YIL: 10 SAYI: 170
Birleşerek kazanırız Kent olarak sorunlarımızın çözümü için kaybedecek vaktimiz kalmadı. Ekonomideki gelişme dinamiklerinin sosyal yapıyla birleşik olması şarttır. Diğer bir deyişle, yerel siyaset, kentin daha iyiye ulaşması için yerel ekonomiyi ve iş dünyasını gündemine almak zorundadır. Eğer bu güçbirliği sağlanırsa, özlenen Mersin hayali gerçekleşebilir.
19 NİSAN - 2 MAYIS 2009
2009 Yılı Gelir Vergisi Rekortmenleri açıklandı MERSİN’DE İLK 100 VERGİ REKORTMENİ LİSTESİ SAYFA 3’TE
III. YAPI ve EMLAK FUARI MERYAPI’09 AÇILIYOR 22-26 Nisan tarihlerinde yapılacak Mersin 3. Yapı ve Emlak Fuarı’nın bu yılki teması, 'Avrupalı yazlıkçıların Mersin tercihi' olacak. 120 firmaya ev sahipliği yapacak fuara, Suriye, Ürdün, Irak, İran ve Kuveyt'ten heyetler geliyor. Toplantıya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Başkan Yardımcısı Serdal Kuyucuoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Karteper, Hakan Sefa Çakır, Rıza Durdu, Kasım Tanrıöver ile Forza Fuarcılık ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. Mersin Proje Koordinatörü Sait Toptaş katıldı.
Serdal Kuyucuoğlu: “Kentimizin sorunlarını birlikte tartışmalıyız” Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 19 Nolu (İnşaat Destek Faaliyetleri ve Proje Yapanlar) Üye Toplantısı, MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdal Kuyucuoğlu başkanlığında yapıldı. Toplantıda, komite üyelerine Oda faaliyetleri hakkında bilgi veren MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdal Kuyucuoğlu, Oda olarak mesleki konularda ellerinden gelen desteği verdiklerini, Mersin ile ilgili her gelişmenin içinde olmaya çalıştıklarını söyledi. Toplantıda inşaat sektörünün kentin yaşama biçimini belirlediğine dikkat çekilerek, yapı sektöründe kentimizi daha iyiye götürecek çalışmalara yönelmek zorunda olunduğunun altı çizildi. Kentte, çirkin görüntü oluşturan ve 10-20 yıldır boş duran, terk edilmiş inşaatlar olduğu, bunların şehrin görüntüsünü olumsuz etkilediği belirtilerek, sorunlarını çözüp tamamlanamayan bu yapıların belirlenecek yöntemlerle tamamlanması veya yıkılması gerektiği belirtildi. 3’TE
'Avrupalı yazlıkçıların Mersin tercihi' temasının işleneceği fuarla ilgili olarak konuşan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut; “Satın almalar ve satışlar da Avrupalı yazlıkçıları Mersin'e çekme yönünde hareket ediyoruz. Pazar daralma sürecinin başlangıç noktasında emlak ve yapı sektörü, bu süreçten en iyi fırsat ve avantajlarla çıkacaktır. Çünkü pazarın daralmasında ilk sıkıntıyı
yaşayan emlak ve yapı sektörüydü ki, dünya da böyle oldu. Krizden ilk çıkacak olan da yine emlak ve yapı sektörüdür” dedi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan “Mersin 3. Yapı ve Emlak Fuarı”nın basın toplantısı Tüccar Kulübü'nde yapıldı. Emlak ve yapı sektöründeki krizi fırsata çevirmek için fuarın önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Başkan Şerafettin Aşut;
“Pazar daralmasında ilk ve en büyük sıkıntıyı yaşayan emlak ve yapı sektörüydü. İlk çıkacak olan da bu sektör olacak diye düşünüyoruz. Bu mantıkla hareket ediyoruz. Tabi bunun fırsata çevrilmesi konusunda biz bu fuarı 22 Nisan'da açacağız. Emlak ve yapıda krizleri fırsatlara çevirmek, Mersin Emlak ve Yapı Fuarı'nda gerçekleşecek diye umut SAYFA 3’TE ediyoruz” dedi.
8. MERSiN-TRiESTE RO-RO SEFERLERi BAŞLADI
Sağlık sektörü devlet kurumlarından alacaklarını tahsil edemiyor Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 29 Nolu (Tıbbı Malzeme İmalatı ve Ticareti) Meslek Komitesi ve 30 Nolu (Sağlık Hizmetleri) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, 29 Nolu Komite Başkanı Yaşar Göllü başkanlığında gerçekleştirildi. Komite üyelerinin katılımıyla yapılan toplantıda sektörün sorunları dile getirildi. Oda faaliyetleri hakkında komite üyelerine bilgi veren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Tanrıöver, gerçekleştirilen toplantıda ortaya çıkan sorunların yönetim kuruluna aktarılacağını, sağlık sektöründe artık bıçağın kemiğe dayandığını belirtti. Komite üyeleri, tahsilat işlemlerinin kurumun Adana Sağlık İşleri Müdürlüğü’nden yürütülmesi nedeniyle, yoğunluğun artmasından dolayı SGK Başkanlığı’na Mersin'de Sağlık İşleri İl Müdürlüğü kurulması için talepte bulunalım” dediler. 3’TE
Mersin Platformu basın toplantında geçen bir yılı değerlendirdi Mersin Platformu'nun, yıllık çalışma ve son gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapıldı. Platform geçen bir yıllık sürenin ardından yetkili organlarını yeniden belirledi. Buna göre Platform Başkanlığı’na Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nı temsilen Oda Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Başkan yardımcılığına Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan, Platform Sekreterliğine; TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kamer Gülbeyaz ve Platform Sözcülüğüne Mersin AB Derneği Kurucu Başkanı Yazar Abdullah Ayan seçildi. SAYFA 3’TE
Toroslardaki saklı cennet KARBOĞAZI Sayfa 4
Portakallar müzik açacak Mersin Uluslararası Müzik Festivali Bu yıl sekizincisi düzenlenecek olan Mersin Uluslararası Müzik Festivali, etkileyici bir programla müzikseverlerle buluşuyor. Festivalin basın toplantısında konuşan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, 21 Mayıs’ta başlayacak olan organizasyon için tüm kurum ve kuruluşların birarada hareket ettiğini belirterek, “Festival kent insanının kültür ve sanata olan aşkını simgeliyor” diye konuştu. Mersin Spor ve Sergi Sarayı’nda yapılan toplantıda söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ise, festivalin 8 yıllık zaman diliminde önemli aşamalar kaydettiğine dikkati çekerek, kentin tanıtımını olumlu anlamda arttırdığına dikkat çekti. Festival Yürütme Kurulu Başkanı Faik Burakgazi ise Mersin’in pek çok kenti kıskandıran kültürel ve sanatsal bir zenginliğe sahip olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası Mersin Müzik Festivali çok sesliliğin bir yansıması olmasının yanında kültürlerarası diyaloğun gelişimine de katkıda bulunuyor” dedi. HABERİ SAYFA 4’TE
AYFER YILMAZ:
“Tarım, krizden çıkış için önemli bir sektör” Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) ve U.N RoRo ortak girişimi ile açılan Avrupa Ro-Ro Hattı'da çalışmaya başlayan UND EGE Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve kent protokolünün katıldığı törenin ardından 70 treyler ile İtalya'ya hareket etti. Gaziantep'ten Frankfurt'a giden bir türk nakliyecisi, sefer başına karada 7 bin kilometre yol
yaparken, Mersin - Trieste Ro-Ro hattı ile bu mesafe 2 bin 460 kilometreye iniyor. Ro-Ro hattı, karayolu ile yapılan seferlere göre maliyetleri yüzde 20 aşağı çekiyor ve zamandan kazandırıyor. Ro-Ro seferleri sayesinde taşınan yük, farklı gümrük kapılarından farklı yönetmeliklerden, farklı bürokrasiden geçmeden direkt
Mersin'den Trieste'ye oradan da tüm Avrupa'ya dağılacak. Ayrıca geminin kalkış ve varış programı belli olduğu için nakliye firmaları lojistik ağlarını bu programa göre yapabilecek. Yetkililer, kısa bir süre içerisinde haftalık sefer sayısının ikiye çıkarılması ve cumartesi günlerine ek olarak, çarşamba akşamları da gemi kaldırılmasının planlandığını söyledi. SAYFA 2’DE
Ihracat için yurtdışına çıkan tırlara tanınan KDV’siz yakıt hakkı Mersin’e de tanınmalı Mersin lojistik sektörü için neler yapıyor?
