YENİ ENERJİ DERGİSİ
土耳其户小广告 195x270-5mm.pdf 2 2019/3/21 14:41:31
Daha iyi bir yaşam için akıllı enerji
YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹ TEKNOLOJ‹LER‹
Huawei FusionSolar Konut Tipi Akıllı PV Çözümü, her ihtiyaca uygun batarya entegrasyon destekli çözüm
İki ayda bir yayınlanır • Mart - Nisan 2019 • Yıl: 12 • Sayı: 69 • 16 TL • ISSN 1307-9212 • www.yenienerji.com
Huawei FusionSolar Konut Tipi Akıllı PV Çözümü , her evde aranan sıfır enerji tüketim ile yaşamanın en iyi yoludur. Sizlere evinizin enerjisiyle bağlantı kurmanın ve keyfini çıkarmanın yeni yollarını yaratır.
Special Chapter for Intersolar Europe 2019
Daha fazla bilgi için lütfen sayfamızı ziyaret edin: solar.huawei.com
TURKEY’S RENEWABLE ENERGY INDUSTRY
C
w w w.yenienerji.com
M
Y
CM
MY
CY
In 2023, sun and wind will be the lowest-priced electricity source in Turkey
RÖPORTAJ Aktif Bank Genel Müdür Yardımcısı
Ahmet Erdal Güncan Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı
CMY
K
ÇEVİRİ
Cinsiyetler Açısından Yenilenebilir Enerjiye Bakış
Prof. Dr. Nejat Veziroğlu
PROJE
Türkiye’nin ilk güneş enerjili otogarı olan Muğla Menteşe Otogarı açıldı
SUN2000L-2/3/3.68/4 Optimizer /4.6/5KTL
@ Huawei FusionSolar
Mart-Nisan 2019 Sayı: 69
www.asronsigorta.com.tr
Akıllı Solar Mühendisliği ile Sürdürülebilir Yüksek Verimli Tesisler
Gaziantep / Nizip / Keklik - 5.34 MWp
Gaziantep / Şehitkamil / Bayatlı - 2.08 MWp
Gaziantep / Araban / Güllüce - 2.76 MWp
Mersin / Toroslar / Tırtar - 6.54 MWp
Gazi Mah. Karacaoğlan Cad. No:32/A, 27060 Şehitkamil / Gaziantep / Türkiye T: +90 342 360 82 22 F: +90 342 336 82 22 e-mail: info@unitedsolar.com.tr
www.unitedsolar.com.tr
One Trusted Source Technical Advisory | Testing | Certification
DEWI and AWS Truepower are now UL.
Project Development Support
Energy Storage
Asset Management
Cybersecurity
Due Diligence
Testing
Grid Solutions
Inspection
Software and Data
Certification
Learn more at UL.com/Renewables
mart - nisan 2019
içindekiler
04 HABERLER
22
Aktif Bank Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Erdal Güncan: “Yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmaya devam edeceğiz”
36 Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu: “Türkiye önümüzdeki 20 yıl içinde hidrojen enerjisine geçmek için gerekli planlamayı yapmalı”
36 PORTRE RÖPORTAJ
48 TEKNİK MAKALE
Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu: “Türkiye önümüzdeki 20 yıl içinde hidrojen enerjisine geçmek için gerekli planlamayı yapmalı”
Metal-Clad Hava İzoleli (AIS) & Gaz İzoleli (GIS) OG Hücre Karşılaştırma Orta Gerilimde Hava İzoleli mi Gaz İzoleli mi?
42 PROJE
54 ETKİNLİK TAKVİMİ
22 RÖPORTAJ Aktif Bank Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Erdal Güncan: “Yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmaya devam edeceğiz”
26 TURKEY'S RENEWABLE ENERGY INDUSTRY In 2023, sun and wind will be the lowest-priced electricity source in Turkey
Türkiye’nin ilk güneş enerjili otogarı olan Muğla Menteşe Otogarı açıldı
44 ÇEVİRİ Cinsiyetler Açısından Yenilenebilir Enerjiye Bakış
editör
Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Dergisi
www.yenienerji.com www.dogayayin.com
Sahibi Asrin Bakır Gerçek asrinbakir@dogayayin.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Oya Bakır oyabakir@dogayayin.com Yazı İşleri Müdürü Didem Taşbaşı didemtasbasi@dogayayin.com Reklam Grup Başkanı Asrin Bakır Gerçek asrinbakir@dogayayin.com Reklam Servisi Bilgin Akcan bilginakcan@dogayayin.com Melih Büçge melihbucge@dogayayin.com Grafik Altan Üren Elif Cankan Hicran Sopaoğlu Abone ve Okur Sorumlusu Diler Sunay abone@dogayayin.com Ulaştırma ve Dağıtım Yavuz Erdoğan Yayınlayan
Doğa Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ISSN: 1307-9212 2019 © Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. Bedeli: 16 TL. Yıllık Abone Bedeli: 90 TL. Yönetim Yeri Ali Nazım Sok. No: 30 Koşuyolu 34718 Kadıköy / İSTANBUL T: 0216 327 80 10 pbx F: 0216 327 79 25 www.dogayayin.com Baskı ve Cilt ŞAN OFSET MATBAACILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Adres: Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No: 50 Kağıthane/İstanbul Tel: 0212 289 24 24 Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.
Cinsiyet eşitliğinin kalkınmadaki rolü Malumunuz Mart ayı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, kadın rolünü ön planda tuttuğumuz, kadının da toplumda erkekler kadar var olduğuna dikkat çektiğimiz bir ay. Bu yıl da firmaların, sivil toplum kuruluşlarının, sektörel birliklerin bu konuya ilişkin gerçekleştirdiği bir dizi etkinlik oldu. Bu kapsamda Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası (TSKB) ve Fransız Kalkınma Ajansı ‘nın (AFD) Dünya Kadınlar Günü’ne dikkat çekmek amacıyla 3 yıldır düzenlediği konferans serisi bulunuyor. Fırsat eşitliği ve kadın istihdamı temalı konferansların bu yıl ki başlığı “Kapsayıcı Kalkınma İçin Fırsat Eşitliği” olarak gerçekleştirildi. 3 farklı oturumla başarılı kadın girişimcilerin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta fırsat eşitliği her yönüyle tartışıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan TSKB Genel Müdürü Suat İnce, fırsat eşitliğinin kalkınmadaki rolüne dikkat çekerek, “Kalkınma, başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla gerçekleşebilecek bir hedef. Biz de TSKB olarak özel sektöre sunduğumuz finansal desteklerimiz ve danışmanlık hizmetlerimizle uzun yıllardır ev ödevimizi tüm titizliğimizle yapmaya devam ediyoruz. Bu yönde global iş ortaklarımızdan gelen destek ve ilave finansman kaynakları motivasyonumuzu daha da artırıyor” dedi. AFD Türkiye Grup Direktör Yardımcısı Emilie Huang ise, sürdürülebilir kalkınmaya giden yolda önemli bir rol oynayan cinsiyet eşitliğinin, insani bir yükümlülük olmasının yanı sıra, firmalar için de önemli bir yatırım alanı yarattığının altını çizdi. Konferansta kadınların iş gücüne katılımının Türkiye için önemli bir fırsat olduğunun altı çizilirken, cinsiyet eşitliği konusunda ihtiyaç duyulan değişimin gerçekleşmesinde finansal kurumların önemli bir rolü olduğu düşüncesi öne çıktı. Bunun yanı sıra Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2019 yılı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre kadın ve erkeklerin eşit şartlarda hayata katılımı konusundaki tutumlar geçtiğimiz yıllara göre daha pozitif durumda. Gençler yaşlılara göre kadınerkek ilişkilerine daha eşitlikçi bakıyorlar ve eğitim seviyesi yükseldikçe bireyler toplumsal cinsiyet konularında daha eşitlikçi tutumlar sergiliyor. Kadın ve erkeklerin kamusal ve özel hayatta eşit hak ve duruşlara sahip olmaları konusundaki tutumların da ölçüldüğü araştırmada, hem kadın hem erkekler arasında “Eşitlikçi Toplumsal Cinsiyet” algısının güçlendiği gözlemleniyor. Bu yılın başında Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından da Enerji Sektöründeki Cinsiyet Eşitliği Raporu yayınlandı. Rapora göre, yenilenebilir enerji sektörü enerji sektörünün tamamında sağlanan yüzde 22’lik kadın istihdamına kıyasla, yüzde 32 kadın istihdam ediyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na göre, yenilenebilir enerjide 2017’de 10,3 milyon kişiye sağlanan istihdam 2050’de yaklaşık 29 milyona çıkacak. Kadınların iş gücüne daha fazla katılması Türkiye’nin kalkınmasında önemli bir fırsat. Her alanda, her sektörde bunu destekleyen firmaların artmasını ve herkesin bu bakış açısını ön planda tutarak hareket etmesi en büyük temennimiz… **Dergimiz Almanya’da düzenlenecek olan Intersolar Europe Fuarı’nda dağıtılacaktır. İçeriğimizde yer alan "Turkey's Renewable Energy Industry" bölümünden İngilizce haberleri okuyabilirsiniz. Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle.
Didem Taşbaşı didemtasbasi@dogayayin.com
Haber Elektrik piyasasından yeni rekor
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) güncel elektrik piyasası raporunu yayınladı. Bu rapora göre ülkemizdeki elektrik tüketicisi sayısı rekor seviyeye ulaşırken, elektrik üretiminde doğal gaz kaynaklı elektrik santrallerinin üretimindeki düşüş ve yerli yenilenebilir kaynakların kullanımındaki artış dikkat çekti. Elektrik tarifeleri karşılaştırma internet sitesi EnCazip tarafından derlenen bilgilere göre toplam elektrik tüketicisi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3,5 artarak 43 milyon 800 bine ulaştı. Ev kullanıcılarının sayısı 35 milyon olurken, ticarethane kullanıcılarının sayısı 7 milyon, sanayi abonelerinin sayısı ise 342 bin oldu. Güneşten elektrik üretimi uçuşa geçti Lisanslı elektrik üretiminin yüzde 76’sı özel sektör tarafından yapılırken, işletmesi kamuya ait santrallerin toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 24 oldu. Toplam elektrik ihtiyacının yüzde 29'u doğalgaz kaynaklı santrallerden karşılanırken, yüzde 12’si barajlı hidroelektrik santrallerinden sağlandı. Doğalgazdan
üretilen elektrik miktarı önceki yıla göre yüzde 38 azalırken, barajlı hidroelektrik kaynaklı üretim yüzde 83 arttı. Güneş enerjisi kaynaklı elektrik üretimi ise yüzde 487 gibi rekor bir oranda artış gösterdi. Diğer yenilenebilir kaynaklardan olan rüzgârdan üretim yüzde 83, akarsulardan üretilen elektrik yüzde 25 jeotermal kaynaklardan üretim ise yüzde 18 arttı. Bu rakamlar yerli ve çevreci kaynaklardan üretimin toplam elektrik üretimindeki payının çok hızlı arttığını gösterdi. En hızlı artış Şırnak’ta 7 milyon 949 bin tüketici ile elektrik tüketicisi adeti en yüksek il olan İstanbul’u 3 milyon 34 bin tüketiciyle Ankara ve 2 milyon 466 bin sayaçla İzmir takip etti. Bir önceki yılın aynı dönemine göre il genelindeki tüketici adeti yüzde 9,22 artış gösteren Şırnak, elektrik tüketici sayısının en çok artış gösterdiği il oldu. Şırnak’ı yüzde 8,30 artışla Bingöl ve yüzde 8,18 artışla Edirne takip etti. Evlerde kullanım arttı, sanayide düştü Toplam elektrik tüketim istatistiklerine göre bir önceki yılın aynı dönemine göre mesken grubundaki tüketimde yüzde 2,15 artış gözlemlenirken, sanayi grubunda tüketim yüzde 5,39 düştü. Türkiye’de tüketilen toplam elektriğin
YBT Enerji “Bir kez daha MAXIMA” dedi MAXIMA Enerji, yatırımlarını yenilenebilir enerji sektöründe yoğunlaştıran ve Türkiye’nin birçok bölgesinde hidroelektrik ve güneş enerjisi santrali projeleri bulunan YBT Enerji ile sözleşme imzaladı. Hamal GES projesiyle Türkiye’nin lisanslı Güneş Enerji Santrallerinden birini ülkemize kazandıran 30 MW’ın üzerinde yenilenebilir enerji yatırımına sahip YBT Enerji ile yapılan anlaşma kapsamında Ankara’da bulunan toplam 6 MWp 4
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
gücündeki Hasanoğlan GES santralinin izleme ve bakım ve onarım hizmetleri MAXIMA Enerji tarafından gerçekleştireceği açıklandı. Türkiye’nin en geniş servis ağına sahip, GES bakım ve onarım firmalarından olan MAXIMA Enerji Türkiye’de toplam 200 MWp kurulu güce sahip güneş enerjisi santraline “İzleme, Bakım & Onarım ve İşletme Danışmanlık” hizmetleri sağlıyor.
yüzde 42’si sanayi grubu tarafından kullanılırken, ticarethanelerde toplam elektriğin yüzde 28’i, evlerde ise yüzde 24’ü kullanıldı. Serbest tüketici sayısında ise düşüş rekoru oldu Geçtiğimiz günlerde yeni limitleri açıklanan ve 20 milyon kişinin elektrik tedarik şirketi değişikliği yapabilmesinin serbest hale geldiği serbest tüketici piyasasından ise kötü haberler geldi. 4 milyon 760 bin adetten gerilemeye başlayan serbest tüketici sayısı Şubat 2019 döneminde 131 bin 813 adet ile serbestleşme sürecinin hızlandığı 2011 yılından beri görülen en düşük seviyeye ulaştı. Konu ile ilgili değerlendirme yapan EnCazip’in kurucusu Çağada Kırım, “Elektrik piyasasında rekorların birbiri ardına geldiğini, genel rakamların oldukça iyi, piyasanın bir hayli güçlü olduğunu görüyoruz. Fakat tüketicileri ilgilendiren en önemli kısım olan serbest tüketici sayısında önemli bir düşüş, hatta bir bitiş söz konusu. Üretimin yüzde 76’sı özel şirketler tarafından yapılırken serbest tüketici sayısının bu kadar düşük olmasının sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum. Unutmamak gerekir ki rekabetin olmadığı piyasalarda tüketicilerin yüksek fayda elde etmelerinden bahsetmek neredeyse olanaksızdır. Bu yüzden elektrik piyasasını elimizden geldiğince rekabete açmak ve ilerleyen dönemlerde serbest tüketici sayısını artırmayı önceliğimiz haline getirmek ülkemizin ve tüketicilerin menfaatine olacaktır” şeklinde konuştu.
“Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar”ın başarıları ödülle taçlandı Shell Küresel Ar-Ge ve Ticari Teknolojiler Başkan Yardımcısı Dr. Selda Günsel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” ödül programı kapsamında “İş Dünyası” kategorisinde sektöre sunduğu katkıdan dolayı ödüle layık görüldü. Dr. Selda Günsel ödülünü Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın elinden aldı. “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” ödül programı, kadınların enerji ve maden sektörlerine olan katkısını artırmayı, bu alanlarda başarılara imza atan kadın profesyonellere dikkat çekerek, toplumsal farkındalık uyandırmayı hedefleniyor. Dr. Selda Günsel, enerji verimliliği, yenilikçi ve sürdürülebilir yakıtlar, madeni yağlar ve kimya teknolojileri alanında yaptığı çalışmalar nedeniyle ödüle layık görüldü.
Dr. Selda Günsel, ödül töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Enerji tarihin ilk çağlarından günümüze kadar medeniyetlerin ilerlemesine, yaşam kalitemizin artmasına, bilim ve teknolojinin ilerlemesine yol açan çok önemli bir kaynak. Ben de iş hayatım boyunca enerji sektöründe hizmet verebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Ayrıca çalışma ortamında fırsat eşitliğine, kadının gücüne ve enerjisine inanan bir şirkette çalışmaktan da çok mutluyum. Bu konuya ülkeler açısından baktığımızda, kadınları iş hayatına dahil eden ülkelerin, daha istikrarlı ve daha dengeli bir büyüme içinde olduklarını görüyoruz. Ülkemizde de enerjinin bütün alanlarında kadınların çok etkin bir rol aldığını görmek benim için çok sevindirici. ‘Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar’ ödül programı ise ülkemizde kadınlara ve bu alana olan inancımızı pekiştiriyor. Bu özel gecede, bu özel ödülü almak benim için hem de çok gurur verici. Beni bu özel ödüle layık gören değerli jüriye, beni her zaman destekleyen şirketim Shell’e, aileme ve bana enerji veren kızlarıma teşekkür ediyorum.”
VI. İstanbul Karbon Zirvesi yeşil ekonomi yolunda paydaşları bir araya getirecek Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde 9 Nisan 2019 tarihinde düzenlenecek olan VI. İstanbul Karbon Zirvesi "1,5 Derecelik Küresel Isınmaya Karbon Yönetimi İle Dur Demek İçin Yeşil Ekonomi Yolu" odak konusuyla kamu, sivil toplum, iş dünyası, akademi ve gençleri konusunun lider platformunda bir araya getirecek. Zirvede, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 24. Taraflar Konferansı (COP 24) ardından, 2020'de yürürlüğe girecek Paris İklim Anlaşması öncesinde delegeler iklim değişimine
dirençli Türkiye için yan yana olacak. Paris İklim Anlaşması, iklim ve karbon finansmanı, iklim değişimini hafifletme mekanizmaları, iklim değişimi destekleri ve finansman programları, yeşil iklim fonu, yeşil tahviller, karbon ticareti, zorunlu ve gönüllü karbon piyasaları yetkin konuşmacılarla yeşil ekonomi üst başlığında delegelere sunulurken, sanayinin karbon yönetimi başarıları, iklim değişimi ile mücadelenin en iyi uygulamaları "Kar-
bon Yönetimi ve Endüstri" oturumunda farklı sektörlerdeki lider firmaların tepe yöneticileri tarafından ortaya konulacak. "Küçük Karbon Kahramanları" zirvenin enerjisi olacak. Zirvede iklim dostları, karbon azaltımı gerçekleştiren kurum ve kişi başarıları "Düşük Karbon Kahramanı Ödülü" takdimi ile onurlandırılacak.
Intersolar Europe 2019, en yeni teknolojileri katılımcılarla buluşturacak 15-17 Mayıs 2019 tarihleri arasında Münih'te düzenlenecek Intersolar Europe fuarına gelecek ziyaretçiler, güneş enerjisi sektöründeki en yeni trendleri ve teknolojileri keşfedebilecek. İkinci kez, fuar, yeni enerji çözümlerini güçlendirmek için inovasyon merkezi olan The smart E Europe'un bir parçası olarak, üç paralel etkinlikle birlikte gerçekleşecek. Intersolar Europe 2019’da trend oluşturan konular: Üretim teknolojileri, PV enerji santralleri, PV enerjili taşıtlar olacak. Inter-
solar ve ees Europe tamamen özel bir salonda üretim teknolojileri konusunu ele alacak. C1 salonunda, katılımcılar ve ticari ziyaretçiler PV ve pil üretiminde en son yeniliklerle tanışacak. Aynı salonda PV ve Pil Üretim Forumu'a eşlik edecek oturumlar olacak. Bu yılki Intersolar Avrupa Konferansı, bugüne değin fazlaca odaklanılmış konuların yanı sıra konunun yepyeni yönlerine ışık tutacak. PV enerji santralleri ve elektrik enerjisi depolama sistemleri ön planda olacak. yeni enerji • MART-NİSAN 2019
5
Haber Küresel enerji talebi 2040’a kadar üçte bir oranında artacak
BP’nin her yıl geleceğin enerji trendlerine ışık tuttuğu “Enerji Görünümü” raporunun 2019 baskısı yayınlandı Londra’da düzenlenen ve internet üzerinden 57 farklı ülkeden canlı takip edilen konferansta, küresel ekonomik büyüme ve artan refahın da etkisiyle küresel enerji talebinin 2040 yılına kadar üçte bir oranında artmasının beklendiği belirtildi. Küresel enerji görünümünü 2040 yılına kadar biçimlendiren güçleri ve bu dönüşümün etrafındaki belirsizlikleri ele alan BP Enerji Görünümü 2019 raporunun değerlendirildiği toplantıda 2040 yılı itibarıyla küresel enerji piyasalarını etkileyebilecek enerji sektörüne ilişkin tahminlere yer verildi. 2040 yılına kadar olan dönemdeki en büyük belirsizlikler, daha düşük karbonlu bir geleceğe daha hızlı geçiş ihtiyacının yanı sıra, küresel ekonomik büyümeyi ve yükselen refahı desteklemek için ortaya çıkan daha fazla enerji ihtiyacı olarak vurgulandı. Raporda; küresel ekonomik büyümenin ve refah seviyesindeki artışın desteklenebilmesi için gereken enerjinin sağlanması ve hızlı bir şekilde düşük karbon salınımına geçilmesi konusundaki zorluklar, temel belirsizlikler arasında sıralandı. Bir dizi senaryoyu içeren BP Enerji Görünümü 2019 raporu, dünyanın
karşı karşıya olduğu iki yönlü zorluğu vurgulamasının yanı sıra aynı zamanda ticaret anlaşmazlıklarındaki tırmanışın olası etkisi ve plastiklerin kullanımına ilişkin düzenlemelerdeki kısıtlamaların sonuçları da dahil olmak üzere diğer konuları dikkate alıyor. BP Grup Baş Ekonomisti Spencer Dale ve BP CEO’su Bob Dudley tarafından sunulan BP Enerji Görünümü 2019 raporu ağırlıklı olarak *Gelişen Dönüşüm Senaryosu’na dayanıyor; gelecekte hükümetlerin politikalarının, teknolojinin ve toplumsal tercihlerin yakın geçmiştekine benzer bir şekilde ve hızda gerçekleşmesinin esas alındığı bir senaryo öngörülüyor. BP CEO’su Bob Dudley, raporun sunumunda yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu: "BP Enerji Görünümü 2019, dünyanın enerji sistemlerinin ne kadar hızlı değiştiğini ve daha az emisyonla daha fazla enerjinin iki yönlü zorluğunun geleceği nasıl şekillendirdiğini bir odak noktası haline getiriyor. Bu zorluğun üstesinden gelmek için devreye girecek pek çok enerji türüne ihtiyaç duyulacak. Bu enerji dönüşümünün nasıl gelişeceğini tahmin etmek geniş, karmaşık bir zorluk. BP'de, ihtiyaç duyulan sonucu biliyoruz, ancak dönüşümün alacağı yol hakkında tam bir fikir sahibi değiliz. Stratejimiz bize, bu belirsizlik ile yüzleşmemiz için gereken esnekliği ve çevikliği sunuyor.” Hindistan, Çin ve Asya'daki küresel enerji talebi, yaşam standartlarındaki iyileştirmelerle birlikte 2040 yılında yaklaşık üçte bir oranında artış gösterecek BP Enerji Görünümü 2019 sunumunda konuşma yapan BP Grup Baş Ekonomisti Spencer Dale refah artışının enerji talebine etkisinin büyük oldu-
ğunu vurgulayarak; “Enerji dünyası değişiyor, Hindistan, Çin ve Asya'daki küresel enerji talebi, yaşam standartlarındaki iyileştirmelerle birlikte 2040 yılında yaklaşık üçte bir oranında artış gösterecek. Geçmişten gelen mesaj, enerji güvenliği konusundaki endişelerin kalıcı ve korkutucu etkilerinin olabileceği yönünde. Raporda da dikkat çektiğimiz gibi; yenilenebilir enerjinin küresel enerji sistemine giriş hızına daha önce hiçbir yakıt ulaşmadı, yenilenebilir enerji kaynakları ve doğalgaz birlikte birincil enerjideki büyümenin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Gelişen dönüşüm senaryomuzda ise, yeni enerjinin yüzde 85'i daha düşük karbon emisyonuna sahip.” Raporda; toplam tüketilen küresel enerjinin ise yüzde 75’lik kısmının sanayi ve binalarda kullanılacağı, ulaşımda tüketilen enerjinin toplam içerisindeki payının kaynakların daha verimli kullanılmasıyla ciddi şekilde azalmasının beklendiği kaydedildi. Elektrik üretiminin küresel enerji artışında yüzde 75’lik paya sahip olacağı, enerji arzındaki artışın 2040 yılı itibarıyla yüzde 85’inin yenilenebilir enerji ve doğalgaz kaynaklarından karşılanacağı bildirildi. Ayrıca, 2040 yılında küresel elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin en büyük paya sahip olmasının beklendiği vurgulandı. Yenilenebilir enerjinin küresel enerji sistemine girişinin tarihsel olarak diğer enerji kaynaklarından çok daha hızlı olduğu belirtilen raporda, 2040 yılına kadarki sürenin ilk yarısında petrole talebin artacağı, fakat ilerleyen dönemde bu talebin daha yatay bir hal alacağı öngörüldü. Öte yandan raporda, 2040 yılına kadar küresel enerji talebinin karşılanabilmesi için yeni petrol sahalarında olan yatırımın devam etmesinin beklendiği belirtildi.
