•
ÇAMLIHEMŞIN i
... ".
ÇAMLIIl~MŞİN AYDE~ -J~ 1'uRİzM ŞENLİöİ Çamlıhemşın-Hemşfn -,
.ltür vakfı tarafından
da
yayınlcu.l.&a...~ .ır. Yayına Hazırlayan Veysel ATACAN
TANıTıM KİTAPÇIGI 1997
ÇAMLlHEMŞiN Harita birimlerine göre 40-22'-41-28' doğu boylamlarıyla 41-314 ve 41-20' kuzeyenlemleri arasında yer alan Rize iliningüneydoğusunda, denizden 22 km içerisinde, Erzurum istikametinde Rize il merkezinden 147 km uzaklıkta sırtını Kaçkar (Karataş, 3932 m), Verçembek (Dilekdağı, 3711 m) dağlarına dayanmış, Pazar-Ardeşen sınırından denize dökülen Fırtına deresinin Ayder deresi ile birleşim yerinde kurulmuş, etrafı gür ormanlar ile çevrili, kaplıcası, yaylaları, krater gölleri ve bünyesinde yetişen 6000 tür botanik bitkisi ile özel yetiştiriimiş sera görünümü veren ilçe merkezidir. Pazar, Ardeşen, Hemşin, Çayeli ilçeleri, Erzurum ve Artvin illeri ile komşu olan Çamlıhemşin, 1990 sayımlarına göre 10566 toplam nüfusa sahiptir. ilçenin şehir nüfusu 2829, köy nüfusu ise 7737'dir.
Çamlıhemşinde
yerleşim.
Konaklar mahellesinden
görünüş.
Çamlıhemşin ismını aldığı geniş çam ormanlarıyla çevrili olup %80'i orman olan arazi, köknar, kestane, kayın, rneşe. karayemiş, orman gülleri (kırmızı, beyaz ve sarı), gürgen, şimşir, ıhlamur, karaağaç ve yöreye özgü iri gövdeli meyve ağaçları ile kaplıdır. Çamlıhemşin'in doğal sınırları, denizden 165 m yükseklikten başlayıp 3932 m'lik Kaçkar dağının tepesinde son bulur. Bu iki yükselti arasında, engebeli ve girintili-çıkıntılı bir çok vadiye sahip olan ÇamIıhemşin'in belli başlı yükseklik teşkil eden tepeli şunlardır: Kumluk Dağı (3054 m), Kardovit Sırtı-Duvar Tepe (2985 m), Kızılkaya (3237 m), Cargovit Tepe (2859 m), Çaymakçur Tepesi (2295 m), Ay timur Tepe (3195 m), Bucaklar Tepe (3121 m), Büyük Kavron Tepe (277 .m), At Meydanı (2782 m), Koyun Bayırı Huser Tepeleri (2213 m)
Nüfusun köylere göre dağılımı:
Şehir Köyler Aşağı Şimşirli Boğaziçi Çat Çayırdüzü Dikkaya Güroluk Hisarcık Kaplıca Köprübaşı Meydan Murat
2829 223 95 65 996 1896 188 76 1965 556 100 383
Ortaklar 136 37 Ortan 76 Ortayayla 48 Sıra 31 Şen 196 Şenyuva 1790 Topluca 246 Ülkü 26 Yayla 84 Yazlık 131 YOlkıyı Yukarı Şimşirli 195 Zilkale 62 Hemşinde
ahşap evler
Başlıca yaylaları : Çat, Elevit, Kale, Varoış, Verçe~:::~ ~ -er ayla, Ortayayla, Tlrovlt. Palovit, Haç.:::-:::. .::Hapıvanak, SarmistaL Pokut, Sal. - _ ::.== -amlakit, Aşağı Kavrun, Yukarı Kovrur .:::-:: - Gen yaylalarıdır. Halkın geçim kaynağı ç_ -=-==--:: - =~nip olması gereken 60.000 nüfusun == = __ ~-~i olup gurbette ekonominin her c ::--== =- =- işçi, memur olarak çalışmaktadır. ilçe halkı, mevsr- . -- ~ - ~ fabrika işçiliği,
==~
Ayder'den
görünüm.
Şenyuva köyü ve köpürüsü
ilçe merkezinde ise fırın, cekkcl ayakkabıcılık, vb. dallarda esnaflık yapmakta, bölgenin turizme açılmasıyla birlikte, turistik lokantalar ve alabalık yetiştiriciliği alanlarında faaliyetler göstermektedir. Ayder'in Bakanlar Kurulu kararıyla turizm bölgesi ve doğal sit alanı olarak ilan edilmesiyle, turizmde beklenen gelişme, imar planının henüz tamamlanmamasından dolayı sağlanamamıştır.
Hemşin mimarisinden
görünüş (Konak/ar
(köylerinde) balık ve hamsi ağları imalolunmak üzere sağ ve sola eğrilir iplik ve Rizebezine muşabih keten, kumaş ve yünden çorap ile zevke tabi olunur bir nevi şalvarlık şol. nesc ve imalolunarak Dersaadette nakl ile füruht olunduğu misillü bazı karyelerinde dahi ceviz ve kızılağaçzlarından tahta imaliyle tüccürı tarafından bi-I' müboya Dersaadet'e nakl edilir' ibaresi bulunmaktadır. Zaman, Hemşiniiyigurbete bağlamış, Hemşin'de kalanları da tembelleştirmiştir. ilçede, eğitime yönelik ilgi oldukça yüksektir. ilçe merkezinde, ortaokuL, ilköğretim okulu, lise, imamhatip lisesi,Dikkaya köyünde ortaokul ve köylerinde ilkokul bulunmaktadır. Göç nedeni ile köy okullarının birçoğu kapanmıştır. Çamlıhemşin ilçesi. dağlık ve dağınık arazi yapası rıederılvle tarihi eser yönünden çokzengin değildir. Ilçede, Zilkale, Kale-i Bala, kemer köprüler ve konakların tarihi ve mimari değerleri yüksektir.
mahallesi).
