WL198_Rexa Solid Q lan.pdf
1
12/02/2019
14:06
AKILLI ŞEHİRLER AKILLI ÇÖZÜMLER GEREKTİRİR. Rexa Solid Q
C
M
Y
CM
Kesim
İKİ AYDA BİR YAYINLANIR • OCAK-ŞUBAT 2019 • YIL: 12 • SAYI: 79 • 16 TL • ISSN 1306-5343 • www.ebelediye.info
DSYG Dergilik
dergilerinize her yerden ulaşın...
Otomatik kendi kendini temizleyebilen çark tasarımı ile tıkanmazlık IE5 motor verimliliği Herhangi bir harici kontrol panosuna ihtiyaç duymadan 4 pompaya kadar uyumlu çalışma Sistem kontrolü ile optimum devir ayarı Entegre Eternet Arayüzü sayesinde bina otomasyon sistemleri ile sensör ve veri arayüzünün bağlantı kolaylığı
MY
CY
CMY
WILO BRINGS THE FUTURE.
Geleceğin teknolojisini yakından inceleyin: www.wilo.com.tr
K
Sürdürülebilir geleceğin anahtarı:
Karbon nötr şehirler
RÖPORTAJ IFAT EURASIA PROJE MÜDÜRÜ NAMIK SARIGÖL
TEKNİK MAKALE RÖGARLARDA OLUŞAN REAKSİYONLAR OLUŞAN GAZLARIN ETKİLERİ VE ETKİLERİNİ AZALTMA YÖNTEMLERİ
ÇEVRE TÜRKİYE’DEKİ OSB’LERİN ÇEVRE ARAŞTIRMASINDAN ÇARPICI SONUÇLAR ÇIKTI
Kesim
içindekiler
Ocak/Şubat 2019 Yıl 12 • Sayı 79
28
22
18
34 çevre sayfaları
04 haberler
18 röportaj IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl ‘IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı’ için geri sayım başladı
38 bilişim sayfaları
42 ürün tanıtımı
22 dosya
Baymak’tan Atıksu Terfi İstasyonları
Sürdürülebilir geleceğin anahtarı: Karbon nötr şehirler
Hycleen Automation System ile Sıhhı Tesisat Otomasyonu ve Güvenli Temiz Su Tedariği
28 teknik makale Rögarlarda Oluşan Reaksiyonlar Oluşan Gazların Etkileri ve Etkilerini Azaltma Yöntemleri
Yerel Yönetimlerde Yeni Yaklaşımlar, Hizmetler ve Ürünler Dergisi
www.ebelediye.info
45 etkinlik Etkinlik Takvimi
Sahibi Asrin Bakır Gerçek asrinbakir@dogayayin.com
Reklam Servisi Bilgin Akcan bilginakcan@dogayayin.com
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Oya Bakır oyabakir@dogayayin.com
Melih Büçge melihbucge@dogayayin.com
Yazı İşleri Müdürü Didem Taşbaşı didemtasbasi@dogayayin.com
Reklam Grup Başkanı Asrin Bakır Gerçek asrinbakir@dogayayin.com
Grafik Altan Üren Elif Cankan Hicran Sopaoğlu
Abone ve Okur Sorumlusu Diler Sunay abone@dogayayin.com
Ulaştırma ve Dağıtım Yavuz Erdoğan
Yönetim Yeri: Ali Nazım Sokak
Baskı ve Cilt: ŞAN OFSET MATBAACILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Adres: Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No: 50 Kağıthane/İstanbul Tel: 0212 289 24 24
34718 Kadıköy/İST
Yayınlayan: Doğa Yayıncılık ve İletişim Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.
No: 30 Koşuyolu Tel: (216) 327 80 10 Pbx. Faks: (216) 327 79 25 Internet: www.dogayayin.com E-posta: info@dogayayin.com
Fiyatı: 16 TL. Yıllık Abone: 90 TL. © 2019 Doğa Yayıncılık Ltd.Şti. ISSN: 1306-5343 2 ayda bir yayımlanır. Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.
editör Kadına pozitif ayrımcılık her alanda var mı? İş hayatında kadınların yeri gün geçtikçe artıyor. Son yıllarda kadınların iş hayatına katılmasının yanında yönetici kademelerinde yer almalarında da artış yaşanıyor. Yapılan araştırmalarda kadınların iş hayatında yer almasının ülkenin büyüme hızıyla paralel olarak ilerlediği görülüyor. Sivil toplum kuruluşları, Türkiye ekonomisine yön veren güçlü firmalar da bu artışı destekler nitelikte çalışmalar yapıyorlar.
28
Didem Taşbaşı didemtasbasi@dogayayin.com
Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Türkiye de “Eşit Adımlar Platformu” ile bu çalışmalara bir yenisini ekledi. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) işbirliğiyle hayata geçirilen Eşit Adımlar (esitadimlar.com) platformu iş dünyasında fırsat eşitliği konusunda zengin bir içerik sunuyor. Platformda fırsat eşitliğiyle ilgili güncel gelişmeler ve şirketlerin gerçekleştirdiği iyi uygulamaların yanı sıra raporlar, mevzuat ve düzenlemeleri de barındıran bir dijital kütüphane ortamı sunuluyor. Bu platformların artması Türkiye’de kadınların profesyonel yaşama daha sağlam bir şekilde entegre edilmesi konusunda itici güç olacaktır diye düşünüyorum. Özel sektörde kadın istihdamı ve kadın yönetici sayısı artıyor ancak kamu tarafında durum nasıl? Önümüzde yerel seçimler var ve seçimlerde kadın adayların sayısı ne durumda? Bu konuyla ilgili bir açıklama geçtiğimiz günlerde Altınbaş Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Zeynep Banu Dalaman tarafından yapıldı. Dalaman, kadın adayların sayısının artması konusunda başlangıçta umutlu olduğu ancak adayların açıklanmasıyla umudunu yitirdiğini belirttiği konuşmasında 2 bin 504 belediye başkan adayının sadece 385’inin kadın olduğuna dikkat çekti. Dalaman, “Pozitif ayrımcılık yine sözde kaldı” dedi. Kadın Adayları Destekleme Vakfı (KADER) Başkanı Nuray Karaoğlu ise, aldıkları bilgilere göre 31 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin 1297 adayından 24’ünün, CHP tüzüğünde yüzde 33 cinsiyet kotası olmasına rağmen açıkladığı 842 adaydan 44’ünün, MHP’nin 750 adayından 14’ünün, İYİ Parti’nin 122 adayından 5’inin, Saadet Partisi’nin ise 261 adayından yalnızca 2’sinin kadın olduğunu söyledi. DSP’nin kadın adaylarının yüzde 30 civarında olduğu bilgisine ulaştıklarını aktaran Karaoğlu, “Kadın yoksa adalet yok, kadın yoksa demokrasi yok, kadın yoksa malesef eşitlik yok” açıklamasında bulundu. 8 Mart, dünyada kadınların eşitlik, kalkınma, daha huzurlu bir yaşam isteklerini dile getirdikleri gün. Anlamına uygun olması ve kadının her alanda tüm gücüyle, yenilikçi bakış açısıyla erkeğin ardında kalmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle... Önümüzdeki sayıda görüşmek üzere…
Ltd.Şti.
maktadır. erel
Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 3
haberler
Baymak 50. yılını çalışanları ile kutladı Yarım asırlık köklü bir geçmişle yoluna devam eden Baymak, 50. yıl kutlamalarına, çalışanlara özel düzenlenen bir geceyle başladı. Baymak Ailesinin Mori Performance’ta bir araya geldiği eğlenceli davette Şevval Sam şarkılarıyla geceye renk kattı. Geceye başlamadan önce söz alan Baymak CEO’su Ender Çolak konuşmaya tüm çalışanlarına teşekkür ederek şunları söyledi: “Bizler Baymak’ı “insanı anlamak” felsefesi üzerine inşa ettik. İşimiz
insana dokunmak, anlamak, insanla iletişimde olmak, sürekli gelişime ve birlikteliğe sahip çıkmak oldu. Bu yolda da siz değerli çalışanlarımızın emeği ve desteğini her zaman hissettik. Baymak’ın sadece Türkiye’de değil dünya iklimlendirme sektöründe de bir marka olma yolunda hepinizin payı var. Baymak ailesi olarak tüm zorlukları da başarıları da beraber göğüsledik. Hepinize bu ailenin bir parçası olduğunuz için teşekkür ediyorum.”
Schneider Electric, Go Green in the City yarışması ile gençleri geleceği tasarlamaya davet ediyor Schneider Electric, daha akıllı, daha verimli ve daha sürdürülebilir şehir fikirleri için Go Green in the City yarışmasını 9. kez gerçekleştiriyor. Go Green in the City yarışmasının finali bu yıl 2-3 Ekim tarihlerinde, Barselona’da gerçekleştirilecek. Yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler için son başvuru tarihi ise 25 Mayıs 2019. Schneider Electric uzmanları ile dünyanın önde gelen sektör liderlerinin rehberliğinde bu sene dokuzuncusu düzenlenen Go Green in the City 2019’da, Dijital Ekonominin Güçlendirilmesi alanındaki zorluklar ve fırsatlara dair cesur fikirler yarışacak. Her sene olduğu gibi bu sene de katılımcı öğrenciler bir iletişim ağı kurma ve sektör uzmanlarından mentorluk alma şansı yakalayacaklar. Yarışmanın kazananları ise Schneider Electric’te çalışma fırsatı elde edecekler. Yarışmanın, Schneider Electric’in sürdürülebilirlik BM Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri (SDG) ile ilgili taahhütleri doğrultusunda hazırlanan kategorileri ise şu şekilde; “Geleceğin Binaları”, “Geleceğin Tesisleri”, “Geleceğin
Şebekeleri” ve “Sürdürülebilirlik ve Enerjiye Erişim”. Ayrıca katılımcı takımların akredite işletme, mühendislik, fizik, bilgisayar, matematik ve diğer bölümlerde eğitimini sürdüren iki öğrenciden oluşması gerekiyor. Bunun yanı sıra öğrencilerin yarışma boyunca aynı ülkede veya bölgede olmaları da ön koşul olarak sunuluyor. Schneider Electric’in önem verdiği konulardan biri de cinsiyet eşitliği. Bu doğrultuda ise her takım Çeşitlilik ve Katılımı teşvik ilkelerine uygun olarak en az bir kadın üye barındırmak zorunda. Schneider Electric İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Olivier Blum, Go Green in the City 2019 hakkında şunları ifade etti; “Bugünün gençleri, kendileri için daha parlak bir gelecek inşa etme anlamında çeşitli zorluklarla karşı karşıyalar. Sürdürülebilir bir gelecek yalnızca gençlere fırsat verilmesi ve inovasyonun arkasındaki itici güç olmalarına yardım edilmesiyle mümkündür. Go Green in the City’nin daha iyi bir gelecek için fikirler geliştiren öğrencilere yönelik bir platform haline gelmesinden gurur duyuyorum.”
Go Green in the City’e ilgi giderek büyüyor Go Green in the City 2018 global finalistleri olan Cezayir, Pan African Üniversitesi, Su ve Enerji Bilimleri Enstitüsü’nden Zvirevo Chisadza ve Tariro Cynthia Mutsindikwa geçen bir yıl içindeki deneyimlerinin onlar için yeni fırsatlar yarattığını vurguladılar. Cynthia; “Benim Go Green in the City 2018 yarışması maceram harika bir deneyimdi. Her şey küçük bir fikir olarak başladı ancak Schneider Electric’ten mentorlarımın yardımıyla büyüdü ve dünya çapında açlık ile mücadele açısından önem kazandı,” şeklinde deneyimini paylaşırken, Zvirevo ise şunları ifade etti; “Yarışma sayesinde Schneider Electric uzmanları ile güçlü iletişim kurduk ve sürdürülebilirlik ile ilgili zorluklar hakkında deneyim kazandık.” Schneider Electric Go Green in the City 2019 hakkında ayrıntılı bilgiye www.gogreeninthecity.se.com ve www.facebook.com/ GoGreenintheCity adreslerinden ulaşmak mümkün.
Kayseri’nin toplu ulaşımında rakamlar arttı Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin yeni aldığı raylı sistem araçları ve yeni otobüsler toplu taşımayı daha konforlu hale getirince yolcu sayısında da artış meydana geldi. Yapılan açıklamaya göe, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından yürütülen toplu taşıma hizmetine 4 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
olan ilgi rakamlara da yansıdı. 2018 yılında Büyükşehir Belediyesi otobüsleriyle taşınan yolcu sayısı 11 milyonu, özel halk otobüsleri ile taşınan yolcu sayısı ise 73 milyonu geçti. Geçen yıl otobüsleri kullanan kişi sayısı toplam 84 milyon 211 bin oldu. 2018 yılında
raylı sistem ile taşınan yolcu sayısı ise 39,9 milyona ulaştı. Geçen yıl raylı sistem ile 146 bin 885 sefer yapıldı ve 5 milyon 462 bin 429 kilometre yol kat edildi. 2018 yılında otobüsler ve raylı sistem araçlarıyla taşınan toplam yolcu sayısı ise 124 milyonu geçti.
haberler
Çevreci Komşu Kart’la eğitime dev destek ELDAY ve Muratpaşa Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirilen ve evlerde ayrıştırılan atık elektrikli ve elektronik eşyaların alışveriş puanına dönüştüğü Çevreci Komşu Kart projesiyle üniversite öğrencilerine burs imkanı sağlandı. Muratpaşa Belediyesi, Çevreci Komşu Kartlara Muratpaşa sakinlerinin anlaşmalı marketlerde, sinema salonlarında kullanması ya da üniversite öğrencilerine burs olarak aktarılması için Adalya Vakfı’na bağışlayabilecekleri 2 milyon 794 bin 157 lira karşılığı puan yüklendi. ‘Atma, biriktir, kazanalım’ sloganıyla hayata geçirilen ve aralarında Akdeniz Üniversitesi’nin de yer aldığı bir-
çok kurumun ödüle değer gördüğü proje kapsamında 192 bin 61 lira burs olarak üniversite öğrencilerine verilmek üzere Muratpaşa Belediyesi Adalya Vakfı’na bağışlandı.
31 ton e-atık toplandı
Bugün proje kapsamında 88 bin 497 hanenin yer aldığı Çevreci Komşu Kart projesi Nisan 2016’da pilot olarak başladı ve Muratpaşa’nın 56 mahallesinde uygulanmaya başlandı. 01 Ocak 2018 tarihinde atık elektrikli ve elektronik eşyalar da Çevreci Komşu Kart’a entegre edilerek 29 bin 89 ev, Çevreci Komşu Kart sisteminin aktif katılımcısı oldu. Projenin uygulanmaya başlandığı günden 2018 sonuna kadar 9 milyon 156
bin 768 kilogram cam, kağıt, metal, plastik gibi nitelikli ambalaj atığı ve 31 ton e-atık evlerden toplandı.
Alarko Carrier’da yeniden yapılanma İklimlendirme sektöründe faaliyet göstermek üzere 65 yıl önce kurulan Alarko Sanayi’nin, 1998 yılında alanında dünyanın önde gelen kuruluşu Carrier’la eşit ortaklığıyla kurulan Alarko Carrier’ın organizasyon yapısında değişikliğe gidildi. Yeni yapılanma kapsamında Alarko Carrier’da 1993 yılından bu yana Genel Müdür olarak görev
yapan Önder Şahin İcra Kurulu Başkanlığı görevine getirilirken, kurumda Mali ve İdari İşler Müdürü görevindeki Cem Akan Genel Müdür olarak atandı. Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü mezunu olan Cem Akan 2004 yılında Bütçe ve Mali Analiz Uzmanı olarak göreve başladığı Alarko Carrier’da önce Bütçe ve Mali Analiz Yöne-
ticisi daha sonra Mali İşler Müdürü olarak görevler üstlendi. Yapılanma çalışmaları kapsamında Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Hırant Kalataş; Pazarlama, Satış Sonrası Hizmetler ve Sistem Satışları faaliyetlerinin yönetimini üstlenirken, Murat Çopur da Fabrikalardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildi.
Dünya Su Konseyi 8. Genel Kurul Toplantısı yapıldı Dünyanın önde gelen uluslararası su kuruluşu Dünya Su Konseyi’nin 8. Genel Kurul toplantısı 30 Kasım - 1 Aralık 2018 tarihinde Fransa’da yapıldı. Türkiye’den pek çok su ve kanalizasyon idaresi ile özel sektör kuruluşunun üye olarak yer aldığı Dünya Su Konseyi, üç yılda bir Dünya Su Forumu düzenliyor. 1997’den bu yana Fas, Hollanda, Japonya, Meksika, Türkiye, Fransa, Kore ve Brezilya’da düzenlenen Dünya Su Forumu etkinliklerinin 9.su 2021 yılında Senegal’de gerçekleşecek. Ülkemizin 2009 yılında ev sahipliği yaptığı 5. Dünya Su Forumu’na 192 ülkeden 33 bin 58 kişi katılmıştı. Dünya Su Forumu tarihinde ilk defa özel olarak organize edilen Devlet Başkanları Zirvesi’ne sınırlı sayıda devlet başkanı davet edilmiş ve Devlet Başkanları Zirvesi İstanbul Su Bildirisi ile sonuçlanmıştı.
Türkiye’den pek çok su ve kanalizasyon idaresi ile özel sektör kuruluşunun heyet olarak katıldığı Dünya Su Konseyi’nin 8. Genel Kurul toplantısına 35 ülkeden 250 delege iştirak etti ve Konseyin 2019 - 2021 yılları için görev yapacak yeni Yönetim Kurulu seçildi. Ülkemizi temsilen Dünya Su Konseyi Yönetim Kurulu’na aşağıdaki kurumlar ve kişiler seçildi: • Kolej 3: Dolsar Mühendislik A.Ş. - Guvernör: Mehmet Sinan Aker • Kolej 4: Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) Guvernör: Prof. Dr. Ahmet Mete Saatçi • Kolej 5: Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) - Guvernör: Yasin Torun Dünya Su Konseyi Başkanlığı ise Benedito Braga’dan Loïc Fauchon’a devredildi. 2019
- 2021 yılları arasında Dünya Su Konseyi Başkanlığını yürütecek Loïc Fauchon yönetiminde SUEN Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Saatçi, Büro Üyesi olarak görev yapacak. Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 5
haberler
2018’de satılan her 3 otobüsten biri Otokar oldu Otokar, 2018 yılını Ticari Araçlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin, Satış ve Pazarlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı H.Basri Akgül, Satış Direktörü Murat Tokatlı, Pazarlama Müdürü Tarkan Burak, Satış Müdürü Murat Torun ve Otokar yöneticilerinin katıldığı toplantı ile değerlendirerek 2019 yılı beklentilerini paylaştı. Toplantıda son 3 yıldır daralan otobüs pazarının 2018’de de kurda yaşanan dalgalanmaların etkisiyle ağır bir darbe alarak daralmaya devam ettiğini belirten Ticari Araçlardan sorumlu Otokar Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin; “2016 ve 2017’ye kıyasla çok daha zor bir yılı geride bıraktık. 2018’de toplam otobüs pazarı yüzde 29 düzeyinde daralarak yılı 3 bin 800’lü satış adetlerinde tamamladı. Küçük ve orta boy otobüs pazarında bu daralma yüzde 23, 12 metre ve üstü şehir içi otobüs pazarında ise yüzde 50 olarak gerçekleşti. Otokar olarak böylesine zor bir yılda hem iç hem de dış pazarda verimli bir yılı geride bırakmayı başardık. Yolcu taşımacılığı segmentinde 55 yılı aşkın süredir belediye ve halk otobüslerinin yanı sıra personel taşıma ve turizm amaçlı otobüsler tasarlayıp üreten Otokar; geniş ürün gamı, kullanıcı ihtiyaçlarına sunduğu çözümler ve satış sonrası hizmetleriyle tüm beklentileri karşıladı. 2018’de Türkiye otobüs pazarında satılan her 3 otobüsten yaklaşık 1’i Otokar oldu. Küçük, orta boy ve şehir içi 12 metre üzeri otobüs pazarında ise her kategoride en çok satılan marka olduk” dedi. Otokar’ın özellikle şehir içi toplu taşımacılık alanındaki teslimatlara devam ettiğini ve turizm sektörüne yönelik otobüsleriyle faaliyet gösterdiği segmentte de pazardaki liderliğini koruduğunu kaydeden Satış ve Pazarlamadan sorumlu Otokar Genel Müdür Yardımcısı H.Basri Akgül şöyle konuştu: “2018 yılında faaliyet gösterdiğimiz otobüs segmentlerindeki liderliğimizi koruduk. Aynı kategoride 10’uncu kez lider olmanın gururunu yaşıyoruz. Mardin’den İzmir’e, Tekirdağ’dan Antakya’ya kadar ülke genelinde şehir içi otobüs teslimatlarımız devam etti. Ulaşım sektörünü iyi 6 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
dinleyerek, değişen ihtiyaçları öngörerek ürün geliştirme çalışmalarına aralıksız olarak devam ettik. Geçen yıl yenilenen araçlarımızın kazandığı beğeni ve yılın ikinci yarısında turizm sektörü için öngörülen canlanmanın da etkisiyle satışlarımız olumlu yönde etkilendi. Bu yılın ön plana çıkan ürünü ise Sultan Mega oldu. Geçen yıl yenileyip satışa sunduğumuz Sultan Mega, güçlü motoru, zengin aksesuarları, ortadan açılan kapısı, konforu ve düşük işletme giderleriyle turizm sektörünün sultanı oldu. Yine Otokar’ın yeni tasarım yaklaşımını yansıtan Doruk T de tasarım ve özellikleriyle sektör tarafından çok sevildi.”