Soyak Grubu’na enerji finansmanında 1.lik ödülü Türk sermaye piyasaları ile finans sektörünün saygın ödülleri arasında yer alan ve finans oscarları olarak da adlandırılan '2019 Türkiye Bonds & Loans Ödülleri' sahiplerini buldu. Shangri-la Bospho6
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
rus-İstanbul düzenlenen ve yurt içi ve yurt dışından 200’ü aşkın finans kuruluşu, yatırım fonu, hukuk, danışmanlık ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı ödül töreninde Soyak Grubu şirketlerinden
MİS Enerji Üretim A.Ş., Manisa-Alaşehir’de devam eden jeotermal enerji yatırımları için sağladığı uzun vadeli proje finansmanı ile “Yılın Enerji Finansmanı” Kategorisinde 1.lik ödülünü almaya hak kazandı.
Haber Prysmian Group’tan yeni ve çevreci genel merkez binası Milano’da bulunan genel merkezini yeni yerine taşımak üzere 2011 yılında harekete geçen Prysmian Group, bugün, yeni genel merkezinin 13 bin 200 metrekarelik bölümünde kurduğu son teknoloji, modern ofisleri ile çalışanları için hem çevreci hem de verimli ve keyifli bir çalışma ortamı yaratıyor. Platinum LEED sertifikası Prysmian Group’un yeni genel merkez binası üç bloktan oluşuyor. Bu bloklar içerisinde yer alan ve açık alan düzenine sahip ofisler birbirlerinden, doğal bir ışıklandırma da sağlayan biyoiklimsel seralarla ayrılıyor. Genel tasarım içerisinde dikkat çeken üç kat yüksekliğindeki camlı alanlar sayesinde, ofislerin içerisi ve dışarısı arasında direkt bağlantı kurulabiliyor. Çok sayıda yeşil alanın ve mola yerlerinin olduğu genel merkezde 700 çalışma ünitesi, 180 koltuklu bir oditoryum ve toplam 700 kişilik 100 toplantı odası bulunuyor. Çevreci bakış açısına uygun olarak güneş panelleriyle donatılan merkez, en yüksek sertifika seviyesi olan Platinum LEED sertifikası ile dikkat çekiyor. Genel merkez, eski Ansaldo sanayi alanı
sınırlarına dahil olan Bicocca bölgesinde bulunuyor. Şehrin sanayi geçmişinin izlerini taşıyan Bicocca bölgesi, günümüzde radikal bir dönüşüm geçirerek çağdaş bir görünüme kavuşuyor. Bu bölgenin kentsel yenilemesi hala devam ediyor ve Milano’nun en hızlı gelişen yerlerinden biri olarak öne çıkıyor. Prysmian Group’un yeni genel merkezinin bu bölgede yer alması da bölge gelişimine büyük katkı sağlıyor. Prysmian Group çevreye verdiği önemden ve yenilikçi teknolojilerin akıllı kullanımından ilham alıyor. Yenilenebilir enerjiye bağlılığın yaşayan bir örneğinin hayalini kuran Prysmian Group yeni genel merkezinde tüketilen enerjiyi üretebilmek için kullanabileceği tüm alanlardan faydalanıyor. Merkezde kağıt tüketimi, kullanılan yeni dijital araçlar ve sınırlı sayıdaki yazıcı istasyonları sayesinde, yaklaşık üçte iki oranında düşüyor. Tüm bunların bir sonucu olarak Prysmian Group, çevreyi korumaya, “plastiksizlik” kültürüne ve dönüşüme olan bağlılığı artırmayı başarıyor. Çöp kutusuz ofisler Yılda 800 Mwh güneş enerjisi üretilme-
sine olanak sağlayan ve 3 bin 700 metrekare alan üzerinde yer alan güneş panelleriyle dikkat çeken merkezde, ayrıca, 2 sera, 10 elektrikli araç şarj dolum istasyonu, 20 atık ayrıştırma merkezi ve 0 çöp kutusu bulunuyor. Çevreci bir çalışma ortamına sahip merkezde 390 bin metre enerji kablosu ve 230 bin metre data kablosu kullanılıyor. Gerçekleştirilen yenilikler ile yüzde 64 oranında kağıt kullanımında azalma gözlemlenen Prysmian Group’un yeni genel merkezi akıllı mimari yapısı ve en yeni teknoloji ürünlerinin çalışma yöntemleri ile öne çıkıyor. Prysmian Group, çevresel çalışma yöntemlerinin sürekliliğini sağlamaya, alanların kullanım şeklini geliştirmeye ve yeniden tanımlamaya, bu sayede verimli büyüme sağlayarak yeniliğin öncüsü konumunda yer almaya devam ediyor.
RES, Türkiye’deki 10. yılını kutladı
Bünyesinde 16 GW’lık bir portföyle birlikte tüm dünyada proje geliştirme, mühendisliği, yapımı, finansmanı ve işletmesi alanında uzman olan, dünyanın en büyük bağımsız yenilenebilir enerji şirketi RES, Türkiye’de faaliyete geçişinin 10. yılını Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gavin McAlpine ve CEO’su Ivor Catto’nun da katılımıyla kutladı. Türk pazarına, 1 Kasım 2007’de başvurusu yapılmış olan rüzgâr enerjisi projeleri portföyüyle birlikte 2009 yılında giren RES, 10 yıllık bir sürede 25 kişiye ulaşan kadrosuyla 4 projeyi yatırıma hazır hale getirdi ve devretti. Şu an itibariyle işletmede olan 1 güneş enerjisi projesi ve geliştirme süreci devam eden 7 pro8
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
jesi bulunuyor. RES Türkiye Genel Müdürü Güray Erol, şu ana kadar gerçekleştirdikleri başarılarına dair şu yorumda bulundu: “Global anlamdaki engin deneyimimiz, Türkiye’deki yenilenebilir enerji sektöründe uluslararası standartlarda projelerin yapımında bir referans teşkil etmekte... 10 yıl içerisinde RES, kurum ve kuruluşların farklı teknolojilerdeki ilerlemeleri ve farklı ülke tecrübelerini en sık istişare ettiği şirketlerden biri statüsüne yükselmiştir ve piyasa fiyatıyla yatırım yapılabilir rüzgâr ve güneş enerjisi geleceğinin mümkün olacağını göstermek suretiyle sektörünün dönüşümüne yön vermiştir”. RES Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gavin McAlpine ise yaptığı hoşgeldiniz konuşmasında, “Türk pazarı olgunlaşmıştır, rekabet artmaktadır; uluslararası ekonomik konjonktür piyasayı projelerde de farklılaşmaya ve ticari hedeflerinde esneklik geliştirmeye yapmaya zorlamaktadır. Tüm bunlar için, RES, Türkiye’yi yenilenebilir geleceğine
katkı vereceğiz ve cazip yatırımlar geliştirebileceği bir merkez olarak görmeye devam etmektedir” dedi. Firmadan yapılan açıklamaya göre, 2017 yılında rekabete dayalı ihalelerde yapılan 12 başvuruda 5 rüzgâr enerjisi projesi kazanıldığı belirtildi ve şöyle devam edildi: “Toplam 265 MW gücündeki projeler, hükümetin Türkiye’deki kurulu güce, 3 GW daha rüzgâr enerjisi kapasitesi eklemek yönündeki planların bir parçası olarak ihale edildi. Böylece RES, ihale edilen toplam kapasitedeki yüzde 9’lık payı ve yüzde 43’lük başarı payı ile Türk piyasasında 4. sırada yer aldı. Ocak 2018 yılında RES, 2023 Türkiye Akıllı Grid Yol Haritası Projesi çalıştayındaki sunumuyla Türkiye’de enerji depolama konusunda aktif bir destek verdi. Rüzgâr ve güneş enerjisindeki YEKA projeleri, RES için aynı ölçüde ilgi çekici bir yaklaşımdır ve gelecekte Türkiye’deki faaliyetlerini büyütmek için öngördüğü fırsatlardan bir tanesi”.
Haber Enerjisa Enerji 2018’de hedeflerini aştı gerçekleşen Enerjisa Enerji’nin halka arzı, Türkiye’nin TL bazında en büyük özel sektör halka arzı olarak tarihe geçmenin yanı sıra, elektrik dağıtım ve perakende sektöründe de özel sektör için bir ilk oldu.
Enerjisa Enerji, 2018 yıl sonunda 3 bin 845 milyon TL konsolide faaliyet geliri yaratarak, gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artırdı. Böylelikle, Şirket 2018 için belirlemiş olduğu 3,0 -3,3 milyar TL faaliyet gelirleri hedefini büyük ölçüde aştı. Enerjisa Enerji’nin baz alınan net karı 730 milyon TL‘ye yükseldi. “2018 yılında Türkiye’nin TL bazında en büyük özel sektör halka arzı gerçekleşti” Enerjisa Enerji 8 Şubat 2018 tarihi itibariyle Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Hisselerinin yüzde 20’si halka açıldı ve talep toplama sürecinde yüksek yatırımcı ilgisi görerek toplamda 4,8 kat talep alındı. Sabancı Holding ve E.ON’un eşit ortak hisse satışı yoluyla
“Etkin risk yönetim politikaları geliştiriyoruz” Enerjisa Enerji CFO’su Sascha Bibert, “Enerjisa Enerji olarak, uzun vadeli ve sürdürülebilir başarı elde edebilmek için, makroekonomik trendleri ve regülasyon değişimlerini her dönem yakından takip ederek, etkin risk yönetim politikaları geliştiriyoruz. Bu sayede, Şubat 2018’de gerçekleşen halka arzımızı takiben, başarılı finansal ve operasyonel performansın devamını sağlayarak 2018 yılında hedeflerimizi aştık ve hissedarlarımız için reel bir büyüme yarattık. Bu başarıda en büyük katkı kuşkusuz çalışanlarımızındır” dedi. “2018 yılında da büyümemize devam ederek tüm paydaşlarımıza değer yarattık” 2018'de, dağıtım şebekesinin kalitesini iyileştirmenin yanı sıra, teknik ve ticari
kayıpları önlemek için yasal düzenlemelerdeki beklentilerin üzerinde bir yatırıma imza atan Enerjisa, fiziksel ve dijital kanallar aracılığıyla satış sonrası hizmetleriyle de 9 milyonu aşkın müşterisinin güvenilir çözüm ortağı olma hedefiyle çalışmalarına devam etti. Enerjisa Enerji CEO’su Ziya Erdem “Enerjisa Enerji olarak hem yatırımcılarımıza, hem de diğer tüm paydaşlarımıza, en yüksek faydayı sağlamayı amaçlıyoruz. Finansal dalgalanmaların yaşandığı 2018 yılını da çevik bir yönetim anlayışı ve doğru taktiksel hamlelerle başarılı bir şekilde tamamladık. Bu başarıda kuşkusuz düzenleyici çerçevenin sürekli destekleyici olması, öngörülü risk yönetimimiz, güçlü müşteri ilişkilerimiz ve yetkin ekibimizin payı çok büyük. Bu başarılı sonuçların ardından, Yönetim Kurulumuz Olağan Genel Kurul’a hisse başına 40 kuruş temettü ödenmesini önerecektir” dedi. Finansal sürdürülebilirlik, öngörülebilirlik ve serbestleşmenin enerji sektörünün öncelikli konuları arasında yer alacağını belirten Erdem, “Biz de Enerjisa Enerji olarak öncü ve lider bir şirket olmanın getirdiği sorumluluklarımızın bilinciyle hareket ederek, her dönemde çağın önüne geçmeyi hedefliyoruz. Halka arz zamanında ortaya koymuş olduğumuz orta ve uzun vade hedeflerimize uyumlu olarak, 2019 yılında da kesintisiz ve sürdürülebilir enerji sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
TÜREB, yeni yönetimini seçti
Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB), Ankara’da gerçekleştirilen 10
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
12.Genel Kurul’unda yeni yönetimini seçti. Rüzgâr enerjisi sektörünün bir araya geldiği toplantıda, Hakan Yıldırım başkanlığındaki yeni yönetim; sektörün farklı özellikteki firma ve kurumlarını en geniş şekilde temsil etmek üzere oluştu. 3 yıllık yeni dönemde Türkiye’de kurulu rüzgâr gücünün artış göstermesi, Ar-Ge, yerlilik ve yatırımların sürdürülmesi, YEKA’lar, hibrit santraller, enerji depolama entegrasyonu gibi konuları gündemine alan yeni yönetim, akademi ve kamu kurumlarıyla eşgüdümlü faa-
liyetleri hedefleyecek. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yıldırım açıklamasında: “Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği'nin yönetim kurulu başkanı olarak hizmet etme fırsatı benim için büyük bir onurdur. Sayın Ataseven'den bayrağı devralmaktan kıvanç duyuyorum ve devam eden başarımıza olumlu katkılarda bulunmak için sabırsızlanıyorum. Yönetim kurulumuzun etkileyici üyeleri, özverili personelimiz ve başarımız için çok önemli olacak olan TÜREB üyelerimiz ile birlikte yapacağımız çalışmaları dört gözle bekliyorum” dedi.
Enerjide değişim ve dönüşümü duayenler ICCI’da tartışacak Enerji piyasasını etki altına alan dönüşüm, dijitalleşme ve değişim konularına odaklanacak olan 25. ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, bu çerçevede enerji sektörünün geçmişini, bugününü ve geleceğini gözler önüne serecek konuşmacılara ev sahipliği yapacak. Üç gün sürecek ICCI 2019, 28-30 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
enerjinin geleceği bağlantısı” konusuyla Brightwell Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas olacak. Türkiye Fütüristler Derneği Kurucu Başkanı olan ve bir dönem Dünya Fütüristler Birliği’nin Türkiye Başkanlığı’nı da yürüten TOBB Genç Girişimciler Kurulu Üyesi Manas, yükselen dijitalleşme ve otomasyon yönelimlerinin enerji sektörünü gelecekte nasıl biçimlendireceğini ele alacak.
Prof. Dr. İlber Ortaylı ile enerji tarihine yolculuk Prof. Dr. İlber Ortaylı, ICCI’ın ilk günü olan 28 Mayıs’ta katılımcıları Türkiye’de ve bölgede enerjinin tarihi hakkında aydınlatıcı bir yolculuğa çıkaracak. Prof. Dr. Ortaylı, enerjide mevcut gelişmeleri ve gelecek beklentilerini daha iyi okumayı sağlayacak özel ICCI sunumunda enerjinin dünya genelindeki seyrine de ışık tutacak.
“Fırtınada Ayakta Kalma Sanatı” Ekonomi dünyasının yakından tanıdığı akademisyen, ekonomist ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin de konferansın üçüncü gününde “Fırtınada Ayakta Kalma Sanatı” sunumuyla katılımcılara seslenecek. Prof. Dr. Alkin, 10 yıllık yatırım yoğun bir dönemden sonra yatırımların farklı bir noktaya evrildiği ve finansman konusunun ön plana çıktığı enerji sektörünü ve genel olarak ekonomiyi yakın vadede nelerin beklediği konusunu gündeme taşıyacak.
Dijitalleşme enerjiyi nasıl şekillendirecek? Bu yıl 25.’si yapılacak olan ve toplam 36 ayrı oturumun gerçekleştirileceği ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Konferansı ve Fuarı’nın ikinci gününün ana konuşmacısı “inovasyon, dijitalleşme ve
Değişim ve dönüşüm dünya enerji piyasasını da etkiliyor Dünya enerji piyasasını etkisi altına alan değişim ve dönüşüm Türkiye’yi de
biçimlendiriyor. Konuyla ilgili olarak özel sektörün son 15 yıllık süreçte özelleştirmeler dahil olmak üzere yaptığı üretim ve yatırım dağıtımlarının 95 milyar doları bulduğunu söyleyen ICCI ve PennWell Türkiye Genel Müdürü Feraye Gürel, önümüzdeki 10 yılda yapılması gereken yatırım tutarının ise ilgili bakanlıklarca 110 milyar dolar olarak ifade edildiğini hatırlattı. Gürel, “Bu yatırımların büyük bir kısmının dünya enerji piyasasını etkisi altına alan değişim, dönüşüm ve teknoloji odaklı olmasını bekliyoruz. Türkiye’de enerji değer zincirindeki tüm paydaşları bir araya getiren en köklü buluşma platformu olarak, gelecek 10 yılda bu dönüşümün yatırımcılarını ağırlamaya devam edeceğiz” dedi.
Akfen Yenilenebilir Enerji’nin Çanakkale’deki Kocalar RES projesi elektrik üretimine başladı
2020’ye kadar yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşan 1000 MW’lık enerji üretim santrali kapasitesine ulaşmayı hedefleyen Akfen Yenilenebilir Enerji, yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Akfen’in Çanakkale’de bulunan 30,6
MW gücündeki Kocalar Rüzgâr Enerji Santrali elektrik üretimine başladı. Akfen Yenilenebilir Enerji 2019 içerisinde Çanakkale ve Denizli’de toplam kurulu gücü 245 MW olan 3 rüzgâr enerji santrali projesi daha hayata geçirecek. Böylelikle şirketin sadece rüzgârda toplam kurulu gücü 275 MW’a ulaşırken, yenilenebilir enerji kaynaklarından toplam kurulu gücü 632 MW’a çıkacak. Konuya ilişkin açıklama yapan Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Kayrıl Karabeyoğlu, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip en yüksek illerinden Çanakkale’de üretime geçen Kocalar RES projesinin 120 bin kişinin yıllık enerji tüketimini tek başına karşı-
layacağını ifade etti. 9 adet rüzgâr tribününün oluşturduğu Kocalar RES’in yıllık 60 GWh elektriği ulusal şebeke üzerinden Türkiye’nin hizmetine sunacağına ve 48 bin ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı salınımını engelleyeceğine dikkat çeken Karabeyoğlu, “Akfen Yenilenebilir Enerji olarak tamamı yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimine yönelik yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yılsonuna kadar 4 rüzgâr santralimizin elektrik üretimine başlamasıyla sadece rüzgârda 275 MW’lık kurulu güç kapasitesine ulaşacağız. Bu yatırımlarla yenilenebilir enerjideki toplam kurulu gücümüz 632 MW’a çıkacak” dedi. yeni enerji • MART-NİSAN 2019
11
Haber Türk bilim insanları, atıksudan elektrik üretti Türk bilim insanları kenevir metabolitlerini kullanarak, elektrik üretmeyi başardı. Üsküdar Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilen çalışma, Bioresource Technology Reports dergisinde yer aldı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunç Çatal, Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Vildan Enisoğlu Atalay, Uzm. Selma Özilhan, Uzm. Murat Özdemir ve İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Hakan Bermek’in Bioresource Technology Reports dergisi için yazdıkları makalede, mikrobiyal yakıt hücrelerinde şimdiye dek kullanılmamış bir atıksuyu enerji kaynağı olarak kullandıklarını belirtti. Biyoyakıt hücreleri doğaya kullanılmadan bırakılan ve kimi zaman çok zararlı olabilen biyokimyasal bileşiklerin yıkımını yapan ve katma değer olarak da düşük güçte ama kesintisiz DC voltaj üretimi gerçekleştirmek için özel bakterileri kullanan biyo-elektrokimyasal araçlardır. Bu çalışmada söz konusu molekül; COOH-THC (aka 11-Nor-9-carboxy-THC), THC'nin (delta9-tetrahydrocannabinol) biyolojik parçalanmasının ana ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. THC kenevir bitkisinden elde edilir ve kişiye “sarhoşluk veren” ana bileşiktir. Hint kenevirinin etken maddesi THC, karaciğerdeki sitokrom p450'nin enzimatik reaksiyonları yoluyla çeşitli küçük ve çoğunlukla biyo-aktif moleküllere metabolize edilir. Ana yıkım ürünleri arasında Δ9-THC, 11-OH-THC ve 11 veya 9 carboxy Δ9 tetrahydrocannabinol (COOH-THC) bulunmaktadır. İkincisi, insan idrarında bulunan primer glukuronid konjugatıdır. “Kenevir metabolitlerinin atıksulara karışmasının nedeni kenevir kullanıcılarının idrarları” Kenevir metabolitlerinin atıksulara karışmasının temel kaynağının kenevir kullanıcılarının idrarları olduğunu belirten Prof. Dr. Tunç Çatal, “Peki, bu nasıl gerçekleşiyor? Yıkım ürününün (metabolitin) hem doğaya verdiği olası zararın ortadan kaldırılması ve hem de aynı anda 12
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
elektrik üretimi nasıl mümkün olacak?” Yeni yayımlanan bilimsel makaleye göre, hava katodlu mikrobiyal yakıt hücrelerinde (MFC) bu madde idrarla birlikte bakteriler tarafından yıkılmakla kalmayıp, yanında 0.3 Volta ulaşan elektrik üretildi. MFC'ler şu şekilde çalışıyor: Karbon bazlı bileşikleri parçalayan ekzoelektrojenik mikroorganizmalar, elektronları elektrik üretiminde kullanmak üzere değerlendirebiliyor. Bu elektronlar bir katoda taşınıyor ve süreçte bir elektrik akımı üretiyor. Bu ekzoelektrojenik bakteriler, polisakkaritler gibi karbon temelli substratları özellikle tercih ederken, hiç tahmin bile edemeyeceğiniz çok zehirli veya kanserojen kimi maddeleri de bertaraf edebiliyorlar” şeklinde konuştu. Bu teknik, birçok alanda başarı ile kullanıldı Bu teknik; tüm karbohidrat türevleri, amonyak, hidrokarbonlar, etanol, propanol, etilen glikol, gliserol, halkalı ve polialkoller, formik asit vb. gibi standart biyomoleküllerden sonra her çeşit zararlı endüstriyel ve evsel atıksularda ve hatta çok yakın zamanda idrar gibi direkt atıklarda da başarıyla kullanılmıştır. Hem sentetik hem de COOH-THC bulunan gerçek idrar elektrik üretimi bazında karşılaştırıldı. Son olarak Prof. Dr. Tunç Çatal ve birlikte çalıştığı bilim insanları tarafından, doğaya insan atıkları içerisinde karışarak çok zararlı olma potansiyeli mevcut olan antibiyotikler veya keyif verici madde metabolitleri-kokain, kannabinoid gibi substratlar bu amaçla kullanılmıştır. Araştırmacılar, bu son çalışmada örneklerden COOH-THC'nin yüzde 62'sinden fazlasını bertaraf etmeyi başardılar. “İdrar kullanarak elektrik üretmek mümkün” İstanbul Protein Araştırma-Geliştirme ve İnovasyon Merkezi (PROMER), Mikrobiyal Biyoteknoloji laboratuvarında gerçekleştirilen çalışma ile ilgili olarak PROMER Müdürü Prof. Çatal, “İdrar kullanılarak herhangi bir ön muameleye gerek kalmaksızın elektrik üretiminin
mümkün olabildiğinin gösterildiğinin, bu çalışma ile doğaya idrarla karışarak tahribata yol açan kenevir metabolitlerinin dikkate değer oranda giderilebildiğinin altını çizdi. “Mikrobiyal yakıt hücreleri, geleceğin vazgeçilmez teknolojilerinden biri olacak” Araştırmanın katılımcılarından ve Türkiye’ye mikrobiyal yakıt hücreleri çalışmalarını ilk tanıtan kişilerden biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Bermek, çalışma hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etti: “Özellikle bugünün enerji kaynakları ve bunların kullanımına dayalı dünyaya verdiğimiz hasar artık yeni enerji kaynaklarının ve teknolojilerinin kullanılmasını kesinlikle zorunlu hale getirmiştir. Mikrobiyal yakıt hücrelerinin bu aşamada avantajı, elde edilen enerji seviyesinin şu an itibarıyla biraz düşük kalmasına rağmen, doğayla son derece uyumlu bir yaklaşımla atık arıtımını da beraberinde mümkün kılması sebebiyle kesinlikle geleceğin vazgeçilmez teknolojilerinden biri olacaktır. Biz de bu sebeple 10 yıldan fazla bir süredir buradaki örnekte görüldüğü türden çalışmalarımızı MFC (microbial fuel cell) üzerine yoğunlaştırmış biçimde sürdürmekteyiz.” Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da çalışmaya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Hesaplamalı kimya ile hesaplamalı psikiyatri birleştiğinde bağımlılıkla mücadele daha kolay olacak. Çünkü madde kullananların kendilerine ve doğaya verdikleri zaralar ölçülebilecek ve görülebilecek. Böylece hasta ve yakınlarımız yaptıkları işin sonucunu kötü tecrübe yaşamadan görebilecekler, bağımlılıkla mücadele kolaylaşacak".
