YIL: 10 SAYI: 164
11 - 24 OCAK 2009
MERSiN TiCARET VE SANAYi ODASI YAYIN ORGANI SANAYİ VE TİCARET BAKANI ZAFER ÇAĞLAYAN
2 milyon esnaf için eylem planı hazırlanıyor Zor durumdaki sektörler için 3D (değişim, dönüşüm, destek) formülüyle eylem planı hazırlanacak. İlk plan, 1 milyon 908 bin esnaf ve sanatkar için yapılma hazırlığında. Hazırlanacak plana göre esnaf için orta ve uzun vadeli düzenlemelerin yanı sıra, sıkıntısı olan esnaf için destekleyici düzenlemeler bulunacak. Plana göre, Hukuki altyapının güçlendirilmesi, eğitim danışmanlık hizmetlerinin arttırılması, yenilik ve girişimciliğin desteklenmesi, altyapı, kümelenme ve ortaklık faaliyetlerinin desteklenmesi ve AB programlarından esnaf ve sanatkarın yararlanması sağlanacak. SAYFA 4’TE
TOBB BAŞKANI RİFAT HİSARCIKLIOĞLU
Mersinli sanayiciler durum değerlendirmesi yaptı Sanayi sektöründe yaşanan sorunları belirlemek ve çözüm için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanayi Sektörleri Meslek Komite Üyeleri ile bir toplantı düzenlendi. Mersin’in gıda ithalatında bir patlama yaşandığını belirten MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut; “Mersin bir gıda kenti olarak görülüyordu. Ancak ithalatla geçimini sağlayan bir il haline geldik” diye konuştu. Toplantıya katılan Sanayi Sektörü Meslek Komite Üyeleri de sektörün yaşadığı sıkıntıları dile getirip çözüm önerileri hakkında konuştular. DEVAMI SAYFA 4’TE
Çukurova Kalkınma Ajansı 2008 Mali Programı’nda KOBİ, belediye, kişi ve kurumların hazırladığı projeleri desteklemek için 19 milyon liralık bütçe ayırdı.
Şerafettin Aşut: “En büyük zararı kriz psikolojisi verir”
Prangaları çözün ekonomiyi ilk 10’a sokalım
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, krizin bir gerçek olduğunu fakat Mersin olarak kriz psikolojisi içinde hareket edildiği takdirde avantajların kaybedileceğini söyledi. Başkan Aşut; “Krizi çalışarak, üreterek atlatmamız lazım. En önemlisi, biz eğer bir felaket tellallığı yapmaya kalkarsak sonunda bankalar bundan rahatsız olacak. Bankaları ürkütmememiz lazım. Eldeki verilere göre son 4 ayda bankalardaki mevduat yüzde 15 artmış durumda. İnsanlar kriz korkusuyla paralarını bankalara yatırıyor. Kriz psikoloji arttığı takdirde bu oran ileriki aylarda iki, üç katına çıkabilir” dedi. Başkan Şerafettin Aşut, Türkiye geneline bakılınca küresel mali krizden Mersin`in fazla etkilenmemesine rağmen küçük esnafın yaşadığı sıkıntıya dikkat çekerek, bu sıkıntının, bankaların küçük esnaflara vereceği
TOBB BAŞKAN YARDIMCISI HÜSEYİN ÜZÜLMEZ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Hüseyin Üzülmez, kötüleşmeye başlayan beklentiler ve psikolojik faktörlerin krizlerin gelişini hızlandırdığını söyledi. Üzülmez; “Firmalar tasarrufun en kolay yolu olarak işçi çıkarmayı görebilirler. Ancak bunun yerine alternatif çözümler düşünülmek zorunda. İşsiz kalanlar tüketimi kısabilir. Çalışmaya devam edenler de işsiz kalma ihtimaline karşı daha tasarruflu davranacaktır. Bu durum milli gelirimizin azalmasıyla sonuçlanır” diye konuştu. SAYFA 4’TE
Mersin’de 50 gence dış ticaret eğitimi SAYFA 2’DE
kredi desteği ile aşılabileceğini kaydetti. Küresel ekonomideki son durumun gelişmiş ekonomileri sarstığına dikkat çeken MTSO Başkanı Şerafettin Aşut; “Bu durum Avrupa Birliği'ne olan ihracatımıza yansıdı. Şimdi bunun etkisiyle yandık bittik kriz demeyip aynı ihracatı yeni pazarlar bularak yapmak zorundayız. Yıllardır Japonların, Çinlilerin dünyanın her yerine gitmesini gıptayla seyrettik. Şimdi fırsat ayağımıza geldi. Krizden nispeten etkilenmemiş bir Türkiye'nin doğru konumlandığı takdirde, dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri olma şansı var” diye konuştu. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, yaşanan sorunlardan şikayet etmek yerine onları çözmek gerektiğinin altını çizerek, bu konuda işadamı ve sanayicilere de önemli görevler düştüğünü kaydetti.
Aylık ticaret açığı yarı yarıya azaldı 4’TE Mersin, Kuzey-Güney ve Doğu-Batı ekseninde başlangıç noktası olacak Lojistik Strateji Planı kapsamında yapılan Yerel Stratejiler Çalıştayı’nda lojistik sektörünün sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı. Çalıştayda konuşan Atilla Yıldıztekin; “Hazırlanan Lojistik Strateji Planı, Mersin’i, Türkiye’nin kuzey-güney ve doğu-batı ekseninde oluşturulacak olan uluslararası yük koridorlarında başlangıç noktası yapma vizyonu taşıyor. Önümüzdeki dönemde Mersin Çevre Düzeni Nazım Planı lojistik açıdan sorun oluşturacak” diye konuştu. 3’TE
HIZLI TREN ŞUBAT AYINDA SEFERE BAŞLIYOR
3’TE
“NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ” Mersin Platformu, Mersin Akkuyu'ya yapılması planlanan Nükleer Santral konusunda bir basın toplantısı düzenleyerek gelinen süreci değerlendirdi. Mersin Tüccar Kulübü'nde gerçekleştirilen toplantıya Mersin Platformu Dönem Başkanı Faik Burakgazi, Başkan Yardımcısı Ali Doğan ve Platform Sözcüsü Abdullah Ayan katıldı.
MTOSB Çevre Yönetim Sistemi Belgesi aldı Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi, (MTOSB), ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi aldı. Belge'de yer alan kriterlere uyulması sayesinde Sanayi kuruluşları, doğal kaynakların ve insan hayatının zarar görmesini engellerken, enerji tasarrufu, çevre etkilerinden kaynaklanan maliyetlerin düşmesi gibi pek çok konuda önemli girdiler elde ediliyor. Ayrıca çevreye duyarlılık işletmelerin, tüm dünyada kabul edilen ve ortak dil haline gelen sanayi çevre ilişkilerinde olumlu anlamda ön planda olmasını sağlayacak. Çevre performansının gelişmesi işletmelerin tüm dünyada kabul edilen kullanılan ortak bir dil haline gelen çevreye duyarlılık konusunda global pazarda kabul edilirliğini de sağlıyor. DEVAMI SAYFA 2’DE
Tarımda, ekonomide, turizm ve sosyal yaşam gibi hayatın birçok noktasında daha iyiye ulaşma hedefi için Mersin'in tüm dinamiklerini harekete geçirmek isteyen Çukurova Kalkınma Ajansı, KOBİ'lerden sivil toplum kuruluşlarına, tarımdan lojistiğe, tekstilden turizme kadar geniş bir yelpazede Mersinlilerin hazırlayacağı projeleri desteklemek için 19 milyon liralık bütçe ayırdı. Dört ana başlık altında toplanan konulara göre, KOBİ’lerden, eko- turizme, tekstilden lojistiğe kadar geniş bir yelpazede proje hazırlayanlara karşılıksız hibe verilecek. 19 Milyon liralık bütçenin 11 milyonunun KOBİ’lere ayrıldığına dikkat çeken uzmanlar, kalkınma ajanslarının kuruluş amaçlarından birinin de yörenin kalkınmasına kişi ve kurumların insiyatif alarak katılması olduğuna dikkat çekiyor. SAYFA 2’DE
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, yaşanan ekonomik gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, “Ekonomi sonunda mutlaka kendini toplayacaktır. Fakat kriz psikolojisi içerisinde hareket etmek bize krizden daha çok zarar verir” dedi.
‘İş Dünyası ve 2009 Yılı Beklentileri Konferansı’nda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasındaki rakiplerle eşit şartlarda mücadele edildiği zaman Türk iş adamlarının da başarı hikayeleri yazacağını söyleyerek; “Türkiye'nin önü açık, yeter ki ayağımızdaki prangaları çözün, önümüzdeki engelleri kaldırın, ekonomimizi dünyanın en iyi 10 ekonomisinden biri yapalım” dedi. Hisarcıklıoğlu, böyle ekonomik kriz ortamlarında iş adamlarının üstüne düşen görevler olduğunu belirterek; “Bu krizde ve bundan sonraki dönemlerde ayakta kalmak için yapmamız gereken 4 şey var” diye konuştu. SAYFA 4’TE
Psikolojik faktörler krizin gelişini hızlandırdı
Mersin'i kalkındıracak projeler için 19 Milyon liralık destek
Toplantıda konuşan Mersin Platformu Dönem Başkanı Faik Burakgazi, Akkuyu Nükleer Santral ile ilgili olarak başlatılan ihale sürecinde sona gelindiğini belirterek; “32 yıl öncesinden verilen yer lisansına dayanılarak hazırlanan proje hayata geçirilmek isteniyor. Biz, Mersin'in herhangi bir yerinde nükleer santral yapılmasını istemiyoruz. İş işten geçmeden yetkililer bu konuyu yeniden gözden geçirmelidir” dedi. Faik Burakgazi, Nükleer santralle ilgili olarak değişen koşulların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek; “Bu konuda acele edilmemeli” diye konuştu. Başkan Burakgazi yaptığı konuşmada ayrıca; “Mersin, dünyanın nükleer çöplüğü olamaz.
