YIL: 11 SAYI: 180
22 KASIM - 05 ARALIK 2009
22 Kasım- 5 Aralık 2009
Girişimci BAN ile irtibata geçer
Tespit
BAN YOLUYLA ESLESTIRME
İş planının değerlendirilmesi ve doğrulanması
İş planını özelinin taslak olarak hazırlanması
Arz ve talebin karşı karşıya getirilmesi İş planının dağıtılması
EŞLEŞME
Sunumun hazırlanması
'Fikrim var, param yok'
Yatırım önceliklerinin belirlenmesi
diyenler için iş melekleri
BA veritabanına eklenmesi
Yatırım Fonuna / Kulübe katılım
www.mersinban.com
İŞ MELEKLERİ AĞI NEDİR? ş Meleği Ağı, yatırımcı iş meleklerinin iş fikri sahibi girişimciler ile “güvenli” ve “bilinçli” bir ortamda anlaşmalarını kolaylaştıran bir iletişim platformudur. Ağ danışmanları yenilikçi ve iyi fikir sahibi girişimcilerin fikirlerini iş planına dönüştürmeleri ve fikri mülkiyet haklarını nasıl korumaları gerektiği konusunda yönlendirme yaparlar ve fikrin yatırımcılara sunum yapmaya hazır hale getirilmesine destek olurlar. Öte yandan, yatırımcılara da bir iş fikrini nasıl değerlendirmeleri gerektiği ve dünyadaki
İ
iş eğilimleri konusunda eğitimler ve seminerler düzenlerler. Böylelikle ağ kapsamında sunulan bilgilendirici ve yönlendirici hizmetlerden faydalanan yatırımcı ve girişimciler, yine ağ yönetimi tarafından organize edilen toplantılarda bir araya gelerek görüşmeler ve değerlendirmeler yaparlar. İyi bir iş fikrinin doğru yatırımcı ile buluşmasına bilgi boşluğunu gidererek destek olan Ağ, eşleştirme sürecinin verimini artırarak bölgesindeki ekonomik kalkınmaya da büyük katkı sağlar.
w Ağ sayesinde yeni kurulan ve hızlı büyüme potansiyeli taşıyan şirketlerin projelerini hayata geçirmeleri için başlangıç sermayesi ve/veya risk sermayesi seçenekleri artırılacak. w İş fikrine sahip girişimcilerin fikirlerini nasıl iş planına dönüştürecekleri, fikri mülkiyet haklarını nasıl koruyacakları ve nasıl finansman bulacakları konusunda bilgilendirme ve yönlendirme hizmeti sağlanacak. w Yatırımcılara profesyonel bir ortamda farklı iş fikirlerini inceleme ve değerlendirme imkânı sunulacak ve değerlendirmenin nasıl yapılması gerektiği konusunda uzmanlık desteği sağlanacak. w Tek bir yatırımcının alacağı riskin Melek Grupları oluşturularak paylaşılması imkânı yaratılacak.
Dünyada iş melekleri
w Bölgede Ar-Ge kaynaklı ve teknoloji tabanlı girişimcilik desteklenecek. Girişimcilik ve iş planı kültürü yaygınlaştırılacak.
Avrupa da toplam 250 den fazla İş Meleği Ağı bulunmaktadır. Söz konusu iş meleği ağlarının %80'i İngiltere, Almanya ve Fransa'dadır. Avrupa ülkelerinde iş melekleri ağları ekonomik kalkınmadaki özel rolleri sebebiyle kalkınma ajansları ve kamu kuruluşları tarafından yaygın olarak desteklenmektedir. Melek yatırımlarının %70'i Bilgi Teknolojileri sektörüne yapılmaktadır. Melek yatırım miktarı Avrupa genelinde ortalama 20.000 – 250.000 Avro arasında gerçekleşmektedir.
w İyi iş fikri sahibi kişilerin, öncü, yenilikçi uygulamaların ve dış sermayenin bölgeye çekilmesi için tanıtım faaliyetleri yürütülecek. w Mersin genelinde Girişimci, Danışman ve Yatırımcı İş Melekleri www.mersinban.com adresini ziyaret ederek bulundukları yerden Ağın hizmetlerinden yararlanabilecekler.
