İçindekiler
02
Köşe Yazısı: Erol Karadaş Kızılcahamam Çalıştayı TİCA R
ASI OD
ve SANAYİ ET
1910
ÇO
RUM
ÇORUM TSO İŞ DÜNYASI Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın Yayın Organıdır Yıl: 2 Sayı: 7
Sahibi Çetin BAŞARANHINCAL Yazı İşleri Müdürü Murat ZEYBEL Yayın Kurulu Malik BATTAL İbrahim Necmi ÖZKAYA Kenan ÖZÜYAĞLI Fikret TEPENÇELİK Yönetim Adresi Gazi Cad. No: 18 ÇORUM Tel: 0364 224 44 50 Faks: 0364 213 32 05 Film Uzerler Ltd. Şti. 0312 441 90 15 Tasarım-Baskı BirMedya 0364 225 666 4
03
Köşe Yazısı: Çetin Başaranhıncal Başlarken
04
Yeni Ticaret Merkezleri Şart
05
Kızılcahamam anketinin sonuçları açıklandı
08
Kızılcahamam Çalıştayı
09
Odamız’dan Ankara’da ki Çorum Lobisine Destek
10
İstihdam Teşvikte Son Durum
11
Konuk Kalem Kenan Nuhut
12
Maliyenin Rehber Olmasını İstiyoruz
13
Vergi Kayıp ve Kaçaklarının Önlenmesine Dikkat Çekildi
14
Kaybolan Meslek: 1800’lü Yıllarda Kızılırmak’ta Kayıkçılık
18
Konuk Kalem: İslam’da İş Ahlakı Modeli Prof. Dr. Ferhat KOCA 2
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Meclis Toplantısı
8
33
22
38
23
47
Protokol Ziyaretleri
22
14
İl Genç Girişimcileri Kurulu Başkanı Mustafa Bektaş
Milyar Dolarlık Türk İcadı
25
Teknolojik Gelişmeler
Çorum’un Tarihi Mekanları Küçük Park
28
Çorum Abigem Eğitimleri
29
25
Kobiler İçin Kaçırılmayacak Fırsat
30
Kadın Kalkınmada Önemli Bir Güçtür
38
33
Girişimcilik Kampı Projesi
34
20. Asırda Çorum’da İlkler
61
Döküm Sanayi
37
YTL Madeni Paralar
48 50
CIP (Rekabet Edebilirlik ve Yenilikçilik Çerçeve Programı)
52
AB Ülkelerinin İklim Değişikliği İle İlgili Mücadele Politikaları
54
Ekonomik Göstergeler
61
Soğuk Hava ve Sağlık
63
Mart-Nisan Vergi Takvimi
65
Üyeler
68
Fuarlar İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
1 3
Meclis Toplantısı
Erol Karadaş Meclis Başkanı
Kızılcahamam Çalıştayı Meclis üyelerimiz ile birlikte hem kaynaşmak ve birlikteliği sağlamak hem de gelecekte Çorum için, ticaret ve sanayi hayatında neler yapabiliriz adına Kızılcahamam’da düzenlemiş olduğumuz Çalıştay 15 Ocak 2010 tarihinde başlamış olup 17 Ocak 2010 tarihinde sona ermiştir. Üyelerimiz arasındaki dayanışmayı kuvvetlendirmeyi, birbirlerini yakından tanımalarını sağlamayı, işbirliklerini daha da artırmayı ve Odamızın yol haritasını oluşturmayı hedefleyen toplantıları düzenlemek odalarımızın genel amaçları arasında yer almaktadır. Meclis Üyelerimize yönelik olarak düzenlediğimiz Çalıştay, bu amaçlarımızı gerçekleştirmek için vesile olduğunu düşünmekteyiz. Bugün gelişmiş dünya ekonomilerine baktığımız zaman, işletmelerin ve sanayicilerin bağlı bulundukları odalar, güven ve işbirliği temeli üzerine benzer organizasyonları gerçekleştirmekte olup, bu toplantılar neticesinde elde etmiş oldukları sektörel ve mesleki sorunları, talepleri ve beklentileri kurumlara, hatta parlamentolarına ve hatta Avrupa Birliği ülkelerinde parlamenterler vasıtasıyla Avrupa Birliği icra organı olan AB komisyonuna iletebilmektedirler. Dolayısıyla odalar, üyeleri için lobicilik ve danışman-
2
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
lık faaliyetlerini tek güç olarak yerine getirmede önemli rol oynamaktadır. Ülkemizin Avrupa Birliği müzakere sürecinde odaların üyelerine yönelik yapacakları faaliyetler daha da önemli hale gelmektedir. Bu nedenle, ülkemizin değişen ve gelişen ticaret ve sanayisinin temsilcileri olan siz değerli üyelerimizin sorunlarını, taleplerini ve beklentilerini aktarmalarında birbirlerini daha yakından tanımalarında önemli gördüğümüz bu toplantılarımızı, bu çapta kahvaltılı istişare toplantısından sonra ikinci gerçekleştirilen bir organizasyon olması nedeniyle önemli görüyor ve buluyoruz. Çalıştay’dan elde ettiğimiz veriler, bilimsel metodoloji ile kullanılarak yorumlanacak analiz edilecek Odamız için bir strateji ve bu stratejiye bağlı yol haritası hazırlanmasında önemli bir katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. İleriyi hedefleyen görev anlayışımız ve hizmetimiz ile siz üyelerimizin her zaman gelişim ve iyi temsil edilmesinde yanınızda olacağımızı belirterek, bu duygu ve düşüncelerle saygılarımı sunarım.
Meclis Toplantısı
Çetin BAŞARANHINCAL Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli üyelerimiz, İlimiz sanayi ve ticari hayatına 2005 yılından bugüne kadar önemli katkılar sağlayan ve 5084 sayılı kanun olarak bilinen Yatırımları ve İstihdamı Teşvik Kanunun uygulama süresi 31.12.2009 tarihi itibari ile sona ermişti. 49 il de uygulanan kanun her ile ve ilin bölgesine önemli kazançlar sağladığı ortaya çıkan veriler özellikle istihdama artışına yönelik olumlu veriler kendini göstermiştir. Bu kanun, işletmeleri istihdama teşvik etmesinin yanı sıra, toplumun kesimlerini bir araya getirmesi ve sosyal bir hüviyete sahip olması bakımından oldukça önemlidir. Yasanın uygulandığı 49 ilin mesleki odaları kanun süresinin en azından kriz döneminde uzatılması için her türlü girişimde bulunmuştur. Bu taleplere sağduyulu yaklaşan Başbakanımız, kanunun uzatılacağı sözünü vermiş ve 05 Şubat 2010 tarihinde Resmi Gazete yayınlanan 5951 sayılı kanun ile 5084 sayılı kanunun süresi bazı teşvik unsurları kaldırılarak 3 yıl daha uzatılmıştır. 5951 sayılı Kanun ile sigorta işveren desteği devam etmekte ancak, enerji ve işçi gelir vergisi istisnası desteği uygulaması sona ermektedir. 5084 yasa ile 49 ilde bulunan işletmelerin az da olsa nefes alması sağlanmış, rekabet edebilme ve istihdama destek sağlamalarına önemli katkıları olmuştur. Yeni düzenlemenin, sadece sigorta işveren desteğini kapsaması, enerji ve işçi gelir vergisi desteğini içermemesi işletmelerimiz için yeniden bir yük oluşturacağı ortadadır. Bu nedenle, yeni yapılan düzenlemenin, kapsamının, 5084 sayılı kanununda olduğu gibi genişletilmesi, üyelerimiz adına önem arz etmektedir. Bu amaçla, ilgili kurum ve kuruluşlara bu talebimizi ilettiğimizi buradan sizlerle paylaşmak isterim. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Odamızın stratejik bir plana ve bu plana bağlı olarak yol haritamıza temel kaynak olması amacı ile 15–17 Ocak 2010 tarihleri arasında meclis üyelerimizle birlikte bir çalıştay düzenledik.
Çalıştay çalışmalarının il dışında düzenlenmesi ile meclis üyelerimizin toplantılara kesintisiz katılmalarını amaçladık. Bu ve buna benzer çalışmaların meslek örgütlerinin bulunduğu il dışında yapılmasının hem katılım açısından hem de verimlilik açısından önemli olduğunu geçmişteki uygulamaları ile tespit ettik. Çalıştay süresince katılan tüm meclis üyelerimiz akıl terlerini, emeklerini ve fikirlerini bizlerden esirgememişlerdir. Oda meclis üyelerimizin çoğunluğunun katıldığı ve düşünce ve fikirlerini paylaştığı çalıştay ilimiz ve bölgemiz için beklentilerin ortaya konulması açısından önemli bir toplantı olmuştur. Çünkü her meclis üyemiz, farklı meslek gruplarının temsilcileri olarak meclisimizde yer almaktadırlar. Meclis üyelerimiz, kendi meslek gruplarında yer alan üyelerinin düşünce, fikir ve taleplerini bu çalıştay çalışmasında yansıtmaları da, çalışmalarımıza önemli katkı sağlamıştır. Çalıştay sonucunda elde edilen tüm fikirlerin, bilimsel olarak analizi yapılması için bir çalışma yaptırılmaktadır. Bu çalışma sonucunda elde edilen tüm veriler Odamızın stratejik planını ve bu plana bağlı olarak gerçekleştireceğimiz programlarımızı oluşturacaktır. Önemli gördüğüm bir husus da 2010 yılı Odamızın 100. kuruluş yılıdır. Oda olarak tüm organ ve çalışanları ile yapacağımız farklı faaliyetler olacaktır. Faaliyetlerimiz, tüm üyelerimizin katılımını ve faydalanması temeline göre planlanmaktadır. Burada bir kısmına kısaca değinmeye çalıştığım, tüm çalışmalarımız, ilimizin ve bölgemizin sorunlarının çözümüne, kalkınmasına katkı sağlamaktır. Amacımız, sanayi ve ticari hayatı ile daha gelişmiş, sorunları en aza indirilmiş bir Çorum içindir. Saygılarımla. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
3
Meclis Toplantısı
YENİ TİCARET MERKEZLERİ
ŞART!
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Ankara Kızılcahamam’da iki gün süren ve Meclis Çalıştayı adı altında gerçekleştirilen toplantılardan çıkan sonuçların önümüzdeki günlerde Çorum’un geleceği açısından önemli bir yol haritası olacağına inandıklarını belirterek, en çarpıcı iki önermenin yeni ‘saat kuleleri’ ve her fırsatta demiryolu isteğinin dile getirilmesi olduğunu ifade etti. TSO Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada çalıştayın çok verimli geçtiğine inandığını belirten Başaranhıncal, “Çalıştayın ardından bir anket düzenledik. İsim belirtilmeden dolduran ankete katılım yüzde 92 oldu. Katılımcıların yüzde yüzü verimli geçtiğini belirten ifadeler kullandılar. Bir arkadaşımız Çorum’un geleceğine ilişkin çok verimli çalışmalar yapıldığını vurgulamış. Bu çalışmaları 7 ayrı grup halinde gerçekleştirdik. Hitit Üniversitesi ile birlikte hareket etmeyi düşündüklerini ve hazırlanan raporları bilimsel hale getirerek Çorum’un yol haritasını çizmek için çaba göstereceğiz” diye konuştu. Çalıştayın en çarpıcı önermelerinden ikisinin yeni kent merkezlerinin yapılması ile demiryolu isteğinin her fırsatta dile getirilmesi olduğunu belirten Başaran4
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
hıncal, “Bir çalışma grubumuz herkesin Saat Kulesi çevresinde dolaşmak, dükkan açmak ve alışveriş yapmak isteğini dikkate alarak, ‘yeni saat kuleleri istiyoruz’ sloganını geliştirdi. Bir grubumuz ise Çorum’un önümüzdeki yıllarda en büyük isteğinin demiryolu vurgusu olduğunu belirterek her platformda mutlaka demiryolu isteğinin dile getirilmesini önerdi. Bunları hayata geçirmek için çaba göstereceğiz” şeklinde konuştu. MURAT COŞKUN: “HALKBANK KOBİ’NİN BANKASI OLMALI” Çorum Ticaret Sanayi Odası Meclis Üyesi Murat Coşkun, ekonominin can damarı sayılan KOBİ’lerin desteklenmesi için Halkbankası’nın kredi musluklarını açması gerektiğini belirterek, bu konuda Ticaret ve Sanayi Odası olarak girişimler-
de bulunulması gerektiğini ifade etti. TSO Meclis Toplantısı’nda dilek ve temenniler bölümünde konuşan Murat Coşkun, KOBİ’lerin zor durumda olduğunu, bu zorlukları atlatabilmek için desteğe ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Halkbankası KOBİ’lere destek amacıyla kuruldu. Bu amaca hizmet etmesini beklemek hakkımız. Bu konuda çalışma yapılmasını bekliyor ve istiyoruz” dedi. Murat Çoşkun
Meclis Toplantısı
BAŞARANHINCAL KIZILCAHAMAM ANKETİNİN SONUÇLARINI AÇIKLADI Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Kızılcahamam’da geçtiğimiz aylarda düzenledikleri çalıştayda yaptıkları anketin ikinci bölümünü de Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nda açıkladı. Çorum’da sanayinin sorunlarına çözüm aradıkları anketin önümüzdeki dönemde daha geniş kapsamlı yapılması için çalışma yapacaklarını söyleyen Başaranhıncal, ortaklık kültürünün zayıflamasının Çorum için zararlı olduğunu da kaydetti.
Artık iki ayda bir girişimcilik, yasal mevzuatlar, aile şirketleri, kurumsallaşma, şirket birleşmeleri, finansal yönetim, dış ticaret ve şehircilik gibi konularda TSO Meclisi’nde sunum yapılacağını söyleyerek ankette ilin gelişmesine katkı sağlayacak en önemli sektörün yüzde 43 ile turizm olarak belirlendiğini söyleyen Başaranhıncal, ilimiz şirketlerinin yüzde 80’ine yakınının aile şirketi ölçeğinde olduğunu, şirketlerin yüzde 27’sinin 0–9 yıl arasında faaliyette olduğunu, yüzde 50’ye yakın sanayicinin kendi sektörüne veya başka sektörlerde 5 yıl içinde yatırım yapmayı planladığını dile getirdi.
ğünü ve yüzde 57,5’luk bir kesimin kurumsallaşmaya önem verdiğinin belirlendiğini de anlatan Başaranhıncal anketin en göze çarpan kısmını ise “Siyasilerimiz iş dünyası ve Çorum ile ilişkilerini yeterli buluyor musunuz?” sorusuna yüzde 10 evet, yüzde 80 hayır ve yüzde 10 cevapsız” yanıtını oluşturduğunu dile getirdi.
Kendi sektöründe başta şirketlerle birleşmelere yüzde 72.5 hayır cevabı aldıkları ankette TSO önderliğinde çok ortaklı bir yatırıma yüzde 75 evet denildiğini ifade eden Başaranhıncal, “Sanayicimiz bireysel ortaklıklar yerine çok ortaklı şirketlere meyilli durumda. 20–30 yıllık dostlar bile bir araya geldiklerinde kurduğu şirketleri çok uzun ömürlü sürdüremiyorlar” dedi.
“ENERJİ TEŞVİĞİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
İşletmelerin yüzde 62,5’unun kredi kullandığını, Çorum’da büyük ölçekli bir yatırımın yapılabileceğinin görüldü-
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal faaliyetlerle ile ilgili konuşmasında Oda üyesi Osman Kadife ile Altan Kısar’ın kayınbiraderi Hüseyin Firuzan Fişek’e Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi.
Yılbaşında sona eren “teşvik” yasası işadamlarından gelen yoğun talep sonrası üç yıllığına yeniden uzatılmıştı. Teşvik süresi uzatılırken bir maddenin çıkarıldığı belirtildi. TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, 2009 yılı sonunda süresi dolan ve 2010 Ocak ayından itibaren 3 yıllığına yeniden uzatılan “teşvik” yasasından bir maddenin çıkartıldığını ve bunun da “enerji teşviği” olduğunu kaydederek bu maddenin yeniden yasaya konulmasını istedi. Yasa-
nın şu haliyle sadece SSK prim indiriminde fayda sağladığını kaydeden Başaranhıncal, “Bu değişiklik neden yapıldı. Biz de anlamadık. Ancak gerekli itirazlarımızı yaptık. Enerji teşviğinin yeniden uygulamaya geçmesi için girişimlerimiz devam ediyor” diyerek sözlerini tamamladı. HİSARCIKLIOĞLU MAYIS’TA GELİYOR Başaranhıncal, 14–15 Mayıs tarihlerinde Çorum’da “Kadın Girişimcilik İşbirliği Platformu Kurultayı” yapılmasını planladıklarını, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş’a bu toplantıya katılması için teklif götüreceklerini, ayrıca aynı tarihte
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
5
Meclis Toplantısı yapılacak vergi ödül törenine de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımının kesinleştiğini dile getirdi. İNŞAAT SEKTÖRÜ YERİNDE SAYDI Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Meclis Üyesi Turgut İlgü Oda bünyesinde bağlı olduğu ‘inşaat projesi bina yapımı ve müteahhitlik işleri ve hafriyat yapımı’ meslek gurubunun 2009 yılı değerlendirme raporunu meclis üyeleri ile paylaştı. TSO Şubat ayı Meclis Toplantısı’nda gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından kürsüye gelen Turgut İlgü yaptığı konuşmada meslek grubu olarak Çorum’da gerçek anlamda lokomotif sektör olarak ön plana çıktıklarını söyledi. İnşaat sektörü, inşaat malzemesi üretimi ve sanayisinin de, istihdam rakamlarını doğrudan etkilediğini dile getiren İlgü, “Çorum da özel sektör öncülüğündeki inşaatlarda gerçekleşen istihdamın 5 bin çalışanın üzerinde olduğu bilinmektedir. Buradan hareketle kent nüfusunun kabaca sekizde birinin geçimini doğrudan inşaat orijininden elde ettiği anlaşılmaktadır. İnşaat sektöründen dolaylı etkileri de göz önüne aldığımızda ise kent nüfusunun yarısının çok üzerindeki rakamlar söz konusu olacaktır. Nüfus
6
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
üzerindeki etkisi bu rakamlardan da anlaşılan sektörümüzün ekonomi üzerindeki etkisi ise çok daha büyüktür” dedi. Çorum Belediyesi tarafından 2009 yılı başından sonuna kadar toplam 256 adet yeni inşaat ruhsatı ve 377 adet tadilat inşaat ruhsatı verildiğini dile getiren İlgü, “Toplamda 1477 adet yapı kullanma ruhsatı düzenlenmiştir. İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü tarafından 2009 yılı başından sonuna değin toplam 22 adet yapı ruhsatı düzenlenmiş bununla birlikte toplam 20 âdet yapı kullanma, izin belgesi düzenlenmiştir. Çorum Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’nce 2009 yılı başından sonuna kadar toplam 17 adet yapı ruhsatı düzenlenmiş ve bunun yanında toplam 22 adet yapı kullanma izin belgesi düzenlenmiştir. İlimizde bu rakamlar önceki yıllara oranla 2009 yılında oldukça gerilemiş durumdadır. Bu durumun sebebi ülke genelinde ve hatta dünya genelinde yaşanan hem sektörel hem de ekonomik krizdir” ifadelerini kullandı. Ülkemizde yaşanan sektörel gerileme oranlarına kıyasla Çorum’daki gerileme oranlarının daha sınırlı kaldığını açıklayan İlgü, “2009 yılının son 4 veya 5 ayında Çorum’da kısmi bir hareketlenmeye girmiş olan inşaat sektöründe bu hareketlenmenin yegâne sebebi ise banka-
ların konut kredisi faiz oranlarını düşürmeleri olmuştur. Bu faktöre bir de devletimizin yapacağı özel teşvik uygulamaları, KDV indirimleri, SGK prim indirimleri ve TOKİ yatırımlarının popülist olmaktan çok realist olması gibi faktörlerinde en kısa zamanda eklenmesi sektörel açıdan bizleri sevindirecektir” diye kaydetti. TBMM tarafından çıkarılacak yeni bir kooperatifler kanunu ile konuta ve ticarethaneye yönelik inşaat kooperatiflerinin özendirilmesi amacıyla çalışmalar yapıldığını anlatan İlgü, “Geçtiğimiz yıllarda ilimizde gerçekleşen TOKİ uygulaması her anlamda bir faciadır. En çok kırım yapan yani en ucuza iş yapan firmalara tüm kapıları sonuna kadar açan ihale kanunumuz sayesinde hem ilimizde
Turgut İlgü
Meclis Toplantısı ketin belli bir büyüklüğe ulaştığı, aile bireylerinin arttığı ve şirkette görev almaya başladığı dönemlerde sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Aile şirketleri boyutlarına bakmaksızın, kendi bilgileri ışığında ve ilaveten güvenebilecekleri yetkin kişilerin yardımıyla aile kurallarını koymalıdırlar” dedi.
iş yapan TOKİ müteahhitleri batma noktasına gelmiş, hem bu firmaların alışveriş yaptığı yerli esnafımız zor durumda kalmış hem de hemşerilerimiz maalesef ucuz ama kaliteli konut sahibi olamamışlardır. Çorum merkezde yapılan konutların büyük bir kısmı satılamamış ve boş olarak bekletilmektedir. Herşeye rağmen bu durumdan en kötü etkilenen yine ilimizde konut üreten müteahhit olmuştur. Bununla birlikte yukarıda nüfusun ve ekonominin etkileşimini genel hatlarıyla yorumladığımız inşaat sektörü her ne kadar ekonominin lokomotifi de olsa bu lokomotifin makinisti konumunda olan mühendisler, mimarlar ve müteahhitler yaptıkları işlerden almaları gereken, payı alamamaktadırlar. Yani ekonomiye, yaptıkları işlerle en büyük katkıyı verenler katkıları oranında geri dönüşümü kendilerine yansıtamamaktadırlar. Kentimizde üretilmekte olan inşaat malzemelerine sahip çıkma noktasında yeteri kadar duyarlı davranmayan meslektaşlarımız maalesef sadece ithal olduğu, için veya güncel bir takım basit değerlendirmelerle sağlıksız, yangına dayanıksız, pahalı dezavantajları olan ürünleri tercih etmektedir. Bu noktada özeleştiri yapmak ve yerli ürünlerimize sahip çıkmak durumundayız. Müteahhitlik müessesi ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bu konuda kimler faaliyet yapabilir kimler yapamaz sorusunun cevabı ülkemizde daima ‘herkes yapabilir’ olmuştur. Yapmak isteyen herkes bu işi kayıtlı veya kayıtsız yapabilmekledir. Çorum ili sınırlarının içinde kalan alanlar 1.2. ve 3. dere-
ce deprem bölgelerinden oluşmaktadır. Ülkemizi oluşturan sınırların büyük bîr kısmı 1. derece deprem bölgelerinden oluşmaktadır. Kanserden veya daha tehlikeli herhangi bir hastalıktan ölenler teker teker ölmekte ancak bilinçsiz, beceriksiz ve ehliyetsiz insanların yaptığı yapılarda insanlar onar onar hatta yüzer yüzer ölmektedirler. Bu konuda çok acı örnekler yaşayan bir milletin mensubuyuz. Kısa zaman önce Haiti’de yaşananlar da halen TV’lerde yayınlanmaktadır. Uzun lafın kısası bu konuda yasal düzenlemeleri yapmaları için gönderdiğimiz siyasîlerimize çok işler düşmektedir. Fert olarak her birimize ayrı ayrı çok iş düşmektedir” diyerek sözlerini tamamladı. KURUMSALLAŞMA KİŞİNİN KENDİSİNDE BAŞLAMALIDIR Ece Banyo Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, kurumsallaşmanın kişinin kendisinde başlaması gerektiğini söyledi. TSO Meclis toplantısında ‘Başarılı girişimciler ve aile şirketleri’ konulu bir sunum yapan Çenesiz, Anadolu’daki başarılı olup işini büyütme aşamasında olan aile şirketlerinin en önemli problemlerinden birisinin aile içi anlaşmazlıklar olduğuna dikkat çekerek, “Aile şirketlerinde kararlar daha sık değişebilmekte finansal kurallar şirketi yönlendiren aile bireyi tarafından, alınıp uygulanmaktadır. Bu durum doğru kararlar alınarak uygulandığı zaman büyüme evresinde faydalı olmaktadır. Bu yönetim şekli şir-
‘Aile Anayasası’ olarak adlandırabilecek olan bu kurallar dizisinin basit bir şekilde özetlenebileceğini dil getiren Çenesiz, “Firmada aktif görev yapan aile fertlerinin görev tanımı, yetki ve maaşlarının tespit edilmesi, kar dağıtımının nasıl düzenleneceği, yatırım kararlarının ne şekilde alınacağı, kar dağıtımı yapılmaması veya yapılamaması durumunda şirkete bağımlı ancak aktif görev yapmayan ortakların ne şekilde destekleneceğinin belirlenmesi, genç aile fertlerinin işyerinde görev alabilmeleri için gerekli şartların tespiti açıklığa kavuşturulmalıdır. Konular yeterince irdelenip uzlaşma ile yazılı olarak karara bağlanırsa, ileride oluşabilecek anlaşmazlıkların ortaya çıkmaması, çıkarsa çözülmesi yolunda önemli bir aşama kaydedilmiş olacaktır” görüşünü dile getirdi. Aile şirketlerinde yönetim zafiyetleri hakkında açıklamada bulunan Çenesiz, “Bir faaliyeti neden yaptığınızı hiçbir zaman unutmamalısınız. Yaratıcılık uyduruk çözümler üretmek değildir. Odak noktanızı yalnızca yaptığınız işe sabitlerseniz problemlerin farkında olmazsınız. Problemlerin çözümünde maliyete dikkat etmelisiniz” diye konuştu.
Erdem Çenesiz
KIZILCAHAMAM ÇALIŞTAYI Odamız Meclis Üyeleri, 15-17 Ocak 2010 tarihleri arasında Kızılcahamam’da düzenlenen kampta bir araya geldi. Çorum’un belli başlı sorunlarının tespiti ve tespit edilen bu sorunların çözümü noktasında Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’na düşen görevlerin belirlenmesini içeren çalıştay niteliğindeki kampta önemli sonuçlar elde edildi. Fikir ve düşüncelerin ortaya konulması için Çalıştay şeklinde planlan toplantı meclis üyelerinin birbirlerini tanımaları, ilişkilerini kuvvetlendirmelerini ve karşılıklı fikirlerinden yararlanmaları açısından oldukça verimli geçti. Gün boyunca süren çalıştayda 16 Ocak Cumartesi sabahı
yaklaşık 52 meclis üyesi 7 gruba ayrılarak; ilimizin sorunlarının tespiti, çözüm önerileri, yapılması gereken alt ve üstyapı yatırımları, kamu kurum ve kuruluşlardan beklentiler gibi konulardaki bir takım tespitlere varılmış, elde edilen tespitler bütün meclis üyeleri arasında paylaşılmıştır.
Hayli verimli geçen kampta elde edilen bu bilgiler, bilimsel olarak analiz edilmesi ve yorumlanması için çalışma başlatılmasına karar verilmiştir. Çalışma sonunda ortaya çıkacak tüm bilgiler Odamızın en az 3 yıllık stratejik ve eylem planlarının belirlemesine önemli katkılar sağlayacaktır.
Kızılcahamam kampındaki Çalıştay ’dan elde edilen ortak fikirler ana hatlarıyla şu şekilde: 1- Çorum ilinde yaşanan trafik sorunu (otopark sorunu, yolların yetersizliği, hafif raylı ulaşım sistemleri gibi) 2- Çorum TSO prestij binasının, sosyal tesisleri ile birlikte yapılması 3- Çorum ilinin turizm değerlerinin turizme kazandırılması, Hitit medeniyetleri ile ilgili tanıtımın yapılması, 4- Ekonomik canlılığın sağlanması (AVM yapılması, büyük yatırımların yapılması, yeni tarım alanları, sulu tarım uygula-
8
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
maları vb.) 5- TOBB destekli bir kolej öğrenci yurdu okul yaptırılması 10- Çorum sanayi analizinin ve envanterinin yapılması 11-Enerji alanında yapılacak yatırımlar rüzgâr tribünü ve termik santral vb. 12-TSO’nun siyasiler üzerinde etkinliğinin artırılması 14-Şehirlerarası yeni otobüs terminalinin yapılması
17- Hava kirliği sorunu ve çevre kirliliği 18-Çorum STK’lar ile Çorum dışı STK’lar, Çorumlu bürokratlar, tacirler ile görüşülerek işbirliği yapılması 19-Acemi birliğinin Çorum’a kazandırılması 20-Ulaşım ve entegre ulaşımın bölge için sağlanması (demir yolu hava yolu kara yolu) 21-İnönü ve Gazi Caddelerine alternatif cadde oluşturulması
Haber
Odamız’dan Ankara’da ki Çorum Lobisine
DESTEK Çetin Başaranhıncal ve Erol Karadaş, ÇORSİAD’a üye oldu.
Türkiye’nin her bölgesinde yaşayan Çorumlu işadamları ile işbirliğine ortam hazırlamak, sosyal ve ekonomik konularda dayanışmayı sağlamak adına çalışmalarını yürüten Çorumlu Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇORSİAD) yeni üye kayıtlarına başladı. Genel merkezi Ankara’da bulunan ÇORSİAD’ın Halkla İlişkiler Müdürü Günay Ertuğ, Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ile Meclis Başkanı Erol Karadaş’ı makamlarında ziyaret ederek, ÇORSİAD’a üye yaptı. TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ile Meclis Başkanı Erol Karadaş’dan ÇORSİAD ailesine katılım belgelerini teslim alan Günay Ertuğ, çalışmaların bilinçli yapıldığı sürece başarıya ulaşılacağını söyledi. Ankara’da güçlü bir Çorum lobisi oluşturmak amacıyla ÇORSİAD Yönetim Kurulu’nun aldığı karar ile Türkiye’nin her yerindeki Çorumlu sanayici ve işadamlarını üye yaptıklarını dile getiren Ertuğ, ilk adım olarak TSO’dan başladıklarını ifade etti. Ertuğ, “ÇORSİAD, ulusal ve uluslararası kalkınmada, sivil toplumdaki gelişmelerin; özel sektör, hizmetler ve sivil toplum kuruluşlarının standartlarının yükseltilerek, güçlendirilebilir kalkınmaya ulaşmada en etkin yollardan birisi olduğuna inanarak kurulmuştur. Çorum’un daha fazla kalkınması için özel girişimciliğin yaygınlaştırılması, sanayici ve işadamlarının sorunlarına sahip çıkılması ile başlar. Bu konuda, göreve geldikleri andan itibaren topluma öncü olacağına yürekten inandığımız, işadamları ve sanayicilerimizin girişimci niteliklerini ön plana çıkaran ve bu konumda Çorum’un en yetkili kurumu olarak gördüğümüz TSO’nın Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ile Meclis Başkanı Erol Karadaş’ın ÇORSİAD’a üyeliği bizim için onurdur. Atılan bu önemli iki adımdan sonra üyeliklerin devamının geleceğine inanmaktayım” dedi.
SOSYAL VE TİCARİ İLİŞKİLER GELİŞTİRİLMELİ Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal da, Çorum için faydalı çalışmalar yapan bütün dernek ve kurumların yanında olduklarını söyledi. Ankara’daki Çorumlu sanayici ve işadamlarını başarıyla temsil ettiğini inandıkları ÇORSİAD’a üye olmanın kendilerini memnun ettiğini kaydeden Başaranhıncal, “Hür teşebbüsü esas alarak, ekonomik faaliyetlerin tüm aşamasında girişimci ruhunu harekete geçirerek yaygınlaşması için hemşeri dayanışmasına ihtiyaç vardır. Ulusal kalkınmamızın bilinçli ve rasyonel oluşumunu sağlamak için, uluslar arası ekonomik sistemde de ülkemizin ve şehrimizin belirgin ve kalıcı bir yer edinmesi gerekmektedir. İş dünyasındaki faaliyetleri güçlendirerek, aynı ilkeler doğrultusunda çalışmak, karşılıklı iş birliğini geliştirmek, aynı bünye içerisinde bir araya gelinmesinin sorumluluğunu almak adına bizler ÇORSİAD ile birlikte bu anlayışın yerleşmesinin ilk adımını atmış bulunuyoruz. Bundan sonra Ankara Çorum arasında kurulan bu bağlar doğal bir köprü vazifesini görecektir” diye konuştu.
