Çatalzeytin Mektubu Ağustos 2011

Page 1

Atatürk Bul. No: 28 Çatalzeytin 0366 516 1014-516 12 45

Atatürk Bul. 20/B Çatalzeytin

YEREL ÝLETÝÞÝM TURÝZM GAZETESÝ

31 AĞUSTOS 2011

29. YIL /

1.00 TL . KDV Ýçinde

/ SAYI :328

“TOPRAK VAR İNSANA HASRET, İNSAN VAR TOPRAĞA HASRET.” YÖREMÝZ ATASÖZÜ

ADLİYE KAPANACAK HABERİ ÜZÜNTÜ YARATTI

İGM, Akçay HES’i görüşürken

30 Ağustos’ta Çifte Bayram Kutladık

BÜYÜK ZAFERİN 89. YILDÖNÜMÜ 30 Ağustos’ta Zafer Bayramını sevinç ve mutlulukla kutladık. Ramazan Bayramının birinci günü 30 Ağustos saat 09:00’da Mermerpark’taki Atatürk Anıtına çelenkler konuldu. Siyasi partilerden AKP, CHP, MHP İlçe Başkanlıkları çelenk koydular. Atatürk’e bir dakikalık saygı duruşundan sonra İstiklal Marşı söylendi. Geçmiş yıllara oranla bayrama daha fazla katılım

vardı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Uzm. J. 2 Kad. Çvş. Emre Atak yaptı. Yunus Emre İlköğretim Okulu öğrencilerinden Ülkü Özcan ve İrem Ünlü 30 Ağustos ile ilgili şiirler okudular. Garnizon Komutanı J. Kd. Ütğm. Mehmet Akbuz İlçe Jandarma Komutanlığında kutlamaları kabul etti.

İl Genel Meclisinin 01 Ağustos 2011 günü yapılan toplantısında Akçay HES’e imar izni verildi. Üyelerimiz Birol Bozkurt ve Hüseyin Tolga İnce, Akçay’ı savunmak yerine susmayı yeğlediler. İl Genel Meclisi Ağustos ayı toplantısının ilk oturumunda yıldırım hızıyla tek gündem maddesinde Akçay HES’i görüştü. Akçay HES proje sahasının imara açılması konusu Temmuz ayında İGM’ye gelmişti. Üyemiz Birol Bozkurt konunun mahkemelik olduğunu Hukuk Komisyonuna havale edilmesini önermişti. Meclis Akçay HES’i İmar Bayındırlık ve Hukuk İşleri komisyonlarına havale etmişti. İGM, 01 Ağustos 2011’de İmar Bayındırlık ve Hukuk İşleri Komisyonları raporları okunduktan sonra Çatalzeytinli üyeler Birol Bozkurt ve Hüseyin Tolga İnce’nin de oyları ile Akçay HES’e imar izni verdi.

HES’E TEPKİ GÖSTEREN GÜRLEYEN İSTİFA ETTİ

30 Ağustos çelenk töreni

KAYMAKAMSIZ KALDIK R e s m i Gazetenin 29.08.2011 tarih ve 28026 (mükerrer) sayısında yayımlanan 2011/646 sayılı üçlü müşterek kararnameye göre ilçemiz kaymakamı İsmail BAYATA Ankara’nın Kalecik ilçesine atandı. Kararnameye göre ilçemize kaymakam ataması yapılmadı. Kalecik’e atanan Kaymakam İsmail Bayata, 01 Eylül 2008’de ilçemizde göreve başladı. Bayata, 24.11.2008’de askere gitti, 01.12.2009’da askerden döndü. İlçemizdeki 3 yıllık görev süresinin 1 yılı askerde geçti. Devamı Sayfa 4’te

Kaymakam İsmail BAYATA

BAŞYAZI

BU NASIL HASTANE ? Devlet Hastahanesi öyküsünde son noktaya varıldı. Başhekimlik çekişmesiyle savaş meydanına dönen hastanede oyun sona erdi. Devlet Hastanesinin önce adını değiştirdiler. İlçe Hastanesi yaptılar. İptali için dava açıldı ama sesimiz cılız çıktı. Sonra İlçe Hastanesi Entegre 3’e dönüştürüldü. Bu defa halk tepkisi iyiydi. Hasan YILMAZ öncülüğünde 15 Ekim 2010’da düzenlenen miting ses getirmişti. Devamı Sayfa 4’te

Çatalzeytin Akçay’a H i d r o Elektrik Santralı (HES) yapılmasına tepki gösteren E pç el e r K ö y ü Muht arı A s ı m Gürleyen istiAsım GÜRLEYEN fa etti. Akçay’a HES yapılmasına, köy içine taş ocağı kurulmasına tepki gösteren Asım Gürleyen istifasını Kaymakamlık Makamına sundu. “Köyümüzün can damarı Akçay’a yapılan HES’in iptali için dava açtık. Bir taraftan HES’le mücadele ederken köyümüz sınırları içinde taş kırma ve eleme tesisi kuruldu. Gece gündüz gürültüden, tozdan, dumandan uyumak mümkün değil. Köyümüzü ilçeye bağlayan yolumuz çalışmaz hale geldi. Ağır tonajlı kamyonlar tehlike saçıyor. Kamyonlardan yollara taşlar düşüyor. Sesimizi kimse duymuyor. Çalışamaz hale geldim. 16 yıldır yaptığım muhtarlık görevimden tepki için istifa ediyorum.” dedi.

HES İMAR PLANI ASKIYA ÇIKTI İGM’de 01 Ağustos 2011’de kabul edilen Akçay HES Nazım İmar Planı 18 Ağustos’ta 1 ay süreyle askıya çıktı. Kavakören, Epçeler, Duran, Kızılcakaya, Sırakonak, Yunuslar muhtarlıklarına tebligat yapıldı. İlgili muhtarlıklar 1 ay içinde itiraz hakkını kullanacaklar.

Karabük Haber Gazetesi 14.08.2011 tarihli sayısında kapanacak adliyelerle ilgili haber yaptı. Çatalzeytin Adliyesinin kapanacak adliyeler arasında yer alması üzüntü yarattı. İnternet sitelerinin de büyük ilgi gösterdiği haberde “Adalet Bakanlığında hazırlanan çalışmaya göre hakim başına düşen dosya sayısı düşük olan küçük adliyeler kapatılacak. Bu nedenle Eflani Adliyesi Safranbolu’ya, Ovacık Adliyesi Karabük’e bağlanacak. Kastamonu’da Abana, Bozkurt, Çatalzeytin Adliyeleri İnebolu’ya, Pınarbaşı Adilyesi Azdavay’a bağlanacak.” denildi. Haber kaynağı olan Karabük Baro Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan 22 Ağustos’ta yaptığı açıklamada “İş yükü az olan adliyelerin kapatılmasıyla ilgili çalışma yapılıyor. Ancak bu çalışmanın ne zaman karar aşamasına geleceği ve ne zaman uygulanacağı belirsiz.” dedi. Bu konuyla ilgili Çatalzeytin’e Adalet Bakanlığından resmi bir yazı gelmediğini öğrendik.

Karacakaya İlköğretim Kapandı OKULLAR 19 EYLÜL’DE AÇILIYOR Öğrenci azlığı nedeniyle Karacakaya Şehit Engin Açıkgöz İlköğretim Okulu Vali Oluruyla 17 Ağustos 2011’de kapandı. Karacakaya’nın öğrencileri taşımalı sistemle Paşalı’ya gelecek. İlçede toplam İlköğretim Okulu sayısı 2’ye düştü. Yunus Emre İlköğretim Okulu, Paşalı İlköğretim Okulu ve Lise’de öğrenciler 19 Eylül’de ders başı yapacaklar, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne vekalet eden Erdoğan Kahvecioğlu 29 Temmuz’da asli görevine Yunus Emre İlköğretm Okulu Müdür Yardımcılığına döndü. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kalafat 15 Ağustos’ta 12 gün yıllık izne ayrıldı. Yerine Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Özcan vekalet etti.

AYILAR HACIREİSSÖKÜ’DE 4 KOYUNU BOĞDULAR Hacıreissökü köyünde 26 Ağustos’ta ayılar İbrahim Özçelik’in (1942) ahırının kapısını kırarak 4 koyununu aldılar. Cuma pazarına inen İbrahim Özçelik 4 koyununu ayıların a l d ı ğ ı n ı Çatalzeytin’de öğrendi. Köye 500 metre mesafede Ay ıkovdu k yaylası girİbrahim ÖZÇELİK işinde hayvan otlatan köylüler, 4 koyunu boğulmuş vaziyette gördüler. Hacıreissökü köyü muhtarı Kemal Açıkgöz “Ayak izlerinden ayıların ahıra girdiğini yayla girişinde 4 koyunu boğduklarını tespit ettik.” dedi.

İLÇE HASTANESİNİN KAPATILMASINA TEPKİLER BÜYÜYOR

Çalışan hekim sayısı 6’dan az olması nedeniyle Çatalzeytin İlçe Hastanesinde 26 Ağustos 2011 tarihinden itibaren icap nöbetine geçildi. İlçe Hastanesine mesai saatinden sonra gelen hastalar hastanenin kapısının kapalı oluşuna şaştılar. Kapıya asılan ilanda “Hekim sayısı azlığı nedeniyle 26 Ağustos 2011 tarihinden itibaren mesai saatleri dışında ve resim tatil günlerinde hastanenin acil servisinde 24 saat doktor bulunmayacaktır. Sadece ve sadece tıbbi müdahale edilmez ise sakatlık ve ölümle sonuçlanabilecek durumlarda doktor hastaneye icapçı olarak çağrılacaktır. “denildi. Önceki yıllarda Sağlık

Ocağında bile yatak hizmeti veriliyordu, diyen esnaflar, muhtarlar ve dernek başkanları kapatılma kararına tepki gösterdiler. Resmi daire gibi hastane istemiyoruz diyen Çatalzeytin Sağlık Platformu Başkanı esnaf Hasan Yılmaz “Hastanemizin Entegre 3’e dönüşmesine tepkimizi 15 Ekim 2010’da Çatalzeytin’de düzenlediğimiz mitingle gösterdik. Sağlığımızı hiçe sayan bu uygulamaya seyirci kalmayacağız. Bayramdan sonra Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü önünde miting düzenleyerek kararı protesto edeceğiz. Buradan sonuç alamazsak Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde miting yapacağız.” dedi.

PAŞALI GRUP YOLU DELİK DEŞİK 20 köyün yararlandığı Paşalı grup yolu ağır tonajlı kamyonların yol açtığı tahribatla delik deşik oldu. Bir yıldır TürkeliGüzelkent yoluna Güneyçatak’taki ocaktan alınan taşlar Paşalı grup yolundan taşınıyor.

Taş kamyonları yolu bozdu. Yollara taş düşüyor, sevkiyat tehlike saçıyor. Paşalı köyü muhtarı Ahmet Özcan ve Epçeler köyü muhtarı Halil Yılmaz bozulan grup yolunun bir an önce yapılması için dilekçe verdiler.

