyasetçilerin egoları ön plana geçmiştir. O egolular değil, fakat biz Bulgaristan Türklerinin sivil toplum örgütleri bu işte tarafız, çünkü Bulgaristan vatandaşıyız. Seçme hakkımız var ve bizim için oy kullansın diye kimseye vekalet vermedik. 1356’da Çanakkale’yi geçip Rumeli Balkanlara yerleşen atalarımız da hürdüler. Yeni topraklara insanlığın görüp göreceği en üstün zekâyı gönüllü taşıdılar. O gün bugün, koca dünyada değişen pek fazla bir şey olmamıştır, desem yanlış olur. Kılıcımızın daha iyi kestiği ve toplarımızın daha güçlü patladığı için 1453’te Doğu Roma İmparatorluğu’nun yerine geçebildik. Tarihte çağ açan zaferler, üstün olan uygarlığın zaferidir. Ve biz o Avrupa karanlığında parlayan yıldızın bugün parlayan ışıklarıyız. 600 yıl önce dünya işlerine akort verenler bizdik, günümüzde bazı anahtarlar onların eline geçti. Değişmeyen bir şey kaldıysa, o da, belirleyici olanın yine insan zekâsı ve yine aklın rolü olduğuna işaret etmek isterim. Dünyayı değiştirenler hep akıllı ve zekiler olmuştur. Bu tezi savunmak için bin bir dereden su getirmeme gerek yok. Amerika’da Bill Geyts ve 2 arkadaşı, yani sadece 3 kişi, 2016’da 80 milyonluk Türkiye’mizin ürettiği Gayrı Safi Milli Hâsılaya eşit değer üretti. Yorumu siz yapınız. Bizi düşmanca yönetenlerin 140 yıldan beri yaptığı en önemli iş, yavaş yavaş dünyamızı karartmak ve bizi karanlığa alıştırmak oldu. Bu cümleden kimliğimizin, zekâmızın, insan severliğimizin ve medeniyetimizin üstünlüğünü karartmak, dilimizi, dinimizi, kültürümüzü, düşünme kabiliyetimizi


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

79

karartmak, köreltmek ve zekâmızı kısır kılmak oldu. Yaratan biz Türkleri hem zeki hem de sabırlı yaratmıştır. Tarihimiz, 1815’te ters dönmüştür. O gün bu gün Avrupa’dan çekiliyoruz. Büyük Atatürk Sakarya Savaşında son kalemiz Anadolu’nun istilasını durdurdu. Daha o zaman 1815’te başlayan Avrupa’dan çekilmemiz durmadı, “93 Harbinden” sonrada daha da yoğunlaştı. BULTÜRK yönetimi olarak biz, Bulgar devletinin 140 yıl süren Türk düşmanlığı birikimiyle aramızdan kimliksizleştirmeyi ve asimile olmayı kabul etmeyenleri, pirinç taşı ayıklar gibi ayıklayıp, vatandan kovma siyasetini iyi biliyoruz. Birazdan hepinize dağıtacağım ve boş zamanlarınızda okumanızı önermek istediğim, “Türk Dünyasında Bir Bulgaristan Türkü 50 Yıllık Mücadele” ve “Bulgaristan Türklerinin Durumu” Osman BÜLBÜL Hocamızın ve Musa VATANSEVER abimizin eserlerinde düşmanlık mantığının işleyişini analiz ettiğimizi okuyabilirsiniz. Hepimizin bildiği gibi Bulgaristan devleti her geçen gün daha baskıcı ve faşizan tutum izleyerek ülkedeki Türkleri sindirmeye asimile etmeye, Jivkovun yolunu sürdürmeye çalışmaktadır. 26 Martta yapılan Bulgaristan Genel seçimlerde Hain DPS-HÖH nin Bulgaristan siyasi arenasından uzaklaştırmak için bir çok çaba içerisine girildi. Ancak özlenen ve beklenen neticeye ulaşılamadı, çünkü strateji yoktu. Bulgaristan yönetimi durumu nekadar zorlaştırır ise zorlaştırsın gelecek seçimler için daha iyi program ve planlama ve daha iyi strateji ile Bulgaristan parlamentosuna gerçekten Türk-Müslüman topluluğunu temsil edecek Milletvekilleri çıkartacağımıza gönülden inanıyoruz. Bizim Bulgaristan’da ve tüm Balkanlarda güçlü ve güven içinde olabilmemiz Ana-Vatan Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğuna bağlıdır.


