ÇKO GYORGOSK
ÇVETANKA MALÇESKA
B YOLOJ S n f VIII SEK ZYILLIK LKÖ RET M
DĂźzenleyen komisiyon: D-r Lenka Tsvetanovska “ Aya Kiril ve Metodiyâ€? Ăœniversitesi Matematik FakĂźltesi, Bioloji EnstĂźtĂźsĂźnde s ral profĂśsĂśr Elka Noçeva ĂœskĂźp “Braka Hamid Ramizâ€? Ă–O’unda Bioloji Ăś retmeni Daut drizi ĂœskĂźp “26 Yuliâ€? Ă–O’unda Bioloji-kimya Ăś retmeni LektĂśr: Violeta Yovanovska Makedonca’dan TĂźrkçe’ye çeviri: Adnan Recepi Dil redaksiyonu: Dr. Fatima Hocin LektĂśr: Soraya ain Bilgisayar tasar m : Martin Ginevski Yay nc : Makedonya Cumhuriyeti E itim ve bilim bakanl Bask : ĂœskĂźp Dooel Gra k merkezi Tiraj: 700 Makedonya Cumhuriyeti E itim ve bilim bakanl ’n n 23.04.2010 tarihli 22-2348 say l karar yla bu k tab n kullan lmas na izin verilmi tir.
CIP -
“ . ! " � , 37.043.1/.2(497.7) (035)373.3.016:57(075.2)=163.3 # $% &, & ' VIII- "" " * / & # , + ;
< . - : ;
$ ; " , 2010. - 196 . : . ; 24 $ < < < ? : .186-194 ISBN 978-608-4575-22-1 1. ;
< , + [ ] COBISS.MK-ID 84064266
ÖNSÖZ Daha önceki s n @arda, biyoloji dersi içerisinde bitkileri, hayvanlar , onlar n evrimi ve ekolojisini ö rendiniz. Bu ö retim y l nda ise insan biyolojisini ö reneceksiniz. Sekizinci s n f B YOLOJ ders kitab öngörülmü plan ve programa göre yaz lm t r. Bu ders kitab n haz rlarken insan organizmas ndaki bile ik biyolojik olaylar n daha basit ve daha anla l r bir ekilde aç klamaya çal t k. Bu ders kitab nda bizim biyoloji ile ilgili bilgilerimizi en basit ekilde size aktarmaya çal t k. Bu bilgileri aktar rken her zaman bilimsel verilere dayand k. Bütün konu ve alt konular sistematik olarak farkl metod bölümlerinde s n rland r lm t r. Bunlar ayr lmayan bir bütünü olu tururlar. Ayn yada benzer biyolojik konular n okundu u eski ders kitaplar na k yasen bu ders kitab nda, insan organizmas nda biyolojik olaylar n aç klanmas nda ça da bir yakla m sunulmu tur. Amac m z, anla l r bir ekilde en erken ça da kritik dü ünme eklini rasyonel olarak geli tirmektir. Dahas , ö rencilerin belirli biyolojik olaylar üzerinde ihtiyac olan bilgilerin geli tirmesini sa lamakt r. En büyük arzumuz, bu ders kitab yla geli mi e itim sistemine ayak uydurarak, ayn zamanda bizi ve çevremizi ilgilendiren geleneksel konulardan ödün vermemektir. Biyolojik olaylar n aç klarken, önem ve dikkat verdi imiz en büyük unsur insan organizmas n basitten ba layarak daha bile i e do ru aç klamakt r. Kitapta gerek konu anlat mlar nda, gerekse konu sonlar ndaki sorularda, ö rencinin kendi yorum yetene ini art rmak, günlük ya amdaki olaylar n bilimsel gözetlenmesini sa lamak ve irdeleyebilme yetene ini geli tirmek. Ayn öyle basit deneyler yapmak ve bu deneylerle i aretleme, not alma, analiz etme ve sonuçlara ula ma becerisinin olu turulmas amaçlanm t r. Kitab n, de i ik konulara uygun olan resimlerle, tabelalarla, emalarla zengin olmas n istedik. Biyolojik olaylar n bir bölümünün i lendi i ve o zamana kadar ö rencinin e itim süresince hiç ya da çok az edindi i bilgileri bu kitapta bulundurdu u için çok özel öneme sahip oldu u krindeyiz. Resimler do rudan metinle ba lant l d r, bunlar n kullan m yla görsel çal man n önemi vurgulanmak isteniyor ki bu özel öneme sahiptir. Son olarak, bu ders kitab n n en iyi ve yeri doldurulmaz bir kitap oldu unu dü ünmüyoruz. Ayn zamanda, bu ders kitab nda olas eksikliklerin ö renciler ve ö retmenler taraf ndan tamamlanabilece i memnuniyeti içindeyiz. Onlar n, gelecek nesillere daha faydal bir e itimin sa lanmas do rultusunda, öz kirleriyle ve iyimser dü ünceleriyle, yeni ders kitab n n daha iyi ve , daha anla l r olmas konusunda katk lar n sunabileceklerini umuyoruz. Yazarlardan
3
4
KONU 1 CANLI DÜNYANIN B R PARÇASI OLARAK NSAN Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - nsan n evrimsel geli imini insans atalar n n özelliklerinden anlayabilirsin; - nsan atalar n ve insan rklar n tan yabilirsin; - nsans maymun, insan atalar , insan rklar ve insan populasyonundan ö rendiklerini anlatabilirsin; - nsan n di er canl dünyayla ili kisini ve insan populasyonunun büyüme eklini aç klayabilirsin; - nsan populasyonunun büyüme nedenlerini ve sonuçlar n k yaslayabilir ve aç kalyabilirsin;
Bu konuda ö renece iniz yeni kavramlar: - nsans maymun, - insan n atalar , - insan rklar , - insan populasyonu.
5
KONU 1 DERS 1 NSANIN CANLI DÜNYADAK YER Hat rla: Bütün canl organizmalar n ortak özellikleri hangileridir? Memelilerin temel özellikleri hangileridir ? En geli mi memeli grubu hangisidir ? Çarls Darvinnin hayat ve eserini hat rla. Bütün sistemlerin yap s na göre, solunun ekli ve besinlerin sindirimi, vucut s cakl n ayarlama yetene i, kan gruplar n ba l l , üreme ekilleri ve bebeklerin anne sütü emme yetene i ile insan memeliler s n f na girir. .Daha do rusu insan Primatlar s ras n n en geli mi düzeyinde bulunur.Buraya insans maymunlar da girir. nsan en mükemmel canl organizmad r. Eski zamanlardan bu yana insanlar, insan n nas l meydana geldi i sorusuyla ilgilenmi tir. Cevab n ngiliz bilim adam Çarls Darvin “ nsan n Türeyi i“ adl kitab nda vermi tir. O, insan kökeninin eski ölmü atalar ndan oldu u tahmininde bulunmu tur. Darvin,, çok say da delil sayesinde insan n do an n bir parças oldu unu ve canl dünya için geçerli olan kanunlar n insan için de geçerli oldu unu kan tlam t r.
bal k
kurba a kaplumba a ku
tav an
insan
Günümüzde insan ve hayvanlar aras ndaki ba l l gösteren çok say da delil vard r.
Res.1.1 atavizmin belirmesi
6
- Embriyonal geli im – hem insan hem hayvanlarda di i ve erkek üreme hücrelerin birle mesiyle e eysel üreme meydana gelir. Döllenmi yumurta hücresinden – zigot , embriyonal geli im ba lar. Bu geli imin ilk günlerinde insan n embryionu di er hayvanlar n embriyonuyla büyük benzerlik gösterir. - Ayn öyle insan v]cut yap s n n da omurgal larla ba l l vard r, özellikle memelilerle . nsan yap s ve iç organlar n dizili i belli hayvan gruplar yla k yaslan rsa benzerli i görülecektir. - Körelmi (rudement) organlar n meydana gelmesi - insanda geli memi organlard r, fakat memelilerdeki baz geli mi organlara uyar .
KONU 1 Böyle organlar unlard r: Vücut k llar , kulak kaslar , kör ba rsaktaki ç k nt , kuyruk sokumu kemi i omurlar . - atvizmin meydana gelmesi – insan atalar nda var olan özelliklerin meydana gelmesi. Günümüzde normal insan özellikleri ta mayan de i ik özelliklere sahip olan bebek vakalar çok nadirdir. Bu çe it bebeklerin ta d özellikler unlard r : Kuyru un meydana gelmesi, birkaç çift süt bezinin meydana gelmesi (res 1.1 ), ya da bütün yüzün k llarla kaplanm olmas .
NSANIN NSANSI MAYMUNLARLA OLAN BA LILI I Daha önce de söyledi imiz gibi insan, memeliler s n f n n Primatlar – maymun tak m na girer. Bu tak mda insanla beraber daha 180 tür vard r. Bundan ba ka, bu tak mda yar m maymunlar, lemurler , maymunlar ve insans maymunlar da yer al r. nsans maymunlar ve insanlar benzer özelliklerinden dolay Hominoidea üst ailesinde yerle mi tir. nsans maymunlar di er Res. 1.2. Primatlardan daha büyüktür, kuyruklar yoktur, fakat vucudunu Rhesus maymunu, arka dik tutmas için çok say da belirti gösteriyor. Daha büyük insansi k s mlar n karakteristik maymunlar orangutan, empanze ve gorildir (Res. 1.3). Baz gorillerin görüntüsü a rl 270 kg. kadar olabilir. nsan ve insans maymun aras ndaki benzerlikleri d görünü lerinde oldu u gibi, onlar n iç yap s nda da benzerlikler gör ülmektedir. lk görünü te insans maymunlar n kuyruklar olmad gözümüze çarpar. Onlar n yüzlerindeki ifadeler ve mimikler insan n yüz ifadelerine ve mimiklerine benzer. nsanlarda oldu u gibi insans maymunlar n yüzünde de duygular farkl d r (üzüntü, sevinç, ac , k zg nl k). Organizmalar n organizasyonunda da benzerlikler büyüktür. Örne in: hem insan n, hem de insans maymunlar n vücut s cakl klar ayn d r, nab z at lar ayn , solunumlar da ayn d r, kan gruplar da ayn d r, hem insanlar hem insans maymunlar ayn paraz tler taraf ndan sald r ya u rarlar. nsanlarda beliren hastal klar insans maymunlarda da s kça görülür, bu hastal klar insanda oldu u gibi insans maymunlarda da ayn ekilde ve ayn ilaçlarla tedavi edilebilir.
Res. 1.3 nsans maymunlar n temsilcileri. ( ) Gibonlar (b) Orangutan (c)Afrika gorillas , onun karakteristik e ik yürüyü ü
( )
(c)
(b)
7
KONU 1 Res. 1.4 ( ) empanzenin eli dallarda as lmaya ve e ik yürümeleri için uyum sa lam t r; (b) ayak taban tutmaya yarar; (c) insan n eli tutmaya uyum sa lam t r; (ç) taban iki ayak üzerinde yürümek için.
( )
(c)
Res. 1.5 skelet ve kafatas k yaslanmas : ( ) insans maymun ve (b)insan kafatas .
(b)
(ç) ( )
(b)
nsans maymunlar genelde bitkilerle beslenirler, fakat arada s rada etle de beslenirler. Bunlar n di leri iridir, çeneleri ise güçlüdür. nsans maymunlar grup halinde ya arlar. Bunlar, aralar nda basit sesler ç kartarak ve yüz ifadelerini kullanarak ileti im kurarlar. Besin bulmak için sopalar ve ba ka cisimleri alet olarak kullan rlar.
Res. 1.6 empanze yüz ifadesini de i tirerek ba ar l ileti im kurar: ( ) olumlu bildiri, (b) korku ifadesi ve (c) gülme
8
KONU 1 Ancak, insan en geli mi canl varl k olarak, insans maymularla benzerli i olmas na ra men, arada büyük farkl l klar görülür. nsan, bugün hala ya ayan insans maymunlardan, iki ayak üzerinde yürümeye uyum sa lamas yla farkl l k gösterir. nsans maymunlar n s rtlar d a do ru ç k kt r, insanlarda ise omuz ile kalça kemeri öne do ru ç k kt r. Bizim bacaklar m z, kollar m zdan daha uzun ve daha güçlüdürler. Bizde ayaklar tutma yetene ini kaybetmi tir, çünkü ba parma m z k sa ve di er parmaklarla paraleldir. Topuk kemi imiz büyüktür ve yürümemize yard mc olan büyük ayak taban m z vard r. Ellerimizdeki ba parmak daha uzundur ve parmaklar m z n uclar daha geni tir. Bu özellikler, parmak uclar ve ba parmak yard m yla cisimleri çok isabetli tutmaya yarar. Bu yüzden, ellerimizi hareket etmek için de il, belli e yalar ta mak ve faydal aletler üretmek için kullan r z ( Res.1.4). nsan beyni, insans maymunlar n beyninden sadece büyüklük bak m ndan de il, yap s bak m ndan da farkl l k gösterir. Büyük beyinde duyular , hareketleri kontrol eden bölgeler, ayn zamanda haf zay ve konu may kontrol eden bölgeler de çok daha büyüktür. Bugünkü insan en mükemmel geli mi canl varl k olarak mant kl dü ünme yetene ine sahiptir, ayn zamanda geli mi çal ma ve konu ma yetene ine sahiptir. nsan n toplumsal ya am insan , insans maymunlardan son derece geli mi bir düzeye ula t r yor. Yukarda belirtilmi oldu u gibi insan ve insans maymunlar aras ndaki benzerlik ve farkl l klar bunlar n ortak atadan geldiklerini gösterir, fakat geli me yollar farkl ) b) oldu u için iki fark yönde geli mi lerdir. Res. 1.7 Kalça kemeri: ) insans maymunda ve b) insanda.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti 1. nsan bir canl varl k olarak, temel biyolojik özellikleriyle ve bütün di er canl organizmalar gibi karakteristik özelli e sahiptir. Embriyonel geli im, vücut geli imi, körelmi organlar n geli imi ve atavizim gibi özellikler, insanlar n hayvanlarla olan benzerliklerini gösterir. Özellikle memelilerle. En büyük benzerlik, insan ve insans maymunlar aras nda vard r. 2. nsanlar, günümüzdeki maymunlarda u özellikleriyle ayr l rlar: iki ayak üzerinde yürümeleri, ellerinin tutma yetene ine sahip olmalar , farkl türde ürünleri yiyebilmek için di lerin ve çenelerinin bulunmas , beyinlerinin büyük ve geli mi olmas , konu ma yetene i ve dü ünme etkinlikleriyle farkl d rlar. 3. nsan n kökeni insans maymunlar de il, çünkü ikisinin de ölmü ortak atalar vard r. Kendi bilgini dene 1. Körelmi organlar ve atavizm kavramlar n aç kla. 2. nsan ve insans maymun aras ndaki benzerlikler nedir? 3. nsan ve insans maymun aras ndaki farkl l klar nedir? 4. Hangi özellikler insan en geli mi canl varl k yapar?
9
KONU 1 DERS 2 NSANSI MAYMUNLARIN VE NSANLARIN BA LANGIÇ EVR M nsanlar ve insans maymunlar aras nda mevcut olan çok say daki farkl l klar n sadece baz lar n sayd k. Belli zaman dönemi içerisinde insans maymunlar n ve insanlar n ortak atalar varm , fakat bu çok öncedenmi . Bilim adamlar ilkel insan n belli özelliklerinin var oldu unu ve bugünkü insana kadar bu özellikler sayesinde geli im gösterdi ini dü ünüyor. Bu özelliklerden baz lar unlard r: - Ön ayaklar n ellere dönü mesi, - Arka ayaklar n yürüme organlar na dönü mesi, - Büyük beyinin geni lemi yüzeyi ve beyin kabu unun geli imi - Konu man n geli imi. 15 – 20 milyon y l önce en eski insans maymun fosilleri Afrika’da bulunmu tur. Onlar arka ayaklar üzerine yürüyebilir ve her halde daha hareketliymi ler. A açlarda ve toprak üzerinde ya ayabilirlermi . O zamanlarda, Afrika k tas na ait topraklar Avrupa ve Asya k talar n n topraklar yla ba l ym , böylece bu maymunlar kolayca bir k tadan di er k taya geçerlermi . 10 milyon y l öncesine kadar, Do u Afrika çok s k olan ormanlarla kapl ym . Bundan hemen sonra, yanarda lar n etkisiyle topra n örtüsü de i mi , ormanlar yok olmaya ba lam ve böylece aralar nda büyük otsu bölgeleri olan orman bölgeleri meydana gelmi . Ormanl k alanlar n n azalmas yla, ilkel maymunlar n ya ama alanlar da daralm t r. Bu nedenden dolay besin ve ya ama alan bulabilmek için ormanlar terketmi ler. Bu de i iklikler, insans maymunlar n ve ilk insans varl klar n birbirinden ayr geli melerine sebep olmu . Böylece, insans maymunlar ormanl k bölgelerde ya amaya kalm lar, insan n atas ise büyük otsu alanlar olan ormanlarda ya amaya ba lam t r.
nsan ve insans maymunlar n evrimi
10
KONU 1 Australopithecus - Güney maymunu 1924 y l nda Güney Afrika’da bir çocuk kafatas bulunmu tur. Anatomi uzman Dart, bu fosile Australopithecus ad n vermi (latince australis güney, pithecus ise insans maymun demek). Australopithecus’un zay f kas yap s varm . Boyu bir metreyi buluyormu ve daha fazla insans maymuna benziyormu . Ancak, yeteneklerine göre bugünkü insanlara benzermi .(Res.1.8). Böylece Australopithecus için imdiye kadar bilinenlerle, bugünkü insanlar n meydana geldikleri konusunda, insan atalar n n en eski temsilcilerinden biri oldu u sonucuna varabiliriz. Daha sonra, fosil kal nt lar ke fedilen Australopithecus’tan daha geli mi olan üç tür insans atalan n meydana geldi i tespit edilmi tir..
Res. 1.8 Australopithecus afarensis, tan nan en eski insan atas .
lk insan Homo habilis Australopithecus’lar n , 500 cm3 iç hacmi olan küçük kafatas lar varm . Zamanla bu kafatas büyüyüp, ba ka tür hayvanlardan söz edildi i görülür. Yak nlar nda baz ta tan yap lm aletlerin de bulundu u, fosil kal nt lar n n beyin hacmi 700 m3’ mü . nsan atas n n bu türü, homo habilis olarak adland r lm ( isimlerini, homo – insan, habilis – elle anlam na gelen latince sözlerinden alm t rlar). Aletleri, keskinlermi ta larm ve bunlar beslenme s ras nda etleri kemiklerden ay rmak için kullan yorlarm . Kol ve bacak kemik bölümlerinin büzüklü üne göre, ilk insan boyunun 1m uzunlu unda oldu u görülmektedir.
Res 1.9 Homohabilis aletler yapm t r
11
KONU 1 Homo erektus Homo erektusun dik vücudu varm . Yakla k 1.7 metre boyundaym . Beyin büyüklü ü 730 – 1220 m3 c var ndaym . Beynin büyüklü ü , vücut fonksiyonelli inin artamas nda önemli etkisi vard r. omo erektusun en eski kal nt örnekleri 1.5 milyon y l öncesine aittir. Homo erektus, kendi kültürünü yaratm , ta lardan yap lm farkl aletler kullan yormu . Kömürle mi olan kemikler, onlar n ate kulland klar n göstermektedir. Kaba olan giysilerini hayvan derisinden üretiyorlarm .
Res. 1.10 Homo erectusun hayat n n rekonstruksyonu
Ate ve giysiler bizim en eski atalar m z n 410000 y l önce, orta Avrupa ve Asya’ya göç etmelerini sa lam . O zamanlarda bu bölgelerde buz da lar oldu u için, iklim çok so ukmu . Onlar n ya ad klar yerlerinde bulunan ay lar, atlar, hatta l ve mamutlar n yanm kemiklerinin bulunmu olmas , iyi avc olduklar n gösteriyor. Bütün bunlar bir arada ya ayabilen, aralar nda ileti im kurabilen, yapt klar aletlerle avlanma ekillerini ve mevsimlerin özelliklerini yavrular na ö retebilen, zeki insan topluluklar olduklar n göstermektedir. (Res 1.10).
Homo sapiens Dü ünen insan Bizim türümüz olan homo sapiens (latince: sapere - dü ünen ) en eski temsilcileri, neandertaller olarak adland r lm t r . Neandertaller en çok, aç k ma aralarda ya arlarm . Bunlar n kültürü çok say da ta tan yap lm aletler, t rm klar, delme aletleri, çatallar, oklar , testere ve oyulmu biçimdeki aletleri kapsar. Bu aletleri, her halde oklar ve buna benzer silahlar yapmak için kullan rlarm . Bugünkü insanlar, 3500 y l önce Avrupa’da ya ayan neandertallerden meydana gelmi lerdir.O dönemde k tadaki son buz da lar çekiliyormu . Kro – Magnon insanlar , bugünkü Avrupal lardan çok farkl olmayan toplulukmu . Ayn zamanda 30000 y l önce bu topluluk, ta , kemikleri ve odunu i letmeye ba layarak kendi kültürünü olu turmu . Onlar n çizme yetenekleri varm . Bunun için, Fransa’daki Leso ma aras nda ve spanya’daki Altamira ma aras nda kan tlar vard r. Ça da homo sapiensin meydana gelmesi hakk nda, hala farkl l klar olmas na ramen bugün onlar n Afrika’dan geldikleri kesin bilinir.
12
Krapina insan
KONU 1 Onlar h zl bir ekilde ilk önce Afrika , Avrupa ve Asya k talar na daha sonra da Amerika k tas na da yerle mi ler. H rvatistan’ n Krapina ma aras nda insan iskeltine ait olan kemik kal nt lar bulunmu tur. Bu kemik kal nt lar Neandertallerin iskeletine çok benzemektedir. Buluduklar yerlerinden dolay bunlar krapina insan ad n alm t r. imdiye kadar ö rendiklerimizden anlayabiliriz ki, insan evrimi boyunca en eski dallardan, ya am mücadelesi gösterip günümüzdeki insana kadar geli mi tir.
Neandertallerin hayat rekonstruksiyonu Kro – Magnon resimleri
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Bugünkü insan n geli mesini sa layan özelliklerden baz lar unlard r: Ön ayaklar n ellere dönü mesi, arka ayaklar n yürüme organ na dönü mesi, beyin yüzeyinin büyük olmas , beyin kabu unun geli mesi ve konu ma geli mesi. En eski bilinen insan atalar , iki ayak üzerinde yürüyen, insan di lerine benzer di leri olan , beyinleri kuyruksuz maymunlar n beyin büyüklüklerine yak n olan Australopitekuslarm . Homo habilis her halde australopitekustan olu mu tur. Beyin homo erektuslarda da geli meye devam etmi , bunlar kendi kültürlerini geli tirip, ate kullanmaya ba lay p iyi avci olmu lar. Neandertal olarak adland r lan bizim türün en eski atalar ndan, Homo sapiensin kal nt lar Bat Avrupa’da bulunmu tur.
Kendi bilgini dene 1. nsan atalar n n olu mas na hangi faktörler etki etmi tir? 2. nsan atalar n n geçirdi i evrimsel geli imini aç kla! 3. Hangi artlar insan ve insans maymun aras ndaki geli im ayr l klar na sebep olmu tur?
13
KONU 1 DERS 3 NSAN IRKLARI VE NÜFUS ARTI I NSAN IRKLARI Ya ama alan n n insan topluluklar aras nda büyük farklar meydana getirdi i gibi, ayn öyle bizim atalar m z n dünyadaki geni da l m da daha büyük farkl l klar n meydana gelmesine sebep olmu tur. Bu farkl l klar n baz lar ya ama alan n n farkl ya ama artlar ndan ileri gelmektedir. Örne in, derinin rengi güne nlar n n seviyesinin bir göstergesidir. Vücut yap s iklim artlar yla bir uyum içerisindedir. Vücudun daha k sa ve i man olmas so uk bölgelerde ya ayan insanlar n karakteristik göstergesidir. Irk terimi özellikle insan türü söz konusu oldu u zaman, çok s k kullan lan bir terimdir. Bu terimle di er insan topluluklar ndan farkl olan , insan topluluklar aç klan r. Irklar n tan mlanmas nda temel olarak derinin rengi, göz ve saç rengi, ba , yüz ve vucut ekli al n r. Bu özelliklerin, insan n bugünkü aktivitesinde ve ya am nda hiçbir önemi yoktur. Ayn zamanda yap sal özellikleriyle birbirinden ayr lan, ziksel görünü ler ve ait olduklar bölgelere göre benzerlikleri olan, insan populasyonunun k sm rk olarak adland r l r.
( )
(b)
(c)
nsanlardaki üç büyük rk Irklar n s n and r lmas Bugün üç büyük insan rk için konu abiliriz – beyaz, siyah ve sar . Bu ay r m ten rengine göre yap lm t r. Fakat, bu üç gruba dü meyen az say da insan topluluklar da vard r. Siyah rk co ra bak m ndan beyaz olanlar ve zenciler aras ndaki s n r Sahra çölüdür. Bunlar aras ndaki ba Nil rma n n vadisidir.
14
KONU 1 Zencilerde birkaç alt rk da farkedilir. Fakat hepsinin birkaç ortak özelli i vard r. Vücutlar ince, bacaklar n n diz alt kaslar az geli mi tir, ayak tabanlar geni tir, boylar uzundur, baz kabilelerde 180 cm ‘ den daha fazlad r. Bir ço unda kafatas ekli dar, al n ve yüzleri k sa ve geni , elmac k kemikleri büyük. Burunlar geni , dudaklar kal n ve etlidir. Göz, ten ve saç renkleri siyaht r. Erkeklerde sakal, b y k ve vücut k llar yok denecek kadar azd r. Bu rktaki insanlar aras nda dört grup veya alt rk fark edilir. kinci büyük insan rk sar rkt r. Bu rk Asya veya Mongol ve Amerikan veya K z lderili alt rklar na ayr labilir. Bu rka dü enlerin ortak özellikleri unlard r: sert ve düz koyu siyah saçlar , geni elmac k kemikleri, seyrek vucut k llar . Karakteristik mongoloid çekik gözler Amerikan K z lderililerinde seyrek görülür. K z lderililerin vucutlar geni , gözleri sar ms kahverengi rengindedir. K z lderililerin ten renkleri, k z l de ildir. K z l derili isimlerini sava ayinleri s ras nda dü manlar n korkutmak için kulland klar renklerden dolay , beyazlar taraf ndan verilmi tir. Asya’da sar rktan olan insanlar 158 – 162 cm kadar uzundurlar , ba lar yuvarlak , vucutlar k sa ve t knazd r. Beyaz rktan olanlar için en karakteristik özellik, beyaz, az renkli olan tenleridir. Fakat bu bir kural de ildir , Çünkü Avrupa’da ya ayan beyazlar, daha koyu ve kahve rengi tene sahiptirler . Beyaz rktan olan insanlar n vucudunda k llar, sakal ve b y klar vard r. Gözlerinin rengi ye il, mavi, kahverengi, gri v.b. olabilir. Büyük bulu lardan ve göçlerden önce, Hindistan’dan Atlantik Okyanusunun Güney Avrupa k y s na ve Kuzey Afrika’dan Sahara çölüne kadar, beyaz rktan olan insan toplulu u bir çok alt rk eklinde ya am t r. Fakat bugünkü farkl l klar n olmas na ramen, bütün insanlar birbirleriyle kar la abilece i ve ana vatanlar yerküre olaca zaman, insanlar ve halklar aras ndaki farkl l klar yava yava kaybolmaya ba layacakt r.
NÜFUS ARTI I Bildi iniz gibi insan, dünyada bir milyon y l önce ortaya ç km t r. Ba lang ç döneminde, takip eden devirlere k yasen, insan karakterlerin geli imi çok yava m . Fakat son yüzy lda insan populasyonunun (nüfusunun), her bak mdan çok h zl geli ti i fark edilmi tir. XX. yüzy ldan önce, dünyada insan nüfusunun tam olarak belirlenemedi i halde , bugün dünyada ya ayan insan say s na k yasen çok daha az oldu u tahmin edilir. nsan, evrimsel olarak geli irken ayn zamanda onun ya ama ko ullar da yava yava düzeliyormu . nsan ya arken , evcil hayvanlar yeti tirebilece ini ve bitkisel besin üretebilece ini fark etmi . Böylece tar mc l n ve hayvanc l n geli mesi ba lam . Bu , besinin en s ral ve en sa lam elde edilme ekliymi ayn zamanda bununla besin çok çe it olmu . Di er taraftan ise, nüfus say s n n artmas n engelleyen ve onun yava yava yok olmas n sa layan faktörlerden biri, sa l kl ko ullarda ya amak ve çok say da bula c ve ölümcül hastal klar n ortaya ç kmas d r. Ya ad m z ça n ilk y llar nda, dünyada yakla k 25 milyon insan n ya ad tahmin edilmektedir. lk 1600 y l içerisinde bu say 500 milyona yükselmi tir. Ça n ba lang c nda bu say azm , fakat zamanla bu say art yormu .
15
KONU 1 Bilim ve teknolojinin geli mesiyle , insanlar n ya am biçimlerinde de de i iklikler olmu tur. T ptaki bulu lar, bununla beraber anne ve çocuklar n sa l klar n n korunmas , ya am için daha iyi temizlik artlar , yükselen hayat standartlar n olu mas , yeni do an çocuklarda ölüm oran n n azalmas na ve insan ömrünün uzamas na neden olmu tur. Son 125 y l içerisinde, nüfus say s yakla k dört defa için artm t r. Öyleki , bugün dünyadaki insan nifusunun toplam say s alt milyar özerindedir.
nsan populasyonunun artmas
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti nsan popülasyonu ten, göz ve saç rengine, kafatas ve yüz ekline, göre siyah, sar ve beyaz irka ayr labilir. Bir yandan hayvanc l k ve tar mc l n geli mesi, di er yandan ise t bb n geli mesi, insan populasyonunun h zl bir ekilde artmas na sebep olmu tur.
Bilgini yokla 1. Üç esas insan rklar hangileridir? 2. insan popülasyonunun artmas na hangi artlar neden olmu tur?
16
KONU 2 NSAN ORGAN ZMASININ YAPISI Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin: - Hayvan hücresinin k s mlar n adland rabilirsin; - Hücre zar n n yap s n ve görevlerini aç klayabilirsin; - Sitoplazma ve organellerinin görevini ve yap s n aç klayabilirsin; - Hücre bölünmesinin önemini farkedebilirsin; - Dört temel doku grubunu ve onlar n yerlerini belirleyebilirsin - Organ sistemlerini sayabilirsin.
Bu konuda ö renece in kavramlar: -
Hücre Hücre organelleri Hücre bölünmesi Doku Organ Organ sistemleri
17
KONU 2 DERS 1 Hat rla : - Hücre nedir? - Hücrenin temel yap birimleri hangileridir? - Doku nedir? - Hayvanlarda temel dokular hangileridir?
NSAN ORGAN ZMASI HÜCRE, DOKU, ORGANLAR VE ORGAN S STEMLER NDEN OLU MU TUR imdiye kadar ö rendiklerimizden biliyoruz ki her canl organizma hücrelerden olu mu tur. Hücreler canl organizman n yap birimleridir. Özelle mi hücre gruplar doku olu turur, beraber çal an dokular ise organlar olu turur. Belirli görevi beraber yerine getiren organlar organ sistemlerini olu turur. Bütün organ sistemleri birlikte insan organizmas n olu turur.
Sitoplazma Çe
ki
rd
ek
Endoplazmik retikulum
Sentrioller Lizozom
Ribozomlar
Golgi ayg t Hücre zar
Res.2.1 Temel organlar yla hayvan hücresi
18
mitokondri
E KONU 2 HÜCRE, YAPISI VE TEMEL YA AM FONKS YONLARI Hücre, her canl organizman n temel birimidir. Basit yap s na ramen tüm ya am özelliklerini gösterir: Büyüme, madde ve enerji al veri i, duyarl l k, bölünme v.b. nsan organizmas milyonlarca hücreden olu mu tur ve onun çal mas belirli hücrelerin çal mas sonucudur. nsan organizmas nda olu an maddeler hücrelerin ürünüdür. Hücre, hücre zar ndan, sitoplazma ve organellerden olu mu tur Hücre, d tan hücre zar yla kapsanm t r (res. 2.1). hücre zar iki katl bir zard r ve hücreyi sarar. Hücre zar , farkl protein ve az miktarda eker içeren iki ya tabakas ndan olu mu tur. Hücre zar hücre için çok önemlidir çünkü, hücreye girebilecek ve hücreden ç kabilecek maddeleri ayarlar. Hücre zar n n bu görevinde proteinlerin önemli rölü vard r çünkü, gerekli olan maddeleri eleyerek hücre içine girmesine izin verirler. Ayn öyle, bu proteinler hücrenin içinde sadece gereksiz (zararl ), olan maddelerin hücre d na ç kmas n sa larlar. Hücrenin içini dolduran ve içinde tüm yap lar bulunduran maddeye sitoplazma denir. Sitoplazma yo un ve effaf bir yap d r. Su ve suda erimi besleyici maddeler, mineraller, enzimler ve di er maddelerden olu mu tur. Sitoplazmada çok say da farkl görevleri olan k s mlar bulunur. Bu k s mlar sitoplazmadan özel zarlarla ayr lm t r. Hücrenin bu k s mlar na organeller veya ‘’küçük organlar’’ denir. Çekirdek hücrenin en büyük organelidir ve ço u zaman hücrenin kontrol merkezi olarak adland r l r, çünkü hücrenin bütün görevlerini ve hatta hücre bölünmesini kontrol eder, kal tsal maddeyi içerir. Çekirdekte küçük yuvarlak eklinde Çekirdekçik ya da ‘’küçük çekirdek’’ denilen yap lar bulunur. Bunlar protein sentezinde görev al rlar. Çekirdek sitoplazmadan çekirdek zar denen bir özel zarla ayr lm t r. Çekirdek zar n n üzerinde delikçikler veya gözenekler bulunur. Bu gözenekler çekirdek ile sitoplazma aras nda madde de i imi yap l r. Ribozomlar protein sentezi yapan küçük cisimciklerdir. Onlar a eklindeki zar n yada endoplazmik retikulum (ER)’un üzerinde bulunurlar. Mitokondriler hücrede çok küçük ve çok önemli organellerdir. Yuvarlak ya da elips eklindedirler ve iki zarla çevrilidirler. Mitokondrilerde besin enerjiye dönü ür. Onlar hücre için’’ enerji fabrikalar ve ya termosantraldir’’. Mitokondrilere giren ekerler oksijenle birle ir, daha do rusu hücre solunumu gerçekle ir ve enerji serbest b rak l r. Hücrenin görevi nekadar fazla ise mitokondrilerin say s da fazlad r. Golgi ayg t içinde özel maddeler olu an organeldir. Bu maddeler hücre d na at l r. Lizozomlar sindirim enzimleriyle zengindirler. Gereksiz olan maddeleri sindirirler. Sentrioller Çekirde e yak n bulunan çubuk eklindeki cisimlerdir. Hücre bölünmesinde görev al rlar.
