Bu haykırışa kulak verin! KADRİ ŞAMAN Yönetim Kurulu Başkanı
HABERİ SAYFA 3’TE
Erol Çember’den veda ziyareti
Öğrenciler için yeni fikirler yeni işler yarışması
Bakan Günay: “Arazi tahsisleri yeniden düzenleniyor”
YAZISI SAYFA 4’TE
HABERİ SAYFA 3’TE
YIL: 7 SAYI: 152
HABERİ SAYFA 2’DE
9 - 22 MART 2008
MERSiN TiCARET VE SANAYi ODASI YAYIN ORGANI
MERSiN’DE BALIK ÇiFTLiKLERi VE NÜKLEER SANTRALE
HAYIR! MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
MESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı
KADRİ ŞAMAN
MUSTAFA GÜLER
“Nükleer Santralin Mersin'de kurulmasının bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Psikolojik de olsa santralin bizim turizm hareketine çok ciddi zararları olacağı kanaatindeyim”
“Turizm sezonu yaklaşırken, Ege'deki balık çiftliklerinin ıslah edilmesinde büyük bir çaba sarf edilirken, Mersin'in turizm hayallerini yok etmek için de aynı şekilde çaba sarf edilmektedir”
“Mersin'in son şansı yok olacak” Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, kurulması planlanan balık çiftliklerinin Mersin'in turizm hamlesine vurulan ağır bir darbe olduğunu söyledi. Numan Olcar; "Burada en büyük avantajımız, dünyaca ünlü turizm merkezimiz Muğla'da görev yapmış olan Valimiz Hüseyin Aksoy. Onun gayretleri ve kişisel çabasıyla başlattığımız turizm hamlesi ilerliyor, güzel sonuçlar alınıyorken bu kararın tartışılması bile turizm sektörü adına utanç vericidir” dedi.
Ortak politika izlenecek... Toplantıya katılan siyasetçiler, tüm sivil toplum örgütleri, balık çiftlikleri ve nükleer santral konularında mutabakat sağlayarak etkin bir politika izlenmesi gerektiği görüşünde birleştiler.
Numan Olcar
Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun TBMM Genel Kurulunda kabul edildi Kanunla, Ar-Ge ve yenilik yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması hedefleniyor. Kanun ayrıca teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretim süreçlerinde yenilik yapılmasını, ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını, üretim maliyetlerinin düşürülmesini, teknolojik bilginin ticarileştirilmesini, rekabet öncesi işbirliklerinin geliştirilmesini, teknoloji yoğun üretim, girişimcilik ve bu alanlara yönelik yatırımlar ile Ar-Ge'ye ve yeniliğe yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılmasını, Ar-Ge personeli ve nitelikli işgücü istihdamının artırılmasını desteklemektedir. SAYFA 4’TE
AB Lizbon Stratejileri Mersin’de değerlendirildi
L
izbon Stratejisi'nin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi kapsamında Mersin'de bir toplantı düzenlendi. Proje çerçevesinde, Antalya, Mersin, Gaziantep, İzmir, İstanbul illerinde, enerjiçevre ve eğitim-istihdam gibi konularda Lizbon stratejisine ilişkin kurumlararası işbirliği ve bilinç arttırmaya yönelik seminerler düzenleniyor. Düzenlenen toplantıda konuşan Mersin Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Özyurt; “Lizbon stratejisi sürecini en az Roma, Madrid veya Kopenhag kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü AB'nin ekonomiyle ilgili ülkelerini oluşturulduğu bir süreci anlatıyor. Projeyle küreselleşen dünyanın rekabete dayalı ekonomi anlayışına uygun bir AB oluşturulması hedefleniyor. Bu amaçla yola çıkılmış özellikle öne çıkan başlıkları istihdam eğitim, çevre sürdürülebilir bir kalkınma bunlar bütün dünya için olduğu gibi AB gibi Türkiye için de önemli konular” dedi. SAYFA 2’DE
Şerafettin Aşut: “Lizbon’da AB ile aynı kulvardayız” SAYFA 2’DE
Dünya iş kadınları Mersin’de buluşuyor
G
irişimci İş Kadınları Derneği (GİŞ-KAD) 12-15 Mart tarihleri arasında yapacağı kurultayda, tüm dünyadan iş kadınlarını Mersin’de buluşturmayı hedefliyor. Konuyla ilgili olarak yapılan basın toplantısında konuşan GİŞKAD Başkanı Cavidan Demirağ; “21 ülkeden, 237 iş kadını Mersin’de bir araya gelecek. Programı, katılımcı ülkelerden gelecek çok sayıda bayan bakan da izleyecek” dedi. Toplantıda konuşan AKİB Başkanlar Kurulu Başkanı Engin Tan Narin de şunları söyledi; “Bayanlarımız çok aktif çalışıyor ve sorumluluk üstleniyorlar. Bu da ülkenin gelişimine önemli bir katkı sağlıyor.” SAYFA 4’TE
MTSO’dan İmar Yönetmeliği’nde Yenilikler ve Uygulamalar Semineri
T
oplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nuh Yükselgüngör; “Kentin sağlıklı gelişimi açısından imar planlarına ve yönetmeliklerine uyulması gerekiyor” diye konuştu. Toplatıya ayrıca MEÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doc. Dr. Fikret Zorlu ve Yard. Doç. Dr. Tolga Ünlü ile Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürü Ömer Sakar katıldı. 4’TE
TOPLANTIYLA iLGiLi HABERLER SAYFA 3’TE
Nuh Yükselgüngör
Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası ile Halka Arz İşlemleri Sayfa 4’TE
2
9 - 22 Mart 2008
Öğrenciler için Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması
O
DTÜ ve ODTÜ Tekno-kent'in, Elginkan Vakfı ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması'nın (YFYİ) kayıtları başladı. Teknoloji tabanlı bir iş fikrine sahip girişimci öğrenciler, YFYİ 2008 kapsamında 75.000YTL değerindeki 'Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülü' için yarışacaklar. Bu sene ayrıca 50.000YTL değerinde 'Savunma Sanayii Özel Ödülü de' verilecek. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından verilecek Özel Ödülün yanında dereceye girenler ODTÜ Teknokent'te 3 yıl süreyle ücretsiz ofis alanı, İş Planı ve Girişimcilik Kursları, uluslararası fuar katılımları, hukuki ve teknolojik danışmanlık hizmetleri gibi pek çok fırsatı kazanma şansı da bulacak. Yarışmaya kayıtlar internette, www.yfyi.info adresinden online olarak yapılabiliyor. Yarışmanın son kayıt tarihi ise 14 Mart 2008'de kapanacak
Aşut: “Mersin, Lizbon Stratejisi’nde belirtilen hedeflerin önünde” Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şerafettin Aşut, Avrupa Birliği'nin Asya ve Amerika'nın gerisine düşmemek için başlattığı programın ana konuları olan büyüme ve istihdam yaratmanın Mersin'i yakından ilgilendirdiğini ve bu amaçla başlatılan inovasyon çalışmalarıyla Lizbon stratejilerinde belirtilen hedeflerin önünde olduklarını, artık standartları uygulayan değil, standartları belirleyen bir kent olduklarını söyledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şerafettin Aşut, Mersin Hilton'da düzenlenen toplantıyla ilgili olarak yaptığı konuşmada, ekonomik ve sosyal hayattaki bütün kazanımların arkasında iyi eğitimli insan gücünün bulunduğunu belirterek; “Şimdi görevimiz Lizbon Gündemi'nin değerlerini daha geniş kitlelelere yayarak donanımlı insan gücü sayımızı arttırmaktır. Biz Mersin olarak Lizbon Stratejisi'nin bize en başta verdiği mesaj olan, ben değil, biz değil, hepimiz olgusunu doğruladık. Şimdi tartışılması gereken, bundan sonra ne yapılması gerektiği. Biz bu
toplantıya bunun için katıldık. Toplantının geldiğimiz bu noktadan bizleri daha ileriye taşımak konusunda yararlı olacağına inanıyorum” dedi. Başkan Aşut, Mersin olarak, Anamur'dan Tarsus'a kadar kamu, sivil toplum örgütü ve özel sektör işbirliğinde rekabet stratejisini yazılı olarak ortak bir fikirbirliğiyle belirlendiğini söyleyerek; “Daha çok ve iyi istihdam imkanına, daha fazla sosyal uyuma, sürdürülebilir bir ekonomik yapıya sahip, çevreye saygılı, dünyadaki en dinamik ve rekabet gücü yüksek bilgi tabanlı ekonomi haline gelmek için önerilen metod ve kavramları tartışacağız” dedi.