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
9
Güncel
İSTİHDAM TEŞVİK’TE (5084) SON DURUM ÖNCEKİ DURUM DEVAM ETMESİ HALİNDE AVANTAJLAR 29.01.2004 tarihinde düzenlenen 5084 diye bilinen yasa ile işletmelere finansman desteği sağlamak amacıyla “istihdamı teşvik” adı ile bir yasa çıkartıldı. Bu düzenleme ile işletmeler sigorta, işçi gelir vergisi ve enerji desteği gibi birden çok avantajdan yararlanma hakkı getirildi. Bu teşviğin işletmelere getirdiği avantajlara bir bakalım;
Sigorta İşveren Primi İşçi Gelir Vergisi
Organize Sanayi Bölgesi Dışı Normal Teşvik Desteği Prim Sonrası 156,74 31,35 92,95
Enerji Desteği
Organize sanayi Bölgesi Normal Teşvik Desteği Prim Sonrası 156,74 0
18,59
92,95
% 20-40
0 % 20-50
*Tehlike derecesi; % 3 olarak esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Enerji desteği uygulamasında, 10 kişinin üzeri ilave her bir işçi için 0,5 pan ilave edilmek suretiyle azami, organize sanayi bölgelerindeki işletmeler için % 50’ye diğer yerlerdeki işletmeler için ise % 40’a kadar çıkabilen indirimler şeklinde uygulanmaktadır. Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere; a) Organize Sanayi Bölgesi Dışındaki İşletmeler İçin; Sigorta işveren priminde işletmelere : 125,39.İşçi Gelir Vergisinde işletmeler : 19,95.TOPLAM : 145,34.tutarında bir avantaj sağlanırken,
Sigorta İşveren Primi
156,74
Organize Sanayi Bölgesi
31,35
Normal prim 156,74
TeşvikDesteği Sonrası 0
Görüldüğü gibi, 2010 yılı ocak ayından itibaren yapılan yeni düzenleme ile1 1
10
28.01.2010 kabül tarihli, 5951 sayılı kanun, madde 10
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
b) Yeni yatırımlarını 31.12.2009 tarihine kadar tamamlayanlar; Yeni yatırım aşamasında olan ve bu yatırımını 31.12.2009 tarihine kadar tamamlayarak faaliyete başlayan aynı zamanda yatırımın tamamlandığını yasal belgelerini alarak ispatlayan işletmeler ise 31.12.2012 tarihine kadar aşağıdaki tabloda görülen avantajları aynen kullanmaya devam edeceklerdir.
Enerji Desteği
01.01.2010 VE SONRASI DURUM NEDİR? a) Eski işletmeler; sadece sigorta primi işveren teşvik desteğini 31.12.2012 tarihine kadar kullanmaya devam edeceklerdir. Teşvik Desteği Sonrası
A2)-Organize sanayi bölgesindeki işletmeler için; Sigorta işveren priminde işletmelere : 156,74. TOPLAM : 156,74. tutarında bir avantaj sahip olacaklardır.
Sigorta İşveren Primi
Aslında yukarıda yapılan hesaplama içerisindeki işçi gelir vergisi desteği, Organize sanayi bölgesi dışındaki işletmeler için; 74,36.- , Organize sanayi bölgesindeki işletmeler için ise; 92,95.- iken Daha sonra “asgari geçim indirimi” adı ile getirilen bir yasa ile işçi gelir vergisi teşvik avantajının büyük bir bölümü işletmeden alındı. Örnekleyecek olur isek, eğer işçimizin evli ve 1 çocuklu olduğunu düşünürsek, bu işçimizin hak ettiği asgari geçim indirimi tutarı yaklaşık ; 73.- dır. Bu durumda yukarıda hesap edilen avantajlarımızdan 73.- geri alınmış Organize sanayi bölgesi dışındaki işletmeler için işçi gelir vergisi avantajı : 19,95.—Organize sanayi bölgesindeki işletmeler için işçi gelir vergisi avantajı : 19,95.- düşürülmüştü.
Normal prim
A1) Organize sanayi bölgesi dışındaki işletmeler için; Sigorta işveren priminde işletmelere : 125,39. TOPLAM :125,39. tutarında bir avantaj devam ederken,
İşçi Gelir Vergisi
b) Organize Sanayi Bölgesindeki İşletmeler İçin; Sigorta işveren priminde işletmelere : 156,74.İşçi Gelir Vergisinde işletmeler : 19,95.TOPLAM : 176,69.tutarında bir avantaj sağlanmakta idi.
Organize Sanayi Bölgesi Dışı
İşçi gelir vergisi ve enerji desteği teşvik uygulamasında uzatılmamıştır. Dolayısıyla otomatik olarak kaldırılmıştır.Buna göre;
Organize Sanayi Bölgesi Dışı
Organize Sanayi Bölgesi
Normal Prim
Normal Prim
Teşvik Desteği Sonrası
Teşvik Desteği Sonrası
156,74
31,35
156,74
0
92,95
18,59
92,95
0
% 20-40
% 20-50
B1) Organize sanayi bölgesi dışındaki işletmeler için; Sigorta işveren priminde işletmelere : 125,39. İşçi Gelir Vergisinde işletmeler : 19,95. (yaklaşık asgari geçim indirimi sonrası) TOPLAM : 145,34. tutarında bir av antaj devam ederken, B2) Organize sanayi bölgesindeki işletmeler için; Sigorta işveren priminde işletmelere : 156,74. İşçi Gelir Vergisinde işletmeler : 19,95. (yaklaşık asgari geçim indirimi sonrası) TOPLAM : 176,69. tutarında bir avantaj sahip olacaklardır. Ancak Sonuç olarak; 01.01.2010 tarihinden itibaren, İşçi gelir vergisi desteği ve enerji desteği uygulamadan kaldırılmış, sadece sigorta primi işveren desteği 31.12.2012 tarihine kadar devam edecektir. Bunun maliyeti ise işletmelerin şimdiye kadar yararlandığı enerji desteği tutarına işçi başı ilave 19,95.ilave ederek bulunacak tutardır. Diğer yandan yeni yatırım niteliğindeki ve 31.12.2009 tarihine kadar yatırımlarını tamamlamış olan işletmeler ise desteklerden aynı oranda yararlanmaya 31.12.2012 tarihine kadar devam edeceklerdir.
Meclis Toplantısı Ziyaret
Konuk Kalem
Kenan Nuhut / Ankara Çorumlular Birliği Genel Başkanı
TEŞEKKÜRLER ÇORUM Bir sevda, Bir tutku Çorum. Türküsüyle ağlayıp, türküsüyle coşmak, Taşıyla toprağıyla insanıyla övünmek. Velhasıl, Bir başkadır benim güzel memleketim… Esnafı, memuru, köylüsü,
ve yazılarından feyz aldığım gazeteci dostum Mehmet Yolayapar’a şükranlarımı sunuyorum…
İşçisi çiftçisi, sanayicisi, koşar durur sıla’ya hizmet etmek uğruna.
Çorum ve Ankara’da yaşayan hemşerilerimize, sivil toplum kuruluş’larının değerli başkan ve yöneticilerine, siyasi parti temsilcilerine gönülden teşekkürler…
Çorumluları temsil etmek adına büyük ve önemli projelere imza atan İşadamı Ekrem Alımcı’nın, Necdet Portakal’ın, Mahmut Argun’un, Halis Durkaya’nın, Ömer Ortakçı’nın, Hazma Dağhan’a, Bilal Masatlı’nın, Ali Yurt’un, Fatih Yurdemi’nin siyasetin önemli isimlerinden Ali Haydar Şahin’in, İlhan Sarıaltın’ın Mehmet Çelikel’in, başarılı bürokratımız Yusuf Üstün’ün ve en önemlisi kadın kolları başkan’ımız Cihan Cengiz’in, A.Ç.B Yönetim Kurulu üyeliğini kabul etmelerini saygıyla karşılıyor ve teşekkür ediyorum…
Ülke dışında kazandığını bile, yatırım olarak Çorum’a getirmekte gayret gösteren ve tüm yoğunluğuna rağmen, A.Ç.B Yönetim Kurulu üyeliğine evet diyen değerli işadamımız Uğur Barlık’a başarılı yatırımcı Recep Çelebioğlu’na
Günümüzde sivil toplum kuruluşlarının önemi artarak devam etmektedir. Mensubiyet duygularının öne çıktığı lobicilik faaliyetleri ile sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal alandaki başarı kaçınılmaz hale getirmektedir. Bunun örnek-
Böyle asil bir düşünceden yola çıkan Ankara Çorumlular Birliğinin Başkanı seçildiğimin hemen ertesinde beni arayan, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, değerli dostum Çetin Başaranhıncal’ın moral ve destek dolu sözlerine, kucak dolusu teşekkürler…
Yayınlayacağımız dergilere yazıları ile katkı sağlayabileceğini ifade eden Pof. Dr. Şükrü Kızılot’a ve Çorum’a hizmet denildiğinde ilk akla gelen isimlerden eski bakanımız Ateş Amiklioğlu’na teşekkür ediyorum…
lerini ülkemiz ve tüm Dünya’da görmek mümkündür. Bu konuda toplumun her kesimi ile birlikte, memur, emekli, çiftçi, sanayi, işadamı, işçi ve ev kadınlarından başlamak üzere siyasetçilerimize kadar önemli görevler düşmektedir. Toplumun her kesimi ile birlikte Çorum ve Çorumluluk ortak paydasında buluşmanın zamanı gelmiş ve hatta geçmektedir. ‘ÇORUMLULAR BİR ARAYA GELMEZ ‘ sözünün inadına, 2001 yılından beri yürüttüğü sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi çalışmalarla adından sıkça söz ettiren A.Ç.B, güçlendirilmiş kadrolarıyla yoluna emin adımlarla devam etmektedir. ‘ORTAK TEŞEBBÜS KÜLTÜRÜNÜ’ yaşam biçimi haline geçirmiş işadamlarımız, hiçbir katkı almadan, tırnaklarıyla aşama kaydeden bürokratlarımız, siyasetçilerimiz ve tüm hemşerilerimizle birlikte ‘GÜNÜMÜZ VE GELECEĞİMİZ’ için,
HEP BİRLİKTE. EL ELE, GÖNÜL GÖNÜLE… Sevgi ve Saygılarımla İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
11
Haber
MALİYENİN REHBER OLMASINI İSTİYORUZ Başaranhıncal: “Biz Maliyeden polis görevi yapmasını değil, vergiye teşvik etmesini, rehber olmasını, bu konuda halkı eğitmesini istiyoruz” İl Defterdarı Yaşar Ahmet Özkan, Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal’ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Defterdar Yaşar Ahmet Özkan, vergi ödemenin önemine değinerek, vergi vermenin sorumluluk olduğunu aktardı. Kayıt dışı ekonominin önemli ölçüde azalmasının gerektiğini ifade eden Özkan, “Hepimizin kazandığı paraların, malların içinde çeşitli kişilerin, fakirlerin, ihtiyaç sahiplerinin hakları vardır, hisseleri vardır. Dolayısıyla bu hisseleri çıkartıp vermemiz lazım ki o kazanç temizlensin. İşte yol ihtiyacı olan insanların yollarının yapılması, su ihtiyaçları olanların sularının getirilmesi, yani her türlü kamu hizmeti. Toplumun hizmetlerini yürütmede görevli olan devletin bu hakları, devlet tarafından alınıp, hizmet olarak halka sunuluyor” dedi. TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal ise 12
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
haksız rekabeti önlemek amacıyla, kurumsallaşma adına vergi vermenin şart olduğunu vurguladı. “Biz Maliyeden polis görevi yapmasını değil, vergiye teşvik etmesini, rehber olmasını, bu konuda halkı eğitmesini istiyoruz” diyen Başaranhıncal, kayıt dışı vergilerin iş yeri sahiplerinin cebinde kalmadığını ve indirim olarak müşterilere geri döndüğünü ifade ederek, “Kayıt dışı oranı ne kadar yüksekse vergisini veren kişiler o kadar mağdur oluyorlar. Kayıt dışılığın önüne geçilerek vergi gelirinde büyük oranda artış sağlanacaktır. Bu sayede hem vergi yükü hafifleyecek hem de ekonomiye katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Defterdar Yaşar Ahmet Çelik ziyarette, Vergi Haftası sebebiyle Maliye Bakanlığı tarafından hazırlattırılan duvar saatini TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal’a hediye etti.
Haber
VERGİ KAYIP ve KAÇAKLARININ ÖNLENMESİNE DİKKAT ÇEKİLDİ Çorum Defterdarlığı tarafından ‘Vergi Kayıp ve Kaçaklarının Önlenmesi ve Verginin Tabana Yayılması’ konulu konferansına Çorum Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliği yaptı. Konferansa Defterdar Yaşar Ahmet Özkan, TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, SMMMO Başkanı Ayhan Çabuk, TSO üyeleri ve çok sayıda muhasebeci katıldı.
bi bireyler olacağını kaydetti.
Anasınıfından başlayarak üniversiteye kadar tüm kurumlara giderek vergi bilincini oluşturacaklarının altını çizen Defterdar Yaşar Ahmet Özkan, bugün oy kullanmayan, vergi veremeyen öğrencilerin ilerde vergisini ödeyen, sorumluluk sahi-
Konferansa konuşmacı olarak katılan Hitit Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Metin Sağlam ise, devletin kamu hizmetlerini finanse etmek amacıyla vergiye ihtiyacı olduğunu ifade etti. Sağlam, konferansta ayrıca vergi kayıp ve kaçağının ön-
lenmesi için, vergi idaresinin teknolojik alt yapısının güçlendirmesi, vergi kanunlarını bir bütünlük içinde yeniden düzenlenmesi, basit ve anlaşılır hale getirilmesi, denetimlerde dağınıklığın önlenerek etkinliğin sağlanması ve vergi oranının düşürülmesi gibi konulara değindi.
DEFTERDARLIK ÇALIŞANLARI İLE ODAMIZ DOSTLUK MAÇI YAPTI Tüm bu etkinliklerin yanı sıra bu yıl farklı bir uygulamaya imza atan Defterdarlık, dostluk ilişkilerinin artması ve gelişmesi amacıyla iş adamlarıyla dostluk maçı düzenledi. Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ve meclis üyelerinden oluşan takım, Defterdarlık çalışanları ile futbol maçında karşılaştı. Vergi bilincinin oluşturulması ve yaygınlaştırılması amacıyla 1990 yılından itibaren her yıl Mart ayının son haftası ‘‘Vergi Haftası’’ olarak kutlanıyor. Genellikle İl Defterdarlıkları tarafından yapılan etkinliklerle bir hafta boyunca çeşitli konferans ve seminerler ile ziyaretler düzenleniyor. Vergi Haftası kapsamında Türkiye genelinde olduğu gibi Çorum’da da çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu yıl bir ay erken kutlanan Vergi Haftası’nda, İl Defterdarlığı tarafından çeşitli ziyaretler ve etkinlikler gerçekleştirildi.
Sentetik Çim Saha’da oynanan futbol maçı dostane bir havada gerçekleşti. TSO Meclis Başkanı Erol Karadaş’ın hakem olarak görev yaptığı maçda, İl Defterdarı Ahmet Yaşar Özkan, Defterdarlık çalışanları ve bazı iş adamları da taraftar olarak izledi. Sahada dostça bir mücadele sergileyen iş adamları ve Defterdarlık çalışanları bundan sonra çeşitli aralıklarla futbol maçı yapma temennisinde bulundular. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
13
Meclis Toplantısı
Kayıklar, Türk oymacılık sanatının da eşsiz örnekleriydi. Bordaları, küpeşteleri gayet zarif olarak süslenirdi. Kayıkçılık, belirli nizamlara bağlanmış bir meslek dalıydı. İmparatorluk içinde çalışan her kayık, belirli bir iskeleye bağlı olmak zorundaydı. Kayıkçılık yapmak isteyen kimselerin muhakkak bir kefilleri olmak zorundaydı. Kefili olmayanlar bu işi yapamazlardı.
14
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Karayollarındaki nakliye araçları, trenler ya da diğer ulaşım araçları günümüzdeki gelişmişlik seviyesine ulaşmadan önce büyük ırmakların geçtiği yerlerde ulaşım kayıklarla sağlanırdı. Kayığın şekli, sürati, bu ulaşım aracını kendine özgü kılan özelliklerdendi. İç Anadolu da kullanılan kayıklar genellikle pazar kayıkları, eşya, yük ve yolcu taşımaya mahsustu. Gövdeleri ağır ve genişti; arkada güçlü dümenleri bulunurdu. 40’a yakın yolcu alabilen pazar kayıkları, her biri 80 kilo ağırlığındaki küreklerle çekilirdi. Ticari olarak işletilen pazar kayıkları, hayır sahiplerinin vakfı olarak da çalıştırılabilirdi. Kayıklardan elde edilen gelir, köyün çeşitli ihtiyaçlarının yanında fakir kişilere yiyecek yardımında da kullanılırdı. Bu kayıklar, Evkaf Nezareti’nce birkaç seneliğine ihale edilir ve idareleri Kayıkçılar Kitabeti’ne bağlanırdı. Boğaz köyleriyle şehir arasında yük taşımada kullanılan ‘mavnalar’ ve Boğaziçi’nde düzenlenen mehtap âlemlerinde, diğer kayıkların ortasında durarak değişik fasılları icra eden müzisyenleri taşıyan ‘saz kayıkları’ da
diğer kayık çeşitleri arasında sayılabilir. Kayıklar daha çok ıhlamur ağacından yapılırdı. Denize temas eden kısım verniklenir ve küpeştesinin hemen alt kısmı arzu edilen renge boyanırdı. İç kısımları ise ince beyaz tahtalarla kaplanarak kayığın her zaman temiz tutulması sağlanırdı. Kayıklar, Türk oymacılık sanatının da eşsiz örnekleriydi. Bordaları, küpeşteleri gayet zarif olarak süslenirdi. Kayıkçılık, belirli nizamlara bağlanmış bir meslek dalıydı. İmparatorluk içinde çalışan her kayık, belirli bir iskeleye bağlı olmak zorundaydı. Kayıkçılık yapmak isteyen kimselerin muhakkak bir kefilleri olmak zorundaydı. Kefili olmayanlar bu işi yapamazlardı. Kayıkçıların çalışmalarını kontrol eden ve onlardan sorumlu olan bir kethüdaları olurdu. Buna Peremeciler Kethüdası adı verilirdi. Kayıkçıların alacağı ücret ise küreklerin sayısına göre tespit edilmekteydi. Kayıkçıların en önemli özelliklerinden biri de kıyafetleriydi. Piyade hamlacılarının kıyafetleri, kalite itibarıyla diğerlerinkinden ayrılırdı. Hamlacılara, biri çuha, diğeri kalikot
Meclis Toplantısı
Kaybolan Meslek:
1800’LÜ YILLARDA KIZILIRMAK’TA KAYIKÇILIK patiskasından birer dizlik, çuhadan ipek fermene işlemeli yelek ve salta, bürümcük hilali gömlek, uzun konçlu sakız beyazı çorap, rugan gül fiyonglu yemeni ve fes verilirdi. Hamlacılar küreğe geçip kayığı hareket ettirdiklerinde, uzaktan onlara bakanlar, tek bir küreğin hareket ettiğini zannederdi. Ticari hayatta da büyük öneme sahip olan kayıkçılık ile ilgili Çorum Şer’iyye Sicillerinde kayıtlar geçmektedir. Bu örnek metinlerde ortaklıklardan ve kentte yaşayan insanların hisselerinden bahsedilmektedir. Ayrıca metinlerde bu işin devlet tarafından verilen bir beratla yapıldığı ve belediye dahil diğer kurumlarında kayıklardan vergi aldıkları bahsedilmektedir. Aşağıda konu özetleri ile birlikte verilen şer’iyye sicillerinden örnek metinler verilmiştir. 4.defter Sahife No : 299 Hüküm No : 758 Tarihi : 9 Cemaziyelevvel 1289 Konusu: Çorum’un Burhan Kethüda mahallesinden Uzunoğlu Hacı Mehmed’in ortak oldukları kayıktaki hissesini üvey oğlu Abdullah’ın oğlu Mehmed’e altı yüz kuruşa sattığı.
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ü tahrîr içün savb-ı şer‘-i enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Başkâtib Mehmed Emin Efendi medîne-i Çorum’da Burhan Kethüda mahallesinde vâki‘ Uzunoğlu Hacı Mehmed’in sâkin olduğu menzile varup zeyl-i vesîkada muharrerü’lesâmî muslimûn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî etdikde zikr-i câ’î kayığın rub‘ hissesi irsen yedinde mâlı ve mülkü idüği mahalle-i mezbûre ahâlîsi taraflarından mevrûd ilmuhaber mûcebince sikât-ı sahîhatü’l-kelimât ihbârlarıyla lede’şşer‘i’l-enver zâhir ve mütehakkık olan mezbûr Hacı Mehmed bin Mehmed nâm kimesne meclis-i ma‘kûd-ı m e z k û r d a yine mahalle-i m e z b û r e sâkinlerinden ögey oğlu işbu bâ‘isü’l-kitâb Mehmed bin Abdullah nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tâmm ve takrîr-i kelâm edüp ber-vech-i muharrer irsen ve müştereken yedimde mâlım ve mülküm olan Nehr-i Ahmer üzerinde vâki‘ mülk kayıkda olan rub‘ hisse-i şâyi‘amı müştereklerimin izn ve
icâzetiyle tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bât-ı sahîh-i şer‘î ile altı yüz guruşa merkûm Mehmed’e bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl etdikden sonra semeni olan meblağ-ı mezkûr altı yüz guruşu bana def‘ ve teslîm ben dahi yedinden kâmilen ahz u kabz eyledim fî mâba‘d zikr olunan kayığın rub‘ hisse-i şâyi‘asında benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmayup merkûm Mehmed’in mülk-i müşterâsı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli kâtib-i mûmâ-ileyh mahallinde ketb ü tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelüp alâ-vukû‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ min Cemâziye’levvel li-sene tis‘a ve semanîn ve mi’eteyn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Abazaoğlu Osman Efendi, merhûm Mîralay Bey teb‘ası Raşid Ağa, Darağcıoğlu Osman Ağa, Tüfenkçioğlu Han Bekir Ağa ve gayruhum.
Kıyafetiyle bir kayıkçı
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
15
Meclis Toplantısı
1927 yılında Kızılırmak’ta çekilen bir fotoğraf
12.defter Sahife No : 217 Hüküm No : 1287 Tarihi : 5 Rebiülevvel 1314 Konusu: Çorum’un Tozluburun köyü sakinlerinden Hızıroğlu Mehmed Ali ile Zeliha, Sündüs ve Nazife adlı kadınların köy çevresinde Kızılırmak nehri üzerinde çok eskiden beri ellerindeki beratla yapmakta oldukları kayık işletmeciliğinden hazine, maarif ve belediye için vergi istenmesine itiraz etmek için açtıkları davada Kırımlızade Mahmud Fevzi Efendi’yi kendilerine vekil tayin ettikleri. Ankara Vilâyet‑i Celîlesi idâresinde Çorum Sancağı merkez kazâsına
16
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
tâbi‘ Tozluburun karyesi ahâlîsinden olup işbu târîh‑i hüccetden kırk sekiz sene mukaddem vefât eden Firuzluoğlu Hacı Ali ibn‑i Osman bin Abdullah’ın verâseti zevce‑i menkûha‑i metrûkesi Emine bint‑i Hüseyin ile kendisinden mukaddem vefât eden sulbiye kebîre kızı Hatun bint‑i el‑merkûm Hacı Ali’den mütevellid ve mütevellide sadrî kebîr oğlu Osman ve sadriye kebîre kızı Hatun ibney‑i Özoğlu İsmail’e münhasıre olup kable’l‑kısme zevce‑i mezbûre Emine Hatun dahi târîhden iki sene akdem vefât edüp verâseti zevc‑i sânîden mütevellid sadrî kebîr oğlu Mehmed Ali ve sadriye kebîre kızları Nazife ve Zeliha ve Sündüs ibney‑i Hızır’a mün-
hasıre olduğu bi’l‑beyyineti’l‑âdile inde’ş‑şer‘i’l‑enver zâhir ü mütebeyyin oldukdan sonra tahakkuk‑ı özr‑i şer‘iyyelerine binâen husûs‑ı âtî’l‑beyânın mahallinde istimâ‘ ve ketb ü tahrîri içün savb‑ı şer‘‑i enverden bi’l‑iltimâs ma‘a ümenâ‑yı şer‘ me’zûnen irsâl olunan mahkeme‑i şer‘iyye ketebesinden Dümencizâde Osman Rüşdü Efendi ibn‑i Bekir mezkûr Tozluburun karyesi ahâlîsinden Hızır oğlu Mehmed Ali’nin sâkin olduğu menzile varup zeyl‑i vesîkada muharrerü’l‑esâmî Müslimîn huzûrlarında akd‑i meclis‑i şer‘‑i me‘âlî etdikde zâtları karye‑i mezkûr ahâlîsinden Kürt Ali oğlu Ali bin Mehmed ve Hamdlı oğlu İsmail bin Mehmed ve Kör Ömer oğlu Hüseyin bin Ömer’in ta‘rîf‑i şer‘iyyeleriyle mu‘arrefetân mezbûrûn Nazife ve Zeliha ve Sündüs ve oğlu merkûm Mehmed Ali ve medîne‑i mezbûre mahallâtından Hacı Davud Mahallesi ahâlîsinden Fındık Kadıoğlu Mehmed bin Mehmed hâzır bi’l‑meclis olduğu hâlde her biri ikrâr‑ı tâmm ve ta‘bîr ani’l‑merâm edüp mezkûr Tozluburun civârında cereyân et-
Meclis Toplantısı Kaybolan Meslek: 1800’LÜ YILLARDA KIZILIRMAK’TA KAYIKÇILIK mekde olan nehr‑i Ahmer üzerinde vâki‘ çırnık ta‘bîr olunur bir aded kayığa mûrisimiz müteveffâ‑yı evvel‑i merkûm Hacı Ali bâlâsı tuğrâ‑yı garrâ‑yı hazret‑i cihân‑bânî ile müzeyyen ve müveşşah çend kıt‘a berevât‑ı âlîşân ile evvelisi bilinmedik bir zamandan beri mülken mutasarrıf olup ba‘de’l‑vefât sâlifü’l‑beyân zevcesi Emine Hatun ile ibnü’l‑bint Osman ve bintü’l‑bint Hatun’a mevrûs olduğu hâlde mûrisimiz zevce‑i müteveffiye‑i sâniye‑i mezbûre Emine Hatun bundan mukaddem yani hâl‑i hayâtında ibnü’l‑bint Osman’ın hisse‑i irsiyyesini iki bin guruş semen‑i medfû‘ ve makbûza iştirâ vü temellük ve tesellüm etdiği misillü bintü’l‑bint Hatun dahi kezâlik hisse‑i irsiyyesini altı yüz guruş semen‑i medfû‘ ve makbûza mukâbilesinde işbu hâzır bi’l‑meclis Uzunoğlu merkûm Mehmed nâm kimesneye bey‘ u temlîk ve teslîm etmekle ol vechile kayık‑ı mezkûra müstakıllen mâlımızdan ve tarafımızdan inşâ olunarak mîrâsen şimdiye kadar hiçbir tarafdan dahl ü ta‘arruz vukû‘ bulmayarak nehr‑i mezkûr üzerinde işletmekde ve amelimiz ile hâsıl olan ücretinden ta‘ayyüş etmekde iken bu esnâda medîne‑i Çorum ve İskilib Hükûmet‑i Seniyyesi cânibinden hazîne‑i celîle ve ma‘ârif ve belediye nâm ına fuzûlî ve bi‑gayrı hakkın rüsûm istihsâliyle zabt u tasarrufuna taasaddî ve kıyâm olunduğundan bu bâbda iktizâ eden mehâkim ve devâir‑i şer‘iyye ve nizâmiye bâ‑istid‘â müdde‘î ve müdde‘â aleyh mu‘teriz ve mu’terezun aleyh müste’nif ve müste’nefün aleyh mümeyyiz ve mümeyyezün aleyh sıfatıyla taleb‑i da‘vâ ve ikâme ve istimâ‘‑i şühûda ve tahlîfe ve redd‑i a‘zâ ve iştikâ ani’l‑hükkâm ve medîne‑i Çorum
ve İskilib hükûmetleri cânibinden fuzûlî tevkîfle tahsîl eyledikleri bâ‑ilmuhaber makbûza meblağ‑ı ma‘lûmenin âhiz ve kâbızlarından istirdâdına ve iktizâ eden makâmât‑ı âliye ve resmiyyeye kendi imzâ ve mührüyle istid‘â ve levâyih ve her nev‘ evrâk ve telgraf keşîde ve takdîmine ve cânib‑i icrâya mürâca‘atla hacz ve fekk‑i hacze ve icrâya ve makbûzunu bizlere irsâl ve îsâle ve izin ve icâzetimizle sulh u ibrâya ve berevât‑ı âlîşânların tecdîd hakkında devâir‑i âidesinden muktezî vesâ’ik‑i şer‘iyye ve nizâmiyye istihsâliyle nezâret‑i celîlelere mürâca‘atla ve husûs‑ı mezkûr mütevakkıf oldu umûrun küllîsine ve inde’l‑îcâb âharı tevkîle münferiden ve müctemi‘an mehâkimde bulunmak üzere me’zûnen tarafımızdan medîne‑i Çorum mahallâtından Hamidiye Mahallesi’nde sâkin da‘vâ vekîllerinden Kırımîzâde Mahmud Fevzi Efendi ibn‑i Hacı Ali’yi kabûlüne mevkûfe vekâlet‑i mutlaka‑i âmme‑i sahîha‑i şer‘iyye ile vekîl ve nâ’ib‑i menâb nasb u ta‘yîn eyledim dedikleri merkûm Uzunoğlu Mehmed’in dahi tasdîkiyle vâki‘ hâli kâtib‑i mûmâ‑ileyh mahallinde zabt u tahrîr ve ma‘an mürsel ümenâ‑i şer‘le meclis‑i şer‘a gelüp alâ vukû‘ihî inhâ vü takrîr etmeğin mâ hüve’l‑vâki‘ bi’t‑taleb ketb ü imlâ olundu.
Saka, Kayıkçı, Hamal (1873)
karye‑i merkûme muhtarı İmamoğlu İzzet ibn‑i Osman, karyeden Kürt Ali oğlu Arif bin Ali, karyeden Kör Ömer oğlu Hüseyin bin Ömer, karyeden Kürt Ali oğlu Ali bin Mehmed, Muhzır Hasan Ağa ve gayruhum.