The World’s Leading Exhibition for the Solar Industry MESSE MÜNCHEN, GERMANY
From solar cells to solar power plants From inverters to monitoring From international markets to new business models Intersolar Europe: for the best overview in a dynamic market 50,000 energy experts from 160 nations and 1,300 exhibitors at four parallel exhibitions – come and be part of The smarter E Europe!
Haber Gürmen Group şirketlerinden Maspo Enerji’ye iki ödül Maspo Enerji, Manisa/Alaşehir’de 2017 yılında tamamlanan 1. faz yatırımlarından sonra kurulu gücünü 4 katına çıkartacak 2. faz için 2018 yılında Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbankası ve Kuveyt Türk konsorsiyumu ile imzalanan Proje Finansmanı anlaşması ile “2019 Türkiye Bonds & Loans Ödülleri”nde iki ayrı kategoride ödülle buluştu. Maspo Enerji, “Yılın Enerji Projesi Finansmanı” kategorisinde ikincilik, “Yılın Proje Finansmanı” kategorisinde ise üçüncülük ile ödüllendirildi. İstanbul’da düzenlenen ödül töreni sonrasında değerlendirmede bulunan Gürmen Group Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Gür, geçtiğimiz aylarda dünya yenilenebilir enerji ligi olarak gösterilen tükettiği enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlayan RE100 platformuna kabul edilen ilk Türk şirketi olduk-
larına da dikkat çekerek, “Maspo Enerji olarak iki ayrı kategoride ödül almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Grubumuzun daha yaşanılabilir bir dünya için, çevreye dost yenilenebilir enerji alanındaki
yatırımlarının ulusal ve uluslararası saygın kuruluşlar tarafından ödüle layık görülmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bu vesileyle ödüllerimizin hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.
Zorlu Enerji’nin enerji depolama projesine AB desteği
Zorlu Enerji, AB’nin en büyük araştırma ve inovasyon programı olan Horizon 2020 Programı kapsamındaki GeoSmart projesinden, enerji depolama alanında yapılacak çalışmalar için Kızıldere 1 Jeotermal Enerji Santrali ile fon almaya hak kazandı ve 8 ülkede yer alan 19 partner kuruluştan biri oldu. Elektrik şebeke arz güvenliğinin sağlanması, fazla ihtiyaç durumlarında depolama sisteminin devreye girmesi ve elektrik üretim sistemleri ile bölgesel ısıtma sistemlerinin eş zamanlı olarak uyum içerisinde çalışabilmesini sağlamak amacıyla enerji depolaması çalışmalarının başlatılacağı Kızıldere 1 Santrali, Belçika Belmatt sahası ile birlikte iki demo sahasından biri olmayı başardı. 14
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Günümüzde enerji sektöründe, enerjinin üretimi kadar, depolanması ve verimli kullanımı da global ölçekte tartışılan bir konu oldu. Sektöründe, faaliyette bulunduğu tüm alanlarda örnek iş yapış biçimiyle öncü olan Zorlu Enerji, AB’nin en büyük araştırma ve inovasyon programı olan ve 2014 – 2020 tarihleri arasında uygulanacak Horizon 2020 Programı’na, enerji depolama çalışmalarını içeren, Kızıldere 1 Jeotermal Santrali’nin demo sahası olarak belirlendiği “GeoSmart Projesi” ile dahil oldu. Enerji alanında, güvenilir, temiz ve verimli enerji temelleri üzerine, global anlamda örnek olabilecek projelere 5,9 milyar avroluk fon ayıran Horizon 2020 kapsamında alınan fon ile gerçekleştirilecek projeyle; şebekede meydana gelebilecek anlık kesintiler ve yüksek elektrik ihtiyacı halinde elektrik üretiminin devam edebilmesi için gerekli enerjinin depolanması ve elektrik ve ısı üretmek amacıyla şebekeye elektrik gönderiminin kesintiye uğramadan verimliliğini sürdürmesi hedefleniyor. Aynı zamanda proje kapsamında bilgisayar modellemesi yoluyla
yapılacak, geleceğin biyokütle ve güneş enerjisi projelerine altyapı sağlayacak hibrit model çalışması için ODTÜ ve Kadir Has Üniversiteleri ile işbirliği de planlanıyor. Horizon 2020 programı, özel sektörün enerjide verimlilik süreçlerine dahil olmasını ve üniversite sanayi işbirliğinin güçlenmesini hedefliyor. Bu bağlamda farklı sektörlerde işbirlikleri, partnerlik ve fon destekleri veriliyor. Birleşik Isı ve Güç Santrali olma özelliği taşıyan Kızıldere 1 santrali, elektrik üretirken, bulunduğu Sarayköy ilçesinin ısı ihtiyacını da tesisin çevriminden arta kalan jeotermal akışkanlarla sağlaması üzerine AB desteğini alarak sektör için global ölçekte demo santrallerden biri olacak. Horizon 2020 için kabul edilen GeoSmart projesi yüksek performanslı yenilenebilir enerji teknolojilerinin Birleşik Isı-Güç (CHP) tesislerine uygulanması ve üretilen enerjinin bir süre depolanmasını amaçlıyor. Bu amaç için belirlenen 20 milyon avroluk bütçenin yaklaşık 900 bin avrosu, Kızıldere 1 Santrali’ne aktarılacak. Kalan bütçe ise 8 farklı ülkede 19 ayrı partner arasında dağıtılacak. Nisan ayında koordinasyon çalışmaları başlayacak proje, 18 ay sonra saha uygulamaları aşamasına geçecek ve 4 yıl içinde tamamlanacak.
Shell & Turcas, İŞKUR iş birliği ile 1 yılda 1044 kadına istihdam sağladı
Shell & Turcas’ın, Mart 2018’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı himayelerinde, İŞKUR iş birliği ile sektörde bir ilke imza atarak başlattığı ‘Shell’de Kadın Enerjisi’ projesi, birinci yılında hedefinin üzerinde istihdam yarattı ve 1 yılda 1044 kadına istihdam olanağı sağladı. Shell & Turcas, 5 yılda 5 bin kadına istihdam olanağı sağlama hedefine emin adımlarla ilerliyor. Shell & Turcas’ın, kadın istihdamını güçlendirmek ve çalışma hayatında fırsat eşitliğine destek olmak amacıyla İŞKUR iş birliği ile başlattığı ‘Shell’de Kadın Enerjisi’ sosyal sorumluluk projesi, ilk yılını hedefinin üzerinde tamamladı ve birinci yaşında 1044 kadın çalışana iş imkanı sağladı. Başladığı tarihten bu yana yoğun ilgi gören proje kapsamında başvuru yapan kadın çalışanlarımız, eğitimlerini tamamladıktan sonra Türkiye genelinde faaliyet gösteren Shell istasyonlarında işbaşı yaptı. İŞKUR iş birliği ile yürütülen ‘Shell’de Kadın Enerjisi’ projesi ile Shell & Turcas, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı ve aynı zamanda Shell’in Türkiye’deki faaliyetlerinin 100. yılı olan 2023’e kadar Türkiye genelinde 5 bin kadına istihdam olanağı sunmayı hedefliyor. Akaryakıt sektöründe bir ilk olan ve Türkiye çapında büyüyerek devam eden kadın istihdamı projesinin birinci yılını başarıyla tamamladığını vurgulayan Shell & Turcas CEO’su Felix Faber; “İŞKUR işbirliğiyle yürüttüğümüz, bayilerimizin de gönülden sahiplendiği ‘Shell’de Kadın Enerjisi’ projesi kapsamında 5 yılda 5 bin kadına istihdam sağlama sözünü verdik. Şimdiden 1. yıl hedefimizin üzerinde istihdam olanağı yarattık. Tüm Türkiye’de güçlenerek büyüyen projemiz ile çalışma hayatında fırsat eşitliğinin toplumun tüm kesimlerinde benimsenmesini hedefliyoruz.” dedi ve kadın istihdamındaki artışın, aynı zamanda ülke ekonomisinin büyümesine de katkı sağladığını da vurguladı. Kadın çalışanlarının olduğu istasyonlarda hizmet kalitesinin arttığını, müşteri memnuniyetinin de yükseldiğini vurgulayan Shell & Turcas CEO’su Felix Faber; “İstasyonlarımızda kadın çalışan sayısının artması ile birlikte verimliliğimiz ve hizmet kalitemiz arttı. Bu da istasyonlarımızı ziyaret eden misafirlerimizin memnuniyetine son derece olumlu şekilde yansıdı. ‘Shell’de Kadın Enerjisi” projesimiz, 2018 yılının Ekim ayında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından kadın istihdamı kategorisinde ‘Örnek Şirket’ ödülüne layık görüldü.” diye konuştu.
Haber “Enerji’nin Kadınları” 8 Mart’ta buluştu Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları (Turkish Women in Renewables and Energy; TWRE) Grubu üyeleri, Dünya Kadınlar Günü için 8 Mart’ta İstanbul’da düzenlenen özel bir programda bir araya geldi. Sektörel Fuarcılık - ICCI 25. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı sponsorluğunda Richmond İstanbul Otel'de gerçekleştirilen toplantıda, başta yenilenebilir enerji alanından olmak üzere enerji ve alt-yapı sektöründen 100’e yakın kadın bir araya geldi. TWRE Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları Grubu tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü özel toplantısında “enerji sektöründe kadın çalışanların varlığını her kademede daha da artırmak” hedefi ön plana çıktı. “Kadının enerjideki varlığını artırmak için çalışacağız” Toplantının açılış konuşmaları TWRE Kurucu Başkanı Sedef Budak ve TWRE İletişim Koordinatörü Feraye Gürel tarafından yapıldı. TWRE Kurucu Başkanı Sedef Budak, TWRE kadın platformu olarak önceliklerinin enerji sektöründeki kadın istihdamını artırmak ve bununla
ilgili doğru bir iletişim ağı oluşturmak olduğunu belirtti. Üye sayısı 800’e yaklaşan platformun enerji sektörü için çok verimli bir kadın çalışan veri tabanı oluşturduğunu dile getiren Budak, çok hızlı bir yapılanma içerisinde olduklarını ve uluslararası diğer kadın oluşumları ile iş birliklerine başladıklarını hatırlattı. Budak, bundan sonraki süreçte TWRE’nin büyümeye paralel olarak eğitim ve mentörlük faaliyetlerinin başlayacağını da sözlerine ekledi. ICCI ve PennWell Türkiye Genel Müdürü ve TWRE İletişim Koordinatörü Feraye Gürel de hedeflerinin, erkek çalışan sayısının yüksek olduğu enerji sektöründe kadın çalışan sayısını artırmak ve mühendislik formasyonu olan kadınların sektörde uzmanlıklarıyla ilgili noktalarda istihdam edilmesinin önünü açmak olduğunu belirterek “Kadın çalışanların dikey terfide daha çok tercih edilmelerini sağlamayı da amaçlıyoruz” dedi. Katılımcı ve konuşmacıların tamamı kadınlardan oluştu Üretim, çevre ve sürdürülebilir enerji
başlıklarının ele alındığı toplantıda Gama Enerji Varlık Ticaret Müdürü Aslıhan Dalgın “Enerji Ticareti ve Santral Optimizasyonu” konusunda bilgi verirken, ARI-ES Enerji Ortağı ve Şehir Plancısı Sezen Fidan “Yenilenebilir Enerji Santrallerinde Proje Yönetimi” başlığı altında bir sunum yaptı. PROXIS Landscape kurucu ortağı Enise Burcu Derinboğaz, “Enerjinin Yenilenebilir Peyzajı ve Mimarlığı”, L'OCCITANE Türkiye Genel Müdürü Pınar Akçam ise “Sürdürülebilir Üretimde Enerji ve Doğal Kozmetik” konularında katılımcıları bilgilendirdi. Toplantıda, yaklaşan fuar ve kongrelere platform olarak katılma, kadın istihdamı ve sektörün genel durumu hakkında herkese açık ve kadınların konuşmacı olacağı oturumlar gerçekleştirilmesi için gerekli hazırlıkların başlanmasına karar verildi.
Enerjisa Enerji kadın istihdamı ile ‘örnek şirket’ oldu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yıl 2.'si düzenlenen "Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar" programı kapsamında ödüller sahiplerini buldu. Törende Enerjisa Enerji, kadın istihdamı alanındaki değerlendirmeye göre “Örnek Şirket” ödülünün sahibi oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kadın istihdamı alanındaki değerlendirmeyle “Örnek Şirket” ödülüne layık görülen Enerjisa Enerji CEO’su Ziya Erdem; “Kadın istihdamının sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınmada büyük bir öneme sahip olduğuna inanıyorum. Kadınların etkin olarak yer almadığı bir ekonomiden sağlıklı ve verimli 16
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
bir büyüme de beklenemez. Türkiye’de kadın istihdamının artması, kadınların güçlenmesi aynı zamanda ailelerin de güçlenmesi anlamına gelir ki bu da ekonomik ve sosyal kalkınmayı da beraberinde getirir. Bu anlamda kendi sektörümüz adına bakanlığımızın iki yıldır hayata geçirdiği "Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar" programını çok kıymetli buluyorum. Enerji sektöründe kadınların aktif katılımını sağlamak istihdamları konusuna dikkat çekmek adına çok anlamlı bir çalışma. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza layık gördükleri “Örnek Şirket” ödülü için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Enerjisa Enerji olarak bizler de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek sektörümüzde kadın çalışan sayısını artırmayı ve kadınları hem yönetim seviyesinde hem de organizasyonun her kademesinde desteklemeyi iş önceliklerimiz arasında çok önemli bir konu olarak görüyoruz. Bu kapsamda Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) imzaladık. Bu prensipleri şirketimizde uygulayarak kadınların iş hayatındaki konumlarını güçlendirmeye ve onları cesaretlendirmeye devam ediyoruz. Kurum olarak her kademede kadın çalışan oranının artmasını destekliyor kadın çalışan oranının artmasının şirketimizin performansına olumlu katkı sağladığını düşünüyorum. Enerji sektöründen bağımsız olarak tüm sektörlerde kadının mutlaka varlık göstermesi gerektiğini cinsiyet dengesinin sağlanmasını arzuluyorum.”
ISO 9001 : 2015
Haber TEMA Vakfı iklim için kadın liderleri destekliyor İklim hareketinde geçmişten bugüne önemli adımlar atan TEMA Vakfı, iklim değişikliğinden en çok kadınların etkilenmesine rağmen, karar süreçlerinde kadınların etkin yer alamamalarını gündemine alarak İklim İçin Kadın Liderler Projesi’ni hayata geçirdi. Ağustos 2018’de başlayan proje kapsamında TEMA Vakfı bünyesindeki kadın gönüllülerin iklim değişikliği konusunda kapasitelerinin artırılması ve yerelde iklim savunuculuğu yapabilmelerinin desteklenmesi hedefleniyor. TEMA Vakfı, İklim için Kadın Liderler Projesi’nde bugüne kadar gerçekleştirilen ve önümüzdeki dönem için planlanan çalışmalarla ilgili detayları paylaşmak üzere kadın gazetecilere yönelik özel bir toplantı gerçekleştirdi. Türkiye’nin, içinde bulunduğu Akdeniz Havzası sebebiyle iklim değişikliğine karşı en hassas ve riskli bölgelerden olduğunu belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, toplumda her kesimin iklim değişikliğinin etkilerini farklı boyutlarda yaşadığına değindi. Deniz Ataç, “Ne yazık ki dünyada iklim değişikliğinden en çok kadınlar etkileniyor. Özellikle az gelişmiş ülkelerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki engeller, ailenin bakımı, yemeği, ısınması ve suyunun tedarik edilmesi gibi rolleri kadınlara yüklüyor. Yine toplumsal yapı nedeniyle özellikle tarımda kadınlar aktif rol almasına rağmen toprağın sahibi erkekler oluyor. İklim değişikliğinin yarattığı problemlere karşı kadınlar tarlası için destek alamıyor, şartlarını iyileştiremiyor. Tarlada çalışan, üreten kadınken; iklim değişikliğine karşı desteklenen fonlardan yararlanan genelde erkekler oluyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri bu sorunlar nedeniyle kadınların yaşamını daha da zor hale getiriyor. Sadece üretim ve toplumsal yaşamda değil, karar alma süreçlerinde de kadınlar yeteri kadar temsil edilmiyor. İklim değişikliğinden kadınlar erkeklere oranla daha fazla etkilenmesine rağmen iklim politikalarının oluşturulmasında kadınların temsil oranı çok az. Dr. Barış Gencer Baykan’ın araştırmalarına göre müzakerelerde Türkiye delegasyonundaki kadın temsiliyeti 18
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
oranı yüzde 35 seviyesindedir. Çevre ve iklim konusunda yürütülen çalışmalarda hızlı hareket edip etkin sonuçlar alabilen kadınlar, konuyla ilgili karar sürecinde yer alamıyor. Türkiye’nin 81 ilinde bulunan temsilcilerimiz ve gönüllülerimiz arasında kadın erkek oranımızın eşit seviyede olmasından büyük mutluluk duyuyor, iklim hareketinde de eşit temsiliyeti çok önemli görüyoruz. İklim için Kadın Liderler Projesi ile Vakıf temsilcilerimizi hem iklim değişikliği konusunda bilgilendirip bilinçlendiriyor hem de iklim savunuculuğu yapmaları ve konuya liderlik etmeleri için destekliyoruz. Biliyoruz ki büyük toplumsal değişimler kadınların liderliğiyle olur. 2017 yılında İklim Değişikliği Konferansı’nda hükümetler Toplumsal Cinsiyet Eylem Planı’nı kabul ederek iklim değişikliği eylemine kadın ve erkeklerin eşit katılımının önemini vurguladı. Şimdi iklim için tüm kadınları harekete geçmeye ve sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi. Bilinçlendirme çalışmaları ile kapasite artırımı sağlanıyor CFLI (Kanada Yerel Girişimler Fonu) kapsamında desteklenen proje kapsamında gönüllülerin bölgelerinde sera gazı azaltımı ve etki azaltımı gibi konularda savunuculuk çalışmaları yapmalarını desteklemek ve yerel yönetimlerden iklim eylem planı talep etmelerini sağlamak amacıyla çalışmalar yürüttüklerini belir-
ten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, TEMA Vakfı’nda uzun zamandır iklim çalışmalarının yürütüldüğünü ancak Vakıf olarak ilk defa kadınlara yönelik bir proje gerçekleştirdiklerini ifade etti. Deniz Ataç, “Proje kapsamında Kasım 2018'de İstanbul’da düzenlediğimiz İhtiyaç Analizi Çalıştayı çıktılarıyla tasarladığımız eğitim programımızı Gaziantep’te uyguladık, webinar ve online eğitimler de düzenleyerek toplamda 29 ilde 86 temsilcimize eğitim verdik. Şimdi de onları savunuculuk konusunda destekleyeceğiz, yerel yönetimlere başvurmalarını, sera gazı emisyonlarının azaltımıyla ilgili girişimlerde bulunmalarını teşvik edeceğiz” dedi. Projeden faydalanan kadınlar deneyimlerini paylaştı Uzun süredir Tekirdağ Çerkezköy’de tarım alanına kurulması planlanan termik santrale karşı çalışmalar yürüten ve bu konuda başarılı bir sonuç elde edilmesinde önemli katkıları olan TEMA Vakfı Çerkezköy İlçe Sorumlusu Nilüfer Ceylan ve Çerkezköy Pınarca köyü sakini İlknur Bozkaya bölge halkıyla yürüttükleri faaliyetlerden söz etti. Ayrıca Gaziantep’ten toplantıya katılan TEMA Vakfı Şehitkamil İlçe Sorumlusu Duygu Karabay ise bisiklet gibi doğa dostu ulaşım olanakları ile ilgili yerel yönetimle yürüttüğü çalışmalara değindi.
Rüzgâr enerjisinde maksimum verim için düzenli türbin bakımı şart Rüzgâr enerjisine yönelik hızla artan beklentinin karşılanması için rüzgar türbini bakımlarına azami önemin gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, verimin ancak kontrol, hasar tespit ve onarım hizmetlerinin sertifikalı teknisyen ve uzman teknoloji eşliğinde, düzenli ve detaylı bir şekilde yapılarak sağlanabileceğini dile getiriyor. Kanattaki en küçük sorun, türbin ömrünü 2 yıla düşürebiliyor Dünya için gitgide daha önemli hale gelen yenilenebilir enerji kaynaklarının başında rüzgâr enerjisi geliyor. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği’nin Temmuz 2018 tarihli istatistikleri, Türkiye’nin toplam kurulu rüzgâr enerjisi gücünün 7 bin MW’yi aştığını gösteriyor. Buna karşılık, rüzgâr türbinlerinin en küçük bileşenlerinden birinin bile zarar görmesi türbinin genel verimini azaltarak büyük oranlarda kayıplar yaratırken, bakımı zamanında yapılmamış pek çok türbin, zamanla tamamen değiştirilmeye ihtiyaç duyarak operasyonel zarar dışında maddi zararın da oluşmasına sebep olu-
yor. Özellikle dışarıdan görülemeyen hasarların tespit edilememesi nedeniyle rüzgâr santrallerinde zamanla büyük sorunlarla karşılaşılmaması adına türbinin hem iç hem dış yapısında detaylı çalışmaların yapılması gerekiyor. İlk başta performansı pek etkilemediği için önemsenmeyen bir çizik, türbinin durmasından kanadın türbinden ayrılmasına kadar pek çok soruna yol açabiliyor. Rüzgâr santrali bakım hizmetleri ile ilgili yapılan bir çalışma, rüzgâr santralleri çalışanlarının özellikle bir santralin ilk 5 yılında kanat bakımını göz ardı etmeye daha eğilimli olduğunu gösteriyor. Buna karşılık, düzenli bakım ile ömrünü ortalama 25 yıla kadar çıkartabilen rüzgâr türbinleri, düzenli bakımların ihmal edilmesi nedeniyle 2 yıl içerisinde bile alarm verebiliyor. “Rüzgâr türbinlerinin kanat ömrünü en üst düzeye çıkartıyoruz” Rüzgâr santrallerinin maksimum oranda operasyonel ve finansal fayda sağlayabilmesi için eğitimli teknisyen, tekno-
loji ve ileri düzey ekipmanın bir araya geldiği bir bakım hizmetinin türbinlere mutlaka uygulanması gerektiğini belirten Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, “Yıllardan beri edindiğimiz tecrübe ile değişik tiplerdeki türbin kanadı hasarlarına karşı farklı kanat bakım ve onarım hizmetleri veriyoruz. Bu hasarların doğasını inceleyerek doğru onarımın hangi şekilde yapılacağını tespit ediyor ve bu onarımı sertifikalı, eğitimli çalışan uzmanlığı, gelişmiş ekipman ve Kanat Erişim teknolojileriyle (platform, sky climber) birleştirerek uyguluyoruz. Böylece türbinlerin servis hayatını en üst seviyeye çıkartarak enerji kaybı ihtimalini en aza indiriyoruz” sözleriyle türbin bakımının önemini dile getirdi.
