MTSO Haber Sayı:230

Page 1

Ağır ve Tehlikeli İşlerde işçi ve işveren ilişkilerinde yeni dönem İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İŞKUR ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası arasında yapılan protokole istinaden düzenlenen, Ağır ve Tehlikeli İşlerde çalışanların işe alım kriterleri, görev sorumlulukları, mesleki eğitimleri, sertifikasyonu, denetimleri vb. konularını içeren bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıya Türkiye İş Kurumu Mersin İl Müdürlüğü Şube Müdürü Mustafa Devecioğlu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri A.Kadir Dölek, Mersin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Hasan Gürbüz, Öğretmen Arif Demirelli ile çok sayıda davetli katıldı. Toplantının açılış konuşmasını

yapan Türkiye İş Kurumu Mersin İl Müdürlüğü Şube Müdürü Mustafa Devecioğlu, “Kurumumuz hizmetlerimizden yararlanabilmek için İŞKUR'a kaydınızın olması gerekmektedir. Bunun için; 7 gün 24 saat www.iskur.gov.tr adresinden kayıt yaptırabilir, kurumumuza şahsen başvuruda bulunabilirsiniz” dedi. SAYFA 3'TE

YIL: 14 SAYI: 230

6 - 19 MAYIS 2012

Kimya sanayinin yeni merkezi DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ Kimya Sektör Platformu tarafından bu yıl 6'ncısı düzenlenen ve 2 gün süren Kimya Endüstrisi Gelişim Şurası'nda kimya sektörünün durumu tartışıldı.

Kimya Sanayi, fakir ülkelerde, gelişmemiş ülkelerde zayıftır. Gelişmiş Avrupa, Amerika ve Japonya Dünya Kimya Sanayinin 3/4'ünü oluşturmakta. Ancak, son yıllarda Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin üretimi hızla artıyor

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut şurada yaptığı konuşmada, kimya sanayinde geleneksellikle geleceğin yakalanamayacağını vurgulayarak; "Şura'nın sonuçları Kimya Sanayisinde şimdiden çok önemli kapılar açacağını gösteriyor" dedi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut yaptığı konuşmada, sanayisi gelişmiş ülkelerde kimya sektörünün her zaman ilk üç sanayi grubu içinde olduğunu söyledi. Başkan Aşut; "Kimya Sanayi, fakir ülkelerde, gelişmemiş ülkelerde görebileceğiniz bir saha değildir. Avrupa, Amerika ve Japonya Dünya Kimya Sanayinin neredeyse 3/4'ünü oluşturmakta. Ancak, son yıllarda Çin'le yükselen bir Asya var" diye konuştu. Türk Kimya sanayisinin katma değerinin Avrupa'dan düşük olduğunu kaydeden Başkan Aşut, Türk Kimya sanayisinin ArGe payının da dünya ortalamasından az olduğuna dikkat çekti. Başkan Aşut, "Kimya sanayi ithalatımız hala ilk sırada. Ancak, yeni hedeflerle; yeni stratejiler ve vizyonla; başarıları mucizelere çevirecek irademiz, gücümüz ve girişimciliğimiz vardır. İşte bu Şura'nın amacı da budur" diye konuştu. SAYFA 3'TE

Türkiye'nin 2011 yılı Kimya sektörü ihracatı 16 milyar 350 milyon Dolar. 2023 Hedefi ise 50 milyar dolar. Kimya ihracatımız Otomotivden sonra ikinci sırada

MTSO Meclis Başkanı Faik BURAKGAZİ

MTSO Heyeti, KKTC'de temaslarda bulundu

6. KiMYA ŞURASI

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ DIŞ HİNTERLANTI İLE BİRLİKTE

19 Üniversite 21 Organize Sanayi Bölgesi 6Havaalanı (5'i Uluslararası) 4 Teknoloji Geliştirme Bölgesi- Teknopark

Güçlü Yan Sanayi

Demiryolu Ağı Nitelikli insan Gücü < Yüksek kent yaşam kalitesi <

Mersin ve hinterlandı kapasitesi artık dolan Marmara Bölgesi'nin en verimli alternatifi. Mersin, Adana, İskenderun, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Hatay'ı içine alan bölge ve bu bölgenin ekonomik anlamda ayrılmaz parçası Gaziantep, Karaman, Konya, Niğde, Kayseri Türkiye'nin yeni ekonomi havzasını oluşturuyor. Mersin ve hinterlandı,cari açığı kapatacak, katma değerli ürünleri üretecek, yüksek teknolojili ve ihracat odaklı üretimi gerçekleştirecek.

Gelişmiş Karayolu ağı

bünyesinde barındırıyor

NEDEN MERSİN?

Mersin ve İskenderun Limanları

Yeni Türk Ticaret Kanunu MTSO’da tartışıldı

MERSİN, KÜMELENMEYLE REKABETE KOŞUYOR

Dünya ekonomisinde rekabeti sağlamak gün geçtikçe güçleşirken, sürekli bu rekabeti sağlayacak yenilikler düşünülüyor. Bazen ucuz iş gücü bazen taşıma maliyetleri bazen de ham madde bu rekabeti belirliyor. Son yıllarda büyüyen dünya ekonomilerinde yeni rekabet trendi ortak hareket etme ve kümelenmedir.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde düzenlenen, KKTC – Türkiye Yatırım İmkanları ve İşbirliği Fuarı ile İş Forumu'na katıldı. Heyet ayrıca Yakındoğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Kıbrıs Türk Sanayi Odası'nda temaslarda bulunarak, Mersin'le Kıbrıs arasında işbirliğini geliştirme ve ticareti arttırmaya yönelik çalışmalarla ilgili görüş alışverişinde bulundu. SAYFA 3'TE

Y

eni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili üyeleri bilgilendirmek amacıyla MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı ile MESİAD işbirliğinde “Yeni Türk Ticaret Kanununun Getirdikleri” konulu konferans düzenlendi. Toplantıya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, MTSO EKAV Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Kiper, MESİAD Başkanı Adnan Akkurt, Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Dursun Göktaş ile çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, “Yeni Türk Ticaret Kanunu, artan firma iflasları ve yönetim zaafları dikkate alınarak ticaret hayatında devrim olarak nitelendirilebilecek ve günümüz piyasa ve rekabet koşullarında, eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerinin somut olarak hayata geçirilmesi sonucu doğuran birçok yenilik getirmektedir. 21. yüzyılda ekonominin kuralları değişmektedir. 01.07.2012 tarihinden itibaren bazı hükümleri için istisnalar olmakla birlikte yürürlüğe girmeye başlayacak olan yeni Türk Ticaret Kanunu ticari hayatımızda birçok yeniliği beraberinde getirmektedir” dedi. SAYFA 2'DE

Mersin Mısır Ro-Ro seferleri başladı 2'DE

Hakan Sefa Çakır: Taze Meyve Sebze Kümesi ile sektörden 45 paketleme Onur Çetin’in eserleri ve ihracatçısını biraraya getirdik 4'TE MTSO Sanat Galerisi’nde 3'TE