Tahrîren fi’l‑yevmi’l‑hâmis min şehr‑i Rebî‘i’l‑ûlâ li‑sene erba‘a aşer ve selâse mi’e ve elf deyü tescîl‑i şer‘î kılınan hüccet‑i şer‘iyyenin muhrec sûretidir. Şuhûdü’l‑hâl: Türkler karyesinden Ateşoğlu Mustafa bin Mehmed, Türkler karyesinden Keşiş Ahmed oğlu Mustafa bin Ahmed, karye‑i merkûme imamı Habib Efendi, İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
17
Meclis Toplantısı
Konuk Kalem
Prof. Dr. Ferhat Koca / Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı
İSLAM’DA İŞ AHLAKI MODELİ Ahlak ve İş Ahlakı Ne Demektir? Ahlak genel olarak, “insanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışlar bütünü” şeklinde tanımlanabilir. Bu terimle eş anlamlı olan edep kavramı, İslami literatürde daha ilk dönemlerden itibaren özel birtakım davranış alanları hakkında kullanılırken, ahlak “tutum ve davranışların kaynağı mahiyetindeki ruhî ve manevî melekeleri, insanın ruhî kemalini sağlamaya yönelik bilgi ve düşünce alanını” ifade etmek üzere kullanılmıştır (Mustafa Çağrıcı, “Ahlâk”, DİA, II, 1). Mal ve hizmetlerin dolaşımı konusunda ülkelerarası sınırların ortadan kalkarak dünyamızın tek bir pazar hâline geldiği küreselleşme sürecinde ortaya çıkan ve gerek iktisadi hayat ve gerekse çalışma hayatında varlığını hissettiren temel kavramlardan biri olan iş ahlakı ise, “iktisat ve çalışma hayatında yer alan bütün gerçek ve tüzel kişi ve aktörlerin hak ve sorumluluklarını belirlemede etkili olan 18
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
değer yargılarının tümü” olarak tarif edilebilir. İş ahlakını meydana getiren ya da belirleyen temel faktörler arasında sosyal çevre, kişisel ahlak ve işletme özellikleri sayılabilir. Bu faktörler ise gerçekte kişinin ailesi, arkadaş ve sosyal çevresi, çeşitli referans gruplarının eğitim, öğretim, din ve işletme içi anlayışlarının bir ürünüdürler (Orhan Türkdoğan, İşçi Kültürünün Yükselişi / İş Ahlakı, İstanbul 1998, Timaş Yayınları, s. 116). İş ahlâkı; çalışma, meslek ve kurumsal ahlak olmak üzere üç kısma ayrılabilir. Çalışma ahlâkı, çalışma ve iş hayatıyla ilgili kişisel tutum ve davranışları; meslek ahlâkı, belirli bir meslek mensuplarının uyması gereken ahlak ilkeleri; kurumsal ahlâk ise, bir kurumun sahip olduğu ahlâkî değerler, eğilim ve ilkeler bütününü teşkil ederler. İş ve çalışma hayatının aktörlerinin ahlaki değerlere sahip olması, onlar arasında iyi ilişkilerin kurulmasına ve güven duygusunun gelişmesine yardım eder. Hatta iş ahlakı üzerine yapılan çeşitli
empirik çalışmalarda, iş ahlakı ile emeğin üretkenliği ve verimliliği, üretilen işin kalitesi ve işletmelerde israfın azaltılması arasında olumlu bir ilişki bulunduğu gözlemlenmiştir. Bu durum ahlaki değerlerin işletme içi fonksiyonlarını açıkça ortaya koymaktadır (Türkdoğan, a.g.e., s. 122–123). İş ve ekonomi hayatında ahlakî değerlerin kötürümleşmesi, iş ve iktisadî hayatın yozlaşmasına, karşılıklı güvensizliğe ve nihayet kaosa sebep olur. Bir holding yöneticimizin ifade ettiği gibi, “İş hayatında ahlaksız davranışlarda bulunanlar varlıklarını sürdürdükçe ahlaklı davrananların yaşama şansları azalır. Ekonominin meşhur “kötü para iyi parayı kovar” kuralı burada da geçerlidir. Kötü ahlak, iyi ahlakı kovar. Ekonomik ahlak, kesinlikle romantik veya edebi bir kavram değildir. Ahlaksız davranışlar, ekonominin en önemli işlevi olan kaynak tahsisine çarpıklıklar getirir. Bu ise bir yandan mal ve hizmetlerin ve maliyetlerin yükselmesine, diğer yandan yanlış yatırımlarla ekonomide
Konuk Kalem verimsizliğin artmasına sebep olur. Ahlaksız davranışların diğer önemli bir etkisi de milli gelir dağılımını bozmasıdır. Milli gelir dağılımındaki bozulma ise ekonomik alanda arz-talep dengesizliklerine sebebiyet verir. Ayrıca, sosyal açıdan yarattığı sakıncaları zikretmeye gerek bile yok. Unutmamak gerekir ki, ekonomik politikanın ulaşmak istediği en önemli hedeflerden biri ve belki de birincisi adil gelir dağılımıdır.” (Erdal Tekeraslan, “Kalkınmada İnsan Unsurunun Önemi”, İktisadî Kalkınma ve İslam, hazırlayanlar: Ahmet Tabakoğlu – İsmail Kurt, İslamî İlimler Araştırma Vakfı Yayınları, s. İstanbul 10987, s. 179). Dolayısıyla, bir toplumda iş ahlâkının standartlarının zayıflaması, o toplumun bütün siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik göstergelerinin aşağı doğru yönelmesine sebep olur. Çünkü iş ahlâkına sahip olmayan bir insan, artık kendi şahsi çıkarını her türlü kamusal veya kurumsal çıkar ve değerin üzerinde görmeye başlar, çalışmadan zengin olmayı düşünür, kestirmeden ve çalışmadan para kazanmanın yollarını araştırır, hayatın her kademesinde rüşvet, yolsuzluk ve iltimasa yönelir. Bu tür sosyal hastalıkların yaygınlaştığı bir toplumda ise, üretim artışı ve kaliteden, yeni yatırım ve istihdam alanlarından ve hukuk emniyet ve istikrarından bahsetmek mümkün olmaz.
sun, yalnızca dış verilerin bir araya gelişinden ibaret bir madde dünyası değildir. Aslında “bütün o yığınların altında ve gerisinde kendine has tavır ve davranışları ile insan gerçeği yatar.” (Sabri F. Ülgener, İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, İstanbul 1981, Der Yayınları, s. 11–12). Bu durumda, iş ve iktisat hayatı sadece makine, fabrika, çalışma, üretme, pazarlama ve para kazanma ilişkisinden ibaret olmayıp, bütün bu süreçler aynı zamanda sosyal birer süreçtirler ve onların temelinde insan bulunur. Dolayısıyla her iş veya iktisadî faaliyet, temel bir inanç ya da ideolojiden beslenir, ken-
dine uygun sosyal bir ortamda gelişip neşvünema bulur. Bu itibarla, günümüzün sanayileşen ve gelişen toplum yaşamında, “işçi-yönetici ilişkileri, sosyokültürel açıdan yorumlanırken, işçilerin yetiştikleri cemaatçi yapının zenginlikleri göz önüne alınmalı; kalite, üretim, verimlilik, disiplin, tasarruf, dayanışma ve özveri gibi bir modern işletme kültürünü oluşturan unsurların önemine eğilinmelidir. Emek, sermaye ve beyin gücü bütünleşmesinde bu unsurlar birer çimento rolünü oynarlar.” (Türkdoğan, a.g.e., s. 111). İnsanın psikolojik ve sosyolojik olarak dayandığı ve beslendiği temel refe-
Dinin İş Ahlakındaki Yeri ve Önemi Çeşitli sosyolojik araştırmalar iş ahlakı, işçi kültürü, örgütlenme, verimlilik ve işletme kültürü gibi ilişkiler ağının, bütünüyle yaşayan sosyal sistemin birer yansıması olduğunu göstermektedir. Zira her sosyal sistem, aynı zamanda rol, statü, norm ve değerler örgütlenmesini de temsil eder. Aynı şekilde, A. Dopsch’un dediği gibi, iktisat tarihi de “genel olarak kültür tarihi ile beraber çalışmak zorundadır. Fikir ve zihniyet tarihini göz önüne almadan iktisat tarihini anlamaya imkân kalmamıştır.” Çünkü iktisadi hayat, nerede ve hangi yüzyılda olursa olİş Dünyası Ocak-Şubat 2010
19
Konuk Kalem ranslarından biri ise dindir. Dinin fertlerin bireysel mutluluğuna katkısı yanında, toplumsal dayanışmaya, ulusal birlik ve bütünlüğe olumlu katkılarda bulunduğu gerçeği, artık hemen hemen bütün sosyal bilimcilerin kabul ettiği genel geçer bir hakikat haline gelmiştir. Çünkü dinler yalnızca birtakım soyut teolojik önermelerden ibaret olmayıp, aynı zamanda onlar somut çeşitli sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel ve hukuksal hedef ve perspektiflere de sahiptirler. Bu çerçevede çeşitli sosyolojik araştırmalar dinin; kanaatkârlığın yerleşmesi, gösteriş tüketimi, hayırseverlikyardımseverlik, kahramanlık, yurtseverlik ve şehitlik gibi değerler üzerinde hayati öneme sahip olduğunu göstermektedirler. Aynı şekilde, ahlakî davranışlarımızın pek çoğu da dinden kaynaklanmaktadır. “Dinî şuurun zayıfladığı toplumlarda ortaya çıkan ahlaki çöküşler gösteriyor ki, kalplerden dini ve ilahi sorumluluk düşüncesinin silinmesini, ahlaki ve sosyal bağların çözülmesi izlemektedir.” Ayrıca din, özellikle Türk toplumunda yurtseverlik, dayanışma ve erdemlilik kadar tasarruf ekonomisini de besleyen çeşitli kodlara sahip bulunmaktadır (Türkdoğan, a.g.e., s. 119-120). İslam İş Ahlakı Göstergeleri İslam’ın amacı insanın hem dünya hem de ahret hayatında mutlu ve huzurlu olmasını sağlamaktır. Bu sebeple de onun gerek dünya ile gerekse ahret hayatıyla ilgili getirdiği dinî ve dünyevî hükümleri arasında bir uyum ve bütünlük bulunur. Kuran-ı Kerim’e göre insan yalnızca Allah’a kulluk etmek için yaratılmıştır. Bu kulluk (ibadet) belirli zaman veya mekânlarda yapılan namaz, oruç, hac gibi muayyen dinî ritüeller yanında, bütün insanlığın hayrı ve yararı için çalışmak anlamındaki “salih amel” kavramını da içine alır. Bu itibarla da şuurlu bir mümin bütün dünyevî davranışlarına ibadet niteliği kazandırmaya çalışır. “İslam ahlakının özgün karakteri; insanın Allah’la, kendisiyle, evrenle ve top20
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
lumla ilişkisini bir bütün halinde değerlendirmesinden kaynaklanır. Bu değerlendirmenin doğal sonucu olarak İslam’ın ahlak görüşünü sadakatle yansıtan aksiyom sistemi tevhid, muvazene (denge), özgür irade ve sorumluluk kavramları üzerine kurulmuştur. Bu mantıksal sistem gereği insan ne gayesizce serserilik edebilir ne de çevresine yabancılaşabilir. İslam insanın yüklendiği sorumluluğa tam anlamıyla işlerlik kazandırması için onun çevresine duyarlı olmasını şart koşmuştur. İnsan İslami perspektif içinde bakışını ileriye çevirmeli, sorumluluk fikri dinamizmle kavranmalıdır” (N. Haydar Nakvi, Ekonomi ve Ahlak (trc. İlhan Kutluer), İstanbul 1985, İnsan Yayınları, s. 51, 68–69). İslam’ın, bu bütüncül ahlak anlayışı gereği, çalışma hayatının taraflarından ve aktörlerinden istediği şey, işçisinin, işvereninin ve hâsılı bütün bir memleket halkının yararına olacak birtakım davranış ilkelerinin tespit edilmesidir. Çünkü bu tür ilkelerin bulunmaması bir taraftan çalışma hayatının emniyet ve güvenliğini ortadan kaldırırken diğer taraftan da toplumda sosyal zümre ve gruplar arasında çeşitli gerginlik ve çatışmalara sebep olmaktadır. Hâlbuki İslam’ın öncelikli hedefi işçiler, sanayiciler, tüc-
carlar, kısacası üreten ve tüketen bütün halk kesimleri arasında karşılıklı güven ve barışın tesisidir. Bu sebeple “İslam, aydınlarımız tarafından ciddi ve gerçekçi bir kültür kodu olarak kabul edilmeli ve çalışmalar işyerlerine, fabrikalara, kurumlara yansıtılmak suretiyle işletme ve işçilik kültürü profilleri ortaya konulmalıdır.” (Türkdoğan, a.g.e., s. 133). Öte yandan, “İslam’da başarı servet birikimiyle değil, Allah rızası terimiyle tanımlanmıştır. Erdemlilik, dürüstlük ve Allah’a kulluk O’nun rızasını kazanmanın anahtarlarıdır. Bu iki kavram, erdemlilik ve dürüstlük insanın kötülükten ve kötü alışkanlıklarından sakınması ve davranışlarını iyi işlerde arılaştırmasıyla ancak başarılabilinir. Servet ve gelir (mal) kavramları İslam’da kendine özgü bir özelliğe sahiptir. Mal, ister servet ister gelir şeklinde görülsün, Allah’ın bir ihsanıdır. Cennet sadece fakirlere değil, aynı zamanda ve eşit derecede zenginlere de açıktır. Servet, Allah’ın bir ihsanı olduğuna göre, beşeri ihtiyaçların tatmininde kullanılmalıdır.” (Türkdoğan, a.g.e., s. 65). İslam’ın dünya görüşünü yansıtan bu yaklaşımlarından hareketle, onun İş Ahlakı’yla ilgili temel perspektiflerinin
Konuk Kalem taslak bir listesi şöyle çıkarılabilir: 1. Mali ibadetler: İslam başta zekât olmak üzere, sadaka-i fıtır (fitre), kurban ve çeşitli kefaretler olmak üzere birçok mali ibadetle, toplumda bulunan fakir ve yoksulların ihtiyaçlarını karşılamayı, servetin tek elde birikmeyip onun toplumsal sirkülâsyonunu sağlamayı ve yoksullar lehine mali transferlerin yapılmasını hedeflemiştir. 2. İnfak ve tasadduk anlayışı: İslam, insanlara mallarında fakirlerin de hakları bulunduğunu belirterek, her türlü gönüllü yardımlaşmayı, cömertliği, dayanışma ve tasadduku tavsiye etmiştir. Bu çerçevede vakıfları kurumlaştırmış ve İslam medeniyeti sebilleri, şifahaneleri, medreseleri, hanları, hamamları, sadaka taşları ve aşevleri ile bir vakıf medeniyeti niteliğini kazanmıştır. 3. Her türlü haksız ve gayri meşru kazancın yasaklanması: İslam her türlü haksız ve gayri meşru yollardan kazanç elde etmeyi yasaklamıştır. Faiz başta olmak üzere, iş yaparken her tür hileden, spekülasyondan, vurgunculuktan, karaborsa ve tekelci davranışlardan insanları sakındırmıştır. 4. Eşitlik düşüncesi: İslam toplumsal hayattaki iş bölümünden kaynaklanan sosyal zümreleşmeyi tabii karşılamakla beraber, insanlar arasında bir kast sisteminin oluşmasını hoş görmemiş ve zengini ile fakiri ile toplumu meydana getiren bütün grupların Allah’ın eşit hak ve meşruiyete sahip kulları olduğunu, onların hepsinin canlarının, mallarının ve
namuslarının korunmuşluğunu ilan etmiştir. 5. İsraf yasağı: İslam insanı her türlü gösteriş, aşırı zevk ve tantanalı bir hayattan uzak durmaya davet etmiştir. 6. Hırs yasağı, kanaat ve rıza kapısını açma: İslam insanın bir taraftan dünya hayatının geçici görüntüsüne kapılmamasını, diğer taraftan ise hiç ölmeyecekmiş gibi sürekli çalışmasını istemiştir. İslam ahlak anlayışına göre, ihtirasın tam zıddı olan kanaat fikri, insanda hem teşebbüsün verimliliğini hem de kişinin iç huzurunu artırır. İslam ahlak literatürü içerisinde değerlendirilebilecek Fütüvvetname adlı eserlerde sık sık insanlara, “Hırs kapısın bağlaya, kanaat ve rıza kapısın aça, tokluk ve lezzet kapısın bağlaya, açlık ve riyazet kapısın aça, halktan yana kapısın bağlaya, haktan yana aça” denilmektedir. 7. Dürüst ve namuslu çalışma ve görev şuuru: İslam insanlara hem sürekli çalışmayı hem de dürüst çalışmayı emretmiştir. İnsan için kendi çalışması ve elinin emeğinden daha hayırlısının bulunmadığı mesajını vermiştir. İnsan çalışırken, iş yerine sadakatle bağlanmalı, işini ibadet vecdiyle yapmalı, yaptığı iş ile sadece işverene değil bütün insanlığa hizmet ettiği ve artı değer ürettiğinin bilincinde olmalıdır. 8. Rızık, kader ve ecel anlayışı: İslam’ın rızık, kader ve ecel anlayışı, Allah karşısında kulun acziyetini itiraf ve kabul edici, bu dünyada karşılaşılan veya yaşanılan olayların en ince ayrıntısına kadar hesap
ve kitabının ahrette görüleceği inancını yerleştirir. Bu inanç ise, kişilerin uğradıkları çeşitli haksızlıklara karşı dayanma gücü, yaptıkları iyilikleri gizleme ve başa kakmama şeklinde büyük bir manevi huzur ve tatmin verir. 9. Tabiata saygı ve vatan sevgisi: İslam insanların başta kendileri olmak üzere, çevrelerine ve tabiata karşı saygılı olmalarını, tabiatı hor kullanmamalarını, çevreyi kirletmemelerini, tabiatın gelecek nesillere ulaştırılması gereken bir emanet olduğunu anlatır. Bu arada vatan sevgisinin imandan olduğunu, vatan müdafaası sırasında şehit olmanın, insanı peygamberlerle bir araya getirecek manevi bir yüksekliğe eriştireceğini anlatır. Burada daha da artırılması mümkün olan bu liste bize İslam’da mevcut olan iş ahlakıyla ilgili perspektiflerin, örnek bir iş ahlakı modelini ortaya koymaya yeterli nitelik ve nicelikte olduklarını göstermektedir. Sonuç: ”Zengin bir tarihi miras, halk kültürü, değerler ve inanç sistemleriyle donatılmış Türk toplumunun İslami yaşayışla tanıştığı bin yıldan beri oluşturduğu dünya görüşü ve değerler sistemi, iş ahlakı ve grup yaşantısını derinden etkileyecektir. Böyle bir dinle, gelenekle ve tarihsel değerlerle yoğrulmuş işçilerimizin temsil ettikleri güven duygusu, sadakat ve bağlılık anlayışı, birlikteliği temsil eden dayanışmacı yapı ve işin kalitesine yönelik Allah sevgisi ve aşkı, üretkenliğin kaynağını oluşturur.” (Türkdoğan, a.g.e., s. 129, 145). Bu sebeple, günümüz şirket kültüründe, çalışanların millî ve manevî değerlerini temsil eden ilke ve uygulamalara ağırlık verilmelidir. Yöneticiler, işyerlerinde bu tür şirket kültürüne yönelik modeller geliştirdikleri takdirde üretimde daha yüksek kalite ve verimlilik sağlanmış olacaktır. Netice olarak şu gerçeği ifade etmek istiyoruz: İyi iş, iyi ahlak; iyi ahlak ise iyi iş demektir. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
21
KADIN VE GENÇ GİRİŞİMCİLERDEN
PROTOKOL ZİYARETLERİ Odamız bünyesinde kurulan TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu ve TOBB İl Genç Girişimciler Kurulu, Vali Mustafa Toprak, Garnizon ve İl Jandarma Komutanı J.Kd.Alb.Eyüp Bölük, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Adalet Komisyonu Başkanı H.Turgut Bayraktar, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan ve Emniyet Müdürü Necmettin Emre’yi ziyaret ettiler. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal’ın da eşlik ettiği ziyarete İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Semrin Kaleli, İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Mustafa Bektaş ve İl Kadın Girişimciler ve İl Genç Girişimciler Kurul Başkan Yardımcıları katıldı.
Ziyarette kurul başkanları kendilerini tanıtarak kurulun çalışmaları hakkında bilgiler verdiler. Kadın ve genç girişimcilerin sayısını arttırmak ve istihdama katkı sağlamak amacıyla bazı projeleri hayata geçirmek istediklerini anlatan başkanlar, AB fonlarından kadın girişimciler için yardım ve hibeler yapıldığını, bunları değerlendirmek istediklerini vurguladılar. Ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren protokol üyeleri, kurum olarak her türlü desteğe hazır olduklarını kaydettiler. 22
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Meclis Toplantısı
İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı
Mustafa BEKTAŞ
Ankara’da ki toplantıya sadece bize destek vermek ve ilimizin farklı olduğunu göstermek amacı ile bizlerin arasında bulunan TSO Başkanımız Sn. Çetin Başaranhıncal’ın yoğun kulis çalışmaları sonucu kendisinden randevu alarak bizleri makamında kabul eden TOBB Başkanı ve onursal Başkanımız Sn. M.Rifat Hisarcıklıoğlu ile yaptığımız görüşmede ilimizi onurlandıracak beğeniler topladık. İş hayatı, atılgan, cesur ve girişimci insanların omzunda yükselir. Yerinde yapılan yenilikler, kararlılık, azim, sıkı gözlemcilik, girişimcilik ruhunun meyvesidir. Girişimci için tek amaç para kazanmak değildir. Birtakım değerler doğrultusunda, yetenek, cesaret, bilgi ve muhakeme yeteneği girişimci ruhunun vazgeçilmez unsurları arasındadır. Daha akılcı yöntemler ile uzun dönemli yaklaşım ve stratejiler doğrultusunda belirsizliği ve kriz ortamını ortadan kaldırmaya çalışan, ısrarlı kişilerdir girişimciler. Bizler ise Çorum İl GGK olarak, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteği ile ilimizin gelişimine fayda sağlamak amacı ile bu göreve geldik. Bundan dört yıl önce başlayan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin uzun altyapı çalışmaları sonucu bugünkü halini alan İl GGK, ülkemizin kalkınmasında gençlerinde söz sahibi olması amacı ile kurulmuştur. TOBB bünyesinde doğan kurul, ticaret ve sanayi odalarının destekleri ile güçlenmektedir. Bunun sonucunda da 80 ilde farklı meslek dallarına sahip birçok insanı aynı çatı altında toplayarak fikir alışverişlerine, ticari birlikteliğe ve en önemlisi insana yatırımla çalışmalarına devam etmektedir. Girişimciliğin tanımını alt alta topladığımız zaman çıkan sonuç ise yatırımdır, sermayenin üretime ve güce dönüşmesidir. Son çıkan işsizlik sonuçlarına göre ilimiz Türkiye sıralamasında maalesef hiçte hak etmediği bir yerdedir. Bizler direk veya dolaylı bir şekilde ilimizin bu durumunu değiştirmek zorundayız. Oluşumumuzu tamamlayalı uzun zaman olmamasına rağmen kısa sürede azımsanmayacak çalışmalar yaptık. 14 Ekim 2009 tarihinde ilk toplantısını gerçekleştiren kurulumuz kendi içerisinde iş bölümünü yaparak çalışmalarına başlamıştır. 20 Aralık 2009 tarihinde TOBB Başkanı ve onursal başkanımız M.Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB GGK Başkanı Ali Sabancı ve ilimiz TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal’ın katılımlarıyla gerçekleştirilen TOBB 1. Genç Girişimciler Kurulu Kongresi’nde ilimizi en iyi şekilde temsil ettiğimize inanıyoruz.
Çalışmalarına ara vermeden devam eden kurulumuz Çorum İl GGK web sitesini oluşturarak (www.corumggk.org) ilimizin ve kurulumuzun tanıtımında katkı sağlayacak bir çalışma gerçekleştirmiştir. Ayrıca tek gaye Çorum için mülki amirlerimizle Sn. Başkanımız Çetin Başaranhıncal hamiliğinde görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bizleri ziyaret eden ve değerli düşüncelerini bizimle paylaşan TOBB GGK üye/kurul ilişkilerinden sorumlu başkan yardımcısı üst kurul üyesi Sn. Sezai Hazır Beyefendi ile Odamız Toplantı Salonu’nda yaptığımız görüşmede kendisinden ilimize destek sözü aldık. Bu sonuçla diğer illerden bir adım önde durmayı temenni etmekteyiz. İlimizdeki sanayici ve iş adamları ile görüşülüp kendilerinin tecrübe ve desteklerinin aktarımları tarafımızca talep edilmiştir. Bizleri hiçbir şekilde geri çevirmeyen büyüklerimizin katkılarını da ısrarla beklemekteyiz. Yapılan araştırmalar sonucunda İŞ-KUR Müdürümüz Zafer Bey ile görüşme yapılmış ve meslek edindirmeye katkı sağlamak amacı ile ortak bir işbirliği çalışması başlatılma kararı alınmıştır. Kısa zamanda yaptığımız çalışmaların meyvesini toplamaya başlamanın haklı gururunu yaşamaktayız. Ülkemizde yeni olan ve sadece Ankara’da bir kez toplanmış kurulumuzun ilk büyük bölgesel kongresini, TOBB GGK Karadeniz Bölge Toplantısını, Sayın Başkanımız Ali Sabancı ve ekibinin katılımıyla ileriki günlerde 18 ilin katılacağı büyük bir organizasyonla gerçekleştireceğiz. Çorum’a inanan ve Çorum’da iş yapmak ve büyümek isteyen biz gençler, arkadaşlıklarımızı ve dostluklarımızı geliştirip, ortaya çıkarabileceğimiz sinerji ile şehrimizi ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda güçlü kılmak istiyoruz. Saygılarımızla, İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
23
Meclis Toplantısı
24
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Meclis Toplantısı
ları n a k e M i ih r a T n Çorum’u
K R A P k ü ç Kü hmet Bahçesi
İrfan YİĞİT Çorum Belediyesi Kent Arşivi Görevlisi
Yeni Park-Azap A
Çorum’da yaşayan bugünün ihtiyarları o günlerin genç delikanlıları, çocukları Küçük Park’ın adı geçtiğinde mutlaka söyleyecek birkaç cümlesi, anlatacak birkaç hayallerde kalan anısı vardır. Bisikletleri ile etrafında dolaştıklarını, havuzun kenarında oturduklarını, çok güzel günlerinin geçtiğini anlatan çok kişi duydum.
Bu geçmiş günleri şiir gibi anlatan en güzel insanlardan bir tanesi de Atilla LAÇİN. O kadar güzel anlatıyor ki sanki o günlerde o parkın etrafında oturuyor, dolaşıyorcasına gözümde canlanıyordu. Bu hayalin canlandırılmasına yardımcı olmak amacıyla bu yazıyı hazırladım.
1940-1950’li yıllarda Küçük Park
Kentlerde yaşayanların hayallerinde kalan, adı geçtiğinde ya da bir fotoğrafı görüldüğünde “Evet hatırlıyorum benim çocukluğumda orada şunları yapardık” diye cümlelerin kurulduğu mekânlar vardır. Bu mekânlar aslında zamana atılan kancaların bir parçasıdır. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
25
Meclis Toplantısı
Küçük Park belki şuan Çorum’da yaşayan çoğu insanın bilmediği, ya da adını duyduğu fakat nasıl bir yer olduğunu görmediği veya çoğunluk olarak ne adını nede kendisini gördüğü bir mekân. Bulunduğu yer olarak defalarca üzerinden geçtiğimiz, bir arkadaşımızla buluşacağımız zaman randevu noktası olarak belirlediğimiz, şöyle bir akşam işten çıkınca stres atalım dediğimizde belki bugün dursaydı yanında yürüdüğümüz bir yerde; Kültür Sitesi ile Divan Pastanesinin arasında.
Küçük Park Yapılırken...
Bu park Belediye Başkanı Baha ÇORBACIOĞLU zamanında yapılmış. Baha bey 1933–1934, 1942–1950, 1950– 1958, 1933–1934, 1942–1950, 1950– 1958 yıllarında Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuştur. Baha Bey’in zamanını iki devreye ayırmak uygun olur. Birinci devre Veli Paşa Oğlu Şevket Bey’den kalan bir buçuk senelik müddet, ikinci devre ise Pertev Bey1930-40’lı yıllar Doğum Evi
Küçük Park’ın inşaatının bitiş aşamasında Belediye Başkanı Baha Çorbacıoğlu parkta gözlem yaparken
26
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Meclis Toplantısı
Çorum Orta Okul Öğrencileri Küçük Parkta (23.04.1935)
den sonraki on altı senelik müddettir. İkinci defa reisliğe gelişi 25.12.1945 gelmiş ve gelir gelmez ilk iş olarak şehir planı yaptırma meselesini öne almıştır. Şehitler Abidesi’nden Saat kulesine doğru giden yolu açmıştır. Piri Baba ve Bahabey Çamlığı, Küçük Park hizmetleri arasındadır. Kaynak olarak görüştüğüm kişilerden 3 tane ismi olduğunu öğrendim: Küçük Park, Yeni Park, Azap Ahmet Bahçesi (Kaynak: Abdulkadir Ozulu) Küçük Park’ın çevresinde Doğum evi bulunmakta idi. Bugünkü Kültür Sitesi’nin yerinde bulunan Doğum Evi binası Çorum’un güzel mimari özelliklerine sahip binalarından bir tanesi idi. Aşağıdaki fotoğraflar da görüldüğü gibi Küçük Park’ın bulunduğu yerin daha önceleri mezarlık olduğu söylenmektedir. 1950 li yıllarda şehirdeki imar planlamaları kapsamında 1950 li yıllarda tekrar Küçük Parkta bir düzenleme yapılmış. Gazi caddesinin iki şeritli yol olarak yapılmasıyla 1960’lı yıllarda Küçük Park hayallerde ve fotoğraflardaki yerini alarak kaldırılmıştır.
1950’li yıllarda Küçük Park
1960-1970’li yıllarda Gazi Caddesi
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
27
Meclis Toplantısı
Abigem
ABİGEM
Çorum
Eğitimleri Ocak ayının son eğitimi Çorum Kadın Girişimciler Kurulu ve Çorum ABİGEM ortaklığıyla düzenlenen ve beş gün süren “ Girişimcilik ve Kariyer Planlama” eğitimi oldu. Eğitim, çeşitli üniversitelerden gençlerin katılımıyla gerçekleşti.
14-15 Ocak 2010 tarihinde düzenlenen, “Kalkınma Ajansı Proje Yazma ve Hazırlama Eğitimi”, Avrupa Birliği ve Kalkınma Ajansı Hibe Programları çerçevesinde çeşitli hibe programlarından hibe almak üzere proje teklifi hazırlayacak kurum ve kuruluşlara, proje yazma kriterlerini belirli bir format ve metodoloji kullanarak hazırlamaya yönelik destekleyici bir eğitim oldu. Bu eğitim ile katılımcıların Avrupa Komisyonu tarafından belirlenen proje teklifi hazırlama metodolojisi olan Avrupa Birliği ve Kalkınma Ajansı hibe programları konularında bilgilenmeleri amaçlandı. Eğitim sonunda katılımcılar, proje fikrini AB formatlarına uygun olacak şekilde sunmayı öğrendiler. Eğitim; şirketler, belediyeler, valilikler, kamu kuruluşları, dernekler, vakıflar, kooperatifler, üniversiteler tarafından büyük ilgi gördü. Halkbankası Eski Şube Müdürü Ülkü Dağdelen tarafından 19 Ocak 2010’da sunulan “Finans” seminerinde, KOBİ’ler için uluslararası finansal kaynaklar ve banka kredileri hakkında bilgi verildi. Ayrıca, bankaların KOBİ kredi başvurularını nasıl değerlendirdiği ve başvuruların nasıl olması gerektiğini örnek çalışmalarla destekleyerek anlatan Dağdelen, katılımcılara bir bankacı gözüyle değerlendirmelerde bulundu. 28
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
22-23 Ocak 2010’da Çorum ABİGEM tarafından düzenlenen diğer bir eğitim ise, “Sektörlere Göre Satış Teknikleri” oldu. Eğitimde Pazarlama kavramı, Pazarlama Yaklaşımları, Günümüzdeki Geçerlilikleri, Pazarlama – Üretim İlişkileri, Pazar Çeşitleri gibi konular üzerinde duruldu. İki gün süren program, deneyimli satış temsilcilerine, satış performanslarını geliştirici ve onları yeni sorumluluklara hazırlayan pratik bilgi ve yöntemler kazandırdı. 27-28 Ocak 2010 tarihinde düzenlenen “Üretim Planlama ve Stok Yönetimi” eğitimiydi. Eğitimde, temel üretim planlama ve stok yönetimi yaklaşımlarının ve yöntemlerinin açıklanarak, daha etkin ve verimli bir üretimin sağlanması, kaynakların uygun düzeyde kullanımının temini ve satış-stok-üretim-tedarik arasında uyumlu bir dengenin kurulması anlatıldı.