Genç lojistikçiler Fransa’daki örnekleri inceledi
Kürşad Tüzmen: Macit Özcan: Konteyner Limanı Şartlar kötü de olsa “Lojistik Merkez için için Halkı kentimiz ihracatını 3 bin dönüm arazi Bilgilendirme Toplantısı arttırmayı başarıyor 2 tahsis edebiliriz” 2 düzenlendi 2
HABERLERİ 2’DE
İpek Yolu yeniden canlanırken Mersin’in dünya kenti olma şansı Sosyalist Bloğun yıkılma-sıyla birlikte ortaya çıkan büyük pazar, rekabeti arttırınca, batılı firmalar maliyetleri azaltmak için üretimlerini doğuya kaydırmaktan çekinmemişti. Doğu'da yaşanan üretim patlamasının etkileri kısa sürede dünya ticaretinde görülmeye başlandı. Kısa sürede Çin ve Hindistan Asya'nın büyüyen devleri haline geldi. Artan petrol fiyatları sa-yesinde zenginleşen Rusya'da onlara katıldı. 2004 yılına gelindiğinde Do-
Engelsiz Mersin Projesi: ACTUS
ğu'nun üretimi ilk defa Batıyı geçerken, yine aynı yıl 18 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinde en fazla paya sahip iki bölge, Asya ve Avrupa'nın arasındaki ticaret hacmini yönlendirmek için başlayan kıyasıya yarışta su yüzüne çıktı. Tüm bu gelişmeler, dünya ticaret rotasının belkemiğini oluşturan hattın, Atlantik'ten Asya-Pasifik Hattı'na doğru dönüşünü hazırlamakta.Tüm bu değişen dengeler ve gelişen süreç
Mersin Üniversitesi (MEÜ) ile Yunanistan'ın Selanik Aristotle Üniversitesi tarafından ortaklaşa yürütülen ve engellilerin hareket ve erişimlerinin iyileştirilebilmesi amacıyla hayata geçirilen 'ACTUS: Engelsiz Mersin Projesi' kapsamında uluslararası düzeyde gerçekleştirilen 'Erişilebilir Şehirler ve Üniversiteler'
Asya ve Avrupa 400 yıl sonra yeniden kucaklaşmaya hazırlanıyor. 16. yüzyılda coğrafi keşiflerle önemini kaybeden İpek Yolu'nda bu kez deve kervan-larının çan sesleri yerine dizel motorların homurtusu duyulmaya başladı. MTSO, İçel Sanat Kulübü gibi kurumların kültüründe ticaret olan bir kentte yerel tarihe yönelik çalışmalarını arttırırken, lojistik, turizm, tarım-gıda gibi sektörel platformlar ve Mersin Platformu'nun lobi çalışmaları kentteki
konulu seminerin ikinci ayağı Mersin'de yapıldı. MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Berika İpekbayrak ise yaptığı konuşmada; “Çevre koşulları şekillendirilirken engelliler gözardı edildi. Kent içinde veya kamu kurum ve kuruluşlarında engellilerle ilgili herhangi bir planlama yok. Biz insanlar, yaşantımızın her evresinde bir şekilde
canlanmayı gözler önüne seriyor. İpek Yolu güzergahı üzerinde bulunan şehirler, Doğu ile Batı arasında giderek büyüyen küresel ticarette yükselen yıldız olmak için çaba harcıyor. Dünya kenti olarak tanımlanabilecek olan bu kentler içinde, Dubai, Mumbai, Şangay, Abu Dabi başı çekmekte. Bu değişimin ortasında kalan Mersin’de ticaret zincirinde önemli bir halka olmak için lojistik potansiyelini kullanmaya çalışıyor. SAYFA 2’DE
engelli olabiliriz. Kadınlar, bebek doğuracağı vakit bir bakıma engelli oluyorlar. Üniversitede öğretim üyelerimiz, belirli bir yaşa geldiklerinde hareket kabiliyetleri sınırlanıyor, diz kapaklarındaki sorunlar nedeniyle merdivenlerden çıkamayabiliyorlar" diye konuştu. HABERİ SAYFA 4’TE
Mersin 4. Uluslararası Tarım Fuarı'nın açılışına katılan devlet eski bakanı Ayfer Yılmaz, Türkiye'de tarım sektörünü konuştuk. Türkiye’nin tarım sektörünün önemini yeniden keşfettiğine dikkat çeken Ayfer Yılmaz, tarım sektörünün yarattığı katma değer ve istihdam ile krizden çıkışta etkin bir rol oynayabileceğine dikkat çekerek, bir an önce tarım sektörüne ilişkin yol haritasının ortaya koyması gerektiğini belirtti. Yılmaz, röportajda; “ Ekonomik kriz dönemlerinde köye dönüş başlıyor. Eğer tarım sektörü krizde sığınılacak bir liman olarak değerlendiriliyorsa krizden çıkışta tarımın önemli bir rol oynaması kaçınılmazdır. Öncelikle, uygulanacak tarım politikalarının daha kurumsal bir yapının oluşturulmasını sağlamalıdır ve sürdürülebilir olmalıdır” dedi. Ayfer Yılmaz, genel bütçeden sağlanacak kaynakların yanı sıra tarım kredi kooperatiflerinin kendi öz kaynakları ve bankalardan sağlayacağı kaynaklarla oluşturacağı bir finansman paketi ile hem maliyetlerin aşağı çekilmesinin sağlanabileceğini belirtti. SAYFA 4’TE
Uluslararası Tarım Fuarı 6 dönümlük alanda yapıldı
4
AB Bilgi Yarışması başlıyor Ortaöğretim öğrencilerinin Avrupa, Avrupa Birliği ve Türkiye'nin katılım süreci konusunda bilgi edinmeleri, araştırma ve okumaya yönelmelerini sağlamak amacıyla Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun desteği ile Nisan ve Mayıs 2009 tarihleri arasında Türkiye'de 16 ilde Avrupa Birliği Bilgi Yarışmaları düzenlenecek. Yarışmayla ilgili bilgilendirme toplantısı Mersin Suphi Öner Öğretmenevi'nde yapıldı. AB kurumları, politikaları (insan hakları, çevre, yenilik (inovasyon) dahil olmak üzere) ve programları, Avrupa ve AB tarihi ve genişleme süreci, Türkiye'nin AB katılım süreci ve diğer aday ülkeler, Avrupa genel kültürü ve coğrafyası konularındaki soruları içerecek olan yarışma; MTSO AB Bilgi Bürosu ile Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile yapılacak. SAYFA 4’TE
19 Nisan - 2 Mayıs 2009
MERSİN NASIL HAZIRLIK YAPIYOR? Mersin Kenti, Bölgesel İnovasyon Stratejileri (RIS) Projesi kapsamında kurulmuş bulunan Mersin Lojistik Platformu kentteki “Lojistik Sektörüne” yönelik bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışmada lojistiğin alt unsurları ele alınmış, her bir unsur için gelişme planları yapılmaya başlanmıştır. Lojistik unsurlarının birbirleri ile olan ilişkileri; günümüzün gelişen
konusu olan kombine taşımacılığın da çerçevesi altında incelenmesi ve buna sınır getirecek, içini dolduracak Mersin Lojistik Strateji Planı hazırlanma kararı alındı. Mersin ilinin gelecek 20 yıllık bir süre içinde Taşımacılık ve Lojistik sektöründe ortaya çıkacak ihtiyaçların politikalarını, hedeflerini belirleme amacını içermekte.
AVRUPA’NIN LOJİSTİK MERKEZLERİNE BAĞLANTI
İŞ ODAKLI EĞİTİMLER MERSİN LOJİSTİK PLATFORMU
İhracat için yurtdışına çıkan tırlara uygulanan ÖTV ve KDV'siz yakıt desteğinden Mersin’de yararlanmalı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya, Türkiye'den yurtdışına ihracat için çıkan tırlara uygulanan ÖTV ve KDV'siz yakıt desteğinden Mersin'in de yararlanması gerektiğini söyledi. Ufuk Maya, Ro-Ro seferlerini düzenleyen firmanın sübvansiyon istemediğine dikkat çekerek; “Hattın ayakta kalması için,
iGaziantep'ten Frankfurt'a giden bir türk nakliyecisi, sefer başına karada 7 bin kilometre yol yapıyor. Mersin - Trieste Ro-Ro hattı ile bu mesafe 2 bin 460 kilometreye iniyor. Ro-Ro hattı, karayolu ile yapılan seferlere göre maliyetleri yüzde 20 aşağı çekiyor ve zamandan kazandırıyor.
iMersin, Avrupa'nın Lojistik Merkezi Dortmund'u dünyaya bağlayan Frankfurt Havaalanı'na bağlanıyor. Ro-Ro seferleriyle taşınan yük, farklı gümrük kapılarından farklı yönetmeliklerden, farklı bürokrasiden geçmeden direkt Mersin'den Trieste'ye oradan da tüm Avrupa'ya dağılacak
iGEMİNİN KALKIŞ-VARIŞ PROGRAMLARI BELLİ OLDUĞUNDAN
Lojistik sektörüne kalifiye eleman yetiştirmek, kentteki atıl haldeki genç nüfusa iş sağlamak amacıyla, değişik yaş gruplarından üniversite mezunlarına sertifika programları düzenleniyor. Eğitimlerde, ileri derecede ingilizce, uluslararası lojistik yazışmalarına dair örneklerle katılımcı gençlerin pratiğini arttırmak hedefleniyor. Şu ana kadar yapılan eğitimler sonunda sektöre kazandırılan gençlerden başarılı olanlar yurtdışında staj yaptıktan sonra, Mersin’deki lojistik firmaları tarafından eksiği hissedilen kalifiye elemanlar kazandırılmaya çalışılıyor
nakliyecilerimize yakıt desteği şart” diye konuştu. Türkiye'de uygulanan sisteme Mersin'in de dahil edilmesi gerektiğini dile getiren Ufuk Maya; “Mersin-Trieste Hattı ihracatçımızın Avrupa'ya yaptığı kara tabanlı taşımacılıkta maliyeti araç başına yaklaşık 500 Euro azaltıyor. Bu durum Mersin'i avantajlı konuma getiriyor ancak Türkiye'den yola çıkan
tırlar sınır kapılarında ÖTV ve KDV'siz yakıt alarak yurtdışına çıkış yapabiliyor. Artık Mersin'de Türkiye'nin önemli bir çıkış noktası haline geldi. Bu uygulamaya Bakanlar Kurulu'nda alınacak bir kararla kentimizin de dahil edilmesi durumunda nakliyecilerimizin Mersin'i tercih etmesi kaçınılmaz hale gelecek” dedi.
Yeni ‘İpek Yolu’nda Mersin’in dünya kenti olma şansı artıyor İpek Yolu güzergahı üzerinde bulunan şehirler, Doğu ile Batı arasında giderek büyüyen küresel ticarette yükselen yıldız olmak için çaba harcıyor. Dünya kenti olarak tanımlanabilecek olan bu kentler içinde, Dubai, Mumbai, Şangay, Abu Dabi başı çekmekte. Bu değişimin ortasında kalan Mersin’de ticaret zincirinde önemli bir halka olmak için lojistik potansiyelini kullanmaya çalışıyor.
