GÜNEYDOĞU ASYA BİYOÇEŞİTLİLİK VE SICAK NOKTALAR BİYOÇEŞİTLİLİK
Bir bölgedeki canlı çeşitliliği olarak tanımlanan biyoçeşitlilik açısından Güneydoğu Asya, yeryüzünün en zengin bölgeleri arasındadır. Güneydoğu Asya bölgesinde yer alan Annamite Dağları ve çevresinde 1992 yılında keşfedilen Saola gibi birçok hayvan türü son on yıl içinde keşfedilerek dünya tarafından tanınmıştır. Dünya üzerinde en çok ilgi gören türlerin çoğu Güneydoğu Asya biyoçeşitliliği içinde yer alır.
SICAK NOKTA
Biyoçeşitlilik bakımından çok zengin olan ve bu çeşitliliğin büyük bir hızla kaybedildiği tehdit altında olan bölgelerdir. Dünyadaki karasal omurgalıların %42‘sini barındıran ve Dünya yüzeyinin sadece %2.3‘ünü kaplayan bu sıcak noktalar habitatlarının %70‘ini, bitki türlerinin %50‘sini kaybetmiş durumdadır.
YABI o n i h ntran R
Suma
kaung ure – Hu
d Vult
umpe White-r
Owston civ et (Photo:C
h’ien Lee)
Hog deer -
Rob Tizard
Güneydoğu Asya‘daki hayvanların büyük bir kısmının soyu tükenme tehlikesi altındadır. Soyu tükenmiş olan Java gergedanının alt türü olan Vietnam gergedanının son bireyi de 2009 yılında kaçak avcılar tarafından vurularak öldürülmüştür. Hala şansı olan Sumatra gergedanı ve diğer türlerin Java gergedanı ile aynı kaderi paylaşmasına izin vermeyelim.
Fishing Cat, Zoo Decin
Malaysian giant
turtle -Henk Zwa
Proboscis monkey – Petr Colas
Müller’s Bo
rnean Gibb
Tizard
on – Petr C
olas
www.bursahayvanatbahcesi.com - www.southeastasiacampaign.org
rtepoorte
HAYVANAT BAHÇELERİ DOĞANIN KORUNMASINI DESTEKLİYOR Avrupa’daki Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Güneydoğu Asya Hayvanları koruma kampanyasıyla bu bölgedeki biyoçeşitliliğe dikkat çekmekte ve koruma projelerine katkı sağlamaktadır.
MYANMAR KORUMA PROJESİ
Vahşi hayatı koruma derneğinin Myanmar projesi ile Hukaung vadisindeki doğal hayatın korunması amaçlanmaktadır. Kaplan, leopar, ayı, fil ve maymunları ile zengin biyoçeşitliliğe sahip olan bu doğal alan ayrıca yüzlerce kuş, kurbağa, tatlı su balıkları, kaplumbağa ve kelebek türünü barındırır.
FİLİPİN BOYNUZ GAGALARINI KORUMA PROJESİ
DEV KEDİ BALIĞI KORUMA PROJESİ
En büyük tatlı su balıklarından biri olan Mekong dev kedi balığı sadece Mekong Nehri havzasında yaşamaktadır. Mekong Nehri havzası balık biyoçeşitliliği açısından yeryüzünün en zengin bölgelerinden biridir. Her yerde olduğu gibi aşırı avlanma ve doğal yaşam Photo: Zeb Hogan alanlarının kaybı buradaki balık biyoçeşitliliği için en büyük tehtidlerdir. Bu proje ile Mekong dev kedi balığı ile birlikte tüm bölgenin biyoçeşitliliği korunacaktır.
on Western hoolock gibb (Photo: Rob Tizard)
Visayan Writed hornbill boynuz gagaların sadece Filipinlerde yaşayan türlerinden biridir. Avlanma ve yuva hırsızlığı yüzünden tehdit altında olan bu tür Negros bölgesinde Mari-it Yaban Hayatı Koruma Parkında koruma altında başarıyla üretilmekte ve üreyen kuşlar doğaya salınarak türün korunmasına katkı sağlanmaktadır. Bu başarılı proje tehlike altındaki diğer boynuz gaga türleri ve aynı tehditlerle karşı karşıya olan farklı türdeki kuşların korunmasına ve üretilmesine örnek teşkil edecektir.