6 -19 Mayıs 2012

Bölgesel işbirliği için Mersin ve Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odaları biraraya geldi A

dıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu başkanlığındaki Adıyaman Heyeti, Mersin'de bir dizi incelemelerde bulundu. Serbest Bölge, Liman ve Organize Sanayi Bölgesini ziyaret eden Heyet, daha sonra MTSO'da gerçekleştirilen meclis toplantısına katıldı. Toplantının açılışını yapan MTSO Meclis Başkanı Faik Burakgazi, her iki kentin önemli potansiyel barındırdığına dikkat çekerek bu potansiyelin karşılıklı işbirliği içinde kullanılması gerektiğini belirtti. Daha sonra, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İsmet Nedim Açıkgöz'ün Adıyaman'ı ve ekonomisini anlatan sunumunun ardından kürsüye gelen Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu, Adıyaman'ın tekstil ve dokuma konusundaki durumu hakkında bilgi verdi. Başkan Uslu yaptığı konuşmada, Mersin'deki sermaye birikimine dikkat çekerek, Adıyaman'ın dünyanın önde gelen mermer yataklarına sahip olduğunu, ayrıca Türkiye'de petrolün çıkarıldığı illerden biri olduğunu söyledi. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut ise, önce

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Nisan Ayı Meclis toplantısını Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile birlikte yaptı. Toplantıda, Adıyaman ve Mersin'in işbirliği olanakları tartışıldı. Mersin ekonomisini ve durumunu anlatan sunumun ardından yaptığı konuşmada, Adıyaman Heyeti'ni Mersin'de görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut konuşmasında, “Mersin, 1 milyon 700 bin nüfusu ile Türkiye'nin en büyük 9'uncu kentidir. Dış ticarette, İstanbul'dan sonra en büyük hinterlanta sahip olan geleneksel bir dış ticaret kentidir. 2011 yılında en çok ihracat yapan 13. il olurken; İstihdam artışında Türkiye şampiyonu olmuştur. Türkiye'nin en

Yeni TTK'nın getirdiği yenilikler MTSO’da tartışıldı

büyük ikinci limanına sahip olan Mersin, Afrika'yı Asya'ya, Rusya'ya ve Türki Cumhuriyetlere; Batıyı ise Doğuya bağlayan stratejik bir noktadır. Limanı olmayan bir bölgenin dünya ekonomisinde bir güç olma şansı yoktur. Bölgesel düşünüldüğünde, Mersin Limanı Doğu Akdeniz ve hinterlantının giriş ve çıkış noktasıdır. Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan'ın katılımıyla Mersinİskenderiye Ro-Ro seferlerini yeniden başlatıyoruz. Bölgemizin üretimini Afrika pazarına ulaştırma anlamında önemli avantajlar sağlayacak bir

adımdır. Ancak, bu Ro-Ro Seferleri bize bir kapı açacaksa; Mısır'a bin kapı açacaktır dersek yeridir. Mısır, Mersin limanıyla ve Ro-Ro'nun lojistik avantajlarıyla, Rusya ve Türki Cumhuriyetleri gibi büyük bir pazara ulaşacaktır. Aslında Afrika kıtası, Mersin Limanı sayesiyle devasa bir pazara kavuşacaktır. Konuşmama son verirken; 2013'de yapılacak olan 17. Akdeniz Oyunları'nın açılış törenine tüm Adıyamanlı kardeşlerimizi davet ediyorum. Adıyamanlı kardeşlerimizi bu spor ve kardeşlik şöleninde yanımızda görmek istiyoruz.

Yükselen bir coğrafyayı paylaşan Adıyaman ve Mersin'in bu birlikteliği herkese örnek olsun. Tüm Adıyamanlı dostlarımızı Mersin'de, Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızda ağırlamaktan dolayı gurur duyduğumuzu bir kez daha ifade ediyor; Hepinizi şahsım ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası adına saygıyla selamlıyorum” dedi. Toplantıda ayrıca, MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Sefa Çakır, Taze Meyve Sebze Kümesi olarak Mersin'de yapılan çalışmaları anlattı. MTSO Meclis Başkan Yardımcısı Alper Gürsoy ise her iki kenti de yakından tanıyan bir kişi olarak işbirliği olanakları üzerine konuştu. Konuşmaların ardından günün önem ve anısına, karşılıklı hediye ve plaketler verildi.

MERSiN-MISIR RO-RO SEFERLERİ BAŞLADI

M

TSO Başkanı Şerafettin Aşut ve MTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri'nin de katıldığı törende konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türk ihracatının önündeki engelleri anlatırken Suriye ve Irak örneklerini verdi. Türkiye'nin, Suriye halkının refahı, huzuru ve oradaki insanlar öldürülmesin diye tavır koyan bir devlet olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, "Ama maalesef üzerinden 11 ülkeye ihracat yapmış olduğumuz Suriye Devleti, Türk özel sektörünün kendi ülkesinden geçişine çeşitli engeller getirdiği gibi can güvenliğini de sağlayamaz hale gelmiştir. İhracatçımızın ürünlerini en başarılı, en

Y

eni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili üyeleri bilgilendirmek amacıyla MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı ile Mersin Sanayici İşadamları Derneği (MESİAD) işbirliğinde “Yeni Türk Ticaret Kanununun Getirdikleri” konulu konferans düzenlendi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, MTSO EKAV Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Kiper, MESİAD Başkanı Adnan Akkurt, Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Dursun Göktaş ile çok sayıda davetlinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını MESİAD Başkanı Adnan Akkurt yaptı. Toplantıda konuşan MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, “Yeni Türk Ticaret Kanunu, artan firma iflasları ve yönetim zaafları dikkate alınarak ticaret hayatında devrim olarak nitelendirilebilecek ve günümüz piyasa ve rekabet koşullarında, eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerinin somut olarak hayata geçirilmesi sonucu doğuran birçok yenilik getirmektedir. 21. yüzyılda ekonominin kuralları değişmektedir. 01.07.2012 tarihinden itibaren bazı hükümleri için istisnalar olmakla birlikte yürürlüğe girmeye başlayacak olan yeni Türk Ticaret Kanunu ticari hayatımızda birçok yeniliği beraberinde getirmektedir” dedi. Başkan Kiper, “Yeni TTK'nın birçok hükmü şirketler için önemli yükümlülükler ve uyum gereklilikleri ortaya koymaktadır. Yürürlük tarihinin bu derece yakın olduğu dikkate alındığında şirketlerin söz konusu yükümlülükleri karşılamak için gerekli hazırlıklar konusunda yol almış olmaları büyük önem arz etmektedir. Söz konusu yenilikler Türkiye'yi uluslararası platformda geçerli kurallarla tanıştıracak olup, haksız rekabet koşullarını ortadan kaldıracak ve doğrudan yabancı yatırımcı için de cazip sonuçlar yaratacaktır. Bu yeniliklerden en önemlilerinden biri, uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara

milletlerarası pazarlarda geçerlilik kazandırmak amacıyla, şirketlere mali tablolarını Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarıyla (UFRS) tam uyumlu Türkiye Muhasebe Raporlama Standartları'na (TMS) göre hazırlamaları ve kayıt düzenlerini bu uyumu sağlayacak şekilde kurmaları mecburiyetinin getirilmiş olmasıdır” diye konuştu. Yeni Türk Ticaret Kanununun Getirdikleri konusunda sunum gerçekleştiren Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Dursun Göktaş, “Anonim Şirketler, 1 veya birden fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından kurulabilecektir. Böylece, Anonim Şirketlerin en az 5 kişi tarafından kurulabilmesine ilişkin eski TTK hükmü kaldırılıyor ve Anonim Şirketlerin 1 kişiyle de kurulabilmelerine olanak tanınmıştır. Bu 1 kişi, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecektir. Anonim Şirketin sahip olması gereken Asgari Sermaye tutarı yeni TTK'da 50 bin TL olarak belirlenmiştir. Kayıtlı sermayeyi kabul etmiş bulunan Anonim Şirketlerde ise en az 100 bin TL olmalıdır. Bu tutar, Bakanlar Kurulu kararıyla artırılabilecektir” ifadesinde bulundu. Başkan Göktaş, “Bağımsız denetim, A.Ş. finansal tablolarının ve diğer finansal bilgilerinin gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığının tespit edilebilmesi için şirkete ait defter, kayıt ve belgelerin incelenmesidir. Anonim şirketin bağımsız denetimi, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren bir veya birden fazla Bağımsız Denetçi ya da Bağımsız Denetim Kuruluşu tarafından yerine getirilecektir. Bağımsız denetçiler veya bağımsız denetim kuruluşu Şirket Genel Kurulunca seçilecektir. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca, bağımsız denetim yapmak üzere yetkilendirilen S.M. Mali Müşavirler veya Yeminli Mali Müşavirler Bağımsız Denetçi olarak görev yapabileceklerdir. Yetkilendirilen kişiler, kurumun internet sitesinden ilan edileceklerdir” dedi.