“50 ülkede milyonlarca yolcu Otokar konforuyla seyahat ediyor” Geçtiğimiz yıl Türkiye’deki daralan iç pazarın etkisiyle Otokar’ın ihracat çalışmalarına ağırlık verdiğini belirten Otokar Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin; “1963’ten bu yana kendi teknoloji, tasarım ve uygulamalarımız ile müşterilerin ihtiyaçlarına uygun özel çözümler geliştiriyoruz. Otokar olarak tasarımımız, konforumuz, teknolojimiz ve düşük işletme giderlerimizle hedef pazarımız olan Avrupa’daki konumumuzu güçlendirmeye devam ediyoruz. Otokar otobüsleri bugün İspanya, Sırbistan, Almanya, İtalya, Yunanistan, Belçika, Romanya, Polonya, Macaristan, Slovenya gibi 50 ülkede hizmet veriyor. İhracat çalışmalarına verdiğimiz önem neticesinde geçtiğimiz yıl Türkiye otobüs pazarı ihracatı adetsel bazda yüzde 10 artarken, Otokar’ın otobüs ihracatı bu artış oranını 4’e katladı” açıklamasını yaptı. Otokar’ın yurtdışındaki şehir içi otobüs ihalelerinde daha aktif olduğunu kaydeden Alptekin; “2018 yılında özellikle şehir içi yolcu taşımacılığında yurtdışında önemli bir atılım yaptık. Otokar Avrupa şirketimizin kurulmasıyla birlikte tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, Avrupalı kullanıcılarımıza daha yakın olduk, ihtiyaç ve beklentileri daha iyi analiz ederek özellikle toplu taşıma ihalelerinde daha aktif bir yıl geçirdik. Geçen yıl bir Türk otobüs markasının tek kalemde aldığı en büyük otobüs ihracat
anlaşmasını Bükreş Belediyesi ile imzaladık. Bükreş’in artan toplu taşıma ihtiyacını karşılamak üzere açılan 400 adetlik şehir içi otobüsün temininin yanı sıra 8 yıllık satış sonrası hizmetlerini de içeren anlaşma için Romanya’da bir şirket kurduk. Teslimatlarımıza geçen yıl Aralık ayında başladık. Bu yıl da partiler halinde teslimatlarımız devam edecek. Bükreş, Otokar’ın İstanbul’dan sonra en büyük filo ile hizmet sağlayacağı şehir olacak” dedi. Geçen yıl Almanya, Fransa, Polonya, Ürdün ve Tunus’a da önemli teslimatların gerçekleştiğine değinen Alptekin; “Polonya’da Varşova Belediyesi’nin ulaşım hizmetlerinde bu yıl 34 adet Doruk otobüsümüz kullanılmaya başlandı. Mart ayında Ürdün’ün başkenti Amman Belediyesi’nin açtığı 100 adetlik otobüs ihalesini kazanan şirketimize, otobüslerden duyulan memnuniyet ile 35 adetlik ilave sipariş geldi. Amman Belediyesi’nin yeni 35 otobüsünü de bu yıl bahar aylarında teslim edeceğiz. Bu yıl, doğalgazlı Kent otobüslerimizin ilk ihracatı İspanya’ya yapıldı. Sadece şehiriçi değil, turizm araçlarımız da Avrupalı kullanıcıların beğenisini kazandı. Ülkemizde Doruk ismiyle tanınan ve İtalya, İspanya, Fransa, Belçika ve İsveç’te satışına başlanan Ulyso T’yi bu yıl Almanya pazarına da sunduk” açıklamasını yaptı.
“Kullanıcı faydasını ön planda tutuyoruz” Toplantıda Otokar’ın yurtiçi ve yurtdışındaki konumunu kuvvetlendirmek, kullanıcılara daha fazla katma değer sağlamak için aralıksız olarak çalışmalara devam ettiğini belirten Alptekin; “Geçen yıl ticari araç kullanıcıları için geliştirdiğimiz mobil uygulamayı kullanıma açtık. Üretimden tedarikçi ve bayilerimize kadar tüm paydaşlarımızı, yeni ve akıllı bir iş platformuna kavuşturacak dijital dönüşüm projelerini hayata geçirmeye bu yıl da devam edeceğiz. Öte yandan yine kullanıcılarımıza sağladığımız faydayı artırmak üzere Otokar araçlarına özel motor, şanzıman, aks yağı ve antifriz ürünlerini Otokar Spectra markası ile pazarı sunduk” açıklamasını yaptı.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
haberler
Hidromek’in ‘İki Akıllı Dev’ine Almanya’dan ödül
Dünyanın en büyük 50 iş makinesi üreticisi arasında yer alan HİDROMEK, tasarım ödüllerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Kuruluşunun 40’ıncı yılını geride bırakan HİDROMEK, ‘İki Akıllı Dev’ ismini verdiği ekskavatörleri ile IF Design Award 2019 yarışmasında iki ödül birden kazandı. Alınan ödüller ile birlikte,
HİDROMEK’in kazandığı ulusal ve uluslararası tasarım ödüllerinin sayısı 17’ye yükseldi. Bu yıl 66’ncısı düzenlenen IF Design Award, dünyanın en önemli tasarım ödüllerinden biri olarak dikkat çekiyor. IF Design Award 2019 Ödülleri için 52 ülkeden 6 bin 375 başvuru yapıldı. 67 jüri üyesi, üç gün süresince ürün, ambalaj, hizmet gibi geniş bir yelpazede en iyi tasarımları seçti. 15 Mart’ta Almanya’nın Münih şehrinde gerçekleştirilecek olan törende ödüller kazananlara teslim edilecek. Konuya ilişkin değerlendirme yapan HİDROMEK Tasarım Stüdyosu Müdürü Hakan Telışık, şunları söyledi: “Dünyanın
en prestijli tasarım değerlendirme ödüllerinden olan ‘IF Design Award’ Tasarım Ödüllerinde; HMK 60 CR midi ekskavatör ve HMK 145 LC SR kısa kuyruk ekskavatör ile iki tasarım ödülü birden kazandık. HİDROMEK, uluslararası tasarım otoriteleri tarafından titizlikle değerlendirildikten sonra verilen bu ödüllerle ‘HİDROMEK Design’ imzalı ürünlerin tasarım konusundaki kalite ve yenilikçi iddiasını bir kez daha tescillemiş oldu. Türkiye’nin sayılı taşıt tasarım stüdyolarından olan ‘HİDROMEK Tasarım Stüdyosu’ ile ‘HİDROMEK Design’ imzalı HİDROMEK ürünlerinin toplamda 17 adet uluslararası tasarım ödülü bulunuyor.”
Wilo Türkiye, Yetkili Servisleriyle 2019’da yeni hedeflere koşacak
Wilo’nun yetkili servisleri, 18-19 Ocak’ta Antalya’da yapılan Hedef Paylaşım Toplantısı’nda bir araya geldi. 70’den fazla servisin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, 2018 yılındaki çalışmalar değerlendirilirken
2019 yılının yol haritası belirlendi. “Gücünü Fark Et” temasıyla yapılan Hedef Paylaşım Toplantısı’nda açılış konuşmasını, Wilo Türkiye Operasyon Müdürü Özgür Altunkaya gerçekleştirdi. Toplantıda ser-
vis konusunda sektördeki en kapsamlı ve kaliteli hizmeti veren şirketin Wilo olduğu vurgulandı. Ayrıca Wilo’nun Satış Sonrası Hizmetler, Operasyon, Üretim, Satış ve Pazarlama departmanlarının yöneticileri 2018 yılında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler paylaştı. Toplantının sonunda Psikolog Dr. Ozanser Uğurlu konuk konuşmacı olarak sahneye çıktı. “Ekip çalışması”, “liderlik” ve “motivasyon” konularında danışmanlık yapan ve eğitimler veren Dr. Ozanser Uğurlu, yaptığı etkili konuşmayla Hedef Paylaşım Toplantısı’na renk kattı. Wilo’nun yetkili servisler buluşması gala yemeğinin ardından sona erdi.
Kayseri’ye ‘Yılın Mutlu Şehri’ ödülü
Her yıl gerçekleştirilen ’Shining Star Awards’ Ödül Töreni’nde bu yıl Kayseri’ye “Yılın Mutlu Şehri” ödülü verildi. Eğlence, rekreasyon ve spor alanlarına 8 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
yönelik farkındalık yaratmak ve sektörün daha nitelikli hizmetler sunmasına katkı sağlamak amacıyla Tureks Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen ve ATRAX19 Fuarı kapsamında verilen ’Shining Star Awards’ ödülleri sahiplerini buldu. İstanbul’da gerçekleştirilen Shining Star Awards ödül töreninde, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. ‘ Yılın Mutlu Şehri Ödülü’nü alma başarısını gösterdi. Ödül törenine Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Spor A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Hamdi Elcuman katıldı. Ödül töreninde konuşan Elcuman, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin, sadece şehrin fiziki alt yapısının değil; spor, sanat, kültür gibi alanlarda da alt yapının güçlü olması için çalıştığını söyledi. Bu kapsamda 2018 yılı içinde Spor A.Ş. tarafından yapılan çalışmalarla 500 bin kişinin kitle sporları organizasyonlarına katıldığını ifade eden Elcuman, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Çelik’in sık sık vurguladığı insana yatırım konusu önceliğimiz olmaya devam edecek” dedi.
haberler
Alarko, Ankara Büyükşehir Belediyesi teknik personeline dalgıç pompa eğitimi verdi Alarko, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü, Tesisler ve İkmal Dairesi Başkanlığı bünyesinde görevli teknik personele dalgıç pompa eğitimi verdi.
Ankara Dalgıç Pompa Bölge Uzmanı Mustafa Talha Çiftçi tarafından organize edilen etkinliğe, Dalgıç Pompa Satış Müdürü Yüksel Pınar ve Ürün Müdürü Cüneyt Bulca katıldı. Eğitimde dalgıç pompaların seçi-
minde dikkat edilmesi gereken kriterler, ekonomik koşulların değerlendirilmesi, dalgıç pompalarda kullanılan malzemelerin özelikleri, uygulama örnekleri ve arıza nedenleri hakkında detaylı bilgiler verildi.
Karsan, Avrupa’ya ‘Elektrikli Araç’ ihraç ediyor Karsan Jest Electric, Avrupa’dan yoğun ilgi görüyor. BMW i teknolojisiyle birlikte 210 km’ye kadar menzile ulaşabilen Karsan Jest Electric, başta Fransa ve Yunanistan olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinden 18 adet sipariş aldı. Karsan Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Arpacıoğlu, “Şu anda Fransa, Romanya, Portekiz, Slovakya ve Yunanistan gibi ülkelerden 18 adet sipariş aldık. İlk teslimatlarımızı ise Ocak sonunda yapmaya başladık. 2019 yılı boyunca Jest Electric’te önemli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Karsan’ın BMW ile elektrik motorlu araçlar için gerçekleştirdiği tedarik anlaşmasının ilk ürünü olan Karsan Jest Electric, Avrupa’dan yoğun ilgi görüyor. Yeni BMW bataryalarıyla birlikte 210 km’ye kadar menzile ulaşabilen Jest Electric, başta Fransa ve Yunanistan olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinden
18 adet sipariş aldı. Jest Electric’te Kasım ayı itibariyle seri üretime geçtiklerini hatırlatan Karsan Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Arpacıoğlu, “Avrupa ülkeleri, gerek özgün boyutları gerekse pil teknolojisiyle rakiplerinden ayrılan Jest Electric’i şehirlerinde görmek istiyor. Şu anda Fransa, Romanya, Portekiz, Slovakya ve Yunanistan gibi ülkelerden 18 adet sipariş aldık. İlk teslimatlarımızı Ocak sonunda gerçekleştirdik. 2019 yılı boyunca Jest Electric’te önemli
rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Jest Electric’in Türkiye’den Avrupa’ya ticari araç ihracatında yeni bir dönemi başlattığının altını çizen Karsan Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Arpacıoğlu, “Çevre bilinci, mobilite ve zaman tasarrufu kavramları başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın hassas olduğu konuların başında geliyor. Yeni nesil ise, araç sahibi olmaktan çok bir yerden bir yere en kısa sürede ulaşmaya önem veriyor. Karsan olarak, ortaya koyduğumuz vizyonla geleceğin çevreci ulaşım araçlarına yatırım yapmaya ve kurduğumuz işbirlikleriyle söz konusu vizyonu hayata geçirmeye devam ediyoruz. İlk kez Avrupa’ya ihracatını gerçekleştirdiğimiz elektrikli Jest, çok yakında elektrikli Atak modelimizle birlikte tüm dünyada farkındalık yaratmaya başlayacak” diye konuştu.
En yeni teknolojik çözümler Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi’nde Dubai, 8-10 Nisan 2019 tarihleri’nde 3. kez Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi’ne (Future Cities Show) ev sahipliği yapıyor. Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlenecek olan Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi’nde ezber bozan yenilikler sergilenecek. ‘Dijital Dönüşümle İtici Küreselleşme’ temasıyla düzenlenecek olan Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi uluslararası yatırımcılar için projelerini vitrine çıkarmak üzere Start Up şirketlerini ve sektör liderlerini bir araya getirecek. Dubai, önümüzdeki on yıl içinde teknolojik olarak diğer tüm şehirlerden ileride olmaya hazırlanması nedeniyle Start Up’lar içinde ideal ekosistem olarak ortaya çıkıyor. Dubai hali hazırda bölgedeki ezber bozan teknolojiye entegre olma ve uygulama konusunda
ön sıralarda yer alıyor. Bu nedenle, Şeyh Mohammed Bin Rashid Al Maktoum tarafından kurulan Dubai 10X girişimi dünya genelindeki akıllı şehir çözümlerine yönelik startup projeleriyle birlikte vurgulanacak. 2019 yılında 3. kez düzenlenecek olan Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi bu yıl da ICSG Istanbul 2019 (Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı) medya sponsorluğu ile destekleniyor. 25-26 Nisan 2019 tarihinde Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek olan ICSG Istanbul 2019 Future Cities Show (Geleceğin Akıllı Şehirleri) kongresi ile medyatik güçlerini 2019 içinde birleştirdi. Medya sponsorluğunu ICSG İstanbul’un yaptığı Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi’nde Start Up şirketleri Yapay
Zeka, Sürdürülebilirlik, Blockchain, Akıllı Mobilite ve Akıllı Arayüz gibi ezber bozan teknolojilerini vitrine çıkaracak.
Devrim niteliğindeki ürünler tanıtılacak Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi’nde ayrıca kamu temsilcileri ve proje geliştiricileri arasında mutabakat anlaşmaları imzalanacak, akıllı çözüm projelerinden sunumlar yapılacak, şirket ve dernekler tarafından devrim niteliğindeki ürünlerin tanıtımı yapılacak, sektör liderlerinin birebir görüşmeleri için konferanslar düzenlenecek, iş ve proje iş birlikleri için yeni köprüler kurulacak. Geleceğin Akıllı Şehirleri Kongresi, geçtiğimiz yıl 20 binden fazla ziyaretçiyi ağırladı. Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 9
haberler
Anadolu Flygt, Xylem markaları ile portföyünü genişletiyor Çalışmalarını küresel su teknolojisi sağlayıcısı Xylem Water Solutions şirketi ortaklığı ile sürdüren Anadolu Flygt, Xylem’in yeni markaları ile portföyünü Türkiye’de genişletiyor. Bünyesine eklenen YSI, WTW, Global Water ve Goulds Water Technology markaları ile de birlikte toplamda 13 ayrı Xylem markası ile Anadolu Flygt Türkiye’deki su sorunlarına çözüm üretiyor. Firmadan yapılan açıklamaya göre Anadolu Flygt bünyesine eklenen yeni markalar ise şöyle: Pure Technologies ve Visenti – yer altı
su ve atık su boru hatlarında bilgi toplayarak kaçak, kırık ve hava ceplerini tespit eder. Böylece ana iletim boru hatlarından toplanan güvenilir bilgiler ile doğru yatırım planı hazırlamanıza yardımcı olur. Kaçak su bedellerinin azaltılması ile de işletme maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf sunar, işletmelere finansman gücü sağlar. Sensus – ile akıllı altyapı portföyünü geliştiren Xylem bu markayı 2016 yılında satın almıştır. Sensus ile altyapı, izlenme/ ölçme otomasyonuna alınarak durumun sürekli izlenmesi sağlanır.
Tüm verilerin anlık ve dönemsel analizi ile şebeke yönetimi gerçekleşir. MJK, YSI, WTW, Global Water – su ve atık suyun arıtılması kimyasal ve biyolojik ölçümlerinin yapılması için kullanılan cihazlardır. Goulds Water Technology – belediyeler, su kuruluşları ve fabrikalar için sulama, arıtma, su tedariği ve enerji üretimi gibi alanlarda kullanılan, uçtan emişli, kademeli, in-line, kolon, çift emişli, türbin tip pompalar ve özel üretim büyük pompaların üretiminde liderdir.
“Temassız Mastercard Toplu Taşıma” uygulaması, Ankara’da hayata geçirildi Mastercard’ın akıllı şehirlere yönelik geliştirdiği çözümlerden “Temassız Mastercard Toplu Taşıma” uygulaması, başkent Ankara’da hayata geçirildi. Başkent sakinleri ve ziyaretçilerinin artık temassız özelliği taşıyan banka ve kredi kartları ile, gönül rahatlığıyla otobüsü, metroyu, teleferiği kullanabilecek, toplu taşıma ödemesini Mastercard’ın güvenli altyapısıyla yapabileceklerini açıkladı. Bu uygulama sayesinde, toplu taşıma araçlarını kullananlar artık bozuk para ya da biletle uğraşmadan, cüzdanlarında bulunan Temassız Mastercard kredi ve banka kartlarını validatöre okutarak ödemelerini yapabiliyorlar. Böylece, kullanıcılar yoğun şehir yaşantısı içinde ulaşım kartlarına dolum yapmak için vakit harcamıyor, yetersiz bakiye kaygısı yaşamıyor, toplu taşıma ödemelerini hem pratik hem de güvenli şekilde yapabiliyorlar; kayıp ya da çalıntı durumunda para kaybetme riski taşımıyorlar. Bu sistemle ayrıca şehre dışarıdan gelenler şehirdeki kart sistemine yabancılık çekmeden ya da kısa süre için ek bir kart almaları gerekmeden ceplerindeki kartı ulaşımda kullanabiliyorlar. Türkiye’de 2016 yılında başlatılan toplu taşımada “temassız banka ve kredi kartı uygulaması”, artık yaklaşık 3,5 milyon kişinin toplu taşıma kullandığı başkent Ankara’da da kullanıma sunuluyor. Vatandaşa sunduğu avantajların yanı sıra, devlet kurumlarının tek bir sisteme yatırım yaparak daha verimli çalışmasına ve tasarruf 10 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
etmesine olanak sağlayan uygulamanın Ankara tanıtımı Ankara Büyükşehir Belediye Binası’nda gerçekleştirildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, EGO Genel Müdürü Balamir Gündoğdu, Mastercard Genel Müdürü Yiğit Çağlayan, E-Kent Genel Müdürü Ceyhun Kazancı’nın ve davetli basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda uygulamanın kayıt dışı ekonomiyi küçültmesi, vergi kaybını engellemesi, nakdin tüm diğer maliyetlerini düşürmesi gibi ülke ekonomisine sunacağı diğer avantajlarına da değinildi.
