Orman ve Su İşleri Bakanı “HES’lerde hata yaptık” dedi. Bakan Eroğlu’nun HES’lerle ilgili açıklaması şöyle; “HES’lerle ilgili de çokça eleştiri var, doğa tahribatına ilişkin çıkan fotoğraflar, neden HES’lerde bu kadar ısrarcısınız? Burada bizim hatamız oldu. HES’ler tüm dünyada teşvik ediliyor. İlk göreve geldiğimde arkadaşları topladım ve dedim ki, ‘Potansiyelimiz ne kadar?’ Potansiyeli bile yanlış hesaplamışlardı. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) geçmiş yönetimi 1.600 ihale yapmış. Aşağı yukarı 82 kattrilyonluk ihale demek bu. Ödeneğimiz 2 katrilyon. 41 yıl yani. Öncelikli projeleri ele aldık bu yüzden.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR
HES’lerle de olmaz. HES’lerle ufak dereleri mahvediyoruz. 10 megavattan az enerji ü r e t e c e k HES’lere kesinlikle izin ve r m ey e ceğiz. Devamı Sayfa 4’te
Devamı Sayfa 4’te
Renkli Fotokopi, Faks
Renkli Fotokopi, Faks
Atatürk Bulvarı No: 54 37940 ÇATALZEYTİN Tel: 0 366 516 12 22 Faks: 0 366 516 17 00
Atatürk Bulvarı No: 54 37940 ÇATALZEYTİN Tel: 0 366 516 12 22 Faks: 0 366 516 17 00
YEREL İLETİŞİM TURİZM GAZETESİ
30 KASIM 2013
31. YIL /
1.00 TL . KDV İçinde
/ SAYI :354
“ZENGİNE SÜTLAÇ, FAKİRE ÇALMAÇ; BİR SAAT SONRA İKİSİ DE AÇ.” YÖREMİZ ATASÖZÜ
AKÇAY VADİSİNE 6 HES KUZKÖY HES’E DAVA AÇILDI Kütük Enerji Elektrik Üretim Dağ. San. Tic. A.Ş. tarafından Akçay’ın kolu Çamurluçay’da (Karacakaya Çayı) yapılması planlanan Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Çed olumlu kararı verilen Kuzköy Regülatörü ve HES’e iptal davası açıldı. Sökü Köyü Muhtarı Muzaffer Öztürk, azaları Asım Öztürk, Ahmet Demir, Karacakaya Muhtarı Sami Altundal ve köy halkından Hüseyin Yener Kastamonu İdare Mahkemesine açtıkları davada HES projesinin iptalini istediler.
Akçay Vadisinde kurulmak üzere 6 Hidro Elektrik Santrali (HES) projesi hazırlandı. Akçay’ın ana kolu üzerinde HES Enerji Üretim San. Tic. A.Ş.’nin Yunuslar
Regülatörü ve HES inşaatı devam ediyor. Çatalzeytin Aşıkları Çevre Platformu üyeleri Çed’e gerek yoktur kararıyla başlayan HES’e açtıkları birinci davayı kazandılar. Firma Çed hazırla-
AKÇAY HES DAVASI DURUŞMALI YAPILDI HES Enerji Üretim San. Tic A.Ş. tarafından Akçay’a yapılan Yunuslar Regülatörü ve HES’in iptali için açılan ikinci davanın duruşmalı mahkemesi 06 Kasım’da yapıldı. Davaya Av. Yakup Şekip Okumuşoğlu ve Emin Türkay Öztürk katıldılar. Davalı firma adına Av. Rıdvan Ergün duruşmada hazır bulundu. Akçay deresinden çekilen fotoğraflar ve “HES’e Hayı” kitabı mahkemeye delil olarak sunuldu.
KONAKLI TAŞ OCAĞINA YÜRÜTMEYİ DURDURMA Konaklı Köyüne Kastamonu Valiliğince açılması planlanan taş ocağına Köy Muhtarı Nazif Sağıroğlu, Basri Yozgat, İsmet Aksu, Halil Topçu tarafından “Çed Gerekli Değildir” kararının iptali istemiyle açılan davada Kastamonu İdare Mahkemesi 07.11.2013 tarihinde Yürütülmenin durdurulmasına karar verdi. Konaklı’da 17.09.2013’te bir hakim beş bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmıştı.
HARDA KUM OCAĞINA İPTAL KARARI Harda dere yatağında Selahattin Erdağ tarafından yapılmak istenen “Kum ve Çakıl Ocağı” projesinin iptali için Kastamonu İdare Mahkemesine Köy Muhtarı Seyfi Güney, Necati Genç, Şerafettin Tulum, İsmet Tulum, İsmet Şahin tarafından açılan dava 07.11.2013’te sonuçlandı. Mahkeme dava konusu işlemin iptaline Danıştay temyiz yolu açık olmak üzere karar verdi.
Akçay’da HES İnşaatı ve bozulan doğa
ÜZERİNE AĞAÇ DÜŞEN SELMA KÖMÜRCÜ VEFAT ETTİ Didi Küme’de Selma Kömürcü (1974) ormanda kestiği ağacın üzerine düşmesi sonucu ağır yaralandı. 18.11.2013 günü saat 11.30 sıralarında meydana gelen olayı yanında bulunan komşusu Ayşe Doğan (1980) haber verdi. Kestiği ağacın başına çarpmasıyla ağır yaralanan Kömürcü’ye polis, orman ve 112 Acil servis görevlileri 30 dakikada ulaşabildiler.
İki
çocuk annesi Kömürcü, bilinci kapalı olarak ambulans ile getirildiği İlçe Hastanesinde ilk müdahalenin a r d ı n d a n Kastamonu’ya sevk edildi. Yoğun bakımda 5 gün kalan K ö m ü r c ü 22.11.2013’te yaşamını kaybetti. Selma Kömürcü 23.11.2013’te Didi’de toprağa verildi.
CEMİL AYDIN TARLADA KALP KRİZİ GEÇİRDİ Karacakaya köyünde 08 Kasım’da tarlaya çalışmaya giden Cemil Aydın (1929) akşam eve B i r gün sonra Aydın, eve 300 m e t r e mesafedeki tarlada ölü olarak b ul u n du. Aydın’ın kalp krizi sonucu yaşamını kayb e t t i ğ i Cemil Aydın anlaşıldı. Cemil Aydın vefatından 4 gün önce eşi Şehri Aydın’ı kaybetmişti.
MYO’DA SINIF TEMSİLCİLERİ SEÇİLDİ MYO’da 07 Kasım 2013’te sınıf temsilcileri seçildi. Engelli 1 temsilciliğine Bahar Özbağ, Engelli 2 temsilciliğine Abdullah İşlek, Yaşlı 1 temsilciliğine Erhan Aslan, Yaşlı 2 temsilciliğine Eren Kürşat Başbenzer seçildiler.
dönmedi. Çocukları tarafından aranıp bulunamayınca jandarmaya haber verildi.
yarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığından tekrar çalışma izni aldı. Açılan ikinci davada tekrar yürütmeyi durdurma kararı alındı. Mahkeme ara kararla çalışma izni verdi. 06 Kasım 2013’te yapılan duruşmalı mahkemeye davacı Emin Türkay Öztürk ve Avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu katıldılar. Mahkeme henüz sonuçlanmadı. Akçay’ın kolu Çamurluçay’a (Karacakaya Deresi) Kütük Enerji Elektrik Üretim Dağ. San. Tic. A.Ş.’nin Çed projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığından onay alındı. Akçay’ın kolu Çatak deresine Cebeci HES, İnanya çayına Kemal 1-2 Regülatörü ve HES, İnanya çayına Dumanlar HES projeleri hazırlandı. 4 HES Projesi için ilgili bakanlıktan onay bekleniyor. Akçay Vadisine kurulacak 6 HES, Çatalzeytin doğasına tamamen yok edecek.
AKP’DE ADAY YOKLAMASI AKP’den Belediye Başkanlığına Belediye Başkanı Musa İhsan Uğuz, Cengiz İnce ve Alim Karataş aday adaylığı başvurusu yaptılar. İl Genel Meclisine Birol Bozkurt, Hüseyin Tolga İnce, Mevlüt Kaplan ve Engin Rençber’in aday adaylığı başvurusu yaptıkları öğrenildi. AKP’de Belediye Başkanı aday adayları için 17 Kasım’da Kastamonu’da aday yoklaması yapıldı. Merkez ve ilçe belediye başkanları için 20 sandık kuruldu. İlçe Başkanları, Yönetim Kurulu yeleri, Belediye Meclis üyeleri, İlçe Gençlik ve Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyeleri, Mahalle temsilcileri, İl Genel Meclisi üyeleri belediye başkanları için oy kullandılar. İl Belediye Başkanları için ilçe başkanları, ilçe gençlik ve kadın kolları başkanları da oy kullandılar.
Yılbaşı Kutlaması
Gelecek sayımızda esnaflarımızın, işadamlarımızın, yerel seçim adaylarımızın yılbaşı kutlamalarını yayımlayacağız. Gazetemize telefon, faks ve e-posta ile yılbaşı mesajlarınızı gönderebilirsiniz. “Çatalzeytin Mektubu Gazetesi” Tel: 0 366 516 12 22 GSM: 0 532 512 23 17 Faks: 0 366 516 17 00 e-posta: eturkay@mynet.com
Siyasetle, ticaretle uğraştım. Yöremizin doğasına, kültürüne, tarihine sahip çıkma mücadelem çevre konusunda yoğunlaştı. Çevreci olmak, çevre konusunda mücadele vermek kolay iş değil. Dünyanın en zor işinin çevrecilik olduğunu yaşayarak öğrendim.
Emin Türkay Öztürk Sayfa 4 Cıvıltı’da
YÜCE ATATÜRK’Ü SAYGI VE SEVGİ İLE ANDIK
Öğrenci Oratoryosu Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 75. yılında hazırlanan programla anıldı. Saat 08.45’te Mermerpark’ta Atatürk Anıtına Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı, AKP, CHP, MHP, DP’nin çelenk-
leri konuldu. İki dakikalık saygı duruşu yapıldı. Atatürk’ü Anma programı Çatalzeytin Şehit Engin Açıkgöz Çok Programlı Lisesinde saat 09.30’da Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Buğçe Örnek ve Meliha Şahin’in sunumuyla başladı. Devamı Sayfa 8’de
ÖĞRETMENLER GÜNÜ Öğretmenler günü dolayısıyla saat 11.00’de Atatürk Anıtına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çelengi konuldu. Atatürk ve Türk büyüklerine 1 dakikalık saygı duruşundan sonra İstiklal Marşı söylendi. Türkçe Öğretmeni Fatih
Kapşigay’ın sunduğu Öğretmenler Günü programı saat 11.30’da Yunus Emre İlkokulu salonunda başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Lise Edebiyat Öğretmeni Buğçe Örnek yaptı. Devamı Sayfa 8’de
Yemin eden öğretmenler
BU SAYIMIZDA - Esat Kaplan “Cıvıl Cıvıl Bir Anadolu Gazetesi” Sayfa 3’te - Ergun Usta “Öğretmenler Günü” Sayfa 5’te - Hidayet Aykan “Pakette Buldum Seni” Sayfa 2’de - Necati Erat “İçimizdeki İrlandalılar” Sayfa 8’de - Bahattin Şentürk “Öğretmenimden Davacıyım” Sayfa 5’te - Mertcan Karacan “Eğitim Işığı Öğretmenler” Suçatı Sayfa 4’te
Paşa Pınarı CAN FEDA Gönül g özü açıks a, c an fe da uyuyana; Kulağıyla de ğil de g önlü ile duyana.
F azıl BAY RAKT AR
30 KASIM 2013
Sayı: 354
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
KIZILAY ÖĞRENCİ EVİ İHALESİ YAPILDI Merkez mahallesinde 212 metrekare alanda 5 katlı kaba inşaatı tamamlanan öğrenci evi ihalesi Kızılay Genel Başkanlığı tarafından Ankara’da 22 Kasım’da yapıldı. İhaleyi ASB firması aldı. Kızılay Şube Başkanı Birol Bozkurt “Öğrenci evi anahtar teslimi olarak Haziran 2014’te bitecek, Temmuz ayında açılışı yapılacak. Öğrenci evi inşaatı tamamlandığında ilçemizde önemli bir sorunu çözmüş olacağız.” dedi.
Sayfa 2
ATATÜRK SERGİSİ Hidayet AYKAN Orda bir çöp var uzakta Üstünde paket bulunan Gitsek de gitmesek de O bizim çöpümüzdür
Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Birol Bozkurt’a altın rozet takarken
Yunus Emre İlkokulu 1-B sınıfı öğretmeni Emine Esenyel, öğrencilerinin suluboya ve pastel “Atatürk ve 10 Kasım” konulu resimlerinden sergi açtı.