Stanford'da doktora yapan iki öğrenci, Larry Page ve Sergey Brin'in, dev bir bilgi yığını olan interneti bölümlemek ve arananları daha kolay bulunabilir bir hale getirmek için geliştirdikleri yeni teknoloji iş melekleri sayesinde mucize yarattı. Bugün Google adıyla bilinen teknolojinin piyasa değeri 163 milyar dolar...
S
tanford'da doktora yapan iki öğrenci, Larry Page ve Sergey Brin, Google'ı 1998'in 7 Ekim gününde 25 milyon dolar yasal sermayeyle kurdu. Şirketin GooglePlex denen merkez ofisi Kaliforniya'da bulunur ve tüm dünyada 20,000 civarında kişi çalıştırır. Şirketin sermaye ortakları, Kleiner Perkins Caufield ve Byers ve Sequoia Capital'ı kapsıyor. Şirket ayrıca, içerik sağlayıcı şirketlere özel web arama çözümleri de sunuyor. Google'ın piyasa değeri 2009
yılı itibariyle 163 milyar Amerikan dolar ve bu rakam ABD borsalarının en büyük 5. şirketi olduğunu göstermekte. 1998'de Larry Page ve Sergey Brin başlangıçta tez çalışması olarak BackRub adlı bir arama motoru üzerinde çalışmaya başladılar. Amaçları dev bir bilgi yığını olan interneti bölümlemek ve arananları daha kolay bulunabilir bir hale getirmekti. Bunun için yeni bir teknoloji geliştirirler. Bu teknoloji, interneti klasik motorlara göre daha farklı bir şekilde inceliyordu. Bu yüzden
kısa sürede adları tanınmaya başladı. Google başlangıçta google.stanford.edu adresinde faaliyete geçti ve depolama için kullanacakları terabytelık diskleri Larry'nin yurt odasına koyuyorlardı. Bu arada da tasarılarını ticari hayata geçirmek için girişimci aramaya başladılar. Yahoo'nun kurucusu David Filo ile bir görüşme ayarlanır. David onlara tasarılarını geliştirmelerini ve belirli bir noktaya geldikten sonra müşteri aramalarını tavsiye eder. Büyük şirketlerin ilgilerini çekemeyeceklerini anlayan ikili kendi
Tarım-Gıda Platformu Türkiye'ye örnek olacak
Mustafa Asparuk Tarım-Gıda Platformu başkanı oldu
başlarına devam etmeye karar alırlar. Ama bu seferde veri merkezi kurarken kullandıkları kredi kartları başlarına dert olmaya başlar.Bu sırada Sun Microsystems'in kurucularından Andy Bechtolsheim kendileriyle görüşmek ister. Fikri beğenir ve çok acelesi olduğundan Google adlı şirkete 100 bin dolarlık bir çek yazar. Ama böyle bir şirket var olmadığından parayı bir süre tahsil edemezler. Daha sonra topladıkları 1 milyon dolar sermaye ile 7 Eylül 1998 de bir arkadaşlarının garajında Google'ı kurarlar.
Kendileri de girişimci olan iş melekleri, önemli finansal getiriler elde etmek için sahip oldukları finansal kaynakları, deneyim ve ilgi alanlarına giren kurulma aşamasındaki veya yeni kurulan şirketlerden hisse alarak onları destekliyor. Karşılığında sermaye yatırdıkları şirket başarı kazandığında belki de değeri milyonlarca dolar olacak bir şirketin ortağı haline geliyor.
