Cıvıltı, Emin Türkay ÖZTÜRK Ciye Çatalzeytin Belgeseli Çatalzeytin Yemekleri, Günay ÖZTÜRK İsviçre’den Notlar, Kemal YILDIRIM
Son çıkan kitabımız Zeytin Ağacının Dibi Esat KAPLAN
YEREL ÝLETÝÞÝM TURÝZM GAZETESÝ
29 ŞUBAT 2012
30. YIL /
1.00 TL . KDV Ýçinde
/ SAYI :334
“PARMAK BASMAYINCA, YARA AZMAZ.” YÖREMÝZ ATASÖZÜ
Doğa Mücadelesi Zaferle Sonuçlandı
Akçay HES’e Mahkeme İptal Kararı Verdi Akçay’da yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi’ni engellemek için çevrecilerin verdiği mücadele zaferle sonuçlandı. Kastamonu İdare Mahkemesi, 17 ay önce açılan davayı karara bağlayarak, projeyi iptal etti.
AKÇAY HES ZAFERİNE DOĞASEVERLERİN YORUMLARI Sizin gibi insanlarla ne kadar gurur duyduğumu anlatmaya kelimeler yetmez. Yakından bilmeye bile gerek yok, o siyah baskı ile yaptığınız yayın tek başına anlatıyor pek çok şeyi. Çektiğiniz maddi manevi sorumluluk,bence sizi ölümsüz kıldı. Çatalzeytin'in ağaçlarının yapraklarında, deresinin balıklarında yaşar gidersiniz. Selam, saygılar benden.. Sinem DEMİR Oh şükür herkese, teşekkürler... Beyhan Karahan Saltık Sonunda.......Teşekkürler emeği geçenlere. Şaban Özdemir Tebrik ediyorum mücadele verenleri geçmiş olsun ... Melih Sesver Hey güzel Allahım... Bu mutluluk verici bir olay. Dualarımızı kabul ettin. Şükürler olsun. Günay Öztürk
Akçay’da HES çalışması K a s t a m o n u için dava açıldı. Mahkeme Valiliği’nin “Çevre Etki heyeti, 3 Haziran 2011 tariDeğerlendirmesi (ÇED) hinde projenin yapılması planraporuna gerek yoktur” lanan Akçay mevkiinde keşif diyerek izin verdiği projeye yaptı. karşı çıkan çevreciler tarafınÇatalzeytinli dan oluşturulan Çatalzeytin çevreciler, Akçay HES’in zararAşıkları Çevre Platformu HES larını Çatalzeytin, Ankara ve mücadelesini mahkemeye İstanbul’daki toplantıların yanı taşıdı. 13 platform üyesi sıra doğa yürüyüşü ile de tarafından 17 Eylül 2010 tari- sürekli gündemde tutarak hinde Kastamonu İdare mücadelelerini sürdürdüler. Mahkemesi’nde projenin iptali Davayı karara
Doğal güzelliği ile Akçay bağlayan Kastamonu İdare Çatalzeytin’de, Ankara ve Mahkemesi’nin HES projesini İstanbul’da sürdürdük. Akçay iptal etmesi çevrecileri sevin- Deresi bizim her şeyimiz, dirdi. olmazsa olmazımız. HES Çatalzeytin Aşıkları mücadelemiz sonuna kadar Çevre Platformu Başkanı Emin sürecek. Çatalzeytin doğasına Türkay Öztürk, “Çatalzeytin sahip çıkacağız. Avukatımız doğasını koruma Yakup Şekip Okumuşoğlu’na mücadelemizde başarıya ve Çatalzeytin çevre dostlarıulaştık. Bu mücadeleyi doğa na, doğayı seven herkese yürüyüşüyle, halkı bil- teşekkür ediyorum.” dedi. gilendirme toplantılarıyla
SAĞLIK BAKANLIĞINDAN AÇIKLAMA
KAYMAKAM EROL KORKMAZ ÇATALZEYTİN’E ATANDI
İlçe Hastanesinde nöbet ve yatak hizmetleri konusundaki yazılarımıza Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Aile Hekimliği Uygulama Şube Müdürlüğünden Genel Müdür Yardımcısı Dr. Halil Ekinci imzasıyla 30 Ocak 2012 tarihli aldığımız yazıyı aynen yayımlıyoruz. Devamı Sayfa 7’de
96. Dönem Kaymakamlık kursunu bitiren Kaymakam Erol Korkmaz, kura ile Çatalzeytin’i çekti. Kura sonucu atanan Korkmaz’ın önümüzdeki günlerde görevine başlaması bekleniyor. Erol Korkmaz, 1980 yılında Adıyaman ili Kahta ilçesinde doğdu. 2004 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu. 2006 yılında Maliye Bakanlığı Gelir İdaresine bağlı olarak vergi denetmen yardımcısı görevine başladı. Kaymakam Korkmaz 2009 yılı Eylül ayında Balıkesir Kaymakam adayı , sırasıyla Adana'da mülkiye teftiş stajını, Şanlıurfa Birecik'te kaymakam refikliği stajını tamamladı. Ankara’nın Evren ilçesi ve İnebolu’da Kaymakam Vekilliği görevinde bulundu. Erol Korkmaz evli ve bir çocuk babası. İnebolu’da iyi izlenimler bırakan Korkmaz’ın Çatalzeytin’e tayin olması sevinçle karşılandı.
ESAT KAPLAN’IN KİTABI “ZEYTİN AĞACININ DİBİ” ÇIKTI Esat Kaplan’ın gazetemizdeki köşe yazılarından oluşan kitabı “Zeytin Ağacının Dibi” çıktı. Bursa Olay Tv Haber Koordinatörü olan Kaplan’ın daha önce “Çatalzeytin Göç ve Çatalzeytinli” ve “Bursa’nın Nilüferi” adlı araştırma kitapları yayınlanmıştı. Çatalzeytin Mektubu yayınlarının beşinci kitabı olan Zeytin Ağacının Dibi Ankamat Matbaacılıkta basıldı. 144 sayfadan oluşan kitabın kapak resmini ressam Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu çizdi. Kitap Püsürge Kırtasiye’de satışa çıkarıldı.
Paşa Pınarı Esat Kaplan’ın yeni kitabı
EMİN TÜRKAY ÖZTÜRK ULUSAL KANAL’DA HES’İ KONUŞACAK Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Emin Türkay Öztürk 15 Mart 2012 günü saat 20.15’te Ulusal Kanal’da Akçay HES’i konuşacak.
Oktay Ekinci’nin “İmar Dosyası” programına konuk olacak Öztürk kazanılan davayı ve bu uğurda verilen mücadeleyi anlatacak.
SAHİLDE KAR DALGA İLE BULUŞTU 40 KÖYÜN YOLU KAPANDI Sayfa 8’de
MERHABA Selamsız başlayan söz, Hakk emrine uyar mı ? Selamdan daha güzel bir başka kelam var mı ? Esirgediğin selam Allah’ın selamıdır; Rastladığın kimseye “merhaba” demek zor mu ?
Fazıl BAYRAKTAR
İşte bu, emeği gecen herkese tesekkürler. Hasan Kılıç Akçay’ın sesi olmadan köy, köy mü olurdu ? HES’e her zaman hayır. Kim ne kadar iyi derse desin Akçay bizim senede bir de görsem gitmesem de görmesem de Akçay bizim çayımız. Nuray Hayat Tebrikler..Dereler özgür akacak. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Güler Baykal Harika bir haber. Bizim yürüdüğümüz derelerde çocuklarımız da yürüyebilmeliler. Servet Yıldırım Akçay Çatalzeytin'in simgesidir. Onsuz Çatalzeytin bir hiçtir. Tebrikler. Türkay Hoca ve diğer emeği geçenlere selam olsun... Seyfettin Baykal Bu çok güzel bir haber. Emeği geçen tüm doğaseverlere ve köy halkımıza sonsuz teşekkürler. Darısı taş ocaklarının başına... Ümit Bekiroğlu Gözümüz aydın. Çatalzeytin kurtuldu. Emeği geçen tüm herkesten Allah razı olsun. Mustafa Avcıl Çevrecilerin zaferi, emek verenlerin ve Çatalzeytinlilerin gözü aydın. Tüm Çatalzeytin halkı çevreye sahip çıkacaktır, buna inanıyorum. Ümit İnce Emeği geçen herkese teşekkürler Gülnaz Şahin Küçükbulut Tek başına mücadele vermeye çalışan ve etrafındakileri bilgilendirip desteklemeleri için her türlü fedakarlıktan kaçınmayan Çatalzeytin aşığı Türkay Öztürk’e emeklerinden dolayı teşekkür ederiz. İnanıyoruz ki Çatalzeytin için verdiğin her mücadelende başarılı sonuçlar alacaksın. Nalan Acar İnce Olayın başından beri içinde olduğum Çatalzeytin doğasını koruma HES'e karşı durma mücadelemin adli makamlarca da onaylanarak bizlerin haklılığının ortaya çıkması, Çatalzeytin'in kazanması şahsımı mutlu etmiştir. Bu uğurda mücadele veren başta E. Türkay ÖZTÜRK ve Mazhar ÖZCAN olmak üzere tüm doğaseverleri saygıyla selamlıyor birlikteliğimizin bundan sonra da dayanışma içersinde sürmesini temenni ediyorum. Ergun Usta Umarım HES'çiler bir daha dönmemek üzere şantiyelerini kapatıp giderler. Başta Türkay Ağabey olmak üzere tüm Çatalzeytin Aşıkları Çevre Platformu üyelerine teşekkür borçluyuz. Hiçbir değerine sahip çıkmayan bu ahraz kuşak pek anlamadıysa da, gelecek kuşaklar bu mücadelenin değerini çok daha iyi anlayacaklardır... Selçuk Yılmazer Teşekkürler Türkay Bey. Bu işin başında oldunuz, önderlik ettiniz size minnettarız. Çatalzeytin insanı bunu anlamadı, inşallah anlar. Zerrin Karauğuz - İhsan Karauğuz
29 ŞUBAT 2012
Sayı: 334
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
Sayfa 2
TELGRAFIN TELLERİNİ BAĞLAYAN UMUT VE MUTLULUK DAĞITAN MURAT KALEM’LE SÖYLEŞİ Murat Kalem… 1974 yılında Çatalzeytin’e geldi PTT’de Hat Bakıcısı olarak göreve başladı. İlçemize kesintisiz 25 yıl hizmet verdi. 41 köyümüzü adım adım gezdi. Kar-kış, rüzgar- yağış demedi. Telefon telleri koptu, direklere çıktı. Yüzlerce telefon arızasına baktı. Telgrafın tellerini bağlayarak yıllarca umut ve mutluluk dağıttı, insanımıza… 1999 yılında emekli oldu. Ayrılamadı çok sevdiği Çatalzeytin’den ve insanlarından… Çalışkan insan, Murat Kalem. Bir süre telefon tamirat işleri yaptı.
Emin Türkay ÖZTÜRK 2000 yılında eşi Seher Kalem ile etli ekmek işine başladı. Murat Kalem girişkendir, mücadeleyi sever. Benim Murat Kalem’le 4 yıl mesai arkadaşlığım var. 1976-1979 yılları arasında Çatalzeytin PTT Merkezinde gişe ve santral memuru olarak çalıştım. PTT o zaman şimdiki Huzur Kıraathanesinin olduğu yerde idi. Arızaya çıkmadığı günlerde santrale oturur telefon görüşmesi yaptırır, gişede mektup kabul ederdi. Memurlara yardım ederdi, özveri ile çalışırdı. Kalem ile dost olduk, dost kaldık. Murat Kalem’le Kardelen’de söyleştik. Anılarda buluştuk. Ben sordum Kalem yanıtladı.
