editör’den
GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK
Sektöre Sorunlarını Konuşuyor
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN
Dijital Teknik Dergisi’nin Mayıs sayısı ile karşınızdayız. Bu ay sektörümüzde önemli buluşmalar ve organizasyonlar gerçekleşti. Düzenlenen toplantılarda önemli konular ele alındı.
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ / CHIEF EDITOR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
Sektör Sorunları Masaya Yatırıldı Açıkhava Reklamcıları Derneği, Sign İstanbul 2011 Fuarı’nda düzenlediği ve 283 firma temsilcisinin yanıtladığı ankete ilişkin sonuçları paylaştı. Ankete ilişkin sonuçlar, İTO’da düzenlenen Açıkhava Reklam Sektörü Sorunları ve Çözüm Arayışları konulu toplantıda açıklandı. Anket sonuçlarına göre, en çok haksız rekabet, belediye reklam mecralarının getirdiği sınırlamalar, vergi yüksekliği ve kalifiye eleman eksikliği geliyor.
SANAT YÖNETMENİ / ART DIRECTOR İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
Açıkhava Reklam Sektörü Safranbolu’da Buluştu ARED, 2012 eğitim programına ilave olarak Mayıs ayında Safranbolu’da bir eğitim semineri düzenledi. Bölgeden gelen talep doğrultusunda gerçekleştirilen seminere, çevre il ve ilçelerden sektör firmaları katılım gösterdi. Seminerin ardından Ustalara Saygı Töreni ile, sektöre emek veren ustalar hatırlandı. Basım Dünyası Drupa Bir araya Geldi Basım dünyasını buluşturan Drupa 2012 Fuarı Almanya’da gerçekleştirdi. Fuara dijital baskıda faaliyet gösteren dünya markaları da katılarak çözümlerini sergiledi. Drupa ile ilgili ayrıntılara önümüzdeki ayda devam edeceğiz. Tekstil Sektörde Dijital Çözümler 20-24 Nisan tarihleri arasında ITM-Texpo Eurasia Fuarı düzenlendi. Fuara sektörümüzden çok sayıda firma katılarak, tekstil alanındaki çözümlerini sektörle paylaştı. Fuara katılan firmalarla yaptığımız röportajları dergimiz sayfalarında bulabilirsiniz. Sektöre Yatırıma Devam Ediyor Açıkhava reklam sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız, makine parkurunu güçlendirmeye ve yenilemeye devam ediyor. Bu ay gerçekleşen bazı yatırımları sizlerle paylaşıyoruz. Bizi takip edin, sektörden haberiniz olsun. Gelecek sayıda buluşmak ümidiyle Saygılarımızla.
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI / ASISTANT GENERAL MANAGER AHMET KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr
EDİTÖR / EDITOR HÜSEYİN AKARSU huseyin.akarsu@img.com.tr
GRAFİK TASARIM / GRAFIK DESIGNER İPEK ERDOĞAN ipek.erdogan@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ / ADVERTISEMENT MANAGER AHMET AYDIN ahmet.aydin@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ / INTERNATIONAL RELATIONS MANAGER HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ / MARKETING COMUNICATION MANAGER EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ / ACCOUNT MANAGER MÜRSEL GÜRLER mursel.gurler@img.com.tr ABONE / SUBSCRIPTION HATİCE ERDÖNMEZ hatice.erdonmez@img.com.tr CTP - BASKI / PRINTED BY İHLAS GAZETECİLİK 29 Ekim Caddesi No:23 34530 Yenibosna / ISTANBUL +90 212 454 30 00 ADRES / HEAD OFFİCE 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL / TURKİYE Tel.:+90.212 454 25 03 Faks:+90.212 454 25 06 www.dijitalteknik.com.tr e-mail: info@ihlasfuar.com
Dijital Teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Dijital Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Dijital Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır. Dijital Teknik Dergisi İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating Dijital Teknik® as the source. Dijital Teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.
iç indekiler 8
8
8
8
8
8
8
8
8
Reklam indeksi 2E........................................ 89-91 AKTİF ISI.................................147 ALFANORM........................Ö.K.K. ANTALİS...................................63 ARTEN......................................49 ATALİNE.................................107 ATLANTİS...............................101 BES.........................................121 CK REKLAM............................135 DENİZ.....................................113 DERYA....................................145 DİGİTEKNİK...................... Ö.K.İ.-1 EDP........................................151 EMRE MONTAJ.......................109 ENERJİ......................................87
ERAY......................................119 ERSAN....................................127 ESER BAYRAK.........................139 EURODIGI................. 122-123-125 FİLMAT................................ 51-53 FLEKS MEDIA..................... 2-3-4-5 FOLPA............................... INSERT GERMEN...................................95 GÖRSEL İLETİŞİM....................137 IŞIK PLASTİK.............................61 IŞIKLAR LED..............................99 İHLAS PAZARLAMA......... 158-159 İNKA.........................................59 İSTANBUL REKLAM......... 81-83-85 KARYA............................ 103-105
KIIAN........................................45 KILAVUZ BAYRAK...................141 MAT KAĞIT................. Ö.K.-25-27 MET ETİKET..............................33 METO.............................. 110-111 NAC.................................... 29-31 NETA........................................65 OPTİMUM........................... 13-15 ORACAL.......................... 142-143 ÖZAK.................................. A.K.İ. PARDUS............................... 78-79 PASS.........................................47 PIMMS GROUP................... 7-9-11 POLİN.....................................117 PRODİGİTAL.....66-67-69-71-73-75
R58..........................................77 RAMUS...................................129 RGB........................................131 SAATÇİOĞLU.................. 19-21-23 SDS...................... 35-37-39-41-43 SET REKLAM.............................57 SIGN İSTANBUL........................17 ŞAHİN REKLAM........................93 TAÇ........................................115 TÜRKİYE GAZETESİ.................157 VİRA.......................................133 YALÇINLAR.......................... 54-55 YATAY BİLGİSAYAR............... A.K. YAZIM......................................97
Sorunu Ertelemek Çözüm Değildir!.. Birol FEDAİ Açıkhava Reklamcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı birolfedai@ared.org.tr
Meclisimizden; Avrupa’dan kopya yöntemi ile edinilmiş, Türkiye koşullarına uygunluğu yeteri kadar tartışılmamış yasalar, AB uyum yasaları adı altında birbiri ardına yürürlüğe giriyor, her gün yeni bir yaptırım ile karşılaşıyoruz. Yasalar Meclisten geçiyor, yürürlüğe giriş tarihi işletmelerin uyumu için genellikle bir yıl sonra olarak belirlense de bu süreç hızla geçip gidiyor. Gerekli önlemleri almayan işletmeler için tehlikeli zamanlar başlıyor, hazırlıksız işletmeler cezai yaptırımlarla baş başa kalıyorlar. Dernek olarak, bu konuların önemini sektöre anlatıyor ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda meslektaşlarımızı uyarıyoruz. Bununla da yetinmeyip, sektörden gelen talepleri değerlendirerek önemli bulduğumuz konular hakkında eğitim ve seminerler düzenliyor yasalara uymamanın vahametini anlatıyoruz. Ama gelin görün ki, birçok meslektaşımız yapılması gerekenleri şu veya bu nedenlerle erteliyor ya da görmezden geliyor. Sorunu ertelemenin çözüm olmadığını biliyoruz, anlatıyoruz. Sorunlar üst üste geldiğinde daha çözülmez bir duruma gelecek büyüyecek ve işletmenizi tehdit edecektir. Daha fazla enerjinizi ve zamanınızı harcamak durumunda kalacaksınız. Üstelik bu süreçte bir de denetlenirseniz uğrayacağınız idari yaptırımlar işletmenizin zarara uğramasına neden olacaktır. Böylesi bir durumu sektördeki hiçbir firma ve işletmesi için dilemeyiz. Bu nedenle geç kalmadan, işletmenizin yasalar karşısındaki eksikliklerini, sorunlarını öncelikli sıraya koyarak, ekonominizin elverdiği ölçüde adım adım çözmeniz gerekmektedir. Derneğimizin sorunun her aşamasında çözüm önermek ve yardımcı olmak üzere hazır olduğunu bilmenizi istiyoruz. Aşağıdaki hususlara bir kez daha dikkatinizi çekmek isteriz: - 4857 sayılı İş Kanunu’nu herkes okumalı ve işletmesini yeniden yapılandırmalı, çalışanların özlük dosyalarını yenilemeli, iş yeri disiplin kurulunu oluşturmalı, her şeyi kayıt altına almalıyız. - Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’ni mutlaka okumalısınız, çünkü işletmelerimiz bu yönetmelik kapsamındadır ve kanuni gerekler yerine getirilmediği takdirde, ağır, altından kalkılamaz cezalarla yüz yüze gelmek muhtemel bir sonuçtur. Çalışanlarınız, yaptıkları işe 10
uygun MEB onaylı Yeterlilik Belgesi sahibi olmalıdırlar. Ağır ve Tehlikeli İşler Eğitimi ile Yüksekte Çalışma ve Montaj Eğitimini mutlaka almalıdırlar. Çalışanların sağlık raporlarını her sene yenilemeli ve çalışanların iş yaşamları ile ilgili yasada istenen şartları mutlaka yerine getirmeliyiz. - İşyeri Atıkları ile ilgili mevzuat iyi değerlendirilmeli buna göre işletmemizde çevre ve atık yönetimi geliştirilerek, üretim sonucu oluşan atıklarımızı belediyenin evsel atıklarına atmamanın yöntemlerini biran önce geliştirmeliyiz. Bunları stok alanları oluşturup biriktirmeli ve geri dönüşümle ilgili lisanslı firmalarla işbirliği yaparak onlara teslim etmeliyiz. Dijital baskı makinelerimizde kullandığımız solvent mürekkepler başta olmak üzere diğer tehlikeli atıklarımızı çevremizde bulunan ruhsatlı bertaraf tesisleri ile gerekli iş birliğini yaparak onlara belge karşılığında vermeliyiz. - İşletmenizde kopya yazılım kullanmayınız. Yazılımlarınızı gözden geçirerek, gerekli olanları yasallaştırınız, personelinizi uyarıp uyardığınıza ilişkin belgeleri personel dosyalarına koyunuz, gerekirse kaçak yazılımları önleme programlarını bilgisayarlarınıza yükletiniz. - Yeni Türk Ticaret Kanunu tartışmalarını medyada izliyorsunuz. Bununla ilgili işletmenizde yapılması gerekenleri mali müşavirinizi çağırarak konuşmalısınız, Kanunun yürürlüğe gireceği 01.07.2012 tarihine kadar işletmeniz yeni kurallara uygun halde olmalıdır, Kanunda para cezası yanında hapis cezasını da öngören ağır yaptırımlar bulunmakta olduğunu göz ardı etmeyiniz. - İşletmenizin SGK ile ilgili sorumlulukları, KDV, vergi ve harçlarla ilgili uygulamaları elektronik ortamda denetlenmekte, hatalar maddi yaptırımlar olarak işletmenize geri dönmektedir, bu durumda bu konuları hemen hemen her gün denetlemek gerekmektedir, bu hususları sadece mali işler ile ilgili kişilerin denetimine bırakmayınız, denetiminiz altında yürütülmesini sağlayınız. İşletme sahibi olarak işletmemizi bizzat denetlemek durumunda olduğumuzu, işletmelerimiz için çok önemli olan bu konularla ilgili işyerinde gerekli yapılanmayı sağlayarak, değişime ayak uydurmayı öneriyorum. Aksi halde, ödenecek bedelin; sektörümüz, sektör çalışanlarımız ve başta tabi ki siz olmak üzere herkesi olumsuz etkileyeceğinin farkındalığı içinde olunması gerektiğini bir kez daha yineliyorum.
Açıkhava Reklam Sektörü Sorunları ve Çözüm Arayışları
Sektörün paydaşlarının bir araya geldiği toplantıda, sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Açıkhava Reklamcıları Derneği ve İTO 27 Nolu Meslek Komitesi tarafından organize edilen “Açıkhava Reklam Sektörü Sorunları ve Çözüm Arayışları” konulu toplantı İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. İki oturumda tamamlanan seminerin ilk oturumunda Açıkhava reklam sektörü güncel sektörel sorunları, mecra kiralama firmalarının sektörel sorunları, tedarikçi firmaların sektörel sorunları, baskı firmalarının sektörel sorunları, endüstriyel reklam üreticisi firmalarını sektörel sorunları masaya yatırıldı. İkinci oturum ise çözüm arayışları ve önerilerin değerlendirilmesine yönelik oldu. Seminere ARED Başkanı Birol Fedai, Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Demirseren, Genel Koordinatör Av. Ayşe Z. Aydın, İTO 27 Nolu Meslek Komitesi Başkanı Mahmut Özden, Meclis Üyesi Şevket Aksoy ve sektörün önde gelen firmalarının yöneticileri katıldı. Toplantının açılışın konuşmasını İTO 27 Nolu Meslek Komitesi Başkanı Mahmut Özden yaptı. Ardından söz alan Meclis Üyesi Şevket Aksoy, ARED’in yapmış olduğu çalışmalar değindi ve İTO ile birlikte yapılabilecek çalışmaları anlattı. Aksoy, “ARED etkin bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Dernekler arasında bu kadar aktif olarak derneğe az rastlanmaktadır. Özellikle Anadolu’da çok iyi çalıştığını gözlemliyoruz. Şimdi birazda konuya Ticaret Odası açısından bakalım. İnsanlar zihinlerinde Ticaret Odası ne işe yarar diye bir soru var. İşin içine girdiğinizde ne kadar etkin ve aktif olduğunu anlayabilirsiniz. İTO’da Kültür Sanat ve Spor Hizmetleri Bölümü var. Biz bu bölüm altında faaliyet gösteriyoruz.
12
Reklamcılık bölümünü daha aktif hale getirmek için çalışıyoruz. Bunun için ARED ile yakınlaştık. ARED’in yaptığı çalışmalarını İTO düzeyine taşımak istedik. Harekete geçme vakti geldi diyerek hizmet üretmek istedik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü’ne sesimizi daha iyi duyurmalıyız. O noktada daha etkin olmalıyız” şeklinde konuştu.
SEKTÖRLER SORUNLAR Daha sonra söz alan ARED Genel Koordinatörü Av. Ayşe Z. Aydın, ARED’in Açıkhava Reklam Sektörü Sorunları başlıklı anketin sonuçlarını paylaştı. Aydın, “ARED’in Sign İstanbul 2011 Fuarı’nda düzenlediği anket çalışmasına katılan 283 firma temsilcisinin yanıtlarına göre Açıkhava reklam sektörünün 15 farklı sorunu vardır. Bu sorunları ana 7 başlık altında topladık. Bunlar 1) Haksız Rekabet, 2) Nitelikli Eleman Sıkıntısı, 3) İlan ve Reklam Vergileri, 4) Ürün Kalitesindeki Düşüş, 5) Reklam Mecralarında Sınırlama, 6) SGK Primlerinin Yüksekliği, 7) Her ilde Farklı Yönetmelik.”
MECRA KİRALAMA FİRMALARININ SORUNLARI Bu bölümde söz alan Şehir Işıkları’nden Serdar Yandımata, mecra kiralamada yaşadıkların sorunları anlattı. Belediyelerin ilan ve reklamlardaki keyfi uygulamaları ile karşılaştıklarını anlatan Yandımata, “Şirket olarak kaliteli ürün ve müşteri memnuniyeti hedefliyoruz. Ancak bu tarz sorunlar çalışma verimimizi düşürmektedir. İşletmeci açısında bakarsak, belediyeler kiralama alanlarından gelir elde etmek peşinde olması gayet doğal. Büyükşehirlerden ilçe belediyelere kadar çok geniş bir kiralama alanı var. Bu noktada öncelikle tartışılması
gereken konulardan biri arz fazlalığından dolayı görüntü kirliliği oluşmasıdır. Avrupa Birliği’nde bu konuda çalışmalar ve düzenlemeler yapılıyor. Doğru bir disiplin sağlanmalıdır. Aksi halde sonu gelmeyen reklam alanları ve karmaşası ile karşı karşıya kalabiliriz. Önemli sorunlarından birinin idari birimler arasında yaşanan eşgüdüm eksikliğinden kaynaklandığını söyleyen Serdar Yandımata, “Örneğin bir belediye ihale düzenliyor, şartname belirliyor, ihaleye giriyoruz kazanıyoruz. Buraya kadar her şey normal gibi gözüküyor. 2 gün sonra Karayolları bu alan reklam için güvenli değil kaldırın diye yazı gönderiyor. Öbür gün valilik, bir başka zaman kaymakamlık bir başka zaman da emniyet müdürlüğünden geliyor. Sonra ihaleyi veren belediye ilan yerini değiştiriyor. Ne oldu? Yükümlülük mecrayı kiralayana ait. Bizim zamanımız ve paramız gidiyor. Bu bir milli kayıptı. Kurumsal disiplin eksikliğinden kaynaklanıyor. Açıkhava reklam mecraları 1994 yılından bu yana gelişmeye başladı. Genç bir sektör olmasına rağmen nitelikli eleman konusunda sıkıntı yaşanıyor. ARED’in ciddi bir şekilde eğitim konusunda çalışma yaptığını biliyoruz. Bu çalışmaları üniversite düzeyine taşınırsa daha verimli olabilir diye düşünüyorum.
TEDARİKÇİ FİRMALARIN SEKTÖREL SORUNLARI
Tedarikçiler Grubu adına ilk sözü Ömer Garan aldı. Tedarikçiler Platformu’nun yaptığı çalışmaları anlatan Garan, tedarikçiler arasında birlik ve beraberliği oluşturmak için çaba gösterdiklerini anlattı. Garan, “İlk önce tedarikçiler birbirine rakiptir. Bir araya gelmezler şeklinde birkaç düşünce oluştu. Fakat söylendiği gibi olmadı. Herkesin hoşuna giden bir uygulama oldu. Birbirini çok az tanıyan birçok firma güzel dostluklar kurdu. Dostlukların dışında birbirleriyle fikir alışverişleri yapılmaya başlandı. Bu grubumuz bu şekilde gelişti. Bazı derin konulara el attık. Örneğin eğitim konusuna bir çalışma içine girmek istedik. Ancak ARED’in bu konuda yaptığı çalışmaları görünce çok fazla ilerleme sağlayamadık. Kendi tedarikçi üyelerimize eğitim konusunda birkaç somut adım attık. İlkini iki sene önce yeni çıkmış olan Torba Yasası’nı anlattı. Yine önümüzdeki günlerde Yeni Türk Ticaret Kanunu hakkında yetkili bir kuruluş bir sunum yapacak. Tedarikçileri firmaların sorunları, uygulamacı ve tabelacıların sorunlarından pek farklı değil. ARED’in çıkartmış olduğu sorunların hepsini bizde yaşamaktayız. Pimms Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Aygüler Belki çok fazla sorunumuz yok gibi gözüküyor olabilir. Ancak ülkemize ithalat serbestisi gelince, çok önemli sorunlar ortaya çıktı. Örneğin bir markaya yatırım yapıyorsunuz, o markayı bir noktaya getiiyorsunuz. Bir gün biri çıkıp sizin getirdiğiniz ürünün aynısını getiriyor. Tabiki bu firma teknik servis hizmeti veremiyor. Böylece ana firma saygınlığını kaybediyor. Ardından teknik servis konusunda seri numarası olmadığı için yetkili satıcı da hizmet vermekte zorlanıyor. Bu durumdan tabela ve reklamcılarda mağdur oluyor. Bu konunun çözülmesi gerekiyor. Geçmiş dönemde Sanayi Bakanlığı tarafından verilen yeterlilik belgeleri vardı. Bu belge, bu tarz ithalatların önüne geçiyordu. Fakat o belgede kalkınca, herkes kendime alıyorum diyerek makine getirebiliyor. Son zamanlarda aynı marka olmasın diye markayı başka bir marka altında ithal etmeye başladılar. Hatta bu makineler Sign Fuarı’nda sergilendi. Bu sorun için çözüm arayışındayız. İstanbul Reklam Genel Müdürü Şaban Beyler Bildiğiniz gibi yıllar önce Maliye Bakanı Kemal Unakıtan döneminde KDV bir gecede kaldırıldı ve leasing firmaları zor duruma düşürüldü. Yeni bir yasa ile yatırım mallarında KDV % 1’e indirildi. Ancak bizim sektörümüzde KDV’nin % 1 olduğu bir ürün görmedim. Hâlâ % 18 olarak ödeniyor. Bu bir yatırım ürünü değil mi? İşimizi
14
büyütmeyecek miyiz? Bunun için bir çaba gösterilmelidir. Dikkatimi çeken bir diğer konuda, İstanbul veya Anadolu’da yatırım yapan firmaların birçoğu komşu firmaya bakarak yatırım yapıyor. Komşusu eğer dijital baskı makinesi aldı ise kendisi de bütün şartlarını zorlayarak dijital baskı makinesi alıyor. Bu tamamen yanlış bir yatırımdır. Doğru yatırımı yönlendirecek bir ekip oluşturulmalıdır. Doğru Yatırıma Bilinçlendirme Platformu adı altında ARED veya İTO bunu yapabilir. Bu konuyu önemsiyorum. Yazım Reklam Genel Müdürü Muharrem Yıldırım En çok sorun olan alanlardan biri LED’de yaşanmaktadır. LED öyle zannettiğimiz kadar yeni bir ürün değildir. Başlangıcı 30 yıla dayanıyor. Öncelikle birinci sorun gelen LED’lerin teknik verileri tam değil. İkincisi garantili ürünler gelmiyor. Bunun içinde bir zorlama veya yaptırım söz konusu değil. Üçüncüsü CE belgeli ürünler geliyor. Ancak bunların yarısı sahtedir. Bu şekilde ithal edilebiliyor. Tedarikçiden, üretici garantili ürün aldığı zaman bu garanti inceleniyor mu? Garantinin yaptırımı nedir? Bu işlerin çözümü bana göre uygulayıcının tedarikçiyi denetlemesinden geçiyor. Bir takım yaptırımları uygulaması gerekiyor. Bu garanti belgesinin içi ne kadar dolu, yaptırımı nedir? LED üründe garantiyi kim karşılar? Uygulamayı yapan firma bu bilgilere sahip olmalıdır. Sonuç olarak başa döndüğümüzde kullanıcının tedarikçiyi denetlemesine geliyoruz. Birleşik Akrilik Yöneticisi Şenol Çelik Akrilik levha bu sektör için çok önemli bir malzemedir. Açıkhava reklamcılığının bir diğer adı da ışıklı reklamcılıktır. Işıklı reklamcılık olmasının sebebi bizim ürettiğimiz plastikten kaynaklanmaktadır. Çünkü üretimlerimiz ışık geçirmektedir. Bu noktada bizim üretimlerimiz çok kritik bir malzemedir. Türkiye’de bu sektörün ihtiyacını karşılayan 4-5 fabrika vardır. Biz kişiye göre ısmarlama elbise yapıyoruz. Bizim karşımızda bir ithalat konusu var. İthalatta Avrupa ile değil Uzakdoğu ile karşı karşıyayız. Kullandığımız hammadde dünya bazında bir ürün olan akriliktir. Birçok sektörde kullanılır. Fiyatları bölgelere göre değişim gösterebilir ancak üreticisi çok büyük firmalardır. Dünyanın her yerinde birkaç artı eksi olmak üzere aynıdır. Bundan 7-8 sene öncesine kadar uygulamacı firmalar, akrilikten artan kısımları bıçakçılar gelip onları toplardı. Daha sonra o bıçaklarda Çin’den gelmeye başlayınca uygulamacı firmalar bu malzeme atacak yer arardı. Bunun atmak için üstüne para verirlerdi. Ancak son zamanlarda bu hurdalar atılmıyor. Ne oluyor? Birileri gelip, Türkiye’de bizim üreticilerimizin
16
ürettiği hurdaları toplayıp, götürüyor. Bu hurdalar nereye gidiyor? Çin ve Hindistan’a gidiyor. O malzemeler miktarı belli olmayan oranlarda geri dönüştürülerek ülkemize sokuluyor. Türkiye’deki üreticiler orijinal ürün kullanmaktadır. Çünkü geri dönüşüm tesisi yoktur. Türkiye bu anlamda çok doğru bur uygulama yapıyor. Çünkü çevreye son derece zararlıdır. Örneğin Eminönü’nde yaptığınızı düşünelim. 30-40 km’lik çemberde kokudan duramazsınız. Fakat Uzakdoğu’da kullanılıyor. Haksız rekabet budur işte. Türkiye’de geri dönüşümlü mal üretimine izin verilmiyor. Ama dışarıdan dönüşümlü mal ithalatına serbest deniliyor. Bu noktada ne yapılabilir? Türkiye’ye bu ürünü sokan firmadan % 100 orjinaldir taahhütlü belgesi istenmelidir. Çin’den çıkan bir akrilik levha Avrupa’da satılamaz. Avrupa bu konuda kendini koruyor. Zararları, kullanım sırasında pek fark edilmeyebilir. Türkiye’de bu işin butik üretimin yapan 4 imalatçıyız. Bir an için bu fabrikaların kapandığını düşünün. Bu akrilik üretimi yapılmazsa bu sektör çöker.
BASKI FİRMALARINI SEKTÖREL SORUNLARI HKS Reklamcılık Yöneticisi Hüseyin Özkara
Öncelikle böyle bir imkanı oluşturduğunuz için teşekkür ediyorum. Bir şekilde sesimizi duyurmalıyız. Bunu yaparken de yaptığımız işi çok iyi bilmeliyiz. Haksız rekabet, eğitim eksikliği, ihalelerde düşük fiyat her zaman karşılaştığımız sorunlar arasında yer alıyor. Makineleşmede eksik kalmaktayız. İnsan faktörü her zaman önemlidir. Üretimlerin arkasında devamlı olmalıyız. Sektörümüzde nitelikli eleman sıkıntısı üst düzeyde. Yetiştirmek için eleman ilanları veriyoruz. Bu konuda başvuru dahi gelmiyor. Yatırım yapıyorsunuz, kaliteli makineler alıyorsunuz, kalifiye eleman bulunduruyorsunuz. Ama haksız rekabetle uğraşıyorsunuz. Bu sorunları aşmalıyız. Celal Gülerhan Penta Reklam Sorunlarımızı en güzel özetleyen haksız rekabettir. Reklam satın alan firmaların da bu durumda suçu olduğunu düşünüyorum. Denetlemeleri gerekiyor. Bu da bilinçli müşteri ile olması gerekir. Bu noktada ARED son kullanıcıları bilinçlendirebilir. Müşteri ne istediğini bilmiyor. Alıcı neyi almak istediğini bilirse daha güzel olur. Aldığı malı kontrol edip görüşlerini bildirmelidir. Birde bir firmaya güvenince diğerine de güveneceği anlamına gelmez. Bunun dışında ARED ürünleri denetleyerek son tüketiciyi iyi ve doğru ürüne yönlendirebilir.
ENDÜSTRİYEL REKLAM ÜRETİCİSİ FİRMALARIN SORUNLARI Gama Reklam Mehmet Özbakır Bence haksızlık müşteriden kaynaklanıyor. Kurumsal firma ile çaışmak istiyor. Maliyetleri görünce vazgeçiyor. İşi başka ucuz yere veriyor. Çin’de her şey çok ucuz diyoruz. Çünkü işlemeye başlamadan ucuz. Müşteri kurumsal iş istiyorsa bunun için bir bedel ödemelidir. ARED’in kurulduğu ilk yıllarda denetleme yetkisi oluşturmak istedik. Eğer olmazsa ARED Yeterlilik Belgesi vermelidir. Tüm sektöre bunu anlatmalıyız. Yurt dışından birçok firma bizi sürekli denetliyor. Önce denetleniyoruz, sonra ihaleye giriyoruz. Bu uygulamayı ARED ile de yapabilirsek sektörü bir noktaya ulaştırırız. Sistem Printing Birol Fedai Açıkhava reklam sektörü krizle birlikte reklam bütçelerinde ciddi kayıplar yaşandı. Bununla birlikte eleman çıkarmaları oldu. Toparlandıktan sonra baskı fiyatlarının çok aşağılara indiğini gördük. Ayakta kalmak için yeni fiyatlar oluşturuldu. Bununla birlikte daha ekonomik ve daha ucuz malzemeler piyasaya girdi. Özellikle boya ve mürekkep konusunda hangi malzemeye güveneceğimizi şaşırdık. Çin’e gidip makine getirmeyen kalmadı. Çok düşük fiyatlarla ihaleler düzenleniyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Toplantıda son olarak söz alan ARED Başkanı Birol Fedai, toplantıya katılan tüm meslektaşlara teşekkür etti. Belediyelerle ilan ve reklam vergileri konusunda görüşmelerin sürdüğünü anlatan Başkan Fedai, “Anayasa Mahkemesi ilan reklam vergilerinin maktu tarifelerinin belediye meclislerince tespit edilmesini öngören kanun hükmünü iptal etti. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96. Maddesinin (B) fıkrasının iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Danıştay, başvuru gerekçesinde, belediye ve mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklamın oluşturudğu ilan ve reklam vergisi için belediye meclislerine, yetki alanında, belirlilik ve ölçülülük kriterlerini içermeyen, bu yüzden hakuki güvenlik ilkesine de aykırı düşebilecek şekilde tarife yapabilme yetkisi verilmesini hukuki güvenlik ilkesine aykırı düştüğüne yer vermiştir. Derneğimiz deyasanın bu maddesinin Anayasaya aykırı olduğu görüşünü yasanın yürürlüğe girdiği 30.12.2004 tarihinden itibaren iletişim içinde olduğu tüm kurum ve kuruluşlara bildirmiş hatta açtığı bir davada düzenlemenin 18
anayasaya aykırı olduğunu öne sürmüşse de dava anlaşma ile sonuçlandığından bu iddiası Anaya Mahkemesine taşınamamıştır. Bu kez Danıştay bu görevi üstlenerek konunun yüksek mahkeme nezdinde görüşülmesini sağlamıştır. Davayı 29.12.2011 tarihli oturumda 201/0/62 Esas sayılı dosya ile inceleyerek, esastan karar bağlayan Yüksek Mahkeme, düzenlemeyi iptal etti. İptal hükmü, kararın Resim Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl süre sonra yürürlüğe girecek. Ülkemizde gelişi güzel makine ithalatları yapılmaktadır. Bugüne kadar ülkemize 6 binin üzerinde makine girdi. Bu bir milli servettir. ARED olarak fizibilitenin önemini sürekli anlatıyoruz. Makineyi ne için aldığınızı bilmeniz gerekir. Sonuç olarak bütün makineler baskı yapmaktadır. Daha ucuz mürekkep ve malzeme kullanırsanız kötü sonuç alınması kaçınılmazdır. Makineleri yeteri kadar kullanmayı bil-
20
miyoruz. Bunların da önüne geçmek için ARED olarak Renk Yönetim Çözümleri programı hazırladık. Bu konuda eğitim seminerleri düzenliyoruz. Sektörde kalite standartlarını belirlemek için belirli düzeyde ve kalitede ürünler tercih edilmelidir. Toplantımızda konuşulan dönüşümlü mal ithalatı konusuna yoğunlaşıp, görüşmelerde bulunacağız. Bu konulara ilave olarak sektörümüzün meslek tanımlaması yapıldı. Bizi tam olarak ifade eden bir ismimiz yok. Yine toplantıda dile getirilen Yeterlilik Belgesi konusunu önemsiyoruz. Bu konuda bir an önce çalışmalara başlayacağız. ARED olarak sektörün tüm bölümlerine ulaşmak hedefindeyiz. Bugüne kadar sponsor firmalarımızın desteğiyle 30 il dolaştık. Bu illerde eğitim seminerleri düzenleyerek sektörü bilgilendirdik. Eğitim çalışmalarımız devam edecek. Bununla birlikte yeni çıkan yasa ve yönetmelikleri yakından takip ediyoruz. Yeni uygulamaları üyelerimizle paylaşarak fikirlerimizi ortaya koyuyoruz.