SAOLAYI KORUMA PROJESİ
ornbill Rufous-headed hOliver) (Photo: William
ichaud)
m Rob ia ll il W : to o h aola (P
S
SUMATRA GERGEDANINI KORUMA PROJESİ
Way Kambas Milli Parkı Sumatra Adası‘nda yer oceros Sumatran rhindo In nesia) (Photo: Yayasan Badak almaktadır ve Sumatra gergedanının başlıca koruma alanlarından biridir. Bölge Sumatra gergedanı ile birlikte Sumatra kaplanı ve Malay tapirini de kapsayan geniş bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Bu projede korucular ve alana yerleştirilen monitörler kullanılarak kaçak avlanmanın engellenmesi ve türlerin korunması sağlanmaktadır.
Geleneksel Çin tıbbı ve vahşi hayvan ticareti Güneydoğu Asya’daki hayvanların neslinin tükenmesindeki en büyük tehditlerdir. Saola’nın geleneksel Çin tıbbında yeri olmasa da direk olarak avlanmasa da diğer türler için kurulan tuzaklar onun içinde büyük bir tehdittir. Bu proje saola ile birlikte bölgedeki diğer türleri de korumakta ayrıca yeni türlerin keşfine de olanak sağlamaktadır.
MESANGAT SULAK ALANI KORUMA PROJESİ
Projenin birincil hedefi tomistoma ve Siyam timsahlarının korunması olsa da, aşırı ağaç kesme ile özelliğini kaybetmiş bataklık ormanını ve burada yaşayan diğer nesli tükenmekte olan türlerin korunmasını da içine almaktadır. Uzun vadeli olan bu projede halk bilinçlendirilmekte, doğaya zarar vermeden yerel ekonomi canlandırılmakta, bunun için planlı orman alanları oluşturulması, balıkçılık teknikleri ve eko-turizm geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Tomistoma ta Staniewic z)
(Photo: Aga
www.bursahayvanatbahcesi.com - www.southeastasiacampaign.org
GÜNEYDOĞU ASYA YABAN HAYATI TEHDİTLERİ TİCARET Yaban hayvan ticareti, dünyadaki yasadışı ticarette uyuşturucu ve silah ticaretinden sonra üçüncü sırada yer alır ve bu ticaret sanıldığının aksine yerel halk tarafından değil, uluslararası mafyalar tarafından yapılır. rin a t S n w a D : o t Pho rin a t S n w a D : o t Pho
HABİTAT KAYBI Endüstriyel hammadde ve biyoyakıt olarak kullanılan palmiye yağına artan talep yüzünden yağmur ormanları katledilerek yerine palmiye ekimleri yapılmış ve yağmur ormanlarının ev sahipliği yaptığı orangutan ve gibon başta olmak üzere birçok hayvan türü son 150 yıl içinde kitlesel olarak azalmıştır.
rin
Photo: Dawn Sta
Photo: Dawn Sta
rin
GELENEKSEL ÇİN TIBBI e
gramm o r P r a m n a y M g WCS
Photo: Hukaun
Geleneksel Çin tıbbında doğal bitki, mineral ve hayvansal malzemeler kullanılarak yapılan ilaç ve tedaviler büyük yer tutar, bazen hiçbir tedavi değeri olmamasına rağmen nesli tükenmekte olan birçok bitki ve hayvan türüne zarar verilmektedir.
Oil palm plantation in Borneo - HUTAN
Confiscated Mala ysian giant turtle s (Photo: C.R. Shepherd, TRAF FIC Southeast A sia)
Habitat Loss in Borneo - HUTAN
rin
Photo: Dawn Sta
BİLİNÇSİZ AVLANMA n
Photo: Zeb Hoga
Photo: William Robichaud
Photo:Co
logne Zoo
Aşırı avlanma ve yavrulama dönemindeki bilinçsiz avcılık yüzünden balıklar da dahil yaban hayatı sürdürülemeyecek bir duruma gelmiş ve birçok türün nesli tehlike altına girmiştir. Ayrıca doğal hayata etkileri önemsenmeden yapılan barajlar da bölgedeki türler için en önemli tehditlerdendir.
www.bursahayvanatbahcesi.com - www.southeastasiacampaign.org
SİZ DE YARDIM EDEBİLİRSİNİZ TÜKETİCİ OLARAK Hayvan ticareti yapanlar satılan her hayvan için doğadan yenisini yakalayacaklarından, egzotik hayvanları satıldığı dükkânlardaki kötü şartlardan kurtarmak için bile olsa asla satın almayınız.