“Şartlar kötü olsa da Mersin’in ihracatı artıyor” Mersin Milletvekili ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen törende yaptığı açıklamada, tarım, ticaret, taşımacılık, turizm ve teknoloji alanlarında bugüne kadar verdikleri sözleri yerine getirdiklerini ve bu sektörlerde Mersin'e önemli kazanımlar sağladıklarını söyledi. Bakan Tüzmen; “1 Nisan'da Tarım Fuarımızı açtık. Şimdi de Mersin-Trieste arasında tarihinde ilk defa Ro-Ro seferlerini başlatmanın sevincini yaşıyoruz” diye konuştu. Mersin Limanı'nın özelleşmesinden sonra, limanın çok hızlı bir şekilde kapasitesini artırdığını kaydeden Bakan Tüzmen, Mersin ihracatında yeni bir kapı açıldığını belirterek; “Artık farklı gümrük kapılarından farklı yönetmeliklerden, farklı bürokrasiden geçmeden direkt Mersin'den Trieste'ye Avrupa'nın göbeğine yüklerimizi göndermiş olacağız” dedi. Ro-Ro seferleriyle yalnız Mersin ve Türkiye'nin değil, kom-şu ülkelerin de yüklerini taşımayı hedeflediklerini belirten Bakan Kürşad Tüzmen; “Bu son derece önemli bir olay. Mersin'in tanıtımı için çok önemli” diye konuştu.
FİRMALAR LOJİSTİK AĞLARINI BU PROGRAMA GÖRE YAPABİLECEK
iKısa bir süre içerisinde haftalık sefer sayısının ikiye çıkarılması ve cumartesi günlerine ek olarak, çarşamba akşamları da gemi kaldırılması planlanıyor.
UN-RoRo EGE Mersin’den İtalya’ya törenle uğurlandı
İtalya’nın Trieste kentine inen yükler, buradan Avrupa’ya dağılacak.
Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) ve U.N Ro-Ro ortak girişimi ile açılan Avrupa Ro-Ro Hattı'da çalışmaya başlayan UN EGE Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve kent protokolünün katıldığı törenin ardından 70 treyler ile İtalya'ya hareket etti. Mersin'den, Avrupa'ya yapılan kara taşımacılığında yeni bir sayfa açılıyor. Mersin Uluslar arası Liman İşletmeciliği (MIP) ile U.N. Ro-Ro ortak girişimiyle Mersin'den İtalya'nın Trieste kentine Ro-Ro seferleri yapılacak. 200 treyler kapasiteli UND EGE isimli gemiyle yapılmaya başlanan seferlerin ilkinde 70 treyler taşındı. 67 saatte Mersin'den Trieste'ye ulaşan gemi sayesinde Gaziantep-Frankfurt arası 2 bin 460 kilometre kısalırken, taşımacılık maliyetleri yüzde 20 azalıyor. Geminin her hafta Cumartesi günü İtalya'ya hareket edeceği belirtilirken, kısa süre sonra seferlerin haftada iki güne çıkarılması planlanıyor. Geçtiğimiz cumartesi başlayan ilk sefer öncesinde düzenlenen törene, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Vali Hüseyin Aksoy, MIP Genel Müdürü John Artur Phillips, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Genel Sekreteri Selami Gedik, işadamları ve çok
sayıda davetli katıldı. Törende söz alan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy ise, kent tarihinde ilk defa Mersin Limanı'ndan İtalya'nın Trieste Limanı'na Ro-Ro seferleri düzenleneceğine dikkat çekti. Gelinen süreçte, Mersin Limanı'nın Doğu Akdeniz'in en önemli limanlarından biri haline geldiğine işaret eden Vali Aksoy, bu sürecin önümüzdeki dönemde de sürdürülmesini temenni etti. Mersin'in, sadece kendi il sınırları içinde değil, aynı zamanda bölgesindeki ürünlerin tüm dünyaya ihraç edilebilmesi noktasında da önemli bir kapı olduğunun altını çizen Vali Aksoy, 'Avrupa Ro-Ro Hattı'nın hayata geçirilmesinin, gerek Mersin, gerekse de bölge açısından çok önemli katkılar sunacağını ifade etti. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut da konuşmasında, yıllardır mücadelesi verilen ve en sonunda başlayan bu seferlerin, Türkiye, özellikle de Mersin açısından çok önemli bir hamle olduğunu vurguladı. Aşut, “En azından ihracatçımız için rekabet edilebilir bir ortam yaratması açısından U.N. Ro-Ro İşletmeleri'nin
UND EGE UN Ro-Ro, Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise en büyük beş Ro-Ro filosuna sahip. Filodaki tüm gemiler Almanya-Hamburg'da Flensburger Tersanesi'nde üretildi. Un Ro-Ro'nun sahibi olduğu 10 gemiden biri olan ve 2001 yılında denize indirilen UND Ege gemisi,193 metre boyunda ve 200 araç kapasiteli.
Mersin Konteyner Limanı için Halkı Bilgilendirme Toplantısı TCDD, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü tarafından yapımı planlanan Mersin Konteyner Limanı Projesi hakkında Halkı Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Toplantıda 1985-2010 yılları arasında her 7 yılda bir dünya konteyner trafiğinin 2 kat artığı belirtilerek, Mersin’in güçlü hinterlandı sayesinde, transfer liman yerine geçit liman olma özelliği kazanması gerektiği vurgulandı. Yeni liman projesinin ekonomik etkisinin oldukça güçlü olacağı belirtilen toplantıda,
Gayri Safi Milli Hasıla’yı etkilemesi, yeni iş sahaları yaratması ve vergi gelirlerini arttırması bakımından projenin yararları anlatıldı. Liman projesinin 5 aşamada gerçekleştirileceği bildirilirken, kapasitesinin de tamamiyle bittiğinde 10-11 milyon TEU olacağı kaydedildi. Hazırlanan Master Plana göre Konteyner Limanı birinci aşamada yıllık 1,7-1,9 milyon TEU, ikinci aşamada 3-3,4 milyon TEU, üçüncü aşamada 5-5,5 milyon TEU, dördüncü aşamada 7,3-8 milyon TEU’luk kapasitede çalışacak.
Mersin lojistik üssü için yapılan projeyle; Yaklaşık 5 bin dönüm arazide 300 milyon dolarlık bir yatırımla, En az 12 bin kişinin istihdam edilecek Bunun çalışmaları başlatıldı ve en son fizibilite çalışmaları bitirildi.
Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın zemin etüt çalışmaları başladı.
Lojistik Merkez için 3 bin dönüm arazi tahsis edebiliriz Mısır’ın İskenderiye Limanı’na başlatılacak feribot seferleri Kuzey Afrika’yla bağlantı kurulmasını sağlayacak
Değişen dengeler ve gelişen süreçle Asya ve Avrupa 400 yıl sonra yeniden kucaklaşmaya hazırlanıyor. 16. yüzyılda coğrafi keşiflerle önemini kaybeden İpek Yolu'nda bu kez deve kervanlarının çan sesleri yerine dizel motorların homurtusu duyulmaya başladı. Sosyalist Bloğun yıkılmasıyla birlikte ortaya çıkan büyük pazar, rekabeti arttırınca, batılı firmalar maliyetleri azaltmak için üretimlerini doğuya kaydırmaktan çekinmemişti. Doğu'da yaşanan üretim patlamasının etkileri kısa sürede dünya ticaretinde görülmeye başlandı. Kısa sürede Çin ve Hindistan Asya'nın büyüyen devleri haline geldi. Artan petrol fiyatları sayesinde zenginleşen Rusya'da onlara katıldı. 2004 yılına gelindiğinde Doğu'nun üretimi ilk defa Batıyı geçerken, yine aynı yıl 18 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinde en fazla paya sahip iki bölge, Asya ve Avrupa'nın arasındaki ticaret hacmini yönlendirmek için başlayan kıyasıya yarışta su yüzüne çıktı. Tüm bu gelişmeler, dünya ticaret rotasının belkemiğini oluşturan hattın, Atlantik'ten Asya-Pasifik Hattı'na doğru dönüşünü hazırlamakta. Uzmanlar yaşanan son ekonomik krizi de, bu sancılı değişim sürecine bağlamakta. Aslında Doğu ile Batı arasındaki ekonomik ilişki'nin belki de en önemli adımı 50 yıl önce başlatılan çalışmaydı. Birleşmiş Milletler tarafından 1959'da sunulan plan Soğuk Savaş'ın getirdiği şartlar nedeniyle ertelenmişti. Ancak bugün planlar tozlu raflardan indirilip yeniden gözden geçiriliyor. Özellikle tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinde bulunan şehirler, ekonomide yükselen yıldız olmak için çaba harcıyor. Dünya kenti olarak tanımlanabilecek olan bu kentler içinde, Dubai, Mumbai, Tokyo, Kuala Lumpur, Singapore, Hong Kong,
Mersin’den Suriye’nin Halep kentine başlatılan tren seferlerinin ardından, Irak’a da sefer düzenlenmesi düşünülüyor
MTSO, İçel Sanat Kulübü gibi kurumların kültüründe ticaret olan bir kentte yerel tarihe yönelik çalışmalarını arttırırken, lojistik, turizm, tarım-gıda gibi sektörel platformlar ve Mersin Platformu'nun lobi çalışmaları kentteki canlanmayı gözler önüne seriyor.