2
0. yüzyılın başında ekonominin patronu Avrupa'ydı. İkinci dünya savaşı yeni bir süper güç çıkardı batı dünyasında; Amerika Birleşik Devletleri. Savaş sırasında dünyadaki askeri üretimin yüzde 44'ünü tek başına karşılayan ABD savaş sonunda devasa üretim gücünü dünya ticaretini ele geçirmek için kullanmaya başlamıştı. Fakat savaş sonrası kurulan iki kutuplu dünyada ABD'nin güvenlik şemsiyesi altında toparlanan ekonomilerde kendi mucizelerini yaratmaya başladı. Japonya, ekonomilerini toparlayan Avrupa, dünya ekonomisinin patronu sayılan ABD'yi sürdürülebilir gelişmeye devam etmek için yeni yollar aramasını zorunlu kıldı. Birleşik Devletler'de büyük ekonomik krizin ardından gelen dünya savaşı, geleneksel şirketlerin patlama yapmasına sebep olsa da yeni bir çağın başlangıcında hepsi soyu tükenmekte olan dinozorları andırıyordu. Yeni çağın ayak sesleriyle birlikte, geleneksel şirketlerin üretim modelleri ve düşünce yapılarının köhneleştiği ortaya çıkıyordu. Giderek şişen organizasyon yapılarıyla global firmalar harekete geçmekte zorlanırken, pazara olan hakimiyetleriyle başkalarına yer bırakmıyordu. Üstelik giderek büyüyen rekabet yüzünden kar payları düşmeye başlamıştı. Acilen yeni fikirlere ihtiyaç vardı. Yeni fikirlere olan ihtiyaç insanoğlunun yeryüzünde varolmasıyla başlasa da, sistemli, kar getiren hale gelmesi 1970 ve hatta 1980'leri buluyor. Sermaye sahipleri yaptığı yeniliklerle piyasaya girenlerle rekabet etmek yerine onlarla ortak olmanın kolaylığını keşfettiklerinde İş melekleri sistemi de doğmuş oldu. İş melekleri terimi, yüksek kazançlara sahip, kendileri de birer girişimci olan kişilere verilen isimdi. Bunlar, önemli finansal getiriler elde etmek için sahip oldukları finansal kaynakları, deneyim ve ilgi alanlarına giren kurulma aşamasındaki veya yeni kurulan şirketlerden hisse alarak onları destekliyordu. Böylece girişim sermayesi kavramı doğuyordu. Girişim sermayesi, önemli ekonomik kazanç getirme potansiyeli olan, genç, hızlı büyüyen şirketlere deneyimli profesyonellerce finansman sağlanmasıydı. Girişim sermayesinde yatırım için gereken fonlar, konunun uzmanları tarafından sermaye piyasasından toplanır ve büyüme potansiyeli yüksek girişimlere yatırım yapılmasıyla kullanılır. Girişim sermayesi fonlarının en başarılı uygulamalarını ABD'de görüyoruz. Ülkede, 1970'lerden bu yana inovasyonun arkasındaki en büyük güç girişim sermayesidir. Bugün birer dünya devi olan Microsoft, Yahoo, Amazon, Apple, Cisco, Intel, Fedex, Oracle gibi pek çok inovasyon odaklı firma girişim sermayesi sayesinde kuruldu. Kısa sürede, bıyığı terlememiş gençlerden dolar milyarderleri oluşmaya başlamıştı. Eskinin, emeğe dayalı üretim sistemlerine göre hareket edenler, gençleri çözemiyorlardı. Garajlarda kurdukları şirketler, adeta para basıyor ve bu şirketlerin hisseleri borsada tavan yapıyordu.
İnovasyon yaptı satışları arttı... Suriye üzerinden Afrika'ya açılacak
Kayserili Kumtel firması yaptığı yeniliklerle krize meydan okuyor Kayserili Kumtel firması, köşeli mini fırın için yuvarlak tepsi üretti ve ekonomik kriz nedeniyle satışların dip yaptığı dönemde, 60 bini yurtdışına olmak üzere 150 bin adet ürün sattı.