Açıkhava Reklam Sektörü Safranbolu’da Buluştu
Açıkhava Reklamcılarının Mayıs ayındaki durağı Safranbolu oldu. ARED Batı Karadeniz Bölge Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri 10 Mayıs 2012 tarihinde Safranbolu’da gerçekleştirildi. ARED’in üyesi olduğu Serigrafi ve Dijital Baskı Dernekleri Federasyonu FESPA’nın da desteği ile gerçekleştirilen toplantılarda Safranbolu, açıkhava reklamcılarının üçüncü durağı oldu. Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki açıkhava reklam sektörü temsilcilerini biraraya getirmek, aralarındaki birlik ve beraberliği güçlendirmek, sektör temsilcilerini her konuda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen toplantıda açıkhava reklamcıları Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası’nda biraraya geldi. Batı Karadeniz Bölge Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri öncesinde ARED Yönetim Kurulu Üyeleri, Safranbolu ve Karabük’te firmalara ziyaretler gerçekleştirdi. İnci Reklam, Eser Reklam, Marka Reklam, Net Reklam, Karabük Reklam, Sedef Reklam, Alper Reklam’ı ziyaret eden Yönetim Kurulu Üyeleri, bu ziyaretlerde sektörün yerel sorunlarını dile getiren firma temsilcilerini dinlediler. ARED Yönetim Kurulu Üyeleri firma ziyaretlerinin ardından Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası’na geçerek katılımcıları karşıladılar. Toplantı ARED İstanbul İl Temsilcisi Şaban Beyler’in moderatörlüğünde başladı. Toplantı açılış konuşmasını ARED Yönetim Kurulu Başkanı Birol Fedai yaptı.
AÇILIŞ KONUŞMASINI ARED BAŞKANI BİROL FEDAİ YAPTI Birol Fedai açılış konuşmasında, Batı Karadeniz Bölgesi’nde farklı illerden gelen katılımcılara, bu toplantıya katılarak mesleklerine gösterdikleri saygı için teşekkür etti. ARED’in toplantısı ile biraraya gelen sektör temsilcilerinin aralarındaki birlik ve diyaloğu artırmaları için
22
zaman zaman kahvaltılı veya yemekli buluşma toplantıları organize etmelerini önerdi. Birol Fedai konuşmasında diğer illerde olduğu gibi ARED faaliyetlerini anlatarak sektör sorunlarının çözümlenmesi, sektörün büyümesi ve gelişmesi amacıyla yapılan çalışmalardan söz etti. Sektörle ilgili her konuda üyelerini bilgilendirdiklerini söyleyen Birol Fedai, yasal düzenlemelerin gerektirdiği eğitimlerin gerçekleştirilmesi ve hukuk danışmanlığı konularında da üyelere destek verildiğini belirtti.
Avrupa’nın en büyük uluslararası fuarı olan Sign İstanbul Fuarı’nın bu yıl 06-09 Aralık 2012 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşeceğini söyleyen Birol Fedai, katılımcıları fuara davet etti. Sektörün gelişimini gözlemlemek, teknolojiyi yakından takip edebilmek ve ufuklarını genişletebilmek için sektörel fuarların önemini vurgulayan Birol Fedai, “Sign İstanbul Fuarı’nı görmeyen sektör temsilcisi kalmamalı.” dedi. Birol Fedai’nin konuşmasının ardından tanışma bölümüne geçildi. Katılımcılar kendilerini tanıtırlarken sektörün yerel sorunları hakkında bilgiler vererek görüşlerini paylaştılar. Söz alan katılımcılar, sektör olarak bir araya gelmenin gerekliliğini vurguladılar. Ayrıca sektörde verilen hizmetin karşılığının alınamaması, haksız rekabetin artması, ürünlerde kalitesiz malzeme kullanımı, baskı makinelerinde servis hizmeti alınamaması ve güvensizlik ortamının oluşması ile mesleğin eski saygınlığını yitirmesi konusunda yerel sorunlar yaşandığı belirtildi.
24
YENİ ÜYELERE ROZET TAKDİMİ Toplantıda Yeni Üyelere Yaka Rozeti Takdimi Töreni’nde, Sebati Keskin (Net Reklam, Karabük) ve Süleyman Ozan Özdal’ın (Sedef Reklam, Karabük) yaka rozetlerini ARED Bursa İl Temsilcisi Seyfettin Işığıbol, Ümit Tokgöz (Bengisu Reklam, Çorum) ve Hasan Ufuk’un (Ufuk Reklam, Bartın) yaka rozetlerini ARED Yönetim Kurulu Üyesi Aynur Çakır takdim etti. Safranbolu’daki sektörel eğitim seminerleri, ARED Başkanı Birol Fedai’nin sunumunu yaptığı “İş Organizasyonu ve Montaj” ile Muharrem Yıldırım’ın sunumunu yaptığı “Led Teknolojisi ve Uygulamaları” konularında gerçekleşti. Ankara, Bartın, Bolu, Çorum, Karabük, Safranbolu ve Zonguldak’tan yaklaşık 40 kişinin katıldığı eğitim semineri sonunda katılımcılara katılım belgeleri takdim edildi. ARED Batı Karadeniz Bölge Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri, 2E İleri Teknoloji Ürünl. Mak. Tic. Ltd. Şti., Eray Top. Rek. Malz.
Paz. Ltd. Şti., Fleks Endüstriyel Makine Reklamcılık Medya San. ve Tic. A.Ş., Folpa Reklam San. Tic. Ltd. Şti., İstanbul Reklam Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti., Optimum Dijital Planet (Bagü Reklam ve İlet. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.), SDS Satış Destek Sistemleri Paz. Tic. Ltd. Şti., Sign İstanbul (İFO İstanbul Fuar Hizmetleri A.Ş.), Unifol (Bes Reklam Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.) ve Yazım Reklam Ürünleri Ltd. Şti.’nin sponsorluğunda gerçekleşti. ARED’in bir sonraki toplantısı, 14 Haziran 2012 tarihinde Nevşehir’de ARED İç Anadolu Bölge Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri olarak gerçekleşecek. Tüm sektör temsilcilerinin katılımına açık ve ücretsiz olan ARED İç Anadolu Bölge Toplantısı ve Sektörel Eğitim Seminerine katılmak için 0212 212 41 16 numaralı telefondan ya da pinaryilmaz@ared.org.tr mail adresinden ARED’e ulaşarak kayıt yaptırılabilirsiniz.
USTALARA SAYGI TÖRENİ DÜZENLENDİ Açıkhava Reklamcıları Derneği Ustalara Saygı Töreni Batı Kara-
26
deniz Bölge Toplantısı Safranbolu’da Yapıldı. Açıkhava Reklamcıları Derneği Ustalara Saygı Töreni, 10 Mayıs 2012 tarihinde Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. Batı Karadeniz Bölge Toplantısı öncesinde gerçekleşen törende, ARED Başkanı Birol Fedai konuşmasında “Batı Karadeniz Bölgesi’nde sektörde çalışmalarıyla iz bırakmış, çevresinde usta olarak kabul görmüş, sevilen ve sayılan mesleğe emek vermiş, ustalarımızı, tespit etmek, geleceğe taşımak ve açıkhava reklam sektörüne verdikleri emekten dolayı kendilerine teşekkür etmek amacıyla bu projeyi Safranbolu’da da sürdürmekteyiz.” dedi. Batı Karadeniz Bölgesi’nde sektörde iz bırakan ustalar, Ahmet Oktay, İhsan Özdal, İsmail Sertkaya, Kazım Karadoğan, M. Aykut Saygı, Necati Keskin ve Sebati Keskin sahneye davet edilerek ARED Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Pehlivan tarafından onur belgeleri takdim edildi. ARED’in açıkhava reklamcılık sektörünün tarihine sahip çıkmak,
mesleğin ve sektörde iz bırakan ustaların saygınlığını yeni kuşaklara aktarmak amacıyla 2011 yılında Şubat ayında İzmir’de başlattığı Açıkhava Reklamcıları Derneği Ustalara Saygı Töreni, Mart ayında Bursa’da, Temmuz ayında Trabzon’da, Ekim ayında Van’da, 2012 yılında ise Şubat ayında Konya’da, Mart ayında İstanbul’da, Nisan ayında Hatay’da gerçekleştirildi. Açıkhava Reklamcıları Derneği Ustalara Saygı Töreni’nin Haziran ayında da Nevşehir’de yapılması hedefleniyor. Bu organizasyonlar ile ulaşılan ustaların fotoğraflı sektörel özgeçmişleri ile başarı öyküleri “Sektörde İz Bırakanlar” adıyla bir kitap haline getirilerek sektöre kazandırılacak ve sektörde iz bırakan ustalar tarihe taşınacak. Neden Safranbolu?
28
ARED’in 2012 yılı eğitim programında yer almamasına rağmen sektörden gelen talepler doğrultusunda 12 Mayıs 2012 tarihinde Safranbolu’da bir eğitim semineri düzenlendi. Safranbolu’da eğitim semineri düzenlenmesine yönelik öneri Folpa Reklam Genel Müdürü Seyfettin Işığıbol’dan geldi. Seminer düzenlenmesine ilişkin talebi Yönetim Kurulu’na ileten Seyfettin Işığıbol, olumlu yanıt aldı. Seminerle ilgili olarak Seyfettin Işığıbol, Şaban Beyler ve Safranbolu’da faaliyet gösteren Net Reklam sahibi sektörün ustalarından Sebati Keskin’in görüşlerini aldık. Seyfettin Işığıbol “ARED bugüne kadar birçok şehirde eğitim semineri düzenledi.
Ancak Batı Karadeniz bölgesinde bir eksikliği olduğunu düşündüm. Bu düşüncemiz ARED Yönetimi’ne bildirerek Safranbolu’nun bu seminer için ideal olduğunu ifade ettim. Kendileri de yaptıkları toplantının ardından Safranbolu’da eğitim semineri düzenlenmesi için onay verdiler. Ardından bizlerde elimizden geldiğinde bu eğitim seminerinin duyurulması konusunda çalışmalara katıldık. Safranbolu, Batı Karadeniz bölgesinde Bolu, Karabük, Kastamonu, Zonguldak, Bartın ve Çorum gibi birçok önemli şehir ve ilçelere yakın durumda. Bu yakınlığı bir avantaja dönüştürmek istedik. Safranbolu merkezde bu alanda faaliyet gösteren firma sayısı az. Ancak biraz önce saydığımız şehirlerden eğitim seminerine ilgi gösterildi. Sonuç olarak 50’ye yakın bir katılımcı semineri takip etti. Asıl hedefimiz ARED’in tüm meslektaşlarımız tarafından tanınmasını sağlamaktır. Bu eğitim seminerlerini ne kadar çok meslektaşımız takip ederse sektördeki birlik ve beraberlik o derecede artacaktır. Derneğimizin güçlü olması, sesimizi daha iyi duyurmamızı sağlar. Semineri takip eden meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, semineri son derece olduğunu ifade ettiler.” Şaban Beyler “Öncelikle Seyfettin Beyle bu konuda iddiaya girmiştim. İddiayı kaybettim. Kendisini tebrik ederim. Safranbolu’ya daha önce gelmedim. Bu kadar güzel bir bölgeye nasıl gelmediğimi anlayamadım. Bölgedeki meslektaşlarımız, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi aynı sorunlara sahip olduğunu gördük. Haksız rekabet, doğru yatırım yapamama gibi sorunlarını paylaştılar. Başkanımız Birol Fedai, güzel bir sunum yaptı. Katılımda güzeldi. Eğitim seminerleri de oldukça başarılı geçti. Katılan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bölgedeki meslektaşlarımızın, bundan sonra kendi sorunlarını çözmek adına bir dernek oluşumuna gireceklerini düşünüyorum. Tüm sorunların çözülmesi zaten düşünülemez. Ancak ne kadar çok sorun çözülürse o kadar rahat bir çalışma ortamı oluşur. Seminerlerimizin bir amacı da meslektaşlarımızı birlik ve beraber içinde hareket etmeleri sağlamaktır. Bu birlik ve beraberliği sağlayarak Safranbolu’dan ayrılmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”
30
Sebati Keskin Net Reklam (Safranbolu) Safranbolu’da eğitim semineri düzenlenmesini Folpa Reklam’dan Seyfettin Beye ileten Safranbolu’da faaliyet gösteren Net Reklam sahibi Sebati Keskin oldu. Sektörün duayen ustalarından olan Sebati Keskin, 1974 yılında fırça sanatı ile mesleğe başlamış. “Meslek hayatıma 1974-75 tarihlerinde sanat okulu 3. Sınıfta okurken başladım. Fırça sanatı ile uzun yıllar görev yaptıktan sonra, gelişen teknolojiye ayak uydurmak için yatırım yapmak zorunda kaldık. Bu yatırımlarla birlikte hızlı bir büyüme trendine girdik. 2012 yılı itibariyle sektörde 38 yılı aşan bir tecrübeye sahibiz. Ben dahil 10 kişilik bir ekiple çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Halen aktif olarak çalışmaya devam ediyorum. ARED’in Bursa’da düzenlemiş olduğu seminerlerden birine katılmıştım. ARED gibi bir derneğe sahip olmaktan ve bu eğitim seminerlerinin düzenlenmesinden memnuniyet duydum. Çünkü sektörde ciddi sorunlarımız var. Bu sorunların ve sıkıntıların konuşulması ve giderilmesi noktasında ARED gibi bir derneği ihtiyacımız var. 10 Mayıs 2012 tarihinde Safranbolu’da bir eğitim semineri düzenlenmesine yönelik daha önceden alınmış bir karar yoktu. Bursa Folpa Reklam’dan Seyfettin Beyin desteği ile ARED Yönetim Kurulu’na bir teklif sunduk. Ardından olumlu bir yanıt aldık ve Safranbolu’da çok güzel bir seminer düzenledik. Çevre il ve ilçelerden meslektaşlarımız yoğun ilgi gösterdi. Meslektaşlarımız ARED’in burada bir eğitim semineri düzenlemesinden dolayı son derece memnun olduğunu ifade ettiler. Bu eğitim seminerinin düzenlenmesine destek olan ARED Yönetim Kurulu ve Seyfettin beye teşekkür ediyorum. Bununla birlikte ustalara saygı töreni çerçevesinde bir plaket aldım. Bu plaket benim için gerçekten çok anlamlı. Benim gibi bu plaketi alan diğer duayen ustalarımızda oldukça mutlu oldular. Fırça sanatı gerçekte zor bir meslektir. O günkü piyasa şartlarına göre güzel işler çıkartıldı. Bugün dijital teknoloji ile daha güzel işler yapılmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde daha güzel işler olacaktır. Kendini yenileyen ve gelişmeye açık olan bu sektörü tüm gençlerimize tavsiye ediyorum.”
ARED Batı Karadeniz Bölge Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri, 2E İleri Teknoloji Ürünl. Mak. Tic. Ltd. Şti., Eray Top. Rek. Malz. Paz. Ltd. Şti., Fleks Endüstriyel Makine Reklamcılık Medya San. ve Tic. A.Ş., Folpa Reklam San. Tic. Ltd. Şti., İstanbul Reklam Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti., Optimum Dijital Planet (Bagü Reklam ve İlet. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.), SDS Satış Destek Sistemleri Paz. Tic. Ltd. Şti., Sign İstanbul (İFO İstanbul Fuar Hizmetleri A.Ş.), Unifol (Bes Reklam Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.) ve Yazım Reklam Ürünleri Ltd. Şti.’nin sponsorluğunda gerçekleşti.
32
Pimms Group, ITM Fuarı’nda Yoğun İlgi Gördü
Ümit Çetin / Pimms Group ITM 2012 Fuarı’nda MIMAKI Türkiye distribütörü Pimms Group, Tekstil sektörüne dijital baskı teknolojisinin son ürünlerini ziyaretçilere tanıttı. ITM Fuarı’nda transfer ve direkt baskı alanında tekstil sektörü için yeni geliştirilen teknolojiyi kullanan TS34-1800, TS5001800, TX400-1800D JV5 320DS, JV33 gibi MIMAKI Printerler ile Miura Kesim makinasi ile NONNOTRANS transfer makinesine yoğun ilgi bizleri çok sevindirdi.
34
TS34-1800A model yeni transfer baskı makinemiz 1 pass 94 m2/saat hızı ile segmentindeki rakiplerinden daha hızlı olduğunu bu fuarda da baskıları ile tüm ziyaretçilere gösterdi. Yeni geliştirilen kafa teknolojisi , 2 adet baskı kafası ile baskı kalitesi ve hızından ödün verilmeden, 190 cm ebat genişliği ile transfer baskıcıların kısa zamanda ülkemizde büyük bir pazara sahip olacağını bu fuarda bize hissettirdi.
TS500-1800 modeli “ Sınıfında Dünyanın En Hızlı Transfer Baskı Makinesi “ sloganı ile ilk Fespa Barcelona fuarında MIMAKI standinda ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştu. Bu fuarda bizde TS5001800 makinenin 2. Lansmanını gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduk. Artık yüksek kalitenin yanında hızlı üretimi arzulayan müşterilerimiz için tasarım ve üretimi gerçekleştirilen sanayi tipi üretim makinemizin sınıfında rakipsiz oluşu bu fuarda yapılan baskılarla birkez daha gözler önüne serilmiştir. Yeni geliştirilen Ricoh baskı kafaları, hızlı kuruyan SB300 boyaları ve Boya gaz Alma ünitesi ile teknolojisinin farklılığını sektörünün kullanımına sunulmasıyla farklılık yaratacağını şimdiden gösterdi. TX400-1800D modeli Her türlü kumaşa Pigment baskı yapabilme özelliği ile tekstil sektöründe yaşanan bir çok sıkıntıyı ortadan kaldıracak yeni işlevliği sayesinde yoğun bir ilgi ve beğeni ile karşılaştı. Ön işlem gerektirmeden baskıya hazır kasarlı kumaşa direkt baskı imkanı ve baskı sonrası 175o-180o arasında fikseleme sonrası konfeksiyon üretimine hazır olan kumaş ; özellikle boyahaneler ile işletmeler arasında yaşanan yoğun trafik ve üreticilerin korkulu rüyası olan desen kopyalanması gibi ciddi sorunların işletmeniz içersinde kolayca çözülmesini sağlamaktadır. Bu fuarda ayrıca MIMAKI ürünlerimiz dışında üreticilerin baskı sonrası hizmetlerde işlerini kolaylaştıracak 2 ürünümüzü de standımızda tanıttık. NONNOTRANS parça ve metraj kumaşa transfer ve fikse makinemiz kullanımı kolay, çabuk ısınan, enerji sarfiyatı dengeli, az yer kaplayan kompackt yapısı ile ziyaretçilerimizin beğenisini kazandı. MIURA II modelimiz 2011 Sign fuarında da tanıttığımız otomatik kesim makinesi, tekstil transfer sektörünün parça baskıda yaşadığı personel ile çalışma masasında kağıtları keserek uzun süre 36
alan emek gerektiren süreci kaldıran otomatik kesim ve parçalama fonksiyonu sayesinde parça baskıcıların büyük ilgisini karşılaşıldı. Genel olarak ülkemizin tekstil sektörü kapasitesi ile dünya üzerindeki pazar payı ciddi boyutlardadır. MIMAKI Türkiye Distribütörü PİMMS Group olarak bu fuarda MIMAKI EUROPE ve MIMAKI JAPONYA’dan gelen 9 kişilik üst düzey yönetici ve teknik servis ekibi ; İstanbul ve Bursa bayilerimizin yetkilileri ve teknik servis ekipleri ile birlikte Pimms çalışanları olaraktan standımızda Tekstil Sektörünün değerli üreticilerini ağırlamaktan büyük bir keyif aldığımızı özellikle belirtmek isteriz. Tüm ziyaretçilerimize bizleri bu fuarda standımızı ziyaret ederek onure ettikleri için teşekkürü bir borç biliriz.
Roland VersaArt RE-640 Dünya’da İlk Kez Türkiye’de Tanıtıldı
Alfanorm, bu yıl tekstildeki ilk lansmanını RE-640 ile gerçekleştirmiş oldu.
Alfanorm, 21-24 Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilen Texpo Eurasia Fuarı’nda dünyada ilk kez Roland RE-640 süblime baskı makinesinin lansmanını yaptı. Fuarda düşük miktarda etiket ve çıkartma üretimleri için idealize edilmiş Masaüstü Bas & Kes Makinesi BN-20 ve Roland VersaArt Serisi RE-640 makinelerini sergileyen Alfanorm, bu yıl tekstildeki ilk lansmanını RE-640 ile gerçekleştirmiş oldu.
DÜŞÜK YATIRIM VE İŞLETİM MALİYETİ “Yeni Altın Kafa Teknolojisi”ne sahip olan RE-640 tekstile özel rip yazılımlarıyla saatte 35 m2 baskı hızına kadar çıkabiliyor. Roland Akıllı Pass Kontrolü Teknolojisi ve 7 farklı noktacık seçeneği sunan altın kafa sayesinde de bantlanma, nokta kaybı gibi sorunlar önlendiği gibi yumuşak geçişler, canlı renkler yakalanabiliyor. Roland’ın VersaArt Serisi’nin yeni makinelerinde çift taraflı 8 kartuş kullanılıyor olması da bu makinenin bir diğer avantajı. Tekstil sektöründe Türkiye, Ortadoğu ve Doğu Avrupa ülkelerindeki yatırımcılar için de bir merkez niteliğinde. Dolayısıyla da bu yıl da Texpo, bu bölgelerden birçok ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. RE-640 makinesi düşük yatırım ve işletim maliyeti ile bu bölgelerdeki yatırımcıların tarafından da büyük ilgi gördü.
YENİ MODELLER İLGİ GÖRDÜ 38
Alfanorm Genel Müdürü Necip Hayran fuarla ilgili olarak şunları söyledi: “Tekstilde süblime baskı alanında son dönemde 4 renkli ve 1.60 eninde baskı yapan makinelere büyük bir artış söz konusu. Son kullanıcıların bu tip makinelere yatırım yaparken dikkat ettiği hususlar kolay ve sorunsuz bir üretim süreci ile hız ve maliyet. Roland VersaArt Serisi’nin ilk nesil makinelerinde bunu yakalamıştık. Bu yeni nesil makinelerde ise baskı hızı arttığı gibi yatırım ve işletim maliyetleri de düşürüldü. Bu anlamda Yeni Nesil VersaArt Serisi makinelerin tekstil alanındaki müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap vereceğini ve büyük talep göreceğini öngörüyorduk. Texpo’da da son kullanıcılardan aldığımız geri dönüşler beklediğimiz gibi oldu. BN-20 Masaüstü Bas & Kes Makinesi de küçük miktarda özel ve butik işler yapan ya da spor giyime yönelik çalışan atölyeler için yatırım maliyeti düşük bir masaüstü makine. Bu makineyi standımızda uygulama yaparak teşhir etmemiz son kullanıcıların kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak anlamında oldukça etkili oldu diyebilirim. Isı transferi ile etiket, çıkartma uygulamalarında renklerin canlılığı, dayanıklılık gibi hususlar önemli ve kullanıcıların orada yapılan uygulamaları kendi değerlendirmeleri makine hakkında doğru bilgi almalarını sağladı.”
Saatçioğlu ve Durst’tan Stratejik İşbirliği Saatçioğlu ve Durst ortaklığı ile Durst Türkiye kuruluyor.
Durst’un Türkiye Distribütörü Saatçioğlu, tekstil çözümlerini TÜYAP’ta düzenlenen ITM Fuarı’nda sergiledi. Son derece yoğun geçen fuarın ardından Saatçioğlu’dan Serdar Saatçioğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Serdar Bey, hem fuar hem de yeni yatırımlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yakın bir zamanda Durst Türkiye’yi kuracaklarının müjdesini veren Serdar Saatçioğlu, Durst Türkiye’nin hem üretim hem de servis hizmeti vereceğini söyledi. Serdar Saatçioğlu, tüm bu yeniliklerle ilgili olarak Dijital Teknik Dergisi’nin sorularını yanıtladı. Fuar şirketiniz açısından nasıl geçti? Hangi ürünlerinizle yer aldınız? Öncelikle, çok profesyonel bir stand konsepti ile fuarda yer aldık. Bundan sonra da Durst’un dünya pazarında kullandığı bu konsept ile fuarlarda yer almayı planlıyoruz. Standımızı Görsel hazırladı. Sizlerin aracılığıyla da Barış Yıldız’a teşekkür etmek istiyorum. Son derece profesyonel bir çalışma oldu. ITM Fuarı’nda Manisa’da Kral Tekstil’e satışı gerçekleşen makineyi sergiledik. Durst, gelişmiş inkjet teknolojisi ile fuarın en çok dikkat çeken makine ve markası olmuştur. Durst’un tekstilde yeni olduğu düşünülüyor ancak, inkjet teknolojisinde öncü bir kuruluştur. Bütün teknoloji aynı, sadece üzerine basılan materyal ve mürekkep farklıdır. Yeni bir sektöre girip bu kadar kısa sürede kendini ispat etmek kolay değildir. Durst, tekstil pazarındaki başarısı ile bir dünya markası olduğunu bir kez daha göstermiştir. Fuarı zaman zaman gezme şansı buldum. İlk iki gün oldukça başarılı geçti. 23 Nisan Resmi Tatiline denk gelmesi nedeniyle, bazı yöneticilerin katılmadığını gözlemledik. Fuarın son iki gününde beklediğimizden daha az ziyaretçi katıldı. Ancak Saatçioğlu ve Durst,
40
fuar beklentilerinin % 90’ını gerçekleştirmiştir. Marka ve çözümlerimizi tekstil dünyasına kabul ettirdiğimizi düşünüyorum. Bu noktada, makineyi dizayn eden yetkiliden güzel övgüler aldık. Kendisi, Saatçioğlu’nun pazardaki konumunu ve müşteri diyalogları ile çok iyi bir iş ortağı olduğunu söyledi. Bu düşüncesi bizleri onurlandırdı. Tekstilde anlaşması yapılmış 5 adet makine satışı gerçekleştirildi. Bununla birlikte Türkiye’nin tekstilde çok güçlü ve büyük bir markası ile 3 makine konusunda anlaşmak üzereyiz.