LiZBON STRATEJiSi NEDiR?
Tarsus’u dünyaya tanıtmak için Saint Paul web sitesi yayına başladı
2
008'in Papa tarafından, tüm dünyada Saint Paul yılı edilmesiyle, Başlatılan tanıtım atağı tüm hızıyla sürüyor. Saint Paul'ün Tarsus'ta doğması, evinin ve Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen su kuyusunun yine Tarsus'ta bulunması turizm için bir avantaj olarak görülüyor. Bu amaçla başlatılan çalışmalar kapsamında Saint Paul'ün yaşadığı yer olan Tarsus'u dünyaya tanıtmak için web sitesi hazırlandı. Web sitesinin ziyarete gelecek yerli ve yabancı turistlere hem Saint Paul hem de Tarsus hakkında bilgi vermesi için www.saintpaul.gen.tr adlı web sitesi hazırladıklarını söyleyen Burhanettin Kocamaz, belediye olarak kentin tanıtımı için üzerilerine düşen görevi tek tek yerine getirdiklerini söyledi. Başkan Kocamaz, “2008 yılı bildiğiniz gibi Vatikan tarafından Saint Paul yılı olarak ilan edilmiştir. Bu konu ile ilgili belediyemiz üzerine düşenleri bir bir yerine getirmeye devam etmektedir. Saint Paul ile ilgili sitemiz hazırlanmış ve yayına başlamıştır. Vatandaşlarımız istediği takdirde internet sayfasında Tarsusla ilgili, Saint Paul adına yapılmış çalışmaları da www.saintpaul.gen.tr sitesinde izleyebilir ve takip edebilirler. Bu da Tarsus'un tanıtımına, Saint Paul'un tanıtımına ve özellikle 2008 Haziran ve 2009 Haziran ayları arasında Saint Paul yılı etkinliklerindeki önemli bir aşamadır. Tarsus'u ziyaret etmek isteyenler buradan faydalanabilir” dedi. Başkan Kocamaz, sitede İngilizce ve Türkçe olarak yayın yapıldığını Saint Paul hakkında tüm bilgilere yer aldığını söyledi.nı Saint Paul hakkında tüm bilgilere yer aldığını söyledi.
Lizbon Stratejileri Mersin’de tartışıldı ngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Global Fırsatlar Fonu (GOF) tarafından sağlanan fon ile European Policy Information Centre (EPIC, UK), Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ve İngiltere Büyükelçiliği Proje Bölümü işbirliği ile uygulanan 'Lizbon Stratejisi'nin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi' Ocak 2007 tarihinden itibaren uygulanmaktadır. Proje kapsamında düzenlenecek bölgesel yaygınlaştırma seminerleri İzmir, İstanbul, Antalya ve Gaziantep'ten sonra Mersin'de gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Vali Yardımcısı Ahmet Hikmet Şahin, “Lizbon Stratejisi, Avrupa Birliği'nin çeşitli aşamalarından biridir. Özellikle öne çıkan başlıklar, istihdam, eğitim, çevre ve sürdürülebilir kalkınmadır. Bu süreç çok önemli olup, Türkiye'de de anlaşılması gerekir” dedi. TEPAV Dış Direktörü Derya Sevinç, “Lizbon Stratejisi'nin Yaygınlaştırılmasına yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi'nin amacı devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kuruluşlarının katılımı ile gerçekleştirilecek eğitimler ve çeşitli faaliyetlerle, Türkiye'de Avrupa Birliğinin Lizbon Stratejisine yönelik farkındalığı artırmak ve kurumlararası işbirliğini geliştirmektir” diye konuştu. Projenin 3 temel amacı olduğunu belirten Sevinç, “Bunlar; AB'nin Lizbon Stratejisine yönelik Türkiye genelinde 700 temsilcinin katılımıyla farkındalık yaratmak, Lizbon gündemini yaygınlaştıracak bilgi ve yeteneğe sahip 30 proje eğitmeni yetiştirmek ve kurumlararası işbirliğini artırmaktır. Projeyi 3 aşamalı olarak tanımlayabiliriz. Birinci aşama; 250 kişiyle Lizbon gündemi konusunda genel toplantı, ikinci aşama; eğiticilerin eğitimi, üçüncü aşama ise 30 arkadaşımızla bölgesel proje toplantıları” dedi. Lizbon stratejisi sürecinin en az Roma, Madrid veya Kopenhag kadar önemli olduğuna dikkat çeken Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisi Prof.
İ
Konaklama Tesislerinde KDV ve Bazı Mallarda Tevkifat Uygulaması 26.02.2008 tarihli ve 26799 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 108 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğiyle; seyahat acentelerinin geceleme hizmetleri için verdikleri aracılık hizmetleri ve konaklama tesislerindeki yiyecek içecek hizmetlerinde katma değer vergisi uygulaması ile bazı malların tesliminde tevkifat uygulaması hakkında düzenleme ve açıklamalar yapıldı.
Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Resmi Gazede'de Yayımlandı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 5736 Sayılı Kanun, 27 Şubat 2008 tarih ve 26800 sayımı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
LİZBON STRATEJİLERİ NEDİR? 23-24 Mart 2000’de gerçekleştirilen Lizbon Avrupa Konseyi'nin toplanma amacı Başkanlık Sonuçları Belgesi'nde şu şekilde belirtilmiştir: “Avrupa Konseyi, bilgiye dayalı ekonominin parçası olarak istihdamı, ekonomik reformları ve toplumsal uzlaşmayı güçlendirmek üzere Birlik için yeni bir stratejik hedef üzerinde anlaşmaya varmak amacıyla özel bir toplantı düzenlemiştir.” Söz konusu toplantıda, AB Konseyi, 2010 yılında AB'nin dünyada dinamizmi ve rekabet gücü en yüksek bilgi toplumu olma hedefini sağlayacak, ekonomik ve sosyal reformları gerçekleştirme kararı almıştır. AB üyesi ülkelerin, Lizbon Stratejisi olarak tanımlanan bu hedef doğrultusunda ulusal boyutta ve AB düzeyinde birçok ekonomik ve sosyal reformu gerçekleştirmesi beklenmektedir. Bu bağlamda, Tek Pazarın serbestleşmesinin tamamlanması, üye ülkelerin ortak hedefler için ekonomik ve sosyal politikalarının eşgüdümünün sağlanması, bu hedefi gerçekleştirmede önemli adımlar olarak görülmektedir. Dr. Mustafa Özyurt, “Çünkü AB'nin ekonomiyle ilgili ülkelerini oluşturulduğu bir süreci anlatıyor. Amacı, küreselleşen dünyanın rekabete dayalı ekonomi anlayışına uygun bir AB oluşturmaktır” ifadesini kullandı. Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi Alanlarının Değerlendirilmesi hakkında bilgi veren Avrupa Politika Bilgi Merkezi Uzmanı Dr. Charles Dannreuther, “Lizbon gündemi, ortak amaçlara giden yolda Üye Ülkelerin faaliyetlerinin eşgüdümünü ve uygulamasını yapmanın gerçekten farklı bir yolunu getirmiştir. Aynı zamanda küresel ekonomide rekabet gücü arayışında sürekli reformlara girişilmesini de sağlamıştır. Lizbon gündemi, küreselleşme, sosyal değişim ve kamu reformu gibi sorunlara hitap etmektedir. Lizbon başarısı, zorlama yerine işbirliği, devletlerin çeşitliliğini benimsemesi ve paylaşılan sorumluluk ile çözümlere dayanır” diye konuştu. Türkiye'nin Lizbon Gündemi konusunda bir sunum yapan TEPAV Direktörü
Proje Uzmanı Havuzu’nda yer almak ister misiniz? Daha önce bir AB Projesi yazdıysanız veya yürüttüyseniz; Sizleri de aramızda görmek istiyoruz.
MTSO PROJE MÜDÜRLÜĞÜ 0324 238 95 00 - 209
Doç. Dr. Sibel Güven, “Avrupa Parasal Birliği (1999) ve bütçe açığının milli gelire oranındaki sınırlama mali ve parasal politikaları uygulamayı zorlaştırmıştır. Bu bağlamda, daha köklü yapısal reformlar uygulamak rekabet gücünü artırmanın tek yoludur. 2001 krizinden sonra, Türkiye bu duruma benzer bir sürece girmiştir” dedi. Güven, “Büyüme muhasebesinin bileşenleri Lizbon’un temelinde bulunmaktadır. Sermaye birikiminin dışında, yüksek büyüme performansının üç ana unsuru vardır. Bunlar: Çalışma yaşındaki nüfusun toplam nüfusa oranındaki artış, hem erkek hem de kadın nüfusun iş gücüne katılım oranının artışı ve iş gücündeki verimlilik artışıdır” diye konuştu. Lizbon stratejisinin Türkiye için herhangi bir biçimde bağlayıcı olmadığını belirten Mersin Üniversitesi'nden Proje Eğitmeni Dr. Mutlu Yalvaç şunları söyledi: “Lizbon Zirvesi sonrası AB'nin kalkınma Stratejisi yenilenme süreci içine girdi. Bu süreçte, bilim ve
Vakıf çelenk siparişlerinizle eğitim için bir ışık da siz yakın
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI TEL: 0 324 231 25 25- Mesai Dışı: 325 86 05
teknoloji, eğitim ve çevre gibi sektörler ön planda tutuluyor. Yenilenme sürecinde AB, sıkıntılı dönemler yaşıyor ve bu yenilenme süreci, Türkiye müzakerelerini de etkilemekte. Ne var ki; Türkiye'nin yükselen küresel rekabete uyum sağlaması için uygulaması gereken gündem, Lizbon hedefleri ile aynı. Bu da Türkiye'nin, Lizbon gündemi için kendi ulusal programını oluşturarak önceliklerini belirlemesi gereğini doğuruyor.” Lizbon Stratejileri eğitim hedeflerinin 5 başlıktan oluştuğunu ifade eden Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Proje Eğitmeni Mehmet Kiraz, “Bu hedefler, erken yaşta okulu bırakanların yüzde 10'un altında olması, AB'de 22 yaşındaki kişilerin en az yüzde 85'nin orta öğretimi tamamlaması, AB'de matematik, fen ve teknoloji alanındaki toplam mezun sayısının en az yüzde 15 oranında artması, Avrupa Birliği'nde okuryazarlık alanında düşük başarı düzeyine sahip 15 yaşındaki kişilerin oranının 2000 yılına kıyasla en az yüzde 20 oranında azaltılması ve hayat boyu öğrenmeye ortalama AB katılım düzeyi, yetişkin çalışan nüfusunun en az yüzde 12,5'i olmasıdır” dedi. Kiraz, “Mesleki Eğitim konusu Türkiye'nin en acil çözmesi gereken sorunların başında gelmektedir. Meslek liselerinde öğrenci başına yapılan harcama genel liselerin 1,8 katı kadardır. Buna rağmen özel sektör meslek lisesi mezunlarıyla genel lise mezunlarını birbirinden ayırt edemediğini söylemektedir. Meslek lisesi öğretmeni olarak bunun sebebinin meslek liselerine uygulanan katsayı engeli olduğunu düşünmekteyim. Bu durumda temel mesleki becerilerle donanmış orta öğretim öğrencilerine meslekleri ile ilgili daha ileri bir eğitim almalarının önü açacak katsayı engeli kaldırılmalıdır” diye konuştu. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'ndan Proje Eğitmeni Özlem Odabaşı ise Lizbon stratejisinin ana çatısını oluşturan rehber dokümanın Mersin inovasyon stratejisi olduğunu vurgulayarak, “Lizbon stratejisi, herhangi bir yasal güce dayanmayan, gücünü birlikte tartışmak, düşünmek, üretilen bilgiyi paylaşmaktan alır” dedi.