K
umtel Genel Müdürü Ahmet Köseoğlu yaptığı açıklamada, kriz nedeniyle durma noktasına gelen işlerin yaptıkları yeniliklerle açıldığını dile getirerek, kriz sayesinde firmalarının işlerinin açıldığını kaydetti. Ahmet Köseoğlu yaptıkları yenilik ile ilgili olarak şunları söyledi; “Uluslararası standartlara göre bizim geleneksel davul fırın üretmemiz doğru değil. Ama vatandaş yuvarlak tepside pişirme
istiyor. İsrail'e de cumartesi günleri tüm yiyecekleri sıcak tutacak üst tarafında düşük ısı veren bir şabat fırını ürettik. Isıtmada da daha önce Norveç ve İsveç'e ürettiğimiz üç yönlü açık alan ısıtma cihazını yeniledik ve iç pazara sürdük. Bir de krizde insanlar için evde yemek pişirmenin daha önemli olacağını düşünerek evde barbekü keyfi için üstten ısıtmalı alttan su soğutmalı fırın ürettik. Yaptığımız yenilikleri değerlendiren bir yabancı müşteri-
mizin tepkisini '10 senedir geliyorum hep aynı ürünler vardı. İlk kez yeni birşeyler yapmışsınız. Kriz size iyi geldi' diye dile getirdi.” Kumtel'in Ortadoğu ve Arika eksenine hızlı yayılmak istediğini anlatan Ahmet Köseoğlu, “Üretim ve yatırımı için Suriye bize cazip geliyor. Bugün Kayseri'den çıkan bir vagon 1.5 günde Halep'e, Şam'a ulaşıyor. Maliyet de çok düşük. 400 Euro'ya bir vagon gönderebiliyorsunuz. Vize de kalktı. Mesafe olarak Kayseri'ye Halep 500 kilometre İstanbul 750 kilometre. Otoyol da yapıldı. Biz Suriye'den Afrika ülkelerine gümrüksüz açılacağız. Şu anda Suriye'de montaja da başladık” dedi.
ÇKA Kalkınma Kurulu Toplantısı Çukurova Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Toplantısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirildi. Toplantıya, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veysel Parlak, oda başkanları, kaymakamlar ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı. Toplantıda konuşan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, “İlk kurulan iki kalkınma ajansından biri olan Çukurova Kalkınma Ajansı, 2008 yılı mali kaynak programı çerçevesinde hazırlanan bazı projelere destek verdi. 2009 ve 2010 yılları için çalışmalar da devam ediyor. Bölgesel kalkınmayı sağlama, bölgenin yatırım imkanlarını yerli ve yabancı yatırımcıya tanıtma, kalkınma ajanslarının en önemli görevleri arasındadır. Bu kapsamda Çukurova'yı yabancı yatırımcıya tanıtacak 7 dakikalık bir İngilizce tanıtım filmi hazırladık. Bölgenin imkanlarını yabancı ülkelerdeki temsilcilikler aracılığıyla işadamlarına göstereceğiz. Yatırım destek ofisleri de sırayla hizmete girecek. Bu ofisler, yatırımcıya yol gösterirken, bürokrasiye girmeden bazı işlerin kısa sürede yerine getirilmesini sağlayacak” dedi. Ajansın çok zorlu bir süreçten sonra faaliyete geçtiğini ve uzun süre adli makamlara yapılan itirazlar sebebiyle çalışamadığını belirten Çukurova Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, “Bizim ciddi bir sorumluluğumuz var. Başarılı olamaz, üzerimize düşeni yapamazsak Türkiye'ye kötü bir model oluruz. Ancak uzman kadromuz çok daha iyi işler yapacak kapasiteye sahip. Adana ve Mersin bölgesi diğer bölgelere göre önemli avantajlara sahip. Bu bölge sadece birkaç sektörde büyümeyecek. Tarımı, turizmi, ticareti, sanayisi, hizmet sektörleriyle Çukurova Türkiye'nin yıldızı olmaya aday. Adana ve Mersin birlikteliğini önce zihinlerimizde oluşturmalıyız. Bunu başaramazsak oluşturulan yapıların hepsi havada kalır. Kimse tek başına Adana veya Mersin öne çıksın diyemez. Yakın geçmişte şehirlerin markalaşması konuşuluyordu. Şimdi bölgelerin markalaşması gündemde. Çukurova Kalkınma Ajansı ile Adana ve Mersin bir adım öne çıkmış oldu”diye konuştu. Toplantıda Çukurova Kalkınma Ajansı'nın son 6 ayda yaptığı çalışmalar değerlendirilerek uzmanlar tarafından yapılacak bölge planı hakkında kalkınma kurulu üyelerine bilgi verildi. Kalkınma kurulunun üyeleri de farklı konulardaki görüş ve önerilerini dile getirerek bölgesel kalkınmanın önemine değindi.