05-06 Şubat 2010’da, Çorum ABİGEM tarafından “Finansçı Olmayanlar İçin Finans “ eğitimi düzenlendi. Eğitimimize, yönetici seviyesinde olan ve finansal konular hakkında bilgi edinmek isteyenler ile kariyer planlamasında üst yönetimde yer alması hedeflenen çalışanlar katıldılar. Eğitimde muhasebe ve finansman hakkında genel bilgiler verilirken, mali analiz, bütçe, maliyet, kar hacim analizi konuları da kapsamlı bir şekilde anlatıldı. “Stratejik Satın Alma Yönetimi” eğitimi Şubat ayının ikinci eğitimiydi. Bu eğitimde, satın almanın temel süreçleri, stratejik satın alma teknikleri ve önemi açıklandı. 16-17 Şubat 2010’da “Kalkınma Ajansı Proje Hazırlama ve Yazma” eğitimi Amasya Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlendi. Şubat ayının son eğitimi 23 Şubat 2010’da düzenlenen “Satış Ekiplerinin Oluşturulması, Yönetimi ve Performans Değerlendirme Teknikleri” oldu. Eğitimde satış ekipleri için personel seçiminin gerçekleştirilmesi, satış ekiplerinin aylık ve yıllık performanslarının denetlenmesi, üst yönetime raporlanması eğitimin içeriğini oluşturdu.
Meclis Toplantısı
KOBİ’LER İÇİN KAÇIRILMAYACAK FIRSAT Alper Delikara / Çorum ABİGEM Program Yöneticisi Çorum ABİGEM’in kuruluş amaçlarından bir tanesi ilimizde ve bölgemizde bulunan işletmelerin gelişimine ve rekabet edebilirliklerine katkıda bulunmaktır. Bu anlamda ABİGEM olarak kurulduğumuz tarihten beri farklı konu ve başlıklarda eğitimler, seminerler, danışmanlık hizmetleri, sektörel analizler ve raporların hazırlanması gibi farklı çalışmalarımız oldu. Bu hizmetlerin yanında ABİGEM, proje hazırlama, proje yazma ve uygulama konularında da yeterli bir kadroya sahiptir. Özellikle 30 Aralık 2009 tarihinde açıklanan Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Proje Çağrılarının KOBİ’lerimiz açısından kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Proje başvuru rehberinde belirtilen konular kapsamında proje fikirleri olan işletmelerimiz fikirlerini hayata geçirerek %50’ye varan hibe oranlarından faydalanabileceklerdir. Proje hazırlama zaman ve emek gerektiren bir iştir. Bu nedenle proje hazırlamak isteyen firmaların projelerine vakit kaybetmeden başlamaları gerekmektedir. Hazırlanacak olan projenin başvuru rehberinde belirtilen kriterlere uyması ve proje metodolojisini iyi bir şekilde yansıtması gerekmektedir. Proje fikri olan ve proje hazırlamak isteyen firmalar, ABİGEM’e 223 08 43-46 nolu telefonlardan ulaşabilirler. Ayrıca fuar alanında bulunan ofisimizi ziyaret edebilirler. Program özeti şu şekildedir. İŞLETMELERİN REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI VE DIŞA AÇILMALARINA MALİ DESTEK PROGRAMI Programın Amaçları ve Öncelikleri Programın genel amacı; TR83 Bölgesinde sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi, işletmelerin rekabet gücünün artırılması ve dışa açılmalarının sağlanması, işletmelerin yüksek teknolojik kabiliyete ve nitelikli işgücüne sahip, değişen şartlara uyum sağlayabilen bir yapıya kavuşturulması ve yerel önceliklere uygun
mali destek programlarının yürütülmesinde, bölgesel düzeyde deneyim ve kapasitenin artırılmasıdır. Bu mali destek programının öncelikleri şunlardır; Öncelik 1: Bölgedeki işletmelere yönetim ve teknoloji konularında danışmanlık ve yatırım desteği sağlanması, Öncelik 2: Girişimcilik, yenilikçilik, modernizasyon ve ticaret kültürünün desteklenmesi, Öncelik 3: Çevreye duyarlı üretim ve teknoloji kullanım süreçlerine geçişin teşvik edilmesi TR 83 Bölgesinde bulunan Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Sitelerinde doluluk oranlarını arttırmak ve potansiyellerin daha etkin kullanımını sağlamak amacı ile Program kapsamında gerçekleştirilecek yeni yatırım projelerinin desteklenmesine ayrıca öncelik verilecektir. Bu teklif çağrısı kapsamında desteklenmesi hedeflenen öncelikli sektörler ve işletmeler aşağıda verilmiştir. • Metal dışı mineralleri kullanan mermer, kiremit / tuğla, sağlık gereçleri ve ağaç ürünleri üreten sanayiler, vb. • Bölgede tüketim malları üreten sanayiler (giyim, tekstil, makine, elektrikli makine, madeni eşya, vb.), • Turizm sektörüne yönelik yatırımlar. Desteklerin Tutarı: Bu program çerçevesinde verilecek destekler aşağıda belirtilen asgari ve azami tutarlar arasında olacaktır: Asgari tutar: 20.000 TL Azami tutar: 400.000 TL Destek Oranı: Proje toplam maliyetinin en fazla %50’si kadar Süre: Azami proje süresi 12 aydır.
Proje Konuları Önerilen faaliyetler, girişimcilik, yenilikçilik, modernizasyon ve ticaret kültürünün desteklenmesini amaçlamalıdır. Bu yolla yerel şirketlerin rekabet güçlerinin geliştirilmesi ve dışa açılmaları sağlanmalıdır. Projeler aşağıda yer alan faaliyet alanlarını kapsayabilir; • Üretim kapasitesinin arttırılması, kalitenin ve verimliliğin iyileştirilmesi ve bunun sonucunda ilgili mal ve hizmetlerin pazarlanabilirliğinin artırılması amacıyla modern üretim teknolojilerinin devreye sokulması, • Yeni üretim üniteleri yanı sıra, KOBİ’lerin mevcut üretim kapasitelerinin artırılması ve modernize edilmesi, • Uluslararası teknik ve kalite standartları ile uyumlu kalite sertifikasyonu temini ve temiz teknolojilerin teşviki için gerekli yatırımların gerçekleştirilmesi, • Ar-Ge, yenilik, teknoloji transferi ve bilgi teknolojisi temini ile ilgili yatırımların gerçekleştirilmesi, • Eski ve geleneksel binaların turizm amaçlı kullanılmak üzere restorasyonu ve rehabilitasyonu gibi, turizmle ilgili sektörlerde yatırımların gerçekleştirilmesi, • İşletmelerde pazarlama ve pazar geliştirme, ürün tasarım ve geliştirme, yeni teknolojiler, kalite güvence ve sertifika sistemlerinin kurulması, yönetim ve organizasyonda iyileştirme, finans yönetimi, pazar araştırması, pazarlama, markalaşma ve reklam stratejisi gibi KOBİ’nin ticari rekabet gücünü etkileyen belli başlı konularda, profesyonel danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin alınmasını içerebilir. • Veri tabanları ve pazar bilgilerine erişim, fuarlara, sergilere ve işletme ziyaretlerine katılım, pazarlama planlarının hazırlanması vb. dâhil pazarlara erişilmesi ve özellikle ihracat faaliyetlerinin güçlendirilmesi faaliyetlerini içerebilir. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
29
kadın
KALKINMADA Türkiye’de kadınların işgücüne katılımının ekonomik ve sosyal kalkınma için önemli olduğu kabul edilmekle birlikte, kadınlarımızın işgücüne katılım oranı maalesef çok düşüktür. Ülkemizde kadınların çalışma hayatına istenilen düzeyde katılımı sağlanamamış, çağdaş anlamda ücretli çalışma kadın alanında yaygınlaşmamıştır. Doğal olarak bu durum işgücü piyasası üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır.
2009 yılı BM Kalkınma Programı Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi içinde Türkiye 109 ülkenin içinde 101. sırada yer alıyor. Yine Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi 2009 verilerine göre Türkiye 129.sırada olup, bizden sonra gelen ülkeler Suudi Arabistan, Benin, Pakistan ve Yemendir.
Peki, kadınlarımız çalışmak mı istemiyor?
Dünya geneline bakıldığında aşağıdaki çarpıcı sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz.
Çalışmayan kadınlara, çalışmak isteyip istemedikleri sorulduğunda:
Oysa AB ülkelerine bakıldığında kadınların kamusal alanlardaki konumuyla ilgili cinsiyet eşitliği politikaları belirlenmiş ve uygulamaya konmuştur.
BM Dünya Ölçeğinde Toplumsal Cinsiyete Dayalı İş Bölümü Verilerine göre Kadınlar:
% 56’sı çalışmak istediğini % 44’ü ise istemediğini belirtmiştir.
Dünyadaki toplam işlerin 2/3 ‘ünü yapmakta, Dünyadaki toplam gelirin 1/10 ‘unu kazanmakta, Dünyadaki okuryazar olmayan toplam nüfusun 2/3’ünü oluşturmakta, Dünyadaki özel mülkiyetin 1/ 100’üne sahip bulunmaktadır. Ülkemizde kadınların İş Gücü Piyasasına Girememe nedenlerini aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz.
% 23’ü öğretmen % 15 ‘i devlet memuru % 13’ü herhangi bir iş % 11’i ise masa başı iş yanıtlarını vermişlerdir.
Bir ülkede kalkınmanın sağlanabilmesi ve insanların yüksek yaşam standartlarına ulaşabilmesi, eğitim, sağlık, istihdam, güvenlik vb alanlarda kendilerine sunulan hakları eşitlik ilkeleri doğrultusunda kullanabilmelerine bağlıdır. 2007 nüfus sayımında toplam nüfusumuzun 70.586.256 ve ülkedeki kadın nüfusumuzun 35.209.723 olduğu görülmektedir. Toplam nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın çalışanların içindeki oranı % 28 yani 6,1 milyondur. Çalışma çağındaki 26 milyon aktif kadın nüfusunun sadece 6 milyon’u istihdam edilmiş ve 2 milyon kadının tarım kesiminde çalıştığı göz önüne alınırsa 4 milyon kadınımızın iş hayatının içinde olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yani 22 milyon kadınımız ekonomik çarkın içinde sadece tüketici olarak yer almaktadır. Üstelik 1990 yılında kadınlarımızın işgücüne katılım oranı %34 iken bu oran 20 yıl sonra % 28 oranına gerilemiştir. 30
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
• Kadınların eğitim düzeylerinin düşük olması. • Kadınların ücretlerinin düşük olması. • Kadınların ev ve iş yaşamlarının uyumlaştırılmasına yardımcı olacak destekleyici mekanizmaların bulunmaması. • Aileden izin alamama: • 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanuna göre böyle bir gereklilik kalmamasına rağmen kadınların, eş veya aile büyüklerinden izin alamamaları, iş hayatına girişleri önünde engeldir.
Kadınların Toplum İçerisindeki Rollerinin İrdelemesi, Farkındalık, Memnuniyet Düzeyleri ve Yaşadıkları Temel Sorunların Araştırması Sonucu / 2007 verilerine göre
Çalışmak istediğini belirten % 56’lık kesime, kendileri için uygun gördükleri işler sorulduğunda:
Çalışmak istemediğini belirten % 44’lük kesime, neden çalışmak istemedikleri sorulduğunda; % 20’si çalışmak istemediğini % 18’i eş veya ailenin izin vermediğini % 18’lik kesim çocuklarını bırakacak yer olmadığını % 15’i ailede bakıma muhtaç bireylerin olduğunu belirtmiştir. Bütün bu veriler ışığında vardığımız sonuç, toplum tarafından kadına FIRSAT EŞİTLİĞİ’nin sağlanmadığı gerçeğidir. Oysa kadın iş yaşamına katıldığında toplumsal yaşamında bir parçası olacaktır.
önemli bir
GÜÇTÜR! Yine yapılan bir araştırma sonucunda; Eğitim Düzeyi ve İstihdama Katılım İlişkisi İlkokul mezunlarının % 6,1 Ortaokul mezunlarının % 8,1 Lise mezunlarının % 30,4 Yüksek okul mezunlarının % 62,2 Üniversite mezunlarının % 53,2 Yüksek lisans yapanların % 50 Doktora yapanların % 100’ünün Çalışma hayatına katıldıkları görülmüştür. Okur yazar olmayanların hiçbiri çalışma hayatına katılmamıştır. Kadınlarımızın eğitim seviyelerinin arttıkça istihdamın içinde yüksek oranlarda katılım sağladığını görüyoruz. Kadınlara kendi görevleri sorulduğunda; % 37.8 ev işi yapmak % 27.6 çocukların bakımı % 11.5’i ailenin huzurunu sağlamak % 5.5’i yuvayı ayakta tutmak % 4’ü sorumluluk sahibi olmak ve aileyi yönetmek % 3.7’si iyi bir eş olmak % 2.1’i kendi ayakları üzerinde durmak % 1,6’sı topluma sağlıklı bireyler yetiştirmek %0.5 eşine hizmet vermek % 0.3 iyi bir evlat olmak doğrultusunda cevaplar alınmıştır. Kadınlara Erkeğin En Önemli Görevi Sorulduğunda: % 56.4’ü evin geçimini sağlamak % 13.9’u aileyi korumak
% 5.8’i iyi bir eş olmak % 5’i iyi bir baba olmak cevaplarını vermişler. Bunun yanı sıra sorumluluk sahibi olmak, evin reisi olmak, dışarıdaki işlerle ilgilenmek, evin huzurunu sağlamak, ailede dengeyi sağlamak, güncel ve gelecek için planlar yapmak…. Bütün bu sonuçlar ve sorunlar ışığında kadını iş gücü piyasasının bir parçası haline getirmenin bir diğer yolu da Kadını Girişimci yapmaktır… Kadının konumunu güçlendirmek ve ekonomiye katmanın formülü kadın girişimci sayısını arttırmaktır… Türkiye’de 1,3 milyon erkek girişimciye karşılık 80 bin kadın girişimci bulunmaktadır. Kadının toplumdaki konumuyla ilgili dezavantajlarını saptayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, bünyesinde 29 Ekim 2007 tarihinde TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nu hayata geçirdi. Kısa zamanda 74 ilde oluşumunu tamamlayan TOBB Kadın Girişimciler Kurullarının 1277 üyesi mevcuttur. (KGK Kaydı Bulunmayan İller: Ağrı, Bitlis, Kars, Muş, Bayburt, Iğdır, Osmaniye) TOBB Kadın Girişimciler Kurulunun amacı, kurulduğu ildeki kadın girişimci potansiyelini arttırmak, nitelik ve nicelik bakımından gelişmesine katkıda bulunmak ve girişimcilik kültürünün kadınlar arasında gelişmesine öncülük etmektir. Kadınların Oda ve Borsa yönetimlerine girmeleri için mücadele verdik.
Semrin KALELİ TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı
Bir ülkede kalkınmanın sağlanabilmesi ve insanların yüksek yaşam standartlarına ulaşabilmesi, eğitim, sağlık, istihdam, güvenlik vb alanlarda kendilerine sunulan hakları eşitlik ilkeleri doğrultusunda kullanabilmelerine bağlıdır.
Oda ve Borsa Meclislerinde görev alan kaİş Dünyası Ocak-Şubat 2010
31
dın girişimci sayısı % 192 artarak 51’den 149’e çıktı. TOBB‘ un 1.552 genel kurul delegesinden sadece 9’unun kadın olmasına karşın, tümü birlik organlarında görev almıştır. Oda ve Borsa Yönetimlerine Giren Kadın Girişimcilerden; 2’i Yönetim Kurulu Başkanı 1’i Meclis Başkanı 5’i Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 5’i Meclis Başkan Yardımcısı olma başarısı göstermiştir. Kadın girişimciliğini desteklemek ve kadınların finansal kaynaklara ulaşması için lobi faaliyetleri yürüttük. Evde Yapılan Üretimde Vergi Muafiyeti Ev hanımları başta olmak üzere, evlerde üretilen ve yoğun el emeği gerektiren ürünleri imal edenlerin, ekonomiye katılımı amacıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun vergiden muaf esnafı tanımlayan 9. maddesinin genişletilmesi için görüşmeler yaptık ve bunu başardık. Düzenleme ile dışarıdan işçi almamak kaydıyla oturdukları evlerde imal ettikleri ürünleri iş yeri açmaksızın satan kadınlar esnaf muaflığından yararlanabilecek. Bu kadınlar az miktarda stopaj ödemesiyle iş yaptığı işletmeye esnaf makbuzu kesebilecek ve bu makbuz işletme tarafından masraf olarak kullanılabilecek. Kanundaki bu değişiklik sayesinde, evde oturan kadın, esnaf sayılacak ve ekonomiye kazandırılabilecek. KOSGEB Kanununda Değişiklik Ülkemizde 2007 yılı verilerine göre istihdama katılan kadınların % 14,2’si sanayi sektöründe, % 38,5’i ise hizmetler sektöründe çalışıyor. Bu veriden yola çıkarak KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) kanunu değiştirilmesi için görüşmeler yaptık. Kanun’da yer alan Sanayi ibaresi İşletmeleri şeklinde değiştirildi ve imalat sektörünün yanı sıra kadınların ekonomik sahada en çok yer aldığı hizmet ve ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin de KOSGEB desteklerinden yararlanmasının yolunu açtık. 32
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Fuarlara Bedava Katılım Hayata geçirdiğimiz bir proje ile ilk defa fuarlarda kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık uygulanmasını sağladık. 20 fuar şirketinin ülkemizde düzenlediği 167 fuarın her birinde beş girişimci kadına, 15’er metrekare, toplamda 75’er metrekare stant desteğiyle ücretsiz fuar alanı kullanma imkânı sunduk. Bu kapsamda İstanbul 65; Ege Bölgesi Sanayi Odası 7; Ankara, Antalya, Zonguldak, Elazığ, Kayseri, Kocaeli, Sakarya 2, Afyon, Amasya ve Konya Odalarına bağlı 1’er olmak üzere toplan 98 girişimcimiz bu fuarlardan ücretsiz yararlandı. TOBB Çorum İl Kadın GİRİŞİMCİLER Kurulunun Faaliyetleri - İl Kadın Girişimciler Kurulu Eski Başkanı Nuray Şehirtay başkanlığında ABİGEM Eski Direktörü Ali Yıldırım ve KOSGEB KOBİ Uzmanı Gökhan Yürürer tarafından 28 Kasım 2008 tarihinde İl Kadın Girişimciler Kurul Üyelerine ABİGEM ve KOSGEB Faaliyetleri hakkında bilgilendirilme toplantısı düzenlendi. - Mart ve Nisan 2008 tarihlerinde ABİGEM tarafından Kadın Girişimciler için “Girişimcilik ve İş Kurma”,“Pazar Araştırması ve Hedef Pazarlara Giriş Stratejilerinin Belirlenmesi”, “Karar Alma, Problem Çözme ve Beyin Fırtınası Teknikleri” eğitimi Nuray Şehirtay başkanlığı döneminde verildi. - ‘0–6 yaş Çocuk Eğitimi ve Eğitimci Geliştirme Programı’ adı altında 50 kişiden oluşan kreş öğretmeni ve ebeveyn kadınımızı 2 tam gün süren eğitime tabi tuttuk. Eğitimde amacımız; 0–6 yaş çocuk eğitiminin en temel nitelikteki eğitim olduğu, evde ve kreşte ne kadar sağlıklı çocuklar yetiştirirsek, gelecekte topluma o kadar faydalı bireyler kazandıracağımız gerçeği idi. Eğitim süresince ebeveynler ve kreş öğretmenleri birbirlerinden beklentilerini dile getirerek eğitime ayrı bir nitelik kazandırdılar. Eğitimin sonunda katılımcılara sertifikaları TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Sn. Aynur Bektaş ve 2008–2009 İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve Çorum TSO Meclis Üyesi Sn. Fatma Er tarafından takdim edildi.
- 15 Haziran 2009 tarihinde ‘’İş Hayatında Kadın’’ konulu panel düzenlendik. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanımız Sn.Aynur Bektaş, İŞ-KUR ve KOSGEB yetkililerinin konuşmacı olarak katıldığı panelde ev hanımlarına girişimci kimlik kazandırmanın yolları, finansal kaynaklara ulaşmada kadın girişimcinin yaşadığı zorluklar ve çözüm önerileri, iş hayatında cinsiyet eşitliği, yönetimde kadının yeri, kadın girişimcilere yönelik destekler ve kadın istihdamı konularını işledik. - 2009 Aralık ayında bir kurulun hedeflerini gerçekleştirebilmesi için Stratejik bir Planının olması gerekliliğinden hareketle 2 tam günlük çalışmamızın (ABİGEM Koordinasyonunda) sonucunda 2010 yılı Stratejik Planımızı oluşturduk. - Stratejik Planımız çerçevesinde kısa vadeli hedefimiz olan ‘Girişimcilik Kampı Projesi’ kapsamında Türkiye’de ilk beşe giren üniversitelerin son sınıfta okuyan Çorumlu 15 kız öğrencimize 5 tam gün süren bir eğitim verildi. ABİGEM-Çorum tarafından verilen eğitimde amacımız okumak için Çorum’dan ayrılıp büyük şehirlere giden kızlarımızın mezun olduklarında Çorum’a dönerek Çorum’un Ekonomik ve Sosyal yaşamında yer almalarına zemin hazırlamaktı. Oldukça verimli geçen eğitimde yaptığımız küçük bir anket sonucu gördük ki bu ve benzeri eğitimler sıklaştırılsa hedefe ulaşılacağı gerçeği oldu. - 2010 Stratejik Planımızın 2.hedefi ‘İşbirliği Platformu Projesi’dir. Çorum Ticaret ve Sanayi Odasının 100. Kuruluş Yıldönümü kapsamında gerçekleştirmeyi planladığımız projemizde Türkiye’nin 74 ilinde kendilerini iş hayatındaki başarıları ile kanıtlamış TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesi 500 kadını Çorum’da 2 gün süre ile ağırlamak. Bir dizi panel ve ticari işbirliği platformundan oluşacak birliktelikte, asıl amacımız Çorum’un modern yüzünü gözler önüne sermektir. Saygılarımla,
Haber
İL KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU’NDAN
“GİRİŞİMCİLİK KAMPI” PROJESİ İl Kadın Girişimciler Kurulu tarafından, 25–29 Ocak 2010 tarihleri arasında 5 gün süren “Girişimcilik Kampı” konulu eğitim düzenledi. Çorum ABİGEM’in ev sahipliğinde gerçekleşen eğitim saat: 10.00–17.00 arasında yapıldı. Eğitimci Esra Başak tarafından verilen eğitimde iş fikrinin gelişmesi, motivasyon, özgüven gelişimi, 3 günlük temel girişimcilik konuları ve pazarlama, satış, finans, iş planı hazırlama, gibi konular işlenmektedir. Son günde ise kariyer planlaması ile ilgili bilgiler katılımcılara aktarıldı. Girişimcilik Kampı Eğitim Projesi’nde üniversitelerin son sınıf veya 3.sınıf kız öğrencilerinden oluşan kursiyelere Çorum Ticaret ve Sanayi Odası, TOBB Çorum Kadın Girişimciler Kurulu ve ABİGEM işbirliği ile 5 tam günlük girişimcilik eğitimi 29 Ocak 2010 Cuma günü son buldu.
Eğitimlerini tamamlamak üzere olan Çorumlu gençlere, okudukları şehirde kalmamaları memleketlerine dönmeleri, özelde istihdamla ilgili yaşadıkları sorunları aşmaları ve girişimcilik kimliği kazandırmak projenin hedefleri arasında yer aldı. “Girişimcilik Kampına Katılın, Geleceğinizi Kendiniz Kurun” sloganıyla yola çıkan Çorum İl Kadın Girişimciler Kurulu 5 günlük kamp sonunda öğrencilerden çıkan Çorum’un ekonomik veya sosyal konumuna katkı sağlayabilecek iş fikri projelerini değerlendirerek ve bu projelerin ayrıca Odamız tarafından desteklenecek.
5 GÜN SÜREN EĞİTİM SONUNDA KURSİYERLER SERTİFİKALARINI ALDI Çorum Ticaret ve Sanayi Odası, TOBB Çorum Kadın Girişimciler Kurulu ve ABİGEM işbirliği ile düzenlenen Girişimcilik Kampı Eğitim Projesi sonunda kursiyeler İl Kadın Girişimciler Kurulu’ndan sertifikalarını aldı.
“Girişimcilik Kampına Katılın, Geleceğinizi Kendiniz Kurun” İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
33
Meclis Toplantısı
20.ASIR DA ÇORUM’DA İLKLER… Çorum’un tarihini derlemek amacıyla bazı araştırmalar yapan Eğitimci Yazar Z.A. Daver Kolağasıoğlu, araştırmalarda elde ettiği bilgileri resmi belgeler ışığında Çorum’un yerel gazetelerinde yayınlamaya devam ediyor. Araştırmalarında birçok önemli bilgi, belge ve fotoğrafa ulaşan Daver Kolağasıoğlu, edindiği bilgileri ‘Yirminci Asırda Çorum Tarihinden Notlar’ adlı son kitabında topladı. Çorum Belediyesi desteği ile yayınlanan kitapta Çorum’un geçmişine dair önemli notlar yer alıyor. İlimizin geçmişine ışık tutan çalışmalar yapan Kolağasıoğlu, son kitabında 20. asırda Çorum tarihinin
önemli olaylarına ilişkin ilginç anekdot ve gözlemler sunuyor. Yaklaşık 600 fotoğraf ve 100 belgeyi ilgililerinden toparlayarak bir süzgeçten geçiren, uygun metinlerle birleştirerek okura aktaran eser, yerel tarih ve kültür alanlarında çalışma yapacaklara temel veriler aktarıyor. Daver Kolağasıoğlu, tüm bu çalışmalarıyla ilimizin geçmişine ayna tutarak günümüze yansıtıyor.
Daver Kolağasıoğlu’nun kitabının bazı kesitlerini kendi ağzından sizlerle paylaşıyoruz. Çerkez Şeyhi merhum Ömer Lütfi efendinin mahdumları merhum Avni efendi (Aksu) ve merhum Ubeydullah efendi (Aksu) Çorum’da bir çok ilke imzalarını atmışlardır. Avni beyefendi 40 yıl süreyle Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nda çalışmış ve bir gün dahi izin al-
Avni Efendi (Aksu)
Ubeydullah Efendi(Aksu)
34
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Meclis Toplantısı
mayarak emekli olmuştur. Ubeydullah beyefendi de Çorum’un ilk ehliyetli şoförü olma şerefine nail olmuş. Orman İşletmesi Çimento Fabrikası ve özel alanda şoförlük yaptıktan sonra sigortadan emekli olmuştur. Kendilerinin hayat hikâyelerini ilerde bir başka yazımızda ele alacağız. Avni beyefendi, yaptığım araştırmalara göre ve bulduğum fotoğrafın tanıklığıyla 1918 yılında Çorum’a ilk bisikleti getirenlerdendir. Belki başka getirende olmuştur ama ben onlara ulaşma imkânı bulamadım. İlk gelen bisiklete, halk “şeytanarabası” ismini vermiş, bilahere “velesbit” diyenlerde olmuştur. Çorum’un ilk motosikleti (Harley-Davidson) iki üç kişilik olabilmekte ve sepetli motosiklet denilmektedir. Bu aleti 180 kırmızı liraya Samsun’dan almıştır. Yolda gelirken ilgili memurlara irsaliyesi olmadığı için 30 kırmızı lira ceza vererek maliyetini 210 liraya yükseltmiştir. Çorum Böylece 1919 yılında ilk motosikletle tanışmıştır. Bilahare daha başka alanlar da olmuştur. Kardeşi ehliyet alınca Avni beyefendi Merzifon’dan Amerikalı’lardan ilk pikabı 1925 yılında 420 liraya alarak şehrimize getirmiştir. Bunu 1926 yılında aldığı (1922 veya 1923) modeli taksi takip etmiştir. O zamanki adıda “bas bir, kaldır iki Fort’dur”. Ubeydullah efendinin sürücülüğünde saat kulesi meydanından büyük park önündeki soku taşına gidiş geliş 1 mecidiye ücretle Çorumlular bu arabaya binme fırsatını bulmuşlardır. Bu arabayla da Ankara’ya ve hatta İzmir’e İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
35
Meclis Toplantısı kadar yolculuklar yapılmıştır. Alış fiyatı belirlenemeyen taksinin lastikleri kauçuk dolgudur ve en fazla saatte 25 kilometre yapmaktadır. Teker içindeki bölmelerin ahşap olduğunu ifade eden danışmanlarım olmuştur. Zamanına göre giyindikleri şık kıyafetlerle bu ilklerle tanıştıran Avni Aksu beyefendi kabri Hıdırlık Mezarlığındadır, Ubeydullah Aksu beyefendi kabri Alaca Kör-
pınar Köyü’ndedir kendilerine ve ebedi âleme göçmüş arkadaşlarına Allah’tan gani gani rahmetler diliyorum. Yakında başka ilklerle buluşmak ümidiyle... Bana bu yazımı hazırlamada gerekli bilgi ve arşivindeki fotoğrafları veren çok değerli bacanağım eski Çorum Milletvekillerinden Makine Yüksek Mühendisi Nevzat Aksu beye sonsuz teşekkürler eder, ailece sağlık dolu günler dilerim...
Z.A.DAVER KOLAĞASIOĞLU KİMDİR ? 13.02.1942 tarihinde babası Seyfullah Kolağasıoğlu’nun memuriyet yaptığı Sivas’ın Zara ilçesinde doğdu. Çorum nüfusuna kayıtlı olan Zeynal Abidin Daver Kolağasıoğlu’nun annesi Nimet Hanımdır. Sungurlu’da başlayan ilk ve ortaokul hayatı sırasıyla Ordu Mesudiye, Giresun ve Bayburt’ta tamamlandı. Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi’nde başlayan lise tahsili de sırasıyla Çorum ve Bolu Lisesi mezunu olarak noktalandı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesinin Ülkeler Coğrafyası Bölümünden 1966 yılında mezun oldu. Bir süre özel teşebbüste çalıştıktan sonra Mamak Muabere Okulu Er Eğitim Tugayındaki askerliği iki yıl sürdü. 1969 yılı sonlarına doğru Çorum Lisesi’ne stajyer Coğrafya Öğretmeni olarak atandı. 1970 yılı başlarında kendisi gibi Coğrafya Öğretmeni olan Güneş Atalay ile evlendi. Çorum Lisesi öğretmenliğinden 1972 yılında Müdür Yardımcılığına, 1975 senesinde de Milli Eğitim Müdür yardımcılığına atandı. 1978 senesi sonlarına doğru Ordu Ulubey ilçesine Coğrafya Öğretmeni olarak atandı. 1980 yılı Şubat ayında Ordu Milli Eğitim Müdür Yardımcılığına getirildi. Memuriyet hayatından 1994 yılı şubat ayında kendi isteği ile emekliye ayrıldı. İki çocuk ve bir torun sahibidir. Çorum’a yerleştikten sonra bir yıl kadar özel teşebbüste çalıştı. Aynı zamanda mahalli gazetelerde karikatür ve şiirleri yayınlandı. 2005 yılından itibaren Çorum’da 20.yüzyılın belli konularını ele alarak Çorum yerel gazetelerinde günümüze kadar yayınlandı. Araştırma yazıları devam etmektedir.