Bugün dünyanın hiçbir yerinde tam donanımla bir nükleer atık bertaraf tesisi yok. Bu durum bile başlı başına ürkütücüdür” dedi. Mersin Platform Sözcüsü Abdullah Ayan, “Gelişmiş ülkeler enerji konusunda artık farklı arayışlara yönelmekte, başta güneş ve rüzgar olmak üzere tercihlerini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak yönünde kullanmaktadırlar. Yılda ortalama 200 gün güneşten yararlanan Almanya gelecek 30 yıl içinde enerjisinin yüzde 40'ını güneşten elde etmeyi planlarken, yılda 300 günden fazla güneş alan Mersin'in bu sonsuz ve sınırsız kaynak yerine tamamen dışa bağımlı nükleer enerji santrallerine mahkûm edilmesi kabul edilemez” diye konuştu. 3TE
Lojistik sektöründe mesleki nitelik arttırma kursu tamamlandı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) tarafından düzenlenen Lojistik Planlama Elemanlarının Mesleki Niteliklerinin Arttırılması Eğitim Projesi tamamlandı. Projenin bitiminde düzenlenen sertifika töreninde konuşma yapan Mersin Lojistik Platformu Başkanı Jozef Atat, gençlerin lojistik dalında çalışarak, patronlarını, işverenlerini, depolar kurulması ve yeni iş sahaları açılması için ikna etmesi gerektiğini belirtti. 3’TE
Engin Tan Narin: “Kriz, israfı önlemek için fırsattır” Doğal kaynaklar açısından oldukça zengin olan Türkiye'de ne yazık ki tarım alanında inanılmaz boyutta israf yaşandığını belirten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Engin Tan Narin, “Tarım Bakanlığı harekete geçmeli çünkü verimsizliğin bedeli 54 milyar dolara ulaştı. Bunun en büyük nedenleri tarım ürünlerinin hasat, taşıma, depolama ve tüketim aşamalarında yaşanan kayıplar. Bunun bedeli 13 milyar TL olarak tahmin edilmekte. Ayrıca uygun tohum kullanılmaması ve yeterli zirai mücadele yapılmaması ülkemizi parasal değerlerin üzerinde bir zarara uğratmaktadır. Burada çelişki Avrupa Birliği'ne uyum yasaları derken var olan değerleri
yok etmekten geçemez ve dışarıya bağımlılık hiç bir zaman tarım alanında kabul edilemez. Mahsul fiyatına tohumluk temini projesi işlem olarak doğru ancak uygulama olarak yanlıştır çünkü fiyatların yüksekliği sertifikalı tohumluk kullanım oranlarının ve üretimde verimin artmasını engellemekte. Bu da üretim kayıplarına yol açmakta” dedi. 4’TE
Motorlu Taşıtlar Vergisi kredi kartıyla ödenebilecek HABERİ SAYFA 3’TE
Kalkınma Ajansı’nın 2008 Yılı Mali Programı Toplatısı Mersin’de Yapıldı Türkiye'nin ilk 'Kalkınma Ajansı' modellerinden biri olan ve yerel potansiyellerin harekete geçirilerek, yerel kalkınmanın sağlanması amacıyla kurulan Çukurova Kalkınma Ajansı, '2008 Yılı Mali Destek Programı Toplantısı'nı Mersin'de yaptı.Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen toplantıya, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Adana Valisi İlhan Atış, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Süha Aydın, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Ahmet Yaman, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veysel Parlak, ajans yönetim ve kalkınma kurulu üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. SAYFA 2’DE
“Mersin, MTSO’nun verdiği eğitim ve bilgilendirme sayesinde hazır durumda” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Çukurova Kalkınma Ajansı'nın projelere yapacağı finansal destekle ilgili olarak; “MTSO olarak öncülük ettiğimiz ve uzun süredir devam eden eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin verdiği tecrübeyle Mersin’in, Çukurova Kalkınma Ajansı fonlarından azami ölçüde yararlanacağına inanıyorum” dedi. Başkan Şerafettin Aşut, 30 Aralık 2008 tarihinde başvuru merkezlerinin açıklanmasının ardından destek hizmetlerinin de hızlandırılacağına dikkat çekerek; “Bu programla birlikte yerel idarelerin, üniversitelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının, kar amacı güden işletmelerin, kooperatiflerin, birliklerle birlikte diğer gerçek ve tüzel kişilerin yani kentin tamamının proje başvuru rehberlerinde tanımlanan türde proje veya faaliyetleri desteklenebilecek. Bundan sonra bizlere düşen görev proje üretme becerilerini daha da arttırmak. MTSO olarak bu konuda Mersinli KOBİ'lere ve ilgili vatandaşlara elimizden gelen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. HABERİN DEVAMI SAYFA 2’DE
GENÇ ODASI GÖKÇEK MOBİLYA LTD. ŞTİ. G.M.K. Bulvarı Fatih Mah. No: 625 Mezitli-MERSİN Tel: 0 324 358 75 58 Faks: 0 324 359 51 73
2 Mersin Tarım İl Müdürlüğü ‘Proje avı’na çıkıyor Mersin Tarım İl Müdürlüğü, ulusal ve uluslararası ölçekteki proje çağrılarına cevap verebilme ve fonlardan yararlanmak için çalışmalara başladı. Bu kapsamda da kurum bünyesinde ilk olarak; 'Proje Yürütme ve Uygulama' adı altında yeni bir birim kuruldu. Tarım İl Müdürü Hasan Hüseyin Oluğ, Avrupa Birliği (AB), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) gibi kurum ve kuruluşların proje çağrılarına cevap verilmesinin yanında bu proje çalışmaları kapsamında kullandırılan fonlardan yararlanmak istediklerini belirtti. Bu noktada kurum ve kuruluşlar arasında bir rekabet ortamı olduğunu söyleyen Oluğ, “Daha etkin, daha verimli ve daha kabul edilebilir proje hazırlanabilmesi için profesyonel örgütlenmeye ihtiyacımız var. Bu kapsamda da müdürlük bünyesinde 'Proje Yürütme ve Uygulama' adı altında yeni bir birim oluşturduk. Türkiye'nin ilk kalkınma ajanslarından biri olan Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından açılacak proje çağrılarıyla ilgili olarak gerekli hazırlıklar da başlatıldı” dedi.
Mersin’de 50 gence dış ticaret eğitimi İhracat bilincinin topluma yerleşmesi ve KOBİ'lerin ihracatçı yapılması için AB Hibe Projeleri kapsamında İŞKUR-Aktif İstihdam Tedbirleri hibe çağrısına, MTSO'nun ortaklığında ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) koordinatörlüğünde yeni bir projeye başlanıyor. Projeyle, 30 kadın ve 20 erkek dış ticaret konusunda uzman seviyesine getirilecek. Projeye katılan gençler dış ticaret, ECDL eğitimi, proje yönetimi, takım çalışması, kriz yönetimi, satış pazarlama gibi konularda eğitimden geçirilecek. İş garantili olarak verilecek eğitimlerden sonra uzman seviyesine gelen gençler katıldıkları fuarlarda eşleştikleri KOBİ'lerin ürünlerini pazarlama faaliyetlerine bizzat katılacaklararak öğrendiklerini sahada uygulama fırsatı bulacak. Proje için AB'den 105 bin Euro'luk geri ödemesiz destek alındı.
“Mersin Teknopark, ileri teknolojinin üretilmesi için önemli rol üstleniyor” Mersin Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Özgür Durmaz, bilgiyi işleme ve daha sonrasında ticarileştirme sürecinde teknoparkların öneminin büyük olduğunu belirterek; “Mersin Teknopark, ileri teknolojinin üretilmesi için bölgede önemli bir rol üstleniyor” dedi. Ülkelerin ekonomik gelişmesinin bilgi ve teknoloji desteği olmadan mümkün olmadığını vurgulayan Durmaz, teknoparkların, teknoloji üretme potansiyeli yüksek olan girişimcilerin oluşmasına ve firmaların gelişmesine olanak sağlayacak şekilde yapılandırıldığını söyledi. Özgür Durmaz; “Mersin Teknopark, bulunduğu bölgede yenilikçiliğin geliştirilmesi ve ileri teknoloji üretimi açısından çok önemli bir rol üstleniyor. Teknoparkımız bölgenin teknolojik kalkınmasındaki aktörlerden biri olmak için yürütülen inovasyon ve girişimcilik projelerinde hem destekçi, hem de bu projelerin yaratıcısı olma konumunda” diye konuştu.
11 - 24 Ocak 2009 Şerafettin AŞUT:
Sürdürülebilir kalkınma ve daha iyi bir sosyal yaşam için, toplumdaki bireylerin de katılımcı olmasını sağlama amacı taşıyan Çukurova Kalkınma Ajansı, 4 ana başlık altında toplanan programlar dahilinde hazırlanan projelere 19 milyon liralık bütçe ayırdı. Ayrılan bütçenin 11 milyon lirası KOBİ'lerin daha fazla istihdam ve iş olanakları yaratacak projelerine verilecek. Ayrıca ajansın yardım yapacağı alanlar arasında engelli, kadın, çocuk ve yaşlılara yönelik projelerden KOBİ'lerin daha fazla iş ve istihdam yaratabilmesine olanak sağlayacak projelere kadar geniş bir yelpaze bulunuyor.