80

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

İşte bu nedenle Biz Bulgaristan Türkleri o Büyük ve Güçlü Türkiye için ülkemizin 2023-2053-2071 hedeflerine ulaşabilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Bu nedenle 16 Nisanda yapılacak referandumda yani Halk oylamasında GÜÇLÜ TÜRKİYENİN YOLUNU açabilmemiz, tüm engelleri ortadan kaldırabilmemiz için EVET demeliyiz. Bizler Atalarımız gibi HAKKN VE ADALETİN YANINDA OLMALIYIZ. GÜÇLÜ TÜRKİYE AYNI ZAMANDA GÜÇLÜ TÜRK DÜNYASI DEMEK VE TÜRK DÜNYASININ SORUNLARININ HALLEDİLMESİ DE TÜRKİYE’NİN GÜCÜ ORANINDA OLACAKTIR. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinde kanı olan soylarımız, biz Bulgaristanlı, Rumeli-Balkanlı Türkler, geleceğimiz açısından kutlu bir gün olan, 16 Nisan 2017 Pazar gününde Anayasa değişikliğine ve Başkanlık sistemine “EVET” diyenlerin başında, alaylarında ve denizinde olacağız. Yolumuz, “BÜYÜK ve GÜÇLÜ TÜRKİYE” yoludur. 1815’ten beri suyu çekilen büyük ırmağın yatağını gelecekle doldurma yoludur. Başarısızlıklara son verme ve zaferlere yeniden açılma yoludur. Bu muzaffer yolda toplumumuzun BABASI, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı, 21. yüzyıl yıldızı, Türkiye halkının, hepimizin, Türk ve İslam Dünyasının büyük önderleri Sn.Devlet BAHÇELİ ve Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN’a inanıyor ve güveniyoruz! Bunun için Biz Balkanlar “EVET” diyoruz. Bu nedenle Güçlü Türkiye’ye EVET diyoruz ve tüm katılımcılar bir daha cani gönülden teşekkür ediyorum. Türkiye’de bu Halk Oylaması Vatanımıza ve tüm Türk Dünyasına hayırlı ve uğurlu olmasını cani gönülden dileriz. Sağ olun var olun Allaha emanet olun.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

81


82

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

83


84

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

85


86

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

87


88

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

89


90

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

91


92

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

93


94

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

95


96

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

97


98

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

99


100

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

101


102

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

Kâğıthane Belediye Başkanı’nı Makamında Ziyaret


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

103


104

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

CUMHURİYET SAVCISI ÖZLEM BERBEROĞLU’YU MAKAMINDA ZİYARET


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

Eyüp Belediyesine Ziyaret ve Plaket

105


106

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

107


108

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

109


110

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

111

BULTÜRK’ten Medeniyet Unv. Rektörü Prof. Dr. Gülfettin ÇELİK’e “Hayırlı Olsun” Ziyareti