Taş yüklü kamyon

“Okuyucularımızın Ramazan Bayramını kut lar, Çatalzeytin Doğasına sahip çıkan ellerin, dillerin çoğalarak güçlenmesini dileriz.” “ÇATALZEYTİN MEKTUBU”

Paşa Pınarı RESİM Fil, olduğundan küçük, bit, büyük resmedilir; Cılga yolda eşeğin arkasından gidilir. Faz ıl BAYRAKTAR


31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

YOL VE SU ÜZERİNE

Harun ÜNLÜ h-unlu@hotmail.com

Giriş HES ve denizin doldurulması/otoban konusunu geçen sayıdaki yazımda “DAVA” başlığı altında ele almıştım. O yazı bir ironi denemesiydi.Yazının sonunda da daha ayrıntılı bir gerekçe yazısı için bu sayıyı adres göstermiştim. Aslına bakılırsa özellikle HES konusunda söylenilebileceklerin ve yazılabileceklerin büyük bir çoğunluğu söylendi ve yazıldı.Sorun, dinleyip dinlememe/okuyup okumama/anlayıp anlamama sorunudur. İnsanlar, gelişmelere hangi gözlükle bakıyorlar ya da baktırılıyorlar sorusuna bulunabilecek bir yanıt belirleyici olmaktadır. Ancak biz bu çalışmada genelden Çatalzeytin özeline bir gezi yaparak çerçeveyi genişletmeye çalışacağız. Kapitalizmin sorunu Üretim teknolojisini erken geliştirmiş kapitalist ülkelerin iki temel sorunundan birisi üretimi sürdürebilmek için hammadde ve enerji, ikincisi de pazar ve pazara ulaşılacak olan ulaşım ağı. Kapitalist açısından öncelik sömürü alanlarında kendi meşruiyetini benimsetmektir.Sistemin vazgeçilmezliği insanların beyinlerine iyice yerleştirildikten sonra sıra, gereklerinin yerine getirilmesine gelecektir.Bu nedenle sömürgeci ülkeler sömürdükleri ve sömürecekleri ülke insanlarının beyinleri ile oynarlar önce.Beyinler yeterince hazırlandıktan sonra araçlar devreye sokulur. Direnmeler ise genellikle yerli işbirlikçilerin şiddet kullanmaları ile kırılmaya çalışılır. Türkiye “demir ağlarla ördük anayurdu” dönemini 1950’lerde Demokrat Parti (DP) ile bitirdi.ABD’nin devlet politikası ve ABD kaynaklı yardım çevrelerinin öneri ve dayatmaları ile Türkiye ulaşım politikasında bir karayolu sevdası gelişti/geliştirildi. Karayolunun kapitalizm açısından iki temel yararı vardır.Rekabetin gerektirdiği ulaşım/ulaştırma hızına erişmek ve en ücra köşelere kadar uzanarak pazar alanını olabildiğince genişletmek. Tam da bu noktada Türkiye’nin albenisi artmaktadır.Her şeyden önce Avrupa-Asya transit yolu üzerinde bulunmaktadır.Batının Asya’ya (Hindistan’a kadar) ihracatı ve özellikle Orta Doğu ülkelerinden petrol ve hammadde ithalatı açısından önemli bir coğrafyadadır.Öte yandan Türkiye, büyük ve hızlı artan nüfusuyla önemli bir pazardır. Türkiye’de AB fonlarının ve ABD yardımlarının cömertçe aktarıldığı alan yukarıdaki nedenle karayolu/otoban yapımıdır. 1950’den sonra başlatılan karayolu furyası demir yolu yapımını neredeyse tümden unutturdu.Kısa eklentilerin, yarım kalmışların tamamlanmasının dışında doğru düzgün çivi çakılmamıştır dersek abartmış olmayız. Oysa bugün başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkeler iç ulaşımlarında demir yollarına büyük önem vermektedirler.Demiryolları hem toplumcudur (ucuz) hem de güvenli. Sonuçta Türkiye, karayolları üzerinde yaşanan trafik kazalarında ve bu kazalara dayalı ölüm olaylarında dünya sıralamasında birincidir. Maliyeti en pahalı ulaşım ağı karayoludur.Ancak demiryolu ve denizyolu kapitalizmin pazarın her noktasını en kısa zamanda ele geçirme hırsına uygun düşmemektedir.Kapitalistler, köylere kadar girerek pazarı genişletmek ve canlı tutmak için bizim gibi –üçüncü dünya- ülkelere bolca kaynaklar sunabilmektedirler. Üç yanı denizlerle çevrili bir ülkede denizyolu ile yolcu taşımacılığının neredeyse hiç düzeyinde olması erdemli aklın kabullenebileceği bir sonuç olamaz. Hopa’dan İstanbul’a neden hızlı yolcu gemileri olmasın? Ama bu, kapitalizmin ruhu ile bağdaşır değildir. Onlara TIR’ların son sürat gidip geldiği yollar gereklidir. Senin kıyınmış, doğanmış,turizminmiş umurlarında bile değildir. Bugün Almanya, Fransa,İtalya,İngiltere gibi ülkeler Asya ihracatlarını karayolları üzerinden yapmaktadırlar.Türkiye’den geçen bu hat üzerindeki otoyollara katkıları bizim canımız için değil kendi malları içindir. Ucundan kenarından biz de yararlanıyoruz diye sevinebiliriz belki ama kendi ülkelerinde doğanın kılına bile dokunmaz ve dokundurmazlarken senin denizini sana doldurturlar ve bir de alkışlattırırlar sana. Güvenli bir karayolu için ağaçlar kesilebilir. Bu, telafi edilebilir. Ama denizin doldurulması çok yönlü bir kayıp olacaktır ve telafisi de olanaksızdır.Kapitalist anlayış yol yapım giderlerini en aza indirmek için senin doğanın canına ot tıkamakta hiçbir sakınca görmez. Çünkü sen ve senin doğan onun malından daha değersizdir. Menfezler,tüneller,köprüler yapım giderlerini artıracağı ve kapitalistin karını düşüreceği için seçilmez Ya senin denizin, turizmin mi? Hadi canım sen de! HES’tirmek gerek Dünya çeşitli enerji kaynaklarına sahiptir. Fosil yakıtlar (petrol,doğalgaz,kömür) başta olmak üzere güneş, su, rüzgar, biyokütle, jeotermal, nükleer (belalı ve pahalı) gibi enerji kaynakları kullanımdadır.Seçilecekler içerisinde hangisinin öne çıkacağını o ülkenin/yerin özel konumu belirler. Türkiye fosil yakıtlara bağımlıdır.Dünya toplam doğalgazını ve petrolünün %70’i Türkiye’nin komşularında bulunmaktadır.Doğalgazda Rusya giderek pazar payını büyütmektedir.Bu durum AB ülkelerinin zamanla Rusya’ya bağımlı duruma gelmesi sonucunu doğurabilecektir. Bu, AB için ciddi bir kaygıdır. Devamı Sayfa 4’te

Sayfa 2

İHANET

Ataol BEHRAMOĞLU

Günlük dildeki kullanımında yumuşatılmış olsa da “hain” sözcüğü birini suçlayıp aşağılamak için kullanılabilecek en ağır sözlerden biridir. “İhanet” ise bilindiği gibi, ‘hain’ sıfatından türetilmiş bir isimdir… Hainlik yapmak, hıyanet etmek, bir dostu sırtından vurmak, kendisine güvenenleri yarı yolda bırakmak ya da satmak anlamlarına gelen, kullanım alanı çok geniş bir sözcüktür. İhanetin hiçbir biçimi hoş karşılanmaz. İhanet eden kişi, gerekçesi ne olursa olsun, küçümsenen, kendisinden uzak durulan, toplumun gözünde değersiz, güvenilmez biridir. *** Eşler arasındaki aldatmalarda sıklıkla kullanılıyor olsa da ihanet kavramı çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Akla ilk gelenlerden biri vatana ihanettir. Şimdilerde vatan kavramı çok fazla ayağa düşürülmüş olsa da “vatan haini” sözü yine de birine yöneltilebilecek en ağır suçlamalardan biridir. Doğup büyüdüğünüz, ekmeğini yiyip suyunu içtiğiniz, havasını soluduğunuz bir coğrafyaya, onun tarihine, bugününe, geleceğine ve orada yaşamakta olan insanlara, yurttaşlarınıza ihanet demektir. Mesleğe ihanet, dostluğa ihanet akla ilk elde gelebilecek başkaca ihanet biçimleridir. Bunlara, insanın kendine ihanetini de ekleyebiliriz. Gün gelir bir insan kendi inançlarına, kişiliğini oluşturan değerlere de ihanet edebilir. İhanetin en ağır biçimlerinden biri de bu olsa gerek… *** İnsan neden ihanet eder? Dostlarını, arkadaşlarını, meslektaşlarını, yoldaşlarını neden yarı yolda bırakır; onları neden sırtlarından hançerler; kimi kez onların güç durumlarından yararlanmayı neden fırsat bilir; kendi inançlarına, kişiliğini oluşturan değerlere bile neden hainlik yapar? Bu soruların tek bir yanıtı olmasa gerek… Yine de akla ilk gelenleri sıralayalım: Çıkarcılık, kıskançlık, yükselme hırsı, zayıf karakterlilik, başkaca kişilik bozuklukları... Çünkü ihanet, hastalık gibi bir şeydir. Bir virüs, bir mikroptur. Sağlıklı bir insan kişiliğiyle bağdaşması, böyle bir kişilik içinde etkin olması olanaksızdır... Hainler kendi ruh ve kişilik bozukluklarının farkında oldukları için de yaşadıkları iç çatışma onları giderek daha da alçaklaşmaya, sürüngenleşmeye götürecektir... *** Hainler, ihanet edenler, kişisel ve toplumsal yaşamın güç zamanlarında daha çok sayıda ortaya çıkarlar. Pislikten üreyen, bataklıklarda çoğalan zararlı yaratıklar gibidirler. İğrençtirler. Hiçbir çalım, gösteriş, azamet, göz korkutma ya da göz boyama, gerekçe uydurma ya da açıklama bulma çabası ihanetin çirkinliğini örtüp gizleyemez. Bütün bunlar bir an etkili olsalar da, toplumlar sezgiler ve sağduyularıyla ihaneti yine de algılamış ve ona layık olduğu notu vermişlerdir... Gün gelir, ihanet eden kişi ve kişiler, her kim olurlarsa olsunlar, kişisel ya da toplumsal yaşamda, en yakınları da içlerinde olmak üzere kendi çevrelerinin ve bütün bir toplumun lanetinden kurtulamazlar... *** İnsan, gerçek anlamıyla insan olmak ve insan kalmak istiyorsa, kimi kez ne kadar güçlüklerle dolu olsa, özveriler gerektirse bile, insanlığı oluşturan en temel değerlerle tutarlı kalmalıdır. Sıkıntılar, güçlükler gelip geçer. Aşılmaz görülen engeller aşılır. Gerçeklik, onu örten yalanlardan, pisliklerden arınıp gün gibi ışıldar. Bu hep böyle olmuştur ve böyle olacaktır. Tersi, insanın ve insanlığın sonu demektir. Gelecek; ihanetin karanlık, korkak, ilkesiz, kötü kokulu çukurlarında değil; cesaretin, dürüstlüğün, özverinin, temiz havayla dolu, aydınlık doruklarında biçimleniyor... 06.08.2011 Cumhuriyet Gazetesi

İNCELER TİCARET İbrahim İNCE “Tüm Hemşehrilerimizin ve Müşterilerimizin Mübarek Ramazan Bayramını Kutlarız.”

Yetkili Satıcısı

Merkez Mah. İstikbal Cad. No:2 Çatalzeytin / KASTAMONU Tel: 0 366 516 10 08 - 516 15 03 www.incelerticaret.net

e-mail: eturkay@mynet.com

Yapımı gerçekleştiğinde Çatalzeytin’in geleceğini karartacak olan Akçay HES’e evet diyenleri tarihe havale ediyorum. Sessiz sakin bir muhtar olan Asım Gürleyen 08 Ağustos’ta görevinden istifa etti. HES konusu onu çıldırttı, isyan ettirdi. Günü gününe bundan 15 yıl önce bir ara seçimle 07 Ağustos 1995’te Epçeler muhtarı olmuştu Asım Gürleyen. Çatalzeytin doğasının korunması konusunda tüm muhtarlarımıza örnek olacak dik duruş sergiledi. Köyüne kaçak yapılan Yenicuma’daki taş ocağına da karşı çıktı, HES’le birlikte. Tehlikeyi çok önceden gördü. Ateş gelsin diye beklemedi. Belediye Başkanı M.İhsan Uğuz’un doğaya duyarsızlığını çok önceden sezdi. Köy sınırları içinde Belediyenin Akçay’ı mücavir alan içinde almasına izin vermedi. Asırlık çam ağaçlarının kesilmesine, köyünü toza dumana boğan taş ocağına, HES’e, sese, bozulan yollara “Olmaz böyle şey!” dedi. İstifa etti. Seni tarihe havale ediyorum. Muhtar Asım Gürleyen... Çatalzeytin seni yaptıklarınla anacak. Gürleyen’den sonra sıra susanlarda.... Tarih 01.08.2011. Yer Kastamonu İl Genel Meclisi salonu... Akçay’a HES yapmayı planlayan HES Enerji Üretim A.Ş.’nin proje sahasının imara açılması talebi görüşülüyor. Apar topar Akçay, gündemin tek maddesi olarak görüşmeye açılıyor. Havale edilen 2 komisyonun raporları okunuyor. (İmar ve Bayındırlık Komisyonu, Hüseyin Tolga İnce’nin yer aldığı imzasının olduğu Hukuk İşleri Komisyonunun raporlarını 3. sayfamızda aynen yayımladık.) Hukuk İşleri Komisyonu hukuksuzluğu raporuna yansıtmıyor. HES firması imar izni almadan mayıs ayından beri Akçay’da çalışıyor. Üyeler, basına yansıdığı halde bunu dile getirmediler. Kızılcakaya köyü raporun iki yerinde Kızılcaören olarak yazılıp okunuyor, üylerimiz bunu görmüyor, duymuyor. Raporda dava dilekçesi bulunamadı deniliyor. İstenilseydi ben dilekçeyi de, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden aldığım projeyi de kendilerine verirdim. İGM Üyesi İnce, 02 Ağustos 2011 tarihli Sözcü Gazetesine halk HES’i istiyor, E.Türkay Öztürk karşı çıkıyor. demiş. Bir yıldır Çatalzeytin Mektubu’nda HES’le ilgili yazılar çıkıyor. İGM Üyemiz, imzalara bakmıyor mu ? Çatalzeytin Aşıkları Çevre Platformunun 13 üyesi noterden avukat Yakup Okumuşoğlu’na vekalet verdiler. Dava açanlar Çatalzeytinli değil mi ? Bu sayımızda HES hukuk mücadelesine destek olanların listesini verdik. Listedeki 22 doğasever, Çatalzeytinli değil mi ? Çevreciyim demekle çevreci olunmaz. En başta sevgi, ilgi, bilgi ve emek ister çevrecilik. Üyelerimiz Birol Bozkurt ve Hüseyin Tolga İnce raporları sadece dinliyorlar ve susuyorlar. İmar ve Bayındırlık komisyonu raporunda ilginç tespitler var. Köyler yamaçlarda, çayda balık yok deniliyor. Üyelerimiz susuyorlar. Üyelerimiz Akçay’da yüzmemiş, balık tutmamışlar. Kavakören’in Dangalak, Epçeler’in Kılavuzlar ve Şişmanlar; Duran’ın Gedikoğlu; Kızılcakaya’nın Tüğmen, Gölharmanı, Tilhan; Sırakonak’ın Toprakçı mahalleleri hangi yamaçlarda ? Kabahat Akçay’daki balıklarda, gelenlerle konuşmamışlar. Raporda HES Belediye mücavir alanı dışında deniliyor. Üyelerimiz susuyor. Kavakören köyü Akçay yatağı Belediye mücavir alanında değil mi ? Belediye’nin şehir içme suyu Akçay yatağından gelmiyor mu ? Kaynağı Epçeler köyü Düvencideğirmeni değil mi ?