“MTSO’nun verdiği eğitim ve bilgilendirme sayesinde Mersin hazır”
Mersin'i kalkındıracak projeler için Kalkınma Ajansı toplam 19 Milyon liralık destek veriyor Tarımda, ekonomide, turizm ve sosyal yaşam gibi hayatın birçok noktasında daha iyiye ulaşma hedefi için Mersin'in tüm dinamiklerini harekete geçirmek isteyen Çukurova Kalkınma Ajansı, KOBİ'lerden sivil toplum kuruluşlarına, tarımdan lojistiğe, tekstilden turizme kadar geniş bir yelpazede Mersinlilerin hazırlayacağı projeleri desteklemek için 19 milyon liralık bütçe ayırdı. Kalkınma ajanslarının kuruluş amaçlarından biri olan yörenin kalkınmasına kişi ve kurumların insiyatif alarak katılmasını hedefleyen çalışmayla sosyal ve ekonomik gelişme için katılımcı sayısının artması hedefleniyor. Kalkınma ajansları katılımcı mekanizmalarla birlikte hem kalkınma modellerini oluşturuyor hem de aynı anda bunun için hazırlanan projelere destek sağlıyor. Bu kapsamda Çukurova Kalkınma Ajansı geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantıyla 19 milyon liralık bütçeli 2008 mali programını açıkladı. 4 ana başlık altında toplanan hibe programında, iktisadi kalkınma, sosyal kalkınma, küçük bütçeli altyapı projeleri ve kırsal kalkınma mali destek programı dahilinde, KOBİ'lerin istihdam ve üretimde öne çıkmasını sağlayacak projelerinden engellilerin yaşam şartlarını iyileştirmeye, eko-turizmden tarıma, tekstilden lojistiğe kadar birçok alanda hazırlanan projelere mali yardım yapılacak. Kalkınma ajansının destekleyeceği projelere göre dört ana program şunlar;
İKTİSADİ KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI: Programla, istihdam ve üretimde öne çıkan sektörlerin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu amaçla, küçük ve orta boy işletmelere proje tutarının yüzde 40'ı kadar hibe verilecek. Bu şekilde, toplamda 19 milyon liralık bütçenin 11 milyon lirası KOBİ'lere aktarılacak. Bütçenin büyüklüğü dikkat çekici olmasına rağmen, İktisadi Kalkınma Mali Destek Programı kapsamında proje verilecek alanların genişliği dikkat çekici. Alternatif turizmden, tarım hayvancılığa, lojistikten, tekstile kadar çok geniş bir yelpazede birçok proje için kaynak ayrıldı. SOSYAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI: Toplam bütçesi 2 milyon lira. Kabul edilen projelerin tutarının yüzde 75'i kalkınma ajansı tarafından verilecek. Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı'na, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, il özel idareleri, odalar, borsalar, meslek kuruluşları, dernekler vakıflar, üretici birlikleri, üniversiteler, mesleki okullar, sendikalar, tarımsal amaçlı kooperatifler gibi kuruluşlar proje başvurusu yapabilecek. Sosyal bütünleşme ve dayanışmanın artması, engelli, kadın, çocuk ve yaşlılara yönelik projeler, bölgede ihtiyaç duyulan alanlarda işgücü niteliğinin arttırılmasına yönelik eğitim projeleri. Çevresel ve kültürel değerlerin korunmasına yönelik projelere destek verilecek. Ayrıca bu programla, bölgenin
turizm imkânlarının araştırılması ve tanıtılmasına yönelik projeler ile bölgenin iş ve yatırım imkânlarının araştırılmasına yönelik projelere de kaynak sağlanacak. KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ALTYAPI PROJELERİ: Bu başlık altında hazırlanacak projelere sadece Büyükşehir Belediyeleri, belediyeler ve il özel idareleri başvurabilecek. Toplam bütçesi 4 milyon lira olan programda kabul edilen projelere, proje tutarının yüzde 50'si hibe olarak verilecek. Destek, lojistik merkezi, tarımsal ihtisas bölgesi, kalite kontrol tahlil test laboratuarı kurulması, erozyon, katı atık, yağmur suyu, kanalizasyon, içme suyu, kirlilik, bilişim altyapısı, turizm gibi küçük ölçekli altyapı projeleri gibi sektörel ihtisas bölgeleri için verilecek. KIRSAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI: 2 Milyon lira bütçeli Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı'na kabul edilen projelerin, tutarının yüzde 75’i hibe olarak verilecek. Bu programa projesiyle başvuracak kurum ve kuruluşlar sosyal kalkınma mali destek programıyla aynı grupta bulunanlar arasından olmak zorunda. Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı'nın destekleyeceği projelerin konuları ise, yayla turizmi, ev pansiyonculuğu, tarımsal ürünlerin paketlenmesi, soğuk hava deposu, yem gübre üretimi, orman ürünleri işleme, yöresel el sanatlarının üretim ve pazarlanması, ileri teknoloji seracılığın yaygınlaştırılması gibi projeler.
Kalkınma Ajansı, '2008 Yılı Mali Destek Programı Toplantısı Mersin’de yapıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen toplantıya, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Adana Valisi İlhan Atış, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Süha Aydın, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Ahmet Yaman, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veysel Parlak, ajans yönetim ve kalkınma kurulu üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Ortaya konulan çalışmaları tarihi bir başlangıç olarak kabul eden ve 3 yıldan bu yana sürdürülen 'kalkınma ajansı modeli' kapsamında mali destek kısmının ilk defa Çukurova Bölgesi'nde hayata geçirildiğini belirten Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "Mali program ve arkasında da kaynak olmadığı sürece yapılan iş soyut kalır. Bu nedenle işi somuta indirgeyebilmek için mutlaka finansman kısmını net bir şekilde ortaya koymanız gerekir. Yoksa bu sadece hayallerde kalır ve gerçekleşmeyen hayaller de size sadece üzüntü verir. Gerçekleştirebileceğimiz şeyleri konuşmamız lazım" dedi. Bakan Tüzmen, “Türkiye'de Doğu ve Batı arasında gelişmişlik farkıyla birlikte kişi başına düşen gelir farkı var. Aynı durum İngiltere, Fransa ve Çin gibi ülkeler için de geçerli. 6 yılı aşkın süredir Türkiye istikrarı bir sürecin
Türkiye'nin ilk 'Kalkınma Ajansı' modellerinden biri olan ve yerel potansiyellerin harekete geçirilerek, yerel kalkınmanın sağlanması amacıyla kurulan Çukurova Kalkınma Ajansı, '2008 Yılı Mali Destek Programı Toplantısı'nı Mersin'de yaptı. içinde. Ciddi bir imar ve inşa süresi yaşıyor. Artık görüyorsunuz ülkenin dört bir yanında doğusunda, batısında, güneydoğusunda ve kuzeyinde her tarafta çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bugün gelinen noktada da dünyanın en büyük 15. ekonomisi ve bunun yanında da yine dünyanın 22. büyük ihracatçısıyız” diye konuştu. Kalkınma ajanslarının kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin yanında temin edilen kaynakların da etkin ve yerinde kullanılarak yerel potansiyellerin harekete geçirilmesi, bölgenin yatırım imkanlarının iç ve dış yatırımcılara tanıtılması noktasında önemli bir misyon üstlendiğini ifade eden Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, “Çukurova Kalkınma Ajansı, yapmış olduğu araştırmaların ardından Adana ve Mersin için iktisadi ve kırsal kalkınmayla birlikte küçük ölçekli
altyapı ve sosyal kalkınma olmak üzere 4 öncelikli alan belirledi” dedi. Vali Aksoy, “İlimizin ve bölgemizin kalkınması için önem taşıyan yatırım destek ofisleri önümüzdeki günlerde hizmete girecektir. Yatırımcıya yol gösterilmesi, işlemin hızlandırılması ve takibi açısından önemli bir işlev üstlenecek olan bu ofislerin hayata geçirilmesi ile bölgemiz ve ilimiz yatırımcılar için daha cazip hale gelecektir. Bütün bunlara ek olarak bu projelerin yaşanmakta olan dünya ekonomik krizinden etkilenen kesimler içinde bir nevi cansuyu olarak da değerlendirmek mümkün olabilecektir. Bölgemiz için ayrılmış olan 19 milyon YTL'den azami yararlanmak için hepimiz üzerimize düşeni yapmakta yükümlüyüz. Özellikle proje, teklif verme niteliklerine sahip olan, kamu kurumları, yerel yönetimlerimiz, meslek odaları ve sivil toplum örgütü
Hasan Kırdı Suluboya Resim Sergisi Suluboya sanatçısı Hasan Kırdı'nın kişisel “Suluboya Resim Sergisi”nin açılış kokteyli Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi'nde gerçekleşti. Kokteyle, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Burakgazi, Yönetim Kurulu Üyeleri Şahin Öder, Şemsettin Sor, Meclis Üyeleri Serdar Yürekli ve Abdurrahman Çokgünlü ile çok sayıda davetli katıldı. Türkiye genelinde fuarlarla birlikte toplam 13 kişisel sergi açtığını belirten Sanatçı Hasan Kırdı, “Resim çalışmalarımda kendimi en çok yorumlayabildiğim suluboya tekniğiyle peyzaj ve natürmort resimlerimi sanatseverlerle buluşturuyorum. Mersin'de ilk sergimi geçen yıl yine MTSO Sanat Galerisi'nde gerçekleştirdim. Bu yıl ikincisini düzenlediğim sergimde Mersin konulu resimlere de yer verdim” dedi. Toplam 35 resimden oluşan Suluboya Resim Sergisi, 27 Ocak 2009 tarihine kadar sanatseverlerin beğenisine açık olacaktır.