19
KONU 2 Hücreler büyüklük ve ekil bak m ndan farkl d r Organizmalardaki tüm hücrelerin temel yap lar ayn d r. Ancak, baz hücreler birbirinden büyüklük, ekil ve özel görevler için bulunan ek k s mlar yla farkl l k gösterirler. Büyüklüklerine göre hücreler 7 cm den k rm z kan hücreleri ( eritrositlerde), oldu u gibi 200 ‘e kadar kas hücrelerinde oldu u gibi olabilir. Sinir hücreleri, kas veya göz merce i hücrelerinden uzun k s mlar yla farkl l k gösterir. Baz hücrelerin yüzeyinde siller denen küçük tüycükler bulunur. Siller hücrenin hareketini sa lar. Erkek e eysel hücrelerinde, spermatozoidlerde hareketi sa layan kamç bulunur. Hücre bölünmesi nsan organizmas n n büyümesi ve geli mesi için oldu u gibi vücuttaki zedelenmelerin iyile ebilmesi için devaml olarak hücre say s n n artmas gerekir. Hücre say s n n art , hücrelerin bölünme yetene ine ba l d r. (res. 2.3). ki tip hücre bölünmesi vard r: basit bölünme ya da mitoz bölünme ve bile ik bölünme ya da mayoz bölünme. Mitoz bölünmeyle vucudu olu turan bütün hücreler bölünür, mayoz bölünmeyle ise sadece e eysel hücreler (yumurta hücreleri ve spermatozoidler) bölünür.
Hat rlamam z gerekir ki hücre çekirde inde kal t m özelliklerini ta yan yap lar ( genler) bulunur. Genler ince ipliklerin yani kromatinin bir parças d r. Hücrenin bölünmesi esnas nda kromatin ince ipliksi yap lara dönü ür ve kromozomlar olu turur. nsan n her hücresinde e ey hücreleri hariç 46 kromozom vard r. E ey hücrelerinde 23 kromozom vard r. Mitoz. Mitoz bölünme s ras nda bir ana hücrenin bölünmesiyle birbirinin ayn s olan iki yavru hücre olu ur. ki hücre bölünmesi aras ndaki zamana interfaz denir. Bu süre içerisinde hücre büyür, kal t m maddesi ise kendini e ler. Kromozomlar n kendi kendini e lemesi olay na replikasyon denir.
çekirdekçik çekirdek
Profaz
Sentriol
kromozomla
Kal n i
Metafaz
Anafaz
Res. 2.3 Mitoz bölünmesi olay ndaki evreler
20
Telofaz
KONU 2 Mitoz bölünme dört ayr evrede gerçekle ir. Her evrede hücre içinde farkl de i meler olur. Profaz denilen birinci evrede kromatinler ince ipliksi sarmal spiral kromozomlara dönü ür. Çekirdek zar kaybolur. Ayn zamanda, sitoplazmada bulunan iki sentriol hürenin birbirinden z t kutuplar na do ru ince iplikler çekerek çekilir. Bu ekilde i iplikleri hücrenin içinde yay l r. Metafaz denilen ikinci evrede kromozomlar hücrenin ortas nda toplan rlar. iplikleri kromozomlarla ortadan ba lan r. Anfaz denilen üçüncü evrede e le mi olan kromozomlar birbirinden ayr l r ve hücrenin z t kutuplar na do ru hareket ederler. Böylelikle hücrenin kar ucuna do ru 46’ ar kromozom hareketlenir. Dördüncü faz veya telofazda kromozomlar hücrede kar uclarda bulunur. çekirdek bölgesi iki çekirdek olu ana kadar ortadan incelmeye ba lar. Benzer de i meler hücre zar nda da görülür. Hücre zar ortadan derinle ir. Bu derinle me ana hücreden daha küçük ve bibiriyle ayn olan iki hücre olu ana kadar devam eder. Mayoz. Mayoz bölünme s ras nda bir ana hücrenin bölünmesiyle dört yeni hücre olu ur. Yeni olu mu hücrelerde kal t m matzemesinde – kromozomlar n say s mitoz bölünmesinde elde edilen kromozomlar n say s n n yar s kadard r. Mayoz bölünmesiyle 23 kromozom bulunduran sadece e eysel hücreler spermatozoidler ve yumurta hücreleri elde edilir. Bu iki e eysel hücrelerin birle mesiyle olu an döllenmi yumurta hücresi – zigotta yine 46 kromozom olu ur. Organizmadaki hücreler bölünme ekillerine göre de farkl d rlar. Baz lar , sinir ve kas hücrelerinde oldu u gibi, geli imlerinin belli bir döneminde bölünmeyi durdururlar ve yenilenmezler daha do rusu ölürler. Bunlar interfazda oldu u gibi o durumda bulunurlar. Deri hücreleri ise zedelenme durumunda, hastal k durumunda, do al ya lanma veya parçalanma durumlar nda çok h zl bir ekilde kendilerini yenileyebilirler.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Hücre insan organizmas n n temel yap birimidir. Hücre zar , sitoplazma ve organellerden olu mu tur. Hücre zar hücreye giren ve ç kan maddeleri ayarlar. Sitoplazma – içinde organellerin bulundu u kar md r. Çekirdek, mitokondri, ribozomlar, golgi ayg t , lizozomlar, sentrioller gibi organeller sitoplazman n bir parças d r ve özel görevleri vard r. Bütün vücut hücreleri mitozla bölünür, sadece e eysel hücreler mayozla bölünür.
Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4. 5. 6.
Hücre nedir ? Her hücre hangi k s mlardan olu mu tur? Çekirde in görevi nedir? Organellerin görevi nedir? Mitoz bölünmesini aç kla! Neden hücre zar na seçici geçirgen zar denir?
21
KONU 2 DERS 2
DOKULAR, ORGANLAR VE ORGAN S STEMLER
Yap bak m ndan benzer, belirli görevleri yapan özelle mi hücre topluluklar na doku denir. nsan organizmas nda dört temel doku çe idi bulunur Dört temel doku çe itleri unlard r: Epitel doku , vucut ve iç organlar n iç ve d yüzeylerini örten ve salg bezlerini olu turan bir dokudur. Ba doku, organizmadaki çe itli doku ve organlar birbirine ba lar. Kas doku , kas l p gev eyerek hareketi sa lar. Sinir doku , uyart lar n ta nmas nda görev yapar. Epitel doku Epitel dokusu yada epitel, vücudu ve organlar çevreleyen koruyucu bir tabakad r. Derinin d k sm n olu turan temel dokudur. Ayr ca ba rsaklar, solunum ve idrar yollar , kan damarlar ve kar n bo luklar bu dokuyla kapl d r. Farkl yap ve görevlere sahip hücrelerden olu tu u için, epitel dokusunun çok çe idi ve farkl görevleri vard r . (res.. 2.4). Hücrelerin ekline göre epitel dokusu üçe ayr l r: - yass epitel – düz ve belirsiz, -kübik epitel – küp eklinde, -silindirik – uzun ve ince.
Epitel tabaka say s na göre tek tabakal ve çok tabakal epitel olabilir. Tek tabakal epitelde hücreler bir tabaka olu turur. Çok tabakal epitelde ise hücreler birden fazla tabaka olu turur. Epitel dokusunu meydana getiren hücreler özel salg lar üretirler: mukus, sindirim enzimleri, ter ve di er maddeler. Sindirim sistemi özel epitel ile kapl d r. Bu epitelin hücreleri salg üretmelerinden ba ka, sindirilen besinlerin emilmesini de sa lar. Hava solunum sisteminden geçerken solunum sistemini kaplayan farkl epitelle kar la r. Bu epitelde , salg üreten tabakadaki hücrelerin silleri vard r. Bu salg , sillerle beraber, solunumla giren havadaki toz ve di er yabanc maddelerin akci erlere girmemesini ve onlar n zedelenmemesini sa lar.
22
Res. 2.4 üç çe it epitel doku Derinin d tabakas
Yass hücreler
Ter bezi
Silindirli hücreler
Küpsel hücreler
KONU 2 Zedelenen epitel kendini çabuk yenileme özelli ine sahiptir. Örnek: yaralanma sonucu yaraya yak n ve etraf nda bulunan hücreler yeni yavru hücreler üretmeye ba lar. Bunlar büyüyerek yaray kapat rlar. Ba dokusu Ad ndan da anla ld gibi ba dokusunun görevi ba lamak ve organizman n tüm organlar na desteklik vermektir. Bu doku vucutta geni yayg nd r ve organizmaya bütünlük sa lar (res. 2.5). Ba dokusunda di er dokular için de bol miktarda s v vard r, bu s v ya hücreleraras s v denir ve hücreler aras nda yerle mi tir. Ba dokusu sertli ine göre dörde ayr l r: -Yumu ak ba dokusu – bu gruba ya dokusu ve seyrek ba dokusu girer; -Fibroz ba dokusu bu doku en çok brin iplikleri içerir. Bu tip doku ligamentler (yan ba lar), tendonlar ve kas zarlar ndan olu mu tur; -Sert ba dokusu- bu gruba k k rdak ve kemik dokusu girer ; -S v ba dokusu - Bu dokunun hücreleri s v içinde yüzerler. Bu gruba kan ve lenf dokusu girer.
Ya dokusu
ya hücreleri
Res. 2.5 Ba dokular
Yumu ak ba doku Kanal Kemik hücreleri
hücre Kollajen k llar
hücre
Kollajen li@er Çekirdek
Kemik
Sert ba doku
k k rdak Fibroz ba doku (tendon)
Kas dokusu Kas dokusu, kendi çal mas yla hareket sa lar. Bu dokunun hücreleri i veya silindir eklindedirler. Bu yüzden bunlara kas telleri denir. yi kaynat lm bir et parças nda kas tellerinden olu an kas demetleri görülür. (res.2.6). Kas dokusu, iskelet kaslar , kalp kas ve düz kaslar olmak üzere üçe ayr l r: skelet kaslar , ba dokusunun baz k s mlar yla beraber, tendonlar gibi, vucudun hareketini sa lar. Bu kaslar n kas l p gev emeleri h zl d r ve iste imize ba l d r.
Kalp kas Çekirdek
skelet kas Çekirdek
Res. 2.6 kas dokusu Düz kaslar
23
KONU 2 Bundan dolay bu kaslara istemli kaslar denir. Demek ki iskelet kaslar bizim istedi imiz zaman kas l p gev eyebilirler. Di er iki grup kas iste imiz d nda kas lma gösterir, bu yüzden bunlar istem d kaslar gibi de adland r l r. Bu kaslar unlard r: Kalp kas , kalbin büyük k sm n olu turur; Düz kaslar, iç kaslar olarak ta adland r l r. Bu tür kaslar vucut bo luklar n duvarlar nda ve boru eklindeki organlar n duvarlar nda yani sindirim sisteminin baz bölümleri solunum sistemi, bo alt m sistemi, kan ve lenf damarlar nda bulunur. Sinir doku Sinir dokusu sinir hücrelerinden olu mu tur. Bu doku beyini, omurili ini, sinirleri ve gangliyonlar olu turur.
Sinir sistemi
ba kl k sistemi
Sindirim sistemi skelet ve kas sistemi
Dola m sistemi
Solunum sistemi
Üreme sistemi
bo alt m sistemi
Endokrin sistem
Res.2.7. Insan organizmas nda organ sistemi B1.3. Organizmadaki organ sistemleri Belli doku gruplar organlar olu turur, organ gruplar ise sistem olu turur. nsan organizmas n olu turan sistemler unlard r: (res. 2.7)
24
KONU 2 skelet sistemi. nsan vucudunun temelnii birbirine ba layan yakla k 200 kemikten olu an iskelettir. Kas sistemi. Vucudumuzun hareketi, kemiklere ba l olan iskelet kaslar n çal mas yla olur. Ba ka tür kaslar ise organlar n duvarlar nda bulunur. Örnek: ba rsaklar, kalp v.b Sindirim sistemi bu sistemi besinin al nmas n ve onun sindirilip hücreler taraf ndan kullan lmas n sa layan tüm organlar olu turur. Dola m sistemi. Kalp ve kan damarlar , görevi vücudun bütün dokular na kan ta yan sistemi olu tururlar. Kan, besleyici maddeleri, oksijeni ve di er maddeleri hücrelere ta r, hücrelerden ise gerekli olmayan maddeleri al r. Lenf damarlar n n dola m sisteminde önemli, yard mc görevi vard r. Solunum sistemi. Bu sistemi solunum yollar ve akci erler olu turur. Solunum sisteminin görevi havay d ortamdan al p gaz al veri inin yap ld yere götürmektir. Bo alt m sistemi. Böbrekler, idrar kanallar , idrar kesesi, d idrar kanal ve baz deri k s mlar ndan olu mu tur. Bu sistemin ba l ca görevi vucuttaki zararl maddeleri ve fazla olan suyu d ar atmas d r. Sinir sistemi. Beyin, omurilik ve sinirler organizman n çal mas n ve biyolojik bütünlü ünü sa layan bile ik bir sistemi olu tururlar. Sinir sistemi özel duyu organlar , dokunma duyusu alan reseptörlerle ve di er duyular yard m yla d ortamdan gelen uyart lar al r. Endokrin sistem. Bu sistemi olu turan organlara endokrin (iç salg bezleri) denir. Bu bezlerin ürünleri özel maddeler olan hormonlard r. Hormonlar beslenme, büyüme ve üremede etkilidirler. Üreme sistemi. Bu sistemi d üreme organlar , üreme ve do umda görev alan tüm iç k s mlar olu turur.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Doku belirli görevler yapan özelle mi hücre toplulu udur. Dört çe it temel doku vard r: epitel doku, ba doku, kas doku ve sinir dokusu. Belli doku gruplar , özel görevleri olan organlar olu turur, ayn görevi yapan organlar ise sistemleri olu turur.
Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8.
Doku nedir? Kaç çe it doku vard r ve onlar hangileridir? Epitel dokunun görevi nedir ve kaç çe idi vard r? Ba dokular hangileridir ve onlar n görevleri nelerdir? Kas dokusu nas l ayr l r? Sinir dokusunun görevi nedir? Organlar nas l olu mu tur? nsan organizmas n olu turan organ sistemleri hangileridir?
25
KONU 2 HÜCRELER ARAÇ VE GEREÇLER: mikroskop, insan organizmas na ait Hücre ve doku haz r ilaç (sinir doku, düz ve enine çizgili kas dokusu, kemik dokusu v.b), defter ve çizim tak m . ETK NL K 1 A z epitelinden mikroskopik preparat n (müstehzar n) haz rlan : 1. Temiz bir ka kla a z epitelinden bir bölüm kaz . 2. Elde etti in malzemeden mikroskop preparat haz rla. 3. Mikroskop alt nda incele ve gördüklerini çiz. K s mlar n belirle. 4. Ödevi do ru yap p yapmad n anlamak için ö retmenine göster. ETK NL K 2 Haz r preparatta hücre ve dokular n mikroskopta incelenmesi: 1. Mikroskobu haz rla ve görüntü alan n bul. 2. Ö retmeninden haz r doku preparat iste. 3. Preparat mikroskoba yerle tir, önce küçük objektivde sonra da büyük objektivde incele. 4. Mikroskopta gördü ün görüntünün eklini çiz, k s mlar n yazmaya çal . Hangi doku oldu unu tan yabiliyormusun? 5. Mikroskopta inceledi iniz preparatlar hakk nda arkada lar n zla tart n z. 6. Yapt n ödevleri kontrol etmesi için ö retmenine göster.
26
KONU 3 HAREKET
Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - Hareket süreci içinde kemiklerin ve kaslar n önemini aç klayabilirsin; - Kemiklerin ve kaslar n yap s n aç klayabilirsin; - Kemik aras , kemik ve kas aras ba lar örneklerle aç klayabilirsin; - Kaslar n farkl hareketlerini aç klayabilirsin; - Kaslar n kas l p gev eme durumlar n aç klayabilirsin; - Yorgunluk nedir alg lamak ve dinlenmeyi ihtiyaca göre tavsiye edebilirsin; - Hareketlerin koordinasyonunu, omurgada ve üyelerdeki deformasyon sebeplerini tan yabilir ve aç klayabilirsin.
Bu konuda ö renece in kavramlar: - kemik, iskeleti - eklem - kas, kas sistemi - kas lmalar ve hareketler - yorgunluk - dinlenme
27
KONU 3 DERS 1
KEM KLER N VE KASLARIN HAREKET Ç N ÖNEM
Hat rla : 1. Hayvanlar neyin yard m yla hareket ederler? 2. Hayvanlar n hareketinde kemiklerin ve kaslar n önemi nedir? 3. Bir organizmada bütün kemikler neyi olu tururlar? Kemikler organizmaya sertlik verir. Onlar birkaç doku türü, kan damarlar ve sinirler olu turur. Kemikler birbiriyle eklemler yard m yla ba lan rlar. Kemik ve eklemler ba dokular yla ba lanarak iskelet sistemini olu tururlar. Kemiklerden farkl olarak, kaslar kendi temel özellikleri olan kas l p gev emeleriyle ba l olduklar kemiklerin hareketini, bununla vucudun belli k s mlar n daha do rusu tüm vucudun hareketini sa larlar. ba lanarak
kafata
nsan vucudundaki tüm kemikler birbirine ba lanarak iskelet denen sistemi olu turur.(res. 3.1), skeleti olu turan kemikler farkl ekillerdedirler. Bunlardan kimilerinin yass (kaburga, kafatas ), kübik (el ve koldaki bilek kemikleri) ya da düzgün olmayan (omurlar) ekilleri vard r. Kol ve bacaklardaki kemikler uzun kemiklerdir. Bu tür kemiklerin uzun gövdesi ve iki düzensiz yuvarlak eklinde uclar vard r. Kemikler kemik dokusundan olu mu tur. Kemiklerin onlar besleyen özell kan ve lenf damarlar mve onlar duyarl yapan sinirleri vard r. Kemik dokusunun hücre aralar ndaki bo luklardan durmadan kat kalsiyum tuzlar n n depolanmas na ramen hücrelerin kendileri çok aktivdir. Embriyonun geli mesi s ras nda kemiklerin ço u k k rdaktan olu mu tur. Embriyonun geli mesinin üçüncü ay ndan sonra k k rdak dokusu kemik dokusuyla de i ir.
Köprücük kemi i
Kemikler birbirleriyle iskelet sistemini olu tururlar
Gö üs kemi i
Omuz kemi i Paz kemi i
Kaburgalar ön kol kemi i
Le en kemi i Oturga kemi i
Edep kemi i
Dirsek kemi i Bacak kemi i
Bald r kemi i
Kaval kemi i
Temel iskelet ek.3.1. iskelet
28
Üyeler iskeleti
KONU 3 Kemi in yap s E er kemiklerin yap s n incelersek, her kemi in iki tür kemik dokusundan olu tu unu görece iz. Bunlardan biri sert ve s k olan kompakt ( gerçek), kemi idir. Bu tür doku uzun kemiklerin yap s na girer ve di er kemiklerin d k sm n olu turur. Di eri ise sünger kemi i olarak adland r l r. Bu tür kemikte, kompakt kemi e k yasen daha fazla bo luklar vard r, bu kemikte kemik ili i bulunur. Sünger kemi i uzun kemiklerin uclar nda ve kemiklerin ortas nda bulunur. Kemiklerde iki tür kemik ili i vard r: Uzun kemiklerin uclar nda ve di er kemiklerin ortas nda alyuvarlar üreten k rm z kemik ili i bulunur. Sar kemik ili i ba l ca ya lardan olu ur ve uzun kemiklerin kanal nda yerle mi tir. Kemik dokusu özel yo un y ld zs hücrelerden olu mu tur. Bu hücreler, hücreler aras organik ve inorganik maddeler yarat rlar. Organik madde olan – osein, kemi e esneklik verir. norganik maddeler (kalsiyum, fosfat ve magnezyum tuzlar ) ise kemi e sertlik kazand r r. Çocuklar n kemiklerinde daha fazla osein bulundu u için kemikleri daha esnektir. Olgun insanlarda yakla k 1/3 osein ve 2/3 mineral maddeler bulunur. Ya lar ilerledikçe kemiklerde oseine k yasen mineral madeleri daha fazlad r. Bunudan ötürü ya l insanlarda kemikler esnekli ini kaybeder, kat la r ve kolay k r l r. Kemikler d tan kemik zar ile kapl d r. Bu zar n iç tabakas nda bölünebilen hücreler bulunur, Res. 3.2 uzun kemik bu hücreler sadece kemi in büyümesini de il, K k rdak yap s k r lma ve çatlamalarda kemiklerin onar m n da sa lar. Kemik zar nda kan damarlar n ve sinir tellerinin geçti i kanallar vard r. Kan damarlar kemi e kanla beraber besin madeleri getirirler. Sinir uçlar ise kemi e duyarl l k Sünger doku kazand r r. Kemik uclar k k rdakla kapl d r. K k rdak, Kemik kanal k k rdak dokusundan olu mu tur. Bu doku k k rda a esneklik sa lar ve iki kemik aras ndaki sürtünmeyi azalt r. Kemik ili i Kemik zar Kompakt kemik
Borumsu k s m
Elma ekllinde k s m
29
KONU 3 Kemiklerin görevi Kemiklerin bir çok görevi vard r: vucudun genel eklini vermek, beyin ve omurilik gibi vucudun hasas bölgelerini korumak, hareketi sa lamak, kalsiyum tuzlar gibi di er mineralleri depolama ve kan hücrelerini üretme. Eklemler Kemikleri birbirine ba layan yap lara eklem denir. Bulunduklar yere göre, esnekliklerine ve yeteneklerine göre eklemler üçe ayr l r: oynamaz, yar oynar ve oynar eklemler . (res. 3.3) Oynar
Yar oynar
Oynamaz
ek. 3.3 Kemiklerin eklemlerde ba lanma ekilleri Oynar eklemlerin yap s Oynar eklemlerde kemikler ligamentler yard m yla birbirine ba l d r. (res. 3.4). Eklem yapan kemiklerin birisinin geni lemi ucu bardak eklinde, di erinin geni lemi ucu ise elma eklinde olup bardak eklinde olan uca girer. Ba l olan kemiklerin yüzeyi kaygan bir örtüyle korunmu tur. Buna eklem k k rda denir. Oynar eklemlere ba l olan iki kemik aras nda eklem s v s bulunur. Bu s v eklemlerin sürtünmesini ve zedelenmesini önler. Eklemler kemik zar n n devam olan eklem kapsülü ile çevrilmi tir. Eklem kapsülü eklemleri korur ve onlara dayan kl l k verir. Yar oynar eklemde iki kemik aras nda k k rdak bulunur. Bu çe it eklemde k smi yada s n rl hareket vard r. Gö üs kemi i ve kaburgalar aras , omurgalar aras eklemler yar oynar eklemlerdir. Oynamaz eklemlerde ba lanma diki lerle olur. Eklem yapan iki kemi in birbirine giren di li k s mlar vard r. Bu ekilde ba lanm kemikler kafatas kemikleridir.
30
Eklem k k rda
s v
Res. 3.4 Oynar eklemin yap s
KONU 3 Tablo 3.1. Eklem çe itleri Hareketlerine göre
Kemikler aras madde Eklem bo lu u yoktur; kemikler aras broz ba dokusu vard r
Örnekler
Yar oynar
Eklem bo lu u yoktur ; kemikler aras nda k k rdak vard r
Kalça eklemi, omurlar aras eklemler, gö üs kemi i ve kaburgalar
Oynar
S v yla dolu eklem bo lu u vard r
Kaygan, sark c , semerimsi, yuvarlak v.b çe it eklemler
Oynamaz
Malzemenin k sa özeti
Kafatas kemikleri aras ndaki diki ler
Malzemenin k sa özeti nsan vucudundaki bütün kemikler iskeleti olu turur. ekillerine göre kemikler öyle olabilir: uzun, yass , kübik ve düzensiz( omurlar). Her kemik iki tür kemik dokusundan olu mu tur: sert ve s k olan kompakt (gerçek ) kemik ve bo luklar olan sünger kemi i. Kemikler di tan kemik zar yla kapl d r, alt nda kemik dokusu vard r. Uzun kemiklerin iç k sm nda kemik ili i bulunan kemik kanal vard r. Kirm z kemik ili i alyuvarlar olu turur. Kemikler aralar nda ,oynar, yar oynar ve oynamaz eklemlerle ba l d rlar.
Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4.
ekillerine göre kemikler kaça ayr l r? Kemi in yap s n aç kla! Kemiklerin görevleri hangileridir? Eklem çe itleri hangileridir?
31
KONU 3 DERS 2 SKELET skeleetin bölümleri skelet ba l ca iki bölüme ayr l r (res. 3.1): Ana iskelet, ba ve gövde kemikleri bu bölümü olu turur. Üyeler iskeleti, bu bölümü üyeler kemikleri, omuz kemikleri ve kalça kemeri olu turur. Ba kemikleri Ba kemikleri kafatas ve yüz kemiklerinden olu mu tur (res. 3.5) . Kafatas içinde beyin yerle mi tir. Kafatas n sekiz ayr kemik olu turur: al n kemi i, iki yankafa kemikleri, kafatas tepesinin büyük bir k sm n ve yan duvarlar n olu tururlar. ki akak kemikleri, kafatas n n temelini ve yan duvarlar n bir bölümünü olu tururlar. Kalbur kemi i, iki göz aras nda bulunan kemiktir, çok kolay k r labilir. Ardkafa kemi i, ekli bak m ndan aç k kanatl yarasaya benzer. Bu kemik kafatas n n temel k sm nda akak kemiklerinin önünde bulunur. Temel kemi i, kafatas n n arka duvar n n bir k sm n ve kafatas temelinin bir k sm n olu turur. Temel kemi inin alt k sm nda geni bir delik bulunur, bu delik yard m yla omurilik beyinle ba lan r. Yüz kemiklerini u kemikler olu turur: Bir alt çene kemi i kafatas na ba l olan tek hareketli kemiktir. ki üst çene kemikleri ortadan birbirine ba lan p üst çeneyi olu tururlar. ki elmac k kemikleri yüzün her iki taraf nda yerle mi tir ve yanak ç k nt lar n olu tururlar. ki uzun burun kemikleri yan yana yerle ip burun bo lu unun ayr m n olu tururlar. ki gözya kemi i, bu kemik t rnak büyüklü ündedir, göz çukurunun bir k sm n olu turur
gözya al n yan kafa ardkafa akak burun üst çene elmac k altçene
Res. 3.5 Ba kemikleri
32
temel
KONU 3 Gövde kemikleri Gövde kemiklerini omurga ve gö üs kafesi olu turur. Omurga düzgün olmayan ve birbirine ba l olan omur ad verilen kemiklerden olu mu tur. Çocuklarda omurga 34 omurdan olu mu tur. Yeti kinlerde ise omur say s 26 d r, çünkü omurgan n kuyruk k sm ndaki omurlar birbirleriyle birle erek tek kemik halini al rlar. (res. 3.6). Omurlar aras nda k k rdaktan olu an diskler bulunur. Bu diskler omurgaya esneklik verir. Her omurun ortas nda omur deli i bulunur. Üst üste yerle en omurlar n omur delikleri omurga kanal n meydana getirir. Omurga kanal n omurilik doldurur. Omurlar omurgada bulunduklar yere göre isim al rlar. Boyun omurlar (7 omur ) boyun k sm nda yerle mi tir. Gö us omurlar (12 omur ) gö üs kafesi hizas nda yerle mi tir. Bel omurlar (5 omur ) bel bölgesinde yerle mi tir. Bu omurlar di er omurlara k yasen daha büyük ve daha a rd rlar. Bu yüzden bu omurlar büyük a rl klara dayan kl d rlar.
Boyun omurlar
Gö üs omurlar
Delik
Omurga gövdesi
Bel omurlar
Sa r omurlar Kuyruk omurlar
Res. 3.6 Omurga
33
KONU 3 Sa r omurlar çocuklarda 5 tanedir. Yeti kinlerde ise bu omurlar birle erek sa r ad verilen tek kemik halini al rlar. Sa r bölgesi kemikleri iki kalça kemikleriyle birle erek le en eklinde bir yap y meydana getirirler. Kuyruk sokumu omurlar çocuklarda 4 ya da 5 tanedir. Yeti kinlerde ise bu omurlar birle erek kuyruk sokumu kemi ini olu tururlar. Yandan bak ld nda omurga S har seklindedir. (res. 3.6). Omurga bu eklini çocuk dik durmaya ba lad ktan sonra al r. Gö üs kafesi 12 çift kaburgadan ve T har eklindeki gö üs kemi inden olu mu tur (res. 3.7). Kaburgalar arka k s mlar yla omurgaya ba l d rlar. Gö üs kemi iyle ba lanma ekline göre kaburgalar öyle ayr l rlar: - lk yedi çift kaburga k k rdak yard m yla gö üs kemi iyle do rudan ba lanm t r. Bu kaburgalara gerçek kaburgalar denir; - kinci üç çift kaburga kemikleri birbiriyle birle ik yedinci kaburgaya ba lan r. Yedinci kaburgan n k k rda yla ise gö üs kemi ine ba lan rlar. Bu kaburgalara yalanc kaburgalar denir. - Son iki kaburga kemi i arka uclar yla omurgaya ba lan rlar, ön uclar ise serbesttir, gö üs kemi iyle ba l de ildirler. Bunlara yüzen kaburgalar denir.
Gö üs kemi i
K k rdak
Gerçek kaburgalar
Yalanc kaburgalar Yüzen kaburgalar
Res 3.7 Gö üs kafesi kemikleri
34
K k rdak
KONU 3 Üyeler kemikleri Üyeler iskeleti üst ve alt olmak üzere iki k sma ayr l r. skeletin üst k sm hareketsiz olan omuz kemeri ve hareketli olan kol kemiklerinden olu mu tur. Omuz kemeri (res. 3.1) iki kemikten olu mu tur: - Köprücük kemi i ince bir kemiktir. Ön k sm yla gö üs kemi i ile arka k sm yla ise kürek kemi i ile ba lan r. - Kürek kemi i düzgün olmayan yass bir kemiktir ve omuz kemerinin arka k sm nda bulunur. Kol kemiklerini unlar olu turur: - Paz kemi i, bu kemi in üst k sm eklem yard m yla kürek kemi ine ba lan p omuzu olu turur, alt k sm ise dirsek kemi iyle ve ön kol kemi iyle ba lanarak dirse i meydana getirir. - Dirsek alt kemikler unlard r: dirsek kemi i, küçük parmak taraf nda yerle mi tir ve ön kol kemi i, ba parmak taraf nda bulunur. Bu kemiklerin yap s ve yerle me biçimi dirse in ve bile in hareketini sa lar. - El bile i sekiz kemikten olu mu tur. Bu kemikler dörder kemik olarak iki s rada bulunur. - Tarak kemikleri, elin avuç k sm n olu turur. - El parmak kemikleri 14 tanedir. Ba parmak iki kemikten, di er parmaklar ise üçer kemikten olu ur. Alt üyeler iskeleti hareketsiz olan kalça kemeri ve hareketli olan bacak kemiklerinden olu mu tur. Kalça kemeri gövdeye ba lanarak birçok iç organa alttan destek olur. Kad n kalças erkek kalças na k yasen daha geni ve yumu akt r, hamilelik ve do um için uygundur (res. 3.1). Kalça kemeri iki kalça kemi inden ve sa r kemi inden olu mu tur. Kalça kemeri kemikleri unlard r: - Bö rü kemi i, kalça kemerinin üst k sm n olu turur; - Oturga kemi i, kalça kemerinin en küçük ve kuvvetli olan k sm d r; ve - Edep kemi i, kalça kemerinin ön k sm n olu turur. Kalça kemikleri birbirleriyle ve sa r kemi iyle birle erek kalça kemerinin omurgaya ba lanmas n sa lar. Bacak kemikleri unlard r: - Uyluk kemi i, insan organizmas n n en uzun ve en kuvvetli kemi idir. Bu kemik ön ucunda bulunan büyük yuvarlak eklindeki ba yla kalça kemi ine ba lan r.(res. 3.1). - Diz kapa kemi i, dizin ön k sm nda büyük uyluk kaslar n n tendonlar nda bulunur. - Diz alt kemikleri unlard r: bald r kemi i, uzun bir kemiktir ve vucudun a rl n ta r.
35
KONU 3 Bu kemi in yan nda ince olan kaval kemi i bulunur. - ayak kemiklerinin s ralanmas el kemiklerinin s ralanmas na benzer. Fakat ayaklar vucudun bütün a rl n ta d klar için, ellere k yasen, daha kuvvetli ve daha az hareketlidir. Ayak bile i yedi kemikten olu mu tur. Bu kemikler tarak kemiklerine ba l d r. Bilek kemiklerinin en büyü ü topuk kemi idir. Tarak kemikleri be tanedir, bunlar ayak taban n olu tururlar. Ayak parma kemiklerini parmak kemikleri olu turur. Bunlar n s ralan ekli el parmak kemiklerinin s ralan na benzer.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti skelet iki bölüme ayr l r: temel iskelet ve üyeler iskeleti. Temel iskelet, ba kemikleri ( kafatas ve yüz kemikleri) ve gövde kemiklerinden ( omurga ve gö üs kafesi) olu mu tur. Üyeler iskeleti u ekilde ayr l r: üst bölüm ( omuz kemeri ve kol kemikleri) ve Alt bölüm ( kalça kemeri ve bacak kemikleri) Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4.
nsan iskeleti nas l ayr l r? Kafatas kemiklerini say. Omurga hangi bölümlerden olu mu tur? Onlar birbiriyle nas l ba l d r? Üst ve alt üyeleri olu turan kemiklerini say?
DERS 3 KASLAR –ÇE TLER , YAPISI VE GÖREV Hat rla:
1. Kaç çe it kas dokusu vard r? 2. Kas dokusunun özelli i nedir? Üç çe it kas dokusu vard r: iskelet kaslar , düz kaslar ve kalp kas . Düz kaslar kandamarlar , ba rsaklar ve solunum yollar gibi iç organlar n duvarlar n n yap s nda bulunur. Düz kaslarla donat lm organlar iste imiz d nda çal rlar. Bu organlar n dalgal hareketlenmeleri sonucu maddelerin iletilmesi sa lan r. Kalp kas da istemsiz çal an bir kast r ve kalbin ritmik bir ekilde çal mas n sa lar. skelet kaslar kemiklere ba lanarak iskeletin hareketini sa lar. nsan vucut a rl n n 40%’ n olu turan 650 kas vard r. Farkl yap lar na ramen kaslar vucudu hareket ettirmeleri için aralar nda grupla rlar.