Tekstil sizin için yeni bir Pazar konumunda. Tekstilde başarılı olmak için yatırımlarınız oldu mu? Saatçioğlu olarak, tekstilde başarılı olacağımızın bilincindeydik. Bu sebeple öncelikle Bursa’da bir ofis açtık. Ardından, tekstil konusunda ciddi deneyimlere sahip olan Sayın İbrahim Demir’i transfer ederek Bursa Oisi’nin başına getirdik. Bursa Ofisimizde, yönetici, mühendis, 2 teknisyen ve bir sekreter olmak üzere 5 kişilik bir ekip olacak. Bu anlamda teknik servis konusunda Bursa’yı bir üs olarak belirledik. Kısa zamanda showroom bölümünde, bir makine kurulumu gerçekleştirilecek. Bursa’da çalışır durumda bir demo makinemiz bir ay içinde kurulacak. Durst Türkiye ortaklığının öncelikle sizlere ve tüm sektörlere hayırlı olmasını dileriz. Bu noktaya nasıl gelindi? Anlaşmanın detayları ve yapılacak yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye Distribütörü olduğumuz Durst, Saatçioğlu’nun sektördeki başarısı üzerine yatırım ve servis konusunda bir ortaklık teklifi sundu. Bu çerçevede, yakın bir zaman içinde Durst Türkiye’nin kuruluşu gerçekleşecek. Durst Türkiye, tüm Ortadoğu’daki servis hizmetleri ile birlikte, mürekkep üretimi gerçekleştirmeyi hedefliyor. Öncelikle tekstil boyası üretimi ile başlanacak. Dünya genelindeki boya dağıtımı Türkiye’den yapılacak. Ardından seramik boyası üretilecek. Bu bağlamda, hükümetin açıkladığı Yeni Teşvik Yasası’ndan da yararlanmayı amaçlıyoruz. Yatırım bölgesi olarak Düzce’yi seçtik. Girişimlere başlandı. Durst Türkiye’nin hedef iç pazarın yanı sıra, % 80 yurt dışı pazarlar olacak. Ayrıca, çevre ülkelere makine kurulumları da Türkiye’den gerçekleştirilecek. Durst’un sahibi Obarauch ailesinin görüş ve desteğini de aldık. Bununla birlikte ailenin genç yöneticisi Harold Obarucha’da hem ITM Fuarı’nı ziyaret etmek hem de bizlerde anlaşmanın detaylarını görüşmek için ülkemize geldi. Ayrıca, Durst CEO’su Christoph Gamper, fuar öncesinden fuar sonrasına kadar bizlerle beraberdi. Çok memnun bir şekilde ayrıldılar. Sonuç olarak bizlerde çok memnun olduk. Reklam sektörü ile başlayan çalışmalarımız, seramik ve ardından tekstilde güzel bir şekilde ilerliyor.
42
sektöründe hizmet vermiş Kimya Müh. Ertan Gevrek’te Bursa Ofisimizde hizmet verecek. Seramik ve tekstil pazarına yönelik olarak dönem içinde mühendis sayısı zamanla artacak. Dolayısıyla Bursa Ofisi, hem tekstil hem de seramik için bir servis üssü konumuna gelecek. Aynı zamanda tekstil makinesinin Demo Merkezi olacak. Endüstriyel baskı sistemlerinde Servis hizmetimiz Türkiye’nin yanı sıra, EMEA bölgesini hedef alacak.
Bu ortaklık her iki taraf içinde son derece faydalı olurken, asıl faydayı hizmet verdiğimiz sektörler sağlayacaktır. Yeni yatırımlarınızla birlikte bu hizmeti sağlayacak kadronuzda genişledi mi? Bu yatırımlarla birlikte, kadromuz hızla genişliyor. Teknik Servis Kadromuz, Gürsel Yılmaz’ın önderliğinde 13 kişiden oluşuyor. Seramik ve tekstil pazarı büyüdükçe, teknik servis kadromuz daha da genişleyecek. Tamamen Durst’un belirlediği standartlar çerçevesinde servis hizmeti verilecek. Bursa’daki Ofisinizde ne tür hizmetler verilecek? Bursa’daki ofisimiz, tekstil pazarının yanı sıra seramik sektörüne de hizmet verecek. Son dönemde ekibimize yeni mühendis arkadaşlar katıldı. Teknik Ekibimizin başında Gürsel Yılmaz’ın denetiminde, seramik pazarına yönelik Elektronik Müh. Eren Selet aramıza katıldı. Gürsel Beyle birlikte uzun dönem Durst’ta eğitim aldı. Yine seramik
44
Bildiğiniz gibi yeni teşvik paketi açıklandı. Bununla birlikte, 1 Temmuz itibariyle Yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girecek. Genel ekonomik gidişatı nasıl görüyorsunuz? Türkiye, her geçen gün global koşullara uyum sağlayacak altyapıyı benimsiyor. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin büyük bir oyuncu olduğunu kabul ediyor. Ben, ilerleyen dönemde Türkiye’nin bir üretim üssü olacağını düşünüyorum. Bu noktada ülkemizin önü son derece açıktır. Üretim için çok iyi koşullar oluşturuldu. Cumhuriyet tarihinin en başarılı başbakanlarından birine sahibiz. Çok istikrarlı olan hükümetimiz, son 40 yılda yapılmayan önemli başarılara imza attılar. Gelecekte hak ettiğimiz noktada olacağımıza inanıyorum. Siyasi ve ekonomik istikrar devam ettiği sürece, başarı kaçınılmazdır. Çünkü başarı süreklilikle orantılıdır.. Geçmiş 10 yıllık süreçte, çok başarılı bir ekonomik program yürütüldü. Bu başarının ardından devamlılık yatıyor. Bu avantajı koruyarak, daha iyi noktalara getirmeliyiz. Ülkenin ekonomik yapısı iyi olursa, her şey iyi olur. Çevre ülkelerdeki fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Durst Türkiye, İran ve komşu ülkeleri çok önemli bir iş ortağı olarak görmektedir. Türkiye üzerinden giden Seramik ve Tekstil makinelerimiz başarılı bir şekilde üretime devam etmektedir. Çevre ülkelerle daha aktif şekilde çalışacağız. Sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Önemli olan farklılaşarak yeni çözümler sunmaktır. Öğrenmenin yaşı yok. Ders çalışmaya devam ediyoruz. Daha işin başındayız. Çok yol almamız gerekli… Bu hafta 6 müşteriyle fabrikaya gidiyorum. Gelecek hafta İran’da olacağım. Daha sonraki hafta yine tekstil müşterileriyle fabrikaya gidiyorum. Sonraki haftada Çin’de ITMA Fuarı’na katılacağım. Dönüşte bir ambalaj baskı firmasını yine Lienz’deki fabrikada ağırlayacağım. Program yoğun ve ben masa başında oturmamaktan son derece mutluyum. İhracatı hep istedim. Bu kere bu fırsatı ele geçirdim. Türkiye için iyi bir iş yapmış olacağız. Durst’la birleşmek bize çok şey öğretecek.
Alfanorm, Geleceğin Endüstriyel Reklamcılarını Ağırladı
Sektördeki eğitim çalışmalarına yoğun destek sağlayan Alfanorm, geçtiğimiz ay öğrencilere Renk Yönetimi konusunu anlattı. Geçtiğimiz ay Alfanorm’da İnönü Endüstri Teknik ve Meslek Lisesi Endüstriyel Reklam Ürünleri Programı öğrencilerine “Renk Yönetimi” eğitimi verildi. Güne Alfanorm’un merkez ofisinde yapılan sunumla başlandı. Ateş Öztan ve Muzaffer Öztan öğrencilere yeni teknolojilerle birlikte bu sektördeki hızlı değişimi ve gelişimi anlattılar. Ardından sektördeki makineler ile neler yapılabileceği uygulama örnekleriyle gösterilerek öğrencilerin iş imkanları konusunda bilgi sahibi olması sağlandı. Eğitimini aldıkları alanla ilgili okullarında uygulama konusunda büyük eksiklik yaşadıklarını belirten öğrenciler bu sunum ile alanlarındaki iş imkanlarını daha iyi görme şansına sahip oldular.
RENK YÖNETİMİNİN ÖNEMİ ANLATILDI Bir makine demosu ile tamamlanan sunumdan sonra Alfanorm Genel Müdürü Necip Hayran tarafından yapılan “renk yönetimi” eği-
46
timine başlandı. Grafikler baskıya girmeden önce, hazırlık aşamasında yapılan işlemlerin konu edildiği eğitimde dosyaların makineye uygun formata getirilmesi ve doğru renkleri elde etmek için malzemeye, boyaya ve işletim şartlarına göre ne gibi işlemler yapılması gerektiği görsel olarak anlatıldı. Necip Hayran baskı aşamasına kadar olan renk yönetimi kısmını basamak basamak anlatırken öğrenciler ve öğretmenler de soruları ile eğitime destek verdiler.
RENK YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİ? Necip Hayran düşüncelerini şöyle ifade etti: “Günümüzde endüstriyel reklamcıların dijital baskı konusunda bilgi sahibi olmaları, iyi sonuçlar alabilmeleri açısından önemli bir konu. Birkaç aşamadan oluşan bu süreçte verinin baskıya verilmeden önce renk yönetimi aşamasında doğru bir şekilde işlenmesi gerekiyor. Ancak piyasada bu alandaki son kullanıcıların bu konuda yeterli bilgi birikimine sahip olmadığını görüyoruz. Son yıllarda bazı eğitim kurumlarında endüstriyel reklamcılık alanında çalışmalar yapılıyorsa da okulların da gerek teknik gerekse de bilgi donanımı açısından yeterli olmadığını söylemek mümkün. Biz de sektörün öncüsü olarak bugüne kadar yaptığımız gibi sektörü doğru bilgilendirmeyi, 30 yıllık tecrübemizi ve bilgi birikimimizi sektörle paylaşıp bu eksikliği gidermek adına çalışmaya devam ediyoruz. Bugün verdiğimiz eğitimin de öğrencilerin teorik olarak öğrendiği bilgileri hangi alanlarda ne şekillerde kullanacağını görmeleri açısından faydalı olduğunu söyleyebilirim.” Günün sonunda öğrenciler de bu tip eğitimlerin kendilerine çok faydalı olduğunu ve bunların daha sık gerçekleştirilmesini temenni ettiklerini bildirdiler.
Ilford, Biomedia Ürün Yelpazesini Sundu Ilford, Biomedia ürün yelpazesini FESPA Digital Fuarı ile birlikte Avrupa’da piyasaya sundu. Profesyonel kalitede medya araçları geliştiricisi ve üreticisi olan ILFORD, BioMedia ürün yelpazesini Barselona, İspanya’da geniş formattaki ticari sergi olan FESPA Digital 2012’de piyasaya çıkardı. Günümüz ödeme karşılığı ticari baskı işlerini hedef olarak BioMedia bugünün vinil ürünlerine geri dönüştürülebilir, ayrıştırılabilir bir alternatiftir. ILFORD BioMedia’nın FESPA Digital 2012’de piyasaya sunulması, ürün yelpazesi BioMedia profesyonel kalitesinin en son baskı ekipmanları üzerinde sunulduğu EFI, Mutoh, Roland ve Xanté stantlarında görüldü. ILFORD BioMedia aynı zamanda oldukça işlevsel canlı baskı marketi olan FESPA Print Shop Live’in münhasır alt ortağıdır. Print Shop Live’de gerçekleşen sergideki baskı öncesi iş akışı, GMG’den renk yönetimi yazılımını ve beraberinde ONYX Graphics’ten ripleme ve ön uçuş araçlarını içerir. Ürün, Epson ve Mutoh dahil tedarikçilerin birçok baskı aletleri karşısında sergileniyor ve Esko Graphics kendi Kongsberg kesim çözümleriyle katkıda bulunuyor. ILFORD BioMedia ürün yelpazesi, herkese uyumlu katmanı üretmek için ünlü kaplama teknolojilerini kullanan görüntüleme filmlerini, kağıt bazlı ürünleri, levhaları ve ince tabakaları içerir. Kaplama, Aqeuos, Eco-solvent, Solvent ve Latex baskı araçları gibi geniş çaptaki ticari baskı aletlerinin karşısında yüksek kalitede resim sonuçları anlamına gelmektedir. Kalite ve performans için en çok istenen beklentileri karşılamak üzere tasarlanmış ILFORD Bio Media ürünleri, fincanlar, aletler ve kompakt disk çantaları gibi ürünlere uygulanan Resin Code 6 akışında geri dönüştürülebilirdir ve tabii ki EU REACH Düzenlemesine uyumludur. BioMedia, ayrışma sürecinin hızlandıran eşsiz katkı maddesi sayesinde anaerobik (oksijensiz) katı atık sahası şartlarında yok edilmektedir. Ürünler, bağımsız laboratuar tarafından plastik materyallerin anaerobik ayrışmasını belirleyen ASTM (Amerika Test ve Materyaller Birliği) standardı D5511’e göre test edilmiş ve biyolojik olarak ayrışabildiği bulunmuştur. Medya aracının düşük ısı baskı süreçleri için optimize olurken ürünleri ILFORD BioMedia baskı sırasında az enerji gerektirir. ILFORD BioMedia’nın ABD’de Ekim 2011’de piyasaya sürülmesinden sonra, ürün yelpazesi hemen 2011 SGIA* Medya Alanında Yılın Ürünü ödülünü, geleneksel ticari grafik görüntüleme materyallerinin çevresel etkileri olmadan mükemmel baskıları üretebilme kapasitesinden dolayı Vinil kategorisinde almıştır. BioMedia Universal Display Film’e aynı zamanda, ürünleri geniş format baskı endüstrisinde en çok coşku yaratan ürünlere verilen 2012Wide Format Imaging Dergi
48
Okuyucularının Seçtiği En İyi Ürünler Prestij ödülü verildi. ILFORD her zamanda için görüntüleme endüstrisinde itici bir güç olmuştur ve istikrarlı olarak ürünlerini hızlıca değişen Pazar ile uyumlu olarak tasarlama kabiliyetini göstermiştir. Günümüz ticaretinde çevresel sürdürebilirliği sunan ilke ve süreçleri benimsemek üzere artan baskı ile ILFORD yalnızca sürdürülebilir ürün geliştirme kurumsal yaklaşımını benimsemekle kalmadı ayrıca BioMedia çizgisiyle ürün arzlarındaki kurumsal sorumluluğu da benimsedi
ILFORD BioMedia Ürün Yelpazesi BioMedia Görüntüleme Filmi: UV baskı aletleriyle uyumlu olan ürün poster görüntüleri ya da pankart gibi dış alan görüntüleme uygulamalarına uygundur. Ürün yelpazesi farklı uygulama gerekliliklerini karşılamak için ağırlık çeşitliliği ve rulo ölçülerinde mevcuttur. BioMedia Esnemez Görüntüleme Tabakaları: Bu doğrudan baskı boardları tüm UV baskı platformları için uyumludur ve 750 mikron, 1,5mm ve 2,7 mm kalınlığındadır, geleneksel montaj levhaları için sürekli bir değiştirmeler sunar. Ağır iş işaretleri, iç döşeme ve göstergeler için kusursuzdur. BioMedia Laminat: Ayrışabilir saten perdah için, BioMedia çizgisi 75, 125, 250 mikronluk laminatlar içerir. Bunlar geleneksel polyester laminatlara benzer özelliklere sahiptir, ancak ayrıştırılabilir ve aynı zamanda geri dönüştürülebilirdir ve iç ve dış uygulamalarda birçok alt katmanla birlikte kullanılabilir. Photo Realistic (Gerçek Foto): Forest Stewardship Council (FSC C107238) şartlarına uygun sorumlulukta onaylanmış kağıt bazlı medya aracı. Perdah ve saten perdahlı olarak bulunmaktadır ve sulu baskılarla uyumludur, ürün tabakayı alan hemen kuruyan gözenekli mürekkep içerir ve poster, sergi panolarının ve grafik görüntülerinin baskısına uygundur
ILFORD 1879’da kurulan ILFORD fotoğraf kalite araçları, inkjet baskı ve renk fotoğraf süreçleri için diğer tüketim maddelerini geliştirme ve üretimindeki başrol oyuncularından biridir. Dünya çapında İsviçre’de Ar-ge ve üretimin dahil olduğu dijital görüntüleme ve renk fotoğrafik işleri Paradigm Global Partners LLP’ye aittir. ILFORD adı görüntüleme geçmişinde iyice anlaşılmıştır ve fotoğraf görüntüleme pazarındaki güçlü bağları, araştırma ve geliştirmesi, teknik bilgisi üretim imkanları sayesinde bugün de son teknolojiye bağlı olarak faaliyetini sürdürmektedir.
ARED Başkanı Birol Fedai:
“İstanbul’un Geleceğine Yönelik Sorumluluğumuz Var” “Bir Reklamcılık ve Etkinlik Alanı Olarak İstanbul” panelinde önemli mesajlar verildi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) 27 Nolu Bilgi ve İletişim Hizmetleri Komitesi 19 Nisan 2012 tarihinde düzenlediği “Bir Reklamcılık ve Etkinlik Alanı Olarak İstanbul” konulu panelde reklamcılar bir araya geldi. Son yıllarda dünyanın yükselen şehirlerinden biri olan İstanbul’da çok sayıda organizasyon ve etkinlik düzenlenmekte; bunlar şehir halkına başta açıkhava medyaları olmak üzere muhtelif mecra ve kanallar üzerinden yansımaktadır. Bununla ilgili en güncel örnekler arasında İstanbul Shopping Fest organizasyonu ile İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivali sayılabilir. İstanbul Ticaret Odası tarafından düzenlenen panel ile İstanbul imajının ve bu imajdan yararlanan başlıca sektörlerin gelişimi için etkin işbirliği imkanları, İstanbul’un imaj ve görünümünü etkileyen alanla ilgili işleyiş ve sorunlar ele alındı. Panelin moderatörlüğünü İTO Bilgi ve İletişim Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi İlhan Soylu yaptı. Özel ve kamu sektörü ile sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan panelistler arasında; Açıkhava Reklamcıları Derneği Başkanı Birol Fedai, Stroer Kent Vizyon Yönetim Kurulu Başkanı Murat İlbak, İstanbul Shopping Fest Genel Müdürü Füsun Sönmez ve Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı Genel Sekreteri Dr. Özen Dallı yer aldı.
ARED BAŞKANI BİROL FEDAİ ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ ARED Başkanı Birol Fedai konuşmasında, İstanbul’u, iki kıtada konumlanmış, ülkemizin en değerli markası, dünyanın tek metropol şehri olarak tanımladı. İstanbul’un stratejik önemi, doğal güzellikleri
50
ve tarihsel zenginliklerinin de altını çizen Birol Fedai günümüzde İstanbul’un uluslararası sanat ve kültür başkenti olduğunu vurguladı. Ülkenin tüm ulusal markalarının merkezi olan İstanbul’un aynı zamanda ticaret başkenti olduğunu belirten Birol Fedai, uluslararası ticaret için en önemli organizasyonlardan biri olan fuar organizasyonlarında son 15 yılda İstanbul’da önemli gelişmeler kaydedildiğini söyledi. İstanbul’u reklam sektörü açısından değerlendiren Birol Fedai “Bu kadar markanın, etkinliğin ve organizasyonların olduğu bu kentte iç pazarın hareketlenmesine, tüketici alışkanlıklarının değişmesine, satın alma isteği oluşmasına katkı koyan açıkhava reklamcıları olarak İstanbul’un geleceğine yönelik sorumluluklarımız bulunmaktadır. Çünkü bizler Türkiye’ye adımını atan herkesin, ülkemize girdiği andan itibaren, geçtiği, gezdiği tüm yerlerde gördüğü reklam mecralarını, tüm reklam ürünlerini üreten, reklam baskılarını yapan, şehre güzellik katan, görünümle ilgili o ülkenin imajına olumlu katkı koyan bu çalışmaların sahipleriyiz.” dedi. Birol Fedai açıkhava reklam sektörünün sorunlarını dile getirdiği konuşmasının devamında “Geçmişte maalesef bilinçsizce yapılan, bu gün asla kabul etmediğimiz kötü reklam ve çeşitli uygulamaların cezasını, imaj ve kısıtlamalar olarak çekiyoruz. Bugün dünyada İstanbul ölçeğindeki şehirlerde, bulvar ve caddelerde, meydanlarda gelişen yeni teknolojilerle reklam uygulamaları kullanılmaktadır. Tarihi dokular ve caddeler gece ışıl ışıl görkemli ve etkileyicidir. Biz de dünya kentlerindeki cadde ve bulvarlarında, meydanlarındaki uygulamala-
rın İstanbul’da da uygulanmasını, gündüz ve gece için yeni teknolojilerin ve uygulamaların önünü açmak için kentimizin yeniden reklam mecraları açısından yapılanmasını istiyoruz.”dedi.
REKLAM VE TANITIM YÖNETMELİĞİ ELE ALINMALI İstanbul Reklam, İlan ve Tanıtım Yönetmeliği’nin günün mevcut koşulları değerlendirilerek revize edilmesi gerektiğini vurgulayan Birol Fedai “Bunun için bizim anayasamız olan ilan, reklam ve tanıtım yönetmeliğinin ele alınmasını günün koşullarına göre ön yargısız düzenlenmesini istiyoruz. Ülkemiz için nasıl gecekondu alanlarının yeniden düzenlenmesi için kentsel dönüşüm projeleri uygulanarak, güzel örnekler ortaya koyuluyorsa, İstanbul için de yetkin ve konusunda uzman kişilerin oluşturacağı komiteye sektörün de görüşünü sunacak odalardan, ARED ve Reklamcılar Derneğinden, diğer STK’lardan üye alınarak, yeni teknolojilerin uygulamasına olanak sağlayacak, ilan, reklam ve tanıtım yönetmeliği yeniden düzenlenmelidir. Bu gün geçmiş tüm yasa ve yönetmeliklerin günümüze uyarlanması için hükümetimiz bir seferberlik içindeyken, bizler de üzerimize düşen bir görev olarak yeni, uygulanabilir, kentin markalarının, reklamlarının teknolojik uygulamaların önünü açacak bu çalışmayı gündeme taşıyarak konu ile ilgili taraflarla ortak yapmayı öneriyoruz. Çünkü bu konuda 81 ilde İstanbul örnek alınarak yönetmelik kopya edilerek keyfi uygulanmaktadır. Bu yapacağımız çalışmayla bunun da önüne geçilecek, tüm reklam ve etkinlikler organizasyonlar yeni uygulamalarla daha etkin olacaktır.” dedi.
52
REKLAM PANOLARINDA DİJİTAL GÖRÜNTÜ Panelist konuşmaları, Stroer Kent Vizyon Yönetim Kurulu Başkanı Murat İlbak’ın konuşması ile devam etti. Murat İlbak konuşmasında, 1994 yılında İstanbul ve Ankara’da billboardlarla sektöre giren ve günümüzde birçok ildeki reklam mecralarına hakim olan Stroer Kent Vizyon’un büyüme sürecini anlattı. Bu süreç sırasında teknolojik gelişmeler ve günün gerektirdiği koşullarla belediyelerle ilişkilerde yaşanan olumlu değişimleri de vurgulayan Murat İlbak, bu gelişmelerin reklam uygulamalarına da yansıdığını belirtti. Açıkhava reklam sektörünün ölçümlenememesinin sektörün en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Murat İlbak Reklamcılar Derneği, Reklamverenler Derneği ve Açıkhava Reklamcıları Derneği’nin katılımıyla AÇİAK’ın (Açıkhava İzleme Araştırma Kurulu) kurulduğunu, Simon Cooper firması tarafından İstanbul ve Ankara’da ölçümleme çalışmalarının başlatıldığını söyledi. Reklam panolarında dijitalleşmeye yönelik çalışmaların da yoğunlaştığını ifade eden Murat İlbak böylelikle reklam panolarının daha müdahale edilebilir ve daha esnek hale geleceğini belirtti. İstanbul Shopping Fest Genel Müdürü Füsun Sönmez ve Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı Genel Sekreteri Dr. Özen Dallı’nın konuşmaları ile devam eden “Bir Reklamcılık ve Etkinlik Alanı Olarak İstanbul” panelinin İstanbul’un mevcut koşulları dikkate alınarak bundan sonra yapılacak çalışmalar ve kurumlar arası işbirliğinin artırılması için bir başlangıç olması hedeflenmektedir.
Germen Elektronik’ten Kesintisiz Güç Kaynağı’nda Yenilikçi Çözümler Şirketin ürettiği Kesintisiz Güç Kaynakları başta IT sektörü olmak üzere tekstil makineleri, CNC ve lazer kesim makineleri, bilişim, otomotiv sektörü, sağlık ve medikal sektörleri, denizcilik ve tersaneler, rüzgâr ve diğer yenilenebilir enerji projelerinde ve daha birçok sektörün yanı sıra konutlarda da kullanılmaktadır.
1994 yılında kurulan Germen Elektronik, ISO 9001 Kalite ve Güvence standardına sahip İstanbul Seyrantepe’de bulunan 2 bin metrekarelik üretim alanında başta Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) olmak üzere, İnvertör, Redresör ve Otomatik Voltaj Regülatörü imalatını sürdürmektedir. Germen Kesintisiz Güç Kaynakları başta IT sektörü olmak üzere tekstil makineleri, CNC ve lazer kesim makineleri, bilişim, otomotiv sektörü, sağlık ve medikal sektörleri, denizcilik ve tersaneler, rüzgâr ve diğer yenilenebilir enerji projelerinde ve daha bir çok sektörün yanı sıra konutlarda da kullanılmaktadır.
KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAĞININ ÖNEMİ Tamamıyla yerli üretim yapan Germen Elektronik, konusunda uzman personellerden oluşan ve özel çözümler sunabilen kadrosuyla sürekli gelişmekte olan teknolojiyi yakından takip ederek ürün ve hizmet kalite standardını en üst seviyede tutmaktadır. Güç Elektroniği konusunda pazarlama, satış ve satış sonrası servis hizmetlerini Türkiye çapında kurmuş olduğu Bayilikler ve geniş kapsamlı Satış ve Servis Ağı ile müşterilerine sunmaya devam etmektedir. İlk başlarda elektrik kesintilerinde cihazların çalışmalarına devam etmelerini sağlamak amacıyla geliştirilen Kesintisiz Güç Kaynakları (KGK) zaman geçtikçe bunun ötesinde bir yarar sağlar hale gelmiş, elektrik şebekesindeki düzensizliklerin zararlı etkilerinden kendine bağlı cihazları koruyacak özellikte geliştirilmiştir. Şebekede meydana gelen ve sadece profesyonel, ileri teknoloji kesintisiz güç kaynakları ile önüne geçilebilen kirlilik ve düzensizlikler hassas elektronik cihazları ciddi boyutlarda tehdit etmektedir. Germen Kesintisiz Güç Kaynakları ile desteklenen cihazlar elektrik kesildiğinde sıfır saniye geçiş süresi ile non-stop çalışmalarına devam etmektedir. Sadece kesinti zamanında değil elektrikler varken de çıkışına bağlı cihazları şebekede meydana gelebilecek ani veya sürekli voltaj değişimlerinden, parazitlerden ve voltaj sıçramalarından korumaktadır. İlk başta maliyeti arttıran bir faktör olarak görünse de alternatif maliyetlere bakıldığında Kesintisiz Güç Kaynakları işletmelerin karlı yatırımları arasında yer almaktadır
56
YERLİ TASARIM VE ÜRETİM Tamamen yerli tasarım ve üretici olarak 18 yıldır hizmet verdiğimiz sektörümüzde iş ilişkisi içerisinde olduğumuz müşterilerimizin donanım yatırımlarını koruyabilmek için teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte ve yeni geliştirdiğimiz KGK sektöründe son teknoloji ürünlerimizi kullanıma sunmaktayız. Teknolojiyi kopyalayan değil üreten bir firma olmak ilkesinden hareketle geçmiş yıllarda hız verdiğimiz Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda VFI-SS-111 standartlarında üretilen Blue-Line Kesintisiz Güç Kaynaklarını kullanıcılarımıza sunmuş bulunmaktayız. Blue-Line KGK sektöründe son teknoloji olarak nitelendirilmektedir. Şebeke voltaj ve frekansından tamamen bağımsız gerilim üretir; dolayısıyla UPS’e bağlı cihazlar kesintisiz olarak kusursuz gerilim ve frekansla beslenirler.
YURT İÇİ VE YURT DIŞI PAZARA HİTAP EDİYOR Ürünler, ISO 9001:2008 standartlarına sahip üretim alanında üretilmektedir. TSE Hizmet Yeterlilik Belgesine de sahip olan Germen Elektronik, CE standardına sahip son teknoloji ürünlerini kullanıcılarına sunmaktadır. Satış stratejisini satış sonrası müşteri desteği ve teknik servis hizmet kalitesi ile de destekleyen firmamız müşteri memnuniyeti oldukça yüksek seviyede olan firmalar arasında yer almaktadır. Şirketin yeni geliştirdiği ve teknolojide son nokta olarak nitelendirilen Blue-Line Kesintisiz Güç Kaynakları’nın tanıtımını hem yurt içinde hem de yurt dışı pazarlarda katıldığı etkinliklerle sürdürüyor. Uluslararası pazarlara açılma faaliyetleri neticesinde Germen’i Uluslararası bir marka haline getirme yolunda önemli adımlar atıyor. Yeni ürün yüksek teknolojisi, verimliliği, bünyesindeki koruma birimleri ve düşük arıza oranı ile uluslararası alanda gurur verici niteliklere sahip bir ürün olarak her geçen gün daha fazla ülkede kullanılmaktadır. Şirket yetkilileri, “Dünya geneline bakıldığında Kesintisiz Güç Kaynaklarının en yüksek oranda gelişmiş ülkelerde kullanıldığını görmekteyiz. İş verimliliğimizin artması, donanımlarımızın elektrik şebekesinden zarar görmemesi ve işlerimizin kesintiye uğramaması için elektrikli ve elektronik donanımlarda doğru güç kaynaklarının kullanılmasını öneriyoruz” şeklinde görüşlerini ifade ettiler.
Seiko, Yeni Baskı Çözümlerini DRUPA 2012’de Görücüye Çıkardı 03-16 Mayıs 2012 tarihlerinde Almanya Düsseldorf’ta gerçekleştirilen dünyanın önde gelen baskı teknolojileri fuarı DRUPA 2012’de Seiko I Infotech yeni “Bulk” ve “NEON” ürünlerini başarıyla tanıttı. Dünyanın ilk solvent bazlı florasan mürekkepleri olan “Neon mürekkepler” tabelalarda göz alıcı, canlı renkler sağlıyor. “NEON sarı” ve NEON pembe” olarak iki rengi olan yeni nesil florasan mürekkepler ColorPainter W serisi geniş format baskı makinaları için geliştirildi. Sadece spot renkler olarak değil, daha canlı görüntü için tamamlayıcı renkler olarak CMYK ile de kullanılabiliyor. Normal ışıklandırmada aydınlık olan baskı, ultraviyole ışıklandırmada (black-lighting) kendinden ışık saçarsacına parıldamaktadır. Diğer bir yenilik ise ColorPainter H2 serisinin artık harici mürekkep tanklarına (“bulk-ink”) da sahip olması. H2 serisi geniş format baskı makinelerinin şimdi her bir CMYK rengi için 6 litre harici tankı var. Harici tanklar ile mürekkep değişiminin neden olduğu zaman kaybı ortadan kaldırıldığından makineyi durdurmadan baskıyı sürdürmek mümkün.