Milano BİT Turizm Fuarı'nda Mersin Standına ziyaretçi akını talya'nın Milano kentinde düzenlenen ve Türkiye'nin 300 metrekare stand ile yer aldığı BİT Turizm Fuarı'nda Mersin'e ziyaretçiler büyük ilgi gösterdi. 67 ülkenin katıldığı fuarı 90 bin kişi ziyaret etti. Türkiye'den il bazında sadece Mersin ve İstanbul'un katıldığı organizasyonda, Saint Paul Yılı dolayısıyla ziyaretçilere Tarsus bölgesi tanıtıldı. Ziyaretçilerin 2013 Akdeniz Oyunları Adaylığı ile Mersin ismini tanıdığına dikkat çeken yetkililer, kentin son yıllarda yaptığı tanıtım atağının olumlu sonuçlarının yurt dışı fuarlarında görülmeye başlandığını söylediler. Mersin standına yoğun ilgi gösteren ülkelerin başında İtalyan, Hırvat ve Yunanlılar vardı. Uluslararası Turizm Fuarı'nda İtalyan Tur operatörleri ile sağlanan ikili temasların daha da geliştirileceğini söyleyen yetkililer gösterilen ilgiden memnun. Fuardaki bir başka sevindirici gelişme de Mersin standını, İtalya Ticaret Ataşesi Simten Şebnem Gökçü, Roma Kültür Ataşesi Aygün Atalay ve Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Erdoğan'ın yaptığı ziyaret oldu. Ziyaret sırasında 2008 yılı içinde Mersin adına yapılması gerekenler ve beklentiler konuşuldu. Görüşmeler sonucunda 2008 yılının ilk yarısında İtalyan Gazeteci ve Tur operatörlerinden oluşan bir heyetin elçilik tarafından Mersin'e gönderilmesi için çalışmalara başlandı. Aziz Paulus'un mezarının bulunduğu İtalya'da, Hıristiyan azizin yaşadığı yerler büyük ilgi çekiyor.
İ
3
9 - 22 Mart 2008
Mersin’de Balık Çiftlikleri ve Nükleer Santrale
HAYIR!
Bu haykırışa kulak verin!
K
Kendi iç dinamikleri ile işletme odaklı geleceğini belirleyen tek il olan MERSİN'de Tarım Gıda, Lojistik ve Turizm sektörleri öne çıkmış ve bu üç sektörde eylem planları kamuözel-sivil toplum örgütleri işbirliğinde hazırlanmıştır. Son 20 yıldır ciddi şekilde göç almasına rağmen yaşadığı sorunları aşmak yolunda önemli bir noktaya gelinmişken;
1. Akkuyu Nükleer Santrali, 2. Balık Çiftlikleri ve çözülemeyen birçok problem ile Mersin yalnız bırakılmakta ve ülkenin çöplüğü olması istenmektedir. Yukarıda adı geçen tesislerin Mersin'de yapılmasını kesinlikle istemiyoruz. Mersin'e kurulmak istenen nükleer santral ve balık çiftliklerinin kent turizmine vereceği zararların konuşulduğu toplantı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapıldı. Toplantıya, Mersin Milletvekilleri İsa Gök, Ali Rıza Öztürk, Mehmet Şandır, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şaman, Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Şerafettin Aşut, Faik Burakgazi, Mersin Sanayici İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Ali Doğan, MESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Güler ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili İsa Gök
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Ali Rıza Öztürk
“Hem kültür, hem dini, hem de deniz turizmini canlandırmayı hedeflerken, balık çiftlikleri ile büyük bir darbe yiyoruz. Balık çiftlikleri batıdan kovulurken, buraya taşınması Mersin'e ciddi bir hakarettir.”
T
oplantının açılış konuşmasını yapan MESİAD Başkanı Ali Doğan, “RİS Mersin Projesi ile Mersin'de ağırlıklı olarak üç sektör öne çıktı ve bunlardan birisi de turizm sektörüdür. Bu vizyonun hayata geçmesi için hep birlikte maddi ve manevi fedakârlıklarda bulunuyoruz ama ne yazık ki arzu edilen neticeyi henüz alamadık” dedi. Doğan, “Bugünlerde yine telafisi mümkün olmayan bir sorunla karşı karşıyayız. Doğanın bütün güzelliklerini bir arada sunan Mersin, turizm açısından Türkiye'nin ikinci kenti olmaya hazırlanırken, başta Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Türk Turizm Platformu'nda yatırımların Antalya yerine daha bakir bir bölge olan Mersin'e kaydırılması gerektiğini belirtmişlerdir. Bu duyumu alan yatırımcılar da, Mersin'de özellikle otel olmak üzere çeşitli turizm yatırımları yapmak için bölgeyi gezmeye başlamışlardır. Mersin'in doğal güzelliğini görmeyenler, bölgemizin geleceğini karartıyorlar” diye konuştu. MERSİN’E HAKARET 2008 turizm sezonunun Mersin'de açılması kararlaştırılırken, Mersin turizmine zarar verecek böyle bir girişimin yanlış olduğuna dikkat çeken Mersin Milletvekili İsa Gök, “Biz, Mersin'de emek-yoğun sektörlerin önünü açmak zorundayız. Bunun başında da turizm geliyor. Türkiye'nin en bakir bölgeleri Mersin'de bulunuyor ve bundan da gurur duyuyoruz. Hem kültür, hem dini hem de deniz turizmini canlandırmayı hedeflerken, balık çiftlikleri ile büyük bir darbe yiyoruz. Balık çiftlikleri batıdan kovulurken, oradaki sorunun buraya taşınması Mersin'e bir hakarettir. Bu ülkede nükleer santrali isteyen başka bir İl varken, bunun istemeyen bir kent olan Mersin'e yapılmak istenmesine de anlam veremiyoruz” diye konuştu. Balık çiftlikleri ile ilgili Mersin'in
Milliyetçi Hareket Partisi Mersin MESİAD Yönetim Kurulu Milletvekili Mehmet Şandır Başkanı Ali Doğan “Turizmde Mersin'in önü 1970'li yıllarda bilinçli olarak kesilmiştir. Balık çiftlikleri projesi, umarım turizm alanında Mersin'in önünü kesen ikinci bir etken olmaz”