Şangay, Abu Dabi başı çekmekte. İşte bu değişimin ortasında kalan Mersin de ticaret zincirinde önemli bir halka olmak için lojistik potansiyelini kullanmaya çalışıyor. Kent, dünyada sermayenin, fikrin ve ticaretin durmaksızın bir akış yaşadığı hat olan, Doğu-Batı koridorunda ana güzergah noktalarından biri olarak tanınmak istiyor. Asya-Avrupa hattında sadece demiryoluyla taşınan yük miktarının yıllık 75 milyar dolara ulaşmış olması bu hayalinin büyüklüğünü ve başarma şansının oldukça yüksekliğinin göstergesi. Bir başka gösterge de Asya-Avrupa arasındaki ticaretin sadece Hindistan'da 100 bin kişiye istihdam sağlayacağının hesaplanması. 2025'te şekilleneceği tahmin edilen bu yeni süreçte, küresel bir oyuncu olmak isteyen Türkiye'de harekete geçti. Özellikle Doğu Akdeniz'in, Orta Doğu'da biriken yüklerin dağıtım noktası olması nedeniyle giderek önem kazanması, Bakü-Ceyhan Boru Hattı, Mersin Limanı'nın özelleştirilmesi, Taşucu Tersanesi, Hızlı Tren Projesi, Çukurova Uluslararası Havaalanı, Trieste Ro-Ro hattı gibi projelerin başlamasına sebep oldu. Dünyada yaşanan değişimin Doğu Akdeniz'e odaklanması, Mersin'i de etkiliyor. Özellikle son yıllarda kente gelen ticari heyetler, yatırım olanaklarını araştıran ekipler, dünya kenti Mersin iddiasının sanıldığı kadar da boş olmadığının göstergesi. Jeostratejik konumu, limanı, demiryolları, sanayisi ile önemli bir ticaret kenti olan Mersin,
adeta kuruluş amacını yeniden hatırlıyor. Kent 1861-65 arasında yaşanan Amerikan İç Savaşı yüzünden azalan pamuk arzını karşılamak için kurulmuştu. Bu amaçla Adana'da yapılan pamuk üretiminin dünya pazarlarına ulaşması için kurulan iskelenin etrafında gelişmişti. Dünyada yaşanan değişim, adeta Mersin'e kuruluş amacını hatırlatıyor. Özellikle sivil toplum kurumlarında başlayan uyanışın etkilerini bu kapsamda görmek mümkün. MTSO, İçel Sanat Kulübü gibi kurumların kültüründe ticaret olan bir kentte yerel tarihe yönelik çalışmalarını arttırırken, lojistik, turizm, tarım-gıda gibi sektörel platformların çalışmaları, Mersin Platformu'nun lobi çalışmaları kentteki canlanmayı gözler önüne seriyor. Mersin adeta üzerindeki ölü toprağı atıp silkinmeye başladı. Özellikle kentteki, siyaset, iş dünyası, bürokratların birlikte çalışması, stratejik diyalog için kentin mükemmel mekanizmasını dış dünyanın gözleri önüne sererken, işbirliğini arttırmaya yönelik çalışmalarda kentin toplumsal yapısını oluşturan karşılıklı saygı, karşılıklı yarar üzerinde duruluyor. Bu çalışmalar geçen yıl Mersin'in Lojistik Kongresi ve Fuarı'na evsahipliği yapmasıyla sonuçlanmıştı. Kaşgarlı Mahmud, Divan_ı Lugatü Türk adlı eserinde, Yırak yirin sabın arkış keltürür der. Yani uzak yerin sözünü kervan getirir. Şimdi de Mersin, yıllardır kendi içinde boğuştuğu sorunlarını çözüm uzak yerlerin sözünü duymak istiyor.
Genç Lojistikçiler Fransa’daki örnekleri inceledi Mersin Lojistik Platformu tarafından bölgede lojistik sektöründeki insan kaynaklarını geliştirmek için AB Leonardo Projesi kapsamında yürütülen “Lojistik-Planlama Elemanlarının Mesleki Niteliklerinin Arttırılması Projesi”nin yurt içi ve yurt dışı eğitim ve staj basamakları tamamlandı. Proje kapsamında Mersin ilinde yaklaşık üç ay süren eğitimde proje faydalanıcıları kendi sektörlerine yönelik teorik bilgilerin yanı sıra sektör örneklerinin de eğitim içerisinde işlenmesi ile pratik bilgilere de sahip oldular. Mersin'de
gerçekleştirilen eğitimlere paralel olarak yapılan sınavda başarılı olan 10 kişi, Fransa'dan proje ortağı olan Drome Ticaret ve Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde 15 gün süre ile eğitim ve staj yaptı. Bunun yanı sıra Avrupa'da sektörde iyi örnekleri incelemeleri amacı ile proje ortağı tarafından lojistik ile ilgili çeşitli yerler gezdirildi. Bunların başında Isere Bölgesinde “Lyon Lojistik Merkezi” ziyaret edildi. Merkez yöneticilerinden Francis AUFRAND ile merkez içerisinde birçok depo ve üretim tesisi ziyaret edildi.
Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, beraberindeki yöneticilerle birlikte Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Cihat Lokmanoğlu, bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi ile koordineli çalıştıklarını hatırlatarak, önümüzdeki süreçte özellikle de lojistik sektöründe yapacakları çalışmalarda Büyükşehir Belediyesi'nden de destek beklediklerini söyledi. Lojistikle ilgili konunun daha önce MEKİK ve İnovasyon Toplantıları’nda da gündeme geldiğini belirten Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, “Çevre ve Orman Bakanlığı ile yapılan ortak çalışmalar kapsamında 1/100 bin ve 1/25 binlik planlarda gerekli revizyonu yapacağız. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak 'Ulaşım Master Planı' hazırlatacağız ve konuyla ilgili olarak ihale sürecini de başlattık. Tüm bunların yanında Mersin'de 'Lojistik Merkez' ile ilgili olarak yapılan çalışmaların tamamlanması halinde de 3 bin dönümlük bir alanın tahsisi yapılacak” diye konuştu.
“Balkanlar’daki güzergahta belirsizlik ortadan kalkacak” U.N Ro-Ro CEO'su Cüneyt Solakoğlu, karayoluyla Avrupa'ya giden araçların güzergahında yer alan Balkan ülkelerinde engellerle karşılaştıklarını belirterek; “Türkiye ne zaman rekabete girse önüne engel çıkıyor” dedi. Cüneyt Solakoğlu, karayoluyla sefere çıkan araçların güzergâhları üzerinde yer alan Romanya, Sırbistan ve Bulgaristan'da her gün yeni bir belirsizlik ve engellerle karşılaştıklarına dikkat çekti. Solakoğlu; “Türk nakliyecisi ne zaman ve şartlar ne kadar kötü olursa olsun, adı geçen ülkelerle rekabete girse, o dönemde sorunlar da tavan yapıyor. Fakat Mersin'den açılan hatla, nakliyecilerimiz, hem seferlerini daha ucuz hem de daha kısa sürede gerçekleştirebilecek” dedi.
19 Nisan - 2 Mayıs 2009
Mersin Yapı Fuarı'nın teması: Yazlıkçıların tercihi Mersin Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan “Mersin 3. Yapı ve Emlak Fuarı”nın basın toplantısı Tüccar Kulübü'nde gerçekleştirildi. Toplantıya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Başkan Yardımcısı Serdal Kuyucuoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Karteper, Hakan Sefa Çakır, Rıza Durdu, Kasım Tanrıöver ile Forza Fuarcılık ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. Mersin Proje Koordinatörü Sait Toptaş katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “22-26 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz Mersin 3. Yapı ve Emlak Fuarı, 120 firmaya ev sahipliği yapacak. Fuarımıza yurtdışından Suriye, Ürdün, Irak, İran ve Kuveyt'ten heyetler gelecektir. Ayrıca Hollanda, Belçika ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin,
yazlık alımları konusunda yoğunlaştığı Mersin'e Suriye'den de ilgi büyük. İklimi ve turizm potansiyeli ile son yıllarda dikkatlerin çevrildiği Mersin'in sahip olduğu ulaşım olanakları da yabancılar için tercih nedeni” dedi. Başkan Aşut, “Pazar daralmasında, ekonomik sıkıntının olduğu bir dönemde bizim böyle bir organizasyon yapmamız önemli bir olguyu ortaya koymuş oluyor. Mersin bu konuda iddialı ve bundan sonra da iddialı olacak. Bu yıl ki Yapı Fuarı ile ilgili sloganlarımız içerisinde 'Avrupalı
MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI 2008 DÖNEMİ Y.G.V. G.M.S.İ KARMA REKORTMENLERİ İLK100 SIRALAMASI
Yazlıkçıların Mersin Tercihi' öne çıkmaktadır. Satın almalar ve satışlar da Avrupalı yazlıkçıları Mersin'e çekme yönünde hareket ediyoruz. Pazar daralma sürecinin başlangıç noktasında emlak ve yapı sektörü, bu süreçten en iyi fırsat ve avantajlarla çıkacaktır. Çünkü pazarın daralmasında ilk sıkıntıyı yaşayan emlak ve yapı sektörüydü ki, dünya da böyle oldu. Krizden ilk çıkacak olan da yine emlak ve yapı sektörüdür” ifadesini kullandı. Geçen yıl gerçekleştirilen fuara 150 firmanın katıldığını, katılımcı
firmaların memnun ayrıldığını ve önemli iş bağlantılarının kurulduğunu belirten Başkan Aşut, “Geçen yıllarda 4 gün olarak düzenlenen fuar bu yıl gelen talepler üzerine 5 gün olarak gerçekleştirilecek. Yenişehir Fuar Alanı'nda 9 bin metrekare kapalı, 5 bin metrekare açık alanda düzenlenecek olan Mersin 3. Yapı ve Emlak Fuarı, Mersin'de konut almak isteyenler için de önemli fırsatlar sunacaktır” diye konuştu. Geçen seneye göre firma sayısının azalmasında krizin etkisi olduğunu
ancak burada esas olanın geçen sene katılımcı olanların bir kısmının şuan piyasada olmaması olduğunu belirten Forza Fuarcılık ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. Mersin Proje Koordinatörü Sait Toptaş, “Krizin en ağır vurduğu sektör yapı sektörüdür. Bu sadece Mersin'e özgü bir durum değil ancak belki de Mersin bu durumdan en az etkilenen il konumundadır. Ankara, İstanbul, Kayseri ve Konya gibi illerde yapı ve emlak sektöründeki sıkıntı çok daha yoğun hissedilmektedir. Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krizi Mersin, diğer bölgelere göre çok daha az hissetmekte. Bugün ülkede sanayi ve ticarette kapanan firma sayısında büyük artış var. Krizden en çok hasarı alan bir sektöre yönelik bir organizasyon ve ulaşılan rakamlar önemli bir başarıdır. Bu dönemde önemli olan hem bizim bu fuarı devam ettirebilmemiz hem de sektöre destek verebilmektir ki; bunu da başardığımıza inanıyoruz” dedi.