“Türkiye’de akıllı şehirlerin sayısını artırmayı hedefliyoruz” Düzenlenen basın toplantısında konuşan Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan, “Mastercard olarak nakitsiz toplum hedefiyle çalışıyoruz, çünkü kayıtlı, kontrol edilebilir, herkese erişebilen dijital ödemeleri toplumsal refaha giden bir araç olarak görüyoruz. “Toplu Taşımada Temassız Mastercard” gibi yenilikçi, güvenli dijital ödeme teknolojilerimiz sayesinde bu hedefe doğru adım adım ilerliyoruz. Bugün size tanıtımını yaptığımız toplu taşımada kart kullanımı projesi sayesinde artık hem Ankaralılar hem de Ankara’yı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler, banka kartları veya kredi kartları ile toplu taşımaya binebilecekler. Ankara’da tüm dünyaya örnek olan bu uygulamayı kullanıma açabildiğimiz
için Sayın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Tuna’ya teşekkürlerimizi sunarız” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, başkentin, bir dünya şehrine yaraşır uygulamaya dahil olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek; “Bugün tanıtımını yaptığımız uygulama ile vatandaşlarımızın kartlarını toplu taşımada kullanmasına imkan sağlıyoruz. Yani artık cebinizdeki kredi veya banka kartıyla Ankara’da toplu ulaşımdan faydalanabileceksiniz. Bu çalışmada emeği geçen tüm ekiplere huzurlarınızda teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. E-Kent Genel Müdürü Ceyhun Kazancı ise, Mastercard ile beraber yürüttüğümüz, Ankara Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle hayata geçirdiğimiz, vatandaşların hayatında çok büyük kolaylık sağlayan bu projenin tüm Türkiye’ye yayılması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
haberler
Danfoss, Hewlett Packard ile birlikte iklim dostu veri merkezleri inşa ediyor
Danfoss, Danimarka’daki merkez ofisinin yakınlarında yeni ve enerji tasarruflu veri merkezleri inşa ederek faaliyetini sürdürmesi sırasında en önemli unsurlardan biri olan 7/24 veri ve hizmet erişimini , yüzde 99,9 çalışma oranı ile güvence altında devamlılığını sağladığını açıkladı. Yeni yapılacak tesisler, Danfoss’un dijital dönüşüm çerçevesinde geliştirdiği ve operasyonlar için kritik önem taşıyan akıllı bilişim teknoloji (BT) platformlarında elde ettiği yüksek hacimli verilere ev sahipliği yapacak. Danfoss Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Bilgi Yöneticisi, Sune Tornbo Baastrup konu ile ilgili açıklamasında “Veri ve
uygulamalarımız için yeni, enerji tasarruflu ve uygun maliyetli bir yuva inşa ediyoruz. Bulut hizmetleri geliştirme yolundaki girişimlerimize de devam ediyoruz. Bu iki alanın en iyi yanlarından nasıl faydalanılabileceği meselesi sektörün önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Veri merkezleri, akıllı ve alanına özel fabrika uygulamalarına hizmet sağlarken “bulutlar” da ölçeklendirme hizmet ve olasılıklarının sayısını gittikçe arttırıyor. Veri merkezleri ile bulut teknolojisini birleştirdiğimiz hibrid çözümümüzün uçtan uca BT çözümlerimizde güçlü, yenilikçi ve optimal verim sağlamamızı mümkün kılacağına inanıyoruz” dedi. Enerji tasarruflu teknolojiler geliştirme konusunda dünyanın önde gelen firmalarından olan Danfoss, yeni veri merkezlerini modüler şekilde veri ihtiyacı artığında genişletebilmek üzere inşa ediyor. Yeni veri merkezlerinin, bu tür tesislerde teknolojinin enerji tüketimini azaltmak için nasıl kullanabileceğini gözler önüne sereceği belirtiliyor.
Soğutma için kullanılan enerji miktarı yarıya indirilebilir Veri merkezlerindeki sunucuları soğut-
mak için harcanan enerjinin büyük bir kısmından tasarruf sağlamak mümkün. Veri merkezlerinde soğutma amaçlı kullanılan enerjinin yüzde 50’sinden fazlasından tasarruf edilmesini sağlayabilecek soğutma teknolojileri ve çözümlerinde uzman Danfoss, aynı zamanda veri merkezlerinin fazla ısısını mevcut ilçe ısıtma şebekelerine yönlendirip tüketicilere ve iklime fayda sağlamak için gerekli teknolojiye de sahip. Danfoss ve Hewlett Packard Enterprise, otuz yılı aşkın süredir birlikte çalışıyorlar. Veri merkezleri kurmak, tarafların iş birliğinde ileriye doğru atılabilecek önemli bir adım. Hewlett Packard Enterprise Danimarka Yönetici Direktörü Carsten Regner Nielsen de konuyla ilgili “Sürdürülebilir enerji konusunda önemli bir yere sahip olan Danimarka, küresel teknoloji şirketlerinin veri merkezleri kendine çekiyor. Konu soğutmanın çevre üzerindeki etkilerini asgari seviyede tutmak olunca Danimarka, dünya lideri konumda bulunuyor. Danfoss’la iş birliğimiz konusunda oldukça heyecanlıyız. İklim dostu veri altyapıları konusunda dünya çapındaki potansiyelde büyük bir artış görüyoruz” dedi.
Beylikdüzü’nde tam donanımlı hayvan hastanesi Beylikdüzü Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, ilçede bulunan hayvanlara sağlıklı ve konforlu imkânlar sağlıyor. Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde; kedi evlerinden; hayvan bakım ünitelerine ve sahiplendirilme işlemlerine kadar birçok alanda hizmet veriliyor. Tüm bu hizmetler kapsamında faaliyetlerini sürdüren Müdürlük, 2014-2018 tarihleri arasında; 4 bin 805 hayvanı kısırlaştırarak, 8 bin 545’inin tedavi işlemini tamamladı. Bu tarihler arasında ayrıca 4 bin 805 hayvan ise işaretlenerek tedavi altına alındı ve 6 bin 314’üne kuduz aşısı uygulandı. Beylikdüzü’nde bugüne dek toplamda 522 kedi evi dağıtan Müdürlük aynı zamanda; bin 417 hayvanın da sahiplendirilme işlemlerini tamamladı. 12 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
“İlçede bulunan öğrencilere sokak hayvanlarıyla ilgili eğitim verildi” Bu hizmetlerinin yanı sıra; ilçede bulunan 113 bin 8 öğrenciye de sokak hayvanlarıyla ilgili eğitimler veren Veteriner İşleri Müdürlüğü, 2014-2018 yılları arasında toplamda 37 bin 716 hizmete imza attı. 2015 yılı sonundan itibaren; sokak hayvanlarının beslenmesi için yaz aylarında günlük 3000-3500 kg, kış aylarında ise 4000-4500 kg yemek pişirilerek bakım evi içi ve dışı beslenmelerinin sağlandığı ve sağlanmaya da devam edildiğini ifade eden Veteriner İşleri Müdürü Ertuğrul Tunçel; “Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun projesiyle mevcut Geçici Hayvan Bakımevi’nin yüzde 75’i revize
edilerek yeniden yapılandı ve 14 bin m2’lik alanıyla yenilenerek tam donanımlı Hayvan Hastanesi olarak 2015 yılından bu yana hizmet vermeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
haberler
750 genç yarını inşa etmek için proje üretecek
Sabancı Vakfı ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın (TTGV) birlikte yürüttüğü “Yarını İnşa Et” projesi start aldı. Proje için Adana, Trabzon, Konya ve Mardin’de düzenlenecek eğitimlerle toplam 150 öğretmene programlama ve elektronik eğitimleri verilecek, bir programlama kiti olan Arduino’nun kullanımı öğretilecek. Eğitimlerin ardından her öğretmen 5’er kişilik öğrenci ekiplerinin akıllı şehirler, çevre ve enerji alanlarında çevrelerinde gördükleri sorunlara çözüm sunan teknoloji temelli projeler üretmesine rehberlik edecek. Sabancı Vakfı olarak kadın, genç ve engellilere yönelik projeleri desteklediklerini belirten Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “45 yıldır toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak için çalışıyor, bu kapsamda gençlerin güçlenmesine ve potansiyellerini gerçekleştirmelerine büyük önem veriyoruz. Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı ile birlikte yürüteceğimiz bu proje ile de hem gençlerin teknolojiyi kullanma becerilerinin gelişmesine, hem de içinde yaşadıkları çevreye ait sorunları fark ederek çözüm üretmelerine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ortaya çıkacak projeleri görmek hepimiz için çok heyecan verici olacak. Sabancı Vakfı olarak gençlere ilham vermekten ve onları desteklemekten mutluluk duyuyoruz” dedi. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) olarak teknoloji ve inovasyon alanında geliştirilen yenilikçi modeller ile zengin, güvenilir ve şeffaf bir aracılık platformu olmaya gayret ettiklerini belirten TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ,“Günümüzde gençliğimizin hızlı bir şekilde inovasyon dünyasına katılmaları ve bütün dünyada bu işi hızlandırmak için ortaya konan katma değer ve sermayeye de sahip olmaları çok önemlidir. Biz gençlerimizin bu yeni reel dünyadaki problemlerin çözümlerini üretmeleri için gereken bir takım niteliklere sahip olmalarını istiyoruz. 2017 yılında teknoloji üreten Türkiye vizyonu ile ülkemizin yarınları olan öğrencilerimize, öğretmenlerinin rehberliğinde analitik düşünmelerini teşvik edecek bir dijital dönüşüm projesi olarak başlattığımız Yarını İnşa Et Projesi’ni 2019 yılında Sabancı Vakfı ile birlikte Adana, Trabzon, Konya ve Mardin’de gerçekleştirmekten mutluyuz” dedi.
Başarılı projeler sanayi işbirliğiyle hayata geçirilecek Proje kapsamında 9, 10 ve 11’inci sınıf öğrencileri ekipler oluşturarak kendilerine ücretsiz sağlanan kitlerle çevrelerinde gördükleri sorunlara çözüm üretecek ve projelerini oluşturacak. Hazırlanan 150 proje arasından finale kalanlar İstanbul’da düzenlenecek etkinlikte bir araya gelecek. Akıllı şehirler, çevre ve enerji başlıklarında gerçekleştirilecek projeler, gerçek sorunlara çözüm üretme, yenilikçilik, teknoloji ve ticarileşme gibi kriterler doğrultusunda değerlendirilecek. Başarılı ekiplere kodlama eğitimi ve maker kamplarına katılım gibi fırsatlar sunulurken, uygulanabilir projelere girişimcilik desteği ve sanayi ile işbirliği yaparak fikirlerini hayata geçirme fırsatı sunulacak.
Projede Sabancı Vakfı okullarından 10 öğretmen yer alıyor “Yarını İnşa Et” projesi kapsamında eğitim alan öğretmenler arasında Sabancı Vakfı kalıcı eserlerinde görev yapan 10 öğretmen de bulunuyor. Sabancı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İhsan Sabancı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Enerjisa Tufanbeyli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okullarında görev yapan öğretmenler öğrencilerine çözüm üretme sürecinde mentorluk edecek.
Ulaşım sektörünün kalbi Intertraffic İstanbul’da atacak UBM TURKEY VE RAI AMSTERDAM ortaklığı ile düzenlenen Intertraffic İstanbul 10. uluslararası altyapı, trafik yönetimi, yol güvenliği ve park sistemleri fuarı, 10-12 Nisan 2019 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ulaştırma ve altyapı sektörlerinin global oyuncularını buluşturmaya hazırlanıyor. Fuara Avrupa, Asya, Balkan ve körfez ülkeleri pazarlarına ulaşmak isteyen 125’den fazla katılımcı ve 5 bine yakın ziyaretçinin katılması bekleniyor. Akıllı ulaşım sistemleri, trafik güvenliği, trafik yönetimi ve 14 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
planlaması, park sistemleri, ulaşım altyapı sistemleri alanında faaliyet gösteren yerli ve yabancı 125 firmanın fuara katılım sağlamasını beklediklerini belirten Intertraffic İstanbul Ekibi, Intertraffic’e sektörün en önemli hedef pazarları arasında yer alan başta Türkiye olmak üzere Avrupa ülkeleri ile birlikte coğrafi özelliği ve ulaşılabilir olması sebebi ile de İran, Suudi Arabistan, Katar, Rusya, özellikle Türkmenistan, Azerbaycan ve Kazakistan gibi Türki Cumhuriyetleri’nden önemli bir ziyaretçi katılımını beklediklerini belirtti. Türkiye’nin yeni iş birlikleri geliştir-
mek adına hedef pazar olarak belirlediği ülkelerden gelecek ziyaretçiler, sektöre yeni fırsatlar sunacak. Ayrıca, Türkiye’deki çok sayıda mega projede imzası bulunan önemli firmalar da, ikili görüşmeler ve yatırımlar yapmak üzere Intertraffic Istanbul’a katılacaklar. Intertraffic İstanbul, ticari iş birlikleri kurulmasına aracılık etmesi ve sektörü en son teknoloji ile buluşturmasının yanında konferanslar, sunumlar, ikili görüşmeler gibi zengin içerikli ve kapsamlı etkinliklere de ev sahipliği yapacak.
195x270 yol teknolojileri.pdf
1
24/12/2018
16:13
haberler
Türk Prysmian CEO’su Erkan Aydoğdu: ‘‘Raylı sistemlerde kullanılabilecek tüm kablo tiplerini Türkiye’de üretiyoruz’’ Türk Prysmian’ın Mudanya fabrikasında ürettiği ve hem ulusal hem de uluslararası projelerde tercih edilen “Raylı Sistem Kabloları” makas anahtarlarının kontrolü, optik sinyalizasyon sistemleri, tahrik mekanizmaları ve kontrol devreleri, geleneksel veya elektronik ray kontrol merkezleri gibi tüm uygulamalarda kullanılabiliyor. “Raylı Sistem Kabloları” ile metro çalışmalarına ve TCDD projelerine özgün çözümler üreten Türk Prysmian; Ankara-Sivas, Konya-Karaman, Samsun-Kalın gibi prestijli raylı sistem projelerinde yer alıyor. Sadece ulusal ve uluslararası standartlara uygun “Raylı Sistem Kabloları” üretmekle kalmayan Türk Prysmian; gelişen teknoloji ve değişen sistemlere göre yatırımlarını şekillendiriyor. Türk Prysmian olarak, projeler için tercih edilen çözüm ortağı ve güvenilir bir tedarikçi olmanın yeni projeleri beraberinde getirdiğini söyleyen Türk Prysmian CEO’su Erkan Aydoğdu, “Son yıllarda sektörün gelişmesi
ile birlikte raylı sistemler alanında yaptığımız yeni yatırımlarla Mudanya fabrikamızın üretim kapasitesini ve ürün gamını artırarak bir raylı sistem projesinde kullanılabilecek tüm kablo tiplerini Türkiye’de üretebilir hale getirdik. Önümüzdeki dönemde de, tüm bilgi birikimimizi ve Ar-Ge gücümüzü, sektörün daha da ileriye gitmesi için kullanmaya ve yeni projeler hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.
Yeni Avrupa Tren Kontrol Sistemi (ERTM) standardına uygun üretim Günümüz ihtiyaçları doğrultusunda, demiryolu ulaşımında, hızla artan güvenilir, emniyetli, kesintisiz, hızlı ve konforlu ulaşım ihtiyacı, bu alanda önemli değişimleri de beraberinde getiriyor. Türk Prysmian olarak değişen teknolojik yeniliklere, sistemlere ve taleplere göre yatırımlarını planladıklarını belirten Türk Prysmian Endüstriyel Satışlar Direktörü Mert Erden şunları söylüyor; “Türk
Türk CEO’nun küresel başarısı Münür Yavuz, MAN Truck & Bus’ın üç kıtada bulunan otobüs üretiminin sorumluluğunu üstlendi. Sorumluluk alanında, üretim, lojistik ve kalite gibi birçok alt birimin de bulunduğu Yavuz, böylece üç kıtada kapsamlı bir görev üstlenmiş oldu.
MAN Türkiye A.Ş. Yürütme Kurulu Başkanı ve CEO’su Münür Yavuz, önemli bir atamayla dünya otomotiv devi MAN’ın küresel ölçekteki tüm otobüs üretiminden sorumlu oldu. MAN Türkiye Yürütme Kurulu Başkanlığı görevini de sürdürecek olan Münür Yavuz, Polonya ve Güney Afrika fabrikalarının yanı sıra Münih’teki ilgili merkezi fonksiyonların da sorumluluğunu üstlendi. 01 Ocak 2019 tarihi itibariyle MAN Türkiye A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ise Lojistikten sorumlu Direktörü Ufuk Doğrusöz atandı. MAN’ın Ankara’daki üretim fabrikasında 2009 yılından bu yana Yürütme Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak görevini yürüten 16 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
kablo sektörünün öncü firması konumumuz ile sadece projelere kablo temin etmekle kalmıyoruz; aynı zamanda sektörümüzü geliştirecek her tür çalışma ve proje içerisinde yer almaya çalışıyoruz. TCDD’nin de uyguladığı sinyalizasyon, kontrol ve tren koruma sistemi olan “Yeni Avrupa Tren Kontrol Sistemi (ERTM)” standardına uygun olarak üretim çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Mudanya’da bulunan fabrikamızda seviye 1 ve seviye 2 demiryolu sistemleri için gerekli olan kabloların üretimini Ar-Ge çalışmalarımız ile destekliyoruz” dedi.
Standart Pompa’dan kâğıt sektörünün profesyonellerine eğitim
“Doğru zamanda, doğru yerde, doğru sonuçlar verebilen bir organizasyonuz” Son dönemde yakaladıkları önemli büyüme trendine dikkat çeken MAN Türkiye A.Ş. CEO’su Münür Yavuz şu açıklamalarda bulundu: “2015’ten bu yana her sene günlük üretimimizi arttırarak, düzenli olarak büyüyoruz. Bu güçlü büyümemizin temelinde doğru zamanda, doğru yerde, doğru sonuçlar verebilen bir organizasyon olmamız bulunuyor. Bununla birlikte bu istikrarlı büyümede, hiç şüphesiz MAN’da çalışan her bireyin çok önemli katkısı var. Biz birlikte çalışmaktan ve üretmekten keyif alan büyük bir aileyiz.”
Standart Pompa, sektör profesyonellerine verdiği eğitimlere de devam ediyor. Bu doğrultuda Standart Pompa mühendisleri, Çukurova Kâğıt ve Ambalaj Grubu’na bağlı Kaplamin şirketinin üretim mühendisi, bakım mühendisi ve satın almacı ekibiyle bir araya geldi. Yaklaşık 10 kişiden oluşan bu gruba, kağıt sektöründe kullanılan pompalar ile bu pompalara özel bakım ve onarım uygulamalarına dair eğitim verildi.
haberler
Ytong’dan karayolları ve demiryolları için “Gürültü Bariyeri” Türk Ytong, karayolu ve demiryolu kaynaklı trafik gürültüsünün çevrede yaşayanlara etkisinin azaltılması için, ekonomik ve çevreyle uyumlu bir çözüm olan Ytong Gürültü Bariyeri’ni geliştirdi. Ytong Gürültü Bariyeri, çevresel gürültü kirliğinin kontrolü ve azaltılması amacıyla başlatılan Avrupa Birliği mevzuatına uyumlaştırma çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla tasarlandı. Ytong Gürültü Bariyerinin yüksek ses yalıtımı performansı, TS EN 1793 standardına göre TSE Laboratuvarlarında yapılan akustik testlerle belgelendirildi. Karayolu, demiryolları, hava alanları ve endüstriyel alanlarda çevresel gürültü kirliğinin kontrolü ve yaşam alanlarına olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla gürültü/ses perdesi olarak kullanılacak bu yeni sistem, sağlamlığı, stabil yapısı, hızlı
uygulama olanağı ve ekonomik bir çözüm olmasıyla dikkat çekiyor. Hava şartlarına dirençli ve bakım gerektirmeyen Ytong Gürültü Bariyeri, Türkiye’de bütün iklim bölgelerinde kullanılabilecek.
Düşük maliyet yüksek performans Günümüzde gürültünün insan ve toplum sağlığı üzerinde büyük bir risk oluşturduğuna değinen Türk Ytong Genel Müdürü
Gökhan Erel, “Gürültüden korunmuş bir çevrenin oluşturulması kişilerin beden ve ruh sağlığı açısından önemli. Özellikle ulaşım ağlarına yakın yaşayan veya çalışanların yaşam kalitesi olumsuz etkileniyor. Yerleşimlerin ulaşım ağlarına yakın bölgelerde yoğunlaşması ile bu durum sadece büyük şehirlerin değil, her ölçekteki yerleşim alanlarının sorunu haline geldi. Biz de Ytong olarak yerli hammaddeler kullanarak Türkiye’de üretmeye başladığımız Ytong Gürültü Bariyeri ile bu soruna etkili çözümler sunuyoruz. Hava şartlarından etkilenmeyen ve rüzgâr yükleri dahil birçok çevresel etkiye dayanıklı Ytong Gürültü Bariyeri, çürümez, paslanmaz, kesit kaybına ve korozyona uğramaz yapısıyla bu alanda fark yaratan bir sistem. Bu nedenle yatırım ve yaşam döngüsü maliyeti düşük bir alternatif” dedi.