YENİ TEKNOLOJİLERİNİ SERGİLEDİ Seiko I Infotech fuarda ayrıca, standart 6 rengin (C,M, Y, K,Lc ve Lm) yanı sıra gri ve açık gri (gray ve light gray) renklere de sahip 8 renkli profesyonel geniş format baskı makinesi Color Painter H2’yi; ve çevre dostu HAP’siz IX mürekkep seti kullanan, hesaplı fiyatıyla öne çıkan yüksek performans geniş format baskı makinesi ColorPainter W serisini sergiledi. Yenilikçi Smart Pass 3 teknolojisi, banding azaltıcı teknoloji, “dynamik dot printing”, yüksek hızda baskı modu
58
teknolojisi ve “Smart Nozzle Mapping” kapalı nozzle’ın çabucak telafisi teknolojisi hem ColorPainter H2 hem de ColorPainter W serisi için geliştirilmiş olup, hem iç mekan hem de dış mekan baskılarda aranan baskı kalitesi, verimlilik ve güvenilirlik gibi makine özelliklerini artırmaktadır.
PROFESYONEL BASKI ÇÖZÜMLERİ Seiko I Infotech, dünya çapındaki müşterilerine kapsamlı ve profesyonel baskı çözümleri önermeyi sürdürecektir. Geniş format baskı makineleri teknolojisi alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden olan Seiko I Infotech, Japonya merkezli olup bir Seiko Instruments Inc. kuruluşudur. Seiko I Infotech, tabela, grafik, CAD ve GIS pazarları için hassasiyetle tasarlanan, bası kalitesi ve verimlilik olarak sektörde önde gelen geniş format baskı makineleri geliştirmekte ve üretmektedir. Seiko I Infotech ve dünya çapında yetkili distribütörleri geniş format baskı makinelerinden, mürekkeplere, baskı malzemelerinden yazılıma, makine kurulumundan teknik desteğe ve eğitime kadar dijital baskı konusunda dünya çapındaki müşterilerine kapsamlı çözüm sunmaktadır. Dünya çapında geniş hizmet ağı olan Seiko I Infotech, Türkiye’de tek yetkili distribütörü İnka Teknik tarafından yıllardır başarıyla temsil edilmektedir.
Pardus Reklam Yeni Şubesini Hizmete Açtı
Pardus Reklam, yeni şube için Prodigital’den Dilli marka UV Baskı Makinesi ve Aristo Kesim Makinesi aldı. Açıkhava reklam sektöründe sunduğu çözümlerle başarılı çalışmalara imza atan Pardus Reklam, Kağıthane Caddesi’nde yeni bir şube hizmete açtı. Yeni şubede reklam sektöründe gelen taleplerin yanı sıra farklı sektörler ve perakendeden gelen taleplerin karşılanması amaçlanıyor. Yeni şube için Prodigital’den Dilli marka UV Baskı Makinesi ve Aristo Kesim Makinesi aldı. Yeni şubenin açılışıyla ilgili olarak Pardus Reklam Genel müdürü Fikret Kadıoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Öncelikle yeni şubeniz hayırlı olsun. Şubeyi açma amacınız ve yeni yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Pardus Reklam olarak, Kağıthane Caddesi üzerinde 500 metrekarelik yeni bir şube açmış bulunuyoruz. Bu ofisle birlikte özellikle reklam sektörü dışındaki müşterilere hitap edeceğiz. Bu doğrultuda, çeşitli materyaller üzerine baskı yapacak bir tesis kurduk. Bu talepleri karşılamak amacıyla da, Prodigital firmasından Dilli UV Baskı Makinesi ve Aristo Kesim Makinesi aldık. Makine seçiminde Prodigital ve distribütörlüğünü yaptığı markaları tercih ettiniz. Yatırımda Prodigital firmasını seçmenizin nedenleri nelerdir? Prodigital ile uzun yıllara dayanan bir geçmişimiz var. Şirketimizin ilk kuruluş tarihinden bu yana Prodigital’den İbrahim Tekeş bey, bizlere son derece destek olmuştur. İbrahim Beyin, güvenilirliği ve işinin ehli olması bizleri bu yatırımlarımızı Prodigital’den yapmaya yöneltmiştir. Bu noktada bizler için makinelerin pahalı veya ucuz olması söz konusu değildir. Prodigital ve İbrahim Beyin olması önemlidir. Bugüne kadar tüm makine yatırımlarımızı Prodigital ile gerçekleştirdik. Şirketimizin bugünlere gelmesinde İbrahim beyden aldığımız makinelerin önemli katkısı olmuştur. Öte yandan Prodigital’in distribütörlüğünü yaptığı Aristo, Türkiye pazarına ilk giren makinelerden biridir. Alman teknolojisine sahip olması dolayısıyla hem dayanıklı hem de uzun vadeli bir yatırım olarak düşünmekteyiz. Dilli ise, UV alanında oldukça güçlü bir markadır. Bilinen Türkiye ve dünyada bilinen birkaç markaya fason üretim yapmaktadır. Yatırımlarımızdan ve Prodigital ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinden son derece memnunuz. Sonuç olarak Aristo ve Dilli markaları ile makine parkurumuzu çok güçlü bir hale getirdiğimizi düşünüyorum.
60
Dilli ve Aristo marka makinelerinizle daha çok son tüketiciye hizmet vermeyi amaçlıyorsunuz. Diğer ofisiniz çalışmaya devam edecek mi? Yeni yatırımlarınız olacak mı? Evet, diğer ofisimizde, tabela, dijital baskı, mağaza dekorasyon, stand uygulamaları gibi tüm reklam sektörüne yönelik uygulamalara devam ediyoruz. Ayda 30 bin metrekare baskı kapasitesine sahip. Oradaki çalışmaları Yaşar Bey yürütüyor. Kendi alanında oldukça iyi bir noktaya ulaştı. Türkiye’nin önde gelen markalarına hizmet vermektedir. Bununla birlikte Prodigital’den Mutoh marka iki adet süblime transfer baskı makinesi satın aldık. O makinelerle de transfer baskı yapmayı amaçlıyoruz. Tekstil sektörüne daha önce çalışma fırsatınız oldu mu? Geçtiğimiz yıldan itibaren özellikle tekstil alanında oldukça hareketlilik yaşanıyor. Geçmiş yıllarda emprime alanında çalışmalarımız olmuştu. Tekstilde dijital baskı çözümlerini geçmişten gelen tecrübemizle birleştirip, güzel işler ortaya çıkarmayı planlıyoruz. Böylece hizmet verdiğimiz mecraları genişletmeye çalışıyoruz.
62
Transfer baskı için bir ekip oluşturdunuz mu? Transfer baskılarda bize yardımcı olması için desinatör bir arkadaş aramıza katıldı. Kendisi desen hazırlama konularında bize destek sağlayacak. Bununla birlikte bir Mimar, Bir Mühendis ve 2 grafiker arkadaşımızla birlikte buradaki çalışmaları yürütmeyi amaçlıyoruz. Transfer baskı konusunda yeni elemanlara ihtiyacımız olacak. Çünkü o konu ciddi bir ekip ve uzmanlık gerektiriyor. Ciddi bir yatırım içine girdik. Bu sektörde bu tarz yatırımlar pek yapılmıyor. İnşallah, başarılı oluruz. Yeni ofisimizde işleri düzenlemek amacıyla buradaki çalışmaların başında ben duruyorum. Allahın izniyle güzel çalışmalar yaparak sektörde aranan bir marka olmayı hedefliyoruz. Sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Sektörün içindeki tüm meslektaşlarımız bizim kardeşimizdir. Bizleri ziyaret etmeleri bekleriz. Paramızı bu sektörden kazanıyoruz. Bunun için yatırımlarımızı da bu sektöre yapıyoruz. Yeni yatırımlarımızın hem bizlere hem de tüm sektörümüze hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Landa Dansçıları Mimaki Tekstil Yazıcıları İle Coştu Gösteri için olan tüm kostümler ünlü kostüm tasarımcısı Miki Avni tarafından dizayn edildi ve Mimaki tekstil yazıcıları üzerinde basıldı.
Drupa 2012 ‘ye katılan herkes, Benny Landa‘nın dönüşüne ve Nanografinin tanıtımıyla gösteri başlamadan önce oluşturduğu heyecana tanık oldu. Fakat Landa‘nın Nanografik baskısı, heyecan verici Landa şovunu görmek için ziyaretçileri oditoryuma çeken tek şey değildi. “Dijital Çağ Dansını” icra eden İsrailli dansçılar ‘Maria Kong’ rengarenk giyinmiş güzel dansçıları ile bir heyecan oluşturdu. Gösteri için olan tüm kostümler ünlü kostüm tasarımcısı Miki Avni tarafından dizayn edildi ve Mimaki tekstil yazıcıları üzerinde basıldı. Avni, vahşi ve renkli hayal gücünü kullanarak sanatsal giysi tasarlamasıyla bilinir ve kalite & renk doğruluğu ile tanınan Mimaki tekstil yazıcılarının tüm sanatsal arzularını ifade ettiğini tespit etmiştir.
YÜKSEK KALİTELİ TEKSTİL BASKISI 2008 yılında kurulan Maria Kong ‘un CEO ‘su Zohar Eshel Acco şunları söyleyerek Mimaki sistemleri üzerinde üretilen tekstil baskısının kalitesi övüyor: “ Yıkandığında solmayan güzel canlı renkler üretilebiliyor. Kumaşlar daha dayanıklı ve bu, özellikle dansımızı tamamlayacak canlı tasarımlar sunmanın ve nanografik baskının tanıtımıyla Benny Landa piyasaya verdiği mesajının önemli olduğu bu performansta dans kostümlerimiz için kesin bir gereklilik. Mimaki tekstil yazıcıları çeşitli kumaşlar üzerine baskı yapabiliyor ve Miki’ye, sanatsal performansımıza gerçekten değer katan renkli ve hareketli kostümleri oluşturma özgürlüğü veriyor.” 64
Mimaki ‘den Mike Horsten şunları ekledi: “Optimal bir şekilde basılmış kumaşlar ile Landa gösterisine destek olabildiğimiz için gurur duyuyoruz ve bu harika gösteriye bir katkı yapabildiğimiz için mutluyuz.” Dans performansı başlangıçta, Landa Show’u için oditoryuma girerlerken seyirciler için bir ısınma olacak şekilde tasarlanmıştı. Ancak bu zarif dansçılar hakkındaki haberler drupa etrafında hızla yayıldı ve çoğu katılımcı dans performansını görmek için erkenden geliyor. Horsten şu yorumu yaptı: “Bu drupa’da büyük bir sükse ve birçok kişi onların performansını Cirque du Soleil’in gösterileri ile karşılaştırıyor. Onların kostümlerinde kullanılan kumaşlardaki canlılığın, hem dans gösterisinin hem de Landa show’unun genel başarısına en azından küçük bir katkıda bulunduğunu düşünmek hoşumuza gidiyor.”
MİMAKİ TEKSTİL YAZICILARI Mimaki tekstil yazıcıları dünyanın en hızlı boya süblimasyon yazıcılarıdır ve kaliteden ödün vermeden transfer kağıdının üzerine saatte 150 metrekarelik baskı yapma ve ara-transfer kağıdı adımına gerek kalmadan ön- işlemli polyester kumaş üzerine yönlendirme kapasitesine sahiptir. Mimaki’nin eşsiz süblime mürekkebi, transfer kağıdına ya da doğrudan tekstil üzerine yazdırırken parlak renkler sunar ve hem tekstil yazıcıları hem de onların tasarımcı müşterileri için olanak yelpazesini genişletir.
Prodigital Süblime Transfer Baskı Çözümlerini Sergiledi
Dijital tekstil baskıya dair tüm çözümleri bünyesinde bulunduran Prodigital, yenilikleriyle ITM-Texpo Eurosia Fuarı’na katıldı. Tekstil pazarında süblime transfer baskı hızlı bir şekilde büyümektedir. Bu büyümeyi yaklaşık 5 yıl önce öngören Prodigital, bugün transfer baskı pazarında önemli bir konuma ulaştı. Prodigital, tekstil alanındaki çözümlerini 21-24 Nisan tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlenen ITM-Texpo Eurosia Fuarı’nda sergiledi. Fuarın ardından Prodigital Satış ve Pazarlama Müdürü Yaşar Şişman ziyaret ettik. Yaşar Şişman, Prodigital’in fuarda sergilediği ürünler ve avantajlarına yönelik sorularımızı yanıtladı. Öncelikle fuara ilişkin düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Fuarda hangi ürünlerinizi sergilediniz? ITM Fuarı, beklendiğimiz gibi başarı geçmiştir. Tekstil sektöründeki ziyaretçiler, konusuna hakim ve ne yapmak istediğini çok iyi biliyor. Bu, bizim için önemli bir avantaj oldu. Fuarın tanıtımı oldukça başarılı yapılmış. Örneğin, katıldığımız diğer fuarlarda ilk iki günü oldukça sakin geçerdi. Ancak ITM Fuarı’na 4 gün boyunca yoğun bir ziyaretçi katılımı gerçekleşti. Prodigital, 4 yılı aşkın süredir tekstil sektörüne yönelik çözümler sunmaktadır. Şunu da gururla söylemek isterim ki, tekstil sektörüne verdiğimiz hizmetlerin karşılığını görmekteyiz. Fuarda, ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştık. Fuara İstanbul’un yanı sıra Anadolu’dan çok sayıda ziyaretçi geldi. Bu da, sadece İstanbul firmalarının değil ülke çapındaki firmaların gelişmeleri ve yenilikleri ne kadar iyi takip ettiğinin bir göstergesidir. Özellikle, Bursa, Denizli, Gaziantep, Ankara, Adana gibi tekstil pazarında kuvvetli şehirlerden çok sayıda misafiri ağırladık. Fuar öncesi tüm hazırlıklarımızı yaptık. Bununla birlikte, karşımızda hazır bir ziyaretçi profili gördük. Prodigital’in yeni çözümleri merak ediliyordu. Bildiği-
68
niz gibi, Sign İstanbul 2011 Fuarı’nda DGI’ın Transfer Baskı Makinesini sergilemiştik. Bu fuarda ise, Mutoh’un sadece süblime firmaları için ürettiği Transfer Baskı Makinesi’ni sergileme fırsatı bulduk. Mutoh ile ortak olarak yü rüttüğümüz çalışmaları doğrultusunda Valuejet 1638W üretildi. Bugüne kadar Türkiye’ye girmiş tüm transfer baskı makineleri, solvent makinelerden çevirme olarak yapılıyordu. Fakat Valuejet 1638W, sadece süblime firmaları için üretildi. 4 yılı aşkın süredir tekstil sektörüne hizmet vermekteyiz. Bu çerçevede müşterilerden aldığımız tüm geri dönüşleri Mutoh firmasına ilettik. Mutoh’da, ön ve arkasında 100 kg’lık sarma aparatları olan, makinenin kaç metre bastığını gösteren, arkasında 2 lt’lik besleme bidonlarının fabrikadan çıktığı, çift DX7 kafa ile süblimede saatte 42, 50, 65 metrekare modlarında üretim yapan transfer baskı makinesini üretti. Bu makine sektör tarafından büyük beğeni topladı. Transfer Baskı Makinesi’nin avantajları nelerdir? Müşteri neden bu makineyi tercih etmeli? Transfer firmaları, çok yoğun bir tempo içinde çalışmaktadır. Bu sırada top çıkarıp takmak önemli bir zaman kaybı oluşturuyor. Bizde, bu sorunu ortadan kaldırmak için 25 kg’lık toplar yerine, 100 kg’lık toplar taşıyabilecek besleme ve sarma aparatları olan bu makineyi ürettik. Bir diğer sorunda, DX5 kafalarda nozzle kayıpları olduğu zaman makineyi hemen temizliğe almanız gerekiyordu. Bu hem boya sarfiyatına hem de zaman kaybına yol açmaktaydı. Yeni geliştirilen modelimizde, i2 Teknolojisi kullanıldığı için dalgalı basım ve pass izine son verilmiştir. Bu özellikler üreticiye büyük kolaylık sağladı. Makineyi ve çalışma performansını gören ziyaretçiler, bu makinenin
sadece transfer baskı için üretildiğini ifade ettiler. Bu görüşler, makine satışlarına doğrudan yansıdı ve çok sayıda anlaşmaya imza attık. Öte yandan, Türkiye distribütörü olduğumuz DGI da, bu alanda dünyadaki 5 büyük üreticiden biridir. DGI’ın ürettiği Konica Minolta Baskı Kafalı ürünler, Bursa ve Denizli bölgesinden yoğun talep gördü. Bu bölgedeki firmalar, makinenin hızlı ve sürekli bir şekilde çalışmasını bekliyor. Bunun için tanklama sistemi ve negatif basınç sistemi olması gerekiyor. Bununla birlikte boya kesmemesi ve renkleri doğru basan bir makine isteniyor. Bu noktada DGI tam bir çözüm partneri olmaktadır.
70
Fuarı gezme fırsatınız oldu mu? Tekstil alanında ne tür yenilikler bekliyorsunuz? Tekstilde dijital baskının çok köklü bir geçmişi yok. Ancak 4 yıl önce bizimle başladığını gururla söyleyebilirim. Bu noktada özellikle transfer baskı üzerinde önemli gelişme sağlandı. Dünya pamuk üretimindeki dengesizliklerden ötürü alternatif kumaş arayışı başladı. Polyester kumaşın ön plana çıkmasıyla, transfer baskı makineleri gözde oldu. Transfer baskı piyasası, bilgi birikimi ve tecrübeye çok önem vermektedir. Bu sektör, ciddi bilgi birikimi ve servis hizmeti gerektirir. Yatırımcılar genelde hangi makine yerine makineyi kimin
sattığına ve geçmişine bakıyor. Müşterinin beklenti ve taleplerine cevap vermeniz gerekiyor. Sign sektöründe baskı materyalleri daha basit ve kolaylıkla öğrenilebilmektedir. Bu noktada makine satışı yapan firmaların geniş bir tekstil bilgisine sahip olması gerekir. Mutoh uzun yıllardır tekstil sektörüne yönelik çözümler sunuyor. Mutoh ile anlaşmamızın ardından Türkiye’ye 30’un üzerinde makine kurulumu gerçekleştirdik. Küçük makine grubu dahil 50’nin üzerinde satış oldu. Mutoh yetkilileri de bu başarıdan dolayı bizleri kutladı. Bu noktada bizlere ayrıca önem veriyorlar. Transfer baskı pazarının geleceğini nasıl görüyorsunuz? Transfer baskı piyasasında, dijital baskı ve presiniz parkurunuzda bulundurduğunuz zaman kumaşta en sağlıklı sonucu alabiliyorsunuz. Daha önce metrekare baskı oranları düşüktü. Bugün ise bünyesinde 10 makinesi bulunan bir işletme, günlük 5 bin metrekare baskıya ulaşmaktadır. Çift vardiya ile 10 bin metrekare de ulaşılabilir. Bu noktada Türkiye’nin de birçok avantajı var. Avrupa Çin’den yeterli verimi ve sonucu alamıyor. Hızlı geçen sezonda Türkiye daha yakın olduğu için tercih ediliyor. Ortadoğu pazarının harekete geçmesiyle birlikte sektör oldukça hareketlendi. Daha öncede söylediğimiz gibi 2012 ve 2013 yılları, süblime ve transfer baskı yılları olacaktır. Bu düşüncemiz tüm sektörün genel görüşüdür. Bu fuarda bu görüş bir kez daha kanıtlandı. Sektör firmaları ile yaptığımız fikir alışverişinde sektörün bu noktaya geleceğini tahmin etmediklerini ifade ettiler. Söyleşimizin başında 4 senelik bir emekten bahsetmiştim. 2009 yılında girdiğimiz bu sektör bugün çok ciddi bir şekilde büyümektedir. Bugün tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların bu makineleri bünyelerine kattığını görüyoruz. Empirme sektörü de bu işin içine girmeye başladı.
72
Kumaşa direkt baskıya yönelik çözümleriniz var mı? Yurt dışında katıldığımız fuarlarda önemli tespitlerimiz olmuştu. Kumaşa direkt baskıda piyasanın buna henüz hazır olmadığını gördük. Birkaç yıl sonra direkt kumaşa baskı noktasına gidecek. Ancak, Türkiye pazarı şu an için buna hazır değil. Türkiye pazarı için hem yatırımı kolay, sıfır riskli ve kolay kullanım özellikleriyle transfer baskı daha avantajlıdır. Bu fuarda Mutoh ve DGI ürünlerimiz ön plana çıkmıştır. Bu ürünlerle birlikte Prodigital’in kumaşa direkt baskı yapan çözümleri de bulunmaktadır. PRO60 Konica Minolta Kafa Teknolojisi ile üretilen bir makine ve Pulsar (İtalya) fikse dahil komplike bir makinedir. Önümüzdeki yılların süblime ve transfer baskı yılı olacağını söylüyoruz ancak pamuğu da ikinci plana atamayız. Bu makinelerle ilgili yoğun bir şekilde çalışmamız sürüyor. Makinelerle ilgili eğitimlerimizi yurt dışında tamamladık. Bugün için hızlı bir şekilde büyüyen transfer baskı pazarına ve gelecek için direkt kumaşa baskı pazarına hazır konumdayız. Sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Prodigital, yurt içi ve yurtdışındaki fuarları yakından takip etmektedir. Bu fuarı düzenleyenlere teşekkür etmek istiyorum. Tanıtımın doğru yapıldığı zaman ne kadar başarılı bir organizasyon yapılabildiğini bir kez daha gördük. Doğru tanıtım ve sivil toplum kuruluşları ile bağlantı kurularak organizasyon yapılırsa oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Fuarcılık hizmetlerinin ülkemizde yeni yeni değerini kazandığını düşünüyorum. Geçmiş senelerde Avrupa fuarlarını gördüğümüz zaman hayranlıkla bakardık. Bugün ülkemizde çok başarılı uluslar arası fuarlar düzenlenmektedir. Buradaki başarı, organizasyonların doğru bir şekilde tanıtılmasından kaynaklanıyor. 4 yılı aşkın süredir hizmet verdiğimiz tekstil sektörüne, ayrıca fuarda standımızı ziyaret eden tüm sektör yetkililerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Prodigital Yapı Sektörüne Yenilikçi ve Uygun Çözümlerini Sergiledi
Yapı ve inşaat sektörüne yönelik geniş ürün yelpazesini sergileyen Prodigital, tüm makinelerinin uygulamalarını örnekleri ile ziyaretçilere gösterdi. Faaliyetlerini üç ana bölümde yürüten Prodigital, 02-06 Mayıs 2012 tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlenen Yapı Fuarı’na katıldı. Yapı Fuarı’nda Endüstriyel Ürünler Bölümü’nde yer alan CNC Router, Köpük Kesme Makinesi ve Strafor Kesim Makinesini sergiledi. Bununla birlikte distribütörü olduğu ahşap, parke, cam, seramik gibi malzemelere baskı yapan Dilli marka UV Baskı makinesinin tanıtımını yaptı. Fuarın ardından Prodigital Genel Müdürü İbrahim Tekeş ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Prodigital olarak önemli bir organizasyona daha katıldınız. Öncelikle yapı ve inşaat sektörünü nasıl görüyorsunuz? İnşaat, Türkiye için son derece önemli ve lokomotif bir sektör konumundadır. Hükümetin uygulamaya koyduğu yeni yasa ve yönetmeliklerle inşaat sektörü oldukça hareketli günler yaşıyor. Bununla birlikte olası İstanbul depremi için kamu ve özel meskenlerin güçlendirilme veya yeniden yapılması çalışmaları sürüyor. Bu ve bunun gibi nedenler inşaat sektörünü oldukça hareketlendirdi. Bu kadar hareketli olan sektörde, binlerce çeşitli malzeme tüketiliyor. Fuarda hangi ürünlerinizi sergilediniz? Bu büyüyen pazardan pay alabilmek amacıyla 02-06 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Yapı Fuarı’na katıldık. Bildiğiniz gibi Prodigital faaliyetlerini Sign, Tekstil ve Endüstriyel Ürünler olmak üzere üç ana bölümde yürütmektedir. Yapı Fuarı’nda da Endüstriyel Ürünler Bölümü’nde yer alan kendi üretimimiz CNC Router makinelerimizi,
74
Köpük Kesme Makinemizi ve Strafor Kesim Makinemizi sergiledik. Bununla birlikte distribütörü olduğumuz ahşap, parke, cam, seramik gibi malzemelere baskı yapan Dilli marka UV Baskı makinemizin tanıtımını yaptık. Tüm bu makinelerimiz yapı ve mobilya sektörünün ihtiyacı olan ürünlerdir. Özellikle CNC Routerlarımız, kapı oyma, kesme, ebatlama, dolap kapağı uygulamalarında, aksesuar yapımında, alüminyum cephe giydirme uygulamalarında, inşaat malzemelerinin kesimlendirme ve biçimlendirmesi gibi çok geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bunun yanında artık mantolama kanuni bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çerçeve strafor makinesini sergiledik. Bunun yanında Köpük Kesme Makinesi’nin birkaç modelini tanıttık. Sunduğunuz ürünleri pazarda farklı ve avantajlı kılan özellikler nelerdir? Fuar boyunca ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştık. Standımıza çok ciddi bir ilgi gösterildi. Buradan sizlerin aracılığıyla standımızı
ziyaret eden tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum. Bizim bir avantajımız, sunduğumuz geniş ürün yelpazesini bu kadar uygun fiyatlara sunan bir firmanın olmamasıdır. Örneğin biz, firmalara CNC ve seramik baskı makinesi yatırımını çok daha uygun fiyatla yapabileceklerini gösterdik. Bu ürün gruplarımıza dekorasyon ve mimarlar yoğun ilgi gösterdi. Yine örnek vermek gerekirse, 6-7 Bin Lira’dan başlayan fiyatlarla strafor makinesi sunduk. Daha önce 20-30 Bin Euro fiyatlar telaffuz ediliyordu. Dilli UV Baskı makinesini sergiledik. Makinemiz, kapıya, parkeye, dolap kapağına, cama, pleksiye ve birçok metaryele baskı yapabiliyor. Muadillerine göre fiyatları da oldukça uygundur. Mimarlara yönelik Mutoh marka Drafstation denilen CAD/CAM özellikli makineler sunuyoruz. Bu makinelere, mimari uygulamalarda kullanılması için CAD özelliği yüklenmiştir. Yani küçük puntolarda yazı ve çizim yapabilme özelliğine sahiptir. 2880 dpi yükseklikte çok uygun fiyatlı bir makinedir. Fuarda mimarlardan yoğun rağbet görmüştür. Yurt içi ve yurt dışından yoğun bir şekilde ilgi gördük. Köpük Kesme Makinesi’ne yurt dışından talepler ve siparişler aldık. Ayrıca, dekorasyon sektörüne yönelik Türkiye’de bir firmanın ürettiği duvar kağıtlarını sunduk. İnanılmaz talep gördü. Ülkemizde dijital baskıya uygun çok kaliteli duvar kağıtları üretildiğini gördük. Bu ürünleri gördükten sonra, yurt dışından duvar kağıdı getirmeyi kendi açıma gereksiz ve mantıksız buluyorum. Fuarda standımıza gelen ziyaretçilere kimin ürettiğini söyledik ve tavsiye ettik. Bu noktada geniş açı ile düşünmek lazım. Ekonomi bir çark gibidir. Bütün çarklar dönmelidir. Herkes iş yapmalı ve ortada para dönmelidir. Eğer dönmezse Avrupa’da gördüğünüz gibi ülkeler batar. Sektöre vermek istediniz bir mesajınız var mı? Bizim düşüncemiz herkes iş yapsın. Herkesin iş yaptığı bir ülke kalkınır. Refah düzeyi artar. Türkiye ekonomik olarak çok iyi yönetiliyor. Kriz döneminde Avrupa ülkeleri gibi zor duruma düşmedi. Yatırım yapmak için doğru bir zamandayız. Bunu fırsat bilmeliyiz.
76
HP’nin Yeni Teknolojileri Drupa Fuarı’na Damgasını Vurdu Mat Kağıt A.Ş. Matbaacılık, serigrafi ve açık hava reklam dünyasının önemli organizasyonlarından olan, DRUPA 2012 Fuarı’nda Türkiye’den gelen misafirlerini temsilcisi bulunduğu markalarla buluşturdu.