112

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

113


114

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

B U LT Ü R K ’ ü n E t k i n l i k l e r i

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BGSAM-Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi) Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK, Bulgaristan’da ve Türkiye’de soydaşlarımıza yönelik faaliyet göstermek amacıyla kurulmuştur. Derneğin çalışmaları özetle aşağıdaki gibidir: 1. BULTÜRK 2002’de 33 kişi tarafından kurulmuş, 2003’te İstanbul / Bayrampaşa’da etkinliklerine başlamıştır. Web: www.bulturk.org.tr 2. 2004’te kısa ismi BULTÜRK olan, “Bulgaristan Türkeri’nin Sesi” gazetesini çıkarmıştır. Gazete, aylık siyasi, kültürel ve aktüel haber ve yorum yayınıdır. (Web adresi www.bghaber.org www.bulturk.net ) BGHABER İnternet için - https://www.bghaber.org/bghaber/ BULTÜRK Gazetesi için - https://issuu.com/bulturk BGSAM Kitaplara ulaşmak için - https://issuu.com/bgsam BULTÜRK Kitaplar için - https://issuu.com/bulturkdernegi 3. Derneğimiz yönetim kurulumuzda arkadaşlar ile dostlarımızın da katkıları ile İstanbul Bayrampaşa ilçesinde içerisinde konferans salonu da bulunan kendi Genel Merkezine kavuşmuştur. 4. Derneğimiz her 15 günde bir; Genel Merkezde konferans, seminer, sohbet ve değişik konularda bilgilendirme görüşmeleri düzenler Türkiye ile dünyadaki güncel gelişmelerle ilgili bilgilendirme geceleri de burada düzenlediği konularımız arasında Bulgaristan, Balkanlar ve Türk Dünyasını yer alır. Amacımız üyelerimizin dünya görüşünü genişletme, bilinç düzeyini yükseltme ve yeni ilgi alanları açmaktır. 5. Bulgaristan’da ve Türkiye’de anket düzenlemek de ilgi alanımızdadır. Bulgaristan’da 8.000, Türkiye’de 5.000 olmak üzere, toplam 13.000 denek ile 33 sorudan oluşan anket yaptık. Sonuçları yerel ve merkez basında ilgi gördü. Bulgar milliyetçilerin tepkisine neden olmuştur. Böyle bir çalışma şimdiye kadar Bulgaristan’da hiçbir kuruluş tarafından yapılamamıştır. Biz dernek olarak yapmış olduğumuz faaliyetlerle gençlerimizin ufkunu açmak ve özendirmeyi hedefliyoruz. 6. 23 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilen Bulgaristan Cumhurbaşkanı seçimlerinde derneğimizin girişimi ve desteğiyle Bulgaristan tarihinde ilk kez bir Müslüman Türk Cumhurbaşkanı adayı dükseldi. BULTÜRK üyelerinin kişisel çabalarıyla 50.000 oy aldık. 21 aday arasında adayımız 9. oldu. 7. İstanbul’daki Bulgaristanlı öğrencileri BULTÜRK Derneği etkinliklerinde bir araya getirdik. BULTÜRK Gençlik Kolları Alpay DİNÇER başkanlığında kuruldu. Kadın Kollarımız da kuruldu. Tüm etkinliklerimize aktif katılım sağlanıyor. 8. 1970’li ve 1980’li yıllarda, Bulgaristan’daki Müslüman Türklere karşı dik-