İhracatta Fiyatlandırma, Maliyet ve Risk Yönetimi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) işbirliğinde, MTSO İGEME Temsilciliği 2009 yılı faaliyet programı çerçevesinde, "İhracatta Fiyatlandırma, Maliyet ve Risk Yönetimi" konulu eğitim gerçekleştirildi. Seminerde Rezerv Danışmanlık Yönetim Danışmanı ve Eğitmeni Nail Şencan, İhracatın Önemi ve Dış Ticaretimizdeki Yeri, İhracatta Fiyatlandırma Yöntemleri ve Önemi, İhracatta Maliyet Nedir?, Maliyet Unsurları Nelerdir?, Üretim Giderleri ve Faaliyet Giderleri, İhracat İşlemlerinde Kur Farklılıkları ve Risk Yönetimi, Finansman Giderleri, İhracat İşletmelerinde, Mamul Üreten İşletmelerde Maliyet, İhracat Yapan Ticaret ve Hizmet İşletmelerinde Maliyet ve Mamul Yaşam Süresince Maliyetleme konularında bilgi verdi.
YIL: 11 SAYI: 180
16.1 15.5
İşsizlik artışa geçti
2009 2008
15.8 14.9
2007 13.6 13.0
13.6
13.4 12.8 12.3
11.6
11.0
11.9
11.4
10.9
10.6 10.2 10.3 10.4
9.6 9.8
8.9
OCAK
ŞUBAT MART
10.6
9.4 8.9
10.1
9.0
9.7 9.2
8.8
9.3
8.8
NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL
22 KASIM 05 ARALIK 2009
EKİM KASIM ARALIK
Türkiye'de Ağustos döneminde işsizlik oranı yüzde 13,4 olarak belirlendi. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise yüzde 19,7'den yüzde 23,5'e çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) üçer aylık dönemler itibariyle her ay açıkladığı Hanehalkı İşgücü Araştırması, ''Temmuz-Ağustos-Eylül 2009'' dönemini kapsayan ''Ağustos'' sonuçlarına göre Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen
yılın aynı dönemine göre 927 bin kişi artarak, 3 milyon 429 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı da 3,2 puanlık artışla yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 4,3 puanlık artışla yüzde 16,5, kırsal yerlerde ise
1,3 puanlık artışla yüzde 7,4 oldu. İşsizlik oran, bu yılın Temmuz döneminde yüzde 12,8 seviyesindeydi. Buna göre Ağustos döneminde işsizlik oranı, bir önceki döneme oranla 0,6 artış gösterdi.
Türkiye'de 6.3 milyon işsiz var
İŞSİZLİK ORDUSUNU OLUŞTURAN GENÇ NÜFUS REKABET GÜCÜNÜN ARTMASINDA EN BÜYÜK AVANTAJ
Mersin, işsizliği yenmek için yola çıkıyor T “İstihdam ve Mesleki Eğitim Çalıştayı” Eğitim müfredatı dizayn edilirken, ilgili sektörün beklentileri esas alınacak Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Eğitim ve Öğretim Sektör Yöneticisi Prof Dr. Mustafa Balcı “Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (AYÇ) ve Prof Dr. Mustafa Balcı Türkiye'de Mesleki Yeterlilik Sistemi” hakkında yaptığı konuşmada; "Eğitim müfredatı dizayn edilirken, ilgili sektörün beklentileri esas alınacak. Böylece eğitim gören kişinin mezun olduktan sonra üreteceği faydaya göre eğitim müfredatı şekillendirilecek. Bu da eğitimler sayesinde ilgili sektörün bakış açısının eğitime yansıtılarak kişisin işsiz kalmasının önlenmesi demek" dedi.