Öztürk: Murat Kalem, nerede ne zaman doğdu, nasıl yetişti ? bildiniz mi ? 150’ye ulaştı. Santral otomatik oldu, abone Kalem: Kastamonu Dereberçin köyünde 01.01.1945 yılında Kalem: Çocuklar sayısı iki bini geçti. Biz dünyaya gelmişim. Bahadır köyü nüfusuna kayıtlıyım. 6 aylık denizle Çatalzeytin’de postahanede bir aile gibiyiken babamı kaybetmişim. Beni dedem büyütmüş. İlkokulu tanıştılar. İlk evimiz dik. Müdür, hat bakıcısı, Bahadır’da okudum. sahilde Mesut Korkmaz’ın eviydi. Bu merkez ve köy dağıtıcıları, Öztürk: Çocukluk nasıl geçti ? memurlar her işi beraber Kalem: Koyun, keçi ve sığır otlattım. Otlattığım koyun-keçi evde 21 yıl oturduk. yapardık. Odunumuzu sayısı 150-200’ü bulurdu. Hayvanları otlatmak için arazi Komşularımızla çok iyi anlaştık. Çatalzeytin’e bile imece ile keser genişti. Çayır çimen boldu. Arada ilk ayak bastığımız gün taşırdık. Birbirimize ailece kurtlar da nasibini alır, sürüden ev ziyaretlerine giderdik. oğlum İbrahim denize koyun-keçi kaparlardı. baktı baktı ve “Bu Lokantaya gider toplu Öztürk: Ne zaman evlendiniz ? yemek yerdik. Fikret denizin suyu ne zaman Kalem: 1962’de Seher Kalem ile Şahin’in şimdiki çocuk çekilecekte buğday evlendim. 3 çocuk babasıyım. 2 kız parkı ve cafe yanındaki ekilecek” demişti. 1 oğlum var. Necibe, İbrahim, lokantasında kendimiz Öztürk: Hat bakıcısı Reşide. 1965 yılında askere gittim. salatamızı yapar, özenle olarak görev yaptınız. Jandarma olarak Hatay ve Kilis’te masamızı hazırlardık. Yaptığınız işle ilgili bilgi 24 ay vatani görevimi yaptım. Öztürk: Konuştukça anılar verir misiniz ? Askerlik sonrası köyümde çiftçilik canlanıyor değil mi ? Kalem: Benim yaparak hayata sıkıca sarıldım. Hacı Seher Kalem ve Hacı Murat Kalem Kalem: 1984 yılı idi. Deniz dalgaları sahilde yol boyundaki memuriyetim Çatalzeytin’de başladı, Çatalzeytin’de bitti. Öztürk: PTT’ye giriş nasıl oldu ? Benden önceki hat bakıcısı Yusuf Akyol ile 2 yıl çalıştım. telefon direklerini yatırdı. Gece 03.00 sıralarında PTT Merkez Kalem: 1969 yılında, PTT telefon Jandarma Er Murat Kalem inşaatlarında 1 yıl çalıştım. Sonra Devlet Su İşleri Karaçomak Merkez ve köylerde Çatalzeytin PTT’sine ait işleri yapardık. Müdürü Ali Yeniçeri beni kaldırdı. Beraberce telefon direkBarajında sondaj ustası olarak görev yaptım. 1973 yılında Arada dış arızalara diğer ilçelere giderdik. Ama biz lerini denizden çıkardık. DSİ’den ayrıldım. 1974 yılında PTT Çankırı Başmüdürlüğü, Kastamonu Bakım Merkez Müdürlüğü emrinde çalışırdık. Bu Öztürk: Sizi üzen bir olay Kastamonu Telefon Müdürlüğünde kadrolu eleman olarak iki başlılık nedeniyle Çatalzeytin PTT Merkez Müdürü ile yaşadınız mı ? Telefon Çatalzeytin PTT Müdürlüğünde göreve başladım. 1974-1979 Kastamonu PTT Bakım Müdürü arasında zaman zaman Kalem: anlaşmazlıklar olurdu. Tüm birimler Çankırı PTT makinelerini kullanmak yılları arasında meşakatli, muhabbetli günler geçirdim. B a ş m ü d ü r l ü ğ ü n e üzere abonelere zimmetle Öztürk: Önceki yıllarda bağlıydı. Telefon telin- verirdik. Evde çocuklar PTT Merkezleri 07.00den, telgraf kağıdına oynar tellerini koparır23.00 arasında açıktı. kadar tüm malzemeleri lardı, makineyi Telefon görüşmeleri Yunuslar Çankırı gönderirdi. bozarlardı. santralden sağlanırdı. Yaptığım işi sordunuz. köyünde telefon abonesi Ev ve i ş y e r l e r i n d e Hat arızalarını giderir, olan bir kadın arıza resmi daireler dahil yeni telefonlar yapan telefon makinesini abone sayısı 50’yi bulbağlardık. Derede- onarılmak üzere PTT’ye mazdı. Sabah 07.00’de tepede yoldan uzak bırakmış. Benimle çalışan nöbete gelen memurun noktalarda yıkılan tele- hat bakıcısı Ali Kuş bu ilk işi telefon arızalarını kayıt yapfon direklerini makineyi rapor etmekti. Motorlu onarırdık. O yıllarda madan Çankırı’ya arızaya araç yoktu. Arızalara telefon makineleri de göndermiş. Telefon makiyürüyerek giderdiniz PTT’ye aitti. Murat Kalem Hat Bakıcısı Ali Kuş’la değil mi ? Abonelerden Kalem: Hiç aklımdan makine kirası çıkmaz. Görevde alınırdı. Telefon üçüncü günümdü. makinelerinin Çatalzeytin-Abana telearızalarına bakfon hattı arızalıydı. makta bizim Abana’ya hiç gitmemişişimizdi. Çoğu tim. Nerede olduğunu Oğlu İbrahim’in sünnet düğününde bilmiyordum. Benden tecrübeli olan hat bakıcısı arkadaşım zaman gişede tek memur olurdu. Görevimiz olmadığı Yusuf Akyol ile Kışlatepesi’ne (Hastaneyanı) geldik. Yusuf halde santrale bakar, mektup, koli kabul ederdik. Çavuş Samancı Öztürk: Çatalzeytin’in tüm köylerine gittiniz mi ? tepesini göster- Kalem: Tüm köylere gittim. Hem de defalarca. Ayak basdi. “O tepenin madığım yer kalmadı. Muhtarlar acente görevi yapardı. arkası Abana. Ayrı bina bulunamadığından muhtarın evi acente işlevi Sen git gel.” görürdü. Yani köylüler muhtarın evinden ücreti ile telededi. Aralık ayı fon görüşmesi yaparlardı. idi. Yağmurlu Öztürk: Köylerde yaşadığınız ilginç bir anınız var mı? bir havada Kalem: Karacakaya köyüne telefon arızası için gittim. sabah 08.00’de Muhtar Şükrü Açıkgöz’ün evini yürüyerek 6 saatte bulyola çıktım. 25 dum. Tel kopmuştu. Teli bağladım, arızayı yaptım. Çok Emin Türkay Öztürk ile söyleşi sırasında km yol, git git açtım ama utancımdan aç olduğumu söyleyemedim. Dönüşte nesi onarılmadan geri gelmiş, kaydı yapılmadığı için aboneye bitmiyor. Hat Sırakonak’ta Salim Şentürk’ün evinde karnımı doyurdum, bilgi verilmemiş. Telefon makinesini yapmadığımı düşünen abone beni savcılığa şikayet edeceğini söyledi. Vazgeçirmek boyu direkleri gece orada yattım. için epey uğraştık. kontrol ede ede Öztürk: Başka ilginç bir anınız …. Abana’yı bul- Kalem: 1977 yılı idi. Çankırı PTT Başmüdürlüğünden tel emri Öztürk: Meslekte sizi en çok mutlu eden olay. dum. Öğleden geldi. Erfelek’te 36 numaralı abonenin telefon arızasını yap- Kalem: Arızayı bulup yapmak, telefon görüşmelerini açmak. sonra saat makla görevlendirilmiştim. Saat 11.00’di. Posta arabasıyla Bu mutluluğu tarif edemem. O yıltelevizyon çok 16.00’da PTT Türkeli’ye gittim. (Benim çalıştığım yıllarda posta arabası her lar b i n a s ı n d a n gün sabah 07.00’de Kastamonu’dan çıkar, yol boyu PTT yaygın değildi. En büyük haberiçeri girdim. Merkez, Şube ve Acentelerine uğrayarak öğlen 12.00’de leşme aracı telefondu. Arızayı Abana Türkeli’ye gelirdi. Hem posta hem yolcu taşırdı.) Baktım Öztürk: 25 yıl çalışıp emekli sizi Çatalzeytin’e P T T Erfelek’e gidecek vasıta yok. Bir taksi tuttum, Erfelek’i bul- oldunuz, dum. Kavak ağacı düşmüş, telefon tellerini koparmış. Arızayı bağlayan nedir ? Murat Kalem ve eşi Seher Kalem... Ginolu Caddesinde M ü d ü r l ü ğ ü 21 yıl oturdukları Mesut Korkmaz evinin bahçesinde dağıtım tablo- hemen yaptım. Aynı taksi ile Çatalzeytin’e geri döndüm. Kalem: Çalıştığım süre içinde çok sunda buldum. Daha sonra taksiye ödediğim 35 lirayı idare bana geri ödedi. dostlar edindim. İnsanlarımızın Aslında arıza yoktu. Buks çekilmiş, hat kesilmişti. Bir Bir yanlışlık olmuş. Aslında görev Ayancık’taki hat bakıcısı sevecenliği bana bu yöreyi sevdirdi. Emekli olduktan sonra ev aldım, sorumsuz memurun marifetiydi. (O yıllarda Çatalzeytin’e Murat Ünlütürk’e verilmiş. telefon görüşmesi için doğrudan kanal verilmemişti. Öztürk: Çatalzeytin PTT’de 1974-1999 yılları arasında kesinti- buraya yerleştim. 2000 yılında Kardelen’i açtım. 2010 yılında eşim Görüşmeler Abana ve İnebolu üzerinden alınıyordu.) O gece siz 25 yıl çalıştınız. O günleri anlatır mısınız ? Abana’da bir otelde yattım, ama uyuyamadım. Ertesi gün Kalem: Benim Çatalzeytin’de göreve başladığımda santralde Seher Kalem ile Hac görevimizi Askerlik öncesi Murat Kalem dönüşte posta arabası dolmuştu. Bagaja çıktım, saman abone sayısı 49’du. Manuel santralde şehiriçi ve şehirlerarası yerine getirdik. Çalışmaya devam ediyoruz. Eşimle birlikte küfelerinin yanına oturdum Çatalzeytin’e geldim. görüşmeler yaptırılırdı. Fişler karşılıklı takılır, abonelerin Çatalzeytin’de sevdiğimiz insanlara hizmet veriyoruz. Dile Öztürk: Çatalzeytin’de ilk günler nasıl geçti ? Uyum sağlaya - görüşmesi bitince çekilirdi. Manuel santralde abone sayısı kolay 38 yıldır Çatalzeytin’deyiz.
29 ŞUBAT 2012
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
Sayı: 334
e-mail:
“Çatalzeytin kazandı. Nasıl mı? Cevabı çok basit. Çatalzeytin Mektubu isminde yerel gazete de çıkaran insanlar sayesinde. Bu insanlar rahatlıkla büyük şehirlerde çalışabilecek insanlar ancak ısrarla kendi beldelerine hizmet ediyorlar. Kim bilir ne 'fırsatlar?' çıkmıştır önlerine ama gün olup devran dönmüş, orada yaşama/oradan elini ayağını çekmemiş olmanın gerçek anlamı ortaya çıkar. Sadece memleketinde bir yerel gazete çıkarıyor olmak değil, (oralı ol/olma) yaşadığın beldeyi sahiplenmek, lafta değil aktif olarak sahiplenmek bu. Hadi o büyük şehirlerde yaşıyorsun, bari oranın dertlerini de sahiplen.. olmayınca olmuyor. Olunca da (böyle) oluyor işte.”
Rize’de yaşayan, Tortum’lu çevre dostu Sinem Demir’in Akçay davamızı yorumlayan yukarıdaki sözleriyle mutlu oldum. Yıl 1967, Çatalzeytin Ortaokulu son sınıf öğrencisiyim. Türkçe Öğretmenimiz Hidayet Aykan “İnsanlara inanmak, onlara yardım etmenin ilk adımıdır.” özdeyişini açıklayan bir kompozisyon yazmamızı istedi. O derste en başarılı kompozisyonu Atatürk’ü örnek gösteren Araç’lı arkadaşımız Muzaffer Özdemir yazmıştı. Akçay davasını kazanınca 45 yıl önceki bu olayı anımsadım. Akçay davasını kazandığımızı duyunca çılgınca sevindim. 09 Şubat 2012’de Ankara’da idim. Saat 19.45’ti. Bizim adımıza HES davasını açan Av. Yakup Şekip Okumuşoğlu arayaraka müjdeyi verdi. Davayı kazanmak çok önemliydi. Çünkü Akçay bizim herşeyimizdi. İstikbalimiz ve istiklalimizdi. Dik duruş sergileyip direnilseydi, kimse dereye inip, bu çalışmayı yapmaz, yapamazdı. Yabancı bir el gelip Çatalzeytin’de elini kolunu sallayarak dereye sahip çıkmaz, çıkamazdı. Bırakın sahip çıkmayı Akçay kıyısında gezemezdi bile. Buranın sahibi var derdi. Bu insanlar yıllar önce buraya yerleşmiş, sıra sıra değirmenler kurmuş, Akçay onları doyurup, beslemiş derdi. Akçay davasını kazandık. Nasıl kazandık ? Severek, inanarak mücadele ederek. Yılmadık… İnançla, sevgiyle mücadelemizi sürdürdük. Kazanacağımıza yürekten inandık. Önce umutsuz havayı kırdık, sonra yolumuza devam ettik. Yazdık, çizdik toplantılara katıldık. Her ortamda korkmadan, yılmadan Akçay’ı dile getirdik, savunduk. 05.06.2010 tarihinde ilk adımı attık. Doğa yürüyüşü ile Suçatı’da Akçay’ın nikahını tazeledik. Defne’de oturduk, tartıştık. 20 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Çatalzeytin Derneğinde köy derneklerine ve doğaseverlerinde katıldığı toplantıda Akçay HES’İ konuştuk. 25.06.2010 tarihinde Türkiye Su Meclisinin Ankara’da Çevre ve Orman Bakanlığı önünde