MAZHAR ÖZCAN’A MİNİK ÖĞRENCİLERDEN ZİYARET Emekli İlçe Milli Eğitim Müdürü, MYO Derneği Başkanı Mazhar Özcan’nı minik öğrenciler Öğretmenler Gününü kutladılar.
Sürpriz ziyaret 25 Kasım’da Mazhar Özcan’ın evinde gerçekleşti.
Yunus Emre İlkokulu 1-B sınıfı öğrencileri öğretmenleri Emine Esenyel ile
Yunus Emre İlkokulu 1-B sınıfı öğretmeni Emine Esenyel’in öğrencileri Mazhar Özcan ile (Fotoğraf: Ayşe Özcan)
PTT’DE PERSONEL SAYISI 4’E DÜŞTÜ Çatalzeytin PTT Merkez Müdürlüğünde personel sayısı 4’e düştü. Kadro 1 veznedar, 1 memur, 1 merkez dağıtıcısı, 1 köy dağıtıcısından oluşuyor.
Personel sayısında azalma doğal olarak hizmette aksamalara yol açıyor. Beş yıl önce ilçemiz PTT’sinde personel sayısı 10’u buluyordu.
Koştum o istikamete Ulaştım malum pakete “Bul paketi, al nakiti” Yazıyordu üstünde. Açınca ne göreyim: Dibinde çürük bir soğan Altında bir imza “Vurdiyen” Paketten kuş çıkar dediler İnanmadım Baş çıktı. Kuru kafa mı ? Hayır yaş baş. Örtülü, bürgülü, büzgülü Altında ter var mı ? Ben bilmem Arkadaşım bilir. Bilgiler çarşaf çarşaf Anlayabildin mi ? Ben bilmem Adaşım bilir Bir küf kokusu yayıldı sınıfa Bacadan mı, hocadan mı ? Ben bilmem Kardeşim bilir. Bayıldık, boğulduk Teneffüs zilini Beklesek mi, beklemesek mi ? Ben bilmem Sınıf bilir.
Çatalzeytin’de Akşam 18 Kasım 2013
PAŞALI KÖYÜ MUHTAR ADAYI
Zekiye TOPÇUOĞLU Sebahattin TOPÇUOĞLU
0 530 645 65 36 0 530 645 65 35
Ginolu manzarasında çay, kahve tadı
Keyf-i Cafe’de
Yüksel DEMİRKIRAN
Ev usulü Mantı ve kesme makarna, köfte, et sote, çorba, sıcak - soğuk içecekler Ginolu Cadde No:1 ÇATALZEYTİN
30 KASIM 2013
Sayı: 354
YÜKSEKOKUL YAPTIRMA GELİŞTİRME VE GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ BAĞIŞ KAMPANYASI AÇTI Ç a t a l z e y t i n açıldı. Eğitim ve öğretime Yüksekokul Yaptırma başlanabilmesi için boyaGeliştirme ve Güzelleştirme badana elektrik işleri olmak Derneği öğrenci sorunlarını üzere çok büyük masçözmek, gereksinimlerini raflarımız oldu. Dolayısıyla karşılamak amacıyla yardım dernek olarak borçlandık. 02 kampanyası açtı. Kasım 2013’te İstanbul’da Kastamonu Üniver- işadamlarıyla toplantı düzensitesi Meslek Yüksekokuluna ledik, maddi destek istedik. bağlı olarak ilçemiz Çelebiler Çatalzeytin’e ve eğitime gönül Ma h al le si n de ki veren ÇatalzeytPolis Eğitim in’de ve gurbette Merkezinin kulyaşayan tüm landığı YİBO hemşehrilerimizden binalarında Yaşlı ça lı şm ala rı m ı za Bakımı Hizmetleri destek bekliyoruz. ve Engelli Bakımı MYO’ya sahip Reha bilitasyon çıkmak hepimizin bölümleri açıldı. Şu görevi. En büyük anda iki bölümde hedefimiz ilçemize 139 öğrenci eğitime sosyal, kültürel ve devam etmekte. ekonomik yönden Mazhar ÖZCAN Yardım kampanyası büyük katkılar sağlayacak olan ile ilgili olarak Dernek Başkanı okulumuzu kalıcı hale Mazhar Özcan “Öğrencilerin getirmektir. Okul Çatalzeytin Çelebiler’e servis ile gönder- için çok önemli bir organdır. ilmesi, yakıt, nevresim, dolap, Gücü ölçüsünde işçi, memur, onarım vs. masrafları açılışta esnaf tüm hemşehrilerimizin derneğimizce karşılanmak- çalışmalarımıza ilgi ve destektadır. Okul 21 Ekim 2013’te lerini bekliyoruz.”dedi.
ÇATALZEYTİN YÜKSEKOKUL YAPTIRMA GELİŞTİRME VE GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİNE BAĞIŞTA BULUNANLAR S.NO 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35
ADI VE SOYADI BAĞIŞ MİKTARI MÜNEVVER KARAOĞLU 50,00 ERDOĞAN KAYA 1.000,00 REYHAN ÖZCAN 100,00 SERTAN KAYA 100,00 SEVAL ASLANOĞLU 50,00 ALİ TUNÇ 30,00 KEMAL YILDIRIM 50,00 ASIM KURT 500,00 BEKİR YÜKSEL 100,00 MEHMET ÖZÇELİK 1.000,00 ŞABAN ÖZCAN 100,00 EKREM SAVCI 50,00 VAHİT SAVCI 50,00 SALİM ÖZCAN (ASIM OĞLU) 50,00 ŞERAFETTİN DEMİRCAN 300,00 AHMET DEMİRCAN 150,00 HÜSEYİN ÖZCAN 100,00 KIYASİ ÖZCAN 100,00 MUSTAFA KILIÇ 200,00 SALİM ASLAN 100,00 YÜCEL ŞAHİNGÖZ 500,00 AHMET ŞAHİNGÖZ 200,00 AHMET RENÇBER 500,00 FAİK ARSLAN 500,00 SALİM ÖZDEN 150,00 ŞÜKRÜ KAYRAN 50,00 SALİM YILMAZER 50,00 ZİYA ŞAHİNGÖZ 5.000,00 RAMAZAN ÖZCAN 1.500,00 ÜNTEL KABLO MEHMET ÜNLÜ 15.000,00 AK İNŞ. MERMERCİLİK ALİ KÜTÜK 10.000,00 ŞEN ÇİÇEKÇİLİK İSMAİL ŞEN 2.000,00 ASMİD MAKİNE SADIK ARSLAN 1.000,00 SEDAT ŞENOL ÖZDEMİR 5.000,00 ŞEMSİ YOZGAT 5.000,00 TOPLAM 50.630,00 ÇATALZEYTİN YÜKSEKOKUL YAPTIRMA GELİŞTİRME VE GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ BAŞKANLIĞI BAĞIŞLARINIZI BEKLİYOR. HESAP NO : T.C. ZİRAAT BANKASI ÇATALZEYTİN ŞUBESİ 64904055-5001 IBAN : TR 02 0001 0004 9564 9040 5550 01
ZİRAAT BANKASI 150 YAŞINDA
T.C. Ziraat Bankasının 150. kuruluş yıldönümü kutlandı. Şube Müdürlüğünce müşterilere çay, pasta ikramı yapıldı
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
Y EŞ İL
Sayfa 3
G Ü N LE R
CIVIL CIVIL BİR ANADOLU GAZETESİ Esat KAPLAN esatkaplan1@gmail.com
Yazıya çiziye heveslendiğim lise yıllarımda tanıştığım, ilk yazılarımı yayımladığım ve hala da yazdıklarımı sayfalarında görmekten tarifsiz bir mutluluk duyduğum gazetenin adı, Çatalzeytin Mektubu… Işıklar içinde yatsın!.. Mustafa Öztürk, Türkiye’nin son köy enstitülülerindendi. Kastamonu Gölköy Enstitüsü’nden 1947’de mezun olduğunda henüz 19 yaşındaydı. Kendi köyü Çelebiler’de başladı öğretmenliğe. 12 Eylül öncesi, 1979’da emekli olduğunda Çatalzeytin’in son başöğretmeniydi. Yaşamı boyunca ayrılmadığı memleketinden emekliliğinde de kopmaya niyeti yoktu Mustafa Hoca’nın. Gökay, Günay ve Türkay, kendi ayakları üzerinde duruyorlardı çoktandır. O da bu saatten sonra torun torba sevgisini yaşayacak, vaktiyle kendi çocuklarına ayıramadığı zamanı torunlarıyla paylaşacak, evlatlarıyla üzülecek evlatlarıyla gülecekti. Ama… Boş duracak hali de yoktu, koskoca köy enstitülünün… Önce bir kitap kırtasiye dükkanı açtı Çatalzeytin’e… Ömrünü verdiği öğrencilerden kopmamış olacaktı böylece. Minikler defter kitap almaya geldikçe, onların cıvıl cıvıl sesleriyle neşelenecek; öğretmenler bir çay içimi sohbetlerde yine ona açacaktı dertlerini… Hayat akıp gidecek, öğrenmeye öğretmeye devam edecekti Mustafa Hoca… Çatalzeytin Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği yapan küçük oğlu Türkay da boş vakitlerinde yardımcı olacaktı ona. Derken 12 Eylül geldi, bir silindir gibi geçti toplumun üzerinden. Darbeyi küçük sıyrıklarla atlatan Mustafa Hoca, yeni anayasanın kabul edilmesinden sonra biraz da bu işlere meraklı oğlu Türkay’ın iteklemesiyle bir gazete çıkarmaya karar verdi. Ayda bir yayımlanacak, bazen 4 bazen 8 sayfa, tabloid bir gazete… Yörenin sesini duyuracak; acıları paylaşacak, sevinçleri çoğaltacak; doğrunun yanında duracak, eğrinin karşısında olacak; Atatürkçü, bilimsel ve akılcı görüşten şaşmayacak; Karabük’ten İstanbul’a, Almanya’dan İsveç’e gurbetçilere mektup olacaktı bu gazete… Çatalzeytin Mektubu… Gereği vardı; işlevi, etkinliği de olacaktı!. Üstelik tam da zamanıydı!... “Yerel İletişim Turizm Gazetesi”nin ilk sayısı Aralık 1982 tarihinde çıktı. İrili ufaklı yerel haberler derleniyor, Mustafa Hoca “Eğitim Anıları”nı yazıyor, Emin Türkay Öztürk “Cıvıltı” adını verdiği köşesinde yöre sorunlarını irdeliyordu. Aradan 2 yıl geçti. Çatalzeytin Mektubu, yayınına aksatmadan devam etmiş, abone ağı genişlemiş, kendiliğinden gönüllü bir kadro oluşmuştu. Sılaya hasret gurbetçiler yazılar yazıyor, köylüler sorunlarını dile getiriyor, çarpıklıklar da iyi işler de gazetenin dar sütunlarında yer alıyordu. Çatalzeytin Mektubu, yöreyle ilgili her sorunun tam merkezindeydi. … Ve darbe sonrası ilk yerel seçimler geldi çattı, siyaset kazanı kaynamaya başladı. E tabii küçücük bir yörenin aydınlık insanı Mustafa Hoca da gidişata kayıtsız kalmadı. Tuttu Halkçı Parti’den belediye başkan adayı oldu. Kazanamadı!.. Çatalzeytin Mektubu’nun asıl hikayesi de işte o zaman başladı. Aslında gazetenin yayın çizgisinde seçimlerden sonra da değişiklik olmadı. Sular akmıyordu, akıyor demedi; yollar geçit vermiyordu, açık demedi! Kamusal işlere kişisel çıkarlar bulaştırılınca da başını kuma gömmedi. Yıl 1985… İlçede akaryakıt istasyonu yok. Belediye 1979’da tüzel kişiliği adına petrol ofisi bayiliğini almış, ama araya 12 Eylül girince iş sürüncemede kalmış. 1983 sonunda istasyon belediye-özel idare ortaklığında ihale edilmiş. Her ne hikmetse başkan ihaleyi iptal ettirmiş ve işi, soyadını taşıyan ama güya içinde kendisinin olmadığı bir şirkete kaydırmış. Sıra gelmiş ruhsat başvurusuna. O sıralar Çatalzeytin’de çevre sağlığı teknisyeni olan Gökay Öztürk, istasyonun kurulmak istendiği yer yönetmeliğe uygun olmayınca evraklara imza koymamış. İstikamet Gümüşhane… Çatalzeytin Mektubu’nun ilk sürgünüdür Gökay Öztürk… Yollar hala bozuk, sular hala akmıyor!.. “Varlık içinde darlık” diye yazılar yazıyor Mustafa Hoca… “Su işi günahlarınızı çıkarmaya yeter de artar bile” diyor. İş bu kadarla da kalmıyor tabii… Mustafa Hoca’nın Çatalzeytin Mektubu’ndaki en büyük yardımcısı Emin Türkay, Çatalzeytin Lisesi’nde Türkçe öğretmeni olarak görev yaparken, 7 Ocak 1987 tarihinde İhsangazi Lisesi’ne tayin ediliyor. İsteği dışında, Valilik onayıyla… “Boncuklu soruşturma” diyor Mustafa Hoca buna… Yani soruşturma geçirmediği halde soruşturmaya dayalı tayin… Yani gıyabında soruşturma… Habersiz soruşturmayla gelen sürgün tayinin “resmi gerekçesi” şöyle: Babası adına Çatalzeytin Mektubu isimli gazeteyi kahvelerde ve diğer dairelerde gezerek abone yaptığı ve sattığı, dolayısıyla bu yazıları ve mizansenleri ilgili öğretmenin hazırladığı şeklinde şikayet dilekçesi verildiğinden muhakkikçe inceleme yapılmış olup sonuçta cezai bir müeyyidenin uygulanması söz konusu olmadığından ifadesinin alınmasına gerek görülmediği, ancak hakkındaki şikayet konuları nedeniyle aynı ilçede görev yapması sakıncalı görüldüğünden… Öğretmen Öztürk, Çatalzeytin’den 16 Mart 1987’de ayrılır, İhsangazi’de göreve başlar. Yürütmeyi durdurma davası açmayı da unutmaz elbet.