Özlem Homurlu: "Sistem çalışmaya başladığında Mersin'in iş ve işçi ihtiyacı tek tuşla görülecek"
Meslek standartları Türkiye'de yaygınlaştırılacak Mersin'de yapılan çalıştayda konuşan Mesleki Yeterlilik Kurumu, Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük kurum olarak ulusal mesleki yeterlilik sistemini kurmayı amaçladıklarını belirterek; "Önceliğimiz meslek standartlarının tarif edilmesini sağlamak. Daha sonra eğitimlerin bu standartları ne derece sağladığını ölçmek,
değerlendirmek ve belgelendirmek. En son olarak da tüm bu sürecin denetlenmesini sağlayarak, AB ile uyumlu ulusal mesleki yeterlilik sistemini kurmak. Kurumumuzun yönetim yapısında devlet, çalışan, işveren, meslek kuruluşları eşit oranda temsil ediliyor. Böylece, eğitim ve istihdam arasında doğru ilişki kurularak, yeterliliklerde sürekli gelişim sağlanacak" dedi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, mevcut yetkileri genişletilen İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kuruluyla birlikte hareket ederek il çapında yüksek işsizliği yenmek istiyor.
A
dana-Mersin bölgesinde (TR62) yüksek işsizlik rakamlarını grafiklerden çıkarıp sokağa indirdiğimizde, sosyal ve ekonomik sorunlar, yükselen suç oranları ve aile dramları ile karşılaşıyor insan. Üstelik işsizlerin çoğunun üniversiteli, yani yetişmiş eleman olarak iş bulamayan gençlerden oluşması durumu daha da ağırlaştırıyor. Oysa 21. yüzyılda gelişmenin en önemli ayaklarından biri olan yetişmiş insan gücünü oluşturuyor gençler. Aşırı göç, yaşanan son küresel kriz dahil olmak üzere ekonomik krizlerle boğuşan Mersin, şimdi işsizliğe son vermek üzere yola çıkıyor. Sanayicinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünü sağlamak için Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Üniversite, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İŞKUR'la birlikte proje hazırlıyor. Proje kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan Mersin İstihdam ve Mesleki Eğitim Çalıştayı'nda cevabı aranan soru, işsizlik olgusunun kent olarak nasıl avantaja çevrileceği ile ilgiliydi. İyi yetişmiş genç nüfusun 21. yüzyılda rekabet gücünün artmasında en önemli avantaj olacağı gerçeğinden yola çıkılarak hazırlanan projeyle Tarım-Gıda, Turizm ve Lojistik sektörleri başta olmak üzere kentin gelişmesi için çaba harcanırken, sektörlere de nitelikli insan gücü sağlanacak. Böylece kent ekonomisi ve istihdam açısından önemli kazanımlar elde edilebilecek. Hedef tüm Avrupa'da geçerliliği olan sertifika ve diplomalar Projenin bir diğer hedefi de tüm Avrupa'da geçerliliği olan sertifika ve diploma sahibi çalışanlar yetiştirmek. Diğer bir deyişle, Mersinli
sanayi üniversite işbirliği için Mersin'deydi TRT GAP'da yayınlanan İşbaşı Programı Mersin Üniversitesi'nden yaptığı canlı yayında sanayi ve üniversite işbirliğini MTSO Başkanı Şerafettin Aşut ve Mersin Üniversitesi Rektörü Süha Aydın'la konuştu. MTSO Başkanı Aşut, programda yaptığı açıklamada, üniversitenin bilginin üretildiği, sanayinin ise bu bilginin kullanıldığı yer olduğunu belirterek istihdam için en önemli şeyin nitelikli iş gücü olduğunu vurguladı
Vali Hüseyin Aksoy: Nitelikli eleman konusunda çok ciddi sıkıntı yaşanıyor
İşsiz gençlerimizin potansiyelini değerlendirmemiz gerek
M
TSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye'nin mevcut potansiyelini harekete geçirip, kabuğunu kırmak zorunda olduğunu vurgulayarak, "Bunu da ancak eğitimli, nitelikli, dil bilen, dünyayı takip eden genç nüfusu ile yapabilir. Kalkınma yolunda en büyük servet insan kaynağıdır. 2013 yılında Türkiye nüfusunun 79 milyon olacağı tahmin ediliyor. Bu nüfusun yarısını gençler oluşturacak. Bu potansiyeli eğitimle değerlendirmemiz gerekiyor. İyi bir planlama yapıp geleceği teminat altına almamız lazım" diye konuştu.