Xylem markası Pure Technologies, su kaçakları ile mücadele ediyor Çalışmalarını küresel su teknolojisi sağlayıcısı Xylem Water Solutions şirketi ortaklığı ile sürdüren Anadolu Flygt, Pure Technologies sistemleri ile müşterilerine su kaçaklarına karşı çözüm önerileri sunuyor. Firmadan yapılan açıklamaya göre, 2018 yılında Xylem bünyesine katılan ve merkezi Calgary, Kanada’da bulunan Pure Technologies, son derece kritik öneme sahip olan altyapının yönetimi, denetlenmesi ve izlenmesinde yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasında dünyanın önde gelen firması. Yapılan açıklamada Pure firmasının patentli teknolojileri, altyapıdaki arızaların etkisini
azaltarak, iyileştirme ve yenileme programlarında, işletmeci kurumların yatırımlarını en etkili şekilde kullanılmasına yardımcı olarak tüm dünya çapında kullanıldığı belirtiliyor. Verilen diğer bilgiler ise şöyle: “Xylem bünyesinde operasyonlarını yürüten Pure Technologies yer altı su ve atıksu boru hatlarında bilgi toplayarak kaçak, kırık ve hava ceplerini tespit eder. Böylece ana iletim boru hatlarından toplanan güvenilir bilgiler ile doğru yatırım planı hazırlamanıza yardımcı olur. Gelir getirmeyen su bedellerinin azaltılması ile de işletme maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf sunar, işletmelere finansman gücü
sağlar. Pure firmasının patentli teknolojileri – SmartBall® , Sahara®ve PipeDiver® – boru hattı kullanımdayken yüzde 100 hassasiyetle çalışır, yüzde 100 tespit sunar”.
Dünyanın havası en temiz şehri Helsinki oldu Medya takip ve raporlama ajansı PRNet, havası en temiz şehirleri konu alan araştırmayı inceledi. PRNet’in Numbeo verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, 2019 yılı itibarıyla havası en temiz şehir Helsinki olarak görüldü. Helsinki 13,01 puanla listenin başına yerleşirken, onu 13,95 ile Canberra ikinci sıradan, 14,73 ile de Reykjavik üçüncü sıradan takip etti. Listeye Türkiye’den
de dört şehrin girdiği görülürken, ilk 100’ün içinde sadece bir şehrin olması dikkat çekti. Böylelikle Türkiye’den Bursa sadece ilk 100’e girerken, İzmir’in 158’inci, İstanbul’un 177’nci, Ankara’nın ise 185’inci sırada yer aldığı saptandı. Havası en temiz şehirler sıralamasında ilk onda yer alan diğer şehirler ise sırasıyla, Wellington, Zürih, Victoria, Stockholm, Viyana, Lüksemburg ve Ottawa oldu. Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 17
röportaj
IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl
İ
stanbul, çevre sorunlarına çözüm önerileri sunan, çok önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Hem Türkiye hem de dünya tarafından yakından takip edilen ‘IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı’ 28 -30 Mart tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından, uluslararası nitelikli fuar kapsamına alınan organizasyon, yabancı yatırımcıların buluşacağı “Uluslararası Alım Heyeti” programına da ev sahipliği yapacak. Yaptığımız görüşmede fuarın, sektörün geleceği için büyük önem taşıdığını belirten IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl, “Küçük ve büyük ölçekli sektör paydaşlarının, ulusal ve uluslararası teknoloji ve hizmet üreticilerinin, kamu ve özel sektör temsilcilerinin aynı çatı altında buluşması, Türkiye’de gelişmekte olan çevre teknoloji sektörünün tam anlamıyla bir pazar haline gelmesine katkıda bulunuyor” dedi.
‘IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı’ için geri sayım başladı Atık yönetiminin çevre ve ekonomi için önemi nedir? Atık yönetimi, atıkların uygun yöntemlerle toplanmasını, ayrıştırılmasını, eğer geri dönüştürülebilir malzemeler ise dönüştürülerek ikinci ham madde olarak kullanılmasını, dönüştürülebilir değilse enerji elde edilmesini ve bu süre18 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
ler dahilinde uygun yöntemlerle bertarafını da kapsayan sürecin adı. Bu süreç içerisinde çeşitli durak noktaları var ve hepsinde yetkilendirilmiş kuruluşlar bulunuyor. Öncelikle bu sürecin planlanması, etkin bir şekilde uygulanması ve tüm paydaşların da azami dikkati göstermesi gerekiyor. Birbirinden farklı atıklarla karşı karşı-
yayız. Bunların çevreye verdikleri zarar da birbirinden farklı önem derecelerinde. Bununla birlikte atıkların ciddi bir kısmı yeniden ekonominin içine alınabilecek durumdalar. Bu durum bize şunları kazandırır; atık malzemeyi dönüştürüp ikinci bir hammadde olarak kullanabilirsek hammadde ihtiyacı azalır. Türkiye’nin ciddi bir
röportaj
hammadde ithalatçısı olma sebebiyle bu durumda daha az hammadde ithal edilmesi sağlanır. Diğer taraftan ikincil hammaddeden malzeme elde edilme sürecinde cevherden malzeme elde etme süreciyle kıyaslandığında daha az enerji harcanır. Bunun yanı sıra atıklar içerisinde enerjiye çevrilebilecek malzemeler bulunuyor. Bu da yine enerji ithalatının azalmasına yardımcı olur. Organik atıklardan kompost yapılması ve bu kompostların toprakta yoğun olarak kullanılması gübre kullanımının azalmasına yardımcı olur. Bütün bir süreç dahilinde eğer etkin bir atık yönetim modeli ile çalışılmıyorsa da bu atıklar çevre kirliliğine sebebiyet verecek demektir. Eğer elinizdeki atık az önce saydığım dönüştürülebilecek bir yönteme dahil değilse de bu atıkların uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi, çevre kirliliği oranını minimize eder. Atık yönetiminin özü ve sistem içindeki önemi budur. Atık yönetimi konusunda Türkiye’de durum nasıl? Türkiye’yi analiz etmek aslında biraz hangi pencereden baktığınıza bağlı. Sadece işi matematiğe ve oranlara bağlarsanız ve bu konuda gelişmiş ülkelerle kıyaslarsanız daha önümüzde gidilecek çok yol olduğunu görürsünüz. Özellikle Batı Avrupa bizden yıllar önce bu çalışmalara başlamış ve belli seviyeye gelmiş durumda. Türkiye ise 2000’lerin başından başlayarak özellikle 2008-2009 yılları arasında AB uyum yasaları çerçevesinde açıklanan çevre yönetmelikleri ile biraz hareketlendi. Yönetmelik olarak baktığınızda Batı Avrupa’dan neredeyse farkımız yok ancak uygulama alanında birebir aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Bu durumda avantaj olarak görebileceğimiz, Avrupa’nın 50 yılda değişik yöntemlerle yaptığı–ki her yapılan aktivite başarıyla sonuçlanmış da değildiruygulamaları görüp yanlışları dikkate alarak daha kısa süreçte aynı seviyeye ulaşma imkanımız olması.
Onlara göre daha atak durumdayız herhalde… Özellikle geçtiğimiz yarım sene içinde hem çevre yasasında yapılan değişiklik hem Bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı tarafından desteklenen Sıfır Atık projesi birleşiminden ortaya çıkan sinerji moral motivasyon anlamında sektöre katkı sağladı. Projelerin desteklenmesi de proje sayısının artmasına sebep oldu. Ancak bunun devamı olması lazım. Bunu sadece Çevre Bakanlığı’nın faaliyeti olarak düşünmemek gerekiyor. Bunun sürdürülebilir olması için tüm idari birimlerin konuya verdikleri desteği artırarak devam ettirmeleri gerek. Çünkü daha önce de bahsettiğim üzere atık yönetimi sistemi içinde enerji ve hammadde eldesi var. Bu da sanayiyi ve dış ticareti doğrudan etkiliyor. Ülkemizin en büyük sıkıntılarından birinin dış ticaret açığı olduğu dikkate alınırsa bunu hangi oranda olursa olsun aşağıya çekebilecek her aktivitenin ilgili idari birimler tarafından dikkatle izlenmesi gerekiyor. Yapılacak işlemlerin bir kısmı sanayiyle alakalı olduğu için Sanayi Bakanlığı’nı, bir tarafı yerleşim birimleriyle alakalı olduğu için mahalli idareleri, bu durum üretim ve tüketim zihniyetinde değişiklik gerektirdiği için Milli Eğitim Bakanlığı’nı, yapılan her adım insan sağlığını ilgilendirdiği için Sağlık Bakanlığı’nı ilgilendiriyor. Bu nedenle tüm idari birimlerin koordineli bir şekilde gereken desteği vermesi ve bu konunun öneminin farkında olarak çalışmalarını devam ettirmesi gerekiyor. Disiplinlerarası bir çalışma aslında… Tabii. Bahsettiğimiz sistemi oluşturmak için maddi destek gerekiyor. Çünkü bu sistemlerin başlangıç maliyeti kısa zamanda kendini amorti edebilecek rakamlar değil. Diğer taraftan tesis için gerekli olan temel şey girdinin stabil olması. Yani o atığın o tesise gelip gelmeyeceği ile alakalı problemler mevcut. Bunların hepsini dikkate aldığınız zaman yatırımcının tek başına bütün
yatırım riskini alıp kolaylıkla ilerleyebileceği rakamlardan bahsetmiyoruz. O nedenle atık yönetimi sistemi tüm paydaşların görüşü alınarak planlanıp ortaya konulması ve projenin arkasında durarak devam ettirilmesi lazım. IFAT’tan biraz bahsedebilir misiniz? IFAT, 66 yılında Münih’te açılan şu an geldiği noktada hem ebat olarak hem de katılımcı sayısı itibarıyla dünyanın en büyük çevre teknolojileri aktivitesi. Değişik coğrafyalara da hitap etmek amacıyla IFAT China, IFAT India, IFAT Eurasia, IFAT South Africa olarak devam etti. Bu kapsamda değişik projelerin ve teknolojilerin her bölgeye sunulmasını amaçlıyoruz. Herhangi bir coğrafyada bulunan aktörlerin Münih’e gelmeleri ve sergilenen ürün ve teknolojileri yalnızca Münih’te takip edebilmeleri mümkün olmuyor. 2015 yılından bu yana da 2 yılda bir olmak üzere Münih’le dönüşümü olarak Türkiye’de gerçekleştiriyoruz. Hem markanın geitdiği güçle hem de bölgedeki ihtiyaç sebebiyle ciddi anlamda teveccüh görmüş bir fuar. Bunun yanı sıra IFAT Eurasia 2019 Ticaret Bakanlığı’nın nitelikli uluslararası fuar kapsamına dahil edildi. Bu kapsamda Türkiye’nin ticari ateşeliklerine başvuran yabancı ziyaretçi adaylarının belli bir elemeden geçtikten sonra konaklama masrafları Ticaret Bakanlığı tarafından karşılanacak. Herhangi bir sektörde uluslararası bir fuar bulunduğu ülkede başarıyla yapılabiliyorsa bulunduğu çevre dahilinde o sektörün kalbi olmaya devam eder. Ulusal aktörler de bu itibardan daha fazla fayda sağlarlar. Bu itibarla gelinen noktada IFAT Eurasia ulusal ve uluslararası anlamda sektöre hizmet etmeye devam edecek. Bu yıl fuar kapsamında neler olacak? İsviçre, Almanya, Avusturya ve Çin’den gelen toplu katılımlar var. Buna ek olarak İtalya’dan, Batı Avrupa’dan uluslaOcak/Şubat 2019 • e-Belediye 19
röportaj
rarası alanlarda boy göstermesine aşina kimyasallar var. Diğer salonda katı atık, olduğumuz firmalar var. Bu yıl Ukrayna, geri dönüşümle alakalı ekipmanlar ve Brezilya, Kanada, Romanya’dan katı- tesis üreticileri yer alacak. 3. salonda ise lımcı firmalar olacak. Bu durum bu yerli ve uluslararası katılımcıların buluncoğrafyadaki pazarların dünya geneli duğu çeşitli ürün grupları yer alacak. için öneminin arttığının bir göstergesi. IFAT Eurasia’nın Türkiye’ye katkısı Ziyaretçi başvrularını Konvansiyonel B2Bincelediğimizde pazarlama iletişimi nedir? hemen her ülkeden ziyaretçilerimiz yönetiminde olduğu gibi “yeni nesil dijital olacak. Geçmiş yıllarda olduğu gibi pazarlama iletişimi”nde de fark yaratan Almanya’dan organize edilen çeşitli Bu süreç, her atık grubu için alternatif “faydalı iletişim” ortamları yine DSYG’de… paneller ve konuşmacılarımız olacak. çözümlerin bulunduğu ve bu çözümleBuna ek olarak ülkemizde düzenlenen ve rin sizin coğrafyanızdaki atık envanteri ağırlıklı olarak HİZMETLERİMİZ balkan coğrafyasına hitap ile ne kadar örtüştüğü ile alakalı olarak DİJİTAL eden uluslararası Remcon Konferansı incelenmesi gereken bir süreç. Bunun E-Posta eş zamanlı olarakPazarlama fuar dahilinde açıla- için elimizdeki alternatiflerin tamacak. Geçmiş IFAT Eurasia süreçlerinde mını biliyor, görüyor ve değerlendiriyor Haber Bültenleri olduğu konunun bölgedeki bütün olabilmemiz lazım. Daha sonra hangi gibi Haber Portalları paydaşları bölgenin en büyük aktivi- çeşit makine, ekipman, sarf malzemesi FlipAd Uygulaması tesinde bir araya gelmiş olacak. Fuar 3 ve hangi tesis yapısı ile devam edebile Mobil ve Tablet Uygulamaları salonda gerçekleşecek. Bir salonda su ceğinize karar verebilmek için bunların Sosyal Medya grubu diye adlandırdığımız su, atıksu, üreticilerini görüyor olmanız lazım. Uluarıtma sistemleri ve bu sektörde kulla- sal bazda artık 20 yıl öncesi gibi değiliz. nılan ekipmanlar, makineler, tesisler ve Konuyla ilgili üretim yapan, servis veren
pek çok firma var. Ama önemli olan ulusal ve uluslararası alanda tüm teknoloji üreticilerini bir araya toplayarak bilgi akışı sağlamak. İster kamu, ister sanayi tarafından olsun herkesin kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirebilmesi için hangi enstrümanların mevcut olduğunu görebilmesi gerekli. Fuarların temel görevi de bu zaten. 3 günlük zaman içerisinde belki yıllarca gezip dolaşarak göremeyeceğiniz türde değişik coğrafyalarda bulunan teknoloji üreticileriyle bir araya gelme fırsatı sağlıyor. Atıl bir yatırım yapma riskini minimize edebiliyorsunuz. Bundan 2 yıl önce ulusal kanallar bir gün boyunca çevre teknolojileriyle ilgili yayın yapacaklar deseniz kimse inanmazdı. Bu pozitif durumu değerlendirebiliyor olmamız lazım. Toplumun DİJİTAL REKLAM ÇÖZÜMLERİ her birimi bu ivmeyi değerlendirebilir ise çevre teknolojileri sektörü çok ciddi yol kat etmiş olacak. O nedenle IFAT Eurasia çok önemli bir fuar.
Konvansiyonel B2B pazarlama iletişimi yönetiminde olduğu gibi “yeni nesil dijital pazarlama iletişimi”nde de fark yaratan “faydalı iletişim” ortamları yine DSYG’de…
DİJİTAL HİZMETLERİMİZ E-Posta Pazarlama Haber Bültenleri Haber Portalları FlipAd Uygulaması Mobil ve Tablet Uygulamaları Sosyal Medya
20 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
DİJİTAL REKLAM ÇÖZÜMLERİ
dosya
Sürdürülebilir geleceğin anahtarı: Karbon nötr şehirler
K
üresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri üzerinde en büyük payı karbon salınımları alıyor. Karbon salınımları bilindiği üzere bir bireyin ya da kuruluşun etrafa yaydığı karbon miktarını ifade etmekle birlikte bu miktar ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye, kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Bir ülkeyi ele alırsak o ülkenin enerji tüketimi, atık yönetimi, sanayileşmesi, ulaşımı vb. gibi başlıklar altında karbon salınımının iklime etkilerini irdelemek mümkün. Karbon salınımı dünyayı daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kılabilmenin adeta bir 22 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
anahtarı durumunda. Karbon salınımı önlenemediği takdirde, daha çok doğa olayı, susuzluk, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin değişmesi, kuraklık, insan sağlığının bozulması, hayvan nesillerinin tükenmesi, bitki türlerinin yok olması gibi ciddi problemler artarak devam edecektir. Bunun bilincinde olan yöneticiler, küresel ölçekte karbon salınımlarını azaltma ve sıfırlama amacıyla “karbon nötr” olma yolunda adımlar atmaya başladı. Bu bağlamda, Karbon Nötr Şehirler Birliği (CNCA) kuruldu. CNCA, sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar ve/veya
daha öncesinde yüzde 80 ila yüzde 100 arasında azaltmak veya sıfırlamak üzerine çalışan önde gelen küresel şehirlerin bir işbirliğidir. Karbon Nötr Şehirler Birliği’nin uzun vadeli vizyonu, üye şehirlerin 2050 yılına kadar veya daha kısa sürede karbon nötrlüğüne ulaşacakları ve bunun, insanlar ve işletmeler için daha fazla ekonomik refah, sosyal eşitlik, yaşam kalitesi ve iklim esnekliği sağlayacağı yönündedir. Özellikle karbon salınımı konusunda Paris Anlaşması pek çok ülke tarafından “karbon nötr” olma sözüyle ivme
dosya
yapmalarıyla karbon nötr bir dünyaya geçiş sağlanabilir. Öyle ki şimdiden karbon nötr şehirler 2030 yılına kadar eski binaların tamamının karbon nötr olma yolunda iyileştirilmesi taahhüdünü verdiler. Yapılacak her yeni bina da bu hedefler doğrultusunda sıfır enerjili olarak tasarlanacak. Kimisi yüzde 100 yenilenebilir enerji hedefine çoktan yaklaştı bile. Ulaşımda çevreci teknolojiler tercih edilmeye başlandı. Geri dönüşüm ve atık yönetimi konusunda ciddi projeler hayata geçti. Karbon Nötr Şehirler Birliği çatısında bu amaçla bir araya gelen yöneticiler karbon salınımlarını azaltma konusunda bu ve benzeri ciddi yatırımlar yapmaya başladıklarını görüyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele eden ve karbon
kazandı. Bu hedefe odaklanan ülkeler, 2050 yılına kadar ülkelerinde veya şehirlerinde yapacakları yatırımlar ve yasalarla karbon salınımlarını sıfırlamayı amaçlıyor. Bunu kapsamda yöneticiler, karbon salınımını azaltacak veya nötrleyecek teknolojilere yöneliyor. Başta yöneticilerin yenilenebilir enerji teknolojileri, fosil yakıt azaltımı ve sonlandırılması, sıfır atık projelerine destek verilmesi, ulaşımda çevreci teknolojilerin kullanılması, geri dönüşüm vb. gibi sürdürülebilir teknolojilere ve vizyona önem vermeleri ve bu alanlara yatırım
Emisyon Azalımı
salınımını nötrleyecek olan bu şehirlerden birkaçını irdeleyelim.
Kopenhag | Danimarka Dünyanın yeşil şehirlerinden biri olan Kopenhag, iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon salınımı konusunda da önemli kentler arasında yer alıyor. Dünyanın en yeşil şehirlerinden biri seçilen Kopenhag’ın önemli iklim hedefleri var ve bu hedeflerin başında 2025 yılında ilk karbon nört şehri olması yer alıyor. Halihazırda Kopenhag, bisikletli ulaşım tercihiyle, evsel atık ayrıştırılmasıyla ve enerji verimli yaşam tarzlarıyla bu hedefe en uygun şehirlerden biri olduğunu
Ekonomik Büyüme
Karbon nötr ısı hedefi
Emisyon Azaltma Hedefi
Kaynağa Göre Emisyonlar
Enerji % 66
Ulaşım % 34
Enerji Türleri
% 55 % 17 % 6 % 1 % 3 % 0 % 18 %0 %0 Kömür Yağ Hidroelektrik Rüzgâr Güneş Biyokütle Jeotermal Gaz Nükleer
Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 23
dosya
söyleyebiliriz. Kopenhag nüfusunun önümüzdeki 10 yılda yüzde 20 büyüme kaydetmesi bekleniyor. Kopenhag bu büyümeyle rağmen karbon emisyonlarının azaltılması yönünde bir başarı kaydetmeyi hedefliyor. Kent Konseyi CPH 2025 iklim planını 2012 yılında kabul etti. Kopenhag bu amaçla atık yönetimi, yenilenebilir enerji yatırımları, biyokütle ve kojenerasyon sistemleri, enerji depolama, atık yönetimi, bölgesel ısıtma ve soğutma teknolojileri kullanımı yanı sıra bisikletli yollar, toplu taşıma da daha çevreci teknoloji yatırımlarıyla karbon nötr olma yolunda ilerliyor.
