Çı tMi z ahŞEYSİ r amaz anöz el sayı : 9
012 ağust os2
mu s t .
RamazanÖzelSayı sı
GenelYayı nYönet meni Büş r aDür Edi t ör Mus t af aÇet i nk ay a YazarveÇi zer l er Şer i f eLemanKöy baş ı ,At i l l aEr gi n,Es r aYak a, Yus ufÖr s ,Rumey s aÖz t ür k ,İ br ahi m Tür k uç ar , Ül k erŞamx al ,Pı narAğı r s oy ,Ümmügül Koy unc u Huz ey f eÖz ek t aş ,Cemal Kabar ,Mer v eÖz genl i
EDI TÖRDEN
ENİ YİT AKİ PÇİÖDÜLÜ SAHİ Bİ NİBULUYOR!
Çı tmi z ahder gi s i t ar i hi ndei l kdef aeni y i
Es k i y enaz ar andahak ı s abi rar adans onr at ek r ar t ak i pç i ödül üv er mey ek ar arv er di .Buödül e mer habas ev gi l i ç ı t l ak l ar .Nedenböy l e i s e,herner debi rpay l aş ı mı mı zy apı l ı y or s a v e y a p t ı r ı l ı y o r s a o r a d a i s mi n i g ö r d ü ğ ü mü z hı z l andı ğı mı z ıs or ac akol ur s anı zgeç ens ay ı dada ay ı kgör ül dü.Hay ı ry ani bunas ı l bahs et t i ği mt az ek anl ar ı mı z dank ay nak l anı y or .Epey AYŞEBALl bi rener j i di rnas ı l bi rt ak i pmek ani z mas ı dı r ç al ı ş k an,hı z l ıv ehey ec anl ıy eni ar k adaş l ar ı mı z bi zbi l ebaz ens adec ehay r anl ı k s ay es i ndeder gi mi z i ny ay ı ns ür es i bi rmi k t ari v me duy mak l ı ğı mı z l ak al dı k .Ödül ünüal dı k t an k az andı .İ nt er netder gi s i ol duğumuzs ür eçbi z i s onr aduy gul ar ı nıal al ı m di y euz at t ı ğı mı z t az el i ği mi zk onus ndaav ant aj s ağl adı .Yeni k ar i mi k r of onahey ec andans adec e“ bambol ey o! ” di y ebi l ens ev gi l i ok ur umuz at eş ek k ür l er i mi z i k at ür l er i s adec ey eni s ay ı dagör mes eç eneği ni n b u ö d ü l l e i l e t i y o r v e e l b e t b i r g ü n y e me k y anıs ı r aar t ı ki nt er netüz er i ndendegünc el v et az e s mar l ay ac ağı mı z ns öz ünüv er i y or uz . pay l aş ı ml ar ı mı z aul aş abi l i r s i ni z .Budaf ac ebookv e ı t wi t t erpr of i l l er i mi z l emümk ün (ht t p: / / f ac ebok . c om/ c i t der gi s iv e ht t p: / / t wi t t er . c om/ c ek i r dek) .Der gi mi z dek i k öş el er e, k ar i k at ür l er eger i dönüşy apmanı zbi z i mi ç i nç ok öneml i .Beğeni l er i ni z i v eel eş t i r i l er i ni z i azev v el bel i r t t i ği m adr es l er denbi z l er ei l et i r s eni zç ok memnunk al ı r ı z .Nel erol dubi t t i hı z l ı c abak al ı m. Geç enayek i bi mi z i ny et enek l i i s mi At i l l aEr gi n KPSSk onul ugüz el bi rani mas y onhaz ı r l adı .Ses k ay ı t l ar ıÇı tKay ı tSt üdy os undaal ı nanbu ani mas y onKPSSönc es i nedenkgel di v ebi rhay l i s esget i r di i nc el emedi y s eni zs ay f amı z dan ul aş abi l i r s i ni zger ç ek t enç okk ey i f l i bi rç al ı ş ma. Hers ay ıt ek r ar l adı ğı m gi bi ,der gi mi z ey eni ar k adaş l arar ı y or uz ,y eni ç i z gi l erv ey eni s öz l er s öy l ey ec ekk i ş i l erar ı y or uz .Bi z ek at ı l mak i s t i y or s anı zmut l ak ai l et i ş megeç i n ( mc et i nk ay a90@gmai l . c om)s el am ederk aç ar ı m. s at ı rbi t t i demi y odas el am eder i m di y ot eAl l aam
Şükürler olsun bir Ramazan’a daha erdik sevgili okuyucu kardeşlerim. Sizlerle yaza denk gelen uzuuun Ramazan günleri hakkında konuşmak isterim. Kanaatimce yaza denk gelen Ramazan’lar birer lütuf. Yazın sıcağında alt tarafı 17 saat, onun da 8 saatinin uyku olduğunu varsayarsak, alt tarafı 9 saat yeyip içmeden, ona buna küfretmeden, günaha girmeden durabilmeyi kendimize bu kadar yük edinmeyi kimden öğrenmişiz acaba? Neden hiç olaylara iyi tarafından bakmayız ki? Düşünsenize ortalama bir ömür süresince bir insanın en fazla 3 kere yaşayabileceği bir hadiseden bahsediyoruz. Bir kere Ramazan yaza denk gelince haliyle