çay, arazinin sarplığından dolayı aile ziraati 010·rak yapılmakta, sohlldeki kadar getirisi 01·madığından cazip olmamaktadır. Hayvancılık, gerekli desteği alamadığından yok olma noktasına gelmiştir. Oysa Ayder'deki hareketlilik, hayvansal ·ürünlerin tüketiminde artış getirmiştir ve bu hareket, bölge halkı tarafından bkarşılanamamaktadır. 1871 tarihli Trabzon Vilayetki Salnamesi'nin 139. sayfasında, 'Hemşin nahiyesinin bazı kariyelerinde
Meydanköyü
ZilKAlE 1871tarihli Trabzon vilayeti salnamesinin 178.sayfasında Atina kazasına tabi Hemşin nahiyesinde Kale-i Bala ve Zır namlarında iki harap kale bulunduğu belirtilmektedir. Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. ilçe merkezinin 15 km. güneyinde, Fırtına Deresi'nin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üze.rinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 metre dere yatağından yaklaşık 100 metre yüksekliktedir.
li/kale 'nin yerleşimi (genel görünüş).
Kalenin planı muntazam değildir. Duvarlarda yine düzensizolarak moloz taşlar kullanılmıştır.Bazıkısımlarda balıksırtı duvar tekniği uygulanmıştır. Kalenin mimarisi ve tarihi üzerinde ayrıntılı araştırmalar yapılmıştır, Kale: dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir, Kale doğal bir kaya kütlesi üze-
rine kurulmuştur, Dış kalenin kapısına kuzeybatı yönündeki patika bir yolla ulaşılır, Kuzeydeki kapının söğe taşları sökulrr-uştur. Birteras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır, Buradan ikinci bir kapı yardımıyla kale içerisine girilir, Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır, Bunlardan kuzeydeki yamuk planlıdır. Bu yapı rnuhofızlonn barınma yeri olmalıdır, Ahşap kirişizleriyapının iki katlı olarak değerlindirlidğini gösterir, Yanındaki dikdörtgen planlı yapının batı duvarındaki kare biçimli nişten dolayı şapel olduğu intimaline yer verilmiştir, Kemerli kapısı, taş dolap ve ocakları olan bu yapı da ikamet için kullanılmışolmalıdır, En önemli yapı olan kulenin duvar kalınlığı 2 metredir. Dört katlı olduğu duvardaki hatıl izleri ve kirişdeliklerinden anlaşılmaktadır, içerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır, Duvarlar üzerinde doğa (vadi, manzara) yönünde kemerli pe ncereler, diğer taraflarda mazgol delikleri bulunmaktadır, Kulenin üstünündendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir, Duvarlar içerisinde dikey uzanan boru yuvaları belki de kapanmış sarnıçlara su okıtıvordu. iç kale olarak güneydeki duvorlorlo çevrili alan tanımlanmıştır, Burada ootıtororto dikdörtgen planlı bir burç bulunmaktadır. Iç kalede bu kule yakınındaki yıkıntılar ve kaçak kazı yerlerinden iki el topu bulunarak Trabzon Müzesi'ne getirilmiştir. Kalenin kesin yapılış tarihini belirtecek veriler yoktur, Mimari unsurlar da buna imkan vermez, A.Bryer kalenin Trabzon Komnenosları zamanında mahalli derebeyleri tarafından yapılmış olabileceğini belirtir (14,15, yüzyıl) S. Eyice bu tarihlendirmeye katılırken "Kalenin ilk sahipleri hakkında bir şöy söylenemez" denmektedir, BÖlgeninilk çağları olduğu gib'i orta çağ tarihi de koronlıktır. Hemşin yöreninin ılhanlı, Karakoyunlu, Ak-
li/kale
koyunlu zamanlarında tam olarak mı kısmen mi fethedildiğini bilmiyoruz. Belki de Bayburt ve ispir'deki Türk beyleri Varoş Kale, lil Kale, Cihar Kale ve Pazar KızKalesiile denize ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolu üzerinde askeri bir kontrol kurmuşlardı ve bu yolla sahile ulaşmak isityorlardı. Osmanlıların bölgeyi fethinden sonra kale kullanılmaya devam etmiştir. 16. yüzyıl başlarında hazırlanan tahrirdefterlerinde kalenin adı Kale-i lir (Aşağı Kale) olarak geçmektedir. Bu dönemde bir kayda göre kalede 30 nefer görev yapıyordu ve depolarında 382 somar buğday 440 somar darı depo edilmiş bulunuyordu.
kısma geçit verdiği Başhemşin ve Tatos Geçidi'ne yakındır. Kale çevresinde bazı yayla yerleşmeleri görülür. Eskiden bu yaylada kışlanıyordu. . Kalenin surları oldukça harap olmuştur. Duvar işçiliği bakımından lil Kale ile benzerlikler görülür. Duvar kalınlıkları 50 cm. ile 1,5 metre arasında değişmektedir.
Kale-i Bald
li/kale girişbölümü Kalede bulunan el topları :
Kalede bulunan iki el topu 1979 yılında Trabzon Müzesi'ne getirilerek 440 (79-1-1) ve 441 (79-1-2) ile envantere kayıt edilmiştir. Birbirinin benzeri olan bu eserlerin ana özellikleri şöyle özetlenebilir: mn:~ Pirinçten döküm olarak ya-. pılmıştır. Uzunlukları 26 cm. dir. Namlı iç çapları 4-4,5 cm. dir. Gövde üzerinde arkada ateşleme deliği bulunmakta dır. 441 nolu topun gövdesi ve namlusu üzerinde yedi süs halkası bulunmaktadır. Bu toplar Osmanlı dönemine tali/kale iç görünüm rihlendirilme ktedir.
KALE-i BALA Çamlıhemşin ilçesi'ne 40 km. uzaklıkta Hisarcık Köyü sınırlarıiçesirinde FırtınaDeresi'nin kaynaklarına hakim bir noktada kurulmuştur. Kaynaklarda geçen bir diğer adı da Varoş Kale'dir. Kale Kaçkarların iç
Kalenin ana plana dikdörtgen olarak tanımlanabilir. Doğu, güney ve kısmen kuzey sorp kayalıktır. Batı tarafı eğimli bir arazi üzerindedir. Girip kapısı kuzeybatıdadır. Aynı cephenin doğusunda bir kapı izi daha vardır. Mevcut kapı 1,10 cm. genişliğinde 2,5 m. yüksekliğindedir. Kalenin ortalama uzunluğu 70 m., genişliği ise 25. dir. Duvar izlerlnden batı kulelerinin varlığı anlaşılmaktadır. Iç kısımda, doğu duvarına bitişik tonozlu bir mekan kalıntısıvardır. Burasıbüyük ihtimalle bir sarnıçtır. Kalenin kurulduğu yer ve duvar işçiliği bakımından lil Kale ile ilişkisiaçıktır. lil Kale ile aynı tarihlerde yapılmış olmalıdır. (14-15. yüzyıl) 16. yüzyıl başlarına ait tahrir defterinde kalede görevli 40 neferin (dizdar günde ıo, kethüda günde 7 akçe alıyordu), günde 182ve senede 64.780 akçe tahsissatları olducu yazılıdır. Kale anbarlarında ise 499 kile buğday, zahire vardı.