iyi şekilde ve zamanında yerine ulaştırması bizim temel görevimiz, sorumluluğumuz. Irak'ta da yapmış olduğumuz çalışmalarla maalesef Irak üzerinden bugüne kadar Ürdün ve Suudi Arabistan'a sevkiyatları da yapamadık. Habur Kapısı son derece yoğun, günde bin 800 aracın geçtiği Habur Kapısı bu yükü taşıyamıyor. Olay başladığı günden itibaren meseleleri önceden gören bir anlayışla süratle kendimize alternatif yollar aradık. Çünkü bizim ihracatçımızın ürünlerini ulaştırması gibi bir mecburiyetimiz var. Devlet, hükümet olarak bu alanları açmak, onlara bu otobanları yapmak mecburiyetimiz var" diye konuştu.

Mersin Port Said Ro-Ro seferleri 23 TIR’la başladı. Ro-Ro 36 TIR’la Mısır’dan geri döndü. Cuma günü tekrar Mısır’a dönecek Ro-Ro’ya şimdiden 48 araç rezervasyon yaptırdı. Ro-Ro Salı ve Cuma günleri Mersin’den, Perşembe ve Pazar günleri Port Said’den düzenli olarak kalkacak

MTSO Başkanı Aşut: Mersin, bir ticaret ve lojistik kentidir

R

o-Ro seferlerinin başlamasıyla ilgili olarak açıklama yapan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut Mersin'in hayallerin değil, realitelerin kenti olduğunu söyleyerek Ro-Ro seferleriyle ilgili olarak şunları söyledi; “Mersin'i anlatırken kullandığımız ifadeler bir slogan veya klişe söz olarak algılanmamalıdır. Mersin hayallerin değil, realitelerin kentidir. Mersin Jeo-politik konumuyla, değişen ticaret haritasındaki yeriyle, bunu destekleyen liman, demiryolu, karayolu ve yakında hizmete girecek olan havayolu alt yapısıyla; Bu alt yapıyı beceri ile kullanan dış ticaret ve lojistik firmalarıyla ve daha önemlisi 126 yıllık bir ticaret geleneğiyle, gerçek anlamda bir ticaret kentidir, lojistik kentidir. Mersin; Afrika'yı Rusya ve Türki Cumhuriyetlere, Avrupa'yı ise Asya ve Orta Doğu'ya bağlayan bir köprüdür. Mersin- Port Said RoRo seferleri, görünürde iki kentin adıyla anılsa da; Aslında iki ülkenin, hatta kıtaların malını taşıyacaktır. Ve şu bir gerçek ki; Bu hat bize bir kapı açacaksa; Mısır'a bin kapı açacaktır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak gerek DEİK İcra Kurulundaki yerimizle, gerekse Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ASCAME'deki etkin görevlerimizle Akdeniz'de sadece Mısır ile değil, tüm Akdeniz ülkeleri ile ciddi ilişkiler kurduk. Özellikle Mısır'da önemli lobi çalışmaları yaparak Ro-Ro seferlerinin oluşmasında alt

y a p ı o l u ş t u r d u k . S a y ı n B a k a n ı m ı z ı n ve Başbakanımızın Mısır ziyaretlerine eşlik ettik. Mersin ve İskenderiye kentlerini kardeş kent olmasını sağladık. Yıllardır verdiğimiz bu emeklere, Ekonomi Bakanımızın olağan üstü çabası ve katkısıyla bugün tekrar Afrika, sahra altı ve Arabistan yarım adası ile buluşuyoruz. Açılan bu pazarlar yükselen pazarlardır, alım gücü olan pazarlardır. Sunduğumuz lojistik avantajlar maliyetlere yansıyarak, rekabette olağan üstü bir avantaj yaratırken; Hızlı, güvenli ve etkin lojistikle ürünlerin pazara ulaşması ve değerini bulması en az lojistik maliyetler kadar önemlidir. Özellikle, petrol fiyatlarının sürekli artması ve spekülatif özelliklerinden dolayı stabil kalmaması bu Ro-Ro seferlerini daha da önemli hale getirmektedir. Eski Ticaret hacmimizi yakalayıp, misli ile geçmemizi sağlayacak bu Ro-Ro hattının kentimize, firmalarımıza, bölgemize ve her iki ülkeye hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Önemli bir vizyonu bölge adına gerçekleştiren; Bu konuda büyük mesai harcayan ve inandığı bu projenin arkasında durmakla yetinmeyip, onu gerçekleştiren, Mersin Milletvekilimiz ve Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer ÇAĞLAYAN'a kentim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Daha etkin, daha ucuz, daha rekabetçi olmak için, tüm firmalarımızı bu hattı kullanmaya çağırıyorum.”