36
KONU 3 Res .3.8 Kas dokusunun üç çe idi
Kalp kaslar
skelet kaslar
Düz kaslar
skelet kaslar n özellikleri Yap s Mikroskop alt nda bak ld nda iskelet kaslar n hücreleri uzun ve silindir eklindedirler.(res. 3.9). Bu yüzden bu hücrelere kas telleri de denir. Bu hücrelerin çok say da çekirdekleri vard r. skelet kaslar n hücrelerinde çizgiler görünür bunun için bunlara enine çizgili kaslar da denir. Kaslar n olu mas için kas telleri bir araya gelerek kas demetlerini olu turur.( res.3.9). Bu demetler ba dokusu ile örtülüdür. Çizgili kaslar n kemiklere ba land yerler s k bir ba dokusundan yap lm t r. Bunlara tendonlar yada kas kiri leri denir. Kaslar ba lant yerlerine göre iki ba l ( biseps), üç ba l (triseps) ve ya dört ba l (kuadriseps) olabilir. Kaslar çok say da kan damar ve sinirlerle zengindir. Yap ve ekillerine göre kaslar dört gruba ayr l r: - eklinde – ellerde ve ayaklarda, - Yuvarlak ekilde – a z n etraf nda ve gözlerde - erit eklinde - boyunda - Yass eklinde - s rt ve kar nda.
37
KONU 3 Kaslar n özellikleri Di er hücreler gibi kas hücreleri de duyarl l k gösterir, yani uyart lara cevap verirler. Her kas hücresinde sinir ucu bulunur. Bu sinirler ald klar uyart lar beyine, beyinden gelen uyart lar ise kaslara iletir. Böylece kas gev eyerek veya kas larak uyart ya cevap verir. Kaslar n di er özelli i kas lmalar d r (kontraksiyon). Bu özellik kas telinin kas lmas , ekil de i tirmesi ve kal nla maya ba lamas d r. Kaslar n bu tür de i meleri aktin ve miyozin denen iki tür proteinin kas hücrelerinde bulunmas na ba l d r. Kaslar n çal mas için enerjiye ihtiyaç vard r. Kaslar n çal mas için gereken enerji, hücre solunumundan yada besin maddelerinin hücrede yak lmas ndan elde eder. Hücrelerde glikoz ekeri süt asitlerine kadar parçalan r, bu ise su ve karbon diokside ayr arak büyük miktarda enerjinin aç a ç kmas na sebep olur. Kaslar n aktivitesi art zaman daha fazla oksijene ihtiyac vard r. E er kaslar gere inden fazla çal rsa, oksijen yetersizli i meydana gelir ve hücrelerde zararl maddeler birikir. Bunlar kaslarda a r ya ve kas gerilmelerine neden olur. Bunun için belli bir etkinlikten sonra kaslar n dinlendirilmesi gerekir. Dinlenme esnas nda kaslarda birikmi olan zararl maddeler, kan n yard m yla hücrelerden at l r, bu s rada kas hücrelerinin bol miktarda oksijen ve besin maddeleri almas gerekir.
Kas ba doku
Demet Kas hücre grubu
K lcallar Çizgi 1
irit irit çizgi 2
irit
Kaslar nas l çal r Kaslar grupland r lm t r ve çift olarak çal rlar. Vücudun bir bölümünü hareket ettiren bir grup kas kar s nda z t görevi yapan ba ka bir brup kas daha vard r. Öyle ki bir grup kas l rken di er grup gev er. Örnek: s rt kaslar kas ld nda kar n kaslar gev er ve tersi s rt kaslar gev erken kar n kaslar kas l r. Böylelikle biz öne do ru e ilebilir ve do rulabiliriz. skelet kaslar iste imize ba l olarak kas lma gösterir.
kas telleri
Gev eme durumu
Kas lma durumu Miozin
Aktin
38
Res 3.9 skelet kas n n yap s
KONU 3 Ödev: Kas lma ve gev emeyle vucudun bölümlerini hareket ettiren di er kaslar say. Tendon Dirsek üstü üç ba l kas
Dirsek üstü kas Tendonu
Res. 3.10 Bir kas grubu kas l rken di eri gev er skelet kas gruplar Kaslar isimlerini bulunduklar yere, görünü lerine ve kemiklerle ba lanma ekillerine göre al rlar. Bulunduklar yere göre kaslar öyle grupland r l r: ba ve boyun kaslar , s rt ve gö üs kaslar , kar n ve kalça kaslar , el ve ayak kaslar . Burada sadece unlar anaca z: - Kaburgalar aras kaslar, bu kaslar gö üs kafesindeki kaburgalar birbirine ba lar ve bunlar n hareketini sa lar. - Diyafragma, bu kas gö us bo lu unu kar n bo lu undan ay r r. Bunun içinden sadece yemek borusu geçer ve kaburgalar aras kaslarla beraber nefes al p verme olay n gerçekle tirirler.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Kaslar, kas hücrelerinden olu mu tur. Yap lar na göre kaslar enine çizgili kaslar, düz kaslar ve kalp kaslar olmak üzere üçe ayr l r. skelet kaslar n n duyarl l k, k salma, kas lma gibi özellikleri vard r. ekillerine göre kaslar öyle ayr l r: i eklinde, erit eklinde, yass ve yuvarlak ekilde. Kaslar n adland r lmas bulunduklar yere, büyüklü üne ekline, ba say s na ve çal ma ekline göre yap l r. Kendi bilgini dene 1. skelet kaslar n olu turan hücrelerin temel özellikleri hangileridir? 2. Kemikler kaslarla nas l ba lan rlar? 3. skelet kaslar n ekillerini say! 4. Ba ve boyun, üst üyeler, gövde ve alt üyeler kaslar n n görevlerini aç kla. 5. Kol kaslar n n çal mas n aç kla. 6. Bodibilding ile u ra an insan n vucut görünü ünü be eniyormusunuz? 7. Neden sporcular beslenmede çok miktarda eker almalar gerekir?
39
KONU 3 DERS 4 HAREKET S STEM N N BAKIMI VE SA LI I Organizman n do ru büyümesi ve geli mesi için kemiklerin ve kaslar n büyüme ve geli mesine özellikle dikkat edilmelidir. Sadece düzgün geli mi kemikler ve kaslar vucudun bütün di er organlar n n düzgün büyüme ve geli mesini sa lar. Bunun için beslenmeye özel önem verilesi gerekir. Kemiklerin ve kaslar n yap s n ve onlar n enerjiye olan ihtiyac n göz önünde bulundurarak, süt ve süt ürünleri, bal k, yumurta, sebze ve meyve gibi besin maddelerini her günlük hayatta kullanmam z gerekir. Bu ekilde organizma kendisi için her gün gerekli olan eker, protein, ya , mineral madeleri ve vitamin ihtiyac n kar lar, özellikle D vitamini. Düzenli beslenmenin yan s ra, kaslar n ve kemiklerin düzgün geli imini sa layan ziksel etkinlikler veya spor yapmak gerekir. Yanl ekilde hareket etmek, oturmak ve ya yük ta mak omurgada veya ayak tabanlar nda belirli deformasyonlara sebep olur. Gençlerde omurga e rilmesi s k görülen olaylardan biridir. Arkaya do ru omurga e rilmesine kifoz (kambur), öne do ru e rilmesine ise lordoz denir. Bunlardan farkl olarak omurgan n yana do ru e rilmesine skolioz denir. Omurga e rilmeleri yanl otuma sonucu ortaya ç kar. (res. 3.12). Ayakkablar rahat edici olmal d r. Rahat edici olmayan ayakkablar ayaklar yorar, yürüyü ü zorla t r r ve ayak tabanlar düzensiz ekil al r.
kifoz
lordoz
Res. 3.12
40
skolioz
KONU 3 Kemik hastal klar Ra itizm seyrek rastlanan çocuk hastal d r. Kemiklerin yap s nda çok say da de i ikliklere neden olur. D vitamini eksikli i sonucu meydana gelir. D vitamini kalsiyum ve fosfor tuzlar n n kullan m n ayarlar. Bu, minerallerin yetersizli inden kemikler yumu ayarak e rilmeye ba lar. Son y llarda kemik erimesi ya azal yor. Kemir erimesinde kemikler daha ha f ve kolay k r l r. Bu hastal a osteoporoz da denir. Res. 3.13 Ra itizm osteoporozlu kemik
Sa l kl kemik
Biliyor musunuz? Ya lanmayla omurgada meydana gelen de i meler, insan boyunun k salmas na sebep olur. 40 ya ndan ba layarak her 20 y lda 1,2 cm’lik k salma görülür. K salma, omurlar aras ndaki disklerin küçülmesi sonucu olur. Ayn zamanda da daha geç ya larda omurlarda da küçülme görülür.
Res 3.14 osteoporozun meydana gelmesi Kemik ve eklemlerde zedelenme ve k r klar Çok say da mekanik etkiler kemiklerin k r lmas na sebep olur. K r klar iki çe it olabilir: - Kapal k r klar, bu tür k r klarda k r lan kemik kaslar n aras nda kal r; - Aç k k r kla,r bu tür k r klarda ise k r lan kemik deriden ç karak vucudun d nda görülür. Ç k k eklem
Sa l kl eklem Tendon
Res. 3.15 K r k çe itleri
Res. 3.16 Eklem ç k
41
KONU 3 Eklemler mekanik etkilerle zedelenen yap lard r. Mekanik etkinin kuvvetine göre eklemlerde burkulma veya ç k klar olur. Eklem ç k nda kemik ba lant yerinden ç kar, burkulma esnas nda ise eklemlerin gerilmesi sonucu eklem ba lar kopar. K r klarda ilk yard m sunarken en çok önem verilmesi gereken ey, k r k bölgenin harekert ettirilmemesidir. Bu i lem imobilizasyonla olur. mobilizasyon ise tahtalar, bezler v.s. yard m yla olur. S rt nda zedelenme olan ki iler e er do ru ve dikkatli bir ekilde sert tahta yada kap yard m yla ta n rsa omurili in ciddi zedelenmesi engellenebilir. Kanaman n ve zedelenmenin daha fazla ilerlememesi için ilk yard m her zaman kaza yerinde olmal d r. Res. 3.12 K r klar esnas nda imobilizasyon Kas hastal klar Kas n ani ve istemsiz kas lmas na kramp denir. Kramp esnas nda her zaman a r hissedilir. Atro , kas n zedelenmesi veya kullan lmad zaman kas hacminin küçülmesidir. Bu olay en fazla üyelerdeki kemik k r klar nda görülür. Mialji ‘’ kas a r s ’’ olarak bilinir. Kas dokusunun iltihaplanmas n belirtir. Düz taban, taban aç s n n genel bozuklu udur. Aç n n a a ya do ru e ilmesiyle taban yere do ru iner. Düz taban, taban aç s n olu turan kaslar n zay @amas sonucudur ve genelde bu durumda a r görülür. Aç y olu turan kaslar n do ru kullan lmamas ( yürürken ayaklar sürüklemek gibi), veya yeterince spor yapmamak düz taban n olu mas na sebep olabilir. Rahat ayakkab giymek ve parmak üzerinde yürümek düz taban n ve di er ayak hastal klar n olu mas n önler.
42
KONU 3 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti 1. Devaml egzersizler kaslar gev etir, gerginle tirir ve güçlendirir. Egzersizler devaml ve belli tempoda yap lmal d rlar. 2. Kemiklerde deformasyonlar düzensiz beslenme, hareket yük ta ma v.b. gibi nedenlerden meydana gelir. Skolioz, kifoz ve lordoz tan nm omurga e rilmeleridir. 3. Kemik hastal klar : Ra itizm ve osteoporoz. 4. Kemik zedelenmelerinde k r lma meydana gelir, eklemlerde ise ç k k yada burkulma meydana gelir. 5. Kas bozuklu klar : kramp, kas gerilmeleri, kas zedelenmeleri, duz taban. Atro ise bir kas hastal d r.
Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4.
Omurga deformasyonlar n n sebebi nedir? Deformasyonlar say. Kramp nedir? Kas atro sinin sebebi nedir? Kas dokusunun iltihaplanmamas hangi önlemleri almak gerekir?
HAREKET 1. ETK NL K Kemik, diki ve eklem gözetleme Mekanik ve do al eklemleri k yaslama ARAÇ VE GEREÇLER: uzun , k sa, yas kemik, boyuna kesilmi uzun kemik, baz hayva kafatas , eklem yapan k s mlar ( kasaptan), mekanik eklem modeli, büyüteç, resim ve not tutma defteri. 1. Önce kemikleri incele , sonra da defterine uzun, k sa, yas kemiklerden birer örnek çiz ve onlar n bölümlerini i aretle. 2. Uzun kemi in yap s n incele, sonra da boyuna kesitte eklini çizmeye çal ve k s mlar n i aretle. 3. Eklemlerde kemik ba lant s n incele. 4. Büyüteç yard m yla kafatas diki lerini incele ve onlar çiz. 5. Kasaptan ald n z eklemlerin hareketini mekanik model eklem hareketiyle k yasla. Model yerine resim de kullanabilirsiniz. 6. Elde etti in sonuçlar ö retmenine göstererek kontrol et.
43
KONU 3 2. ETK NL K Kemiklerin yap s n incelemek. ARAÇ VE GEREÇLER: Tavuk budundan iki kemik, hidroklorik asit ( HCL), ispirto lambas , odun mandal. 1. Tavuk budundan iki kemik al. 2. Birinci kemi i bir cam bardak içine koy ve ayn s n zay f hidroklorik asidiyle doldur. Kemi i 24 saat bu asit içinde durmas n b rak. 3. Ondan sonra dikkatl ca asidi dök ve kemi i temiz suyla durula. 4. Kemi i k rmaya çal . Ne görüyorsun? Kemik neden bu özelli i gösteriyor? 5. Di er kemi i bir mandal yard m yla ispirto lambas n n ate i üzerinde birkaç dakika tut. Kemi i so umaya b rak. 6. Kemi i k rmaya çal . Ne görüyorsun? Kemik neden bu özelli i gösteriyor ? Elde etti in sonuçlar defterine yaz ve ö retmeninle bu sonuçlar n do ru olup olmad n kontrol et. 3. ETK NL K De i ik kas dokular n inceleme ARAÇ VE GEREÇLER: Kasaptan al nm et, kalp, ba rsak, büyüteç, c mb z, defterve çizim malzemesi. 1. Malzemenin yar s n ( kalbi iki parçaya ay r), ha lanmaya koy. 2. Taze ve ha lanm etleri incele, defterine not al. Ayn i lemi büyüteçle tekrar et. 3. C mb zla ha lanm ve taze etten parça koparmaya çal . Hangi et daha kolay ayr l r? Bunun neden böyle olabilece ine cevap verebilir misin? C mb zla ay rd n parça nas l görünüyor. 4. Elde etti in sonuçlar defterine yaz ve ö retmeninle bu sonuçlar n do ru olup olmad n kontrol et . 4. ETK NL K Haz r preparatta kas dokusunun mikroskopta incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: Üç çe it kas dokusundan haz r preparat, mikroskop, çizim defteri 1. Mikroskobu görüntü alan nda ayarla. 2. Ö retmeninden doku preparat iste. 3. Hayvan hücresi preparat n mikroskop alt na yerle tir. Önce küçük objektivde, sonra da büyük objektivde görüntüyü incele. Mikroskopta gördü ün dokular deftere çiz. 4. Ödevin do ru olup olmad n ö retmeninle kontrol et.
44
KONU 4 BESLENME VE S ND R M Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - Besin maddelerin ve beslenmenin yap s n ve önemini anlayabilirsin; - Sindirim sisteminin organlar n s ras yla sayabilir ve aç klayabilirsin; - Besinlerin sindirim mekanizmas n anlayabilirsin; - Bir tür besin madesini parçalanma yolunu ve enzimlerin rölünü aç klayabilirsin; - Besinlerin sindirimi olay nda karaci erin ve pankreas n görevini anlayabilirsin; - Resorpsyonu ( emilmeyi), tan mlayabilirsin; - Sindirim sistemi ve yard mc organlar n hastal klar n ve onlardan korunma biçimini aç klayabilirsin.
Bu konuda ö renece iniz yeni kavramlar: - Besin, beslenme, - Enerji ve yap de erleri, - Enzimler , - Vitaminler, - A z bo lu u ve tükürük bezleri, - Mide, - Ba rsak, - Ba rsak villusleri ( tümörleri ), - Sindirim , - Resorpsiyon (emilme), - Karaci er, pankreas, sindirim bezleri.
45
KONU 4 DERS 1 BESLENME VE BESLENMEN N ÖNEM nsan organizmas n n düzgün çal abilmesi, enerji alabilmesi ve bütün hayat etkinliklerini gerçekle tirebilmesi için hergün belli miktarda besin almas gerekir. Organizma, besin madelerini kullanabilmesi için besinlerin sindirilmesi gerekir. Besin maddelerinin sindirim organlar ndan kana sonra da kanla ta n p hücrelere geçebilmesi için en küçük parçalara parçalanmas gerekir. Besinler, organizmaya büyüme ve geli meye yarayan yap c maddeler verme, organizman n ziksel ve zihinsel çal mada harcad besin madelerini takviye etme görevi vard r. Bundan ba ka vucuda s cakl k, hareket için kuvvet ve enerji ve bütün hayat etkinliklerini gerçekle tirebilmesini sa lar. Besinler koruyucu maddeler de ihtiva etmesi gerekir. Bu koruyucu maddeler organizmay hastal klardan koruyan vitaminlerdir. Sindirilmemi besin maddeleri d k olarak anüs deli inden vucut d na at l r. Besin Kulland m z besin maddeleri bitkisel ya da hayvansal kökenli olabilir. Besin maddelerin organizmadaki görevleri bak m ndan üç gruba ayr l r: - Yap c – Hücreleri, dokular , organlar ve bütün organizmay in a etme (yaratma), görevi vard r. Bu gruba proteinler ve ya lar girir. - Enerji verici – insan organizmas n n bütün aktiviteleri için gerekli olan enerjiyi koyverir. Bu gruba ekerler, özellikle glikoz ekeri girer. - Koruyucu – organizmay korurlar. Bu gruba vitaminler ve mineraller girer. Besinlerde eker olmad durumlarda, ekerlerden ba ka proteinler ve ya lar da enerji elde etmek için kullan l rlar. Hücrelerde bulunan besin maddeleri birçok sürece kat l r. Bunlardan birileri parçalanarak enerji ve s cakl k elde edilir, di erleri ise birle erek organizma için gerekli olan maddeleri olu tururlar. Besin maddelerin bütün yap m ve y k m süreçlerine ortak bir adla metabolizma denir. Besin maddelerinin kullan lmas Besindeki bütün ekerler metabolizma esnas nda glikoza dönü ür. Glikoz dola m sistemi yard m yla bütün hücrelere enerji sa lar. Enerji üretiminde, glikozun kullan lmayan bölümü ise karaci er ve kaslarda glikojen olarak depo edilir. Organizma enerjiye ihtiyaç duydu u zaman glikojen glikoz moleküllerine ayr r.
46
KONU 4 Mineraller ve vitaminler Ya lar, ekerler ve proteinlerden ba ka, insan organizmas n n vitaminler ve minerallere ihtiyac vard r. Mineraller organizman n yap s için gerekli olan maddelerdir. Vücut s v lar n n dengelenmesi, kaslar n kas lmas , sinir uyart lar n n iletilmesi ve kan n p ht la mas için gereklidirler. Vitaminler çok az miktarda gerekli olan organik maddelerdir. Vitaminler, enzimlerin ya da di er gerekli maddelerin bölümleridir. Vitaminlerin eksikli inde çe itli hastal klar ortaya ç kar. Vitamin A eksikli inde görme bozukluklar meydana gelir. C vitamini ise hastal klara kar vücudun direncini art r r.
Besinin en iyi ilaç oldu unu biliyor musunuz? Günde bir elma yemenin bizi doktordan uzak tuttu u do ru mu? Cevap: k sacas evet. Bu cevab insanlar daha önceden biliyorlarm , sen imdi bunun nedenini ö reneceksin. Elmada bulunan tüyler düz ba rsaktaki kanser riskini azalt r. Bunlar, kanser hücrelerinin ba rsak duvarlar yla temas n önlerler. Meyve ve sebzelerle beslenen insanlarda eker hastal , kanser hastal klar ve dola m sistemindeki hastal klara yakalanma riski di er insanlara k yasen daha azd r. Di er taraftan brokoli, karn bahar, lahana ve kerevizde de kanser hücrelerinin büyümesini önleyen maddeler oldu u kan tlanm t r. Düzgün beslenme ekli, organizman n düzgün büyümesini ve geli mesini sa lar. Sa l kl besinler vücudu güçlendirir, çünkü organizmaya gerekli maddeleri verir, organizma sa l kl ise onlar bütün olarak kullan r. Sa l kl besinler büyük miktarda protein ve ya maddeleri (et, yumurta, peynir) içermeyen, fakat eker (bitkisel besinler), vitamin ve mineral medeleriyle zengin olan besinlerdir. Düzgün beslenen bir insan, ölçülü miktarda basit haz rlanm ve çe itli besinle kullan r, ayn zamanda tuzlu, ek i, baharatl ve s cak olmamas na dikkat eder.
47
KONU 4 Besin maddelerini tamamen kullan labilmesi için en küçük yap lar na ayr mas gerekir: - ekerler glikoza ayr r - Proteinler amino asitlere - Ya lar ise gliserol ve ya asitlerine Sadece böyle parçalanm besin maddeleri ince ba rsaktan kana geçebilir. Enzimler bu parçalanma olaylar nda özel öneme sahip olan kimyasal madelerir. Vücutta besinlerin sindirim s v s olarak salg lan r. Enzimler sadece belirli tür besin maddesine etki etmek için özelle mi tir.
Tablo 1. nsan organizmas n n ya a ba l olarak normal çal abilmesi için gereken enerji miktar kg/va Ya Yenido an 6 ayl k bebek
Kg/ va için cul olarak enerji ihtiyac 200 235
1 ya 2 ya 12 ya 18 ya 70 ya
226 213 150 108 97
^ablo 2. insan organizmas n n mesle e ba l olarak normal çal abilmesi için gereken enerji miktar kg/va Meslek türü Oduncu Çilingir Orakç Kalayc Yorucu i yapmayan insan
Malzemenin k sa özeti
48
24 saat içinde harcanan enerji (J) 26.000 13.000 30.500 15.500 9.163 - 10.032
Malzemenin k sa özeti Organizman n besin maddelerini kullanabilmesi için onlar sindirmesi ve en küçük parçalara ay rmas gerekir. Kulland m z besin maddeleri bitkisel ya da hayvansal kökenli olabilir. Besin maddelerin organizmadaki görevleri bak m ndan üç gruba ayr l r: yap c , enerji verici ve koruyucu. Besin madelerin tamamen kullan labilmesi için onlar n en küçük parçalara ayr lmas gerekir: ekerler - glikoza, proteinler - amino asitlere ve ya lar - gliserol ve ya asitlerine ayr r.
KONU 4 Kendi bilgini dene 1. Beslenme nedir ve onun önemi nedir? 2. nsan organizmas için beslenmenin önemini aç kla? 3. ekerlerin, proteinlerin ve ya lar n kana geçebilmesi için ne kadar parçalanmas gerekir? 4. Vitamin yetersizli i nelere sebep olur? 5. Hangi insan için düzenli beslenir diyebiliriz? Vitamin _
etkisi Düzgün görme, büyüme, epitelin düzgün geli mesi ve düzgün üreme
kaynak Süt, s v ya , zeytin ya , yumurta, havuç, domates, biber, turuncu renkli meyve ve sebzeler
vitamin eksikli i Tavuk veya gece körlü ü Hasta gündüz normal görür geceleyin ise görme yetene ini kaybeder Maya, ceviz, f nd k, et, Kans zl k meydana karaci er, soya gelir, büyüme durur, ba dönmeleri, genel halsizlik, sinir ve deri bozukluklar
` grubu vitaminleri
Düzgün büyüme, sinir sisteminin düzgün çal mas , derinin düzgün çal mas
C
Enfeksyonlara kar korunma yetene i, k lcal kan damarlar n geçirgenli i
Limon, portakal, mandarin, biber, di er taze meyve ve sebzelerde, tur ularda, özellikle ek i lahanada
skorbit halsizlik, di eti i mesi ve kanamas , di lerin sallanmas ve dü mesi
D
Kalsiyum ve fosforun emilmesini, kemiklerin ve di lerin düzgün kemikle mesini sa lar
Süt, s v ya , zeytin ya , bal k ve bal k ya , peynir, yumurta, güne lenmekle deride üretilir
Ra itizm Kemiklerin düzgün kemikle memesi ve onlar n e rilmeleri, özellikle ayak kemikleri
Kan n p ht la mas n sa lar, vitamin C’nin etki etmesini sa lar
Taze s rgan otu, lahana, spanak, fasülye, patates, kestane, muz, kal n ba rsakta da üretilir
q
Kaslar n , sinir sisteminin ve üreme organlar n n düzgün geli mesi, hamilelik döneminde yavrunun düzgün geli mesi
Tah llar, soya, ceviz, f st k, fasülye ve ymurta
Ha f yada daha a r incinmeler sonucu kanaman n meydana gelmesi, yada incinme olmadan kanama meydana gelmesi Erkeklerde Spermatozoidlerin olu umu durur ve k s rl k meydana gelir, kad nlarda ise yavrunun düzgün geli memesi ve s kça dü ük meydana gelmesi
49
KONU 4 DERS 2 S ND R M – BES NLER N S ND R M Sindirim sisteminin görevi Organizmadaki her hücrenin, enerji üretmesi ve kendi yap birimlerini olu turmas için besine ihtiyac vard r.Besin maddeleri al nd klar ekilde çok büyük olduklar için hücreye geçemezler. Bu yüzden organizmaya al nan besin maddeleri önce mekanik olarak parçalanmas , ezilmesi, sonra da hücre zar ndan geçebilmeleri için kimyasal olarak daha küçük yap k s mlar na parçalanmalar gerekir. Besini küçük yap k s mlar na parçalama olay na sindirim denir. Besinler sindirildikten sonra kana geçerler. Bu olaya emilim yada resorpsyon denir. Bu maddeler kan dola m yard m yla organizmadaki her hücreye ta n r. Sindirim ve emilim (resorpsyon), sindirim sisteminde en önemli iki olayd r. Sindirim sistemini iki organ grubu olu turur (res.4.1). Sindirim borusu, besinlerin al nd k s m olan a zdan ba lar ve gerekli olmayan, sindirilmemi kat maddelerin at ld yer olan anüs deli i ile biter. Yard mc organlar, sindirim olay nda görev alan fakat sindirim borusunda yer almayan bezlerdir. Bunlar sindirim sistemine kanallar yard m yla salg aktar r. Bu bezlerin sindirim sistemindeki, sindirim olaylar nda büyük önemi vard r.
Tükürük bezleri
A z bo lu u
Yutak Yemek borusu
Karaci er Mide
Safra kesesi
Kal n ba rsak
Pankreas
nce ba rsak Körba rsak Ç k nt
düz ba rsak Anüs deli i
Res 4.1 Sindirim sistemi Sindirim borusunun duvar Sindirim borusunun duvar , yemek borusundan anüs deli ine kadar benzer yap ya sahiptir. çten d a do ru bak ld nda birinci tabakay mukoza denilen epitel doku olu turur. Bu tabakan n alt nda, submukoza denilen ba dokusu bulunur. Bu dokuda kan damarlar ve sindirim olaylar n n düzenlenmesinde yard mc olan sinirler bulunur. S radaki iki tabakay düz kaslar olu turur. Bu kaslar n birlikte kas lmalar yla dalgal hareketlenmeler olu ur. Bu durum besinin hareketine ve sindirim salg lar yla kar mas na yard mc olur. Duvar n d tabakas n broz ba dokusu olu turur.
50
KONU 4 Sindirim borusu Sindirim borusu organizmada yer alan bir kas dokusudur. A z bo lu u, yutak, yemek borusu, m de, ince ba rsak ve kal n ba rsak olmak üzere bölümlere ayr l r. A z bo lu u A z bo lu unun (res. 4.2), sindirimde üç temel görevi vard r: besini almak, besini sindirime haz rlamak ve ekerlerin sindirimini ba latmak. A z bo lu unda bir kas olan dil bulunur. Dil besinlerin çi nemesinde ve yutulmas nda, konu man n sa lanmas nda görev yapan organd r. Dilin üzerinde tad tomurcuklar vard r. Bu tomurcuklarda farkl tadlar için ( ac , tatl , tuzlu, ek i) tad reseptörleri yerle mi tir. A z bo lu unda di ler de bulunur. 2 – 6 ya grubu aras ndaki çocuklarda 20 tane di bulunur. Bu di ler de i ebilir ve süt di leri olarak adland r l r. Yeti kin bir insanda 32 tane di vard r ve bunlar kal c di olarak adland r l r. Bunlar ön veya kesici 8 ( her çenede 4’ er tane), köpek di leri 4, küçük az di leri 8, ve büyük az di leri 12 olarak ayr l rlar. A z bo lu unda di in görünen yap s di kuronudur, di etlerinde gömülü olarak bulunan bölüm ise di köküdür. Di kuronu d taraf nda ince ve pürüzsüz olan mine ile kapl d r. Bunun alt nda di kemi i – dentin bulunur. Dentinin orta k sm nda kan damarlar ve sinir uclar bulunduran di pulpas yerle mi tir.
Mine kuron dentin pulp
yutak
di kökü
bademcik
bo az
dudaklar
soluk borusu yemek borusu
dil tükürük bezleri di
Res 4.2 A z bo lu u
51
KONU 4 Besin, a zda di lerle parçalan rken tükürük bezlerin salg s yla kar r. Tükürük, besinlerin slat lmas n sa lad gibi besinin çi nenmesinde ve yutulmas nda yard mc olur. Tükürük, di lerin ve a z n temizli i için önemlidir, ayn zamanda bakteri ço almas n azalt r. Tükürükte, tükürük amilaz denen enzim bulunur. Bu enzim ni astay daha basit ekere parçalar. Tükürük salg s kulak alt , çene alt ve dil alt yerle mi üç çift bez taraf ndan salg lan r. Bu bezler sindirim sistemine yard mc organlard r ve özel kanallar yard m yla kendi salg lar n a z bo lu una aktar rlar. Yutak ve yemek borusu Aynaya bak p dilini a a ya do ru bast r rsan, yutak veya bo az diye adland r lan a z bo lu unun üst arka k sm n göreceksin. Besin maddesi, tükürükle kar p çi nendikten sonra lokma haline gelir. Lokma halindeki besin, dilin yard m yla yuta a do ru iletilir. Yutak solunum ve sindirim yollar n n birle ti i yerdir. Yutulan besin maddesi, yakla k 25 cm uzunlu unda bir kas organ olan yemek borusundan geçerek mideye ta n r. Mideyle ba lanmadan önce yemek borusu diyafragmadan geçer.
Mide Mide, sindirim kanal n n en geni ve J har eklinde olan bir organd r. Kar n bo lu unun üst sol bölgesinde yer al r. Kasl tabakada bulunan düz kaslar mide duvar nda çapraz, halka ve boyuna olarak yerle mi lerdir. Mide bu kaslar n yard m yla içindeki besinlerin parçalanmas na ve mide öz suyu ile kar mas n sa layan kas lma hareketleri yapar. Midenin her iki ucunda, besin maddelerinin tek yönde geçi ini sa layan halkal kaslar bulunur.
Yemek borusu
Üç kas tabakas
Oniki parmak ba rsak
Midenin iç yap s
Res.4.3 Mide
Midede besin toplan r, i letilir ve kar t r l r. Midenin iç yüzeyini örten tabakada, özel salg üreten hücreler bulunur. Bu salg lar midenin öz suyunu olu tururlar. Hidroklorik asidi ( HCL) ve pepsin mide öz suyunu olu turan iki temel bile iktir. Hidroklorik asidi kuvvetli asit olup etteki ba dokular n yumu at r ve besinle giren mikroorganizmalar parçalar. Pepsin enzimi de proteinleri parçalar.
52
KONU 4 nce ba rsak nce ba rsak sindirim borusunu olu turan en uzun k s md r. Uzunlu u alt metre ve yar çap 2,5 cm ‘dir. Mideden sonraki ilk 25 cm’ lik bölüme oniki parmak ba rsak denir. Oniki parmak ba rsa n duvar nda ba rsak s v s salg layan salg bezleri bulunur. Bu bezlerin s v s nda proteinleri ve ekerleri parçalayan enzimler bulunur. Karaci erden ve pankreastan gelen öz s v lar oniki parmak ba rsa a dökülür. Sindirim olaylar n n ço u bu öz s v lar yard m yla ince ba rsakta gerçekle ir. nce ba rsa n iç yüzeyinde Villus ad verilen çok say da ince basit görünü lü uzant lar vard r. Bunlar ba rsa n iç yüzeyine dalgal bir görünüm verirler. Bu ekilde ince ba rsa n iç yüzeyinin artmas na sebep olur. nce ba rsa n iç yüzeyinin artmas besinlerin emilimi oly nda büyük öneme sahiptir.
Kal n ba rsak
Ba rsak villüsleri
Kal n ba rsa n uzunlu u yakla k 1,5 m, yar çap ise yakla k 6,5 cm’dir. Kal n ba rsak, kar n bo lu unun alt sa bölgesinden ba lar. Kal n ba rsa n ba lang ç ve geni olan k sm na kör ba rsak denir. nce ba rsa n son bölümü ve kör ba rsa n aras nda, besinin ince ba rsa a geri dönmesini önleyen halkal kas bulunur. Kal n ba rsak, ince ba rsa n etraf ndan dönerek en sonunda düz ba rsakla biter. Düz ba rsaktan, emilmeyen ve sindirilmeyen besin maddeleri anüs deli i denen k s mla d ar at l rlar.
Res. 4.5 ince ba rsak kesiti
53
KONU 4 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Organizmada besin madelerinin kullan labilmesi için mekanik ve kimyasal olarak parçalanmas gerekir. Sindirim organlar unlard r: A z bo lu u, yemek borusu, mide, ince ba rsak, kal n ba rsak ve düz ba rsak. Besinlerin sindirimi olay nda u salg bezleri yard mc olur: karaci er, pankreas, tükürük bezleri, mide bezleri, onikiparmak ba rsak ve ince ba rsak. Kendi bilgini dene 1. Mekanik ve kimyasal parçalanma kavramlar ndan ne anl yosun? 2. Metabolizma nedir? 3. Besinin a zdan ba layarak sindirim borusundaki geçti i yolu çiz. 4. Süt di leri ve kal c di ler aras ndaki fark hangisidir? 5. Yutak nedir? Ondan önce ve onun alt nda ne bulunur? 6. Mide öz suyundaki asidin iki temel özeli i hangisidir? 7. Temel sindirim enzimlerini say. Nerde üretilirler? Nas l etki ederler? 8. Sindirime yard mc organlar ve onlar n görevlerini say.