Mat Kağıtçılık A.Ş (Mat Kağıt) Türkiye Temsilcisi bulunduğu HP ve Zünd markaları ile Drupa 2012 Dusseldorf Fuar organizasyonun da tüm satış ekibiyle Türkiye’den gelen ziyaretçilerini karşıladı. Drupa 2012 Dusseldorf fuar organizasyonuna toplam 314.500 ziyaretçi gelmiş olması, Matbaa, Serigrafi ve Dijital Baskı sektörünün, dijital baskı teknolojisine ne kadar önem verdiğini ciddi anlamda göstermektedir. Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 130 ülkeden, toplam 314.500 ziyaretçi, Drupa 2012 Dusseldorf Fuarını, 03-15 Mayıs 2012 tarihlerinde, tüm yenilikçi çözümleri ve uygulamaları görmek ve yakından incelemek amacıyla, işlerini genişletmek ve büyütmek isteyen, işletme sahipleri tarafından büyük bir ilgiyle ziyaret edilmiştir. DRUPA 2012’ye Türkiye den gelen yüzlerlerce firma temsilcisi Mat Kağıt’ın temsilcisi bulunduğu markalarda sergilenen yeniliklerle tanışma fırsatı buldular. Mat Kağıt A.Ş. Satış Kadrosunun hazır bulunduğu HP ve ZÜND 80
LATEX mürekkep teknolojisine ait yeni ürünler, HP Scitex LX850, HP Designjet L28500 ve HP Designjet L26500 serisi makineler olmuştur. LX610 yeni boya serisi ile çift taraflı baskılar, siyah renklerde daha fazla doygunluk, tekstil ürünlerine baskı üstünlüğü gibi çok daha başarılı baskılar yapabilmek mümkündür, ayrıca HP nin LX610 serisi boyalar ile Avery Graphics, 3M ve birçok üretici firma ile yapılan sertifika anlaşmaları çerçevesinde ürün garantileri de tanımlanmıştır. LX850 serisi makine ye eklenen folyo takma aparatı ile de üreticilerin daha hızlı üretime geçmeleri sağlanmaktadır. HP standında sergilenen son teknoloji ürünü dijital baskı makineleri şu şekildedir: HP SCİTEX FB 7600 UV HP SCİTEX TJ8600 UV HP SCİTEX XP 5500 UV HP SCİTEX FB 700 UV HP SCİTEX LX 850 LATEX (YENİ) HP DESIGNJET Z6200 HP DESIGNJET L25500 LATEX standında, Türkiye’den gelen ziyaretçilere, HP’nin LATEX teknolojisi ve UV baskı teknolojisine sahip çok çeşitli dijital baskı makineleri tanıtımları çok büyük ilgi ve taktir toplamıştır. Drupa 2012 Dusseldorf Fuarı’na damgasını vuran olay ise, HP’nin yüksek kapasitede üretim yapan işletmelere yönelik sunduğu HP Scitex FB7600 UV makinesi olmuştur. Tüm dünyada çok kısa bir zamanda büyük dikkat ve ilgi çeken bu süper teknoloji ürünü baskı makineleri, yüksek kapasitede üretim yapan ambalaj, serigrafi ve dijital baskı tesislerinin gücüne güç kattığı, tüm ilgililer ve uzmanlarca teyit edilmiştir. Büyük ambalaj ve serigrafi baskı üreticilerinin talepleri doğrultusunda geliştirilen HP Scitex FB7600 UV dijital baskı makinesi, 500 m2/saat baskı hızı, 165cm x 3200 cm net baskı alanı, parlak-mat baskıyı bir arada yapabilme özellikleri, beyaz baskı özelliği ve avantajları sayesinde, sektördeki en düşük üretim maliyetlerini sunmaktadır.
HP’NİN YENİLİKLERİ
82
Avery Dennison Dağıtıcıları, Lakeside Films’ten İlham Alabilir
Optimum ticari sonuçların elde edilmesi için en iyi yöntem her zaman en kısa yol değildir; Avery Dennison Graphics and Reflective Solutions’ın trafik ve güvenlik dağıtıcılarından biri olan Lakeside Films Ltd. bunu fazlasıyla kanıtladı. Somerset, Clevedon’da faaliyet gösteren Lakeside Films trafik ve güvenlik sektörünün tüm segmentlerinde profesyonel hizmet sunmaktadır ve stoklarında mikro prizmatik Avery Dennison T-7500 MVP (Maksimum Görsel Performans) yansıtıcı ve floresan kaplama ürünleri ve Avery Dennison HV 1302 REV metal görünümlü yansıtıcı filmler de dahil olmak üzere özel Avery Dennison ürünlerini bulundurmaktadır. Beş onaylı uzman uygulayıcı için dikkatli şekilde seçilmiş bir platformla hizmet veren Lakeside Films günümüzde kaliteye önem verdiği kadar, maliyetlere de önem veren pazarlarda acil durum aracı işaretleri için pratik ve düşük maliyetli çözümler sunmak üzere bu ürünlerin promosyonunu yapmaya karar vermiştir. Lakeside Films’in kendinden yapışkanlı tabelalar konusunda ve grafik endüstrisinde derin bir deneyime sahip olan Genel Müdürü Scott Horne pazara gerçek bir giriş yapmanın en iyi yolunun doğrudan polis teşkilatlarıyla çalışmak ve diğer çözümlerle doğrudan bir karşılaştırma yapılabilmesi için filmlerin verimliliğini kanıtlayacak denemeler gerçekleştirmek olduğunu düşünüyor.
Polis Teşkilatıyla Ortak Çalışın Birleşik Krallık polis teşkilatının bilimsel gelişmeler bölümü tarafından belirlenen özelliklerin bir başlangıç noktası olarak kullanıldığı Avery Dennison ürünleri, Lakeside Films’in Birleşik Krallık polis teşkilatıyla gerçekleştirdiği uzun vadeli resmi denemeleri sırasında tüm beklentileri karşıladı. Scott Horne konuyu şu şekilde açıkladı; ‘bu çalışmanın hedefi bu ürünlerin, acil durum aracı işaretleme pazarına sunulan diğer ürünlerle kıyaslandığında gerçek bir performans üstünlüğüne sahip olduğunun kanıtlanması ve nihayetinde polis teşkilatı filo yöneticilerinin araçların tüm kullanım ömrü boyunca stoklarımızdaki Avery Dennison malzemelerinin maliyet/performans oranı açısından daha iyi olduğu konusunda ikna edilmesidir. Bunu kanıtlayabileceğimizi biliyorduk.’ Onaylı uygulayıcılarla çalışan Lakeside Films, ortak çalışma yürüttüğü iki polis teşkilatının araç filolarındaki toplam 12 acil durum hiz84
met aracına yönelik olarak çeşitli Avery Dennison ürünleri kullanarak işaretlemeler hazırladı ve 12-18 ay boyunca bu malzemeleri sahada deneyerek gösterdi.
Gereksinimler Scott Horne sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Polis teşkilatı filo yöneticileri çoğunlukla işaretlerin nihai dış görünüşüne ve gündüz/ gece görülebilirliğine önem vermesine rağmen, Avery Dennison retro yansıtıcı malzemelerin uygulama, bitirme, yansıtıcılık değerleri, su girişine karşı dayanıklılığı açısından da farkını kanıtlaması üzerine yoğunlaştık. Avery Dennison T-7500 MVP floresan ürünleri ve Avery Dennison HV 1302 REV retro yansıtıcı filmleri uygulamada inanılmaz bir kullanım kolaylığı ve ekonomi sunan yüksek performanslı ve mikro prizmatik ürünlerdir ve acil durum araç işaretleri için bu özelliklere sahip olan tek ürün olma özelliğindedir. Tüm yönlerde aynı özelliğe sahip filmler, tabela hazırlama makinelerinde kolaylıkla uygulanabilmekte ve böylece fireyi azaltarak malzeme maliyetinde % 7 ila % 10’luk bir tasarruf sağlamaktadır. Film yapısında görsel olarak ölü noktalar bulunmadığından, uygulandıktan sonra hem gündüz, hem de gece daha parlak bir görünüme sahip olur.. Gerekli olduğu yerlerde kenar sızdırmazlığının da kullanılmasıyla bu faktörler belirtilen özellikleri fazlasıyla karşılamaktadır. Denemeler beklentilerin çok üzerinde bir başarıyla sonuçlandı. Scott Horne sözlerini şu şekilde tamamlıyor; “Her iki polis teşkilatının da filo yöneticileri nihai sonuçlarından hem görsel özellikleri hem de mali tasarrufları açısından oldukça memnun kalmıştır. Her iki teşkilat da kullandıkları malzemeleri Avery Dennison ile değiştirme kararı almıştır.” Lakeside Films ve onaylı uygulayıcıları acil durum hizmet aracı servis sektöründe her geçen gün büyüyen iş hacminden kazanç sağlayacaklarından eminler ve pazara yavaş ve ölçülü bir yaklaşımın gerçekten büyük avantajlar sağladığını fazlasıyla kanıtlamışlardır. Avery Dennison trafik ve güvenlik ürünleri hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.reflectives.averydennison.com ve www.lakesidefilms. co.uk web sitelerinden ve Avrupa genelindeki Avery Dennison dağıtıcılarından ulaşılabilir.
ARED’den Nitelikli İş Gücünde Yeni Bir Adım
Balgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Endüstriyel Reklam Ürünleri Teknik Öğretim Programı’nın Resmi Açılış Töreni Yapıldı. Açıkhava reklam sektöründe yaşanan nitelikli iş gücü sorununu çözmek üzere ARED’in girişimleri ile meslek yüksekokullarında ve meslek liselerinde sektörel bölümler açılmaktadır. ARED ile Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü arasında 18.06.2008 tarihinde imzalanan protokole dayanılarak İstanbul Bayrampaşa İnönü Teknik ve Endüstri Meslek
86
Lisesi’nde 2008-2009 öğretim yılında Endüstriyel Reklam Ürünleri Teknik Öğretim Programı açıldı. Bu uygulama 4 yıldan beri başarı ile yürütülmektedir. ARED Ankara Üyelerinin girişimleri, Ankara Ticaret Odası ve sektörün katkıları ile 2011-2012 öğretim yılında Ankara Balgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde de aynı protokol kapsamında uygulama 18 öğrenci ile başlatıldı.
Endüstriyel Reklamcılık olarak ayrı bir dal olması girişimleri başlatılmış oldu. Protokol konuşmalarının ardından bölümün açılmasında katkı sağlayan kurum ve kişilere Balgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi tarafından hazırlanan teşekkür plaketleri takdim edildi. ARED’in plaketini Çankaya Kaymakamı Mehmet Ali Yıldırım, Selahattin Durak’ın plaketini Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Saydan takdim etti.
çok şanslı olduğunuzu söyleyeceğim. Çünkü sizler, kentin içinde gördüğünüz tüm reklam ürünleri, görselleri, ışıklı ışıksız tüm tabelaları üreten, baskılarını yapan bir mesleğin mensubu olacaksınız. Bizler de hayata sizin gibi başladık, çalışarak bu meslekte iş sahibi olduk, içinizde yarın işini severek yapan, kendini yetiştiren ilkeli prensipli olanlar mutlaka iş sahibi olacaktır. Okulda kendinizi iyi yetiştirin, boş zamanlarınızı işletmelerde geçiriniz, işe odaklanın çalışınız. Sektörde
Selahattin Durak törene katılamadığından plaketini ARED Saymanı Levent Olcayto teslim aldı. Açılış programının ardından bölüm atölyesinde kurdele kesim töreni ile Endüstriyel Reklam Ürünleri Teknik Öğretim Programı’nın resmi açılışı gerçekleştirildi.
yetişmeniz için işletmelerimizde staj olanağı vereceğiz. Staj eğitiminizde öğrenmek için gayretli olunuz, iş yerinin kurallarına uyunuz. Okulda size kariyer günleri ile sektör temsilcilerimizi tanıştıracak, usta öğreticiler vasıtasıyla işimizle ilgili derslerde öğretici olacağız. Eğitim seminerleri ve istekleriniz doğrultusunda beklentilerinizi karşılamak için çalışacağız. Mesleki ve kişisel gelişiminiz için ARED olarak katkı koyacağız. Başarılı olan öğrencilerimize burs vereceğiz. Mesleğinizi sevin ve çok çalışın sektör sizin mezuniyetinizi bekliyor.” diyerek eğitim semineri için yeniden geleceğini de belirtti.
“BÖLÜM ÖĞRENCİLERİMİZ ÇOK ŞANSLI” ARED Yönetim Kurulu Başkanı Birol Fedai açılış töreni sonrasında bölüm öğrencileri ile bir araya gelerek kısa bir konuşma yaptı. Birol Fedai konuşmasında “Öncelikle bu bölümü seçmiş olduğunuz için
88
“İŞLERİ ŞİMDİDEN HAZIR” Balgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Endüstriyel Reklam Ürünleri Teknik Öğretim Programı’nın resmi açılış töreni 18 Nisan 2012 tarihinde gerçekleştirildi. “Balgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Tanıtım Günleri” etkinlikleri sırasında gerçekleşen açılış törenine Çankaya Kaymakamı Mehmet Ali Yıldırım, Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Hayati Soylu, Mesleki ve Teknik Eğitim Daire Başkanı
Yücel Yüksel, Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Saydan, Ankara Ticaret Odası Başkan Vekili Koray Şanal ve Meclis Üyeleri, ARED (Açıkava Reklamcıları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Birol Fedai, Yönetim Kurulu Üyeleri ile Dernek Üyeleri, Okul Müdürü Hayrettin Karaziyan, bölüm öğretmenleri ile bölüm öğrencileri katıldı. Açılış töreni öncesinde öğrencilerin hazırladıkları şiir dinletisi ve ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi. ARED Başkanı Birol Fedai konuşmasında Dernek üyelerinin faaliyet alanlarından söz ederek sektörün en önemli sorununun nitelikli eleman olduğunu vur-
90
guladı. İş yasasındaki değişiklikler nedeniyle sektördeki işletmelerde MEB onaylı mesleki eğitim belgesi olan elamanlar çalıştırmak zorunda olunduğunu vurgulayan Birol Fedai, bölümden mezun olanlara sektörün ihtiyacı olduğunu ve şimdiden işlerinin hazır olduğunu belirtti. Birol Fedai bölümün açılmasında emeği ve katkısı olan Ankara Ticaret Odası yetkililerine, okul yöneticisi ve öğretmenlerine, sektör temsilcilerine, Ared üyelerine teşekkür ederek şükranlarını sundu.
“HAYIRLI OLSUN” Birol Fedai konuşmasının devamında “Bu açmış olduğumuz bölümün Endüstriyel Reklamcılık dalı olması için sektör analizlerini, istediğimiz elamanda olması gereken yeterlilikleri sektörde 130 firma tarafından analizini yaparak hazırladığımız raporu içeren dosyayı, Bakanlığa sunmak ve takibini yapmak üzere Sayın Okul Müdürümüz Hayrettin Karaziyan’a teslim ediyorum. Hayırlı olsun.” dedi. Böylelikle İstanbul Bayrampaşa İnönü Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile Ankara Balgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde uygulama olarak başlatılan Endüstriyel Reklam Ürünleri Teknik Öğretim Programı’nın
Özak Transfer Baskı Pazarına Çok Uygun Çözümler Sunuyor
Transfer baskı pazarında yaşanan gelişmeleri çok iyi bir şekilde analiz eden Özak, uygun maliyetli ve muadilleri ile aynı hızlarda baskılar yapan Transfer Baskı Makineleri ile pazara giriyor. Özak, 20-24 Nisan tarihleri arasında düzenlenen IT M-Texpo Eurosia Fuarı’na katıldı. Bilindiği gibi Özak, uzun yıllardır tekstil sektörüne çözümler sunuyor. Fuarda yeni ürünlerini sergileyen Özak, sunduğu çözümlerle tekstil sektörünün beğenisini kazanmayı başardı. Tekstildeki dijital baskı uygulamalarının artmasıyla ilgili olarak sektörün duayenlerinden Nejat Özak ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Nejat Bey öncelikle fuara katılım amacınız neydi? Fuarı nasıl buldunuz? Fuardaki hedeflerinize ulaştınız mı? Fuardaki ilk amacımız, tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların altyapılarını tespit etmek oldu. Bu noktada öncelikle onların stratejilerini tespit etmek gerektiğini düşünüyorum. Bunları tespit ettikten sonra bizde doğru çözümlerimizi doğru bir şekilde müşteriye sunalım. Fuara katılan ve ziyaret eden firmaların birçoğu bizim tanıdığımız ve bildiğimiz firmalardan oluşmaktaydı. Fuarda, reklam piyasasında kullanılan makinelerin içine eko solvent boya yerine, süblime koyarak aynı makinelerin satıldığına şahit olduk. Ufak ufak printerlarla, ağır ağır baskılar yapan bu makinelerin tekstil sektörünün işlerini nasıl yapacağını anlayamadım. Ama satılıyor mu, enterasan bir şekilde satılıyor. Bunu gerçeği de kabul etmek lazım. Bu arada matematiksel olarak yaptığımız bir hata var. Onu da belirteyim. Saatte 7 ila 10 metrekare arasında basan bu makinelerin 10 tane alındığını düşünelim. Biz bu makineleri kullanmak için en az 5 kişiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorduk. Ancak bunu bir iki kişi de yapabiliyor.
92
Sizin bu alanda uzun yıllara varan tecrübeniz var. Dijitalin tekstil sektörüne girişi ne zaman başladı? Transfer baskıda ne kadar makine yatırımı yapılırsa başarı elde edilir? 2000’li yılların başında tekstil sektörüne böyle bir makine alım dalgası gelmişti. O zaman çözüm alınmadan bu makineler kaybolup gitti. Bugünkü ikinci dalgada ise, 10-15 makine alan firmalar olduğunu duyuyoruz. Benim için bir mantık ifade etmiyor. Bana göre bir yatırımcının o makinelerden 15 tane alarak baskıya girmesinin bir mantığı yoktur. Ancak, eğer baskının metrekaresini 10-15 Euro fiyatla satabiliyorsanız mantığı var. Yavaş işleyen bir makinede, kar marjınız yüksekse, bu senin alım olarak yaptığın hatayı kapatabilir. İnsanlarda seni böylece işin ehli ve akıllı zanneder. Ama daralmış bir piyasada bunu yapıyorsan hiçbir mantığı yoktur. Bugün İtalya’da baskı fiyatları 4 Euro’ya düşmüş durumda. İtalya, bu ufak makineleri en çok alan ülkelerin başındadır. Çünkü sistemleri ona göre kurulmuş. Bunun karşılığında bir eşarbı 300 Euro’ya satabiliyor. Yine Fransa’da metrekare fiyatları 3,5 Euro düzeyindedir. Bu şartlarda nasıl yurt dışı ila rekabet edeceksin. Peki neden firmalar bu tarz makinelere yöneliyor? Sonuç olarak yatırımcı 300 bin Euroluk bir makineyi alamıyor. Bizim makinelerimiz bu fiyatların bunun yarısında olmasına rağmen pahalı geliyor. Sonuçta gidip 30 bin Dolarlık makineyi alıyor. Bu makineleri tek tek alıyor. Bu şekilde büyüyen firmalar var. Ama, ben
bulunduruyoruz. Üst seviyedeki ürün bizde hiçbir zaman bulunmamıştır. Çünkü onu sadece hedef olarak görmekteyiz. Yani, bizim için ucuz ürünle ulaşılması gereken bir hedeftir. Özak olarak buradaki stratejimiz farklıdır. Örneğin solvent piyasasında güçlü bir markayı bünyemize katmayı düşünmedik. Sadece orada olması gerektiğini düşündük. Bizim amacımız kendi makinelerimizle o makinenin aynı kalitede baskı yapmasını sağlamak. Yine tekstil alanındaki amacımızda budur. Hiçbir zaman en pahalı ürünü getirmeyeceğiz. Özak her zaman daha iyi olmak için çalışmaktadır. Bunu bir yarış olarak görmüyoruz. Özak, sektörün içinde farklı ve alternatifli çözümler sunmaya devam edecektir. Fuardaki yoğunluğu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bizim katıldığımız reklam piyasasındaki fuarlarda tuvalete gidecek zamanı bulamıyoruz. Biz bu fuarda en az 4 kere tuvalete gittik. Tekstilcilere sorarsanız çok yoğun bir fuar oldu. Bana göre ortada hiçbir şey yoktu. Örneğin geçtiğimiz aylarda düzenlenen FESPA Barcelona Fuarı da çok yoğun değildi. Yine Almanya’da Drupa 2012 Fuarı düzenlendi. Drupa Fuarı için geçmiş yıllarda otel bulmanız mümkün değildi. Bulduğunuz zamanki fiyatları söylemek dahi istemiyorum. Bugün ise 50 Euro fiyatlara otel bulabiliyorsunuz. Burada biz hep mukayeseyi sign sektörü ile yapıyoruz.
bunları satıp düzgün bir makine alacağım dediği zaman elindeki makine para etmeyecek. Biz, müşterilerin bu tarz yatırımlar yapacağını asla düşünmedik. Bu sebeple fiyat bazında arada kaldık. Firmanızı bu noktada yeni bir açılımı olacak mı? Pazarın bu ihtiyacına yönelik bir ürün getirmeyi düşünüyor musunuz? Evet, Özak olarak yeni bir strateji belirleyerek, bu piyasadaki hizmetleri aynı şekilde verebilecek bir makine sunuyoruz. Bunu makineleri sunarken de, muadillerine göre yarı fiyatına sunuyoruz. İlk etapta 100 makine ile pazara giriyoruz.
94
Açıkhava reklam sektörüne ilişkin bir değerlendirme yapabilir misiniz? Özak, aynı zamanda yurt dışında üretim yapan bir firmadır. Orada yaptığımız toplantılarda, insanların yüzlerinde tebessüm görüyordum; ne kadar akıllıyız bu sektörde durduk şeklinde… O zaman kendilerine şunu ifade ettim; çok basit ürünlerle piyasaya girdik. Kendimizi kabul ettirdik. O ürünlerle çok iyi Pazar elde ettik. Yaptığımız modifikasyonlarla kaliteyi yükselttik. Ama, bundan sonraki çalışmalar daha zor olacak. Çünkü, şu anda insanların aldıkları makinelerin hızları ve baskı kaliteleri oldukça yüksek. Ülkemizdeki sign sektöründeki makine yenilenmesi % 80 tamamlandı. Bizim sektörümüzde hız kesme yavaş yavaş olmayacak. Aniden olacak. Bugün o konuma gelmedik. Şu an yatırımlar hızlı bir şekilde ilerliyor. Biz bu hareketliliğin yıl sonuna kadar devam edeceğini düşünüyoruz. 2013 yılında seçimlerden ötürü hareketli geçeceğini düşünürsek, 2014 yılından bir yavaşlama başlayacaktır. Bu kaçınılmazdır.
Sizin sunduğunuz transfer baskı makinelerinin ne tür özellikleri ve avantajları olacak? Biz, muadilleri ile aynı özelliklerde baskı yapan ve yarı fiyatına ürün sunacağız. Bunun yanında DX5 kafalı olması da önemli bir avantajdır. Çünkü DX5 denenmiş bir üründür. Sunduğumuz ürünler transfer baskıda çözüm ortağı olacaktır. Bununla birlikte sunacağımız ürünler son teknoloji ve yeni geliştirilmiş olduğu için, muadil ürünlerdeki eksiklikler ve dezavantajlar düşünülmüş ve gerekli önlemler alınmıştır.
Sektördeki firmalar ödemeleri düzenli yapabiliyor mu? Reklam ve tabela sektöründeki firmaların çok bol kazançları yok. Ancak çok kötü durumda da değiller. Birçoğu orta çaplı esnaf konumundadır. Bir piyasayı inceleyeceğiniz zaman geneline bakmanız gerekir. İki üç firma ve kişiye bakarak, bu piyasada hakkında yorum yaparsanız hayatınızın yanlışını yapmış olursunuz. Sektör firmaları, ellerinden geleni çok iyi niyetle yerine getirmeye çalışıyor. Sonuç olarak ödemeler de yapılıyor. Önemli olan da budur zaten. Bu sektörden firmalarımız ekmek yiyorsa, bu ödemelerdeki gecikme veya aksama da bu işin zahmeti olarak görülmelidir.
Özak firmasının tekstil sektörüne bakışı nasıl? ITM Fuarı’nda sergilediğimiz makineye, tekstilden anlayan tüm kesimler yoğun bir ilgi gösterdi. Sonuç olarak büyük ebatlı makinelerle daha iyi verim alınabileceğini herkes biliyor. Ancak piyasanın şartları bugün için firmaları daha küçük ebatlı ve daha az maliyetleri makinelere yönlendiriyor. Özak firması olarak biz de hem küçük segmente hem de orta segmente yönelik çözümleri bünyemizde
Keyifli sohbetinizi için teşekkür ederiz. Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Özak firması olarak sunduğumuz ürünlere yenilikler katarak, ürünlerin piyasada kalma süresini uzatıyoruz. Bu noktada sürekli teknolojilerini geliştiriyoruz. Dilerim ki bundan sonra da yaptığımız teknolojik ilavelerle piyasanın çehresini değiştiririz. Yapılanı değil de, hiç yapılmadık bir şeyleri ortaya çıkararak yeni istihdam kapıları açarız.
Eurodigi Press Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Atayay:
“Bizi İzlemeye Devan Edin”
Sektörün önde gelen firmalarından Eurodigi Press, yeni ofisinin açılışına tüm meslektaşlarını davet etti. Eurodigi Press firmasının yeni merkezinin resmi açılış tarihi 02 Haziran 2012 olarak belirlendi. Dijital Teknik Dergisi aracılığıyla “Açılışımıza tüm sektör yetkililerini ve meslektaşlarımızı davet ediyoruz” diyen Eurodigi Genel Müdürü Fırat Bey, “Sektöre daha iyi hizmet vermek amacıyla geçtiğimiz yeni ofisimizin açılışında meslektaşlarımızla birlikte olmaktan mutluluk duyarız” diye konuştu.
gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin dört bir yanında müşterilerimiz bulunmaktadır. Bu müşterilerimizin birçoğu ağırlıklı olarak bizimle çalışmaktadır. Perakende projemize Mehmet Uğurlukol’un katılmasıyla birlikte bu alanda güçlü bir yapıya ulaştık. Sektörün önde gelen isimlerinden olan Mehmet Beyle başarılı çalışmalara imza atmayı hedefliyoruz.
Eurodigi Press merkez ofisinin açılış tarihini 02 Haziran 2012 olarak belirlediniz. Dijital Teknik Dergisi aracılığıyla sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Fırat Atayay: Yeni merkez ofisimizin açılışını 26 Mayıs tarihinde yapmayı planlıyorduk. Ancak hem özel hem de hayırlı bir iş dolayısıyla bunu bir hafta erteleme kararı aldık. Bu doğrultuda 02 Haziran 2012 tarihini belirledik. Çok samimi bir ortamda geçmesini beklediğimiz açılışımızda, sektöre vereceğimiz hizmetleri ve çözümleri en iyi şekilde anlatmayı amaçlıyoruz. Sizlerin aracılığıyla sektördeki bütün meslektaşlarımızı açılışımıza davet ediyorum.
Yeni ofisinize yönelik özel kampanya ve promosyonlarınız olacak mı? Fırat Atayay: Yeni ofise geçişimizle birlikte reklam sektörüne yönelik çok özel kampanyalarımız olacak. Bu çerçevede belirli limitler dahilinde yapılan alımlarda özel promosyonlarımız olacak.
Eurodigi’nin yeni ofisine geçişi ile birlikte firmanızda neler değişti? Fırat Atayay: Eurodigi sektörde PVC malzeme satışını konusunda yakından tanınmaktadır. Yeni ofisimize geçişimizle birlikte hizmet yelpazemizi de genişleterek reklam sektörüne yönelik tüm çözümleri bünyemize kattık. Eurodigi 30 kişilik bir ekiple çalışmalarını sürdürmektedir. İlerleyen dönemde yeni hedeflerimize ulaşmak için ekibimiz daha da genişleyecektir. Ürün yelpazemiz, perakende satış için oldukça uygundur. Eurodigi, satışlarının % 80’ini toptan olarak
96
Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir? Fırat Atayay: Eurodigi ailesi her geçen gün büyümektedir. Sektörde çok büyük büyük hedeflerimiz var. Bu hedeflerimize ulaşmak için çaba gösteriyoruz. Güçlü malzeme stoğu, geniş ürün yelpazesi ve fiyat uygunluğu olmak üzere üç önemli kriter belirledik. Bu kriterlere uygun hareket ederek sektörün aranan markası olmak için çalışacağız. Son olarak bizi izleme devam edin demek istiyorum. Eurodigi Press, toptan malzeme satışlarına ilave olarak perakende satışa da başladı. Perakende satışlarda hangi düzeydesiniz? Perakende satışlardaki hedefleriniz nelerdir? Mehmet Uğurlukol: Eurodigi Press olarak toptan olarak başladığımız satış pazarlama çalışmalarında yeni bir açılım olarak perakende alanına da girmiş bulunuyoruz. Perakende konusunda hızlı bir
şekilde ilerliyoruz. Uygun fiyat ve kaliteli çözümlerimizle kısa sürede iyi bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum. Eurodigi ailesi olarak, müşteri memnuniyeti ilkelerini doğru bir şekilde uygulayarak sektörün güvenilen ve aranan markalarından biri olmayı hedefliyoruz. 02 Haziran 2012 tarihinde gerçekleştireceğimiz resmi açılışımıza tüm sektör yetkilileri ve meslektaşlarımızı bekliyoruz. Bildiğiniz gibi Vinil, branda, folyo, plexi glass, foreks, laminasyon gibi reklam sektörüne yönelik ürünlerin ithalatlarına devam etmekteyiz. Plexi glass ürünleri hem iç piyasadan hem de yurt dışından, pa-
98
zara sunmaktayız. Laminasyon ve iç mekan folyo gruplarını ağırlıklı olarak yurtdışından getirmekteyiz. Eurodigi, hiçbir firma ile farklı bir rekabetin içine girmemiştir. Bundan sonra da girmeyecektir. Kendi stratejimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Eurodigi’nin amacı reklam sektörüne kurumsallık katmaktır. Çalıştığımız firmalarla yıllık bazlı anlaşmalar yapmak istiyoruz. Display fabrikamızın faaliyete geçmesi ile birlikte, ihracat çalışmalarına yoğunlaşacağız. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu pazarını hedefliyoruz.