2009 Yılı Gelir Vergisi Rekortmenleri açıklandı Mersin ili genelinde 2008 takvim yılı Yıllık Gelir Vergisi vergi rekortmenleri, Vergi Dairesi Başkan Vekili A.Serdar Aksoy başkanlığında düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Menkul sermaye iradı kazancıyla İskender Botros'un tahakkuk eden 715 bin 702 lira ile birinci olduğunu belirten Serdar Aksoy, “Adının ve yaptığı işin açıklanmasını istemeyen mükellef ise
430 bin 591 lira ile ikinci, yine aynı şekilde bir başkası da 384 bin 640 lira ile üçüncü oldu. Kent genelinde beyan edilen vergi 381 milyon 316 bin 754 TL ve 2007'ye göre yüzde 10 artış kaydedildi. Sonuçlar geçen yıl ve bir önceki yıla göre önemli artışlar kaydetti” dedi. Aksoy, “Kentte kayıt dışılığın boyutları da dikkate alındığında gerçekleşen tahakkuk ve tahsilat artışlarının daha üst seviyede
olması gerekmekle birlikte alınan sonuçlar kayıt dışılığın önlenmesi ve verginin tabana yayılması bakımından son derece önemli. Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı olarak, yatırım ve istihdama en az vergi kadar önem veriyoruz. Bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek, vergisini sürekli ödeyen, yatırım yapan, istihdama önemli katkısı olan işadamları, sanayiciler ve tüm mükelleflere müteşekkiriz” dedi.
Serdal Kuyucuoğlu: “Kentimizin sorunlarını birlikte tartışmalıyız” Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 19 Nolu (İnşaat Destek Faaliyetleri ve Proje Yapanlar) Üye Toplantısı, MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdal Kuyucuoğlu başkanlığında yapıldı. Üyelere Oda faaliyetleri hakkında bilgi veren MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdal Kuyucuoğlu, Oda olarak mesleki konularda ellerinden gelen desteği verdiklerini, Mersin ile ilgili her gelişmenin içinde olmaya çalıştıklarını söyledi. Toplantıda inşaat sektörünün kentin yaşama biçimini belirlediğine dikkat çekilerek, yapı sektöründe kenti daha iyiye götürecek çalışmalara yönelmek zorunda olunduğunun altı çizildi. Kentte, çirkin görüntü oluşturan ve 10-20 yıl boyunca boş duran, terk edilmiş inşaatlar olduğu, bunların şehrin görüntüsünü olumsuz etkilediği, belirli bir süre içinde sorunlarını çözüp tamamlanamayan yapıların belediye ve hükümetçe belirlenecek yöntemlerle tamamlanması veya yıkılması gerektiği belirtildi. Ayrıca Avrupa'da iki yıl üst üste kullanılmayan tarım arazilerine devletin el koyabildiği, kentlerde yıllardır boş durup çöplük haline gelmiş yerlerin; park, oyun bahçesi veya otopark gibi amaçlarla kamu yararına kullanılması gerektiği söylen-di. Kente modern kimlik kazandıran etkenlerden birinin de şehirdeki binaların bakımı olduğunu söyleyen Serdal Kuyucuoğlu; “Kentlerimizde boyası, sıvası dökülen, her dairenin kendi zevkine göre boyadığı balkonlar veya oda haline getirmek için tadilat yaptığı evler görüntü karmaşası yaratıyor. Üstelik bazılarının bodrum katlarını incelediğimizde kolonlarının aşırı yıpranması sonucu insan hayatını tehdit ettiği görülmekte. Bu
sorunları masaya yatırarak, öneriler geliştirmek zorundayız” diye konuştu. Konut yapımında yeni politikalar belirlenmesi gerektiğinin de altını çizen üyeler, 8-10 çocuklu ailelerin nüfusun bindelik oranını oluşturduğunu, artık ortalama çocuk sayısının 2-3 olduğunu söyledi. Dünyada yaşlı ve çocuksuz nüfusun arttığına dikkat çeken Mimar Doğan Kalkancı, “Geleceği planlarken, bugünkü verilerden yola çıkmak zorundayız. Artık küçük, kullanışlı, ısı kaybı az, temizliği kolay, mobilya donanımı ucuz, iklimlendirmesi ekonomik konut yapımı ön plana çıkıyor. Küçük konutların yapımının hükümetimiz, belediyelerimiz ve odalarımızca desteklenmesi, teşvik edilmesi gerekli. Bu sayede ekonomik olarak ucuz, çevreye saygılı konutlar üretilerek, bireyi daha modern şartlarda barındırabiliriz. Küçük konutlardan alınacak vergi, KDV, ruhsat
harçlarının metrekare oranında azaltılması, inşaat sektörü için önemli bir teşvik olacağını düşünüyorum” dedi. Toplantıda inşaat sektöründeki sorunların çözümüne ilişkin hükümete ve belediyelere yönelik çeşitli önerilerde tartışıldı. 19 Nolu Üye Toplantısı'nda kentlerin betonlaşma sorununa dikkat çekilerek, hükümet odaları, belediye ve derneklerin ortak karar alarak uygulamaya geçmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, İmar planlarında mevcut imar adalarının çok küçük olmasının masrafları arttırdığı belirtilerek, mevcut imar adalarının birleştirilerek ekonomik hale getirilebileceği önerildi. Üyeler, tabu harçlarının 3 ay süreyle yüzde 3'ten yüzde 1'e düşürülmesi uygulamasının insanları doğru beyanda bulunmaya teşvik ettiği için yeni oranın sürekli hale getirilmesi gerektiğini söylediler. Vergi adaletsizliğine de değinilen toplantıda, satış değerlerinin tam olarak gösterilmesi gerektiği belirtilerek; “Bu durumu KDV, tapu harcı ve vergi oranlarının yüksekliği yaratmakta. Devletimiz, inşaat yapanların tümünü vergi kapsamına alıp vergi oranlarını indirirse, hem geliri artar, hem de gerçek müteahhidin vergisi düşer” dediler.
Birleşerek kazanırız Kent olarak sorunlarımızın çözümü için kaybedecek vaktimiz kalmadı. Ekonomideki gelişme dinamiklerinin sosyal yapıyla birleşik olması şarttır. Diğer bir deyişle, yerel siyaset, kentin daha iyiye ulaşması için yerel ekonomiyi ve iş dünyasını gündemine almak zorundadır. Eğer bu güçbirliği sağlanırsa, özlenen Mersin hayali gerçekleşebilir. Kim herkesin iş bulabildiği bir kentte yaşamak istemez? Ya da kim ekonomik ve sosyal yönden mutlu ve huzurlu bir toplumun üyesi olmak istemez? Eğer böyle bir iddianız varsa, siyasi parti ayrımı gözetmeden kentinize hizmet etmekle yükümlüsünüz. Geçen günlerde yapılan tartışmalar bize böyle bir şansımız olduğunu bir kere daha hatırlattı. Mersin süregelen, içe kapalı, dış dünyadan kopuk düşünce sistemini, kapsamlı ve çok boyutlu tartışmalarla aşıp dünyaya entegre olabilir. Bunu yapmak için, siyasi parti militanlığını, kemikleşmiş hizipleri bir kenara bırakıp kentimiz için birlikte çalışmak zorundayız. Ancak bu şekilde değişim başlar. Böylece daha dinamik, ekonominin ve özel sektörün sorunlarına yaratıcı çözümler bulan üretici bir siyasi yapı oluşturabiliriz. Eğer, bürokratı, siyasetçisi, iş dünyası birleşmiş bir kent olmayı başarırsanız, yerel ekonomiye projeler üretebilir, bilgi yaratabilirsiniz. Aksi takdirde bu işlevleri yerine getirmekten acizsiniz demektir. Bugün Türkiye'de sesini duyuran kentleri iyi incelemek gerekir. Yerel yönetimler yerel ekonominin dinamikleriyle işbirliği yaparak, halkın da desteğiyle katılımcı bir süreç yaratabiliyorsa sorunlar çözülüyor. Hiç kimsenin elinde sihirli değneği yok. Eğer Mersin'in kalkınmasını istiyorsak hepbirlikte çalışmayı ve çözüm üretmeyi öğrenmek zorundayız. Bunun için de hepimiz demokratik iradeye saygılı hareket etmeliyiz. İş dünyasının, siyasetçiye küs, siyasetçinin bürokratla kavgalı olduğu bir yapı en çok topluma zarar verir. Bu yüzden güçbirliğini bir tehdit olarak görüp bunu kendileri için fırsata çevirme gayretinde olanların Mersin'e büyük zarar vereceğine inanıyoruz. Amacımız, hep birlikte çalışarak, sadece Mersin değil, bölge kentlerimizle birlikte büyüyüp zenginleşmek. Yaşanan ekonomik sıkıntıların ortasında kavga ve siyasi mücadele ne kimsenin ne de kentin işine yarar. Bugün ortak akıl üreterek neyi, nasıl yapacağımızı, sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi düşünmek zorundayız. Hep beraber omuz omuza çalışmanın, işvereni, siyasetçisi, işçisi, bir arada kente hizmet etmenin mücadelesinde olmalıyız. Bir kriz olduğunda kaybeden kentimizde tüm yaşayanlar olacağını unutmamamız gerekiyor. Mersin kaygıların, hiç bitmeyen düşmanlıkların kenti değil, yaşam kalitesini yükselten, yaşamı nasıl daha iyi kılacağını düşünerek birlikte çalışan insanların kenti olmalı.