Çatköpüüsü
KEMER KÖPRÜLER Fırtına deresi boyunca köprüköyden itirabaren muhtelif büyüklükte 10 adet kemer köprü bulunmata, yapım tarihleri tam septi edilemekle beraber 150 senelik tarihi yansıttıkları bölgede mey-
dana gelen fırtınalara meydan okurcasına ayakta kalmayı başarmışlardır. Yontmataş tekniğiyle yapılan bu köprülerin mimaru yönden taş tekniğinde ayrı bir yeri vardır.
Ahşap yapı tekniğinde uygulanan sistemlerde kapı ve menteşenin dışında hiç çevi kullanılmadan ahşap ev ustaları tarafından oyma sanatının en ince teknikleri, kapı, pencere ve köşe bağIanıtlarında titiz birşekilde uygulandığı görülmektedir. Hemşin evlerini meydana getiren ustalar yer seçiminden malzeme seçimine evin bitirilip tebslimine kadar tüm sorumluluğu taşırlardı. Hemşin evlerinin korumması gereken bu evlerin günümüzde ve gelecekte çok önemli kültürel değerleri vardır.
Kemerköprü
HEMŞiN EVLERi Genellikle konak türünden yapılan evler taş malzeme işlenerek yapılmış olup 3 katlı ve üst kısımlar ahşap işlemedir. Bazıkonaklarda alt katlarda taş işIemeler kullanılmış olup, üst katlarda kimi konaklar dolma taş tekniğiyle ahşap arasına taş doldurmak suretiyle yapılmıştır.Bazıevler ise ahır bölmesi taştan yapılarak üst katlar ahşap malzeme ile boğaz geçme tekniği tatbik edilmek suretiyle imal edilmiş~~nakıarın mutfak bölümünde ateşin yakılabileceği yontma taşlarla' işlenmiş kemer bağlantılar dumanın dışarıya atılmasını sağlayan bo ca teknikleri ev halkının oturması yemek yemesi için avlu, evin yiyecek ihtiyacının depolandığı maran adı verilen ambar, misafir ağırlamak için düzenlenmiş baş oda bu odalarda banyo ve tuvalet bulunmaktadır. Yatak odalarının kapılarının açıldığı hayat bölümü genellikle kışaylarında ısıtma yapılarak ev halkının oturduğu bölüm Olup penceresi güneye bakmaktadır. Hayat günümüzde salonun görevini üstlenmektedir. Genellikle hayatlara kapısııaçılan 4 yatak odası bulunmakta olup 3 katlı evlerin üst katları da yatak odası olarak kullanılır.Çatılar ise kiremit kaplamadır. Eskiden gürgen ağacından yapılan hardama 6rtü malzemesi olarak kullanılirdı
Sis/i orman/ar
HEMŞiN'DE SOSYAL HAYAT
evılux : Hemşin'de evlenmelerde genellikle görücü uygulanarak gelmiştir. Kız ve erkeğin birbirini görüp tanımasından sonra erkek tarafının oluşturduğu bir heyetin kız evini Ziyaret ederek "Allahın emri peygamberin kavliyle" diye söze başlanarak kız istemesi gerçekleşirdi. Düşünme süresinin sonunda tesbit edilen tarihte yüzükler takılır. Nişan süresininsonunda düğün tarihini aileler arasında tespit ederek düğün gerçekleşir. Eskidennişanlılıkdöneminde çiftler birbirlerini görebilmek için türlü oyunlara girerlerdi, günümüzde ise bu gelenek kalkmıştır. Köy düğünleri, yemekli yapılıp bazen düğünler 3 gün 3 gece surerdi. Düğünlerde kına gecelerin ayrı bir anlamı olur kız evinde kına gecelerine erkekler katılmazlar.
Pa/avit Şe/o/esi. E/evit deresi Hemşin deresi birleşimi (Çat).
iMECE (Meci)
Hemşin'de halk birçok işte da-
yanışma uygular. Genellikle ev yapımlarındave harman dönemlerinde çokça yapılan imece ilişkileri çoğu zaman yapılan işin eğlenceye dönüşmesini sağlardı. Söylentilere göre Hemşin evlerinin yükünü taşıyan büyük ağaçların taşınmasında mecilik esnasında taşınan ağacın ortasına tulumcu oturtmak suretiyle ağaç taşınır, böylece tulumun sesiyle ağacın yükü hafifletilmiş olur ve taşıma eğlenceye dönüşürmüş.
Hemşin'de misafirlere özel ağırlama uygulanır. Hane halkından bir parçaymış gibi davranıllr. 150 sene önce Hemşin'i ziyaret eden botanik profesörü Karl Kolcah Hemşin'li Süleyman ağanın evinin kapısını çalar ve gece vakti "Konuksever, evinin kapısını aç" diye seslenir. Süleyman ağa "Hangi ülkeden gelirse gelsin her yabancı bu kötü evde sürekli konuksever bir ağırlama bulur. Elimde olan herşey emrinize amadedir. Yüksek dağlar beyinin evine hoş geldiniz. Şimdi sizinolan evime sefalar getirdiniz. Hizmetkarınızım siz keyfinize bakın" diyerek Hemşin misafirperverliğin bir örneğini 150sene önce bu sözlerleanlatmıştır.
Komar çiçeği
Hemşin'de
sonbahar
AKRABALIK iLişKiLERi : Akraballk ilişkile kuvvetli olup genellikle akrabalar arasında sayı çok zaman 40-50 kişiyekadar çıkabilmektedir. Bugün Hemşin'de ailelerin bireyleri gurbete çıkmışlarsa da geri dönüşlerinde çok zaman aynı evi kullanıirair.
(yaylalar)
orman gülü
KOMŞULUK: Hemşin köylerinde köyodaları yoktur. Komşuluk ilişkileri,genellikle hayat'ı büyük olan evlerde mahallelinin zaman zaman bir araya gelip eskilerden sohpetler, yaşlı bir köylünün sohbetinin dinlenmesi bazen de tulum eşliğinde eğlenceler suretiyle yürütülür. Hemşin'de "Önce komşuma sonra bana" komşuluk ilişkilerinin en iyi şekilde yansıtıldlğı Ata sözlerindendir. Zaman zaman her yörede olduğu gibi komşuluk ilişkilerine zarar verenler çıksa da Hemşin'de komşuluk genelde iyidir.