Pass Reklam Tekstilde Boya Çözümlerine Yoğunlaştı
Tekstil sektöründe hızla yaygınlaşmaya başlayan dijital baskı ve ürünlerine yoğunlaşan Pass Reklam, Triangle marka boya çözümlerini sergiledi. Pass Reklam, 21-24 Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilen ITM Texpo Eurasia Fuarı’na katıldı. Yoğun bir ziyaretçi kitlesinin takip ettiği fuarda, Triangle marka boya çözümlerini sergileyen Pass Reklam, fuardaki hedefine ulaştı. Fuar sonrasında Pass Reklam Genel Müdürü Hüseyin Çetin ile görüşerek fuara ilişkin görüşlerini aldık. Pass Reklam yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak ITM Texpo Eurasia Fuarı’na katıldınız. Fuar nasıl geçti? Katılımından dolayı memnun musunuz? Fuarda hangi ürünlerinizi sergilediniz? ITM Fuarı şirketimiz açısından çok verimli geçti. Pass Reklam olarak katıldığımız ITM 2012 Tekstil Fuarı’nda sunduğumuz Triangle marka boya çözümleri beklediğimizin üstünde talep gördük. Bizim için fuar hedeflediğimiz ve beklediğimiz ölçülerde gerçekleşti. Ge100
nel anlamda fuarı başarılı bulduk. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıllarda da bu fuara katılmayı düşünüyoruz. Dijital baskı tekstil alanında hangi düzeyde? Dijital baskı ve uygulamaları, tekstil sektöründe hızla yaygınlaşmaya başladı. Bu çerçevede Pass Reklam olarak bizlerde farklı çözümlerimizi sektöre aktarıyoruz. Tekstil dünyasında dijitalin yeni teknoloji olması dolayısıyla yoğun ilgi gördük. Sektör ziyaretçilerinin yanı sıra meslek liseleri ve üniversite düzeyinde ziyaretler gerçekleşti. Fuardaki standımızda çok sayıda ziyaretçiyi ağırladık. Yaptığımız görüşmelerin ardından fuar sonrası görüşmelere başladık. Amacımız, Triangel baskı boyalarının, tekstile yönelik olan kısmının pazarlanmasıydı. Bu noktada başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
Hasiş Tekstil’den Transfer Baskıda Büyük Adım
Hasiş Tekstil, Prodigital’den 20 Adet Mutoh Valuejet 1638W anlaşması gerçekleştirdi.
Hasiş Tekstil, hızla gelişen transfer baskı pazarında çok büyük bir yatırıma imza attı. 13 yılı aşkın süredir tekstil aksesuarları alanında faaliyet gösteren Hasiş Tekstil, 2009 yılında tekstilde dijital baskı konusuna yoğunlaştı. Bu çerçevede bazı yatırımlar gerçekleştiren Hasiş Tekstil, geçtiğimiz ay Prodigital’den 10 Adet Valuejet 1638W modelini bünyesine kattı. Bu yatırıma ilave olarak Haziran ayında 10 Adet daha aynı modelden yatırım gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bu büyük yatırımın ardından Hasiş Tekstil’i ziyaret ederek Genel Müdür Mehmet Toprak ile görüştük. Ziyaretimizde Prodigital Satış ve Pazarlama Müdürü Yaşar Şişman’da bize eşlik etti. Öncelikle Hasiş Tekstil’i tanıyabilir miyiz? Yeni yatırımlarınız oldu, bu yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Mehmet Toprak: Hasiş Tekstil, 13 yılı aşkın süredir tekstil aksesuarları alanında faaliyet göstermektedir. Bugün geldiğimiz noktada, tekstilde dijital baskı vazgeçilmez bir unsur olma yolunda ilerliyor. Hasiş Tekstil olarak gelecek vadeden bir Pazar olduğu için bizde yatırımlarımızı bu alana yönlendirdik. 2009 yılında tekstilde dijital baskı teknolojilerine yöneldik. Geçmiş senelerde Prodigital’den Yaşar Şişman Bey aracılığıyla çeşitli yatırımlarımız oldu. Bu yıl transfer baskı 102
pazarındaki makine parkurumuzu büyütme kararı aldık. Bu çerçevede yine Prodigital’in mümessilliğini üstlendiği Mutoh marka makine yatırımları gerçekleştirmeye karar verdik. Yeni yatırımınızda Mutoh ve Prodigital’i seçmenizin nedenleri neler oldu? Mehmet Toprak: Şubat ayında düzenlenen FESPA Digital Fuarı’nda makineleri inceleme fırsatı bulduk. Makineleri teknolojik özellikleri ve yüksek metrajlı baskı özellikleri dikkatimizi çekti. Bu noktada fiyat avantajı da oluştu. Mutoh baskı dünyasında tanınan ve bilinen bir markadır. Mutoh’un konusunda uzman bir marka olması makinenin özelliklerinin bizi memnun etmesinden dolayı yatırımımızda Mutoh ürünlerini tercih ettik. Bununla bilikte Mutoh’un Türkiye distribütölerinden Prodigital ile daha önceki yıllarda çalışmalarımız oldu. Prodigital’de dijital baskı çözümlerinde teknik ekibi ile güçlü firmalardan biridir. Mutoh yatırımlarımızı kendilerinden yapmayı tercih ettik. Böylece hem makine parkurumuzu genişlettik, hem de son teknoloji makinelere sahip olduk. Bu yeni yatırımlarımızla müşterilerimize daha iyi hizmet vermek amacındayız.
Firmanızı sunduğu çözümler ve avantajları nelerdir? Mehmet Toprak: Hasiş Tekstil, müşterilerine en iyi hizmeti vermeyi amaçlamaktadır. Modayı çok yakından takip eden firmamız çok ciddi bir desen arşivine sahiptir. Bu arşivden dolayı müşterilerimizden çok güzel geri dönüşler almaktayız. Müşteri beklenti ve taleplerini çok iyi analiz etmekteyiz. Bu tespitlerimiz doğrultusunda güncel renk ve desen çalışmaları yapmaktayız.
rü yaygınlaşmadı. 2005 yılı sonrasında ise dijital baskı firmalarının pazara farklı çözümler sunmaya başlaması ile oldukça hareketlendi. Emprime bir adım daha geride kaldı. Transfer baskı, hem hızlı üretim hem de sınırsız renk gibi önemli avantajlar sunuyor. Dolayısıyla klasik yöntemli baskılar devre dışı kalıyor. Dijital baskı, polyester ürünler tercih edildiği sürece vazgeçilmez bir teknoloji olmaya devam edecektir. Pamuklu üretim, çok komplike bir tesis gerektiriyor. Çok ciddi bir tesis gerektiriyor. Transfer baskı, bu yatırıma göre daha az maliyetlidir. Şu an için azalan bi pamuk pazarı var. Bugün için polyester tarzı ürünler daha fazla talep görüyor.
Tekstilde dijital baskı hangi düzeyde? Mehmet Toprak: Dijital baskıda 2000’li yılların başında bir Pazar oluşmaya başladı. Ancak o yıllarda, makinelerin üretim kapasitesinin az oluşu ve boya maliyetlerinin yüksek olması gibi sebeplerden ötü-
Türkiye tekstil alanında hangi konumda? Türkiye’nin tekstil alanındaki geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mehmet Toprak: Tükiye tekstil alanında kendi vizyonunu oluşturdu. Türkiye pazarının Çin pazarı ile bir bağlantısı olduğunu dü-
Hasiş Tekstil, insana ve çevreye duyarlı bir firmadır. Makinelerimizde kullandığımız boyalar Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylıdır. Bununla birlikte makinelerimizde orjinal boyalar kulanmaktayız.
104
şünmüyorum. Çünkü Türkiye tekstilde farklı bir vizyona sahip. Çin ile mukayese edecek konumda değiliz. Türkiye, işçilik, kalite ve Pazar yakınlığı gibi çok önemli artılara sahip. Bu çerçevde Çin ile mukayese etmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Türkiye tekstil alanında kendi vizyonunu oluşturmuştur. Bu doğrultuda gelişmeye ve ilerlemeye devam etmektedir. Şu an için İtalya ve Fransa’dan sonra tekstil pazarında üçüncü konumdayız. Hasiş Tekstil ile işbirliğiniz ne zaman başladı? Hasiş Tekstil’e kurulan makineler ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Yaşar Şişman: Hasiş Tekstil ile geçmiş dönemde satışını yaptığımız makinelerle ilgili bağlantılarımız olmuştu. Ardından transfer baskı alanında yeni yatırım yapmaya karar verdiler. Kendileriyle FESPA Barcelona Fuarı’nda beraberdik. Fuarda makinelerin canlı performanslarını görme şansı elde ettiler. Hasiş Tekstil yetkilileri, fuarda Valuejet 1683W, saatte 42, 50, 65 metrekare modlarına sahip ön ve arkasında 100 kg’lık top takma aparatları bulunan, çift DX7 kafa ve i2 teknolojisini kullanan makineleri tercih ettiler. Hasiş Tekstil, bu alanda ciddi bir yatırım gerçekleştirmiştir. Hasiş Tekstil’e, Valuejet 1638W modelinden 10 adet satış gerçekleştirilerek kurulumları tamamlandı. 10 adet için opsiyon verildi. Haziran ayında 10 adet daha Valuejet 1638W modeli kurulması planlanıyor. Bu ne anlama geliyor? Daha once 5 makine ile günlük kapasite bin metrekare olurken, bugün dijital baskı teknolojisi ile günlük 10 bin metrekare baskı yapılabilmektedir. Bu noktada Hasiş Tekstil’in daha önceki makine parkuru ile birlikte bugün 13 bin metrekare baskı kapasitesi bulunmaktadır. Haziran ayında kurulacak 10 adet Valuejet 1638W ile bu kapasite 20 bine ulaşacaktır. Bu pazarın büyümesi ve Avrupa’nın Türkiye’yi tercih etmesinin nedenleri neledir? Yaşar Şişman: Avrupa pazarının tekstilde Türkiye’yi tercih etmesinin birkaç sebebi vardır. Bu sebeplerden biri Türkiye Avrupa pazarına yakındır. Avrupa için bu yakınlık önemli bir avantajdır. Bir diğer
sebepte artık Avrupa pazarının polyester ürünlere sıcak bakması da, Türkiye için bu alanda ciddi bir Pazar oluşmuştur. İtalya, Fransa ve Portekiz bu alanda Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Türkiye bu ülkelere hizmet verecek altyapıyı bugün oluşturmuştur. Avrupa ülkeleri Türkiye’nin pazara olan yakınlığı dolayısıyla çok daha kolay ve hızlı destek alabilmektedir. Özellikle sezon geçişlerinde bu avantaj daha çok hissedilmektedir. Yatırımda neden Mutoh ürünlerini tercih etti? Yaşar Şişman: Türkiye pazarında Hasiş Tekstil ve bu düzeydeki firmalar, yatırımlarında hızlı ve kaliteli ürünleri tercih ediyor. Hasiş Tekstil ile daha once satışını yaptığımız markalarla birlikte çalışma fırsatı bulmuştuk. Avrupa pazarının artan talepleri ve teknolojinin gelişmesi Hasiş Tekstil’i bu yatırıma yöneltmiştir. Bu noktada, Mutoh’un çözümleri üretimde birçok avantajı bir arada sunmaktadır. Avrupa pazarının polyester ürünlerini Kabul etmesinin bir diğer nedeni de, boya kalitesindeki artıştır. Artık günümüzde, insana ve çevreye duyarlı boyalar üretilmektedir. Mutoh Valuejet modelleri dünyanın önde gelen 5 büyük boya üreticisinin onayından geçmiştir. Ayrıca bildiğiniz gibi ITM Fuarı’nda Prodigital’in standından Hasiş Tekstil’e satışı gerçekleşen Valuejet 1638W modeli sergilenmiştir. Fuar süresince Hasiş Tekstil bizlere desen ve renk arşivini sunmuştur. Sizlerin aracılığıyla kendilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. ITM Fuarı’na gelen firmalar hem yeni teknolojileri takip ettiler hem de kaliteli baskı yaptıracakları yerleri öğrendiler. Sadece makine yatırımı yapmak yeterli midir? Bununla ilgili teknik bilgi ve kumaş ne derece önem taşımaktadır? Yaşar Şişman: Bu noktada, sadece makine yatırımı yapmak birşey ifade etmez. Doğru rengi, doğru makine ile doğru termin sürelerinde sunmanız gerekir. Bunu yaparken de iş prensiplerine uygun hareket etmeniz lazım. Makineye doğru işi verirseniz doğru işi basar. Başarı bir ekip işidir. Dolayısıyla tedarikçi doğru makineyi sunacak. Doğru kartelada doğru kumaşlara baskı yapılacak. Desenlerin baskı aşaması ve baskı sonrası aşamaları çok önemlidir. Baskı sonrasında preslemede ciddi bir yatırım gerektirmektedir. Bu doğrultuda Hasiş Tekstil, Mutoh yatırımlarının ardından İtalya’dan pres makine yatırımı da gerçekleştirildi. Bu sebeple baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası bir zincirdir. Bu zincirlerin hepsi doğru olmalıdır. Hasiş Tekstil ve bu düzeydeki firmalar bu standartlara uygun çalışmalar yapan örnek kuruluşlardan biridir. Makine seçiminde bizi tercih ettikleri için teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
106
Neolt Laminasyon Makineleri Türkiye’nin Her Yerinde Türkiye distribütörlüğünü Met Etiket firmasının yaptığı İtalyan Neolt firmasının ürünleri Türkiye pazarında yoğun ilgi görüyor. %100 İtalya’da üretilen Neolam Laminasyon makineleri, 1100 mm’den 2050 mm’ye kadar uygulama genişliği, 50 santigrat dereceden 120 santigrat dereceye kadar soğuk ve sıcak seçenekleri, 20 mm – 40 mm laminasyon uygulama yüksekliği ile sektör tarafından beğeni topluyor.
108
Güveniş Etiket’ten Teknolojik Yatırım
Ankara’da faaliyet gösteren Güveniş Etiket, Pimms Group’un Türkiye Distribütörü olduğu MIMAKI JFX Plus 1631 UV LED Flatbed Baskı Makinesini Parkuruna ekledi. 1983 yılında Makine Mühendisi Hasan Ersan tarafından Kırıkkale’de kurulan Güveniş Etiket 1995 yılından bu yana faaliyetlerine Ankara’da devam ediyor. Yatırıma önem veren firma, CJV30160BS Bas-Kes makinesinden sonra Mimaki UV Flatbed Baskı Makinesini de bünyesine katarak parkurunu geliştirdi. İşletmesinde JFX Plus ile serigrafi bölümünde yaşadığı kalite problemlerini aşan Güveniş Etiket’ten Hasan Ersan ve kardeşi Fatma Özmen’le yatırımları ve işletmelerinin gelişimi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Güveniş Etiket firmasını tanıyabilir miyiz? 1983 yılında Kırıkkale’de tabelacılıkla başladık. Ardından işletmemizi serigrafi atölyesine çevirdik. 1995 yılında Ankara’ya taşıdık. Serigrafinin her türlü tekniğini uygulayan bir firma olmayı başardık. Özellikle kapasitemizin %90’ını asansör, pano, motor ve trafocuların kullandığı alüminyum, leksan ve rekleftif malzemeden etiket ve uyarı levhaları üretmeye ayırdık. Yatırımınızı gerçekleştirirken Mimaki JFX Plus ürünü tercih etme sebepleriniz nelerdir? Baskı tekniklerinde uzun yıllar boyunca önemli bir deneyim sağladık. Serigrafinin yöntemleri içerisinde hayalimizdeki ofset tipi
112
baskıya bugüne kadar hiç ulaşamadık. Müşteri portföyümüz ağırlıklı olarak ülkemizdeki asansör üreticilerinden oluşmaktadır. Günlük hayatta asansör kabinleri ve katlarda kullanılan birçok etiket yönlendirmesi kadar görselliği ile de ana ürün üzerinde etkiliyecilik oluşturmaktadır. Bizim sektörümüzdeki en önemli özellik kullanım şartnamesi gibi net okunması gereken 2 punto karaktere sahip metinlerin çokluğudur. Bu punto boyutunda birçok makinelerde deneme yaptık. Ama Mimaki JFX Plus’ta aldığımız sonuç kadar net ve kaliteli bir sonuç almadık. Alüminyum ve leksan tarzı malzemelerde direk
Grafik departmanımız renk ayrımı yapmaktan, atölyemiz film çıkışı, ipek çekimi gibi işçilikten, serigrafi prosedürlerinden ve bu işlemler sırasında oluşabilecek hatalardan dolayı nihai ürünlerin fire veya zarar olarak bize dönüşünden kurtardık. Müşterimize hızlıca ek maliyet oluşturmadan numune üretim yapma imkânına kavuştuk. UV baskı kalitesi ve tutuculuğu üretim hızımızı ve ürün gamının kalitesini arttırdı. Çevreci ve temiz bir ortamda ekonomik olarak çalışma imkanına kavuştuk.
malzeme üzerine vektörel ve imaj uygulamasını birlikte yapmak ve müşteri beğenisini kazanmak zor olmakta idi. Bu maksatla mevcut serigrafi bölümümüzü teknoloji, kalite ve verimlilik olarak iyileştirmek için UV baskı teknolojisinin dünyadaki en kaliteli ismi Mimaki UV LED Flatbed baskı makinesini tercih ettik. Makineyi alım süreciniz nasıl gerçekleşti? UV baskı tekniği bizim sürekli aklımızda olan bir konuydu. Fakat tüm araştırmalarımıza rağmen ülkemizde sergilenen makinelerin baskı kaliteleri ve hızları bizleri tatmin etmedi. Aralık 2011 Sign Fuarı’nda PİMMS – MIMAKI standında sergilenen JFX-PLUS1631 model UV Baskı Makinesi üzerinde istediğimiz özelliklere ve baskı kalitesine sahip deneme baskılardan çok memnun kaldık. Fuar sonrası makinenin değişik malzemelerde performansını ve kalitesini test etmek için PİMMS satış ekibinin yoğun destekleri ile yapılan demo çalışmalarını çok başarılı bularak makinenin alım aşamasına geçtik. Makinenizin kurulum ve eğitim sürecinde nasıl bir hizmet aldınız? Alım prosedürleri tamamlanınca işletmemizde makinemiz için gerekli olan düzenlemeleri hızla tamamladık. Bu süreç sonrası sözleşme tarihine uygun olarak makinemiz adresimize teknik ekip ve yöneticileri eşliğinde ulaştı. 1 gün kurulum ve talebimiz üzeri 3 günlük özel bir eğitimle makinemizi kullanmaya başladık. İlk aşamada uygun bir tabir olur ise, “Attan inip Uzay mekiğine biner gibi olduk“. Gelişen süreçte makinemizin kabiliyetlerini daha da öğrendikçe artık gezegenler arası yolculuk yaparcasına bir edaya sahip olduk. JFX Plus serisi ürünle işletmenizde neler değişti? Serigrafide degrade geçiş ve hassas vektörel çizim gibi yapılması çok zor olan kalite problemleri yaşadığımız üretim tekniklerinden kurtulduk. Bu özgürlük içerisinde görsel imaj koyma fırsatı bizleri geliştirdi. 114
JFX Plus ile üretim maliyetlerinizde ne gibi değişiklikler yaşadınız? Özellikle belirtmek isterim ki en büyük kazancımız zamandan yanadır. Renk ayrımı, film çıkışı, ipek baskı için ipek kalıpların hazırlanması, temizliği ve depolanması gibi işçilik ve malzeme gibi maliyetlerimiz dışında personel ve işletmenin yer tasarrufu gibi imkanlarda sağladı. Hata oranlarında serigrafiye oranla çok daha düşük fireler oluşmaya başladı. Üretime girerken daha önceden çıkacak tahmini arızalı ürün yerine yapılan fazla üretimler bile minimum düzeye çeklidi. Bu sayede işletmemizde maliyet hesaplarımızda köklü değişiklikler oldu. Üretim olarak kullandığımız sarf malzemelerinin serigrafiye göre çeşit olarak daha az olması da büyük bir artı oluşturmaktadır. Alkol, tiner vb. kullandığımız kimyasallar yerine yalnızca UV boya maliyetimiz bize karlılık sağlamaktadır. JFX PLUS ile ürettiğiniz ürünlerden müşterilerinizde ne tür dönüşler almaktasınız? İlk anda müşterilerimiz alışık olmadıkları için farklı geldi. Ama daha sonra kalite ve hız anlamında aldıkları hizmet onların vazgeçilmez tercihi olmaya başladı. Bu durum yatırımı yaparken ne kadar doğru bir karar verdiğimiz konusunda bizleri rahatlattı. Kısacası; Üretim hızı çok arttı. Maliyetleri ciddi oranda aşağı çekti. Müşteri memnuniyetini arttırdı. Özgüven tazeledi. İşimizi daha çok sevmeye başladık. Gelecekle ilgili hayaller kurabilirsiniz. Çünkü bu makine size hayallerinizi gerçekleştirecek imkanları sunmaktadır. Firmamız şu an 30. Yılını tamamlarken ileriye doğru yeni hedefler üzerine çalışmalarımız devam etmektedir.
Fujifilm, drupa 2012’de Yeni Nesil UV Inkjet Mürekkep Teknolojisini Sergiledi Drupa 2012 sırasında Fujifilm, şirketin geniş formatlı inkjet baskı ekipmanı yelpazesi üzerinde dört yeni Uvijet mürekkep sisteminin performans avantajlarını sergiledi. kür sistemi ile optimum performans sunmak için uyarlanmış olan yüksek opaklığa sahip beyaz ve şeffaf mürekkepler içerir. Yüksek kapasiteli mürekkep püskürtmeli baskı cihazlarına daha fazla baskı servisi sağlayıcısı yatırım yaptıkça bu sistemler içinde mürekkeplerin performansı, geniş formatlı baskı üretiminde farklılık yaratan önemli faktörlerden biri haline gelmektedir. Uzun yıllar süren sürekli gelişimin bir sonucu olarak Fujifilm ‘in gelecek nesil Uvijet UV mürekkepleri, renk canlılığı, görüntü kalitesi, yapışma esnekliği ve sonlandırma yeteneği performansı açısından pazar lideri performans sunar. Fujifilm’in yeni bulut tabanlı renk yönetimi yazılımı XMF ColorPath ve web-den-baskıya sistemi XMF PrintCentre ile birlikte bu yeni mürekkepler, drupa 2012 sırasında Fujifilm standını en yeni geniş formatlı baskı teknolojilerini arayan baskı firmaları için öncelikli bir durak haline getiriyor.
UVISTAR PRO8’İN LANSMANINI YAPTI
Türkiye distribütörlüğünü Filmat Dış Ticaret’in yaptığı Fujifilm, drupa 2012’de, yeni bir dizi yüksek performanslı UV inkjet mürekkep sistemi ile birlikte geniş format bölgesinde etkileyici inkjet ekipmanı yelpazesini sergiledi. UV inkjet mürekkeplerinin bir öncüsü olan ve geniş formatlı baskı için kullanılan ödüllü Uvijet mürekkepleri ile Fujifilm, günümüzün geniş formatlı yazıcılarının performans artışı taleplerine yanıt olarak yeni nesil UV mürekkepler geliştirdi. Yeni mürekkepler, geniş bir ortam yelpazesi üzerinde gelişmiş yapışma performansı ve mükemmel baskı- sonrası özellikleri sunarken Uvijet mürekkepleri ile ilişkili parlak canlı renkleri ve mükemmel görüntü kalitesini muhafaza etmeye odaklanmış olan yoğun bir Ar&Ge programının bir sonucudur. Drupa 2012 sırasında Fujifilm, şirketin geniş formatlı inkjet baskı ekipmanı yelpazesi üzerinde dört yeni Uvijet mürekkep sisteminin performans avantajlarını sergiledi. Uvijet OZ, yeni Onset S40i için yeni yüksek performanslı bir mürekkeptir. Bu yeni mürekkep, kullanıcıların basılı ortamı katlamalarına, kesmelerine, çekmelerine ve yöneltmelerine olanak vererek daha yüksek oranda esneklik sağlamak için tasarlanmıştır. Uvijet QN, yeni Uvistar Pro8’iin içinde çalışacaktır. Uvistar Pro8 ‘deki sekiz renkli mürekkep seti bu makine tarafından üretilen süper geniş baskının iç mekan sergi ve teşhir görselleri için kullanılmasına olanak vererek gelişmiş görüntü kalitesi sunacaktır. Uvijet KA, bu yeni mürekkep sisteminin geniş bir yelpazedeki sert ve esnek medyaya nasıl mükemmel yapışma sergilediğini vurgulayan gösterilerle Acuity Advance HS X2 hibrid yazıcı üzerinde çalışacaktır. Son olarak Uvijet LL, yeni Acuity LED 1600 üzerinde çalışacaktır. Bu sekiz renkli mürekkep sistemi, yazıcıda tümleşik Fujifilm özel LED 116
Öte yandan Fujifilm, Uvistar süper geniş formatlı yazıcı serisinin en son ürününün lansmanını yaptı. Drupa 2012 Fuarı’nda gerçekleşen ‘Uvistar Pro8‘ olarak adlandırılmış bu en yeni platform, teşhir standı ve açık hava reklamcılık piyasaları için esnek ve sert ortamlar üzerine süper geniş format baskı üretmek için özellikle uygun.
BASKI KALİTESİNİ ARTIRIR Uvistar Pro8 platformunun önemli ilerlemelerinden biri de mürekkep setinin içine komple bir açık renk setinin dahil edilmesidir. Bu, baskı hızından ödün vermeden baskı kalitesini artırır. Bu özellik, benzersiz Paralel Damla Boyutu (PDS) teknolojisi ile birlikte Uvistar Pro8’in 300 metrekare/saati aşan hızlarda yüksek çözünürlüklü teşhir standı görseli üretebilmesini sağlar. Tasarım konusundaki diğer iyileştirmeler arasında şunlar bulunur: sert ortamlar için otomatik ortam işleme sistemi; tam otomatik bir arkadan aydınlatmalı baskı seçeneği; 4 ve 8 renkli baskı modları arasında geçiş olanağı ve yeni bir sezgisel kullanıcı ara yüzü.
DIŞ MEKAN UYGULAMALARI İÇİN İDEAL Mevcut Uvistar, mürekkebin canlılığı ile polietilen dahil ilişkili malzemelerin çok yönlülüğünün birlikte son derece iyi bir şekilde çalıştığı dış mekan uygulamaları için idealdir. Yeni Uvistar Pro8, izleme mesafelerinin daha yakın olduğu ve sert malzemelerin daha yaygın olarak kullanıldığı iç mekan uygulamalarının artan taleplerini karşılamak için Fujifilm’in yeni Uvijet QN mürekkepleri ile birlikte geliştirilmiştir. Fujifilm’de Geniş Format Grup Pazarlama Müdürü olan Tudor Morgan şu yorumu yaptı: “drupa’da Uvistar Pro8’i tanıtabildiğimizden dolayı mutluyuz. Uvistar piyasaya sürüldüğünden bu yana kısa bir zamanda inanılmaz derecede başarılı oldu. Şimdi iç mekan ve bunun yanı sıra dış mekan uygulamalar için makinenin erişimini genişletmek istiyoruz. Uvistar Pro8 bunu kesinlikle yapıyor.”
Mimaki İki Prestijli EDP Ödülünü Aldı Mimaki’nin fiyat / performans oranı ve sürdürülebilirlik çabaları ödüllendirildi
Mimaki’nin baskı teknolojisindeki gelişmeleri, iki Avrupa Dijital Basın (EDP) Derneği Ödülünü kazandıktan sonra sektörün profesyonelleri tarafından kabul ve tasdik edildi. Şirket Mimaki TS500-1800 ile En İyi Geniş Formatlı Tekstil Yazıcısı ödülünü Mimaki JV400LX Serisi ile de En İyi Çevresel Baskı Çözümü ödülünü aldı. EDP Derneği, “250 metreye kadar uzunluk ve 150 m2/saat ‘e kadar baskı hızı ile dolaylı boya uçunmalı baskı için fiyat ve performanstaki önemli ilerlemesi” dolayısıyla Mimaki TS500-1800 ‘ü ödüle layık buldu.
EDP DERNEĞİ’NDE ÖVGÜ ALDI Mimaki JV400LX Serisi de ayrıca EDP Derneğinden övgü aldı: “Yeni piezo kafası ile mürekkebin viskozitesi daha yüksek. Bu da daha kısa kuruma süresi anlamına geliyor. Beyaz mürekkep seçeneği ile daha düşük enerji tüketimi birleşince Mimaki JV400LX ödüle layık bulundu.” JV400 ürün gamı daha yüksek baskı hızı ve ödünsüz yüksek baskı kalitesi sağlıyor. JV400-130/160LX, yeni geliştirilen çevre dostu lateks mürekkep kullanan bir lateks yazıcı. Yazıcı, Mimaki ‘nin kullanıcı dostu RIP ‘i & RasterLink6 ‘sı ile maksimum performans sunuyor ve tek seferde beyaz ve renkli mürekkepler ile üç mürekkep katmanına olanak veriyor.
118
EDP Derneği, dijital baskı sektöründeki en son yenilikleri kabul & tasdik eden ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Dernek, dijital baskı ve ilgili ürünler konusunda Avrupa’nın önde gelen dergilerinin yayıncılarından oluşuyor. Yayınlar 14 ülkeyi kapsıyor ve bir milyonun üzerinde grafik sanatları profesyoneli okuyucuya sahip. EDP Derneği Ödülleri dijital baskı sektöründeki sınıfının en iyisi olan ürünlerine verilir. EDP Derneği ödülleri, kuruluşun dijital baskı uzmanlarından oluşan bağımsız bir paneli tarafından yapılan bir değerlendirme sonrasında verilir. Mimaki Pazarlama Müdürü Mike Horsten şu yorumu yaptı: “Çok saygın baskı profesyonelleri tarafından kabul ve tasdik edilmek her zaman bir onurdur. Ödül, araştırma & geliştirme ve müşterilerimize en iyi ürünleri sunma kararlılığımızın altını çiziyor.”