Oylarınızla Akçay HES’e, imar izni verildi. Akçay’a sahip çıkmayan İGM Üyeleri.... Oylarınızla Akçay HES’e imar izni verildi. Can damarımız olan Akçay’a yapılacak HES, biz doğaseverlerin çabasına karşın durdurulamazsa çocuklarınıza övünerek anlatacağınız eseriniz olacak. Sizler de tarihe geçerek layık olduğunuz yeri alacaksınız. Hastane olayından ders almalıyız. Koltuk mücadelesi yapanları uyarıyorum. İlçe çorap gibi sökülüyor. Karacakaya İlköğretim Okulu kapandı. Adliye kapanmaya gün sayıyor. Bu gidişe dur diyemezsek önce halkadan biz koparız. Şimdi çekişme zamanı değil çalışma zamanı. Koltuk mücadelesi yerine MYO açma, turizmi geliştirme mücadelesi verin. İlçelik elden giderse kapacağınız sandalye de kalmayacak. Çünkü o zaman müzik kesilecek. İlçenin ekonomisi güçlenmedikçe, göçe dur diyemeyiz. Denizi doldurarak, HES’e evet diyerek, doğallığı bozmak gaza basmak gibi göçü hızlandırır. Artık dank etsin ! Eğitim ve turizm en büyük potan-

siyelimiz, gizli hazinemizdir.

NAZAN KUAFÖR Nazan ÇAĞLAR “Müşterilerimin bayramını kutlarım.” İstikbal Cd. 16/D ÇATALZEYTİN 0.544 863 17 73


31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

ÇATALZEYTİN HES’E İGM’DEN ONAY İl Genel Meclisi (İGM), Ağustos ayı olağan toplantısının ilk oturumunu tek gündem maddesiyle gerçekleştirdi. Temmuz ayı toplantısının tutanak özetinin okunmasının ardından tek gündem maddesi olan Çatalzeytin ilçesine yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) yer aldı. Çatalzeytin ilçesi Kavakören ile Kızılcakaya köyleri arasında kalan HES Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali proje sahasının imara açılması hakkındaki 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile ilgili İl Özel İdaresinin İmar ve Bayındırlık ile Hukuk İşleri Komisyonu raporları okundu. İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporunda 10 bin 800 metre uzunlukta kurulacak HES projesi içinde 4 köy bulunduğu, ırmak içinde balık türünün olmadığı gibi yakınlarında tarım

arazisinin bulunmadığı ve köylerin ise yüksek yamaçlara yapıldığının tespit edildiği belirtildi. Söz konusu raporda 1.60 çapında akan dere yatağına kapalı boru döşeneceği, suyu regülatöre kadar bu şekilde getirerek yüzde 10 can suyu bırakılacağı ayrıca yamaçlardan gelen diğer akıntılar ile bu can suyunun daha da güçleneceği ifade edildi. Ayrıca raporda buraya yapılacak HES’i vatandaşların istediği fakat kendisine Çatalzeytin Aşıklar Platformu adını verdikleri ve çevreci diye bilinen Emin Türkay Öztürk’ün karşı çıktığı bildirildi. Söz konusu bu platform ve Emin Türkay Öztürk’ün ÇED raporu ile ilgili idare mahkemesine açtığı davanın devam ettiği bildirildi. Hukuk İşleri Komisyonu da Çatalzeytin’deki HES projesi konusundaki incelemelerinde ÇED raporuyla ilgi dava sürecinin devam ettiğini

DEVLET HASTANESİNİN KAPATILMASINA TEPKİLER BÜYÜYOR

belirterek Kastamonu Valiliği ile İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün “burası için çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararına yer verdi. Raporda, komisyon tarafından ÇED gerekli değildir kararı halen yürürlükte olduğu için imar planının görüşülmesinde sakınca olmadığına işaret edildi. Çatalzeytin İGM Üyesi Hüseyin Tolga İnce, çeşitli çevrelerden “Sen hukuk işleri komisyonundasın. İstersen bunu yaptırmazsın gibi” kendisine eleştiriler geldiğini ve buna cevaben HES’in yapılıp yapılmamasının kendi ellerinde olmadığını İGM’nin sadece imara açılıp açılmamasını görüşerek karara bağlayabileceğini söyledi. Her iki raporda tek tek okunup onaya sunularak kabul edildi. Kastamonu Sözcü Gazetesi 02 Ağustos 2011

İL GENEL MECLİSİ İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU İl Genel Meclisinin 04.07.2011 günlü birinci birleşiminde görüşülerek İmar ve Bayındırlık Komisyonumuza havale edilen Kastamonu İlimiz Çatalzeytin İlçesi Kavakören Köyü ve Kızılcakaya Köyü arasında HES Enerji Üretim A.Ş tarafından yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve Hidroelektrik santrali proje sahasının İmara açılması hakkında 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile ilgili İl Özel İdaresinin 27.06.2011 gün ve 5774 sayılı teklif üzerindeki inceleme ve araştırmalar yapmak üzere Çatalzeytin İlçemize gidildi. Söz konusu sahayı enine boyuna gezerek burada uygulanacak projenin verebileceği zararları gözlemlendi. Bu çalışmalarımız doğrultusunda aşağıda belirteceğimiz kanaatler oluşmuştur. 1. HES projesinin uygulanacağı alanın uzunluğu 10.800 metre’dir. Bu alan üzerinde dört tane köyümüz bulunmaktadır. Bu köylerimizin söz konusu Irmak üzerinde veya yakın kenarlarında hiçbir tarım arazisi bulunmamaktadır. Köylerimiz yamaçlara yüksek yerlere kurulmuştur. 2. HES projesini uygulayacak insanlardan edinilen bilgiye göre bu proje boyunca hiçbir şahıs arazisi istimlak edilmeyecektir. Yani hiçbir köylümüz arazi başında zarar görmeyecektir. Cevabını aldık. 3. Akan Irmak içerisinde yaşayan balık türü bulunmadığını orada karşılaştığımız yaşlı amcalardan öğrendik. 4. HES projesini uygulayan insanlardan aldığımız izahatlarda 1.60 çapında akan dere yatağına kapalı boru döşeneceği suyu regülatöre kadar bu şekilde getirileceği can suyu olarak %10 bırakılacağı dere boyunca yamaçlardan akan sularla bu can suyunun güçleneceği komisyon üyelerimize anlatıldı ve bizlerde bu fikirlere katıldık. 5. HES projesinin uygulanacağı alanın Belediye mücavir alan dışında olduğunu Özel İdaremiz İmar Müdürlüğünden ve Çatalzeytin Belediye Bakanımızdan öğrendik. 6. Yapımcı firmanın müracaatı üzerine ilgili kurumlara görüş sorulduğu olumlu görüşlerinin alındığı dosyada görüşülmüştür. 7. Akabinde yapımcı HES firması 1/1000 ve 1/5000 haritaları 17.01.2011 Kastamonu Valilik Makamına onaylattığı görülmüştür. 8. HES Regülatörü ve HES’e ait EPDK’dan Çevre ve Orman Bakanlığından (ÇEP Olumlu Belgesi) Orman Bölge Müdürlüğünden Orman arazisinin istenilen maksada uygun olarak kullanılmasına izin verildiğine dair olur yazısı verildiği bizler tarafından görüşülmüştür. 9. İncelemelerimiz neticesinde 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında söz konusu HES sahasında birer adet Regülatör, yükleme havuzu ve Santral binası planlandığı görülmüştür. 10. Yörede HES proje hakkında yaptığımız araştırmalarda çevreciler dışında projeye olumsuz olarak bakan insanların az olduğunu gördük. Olumsuz bakan çevrecilerin yörede lider olarak görülen emekli öğretmenimizi bulduk, konuştuk. Genelde şikayeti doğanın dengesinin bozulacağı, yabani hayvanların sudan yararlanamayacağı, bağ ve bahçeleri etkileyeceği gibi rutin şikayetleri olduğunu bizlere beyan etti. Bizlerde hayatta her yapılan işlerin birazda olsa yan etkilerinin bulunacağını zaten çevreciler adına malum avukatın dava açtığını söyleyerek incinmeden incitmeden yöreden ayrıldık. Komisyon üyeleri olarak bugüne kadar gidip incelemelerde bulunduğumuz HES projeleri içinde anlatılan ve gösterilen yöreye göre en masum ve zararsız proje olarak gördüğümüz proje bu olduğunu belirtmek isteriz. Yukarıda yaptığımız araştırmalar neticesinde 1/5000’lik hali hazır haritalarının uygunluğu Komisyonumuzca onaylanmıştır. Yüce Meclisimize arz olunur. 01.08.2011 KOMİSYON BAŞKANI Sabri BAYRAMOĞLU ÜYE Mehmet ÖZSOY

BAŞKAN VEKİLİ Ali Metin AYDIN ÜYE Mustafa KESKİN

ÜYE Muharrem TOPÇU

ÜYE Necmettin ÖZ

ÜYE Hakkı TEKKEŞİN

İL GENEL MECLİSİ HUKUK İŞLERİ KOMİSYONU RAPORU Komisyonumuz Halil ULUAY, Mehmet Arif ÖZDEMİR, Ahmet ACAR, Hüseyin Tolga İNCE ve Hakkı ÇOKLAK’ın iştirakleri ile toplandı. Meclisimizin 04.07.2011 günlü 1.bileşiminde komisyonumuza havale edilen İlimiz Çatalzeytin ilçesi Kavakören ve Kızılcaören köyleri arasında yapımı planlanan Yunuslar Regületörü ve HES sahasının imara açılması teklifiyle ilgili olarak komisyonumuzca yapılan çalışma ve inceleme neticesinde; 1. Konunun hukuka daha doğrusu mahkemeye intikal ettiği gerekçesi ile teklif komisyonumuza havale edildiği için komisyonumuzca İl Özel İdaresinden Meclis Başkanlığı aracılığı ile, konunun hukuki açıdan değerlendirilebilmesi için, bu hususta devam eden mahkeme dosyasının, özellikle; a) Çevresel Etki Değerlendirme Belgesi b) Dava Dilekçesi c) Varsa Keşif Raporu ve Bilirkişi Raporu d) Yürütmeyi Durdurma talebi mahkemenin verdiği karar örneklerinin temin edilmesi istenmiş, İl Özel İdaresi 27.07.2011 tarih 6804 sayılı yazısı ile “Herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı” bildirilmiştir. 2. Haricen yapılan incelemede İlgili Projeye Kastamonu Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından 02.04.2010 tarih ve 2010/05 sayılı kararı ile “Çevre etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararı verildiği anlaşılmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda herhangi bir yürütmeyi durdurma kararı verilmediği göz önüne alınarak ÇED gerekli değildir kararı halen yürürlükte olup, İlimiz Çatalzeytin ilçesi Kavakören ve Kızılcaören köyleri arasında yapımı planlanan Yunuslar Regületörü ve HES sahasının İmar Planının görüşülmesinde herhangi bir sakınca olmadığı kanaatine varılmıştır. Yüce Meclisimize arz olunur. 01.08.2011 KOMİSYON BAŞKANI Halil ULUAY