imsak da daha erken girmiş oluyor. “E şimdi bunun avantajı nerede, al işte daha uzun aç kalıyoruz” dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi sevgili arkadaşlarım, hep birlikte el ele verip bir itirafta bulunalım. Normal bir zamanda kaç kere “Yav arkadaş uyursam sabah namazına kalkamam” deyip de sırf namaz için sabaha kadar oturduk? Benim gibi yarasaların “Ben ben ben! Ben hep sabaha kadar uyanığım” dediğini de duyar gibiyim. Keyiften veya uyku kaçması hadisesinden değil, sadece ama sadece dini bir vecibeyi yerine getirmek için kaç kere uyanık kaldık? Peki uyuyakaldığımız için kaç sabah namazı geçirdik? Peki yaz Ramazanında böyle bir şey mümkün mü sevgili din kardeşlerim? Biz insan evlatları olarak, sürekli bir uyursak sahura kalkamayız psikolojisi içerisinde yaşarız. Sırf iki lokma daha fazla yemek için sahura kadar uyumayız. Ee yani? Yanisi şu: Yazın sahur vakti gecenin erken saatlerinde başladığı için sahura kadar uyanık kalmamız kolaylaşıyor, sahura kadar olan boş vaktimizi de uyuyarak geçirmediğimiz için ibadetle geçiriyoruz, her yıl olduğu gibi bu yıl da imsak sahura denk geldiği için peşinen sabah namazını da kılıyoruz. Oluyor mübareğin de fevkinde bir gece. Ama
normal zaman Ramazanında sahura kadar olan vaktimizi uyanık geçirmeyi planlasak da uyuyarak geçiriyoruz ve sahurda da yemekten başka bir şey düşünmüyoruz. Tamam yine sabah namazı kaçmıyor; ama bu sefer maneviyat eksik kalıyor. Yaz Ramazanının bir başka avantajı da şeytanların bağlanması… Hemen atlayın her Ramazan bağlanıyor diye değerli dostlarım. Biliyorum ben de her Ramazan şeytanların bağlandığını. Beni ilgilendiren kısım şeytanların bağlı olduğu süre… Ramazan’da oruçlu iken şeytanlarımız zincirlerle bağlanır muhterem cemaat. “Oruçlu ağzımla küfrettirme bana, oruçlu ağzımla kavga ettirme bak şimdi, oruç oruç tüh pek de gıybet ettik” gibi söylemler hep bu bağlanmanın sonucu ortaya çıkar. Normal zamanda günahtan çıkmayan bedenlerimiz oruçlu iken tertemizdir, ya da yapmaya pişman olmayacağımız hal ve hareketler Ramazan’da bize pişmanlık verir. Ama iftardan sonra bu şeytanların zincirlerini zorlaya zorlaya bir gevşetme hali söz konusu olur. Değerli din dostlarım, işte yaz Ramazanlarında sıkı zincir süresi her zamankinden daha fazladır. Bu da daha uzun süre günahlardan korunmamız anlamına gelir. Ayrıca; evet, bu yıl da Ramazan hacca denk gelmedi, haliyle gidip şeytanı kutsal topraklarda taşlayamadık; ama hazır şeytanları bağlı bulmuşuz ve her zamankinden daha uzun süre elimizde kör olasıcalar, o zaman fırsat bu fırsat yapmadığımızı bırakmamalıyız esirlerimize. Şimdi hayal edelim: Gündüz şeytanların ipleri ellerimizde, onlara istediğimizi yapıyoruz; iftardan sonra da “Dosta Doğru”su olsun “Nihat Hatipoğlu”su olsun, anneler ne isterse artık, onlar sayesinde “Doktorlar”, “Evde Tek Başına” gibi günlük etkinliklerden uzak kalıyoruz; e sonra zaten teravih... Ferrari imamlar sağ olsunlar seri bir şekilde sevap üstüne sevap kazandırıyorlar bize; yatsıdan sonra da sahura kadar olan vaktimizi boş geçirmemiştik zaten… Geriye bir tek uyku vaktimiz kalıyor. Alimin uykusu da cahilin ibadetinden efdal olduğuna göre muhterem kardeşlerim, biz bu Ramazan’ın ardından adeta uçmuş oluyoruz. Hazır hayatımızda hiç olamayacağımız kadar maneviyatla dolmuşken de zincirlerini kırıp daha bir azmış şeytanların (baş harfi beşer esad ve tüm kardeşlerimize zulmeden benzerleri) helakı için Allah’a yalvarıyoruz. Biliyoruz: Zalimler zulmüne hainler küfrüne inat edip devam etse; Allah nurun tamamlar; çünkü bir vaadi var; kafirler istemese bile. Hayırlı Ramazanlar dostlarım. Esen kalın.