36
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Haber
YTL Madeni Paralar Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü tarafından Odamıza intikal eden yazıda; Merkez Bankası İdare Merkezi tarafından Bakanlığımıza gönderilen 18.01.2010 tarih ve 2975 sayılı yazı ile; 31.12.2010 tarihi mesai bitimine kadar YTL madeni paraların Merkez Bankası ve Ziraat Bankası Şubelerinde kabul edileceği ve değiştirilebileceği, ancak Merkez Bankasına çeşitli şekillerde ula-
şan başvurularda; vatandaşların ellerinde bulunan YTL madeni paraların esnaf ve marketler tarafından kabul edilmemesi nedeni ile sorunlar yaşadığı, çözüm önerisi olarak, vatandaşların para değişimi için anılan bankalara tek tek gitmesi yerine YTL madeni paraların esnaf ve marketler tarafından kabul edilerek Merkez Bankası ve Ziraat Bankası Şubelerine toplu olarak
teslim edilmesinin talep edildiği belirtilmektedir. YTL ve YKR madeni paraların satıcı ve sağlayıcılar tarafından 31.12.2010 tarihine kadar kabul edilerek Merkez Bankası ve Ziraat Bankası Şubelerine toplu olarak teslim edilmesi, söz konusu paraların toplanmasında kolaylık sağlayacağı ifade edilmektedir.
Türkiye-Tacikistan Vize Muafiyeti Anlaşması Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Dışişleri Bakanlığı ilgili yazısında, 1- Duşanbe’de 29 mayıs 2009 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tacikistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hizmet ve Hususi Pasaport Hamilleri için Vizenin Karşılıklı Olarak Kaldırılması Dair Anlaşma”11.11.2009 tarih ve 2009/15618 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 12.12.2009 tarih ve 27430 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Söz konusu Anlaşma’nın yürürlüğe giriş işlemleri 14 ocak 2010 tarihi itibari ile tekemmül ettirilmiş olup, hizmet pasaportu hamili Tacikistan vatandaşlarına yönelik vize muafiyeti sınır kapılarımızda 05 Şubat 2010 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamıştır.
2- Anlaşma’da öngörülen vize düzenlemelerine ilişkin esaslar aşağıda maruzdur: - Hizmet ve hususi pasaport hamili Türk vatandaşları ile hizmet pasaportu hamili Tacik vatandaşları, birbirlerinin ülkelerine yapacakları seyahatlerinde veya transit geçişlerinde toplam ikamet süresi, ilk giriş tarihinden itibaren, altı ay içerisinde 60 günü aşmamak kaydı ile vizeden muaftırlar. - Her iki ülkenin hizmet ve hususi pasaport hamili vatandaşlarının, çalışma. uzun süreli ikamet (60günü aşan sürelerle),öğrenim, eğitim,ilmi araştırma ve montaj-bakım-onarım gibi özel amaçlı seyahatleri Akit Tarafların diplomatik ve konsolosluk temsilciliklerinden alınacak” özel meşruhatlı vize”ye tabidir.
- Her iki ülkenin akredite diplomatik, konsolosluk veya uluslar arası örgütler nezdindeki temsilciliklere atanan hizmet ve hususi pasaport hamili vatandaşları,görevleri müddetince,birbirinin ülkelerine yapacakları giriş-çıkışlar ve transit geçişlerde vize almaktan muaftırlar.Bahse konu vize muafiyeti düzenlemesi,geçerli hizmet ve hususi pasaport hamililerinin aile fertlerini de kapsamaktadır.
Daha Fazlası için
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
37
Meclis Toplantısı
Döküm Sektörünün Türkiye Ekonomisindeki Yeri ANADOLU’DA DÖKÜMÜN TARİHÇESİ İnsanlığın en eski mesleklerinden biri metal bilimidir. M.Ö. 9000’li yıllarda, insanlar ilk metal ve metal oksitleri ile tanışarak kullanmaya başlamışlardır. Çayönü Tepesi ve Çatalhöyük’te M.Ö. 7500’e C14 radyografik analizleri ile tarihlenen bakır boncuk, çengel ve levhalar, madenlerin ilk Anadolu’da kullanılmaya başlanıldığına iyi örneklerdir. Arsenikli bakırdan, bronza ve pirinçe uzanan değişik döküm obje imalatı Kuzey Mezopotamya, Doğu ve İç Anadolu’da tarih boyunca kurulmuş çeşitli devletlerin ana güçlerinden biri olmuştur. İlk demir tahta oturan Hitit Kralı ve madenci ustaları olarak ünlenen Urartular döküm sektörünün Anadolu’daki önemli köşe taşlarıdır. Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde, Anadolu’da döküm tüm şehirlere yayılarak ticari bir kapsama ulaşmış, top dökümünde ustalaşmayla beraber özellikle savunma sanayinde önemi artmıştır. 7 – 8 bin yıllık bir bilgi birikimini içeren döküm sanayi, ana büyümesini 19. ve 20. yüzyıllarda “Sanayi Devrimi” ile yaşamıştır. İnsanların “mobil” olma tutkusu sonucu gelişen otomotiv sanayi ile birlikte yıllık 80 milyon ton üretime ulaşmıştır. Bu büyümede klasik pik döküm yerine geliştirilen çelik, sfero, alüminyum ve magnezyum malzemeler dökümü de önemli bir rol oynamıştır. 38
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Sektör Cumhuriyet devri ile birlikte, döküm sanayii küçük atölyeler ve loncalar düzeninden çıkarak, büyük ölçekli sanayi üretim tesisleri şeklinde gelişmiş İstanbul, Bursa, Adapazarı üçgeni ile Anadolu’da Eskişehir, Konya, İzmir, Denizli, Samsun ve Gaziantep gibi birçok şehrinde önemli üretim merkezleri oluşmuştur. TÜRKİYE’DE DÖKÜM SANAYİ PROFİLİ Türk Döküm Sanayii Avrupa ülkeleri arasında 5. dünya’da ise 14. sırada yer almaktadır. 2008 yılında sektörde çok küçük mikro aile işletmelerinden, Avrupa’nın ilk 10’u içinde yer alan sanayi tesislerimizle Türkiye’de 1200 civarında işletme faaliyette olup 35. 000 kişiye direkt istihdam yaratmış, 2008 yılında 4 Milyar $ kıymetinde 1.3 Milyon ton üretim yapmış, 2.5 Milyar $ ihracat gerçekleştirmiş olup önümüzdeki yıllar için büyüyerek küresel pazardaki payının artırmayı hedefleyen yatırımları planlamıştır. Sanayinin en eski ve köklü alanlarından olan döküm sektörü, ülkemiz için yüksek öneme sahiptir. Sektörün yerli kaynaklara dayalı üretimi ve yüksek işçilik katkısı ile katma değeri en yüksek üretim alanlarındandır. Sektörün ürünleri, otomotivden, beyaz eşyaya; savunma sanayinden, inşaat ve alt yapı yatırımlarına; makine imalat sanayinden, tarım makinelerine kadar sayısız endüstri alanında kullanılmakta olup, olmazsa olmaz öneme sahiptirler. Döküm olmazsa; otomobil, traktör, kamyon olmaz, gemiler yürümez, Şehirler susuz kalır, makineler imal edilemez, inşaatlar, yollar yapılamaz gibi sonuçları çıkarmamız hiç yanlış olmayacaktır. Türk Döküm Sanayi sadece yurdumuzda değil, Avrupalı ana sanayiler için de stratejik ortak durumundadır. Sektörümüz uzun yıllardır büyük çabalarla küresel pazarda yüksek kaliteli üretim ile payını arttırmaktadır. Sa-
nayi kuruluşlarımız, Avrupa’nın sayılı tesisleri arasında yer almaktadırlar. 2008 üretimimiz ile Avrupa’da Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya’dan sonra beşinci büyük ülke pozisyonunu elde etmiş bulunmaktayız. Döküm sanayi; girdilerini, tamamına yakınını yurt içinden ve Türk Lirası ile temin ederek, ihracatta yıldızı parlayan otomotiv, demir çelik, beyaz eşya gibi montaj ve ithal girdilere dayalı sektörlerden çok daha fazla katma değer yaratmaktadır. 2009 YILI TÜRKİYE DÖKÜM ÜRETİMİ
TÜDÖKSAD’ın ilk yaptığı değerlendirmelere göre 2009 yılı üretim tahminleri aşağıdaki gibidir. 2009 Toplam döküm üretimi 2007 yılına göre %22; 2008 e göre de %14 azalmıştır. 2009 yılı üretimi 2 Milyar Euro hesaplanmaktadır. URETİM YÖNTEMLERİ VE TEKNOLOJİ Demir ve Çelik Döküm Sanayi, elektrik endüksiyon, ark veya kupol ocaklarında, çeşitli pik demiri, çelik hurdaları ve ferro alaşımların ergitilerek, kalıplama tesislerinde hazırlanmıs kum, seramik veya metal kalıplar içerisinde şekillen-
Sektörün ihracatının da 650 000 ton ile %65 civarında gerçeklemesi ve 1.25 Milyar Euro ihracat cirosuna ulaşması tahmin edilmektedir.
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
39
Sektör dirilmesi ve özel ısıl işlemler ile değisik mekanik özellikler kazandırılmak sureti ile tüm sanayi sektörlerinin ihtiyacı olan pik döküm, çelik döküm, sfero döküm ve temper döküm türündeki ürünlerin ham döküm, işlenmiş döküm ve mamul olarak üreten önemli bir sektördür. Demir dışı metallerin dökümünde de benzer yöntemler kullanılmakta olup, Alüminyum ve Zamak parça üretiminde yüksek hız ve erimlilikte basınçlı döküm yöntemleri hızla gelişmektedir. Metal Döküm Üretim Yöntemi ISIC Rev.3 de 273 Kod ile gruplandırılmış olup Code 2731 Demir ve Çelik Dökümünü; Code 2732 ise Demir Dışı metallerin dökümünü kapsamaktadır. Çalışmaları tamamlanan ISIC Rev.3.1. de ise tüm metallerin Dökümü 273 Code ile sınıflandırılmaktadır. Döküm Sektöründe kullanılan üretim yöntemlerini, metal ergitme, kum hazırlama, maça imali, kalıplama, temizleme, ısıl işlem, taslama, kaplama prosesleri olarak özetlemek mümkündür. Türkiye genelinde Çelik dökümde ergitmenin %100’e yakın bir kısmının elektrik enerjisi ile (özellikle endüksiyon ocaklarında); pik dökümde ergitmenin %60’ı elektrik enerjisi (endüksiyon ve ark ocaklarında) ve %40’ı kok kömürü ile (kupol ocaklarında); sfero ve temper dökümde ergitmenin % 95’i elektrik enerjisi ile (endüksiyon ocaklarında) yapılmaktadır. Alüminyum ve Zamak ergitmede de elektrik ve doğal gaz kullanılmaktadır. Görüldüğü üzere döküm sektöründe kullanılan sıvı metalin elde edilmesinde ağırlıklı olarak elektrik enerjisikullanılmakta ve maliyette önemli bir paya sahip bulunmaktadır. Kullanılan en önemli hammaddeler, pik ve çelik hurdası olup, yurtiçinden ve yurtdışından temin edilmektedir. 40
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Kaynak: TÜDOKSAD ( Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği )
Döküm üretim yöntemi sanayi üretiminin temel unsurlarından olduğu için bu teknik ile üretim yapan kuruluşları ikiye ayırabiliriz. Bunlardan birinci bölüm tamamen müşterisinin talepleri doğrultusunda döküm ürünleri üreten kuruluşlar, diğerleri ise, bitmiş ürünlerinde kullandıkları malzemeler için döküm yöntemi ile üretim yapanlardır. Buna örnek olarak kilit ve fermuar üreticilerinin zamak döküm-
haneleri, elektrik motoru üreticilerinin alüminyum dökümhaneleri mevcuttur. Bazı tesisler ise döküm tekniği ile ürettiklerini son işlemlerden geçirdikten sonra bitmiş ürün olarak son kullanıcıya ulaştırmaktadırlar. Bunlara örnek radyatörler, alaşımlı otomobil jantları, kapı kolları gibi ürünler gösterilebilir.
Meclis Toplantısı
ALTAN MAKİNA İMALAT TİC.LTD. ŞTİ. Şirket Sahibi Mehmet Altan Kısar • Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz? Dökümhanemizin kuruluş yılı 1995, mevcut üretim kapasitesi ise tek vardiyada aylık 150 Tondur. (Yıllık 1800 Ton) • Firmanızı Türk döküm sanayi sektöründe nereye oturtuyorsunuz? Firmamız hem tek parça döküm kapasitesi hem de dökülebilen alaşımlar bakımından, ülkemizin öncü kuruluşlarından birisidir. Firmamızda uygulanan değişik kalıplama metotları günümüz döküm sektöründen farklılıklar göstermekle beraber, dünyada 8 işletmede uygulanan seri üretime yönelik hassas parçaların kaybolan modele dökümünü gerçekleştirebilmektedir. • Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz? Sektör her geçen yıl büyümekle beraber, zamanında çözülmeyen problemlerinden dolayı, verimliliği ve iş kalite-
sinde aynı oranda bir artış görülememektedir. Çözülmesi gereken başlıca problemler, tüm üreticilerin eşit rekabet şartlarında pazara hitap etmesi, teknik eleman ve operatör ihtiyaçlarının çözülmesi gerekir. Ayrıca müşterilere sunulan hizmetin kalitesi iyileştirilmelidir ki bu da yetkin teknik personelin ilimizde istihkâm edilmesine bağlı olacaktır. • Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir? İlimizde farklı alaşımlar ve kapasitelere sahip yaklaşık 20 adet dökümhane bulunmakla beraber, en büyük eksikliğin yetkin teknik personel ihtiyacı olduğunu belirtebiliriz. İşletmemizde 2 metalürji, bir makine mühendisi ve bir metal döküm teknik öğretmeni bulunmasına rağmen, bizler bu sayının yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bu teorik bilgi ihtiyacı ve pratikte uygulama eksikliği, ilimiz döküm sektöründe her geçen gün kendini daha fazla hissettirmektedir.
Döküm sektörü, çok farklı parametrelerin bir arada doğru uygulanması ile pozitif sonuç veren bir sektör olduğu için, teorik bilgisi yüksek ve bunu uygulayabilen personele ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
41
Meclis Toplantısı
DUDUOĞLU ÇELİK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
•Firmanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkıda bilgi verir misiniz? •Firmanızı Türk döküm sanayi sektöründe nereye oturtuyorsunuz? DUDUOĞLU Çelik Döküm San. Tic. A.Ş. Tesisleri ÇORUM Organize Sanayi Bölgesinde 1987 yılında kurulmuş olan ileri teknolojiye dayalı, ülkemizin modern döküm fabrikalarından biridir. Ileri teknik imkanlarının yanı sıra güçlü teknik kadrosu ile dünya malzeme standartlarına uygun aşınmaya ve darbeye dayanıklı döküm parçaları üretmektedir. Dünya teknolojisini yakından takip eden DUDUOĞLU Çelik Döküm San. Tic. A.Ş. BI-Metal teknolojisini ülkemize kazandırarak müşterilerine kaliteli, sorunsuz ve ekonomik imkanlar sağlamaktadır. Yıllık kapasitesi 2500 ton/ yıl dır. DUDUOĞLU Çelik Döküm San.Tic. A.Ş. yi hem bölgesinde hem de Türkiye ve Dünya ölçeğinde kabul gören yüksek kalite standardını yakalamış ve bunu daha da geliştirmeye yönelik, Ar-Ge projeleri yürüten ve elde ettiği sonuçları ürünlerine yansıtarak rekabet düzeyini belirleyen bir firma olarak tanımlamak mümkündür. • Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz? Döküm sektörünün son yıllarda şehrimizde gösterdiği atılım umut vericidir. Önümüzdeki yıllarda hem istihdam olarak Çorum’a sağlayacağı katkının artmasını ve hem de yüksek kalitede ürünler ile Türkiye ve dünya piyasasında söz sahibi bir konuma erişmesi-
ni arzu etmekteyiz. Ayrıca Hitit Üniversitesi bünyesinde, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünün açılmış olması da sektörümüz açısından çok isabetli olmuştur ve Üniversite – Sanayi işbirliğinin geliştirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Dolayısı ile öğretim kadrosunu tamamlayarak eğitim ve öğretime başlaması öncelikli dileğimizdir. Çorum sanayisi olarak bu konuda her türlü desteğin verilmesi gerekmektedir. Türkiye’de ise, demir ve çelik döküm sanayi, delik döküm ve dökme demir malzemeler ile otomotiv sanayi,dayanıklı tüketim malları sanayi, makine ve imalat sanayi, inşaat sanayi, çimento ve toprak sanayi, demir çelik sanayi, savunma sanayi ve kimya sanayine hizmet vermektedir. Dökümhanelerimizde genelde üretim sistemi içerisinde sıvı metal eldesi endüksiyon ocakları ile sağlanmaktadır ve dolayısıyla büyük oranda elektrik enerjisine dayalıdır. Enerji maliyetleri genel maliyetler içerinde önemli bir yer tutmaktadır. Enerji fiyatlarındaki artış, rekabet gücünü sınırlayan yüksek maliyet konusunu gündeme getirmektedir. Ayrıca hammadde ihtiyacının yerli üretimlerle yeteri kadar karşılanamaması, önemli bir kısmının ithalata dayalı olması ve fiyatlardaki artış da türk döküm sanayinin mücadele etmek zorunda kaldığı bir diğer husustur. Buna ülkemizdeki işçilik maliyetlerinin, Çin, Hindistan vb. Asya ülkelerine nazaran daha yüksek olması da eklenebilir. Bu hususlar bir araya geldiğinde batı ile rekabette istenilen düzeyden uzaklaşılmaktadır. •Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir? Diğer sanayi kuruluşlarında olduğu gibi, döküm sanayi içinde orta kademe teknik eleman ihtiyacı yetersiz seviyededir. Özellikle son yıllarda eksikliği daha da hissedilir düzey-
42
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
dedir. Ülkemizde, küçük işletmelerin kırılgan yapısı, orta ve büyük işletmelerin büyümelerinde ki zorlukta Türk Döküm sanayinin gelişimini olumsuz yönde etkileyen faktörler arasındadır. Kar marjlarındaki düşüklük ise, tesislerin modernizasyonu, teknik ve teknolojik donanımları, Ar-Ge faliyetleri vb konulara yatırımı güçleştirmektedir. Buda rekabet ortamında sektörü ön sıralara taşıyacak olan kaliteli ürünlerin geliştirilmesi konusunda olumsuz bir faktördür. Bu nedenledir ki, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere, bu işletmelerimizin modern üretim tesislerine kavuşması, Kendi Ar-Ge faliyetlerini yürüterek yüksek ürün kalitesini yakalaması için desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye ve dünya piyasalarında rekabet gücünü belirleyen en önemli etken yüksek kalitede ve yüksek teknolojiye sahip ürünlerdir. Ancak bu sayede batı ile rekabette öne geçebiliriz. Türkiye, TÜDÖKSAD verilerine göre 2009 yılında döküm üretimi 1 030 000 ton/yıl , çelik döküm üretimi ise 98 000 ton/ yıl olarak gerçekleştirmiştir. Coğrafi konumu nedeniyle Avrupa’ya yakınlığı bakımından da önemli bir avantaja sahiptir. Son yıllarda özellikle otomotiv sektöründeki gelişmelerle Türkiye’nin bir otomotiv üretim üssü haline geliyor olması da sevindirici gelişmeler olarak göze çarpmaktadır. Ayrıca bilgi teknolojileri altyapısı, yetişmiş insan gücü ile genç ve dinamik nüfüsu ileriye dönük umutları hep taze tutmaktadır. Özetleyecek olursak, tesislerimizin daha modern bir yapıya kavuşması ve dolayısıyla verimliliklerinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca, teknolojiye öncülük edecek çalışmaların yapılabilmesi için Ar-Ge faliyetlerinin desteklenmesi gerekir. Bu sayede yüksek teknolojiye sahip ve katma değeri yüksek ürünler satarak rekabet gücümüzü artırmak mümkün olacaktır.
Meclis Toplantısı
EKMEKÇİOĞULLARI ÇİNKO BAKIR KURŞUN SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Şirket Sahibi Mehmet Altan Kısar Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz ? Grubumuzun temelleri, 1960 yılında Çorum Bakırcılar Sitesi’nde 400 m2 lik bir alanda Emek Bakır unvanı altında, halen Yönetim Kurulu Onursal üyemiz olan Hüseyin EKMEKÇİ tarafından atılmıştır. Grubumuzun merkezi olan bugün ki yerine 1976 yılında toplam 10.000m2 alanda 1200 m2 lik Bakır Levha ve İzabe Tesisi yatırımı sonucunda yerleşildi. İlk olarak Külçe Bakır ve Bakır Levha imalatı ile üretime başlandı. 1990 yılında yapılan büyük bir hamle ile ilk kuruluşumuz olan EMEK BAKIR HADDE SANAYİ firmamıza ikinci kuruluşumuz olarak EKMEKÇİOĞULLARI ÇİNKO BAKIR KURŞUN SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’ni kurduk. Yatırım alanımızı genişleterek, 1991 yılında grubumuza EKMEKÇİOĞULLARI GIDA METAL DIŞ TİCARET TURİZM LTD. ŞTİ. Unvanlı Tavuk Yumurtacılığı yapan 44.750 m2 alana sahip bir firmamızı daha ekledik. Zamanla başarılı girişimler yapılarak, 2000 yılında Çorum Organize Sanayi Bölgesi’nde 79.918 m2 alanda, üretim konusu Geri Kazanım ve Kimyasal Gübre Üretimi olan ve bünyesinde çeşitli kimyasal ve tarımsal analizlerin yapılmasına olanak sunan Laboratuarı ile grubumuzun dördüncü firması EKMEKÇİOĞULLARI METAL VE KİMYA SAN. TİC. AŞ. Kurulmuştur. Firmanızı Türk döküm sanayi sektöründe nereye oturtuyorsunuz ? Yurtiçinde oldukça geniş bir pazarlama sahasına sahip olan, toplamda 10.000 m2 alan da kurulu, grubumuz firmalarından EMEK BAKIR HADDE SANAYİ ve EKMEKÇİOĞULLARI ÇİNKO BAKIR KURŞUN SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 5.928 m2 lik kapalı bölümünde yıllık 8.000 TON Çinko Levha, 6.000 TON Zamak, 2.000 TON Kurşun Levha ve 1.500 TON Bakır Levha
üretim kapasitesi ile çalışmaktadır. Yine grubumuz firmalarından Çorum O.S.B.’ nde toplam 79.918 m2 alanda 20.000 m2 lik kapalı alanıyla, EKMEKÇİOĞULLARI METAL VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Yıllık 1.500 TON Blister Bakır, 7.000 TON Çinko Oksit, 25.000 TON Çinko Sülfat üretim kapasitesi ile çalışmalarına devam etmektedir. Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz? Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir ? Sanayi sektörüne hizmet veren bir tesis olarak Çorum’da ikamet etmenin zorluklarını yaşamaktayız. Gelişen piyasa ve güçlenen rekabet koşulları içerisinde, hammaddenin gelişmiş bölgelerden buraya getirilmesi, burada işlenip tekrar sanayi bölgelerine gönderilmesi Çorum’da ikamet etmenin en zor koşuludur. Enerji ve Nakliye maliyetleri birleştiği zaman gelişmiş bölgelerde üretim yapan bir işletme ile veya Gelişmiş bir ülke firması ile rekabet gerçekten zor olmaktadır. Bu konuların yanı sıra Maliye Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Gümrük Uygulamaları konuları hakkında devamlı elimizin altında bize yardımcı olabile-
cek birilerini görmek istiyoruz. Taşra bölgelerinde Ticaret Sanayi Müdürlüklerine bu görev verilebilir diye düşünmekteyiz. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
43
Meclis Toplantısı
EMİN MAKİNA DÖKÜM SAN. TİC.LTD. ŞTİ. Şirket Sahibi Ali Kaltakçı
• Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz ? Dökümhanemizin kuruluş yılı 1988, mevcut üretim kapasitesi ise çift vardiyada aylık 180 Tondur. (Yıllık 2000 Ton) • Firmanızı Türk döküm sanayi sektöründe nereye oturtuyorsunuz? Türkiye döküm sektörü ülkemizi dünyada ilk sıralarda temsil eden bir sanayi alanıdır. Firmamız 5.500 metrekare kapalı alanında bütün kalitelerde döküm yapabilmektedir. Firmamızda uygulanan kalıplama metotları günümüz döküm sektöründen farklılıklar göstermekle beraber, kısa ve orta serilerde müşterilerinin isteğini zama-
nında karşılayarak müşteri memnuniyetini sadece ürün kalitesinde değil aynı zamanda sevkıyat süresi ile en üst seviyede tutmayı amaç edinmiştir. 50 yıllık deneyimin vermiş olduğu tanınmışlık hemen hemen her sektörde biri için bir ayrıcalıktır. Bütün kalitelerde döküm dökülebildiği gibi uygulanan yöntemlerin deneyimli çalışanları ile sürdürebildiği sağlanmıştır. • Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz ? Sektörde yeni alternatifler olmasına karşın deneyimli teknik personelin yetişmemesi her geçen yıl büyümekle beraber, verimlilik ve iş kalitesinde aynı oranda bir artış görülememektedir. Tüm üreticilerin eşit rekabet şartlarında ve kalitede döküm dökmeye çalışması tek alanda uzmanlaşmaya çalışmamasından kaynaklı sorunlar olması. Müşterilere sunulan hizmetin kalitesi iyileştirilmelidir. • Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir ? Sektörün teknisyen (orta teknik) sevi-
44
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
yesinde ve yönetim ile üretim kısımları arasında görev yapacak teknik elemanlara olan ihtiyacı artarak devam etmektedir. Hammaddelerin, ana girdi fiyatlarının artması ve spekülatörler yoluyla yükselmesi. Bu fiyat artışlarının müşteriye yansıtılmasında yaşanan zorluklar Enerji fiyatlarının artması nedeniyle üretim maliyetlerinin yükselmesi, nakliye bedellerinin artması ve bu artışların satış fiyatlarına yansıtılamaması yoğun bir sektör olan döküm sektöründe düşük işçilik maliyetleri ile çalışan Çin Hindistan ve Doğu Avrupa ülkelerinin Batı dünyası döküm sektörünü zorlaması. Bu ülkelerde, çevre kurallarına uyma mecburiyetindeki gevşeklik, Batı ile rekabette ayrı bir dezavantaj oluşturmaktadır, Kapanan döküm fabrikaları, sektörün Batı ülkelerindeki çalışanlar için cazibesini kaybetmesi iyi pazarlama ve tanıtımla Türk Döküm sektörün canlanması demektir.
Meclis Toplantısı
HANÇERLİLER BAKIR ALÜMİNYUM ve TOPRAK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz ? Şirketimizin kuruluş yılı 1987’dir. Firmanızı Türk döküm sanayi sektöründe nereye oturtuyorsunuz ? Firmamız 1987’de Türk Döküm Sektörüne hizmet vermek amacıyla kurulan şirketimiz bakır ve bakır alaşımı gerektiren her türlü sektörün bütün tüketim maddeleri ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bununla beraber Şirketimiz hem satış öncesi hem de satış sonrası hizmetleriyle pazarda farklı bir pozisyonda olma hedefini yakalamıştır. Amacımız müşterilerimizle beraber çalışarak onlara daha iyi ürünler ve hizmet sağlamaktır. Şirketimiz Türk döküm sektörüne yüksek sınıf ürün ve hizmet sağlamak için dünyadaki döküm sektöründe öncü şirketlerle işbirliği içindedir. Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir ? Sektörün en önemli sorunu ham madde eksikliğidir. Ham madde yetersizliği nedeni ile yurt dışından alım yapmak zorunda kalıyoruz. Bunun çözümlenmesi içinde devletin yeraltı kaynaklarımızı işleme sokması gerekir. Gereken desteği sağlayıp işlemleri hızlandırması gerekir.
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
45
Meclis Toplantısı
KIZILIRMAK DÖKÜM SAN. ve TİC. A.Ş.
• Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz ? Şirketimiz Kızılırmak Döküm San. Ve Tic. A.Ş. 1978 yılında Çorum eski milletvekillerinden Turhan UTKU öncülüğünde bir işçi şirketi olan Kızılırmak Holding çatısı altında kurulmuştur. 1982 yılındaki sermaye artırımından beri ortaklık yapısı değişmeyen ülkemizdeki nadir şirketlerin başında gelmektedir. İlk kuruluşunda 7 ve 3 tonluk olmak üzere iki indüksiyon ocağı ile üretime başlamış olup, bilahare birer tonluk iki ocak daha eklenmiştir. Bugün yıllık üretim kapasitemiz 3.000 ton civarındadır. Ağırlıklı olarak çimento sanayii (değirmen ve fırın plakaları, rotor çekiç ve diskleri, vs.), madencilik sanayii (bandaj kasnakları, kırıcı çeneler, vs.), enerji sanayii (rotor çarpma plakaları, zırhlar, vs.), demiryolu sanayii (susta taşıyıcılar, buatagresler, vs.), demir çelik sanayii (sıcak haddane milleri, aşınma plakaları, vs.) ve genel makine sektörüne hizmet vermekteyiz. Tesislerimizde 7.000 kilograma kadar tek parça döküm yapılabilmektedir. Dö-
46
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
kümhanemizde her türlü alaşımlı çelik, sfero ve pik döküm parçaları üretilmektedir. Laboratuarımız ultrasonik kontrol, mikroyapı analizi, çekme testleri ve sertlik ölçme cihazları ile donatılmıştır. Ayrıca radyografik muayenelerin çevreye zarar vermeden tesislerimizde yapılabilmesi için korunaklı özel bir mekan inşa edilmiştir.
da bulunan bütün dökümhaneler, Kızılırmak Döküm örnek alınarak kurulmuştur. Dolayısıyla, Kızılırmak Döküm Çorum’da dökümcülüğün anasıdır demek isabetli bir tespit olur kanaatindeyiz.
Kızılırmak Döküm’de 48 ve Kızılırmak Makine’de ise 32 kişi çalışmakta olup; toplamda 80 kişi ile sektöre hizmet verilmektedir.
Döküm sektörünün en önemli sorunu iç ve dış pazardaki daralma ve piyasalardaki nakit döngüsünün kısırlaşmış olmasıdır. Daralan pazarın rekabeti kızıştırması neticesinde fiyatlarda anormal bir düşüş yaşanmaktadır. Bu şartlar şirketimizi kaliteyi yükseltme, kapasiteyi optimum seviyeye çıkartarak maliyetleri aşağı çekme, çalışanların verimliliğini artırmak için hizmet içi eğitime önem vermeye yöneltmiştir.
Ayrıca Kızılırmak Makine A.Ş de Kızılırmak Holding bünyesinde bir şirket olup; dökümü yapılan parçaların kaynak, taşlama, talaşlı imalat işlerini yapmaktadır. • Firmanızı Türk döküm sanayi sektöründe nereye oturtuyorsunuz ? Kızılırmak Döküm, sektör içinde ülkemizde saygın bir yer edinmiş olup, birçok kamu ve özel sektör kuruluşuna hizmet vermektedir. Yurt içinde olduğu gibi, kısıtlı da olsa, yurt dışında da bir pazara sahiptir. Bu sebeple Çorum’un sektördeki yüz akı olarak tanımlanması mümkündür. • Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz ? Kızılırmak Döküm A.Ş. Çorum’da döküm sektörünün öncüsüdür. Bugün Corum-
• Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir ?
Ayrıca bu hususları kısıtlı bir alanda yerine getirebilmek için, reçineli bir hattın bünyemize adaptasyonu maksadı ile yapılan çalışmalara, TÜBİTAK’ın KOBİ’lere sağladığı AR-GE desteğinin önemli katkısı olmuştur. KOBİ’lerin kalite ve verimliliği artırarak şirketlerimizin iç ve dış piyasalarda rekabet gücü kazanmalarına yönelik bu desteklerin sanayimize ilerde daha büyük faydalar sağlayacağı kanaatindeyiz ve böyle bir projenin başlatılmasından dolayı müteşekkiriz.