düzenlediği mitinge ve Beypazarı’nda su seminerine katıldık. 2010 yılını çok hareketli geçirdik. Resmi kurumlara mektuplar yazdık, dosyalar dolusu. Mevzuat gereği ilanları, projeleri adım adım takip ettik. Davaya esas olan Akçay HES proje dosyasını Kastamonu İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden büyük uğraşlarla aldık. Çatalzeytin Aşıkları Çevre Platformu adına 13 doğasever Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu’na vekalet verdik. 17.09.2010’da Çatalzeytin tarihinde ilk defa bir doğa davamız açıldı. Çatalzeytin taraihinde bir ilk gerçekleşti. Bir doğa davası açıldı ve kazanıldı. İnancımızı hiç yitirmedik. Yağmurlu bir gün 03 Haziran 2011’de Akçay’da keşif yapıldı. 13 Aralık 2011’de dava sonuçlandı. Haklı olduğumuz davayı Çatalzeytin sevgisi kazandı. Maddi ve manevi desteklerini bizden esirgemeyen doğaseverlere, HES konusunda gazetemizde yayımlanan yazılarıyla ışık saçan kalemlere teşekkürlerimi sunuyorum. Çatalzeytin’li doğaseverlerin maddi ve manevi destekleriyle çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz. Çatal zeyt in sevdamız mücadelemizi hep ateşledi, sıcak tuttu. Akçay davasında dik duramayanlara, doğayı katledenlere seyirci kalanlara üzülüyorum. HES projesi ile ilgili bir yıllık çalışma sonunda Akçay’daki manzara çok kötü. Yüzlerce ağaç kesildi. Akçay’ın yatağı değişti. Börtü böcekler, balıklar, kuşlar yuvalarından oldu. Bu tablo herkesin yüreğini sızlatmalı. Aklımızı başımıza almalıyız. Şimdi davayı kazandık. Dik duruş göstermenin tam zamanı. Akçay’a sahip çıkmak için çok gerekçemiz var. Çünkü Akçay bizim. Biz sahip çıkarsak onu kimse elimizden alamaz. Atalarımız yıllar önce gelip bu topraklara yerleşmiş. Akçay onları doyurup, beslemiş. Yüzlerce değirmen dönmüş Akçay’ın suyuyla. İçme suyu kaynakları Akçay’da… İnsanlar, hayvanlar, bağlar, bahçeler Akçay’ın suyuna muhtaç. Akçay giderse
Çatalzeytin HES Hukuk mücadelesinde Çatalzeytin Aşıkları Çevre Platformu olarak çok önemli bir dava kazanıldı. Bu zafer hepimizindir. Çatalzeytin’i seven, doğayı seven herkesindir. Kastamonu İdare Mahkemesi, Kastamonu Valiliği’nin ÇED gerekli değildir kararıyla Çatalzeytin Akçay HES’e verdiği izni 13.12.2011 tarihinde iptal etti. Karar bize yani davayı açanlara 09.02.2012’de tebliğ edildi. Akçay’la ilgili, doğayla ilgili çok şahane bir mahkeme kararı alındı. Haklı olarak onurlanıyoruz. Büyük bir çevre zaferi kazandık. Akçay hukuk mücadelemiz bitmedi. Boks maçı gibi birinci raundu aldık. Mücadele sürecek. Şimdi ne olacak ? Karar HES firmasına tebliğ edildikten bir ay sonra dere yatağında çalışma sona erecek. Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde HES firmasının üst mahkemeye itiraz hakkı var. Temyizden sonuç çıkmazsa işlemler sil baştan başlayacak. Özetle söyleyelim. Akçay’ı korumanın şimdi tam zamanı. D i k durup, sahip çıkarsak Akçay elden gitmeyecek. Akçay hukuk mücadelesine seyirci kalmak, Çatalzeytin doğasının yok olmasına göz yummak bize yakışmaz. Akçay mücadelesine büyük emek veren Mazhar Özcan’ın bir şiiriyle yazımı bağlıyorum. AKÇAY BİZİM Çekil, git Suyumdan Fırsat bildin Kestin Sayısız ağaç Nerde olsa bulunur Bir dilim ekmek Başımızı derde sokma Verildi buralara Yüzlerce yıl emek Hak bizim, hukuk bizim Ağaçlar, çaylar bizim Söyleyin... Buralarda Ne işiniz var sizin. “Tüm güzellikleriyle Çatalzeytin yerinde kalsın.” diyerek gazetemizin 30. yılını telefonla kutlayan İsabey Belediye Başkanı Mehmet Öztürk’e, çiçek göndererek kutlayan Av. İsmet Yeni’ye, Karabük’ten faksla mesaj gönderen Hüseyin Aydoğdu’ya ve bizi kutlayan tüm okuyucularımıza teşekkür ederim. -Akçay zaferimizi kutlayan Kastamonu’dan Av. Evren Karaahmet’e, İstanbul’dan Emekli Öğretmen Mehmet Özçelik’e, Çepni Köyünden Fikret Çay’a, Karabük’ten DÇ Emeklisi Mesut Nusret İnce’ye, Kastamonu’dan Yusuf Öz’e, adını anımsayamadığım dostlara, okuyucularımıza teşekkür ediyorum. - 15 Mart 2012’de Ulusal Kanal’da saat 20.15’te Oktay Ekinci’nin “İmar Dosyası” programında Akçay HES’i, kazandığımız HES Hukuk zaferini ve mücadele
* Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Emin Türkay Öztürk, 15 Mart 2012’de saat 20.15’te Ulusal Kanal’da Oktay Ekinci’nin “İmar Dosyası” programında Akçay HES’i kazanılan davayı konuşacak. * AKP İlçe Başkanı Sinan Karadağ ve İl Genel Meclisi Üyesi Birol Bozkurt umre ziyareti yaptılar. * Ekmek fiyatları 27 Şubat’tan itibaren zamlandı. 65 kuruşa satılan 300 gr ekmek, 75 kuruşa, 130 kuruşa satılan 600 gr ekmek 150 kuruşa çıktı. * Kıbrıs Gazilerinden Orman İşletme Müdürlüğünde Şef olarak çalışan Sadık Kömürcü, kendi isteği ile
17.02.2012’de KÖMÜRCÜ emekliye ayrıldı. Endüstri Meslek lisesi mezunu olarak işe başlayan Kömürcü, görev süresinde Açıköğretim İktisat Fakültesini bitirdi. Araştırmacı kişiliği ile tanınan, 35 yıl hizmetten s o n r a emekliye a y r ı l a n K ö m ü r c ü o n u r u n a ç a l ı ş m a arkadaşları Güllüsu’da YILDIRIM yemek verdiler. * Hikmet Yıldırım, Yakup Özcan ile 2007 travego 17 model ortak otobüs alarak 08.02.2012’de Türkay Otobüs İşletmesinde çalışmaya başladı. * Demirci esnaflarından Hüseyin Karadağ 01 Şubat’ta çarşıya gelirken Ginolu Caddesindeki evinin önünde buzda düşerek sol bileğini kırdı. Tedavisi İnebolu Devlet Hastanesinde yapıldı. Aynı g ü n Yenievler’de düşen Emine Bozkurt’un ve s a h i l caddesinde düşen Mehmet Benli’nin kolu kırıldı. * 19 Ocak’ta E r g u n UÇARHAYDAR Uçarhaydar Akyol’da karda gezerken düştü, sol kolu kırıldı. Tedavisi Kastamonu Devlet Hastanesinde yapıldı. Uçarhaydar, 27 Ocak’ta ikinci bir tehlike atlattı. Sahil boyu gezerken PTT karşısında deniz kenarına düştü. Yüzünde ve vücunda hafif sıyrıklarla kazayı atlattı. * İlçe Hastanesinde 03 Şubat’tan itibaren haftada bir cuma günleri diş doktoru geliyor. * Birol Bozkurt’un Başkanlığını yaptığı İl Genel Meclisinin 02 Şubat 2012 tarihli oturumunda Çatalzeytin’e yapılması planlanan anaokulu binası yer alımı için 150 bin lira
İLAN 985959 seri nolu Huğlu marka yarı otomatik av tüfeği ile 5954 seri numaralı Huğlu marka yarı otomatik av tüfeğine ait olan ve Çatalzeytin İlçe Jandarma Komutanlığından aldığım 54 numaralı av tüfeği ruhsatımı kaybettim. Av tüfeklerine ait ruhsatım yeniden tanzim edileceğinden hükümsüzdür. Ahmet Özcan Paşalı Köyü Muhtarı Çatalzeyin
NAZAN KUAFÖR İstikbal Cd. 20/B ÇATALZEYTİN Gsm: 0.544 863 17 73
Sayfa 3
AKÇAY VE ADALET Harun ÜNLÜ h-unlu@hotmail.com
Hak, bir garip kavramdır. Elde ediliş biçimine göre yüz ifadesi kazanır. Birinin eline, o birisinin gücünden dolayı geçer ve çirkinleşir. Ama gidin ona sorun. Diyecektir ki “ben bu hakkı elime geçirene değin neler çektim!” O zaman bana çirkinleşen hak, onun gözünde yeterince masum olacak, öylece kalacaktır. Hak ne denli garip bir kavramsa, ‘hak’ sözcüğünün çoğulu olan ‘hukuk’ da böyledir. Hukuk, çoğul hakkı tanımlamakla birlikte, yeni bir içerik kazanarak bu hakları (daha önceden elde edilmiş ya da tanımlamış) sahibine verme gücüne erişmiş bir kurum olmuştur, bir kurum edilmiştir. Kimi zaman sözcüklerle oynamak sıkıcı, itici olsa da bu yöntem arada sırada sevimlileşebilir. Tıpkı hak, hukuk ve adalet üçgeninde olduğu gibi. Teokratik bir devlette egemen olan, haklarını tanrıdan özel olarak almıştır ve üstündür. Onun hak keseri, durmadan kendine doğru yontar kazanımları. Ona soru sormak, onu sorgulamak, gücünü aldığı tanrıyı sorgulamak olur ki bu kafası koparılacak bir suçtur. O egemen, hukuku da kendine yonttuğu hakları koruyacak ve kalıcılaştıracak biçimde oluşturur. Kimsenin de o süreç için “hukuksuzluk” tanımını yapması doğru değildir. Haklar vardır, hukuk oluşmuştur… Yersen… Ya yemezsen ? Yedirirler… Gücünü sermayeden almış bir yöneticinin hak anlayışı da farksızdır. Onun hakları, sermayecininkilerdir aynı zamanda. Onun hukuku da böyle gürbüzleşir. Zengin, sorgulamaksızın, otoriter yaşamı hak olarak görmüştür kendisine ve hukuk, onu korumakla görevlidir. Hukuk, güçten bağımsız olmaz, olamaz, olmamalıdır. Senin işine mi gelmedi ? Getirirler… Bir gecede bütün haklar yeniden tanımlanır ve hukuk yeniden çirkinleşir senin gözünde. Yersen… Ya yemezsen ?.... Yedirirler. Zavallı Hitler !... Almanların üstünlüğünü ne güzel hukuka çevirmişti de bu hakkını fırınlarda Yahudi yakarak kullanıyordu. Masumdu, hep Alman ırkını, hep Hıristiyan dünyasını koruyup kolluyordu. Keleğe getirdiler masum zavallıyı. İhanet ettiler. Yoksa ne güzel değil miydi Almanlar için “üstün ırk” olmak ? Ne güzel değil miydi Almanların bu hakkına karşı olanları, olabilecekleri yakmak ? Nazi hukukuna ihanet ettiler… Kaddafi’nin Yeşil kitabı tam bir Libya hukukuydu aslında. İçinde halk olmayan, sade ve anlaşılır. Bütün hakların havuzu olarak çadırı tanımlayan özgün bir hukuk. Hatta Kaddafi’nin bu hukuku bize de uygundu. Başbakanlarımızı ağırladı o hukuk çadırlarda, ödüller verdi. Ama hukuksuzlar ihanet ettiler Kaddafi’ye. Kim bilir şimdi öte tarafta yaptığı ağırlamalar ve verdiği ödüller konusunda neler düşünüyordur. Kısacası hukuk, edinilmiş ve tanımlanmış hakların koruyucu, kollayıcı kurumudur. O yüzden hiçbir devlet için, hiçbir toplum ya da topluluk için “hukuk devleti değil”, “hukuksuz bir toplum” ya da “hukuksuz bir topluluk” denilemez. Ama adalet !.... İşte burada duralım. Hukuk eşittir adalet değildir. İnsan ve insanlık açısından; canlı doğası ve eşya açısından esas olan adalettir. Adalet, hakları gasp etmiş bir hukuk düzeninde devrimci ve eşitlikçi tek kavram / tek kurumdur. Adalet, hakların son tanımının da, hukukun gücünün de üzerinden bakar evrene. Adalet, bir kuşla bir bakanın yaşama hakkına tek ve yalın gözlükle bakar. Adalet, aşağıdan yukarıya doğru işler ve hukuku da belirler. Ama hukuk canı istemezse adaleti unutur, yok sayar. Hukuk, kişiye özgü, kuruma özgü; sülaleye, zümreye özgü şekillendirilebilir, ama adalet böyle bir ayrımı barındıramaz bünyesinde. Bir ülkede hukukçuların olması yetmiyor. Gördük, görüyoruz. Adil hukukçuların varlığıdır o ülkeyi erdemli yapan. Bir toplumu tüm canlı ve cansız değerleriyle göğe çıkaracak olan da adillerdir, adil hukukçulardır. Ne yazık ki korku tünelinden geçmekte olan bizler, karanlığın ürkütücülüğünde adaletten söz edemez olduk. Ama önüne gelen hukuktan söz ediyor. Peki, kimin hukuku ? Yersen… Yedirirler. Çünkü onlar haklarını senden almadılar. Kimi tanrılarından, kimi bağlanma yemini ettikleri uluslararası sermaye güçlerinden. Ve sen, yalnızca bir hiçsin. Hadi yeme bakayım…. Akçay üzerine yapılacak olan HES, adaletli hukukçuların akıl, bilim ve yüreklilik bileşkesiyle (şimdilik) iptal edildi. Sonuçları ne olursa olsun bu karar adliyede alınmış adil bir karardır. Yine sonuçları ne olursa olsun vicdanen, aklen, ilmen en doğru karardır. Bundan sonra hukuk devreye girecektir. Hukuk devleti, kendisinde gördüğü hakları ele geçirmek için hukuk labirentleri yaratacaktır, helezonlar oluşturacaktır ve “gücüne” dayanarak hepimizi alt edecektir. Çünkü o hukuk, adalet temelli değil, güç temellidir. O güç de bizden uzaklardan alınmış hakları aklamaktadır. Sokrates, baldıran zehrini bilerek içtiğinde kendisine “neden savunma yapmıyorsun ?” diye sormuşlardı. Dedi ki; “Benim savunmam yaşamımın tümüdür ve birlikte yaşadığım insanlar vardır. Üç gün daha yaşamak için alçaklaşmak mı bana yakıştırdığınız ?” Sürece destek veren tüm adaletli gözlere, ellere, düşlere binlerce şükran.. İnsanlar, yalnızca bedenleriyle değil, bedenlerine ilmiklenmiş vicdanlarıyla var olurlar. Yoksa insan olmak çok daha kolaydır, işe yaramadıktan sonra… Bu kararda sevinen kuşlar, kurtlar, çakallar, ayılar, domuzlar ve böcekler, ne kadar duacıdırlar adalete; duyabiliyor musunuz ?