Vancouver | Kanada Emisyon Azalımı
Vancouver’da “Daha Yeşil Şehir Eylem Planı” (GCAP), 2011’de şehrin, gelişen ve sürdürülebilir bir ekonomiye dönüşümünü desteklemek için kapsamlı bir iklim eylem planı olarak kabul edildi. GCAP, yeşil ve sıfır enerjili binalardan, ulaşıma, organik yiyeceklerden, iklim değişikliğine kadar geniş bir yelpazede karbon azaltımını sağlamak için bazı hedefler belirledi. 2050 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek, karbon emisyonunu yüzde 80 azaltmak, ulaşımda yüzde 41, binalarda yüzde 55 ve atıklardan kaynaklı karbon emisyonlarını yüzde 4 azaltmayı hedefliyor. Elektrikli araçlara geçmek ve sıfır enerjili binalar üzerine yoğunlaşmak yine bu amaç-
24 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
Vancouver’de Yenilenebilir Enerji Kullanımı
Ekonomik Büyüme
Emisyon Azaltma Hedefi
Kaynağa Göre Emisyonlar
Enerji Türleri % 82.1 %0 Kömür
Ulaşım % 41 Binalar % 55
Atık % 4
lar arasında yer alıyor. GCAP ile birlikte iklim stratejileri ve hedefleri benimseyen Vancouver, karbon salınımı tarafında da ciddi çalışmalar yürüyor. 2050 yılına kadar “Yenilenebilir Kent Stratejisi” kapsamında şehrin tüm bina ve ulaşımdaki enerji kullanımlarının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak için bir plan hazırladı. Bunun yanı sıra Vancouver, karbon gazı salınımı konusunda Kuzey Amerika’nın en düşük salınımına sahip olmasıyla da dikkat çekiyor. Bu çerçevede yüzde100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi hedefleyen Vancouver, karbon salınımını azaltma ve karbon nötr şehri olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye çalışıyor.
% 5.6 Gaz
%0 Yağ
%0
% 10.8
% 1.1
%0
%0
Hidroelektrik Rüzgâr Güneş Biyokütle Jeotermal Nükleer
Stockholm | İsveç Hem şehrin o yoğunluğunu hem de doğayla iç içe olmayı bir arada sunan şehir Stockholm, karbon nötr şehir adaylarından biri olarak gözümüzü çarpıyor. Stockholm, gelecek nesillere yönelik beklentilerden ödün vermeden, şehir insanların gereksinimlerine ve gezegenimizin doğal sınırlarına saygı göstererek bir gelişim içine girmeyi hedefliyor. Konum itibariyle de böyle bir avantaja sahip olan Stockholm, karbon nötr hedefine ulaşacağa benziyor. Ulaşım, geri dönüşüm, atık yönetimi konularında başarılı şehirlerden biri olan
dosya
San Francisco | A.B.D.
Emisyon Azalımı
Ekonomik Büyüme
Yemek Atığı Toplam Hedefi
Emisyon Azaltma Hedefi
Kaynağa Göre Emisyonlar
Enerji Türleri
% 58 % 19
Enerji % 17 Ulaşım % 47
%7 % 9 % 0 % 0 % 3 % 3.5 % 0.5 Kömür Yağ Hidroelektrik Rüzgâr Güneş Gaz Biyokütle Jeotermal Nükleer Binalar %36
Stockholm, karbon azaltlımı konusunda ciddi mücadele ediyor. Bu uğurda Stockholm, 2020 yılına kadar kömür kullanılmayacağını, yenilenebilir enerji kullanımı artırılacağını, fosilsiz taşımacılık sektörünü destekleyen yasa ve düzenlemeler yapılacağını taahhüt ediyor. Havacılık endüstrisi de enerji verimliliğini yılda en az yüzde 2 artırmak için küresel hedefler belirledi. 2040 yılına kadar biyoyakıtın havacılık yakıtıyla harmanlanması ve enerji verimliliğinin artırılması hedefleniyor. 2040 yılına kadar enerjide yüzde 36, ulaşımda yüzde 47 ve binalarda yüzde 36 karbon azatlımı sağlayarak, karbon nötr olmayı hedefliyor. Stockholm özellikle fosil yakıt tüketimi konusunda karbonla mücadele ederken, yenilenebilir enerji
sistemlerine ve çevreci teknolojilere geçiş konusunda çalışmalarını sürdürüyor.
San Francisco’nun sahip olduğu agresif iklim hedeflerinin, halkın sağlığı ve refahı yanı sıra yaşadığımız gezegen için de bu hedeflerin iyi olduğunu kanıtlıyor. San Francisco, yerel ve ulusal iklim eylemlerinin ön saflarında yer almakta olup, 1990’ların başında emisyonlarını yüzde 30 azalttığında, nüfus yüzde 20 ve yerel ekonomi yüzde 110 büyüdü. Kuzey Kaliforniya’da bulunan San Francisco, agresif iklim hedeflerinin gerek ekonomik anlamda gerekse insanların sağlığı ve gezegenimizin geleceği için faydalı bir hedef olduğunu vurguluyor. San Francisco, 2050 yılına kadar Net Sıfır Emisyon olmayı hedefleyen şehirlerden biri. “İklim Eylem Çerçevesi” kapsamında şehrin, sıfır atık projeleri, sürdürülebilir ulaşım teknolojileri ki bunların başında toplu taşıma, yürüyüş ve bisiklet kullanımı teşviği var, yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, biyolojik çeşitliliğin artırılması için ormanların ve kentsel yeşil alanların çoğaltılması başlıca hedefleri arasında yer alıyor. San Francisco, güvenli, canlı ve kapsayıcı bir ortak refah kenti vizyonunu sağlamak için iklim değişikliğini ele alıp, hızlandırılmış ve dönüştürücü faaliyetle üzerinde çalışılması gerektiğini kabul ediyor. 2050’de karbon nötr hedefi olan şehrin, bu hedefe 2030’da yüzde 100 yenile-
Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 25
dosya
Emisyon Azalımı
Ekonomik Büyüme
Yenilenebilir Enerji Hedefi
Emisyon Azaltma Hedefi
Kaynağa Göre Emisyonlar
Enerji Türleri
% 27 %0 Kömür Ulaşım % 46 Organik % 5 Binalar % 46 Diğer % 1
Gaz
%0 Yağ
% 21 % 13
%4
%6
%5
%2
Hidroelektrik Rüzgâr Güneş Biyokütle Jeotermal Nükleer
Depolama % 2
sunuldu. Bölgesel felaket önleme üsleri olarak belirlenmiş okullarda bir çeşit batarya yerleştirildi. Normal dönemlerde güç kaynağı olarak kullanılabilirken, acil durumlarda acil durum güç kaynağı olarak kullanılabilecek hale getirildi. Yokohama’nın 2050 hedefleri 10 başlık altında değerlendiriliyor. Her bir başlık kendi alt başlıklarına sahip. Bunlar; yerleşim, ticari, endüstri, ulaşım, atık, belediye, ormanlar ve fidan ekimi, düşük karbon şehri planlama, yenilenebilir enerji, düşük karbon koordinasyonu, iklim değişikliğine adaptasyon. Yokohama’nın, enerjiyi çok verimli kullanmak, güneş enerjisi üretim sistemine sahip evlere geçiş yapmak,
nebilir enerjiye geçişi ile sağlayacağını bunun yanı sıra; ulaşımda yüzde 46, binalarda yüzde 46 karbon azatlımı ile bunları destekleyeceğini öngörüyor. Buna bağlı olarak yüzde 110 ekonomik büyüme bekleyen San Francisco, iklim değişikliği ve sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam edeceklerinin altını çiziyor.
Yokohama | Japonya Ekonomik açıdan zengin bir liman şehir olan Yokohama, yaşlanan nüfusu ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi kentsel problemleri ele almaya kararlı. Yokohama, 3,7 milyon nüfusuyla Japonya’nın en önemli belediyesi haline geldi. Bunun yanı sıra olumsuz durumlar da meydana geldi. Örneğin Yokohama, yaşlanan nüfus ve Büyük Japonya Depremi ile bağlantılı enerji sorunları gibi daha büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Hükümetin “Geleceğin Şehri” olarak seçtiği Yokohama, ekonominin canlanmasının yanı sıra aşırı yaşlanan toplum ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi kentsel sorunları da ele almaya başladı. Bunun ilk etabı olarak Mavi Karbon Projesi kapsamında şehrin kıyı şeridindeki bölgede karbon azaltma projeleri yürütmeye başladı. Buna ek olarak Yokohama’da birkaç hidrojen istasyonu açıldı ve sıfır emisyon yakıt hücreli araçlar insanların hizmetine 26 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
Emisyon Azalımı
Ekonomik Büyüme
Yenilenebilir Enerji Hedefi
Emisyon Azaltma Hedefi
Kaynağa Göre Emisyonlar
Enerji % 22 Ulaşım % 19 Sanayi % 12 Atık % 3 Binalar % 44
Enerji Türleri
%0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 %0 Kömür Yağ Hidroelektrik Rüzgâr Güneş Biyokütle Jeotermal Gaz Nükleer
dosya
erişilebilir yeşillik ve su sirkülasyonu sağlamak, yeşil alanları korumak ve artırmak, yüksek verimliliğe sahip iklimlendirme sistemlerini kullanmak, elektrikli araçların yayılması, atık yönetimi yapmak, kojenerasyon sistemlerine geçmek, biyokütleden faydalanmak, çevre dostu ulaşım sağlayan ve herkesin dolaşmasını kolaylaştıran bir şehir olmak öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.
Sidney | Avustralya 2021 yılına kadar, Sidney Şehri, karbon emisyonları 2006 yılına göre yüzde 44 azaltmayı ve enerji kullanımının yüzde 50’sini yenilenebilir enerjilerden karşılamayı taahhüt ediyor.. Sidney şehrinin güçlü bir sicili var. Şehrin operasyonları 2007’de karbon nötr hale geldi ve Avustralya’da bu anlamda 2011 yılında onaylanan ilk hükümet oldu. 2006’dan bu yana, şehrin sera gazı emisyonları yüzde 25 oranında azaldı. 2030 yılında, 2006 yılına göre karbon emisyonlarında yüzde 70 azalma hedefliyor. 2050 yılında ise karbon nötr olma hedefi var. Karbon nötr olma yolundaki bu hedeflerden bazıları ise şöyle; 2021 yılı Haziran ayı sonuna kadar şehir parklarından, sokaklardan ve halka açık alanlardan elde edilen atıkların yüzde 50 oranında geri kazanılması, 2021 yılının sonuna kadar şehir tarafından yönetilen mülklerden kaynaklanan atıkların yüzde 70’inin geri kazanılması, şehir tarafından oluşturulan ve yönetilen inşaat ve yıkım atıklarının yüzde 80’inin geri kazandırılması, çalışanları eko-sürücü eğitimine dahil etmeye ve aktif taşıcılığı teşvik etmeye devam etmek ve artırmak, hidrojen yakıt pille çalışan araçların kullanımını artırmak,topluma hizmet vermek için yeni elektrikli araçlar denemek, biyolojik çeşitliliği desteklemek için bitki ağaçları ve habitat bitkilerini artırmak, parkları en iyi standartlarda tutmaya devam etmek, 2030 yılına kadar elektrik talebinin yüzde 50’sini yenilenebilir kaynaklardan karşılamak, şehirde yapılan toplam seyahatlerin yüzde 10’unun 2030 yılına kadar bisikletle sağlamak.
Emisyon Azalımı
Ekonomik Büyüme
Yenilenebilir Enerji Hedefi
Emisyon Azaltma Hedefi
Kaynağa Göre Emisyonlar
Enerji Türleri
% 63 % 19 Enerji % 78 Ulaşım % 13
Kömür Atık % 9
Gaz
%2 Yağ
%7 %1 %5 %0 %3 Hidroelektrik Rüzgâr Güneş Biyokütle Jeotermal Nükleer %0
Diğer Karbon Nötr Şehirler: İklimle mücadele etmek ve daha sürdürülebilir bir dünyaya ulaşmak için 2050 yılına kadar karbon salınımını en az yüzde 80 azaltma veya sıfırlama sözü veren şehirlerin diğerleri ise şunlardır: Portland | A.B.D. Berlin | Almanya Adelaide | Avustralya
Londra | İngiltere Melbourne | Avustralya Minneapolis | A.B.D. New York | A.B.D. Rio de Janerio | Brezilya Seattle | A.B.D. Washington D.C. | A.B.D.
Boulder | A.B.D. Toronto | Kanada Boston | A.B.D.
Kaynaklar: carbonneutralcities.org city.yokohama.lg.jp climatechange.boun.edu.tr Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 27
teknik makale
Rögarlarda Oluşan Reaksiyonlar Oluşan Gazların Etkileri ve Etkilerini Azaltma Yöntemleri
H. Cem Eriştirenoğlu Taru Enerji ve Tasarruf Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.
M
evcutta dünya nüfusunun %50’si şehirlerde yaşamaktadır. 2050 yılında bu rakam %70’e ulaşacaktır. Bu sebeple şehirlerde bir altyapı sorunu olan kanalizasyon ve buna bağlı problemlerin öneminin anlaşılması gerekmektedir. Burada atıksular; • Kanalizasyonda nasıl arıtmaya
28 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
ulaşmaktadır? • Kanalizasyonda nasıl prosesler oluşmaktadır? • Bu problemler nasıl elimine edilir? Atıksu nedir? Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya
özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular, yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların yüzey veya yüzey altı akışa dönüşmesi sonucunda gelen sulardır. Atıksular, arıtılmak üzere kanalizasyona gönderilir. Bu gönderim sırasında çeşitli aşamalardan geçer. Evde banyodan, tuvaletten, lavabodan ve mutfaktan gelen gri su, bahçeden yağmur sularını alarak yer altından belirli bir eğimle doğal olarak akarak, kamu alanına geçer. Burada sokak yağmur suları ve cadde yağmur sularını alarak tali atıksu hattındaki rögara ulaşır. Bu sistemi farklı çalıştırabilirsiniz. Örnek olarak; Biyogaz sisteminden gaz elde etmek için siyah suları toplayıp arıtıp, katıdan biyogaz elde edebilirsiniz.
teknik makale
Ayrıca değişik kotlarda tek bir tesisat yerine, Terfi merkezleri kullanarak, ana tesisatı çekmek daha doğrudur. Şehir şebekesindeki dağılım:
rögarlar arasındaki borularla transfer edilir. Nüfus yoğunluğuna göre rögarlar arasındaki mesafe 30m. ile 70m. arasında değişmektedir. Rögar Bacası ve Bileşenleri:
Kanalizasyonda ve Rögarlarda atık nasıl transfer olmaktadır? Rögar Nedir? Atıksuyun Rögara Girişi ve Rögar: Normal bir rögar (a) şıkkındaki gibi çalışır. Fakat kanalizasyon borularının ölçüsü yeterli gelmediğinde veya borular tıkandığında atıksu (b) şıkkından (d) şıkkına kadar aşamalardan geçer ve rögar bacasından taşar.
RÖGAR TİPLERİ: Giriş ve Çıkış Sayılarına Göre: 1 Giriş - 1 Çıkış 2 Giriş - 1 Çıkış 3 Giriş - 1 Çıkış Malzemesine Göre Rögar Tipleri: Rögarda oluşan asidik yapıya dayanıklı olan malzemeler seçilmelidir. Demir veya alüminyum gibi metal malzemeler rögar bacasına uygun malzemeler değildir. Metal malzemeler, yüksek asidik yapıya dayanıklı değildir. Uzun yıllardır kapaklarda kullanılan döküm malzeme bile sadece gazdan dolayı ciddi korozyana tabi olur ve yıpranır. Bu sebeple, aside dayanıklı malzemeler seçilmelidir. 1- Beton: Beton aside kısmen dayanıklıdır. Rögar bacası zamanla deforme olur. Ama ömrü metallerden daha uzundur. 2- Kompozit: Kompozit malzemenin hem gaz, hem de sıvı aside dayanıklılığı yüksektir. Bu sebeple en dayanıklı
Pis suyun mekanlardan, kanalizasyona kadar iletiminde, yeraltındaki akışı ayarlamak ve düzenlemek için bu amaca uygun imal edilmiş bacalardır. Atıksu kanalizasyonda ilk rögarlara dökülür ve Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 29
teknik makale
KANALİZASYONDA GERÇEKLEŞEN REAKSİYONLAR: OLUŞAN GAZLAR
30 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
Yanıcı
Kokulu
Renk
Havada Öldürücü Sınır
gazlardan oluşur
Patlayıcı
Atıksuda oluşan Hidrojen Sülfür, oksijenle birleşince sülfirik asit oluşur. Sülfirik asit çok kuvvetli bir asit olup, ortamdaki konsantrasyonuna göre farklı asiditede yüzeyde aşınmaya sebep olur. Yan taraftaki tabloda kimyasal reaksiyon ve yüzeydeki pH seviyesine göre yıllara göre beton borular ve beton rögar bacasındaki aşınmayı görebilirsiniz.
En genel anlamda bilinen kompozisyon ile teneffüs ettiğimiz hava; ; 78.084% Azot(N2) Oksijen(O2) ; 20.9476% Argon(Ar) ; 0.934% Karbondioksit(CO2) ; 0.0314% Neon(Ne) ; 0.001818% Metan(CH4) ; 0.0002% Helyum(He) ; 0.000524% Kripton(Kr) ; 0.000114% Hidrojen(H2) ; 0.00005% Xenon(Xe) ; 0.0000087%
Hidrojen Sülfür + + (H2S)
-
-
+
-
%4
Karbon Dioksit (CO2)
+ +
-
-
+ +
%25
Metan (CH4
-
-
-
+
-
-
%4-15
Amonyak (NH3) +
-
-
+ +
-
+
Azot Dioksit (NO2)
+
-
-
-
+ +
+
Karbon Monoksit (CO)
+
-
+
-
-
+
Asidik
Yapısına Göre Rögar Tipleri: Rögarda atıksuyun akışını kontrol açısından değişik tipte rögar bacaları mevcuttur. Bunlar: 1- Düz Geçiş: Giren atıksuyun hiçbir yönlendirme olmadan çıkışa geçen yapılardır. 2- Düz Boru Geçişi: Giren atıksu, direkt çıkışa bir boruyla bağlıdır. Rögar bacasına, boru üzerinden altta veya üstte çıkış vardır. 3- Bacalı Geçiş: Rögara atıksu bir bacadan giriş yapar. Atıksu bacadan dökülürken gaz çıkışı yukarıya çıkar. Böylece yüksek gaz çıkışı kontrol edilir. 4- Kontrollü Düz Boru Geçişi: Giren atık su, direkt çıkışa bir boruyla bağlıdır. Fakat, boru üzerinde kontrol menfezi vardır.
KOROZYON
Zehirleyici
malzemelerdendir. Rögar bacasının maliyetinin yüksek olması sebebiyle, son zamanlarda döküm kapak hırsızlığına paralel olarak, kompozit rögar kapaklarında kullanılması yaygınlaşmıştır. 3- Plastik: Plastik rögar bacaları, hem aside dayanıklılığı, hem de hafifliği sebebiyle, ülkemizde yaygınlaşmasa da, batılı ülkelerde kompozit bacalardan daha yaygın kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle polietilen ve polipropilen malzemeler asit dayanımı sebebiyle öne çıkar.
ÇIKAN GAZLAR: Çıkan gazlar şunlardır: Hidrojen Sülfür (H2S) Karbon Dioksit (CO2) Metan (CH4) Amonyak (NH3) Azot Dioksit (NO2) Karbon Monooksit (CO) Propan Gaz karışımı
-
BU GAZLARIN ETKİLERİ NELERDİR? Bu gazların etkileri: 1. Solunumu engellemesi ve zehirleme: Çıkan gazların etkileri daha önce belirtilmişti. Bu sebeple, rögar bacalarının bakımında çok dikkatli olmak gerekir. Bu etkilerden dolayı mutlaka refakatçi ile ekip olarak gitmek, alanda önlem almak, gazların ölçülmesi ve solunumu garanti altına almak gerekir. Solunumu garanti almak için, gaz tüpleri kullanılsa da, herhangi bir riski elimine etmek için rögara ortamdan hava basılması gerekir.