Energo-Pro yeni yatırımlarla 610 bin haneyi aydınlatacak Orta ve Doğu Avrupa’yı kapsayan geniş bir coğrafyada çevre dostu ve verimli hidroelektrik santralleri ile elektrik üretimi yapan Energo-Pro, Türkiye’de; Sivas, Tokat, Ankara ve Artvin’de bulunan 5 hidroelektrik santrali ile hizmet veriyor. 2010 yılından bu yana 5 santral ile birlikte ortalama 585.000 MWh enerji üreten Energo-Pro’nun Türkiye’de devam eden iki projesi daha bulunuyor. Yatırım aşamasında olan iki projenin Muş’ta ve Kars’ta bulunduğunu belirten Energo-Pro Genel Müdürü Celal Kozumali; ‘‘Muş’ta yer alan projemiz, Türkiye’nin özel sektörde en büyük göl alanına sahip olmasıyla öne çıkıyor. Kars’ta bulunan projemizi 2019 yılı sonunda, Muş’ta bulunan projemizi ise 2020 yılı sonunda devreye almayı planlıyoruz. Projelerimiz faaliyete geçtiğinde toplam 1227 GWh üretimimizle yıllık 405 bin hanenin elektriğini
karşılıyor olacağız. Toplam kapasitemize baktığımızda, 2020 yılı sonunda 610 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılamayı hedefliyoruz” dedi. ‘‘Su türbini ve jeneratör üretimi yapacak” Çok uluslu bir şirket olan Energo-Pro, kendi bünyesinde bulunan su türbinleri üreticisi Litostroj Power ve aynı zamanda
araştırma, tasarım ve mühendislik çalışmalarına odaklanan şirketi Litostroj Engineering ile doğa dostu su türbinleri ve jeneratörleri üretiyor. Türkiye’de de aynı yatırımı planladıklarını belirten Celal Kozumali; “Türkiye’de faaliyete geçecek türbin ve jeneratör fabrikamızın çalışmalarına devam ediyoruz. Üretilecek türbin ve jeneratörler yüzde 95 verime sahip olacak” dedi. yeni enerji • MART-NİSAN 2019
19
Haber Dünyayı değiştirebilecek enerjiye sahip startuplar için PowerUp!
Enerji alanındaki inovasyonları destekleyerek yatırım yapan EIT InnoEnergy’nin startuplara yönelik enerji ve temiz teknoloji konulu PowerUp! yarışmasına başvurular başladı. PowerUp! 50 bin euro para ödülünün yanı sıra InnoEnergy’nin prestijli hızlandırıcısına katılma imkanı da sunuyor. Highway® hızlandırıcı programı, startup projelerini geliştirip Avrupa pazarına uyarlamayı hedefliyor. Programa katılan girişimciler, hukuki konulardan IP korumaya, sunum tasarımından Agile metodolojisine kadar pek çok konuda destek alabiliyor. Startuplara ayrıca uluslararası müşterilere erişim imkanı ve 150 bin euroya varan finansman desteği de sunuluyor. Yarışmaya katılımcı sayısının her geçen yıl arttığına dikkat çeken InnoEnergy Orta Avrupa CEO’su Jakub Miller, "Buna ek olarak, başvuru yapan startupların giderek daha fazlasının portföyünde, geliştirme sürecinin ileri evresine ulaşmış projelerin yer alması yarışmanın bilinirliğinin ve prestijinin de arttığını gös-
teriyor. PowerUp! Orta ve Doğu Avrupalı cesur yenilikçiler için gelişimin kapılarını açıyor ve uluslararası iş ortakları ağımıza erişim sağlıyor. Yarışmaya katılanlar bu anlamda da önemli faydalar elde ediyor” dedi. Türkiye’de de yeni olmasına rağmen hızla gelişen girişimcilik ekosistemine dikkat çeken InnoEnergy Türkiye Direktörü Başar Kaya ise bu girişimlerin sevindirici bir şekilde daha çok enerji konusunda odaklandıklarını belirterek, “Genç girişimcilerin ve startupların çoğunlukla büyük oyuncuların yerini aldığı enerji sektöründe pazara yeni ürünler sunmaları ve kendilerini ifade ederek pazara giriş yapmaları zor olabiliyor. InnoEnergy bu alanda global enerji pazarlarına hakim olması ve önemli iş ortaklarını bünyesinde barındıran geniş ekosistemiyle startuplara destek sunarak, onları yerel pazarlardan global pazarlara çok kolay bir şekilde taşıyabilecek durumda. Bu bakımdan PowerUp! yarışması, ülkemizdeki enerji girişimcilerinin InnoEnergy ile tanışması ve yerelden globale uzanan bir iş ağının parçası haline gelebilmesi adına çok önemli bir başlangıç sunuyor” diye konuştu. Büyük final 21 Mayıs’ta! Yarışmada özellikle enerji, ulaşım, temiz hava, ısıtma, temiz teknoloji ve akıllı teknolojiler alanlarına odaklanan ürünler ve servisler tercih ediliyor. Başvuru aşamasını geçen startup’lar, Avrupa iş dünyasının ünlü mentörlerinin yürüt-
tüğü eğitim programlarına katılacak. Bu eğitimler, katılımcıları ulusal finallere ve sonunda da fikirlerini uzmanlara sunacakları Büyük Final’e hazırlayacak. Yarışmanın galibi, Orta ve Doğu Avrupa’nın en önemli ekonomik etkinliklerinden biri olan Impact’19 kapsamında, 21 Mayıs 2019’da Polonya, Krakow’da seçilecek. Hava kirliliğini azaltmaya yönelik çözümler de ödüllendirilecek Yarışmanın bu sezonunda, “Clean Air Challenge” adlı özel bir bölüm olacak. Bu bölümde, endüstriyel hava kirliliğini azaltmaya yönelik çözümler sunan bir startup ayrıca ödüllendirilecek. InnoEnergy, Ekim 2018’de Brüksel’de hayata geçen Clean Air Challenge girişiminin en önemli katılımcılarından biri konumunda bulunuyor. PowerUp! startup’larla büyüyor PowerUp! yarışmasının her sezonunda katılımcı sayısı iki kat artıyor. 2018’de InnoEnergy’ye PowerUp! için 300 aday başvururken, 11 Mart’ta sona eren 2019 başvurularında bu sayının daha da artacağı öngörülüyor. Özellikle son iki yıl içinde başvuruların hem ölçeğinde hem de niteliğinde büyük bir iyileşme görüldü. 2016’da başvuru sırasında hazır olan prototip sayısı 28 iken, 2018’de bu sayı 120’ye yükseldi. Aktif durumdaki ürün ya da hizmetlerle yapılan başvurularda da aynı şekilde artış gözlemlendi (19’dan 93’e).
Solarex İstanbul için geri sayım başladı 4 – 6 Nisan 2019 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçileri ile buluşacak olan Solarex İstanbul Fuarı; bir kez daha sektörün öncü firmaları ile çok sayıda profesyonel ziyaretçiyi bir araya getirmeye hazırlanıyor. Solarex İstanbul Fuarı; sadece bir ticaret platformu olmanın ötesinde sektördeki yeniliklerin görücüye çıktığı, en son trendlerin sektör profesyonelleri ve uzmanlarca masaya yatırıldığı bir paylaşım alanı olma özelliği de taşıyor. Alanında uzman isimlerin yer aldığı ilgi çekici etkinlikler, sektör profesyonellerine ışık tutuyor. Uluslararası Solarex 20 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
İstanbul Fuarı’nda, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra Ticaret Bakanlığı da Alım Heyeti programı ile destek veriyor. Solarex İstanbul Fuarı’na özel olarak düzenlenen Alım Heyeti programı, Ticaret Bakanlığı Koordinatörlüğü’nde ve İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreterliği organizatörlüğünde, tüm yurt dışı temsilciliklerinden firma yetkililerinin katılımıyla yapılacak. Türkiye başta olmak üzere İngiltere, Almanya, İtalya, Avusturya gibi Avrupa ülkeleri ile Rusya, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Uzak
Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden ziyaretçilerin geleceği Solarex İstanbul’u bu yıl MENA ( Orta Doğu ve Kuzey Afrika ) ülkelerinden çok sayıda profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.TAITRA, IBESA, MESİA, BİGMEV, Africa OGBE, European Ukrainian Energy Agency gibi uluslararası kurumlar da fuarda ikili görüşmeler gerçekleştirecekler.
Kağıtsız bir ofis mümkün!
www.envision.com.tr
enVision ile ofisinizde kesintisiz otomasyon sağlayarak, kağıt bazlı tüm iş süreçlerinizi tam entegre bir dijital platforma taşıyın. Zaman ve maliyet tasarrufu yaparak, verimliliği artırın! SÜREÇ YÖNETİMİ / FORM YÖNETİMİ / BELGE YÖNETİMİ / ARŞİV YÖNETİMİ PORTAL YÖNETİMİ / ELEKTRONİK İMZA / MOBİL İMZA / KEP
20 ÜLKE / 350+KURUMSAL MÜŞTERİ / 350,000+SON KULLANICI
Elektronik Belge, Form ve Süreç Yönetim Sistemi
Röportaj
Aktif Bank Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Erdal Güncan
“Aktif Bank, farklı alanlarda sağladığı aktif desteği sürdürülebilir bir geleceğin ana yatırım araçlarından biri olan yenilenebilir enerji alanında da gerçekleştiriyor” Aktif Bank, Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Aktif Bank hakkında neler söylemek istersiniz? Türkiye’nin özel sermayeli en büyük yatırım bankası olan Aktif Bank; yeni nesil bankacılık vizyonuyla, geleneksel bankacılık sisteminin dışına çıkarak dijital kanallar ve sektörlerinin önde gelen kurumları ile yaptığı iş birlikleri üzerinden iş süreçlerini kurguluyor.
“Yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmaya devam edeceğiz”
T
ürkiye’nin özel sermayeli en büyük yatırım bankası olan Aktif Bank, yeni nesil bankacılık vizyonundan hareketle yenilenebilir enerji projelerine de uzun vadeli finansman sağlıyor. Türkiye’nin
yenilenebilir enerji potansiyeline olan inançla geliştirilen finansman modeliyle konunun önemine dikkat çekerek bu sektöre katkıda bulunduklarını belirten Aktif Bank Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Erdal Güncan, “Yurtiçi ve yurtdışında devlet alım garantisi sunulan yenilenebilir enerji projelerine, ortaklık modelleriyle yatırım yapmaya devam edeceğiz” diyor. 22 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Aktif Bank'ın, tüm Türkiye genelinde 10 adet şubesi bulunuyor. Bu şubeler, ağırlıklı olarak bire bir iletişim gerektiren kurumsal bankacılık, yatırım bankacılığı ve özel bankacılık odaklı hizmetler veriyor. Büyük dağıtım ağı gerektiren bireysel bankacılıkta ise pazarda etkin olan diğer dağıtım kanalları ile yapılan iş birlikleri, pazarlama ve operasyon desteği verilen inovatif iş modelleri ve dijital kanal yatırımları sayesinde Aktif Bank, 660 çalışanıyla Türk bankacılık sektöründe bireysel müşteri pazarının yüzde 14,5'ini oluşturan 8 milyon kişiye hizmet sunuyor. Banka, ana faaliyet konularının yanı sıra farklı alanlardaki ihtiyaçlara inovatif çözümler sunduğu iştirakleri aracılığıyla da para transferlerinden sigortacılığa, kart ürünlerinden kapsamlı kiosk çözümlerine kadar çok geniş bir yelpazede fark yaratan işlere imza atıyor. Banka ayrıca 2017 yılında, sektörde bu alanda bilinen gerek yatırımcı gerekse yüklenicilerle birlikte hem EPC amaçlı hem de yatırım portföyü oluşturma amaçlı özel şirketler kurdu. Bu şirketler aracılığıyla, güneş enerjisi santralleri kuru-
lumları amacı ile uzun vadeli finansmanlar sağlıyor. Aktif Bank’ın enerji sektörüne ilişkin faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Aktif Bank, ülke ekonomisine farklı alanlarda sağladığı aktif desteği sürdürülebilir bir geleceğin ana yatırım araçlarından biri olan yenilenebilir enerji alanında da gerçekleştiriyor. Aktif Bank, 2017 yılında yenilenebilir enerji projelerine finansman sağlamaya başladı. Hidro, rüzgâr ve güneş enerjisi santrali projelerine toplam 200 milyon dolar tutarında proje finansmanı sağlayan banka, 2017 yılında Türkiye genelinde kurulan güneş enerji santrallerinin yaklaşık yüzde 5’ine katkı sağladı. Banka, 2017 yılı itibarıyla stratejik yatırım alanı olarak belirlediği yenilenebilir enerji sektörüne özel yeni finansman modelleri ve sistemsel entegrasyon çözümleri geliştirerek; yenilenebilir enerji santralleri kurulumları için uzun vadeli finansman sağlıyor. Kurduğu ortaklıklar ile proje finansmanına EPC hizmetlerini de ekleyerek, güneş enerjisi santralleri sektöründe EPCF (Mühendislik, Tedarik,
İnşaat ve Finansman) hizmetini sunan ilk kurum olan Aktif Banka, sağladığı finansal destek ile 192 MWp GES projesini hayata geçirdi, Böylece sektörde öncü ve lider bir konuma ulaştı. Santrallerin kurulum aşamasından itibaren, işletme dönemi de dahil olmak üzere, banka bünyesinde inşaat ve elektrik mühendisleri de istihdam edilerek tüm süreçler yakından kontrol ediliyor.
“Projelerin sermaye yetersizliği nedeniyle hayata geçirilememe riskini ortadan kaldırarak sektöre destek veriyoruz”
güneşten sağlanacağı düşünülüyor. Özellikle Avrupa’nın güneş enerjisinden elektrik üretiminde 100 GW üretim sınırını aşması ve bu üretimin 43 GW’ının tek başına Almanya’ya ait olması dikkatleri çekiyor. Güneş enerjisinden elektrik üretiminde, Çin, Japonya ve ABD önemli ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa’da 1990’lı yıllarda başlayan güneş enerjisinden elektrik üretiminin Türkiye’de hayata geçmesi ise 2013 yılının sonlarına denk geliyor. Türkiye’nin hedefi, 2020’de, 2018 yılında 5 GW seviyesinde olan kurulum kapasitesini 9 GW’a çıkartmak. Bunun
Firmanızın yenilenebilir enerji sektörüne yönelik güçlü bir finansman desteği var. Bu sektöre yatırım yapmak firmanıza ve Türkiye ekonomisine nasıl bir katkı sağlıyor/sağlayacak? 2017 yılında 400 GW civarında olan global güneş enerjisinden elektrik üretiminin, 5 yıl içerisinde 580 GW seviyelerine çıkacağı öngörülüyor. 2030 yılında ise dünyadaki toplam elektrik ihtiyacının yüzde 15’inin yeni enerji • MART-NİSAN 2019 23
Röportaj Geçtiğimiz yıllarda güneş enerjisi alanında bir ortaklık gerçekleştirdiniz. Bu iş birliğinin detaylarını öğrenebilir miyiz? Sektörde nasıl bir fark yaratacaksınız?
için Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı artırarak ithal enerjiye bağımlılığı azaltma hedefiyle, güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi santrali yatırımları için yüksek kapasiteli ihaleler düzenliyor. Türkiye, tahmini 30 GW kapasiteli güneş enerji santrali kurulumu potansiyeline sahip. Fakat bugüne kadar kurulmuş yaklaşık kapasite 5 GW seviyesinde ve yüzde 16 kapasite kullanım oranı halen düşük kalıyor. Türkiye’deki en düşük ışıma oranına sahip bölge, birçok Avrupa ülkesinin en yüksek ışıma oranına sahip bölgesinden daha yüksek miktarda elektrik üretebiliyor. Türkiye’nin bu potansiyelini hayata geçirebilmek adına Türkiye’nin ve dünyanın geleceği için büyük önem taşıyan güneş enerjisi yatırımlarının her adımında yer alarak hem konunun önemine dikkat çekiyoruz hem de geliştirdiğimiz finansman modeliyle bu alana katkıda bulunuyoruz. Finansman desteğinizin yanında güneş enerjisi santrallerine yönelik projelerde yatırımcı rolü de üstleniyorsunuz? Bu konuya ilişkin detaylardan bahsedebilir misiniz? Her sektöre özel esnek modeller üreterek gerçek yatırım bankacılığı yapan Aktif Bank, güneş enerjisi santrali finansmanında müşterilerinden nakdi sermaye yerine belirli kapasitelerde inşaata hazır güneş enerji santrali alarak, geleceğin ana 24 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
yatırım araçlarından biri olan sürdürülebilir ve temiz enerjiye olan inancını ortaya koyuyor. Projelerin sermaye yetersizliği nedeniyle hayata geçirilememe riskini ortadan kaldırarak sektöre destek veriyor. Banka, bu modelle proje finansmanı sağlamanın yanı sıra yatırımcı konumuna da gelerek yaklaşık 59 MWp GES santraline yatırım yaptı.
Aktif Bank, güneş enerjisi santrali alanında faaliyet göstermek amacıyla 2017 yılında yüzde 50-50 ortaklıkla 2 tane SPV kurdu. Lisanslı ve lisanssız güneş enerjisi yatırımları yapmak amacıyla kurduğu çatı şirket, 50 MWp kurulu kapasiteye sahip tesise yatırım yaptı. Ayrıca EPC hizmetleri sağlamak üzere kurulan diğer şirket 2017 yılında yaklaşık 32 MWp kapasiteli 3 GES projesinin EPC hizmetini tamamladı. Bu ortaklıklar ile güneş enerjisi santralleri yapımına da bizzat katkıda bulunan Aktif Bank, santrallerin üretim standartlarını sigortalayarak gelirlerini de güvence altına aldı.
“Biyokütle enerjisi projeleri de yatırım alanlarımız arasında yer alıyor”
Aktif Bank, 14 şehirde, 35 farklı lokasyonda kurulu 192,3 MWp kapasiteye sahip GES tesisini kredilendirdi ve tesisler 2018 yılı başında faaliyete başladı.
Grup şirketlerinizden Asron Sigorta da enerji sektörüne yönelik sigorta çözümleri geliştiriyor. Asron Sigorta’nın faaliyetlerine ilişkin bilgileri sizden dinleyebilir miyiz?
Ayrıca banka, güneş enerjisi santrallerinin yanı sıra Erzurum’da bir adet HES ve İzmit’te bir adet RES projesine de proje finansmanı sağladı.
Aktif Bank iştiraki olan Asron Sigorta; enerji, inşaat, tekstil, otomotiv, finansal hizmetler ve sağlık sektörlerinde önemli sigorta teminatları, danışmanlık ve risk
analizi hizmetleri sağlıyor. Yenilenebilir enerji alanında, güneş enerjisi tesislerinin kurulumu ve işletme dönemleri için sağladığı teminatlarla sektörde lider konumunda yer alıyor. Aktif Bank, Allianz Climate Solutions ile güneş ışıması azalmasından kaynaklı performans kaybının sigortalanabilmesi amacıyla GES tesisi sertifikasyonunu hayata geçirdi. Bu kapsamda Asron Sigorta da bankanın kredili müşterilerine özel, montajdan itibaren başlayan süreci ve işletme dönemini de kapsayan 10 yıllık yenileme garantili yeni all-risk sigorta ürünü geliştirdi. Önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz, projeleriniz neler? Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) gibi yurtiçi ve yurtdışında devlet alım garantisi sunulan yenilenebilir enerji projelerine, ortaklık modelleriyle yatırım yapmaya devam edeceğiz. GES projeleri ya da kırsal alanlar için sosyo-ekonomik gelişime katkı sağlayan biyokütle enerjisi projeleri de Aktif Bank olarak yenilenebilir enerji kapsamında yatırım alanlarımız arasında yer alıyor.Biyokütleden enerji üretimi amacıyla yeni bir iştirak kurduk ve şu anda bir proje geliştiriyoruz.
“Depolama teknolojisine yatırım yapan ülke ve firmalar enerji sektörünün dinamiklerini değiştirebilir hale gelecek”
malar enerji sektörünün dinamiklerini değiştirebilir hale gelecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi, enerji üretiminde fosil yakıtlara olan bağımlılığı tamamen ortadan kaldıramıyor. Çünkü rüzgâr, güneş gibi kaynaklardan 24 saat sürekli ve stabil bir elektrik üretimi yapılamıyor. Bu nedenle dünyada henüz depolanma imkanı bulunmayan güneş enerjisinden üretilen elektriğin depolanabilmesi hedefleniyor. Mevcut teknolojilerle bu depolama hizmetini sağlamak çok fizibıl olmadığından, dünyada pil ve alternatif depolama yöntemleri üzerinde çok yoğun araştırma geliştirme çalışmaları yürütülüyor. Pil yani depolama teknolojisinin ilerlemesi ile yenilenebilir kaynakların güvenilirliği kat kat artacaktır.
Yenilenebilir enerji sektöründe yer alan yatırımcı müşterilerinize bizim aracılığımızla vermek istediğiniz mesaj nedir? Dünyada güneş enerjisinden üretilen elektriğin depolanabilmesi hedefleniyor. Dünyanın önde gelen firmaları güneş enerjisinden üretilen elektriğin depolanması üzerine çalışırken, Avrupa Birliği, yenilenebilir enerjiye destek vermektense, depolanabilir yenilenebilir enerjiye destek vermeyi tercih ediyor. Depolama teknolojisine yatırım yapan ülke ve firyeni enerji • MART-NİSAN 2019 25
Turkey's Renewable Energy Industry
In 2023, sun and wind will be the lowest-priced electricity source in Turkey The report titled 'Long-Term Outlook for Turkey's Energy Market' prepared by BloombergNEF was announced at the 'Long Term Solutions to Accelerate Short Term Investments for Turkey's Energy Conversion' meeting organized by SHURA Energy Conversion Center and BloombergNEF.
26 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
T
he 'Long-Term Outlook for Turkey's Energy Market' report prepared by BloombergNEF was announced at the meeting by Katherine Poseidon, the Policy Analyst for Europe, Middle East & Africa. Prepared based on the long term-economic forecasts on a global scale for the energy sector and published annually by BloombergNEF, the report includes the effects of longterm changes on the source types in Turkey's electricity sector. The study examines the investments that can be made in renewable energy sources in Turkey by 2050 and their financial implications. Having explained the report, Katherine Poseidon said: "According to the lowest cost scenario of BNEF's New Energy Outlook model, 88 percent of Turkey's produced electricity in 2050 can be provided from zero carbon emission sources thanks to reduced technology costs in renewable energy. In 2023, we see that the cost of electricity generated from newly built wind and solar power plants can be cheaper than new coal power plants. Currently, building a new solar and wind power plant is cheaper than operating natural gas combined cycle plants." According to the results of the study, electricity demand is expected to increase by 126 percent between 2017 and 2050 due to GDP and population growth. As of 2023, Turkey's economy is expected to reduce energy intensity, and greenhouse gas emissions from the electricity sector are expected to decline despite the rise in electricity demand. - Between 2018 and 2050, electricity costs of large-scale solar power plants are expected to decrease by 77 percent. In the same period, the cost of electricity generated from wind energy is expected to decrease by 56 percent. This trend reflects the decline in renewable energy costs on a global scale. Furthermore, from
the beginning of the 2020s, it enables the energy costs of newly built solar and wind power plants to be cheaper than new coal and natural gas power plants. While more than half of the country's installed power was composed of fossil fuels in 2017, the share of renewable energy in total installed power is expected to reach 68 percent in 2050. - Due to fuel prices, financing costs and low capacity utilization factors, the cost of electricity generated from natural gas power plants is higher than that of newly built wind and solar power plants. The cost of electricity generated from combined cycle plants becomes more expensive due to the increase in fuel prices. The analysis predicts that large-scale solar energy investments in 2023 will become cheaper than operating the existing natural gas power plants. - Between 2017 and 2050, Turkey's installed power is expected to double. While the shares of onshore wind (25 percent) and solar (25 percent) installed power correspond to half of the total installed power, the share of coal installed power is expected to decline to 5 percent and natural gas installed capacity to 4 percent. - The new installed power investment between 2018 and 2050 is estimated to be around 276 billion dollars. It is stated that 21 percent of this investment volume is related to three natural gas power plants planned to be built in the mid 2020s.