Yağmur ormanları tahrip edilerek üretilen palmiye yağı birçok ürünün içinde bulunmaktadır. İçinde palmiye yağı bulunan ürünlere etiket zorunluluğu başladığında ürün tercihinde dikkatli olabilirsiniz. www.orangutans.com.au sitesinden palmiye yağı bulundurmayan ürün listesine ulaşabilir, alternatif ürünleri seçerek habitat korunmasına yardımcı olabilirsiniz. Her zaman sürdürülebilir yollardan elde edildiğini gösteren sertifikalı ürünleri kullanarak habitat korunmasına yardımcı olabilirsiniz. Hukaung
WCS Myan m
ar Progra
mme
TURİST OLARAK Dünyayı gezmeyi yeni yerler keşfetmeyi seviyorsanız eko- turizmi tercih ediniz. Photo:Thomas Z
iegler
Kurallarına uyularak yapılan eko-turizm ile yerel koruma projelerine katkı sağlayabilirsiniz. Turist olarak gittiğiniz bölgelerde hediyelik eşya satın alırken seçici davranmalısınız. Koruma altındaki bir çevreye veya bir hayvana zarar verilerek üretilmiş nesneler satın almamalısınız.
_pixelio.de
Photo: Holger Gräbner
than Kelly
: Photo: Jona
Photo: Hukau
ng WCS Myan
Tatile gidilen yerlerde yemek seçerken dikkatli olmalısınız. Özellikle koruma altında olan türlere ait etlerin yemeğinizde kullanılmadığından emin olmalısınız.
mar Program
me
tarin
wn S a D : o t o h P
Photo: William Robicha
ud
www.bursahayvanatbahcesi.com - www.southeastasiacampaign.org
ASYA FİLİ
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Kamboçya, Endonezya, Malezya, Myanmar, Tayland, Vietnam ve Lao PDR
TEHDİTLER Eskiden Anadolu da dâhil olmak üzere tüm Asya’da yaşayan fillerin, günümüzde yaban hayatındaki sayısının 50.000 civarına düştüğü tahmin edilmekte ve bu sayının yarısını Hindistan’da yaşayan filler oluşturmaktadır. Yaşam alanı yüzünden insanlarla çatışma içinde olan ve zarar gören filler ayrıca eti, derisi ve fildişi için de avlanmaktadır.
KORUMA Roterdam Blijdorp Hayvanat Bahçesi başkanlığında yürütülen Avrupa yetiştirme programıyla EAZA Hayvanat bahçelerinde Asya Fili başarıyla üretilmekte ve şu anda EAZA’ya üye bahçelerdeki sayısı 200 civarındadır. Doğal hayatta insan-fil çatışmasını engellemek için yaşam alanı düzenlemesi çalışmaları yapılmaktadır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • 22 ay ile en uzun gebelik süresi fillerindir. Yavrular 100 -150 kg. ağırlığında doğar. 3 – 4 yıl annesini emen yavrular bazen de annelerinin dışkısında bulunan sindirilmemiş bitki atıklarıyla beslenirler. İki doğum arası 4 yıldır. • Fillerin 1,5 – 2 m olan hortumları uzayıp kaslaşan burun ve üst dudaktan meydana gelir. • Duyu organı olan hortumlarını su ve besini toplayıp ağza götürme, su ve toz banyosu yapma, savunma silahı olarak alanlarını korumada kullanırlar. • Günde 18 defa dışkılayan filler, yayıldıkları geniş alanlara dışkıları ile tohumların taşınması ve filizlenmesini sağlarlar.
BESLENME Filler günde 150 kg bitki ( tohum, yaprak, kabuk, gövde, ot, vb.) yer, 80 – 200 lt su içerler.