Komar çiçeği
MisAFiRLiK : Akrabalar arasındaki yakın ilişki çoğu zaman köylerarasında yatıll misafirliklerin çokca olduğunu ve akrabalığın pekiştirici özellik taşıdığıgözlenmektedir.
Hemşin'de
mezar kültürü
l
FOLKLOR Çamlıhemşin'in halk oyunu hororıdur. Horon tulum eşliğinde daire şeklinde oyuncuların elele tutuşmasısuretiyle ovnorur. Horonu yönetene horoncu denir. Tulumun nağmeleri horoncunun komutuyla figür değişikliği yapılarak horon saatlerce devam eder,
Şebek köprüsü (Ka/e)
insan doğduğu yere benzer sözündende anlaşılacağı gibi engebeli coğrafi yapı üzerinde kurulan Çamlıhemşin'in insanlarının oynadığı horonda enebeli arazide, gür orrnanlıklarda, dağ zirvelerinde mücadele etmekte olan insanların hareketliliğini görmek mümkündür, Kalabalık topluluk tarafından oynanan horon bazen tulum olmadığı zaman nav'la bazen çubuyla bazen de oyuncuların çifter çifter karşılıklısöyledikleri türkülerle ovrıorur.
Bölgede oynanan oyunlar tulumun çıkarttığı nağmeler doğrultusunda farklı figürlerde devam eder. Her oyunun kendine özgü melodisi ve figürü vardır, Oynanan oyunlar kimi görülen yere göre kimide oynatanın ismine göre adlandırılır, Oynanan oyunlar 32ayrı ahenk ve figürde olup başlıcaları, Rize, Hemşin, Yüksekhemşin, pcpilot. Memetina, Bakos, Çayışka, Aleka, Sırtlı, Mahmutoğlu, Gant, Hevrek, Hanlakıt, Yoli. Çano gibi oyunlardır'. Oynanan oyunlar figür ve melodi olarak ilk dinleyenler ve seyredenler açısından birbirinin aynı gibi görünsede aradaki farklılıkfolklor uzmanlarıncı bariz bir şekilde hissedilir,Horon genellikle bayramlarda, düğünlerde, yaylalarda, festivalierde oynandığı gibi gurbette Hemşin kültürünü yaşatmak amacıyla kurulan denrneklerin düzenlemiş olduğu gece ve gezi gibi organizelerde de coşku içerisinde saatlerce oyrıorur. Eskiden kızlar ayrı erkekler ayrı oynarken günümüzde kızve erkek oyunları karışıkolarak ovnorur. Tulumla horonun Hemşin'linin gönlünde ayrı biryeri vardır,
TULUM'UN YAPıSı Oğlak derisi daha çok tercihedilir ve tüyleri temizlendikten sonra ayaklar sonkısımlardan kesilir. Ters (çevrilip ters bağla!,dıktan sonra) kesit bağlantısı daha iyi görünür, On ayaklardan birine tahta boru-Iülük arka ayaklardan birinede nav bağlanır, Böylece tulum dediğimiz alet rnevcono gelir, Lülük'ten üfleyip tulum şlşlrlllr. Uflenen hava geri kaçmasın diye tulumcu lülüğün ağzını dili ile kapatır, Kendisi bu suretle nefes alabilir, (Son zamanlarda lülük ağzına konan bilye sayesinde tuluncular türkü
Elevit deresİnden bakış
dahi söyleyebiliyorlar) Sıkışanhava mecburen, Nav içinde ulunun çimonlçilbu denilen ses veren kamış borulara hücum eder ve ses çıkararak dışarı çıkar. Ekseriyetle çıbu'lar yan yüzeyllerinden 5 deliki olup bu delikler Nav'in üst yüzüne yani tuluncunun parmaklarını oynatacağı bölüme bir çift olarak yerleştirilir. Çimonlçibular, Nev içinde ikiden fazlada olabilirler. Herbirini sesi tulumcunun ustalığına göre ayarlanır. Tulumdaki kısımlaradaha açıklık getirelim:
iKiLi ÇiMON-çiBU Birinci Açık: si Birinci delik kapalı i.~incidelik kapalı Uçüncü delik kapalı Dördüncü delik kapalı
ikinci si 1/2 Benol
LA
LA
SOL FA Mi
SOL FA Mi
ÜÇLÜ ÇiMON/ÇiBU Birinci ikinci SOL FA Mi DA 4. delik kapalı si Açık 1. delik kapalı 2. delik kapalı 3. delik kapalı
üçüncü LA SOL FA Mi RE
si LA SOL FA Mi
Koku/u üzüm
ÇiMON/ÇiBU Kamış veya tahıl (Sapı boöurn yerının bir tarafından diğer tarafın dıştan boğum yerinden içten kesilir. Bu uçta boğum yeri kalacağından kapalıdır, diğer uç açıktır. 16-17 cm boyunda bir boru elde edilmiş olur. Açık uç hafif meyilli olarak düzeltilir. Kapalı kısma doğru borunun bir kısmı çakı ile inceltilerek Sesin, hava geçişi ile temini sağlanır. Bu borunun üçte bir kadarı üste kalması şartıyla ikişer santim ara ile delikler açılır. Böylece aynı örnekteki gibi yapılan Çimonlar bu şekilde yanyana bağlanıp Nav'ın içine yerleştirilir.Çıkan seslerbirbiri ile tam manasıyla uyumlu olmayabilirler. Deliklerden hangi seslerin gelebileceğini bıkmadan, üşenmeden titizlikle inceleyen, değerle müzisyenimiz Merhum Adnan SAYGUN Hocamıza gani gani rahmetler Sunarak tespitlerini buraya almakta gurur duydum. Parantez içinde belirtelim: (Yeni, yeni duyduğumuza göre: ünlü tulumcumuz Remzi Bekôr altı parmakla çalınabilen yeni bir "Nav" icad ederek ses kapasitesini artırmış.)Tebrik ederiz.
Yay/a yollarından
NAV : Farsçada içi oyulmuş odun manasında olup bu tabiri eski Oğuzlarında kullandığı aşikôrdır. Navlar hafif kıvrık boynuzu andırırlar odundan veya şemsiye sapının yarım daire bölümünden yapılırlar. Aslında içbükey bir teknecikten ibaret olup çimeri/ çubular içine yerleştirilir. KAR'f-ŞIN: Nav'ın son kısımdaki boynuza verilen isimdir. Incelemelerimizde eski Türklerde'(kar) dediklerini öğrendik. Kaçkar dağı: Koç boynuzunu andıran Gökçe Dengiz batısındaki dağa Kaçkar dağılarıda bu isimden esinlenerek verilmiştir. Zira Türkler aelmeden Kaçkar ismi yoktu.