“Boncuklu soruşturma”yla gelen sürgün 28 Nisan 1987 tarihli Hürriyet gazetesinin “Bir Günün Hikayesi” köşesinde şöyle anlatılır: “Adamın ifadesi alınmamış… Nedeni: Gerek görülmemiş… Adamın savunması alınmamış… Nedeni: Ortada somut bir belge yok… Biri şikayet mektubu vermiş… Kim vermiş, neye dayanarak vermiş; tüm iddialar havada… Müeyyide uygulanması söz konusu değilmiş… Değilmiş ama ilçede görev yapması sakıncalıymış… ‘Sakıncalı öğretmen’ de, ve ‘neden sakıncalı’ olduğunu kanıtlamadan sür başka ilçeye… Biz ne Öztürk’ü tanırız ne de Milli Eğitim Müdürü’nü… Ama ‘gerekçesiz soruşturma’nın ‘sakıncalı’ hale getirdiği Öztürk’ün yürütmeyi durdurma başvurusu olumlu sonuçlanırsa o zaman bazıları gerçekten ‘sakıncalı’ hale gelmez mi?..” Emin Türkay Öztürk, İhsangazi’de çalışırken de Çatalzeytin Mektubu’nu ihmal etmez, “Cıvıltı” köşesindeki yazılarına devam eder. 20 Nisan 1987 tarihli 62. sayının ikinci sayfasında yer alan yazısının başlığı “KDV”dir. “KDV oranı yüzde 10’a düşürülmeli… Tüm yurttaşlar limit aranmaksızın vergi iadesinden yararlanmalı… Kırtasiyecilik ve zaman kaybı ortadan kalkmalı… Böylece gelir vergisinde otokontrol sistemi yerleşmeli…” şeklinde öneriler içeren bir yazıdır bu. Ne var ki Öztürk, “boyunu aşan” konulara girmiş, hiç gereği yokken, okuyucularından gelen yakınmaları gazetedeki köşesine taşımıştır. “KDV” başlıklı yazısı nedeniyle 24 Aralık 1987 tarihinde 1 yıl “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası verilir öğretmen Öztürk’e. O da çaresiz mahkeme yoluna düşer yine. Dava sayısı arttıkça sonuçlanması da kısa sürmektedir sanki. Oysa Öztürk’ün İhsangazi sürgününe açtığı dava tam 1,5 yıl sonra biter. 7 Ocak 1987’de başlayan sürgün Zonguldak İdare Mahkemesi’nin 13 Haziran 1988 gün ve 332 sayılı kararıyla sona erer. Emin Türkay Öztürk, 10 Ekim 1988’de eski görevine döner. Döner de bu hikaye burada bitmez!.. 10 gün sonra Öztürk’ün ikinci sürgün tayini çıkar: Sivas Kangal… İyi haber ise yine Zonguldak İdare Mahkemesi’nden gelir Öztürk’e… “KDV” başlıklı yazısı nedeniyle verilen “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezasına karşı açtığı davayı kazanır. Mahkemenin kararı, Öztürk için ömrü boyunca taşıyacağı bir onur madalyasıdır adeta. “Öğretmen yazı yazar, kitap yayınlar” der mahkeme. Kangal’a gitmez Emin Türkay Öztürk. Çok sevdiği Çatalzeytin’den ikinci bir ayrılığı kaldıracak gücü yoktur! 5 Aralık 1988’de istifa eder. “Çatalzeytin’e hizmet vermek için demokrasi düşmanı politikacılardan izin alacak değildim. İnandığım yolda yürümem için gerekli olanı yaptım. İstifa ettim” der. Mustafa Hoca, gazeteyi tamamen oğluna devretmiştir artık. Yol sorunu çözülememiştir. Çeşmeler tıslamaya devam etmektedir. Sahilden kaçak kum alımı önlenememektedir. Tarihi değerler hiçe sayılmaktadır. Doğal varlıklar umursanmamaktadır. Çatalzeytin Mektubu, olumsuzlukları göz önüne serer, eleştirir, sorgular, öneri de getirir iyi niyetle. Çabası karşılıksız kalmaz. Emin Türkay Öztürk’ün Orman İşletme Şefliği’nde memur olan eşi Nadide Öztürk’e gelmiştir sıra. Nadide Öztürk, Amasya Orman Bölge Müdürlüğü emrine tayin edilir önce… Tayinin gazete yüzünden olduğuna inanamayan bölge müdürü, dosyayı inceler, “Böyle bir tayini ilk kez görüyorum” der. İstek üzerine de tayini Samsun’a verir. Nadide Öztürk, 15 Mayıs 1989’dan 4 Ekim 1991’e kadar Samsun’da çalışır. O dönem Samsun Milletvekili Hüseyin Özalp, memur sorunlarını incelerken olayı öğrenir ve Öztürk’ün tayininin Çatalzeytin’in komşu ilçesi Türkeli’ne yapılmasını sağlar. Nadide Öztürk, 4 Ekim 1991’de Türkeli Orman İşletmesi’nde çalışmaya başlar. Çatalzeytin’e tayin dilekçelerine hep olumsuz yanıt alır. Özallı yıllar bir ölçüde geride kalmış, sağsol hükümet ortağı olmuştur. Ama devlet memuru Öztürk’e Çatalzeytin’e geçit yoktur. Nitekim sürgün organizatörleri konjonktür gereği arının kanatlarına tutunmayı bırakıp kıratın kuyruğuna yapışmıştır bile. Sonunda olay dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’a aktarılır. Bakanlık Çatalzeytin Halk Kütüphanesi’ne kadro açar. Aylar süren bekleyiş 29 Mart 1993’te olumlu sonuç verir. Nadide Öztürk, bir tek gün bile izin kullanmadan aynı gün Çatalzeytin’de göreve başlar. 5 yıllık sürgün başladığı yerde, Çatalzeytin’de, Çatalzeytin sevgisinin kazanmasıyla son bulmuştur. Nadide Öztürk, devlet görevini tamamlayarak emekliye ayrıldı. Sürgün yıllarının yorgunluğunu Çatalzeytin’i soluyarak atıyor. Emin Türkay Öztürk, istifasından 11 yıl sonra 18 Kasım 1999 tarihinde öğretmenliğe geri döndü, hizmet süresini tamamlayarak emekli oldu. Geride onurlu bir mücadele bırakarak hayata veda eden Mustafa Öztürk’ün adı, ilköğretim öğrencileri arasında her yıl farklı bir dalda yapılan kompozisyon yarışmasıyla yaşatılıyor. “Öğretmen yazı yazar, kitap yayınlar” demişti mahkeme kararında. Emin Türkay Öztürk, yazmaya yayınlamaya devam ediyor. Çatalzeytin Mektubu 30 yaşını aştı. “Cıvıltı” yazıları aynı adı taşıyan bir yapıtta toplandı. 10’a yakın eser yayımlayan Çatalzeytin Mektubu, şimdilerde Mustafa Hoca’nın “Eğitim Anıları”nı kitaplaştırma hazırlığını yapıyor. Anadolu’da, Karadeniz’in kıyıcığında mücadele cıvıl cıvıl devam ediyor.
30 KASIM 2013
Sayı: 354
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
Sayfa 4
mektuptan özetler Mertcan KARACAN e-mail: mert_can_karacan@hotmail.com
EĞİTİM IŞIĞI ÖĞRETMENLER Eğitim; bir milletin geleceğini aydınlığa kavuşturan, o milleti saygın bir topluluk haline getiren amaçlar bütünüdür. Yaşadığı toprakları “toprak” diyerek geçmeyen, tarihine, kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine sahip çıkan nesillerin yetişmesi de ancak ve ancak iyi düzeyde verilen eğitimle sağlanabilir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, bu konuda, “Eğitimdir ki, bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder.” demiştir. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte gerçekleşen yenileşme hareketleri, Türk milletinin bilim ve kültür düzeyinde gelişmesine büyük oranda katkı sağlamıştır. Eğitim alanında yapılan yenilikler, asırlardır açılmamış bir sandığı gün yüzüne çıkarmış; Osmanlıcanın yapısal zorluklarıyla güçlük çeken halkımız, Yeni Türk Alfabesi’nin kabulüyle daha kolay okuma-yazma öğrenmiş, Millet Mektepleri’nin de açılmasıyla okuma-yazma oranları artmıştır. Köy Enstitüleri de bunların yanı sıra tarım-hayvancılık ve el zanaatları gibi birçok alanda eğitim verilmesine olanak sağlamıştır. Bütün bu yeniliklere öncülük eden Mustafa Kemal Atatürk, “En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.” diyerek eğitime verdiği önemi bir kez daha dile getirmiştir. Kendisine yöneltilen, “Cumhurbaşkanı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?” sorusuna, “Milli Eğitim Bakanı olarak eğitim davasına hizmet etmek isterdim.” diyen Atatürk, Sakarya Meydan Muharebesi’nin devam ettiği süreçte dahi Maarif Kongresi’ni ertelemeyerek o toplantıya katılmış ve açılış konuşmasını bizzat kendisi yapmıştır. 24 Kasım 1928’de, “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanına layık görülen Mustafa Kemal’in anısına, doğumunun 100. yıldönümü olan 1981’den itibaren, her yıl Kasım ayının 24. gününde Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. Her çocuk bir fidandır ve sizlerin sayesinde gürleşecektir diyerek, nice aydınlık günler diliyor, Öğretmenler Gününüzü kutluyorum.