“Sürdürülebilir bir kalkınmanın temel ilkeleri çevreden vazgeçilmeksizin sanayinin savunulmasıdır. 20 yıldır nükleer olayı ölmüştü. 2005’te yeniden hotladı.” kıyılarını Ege'den kovulan balık çiftliklerine açma kararının gizlice alındığını söyleyen Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, “Bizim ve AK Parti Mersin Milletvekilleri bu haberi geçtiğimiz günlerde yapılan MESİAD Genel Kurul Toplantısında aldık. Bu balık çiftlikleri ile ilgili Mersin'in siyasetçisi, Mersin'in aydınları ve sivil toplum örgütleri ortak bir kararda birleşmeli. Bu konuda bir sonuç bildirgesi hazırlanırsa, bunu Mersin Milletvekilleri olarak Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a kadar götürebiliriz. Mersin'in çıkışı, olması gereken yere taşınması, en erken zamanda en az maliyetle turizm patlaması ile mümkün olacaktır. Turizmde Mersin'in önü 1970'li yıllarda bilinçli olarak kesilmiştir ve güzel olmayan bir sonuç çıkmıştır ortaya. Şimdi yeni bir süreç başlıyor, bunu iyi değerlendirelim. Balık çiftlikleri projesi, umarım turizm alanında Mersin'in önünü kesen ikinci bir
etken olmaz” dedi. Yıllardır Mersin'in sanayi, turizm, tarım ve liman şehri mi yoksa bir ticaret merkezi mi diye tartışılarak, zaman kaybedildiğini vurgulayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şaman “Mersin'de AB'den fonlanan bir kaynakla yürüttüğümüz RİS Projesi ile Mersin'deki hangi sektörlerin global ortamda rekabet edebilecekleri tespit edildi. Bu proje neticesinde üç sektör ön plana çıktı. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki; maalesef Mersin'in sahipsiz olan konumundan istifade etmek istiyorlar. O nedenle de ülkemizin bir bölgesinde üretim yapan balık çiftliklerinin Mersin'e taşınması söz konusu. Madem o bölgede bu çiftlikler deniz kirliliği yaratıyor, neden oradan kaldırılıp başka bir denize konuluyor? Eğer gerçekten bu üretim çevreye zararlı, deniz kirliliğine yol açan bir sektörse neden bulunduğu yerde ıslah edilmiyor. Bu olayın çözümü olarak sadece
“Telafisi mümkün olmayan bir sorunla karşı karşıyayız. Mersin'in doğal güzelliğini görmeyenler, bölgemizin geleceğini karartıyorlar” başka bir yere nakil ile gerçekleşeceği düşünülüyor” ifadesini kullandı. Başkan Şaman, nükleer enerjiyi de ulusal ve lokal bazda değerlendirmek gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ulusal bazda Türkiye'nin enerji politikaları ve enerji gereksiniminin hangi alternatif enerji kaynaklarından üretileceğinin bu platformda tartışılması yanlış. Eğer böyle bir santral kurulacaksa da, bunun Mersin'de kurulmasının bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Psikolojik de olsa nükleer santralin bizim turizm hareketine çok ciddi zararları olacağı kanaatindeyim. Bu konularla ilgili olarak, Milletvekillerimizin Ankara'da Mersin'in sesi, kulağı olmalarını ve bu meselelere çözüm bulma konusunda kendilerinden destek bekliyoruz.” MERSİN’İN TURİZM HAYALLERİ YOK EDİLİYOR Mersin'in yol haritasını çıkardıklarını ifade eden MESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Güler, “Bu yol haritasını bozmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Mersin 1/100000 ölçekli planını yeni yaptı ve tartışmalarla da olsa kabul edildi. Bu çevre düzeni planı üzerinde, Ege ve Batı Akdeniz'deki balık çiftlikleri, turizme ve çevreye verdikleri zararlar nedeniyle kovulmakta ve Tarım Bakanlığı bunları Mersin'e getirmek istiyor. Burada 8 noktada 240 bin dönüm alan balık çiftlikleri için çevrilmiş ve balık çiftliklerine tahsis edilmek üzere hazırlıkları tamamlanmıştır. Öylesine hızlı bir biçimde işler yürütülmüş ki, ÇED raporu bile alınmıştır. Turizm sezonu yaklaşırken, Ege'deki balık çiftliklerinin ıslah edilmesinde büyük bir çaba sarf edilirken, Mersin'in turizm hayallerini yok etmek için de aynı şekilde çaba sarf edilmektedir” dedi.
“Balık çiftlikleri Mersin'in son şansını yok edecek” Ris Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar kurulması planlanan balık çiftliklerinin Mersin'in turizm hamlesine vurulan ağır bir darbe olduğunu söyledi.
N
uman Olcar, Taşucu, Tisan-Dana A d a s ı ' n d a n A n a m u r- Ö r e n sahillerine kadar olan 8 bölgeye 250'nin üzerinde balık çiftliği kurulmasının tartışıldığını belirterek, söz konusu çiftliklerin Ege ve Batı Akdeniz'de çevreyi ve turizmi katlettiği için yoğun protestolara sebep olduğunu söyledi. Balık çiftliklerinin Mersin'e gelmesiyle kabusun yerinin değişeceğini söyleyen Ris-Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, kentin turizmle kalkınacağını belirterek "Burada en büyük avan-
tajımız, dünyaca ünlü turizm merkezimiz Muğla'da görev yapmış olan Valimiz Hüseyin Aksoy. Onun gayretleri ve kişisel çabasıyla başlattığımız turizm hamlesi ilerliyor, güzel sonuçlar alınıyorken bu kararın tartışılması bile turizm sektörü adına utanç vericidir. Turizmin beton yığınlarını kıyıya dikmek olmadığını belirten Numan Olcar; "Bu hatayı 20 yıl önce yaptık ve koylarımızı kendi elimizle heba ettik. Şimdi çevreye saygılı, ekosistemle barışık bir turizmi, alternatif turizm olanakla-
rını geliştirmeye çalışıyoruz. Bu iş için de uygun koylarımız, ormanlarımız var. Bodrum'un en bakir koylarını barındıran Salih Adası, balık çiftliklerinin çevreye olan olumsuz etkisi yüzünden 4 yılda çöplüğe dönünce, Avrupalı yatçılar 2005 yılında bu bölgeyi rotalarından çıkardı. Sorun bununla da bitmedi. Salih Adası'nda bulunan 10 bin yatak kapasiteli 5 yıldızlı tatil köyleri sinek avlamaya başladı. Bir zamanlar Salih Adası'na gelen binlerce yat, artık Yunanistan'ın Leros ve Patmos adalarına gidiyor" dedi.