- It is expected that the main source providing flexibility to Turkey's electrical system will be active natural gas power plants for the peak demand expected to correspond to 12 percent of the installed power in 2050. It is stated that it will be possible to generate 88 percent of total electricity from sources that do not cause greenhouse gas emissions through battery storage systems that are another source of flexibility. yeni enerji • MART-NİSAN 2019 27
Turkey's Renewable Energy Industry
A breakthrough has been experienced with respect to wind, solar and geothermal-based installed power in Turkey
E
Y, a consultancy and auditing company, has announced the results of the 52nd Renewable Energy Country Attractiveness Index (RECAI). China and the US maintain their place in the first two places in the index, in which 40 countries are ranked in terms of renewable energy investments.
28 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
According to the index results announced twice a year; while there was no major change in the ranking of the top 10 countries, governments' and industry leaders' playing the waiting game due to the ongoing geopolitical instability has been the major reason behind the stagnation. Brexit concerns led to a decline in
the renewable energy investments of the UK, which ranked eighth in the index, falling one digit. On the other hand, Turkey ranks 18th in the same Index. Nevertheless, we can see the transformation we are experiencing more clearly when we consider the renewable-based installed power table. When we examine the growth table of the share of the renewable-based installed power in the total installed power in Turkey between 2000 and 2017, we see that the installed power of our country was around 27.000 MW in 2000, and that the share of the total installed power of renewable energy in the total installed power of Turkey was approximately 41 percent. Furthermore, in 2000, almost all of the renewable-based installed power was derived from hydroelectric energy resources. When we consider the 2017 data, on the other hand, we see that Turkey's installed power has risen up to 85.200,0 MW; and the share of the total installed power of renewable energy in the total installed power of Turkey rose up to 45,5 percent. It is remarkable that last year, 70 percent of the total renewable installed power was accounted for by hydroelectric, 17 percent by wind, 9 percent by solar, 3 percent by geothermal
and 1 percent by biomass energy. It can be stressed that since 2000, a significant boost has occurred primarily in wind, solar and geothermal-based installed power; and it has been the locomotive factor in the growth in Turkey's installed power in recent years. $650 Million Investment on Wind Energy in Turkey 2018 "Wind Energy Statistics Report" of Turkey Wind Energy Association (TUREB) has been released. According to the report, Turkey's wind-based installed power increased by 497 MW last year. Thus, the installed power in the wind sector reached a total of 7,369 MW with a growth rate of 7.2 percent last year in comparison to the year before. Polat Energy ranked the first with 566 MW in the distribution of active wind power plants by investors, the total number of which increased from 164 to 180 last year. Demirer Energy ranked the second with 494 MW, and Guriş ranked the third with 481 MW. When it comes to the ranking by provinces, Izmir ranked the first with 405 MW. It was respectively followed by Balıkesir with 1.123 MW and Manisa with
669 MW. While 38 percent of active WPPs were located in the Aegean Region, 33 percent were located in Marmara, 13 percent were located in the Mediterranean and 9 percent were located in the Central Anatolia Region. According to the report, Akfen Energy had the biggest share with 243 MW in among 18 WPP 606 MW projects that were under construction. It was respectively followed by Ağaoğlu Energy with 124 MW, and Sancak Enerji with 72 MW. Of the projects under construction, 203 MW is located in Çanakkale, 124 MW in Balıkesir and 72 MW in İzmir. TÜREB President Mustafa Serdar Ataseven evaluated the report: "Our realization of $ 650 million investment in the wind sector in 2018 once again demonstrated what we can achieve despite the challenging conditions. We aimed to create a sustainable sector with our belief that in every challenge is harbored an opportunity" he said. Pointing out that they brought to the agenda the demands for capacity increase in the sector in order to ensure sustainability, Ataseven continued his remarks as follows: "This demand that would contribute to the sector was welcomed, and now, we expect the necessary steps to be taken in a few months.
There will be a significant acceleration in our installed power this year and next year together with capacity increases. Then the results of the competitions held at the end of 2017 will begin to come out. Thus, the sector will continue its localization policy without slowing down. So far, approximately $11 billion was invested in the wind industry". yeni enerji • MART-NİSAN 2019 29
Turkey's Renewable Energy Industry
Inosolar became the Turkey distributor of solarworld Inosolar, Turkish solar energy company, became the company's sole distributor in Turkey with a special agreement made between SolarWorld, one of Europe's largest solar panel manufacturer, and İnosolar. The collaboration, which will include supply of 60 MW panel at the first stage, will be expanded to include the manufacture of SolarWorld products in Turkey. Frank Asbeck, owner of SolarWorld company, said: “Because Inosolar is a company that we can perform more
than just a distributorship work with, we decided the company is the solution partner that we will make new investments together and set up new market targets. Turkey is a country with high potential of solar energy. In recent years, the country has become a center of attraction for investment in terms of development and assistance support programs implemented to support solar energy.” Asbeck, emphasizing that the factory which is planned to be established in Turkey with
the cooperation of Inosolar and SolarWorld will have several characteristics in common with the factory of SolarWorld in German, said: "Main materials to be used for a panel may be completely new or from existing product line. Domestic production rate of the product which will be manufactured in this factory can increase to 60-65 percent in approximate if we include the labor force, or even 100 percent in the future.”
SHURA started out for Turkey's energy transition
SHURA Energy Transition Center, established in cooperation with European Climate Foundation (ECF), Agora Energiewende, the most active think tank of Germany about energy, and Sabanci University's Istanbul Policy Center (IPC), started out in order to support Turkey's transition to a low-carbon energy system by performing data-based, objective and independent analysis. SHURA, focusing on forming a common basis for the discussions on Turkey's energy industry with the researc-
30 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
hes and analysis evaluating the energy industry in Turkey in terms of economical, technological and policies aspects, aims to form an insight putting the energy efficiency and renewable resources in the center. Selahattin Hakman, Head of SHURA Energy Transformation Center Steering Committee, said: “SHURA believes in the importance of a process that takes into account the perspectives of all stakeholders of the energy industry in order to realize the energy transition in a fast and economic way and to benefit all parties.” Mentioning the opportunities that the energy transition will create for the country's economy, Dr. Değer SAYGIN, Director of SHURA Energy Transition Center, said: "Turkey has become one of Europe's fastest-growing wind and solar markets during the recent years. Our country has many features that can play a pioneering role on a global scale with its industry offering solutions for energy transition, investors that remain open to
flexible and new business models and creative entrepreneurs. The results of the studies analyzing the increasing share of renewable resources in the electricity transmission system are exciting. Turkey is able to double the estimated increase on wind and solar energy without requiring an additional cost to network investment which TEİAŞ has planned until 2026. Thus, the electricity generated from these sources will be able to meet more than 20 percent of the total consumption.” In his speech, Dr. Patrick Graichen, Executive Director of Agora Energiewende, the most active think tank of Germany about energy, said: "I believe that SHURA is a valuable business partner for Turkey's energy future." Evaluating the energy transition in the opening speech, Prof. Dr. Laurence Tubiana, founding partner of SHURA and General Manager of European Climate Foundation, said: “The transition of the energy across the countries is a prerequisite for the implementation of the Paris Agreement. I believe SHURA, when taking in consideration the analytical basis, experienced team about energy system, transparent and data-specific attitude, will inspire transition policies of Turkey for safe, efficient and low-carbon energy system.
Turkey's Renewable Energy Industry
Award to Altensis at Green Build Europe 2018 Established to improve the environment friendly green building concept in Turkey, Altensis became the company that completed the most green building projects in Europe, adding a new one to its success. As part of Green Build Europe 2018, one of the most important green building organizations in Europe, Altensis was rewarded for its leadership and contribution in this field. Emre Ilıcalı, the founding partner of the company, received the plaque of success on behalf of Altensis at the ceremony, which was held on April 18, 2018 in Berlin, Germany and Mahesh Ramanujam, founder of LEED Green Building Certification system and Head of USGBC, participated in. Making evaluations before the ceremony, Emre Ilıcalı said that receiving award in the most important event in Europe in these days of 10th year of Altensis, the first company established to provide consultancy and engineering services about green buildings in Turkey, is flattering and encouraging for coming days. Ilıcalı indicated that he relayed the development of Turkey and Altensis on eco-friendly approaches to the most competent companies in Europe on green buildings in propria persona at this significant organization.
32 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Fronius wins two prizes at once
Fronius International GmbH was recently honoured not only for the outstanding design of its products, but also for its pioneering services. The Fronius Ohmpilot, a clever consumption regulator that uses excess PV energy to heat water, and the Fronius SOLH2UB, the first green hydrogen filling station to be operated at an Austrian company, proved to be equally adept at winning the plaudits. “The Fronius Ohmpilot is not only a practical helper in the efficient use of solar energy – and thus an important building block for the vision of 24 hours of sun – but it is also a real design wonder,” explains Martin Hackl, the head of solar energy at Fronius International GmbH. The jury of the German Design Award 2019 agreed. Good design is not just about looking good – good design is the translation of complex technical functions into easyto-use and easy-to-understand forms that are fit for the intended purpose. This is exactly what the Fronius design team led by product designer Martin Frittajon achieved with the Ohmpilot, which is why the top-class international jury of the German Design Award 2019 has recognised the outstanding product design of the Fronius Ohmpilot with a “special mention” in the Energy category. “The German Design Award is one of the most renowned and internationally recognised awards for product design. The 'special mention' for the Ohmpilot serves as confirmation that we are on the right track with our design philosophy, which is particularly pleasing,” says Martin Frittajon. “The simple, timeless
At the German Design Award 2019, the Fronius Ohmpilot received a “special mention” in the “Energy” category for its outstanding design quality.
design with the all-round bevel typical of our products communicates stability and longevity and underlines the high quality of the technology on the inside. The straightforward installation process with sufficient space for cabling and the simple, intuitive operation round off the overall concept.” As if that were not enough, Fronius was also awarded the Austrian National Environmental & Energy Technology Prize. Austrian National Prize for Austria's first green and hydrogen storage for the company Fronius SOLH2UB In October, Fronius received the highest state award for pioneering achievements that contribute to sustainable environmental and climate protection. Austria’s first filling station for green hydrogen on a commercial premises – the Fronius SOLH2UB at the R&D centre in Thalheim near Wels (Upper Austria) – won the prize in the “Research & Development” category. “The SOLH2UB enables the sectors of electricity, heat and mobility to be linked together in an innovative fashion. This provides enormous benefits, especially where vehicles require large amounts of energy. We are convinced that hydrogen has the potential to become one of the energy carriers of the future and will be one of the key drivers of the energy revolution. It is a real honour that we’ve been awarded the National Prize for our new project,” says a delighted Martin Hackl.
DETAYLI B I LGI İÇİ N
WWW.ICCI.COM.TR
ENERJİDE DÖNÜŞÜM ve DEĞİŞİM
Sektörel Fuarcılık A.Ş.
Destekleyenler
+90 212 334 69 00 info@icci.com.tr
B U F U A R 5 1 7 4 S AY I L I K A N U N G E R E Ğ İ N C E T Ü R K İ Y E O D A L A R V E B O R S A L A R B İ R L İ Ğ İ D E N E T İ M İ N D E D Ü Z E N L E N M E K T E D İ R
Turkey's Renewable Energy Industry
Fronius and BYD find common cause
Fronius and BYD put the seal on their strategic partnership.
Fronius Solar Energy, the Austrian energy solutions specialist, and the Chinese high-tech company BYD have put their seal on their strategic partnership. Fronius is the only provider that is able to supply three-phase consumers in emergency power situations with the help of the BYD Battery-Box HV. Fronius takes another step towards 24 hours of sun. Fronius and BYD underlined their collaboration during the recent visit of a delegation from the Chinese manufacturer to Gmunden in Austria. The Technology Centre in Gmunden is already hosting one of the first Fronius pilot production systems employing a BYD Battery-Box. At the heart of the system is the flexible Fronius Symo Hybrid inverter, which is compatible with several of the BYD Battery-Box HV models (BYD Battery-Box H 6.4, H7.7, H9.0, H 10.2 and H 11.5). The modular design of the battery storage solution allows users to adjust storage capacity to their individual needs as and
when required. “We are delighted to collaborate with such a renowned and committed partner as Fronius in offering our high-quality solutions”, commented Julia Chen, Global Sales Director of BYD Batteries. “Both companies will be working hard to promote the uptake of renewable energy.” Three-phase emergency power for the highest levels of self-sufficiency A special feature is the three-phase emergency power supply: Storage system with DC-coupled battery that will provide a 400 V three-phase supply even in emergency power situations. This provides the highest levels of self-sufficiency and flexibility. “As yet, there are still hardly any solutions for providing 3-phase emergency power from a battery. This is something we’re now changing. Using the BYD Battery-Box HV makes us the only supplier providing this type of emergency power supply”, observed Martin
Hackl, Head of Solar Energy at Fronius International GmbH. “It adds a number of attractive options to the world of Fronius storage systems and makes us first choice when it comes to selecting a storage solution that can be tailored to a customer’s needs.” Safe, efficient and powerful The BYD Battery-Box storage system is based on lithium iron phosphate (LiFePO4), the safest technology on the market. This gives short charging times over an exceptionally long service life and results in high rates of self-consumption. The combination of a charging infrastructure for electric cars or a thermal storage system based around the Fronius Ohmpilot consumption regulator makes maximum levels of self-sufficiency within one’s own four walls possible. The Fronius Symo Hybrid inverter is compatible with the BYD Battery-Box HV as standard and available.
Trams in Kocaeli will be powered by solar energy The new service building's roof of Kocaeli Metropolitan Municipality Transportation Park A.Ş. will be equipped with a solar energy system for use on the tram line. With the solar energy system to be installed on 5000 m2 area, 620 kilowatts of
34 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
energy will be generated per day. The system has a service life of 30 years in case of regular maintenance. The aim of the project, which is planned to be completed within 100 days, is to generate energy by the end of the year.
Generating electricity from the Zorlu Solar sun has surged will build The Energy Market Regulatory Authoobtained from dam hydroelectric power 80 MW GES rity (EMRA) has published an up-to-date plants. While the amount of electricity electricity market report. According to produced from natural gas decreased (solar power this report, while the number of electriby 38 percent compared to the previous year, generation from dam hydroelectric city consumers in our country reached a plant) to the sources increased by 83 percent. Electrirecord level, a decline in the production of natural gas-based power plants and city generation from solar energy increroof of Vestel's an increase in the use of domestic reneased by 487 percent at a record rate. Prowable resources in electricity generation duction from wind, which is one of the Factory have been noticed. other renewable sources, increased by 83 While 76 percent of licensed electricity was generated by the private sector, the share of state-owned power plants became 24 percent in total electricity production. While 29 percent of the total electricity demand was met by natural gas-fired power plants, 12 percent was
percent, electricity from rivers increased by 25 percent and geothermal resources increased by 18 percent. These figures have shown that the share of production from domestic and environmental sources in total electricity production has increased very rapidly.
Turkey's energy sector gathered at 24th international "ICCI" 2018
One of the world's fastest growing energy market, Turkey carried this strength into the international area with Energy and Environment Fair and Conference ICCI 2018. The fair, organized by the Sectoral Fair Organization with the support of the Ministry of Energy and Natural Resources, brought together the leading national and international companies of the sector in Istanbul. Bringing in something new in the fair this year, the “Diplomatic Area” was established with the participation of foreign consulates, and compa-
nies entered into agreements for energy industry of Turkey in this “Diplomatic Area”. In his speech, Alexander Kühnel, Chairman of ICCI, said: "Energy policy in Turkey, made the Turkey one of the most attractive countries globally in terms of investment. As I have mentioned every time, Turkey is one of the world's fastest growing energy markets. ICCI 2018 has become a significant international meeting in terms of showing where Turkey stands now after the steps it took on energy field and the accomplishments it gained. This year, we had a lot of interest in the fair where we offer many opportunities to domestic and foreign producers, investors and purchasing agents. Over 14 thousands industry professionals visited the fair with 225 national and international participants. The fair, which creates promising business connections and new import-export opportunities, shone out as the only energy event in Eurasia where conferences and bilateral business meetings were held.
Stating that they will cover the roof of the giant Vestel factory soon with solar panels and thus they will minimize the electricity consumption fee of the factory, Evren Evcit, Director of Zorlu Solar, said: “We are planning to make an installation of +80 megawatt on the roof in total. It will be one of the largest solar roofs in the world.” Noting that Vestel's Manisa facilities are one of the biggest industrial complexes in the world, Evcit said: “It is one of the biggest white goods manufacturing facilities in the world and we have the aim of making it one of the largest solar roofs in the world. We are able to install around 80 megawatts (MW) on 437 thousand square meters of roof area in total. We received approval from the management this year, we perform this large project of 80 MW step by step. I think it would be among the first three largest solar roofs in the world. And, it will be the largest of Europe.”
yeni enerji • MART-NİSAN 2019 35
Portre - Röportaj
Prof. Dr. Nejat Veziroğlu
B
ir asra yaklaşan ömrünün neredeyse tamamını bilime adamış, “dünyayı
kurtaracak adam” sıfatıyla tüm dünyayı etkileyebilmeyi başarmış değerli bir bilim insanı Prof. Dr. Turhan Nejat Veziroğlu… Yaptığı çalışmalarla “Hidrojen Ekonomisi” teorisinin fikir babası olan Prof. Dr. Veziroğlu, dünyanın gelecekte alternatifsiz olarak yöneleceği hidrojen yakıtı konusunda tartışmasız bir otorite…
“Türkiye önümüzdeki 20 yıl içinde hidrojen enerjisine geçmek için gerekli planlamayı yapmalı” Bilime adanmış bir ömür… 24 Ocak 1924 tarihinde İstanbul’da doğan Veziroğlu, ilköğrenimini İzmir’de liseyi ise İstanbul Pertevniyal Lisesi’nde okuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde aldığı lisans eğitimi sonrasında 1962 yılında Miami Üniversitesi’nde mühendislik çalışmalarına katılıyor. 1965 yılında lisans çalışmaları yöneticisi olan ve Mühendislik ve Mimarlık Okulu’nun ilk doktora programını başlatan Veziroğlu, 19711975 yılları arasında Makine Mühendisliği Bölüm Yöneticiliği yapıyor. 1973 yılında Temiz Araştırma Enstitüsü’nü (Clean Energy Research Institute) kurarak, 1975-1979 yıl36
yeni enerji • MART-NİSAN 2019
ları arasında dekan yardımcılığı görevini yürütüyor. 2004-2007 yılları arasında görevli izine ayrılan Veziroğlu, İstanbul’da UNIDOICHET’i (United Nations Industrial Development Organization – International Centre for Hydrogen Energy Technologies) kuruyor ve 2009 tarihinde Miami Üniversitesi’nde Emeritus Profesör unvanını alıyor. Yaşamı boyunca uluslararası pek çok ödüle layık görülen Veziroğlu, 1974 yılında Türkiye Cumhurbaşkanlığı Bilim Ödülü, 1981 yılında Çin Xian Jiatong Üniversitesi tarafından fahri profesör unvanı, 1982 yılında Global Energy Society tarafından Energy for Mankind ödülünü alıyor. Veziroğlu, 1988 yılında Arjantin Bilim Akademisi’ne seçiliyor,
Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Veziroğlu ile 1974 yılında düzenlenen ilk hidrojen konferansından günümüze kadar yaşanan gelişmeleri ve hidrojen enerjisinin temiz enerji olarak hayatımıza dahil olmasıyla bizi nelerin beklediğini konuştuk…
2000 yılında ise Hidrojen Ekonomisi kurulmasına ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarından dolayı Ekonomi alanında Nobel’e aday gösteriliyor. 1974 yılından bu yana hidrojenin yakıt olarak kullanılması konusunda çalışmalar yürüten Dr. Veziroğlu, 18-20 Mart 1974'te Miami’de ilk büyük Hidrojen Enerji Konferansı’nı düzenliyor. Konferansın açılış konuşmasında hidrojen enerji sistemlerini fosil yakıtların tükeniyor olması ve bu yakıtların kullanımının çevreye verdiği kalıcı zararlara çözüm olarak öneren Dr. Veziroğlu, o günden bugüne değin dünyanın dört bir yanında “temiz ve tükenmeyen enerji kaynakları” konulu brifingler veriyor,
bilimsel çalışmaları koordine ediyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi’ni birlikte kurduğu eşi Dr. Ayfer Veziroğlu, Dr. Veziroğlu’nun biyografisini ve 43 yıllık hidrojen enerjisi ısrarının öyküsünü “Hidrojen Romantiği” kitabında kaleme aldı. Ömrünü hidrojen enerjisinin yayılmasına adayan Veziroğlu, Hidrojen Enerjisi Ekonomisi fikrini ve bu konuya verdiği önemi şöyle anlatıyor: “Ben dünya için kaygılanan, doğayı seven, tüm canlıları seven bir insanım. Evet gezegenimizin geleceğinden endişeliyim, çünkü canlı hayatına ev sahipliği yapacak bilinen başka bir gezegen yok, onun için elimizdeki gezegenimize sahip çıkmalıyız. Para kazan-
mak için canlı hayatı yok etmemeliyiz. Bir fikrin ortaya atılmasından sonra geçen aşamada insanların ürünler için duyarlı olması ve politikacılardan daha iyi bir çevre için isteklerde bulunması ve bunun için çaba sarf etmeleri gerek. Yalnızca hidrojen enerjisine geçiş için değil, geri dönüşüm projeleri yapılmalı, alternatif enerjiler -yenilenebilir, güneş, rüzgâr, jeotermal gibi- kullanılması için kanunlar çıkarılmalı, halkımızda temiz enerji konusunda eğitilmeli ve hükûmetten taleplerde bulunmalı. İş adamlarımız çok girişken, onlara da özendirici teklifler sunulmalı”. Hidrojenin yenilenebilir enerjiden üretilmesinin dünya için değerini ise şöyle açıklıyor
Dr. Veziroğlu, “Hidrojen bir enerji taşıyıcısıdır. Dünyada serbest olarak çok az hidrojen vardır. Dolayısıyla birçok enerji kaynağından elde edilebilir. Arzumuz yenilenebilir enerjilerden üretilmesi. Böylece hava kirliği, çevre kirlenmesi ile birlikte birçok sağlık sorunlarına da çözüm olacak bir enerji sistemi. Sudan elde etmek isterseniz, suyu ayrıştırarak elde edebilirsiniz. Doğalgaz, kömür ve petrolden elde edilebilir; fakat elde edilme aşamasında kirliliğe sebep olur. Hidrojen petrolün kullanıldığı her yerde kullanılabilir. Elektrik elde edilip, evlerde ve sanayide kullanılabilir. Bazı sanayi ürünlerinde ek madde olarak kullanılabilir. Çok kullanım alanı olan bir maddedir.”