Monopol denen
büyük tehlikeden haberin var mı? Şafak Aydoğan
Türkçe dili aslında birçok dilden güzel kelimeler almış. Özellikle Osmanlının bölgeleri olan, Arapça ve Farsça kelimelerle dolu bir dil, ancak birde Cumhuriyet ile birlikte batılılaştığımızı ve batı dilleri özellikle Fransız ve daha sonra Amerikan dilleri kelimeleri yaygın değil mi? OK mi. (gibi) Peki ya Televizyon, Radyasyon, ..., bunlar da Fransızlardan hediye... Şimdi size öyle bir kelime söyleyeceğim ki hem dilimize ithal hem de sektörümüze büyük tehlike. MONOPOL denen bu canavar bir veya birkaç az sayıda firmanın belirli piyasalar üzerinde direkt etkili olup tek tedarikçi hale gelerek arz, talep ve fiyat üzerinde direkt manipulasyon (buda fransızca :) ) etmeleridir. Örneğin, Petrol sektöründe BP, Shell, Bilgisayar sektöründe HP, Intel, Microsoft, Apple gibi dünya devleri aslında monopol oluşturmuş devlerdir. Gelelim açık hava reklam sektörüne. Toplamının % 85’den fazlası KOBİ statüsünde reklam üreticisi olan sektörümüzde, hızla manipule edildiği haberleri müşterilerimizden bana ulaştı. Konu hakkında 10’a yakın insandan aynı cümleleri dinledim. Farklı insanlar aynı sektör için karbon kağıdı için aynı şeyi söylüyorsa bunu yazmalıyım dedim. Kapımızdaki tehlikeler şunlar: - Siyasi etki olan monopolleşme çabaları; Bazı reklam firmaları veya mecra kiralama firmaları, ihaleleri alıyor. Kendisinden başkasına iş verdirmemek için etik olmayan rekabet yollarına başvurduğunu duymaktayız. Hatta yapılan reklamları, kendileri yapmamışsa fotoğraflarla eksiklerini işi kendisine vermeyen firmalara şikayette bulunup firmaları zor durumda bıraktırıyormuş. İş özel sektörde değil, Kamu sektörü olan Belediye vb ise zaten ihaleleri almak için her yerden baskı kuruyorlarmış...
120
Amaçları kendilerinden başkası olmaması olan bu firmalar hem baskı yapıyor, hem başka isim ve ortaklıklar ile mecra kiralıyor hem de ithal ettikleri malzemeleri piyasadaki firmalara satıyormuş. Siyasi etki ile büyüyen bu monopolleşme KOBİ ve büyük KOBİ’leri iyice bezdirmiş. İş alamaz olmuşlar. - Malzeme satıcıları Monopolleşme çabaları: Bazı malzemecilerde her türlü malzemeyi (rakip mallar dahil) en uyguna sağlayarak, müşterinin ayağına ulaşarak ve en uygun vadeleri vererek agresif bir monopolleşme içinde olması da son kullanıcı bazında piyasada bundan başka malı alacak adam yok dedirtmiş. Aslında ticari olarak bir sorun gözükmese de, piyasada bir firmanın bu kadar büyümesi gelecekte piyasa fiyatlarını ve arzını belirleyecek bir büyüklük getirebileceğinden reklam üreticileri için bir tehdit oluşturuyor. - İthalatçı Monopolu: Artan finansman krizleri sebebi ile piyasada her mal olsa da bazı malların en büyük tedarikçisi nerde ise 1-2 geçmiyor bu da haklı olarak monopolleşmeye yol açıyor. Monopolleşme Dünya Ticaret Örgütü’ne göre yasak olsa da, dünyada mevcut gizli bir şekilde. Açık hava reklam sektöründe monopolleşme üreticiye ve son kullanıcı olan özel ve kamu sektörüne hiç bir faydası olmaz aksine birçok üreticinin iflası, son kullanıcının da hizmetini çok daha pahalı alması demektir. Monopolleşmeye her türlü karşı olmalıyız diyeceğim ama nasıl karşı durabiliriz derseniz sadece size şunu söyleyebilirim. Kapital genellikle hain bir sevgili imiş, uzun süre bir sevgili ile çok idare etmez hep sevgili değiştirirmiş… Ben buna inanmak istiyorum... Monopollerin olmadığı ama iş partnerlerinin ortak proje yapan reklam firmaların, tedarikçilerin, daha çok yerli malın üretildiği bir sektöre doğru gitmek ümidiyle diyor, İnşallah 2023 yılında sektörümüzde kullandığımız her ürünün Türkiye’de birden fazla üreticisi olur diliyor. Arapçadan da gelse bizlerin en sevdiği sözcük, İnşallah demek istiyorum.
Yatırımlarımızı
koruyun Ümit Çetin Pimms Group
Geçen ay kazaya uğrayarak bir kısmı aktarılamayan yazımın üzerinden tekrar geçmek, son zamanlarda şahit olduğum bazı durumları da paylaşacağım. OEM parçalardan söz ediyorduk. Bu parçalar özellikle elektronik özellik taşıyan parçalarda görüntü ve işlevsellik anlamında orjinalin çok iyi kopyası olduğu su götürmez bir gerçek olmasına karşın; içersinde değerler çok farklıdır. Lütfen yaptığınız yatırımların kıymetini bilerek makinelerinizi teknik servis yeterlilik sertifikasına sahip biliinçli kişilerden hizmet alınız ve orijinal parçanın yerini OEM parçaların tutamayacağını kabul edip makinemize hak ettiği değerini veriniz. Bu yatırımlar sizlerin paraları ile gerçekleştiği kadar ülkemizin değerlerinin de yurtdışına çıkarak heba olması hepimizi üzer.. Artık yarım kalan geçen ayki yazımı tamamladıktan sonra bu ayın gündemine geçebiliriz. OEM derken aklımıza hep yedek parça gelirdi. Ama artık OEM makine satıcılarının da piyasamızda boy gösterdiğine şahit olmaya başladık. Dijital baskı sektöründe HP, Maxima, Vutek, Flora, Roland, Mimaki ve birçok marka büyüklüğü, kalitesi ve hizmet anlayışı ile ülkemizde ciddi Pazar payına sahip olmuşlardır. Bu Pazar payı belki de birçok kişinin açlığını kabartmış olacak ki… Artık teknik servis konusunda ülkemizde yaşanan mantar görüntüye satış anlamında da bazı firmalar katılmaya başladı. En canlı örneğini ITM2012 TÜYAP Fuarı’nda yaşadık. Ülkemizde tekstil sektöründe yoğun bir makine parkuruna sahip olan bir markanın distribütörünün katılımcı olduğu bir fuarda; stant açarak kaçak yollardan ülkeye soktukları marka etiket ve seri numaralarının sökülüp silindiği ürünün tanıtımının yapılması belki de sektördeki sıkıntıların ne boyutlarda olduğunu göstermektedir. Aslına bakarsanız bu örneğin en tehlikeli boyutu yatırımcı müteşebbislerin; bu tür yöntemlerle ülkemize kaçak olarak giren makinelere fiyatta ekonomik görerek sahip olma anlayışlarıdır.
124
Dijital baskı teknolojisi özellikle elektronik boyutta ciddi ilerlemektedir. Her gün makineler üzerinde yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucu tespit edilen eksiklikler güncellemelerle giderilmekte, teknik servis ekipleri eğitimlerle ürünler üzerinde geliştirilmekte, yukarıda belirttiğim gibi özellikli parça üretimleri ile OEM uyumsuzlukları arttırılarak ürün ve marka korunmaktadır. Tüm bunlar aşikarken yurtdışı menşeli bir ürünü distribütör kanalından tedarik edilmemiş olması, kurulumu ve eğitimi bilgisiz personel tarafından yapılacak ve yedek parçasının ellerinde bulunmadığı garanti kapsamı dışındaki makineyi nasıl satın alırlar düşünmek lazım… Yatırım yapmak demek; birikimlerinizi ileriye dönük yeni yatırım ve kazançlarınız için işletmek demektir. Bu parayı risk almadan işletmek en önemli yönetici meziyetidir. Ama görmeye başladık ki bu tür örnekler ciddi çoğalmaya başladı. 3 ay bir yerde çalışıp 2 ayar yapmasını öğrenen teknik servisçi, elinde avucunda olan parayı yurtdışından kaçak yollarla makine getirip satan kendini bayi ilan etmeye başladı.. Sorarım bu insanlara ve inanlara; bu makine garanti kapsamında arıza yaptığında hizmette sınır yok sözlerinizin arkasında duracak mısınız? Her zaman olduğu gibi müşteriye birçok bahane uydurup mağdur ve perişan etmeye devam edecek misiniz? Her ürün ona gerçek anlamda emek veren yetki çerçeveleri içersinde sorumlulukları verilmiş distribütör, bayilerin satış ve satış sonrası desteği ile yatırım olma hüviyeti kazanır. Aksi takdirde yanlızca riskli bir üründür. Az ve öz kaynakları kullandığımızı düşünerek alacağınız her türlü makinede ürünün marka değerini, işlevselliği ve fonksiyonlarını incelediğiniz kadar ithalatçı distribütör firmayı ve ona bağlı bayi yapısını da inceleyip sorgulayın. Yanlış kararı bir kere verirsiniz ama sorunları sürekli yaşarsınız... ( Bilgi ve fikirler açığa çıktıkça değerlenir.) ucetin72@gmail.com
Pazarlama
müşteriye
“
“ Siz
Demekle Başlar
Prof. Dr. İsmail Kaya ismailkaya@gmail.com
Başkalarıyla konuşurken, kimlere “sen”, ne zaman ve hangi durumlarda “siz” dediğinizi hiç düşündünüz mü?
Pazarlama, müşterilere tepeden bakmaz. Onlara tahakküm etmeye değil, hizmet etmeye çalışır.
Birisi size, “sen” diyorsa, hele sesinin tonu da yüksekse, muhtemelen size yukarıdan bakmaktadır. Sizinle bir hesabı vardır. Hesaplaşmak veya üste çıkmak istiyordur.
Pazarlama müşterileri, işletmeyi ayakta tutan en önemli girdinin kaynağı, saygıdeğer, hassas, duygulu ve sıcak kanlı samimi dostlar olarak görür.
Tanımadığınız, tanışmadığınız birisi, mesela bir satıcı, tezgahtar, memur, bir görevli, bir doktor, size “sen” tarzında hitab ediyor, emir kiplerini bol bol kullanıyorsa, muhtemelen size yukarıdan bakıyor, kendisinin üstün olduğunu, sizin kendisine mahkûm ve teslim olduğunuzu, o ne derse yapmanız gerektiğini, asıl gücün kendisinde olduğunu imâ ediyor, sizin şuuraltınıza tahakküm mesajları gönderiyordur.
Bu algıya henüz alışamamış bazı müşterilerin (hasta ve hasta yakınlarının) kendilerine nezaketle yaklaşan hizmetkâr sunuculara karşı, emredici “sen” havalarına girdiklerine, kendilerine gösterilen ilgiyi suiistimal ettiklerine de rastlıyor, hekimlerimize yönelik bütün şiddet girişimlerini bu vesileyle kınıyoruz.
Size “sen” diyerek üstün görünmek isteyen aynı kişinin, başkalarına büyük bir yaltaklanma ile “siz” demesi de, onun baskı ve korkuya dayalı bir kültürden geldiğinin işaretidir. “Siz” hitabı, sevginin, saygının, değer vermenin, yakınlığın, sıcaklığın ve samimiyetin göstergesidir. “Siz”le başlayan ilişkilerin zamanla “sen”li, “ben”li olması, ortak paydaların oluşmasıdır asıl arzulanan... Pazarlama, müşteriye “sen” değil “siz” demekle başlar.
126
Nezaket ve saygı-sevgi sınırları aşılınca sürtüşmeler, itiş-kakışlar peşinden geliyor. Müşteri-firma, hasta-doktor, doktor-hasta yakını, amir-memur, öğrenci-öğretmen ilişkilerinde “sen” ve “siz” türü hitaplarda dengeyi tutturmak, bunları yerinde ve zamanında kullanmak gerekiyor.
SEN BENİM KİM olduğuMU biliyor MUSUN! Bu sözün yüksek perdeden kullanıldığında ardından nelerin yaşandığını hepimiz biliyoruz. Ah keşke, her şeyden önce, “Siz bilirsiniz” demeyi öğrenebilsek... Ardından nasıl olsa bir anda “senli benli” oluveririz...
Paket açıldı! Mehmet Ali Özbudun
Yıllardır sızlanıyoruz. “Sanayici ve ihracatçı komisyoncu oldu, fasoncu oldu!” türünden serzenişler, sık sık gündeme oturuyor. Gerçekten, son derece sevimsiz ve güçlü bir trend var. İç pazara yönelik üretimin ve ihracatın önemli bir bölümü, giderek daha yoğun bir biçimde ithalata bağımlı hale gelmiş durumda. Mesela.. 2011 yılı toplam ithalatının yüzde 71.9’u, ara malı (enerji dahil) ithalatı. Kısaca ifade etmek gerekirse.. -Katma değeri düşük üretim ve ihracat, dış ticaret açığını; dış ticaret açığı, cari açığı besliyor. -İthal girdi kullanımı arttıkça, ihracatın katma değer üretme kapasitesi düşüyor. *** Eğri oturalım, doğru konuşalım. Üretimin ve ihracatın ithalata olan bağımlılığını, bugünden yarına kolaylıkla ortadan kaldırabilmek mümkün mü? -Hayır! Çözüm adına: “Gümrük duvarlarını yükseltelim. Sanayi, dış rekabet ve verimlilik kaygısından bağımsız bir biçimde üretimini sürdürsün. İthal ikamesine dayalı sanayileşme politikalarına dönelim. Yerli üretimi, kotalarla, gümrük vergileriyle ve kur politikalarıyla koruyalım” diyebilir?misiniz? Deseniz de başarılı olabilir misiniz? -Hayır! *** Yapılabilecekler bellidir. İşte tam da bu maksatla, bir teşvik paketi açıldı. Öğrendiğimiz kadarıyla..
128
Yeni paket: -“Üretim-istihdam-ihracat” politikaları arasında koordinasyonun sağlanması -İthal etmekte olduğumuz bazı ara malların ve ham maddelerin Türkiye’de üretilmesi -İhracatta “emek-yoğun” teknolojiden “bilgi-yoğun” teknolojiye geçmek amacıyla formüle edilmiş. Teşvik paketi: Genel teşvik uygulamaları, bölgesel teşvik uygulamaları, büyük ölçekli yatırımların teşviki, stratejik yatırımların teşvikine yönelik düzenlemelerden oluşuyor. Özetle.. -KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, asgari ücret üzerinden hesaplanan sigorta primi, işçi ve işveren hissesi desteği, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, gelir vergisi stopajı desteği ve KDV iadesi öngörülüyor. *** Böyle bir paketin açılmış olması, isabetli ve olumlu bir gelişmedir. Paket sayesinde, birtakım yatırımların teşviklere olan duyarlılığını da öğrenmiş olacağız. Emeği geçenleri kutlarız. Diliyoruz ki.. -Çekilen sancılar, mutlu bir doğumun ve parlak bir geleceğin habercisi olsun! Uzmanlar, “normal ve az sancılı” bir doğum için egzersiz tavsiye ediyor. Ne diyelim? -Egzersize devam! *** Meraklısına: Yeni Teşvik Sistemi’ne ilişkin sorularınızı, tesvik@ ekonomi.gov.tr adresine gönderebilirsiniz. Ayrıca, Türkiye’nin her yerinden 444 43 63’ü arayabilirsiniz
Esko, drupa’daki Tanıtımıyla Dijital Kesim Sistemleri Pazarındaki Liderliğini Güçlendirdi
Yeni Kongsberg XN dijital kesim makinası uygun maliyetle daha fazla esneklik sunuyor.
Esko (www.esko.com/drupa), başarılı Kongsberg dijital kesim makinası serileri ve piyasada çığır açan i-cut Suite yazılımıyla dijital kesim pazarının çok iyi bilinen öncü tedarikçisi konumunda. Şirket, drupa’da yeni Kongsberg XN dijital kesim makinası ve i-cut Automate’i de kapsayan i-cut Suite güncellemesinin piyasaya sürerek ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. “Kongsberg dijital kesim makinalarımız, konvansiyonel kesimli kalıp ve ekipmanlarının maliyeti olmaksızın daima uygun maliyetli dijital kesim hizmetleri sunmaktadır,” diye açıklayan Esko Dijital Kesim Sistemlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Steve Bennett; ziyaretçilerin drupa’da Esko’nun düşük tirajlarda üretkenlik ve çok yönlülükte ‘gelişmiş’ standartları tanımlamaya devam edeceğini söylüyor. “Entegre i-cut Suite yazılımıyla birlikte her süreç, malzeme ve uygulama için dijital kesim çözümleri sunulmaktadır.”
Yeni: Kongsberg XN Tüm Uygulamalarda Kullanılabiliyor Kongsberg XN, pazarın orta segmenti için sunulan en esnek, en yüksek performanslı kesim makinası. Çok geniş yelpazede malzeme kullanılabilen bu yeni makinada, ambalajdan açık hava reklamcılığına kadar tüm sektörlere hitap ediyor. Buna ek olarak, Kongsberg XN makinası Esko Digital Flexo Suite yazılımının bir parçası olarak klişe kesiminde kullanılabilmekte ve koruyucu ambalajlar (protective packaging) için kullanılan ağır malzemeler çalışılabilmektedir. Dört adet aparat kafası ve kesim aparatlarının çeşitliliği, karşılaştılmaz çok yönlülüğü garanti ediyor. Yeni geliştirilen aparatlar ara130
sında V-kesim özellikli kalın karton, V-kesim özellikli oluklu mukavvacore board (çok sert özellikli oluklu mukavva benzeri malzeme) ve Braille (görme engelliler alfabesi) aparatı bulunuyor. Her uygulama için kaliteyi ve üretkenliği artıran seçenekler sunuluyor. Hassas pozalama için yazılıma ihtiyaç duyulduğunda i-cut Vision Pro, esnekliği artıran aparat kafaları ve pratik aparat takılması, konveyör gibi üretkenliğe yönelik eklentiler, otomatik tabaka besleme sistemi veya rulo çıkarma ünitesi gibi özellikleriyle Kongsberg kendini kanıtlamış bir çözüme sahiptir.
Yüksek Güçlü Freze Yeni Kongsberg XN, MultiCUT-HP adı verilen çok daha güçlü bir freze (router) tertibatına sahiptir. Bu yeni, yüksek güçlü MultiCUTHP aparat kafası sayesinde, Kongsberg XN 3 kat daha fazla frezeleme üretkenliği sağlamaktadır. En zorlu malzemelerle çalışırken bile, üretken ve tutarlı hız muhafaza edilmektedir. Ayrıca güç tasarrufu sağlayan değişken vakum açma kapama teknolojisi sayesinde daha az enerji tüketmektedir.
XN Eba t ve Malzeme Açısından Çeşitlilik Sunmakta Modern görünümlü Kongsberg XN, modüler masa üstü endüstriyel tasarıma sahiptir ve en küçük 1680 x 1270 mm’lik (66” x 50”) Kongsberg XN20’den, en büyük 2210 x 6550 mm’lik (87” x 258”) Kongsberg XN48’e kadar farklı ebatları bulunmaktadır. Genişletilmiş çalışma alanıyla Y ekseninde, tüm aparatlara erişim mümkün kılınırken, XN24 ve XN44 modellerinin uzunluğu daha büyük dijital baskı malzemeleri için 3200 mm’ye (126”) artırılmıştır.
XN serisinin piyasaya sürülmesiyle, Esko müşterilerine sunduğu ürün yelpazesini genişletip, büyümek ihtiyacında olan müşterilerinin üretkenlik ve esneklikle büyümelerine imkan veriyor: Kongsberg XN serisi pazarın orta segmentine hitap ederken, XP serisi üretkenlik ve otomasyon açısından en yüksek ihtiyaçları karşılıyor. Her iki seri makinada bir dizi standart aparatla birlikte sunulmakta, geniş yelpazedeki farklı dijital kesim uygulamaları için değiştirilebilir aparat çeşitliliği artırılabiliyor.
i-cut Automate 12: Açık Hava Reklamcıları için İş Akışı Otomasyon Yazılımı i-cut Suite, özellikle geniş formatlı dijital baskı ve/veya dijital kesim sistemlerinin kullanıcılarını hedefleyen ilk iş akışı yazılım çözümüdür. Müşteriler, çoğunlukla % 20’nin üzerinde malzeme tasarrufu sağlamanın yanısıra, tekli tasarımlar için optimize edilmiş yerleşim (montaj) özelliklerinin faydalarını beğenecekler. Automation Engine 12 teknolojisine dayalı i-cut Automate 12 ile artık kesim çizgilerinin oluşturulması, bıçak izi eklenmesi ve çoğaltma parametrelerinin ayarlanması gibi tüm interaktif özellikler otomatikleşebilmektedir. Düşük tirajlı üretim ortamında en optimum yerleşimi otomatik oluşturmak, kapasiteyi artırmanın, hata riskini düşürmenin ve pahalı malzeme firesini azaltmanın çok açık ve net bir yoludur. Operatörlerin aynı işleri tekrarlamasına gerek kalmadığı için daha yüksek değerli işlere, farklılaşan çözümlere ve müşteri hizmetlerine daha fazla vakit ayrılabiliyor. Ayrıca ürünler müşterilere daha hızlı sevkedilirken siparişlerin nakde çevrilmesi yani tahsilat süresi daha kısalmaktadır.
En Eksiksiz Dijital Kesim Makineleri Yelpazesi drupa 2012’de Sahnede drupa Fuarı’nda aşağıdaki dört adet Kongsberg dijital kesim ma132
kineleri, Esko standında sergilenecek: • Geniş yelpazedeki dijital kesim uygulamaları için Kongsberg i-XN24 • Geniş yelpazedeki malzemeler için otomatik düşük tirajlı üretim sunan Kongsberg XE10 Auto • Ticari dijital baskılı malzemelerin kesim işlemleri ve düşük tirajlı ambalaj için Kongsberg XP24/c • Ticari fuarlarda bugüne kadar tanıtılmış en büyük Kongsberg konfigürasyonu olan, tamamen otomatik ambalaj ve stand üretim özellikleriyle donatılmış Kongsberg XP-44A • Ayrıca, sektördeki iş ortakları bazı firmalar da standlarında Kongsberg makinalar tanıtacaklar: FUJIFILM’de Kongsberg i-XL20 (Salon 8b, Stand A25 1-3); HP’de Kongsberg i-XP24 (Salon 4, Stand D60 1-9. Esko, bu drupa fuarı için dijital kesim çözümleri yelpazesini geliştirdi ve güncelledi. Mevcut donanım yelpazesi, dijital kesim gerektiren ve her geçen gün artan uygulamaların tüm ihtiyaçlarını karşılamakta: vinil yarım kesimi, dijital olarak basılan ticari broşürler ve klasörler, düşük tirajlı karton ve oluklu ambalaj, açık hava reklamcılığı sektöründeki sert malzemeler, standlar ve iç dekorasyon, uygun maliyetli bir dijital kesim çözümüne ihtiyaç duyan uygulamadan sadece birkaçı” diyor Steve Bennett. “Bunun yanı sıra güçlü i-Cut yazılım çözümü geliştirildi, yerleşim ve nihai sonucun baskısına kadar açık hava reklamcılığının bütün üretim sürecini kolaylaştıran uygulamalarla doldurduk. Dijital kesim çözümleri yelpazemizi drupa’ya getirmekten ve ziyaretçilere Esko’nun her ihtiyaç için bir çözümü olduğunu göstermekten heyecan duyacağız.” Daha fazla bilgi için www.esko.com/drupa web sitesi ziyaret edilebilir.
Akıllı Cihazlarla Kablosuz Ücretsiz Baskı
Xerox; iPhone, iPad, Xoom, Galaxy Tab gibi akıllı telefon ve tabletlerden kolayca mobil baskı alınmasını sağlayan Xerox PrintBack yazılımını herkese ücretsiz sunuyor.
Xerox PrintBack yazılımı, MAC ya da PC bağlantılı yazıcılara, Apple iOS ve Android sistemli her türlü akıllı telefon ve tabletten bağlanarak baskı alınmasını sağlıyor. Xerox, akıllı mobil cihazlar üzerinden istenilen ortamda kolayca baskı alınmasını sağlayan Xerox PrintBack adlı yazılım çözümünü herkese ücretsiz sunuyor. Xerox’un en yeni mobil baskı uygulaması “Xerox PrintBack”; marka bağımsız, bağlantı türü ya da baskı teknolojisi farketmeksizin, Tablet PC’ler ve akıllı telefonlar üzerinden baskı alınmasına imkan veriyor. Xerox PrintBack yazılımı, http://www.support.xerox.com/support/xeroxprintback/enus.html adresli kurumsal internet sitesinden bilgisayarlara, Android Market’ten ve Apple AppStore’dan da akıllı cihazlara ücretsiz olarak indirilebiliyor. Ofis veya evde kullandığınız bilgisayarınıza tanımlanmış yazıcı ile ilişkilendirilen Xerox PrintBack yazılımı; Dropbox bulut uygulaması veya GMail, Yahoo gibi posta adresleri üzerinden istediğiniz herhangi bir fotoğrafın veya metin dosyasının, akıllı cihazınız ile basılmasını sağlıyor. Mevcut kullanımda, akıllı telefonunuzda veya tablet PC’nizde olan bir dosyayı basabilmeniz için onu masaüstü PC veya MAC’inize göndermeniz ve oradan bilgisayarınıza bağlı yazıcı üzerinden basmanız gerekiyor. Masaüstü bilgisayarınıza ve akıllı cihazınıza yüklenecek Xerox PrintBack yazılımı, bu zahmeti ortadan kaldırıyor ve akıllı mobil cihazınızdan doğrudan baskı almanızı sağlıyor. Benzeri yazılımlar, özellikle kurumların kullanımlarına mail sunucuları üzerinden ücretli olarak sunulurken, Xerox bireysel kullanıcılara bu tür bir yazılımı ücretsiz olarak sunuyor. Xerox PrintBack yazılımı şu şekilde çalışıyor: Akıllı mobil cihazlara gelen veya o cihazlarda üretilen her türlü pdf, ofis dokümanı veya resimler; Gmail, Hotmail, Yahoo gibi bir e-posta adresine veya Dropbox bulut uygulamasına gönderiliyor. Kullanılan e-posta ya da Dropbox hesabının, masaüstü bilgisayarınızda ve akıllı cihazınız üzerinde tanımlanmış olması gerekiyor. Xerox PrintBack yazılımı, akıllı cihazınız üzerinden bu hesaplara gönderilen dosyaları alarak, otomatik olarak bir kaç saniye içinde tanımlı yazıcınızdan veya çok fonksiyonlu ofis ürününüzden basılmasını sağlıyor. Marka bağımsız, herhangi bir ağ yazıcısı ya da çok fonksiyonlu ofis ürünü üzerinde çalışabilen Xerox PrintBack’i sorunsuz kullanabilmek için kurulum ayarlarının doğru yapılması gerekiyor. Xerox, 134
yazılımın daha verimli ve hızlı çalışması için Xerox PrintBack’e özel bir kurulmuş bir e-posta adresinin veya Dropbox hesabının tanımlanmış olmasını tavsiye ediyor. Xerox PrintBack yazılımı; Google Android sürüm 2.1 ve üzeri ya da Apple iOS sürüm 4.2 ve üzeri akıllı telefon ya da tabletlere gönderilen resimleri doğrudan baskıya gönderebiliyor. Xerox PrintBack, MS Ofis, iWork, PDF, JPEG gibi en çok kullanılan ofis doküman türlerini destekliyor. Fotoğraf basımı modu ile fotoğrafları doğrudan baskıya gönderiyor ya da istenilen dosyaların içerisine kaydediyor. Xerox PrintBack Nasıl Kurulur? Kurulumu oldukça kolay olan Xerox PrintBack’i kullanabilmek için şu aşamaların gerçekleştirilmesi gerekiyor: • Xerox PrintBack yazılımını, Windows ya da Mac tabanlı masaüstü bilgisayarınıza http://www.support.xerox.com/support/xeroxprintback/enus.html adresinden, işletim sisteminizi seçerek indirin ve kurun. • Cep telefonunuza veya tablet PC’nize, AppStore veya Android Store’dan Xerox PrintBack uygulamasını indirin ve kurun. • Baskı işlemini gerçekleştirebilmek için Gmail, Hotmail, Yahoo gibi bir e-posta adresi mi yoksa bir Dropbox adresi mi tanımlayacağınıza karar verin ve bunları Xerox PrintBack uygulamasına şifreleri ile tanımlayın. • Hem masaüstü bilgisayarınızda hem de akıllı cihazınıza aynı adres ve şifreleri girdiğinizden emin olun. • Xerox PrintBack, kurulum tamamlandıktan sonra masaüstü bilgisayarınızda ve akıllı cihazınızın ekranında kendini bir kısa yol görseli ile tanımlayacaktır. Kısayol üzerinden uygulama hemen kullanmaya başlanabilir. • Uygulamanın basit menüsü sayesinde basmak istediğiniz dokümanı hızlıca seçebilir ve Xerox PrintBack ile basma seçeneğini kullanarak yazıcıya kolayca gönderebilirsiniz.