29 ŞUBAT 2012
Sayı: 334
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
Sayfa 4
KASTAMONU İDARE MAHKEMESİNİN AKÇAY HES İPTAL KARARI T.C. KASTAMONU İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/599 KARAR NO : 2011/916 DAVACILAR :1- EPÇELLER KÖYÜNÜ TEMSİLEN MUHTAR ASIM GÜRLEYEN 2- PİRİ KÖYÜNÜ TEMSİLEN MUHTAR RAHMİ ÇELİK 3- NECATİ ERAT 4- SELVER ÖZCAN 5- DOĞAN ÖZBAY 6- HAYRET ÖZTÜRK 7- NADİDE ÖZTÜRK 8- AYŞE ÇELEN 9- CEMAL YILDIRIM 10-SALİM ÜNLÜ 11-EMİN TÜRKAY ÖZTÜRK 12-GÖKAY ÖZTÜRK 13- MAZHAR ÖZCAN VEKİLİ :AV. YAKUP ŞEKİP OKUMUŞOĞLU Orta Sokak No.5/302 Kdz. Ereğli/ZONGULDAK DAVALILAR : 1- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ANKARA 2- Kastamonu Valiliği –KASTAMONU MÜDAHİL : HES Enerji Üretimi Sanayi Ticaret A.Ş. (Davalı) VEKİLLERİ : Av. Kılıç Kağan KILIÇLI –Av. İlker KIRGIL Atatürk Cad. No: 59 Dılkum Sitesi 7. Blok K:1 D:12 Kozyatağı Kadıköy/İSTANBUL DAVANIN ÖZETİ : Davacılar tarafından Kastamonu İli, Çatalzeytin ilçesi sınırları içerisinde, HES Enerji Üretimi Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve HES ile Yardımcı Tesisler Proje Tanıtım Projesi hakkında Kastamonu İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 25.06.2010 gün ve 1675 sayılı yazısı ile bildirilen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) gerekli değildir kararının; Açılacak şevlerin duyarlık analizlerinin, mevcut heyelanların, sel tehdidinin, yer altı jeolojik yapı incelemesinin jeofizik veya sondaj ile belirlenmesinin yapılmadığı, PTD da veri güvenliğinin sağlanmadığı, proje alanının doğal sit alanı olma özelliğinin incelenmediği, proje alanında jeolojik sondaj çalışması yapılmadığı, havza planlamasının yapılmadığı, koruma altındaki türlere dair açıklamaların yetersiz olduğu, bilimsel araştırmaya dayalı herhangi bir çalışma yapılmadığı, can suyu (ekolojik ihtiyaç debisi) yetersiz olduğu, su miktarının ekosistem ihtiyacı dikkate alınarak saptanmadığı, su miktarı konusunda bilimsel bir çalışma olmadığı gibi, koruma altındaki türlere uyarlı bir su miktarı belirlenmesinin yapılmadığı, Elektrik iletim hatlarının, HES projelerinin ayrılmaz bir parçası olduğu, aynı ÇED raporu içerisinde değerlendirilmemiş olmasının büyük eksiklik olduğu, kesilecek ağaçlar hakkında bilgi verilmediği, malzeme ocağına dair bilginin bulunmadığı, proje alanında yeni yolların açılması gerekli olup, yol projelerinin bulunmadığı, yapı ve yol inşaat çalışmalarının yapılacağı zeminlerin özelliklerinin deneysel olarak belirlenmesi gerekirken belirlenmediği, enerji nakil hatları güzergahlarının, inşaatlarda kullanılacak malzemenin, beton agregası ve dolgu malzemesinin nerden temin edileceğinin PTD da belirlemediği gibi hafriyatlardan çıkacak malzemeden kullanılacağının bildirilmesinin ise varsayım olduğu, faaliyetin yürütüleceği alanın doğal nitelikli ormanları, geniş çayırları, meraları ve akarsuyun kaynak bölgelerini kapsadığı, yörenin doğal dokusunun bozulmamış olduğu, bölgenin ekolojik değerinin yüksek olduğu, yörenin sit alanı veya doğal park özellikleri taşıyor olması hususları üzerinde durulmadığı, proje alanının çok geniş olduğu, bu nedenle oluşacak çevresel etkilerin yaygın olacağı değerlendirilmesinin yapılmadığı, havza planlaması olmadan “ÇED gerekli değildir” kararı verilemeyeceği, yörede yaban hayatın varlığı nedeni ile yaban hayatı sayılarına ve yaban hayatın su ihtiyacının ne şekilde karşılanacağına dair her hangi bir çalışma yapılmadığı, hukuka aykırı olduğu iddiaları ile iptali istenilmektedir. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ: ÇED raporundaki konuların incelenmesinin yetersiz olduğu iddiasının yersiz olduğu, faaliyetle ilgili hazırlanan Proje Tanıtım Dosyasında enerji iletim hattı ile ilgili olarak “Yunuslar Regülatörü ve HES Projesinde üretilecek enerji 154/33 kV Abana Havza Trafo Kontrol Merkezine bağlanmak suretiyle enterkonekte sisteme aktarılacağı. Santral ile Trafo merkezi arasında kurulacak olan enerji iletim hattının 17.08.2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesi durumunda yönetmelikte belirtilen gerekli izinlerin alınacağını taahhüt edildiği, dolayısı ile Elektrik iletim hattı inşa edilmesi planlandığında ÇED Yönetmeliği kapsamında ayrıca değerlendirme yapılacağı, Proje
tanıtım dosyası incelendiğinde, alanın jeolojik özellikleri ile ilgili ayrıntılı bilgilerin bulunduğu, bunun yanı sıra, faaliyet sırasında oluşacak atık üretim miktarları belirtildiği, faaliyet süresince toplam 460.000 m3 hafriyat oluşmasının beklendiği, proje kapsamında yapılacak hafriyat oluşmasının beklendiği, proje kapsamında yapılacak hafriyat işlemlerinin hepsinin aynı anda yapılmayacağı, hafriyat içerisindeki agrega özelliği taşımayan malzemenin kanal kenarlarında, yolların yapımında ve dolgularda kullanılacağı için herhangi bir yere taşınıp depolanmasının söz konusu olmayacağı, ayrıca hidroelektrik santrali projelerinde su kaybının bulunmadığı, regülatör yapısı ile tutulan iletim kanalı ve cebri boru vasıtası ile santrale ulaşan ve enerjisinden yararlanılan su, miktar olarak azalmadan kuyruk suyu ile dere yatağına bırakılacağı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce, doğal hayatın devamlılığı için ekosistem bütünlüğünü bozmayacak ölçüde su verilmesi için mansaba sürekli olarak bırakılacak çevresel akış miktarının, faaliyet özellikleri, regülatör ile santral arasındaki mesafe ve faaliyetin gerçekleştirileceği akarsuyun ekolojik açıdan önemi gibi hususlar göz önüne alınarak, tarımsal sulama, içme ve kullanma suyu miktarları ve diğer kullanım hakları hariç olmak üzere gönderilen akım veri serisinin, aylık ortalama akım verileri kullanılarak, akımın yağışlı dönemi olarak nitelenen Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarındaki 5 aylık dönemde can suyu miktarının en az 0,40m3/s; akımın kurak dönemi karakterize ettiği Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarındaki 7 aylık dönemde ise can suyu miktarının en az 0,10 m3/s. Olmasının uygun görüldüğü, proje kapsamında kurulacak olan kırma eleme tesisinin tamamıyla kapalı alan içerisinde işletileceği. Tozmayı önlemek için toz indirgeme sisteminin ve toz tutma verimi %99 olan torbalı toz tutucu filtre sisteminin kurulacağı, dere yatağındaki marjinal tarım alanları ile ilgili olarak, 4342 sayılı Mera Kanunu, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu hükümlerine uyulması şartıyla Yunuslar HES Projesinin işletilmesinde sakınca olmadığı, proje alanında milli park, tabiat anıtları ve tabiat koruma alanları, yaban hayatı koruma alanı ve yaban Hayatı yerleştirme alanı, kültür varlıkları, tabiat varlıkları sit ve koruma alanı olarak tanımlanan alanlar ile tespiti ve tescili yapılan alanlar, özel çevre koruma alanı, su ürünleri istihsal ve üreme sahaları, hassas kirlenme bölgeleri, mera alanı, tescili sulak alan, kültürel miras ve doğal miras statüsü ile koruma altına alınan kültürel, tarihi ve doğal alanların bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. KASTAMONU VALİLİĞİNİN SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma dilekçesi verilmemiştir. MÜDAHİL (Dava yanında) SAVUNMASININ ÖZETİ : Usul yönünden, davanın dava açma süresinde açılmadığı, davacıların davayı açmalarında ehliyetlerinin bulunmadığı, esas yönünden, Yunuslar Regülatörü ve HES Projesi Regülatörü tipinde olup depolamasız olarak gerçekleştirileceğinden çevreye etki edeceği iddialarının gerçeği yansıtmadığı, söz konusu yerde her hangi bir doğal sit kararının bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Kastamonu İdare Mahkemesi’nce, bakılan davada dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması hakkında karar verilmeksizin işin esası hakkında gereği görüşüldü. Davaya müdahil olarak katılan tarafın, davanın dava açma süresinde açılmadığı, davacıların davayı açmalarında ehliyetlerinin bulunmadığı yönündeki iddiaları, yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi. Dava, davacılar tarafından Kastamonu İli, Çatalzeytin İlçesi sınırları içerisinde, HES Enerji Üretimi Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve HES Yardımcı Tesisler Proje Tanıtım Projesi hakkında Kastamonu İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 25.06.2010 gün ve 1675 sayılı yazısı ile bildirilen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) gerekli değildir kararının iptali istenilmektedir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 17. Maddesinde, herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu, 56. Maddesinde ise; herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi olduğu belirtilmiştir. 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 1. maddesinde; Kanunun amacı bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olduğu, 2. Maddesinde; çevresel etki değerlendirmesi; gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek
değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmansının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları ifade ettiği, 3 maddesinde; çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine ve kirliliğin önlenmesine ilişkin genel ilkelere yer verilmiş ve arazi kaynak kullanım kararlarını veren ve proje değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar karar alma süreçlerinde sürdürülebilir kalkınma ilkesinin gözetilmesi, yapılacak ekonomik faaliyetlerin faydası ile doğal kaynakları üzerindeki etkisi sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde uzun dönemli olarak değerlendirilmesi ve çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkının esas tutularak, Bakanlık ve yerel yönetimler; meslek odaları, birlikler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını yaratmakla yükümlüdürler ilkelerinin bu genel ilkeler arasında kabul edildiği, 9. Maddesinin (a) bendinde; çevrenin korunması amacıyla, doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esas olduğu, biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esaslarının, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirleneceği, 10. maddesinde ise; gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlü olduğu, Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilmeyeceği; proje için yatırıma başlanamayacağı ve ihale edilemeyeceği, Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tabi plan ve programlar ve konuya ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Çevre Kanunu’nun yukarıda aktarılan maddelerinde de görüleceği üzere; bütün vatandaşların orak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi; kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması; su toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi; ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemeleri ve alınacak önlemleri, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belirli hukuki ve teknik esaslara göre düzenlemesi amaçlanarak, çevre planlamasını yapılması hedeflenmiştir. Çevre sorunlarıyla ilgili olarak Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi’nin 2. Maddesinde; akit tarafların, ekonomik ve rekreasyonel gereksinimleri ve yerel olarak risk altında bulunan alt türler, varyeteler, veya formların isteklerini dikkate alırken, yabani flora ve faunanın, özellikle ekolojik, bilimsel ve kültürel gereksinimlerini de karşılayacak düzeyde, populasyonlarının devamı veya bu düzeye ulaştırılması için gerekli önlemleri alacağı, 3. Maddesinin 1. Fıkrasında; her akit tarafın, yabani flora ve fauna ile doğal yaşama ortamlarının, bilhassa nesli tehlikeye düşmüş ve düşebilecek türlerin, özellikle endemik olanlarının ve tehlikeye düşmüş yaşama ortamlarının, bu Sözleşme hükümlerine uygun olarak muhafazası amacıyla ulusal politikalarını geliştireceği, 2. Fıkrasında; planlama ve kalkınma politikalarını saptarken ve kirlenme ile mücadele önlemleri alırken, yabani flora ve faunanın muhafazasına özen göstermeyi taahhüt ettiği, 4. Maddesinin 1. Fıkrasında; her akit tarafın, yabani flora ve fauna türlerinin yaşama ortamlarının, özellikle yok olma tehlikesi altında bulunan doğal yaşama ortamlarının muhafazasını güvence altına almak üzere, uygun ve gerekli yasal ve idari önlemleri alacağı, 2. Fıkrasında; akit tarafların, planlama ve kalkınma politikalarını saptarken, önceki paragraf uyarınca korunan sahaların muhafaza gereksinimlerine, bu gibi yerlerin her türlü tahribattan uzak veya tahribatın mümkün olan en alt düzeyde tutulmasına özen gösterecekleri belirtilmiştir. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 2. Maddesinin (a) bendinde; bu Yönetmeliğin, Çevresel Etki Değerlendirme kapsamına giren projelerin işletme öncesi, işletme sırası ve işletme sonrası dönemde izlenmesi ve denetlenmesini kapsadığı, 4. Maddesinin (c) Bendinde, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED); gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar olarak tanımlamış, 6. Maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişilerin Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler için Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, Seçme Eleme Kriterlerine tabi projeler için proje tanıtım dosyası hazırlamak, ilgili makamlara sunmak ve projelerini verilen karara göre