MTSO'dan Çağrı: Sicil Bilgilerinin Güncellenmesinde son tarih 31 Mayıs 2012 Yeni Türk Ticaret Kanununa (TTK) iş dünyasına yeni bir ticaret sistemi getirmektedir. İş dünyasının Yeni TTK'ya hazır olması gerekmekte olup, işletmelerin yeni teşvik uygulamalarından da doğru şekilde faydalanabilmesi için vergi yükümlüsü olan işletmelerin sicil kayıtlarının doğruluğu önem kazanmaktadır. < Firmalara ait verilerde meydana gelen değişikliklerin güncel olarak takip edilememesi nedeniyle çeşitli aksaklıklar yaşanmaktadır. Konuyla ilgili, 20 Ocak 2012'de 413 Nolu Vergi Usul Kanunu Tebliği yayımlanmıştır. Bu Tebliğ, Firmalara ait verilerde meydana gelen değişikliklerin güncel olarak takip edilmesi, verilerin düzenli olarak güncellenmesi, eksikliklerin giderilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Adrese Dayalı İşyeri Bilgi Sisteminin oluşturulması amacıyla bu veriler istenmektedir. Bildirimin elektronik ortamda verilmesi zorunludur. Güncellemelerin www.gib.gov.tr adresinde yer alan “Mükellef Bilgileri Bildirimi Sistemi” kılavuzda belirtilen açıklamalar göz önünde bulundurularak eksiksiz olarak yapılması gerekmektedir. Web sitesinden bulunan sunumda detaylı bir yönlendirme mevcuttur. Bildirim verme dönemi: Her yıl 1 Nisan – 31 Mayıs'tır. Faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dahil) tüm; Kurumlar vergisi, Ticari kazanç (kazancı basit usulde tespit edilenler hariç), zirai kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri vermek zorundadırlar. Bildirimin merkez ve her bir şube için ayrı verilmesi zorunludur. Elektronik ortam dışında gönderilen bildirim verilmemiş sayılacaktır. Bildirimini elektronik ortamda belirlenen süre içinde vermeyen veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunanlar hakkında Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi hükmü uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Mükellef Bilgileri Bildirim Formu 3 temel veriyi kapsamaktadır. < Mükellef ve İşyeri ile ilgili bilgileri Vergi Kimlik no, ünvan, SGK İşyeri Sicil No, Bağlı bulunulan oda, kuruluş yılı, uyruğu gibi detaylı bilgiler, < İşyeri Adres bilgileri İşyerinin detaylı adres bilgileri, < Faaliyet, Çalışan ve Abonelik bilgileri ise Çalışan sayısı, doğalgaz, elektrik abonelik bilgileri ve Firmanın 2011 yılı faaliyetlerinden dolayı elde ettiği brüt satış rakamının / Gayri Safi Hasılatına bölümü ile elde edilecek NACE kodunu ya da kodlarını kapsamaktadır. ( NACE Kodları Maliye, TOBB, SGK, TÜİK gibi bütün kurumlarda aynı şekilde kullanılacaktır.) Diğer taraftan, vergi dairelerince mükellefiyet tesisi sırasında mükelleflerin faaliyette bulundukları sektörlere ilişkin faaliyet kodları ve diğer sicil bilgileri konusunda kayıt yapılmaktadır. Bu bilgilerde daha sonra meydana gelen değişikliklerin, örneğin mükellefin faaliyette bulunduğu sektörü veya işyeri adresini değiştirmesi veya şirketse ortaklık yapısının değişmesi gibi, ilgili mevzuat gereği mükellefler tarafından güncellenerek idareye bildirilmesi gerekmekte olup çoğu zaman bu yükümlülüklerin firmalarca ihmal edildiği görülmektedir. Bu durum tabii olarak, sadece Gelir İdaresi Başkanlığının değil SGK gibi diğer bazı Kurumların da yönetimsel ve denetimsel birçok fonksiyonunu yerine getirmesine engel olmakta veya eksik/hatalı yerine getirmesine sebep olmaktadır. Ayrıca, sicil bilgilerinde bulunan bazı hatalar, kimi durumlarda doğrudan mükelleflerin mağdur olmasına sebep olmaktadır. Örneğin, faaliyette bulunduğu sektör kodu yanlış olan bir mükellef yapılan analiz çalışmalarında, hatalı bir şekilde analize tabi tutulmakta ve neticede mükellefler bundan olumsuz etkilenmektedir. Dolayısıyla mükelleflerin sicil bilgilerinin güncellenmesi firmalarımız için hayati bir konudur. Söz konusu ilk bildirimde doldurulacak alanların çokluğu mükellef ve meslek mensupları için bir külfet gibi görünse de, sonraki yıllarda bu bilgiler sistemden otomatik olarak getirilecek ve sadece değişiklik olan bilgiler mükellef ve meslek mensuplarınca düzenlenecektir. Mersin iş dünyasını, kanunun kapsadığı tüm firmaları sicil bilgilerini en kısa sürede güncellemeye çağırıyoruz.


6 - 19 Mayıs 2012

6. Kimya Şurası: Kimya sanayinin yeni merkezi Doğu Akdeniz Bölgesi üçlü Türkiye İçin, Güçlü Kimya Sanayi sloganıyla çalışmalarını sürdüren Kimya Sektör Platformu'nca her yıl farklı şehirlerde gerçekleştirilen Kimya Endüstrisi Gelişim Şurası AKİB'in evsahipliğinde Mersin'de düzenlendi. Şura'ya Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel, Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Uğur Ateş ve Kimya Sektör Platformu (KSP) Başkanı Murat Akyüz, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TSKD) Başkanı Timur Erk ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. Toplantıda konuşan Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, kimya sektörünün, 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefinde öncü ve belirleyici bir sektör olduğunu belirterek, şuranın sektör için değerli bir buluşma olduğunu kaydetti. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise yaptığı konuşmada, sanayisi gelişmiş ülkelerde kimya sektörünün her zaman ilk üç sanayi grubu içinde olduğunu söyledi. Başkan Aşut; "Kimya Sanayi, fakir ülkelerde, gelişmemiş ülkelerde görebileceğiniz bir saha değildir. Avrupa, Amerika ve Japonya Dünya Kimya Sanayinin neredeyse 3/4'ünü oluşturmakta. Ancak, son yıllarda Çin'le yükselen bir Asya var" diye konuştu. Kimya sektörü cari açığın kapanmasında önemli rol oynar Türkiye'nin son on yılda kendine yeten bir ülkeden, bölgesel bir güç olmaya dönüştüğünü dile getiren Başkan Aşut; "Artık, sorunlar ortaya

G

çıkınca değil sorunlar ortaya çıkmadan konuşuyoruz. Artık bir üretim, sanayi ve ihracat stratejimiz var. Artık; Hedef, Vizyon, Ar-Ge, Ür-Ge, İ n ova s yo n , Pa t e n t ve M a r k a kavramları hayatımızın bir parçası. Yani, artık günlük yaşayan değil; Uzun vadeli planları olan bir ülkeyiz. Ve tüm bunlar, sanayi içindeki önemli yeri ile cari açığı kapatacak katma değerli konumu ile Kimya Sanayisi için de geçerlidir. Türkiye'nin 2011 yılı Kimya sektörü ihracatı 16 milyar 350 milyon Dolar. 2023 Hedefi ise 50 milyar dolar. Kimya ihracatımız Otomotivden sonra ikinci sırada" dedi. Türk Kimya sanayisinin katma değerinin Avrupa'dan düşük olduğunu kaydeden Başkan Aşut, Türk Kimya sanayisinin Ar-Ge payının da dünya ortalamasından az olduğuna dikkat

'Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışanlar' konulu toplantı MTSO’da düzenlendi

Kimya Sektör Platformu tarafından bu yıl 6'ncısı düzenlenen ve 2 gün sürecek olan Kimya Endüstrisi Gelişim Şurası'nda kimya sektörünün durumu tartışıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut şurada yaptığı konuşmada, kimya sanayinde geleneksellikle geleceğin yakalanamayacağını vurgulayarak; "Şura'nın sonuçlarının Kimya Sanayisinde şimdiden çok önemli kapılar açacağını gösteriyor" dedi. çekti. Başkan Aşut, "Kimya sanayi ithalatımız hala ilk sırada. Ancak, yeni hedeflerle; yeni stratejiler ve vizyonla; başarıları mucizelere çevirecek irademiz, gücümüz ve girişimciliğimiz vardır. İşte bu Şura'nın amacı da budur" diye konuştu. Şura'nın Mersin'de yapılması önemli Başkan Aşut yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Altıncı Kimya Endüstrisi Şura'sının AKİB'in evsahipliğinde Mersin'de

düzenlenmesinin önemine değinmek istiyorum ve bu vesileyle kentimizin, hinterlandımızın ve özellikle Doğu Akdeniz'in Kimya sanayi açısından değerini kısaca ifade etmek istiyorum. Doğu Akdeniz diyorum ancak, aslında bölgesel anlamda daha geniş bir ekonomik bölgeden bahsediyorum. Kapasitesi artık dolan Marmara Bölgesi'nin en verimli alternatifi olacak bir bölgeden bahsediyorum. Doğu Akdeniz dediğimiz yer; Mersin,