MISKOK
RÖGAR KOKU GİDERİCİ
Aktif karbon filtresi ile kötü kokuları engeller
Haşerelerin yüzeye çıkmalarına engel olur
Gaz sıkışmasından kaynaklanan patlamaları önler
Rögarlara düşme riskini ortadan kaldırır
Yağmur sularının kanalizasyona girişini engellemez Bakım sırasında tam çıkarılarak risk oluşturmaz Çevre ilaçlama maliyetlerini düşürür
0266 312 80 88
info@taruhava.com Taru Hava Ltd. Bir Taru Grup Şirketidir.
www.taruhava.com
HAVA VE GAZ SİSTEMLERİ
teknik makale
2- Patlamalar: Yukarıda belirtilen şartlar oluştuğunda rögarlardaki gazlar patlar. Rögar patlama açısından oldukça riskli alanlardır.
Aktif Karbon malzeme nasıl çalışmaktadır? Rögardan çıkan gazlar aktif karbon malzeme üzerinden geçerken, buradaki yüzeylerde tutularak elimine edilirler. Aktif karbon filtreler rögardan çıkan kokunun debisine göre tasarlanırlar. Yüzeyler dolduğu zaman aktif karbon filtrenin ömrü dolmuş olur. Bu gaz filtreleri koku gidericiler olarak da anılır. Sektörde çok fazla uygulaması vardır.
ÇIKAN GAZLARIN ETKİSİ NASIL AZALTILIR: Çıkan gazların etkisi, gazların rögarda yoğun olarak kalması ile yükselir. Ayrıca metan, 1.5 barda kendiliğinden patlar. Bu sebeple, bu gazları filtreleyerek, fakat rögardaki basıncı atmosfer basıncına çok yakın tutmak, gazları etkilerini en aza indirmektir.
Bu Gazların Tutulmasının Yöntemleri: • Aktif Karbon • Biyolojik Tutucular • Biyolojik Filtreler • Kimyasal tutucular • Aktif çamur difüzyonu • İyonizasyon • Soğuk Plazma Reaktörü • Membran biyolojik reaktörler • Fotokatalitik reaktörler • Diğerleri • Biz burada en yaygın ve efektif olan Aktif Karbon yöntemini inceleyeceğiz. 32 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
Kimyasal Tutucu
Aktif Karbon malzemelerin çeşitlerine göre verimlilikleri: H2S Giderimi g2/cm3 %kg/kg
Hindistan cevizi kabuğundan AK Suyla yıkanmış katalitic işlem görmüş Kostik madde emprenye edilmiş Rejenere edilmeyen, tek kullanımlık
0,05
10
0,9
16
0,14
25
0,3
62
Biyolojik Tutucu
Temel Sistem Maliyeti
Yüksek
Düşük
Orta
Farklı Debilere toleransı
Yüksek
Yüksek
Orta
> 99,95%
>99,95%
>99,95%
Evet
Hayır
Hayır
Ortalama
Yok
Ortalama
Orta/ Sürekli
Yok
Orta/ Sürekli
H2S tutma kapasitesi
Atıksu uygulamalarında ise Aktif Karbon Filtreler, havayla temas eden 3 noktada önümüze çıkmaktadır. Bunlar: 1- Rögar Bacaları 2- Terfi İstasyonları 3- Arıtma Tesisleri Aktif karbon filtreler, koku giderici olarak majör kokan majör gaz H2S tutma kapasitesi ile ölçülürler.
Aktif Karbon
Kimyasal depolama ve dosajlama Enerji kullanımı Su ve atık gereksinimi
RÖGAR KOKU GİDERCİLERİN Rutin kontrol Haftalık Aylık DİĞER Sürekli Sürekli İşlem FAYDALARI: • Rögardan çıkan kötü kokuları giderirler. • Rögardaki gazlarda riski azaltmak için basıncı düşürür ve ortamla basıncıyla dengeler. • Yağmur sularının kanalizasyona girişini engellemez. • Bakım esnasında çıkarılarak, baca da tam geçiş sağlar, bakımda risk oluşturmaz. • Rögarlarda yaşayan fare, hamamböceği ve sivrisinek gibi haşerelerin ortama çıkmasını engeller. • Çevre ilaçlama maliyetlerini düşürür. • Olası rögarlara düşme riskini ortadan kaldırır.
Aylık Sürekli
Avrasya’nın Lider Çevre Teknolojileri Fuarı 28-30 Mart 2019 • IFM - İstanbul Fuar Merkezi
jik u
ta
ta
95%
yır
ama
a/ ekli
ık ekli
Detaylı bilgi için www.ifat-eurasia.com
Organizasyon
MMI Eurasia Fuarcılık
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Çevre Sayfaları TEMA Vakfı 2018 yılının çevre olaylarını değerlendirdi
TEMA Vakfı, 2018 yılında çevre ile ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 2018’de iklim değişikliği için hala alınabilecek önlemlerin bulunması, 44 yılda doğal yaşamın yüzde 60’ının yok olmasına dair rapor, plastiklerin deniz yaşamına zarar vermesi, Türkiye’de plastik poşetlerin 2019 yılı itibari ile ücretli olması için karar alınması, Sıfır Atık Projesi’nin başlatılması, kömür yatırımlarının tarım alanlarını tehlikeye atması, Artvin Cerattepe’de 240 hektarlık maden işletme izninin iptal edilmesi, Ordu’da sel felaketi yaşanması ve Gediz Deltası’ndaki tüp geçiş projesinin ÇED olumlu kararının iptal edilmesi gibi gelişmeler yaşandı.
İklimi korumak için geç kalmış değiliz Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından Ekim ayında yayımlanan 1,5 °C Küresel Isınma Özel Raporu’na göre küresel ortalama sıcaklıklar 1 °C arttı. Böyle devam ederse artış 2 °C’yi bulabilir. Bu durumda dünyadaki yoksulluğun derinleşeceği öngörülüyor. Dünyadaki sıcaklık artışında en önemli etken, sera gazlarının atmosferdeki miktarının artmasıdır. Türkiye’de de iklim değişikliğinin ciddi etkilerine maruz kalıyoruz. Bununla birlikte rapora göre henüz geç kalmış değiliz. Sıcaklık artışının 2 °C yerine 1,5 °C’nin altında sınırlandırılması ile iklim değişikliğinin birçok etkisi azaltılabilir. Türkiye’nin sera gazı azaltım taahhütlerini iyileştirmesi ve imzacı olan diğer 184 ülke gibi Paris İklim
34 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
Anlaşması’nı onaylayarak yürürlüğe koyması gerekiyor.
kullanmak, atık miktarını azaltmak ve geri kazanmak, yarınlara temiz bir dünya bırakmak için Sıfır Atık Projesi başlatıldı. Atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşüme girmesi gerekliliğine vurgu yapan Sıfır Atık Projesi, güçlü ekonomi ve yeşil bir doğa için hayata geçirildi. TEMA Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında imzalanan protokolle de Sıfır Atık Eğitim Projesi uygulamaya alındı.
44 yılda doğal yaşamın yüzde 60’ı artık yok
Kömür yatırımları tarım alanlarımızı tehlikeye atıyor
WWF tarafından hazırlanan “Yaşayan Gezegen 2018” Raporu’na göre (The Living Planet Report 2018), 1970-2014 arasında doğal yaşamın yüzde 60’ı küresel ısınma, hava ve deniz kirliliği gibi nedenlerden dolayı kaybedildi.
Plastikler denizlerdeki yaşamı tehlikeye atıyor Türkiye Akdeniz’e atılan plastiğin en önemli sorumlularından biridir. Verilere göre, her gün Türkiye’de 144 ton plastik atık denizlere karışıyor.
Plastik poşetler 2019’da ücretli oldu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan düzenleme kapsamında 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren tüm plastik alışveriş poşetleri ücretli oldu. Kullanımı her geçen gün artan plastik alışveriş poşetleri hızlı bir şekilde çöpe dönüşmesi, hafif ağırlıkları nedeniyle etrafa yayılarak çevre kirliliğini önemli ölçüde artırması ve mevcut geri dönüşüm oranları çok düşük olduğundan kaynak verimliliğini olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle ücretlendirilecek.
Sıfır Atık Projesi başlatıldı İsrafı önlemek, kaynakları daha verimli
2018 yılında Türkiye’de bir adet termik santral işletmeye geçti. Bununla birlikte Eskişehir’de yapılması planlanan termik santral için ÇED olumlu kararı alındı. Trakya’da planlanan iki termik santral için ise ÇED süreci başladı. Çanakkale’de ithal kömürlü Ağan ve Karaburun termik santralleri için mahkeme yeniden ÇED olumlu kararı aldı. Amasra’da planlanan Hema Termik Santrali ÇED olumlu kararı iptal davasında mahkeme iptal talebini reddetti. Adana’da planlanan Hunutlu Termik Santrali için yeniden imar planı değişikliği yapıldı. Havayı, toprağı ve suyu kirleten termik santraller canlı yaşamını tehlikeye atıyor. Diğer yandan yenilenebilir kaynaklar, kömür ve nükleer maliyetleri ile yarışır düzeylere ulaştı. Güneş enerjisinden elektrik üretme maliyetleri, 2010-2016 yılları arasında yüzde 69 oranında azaldı.
Artvin Cerrattepe’de umut veren karar Artvin Cerattepe’de madencilik faaliyeti için ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu’ raporunda 22 hektar gösterilen alana verilen işletme izninin 240 hektara çıkarılmasına karşı açılan davada, Rize İdare Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme, ÇED olumlu raporunun 22 hektar için verildiğini belirterek,
Sektöre özel haber, ürün tanıtımı vb. yazılarınızı bu sayfalarımıza bekliyoruz...
240 hektarlık işletme izni kararını iptal etti.
Ordu’yu sel vurdu Karadeniz sel felaketi yaşadı. En büyük zararı Ordu gördü. Ordu’nun Ünye ilçesinde Cevizdere Deresi’nin su seviyesinin yükselip taşması üzerine Karadeniz Sahil Yolu tedbir amacı ile kapatıldı. Tonlarca fındık denize aktı. Öyle ki denizde bir fındık adası oluştu. Türkiye iklim değişikliğinin etkilerine sel,
dolu, kuraklık gibi aşırı hava olayları ile şiddetli bir biçimde maruz kalmaya başladı. 1 derece sıcaklık artışında gördüğümüz etkiler yaşam alanlarımızı ciddi anlamda tehdit ediyor. 2 derece artışın etkileri ise çok daha şiddetli olacak.
Gediz Deltası’nda flamingolar için sevindirici haber İzmir’de Körfez Tüp Geçiş Projesi için verilen
‘ÇED olumlu’ kararı, mahkeme tarafından iptal edildi. Proje bölgedeki denizel ortam başta olmak üzere ekolojik dengeleri geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edecekti. Ayrıca bu kararla flamingoların Türkiye’deki iki üreme alanından biri olan ve dünya flamingo nüfusunun yüzde 20’sini barındıran bölgenin olumsuz etkilenmesinin önüne geçildi.
İstanbul’daki yeşil alan oranı yüzde 2,2 Dünya üzerinde farklı şehirler sahip olduğu yeşil alana göre sıralanırken, İstanbul’un yüzde 2,2 oranla son sırada yer aldığı saptandı. Ajans Press, şehirlerin yeşil alana sahip olma oranlarını konu alan araştırmayı inceledi. Ajans Press’in World Cities Culture Forum verilerinden ve medya yan-
sımalarından derlediği bilgilere göre, İstanbul’un yeşil alan sıralamasında 34 şehir arasında son sırada yer aldığı görüldü. Yeşil alana sahip olma oranı sadece yüzde 2,2 olan İstanbul’u bir ön sıradan takip eden şehir ise Tayvan’ın başkenti Taipei olarak kaydedildi. Buna karşın yeşil
alana en çok sahip olan şehir Oslo olarak saptandı. Oslo yüzde 68 gibi bir oranla açık ara birinciliği elinde bulundururken, Oslo’yu ikinci sıradan yüzde 47 yeşil alan ile Singapur, yüzde 46 yeşil alan ile de Sidney’in izlediği gözlendi. Yeşil alan oranının ise park ve bahçeler baz alınarak hazırlandığı tespit edildi.
Başakşehir’de geri dönüşüm çalışmaları ekonomiye katkı sağlıyor atıklardan 22 bin 500 kg hammadde, cam atıklardan da 219 bin 300 litre benzin tasarrufu sağlandı.
556 bin 750 ağaç kesilmekten kurtarıldı
Başakşehir Belediyesi, “her çöp atık değildir” anlayışından hareketle yürüttüğü geri dönüşüm çalışmalarıyla hem çevreye hem de ekonomiye katkı sunmaya devam ediyor.
Belediyeden yapılan açıklamaya göre, 2018 yılında toplanan atıkların geri dönüşümde değerlendirilmesi ile 556 bin 750 ağaç kesilmekten kurtarılırken, plastik atıklardan 2 milyon 888 bin 200 kWh enerji, metal
Büyük bir özveriyle çalışan Başakşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler, 2018 yılında ilçe genelinde 32 bin 750 ton kâğıt ve karton atığı topladı. Kâğıt ve kartonların geri dönüşümde değerlendirilmesi neticesinde 556 bin 750 ağaç kesilmekten kurtarıldı. Yürütülen çalışmalar kapsamında; 206 bin 300 kg plastik, 17 bin 30 kg metal ve 2 bin 193 ton cam atık toplandı. Toplanan bu atıkların geri dönüşümü ile ekonomik anlamda önemli kazanç elde edildi. Plastik atıklardan 2 milyon 888 bin 200 kWh enerji, metal atıklardan 22 bin 500 kg hammadde, cam atıklardan da 219 bin 300 litre benzin tasarrufu sağlandı. Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 35
Çevre Sayfaları Türkiye’deki OSB’lerin çevre araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı Türkiye genelindeki 222 OSB’nin 50’sinde çevre yönetim sistemi var Organize Sanayi Bölgeleri’ne yönelik çevre araştırmasının 2018 sonuçlarına göre çevre yönetim sistemi olan OSB’lerin sayısı 50. Bunların yüzde 23’ünde merkezi su arıtma sistemi, yüzde 47’sinde evsel atık yönetimi, proses atık yönetimi ve tehlikeli atık yönetimi bulunmuyor. Çevre yönetim sistemine sahip organize sanayi bölgelerinin yalnızca yüzde 15’inde ön atıksu arıtma tesisi mevcut.
Sürdürülebilir çevre için tek doğru çözüm “Teknoloji Yatırımı”
Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Uluslararası Fuarı REW İstanbul’un düzenleyicisi Tarsus Turkey, Organize Sanayi Bölgelerine yönelik çevre araştırmasının 2018 sonuçlarını açıkladı. Bünyesinde toplam 53 bin 757 firmanın olduğu Türkiye genelindeki 222 OSB’yi kapsayan araştırma, üretimden kaynaklı atıkların yönetiminde ve geri kazanımında altyapı yatırımına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, Organize Sanayi Bölgeleri’nin yüzde 77’sinde çevre yönetim sistemi mevcut değilken, yüzde 58’inde merkezi su arıtma sistemi almıyor. Yüzde 86’sında proses atık yönetimi, yüzde 87’sinde tehlikeli atık yönetimi, yüzde 86’sında ambalaj atığı yönetimi de bulunmuyor. “Üretim yapan her firmanın, üretimlerinden dolayı ortaya çıkan atıklarını geri dönüşüm ve geri kazanım sistemleriyle yeniden hammadde olarak kullanmak ya da çevreye en az zararla bunları bertaraf etmek için yasal zorunluluğu bulunuyor. Binlerce üreticinin bir arada bulunduğu Organize Sanayi Bölgeleri, atık yönetimi konusunda firmaların üzerindeki yasal ve mali yükü en aza indirebilecek yapılar. Yaptığımız OSB Çevre Karnesi araştırmasının 2018 verilerine göre, başta atıksu ve proses atıklar olmak üzere 36 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
çevreye pek çok tehlikeli madde yayan firmaların da içinde bulunduğu Türkiye’deki 222 OSB’nin sadece yüzde 23’ünde çevre yönetim sistemi mevcut. Dolayısıyla atıkların doğru yönetimi için her OSB’de mutlaka bir çevre yönetim sisteminin bulunması gerekiyor” diyen Tarsus Turkey Genel Müdür Yardımcısı Seda Bozkurt, Organize Sanayi Bölgeleri’nin çevre yatırımları konusunda sistem ve insan kaynağı yatırımlarına ihtiyacının olduğunu ifade etti.
Türkiye’deki Organize Sanayi Bölgeleri, bünyelerindeki firmaların atık yönetimi yatırımlarını da minimize edecek şekilde merkezi bir çevre yönetim sistemine ve gerekli teknoloji altyapısına sahip olmasının sürdürülebilir çevre açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Bozkurt, “21-24 Mart tarihlerinde “Katı Atık, Atık Su, Atık Gaz ve Yeşil Enerji” ana konularında 15’incisini düzenleyeceğimiz Avrasya’nın lider çevre teknolojileri buluşması Uluslararası REW İstanbul’da, OSB’lerin ihtiyacı olan geri dönüşüm, geri kazanım, atık yönetimi ve çevre teknolojileri bir arada sergilenecek” dedi.
Bilişim Sayfaları 2019 Türkiye bilgi ve iletişim teknolojisi harcamalarının 17,1 milyar dolara ulaşması öngörülüyor
International Data Corporation (IDC) Türkiye tarafından düzenlenen 2019 IDC Türkiye Öngörüleri etkinliği, 7 Şubat’ta Microsoft Türkiye ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Dördüncü kez düzenlenen IDC Türkiye Öngörüleri etkinliğine bu yıl da IDC Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları, IDC Türkiye analistleri, önde gelen kurumların CIO’ları ve lider BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) tedarikçileri katıldı. IDC’nin ilk kez ülkemizde düzenlediği “Dijital Dönüşümün Liderleri” de bu etkinlik kapsamında açıklandı. Rapora göre, 2019 yılı içinde Türkiye’de kurumların gerçekleştireceği bilişim ve iletişim teknolojisi harcamalarının 17,1 milyar Amerikan Doları büyüklüğüne ulaşması öngörülüyor. Genel seçimlerin ardından özellikle yılın ikinci yarısından sonra etkisini artıran makroekonomik zorlukların Türkiye’nin BİT harcamalarını gözle görülür şekilde etkilediğini belirten IDC Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları, rapora yansıyan gelişmeler hakkında şunları 38 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
söyledi: “Global harcama ve istihdam tedbirleri, artan rekabet ve kârlılık baskısı; yerelde Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında hızlı değer kaybı ve dalgalanması, kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren kurumların BT yatırımlarını tekrar gözden geçirmelerine ve ötelemelerine yol açtı. Tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye pazarında kalıcı yer edinmek isteyen ve uzun vadeli düşünen işletmelerin teknolojiye yatırım yapmaya devam ettiklerini gözlemliyoruz. Bu belirsizlik ortamında şirketler için dijital dönüşümün önemi çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönemde büyüyen startup ekosisteminin de katkısı ile blokzinciri, siber güvenlik, 5G, robotik süreç otomasyonu gibi yeni teknolojilerde birçok iş birliğinin, yeni yatırımların ve projelerin hayata geçmesini öngörüyoruz”. IDC, 2019 yılında, Türkiye telekom servisleri haricinde kalan BT pazarının 8,3 milyar dolar seviyesinde olmasını bekliyor. Donanım ağırlıklı pazarda, BT hizmetleri
ve yazılım alt kırılımları, IDC’nin öngördüğü tahmini yüzde 3,8’lik yıllık büyüme oranlarıyla en hızlı büyüyen alanlar olarak öne çıkıyor. Telekomünikasyon, finans, kamu, üretim ve perakende en çok BT harcaması yapan sektörler olarak dikkat çekerken, özellikle telekom operatörleri dijital servis sağlayıcı olma yönünde kayda değer yatırımlar gerçekleştiriyor. Finans sektörü ise yatırımlarını bir yandan regülasyon uyumunu sağlama çerçevesinde şekillendirirken, diğer yandan blokzinciri, Open API gibi yeni teknolojilerle müşteri deneyimini iyileştirmeye ve operasyonel verimliliğe odaklanıyor. IDC analistlerine göre 2019 ve ötesi için beş kapsayıcı eğilim Türkiye’nin bilişim portresini çizecek : • Yenilikçilik (inovasyon) ve işletmeye sağlanan değer Türkiye’deki CIO’ların en kritik önceliği haline gelerek gelecekteki BT yatırımları üzerinde etkili olacak. • Şirketler daha yenilikçi ve çevik olmak adına teknoloji girişimleri ile çok daha fazla etkileşime girecek. • Robotik süreç otomasyonu şirketlerin iş gücü maliyetini düşürmek ve operasyonel verimliliğini artırmak için en önemli çözümlerden birine dönüşecek. • Büyük veri ve analitik alanında artan yatırımlar veri mimarisinin önemini ortaya çıkartacak. • Bulut servisleri sağladığı esneklik ile dijital dönüşüm projelerinin en mühim bileşenlerinden biri haline gelecek. Son 4 yılda olduğu gibi, bu yıl da etkinliğe ev sahipliği yapan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu konuşma-
Sektöre özel haber, ürün tanıtımı vb. yazılarınızı bu sayfalarımıza bekliyoruz...
sında, geleceğin teknolojilerine yön veren yöneticilerle birarada olmaktan duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi : “Tam 25 yıldır, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde, dünyada en ön saflarda yer alması için, bilişim ekosistemini destekliyoruz. Bu amaç doğrultusunda 400’e yakın çalışanımız ve 10 binin üzerindeki iş ortağı ağımız ile Türkiye’de bulut bilişimle iktisadi ve sosyal kalkınmanın arkasındaki itici güç olmak için çalışıyoruz. Bugün burada, yatırımları ve çalışmaları ile sektöre örnek olan IDC’nin Danışma Kurulu üyeleri ile bir arada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Türkiye’nin dijital dönüşümüne sunulan katkılar bizi heyecanlandırmaya devam ediyor. Bu açıdan, IDC’nin ufuk açıcı araştırmaları ve öngörüleri hepimiz için çok değerli. Şu açık ki, yeni bir dijital çağın içindeyiz ve gelişim için dönüşümü tetikleyecek bir anla-
yış şart. Buna paralel olarak, teknoloji alanında yetenekli ve yenilikçi liderlere duyulan ihtiyaç, son olarak Davos’ta da gündeme geldi. Böyle yenilikçi bir ortamın sağlanması için öncelikle teknoloji konusunda yetenek açığının kapanması gerekiyor. Araştırmalar gösteriyor ki, buluta yatırım yapan şirketler, gelecek 5 yıl içinde 15 milyar dolar net yeni gelir elde edebilecek. Teknoloji harcamalarının yanında BT alanında istihdam da artacak. IDC araştırmasına göre 2022 yılında bulut bilişimle ilgili 130 bin yeni iş imkanı doğacak. Bugün, teknolojiye dayalı meslekler iş gücünün yüzde 50’sini oluştururken bu oran önümüzdeki on yılda yüzde 77’ye çıkacak. Şu an, dünyada işverenlerin yüzde 45’i ihtiyaç duydukları yetenekli elemanları bulamıyor. Türkiye özelinde, işverenlerin yüzde 66’sı ise mevcut iş pozisyonlarını doldurmakta zorluk çekiyor. Biz de, Microsoft olarak,
öğrencilerin yeteneklerini artırması ve iş hayatına hazırlanan gençlerin güçlenmesi için Microsoft Cloud Society programını geliştirdik. Geleceğin, teknolojinin bulut üzerinden çalışacağı gerçeğini göz önünde bulundurarak, bu girişimle isteyen herkesi bulut uzmanı olmaya davet ediyoruz. Yatırımlarımız, yeni iş ortaklıklarımız ve tüm operasyonlarımızla, Türkiye’nin dijital dönüşümünde önemli bir oyuncu olmaya devam edeceğiz”.