entler gelişmişlik düzeylerini artırmak, öncelikli sektörlerinde rekabetçi yönlerini öne çıkarmak için çaba sarf etmektedirler. Mersin bu konuda daha bilinçli hareket eden, katılımcılıkla kararlar alan ve bu kararların uygulamaya geçmesi için emek sarf eden bir kenttir. Ancak, Ege ve Batı Akdeniz kentlerinin turizmdeki avantajlarını tehdit ettiği için balık çiftliklerini bölgelerinde istememelerinden kaynaklanan sorunun Mersin sahillerine taşınmasının gündeme gelmesi, umut bağladığımız turizmin daha doğmadan ölmesi anlamını taşımaktadır. Mersin kent iradesiyle uygulanan RİS-Mersin Projesinde ortaya çıkan üç temel sektörden biri turizmdir. Geleceğini turizmde arayan bu şehir, sahillerinin balık çiftlikleriyle yok olmasına seyirci kalamaz. Kaldı ki, Tisan-Dana Adası'ndan, Anamur-Ören sahillerine kadar olan bölge değil Mersin'in, Türkiye'nin elinde kalmış turizm yatırımlarına uygun tek bölgesidir. Ayrıca, hızla artan enerji talebini karşılamak amacıyla nükleer enerji yatırımının önü açılmış, yer olarak da bahsettiğim bu bölgede el değmemiş bir doğa harikası işaret edilmiştir. Nükleer santralin Akkuyu'ya yapılması, sadece o yöreyi etkilemeyecek, Mersin'in bütününe, hatta Antalya'ya dahi olumsuzlukları yansıyacaktır. 80-90'lı yıllarda Mersin - Silifke arasının betonlaştırılarak heba olmasına göz yumulan Mersin'e, bir kez daha benzer hata yaşatılmamalıdır. Balık çiftliklerinin Mersin'e taşınmasına ve nükleer santralin Akkuyu'ya yapılmasına kesinlikle karşıyız. Geleceğini turizmde arayan bir şehiriz. Marmaris'in, Bodrum'un, Antalya'nın kendisi için istemediğini Mersin'e reva görmeye kimsenin hakkı yoktur. Bütün kurumlarıyla potansiyellerini harekete geçirmeye çalışan Mersin'in önüne geri dönüşü mümkün olmayan engeller çıkarılmamalıdır. Kimsenin istemediği balık çiftliklerinin Mersin sahillerine taşınması ve nükleer santralin Akkuyu'ya yapılacak olması, yönünü Mersin'e çeviren turizm yatırımcılarını korkutmaktadır. Gelişmeleri dikkatle izlediklerini belirten yatırımcılar, balık çiftliklerinin ve nükleer santralin bu bölgeye getirilmesi halinde burada tek bir turistik tesisin yapılmayacağını söylüyorlar. Bölgenin sesine kulak vermeden masa başında alınan kararların doğuracağı olumsuz sonuçlarla tabi ki bölgede yaşayanlar olarak ilk önce biz maruz kalacağız. Bölgemize tek bir tesis dahi yapılmayacağı gibi, iç turizm pastasından aldığımız pay da ciddi oranda azalacaktır. Mersinliler bir bütün olarak haykırıyor. Balık çiftliklerini ve nükleer santrali istemiyoruz. Bu haklı haykırışa kulak verilmesi kentimizin topyekun beklentisidir.
Bakan Günay: “Arazi tahsisi yeniden düzenleniyor”
stanbul Dedeman Oteli'nde yapılan Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Genel Kurulu'nda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Yeni düzenlemeden sonra Türkiye'de doğudan batıya, güneyden kuzeye kadar değişik yerlerde yeni turizm tahsisleri yapma şansına kavuşacağız. Turizm tahsisi olduğu zaman da örneğin Sarıkamış'ta turizm imkanı doğacak. Yatırım yapınca, istihdam olunca sosyal barış sağlanır. Turizm, sosyal barışın da güvencesidir” dedi. Yeni yasal düzenleme Bakan Günay “Bundan önceki yıllarda yapılmış bulunan bazı turizm tahsisleri ile ilgili bir sivil toplum örgütünün başvurusu nedeniyle ortaya çıkmış bir Anayasa Mahkemesi kararıyla karşılaşmıştık. Şimdi Anayasa Mahkemesi kararının gösterdiği çerçeve içerisinde yeni bir yasal düzenleme hazırladık. Bu yasal düzenleme Bakanlar Kurulu'nda kabul edildi ve imzaya açıldı. Yine bakanlığın yapması gereken denetim faaliyetini bu sektördeki sivil toplum örgütleriyle paylaşacağımız, denetim faaliyetleri içerisine sizlerin de atılabileceğiniz bir yeni düzenlemeyi de bu kanunun direkt bir maddesi olarak ekledik” diye konuştu. 53 tahsis iptal edilmişti Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın önümüzdeki günlerde Meclise sunulacağını bildirdiği yeni düzenlemeye konu olan Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, 21'i Antalya, 12'si Mersin, 8'i Muğla, 4'ü Kars, 3'ü Bursa, birer tanesi de Kayseri, Bolu, Aydın, Isparta ve Kütahya'da olmak üzere önceden yapılmış toplam 53 tahsisi ilgilendiriyor. Anayasa Mahkemesi, Antalya Barosu avukatlarının orman arazilerinin turizm yatırımlarına tahsisi uygulamasına karşı açtıkları dava ile ilgili olarak Danıştay 6. Dairesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı üzerine konuyla ilgili kesin karar vermişti. Anayasa Mahkemesi, geçen yıl Mayıs ayında verdiği kararla, söz konusu arazi tahsislerini iptal ederken, konuyla ilgili yeni bir düzenleme yapılması için bir yıl süre tanımıştı.
İ
YIL: 7 SAYI: 152 9 -22 MART 2008
MERSiN TiCARET VE SANAYi ODASI YAYIN ORGANI
MTSO'dan “İmar Yönetmeliği Semineri”
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası 7 Nolu (İnşaat Malzemeleri Tacirleri, Cam-Ayna Satıcıları), 8 Nolu (Bina, İnşaat Yapım ve Onarım) ve 9 Nolu (Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri ve İnşaat Kooperatifler) Meslek Komiteleri tarafından düzenlenen “İmar Yönetmeliğindeki Yenilikler ve Uygulamalar” Semineri MTSO'da yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fikret Zorlu ve Yrd. Doç. Dr. Tolga Ünlü ile Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürü Ömer Sakar katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nuh Yükselgüngör, “Oda olarak üyelerimizi her konuda bilgilendirmek istiyoruz. Kentin sağlıklı gelişimi açısından imar planlarına ve yönetme-
AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında kanun TBMM Genel Kurulunda kabul edildi (1) Ar-Ge indirimi: Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile 500 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamasının bir önceki yıla göre artışının yarısı, ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. Ayrıca bu harcamalar aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması halinde ise doğrudan gider yazılır. Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devredilir. Devredilen tutarlar, takip eden yıllarda yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır. (2) Gelir vergisi stopajı teşviki: Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar için yüzde doksanı, diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesnadır. (3) Sigorta primi desteği: Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve destek personelinin elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. (4) Damga vergisi istisnası: Bu Kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmaz. (5) Teknogirişim sermayesi desteği: Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından 2. maddedeki koşulları taşıyanlara bir defaya mahsus olmak üzere teminat alınmaksızın 100.000 Yeni Türk Lirasına kadar teknogirişim sermayesi desteği hibe olarak verilir. (6) Rekabet öncesi işbirliği projelerinde işbirliğini oluşturan kuruluşların bu işbirliğine yaptıkları katkılar, Ar-Ge harcaması olarak kabul edilir. (7) Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinde bulunanların aldıkları destekler özel bir fon hesabında tutulur. Bu fon, vergiye tabi kazancın ve ilgili yılda yapılan Ar-Ge harcaması tutarının tespitinde dikkate alınmaz.