CAFE, PASTANE, KAHVEHANE, İNTERNET CAFE, LOKANTA, OTEL, PANSİYONLAR, TAKSİ, MİNİBÜS, OTOBÜS YAZIHANELERİ Hamam Cafe Restaurant / Halil Demirci Gençlik Cafe Restaurant / İrfan Çelik Akçay Cafe Börekçi / Yüce Akçay Cafe Biiz / Hasan Arslan Cafe 516 / Faruk Kılıç - Furkan Kılıç Hisar Cafe Pastane 1 Çarşı / Tamer Çetin Hisar Cafe Pastane 2 Sahil / Fikret Çetin Keyf-i Cafe Cafe/Zekiye Topçuoğlu Konak Cafe /Ahmet Demir - Şermin Demir Haliçi Cafe / Seçgin Özen Çatalzeytin Pastanesi / Gülden Karacan Özgür İnternet / Özgür Şen Sude İnternet / Erdem Çelik LOKANTA Yalı Restaurant / Ahmet Rençber Pırpıt / Ergenç Kar Rıfat’ın Yeri / Rıfat Topçu Kadir Ustanın Yeri/Kadir Karadağlı Bir Tat Pide / Ali Kaçmaz Kardelen Etli Ekmek / Murat Kalem Meydan Aile Lokantası / Fikri Özcan Sahil Pide / Kazım Çetinkaya Köşem Pide / İlyas Ün - Hakan Ün Çapa Restaurant / Özer Güzelaydın KAHVEHANE Huzur / Hasan Yılmaz Dostlar Çayevi / Hüsnü Çelikkıran Çelik / Mustafa Yalçınkaya Elmor’un Yeri / Yasin Korkmaz Meydan / Hüseyin Baş Poyra / Emin Yelkenci- Mahmut Aslan OTEL-PANSİYON Tığlı / Tırhan Bozkurt Yalı / Ahmet Rençber Özel İdare Evleri / Yavuz Demirci Murat Pansiyon / Murat Ersöz Ata / Bilal Ata Belediye Oteli Yalı Pansiyon / Bekir Rençber TAKSİ Çatalzeytin Taksi MİNİBÜS (Çatalzeytin-Kastamonu) Seyfettin Karahan Nail Özcan OTOBÜS (Çatalzeytin-İstanbul) Türkay / Seyfettin Karahan Sahilgülü /Nail Özcan Metro /Abdurrahman Özcan
: 516 15 55 : 516 11 74 : 516 20 83 : 0 545 393 37 37 : 0 505 928 77 83 : 0 544 825 96 75 : 0 536 776 11 81 : 0 530 645 65 36 : 516 22 50 : 516 23 00 : 516 22 02 : 516 11 22 : 516 11 57 : 516 18 87 : 516 22 66 : 0534 841 68 81 : 0536 798 97 94 : 516 11 66 : 516 21 11 : 516 17 12 : 516 18 11 : 0 506 737 43 88 : 516 20 20
• MYO Derneği Başkanı Mazhar Özcan internet sitesi açtı. www.mazharozcan.com • Çatalzeytin Yukarısökü Derneği Başkanı Miktat Kömürcü; Yönetim Kurulu üyeleri ve eski dernek başkanı Recep Sedat Tığlı, Vizyon TV’de 18.11.2013’te Ankara’lı Ebru’nun programında 19.00-21.00 saatleri arasında ilçemizin tanıtımını yaptılar. • Ziraat Bankasında Banko Asistanı olarak Rukiye Kökyay 05.11.2013’te, Fatma Keskin 15.11.2013’te göreve başladılar. • Titiz ve özverili çalışmasıyla müşterilerin takdirini kazanan Ziraat Bankası güvenlik görevlisi Ali Yaka Kastamonu Para Grup Merkezine tayin olarak 08.11.2013’te ilişiğini kesti. • Belediye Meclisinin 06 Kasım’da yapılan toplantısına üyelerden Erdal Savcı, Çelik Mehmet İnce ve Mustafa Aynalı katılmadılar. Meclis, katı atık tesisi için İller Bankasından alınacak kredi talebini görüştü. • Ali Yılmaz 11 Kasım’da Ziraat Bankasında güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı. • Belediye temizlik işçileri tarafından köpekler 20 Kasım’da avgarla toplandı. Bir gün sonra atılan köpeklerin yerine başka köpekler geldi. • Yardımsevenler Derneği organizesiyle 23 Kasım’da Kastamonu Karadeniz Türkü Çadırı’nda 91 kadın müzik eşliğinde yemek yediler. • Belediye Başkanı M.İhsan Uğuz, İl Genel Meclisi Üyesi Birol Bozkurt, AKP İlçe Başkanı Sinan Karadağ 08-09-10 Kasım tarihlerinde Tarihi Kentler Birliğinin davetlisi olarak Urfa’ya gittiler. Urfa’da Büyükşehir Belediye Başkanı ziyaret edildi, tarihi yerler gezildi. • İsmail köyünde 05.11.2013 günü saat 22.00 sıralarında Şenel Acar(1954)’ın evine Y.Ö.(1999)’nün girerek zarar verdiği ileri sürüldü. Şahıs hakkında işlem yapıldı. • 06.11.2013 günü saat 19.30’da Çepni Köyünde Okan Atalay (1993) kullandığı pat pat diye tabir edilen tarım aracı ile kaza yaptı. Kazada Okan Atalay hafif şekilde yaralandı, tedavisi İlçe Hastanesinde yapıldı. • Doğan köyünde 13.11.2013
tarihinde saat 13.00 sıralarında Hayati Kara (1977) bahçesindeki otları temizlemek amacıyla yaktı. Yakılan ateşin sıçramasıyla komşusu Ayten Ayar(1968)’ın ahşap evi yandı. • Kuzsökü köyünde 24.11.2013 günü gece 03.00’te Münevver Yılmaz(1954)’a ait 34 VEN 97 plakalı araç kimliği belirsiz kişi veya kişilerce çalındı. Aracı hırsızlar 1 km sonra bırakarak olay yerinden kaçtılar. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. • 25.11.2013 günü Saraçlar Köyünde saat 20.30’da S.K. (1961) ile C.K.(1977) aralarında çıkan tartışma nedeniyle birbirlerini darp ettikleri ileri sürüldü. Tedavileri İlçe Hastanesinde yapıldı. • Kavakören köyünde 28.11.2013 günü evlerinin önünde odun kesmeye çalışan Eylül Naz Kaba (2008) baltayı sol el 3 parmağına vurdu. Kastamonu’ya oradan da Ankara’ya tedavi için gönderildi. • Sistem Elektrik’in çıktığı Fikret Şahin binasına “Çatalzeytin Fındık Şekercisi” Nuri Yılmaz yeni dekorasyon yaptırarak taşındı. Önceki yerinde de fındık şekeri satışını oğlu Serkan Yılmaz yapıyor. • 15 Kasım’da Cuma Pazarı dönüşünde Kızılcakaya köyü Tüğmen mahallesinde Karacakaya köyünde Gıyasi Özcan aracıyla, Hacıreis köyünden Mehmet Ünal’ın kullandığı aracı solladı, mucura kapılarak dereye uçtu. Olay yerine iki ambulans gitti. Kendine iyi hisseden Gıyasi Özcan ve beraberindekiler ambulansa binmediler, köylerine devam ettiler. • Mertcan Karacan, “Öğretmen” konulu şiir yarışmasında Liseler arası Karabük il birincisi oldu. • Emekli öğretmen CHP Belediye Başkan aday adayı Mustafa Mesut Karahan 23 Kasım’da rahatsızlık geçirdi. Kastamonu Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan Karahan 29 Kasım’da taburcu oldu. • İlçe Hastanesi Diş Hekimi Çiğdem Karaman, eş durumundan İstanbul Toplum Sağlığı Merkezine tayin olarak 07.11.2013’te ilişiğini kesti. Başhekimliğe vekalet eden Karaman’ın yerine Dr. Fadime Kaya görevlendirildi.
HESLER’DE HATA YAPTIK Baştarafı Sayfa 1’de Bu yolla 3,2 katrilyonluk tasarruf yaptım. Başbakanımıza gittik sonra ve ‘hidroelektrik santraller için para lazım’ dedim. Bana ‘para gerekiyorsa seni niye oturttuk’ dedi. Düşündüm, haklı. İlk defa su kullanma anlaşması yönetmeliği adıyla yönetmelik
çıkardım. 18 defa okudum. Ve HES’leri biz ilan ettik. 1.500 hidroelektrik santrali ihale ettik. Karşı çıkanlar iki grup. Birisi gerçekten ‘çevre tahrip oluyor mu’ endişesi duyanlar. Diğer grup da dışarıdan enerjiye çok yatırım yapanlar. (16.09.2013)
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI Baştarafı Sayfa 1’de
: 0533 551 47 37 : 516 11 17 : 516 12 96 : 0535 459 05 72 : 0538 406 04 69 : 516 22 85 : 0532 311 29 46 : 516 18 86 : 0 535 031 10 61 : 516 21 07 : 516 18 16 : 516 10 17 : 516 18 86 : 516 10 45 : 516 11 41 : 516 10 14 : 516 11 41 : 516 10 14 : 516 15 15
Bundan sonra bunun hesabını sorarsınız” dedi. (22.11.2013) KARADENİZ ALARM VERDİ
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın verileri de HES karşıtı mücadelenin yoğunlaştığı Karadeniz’in HES kuşatması altında olduğunu göstermişti. Bakanlık verilerine göre Karadeniz Bölgesi’nde işletmede 95, inşa aşamasında ise 58 Hidroelektirik Santrali (HES) var. Proje , fizibilite, ön inceleme ve Su Kullanım Hakkı Anlaşması kapsamında da 253 HES bulunuyor. Toplam 406 projenin maliyeti yaklaşık 16 milyar dolar.
Karadeniz’deki bu durum sivil toplum kuruluşlarıyla çevrecileri endişelendiriyor. DOĞAYI BÖYLE KATLEDİYORLAR
HES projeleri sayılarının çokluğunun yanı sıra uygulamadaki hatalar nedeniyle de tepki çekiyor. HES denetimlerinde kesilen cezalarda Trabzon öne çıkıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ‘hafriyatın, raporda taahhüt edilen şekilde depolanmaması, balık geçidinin olmaması ya da uygunsuz olması, can suyu taahhüdüne uyulmaması, raporda taahhüt edilen projenin uygunluk görüşü alınmadan değiştirilmesi’ gibi nedenlerle HES’lere ceza kesiyor.
Emin Türkay ÖZTÜRK e-mail: eturkay@mynet.com eminturkay@hotmail.com
AKÇAY VADİSİNE ALTI HES Siyasetle, ticaretle uğraştım. Yöremizin doğasına, kültürüne, tarihine sahip çıkma mücadelem çevre konusunda yoğunlaştı. Çevreci olmak, çevre konusunda mücadele vermek kolay iş değil. Dünyanın en zor işinin çevrecilik olduğunu yaşayarak öğrendim. Sorumluluğu büyük ama insanın yaşadığı topraklara sahip çıkma onuru bambaşka... Çevrecilik insanlığa en büyük hizmet. Başka söze gerek yok. Dağa, taşa sahip çıkmadan temiz havaya, temiz suya sahip olmak mümkün mü? Akçay Vadisi bir hidro elektrik santralini (HES) kaldırmaz derken 6 HES projesi ile karşılaştık. İnşaatı devam eden Akçay HES’in mahkemesi sürüyor. Akçay’ın kolu Çamurluçay deresinde Kuzköy HES’e Çed olumlu kararı verildi. Geride 4 HES projesi daha onay bekliyor. Akçay’ın kolu Çatak deresinde Cebeci HES İnanya deresinde Kemal 1 - 2 Regülatörü ve HES İnanya deresinde Dumanlar HES Çatalzeytin doğasını yok edecek HES’lere karşı çok büyük mücadele gerekiyor. 6 HES’in yöremize yapacağı tahribatı düşünmek beni deli ediyor. Akçay Vadisi, bu yükü kaldırır mı ? Hiçbir kimse bu vahşete seyirci kalmamalı. Öyle görünüyor ki Akçay Vadisinde hava dumanlı. Dumanlı havayı sevenler dere boyu geziyorlar. Akçay’da hangi taşı kaldırsam altından Kocataşlar çıkıyor. HES Enerji Üretim San. Tic. A.Ş.’yi kurarak Akçay’ın anakolu üzerinde faaliyet gösteren Kocataşlar, tali kollarına da başka adlarla kurulan şirketler ile el atmışlar. Anlayacağınız Kocataşlar, Akçay Vadisini tümüyle sahiplenmişler. Eeee... Biz sahiplenmeyince, koruyup, kollamayınca Akçay sahipsiz mi kalacaktı ? Dedelerimizden yadigar suyumuza uzaktan bakınca birileri sahiplenecekti. HES’e karşı olanları vatan haini ilan eden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu 16.09.2013 tarihinde “HES’ler ile ilgili çok eleştiri var. Neden HES’lerde bu kadar ısrarcısınız ?” sorusuna “Burada bizim hatamız oldu.” yanıtını veriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 22 Kasım 2013 tarihinde basına yansıyan açıklamasında “ Nükleer santral olmadan bu işin altından kalkamayız. HES’lerle de olmaz. HES’ler ile ufak dereleri mahvediyoruz. 10 Megawat’tan az enerji üretecek HES’lere kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bundan sonra bunun hesabını sorarsınız.” şeklinde bir açıklama yaptı. Bakan Bayraktar, sözünde durur mu? Seçim sonrası unutur mu ? Yaşayıp göreceğiz. Yakup Şekip Okumuşoğlu “Çatalzeytin Aşıkları Çevre Platformu” adına açtığımız davalarda avukatlığımızı yapıyor. Çevre hukuku konusunda bilgili, deneyimli. Doğudan batıya Anadolu’yu karış karış geziyor, özveri ile çalışıyor. Okumuşoğlu ile “Akçay Vadisinde 6 HES”i konuştuk. Okumuşoğlu’nun kümülatif etki konusunda gazetemize gönderdiği açıklama ile yazımı bağlıyorum. “Çed Yönetmeliğinde her bir projenin kendi sınırları içinde çevresel etki değerlendirmesinin yapılması düzenlenmiştir. Oysa aynı bölgede birbirini etkileyecek, birinin etkisinin diğerleri ile birleştiğinde daha fazla etkide bulunacağı, toplamda o alandaki diğer projelerin eklenen etkileri ile o alanın kaldırabileceğinden daha fazla çevresel zorlamalara neden olunacağı açıktır. Bu konuda pek çok mahkeme kararı da bulunmaktadır. Buna rağmen halen de uygulama proje bazında yürütülmektedir. Uygulama böyle olunca alandaki çevresel etkilerin bütününü görmek mümkün olmuyor. Çed sürecinde her bir projenin etkileri minimumdur kararı verilebilmekte ama aynı alandaki diğer projelerin çevresel etkileri ile bir araya geldiğinde o alana olan etkiler artık minimum düzeyde kalmayabilmektedir. Bu sebeplerle çed süreçlerinin alandaki diğer projelerin çevresel etkileri ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Danıştay da son dönemde verdiği kararlarla kümülatif etki araştırmasına vurgu yapmakta, ve pek çok davada kümülatif etki araştırması yapılmadan verilen çed kararlarını eleştirerek bozma kararları vermektedir. Kümülatif etki belli bir bölgede/vadide birbirine eklenebilecek çevresel etkilere sahip projelerin etkilerinin bir bütün olarak değerlendirilmesini ifade etmektedir. Kümülatif etki araştırması yapmadan vadilerin peşi sıra heslerle, kıyıların termiklerle doldurulması ise projelerin çevresel etkilerini gözden uzak tutmaya yaramaktadır. Kümülatif etki araştırması olmadan gerçekte o alanda çevresel etkilerinin yol açacağı sonuçları ise görmek mümkün değildir. Bu bakımdan tek başına çed süreçleri hiç bir şekilde çevresel etkileri ortaya koymaya yetmez. Mutlaka bütüncül olarak kümülatif etki araştırması yapılması gerekir ki Avrupa Birliğinde bu uygulama Stratejik Çed Uygulaması olarak adlandırılmaktadır. Türkiye'de stratejik çed yönetmeliği tasarısı ise en az 10 yıldır tasarı halinde bekletilmekte, yürürlüğe konulması geciktirilmektedir. Bu yaklaşım çevre ve doğa anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Bu anlayış ile çevre koruma gerçekleştirilmez.”