Vakıf çelenk siparişlerinizle eğitim için bir ışık da siz yakın MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI
TEL: 0 324 231 25 25 Mesai Dışı: 325 86 05
temsilcilerinin zaman kaybetmeden ivedilikle proje hazırlıklarına başlamalarında büyük yarar görüyorum” diye konuştu. 2006 yılı Temmuz ayından buyana yaklaşık bir senelik bir yasal süreçle vakit kaybı yaşadıklarını belirten DPT Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Ahmet Yaman, “2006 Temmuz ayında kurulan ancak çeşitli sorunlar nedeniyle bir türlü proje aşamasına getirilemeyen ajans, artık kendinden beklenen görevi ifa edebilecek duruma geldi. Kalkınma ajansları proje fikirleri üzerinde yaşayacak bir mekanizmadır. Projeler vasıtasıyla bölgeye hizmet edecek ve yeni ivme kazandıracaktır. Bu sayede de bölgenin kendi içindeki gelişme farklılıklarını hem de ileriye dönük rekabet gücünün sürdürülebilir hale getirilmesini sağlayacak bir mekanizmadır” ifadesinde bulundu. Çukurova Kalkınma Ajansı'nın ülkede bir ilki gerçekleştirerek, ilk proje çağrısına çıkan ajans olduğunun altını çizen Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veysel Parlak, “Türkiye'de kurulan ilk iki kalkınma ajansından biri olan Çukurova Kalkınma Ajansı, bölge ihtiyaçları gözetilmek suretiyle yapılan plan ve söz konusu plan çerçevesinde hazırlanan çalışma programı ile tespit edilen alanlarda bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlamak üzere mali destek proje çağrısına çıktı ve ildeki tüm toplum kesimleri de proje sunmaya çağırdı” dedi.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Çukurova Kalkınma Ajansı'nın projelere yapacağı finansal destekle ilgili olarak; “MTSO olarak öncülük ettiğimiz ve uzun süredir devam eden eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin verdiği tecrübeyle Mersin, Çukurova Kalkınma Ajansı fonlarından azami ölçüde yararlanacaktır” dedi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Çukurova Kalkınma Ajansı'nın 2008 Mali Destek Programı kapsamında hazırlanan projeleri desteklemesiyle birlikte, uzun süredir devam eden eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin verdiği tecrübeyle Mersin'in, Çukurova Kalkınma Ajansı fonlarından azami ölçüde yararlanabileceğine inandığını söyledi. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, 30 Aralık 2008 tarihinde başvuru merkezlerinin açıklanmasının ardından destek hizmetlerinin de hızlandırılacağına dikkat çekerek; “Bu programla birlikte yerel idarelerin, üniversitelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının, kar amacı güden işletmelerin, kooperatiflerin, birliklerle birlikte diğer gerçek ve tüzel kişilerin yani kentin tamamının proje başvuru rehberlerinde tanımlanan türde proje veya faaliyetleri desteklenebilecek” dedi. Şerafettin Aşut, 'Kalkınma Ajansları'nın Türkiye'de ilk defa İzmir ve Çukurova Bölgesi'nde kurulduğunu hatırlatarak, ajansın da bugün gelinen noktada finansal desteklerini dağıtmaya başlayacağını, bununla birlikte firmaların, kamu kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplum kuruluşları gibi kalkınma ajanslarının sağlayacağı bazı desteklerden faydalanabileceğini belirterek; “Kasım ayında çıkan, 'Kalkınma Ajansları Proje ve Faaliyet Destekleme Yönetmeliği' ile kalkınma ajansları tarafından sağlanacak mali ve teknik desteklerle bunların yönetimi, kullandırılması, uygulanması, izlenmesi, değerlendirilmesi ve denetimine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Mersin ve Adana için hazırlanan '2008 Mali Destek Programı' ile de Türkiye'de bölgesel kalkınmada yeni bir dönem başladı. Artık Avrupa Birliği'nde (AB) olduğu gibi bazı projeler merkezden değil, yerinden desteklenecek. Bundan sonra bizlere düşen görev proje üretme becerilerini daha da arttırmak. MTSO olarak bu konuda Mersinli KOBİ'lere ve ilgili vatandaşlara elimizden gelen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Çevre Yönetim Sistemi Belgesi aldı Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Çevre Yönetim Sistemi (ISO 14001:2004) Belgesi almaya hak kazandı. 2007 tarihinde Türk Standartları Enstitüsü'nden ISO 9001:2000 Kalite belgesi alarak kalite yönetim sisteminin gerektirdiği standartlarda hizmet vermeye başlayan Organize Sanayi Bölgesi, şimdi de Türk Standartları Enstitüsü tarafından yapılan denetimle ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Kalite Belgesi aldı. ISO 14001 belgesinin alınmasıyla organize sanayi bölgesi bünyesindeki işletmelerin, ulusal ve uluslararası mevzuatlara uyumun artırılması, detaylı dokümantasyonun oluşturulması, çevreye olan zararlı etkiler ve çevre riskleri belirlenerek kontrol edilebilir ve bu sayede çevreyi olumsuz etkileyen unsurların azaltılması, çevre etkilerinden kaynaklanan maliyetlerin düşmesi, bölge içerisinde oluşan atıkların ölçülmesi, izin ve yetki belgelerinin alınmasının kolaylaştırılması, çevre ile ilgili yasalara ve mevzuata uyumun sağlanması, personele verilen eğitimler sayesinde çalışanlarda çevre bilincinin arttırılması, yasal kurumlara karşı, mevzuat ve yönetmeliklere uyulduğu dökümante edilmiş oluyor. Belge ile ayrıca havanın, suyun, toprağın, doğal kaynakların ve insanların zarar görmesi en aza indirgenerek enerji tasarrufu sağlanması, kirliliğin kaynaktan başlayarak kontrol altına alınması ve azaltılması, çevre ile ilgili kurumsal iyileşmeler, acil durumlara ve kazalara karşı hazırlıklı bulunarak mesuliyetle sonuçlanan kaza vb. olayların azaltılması, oluşan atıkların bertarafı gibi konuları içeren ve bu çerçevede maliyet azaltılması sağlanacak.
3
11 - 24 Ocak 2009
Türkiye enflasyonda IMF üyeleri arasında 26. IMF'nin son verilerinden derlenen bilgiye göre Türkiye, fona üye ve resmi istatistiğe sahip 77 ülke arasında, 26'ncı sırada bulunuyor. TÜFE cinsinden ortalama yüzde 11'lik enflasyon düzeyi ile Avrupa Birliği'ne üye olan Bulgaristan ile aynı düzeyde bulunan Türkiye'nin bulunduğu IMF üyesi ülkeler listesinde, resmi verilere göre en yüksek enflasyon Venezüella'da bulunurken Euro Bölgesi ülkeleri de en düşük enflasyona sahip ülkeler olarak yer alıyor. Türkiye gibi ülkelerde, enflasyon beklentilerinin ise küresel şokların ikincil etkileri nedeniyle arttığı belirtiliyor. Mali kuralın, Brezilya gibi büyük ve gelişmekte olan bir ülkeden, Yeni Zelanda gibi küçük, gelişmiş ülkelere kadar birçok ülkede uygulanmış olan bir program olduğuna dikkat çeken IMF, mali kuralın, mali istikrar açısından önemli olduğunu vurguluyor. Fona göre Türkiye'de enflasyon, önceki yıllara göre büyük ölçüde düştü, kamu borç oranları keskin şekilde azaldı, bankacılık sistemi yeniden yapılandırıldı ve Türkiye ekonomik büyüme sağladı. Türkiye'nin, enflasyonda sağladığı başarıyı koruyarak, enflasyonu düşürmeye devam edebilmesi için yapısal reformlar ile kamu maliyesi disiplinine ağırlık vermesi gerekiyor.
Yerel Stratejiler Çalıştayı'nda lojistik sektörü tartışıldı Mersin Lojistik Platformu tarafından hazırlatılan 'Lojistik Strateji Planı' kapsamında düzenlenen 'Yerel Stratejiler Çalıştayı'nda, Mersin'de lojistik sektörünün sorunları ve alınması gereken tedbirler tartışıldı. Mersin Hilton Oteli Balo Salonu'nda yapılan toplantıya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin İl Özel İdaresi İnsan Kaynakları Daire Başkanı Hilmi Dulkadir, Deniz Ticaret Odası (MDTO) Genel Sekreter Yardımcısı Halil Delibaş, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Güler, Mersin Lojistik Platformu Başkanı Josef Atat ve sektör temsilcileri de katıldı. Maestro Danışmanlık tarafından hazırlanan 'Mersin Lojistik Strateji Planı'yla ilgili olarak konuşan Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, “Plan, Mersin'i, Türkiye'nin kuzeygüney ve doğu-batı ekseninde oluşturulacak olan uluslararası yük koridorlarında başlangıç noktası yapma vizyonu taşıyor. Dünya ticaretinin
artırılmasının önündeki engellerin kaldırılması, ticari mal ve hizmet hareketlerinin hızlandırılmasının yanında yük ve kargo güvenliğinin sağlanması da gerekmekte” dedi. Yıldıztekin, “Mersin Çevre Düzeni Nazım Planı önümüzdeki dönemde lojistik açıdan sorun oluşturacaktır. Bu nedenle de söz konusu plan yük taşımacılığı göz önüne alınarak yeniden düzenlenmeli. Kent merkezinde kalan lojistik birimlerin de şehir dışına transfer edilmesi şart. Mersin Limanı giriş ve çıkışlarının rahatlatılması, liman içindeki kargo elleçlemelerinin liman dışına çıkartılması, Mersin Serbest Bölgesi'ne de genişleme olanağına sahip olabileceği yeni bir alan tahsis edilmelidir” diye konuştu. Mersin-Tarsus D400 karayolunun alt yapısının iyileştirilmesi ve OSB'lerin de genişletilerek otoyola
bağlanması gerektiğine dikkat çeken Yıldıztekin şunları söyledi: "Mersin'deki demiryolu alt yapısı iyileştirilmeli, Ro-La taşıması projelendirilmeli ve uygulanmalıdır. Deniz taşımacılığı konusunda da kısa mesafe deniz taşımacılığı için Mersin, merkez haline getirilmelidir. Mersin-Trieste vagon feribot çalışması yeniden devreye alınmalıdır. Mersin-İtalya Ro-Ro hızlı feribot hattı gündeme getirilmelidir." 30 ve üzeri yerel kurumun katılımıyla gerçekleştirilecek lojistik alanındaki çalışmaları da sıralayan Yıldıztekin, “Lojistik sektörü ara elemanlarının yetiştirileceği okullar açılmalıdır. Lojistik Enstitüsü kurulmalı ve sektöre destek vermelidir. Lojistik faaliyetlere uygun araştırma projeleri hazırlanmalıdır. Mersin'e üreticilerin ve lojistikçilerin yatırım yapması için tanıtım ajansı oluşturulmalıdır" diye konuştu.
“Lojistik” sektöründe Mesleki Nitelik Arttırma Kursu tamamlandı
Motorlu Taşıtlar Vergisi kredi kartıyla ödenebilecek Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan edinilen bilgiye göre 2009 yılına ait Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde ilk taksit, 1 Ocak'ın resmi tatil olması nedeniyle 2 Ocak tarihinde başladı. 31 Ocak'ın cumartesi günü olması nedeniyle ilk taksit ödemeleri 2 Şubat Pazartesi günü sona erecek. MTV'nin ikinci taksiti ise Temmuz ayı içinde yatırılacak. Araç sahipleri ilk kez bu yıl MTV'yi elektronik ortamda kredi kartıyla da ödeyebilecek. Kredi kartı ile ödemede şu an için Halk Bankası, Garanti Bankası, Akbank ve Türkiye İş Bankası sisteme entegre olmuş bulunuyor. Gelir İdaresi Başkanlığı ile protokol imzalamış olan Yapı Kredi Bankası, Türkiye Ekonomi Bankası, HSBC, Finansbank, Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası ve Asya Katılım Bankası'nın ise sisteme entegre olma çalışmaları devam ediyor. Oluşturulan sistemle bankalara içinde bulunulan yıla ait MTV taksitlerinden vadesi geçenler de ödenebilecek. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın sitesinden kredi kartıyla ödemede ise geçmiş yıllara ait sorgulanan tüm borçlar ödenebilecek.