ÇIT SÖZLÜK “RAMAZAN” “Çıt Sözlük”le Çok iyi bildiğiniz kelimeler Çok iyi bildiğiniz anlamlarıyla yeniden karşınızda… Güllaç: Ramazan tatlısı olarak bilinen bu müthiş lezzeti iftarda her gün yesek bıkmayız herhalde. Bu müthiş lezzetin üstünü ceviz ve narla süslemek de vazgeçilmezdir. Bu Ramazanda da hepinize bol güllaçlı günler diliyorum Ramazan Eğlenceleri: Saatlerinin itinayla teravih saatlerine denk getirildiği bu eğlencelere kimler katılır bilmem. Ben gidemiyorum mesela.Çünkü başta da vurguladığım üzere bu eğlenceler hep teravih saatlerinde oluyor. Ve Erdal Bakkal’ın makamıyla şu nidayı yüksek sesle söylemek istiyorum:
Orucumu tutarım tutarım da tutarım Teravihimi kılarım kılarım da kılarım Eğlenceme giderim giderim de giderim Ne yani biz teravih kılanların eğlenmeye hakkı yok mu tabi ki var asıl bizim var. Ayrıca bu yıl Hacıveyiszade Camide teravih kılarken Kültürpark Eğlencelerinin seslerini dinlemek istemiyorum. Teravih sonrası güzel eğlenceler yaparsanız geliriz. Yetkililere duyurulur… Teravih: İftardan sonra insanın üstüne gelen “küngürlük”e (Bu kelimenin anlamını bilmiyorsanız söyleyivereyim “uyuşukluk hali”) karşı direnip kılınan namazdır. Bu gelen küngürlükle Teravih kılıp kılmamak arasında büyük bir mücadele veren bizler “Vira Bismillah” deyip yollara düşersek ne mutlu bize ki şeytanın bacağını kırmış oluruz. Lakin diğer durumda “Aman valla oruç çarptı” deyip evde mayışırsak çay senin kahve benim, facebook senin twitter benim takılıp zamanın arkasından el sallayıp kalırız. Onun için şimdiden kendimizi hazırlayalım “TERAVİHLER KILINACAK” (Böyle biraz emir kipi gibi oldu ama siz yabancı değilsiniz sonuçta yanlış anlamazsınız) Not:Hep büyük bir heyecanla karşıladığımız bu muhterem aya karşı vefa borcumuzu ayın sonuna kadar heyecanımızı sürdürerek ödeyebiliriz. Bilirsiniz ki ibadette şevk ve heyecan önemlidir. Bunun için bol heyecanlı ramazanlar diliyorum efenim
Merve ÖZGENLİ
On bir ayın sultanı, soframızın bereketi, gönüllerimizin neĢesi, sevappointlerimizin yükselen ibresi; HoĢ geldin ey Ģehr-i Ramazan! Nerde o eski Ramazanlar… Günlerin kısa olduğu, insanların acıkmaya fırsat bulamadan ezanın okunduğu, kan Ģekerlerinin henüz düĢmeden yemeklerini yiyip çevresini yiyip bitirmediği Ramazanlar… Ramazan’ın olmazsa olmazı; vazgeçilmezi; Ramazan Pidesi ve Ramazan TartıĢmaları, Ramazan’la birlikte kapımızda. Birisi kilo yapar, öteki sinir. TEHLĠKENĠN FARKINDA MISINIZ?! Bütün yıl, Ramazan’da kazandığı paralarla geçinip, Ramazanda kabuğundan çıkan muhterem hocalarımız, televizyonlarda boy göstermeye baĢladı. Hiçbir kanal yok ki, iftar-sahur programı yapmasın. Kedi bakıĢlarıyla, arkadan gelen ince ve sakin fonla (muhtemelen Dursun Ali’nin Gelseydin’idir bu) cici cici konuĢup, arada bir cûĢa gelip, “MÜTTAKĠLER KURTULACAKTIĞRR!” (müttaki ne demek lan?) diyen hocalar, ilahiyatçıyazarlar