6 minute read
Mustafa Koçak - Gedik Kaynak
1960’lı yıllarda sanayi faaliyetlerine başlayan Gedik Holding, yarım asrı aşan deneyimle günümüz teknolojisini birleştirme becerisini göstererek büyüdü. Sakarya Hendek 2. OSB’de yeni fabrikalarını kuran firma, bugün kaynak ürünleriyle 90 ülkeye ihracat yapıyor ve yıllardan beri sektörde en çok ülkeye ihracat yapan 1. firma ödülünü alıyor. Başarı sırlarını Doç. Dr. Mustafa Koçak ile konuştuk.
Advertisement
Yarım asrı geride bırakmış bir firma olarak geçmişinize dair kısa bilgiler alabilir miyiz?
Gedik Holding olarak bünyemizdeki Gedik Kaynak 1963’te, Gedik Döküm ve Vana firmalarımız da 1967‘te İstanbul’da kurularak sanayi faaliyetlerine başladık. Günümüze kadar 100% yerli ve milli olarak, birçok ilklere de imza atarak geldik. Gedik Kaynak olarak GeKa® markalı elektrot, tel, toz ve GeKaMac® markalı kaynak makinesi ürünlerimizle bugün yurt içinde gemi inşa sanayimiz başta olmak üzere birçok sektördeki firmalarla çalışıyoruz. Kaynak ürünlerimizle 90 ülkeye ihracat yapıyor ve yıllardan beri de sektörümüzde en çok ülkeye ihracat yapan 1. firma ödülünü TİM den alıyoruz. Gedik İleri Döküm Teknolojileri ve Gedik Termo Vana firmalarımızla da tersanelerimizle çok yakın çalışmaktadır. Özellikle MİLGEM Programı ile başlayan ve artarak büyüyen savunma sanayisi gemilerine askeri standartlara uygun özel bronz vanalar üretim ile programımızı büyüttük. Entegre bir üretim tesisi ile dökümden vana üretimine, tüm testlerden geçerek onaylarımızı aldık ve vana üretimimizi
Doç. Dr. Mustafa KOÇAK - Gedik Holding CEO’su
artırdık. Bu süreç içinde tüm fabrikalarımızda kendi Ar-Ge çalışmalarımızı yapılandırdık, Gedik Kaynak olarak Ar-Ge merkezimizi kurduk, İstanbul Gedik Üniversitesi ile birlikte üniversite-sanayi iş birlikleri kapsamında projeler geliştirdik.
Özetle, konularımızda yarım yüz yılı aşan deneyim ile günümüz teknolojisini birleştirme becerisini göstererek büyüdük, Sakarya Hendek 2. OSB de yeni fabrikalarımızı kurduk.
Gedik Kaynak 60’lı yıllardan itibaren sürekli büyüyen bir yapı... Teknoloji kullanımı ve sertifikasyon konusunda neler söylersiniz?
Kaynak ürünleri her teknik üründe olduğu gibi sertifikalı ürünlerdir ve başta TSE ve CE olmak üzere tüm uluslararası standartlara uygun kalitelerde ve onay kuruluşlarının onayları ile üretilmek zorundadır. Bu gerçekleri karşılayacak ve eksiksiz uyum gösterecek kalitelerde ürünlerimiz bugün birçok sanayi sektöründe tercih edilen ürünlerdir. Bunu elbette güncel teknolojileri kullanma becerisini gösteren bir yapıya sahip olmamıza borçluyuz. Bugün kendi üretim makinelerini tasarlayan, yapan ve gerekli olan otomasyon ve yüksek teknolojilerini “Gedik Engineering” birimimizde yapabilen bir yapıya sahibiz.
Özlü Kaynak Teli teknolojisine Ar-Ge ve üretim yatırımları yaptık ve giderek artan bir şekilde de yeni ürünleri kapsa-
yan yatırımlarımızı Hendek fabrikamızda yapıyoruz. Bu çalışmalarımızla ithal kaynak tellerinin ülkemize girmesine karşı mücadele edip, istihdam yaratıyoruz. Bu ürün grubu ile özellikle tersanelerimizin gereksinimi olan özlü telleri yerli üretim teknolojisi ve kalitesi ile birçok tersanemize sunuyoruz.