30 KASIM 2013
Sayı: 354
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
Burdan Buyrun
ÖĞRETMENİMDEN DAVACIYIM
HES BORULARI
Hes boruları 6 aydır Değirmenyanı mevkiinde belediye arazisine konuluyor. Belediye yerini kullanan firma bu iş için para ödüyor mu ?
İmza, Bir Çevreci
YALI Küçüktüm biriktirdim bir sepet yumurta, Aklıma koymuştum gidecektim Yalı’ya, Yumurtayı satıp girecektim fırına, Yalı’da yoktu ki hiçbir lokanta. Tevfik Usta’nın ekmek fırını vardı, Yemeğini de o fırında yapardı, Eskiden köy mendillerinden vardı. Yalı’ya gidenler ekmeğini koyardı. Yalı’da eski bir fabrika vardı. Bilemiyorum ki ne işler yapardı? Bankanın üstünde mal pazarı vardı. Yalı’ya mal getiren orada satardı. Yalı’da ışık yok gaz lambası vardı. Oda bir iki köşe başında yanardı. Tahir Ağa diye yaşlı bekçisi vardı. Gaz lambalarını da o yakardı. Parkın yerinde çekekler vardı. Yalı’ya gelen motor orada yatardı. Bir sürü halatlarından da vardı. Yalı’da herkes merkebini bağlardı. Hapishane yanında Gümrüğü vardı.. Herkes tuzunu alırdı Gümrük’ten Gazını da alırdı Gazcı Zihni’den Bezini de alırdı Molla Ahmet’ten. Modern olduk Çatalzeytin’e döndük. Sanki Çatalzeytin kıymetini bildik. Şube, banka, adliyemizden olduk, Elli sene daha geride kaldık.
Cemal AÇIKGÖZ
TEOGS SINAVI
Şu yaşıma kadar nice insanlar tanıdım, arkadaşlık ve kader birliği yaptım. Okulda, askerde, işyerinde ve çevremde nelerini gördük neler yaşadık. Bunlardan bazıları var ki insan beynine kazınır belleklerden silinmez. Hem iyileri hem kötüleri. Geldiğim şu yaşta en öne çıkanlar insan yaşamında yön verici ve etkileyici olan öğretmenler ve onlarında bazıları. İş arkadaşlarımı ise yazmakla bitiremem. İlkokulda 3 öğretmenimden rahmetli olan ikisi kardeş Şükrü ve Hüseyin Özdemir’i saygıyla anıyorum. Hüseyin Şentürk öğretmenime de esenlikler ve uzun ömürler diliyorum. İki tanesi var ki Sanat Enstitüsü son sınıfta direk mezun olduğumu müjdeleyen mekanik öğretmenim çelik teknolojisi öğretmenim. O müjdeli sesleri hala kulaklarımda çınlar. Bir diğeri ve belki de en etkilisi var ki, yeni mezun olmuş şık giyimli siyah çerçeveli gözlüklü, heyecanlı, sesi ve sohbeti hoş mu hoş ortaokulda edebiyat öğretmenim Hidayet Aykan Bey. İşte esas derdim onunla. Niye mi ? Geçenlerde İstanbul Çamlıca Tepesi’nde üniversiteye hazırlanan iki gençle tanıştım. Hem kahve ikram ettim hem sohbet ettik. Bölümleri edebiyat olunca ortaokuldan Hidayet Bey’in anlatımı ile hafızamda kalan dil bilgisi dersinden, ettirgen oldurgan oldurgan derken sözüm bitmeden çocuk bana ‘’amca ben İngilizceden değil edebiyattan hazırlanıyorum’’ demesin mi. Yahu genç biz bu deyimleri 1964-65 yıllarında ortaokul ikinci üçüncü sınıfta görüyorduk der demez ‘’yok amca yok öyle şey’’ dedi. İşte o an kan beynime sıçradı. Öfke ile etrafımda Hidayet Bey hocamı aradım, iyi ki bulamadım. Be hocam Hidayet Bey, ben seni şimdi dava etmeyip de ne yapayım. Yıl 1963-1966 o yıllarda köyde bin bir dertle uğraşan kalabalık bir ailenin çocuğuyum. Cepte yok, üstte yok başta yok. Ceket gömlek büyük biraderlerden denkleştirme, ayağımda lastik. Başımda okul şapkası olmasa kim der öğrenci diye. Cumartesi öğlen okuldan çıkmayı iple çeker, 16 km köye gidiş akşam banyo yapıp çamaşır değiştirip Pazar gün öğlen köyden dönüş 16 km yaya ve patika yoldan. Köyde cebime koyulduysa elli kuruş veya bir lira oda deftere veya kurşun kaleme gidecek. Moral sıfır, psikoloji allak bullak, mahcupluk diz boyu. Ne ders ne başarı ne diploma ne gelecek umurumda değil. Tek tesellim benim durumumda nice köy çocuklarının olması. Hal böyle iken, yok özne, yok tümleç, yüklem, yok ettirgen oldurgan fiiller, yok, Hatto’nun hikayeleri. Bunlarla hem kendinizi yordunuz hem bizleri darladınız sıkıştırdınız. Üstüne üstlük benden başarı umdunuz. Halbuki sevgili hocam ne yapar nelere dikkat edersek hayatta daha karlı daha başarılı oluruz öğretseydiniz olmaz mıydı ? Mesela adamına göre davranmayı, hacı hoca, okur yazar geçinenlere dikkat etmeyi, saman altından su yürütmeyi, nabza göre şerbet vermeyi, paralı arabalı darabalı olanlarla yakın olmayı, gariban düşkün taban edebiyatı yapıp öylelerinden uzak durmayı, başkalarının hatırı için selamı sabahı kesmeyi, yüzüne karşı hay hay huy huy, arkasında verip veriştirmeyi, Allahı Peygamberi işine gelince hatırlayanlardan olmayı ve bunlara benzer nice karlı davranışları öğütleseydiniz de biz de karlı çıksaydık olmaz mıydı be hocam ? Haa, ben sizlere bunları da öğütlemiştim demeye de kalmayın. Mahkemede önünüze 1964-66 yıllarına ait digital verilerim ve kasetlerim var. Bu teknoloji o yıllarda yoktu ki demeyin haa, gizli tanıklarımdan da haberiniz olsun uyarmış olayım. Şimdi diyeceksiniz ki hodri meydan, hadi ver mahkemeye Sayın Hocam ağırdan almamın iki nedeni var. 1Soyadımdan sıyrılabilmek için açtığım davada yaşadığım şanssızlık. 2- Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu daha da güzel oluşsun, yeni hakimler savcılar atansın, siz o zaman seyreyleyin gümbürtüyü . Mahkemede görüşmek üzere, sesine sohbetine hasret kaldığım saygıyla ellerinden öptüğüm sevgili Hidayet Bey Hocam. Bahattin Şentürk Sırakonak Köyü (Somay)
YUNUS - DER BAŞKANLIĞINA MURAT ASLAN SEÇİLDİ Temel Eğitim Ortaöğretime Geçiş Sınavı 28-29 Kasım 2013 tarihlerinde Yunus Emre Ortaokulunda yapıldı. Sınava Yunus Emre’den 57, Paşalı’dan 16 8. sınıf öğrencisi katıldı. Öğrenciler Türkçe, Matematik, İngilizce, Fen, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü derslerinden sorulan soruları yanıtladılar.
DOĞUM * Şerife- Ercan ÖZDEMİR çiftinin İnebolu’da 16.11.2013’te doğan ikinci bebeklerine ERKAY YAKUP
ADI VERİLDİ
Yunuslar Köyü Derneğinin (Yunus-Der) kongresi 10.11.2013 günü Çayırova Çatalzeytinliler Derneği lokalinde yapıldı. Yönetim Kuruluna Murat Aslan, Ahmet Öztürk, İsmail Şentürk, Hasan Şentürk, İsmail Yıldız seçildiler. Yönetim Kurulu Murat Aslan’ı başkanlığa getirdi. Denetim Kurulu Mehmet Demiral, Murat Aslan ve Ahmet Öztürk’ten oluştu. Yunus-Der Başkanı Murat Aslan “Derneğimiz ilk iş olarak 2014 yılı takvimi bastıracak. 2014 yılında geleneksel hale getirdiğimiz piknik programı ve bayramlaşma, Ramazan ayında
iftar ve yemekli toplantılar düzenleyeceğiz. İlçemiz yöneticileri ve sivil toplum kurul u ş l a r ı n ı yapac ağ ımız Murat Aslan toplantılara davet ederek sorunlarımızı dile getireceğiz. Öncelikle köyümüzün işadamı ve esnaflarının maddi manevi desteklerini bizden esirgemeyeceklerini biliyoruz. Önümüzdeki yerel seçimlerde göreve gelecek muhtarlarımızla, İl Genel Meclisi Üyelerimizle yapılması gerekenleri hep birlikte tespit ederek gerçekleşmesi için çaba göstereceğiz.” dedi.