Prof. Dr. Veziroğlu'nun ağzından ilk konferanstan günümüze hidrojenin hikayesi... “İlk konferanstan günümüze dünyanın 50 ülkesinde bulunan hidrojen enerjisi dernekleri kuruldu” Hidrojen Enerjisi fikri 1974 yılında The Hydrogen Economy Miami Energy (THEME) konferansında ortaya atıldı. Hidrojen enerjisi çalışmalarını yönlendirmek için yine 1974 yılında International Association for Hydrogen Energy (IAHE) kuruldu. IAHE, 1976 yılından bu yana 2 yılda bir çift yıllarda, dünyanın büyük
şehirlerinde yapılan Dünya Hidrojen Enerjisi Konferanslarını düzenliyor. 2020 yılındaki konferans İstanbul’da yapılacak. IAHE ayrıca iki yılda bir tek yıllarda ise Dünya Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Forum ve Sergisi düzenliyor. Bu yıl ki etkinlik Ağustos ayında Japonya’nın Şangay şehrinde düzenlenecek. Bugün Türkiye dahil dünyanın 50 ülkesinde ulusal hidrojen enerjisi dernekleri bulunuyor. Bu dernekler bulundukları ülkelerde her yıl hidrojen enerjisi konferansları tertip ediyor. Türkiye’de bulu-
nan derneğin bu yılki konferansı Edirne Üniversitesi’nde yapılacak. 1976 yılında Elseiver firmasının çıkarttığı “Journal of Hydrogen Energy” Dergisini (IJHE) bilimsel yayın dünyasına kazandırdık. İlk yıl 4 sayı basılırken 2018 yılında 52 sayı basıldı ve bu yıl 60 sayı basılacak. “ICHET teşkilatı Türkiye’de hidrojen çalışmalarına yön verdi” Kalkınmış memleketler ile kalkınmakta olan memleketler arasında köprü vaziyeni enerji • MART-NİSAN 2019 37
Portre - Röportaj fesi yapacak United Nations Industrial Development Organization (UNIDO), Türk hükümetinin desteği ile 2004 yılında İstanbul’da UNIDO International Center for Hydrogen Energy Technologies (ICHET) teşkilatını kurdu. Miami Üniversitesi’nden aldığım izinle bu teşkilatın kurulmasına yardım ettim. Ancak yeni bütçe verilmediği için merkez 6 yıl sonra kapandı. Bu merkez, Türkiye’de hidrojen çalışmalarına yön verdi ve bugün Türkiye’nin pek çok üniversitesinde ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü’nde hidrojen enerjisi ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Bununla birlikte Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Prof. Dr. Nejat Veziroğlu Temiz Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Bu merkezdeki gençler hidrojen yakıt pilleri üzerine mühim çalışmalar yapıyor. Vestel şirketi de bu hidrojen yakıt pillerini piyasaya sürme hazırlığı içerisinde. Toyota, Honda, Hyundai, ve Mercedes şirketleri hidrojen ile çalışan otomobil, otobüs ve kamyon satıyor. Hidrojen ile çalışan forkliftler mevcut. Japonya’da, Çin’de, Fransa ve Almanya’da hidrojen ile çalışan trenler var. Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın birçok memleketinde denizaltılar hidrojenle çalışıyor. Dünyadaki uzay çalışmalarının en randımanlı yakıtı hidrojen. Amerikalıların Ay’a insan gönderdiği rokette tepkiyi, elektrik enerjisini ve astronotların suyunu hidrojen sağlamıştır.
2017 Ocak ayında İsviçre Davos’ta düzenlenen üst düzey Dünya Ekonomisi toplantısında dünyanın en büyük 13 enerji ve taşıt firması, küresel ısınmanın ve hava kirliliğinin çözümü için “Hydrogen Council” adında bir birlik kurdular. Bu birliğe her geçen gün yeni firmalar dahil oluyor ve bugün dahil olan şirketlerin sayısı 53. “Türkiye ihtiyacı olan yakıtı hidrojen olarak su, güneş, rüzgâr ve jeotermal enerjisinden üretebilir” Enerji ile ilgilenen üniversiteli gençleri-
mize, hidrojen enerjisi ile ilgili araştırmalar yapmalarını, bu konuda uzmanlaşmalarını ve Türkiye’nin bir an önce hidrojene geçmesini sağlamalarını öneriyorum. Dünyanın birçok memleketi, Japonya, Güney Kore, Çin, Almanya ve Fransa başta olmak üzere, küresel ısınmanın ve şehirlerdeki hava kirliliğinin kalıcı çözümü olarak hidrojene geçmek için planlar yaptı ve büyük mesafeler kat etti. Rusya’nın GasProm şirketi doğalgazdan hidrojen üretip, Avrupa’da pazarlamak için temaslara başladı. Hükümetimiz de söylediğim memleketlerin hidrojen enerjisine geçiş programlarını inceleyerek Türkiye’nin önümüzdeki 20 yıl içinde hidrojen enerjisine geçmesi için gerekli planlamayı yapmalıdır. Türkiye ihtiyacı olan yakıtı, linyit, kömür, petrol ve doğalgaz yerine hidrojen olarak su, güneş, rüzgâr ve jeotermal enerjisinden üretebilir. Ayrıca, gece kullanılmayan elektrikten ve Mersin’de yapılan nükleer santralin gece üreteceği elektrikten hidrojen üretilebilir. Bunun Türkiye’ye şu faydaları olacak: 1. Türkiye, kömür, petrol ve doğalgaz ithal etmeyecektir. 2. Türkiye’de hava kirliliği kalmayacak ve fosil yakıtlı santrallerin insalara, hayvanlara ve tarıma verdiği zarar ortadan kalkacaktır. 3. İşsizlik azalacaktır. 4. Türkiye’nin ihracat geliri ithalat gelirinin üstüne çıkacaktır. 5. Türk parası değer kaybetmeyecek ve enflasyon olmayacaktır. 6. Faizler düşecektir. 7. Türkiye’nin kalkınma hızı artacaktır. “Türk-Çin işbirliği ile kalkınma projeleri geliştirilmesini öneriyorum” Önümüzdeki 20 yıl içinde Çin, dünyanın bir numaralı ekonomisi olacak. Dünya ile ticaretinde taşımacılık zamanını ve masraflarını azaltmak için dünyanın her tarafına demiryolu, karayolu ve gerekli limanları yapmayı planlamış ve bunların finansmanı için Türkiye’nin de ortak olduğu iki büyük banka kurdu. Türkiye’nin Çin ve Orta Asya ile ticaretini artıracak, Türkiye’de yeni sanayilerin kurulmasını ve bunların finansmanını sağlayacak bir mega proje hazırlayarak hükümetimize sundum. Projenin detayları şöyle: “Çin bu yüzyılın ortasında dünyanın en büyük ekonomisi olacaktır. Nüfusu 1.5 mil-
38 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
yara yaklaşan Çin’in gıdaya, hammaddeye ve her türlü ürüne büyük ihtiyacı vardır. Çin’in milli geliri arttıkça bu ihtiyaç da artmaktadır. Bunu en süratli ve en ekonomik bir şekilde karşılamak için bilindiği gibi Çin Belt & Road (B&R) Projesi başlatmış, yapılacak karayolu ve demiryollarının finansmanı için bir banka, ve yolların geçeceği memleketlerde yatırımlar için ikinci bir banka kurmuştur. Bu proje ile ilgili olarak Çin’den Almanya’ya bir demiryolu inşaatı başlamıştır (haritada 1 numaralı yol), Çin’den Pakistan’ın Bulucistan sahiline Himalaya dağlarından geçen bir demiryolu inşaatı da başlamıştır (haritada 2 numaralı yol). Pakistan’ın Bulucistan sahilinde de çok büyük bir liman inşaat halindedir. Doğu Afrika’nın Cibuti, Mombasa, Darüsselam ve Durban limanlarından gemilerle taşınacak hammadde ve ticari kargolar bu yeni limandan Çin’e trenlerle ve tırlarla taşınacaktır. Çin Afrika’da da adı geçen limanlardan bu limanların hinterlandlarına demiryolu yapmaktadır. Çin de bu yoldan (yani Pakistan üzerinden) orta ve güney Afrika’ya giyim ve ev eşyası ve diğer ticari ürünlerini gönderecektir. Çin’in bu büyük B&R Projesine Türkiye dahil 163 memleket iştirak etmektedir. Türkiye’nin B&R Projesi dahilinde Çin’e aşağıdaki İpek Yolu ve Limanı projesini teklif etmesini ve bununla beraber çoğu TürkÇin işbirliği ile yapılacak diğer kalkınma projelerini gerçekleştirmesini öneririm: 1. İpek Yolu ve Limanı Projesi: Kaşkar’dan başlayarak Taşkent, Aşkabat, Tahran, Hakkari, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Gaziantep üzerinden Dörtyol’a uzanacak İpek Yolu (Karayolu ve Demiryolu) Projesi (haritada 3 numaralı yol) ve buna bağlı olarak Dörtyol ile İskenderun arasında Rotterdam limanı büyüklüğünde İpek Yolu Limanı’nın yapılmasını teklif etmeliyiz. Bu yolun kuzeyindeki ve güneyindeki Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinden demiryolu ve karayolu bağlantıları olacaktır. Haritadan da görüleceği gibi İpek Yolu takriben Avrupa Yolunun yarısı uzunluğunda ve Pakistan Yolunun iki misli uzunluğunda olacaktır. Bu yol Çin ile Orta Asya, Orta Doğu, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika memleketlerini en kısa, en süratli ve ekonomik bir şekilde bağlamış olacaktır. Batıya gidecek kargolar, Çin’den, Orta Asya’dan ve Orta Doğu’dan
İpek Yolu (demiryolu ve karayolu) ile İpek Yolu Limanına taşınacak ve oradan da gemilerle Akdeniz Limanlarına götürülecektir. Aksi istikamette de kargolar Akdeniz memleketlerinden İpek Yolu Limanına gemilerle gelecek ve oradan da Orta Doğu, Orta Asya memleketlerine ve Çin’e dağıtılacaktır. Bu; Çin, Orta Asya, Orta Doğu ve Akdeniz memleketleri arasında kargo taşımacılığını hızlandıracak, ucuzlatacak ve ticareti artıracaktır. 2. Türkiye’de Çin- Türk Yatırımları: İpek Yolu ve Limanı Projesi ile ilgili olarak Çin – Türk iş birliği ile aşağıda açıklanan projeler gerçekleştirilecektir: 2.1. Akdeniz Tersanesi: Dörtyol ile İskenderun arasında Çin- Türk ortaklığı ile büyük bir tersane kurulacaktır. Bu tersanede büyük, orta boy ve küçük yolcu gemileri, yük gemileri, kargo gemileri, tankerler ve feribotlar inşa edilecek ve bütün dünyaya satılacaktır. 2.2. Balıkçılık Kompleksi: Dörtyol ile Mersin arasında büyük bir balıkçılık limanı, buzhaneler ve konserve fabrikalarından ibaret Çin-Türk işbirliği ile büyük bir Balıkçılık Kompleksi kurulacaktır. Bu limandan kalkan buzhaneli balıkçılık gemileri Akdeniz’de, Atlas Okyanusu’nda, Kızıl Deniz’de ve Hint Okyanusu’nda avlanan balıkları komplekse getireceklerdir. Buradan da balıklar dondurulmuş ola-
rak yahut konserve halinde Çin’e, Orta Asya’ya ve Orta Doğu’ya ihraç edilecektir. 2.3. Dicle-Harran Ovası Su Kanalı: Dicle nehrinin sularının yarısı tünel ve akuadükler vasıtasıyla Harran Ovasına akıtılacak, ve Harran’ın üretimi bir misli artırılacaktır. 2.4. Harran Ovası Tarım Üretimi: Fırat ve Dicle suları ile sulanan Harran Ovası’nda büyük şirketler ve büyük kooperatifler vasıtası ile yüksek kalitede ve yüksek miktarda meyve, sebze ve hububat üretilip Çin, Orta Asya ve Orta Doğu’ya ihraç edilecektir. 2.5. Doğuda Hayvancılık ve Su Ürünleri Üretimi: Doğu Anadolu’nun dağlık bölgelerinde büyük şirketler ve kooperatifler vasıtası ile kalitesi ve miktarı yüksek hayvan (sığır, lama, koyun, keçi, tavuk vesaire), et ürünleri, yumurta, süt ürünleri (peynir, yoğurt, tereyağı vesaire), yün ve deri ürünleri üretilip, Çin’e, Orta Asya’ya ve Orta Doğu’ya ihraç edilecektir. 2.6. Madencilik Yatırımları: Türkiye’nin uygun yerlerinde bakır madeni kompleksi (bakır üretimi, kablo üretimi, vesaire), krom kompleksi (krom üretimi, kromlu çelik üretimi vesaire) ve kükürt kompleksi kurulacaktır. Ürünlerin bir kısmı Türkiye’de kullanılacak ve ürünlerin çoğu ihraç edilecektir. yeni enerji • MART-NİSAN 2019 39
Portre - Röportaj lecek kapasiteye çıkarılacaktır. 2.10. Hidrojen Üretimi: Nükleer santralların ürettiği elektrik enerjisinin takriben yüzde 30’u (gece üretilen kısmı) ziyan olur. Mersin’deki nükleer santral ve Sinop’ta yapılacak nükleer santral yanına birer hidrojen elektroliz tesisi kurulup geceleri hidrojen üretilecektir. Geceleri kullanılmayan ve ziyan edilen elektrikten hidrojen üretmek üzere Türkiye’nin muhtelif yerlerinde elektroliz kompleksleri kurulup hidrojen üretilecektir.
2.7. Enerji Yatırımları: Çin-Türk işbirliği ile büyük bir güneş pilleri üreten kompleks, ve rüzgâr türbinleri üreten diğer bir kompleks kurulacaktır. Bu ürünler kullanılarak Türkiye’de güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi yatırımları artırılacak, elektrik ve hidrojen üretilecektir.
2.11. Mazot ve Benzinin Sonu: Avrupa’da, Çin’de, Japonya’da ve dünyanın birçok memleketinde 2000'li yılların ortalarına kadar - küresel ısınma ve hava kirliliği ile mücadele için - mazot ve benzin kullanımı yasaklanacaktır. Bunların yerine hidrojenli ve elektrikli araçlar ve gereçler kullanılacaktır. Türkiye de memlekette hidrojenli otomobil, otobüs, kamyon, araç ve gereçlerin üretimi ve kullanmasını desteklemelidir. Bu aynı zamanda Türkiye’nin ticaret açığını azaltacak yahut kapatacaktır.
2.8. Demiryolları: Çin – Türk işbirliği ile Türkiye’nin bütün mühim şehirleri limanlara bağlanacak ve Türkiye’nin demiryolu ağı iki misline çıkarılacaktır. Türkiye’nin her tarafına hızlı tren işleyecektir.
2.12. Kuzey Kıbrıs’a Elektrik, Doğalgaz ve Uzay Üssü: Türkiye’den KKTC’ye deniz altından elektrik ve doğalgaz verilecektir. Kuzey Kıbrıs’ta uzay araştırmaları, uzay seyahatleri ve uzaya uydu gönderilmesi için bir Uzay Üssü kurulacaktır.
2.9. Lokomotif ve Vagon Üretim Kompleksi: Çin – Türk işbirliği ile Eskişehir’deki lokomotif ve vagon fabrikası büyütülecek, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak ve hatta ürünlerini ihraç edebi-
2.13. Türkiye’ye Faydaları: On yıl içinde Türkiye’nin ihracatı dört misline çıkacak, ticaret açığı kapanacak, Türk lirası kıymetlenecek, faizler düşecek ve Türkiye’nin kalkınması hızlanacaktır.
40 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
3. İpek Yolu Ekonomik Birliği, Ekonomik Birlikler ve Dünya Federasyonu: Dünya birleşmeye ve bir dünya hükümeti kurmaya doğru ilerlemektedir. Bunun için ilk önce bölgesel ekonomik birlikler kurulacak ve bu birlikler birleşerek dünya federasyonunu kuracaktır. Bununla ilgili olarak yapmamız gerekenleri ve yapılacakları aşağıda açıklıyoruz: 3.1. Mevcut Ekonomik Birlikler: Avrupa Birliği böyle bir ekonomik birliktir. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Birliği de bir ekonomik birliktir. 3.2. İpek Yolu Ekonomik Birliği: Türkiye, Orta Asya ve Orta Doğu memleketlerini içine alan bir ekonomik birlik kurmalıdır. Bu sıkı tarihi ve kültürel bağları olan bu bölgenin ekonomik kalkınmasını hızlandıracaktır. 3.3. Diğer Kurulacak Ekonomik Birlikler: Rus Federasyonu 20 kadar Cumhuriyeti içine alan bir ekonomik birliktir. Buna Beyaz Rusya da ilave edilecektir. Çin, Moğolistan, Kuzey ve Güney Kore ve Tayvan ile birlikte bir ekonomik birlik kuracaktır. Hindistan, Sri Lanka ve İndo-Çin yarımadası memleketleri bir ekonomik birlik olacaktır. Batı Pasifik memleketleri (Japonya, Filipinler, Endonezya, Avusturalya ve Yeni Zelanda) bir ekonomik birlik kuracaktır. Afrika memleketleri bir ekonomik birlik kuracaktır ve Güney ve Orta Amerika memleketleri diğer bir ekonomik birlik kuracaktır. 3.4. Dünya Federasyonu ve Avantajları: Yukarıda açıklanan 9 ekonomik birlik birleşerek Dünya Federasyonunu kuracaktır. Dünya Federasyonunu kurulunca ordulara gerek kalmayacak, silah üretimi ve yarışması ortadan kalkacak, harpler ortadan kalkacak, kanunlardan kaçanlara yataklık eden ve vergi kaçakçılarına yataklık eden (İsviçre ve Panama gibi) irili ufaklı memleketler kalmayacağı için vergi ve servet kaçakçılığı da ortadan kalkacaktır. Dolayısı ile ordulara saf edilen, silahlara sarf edilen ve vergi kaçakçılığı olamayacağı için kazanılan servetler dünyanın geri kalmış memleketlerinin kalkınmasına sarf edilecek ve bütün dünyanın hayat seviyesi yüksek, çevresi temiz cennet gibi olması sağlanacaktır.
iyi fikir! Profesyonel bir kitleye ulaşmasını istediğiniz reklamınızın, potansiyel müşterilerinizce görülme olasılığının en yüksek olduğu yer bir sektörel yayındır. ister basılı, ister dijital, sektörel yayınlara reklam verin, geleceğe yatırım yapın.
sizi hedefinize sektörel yayınlar ulaştırır www.seyad.org
Proje
Türkiye’nin ilk güneş enerjili otogarı olan Muğla Menteşe Otogarı açıldı Ankara Solar
Türkiye’nin ilk güneş enerjili otogarı olmasının yanı sıra Türkiye’nin en büyük binaya entegre güneş enerjisi (BIPV) sistemine sahip olan Muğla Menteşe Otogarı açıldı. Projede kullanılan özel niteliklere sahip güneş panelleri Ankara Solar tarafından üretildi. Artan enerji ihtiyacı ile birlikte azalan enerji kaynaklarına alternatif olarak ortaya çıkan yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade etmek, temiz bir geleceğin de garantisi. Bu anlayış içerisinde, Türkiye’nin en büyük projelerinden birine imza atıldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve uygulanan bu proje Ankara Solar 42 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
tarafından gerçekleştirildi. Pek çok açıdan bir ilk ve tek olan proje, yeni nesil yenilenebilir enerji uygulamaları için de örnek teşkil ediyor. Muğla’nın şehir içi ve şehirlerarası trafiğinin azaltılması amacı ile yaklaşık 11 milyon Türk Lirası maliyetle inşası tamamlanan otogar, farklı mimari yapısı ile birlikte, binaya entegre güneş enerjisi sistemi ile örnek bir uygulama olarak 2019 yılının Şubat ayında açıldı. 19 bin 550 metrekarelik arsa üzerinde 4 bin 670 metrekare işletme alanı bulunan otogarda, 13 otobüs peronu, 13 minimidibüs peronu, 80 araç, motosiklet, bisiklet park yerleri, kafeteryalar, bilet satış birimleri, büfeler, açık, kapalı bekleme alanları, kültürel aktivite alanları yer alıyor. Otogarın çatısı ise 3 bin 8 yüz kırk metrekare alana sahip. Proje kapsamında ullanılan solar panellerle, uygulanan teknik ve oluşan kapasite ile farklı bir uygulama gerçekleştirildi. Otogarın 3 bin 840 metrekarelik çatısı üzerine yerleştirilen bin 760 panel solar panel sayesinde, otogar ve otogara ait tüm hizmet alanlarının elektrik ihtiyacının yüzde 80’i karşılanabilecek. 290,40 kWp elektrik üretme kapasitesine sahip bin 760 şeffaf solar panel, Ankara Solar tarafından, projede istenilen ölçü ve niteliklerde, özel olarak imal edildi. 165W monokristal solar panel kullanılan projede, yarı şeffaf tercih ile iç aydınlatmada da ayrıca tasarruf edilmesi sağlandı. Bina çatısının mimari yapısı, estetik ve peyzaj dikkate alınarak özel olarak hazırlanan paneller, bina çatısına titizlikle yerleştirildi. Böylelikle Türkiye’nin en büyük binaya entegre güneş enerjisi (BIPV) projesi de hayat bulmuş oldu. Türkiye’deki ilk binaya entegre güneş enerjisi (BIPV) 2017 yılında Edirne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı binası projesinde kullanılmıştı. Bu projede kullanılan solar paneller yine Ankara Solar firması tarafından üretilmişti. Fosil yakıtların, yer altı kaynaklarının ve diğer hammaddeye dayalı enerji kaynaklarının giderek tükendiği göz önüne alındığında, olası enerji krizle-
rinden kamusal hizmet veren bir alanın etkilenmemesi için ciddi bir önlem alınmış oldu. Türkiye’nin ilklere sahip örnek projesinde yapılan uygulama sayesinde, Muğla Menteşe Otogarı’nın çatısında yaklaşık 320 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak ölçüde elektrik üretilecek. Kendi çatısından üretilen elektrik, Muğla Menteşe Otogarı’nın enerji ihtiyacının yüzde 80’ini karşılayacak. Çatı üzerine monte edilen paneller aynı zamanda 96 metre boyunda, 40 metre eninde olan 3 bin 840 metrekarelik çatı için yapı malzemesi görevi de gördüğünden, çatı kaplaması için kullanılması gereken yapı malzemelerinden de tasarruf sağlandı. Tamamen
yerli üretim olan 165 W gücündeki bin 760 panelin toplam elektrik üretim kapasitesi 290,40 kWp olarak ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlayacak. Ayrıca çevre dostu elektrik üretimi ile karbon salınımın azaltılmasına da destek verilecek. Bir otogara uygulanan ilk güneş enerjisi projesi olması hasebi ile bu proje, sonraki büyük projeler için somut, gözlemlenebilir bir örnek. Projede elde edilen başarı sayesinde, kamu kurumları, ticari kuruluşlar, üniversite, vakıf, dernek gibi büyük alanlara sahip kompleks binalar inşa edeceklerin, yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade etmeye yönelimlerinin artması bekleniyor. yeni enerji • MART-NİSAN 2019 43
Çeviri
Cinsiyetler Açısından Yenilenebilir Enerjiye Bakış
U
luslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından bu yılın başında yayımlanan sektörde cinsiyet eşitliği raporuna göre, yenilenebilir enerji sektörü enerji sektörünün tamamında sağlanan yüzde 22’lik kadın istihdamına kıyasla, yüzde 32 kadın istihdam ediyor. Yine de, yenilenebilir enerji sektöründe bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında kadın çalışanların sayısı yönetici seviyesinde çalışanlara göre daha az. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na göre, yenilenebilir enerjide 2017’de 10,3 milyon kişiye sağlanan istihdam 2050’de yaklaşık 29 milyona çıkacak. Süregelen enerji dönüşümü daha fazla pozisyon ve iş imkanı yaratırken, enerjinin üretimi ve dağıtımında da yeni bakış açıları oluşturacak. IRENA’nın Yenilenebilir enerji sektörüne kadınların tam ve eşit olarak katılımının potansiyelini ve önündeki engelleri daha iyi anlamak için için IRENA Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD’nin Japonya Merkezi’ndeki Başkanı Yumiko Murakami ile yaptığı röportaj şöyle: 44 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Küresel bir enerji dönüşümü için kadınların aktif katılımı şart IRENA (International Renewable Energy Agency – Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı), 2050’ye kadar yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğiyle ilgili 40 milyon iş olanağı çıkacağını öngörüyor ki bu rakam bugünkünden 4 kat daha fazla. Dünya nüfusunun yaklaşık olarak
yarısını kadınlar oluşturuyor. Bu nedenle büyük yetenek, bilgi ve beceriye dayalı yeni enerji ekonomisine kadınların dahil edilmesi çok önemli. Dahası enerji yoksulluğu kadınlar üzerinde orantısız derecede olumsuz etki yaratıyor, yenilenebilir enerji politikalarının ve pratiklerinin toplumsal cinsiyet etkilerini düşünerek kadınları bu politikaları şekillendirebilecek şekilde güçlendirmek en
etkili yollardan biri. 2016 yılında IRENA dünyadaki yenilenebilir enerji şirketleri üzerine yaptığı bir araştırmada kadınların iş gücünün yüzde 35’ini oluşturduğu sonucuna ulaştı. Bu oran geleneksel enerji sektörüne katılımın üzerinde olurken, genel ekonomiye katılımın ise altında. Kadınlar genel olarak yenilenebilir enerji alanında STEM diye bilinen bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında hiç temsil edilmiyorlar. Yönetici düzeylerine çıkıldığında ise fark daha da büyüyor. Ernst&Young tarafından yayınlanan 2016 indeksine göre dünyanın en büyük enerji ile ilgili alanlardaki şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın üye oranı yüzde 16. Bunun nedeni çeşitli, çok karmaşık ve içeriksel. Bir faktör kadınların ücretsiz bakım işlerinde orantısız zaman harcıyor oluşu ve bu durum onları eğitim ve gelir getirici faaliyetlere katılımdan alıkoyuyor. Esnek çalışma saatleri, eşdeğer işe eşit ücret ve çocuk bakımı desteği gibi işyeri koşullarının ve toplumsal cinsiyet dostu politikaların yokluğu da çok önemli. Enerji yoksulluğu kadınların iş gücüne katılımını sağlık sorunları yaratarak (petrol ürünlerinin yakılması sonucu iç mekanlarda oluşan hava kirliliği gibi vs.) ya da düşük eğitim sonucu (ders çalışırken aydınlık ortam bulamamak gibi) azaltıyor. Bunun yanı sıra, erişim içeriğine bakıldığında kadınlar yalnızca enerjiden yarar-
lananlar olarak değil; bu alanda değişimi sağlayan özneler olarak da görülmeli. Örneğin Endonezya’da kadınlar enerji konusunda hane halkı bazında genellikle karar verici durumundayken güneş enerjisi satışlarıyla “wonder women” olarak güçlendirildiler. Mali’de ise kadınların yenilenebilir enerji odaklı gelir getirici faaliyetlere erişimini sağlayarak onları sosyal girişimci olarak aktive etme konusunda faaliyetler var. Yenilenebilir enerji sektörüne kadınların tam ve eşit olarak katılımının potansiyelini ve önündeki engelleri daha iyi anlamak için için IRENA Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD’nin Japonya Merkezi’ndeki başkanı Yumiko Murakami ile görüştü. OECD Tokyo Merkezi’nin 2013’ten bu yana başkanı olan Murakami, bu konumdan önce 18 yıl boyunca Londra, New York ve
Tokyo’da yatırım bankacılığı yaptı. Bunun yanında Murakami’nin Birleşmiş Milletler bünyesinde Kolombiya’daki barış sürecinde de çalışma deneyimi bulunuyor. IRENA: Japonya ve Asya’da enerji sektörünün değişimini nasıl görüyorsunuz? Bunun kadınlar üzerinde hem enerji tüketicisi hem de sektör çalışanı olarak ne gibi etkileri olabilir? Murakami: Japonya yakınlarda 2050 yılına dek uzun vadeli enerji politikasını güncelledi. 2050 yılı enerji planına bakarak yenilenebilir enerji konusunda ivme kazanıldığı söylenebilir. Çünkü plan, Paris Antlaşması tarafından tanımlanmış özgül hedefler kadar sürdürülebilir kalkınma hedeflerine erişim için de çağrı yapıyor. Bu konuda Japonya tek değil. Birçok Asya ülkesi de yenilenebilir enerji konusunda harekete geçti. Bu çerçevede konunun kadınlara etkisi oldukça ilginç. Japonya toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda birçok ülkenin gerisinde. Özellikle enerji sektörü ekonominin geri kalanına kıyasla çok erkek egemen bir alan. Oysa giderek yaşlanan nüfus ve daralan işgücü nedeniyle ekonominin daha çok kadının istihdamda olmasına ihtiyacı artıyor ve kadınlar için manzara değişiyor. Aslında son yıllarda Japonya’da kadınların işgücüne katılım oranı düzenli bir şekilde artıyor. Şu anda yeni enerji • MART-NİSAN 2019 45
Çeviri IRENA: Geleceğin enerji ekonomisi yenilenebilir-bazlı, irtibatlı ve dijital olacak ve bu STEM bakımından gelişmiş bir işgücü gerektirecek. Bütün çabalara rağmen bu alan erkek egemen olmayı sürdürüyor. STEM alanlarına kadınların dahil olmasının desteklenmesi için hükümetlerin izleyeceği yollar konusundaki görüşünüz nedir?