29 ŞUBAT 2012
Sayı: 334
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
Sayfa 5
KASTAMONU İDARE MAHKEMESİNİN AKÇAY HES İPTAL KARARI tabi olup, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir” kararı verilen projelere ve bu Yönetmelik kapsamında ya da kapsamı dışında bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesi halinde, kapasite artışı toplamı bu Yönetmeliğin EK-I’inde belirtilen eşik değer veya üzerindeki projelere Çevresel Etki Değerlendirilmesi Raporunun hazırlanmasının zorunlu olduğu, 14. maddesinde; Komisyonun nihai ettiği Çevresel Etki Değerlendirilmesi Raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere İl Çevre ve Orman Müdürlüğünde ve Bakanlıkta on iş günü görüşe açılacağı, Bakanlıkça projeyle ilgili karar alma sürecinde bu görüşler de dikkate alınarak üç iş gününde komisyon üyesi sayısı kadar çoğaltılması isteneceği, çoğaltılan Nihai Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunun beş iş günü içerisinde Bakanlığa sunulacağı, Bakanlık, Komisyonun rapor hakkındaki çalışmalarını dikkate alarak beş iş günü içinde proje için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” ya da “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuz” karar vereceği, bu kararın proje sahibine ve ilgili kurum ve kuruluşlara yazılı olarak bildirileceği, Valiliğin, alınan kararın içeriğini, karara esas gerekçelerini ve halkın görüş ve önerilerinin nihai Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporuna yansıtıldığını uygun araçlarla halka duyuracağı, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verilen proje için yedi yıl içinde yatırıma başlanmaması durumunda “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının geçersiz sayılacağı, 15. Maddesinin (a) bendinde; bu Yönetmeliğin EK-II listesinde yer alan projelerin seçme eleme kriterlerine tabi olduğu, 16. Maddesinde; proje sahibinin, proje için Çevresel Etki Değerlendirilmesi uygulamasının gerekli olup olmadığının araştırılması amacıyla bir dilekçe ekinde Ek-IV ‘e göre hazırlayacağı üç adet Proje tanıtım dosyası ile hazırladığı proje tanıtım dosyasında ve eklerinde yer alan bilgi belgelerin doğru olduğunu belirtir taahhüt yazısını ve imza sirkülerini Bakanlığa sunacağı, Bakanlığın, proje için hazırlanan proje tanıtım dosyasını EK-IV’de yer alan kriterler çerçevesinde beş iş günü içinde inceleyeceği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde eksikliklerin bulunması halinde bunların tamamlanmasının proje sahibinden isteneceği, Bakanlığın gerekli gördüğü hallerde proje alanını yerinde inceleyebileceği ve inceletebileceği, 17. Maddesinde ise; Bakanlığın 15 inci maddenin (a) ve (b) bendinde yer alan projeleri, EK-IV’de deki kriterler çerçevesinde inceleyip, değerlendireceği, Bakanlığın, bu aşamada gerekli görülmesi halinde proje sahibinden projesi ile ilgi geniş kapsamlı bilgi vermesini, araç gereç sağlanmasını, yeterliği kabul edilebilir kuruluşlarca analiz, deney ve ölçümler yapmasını ve yaptırmasını isteyebileceği, Bakanlığın on beş iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlayarak proje hakkında proje hakkında “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararını beş iş günü içinde verip, kararı Valiliğe ve proje sahibine bildireceği, Valiliğin bu kararı taşra teşkilatlarına ve halka duyuracağı, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verilen proje için 5 yıl içinde yatırıma başlanmaması durumunda “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının geçersiz sayılacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Yönetmeliğin seçme ve eleme kriteri uygulanacak projelerin yer aldığı Ek-II sayılı listenin 28. Maddesinde; Kurulu gücü 0,5MW ve üzeri olan nehir tipi santrallere yer verilmiştir. Yukarıda ilgili hükümleri aktarılan gerek ulusal mevzuat ve gerekse uluslar arası sözleşme hükümleriyle, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin ve doğal kaynakların sürdürülebilir çevre ve kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasının esas olduğu, gerçekleştirilmesi planlanan ekonomik faaliyetlerin de çevreye olabilecek olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi gerektiği gibi, yapılacak faaliyetlerin faydası ile doğal kaynaklar üzerindeki etkisinin sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde uzun dönemli olarak değerlendirilmesi gerektiği açık olup, anılan alanların korunarak bu günkü ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için, söz konusu kaynaklar üzerinde yapılacak düzenlemelerin, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belirli esaslara göre düzenlenmesi amaçlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından, Kastamonu İli, Çatalzeytin İlçesi sınırları içerisinde, HES
Enerji Üretimi Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve HES Yardımcı Tesisler Proje Tanıtım Projesi hakkında Kastamonu İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 25.06.2010 gün ve 1675 sayılı yazısı ile bildirilen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) gerekli değildir kararının iptali istenilmektedir. Uyuşmazlığın niteliği gereği, genel hukuki bilginin yanında teknik bilgiyi de gerektirmesi nedeniyle, yapılması planlanan 22,05 GWH gücünde Çatalzeytin Yunuslar Regülatörü ve Hes Projesi’ne ilişkin olarak, önemli çevresel etkilerinin olup olmadığı, ÇED yönetmeliği’nin 17. Maddesi gereğince Çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlanmasına gerek bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti amacıyla mahkememizin 15.02.2011 tarihli ara kararı ile mahalinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bu karar uyarınca mahkememizce bilirkişi olarak tayin olunan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimleri ve Bitki Beslenme Bölümü öğretim üyesi, Prof. Dr. Ayten Karaca, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üye Doç. Dr. Mehmet Lütfi Süzen, Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Selim Latif Sanin ve tarafların katılımı ile 03.06.2011 günü yapılan mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi sonrası, bilirkişiler tarafından hazırlanarak mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; Yunuslar HES projesi deniz seviyesinden 242 metre yükseklikten basınçlı boru içine alınacak dere suyunun dere yatağı boyunca 11,8 kilometre taşıdıktan sonra, deniz seviyesinden 33 metre yükseklikte inşa edilecek iki adet türbini kullanarak elektrik enerjisi elde etmekte kullanılmasını sağlayacak bir tesisten oluştuğu, söz konusu yerde hazırlanan proje PTD’sinde belirtilen akarsu debisinin 5,9m3/s’den fazla olması gereken su debisini sağlamasının mümkün olmadığı, ayrıca Yunus HES inşaatı sırasında 460 000 m3 hafriyat oluşacağının belirtildiği, bu sonuca ulaşmada kullanılan hesaplama yöntemleri PTD’de yer almadığı için söz konusu miktarın doğruluğunu (az veya çok) belirlemenin mümkün olmadığı,”ÇED gerekli değildir” kararı verilirken hafriyat miktarının ne kadar dikkate alındığının bilinmediği, projede dere yatağı boyunca büyük miktarda kum, çakıl ve zemin malzemesinden oluşacak bir dizi işlem planlaması ve potansiyel olarak dere yatağına zarar verebilecek bu uygulamaların büyüklüklerinin bilinmeden izin verilmesinin doğru olmadığı, dere yataklarının koruması gereken doğal yapılardan olduğu, Yunuslar HES Projesi için yapılması planlanan kum-çakıl işletmesi Akçay Deresinin su kalitesini bozacağı, HES projelerinde pasa alanı olmamasının bir eksiklik olduğu, projenin çevreye zarar vermeden yönetilemeyeceği, dere yatağında olmayan, yamaç hareketleri açısından duyarlı bir bölgede pasa alanı oluşturulması gerektiği, PTD’sında proje alanında yaşamlarını sürdüren canlılar ve bitki örtüsü hakkında bir değerlendirmenin olduğu, ancak bu değerlendirmelerde çok hassas olmamakla birlikte proje alanında yaşayan ve projeden etkilenebilecek (zarar görebilir ve az tehdit altında) canlı türlerinin olduğunun belirtildiği, bu nedenle faaliyet sahibinin ekoloji konusunda ne kadar yetkin olduğu belirtilmediğinden, çalışanlara yapılacak bilgilendirmenin ve çalışanlara yapılacak uyarıların da etkinliği değerlendirilemediği, bu canlı türlerini korumanın nasıl yapılacağının acık olarak belirtilmesi ve uygulanacak yöntemlerin denetimi mümkün takip panlarının hazırlanmasının gerekli olduğu, yolların durumu ve yapılacak işlemler PTD’sında yer almadığı, PTD incelendiğinde, başka amaçla verilen topografik harita proje yakınında heyelan bölgesi olduğu görüldüğü, bu nedenle heyelan konusu ve projenin etkileşimi önemli bir şekilde dikkate alınmasının gerektiği, hidroelektrik santralleri için hazırlanan projeler sadece santral ile ilgili yapıları içermekte olduğundan, iletim hatları için ayrıca değerlendirmenin yapılamadığı, proje alanındaki tarımsal alan belirleme çalışmalarının çok yüzeysel yapıldığı, dere boyunca var olan tarım alanlarının büyüklükleri, tarımsal faaliyetlerin türleri ve su ihtiyaçlarını nasıl karşıladıkları, Akçay deresinin bu uygulamalarda ne kadar önemli olduğu PTD’sında yer almadığı belirtilerek Yunuslar HES projesinin; su hesapları açık olmadığı ve bir tutarsızlık görüldüğü, su miktarları hatalı olduğu, dikkate alınmamış su kullanımları dosyada beyan edildiği (içme suyu ve yeraltı suyu), proje bölgesinde çalışmadan etkilenecek canlı türlerinin olduğu, projenin dere yatağında planlandığı,
hafriyat bölgesine ihtiyaç olduğu ve projede kapsanmadığı, kırma-eleme tesisinin yapılması öngörülen yaklaşımın dere yatağına çok zarar vereceği, bölgenin heyelan potansiyeli taşıdığı, proje, mansap (derenin alt bölgeleri) için su kalitesinde değişim ve kirlilik potansiyeli oluşturduğu, yerleşim yerleri ile proje bölgesinin iç içe olması aynı yol hattını kullanılacağı, tarımsal alanlar için çevresel etkiler ve büyüklükleri belirlenmediği, iletim hatlarının planlama dışı tutulduğu, havza planlamasının yapılmadığı ve Akçay deresi havzasında gelecek yıllardakı beklentilerin belirlenmediği için ÇED sürecine tabi olması gerektiği, bu sorunlara net, uygulanabilir ve izlenebilir çözümler üretilmesi için ÇED çalışmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu, karara esas alınacak nitelik ve yeterlilikte görüldüğünden, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar yerinde görülmemiştir. Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile teknik bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinden; Yunuslar Regülatörü ve HES projesine ait proje alanında, su hesaplarının açık olmadığı, proje bölgesindeki çalışmalardan etkilenecek canlı türlerinin olduğu, projenin hafriyat bölgesine ihtiyaç olduğu ancak projede belirtilmediği, kırma-eleme tesisinin yapılması öngörülen yaklaşımın dere yatağına çok zarar vereceği, bölgenin heyelan potansiyeli taşıdığı, proje, mansap (derenin alt bölgeleri) için su kalitesinde değişim ve kirlilik potansiyelini oluşturacağı, tarımsal alanlar için çevresel etkiler ve büyüklüklerinin belinlenmediği, iletim hatlarının planlama dışı tutulduğu, havza planlamasının yapılmadığı ve Akçay deresi havzasında gecelecek yıllardaki beklentilerin belirlenmediği gibi hususlar dikkate alındığında çevreye ilişkin doğal dengesinin bozulmasına yol açacağı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, yukarıda belirtilen sorunların en aza indirgenmesi ve sürdürülebilir takip ve dengenin kurulması amacıyla, Çatalzeytin İlçesi sınırları içerisinde, Akçay Deresi üzerinde HES Enerji Üretimi Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve HES projesinin çevresel etki değerlendirme kapsamında yürütülmesi gerektiği kanaatiyle söz konusu proje Çevresel Etki Değerlendirmesinin gerekli olmadığı yönündeki Kastamonu İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 25.06.2010 gün ve 1675 sayılı yazısı ile ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) gerekli değildir kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan yargılama gideri ile 550,00 TL vekalet ücretinin davalı idareler tarafından davacıya verilmesine, davalı idare yanında davaya katılan müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin müdahil üzerine bırakılmasına, yürütmeyi durdurma hakkında bir karar verilmediğinden 28,15-TL yürütmeyi durdurma harcı ile artan posta ve bilirkişi giderinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 13/12/2011 tarihinde karar verildi.