DERS 3 S ND R M OLAYLARINDA KARAC ER N VE PANKREASIN GÖREV Karaci er Karaci er, insan vücudunun en büyük organlar ndan biridir (res. 4.5). Kar n bo lu unun sa üst k sm nda, diyafragman n alt nda yer al r. nsan karaci eri k rm z ms kahverengi rengindedir. Karaci er daha büyük olan sa ve daha küçük olan sol lob ad verilen iki bölümden olu ur. Karaci ere kan, kap toplardamar ve karaci er atardamar ile ula r. Bu kan damarlar karaci ere bir dakika içinde yakla k 1,5 litre kan ta rlar.karaci er atardamar oksijence zengin temiz kan ta r, kap toplar damar ise sindirim borusundan besin maddeleri ile zenginle mi kan ta r. Karaci er, en çok görevi olan organ m zd r. En önemli görevlerinden baz lar unlard r: - Kandaki glikozu glikojen ekKaraci er linde depolar ve tersi, kandaki ekerin Diyafragma miktar normalin alt nda ise karaci er hücrelerinden glikoz kana geçer. Dalak - Albuminler, globulinler ve p ht la ma faktörleri gibi proteinleri plazSafra kanal madan üretir. - Üre sentezi gerçekle tirir. Üre Pankreas protein metabolizmas n n art k ürünüSafra kesesi dür. Kanla böbreklere ta narak oradan Pankreas kanal d ar at l r. Onikiparmak ba rsak
54
Res 4.5 sindirim sistemine yard mc organlar
KONU 4 - Bütün organizmadaki hücrelerin kullanabilece i ya lar olu turur. - Safra üretir. - Alyuvarlar parçalayarak hemoglobini safra pigmentleri eklinde serbest eder. Bunlar safrayla d ar at l r. - Zehirli ve zararl maddeleri, alkol ve baz ilaçlar etkisiz hale getirir. - Baz vitaminleri ve demiri depo eder. Karaci er, besinlerin sindirimindeki temel görevini safra yard m yla gerçekle tirir. Safra, özel kanalc klar yard m yla do rudan ince ba rsa n ba lang ç k sm na ya da ilk önce safra kesesinde toplan p sonra da ince ba rsa a dökülür. Pankeas Pankreas ya da mide alt bezi, uzun olup onikiparmak ba rsaktan dala a kadar uzanan bir bezdir. Pankreas protein, ya , ekerlerin ve nükleik asitlerin sindirimi için enzim salg lar. Pankreas öz suyu birçok kanallar yard m yla ana pankreas kanal nda toplan p, safra kanal yla beraber onikiparmak ba rsa a dökülür. Pankreas sindirim öz sular üretmesinden ba ka, eker metabolizmas n ayarlayan hormonlar üreterek iç salg bezi görevi de yapar. Pankreas adac klar denen özel hücrelerin bu ürünleri do rudan kana geçer. Sindirim olaylar Sindirim borusundaki organlar, farkl besinlerin sindirimi için özelle mi lerdir. Bütün bu olaylarda enzimler görev al rlar. Enzimler, kimyasal reaksyonlar h zland ran fakat kendileri girdikleri reaksyonlarda etkilenmeyen proteinlerdir. Enzimler, sadece belirli besin moleküllerine etki etmek için özelle mi lerdir. Örnek: ekerlerin sindiriminde görev alan amilaz enzimi, ni astay parçalayarak disakarid ( iki möleküllü eker) olan maltoz elde edilir. Ba ka enzim ise maltozu monosakarid ( basit eker) olan Glikoz molekülüne parçalar. Ba ka enzimler ya lar n yap k s mlar olan gliserol ve ya asitlerine parçalar. Di er enzimler de proteinleri yap ta lar olan k s mlara – amino asitlere parçalar. A zda besin küçük parçalara ayr l r ve tükürükle kar r böylelikle yutulmas kolay olur. Tükürükteki amilaz az miktarda ni astay maltoza dönü türmekle sindirim olay n ba lat r. Besin mideye geldi inde ona hidroklorik asidi ve enzimler içeren mide öz suyu etki eder. Hidroklorik asidi besinin seyreltilmesinde ve pepsin enziminin aktiv hale geçmesinde önemli görevi vard r. K smen sindirilmi besin mideden ince ba rsa a geçer orada sindirimi devam eder. Besin oniki parmak ba rsakta, karaci er ya da safra kesesinden gelen safrayla kar r. Safrada pankreas enziminin etki etmesi için ya lar daha küçük k s mlara ay ran tuzlar vard r.
55
KONU 4 Pankreas öz suyu çok say da enzimler içerir. Onlardan en önemlileri unlard r: - Lipaz, ya lar gliserol ve ya asidine parçalar, bunlar n emilimi daha kolayd r. E er pankreas lipaz yoksa ya lar sindirilmemi olarak d k yla at l r; - Amilaz, ni astay parçalayan enzimdir; - Tripsin, proteinleri amino asitlere parçalayan enzimdir. Ba rsak s v s da çok enzim içerir. Bunlardan: maltoz, sakaroz ve laktoz ekerlere etki edenlerdir. Besin maddelerin emilimi ya da resorpsyonu
A z bo lu u
Mide karaci er
Sindirilmi besinin kana geçmesi olay na resorpsyon denir. Resorpsyonun en büyük k sm ince ba rsa n yüzeyindeki epitel dokudan gerçekle ir, bu olayda villüslerin büyük görevi vard r. Villüslerde k lcal kan damarlar yla ba l olan küçük atardamarlar ve toplar damarlar vard r. Besinlerin sindirilmesiyle elde edilen en küçük parçac klar villüslerden kolayca kana geçer, burdan karaci ere, karaci erden bütün vucuda yani her hücreye da l r. Midede sadece su, alkol ve zehirler emilir. Besin maddeleri emilmez. Kal n ba rsakta sadece suyun ve baz mineral maddelerin resorpsiyonu sa lan r. Sindirilmemi besinler kal n ba rsa a do ru hareket eder. Kal n ba rsakta gerekmeyen at k maddeler kal nla p mukozla çevrelenir. Bu ekilde d k olu ur. Kal n ba rsa n dalgal hareketleri sayesinde d k anüs deli inden d ortama at l r.
Proteinler
Ya lar
Amilaz enzimi
pepsin enzimi
pankreas enzim
enzim
ince ba rsak
enzim
aminoasit
su kal n ba rsak
56
ekerler
glikoz
kan
Res 4.7
gliserol ve ya asitleri
lenf
KONU 4 Malzemenin k sa özeti
Etki Mekanik
Kimyasal
A z bo lu u Besinlerin ufalanmas
Mide Besinlerin kar t r lmas
Amilaz ni astay basit ekerlere parçalar
Pepsin proteinlere etki eder
Salg Onikiparmak ba rsak
Karaci er
Safra
Pankreas
Enzimler: Lipaz Amilaz Tripsin
nce ba rsak
Bezler
Enzimler
Su ve zehirlerin emilimi olur Görevi Ya lar küçük parçalara ay r r Etkisi Ya lara etki eder ekerlere etki eder Proteinlere etki eder Besin maddelerini en küçük yap ta lar na ay rmak
besleyici maddelerin pesorpsyon Kal n ba rsak
Su ve mineral maddelerin emilimi sindirilmemi besinlerin at lmas
Kendi bilgini dene 1. Mide özsuyundaki asidin iki temel özelli i hangisidir? 2. Temel sindirim enzimlerini say. Nerede üretilir? Nas l etki ederler? 3. Sindirme yard mc organlar ve onler n görevlerini say. 4. Karaci erin görevlerini say.
57
KONU 4 DERS 4 S ND R M ORGANLARIN BAKIMI VE SA LI I ‘’Sa l k a zdan gelir’’ atasözünü duydunuz mu? Bu atasözü hakk nda aç klama yapabilirmisiniz? Organizmaya sadece ekerler girirse do ru besleniyor muyuz? Organizman n do ru büyümesi ve geli mesi için özellikle besinlere dikkat edilmelidir. Besin çok çe itli olmal d r, bütün besin maddelerini bulundurmas gerekir, besinin taze haz rlanm olmas gerekir. Düzensiz beslenme, gere inden fazla ya da az miktarda besin alma, bayatla m – eski besin kullanma, konserve besin kullanma ve benzeri maddeler kullanma sindirim sistemi organlar n n görevini do ru ekilde yapmas n engeller. Di er yandan, düzensiz çal an sindirim organlar di er organlar n çal mas n da etkiler. Bundan ötürü, sindirim organlar n n bak ma ihtiyac vard r. Belirli zaman dilimlerinde düzenli besin almayla sindirim sisteminin bak m gerçekle ir. Hiçbir durumda düzensiz beslenmemeli, asl nda ö ün atlatmamal y z. Bo midede, mideyi kaz yan ya da mide duvar n zedeleyen s v lar salg lan r. Ayn öyle her zaman ölçülü besin almal y z. Ölçüsüz miktarda besin alma, mideyi a rla t r r, mide kaslar düzensiz kas l r - gev er ve besinlerin i lenmesi a rla r. Besin çok çe itli olmal d r, bütün besin maddelerini bulundarmas gerekir, besinin taze haz rlanm olmas laz m. Besin maddesi ö ün zaman nda haz rlanmas laz m, bir ve ya daha fazla gün önceden haz rlanm besinlerden kaç n lmal d r. Ayn öyle, konzerve besinlerden kaç n lmal d r. Konserve edilmi besinlerin içinde konzervans (bozulmay önleyen maddeler), renk, koku ve benzer ek maddeler bulunur. Besinler daha küçük lokmalar halinde al nmal ve iyi çi nenmelidir. Bu ekilde besinler ufalan r ve enzimler daha iyi etki ederler.
Res.4.7 Di lerin bak m
58
KONU 4
Res. 4.8 Di çürümesi olay
Besinlerin iyi ufalanmas için özellikle di lerin temizli ine dikkat edilmelidir. Di ler her yemekten sonra, sabah ve ak am, uykudan önce f rçalanmal d r. Di ler aras nda kalm olan besin maddeleri, ayr arak di minesini zedeleyen zararl maddeler sal verirler. Bu ekilde di ler çürür, çürümü di lerle besinler do ru bir ekilde çi nenemez. Di lerin devaml bak m yap lmas gerekir, daha do rusu, devaml di doktoruna giderek di zedelenmelerin önlenmesi, gerekirse di dolgusunun yap lmas gerekir. Bayat ve temiz ko ullarda haz rlanmam besin maddelerinin kullan lmas insan n organizmas nda zehirlenmelere yol açabilir. Salmonella zehirlenmesi özellikle yaz aylar nda denetimi yap lmam besinlerin, tatl lar n veya yumurtayla haz rlanan besinlerden olabilir. Botulizm, bozuk konserveler ve iyi haz rlanmam sosislerden meydana gelen zehirlenme durumudur. Her yemekten önce eller iyice y kanmal d r. Hijiyensiz durumlarda sindirim sistemi organlar na çocuk solucan ve köpek tenyas gibi parazitler geçebilir. nsana, domuz ve hayvan tenyas sadece iyi ha lanmam domuz yada hayvan etini yemesiyle bula r. Dizanteri (kanl basur) hastal , ellerin temiz olmamas ya da kirli su kullan m sonucu, dizanteri amibi ve ya bakterilerden ortaya ç kar. Dizanteriye neden olanlar ba rsak mukozas na yerle ir, ba rsakta a r hasarlar meydana getirerek a r lar, karmplar ve kanl ishal meydana getirir. Mide yada onikiparmak ba rsak ülseri, düzensiz beslenme, kahve, alkol v.b gibi maddelerin kullan m yla ortaya ç kar. E er mide belli bir süre bo kal rsa, kendi üretti i s v lar mukozay zedeler ve ülser denen hastal meydana getirir. Sar l k yada hepatit olarak bilinen karaci er iltihab na, ilaçlar, alkol veya mikroorganizmalar sebep olabilir. Kronik bir hastal k olan siroz’da, aktiv olan karaci er hücreleri ya ba dokusuna dönü ür. En s k rastlanan siroz tipi alkol sirozudur. Alkol yeterince beslenemeyen karaci er hücrelerini do rudan zedeler. S kça raslanan di er bir durum ise safra kesesinden, safradan safra tuzlar n n çökmesiyle safra ta lar n n olu umudur. Son zamanlarda, modern zaman n hastal klar denen anoreksi ve bulimya hastal klar yla s kça kar la yoruz. Anoreksi kronik i tah kayb hastal d r. Hastalarda kilo kayb , ölüme kadar götüren kas halsizli i fark edilir. Bulimi, anoreksi hastal na benzer. Bu hastal kta hasta a r miktarda besin al r ve ayn besinleri bilinçli olarak kusar. Bu iki tür hastal k en fazla kendini i man zaneden ve kontrolsüz zay @amak isteyen di i bireylerde görülür.
59
KONU 4 KISA Ö ÜTLER -Her zaman taze ve iyi y kanm sebze ve meyve kullan n. -Besin çok çe itli olmal d r. -Besinin taze haz rlanm olmas gerekir. -Çok s cak ve çok so uk yemek ve içecekler zararl d r. -Sert baharatlar sindirim organlar n mukozas n zedeler. -Ak am yeme inin fazla olmamas laz m. -Ölçülü yemek yemek gereklidir -Her ö ünden sonra özellikle uykudan önce di lerinizi f rçalay n z.
1 ETK NL K Amilaz n ni asta üzerindeki etkisini ara t rmak ARAÇ VE GEREÇLER: bardak, mandal, ispirto lambas , standl tüp, tükürük, lugol kar m 1. Barda 20-25 ml, destile su ile doldur, üzerine ni asta ekle ve kaynat. Ni asta so uk suda çözünmedi i için kaynat lmas gerekir. 2. Kaynad ktan sonra, kar m iki eprüvete ay r n z. 3. Tüpleri i aret ediniz. 4. Birinci tüpte pipetle 20 damla tükürük ilave ediniz. Kar m so udu u zaman her iki tüpte 5 -10, damla lugol kar m ekleyiniz 5. Birinci tüpteki kar m n rengi de i mez, ikincisinde ise lacivert renk belirecek ki bu ni astan n varl n gösterir. 2. ETK NL K Hidroklor asidin ve pepsinin proteinler üzerindeki etkisini ara t rmak ARAÇ VE GEREÇLER: standl tüp, pipetler, 400 0C s cakl nda bir bardak su , hidroklor asidi ( HCL) , kaynam yumurta ak , natriyum hidroksid, azot asidi. 1. Dört tüp al ve I den IV’ e kadar i aret et. 2. Birinci tüpte 5 ml. seyreltilmi (0,2 den 0,3 %) HCl, bir parça yumurta ak ve birkaç damla pepsin ekle. 3. kinci tüpte pepsin hariç birinci tüpteki malzemenin ayn s n koy. 4. Üçüncü tüpte, birinci tüpteki malzemenin ayn s n koyarak kaynat n z. 5. Dördüncü tüpte 5 ml. natriyum hidroksit yumurta ak ve pepsin ekleyiniz 6. Bütün tüpleri 400 0C s cakl ndaki barda a koyunuz. 30 dakika sonra tüpleri ç kar n z ve her birine 2 – 3 ml azot asidi ekleyiniz. Birinci tüpte sar renk belirecektir, çünkü burda pepsinin etkisini gösterebilmesi için optimum artalar vard r. Sar renk, proteinlerin yap ta lar olan amino asitlerle azot asidi aras nda meydana gelen reaksyondan dolay ortaya ç kar. Yan tlay n z : a) Neden tüplerin 400 0C s cakl kta durmas gerekir? b) Yapt n z deneylerde ve midede gerçekle en süreçler aras nda benzerlikler ve farkl l klar var m ? c) Neden di er üç tüpte proteinler parlaçanmad ?
60
KONU 5 DOLA IM S STEM Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - Dola m sisteminin yap s n tan yabilir ve adland rabilirsiniz - Kan ve len n k s mlar n ve görevlerini, plazmay , len ve kan hücrelerinin rollerini sayabilirsiniz; - Kalbin yap s n tan yabilir ve adland rabilirsiniz; - Kan n çal ma sürecini ekilde aç klayabilirsiniz; - Oksitlenmi ve redüklenmi (indirgenmi ) kan aç klayabilirsin - Kalbin sa ve sol yar s n n görevlerini, küçük ve büyük kan dola m n görevlerini k yaslayabilirsinniz; - Kanama ve p ht la ma olaylar n güvenlik önlemi olarak aç klayabilirsiniz.
Bu konuda ö renece in kavramlar: - Kan - Lenf - Kalp - Kan damarlar - Nab z - Kan dola m - Kan bas nc - Kanama - P ht la ma
61
KONU 5 DERS 1
DOLA IM S STEM YAPISI VE ÖZELL KLER
KAN VE LENF – YAPISI, ÖZELL KLER VE ÖNEM KAN Kan bir ba dokusudur. Di er ba dokular ndan farkl olarak, yap s n n plazma denilen s v k sm nda serbest olarak hareket etmesidir. Kan aç k k rm z veya koyu k rm z rengi olan koyu bir s v d r. Kan n rengi içerdi i oksijen miktar na ba l d r. Kan miktar insan büyüklü üne ba l d r. Öyleki 70 kg a rl ndaki bir erkekte, yakla k 5 litre kan vard r. Kan, kapal bir damar sisteminde hareket eder, kalp pompa görevini yaparak harekete yard mc olur. Kan n temel görevleri unlard r: ta ma, düzenleme ve koruma Ta ma - Oksijeni, akci erlerden organizman n bütün k s mlar na ta r ve oradan ise karbondioksidi alarak akci erlere ta r; - Besini ve gerekli olan di er maddeleri hücrelere ta r ve oradan ise zararl maddeleri alarak d ar at ld klar yerlere kadar ta r; Özel kimyasal maddeler olan hormonlar , üretildikleri bezlerden etki ettikleri organlara kadar ta r.
Eritrosit
Res. 5.1
Düzenleme - Vucut s v lar ndaki pH dengesinin korunmas na yard m eder; - Vücuttaki s v miktar n n ayarlanmas na yard m eder; - Kaslarda ve di er organlarda toplanan ve vucut s cakl n n ayarlanmas nda kullan lan s y ta r. Koruma - Organizmay farkl hastal klara kar koruma yetene i olan hücreler içerir; - Yaralanmalarda, onun fazla kayb n önleyen faktörler içerir.
trombosit
62
Akyuvarlar - leukositler
KONU 5 Kan, kan plazmas ve kan hücrelerinden olu mu tur Kan iki temel k s mdan olu mu tur:Pplazma denilen s v k s m ve kan hücreleri (res. 5.1). Kan hücreleri öyle ayr lm t r: - Eritrositler - oksijen ta yan k rm z kan hücreleri; - Leukositler – organizmay enfeksyiyonlardan koruyan ve birkaç çe idi olan beyaz kan hücreleridir; - rombositler ya da kan pucuklar kan n p ht la mas nda veya koagulasyonunda görev al rlar. Kan plazmas Kan n yar dan fazlas n kan plazmas olu turur. Plazma yakla k 90% sudan ve suda çözülmü olarak bulunan protinler, ya lar, ekerler, vitaminler, mineral maddeler ve hormonlardan olu mu tur. Bunlar n plazmadaki miktar maddelerin dokularla de i im süreçlerine ba l olarak azal r ya da artar. Besin maddelerinden en önemlisi glikoz ekeridir, bunun ayr mas yla hücrede enerji elde edilir. Kan hücreleri Eritrositler Eritrositler, k rm z kan hücreleri, küçük disk eklinde ve kenarlar na k yasla merkezi çok ince olan hücrelerdir. (res. 5.2). Bunlar di er hücrelerden farkl olarak çekirdek içermezler. Eritrositlerin sitoplazmas nda hemoglobin denilen özel protein vard r. Bu protein, eritrositlere yani kana k rm z rengi verir. Hemoglobin yap s nda demir içerir. Hemoglobinin temel görevi oksijeni ba lamak ve ta makt r. Bundan ba ka, az miktarda dokulardaki karbondioksitle de ba lan p onu akci erlere kadar ta r ve oradan solunumla d ar at l r.
Hemoglobin
Eritrositler kanda en fazla bulunan hücrelerdir. Bir milimetre küp (1mm3 ), içinde 4,5 – 5, milyon c var nda bulunur. K rm z kan hücreleri çekirdekleri olmad için bölünmezler. Eritrositler devaml olarak oksijen ve karbondioksit ta rlar. Çok yo un görevleri oldu u için harcan rlar. Organizmada iltihaplanma oldu u zaman bunlar n tükenmesi h zlan r. Eritrositlerin çökme h z na sedimentasyon denir. Sedimentasyon organizman n sa l k durumunun önemli bir göstergesidir.
Res 5.2 eritrositler
63
KONU 5 Biliyor musun? Hemoglobin, tehlikeli ve zehirli bir gaz olan karbon monokside çok daha kolay ba lan r. Hemoglobin bu tehlikeli ve zehirli gaz ile zor ayr an sabit bir bile ik olu turarak, eritrositlerin oksijen ta imalar n önler. Karbon monoksit yak tlar n yanmas sonucu elde edilir. Örnek, otomobil benzininin egzoz gazlar nda bulunur. Bu gaz, onun zararl etkisini bilmemezlikten meydana gelen, çok say da zehirlenmelere sebep olur.
Leukositler - beyaz kan hücreleri Leukositler, büyüklüklerine, ekillerine, say lar na ve görevlerine göre eritrositlerden farkl l k gösterirler,(res5.3 ). Bu hücrelerin farkl büyüklük ve ekilde olan çekirdekleri vard r. Bir milimetre küp kanda ( 1mm3 ) say lar 5000 – 10000 c var ndad r. Daha do rusu, leukositler ve eritrositlerin say s 1 : 700 oran nda bulunur. Leukositler renksiz say labilirler. Leukositlerin temel görevi organizmay farkl sald rganlardan korumakt r. Bunlar ameboid hareket yaparlar, k lcal kan damarlar n ince duvarlar ndan çok kolay ç k p hücreler aras bo uklara ve dokular aras na girebilirler. Kanda leukositlerin birkaç türü vard r, bunlar n farkl görevleri vard r. Birileri do rudan sald rganlara etki eder, di erleri ise proteinler yaratarak sald rganlar etkisiz hale getirirler. Leukositler sitoplazmalar nda taneciklerin olup olmamas na göre granülositler ve agranülositler olmak üzere ikiye ayr l rlar. Leukositlerde lenfositler ve monositleri anaca z. Organizman n savunma sürecinde önemli rolü vard r. Lenf dü ümleri, dalak ve karaci er y pranm olan leukositleri yeniler. Leukosit çe itleri aras ndaki orant ço u kez hastal n te hisini koymak için önemli verilerdir.
)
b)
c)
) neutro l b) eozino l c) bazo l ç) lenfosit d) monosit
ç)
64
d)
Res. 5.3 leukosit çe itleri
KONU 5 Zedelenmi kan damar
P ht veya tromb
Res. 5.4 Kan n p ht la mas
Trombositler Di er kan hücrelerine k yasen kan pulcuklar veya trombositler en küçük olanlar d r. (res. 5.4). Onlar n küçük yap lar sözün tam anlam yla hücre de il, hücre k s mlar d r. Kandaki trombositlerin say s bir milimetre küp kanda ( 1mm3), 150000 – 450000 c var ndad r. Trombositler kan n p ht la mas – koagulasyonu için gereklidirler. Yaralanma sonucu kan n ba ka dokularla yada havayla temas etti i durumlarda trombositler parçalan r. Bu s rada trombin enzimi sayesinde proteinlerden ince iplikler eklinde a s bir yap olu turulur. Bu a a k rm z ve beyaz kan hücreleri yap arak p ht ve ya tromb olu turur ve zedelenmi kan damar n bir t pa gibi kapat r. P ht n n olu mas ndan sonra sar ms saf s v - kan serumu ayr l r. P ht la ma, kan damarlar n n zedelenmesi esnas nda kontrolsüz kan kayb ndan korumak içim önemli bir mekanizmad r.
Kan hücrelerinin olu umu Eritrositler, trombositler ve leukositlerin büyük bir k sm k rm z kemik ili inde üretilir. Bütün kan hücrelerinin meydana geldi i hücrelere ana hücreler denir. Çe itli kanhücrelerinin ya ama ömürleri çok farkl d r. Örnek, eritrositlerin, kemik ili inden ç kt ktan sonra, kan dol m ndaki ömrü yakla k 120 gündür. Leukositlerin kan dola m ndaki ömürleri sadece 6 – 8 saattir. Fakat, onlar dokulara yerle ebilir ve orada daha uzun bir süre yani günlerce, aylarca yada y llarca kalabilirler. Kan pulcuklar n n ömrü 10 gün kadard r. Dokulardaki di er hücrelere k yasen kan hücrelerinin ömürleri daha k sad r. Bu yüzden onlar n durmadan yenilenmesi, hayat için çok önemlidir. Ya lanm veya zedelenmi kan hücreleri karaci er ve dala a ta n p orada parçalan rlar, baz bölümleri ise depo edilir.
Kan tahlilleri Kan için çok çe it tahlil kullan labilir, bunlardan baz lar rutin ziksel incelemelerde devaml olarak yer al rlar. Ayn anda birkaç tahlili yapabilen makinelerin kullan m geni kapsaml d r ve bunlar birçok enstitülerde elle yap lan tahlillerin yerini al r. Daha fazla bilmek isteyenler için Eritrositlerin, leukositlerin, trombositlerin ve kandaki hemoglobin miktar n n say lar sa l kl insanlarda sabittir. Erkeklerde ve kad nlarda normal de erler farkl d rlar. Normal de erlerden sapma hastal n bir göstergesidir. Bundan ötürü ara s ra kan tahlilleri yap lmal d r.
65
KONU 5 LENF Kan ve kanda bulunan oksijen ve besleyici maddeler gibi erimi süpstanslar, durmadan hücreler aras nda bulunan k lcal damarlardan ltre edilireler. Bu s v , doku s v s olarak adland r l r. Hücreler gerekli maddeleri al p gerekmeyen maddeleri ise att ktan sonra s v kan dola m sistemine geri döner. Bu s v n n bir k sm kan dola m sistemine geri dönmez. Bu k s m, hücrenin yap s na giren baz k s mlarla beraber toplan p lenf sistemine ta n r. Kan k lcal damarlar yak n nda doku s v s fazlal n toplayan kapal uclu lenf k lcallar bulunur (res 5.5). Doku s v s n n lenf k lcallar na giren k sm na lenf denir. Lenf beyaz kan hücreleri bulunduran kan plazmas d r. Lenf organizmada özel lenf sistemi damarlar – lenf damarlar içinde hareket ve tekrar kan dola m na döner. Len n temel görevi, doku s v s yla beraber, hücrelere ve dokulara gerekli maddeleri temin etmek ve onlardan gerekmeyen maddeleri al p kan dola m na vermektir.
venüller
hücreler
Toplardamar k lcallar
arterioller
Lenf k lcallar
Res. 5.5 Daha fazla bilmek istiyorsan Hematokrit Hematokrit, kan n belli hacim biriminde (100 ml.), eritrositlerin hacmi olarak ifade edilir. Örnek, kan tahliliyle elde edilen sonuçlarda ‘’ hematokrit 38%’’, gösteriyorsa, bu demek oluyor ki 100 ml kanda 38 ml eritrosit vard r, daha do rusu kan n 38%’ ini eritrositler olu turur. Yeti kin erkeklerde normal olarak 100 ml kanda 42 – 54 ml c var ndad r, yeti kin kad nlarda ise bu say daha küçüktür, yani 100 ml kanda 36 – 46 ml. c var ndad r. Hematokritin normal de erleri laboratuvarlarda kullan lan yöntemlere ve sonuçlar de erlendirme ekline çok ba l d r. Hemoglobin testleri Dokularda oksijen ihtiyac n n kar lanmas , eritrositlerdeki hemoglobin miktar na ba l d r. Hemoglobin miktar n ölçmek için ilk önce hemoglobin eritrositlerden serbest edilir ve kan n rengi standart ölçe in rengiyle k yaslan r. Hemoglobin 100 ml kanda gram olarak ifade edilir. Yeti kin erkeklerde hemoglobinin normal konsantrasyonu 100 ml kanda 14 – 17 g s n r aras ndad r. Yeti kin kad nlarda de erler daha dü üktür ve 100 ml kanda 12 – 15 g. c var ndad r. Hemoglobinin azalmas anemiyi belirtir.
66
KONU 5 Kan de erlerinin bir bütünü olu turmas için, yukardaki testlere ek olarak kan yayma i leminin de yap lmas gerekir. Bu i lem s ras nda, lam üzerindeki bir damla kan ba ka bir lam yard m yla ince bir tabaka olu turacak ekilde yay l r ve özel bir boya ile boyan r. Bu yayma i lemi farkl leukositleri belirlemek için kullan l r. Bu preparatlar mikroskop alt nda incelenir. Eritrositlerin büyüklükleri, renk ve ekilleri bak m ndan incelenip olgunla mam eritrositlerin yüzde say s belirlenir. Bu yöntemle zedelendikleri için, trombositlerin say s ve ekilleri belirlenemez. Malarya hastal na ve di er hastal klara sebep olan parazitler görünebilir. Bu yöntemle farkl akyuvarlar da görünür daha do rusu leukosit formülü belirlenir. Yani her bir leukosit çe idinin yüzdesi belirlenir. Her leukosit çe idinin farkl görevleri oldu u için say lar ndaki de i iklikler baz hastal klar n te hisi için önemlidir. P ht la ma olay n n incelenmesi Küçük kan damarlar ndan kan kayb n n önlenmesi p ht n n olu mas yla gerçekle ir. Ameliyatlarda ve di er acil durumlarda p ht la man n normal ve çabuk olmas önemlidir. P ht la ma birçok reaksyonu içeren bile ik bir olay oldu u için, p ht la man n uzamas farkl nedenler, yani hormonlara benzer maddelerin, kalsiyum tuzlar n n veya K vitamini yetersizli i sonucu olabilir. Farkl koagulasyon faktörleri vard r. Bunlar roma rakamlar yla I’den XII’ye kadar i aret edilir. Fakröt I brinojendir, faktör II protrombindir, faktör III tromboplastindir, faktör IV kalsiyum iyonudur. Bütün bu faktörlerin içeri i yüzde olarak belirlenebilir ve ölçülebilir. Bu veriler kanamayla seyreden hastal klar n te hisinde ve tedavisinde kullan l r. Koagulasyon için yap lan ek testler, kanama zaman n n, p ht la ma zaman n n, k lcal damarlar n n s k lmas ve trombositlerin fonksiyonunu belirleyen testlerdir.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Kan ve lenf insan vucudunun iç s v ortam n olu tururlar. Kan n üç temel görevi unlard r: ta ma, düzenleme, koruma. Kan, kan plazmas ve kan hücrelerinde olu mu tur. Kan hücreleri akyuvarlar, alyuvarlar ve kan pulcuklar d r. Len n, dokularda olan fazla s v y toplamak ve organizmay hastal klardan koruma görevi vard r. Lenf yap s na göre, akyuvarlar içeren bir kan plazmas d r.
Kendi bilgini yokla 1. Kan rengini nas l al r? 2. Kan n görevleri nelerdir? 3. Kan hangi k s mlardan olu mu tur? 4. Kan hücrelerinin her üçünü say ve aç kla. 5. Eritrositler, leukositler, trombositlerin temel görevleri nedir? Bunlar nerede olu urlar? 6. Lenf nedir ve nas l olu ur?
67
KONU 5 DERS 2 KALP, KAN DAMARLARI VE LENF DAMARLARI YAPISI VE GĂ&#x2013;REVLER Hat rla : Aç k ve kapal kan dola m nedir? nsan vĂźcudunun içerisinde, doku ve organlarda devaml olarak kan ve lenf s v s hareket eder. Bu ekilde vĂźcudun s v ortam n meydana getiriler. Kan n vucuttaki hareketine kan dola m , lenf s v s n n hareketine ise lenf dola m denir. Kan dola m n , kalp ve kan damarlar , lenf dola m n ise lenf damarlar ve lenf dĂź Ăźmleri olu turur. Kan ve lenf dola m aralar nda ba l d rlar. Kalp Dola m ve kalp Kan n durmaks z n hareket etmesine dola m denir. Kan n, kan damarlar ndaki hareketi kalbin çal mas yla gerçekle ir. Kalp, bir kasl pompad r. Onun çal mas yla kan, kan damarlar yard m yla ta nn r. Kalp, akci erlerin aras nda yerle mi tir. Kalbin koni â&#x20AC;&#x201C; armut ekli vard r ve ucuyla vucudun sol bĂślĂźmĂźne dĂśnĂźktĂźr. Bundan ĂśtĂźrĂź kalp at lar n gĂś Ăźs kafesinin sol taraf nda hissederiz. Kalbin bĂźyĂźklĂź Ăź insan yumru u kadard r.
Kalbin yap s
Ă&#x153;st ana toplardamar
aort
Akci er atardamar Akci er toplardamarlar
kapakç klar Sa kulakç k
Sol kulakç k Sol kar nc k
Sa kar nc k
Res. 5.6 Kalbin yap s
68
BĂślme
Kalp içi bo olan bir organd r. Kalp duvarlar n ßç tabaka olu turur (res. 5.6): iç tabaka â&#x20AC;&#x201C; epitel dokudan olu mu tur; orta tabaka â&#x20AC;&#x201C; kalp kaslar ndan ve d tabaka â&#x20AC;&#x201C; kalbi çevreleyen toba eklindeki zardan (perikard) olu mu tur.
KONU 5 Kalbin sa ve sol bölümü nsan kalbi, sa ve sol olmak üzere iki bölüme ayr lm t r (res. 5.5). Sa bölüm oksijence yoksun olan kan akci erlere, küçük kan dola m yard m yla pompalar. Kalbin sol bölümü ise oksijence zengin olan büyük kan dola m yard m yla bütün organizmaya pompalar. Sa ve sol bölüm, bir bölme yard m yla birbirinden ayr lm t r. Bu bölme kalp duvar gibi genelde kaslardan yap lm t r. Kalbin her bölümü iki odac a sahiptir. Kan alan odac a kulakç k denir, kan pompalayan odac a ise kar nc k denir. 1. Sa kulakç k organizmadaki dokulardan gelen kan al r. Oksijen bak m ndan yoksun olan bu kan toplardamarlarla ta n r. Toplardamardar kan kalbe kadar ta yan damarlard r. 2. Sa kar nc k, sa kulakç ktan gelen kirli kan akci erlere pompalar. 3. Sol kulakç k, akci erlerden, akci er toplardamarlar yla dönen oksijence zengin olan kan al r. 4. Sol kar nc k, oksijence zengin olan kan bütün organizmaya pompalar. Bu kan atardamarlar yard m yla kalpten dokulara kadar ta n r. Kalpte bulunan kan sadece tek yönde hareket eder. Böyle bir durumun olmas , kapakç klar denen özel bölümlerin bulunmas na ba l d r. Bu kapakç klar, kulakç k ile kar nc k aras nda ve kar nc k ile atardamarlar aras nda bulunur.