ÜYELERİMİZE DUYURU Ölçü ve Tartı aletleri kullanan kişiler 3516 sayılı yasası gereğince; 2007 yılı ve önceki yılların, kontrol damgalarını taşıyan ölçü ve tartı aletleri kullananların 2009 yılında ölçü ve tartı aletlerini muayeneye götürmeleri zorunludur. Odamıza bağlı esnafların kullanmakta olduğu ölçü ve tartı aletlerinin cinsi miktar marka, çekeri ve seri numaralarını bildiren bir beyanname ile Mersin Büyükşehir Belediyesi Grup Merkezi Ölçüler ve Ayar Memurluğu'na Ocak-Şubat ayları içerisinde müracaat etmeleri gerekmektedir.
Hızlı tren Şubat sonunda sefere başlıyor
Proje bitimi nedeniyle MDTO'da düzenlenen sertifika törenine; MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Lojistik Platformu Başkanı Jozef Atat, MDTO Genel Sekreter Yardımcısı Halil Delibaş, Proje Eğitmeni ve Lojistik Danışmanı Atilla Yıldıztekin, Platform Üyeleri ile MTSO Lojistik Platformu Proje Sorumlusu Fevzi Filik ve lojistik sektörü temsilcileri katıldı. Mersin için bir şeyler düşünerek bu platformları ortaya çıkardıklarını belirten MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Mersin, çok eski tarihten bu yana bir dış ticaret şehridir, dış ticaretin en önemli ayağını da lojistik oluşturur. Bu kapsamda Mersin'de tüm lojistik hizmetlerinin verilebileceği bir mekan kurulmasını planladık. Çok kısa bir süre sonra gerçekleşecek bu çalışma ile Mersin, Türkiye'den aldığı görevle önemli bir lojistik merkez olacaktır” dedi. Başkan Aşut, “Dünyada üretim batıdan doğuya gitmekte. Üretimin doğuya gitmesi ile de dağıtım merkezleri konusunda sıkıntılar baş göstermeye başladı. Üretim mümkün olduğu kadar hammaddenin bulunduğu bölgelerde yapılmaya gayret ediliyor. Ancak tabi şartlar uygun olursa bu yapılabiliyor. Genelde de karşımıza çevre, maliyetler, işçilik gibi çeşitli engeller çıkıyor. Bizde bu durumda malları uygun şartların bulunduğu yere taşıyoruz. Dünya bunu böyle yapıyor. Türkiye bugün dünyanın lojistik merkezi ve geçiş hattıdır. Mersin de buradan pay almaya hak kazandı ve biz daha çok pay alabilmek için gerekli çalışmaları
yapacağız” diye konuştu. Mersin'in en büyük hayali olan Uluslararası Bölgesel Havalimanı projesinin hayata geçmesi için herkesin bu konuda bastırması gerektiğinin altını çizen Aşut şunları kaydetti: “Eğer biz bu dönemde bölgesel havalimanını yapamazsak, yaptıramazsak, yaptığımız tüm çabalar boşa çıkar. Projeye tüm kentin sahip
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) liderliğinde, Mersin Lojistik Platformu'nun işbirliği ile düzenlenen “Lojistik-Planlama Elemanlarının Mesleki Niteliklerinin Arttırılması Eğitim Projesi” başarıyla tamamlandı. çıkması gerekiyor. Çukurova Havalimanı'nın hayata geçmesi ile özellikle bölgenin en önemli ihraç kalemlerinden olan yaş meyve sebze de rahatlıkla pazarlanıp, satışı gerçekleştirilebilecek. Ayrıca bu sayede bölgemizde çiçekçilik sektörü de önemli bir açılım yaratabilecektir.” Gençlerin lojistik dalında çalışarak, patronlarını, işverenlerini depolar kurulması ve yeni iş sahaları için ikna etmeleri gerektiğini belirten Mersin Lojistik Platformu Başkanı Jozef Atat, “Aldığınız eğitimi bir adım ileri götürerek, patronlarınızı yönlendirmeniz gerekmektedir. Bu sayede kişilerin iş yerlerinde yıldızları parlayacak ve daha fazla
kazanmaları sağlanacaktır. Doğru yönlendirmelerle daha fazla kazanan patron bunu işletmeye de yansıtacak bu durum da Mersin ekonomisini de olumlu yönde etkileyecektir” dedi. Başkan Atat, “Platform kurulduğunda en önemli konu olarak eğitimi ele aldık. Bu kapsamda Mersin Üniversitesi Rektörlüğü ile yaptığımız görüşmeler neticesinde üniversitenin önümüzdeki sene Lojistik ve Denizcilik Lisans Bölümü açmasını sağladık. KKTC'de faaliyetlerini sürdüren Doğu Akdeniz Üniversitesi ise Mersin'e katkı vererek, lojistik bölümü açmayı hedefliyor. Bunlar çok sevindirici haberler. Her şey eğitimden geçiyor. Sizler öğrendiklerinizi başkalarına öğreterek, bu işin çığ gibi büyümesini sağlayacaksınız” diye konuştu. Kente geliş gidişlerinde; lojistiğin ne olduğunu merak eden ve bu işin ilerde dünyada gelişen bir iş kolu haline geleceğine inanmış bir grubun var olduğunu görmesi ile Mersinle iletişiminin arttığına dikkat çeken Proje Eğitmeni Atilla Yıldıztekin, “Mersin Lojistik Platformu'nun kurulmuş olması heyecan verici bir yapılanma. Çünkü Türkiye'de böyle bir platform kurulup da, bu kadar verimli çalışmalar hayata geçirilmedi. Burada platformu oluşturan üyelerin bu işe verdikleri gönül son derece önemli. Tüm bu çalışmalar sonucunda gördüm ki; Mersin, lojistiğe İstanbul ve İzmir'den daha doğru bir noktadan başlıyor. Burada 40 kişilik akıncılar dediğimiz öncü ekip işi bilerek sektörde çalışmaya devam edecek. Yaklaşık 800 slaytlık eğitim sonunda önemli başarılar elde ettiğimize inanıyorum” dedi.
Faik Burakgazi: “Nükleer Santral’den vazgeçin” Mersin Platformu, Mersin Akkuyu'ya yapılması planlanan Nükleer Santral konusunda bir basın toplantısı düzenleyerek gelinen süreci değerlendirdi. Mersin Tüccar Kulübü'nde gerçekleştirilen toplantıya Mersin Platformu Dönem Başkanı Faik Burakgazi, Başkan Yardımcısı Ali Doğan ve Platform Sözcüsü Abdullah Ayan katıldı. Akkuyu Nükleer Santral ile ilgili olarak başlatılan ihale sürecinde sona gelindiğini belirten Mersin Platformu Dönem Başkanı Faik Burakgazi, “32 yıl öncesinden verilen yer lisansına dayanılarak hazırlanan proje hayata geçirilmek isteniyor. Biz, Mersin'in herhangi bir yerinde nükleer santral
yapılmasını istemiyoruz. Bunun gerekçelerini net bir şekilde ortaya koyup, ilgililere ilettik. İş işten geçmeden yetkililer bu konuyu yeniden gözden geçirmelidir” dedi. Burakgazi, “Mersinlilerin ortak düşüncesi, kente nükleer santral kurulmamasının yanında nükleer santral dışındaki alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesidir. Nükleer santralle ilgili olarak değişen koşulların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bu konuda acele edilmemeli ve tüm alternatifler göz önünde bulundurulmalıdır” diye konuştu. Mersin sahillerinin nükleer enerjiyle değil, turizmle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Burakgazi şunları söyledi: “Türkiye'nin bugün hidroelektrik potansiyelinin sadece 3'te 1'i kullanılırken, nükleer santral üzerinde
inatla durulması anlamsız. Mersin, güneş enerjisi konusunda önümüzdeki 5 yıllık dönemde oldukça önemli açılımlar ortaya koyacaktır. Mersin, dünyanın nükleer çöplüğü olamaz. Buna kentte yaşayan insanlar hiçbir zaman izin vermez. Bugün dünyanın hiçbir yerinde tam donanımla bir nükleer atık bertaraf tesisi yok. Bu durum bile başlı başına ürkütücüdür.” Geleceğini kurgulamak için çaba harcayan Mersin'in, lokomotif sektör olarak turizmi öne çıkarmaya karar verdiğinin altını çizen Mersin Platform Sözcüsü Abdullah Ayan, “Mersin, bu kararla hem ürettiklerine tüketim alanları yaratmayı hem de işsizlerine istihdam yaratmayı amaçlamıştır. Daha önemlisi, Türkiye'nin 2023 yılı için koyduğu '50 milyon yabancı turist, 50 milyar dolar gelir' hedefine doğrudan
hizmet eden bir karar almıştır. Dünyanın en güzel koylarının orta yerinde bulunan Akkuyu'da yapılacak bir nükleer santral, bütün bu öngörülerin ortadan kalkmasına ve bölgenin geleceğinin kararmasına sebep olacaktır” dedi. Ayan, “Gelişmiş ülkeler enerji konusunda artık farklı arayışlara yönelmekte, başta güneş ve rüzgar olmak üzere tercihlerini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak yönünde kullanmaktadırlar. Yılda ortalama 200 gün güneşten yararlanan Almanya gelecek 30 yıl içinde enerjisinin yüzde 40'ını güneşten elde etmeyi planlarken, yılda 300 günden fazla güneş alan Mersin'in bu sonsuz ve sınırsız kaynak yerine tamamen dışa bağımlı nükleer enerji santrallerine mahkûm edilmesi kabul edilemez” diye konuştu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, AnkaraEskişehir arasındaki hızlı tren testlerinin tamamlanarak, yolculu test sürüşlerine Şubat ayı sonunda başlayacaklarını açıkladı. Bakan Yıldırım yaptığı açıklamada, Ankara girişinde bulunan hemzemin geçitlere yönelik emniyet tedbirlerinin tamamlanmasıyla hızlı trenin yolculu test sürüşlerine başlayacağıın belirtti. Bakan Yıldırım, Ankara-Konya hızlı tren hattının altyapısının bitirildiğini ve 2010 yılı sonunda açılacağını belirtti. Bakan Yıldırım ayrıca 2002 yılında 37 olan tersane sayısının 92’ye çıkarılarak Türkiye’nin dünya 23.lüğünden 5.liğine çıkarıldığını söyledi.