Başkan AHMET DEMİR 94878
Üye BEKİR DURAN 97746
Üye HAYRİ BAHÇEKAPILI 118413
YARGILAMA GİDERLERİ: Başvuru Harcı : 17,15 TL Karar Harcı : 17,15 TL Vekalet Harcı : 16,50 TL Keşif Harcı : 129,20 TL Posta Gideri : 140,40 TL Bilirkişi Ücreti : 4.870,00 TL TOPLAM : 5.190,40 TL MÜDAHİL YARGILAMA GİDERLERİ: Başvuru Harcı : 17,15 TL Vekalet Harcı : 2,75 TL Posta Gideri : 66,00 TL TOPLAM : 85,90 TL
29 ŞUBAT 2012
Sayı: 334
ÇATALZEYTİN AKÇAY HES HUKUK MÜCADELESİNE DESTEK VERENLER Akçay’a HES yapılmasını önlemek, doč a katliamını durdurmak için hukuk mücadelesi bać lattık. Mücadeleyi sürdürebilmemiz için desteklerinizi bekliyoruz. eturkay@mynet.com Faks: 0 366 516 17 00 0 532 512 23 17 0 505 713 60 080 0 532 485 33 07 HES Hukuk Mücadelesine destek verenler: Emin Tˉrkay —ZT◊RK 2000,00 TL Mazhar —ZCAN 2000,00 TL Salim ◊NL◊ 1500,00 TL As˛m G◊RLEYEN 1000,00 TL Cemal —ZCAN 800,00 TL Mehmet ÝAH− NG—Z 800,00 TL Ad˛n˛n yaz˛lmas˛n˛istemeyen ‚ evreci 700,00 TL Ergun USTA 500,00 TL Recep DEM− RCAN 500,00 TL Sel‚ uk YILMAZER 500,00 TL Seyfettin BAYKAL 500,00 TL Sˉleyman DOÞ AN 300,00 TL Serdar —ZDEM− R 275,00 TL Mehtap BAÝARAN 200,00 TL Gˉlay —ZT◊RK 130,00 TL Ad˛n˛n yaz˛lmas˛n˛istemeyen ‚ evreci 100,00 TL Mehmet ERDOÞ AN 100,00 TL Nadir —Z¡ EL− K 100,00 TL Zerrin KARAUÞ UZ 100,00 TL Yusuf —Z 100,00 TL Basri ¡ EL− K 50,00 TL Hasan KILI¡ 50,00 TL Erdal ÝEN 40,00 TL Zerbank Çatalzeytin Şb. IBAN TR29 0001 0004 9512 8087
İLA N Beko C as˛o 108E R M FA D 78 L 802 02 925 Sicil num aral˛ yazar kasam ˛n ruhsat˛n˛ kay bettim . Y enisini alaca½˛m d an hˉ kˉ m sˉ zd ˉ r. N ed im T O P¡ U O ³ L U K asap ¡ A T A L Z E Y T ¼ N
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
Y E Ş İ L
Sayfa 6
G Ü N L E R BIRAKIN ÖPÜŞELİM KARADENİZ’LE Esat KAPLAN esatkaplan1@gmail.com
Siz hiçbiriniz bilmezsiniz! “Zakro” derlerdi çok eskiden bana! Bu “Ak”çay yeni çağın modasıdır! 14 su değirmeni, bir su hisarı, bir beziryağı üretim tesisine ev sahipliği yaptım, çağlar boyu! İki de demirci vardı yanımda yöremde! Bilir misiniz, Kastamonu Osmanlı olmadan önce bile insanlar ta Mısır’a kereste gönderirlerdi. Benim suyumu, benim gücümü kullanarak… Boyumca “salcılık” yapılırdı. Üzerimde biriktirilen ağaçlar “Yenicuma”daki su hisarında işlenir, Ginolu ve Güllüsu limanlarından çeşitli ülkelere kereste sevkiyatı yapılırdı. Zamanla kıymetim mi azaldı, yoksa Çatalzeytin’de kıymet bilenler mi azaldı, bilmem!.. Son görevim, neredeyse bir yüzyıl önce Rumlar’dan kalma su değirmeninin çarklarını döndürmek ve Karadeniz ile öpüşmekti. 1937 yılından sonra Amerikan yapısı Ford kamyonlar orman içlerindeki depolarla kereste fabrikası arasında nakil işine başlayınca “salcılık” sona erdi, Çatalzeytin beni unuttu. Ama ben Çatalzeytin demektim. Çatalzeytin’in havası, suyu, börtü böceğiydim ben. Ben unutmadım Çatalzeytin’i. Kah çağıl çağıl aktım, kah küstüm; nazlı nazlı süzüldüm Karadeniz’e… Şimdi gerçekten tarife sözcük bulamıyorum… Asırlar… desem, doğa anaya haksızlık… Dünya varoldu varolalı öpüştüğüm biricik yarim Karadeniz’le buluşmama engel olmaya çalışıyorlar. Yine de mutluyum şimdilik, umutluyum. Çatalzeytin aşıkları, beni sevenler, zeytin ağacının dibinde duranlar… Allah’tan onlar iktidar sahiplerinin istediği bir takım “çevreci tip”lerden değil, onlar gerçekten sözde değil, özde çevreci… İstemedikleri halde mahkeme kapılarına gittiler. Dediler ki Akçay ile Karadeniz’in aşkına şahidiz… Ayırmayın! Dahası, dediler ki muhtacız bu aşka… Bu aşk, bir iktidarın kısır fikir dağarcığından çok daha büyüktür… Sahip çıkın bu aşka… İlk “doğru” sözü söyledi yargı. Ancak başka sözler de gerekecek… Biliyorum ki yolum uzun, mücadele koşulları çetin… Benim sözüm son söz sahiplerine… Sahip çıkın aşkıma, bırakın öpüşelim Karadeniz’le…
D O ³ A N IN
SE S¼
A k‚ ayå˛ koruma mˉcadelesinde ¡ atalzeytin sevdal˛lar˛n˛n ald˛½ ˛ ba¹ar˛l˛ sonuca sevindik. Eme½ i ge‚ enlere te¹ekkˉrˉ bor‚ biliyorum. Her zaman do½ an˛n biz insanlar i‚ in ne kadar Únemli oldu½ unu unutmayal˛m. Yˉce yarat˛c˛o dengeyi o kadar gˉzel kurmu¹ ki... Bize ne oluyor da bozmaya kalk˛¹˛yoruz ? Ben bir engelli annesiyim. Gˉnˉmˉzde engelli say˛s˛ h˛zla artmakta. Hi‚ kimse benim ba¹˛ma gelmez demesin. Tehlike ‚ anlar˛ ‚ al˛yor, fark˛nda de½ iliz. Dˉnya Sa½ l˛k —rgˉtˉnˉn 2011åde yapt˛½ ˛ ara¹t˛rma 3 do½ umdan birinin enegelli oldu½ unu ortaya ‚ ˛kard˛. Bu sonu‚ ta do½ al ya¹am˛n bozulmas˛n˛n rolˉ bˉyˉk. Bilim adamlar˛ bÚyle sÚylˉyor. A talar˛m˛z çA te¹ dˉ¹tˉ½ ˉ yeri yakar.é demi¹ler. Bu do½ a ate¹i bizi de ba¹ka yerleri de yakmas˛n. ¡ a t a l z e y t i n åd e n A k‚ ayåa bakt˛½ ˛mda gˉzelim ye¹ilini Úzlˉyorum. Dedelerimiz A k‚ ayå˛ bize emanet etti. Biz ‚ ocuklar˛m˛za ne b˛rakaca½ ˛z. Akmayan ‚ ay˛m˛? Kurtulu¹ Sava¹˛nda i¹gal gÚrmeyen bir il Kastamonu. Kurtulu¹ Sava¹˛ndaki mˉcadelede bˉyˉk pay˛m˛z var. Ama her dereye HES yap˛lmas˛ bana i¹gal gibi geliyor. Yˉre½ i yaral˛ bir anne olarak sesleniyorum. Ye¹il Úrtˉ a½ a‚ larla nikahlanm˛¹ sular˛m˛z˛ el ele vererek koruyal˛m. Ecdad˛m˛z bu gˉzellikleri koruyarak bize b˛rakt˛klar˛ i‚ in dua ediyoruz. ¡ ocuklar˛m˛z da bize dua etsin, beddua de½ il. Fatma CİNCİOĞLU Çatalzeytin Otizm
ve
Sahibi: Nadide ÖZTÜRK Kurucusu: Mustafa ÖZTÜRK Genel Yay›n Yönetmeni: Emin Türkay ÖZTÜRK Sanat Yönetmeni: Tahsin ÞENTÜRK Foto Muhabiri:Doğan ÖZBAY
AKÇAY AKMAZ ÇEVRE GİDER BİZ BİTERİZ Ergun USTA Eğitimci-Yazar Yaşamaktan heyecan ve zevk aldığımız çevremiz, bize doğanın bir armağanıdır. Çatalzeytin’de bu doğa içinde yer alan, çevresinin korunduğunda bir değer olarak gördüğümüz ortak yaşam alanımızdır. Bizleri cezbeden, yabancıların yaşamak istedikleri Çatalzeytin’nin çevresinde son yıllarda büyük değişikliklerin olduğunu hem gözlüyoruz, hem de dostlarımızın uyarılarından anlıyoruz. “Deniz havasıyla orman havası harman olmuş, / Nikah kıymış yeşille mavi Çatalzeytin doğmuş.” Dizelerinde ozan Tahsin Şentürk’ün tanımladığı güzel ilçemizin doğal yapısındaki kayıpların nelere mal olabileceğini düşünen çevre dostlarının da varlığı bizlerin ileriye umutla bakmasını sağlıyor. İlçemizin sorunlar yumağı içinde sistemli bir biçimde tükenmesinden çıkar umanlar ile onlara destek verenlerin gerçekleri görebilmeleri de şimdiye kadar olası değil. Çatalzeytin’in Karadeniz’e on üç kilometre sahili var. Bu sahilde kumsal kalmadı. Yaz aylarında denize girmek için ilçemize gelenlerin her yıl bir öncekine göre azaldığını söyleyebiliriz. Gelenlerin de denize girmek için, Helaldı veya Abana ile Güllüsu’ya gittiklerini biliyoruz. Denize girmek için gittikleri bölgelerde “Karadeniz Bölgesinde balık yenilir.” İlkesine uyarak yemeklerini yiyip ekonomilerine katkı verdiklerini görmemek saflık olur. Türkeli/Güllusu’daki balıkçılar, Çatalzeytin’den gelen müşteriler ile yatırımlarını her yıl geliştiriyorlar. Çatalzeytin’deki tek balık lokantasını yaşatamayış nedenimizi de sorgulamalıyız. Kışla altından-Kaşlıca altına kadar deniz, sahili aldı. Denize kayalar doldurduk. Çatalzeytin Turizm Kooperatifinin müstecire vererek işletilmesini sağladığı Çapa Balık Restaurant’ın bahçesi denize gitti. Birkaç yıla kadar binaları da deniz alır. Bizler de o zaman, denizle aramıza nasıl merkezde set çekerek halkı denizden kopardıysak bu bölgede de setleme yaparız. Denizi setin üzerinden seyretmek için de Çatalzeytin’e gelmeye gerek kalmaz. Karadeniz sahil yolunun ilçemizin içinden geçmesini savunanlardan bir bölümünün son zamanlarda bu görüşlerinden vazgeçtiklerini görmem, onların doğruyu geçte olsa gördüğünü düşündürdü. Şimdi bizler gibi, Çürükkaya’nın oradan başlayıp Kaşlıca’daki benzin istasyonunun oradan tünelle çıkacağını, oradan tekrar Kaşlıca köyünün altından tünelle Abana/Denizbükü’ne ulaşılacağı söylenilir oldu. Yolu, denizi doldurup geçirelim diyenler ilçeye hareket geleceğini hangi akılla savunur olduklarını anlamak çok zor. Egzoz gazını, ses ve gürültü kirliliğini özleyenler, Karadeniz’in düşmanlarıdır. Ama şunu unutmasınlar ki Doğu Karadeniz’de, denize hançer gibi saplanan otobanı deniz kabullenebildi mi ? Yolu almıyor mu ? Giresun’u sel basmıyor mu ? Yol iyi de bu felaketler neyin nesi ? Biraz düşünelim. Önümüzdeki yıllar su kaynaklarının hızla tükeneceği yıllardır. Kaynak sularımız hızla tükeniyor. Yabancı ortaklı şirketlerin derelerimize, çaylarımıza, insanlar için elektrik üreteceğiz, sanayimize elektrik gerekli diyerek Hidro Elektrik Santralları kurma girişimleri tüm ülkede doğaseverlerin tepkisini çektiği gibi ilçemizde de Akçay’a sahip çıkan Çatalzeytin Sevdalıları Çevre Gönüllüleri HES’lere karşı büyük bir mücadeleyi ördüler. Bilgilendirme toplantıları, Akçay’a Sahip Çık Yürüyüşleri sonucunda Kastamonu İdare Mahkemesinde dava açıldı. 17 ay sonucunda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna gerek yok diyenlere mahkemenin kararı en hafifinden bir uyarıdır. Çevrecilerin büyük zaferidir. İlçesini sevenlerin büyük yengisidir. İnsanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi için elektriğe gereksinim elbette var. Elektrik enerjisini elde etmek için yapılan rüzgar ve güneşten yararlanma yatırımlarına hiç tepki gördünüz mü ? Duydunuz mu ? Elektrik kayıplarını gidermek için yeni yatırımlar yapma gereksinimi duymayanlar halkın derelerine, sularına göz koyuyorlar. Halbuki ülkemizde tüketilen elektriğin yaklaşık iki katının rüzgardan elde edilebileceği gerçeğini bildikleri halde neden sularımıza gözlerini diktiler ? Bitki örtüsü yok olacakmış, tarım arazileri ekilip sulanmayacakmış, hayvanlar içecek su bulamayacakmış, taban suyu tükenince ormanlar yok alacakmış, hava kirlenecekmiş, değirmenler dönmeyecek, balıklar başta olmak üzere suda yaşam bulan tüm canlılar yok olacakmış, bu şirketleri hiç ilgilendirmiyor. Hadi onlar bu işten para kazanacaklar, suyun 49 yıllığına kullanım hakkını alacaklar, regülatörlerdeki suyu karşı tepeden ancak izleyebilecek olanlar ne yapıyor ? Onlar güçlerini birleştirip bu sular bizim. Suyun sesi ninnimiz. Onu duymayınca huzur içinde uyuyamayız. Su bizim can damarımız, yaşamımız. Susuz bu toprakların bir değeri olmaz. Kuşlar şarkılarını söyleyemez, ulu çınarlarımız vantilatör görevini yapamaz, havayı temizleyemez. O zaman bu topraklarda bizlere ne gerek var. Enerji Piyasasını Düzenleme Kurulu’nun planlamalarının kimlerin yararına olduğu kısa zamanda görülecektir. HES’lerin yapılması teşvik edildiği sürece, köylerin boşalıp şehirlere göç edeceği, geri kalan toprakların bu şirketler tarafından kullanılacağı, topraklarımızda erozyon ve heyelanın artacağı ilk başta görülecek durumlardır. Sahibi olduğu suyun %10’nu can suyu olarak dere yatağına bırakılmasını ister duruma geldiysek durum vahim. Her kim %10 can suyu ile derelerde yaşamın sürebileceğini düşünüyorsa, vücudundaki kanın %90’ını versin. Yaşamsal fonksiyonlarını geriye kalan 1 litre kadar kanla sürdürebileceklerini göstermek isteyen beri gelsin. Mümkün değil. O halde %10 can suyu ile doğada yaşam sürer diyenlere, bu tezi savunan mühendislere inanalım mı ? Bir de sağdan soldan gelen suların HES’e alınmayacağını söyleyerek halkı yanıltanlara ne demeli ? Yaz aylarında böyle dağdan tepeden akan su kalıyor mu ? Bu yalanı yayanlar İGM Üyelerinin, AKÇAY ile ilgili ÇED raporuna gerek yok diyenler ile aynı saftadırlar. Onların raporlarında ne dediklerini bir hatırlayalım. “Akçay kenarında ekim – dikim yapılan çay bostanları yok. Sulama yapılacak arazi bulunmuyor. Çayda balık nesline rastlanmamıştır.” İşi kılıfına uydurmak için dikte ettirilmiş raporu imzalayanlar Kastamonu İdare Mahkemesinin verdiği karar sonrasında ne düşünüyorlar. İhanet ettikleri kuşlardan, balıklardan özür dileyebilecekler mi ? Bırakın doğa severlerden özür dilemeyi. HES’in yapıldığı yörelerde sosyal ilişkilerde sürtüşmeler ve bozulmalar olacaktır. HES firmalarından çıkar sağlayanlar ile halk arasındaki sürtüşmeleri pek yakında ileri düzeyde göreceğiz. Su kullanımı 49 yıllığına yapımcı firmaya ait olacağına göre, suyun kullanım hakkı elinden alınanlar topraklarını terk edeceklerdir. Bunun yerine, elektrik kayıp ve kaçaklarını giderebilirsek acaba HES’lere gerek olur mu ? Dostlar, “Elektrik bahane, suya sahip olmak çok şahane.” diyenlerin karşısında dimdik mücadelesiyle duranlara, az da olsa
Yaz› Ýþleri Müdürü: Gökay ÖZTÜRK
Atatürk Bulvar› 54 37940 Çatalzeytin P.K. 8 37940 Çatalzeytin Tel: (0366) 516 12 22 Faks: (0366) 516 17 00 e-mail: eturkay@mynet.com Dizgi, Sayf a, D¥zeni: Çatalzeytin Mektubu Bask ù: Ankamat Matbaacılık Sanayi Ltd. Şti. Tel: (0312) 394 54 94 Bank a Hesap Num ar asâ: Ziraat Bankası Çatalzeytin Þubesi TR29 0001 0004 9512 8087 9350 01
29 ŞUBAT 2012
Sayı: 334
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
YABAN ZANNETTİĞİ EVCİL ÖRDEK VE KAZLARI VURDU HES’TE ÇEVRECİLERİN İSTEDİĞİ OLDU Çatalzeytin ilçesinde yapımı planlanan Yunuslar Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi’ni engellemek için çevrecilerin verdiği mücadele zaferle sonuçlandı. Kastamonu Valiliği’nin ’Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek yoktur’ diyerek izin verdiği projeye karşı çıkan çevreciler tarafından oluşturulan Çatalzeytin Âşıkları Çevre Platformu, HES mücadelesini 17 Ekim 2010 tarihinde mahkemeye taşıdı. Kastamonu İdare Mahkemesi, valiliğin verdiği izni iptal etti. Aslan Toy Loç Vadisi
KAZANAN TARAF Kazanan taraf her zaman halk ve direnenler olacaktır ... Atakan YılMAZ Loç Vadisi
ÇATAL
SAĞLIK BAKANLIĞINDAN AÇIKLAMA Baştarafı sayfa 1’de
Mülayimiz dediysek koyun değiliz demiştik, onlara. Zeytin değil çatal göstermişler. Bravo hemşehrilerimize. Yılmaz Hurma Loç Vadisi
MEMLEKET SEVDASI
Abonesi olduğum Çatalzeytin Mektubu her gelişinde heyecanlanıyorum. Kendimi köyümde hissediyorum. Geçen hafta Antalya’ya gittim. Köylüm Şenol Atay’ın işyerinde gazetemizi görünce farklı bir duyguya kapıldım. Sezai Yılmaz Zonguldak
TIBBİ MALZEMELER
Belediyenin Akçay kıyısındaki çöplüğünde ilaç şişeleri, kutu kutu haplar, sargı bezleri vb. tıbbi atıklar gördüm. Bu atıklar suya karışırsa ne olur ? Hüseyin Avcı Duran Köyü
ÇÖP SORUNU
Harda çayı kıyısında 03 Şubat 2012’de avlanmaya çıkan Fikri Özcan (1961), kasap Sezai Karadeniz’in (1970) çay içinde gezinen 1 ördek ve 2 kazını yaban zannederek vurdu. Arkadaşlarına “Hiç kaçmadılar, kolayca vurdum.” dediği ördek ve kazları temizlerken kursaklarından buğday taneleri çıkınca yaban olmadığını anladı. Özcan’ın vurduğu ördek ve kazların yerine yenilerini alacağı öğrenildi.