BAŞKAN VEKİLİ M.Arif ÖZDEMİR

ÜYE Ahmet ACAR

Sayfa 3

ÜYE H.Tolga İNCE

ÜYE Hakkı ÇOLAK

Facebook’tan Hastane Yorumları Mitat Ünal Yazıklar olsun o hastaneyi doktorsuz bırakan zihniyetlere. Yakup Erdoğan Ne güzel ya ölelim o zaman Çatalzeytin’de alayını kapatsınlar. Çetin Özbay Şiddetle kapatılmasına karşıyım. Feride Temel Çok saçma kapatılmasına karşıyım. Nurettin Öz Hastaneyi kapatırlarsa bu yaşamanın anlamı kalmaz acil durumda başka yere yetişene kadar hastamızı kaybederiz daha kapsamlı bir hastane beklerken neler yapılıyor ? Derya Ayan Çatalzeytinlilerin canlarını değersiz kılanları kınıyorum. Yazık yani.Bu vurdumduymazlıktan başka bir şey değil. Aslıhan Demir Miting gününü buradan yazarsanız ben de gelmek isterim. Bilal Çelikkıran Gerçekten çok yazık bu kararı alan insanlar acaba nerde yaşıyorlar sağlık hizmeti veren hayatı önemi olan bir yeri nasıl bakkal dükkanına çeviriyorlar. Kerem Burak Açikgöz Çok vahim bir durum... Yakında Çatalzeytin diye bir yer kalmayacak.... Mehmet Aydoğdu Bir ilçenin hastanesi olur da kapatılır burada yaşayanlar acaba vatandaş değil midir ? Böyle bir uygulama insanlık adına ne kadar sığar anlamış değilim. Uygulamayı yapanlara yazıklar olsun. Şükriye Özdemir Uykusuz Ya zaten köyden gelenler Çatalzeytin’e zor zahmet geliyorlar birde kapalı hastaneyle karşılaşmak çok hoş olmasa gerek milleti kepaze ettiler. Güler Baykal Çatalzeytin'in elinden alınan kaçıncı kurum... Maalesef sesimizi çıkartmadık sesini çıkartanlar da uzaylı gibi göründü.Hastanenin de böyle olacağı belliydi yine ses çıkartılmadı .Aynı derelerimizin satıldığı gibi bir gün susuz kaldığımızda da bunu yapamazlar diyeceğiz ama iş işten geçmiş olacak yazık gerçekten yazık...... Birol Yildiz Bence Çatalzeytin’i

AKP hükümeti cezalandırıyor acaba son seçimde AKP ‘ye oy çıkmadı mı ? Çünkü bunlar yapar saygılar şirin Çatalzeytin’e. Mercan Şahin Doğan Söyleyecek kelime bulamıyorum bu durumda bile sağlık çalışanını suçluyorlar ya .Yazıklar olsun . Bilal Şahin Ne diyelim,hayırlı olsun...ilçemiz gün be gün gelişiyor ve büyüyor....! Sebahat Türkoğlu Unan Şikayet gelse de bir şey fark etmez kardeşim nüfus çoğunluğu lazımmıs. Ne yapsak boş artık .Eğer eşim izin versin bugün nüfusumu memlekete aldıracağım. Orhan Karadağ Bakıyorum da genelde kimse hizmet ya da yapılanlardan memnun değıl ,fakat ne şekil olursa olsun kapanması büyük bir kayıp yazık keşke elden gelebilecek birseyler olsa hakkımızda hayırlısı inşallah. Ercan Demir Morg açık mı bari, orayı da kapatmasınlar :))) Kültigin Oguzhan Bu millet hak ediyor bunu hala hastaneyi kapatanlar değil de başka kesimler suçlanıyor. Fazla yoruma gerek yok. Çatalzeytin köy olur bu gidişle. Süleyman Yaşar Buradan başta Çatalzeytinli büyüklerimize ve belediye başkanımız Musa beye sesleniyorum lütfen Çatalzeytinimize sahip çıkalım birlik olalım ve bu işi çözelim .....! Mehmet Şenay 9 yıllık AKP iktidarında Devlet Hastanesi sağlık ocağına döndü. Elektrik Bozkurt’a gitti. Elektrik aboneliği için Bozkurt’a gidiliyor. Telefon kapatmaya. İnternete abone olmaya Kastamonu’ya gidiliyor.. Çok Programlı Lise kapandı.. Tarım Kredi Kooperatifi kapandı. Geçen sene şehit polisin adı verilen, Karacakaya İlk öğretim Okulu kapandı..Köy yolları. delik deşik..Ne bu hal. Seçilmiş yöneticilerin hepsi AKP’li.. Onlar siyaseti değil de Çatalzeytin’i düşünüyorlarsa bu durum karşısında niye istifa etmiyorlar ? Hemşehrilerim ilk önce bu durumu sorgulayalım. Belediye Başkanı ne iş yapar. İl

Genel Meclis Üyeleri ne diyor. AKP İlçe Başkanı neden açıklama yapmıyor. Sahipsiz bir Çatalzeytin. Sahipsiz bir memleket. Bu gidiş sonucunda Sinop’ a mı geçelim?..Kastamonu Çatalzeytin‘i istemiyor mu ? Saygılarımla.. H.Tolga Ince Mehmet Şenay yorumların hepsini okumadığın açık. Üstelik bahsettiğin siyasetçileri de tanımadığın ortada sen ve senin gibi düşünen diğer arkadaşlar için dünkü yorumumu yeniden yayımlıyorum :Buradan saygıdeğer Çatalzeytin halkın da bilgilendirmek istiyorum,ilçe hst.kapatılması gibi bir durum söz konusu değildir,bilgi kirliliğini düzeltiyorum doktorumuz tayin olduğundan bayram sonuna kadar icap nöbetine geçilmiştir.Hastanemiz bayram sonunda doktorlarımızın gelmesiyle,yeniden eski haline dönecektir.Üstelik geçen hafta ilçemize diğer 18 ilçede olmayan tam donanımlı bir ambulans kazandırılmıştır.Ayrıca yorum yapan arkadaşlarımın da belli bir seviye ve usluba dikkat etmelerini kimseyi aşağılayıp,hakaret etmemelerini önemle rica ederim. Rahmi Çelik Bazı arkadaşlar ilçe nüfusunu öne sürüyorlar.Fabrika yapıldı da mı bizim uşaklar uzaklara gittiler.Mevcut nüfus bu ilçenin durumu kendine has.Buna göre hizmet vereceksin.Mesele bu. Harun Türkyılmaz Şu an yorum yapılacak zaman değil diye düşünüyorum bütün Çatalzeytin ve köy derneklerimiz acilen toplanıp Ankara’ya çıkmamız lazım diye düşünüyorum bizler sustukça elimizden belediyemizi de alırlar bayramdan sonra ilk işimiz bu konu olmalı Halil Ünlü Değerli Çatalzeytin'li dostlarım, arkadaşlarım, konu, hastanenin mesai saatleri dışında kapısına kilit vurulması, burası bir revir değil, sağlık ocağı da değil, adı tabelası üzerinde - HASTANE Sonay Güzelaydın Yazık. O kadar düştü. Yani Çatalzeytin artık köy oldu.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI * Şanlı tarihimizin en önemli sayfalarından birini meydana getiren 30 Ağustos Zafer Bayramının 89. yıldönümünü kutlamak için biraraya gelmiş bulunuyoruz. Bu büyük zafer öncesi Mondros Mütarekesi ve Sevr Andlaşması ile Türk yurdunun son parçası olan Anadolu toprakları düşmanlarımız tarafından aralarında paylaşılmış, Türk milletine İç Anadolu Bölgesinde küçük bir toprak parçası bırakılmış idi. Türk milleti bu andlaşmalar ile tarih sayfalarından silinmek istenmişti. Yalnız düşmanlarımız şu gerçeği unutmuşlardı, Türk milleti hiçbir zaman, hiçbir dönem esaret altında yaşamamış ve yaşamayacaktır. Bu zafer büyük Türk ulusuyla onun gözbebeği kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin bir yumruk olarak tüm dünyaya Türk’ün tutsak edilemeyeceğini bir kez daha haykırdığı gündür. Hepinizin bildiği gibi Kurtuluş Savaşımızı, bu cennet vatana göz dikmek gafletini gösteren, zamanın yayılmacı güçleri ve onların maşalarının hain planlarına karşı verdik. Silahları alınmış bir milletten ummadıkları bir direnişle karşılaşan işgal güçlerinin hesaplamadığı bir unsur da Türk milletinin bağımsızlığı tehlikeye düştüğünde her zaman tek bir yumruk haline gelmesiydi. Sakarya Zaferiyle kesin olarak durdurulan düşman ilerleyişinden sonra ilerleme gücünü kaybeden, elinde kalan yerleri korumakla yetinmek isteyen düşmanın kesin olarak yok edilmesine gelmişti. Ulu

Önderimizin tarihin akışını değiştirecek planlarıyla gerekli hazırlıklar yapılmış ve 26 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da, Yunan ordusu meydan muharebesiyle yok edilmiştir. Kaçabilen düşman kuvvetlerinin de saf dışı bırakılması için Ulu Önderimiz hepimizin bildiği meşhur emrini vermiştir “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri.” Bu emirle birlikte 30 Ağustos’ta beli kırılan düşman kovalanarak 09 Eylül’de İzmir’de denize dökülmüştür. Görüldüğü gibi Türkiye Cumhuriyeti bu zor şartlar altında akıtılan kanlarla kurulmuştur. Kurulan bu güçlü devlet üzerinde düşmanların emelleri hala değişmemiştir. Topla, tüfekle başaramadıklarını sinsi yollarla yapmak istemektedirler. Ancak bizler, bizi ulus yapan özelliklerimizi, birlik ve beraberliğimizi kaybetmediğimiz zaman hevesleri kursaklarında kalacaktır. Elbette bunları yaparken Ulu Önderin hedeflerini unutmamalı ve çok çalışmalıyız. Başta Ulu Önderimiz Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diler Kahraman Gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunar, kanı canı pahasına elinden sancağı bırakmayan Türk ulusunun gururu mehmetçiği gönül dolusu sevgiyle selamlarım. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramını en içten dileklerimle kutlar, saygılar sunarım.