Bilim & Teknoloji
Milyar Dolarlık Türk İcadı Fırın çakmaklarından dizel otomobillere, fotoğraf makinelerinden radyolara kadar birçok alanda kullanılan piezoelektrik malzemenin kurşun içermeyen ve seramik esaslı olanı üretildi. Malzemenin 12 milyar dolar olan pazarın kaderini değiştirebileceği belirtildi. Eskişehir’de bir firmanın Ar-Ge faaliyetleri kapsamında geliştirilen ve Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülünü kazanan kurşun içermeyen piezoelektrik malzemenin, 12 milyar dolar olan pazarın kaderini değiştirebileceği bildirildi. Anadolu Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü öğretim Üyesi ve Endüstriyel, Teknolojik ve Nano Malzemeler (ENTEKNO) firmasının Ar-Ge yöneticisi Doç. Dr. Ender Suvacı, AA muhabirine, piezoelektrik malzemelerin günümüzde fırın çakmaklarından dizel otomobillere, fotoğraf makinelerinden radyolara kadar birçok alanda kullanıldığını kaydetti. Geliştirdikleri seramik esaslı piezoseramik malzemeyle Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülünü aldıklarını anlatan Doç. Dr. Suvacı,
“Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesinin yönetici şirketi ve Sanayi Odası’nın iştiraki ATAP AŞ bizi bu ödüle aday gösterdi ve ödülü kazandık. Geliştirdiğimiz ürün aktif kullanılmaya başlamasıyla birlikte sanayide de büyük bir değişim yaşanacak” dedi. Doç. Dr. Suvacı, piezoelektrik malzemenin elektrik enerjisini mekanik enerjiye, mekanik enerjiyi de elektrik enerjisine çevirmesi nedeniyle birçok alanda kullanıldığını anlatarak, şöyle konuştu: “Örnek vermek gerekirse dizel enjeksiyon ateşleme sistemine sahip dizel araçlarda piezoelektrik malzeme kullanılmaktadır. Orada yanma odasına yakıtı püskürten zerrecikler halinde püskürten sistemler de piezoelektrik sistemlerdir. Ultrasonik görüntüleme sistemleri de bu şekilde çalışmaktadır. Bu açıdan düşünüldüğünde dünyadaki pazar payı yaklaşık 12 milyar dolardır. 2015’e kadar bunun 20 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir. Bugüne kadar kullanılan piezoelektrik malzeme kurşun tabanlı, yani kurşun içeriyor. Kurşun malzemelerin insan sağlığı ve çevreyi olumsuz etkilediğinden Avrupa Birliği ve diğer bazı ülkeler tarafından buna kısıtlama getirildi.” AB ÜLKELERİ KISITLAMA GETİRDİ
Ender Suvacı
Avrupa’da 2006 yılında zararlı malzemelerin sınırlandırılmasına yönelik bir direktif (ROHS) yayınladığını ifade eden Doç. Dr. Suvacı, “Buna göre 2010 yılına kadar piezoelektriklerde kurşunun çıkarılması istendi. Ancak, Avrupa ve ABD’de bugüne kadar bu başarılamadı. AB yeniden bir karar alıp bu süreyi piezoelektrik malzemeler
için 2012 yılına kadar uzattı” diye konuştu. Doç. Dr. Suvacı, işte bu noktada ENTEKNO olarak AB’de yapılamayanı yaptıklarını dile getirerek, piezoseramik ile kurşun içermeyen malzemeyi üretmeyi başardıklarını bildirdi. Toz seramiklerin geliştirdikleri yöntemle çok çeşitli alanlarda kullanabileceğini belirten Doç. Dr. Suvacı, şunları söyledi: “Seramik de aynı insanlar gibi hücrelerden oluşuyor. O piezoseramik içindeki hücreler de gelişi güzel dağılıyor. Ama biz o hücreleri belli bir şekilde yönlendirmeyi başardık. Bunu yapabilmek için bazı teknolojiler var. Bu teknolojilerden biri de yönlendirilmiş çekirdekle kontrollü tane büyümesi yöntemi. Bu tür yönlenmiş mikroyapıya sahip kurşunsuz piezoelektrik seramikler kurşunlu piezoelektrik seramiklere muadil özellikler sergileyebilmektedirler. Biz, yaptığımız çalışmada bu hücre yönlendirmesini sağlamak için kullanılabilecek seramik tozları üretme teknolojisini geliştirdik.” Doç. Dr. Suvacı, ürettikleri teknolojinin ticari anlamda da çalışmalarını sürdürdüklerini bildirerek, “Almanya’daki büyük bir projenin içindeyiz. Siemens’in de tedarikçisiyiz. Firma ile ortak ticari çalışmalarımız sürüyor. Ancak, bu ürünlerin hemen piyasaya verilmesi çok mümkün olmuyor. Birçok testten geçilmesi gerekiyor. Sırf dizel enjeksiyon sistemler düşünüldüğünde yılda bir milyondan fazla parça demektir. Tabii bir de maliyetler önemli. Maliyeti düşürücü çalışmalarımız devam ediyor” dedi. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
47
Bilim & Teknoloji
Teknolojik Gelişmeler TV’DE “YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜK” KEYFİ Son yıllarda yaygınlaşan LCD, plazma ve LED TV’lerin yüksek kaliteli görüntü (yüksek çözünürlük-HD) özelliğinden tam anlamıyla yararlanılmasını sağlayan HD TV yayınları yaygınlaşıyor. Tüm dünyada gelecekte televizyon yayıncılığında standart haline geleceği öngörülen ve gittikçe yaygınlaşan HD TV yayınları, son birkaç yıldır Türkiye’de boy göstermeye başladı. HD yayınlara talep ise büyük ekran LCD, plazma ve LED TV’lerin yaygınlaşmasıyla giderek artıyor. Bunun en önemli nedeni, büyük ekran TV’lerde, standart yayınların düşük görüntü kalitesinin bariz şekilde fark edilir hale gelmesi. Şu anda uydu üzerinden yayın yapan D-Smart şirketi, aralarında bazı ulusal kanallar, futbol ve spor kanalları, belgesel kanalları ve sinema kanallarının bulunduğu 8 adet HD kanala sahip. Yine uydudan yayın yapan Digiturk’te de aralarında futbol severlerin izlediği Lig TV, spor, belgesel, sinema ve dizi kanallarının bulunduğu 5 adet kanal, HD olarak yayın yapıyor. Kablo üzerinden hizmet sunan Teledünya firması ise 2 adet sinema kanalı ve 1 adet genel kanal olmak üzere 3 adet HD kanala sahip. HD YAYINI İZLEMEK İÇİN HD yayınları izlemek için, öncelikle TV’nin HD özelliğine sahip olması gerekli. Günümüzdeki hemen hemen tüm LCD, plazma ve LED TV’ler HD özel48
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
liğine sahip. Bunu, TV üzerindeki “HD Ready” logosundan anlamak mümkün. HD yayınlarda, sinemadaki gibi 5.1 kanal ses yayını bulunuyor. Her ne kadar TV’lerin üzerindeki 2 hoparlörden sesi sorunsuzca dinlemek mümkün olsa da, 5.1 kanal ses özelliğinden faydalanabilmek için, 6 hoparlörlü bir ses sistemine sahip olmak gerekiyor. Son olarak, HD yayınlar sadece uydu ve kablo üzerinde bulunduğu için, HD özellikli bir uydu alıcı veya şifre çözücü cihaza ihtiyaç var. Standart uydu alıcıları ve şifre çözücüleri HD kanalları gösteremiyor. Uydu alıcıları ve şifre çözücü cihazları ise HD kanalları yayınlayan şirketler belli ücretler ve abonelik sistemleri karşılığı sunuyor. İŞTE İNANILMAZ CAM CEP TELEFONU!.. Özellikle büyük rekabet yaşanan cep telefonu piyasasında bilinen her şeyi değiştirecek inanılmaz bir model üretildi. 2009 yılının Uluslararası En Mükemmel Tasarımları yarışmasında birinciliği tamamen camdan yapılmış bir telefon kazandı.Seunghan Song tarafından tasararlanan bu inanılmaz telefon bildiğiniz cam gibi.Bu taraftan bakıldığında arkasını rahatlıkla görebileceğiniz telefonda, camın üzerine yazdığınız yazı ve şekilleri arkadaşınıza da yollayabiliyorsunuz.İnanılmaz şık ve güzel görününen telefon nefesinizi bile algı-
layabiliyor.Olağanüstü net resim veren ve normal telefonlardan çok daha gelişmiş olan bu ürünün henüz fiyatı belli olmadı. Belli olan tek şey insanların bunu almak için sıraya gireceği. JAPON BİLİM ADAMLARI, SU GİBİ ŞEFFAF, ESNEK MATERYAL GELİŞTİRDİ Japon bilim adamları, yüzde 95’i sudan oluşan, şeffaf, esnek ve çevreye zararı olmayan yeni bir materyal geliştirdi. Tokyo Üniversitesi’nden Takuzo Aida yönetimindeki bilim adamlarının kozmetikte yaygın kullanılan kil minerali ve çocuk bezlerinde kullanılan sodyum poliakrilat vasıtasıyla geliştirdikleri yeni materyal, çok kolay esnetiliyor ve kendi formuna kolayca dönebiliyor. Yeni materyalin temelini oluşturan su çalkalandığında, eklenen malzemelerin etkileşimiyle hemen katılaşarak jele dönüşüyor. Bilim adamları, içinde yüzde 0,2 oranında kimyevi katkı maddesi olan yeni materyalin tıp ve kozmetik sektöründe, tıbbi ameliyatlarda yapılan kesiklerin yapıştırılması ve yara tedavisinde geniş kullanım bulacağını beklediklerini vurguluyor.
Bilim & Teknoloji 100 derece sıcaklığa kadar sağlamlığını koruyan ve dayanaklığı silikona eşdeğer olan materyalin gelecekte birçok plastik materyalin yerini alması öngörülüyor.
KLAVYESİZ MONİTÖRSÜZ BİLGİSAYAR DÖNEMİ... Bilgisayarda yeni dönem.. Dünya devi Dell, çevreyi de düşünerek yeni bir bilgisayar konsepti hazırladı. Bu konsept bilgisayar kullanıcılarını hem monitörden, hem de klavyeden kurtararak masaüstünde daha fazla yer açmayı amaçlıyor. Dell’in düzenlediği bir yarışmada Pauline Carlos tarafından tasarlanan Froot, Fruit yani meyve gibi telaffuz ediliyor. Renkli bir konsept olan bilgisayar, biyo çözünürlüğü yüksek polimerden oluşuyor. Bu bilgisayarda iki adet projeksiyon var, biri monitör yerine görüntü veriyor, diğeri ise sanal bir klavye oluşturuyor. Bu konseptte fareye neden yer verilmediği ise belli değil. Herhalde fare de klavye gibi sanal olacak ve el hareketlerini, dokunmayı algılayacak. Projeksiyon teknolojisi geliştiği için böyle bir bilgisayar üretmek mümkün olabilir, ancak verimli olur mu işte orası henüz belli değil. HAVA KİRLİLİĞİ VE BİTKİLER Nature dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma sonucuna göre, bitkiler son yılların kirli havasında karbondioksiti daha etkin bir şekilde emiyor. Araş-
tırmanın sonuçlarının, hava kirliliği seviyesini düşürme çabalarının yanı sıra iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına da önemli etkileri olacağı düşünülüyor. İngiltere Ekoloji ve Hidroloji Merkezi’nden, İngiltere Meteoroloji Ofisi Hadley Merkezi’nden, Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü’nden ve Exeter Üniversitesi’nden araştırmacıların bulunduğu ekibin lideri Dr. Lina Mercado, atmosferik kirliliğin küresel bitki verimliliğini 1960’tan 1999’a şaşırtıcı bir şekilde % 25 kadar artırdığını ve bunun sonucunda toprak tarafından depolanan karbonun diğer etkenler de göz önünde bulundurulduğunda net % 10 arttığını söyledi. Atmosfere salınan insan kaynaklı uçucu mikroskobik parçacıklar (aerosoller) ve bulut örtüsündeki değişimler, Dünya yüzeyine ulaşan güneş ışığı miktarında, 1950’lerden 1980’lere kadar bir düşüşe (küresel kararma) neden oldu. Güneş ışığındaki azalmanın fotosentezi azaltmasına rağmen, bulutlar ve atmosferik parçacıklar ışığı doğrudan yüzeye gelecek şekilde değil, yüzeyin birçok yönden alabileceği şekilde dağıtıyor. Bunun sonucunda yapraklarının daha az bir bölümü gölgede kalan bitkiler, mevcut güneş ışığının daha büyük bir bölümünü büyümede kullanıyorlar. Bilim insanları parçacıkların güneş ışığını yansıtarak ve bulutların daha parlak olmasını sağlayarak iklimi serinlettiğini uzun zamandır biliyorlardı; ancak bu yeni çalışma bitkilerin karbon tutumu üzerinde bu tip bir atmosferik kirlilikten doğan etkileri küresel bir model kullanarak değerlendiren ilk çalışma olma özelliğini taşıyor. Araştırmacılardan Dr. Stephen Stich, birçok insanın iyi sulanan bitkilerin en iyi açık, güneşli bir günde büyüye-
ceğine inanırken aslında bunun tersinin doğru olduğunu, bitkilerin atmosferik kirliliğin arttığı dönemlerdeki gibi puslu havalarda daha iyi büyüdüklerini belirtti. Araştırma ekibi, bu bulguların tehlikeli iklim değişikliklerini engelleme çabalarına etkilerini de değerlendirdi. Araştırmacılar, 21. yüzyılda sülfat parçacıklarının hızla düştüğü iyimser bir senaryoda, karbondioksit konsantrasyonlarının hacimsel olarak 450 ppm (450 milyonda bir birim) değerinin altında dengede tutulması için, atmosferin küresel karbondioksit emisyonlarında daha yüksek hızla bir düşüşünün gerekli olduğunu buldular. Araştırma grubundan Prof. Dr. Peter Cox, ulaştıkları sonuçları “Biz insan sağlığını korumak için atmosferin alt tabakalarındaki havayı temizlemeye devam ettikçe, tehlikeli iklim değişikliklerini karbondioksit emisyonlarını azaltarak engellemek daha da zorlaşacak. İklim değişikliğine neden olan farklı kirletici maddelerin bitkiler üzerinde doğrudan birçok farklı etkisi var ve iklim değişikliğiyle baş etme konusunda doğru kararlar alabilmek için bunların göz önünde bulundurulması gerekiyor.” diye özetledi.
Dr. Stephen Stich
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
49
Güncel
CIP(Rekabet Edebilirlik Ve Yenilikçilik Çerçeve Programı) Avrupa’da rekabet edebilirliği ve yenilikçiliği destekleyerek etkin enerji kullanımı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak amacıyla daha önce uygulanmış olan, İşletme ve Girişimcilik Çok Yıllı Programı(MAP), Life Çevre Programı, e-Ten, e-Content ve MODINIS gibi destek programlarını tek bir çerçeve altında bir araya getiren programdır. 3.621 Milyon € bütçesi ile 2007–2013 yılları arasında uygulanacak olan programın temel amacı; - Avrupa’da başta KOBİ’ler olmak üzere rekabet ve yenilikçilik kapasitesinin artırılması - Sürdürülebilir büyümeyi ve sayısal içermeyi sağlamış bir bilgi toplumunun oluşumunun hızlandırılması - Bilgi ve iletişim Teknolojilerinin(BİT) etkin kullanımın sağlanması - Yeni ve yenilebilir enerji kullanımının artırılması ve enerji tüketiminde etkinliğin sağlanması olarak belirlenmiştir. Program genişliği nedeniyle 3 alt başlık altına toplanmıştır. Bunlar;
likçi hizmetlerin uygulanmasını esas alan ve BİT2in kullanımıyla bilgi toplumu politikalarının uygulanmasına destek olacak projelerin geliştirilmesi öngörülmektedir.
1) EIP(Girişimcilik ve Yenilik Programı) Bütçesi: 2.14 Milyon€ dur.
1) Pilot A-Kamuda hâlihazırda sunulan e-hizmetlerde Avrupa düzeyinde birlikte çalışabilirliği esas alan ve sonuçlarının tüm ye ülkelere yaygınlaştırabileceği, en az 6 ülkeden ortakların taraf olduğu ve 36 aya kadar süren projeleri kapsamaktadır. Program kapsamında projelerin maliyetinin en fazla %50 ‘si (5-10) milyon€ finanse edebilecektir. Pilot A’da sadece Kamu kurumları veya Kamu tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar taraf olabileceklerdir
2) IEE( Avrupa Akıllı Enerji ve Teknoloji Programı)
2007 ≈57.4
2008 ≈52
2009 2010 2011 2012 2013 ≈105 ≈112 ≈120 ≈135 ≈149
3) ICT PSP ( Bilgi ve İletişim Teknolojileri Politika Destek Programı ) 7 yıllık dönem için yaklaşık 730 Milyon € bütçe sağlanacaktır. 2010’da belirlenen politika alanları ve öncelikleri dikkate alınarak rekabetçi ve yenilikçi bilgi toplumunun gelişiminin hızlandırılması, Tek Avrupa bilgi alanının geliştirilmesi,bilgi ve iletişim teknolojileri nin (BİT) topluma yaygınlaştırılması ve etkin kullanımın sağlaması amaçlanmaktadır. Bu amaçlarla; elektronik hizmetlere erişimin sağlanması, kamu-özel işbirliğinin desteklenmesi, BİT kullanılan hizmetlerde kalite ve etkinliğinin artırılması amacıyla birlikte çalışabilirlik ile BİT tabanlı yeni50
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Programa merkezi ve yerel kamu kurum ve kuruluşları yanı sıra, üniversiteler, büyük ve küçük ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) sivil toplum kuruluşları (STK’lar) meslek örgütleri katılım sağlayabilmektedirler. İstisnai durumlarda gerçek kişiler de Konsorsiyumlara katılabilmektedir. ICT PSP kapsamında desteklenecek projeler için 4 farklı enstrüman oluşturulmuştur.
2) Pilot B-BİT tabanlı yenilikçi hizmetlerin uygulanmasını esas alan, önemli etki yaratabilecek ve değer zincirindeki tüm paydaşları kapsayan, en az 4 ülkeden ortakların taraf olduğu ve 24-36 ay süren projeleri içerir. Program kapsamında projelerinin maliyetinin en fazla %50’si (2-3)milyon€ finanse edebilecektir. 3) Tematik Ağlar- BİT kullanımıyla bilgi toplumu politikalarının uygulanmasına destek olacak, taraflar arasında bilgi deneyim paylaşımı amaçlayan ve 18-36 ay boyunca komisyon tarafından 300-500 € kadar finanse edilen en az 7 ülkeden tarafların katılım sağlaması gerekmektedir.
4) En İyi Uygulama Ağları- Sadece Sayısal Kütüphaneler teması için kullanılacak enstrüman, konsensüs ve farkındalık oluşturma faaliyetleriyle büyük ölçekli uygulamaların birleştirildiği en az 7 ülkeden ortakların taraf olduğu ve doğruda giderlerin %80 ‘inin (3-5)milyon € finanse edilecek projelerdir. Türkiye ICT PSP Programına 2009 yılından itibaren taraf olmuştur. Ülkemizden iligili taraflar proje geliştirerek konsorsiyum oluşturarak veya diğer ülkeler tarafından geliştirilen konsorsiyumlara katılarak projelerde yer alabileceklerdir. Teklif Çağrısının açılışı: 21 Ocak 2010 dur Teklif Çağrısının Kapanışı: 1 Haziran 2010 dur. ORTAK BULMAK İÇİN? Proje önerisi olan ortaklar ile : www. ideal-ist.net/partner-search portalı üzerinden iletişim kurabilir, projelerinizi duyurabilir ve diğer projelere taraf olabilirsiniz. Ülkeler arasında iletişimi sağlamak amacıyla oluşan ulusal irtibat noktaları, diğer ülkelerdeki irtibat noktalarıyla temasa geçerek proje önerilerinin duyurulmasını sağlamaktadır. http://ec.europa.eu/information society/activities/ict psp/contacts/ ncp/index en.htm bütün ulusal irtibat noktalarına ulaşılabilir. Avrupa Komisyonu İnternet Sitesinde Proje ya da ortak bulmak konusunda önemli araçlardan biridir. İsteyen herkes bu veritabanına kayıt olabilmektedir. http://ec.europa.eu/information society/ activities/ict psp/cf/partner/login/index.cfm Türkiye Ulusal İrtibatını DPT Bilgi Toplum Dairesi: Telefon numarası : 0312 294 64 17 www.bilgitoplumu.gov.tr’den programa ilişkin detayları öğrenebileceksiniz.
KATAR AĞIRLIĞI HAKKINDA Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nden odamıza gelen Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili yazısında belirtildiği üzere 10.03.2009 tarih ve 3136-49221 sayılı yazıda;Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 128 inci maddesinde,karayollarında trafiğe çıkarılacak taşıtlarda yüklü ve yüksüz olarak uyulacak boyutlar ve karayolu yapısına zarar vermeden güvenle seyredilebilecek ağırlıklar belirtilmiş olup,beş veya daha çok dingilli yarı römorklu veya römorklu katarlarda azami ağırlığın 40 tonu aşmaması gerektiği ,çekici cinsi taşıtların araç tescil belgesi ile bilgisayar kayıtlarındaki “Katar Ağırlığı” bölümüne , uygunluk belgelerinde belirtilen değer 40 tonun üzerinde ise 40 ton olarak yazılması gerektiği belirtilmektedir. Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği hükümleri gereğince ,adlarına yetki belgesi düzenlenen gerçek veya tüzel kişilerin ,Yönetmelikte öngörülen asgari kapasiteyi sağlayan/sağlayacak taşıtlar ile ilgili olarak;asgari kapasi-
teyi sağlayacak ve istiap haddi 40 tonun üzerindeki çekilen taşıtların kapasite hesabından sayılabilmesi için: a) Çeken taşıtlarda Katar Ağırlığının EGM Sisteminde bulunması, b) Söz konusu çekilen taşıtın/taşıtların asgari kapasitesi/kapasiteleri hesaplanırken, istiap hadlerinin,çeken taşıtın varsa katar ağırlığının baz alınması kaydıyla, Karayolları Trafik Yönetmeliği gereğince çeken taşıtın katar ağırlığından, çeken ve çekilen taşıtın/taşıtların net ağırlıklarının düşülmesi neticesinde kalan miktarın,firmanın asgari kapasite hesabından sayılması, ile asgari kapasitesi yeniden hesaplanacak firmalardan,Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde öngörülen asgari Kapasite altında kalan firmalara,durumlarını uygun hale getirmek üzere 90 günlük süre tanınması hususu gereği üyelerimize duyurulur.
SIAL ULUSLARARASI GIDA FUARI Gıda ürünlerimizin uluslar arası platformda gerçek değeri ile tanıtılması ve ihracatımıza yeni imkanlar sağlaması amacıyla, Fransa’nın Paris şehrinde iki yılda bir düzenlenen SIAL Uluslar arası Gıda Fuarı Türkiye milli iştiraki 1980’ li yıllardan itibaren İstanbul Ticaret Odası tarafından düzenlenmektedir. SIAL 2010 Uluslar arası Gıda Fuarı 17–21 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Anılan Fuara katılmak ve/veya fuar katalog ve CD sinde yer almak isteyen üyelerimizin İstanbul Ticaret Odası Fuarlar ve Dış İlişkiler Şubesi ile temasa geçmesi gerekmektedir. SIAL 2010 Türkiye Standında, stantlar proje imkânları çerçevesinde ve başvuru, ödeme sırası dikkate alınarak tahsis edilecektir. Ziyaretçilere dağıtılacak
SIAL 2010 Türkiye iştiraki kataloğu ve CD sinde katılımcıların ve katılımcılar dışında gıda, gıda ekipmanları ve gıda ambalajı konusunda firmaların tam sayfa reklâmlarına yer verilecektir. Katılım Bedeli : 600 Euro / m2 İstanbul Ticaret Odasından sabit kur ile 1 Euro=1,90 TL. (600 Euro*1,90 TL.=1140 TL /m2 İRTİBAT BİLGİLERİ Telefon : 0 212 455 61 07 Faks : 0 212 520 15 26 E-posta : aylin.odabas@ito.org.tr Cep Tel : 0 533 959 30 57 Üyelerimize önemle duyurulur. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
51
Meclis Toplantısı
AB ÜLKELERİ’NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ MÜCADELE POLİTİKALARI Almanya’da faaliyet gösteren sivil toplum örgütü “Germanwatch” tarafından hazırlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi’ne göre küresel ısınmaya neden olan birçok zengin ülke, küresel ısınmayı durdurmak için en az çabayı harcayanların başında geliyor. En çok çaba harcayanlar listesinin son sıralarında ABD, Kanada ve Çin gibi ülkeler yer alırken listenin en başında Brezilya var. 2006 yılından beri düzenli yayınladığı “İklim Değişikliği Performans Endeksi”nin 2010 yılı sonuçlarını açıkladı. Endeks hazırlanırken ülkelerin iklim politikaları, seragazı emisyonlarındaki artış ya da azalış gibi birçok kriter değerlendiriliyor. Değerlendirme sonucu yapılan sıralama ise küresel ısınmayı durdurmak için en çok çaba harcayan ülkeleri sıralıyor. 2010 52
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
endeksinde de daha önce olduğu gibi ilk üçe girebilen bir ülke olmadı. En iyi dereceyi listede 4. sırada yer alan Brezilya yaptı ve 5.sırada ise geçen yılın en başarılı ülkesi İsveç yer aldı. İsveç’i, İngiltere, Almanya, Fransa ve Hindistan izledi. 10. sırada Norveç, 11. sırada ise Meksika yer aldı. Avrupa ülkeleri özellikle kuvvetli iklim politikalarından puan topladı. Buna karşın, atmosfere en çok seragazı salan Çin 52. sırada, onu izleyen ABD ise 53. sırada yer aldı. Çin ve ABD atmosfere salınan seragazlarının yaklaşık yüzde 40’ından sorumlu. 60 ülkenin yer aldığı listenin son sıralarında ise sırasıyla yine petrol ve kömür üreticisi ülkeler olan Avustralya, Kazakistan, Kanada ve Suudi Arabistan yer alıyor.
Meclis Toplantısı AVRUPA ÜLKELERİNİN EMİSYON SEVİYELERİ Yandaki Haritada Raporda belirtilen, kırmızı renkle işaretlenen ülkelerin emisyon seviyelerini acilen önemli öçlüde düşürmeleri gerektiğine dikkat çekerek bu ülkelerin gerekli önlemleri bir an önce almaları belirtildi. Buna göre AB’de Yunanistan, İrlanda, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs ve Lüksemburg iklim değişikliği ile ilgili mücadele konusunda acilen harekete geçmesi gereken ülkelerin başında geliyor. Toplamda iklim değişikliği performansı ‘’kötü’’ olarak değerlendirilen ve geçen yıla göre gerileyen Türkiye ise pek çok Avrupa Ülkesinin önüne geçerek geçer not aldı.
AVRUPA ÜLKELERİNİN EMİSYON SEVİYELERİ
Çok İyi İyi Orta Kötü Çok Kötü
AVRUPA ÜLKELERİ’NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI Avrupa Ülkelerinin İklim Değişikliği Politikaları, Raporunda, 130’un üzerinde sivil toplum örgütünden uzmanların kendi ülkelerinin ulusal ve uluslar arası iklim değişikliği politikalarına dair değerlendirmeleri doğrultusunda, ülkelerin politikalarının performansını ölçmektedir. Hindistan, Meksika ve Çin gibi sanayileşen ülkelerin iklim değişikliği politikalarına giderek daha çok önem verdiğine dikkat çeken rapor, yine de emisyon seviyeleri ve bu seviyelerdeki değişimde olduğu gibi hiçbir ülkenin iklim değişikliği politikasının ‘’çok iyi’’ notunu alamadığını belirtiyor. Raporda 57 ülke arasında uzun vadede iklimi korumaya yönelik düzenlemeleri yürürlüğe sokan tek ülkenin İngiltere olduğu ifade ediliyor.2008 yılında kapsamlı bir iklim değişikliği paketi çıkartan İngiltere, 2050 yılına kadar Karbondioksit emisyonlarını %80 oranında azaltmayı hedefliyor. Diğer ülkeleri de bu gibi önlemler almaya teşvik eden rapor, başlıca karbondioksit emisyonu sorumluları Amerika ve Kanada’yı iklim değişikliği ile mücadelede siyasi kararlılık göstermeye çağırıyor.
AVRUPA ÜLKELERİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI
Çok İyi İyi Orta Kötü Çok Kötü
Raporda İngiltere dışında AB ‘de yalnızca Almanya’nın iklim değişikliği politikası ‘’iyi’’ notunu almayı başarıyor. İsveç, Fransa, Portekiz, Danimarka ve Hollanda geçer not alırken, diğer üye ülkelerin politikaları ‘’kötü’’ ya da ‘’çok kötü’’ olarak değerlendiriliyor. Aday ülkeler Hırvatistan ve Türkiye sınıfta kalan ülkeler arasına giriyor. Geçen yıl listenin 36. sırasında iken 2010
sıralamasında 39. sıraya gerilediği görülen Türkiye, kişi başına düşen enerji tüketiminin az olmasından dolayı puan toplarken, iklim ve yenilenebilir enerji politikalarının zayıflığından dolayı oldukça fazla puan kaybediyor. Evlerde enerjinin verimsiz kullanılması, artan uluslararası havacılık faaliyetleri de karneye eksi puan olarak yazılıyor. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
53
Meclis Toplantısı
EKONOMİK GÖSTERGELER Üretici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) TÜFE
Ocak 2010
Ocak 2009
Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)
%0,58
%0,23
Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)
%0,58
%0,23
Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)
% 6,30
%7,90
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)
% 1,14
%12,81
Kaynak: TUİK
2010’nun ilk ayında ÜFE oranı %6,30 olarak gerçekleşti, ayrıca ÜFE’ de aylık değişim %0,58’dir 2009’un Ocak ayında gerçekleşen ÜFE oranı %7,90 idi. 2010 yılı Ocak ayında 2003=100 Temel Yıllı Üretici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %0,58, bir önceki yılın Aralık ayına göre %0,58, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,30 ve on iki aylık ortalamalara göre %1,14 artış gerçekleşmiştir, Üretici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) TÜFE
Şubat 2010
Şubat 2009
Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)
%1,66
%1,17
Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)
%2,25
%1,40
Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)
%6,82
%6,43
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)
%1,20
%12,63
Kaynak: TUİK
2010’nun Şubat ayında ÜFE oranı %6,82 olarak gerçekleşti, ayrıca ÜFE’ de aylık değişim %1,66’dir 2009’un Şubat ayında gerçekleşen ÜFE oranı %6,43 idi. Aylık değişim tarım sektöründe %4,04, sanayi sektöründe %1,16 olarak gerçekleşti.
%0,28 artış gerçekleşmiştir.
ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış %10,27 ile elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı alt sektöründe gerçekleşti.
Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı (%10,27), büro makineleri imalatı (%1,98), deri ürünleri imalatı (%1,91), maden kömürü, linyit ve turba (%1,60), gıda ürünleri ve içecek imalatı (%1,08), kimyasal ürünlerin imalatı (%1,04) alt sektörleridir. Buna karşılık mobilya imalatı (%-1,43), ham petrol ve doğalgaz çıkarımı (%-1,27), ağaç ve mantar ürünleri imalatı (%-1,02), metal eşya sanayi (%-1,01), kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri (%-0,83) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler olmuştur
Sanayinin üç sektöründen elektrik, gaz, su sektöründe %9,14, imalat sanayi sektöründe %0,39, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe
Enflasyon rakamlarında yıllık oranlar ocak-aralık dönemini kapsayan 12 aylık verileridir.
Tarım sektörü endeksinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,68, bir önceki yılın aynı ayına göre %19,73 ve on iki aylık ortalamalara göre %5,53 artış gerçekleşmiştir. Sanayi sektörü endeksinde ise bir önceki yılın Aralık ayına göre %1,34, bir önceki yılın aynı ayına göre %4,16 ve on iki aylık ortalamalara göre %0,28 artış gerçekleşmiştir.