Belediye çöp toplama işini gelişi güzel yapmaya devam ediyor. Şehir içinde ve mahalle aralarında biriken çöpün alınma saati yok. Bu yüzden kedi ve köpekler çöpleri karıştırıyor, etrafa yayıyor. Görüntüsü hoş olmayan bu manzara sağlık açısından da tehlikeler saçıyor. Bu işe düzen vermek para pul da gerektirmiyor. İmza, Bir Çevreci
Çatalzeytin Mektubu Gazetesine, İlgi A- 23.11.2011 tarihli ve 29 sayılı yazınız ve ekleri İlgi B- 05.12.2011 tarihli ve 30 sayılı yazınız ve ekleri İlgi C- 06.12.2011 tarihli ve 31 sayılı yazınız ve ekleri Sayın Bakanımıza hitaben yazmış olduğunuz ilgi kayıtlı yazılarınız ve ekleri incelenmiş olup, Kastamonu İli Çatalzeytin İlçe Hastanesinin yataklı sağlık kurumu hizmetinden çıkartıldığı, 24 saat sağlık hizmeti sunumuna son verildiği hususlarında vatandaşların dilekçelerine isitnaden İlçe Devlet Hastanesinin mevcut statüsü hakkında bilgi almak istediğiniz anlaşılmıştır. Kastamonu İli Çatalzeytin İlçe Hastanesi yataklı kurum fonksiyonları korunarak 24 saat kesintisiz sağlık hizmeti sunumuna devam edecek şekilde vatandaşların ilçedeki sağlık hizmetlerinden daha etkin yararlanabilmesini sağlamak amacıyla acil sağlık hizmetleri, ağız diş sağlığı hizmetleri, yataklı tedavi hizmetleri ve aile hekimliği birimlerinin bir arada hizmet vereceği E-3 grubu ilçe devlet hastanesi olarak hizmet vermeye devam edecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Sayfa 7
BİRİ KORUYOR DİĞERLERİ VURUYOR * Belediye Başkanı Musa İhsan Uğuz Başkanlığında 02 Şubat’ta toplanan Belediye Meclisi toplantısına Erdal Savcı katılmadı. Belediye meclis üyeliğinden düşürülen Sonay Güzelaydın yerine çağırılan Mustafa Korkmaz, sağlık sorunları nedeniyle 06 Ocak’ta istifa etti. Boş olan üyeliğe CHP 5. sıradan Çelik Mehmet İnce çağırıldı. * Malmüdürlüğü Gelir Servisi Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni Metin Altıntaş, Kastamonu’da 12-18 Şubat’ta “Mükemmel Hizmet Verme Anlayışı” ve Ankara’da 23 Şubat’ta GMSİ beyannamelerinin elektronik ortamda alınmasına ilişkin seminerlere katıldı. * 26 Şubat’ta İnebolu’da yapılan Zabıt Katipliği mülakat sınavını hemşehrimiz Gökhan Aydın kazandı. * Çatalzeytin Eczanesi sahibi Eczacı Onur İşcen’in boşalttığı Zeki Akçay vereselerine ait işyerini Can Bakkal kiraladı. * İlçemizden 25 bayan otobüs kiralayarak 25 Şubat’ta Ilgaz’a gittiler. * Yardımsevenler Derneği Çatalzeytin Şubesi 8. Olağan Kongresini 11 Şubat 2012’de Öğretmenevi’nde yaptı. Kongrede Yönetim Kurulu Rüksan Yeni Başkanlığında Hayret Öztürk, Güler Savcı, Kezban İşcen, Nermin İnce, Ayşegül Açıkgöz, Yüksel İnce, Saniye Yılmaz, Sevgi Erdoğan’dan; Denetim Kurulu Mercan Doğan Başkanlığında Zehra Çınar ve Müzeyyen Özcan’dan oluştu. * Jandarma Teğmen İdris Kaya geçici görevle 08 Şubat’ta İlçe Jandarma Komutanlığında göreve başladı. * 02 Şubat 2012’de Yemişli köyünde B.K. (1993), K.A. (1952), Y.A. (1956), M.A. (1935) ve E.A. (1965)’ya ait evlere girerek tüfek fişekleri, su bardağı, çizme, spor çanta aldığı iddiaa edilen B.K. hakkında işlem yapıldı. * Yunuslar köyünde 04 Şubat 2012 günü saat 08.30 sıralarında anlaşmalı olarak boşanan S.Y. (1926) ve A.Ö. (1933) 24 yıl boyunca; 10.02.2012 günü Duran köyünde C.B. (1937) ile anlaşmalı olarak boşanan eşi F.K. (1940) 21 yıl boyunca; Sırakonak köyünde H.D. (1945) ile eşi F.D. (1945) SGK’dan 19 yıl boyunca maaş aldıklarından haklarında yasal işlem başlatıldı. * Karamanlar mevkiinde 18.02.2012 günü saat 11.00’de Orhan Karahasan (1977) yönetimindeki 37 DH 780 plakalı karayollarına ait araç şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen Şener Karadeniz (1967) yönetimindeki 57 J 5005 ile çarpıştı. Olayda yaralanan olmazken araçlarda 4500 liralık hasar oluştu.
BAŞSAĞLIĞI Sevgili Ergun Usta kardeşim, annenizi kaybettiğinizi geç öğrendim. Başınız sağolsun. Geride kalanlara uzun ömürler dilerim. Hüseyin Aydoğdu
SATILIK BİNA
Işıkveren’de denize nazır, 5 katlı bina komple satılıktır. Ali İhsan Çelikkol Tel : 0 366 516 15 90 GSM : 0 538 277 22 92
Manifaturacı Salim Ün (1952) her gün 3,5 km yürüyerek Ginolu’da köpekleri besliyor. Ginolu Balıkçı Barınağında bir köpek balıkçı kulübesinde 5 yavru yaptı. Salim Ün bu köpeği doyurmak için Ginolu limanına yürüyerek gidiyor. Balıkçı barınağının bir kıyısında yuva yapan köpek korunurken liman içine gelen yaban ördekler, kazlar bazı avcılar tarafından vuruluyor. Ginolu’da bir garip olay yaşanıyor. Biri koruyor, diğerleri vuruyor. Hayvanları seven, onları besleyen esnaf Salim Ün “Sabah ilk işim mahallemdeki kedi ve köpekleri doyurmaktır. Hayvanları sevmek, beslemek beni mutlu ediyor. Öğleden sonra da her gün Ginolu’ya 3,5 km yürüyerek giderim, onlara yiyecek veririm. Bana alıştılar, beklerler. Kar yağdıktan sonra bir köpek balıkçı kulübesine ağlar arasına 5 yavru yaptı. Yiyecek getiriyorum. Ben Çatalzeytin’den yürüyerek gelip köpekleri besliyorum, koruyup ilgileniyorum. Avcılar da arabalarla
gelip liman içine sığınan yaban ördekleri ve kazları vurup gidiyorlar. Çaresiz hayvanlara çok üzülüyorum” dedi.
Salim ÜN köpeğe ekmek verirken
BAŞKENT’TE KASTAMONU GÜNLERİ Geleneksel hale gelen Başkentte Kastamonu Günleri’nin 8.’si 14-18 Mart 2012 tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Bu yılki organizasyonla ilgili olarak Ankara Çatalzeytinliler Derneği Başkanı Harun Ünlü 16.02.2012’de Çatalzeytin’e gelerek Belediye Başkanı Musa İhsan Uğuz ile görüştü. Dernek Başkanı Harun Ünlü “Başkentte Kastamonu Günleri, Ankara kamuoyunun yakından izlediği bir fuara dönüşmüştür. Bu nedenle Çatalzeytin’in her yönüyle ve tüm zenginlikleriyle fuarda yer alması konusunda belediye ile birlikte güzel bir çalışma yapma kararındayız.” dedi. Başkentte Kastamonu
Günlerinde Kastamonu ve ilçeleri her yönüyle tanıtılacak. Yerli üreticilerimizin ürünleri (fındık şekeri, reçel, ekmek, ayran, kuskus, makarna, dut pekmezi, gömlek) sergilenerek satışı yapılacak. Ankara’daki Çatalzeytinliler de ürünlerini sergileyip satacaklar. 16 Mart 2012 akşamı verilecek konserde her ilçeyi bir yerel sanatçı temsil edecek. Kapanışta 18 Mart günü 14.00’te tüm katılımcılar tarafından Harun Ünlü eşliğinde Kastamonu’ya ait olan Çanakkale türküsü söylenecek. Bu yılki etkinlikte Belediye Başkanlığı Çatalzeytin Mektubu arşivinden alınan fotoğraflarla Harun Ünlü’nün hazırlayacağı 24 sayfalık turizm broşürü bastırıp dağıtacak.
Harun Ünlü Başkan Uğuz’u ziyarette
DOĞUM
* Eda- Aydın Yalçın çiftinin 06.02.2012 günü Kastamonu’da dünyaya gelen birinci bebeklerine YUSUF KAAN
ADI VERİLDİ.
Adı Soyadı Baba Adı D. Tarihi Lütfi AKINCI (Hasan) 1939, Mediha ORAN (Mustafa) 1965, Saliha ÖZCAN (Süleyman) 1930, İbrahim YILDIRIM (Mustafa) 1945, Sami AKYAVUZ (Rasim) 1940, Mehmet GÖKTAŞ (Yakup) 1920, Ayşe DEMİRCAN (Abdulbaki) 1951, Hüseyin ÖZCAN (Ali) 1929, Suat KAYA (Aziz) 1972, Hanife ÖZDEMİR (Hasan) 1948, Yusuf SEZER (Yakup) 1968, Hasan ACAR (Ahmet) 1933, Nazike GENÇ (Kamil) 1929, Osman TAŞAY (Mustafa) 1929, Ahmet B. ÇAĞLAR (H.Avni) 1962, Sami TEKİN (Hamdi) 1935, Kazım KARAKUZ (Salih) 1950, Emine ALEMDAR (Abdullah) 1933, Mustafa ACAR (Sıtkı) 1931, Ayşe YILMAZ (Hasan) 1935, Ayşe ÜNAL (Nuri) 1945, Ahmet ERTÜRK (Mehmet) 1943, Hatice KAPLAN (Hasan) 1935, Samiye KAYA (Halit) 1943, Bilal KAYA (Hasan) 1993, Fahri ÖZDEMİREL (Esat) 1943, Cemal BOZKURT (Mehmet) 1927, Hüsamettin ÜNAL (Şakir) 1933, Asım DEMİR (Rasim) 1946, Zülfiye ATALAY (İsmail) 1948, Beyaz ÇAĞLAR (Kamil) 1934, Şerafettin DOĞAN (Mehmet) 1930,
Doğum Yeri Ö. Tarihi KARACAKAYA 26.01.2012 İNEBOLU 06.02.2012 KARACAKAYA 11.02.2012 CELALLAR 07.02.2012 CELALLAR 22.01.2012 CELALLAR 18.02.2012 PAŞALI 27.01.2012 HACIREİSSÖKÜ 20.01.2012 KİRAZLI 30.01.2012 YUNUSLAR 27.01.2012 SAMANCI 03.02.2012 KAVAKLI 02.02.2012 KAŞLICA 26.01.2012 KARACAKAYA 01.02.2012 DİDİ 30.01.2012 KAYADİBİ 30.01.2012 KAYADİBİ 29.01.2012 İSMAİL 30.01.2012 YENİBEYLER 24.01.2012 PİRİ 05.02.2012 HACIREİS 10.02.2012 ÇUBUKLU 10.02.2012 HAMİDİYE 11.02.2012 YUKARISÖKÜ 16.02.2012 KIZILCAKAYA 20.02.2012 KAVAKÖREN 12.02.2012 MERKEZ 17.02.2012 ÇAĞLAR 19.02.2012 HACIREİS 20.02.2012 ÇEPNİ 16.02.2012 ÇELEBİLER 22.02.2012 İMAMLAR MAH. 24.02.2012
29 ŞUBAT 2012
Sayı: 334
ÇATALZEYTÝN MEKTUBU
SAHİLDE KAR DALGA İLE BULUŞTU 22 ŞUBAT 2012
01 ŞUBAT 2012
40 KÖYÜN YOLU KAPANDI
FINDIKLI MUHTARI AHMET AKDAN’A İLAÇ GÖNDERİLDİ
İlçeye bağlı 41 köyün 40’ında 340 km köy yolunun kar nedeniyle kapalı olduğu Kaymakamlıkça açıklandı. Özel İdare ekipleri bir gün önce kar mücadelesini tamamlayıp 41 köyün yolunu trafiğe açmıştı. Çatalzeytin’de son yılların en ağır kışı yaşanıyor. İstanbul’dan Çatalzeytin’e hareket eden yolcu otobüsleri 2 saat gecikme ile Çatalzeytin’e geldiler. ÇatalzeytinKastamonu minibüs seferleri güçlükle yapılıyor. Her yer buz tuttu. Sahilde Kar Dalga ile buluştu Deniz kıyısında kar kalınlığı 30 cm oldu. Kar kalınlıkları Hacıreissökü ve İsmail köyünde 35, Güneşler’de 45, Çağlar’da 40 cm. İstanbul’dan Çağlar köyüne gelen Sami Tekin’in (75) cenazesinin köye ulaşması için Özel İdare Ekipleri öncelikle Çağlar yolunu açtı.