gönlümüze hitap ederler. Amaçları insanları aydınlatmaktır. Ġnsanlara dini, imanı, orucu sevdirmektir. Bunun için ne kadar eforları varsa sarf eder dururlar Ramazan boyu. Ta ki bayram gelip, hocalarımız, onbirayuykusuna yatana kadar. Bu Ramazan ve oruç soruları hepimizin aklını kurcalar. Sormaya utandıklarımız vardır, televizyon izleyemediğimiz için aydınlanamadığımız konular… Bu nedenle, sevgili okurlar; Çıt Mizah Ekibi, faydalı bir iĢ yapmak sûretiyle, en çok sorulan soruları derleyip toplayıp, diyalog halinde size sunuyor. Aydınlanın, orucunuz sakata gelmesin diye. AĢağıdaki soru ve cevaplar, bir Ramazan programından alınmıĢtır. (Yiyene…) -Sakaz çiynamek orıcı bozıyo me hoçam? (Sakız çiğnemek orucu bozuyor mu hocam?) -Sevgili kızım, ağzındaki sakıza hakim ol, birazdan dıĢına fırlayacak. Ağzındaki beĢ sakız nedeniyle söylediğini tam anlayamamakla birlikte, arkadan gelen anons aracılığıyla soruna cevap veriyorum. Sakız çiğnemek orucu bozmaz. Ama sinirleri bozar. Hele de senin gibi çiğniyorsa, duble bozar. Cinayete neden olur, saç baĢ yoldurur. *** -Hocam merhaba, ben ismini vermek istemeyen izleyici. -Hangi isminle hitap edelim kızım? Ġsimini, Vermek, Ġstemeyen? Ahah kedi canını senin. Dıt dıt dıt… *** -Hocam, ben Serhat. Nasılsınız iyi misiniz? Annem burada size selamı var. Çok feyz alıyoruz hocam, çok seviyoruz, aĢka geliyoruz. Orucu bize çok sevdirdiniz.
Özellikle anneme. Öyle sevdi ki, ezan okununca bile orucunu açamıyo. Geçen gün anneannem açlıktan öldü. Hocam benim bi sorum olacaktı. Ben futbol oynuyorum, amatör bir takımda. Kaleciyim. Sürekli gol yiyorum, orucum bozuluyor mu acaba? -Oğlum, gol yemek orucu bozmaz ama, iĢtah açar. Orucu zor tutarsın. Seni kaleye koyduklarına göre, çok iyi oynamıyorsun, bence sen bırak bu iĢi. -Tamam hocam, siz ne derseniz o. Annemin selamı var. GüngörmemiĢli AyĢe de, o anlar dedi. Selametle hocacığım. *** -Selamun Aleyküm muhterem hocam. Yine Ramazan geldi, ay gibi doğdunuz valla ekranlarımıza. Çok memnunuz sizi görmekten, gül yüzünüzü, nur sesinizi, ay burnunuzu, güneĢ gözünüzü, parlak çenenizi, dazlak kafanızı… pahauhaahaahh hep siz mi Ģaka yapacaksınız? -Öhüm, evet oğlum, sorunu alayım? -Ya hocam, Ģimdi ben oruç tutuyordum, çok acıktım, dayanamadım, birkaçbin nohut büyüklüğünde bir Adana Kebap yedim. Sonra babam bana kızdı. Dolayısıyla, fırça yemiĢ oldum. Orucum bozulmuĢ mudur? -Niyet önemli yavrucuğum. Orucunu bozmak için mi fırça yedin, baĢka bir niyetle mi? Bu iki noktayı ayır. Bunlar kalpte bitecek Ģeyler. Ġyi oruçlar oğlum. *** -Selam hocam. Direkt konuya dalıyorum. Ben geçen gün bir mağazaya girdim. 