Adana, İskenderun, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Hatay'ı içine alan bölgedir… Ve bu bölgenin ekonomik anlamda ayrılmaz parçası olan Gaziantep, Karaman, Konya, Niğde, Kayseri ile birlikte Türkiye'nin yeni ekonomi havzasından bahsediyoruz. Özellikle, cari açığımızı kapatacak, katma değerli ürünleri üretecek, yüksek teknolojili ve ihracat odaklı üretimi gerçekleştirecek, kimya sanayisinin yeni merkezi olacak bir bölgeden bahsediyorum. Kimya sanayisinde bölgesel iş birliğinden bahsedilecekse, bizde var; lojistik öneminden ve gücünden bahsedilecekse, bizde var; sorun nitelikli iş gücü ise; nitelikli iş gücümüz var; bilgi ve bilim alt yapısı gerekiyorsa, bizde var; konu kümelenme imkanı ve verimlikse; o da bölgemizde var." Şura 'da E ko n o mi Ba ka n lığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel, konuşmasında, yeni çıkan teşvik sistemi ve Mersin'e kazandıracağı katkılardan bahsetti. Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TSKD) Başkanı Timur Erk ise, kimya sektörünün yakın gelecek perspektifinde Çin'in iyi incelenmesi gerektiğini söyledi. Başkan Erk yaptığı konuşmada, önümüzdeki yıllarda hammadde bulmanın zorlaşacağını ve fiyatların aşırı derecede artacağına dikkat çekti. Erk, bu durum karşısında alınacak tedbirler arasında Çin'in yaptığı kimya hammaddelerinin devlet eliyle toplu halde alınarak, üreticiye satılmasını ve Soda Sanayi'nin yaptığı gibi Güney Afrika'da maden satın alarak üretim için gerekli hammadde ihtiyaçlarını karşılamasını örnek gösterdi

MTSO Heyeti, KKTC'de temaslarda bulundu

İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İŞKUR ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası arasında yapılan protokole istinaden düzenlenen, Ağır ve Tehlikeli İşlerde çalışanların işe alım kriterleri, görev-sorumlulukları, mesleki eğitimleri, sertifikasyonu, denetimleri vb. konularını içeren bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

K

urum hakkında bilgi veren Türkiye İş Kurumu Mersin İl Müdürlüğü Şube Müdürü Mustafa Devecioğlu, “İşverenlere yönelik hizmetleri şu şekilde sıralayabiliriz; İşverenlerin eleman taleplerinin alınması ve karşılanması, İşgücü eğitimleri, Danışmanlık hizmeti, e –istihdam projesi, Ücret Garanti Fonu(ÜGF) ve Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ). Müdürlüğümüzce çalışma hayatını düzenleyici, işçi-işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirlerin alınmasında taraflara yardımcı olunmaktadır. Bu anlamda hizmet akdi sona eren işçilerle ilgili yapılan müracaatlarda işveren 15 gün içerisinde Müdürlüğümüze davet edilerek konu incelemekte ve çözüme kavuşturulmaya çalışılmaktadır. İşverenlerimizin bugün ve gelecekte ihtiyaç duydukları her türlü ve nitelikteki elemanlarını hiçbir ücret ödemeksizin kurumumuz kanalı ile karşılayabilirler. İlanlarınızı internet sayfamızda yayınlayarak geniş bir kitleye ulaşabilir, istek ve ihtiyaçlarına g öre; alacakları elemanların seçimini, Kurumumuz danışmanları tarafından yapılan değerlendir meden sonra veya Kur umun g önderdiği adaylar arasından doğrudan kendileri

yapabilirler” dedi. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışma esasları hakkında bilgi veren Mersin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde Öğretmen Arif Demirelli, “Onaltı yaşını doldurmamış genç işsizler ve çocuklar ile çalıştığı işle ilgili eğitim almamış işçiler ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin devamı süresince en az yılda bir, bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimleri tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça, bu gibilerin işe alınmaları ve çalıştırılmaları yasaktır. Yetkili memurlar isteyince bu raporları işveren kendilerine göster mek zorundadır” diye konuştu. Protokol hakkında bilgi veren Mersin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Hasan Gürbüz ise “Eğitimlerimiz işletme ile yapılan protokol çerçevesinde eğitim birimi bulunan işletmelerde veya okulumuz atölye ve dersliklerinde verilebilmekte. Eğitimler protokolde belirtilen şartlar dahilinde hafta içi mesai saatlerinden sonra veya hafta sonlarında verilmektedir” ifadesinde bulundu.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde düzenlenen, KKTC – Türkiye Yatırım İmkanları ve İşbirliği Fuarı ile İş Forumu'na katıldı. Heyet ayrıca Yakındoğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Kıbrıs Türk Sanayi Odası'nda temaslarda bulunarak, Mersin'le Kıbrıs arasında işbirliğini geliştirme ve ticareti arttırmaya yönelik çalışmalarla ilgili görüş alışverişinde bulundu. Mersin Heyeti, MTSO Meclis Başkanı Faik Burakgazi başkanlığında, 26 Nisanda KKTC ve Türkiye'den katılımcı heyet başkanlarının konuşmacı olduğu foruma katıldı ve fuarı ziyaret etti. MTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri, Kıbrıs ziyaretinde Yakındoğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi'ni de ziyaret ederek, Mersin'in inovasyon konusunda

Onur Çetin’in eserleri MTSO Sanat Galerisi’nde

G

enç ressamlardan Onur Çetin, ilk kişisel sergisini açtı. Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencisi Onur Çetin'in 'Ben' adlı Yağlı Boya Resim Sergisi'nin açılışı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi'nde gerçekleştirildi. Toplam 22 eserden oluşan serginin açılışına Mersin Vali Yardımcısı Metin Borazan, Sanatçılar Ahmet Yeşil, Rafet Van, MTSO Başkan Danışmanı Ercan Akın, Genel Sekreter Yardımcısı Yusuf Yel, Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri, öğrencileri ve çok sayıda sanatsever katıldı.

yaptıklarını anlattı ve g ör üş alışverişinde bulundu. Daha sonra Kıbrıs Türk Ticaret Odası ziyaret edildi. Ziyaret esnasında Başkan tarafından KKTC'de yatırım, karşılıklı ticaret, KKTC'den yapılan ihracatta yaşanan sorunlara çözüm üretilmesi gibi konularda fikir alışverişinde bulunuldu. Kıbrıs Türk Sanayi Odası ziyaret edilerek Sanayi Odasında gerçekleştirilen İş Forumu'na da katılan Mersin Heyeti Başkanı Faik Burakgazi, burada bir konuşma yaptı. Konuşmasında, Mersin'in KKTC'nin dış dünyayla bağlantı noktası olması dolayısıyla Forumda bulunmaktan mutlu olduklarını dile getiren Meclis Başkanı Burakgazi, KKTC ticaretinin gelişimi adına her türlü konuda işbirliğine hazır olduklarını söyledi. En son 18 Ocak tarihinde her iki ülke yetkililerinin katılımıyla sorunların masaya yatırılarak çözüm yollarının arandığına dikkat çeken

Meclis Başkanı Faik Burakgazi, KKTC'nin eğitim ve turizmdeki avantajlarını iyi kullanması gerektiği, Mersin'in adım attığı kruvaziyer turizminde işbirliği yapılabileceği, 2014 yılı itibariyle Anamur'dan KKTC'ye deniz altından kanallarla su taşıma projesinin hayata geçirilmesinin Ülke için bir milat olacağını düşündüğünü, bu suyun bir barış unsuru olacağına inandığını belirtti. Türkiye Cumhuriyeti'nin KKTC'ye yapacağı bazı teknik yardımları Çukurova Kalkınma Ajansı kanalıyla yapacak olmasının sevindirici olduğunu kaydeden Faik Burakgazi; "Bu çalışmalara ÇKA olarak memnuniyetle destek verilebilir. İşadamları arasında ticari işbirliğinin geliştirilmesi anlamında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak hazırız" dedi. Heyet daha sonra Forum kapsamında düzenlenen Fuarı ziyaret etti.