Konica Minolta’dan Yeni Seçenekler Konica Minolta bizhub 36 ve bizhub 42 ile fislerdeki profesyonellere yeni bir A4 MFP seçeneği sunuyor Kompakt tasarımı ile uydu cihaz görevi de görebilen Konica Minolta’nın yeni A4 MFP’leri şirketlerdeki küçük çalışma grupları için en ideal çözümü oluşturuyor. bizhub 36 ve bizhub 42, küçük şirketler için iletişim merkezi görevini de üstleniyor. Yeni cihazlar, A3 bypass tepsisi üzerinden A3 yazdırabilme yeteneğine sahip Konica Minolta’nın ilk ve tek A4 MFP’leri arasında yer alıyor. A3 MFP’ler ile neredeyse aynı uygulama kapasitesine sahip yeni rakipsiz A4 cihazlar, Konica Minolta’nın A3 ürün gamına mükemmel uyum sağlıyor.
YENİ ÖZELLİKLER SUNUYOR Yeni bizhub 36 ve bizhub 42 baskılama, kopyalama ve renkli tarama özelliklerinin yanı sıra isteğe bağlı olarak faks işlemi özelliğini de sunuyor. Yeni cihazların esnekliği dahili zımbalama sonlandırıcısı ile de genişliyor. Konica Minolta’nın bizhub 36 ve bizhub 42’ye yüklenebilen ücretsiz „bEST Personal Copy“ yazılımı sayesinde kullanıcılar ortamda bulunan renkli bir Konica Minolta yazıcısında çıkış alarak „renkli fotokopi“ çekebilme imkanına da sahipler. Yeni bizhub 36 ve bizhub 42, renkli taramaları e-mail, USB, FTP ve SMB ile bir çok farklı hedefe aktarabiliyor. Cihazlar merkezi bölüştürme ve kişisel kullanım haklarının yönetimi olanağı da sunuyor. Ek olarak, şifre koruma ve IC kart kimlik denetimi ile artırılmış güvenlik sunan cihazlar, gereksiz çıktı alımını engelleyebiliyor. BLI’den „üstün başarı“ ödülü kazanan Konica Minolta’nın „Evrensel Yazıcı Sürücüsü (Universal Print Driver)“, her bir cihaz için ayrı yazıcı sürücüsü gereksinimini ortadan kaldırıyor. Konica Minolta’nın ücretsiz iPhone uygulaması „PageScope Mobile“ ile iPad ve iPhone’u olan kullanıcılar mobil cihazlarından bizhub 36 ve bizhub 42‘de doküman yazdırabiliyor ve A4 MFP’lerden mobil cihazlarına tarama gönderebiliyor.
GÜVENLİK ÖZELLİKLERİ bizhub 36 ve bizhub 42’nin güvenlik özellikleri arasında, güvenli ağ iletişimi ve sabit sürücü silme (makinenin elden çıkarılması veya yerinin değiştirlmesi durumunda sistem yöneticisinin sabit sürü- c ü üzerindeki verileri silebilmesi için) yer alıyor. Toplamda düşük enerji sarfiyatı ve biyokütleye sahip entegre Simitri HD toneri sayesinde, bizhub 36 ve bizhub 42 yüksek ekolojik
136
standartlara ulaşıyor. bizhub 36 ve bizhub 42 aynı zamanda “Blue Angel” ve “Energy Star” sertifikalarına da sahip…
KONICA MINOLTA BUSINESS SOLUTIONS EUROPE Konica Minolta Business Solutions Europe GmbH, merkezi Japonya’nın Tokyo şehrinde faaliyet gösteren Konica Minolta Business Technologies Inc. şirketinin tamamen sahibi olduğu bir şirket olarak Almanya’nın Langenhagen şehrinde faaliyet yürütmektedir. Şirket ofis ve profesyonel baskılama alanında gerekli olan ve ihtiyaç duyulan tüm çözümlerin, sistemlerin, ürünlerin ve hizmetlerin dağıtımını yapmaktadır. Ürün yelpazesinde renkli ve siyah beyaz çok fonksiyonlu cihazların yanı sıra profesyonel baskı sistemleri de bulunmaktadır. Bunun yanı sıra lazer yazıcılar ve hepsi bir arada yazıcılar ile IT ortamında gerek duyulan ve iş akışlarını düzenleyen yazılım çözümleri de ürün yelpazesinde yer almaktadır. Konica Minolta baskı alanında küçük büyük tüm müşterilerine güçlü ve sürdürülebilir bir çözüm sunabilmek için sürekli olarak Ar&Ge çalışmalarına yatırım yapmaktadır ve bu sayede baskı sektörüne sürekli olarak yeni standartlar katmaktadır.
Türk Barter Stratejik Bir İşbirliğine Daha İmza Attı Türk Barter ile Barter Exchange Singapur, Malezya ve Avustralya İşbirliği anlaşması imzaladı
Barter Exchange Yönetim Kurulu Başkanı Dr Lee Oi Kum ve Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı M. Sırrı Şimşek.
Türk Barter 1995 yılından bu yana Barter sektörünün Türkiye’ye kazandırılması ve doğru bir şekilde uygulanmasıyla, Türk ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. 2012 yılı stratejik yurtdışı genişleme hedefini uygulamaya koyan Türk Barter yurtdışından gelen Barter şirketleriyle yapmış olduğu temaslar neticesinde “Barter Exchange” firması ile işbirliği anlaşması imzalayarak Malezya, Singapur ve Avustralya gibi ülkelerde Barter Ticaret anlaşmasını başlatmış oldu. Türk Barter Genel Merkezinde Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sn. M. Sırrı Şimşek ve Barter Exchange Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Lee Oi Kum katılımıyla işbirliği anlaşması imzalandı.
“IRTA’nın Rolü Büyük” IRTA Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı M. Sırrı Şimşek, yapmış olduğu açıklamada; “Ticaretin başladığı ilk günden bu yana sahnede yer alan takas ekonomisi bugün bir Barter endüstrisi halini almışsa bunun en büyük payı şüphesiz IRTA’ya aittir” şeklinde belirterek, esas amacının Barter sisteminin doğru temeller üzerinde işleyişini sağlamak ve ülkeler arasındaki ticaretin de gelişmesinde bu sağlam temellerin kurulması olduğu önemini bir kez daha vurgulayarak, yaşanan küresel daralmaların da bu sistemle hızla rahatlatılacağını, birleşen Avrupa pazarının dünya konjonktüründen etkilenmemesi için IRTA’nın rolünün önemi çok büyüktür. Yapmış olduğumuz uluslararası anlaşma neticesinde Türk Barter üyeleri Malezya, Singapur ve Avustralya gibi ülkelerde Barter Exchange şirketinin üyeleriyle çalışma imkanı bulacaklardır. 138
Daha önce 15 ülke ile stratejik işbirliği anlaşmalarımız doğrultusunda, 2012 yılında hedefimiz 25 ülke ile işbirliği anlaşması imzalamak olacaktır. Ayrıca özellikle komşu ülkelerde temsilcilikler, lisans anlaşmalarıyla ihracatın artırılması ve ithalatın Barter ile yapılmasını sağlayarak reel sektörü destekleyeceğiz” dedi.
“Türk Barter’ın İş Hacmi ve Potansiyeli Çok Yüksek” Barter Exchange Yönetim Kurulu Başkanı Dr Lee Oi Kum yapmış olduğu açıklamada; “İlk olarak 2005 yılında Barter Ticaretine başladık. Başlangıçta bu sektörle ilgili yeni girişimlerin yapılması ve şirketlerin Barter algısını arttırmak çok kolay olmadı ve ilerleme kaydetmek için ciddi çabalar sarf ettik. Malezya, Singapur ve Avustralya’da şubelerimiz bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Dünya Barter Birliği (IRTA) üyesiyiz ve IRTA ile birlikte Barter ticareti yapabilmekteyiz. Türk Barter ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladık. Türkiye çok büyük potansiyel ve bizlerde bu potansiyelden Türkiye’de Barter’ın kurucusu ve gelişmesine katkı sağlayan Türk Barter ile gerçekleştirmiş olduğumuz işbirliği neticesinde geliştirmeye çalışacağız. Türk Barter’ın iş hacmi ve potansiyeli çok yüksek ve Barter ticaretinin gelişmesi için yatırımlarını her türlü teknik alt yapı ile de desteklemektedir. Türkiye’de bulunmaktan ve Türk Barter ile işbirliği içerisinde olmaktan ötürü büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ticaretin daha da gelişmesini ve uzun yıllar sürmesini temenni ediyoruz” dedi.
Xerox’tan Renkli Araştırma Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 77’si renkli basılan ders notlarını daha çok okumak istiyor; yüzde 85’i de renkli grafik ve tabloları daha iyi anladıklarını söylüyor.
Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox, araştırma şirketi Harris Interactive’e yaptırdığı araştırma ile öğrencilerin renkli ders notlarına bakış açısını ortaya koydu. Araştırma, dünyanın değişik ülkelerinden 03-12 sınıf aralığındaki 1,002 öğrenci ile gerçekleştirildi. Xerox ve Harris Interactive’in yaptığı araştırma sonucu, rengin kavrama üzerindeki etkisinin özellikle ilk ve orta öğretim seviyesindeki öğrencilerde belirgin olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma ayrıca, mevcut ders notlarında renkli resim ya da yazıların çok az kullanıldığını da gösteriyor.
ARAŞTIRMADAN ÇIKAN SONUÇLAR Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 77’si, renkli dokümanların, odaklanma, ilgi çekme ve hafızada tutma oranını arttırdığı görüşüne katılıyor. Öğrencilerin yüzde 85’i renkli grafik ve tabloları daha iyi anladıklarını söylüyor. Öğrencilerin yüzde 70’i ise, renk kullanımının, ev ödevlerini daha eğlenceli hale getireceğini düşünüyor. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 58’i, fen bilimleri derslerini renkli ders notlarıyla daha kolay öğrendiklerini belirtirken, sosyal bölümdeki derslerde rengin öğrenmeyi kolaylaştırdığını düşünenlerin oranı yüzde 46. Öğrencilerin yüzde 43’ü ise, matematik dersinde, renkli dokümanların, öğrenmeyi kolaylaştırdığına inanıyor. Öğrencilerin yüzde 43’ü, her gün en az bir basılı ders notu alıyor. Bunların yüzde 79’u kelimelerin, yüzde 82’si numaraların, yüzde 72’si resimlerin, yüzde 69’u ise grafiklerin renksiz olduğunu belirtiyor. Öğrencilerin yüzde 42’si ders konularının daha ilgi çekici
140
yollarla öğretilmesini istiyor. Eğitmenlerin de yüzde 58’i, rengin, öğrenmeyi ve akılda tutmayı arttırdığını düşünüyor. Xerox’un daha önce yaptırdığı araştırmalarında ortaya çıkan sonuçlara göre de, eğitim materyallerinin renkli basılması, öğretilmek istenen bilgilerin öğrenilme ve akılda kalma olasılığını yüzde 70’lere varan oranda arttırıyor. Dokümanlarda renk kullanımı, önemli bilgilerin hatırlanma oranını yüzde 82 arttırıyor. Ancak, okullarda renkli baskı, genellikle renkli baskı maliyetlerinin yüksek olması sebebi ile tercih edilmiyor. Bir ders notu ya da kaynak, orijinalinde renkli olsa bile, maliyeti yüzünden siyah beyaz olarak çoğaltılıp öğrencilere dağıtılıyor. Grafik, resim, tablo gibi görsellerin siyahbeyaz basılması da algılanmasını zorlaştırıyor.
XEROX RENKLİ BASKI MALİYETİNİ YÜZDE 62 AZALTTI Xerox, siyah beyaz baskı ile renkli baskı arasındaki maliyet farkını aşağı çekmek için çalışmalarına devam ediyor. Katı mürekkep teknolojisi kullanılan ürünleri ile Xerox; renkli baskı maliyetlerini piyasadaki yazıcılara göre yüzde 62 oranında azaltmış durumda. Xerox, renkli baskı maliyetlerini kontrol altında tutmak için çözümler de sunuyor. Örneğin, Xerox’un Hibrid Renk Planı, bir dokümanda kullanılan renk oranını otomatik olarak buluyor ve giderini hesaplıyor. Ayrıca; renkli baskı cihazlarından, bir PIN kodu ya da öğrenci numarası girişi ile baskı alınabilmesini sağlayan ve bu sayede baskıyı kontrol altında tutan çözümlerini de okullara öneriyor.
Trade Fair of Innovations and Investment
drupa 2012 sends out Trendsetting Impulses for the Print Sector
drupa 2012 is sending out key impulses for the worldwide print and media industry. The most important signal: print has potential and the sector is investing heavily in its future. This trend was already visible at the event’s half-way point and exhibitors reported the conclusion of numerous deals all over the world. This willingness to invest continued unabated in the second half of the trade fair. Add to this the fact that experts specifically highlight the wealth of innovations and market-oriented solutions for the entire print spectrum. “drupa was a resounding success for the sector. The trade fair sent out key impulses. Numerous business ideas and innovations were showcased here that all led to high investment. What the 1,850 exhibitors presented here over the past two weeks will strengthen the development potential of the print and media industry long term,” says Bernhard Schreier, President of drupa 2012 and Board Chairman at Heidelberger Druckmaschinen AG, summing up the drupa 2012 result. “Here in Düsseldorf business was done and points were set for the future of the sector”. 314,500 experts from more than 130 countries came to drupa in Düsseldorf, 75,500 less than in 2008. “This drop does not come as a surprise for us and the sector as a whole. In Germany alone the printing industry lost some 3,900 operations with over 61,000 employees between 2000 and 2011. In the USA over the same period more than 7,700 printing operations closed,” explained Wer144
ner Matthias Dornscheidt, President & CEO of Messe Düsseldorf. “Against this backdrop it is not surprising that fewer visitors came to drupa 2012. However – and this is the key point – customers now no longer come to drupa as large delegations or on group corporate trips; it is much more top managers who travel to Düsseldorf. drupa is clearly the decision-makers’ trade fair and the trade fair for business.” “drupa sent out key impulses in this difficult climate for our sector. This gives us optimism that the backlog in investment on many markets around the world is now gradually being overcome,” says Dr Markus Heering, Managing Director of the Print and Paper Technology Association within the German Engineering Federation VDMA. Numerous orders were placed during the fair. Both large printing machinery manufacturers and their suppliers posted orders. The number of enquiries also rose continually over the course of the trade fair which is why many exhibitors are now also looking forward to good post-fair business. This shows how drupa 2012’s is defending its position as the world’s most important and largest B2B trade fair in its sector – a fact also illustrated by the results of the visitor survey. drupa visitors come to drupa with specific investment intentions. Nearly 50% of all visitors place specific orders – and most of these right at the trade
fair itself. This comes as no surprise as, after all, the proportion of top managers amongst visitors has grown significantly since 2008 (50.8% compared with 44.4% in 2008). With more than 190,000 foreign visitors the international focus of drupa continues at a very high level. What is striking here is the high number of trade visitors from India which, now reaching some 15,000, ranks as the second largest visitor nation after Germany (123,000 visitors). Following behind these two in the country ranking are: Belgium, France, the Netherlands, Great Britain, the USA, Switzerland and Italy. It is particularly gratifying to see the rising proportion of visitors from South and Central America (8.8% in 2012 compared to 7% in 2008) – and more specifically from Brazil. The press checking in at drupa 2012 is also highly international in nature: the approx. 2,400 journalists come from 75 countries. The dominating themes at drupa 2012 were automation, packaging printing, digital printing, hybrid technologies, web-to-print applications and environmentally sound printing. For instance, 40% of visitors said they were interested in digital printing machinery and digital printing systems. Also attracting great attention was the future theme printed electronics which was highlighted at drupa in a variety of fields: at the drupa innovation park, drupa cube, in a Highlight Tour and at many stands of drupa exhibitors. “Technologically drupa 2012 was a fair of superlatives. It demonstrated that printing is more alive than ever!” said Rolf Schwarz, President of the German Print and Media Association Bundesverband Druck und Medien. “There were impressive innovations in all printing processes. I was particularly excited by suppliers and machinery manufacturers from upstream supplies, printing and further processing who jointly convinced visitors with workflow and production solutions and outstanding products. Offset and digital print solutions complement rather than compete with each other here.” Also producing a positive result was the specialist supporting programme. Over 20% of visitors were interested in the drupa innovation park and drupa cube presented by digi:media. With its over 130 exhibitors in Hall 7.0 the drupa innovation park (dip) was a hub and focal point for innovations in the digital supplies sector and reported a very successful drupa. “The innovation park at drupa 2012 is one of the most unique areas because it focuses on new ideas. Many new ideas are not worthy of a huge stand, but they must be presented in some way that people can see and understand them,” explained Frank Romano, Professor of Meritus, Rochester Institute of Technology/USA. “drupa is one of the most interesting trade shows because it does this. It finds areas which are not in the mainstream, but will be. So the drupa innovation park is an innovative idea in and for itself.” While the focus at the dip was technology, at drupa cube, the trendy congress location in Hall 7A, everything revolved around trends in cross-media, print-based communication. The 13-day German-English congress programme featuring over 80 speakers was specifically aimed at print buyers, marketing decision-makers, advertisers, publishing houses and designers. Over the differently themed days some 1,000 specialists from 55 countries gathered information here on cross-media campaigns, corporate publishing, trends in newspaper, book and magazine production, out-of-home applications, dialogue marketing, packaging, electronic printing and media production. The next drupa will be held from 2 to 15 June 2016.
Anyone attending drupa 2012 certainly saw the return of Benny Landa and the buzz he created even before the show started with the introduction of Nanography. But Landa’s Nanographic printing is not the only draw bringing visitors in to the auditorium to see the exciting Landa show. Israeli dancers ‘Maria Kong’ are creating a buzz with their beautiful colourfully dressed dancers performing ‘The Dance for the Digital Age’. The dance performance illustrates various historical milestones in printing, from water to the actual nanography being introduced at drupa. All costumes were designed for the show by famous costume designer Miki Avni and printed on Mimaki textile printers. Avni is known for designing artistic clothing using wild and colorful imagination and found that the Mimaki textile printers, known for their quality and colour fidelity, gave expression to all of her artistic desires. High quality textile print Zohar Eshel–Acco, CEO of Maria Kong, founded 2008, praises the quality of the textile print produced on the Mimaki systems, saying, “Beautiful vibrant colours can be produced that don’t fade when washed. The fabrics are more durable, a definite requirement for our dancing costumes, especially in this performance where it is important to bring lively designs that complement our dancing act as well as the message Benny Landa is bringing to the market with the introduction of nanographic printing. Mimaki textile printers can print on various kinds of fabrics, giving Miki the freedom to create colourful and vibrant costumes that really add value to our artistic performance.” Mike Horsten from Mimaki adds, “We are extremely proud to
146
have been able to support the Landa show with optimally printed fabrics and are happy that we can make a contribution to this wonderful show.” The dance performance was initially designed to be a warm-up for the audience while they were entering the auditorium for the Landa Show. However, news about these exquisite dancers has travelled fast around drupa, and many attendees are arriving early to see the dance performance. Horsten comments, “It’s a big hit at drupa, and many are comparing their performance with a Cirque du Soleil act. We like to think the vibrancy of the fabrics used in their costumes contribute at least a small part to the overall success of both the dance act and the draw to the Landa show.” Mimaki textile printers Mimaki textile printers are the world’s fastest dye sublimation printers, capable of printing at 150 square meters per hour on transfer paper and direct to pre-treated polyester fabrics without the need for an interim transfer paper step with no compromise in quality. Mimaki’s unique sublimation ink delivers brilliant colours, whether printing on transfer paper or direct-to-textile, broadening the range of possibilities for both textile printers and their designer clients,
Mimaki Scoops Two Prestigious EDP Awards Mimaki’s price/ performance ratio and sustainability efforts rewarded
Mimaki’s advances in print technology have been recognised by industry professionals, after it landed two coveted European Digital Press (EDP) Association Awards. The company won the Best Wide Format Textile Printer accolade for the Mimaki TS500-1800, while the Mimaki JV400LX Series was named the Best Environmental Printing Solution. The EDP Association awarded the Mimaki TS500-1800 its prize because of the: ““Breakthrough in price and performance for indirect dye sub printing with up to 250m long and a print speed of 150m2/h.” The Mimaki JV400LX Series also received high praise from the EDP Association: “With the new piezo head, the viscosity of the ink is higher, meaning less drying time. Combined with the white ink option and lower energy consumption, the Mimaki JV400LX is a worthy winner.” The JV400 product line achieves faster print speed and higher print quality without compromise. The JV400-130/160LX is a latex printer featuring newly developed environmentally friendly latex ink. The printer delivers maximized performance with Mimaki’s user-friendly RIP, RasterLink6, enabling three ink layers in one pass with white and color inks. The EDP Association is a not-for-profit organisation that recognises the latest innovations in the digital print industry. The Association comprises publishers of leading European ma-
148
gazines devoted to digital printing and associated products. The publications cover 14 countries, with a readership exceeding one million graphic arts professionals. The EDP Association Awards acknowledge best-in-class products across the digital print landscape. EDP Association accolades are awarded following an assessment by the organization’s independent panel of digital print experts. Mike Horsten, Marketing Manager at Mimaki comments: “It’s always an honour to be recognised by highly respected print professionals. The award underlines our commitment to research and development, and to delivering the very best products to our customers.”
Mutoh to showcase new Lineup of Valuejet Printers at Sign & Digital UK 2012
Mutoh Belgium will be exhibiting at this year’s Sign & Digital UK 2012. In close cooperation with its key UK distributor Colourgen, Mutoh (booth H32) will showcase the latest print engines of its popular ValueJet lineup. Several other resellers and partners will also attend Sign UK to display Mutoh’s latest equipment. Products on display will include the new ValueJet 1324/1624 Eco printers featuring new print head technology as well as the new ValueJet TD series direct-to-fabric printers, available in 165 cm and 260 cm widths. Visitors will be able to attend live demonstrations of Mutoh’s entire range of products for commercial print, signage, print-to-cut, dye sublimation and direct-to-fabric applications.
New ValueJet 1324 & 1624 Eco printers The recently launched ValueJet 1324 – 54” and ValueJet 1624 – 64” printers are targeted at the sign & display market and are suited for the production of long-term outdoor posters, signs and banners, backlit signage, POS displays, vehicle graphics as well as high quality durable prints for indoor use. Incorporating new print head technology and Mutoh’s awardwinning Intelligent Interweaving print technology, the printers deliver typical production speeds up to 14.5 m²/h and top speeds up to 29 m²/h.
150
ValueJet 1604W Targeted at the sublimation transfer market, the ValueJet 1604W four-colour dye sublimation printer delivers high quality graphics for businesses focusing on the production of banners, flags, soft signage, interior decoration, curtains, bed linen, sportswear, etc. Utilising Mutoh’s high speed dye sublimation inks, the printer offers speeds up to 17.4 m²/h at 720 x 720 dpi.
New ValueJet TD series printers For printing on both open and closed structure fabric, Mutoh will display the new ValueJet TD series printers. The new 8 channel ValueJet TD printers incor-porate two new 1440 nozzle piezo dropon-demand print heads. The ValueJet TD printers allow typical production speeds up to 24 m²/h and top speeds up to 41 m²/h. This makes the machines suited for volume printing as well as for customized one-off projects. The printers utilize Mutoh’s worry-free water-based direct disperse inks for direct-to-fabric printing. They can also be used with Mutoh’s high-speed dye sublimation inks for transfer paper printing.
Fujifilm unveils portfolio of new euromedia products at FESPA Digital 2012
Fujifilm today announces the launch of new additions and revisions to its euromedia portfolio on stand K50 at FESPA Digital 2012 (21st – 24th February, Barcelona). Showcasing the company’s new euromedia brand image, the products have been selected to provide customers with a wider choice of media for a variety of applications. With Fujifilm’s emphasis on service and support, the brand is now even more focussed on helping customers to select the correct print media for their end applications.
ICC profiles will also be available for the most important RIPs. David says, “Using this package of printing system, inks and media, our customers can achieve high quality and rapid results right from the start. This means cost and time savings – a totally unique service package that is only available from Fujifilm.” In addition, Fujifilm has extended and revised its range of frontlit banner materials:
UV Frontlit PE Acuity LED 1600 “approved media” Recommendations in terms of material selection are now available for the Acuity LED 1600, the company’s new hybrid UV LED printer which is built around proprietary Fujifilm technologies. David Radtke, euromedia product manager at Fujifilm explains, “We have tested a large number of print media on the Acuity LED 1600 and selected 25 from the euromedia product portfolio, covering every application possible. The impressive results produced by the Acuity LED 1600 on these 25 media include unmatched print quality, innovative applications and the best options for print finishing. These materials are also the ones that have become firm favourites with customers throughout Europe.” To enable customers to instantly recognise which products are recommended for the Acuity LED 1600, Fujifilm has developed its own “approved media” logo. “Approved media” also means that 152
Especially suited to Fujifilm’s Uvistar printer, UV Frontlit PE is made of 100% polyethylene. UV and weather resistant for up to one year, it does not contain phthalates, lead or PVC, making it totally recyclable. Its satin matt white surface produces prints with brilliant colours and its low reflection front means advertising messages are always easy to read, while at 110g, euromedia UV Frontlit PE is light but extremely robust with excellent stretch properties. The material also comes with a particularly attractive price tag compared with other banner materials, which also makes it perfect for high volume work.
Frontlit Production FR Another recent addition to the euromedia portfolio, Frontlit Production FR is perfect for medium-term outdoor applications while its
B1-certification means it is also ideal for indoor use, for instance at trade fairs. The 510g banner material’s smooth white, low reflection surface produces advertising messages that are eye-catching and rich in contrast.
Backing FR, for UV and solvent printing, is flame retardant and can be used safely for indoor spaces and at trade fairs. In addition, its robustness means it is ideal for medium-term applications on medium-sized areas like scaffolding wraps.
Project Banner White
Caramba Mesh Backing FR
For short-term applications of up to six months, Fujifilm offers euromedia Project Banner White, a laminated banner material for volume jobs and outdoor applications.
As Fujifilm’s premium euromedia mesh product, Caramba Mesh Backing FR has superb dimensional stability and tear resistance. It is also suitable for long-term and complete building wraps, and can be used with solvent, UV as well as latex printing systems. Caramba Mesh FR can be supplied without the backing.
Frontlit Plus FR Completing the Fujifilm euromedia frontlit banner portfolio shown at FESPA Digital 2012, Frontlit Plus FR is a high quality PVCcoated polyester banner ideal for long-term indoor and outdoor applications that need to last for up to three years. It is extremely tear resistant, has good lie-flat properties and dimensional stability. Fujifilm has also revised its euromedia mesh portfolio, and will be showing two wind permeable, perforated polyester banners with a PVC coating. Thanks to the extra print surface area, the media‘s special cross weave guarantees high stability on the one hand and extremely intense colours on the other:
BigMesh Backing FR Suitable for wind load applications and B1-certified, BigMesh 154
Both mesh media come with a plastic liner that can be removed after printing without leaving a residue. David Radtke comments, “We have intentionally avoided going for a low cost product within our mesh portfolio. The material has to reach a very high quality standard, since it is exposed to extreme weather conditions. A low cost material would not be able to suitably meet the demands of this application.” He concludes, “By continually revising and expanding our euromedia portfolio we would like to ensure that our customers can find materials for every application. We look forward to welcoming visitors to the stand at FESPA Digital to talk them through the new brand image and show them just what our products are capable of.”
Spirit Displays makes textile display easy with its Spirit-TEX Fabric System
Spirit Displays, the London-based manufacturer of banner tensioning systems, has announced the latest addition to its range. Spirit-TEX has been developed in response to market demand for sturdy, easy-to-use frame solutions for lightweight textiles, and is designed to address challenging sizing and finishing issues.
– a complex area made more complicated by the typical shrinkage of these substrates after washing – but also allows much larger textile graphics to be tensioned. An 18 x 3m (59 x 9’10”) frame has already been successfully installed at exclusive London department store Selfridges, and there is potential to go larger still.
The innovative textile tensioning system, which has a patent pending, is the only system to offer a choice of three finishing options for the printed fabric, allowing users to reduce or even eliminate the need for finishing. Available in a number of profiles, including wall-mounting, free-standing and back-lit, Spirit-TEX has also been successfully tested for compatibility with dye-sublimation, UV-curable and latex printing systems, making it one of the most flexible fabric display options on the market.
Alternatively, TEX-TAPE from Spirit Displays can be affixed to the perimeter of the printed textile to reinforce the edge. The double-sided tape with textile adhesive does not require any special tools or training to use, and can be used in place of silicone strip. The Spirit-TEX system is also compatible with industry-standard 14 x 3mm silicone keder. In addition to being simple to assemble and enormously flexible, the Spirit-TEX profiles are completely recyclable, making them a truly green solution for fabric display mounting, and are manufactured in the UK. The full range of profiles comprises options for frontor back-lighting and single- or double-sided display, and the frames can hang, or be wall-mounted or freestanding. Spirit-TEX and the popular Spirit-FLEX systems from Spirit Displays are available to the trade only in stock profiles and flat-pack kits, or fully fabricated with LED lighting in the case of light boxes.
Of the several mounting options, a combination of industrystandard silicone strip application across the top edge of a printed graphic and Spirit Displays’s innovative Spirit-TEX Gripper along the sides and bottom edges offers the best of both worlds. Allowing for easy alignment with a limited amount of finishing to the textile, this method also ensures optimal tension coupled with the maximum tolerance for size variation. With Spirit-TEX Gripper on all edges of the frame, fabric can be printed with a bleed area and the edges tucked into the frame using the Spirit-TEX tool without any further finishing being necessary. This not only removes the issue of precise sizing of the printed fabric
156
Hadley Weight, director at Spirit Displays, says: “The industry has been crying out for a simple, flexible display solution for lightweight fabrics, and we have listened. We are proud to be the first to respond to the demand with Spirit-TEX and we are confident that it will become the most popular product of its kind on the market.”