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

115

tatör T. Jivkov rejimi tarafından uygulanan asimilasyon siyaseti bir sivil toplum kuruluşu olan BULTÜRK tarafından Sofya’da düzenlenen bir basın toplantısında sert bir şekilde kınandı. T.C. Sofya Büyükelçimiz İsmail ARAMAZ foruma destek sundu. 9. Kırca Ali şehrinin kuruluş yılı olarak Bulgarlar 1912 yılını gösterip kutlarken, BULTÜRK 1434 yılı kuruluş gerçeğine döndü, ilk yıldönümü töreni düzenlenmesine öncülük etti. Rivayet edilmektedir ki; Kırca Ali, Akdeniz’den yola çıkarak 70 köyden sabah namazına giden her köyden bir kişi olmak üzere topladığı inançlı, cesur ve aktif gençleri yanına alarak buraya Hıdırellez’e üç gün kala gelmiştir. (Kırcaali kelimesinin anlamı; 1. Kırıcı (dövüşçü), 2. Kırcı (dışarıda çalışan), 3. Kır saçlı (saçları beyazlamış, olgun) anlamlarına da gelen Kırcaali’nin anısının yaşatılması için, bu günde (hıdrellezden 3 gün önce) bu şirin şehrin kurucusunu ve kuruluşunu kutladık. Başlattığımız bu anlamlı faaliyetin, Kırcaali’ye yakışır biçimde kutlamaya devam ederek güzel bir gelenek haline getirilmesini ümit ederiz. 10. Sosyal Haklar; Bulgaristan’dan Türkiye’ye çalışma stajlarının 1991 ve sonrası göç edenlerin de bu haklardan yararlanabilmeleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na imza kampanyası ile toplanan dilekçeler derneğimizin üst yazısı ile teslim edilmiş olup, konunun takibi tarafımızdan yapılmaktadır. 11. Türkiye’de ilk defa “Mayıs 1989 Bulgaristan’da Türk Ayaklanması yıldönümünü” anma toplantısı Türkiye’de ilk kez derneğimizce organize edilerek İstanbul Üniversitesi’nden öğretim üyelerimizin de katkılarıyla geniş çaplı akademik bilgi alış verişi şölenine dönüşmüştür. 12. Bulgaristan aydınlarının 1. ve 2. büyük buluşmasını İstanbul’da BULTÜRK Derneği tarafından organize edildi. 13. Dünya Türk Yazarlar Birliği tarafından Türk Dünyası’nın şah damarı Azerbaycan Bakü’de gerçekleştirilen “Geldik, Gördük, Yazdık” adlı projede BULTÜRK olarak yerimizi aldık ve konu ile ilgili yazımızı yazdık gazetemizde de yer verdik ve kendilerine de ilettik. 14. “Dünya Türk Gençler Birliği Liderler Zirvesi” ni (Başkanlar Toplantısı) ev sahibi STK olarak Sofya’da 2010 Mayıs ayında Hotel Vitoşa’da tertip ettik. Daha sonra 2012 yılında İstanbul’da derneğimizin öncülüğünde yine bir “Dünya Türk Gençler Birliği Liderler Zirvesi” düzenlendi ve Aralık 2013’de İstanbul’da “Dünya Türk Genç İş adamları 1. Kurultayı” nın organizasyonunda yer aldık. 15. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da Cuma namazı kılan cemaate ırkçıların saldırmasına karşılık, İstanbul Balat’ta Bulgar kilisesi önünde protesto gösterisi düzenledik. Onların o sert ırkçı tutumuna karşın biz İstanbul’da Bulgar kilisesi önünde kilise cemaatine Müslümanlığa yakışır şekilde sevgi sembolü


116

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

karanfiller dağıttık ve buradan uyardığımızı da belirttik. 16. Türk Dünyası Basın Mensupları üyesi olarak Yalova toplantısına katıldık. 17. BULTÜRK Derneği çıkartılan kitaplar; BULTÜRK Kitaplar için- https:// issuu.com/bulturkdernegi Bu kitap ve kaynaklarımızı Bulgaristan ile ilgilenen tüm STK ve Devlet kurumlarına ilettik. Konuyla ilgili tüm faaliyet ve çalışmalarımız “www.bghaber.org” adresinde yer aldı. Ayrıca tüm kitaplarımızı internette pdf olarak tüm okuyucularımıza sunduk. BGSAM Kitapları https://bgsam.org / Adresinden ulaşabilirsiniz. 18. Bulgaristan Parlamentosu ve Hükümeti tarafından yine ilk defa bir sivil toplum kuruluşu olarak resmi davet aldık. Dernek olarak, 30 kişilik bir heyetle Bulgaristan Parlamentosunda o günün iktidar partisi GERB’in Meclis Grup Başkan Vekili ve İçişleri Bakanı Sn. Tsvetanov tarafından ağırlanıp, basına açık resmi görüşmelerimizi karşılıklı olarak ifade ettik. Bulgaristan’da ve Türkiye’de yaşayanların problemlerini ilettik. 19. Bulgaristan’da GERB Partisi ile Kırca Ali Çernooçene (Karagözler) Belediyesinde ilk defa bayramlaşmada bir araya geldik. 20. Bulgaristan’dan 1877 Rus-Türk harbinden sonra ilk göç eden insanlarımızı araştırmaya başladık. Yakın bir zamanda, Bulgaristan’da ve Türkiye’de net olarak soydaşlarımızın nüfusunu tespit edebilmeyi amaçlanmıştır. 21. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultaylarında BULTÜRK olarak yerimizi her defasında aldı. 22. Türk Dünyası Belediyeler Birliği toplantılarında her zaman yerimizi aldık. 23. Dernek merkezimizde oluşturulan kütüphanede Bulgaristan ile ilgili çıkan kitaplar toplandı. Bulgaristan Türkleri ile yazılan tüm kitapları toplayarak büyük bir kütüphane oluşturmayı hedefliyoruz. Kütüphanemize ilgi büyüktür. 24. Bulgaristan’da yapılacak Avrupa Birliği (AB) Parlamento Seçimleri, genel ve yerel seçimlerde her zaman hazır olduğumuzu belirtip konuyla ilgili uzmanlarımızla hazırlanan raporlarımızı da ilgili mercilere iletmekteyiz. 25. 2014-2015 döneminde İstanbul’da “Büyük Göç”, “Bulgaristan’da Kültürel Soykırım”, “Soydaşlarımızın Sorunları” vb. konulu, uluslalar arası katılımlı forum, panel ve sempozyumlar düzenledik. 26. Aralık 2015’te Azerbaycan Bakü’de Türk Dünyası STK’lar toplantısına katıldık. 27. Ocak 2016’da BTA-Bulgar Telgraf Ajansı Basın Merkezinde Sofya’da 22 Ocak 2016’da komünist dönem suçlarının zaman aşımına uğramasına ilişkin meclis kararının bozulması amacıyla düzenlenen basın toplantısına katıldık. 28. “20.Yüzyılda Türk Dünyasında Soykırımlar” paneli yaptık. Konuşmacılar; Azerbaycan’dan Akif NAGİ ve Agil SEMEDBEYLİ, Bulgaristan’dan Sabri