MTSO 13 ve 39 Nolu Meslek Komite Toplantısı

M

Sanatçının 2002 yılı 1. Ahmet Yeşil Yarışması birinciliği, 2003 yılı 1. Ulusal Resim Yarışması Juri Özel Ödülü, 2006 yılı Kara Harp Okulu Resim Yarışması'nda sergileme, 2008 yılı Mersin Üniversitesi GSF Resim Yarışması 1.’liği bulunuyor.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası 13 Nolu (Halı, Mobilya ve Ev Eşyası Ticareti) ile 39 Nolu (Halı, Mobilya ve Ev Eşyası Sanayi) Meslek Komiteleri ortak toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya 13 Nolu Komite Başkanı Bülent Kiper, Başkan Yardımcısı Mehmet Kiper, Komite Üyeleri İbrahim Kiper ile Abuzer Tetik, 39 Nolu Komite Başkanı Hasan Hüseyin İpek, Başkan Yardımcısı Yusuf Sakarya, Komite Üyeleri Mehmet Salih Bilgin, Niyazi Halaç ile Hatun Şahin katıldı. Toplantıda, 30 Mayıs 2012 tarihine kadar Mersin Vergi Dairesine bildirilmesi

gereken beyannamelerin her şube için ayrı ayrı olacağı aksi takdirde 1.600TL'ye varan para cezalarına tabi tutulacağı yönünde 13 ve 39 Nolu Meslek Grubu üyelerine hatırlatma mesajı geçilmesi konusunun Yönetim Kuruluna sunulmasına karar verildi.

ORTA GELİR TUZAĞI VE YENİ TEŞVİK YASASI lke olarak ekonomik anlamda bir hedefimiz var; Dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek… Peki; Bu 10 büyük ekonominin yapısal özelliği nedir? İncelediğimizde, hepsinin yüksek teknolojili üretim yapan, katma değer yaratan, markalaşmış ürünler oluşturan, inovasyona ve eğitime önem veren ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye'ye baktığımızda, dünyanın 17'inci büyük ekonomisi olan ülkemiz İtalya ve Çin arasında düşük ve orta teknoloji üretim yapan ve bunu gerçekten en iyi yapan ülke konumundadır. Bu aksta sanayi üretimi en gelişmiş ülkeyiz ve bölgemizde söz sahibiyiz. Ancak, düşük ve orta teknolojili bir üretimle dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girme şansımız olamaz. Ülkemiz ekonomisinin bu orta gelir tuzağından kurtulması gerekmektedir. Montaj ekonomisiyle bir yere varamayız. Bu anlamda son yıllarda devlet ve özel sektör gerçek anlamda el ele vermiş ve reel sektörün tecrübe ve vizyonuna gerçekten kulak verilerek önemli adımlar atılmıştır. Gerek Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın hazırladığı Sanayi Strateji Belgesi, gerek DTM'nin ve bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığı'nın hazırladığı Üretime Dönük İhracat Strateji Belgesi bu tuzağı görmüş ve yüksek teknolojili, katma değer yaratan bir üretim sistemine geçilmesinin adımlarını atmıştır. Ülkemiz bu anlamda bir makas değiştirmektedir. Sanayi Bakanlığına bilim ve teknoloji sıfatlarının eklenmesi ve eskiden çok başlı olan birçok konunun ise yeni kurulan Ekonomi Bakanlığı ile tek çatı altına alınması bu vizyonun bir gereğidir.

Ü

HAM MADDE TEDARİK ZİNCİRİMİZ VAR MI? Ancak, böylesi bir vizyon makro destekler olmadan hayata geçemezdi. İşte bu aşamada, yine özel sektöre kulak verilerek hazırlanan Yeni Teşvik Yasası tam zamanında ve doğru kurgulanmış bir şekilde ortaya çıktı. Yeni teşvik yasası, hizmet sektörlerini de kapsasa da, ağırlıklı olarak üretimi cazip kılan bir yasa. Yeni Teşvik Yasası yüksek teknolojili ve katma değer yaratan yatırımlara önemli destekler getiriyor. Ülkemizin orta gelir tuzağından kurtulması için bu teşvikler hayati bir rol oynayacaktır. Özellikle, ithal girdileri azaltacak ve yerli ara malı üretimini hızlandıracak olmasını teşvikin en önemli yanlarından biri olarak görüyoruz. İşte tam bu noktada GİTES devreye giriyor. Yani, Girdi Tedarik Stratejisi… İthal ara malı girdisini azaltma ve yerli ara malı üretimini arttırmayı hedefleyen GİTES, cari açığımızı kapatacak önemli bir ayaktır. Ancak, günümüz küresel ekonomisinde; Artık her ekonominin birbirine bağımlı ve entegre olduğu dünya ekonomisinde, ham madde tedarikinin güvenliği daha da önemli hale geliyor. Gün gelecek bazı ham maddeleri paramızla bile alamayacağız. Bu anlamda sadece ülke içindeki yatırımın teşviki değil, yurt dışından temin edilen ham maddenin tedarik zincirinin de şimdiden planlanması ve teşvik edilmesi gerekmektedir. Senaryolarımız şimdiden hazır olmalıdır. Bu anlamda gerekirse yurt dışı ortaklıkları; Joint-Venture sistemi de teşvik edilmeli, desteklenmelidir. Çin, kimya sanayisinin geleceği için gereken ham madde için şimdiden Afrika'nın palm plantasyonlarını kapatmış durumdadır. ABD ve Avrupa geleceğin otomobili olan elektrikli otomobil için gereken lityum kaynağı için, şimdiden Afrika'nın bu rezervlerini kapatmış durumdadır. Satın almışlar veya ortaklıklar kurmuşlar. Gelecekte, başka ülkelerin bu sektörlere yatırım yapma imkanının önünü şimdiden kapatmış durumdalar. Yani yüzlerce yıllık ham madde tedarik güvenliğini sağlamış ve ekonomilerini sürdürülebilir bir zemine oturtmuşlardır. İşte bizim de vizyonumuz bu olmalıdır. Yeni Teşvik Sitemimizin dinamik yapısı neden bu konuları da içermesin? KÜRESEL OLMAK İÇİN KÜRESEL DÜŞÜNMELİYİZ Küresel oyuncu olmak için küresel düşünmek ve küresel hareket etmek zorundayız. Elbette var olan sanayimizin kalitesini ve verimliliğini arttırarak devam ettirmeliyiz. Ancak, yüksek teknolojili, katma değer yaratan bir ekonomik modeli zaman kaybetmeden kurmalı ve desteklemeliyiz. Bu anlamda, yüksek teknolojinin bilim ve bilgiye dayalı olduğunu unutmamalı ve eğitim konusunda daha çok adım atmalıyız. Değişim istiyoruz… Ancak, her değişim önce beyinlerde başlar. Değişimi gerçekleştirecek ve farkı yaratacak olan yine nitelikli insanımızdır. Hedefiniz ne ise, girdileriniz ona paralel olmalıdır. İleri teknoloji ve yüksek katma değer istiyorsak, yüksek nitelikte bir eğitim ve bilgi alt yapısını kurmalıyız. Çıktılardan memnun olmak istiyorsak, girdilere bakmamız gerek. Ne güzel demiş atalarımız: “Ne doğrarsan çanağına, o gelecek kaşığına”.