“IDC Dijital Dönüşüm Ödülleri” ilk kez İstanbul’da sahiplerini buldu Bu yıl ülkemizde ilk defa düzenlenen IDC Dijital Dönüşüm Ödülleri için 54 kurumdan gelen ve birbirinden değerli toplam 95 proje yarıştı. Yarışma kapsamında tüm projeler CIO’lar ve üst düzey yöneticiler oluşan jüri tarafından ayrıntılı bir şekilde değerlendirildikten sonra 39 proje ödüle değer bulundu.
Yerli EBYS yazılımı enVision ile 20 ülkeye ihracat CBKSoft Yazılım A.Ş. Genel Müdürü Salih Kanlı, kuruldukları 2004 yılından günümüze 20 ülkeye Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) yazılımı ihracatı gerçekleştirdiklerini bildirdi. Kanlı, Türkiye’de kamu kurumları, belediyeler, üniversiteler, bankalar, holdingler, enerji ve inşaat firmaları ile çalıştıklarının altını çizdikten sonra, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Son yıllarda ülkemizin katma değer yaratan ihracat kalemlerinin başında artık yazılım geliyor. CBKSoft kurulduğu ilk günden itibaren hep global bir firma olma hedefi ile ilerlemiştir. Bu hedefimizi halen korumaktayız ve adım adım da yaklaşmaktayız. Gerek ülkemizde, gerek Ortadoğu, Körfez Bölgesi, Kuzey Afrika ve diğer pazarlarda artan bir ivme ile büyüyoruz”. Orta Doğu ve Afrika’da ‘Fiziki Arşiv Yönetimi ve Sayısallaştırma’ çözümlerinde
2000 kurumsal müşterisi ile pazar lideri olan Dubai merkezli InfoFort ile 2015 yılında birleşme kararı aldıklarını belirten Kanlı, bu karardan sonra enVision ile yurtdışında çok ciddi bir büyüme yakaladıklarını kaydetti.
Dünya genelinde 350 bin kullanıcı Kanlı, gerçekleştirdikleri projeler ile enVision kullanan ülkeleri şöyle sıraladı: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Katar, Ürdün, Lübnan, Mısır, Tunus, Cezayir, Kenya, Gana, Uganda, Nijerya, Bangladeş, Türkmenistan, Kosova, Hırvatistan ve KKTC. Önümüzdeki 3 yıl için 6 milyon dolarlık ihracat hedefi koyduklarını belirten Kanlı, “Farklı sektörlerden kullanıcı sayımız dünya genelinde 350 bini aştı. Türkiye’deki bir üniversite, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bir kamu kurumu,
Suudi Arabistan’daki bir holding, Bahreyn’deki bir banka, Umman’daki bir liman, Ürdün’deki bir havacılık firması ve Mısır’daki bir hastane bizim yazılımımızı kullanıyor. Çalıştığımız kurumlarda kağıt bazlı tüm iş süreçlerini kesintisiz otomasyon ile tam entegre dijital bir ortama dönüştürdük. Ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sağladık” diyerek sözlerini tamamladı. Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 39
Bilişim Sayfaları Su ve enerji sistemleri gibi kritik altyapılar, zincir saldırı riski ile karşı karşıya ve cevap odaklı, reaktif bir yöntemden proaktif bir bakış açısına geçiş yapılması gerekiyor.
Yasalar, siber direncin yanında
Amerika’da yapılan yeni bir araştırma, kamu kurumlarının yüksek siber güvenlik risk düzeyine sahip olduğunu gösteriyor. Komtera Teknoloji’nin güvenlik uzmanları, siber dirençlerini geliştirmeleri için kamu kurumlarının uygulaması gereken 6 adımı sıralıyor. Herhangi bir şirketin tamamen ayak uydurabileceğinden çok daha hızlı ve karmaşık bir şekilde değişen siber tehdit ortamı nedeniyle kurumlarda eksiksiz bir siber güvenlikten bahsetmek artık imkansız görülüyor. Siber tehdit dünyasının ve dijitalleşme sürecinin etkisi altında çalışma şekillerini değiştirmeye çalışan kamu kurumlarının devlete ait pek çok hassas bilgiyi koruyabilmesi için siber dirence sahip olması şart. Artık kurumların asıl sorması gereken sorunun bir siber saldırıya uğrayıp uğramayacakları yerine ne zaman bir saldırıyla karşılaşacakları olması gerektiğini dile getiren Komtera Teknoloji güvenlik uzmanları, devlet dairelerinin siber direnç kazanabilmeleri için uygulaması gereken 6 adımı paylaşıyor. Hem çeşitleri hem şiddetleri artan siber saldırılar karşısında siber direncin korunabilmesi için devlet altyapılarının ve ağlarının daha dayanıklı hale getirilmesi 40 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
Pozitif gelişmelerde yeni yasal süreçlerin de etkisi bulunuyor. Geçtiğimiz yıl Trump, kamu ağlarının ve kritik altyapının güçlendirilmesi için hükümete emir vermişti. Kongrenin Kamusal Teknolojiyi Modernleştirme isimli bir yasayı oluşturması ile kamu ağlarındaki esnekliğin ve IT altyapı modernlik seviyesinin yakında artması bekleniyor. Beyaz Saray, geçtiğimiz Eylül ayında da devlet dairelerindeki siber direnci geliştirecek yeni bir siber güvenlik stratejisini duyurmuştu. Bu gelişmelere karşın, Devlet Sorumluluk Ofisi’nin yayınladığı rapor, çoğu devlet kurumunun yeni kurallara uymadığını gösteriyor. Araştırmalara göre bu kurumlar en çok yüksek değerli varlıklarını belirleyebilme, esnekliğin artırılması gereken alanlarda korumayı tasarlama ve bu alanlardaki yatırımları paylaştırmada sorun yaşıyor.
Siber direnci artıracak 6 adım İş geliştirme süreçleri, modernizasyon ve siber direnç kombinasyonunun başarı getireceğini dile getiren Komtera Teknoloji güvenlik uzmanları, siber saldırı altında olmaya devam edecek kamu kurumlarının siber direncini artırmaları için sistemlerine adapte etmesi gereken 6 adımı paylaşıyor. 1. Sürekli yapılması gereken, temel görevlerde eksiksiz olun. Yamalar, güncellemeler ve erişim izinleri dene-
timleri gibi rutin görevlerde çok iyi olun. 2. Güvenliğinizi artırmak için bulut hizmetlerini destekleyin. Bulut teknolojilerinden faydalanarak elastik iş yükü ve çoklu işlem kapasitesi avantajlarını kullanarak siber saldırganların verilerinize ulaşıp kurumunuza zarar verme ihtimalini düşürün. 3. Veri merkezli güvenliği adapte edin. Şifreleme, güçlü hesap ve erişim yönetimi gibi otomatik ya da elle yönetilen tüm konularda veri güvenliğinin günbegün tüm operasyonlarda gözetildiğinden emin olun. 4. Uygulama güvenliğini atlatmayın. Otomatik taramalar ve testler uygulayarak uygulamalardaki potansiyel zafiyetleri devamlı ve düzenli olarak kontrol edin. Böylece saldırganların saldırı yüzeyi yaratmak için vermeleri gereken eforu artırarak onları vazgeçirin. 5. Yazılım temelli ağ kullanımını artırın. Siber saldırganlar, bulamadıkları bir şeye saldıramazlar. Ağ olarak yazılım tabanlı bir sistem kullanmayı seçerek ağ güvenliğini artırın ve siber saldırganların boşa kürek çekmesini sağlayın. 6. Proaktif bir savunma yaratın. Yapay zeka ve güvenlik otomasyonu araçlarını kullanarak sorunları kısa zamanda fark edip hızlıca savunma yolları üretin. IT çevrenize sürekli uygulayacağınız testlerle zayıflıklarınızı saldırganlar fark etmeden önce siz fark edin. Siber tehditleri takip edin ve en önemli tehditler başta olmak üzere önceliklerinizi belirleyin.
5G Vadisi’nde Netaş ION Platformunda IoT projelerini 5G hızında geliştirme imkanı
Yerli ve milli teknoloji üretimini desteklemek amacıyla içinde bulunduğu ekosistemi güçlendirmeyi sorumluluğu olarak gören Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Mimarı Netaş, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde açılan ve 5G’ye geçiş yolunda önemli bir adım olan 5G Vadisi Açık Test Sahası’nda IoT Platformu ION ile yer aldı. 5G Vadisi’ndeki tek IoT Platformu olan Netaş ION üzerinden öğrencilere, start-
up’lara, her ölçekteki kurum ve kuruluşlara IoT projelerini de 5G hızında ücretsiz geliştirebilme imkanı sunuluyor. IoT projelerini Netaş ION Platformu üzerinde geliştirmek isteyen proje sahiplerinin BTK’ya başvuru yapması gerekiyor. Başvuru sahipleri, 5G VATS Teknik Çalışma Grubu tarafından yapılacak değerlendirmenin ardından, belirlenecek takvim dahilinde altyapılardan faydalanabilecek.
“Amacımız, ekosistemimizi 5G teknolojilerine hazırlamak” İlk telekomünikasyon ArGe’sini kurarak 45 yıldan bu yana geliştirdiği altyapı teknolojileri ile Türkiye’nin dijital dönüşümünün her aşamasında rol oynayan bir şirket olduklarına dikkat çeken Netaş ArGe Genel Müdür Vekili Bülent Kemal
Mutlu, “Netaş olarak yerli 5G ve ötesi teknolojiler üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bununla birlikte yerli teknoloji üretimi ile kalkınma seferberliği kapsamında, içinde bulunduğumuz ekosistemi de gelecek teknolojilere hazırlamayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. 5G Vadisi’nde, öğrencilerden, start-uplara, her ölçekten kamu ve özel sektör kuruluşlarına, akademisyenlere kadar herkese IoT platformumuzu kullanıma açtık. Böylece IoT proje sahipleri, Netaş’ın ION Platformu üzerinde ürünlerini ücretsiz olarak geliştirebilecek. Amacımız, 5G ile hayatın her noktasına daha fazla entegre olacak olan IoT’nin 2025 yılına kadar yaratacağı tahmin edilen 11 trilyon dolarlık pazardan Türkiye’nin alacağı payın artırmasına destek olmak” dedi.
Bulut bilişim 3 yılda 130 bin kişiye yeni iş fırsatları yaratacak İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü’nün, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) iş birliğiyle Ankara BTK Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Bulut Bilişim ve Veri Dolaşımı Konferansı”nda, veri temelli ekonomi ve endüstri 4.0 kapsamında bulut bilişimin sağladığı katma değer ile dünyadaki trendler masaya yatırıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Sayan, bulut bilişimin iş dünyasında maliyetleri düşürmesi, e-ticaretin gelişimine katkıda bulunması ve istihdama etkisi nedeniyle büyük şirketlerin ve devlet yönetimlerinin bilgi politikaları arasında öncelikli bir yeri olduğunu belirterek, “Öngörülerimize göre bulut bilişim, 2022 yılına kadar Türkiye’de 130 binden fazla kişiye yeni iş imkânı sunacak” dedi.
Yeni meslekler hayatımızın merkezine yerleşecek Bulut teknolojilerinin çeşitli iş alanlarını etkisiz hale getirdiğiyle ilgili yanlış bir algı bulunduğunu vurgulayan Sayan, şöyle devam etti: “Bulut bilişim uzmanlığı, büyük veri analistliği, ortak kullanılan araç şoförlüğü, sürücüsüz araç mühendisliği gibi yeni meslek dalları hayatımızın merkezine yerleşecek. Buradaki hassas nokta, iş dünyasıyla hızla ilerleyen bulut bilişime yetişmek. Yeni ve dijital becerileri öğrenmek ve dönüşen mesleklere adapte olabilmek için iyi bir eğitim almak gerekiyor.” Toplantıda konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitü Müdürü Doç. Dr. Leyla Keser, bulut bilişim ve veri dolaşımında kullanıcının özellikle veri koruması hukuku kapsamındaki hakla-
rının etkisi, bulut bilişime ilişkin olarak hizmet sunan sağlayıcıların uymaları gereken teknik ve güvenlik kriterleri ile standartların belirlenmesinin önemini vurguladı. Doç. Dr. Keser dünyadaki veri dolaşımına ilişkin engelleyici düzenlemelere hakim yaklaşımlar hakkında bilgi verdi. Konuşmalarının ardından bulut bilişimle yaratılan ortak değer ve başarı hikayeleri paylaşıldı. Bulut bilişim hizmeti sağlayan ve bulut hizmeti alan firmaların temsilcileri, bulut bilişim sayesinde yaratılan güvenlik, gizlilik, mali tasarruf gibi ortak değer ve avantajları kendi kurumsal hikayeleri üzerinden aktardı. Sağlık Bakanlığı bünyesinde sağlık verileri özelinde kurulan sistem hakkında da bilgilerin paylaşıldığı konferansın son oturumunda bulut bilişime ilişkin güncel eğilim ve yaklaşımlar tartışıldı. Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 41
ürün tanıtımı
Baymak’tan Atıksu Terfi İstasyonları Baymak, teknolojide çözüm ortağı olan DAB firmasının kullanıcı dostu ürünleri Fekabox ve Fekafos ile kolaylık sağlıyor.
A
tıksuların, ihtiva ettiği maddeler nedeniyle bulunduğu yerden terfi ettirilmesi insan sağlığı ve çevre temizliği açısından önem göstermektedir. Atıksular, içeriğinde katı maddeler, wc atıkları, atık yağlar, homojen olmayan katı atıklardan oluşmaktadır ve bu atıksuların terfi ettirilmesi özel ekipmanlar ihtiyacını doğurmaktadır. DAB firması bünyesindeki Fekabox ve Fekafos atıksu terfi istasyonları dizayn edilirken kalite ile birlikte kullanıcı dostu olmasına da dikkat edilmiştir. Alternatifli giriş çıkış bağlantıları ve bu bağlantı 42 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
noktalarına işaretlenen semboloji ile kullanım kolaylığı sağlanmıştır. Tüm bağlantı noktaları koku ve hijyen unsurlarını sağlayacak şekilde sızdırmazlık ekipmanları ile donatılmıştır. Fekabox ve Fekafos atıksu terfi istasyonları ortalama 8 mm kalınlığında geri dönüştürülebilir Polietilen malzemeden üretilmiştir. Bu sayede taşıma ve kurulum maliyetleri düşürülmüş, koku probleminin önüne geçirilmiştir. Ayrıca korozyona ve mekanik yorulmaya karşı dayanıklı olarak geliştirilmiştir. Fekabox 110, 200; Fekafos 280, 280
Double, 550 Double ve Fekafos Maxi 1200, 1700, 2200, 3600 modelleri ile oldukça geniş bir aileye sahiptir. İstasyon ihtiyaç olabilecek gerekli aksesuarları ile beraber tedarik edilip, cihaza uygun pompalar ve pano uygulamaya göre seçilip cihaza ilave olarak eklenir. Bu sayede kullanıcıya esnek bir sistem ve uygulama alanı sunulur. Ayrıca Maxi serilerindeki sepet sistemi sayesinde büyük parçalı atıkların pompa ağzına gelmesi önlenir ve sepet sisteminin özel kapağı sayesinde kolayca temizliği sağlanır.
ürün tanıtımı
Hycleen Automation System ile Sıhhı Tesisat Otomasyonu ve Güvenli Temiz Su Tedariği
G
F Piping Systems (GFPS)’in içme suyu tesisatlarının otomasyonu için geliştirdiği Hycleen Automation System, özellikle büyük bina komplekslerinde içme suyu tesisatlarının planlanması, kurulumu, işletilmesi ve bakımını güvenilir ve basit bir şekilde destekliyor. Bir paket olarak sunulan sistem, tesisata giren suyun kontrolü, denetimi, raporlanması gibi özellikleri ile suyun hijyenik ve sağlıklı kullanımına olanak sağlar. Uygun olmayan su sıcaklıkları, durgunluk ve biyofilm oluşumu nedeniyle bakterilerin oluşma riskini artırır. Bu nedenle, binalardaki içme suyu tesisatları dikkatle planlanmalı, tasarlanmalı ve çalıştırılmalıdır. Hycleen Automation System, planlamacılar için güvenli ve hızlı planlama, sistemi basit kurallara göre boyutlandırma, programlama ve karmaşık hesaplamalar olmadan hidrolik ayar imkânı sağlar. Sistem, sıhhi tesisatçılar için “Tak- Çalıştır” şeklinde güç ve veri için sadece bir kablo ile basit kurulum sunar. Bu şekilde hızlı ve yazılım destekli devreye alım söz konusu olur. Sistem yöneticileri için ise düşük bakım maliyetli temiz içme suyu sistemi, düşük riskli uygulama ile kullanım ve güncelleme konularında avantajlar sunar. Hycleen Automation System, optimum içme suyu hijyenini 4 adımda güvence altına alır: Önleme, İzleme, Müdahale ve Risk Değerlendirmesi
Hycleen Automation System bileşenleri Sistem; Master Box, vanalar, güç kaynağı ve veri iletim kablolarından oluşur. Hycleen Automation Master Box, kurulan sistemi tek kablo sayesinde (her 500 m) 50 denetleyiciye kadar kontrol ede44 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
bilir. Devreye alma sırasında Master Box, sistemdeki tüm vanaları ve sensörleri kimliği ve türü ile algılar ve bunları uygun uygulamalara aktarır. Önceden tanımlanmış değerlerle sistem hemen çalışmaya hazırdır. Bununla birlikte, tüm parametreler yalnızca Master Box aracılığıyla değil, aynı zamanda bilgisayara, tablete veya akıllı telefona bağlantı yoluyla da bireysel ihtiyaçlara uygun bir şekilde uyarlanabilir. LegioTherm 2T ve LegioTherm K vanaları, Master Box ile birlikte sistemin kalbinde yer alır. Önceden programlanmış parametrelere bağlı olarak çalışan vanalar, su sıcaklığı okumalarını algılayarak, değerleri Master Box’a aktarır. Özellikle büyük sıcak su dağıtım sistemlerinde –örneğin hastanelerde, otellerde, huzurevlerinde– durgunluk, pürüzlü yüzeyler ve 50°C’nin altındaki sıcaklıklar, biyofilmlerin oluşumunu ve böylece Legionella’nın çoğalmasını
teşvik edebilir. Legionella’nın önlenmesinde, yeterince yüksek sıcaklıklarda ve düzenli su değişimi büyük önem taşır. Vanalardan otomatik olarak elde edilen verilerle hassas hidrolik ayar kontrolü ile Lejyonella bakterisinin öldüğü kabul edilen 70°C ile termal dezenfeksiyon yapılabilir. Türkiye’de Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi tesisat sistemlerinin temiz su kullanımı GFPS Hycleen Automation System ile kontrol altında tutuluyor.