33. Turizm Haftası başladı 15-22 Nisan 2009 Turizm Haftası Programı'nın açılışı, Merada Center'de düzenlenen bir tören ile yapıldı. Törene, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Vali Yardımcısı Ahmet Soley, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Sığırcıkoğlu, Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk, Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım, Mersin Turizm İşletmecileri Derneği (MERTİD) Başkanı Murat Demir ve çok sayıda davetli katıldı. Mersin’in, turizmde hak ettiği yeri henüz alamadığını belirten Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, “Göreve başladığım tarihten bugüne kadar aradan geçen 3 yılı aşkın sürede, kentte turizm ile ilgili belirli alanlarda önemli gelişmelerin olduğunu görüyorum. Mersin'de artık turizm konuşulmaya başlandı. Bu çok önemli çünkü turizmde mesafe alabilmemiz adına yaptığımız çalışmalardan en önemlilerinden biri bu konuyu konuşup, tartışabilmektir” dedi.
“Sağlık Sektörü devletten Mersin Platformu son gelişmeleri değerlendirdi alacaklarını tahsil edemiyor” “Vizyonumuz kentteki tüm dinamiklerin Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 29 Nolu (Tıbbı Malzeme İmalatı ve Ticareti) Meslek Komitesi ve 30 Nolu (Sağlık Hizmetleri) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, 29 Nolu Komite Başkanı Yaşar Göllü başkanlığında gerçekleştirildi. Komite üyelerinin katılımıyla yapılan toplantıda sektörün sorunları dile
100
Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Komite üyelerimiz, Odamızın mutfağıdır. Siz olmasanız Oda üretim yapamaz. Komite üyelerimizin çalışmaları ve bize ilettikleri mesajlar bizim için çok önemli. Sıkıntılı dönemleri birlikte aşmalıyız” dedi. Ticaret ve Sanayi Odası'nın 1886 yılında kurulduğunu hatırlatan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, “Bu sürecin yöneticileri olarak geride boşluk bırakmamak adına sürekli çalışıyoruz. Odamız; bütün kurul, idari yapısı ve personeliyle öncelikle kendi üyeleri arkasından bütün sektörler, kent ve ülke için çalışmaktadır” diye konuştu. Oda faaliyetleri hakkında komite üyelerine bilgi veren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Tanrıöver, gerçekleştirilen toplantıda ortaya çıkan sorunların yönetim kuruluna aktarılacağını, sağlık sektöründe artık bıçağın kemiğe dayandığını belirtti. Komite üyeleri; “Tahsilat işlemlerinin kurumun Adana Sağlık İşleri Müdürlüğü’nden yürütülmesi nedeniyle, yoğunluğun artmasından dolayı, SGK Başkanlığına Mersin'de Sağlık İşleri İl Müdürlüğü kurulması için talepte bulunalım” dediler. Hastane ve sağlık merkezi sahipleri, ilaç depoları ve medikalciler olarak ödemelerde sürekli sorunlar yaşadıklarını da ifade eden komite üyeleri, devlet kurumlarından alacaklarını tahsil edemediklerini, 2003 yılından bu yana gerek ilaç gerekse sağlık hizmetleri konusunda kar marjının aşırı düşürülmesinin firmaları kapatma noktasına getirdiğini söylediler.
katılımıyla sürdürülebilir kalkınma anlayışı”
Mersin Platformu'nun, yıllık çalışma ve son gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirildi. Mersin Platformu bir yıllık sürenin ardından yetkili organlarını yeniden belirledi. Buna göre Platform Başkanlığına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nı temsilen Oda Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Başkan yardımcılığına Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan, Platform Sekreterliğine; TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kamer Gülbeyaz ve Platform Sözcülüğüne Mersin AB Derneği Kurucu Başkanı Yazar Abdullah Ayan seçilmişlerdir. Platformun 1 yıllık çalışmalarını değerlendiren Mersin Platformu Başkanı Faik Burakgazi, Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı çıkarak, Ege’deki balık çiftliklerinin Mersin'e kaydırılmasıyla birlikte Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
Burakgazi, “Mersin Platformu, kent dinamiklerinin kentin geleceğini kurgulama noktasında kuruldu. Balık çiftlikleri, geleceğini turizmde arayan Mersin'in eşsiz doğal güzelliklere sahip olan kıyılarını işgal edecek ve bu nedenle de balık çiftliklerinin kente kurulmasına asla izin vermeyeceğiz. Akkuyu'nun nükleer santral olarak değil, turizmde değerlendirilmesinden yanayız. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin güneş ve rüzgar enerjilerinden yararlanmayı öncelikli hedef haline getirdiği günümüzde ülkemizin; rekabet koşullarından uzak, teknolojisi şüpheli, sırtında Çernobil sabıkası bulunan bir şirkete nükleer santral kurma izni verilmesi kabul edilemez" dedi. 1/100.000'lik Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı'nın, Mersin kent dinamiklerinden habersiz olarak masa başında hazırlandığını ve Mersin'e dayatıldığını belirten Burakgazi, "Mersin'in gelecek 50 yılına damgasını vuracak olan ve 'Kent Anayasası' olarak tanımlanması gereken yaşamsal önemdeki bu planın, başta Büyükşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresi olmak üzere Mersin'deki tüm dinamiklerin katılımıyla ve sürdürülebilir kalkınma anlayışını önceleyen yeni bir vizyonla ele alınması gerektiğine inanıyoruz.
Şehircilik ilkelerinin göz ardı edildiği bu planla ilgili tüm yasal haklarımızı sonuna kadar kullanma kararındayız" diye konuştu. Balık çiftlikleriyle ilgili olarak başlatılan yasal sürecin sürdüğünü ve bu konuda da çeşitli bakanlıklar nezdinde de gerekli girişimlerde bulunduklarını vurgulayan Mersin Platformu Sözcüsü Abdullah Ayan ise "Yoğun lobi gücüyle Mersin kıyılarını işgal etmek isteyen bir takım grupların beklentileri, hukuki zeminde verilen mücadelenin de etkisiyle şu ana kadar boşa çıkartılmıştır. Platform, bu konudaki mücadeleyi bundan sonra da kararlılıkla sürdürecektir. Uzun soluklu bu mücadele kararlılıkla sürdürülecek ve platform bu konuda üzerine düşeni sonuna kadar yapacaktır” dedi. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'nın da hiçbir işlevselliği olmadığını ve mevcut haliyle de Mersin'e yönelik bir dayatma olduğunu söyleyen Ayan, askıya çıkartılan planla ilgili olarak yasal süreç için gerekli itirazların yapılabilmesi noktasında da girişimlerde bulunduklarını, bu konuda da Mersin'deki tüm kurum ve kuruluşların da ortak hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Ahmet Yeşil Resim Yarışması başlıyor
YIL: 10 SAYI: 170 19 NİSAN - 2 MAYIS 2009
Palmiye Koleji, sanata ve sanatçısına sahip çıkma adına gelenekselleştirdiği “Ahmet Yeşil Resim Yarışması”nın bu yıl yerel boyutta 8.sini, uluslararası boyutta 2.sini gerçekleştirecektir. 9 Mayıs 2009 Cumartesi günü okul bahçesinde yapılacak olan yarışmanın yanı sıra bir kültür şenliğine ve Avrupa Birliği projesine de ev sahipliği yapacak
AB Bilgi Yarışması
Portakallar müzik açacak 21 Mayıs-02 Haziran 2009 tarihleri arasında Mersin'de düzenlenecek 8. Mersin Uluslararası Müzik Festivali tanıtım toplantısı Mersin Büyükşehir Belediye Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. Toplantıya Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Festival Sanat Yönetmeni Remzi Buharalı, Festival Sanat Danışma Kurulu Başkanı Devlet Sanatçısı Prof. Nevit Kodallı, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım, Kız Kalesi Belediye Başkanı Necati Kale ve Oda Başkanları katıldı. Mersin'de bu yıl 8.'si düzenlenecek olan 'Uluslararası Müzik Festivali', ünlü piyanist Fazıl Say'ın, tarihi Kızkalesi'nde vereceği konserle başlayacak. 'Portakallar müzik açtı' sloganıyla gerçekleştirilecek olan festivalle birlikte farklı kültürler, Mersin'in tarihi mekanlarında buluşacak. Festivalin aynı zamanda kentin kültür ve sanata verdiği önemi ortaya koyarak, Mersin'in aydınlık yüzünü tüm Türkiye ve dünyayla paylaşan önemli bir organizasyon olduğunu belirten Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin, gerek
tarihsel değerleri, gerekse de doğal güzellikleriyle Türkiye'ye örnek bir ildir. Festivalin en önemli boyutu da kentteki bütün kurum ve kuruluşların ortak paydada bir araya gelerek, birlikte hareket etmesi” dedi. Vali Aksoy, “Bugün tanıtımı gerçekleştirilen festival, ince elenip sık dokunan ve aylar süren bir çalışmanın ürünüdür. Festivallerin planlanması, yaşatılması ve bunun sürekli kılınması maddiyatla doğrudan ilişkilidir ve bu konuda da başta Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin önemli katkıları var. Festivalin açılışı kapsamında Mersin Silifke ilçesinde yer alan tarihi Kızkalesi'nin içinde Fazıl Say'ın vereceği konser için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile gerekli yazışmalar yapılarak izinler alındı. Bunun yanında söz konusu etkinliğin TRT ekranlarından da canlı olarak yayınlanması noktasında da girişimlerde bulunduk” diye konuştu. ‘Mersin Uluslararası Müzik Festivali'nin, Avrupa Festivaller Birliği'ne kabul edilmesinin
önemli bir aşama olduğunun altını çizen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, “Festival aynı zamanda da kentte yaşayan insanların kültür ve sanata olan aşkını da simgeliyor. 10 yıllık belediye başkanlığı döneminde kültürel ve sanatsal etkinliklere gereken önemi verdik, ancak söz konusu festival bugüne kadar yapılan ve yapılmakta olan tüm festivalleri geride bıraktı. Festival, 8 yıllık zaman diliminde önemli bir aşama kaydetti ve etkinlik kentin tanıtımına da önemli artılar kazandırıyor” dedi. Mersin'in pek çok kenti kıskandıran kültürel ve sanatsal bir zenginliğe sahip olduğunu vurgulayan Festival Yürütme Kurulu Başkanı Faik Burakgazi, “Uluslararası Mersin Müzik Festivali, çok sesliliğin bir yansıması olmasının yanında kültürlerarası diyalogun gelişimine de katkıda bulunuyor. Festival; 'farklı kültürleri Mersin'in tarihi mekanlarında buluşturan bir organizasyondur. Festivalin 8. kez
düzenlenmesi kararlılığın ve sürekliliğin bir ifadesidir. Mersin'in kültür ve tarihi zenginliklerini çok sesli ve evrensel müzikle buluşturup, bunu sanatseverlerle paylaştıran festival, uluslararası etkileşimi de gerçekleştirmekte” dedi. Festivaller kapsamında en çok arzu ettiği şeyin; büyük salonlarda ve geniş kesimlere ulaşmak olduğunu dile getiren Devlet Sanatçısı Prof. Nevit Kodallı ise "Bu tür festivalleri dünyaya açılan bir pencere gibi görüyorum. Bu noktada da 'Uluslararası Müzik Festivali'nin sadece Mersin'de değil, tüm Çukurova'da yaygınlaşmasından yanayım” diye konuştu.