YIL: 14 SAYI: 230

6 - 19 Mayıs 2012

MERSİN KÜMELENMEYLE REKABETE KOŞUYOR KÜMELENME NEDİR? Kümelenme, aynı bölgede, aynı iş kolunda, aynı değer zincirinde faaliyet gösteren, birbiriyle işbirliğinde bulunan ve aynı zamanda birbirine rakip olan, işletmelerin ve onları destekleyici kurumların bir araya gelmesi olarak tanımlanabilir. Kümelenme, sektörlerde pazar fırsatlarından yararlanmak için ortak çözümler geliştirmeyi ve kaynakları birleştirmeyi düşünen firmalar ile hammadde, yedek

parça ve destek hizmetler sağlayan firmaların bir araya getirilmesidir. Kümelenmeyi bir arada tutan şeyler; alıcı-tedarikçi ilişkileri, ortak teknoloji, ortak alıcı ve dağıtım kanalları ile ortak işgücü havuzlarıdır. Aslında ekonomik çıkar, kümelenmedeki firmaları bir arada tutan en temel unsurdur. Bunun dışında sıklıkla ele alınan bir diğer olgu da, kümelenmedeki firmalar arasındaki güven ve işbirliğidir.

BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI'NDAN YENİ KÜME DESTEK PROGRAMI

BAKAN ERGÜN: 10 KÜMEYE, 1000 FİRMAYA

Dünya ekonomisinde rekabeti sağlamak gün geçtikçe güçleşirken, sürekli bu rekabeti sağlayacak yenilikler düşünülüyor. Bazen ucuz iş gücü bazen taşıma maliyetleri bazen de ham madde bu rekabeti belirliyor. Son yıllarda büyüyen dünya ekonomilerinde yeni rekabet trendi ortak hareket etme ve kümelenmedir.

25 MİLYON TL DESTEK

EKONOMİK SİSTEM GIDA-TARIM Narenciye olarak dar bir alanda çalışıyoruz. En büyük pazarımız Rusya. Ancak, Rusya'da alıcı firma sayısı çok az ve Mersin firmaları olarak hep aynı alıcılara mal yapıyoruz. Kendimizle rekabet ediyoruz. Küme sayesinde yavaş yavaş bu sorunu aşmaya başladık. Mersin taze Sebze Meyve Kümesi içine girdikten sonra Mersin firmaları olarak bir birimizi tanımaya başladık. Küme üyeleri olarak hemen bir e-posta

gurubu oluşturduk. Aylık toplantılar haricindeki sıkıntıları anında paylaşıyoruz. Eskiden rekabet ettiğimiz kişilerle arkadaş olduk, pazarda beraber hareket etmeye başladık. Küme sayesinde pazardan nakliyeye, işçi sorunlarından birçok sıkıntıya kadar bir çok konuyu konuşuyoruz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası zaten her aşamada yanımızda, tüm personeli ile bize destek oluyor, yol gösteriyor.

Kadir İLDENİZ Firma Sahibi

BULDUK GIDA Mersin Taze Sebze Meyve Kümesine ilk katılan firmalardanız. İlk zamanlarda küçük bir Kümeydi. Şimdi çok şükür 50 firmayı geçtik. Hiçbir proje meyvesini bir anda vermez. Kümenin sektöre büyük kazanımlar getireceğine olan inancımız tamdır. Çünkü, Küme bir disiplin içinde çalışıyor. Düzenli toplantılar yapıyor. Her şey büyük bir sorumlulukla yapılıyor. Gurup olarak hareket etmek yurt içinde

de yurt dışında da bize büyük bir güç verdi. Gittiğimiz yerlerde daha faklı karşılanıyoruz. Birçok kredi kuruluşu şimdiden Küme ziyaretlerine başladı. Eskiden bizi muhatap almazlardı. Küme ile sanki tek ve büyük bir firma oluverdik. Daha önce bir birimizle rekabet ederdik. Şimdi ortak gibi ç a l ı ş ı y o r, b i l g i l e r i paylaşıyoruz. Küme ile toplu alım yapabiliyor, ortak bir taşıma sistemi kuruyoruz.

Hasan BULDUK Firma Sahibi

DOĞAN GIDA Mersin Taze Sebze Meyve Kümesinin en önemli faydası öncelikle sektör firmalarım olarak bir birimizi, tanımak oldu. Bir masa etrafında oturup, birlikte ne yapabiliriz diye konuşuyoruz. Küme vasıtasıyla piyasalardaki gelişmeleri daha yakından takip edebiliyoruz. Eskiden firmalarımıza kapanmıştık, şimdi piyasalarla daha iç içeyiz. Küme ile ekip ruhunu, ekip çalışmasını öğrendik. Bilgi ve tecrübelerimizi paylaşarak

eksiklerimizi gideriyoruz. Eskiden birbirimizin rakibiydik, şimdi beraber ç a l ı ş ı y o r, p a z a r l a r d a beraber hareket ederek rekabeti yakalıyoruz. Daha gidecek çok yolumuz var. Henüz çok genç bir kümeyiz. Kümeyle bilgi akışı daha hızlı hale geldi ve bizim için çok büyük bir zaman kaybı olan bu işleri şimdi bizim için Küme yapıyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tüm uzman kadrosu ve Yönetimiyle Kümeye destek oluyor.

Ersan DOĞAN Firma Sahibi

Kümelenme ile sağlanan faydaların, yeni fikir geliştirme, nitelikli işgücü bulma, müşteri bulma, malzeme tedarikçisi bulma gibi konularda büyük işletmelere göre daha fazla zorlanan KOBİ'ler açısından daha önemlidir. Bu avantajlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: - Küme içinde başta bilgi olmak üzere kaynaklara kolay ulaşım, verimliliği ve yenilikçiliği arttıracaktır. - Yenilikçiliği teşvik eden yapısı ile kümeler sayesinde Ar-Ge

faaliyetlerinde artış sağlanacaktır. - Yenilikçilik ve Ar&Ge maliyetleri azalacaktır. - Tüm ortakların rekabet edebilirlikleri artacaktır. - İşletmelerin müşteri ve tedarikçilerine ulaşması kolaylaşacaktır. - Özellikle KOBİ'lerin uluslararası pazarlarda rekabet edebilme güçleri artacaktır. - Küme içinde tüm ortakların dolayısıyla kaynakların bir araya getirilmesiyle verimlilik artışı yaşanacaktır

MTSO BAŞKANI ŞERAFETTİN AŞUT

KÜMELENMEYLE FİRMALARIMIZ RAKİP DEĞİL, ORTAK OLACAK

B

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN, son teşvik yasasının ardından, Türkiye'nin sanayide rekabet gücünü arttırmak için kümelenmeye yönelik yeni bir teşvik programını hayata geçirmeye hazırlandıklarını söyledi. Daha önce hazırlanan “Sanayi Stratejisi” çerçevesinde, bilimsel tabanlı ve üniversite-sanayi işbirliğine dayanan bir “Küme Destek” programı hazırladıklarını söyleyen ERGÜN, “Bu program, belirli bir sürdürebilirlik ve rekabetçilik potansiyeline sahip kümelerin desteklenmesini öngörüyor. Programa 6 milyon TL'si 2012 yılında kullanılmak üzere sonraki yıllarda toplam 25 milyon TL ödenek verilmesi söz konusu” dedi. Küme teşvikinden 1000 firmanın yaralanacağını ifade eden Bakan Ergün desteğin sadece bir arada bulunan aynı sanayi kuruluşlarına değil, değer zinciri oluşturan, birbirleriyle irtibatlın olan kuruluşların ortak çalışmalarına verileceğini ifade etti. Öncelikle bu değeri yaratan 10 kümenin oluşturulacağını söyleyen Bakan Ergün Küme girişimlerinin hedeflere uygun ilerlemeleri için analizleri yapacak ve vizyon oluşturacak bir Ulusal bir Küme Akademisi'nin kurulacağını söyledi.