Tüketici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) Ocak 2010
Ocak 2009
Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)
TÜFE
%1,85
%0,29
Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)
%1,85
%0.29
Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)
%8,19
%9,50
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)
%6,16
%10,54
Kaynak: TUİK
54
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Ekonomik Göstergeler 2010’nun ilk ayında TÜFE oranı %8,19 olarak gerçekleşti. Ayrıca TÜFE’de aylık değişim %1,85’dir. 2009’un Ocak ayında gerçekleşen TÜFE oranı %9,50 idi. 2010 yılı Ocak ayında 2003=100 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %1,85, bir önceki yılın Aralık ayına göre %1,85, bir önceki yılın aynı ayına göre %8,19 ve on iki aylık ortalamalara göre %6,16 artış gerçekleşmiştir. Tüketici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) TÜFE
Şubat 2010
Şubat 2009
%1,45
-%0,34
Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)
%3,32
-%0,06
Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)
%10,13
%7,73
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)
%6,38
%10,54
Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)
Kaynak: TUİK
2010’nun Şubat ayında TÜFE oranı %10,13 olarak gerçekleşti. Ayrıca TÜFE’de aylık değişim %1,45’dir. 2009’un Şubat ayında gerçekleşen TÜFE oranı % 7,7 idi. Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE’de en yüksek artış %52,88 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşmiştir. Gıda ve alkolsüz içecekler (%14,84), ulaştırma (%9,68), lokanta ve oteller (%8,28) artışın yüksek olduğu diğer harca-
Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış %5,01 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşmiştir. Şubat ayında endekste yer alan gruplardan alkollü içecekler ve tütünde %3,72, lokanta ve otellerde %1,17, ulaştırmada %0,42, konutta %0,39, çeşitli mal ve hizmetlerde %0,22, haberleşmede %0,11, eğitimde %0,02 artış, ev eşyasında %-0,11, sağlıkta %-0,20, eğlence ve kültürde %-0,57, giyim ve ayakkabıda %-5,25 düşüş gerçekleşmiştir.
ma gruplarıdır. NUTS2 düzeyinde 26 bölge içinde TÜFE’nin aylık bazda en yüksek artış gösterdiği bölge TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) (%2,24) olmuştur.
ENFLASYON (TÜFE) Yıllar
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temm.
2004
0,7
0,55
0,89
0,59
0,38
-0,13
0,22
Ağust.
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
0,58
0,94
2,22
1,54
9,3
2005
0,55
0,02
0,26
0,71
0,92
0,10
-0,57
0,85
1,02
1,79
1,40
0,42
2006
0,75
0,22
0,27
1,34
1,88
0,34
0,86
-0,44
1,29
1,27
1,29
0,23
2007
1,00
0,43
0,97
1,21
0,50
-0,24
-0,73
0,02
1,03
1,81
1,95
0,22
2008
0,80
1,29
0,96
1,68
1,49
-0,36
0,58
-0,24
0,45
2,60
0,83
-0,41
2009
0,29
-0,34
1,10
0,02
0,64
0,11
0,25
-0,30
0,39
2,41
1,27
0,53
2010
1,85
1,45 Kaynak: TUİK
2010 Ocak Ayında İhracat Azaldı
2009-2010 yý Dýþ icar e ti 2009-2010Ocak OcakA Ayı DışTTicareti 14 000 11 504
12 000
Milyon Dolar
Türkiye İstatistik Kurumu ve Gümrük Müsteşarlığı işbirliği ile oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; 2010 yılı Ocak ayında, 2009 yılının aynı ayına göre ihracat %0,3 azalarak 7 864 Milyon Dolar, ithalat ise %23,9 artarak 11 504 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde dış ticaret açığı %160,6 artarak 1 397 Milyon Dolardan 3 640 Milyon Dolara çıkmıştır.
10 000 8 000
9 282 7 886
7 864
6 000 4 000 2 000
2009 Ocak ayında %85 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2010 Ocak ayında %68,4’e gerilemiştir.
2009
2010
Ýhracat İhracat
2009
2010
Ýthalat İthalat
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
55
Ekonomik Göstergeler AB’ye İhracat %17,1 Arttı 2009 Ocak ayında %42,9 olan Avrupa Birliği’nin (AB) ihracattaki payı 2010 Ocak ayında %50,4’e yükselmiştir. AB’ye yapılan ihracat, 2009 yılının aynı ayına göre %17,1 artarak 3 964 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2010 Ocak ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya olmuştur. Bu ülkeye yapılan ihracat 2009 Ocak ayına göre %4,5 artarak
837 Milyon Dolar olurken, Almanya’yı sırasıyla İtalya (596 Milyon Dolar), Fransa (516 Milyon Dolar) ve İngiltere (490 Milyon Dolar) takip etmiştir. İthalatta ise Rusya Federasyonu ilk sırada yer almıştır. Bu ülkeden yapılan ithalat %11 artarak 1 848 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Rusya’yı sırasıyla Çin (1 074 Milyon Dolar), Almanya (883 Milyon Dolar) ve A.B.D. (647 Milyon Dolar) izlemiştir
Türkiye Genel İhracat / İthalat Rakamları TOPLAM İHRACAT
TOPLAM İTHALAT
AÇIK
İHRACAT /İTHALAT %
2007
107.272
170.063
62.791
63.1
2008
132.027
201.964
69.937
65.4
2009
102.165
140.775
38.610
72.5
2010(Ocak)
7.864
11.504
3.650
68,4
Kaynak: TUİK
Çorum İli İhracat ve İthalat Rakamları (000$)
TOPLAM İHRACAT
TOPLAM İTHALAT
AÇIK
2007
80.551
35.965
-44.586
2008
112.353
72.155
-40.198
2009
98.989
68.051
-30.938
2010(Ocak)
15.062
1.273
-13789
Kaynak: TUİK
Çorumda 2009 yılı Ocak Ayında Toplam ihracatımız 12.213 bin$ iken 2010 Ocak ayına baktığımızda 2009‘un Ocak ayına göre ihracatımız yaklaşık olarak %25 artarak 15.062 bin $ ‘a yükselmiştir. Türkiye genelinde ihracatın 2010 Ocak’ta 2009 Ocak ‘a göre düşmesi Çorum’u olumsuz olarak etkilememiştir. Bunun sebepleri çeşitlilik gösterirken, Sebeplerinden biriside ; 2010 Ocak ayında fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi, Motorlu kara taşıtları, traktör, bisiklet, motosiklet ve diğer (1 063 Milyon Dolar) olurken; bu fasılı, örme giyim eşyası ve aksesuarları (616 Milyon Do-
lar) kazan makine ve cihazlar, aletler, parçaları (608 Milyon Dolar), elektrikli makine ve cihazlar, aksam ve parçaları (487 Milyon Dolar) izlemiştir.Ocak ayında en yüksek ithalatı olan fasıl mineral yakıtlar ve yağlar (2 846 Milyon Dolar) olmuştur. Bu fasılı; kazan, makine ve cihazlar, aletler, parçaları (1 206 Milyon Dolar), demir ve çelik (1 111 Milyon Dolar) ve elektrikli makine ve cihazlar, aksam ve parçaları (970 Milyon Dolar) izlemiştir. Ocak 2009 ithalatı 2014 bin$ iken Ocak 2010 İthalat rakamımız 1273 Bin$ ‘a düşmüştür.
Küçük Esnaf Sanatkar Kredileri ve Ticari Krediler (Milyon TL) Yıllar
Küçük Esnaf Sanatkar Kredileri
TL Krediler
Küçük Esnaf Sanatkar YP Kredileri/Toplam Krediler (%) Krediler
Ticari Krediler
Toplam Krediler
Ticari Krediler/ Toplam Krediler (%)
2005
3,281
3,022
259
2.1
101,865
153,101
53.8
2006
4,903
4,522
381
2.3
140,493
214,998
53.6
2007
5,858
5,362
496
2.2
169,930
271,865
59.8
2008
6,909
5,969
940
1.9
230,049
371,075
62.0
2009
8,005
6,497
1,508
2.0
240,623
400,729
60.0
Kaynak: TCMB, BDDK
56
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Ekonomik Göstergeler Döviz Kurları Yıllar
2006 2007 2008 2009 2010
OCAK ŞUBAT
ABD Doları
Euro
Fiyat Endeksi
Fiyat Endeksi Değişim Oranı
Nominal Değişim (%)
($)
(€)
(2)
(%)
($)
1.4294 1.3018 1.2979 1.5468 1.4663 1.5056
1.7968 1.7781 1.8986 2.1500 2.0973 2.0639
128.76 140.03 154.66 164.32 174.07 176.59
9.6 8.8 10.4 6.3 1.8 1.4
6.6 -8.9 -0.3 19.2 -2.2 2.7
Euro/Dolar Paritesi
Reel Değişim (%)
(€) 7.6 -1.0 6.8 13.2 -4.4 -1.6
($)
(€) -2.7 -16.3 -9.7 12.2 -4.0 1.2
-1.9 -9.0 -3.3 6.6 -6.2 -3.0
1.26 1.37 1.46 1.39 1.43 1.37
Kaynak: T.C.M.B, (1) Yurt dışı fiyat artışı göz önüne alınmamıştır. (2) 2003=100 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi.
Altın Fiyatları - Serbest Piyasa Cumhuriyet Altını Satış Fiyatı (TL/Adet)
Yıllar
2005 2006 2007 2008 2009 2010
OCAK ŞUBAT
Külçe Altın Satış Fiyatı (TL/Gr)
1 Ons Altın Londra Satış Fiyatı (ABD Doları/Ons)
133.40 19.43 193.44 28.21 199.76 29.12 245.19 36.33 327.40 48.56 354.50 52.78 363.00 53.55 Kaynak: T.C.M.B,Ortalama Fiyatlar
Reşat Altını Satış Fiyatı (TL/Adet)
445.92 608.49 698.00 870.74 975.78 1,104.03 1,090.25
154.29 201.95 211.48 256.68 338.57 363.00 370.25
İMKB Endeksi Yıllar
2005 2006 2007 2008 2009 2010
OCAK ŞUBAT
Ulusal 100 Endeksi
Ulusal 100 Tüm Endeksi
Ulusal Hizmet Endeksi
Ulusal Mali Endeks
Ulusal Sınaî Endeksi
Ulusal Teknoloji Endeksi
Toplam İşlem Hacmi (Bin TL)
Toplam İşlem Miktarı (Bin Adet)
39,777.70 39,117.46 55,538.13 26,864.07 52,825.02 54,650.58 49,705.49
48,781.71 54,865.42 55,102.57
18,085.71 22,211.77 34,204.74 22,169.30 36,134.16 37,839.57 33,526.18
62,800.64 60,168.41 83,822.29 38,054.32 79,763.23 81,676.86 74,360.40
31,140.59 30,896.67 40,567.17 19,781.26 37,899.01 40,838.63 39,001.53
13,669.97 10,341.85 10,490.51 4,858.62 14,335.01 15,591.10 14,251.53
269,931,356.42 325,151,336.07 386,681,899.42 332,614,791.99 482,534,285.72 60,478,001.25 55,185,904.60
81,099,466.45 91,634,550.83 116,565,935.99 114,796,859.83 205,986,912.57 21,599,698.01 17,647,795.31
Kaynak: T.C.M.B, Dönem sonu fiyatlardır
Çorum İli Protesto Edilen Senet Adetlerinin Aylar İtibariyle Dağılımı 8000 6000 4000 2000 0 2008 2009
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
608 775
526 602
567 631
595 617
650 622
Haziran Temmuz Ağustos 600 628
720 725
681 674
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
TOPLAM
651 748
757 711
730 565
809 841
7894 8139
Kaynak: T.C.M.B
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
57
Ekonomik Göstergeler 2009 yılının Aralık ayında Çorum’da protesto edilen 1000 TL. Ve üzeri tutarındaki senet sayısı önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık %4 artarak 841 adete ulaşmıştır Yine Protestolu senet adedi 2009 yılında 2008 yılına göre %3,1 artış göstermiştir. . Protesto edilen senet tutarı yaklaşık %14 azalarak 3,522Milyon YTL ye gerilemiştir. Ocak ve Kasım ayları arasında Türkiye’de protesto edilen senetlerin toplamı 1.599.957 adettir. Bir önceki aya göre 1’er basamak yukarı çıkarak; Protesto edilen senet adedine göre iller arasında 28. Sıraya, senet tutarına göre ise 34.Sıraya gelmiştir.
Çorum İli Protesto Edilen Senet Tutarlarının Aylar İtibariyle Dağılımı (1.000 TL ve Üzeri) (‘000 TL) 40, 000 35, 000 30, 000 25, 000 20, 000 15, 000 10, 000 5, 000 0 2008 2009
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
2,445 3,431
2,005 2,327
2,001 2,262
2,306 2,212
2,346 2,259
Haziran Temmuz Ağustos 2,025 2,438
3,034 3,371
2,685 3,013
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
TOPLAM
2,962 3,221
3,275 3,018
3,501 2,485
4,082 3,522
32,672 33,564
Kaynak: T.C.M.B
Karşılıksız Çek Sayısı (Adet) T.C. Merkez Bankası’nca Bankalara Duyurulan Banka Bildirimleri(1) 2009
2010
Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak
166.375 141.954 142.502 154.277 113.584 134.285 102.912
Birikimli Banka Bildirimleri (Toplam) 1.224.048 1.366.002 1.508.504 1.662.781 1.776.365 1.910.650 102.912
Mahkeme Kararları(2)
Birikimli Banka Kararları (Toplam)
Banka Ödeme Bildirimleri(3)
45.174 48.016 55.149 67.149 77.039 82,934 8.511
95.441 82.040 80.975 99.551 71.538 94,304 66,892
4.146 2.842 7.133 12.170 9.720 5.895 8.511 Kaynak: T.C.M.B
Birikimli Banka Ödeme Bildirimleri (Toplam) 688.575 770.615 851.590 951.141 1.022.679 1.116.983 66,892
(1) 3167 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi gereğince bankalarca Merkez Bankasına yapılan karşılıksız çek adedini göstermektedir (2) 3167 sayılı Kanun’un 16’ıncı maddesi gereğince mahkemeler tarafından Merkez Bankasına yapılan bildirimlere göre Merkez Bankasınca duyurulan yasaklama kararı adedini içermektedir. (3) 4814 sayılı Kanun’la değişik 3167 sayılı Kanun’un 9 un cu maddesi gereğince bankalarca Merkez Bankamıza yapılan bildirimlere göre Merkez Bankasınca duyurusu yapılan karşılıksız kaldıktan sonra ödenmiş çek adedini göstermektedir.
Marka, Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım İstatistikleri TÜRKİYE 2006
ÇORUM
2007
2008
2009
2006
2007
2008
Marka
34509
40705
35543
41414
117
108
112
90
Patent
122
317
337
456
0
3
0
0
Faydalı Model
1659
2146
1833
2151
3
22
11
11
Endüstriyel Tasarım
5708
5856
5738
5378
5
5
8
8
Kaynak: TUİK, *2009 yılına ait değerler 13.01.2010 raporlama tarihi itibari ile hazırlanmıştır.
58
2009
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Ekonomik Göstergeler TUİK VERİLERİNE GÖRE 2007,2008 VE 2009’DA İŞSİZLİK ORANLARI 2007
2008
2009
%9,9
%11
%14
Kaynak: TUİK
Hanehalkı İşgücü Araştırması 2009 Yılı Sonuçları Hanehalkı işgücü araştırması yıllık sonuçları İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması Düzey 1 ve Düzey 2’ye göre de verilmektedir 2009 yılında kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus bir önceki yıla göre 914 bin kişi artmıştır. 2009 yılında Türkiye’de kurumsal olmayan nüfus bir önceki yıla göre 818 bin kişilik bir artış ile 70 milyon 542 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus ise 914 bin kişilik
artış ile 51 milyon 686 bin kişiye ulaşmıştır. Tarım dışı istihdam 155 bin kişi azalmıştır. 2009 yılında istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki yıla göre 83 bin kişi artarak, 21 milyon 277 bin kişiye ulaşmıştır. 2009 yılında tarım sektöründe çalışan sayısı 238 bin kişi artarken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 155 bin kişi azalmıştır.
Tablo 1. İşgücü durumu (Yıllık) TÜRKİYE
KENT
KIR
2008
2009
2008
2009
2008
2009
69 724 50 772 23 805 21 194 2 611 46,9 41,7
70 542 51 686 24 748 21 277 3 471 47,9 41,2
48 349 35 697 16 063 14 010 2 053 45,0 39,2
48 747 36 197 16 585 13 839 2 746 45,8 38,2
21 375 15 075 7 742 7 184 558 51,4 47,7
21 795 15 489 8 163 7 438 724 52,7 48,0
İşsizlik oranı (%) 11,0 14,0 Tarım dışı işsizlik oranı (%) 13,6 17,4 20,5 25,3 Genç nüfusta işsizlik oranı(1)(%) İşgücüne dahil olmayanlar (000) 26 967 26 938 (1) 15-24 yaş grubundaki nüfus Not: Rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
12,8 13,1 22,6 19 634
16,6 17,0 28,2 19 611
7,2 15,4 15,5 7 332
8,9 19,1 18,9 7 326
Kurumsal olmayan nüfus (000) 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (000) İşgücü (000) İstihdam (000) İşsiz (000) İşgücüne katılma oranı (%) İstihdam oranı (%)
2009 yılında istihdam edilenlerin % 24,7’si tarım, % 19,4’ü sanayi, % 5,9’u inşaat, % 50’si ise hizmetler sektöründedir. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payının 1 puan, hizmetler sektörünün payının 0,5 puan arttığı, buna karşılık sanayi sektörünün payının 1,6 puan azaldığı, inşaat sektörünün payının ise değişmediği görülmektedir. İşsizlik Oranı %14 iken tarım dışı işsizlik oranı %17,4 2009 yılında Türkiye genelinde işsiz sayısı bir önceki yıla göre 860 bin kişi artarak 3 milyon 471 bin kişiye yükselmiştir. İşsizlik oranı ise 3 puanlık artış ile % 14 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 3,8 puanlık artışla % 16,6, kırsal yerlerde ise 1,7 puanlık artışla % 8,9 olmuştur. Türkiye’de tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 3,8 puanlık artışla % 17,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 3,7 puanlık artışla % 16, kadınlarda ise 3,8 puanlık artışla % 21,9 olmuştur.
Çalışanların % 43,8’i yaptığı işten dolayı sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı değildir. Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yıla göre 0,3 puanlık artışla % 43,8 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında bir önceki yıla göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı % 87,8’den % 85,8’e düşerken, tarım dışı sektörlerde % 29,8’den % 30,1’e yükselmiştir. 2009 yılında Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, bir önceki yıla göre 1 puanlık artışla % 47,9 olarak gerçekleşmiştir. Erkeklerde işgücüne katılma oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artışla % 70,5, kadınlarda ise 1,5 puanlık artışla % 26’dır. Kentsel yerlerde işgücüne katılma oranı 0,8 puanlık artışla % 45,8, kırsal yerlerde ise 1,3 puanlık artışla % 52,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
59
Ekonomik Göstergeler İşsizlik Ý þsizlik oranı oraný(İO) (ÝO)
İşgücüne (İKO) Ý þgücüne katılma katýlm aoranı oraný (ÝKO)
Türkiye (ÝKO) Türkiye (İKO)
Türkiye (ÝO) Türkiye (İO)
%60 %50 %40 %30 %20 %10
Güneydoðu Güneydoğu Anadolu Anadolu
Ortadoðu Ortadoğu Anadolu Anadolu
Kuzeydoðu Kuzeydoğu Anadolu Karadeniz
Doðu Doğu Karadeniz Karadeniz
Batý Batı Karadeniz Karadeniz
Orta Orta Anadolu Anadolu
Akdeniz Akdeniz
Batý Batı Anadolu Anadolu
Doðu Doğu Marmara Marmara
Ege Ege
Batý Batı Marmara Marmara
Ýstanbul İstanbul
%0
Grafik 1. Düzey 1’e göre işgücüne katılma ve işsizlik oranları, 2009
BÖLGESEL SONUÇLAR, DÜZEY 1 (12 Bölge)
BÖLGESEL SONUÇLAR, DÜZEY 2 (26 Bölge)
Hanehalkı işgücü araştırması yıllık sonuçları, istatistiki bölge birimleri sınıflaması Düzey 1 (12 Bölge) ve Düzey 2 (26 Bölge)’ye göre de verilmektedir.
İşgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge % 60,7 ile TR90
İşgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge % 60,7 ile Doğu Karadeniz’dir.
(Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesidir. 2009 yılında işgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge % 60,7 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesidir. Bunu % 56,1 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) bölgesi izlemektedir.
2009 yılında işgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge % 60,7 ile Doğu Karadeniz (TR9) bölgesidir. İşgücüne katılma oranının erkeklerde en yüksek olduğu bölge (% 74,3) Akdeniz (TR6) ve kadınlarda (% 48) Doğu Karadeniz (TR9) bölgesidir.
İşgücüne katılma oranının en düşük olduğu bölgeler ise % 31,5 ile TRC3
En yüksek istihdam artışı, 72 bin kişi ile Güneydoğu Anadolu bölgesindedir.
İstihdam edilenlerin % 17,5’i İstanbul’da yaşıyor.
2009 yılında en yüksek istihdam artışı 72 bin kişi ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesinde gerçekleşmiştir. Buna karşılık en fazla istihdam azalışının yaşandığı bölge İstanbul (TR1) bölgesidir. Bu bölgede toplam istihdam 197 bin kişi azalmış olup, bu azalışın % 82,2’si sanayi istihdamının azalışından ileri gelmiştir. Bölgelerdeki istihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, tarım sektörünün payının en yüksek olduğu bölge % 58,7 ile Kuzeydoğu Anadolu (TRA), sanayi sektörünün payının en yüksek olduğu bölge % 37,9 ile İstanbul (TR1) ve % 37,3 ile Doğu Marmara (TR4), hizmetler sektörünün payının en yüksek olduğu bölge ise % 63,8 ile Batı Anadolu (TR5) bölgesidir
(Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve % 34,4 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgeleridir.
15 ve daha yukarı yaştaki kurumsal olmayan nüfusun % 18,6’sını barındıran İstanbul (TR10), toplam istihdamın da % 17,5’ine sahiptir. Çalışma çağındaki nüfus içindeki payı % 6,7 olan TR51 (Ankara) bölgesi toplam istihdamın % 6,3’üne sahiptir. TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesinin toplam çalışma çağındaki nüfus içindeki payı % 3,6 iken, toplam istihdamın % 5,1’ine sahiptir. Buna karşılık, çalışma çağındaki nüfusun
% 3,5’ine sahip olan TRC2
(Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgesinin toplam istihdam içindeki payı
%
2,4’tür. İşsizlik oranının en yüksek olduğu bölge % 22 ile TR62 (Adana,
İşsizlik oranının en yüksek olduğu bölge % 17,5 ile Akdeniz bölgesidir.
Mersin) bölgesidir.
İşsizlik oranının en yüksek olduğu bölge % 17,5 ile Akdeniz (TR6) bölgesi iken, en düşük olduğu bölge % 6 ile Doğu Karadeniz (TR9) bölgesidir. 2009 yılında erkeklerin işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge % 18,4 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, kadınlar için % 19,9 ile İstanbul (TR1) bölgesidir.
2009 yılında işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge % 22 ile TR62
60
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
(Adana, Mersin) olup, bunu % 18,8 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) takip etmektedir. İşsizlik oranının en düşük olduğu bölge ise % 6 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesidir.
Meclis Toplantısı
&
SOĞUK HAVA
SOĞUK HAVA KALBİ NASIL ETKİLİYOR?
Kroner kalp ve yüksek tansiyon hastalarının soğuk rüzgarlı ve kirli havalarda dışarı çıkmamaları önerilirken bu havaların kalp krizi riskini artırdığı belirtildi. Trabzon Özel İmperial Hastanesi Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kaan Kulan soğuk havanın damarlarda daralmaya yol açtığını ifade ederek özellikle kalp damar ve şeker hastalarının çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Soğuk ve rüzgarlı havada özellikle göğüs ve yüz kısmının soğuğa karşı kalın giysilerle mutlaka korunması gerektiğini kaydeden Dr. Kulan “Kalp hastaları soğuk havalarda mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamalı. Dışarı çıkmaları durumunda ise kalın giysilerle göğüs bölgesi ağız ve burun mutlaka korunmalı. Soğuk hava kalp düzeninin bozulmasına (ritim bozukluğu) ve ani ölümlere yol açabilir. Kış mevsiminde sık görülen grip ve diğer solunum yolu hastalıkları kalp hastalıklarını ağırlaştırmaktadır. Grip gerek kalp gerekse akciğer hastaları için ciddi tehlike oluşturabilir. Bypass’lı hastalar kalp yetersizliği ve şeker hastalığı olanlar gribe karşı konmalıdır. Kış mevsiminde kalp romatizmalarına yol açan üst solunum yolu enfek-
SAĞLIK
siyonları da sık görülmektedir” dedi. Şeker hastalarının da soğuktan kendilerini titizlikle korumaları gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kulan “Sıcak havada damarlar nasıl genişlerse soğuk havada da daralır. Bu nedenle kalp damar ve şeker hastaları soğuktan çok daha fazla etkilenir. Damarlarında tıkınma ve daralma olan hastaların soğuk havada damarları daha da daralır. Bu da kalp hastalarında krizi tetikleyebilir” diye konuştu. KIŞIN SAÇINIZI KURUTMADAN EVDE BİLE DOLAŞMAYIN Kışın saçları kurutmadan sokağa çıkmak, ıslak saçlarla rüzgara maruz kalmak; migren, soğuk algınlığı ve yüz felci gibi ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Kışın saçları kurutmadan sokağa çıkmak, ıslak saçlarla rüzgara maruz kalmak; migren, soğuk algınlığı ve yüz felci gibi ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Gece banyodan sonra saçları kurutmadan uyumak da ıslak saçla sokağa çıkmak kadar tehlikeli. Memorial Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Abdullah Özkardeş, “Islak saçla dışarı çıkmanın zararları ve dikkat edilmesi gerekenler” hakkında bilgi verdi. İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
61
Meclis Toplantısı hasta, kaşını kaldıramaz, gözünü sıkamaz ve ağzını büzemez. Bu durum genellikle iyileşen bir süreç olsa da, ilaç tedavisi gerektirir ve iyileşme zaman alır. Yüzle ilgili fonksiyonların kaybının yanı sıra estetik bir bozulma da yaratır. Korunmak için, saçların mutlaka iyi bir şekilde kurutulması gerekir.
ISLAK SAÇ MİGRENİ TETİKLİYOR! Islak saç migrenin tetikleyicisi olabilir. Migren ağrıları, neredeyse 4 kadından birinde görülen, ataklar halinde ortaya çıkan, başın bir bölümünü etkileyen, zonklama ve bulantı yapabilen ağrılardır. Hastalar ataklar sırasında ışıktan, gürültüden ve kokulardan rahatsızlık duyabilirler. Her migren atağının -hasta farkında olmasa da- bir tetikleyicisi, başlatıcısı vardır. Saçı kurulamamak, ıslak saçla dolaşmak, nadir de olsa migren ağrılarını başlatabilir. Böyle bir durumu tespit eden hastalar, banyodan sonra saçlarını iyice kurutmalı, banyo sonrası nemli saçlarla gezmemelidir. Ayrıca banyo yapmakla ilgili, diğer bir ağrı türü vardır ki, bunların bir kısmı hemen tıbbi inceleme ve tedavi gerektirir (Bath related headache-BRH). YÜZ FELCİNE DİKKAT! Islak saçlarla, soğuk ve rüzgarlı havalarda gezmek, uykuya dalmak, klima karşısında bulunmak veya hava akımının olduğu yerlerde oturmak, yüz felci gibi ciddi sayılabilecek bir durumla da sonuçlanabilir. Yüz siniri, yüzün iki tarafında da bulunur ve yüzün mimik kaslarına kumanda eder. Yani yüz felci olan bir
SİNÜZİT VE GRİBE DE NEDEN OLUYOR! Islak saçın getireceği diğer önemli bir sağlık problemi de, gribal enfeksiyonlar ve sinüzitlerdir. Bunlar yine tedavi gerektiren, iş gücü kaybına neden olan hastalıklardır. SAÇLARINIZI KURUTMAYA ÖZEN GÖSTERİN! - Saçlarınızı kurutmadan dışarı çıkmayın. - Banyodan sonra saçlarınızı kurutma makinesi ile kurutun ve diplerinin nemli kalmasını önleyin. - Saçlarınızı banyodan sonra evde olsanız bile mutlaka kurulayın. - Saçlarınız ıslak olarak acil sokağa çıkmanız gerekiyorsa baş, ense ve kulaklarınızı mutlaka bir bere ve atkı ile kapatın. - Açık alanlarda ve hava akımının yoğun olduğu yerlerde bulunmaktan kaçının. KIŞIN SEDEF YAZIN MANTARA DİKKAT Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Ekrem Aktaş
Prof. Dr. Ekrem Aktaş, kış aylarında sedef hastalığının alevlendiğini, mantar hastalıklarının ise azaldığını bildirdi. Aktaş, yaptığı açıklamada, mevsim değişikliklerinde ciltte kuruluklar görülebileceğini, bu kuruluğun kaşıntı yapabileceğini söyledi. Kış aylarında güneş ışınlarının azalmasına bağlı olarak bazı hastalıklarda alevlenme görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Aktaş, şöyle konuştu: “Örneğin, sedef hastalığı kış aylarında artar. Çünkü, güneş sedef hastalığına çok faydalıdır, tedavi edici özelliği vardır. Özellikle açık bölgelerdeki yaralar, lezyonlar güneşte kaybolur. Kışın güneşin ışınsal etkisi ortadan kalktığı için sedef hastalığı alevlenir ama mantar hastalıkları da azalmaya başlar. Çünkü, mantar hastalıkları da aşırı sıcak ve terden oluşur. Sonbaharda, kışa doğru da mantar hastalıkları azalır.” Aktaş, güneş ışınlarının saç dökülmesinde pozitif yönde etkili olduğuna dikkati çekerek, bazı saç dökülmelerinde güneş tedavisi uyguladıklarını anlattı. Şapkanın terleme yaptığı için saç kıllarının ömrünü kısaltabileceğini dile getiren Aktaş, “Sedef hastalığı ve saç dökülmesinin tedavisinde puva tedavisi kullanıyoruz. Özellikle kışın sedef hastalığını suni güneş ışığı ile tedavi ediyoruz, hastalara ultraviyole A ve B ışınları veriyoruz” dedi. ERÜ öğretim üyesi Aktaş, ultraviyole A ve B ışınlarının solaryumdan farklı dalga boyunda olduğunu ifade ederek, solaryumun daha çok estetik amaçla kullanıldığını sözlerine ekledi.