Gedik Kaynak olarak hangi sektörleri, ne tür ürünlerle buluşturuyorsunuz?
Gedik Kaynak olarak, ürünlerimizle otomotiv, gemi inşa, demir-çelik, boru üretim, kazan ve basınçlı sistemler, termik ve Nükleer Santral, HES projeleri vb. kaynak teknolojisini kullanan tüm sektörlerde çok geniş ürün yelpazemizle hizmet veriyoruz. Bu çalışmalarımızı ülkemizde tek %100 yerli ve milli olarak çalışan ve kendi Ar-Ge’ sine dayanan bir firma olarak yapıyoruz. Bundan gurur duyuyoruz. Kamu projelerinde yerli ve milli ürünlerin kullanılması gerekli ve bir anlamda özendirilmiş olmasına rağmen, maalesef birçok projede bunun yapılmadığına şahit oluyoruz. Hedefimiz kendi Ar-Ge sine dayanan yerli bir sanayi olarak, kaynak teknolojilerinde ihtiyaç duyulan tüm ürünleri sanayicilerimize sunmak, çözüm ortağı olmak.
Kamuda yerli üretimin kullandırılması konusunda gayretiniz ortada. Karşılık bulma oranı nedir peki?
Aslında ülkemizde yapılmakta olan ve yapılacak projelerde Yerli ve Milli ürünlerin kullanılması milli ekonomimizin gelişmesi için elzemdir. Bu talep sanayi olarak “uluslararası rekabetten korunmuş” bir konum istendiği anlamına gelmemelidir. Bu talebin rekabete evet ancak “haksız rekabete hayır” diyen bir yaklaşım olduğunu belirtmek isterim. Kendi vergilerimizle yapılan kamu projelerinde yerli ve milli ürünlerin kullanılması şart olmalıdır diye düşünüyorum. Kamu projelerinde yüklenici firmalarla olan iletişimlerimizde, projelere yabancı marka ürünlerin önceden öngörülmüş olması durumlarına üzülüyoruz. Yüklenici firma ön görülen ürün ve yabancı markaların dışında yerli malı ürün kullanım özgürlüğünü proje sahibine karşı çoğunlukla gösterememektedir.
Bugün ülkemizde gelinen teknolojik seviye birçok projenin gereksinim duyduğu ürünleri üretebilecek düzeydedir. Eğer varsa yurt dışı ithal gerektiren bir ürün ya da ürünler, bunların da yerlileştirilmesi için TÜBİTAK destekli Ar-Ge Projeleri Üniversite-Sanayi ortak çalışmaları ile geliştirilmelidir.
Burada Termo markasıyla pazara sunduğunuz vana ve armatürlerden de bahsetmek isterim.
Gedik Termo Vana, 53 yıllık deneyimle ve bünyesinde çelik, sfero, pik, paslanmaz, duplex paslanmaz ve bronz döküm teknolojileri ve Vana çeşitliliği ile değişik sektör ve uygulamalara değişik boyutlarda (DN 15-DN 1200) vana üretip Termo markası ile pazara sunmaktadır.
Denizcilik sektörüne de Termo Vana ile pek çok ürün sağlıyorsunuz galiba?
Özellikle denizcilik sektörüne yönelik vanaları üretebilmek için gerekli deneyime sahip olurken, Ar-Ge ve yeni teknolojilere de yatırım yaptık. Bugün çok geniş bronz ürün yelpazesi ile denizcilik sektörüne çözüm ortağı oluyoruz. Bronz vanalarımız yurt dışından da büyük talep görüyor. Örneğin, Malezya Deniz Kuvvetleri projelerine önemli miktarda vana ürettik.
Müşteriye özel, iş odaklı üretimler de yapıyorsunuz değil mi?
Birinci tercihimiz elbette kendi markalarımız olan GeKa® ve Termo Vana® olarak ürünler üretip değişik sektörlere sunmaktır ve bunu zaten ağırlıklı olarak yapıyoruz. Ancak bazı yurtdışı şirketlere kendi markaları ile de üretimler yapıyoruz.
İthal kalemi olarak görülebilecek pek çok ürünü yerli olarak üretiyorsunuz.