*

30 Ağustos Zafer Bayramı konuşması Uzm.J. Kad.

Çvş. Emre Atak tarafından yapıldı


31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

Sayfa 4

YOL VE SU ÜZERİNE

ÇATALZEYTİN NOTLARI

Dünya toplam petrolünün % 38’i yine Türkiye’nin çevresinde yer alan Orta Doğu ülkelerinin elindedir.Enerjide dışa bağımlı AB’nin petrol taşıma transit yolu üzerinde Türkiye, önemli bir aktör alan olarak durmaktadır. Türkiye, enerji gereksiniminin % 70’ini ithal etmektedir.Doğalgazın % 65’i Rusya’dan satın alınırken petrol, başta Suudi Arabistan olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde satın alınmaktadır. Türkiye’de enerji politikaları belirlenirken kapitalist blokun istek ve dayatmaları belirleyici olmuştur/olmaktadır. Bu anlamda AB enerji politikalarına dayalı olarak 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu, 2003 yılında da Petrol Piyasası Kanunu çıkarılmıştır. EPDK ve BOTAŞ’ da bu anlayışın ürünleridir.Yine bu anlayışa bağlı kalınarak enerji piyasası devletin elinden alınıp çoğu yabancı özel şirketlere devredilmektedir.Devlet şirketleri tasfiye edilmiştir. Piyasaya giren bu çoğu yabancı özel şirketler ülkenin neresinde ne bulurlarsa “enerji üretme” adına yağmaya girişmişlerdir.Bu şirketler ile EPDK ve BOTAŞ, AB fonlarından yararlandırılmaktadırlar. Dünya Yatırım Bankası ve Avrupa Kalkınma Bankası da kaynak aktaran kuruluşlardır. Kendi ülkelerinin doğasını yağmalayamayan enerji üretim şirketleri sömürgelerindeki(!) her karış toprağı, her damla suyu yağmalamakta yarışmaktadırlar. Bugün, dünyada, enerji kaynaklarının kullanımında en az başvurulan yöntem suya dokunmak iken Türkiye, iriliğine ufaklığına bakılmaksızın bir HES cennetine dönüştürülmekte ve sularımız, çevreleri ve geleceğimizle birlikte peşkeş çekilmektedir.Küçük çıkarlar uğruna alkış tutan bir avuç yerli işbirlikçinin dışındakiler bu gidişe vize vermemek uğraşısındadırlar. Milyonlarca insan Anadolu yollarında su, toprak ve orman yağmasına karşı “Anadolu’yu vermeyeceğiz “ sloganı ile yürürken Çatalzeytin’de bir karış Akçay’ı korumak isteyen bir avuç insan vatan haini ilan edilebilmektedir. Ancak kimin hain olduğuna ilişkin en doğru kararı tarih verecektir kuşkusuz. Yaşanmakta olan HES çılgınlığı sözde enerji bağımlılığını en aza indirmeyi hedefliyor. Bu, tek gerekçeyle tüm doğal varlıklar birer kaynak olarak görülüyor.Sular, tünellere ve borulara sokuşturulurken ne getirip ne götüreceğinin hesabından kimsenin haberi yok.Ormanlar odun olarak görülüyor, toprak eşeleniyor. Tarım alanları öksüz ve yetim bırakılıyor, vahşi yaşam ölüme ve sürgünlere terk ediliyor. En az zarar ilkesi göz ardı edilirken geri dönüşü olanaksız kayıplara kapılar sonuna kadar açılıyor. Anayasada yazılı olan sosyal devletin sosyalliği gitmiş ve yerine “ne istersem yaparım,ne isterlerse yaparım” diyen bir egemen anlayış gelmiştir. Sonuç Evet,enerjiye gereksinimi olan bir ülkeyiz.Ancak bu, doğanın katledilmesinin gerekçesi olarak dayatılamaz. Kar-zarar dengesinin gözetilmediği bir politika yalnızca kıyıma yol açar. Bakın, OECD ülkeleri için yapılan bir çalışma ne diyor: “Türkiye’de bir yılda tüketilen toplam elektriğin en az iki katı rüzgardan elde edilebilir.”

Heryıl olduğu gibi bu yıl da yıllık iznimizin bir kısmını Çatalzeytin’de geçirdik. Aktiviteler güzeldi… Bir kaç gün balık tutmanın heyacanını yaşadık. Sahil boyu yürüyüşler yaptık..Yeni açılan ve sahile canlılık veren kafelerde oturup çayımızı kahvemizi içtik. Köylerimizi gezdik.. Oksijen dolu o güzel havalarını hevesle içimize çekerken sakinliğin ve huzurun doyumsuzluğunu gönlümüze doldurduk. Yaylalara çıktık..Geyikoynağı ve Patladun. Doğayla bütünleşmenin sonsuz hazzını alarak gerçek özgürlüğün tadını çıkarttık…Yayla çileği ve kekik topladık…Paha biçilemez zevklerdi kısa bir tatil periyodu içinde.. Bunlar kısa tatilimizin güzel yanlarıydı…Ancak bu duyguları yaşarken içimi tuhaf bir kaygı ve korku kapladı. Çatalzeytin ve çevresinde yürütülen bazı projelerin bu güzel doğayı ne kadar tehdit ettiğini, buna rağmen insanlarımızın duyarsızlığı cidden içimi kararttı. - Önce seyahatimiz sırasında yol boyunca insanlarımızın arabalarından çöplerini yol kenarlarına atışlarına canlı canlı şahit oldum…O güzelim yol güzergahının kenarları (Devrekani’den Çatalzeytin’e kadar) çöpten geçilmiyor…Çevre bilinci ve saygısının ne kadar gerisinde oluşumuz gerçekten üzüntü verici…Memleketine, köylerine sevdalı insanların ; doğanın uzun yıllar yok edemeyeceği çöp ve plastik atıklarını pervazısca yol kenarlarına atışlarına bu bilinç çağında anlam veremiyorum. - Çatalzeytin merkezinin toz duman ve çöp kalıntılarıyla görüntüsü bir turizm şehri olma çabasından ne kadar uzak kaldığının belirtisi değil mi? - Akçay ve İnanya derelerine kurulacak Hes’lerin coğrafi yapımızı alt üst edip korkunç bir doğa tahribatına sebep olacağı bilinci maalesef çok zayıf. Konuştuğumuz kentli/köylü vatandaşlarımızın hemen hepsi tehlikenin farkında değil ve umursamaz. Yatırım geleceği umuduyla sessiz beklentilerini sürdürmekte, yok olacak derelerin bölgenin iklimi dahil bir çok doğal yaşamın yok olmasına sebep olacağının farkında değil..Türkmen çayı boyunca ve Suçatı civarında asırlık devasa çınarların kesilmeye başlanmış olması cennet vadinin yok edilmesinin startının verildiğinin ispatı gibi. - Aynı düşünceyle Yenicuma yöresine yapılan taş ocağının çevreye verdiği tahribatı gözlerimle gördüm…Beyaz toz kümeleriye kaplanmış ağaç ve bitkiler ile gürültü kirliliği Epçeler ve civarındaki yerleşim yerlerinin huzurunu kaçırmış durumda.. - Ginolu yolu üzerindeki deniz dolgusunun ilerleyen zamanlarda Çatalzeytin içini de kaplayacağı ve denizle insanlarımızın bağının koparılacağı tehlikesi de uzak değil… - Doğası böylesine tahrip edilmiş Çatalzeytin’in yaşam cazibesini daha da yitireceği, göçün daha da hızlanacağı gün gibi aşikar. Devlet hastanesinin statüsünün entegre 3’e indirilmesi bu tehlikenin başlangıcı gibi… Bu görüntülerden sonra rahat olabilmek mümkün mü? Büyüklerimizin emaneti bu güzel kenti ve köylerini aynı güzellikleriyle koruyamamanın sorumluluğunu çocuklarımıza, torunlarımıza nasıl anlatacağız.... Sevgi ve selamlarımla…

Baştarafı Sayfa 2’de

BAŞYAZI

BU NASIL HASTANE ?

Baştarafı Sayfa 1’de

İşin tuhafı bu tepkiye destek vermesi gereken Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeleri sessiz kaldılar. “Hastane Kapanmıyor” anonsu yaptırarak tepkiye tepki gösterdiler. 25 Mayıs 2010 tarihiyle Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği ve Entegre İlçe Hastanesi Yönetmeliği elde hazırdı. 22 Ağustos’ta ferman yazıldı. 26 Ağustos’ta uygulamaya konuldu. Yönetmelik, 24 saat hizmet için 6 doktor gerekli diyor. Bizde kaç doktor var ....... ? Doktoru vermeyen kim ? Sağlık Bakanlığı . Olaya seyirci kalan kim ? Siyasiler..... Bizim seçtiklerimiz. 26 Ağustos 2011’de mesai saatinden sonra hastaneye gidenler kapıların kapandığını, şaşırarak gördüler. Kapanış fermanı kapıya asılmıştı. Bundan böyle hastane resmi daire gibi çalışacaktı. Mesaiden sonra hasta olmak yasaklanmıştı. Yıllarca Sağlık Ocağı döneminde bile yatak hizmeti verilmişti. Tabelada halen hastahane yazıyor. Siz hiç kapısı kapalı hastahane gördünüz mü ? Bakkal dükkanı gibi bugün aç yarın kapa olur mu ? Daha önce yazdık. Sağlık Bakanlığından yanıt alamadık ama yine soralım. Aynı statüde yer alan İlçe Hastaneleri açık dururken, Çatalzeytin hastanesi neden kapatılıyor ? Özveri ile çalışan sağlık personelini ve doktorları hastalar unutmayacak. Hastanenin kapanmasına çalışanlar ve halk herkes üzüldü. Bundan kuşkumuz yok. Tekrar tekrar soralım. Bu nasıl hastane ? “Çatalzeytin Mektubu”

KAYMAKAMSIZ KALDIK

Baştarafı Sayfa 1’de

İlçemize yeni Kaymakam ataması yapılmadı. Eylül ayında ilişiğini kesecek olan Bayata’nın yerine Abana ya da Bozkurt Kaymakamlarından birinin vekalet etmesi bekleniyor. Usun süre Kaymakamsız kalacak olmamız huzursuzluk yaratıyor. Daha önce ilçemizde

görev yapan kaymakamlardan; Aydın Vali Yardımcısı Osman Nuri ÇOBANOĞLU Samsun Vali Yardımcısı, Karaman Vali Yardımcısı Bilal ÖLMEZ Kütahya Vali Yardımcısı, Kurşunlu Kaymakamı Ünal COŞKUN Kars Vali Yardımcısı olarak görev yapacak.

Seyfettin BAYKAL

* Mengen Orman İşletme Müdürlüğünden Çatalzeytin Orman İşletme Müdürlüğüne tayin olan Mehmet Ali Dedeoğlu 02.08.2011’de göreve başladı. * İzmir’e tayin olan Zabıt Katibi Gülistan Kabaçam 16 Ağustos’ta ilişiğini kesti. * İlçe Seçim Müdürü Rukiye Taşdemir Van’a tayin oldu. Taşdemir 18.08.2011’de ilişiğini kesti. * Yerli bal kg’ı 40 TL’den satılıyor. * Tapu Sicil Müdür Vekili Gazi Yelken Şanlıurfa’ya tayin olarak 15.08.2011’de ilişiğini kesti. * Kastamonu 19. Bölge Müdürlüğüne 6 aylık geçici görevlendirilen Tapu Müdürü Vuslat Bakar 22.08.2011’de ilişiğini kesti. * Tapu Sicil Müdürlüğüne açıktan tayin olan Bilgisayar İşletmeni Safinaz Öztürk 26.08.2011’de göreve başladı. * Pınarbaşı’ndan ilçemize naklen tayin olan Milli Emlak Memuru Ahmet Uzun 01.08.2011’de göreve başladı. * Malmüdürlüğüne açıktan tayin olan Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni Hale Tokatlıoğlu 15.08.2011’de göreve başladı. * Sözleşmeli Veteriner Çağrı Yılmazer İlçe Tarım Müdürlüğünde 15.08.2011’de göreve başladı. * İzmir’e tayin olan Polis Memuru Dursun Kabaçam 22.08.2011’de ilişiğini kesti. * Bingöl’den ilçemize tayin olan Polis Memuru Hüseyin Acar 05.08.2011’de göreve başladı. * Sırakonak köyü Toprakçı mahallesinde 02.08.2011 günü Hasan Çelik’i(1955) eşek arısı soktu. Komaya giren Çelik köy yolu bozuk olduğundan traktörle yola indirildi. Hasan Çelik İlçe Hastanesinde tedavi edildi. * İlçe Hastanesi Baştabip Vekili Dr. Muammer Çelik Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesine tayin olarak 15.08.2011’de ilişiğini kesti. İlçe Hastanesi Baştabipliğine Dr. Mehmet Aydemir 15.08.2011’de atandı. * İstavrit kg’ı 10 TL’den, Çinekop kg’ı 30 TL’den satıldı. * Nuhlar’da Abdullah KARA’nın ahşap evi vereseleri tarafından bahçesiyle birlikte Engin RENÇBER’e 50 bin TL’ye satıldı. * Bekir Açıkgöz 22.08.2011’de Hükümet Konağı önünde motorsikletiyle kaza geçirdi. Önüne aniden çıkan araçtan kaçan Açıkgöz’ün sağ bacağında 2 kırık meydana geldi. Bekir Açıkgöz’e ilk müdahale İnebolu Devlet Hastanesinde yapıldı. * 22.08.2011 günü İsmail köyünde A.Ö.(2000) ile Ablası T.Ö. hayvan otlatırken dağılan hayvanlarını toplamak için birbirlerinden ayrıldılar. Ablası T.Ö. hayvanları toplamasına rağmen A.Ö. geri gelmedi bunun üzerine köye gelerek ailesine haber verdi. Jandarmaya bilgi verildi. Kastamonu İl Jandarmadan Köpekle Takip Timi ve Sivil Savunma gelerek aramaya başladılar. A.Ö. sabah 07:00 sıralarında saklandığı yerden çıkarak geldi.