Sayfa 5
ÖĞRETMENLER GÜNÜ Ergun USTA Eğitimci-Yazar Etrafını aydınlatırken kardelenlere hayat vererek yücelen tüm eğitimcileri selamlıyorum. Ulusal Bağımsızlık Savaşımızın Başkumandanı, sömürge durumundayken uyanan ulusların kılavuzu, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, yaptığı devrimlerle Türk Ulusunun dünya ulusları arasındaki onurlu yerini almasını sağlayan eşsiz devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım 1928’de Millet Mekteplerine Başöğretmen olarak, cehalet ve bilgisizliğe karşı başlattığı amansız mücadelenin biz öğretmenler tarafından içselleştirildiği 24 Kasım Öğretmenler Gününü candan kutlarım. Latin alfabesi esasına dayanan yeni Türk Alfabesini bizzat öğreterek, bilgisizlikle savaşın önemini anlatan Atatürk’ün; “Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister.” Diyerek Türk Öğretmenlerinin yüklendiği görevin önemini vurgulamaktadır. “Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan toplumunun en özverili ve saygı değer unsurlarıdır.” özdeyişiyle, öğretmenlik mesleğinin kutsallığını belirtiyor Ulu Önder… “Bahar geldiği zaman, Nasıl çiçek açarsa ağaçlar, Nasıl uçarsa kuşlar yuvadan.. İşte öyle çiçek açarlar, İşte öyle uçarlar mutluluktan Okumayı öğrenen çocuklar.” Bir harf öğretenin kölesi olunduğunu düşünürsek, öğretmenlik mesleğinin çok zor, ama zor olduğu kadar da onur verici bir görev olduğunu her zaman anımsamalıyız. Atatürk’ün gösterdiği yolda, Onun özlemlerine ve ilkelerine uygun olarak ulusumuzu; çağdaş uluslar seviyesinin üstüne çıkarmak, Türk Öğretmeninin tek amacı olmalıdır. Ancak o zaman bilgisizlik savaşını kesintisiz sürdürebiliriz. “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, Ağaç dik on yıl sonrasıyla tasarladığın. Yüzyıl sonrasıysa düşündüğün halkı eğit Bir kez ürün verir ekersen tohum. Bir kez fidan dikersen on kez ürün verir. 100 kat olur bu ürün, eğitirsen halkı. Öğretirsen balık tutmasını, her zaman doyar karnı.” (Kuan Tzu M.Ö.1000) Öğretmen, çevresine rehber olduğu kadar, şahsiyet hamuruna şekil veren bir sanatkardır. Eğitim ve öğretim ülke kalkınmasına en önemli etkendir. Bir toplumda uygarlık düzeyi; o ülkede öğretmene verilen değer ile ölçülür. Günümüzde; öğrencisiyle buluşmayı bekleyen 300 bin atanamamış öğretmenlerimizi anımsamadan geçemeyiz. Kadrolu öğretmen atamayanlar ücretli öğretmenlik adı altında 800 – 1000 liraya eğitim emekçilerini, güvencesiz çalıştırıyor. Öğretmenlerin; özlük, hukuksal, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının yanında iş güvencesinin olmayışı, kamusal eğitimden hızla uzaklaşılması, velilerin müşteri gibi görülmesi, giderlerin öğrenciler üzerinden katkı payı ile karşılanması sorunlarının karşısında durabilmeleri için örgütlü mücadelenin örülmesi gerekir. Öğretmen bir sanatkardır. Çünkü; bilgi. Beceri ve davranış düzeyleri farklı şahsiyetlere, gereksinme duydukları bilgi ve becerileri değişik öğretim teknikleri uygulayarak kazandırır. Bu oldukça karmaşık ve bir o kadar da zevkli bir uğraştır. Öğretmenlerin toplumdaki yerini ve önemini belirtmek, saygınlığını artırmak, öğretmenler arasındaki saygı, sevgi ve dayanışma bağlarını kuvvetlendirmek amacıyla 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kabul edilmiş, 1981 yılından günümüze kutlana gelmektedir. 1975 yılının ilk günlerinde öğretmenliğe başladım. Şimdi kendimi hayal ediyorum da, genç bir eğitimci olarak; karatahtanın önünde elimde beyaz tebeşir, karşımda siyah önlükleri ve beyaz yakalıkları ile taburelerinde oturan, gözleri ışıl ışıl parlayan o ilk öğrencilerimi ve kendimi görüyorum. Aradan yıllar geçti beni okutan öğretmenimle mesleğimin başında, okuttuğum öğrencilerimle mesleğimin sonlarında; “Karanlıklar bizden korksun, Aydınlık günler parıldasın, Eğitim meşalesi alevlensin, Biz gönül bekçisi öğretmenleriz…” diyerek görevden emekli, eğitim emekçisi olduk.
ŞENAY MOBİLYA’NIN AŞURE GÜNÜ
ADEM TOPÇU YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ Adı Soyadı Cemil AYDIN Selma KÖMÜRCÜ İhsan GÜNEY Salih EREN Nazike ÇALIŞ Sabiha YILMAZ Hüseyin YILMAZ Tahsin ÇELİK
Baba Adı Aziz Musa Mustafa Mehmet Eyüp Kaşif Mustafa Hasan
D. Tarihi 1929, 1974, 1956, 1932, 1938, 1965, 1933, 1929,
Köyü KARACAKAYA YUKARISÖKÜ KAŞLICA SAMANCI DOĞAN KONAKLI PİRİ PİRİ
Ö. Tarihi 08.11.2013 22.11.2013 05.11.2013 11.11.2013 21.11.2013 10.11.2013 20.11.2013 24.11.2013
İ s t a n b u l Çatalzeytinliler Yardımlaşma Derneği 22. olağan Genel Kurul Toplantısını 24 Kasım 2013 Pazar günü dernek merkezinde yaptı. Tek liste ile seçime gidildi. İki dönemdir derneğin başkanlığını yürüten Adem TOPCU yeniden başkan oldu.
TOPCU'nun listesinde şu isimler yer aldı: Adem TOPCU, Kadir ŞAHİN, Muhammet AYDIN, Erdoğan IŞILGAN, Cemal DEMİR, Nihat DEMİRCAN, Ertan AYDIN. Toplantının Divan Başkanlığını Ahmet GÜLER yaptı.
Şenay Mobilya 13 Kasım 2013’te halka aşure dağıttı. Şenay Mobilya’nın geleneksel olarak sürdürdüğü Aşure Günü halktan büyük ilgi gördü.
30 KASIM 2013
Sayı: 354
BEN OTİZMLİ ÖZEL ÇOCUĞUM Fatma CİNCİOĞLU Otizm Engelliler Derneği Başkanı
Ben otizmli özel çocuğum. Benzemem kimseye, kimse de bana benzemez. Benim dünyam tek kişilik. Yalnızlık tek arkadaşım. Ben, kendi dünyamda mutluyum, kendi dünyamda yaşarım. Mutluluğu, sevinci, hüznü kendimle paylaşırım. Hiç kötülük yoktur benim benliğimde. Safımdır, herkese inanabilirim kötülük beklemem kimseden. Yalan, hile, fesat yoktur benliğimde. Tanımam bu kişileri. Kimseye zararım yoktur. Sevinince uçarım adeta kuşlar gibi. Zıplamaktır en belirgin özelliğim. Çığlık atmaktır sık sık yaptığım, içinde bulunduğum stresten fazla olan enerjimden bu şekilde kurtulmaya çalışırım. İşte bunlar rahatsız edebilir çevremdeki insanları belki !... Ama inanın elimde değil. Ağlarım kimi zaman sebepsizce tutmaz bir dakikam bir dakikamı. Durmadan değişir yüz ifadem, içime kapanırım daima. Dalarım uzaklara, sonu olmayan dehlizler vardır gözlerimin önünde. Otizm benim tabirimle, hiç beklemediğim davet edilmeden gelen misafir gibidir. Ağırlaması zor, derdi tükenmeyen, istekleri arzuları bitmek bilmeyen. Mecbur kaldık davet etmeye istemeye istemeye de olsa tanıştık. Ailem için çile, işte o zaman başladı. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri, çaresinin olmadığı, bir ömür onunla geçirmeye mecbur müebbet hapse mahkum tutuklu misali. Sadece ben olsam mahkum neyse. Ailem de öyle, özellikle de annem. Bu süreçte özellikle de otizm teşhisi almış bir evladın annesi olana. Allah yardım etsin. Yaradan, cennet annelerin ayakları altında demiş. Bunu bence engelli anneleri daha çok hak ediyor. 24 saat bu meşakkatli yolda, dayanma gücünün en güzel örneğini, sabrın, metanetin, dik duruşun, engelli çocuğum var diye utanmamanın, mücadelenin, yılmadan bıkmadan arkasında olan engelli annelerim haklarınızı, helal edin. Benim hayata bakış açımı değiştirmeyi, sevinci hüznü, kısacası otizmle yaşamayı annemle öğrendim. Kimse giremez benim dünyama, yalnızca annem girer. Sevmediğimden değil insanları yanlış anlamayın elimde değil. Çünkü benim dünyam tek kişilik. Benim bakışlarım adeta deler baktığım yeri. Öyle gelir insanlara, fakat isteyerek olmaz bütün bunlar. Ben otizmli özel çocuğum, onun için benim her şeyim özeldir. Ben kimseyle göz göze gelmek istemem, bakamam kimsenin yüzüne. Arkadaşım pek olmaz benim. Fakat biz otizmliler için bu değişebilir. Otizmliler birbirlerini hisleriyle anlayabilir, birbirleriyle anlaşıp uyuşabilir arkadaş olabilirler. Hislerimiz kuvvetlidir demiştim. Evet yapmacık veya içten davrananı anlayabiliriz. Kuralcıyızdır, prensiplere önem veririz. Konuşmakta zorlanırız kolay kolay ifade edemeyiz kendimizi. Fakat zekiyizdir her ne kadar geç öğreniyor olsak da bir çok önemli buluşun altında bizim imzamızın olduğu söylenir, elektrik gibi otomobil gibi!… Labirent misali çıkmaz sokaklarımız olur beyin dünyamızda. Fakat kendimizce baş ederiz yardımla olsa da. Emir almayı pek sevmez otizmli, eğitimimiz çok zordur, sabır gerektirir. En büyük sıkıntımız eğitimcimiz sınırlıdır, zor yetişir. Onun için otizmli ömrü boyunca eğitime, tedaviye aile desteğine ve de en önemlisi devlet desteğine, toplumda da kabullenilmeye muhtaçtır. Anlayın dışlamayın bu sebeplerden dolayı. Benim oyuncağım pek olmaz. Oyuncaklarım ellerimdir, bakarım durmadan usanmadan. Kimsenin elini tutamam, tutmak istemem kolay kolay. Kimseyle temas etmek istemem. Dokunamam dokundurtmaz elimde değil bütün bunlar, inanın. Rahatsız olurum diken diken olur bütün bedenim, ürperirim adeta. İstemeden olur bütün bunlar. İşte bu sebeplerden dolayı topluluğa pek çıkmam, fazla durmak istemem kalabalık bir ortamda. Bütün bunlar için kabullenin istiyorum. Çağımız otizm çağı, hızla küreselleşen, doğası, atmosferi bozulan dünyamız, değişen iklim şartlarımız bu tür rahatsızlıkların, özellikle de otizmin tetiklenmesinde giderek hızla yayılmasında en büyük etken. Bilinçlenelim, çok zor belki ama özellikle çocukların, o yaş grubundan itibaren beslenmelerine doğal besinler yemelerine, bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesine, radyoaktif maddelerden elimizden geldiği kadar uzak tutmaya çalışalım. Tamamen önlenemez belki ama, bir parça önüne geçmiş oluruz. Hepinize sağlıklı yaşam dileklerimi sunuyorum.
BENİM ADIN OTİZM Dünyamız ayrı bizim Farklıyız her şeyden Lakin gönlümüz sizinle İfade edemeyiz istemeden Sonu yok girdapların Sonu yok yaşadıklarımızın Çaresi yok rahatsızlığımızın Anlaşamıyoruz o yüzden Bizim adımızı otizm Yüreğimiz sevgi dolu Tek sıkıntımız farkındalık Sözlerden bekliyoruz onu Alıştık bu halimize Böyle yaşıyoruz zor da olsa Bize böyle kolay alışmak Biliyoruz çok zor geliyor size Ne olur dikkat edin Sözüm size annelerim Çok sinsidir anlaşılmaz Ne zaman geleceği belli olmaz Biraz da mecburuz Biliyoruz çaremiz yok Sabır ve yılmamak Yapacak başka bir şey yok Asım Cincioğlu Özeliz her şeye rağmen Nasip olmaz kimseye Yaradan layık gördü bizi Ona boynumuz kıldan ince
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
ÇPL EDEBİYAT ÖĞRETMENİ BUĞÇE ÖRNEK’İN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KONUŞMASI Atatürk “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını alma yeteneğini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır.” diyerek öğretmenlik mesleğinin Türk toplumundaki önemini vurguBuğçe Örnek lamıştır. Türk öğretmeninin toplumdaki yerini ve önemini belirtmek, saygınlığını arttırmak, öğretmenler arasında sevgi, saygı ve dayanışma bağlarını kuvvetlendirmek, emekli öğretmenleri saygı ile anmak ve benim gibi mesleğe yeni başlayan öğretmenlerde meslek bilinci uyandırmak amacıyla, büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün Millet Mektepleri başöğretmenliğini kabul ettiği 24 Kasım günü, 1981 yılından bu yana Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler Günü, öğretmenlerimiz ve öğrenciler arasındaki sevgi ve saygının doruk noktasına ulaştığı bir gündür. Bu özel güne anlam ve önemi açısından bakıldığında öğretmene gösterilen saygının aslında topluma verilen değerin bir göstergesi olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır. Bu bakımdan öğretmenler günü, fedakar öğretmenlerimizin değerini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür. Öğretmenlik mesleğinin, klasik ifade ile “kutsal temsilcileri” olan öğretmenler; Hz. Ali için bir harf öğretmeleri karşılığında kölelik derecesinde bağlanılan kişilerdir. Atatürk’ün gözünde öğretmenler, bir milletin geleceği olan yeni neslin emanet edildiği kutsal mabetlerdir. Yavuz Sultan Selim bırakın öğretmeni, öğretmenin bindiği atın sıçrattığı çamurla kirlenen kaftanın, kendisine kefen yapılmasını vasiyet edecek kadar ileridir öğretmenin değerini keşfetmede. Mesleğimizin temelini oluşturan eğitim ve öğretim konusu direkt insan yetiştirme ile ilgili olup, toplumların gelişip şekillenmesinde de birinci derece rol oynamaktadır. Öğretmenler, verdikleri kaliteli eğitimle, yetiştirdikleri bireylerde vatan ve millet sevgisi, fedakarlık, düzen, disiplin ve özgüven duygularının gelişmesini hızla sağlayıp, başarının hangi aşamalardan sonra geleceğini öğretirler. Kalkınmanın temel şartı olan eğitim ve öğretimin kalitesi bir toplumun dünya üzerindeki yerini belirler. Bir milletin çağdaş ülkeler seviyesine erişebilmesi eğitimin bilimsel yöntemlerle yapılması ile mümkündür. Kültür, sanat, bilim, teknoloji ve ekonomik alanlarda kalkınmış ve ilerlemiş olan uluslar, eğitim ve öğretim sorunlarını çözmüş toplumlardır. Bu nedenle öğretmenlerin, bu zor görevi tam anlamıyla yerine getirecek biçimde yetiştirilmeleri ve sürekli geliştirilmeleri gerekmektedir. “İnsan mühendisi” diye tanımlanan öğretmen olabilmek için ise, öncelikle çok özverili büyük bir yüreğe, ideallerle yüksek duvarları örülen yıkılmaz bir sevgi kalesine sahip olunmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle başta Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK ve ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi saygı ile anıyor, tüm öğretmen arkadaşlarımızın öğretmenler gününü yürekten kutluyor ve benim gibi mesleğe yeni başlamış arkadaşlarıma da bu uzun yolda başarılar diliyorum.