21 Mayıs-2 Haziran 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan '8. Mersin Uluslararası Müzik Festivali' kapsamında; Türkiye'nin ve dünyanın en saygın piyanistleri arasında yer alan Fazıl Say'ın yanı sıra caz flamenko tarzıyla müzik dünyasında adından sıkça söz ettiren Al Di Meola, Türkiye'de bale sanatının dünyadaki sesi konumunda olan Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek olan 'Carmina Burana' temsili, 17. ve 18. yüzyıl müziğinin dünyadaki en başarılı yorumcu topluluğu olarak gösterilen 'Europa Galante' ve ünlü İngiliz Akapella Topluluğu 'Swingle Singers' Mersinli sanatseverlerle buluşacak.
olan Palmiye Koleji, Comenius ortaklarından Almanya, Bulgaristan, Polonya, İngiltere, İspanya ve Belçika'dan 24 kişilik bir gurubu da ağırlayacaktır. 6-09/10-13/14-17 yaş gruplarındaki tüm resim severlere açık olan yarışma için başvuruların en geç 7 Mayıs 2009 Perşembe günü saat:17.00'ye kadar Palmiye Koleji'ne yapılması gerekmektedir.
Ortaöğretim öğrencilerinin Avrupa, Avrupa Birliği ve Türkiye'nin katılım süreci konusunda bilgi edinmeleri, araştırma ve okumaya yönelmelerini sağlamak amacıyla Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun desteği ile Nisan ve Mayıs 2009 tarihleri içerisinde Türkiye'de 16 ilde düzenleyeceği Avrupa Birliği Bilgi Yarışmaları Bilgilendirme Toplantısı Mersin Suphi Öner Öğretmenevi'nde gerçekleştirildi. AB kurumları, politikaları (insan hakları, çevre, yenilik (inovasyon) dahil olmak üzere) ve programları, Avrupa ve AB tarihi ve genişleme süreci, Türkiye'nin AB katılım süreci ve diğer aday ülkeler, Avrupa genel kültürü ve coğrafyası konularındaki soruları içerecek olan yarışma; Mersin'de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Bürosu ile Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilecektir.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erol Özdemir, Avrupa'nın Türkiye'nin platonik aşkı olduğunu belirterek, “Günümüzde Avrupa denilince coğrafi olarak bir takım ülkelerle değerli sistemler akıllara geliyor. Avrupa'nın içinde Avrupalar var. Cumhuriyetle birlikte Avrupa aşkımız daha da güçlendi. AB Bilgi Yarışması, ülkemizin AB sürecinde katetmesi gereken yol konusunda öğrencileri bilgilendirme adına düzenleniyor” dedi. Yarışma hakkında bilgi veren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Bürosu Koordinatörü Benin Koylan, “Amacımız orta öğretim öğrencilerinin Avrupa, Avrupa Birliği ve Türkiye'nin katılım süreci konusunda bilgi edinmeleri, araştırma ve okumaya yönelmeleri, doğru ve tarafsız bilgi edinmeleridir” diye konuştu.
MERSİN 4. ULUSLAR ARASI TARIM FUARI'NIN AÇILIŞINA KATILAN DEVLET ESKİ BAKANI AYFER YILMAZ, TÜRKİYE'DE TARIM SEKTÖRÜNÜ KONUŞTUK
“Tarım, krizden çıkış için önemli bir sektör”
T Uluslararası Tarım Fuarı 6 dönümlük alanda yapıldı 1-4 Nisan tarihleri arasında 6 bin metrekarelik (6 dönüm) alanda düzenlenen Mersin 4. Uluslararası Tarım Fuarı sona erdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen fuara 196 firma katılırken, 21 bin kişi ziyaret etti. Forza Fuarcılık t a r a f ı n d a n o rg a n i z a s y o n u yapılan ve Türkiye'nin ilk uluslararası nitelikte olan fuarın bölgede yapılan en büyük tarım fuarı olduğu dile getiriliyor. İtalya, Fransa, İsrail, Güney Kore, Almanya, Suriye, Hollanda, Mısır, Sırbistan gibi yurtdışından üretici firmaların katıldığı fuara, Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Balıkesir, Burdur, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya ve Kocaeli kentlerinden firmalar d a k a t ı l d ı . Ay r ı c a f u a r, Diyarbakır, Hatay, İskenderun, Kayseri, Kahramanmaraş, Karaman, Kırşehir, Konya, Mut, Niğde ve Osmaniye'den de otobüslerle gelen ziyaretçilerin akınına uğradı. Fuar kapsamında üreticilere yönelik olarak seminerlerde d ü z e n l e n d i . Ta r ı m s a l Yatırımların Finansmanı, Nar Yetiştiriciliği ve Turunçgil Ye t i ş t i r i c i l i ğ i n d e Ya n l ı ş Uygulamalar başlıkları altında düzenlenen seminerler fuar boyunca devam etti.
ürkiye'nin tarım sektörünün önemini yeniden keşfettiğine dikkat çeken Ayfer Yılmaz, tarım sektörünün yarattığı katma değer ve istihdam ile krizden çıkışta etkin bir rol oynayabileceğine dikkat çekerek, Türkiye'nin bir an önce tarım sektörüne ilişkin yol haritasını ortaya koyması gerektiğini belirtti.
Tüm dünyayı saran bir kriz ortamında tarım sektörü, Türkiye'de krizin aşılmasında ne gibi bir misyon üstlenebilir? Bu açıdan bakıldığında mevcut tarımsal yatırımları nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyada ve ülkemizde küresel finans krizinin ne zaman biteceğini öngörmenin güç olduğunu, ekonomilerin durgunluğa girdiği bir dönemde ülkemizde iç ve dış talepteki daralma sonucu firmaların birbiri ardına kapandığı ya da üretime ara verdikleri, işsiz ordusunun hızla arttığı bir ortamda tarım sektörü gerek yarattığı katma değer gerekse işsizliğe çare olması açısından krizden çıkışta önemli bir sektör olarak ortaya çıkmaktadır. Aslında finans kriziyle birlikte gündemdeki yerini kaybeden buna rağmen etkileri artarak devam gıda krizi gelecek yılların en büyük sorunu olarak ortadadır. Bu çerçevede doğru politikalarla hem krizden çıkışta hem de gelecekte tarım sektörü anahtar sektör olacaktır. Tarımın sosyal, bölgesel, kültürel, çevre dengesi, halkın beslenmesi, sanayiye ham madde temin edilmesi ve ekonomik değer yaratılması ve kaliteli üretim aracılığıyla yaşam kalitesinin arttırılması gibi birçok işlevi olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan bugün olduğu gibi, ekonomik kriz dönemlerinde köye dönüş başlıyor. Eğer tarım sektörü krizde sığınılacak bir liman olarak değerlendiriliyorsa krizden çıkışta tarımın önemli bir rol oynaması kaçınılmazdır. Ancak, bugüne kadar tarımda kurumsallaşmayı sağlayacak sürdürülebilir bir program gündeme getirilmemesi, tarımsal yatırımlarda AR-GE'ye önem verilmemesi, teknolojinin kullanımının teşvik edilmemesinin, pazara yönelik ürün programlanması
Engelsiz Mersin Projesi
ACTUS:
yapılmamasının, üreticilerin zararlı maddelere karşı bilgi sahibi olmamalarının, işletmelerin çoğunlukla küçük ve geçim sağlamaya yönelik olmalarını dikkate alarak mevcut tarımsal yatırımları yeterli görmek mümkün değildir. Türkiye'de tarımsal yatırımlarda, “bölge, ürün ve yatırım alanı” anlamında nasıl bir yol izlenmeli sizce, yatırımcılara ne tavsiye edersiniz? Kırsal ve bölgesel kalkınmanın en önemli unsuru tarıma yapılan yatırım olarak ortaya çıkmaktadır. Pazara uygun ürün yelpazesi sağlayacak tür çeşitliliği yeterli tarım toprağı, iklim, ülkemizde mevcuttur. Fakat tarımsal alt yapıdaki eksiklikler bu potansiyeli harekete geçirecek ortamı yaratamadı. Tarımsal işletmeler küçüklüğü ve dağınıklılığı, tarımsal nüfusun fazlalığı, üretimden tüketiciye kadar uzanan süreçteki eksiklikler üreticinin finans kaynaklarına ulaşımındaki engeller ortadadır. Öncelikle, uygulanacak tarım politikalarının daha kurumsal bir yapının oluşturulmasını sağlamalıdır ve sürdürülebilir olmalıdır. Tarımsal üretiminin girdi maliyetlerinin düşürülmesini, pazara yönelik, verimliliği arttıracak bir üretim planlaması yapılması, tarımsal gıda sanayinin geliştirilmesi, tarımsal işletmelerin geliştirilmesi, üreticilerin örgütlenmesinin sağlanması, toprak ve sudan kaynaklı hastalıklı bölgelerin tespit edilmesi, rehabilite edilmesi mümkün değilse üretime kapatılması hem insanımızın sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak hem de çiftçimizin bu kadar emeğiyle üretilen ürünlerin diğer ülke kapılarından dönmesini engelleyici, diğer bir deyişle milli
Mersin Üniversitesi (MEÜ) ile Yunanistan'ın Selanik Aristotle Üniversitesi tarafından ortaklaşa yürütülen ve engellilerin hareket ve erişimlerinin iyileştirilebilmesi amacıyla hayata geçirilen 'ACTUS: Engelsiz Mersin Projesi' kapsamında uluslararası düzeyde gerçekleştirilen 'Erişilebilir Şehirler ve Üniversiteler' konulu seminerin ikinci ayağı Mersin'de yapıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Konferans Salonu'nda düzenlenen seminerde 'Fiziksel Çevrenin Düzenlenmesi', 'Mimari Tasarım
servetin maliyetli bir şekilde yok olmasının önüne geçecek, kapsamlı bir program ortaya konmalıdır. Sadece iç piyasaya yönelik değil dış pazarlar dikkate alınarak yatırım yapılmalarını, teknolojiye önem vermelerini, insan sağlığını ve çevre dengesini ön plana taşımalarını ve fiyat ve kalite olarak rekabet edilebilirliği ön planda tutmalarını tavsiye edebilirim. Yatırımların hayata geçirilebilmesi için gerekli olan finansman konusunda üretici ve sanayicilere yönelik neler yapılabilinir? Tarımsal potansiyelin artırılması için mevcut kaynakların en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Tarım sektörüne açılan kredilerin 2002-2008 döneminde toplam banka kredileri içindeki payı yüzde 2.4'ten 4,6'ya çıktı. Uzun yıllar ülkemizde Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarım kesimine finansman sağlarken, son dönemde özel bankalar tarım kesimine yönelik önemli açılımlarda bulunmuşlardır. Ancak yinede bu sektöre yönelik bir finansman yetersizliği vardır. Tarımsal üretimin küçük işletmeler olarak yapılması, üreticilerin örgütlenmelerindeki sıkıntılar ve pazar belirsizliği de kaynaklara ulaşımda önemli engeller olarak ortaya çıkmaktadır. Bence gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate alınarak genel bütçeden sağlanacak kaynakların y a n ı s ı r a Ta r ı m K r e d i K o o p er atif ler in in k e n d i ö z k a y n a k l a r ı ile b a n k a l a r d a n sağlayacağı kaynaklarla oluşturacağı bir finansman paketi ile hem maliyetleri aşağıya çekmesi hem de üretici ile bankacılık kesimi arasındaki risk algılamasını aşağıya çekmesi mümkün olacaktır.