* Çepni Köyünde 01.08.2011 günü saat 23:20 sıralarında Ergün Özdemir (1991) yönetimindeki 57 HA 026 plakalı motorsiklet sürücüsünün dikkatsizliği sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada sürücünün arkasında oturan Atakan Çay (1988) hafif yaralandı. * Kirazlı köyünde 17.08.2011 günü Ayten Köksal(1940) yönetimindeki 34 BF 6975 plakalı aracı ile evine giderken Büyükçay köprü mevkiinde önüne çıkan köpeklere çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptı. Sürücü hafif şekilde yaralandı. * Cumhuriyet Savcısı Osman Göl askerlik hizmetini yapmak üzere 29.07.2011’de Polatlı’ya gitti. * 1500 üyeli Çağdaş Emekliler Derneği Başkanlığını da yapan Musa Özlü (İsmail köyü) milletvekili seçimleri sonrasında Şişli Belediye Meclis Üyeliğine yedekten girdi. DSP’den seçilen şimdi bağımsız olan Özlü, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile birlikte önümüzdeki günlerde CHP’ye geçecek. * Kağıthane Belediye Meclis Üyesi Mevlüt Kaplan (Hamidiye köyü), Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Tahsin Kılıç (Paşalı köyü) ve Sultangazi Belediye Meclis Üyesi İzzet Açıkgöz (Güneşler köyü) bayramlarını Çatalzeytin’de geçirdiler. * Bolu’da çalışan Orman Muhafaza memuru hemşehrimiz Can Atay kalp krizi geçirerek 28 Ağustos’ta vefat etti. Atay 29 Ağustos’ta Çağlar’da toprağa verildi. * Ramazan’da her gün Hamam’da işadamımız Ali Kütük tarafından iftar yemeği verildi. * Kışlakent Sitesi Kat Malikleri toplantısı 30 Temmuz’da yapıldı. Yöneticiliğe yeniden Tuncay Erdoğan seçildi. * Çatalzeytin Mektubu’nun 31 Temmuz 2011 tarihli sayısından yurtdışına 87, Çatalzeytin merkez ve köylerine 82, resmi dairelere 180, İstanbul’a 341, diğer illere 345 adet postalandı. * Belediye Meclisinin 02 Ağustos’ta yapılan toplantısına Sonay Güzelaydın, Hayret Öztürk, Mustafa Aynaoğlu katılmadılar. * Belediye Meclisi 24 Ağustos’ta olağanüstü toplanarak KUZKA’dan kredi alabilmek için yetki ve projelendirme konusunu görüştü. Toplantıya Sonay Güzelaydın ve Enver Kaya katılmadılar. * Karacakaya Orman Bölge Şefliğine atanan Ali Akın 17.08.2011 tarihinde göreve başladı. * Orman Muhafaza Memuru Yasin Dili 24.08.2011’de göreve başladı. * Çelebiler mahallesinde 27 Ağustos’ta A.Ç.’nin (1957) tarlasında 80 dip, Y.Ç.’nin (1955) tarlasında 500 dip dişi hint keneviri yakalandı. 580 dip dişi hint keneviri yakılarak imha edildi. * Kucağında kızı Nazlı (2) ile 29 Temmuz’da Bizim Cafe önünde denize giren Hakan İşbilir , dalganın çarpması sonucu yere düştü. Çenesi yarılan İşbilir’e İlçe Hastanesinde dört dikiş atıldı.

ÇATALZEYTİN AKÇAY HES HUKUK MÜCADELESİNE DESTEK VERENLER Akçay’a HES yapılmasını önlemek, doğa katliamını durdurmak için hukuk mücadelesi başlattık. Mücadeleyi sürdürebilmemiz için desteklerinizi bekliyoruz. ÇATALZEYTİN AŞIKLARI ÇEVRE PLATFORMU İletişim: eturkay@mynet.com Faks: 0 366 516 17 00 0 532 512 23 17 0 505 713 60 080 0 532 485 33 07 HES Hukuk Mücadelesine destek verenler: Asım GÜRLEYEN 1000,00 TL Emin Türkay ÖZTÜRK 1000,00 TL Mazhar ÖZCAN 1000,00 TL Cemal ÖZCAN 800,00 TL Mehmet ŞAHİNGÖZ 800,00 TL Ergun USTA 500,00 TL Recep DEMİRCAN 500,00 TL Seyfettin BAYKAL 500,00 TL Süleyman DOĞAN 300,00 TL Serdar ÖZDEMİR 275,00 TL Salim ÜNLÜ 206,00 TL Mehtap BAŞARAN 200,00 TL Adının yazılmasını istemeyen çevreci 200,00 TL Gülay ÖZTÜRK 130,00 TL Adının yazılmasını istemeyen çevreci 100,00 TL Mehmet ERDOĞAN 100,00 TL Nadir ÖZÇELİK 100,00 TL Zerrin KARAUĞUZ 100,00 TL Yusuf ÖZ 100,00 TL Basri ÇELİK 50,00 TL Hasan KILIÇ 50,00 TL Erdal ŞEN 40,00 TL Zerbank Çatalzeytin Şb. IBAN TR29 0001 0004 9512 8087 9350 01 Posta Çeki Hesap No: 558 24 31


31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

HACİVAT - KARAGÖZ OYUNU BEĞENİ İLE İZLENDİ Belediye Başkanlığı Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında 05.08.2011’de Hacivat - Karagöz gölge oyunu ve orta oyununu halka ücretsiz izletti. Saat 22:00’de başlayan program 24:00’de sona erdi. Programı daire amirleri, halk izledi. Hacivat Karagöz gölge oyununu Kültür Bakanlığı sanatçısı Mahmut Salcan

sahneledi. Oyuna küçükler ve büyükler ilgi gösterdiler. Hacivat Karagöz oyunu sonrasında Salcan izleyicilere oyun hakkında bilgiler verdi. Hacivat Karagöz oyunundan sonra Bursa Devlet Tiyatroları Stajyer Oyuncuları Mehmet Melih Salcan ve Mustafa Salih Salcan ortaoyunu sahnelediler. Orta oyunu seyirciler tarafından beğeni ile izlendi.

Sayfa 5

AZERBAYCAN HALK MÜZİĞİ TOPLULUĞU KONSER VERDİ Belediye Başkanığı ramazan ayı etkinlikleri içinde Azerbaycan Halk Müziği topluluğu 06 Ağustos’ta izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı. Saat 22:45’te başlayan program 24:00’de sona erdi. Etkinliği daire amirleri ve halk ilgiyle izledi. Topluluk seyircilere Azeri ezgilerinden oluşan eserler sundular. Programın sonuna doğru

Azerbaycan Tasavvuf müziğinden örnekler verildi. Halk müziği topluluğu tar, keman, kanun, navara, org, klarnet, garmon, kemençe, kanun enstrümanları eşliğinde seyircilere unutulmaz dakikalar yaşattılar. Etkinlikler çarşı meydanında Belediye Meclis Üyesi Mustafa Aynaoğlu’nun kamyonu üzerinde yapıldı.

GÖL ARKADAŞLARI 50 YIL SONRA BULUŞTULAR Kastamonu Göl İlköğretmen Okulundan 1956-1957 öğretim yılında mezun olan Devrekanili 3 arkadaş 29 Temmuz’da Çatalzeytin’e gelerek okul arkadaşlarıyla 50 yıl sonra buluştular.

Çatalzeytin’de aynı dönem arkadaşları emekli öğretmenler Mazhar Özcan, İbrahim Pulatkan ve Selim Öztürk’le buluşan emekli öğretmenler, Ata Uysal, Numan Ercan, Mehmet Kara özlem giderdiler, anılarını paylaştılar.

Devrekanili ve Çatalzeytinli öğretmenler yakınlarıyla (Foto:Meral ÖZBAY)

SIRAKONAK KÖY KONAĞI TEMELİ ATILDI

Hacivat Karagöz’ü izleyen seyirciler

EPÇELER’İN YENİ MUHTARI HALİL YILMAZ Epçeler köyü muhtarı Asım Gürleyen’in istifasıyla boşalan muhtarlığa Kaymakam İsmail Bayata tarafından birinci aza Halil Yılmaz atandı. Yılmaz 12 Ağustos’ta mühürleri teslim alarak göreve başladı. Epçeler’in yeni muhtarı Halil Yılmaz 1949 doğumlu Karabük DÇ’de 23 yıl çalışarak 1992’de emekli oldu. İlkokul mezunu. Evli 4 çocuk babası. Halil YILMAZ Haziran 2012’de muhtarlık seçimi yapılacak olan Epçeler köyünde Sami Yavuz, Hilmi Özdemir, Sedat Öztürk, Fahri Yılmaz ihtiyar heyetin oluşturuyorlar.

MUHTAR SÜNGÜ’NÜN TABANCASINI ÇALDILAR Güneşler köyü muhtarı Ahmet Süngü’nün (1950) 14 Ağustos’ta evine giren hırsızlar 8 yıldır kullandığı ruhsatlı beylik tabancısını çaldılar. Ahmet Süngü camide ikindi namazını kılarken eve giren hırsızlar Zigana M-16 marka ruhsatlı silahını, yine bu silaha ait yedek şarjör ve 330 adet mermiyi aldılar. Eve geldiğinde eşyalarının karıştırılmış olduğunu gören Süngü Jandarmaya haber verdi. Jandarma ekipleri parmak izi ve gerekli incelemeyi yaptılar.

SÜNGÜ

Azeri sanatçılar (Foto:Meral ÖZBAY)

ORTA FIRIN 1,5 METRELİK RAMAZAN PİDESİ YAPTI Orta Ekmek Fırınının Atatürk Bulvarındaki yeni yerinde 11 Ağustos’ta 1,5 metrelik ramazan pidesi yapıldı. Pideyi usta Nazım Özboğa (1982) dört pide hamurundan yaptı. Yumurtalı ve susamlı olan pide 6 TL’den satışa sunuldu. Fırın sahibi Ünal Özboğa (1975) “Pideyi ustamız değişiklik amacıyla üretti, gösterilen ilgiden memnunuz.” dedi.

Sırakonak Köyü Yardımlaşma Derneği girişimiyle Sırakonak köyüne yapılan köy konağının temeli 21 Ağustos’ta atıldı. 130 metrekare toplantı salonu, 70 metrekare yatakhanesi

Pideyi yapan usta Nazım Özboğa (sağda)

olacak köy konağı 80 bin liraya mal olacak. Derneğe İl Özel İdaresinden 35 bin lira yardım yapıldı. Köy konağı eski ahşap okulun bahçesine yapılıyor. Dernek yöneticileri Vali Erdoğan Bektaş’a ve yardımcı olanlara teşekkür ettiler.

Köy konağı inşaatı

İNŞAAT SEBZE VE MEYVEDE MALZEMELERİ PERŞEMBE VE CUMA GÜNÜ SATIŞIMIZ BAŞLAMIŞTIR HALK GÜNÜ HER ZAMAN TAZE VE KALİTELİ KIRMIZI ET, BEYAZ ET

HAL FİYATINA!