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

117

İSKENDER. Bayrampaşa Kültür Merkezi 04.10.2016. 29. Türkiye çapında bütün göçmen derneklerimizi sarsılmaz ve yenilmez bir inançla “BULGARİSTAN DERNEKLERİ” FEDERASYONU kurmak için çalışmalar başlatıldı. 13.11.2016 – İstanbul/Bayrampaşa. 30. Bayrampaşa’da kahvaltıda toplanarak yeni bir çalışma başlatıldı. Türkiye çapında bütün göçmen derneklerimizi sarsılmaz ve yenilmez bir inançla sadece “BULGARİSTAN DERNEKLERİ” FEDERASYONU kurmak için çalışmalar başlatıldı. 13.11.2016 Ada park Mihber restoran-Bayrampaşa. 31. Bayrampaşa Kültür Merkezinde “Kıbrıs Görüşmelerinde Son Durum” konulu Panel Düzenledik. Konuşmacı olarak KKTC Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Erhan ARIKLI. Bayrampaşa Kültür Merkezi 26.11.2016. Bayrampaşa. 32. 15 Temmuz demokrasi ve milli birlik günü nöbetlere katılım sağladık -2016 33. ETNOSPOR etkinliklerine katıldık ve çadırımızı düzenleyerek toplumumuzu diğer bölgelere ve katılan herkese BULTÜRK’ü tanıttık. Ağustos 2016. 34. Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Anma Konferansı yaptık. Mart 20132019 arası 35. Eski Zara (Stara Zagora) Kazanlık ilçesinde 15 Temmuz anma toplantısı yapıldı. (Bulgaristan’da Bulgarlara Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi satır satır anlatıldı). 15 Temmuz 2017-2018 36. Davet edildiğimiz “Rumeli-Balkan Buluşması 23 Mart 2017” organizasyonu için BULTÜRK Derneği Yönetim Kurulu olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yerimizi aldık. 23 Mart 2017. 37. Ankara Temsilciliğimiz bir heyet ile “Suriye ve Irak’tan Gelen Sığınmacıların Sorunlarının Değerlendirilmesi” konusunda Ankara Göç İdaresi İl Müdür Vekili Adem SEZER’e ziyaret bulundular.07 Şubat 2017. 38. Ankara Temsilcimiz Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı İsmail CİNGÖZ tarafından Polatlı Türk Ocağı’nda “Balkanlar’da Türk Varlığının Tarihi Süreci” başlıklı konferans verildi. 24 Şubat 2017. 39. Ankara Temsilcimiz Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı İsmail CİNGÖZ; Türk Dünyası ve Türk Dış Politikası Çalıştayı’na, Balkanlar konusunu değerlendirmek üzere katılmıştır. Ankara/13 Mayıs 2017. 40. Molova’da Gagavuz Yerinde Kıpçak köyünün yortunda - 2017 41. Eyüp, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu, Bakırköy Belediyelere ziyaret ve Plaket 42. BULTÜRK Pütürge Belediye Başkanı Ile Birlikte İstanbul’da görüşme 43. İstanbul’da Türk Dünyası Dernekleri bir araya topladık 44. “Doğu Türkistan Kanayan Yaramız” Konferansı Bayrampaşa’da yapıldı. 45. Molova’da Gagavuz Yerinde Kıpçak köyünün yortunda 08.11.2018