Boynuz Gaga (Hornbill) TEHDİTLER Ormanların yeni tarım alanları açma ve ham madde temini için yok edilmesi sonucu türün Guimaras adasındaki nesli tükenmiştir. Negros ve Panay adalarındaki ormanlık alanlar da neredeyse yok olmak üzeredir ve buradaki kuşlar da büyük tehdit altındadır. Yaşam alan kaybının yanında pet hayvanı ve koleksiyoncular için yapılan kaçak avcılık ve yuva (yumurta-civciv) hırsızlığı da diğer önemli tehditlerdir.
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Visayan Bölgesi
KORUMA Doğal yaşamdaki sayıları 2001 yılında 60-80 çifte düştüğü ve neredeyse tükenmekte olduğu tespit edilen tür için Filipin Endemik Türleri Koruma Projesi önderliğinde yerel halkın da katıldığı etkin koruma yöntemleri geliştirilmiştir. Yuva koruma ve iyileştirme çalışmaları sonucu 2008’de Panay Adası’nda 1.108 yuva tespit edilmiştir. Ayrıca Negros Adasındaki varlığı ve sayısı bilinmemekle birlikte Mari-it Doğal Hayatı Koruma Parkında 7 çift başarıyla üretilmiştir. Üretilen kuşların doğaya salınması için yeni yaşam alanları oluşturulmaya çalışılmaktadır.
BESLENME Çeşitli besin guruplarıyla beslendiği düşünülse de ana yiyeceğini incir ve diğer meyveler oluşturur.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Bilimsel adını İskoç kuş araştırmacısı Viscount Walden’den almaktadır. • Doğal yaşamda mart ayında üredikleri düşünülmektedir. Yuvalarını büyük ağaçlardaki kovuklara yaparlar ya da kullanılmayan ağaçkakan yuvalarını sahiplenirler. • 2 -3 yumurta üzerine kuluçkaya yatan dişi yavruların gagası tam oluşana kadar yuvadan hiç kalkmaz ve bu dönem boyunca erkek yuvaya yiyecek taşır. • Düzenli olarak tekrarlanan gürültülü, derin, kısa, gıdıklayıcı bir ses çıkarırlar.
BURUNLU MAYMUN
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Güneydoğu Asya da Borneo Adası‘nda endemiktir. Tüm Borneo Kıyıları boyunca (Brunei, Endonezya Kalimantan, Sabah ve Sarawak Malezya) bulunur.
TEHDİTLER Habitat kaybına bağlı olarak sayıları son 40 yılda önemli ölçüde düşmüştür. Burunlu maymunlar bozulan habitata uyum sağlayamadıklarından nesilleri tehlike altındadır. Yaşam alanı kaybı ile birlikte nehir kenarlarında büyük gruplar halinde toplanan maymunlar avcılar için oldukça kolay bir hedeftir.
KORUMA Kanunlar ile korunan burunlu maymunlar, Asya filleri ve orangutanlar gibi nesli tükenmekte olan birçok türün bulunduğu Sabah Sulak Alanı‘nda koruma altına alınmıştır. Yerleşim alanları yüzünden birbirinden uzak kalmış burunlu maymun gurupları arasındaki geçiş yollarını koruma çalışmaları türün neslinin devamı için hayati önem taşır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Bu maymunlar mükemmel yüzücüdür ve ayakları kısmen perdelidir. Burunlu maymunlar şişman göbekleri ile suya atlayıp karşı kıyıya geçebilirler. • Gün kararınca aileler bir araya gelerek büyük guruplar halinde dinlenmeyi tercih ederler.
BESLENME Mevsimine göre değişen tohum, meyve, yaprak ve çiçek gibi bitkisel besinler ile beslenirler.
DEV KEDİ BALIĞI
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Kamboçya, Laos, Tayland ve Vietnam başta olmak üzere Mekong Nehri sisteminin alt yarısında yaşıyor.
TEHDİTLER Aşırı avlanma, yaşam alanlarının bozulması ve yok edilmesi, baraj inşaatları yüzünden ormanların sular altında kalması dev kedi balığının, göç, beslenme ve yumurtlama düzenini alt üst etmektedir. Mekong Nehir Havzası‘ndan elde edilen yıllık verilere göre sayılarının son 13 yıl içinde % 80 oranında azaldığı tahmin edilmektedir.