ve Engellilik' ile 'Engellilik ve Eğitim' konuları masaya yatırıldı. Projenin 2 temel amacı olduğunu belirten Proje Koordinatörü Prof. Dr. Tamer Gök, “Bunlardan birincisi üniversite kampusu ve şehirlerde yaşayan engellilere hareket kolaylığı sağlayacak bir çevre oluşturulması bir başka deyişle de 'engelsiz bir yaşam' ortamının sağlanmasıdır. Projenin bir diğer amacı da MEÜ ve Selanik Aristotle Üniversite arasında bir işbirliği süreci başlatılmasının yanında Türk ve Yunan toplumları arasında sivil toplum diyalogu başlatılması” dedi.
Tarım şirketleri yatırım kararı alırken veya finansman arayışlarında nelere dikkat etmeli? Yatırım kararı alırken en önemlisi iyi bir piyasa araştırması yapmaktır. Piyasa araştırması ise iç ve dış piyasayı birlikte ele almalı ve rekabet edilebilirlik en önemli konu olarak ortaya çıkmaktadır. Finansman arayışına çıkmadan iyi bir fizibilite yapmak gerekir. Kredi almak kadar işletmelerin sürdürülebilirliği açısından geri ödeyebilme kapasitesi önemlidir. Bankaların tarım sektörüne yönelik finansman sağlama yolundaki çalışmalarını yeterli buluyor musunuz? Son yıllarda bankacılık kesiminin tarım kesimine açtığı kredilerdeki artışlar dikkat çekicidir. Ancak henüz yapılacak her şey yapılmıştır demek mümkün değildir. Önce Türkiye olarak tarım sektörüne ilişkin yol haritasını ortaya koymalı sonra biraz önce ifade ettiğim şekilde yeni programlar ortaya koymalıyız. Henüz yolun başındayız ve tarım sektörünün ne kadar önemli olduğunu yeniden keşfetmeye çalışıyoruz.
Mersin'in gizli cenneti:
Karboğazı
Mayıs ayına kadar kar tutması, Adana ve Mersin'e 1,5 saat mesafede olması ve kaliteli toz karı ile Torosların gizli hazinesi Karboğazı, yol ve elektrik altyapısı hazır olarak, yatırımcı bekliyor. 2900 metre yüksekten başlayıp 1800 metreye kadar inen yaklaşık 3.5 kilometre uzunluğundaki pisti, zaman zaman yüzde 40'a varan eğimlerle profesyonel ve acemi kayakçılar için doğanın sunduğu en uygun parkurlardan biri olan Karboğazı'nın tanıtımı amacıyla Mersin, Adana ve Erciyes'ten katılan profesyonel kayakçıların katıldığı etkinlik düzenlendi. Tarsus Kaymakamı Mehmet Gökderman, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Gülek Belediye Başkanı Tekin Çelik, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Karagözlü'nün katıldığı etkinlikte, MERDAK (Mersin Dağcılık Kulübü) de yamaç paraşütü atlayışı yaptı. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy; Bolkar Dağları'nın güney yamaçları üzerinde 700 hektarlık alanda yer alan Karboğazı'na, 3 kayak pisti yapılacağını belirterek, bölgenin sosyal, sportif ve kültürel tesislerle Türkiye'nin en gözde turizm merkezlerinden biri olacağını söyledi. Va l i H ü s e y i n A k s o y y a p t ı ğ ı açıklamada; “Bu bölgenin ulaşımının sağlanması için İl Özel İdaresi ve Orman Bölge Müdürlüğü'nce ortak çalışma yapıldı ve alt yapısı yol işlemleri tamamlandı. İl Özel İdaresi'nce yaklaşık 550 bin TL'ye enerji nakil hattı gerçekleştirildi. 9 kilometrelik bir hat çekildi. İmar planı çalışmaları tamamlandıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığımızca bölgenin yatırımcılara tahsise çıkarılması beklenmektedir.”dedi. Önümüzdeki yıl kış turizmi
kapsamında bazı aktiviteler yapılmasının planlandığını söyleyen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ise; “Mersin'de turizmi çeşitlendirmek ve 12 aya yayılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bölgemizde bulunan Karboğazı'nda kış sporları merkezi olarak faaliyete geçmesi bizim için önem taşıyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu. Adana ve Mersin şehir merkezinden 80 kilometrelik otoban yolcuğu ve 25 kilometrelik asfalt yoldan gidilerek ulaşılan Karboğazı'nın özellikle havayoluyla gelecek olan turistler için kısa sürede önemli bir kayak merkezi haline gelebileceği belirtiliyor. Yol ve elektrik altyapısı hazır olan merkeze teleski ve dağ evi yapılarak kış turizmine kolaylıkla başlanabilecek yer haline getirilmesi planlanıyor. Mersin'de alternatif turizm çeşitlerinin altyapısının kurulması çalışmalarına hız verdiklerini belirten Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar; “Öncelikli hedefimiz, çevreye saygılı, sürdürülebilir turizm projeleri geliştirmek. Bu konuda Karboğazı bizim için öncelikli konular arasında. Başta sayın Valimiz Hüseyin Aksoy olmak üzere, belediye başkanlarımız, bürokratlarımız ve sivil toplum örgütlerimizin bu konuya destek vermesiyle, bölgemizin kış turizmi için önemli bir merkez olacağına inanıyorum” diye konuştu.
MTSO EKAV'DAN PAZARLAMA VE SATIŞ EĞİTİMLERİ Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim ve Kalkınma Vakfı (EKAV), Pazarlama ve Satışta kendini geliştirmek ve beceri kazanmak isteyenler için bir eğitim paketi hazırladı. Her bir başlık ayrıntılı olarak düşünülmüş ve kararlaştırılmıştır. Tam anlamıyla bilgi almak isteyenlerin bütün eğitimlere katılmanızı tavsiye ediyoruz. Tabi ki hepsine katılım şart değil istediğinize katılabilirsiniz.
MTSO EKAV PAZARLAMA VE SATIŞ EĞİTİM PAKETİ Sıra 1 2 3 4 5 6 7
Eğitim Başlığı Pazarlama Stratejileri Satış Teknikleri Satışlta Beden Dili Müşteri Memnuniyeti Uluslararası Pazarlama Müzakere Teknikleri ve İkna Becerileri Marka Yönetimi
Tarih 21/04/09 22/04/09 30/04/09 30/04/09 05/05/09 05/05/09
Süre 6 saat 6 saat 3 saat 4 saat 2 saat 3 saat
Saatler 09.00-17.00 09.00-17.00 09.00-12.00 13.00-17.00 10.00-12.00 13.30-16.30
Ücret 30TL 30TL 15TL 20TL 10TL 15TL
20/05/09 6 saat
09.00-17.00
30TL
Eğitim yeri: MTSO 4.kat Her bir eğitim 25 kişi ile sınırlıdır. Katılım şartı: eğitim tarihinden 3 gün öncesine kadar ücreti ödemek Ayrıntılı bilgi için tel:238 95 00- dahili 203 (Yasemin Bozkurt)