118

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

46. Bulgaristan’dan Hürriyet Şeref Partisinin Yöneticileri İstanbul’da BULTÜRK-Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğini ziyaret ettiler. 19.11.2018 47. Bayrampaşa-Sultangazi-Kâğıthane Belediye Başkanı ziyareti 24.11.2018 48. Bakırköy Belediye Başkanına Plaket taktimi 29.12.2018 49 Bayrampaşa Belediye Başkanına Plaket taktimi 30.12.2018 50. Türk Dünyasında Kadın Konferansı Bayrampaşa’da yapıldı - 09.03.2019 51. Türk Dünyasında Soykırımlar Konferansı Bayrampaşa 31.05.2019 52. Tekirdağ göçmenleri derneğinin 89 göçün 30.yılına konuşmacı02.07.2019 53. 15 Temmuz demokrasi ve milli birlik gününe katılım 15.06.2019 54. Yalova Türk Dünyası Basın Mensupları buluşmasına katılım -24.07.2019 55. 1989 göçünün 30. yılı anma toplantısı Genel Merkez Bayrampaşada 56. Ebulfes ELÇİBEYİ anma toplantısı Bayrampaşa BAYGEM 23.08.2019 57. İsveç Malmö’da TÜRKUAZ FESTİVALİNE Katılım sağladık. 24.08.2019 58. ETNOSPORKÜLTÜR FESTİVALİ 3-6 Ekim- 2019– İstanbul Atatürk havalimanında 59. Türk Dünyası Belgesel Film Yarışması’nda BULTÜRK olarak yerimizi aldık.


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

119

BULTÜRK Merkezinde Düzenlenen Konferanslar

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği, Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile ortaklaşa “20. Yılında 89 Göçü” konulu bir Uluslararası Konferans düzenledi. Ekim 2009. • İstanbul Bayrampaşa’da “20.Yılında 89 göçü” Konferansı yapıldı. Ekim 2011 • Ünlü yapımcı ve yönetmen Osman SINAV, BULTÜRK Genel Merkezinde “Hayal ve Strateji” konulu konferansı ile BULTÜRK üyelerimizle birlikte oldu. 10.12.2012 • Bulgaristan’dan gelen öğrenciler ile Türkiye’deki öğrencileri iftar yemeğinde bir araya getirildi. Genel Merkezde düzenlenen iftarda “Bulgaristan Türklerinin Geleceği” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Eylül-2012 • “Refet Rodoplu’yu Anma Toplantısı’na Dr. Müjgân DENİZ konuşmacı olarak katılım sağladı. Kasım 2013. • “Bulgaristan’ın Geleceğinde Türk Gençliğinin Yeri ve Önemi” konulu konferansta konuşmacı Araştırmacı Gazeteci Yazar Şamil Kucur katıldı. Aralık 2015 • Azerbaycan Milli Kahramanı İbad Hüseyin, “Bugünün Attila’sı” konulu konferansı gerçekleştirdi. Ekim 2013 • TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Toğurul İsmayil, “Azerbaycan’ın HOCALI SOYKIRIMI” adlı konferansta konuşmacı olarak katıldı. Mayıs 2014. • İstanbul’da “Karabağ Savaşında Yaşanan ve Bilinmeyen Gerçekler’’ adlı bir konferans düzenledik. Konferansımıza söz konusu savaşa bizzat katılmış Azerbaycan Milli Kahramanı İbad HÜSEYİNOV konuşmacı olarak katıldı. Ekim 2015. • “Balkan” romanının yazarı Halide ALPTEKİN, Balkanlar konulu konferans verdi. - 2014. • Aziz ŞAKİR, “Bulgaristan’da Mezar Taşları” konulu konferansı sundu. Nisan 2013 • Raziye ÇAKIR,“1989 Göçünde Yaşananlar” konulu bir konferans sundu. Nisan 2013 • 18-21 Haziran 2014 tarihleri arasında BULTÜRK ve İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsünün işbirliği ile “25. Yılında 89 Göçü ve Uluslararası Bulgaristan Sempozyumu” düzenlendi. Haziran -2014. • Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla AYDINER merkezimizi ziyaret ederek Bayrampaşa ilçesine yapılan hizmetleri aktarmayı müteakip Balkanlarda yaptıkları “Kardeşlik Sınır Tanımaz” konulu bir konferans verdi. Agustos-2015 • İbrahim KÖŞDERE, “Bulgaristan Türkeri’nin Türkiye’deki Konumu” konulu bir konferans sundu. Mayıs 2015