590 liraya bir elbise aldım. Oradan çıkınca çok susamıĢtım. Oruç olduğumu unutup su içtim. Acaba orucum bozulmuĢ mudur? -Hayır evladım. Kesinlikle bozulmaz içtiğin sudan dolayı. Çünkü daha öncesinde yediğin kazıktan ötürü orucun bozulmuĢtur. Bir oruç iki kere bozulmaz demiĢ Descartes. *** -Hocam hayırlı Ramazanlar diliyorum. Ben din halkın afyonudur diye bir söz duydum ve bana çok mantıklı geldi. ġimdi biz din adına oruç tutuyoruz ya, sizce afyon yutmuĢ sayılır mıyız? Orucumuz bozulur mu? Sakata gelmeyelim? Ha? -Tebrik ederim yavrum. Bunca yıl gerizekalı gibi yaĢadık. Bizi aydınlattın sonunda. Haklısın. Senin oruç gitti zaten. Bizim de beynimiz uyuĢtu kafamız güzel oldu. Güzel dediysem öyle güzel değil Ģeklim Ģemalim uff nası oldu. BiĢi yapmıĢtın bi daha yapsana eheh çok komik biĢiydi. Reklam arasına girelim diyorlar reciden ama ben ekmek arasını tercih ederim muhallebiciden çağırsalar gider güllaç yerim. Ama muhallebici mi kaldı. Kalmadı mı? Olsun panpa vafıl yeriz ne çok yemek dedim. Gerçi derim. ayfon yuttuğum için oruç da tutmayınca ahaha ayfon demiĢim instagrama atıym stüdyoda oruç bozma keyfi ;DD diye. Yandım ben evladım enseme kürekle vurun sonra da programı kapatın. Hadi bay bay.
Ramazan Nerede eski Ramazanlar diye eski bir muhabbet vardır. Her yıl duyarız, içten içe yaşarız hatta. Öylesine bizden olmuştur ki, duygu haline geldi bizde bu durum. Yakında psikolojik bir vaka haline bile dönüşebilir. Etkisi bir ay sürse de sosyal paylaşım alanlarında grupları bile açılabilir. Yani herkesin derinden etkileyebilir bu durum. Ama bu yıl gerçekten farklı. Gittikçe yaza doğru bir eksen kayması var Ramazan’da. Geçen yıl yağmurdu, serin havaydı, dengesiz iklimdi, bilcümle yardımcı elemanla geçirdiğimiz Ramazan bu yıl kendini sıcakla gösterdi.Öyle ki her şeyimiz değişti. Artık iftarlar, sahurlar daha mütevazi. Ya da kısa sürüyor. Tek istenen su oluyor sıcakta. Bazen öyle sıcak bastırıyor ki insanın serap göresi geliyor.
Eskiden teravih öncesi sıcak suyla aldığımız abdestler vardı. Cami yolunda gittikçe soğuyan başımızın ıslak dörtte biri. Tam terledik derken biten teravih ve tesbih yarışları. Sonra dua… Camiden çıkınca sokak lambasına üflediğimiz nefeslere tek gözle bakardık. Özlediğimiz soğukla beraber üfleye üfleye evin yolunu tutardık. Acaba bakan var mı diye arada sağı solu kolaçan etmeler hele… Eve geldik mi sesli bir selam ve büyük bir hafiflik. İşte buydu…Şimdiyse bırakın omuzları, terlemeyeyim diye kollarımızı bile birbirimizden esirger olduk. Hatta eskiden yer bulmak için hızlı adımlarla gittiğimiz camilere, şimdi ‘dışarda kılarım serin serin’ planlarıyla ilk sünnetleri de iftara dahil ederek gidiyoruz. Bezgin salavatlar da cabası. ‘Acaba salavatlarımız mı yoksa klimalar mı daha bezgin?’ diye güncel bir tefekkürü de eklemeden edemeyeceğim. Hele iş tesbih çekmeye gelince, Cuma Namazı’nı andıran bir kalabalık kendini cami dışına atar oldu. Çıkışta ise edilen duaların hafifliği, sokak lambasına doğru bağrı açık rüzgarı hissederek evin yolunu tutmak, Ramazanı şeksiz gümansız kabul etmeye yeter de artar bile…