YUNUS EMRE İLKOKULU SINIF ÖĞRETMENİ İSA AKIN’IN YEMİN EDEN ÖĞRETMENLERE ÖNERİLERİ
Yemin törenlerinde genelde yemin ettirmek için yaşlı öğretmenleri görevlendirirler. Bu yıl da bu görevi bana verdiler. Herhalde saçları beyazlamış çoğunu da kaybetmiş bendenize bu görevi verirken mesleğe yeni giren genç öğretmen arkadaşlarıma naçizane tavsiyelerde bulunmam bekleniyor. Benim de bu yüzden yarı şaka yarı ciddi birkaç tavsiyem olacak. Öncelikle eğer zengin olmak gibi bir amacınız varsa daha yolun başındayken bu mesleği bırakın. Çünkü bu meslekte maddi bir zenginlik ,doyum bulamazsınız. Bu meslekte de zengin olabilirsiniz ama, gönül zengini olursunuz, hatır zengini olursunuz, sevgi zengini olursunuz. Meslek hayatınızı maaş,ek ders,yolluk,tazminat, gibi mesleğin kutsallığına zarar verecek kadar parasal konularla kafa yorup her platformda paradan konu açarak geçirmeyin. Bir çift sağlam ayakkabı al, tabanı ortoİsa Akın pedik olsun. Gün boyu ayakta dikileceksin unutma. Okul kapısından içeri girdiğin anda unut her şeyi. İçeride 1000'lerce göz senin gibi olmaya çalışacaktır. Onlar için iyi bir şey ol. Ben işimi yapar çıkar giderim deme. Biraz muhabbet için okulda kal. Öğretmen okulunu sahiplenmelidir. Sadece derse girip çıkmamalı; orayı evi ve ailesi gibi görmelidir. Misafir gibi davranırsan misafir muamelesi görürsün, ev sahibi gibi davranırsan da evini istediğin gibi kullanırsın, evinde rahat edersin. Okulda her zaman bir şeylerle meşgul ol. Kendine yatıyor dedirtme. Hazırlıklarını okulda yap, bitir. Eve iş götürme. Ailene özellikle çocuklarına da zaman ayır. Yanında mutlaka bir ajanda bulunsun. Öğrencilerin isteklerini, şikâyetlerini, yapılması gerekenleri not et. Ben unutmam deme. Son zil çalınca kendini bile unutacaksın. Öğrencilerinin gözlerinin içine bakarak konuş, ona ismiyle hitap et. Önemsendiğini hissedecektir. Hiçbir işini öğrenciye yaptırma. Sınıfta geçen olumsuz hadiseleri, sorunları paylaşmak için ya da başka niyetlerle okul idaresiyle görüşmeyin. Devamlı idareye sorun götüren bir öğretmen iş beceremez, beceriksiz bir öğretmen olarak algılanır. Olağanüstü sorun varsa okul idaresine gönderin. Kendine en kısa zamanda bir okul bul ve orada yaşlan. Zaaflarınızı ne halka ne de okuldakilere çok fazla göstermeyin. Sürekli kusur veya hata arayan,eleştiren değil; kusur veya hataları düzeltmeye çalışan ol. Ve en önemlisi çocukları sev. 24 kasım öğretmeni olma , 24 yıl sonra hatırlanan öğretmen ol.
Sayfa 6
SPOR SPOR SPOR SPOR
3 MAÇTA 3 YENİLGİ ALDIK Çatalzeytinspor deplasmanda 2 kendi sahasında 1 olmak üzere son 3 maçta 3 yenilgi aldı. Kastamonu 1. Amatör Küme Beyaz grupta oynayan takımımızın birinci devre sonunda tek galibiyeti var, puanı 3.
BOZKURT 4 ÇATALZEYTİN 0 Bozkurt’ta 10 Kasım 2013’te oynanan karşılaşmada Çatalzeytinspor 4-0 yenildi. Birinci devrede 1 ikinci devrede 3 gol atıldı.
ÇATALZEYTİN O TAŞKÖPRÜ 3 Kastamonu 1. Amatör Küme Beyaz Grupta yer alan Çatalzeytinspor, üçüncü maçında kendi sahasında Taşköprüspor’a 3-0 yenildi. Soğuk hava ve seyirci ilgisinin az olduğu maç saat 13.00’te Çatalzeytin’in vuruşuyla başladı. Sakatlıkları nedeniyle Emre, Tutku, Alperen ve Eskişehir’e dershaneye giden Furkan kadroda yer alamadı. İlkyarı karşılıklı ataklarla geçti. Maçın 41. Dakikasında Taşköprüspor Ali Kurt ile 1-0 öne geçti. İkinci yarıda Taşköprüspor daha etkin oyun sergiledi. 74. dakikada Gökhan ceza sahası yayından yaptığı vuruşla takımını 2-0 öne geçiren golü attı. 76. dakikada Gökhan kornerden gelen topu iyi değerlendirerek maçın skorunu tayin eden golü attı. Maç 3-0 Taşköprü galibiyetiyle sona erdi. Hakemler : Oğuz Terzi, Zeki Şabanoğlu, Cüneyt Karahan Çatalzeytinspor: Ömer (dk85 Abdullah), Eslem, Oğuz, Ömer Özcan, Erdinç, Ufuk, Burak, Emrah (dk.25 Hüseyin Varol), Fatih, Serkan, Bulut (dk.85 Rıdvan). Taşköprüspor: Cevat, Serhat, Feyyaz, Cengizhan, Soydan, Mustafa, Ali, Mustafa Topçuoğlu (dk.41 Caner), Onur, Gökhan (dk85 Tevfik), Hakan (dk.65 İsmail) Kartlar: dk. 20 Ufuk, dk.80 Bulut, dk.85 Serkan, dk.40 ve 82 Burak (kırmızı), dk.85 Soydan (Taşköprüspor)
Çatalzeytinspor, Taşköprüspor maçı öncesi
İNEBOLU 1 ÇATALZEYTİN 0 23 Kasım’da İnebolu sahasında oynanan karşılaşmada Çatalzeytinspor İneboluspor’a birinci devre atılan tek golle yenildi.
U -14 HELALDI’YA 4-1 YENİLDİ Çatalzeytinspor U-14 takımı 09.11.2013 günü saat 13.00’te kendi sahasında yapılan hazırlık maçında Helaldı’ya 4-1 yenildi. Helaldı birinci devre Batuhan ve Timur’un golleriyle 2-0 öne geçti. İkinci devre Helaldı Ahmet’in ayağından 2 gol kazandı. Ömer’in golüyle Çatalzeytin durumu 4-1 yaptı, maç bu skorla bitti. Çatalzeytin U-14 takımı Helaldı’yı 12 Ekim’de 5-2, 02 Kasım’da 2-0 yenmişti.
6 FUTBOLCU VE 1 YÖNETİCİYE LİSANS ÇIKTI Çatalzeytinspor 6 futbolcu ve 1 yöneticiye lisans çıkardı. 13 Kasım’da Ankara’ya giden futbolcu Serkan Eren lisans işlemlerini yaptırdı. Paşalı Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Hüseyin Varol, Türkelispor’dan İbrahim Özcan, MYO’dan Kadir Usta ve Rıdvan Kılıç ile lisansları vize olmayan Fatih Çelik ve Fatih Yelkenci’ye lisans çıkarıldı. Yönetici Ergun Usta’nın lisansı da vize edildi.
İŞADAMI ALİ KÜTÜK’TEN ÇATALZEYTİNSPOR’A 2 BİN TL Çatalzeytinspor’a sahip çıkan işadamımız Ali Kütük son olarak yönetime 2 bin TL maddi destek yaptı. Kütük sezon başında da kulübe 2 bin TL para göndermişti. Kütük “Yılbaşından sonra da Çatalzeytinspor’a desteğim sürecek.” dedi.
Ali KÜTÜK
YEMEKLER VE YOL PARASI YÜCEL KOCATAŞ’TAN Sporsever işadamı Yücel Kocataş Çatalzeytinspor’un yemek ve yol paralarını karşılıyor. 10 Kasım’da Bozkurt ile yapılan karşılaşmada 225 TL yol parası, 17 Kasım’da konuk Taşköprüspor ve yöneticilerine Cafe Bizz’de verilen yemek ve Çatalzeytinspor oyuncularına Yalı’da verilen yemek ücreti 550 TL, 23 Kasım’da İneboluspor karşılaşmasına yol parası olarak 175 TL Kocataş tarafından ödendi. Yücel Kocataş üç maçta yol ve yemek parası olarak 950 TL ödeme yaptı.
30 KASIM 2013
Sayı: 354
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
Sayfa 7
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
ÇATALZEYTİN İÇİN UMUT VAR Belediyecilik dokunmaktır, düşünmektir, hissetmektir ve aşkla sorunlara odaklanmaktır. Belediyecilik gülümseyen yüzdür, uzatılan eli geri çevirmeyen cömertliktir, darda kalanlara acil yardımdır. Bunun için ilçemiz Çatalzeytin’de küçük akıllı dokunuşlarla büyük işler başaran belediyecilik anlayışıyla hem birlik ve beraberliğimizi güçlendiren hem de hizmette kalite, etkinlik ve s ü r e k l i l i ğ i sağlayan bir yönetim sergileyeceğiz. Umutların yeşerdiği yolda el ele gönül gönüle ilerleyeceğiz. İlçe Senin Karar Senin
Ahmet DEMİR
AHMET DEMİR MHP ÇATALZEYTİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI
30 KASIM 2013
Sayı: 354
ÇATALZEYTİN MEKTUBU
Kurucusu: Mustafa ÖZTÜRK Sahibi: Nadide ÖZTÜRK Yayın Yönetmeni: Emin Türkay ÖZTÜRK Sanat Yönetmeni: Tahsin ŞENTÜRK Foto Muhabiri:Doğan ÖZBAY
AYLIK YEREL GAZETE
Baştarafı Sayfa 1’de söyledi. Program “Kalbimdesin Atatürk” video gösterisi ile son buldu. Programa Kaymakam Erol Korkmaz, Belediye Başkan Vekili Ergun Şentürk, Garnizon Komutanı Mehmet Akbuz, daire amirleri, ilk, orta, lise öğrenci ve
öğretmenleri, AKP İlçe Başkan Vekili Sami Çetinkaya, CHP İlçe Başkan Vekili Ahmet Kömeçoğlu, MHP İlçe Başkanı Yüksel Ünlü, MHP Belediye Başkan Adayı Ahmet Demir ve halktan katılım oldu.