ŞERAFETTiN AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
Üretim kan kaybetmeye başladı Krizin yarattığı talep daralması, ülkemizdeki sanayi üretiminde üst üste 4 aydır düşüş yaşanmasına neden oldu. Kasım ayındaki %13.9'luk düşüş, 2001 krizinin ardından gerçekleşen en fazla düşüş oldu. Sektörlere baktığımızda da en fazla düşüşün yatırım malları imalatında yaşandığı görüldü. Bu durum firmaların yatırım kararlarını ya iptal ettiğini ya da ertelediğini gösteriyor. Aslında krizin etkilerine sektörel bakmak gerekir. Firmalar yatırım kararlarını erteleyebilirler, ancak nihai tüketim ürünlerine olan taleplerde erteleme çok daha az olmaktadır. Bu da krizin firmaları aynı oranda etkilemediğini göstermektedir. Lokomotif sektör olan sanayi sektöründe üretimdeki gelişmeleri tüketilen enerji miktarındaki değişimlerle beraber incelediğimizde, 2008 yılında Ocak-Temmuz döneminde tüketilen enerji miktarının 2007 yılının oldukça üzerinde olduğu gözlenirken, Ağustos 2008'den bu yana aylık bazda azalış eğilimine girdiği, önceki yıl ile aynı seviyelerde kaldığı görülmektedir. Önceki yıllar ile karşılaştırıldığında 11 aylık dönemlerde tüketilen enerji miktarı artışındaki yavaşlama dikkat çekicidir. Genel olarak 2008 yılında sanayi sektöründe üretimin arttığını ancak geçmiş yıllara göre söz konusu artışın hız kestiğini söyleyebiliriz. 2006 yılının ortasından itibaren iç talepteki daralmanın etkisini ihracata yönelmekle ikame ederek ekonomik büyüme sağlanabilmişti. Ancak dış ticaret rakamları, küresel krizin etkisini Ekim'den itibaren hissettirmeye başladığını göstermektedir. Mersin'de Kasım ayında ihracat önceki yıla göre %11 küçülürken, ithalat ise %1 oranında artış göstermiştir. Dolayısıyla iç talepte yaşanan sıkıntıya dış talepte yaşanan sıkıntının da eklendiği görülmektedir. Bütün bunlar 2009 yılının iş dünyası için zor bir yıl olacağını göstermektedir. Ancak şu da bilinmelidir ki, pazar çeşitliliği yaratamayan firmalar ciddi yaralar aldı. Kapasitesini düşüren, üretimini durduran firmaların sayısı azımsanmayacak boyutlara ulaştı. İşten çıkarılanların sayısı her geçen gün artıyor. Bankalar ise kredi kullandırırken o kadar ince eleyip sık dokumaya başladılar ki, firmalar kredi taleplerini karşılayamaz duruma geldiler. Karşılasalar bile faiz oranları çok yüksek. Tüketici kredileri faizlerinde de durum aynı. Bu da iç pazardaki talebin daralmasına neden oluyor. Firmalar, içinde bulunduğumuz bu süreci temkinli yaşamalıdırlar. Bu dönemde firmalar, işletme verimliliğine, yeni pazarlar yaratılmasına, insan kaynaklarının geliştirilmesine ağırlık vermelidirler. Birleşerek büyüme ya da stratejik ortaklıklar kurmanın yöntemlerini geliştirmelidirler. Bu durgunluk süreci bir süre sonra sonlanacaktır. Bu süreci iyi değerlendirerek başarılı olan firmalar rakiplerinden hep bir adım önde olacaklardır. Durum gösteriyor ki, Hükümetin iç pazarı ve ihracatta yeni pazar arayışlarını canlandıracak desteklere ihtiyaç bulunmaktadır.
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI'NDAN ÜYELERİNE DUYURU 1 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2008/13299 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Ocak - Şubat 2009'da yapılacak seçimlerde: 5174 sayılı TOBB Kanununun 83. maddesi uyarınca Oda Meslek Komiteleri ve Meclis seçimlerine seçmen olarak katılabilmek, Meslek Komiteleri ve Meclise üye seçilebilmek için vergi mükellefi olma şartı arandığından, üyelerimizin vergi kayıtlarını kontrol ederek, hatalı kayıtlarını düzeltmeleri zorunludur. Üyelerimizin vergi mükellefiyetlerine ilişkin Oda kayıtları 16 Ocak 2009 Cuma günü mesai saati bitimine kadar hafta içi 08:30 - 17:30 saatleri arasında Oda Sicil Servisinde ve Odamızın www.mtso.org.tr internet adresinde incelemeye açık olup, hatalı kayıtların düzeltilmesi için başvuruların firmanın antetli kağıdına yazılmış dilekçe ve ekinde vergi levhası fotokopisi ile yapılması gerekmektedir. Bu düzeltme işlemi çerçevesinde Odamıza daha önce hiç vergi numarası bildirmemiş üyelerimizin de öngörülen süre içinde Odamıza vergi numaralarını bildirmeleri, vergiden muaf olan üyelerimizin vergiden muaf olduklarına ilişkin muafiyet belgelerini seçme ve seçilme haklarının kaybolmaması için 16 Ocak 2009 Cuma günü mesai saati bitimine kadar ibraz etmeleri gerekmektedir.
Kayıtlarını düzeltmeyen üyelerimizin Oda kayıtlarının doğruluğu kabul edilmiş sayılacağı önemle duyurulur.
Numan Olcar: “Turizmde olumlu gelişmeler yaşanabilir”
YIL: 10 SAYI: 164 11 - 24 OCAK 2009
MERSiN TiCARET VE SANAYi ODASI YAYIN ORGANI
Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, Türk Turizm Sektörü'nün 2008 yılında 20 milyar doların üzerinde gelir ve 26 milyon turist hedefini yakalayarak yüzde 13,5'luk büyüme sağladığını belirtti. Başkan Olcar; “Bu rakama ulaşmak için yapılan çalışmalar kapsamında, en büyük gelişme Anadolu'ya gelen turist sayısıydı. Geçtiğimiz yıl 6 milyon kişi,
kültür turizmi kapsamında Anadolu'nun değişik bölgelerini gezdi. Eldeki veriler ışığında resmin tamamına baktığımızda, dünyada yaşanan ekonomik kriz yüzünden yakın yerler tercih edilecek gibi görülüyor. Özellikle Akdeniz Çanağı; Avrupa ve Rusya'ya yakınlığıyla ön plana çıkacak. Özellikle inanç, kültür ve eko-turizm potansiyeli olan yerlerin ziyaretçi sayısı daha da artacak gibi görünüyor” dedi.
Mersinli sanayiciler son gelişmeleri değerlendirdi Kamu harcamaları artacak
AB’den ekonomik durgunluğa karşı teşvik paketi AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Komisyonu'nun, küresel finansal krizle birlikte durgunluğa giren Avrupa ekonomisini canlandırmak için kamu harcamalarını artıracak teşvik paketi üzerinde çalıştığını açıkladı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, gelecek hafta kesinleşmesi beklenen teşvik paketinde "üye ülkelerin harcamalarını önemli ölçüde artırmasını" isteyeceklerini söyledi. Barroso, AB ülkelerinin ortak hareket etmesi halinde küresel finansal krizin reel ekonomiye olumsuz etkilerinin kısa sürede atlatılacağını vurguladı. AB Komisyonu'nun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Üyesi Joaquin Almunia ise yaptığı açıklamada küresel finansal krizle mücadele nedeniyle bütçe açığını yüzde 3'le sınırlayan Maastricht kriterlerinden taviz verilmeyeceğini vurguladı.
Sanayi sektöründeki sorunları analiz etmek ve ortak akıl oluşturmak amacıyla MTSO Sanayi Sektörleri Meslek Komite Üyelerinin katılımıyla genişletilmiş bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “İlimiz sınırları dahilinde yapılmış olan ihracat ve ithalat, 2008 yılının Ekim ayında bir önceki ayla kıyaslandığında ciddi bir gerileme gözlenmektedir. Ancak 2007 yılının Ekim ayı ile kıyaslandığında hala ihracat ve ithalatta artışın devam ettiği görülmektedir. İthalatta Temmuz ayında başlayan trend
"Prangaları çözün, ekonomiyi ilk 10'a sokalım”
TÜİK verilerine göre
AB'ye ihracat yüzde 31,9 azaldı TÜİK'in verilerine göre Kasım ayında Avrupa Birliği'nin (AB) ihracattaki ağırlığı devam ederken geçen yılın aynı ayına göre AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 31,9 azaldı. 2008 Kasım ayında fasıllar bazında en büyük ihracat kalemi kara taşıtları ve bunların aksam, parçaları (939 Milyon Dolar) olurken; bu fasılı makineler, mekanik cihazlar, kazanlar ve aksam-parçaları (774 Milyon Dolar), elektrikli makine ve cihazlar (686 Milyon Dolar) izledi. En yüksek ithalatı olan fasıl mineral yakıtlar ise mineral yağlar oldu. Bu fasılı ise makineler, mekanik cihazlar, kazanlar ve aksamparçaları, elektrikli makine ve cihazlar, demir ve çelik (832 Milyon Dolar) takip etti.