Meşe'de
Hemşin orman/armdan
atıcılık.
Kaçkar = Koç boynuzu i kaç zirvesidağ gibi Gurula, eski tulumculardan yadetmeyi bir vefa borcumuz olarak, halalı (Çamlı Hemşire bağlı) Garip
ve idris ustalar ile çukitalı Mustafa'yı (Pazara bağlı) soyabiliriz. Tulumu birbiri ile yarışırcasına çalmaya gayret eden, eski ustalarına yetişme k isteyen bir çok tulumcu kardeşlerimiz var. Dileriz ki bu ata çalgımızı, bu hoş güzel nağmelerL daha da geliştirerek yaygınlaşırsınlar. Burada tulumdan üflenen eğri boruya çok yerlerde "GODA" denmesi üzerinde durmandan geçmemizin eksiklik olacağı kanatindeyim.. Bulgarların GAYDA demeleri ile GODA arasında muhakkak bir bağlantı vardır. Bu isim ta, Kelt'lerden kalmış olabilir. Eski bulgar kavimleri Türklerle kardeş kavim olmalarının neticesi olarak da kelime Türkçe kökenlide olabilir.
Tulum ve horon Hemşin'li çin bir tutkudur. istanbul Hemşinler Derneği Başkanı Orhan BAYRAMOGLU, Hemşiniinin bu duygularını aşağıdaki mısralarda şöyle dile getirir; Öyle çal ki tulumcu inlesin dağlar taşlar Çal ki benim içinde oynasın arkadaşlar ıste: yol havası çal istersen gelin çıkar Düşünki gözyaşlanm ahım Hemşin'i yıkar Ver hakkını dün akşam yediğin kamaklann Hiç ayırma ki navdan oynasın pcuttıaktatm Taşlara vurup dönsün o çağldayan sesin AI/ım ocak başında seni gamla dinlesin Geçerken vanaklardan çocuktan bir alayla Evlerden, bacalardan seni dinlesin yayla Sıkbudayı kolunla nefes kaybolsun varsın Gençler bir melek gibi dörtbir varw» sotsır: Hemşin vur topralrda izi kalsın dizlerin Tozugöğe savrulsun ayak vurulan yerin AI/ım seni dinlerken gamlı gamıı hayatta Çokıurı yerinizde bir anlık papilatta Yeşil/iklerarttıkça sen hem çal hem de Türkü de Omuzlar baştan başa kmlırken Rize'de Kes bir ara tulumu kızlar türkü desinler Bırakın sevdalılar voıarıaorı dinlesinler. KAÇKAR DAGI (3932 m) Kaçkar Dağlarına kuzeyden yaklaşmak için en uygun yer. Çamlıhemşin ilçesine bağlı Yukarı Kavron yaylasının sol yamacında bulunan. 2750 m yükseklikteki Öküz Çayırı'dır. Kamp yerinin hemen ku-
YQY/Qnm çimeninde.
E/evif vayıas:
ı:
zeyjnde yükselen zirvenin kuzey yüzünde iki dağ buzulun bulunmaktadır. Zirveye, güneyinde büyük buzuldan ve kuzeyinde küçük buzuldan çıkılabilir. Güney çıkışında, büyük buzul geçildikten sonra sola dönülerek tırmanışa devam edilir. En uygun ve kolay çıkış yolu budur. Zirveye kuzey yüzünden tırmanmak ise teknik gerektirir ve daha zordur. Küçük buzul üzerinden geçirilerek zirveye ulaşılabilir.
Trovit yay/ası.
Ham/akit
Yöre, 1071'de Malazgirt Meydan Muharebesi sonunda Alparslan tarafından Selçuklu Devleti toprakların adahil edilmiştir. 1072'de, Alparslan savaş sonrasında, bölgeye 70.000 yaylacı ve göçer Türk yerleştirdi. Daha sonra 1184'te bölgede kurulan Trabzon-Pontus imparatorlUğu sınırlarıiçinde kalan Hemşin'in bölge halkı, arazinin dağlık ormanlık olmasından dolayı, işgalden etkilenmedi. Türk kimlik ve gelenekleriyle yaşamlarını günümüze dek surdürdüler.
yay/ası.
VERÇEMBEK DAGI (3711 m) Verçembek Dağı çevresinde dağcıların ilgisini çekebilecek Umut Dağ 3500 m yükseklikte, Germaniman Dağı 3434 m yüksekliktedir. Verçembsek zirvesine tırmanış için Çamlıhemşin'den Fırtına deresininsağ kolu izlenerek Çat köyüne gelinir. Burada yine yolun sağından gelen Kale deresi veya Başhemşin deresi diye anılan dere iskitameti takip edilerek Ortaköy'e gelinir. Ortaköy'den köyün sol tarafından akan Verçenik deresi istikametinde devam edilerek Verçembek yaylasındaki kamp yerine ulaşılır.Kamp yeri, tırmanış yapılacak olan Verçembek doruğunun hemen yakınındadır. Doruğa çeşitli yollardan çıkışlar yapılabilir, ancak taşların oynak olması dikkat gerektirir.
Kızı/kaya'dan
Pokut ve Sa/ yay/ası.
Hemşinliler,zaman zaman Ermeni azınlıklarınkalleşçe saldırılarısonucu zor anlar yaşadılarsa da, hiçbir zaman yurt edindikleri bu topraklardan, gurbet dışında kopmadılar.
Kızı/kaya'dan
E/evit yay/asma
bakış.
iLÇENiN TARiHi Çamlıhemşin'in tarihi bakarken ilçe merkezi olana kadar bağlı olduğu Hemşin'in tarihine de birlikte bakmak gerekir. Pa/ovit yay/ası
Gurbette olsalar da Hemşin'le ilgilerini kesmediler. Bazı tarih kaynakları, müslüman-i Kadim yani 1461öncesi müslümanları diye anlatıyor. Daha önceki yayınlanan eserler, bölgenin tarihi ile ilgili şu bilgileri vermektedir. . Çamlıhemşin adını, Ilçenin kuruluşundan ~o~ra almıştır. Yukarıvice (Yukarıçamlıca) ve Aşagıvıce (Aşağıçamlıca) mahalleleri ile bazı köylerin birleşme noktası olan bu yerleşim yeri "Vecealtı" olarak bilinmekte idi.