10 Kasım’da Atatürk Anıtına konulan çelenkler
ÖĞRETMENLER GÜNÜ Baştarafı Sayfa 1’de Yunus Emre İlkokulu 5/B sınıfı öğrencileri Sümeyye Şimşek ve Tuana Yalçınkaya ile Yunus Emre Ortaokulu 7/A sınıfı öğrencisi Cansu Türkoğlu öğretmen konulu şiirlerini okudular. Emekli Öğretmenler adına konuşmayı emekli öğretmen Lütfi Kara yaptı. Bilgisayar Öğretmeni Bora Yüce’nin hazırladığı Öğretmenler Günü slaytı izlendi. Yunus Emre Ortaokulu Müzik Öğretmeni Burak Çetinkaya yönetiminde öğrenci korosu öğretmenler günü ile ilgili marş ve türküler söylediler. Öğretmen İsa Akın yönetiminde meslekte bir yılını dolduran aday öğretmenler Selin Pamir, Fatih Kapşigay, Burak Çetinkaya, Süleyman Dilmen, Oğuzhan Sinsi, Yunus Ünal,
Yazı İşleri Müdürü: Gökay ÖZTÜRK
Atatürk Bulvarı 54 37940 Çatalzeytin P.K. 8 37940 Çatalzeytin Tel: (0366) 516 12 22 Faks: (0366) 516 17 00 e-mail: eturkay@mynet.com Dizgi, Sayfa, Düzeni: Çatalzeytin Mektubu Baskı: Ankamat Matbaacılık Sanayi Ltd. Şti. Tel: (0312) 394 54 94 Banka Hesap Numarası: Ziraat Bankası Çatalzeytin Şubesi TR29 0001 0004 9512 8087 9350 01 Posta Çeki H.No Emin Türkay ÖZTÜRK adına: 558 24 31 Yurtiçi Abone: 30,00 TL, Yurtdışı› Abone: 60,00 TL
YÜCE ATATÜRK’Ü SAYGI VE SEVGİ İLE ANDIK Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı tarih Öğretmeni Cengiz Ekiz yaptı. Ekiz “Atatürk’ü anlamak ve onun üstün özelliklerini ortaya koymak ve gelecek nesillere Atamızı anlatmak hepimizin görevidir. Ondaki azim ve irade olağanüstü idi. Yenmeyeceği hiçbir güçlük, deviremeyeceği hiçbir engel yoktu. Her engeli sabır, tedbir ve zor ile yenerdi. Atatürk yorulmak bilmeyen iradesi, tükenmeyen enerjisiyle Türk Milletini medeni ve insani hedeflere ulaştırmanın savaşını şerefle başarmıştır.” dedi. Öğrenci İlknur Karadağlı Atatürk’ü Anlamak adlı şiirini okudu. Atatürk’ün vefatı video gösterisinden sonra öğrenci Kader Kurtoğlu Atatürk’ün vefatıyla ilgili bilgiler verdi. Öğrenci oratoryosu Atatürk’ün sevdiği türküleri
Sayfa 8
Hülya Can, Duygu Karakoyun, Esra Şahin yemin ettiler. İsa Akın aday öğretmenlere yemin öncesinde bazı önerilerde bulundu. Emekliye ayrılan lise personeli Sadık Üstündağ ve Halk Eğitim Merkez Müdürü Lütfi Kara’ya hizmet şeref belgeleri Kaymakam Erol Korkmaz tarafından verildi. Kaymakam Erol Korkmaz yaptığı kısa konuşmada “Görevli olan ve emekliye ayrılan ö ğr e tmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutlarım. Anne ve babadan sonra hakkı ödenemeyecek olan öğretmenlerimizdir. Öğretmenler yaşadıkları sorumluluğun bilincinde olmalıdır.” dedi. Program 12.30 sona erdi. 25 Kasım 2013 tarihinde Kaymakam Erol Korkmaz tarafından öğretmenlere Güllüsu’da balık ikram edildi
NAZAN KUAFÖR Nazan ÇAĞLAR İstikbal Cd. 20/B ÇATALZEYTİN 0.544 863 17 73
OTİZM ENGELİLER DERNEĞİ BAŞKANLIĞINA FATMA CİNCİOĞLU
SEÇİLDİ Otizm ve Engellier Derneği Olağanüstü kongresi 24.11.2013 günü saat 14.00’te Belediye toplantı salonunda yapıldı.
Fatma CİNCİOĞLU Ferhat Özdemir’in divan başkanlığını yaptığı kongreye kayıtlı 96 üyeden 67’si katıldı. Seçimlere iki liste ile girildi. Fatma Cincioğlu listesine 37, Recep Korkmaz Özdemir listesine 30 oy çıktı. Fatma Cincioğlu’nun başkanlığındaki yönetimde Seçgin Özen, Zekiye Topçuoğlu, Fatma Yazar, Zihni Ümit İnce yer aldılar. Denetim kuruluna Ender Fikri Kaya, Deniz Çağlar, Fatma Özcan seçildiler.
SAHİBİNDEN SATILIK Atatürk Bulvarı Yusufoğlu Sitesi B Blok’ta 3 oda 1 salon, deniz manzaralı daire sahibinden satılıktır. Naci BOZKURT 0 532 214 02 94
Demir, Çimento, Çakıl, Kiremit, Tuğla Cevat AYDIN &Ayhan GÜRGEN Tel: 0 366 516 11 37 Ayhan Cep: 0 532 678 59 12 - Cevat Cep: 0 530 155 20 28 Müzik Öğretmeni Burak Çetinkaya yönetiminde öğrenci korosu
İLKE KİTAP DAĞITIM
KARACAAYDIN
Toptan &Parekende
Gıda İnşaat Nakliye Turizm San.Tic.Ltd.Şti.
Çiftlik Mahallesi İsmet Paşa Caddesi No: 58 SAMSUN Kastamonu Yolu Harda Köprüsü Yanı ÇATALZEYTİN Tel: 0 366 516 22 50 - 0 532 302 56 79
Cebrail Mah. Ş. Yavuz U. Çelikoğlu Sk. 6/A KASTAMONU Tel: 0 366 214 31 86 Fax: 0 366 212 94 81 E-mail:kozadestek@hotmail.com
Şefik Yelkenci - Refik Yelkenci
0 532 285 60 17 * ALÇIPAN * KART ONPİYER * İZOLAS YON
Atatürk Bulvarı No.14 ÇATALZEYTİN Tel: (0366) 516 14 04 Gsm: 0 537 690 54 80-0 535 628 62 06
Toptan ve Perakende
Cumhuriyet Meydanı No:17 37940 Çatalzeytin Büro: 0366 516 10 93 - Ev: 0366 516 17 47-Cep: 0532 583 70 51
Merkez: Ethemefendi Cd. İlker Ap. No:92/2 Erenköy/KADIKÖY Tel: 0 216 386 33 26 Şube: Uzuncayırbaşı Mh. No:68/1 Gözcübaba/Göztepe Tel: 0216 566 87 16- 566 87 23 Atölye: Ali Fuat Cebesoy Cd. Sancak Sk. No: 14/1 Örnek Mh. - Tel: 0 216 317 76 12 www. atilimkartonpiyer.com/e- mail: info@ atilim- kartonpiyer.com Faks: 0 216 368 84 57
Demir-Çimento-Kum ve Çakıl-Nakliye İşleri, Hafriyat -Kiremit-Tuğla-KireçOndoline(yeşil,kahve)-Köşebent-Profil -Sac-Lema (silme)-U Demir-Kereste
KIRTASİYE EĞT. HİZ.SAN. TİC.LTD.ŞTİ
yelkenciler
KARTONPİYER
Necati ERAT Aslında enternasyolizmi savunan biriyim. Bu başlığı neden kullandığıma gelince seneler önce sayılı teknik direktörlerimizden Sayın Mustafa Denizli bir maçtan sonra bu başlığı kullanıp açıklamalar yapınca basında büyük tartışma yaratmıştı. Peki bu başlığın Çatalzeytin’le ne ilgisi var diyebilirsiniz. Sevgili Çatalzeytinliler; ilçemizin tüm köylerini mahalle ve sokaklarını, tepelerini, derelerini, kaynak sularını, muhteşem doğa güzelliklerini sınırlı da olsa gezdim, gördüm. Mütevazi, çilekeş insanlarıyla tokalaştık çaylarımızı içerken dertleştik yöre sorunlarına çözüm aradık, yeri geldi omuz omuza verdik mücadele ettik. Çatalzeytin için taşın altına elini değil gövdesini koyan çok değerli ağabeylerimi ve dostlarımı tanıdım. Çatalzeytin Mektubu’nda defalarca adı yazılan doğa ve çevre dostu, Çatalzeytin Sevdalısı dostlarımdan özür dileyerek iki ismi ön plana çıkartmak istiyorum. Sayın Mazhar Özcan ve Emin Türkay Öztürk sizleri tam olarak anlayamadığımız için şahsım adına sizden özür diliyorum. Bir Çatalzeytin Sevdalısı olarak Çatalzeytin Mektubu’nu okumaya başladığım yıldan itibaren her sayısında Çatalzeytin’in sorunlarını, yapılması gerekenleri, önerilerinizi maddi ve manevi çıkar gözetmeden “Değirmende Kavga Olmaz” misali hep sizleri en önde gördüm. Maddi manevi her şeyinizi bu güzel ilçe için esirgemediniz. Halen bu onurlu mücadelenin önderlerisiniz. Çatalzeytin Mektubu’nun 353. Sayısındaki MYO’da dersler başladı haberiyle gururlandım. Sayfa 4’deki haberle kahroldum. Sayın Çatalzeytinliler çeşitli Platformlarda Çatalzeytin’in kurtuluşu “Turizm’dir” temaları işlendi. Hep şu söylendi. “Deniz Havasıyla orman havası, harman olmuş, nikah kıymış yeşille mavi, Çatalzeytin doğmuş.” deyip birbirimizi kandırdık ! Neden mi ? Bu güzel ilçemizin orman havasını ve güzel derelerini baltalamak ve yok etmek için Kastamonu dışından gelenler yetmezmiş gibi şimdi de içimizden biri “Kütük Enerji Elektrik Üretim Dağ. San. Tic. A.Ş.”” ÇIKIYOR. Bu beyefendi ile köylerimiz yakın olduğu halde kendisini hiç görmedim, tanımadım, kendisiyle hiçbir sorunum da yok. Çatalzeytin dışında. Ancak bir Çatalzeytinli olarak kendisine sormak isterim. Senelerdir didinmiş durmuş bu mertebeye gelmiş.Havasını soluduğu, ekmeğini yediği bu güzel ilçeye turizm alanında yatırım yapsa hayır duası alsa daha iyi değil mi ? Sayın Ali Kütük bu HES’ler sonucu yurdumuzun dört bir tarafında kuruyan dereleri ve yok olan canlılarla ilgili haberleri okumuyor mu ? Doğada ve suda yaşayan canlıların yaşam kaynağı olan suyu ilçe ekonomisi için değil cepleri için kurutanlar bunun ne kadar günah olduğuyla ilgili ayetleri de bilmiyorlarsa da bir hocaya da sormazlar mı ? Belli günlerde bir-iki kazan pilav dağıtmakla ilçemizin geleceği olan MYO’ya cep harçlığı gibi yardımlarla göz boyayıp milyarlarca yatırımları Çatalzeytin’in altını oymanızı bir Çatalzeytin’li olarak hazmedemiyorum. Allah’tan sizin kirletmeye ve yok edemeyeceğiniz o “Gıcırık” suyundan içmek nasip oldu ve şifası hakkında da köylülerimizden güzel sözler duydum. Diyeceğim Ali Kütük Beyle hiçbir sorunum yok. Aksine kendisi gibi Çatalzeytinliyim diyen diğer işadamlarımızın Çatalzeytin’imizin güzel doğasına ve özgür akan derelerine göz dikmeyip Çatalzeytin’imizin ekonomisi ve gelişmesi için yatırımlar beklerim. Beddua yerine arkalarından güzel ve hayırlı sözler duymalarını dilerken, Zeytin Ağacı altında birleşen doğasever ilçesini seven tüm Çatalzeytin Aşıkları dostlarıma gönülden selamlarım. İçten vurulmak canımızı acıtsa da mücadelemizi daha da pekiştireceğine eminim. Sevgi ve saygılarımla.
Atatürk Bulvarı No: 140- Çatalzeytin / KASTAMONU
Suphiye TAŞOVA Tel&Fax: (0362) 233 91 62 Depo Tel: (0362) 230 95 27
İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR
YETKİLİ BAYİİ
Halı ve Mobilya Mağazaları
Merkez: Kayabaşı Bahattin Gazi Cad. No: 19 KARABÜK Tel: (0370) 424 23 89- 415 10 66 Şube: Hürriyet Cad. Şenay İş Merkezi KARABÜK Tel: (0370) 415 14 75 Fax: 415 14 76 Şube: Atatürk Bulvarı No:32 Çatalzeytin Tel&Fax: ( 0366) 516 13 90 e-mail: ergun.senturk37@hotmail.com Gsm: (0533) 571 23 85
YBM BÜRO MAKİNALARI SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Hesaplı Dolum, kaliteli garantili toner, fotokopi cihazları bakımı, yazıcı satış ve servisi İsfendiyar Mah. Atatürk Cad. 3/E KASTAMONU Tel: 0 366 212 77 71 Faks: 0 366 212 57 02 e-mail:info@ybmburomakinalari.com