Mersin Limanı’nın yük trafiğinde artış sürüyor Doğu Akdeniz'in en önemli limanlarından biri olan Mersin Limanı'nda yük trafiğindeki artış devam ediyor. 2008 yılının OcakEkim Dönemi'nde limandan gerçekleştirilen ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarken, bu rakam ithalatta yüzde 11 oranında gerçekleşti. Mersin Deniz Ticaret Odası'nın yaptığı açıklamaya göre, 2008 yılının Ekim ayında Mersin Limanı'nda 753 bin 761 ton yükleme, 1 milyon 38 bin 622 ton da boşaltma işlemi gerçekleştirildi. Bu rakamlar 2007 yılının aynı dönemine göre yükleme ve boşaltma oranları yüzde 23'lük bir artış göstererek; 1 milyon 792 bin 383 tona yükseldi. Tüm bunların yanında transit taşımacılık içinde yüzde 19'luk payı olan konteynır de 2007 yılına göre yüzde 9 oranında arttı. Yılın ilk 10 ayında konteynır adedi bazında önceki yıla göre yüzde 12 oranında artış gerçekleşti. Söz konusu dönemde Mersin Limanı'na operasyon için 3 bin 515 adet gemi uğrarken, bu sayının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 arttığı kaydedildi.
İlimiz firmalarının ihracatı artarken, daha fazla ithalat yapar hale geldiklerini belirten Başkan Şerafettin Aşut şunları söyledi; “Yalnızca Mersin ili firmaları açısından İlimizin durumu analiz edildiğinde gerek ithalat gerekse ihracat hacminin arttığı ancak ihracatın ithalatı karşılama oranının ciddi biçimde gerilediği gözlenmekte. İlimiz firmalarının ihracatlarının ithalatlarını karşılama oranı 2006 yılının OcakEkim döneminde yüzde 171 olarak gerçekleşirken, aynı oran 2007 yılının aynı döneminde yüzde 115'e geriledi ve 2008 yılının aynı döneminde ise yüzde 110'a düştü. İlimiz firmalarının son iki yılda hızla ithalata yöneldikleri ve ihracatın İlimize katma değer yaratma etkisinin azaldığı dikkat çekmektedir.” İşçi maaşlarının bankaya yatırılma
zorunluluğu hakkında konuşan MTSO Meclis Üyesi Hacı Kılıç, “100-150 işçi çalıştıran bir firmanın aylık maaş ödemesi 100 milyar civarındadır. Maaşların bankalardan ödenebilmesi için bu paranın önceden banka hesabında olması gerekiyor. Bu da firma sahibini sıkıntıya sokuyor. Bunun yanında SSK prim indirimi konusuna da değinmek istiyorum. İndirimden yararlanabilmek için firmanın geçmişe yönelik SSK borcu yoktur belgesi istiyorlar. Borcu olan firma bu indirimden yararlanamıyor” dedi. Krizden etkilenen sektörlerden birinin de otomobil sektörü olduğuna dikkat çeken Meclis Üyesi Harun Elgin, “Kriz nedeniyle 200 civarında işçi çıkarmak zorunda kaldım. Bankalarda açık kredilerimiz var ama kullanamıyoruz. Krizin bir yıl daha süreceği söyleniyor, ne yapacağımızı
Rifat Hisarcıklıoğlu: 2 milyon esnaf ve sanatkâr
Aylık ticaret açığı yarı yarıya azaldı Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, ihracat Kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,5 azalarak 9 milyar 339 milyon dolara, ithalat ise yüzde 27,5 düşüşle 12 milyar 60 milyon dolara geriledi. Aylık dış ticaret açığı da yüzde 48,8 düşüşle 5 milyar 313 milyon dolardan 2 milyar 722 milyon dolara indi. Bu veriler ile 2007 Kasım ayında yüzde 68,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2008 Kasım ayında yüzde 77,4'e yükseldi.
ihracatın ithalatı karşılama oranını yükseltiyordu ancak Ekim ayından itibaren ihracattaki gerileme bu oranın yeniden bozulma trendine girebileceğini ortaya koyuyor. Burada tek teselli ise ithalatın daha fazla geriliyor olmasıdır” dedi Başkan Aşut, “İlimizde gıda ithalatında büyük bir patlama yaşanıyor. Mersin, bir gıda kenti olarak görülüyor ama şu an ithalatla geçimini sağlayan bir il durumunda. İhracatta AB ülkelerdeki pay, diğer Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine, ithalat ise Kuzey Amerika ülkelerine kayıyor. Kuzey Amerika'dan bakliyat ve mercimek ithalatı var şu anda. Mersin Ticaret Borsası dünyada bakliyat borsasının merkezi durumundaydı. Maalesef tarım politikasının olmaması Mersin'i bakliyat ithalatı yapan bir il haline getirdi” diye konuştu.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye'nin önü açık, yeter ki ayağımızdaki prangaları çözün, önümüzdeki engelleri kaldırın, ekonomimizi dünyanın en iyi 10 ekonomisinden biri yapalım” dedi. Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği'nce (TÜMSİAD) düzenlenen "İş Dünyası ve 2009 Yılı Beklentileri Konferansı"nda konuşan Hisarcıklıoğlu, iş dünyasındaki rakiplerle eşit şartlarda mücadele edildiği zaman Türk iş adamlarının da başarı hikayeleri yazacağını söyledi. Türk ekonomisinin 2002'den itibaren hızlı bir büyüme yaşadığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "2002 ile 2005 arasında Cumhuriyet tarihinin en hızlı ekonomik büyümesini yaşadık. Bu dönemde ülkemizin ekonomik büyüme hızı ortalama yüzde 7 civarındaydı. 2005-2006 yıllarında ise ekonomimiz durağanlaştı. 2007 ve 2008 yıllarında biz kendi içimizde kavga etmeye başladık. Siyasi krizler baş göstermeye başladı. Daha dünyada kriz lafı edilmeye başlanmamışken bizim ekonomik büyümemiz küçülmeye başladı. Ama tüm bunlara rağmen ben geleceğimizden umutluyum. Türkiye'nin önü açık, yeter ki ayağımızdaki prangaları çözün, önümüzdeki engelleri kaldırın, ekonomimizi dünyanın en iyi 10 ekonomisinden biri yapalım." İşadamlarına düşen görevler Hisarcıklıoğlu, böyle ekonomik kriz ortamlarında iş adamlarının üstüne düşen görevler olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Bu krizde ve bundan sonraki dönemlerde ayakta kalmak için yapmamız gereken 4 şey var. Birincisi ortaklık. Ekonomik olarak para kazanmak istiyorsak güçlerimizi birleştireceğiz. Aynı iş kolunda faaliyet gösterenler bir araya gelerek güçlerini birleştirecekler. İkincisi kurumsallaşma. Kurumsallaşamayan şirketlerin eninde sonunda ticaret hayatına son verdiklerini görüyoruz. Üçüncüsü markalaşma. Ürünlerimizi markalaştıracağız. Bu yönde çalışmalarımızı yapacağız. Dördüncüsü ise yenilikçilik. Buna şimdi 'inovasyon' da deniyor. Ben 'icat çıkartma'yı daha çok seviyorum. İşimizle alakalı yenilikler, farklı bir şeyler yapacağız. Her sabah uyandığımızda, 'bugün ne değişiklik yapabilirim ki müşteri beni tercih etsin' diye farklı bir şeyler yapacağız. Yoksa ekonomik olarak ayakta kalamayız."
için kriz paketi geliyor
Tekstil sektörü için Değişim, Dönüşüm ve Destek (3D) formülü adıyla önlem alan hükümet şimdi de 1 milyon 908 bin esnaf için eylem paketi çıkarıyor. Paket, ekonomik kriz içindeki esnaf için destekleyici düzenlemeler içeriyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Zafer ÇAĞLAYAN
Hazırlanan planda, krizden etkilenen esnaf için destekleyici düzenlemeler yer alacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile sektörün ortak çalışmaları sonucu hazırlanan ve krizden etkilenen 1 milyon 908 bin esnafı ilgilendiren plan 5 bölümden oluşurken, 33 tedbiri içeriyor. Plan, hukuki idari yapının güçlendirilmesi; eğitim danışmanlık hizmetlerinin artırılması; yenilik ve girişimciliğin desteklenmesi; altyapı, kümelenme ve ortaklık faaliyetlerinin desteklenmesi ve AB programlarından-kaynaklarından esnaf ve sanatkârların yararlanması bölümlerinden oluşuyor. Ayrıca krizin yansımalarını azaltabilmek için, SSK prim indiriminden, vergi indirimine kadar birçok desteğin de plana monte edilmesi hedefleniyor. Şu anda desteklerin maliyet hesaplarının yapıldığını bildiren yetkililer, maliyetlerin netleşmesinin ardından konunun Ekonomi Koordinasyon Kurulu gündemine alınarak son şeklinin verileceğini belirtiyor.
TOBB Başkan Yardımcısı Üzülmez: “İşçi çıkarmak çözüm değil” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Hüseyin Üzülmez, ekonomilerin önümüzdeki süreçte toparlanmaya başlayacağını vurgulayarak şunları söyledi: “2008 sonbaharı, küresel krizin Türkiye'de rüzgârlarını sert bir şekilde hissettirmeye başladığı bir dönem olmuştur. Bu dönemdeki büyümenin yavaşlamasının temel nedeni, toplam talepte azalma, tarım sektörünün küçülmesi ve krizdir.” Krizlerin öncesinde Türkiye’de kötüleşmeye başlayan beklentiler ve psikolojik faktörlerin krizlerin gelişini hızlandırdığını belirten Üzülmez, cirolarının düşeceği beklentisiyle firmaların giderlerinde tasarruf etmeye çalışabildiğini ve bunun en kolay yolu olarak işçi çıkarmayı görebileceklerini bildirdi. İşsiz kalan çalışanların ise gelirsiz kalmalarından ötürü tüketimlerini kısabileceğini, çalışmaya devam eden işçilerin de işsiz kalma ihtimaline karşı önlem olarak daha tasarruflu olmaya yönelebileceğini kaydeden Üzülmez, şöyle devam etti: “Ülkemiz genelinde milli gelirin azalması ise şüphesiz ki krizin etkilerinin artması anlamına gelir. Bu etki sadece cari gelirdeki kaybın değil,
gelecekteki gelirin azalacağına ya da tamamen kaybolacağına dair endişeleri de ortaya çıkaracaktır. Çalışma kapsamındaki şirketler işçi çıkarmaya alternatif olarak bahsedilen çözümlerini de düşünmelidirler. Genel olarak işçi çıkarmak zorunda kalmamak için, diğer masraflardan tasarruf yapma yoluna da gidebilmeliyiz.” Önümüzdeki dönem için umutsuzluğa ve karamsarlığa gerek olmadığını vurgulayan Üzülmez, Türkiye'nin 2008 krizine, güçlü bir kamu maliyesi, sağlıklı bir bankacılık sektörü ve etkili bir kurumsal denetim-düzenleme çerçevesiyle yakalandığını, bunun bir avantaj olabileceğini ifade etti.