Alabalık
Verçenik
dağı (3774 m.) Göller bölgesi.
Şu anda mevcl!,t sah.ile ulaşım.ıscöloyon Kara yolu üzerinde 1950 oncesı herhangı bır patıka yolu_n varlğı bilinmemektedir. Çamlıhemşin'in Kaçkar daQları ve sahili bağlayan yolun şu anda mevcut 11çeden Kanlıboğazı aşarak varıld.ığı bilinmektedir. Eskiçağlara ait Erzurum-Trabzon Ipekyolu'nl!.n ço.k yağmalanması nedeniyle iklimin uygun oldugu donemlerde; Erzurum- Hevek Yaylası-Hısarcık-ZilkaleÇamlıhemşin-pazar yolunun_izler:.di9isöyl.enmeketir. Bugünkü Pazar ilçesinin dogu yonun0.ekl 91klŞno~tasında doğal bir limanın varlığından sozedılır.-Buyoreye Cumhuriyet dönemine kadar "Eski Trabzon" denmesi bu gibi varsıyamlara ışık tutmaktadır. Ayrıca antik cağıardan beri Kaçkarlar-Sahil yolunun gerek Haladeresi, gerekBüyükdE':re(Baş Hem~in) güzergahının şu anda ilçe merkezının bulundugu yerden geçtiği aşikardır.
Verçenik
Söz antik çağlardan açılmışken bazı tarihçiler; tarih öncesi tarihçilerden Ksenophon'un ünlü "Onbinlerin Dönüşü" adlı eserinde Karadeniz'e iniş için Bölgeyi kullandıklarını yazmaktadırlar. Çamlıhemşin, Çarlık Rusyasınınişgaline ugradıysa da sahilden uzak oluşu ve siper durumunda olan yüksek dağlar nedeniyle barınamamışlar ve yöreyi terketmişlerdir. Vicealtı nahiye olmadan önce idari yönden Hemşin köylerinin tümü ile birlikte PazarHemşin nahiyesine, aşağı kesim köyleri ise Ardeşen nahiyesine bağlı idi.. 1953 yılında Ardeşen ilçe olunca Vicealtı Çamlıca adıyla Ardeşene bağlı bir nahiye oldu. Çamlıca, 27 Haziran 1957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı Kanunla 1 Nisan 1961 tarihinde Ilçe yapılarak Çamlıhemşin adını aldı. Yavuz Sultan Selim: Trabzon4dan hareketle sahil gezinide olduğu bir gün Ardeşen girişindeki Fırtına deresine dikkati çeker. Hızlı ve heybetli akan derenin sularında işlenmiş ağaç, karışık orman ürünlerinin su tarafından sürüklenmekte olduğunu görür. Yavuz Sultan Selim "buranın ardı şen olmalı" der. Gezi boyunca Fırtına havzasında kimlerin ne şekilde yaşadıklarını incelemek ..ve y.ön~!imine bağlamak üzere birmiktar kuvvet gonderır. Yoreye gelenler buranın tabii güzelliklerini çamlık ve yoğun ormanlıklarını görünce padişahın ilk teşhisini kanıtlarcasına "hem de şen" diye söylenirler. Çamlıhemşin adına bu şekilde olacağı söylenmektedir.
vadisi ve göller. Kaçkar dağı (3932 m.).
Bu gibi varsayımları çoöoltrnok olc:ısıdır . .?n~.n içindir ki doğal güzelliğinin korumsanı.nı~ıs~~ndıgıyorenin tarih açısından da araştırılmasııçınbııımadamlarına açık davet çıkarılmaktadır.
Amatunu Urugu'nun, Rize Hemşin bölgesine göçüp yerleşmesini bir tanık olara şövle anlatıyor: 604-628 yılları arasında ateşe tapan Iranlılar ile Hrıs-
tiyan Bizanslılararasında geçen yıkıcı seveşlerdon çok zarar gören Amudiler. Gürcistan Beyi ve Iran yanlısıVaçyan'ın yakıp yıktığını,'Dornpur" kasabasını ve çevresini öncülüğünde şenlenen yurtlarına "Hamam'a Şen" (Haman şenliği/adabı) denilmeye başlandı. Zamanla bu coğrafi adı. Hemşen/Hemşin ve şenli. Horosan-Hemedar-Elezeğ bölgesinden gelme Türkmen/Oğuz halkı da "Hemşenli-Hemşinli" diye anılır oldu. Araplardan bunalan Amqntuniler'in güçünü, değişik zamanlarda gösterir. Once Kars kuzeyindeki "Kol" (Göle) bölgesine kaçan "Haman" idaresindeki Amatuniler. "Egerasdan"da (Acaristan) denize karışan "Çoraklı (Çoruh) ırmağını aştılar. Bu sırada Bizans Kayseri (VI.) Konstantin'in (780-797) yerleşmek üzere mülk olarak Haman Beğ'e bağşladğı "Tambur" bölgesine gelerek burayı şenlendirip koldılor. Bu yüzden oraya "Homo n-o Şen" dendi. ıstanbul'da "Başbakanlık Arşiv-Tapu"bölümündeki leri 929 (1523) yılından kalma Trabzon Tahrir Defteri (836-840). Hemşin kazası onbir köyü (Çat, voroş. Kot, Çimi, Başköy, Bulaşken) kesimi "Kara-Hemşin"ve ilçelerine (Zuğa. Aşuduğ. Çinçeva. Küşüve ve Tekurid köyleri bulunan semti "Ak Hemşin" sayıldığı gibi; eski Oğuz / Türkmen ikili Düzinene göre yine şimdiki PazarHemşinliğine "iç Hemşin" ve "Sol-kol" HopaHemşinliğine de Dış Hemşin" ve "Sağ-kol" denilmesi dikkate değer. Öteden beri anadilleri Türkçe olan Hemşinlilerin
ataları, 1523'teki Kanuni çağı ilk Tahririnde. Müslüman-i Kadim" yani 1461 Oncesi Müslümanları diye tanıtıllıyor. Hemşinlilerden öteden beri Türklüğe özgü şu vasıflar görülü: Yaylacılık, ekmek-yemek pişirmede "tandır". Kaval ve Tulum çalgıları. Horon, kadınların türkü ve destan söyleşiyi,Nevruzlarda "oşure" pişirme adeti ile erkeklerde körüklü şalvar zıpka. kadınlarda sol-kuşok bağlama, un-kaymak karışım"Höşmer"adlı yemek, çok sağlam aile bağları, örnek namus/iffet duygusu ve kan gütmenin olmayışı; konu edilen Türklükvasıflarından ilk belirgin örnekleridir.