KORUMA Doğada sadece birkaç yüz erişkin Mekong dev kedi balığının kaldığı tahmin ediliyor. Türü kurtarmak için uluslararası çabalar sürüyor. 1975 yılından itibaren avlanması ve ticareti yasaklanmıştır. Koruma projeleriyle üretme istasyonları kurulmuş ve üretilen 10.000’den fazla balık Mekong Nehri‘ndeki koruma bölgelerine bırakılmıştır. Doğadaki balık sayısının artması için yerel balıkçıların eğitilmesi ve daha etkili yasal zorunluluklar gerekmektedir.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Şimdiye kadar kaydedilmiş en büyük tatlı su balığı, 2005 yılında kuzey Tayland‘ta yakalanmış bir Mekong dev kedi balığı oldu. Bu, yaklaşık 2.7m uzunluğunda ve 293 kg ağırlığındaydı. • Tayland’ın güneyinde yakalanabilen dev kedi balığı sayısı 1990’da 69 dan 1999’da sadece 7 balığa düşmüştür. • Göçmen olan tür yumurta bırakma döneminde akıntıya karşı yüzerek Mekong nehrinin yukarı kısmına ulaşır.
BESLENME Genç bireylerin besin yelpazesi genişken yaşlı bireylerin sadece nehir yataklarındaki su bitkileri ve alglerle beslendiği düşünülmektedir.
KAPLAN TEHDİTLER İnsan nüfusunun artışı sonucu doğal alanların şehirleşmesi, kaplanın yaşam alanının ve avının yok olmasına sebep olmakta, bu da kaplanı evcil sürülere ve insana saldırmaya yönlendirerek insan ile kaplanı karşı karşıya getirmektedir. Bunun dışında kaplanlar güç gösterisi, koleksiyon ve çeşitli vücut parçalarının geleneksel Çin tıbbında kullanılması yüzünden kaçak avcıların hedefindedir. Doğal yaşamda az sayıda kalan kaplan nüfusunun birbirinden uzak, parçalanmış bölgelerde olması da türün neslinin tehditlerinden biridir.
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Birbirinden uzak bölgelerde farklı 13 ülke sınırları içinde yaşamaktadır.
KORUMA 2010 yılında kaplanın yaşadığı 13 ülke başkanları bir araya gelerek kaplanın korunmasını sağlayacaklarına dair bir zirve toplantısı yaptılar. Planlanan çalışmalar ile 2022 de kaplan sayısının iki katına çıkması bekleniyor. Yapılan araştırmaların 2011 verilerine göre dünyadaki kaplan sayısının 3.200 – 4.000 arasında olduğu ve bu sayının yaklaşık 2.500’ünün Hindistan’da yaşadığı bildirilmektedir. Güney Çin ve Sibirya kaplanına ise doğada hiç rastlanmadığı belirtilmekte ve doğada soylarının tükendiği konusunda endişe duyulmaktadır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Kedigillerin diğer türlerinden farklı olarak kaplan en iyi yüzücüdür. Suya girmeye her an hazırdır ve çoğu zaman öğlen sıcağında akarsularda, göllerde görülebilir. • Çok büyük bir hâkimiyet alanına sahip olan erkek kaplan hemcinslerine karşı alanını korurken pek çok dişinin alanına girmesine izin verir. • Dişi 4 aylık gebelik döneminden sonra 2 ya da 3 yavru doğurur ve yavrular ilk ayda doğum ebatlarının 4 katına ulaşırlar. • Kaplan yavruları 6 aylıkken avlanmayı ve öldürmeyi öğrenmeye başlar ve avlanma yetenekleri gelişinceye kadar annelerinin korumasında kalırlar yaklaşık 15 aylık olduklarında anneden ayrılıp kendi hâkimiyet bölgelerini aramaya başlarlar.
BESLENME Besin zincirinin en üst basamağında yer alan ve geniş bir besin yelpazesine sahip olan kaplan senenin büyük bir bölümünü yalnız yaşayarak ve yalnız avlanarak geçirir.