NAİL ÖZCAN Minibüs, Otobüs İşletmeciliği

/ Sahil Gülü, Doğuş, Metro

İSTANBUL-ANKARA-SAMSUN-KASTAMONU-KARABÜK-ZONGULDAK Merkez Þube

: Atatürk Bulvarý No: 28 Çatalzeytin / KASTAMONU Tel: 0 366 516 12 45 : Cumhuriyet Meydaný No: 1 Çatalzeytin / KASTAMONU Tel: 0 366 516 23 24

Tel: 0 366 516 10 14 Atatürk Bul. No: 20/B Çatalzeytin ÇALIŞMA SAATLERİ

06.00

02.00


31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

YEŞİL GÜNLER MYO İSTİYORSANIZ Esat KAPLAN

Hidro elektrik santrali (HES) tartışmaları, pek çoğumuza meslek yüksek okulu (MYO) konusunu unutturdu. Oysa her alanda olduğu gibi HES’lerle ilgili boş vermişliğimizin arkasında da eğitimsizlik yatıyor. Çatalzeytin’e MYO yapılmasına ilişkin tartışmalar ilk olarak sosyal medya (facebook) üzerinde başlamıştı. O zaman Bursa’dan bir örnek vermiştim, yineleyeyim: “Harmancık, Bursa'nın en küçük ilçelerden biri… Nüfusu yaklaşık 8 bin; yarısı ilçe merkezinde, yarısı köylerde yaşıyor. Bursa’nın tüm ilçelerine MYO kuran Uludağ Üniversitesi, Harmancık'ı da unutmamış, ancak kentin en uzağındaki ilçenin, sırası da en son gelmişti. İlçeye MYO kurulması kararlaştırıldı, YÖK onayı, Bakanlar Kurulu vs... gibi bürokratik işlemler yapıldı. Bina mı? Yerel yöneticiler, ilçede bulunan bir ilköğretim okulundaki öğrencileri, geçici olarak diğer okullara dağıtıp binayı üniversiteye tahsis etmeye karar verdi, üniversite de olur dedi. Böylece Harmancık 2007 başında MYO'ya kavuşacaktı. Gelgelelim bürokrasi hazretleri devreye girdi. Harmancıklılar MYO açılacak diye beklerken, Milli Eğitim Bakanlığı binanın devir işlemlerini geciktirdikçe geciktirdi. Derken üniversitenin eğitim sezonunun başlaması yaklaştı. Harmancıklılar üniversiteye bina bulmak zorundaydılar. Çünkü bir hafta on gün sonra üniversite açılacak, öğrenciler derse başlayacaktı. Ankara'ya giden ilçe yöneticileri Milli Eğitim'den eli boş döndü. Ancak Harmancıklılar yılmadı. Belediye Başkanı Ankara’dan döndükten sonra belediye meclisini olağanüstü topladı ve şöyle bir karar aldı: Belediye düğün salonu üniversite olacaktı. Tüm Harmancıklıların imecesiyle düğün salonu 5 gün içinde aşçılık, mobilya dekorasyon ve muhasebe bölümlerinden oluşan 100 öğrencilik MYO'ya dönüştürüldü. Bir yıl sonra da Milli Eğitim ilköğretim okulu binasını üniversiteye devretti ve bina sorunu da böylece çözümlenmiş oldu.” Harmancık’ın öyküsü böyle… Peki benzer örnekler Kastamonu’da yok mu?.. Bursa’dan kalabalık bir gazeteci grubuyla Mayıs 2010 ve Temmuz 2011 dönemlerinde ardı ardına iki kez Kastamonu gezisine çıktık. İlk gezinin başlangıç noktası Taşköprü’ydü. Özelleştirme kurbanı kendir fabrikasının bronz Atatürk büstünü çaldırmış Taşköprülüler. Neyse ki bina yerli yerinde duruyordu. Biz gezdiğimizde MYO olmak üzere inşaat çalışmaları sürüyordu. Biraz Ankara, çokça Taşköprü katkısıyla… İstanbul’daki gurbetçilerden, eski parayla tam 1 trilyon topladıklarını anlatıyordu belediye başkanı. Taşköprü’den Daday’a, uğradığımız her ilçede, iki konu vardı gündemde. HES ve MYO. MYO’yu kurduk, ama bu HES’leri ne yapacağız, diye kara kara düşünüyordu, yerel yöneticiler. Çatalzeytin’de sorun çok, çözüm yoktu. Hala yok!.. Gazeteci arkadaşlarla ilk gezide uğrayamadığımız Cide’yi de bu yıl ziyaret etme fırsatı yakaladık. Büyük usta Rıfat Ilgaz’ın can memleketini gezdik gördük, zenginleştik. Sevgili Aydın Ilgaz’ın da katkılarıyla çok önceleri çözdü MYO sorununu Cide. Üstelik MYO ile birlikte güzel bir de konaklama tesisi kazandı Cide. Yatırım yatırımı çekiyor işte… Yeter ki akılcı olsun!.. Yeniden sosyal medya üzerindeki tartışma notlarıma dönecek olursam… Şunları söylemişim: MYO için ilk koşul bina değil, niyet ve istektir. MYO isteyip istemediğimize karar verelim. Bina mı? Elin adamı gibi bir düğün salonumuz da mı yok? Bu gün yaklaşık 50 bin öğrencisi olan Uludağ Üniversitesi’nin 1975 yılında prefabrike barakalarda eğitime başladığını biliyor musunuz? Düğün salonunda eğitime başlayan Harmancık MYO Aşçılık Bölümü öğrencileri, her yıl ulusal ve uluslararası yarışmalardan madalyalarla dönüyor!.. Üniversite aydınlık ve özgür düşünce ile kültür üretimini getirir. Gerçekten üniversite ise kurduğunuz, kentleri değiştirir, ki Eskişehir örneği ortadadır. Facebook’a yazdıklarımı şöyle bitirmişim: “Kübra'ya (Şahin) son derece hak veriyorum. Aşk güzel şeydir ve insana yakışır. Belki en çok da gençlere yakışır. Ve o gençler umarım Çatalzeytin'e de aşık olur!..”

Sayfa 6

YÖREMİZ ARICILIĞA MÜSAİT DİYEN KADİR DEMİR ve SEDAT ÖZYURT’LA SÖYLEŞİ Emin Türkay ÖZTÜRK

Kadir Demir (1956),Çatalzeytin’in, Abana Bozkurt’un, Türkeli’nin köylerini gezen, iyi bilen bir hemşehrimiz. Uzun yıllar Çatalzeytin Orköy Proje Mühendisliğinin yetkilisi olarak çalıştı. Şimdi emekli. Gencek (Türkeli) köyünde hakim bir noktada bahçe içinde yazlık ev yaptırmış. Bahçedeki arıcılık faaliyetini göstermek için beni Gencek’e davet etti. Planım arıları görmek, taze bal yemekti. Tarih 13 Ağustos 2011. Yaz günü ama sıcakta bunaltıyor pırıl pırıl esintili bir yerdeyiz. Ağaçlar, çiçekler bir de arılarla buluşuyorum. İçim açılıyor, rahatlıyorum. Mutsuzluğumdan sıyrılıyorum. Yaşama sevincim geri dönüyor. HES yapılırsa bu güzellikler kalmaz diyorum. Kadir Demir, oğlu İngilizce Öğretmeni Ercan Demir, Foto muhabiri Doğan Özbay ve arıcı dostumuz Sedat Özyurt dinliyorlar sessizce…

malı. Ana arı yaşlı ise değiştirilmeli. Şurupları bilinçli yapılıp verilmeli.

YÖRE ARICILIĞA ÇOK MÜSAİT. ARICILIK YAPANLARDA BİLGİ VE DENEYİM YOK Arıcılık dünyası farklı. İçinde yaşamdan öğrenmek mümkün değil. Söyleşi sırasında taze bal geliyor. Hep beraber tadıyoruz. Doyumsuz lezzeti bize sunan üretici Özyurt’a ve Kadir Demir’e teşekkür ediyorum. Kadir Demir’e sorularım var.

ARICI SEDAT ÖZYURT Gencek köyüne arıcılığıyla gelmiş Sedat Özyurt. Arıcılığa meraklı Kadir Demir’le anlaşmışlar. Ordu 1976 doğumlu. 10 yaşından beri bu işi yapıyor. Arıcı babanın oğlu. Evli 3 çocuklu. 200 kovan arısı var bahçede. Boş kovanlar, malzemeler var etrafta. Merak edip soruyorum. Arıcı Sedat Özyurt, Kadir Demir ve Oğlu Ercan Demir Polen

ÖZTÜRK – Çatalzeytin’de arıcılıkta sonuç vermedi, kovanlar söndü. Bu işten para kazanan olmadı. ÖZYURT – Bu yörede arıcılık bilinçli yapılmıyor. Arıcı 10 kovandan fazlasını satar, para kazanır. ÖZTÜRK – Bakım işleri nasıl oluyor? ÖZURT – Nisan mayıs, haziran aylarında genel bakım oluyor. Üç günde bir kovan açılır. Ana arının yavru atması gözlenir. Taze petek verilir, şurup verilir. Diğer aylarda bal sezonu başlar. Bakım 15 günde bir olur. ÖZTÜRK – Bal ne zaman alınır? ÖZYURT – Ben arılarla kışın Akdeniz’de, yazın Karadeniz’den. Karadeniz’de Ağustos ayında, Akdeniz’de Ekim ve Mayıs aylarında. ÖZTÜRK – Verimi artırmak için ne yapılmalı? ÖZYURT – Bahar mevsiminde taze petekle arıyı çoğalt-

ÖZTÜRK – Arıcılık güzel… Hedefiniz , yapmak istedikleriniz… DEMİR – Türkeli Halk Eğitim Merkezi arıcılık kursu açtı. Gençler büyük ilgi gösterdi. Çoğunluğu lise mezunu olan genç kızlar… Çatalzeytin’de de bu kursların verilmesini isteyeceğim. Gençleri arıcılığa teşvik edeceğiz. ÖZTÜRK- Maddi destek nasıl veriliyor? DEMİR - Arı malzemesi, kovan, çerçeve, petek vs. Biz bu açığı kapatmak istiyoruz. Ana arıyı da biz vereceğiz. Bu yörede arıcılığı yaygınlaştırmak istiyoruz. KöyDes ve Sosyal Dayanışma Vakfı kanalıyla. ÖZTÜRK – Bahçeye bakarak soruyorum. Bahçe sizin ama kovanlar içinde sizinde var mı? DEMİR – Ben bu yıl Sedat’tan 1000 liraya 5 kovan aldım. Bakımını yapıverdi. 100 kg bal aldım. Şimdi 11 kovanım oldu. Ben emekli Ziraat Teknisyeniyim. 30 yıldır da arıcılık yapıyorum. İtiraf ediyorum çok eksiğimin olduğunu gördüm. Bugün arı sütünü, poleni ilk defa burada gördüm. Ana arıyla tanıştım. Kazançlı bir gündü. Kadir Demir ve genç, deneyimli arıcı Sedat Özyurt çevredeki arıcılara destek olmaya hazır olduklarını söylediler. Telefonları Kadir DEMİR Sedat ÖZYURT

: 0536 369 66 54 : 0 535 764 98 22 – 0 541 360 00 52

ÇATALZEYTİN’DE BİR YAZ SONU Çatalzeytin’de bir yaz sezonunu daha artısı ve eksisi ile bi tirmiş ve yaşamış oluyoruz. Yazlıkçılar pılını pırtısını topl adı. Kimi si gitti, kimisi de gitmek üzere! Giden ve kalanların beyninde, kalbinde bir uhde ve soru işareti bıraktı. Güzelim Çatalzeytin’de sahil boyunda kısmi bir çalışmanın örneği oturma kulübelerinin yapıldığı güzel bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Ara sokaklarda kısmen parke taşı döşemesi çalışmaları yapıldı. Güzel bir hizmet. Sayfanın öbür tarafı ne yazık ki üzüntü verici yılların birikimi olan bir sorunu azda olsa hatırlatmak istiyorum. Çatalzeytin’in gözle görülür iki caddesinden biri olan İstikbal caddesi hala garipliğini korumaktadır. Boynu bükük, sefil, bakımsız. Yol kenarlarına inşaat atıkları.(Molozlar). Çöpler gelişi güzel atılmış Sahilkent Sitesi yanından Barışkent sitesine kadar caddenin iki tarafı pislikten, bakımsızlıktan. Dikenli ağaçlardan yolu kullanan mahalle sakinleri ve öğrenciler, öğretmenler, özel sektörde çalışanlar trafik akışından arabaların yolun kenarlarını park etmesinden teretuvarların bakımsız ve yokluğundan adeta elaman demektedir.

Bazı ülkelerde Doğu batı ayrımı yapıldığı gibi Sahilkent’den Barışkent sitesine kadar Çatalzeytin hudutları dışında mı acaba diyesim geliyor. Yetkililere sesleniyorum ve rica ediyorum. Çatalzeytin yeteri kadar kan kaybettiği muhakkak. Ziraat Bankası hariç bir elin parmaklarının sayıldığı gibi sayılabilecek Resmi Kuruluş kalmamış Bozkurt, İnebolu’ya devredilmiş gönderilmiş vatandaş ne yapacağını halini kime anlatacağını bilmemektedir. Şehirden köye her geçen gün biraz daha göç çoğalmış. Ne olur? Çatalzeytin içindekileri ve yazlıkçıları da. Türkiye’nin muhtelif yörelerinde kendilerini turizm kenti olarak kabullendirmiş. Yerli ve yabancı turizmin uğrak yeri olmam noktasında elaman detirtmeden Çatalzeytin’e gideceğim falan yere giderim dedirtmemelerini. Sağlıklı ve kalıcı tedbirler alınmasını önemle rica ediyorum. Amacımız kırıp dökmek değil yapıcılıktır. Çatalzeytinimizin çok daha iyi çizgide olmasıdır. Karabük’te Yaşayan Bir Çatalzeytin Sevdalısı






31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

Sayfa 11

GARANTİ İNŞAAT “Sıcak Yuvanın Adresi” Çatalzeytin’de emin ellerle inşaat sektörünü canlandırdık. 2000 yılından bu yana 6 blokta 124 konut, 9 işyeri ürettik. Mutlu yüzlere ulaştık.