Kulakç klar n sistolu kar nc klar n diyastolu
Kar nc klar n sistolu kulakç klar n diyastolu
Kalbin görevleri Kalbin çal mas Kalbin sa ve sol bölümünün birbirinden ayr olmas na ramen, bu iki bölüm beraber çal rlar. Kan, kalp bo luklar ndan kalp kas n n kas l p gev emesiyle hareket eder. lk önce kulakç klar, daha sonra ise kar nc klar kas l r. Bu aktiv evreye sistol denir. Her kas lma evresinden sonra Res. 5.7 diyastol denilen dinlenme evresi Kalbin çal mas ba lar. Kulakç klar dinlenme dönemindeyken, kar nc klar n ayn zamanda aktiv dönemi ba lar. Kar nc k kas l rken kapakç klar kulakç a do ru olan deli i kapat p kan n geri dönmesini önler. Kan pompalad ktan sonra kar nc klar dinlenir. Bu süre içerisinde her iki kar nc n kaslar gev er. Bu durum çok k sa sürer, öyleki kulakç klar tekrar kanla dolar. Bu bir kalp devridir, 0,8 saniye sürer, ve bir kalp at olarak ifade edilir. (res. 5.7).
69
KONU 5 Kalp, insan vucudunda kendi çal mas n kendi te vi iyle tertipleyebilen tek organd r. Fakat kalbin çal mas nda sinir sisteminin de etkisi vard r. Organizman n durumuna ba l olarak, kalp kendi çal malar n h zland r r veya yava lat r. Organizmada kan, kandamarlar yard m yla ta n r Kan damarlar , kalple beraber içinde kan n akt kapal bir sistemi olu tururlar. Kan damarlar görevlerine göre üç gruba ayr l rlar; (res 5.8) Atardamarlar. Kan kalp kar nc klar ndan dokulardaki k lcal damarlara ta r. Bunlar n duvarlar elastik olup kolayca toplan p gev erler. Böylece kalpten pompalanm olan kan n hareketini sa larlar. En küçük atardamarlara arterioller denir. Toplardamarlar. Dokulardaki k lcal damarlarda toplanan kan kalbe geri getirirler. Toplardamar duvarlar pek esnek de ildir. Büyük toplardamarlar n iç duvarlar nda, kan n tek yönde kalbe do ru hareket etmesini sa layan kapakç klar bulunur. Bu kapakç klar en çok vucudun alt k sm ndaki toplardamarlarda bulunur. En küçük toplardamarlara venüller denir. K lcal kan damarlar kan ve hücreler aras nda ya da kan ve akci erlerdeki hava aras nda madde al – veri ini sa larlar. Duvarlar tek s ral epitel dokudan olu mu tur. Duvarlar çok ince oldu u için kan ve hücreler aras nda madde al – veri i yap labilir. K lcal damarlar arterioller ve venülleri birbirine ba larlar. Kan damarlar kendi çaplar n büyütebilir ve küçültebilirler. Kan damarlar n n geni lemesine vazodilatasyon denir. Bu de i iklik bölgenin daha fazla kan almas n sa lar. Bundan farkl olarak vazokonstruksiyon kan damar çap n n küçülmesini ya da toplanmas n sa lar, ki bu durum kan ak m n azalt r. Nab z ve kan bas nc Normal durumlarda kar nc klar kan atardamarlara pompalar. Kar nc k kas ld zaman bas nçtan dolay kan kan damarlar na do ru pompalar. Kan n devaml bu ekilde pompalanmas atardamarlarda dalgal hareketlere yol açar. sebep olur. Bu çe it dalgal harekete nab z denir. Nab z vucut yüzeyine yak n olan baz atardamarlarda hissedilir. Nab z en fazla bilek ve boyun atardamarlar nda hissedilir. Normal nab z bir dakikada 70 – 80 kalp at d r. Nab z yard m yla kalbin çal mas belirlenir.
70
Kapakç k
K lcallar
Atardamar
Toplardamar
Venül Arteriol
Res.5.8 Kan damarlar
KONU 5 Kan bas nc ve onun ayarlanmas Kan bas nc , kan n kan damarlar duvarlar na yapt bas nçt r. Kan bas nc , kalbin çal mas ve kan damarlar n n direnci sonucu meydana gelir. Lenf damarlar n yap s Lenf damarlar n yap s toplardamarlar n yap s na benzer . En küçük lenf damarlar n – lenf k lcallar n, kör uclar vard r. Daha do rusu bir ucu vücut s v lar na, di er ucu ise daha büyük lenf damarlar na aç l r. Lenf s v s n n lenf damarlar ndaki hareketi, toplardamarlardaki kan n hareketi gibidir, yani kaslar n ve kapakç klar n yard m yla hareket eder. En sonunda bütün lenf s v s , iki büyük lenf damar nda toplan p tekrar kan dola m na döner.
Dü ümler
Kapakç klar
Res. 5.9 Lenf dü ümün yap s
Lenf damarlar ndan lenf s v s lenf dü ümlerine geçer. Lenf dü ümleri, lenf s v s için ltrelerdir. (res. 5.9). Bunlar yuvarlak ekilde ve farkl büyüklüktedirler. Ba dokusundan olu mu kapsülleri vard r. Bu kapsül dü üm içine do ru girip onu birçok bölüme veya dü ümcü e böler. Lenf dü ümlerinde farkl leukosit türünü içeren lenf dokusu vard r. Burada lenf süzülür, temizlenir ve bir ta y c lenf damar yard m yla lenf dü ümünden d ar at l r. Lenf dü ümleri genelde bir yerde grup halindedirler. En s k ve en önemli lenf dü üm gruplar , boyun bölgesinde, koltukaltlar nda, soluk borusu, ba rsaklar etraf nda ve kas k bölgesinde yerle mi lerdir.
Lenf dü ümlerin grubuna bademcikler de girer. Bunlar bo az n her iki taraf nda bulunurlar. Timus bezi lenf sisteminin özel bir k sm d r. Gö üs kafesinin üst k sm nda gö üs kemi inin arkas nda yerle mi tir. Timus bezi, bebe in do um öncesi ve çocukluk döneminin ilk üç ay nda ba kl k sisteminin geli mesinde önemli rolü vard r. Dalak, kan temizleyen organd r. Kar n bo lu unun sol taraf nda yüzen kaburgalar alt nda yerle mi tir. Dalak yumu ak, koyu renkte biraz yass bir organd r. Kendi büyüklü üne göre fazla miktarda kana sahiptir. Bu organ ltre görevini üstlenen yumu ak bir öz (ilik) ile doldurulmu tur. Dalakta ayn zamanda bakterileri ve zararl maddeleri yok eden leukositler bulunur. Bundan ba ka bu organ kan deposudur ve eritrositlerin parçalanmas nda görev al rlar. E er dalak organizmadan ç kar l rsa onun görevini di er lenf dü ümleri al r.
Kan bas nc n n ölçülmesi
71
KONU 5 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Kan n, kan damarlar ndaki hareketi kalbin çal mas sayesinde gerçekle ir. Kalp iki kulakç k ve iki kar nc a ayr lm t r. Kalbin sol yar s nda oksijenden zegin kan, sa taraf nda ise karbon dioksitten zengin kan dola r. Kalp kas n n devaml kas l p gev emesiyle kan, kalpte tek yönde hareket eder. Kan kalpten d ar atan kan damarlar na atardamarlar, kan kalbe getiren kan damarlar na ise toplardamarlar denir. Nab z, kan n kan damarlar ndaki dalgal hareketidir. K lcal kan damarlar organizmada kan ve hücreler aras nda ya da kan ve akci erlerdeki hava aras nda madde al – veri ini sa lar. Lenf damarlar n yap s toplardamarlar n yap s na benzer yap s vard r. Lenf dü ümlerin, lenf s v s n ltre etme görevi vard r. Lenf dü ümlerin grubuna bademcikler de girer. Dalak kan lte eden organd r.
Kendi bilgini dene 1. Kalp duvar n olu turan üç tabaka hangileridir? 2. Kalbin k s mlar n say ve onlar n görevlerini aç kla. 3. Her kapakç n görevi nedir ve onlar nerede bulunurlar? 4. Kalbin çal mas n aç kla. Kalbin çal mas neyi belirtir? 5. Kan damarlar n n üç temel grubunu say ve onlar n görevlerini aç kla. 6. Bir damla kan n ayak k lcal kan damarlar ndan ba k lcal kan damarlar na kadar giden en k sa yolu aç kla 7. Hangi kan damarlar sa kulakç a kan getirir. Hangileri ise oksijence zengin olan kan sol kulakç a ta r? 8. Nab zla ne belirlenir? Nab z genelde nerede ölçülür? 9. Lenf dü ümün yap s n ve görevini aç kla. 10. Dala n görevi nedir?
72
KONU 5 DERS 3
DOLA IM S STEM KAN VE LENF DOLA IMI
KAN DOLA IMI – BÜYÜK VE KÜÇÜK KAN DOLA IMI Bu konuda kan damarlar yla ilgili verilmi olan resimleri inceledikten sonra dola m sistemini çok daha kolay anlayabilirsiniz. E er bu bilgilere, kan ve kalp ile bildiklerinizi de eklerseniz dola m sisteminin resmi çok daha anla l r olacak. Bütün kan damarlar kan dola m n olu turur. Kan dola m iki bölüme ayr l r: Akci er – küçük ve genel – büyük kan dola m .
Üst anatoplar damar
ba ve eller
akci er atardamar
aort
sol kulakc k
sa kulakç k alt anatoplar damar
sa kar nc k
sol kar nc k
iç organlar
ayaklar
Res 5.10 küçük ve büyük dola m
Küçük kan dola m . Bu kan dola m sistemiyle kan karbondioksitten kurtulup oksijenle zenginle ir. Küçük kan dola m , kalbin sa kar nc ndan akci er atardamar yla ba lar. Akci er atardamar ikiye ayr larak sa ve sol akci ere kollar gönderir. Akçi erlerde k lcal kan damarlar yard m yla gaz al – veri i yap l r, yani kandaki karbon dioksit alveollere, alveollerdeki oksijen ise kana geçer. Oksijence zengin olan kan her iki akci erden iki er olmak üzere dört akci er toplardamar ile kalbin sol kulakç na geri döner. Büyük kan dola m . Bu sistemin kan damarlar , bütün dokulara besleyici madde ve oksijen ta yarak onlar zararl maddelerden ar nd r r. Büyük kan dola m vucudun en büyük atardamar olan aortun ç kt sol kar nc ktan ba lar. Aort birkaç k s ma ayr labilir : ç kan aort, aort kemeri ve inen aort.
Ç kan aort kalbin yak n nda sa ve sol kalp atardamar olmak üzere iki kola ayr l r. Bu damarlar kan kalp kas na götürürler. Aort kemeri ba a, boyun bölgesine ve kollara kan ta yan üç büyük kola ayr l r. nen aort, vucuttaki bütün organlara kan götüren daha küçük atardamar kollar na ayr l r. Atardamarlar daha küçük atardamar olan arteriollerere, bunlar ise doku ve hücrelere kadar uzanan atardamar k lcallar na ayr l r. Burada madde ve gaz al – veri i olur. Buradan venüllere ba lanan toplardamar k lcallar ba lar, venüller ise kan kalbe ta yan belli toplardamarlar olu tururlar. Alt üyeler toplardamarlar ve kar n bo lu u organlar n n toplardamarlar yla vucudun alt k sm ndan toplanan kan alt ana toplardamar yard m yla sa kulakç a gelir. Ba , boyun, üst üyeler ve gö üs kafesinin toplardamarlar üst ana toplardamarlar nda birle ip kan sa kulakç a getirir.
73
KONU 5 Akci er atardamarlar büyük dola m sistemindeki atardamarlar ndan farkl olarak oksijence yoksun olan kan ta rlar, akci er toplardamarlar ise oksijence zengin olan kan ta rlar. Kalp dola m . Kalp çal mas esnas nda büyük miktarda enerji harcar, bu enerjiyi oksijen ve besin maddelerinden kar lar. Bunun için kalbin kendine özel dola m vard r. Aortan n ç kan k sm ndan kalp arterleri ayr l r ve kalbe oksijenden zegin kan getirirler. Kalpten de karbon dioksitten zengin kan ç karan toplardamarlar ç kar. LENF DOLA IMI Kan n süzülmesinden elde edilen lenf s v s , lenf k lcallar nda toplan r. Bununla lenf dola m ba lar. Hücrelerden ve dokulardan toplanan lenf s v s kalbe do ru tek yönlü lenf k lcallar ndan daha büyük lenf damarlar na geçer. En sonunda bütün lenf s v s iki büyük lenf damar nda toplan r ve kalbin yak nlar nda alt ana toplar damara dökülür. Bu ekilde lenf tekrar kan dola m na dönmü olur.
DOLA IM S STEM HASTALIKLARI, ZEDELENMELER , KORUNMASI VE BAKIMI
Akci er k lcallar toplardamarlar
Kalp hastal klar ndan korunma Kalp hastal kalr n n azalmas için bütün korunma tavsiyelerini sayamay z belki ama, onlardan baz lar n önerece iz: 1. Bütün besin maddelerini içeren sa l kl beslenme. Özellikle tah l ürünleri, meyve ve sebzeler yenilmeli, hayvansal ya lardan kaç n lmal d r. 2. Her tür enfeksiyondan korunmal y z. Di lerin bak m da çok önemlidir ve her zaman di lerin sa l kl olmas gerekir. 3. Uygun dinlenme. nsanlar kalp hastal klar ndan korunmalar için sigara ve a r miktarda alkol kullanmaktan kaç nmal d rlar. 4. Devaml ve programl yap lan egzersizler de kalbi hastal klardan korur.
atardamarlar
lenf damar
kalp toplardamarlar
atardamarlar
lenf dü ümü
k lcallar lenf k lcal
Res 5.11 kan ve lenf sistemleri aras ndaki ili ki
74
KONU 5 Kalp hastal klar Mevcut olan kalp hastal klar ndan en s k rastlananlar sayaca z: kalbin üç tabakas ndan birinin iltihab , kalp yap s ndaki do u tan gelen bozukluklar, kalp kas na kan götüren kan damarlar n n bozukluklar , enfarktüs, kalp çal mas ndaki düzensizlikler, aritmiler ve di er hastal klar.
Kan damarlar hastal klar Kan damarlar nda en s k rastlanan hastal klar unlard r: kan damar duvar n n sertle mesi, ateroskleroz denilen kan damarlar n iç duvar na ya lar n birikmesidir (res.5.13). Bazen, atardamarlar mukozas n n zedelenmi olan k sm nda kan p ht lar (tromblar) olu abilir. Bu tromblar bazen kandamarlar n az veya çok t kayabilir, kalp atardamarlar nda görüldü ü gibi. Di er durumlarda ise kalsiyum tuzlar , broz ba dokusu atardamarlar duvarlar nda sertle erek arterioskleroz olu mas na sebep olur.
Ya lar
Res. 5.13 Ateroskleroz geli imi
Aort
Kalp atardamar n n t kanmas
Res. 5.12 Kalp kas n besleyen kandamarlar n t kanmas ve enfarktüsün meydana gelmesi
75
KONU 5 Çok ya l besinle beslenmek ve sigara kullanmak arterioskleroz hastal n n belirme riskini art r r. Temiz hava ve bedensel etkinlikler ise kan damarlar n n daha elastik olmas n sa lar. Çok s k rastlanan di er bir durum ise toplardamar geni lemesidir. Bu hastal klarda deri alt toplardamarlar ilk önce i er, daha sonra e rilerek normal çal ma görevlerini kaybeder. Bu hastal k, günün büyük bir k sm n ayakta geçiren ki ilerde örnek : sat c larda s kça rastlan r. Kan hastal klar En s k rastlanan kan hastal klar üç gruba ayr labilir: - Anemi (Kans zl k) – bu hastal k hemoglobin miktar n n ya da eritrosit say s n n azalmas d r, bu da dokularda oksijen yetersizli ine sebep olur; - Lösemi – bu hastal k leukositler say s n n artmas durumudur; - P ht la ma hastal klar , hemo li hastal nda oldu u gibi, organizmada kan n p ht la ma yetene inin azalmas yla meydana gelir.. Bütün kan hastal klar n n ortak özellikleri kal tsal olmalar d r.
Kanama ve ilk yard m Kan damarlar nda büyük miktardaki kan kayb na kanama denir. Kanamalar iç ve d olabilir. K lcal kan damarlar n n zedelenmesi sonucu olu an kanamalar, kan n normal p t la ma olay ile durdurulur. Kan n daha büyük kan damarlar nda akmas ilk yard m verilerek durdurulabilir. Böyle durumlarda yaray do rudan temiz bir bezle bast r p kanamay durdurabiliriz. lk yard m n nerede ve nas l verilmesi gerekti ini bilmek önemlidir, fakat s kmalar ve bast rmalar çok uzun sürmemelidir. Çünkü bast r lan yerlerde dokular zedelenebilir.
a)
b)
Kalp masaj Baz sebeplerden dolay kalbin çal mas durursa, kan dola m da durur, bununla beraber solunum da durur. Bu durumlarda hayat tehlikesi vard r. Belli bir i lemle suni yolla dolla m sistemi çal t r labilir. Bu yöntem kalp masaj olarak bilinir.
c)
Bas nç uygulayarak kanaman n durdurulmas :
) köprüçük kemi i alt atardamar b) koltuk alt atardamar c) dirsek üstü atardamar
76
KONU 5
Kalp masaj
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Organizmada kan n, kan damarlar içinde hareketine dola m denir. Büyük ve küçük kan dola m olarak ikiye ayr l r. Küçük kan dola m sa kar nc kta ba lar akci erlerden geçerek sol kulakç kta biter. Bunun görevi kan fazla karbondioksitten kurtar p oksijenle zenginle tirmektir. Büyük kan dola m sal kar nc kta ba lar, kan damarlar yla bütün vucudu dola r ve sa kulakç kta biter. Bunun görevi bütün hücre ve dokular oksijenle beslemek ve yaratt klar karbondioksidi onlardan almak. Lenf dola m lenf k lcallar yla ba lar. Lenf dü ümlerinde temizlenmi olan lenf s v s iki büyük lenf damar yla tekrar kan dola m na döner. Dola m sistemi organlar na yorgunluk, heyecen, sinir ve stresli durumlar, düzensiz beslenme, nikotin, alkol v.b gibi durumlar zararl etki yapar.
Kendi bigini dene 1. Dola m nedir? 2. Bu terimler aras ndaki farkl l klar aç kla:
. Küçük kan dola m ve büyük kan dola m , b. Sistol ve diyastol. 3. Hangi kan damarlar sa kulakç a kan getirir? Hangi kan damarlar sol kulakç a kan getirir? 4. Çiftlerde verilmi terimler aras ndaki farkl l klar aç kla :
. Küçük kandola m ve büyük kan dola m , b. Arteriol ve venül, c. Vazodilatasyon ve vazokonstruksyon, ç. Ateroskleroz ve arterioskleroz. 5. Kalbin hangi hastal , en fazla ani ölüme sebep olabilir? 6. Hangi organlarda en s k toplardamar geni lemesi olur? 7. Kan durdurma prosedürleri hangileridir? 8. Kalp çal mas durdu u zaman neden kalp masaji yap lmas gerekir?
77
KONU 5 KISA ÖNER LER -Sigara ve alkol kullanma -Düzgün beslen, vucut a rl na dikkat et -Hergün düzenli ziksel etkinlikler yap -Yo unlu unu azalt, rahat olmay ö ren
DOLA IM S STEM 1. ETK NL K Kan mikroskopta incelemek ARAÇ VE GEREÇLER: kan yaymas preparat ,mikroskop, defter 1. Mikroskobu haz rla. 2. Preparat yerle tir ve incele 3. Alyuvarlar ve akyuvarlar gözetle. Onlar çiz 4. Ö retmeninde ödevini kontrol et. 2. ETK NL K2 Kalp yap s n n incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: kasaptan inek yada domuz kalbi al, diseksiyon kab , ne ter. 1. Kalbin d görünü ünü incele. 2. B cak ya da ne ter yard m yla kalbi ikiye böl. 3. Onun yap s n incele. Kalbe giren ve ç kan kan damarlar ve kar nc klar aras ndaki bölmeye dikkat et. Gördüklerini çizmeye, i aretlemeye ve s radaki sorulara cevap vermeye özen göster. Kalbin hangileri atardamar, hangileri ise toplardamarlar d r? Neye göre fark ediyorsun? Kulakç k ve kar nc klar aras ndaki bölmeler nas l görünüyor? Neden kalpteki sol kar nc n kaslar , kalbin di er kaslar ndan daha güçlüdür? 3 ETK NL K Nab z ve kan bas nc n ölçmek GEREÇLER: Kan bas nc n ölçme cihaz . 1. Yumu ak dokunu larla dirsek alt atardamar n bul. Saatine bak ve 1 dakikadaki nab z at lar n say. 2. Ondan sonra 10 tane nav çek. Deneyi tekrarla. Nab z at lar ndaki fark aç kla. 3. Ö retmenin aç klamalar ndan sonra, ö retmen yard m yla kan bas nc ölçme cihaz n düzene ini arkada n n dirse i hizas nda yerle tir. 4. Bir önceki deneydeki gibi nab z bul. 5. Ölçme cihaz n vanas n kapat p ritmik olarak pompala. Manometrede bas nç artacakt r. 6. Kalp at lar n hissetmedi in zaman pompalamay durdur. 7. Yava ça vanay aç ve manometrede bas nc n dü ü ünü takip et. Nab z tekrar hisetti ide manometrede o an gösterilen bas nç, sistol bas nc na uyar. Sistol ve diyastol bas nc n onaylamak için stetoskop olmas mecburidir.
78
KONU 6 BA I IKLIK S STEM Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - Ba kl k sisteminin önemini ve görevini anlayabilirsiniz; - Antijen ve antikoru aç klayabilirsiniz; - Kanda olas antijen – antikor kombinasyonlar n anlayabilirsiniz; - Kan gruplar n kal tdsal aktar lmas n anlayabilirsin; - Transfuzyon ve transplantasyon mekanizmalar n anlayabilirsiniz; - A lar n etkisini ve önemini aç klayabilirsiniz; - Enfeksiyon ve hastal klardan korunma ekillerini sayabilirsiniz;
Bu konuda ö renece in kavramlar : - mmünobiyolojik reaksiyon, -kan gruplar , -ba kl k, -antijen, -antikor, -a , -alerji, -kan gruplar , -transfuziyon, -transplantasyon, -aids.
79
KONU 6 DERS 1
RGAN ZMANIN SAVUNMA YETENEKLER
MMÜNOB YOLOJ K REAKS YONLAR Vucudun hastal klara kar savunmas nsan, kendi ya am boyunca birçok mikroorganizmayla ( bakteri, virüs, mantar v.b), devaml temas içindedir. Birço umuz bu temaslar sonucu birçok mikroorganizmaya kar dirençli oluyoruz. nsan organizmas n zararl etkenlerden korunmas n sa layan sisteme savunma veya ba kl k sistemi denir. Ba kl k sistemi özel hücrelerden ve lenf dokusundan olu mu tur. Ba kl k sisteminin savunma reaksiyonu özel ve özel olmayan savunma gibi olabilir. Özel olmayan savunma - vucudumuza giren her hangi bir sald rgana kar etkili ve özel savunma - yanl z belli sald rgana kar etkilidir.
yara
Res. 6.1. Enfeksyon olmayan yara iyile mesi
Enfeksiyonun olu mas nsan sa l birçok canl n n sald r s na maruz kalmas na ramen, enfeksiyonun olu up olu mayaca n belirleyen belli sebepler vard r. Bu yüzden baz sald rganlar sadece belli doku ve organlar seçer, baz lar ise birçok organ veya bütün bir sistemi seçer. Enfeksiyona sebep olan canl lar genelde çok küçüktürler ve tek isimle mikroorganizmalar olarak adland r l rlar. Mikrobun hastal k yapmas için sunlar gereklidir: - Giri kap s , sald rgan n organizmaya girdi i yerdir ( zedelenmi deri, a z bo lu u v.b). - Her mikrop organizman n savunma sistemini yenmesi için yeterince güçlü olmas gerekir. - Enfeksiyonun olu abilmesi için vucuda sald ran sald rganlar n yeterli say da ( dozda) , olmas gerekir.
80
KONU 6 - son olarak organizman n durumu, genel ziksel ve psikolojik sa l , beslenmesi, ya ama yeri ve insan n ya da önemlidir. Özgü olmayan savunma Deri, zararl mikroorganizmalar n kar s na ç kan ilk engeldir. Organizmaya girmeleri için önce derinin zedelenmesi gerekir. Vücudun iç k sm na do ru giden yollar kaplayan mukoza da bir engel gibi etki eder. Gözya , ter ve tükürük gibi vucut s v lar , organizman n korunmas nda görev al rlar. Hap rman n ve öksürü ün de faydal etkisi vard r, çünkü bu yolla da organizma yabanc maddeleri d ar ya atar. Baz beyaz kan hücrelerinin örnek, nötro ller ve makrofajlar n yabanc maddeleri içine alma ve onlar yok etme yetenekleri vard r bu olaya fagositoz denir. (Res. 6.2)
Res. 6.2. Bakteri fagositozu
ltihaplanma ltihaplanma organizman n sald rganlardan kurtulma yollar nda biridir. Bu olay vucuda bakterilerin sald rmas , ate ve kimyasal maddelerden olu an yanmalar, kesilme veya yaralanma sonucu ortaya ç kar. E er iltihaplanma mikroorganizmalardan kaynaklan rsa buna enfeksiyon denir. Zararl mikroorganizmalar n vucuda girmesiyle ve onlar n ço almas yla vucutta birçok savunma olay ba lar. ltihap olay olarak adland r lan savunma dört klasik belirtiyle: yüksek ate , k zarma, i me ve a r yla kendini gösterir. Sald rganlar organizmaya girdikten sonra organizman n artlar na uyum sa lamalar gerekir, üremeye ba larlar ve belirli olgunlu a ula t klar nda hastal k meydana gelir. Bula ma döneminden hastal k belirtilerin ortaya ç kt döneme kadar geçen zamana inkubasyon dönemi denir. Antijenler Antijen, organizmaya girip ba kl k sistemini devreye koyan her maddedir. Antijenler mikroorganizmalar n, eritrositlerin ve di er hücrelerin yüzeylerinde, polen, zehir ve besinlerde de bulunabilirler. Antijenler insanda T – B - hücreler olarak adland r lan özel lenfosit türlerini de aktif ederler. Bu lenfositlerden baz lar do rudan yabanc hücreleri yok ederler, baz lar di er leukositlere aktif maddeler salg larlar, baz lar ise yabanc maddeyi haf zas na kaydedip bu maddeyle tekrar kar la t nda onu yok eder. B- hücreler antikor üretebilen özel lenfositlerdir.
81
KONU 6 Antikorlar, antijenin bir bölümünü belirleyebilen ve onunla ba lanabilen proteinlerdir. Her antijene kar özel antikor üretilir. Antikor taraf ndan antijeni tan ma reaksiyonuna antijen – antikor reaksiyonu denir. Baz antikorlar kanda uzun süre kal rlar ve her zaman kendi antijenini tan y p onlarla ba lan rlar. (res.6.3). Bu durumda tehlikeli antijen yok edilir veya hastal a sebep olma yetene i kaybedilir, böylece insan organizmas uzun süre korunmu olur.
Bakteri Bakteri antijeni Hücreler aras bo luk
Antikor Antijen etkisi yapan proteinler
Antikorlar
antikor reseptörü
Res 6.3 Antijen – antikor reaksiyonu
akyuvar hücresi
Ba kl k munite (ba l l k) sözcü ü, bir eyden savunma veya korunma anlam nda olan latince sözü ‘immunitas’’ sözünden gelir. Bu yüzden ba kl k, hastal a kar en son savunma yöntemidir. Ba kl seçici bir olayd r, daha do rusu belli bir hastal a kar olu an ba kl k di er bir hastal a kar ba kl k olarak etki etmek mecburiyetinde de ildir. Ba kl n bu özeli ine spesi klik denir. Ba kl k iki çe it olabilir: do al ba kl k ve suni ba kl k. Do al ba kl k Do al ba kl k, do u tan kazan lan yada kal tsal ve sonradan kazan lm olabilir. Do u tan kazan lm (kal tsal) ba kl k, organ zman n do u undan vard r, yani bebek do u uyla birlikte kal tsal olarak ta r. Bunun için bebek hayat n n ilk ay nda bula c hastal klara yakalanmaz. Sonradan kazan lan ba kl k, hayat boyu süresince kazan lan ba kl kt r. Bu ba kl k do al yolla belirli bir hastal k geçirmekle kazan l r. Sonradan kazan lan ba kl k k sa vadeli veya uzun vadeli olabilir. Suni ba kl k Suni ba kl k a veya serumla kazan lan ba kl kt r. A , tehlikeli veya zay f aktiviteli, hastal k yaratmayan fakat antikor yaratabilmek için ba kl k sistemini harekete geçiren antijen özelli i gösteren mikroorganizmalar n k s mlar n , bulunduran kar md r. Elde edilen savunma maddeleri, üretilmi olduklar sald rganlara kar organizmay korur. Bu olay sald rganlar n organizmaya nas l ve hangi ekilde girdiklerine ba l de ildir. (res. 6.4). Günümüzde bilinen a lar: tuberkuloz, tetanüs, çocuk felci, difteri v.b.
82
Res.6.4. a
KONU 6 kinci tür kazan lan suni ba kl k serum yard myla yap l r. Serumla organizmaya haz r antikor verilir. Sadece ihtiyaç oldu unda verilir. Birkaç serum türü vard r: Y lan zehirine kar serum, tetanoz v.b.
Önemli uyar : imdiye kadar ald n a lar kendi sa l k karnende kontrol et. Senin vucudunun reaksiyonlar nas ld ve neden.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti De i ik hastal klara kar organizman n direnç göstermesine ba l k denir. Vücuda sald ran mikroorganizmalar ve vücuttan at lan zehirli maddeler antijenlerdir. Antikorlar, antijenlerin bir k sm n tan yan ve onlarla ba lanabilen proteinlerdir. Sadece belirli antijenleri tan yabildikleri için antikorlar spesi k yap lard r. Birbirlerini tan yabilme reaksiyonuna antijen – antikor reaksiyonu denir. Ba kl k do al ve suni olabilir. Do al ba kl k do umdan gelen ve sonradan kazan lan ba kl kt r, suni ba kl k ise a ve serumla kazan l r.
Kendi bilgini dene 1. Ba kl k nedir ve ba kl ktaki temel olaylar aç kla 2. Organizmada enfeksiyonun oldu u nas l anla l r? 3. Özel olmayan savunma nedir? Birkaç örnek ver. 4. ltihaplanma olay n aç kla. 5. Kal tsal ve sonradan kazan lm ba kl n aras ndaki temel fark nedir? 6. Antijen ve antikorun na oldu unu aç kla. Antijen ve antikor aras ndaki reaksiyon neden spesi k reaksiyon olarak aç klan r? 7. Suni ba kl kazanma biçimleri hangileridir?
83
KONU 6 DERS 2 KAN GRUPLARI VE KAN NAKL E er kanama ve hastal k sonucu kan miktar n n azalmas olursa organizmadaki hücrelerde oksijen ve besin maddelerin yetersizli i olur. Bu durumlarda ilk yard mda al nacak tek önlem ba ka insandan kan nakli yapmakt r. Bu yönteme kan nakli ( transüuzyon) denir. Tansfüzyona ihtiyaç duyuldu unda çok dikkatli olunmal d r, çünkü bir insandan al nan kan herhangi bir insana verilemez. Yap lan incelemeler sonucu, eritrositlrin üzerinde özel proteinler oldu u tespit edilmi tir. Bu proteinler kan al c s nda antijen olarak etki edip antikorlar n olu mas na sebep olurlar. E er insan uygun olmayan kan grubundan kan al rsa o zaman antijen – antikor reaksiyonu meydana gelir, eritrositler birbirine yap arak çökerler. Bu durumda kan alan hastan n sa l k durumu düzelece i yerde daha da kötüle ir.
antijeni
A kan grubu
AB antijeni
AB kan grubu
B antijeni
B kan grubu
antijen yok
O kan grubu
Res. 6.5 Insan eritrositlerin zar ndaki antijenler Eritrositlerin zarlar nda çok say da protein vard r. Bu proteinlerin iki grubu, transfuziyon s ras nda antijen olarak etki edip reaksiyonlar n olu mas na sebep olurlar. Bunlar A – veya B – antijenler ve Rh – faktör olarak adland r l rlar. A – ve B – antijenlerinin bulunup bulunmay lar na göre insanda dört kan grubu vard r: A, B, AB ve O. Her kan grubunun i areti eritrosit zar nda bulunan antijeni gösterir. E er eritrosit zar nda sadece A – antijeni bulunursa insan A kan grubuna, E er sadece B – antijeni bulunursa B kan grubuna sahiptir. AB kan grubunda eritrositlerde her iki antijen bulunur, O kan grubunda ise hiçbir antijen bulunmaz. nsan n kan plazmas nda A – veya B – antijenine kar antikorlar bulunabilir (res. 6.5). O kan grubu bütün gruplara kan verebilir, çünkü antikorlar n olu mas na sebep olan antijenleri yoktur.
Res. 6.6
84
KONU 6 Buna kar n, AB kan grubundan olan insanlar n kan nda, di er kan gruplar ndaki proteinleri tan yan antikorlar yoktur, Bundan ötürü bu insanlar her tür kan grubundan kan alabilirler. (tablo. 6.1). Demek oluyor ki O kan grubuna sahip olan insan bütün gruplara kan verebildi i halde yanl z kendi grubundan kan alabilir. Bu yüzden bu kan grubuna sahip olan insanlara genel kan verici ad verilir. Tam tersi AB kan grubuna sahip olan insanlar ise bütün gruplardan kan alabildi i halde sadece kendi grubuna kan verebilirler, bunlara genel kan al c denir. (res. 6.6). Daha güvenli olmas için, insanlar sadece ayn kan grubundan olan insanlara kan vermelidirler. Rh - faktör nasnlar n 85% ‘den fazlas n n eritrosit zarlar nda Rh – faktör olarak adland r lan, antijen olarak etki eden özel bir protein bulunur ( Rhesus maymununda ilk kez bulundu u için bu antijene Rhesus denilmi tir.). Eritrositlerde Rh proteini olan insanlara Rh – pozitif denir. Eritrositlerde Rh proteini olmayan insanlara Rh – negatif denir. E er Rh – pozitif kan , Rh – negatif kana sahip olan insana verilirse, bu kan ‘’tehlikeli’’ Rh – antijenine kar antikor üretebilir. Rh – pozitif eritrositler, ikinci bir transfuzyon s ras nda tekrar bu antikorlarla kar la rsa sald r ya u ray p yok edilebilirler.
Tablo 6.1 ABO sisteminde kan gruplar Kan grubu _
Antijen _
B _B
B _,B Yoktur
Kan alabilece i gruplar Kan verebilece i gruplar _, _,_B B, _,B,_B,
B,_B _B ,_,B,_B
Transplantasyon Hayvanlardan veya ba ka bir insandan organ ve dokular al narak, di er bir insan n zedelenmi doku ve organlar yla de i tirebilme umudu uzun süre mevcutmu . Bir organ n bir yenisi ve sa lam ile de i tirilmesine transplantasyon ( organ nakli ) denir. Bu konuyla ilgili yap lan birçok denemeler ba ar s z sonuçlanm , çünkü önceden söyledi imiz gibi her organizma vucuda giren her yabanc maddeyi, buna insan veya hayvandan al nan dokular da dahil olmak özere yok etmeye çal r. Organizman n normal olan bu reaksiyonuna atma sendromu denir. Kan naklinde oldu u gibi, her transplantasyon olay nda da vericinin dokusu al c n n dokusuna uymal d r. Dokular n uyumu birçok laboratuvar tahliliyle tespit edilebilir ve her zaman nakledilecek organ n al c n n organizmas taraf ndan at lmamas için, dokular nda daha az antijen bulunan vericiler bulunmas için çaba harcan r. Ço u kez verici ve al c n n antijenleri tamamen uyu mad için al c ya, nakledilen doku ve organa kar olu acak ba kl k reaksiyonunu bloke edecek ilaçlar verilir.