Kardan mahsur kalan Çatalzeytin Fındıklı Köyü Muhtarı Ahmet Akdan’a (60) Kaymakamlık yardım eli uzattı. Tansiyon hastası olan Muhtar Ahmet Akdan’ın ilaçları bitti. Kar kalınlığı 50 cm’yi geçen Fındıklı’da muhtar doktora gelemeyince Kaymakamlıkça tansiyon ilaçları köye gönderildi. Akdan’ın komşusu Ünal Akdan çığır açarak yola çıktı, ilaçları aldı. Muhtar Akdan “İlçeye 18 km mesafedeki köyümüzde kışın 8 hanede 15 kişi yaşıyoruz. Yaşlı ve hasta olduğumuzdan 50 cm karı sökerek yola çıkamadık.”dedi Olaydan bir gün sanra 23 Şubat 2012’de Fındıklı köyü muhtarı Ahmet Akdan kardan kapalı olan 600 metrelik mahalle yolunu ücretini kendi ödeyerek traktörle açtırdı. 02 Şubat 2012
02 ŞUBAT 2012
26 KÖY YOLU KAPALI Çatalzeytin ilçesi son yılların en sert kış mevsimini geçiriyor. Bu sabah su saatlerinin donduğunu gören aileler şaşırdılar. Ağır kış koşulları hayvanları da etkiledi. Yaban domuzları şehir merkezine indiler, ilçeye bağlı 41 köyden 26’sının yolu kar nedeniyle kapalı. Özel İdare ekipleri gece gündüz yolları açma çabasını sürdürüyorlar. Şehir merkezinde Belediye kar mücadelesi yapıyor, cadde ve sokaklar açılıyor. Yolların buzla kaplı olması vatandaşları da zor durumda bırakıyor. Kış mevsiminin tadını özellikle çocuklar çıkarıyor. Karne tatilini fırsat bilen çocuklar poşetlerle karda kayıyorlar. 03 ŞUBAT 2012
KÖYLÜ PAZARA İNEMEDİ Çok sert kış mevsimi geçiren Çatalzeytin ilçesinin 41 köyünün 20’sinde yollar kapalı. Haftalık Cuma Pazarı’na köy yolları kapalı olduğundan köylüler inemedi. Cuma Pazarı’nda garip bir manzara oluştu. Pazarda satıcı çok, alıcı yok. Pazara yerli ürün çok az miktarda geldi. Pazarda yerli ürün olarak; kara pancar, yeşil soğan, marul, bal kabağı, yerli süt satılıyor. Taşımalı eğitimin aksamaması için Özel İdare ekipleri köylerde 70 cm’ye ulaşan karla mücadelesini sürdürüyorlar. 07 ŞUBAT 2012
DALGALAR SAHİLİ ESİR ALDI Çatalzeytin’de dalga boyu 3,5 metreyi aştı. Poyraz doğrultulu esen rüzgar ilçede yaşamı olumsuz etkiledi. Sabah saatlerinde esmeye başlayan poyraz şiddetini gün içerisinde artırdı. Dev dalgalar Çatalzeytin’de mermerpark ve çarşı altında zaman zaman karayoluna ve Şekerçeşme önündeki mahmuzlara zarar vermeye başladı. Belediye Başkanlığı vatandaşları soğuk hava koşulları karşısında su saatlerini muhafaza altına almaları konusunda uyardı. 10 ŞUBAT 2012
TAŞIMALI EĞİTİME BİR GÜN ARA VERİLDİ
Dalga ile karın buluşması Fotoğraf: Doğan Özbay
28 ŞUBAT 2012
OTOBÜSLER GEÇ GELDİ Sabah namazından sonra yağan kar, şehiriçini beyazlattı kısa süre sonra eridi. Alacıklar ve Ginolu üstü karlı. Minibüsler Kastamonu seferlerini güçlükle yaptılar. İstanbul otobüsleri saat 10.30’da Çatalzeytin’e geldi. Taşımalı eğitim aksadı. Yunus Emre’ye 136 taşımalı öğrenciden 65’i, Paşalı’ya 133 taşımalı öğrenciden 100’ü gelebildi. 29 ŞUBAT 2012 Taşımalı ilköğretim öğrencilerine 3 gün kar tatili verildi. Kar kalınlığı Çatalzeytin Merkezde 5, Kavaklı, İsmail, Hacıreissökü’de 65, Güneşler’de 45 cm oldu.
ÖĞRENCİLER 5 SAATTE EVLERİNİ BULDU * Hacıreissökü köyü öğrencileri 17-27 Şubat tarihleri arasında okula gidemediler. * Kastamonu’dan Cuma Pazarına gelen pazarcılar dönüşte yoğun kar yağışı altında 2 saatlik yolu 4 saatte aldılar. * Kar nedeniyle 17 Şubat’ta köy yolları aniden kapandı. Canlar hatttından gelen taşımalı öğrenciler saat 17.00’ye kadar yola çıkamadılar. Muhtar Ahmet Özmen’in kullandığı servis aracı 5 saatte Canlar’a ulaşabildi. * Celallar Muhtarı Murat Bozkurt Cuma pazarı dönüşünde Kulfallar- Celallar arasında 6 saat yolda mahsur kaldı. Karla kaplı yolu kürekle açmaya çalıştı. Telefonla ulaştığı köylüleri gelerek Bozkurt’u donmaktan kurtardılar. * Paşalı köyü Yabu mahhallesinde eniştesi Mehmet Yaman’ın evinde döşeme Salim ÇAY işi yapan Salim Çay (1980) kar nedeniyle 17-19 Şubat’ta 3 gün Çepni köyü Epçeli mahallesindeki evine gidemedi. Yabu’da kar kalınlığı 80 cm’yi geçti. 20 ŞUBAT 2012
SPOR SPOR SPOR SPOR MUSTAFA MESUT KARAHAN ÇATALZEYTİNSPOR BAŞKANI OLDU 25.02.2012 tarihinde çoğunluk sağlanamadığından yapılamayan Çatalzeytinspor Kulübü Olağan Kongresi 28.02.2012 günü yapıldı. Be l e di ye toplantı salonunda saat 14.00’te başlayan toplantıya kulübe kayıtlı 63 üyeden 18’i katıldı. Yöne tim ve denetim kurulları okunup aklandıktan sonra seçimlere geçildi. Hikmet Güzelaydın Başkanlığındaki eski yönetim göreve talip olmadı. Yapılan seçimler sonucunda Yönetim Kurulu Üyeliklerine Mustafa Mesut Karahan, Emin Türkay Öztürk, Nurettin Doğan, Deniz Çağlar, Basri Karadeniz, Ergun Usta, Enver Öz; Denetim Kurulu Üyeliklerine Mahmut Aslan, Ferhat Özdemir, Yavuz Demirci seçildiler. Yönetim Kurulunun 29.02.2012 tarihli toplantısında yapılan görev bölümünde Mustafa Mesut Karahan Başkanlığa, Ergun Usta Başkan Yardımcılığına, Enver Öz Spor Amirliğine, Emin Türkay
Öztürk Halkla İlişkiler ve Basın Sözcülüğü, Nurettin Doğan Saymanlığa, Deniz Çağlar Yazmanlığa, Basri Karadeniz Lokal Amirliğine getirildiler. Yönetim Kurulu çalışma bürosu tutulması, futbol sahasının güzel bir görünüme kavuşturulması, Çatalzeytinspor Dergisi çıkarılması konularına öncelik verecek. Çatalzeytinspor Kulübü Derneği Başkanı Mustafa Mesut Karahan “Gençliği ve yeşil-beyazlı taraftarları tekrar sahaya çekeceğiz. Çatalzeytinspor’u kendi ayakları üstünde duracak hale getireceğiz. Şanlı bir geçmişe sahip takımımızı layık olduğu yere taşımak için arkadaşlarımla gereken çabayı göstereceğiz. Herşeyi sıfırdan alarak yeni bir takım kadrosu oluşturacağız. Çatalzeytin ruhu ve disiplin ön plana çıkacak. Şimdi Çatalzeytinspor’u sahiplenme zamanıdır. Belediye Başkanımız Musa İhsan Uğuz’un, Kaymakamımız Erol Korkmaz’ın,Çatalzeytinspor’a gönül verenlerin, ilçedeki ve gurbetteki işadamlarımızın desteklerini bekliyoruz.” dedi.
14 YILDIR NAKIŞ KURSUNA GİDİYOR Sacide Anafarta (1953), Halk Eğitim Kurslarının müdavimi. 3 çocuk annesi Anafarta, Çatalzeytin’de 14 yıldır makine nakışı kursuna devam ediyor. Sacide Anafarta Kurs Öğretmeni ve kursiyerlerle çok iyi anlaşıyor. Aralıksız 14 yıl makine nakışı kursuna devam eden Anafarta “Ben öğrenciliği çok seviyorum. 14 yıldır makine nakışı kursuna devam ediyorum. Üç
çocuğumun çeyizini ben yaptım. Para verip çeyiz almadım. Her yıl yeni yeni işler çıkarıyorum. Kursa katılmak bana huzur ve mutluluk veriyor. Gözlerim müsaade ettiği müddetçe kursa gitmeye devam edeceğim. 12 yıl Zehra Çınar’ın, 1 yıl Zerrin Akçay’ın, 1 yıl Nihal Altıntaş’ın öğrencisi oldum. Zehra Çınar öğretmenimi çok seviyorum. Kursa devam etmemde büyük etkisi var.” dedi.
Kuşa Niyet, Nişanlıya Kısmet
KUŞA ATTI NİŞANLISINI VURDU Kavakören Köyü Mudanoğlu mahallesinde 06.02.2012 günü saat 15:30 sıralarında G. E.(1991) evin içinden bahçedeki kuşa havali tüfekle ateş ederken yanlışlıkla dışarıda bulunan nişanlısı F.T.’yi(1992) sağ bacağından vurdu. Çatalzeytin İlçe Hastanesine getirilen Toprakçeken müdahaleden sonra İnebolu’ya sevk edildi. İnebolu Devlet Hastanesine getirilen Toprakçeken’in bacağındaki saçma cerrahi müdahale gerektirdiğinden Kastamonu’ya sevk edildi. Toprakçeken’in tedavisi Kastamonu Devlet Hastanesinde yapıldı.
Yoğun kar nedeniyle İlköğretim Okullarında eğitim gören taşımalı öğrencilerin eğitimine bir gün ara verildi. 25 köy yolu kapandı. Yoğun kar yağışı nedeniyle kar kalınlığı 30 cm yi geçti. 17 ŞUBAT 2012
Sayfa 8
Sacide Anafarta
ETLİEKMEK SALONU Çatalzeytin’de mavi ve yeşilin birleştiği bir noktada eşsiz doğa ve deniz manzarayı krediye uygun satılık lüks daireler
Etliekmek, Mantı, Çorba, Köfte
Cumhuriyet Meydanı No: 7 ÇATALZEYTİN Tel: 0 212 628 98 79 Faks: 0 212 431 24 02 GSM: 0 532 658 70 32 - 0 552 658 70 32
Cumhuriyet Meydanı No: 14 ÇATALZEYTİN Tel: 0 366 516 21 11 - 0 532 525 16 86
YETKİLİ BAYİİ
Halı ve Mobilya Mağazaları
Merkez: Kayabaşı Bahattin Gazi Cad. No: 19 KARABÜK Tel: (0370) 424 23 89- 415 10 66 Şube: Hürriyet Cad. Şenay İş Merkezi KARABÜK Tel: (0370) 415 14 75 Fax: 415 14 76 Şube: Atatürk Bulvarı No:32 Çatalzeytin Tel&Fax: ( 0366) 516 13 90 e-mail: ergun.senturk37@hotmail.com Gsm: (0533) 571 23 85
* ALÇIPAN * KARTONPÝYER * ÝZOLASYON 0 532 285 60 17 Merkez: Ethemefendi Cd. Ýlker Ap. No: 92 / 2 Erenköy / KADÝKÖY - Tel: 0 216 386 33 26 Þube: Uzunçayýrbaþý Mh. No: 68/1 Gözcübaba/Göztepe - Tel: 0 216 566 87 16 - 566 87 23 Atölye: Ali Fuat Cebesoy Cd. Sancak Sk. No: 14/1 Örnek Mh. - Tel: 0 216 317 76 12 www. atilimkartonpiyer.com / e-mail: info@atilim-kartonpiyer.com Faks: 0 216 368 84 57
Tutku Alperen Akaryakıt Ahmet DEMİR Kastamonu Yolu Harda Köprüsü yanı ÇATALZEYTİN Tel: 0 366 516 22 50 - 0 532 302 56 79
PAŞALI’DA BİR GÜN KAR TATİLİ
yelkenciler
Paşalı İlköğretim Okulunda 23 Şubat’ta bir gün kar tatili yapıldı. Aynı gün Yunus Emre İlköğretim Okuluna taşımalı öğrenciler gelemediler. 20-24 Şubat tarihleri arasında köylerde mahalle yolları açılamadığından taşımalı eğitim kar
Þefik Yelkenci - Refik Yelkenci
İnşaat Malzemeleri-Demir Çimento-Kum ve Çakıl Nakliye İşleri ve Hafriyat