“Müşteri ve hemşehrilerimizin Ramazan Bayramını Kutlarız.”

İstikbal Caddesinde topraktan %30 peşin 20 ay vade ile 50 bin ile 100 bin TL arası daireler.

Firmamız Abana’da da hizmet vermektedir. Garanti İnşaat İstikbal Cad. 5/A ÇATALZEYTİN Tel:0 366 516 23 08 GSM:0535 236 78 97


31 AĞUSTOS 2011

Sayı: 328

ÜNTEL KABLO DEVLER ARASINDA Ç a t al z e y t i n ` l i ması”na göre 2010 yılınhemşehrimiz Mehmet da satış vergileri hariç Ünlü`nün Yönetim Kurulu net üretimden satışlara Başkanlığını yaptığı Üntel göre Erbosan Erciyes Kablo, İTO tarafından Boru San. ve Tic. A.Ş. ilk yayımlanan ikinci 500`lük sırada yer aldı. listede yer aldı. Üntel Kablo ikinci İstanbul Sanayi 500 büyük sanayi kuruOdası`nın (İSO) hazırladığı luşu sıralamasında Mehmet ÜNLÜ “Türkiye’nin ikinci 500 2009’da 419., 2010’da büyük Sanayi Kuruluşu araştır- 400. sırada yer aldı.

ÇATALZEYTÝN MEKTUBU

CUMA PAZARINDA YERLİ ÜRÜNLER 26 Ağustos 2011’de yerli ürün bolluğu vardı. Her türlü tüketim maddelerinin satıldığı Cuma Pazarında bayram öncesi giysi satıcıları çoğunluktaydı. Pazar İstikbal Caddesinde çarşı içinden Sahilkente’e kadar uzandı. Tespit ettiğimiz yerli ürünler

ve fiyatları, TL olarak: Sivri biber 2, mısır unu kg 3, taze fasülye kg 2, böğürtlen kg 4, semiz otu kg 2, salatalık kg 2, kabak 1, bamya kg 5, maydanoz (bağ) 0,50, ceviz kg 8, kudret narı 2, mısır koçanlı kg 3, dut pekmezi kg 25, tarhana kg 10, müzmüldek kg 6.

PROF. DR. SADIK ERİK ANIT AĞAÇLARLA İLGİLİ ÇALIŞMA YAPTI Ankara Hacettepe Üniversitesi Botanik Anabilim dalı Başkanı Prof. Dr. Sadık Erik 18.08.2011’de ilçemize gelerek Anıt Ağaçlar ile ilgili gönüllü tespit çalışması yaptı. Erik’e Kastamonu Gazetesinden Cebrail Keleş, gazetemizden Emin Türkay Öztürk ve Doğan Özbay eşlik ettiler. Çatalzeytin Çağlar köyü cami yanındaki selvi ağacını, Piri köyü Moroluğu’ndaki ceviz ağacını, Samancı köyü Kızlar Türbesi’ndeki çam ağacını inceleyen Prof. Dr. Sadık Erik ağaçların, boy, çap, kalınlık vs. ölçülerini aldı. Konuyla ilgili olarak Prof. Erik “Kastamonu ilindeki Anıt ağaçları tespit etmek, özelliklerini belirlemek için gönüllü bir çalışma yapıyorum. Bu ağaçların koruma altına alın-

masını, tescil edilmesini sağlamak için çaba gösteriyorum. Şenpazar, Ağlı, Azdavay, Taşköprü, Daday, Araç ve Çatalzeytin ilçelerinde çalışmalarımı tamamladım. Diğer ilçelerimizde de gelecek yıl bu çalışmalarımı sürdüreceğim.” dedi. Erik, Piri köyü muhtarı Rahmi Çelik ve Çağlar köyü muhtarı Enver Arslan’ndan anıt ağaçlarla ilgili bilgiler aldı.

Sayfa 12

İLKER ŞENTÜRK’ÜN BAŞARISI 2004 yılında sezon öncesi kamp çalışmalarını Çatalzeytin’de yapan Beşiktaş Hentbol takımının antrenörü olan hemşehrimiz İlker Şentürk, 7 sezonda on dört kupa kazanarak büyük başarı elde etti. İlçemizde yapılan kamp çalışmaları sırasında takım yöneticisi olarak olumlu izler bırakan Bilal Eyüpoğlu iki yıldan bu yana hentbol Federasyon Başkanı, hemşehrimiz İlker Şentürk ise BJK Antrenörlüğü yanın-

da Milli Takım Antrenörü olarak birlikte görev yapıyorlar. 2004-2005 sezonundan günümüze İlker Şentürk, Müfit Arın ve Mesut Temizişler teknik ekibinin birlikteliği BJK Hentbol Takımına tam on dört kupa kazandırdı. Sporculuk döneminde Ulusal takımda da başarı ile ülkemizi temsil eden İlker Şentürk’ün antrenörlük dönemi de başarılarla dolu.

İlker Şentürk bir antrenman esnasında (ortada)

303 ÖĞRENCİNİN TAŞIMA İHALESİ YAPILDI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 19 Ağustos’ta taşımalı öğrencilerin ihalesini yaptı. 2011-2012 eğitim yılında Yunus Emre İlköğretim Okuluna 12 güzargahtan 147, Paşalı

İlköğretim Okuluna 13 güzergahtan 156 öğrenci taşınacak. Taşımalı öğrencilere verilecek yemek ihalesini bu yıl da Kazım Çetinkaya aldı.

UĞUZ’DAN REKTÖRE ZİYARET LYS SONUÇLARI Çatalzeytinli Gençler Lisans Yerleştirme Sınavında Başarılı Oldular

Çağlar köyü tarihi cami bahçesinde anıt selvi ağacı altında. Soldan sağa Vedat Şahin, Sami Atay, Çağlar muhtarı Enver Arslan, Emin Türkay Öztürk, Prof. Dr. Sadık Erik, Gazeteci Cebrail Keleş.

RASİM DEMİRCAN ÜSKÜP’E GİTTİ Bayrampaşa’da faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin öncülüğünü Paşalı köyünden hemşehrimiz Rasim DEMİRCAN’ın Başkanlığını yaptığı KAS-DER (Kastamonulular Dayanışma Derneği) yapıyor. 16-18 Ağustos tarihlerinde Bayrampaşa Belediyesinin düzenlediği Makedonya gezisine sivil toplum örgütlerini temsilen Demircan

katıldı. İki gün süresince Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Bayrampaşa Belediye başkanı Atilla Aydıner ile birlikte Üsküp yöresinde incelemelerde bulunup iftar yaptılar. Ramazan ayında bölgesindeki yoksul ve kimsesiz aileleri arkadaşlarıyla birlikte ziyaret eden Demircan, ihtiyaç sahibi yetmiş beş aileye kumanya dağıttı.

Sema ÇAĞLAR Kastamonu Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Sibel YELKENCİ Ankara Gazi Üniversitesi Edebiyat (İÖ) Hanife ÖZCAN Bartın Üniversitesi Orman Mühendisliği Ebru KARA Karabük Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Cüneyt KARAHAN Kastamonu Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Anıl KAYA İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Hale YILDIZ Sinop Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Ebru AĞAÇ Eskişehir Anadolu Üniversitesi Maliye Sena KOÇAK Ankara Gazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Şeyma AYGÜN Denizli Pamukkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret. Mehmet ÖZTÜRK Çukurova Üniversitesi Turizm ve Otelcilik. Sefa AYNAOĞLU Dumlupınar Üniversitesi İktisat Öznur DEMİR Kocaeli

Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Tutku ARSLAN Manisa Gördes MYO Büro Yöneticiliği ve İşletmeciliği Zekiye Çiçek YILDIZ Süleyman Demirel Üniversitesi Yalvaç MYO Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası Sinem GÖKMEN Bolu Abant İzzet Baysal Sosyal Bilgiler Öğretmenliği (İÖ) Sümeyye KORKMAZ Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi İşletme Sedef ÖZEN Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Seda ÖZDEMİR Gümüşhane Üniversitesi MYO Sağlık Hizmetler İlk ve Acil Yardım Merve ÜSTÜNDAĞ Marmara Üniversitesi Bankacılık Barış KARADENİZ Gazi Üniversitesi Gazi MYO İşletme Yönetimi (Uzaktan Eğitim) Muhammed ÖZCAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisat

Çatalzeytin İstikbal Caddesinde 258 metrekare arsa satılıktır. Maden SAİM Tel: 0 532 736 56 82 - 0 535 327 42 05

Belediye Başkanı Musa İhsan Uğuz, AK Parti İlçe Başkanı Sinan Karadağ, İl Genel Meclisi Üyeleri Birol Bozkurt ve Hüseyin Tolga İnce Kastamonu Üniversite Rektörü Prof.Dr. Seyit Aydın’ı 03.08.2011’de makamında ziyaret ettiler. Başkan İhsan Uğuz, Rektör Aydın’a görevinde başarılar dileyerek hayırlı olmasını diledi. Uğuz ayrıca Rektör Aydın’ı Çatalzeytin ilçesine davet etti. İlçeleri tanıma ve inceleme gezisi düzenlediklerini

ifade eden Aydın, Çatalzeytin’e de geleceğini ifade etti. İlçe ve belediye çalışmaları hakkında Rektör Aydın’ı bilgilendiren Uğuz, turizmin altyapısını gidermek için otel projelerinin hayata geçirildiğini kaydetti. İlçeye yükseköğretim kurulması halinde yurt sorunun olmayacağını dile getiren Uğuz, “Hocamızın görüşleri bizim için çok önemli. Çatalzeytin ilçesine geldiğinde ilçe için neler yapılabilir hep birlikte bunun istişaresinin yapmak istiyoruz” dedi.

Çatalzeytin Heyeti Rektör Aydın’la

Büro Makinaları Ltd.Şt i. Fotokopi - Faks - Baskı Makinaları Satış ve Servis Hizmetleri Gestetner YETKİLİ BAYİİ

brother Tel Faks Gsm

Yılmaz KERTİŞ

: 0366 212 77 71 Atatürk Cad. Katar Apt. No:37/E : 0366 212 57 02 (Müze Karşısı)- KASTAMONU : 0366 977 63 48 www.ybmbüro.com.tr

Tutku Alperen Akaryakıt Ahmet DEMİR

Benzin Mazot satışlarımız başlamıştır

Kastamonu Yolu Harda Köprüsü yanı ÇATALZEYTİN Tel: 0 366 516 22 50 - 0 532 302 56 79

YETKİLİ BAYİİ

Halı ve Mobilya Mağazaları

Merkez: Kayabaşı Bahattin Gazi Cad. No: 19 KARABÜK Tel: (0370) 424 23 89- 415 10 66 Şube: Hürriyet Cad. Şenay İş Merkezi KARABÜK Tel: (0370) 415 14 75 Fax: 415 14 76 Şube: Atatürk Bulvarı No:32 Çatalzeytin Tel&Fax: ( 0366) 516 13 90 e-mail: ergun.senturk37@hotmail.com Gsm: (0533) 571 23 85

Faturalı - Faturasız Hat Satışı Vodafone Abonelik Hizmetleri Cep Telefonu - Aksesuar Gümüş ve Saat çeşitleri Tel:0.368 671 37 57 - Fax:0.368 671 37 58 Cumhuriyet Caddesi No:5/A Türkeli/SİNOP

yelkenciler * ALÇIPAN * KARTONPÝYER * ÝZOLASYON 0 532 285 60 17 Merkez: Ethemefendi Cd. Ýlker Ap. No: 92 / 2 Erenköy / KADÝKÖY - Tel: 0 216 386 33 26 Þube: Uzunçayýrbaþý Mh. No: 68/1 Gözcübaba/Göztepe - Tel: 0 216 566 87 16 - 566 87 23 Atölye: Ali Fuat Cebesoy Cd. Sancak Sk. No: 14/1 Örnek Mh. - Tel: 0 216 317 76 12 www. atilimkartonpiyer.com / e-mail: info@atilim-kartonpiyer.com Faks: 0 216 368 84 57

İnşaat Malzemeleri-Demir Çimento-Kum ve Çakıl Nakliye İşleri ve Hafriyat

Þefik Yelkenci - Refik Yelkenci


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.