Dü ün : Nakledilen bölümün al c taraf ndan en iyi ekilde kabul edilmesi ne zaman olur?
85
KONU 6 mmünobiyolojik korunmada meydana gelen zedelenmeler ve hastal klar Alerji, antijenler ve antikorlar aras ndaki reaksiyondur. A r duyarl l k alerji için kullan lan daha geni bir terimdir, çünkü normal durumlarda birçok insan için zararl etkisi olmayan, belli maddelerin yok edilme reaksiyonlar n kapsar. Alerji reaksiyonunda görev alan antijenlere alerjen denir. Di er antijenler gibi bunlar da proteinlerdir. Alerjenler için örnek olarak polen, ev tozu ve besindeki baz proteinler olabilir. Her insan belli antijene kar ayn tepkiyi vermez. E er alerjen, ona kar hassas olan belli dokularla birçok kez temasa gelirse antikor üretmeye ba lar. nsan bu alerjenle tekrar temas haline gelirse antijen – antikor reaksiyonu olu acakt r. E er bu reaksiyon kanda gerçekle irse hiçbir zaman zarar olmaz. Fakat çok kez alerji s ras nda antijen – antikor reaksiyonu hassas dokular n hücrelerinde oldu u için, sonuçlar çok tehlikeli olabilir. Örnek, polene kar hassas olan burun mukozas nda alerji reaksiyonu her zaman yüksek ate le takip eder. Birçok ilaç özellikle aspirin ve antibiyotikler (özellikle penisilin) alerji yapabilirler. Otoimunite, olay nda ba kl k sistemi kendi hücrelerine kar tepki verir. Embriyonal geli imi süresince ba kl k sistemi kendi dokular n tan r ve onlara sald rmamas n ö renir. Ö renilen bilgiler her zaman için kal c d r. Ba kl k sistemi bu yetene ini kaybedince kendi antijenlerini yabanc madde zannedip onlara sald r rlar. K saca ba kl k sistemi kendi vucudunun bir k sm yla sava r. Ba kl k yetmezli i hastal klar Ba kl k yetmezli i, ba kl k sisteminin bozuklu u sonucudur. Bu bozukluklar ba kl k sisteminin herhangi bir bölümünde, yani T – hücrelerinde, B – hücrelerinde veya timusta olur. Bu hastal klar kal tsal veya yetersiz beslenme, enfeksiyon yada x – nlar ve baz ilaçlar sonucu sonradan kazan lm olabilir. A DS hastal , ba kl k sistemine sald ran bir enfeksiyondur. Bu hastal k T – hücrelerini yok eden bir virus taraf ndan meydana gelir. Hastal k ilk kez uyu turucu kullananlarda ortaya ç km t r. Bu hastal k en çok, korunmas z cinsel ili kinin tehlikeleri ile ilgili uyar lara uymayan gençlerde cinsel yolla ve kirli i nelerin kullan lmas yla geçer. Bu hastal a kar en iyi ilaç, insanlar n tehlikeli ve ölümcül olan bu hastal a kar bilinçlendirmektir.
86
KONU 6 KISA ÖNER LER -Doktor tavsiyesi d nda ilaç kullanma -A DS’ten korunmaya yönelik kitaplardan yararlan.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Kaybolan kan transfüzyon ile tela edilir. Fakat, önceden yaralanm yada hasta olan insan n kan grubu ve Rh faktörü belirlenmesi gerekir. nsanda dört kan grubu vard r: A,B,AB ve O , bunlar Rh + ya da Rh – olabilir. Her insan kendi kan grubunu bilmelidir. Transplantasyon, bir organizmadan ba ka bir organizmaya doku veya organ naklidir. Al c da atma sendromu olmamas için doku veya organda daha az antijenin bulunmas gerekir. Alerji antijen antikor aras ndaki reaksiyondur. A r duyarl l k alerji için daha geni bir terimdir, çünkü istenmeyen maddeleri d ar atma reaksiyonu içerir. A DS, ba kl k sistemine sald ran virüslerden meydana gelir. Bu hastal yapan virüs vucuttaki T hücrelerini öldürür.
Kendi bilgini dene 1. Kaç kan grubu vard r ve bu gruplar aras ndaki fark nedir? 2. Transfüziyon nedir? 3. Hangi kan grubu genel verici, hangi kan grubu genel al c ve neden böyle ayr l rlar aç kla. 4. Alerji nedir? Alerjide hangi olay ba kl k olay na benzer, aralar ndaki fark nedir? 5. Otoimunite hangi anlama gelir? 6. A DS nedir? A DS hangi insanlarda daha fazla görülür?
87
88
KONU 7 SOLUNUM- GAZ ALI VER Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - Solunum sistemin k s mlar n ve görevlerini sayabilirsin; - Oksijen ve karbondioksidin kana ta nd klar yollar sayabilirsin; - Solunum mekanizmas n ve diyafragma ile kaburgalar aras kaslar n önemini aç klayabilirsin; - Gazlar n akci erlerde, alveollerde ve hücrelerdeki de i imini aç klayabilirsin; - Solunum sistemi organlar n hastal klar n sayabilirsin; - Suni solunum süreçlerini tan yabilirsin.
Bu konuda ö renece in kavramlar: - Solunum - Solunum yollar - Akci erler - Gazlar n k smi bas nc - Diyafragma - Solunumun ayarlanmas - Solunum re@eksleri - Suni solunum
89
KONU 7 DERS 1 SOLUNUM VE SOLUNUMUN ÖNEM Hücre solunumdaki süreçleri hat rlayal m, oksijen, hücrede besin maddelerinin parçalanmas ve enerjinin aç a ç kmas için kullan l r. Karbon dioksit hücre solunumunda temel art k maddedir. Hücre solunumunun gerçekle mesi için hücrelerin durmadan oksijen al p karbondioksidi vermeleri gerekir. SOLUNUM YOLLARI VE AKC ERLERDE GAZ ALI VER Solunum havan n d ortamdan akci erlere ve akci erlerden d ortama ta nmas sürecidir. Respirasyon ise d ortamdan al nan oksijenin kana ta nmas va kandan ise karbondioksidin al nmas sürecidir. Bu iki süreç üç evreye ayr labilir: Akci er ventilasyonu, atmosfer ve akci erlerin hava kesecikleri aras ndaki gaz al – veri idir. Bu süreç, solunum s ras nda nefes alma ve nefes verme ile gerçekle ir. Gazlar n difuzyonu, oksijenin akci erlerden kana ve kandaki karbon dioksidin akci erlere geçmesi s ras nda olur. Oksijenin hücrelere ve hücrelerden karbondioksidin akci erlere ta nmas . Bu süreç kan dola m yla olur. Solunum sistemi, solunum yollar ve solunum organlar – akci erlerden olu mu tur. Solunum yollar , havan n akci erlere girdi i yollard r. (res.7.1). Onlar unlard r: Burun bo lu u, sindirim ve solunum için ortak olan yutak,ses kutusu, ve ya g rtlak, soluk borusu, bron lar. Bu iletim sisteminde hava atmosferden akci erlere ve tersi, akci erlerden d ortama ta n r.
Burun bo lu u
Burun bo lu u Bo az G rtlak Soluk borusu Bron lar
Akci erler
Res 7.1 Solunum sistemi
90
Hava organizmaya burun deliklerinden girir. Burun deliklerin devam nda burun bo luklar vard r. Bu iki bo luk burun bölmesiyle birbirinden ayr lm t r. Burun bölmesi ve burun bo luklar n n duvar mukoz ile kaplanm t r. Hava burun bo lu undan geçerken tozdan, çe itli parçalardan ve zararl mikroorganizmalardan temizlenir, s t l r ve nemlendirilir. Bu tür korunma özelliklerinden dolay her zaman a z yerine burundan nefes almal y z.
KONU 7 Yutak ve g rtlak Kasl bir yap olan yutaktan hava soluk borusuna, besin ve s v lar ise sindirim sistemine ta n r. Yutak üst k sm yla g rtla a ba lan r. Kapal olan ses telleri
ses telleri
Aç k olan ses telleri
Soluk borusu
G rtlak ya da ses kutusu, yutak ve soluk borusu aras nda yerle mi tir. G rtlak, genelde k k rdaktan yap lm t r. Ön k sm nda, Adem elmas olarak adland r lan, k k rdaktan yap lm olan bir ç k nt vard r, bu ç k nt boynun ön k sm nda belirgin olarak görülür. G rtla n üst k sm n n her iki taraf nda seslerin olu mas nda kullan lan mukoza k vr mlar bulunur. Bu k vr mlara ses telleri denir. ( res.7.2.). Nefes verme esnas nda hareket eden hava ses tellerini titre tirebilir. Bu titre me havan n dalgalanmas na sebep olur. Bu anda di ler, dil ve dudaklar yard m yla ses meydana gelir.
Res .7.2 G rtlak ve ses telleri Soluk borusu Soluk borusu, bütün uzunlu u boyunca bulunan ve onun aç k kalmas n sa layan yay biçimindeki k k rdaklardan olu mu tur. Soluk borusunun görevi havay g rtlaktan akçi erlere ta makt r. Bron lar Soluk borusu, alt ucuyla akci erlere giren bron iki kola ayr l r. Sa bron sol bron tan daha geni tir ve dikey bir ekilde akçi erlere girer. Bu yüzden nefes al rken yutulan yabanc madde sol akci ere daha kolay girecektir. Her bron akci ere kap denilen bir çukurdan girer. Bu bölümde kandamarlar ve sinirler akci ere ba lan rlar. Solunum yollar n n zarlar Bron lar ve solunum sisteminin di er yollar özel epitel doku ile örtülmü tür. Epitel hücresinde siller bulunur. Siller, hareketleriyle kirli maddeleri genze do ru iletirler. Bu maddeler buradan hap rmak, öksürük ya da sümkürmekle d ar at l r.
Res. 7.3 solunum yollar nda silli epitel hücreleri
91
KONU 7 Akci erler Akci erler çok ince ve narin akci er dokusundan olu an ve gaz difuzyonu için özel yerleri olan organlard r. Akci erler gö üs bo lu unda yerle mi tir. Bron lar n her biri akci ere girdikten sonra kollara ayr l r. Sa bron üç kola ayr l r ve bunlar n her biri sa akci erin üç bölmesinden birine girer. Sol bron ise sol akci erin iki bölmesine giren iki kola ayr lm t r. Bron lar n kollara ayr lmas a aca benzedi i için bu ayr lmaya bron a ac denir. Bu ayr lma sonucu elde edilen en küçük hava borucuklar bron çuklard r. Bron çuklar n yap lar nda k k rdak yoktur, onlar düz kaslardan olu mu turlar. Son bron çuklarda alveol denilen küçük hava kesesi gruplar bulunur. Alveollerin duvar gazlar n kolay geçi ini sa layan, tek hücre tabakadan olu an, düz epitelden olu mu tur. Alveoller çok say da k lcal damarlarla örtülüdürler. nsan akci erlerinde milyonlarca alveol vard r. Akci erlerde çok say da hava bo lu u oldu u için ha ftirler. Bu yüzden akci erin bir parças n suya bat r rsak bu parça batmaz, suyun yüzeyinde kal r. (res. 7.4).
Akci er
atardamar
eritrositler 02 den serbestle iyor
Toplardamar alveol
k lcal kandamarlar
doku
hava kabarc klar
Res 7.4 Alveollerdeki gaz difuzyonu
eritrositler CO2 yle zenginle iyor
Akci er bo luklar Akci erler, kar n bo lu undan diyafragma kas yard m yla ayr lm olan, gö üs bo lu unun büyük bir k sm n kapsar. Her iki akci er plevra denilen iki yaprakl ince bir zar ile örtülüdür. Plevran n bir k sm gö üs kafesinin duvar yla, di er bir k sm ise akci erlerin yüzeyi ile ba lanm t r. Bu iki zar n iç ve d yapraklar aras nda zarlar n slak kalmas n sa layan az miktarda s v vard r. ki akci er aras ndaki bölüme gö üs ortas bo lu u denir. Bu gö üs ortas bo lu unda kalp, büyük kan damarlar , yemek borusu, soluk borusu ve lenf dü ümleri bulunur.
92
KONU 7 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Solunum süreci üç evreye ayr l r: akci er ventilasyonu , gazlar n difuzyonu ve gazlar n ta nmas . Solunum sistemi organlar unlard r: burun bo lu u, bo az, g rtlak, soluk borusu, bron lar ve akci erler. Solunum organlar sesin olu umu sürecinde görev al rlar. Akci erlerde ve alveollerde gaz de i imi gerçekle ir.
Kendi bilgini dene 1. Solunum nedir ve onun üç evresi hangileridir? 2. Solunum sistemine ait olan organlar say. 3. Ses nerede ve nas l olu ur? 2. D ortamdan kana kadar havan n geçti i yolu çiz . 3. Solunum yollar mukozas ndaki sillerin görevi nedir? 4. Burundan solunum yapman n neden daha iyi oldu unu aç kla?
93
KONU 7 DERS 2
SOLUNUM MEKAN ZMASI VE GAZLARIN DE M SOLUNUM MEKAN ZMASI Akci erlerde solunum birbirini izleyen iki evreden olu ur: (res. 7.5): Soluk alma – hava akci erlere girer. Soluk verme - hava akci erlerden ç kar (res. 7.5). Soluk alma solunumun aktiv olan evresidir, çünkü bu evrede kaburgalar aras kaslar ve diyafragma kas görev al r. Bu kaslar, gö üs kafesinin geni lemesi s ras nda öne do ru hareketini sa lar. Gö üs bo lu unun içinde bulunan gaz bas nc azal r. Bu bas nç d bas nçtan daha küçük oldu u zaman hava akci erlere kolayca geçer. Bu olay içe çekme olay na benzer. Soluk verme solunumun pasiv olan evresidir, çünkü bu evrede kaslar gev er. Bununla kaburgalar ve diyafragma kendi eski yerlerine dönüp gö üs bo lu unu daralt rlar. Gö üs daralmas akci erleri s k t rarak içindeki havan n d ar ç kmas n sa lar.
Res 7.5 Akci er solunumu Soluk alma ve soluk verme
Yeti kin bir insanda soluk al p – verme s kl dakikada ortalama 12 – 20 kez gerçekle ir, çocuklarda ise dakikada ortalama 20 – 40 kez’ dir, bu onlar n ya lar na ve büyüklü üne ba l d r. Kan damarlar n n duvarlar nda, karbon dioksid miktar n n artmas yla uyar lan reseptörler vard r. Bu uyart lar solunum merkezinin bulundu u omurilik so an na kadar iletilir. Solunum merkezi cevap olarak kaburgalar aras kaslar ve diyafragmay harekete geçiren emirleri gönderir. Uyart lar n etkisiyle bu kaslar kas larak kaburgalar d a do ru çekerler, gö üs kafesi geni ler ve solunum süreci gerçekle ir. Gazlar n de i imi gerçekle ti inde diyafragma ve kaburgalar aras kaslar uyart lar kabul etmezler, gev eyerek kendi eski durumuna dönerler. Bu ekilde gö üs kafesi akci erlere bas nç uygulayarak havan n d ortama ç kmas na neden olur.
94
KONU 7 Havan n hareketi Hava solunum yollar yard m yla bron a ac n n kollar na do ru hareket eder. Hava bu yoldan geçerken alveollere gelene kadar gittikçe küçülen bron lardan geçer. Alveollerde hava difuzyonla geçer, bu geçi s ras nda bulunan gaz miktar n n e itlenmesi olur. GAZLARIN DE M (ALI – VER ) Gazlar n al veri i onlar , k smi bas nçlar aras ndaki fark sonucudur, bu olayda oksijen ve karbondioksitten bahsedilir. K smi bas nc daha büyük olan gaz her zaman, k smi bas nc daha küçük olan gaz n bulundu u yere do ru hareket eder. Bu ekilde, belirli ortamdaki k smi bas nçlar n e itlenmesi olur. Alveollerdeki oksijenin kandaki oksijenden ay ran bölüm çok ince ve nemlidir. Bunlar gaz al veri i için ideal artlard r, gaz al veri i diffuzyon yoluyla olur. Hücre ve dokulardan gelen oksijenden yoksun olan kan, kan dola m yla akci erlere ta n r. Akci erlerin alveollerinde oksijen miktar daha fazlad r, daha do rusu bu daha büyük k smi bas nca sahiptir. Tam tersine , akci er k lcal kan damarlar nda yani kan dola m nda oksijen miktar daha azd r. Bu ekilde oksijen difuzyon yoluyla alveollerin zar ndan kana geçer, kandan ise alveollere karbon dioksit geçer.
Hat rlayal m : difuzyon, moleküllerin yo un olarak bulunduklar bölgeden daha az yo un olarak bulunduklar bölgeye do ru hareket etmeleri olay d r.
Gazlar n ta nmas Akci erlerden kana geçen oksijenin büyük bir k sm eritrositlere geçer ve orada hemoglobinle birle ir. Bu ekilde oksijenden zengin olan kan hücrelere ve dokulara gelir. Hücreler ve dokular ise karbondioksitle zengindir. Hemoglobin oksijenle zay f bir ba olu turdu u için bu ba kolayca kopar ve oksijen dokulara geçer, hemoglobin ise karbon dioksit ile ba lan r. Bu ekilde ba lanan karbon dioksit kan dola m ile akci erlere gelir. Burada kan karbon dioksitten kurtulur, serbest kalan karbon dioksit soluk vermeyle d ar at l r. Hemoglobin ise yeni bir oksijen miktar yla ba lan r.
95
KONU 7 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Solunum, soluk alma ve soluk verme evrelerinden olu an bir süreçtir. Soluk alma esnas nda, diyafragma kas ve kaburgalar aras kaslar n önemli görevi vard r. Gazlar n de i imi, akci erlerdeki alveollerin ve kandaki gazlar n k smi bas nç farklar ndan meydana gelir. Eritrositlerin bir parças olan hemoglobin oksijen ve karbondioksitle ba lanabilme yetene i sayesinde ta y c görevi vard r.
Kendi bilgini dene 1. Soluk alma esnas nda hangi kaslar kullan l r? 2. Oksijen kanda nas l ta n r? Onun dokulara girme nedeni nedir? 3. Kemoreseptörler nedir ve onlar n solunumun ayarlanmas nda görevi nedir? 4. Karbon dioksit kanda nas l ta n r? 5. Akci er ve hücre solunumu aras ndaki fark nedir?
96
KONU 7 DERS 3 KEND SA LI IN Ç N LG LEN Solunum organlar çok nazik ve hassast r. Bunun için temiz hava bunlar n korunmas ve savunmas için artlar n ba nda gelir. Temiz hava ve farkl türden ziksel aktiviteler solunum sistemi organlar n n kuvetlenmesini, düzgün geli imini ve korunmas n sa lar.
Res. 7.6
Res. 7.7
Büyük yerle im birimlerinde hava, araba egzozlar ndan ç kan dumandan ve fabrika dumanlar ndan kirleniyor. Tar m alanlar nda ise hava yang nlar ve pestisidlerden kirlenir. Kapal alanlarda, özellikle sigara içilen yerlerde yava yava düzgün olan solunum süreçleri bozulabilir. Sigara duman nda bol miktarda zehirli maddeler vard r, özellikle nikotin ve katran. Bunlar solunum yolar yla alveollere kadar girerler, orda çökerler ve zedelenmeler meydana getirirler. Bunun için otudu umuz ortamlar her zaman havaland r lmal d r. Kirli havan n hergünlük etkisini azaltmam z için rekreasyon yapmam z gerekir. Geziler, özellikle hafta sonlar , da a veya parklara ç kmak akci erlerin havalanmas n sa lar.
97
KONU 7 SOLUNUM S STEM HASTALIKLARI Burun bo lu u hastal klar Burun bo luklar n n yan nda ve kula a yak n bir yerde sinüsler ( kemikteki bo luklar) yerle mi tir. A z, burun ve bo azdaki enfeksiyonlar sinüslere de kolayca geçebilir. Bu tür iltihaplanmaya sinüzit denir. Enfeksiyonlar ve onlar n yay lmas Zararl mikroorganizmalar solunum sistemine, solunum yollar mukozas ndan girer. Mikroorganizmalar n, solunum sistemiyle bir insandan di erine bula mas çok basit bir olayd r. En çabuk insanlar n kalabal k olarak bulundu u yerlerde bula rlar. Örnek: okul, tiyatro v.b. hap rma an nda d ar at lan damlac klarda milyonlarca mikroorganizma bulunur. Burun ak nt s basit bir nezlenin rahats z edici bir bellirtisidir, fakat bu mikroorganizman n solunum organlar n daha derin dokular na girmemesine dikkat etmek gerekir. Solunum yoluyla bula an enfeksiyonlar unlard r: nezle, difteri, su çiçe i, k zam k, grip ve tuberkulozdur. Nezle Nezlenin olu mas na çok say da virus ve zararl mikroorganizma sebep olurlar. Nezlenin bilinen belirtileri unlard r: burun ve bo azda i kinlik ve k zar kl k daha sonra ise sulu burun ak nt s ve en sonunda nezle sakinle ti inde koyu olan burun s v s akar. Grip Grip üst solunum yollar n iltihab d r, halsizlik ve a r belirtileri vard r. Bu hastal n etkeni virüslerdir ve burundan akci erlere kadar yay labilir.
Biliyo rmusun? Solunum organlar sayesinde organizmaya farkl türden zararl medeler girebilir. O maddeler, zehirli gazlar, buhar, duman, toz ve mikroorganizmalard r. Endüstri tozlar yla ( tütün, pamuk, yün, tüyler, azbest, kum, çimento) hergünlük hayat m zda kar la rsak ve bu süre uzun olursa o zaman mesleki hastal klar n meydana gelmesine sebep olur. En tan nm meslek hatal silikozdur. Bu hastal k, ta ocaklar , maden ocaklar nda v.b yerlerde çal anlarda görülür.
Akci er iltihab Bütün akci er iltihaplanmalar nda en s k rastlanan belirti, hasta olan alveollerde s v bir maddenin toplanmas d r. Bazen hava keselerinde çok büyük miktarda s v toplan r. Hasta böyle bir durumda a l k hisseder ve hayat n sürdürebilmek için daha fazla oksijene ihityaç duyar.
98
KONU 7 Tüberküloz Tüberküloz ( verem hastal ) solunum organlar n n en a r hastal klar ndan biridir, çok kolay ve h zl bir ekilde yay l r. Bu hastal kta alveollerde ve onun duvarlar nda çok ciddi zedelenmeler olur. Bu zedelenmeler sonucu akci erlerde büyük bo luklar olu ur ve solunum sürecinde kendi görevini yapamazlar. Res . 7. 8 tüberküoz hastal na neden olan bakteri
Akci er kanseri Akci er kanserinin en s k ve en büyük etkeni sigara içmektir. Sigara içenler, sigara içmeyenlere k yasen on kez daha s k bu hastal a yakalan rlar. Sigaraya daha genç ya ta ba layanlar, günde çok say da sigara içenler ve sigara duman n içine daha derin çekenlerin akci er kanserine yakalanma riski daha büyüktür. SOLUNUM ORGANLARININ ZEDELENMES VE LK YARDIM Burun kanamas nda en s k rastlanan nedenler yaralanma veya burundan ü@emektir. nsan sakin olursa ve ba n biraz öne do ru e erse burun kanamas çok çabuk durur. Genelde, kan gelen tarafta burun bo luklar n n üzerine bas nç uygulamak ve ya so uk bezler koymak kanamay durdurmada yard mc olur. Baz durumlarda burun deliklerine pamuk koyularak kan n p ht la mas n n h zland r lmas gerekebilir. Çocuklar ço u kez fasülye, ceviz parçac klar , maden paralar gibi farkl küçük maddeleri yutarlar. Bu maddeler solunum yollar n t kayarak\ solunumun zorla mas na veya tamamen durmas na sebep olabilirler. E er yapaca m z bazi belli mudahalelerle bu maddeler ç kart lamazsa, bu durumda zedelenmi olan ki iyi hastaneye götürüp bu maddelerin bronhoskopla ç kar lmas gerekir.
Res. 7.9
Res. 7.10 reanimasyon
99
KONU 7 Suni solunum insanda bilinç kayb oldu unda veya solunum olay zorla t nda yap l r. Bu durumlar, sigara duman yla bo ulmalardan, elektrik oku ve sudaki bo ulmalardan olu abilir. Belirli prosedür ve metodlarla, suni yolla akci erlerin fonksiyonunun belli bir süre bak m yap labilir. Reanimasyon suni solunum ve kalp masaj kombinasyonudur. Reanimasyon akci erleri ve kalbi durmu ki ilere uygulanan bir prosedürdür.(res. 7.10). Oksijenle tedavi insan hayat tehlikede ve dokularda oksijen yetersizl oldu u zaman yap l r. Oksijen hastaya maske, kateter v ya burun bo lu undan verilir.
KISA Ö ÜTLER - Vucut egzersizleri, aerobik egzersizleri akci erlerin daha sa l kl olmalar ve vucut direncini art rmak için önemlidir. Bu egzersizler s ras nda ritmik hareketler oksiijen ihtiyac n art r p kalbin daha h zl çal mas n ve soluk al p vermenin daha derin olmas n sa lar. - Vucut egzersizleri unlard r: yüzmek, ko mak, bisiklet sürmek, kürek çekmek, ip atlamak v.b - Sigara kullanma. Tütünün bile iminde bulunan nikotin ve katran akci erleri zedeler.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Temiz hava ve de i ik ziksel aktiviteler solunum organlar n n güçlenmesine, düzgün geli mesine ve korunmas na neden olur. Sigara duman , toz, endüstriyel gazlar, araba egzozlar ndan ç kan gazlar solunum organlar na zararl etkisi vard r. Tüberküloz a r bula c bir hastal kt r, akci erlerdeki alveollerin zedelenmesine neden olur. Akci erlerde kanserin meydana gelmesinin en büyük sebeplerden biri sigara kullanmakt r. Solunumun durmas s ras nda suni solunum yap l r.
Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4. 5.
100
Nezle ve gribi aç kla. Hangi insanlarda silikoz görülür? Tuberkuloz hastal n n belirtileri hangileridir? Akci er kanserine sebep olabilecek baz etkenleri say. lk yard m vermenin prosedürleri hangileridir?
KONU 7 SOLUNUM – GAZLARIN DE M 1. ETK NL K Akci erlerin incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: nek veya domuz akci erleri. 1. Akci erleri incele. Rengine, yap s na ve görünü üne dikkat et. 2. Büyüteç yard m yla prosedürü tekrarla. 3. Bir akci er parças n suya bat rmay çal . 4. Kendi gördüklerini defterine kaydet ve do ru olup olmad klar n ö retmeninde kontrol et.
2. ETK NL K Dinlenme an nda ve 20 nav çektikten sonra 1 dakikada soluk alma ve verme say s n tespit etmek GEREÇLER: kronometre 1. Arkada n n dik durumda olmas gerekir, soluk al p vermeleri say l r, öyleki gö üs kafesinin seçilmi bir noktas gözetlenir. 2. 30 saniyede nefes al p vermeyi say. 3. Elde etti in say y 2 say s yla çarp, 1 dakikada soluk al p verme say s n elde edeceksin. 4. Prosedür ayn ekilde sadece oturma durumunda tekrar edilecektir. 5. Arkada n 20 saniye içinde 20 nav çeksin. Bundan sonra oturma yada dik durma pozisyonunda soluk al p vermeler say l r. Elde etti in sonuçlar k yasla.
3. ETK NL K Nefes verme esnas ndaki havada karbon dioksidin ispatlanmas ARAÇ VE GEREÇLER: Bardak, cam boru ve kalsiyum karbonat kar m . 1. Kalsiyum karbonat kar m n barda a bo at.. 2. Cam borusunu su içine koy ve bunun arac l yla 10 dakika kadar havay kalsiyum karbonatl kar m n içine ü@e. 3. Ne olaca n aç kla. Meydana gelen kimyasal reaksiyon hakk nda ö retmeninle konu .
101
102
KONU 8 MADDELER N BO ALTIMI Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsiniz: - Hayat süreci olarak bo alt m n önemini anlayabilirsin; - Zararl maddelerin at lmas n sa layan sistemleri ve su dengesini koruyan sistemleri sayabilirsin; - Su dengesinin korunmas nda görevli olan böbre in yap s n aç klayabilirsin; - Bo alt m sürecindeki kademeleri ve ürünleri aç klayabilirsin; - Deri sisteminin tabakalar n aç klayabilirsin; - Deri olu umlar n n yerini ve görevlerini aç klayabilirsin; - Derinin temel görevlerini sayabilirsin; - Deri hastal klar n , derinin bak m ve hijyeni için önlemleri bileceksin;
Bu konuda ö renece in kavramlar: - Bo alt m - Böbrek - Ozmoregulasyon - drar - Deri - Derideki bezler - Termoregulasyon
103
KONU 8 DERS 1 BO ALTIM VE BO ALTIMIN ÖNEM nsan vücudunun 50%’den 70%’e kadar su olu turur. Bu yüzdelik gençlerde, zay @arda ve ya l insanlarda daha büyüktür. nsan vücudunda ya miktar n n artmas yla, insan n ya lanmas yla vucuttaki su yüzdesi azal r. Canl hücreler için su, çözücü olarak, ta y c olarak ve metabolik olaylara kat lmas yla, çok önemlidir. Suda erimi olarak çe itli tuzlar, besleyici maddeler, gazlar, at k maddeler ve enzimler ile hormonlar gibi özel maddeler bulunur. Bu s v lar n hacmi veya kimyasal yap s de i ti i zaman, insan vücudunda sorunlar olud una i arettir. Vücut s v lar n n süreklili i u ekilde korunur: -
susama mekanizmas , suyu sürekli ayn seviyede tutar; böbreklerin çal mas, , vücut s v lar n n hacmini ve yap s n düzenler; hormonlar, s v lar n ve elektrolitlerin hacmini düzenlemeye yarar; pH düzenleyicileri.
Suyun yap k s mlar Vücut s v lar iki temel k s ma ayr l r: - Hücre s v s – hücrelerde bulunur. Vücut s v lar n n üçte ikisinden dörtte üçüne kadar s v lar bu kategoriye dü er; - Hücre d s v s – hücre d ndaki bütün s v lard r. Bu gruba unlar dü er: kan palzmas , lenf s v s , vucuttaki bütün dokular n hücreler aras bo luklar nda bulunan s v ve beyin dokusu aras ndaki s v , göz s v s ve gözün cams maddesindeki s v gibi özel bölümlerdeki s v lar. Suyun at lmas ve al nmas Sa l kl insanlarda al nan su miktar at lan su miktar yla yakla k ayn d r. Yeti kin insanlar günde yakla k 2500 ml su al rlar. Bu miktar n yar s içme suyu ve di er içeceklerle al n r, di er yar s ise besinle – meyveler, sebzeler ve çorbayla al n r. nsan vücudu fazlal k sudan u ekilde kurtulur: - Deri yard m yla, ter eklinde; - Akci er yard m yla, soluk verirken su buhar eklinde; - Ba rsaklar yard m yla, d k yla beraber; - Böbrekler yard m yla, idrar eklinde 1 – 1,5 litre su at l r.
104
KONU 8 Susama hissi Dü ün ve yan tla: Ne zaman susars n? Ne zaman ac k rs n? Ne zaman tuzlu besin ald n? Neden susama meydana gelir? Organizmaya daha fazla miktarda besin maddesi al nd zaman, bunlar n vucut s v lar ndaki yo unluk miktar artar. Bu ekilde vucutta s v dengesi bozulur. Çözeltilerin yo unlu unun e itlenebilmesi için vucutta koruma mekanizmas olarak susama hissi meydana gelir. Susama kontrol merkezi beyinde yerle mi tir. Bu merkez vucuttaki s v miktar n n düzenlenmesinde ba rol oynar. Vucutta s v hacminin azalmas susama hissi merkezini uyar r. Bu merkezin uyar lmas yla su veya yüksek miktarda su içeren s v lar içmeyi te k eder. A z n kurumas da ayn öyle susama hissi verir. Ne kadar su içmen gerekti ini biliyormusun? nsanlar n ço u, orta aktiv olanlar, kendi ihtiyaçlar n gidermek için günde 6 – 8 bardak s v içerler. Bu s v , su, meyve suyu veya süt eklinde olabilir. Alkol, çay ve kahveyi bu gruba koymamal y z, çünkü bunlar tam ters etki yaparak s v n n daha fazla miktarda at lmas n sa lar. Fiziksel aktivitenin artmas yla su ihtiyac da artar.
Vücut s v lar nda beliren bozukluklar Organizmada baz dengesizlikler sebebiyle fazlal k su d ar at lmazsa, bu durumda hücreler aras bo luklarda vucut s v n n miktar gere inden fazla yükselir ve i kinlik meydana gelir. Su zehirlenmesi, hücre ve hücreler aras vucut s v lar n n seyreltme durumudur. E er vücuda yeterli miktarda s v lar al nmazsa, özellikle yüksek s cakl klarda, ishal ve kusma durumlar ndan sonra vucut s v lar n n miktar azal r ve dehidratasyon meydana gelir. KANIN B YOLOJ K F LTRASYONU drar ta ma sistemi bo alt m sistemi olarak da tan nm t r, çünkü onun temel görevlerinden biri kan n zararl maddelerden temizlemesi ve onlar vucuttan d ar atmas d r. Vücuttan baz maddelerin at lmas n sa layan temel bölümler unlard r: - Bo alt m sistemi, bu sistem suyu, azot ve tuzlar içeren zararl maddelri atar. Bunlar n hepsi idrar n yap s n olu turur; - Sindirim sistemi, bu sistem suyu, baz tuzlar , safra ve sindirim at klar n atar. - Bunlar d k n n yap s n olu turur; - Solunum sistemi, karbon dioksidi ve suyu atar; - Deri, ter yard m yla su, tuz ve çok az miktarda at k ürünler at l r.
105
KONU 8 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti nsan organizmas vücut a rl n n 50% den 70%’e kadar sudur. Organizmada suyun her türlü azalmas ve ya artmas dengesizlik yarat r. Suyun dengesi, susama hissi mekanizmas , göbrek faliyetleri, hormonlar ve pH düzenleyicileri taraf ndan sa lan r. Vücut s v lar iki temel k s ma ayr l r: hücre s v s , hücre içinde bulunan s v ve hücre d s v lar - kan plazmas , lenf s v s ve özel bölümlerdeki s v lar. nsan vücudu fazlal k sudan u ekilde kurtulur: ter eklinde deriyle, su buhar eklinde akci erlerle, sindirim sistemiyle ve idrar eklinde böbreklerle.