bu oran ABD’den yüksek. Daha fazla kadın işgücüne katıldıkça birçoğunun yenilenebilir enerji sektöründe verimli kariyerler yakalama şansı da artıyor. Yeni gelişen bir alan olarak, enerji sektörü, ileri görüşlü kişiler ve kadınlar için kültürel önyargıların olmadığı bir ortamda çalışmak için çekici bir sektör. Tüketiciler açısından bakıldığında kadınlar, temiz enerji seçeneğini yaygınlaştırmada kritik bir rol oynayabilir. Japonya’da elektrik satışları geçtiğimiz günlerde yeniden düzenlendi ve bu durum tüketicilere enerji kaynağı olarak çeşitli alternatifler sunuyor. Birçok durumda değişik enerji seçenekleri arasındaki nihai seçim kararı kadınların elinde. Kadınları seçimlerinin uzun vadeli etkileri konusunda bilgilendirmek ve eğitmek kritik bir önem taşıyor. IRENA: Geçen yıl dünyanın en büyük 4 yenilenebilir enerji alanında kaynak sağlayan şirketinin üçü Japon’du. Bu bakımdan Japonya’nın yenilebilir enerji alanında daha fazla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı etkilemek için kullanacağı yollar neler olabilir? Murakami: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) tarafından tanımlanmış birçok alanda yatırımcılar arasında giderek artan bir farkındalık var. Çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ÇSY) temalı yatırımların küresel sermaye pazarının en itici güçleri olması çok cesaret verici. 46 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Japonya’daki şirketler, finansal kuruluşlar ve uygulayıcı firmalar da dahil olmak üzere, yatırımları garantilemek için SKH’lerini sağlama yönünde tüm beklentileri karşılayacak sorumlulukları olduğunun farkındalar. Çok açık ki toplumsal cinsiyet eşitliği, gözetmek durumunda oldukları en önemli alanlardan biri. Japon kaynak sağlayıcılar için finans sağladıkları projelerde toplumsal cinsiyet eşitliği için açık standartlar ve ilkeler belirlemek çok istenilen bir şey. Çeşitlilik içeren çalışma ortamlarının verimliliği artırarak yeniliği teşvik ettiğinin ve sonuçta uzun vadede kredi sağlayan kuruluşlara yatırımlarına yüksek geri dönüş sağladığının da not edilmesi ayrıca önemli.
Murakami: Bu Japonya’da zorlu bir iş. Mühendislik alanında öğrenim gören kadınların oranı yüzde 15’ten az. Temel eğitime katılımda aralarında hiç fark olmamasına rağmen erkek öğrencilerin teknoloji ile ilgili alanları seçme eğilimi kız öğrencilere göre 10 kat daha fazla. Hükümetlerin üniversite veya çalışma hayatından çok daha önce toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırmasına başlaması gerekir. Bu, evde ve okulda kadın rol modellerinin tanıtılması gibi, bilinçsiz toplumsal cinsiyet önyargılarını ortadan kaldırma çabalarının yanı sıra kız ve erkek çocukları STEM alanlarını düşünmeye teşvik eden eğitimleri içerir. Hükümetlerin bu konudaki rolü eğitimin çok ötesinde önemli olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Japonya’da iş hayatında kadınların liderliğini teşvik edecek bir yasa yürürlüğe girdi. Buna göre 300’den fazla çalışanı olan girişimcilerin, işgücünde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için amaç ve eylem planı geliştirmeleri gerekiyor. Yeni değiştirilen Şirket Yönetimi Yasası,
belli şirketlerde en az bir kadın yönetim kurulu üyesini şart koşuyor. Bu tür önlemler toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor. IRENA: Finans ve uluslararası diploması gibi geleneksel olarak erkek egemen alanlarda çalıştınız ve uzmanlaştınız. Yüzleşmek ve üstesinden gelmek durumunda kaldığınız bazı engeller nelerdi? Murakami: Kariyerimi büyük ölçüde Wall Street’te yaptım. Yatırım bankacılığı belki de en erkek egemen alanlardan biri olmasına karşın bana mentörlük eden ve beni destekleyen meslektaşlarım ve yöneticilerim olduğu için şanslıydım. Azınlık iseniz konfor alanınızı terk edip profesyonel gelişiminizde sizi destekleyebilecek kişileri tanımanız gerekir. Siz onları bulmadıkça onlar sizi bulamayabilir. Bu tamamen size bağlı. Diğer önemli nokta ise rekabet edeceğiniz avantajlarınızı anlamak, diğerlerinden farklılaşarak bir değer kattığınızdan emin olmak. Çünkü azınlıksınız belki de çalıştığınız ekip içindeki tek kadınsınız, masaya çok özgün bir şey koyabilirsiniz. Bu toplumsal cinsiyet kartını oynamakla aynı şey değil. Bu tamamen işe farklılık getirmekle ilgili.
kadınlar azınlık oldukları ve erkeklerden farklı oldukları için sunacakları çok şey olduğunun farkına varmalılar. Enerji sektöründe verimliliği artırmanın tek yolu yenilik. Yenilik farklılık gerektirir. Zaman zaman kadınlar erkek meslektaşları tarafından kabul görmek için erkek gibi davranmaları gerektiğini düşünür. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Kadınlar kendileri gibi olmak konusunda özgür
hissetmeli. Düşünce süreçleri, fikirleri ve duyguları erkeklerden farklı. Bu da işyerlerinin tam ihtiyacı olan şey: ‘Geniş bir yelpazeye yayılan görüşler’.
Kaynak: https://irena.org/newsroom/ articles/2009/Apr/Active-participationof-women-essential-to-the-globalenergy-transformation.
IRENA: Deneyiminize dayalı olarak enerji sektöründe kariyerlerini geliştirmek isteyen diğer kadınlara ne gibi önerilerde bulunurdunuz? Murakami: Daha önce belirttiğim gibi yeni enerji • MART-NİSAN 2019 47
Teknik Makale
Metal-Clad Hava İzoleli (AIS) & Gaz İzoleli (GIS) OG Hücre Karşılaştırma
Orta Gerilimde Hava İzoleli mi Gaz İzoleli mi? Fatih Aksel ABB Elektrik San. A.Ş.
Ö
zellikle kritik tesislerde veya bütçesi uygun projelerde “Hava” ya da “Gaz” izoleli orta gerilim panosu arasında seçim yapılmasındaki güçlük hep karşımıza çıkmıştır. Gaz izoleli (GIS) pano söylenegeldiği üzere “en yenilikçi ve son teknoloji” ya da “panonun Mercedes” i mi hep beraber bakalım; karşılaştıralım. Karar elbette sizin. GIS panolar yükseksek gerilim tesislerinde 50 yıldan beri kullanılmaktadır. Alan gereklerinin ve arıza sayısının azaltılarak hava şartlarından etkilenmenin minimuma indirilmesi amacıyla özellikle şehir merkezlerindeki yüksek gerilim tesisler, gaz izoleli tesislere dönüştürülmüş ve dönüştürülmekte; bu tesisler bina içerisine alınmaktadır. Son 20 yıldır GIS hücreler orta gerilimde de kullanılmaktadır. Hem GIS hem de AIS hücreler bu süre içerisinde önemli gelişmeler göstermişlerdir. Bir diğer önemli konu da, AIS hücreler için aynı firmanın birkaç değişik karakteristikte ürünü olduğu gibi GIS hücre olarak da birkaç değişik ürünü vardır. 48 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Hangi özelliklere sahip pano alındığına dikkat etmek gereklidir. Karşılaştırmalar sırasında ezbere söylenen ve artık zihinlere işlenen SF6 gazının çevreye etkisi, kapladıkları alanlar, teknoloji farkları, güvenilirlik ve bakım, maliyet farkları gibi konuların üzerinde duralım. 1. Hücrelerin genel özellikleri 1.1. Hava İzoleli Hücre Nedir? İzolasyonun hava ile yapıldığı hücre tipidir. SF6 gaz sadece kesici SF6 tipi ise kesici tüplerinde bulunur. Genel görünümü ve bölümlendirmesi aşağıda gösterildiği gibidir. 1.2. Gaz İzoleli Hücre Nedir? Ana bara bağlantı noktasından kablo bağlantı noktasına kadar sızdırmaz gaz tankı içerisinde bulunur ve gaz olarak SF6 ((Kükürt Hekzaflorür / Sulphur Hexafluoride) kullanılır. SF6 gazı yüksek dielektrik dayanımı olan renksiz, kokusuz ve yanmaz bir sera gazıdır. Elektriksel ve kimyasal kararlılığı yüksek olan SF6 gazı,
ısı iletimi ve ark söndürme performansı nedeniyle günümüzde birçok alanda kullanılmaktadır. 1.3. SF6 Gazı Zararlı mı? Neden kullanılır? Sera gazı olarak sınıflandırılmıştır. Ekotoksik potansiyelde değildir, ozon tabakasına zarar vermez. Ancak sera gazı olarak sınıflandırıldığı için büyük ölçüde gaz geçirmez bölümlerde kullanılır. SF6 gazının elektrik enerjili sistemler için üstün elektriksel, fiziksel ve kimyasal özellikleri vardır. • Havadan 2.5 kat daha iyi yalıtım sağlamaktadır. • Ark söndürme özelliği havadan 100 kat daha iyidir. • Isı dağılımı havadan daha iyidir. Yüksek Gerilim ve Orta Gerilimde SF6’nın Avantajları; • Kaza riskini azaltır. • Elektrik çarpmasına karşı koruma sağlar. • Elektriksel dış etkenlerden
• • • • •
Şekil 1: AIS Hücrenin bölümlendirilmesi ve ekipmanları
Şekil 2: GIS Hücrenin bölümlendirilmesi ve ekipmanları
kaynaklanacak şekilde yalıtım kapasitesinde düşme yaşanmaz. Yükseklik arttıkça havanın yalıtım kapasitesi azalırken, SF6’da değişim olmaz. Dielektrik katsayının yüksek olması nedeniyle kapladığı alan minimumdur. Uzun ömürlüdür. Düşük maliyetlidir. Güç sistemlerinin uzaktan kontrolü için maksimum güvenlik sunar.
Gaz kaçağı, ekipmanın hacmine ve basıncına bağlıdır. IEC62271-203’e göre yüksek gerilim sistemlerinde kabul edilen yıllık SF6 emisyon miktarı en fazla %0,5 olabilir. Mühürlü OG ekipmanları için bu oran %0.1’dir. Yani 3kg SF6 gazı kullanılmışsa bir yılsonunda 3g’lık kaçak kabul edilebilir düzeydedir. Diğer bir deyişle bir kaçak daima vardır ve kontrol gereklidir. Diğer bir deyişle, kaçak sadece arıza durumlarında olmaz, az veya çok sürekli olmaktadır. Kaçaklar için özel getirilen SF6 gazı sadece uzmanlar tarafından kaçak olan bölüme basılır. Herhangi bir kaçak durumunda OG tesis, hava izoleli olarak yalıtımı sağlayamayacağı için devre dışı bırakılmalıdır.
2. Karşılaştırmalarda kullanılan kriterler 2.1. Tesislerin kapladıkları alan ve yerleşim
Şekil 3: Yüksek Gerilim AIS ve GIS tesislerin alan karşılaştırılması
GIS Tesisler, AIS Tesislere göre daha az alan kaplar ve daha küçük elektrik odalarına yerleştirilebilir. Bu alan kazanımı gerilim seviyesinin yüksekliği ile doğru orantılıdır. Genellikle örnek olarak gösterilen aşağıdaki gibi bir şekilde 132kV ve üzeri açık şalt tesisler ile bina içi GIS tesislerin karşılaştırılması gösterilmektedir. Bu oran, 36kV ve altı gerilim seviyesi yeni enerji • MART-NİSAN 2019 49
Teknik Makale Özellikle yüksek gerilim mobil tesisler için GIS tek çözüm olmuştur.
Şekil 4: 36kV Orta Gerilim AIS ve GIS tesislerin alan karşılaştırılması
için elbette geçerli olmayacaktır. Gerilim seviyesi düştükçe yer kazanımı oranı da ciddi oranda düşmektedir. 2.2. Yeni teknoloji
Şekil 7: AIS panolarda optik iç ark koruma teknolojileri
1.1. Montaj ve Devreye Alma GIS panoların montaj yüzeyi çok daha pürüzsüz ve eğimsiz olmalıdır. Zemin töleransı +/- % 1 aşmamalıdır. Hücreleri montaj alanına taşımak ve yerleştirmek için uzmanları tarafından çok hassas işçilik yapılması gerekir. Tüm gaz tankları ayrıntılı şekilde kontrol edilmeli, gerekmesi durumunda ilave gaz basılmalıdır. SF6 gazının temini ve bu gazın panoların içerisine basılması özel izin ve prosedürlere sahiptir.
Şekil 5: Jingmen Çin – 1100kV Ultra Yüksek Gerilim Tesisi ve 420kV Mobil YG Tesis
Yukarıda da bahsedildiği gibi, GIS panolar 50 yıldan beri kullanılmaktadır. Son 20 yıldır GIS hücreler orta gerilimde de kullanılmaktadır. Hem GIS hem de AIS hücreler bu süre içerisinde önemli gelişmeler göstermişlerdir. AIS hücreler özellikle boyutlandırma, arızaların azaltılması, güvenlik, kilitlemeler ve haberleşme konusunda önemli ilerlemeler göstermiştir. Son yıllarda optik iç ark koruma ve akım-gerilim sensörlerin kullanımı ile tüm kilitleme ve bilgi aktarımların GOOSE ile yapılması sayesinde teknoloji en üst 50 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
Şekil 6: AIS panolarda akım-gerilim sensörlerinin kullanılması
seviyeye çıkmıştır. GIS tesisler de gerilim seviyeleri çok yukarılara çıkarılmıştır.
GIS için gerek montaj ya da süpervizörlük gerekse devreye alma sırasında mutlaka üretici firmanın uzmanlarının bulunması gerekir. 1.2. Bakım – Onarım GIS hücrelerin bakım ve onarımı için de
montaj ve devreye almaya benzer olarak üretici firma uzmanlarına gerek olacaktır. Hatta bazı müdahaleler için üretici fabrikadan ilgili ve yetkili kişilerin gelmesi gerekir ki bu hem süre hem de ciddi maliyet kaybı anlamına gelebilir. GIS hücrelerin primer kısımlarının büyük çoğunluğu kapalı ve gaz içerisinde olduğundan aşındırıcı, nemli ya da tozlu ortamlara karşı dayanıklıdır. Yükseklere çıkıldığında hava yoğunluğunun azalmasına bağlı olarak oluşan izolasyon seviyesinin düşmesinden çok daha az etkilenirler. Bu sebeple özellikle yükseklerde ve çok tozlu ortamlarla genellikle GIS hücreler kullanılır. Bununla birlikte özel aparatlar içeren kablo ya da ana bara bağlantılarının düzgün yapılmaması, GIS hücrelerde ciddi sıkıntılar çıkarmaktadır. GIS’ler için yapılan kablo başlıkları hem çok özel hem de oldukça maliyetlidir ve mutlaka yedek bulundurulmalıdır. Hücreler dar olduğundan kablo bağlantılarının yapılması daha zordur. Kesici sabit olduğundan bakım ya da onarım sebebi ile kolayca çıkarılamaz. Servis sürekliliği LSC-2A dır. Ana bara ya kablo bağlantı-ekipman bölümüne ulaşılamaz ve gözle kontrol mümkün değildir. Hava izoleli hücreler ise özellikle kablo bölümü büyük olduğundan, kablo bağlantısı daha kolaydır. Standart kablo başlıkları kullanılan AIS paneller sahada çalışan ekipler için daha bilindiktir ve kolayca yapılırlar.
Şekil 8: GIS panolarda kablo bağlantı bölümü ve özel kablo başlığı.
AIS metal-clad panolarda ise kesici vakum ya da SF6; çekmeceli hem de yerden yürütmeli olabilir. Kesicinin arızalanması, bakımı ya da eskimesi sebebi ile değişimi kolayca ve çok kısa sürede yapılabilir. Bu değişim ve operasyon için de işletmenin eğitimli personeli yeterlidir.
Şekil 11: AIS panolarda kesici görünümleri.
Şekil 9: AIS panolarda kablo bağlantı bölümü ve özel kablo başlığı.
GIS hücrelerde akım trafoları kablo veya buşing tipi değil; genellikle istendiği üzere blok tipi ise, SF6 gaz ortamı içinde bulunurlar. Bu sebeple ulaşımı ve değiştirilmesi saha ortamında mümkün değildir. Kablo ya buşing tipi akım trafolarının karakteristiklerinin istenen değerleri genellikle blok tipine göre daha zordur.
kişiler hatta bazı durumlarda sadece üretici fabrikadan süpervizörün gelmesi gereklidir. Kesici mekanizmasına ön kapı üzerinden ya da kapının arkasında ulaşılabilir. Kesici çekmeceli olmadığından, kesiciyi ana baradan ayırmak için yine SF6 gaz içerisinde bulunan ayırıcı kullanılır.
Gaz izoleli panoların kesicileri sabittir ve vakum teknolojisi kullanılır. Kesicinin kutupları SF6 gaz bölüm içerisindedir. Kesiciyi çıkarma veya değiştirmek için uzun işlemler ve bu işlemler için uzman
Şekil 12: GIS ve AIS panolarda blok tipi akım trafosu yerleşimi Şekil 10: GIS panolarda kesici görünümleri.
GIS hücrelerde değeri düşük bile olsa iç ark oluştuğunda, hücre yeniden kullayeni enerji • MART-NİSAN 2019
51
Teknik Makale nılamaz. OG tesisin ortalarında bir yerde meydana gelecek bu tür bir arızada, ilgili panoyu değiştirmek için en yakın baştan o panoya kadar olan bütün hücrelerin de sökülmesi gerekir. Bu işlemler ve yeni panonun gelmesi için geçecek zaman kaybı çok fazladır. 1.3. Güvenilirlik
Şekil 13: GIS çift bara çözümü
Yedek parça ile sonradan eklenecek ilave panoların maliyeti de GIS hücreler için daha fazladır. Elektrik odası GIS e göre yapıldığında küçük olacağından tesisi yenilerken yine GIS kullanılması zorunlu olacaktır.