KOMODO EJDERİ
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER
BESLENME
Komodo, Sunda ada zinciri, Flores, Rinca
Yiyecek listesinde küçük, büyük her türlü hayvanın canlı ya da leşinin yer aldığı komodo ejderi besin zincirinin en üst basamağında yer alır. Geyik, yaban domuzu, bufalo ve hatta başka komodo ejderlerini bile avlar. Genç bireyler böcek, yumurta, kuş ve küçük memelilerle beslenirler.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Toprağa bırakılan 25 – 30 yumurtadan 8 – 9 ay sonra çıkan yavrular erişkinlerden korunmak için ağaçlara tırmanırlar. • Bir defada vücut ağırlığının %80’i kadar besin tüketebilirler. • Doğada yakalanan 3 m boyundaki ejder sindirilmemiş besinleri ile birlikte 166 kg tartılmıştır. • Avını ölü ya da diri 5 – 10 km uzaktan algılayabilir. • Salyasında çok fazla bakteri taşıyan komodo ejderinin avının enfeksiyondan öldüğü düşünülmekteydi, ancak son araştırmalar çene bölgesinde bulunan zehir bezlerinden salgılanan toksik maddenin keskin testere dişleri ile oluşturduğu derin yaralardan avının vücuduna yayıldığını göstermektedir. Avı kaçabilse bile bir süre sonra hızlı şok ve kan kaybından ölmektedir.
TEHDİTLER Bölgedeki küçük adalara yayılmış 3.000 – 5.000 bireyin yaşadığı tahmin edilmektedir. Bölgedeki tusunami ve orman yangınları gibi doğal afetler, tarım amaçlı yangınlar avlarının insanlar tarafından yok edilmesi günümüzdeki en büyük tehditleridir.
KORUMA Komodo Ulusal Parkı ile 1980’den beri habitatları korunmakta ve genişletilme çalışmaları yapılmaktadır. Hayvanat bahçelerinde üreme programları ile komodo ejderleri başarıyla üretilmekte, ayrıca doğal hayattaki araştırmaları da desteklenmektedir.
PANGOLİN TEHDİTLER Pangolinler; giyim, süs eşyası ve geleneksel ilaç yapımında kullanılan pulları ve etleri için yasadışı avcılar tarafından hızla tüketilmektedir.
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Çin pangolini: Kuzey Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş, Myanmar, Kuzey Çinhindi, Tayvan ve Güney Çin. Malay pangolini: Tayland, Endonezya, Filipinler, Vietnam, Laos, Kamboçya, Malezya, Singapur. Filipin pangolini: Filipinlerin Palawan Adası‘nda endemiktir.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Pulları birbiriyle kaynaşarak sertleşmiş vücut kıllarından oluşmuştur. • Pulların ağırlığı toplam vücut ağırlığının %25’i dir. • Anne son baharda dünyaya gelen yavrularını kuyruğunun ya da sırtının üzerinde taşır. • Pangolin Malay dilinde kıvrılan demektir. Tehlike anında top gibi kıvrılarak yavrularını ve kendini zırhlı derisi içinde korur. • Yapışkan dilleri 40 cm uzayabilir. • Orta üç parmaktaki tırnaklar 40 – 75 mm ye ulaşabilir. • Dişleri yoktur ama sindirime yardımcı olmak için midelerinde sert çıkıntılar bulunur.
KORUMA Yasalarla korunması yönünde çalışmalar vardır.
BESLENME Pangolinler ekidneler gibi karınca ve termitler ile beslenirler. Müthiş koku alma yetenekleri ile karınca yuvalarını ustalıkla bulurlar. Keskin pençeleri ile yuvaları kazar ve yapışkan uzun dilleriyle karıncaları toplarlar.
SAOLA TEHDİTLER Bilinçsiz ormancılık faaliyetleri ve yol yapım çalışmaları yüzünden yaşam alanları yok edilmektedir. Avcıların ilk hedefi olmasa bile diğer türler için ormanda kurulan tuzaklar ve yaşam alanlarının daralması saolayı yok olmanın eşiğine getirmiştir.
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER İklim bakımından nemli yeşil yapraklı ormanların iç bölgelerinde yaşar.
KORUMA Doğadaki sayılarının 250 den daha az olduğu tahmin ediliyor. Saolanın keşfiyle Annamite Dağlarında yapılan koruma çalışmalarında yılan, kelebek, orkide gibi birçok yeni bitki ve hayvan türü keşfedilmiştir. Saola ve diğer türler hakkında daha fazla veri elde edilmesi ve doğadaki sayılarının artması için yerel halkın da bilinçlenerek desteklediği koruma projeleri devam etmektedir.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Olağan dışı uzun boynuzları, yüzündeki karakteristik beyaz işaretler ile saola Laos ve Vietnam’da biyoçeşitliliğin sembolü olmuştur. • Yanaklarda ve gözlerin önünde bulunan iyi gelişmiş büyük salgı bezleri ile yaşam alanını işaretler. • Vahşi doğada ilk saola fotoğrafı 1998 yılında Vietnamda Pu Mat Ulusal Parkında bir fotokapanla çekilmiştir. • Saola, yumuşak kısa melemeler şeklinde ses çıkarır.