Kendi bilgini dene 1. Vücut s v lar n n düzenlenme yollar n say. 2. Al nan ve at lan s v aras ndak ili ki nas l olmal d r? 3. A a da verilen terimleri k yasla: a. Hücre içi ve hücre d s v lar. 4. Organizmada bo alt m yetene i olan sistemleri say.
106
KONU 8 DERS 2 BO ALTIM S STEM ORGANLARI Bo alt m sistemini iki böbrek, iki iç idrar kanal , bir idrar kesesi ve bir d idrar kanal oluturur.
) atardamar iç idrar kanal Toplar
idrar kesesi
D idrar
b)
Kabuk Böbrek piramidi Bardak Le en Atardamar Toplardamar
Böbrekler ki böbrek, birbirine dönük eklinde kar n bo lu unun arka taraf nda bulunur. Diyafragman n alt nda yerle mi lerdir. Her bir böbrek broz ba dokusundan olu an kapsülle kapl d r. Bu kapsül böbre in önemli destekleyici yap lar ndan biridir. Böbrekler ya dokular yla örtülmü tür. Bu dokular böbre i çe itli zedelenmelerden, sars nt lardan ve ü ümekten korur. Böbreklerin yap s Böbrek 10 cm uzunlu unda 5 cm geni li inde ve 2,5 cm kal nl nda yass bir organd r. ç k sm nda böbrek kap s gibi bilinen bir delik bulunur, buradan böbrek atardamar , böbre in toplardamar ve idrar yollar geçerek böbreklere ba lan r.
Res. 8.1 ) Bo alt m sistemi ve b) böbrek Böbrek üç bölüme ayr lm t r: böbrek kabu u, böbrek özü ve böbrek havuzu (res. 8.1). Böbrek kabu u, böbre in d k sm d r. Bu kabukta nefron denilen böbrek cisimcikleri yerle mi tir. Böbrek özü bölgesinde büyük miktarda idrar toplayan b orucuklar bulunur. Bu borucuklar piramit diye adland r lan konus eklinde yap lar meydana getirir. Piramidlerin uclar böbrek havuzcu una aç l r. Havuzcukta toplanan idrar, idrar yollar ndan geçerek idrar kesesine gider. Böbre in temel görev birimi nefrondur (res. 8.2). Nefron uclar nda geni leyen ince k vr lm borucuklardan olu mu tur. Kapsül denen bu geni lenmi k sm k lcal damarlar çevreleyerek glomerul denen özel k s m olu turur. Bir böbrekte yakla k 1 milyon nefron vard r.
Bovman kapsülü Glomerul
Toplar damar k lcal
Atar damar k lcal
Böbrek kanal
Res. 8.2 nefronun yap s
Böbrek toplama kanal
107
KONU 8 Biliyormusunuz : E er böbrekteki bütün nefron borucuklar n n uzunlu u toplan rsa 120 kilometrelik bir uzunluk elde edilir!
Glomerulusa giren atardamar k lcal , glomerüla kan ta r, glomerüüustan ç kan atardamar k lcal ise glomerüldan nefron borucu unu çevreleyen k lcal damarlara kadar kan ta r. Nefrononun borucuk k sm birkaç kez bükülüp toplama kanalc klar na aç l r. Toplama kanalc klar böbre in öz k sm ndan havuzcu a kadar uzan rlar. Böbreklerin görevi Böbreklerde çok say da süreç gerçekle ir, bunlardan en önemlileri unlard r: 1. 2.
Hücre metbolizmas n n art k maddeleri, fazlal k tuzlar ve zehirli maddeleri atmak. Su dengesini korumak.
Böbreklerin çal mas Kan glomerüllerde süzülür drar olu mas süreci glomerülde ba lar. Bu bölümdeki k lcal damarlar n duvar n olu turan zar çok incedir, bu yüzden su ve suda erimi maddeler bu zardan kolay geçer. (res. 8.3). Buna glomerüldeki kan bas nc yard m eder ki, bu bas nç organizman n di er k lcal damarlar ndaki bas nçtan üç dört defa daha bütüktür. Bunun sonucu olarak kandaki maddeler, protein molekülleri ve kan hücreleri hariç, zardan kolay Res. 8.3 geçerler. Bu sürece glomerül ltrasyonu denir. Böbrek kanallar nda suyun resorpsyonu Glomerül kapsülünde her gün 160’dan 180 litre’ye kadar primer idrar diye adland r lan s v ltre edilir. Bu s v su ve kanda erimi maddeleri içerir. Fakat bu s v dan sadece 1-1,5 litresi vücut d na son idrar olarak at l r. Primar idrar borucuklardan geçerken, suyun bir bölümü ve suda bulunan organizma için gerekli olan maddeler kana yeniden geçerler. Bu sürece reabsorpsyon denir. Bu süreçte hormonlar, özellikle hipo zde ve böbrek üstü bezlerin kabuk k sm nda salg lanan hormonlar önemli röl oynar. ç idrar kanallar ki iç idrar kanal uzun, ince kas borucuklar d r ve bunlar böbre in iç k sm ndan idrar kesesine kadar uzan r. drar kanallar n n duvar ndaki kaslar, dalgal harektlenmeler yaparak idrar n hareket etmesini sa lar.
108
KONU 8 drar kesesi drar kesesi idrar n topland son yerdir, kalça bo lu unda yerle mi tir. drar kesesi bo oldu unda, kas yap l olan duvar toplanmaya ba lar, kal nla p çok sert olan ve bo lu u olmayan bir iç organ eklini al r. drar kesesi dolmaya ba lad nda, kas yap l duvar gerilmeye ba lar ve bu 5 cm uzunlu unda büyük bir organ olur, bazen ise 12,5 cm ya da daha fazla büyüklükte olabilir.
omurilik Büyük beyin
drar kesesi
drar kesesi dolmaya ba lad nda, idrar kesesi kaslar nda yerle mi olan reseptörler uyart lar al r ve omurili in alt k sm nda bulunan merkeze iletir. Bu merkezden motor uyart lar idrar kesesinin kaslar na geri dönerek idrar kesesi bo al r. Çocuklarda bu bo altma otomatiktir. Çocu un büyümesiyle bu re@eks olay n n kontrolünü beyindeki merkezler al r, bunlar idrar kesesi d nda yerle en d kas c kas diye adland r lan kas n çal mas n kontrol ederler (res. 8.4 ) . D idrar kanal
kas
Res. 8.4 Idrar kesesi çal mas n n kontrolü
D idrar kanal idrar kesesinden d ortama kadar uzan r ve idrar kesesinin bo almas n sa lar. D idrar kanal erkeklerde ve kad nlarda farkl d r. Kad nlarda yakla k 4 cm uzunlu unda olan ince bir borucuktur, erkeklerde ise idrar kanal yakla k 20 cm uzunlu undad r.
drar drar sar ms renkte olan bir s v d r. Onun yap s nda 95% su ve 5% üre, ürik asid, tuzlar, parçalanm eritrosit k s mlar ve gazlar gibi suda çözünmü maddeler bulur. drar n rengi ve kokusu içti imiz su miktar ve yedi imiz besin maddelerine ba l d r. Böbrekler zedelendiklerinde kan iyi temizleyebilme özelli ini kaybederler. Bu yüzden idrarda u maddeler bulunabilir: proteinler, ekerler, eritrositler, leukositler ki bunlar böbreklerin normal çal t zaman bulunmamalar gerekir. Böbreklerin bak m , hijyeni ve korunmas Böbrekler, kan temizleyen çok hassas organlard r. Bundan dolay böbreklerin düzgün görev yapabilmesi için devaml özen gösterilmelidir. Çok tuzlu, çok ek i, ac l besin, çok baharatl besin maddelerini kullanma ve yetersiz su içmek nefronlar n hassas olan yap lar n zedeler. Bir defa zedelenmi olan nefron her zaman için zedelenmi olarak kal r. Nefronlar n yava yava zedelenmesi, onlar n görevinin durmas na neden olabilir. E er böbreklerin çal mas durursa, o halde zararl at k maddeler vucutta kal r ve k sa bir zaman içerisinde zehirlenme meydana gelir. Günümüzde böbreklerin çal mas , diyaliz dedi imiz özel bir suni yolla tela edilir. Diyaliz özel bir makineyle yap l r, bu makine böbre in görevini yapar.
Res. 8.5 diyaliz makinesi
109
KONU 8 Böbreklerin düzgün çal mamas sonucu böbreklerde kum veya ta meydana gelmesine sebep olur. Bu durumda böbrek barda nda veya böbre in le en k sm nda mineral maddelerin çökelmesi olur. Bunlar n yerinden k m ldamas büyük a r lara sebep olur.
Malzemenin k sa özeti
Malzemesin k sa özeti Bo alt m organlar sayesinde, idrarla hergün vucuttan zararl maddeler at l r. Bao alt m sistemi organlar unlard r: Böbrekler, iç idrar kanallar , idrar kesesi, d idrar kanallar . Böbreklerde suyun ve zararl maddelerin ayr lmas yla idrar olu ur. Çok tuzlu, ac l ve baharatl besin madelerinden kaç narak ve bol miktarda su içerek böbrekler korunur.
Kendi bilgini dene 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9.
110
Bo alt m sistemini olu turan organlar say. Böbrekler nerede yerle mi tir? Böbre in d görünü ünü ve iç yap s n aç kla. Nefronun yap s n aç kla. Primer ve sekonder idrar nerede olu ur ve bunlar n aras ndaki fark nedir aç kla. Nefronla temasta bulunan kan damarlar n say. drar bo alt m n kim kontrol eder? Kad nlardaki d idarar kanal n aç kla ve erkeklerdeki d idrar kanal ndan neyle ayr t edilir. Suni böbreklerin görevi nedir?
KONU 8 DERS 3 DER N N YAPISI, GÖREV , BAKIMI VE H JYEN Derinin yap s ve görevi, deriye çok say da de i ik ve bile ik özellikler verir. Derinin bile ik yap l olmas onda birçok organ n yer almas , ço u zaman organizman n özel sistemi olarak say l r. Derinin yap s Ya bezleri Sinir uclar
Kan damarlar
Üst deri
Gerçek deri
Deri yap ve görev bak m ndan di erlerinden farkl olan iki tabakadan olu mu tur. Onlar da unlard r: - üst deri, ya da d tabaka, çok tabakalara ayr lm t r, epitel hücrelerinden olu mu tur fakat, kan damarlar yoktur; - as l deri, ba dokusundan yap lm t r, çok say da kan damarlar , sinir uclar ve salg bezleri bulunur. Üst deri – epidermis
Deri alt ya dokusu
K l kökü
Duyu cisimcikleri
Res. 8.6 derinin yap s
Ter bezi
Üst deri, derinin yüzeysel k sm d r. Bu bölgenin d hücreleri sürekli olarak soyulur ve ovu turularak dökülür. Üst deride kan damarlar olmad için canl hücreler onun en derin tabakas nda bulunur. Bu tabakan n hücreleri sürekli olarak bölünür ve yavru hücreler üretirler, bunlar yukar ya do ru yönelerek yüzeydeki ölü hücreleri de i tirirler.
Zamanla üst derinin hücreleri yüzeye ç karlar, keratinle mi ve düz olan kepek diye adland r lan tabakay olu tururlar. Üst derinin en alt k sm nda bulunan hücreler melanin pigmenti üretirler. Bu koyu pigment deriye renk verir. As l deri - dermis Bu deri tabakas esnek ba dokusundan olu mu tur, çok say da kan damarlar ve sinir telleri vard r. Üst derinin ve as l derinin kal nl farkl d r. Deri olu umlar n n ço u, ter bezleri, ya bezleri ve k llar dahil gerçek deride yerle mi tirler. Ayn zamanda bunlar deri alt tabakalar nda da vard r.
111
KONU 8 Deri altı tabakaları Deri alt tabakalar as l deriyle ba lant yaparlar. Bu tabakalar esnek ba dokusundan, broz ba dokusundan ve ya dokusundan olu mu tur. Ya n izolasyon görevi vard r ve ayn zamanda enerji deposudur. Deriyi gerekli besin maddeleriyle besleyen en büyük kan damarlar deri alt tabakalar ndan geçer. Burada bulunan kan damarlar vucut s cakl n n sa lanmas nda etkileri vard r. Baz deri olu umlar , ter bezleri ve k l kökleri gibi deri alt tabakalar na kadar uzan r. Deri alt dokular sinir telleri ve sinir uclar ile de zengindirler. Deri olu umlar Ter bezleri Ter bezleri yumak eklinde olup gerçek deri ve deri alt dokular nda yerle mi tir. Her bezin derinin yüzeyine gözeneklerle aç lan kanal vard r. Ter bezleri, terin vucut yüzeyinden buharla mas yla, vucut s cakl n n ayarlanmas nda görev al r. Teri su, çok az miktarda mineral tuzlar ve di er maddeler olu mu tur. Ya bezleri Ya bezleri torbac k eklindedirler, onlar n salg s deriyi ve k llar ya lar, böylece onlar kurumaktan korur. Ya bezleri kanallar k l köklerindeki geni lemi k sm na aç l rlar. Ya bezlerinin aç ld klar yerdeki gözeneklerde ya ve keratin kar m olan kara noktalar toplan r. Bu bezlerin enfeksiyonu s ras nda toplanan ya dan sivilceler olu ur. K llar ve t rnaklar Vücudun d k sm , d yüzeyi yumu ak ve pürüzsüz yapan k llarla örtülüdür. K l canl de ildir. K l kökünün bulundu u yerde deride kal nla ma görülür. Bu bölgede k l yava yava büyür. K l köklerindeki geni lemi olan k s m etraf nda düz kaslardan ince eritler vard r. Bu kaslar kas ld klar zaman k llar dikle erek deride ç k nt olu tururlar. T rnaklar koruyucu yap lar olup, üst derinin di er tabakalar ndaki hücrelerde üretilen sert bir proteinden olu mu tur. T rna n yeni hücreleri sürekli olarak t rna n arka k sm nda bulunan ve t rnak kökü diye adland r lan bölümde üretilirler. Derinin görevleri Derinin en önemli görevleri unlard r: - iç dokular kurumaktan ve zararl mikroorganizmalar n yada onlar n zehirlerinin
So ukta
S cakta
Res. 8.7 so uk ve s cakl k an nda derinin davran
112
KONU 8 girmesinden korumak; - S cakl d ortama vererek vücut s cakl n n ayarlanmas n – termoregülasyonunu yapmak; - Deride bulunan çok say da sinir uclar yard m yla yak n çevreden bilgileri almak; - Deride vitamin D sentezi olur. Derinin bak m Do ru beslenmek ve iyi kan dola m derinin bak m için çok önemlidir. Do ru temizlik ve kirlerin ve zedelenmi olan deri k s mlar n n uzakla t r lmas deride zay f asit ortam n n korunmas n sa lar, böylelikle deride bakterilerin geli mesi ve üremesi engellenir. Ellerin dikkatli bir ekilde sabun ve suyla, özellikle t rnak altlar n n, y kanmas hastal klar n yay lmas ndan korunmak için en basit örnektir.
Res.8.8a
yi korunmu deri, güne nlar ndan ve çok h zl ya lanmaktan korur. Do ru korunma, önce ve güne nlar na maruz kal nd s rada derideki zedelenmeleri engeller veya azalt r. Güne nlar deride kimyasal ve biyolojik de i meler meydana getirebilir. lk önce deri k zarmaya ba lar, sonra i kinlik ve k rm z ms kabarc klar olu ur. K l köklerindeki geni lemi k s mlara ba l olan ya bezlerinin zedelenmesi sonucu akneler olu ur. En s k 14 – 25 ya lar aras nda meydana gelir. Ya bezlerin enfeksiyonu sonucu sivilceler olu ur, bunlar kara noktalar eklinde görünürler. Kellik birçok faktörden meydana gelebilir. En genel tip olan erkek kelli i gibi adland r lan kellik kal tsal faktörler ve ya a ba l d r. Kellik baz hastal klar sonucu olarak ta meydana gelir, örnek, eker hastal , tiroid bezi hastal klar , iyi beslenmeme ve ba ka. nsanlarda irinli ç ban, k l köklerindeki geni lemi k s mlara veya ya bezlerine bakterilerin girmesiyle meydana gelir.
Yan klar E er deriye yüksek s cakl olan baz nesne veya maddeyle etki edilirse yan k meydana gelir. Yan klar, s cak s v , s cak gazlar, baz asitler de etkilidir. Uzun zaman kuvvetli gelen güne nlar alt nda durmak, özellikle ö len saatlerinde deride yan klara sebep olur. Yan klar dercelerine göre üçe ayr l r: I. derece yan klarda zedelenmi deri k sm nda sadece k zar kl k vard r ve a r hissedilir. II. derece yan klarda doku s v s yla dolu olan kabarc klar meydana gelir. III. derece yan klarda deri Res. 8.8b gri, sar mtrak renk al r ve karbonla ma görülür. Yan klar, vucut s v lar n n kayb meydana geldi inden ötürü tehlikelidirler. Ayn öyle kuvvetli a r lar ve yara bölgelerinde enfeksiyonlar n olu mas na yol açar. II. ve III. dereceden olan yan klar, insan vucudunun 50%’ sini kapsarsa, o zaman insan hayat tehlikeye girer. (res. 8.8 ve b).
113
KONU 8 KISA Ö ÜTLER -Ü ümekten korun, nemli yerlerde oturma ve daima, özellikle k n s cak ve kuru giyisi giymeye özen göster -Bel k sm n daima korumaya çal , böylelikle böbrekleri ü ümekten korursun - ahsi temizli ini sürekli koru -Çok baharatl , ac ms ve tuzlu besinlerden, alkol, sigaradan kaç n -Umumi tuvaletlere gitmekten kaç n -Y lda bir kere idrar tahlili yap. Bu çok önemlidir çünkü bununla bo alt m organlar n düzgün çal malar hakk nda bilgi edinilir ve ayn zamanda baz hastal klar erken te his edilir. DER N KORU - S ral banyo yap. Bu ekilde deride çöken ve deri gözeneklerini kapatan zararl maddeler uzakla t r l r. -Derinin d ortamla do rudan ba lant s olan bölümlerinin – eller, yüz, boyun, ayaklar – temizli ine özellikle önem ver. -Ellerle dokunma s ras nda farkl kirli maddeler özellikle hastal klara sebep olan mikroorganizmalarla daima temas içindesin. Bu yüzden eller devaml sabunla y kanmal özellikle yemekten önce ve tuvaletten sonra.
Malzemenin k sa özeti Deri, insan vücudunu d tan saran çok tabakal bir örtüdür. Üst deri ve gerçek deriden olu mu tur. Deri olu umlar unlard r:ter bezleri, ya bezleri, süt bezleri, k llar ve t rnaklar. Deride dokunma, bas nç, s cakl k, so ukluk, a r duyular yerle mi tir. Derinin, organizmay çe itli d etkenlerden, yaralanmalardan ve enfeksiyonlardan koruma görevi vard r, ayn zamanda vücut s cakl n n korunmas na yard mc olur.
Kendi bilgini dene 1. Hangi özellikler deriye örtü, organ ve sistem denilmesini sa lar? 2. Üst deri hangi tür hücrelerden olu mu tur? 3. Derinin yap s n aç kla. 4. Deri alt tabakan n yap s n ve görevlerini aç kla. 5. Deri bezleri nerede bulunur ve görevleri nedir aç kla. 6. Derinin üç temel görevini anlat. 7. A r güne lenmenin tehlikeleri ve korunmak için al nmas gereken önlemler nedir? 8. Akne nedir? Ne zaman, genelde en tehlikelidirler? Neden? 9. Saç dökülmesinin en önemli nedeni nedir? 10. Derinin do ru bak m için birkaç faktör say.
114
E KONU 8 MADDELER N BO ALTIMI 1. ETK NL K Böbrek yap s yla tan ma ARAÇ VE GEREÇLER: böbrek modeli, defter ve kalem. 1. Böbre in eklini ve d yap s n gözetle. 2. Kendi gördüklerini çiz ve belirle. 3. B çak veya ne terle böbre i boyuna iki ayn parçaya ay r. 4. Böbre in k s mlar n incele, ondan sonra böbrek kesitini çiz ve bölümlerini i aretle. 5. Yapt klar n ve i aret etti in bölümleri ö retmeninde kontrol et. 2. ETK NL K Böbrek preparat n n mikroskopta incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: haz r preparat, mikroskop, defter ve kalem. 1. Mikroskobu yerle tir, görü alan n ayarla ve preparat mikroskoba yerle tir. 2. Mikroskopta gördü ün k s mlar çizmeye ve i aretlemeye çal . 3. Yapt klar n ve i aret etti in bölümleri ö retmeninde kontrol et.
3.. ETK NL K Boyal s v n n süzülmesi ARAÇ VE GEREÇLER: evcil hayvan ba rsa , kalyum permanganat, su ile dolu kavanoz, defter ve kalem. 1. Ba rsa iyice temizle içine biraz kalyum permanganat koy. 2. Bu ekilde haz rlanm ba rsa temiz suyla dolu olan kavanozun içine koy. 3. Bir saaat ve iki saat sonra ne olaca n gözetle. 4. Meydana gelen de i ikli i aç kla. 5. Elde etti in sonuçlar ö retmeninde kontrol et.
115
116
KONU 9 S N R S STEM – DÜZENLEME MEKAN ZMALARI Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin: - Sinir sistemi organizasyonunu aç klayabilirsin; - Sinir hücresi – nöronun yap s n aç klayabilirsin; - Sinir uyart s n n aktar lmas n k saca aç klayabilirsin; - Üç çe it sinir hücresini ve onlar n di er sinirlerden neyele farkedildiklerini aç klayabilirsin; - Omurili i aç klayabilir ve onun baz görevlerini bileceksin; - Re@eksin ne oldu unu aç klayabilir ve onun için birkaç örnek verebilirsin; - Vejetativ sinir sisteminin görevlerini k yaslayabilirsin; - Büyük beynin görevlerini sayabilirsin; - Beyin zarlar n n ve beyin s v s n n görevini ö renebilirsin; - Büyük beyin kabu unun görevini ö renebilirsin; - Stresli durumlar n meydana gelme nedenlerini sayabilirsin;
Bu konuda ö renece in kavramlar: - Sinir sistemi, - Sinir hücresi, - Sinir dokusu, - Sinirler, - Gangliyonlar, - Omurilik, - Re@eks, - Beyin, - artl ve arts z - re@eks, - Stres.
117
KONU 9 DERS 1
S N R S STEM – YAPISI, BÖLÜMLER VE ÖNEM
Dü ün ve cevapla: Ko tu un zaman organizmada hangi de i iklikler meydana gelir? Ko ma esnas nda neden kalp ve solunum çal mas h zlan r, aç klayabilir misin? Korku an nda hangi de i iklikler meydana gelir? Organizmadaki bütün organlar bir bütün olarak çal rlar. Bir organ n çal mas n n h zlanmas yla vücutta di er bir organ n çal mas n n h zlanmas na yol açar, ve tersi, bir organ n çal mas n n yava lamas vücutta di er bir organ n çal mas n n yava lamas na yol açar. Bu uyum sinir sistemi taraf ndan koordine edilir. Sinir sistemi organizman n fonksiyonlar aras nda uyum sa layarak, insan n iç düzenini ve insan ile d ortam aras ndaki dengeyi sa lar. S N R S STEM N N AYRILMASI Yap ve görevlerine göre, sinir sistemi öyle ayr labilir (res.9.1): Merkezi sinir sistemi (MSS,) Beyin ve murilik sinirleri girer. Çevresel sinir sistemi (ÇSS), merkezi sinir sisteminin d nda bulunan tüm sinirlerden olu mu tur. Buna beyin ve omurilik sinirleri girer. beyin
Sinir hücreleri - nöronlar ve onlar n görevleri
Dendrit
Çekirdek
Nörit
Miyelin k l f
Sinir sistemi nöron denilen özel hücrelerden olu mu tur (res.9.2). Nöronun gövdesinde çekirdek ve di er organeller bulunur. Sitoplazma d nda hücrenin gövdesinde a aca benzer iki çe it uzant s vard r, onlar da: - Dendritler, k sa uzant lard r, uyart lar hücrenin gövdesine kadar iletirler; - Nörit, uzun uzant d r, uyart lar hücrenin gövdesinden ta rlar. Dendritlerin çok say da a aç dallar na benzeyen uzant lar vard r.
Beyin sinirleri, omurilik
Sempatik sinirler
Omurili sinirleri
Sinir uçlar
Res. 9.2 Sinir hücresi
118
Res. 9.1 Sinir sistemin ayr lmas
KONU 9 Fakat uyart lar merkezi sinir sistemine ta yan duyu nöronlar n n dendritleri ise sadece tek bir yerde dallan r. Bu dendritlerin reseptör ya da uyart al c görevleri vard r. Bu durum görme ve duyma duyu organlar nda görülür. Nöritler miyelin denilen, sinir telinin korunmas n sa layan bir ya tabakas ile örtülüdür. Çevresel sinir sisteminde miyelin , van k l f denilen, özel hücrelerden olu mu peltemsi bir örtüyle örtülmü tür. van k l f bir bütün olu turdu u zaman hücreler ars nda küçük bo luklar olu ur. Sinir uyart lar n n iletme h z nda önemli rolü olan bu küçük bo luklara dü üm ( nodüsler ) denir. Miyelin ile örtülü sinirlere beyaz sinirler denir. Bunlar beynin ve omurili in ak maddesinde bulunurlar. Dendritler ve sinir hücrelerin gövdesi miyelin ile örtülü de ildirler. Bunlar omurili in boz maddesinde bulunurlar. Çevresel sinir sistemindeki nöronlar n görevi, daima MSS’e veya MSS’den uyart lar almak ve ta makt r. Uyart lar ald klar yerden, beyin ve omurili e kadar ta yan nöronlara senzör yada duyu nöronlar denir. Uyart lar beyinden kaslara ve salg bezlerine ta yan sinir hücrelerine motor nöronlar denir. Motor nöronuyla uyart lan kas ve salg bezleri gibi organlar efektör organlard r. Sinir hücresinin özellikleri Sinir hücreleri, ortamda veya organizmada meydana gelen en küçük de i ikliklere tepki verme özelli ine sahiptir. Sinir hücresinin bu özelli i duyarl l k olarak bilinir. Sinir hücresinin ald uyart y çok h zl bir ekilde hücreden hücreye aktararak belirli yere veya merkeze gönderir. Sinir hücresinin yapt bu i e iletim denir. Sinir hücresinde uyart lar n iletimi her zaman tek yönde olur. Uyart dendritlerden girer hücre gövdesinden geçerek aksona do ru ilerler. Bir sinir hücresinden ba ka bir sinir hücresine uyart n n iletilmesini sa layan yap sinaps olarak bilinir.
Sinirler Sinirler, sinir hücrelerinden olu mu ve d tan zarla örtülü olan demetlerdir. Merkezi sinir sistemin d nda yerle mi lerdir. Merkezi sinir sisteminde sinirler, uyart lar beyin ve beyinden geri ta yan demetler olu tururlar. E er sinirlerde sadece duyu nöronlar varsa bunlara duyu sinirleri denir. Sadece motor nöronlar varsa motor sinirleri grubuna girer. Fakat sinirlerde hem motor hemde duyu nöronlar bulunursa bunlara karma sinirler denir. Omurilikten ç kan veya omurili e giren bütün sinirler karma sinirlerdir.
Res. 9.4 iki sinir hücresinin birle ti i yer sinaps
119
KONU 9 OMUR L K Omurilik, omurgan n omurlar ndan olu an omurga kanal nda bulunur. Omurilik ip eklindededir ve uzunlu u 45 cm’dir. Omurili e enine kesit yap l rsa, onun yap s n görebiliriz (res. 9.5). Bununla, ortas nda boz madde ve onun etraf nda ise ak madde yerle mi oldu u görülür. Boz madde, ön ve arka ç k nt lar ( boynuzlar) olu turarak aç k kanatl kelebek görüntüsü olu turur. Boz maddenin ortas nda beyin s v s ile dolu olan küçük kanal – merkez kanal bulunur. Omurilik kanal omurilik
Omurilik siniri
Omurili in görevleri Omurilik, omurilik sinirleri ve beyin aras ndaki ba olu turur. Ayn zamanda re@eks diye adland r lan basit cevaplar n al nd yerdir. Omurili in görevleri üç gruba ayr l r: 1. Duyu (senzor) uyart lar n beyine kadar iletmek. 2. Motor uyart lar n beyinden, kas ve salg bezlerine kadar iletmek. 3. Re eks faliyetleri. Re@eks, uyart lara basit, h zl ve otomatik olarak cevap verir. Çok az say da nöronla gerçekle ir.
Res. 9.5 Omurilik Biliyormusun, gözümüzün önüne cisim geldi inde gözümüz neden k rpar? Omurilik sinirleri 31 çift omurilik siniri vard r. Her bir sinir boz maddenin iki boynuzu yard m yla omurili e ba lan r. Boz maddenin arka boynuzlar yak n nda, arka boynuz gangliyonu diye adland r lan kal nla m k s m bulunur. Gangliyon, merkez sinir sisteminin d nda yerle mi olan sinir hücreleri gövdelerinin toplam d r. Duyu sinir telleri bu gangliyonun gövdesinden geçer. Arka boynuzlar n duyu nöronlar ve ön boynuzlar n motor nöronlar gangliyonlarda birle irler ve ordan karma sinirler olarak devam ederler. Bu sinirler iskelet kaslar na ve salg bezlerine kadar uzan rlar.
Unutma : Tüm omurilik sinirleri karma sinirlerdir. Re eks yay Uyart n n olu mas ve sinir sisteminin uyart ya cevap vermesine kadar olu an yola re eks yay denir. (res. 9.6). Re@eks yay n olu turan bölümler unlard r: 1. Reseptör – dendrit yada baz reseptör hücrenin uc k sm , uyart y alan özel duyu organlar nda oldu u gibi.
120
KONU 9 2. Senzör nöron – uyart lar MSS’ ne ileten hücre. 3. Merkez nöron – MSS’de hücre veya hücreler. 4. Motor nöron – MSS’den uza a uyart lar ta yan hücre. 5. Efektör – gelen uyart ya cevap veren MSS’nin d ndaki kas yada salg bezi. Ac km isen ve güzel yemek kokusu al rsan veya Ak madde Boz maddenin sadece baz yemek türü dü ünürsen a z bo lu unda arka boyn uzlar tükürük salg s artmaya ba layacakt r. Meydana gelen Boz madde bu olay aç klayabilir misin? Re@eksler atrs z veya kendili inden gelen ve artl Merkez kanal veya kazan lm olabilirler. arts z olan re@eksler h zl d r, belli uyart lara otomatik cevap verirler, onlar n genel görevi ise korumakt r. Örne in: göz Boz kapaklar n k rpmak, hap rmak, öksürmek, yutmak, maddenin ön süt emmek ve benzeri. artl re@eksler, sinir sisteminin Kar k sinir boynuzlar belli bölümünün uzun y llar süren etkinlikleri sonucu Motor siniri (4) meydana gelir. Daha do rusu insan n ö renebilece i Efektör- uyart ya her ey. Örne in: okumak, yazmak, yüzmek, bisiklet cevap veren kas (5) sürmek ve benzeri. Bundan sonra, bu re@eksi meydana getiren etkinlik durursa, zamanla bu re@eks de kaybolur. Deri reseptörü (1) artl re@eksin tipik örneklerinden biri ö renmektir, özellikle yabanc dil ö renmek. E er insan yabanc dil ö renirse, zamanla ayn dili kullanmazsa, ö renilen Res 9.6 Re eks yay kelimeler unutulur. Önun için unutmay n, ö renilenleri zaman zaman tekrar ediniz! Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti nsan vucudunda bütün organlar n çal mas n sinir sistemi kontrol ve koordine eder. Sinir sistemi merkezi ve çevresel sinir sistemine ayr l r. Sinir sistemin temel yap birimi sinir hücresi – nöron’dur. Nöron, gövde, k sa uzant lar – dendritler ve uzun uzant – akson dan olu mu tur. Bunun uyar lma ve iletim özellikleri vard r. lettikleri uyart lara göre sinir hücreleri senzör ve motor hücreler olarak ayr l rlar. Sinirler, sinir hücrelerinin olu turdu u sinir telleridir. Sinirler, senzör, motor ve kar k sinirlere ayr l r. Omurilik, omurga kanal nda yerle mi tir. MSS ve vucut çevresi aras ndaki ili kiyi sa lar. Omurili in görevleri üç gruba ayr labilir: Senzör uyart lar n ta nmas , motor uyart lar n ta nmas ve re@eks etkinlikleri.
Kendi bilgini dene 1. Sinir sisteminin temel görevi nedir? 2. Sinir sistemi nas l ayr lm t r? 3. u terimleri aç kla: nöron, miyelin, gangliyon ve van k l f. 4. Sinir uyart s nedir? 6. Kar k sinir nedir? Birkaç örnek say. 7. Re@eks yay k s mlar n say. 8. Omurilik nerede yerle mi tir, nas l görünür, onun görevi nedir? 9. Omurilik zedelenirse hangi bozukluklar meydana gelir?
121
KONU 9 DERS 2 BEY N - GÖREVLER Beynin esas bölümleri Beyin kafatas n n içini tamamen doldurur, zarlarla ve s v yla kapl d r. Ayn zamanda kafatas kemikleri ile korunmu tur. Beyin farkl bölgelere ayr labilir (res. 9.7): 1. Büyük beyin, beynin en büyük bölümüdür. Büyük beyin uzunlanmas na derin bir yar kla sa ve sol hemisfer denen yar m küreye bölünmü tür. 2. Ara beyin, beyin yar m küreleri ve beyin sap aras ndaki bölümdür. Bunun yap s nda talamus ve hipotalamus bulunur. 3. Beyin sap , büyük beyin ve omurilik aras ndaki ba d r. Beyin sap n n üst k sm nda orta beyin bulunur. Onun alt nda, beynin alt k sm nda düz bir parça olarak omurilik so an bulunur. 4. Küçük beyin (beyincik), beyin yar m kürelerinin arka k s mlar n n alt nda bulunur. Beyin sap , büyük beyin ve omurilik ile ba l d r.
Büyük beyin kabu unun bölgeleri Yan lob Al n lobu Ard kafa lobu
akak lobu Büyük beyin Beyin köprüsü Ara beyin Orta beyin Omurilik so an Küçük beyin
Res. 9.7. Beynin temel bölümleri Beyin ve omurilik zarlar Beyin ve omurilik ba dokusundan olu mu üç zarla örtülmü tür. D zar sert bir zard r. Bu zar en kal n, en kuvvetli olan zard r ve kafatas kemiklerine yap kt r. Orta zar örümcek a na benzer zard r.