Engin Tan Narin: “Kriz, israfı önlemek için fırsattır” Doğal kaynaklar açısından oldukça zengin olan Türkiye'de ne yazık ki tarım alanında inanılmaz boyutta israf yaşandığını belirten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Engin Tan Narin, “Tarımda gizli işsizliğin neden olduğu kaybın 10 milyar doları aştığı tahmin edilmekte. Tarımda gizli işçi sayısının 1 milyon 350 bin kişi olduğu vurgulanıyor. Gelişmiş ülkelerde tarımda çalışanlarının istihdam içindeki oranı yüzde 10'un altında ancak ülkemizde tarımda 6 milyon civarında çalışan istihdam edilmekte yani toplam istihdam içindeki oran yüzde 26. Bu insanlara bir an önce yön verilmeli, eğitim kampanyaları başlatılmalı ve bölgesel kalkınma projeleri çalışır hale getirilip ülkemizin bir an önce yardımı kendi içinde aramalı. Unutulmamalı ki Türkiye jeopolitik konumu ile Ortadoğu ve Avrupa'ya
katkı sağlayabilecek en değerli ülkelerden biridir ve bu sebepten dolayı tarım politikaları özenle gözden geçirilmeli. Türkiye'nin
tarım ihracatı 10 milyar dolar civarında. Türkiye'nin yüzde 7'si kadar tarım arazisine sahip olan Hollanda'nın ihracatı ise 50 milyar dolar” diye konuştu. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gelecek yıllarda büyük bir enerji sıkıntısı yaşanacağına dikkat çeken Engin Narin şunları söyledi: “Yüksek gerilim hatlarında kullanılan kablolarda oluşan elektrik kaybı, yanlış kablo kullanımından dolayı a noktasından b noktasına ulaşan elektrikteki kayıp yüze 27. Türkiye, enerjiyi OECD ülkeleri ortalamasına göre 2 kat, Japonya'ya göre 4 kat daha verimsiz tüketiyor. Enerji kültürünün vatandaşlarımızda oluşması ve gerekli enerji verimliliği tedbirlerinin alınması halinde binalarda yüzde 50, sanayide yüzde 20, çevrim sektöründe yüzde 25 ve ulaştırma sektöründe yüzde 15 oranında enerji tasarruf edilerek ülke ekonomisine kazandırılabilinir.
Burada en önemli faktör enerji tasarrufu yerine, enerji verimliliğine yönelik çalışmaların başlatılmasıdır.” Engin Tan Narin, “Yıllık ilaç tüketiminin yaklaşık 12 milyar TL olduğu Türkiye'de, ilaç israfı korkunç durumda. Bunun için buzdolabını açıp bakmanız yeterli. Türkiye'de en az 500 milyon dolarlık ilaç çöpe gidiyor. Avrupa'da Türkiye'de olduğu gibi istediğin eczaneye girip istediğin miktarda ilaç alamıyorsun. Öncelikle Avrupa’da tezgahın arkasında ya da laboratuarda ilaçlar ayrıştırılıp hastanın ihtiyacına göre teslim ediliyor. Bazı ülkelerde ilaçların taneyle verildiği doğru ancak bunu ülkemizde uygulayabilmek için 24 bin eczanenin ve 300 civarında üretim tesisinin buna uygun duruma getirilmesi gerekir. 2009'un bol tasarruflu yıl olmasını temenni ediyorum. Kendini ve ülkesini seven tasarruf etsin” ifadesinde bulundu.
bilemiyoruz. En büyük tehlikede olan da yine bizleriz” diye konuştu. Krizde en önemli konunun işçi çıkarılmaları olduğunu belirten Meclis Üyesi Sabri Tekli, tedbir alınmasına rağmen bu çıkarmaların gün geçtikçe artığını işverenle beraber işçinin de çok zor durumda olduğunu söyledi. Hükümete baskı yapılarak kredi verme şartlarının esnetilmesi gerektiğinin altını çizen Yönetim Kurulu Üyesi Rıza Durdu, bankaların kredi kriterlerinde sorunlar olduğunu ve yeni düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Krize karşı bir dayanışma ve moral açısından toplantının iyi bir yaklaşım olduğunu belirten Meclis Üyesi Serdar Yürekli ise piyasada nakit olmadığını ve bankaların kredi verme konusundan aşırı nazlı olduğunu ifade etti.
Şerafettin Aşut: “En büyük zararı kriz psikolojisi verir” Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, küresel krizin temelinde yükselen Asya Ekonomilerinin bulunduğuna dikkat çekerek; “Ekonomi sonunda mutlaka kendini toplayacaktır. Burada en önemli sorunumuz her şey sona erdiğinde bizim bulunduğumuz nokta” diye konuştu. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, küresel krizin bir gerçek olduğunu fakat Mersin olarak kriz psikolojisi içerisinde hareket edildiği takdirde avantajlarımızı kaybedeceğimizi söyledi. Başkan Aşut; “Kriz var ama biz, kriz var diye bekleyip kendi gardımızı almaya kalkarsak treni kaçırmış olacağız. Krizi çalışarak, üreterek atlatmamız lazım. En önemlisi, biz eğer bir felaket tellallığı yapmaya kalkarsak sonunda bankalar bundan rahatsız olacak. Bankaları ürkütmememiz lazım. Eldeki verilere göre son 4 ayda bankalardaki mevduat yüzde 15 artmış durumda. İnsanlar kriz korkusuyla paralarını bankalara yatırıyor. Kriz psikoloji arttığı takdirde bu oran ileriki aylarda iki, üç katına çıkabilir” dedi. Başkan Şerafettin Aşut, Türkiye geneline bakılınca küresel mali krizden Mersin`in fazla etkilenmemesine rağmen küçük esnafın yaşadığı sıkıntıya dikkat çekerek, bu sıkıntının, bankaların küçük esnaflara vereceği kredi desteği ile aşılabileceğini kaydetti. Küresel ekonomideki son durumun gelişmiş ekonomileri sarstığına dikkat çeken MTSO Başkanı Şerafettin Aşut; “Bu durum Avrupa Birliği'ne olan ihracatımıza yansıdı. Şimdi bunun etkisiyle yandık bittik kriz demeyip aynı ihracatı yeni pazarlar bularak yapmak zorundayız. Yıllardır Japonların, Çinlilerin dünyanın her yerine gitmesini gıptayla seyrettik. Şimdi fırsat ayağımıza geldi. Krizden nispeten etkilenmemiş bir Türkiye'nin doğru konumlandığı takdirde, dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri olma şansı var” diye konuştu.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, yaşanan sorunlardan şikayet etmek yerine onları çözmek gerektiğinin altını çizerek, bu konuda işadamı ve sanayicilere de önemli görevler düştüğünü kaydetti. Başkan Şerafettin Aşut; “Mersin olarak üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Özellikle küresel rekabette ayakta kalmak için kümelenme çalışmaları yapmak zorundayız. İşbirliğini geliştiren firmalarımız, dünyaya daha rahat açılıyor. Ayrıca, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada da ortak sorun olan işletmelerin yaşam süresinin kısalmasına karşı firmalarımız kurumsallaşmaya gitmek zorunda. Bugün firmalarımızın ortalama yaşam süresi 40-50 yıldan daha da aşağılara doğru inme tehlikesiyle karşı karşıya. Yapmamız gereken bir başka şey de Markalaşma. Aynı ürünü, aynı kalitede onlarca firma üretebiliyor. Fakat tüketici kendine yakın bulduğunu alıyor. Mersin olarak imajımızı geliştirmek, dünyada bir Mersin markası oluşturmak zorundayız. Sorumluluklarımız içinde en önemlisi ise İnovasyon. Yenilik yapmak zorundayız. Yaptığımız yenilikten para kazanmak zorundayız. Bunun için inovasyon kültürünün yerleşmesi şart. Yenilik savaşlarda ülkeleri kurtaran, ekonomilerde mucize olarak nitelendirilen gelişmeler yaşatan bir kavram. Buz çölü Finlandiya'nın yaşadığı ekonomik gelişim buna en önemli örnek. Bu duruma artık Mersin örnek gösterilmeli. Ancak bu sayede krizlerden etkilenmeden, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebiliriz” dedi.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik (TOBB: 513/7 - 02/01/2009) Çevre ve Orman Bakanlığından alınan ilgi yazıda; 24.06.2007 tarih ve 26562 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin 6, 17 ve 23 üncü maddelerinde değişiklik yapıldığı, bu değişikliğin 06.11.2008 tarih ve 27046 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ifade edilmektedir. Yapılan değişikliğe istinaden bugüne kadar Bakanlık merkez teşkilatınca yürütülen ve aşağıda belirtilen işlemler 01.01.2009 tarihinden itibaren, tesislerin bulundukları il çevre ve orman müdürlüklerince yürütülmeye başlanacaktır. Ambalaj atığı toplama ayırma tesisleri lisans başvurusu, Ambalaj atığı geri dönüşüm tesisi lisans başvurusu, Ambalaj atığı toplama, ayırma tesislerine lisans ve geçici çalışma izni verilmesi, Ambalaj atığı geri dönüşüm tesislerine lisans verilmesi, Piyasaya sürülen ambalajların üzerine yazılmak üzere kod numarası verilmesi,Yönetmelik kapsamındaki işletmelerin Bakanlığa sunmakla yükümlü olduğu belgelerin incelenmesi, Yönetmeliğe aykırılık halinde gerekli yaptırımın uygulanmasının sağlanması ve lisans/geçici çalışma izninin iptal edilmesi, Ambalaj üreticilerinin bildirim ve belgelemeye yönelik yükümlülüklerinin izlenmesi ve denetlenmesi (Ek-4 Ambalaj Üreticisi Müracaat Formu), Piyasaya sürenlerin bildirim ve belgelemeye yönelik yükümlülüklerinin izlenmesi ve denetlenmesi (Ek-5 Piyasaya Süren Müracaat Formu). Üyelerimize Duyururuz...