120

BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği)

• Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın katılımlarıyla “Balkanların Geleceği” konulu konferansta-Mart 2015 • Araştırmacı yazar Yrd. Doç. Dr. Süleyman Özmen, “Afgan Aydınlanmasının Mimarı Serdar Mahmud Tarzi Han ve Anıları” isimli kitabıyla Afganistan ve Orta Asya gerçeklerini dernek üyelerimizle paylaştı. Aralık 2015 • Birlik ve Beraberlik Gecesi - GOP - 2016 • Yeni Kapı Mitinginde yerimizi aldık - 7 Ağustos 2016 • Birlik ve Beraberlik Gecesi - GOP - 2016 • Bulgaristan Türkleri’nin Büyük ve Güçlü Türkiye İçin Evet Gecesi - 7.04-2017. • Birlik ve Beraberlik Gecesi - Bayrampaşa - 2016 • Bulgaristan Türkeri’nin Büyük ve Güçlü Türkiye İçin Evet Gecesi - 7 Nisan-2017. • Etnospor Mayıs 2017 Yenikapı/İstanbul’da yerimizi aldık • 14 Temmuz 2017 Bulgaristan Kazanlık ilçesinde “15 Temmuzu şehitlerimizi anma ve darbeyi anlattık. • Birlik ve Beraberlik Gecesi - Bayrampaşa - 2017 • Birinci Ordu Komutanı Orgeneral AVSEVER’i ziyaret – 31 Temmuz 2017 • Bulgaristan’da kalan taşınmazların geri iadesi ve vatandaşlık konularında dernek genel merkezimizde her ayın başında Bulgaristan’dan gelen avukatlar ve aracılık eden uzman kişiler tarafından ücretsiz olarak bilgilendirme toplantısı yapılmaktadır. • Şumnu Nikola Kozlevo Belediye Başkanı makamında ziyaret • Kazanlık Türk Ulus Derneği Başkanı Menderes KUNGÜN’ü ziyaret. • Etnospor Mayıs 2018 Yenikapı/İstanbul • Bulgaristan BSP başkan yrd. Zlateva ile Kırcaali’de görüşme yapıldı. • Derneğimizde gençlerimiz için ücretsiz olarak Bulgarca ve İngilizce dil kursu verilmektedir. • Düzce Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Özlem BERBEROĞLU’nu makamında ziyaret etti. 15.06.2019 • - Yeni Kapı Mitingi’nde yerimizi aldık - 7 Ağustos 2016 •- Birlik ve Beraberlik Gecesi - GOP - 2016 •- Birlik ve Beraberlik Gecesi - Bayrampaşa - 2016 •- Bulgaristan Türkleri’nin Büyük ve Güçlü Türkiye İçin Evet Gecesi - 7 Nisan-2017. •- Etnospor kültür ve spor etkinliklerinde Mayıs 2016- Ekim-2019 katılım sağladık •- 1.Ordu Komutanı Orgeneral AVSEVER’i ziyaret – 31 Temmuz 2017


“BULTÜRK PANEL-SEMPOZYUMLAR

121


BULTÜRK


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.