Her yerli ve milli olan şirketin amacı olması gereken bir çalışma içindeyiz ve bu özelliğimize önem veriyoruz. Gerekli know-how ve teknolojik alt yapıya ve ithal olan ürünleri üretebilecek bilgiye sahip bir firma olmada ısrarcıyız. Bu nedenle Ar-Ge çalışmalarına önem veriyor ve sürekli teknolojik yenilenme ve yatırımlar yaparak ithal olan ürünlere yerli alternatif çözümler üretiyoruz. Bunda özgün ve kendi bilgi birikimini kullanarak çalışma yapılması gerekir ve bunda da başarılı firmalar gurubuyuz. Ülke ekonomisine katkıda bu yönde çalışma yapılmasına ve bu gayretlerimizin de çözüm ortağı olduğumuz şirketlerce de görülmesi gerektiğine inanıyoruz.
İlk yurtdışı yatırımınızı Azerbaycan’a yaptınız. Öncelikle Ermenistan’la yaşanan son gelişmelerle beraber yeni yatırımınızı değerlendirmenizi istiyoruz? Beklentileriniz neler?
Kardeş ülke Azerbaycan pazarında uzun yıllardan beri GeKa® olarak kaynak ürünlerimizle varız. Gedik Kaynak olarak yerli üretimi doğrudan orada yapmak için ilk yurt dışı yatırımımızı orada yaptık ve kaynak elektrotlarının üretimine başladık. Son günlerde yaşanan gelişmelere rağmen Gedik Kaynak olarak yatırımlarımıza devam edeceğiz ve üretimi sürekli kılacağız. Biz sadece kolay günlerin dostluğuna değil, zor günlerin de kardeşliğine inanıyoruz.
90 ülkeye ihracatı olan bir firma olarak yurtdışı yatırımlarınızın devam edeceğine dair sinyaller var. Küresel çapta yaşanan pandemi sürecinde hem ihra-
catınız hem de yatırımlarınız ne ölçüde etkilendi?
Bugün ihracatı olmayan bir sanayi kuruluşunun sağlıklı olarak yaşaması ve sürdürülebilir bir üretim yapması olanaklı değildir. Dünya pazarlarına mümkün olduğu kadarı ile çok çeşitli ve sürekli ürün verme becerisini geliştirmek zorundayız. Bunu yaparken, yurt içi ve yurt dışı yatırımlarımızla, iş birliklerimizle gerçekleştirmek gerekmektedir. Gelişmelere göre ve bazı ülkeler özelinde zorlanan ihracat koşullarına karşı farklı çözümler geliştirme becerisi önemli ve gerekli diye düşünüyoruz. Bu anlamda yaşanan Covid-19 pandemi koşullarında dünya ticaretinde de yeni bir döneme girildi. Uzunca süredir ucuz işgücü ile “dünya fabrikası” olan Çin ve Uzakdoğu ülkeleri, geleneksel tedarikçi rolünde aksamalar yaşadı, yaşıyor ve başta Avrupa ülkeleri yeni ve “lokal” çözüm ortakları aramaya başladılar. Türk sanayicileri olarak bu anlamda fırsatları değerlendirecek çalışmalar yapmalıyız. Biz Gedik sanayileri bunun bilincinde olarak, yatırımlarımızı durdurmadık aksine artırarak hızlandırdık. Bu gelişmelerin ülkeler ve firmalar arası ticari alışkanlıkları kalıcı olarak değiştireceğine inanıyoruz ve kendimizi pandemi döneminin ortasında “pandemi sonrasına” yani yeni döneme hazırlıyoruz.
Firmanızın işleri kolaylaştıran robotik çözümleri de mevcut. Otomasyon konusundan biraz bahseder misiniz?
Robot ve otomasyon kullanımı tüm sanayi şirketlerin giderek artan bir gerçeği. Bu özellikle kendisini kaynak teknolojilerinde kendini göstermektedir. Gedik Kaynak olarak bu gelişmelerin içinde olup çözüm ortaklarımızın gereksinimleri olacak robotik ve otomasyon gerektiren taleplerine design, üretim ve kurulum olarak anahtar teslimi projeler yapmaktayız. Bunun için