Pokut yaylasından
"
Pa/ovid yaylasından
Hodeçur aş/dı.
Pa/ovit vadisi.
1876 Trabzon Salnamesi Sayfa 375-377
HEMŞiN NAHivESi Müslim Esômi-i kura
hane
nüfus
Gayrimüslim vergi
aşar
bedeal-ı
Enva've adad-ı koyun
keçi
inek
öküz
hayvanat manda
askeriye
al ve kısrak
Kamnos karyesi
39
161
1078
2719
100
100
6
Tulnos karyesi
24
III
954
1812
120
70
5
2
Mesahor karyesi
39
185
11 14
3663
150
150
20
5
Babik karyesi
32
126
2135
4718
100
20
3
Cunles karyesi
26
101
1357
3165
20
100
15
Balahor karyesi
37
167
2073
4757
50
150
20
Beraslan karyesi
30
108
1444
3509
1 LO
6
Hahuç karyesi
51
200
2292
3773
200
30
Makribodam
24
121
1145
1449
800
250
100
LO
LO
Hamşinboş karyesi
26
171
1500
1495
900
450
80
5
20
Hemşinorta karyesi
35
110
2185
1378
1000
210
50
4
6
Hemşinaşağı karyesi
20
62
965
1378
150
Kale-i bôlô karyesi
21
121
1500
2751
800
400
150
20
31
Voreş karyesi
21
72
710
147
200
50
80
8
5
EleviI karyesi
17
21
870
1216
50
Çal karyesi
19
50
730
1294
600
Meydan karyesi
16
10
980
1622
Kolona karyesi
21
181
167
3380
Mollaveys karyesi
12
296
3070
6842
Çinçiva karyesi
40
110
1815
3848
10
Kuşiva karyesi
61
115
1912
4331
40
Makrevis karyesi
20
198
2365
5410
Canodrobra karyesi
71
177
1230
3696
Holco karyesi
26
105
1145
1760
Kısmanmaliver karyesi
25
110
1200
2551
200
livikçakıslı karyesi
37
136
1670
2562
50
70
9
3
Şirdenkadan karyesi
32
132
1475
3404
20
100
5
4
60
4
karyesi
LO
30
4
35
8
50
6
50
100
LO
5
160
120
12 -
6
120
14
71
21 I
20
21
120
LO
21
LO
80
10
30
40
100
LO
15
50
30
150
13
4
100
8
2
80
8
50
50
Sert karyesi
16
33
730
1590
100
50
4
Viçe-i ulya karyesi
28
95
824
1579
100
100
Lo
6
Viçe-I süflô karyesi
36
127
1770
3133
30
110
8
4
150
230
20
150
70
5
50
4
5
Melmenal karyesi
72
249
3020
6286
Acaba karyesi
22
49
1045
2425
Çinkil karyesi
31
115
1045
2538
Meleskur karyesi
32
148
1459
2709
50
80
50
4
Gumno karyesi
57
245
2550
2558
100
100
ILO
12
Bodullu karyesi
52
205
2345
4704
50
100
10
Tazina karyesi
80
12
3
150
Lo
4 2
36
140
1770
4877
Zuga orta karyesi
56
244
2295
6123
20
Badora karyesi
39
136
885
1786
150
120
50
LO
Sanova karyesi
26
120
1145
1898
LO
20
50
3
Tepan karyesi
31
118
1430
3010
50
100
80
5
Nefs-i Zuga karyesi
43
207
1770
446
100
150
Sağırlı karyesi
25
80
1045
1849
LO
6
6 50
4
merkep
sağııirlar..Sağılan süt yayvan ve ahşah bir tekneye dökülür. Ikinci gün üzerinde biriken krema (kaymak) alınır ve kaymak kabına (kadele) konulur. Kadelde biriken kaymak ongün sonra yayık yapılarak yağ elde edilir. Kalan süt kazana konulur, kaynatıldıktan sonra mayalanır ve peynir yapılır. Peynir mayası yörenin peynirini eşsiz kılan ve çok özel doğal maddelerden yapılan mayadır.
Kaya/arda
dağ keçisi.
Yaylalar ve Yayla Kültürü
Gurbete gidenlerin arasıra gönderdikleri veya yılda bir kez getirdiklerinden başka, ahırındaki birkaç ineği geçim kaynağıdır Çamlıhemşinlinin. Buzağı olursa etindern, sütü olarsa yağından" peynirinden yeterince yararlanabilmesi için oldukça dik ve otlak alanı dar olan köyler yetersizdir. Nisanın başlarında yeşilin binbir tonuyla başbaşa kalan Çamlıhemşin. Ikibinlik rakımlarda ancak Haziranın ortalarına yeşil ile tanışır.Çevrede zaten az olan otlaklar otlatılmıştır. Artık yükseklere çıkmak vektidir, yayıolara dağlara. Sekizay boyunca yağan kardan fırsat bulamamıştır ya yaylaları sarıp sarmalamaya, yine de Eylül sonundan sonra yalnızdır hüzünveren (yer dumanı). Son zamanlarda Keleynaklar gibi nesli tükenen kaç yaylacı' kadın, kış şartları öldüresiye olmasa yaylasından köyüne iner. ~ırkelli yaşından yukarı seksen yaşından aşağıdıriar. Incelenirse elleri nasırlıdır ve hücresinde verilmesi için bir emek vardır. Bakışlarının sertliğinden kaynaklandığından derindir alın çizgileri.
Hemşin'de
bahar.
Peynir mayasının temel maddesi; lOgünlük inek yavrusudur. Kesilenyavrunun midesi özenle alınır ve bağlanır. Kurutulan mide bir yıl sonra acı erik, sarımsak,tuz, peyniri alınmış süt suyu katılır. Yapım esnasındasüt bozulursa torboya dökülerek süzdürülür ve çökelek (minci) elde edilir. Peynir saklanması ve tadına ulaşması için, çam ağacı (Iadin) kabuğundan dikilmiş olan "kolo'' denilen kabın içinde muhafaza edilir. Sütten yoğurt mayalanıp torbayadökülerek de süzme yapılır. Tüm ürünler yayıo evinin maran denen bölümünde güze kadar sakIanır. Yaylada inekleri rahatsız etmemeleri ve kendilerinin yeterince beslenebilmeleri için, bütün öküzler başlarına tahsis edilmiş iki çoban tarafından devamlı gidilmeyen ve sırf onlar için belirlenmiş otlaklara (öküz pornağı) götürüıürler. Çobanlar iki ay süreyle orada öküzlerin sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlarlar. Çobanlar kamp yerinde, üstü hardima'dan (çam ağacından, uzunluğu bir metre, genişliği yirmi santimetre olan ince tahta etrafı taştan örülü barınokta kalırlar. Barnağın etrafını çepeçevre saran öküzlere gece tek bekçi, daha önce pornağa çıkmadan güretirildiklerildiklerinde tümünü yenen başpehlivan öküzdür.