62
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
MART-NİSANMeclis VERGİ TAKVİMİ Toplantısı 1 Mart 2010 / Pazartesi Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi Diğer Ücretlerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi
2 Mart Salı
4 Mart Prş
Bağ-Kur Sigortalılarının Şubat 2010 Sigorta Primi ve Sağlık Sigorta Primlerinin Ödemesi
13 Mart Cts 14 Mart Pazar
Ocak 2010 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına ilişkin Bildirim Formu (Form Ba)
16 Mart Salı
15 Mart 2010 / Pazartesi Şubat 2010 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü içecekler ve Tütün Mamullerine ilişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Mart 2010 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi Şubat 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara ilişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Şubat 2010 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına ilişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi
17 Mart Çrş 18 Mart Prş 19 Mart Cuma 20 Mart Cts 21 Mart Pazar
Şubat 2010 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Şubat 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı
22 Mart 2010 / Pazartesi Şubat 2010 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine ilişkin EK:4 No.lu ÖTV Bildirim Formu Şubat 2010 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara ilişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Formu Şubat 2010 Dönemine Ait Alkollü içeceklere ilişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim Formu Şubat 2010 Dönemine Ait Tütün Mamullerine ilişkin EK:9 No.lu ÖTV Bildirim Formu
Şubat 2010 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Şubat 2010 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre 2009 Yılına Ait Envanter Defterinin Ka-
Şubat 2010 Dönemine Ait ilan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Şubat 2010 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine ilişkin Eğlence Vergisinin Ödemesi Şubat 2010 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Şubat 2010 Dönemine Ait Yangın Sigortası Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Şubat 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı’nın Muhtasar Beyanname ile Beyanı Şubat 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajı’nın Muhtasar Beyanname ile Beyanı Şubat 2010 Dönemine Ait istihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar için Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı
24 Mart 2010 / Çarşamba 2009 Yılına İlişkin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Verilmesi GVK Geçici 67. Mad. Kapsamında ihtiyari Beyannamenin Verilmesi 1-15 Mart Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine ilişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve Ödemesi
31 Mart 2010 / Çarşamba 2009 Yılına İlişkin Yıllık Gelir Vergisinin 1. Taksit Ödemesi
16-28 Şubat Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine ilişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Şubat 2010 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişler ile Futbol Müsabakalarına Ait Müşterek Bahislerle ilgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Şubat 2010 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi
1-15 Mart Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi
8 Mart Pzt
Şubat 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara ilişkin EK: 10 No.lu ÖTV Bildirim Formu
Şubat 2010 Dönemine Ait Özel iletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
23 Mart 2010 / Salı
10 Mart 2010 / Çarşamba
7 Mart Pz
Ocak 2010 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
SSK (Ocak 2010) Sigorta Primlerinin Ödemesi
12 Mart Cuma
5 Mart 2010 / Cuma
3 Mart Çrş
Ocak 2010 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
11 Mart Prş
6 Mart Cmt
panış Tasdiki SSK (Şubat 2010) Sigorta Primlerinin Ödemesi Bağ-Kur Sigortalılarının Mart 2010 Sigorta Primi ve Sağlık Sigorta Primlerinin Ödemesi
25 Mart Prş
26 Mart 2010 / Cuma
27 Mart Cts
Şubat 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı’nın Ödemesi
28 Mart Pz
Şubat 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajı’nın Ödemesi
29 Mart Pzt
Şubat 2010 Dönemine Ait istihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar için Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Ödemesi
30 Mart Salı
Şubat 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
63
Meclis Toplantısı
MART-NİSAN VERGİ TAKVİMİ 1 Nisan Prş 2 Nisan Cuma 3 Nisan Cts 4 Nisan Pazar
13 Nisan Salı 14 Nisan Çrş
23 Nisan Cts 24 Nisan Pazar 25 Nisan Pzt
Mart 2010 Dönemine Ait Özel iletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Mart 2010 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi-
Mart 2010 Dönemine
Müşterek Bahislerle İlgi-
Ait Petrol ve Doğalgaz
18 Nisan Pazar
li Veraset ve intikal Vergi-
Ürünlerine ilişkin EK:4
sinin Beyanı ve Ödemesi
19 Nisan Salı
mu
me ile Beyanı ve Ödemesi Mart 2010 Dönemine Ait istihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar için Makbuz Karşılığı Ödenme-
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
No.lu ÖTV Bildirim ForMart 2010 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara iliş-
Mart 2010 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
kin EK:7 No.lu ÖTV Bildi-
Mart 2010 Dönemine
rim Formu
Ait ilan ve Reklam Vergi-
Mart 2010 Dönemine
sinin Beyanı ve Ödemesi
Ait Alkollü içeceklere
Mart 2010 Dönemine
ilişkin EK:8 No.lu ÖTV
Ait Müşterek Bahisle-
Bildirim Formu
re İlişkin Eğlence Vergi-
si Gereken Damga Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Mart 2010 Dönemine
sinin Beyanı ve Ödeme-
Ait Tütün Mamulleri-
si ile Diğer Eğlence Ver-
Ocak- Şubat- Mart 2009 Dönemine Ait GVK Geçici 67. Mad. Kapsamında Yapılan Tevkifatların Muhtasar Beyanname ile Beyanı ve Ödemesi
ne ilişkin EK:9 No.lu ÖTV
gilerine ilişkin Eğlence
Mart 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
ğer Mallara ilişkin EK: 10
Ocak- Şubat- Mart 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
mu
26 Nisan 2010 / Perşembe
Mart 2010 Dönemine Ait Kurumlar
20 Nisan 2010 / Çarşamba
17 Nisan Cts
Mart 2010 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi
Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanna-
64
16 Nisan Cuma
nin Beyanı ve Ödemesi
Ocak-Şubat-Mart 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanname ile Beyanı ve Ödemesi
16-31 Mart Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine ilişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
16-31 Mart 2010 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi
mayanlar) Beyanı ve Ödemesi
Mart 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanname ile Beyanı ve Ödemesi
12 Nisan 2010 / Pazartesi
11 Nisan Pazar
15 Nisan 2010 / Perşembe
Mart 2010 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına ilişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Ol-
22 Nisan Cuma
8 Nisan Prş
Şubat 2010 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
Mart 2010 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü içecekler ve Tütün Mamullerine ilişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
10 Nisan Cts
9 Nisan 2010 / Cuma
7 Nisan Çrş
Şubat 2010 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına ilişkin Bildirim Formu (Form Ba)
Mart 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara ilişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
21 Nisan Prş
6 Nisan Salı
5 Nisan 2010 / Pazartesi
2009 Yılına İlişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Verilmesi
Bildirim Formu Mart 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve DiNo.lu ÖTV Bildirim For-
Vergisinin Ödemesi Mart 2010 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Mart 2010 Dönemine
Mart 2010 Dönemine
Ait Yarışma ve Çekilişler-
Ait Yangın Sigortası Ver-
le Futbol Müsabakaları-
gisinin Beyanı ve Öde-
na ve At Yarışlarına Ait
mesi
Üyeler OCAK 2010 YENİ KAYIT OLAN ÜYELER
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
65
Üyeler OCAK 2010 KAYDI KAPANAN ÜYELER
ŞUBAT 2010 YENİ KAYIT OLAN ÜYELER
66
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Üyeler ŞUBAT 2010 KAYDI KAPANAN ÜYELER
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
67
Fuar
MART 2010 YURTDIŞI FUARLARI MICAM Ayakkabı Fuarı ITALYA- Milano 02.03.2010 - 05.03.2010 Deri Ayakkabı Deri, Kürk, Ayakkabı, ayakkabı - çanta Fiera Milano www.micamonline.com info@fuartakip.com FOODEX Japan Gıda Fuarı JAPONYA- Chiba 02.03.2010 - 05.03.2010 Gıda Gıda Fuarı Ekmek, Balıkçılık, Kasaplar, Sebze, Çeşne, Kümes hayvanlar, undefinedçeçekler, Alkol içeren, Tahıl ürünler, Kahve, Konserveler, Sütcülük ürünler, Gıda, Meyve, Şeker ürünleri, Çay, Dondurulmuş gıda, Yağlar, Delikates ürünler Makuhari Messe www.jma.or.jp/FOODEX info@fuartakip.com FOODEX JAPAN Uluslararası Içecek ve Gıda Urünleri Sergi - Fuarı JAPONYA- Tokyo 02.03.2010 - 05.03.2010 Gıda Tarım ürünleri, Et ürünleri, Süt ürünleri, Yumurta ürünleri, Deniz ürünleri ürünler, Hazır gıdalar, Fırın ürünleri, Noodles & Pasta, Şekerleme ve tatlılar, Hollandaca (baharat, yayılır, yemeklik yağlar),Sağlık odaklı gıda, Organik & Doğal gıda, Alkollü içecek (şarap, bira, uğruna, shochu, vb), Meşrubat , Çay ve Kahve, Maden suyu, Sağlık içecek ,Sağlık içecek , Diğer Gıda ve İçecek Organizasyon ve Dernekler Foodex Japan fuarinda 60 ulkeden 2400 stand sergilenecektir. Beklenilen fuar ziyaretci sayısı 85.000 dir Makuhari Messe www.jma.or.jp/FOODEX info@fuartakip.com MIFF 2010 Malezya Uluslararası Mobilya Fuarı MALEZYA- Kuala Lumpur 02.03.2010 - 06.03.2010 Mobilya Yatak Odası & Yatak Mobilya ,Çocuk Mobilya , Yemek Masaları & Sandalyeler, Mutfak Dolapları, Oda Mobilya Yaşam , Occasional Mobilya , Büro Mobilyaları , Açık / Bahçe Mobilyaları , Koltuk Settees, Mobilya armatürleri ve Aksesuarları MIFF Sdn Bhd miff.com.my info@fuartakip.com
68
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
MIFUR Kürk ve Deri Fuarı ITALYA- Milano 03.03.2010 - 06.03.2010 Deri, Ayakkabı ve Kürk Deri, Kürk, Ayakkabı, deri-kürk Ente Fieristico www.mifur.com info@fuartakip.com ÖNEMLİ ! Fuarı ziyaret etmeye karar vermeden önce, fuarın organize edildiği tarihleri ve yukarıdaki bilgileri organizatör web sitesinden kontrol etmeyi unutmayınız. I.H.M. Metal isleme ve makina Sanayii Fuarı ALMANYA- Münih 03.03.2010 - 09.03.2010 Makina ve Teknik Metal isleme ve makina Sanayii Fuarı Metal işlem, Tamirhane Teçhizatı, Küçük makineler, Yapı malzemeleri, undefinednundefinedaat makineler, Bağlama tekniği, Bilgi teknik, Komünikasiyon tekniği, Fırın teçhizat, Pastane teçhizatı, Kasap makineler, Kasap makineler ve cihazlar, Depolama tekniği, Dükkan yapımı, Mobilya, İç donanımler, Isıtma tekniği, Havalandırma tekniği, Çevre tekniği GHM Gesellschaft www.ihm.de info@fuartakip.com Modexpo Hazır Giyim Fuarı ROMANYA- Bükreş 04.03.2010 - 07.03.2010 Moda Hazır Giyim Fuarı Hazır giyim,tekstil,kumas ve yan sanayii fuarı Romexpo www.modexpo.ro info@fuartakip.com EUROPAIN Uluslararası Pastacılık, Fırıncılık ve Teknolojileri Fuarı , Şekerleme, Çikolata, Dondurma ve Teknolojileri Fuarı FRANSA- Paris 06.03.2010 - 10.03.2010 Gıda Uluslararası Pastacılık, Fırıncılık ve Teknolojileri Fuarı , Şekerleme, Çikolata, Dondurma ve Teknolojileri Ekip www.europain.com/Default.aspx?lid=4 info@fuartakip.com
SpinExpo İplik Fuarı ÇİN- Şangay 09.03.2010 - 11.03.2010 Tekstil İplik, tekstil dizayn, örgü, CAD/CAM, makinalar Well Link www.spinexpo.com info@fuartakip.com Furniture Technologies Mobilya ve Yan Ürünleri Fuarı UKRAYNA- Kiev 10.03.2010 - 13.03.2010 Mobilya Kaplama metaryalleri, deri, kumaş, yarı mamüller, kilitler, yan ürünler K.I.C.Fairs www.kmkya.kiev.ua info@fuartakip.com ITB Berlin Turizm Fuarı ALMANYA- Berlin 10.03.2010 - 14.03.2010 Turizm Turizm Fuarı Messe Berlin www.itb-berlin.de info@fuartakip.com Modacalzado Deriden Bay ayakabı , Hediyelik ürünler, Kemer, El çantalar, Küçük deri mallar, Deri giyim, Boş zaman için ayakkabılar, modern, Ayak giyimi, Bayan ayakkabı ISPANYA- Madrid 11.03.2010 - 13.03.2010 Deri, Ayakkabı ve Kürk Iberpiel Marroquineria Deriden Bay ayakabı , Hediyelik ürünler, Kemer, El çantalar, Küçük deri mallar, Deri giyim, Boş zaman için ayakkabılar, modern, Ayak giyimi, Bayan ayakkabı IFEMA Feria www.ifema.es info@fuartakip.com Interstoff Asia Essential-Spring Tekstil, Kumaş Fuarı ÇİN- Hong Kong 17.03.2010 - 19.03.2010 Tekstil Tekstil, Kumaş Messe Frankfurt www.messefrankfurt.com.hk info@fuartakip.com
Fuar
MART - NİSAN 2010 YURTDIŞI FUARLARI
BASELWORLD Saat, Mücevher Taki Fuarı ISVİÇRE- Basel 18.03.2010 - 25.03.2010 Kuyumculuk Takı, Saatler, Dünya çapında alıcılar, Altın ve platin takı, Tasarım takılar, Altın takı, Platin takı, Taşlı takılar, Takı taşları, Takı ürünleri, Gümüş takı, Saatcundefinedlundefinedk sanatundefined, Modern saatler, Rakkaslı duvar ve masa saatler Messe Basel www.baselshow.com info@fuartakip.com Hometextile China Ev Tekstil Fuarı ÇİN- Guangzhou 18.03.2010 - 21.03.2010 Tekstil Tekstil, ev tekstili CIFF www.fairwindow.com info@fuartakip.com MCE: Mostra Convegno Expocomfort Isıtma Sogutma Teknoloji Fuarı ITALYA- Milano 23.03.2010 - 27.03.2010 Enerji Isı ve Havalandırma Banyo donanımı, Muslukçu tekniği, Soğutma, Sanayi, Klima tesisatı, Kalorifer, Sihhi tekniği, Isıtma tekniği Planet www.mcexpocomfort.it info@fuartakip.com
STONETECH 2010 16. Uluslararası Taş İşleme Makineleri, Ekipmanları ve Ürünleri Fuarı Çin- Shanghai 06.04.2010 - 09.04.2010 Madencilik Madencilik, Mermer, Doğal Taşlar CIEC www.stonetech.org.cn info@fuartakip.com Sino Corrrugated Oluklu Mukavva ve Karton Ambalaj Fuarı ÇİN- Dongguan 07.04.2010 - 09.04.2010 Kagıt, Matbaa ve Etiket SinoFoldingcarton katlanır karton donanımları, sarf malzemeleri ve teknoloji için bir profesyonel sergisidir. Etkinlik, katlanır karton sektöründeki en son bilgileri katlanır karton işleme ekipman, showcases tümüne odaklanmaktadır ve katlanır karton üreticileri için kenar işleme çözümleri Reed Huayin www.sino-corrugated.com info@fuartakip.com
Analytica Laboratuar Teknolojisi, Bio Teknoloji, Enstrumental Analiz Fuarı ALMANYA- Münih 23.03.2010 - 26.03.2010 Medika Medikal, tıbbi gereçler - ilaç Messe Muenchen www.analytica.de info@fuartakip.com
Biostyl Saglıklı Yasam ve Gıda Fuarı CEK CUMHURIYETI- Prag 09.04.2010 - 11.04.2010 Gıda Saglıklı Yasam ve Gıda Turkiye Temsilciliği : Gür Tour İrtibat : ( 212 ) 232 17 47 Pbx Incheba & Gurtour www.incheba.cz info@fuartakip.com
Mideast watch & Jewellery Show 28.Orta Dogu Saat ve Mucevher Fuarı UAE- Sharjah 31.03.2010 - 03.04.2010 Saat En son tasarım ve saatler, mücevher eğilimleri showcasing, altın, değerli taşlar, Mücevher ve elmas. Expo-centre www.mideastjewellery.com info@fuartakip.com
Elektronics & Components Elektronik ve Yedek Parça Fuarı ÇİN- Hong Kong 12.04.2010 - 15.04.2010 Elektrik Elektronik Elektronik ve Yedek Parça Fuarı AsiaWorld-Expo tradeshow.globalsources.com info@fuartakip.com
DJAZAGRO 2010 8. Uluslararası Gıda Sanayileri Fuarı CEZAYIR- SAFEX 12.04.2010 - 15.04.2010 Gıda Gıda işleme, Ambalaj ve Paketleme Teknolojileri, Pastacılık ve Fırıncılık sanayi makine, Ekipman ve urunleri, Bar restoran ve Catering hizmetleri için ekipman ve ürünler, Gıda ve içecek urunleri ve yardımcı malzemeler COMEXPO Paris www.djazagro.com info@fuartakip.com AutoTronicsTaipei Uluslararası Oto Elektronik Fuarı TAIWAN- Taipei 12.04.2010 - 15.04.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii Otomobil Elektronikleri Taitra www.autotronics.com.tw info@fuartakip.com Expoaviga Kümes hayvanlar, Hayvan besleme ISPANYA- Barselona 13.04.2010 - 16.04.2010 Tarım Hayvancılık Kümes hayvanlar, Hayvan besleme Fira de Barcelona www.expoaviga.com info@fuartakip.com S. Internazionela Del Mobile Uluslararası Mobilyacılık ve Aksesuar Fuarı İTALYA- Milano 14.04.2010 - 19.04.2010 Mobilya Uluslararası Mobilyacılık ve Aksesuar Fuarı Cosmit www.cosmit.it info@fuartakip.com Hannover Messe Uluslararası Sanayi Fuarı ALMANYA- Hannover 19.04.2010 - 23.04.2010 Makina ve Teknik Uluslararası Sanayi Fuarı Endüstriyel malzemeler,Işıklandırma teknolojisi (Dünya ışıklandırma şovu ..),Elektrik mühendisliği için ekipmanlar,Elektronik ekipmanlar,Elektrik otomasyon teknolojisi,Güç kaynakları ve kontrol mekanizmaları ve alet ekipman üretimi,Komprosör teknolojisi,Enerji ve çevresel teknoloji,Robot ve endüstriyel otomasyonu,İnşaatlardaki elektrik tesisat teknolojisi,Vb Hannover Messe www.hannovermesse.de info@fuartakip.com
BAUMA 2010 Uluslararası İnşaat Makineleri, İnşaat Malzemesi Makineleri, İnşaat Araçları ve Madencilik Makineleri İhtisas Fuarı ALMANYA- Münih 19.04.2010 - 25.04.2010 Yapı İnşaat Uluslararası İnşaat Makineleri, İnşaat Malzemesi Makineleri, İnşaat Araçları ve Madencilik Makineleri İhtisas Fuarı Messe München www.bauma.de info@fuartakip.com PragoMedica 32.Uluslararası Tıp Fuarı CEK CUMHURIYETI- Prag 20.04.2010 - 23.04.2010 Medika Teşhis ve tedavi için Tıp teknolojisi Laboratuvar cihazları ve ekipmanları , İlaç ve OTC ürünleri , Optik cihazlar ve donanımları Turkiye Temsilciliği : Gür Tour İrtibat : ( 212 ) 232 17 47 Pbx Incheba & Gurtour www.incheba.cz info@fuartakip.com Print & Pack Baskı ve Ambalaj Fuarı ÇİN- Hong Kong 27.04.2010 - 30.04.2010 Ambalaj Baskı ve Ambalaj Fuarı Tdctrade hkprintpackfair.com info@fuartakip.com Jewel Fair Korea Uluslararası Mücevher Fuarı G.KORE- Seoul 29.04.2010 - 02.05.2010 Kuyumculuk Uluslararası Mücevher Fuarı COEX www.jewelfair.com info@fuartakip.com Not:Fuarı ziyaret etmeye karar vermeden önce, fuarın organize edildiği tarihleri ve yukarıdaki bilgileri organizatör web sitesinden kontrol etmeyi unutmayınız.
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
69
Fuar
MART - NİSAN 2010 YURTDIŞI FUARLARI
STONETECH 2010 16. Uluslararası Taş İşleme Makineleri, Ekipmanları ve Ürünleri Fuarı Çin- Shanghai 06.04.2010 - 09.04.2010 Madencilik Madencilik, Mermer, Doğal Taşlar CIEC www.stonetech.org.cn info@fuartakip.com
DJAZAGRO 2010 8. Uluslararası Gıda Sanayileri Fuarı CEZAYIR- SAFEX 12.04.2010 - 15.04.2010 Gıda Gıda işleme, Ambalaj ve Paketleme Teknolojileri, Pastacılık ve Fırıncılık sanayi makine, Ekipman ve urunleri, Bar restoran ve Catering hizmetleri için ekipman ve ürünler, Gıda ve içecek urunleri ve yardımcı malzemeler COMEXPO Paris www.djazagro.com info@fuartakip.com
Sino Corrrugated Oluklu Mukavva ve Karton Ambalaj Fuarı ÇİN- Dongguan 07.04.2010 - 09.04.2010 Kagıt, Matbaa ve Etiket SinoFoldingcarton katlanır karton donanımları, sarf malzemeleri ve teknoloji için bir profesyonel sergisidir. Etkinlik, katlanır karton sektöründeki en son bilgileri katlanır karton işleme ekipman, showcases tümüne odaklanmaktadır ve katlanır karton üreticileri için kenar işleme çözümleri Reed Huayin www.sino-corrugated.com info@fuartakip.com
AutoTronicsTaipei Uluslararası Oto Elektronik Fuarı TAIWAN- Taipei 12.04.2010 - 15.04.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii Otomobil Elektronikleri Taitra www.autotronics.com.tw info@fuartakip.com
Biostyl Saglıklı Yasam ve Gıda Fuarı CEK CUMHURIYETI- Prag 09.04.2010 - 11.04.2010 Gıda Saglıklı Yasam ve Gıda Turkiye Temsilciliği : Gür Tour İrtibat : ( 212 ) 232 17 47 Pbx Incheba & Gurtour www.incheba.cz info@fuartakip.com Elektronics & Components Elektronik ve Yedek Parça Fuarı ÇİN- Hong Kong 12.04.2010 - 15.04.2010 Elektrik Elektronik Elektronik ve Yedek Parça Fuarı AsiaWorld-Expo tradeshow.globalsources.com info@fuartakip.com
70
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
Expoaviga Kümes hayvanlar, Hayvan besleme ISPANYA- Barselona 13.04.2010 - 16.04.2010 Tarım Hayvancılık Kümes hayvanlar, Hayvan besleme Fira de Barcelona www.expoaviga.com info@fuartakip.com S. Internazionela Del Mobile Uluslararası Mobilyacılık ve Aksesuar Fuarı İTALYA- Milano 14.04.2010 - 19.04.2010 Mobilya Uluslararası Mobilyacılık ve Aksesuar Fuarı Cosmit www.cosmit.it info@fuartakip.com Hannover Messe Uluslararası Sanayi Fuarı ALMANYA- Hannover 19.04.2010 - 23.04.2010 Makina ve Teknik Uluslararası Sanayi Fuarı Endüstriyel malzemeler,Işıklandırma teknolojisi (Dünya ışıklandırma şovu ..),Elektrik mühendisliği için ekipmanlar,Elektronik ekipmanlar,Elektrik otomasyon teknolojisi,Güç kaynakları ve kontrol mekanizmaları ve alet ekipman üretimi,Komprosör teknolojisi,Enerji ve çevresel teknoloji,Robot ve endüstriyel otomasyonu,İnşaatlardaki elektrik tesisat teknolojisi,Vb Hannover Messe www.hannovermesse.de info@fuartakip.com
BAUMA 2010 Uluslararası İnşaat Makineleri, İnşaat Malzemesi Makineleri, İnşaat Araçları ve Madencilik Makineleri İhtisas Fuarı ALMANYA- Münih 19.04.2010 - 25.04.2010 Yapı İnşaat Uluslararası İnşaat Makineleri, İnşaat Malzemesi Makineleri, İnşaat Araçları ve Madencilik Makineleri İhtisas Fuarı Messe München www.bauma.de info@fuartakip.com PragoMedica 32.Uluslararası Tıp Fuarı CEK CUMHURIYETI- Prag 20.04.2010 - 23.04.2010 Medika Teşhis ve tedavi için Tıp teknolojisi Laboratuvar cihazları ve ekipmanları , İlaç ve OTC ürünleri , Optik cihazlar ve donanımları Turkiye Temsilciliği : Gür Tour İrtibat : ( 212 ) 232 17 47 Pbx Incheba & Gurtour www.incheba.cz info@fuartakip.com Print & Pack Baskı ve Ambalaj Fuarı ÇİN- Hong Kong 27.04.2010 - 30.04.2010 Ambalaj Baskı ve Ambalaj Fuarı Tdctrade hkprintpackfair.com info@fuartakip.com Jewel Fair Korea Uluslararası Mücevher Fuarı G.KORE- Seoul 29.04.2010 - 02.05.2010 Kuyumculuk Uluslararası Mücevher Fuarı COEX www.jewelfair.com info@fuartakip.com Not:Fuarı ziyaret etmeye karar vermeden önce, fuarın organize edildiği tarihleri ve yukarıdaki bilgileri organizatör web sitesinden kontrol etmeyi unutmayınız.
Fuar
MART - NİSAN 2010 YURTİÇİ FUARLARI Çukurova Otoshov Otomobil Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı TURKIYE- Adana 02.03.2010 - 07.03.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii Otomobil Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Tüyap Adana www.tuyap.com.tr I DECO İSTANBUL Ev Modası, Dekoratif Tasarım Ürünleri Fuarı TURKIYE- İstanbul 03.03.2010 - 07.03.2010 Mobilya Dekorasyon Ev Tekstili, Mobilya, Dekoratif Aksesuar, Aydınlatma, Mutfak Ve Banyo, Beyaz Eşya, Zücaciye SİNE Fuarcılık www.sinefuarcilik.com Mersin Agrodays Mersin 5.Uluslararası Tarım Fuarı TURKIYE- Mersin 03.03.2010 - 06.03.2010 Tarım Hayvancılık Tarım, Tarım Makineleri, Gübre, Tohum, Seracılık, Hayvancılık, Sulama Forza Fuarcılık / www.forzafuar.com.tr 6.Boru ve Ek Parçaları Boru, Ek Parçaları, Makine ve Ekipmanları Fuarı TURKIYE- IFM 04.03.2010 - 07.03.2010 Makina ve Teknik Borular ve Hammeddeleri, makine ve Ekipmanları/ İhlas Fuarcılık www.ihlasfuar.com Çatı & Cephe 2010 6.Çatı Cephe, Sistemleri ve Teknolojileri Fuarı TURKIYE- Cnr IST 04.03.2010 - 07.03.2010 Yapı İnşaat Giydirme Cepheler, Çatı Teras Kaplamaları Ve Örtüler, Diğer Çatı Cephe Malzemeleri Ve Sistemleri, Camlar, Isı Ve Ses Tutucu Gereçler, Cehpe Kaplamaları CNR Ekspo www.cnrexpo.com İstanbul Jewelry Show 30.İstanbul Uluslararası Mücevher, Takı, Gümüş, Saat ve Malzemeleri Fuarı TURKIYE- Cnr IST 13.03.2010 - 17.03.2010 Kuyumculuk Değerli ve Yarı Değerli Takılar, Değerli Ve Yarı Değerli Taşlar, İnciler, Saatler, Değerli Hediyelik Eşyalar, İlgili Makine, Ekipman, Dekorasyon, Yazılım, Aksesuar Rotaforte Fuarcılık www.rotaforte.com Konya Tarım 2010 8.Tarım, Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı TURKIYE- Konya 17.03.2010 - 21.03.2010 Tarım Hayvancılık Tarım, Hayvancılık, Süt Endüstrisi Tüyap Konya www.tuyap.com.tr info@fuartakip.com Photo Digital 2010 Fotoğraf ve Dijital Görüntüleme Teknolojileri TURKIYE İst. 18.03.2010 - 21.03.2010 Elektrik Elektronik Fotoğraf ve Dijital Görüntüleme Teknolojileri / Ares Fuarcılık www.aresfuarcilik.com
EKSPOMED 2010 17.Uluslararası İstanbul Tıbbi Analiz, Teşhis, Tedavi, Koruma ve Rehabilitasyon Ürün, Cihaz, Teknik ve Ekipmanları Fuarı TURKIYE- İstanbul 18.03.2010 - 21.03.2010 Medika Tıbbi Analiz,Teşhis,Tedavi, Koruma ve Rehabilitasyon Ürün, Cihaz, Teknik ve Ekipmanlar Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr Marble 16.Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri TURKIYE- İzmir 24.03.2010 - 27.03.2010 Mermer, Traverten, Granit, Dekoratif Taşlar, Blok, Mermer Makineleri, Ocak Makineleri, Elmas Testere Soket İZFAŞ Mobilya Mobilya, Ev Aksesuarları, Aydınlatma, İç Mimari Ve Dekorasyon TURKIYE- Çorum 24.03.2010 - 28.03.2010 Mobilya Dekorasyon Mobilya, Ev Aksesuarları, Aydınlatma, İç Mimari Ve Dekorasyon Malzemeleri, Zemin Ve Duvar Kaplamaları, Ev Tekstili, TR 83 Fuarcılık www.expotr83.com Yapı ve Yaşam Bursa 22.Yapı ve Yaşam Fuarı ve Kongresi TURKIYE- Bursa 24.03.2010 - 28.03.2010 İnşaat Yapı Malzemeleri Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr AYSAF 2010 43. Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı TÜRKİYE- Cnr Expo 07.04.2010 - 10.04.2010 Deri Ayakkabı Taban, kalıp, ökçe, deri, suni deri, makine, kimya ve yan sanayi Pozitif Fuarcılık www.pozitiffuarcilik.com OTEL 2010 Otel Ekipmanları ve Gıda TURKIYE- Bodrum / Muğla 07.04.2010 - 10.04.2010 Endüstriyel Ekipman Otel Ekipmanları, Gıda Ürünleri Ve Teknolojileri, Servis Ekipmanları, Tekstil Ürünleri, İç Ve Dış Mekan Mobilyalar Tunajans Reklam www.tunajans.com.tr
Mobilya ve Dekorasyon Ev ve Ofis Mobilyaları, Aksesuarları ve Ev Tekstili Ürünleri TURKIYE- Ankara 07.04.2010 - 11.04.2010 Mobilya, Ev Ve Ofis Mobilyaları, Aksesuarları, Mutfak, Banyo Dolapları ve Aksesuarları, Ev Tekstili, Dekorasyon Ürünleri / A ve A Fuarcılık www.aafuarcilik.com UNICERA 22. Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı TURKIYE- İstanbul 07.04.2010 - 11.04.2010 Seramik, Banyo ve Mutfak Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr NALBURİYE 2010 Nalburiye & Hırdavat Fuarı TURKIYE- İstanbul 08.04.2010 - 11.04.2010 Hırdavat, Boya, Uygulama, El Aletleri Aksesuarları, Kilit, Zımpara, İzolasyon, İş Güvenliği, Mutfak Banyo Aksesuarları, Sıhhi Tesisat Medya Fors www.mediaforceonline.com 4.Yapıdecoor Ankara İnşaat Malzemeleri, Yapı Yenileme TURKIYE- Ankara 08.04.2010 - 11.04.2010 Yapı İnşaat, Doğal Taş, Arıtma Sis., Mutfak-Banyo, Boya, İzolasyon, Cephe Kaplama, Peyzaj, Kapı Pencere, Havuz, Şömine, Güneş Enerjisi, Aydınlatma, Zemin Kaplama CYF Fuarcılık www.cyffuar.com.tr Konya Yapı Teknolojileri Konya 7. Yapı Malzemeleri, Yapı Teknolojileri ve Dekorasyon Fuarı TURKIYE- Konya 08.04.2010 - 11.04.2010 Yapı İnşaat, Yapı Malzemeleri, Asansör, Yürüyen Aksamlar, Nalburiye, Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr Gıda & Gıda Tek Bursa 9.Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme, İçecek Teknolojileri, Unlu Mamuller ve Teknolojileri ve Mağaza Market Ekipmanları TURKIYE- Bursa 22.04.2010 - 25.04.2010 Gıda Ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme, İçecek Teknolojileri, Unlu Mamuller Ve Mağaza Market Ekipmanları Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr Konfeksiyon Makinesi 22.Uluslararası Konfeksiyon Makineleri, Nakış Makineleri, Konfeksiyon Yan Sanayi ve Aksesuarları TURKIYE- İstanbul 22.04.2010 - 25.04.2010 Tekstil Makinaları Konfeksiyon, Nakış Makineleri, Konfeksiyon Yan Sanayii ve Aksesuarları Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr Tabela ve Reklam Açık Hava ve İç Mekan Reklam Çözümleri TURKIYE- İstanbul 22.04.2010 - 25.04.2010 Reklam Teknolojileri, Dijital Ürünler, Serigrafi Ürünleri, Görsel İletişim Araçları CNR Ekspo www.cnrexpo.com
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010
71
Üyeler
72
İş Dünyası Ocak-Şubat 2010