Önleme
Tüm boru kesitlerinde yeterli sirkülasyon Yerel gereksinimlere ve standartlara göre minimum sıcaklığın sağlanması Tüm çalışma aşamalarında sabit hidrolik ayar Otomatik sirkülasyon ile düzenli su değişimi
İzleme
Ölçüm verilerinin saklanması ve hijyenik önlemlerin sisteme kaydedilmesi
Müdahale
Düzenli termal dezenfeksiyon
Risk Durum ve risk değerlendirmesi için değerlendirmesi kapsamlı veri tabanı
etkinlik
Etkinlik Takvimi N-EXPO 2019
12 – 15 Mart 2019
Tokyo Japonya
WIN Eurasia 2019
14 - 17 Mart 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
REW İstanbul
21 - 24 Mart 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Asansör İstanbul 2019
20 – 23 Mart 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Taipei Smart City Summit & Expo
26 – 29 Mart 2019
Taipei, Tayvan
IFAT Eurasia
28 – 30 Mart 2019
IFM İstanbul Fuar Merkezi
GAS&POWER Network
28 – 30 Mart 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Recycling Expo
01 – 02 Nisan 2019
Paris, Fransa
2.FM Expo İstanbul Bina ve Tesis Yönetim Fuarı
05 Nisan 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Intertraffic Istanbul
10 – 12 Nisan 2019
İstanbul Fuar Merkezi
Securitex Eurasia 2019
11 – 14 Nisan 2019
ATO Kongre ve Sergi Sarayı, Ankara
Heritage İstanbul 2019
11-13 Nisan 2019
Hilton İstanbul Convention & Exhition Center
5.Securitex Eurasia 2019
11-14 Nisan 2019
ATO Kongre ve Sergi Sarayı, Ankara
IE Expo Çevre Fuarı
15 – 17 Nisan 2019
Guangzhou, Çin
2.ICCS – Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi ve Fuarı
18 – 19 Nisan 2019
Pullman Airport Hotel Convention Center, İstanbul
Smart city & IOT Expo
30 Nisan – 1 Mayıs 2019
Toronto, Kanada
Waste Expo
06 – 09 Mayıs 2019
Las Vegas, ABD
Electric&Hybrid Vehicle Technology Expo
07 – 09 Mayıs 2019
Stuttgart, Almanya
LED Expo Mumbai
09 – 11 Mayıs 2019
Mumbai, Hindistan
Road Expo
04 – 07 Haziran 2019
Moskova, Rusya Ocak/Şubat 2019 • e-Belediye 45
etkinlik
World Enviroment Expo
05 – 07 Haziran 2019
Yeni Delhi, Hindistan
Turkeybuild Yapı Fuarı
18 – 22 Haziran 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Indonesia International Smart City Expo & Forum
17 – 19 Temmuz 2019
Cakarta, Endonezya
Led Expo Thaliand
27 – 29 Temmuz 2019
Tayland
ISK Sodex 2019
02 – 05 Ekim 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Kent Expo
01 – 02 Kasım 2019
Fuar İzmir, İzmir
IEEE ICCVE 2019 International Conference on Connected Vehicles and Expo
04 – 08 Ekim 2019
Avusturya
Water Loss Forum
09 – 10 Ekim 2019
Congresium Ankara
Road2Tunnel 2019
09 – 11 Ekim 2019
Congresium Ankara
Eurasia Rail 2019
10 – 12 Ekim 2019
Fuar İzmir, İzmir
8. Doğalgaz Kongresi ve 2.Doğalgaz Fuarı
17 – 18 Ekim 2019
Haliç Kongre Merkezi, İstanbul
EnTech Fuarı
17 – 20 Ekim 2019
CNR Expo Yeşilköy, İstanbul
Busworld Europe
18 – 23 Ekim 2019
Brussels Expo Centre, Belçika
Kent Expo “4.Şehircilik ve Kent İhtiyaçları Fuarı ve Kongresi
01 – 02 Kasım 2019
Fuar İzmir, İzmir
Ecomondo
05 – 08 Kasım 2019
Rimini Expo Centre, İtalya
Smart city Expo World Congress
19 – 21 Kasım 2019
Barselona, İspanya
Urban Design & Landscaping Expo
25 – 28 Kasım 2019
Dubai, BAE
11.Flower Show İstanbul 2019 Avrasya Bitki Fuarı
28 – 30 Kasım 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Plast Eurasia İstanbul
04 – 07 Aralık 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Antalya City Expo
26 - 28 Mart 2020
Antalya Expo Center
46 e-Belediye • Ocak/Şubat 2019
ISK sektörünün uygulama tekniği dergisi
ISK sektörümüzü yurtdışında tanıtan dergi
Yerel yönetimlerde yeni yaklaşımlar
Tesisat ürünleri pazarlama dergisi
ISK sektörünün en çok okunan dergisi
Yenilenebilir enerji teknolojileri dergisi
DSYG Dergilik
dergilerinize her yerden ulaşın...
Sektörünüzle ilgili en taze haberler burada! www.termodinamik.info www.tesisatmarket.com www.iskteknik.com.tr www.yenienerji.com www.ebelediye.info www.hvac-turkey.com
Doğa Sektörel Yayın Grubu Ali Nazım Sok. No: 30 Koşuyolu 34718 Kadıköy, İstanbul Tel: (0216) 327 80 10 Faks: (0216) 327 79 25 www.dogayayin.com
Abone formu
mutlu yıllar
ISSN 1306-9721 FİYATI: 10 TL YIL: 10 SAYI: 66 www.iskteknik.com
İKİ AYDA BİR YAYINLANIR • KASIM-ARALIK 2017 • YIL: 10 • SAYI: 72 • 14 TL • ISSN 1306-5343 • www.ebelediye.info
YENİ ENERJİ DERGİSİ
66
Isıtma, Soğutma, Klima ve Havalandırma Ekipmanlarının Montaj, Servis ve Uygulama Tekniği Dergisi
DSYG Dergilik
dergilerinize her yerden ulaşın...
HEATING, VENTILATING, AIR-CONDITIONING AND REFRIGERATION IN TURKEY • ONE ISSUE PER YEAR • 2017
ISSN 2147-5423
KASIM-ARALIK 2017
Röportaj
“Hilti Türkiye yüzde 25 büyüme hedefliyor”
İki ayda bir yayınlanır • Kasım - Aralık 2017 • Yıl: 10 • Sayı: 61 • 14 TL • ISSN 1307-9212 • www.yenienerji.info
Makale
RÖPORTAJ
güçlü Ar-Ge
Kent, Elektrik ve Aydınlatma
Arda Kristaporyan
Püf Noktası
AYDA BİR YAYIMLANIR • ARALIK 2016 • YIL: 21 • SAYI: 215 • 9 TL. • ISSN: 1302-8073 • www.tesisatmarket.com
BELSİS
İmbat Yönetim Kurulu “BELEDİYENİN İHTİYACI OLAN Başkanı
Elektrik Motorları ve Çeşitleri
DSYG Dergilik
ANAHTAR TESLİM SUNUYORUZ” Kerim Gümrükçüler
TEKNOLOJİLERİ EN EKONOMİK ŞEKİLDE
dergilerinize her yerden ulaşın...
Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu
Kasım-Aralık 2017 Sayı: 61
Binalarda
Enerji Tasarrufu ARALIK 2017 SAYI 304
2017 .
12
D
uş alacaksınız, musluğu açıyorsunuz birkaç dakika suyu akıtarak sıcak suyun gelmesini bekliyorsunuz, biraz da istediğiniz sıcaklığa getirene kadar kullanmadığınız bir su sarfiyatı yapıyorsunuz. Evet, bir yandan gelecekteki su savaşları kâbusunu
tanıklı testötesüreci konuşuyor, yandan yılda milyonlarca ton suyu kullanmadan kanalizasyon sistemine gönderiyove sertifikasyon ruz. Sıcak su hazırlayıcı cihaz ile duş arasındaki
Yapmanın Düşük Maliyetli Yolları
mesafe arttıkça israf da artıyor. Çare olarak en çok önerilen şey ise plastik kova. Sosyal medyada pek çokları tasarruf tedbirlerini gururla paylaşıyor ve plastik kovaların faziletlerini sayıp döküyor. Birkaç dakikalığına boşa akıtılan suyu bu kovalarda toplayıp sebze yıkamada, çiçek sulamada kullandıklarını, değerlendirdiklerini anlatıyor. Hatta bu konuda bir İspanyol firması çıkmış, sırf bu iş için bir ürün geliştirmiş: “WaterDrop torbaları”. Firma, her bireyin banyo esnasında ortalama 4.5 litre su heba ettiğinden ve her gün banyo yapması halinde yılda 1000 litre su israf ettiğinden yola çıkarak taşıması, doldurması ve boşaltması kolay bu su torbalarını geliştirmiş. Torbalar banyo musluğuna asılarak ya da direkt
“More domestic and more renewable energy” era started in Turkey
Turkey is a World Leader in Mega Projects
4/4’lük bir seçim
TÜYAK 2017
Baca Sektörünün Dünü, Bugünü ve Yarını
“ We’ll be reaching products that work with
DSYG Dergilik graphene, in 2023.” Su israfının dostu banyolar, her yıl milyonlarca ton suyu heba ediyor
SEMPOZYUM İSTANBUL, 5. YAŞANABİLİR ŞEHİRLER SEMPOZYUMU’NA EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Organizations Calendar 2017
Turkey-Stirred But Not Shaken
içine duş başlığı daldırılarak kullanılabiliyor. Sonrasında bu torbaları zamanı geldiğinde boşaltmak üzere bir yere asabiliyor, bir yerde bekletebiliyorsunuz. İhtiyacınız olduğunda sifonu çekmek yerine klozete dökebiliyor, çiçeklerinizi sulayabiliyor; temizlik için, evcil hayvanınızı beslemek için kullanabiliyorsunuz. Kimisi de elektrikle şok ısıtma sağlayan musluk geliştirmiş, elektriğin olduğu her yerde suyu israf etmeyin diyor. Buna karşın farklı yerlerde ve tarihlerde, öğrenciler arası yarışmalarda şaşırtıcı sayılabilecek buluşlar yapılmış: Trabzon’da 3 lise öğrencisi, şofben ve diğer ısıtıcılardan sıcak su elde edilinceye kadar geçen sürede boşuna akan soğuk sudan tasarruf edilmesi için proje hazırlamış. Projenin danışman öğretmeni Ahmet Kılıç, FAN SEÇİM YAZILIMLARI projeyi şöyle anlatmış: “Bekleme süresinde en az 3-4 litre su boşa akıyor. 4 kişilik bir ailenin haftada bir banyo yaptığını düşünürsek her hafta 30 litre su boşa gidiyor. Bu, yılda yaklaşık bin 600 litreye ulaşmaktadır. Bunu ülkemize oranladığımızda, 27 milyon ton su boşa akıyor. Biz de boşa akan suyu değerlendirmek için öğrencilerimizle kafa yorup böyle bir proje geliştirdik.
Mutfakta musluk açıldığında su tesisatındaki soğuk suyun dışarı akması yerine, tekrar geri dönmesini sağladık. Bunun için musluğun üzerine termostat koyduk. Termostattaki sıcaklık istenilen dereceye ulaşıncaya kadar sistem suyu dışarıya değil, tesisata geri veriyor. İstediğimiz sıcaklığa gelindiğinde termostat devreye giriyor ve musluktan sıcak su akıyor. Bu sayede soğuk su israfı önlenmiş oluyor.” Bu da üniversite öğrencisinden gelen bir diğer fayda üretimi: Kütahya’da bir üniversite öğrencisi, soğuk suyun ısınmasına kadar geçen sürede israf edilen suyu depolayarak Türkiye’deki tüm binalarda kullanılması halinde her yıl 431 milyon metreküplük Porsuk Barajı’nın kapasitesi kadar su tasarrufu sağlayan sistem geliştirmiş. “İsraf Edilen Suları Geri Kazanım Sistemi” projesinde Mehmet Demir, geliştirdiği sistemin üç yollu vana, su deposu ve depoda otomatik çalışan şamandıradan oluştuğunu söylemiş. Deponun hem şebekeye hem de israf edilen suyun geldiği sisteme bağlı olduğuna dikkat çeken Demir: “Depoyu normalde israf edilen temiz su beslemekte, depodaki su miktarı belli seviyenin altına düşerse doğrudan şebekeden gelen su depoyu beslemektedir. Bu sayede su kesintisi olmamaktadır. Depodaki su, klozetin rezervuar suyunu beslemektedir” demiş. Sistem 150 TL’ye mal olmuş ama üzerinde çalışılırsa düşermiş. Lastik contası eskimiş ve su damlatan musluklardan kaçan su miktarı da yılda 24 tona kadar çıkabiliyor. Suyun debisinin de ihtiyacın üzerinde ayarlı olması da başka bir israf konusu. Building Research Establishment kuruluşunca yapılan bir araştırmaya göre, insanlar su akışının dakikada 3-10 litre asında olmasından rahatsızlık duymuyormuş. Yani ana su vanasından, her musluğa bağlı ara vanadan suyun debisini tasarruf sağlayacak şekilde düzenlemek mümkün. Tabii su tasarruflu muslukların kullanımını yaygınlaştırmak için devletin bazı teşvikleri, vergi indirimleri de işe AKILLI JETFAN OTOMASYONU yarayacak gibi. Bu tür destekler sadece musluklar için değil, klozet, pisuarlar, duş başlıkları için de geçerli. Çünkü bu ürünler de diğerleri gibi ne kadar enerji, su verimli çevre dostu ise o denli pahalı. Öyle olunca da tasarruf yine zengin işi olmaktan öteye gidemiyor. TM
The Second Oldest Subway of the World
TÜNEL
EIF 2017 enerjinin tüm taraflarını 10. kez bir araya getirdi
Mutlu Yıllar
dergilerinize her yerden ulaşın...
RÖPORTAJ RÖPORTAJ
Doç. Dr. Selmiye Alkan Gürsel Sabancı University:
Makale
dergilerinize her yerden ulaşın...
RÖPORTAJ FIA FOUNDATION “OKULA GÜVENLİ ERİŞİM HER ÇOCUĞUN EN TEMEL HAKKI”
VOLUME 16 www.hvac-turkey.com
Eurasia Tunnel Selected as World’s “2016 Best Tunnel Project”
İpucu
Soğutma Sistem Verimliliğinin Artırılması
DSYG Dergilik
Jeotermal Enerjimiz, CO2 Salımları ve Organik Rankin Çevrimli Santraller
güçlü üretim altyapısı
Yangın Hidrantları Denetim, Test ve Bakımı
Mutlu yıllar...
17
Ayda bir yayımlanır • Aralık 2017 • Yıl: 26 • Sayı: 304 • 12 TL.• ISSN:1302-8065 • www.termodinamik.info
MAKALE
KONGRE
% 50
İndirimlidir
Jinko Solar Türkiye
www.termodinamik.info
Dergi Aboneliği Öğrencilere
w w w.yenienerji.info
DOSYA
Yenilenebilir enerjiden ilham alan mimari tasarımlar
TERMODİNAMİK DERGİSİ
YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹ TEKNOLOJ‹LER‹
kolaylaştıran yazılımlar
Gökçen Parlar Ünal Yazı İşleri Müdürü gokcenparlar@dogayayin.com
TERMODİNAMİK (12 Sayı)
ISK TEKNİK (6 Sayı)
E-BELEDİYE (6 Sayı)
ISK sektörünün en çok okunan dergisi
Montaj, servis ve uygulama tekniği dergisi
Yerel yönetimlerde yeni yaklaşımların dergisi
Basılı Dergi / 160 TL Dijital Dergi / 80 TL Basılı + Dijital Dergi / 200 TL
Basılı Dergi / 70 TL Dijital Dergi / 35 TL Basılı + Dijital Dergi / 85 TL
Basılı Dergi / 90 TL Dijital Dergi / 45 TL Basılı + Dijital Dergi / 120 TL
TESİSAT MARKET (12 Sayı)
YENİ ENERJİ (6 Sayı)
HVAC&r TURKEY
Tesisat sektörünün ürün pazarlama dergisi
Yenilenebilir enerji teknolojileri dergisi
ISK sektörünün yurtdışına yönelik tek dergisi
Basılı Dergi / 150 TL Dijital Dergi / 75 TL Basılı + Dijital Dergi / 185 TL
Basılı Dergi / 90 TL Dijital Dergi / 45 TL Basılı + Dijital Dergi / 120 TL
Yılda bir kez çıkar Yayın dili: İngilizce Örnek Sayı İstiyorum
Yukarıda işaretlediğim dergiye/dergilere abone olmak istiyorum. Kişinin/Kuruluşun adı İş ünvanı Sektör
Kamu
Özel
Faaliyet alanı
Adresi Posta kodu
Telefon
Faks
TL. Toplam abone bedelini aşağıda işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim. Havale fotokopisini adresinize gönderiyorum. Yapı Kredi Bankası Acıbadem Şubesi - İST. 60430526 nolu Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı IBAN No: TR 21 0006 7010 0000 0060 4305 26 Türkiye İş Bankası Koşuyolu Şubesi - İST. 311301 nolu Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı IBAN No: TR 41 0006 4000 0011 1700 3113 01 Garanti Bankası Acıbadem Şubesi - İST. 6299978 nolu Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı IBAN No: TR 29 0006 2000 4040 0006 2999 78 TL. Toplam abone bedelini aşağıda işaretlediğim kredi kartından çekiniz. Visa
Eurocard/Mastercard
Kart no:
Son kullanma tarihi:
Lütfen faturayı
V.D.
Tarih:
İmza:
Güvenlik no: no’lu hesaba kesiniz.
ABONE SERVİSİ
Dergilerimizin aboneliğini herhangi bir nedenden dolayı sürdürmek istemeyen okurların 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu’nun 11/A maddesinde tanımlanan koşullar doğrultusunda cayma hakkı bulunmaktadır. Gecikmelerde dergimizi arayınız.
Tel. : (0216) 327 80 10 Faks : (0216) 327 79 25 abone@dogayayin.com
Kesim
WL198_Rexa Solid Q lan.pdf
1
12/02/2019
14:06
AKILLI ŞEHİRLER AKILLI ÇÖZÜMLER GEREKTİRİR. Rexa Solid Q
C
M
Y
CM
Kesim
İKİ AYDA BİR YAYINLANIR • OCAK-ŞUBAT 2019 • YIL: 12 • SAYI: 79 • 16 TL • ISSN 1306-5343 • www.ebelediye.info
DSYG Dergilik
dergilerinize her yerden ulaşın...
Otomatik kendi kendini temizleyebilen çark tasarımı ile tıkanmazlık IE5 motor verimliliği Herhangi bir harici kontrol panosuna ihtiyaç duymadan 4 pompaya kadar uyumlu çalışma Sistem kontrolü ile optimum devir ayarı Entegre Eternet Arayüzü sayesinde bina otomasyon sistemleri ile sensör ve veri arayüzünün bağlantı kolaylığı
MY
CY
CMY
WILO BRINGS THE FUTURE.
Geleceğin teknolojisini yakından inceleyin: www.wilo.com.tr
K
Sürdürülebilir geleceğin anahtarı:
Karbon nötr şehirler
RÖPORTAJ IFAT EURASIA PROJE MÜDÜRÜ NAMIK SARIGÖL
TEKNİK MAKALE RÖGARLARDA OLUŞAN REAKSİYONLAR OLUŞAN GAZLARIN ETKİLERİ VE ETKİLERİNİ AZALTMA YÖNTEMLERİ
ÇEVRE TÜRKİYE’DEKİ OSB’LERİN ÇEVRE ARAŞTIRMASINDAN ÇARPICI SONUÇLAR ÇIKTI