liklerine uyulması gerekiyor. Uygulama, hazırlanan plan ve yönetmelikler kadar önemlidir” dedi. Tip İmar Yönetmeliği hakkında bilgi veren Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Ünlü, “Yönetmeliğin hazırlanma amacı, yapılaşma etkinliklerinin denetlenmesidir. Nedeni ise altyapısında eksiklik
olan tüm beldelere destek olmaktır. Binalar çevreleriyle bir bütündür. Sadece parselde bina üretirsek kent geri dönüşülemez bir hale gelir. Mersin'in kimliğini oluşturacak kurallar dizisi oluşturulmalı ve yapılaşma niteliği artırılmalıdır” diye konuştu. Panele konuşmacı olarak katılan Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Fikret Zorlu ise; “2007’de yaptığımız
bir anket çalışması var. Anketin sonuçlarına göre Mersin’de yaşayanlarda genel bir memnuniyetsizlik olduğu görülüyor. En üst gelir düzeyli kesim yaşadığı konutlardan memnun ama yaşam çevresinden memnun değil. Orta gelir düzeyi de aynı durumda. En memnun olanlarsa gecekonduda yaşayanlar. Çünkü beklentileri çok değil. Bunların en önemli nedeni belki de dünyada yapılaşma alanında ilk on ülke arasında olmamız. Sıkıntı burdan kaynaklanıyor” dedi.Mersin'in dengesiz gelişmiş bir yapısı olduğunu belirten Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürü Ömer Sakar, “Yenilenen imar yönetmeliği yaşanan aksaklıkları gideriyor. Yapılaşmada standardın yakalanmasını amaçlıyor” ifadesini kullandı. Seminerde panelistler, Kıyı Kanunu’nun nasıl uygulanması gerekliliği başta olmak üzere dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı.
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI EĞİTİM VE KALKINA VAKFI (EKAV)
Mart 2008 Kişisel Gelişim Seminerleri 03-04 Mart “Temel İnsan Kaynakları Eğitimi” İnsan Kaynaklarının temel taşı olan, işin tanımı, iş ailesi, iş analizi, anketler, ücretlendirme, izin, kurum kültürü gibi konuların işlendiği eğitime ilgi yoğun olmuştur. İlerleyen tarihlerde mevcut yedek liste var olduğundan yeniden eğitimin tekrarı düşünülmektedir. 11-12 Mart “Performans Yönetiminde Temel Stratejiler” EĞİTİM KONU BAŞLIKLARI 1.Performans Yönetimi Nedir? 2.Performans Yönetiminin İşletme Faaliyetleriyle İlişkisi 3.Performansı Etkileyen Faktörler Kişisel faktörler: Bireysel beceri, yetkinlik, motivasyon ve sorumluluk. Liderlik faktörü: Teşvik, yol gösterme, rehberlik, takım lideri ve yöneticilerin
desteği. Takım faktörü: İş arkadaşlarının desteği. Sistem faktörü: İş sistemleri. Eğitimin amacı: Kurum içi performans yönetim sisteminin geliştirilmesi Hedeflenen kurumlar: Küçük işletmeler Hedeflenen gruplar: İşletmenin idari işler birimi ve üst yönetimi Eğitim süresi: 2 gün Eğitim saatleri: 10.00- 16.00 27-28 Mart Kusursuz Satış EĞİTİMİN İÇERİĞİ Eğitimin içeriği, müşteriyi tanımak, Satış prezantasyonu, yaratıcılık, müşterinin yanında yer, almak, iletişimin perde arkası, iletişimde duygusal alan, sakınılacak iletişim türleri, soru sorma teknikleri, dinleme ve değer katma, bilinçli iletişimi geliştirme çalışmaları, klasik satış anlayışı nedir? Satış yapmak
mı? Satış yaratmak mı? Çapraz satış, yaratıcı satıcının özellikleri, kendini motive etmek, yaratıcı satış örnekleri, değişim: hazırlık, bilgilenme, harekete geçme, tepki değil cevap yaklaşımı, kusursuz satış aşamaları, kusursuz satış için etkileşimli departman yönetimi, satışta gerçek an yönetimi, ve kusursuz satışı gerçekleştirme, Örnek olaylarla satış hikayeleri ve tartışma. Eğitim amaçları: Kusursuz ve etkin satış becerilerinde süreklilik ve yaratıcılık becerilerinin kazandırılması. Hedeflenen kurumlar: Her ölçekte firma Hedeflenen gruplar: Pazarlama departmanları, satış destek ve müşteriyle iletişim kuran tüm çalışanlar Eğitim süresi: 2 gün Eğitim saatleri: 10.00- 16.00 Eğitim Ücreti: 30.-YTL
Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası ile Halka Arz İşlemleri Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile Denizbank A.Ş. işbirliğinde “Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası ile Kobi'lerin Halka Arz İşlemleri” konulu seminer gerçekleştirildi.
M
TSO'da düzenlenen seminere konuşmacı olarak Deniz Türev Menkul Değerler A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Melih Akosman ve Deniz Yatırım Menkul Değerler A.Ş Kurumsal Finans Bölüm Müdürü Nurullah Erdoğan katıldı. Vadeli işlem ve opsiyon borsalarının liberal ekonomik sistemlerin vazgeçilmez kurumlardan biri olduğunu belirten Deniz Türev Menkul Değerler A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Melih Akosman, “2004 yılı rakamlarına göre dünya genelinde vadeli işlem borsalarının işlem hacmi 1,2 katrilyon doların üzerinde olup, işlem gören sözleşme adedi 7 milyar civarındadır” diye konuştu. Akosman, “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) faaliyetleri gelişmiş ülkelerde 100 yılı aşkın bir süredir devam etmekte. Dünyada bir çok gelişmiş ülkedeki vadeli işlem ve opsiyon borsaları faaliyetlerini artan işlem hacimleri ile sürdürürken, gelişmekte olan ülkelerde de açılması için çalışmalar
Erol Çember’den MTSO’ya veda ziyareti
Dünya iş kadınları Mersin'de buluşuyor M
ersin Vergi Dairesi Başkanı Erol Çember Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na veda ziyaretinde bulundu. MTSO Yönetimiyle biraraya gelen Erol Çember, burada yaptığı konuşmada; “4 yıldır çalıştığım Mersin’de kurumlar arasındaki dayanışmanın geliştirilmesi çabalarını aralıksız sürdürdük. Görev sürem boyunca özellikle kurumunuz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’yla da yaptığımız çalışmalardan dolayı mutluyum” dedi. Erol Çember, Mersin’in özel bir kent olduğunu belirterek, 2007 yılındaki vergi gelirleri artış oranının Türkiye Ortalamasında
Girişimci İş Kadınları Derneği (GİŞKAD) 12-15 Mart arasında yapacağı kurultayda farklı ülkelerden gelen yüzlerce iş kadınını bir araya getiriyor.