OG panoların güvenilirliğinin bir göstergesi olarak IEC 62271-1 e göre “Arıza arası ortalama zaman” (Mean Time Between Failure (MTBF)) tanımına bakılabilir. Bu değer GIS üreticilerine göre 90 yıl ile 850 yıl arasında çok uzun olarak verilebilir. Firmalara göre çok büyük oranlarda değişen bu değerler teoride ve hesaplarda her ne kadar doğru gözükse de pratikte bu kadar uzun sürelerin mümkün olmasının oldukça güç olduğu hemen söylenebilir.
Buna karşın, GIS hücreler, toz, nem gibi kötü ortamlardan çok daha az etkilendiklerinden bakım masrafları ve arıza sayıları daha düşüktür. Bu sebeple işletme masrafları düşük olmaktadır. AIS hücrelerin kurulum maliyetleri düşük olmalarına karşın daha fazla bakım gerektirdiklerinden işletme maliyetleri daha pahalı olmaktadır.
1.4. Çift Bara Çözümü Özellikle AIS pano olarak çift baralı çözümü olmayan üreticiler, AIS panoların çift bara çözümü için yüz yüze ya da sırt sırta dizilmesi gerektiğini ve bu sebeple oluşabilecek güvenlik risklerini, ilave kabloları ve artan arıza riskini anlatacak ve aşağıdaki gibi görsel paylaşacaklardır.
Şekil 12: GIS in çift bara çözümü için kullanılan anlatım.
Oysa bu, geçerli değildir. Çift baralı entegre çözüm sunulabilmektedir. 2 adet çıkarılabilir kesicili ya da 2 ayırıcılı 2 kesicili ara bağlantıda kablo kullanılmayan bu çözümler, sırt sırta ya da yüz yüze konulan 2 adet AIS hücreden de daha küçük olmaktadır. 2 adet çekmeceli kesici çözümlerinde en kritik aparat olan kesici yedeklendiğinden hücre güvenilirliği yükselmekte, bakım ve değişim kolaylığı sağlanmaktadır. 52 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
GIS hücrelerinin ilk kurulum sırasındaki montaj ve devreye alınması, hassasiyetleri ve daha fazla uzmanlık istemesi sebebi ile AIS hücrelere göre daha maliyetli ve uzun süreli olmaktadır. Özel kablo başlıkları kullanılması zorunluluğu da montaj maliyetlerini önemli oranda artırır.
Şekil 14: Genellikle 24kV seviyesine kadar kullanılan AIS çift bara çözümü
2. Sonuç Seçimi yapmadan önce neye daha çok ihtiyacımızın olduğuna karar vermek gerekir. Yapacağımız tesisin yer kısıtlaması en önemli kriter ise ve bu tesisin yerleşimi AIS hücreler ile sağlanamıyor ise ki bu birkaç üretici ile teyit edilmeli, GIS tek seçenek olabilir.
Şekil 15: Genellikle 36kV seviyesinde kullanılan AIS çift bara çözümü
1.5. Maliyetler GIS hücrelerinin ilk kurulum maliyetleri AIS e göre ortalama %50 daha fazla olmaktadır. Bununla birlikte gerilim ve kısa-devre değerlerine göre bu oran değişebilmektedir. Hücre maliyetlerindeki yüksekliğe karşın elektrik odası boyutlarındaki küçülme şehir merkezleri gibi yüksek maliyetli arazilerde önemli tasarruf sağlar.
Genellikle rüzgâr santralleri gibi yüksek tesislerde havanın izolasyon seviyesi düştüğünden özellikle 2000 mt üzerinde GIS kullanılması gerekir. AIS kullanımında ise izolasyon seviyeleri kontrol edilmeli ek önlemler alınmalıdır. Çok tozlu ya da H2S gibi aşındırıcı gazların olduğu işletmelerde elektrik odasının bu yan etkilerden izole edilememesi durumunda GIS kullanılması arıza ve bakım periyodlarını uzatacaktır. Bunların haricindeki durumlarda gerek kurulum maliyeti, gerekse işletme kolaylığı açısından AIS hücreler daha doğru seçenek olarak durmaktadır.
ISK sektörünün uygulama tekniği dergisi
ISK sektörümüzü yurtdışında tanıtan dergi
Yerel yönetimlerde yeni yaklaşımlar
Tesisat ürünleri pazarlama dergisi
ISK sektörünün en çok okunan dergisi
Yenilenebilir enerji teknolojileri dergisi
DSYG Dergilik
dergilerinize her yerden ulaşın...
Sektörünüzle ilgili en taze haberler burada! www.termodinamik.info www.tesisatmarket.com www.iskteknik.com.tr www.yenienerji.com www.ebelediye.info www.hvac-turkey.com
Doğa Sektörel Yayın Grubu Ali Nazım Sok. No: 30 Koşuyolu 34718 Kadıköy, İstanbul Tel: (0216) 327 80 10 Faks: (0216) 327 79 25 www.dogayayin.com
Etkinlik
Etkinlik Takvimi
The Solar Show Africa 2019
26 – 27 Mart 2019
Johannesburg, Güney Afrika Cumhuriyeti
Mena New Energy 2019
28 – 30 Mart 2019
Dubai, BAE
Gas & Power Network
28 – 30 Mart 2019
İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Biomass 2019
1 Nisan 2019
Brno, Çek Cumhuriyeti
Wind Europe 2019
02 – 04 Nisan 2019
Bilbao, İspanya
Green Energy Expo
03 – 05 Nisan 2019
Güney Kore
Solarex İstanbul
04 – 06 Nisan 2019
İstanbul Fuar Merkezi
Solartech Indonesia
04 – 05 Nisan 2019
Cakarta, Endonezya
İstanbul Karbon Zirvesi
09 Nisan 2019
İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi, İstanbul
IRENEC 2019
24 – 26 Nisan 2019
Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi, İstanbul
Midwest Solar Expo
01 – 02 Mayıs 2019
Minneapolis, ABD
Intersolar Europe
15 – 17 Mayıs 2019
Münih, Almanya
Wind Power Expo
20 – 23 Mayıs 2019
Teksas, ABD
Avrupa Biyokütle Konferans ve Fuarı
27-30 Mayıs 2019
Lizbon, Portekiz
ICCI 2019
28 – 30 Mayıs 2019
İstanbul Fuar Merkezi
Green Energy Expo
03 – 05 Haziran 2019
Daegu, Güney Kore
Asean Sustainable Energy
05 – 08 Haziran 2019
BITEC, Bangkok Tayland
The Energy Expo
23-24 Haziran 2019
Miami Airport Convention Center, ABD
Green Energy 2019
24 – 25 Haziran 2019
Barselona, İspanya
Küresel Güneş + Enerji Depolama Konferansı ve Fuarı
24 – 25 Haziran 2019
Seul, Güney Kore
Wind Europe
27 – 28 Haziran 2019
Brüksel, Belçika
54 yeni enerji • MART-NİSAN 2019
4SNEC 2019 PV Power Expo
03 – 06 Temmuz 2019
Şangay, Çin
WHEC 2020
05 – 09 Temmuz 2020
İstanbul, Türkiye
Intersolar North America
09 – 11 Temmuz 2019
ABD
Solar Africa 2019
25 – 27 Temmuz 2019
Nairobi, Kenya
Myammar Renewable Energy Expo
01 – 03 Ağustos 2019
Yangon, Myammar
Solar 2019 Conference
05 – 09 Ağustos 2019
Minneapolis, ABD
Asia-Pacific Biomass Energy Technology & Equipment Exhibition
16 – 18 Ağustos 2019
Guangzhou, Çin
Green Energy Expo
29-31 Ağustos 2019
Toronto, Kanada
Avrupa Dalga ve Gelgit Enerji Konferansı
01 – 06 Eylül 2019
Napoli, İtalya
İzmir Enternasyonal Fuarı
06 – 15 Eylül 2019
Kültürpark, İzmir
Renewable Energy India
18 – 20 Eylül 2019
India Expo Center, Hindistan
Solar Power International
23 – 26 Eylül 2019
Utah, ABD
ISK Sodex İstanbul
02 – 05 Ekim 2019
İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi
Powerex Asia 2019
09 – 11 Ekim 2019
BITEC, Bangkok, Tayland
Hydro Conference 2019
14 – 16 Ekim 2019
Porto, Portekiz
The Nigeria Alternative Energy Expo
15 – 17 Ekim 2019
Nijerya
Uluslararası Balkanlar Hidroelektrik Zirvesi ve Fuarı
06 – 07 Kasım 2019
Tiran, Arnavutluk
IGC Turkey 2019
06 – 08 Kasım 2019
İzmir, Türkiye
EIF Enerji Kongresi ve Fuarı
06 – 08 Kasım 2019
Ankara
Wind Europe – Offshore
26 – 28 Kasım 2019
Kopenhag, Danimarka
WFES Solar 2020
13 – 16 Ocak 2020
Abu Dabi, BAE
Sigma Summit Solarising India 2020
06 – 08 Şubat 2020
Yeni Delhi, Hindistan
Wind Europe Summit
27 – 29 Nisan 2020
Kopenhag, Danimarka yeni enerji • MART-NİSAN 2019 55
Abone formu
mutlu yıllar
ISSN 1306-9721 FİYATI: 10 TL YIL: 10 SAYI: 66 www.iskteknik.com
İKİ AYDA BİR YAYINLANIR • KASIM-ARALIK 2017 • YIL: 10 • SAYI: 72 • 14 TL • ISSN 1306-5343 • www.ebelediye.info
YENİ ENERJİ DERGİSİ
66
Isıtma, Soğutma, Klima ve Havalandırma Ekipmanlarının Montaj, Servis ve Uygulama Tekniği Dergisi
DSYG Dergilik
dergilerinize her yerden ulaşın...
HEATING, VENTILATING, AIR-CONDITIONING AND REFRIGERATION IN TURKEY • ONE ISSUE PER YEAR • 2017
ISSN 2147-5423
KASIM-ARALIK 2017
Röportaj
“Hilti Türkiye yüzde 25 büyüme hedefliyor”
İki ayda bir yayınlanır • Kasım - Aralık 2017 • Yıl: 10 • Sayı: 61 • 14 TL • ISSN 1307-9212 • www.yenienerji.info
Makale
RÖPORTAJ
güçlü Ar-Ge
Kent, Elektrik ve Aydınlatma
Arda Kristaporyan
Püf Noktası
AYDA BİR YAYIMLANIR • ARALIK 2016 • YIL: 21 • SAYI: 215 • 9 TL. • ISSN: 1302-8073 • www.tesisatmarket.com
BELSİS
İmbat Yönetim Kurulu “BELEDİYENİN İHTİYACI OLAN Başkanı
Elektrik Motorları ve Çeşitleri
DSYG Dergilik
ANAHTAR TESLİM SUNUYORUZ” Kerim Gümrükçüler
TEKNOLOJİLERİ EN EKONOMİK ŞEKİLDE
dergilerinize her yerden ulaşın...
Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu
Kasım-Aralık 2017 Sayı: 61
Binalarda
Enerji Tasarrufu ARALIK 2017 SAYI 304
2017 .
12
D
uş alacaksınız, musluğu açıyorsunuz birkaç dakika suyu akıtarak sıcak suyun gelmesini bekliyorsunuz, biraz da istediğiniz sıcaklığa getirene kadar kullanmadığınız bir su sarfiyatı yapıyorsunuz. Evet, bir yandan gelecekteki su savaşları kâbusunu
tanıklı testötesüreci konuşuyor, yandan yılda milyonlarca ton suyu kullanmadan kanalizasyon sistemine gönderiyove sertifikasyon ruz. Sıcak su hazırlayıcı cihaz ile duş arasındaki
Yapmanın Düşük Maliyetli Yolları
mesafe arttıkça israf da artıyor. Çare olarak en çok önerilen şey ise plastik kova. Sosyal medyada pek çokları tasarruf tedbirlerini gururla paylaşıyor ve plastik kovaların faziletlerini sayıp döküyor. Birkaç dakikalığına boşa akıtılan suyu bu kovalarda toplayıp sebze yıkamada, çiçek sulamada kullandıklarını, değerlendirdiklerini anlatıyor. Hatta bu konuda bir İspanyol firması çıkmış, sırf bu iş için bir ürün geliştirmiş: “WaterDrop torbaları”. Firma, her bireyin banyo esnasında ortalama 4.5 litre su heba ettiğinden ve her gün banyo yapması halinde yılda 1000 litre su israf ettiğinden yola çıkarak taşıması, doldurması ve boşaltması kolay bu su torbalarını geliştirmiş. Torbalar banyo musluğuna asılarak ya da direkt
“More domestic and more renewable energy” era started in Turkey
Turkey is a World Leader in Mega Projects
4/4’lük bir seçim
TÜYAK 2017
Baca Sektörünün Dünü, Bugünü ve Yarını
“ We’ll be reaching products that work with
DSYG Dergilik graphene, in 2023.” Su israfının dostu banyolar, her yıl milyonlarca ton suyu heba ediyor
SEMPOZYUM İSTANBUL, 5. YAŞANABİLİR ŞEHİRLER SEMPOZYUMU’NA EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Organizations Calendar 2017
Turkey-Stirred But Not Shaken
içine duş başlığı daldırılarak kullanılabiliyor. Sonrasında bu torbaları zamanı geldiğinde boşaltmak üzere bir yere asabiliyor, bir yerde bekletebiliyorsunuz. İhtiyacınız olduğunda sifonu çekmek yerine klozete dökebiliyor, çiçeklerinizi sulayabiliyor; temizlik için, evcil hayvanınızı beslemek için kullanabiliyorsunuz. Kimisi de elektrikle şok ısıtma sağlayan musluk geliştirmiş, elektriğin olduğu her yerde suyu israf etmeyin diyor. Buna karşın farklı yerlerde ve tarihlerde, öğrenciler arası yarışmalarda şaşırtıcı sayılabilecek buluşlar yapılmış: Trabzon’da 3 lise öğrencisi, şofben ve diğer ısıtıcılardan sıcak su elde edilinceye kadar geçen sürede boşuna akan soğuk sudan tasarruf edilmesi için proje hazırlamış. Projenin danışman öğretmeni Ahmet Kılıç, FAN SEÇİM YAZILIMLARI projeyi şöyle anlatmış: “Bekleme süresinde en az 3-4 litre su boşa akıyor. 4 kişilik bir ailenin haftada bir banyo yaptığını düşünürsek her hafta 30 litre su boşa gidiyor. Bu, yılda yaklaşık bin 600 litreye ulaşmaktadır. Bunu ülkemize oranladığımızda, 27 milyon ton su boşa akıyor. Biz de boşa akan suyu değerlendirmek için öğrencilerimizle kafa yorup böyle bir proje geliştirdik.
Mutfakta musluk açıldığında su tesisatındaki soğuk suyun dışarı akması yerine, tekrar geri dönmesini sağladık. Bunun için musluğun üzerine termostat koyduk. Termostattaki sıcaklık istenilen dereceye ulaşıncaya kadar sistem suyu dışarıya değil, tesisata geri veriyor. İstediğimiz sıcaklığa gelindiğinde termostat devreye giriyor ve musluktan sıcak su akıyor. Bu sayede soğuk su israfı önlenmiş oluyor.” Bu da üniversite öğrencisinden gelen bir diğer fayda üretimi: Kütahya’da bir üniversite öğrencisi, soğuk suyun ısınmasına kadar geçen sürede israf edilen suyu depolayarak Türkiye’deki tüm binalarda kullanılması halinde her yıl 431 milyon metreküplük Porsuk Barajı’nın kapasitesi kadar su tasarrufu sağlayan sistem geliştirmiş. “İsraf Edilen Suları Geri Kazanım Sistemi” projesinde Mehmet Demir, geliştirdiği sistemin üç yollu vana, su deposu ve depoda otomatik çalışan şamandıradan oluştuğunu söylemiş. Deponun hem şebekeye hem de israf edilen suyun geldiği sisteme bağlı olduğuna dikkat çeken Demir: “Depoyu normalde israf edilen temiz su beslemekte, depodaki su miktarı belli seviyenin altına düşerse doğrudan şebekeden gelen su depoyu beslemektedir. Bu sayede su kesintisi olmamaktadır. Depodaki su, klozetin rezervuar suyunu beslemektedir” demiş. Sistem 150 TL’ye mal olmuş ama üzerinde çalışılırsa düşermiş. Lastik contası eskimiş ve su damlatan musluklardan kaçan su miktarı da yılda 24 tona kadar çıkabiliyor. Suyun debisinin de ihtiyacın üzerinde ayarlı olması da başka bir israf konusu. Building Research Establishment kuruluşunca yapılan bir araştırmaya göre, insanlar su akışının dakikada 3-10 litre asında olmasından rahatsızlık duymuyormuş. Yani ana su vanasından, her musluğa bağlı ara vanadan suyun debisini tasarruf sağlayacak şekilde düzenlemek mümkün. Tabii su tasarruflu muslukların kullanımını yaygınlaştırmak için devletin bazı teşvikleri, vergi indirimleri de işe AKILLI JETFAN OTOMASYONU yarayacak gibi. Bu tür destekler sadece musluklar için değil, klozet, pisuarlar, duş başlıkları için de geçerli. Çünkü bu ürünler de diğerleri gibi ne kadar enerji, su verimli çevre dostu ise o denli pahalı. Öyle olunca da tasarruf yine zengin işi olmaktan öteye gidemiyor. TM
The Second Oldest Subway of the World
TÜNEL
EIF 2017 enerjinin tüm taraflarını 10. kez bir araya getirdi
Mutlu Yıllar
dergilerinize her yerden ulaşın...
RÖPORTAJ RÖPORTAJ
Doç. Dr. Selmiye Alkan Gürsel Sabancı University:
Makale
dergilerinize her yerden ulaşın...
RÖPORTAJ FIA FOUNDATION “OKULA GÜVENLİ ERİŞİM HER ÇOCUĞUN EN TEMEL HAKKI”
VOLUME 16 www.hvac-turkey.com
Eurasia Tunnel Selected as World’s “2016 Best Tunnel Project”
İpucu
Soğutma Sistem Verimliliğinin Artırılması
DSYG Dergilik
Jeotermal Enerjimiz, CO2 Salımları ve Organik Rankin Çevrimli Santraller
güçlü üretim altyapısı
Yangın Hidrantları Denetim, Test ve Bakımı
Mutlu yıllar...
17
Ayda bir yayımlanır • Aralık 2017 • Yıl: 26 • Sayı: 304 • 12 TL.• ISSN:1302-8065 • www.termodinamik.info
MAKALE
KONGRE
% 50
İndirimlidir
Jinko Solar Türkiye
www.termodinamik.info
Dergi Aboneliği Öğrencilere
w w w.yenienerji.info
DOSYA
Yenilenebilir enerjiden ilham alan mimari tasarımlar
TERMODİNAMİK DERGİSİ
YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹ TEKNOLOJ‹LER‹
kolaylaştıran yazılımlar
Gökçen Parlar Ünal Yazı İşleri Müdürü gokcenparlar@dogayayin.com
TERMODİNAMİK (12 Sayı)
ISK TEKNİK (6 Sayı)
E-BELEDİYE (6 Sayı)
ISK sektörünün en çok okunan dergisi
Montaj, servis ve uygulama tekniği dergisi
Yerel yönetimlerde yeni yaklaşımların dergisi
Basılı Dergi / 160 TL Dijital Dergi / 80 TL Basılı + Dijital Dergi / 200 TL
Basılı Dergi / 70 TL Dijital Dergi / 35 TL Basılı + Dijital Dergi / 85 TL
Basılı Dergi / 90 TL Dijital Dergi / 45 TL Basılı + Dijital Dergi / 120 TL
TESİSAT MARKET (12 Sayı)
YENİ ENERJİ (6 Sayı)
HVAC&r TURKEY
Tesisat sektörünün ürün pazarlama dergisi
Yenilenebilir enerji teknolojileri dergisi
ISK sektörünün yurtdışına yönelik tek dergisi
Basılı Dergi / 150 TL Dijital Dergi / 75 TL Basılı + Dijital Dergi / 185 TL
Basılı Dergi / 90 TL Dijital Dergi / 45 TL Basılı + Dijital Dergi / 120 TL
Yılda bir kez çıkar Yayın dili: İngilizce Örnek Sayı İstiyorum
Yukarıda işaretlediğim dergiye/dergilere abone olmak istiyorum. Kişinin/Kuruluşun adı İş ünvanı Sektör
Kamu
Özel
Faaliyet alanı
Adresi Posta kodu
Telefon
Faks
TL. Toplam abone bedelini aşağıda işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim. Havale fotokopisini adresinize gönderiyorum. Yapı Kredi Bankası Acıbadem Şubesi - İST. 60430526 nolu Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı IBAN No: TR 21 0006 7010 0000 0060 4305 26 Türkiye İş Bankası Koşuyolu Şubesi - İST. 311301 nolu Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı IBAN No: TR 41 0006 4000 0011 1700 3113 01 Garanti Bankası Acıbadem Şubesi - İST. 6299978 nolu Doğa Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı IBAN No: TR 29 0006 2000 4040 0006 2999 78 TL. Toplam abone bedelini aşağıda işaretlediğim kredi kartından çekiniz. Visa
Eurocard/Mastercard
Kart no:
Son kullanma tarihi:
Lütfen faturayı
V.D.
Tarih:
İmza:
Güvenlik no: no’lu hesaba kesiniz.
ABONE SERVİSİ
Dergilerimizin aboneliğini herhangi bir nedenden dolayı sürdürmek istemeyen okurların 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu’nun 11/A maddesinde tanımlanan koşullar doğrultusunda cayma hakkı bulunmaktadır. Gecikmelerde dergimizi arayınız.
Tel. : (0216) 327 80 10 Faks : (0216) 327 79 25 abone@dogayayin.com
Akıllı Solar Mühendisliği ile Sürdürülebilir Yüksek Verimli Tesisler
Gaziantep / Nizip / Keklik - 5.34 MWp
Gaziantep / Şehitkamil / Bayatlı - 2.08 MWp
Gaziantep / Araban / Güllüce - 2.76 MWp
Mersin / Toroslar / Tırtar - 6.54 MWp
Gazi Mah. Karacaoğlan Cad. No:32/A, 27060 Şehitkamil / Gaziantep / Türkiye T: +90 342 360 82 22 F: +90 342 336 82 22 e-mail: info@unitedsolar.com.tr
www.unitedsolar.com.tr
YENİ ENERJİ DERGİSİ
土耳其户小广告 195x270-5mm.pdf 2 2019/3/21 14:41:31
Daha iyi bir yaşam için akıllı enerji
YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹ TEKNOLOJ‹LER‹
Huawei FusionSolar Konut Tipi Akıllı PV Çözümü, her ihtiyaca uygun batarya entegrasyon destekli çözüm
İki ayda bir yayınlanır • Mart - Nisan 2019 • Yıl: 12 • Sayı: 69 • 16 TL • ISSN 1307-9212 • www.yenienerji.com
Huawei FusionSolar Konut Tipi Akıllı PV Çözümü , her evde aranan sıfır enerji tüketim ile yaşamanın en iyi yoludur. Sizlere evinizin enerjisiyle bağlantı kurmanın ve keyfini çıkarmanın yeni yollarını yaratır.
Special Chapter for Intersolar Europe 2019
Daha fazla bilgi için lütfen sayfamızı ziyaret edin: solar.huawei.com
TURKEY’S RENEWABLE ENERGY INDUSTRY
C
w w w.yenienerji.com
M
Y
CM
MY
CY
In 2023, sun and wind will be the lowest-priced electricity source in Turkey
RÖPORTAJ Aktif Bank Genel Müdür Yardımcısı
Ahmet Erdal Güncan Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı
CMY
K
ÇEVİRİ
Cinsiyetler Açısından Yenilenebilir Enerjiye Bakış
Prof. Dr. Nejat Veziroğlu
PROJE
Türkiye’nin ilk güneş enerjili otogarı olan Muğla Menteşe Otogarı açıldı
SUN2000L-2/3/3.68/4 Optimizer /4.6/5KTL
@ Huawei FusionSolar
Mart-Nisan 2019 Sayı: 69
www.asronsigorta.com.tr