KÜMELENMENİN İŞLETMELERE GETİRDİKLERİ

Dünyada ve Türkiye’de kümelenme Kümelenmenin geçmişi 1920'lere kadar uzansa da sektörel bazda kümelenme şeklindeki yapılara yönelim genel olarak 1990'lardan sonra oluşmuştur. 1990'lı yıllardan itibaren gerek ulusal gerekse uluslararası rekabet politikalarında, kümelenmenin önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Bu bağlamda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya çapında pek çok ülke kümelenme temelli kalkınma stratejilerini kullanmaya başlamışlardır. Bu stratejilere yönelimlerin artmasıyla beraber günümüzde gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkelerde kümelerin oluşturulması, analizi ve geliştirilmelerine yönelik olarak çok çeşitli projelerin olduğu görülmektedir. Dünyada kümelenme ile ilgili yapılan çalışmalarda Londra'da bulunan finansal kümelerin, Silikon vadisindeki bilişim kümelerinin, Güney Almanya'daki otomotiv kümelerinin ve Kuzey İtalya'daki tekstil kümelerinin büyük öneme ve avantaja sahip kümeler olarak değerlendirildikleri görülmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle son on yıl içinde kümelenme yaklaşımı oldukça önem kazanıyor. İlk çalışmalar, bugün Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) olarak faaliyet gösteren “Competitive Advantage of Turkey” tarafından yürütülmüştür. Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından Türkiye'nin “küme haritası” çıkarılmıştır. Bu haritada 32 sektörde birbiriyle ilişkili sektörlerin kümelendiğini tespit etmiştir. Türkiye'de tekstil, turizm, otomotiv, gıda, bilişim ve finans alanlarında kümelenmenin ön planda olduğu görülmektedir. Ayrıca, yeni adıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi”nde 2011 – 2014 hedefleri kapsamında kümelenme politikasının geliştirileceği ve kümelenme potansiyellerinin belirlenmesi amacıyla çeşitli analizlerin yapılacağı belirtilmektedir. Bu kapsamda Organize Sanayi Bölgeleri başta olmak üzere işletmeler arası işbirlikleri de desteklenecektir. Yine bu bağlamda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, TÜBİTAK ve kalkınma ajansları arasında işbirliğinin arttırılması da hedeflenmektedir.

Kümelenme ile aynı iş kolunda, aynı değerleri üreten firmaların bir araya gelmesiyle artık rakip değil, bir anlamda ortak olacaklarını ifade eden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin AŞUT, “Mersin olarak ilk kümemizi Mersin Yaş Sebze ve Meyve Kümesi olarak kurduk. Bu firmalarımız aynı işi yapıyor ve aynı ekonomik değerleri üretiyorlar. Pazarları aynı, alıcıları aynı, tedarikçileri aynı. Ayrı ayrı reklam yapıyorlar, ayrı ayrı nakliye yapıyorlar, aynı pazarda birbirlerine rakip olarak yine kendilerine zarar veriyorlardı. Bireysel hareket ettikleri için bir çok avantajdan yararlanamıyorlardı. Atalarımız birlikten kuvvet doğar demiş. Şimdi, Mersin Yaş Sebze Meyve Kümesi enerjiyi daha ucuza kullanıyor. Pazarda rakip değil, ortak hareket ediyorlar. Alımlarını toplu yaparak pazarlık güçlerini arttırıyorlar. Hammadde ve ara

mallarını daha ucuza alabiliyorlar. Mersin'in oluşturduğu bu Küme Bakanlık tarafından kriterlere en uygun ve doğru çalışan kümelerden seçilerek şimdiden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın açıkladığı Küme Desteğini alacak potansiyel kümeler arasında yerini aldı. Bir çok kredi kuruluşu Küme ile bağlantı kurabilmek için bizimle görüşmek istiyor. İşte, istediğimiz de buydu. Bir olalım, güçlü olalım. Şimdi amacımız bu kümelenmeyi Mersin'in diğer güçlü sektörlerinde de uygulamaktır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak 2012'de ağırlık vereceğimiz en önemli projeler kent ekonomimize somut kazanımlar sağlayacak olan Kümelenme çalışmalarına ağırlık vermek olacaktır. Şirketlerimize bir araya gelin, ortak hareket edin diyoruz. Mersin firmaları Kümelenme ile rakip değil, ortak olacaktır.

Hakan Sefa ÇAKIR MTSO Yönetim Kurulu Üyesi

T

arımın ana sektör olduğu Mersin'de, Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın öncülüğünde Tarım-Gıda platformunu kurduk. Yol haritamızı çıkardık, paydaşlar bir masa etrafında oturduk. Platformun hedeflerinden biri de sektörel kümelenmeleri sağlamaktı. Özellikle taze meyve ve sebze ihracatının güçlü olduğu Mersin'de, “Taze Sebze Meyve ihracatçıları Taze Sebze Meyve kümesini” oluşturduk. Önce 45 tane meyve sebze paketlemecisini ve ihracatçısını bir araya getirdik. Sektördeki sorunları tespit ettik. Çözümleri masaya koyduk ve bu sorunları çözecek makamları belirledik ve düzenli toplantılara başladık. En önemli sorun zaman zaman yaşadığımız iletişim eksikliğiydi. Tarım-Gıda Platformu bize bir araya gelme şansı verse de, tarım sektörünün çeşitliliği ve konu farklılığı detaylara inme konusunda yetersiz kalınca, kümelenme modeli ile sektörün hem kılcal damarlarına indik, hem de daha odaklanmış bir sistem kurduk. Yaş Sebze Meyve Kümemiz tam 20 aydır Küme üyelerimiz arasında sırayla iş yerlerimizde toplanıyoruz. Eskiden birbirimizi rakip görür iş yerlerimizi diğer firmaların görmesini istemezdik. Kümelenme

bize iş birliği yapmayı, birlikte hareket etmeyi öğretti. Sektör içinde birbirimizi tanıdık. Birimizin eksiğini, diğerinin güçlü yanı tamamladı. Bilgi ve tecrübe alışverişi başladı. Turunçgil sektör raporları hazırladık ve uluslararası Pazar araştırması yaptık. İş birliği güç birliğini getirdi. Rusya'ya Samsun üzerinden ihracat yapan Küme üyelerimiz beraber hareket ederek Samsun'dan yapılan gemi yüklemelerinin bir bölümünün Mersin'den yapılamasını sağladı. Elektrik maliyetleri sektör için çok önemli. Rekabeti belirleyen bir konu. Elektrik alımı konusunda beraber hareket ederek indirimler sağladık. İspanya Alicante ve Murcia'ya ikili iş görüşmeleri ve teknik gezi düzenlendi ve KOSGEB'den %50 destek alındı. Daha önemlisi, İspanya'da tek bir firma olarak asla giremeyeceğimiz fabrikalara ve bahçelere Kümelenmenin gücü ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın İspanya'daki proje ortakları sayesinde girdik. Temmuz 2011 Arjantin'de Buenos Aires ve Tucuman'a Narenciye Teknik Gezisi koordine edildi ve sektörün sezon öncesinde raporu hazırlandı. Yine, Kosgeb destekli Dubai ve Almanya fuar gezisi organize ettik.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.