BESLENME Sabah ve öğleden sonra aktif olduğu gözlemlenen Saola, ince dallardaki yapraklarla beslenir.
SİYAM TİMSAHI TEHDİTLER Siyam timsahları habitatlarının sahiplenilmesi tehdidi altındadır. Kalkınma programlarıyla yağmur ormanlarının tarım alanlarına dönüşmesi ve yetişkin dişilerin timsah çiftlikleri ve derisi için avlaması ile Kamboçya‘da bu türün en son kalesi olan bölgeye verilen zararlar yayılarak sürmekte ve bu türün doğadaki sayısının azalmasına sebep olmaktadır.
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Daha önce güneydoğu Asya boyunca bulunuyordu ancak günümüzde Kamboçya hariç birçok ülkede soyu tükenmiş ya da tükenmek üzeredir.
KORUMA Sayısı ve dağılımı hakkında yakın zamana kadar çok az veri bulunan siyam timsahının 1992 yılında neredeyse soyunun tükendiği rapor edilmiştir. Daha sonra birçok araştırma yapılmış ve umut verici bilgilere ulaşılmıştır. Kamboçya’daki sayılarının 5.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Tayland da kutsal sayılan siyam timsahının koruma programları yerel halk tarafından desteklenmektedir ve on sene öncesine göre daha iyi durumdadır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Dişiler bitki atıkları ve çamuru karıştırdıkları tümsek yuvalar yaparlar. • Yavrular yumurtadan çıkana kadar yuvayı korurlar. Yavruların yumurtadan çıkmasına yardımcı olurlar. • Yumurtadan çıkan yavruları ağzında suya taşırlar.
BESLENME Yetişkinler çoğunlukla balıkla beslenir ancak kurbağalar, sürüngenler ve küçük memelileri de yiyebilirler.
TOMİSTOMA
GÜNEYDOĞU ASYA’DA YAŞADIĞI YER Malezya ve Endonezya da bulunmaktadır.
TEHDİTLER Eskiden tüm Malay Yarımadası‘nda, Sumatra ve Borneo da yaşayan tür günümüzde sadece düşük yoğunlukta olarak Malezya ve Endonezya da bulunmaktadır. Bataklık ormanların hızla tüketilmesi, baraj inşaatları ve balıkçılıkta kullanılan kimyasallar sonucu sayıları azalmaktadır.
KORUMA Veriler yeterli olmasa da doğadaki sayılarının yaklaşık 2500 birey olduğu tahmin edilmektedir. Koruma programlarının başarılı yürütülebilmesi ve tür hakkında sağlıklı verilere ulaşılması için öncelikle Malezya ve Endonezya’daki bireylerin bölgesel dağılımlarının belirlenmesi gerekmektedir. IUCN –SSC Timsah Uzman Gurubu önderliğinde oluşturulan Tomistoma Uzman Gurubu çalışmalara başlamıştır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? • Timsah yumurtalarından çıkacak yavruların cinsiyeti çevre sıcaklıklığına bağlıdır. • Arka ayakları kurbağalar gibi perdelidir. • Vücudunu su altında gizlerken su dışındaki avlarını görebilmesini sağlamak için gözleri başının en üst noktasında yer alır. • Timsahlar, suya dalınca, kulak ve burun delikleri, gözkapağı perdeleri iyice kapanır; diliyse soluk borusunu bir kapak gibi örter; böylece akciğerlerine su kaçmaz. • Kuyruğunu çarpması ile bir insanın ayak kemiğini kırabilir.
BESLENME Eskiden insanları avladıkları düşünülerek öldürülen tomistomaların ana besin kaynağı balık avlamaya uygun çeneleriyle yakaladıkları balıklardır, nadir de olsa diğer su kabukluları, böcekler ve küçük memeliler de avları arasına girebilir.