K
urultayla ilgili yapılan basın toplantısında GİŞKAD Başkanı Cavidan Demirağ yaptığı açıklamada kuruluşunun birinci yılında GİŞKAD olarak gerçekleştirecekleri kurultayla ilgili; “Kurultayla birlikte ekonominin nabzı Mersin'de atacak. Kurultaya katılmak üzere 4 kıtadan, 21 ülkeyi temsilen 237 yabancı iş kadını ve bir o kadar da yerli firma temsilcisi kadının Mersin'e gelmesi kesinleşti” diye konuştu. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Engin Tan Narin'in de katıldığı toplantıda 1. Uluslararası İş Kadınları Kurultayı hakkında bilgi veren Cavidan Demirağ, 12-15 Mart arasında gerçekleşecek kurultayın yapılmasına 2 haftadan az bir süre kalmasına karşın, halen katılmak için başvuru aldıklarını belirtti. Başkan Demirağ; “Programı katılımcı ülkelerden gelecek çok sayıda bayan bakan da izleyecek.
Tamamı kadın olan misafirlerin ağırlanması görevini AKİB ve Büyükşehir Belediyesi'nin üstleneceğini söyleyen Cavidan Demirağ; “Kurultay, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Vali Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, AKİB Başkanlar Kurulu Başkanı Engin Tan Narin ile MTSO, MESİAD, TURAB ve MESBAŞ gibi kurumların desteğiyle gerçekleşecek. Uzun yıllardır özlemi duyulan Mersin için elbirliğiyle hareket etme beklentisi bir parça da olsa
MTSO Sanat Galerisi’nde Daver Darende’nin eserleri Ressam Daver Darende, kendine özgü coşkulu çalışmalarından kırmızı tramvaylarını ve mavi İstanbul manzaralarını 06-26 Mart tarihlerinde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluşturacak. Soyut, peyzaj ve İstanbul konulu tabloları Avrupa'nın çeşitli kentlerinde ilgiyle izlenen sanatçının eserleri çeşitli yerli ve yabancı koleksiyonlarda yer alıyor.
gerçekleşecek" diye konuştu. Toplantıda konuşan AKİB Başkanlar Kurulu Başkanı Engin Tan Narin ise, Mersinli kadınların böyle bir girişimde bulunarak Türkiye'ye örnek olmasının çok güzel olduğunu belirterek, "Girişimcilikte bayanlar çok önemli. Çünkü onlar öncelikle anne. Anneliğin her işten daha zor olduğunu düşünüyorum. Bayanlarımız çok aktif çalışıyor ve sorumluluk üstleniyorlar. Bu da ülkenin gelişimine önemli katkı sağlıyor" dedi.
Hüseyin Yüce’nin eserleri Görsel Sanat Galerisi’nde 1928 yılında Kütahya’da doğan Hüseyin Yüce herhangi bir akademik eğitim görmeden, içgüdülerinin yönlendirici etkisi ile resim yapan sanatçı, naif olarak adlandırılan ressamlar grubunun en önemlilerindendir. Yurt içinde açtığı pek çok serginin yanında, Hindistan, Romanya, Mısır, Finlandiya, Çekoslavakya, Monako ve Fransa’da düzenlenen Uluslararası Naif Ressamlar sergilerine katıldı.
sürdürülmektedir. Türkiye'de de böyle bir borsanın eksikliği uzun zamandan beri hissedilmekteydi. VOB, 4 Temmuz 2002 tarihinde Türkiye'nin ilk özel borsası olarak kurulmuştur. 4 Şubat 2005'te ise işlemler başlamıştır” dedi.Melih Akosman ayrıca Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasının sanayici, ihracatçı ve ithalatçının gelecekteki risklerini ortadan kaldırmak için kullanabileceği en uygun araç olduğunu da sözlerine ekledi. Denizyatırımın kurulduğundan beri önemli halka arz projelerine imza attığına dikkat çeken Deniz Yatırım Menkul Değerler A.Ş Kurumsal Finans Bölüm Müdürü Nurullah Erdoğan, “Halka arz, bir anonim ortaklığın kaynak ihtiyacını karşılamada “doğrudan finansman” yöntemidir. Halka arzın avantajları, firma değeri ve pay fiyatının belirlenmesini sağlamak, yabancı kaynağa kıyasla düşük maliyetle ve uzun vadeli finansman temini, borç bulmada ortakların kişisel kefalet zorunluluğunun kalkmasıdır. Zorlukları ise formalitenin çok, sürenin uzun olması, yeni bir otoritenin, denetim ve gözetimi altına girilmesi, küçük ölçekli şirketlerde maliyetin yüksek olması ve şirket sahipliğinin kısmen de olsa kaybedileceği düşüncesidir” dedi.
yüzde 12.41, Mersin’de yüzde 57,68 gibi bir rakam olduğunu söyledi. Mersin Vergi Dairesi Başkanı Erol Çember, Mersin’de çalıştığı süre olan 4 yılın mukayesesi yapıldığında vergi gelirlerindeki artışın Türkiye Geneli’nde yüzde 81 olduğunu, Mersin’de ise bu rakamın yüzde 289 olduğunu belirtti.. Erol Çember bu artış oranıyla Mersin’in Türk kamuoyuna sadece Akdeniz’in değil Türkiye’nin de incisi olduğu mesajını verdiğini belirtti. Mersin Vergi Dairesi Başkanlığını yürüten Erol Çember, Mersin bölge olmadığı için Adana Bölgesi Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne bağlanması
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 11 Nolu (Elektrikli, Elektriksiz Alet ve Gereç Satıcıları) Meslek Komitesi toplantısı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası 11 Nolu Meslek Komitesinin düzenlediği toplantı MTSO'da yapıldı. To p l a n t ı n ı n o t u r u m başkanlığını yapan 11 Nolu Meslek Komitesi Başkanı Osman Kaynar, “Giderek daralan piyasalar, haksız rekabet şartları ve masrafları kurtarmayacak düşük kar marjları bayileri sıkıntıya sokmakta. Bu sıkıntılar, büyük alışveriş merkezleri ile rekabet şansımızı düşürmektedir. Yapılabilecek tek şey, birleşerek büyük bir güç oluşturmaktır” diye konuştu. Satış maliyetlerinin yüksekliğinin
firmaları mal satmakta zorladığını belirten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İbrahim Kiper, “Muhteşem bir ürün, üretim ve muhteşem bir nakit rezervine sahip olabilirsiniz. Ancak muhteşem bir satış ve pazarlama yoksa diğer unsurların bir önemi yoktur. Hiçbir ürün kendisini kendi başına satamaz. İnovasyona açık, yenilikçi düşünce ile ürünü müşteriye sunmak gerekir. İnovasyon, firmalarda verimliliği ve karlılığı artırır, yeni pazarlara girilmesine ve mevcut pazar paylarını artırmayı sağlar” dedi.