Karnik aşldl.
Çile çektikleri bilinir kimilerince, oysa onlar için zevktir çektikleri. Yaşamlarındaki en güzel akşam, yayıaya göçten önceki akşamdır. Şafak sökmeden bağlarından çözülen hayvanlar yokuşu yarıladıklarında onları rahatsız edecek olan sinekten de zaten kurtulmuşlardır.Yolculuk ortalama gündüz boyu sürer ve yaylaya yine ilkgünkü heyecanla varılır.Hayvanlar sabah erkenden meralara götürülür ve ahır temizliği yapılır. Yayııma giden hayvanlar akşama doğru yavaş yavaş geri dönmeye boşlerler. Ahıra yerleştirilirler ve sütleri Ketoğ denen kablara
Mayıs ayında dere/er.
Öteyandan köydeki ürünlerin bakımını tamamlayan Çamlıhemşinli, gurbetçisiyle de aynı tarihte buluşarak on günlük bir dinlenme ve eğlenme için yaylaya çıkar. Vartovor denilen bu eğlence yalnızca yayıolara özgü bir eğlencedir. Vartovor kişilerin o şenlikte aynı zamanda genç kız ve delikanlılar için sevdalık zamanıdır. Her yaylada belli bir horon yeri vardır. Buralarda gece geç saatlere kadar tulum eşliğinde horon oynanır ve atma türkü (iki kişiya da iki grup arasında taşlamaya ve ironiye dayalı, beyit veya dörtlük şeklinde uvoklı toplamaya giderler. Ağustos sonuna doğru, yaylaya gitmeyen ve köyde kalanorta yaşta olan bir grup, yine bir şenlik havasında, ertesi yıl hayvanlara gerekecek olan ot ihtiyacını sağlamak ve stok etmek için yaylaya çıkar. Oğnak ve ot biçimi de denilen bu olaydan sonra, yaylacının, tek-tük gidip gelen katırcılardan başka artık bir beklediği yüktor, ta ki Eylülyirmilerde; yer dumanından başka, hüznün diğer bir kaynağı olan göç için gelen birkaç kişiye kadar.Tacor bağlcrur ve yalacı kadın "ah bir daha görebilece miyim düşüncesiyle dağlara son kez bakar.
sanın yararlanabileceği tessisleri de beraberinde getirmeye başlamıştır. Ayrı ayrı 50 kişinin girebileceği havuzlar, dinlenme salonları yataklı, özel kabinler, duş kabinleri, basınçlı su bölümü fizik tedavi bölümü ve doktoru bulunan modern teis Ayder'de insanların hizmetindedir.
AYDER KAPLICASI 187Harihli Trabzon vilayeti salnamesinin 174.sayfasında 'Hemşin nahiyesinde Hala deresi civarında Ayder nam mahalde gayet sıcak bir kaplıca olup yel illefiriB devası meşhur olup lezzeti hiçbir maden suyuna benzemez' ibaresi geçmektedir.
Hazindağ.! yaytası.
Ayder'de 700 kişiyibarındırocak şekilde yatak kapasitesi mevcut olup, yayla evleri tipinde konaklama tesisleri ve alt yapı tesislerinin çalışmaları plan dahilinde olup, bu sorunun çözümü için gerekli girişimleryapılmaktadır. Tarın Bakanlığınca teşvikii turizm bölgesi durumuna Ayder'in günümuze kadar ki uygulanan imar ve inşaat yönü turistik bir bölgenin sahip olacağı görünüm de değildir. AYderde gerçek imarladındma yapılmış yöresel mimari özellik yansıtmayan, beton yığınlarının ortadan kaldırılarak sahip olunan güzelliğe layık bir şekile geatirilmelidir. Ayder'de var olan turizm potansiyeli yolun asfaltlanarak hizmete girmesiyle kat kat artmıştır. Bu artış Ayder'de tükeminde beraberinde getirmektedir. Dünyanın en güzel suyuna sahip olan Ayder'de pet şişelerde su satıldığı ve bu şekilde de doğanın kirletildiği düşünülürse Ayder'e yapılaca yatırımların çeşitliliği ve aciliyeti konusunda yatırımcılara yeterli mesaj verilmiş olur.
AYDER KAPLICALARı Ayder'den Çamlıhemşin'e bakış.
SiFALISUYUNGRUBU:Madeni az ılıca ve içmeler grubuna girer. Şifalı suyun bileşimi sodyum sülfatlı, holgimetalik ve radyoaktiveteli.
AYDER Ayder'in kelime anlamı latince de sıcak yer olarak tesvir edilir. Karadeniz'in Pazar, Ardeşen ilçe sınırlarının birleştiği yerden uzaklığı 28 km.'dir. Fırtına deresi boyunca eşsizdoğa güzelliklerini izleyerek varacağımız Camiıhemşin ilçesi hudutları dahilinde yer alan Ayder gürgen dibiyle Aşağı ve Yukarı ambarlı yaylası şelalesi, yaylaevleri, çiçekli düzlere, türlü çiçekıerden elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla Sırtını Kaçkar'lara dayamış, çamörtülü vornoçlorıo kaplı cinnet görünümündedir Ayder. . Tanrı, Karadenizle tüm doğa güzelliklerini vermiş, bunun yanında yağmurun etkisiyle romatizma hastalıklarını da vermiştir. Romatizma hastalıkların tedavi edecek, Kaplıcayı derenin kenarında insanlığın hizmetine sunmuştur. Bölge insanı tarafından senelerdir bilinen bu doğa harikası belde, gelen hizmetlerie daha çok in-
KAYNAKÇA Haşim Karpuz Rize Muzaffer ARICI Her Yönüyle Rize Veysel ATACAN Rizenin Sesi Çamlıhemşin tanıtım kitapçığı Ayder Bülteni Fotoğraflar Veysel ATACAN BASKı: ODAK OFFSET
2300249
FAX: 229 34 33
ADRES: Çamlıhemşin-Hemşin Doğa ve Kültür Vakfı Hoşdere Cad. 40/7 Y.Ayrancl/ANKARA Tel: 468 3843