ersin Valisi Hüseyin Aksoy, Türkiye'de işsizliğin en yoğun olduğu kentlerin başında Mersin'in geldiğine dikkat çekerek, bu durumun bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Konuyla ilgili olarak kentte geçtiğimiz yılda bir takım çalışmalar yapıldığını hatırlatan Aksoy, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında Mersin'de teknik ve mesleki eğitim veren ortaöğretim kurumlarında, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli ara elemanın yetiştirilmesine yönelik bölümler açıldığını, mevcut bölümlerinse daha da işlevsel hale geldiğini anlattı.
M
bir duvarcı ustası aldığı eğitimle ne biliyor, nasıl iş yapıyorsa, İtalya veya Hollanda'daki meslektaşıyla aynı tecrübeye sahip olacak. Mesleki Yeterlilik Kurumu, Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük, kurum olarak illerde yaptıkları ilk bilgilendirme toplantılarından birisinin Mersin'de yapıldığına dikkat çekerek; "Hedefimiz, verilen eğitimlerin standartları ne derece sağladığını ölçmek, değerlendirmek ve belgelendirmek ve tüm sürecin denetlenmesini sağlamak. Böylece AB ile uyumlu ulusal mesleki yeterlilik sistemi oluşturmak. Meslek standartlarını oluşturduktan sonra da, buna uygun eğitim verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK ile işbirliği yaparak, sertifika ve belgelere, uluslararası tanınırlık kazandırmak" diye konuştu. AB ile aynı anda ilerliyoruz Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Eğitim ve Öğretim Sektör Yöneticisi Prof Dr. Mustafa Balcı Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi AYÇ ve Türkiye'de Mesleki Yeterlilik Sistemi” ile ilgili yaptığı açıklamada; “Avrupa, Yeterlilikler Çerçevesi (AYÇ) kavramını açıkladı. Bizde bu çalışmayı AB ile birlikte eş zamanlı yapıyoruz. Çalışma tamamlandığında bizim eğitim kurumlarımızın verdiği sertifikalar ve diplomalar Avrupa genelinde geçerli olacak. Eğitim müfredatı dizayn edilirken, bir mesleğin yeterlilik koşullarını tarif ederken, o sektörün beklentileri esas alınıyor. Yani eğitilecek kişinin mezun olduktan sonra üreteceği faydaya göre eğitim müfredatı şekillendiriliyor. Diğer bir deyişle, sonuçtan başa gidiliyor ve eğitim alanlar sektörün bakış açısına göre şekilleniyor” dedi.
TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı:
"Gençler arası işsizlik oranı yüzde 23.2, Türkiye'de girişimcilik oranı ise yüzde 6"
G
ençleri girişimciliğe teşvik etmek amacıyla tüm dünyada kutlanan Global Girişimcilik Haftası kapsamında, düzenlenen toplantıda konuşan TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Goldman Sachs'ın 2050 yılında Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline geleceğini ve böyle bir potansiyeli olduğunu söylediğini hatırlatarak, şunları kaydetti: ''Bu kulağa çok hoş gelen bir şey. Buraya gelebilmek için bugün nerede olduğumuzu iyi anlamamız lazım. Bugün katedeceğimiz çok yol olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin, temmuz ayı itibariyle işsizlik oranı yüzde 12,8. Gençler arasında işsizlik oranı ise yüzde 23,2. Türkiye'de girişimcilik oranı yüzde 6. Bunun yüzde 80'i mecburen, yüzde 20'si kendiliğinden girişimci oluyor. Türkiye'de 1,3 milyon erkek girişimci var. Ama Türkiye'de sadece 80 bin kadın girişimci var, nüfus yüzde 5050 olmasına rağmen. Girişimcilik ne kadar yüksekse o ülkelerin kişi başına düşen gelirini artırmaya katkıda bulunuyor. Ülkeler geliştikçe girişimciliğin ekonomiye katkısından dolayı ekonomi hızla büyüyor. Bizim hedefimiz öncelikle Türkiye'deki girişimcilik oranını artırmak. Bu, bugünden yarına olacak bir hedef değil.''
KALDER BAŞKANI ALİ RIZA KAYLAN
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği programda Başkan Aşut, ''Türkiye olarak en önemli gücümüz genç nüfusumuz ve insan kaynağımızdır'' dedi.
Kadınların yüzde 6'sı işe girse yoksulluk yüzde 20 azalır Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, "Türk kadınlarının sadece yüzde 6 -7'si tam zamanlı işe girse, Türkiye 9'uncu Kalkınma Planı'nda önüne koyduğu hedeflere ulaşır ve yoksulluk yüzde 20 azalır" dedi.
D
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Şu anda Türkiye'de 6 milyon 300 kişi işsiz. Neredeyse her ailede bir kişi işsiz. Bunlara iş, yer sağlayacak tek nokta ise girişimci sayısını artırmak” diye konuştu. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Düşünebiliyor musunuz? Nüfusun yarısı 28 yaş üstü. Neredeyse her ailede bir kişi işsiz. Bunlar umutsuz, umutlarını kaybetmişler. Bunlara iş, yer sağlayacak tek nokta ise girişimci sayısını artırmak. Her yıl işsizlik kervanına 700 bin kişi katılıyor. Bu rakam 10 yıl sonra yılda 1 milyona ulaşmış olacak. Bunlara nasıl çare olacağız, girişimci sayısını artırmakla olacak.”
ünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye'de ekonomiye katılan kadın sayısının artmasıyla birlikte yoksulluğun azalacağına dikkat çekti. Zachau yaptığı açıklamada; “Türkiye'de işsizliğin yükselmesi travmatik bir etki y a p m ı ş t ı r. İ ş s i z l i ğ i n s o n u c u yoksulluğun artmasıdır. Dünya Bankası, Unicef ve TEPAV bir araştırma yaptık, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Kocaeli gibi 5 il merkezinde. Krizde düşen gelirler
kent yoksullarını çok ciddi bir şekilde etkilemiş durumda” diye konuştu. Türkiye'de kadın istihdamı oranının çok düşük olduğunu kaydeden Ulrich Zachau; “İş gücüne katılan kadın oranı ortalamanın çok altında. Türkiye'de kadın istihdamı artarsa sadece kadınların değil, ailelerin de hayatı düzelecektir. Bütün Türk kadınlarının sadece yüzde 6-7'si tam zamanlı işe girseler Türkiye 9'uncu Kalkınma Planı'nda önüne koyduğu hedeflere ulaşır ve yoksulluk yüzde 20 kadar azalır” dedi.
Kalite, sürdürülebilir kalkınmayı sağlarken, uzun vadedeki iş kayıplarını önlüyor
T
ürkiye Kalite Derneği (KALDER) Başkanı Prof. Ali Rıza Kaylan, toplam kalite yöntemlerinin krizden çıkışta ve krizin etkilerini yok etmede önemli olduğunu belirterek; “Kalite, sürdürülebilir kalkınmayı sağlıyor, krizden etkilenmenin önüne geçiyor. Uzun vadedeki iş kayıplarını önlüyor. Verimliliği artırarak firmaları krize karşı dayanıklı hale getiriyor” dedi. Ali Rıza Kaylan, sürdürülebilir kalkınma ile kalite arasındaki bağa dikkat çekerek; “Sürdürülebilir kalkınmanın, ekonomi, sosyal ve çevre olmak üzere bunun üç boyutu var. Kalite ve sürdürülebilirlik kavramı önemli. Bu konularda toplumun bilinçlenmesi gerekiyor. Şirketler de artık atığı yok etmek için değil, üretmemek için çalışmalı. Atığı yok etmek değil, önemli olan üretmek. Bundan sonra herkesin daha duyarlı olması gerekiyor” diye konuştu.