122
E KONU 9 En alttaki zar yumu ak olup beynin ve omurili in sinir dokusunu örter. (res 9.8.). Kafatas kemikleri
Örümcek a s zar
Sert zar
Yumu ak zar
Beyin s v s Beyin s v s , beyin ve omurili in etraf n çevreleyen saydam bir s v d r. Bu s v n n görevi beyin dokusunu farkl sars nt lardan korumakt r. Ayn zamanda, bu s v beyin hücrelerine besin maddelerini götürüp onlardan zararl maddeleri al r. Beyin s v s , beyin kar nc diye adland r lan beynin dört bo lu unda üretilir. E er beyin s v s n n ak m engellenirse bu s v toplan p beyin dokusuna bas nç yapar ve onu zedelemi olabilir.
Res. 9.8 beyin zarlar ve beyin s v s n n ak m BEYN N AYRILMASI BÜYÜK BEY N Beyin yar m küreleri Her beyin yar m küresi dört loba ayr lm t r. Bu loblar örtülmü olduklar kafatas kemiklerine göre adland r l rlar. Al n, yan kafa, akak ve ardkafa bölümleri vard r. (res. 9.7). Her yar m kürenin derininde, beynin yüzeyinden görünmeyen küçük olan be inci lop da bulunur. Beyin yar m kürelerinin d sinir dokusunda büyük beynin kabu unu olu turan boz madde bulunur. Büyük beyin kabu unun çok say da girinti ve ç k nt lar vard r. Beyin yar m kürelerinin iç k sm nda büyük miktarda ak madde ve boz maddeden yap lm birkaç kütle bulunur. Ak maddenin en önemli ba beyin gövdesidir, bu sa ve sol yar m küreyi birbirine ba lar. Beyin yar m kürelerinin derin iç k sm nda bulunan, boz madde kütlelerinden olu an bölgelere bazal gangliyonlar denir. Bu nöron gruplar vucut hareketlerinin ve yüz ifadesinin düzenlenmesinde yard mc olurlar. Büyük beyin kabu unun görevleri Büyük beynin kabuk k sm na çok say da uyart ta n p incelenir. Beyinde haf za denen fenomen yard m yla çok say da bilgi toplan r. Ayn zamanda beyin kabu unda inceleme, de erlendirme ve dü ünme olaylar için de yer vard r. Bilinçli kir de i tirme ve istemli hareketlerin kontrolü de büyük beyin kabu u taraf ndan olur. Beyin farkl bölümleriyle koordine hareketlerin kontrolünde de yer al r. Bu faliyetleri kontrol eden merkezler beyin kabu unun belli loblar nda bulunur. Al n lobunda, hareketleri kontrol eden motor bölgesi bulunur. Bu bölümde konu may sa layan önemli merkezler de bulunur.
123
KONU 9 Yan kafa lobunda, deriden gelen dokunma, a r , ve s gibi uyart lar inceleyen senzör bölgesi bulunur. Burada mesafe, büyüklük ve ekil de erlendirilmesi yapan merkez de bulunur. akak lobu, kulaktan gelen uyart lar de erlendiren i itme merkezi bulunur. Koku alma merkezi, koku duyular n de erlendirir. Ard kafa lobunda, gözlerden gelen uyart lar inceleyen görme merkezi bulunur. Beyin kabu unda bulunan birçok merkez aras nda fonksiyonel ba l l k vard r. nsan n uyart y alabilmesi, inceleyebilmesi, uyart lara sözlü veya yaz l cevap verebilmesi ve ayn zamanda dokunmak (dokunma uyart s ) ve di er duyu uyart lar na cevap verebilmesi için birçok nöronun beraber çal mas gereklidir. leti imi konu ma ve yazmakla sa layabilme yetene i beyin kabu undaki merkezlerin beraber çal t klar n gösteren en ilginç örnektir. Bu bölgelerin geli mesi ve ihtiyaçlar ö renme sürecinin eklenmesiyle kapat l r. ARA BEY N Arabeyin, beyin yar m küreleri ve beyin sap aras nda bulunur. Ara beynin yap s nda talamus ve hipotalamus bulunur. Talamusun görevi d tan gelen uyart lar s n @and rarak do rudan büyük beyin kabu undaki bölgelere iletmektir. Hipotalamus, talamusun alt nda bulunur. Burada vucut s cakl n , su dengesini, uyumay , i tah ve korku ve ac ma gibi duygular kontrol eden merkezler bulunur. Otonom sinir sistemi ve hipo z de hipotalamusun kontrolü alt ndad r. Hipotalamus kalbin çal mas nda, kan damarlar duvarlar n n daral p gev emesinde, hormonlar n salg lanmas nda ve ba ka görevlerde etkisi vard r.
Hipotalamus Talamus
Res. 9.9 Ara beyin BEY N SAPI Beyin sap n , orta beyin ve omurilik so an olu turur. Bu bölümler, büyük beyin ve ara beyni omurilik ile ba lar. Orta beyin, büyük beynin ortas nda yerle ip beyin sap n n üst k sm n olu turur. Beyin yar m kürelerinde sakl olan boz madde dört bölümden olu mu tur. Bu dört bölüm görme ve duyma merkezleridir. Omurilik so an , orta beyin ve omurilik aras nda bulunan beynin bir k sm d r. Burada ak madde d ta, boz madde ise içte bulunur. Boz maddede hayati merkezleri olu turan hücre gruplar bulunur. Burada bulunan hayati merkezler unlard r: solunum merkezi, kalbin çal mas n ve kan damarlar n n daral p gev emesini yani kan bas nc n kontrol eden merkezler. Omurilik so an nda hap rma, öksürme, yutma v.b. gibi re@eks olaylar n kontrol eden merkezler de bulunur. Beyin sap n n bu k sm nda büyük beyin ve ara beyin aras nda uzanan sinirlerin çaprazlanmas olur. Böylece sa yar m küreden gelen sinirler ve vücudun sol bölümüne gider ve tersi.
124
KONU 9 KÜÇÜK BEY N (BEY NC K) Küçük beyin üç bölüme ayr lm t r: orta bölüm veya solucan ve iki yan yar m küre. Büyük beyinde oldu u gibi burada da boz madde d ta, ak madde ise içte bulunur. Küçük beyinin görevleri unlard r: vucuttaki iskelet kaslar n n koordinasyonunu sa lar, kalkarken, yürürken ve otururken dengeyi korur, ayn öyle çok duygusal etkinliklerde de kas tonusunu sa lar v.b. Kafatas ya da ba sinirleri Beyinden ç kan 12 çift kafatas sinirleri vard r. Kafatas sinirleri u uyart lar n ta nmas nda görev al rlar: - Özel duyu uyart lar , koku, tad, görme ve i itme gibi; - Genel duyu uyart lar , a r , dokunma, s cakl k, derin kas duyarl l , bas nç ve denge; - tor uyart lar , iskelet kaslar n n istemli kontrolü sonucudur. - ç motor uyart lar , salg bezlerini ve istemsiz çal an ( kalp kas ve düz kaslar ) kaslar kontrol eder.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Beyin ve omurilik üç zarla sar l d r. Onlar da unlard r: d zar – sert zar, orta zar – örümcek a s zar ve iç zar – yumu ak zar. Bu zarlar aras ndan beyin s v s hareket eder. Beyin s v s n n görevi beyin dokusunu koruma ve beyin hücrelerini besin maddeleriyle beslemektir. Beyin, büyük beyin, ara beyin, beyin sap ve küçük beyinden olu mu tur. Beyin sap ise orta beyin ve omurilik so an ndan olu mu tur. Büyük beynin yüzeyi çok say da merkezi olan boz madde kabu uyla örtülüdür. ç taraf nda ise ak madde bulunur. Arabeyin talamus ve hipotalamusa ayr lm t r. Omurilik so an nda hayat merkezleri – kalbin çal mas ve solunum merkezi yerle mi tir. Küçük beyinde denge merkezleri yerle mi tir. Kendi bilgini dene 1. A a da verilen kavramlar aras ndaki fark aç kla:
. akson - dendrit, b. Boz madde – ak madde, c. duyu - motor, ç. nöron – sinir teli. 2. Beynin esas bölümlerini, isimlerini ve bulunduklar yerleri say ve onlar n temel görevlerini k saca aç kla. 3. Beyin ve omurilik zarlar n n görevleri hangileridir? 4. Beyin s v s n n görevi nedir? 5. Ara beyin nas l ayr lm t r ve onun görevi nedir? 6. Termoregulasyon merkezi nerede yerle mi tir? 7. Beyin sap kaç bölüme ayr lm t r ve onlar hangileridir?
125
KONU 9 DERS 3 OTONOM - VEJETAT F S N R S STEM Otonom sinir sisteminin bölümleri Kalp, akci erler ve mide gibi iç organlar nda beyin ve omurili e uyart ta yan sinirler olmas na ramen, bunlar n çal mas her zaman iste imiz d ndad r. Beyin merkezlerinden gelen duyu uyart lar cevap olarak re@ekse dönü ürler. ç organlar n tümünün çal mas sinir sistemin özel bölümü olan otonom sinir sistemi ( OSS ) denilen sistem taraf ndan kontrol edilir. Otonom sinir sistemi sempatik ve parasempatik k s mlara ayr l r. Sempatik sinir sistemi, omurili in iki taraf nda yerle mi , aralar nda ba l olan iki s ra gangliyondan olu mu tur. Gangliyonlar daha k sa olan sinir telleriyle omurili e, daha uzun sinir telleriyle ise iç organlara ba l d r. Parasempatik sinir sistemi organlarda veya organlar n yak nlar nda yerle mi olan gangliyonlardan olu mu tur. Parasempatik gangliyonlar k sa sinir telleriyle iç organlar na ba l d r. Daha uzun sinir telleri omurili in kuyruk bölümüne ya da merkezlerle omurilik so an na veya orta beyine giderler. Res. 9.10 kalbin çal mas n sempatik ve parasempatik sinirler ayarlar
Otonom sinir sisteminin görevleri Otonom sinir sistemi salg bezlerinin, boru eklindeki organlar ve kan damarlar nda bulunan düz kaslar n ve kalp kaslar n n çal mas n düzenler. Bu çal malar otomatik olarak iletilirler. Düzeni sa lan lan bölümlerdeki de i imler sonucu uyart olu ur ve uyart ya cevap verilir. Vucuttaki organlar n ço u hem sempatik hem de parasempatik uyart lar al rlar. Bu iki sistemin belli organlardaki etkisi birbirine z tt r. E er sempatik uyart belli bir organ n çal mas n h zland r rsa, o zaman parasempatik uyart çal may yava lat r r, ve tersi. Tablo 9.1’de bu iki sistemin baz görevleri verilmi tir.
126
KONU 9
blo 9.1 Sempatik ve parasempatik sisteminin belli organlardaki etkileri Efekör Göz bebekleri Kalp Akci er bron lar drar kesesi skelet kaslar nda kan damarlar Solunum sistemi Sindirim sistemi
Sempatik
Parasempatik
geni letir h zland r r geni letir gev etir geni letir
daralt r yava lat r daralt r kas l r daralt r
geni letir geni letir
daralt r daralt r
S N R S STEM N N BAKIMI, H JYEN VE KORUNMASI Art k biliyorsun ki sinir sisteminin, organlar ve bütün organizmay koordine etme, kontrol etme ve ayarlama görevi vard r. Hücreler kendi görevlerini yerine getirebilmeleri için büyük miktarda enerji kullan rlar. Sinir hücrelerinin, ayn zamanda sinir sisteminin düzgün çal abilmesi için, her türlü zararl etki eden ve belirli düzensizlikler meydana getiren ve hastal k yapabilen etkilerden kaç n lmas gerekir. Uzun süreli zihinsel ve ziksel çal malardan sonra sinir sisteminde bütün insanlarda ayn olmayan yorulma meydana gelir. Bundan dolay her insan kendi ziksel ve zihinsel yetenekleri hakk nda bilgiye sahip olmal d r ve buna göre çal ma ve dinlenme zamanlar n ayarlamas gerekir. Yorgun olan sinir sistemi uykuyla en güzel dinlenir. Uyku ritmik olarak tekrar edilir ve organizma için gerekli olan dinlenmeyi sa lar. Organizman n dinlenebilmesi için yeti kinler 8 saat uyku yapmalar gerekir, daha gençlerde bu süre ise daha fazla olmas laz m. Uyku esnas nda, organizma dinlenirken sinir hücreleri gün içerisinde harcad klar enerji madelerini yeniler ve tamamlarlar. Uyku rahat olmal d r. D ardan gelen hiçbir türlü etki ve uyart uykunun bozulmas na sebep olmamal d r. Sinir sisteminin düzgün çal abilmesi için en erken çocukluk ya lardan bak m yap lmas gerekir. Çocuklarda de i ik kolay oyunlar ve bilmecelerle, müzik dinleme ve geziler yard m yla rahatlama duygusunu geli tirmek gerekir. S ral vücut etkinlikleri sayesinde bütün organlar n, bununla beraber sinir sisteminin düzgün çal mas sa lan r. Baz maddeler sinir sistemine zararl etki yaparlar. Büyük bir kesim insan sigara ve alkol tiryakisidir, fakat ne yaz k ki son zamanlarda gün geçtikçe farkl uyu turucu çe itleri kullanan tiryakiler de ortaya ç kmaktad r. Alkol bütün iç organlara, özellikle karaci ere zararl etki yapmakla birlikte sinir sistemini de etkiler. Alkol, sinir uyart lar n n iletim yetene ini azalt r, bundan ötürü alkol alm insanda hareketlerin yava lamas görülür. Bundan dolay alkol almam bir insanla k yaslan rsa çok daha yava reaksiyon verdi i görülür. Zamanla alkol tiryakileri, alkol ba ml s olur, bu da alkolizim hastal n n olu mas na yol açar. Az miktarda uyu turucu kullan m n n yan lt c ho etkisi vard r, bununla beraber yan lt c memnuniyet duygusu yarat r. Organizma, uyu turucuya çok çabuk ve kolay al r ve her seferinde miktar n art r lmas n ister, bu da organizma için büyük bir tehlike te kil eder. Bu ekilde zamanla organizma
127
KONU 9 uyu turucu ba ml s olur. Uyu turucu yava yava fakat kesin olarak sinir hücrelerini öldürür. Sinir hücrelerinden ba ka, belli sinir merkezlerini yani tüm sinir sistemini yok eder. Her hangi bir eyden korktu unda hangi de i iklikler meydana gelir? Neden, aç klamaya çal ? nsan olumsuz bir haber ald anda nas l tepki verir?
A r ziksel ve psikolojik yüklenmeler sonucu meydana gelen baz de i ikli kler, organizmay bask alt na al r, bu durum stres olarak bilinir. Organizman n devaml stres (a r sinir, korku ve benzer) alt nda hareket etmesi organlar n çal smas nda çok say da bozukluklar meydana getirir. Sinir sisteminin hastal klar ve zedelenmeleri Menenjit – beyin zar n n iltihaplanmas d r ve en fazla bakterilerden meydana gelir. E er zaman nda gerekli önlemler al nmazsa, iltihaplanma beyin kabu una da geçebilir ve orada belirli merkezleri zedeleyebilir. Beyin kanamas – beyin kabu unda baz atardamar n t kanmas sonucunda damar patlamas meydana gelebilir. Bu ekilde kan beyin dokular na da l r ve baz beyin merkezlerini zedeleyebilir. Omurilik zedelenmeleri omurilikte omurgalar n k r lmas ve yerinden oynamas sonucu zedelenme meydana gelir. Beyinde ve omurilikte sinir dokular yenilenmezler. Bundan dolay omurilikte meydana gelen zedelenmeler uyart lar n yolunun kesilmesine neden olur, bununla beraber omurili in zedelenme yerinin alt nda bulunan bütün kaslara giden uyart lar durur ve felç meydana gelir.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Bütün iç organlar n n çal mas n kontrol eden sinir sisteminin özel k sm olan otonom sinir sistemi, sempatik ve parasempatik sinirlerden olu ur. Bu iki bölüm birbirine z t olarak çal rlar, biri h zland nda, di eri yava lar ve tersi. Sinir sistemine uyku, aç k havada gezi, düzenli spor yapma ve zihinsel ve ziksel çal malar olumlu etki ederler. Stres,alkol, sigara kullan m ve esrar sinir sistemine zararl etki ederler.
Kendi bilgini dene
1. 2. 3. 4. 5. 6.
128
OSS’nin görevi nedir? Sempatik ve parasempatik sinirler nas l çal r? Birkaç örnek say. Yorgun insan psikolojik ve ziksel olarak nas l dinlenir? Alkol ve esrar n zararl etkisinden birkaç örnek say. Stres nedir ve nas l en iyi ekilde kaç nabiliriz? Menenjit nedir ve nas l tedavi edilir?
KONU 9 KISA Ö ÜTLER -Sinir sistemine olumlu etki edenler: uyku, temiz havada kalmak, düzenli spor yapmak ve düzenli ya ama biçimi -Stres, uyu turucu, alkol ve tütün sinir sistemine olumsuz etki eder - Fiziksel ve psikolojik etkinlilere ait günlük plan yap ve onlara uy -Düzenli spor yap -Serbest zaman n temiz havada gezerek dinlenmek için kullan -Gerçeklerle ya amay ö ren ve rahatla -Ebeveyinlerinle kendi problemlerini payla -Uyu turucu ve alkol kullanma, onlar sinir sistemini zedeler
1. ETK NL K Sinir dokusundan haz r preparati mikroskopta inceleme ARAÇ VE GEREÇLER: mikroskop, sinir haz r preparat , defter ve kalem. 1. Preparat mikroskoba koy ve büyük objektivde sinir hücrelerini bul. 2. Sinir hücresi çiz ve gördü ün bölümleri i aretle. 3. Ödevini güzel i leyip i lemedi ini ö retmeninde kontrol et. 2. ETK NL K Omurilik incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: evcil hayvan omurili i, iki cisim cam , alkol, mikroskop, ne ter, defter ve kalem 1. Bir parça omurilik al, 10 – 15 dakika alkol içine koy sertle ene kadar bekle ve sonra incele. 2. Ne terle enine ince bir kesit al ve lam üzerine yerle tir. 3. Lamelle lam n üzerini kapat ve bu ekilde haz rlanm preparat mikroskop alt na yerle tir ve omuruli in yap s n incele. 3.ETK NL K Omurilik incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: piliç aya , ne ter ve büyüteç. 1. Bacak sinirine gelene kadar ne terle eti kemikten ay r. 2. Büyüteçle bacak sinirini incele.
129
KONU 9 4.ETK NL K Kurba a re ekslerini incele. ARAÇ VE GEREÇLER: sa kurba a, stand, tuz asidi yada i ne, ne ter, c mb z, defter ve kalem. 1. Ba na vurulmu olan kurba an n kafatas n ve beynini ç kar. 2. Kurba ay standa yerle tir ve i neyle yada asitli pamukla uyart gönder. Elde etti in bilgileri defterine kaydet. 3. Kurba a aya n n bir parças ndan deriyi çek, ayn prosedürü tekrarla. Ne fark ediyorsun? 4. Ondan sonra ince i neyle kurba an n omurili ini kucala ve ayn prosedürü tekrarla. Elde etti in bilgileri defterine kaydet ve ö retmeninde kontrol et. 5. ETK NL K Bacak kas n n re ekslerinin incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: Neurolojik plastik çekiç ve dayanakl sandalye. 1. Bir ö renci sandalyeye rahat bir ekilde oturup aya n uzat p diz alt bölümünü serbest b rakmas gerekir. 2. Al t rmay yapan ö renci bir eliyle bacak kas n tutup di er eliyle diz alt nda bulunan kas tendonlar na çekiçle ha f vurmas gerekir. 3. Ayaklardaki re@eks h z n k yasla. 4. Al t rma ö retmen kontrolü alt nda yap lmas gerekir. 5. Ne farkettiniz aç klay n z. 6 ETK NL K Beynin incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: evcil hayvan n beyni, tava, b çak, defter ve kalem. 1. Beyni tavaya koy ve incele. 2. B çakla beyini iki e it parçaya ay r, incele ve bölümlerini gözetle. 3. Beyni çiz ve k s mlar n belirle. 7 . ETK NL K Sinir dokusundan haz r preparati mikroskopta inceleme ARAÇ VE GEREÇLER: mikroskop, beyin haz r preparat , defter ve kalem. 4. Preparat mikroskoba koy ve büyük objektivde sinir hücrelerini bul. 5. Sinir hücresi çiz ve gördü ün bölümleri i aretle. 6. Ödevini güzel i leyip i lemedi ini ö retmeninde kontrol et.
130
KONU 10 DUYULAR Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin:
- Duyular n görevlerini ve yap birimlerini aç klarabilirsin; - Duyu organlar sisteminin görevini aç klayabilirsin; - Özel ve genel duyular fark edebilir ve onlar için örnekler verebilirsin; - Görme ve duyma duyusunun görevini ve yap s n aç klayabilirsin; - Kulak bölümlerinden duyma duyusunun nas l geçti ini ö renebilirsin; - Vucut yüzeyinde bulunan reseptörlerin görevini ö renebilirsin; - Koku alma ve tad alma organlar n n görevlerini aç klayabilirsin; - Gere inden fazla uyart lardan korunmay bileceksin.
Bu konuda ö renece in kavramlar: - duyu - görme duyusu - i itme ve denge duyusu - deride duyular
131
KONU 10 DERS 1 DUYULAR VE DUYU MEKAN ZMALARI Hat rla: Uyart nedir? D ortamdan gelen uyart lara kar organizma nas l tepki gösterir? Uyart lar neyle al n r? Sinir hücersi hangi k s mlardan olu mu tur?
nsan devaml olarak d ortamla temas halindedir. nsanda de i iklikleri fark eden mekanizmalar bulunur ve bunlara uygun tepkiler gösterir. Ya am ortam ndaki de i meler uyart ya dönü erek duyu nöronlar yard m yla merkezi sinir sistemine ta n r. Uyart lar n ço u d ortamdan gelerek organizman n yüzeyine yak n fark edilir. Di erleri ise, iç organlar n uyart lar gibi, iç ortamdan gelirler. Sinir sistemini uyart lar fark eden bu k sm na uyart al c yada reseptör denir. Reseptörler birkaç çe it olabilirler: -
Duyu nöronlar n serbest dendritleri, a r reseptörleri oldu u gibi;
-
De i mi uclar ya da organ uclar , dokunma ve s cakl k duyu nöronlar n n dendritleri gibi;
- Duyu nöronlar yla birle mi olan özel hücreler, gözün a tabakas nda bulunan koni ve çomak hüreleri ve di er özelle mi duyu organlar n n reseptörleri oldu u gibi. Reseptörlerin da l m n da katarak, duyular n ba ka ayr lma biçimleri de vard r. Böylece, özel duyu özel organda yerle mi tir, genel duyu ise organizmada geni bir ekilde da lm t r. Özel duyular: - Görme – gözde bulunan reseptörler, - Duyma – iç kulakta bulunan reseptörler, - Denge - iç kulakta bulunan reseptörler, - Tad - dildeki reseptörler, - Koku – burun bo lu unun üst k sm nda bulunan reseptörler. Genel duyular Bas nç, s cak, so uk, a r ve dokunma duyular – deride ve iç organlar nda ve kaslarda, tendonlarda ve eklemlerde durum duyular . Duyu reseptörleri cevap verdikleri uyart lara göre de ayr labilirler. Termoreseptörler s cakl k de i ikliklerini fark ederler, fotoreseptörler a cevap verirler, kemoreseptörler kimyasal maddeleri fark ederler. Mekanoreseptörler hareket, kas lma, bas nç veya titre imlere, özünde mekanik uyart lar olan duyulara cevap verirler.
132
KONU 10 GENEL DUYULAR a r dokunma
so uk
Genel duyu reseptörleri organizman n bütün k s mlar nda bulunur. Bunlar n baz lar deride yerle mi tir. Bunlar n sayesinde d ortamda olan de i iklikleri fark ediyoruz, baz lar ise organizman n içinde yerle mi tir. Bu gruba u reseptörler dü er: s cakl k, so ukluk, a r , dokunma, bas nç, alan ve denge reseptörleri. ( .10.1). S cakl k duyusu
s cak
Res 10.1 Genel duyu reseptörleri
bas nç
nsan organizmas nda, vucudu s cakl k etkilerinden koruyabilmek için s cakl k de i imleriyle meydana gelen uyart lar alg layabilen reseptörler vard r. S cak ve so u u alg layabilen özel reseptörler de vard r. So ukluk reseptörleri epidermisin hemen alt nda yerle mi lerdir. En yo un olarak gö üs, s rt ve bel bölgesinde dizilmi lerdir.
S cakl k reseptörleri deride daha derinde yerle mi tir. En yo un olarak dudaklarda ve yanaklarda bulunurlar. Reseptörler için karakteristik olan özellik onlar n devaml olarak uyar lmas sonucu adaptasyon olu ur. Örnek: Elini 40 - 45 s cakl olan suya sokarsan ba ta kendini ho hissetmeyebilirsin. Fakat k sa bir süre içinde bu ho olmayan duygu kaybolur. S cak ve so u u alg layan reseptörler, olu an de i imlere çabuk adapte olurlar. Bu olay, a r reseptörleri için geçerli de ildir. Dokunma ve bas nç duyusu Dokunma reseptörleri küçük elipsoid eklinde cisimciklerdir. Bunlar gerçek deride bulunurlar. Bu reseptörler, en fazla miktarda ayak ve el parmaklar n n uc k s mlar nda bulunurlar. Dudaklar ve dil ucunda da bu reseptörlerden çok say da vard r. S cakl k reseptörleri gibi, dokunma reseptörleri de meydana gelen de i imlere çok çabuk adapte olurlar. nsan anestezi alt nda iken ( örnek: ameliyat esnas nda ) iç organlar ndan gelen bas nc hissesdebilir. Bu uyart lar alg layabilen reseptörler vucudun iç k sm nda bulunur, bu yüzden bu reseptörlere derin duyu reseptörleri denir. A r duyusu Negativ d etkenler ya da vucuttaki herhangi bir organ n fonksiyonunun bozulmas , organizman n çal mas n büyük ölçüde bozar, bununla beraber onun hayatta kalmas n tehlikeye koyar. Bu etkilerin ve bozukluklar n alg lanmas için a r reseptörleri vard r. Bu yüzden bu reseptörlerin koruma görevleri oldu u söylenebilir. Bu görevleri yüzünden, bu reseptörlerin vucudun her k sm nda bulunmas na sebeptir.
133
KONU 10 Bunlar deride, kaslarda, eklemlerde, az miktarda iç organlarda da bulunurlar. Bu reseptörler, serbest sinir uclar olarak adland r lan dallanm sinir telleridir. Alan duyusu Kaslarda, tendonlarda ve eklemlerde yerle mi olan reseptörler, vücut duru unu ve baz k s mlar n di er vücut k s mlar na göre yer de i imleri sonucu olu an uyart lar alg lar. Bu reseptörlerden al nan bilgi kaslar n koordinasyonu için gereklidir. Ayn zamanda baz aktiviteler yani yürümek, ko mak ve di er bile ik hareketler için önemlidir. Uyrat lar bu reseptörlerden, omurilik yard m yla küçük beyine ta n r.
ÖZEL DUYU ORGANLARI Tad alma duyusu Tad alma duyusunu, dilin yüzeyindeki reseptörler ve uyart lar büyük beyin kabu unda yerle mi olan tad alma merkezlerine kadar ta yan iki sinir olu turur. (res. 10.2). Tad tomurcuklar ya da tad cisimcikleri olarak adland r lan tad reseptörleri dilin kenarlar nda bulunur. Bu tad cisimciklerinin uyar lmas , sadece a z bo lu unda bulunan maddenin tükürük yard m yla eritilmesinden sonra olur. Dört temel tad alma reseptörleri vard r ve bunlar dilin farkl bölümlerinde bulunurlar. -
Tad alma duyusu
Ac tadlar
Tad tomurcuklar Ek i tadlar Tuzlu tadlar Tatl tadlar
Res. 10.2 koku ve ted duyular
Tatl tadlar, en s k dilin uc k sm nda alg lan r. Ek i tadlar, dilin yan k s mlar nda bulunan tad cisimcikleri taraf ndan alg lan r. Tuzlu tadlar, dilin ön k sm yla alg lan r. Ac tadlar dilin arka k sm yla alg lan r.
Koku duyusu Koku reseptörleri, burun bo lu unun üst k sm n örten koku epitelinde bulunurlar. Koku maddeleri sadece burunun mukoz salg s nda eridikten sonra koku uyartlar gibi etki edebilirler. Koku reseptörlerindeki uyart lar, koku sinirinden geçerek büyük beyin kabu unda yerle mi olan koku merkezine iletilir. Kokunun alg lanmas tad duyusuna do rudan ba l d r, fakat erimi kimyasal maddelerin farkl l klar tada k yasen kokuyla daha fazla hissedilir. Besinin kokusu, i tah ve sindirim öz sular n n salg lanmas n te k etmesi için çok önemlidir. Koku alma duyusunun hat rlama yetene i vard r. Bir defa koklanm parfüm kokusunu, bir daha ki seferde hat rlar.
134
KONU 10 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti nsan duyularla uyart lar kabul eder ve bu ekilde kendi etraf ndaki çevreyi tan r. Her duyunun kendine özel yap s vard r. Reseptörler ald klar uyart lar duyu sinirleri arac l yla beyindeki merkezlere gönderir. Orada uyart lar analiz edilir ve bu ekilde biz bilgi elde ederiz. Da l ve yap lar na göre duyular: genel ve özel olarak ayr l rlar. Ald klar uyart lara göre : mekanoreseptörler, kemoreseptörler, termoreseptörler ve fotoreseptörler olarak ayr l rlar. Genel duyu reseptörleri organizman n bütün bölümlerinde bulunurlar. Bu gruba, s cak, so uk, a r , dokunma, bas nç, alan ve denge reseptörleri girer. Koku ve tad alma duyular özel duyulard r. Bunlarla biz kimyasal uyart lar al r z.
Kendi bilgini dene 1. Duyu organlar n n görevi nedir? 2. Duyu reseptörü nedir? Birkaç örnek say. 3. Be özel duyuyu say. 4. Alt genel duyuyu say. 5. Tad alma reseptörleri nerede yerle mi lerdir? Hangi tad alma uyart lar n al rlar ve nas l? 6. Koku duyusunu aç kla. 7. Adaptasyon nedir ve hangi duyularda vard r? 8. Alan ve denge reseptörleri nerede yerle mi tirler?
135
KONU 10 DERS 2 GÖZ GÖRME ORGANIDIR nsan bir çift göz sayesinde d ortamdan %80’den fazla izlenim kabul eder. Gözlerde fotoreseptörler yerle mi tir. Göz yuvarla ve bölümlerinin korunmas Göz çok narin bir organd r, göz çukurunun duvarlar n olu turan kafatas kemikleri ile korunmu tur. Bunlar göz çukurunun arka k sm n korurlar. Göz kapaklar ve kirpikler gözü önden korur, gözya bezleri ise özel bir s v olan gözya n salg larlar – bu s v gözün ön k sm n n kurumas n önler ve ayn zamanda da gözü enfeksiyonlardan ve küçük tehlikeli cisimciklerden korur. Göz, göz çukurlar na alt kasla ba lanm t r. Bu kaslar gözü göz çukurunda tutarlar ve gözün sola, sa a, yukar ve a a hareket etmesini sa larlar. Göz çukurunun dibinde, gözün daha kolay hareket etmesini sa layan ya d kusu bulunur. Göz yuvarla Göz yuvarla n n üç tabakas vard r (res.10.3). D tabakaya göz ak denir ve sert ba dokusundan olu mu tur. Göz ak , gözün ön k sm nda effaf bir k s m olan saydam tabakay olu turur. Göz yuvarla n n ikinci tabakas damar tabakad r. Damarlarla zengin ba dokusundan olu mu tur. Bu tabaka, gözün iç k sm n karanl k yapan koyu kahve rengindeki pigmentle zengindir. Damar tabaka ön k sm nda siliyar cisime dönü ür, buna da iris ba lan r. ris, göze renk veren pigmentli hücreleri olan kas tellerinden yap lm t r. Bu kaslar n kas l p gev emesiyle irisin merkez aç nda bulunan göz bebe i denilen yap büyür yada küçülür. risin göze giren ayarlama görevi vard r. E er klar iddetli ve göz al c ise iris geni ler, göz bebe i ise küçülür. E er k çok zay f ise o zaman iris kas l r, göz bebe i ise büyür. Siliyar k s m, zil eklinde olup, irisin d kenarlar büyüklü ü kadar deli i vard r. Bu kaslar göz merce ini tutar ve göz uyumu sürecinde onun eklini de i tirirler. Göz merce i, temiz, sert, elastik maddeden yap lm olan yuvarlak bir yap d r. Göz merce in iki yüzeyi de d bükeydir. Göz merce i elastik oldu u için kal nl de i ebilir. Bu de i im, uzak ve yak n cisimleri görebilmemiz için n odaklanmas n sa lar. Göz yuvarla n n ön k sm göz s v s yla doludur, bu s v göz merce i ve saydam tabaka aras nda bulunur. En iç tabaka a tabakad r, burada birkaç tabakada yerle mi olan çomak ve koni eklindeki sinir hücreleri bulunur. Bu hücreler a duyarl olan reseptörlerdir. Koni hücreleri iddetli a ve renklere duyarl d rlar. En fazla a tabakan n arka k sm nda merkez derinlik veya sar leke denilen k s mda grupalnm t rlar. Görebilmemiz için nlar n sar lekeye dü mesi gerekir.
136
KONU 10 A tabaka
Cams madde
göz ak Damar tabaka
iris
Kornea Mercek Siliyar kas Kör nokta Göz siniri
Merkez girinti
Gözü hareket ettiren kaslar
Göz yuvarla n kesiti
Res 10.3 Gözün yap s
Çomak hücreleri az a kar duyarl d rlar ve az kland r lm ortamda duyuyu al rlar, fakat net resim olu turmazlar. A tabakas n n her taraf na da lm t rlar ve görü alan n belirlerler. Sar lekenin alt nda göz siniri ba lar. A tabakada, göz sinirinin ba lad yere kör nokta denir. `urada ne çomak ekilli ne de koni hücreleri yoktur ve görüntü e er buraya dü erse insan göremez. Karanl k bir odaya girdi inde, örnek, sinema salonuna, k sa bir süre hiçbir ey göremezsin. Bu zaman içinde, koni hücreleri etki etmek için adapte olurlar. Bu olaya karanl a kar adaptasyon olay denir. Koni ve çomak hücreleri görevlerini a kar duyarl olan pigmentler yard m yla gerçekle tirirler. Bu pigmentlerin üretilmesi A vitaminine ba l d r.
Öyleki, besinlerinde A vitamini eksikli i olan insanlar n gözleri karanl a zor adapte olurlar, daha do rusu o insanda gece körlü ü (tavuk körlü ü) vard r. Gözün iç k sm yumu ak jelatinimsi maddeyle doluduran, göz yuvarla n n yuvarlak eklini sa layan madde cams cisimdir.
)
b)
NASIL GÖRÜYORUZ GÖRÜNTÜNÜN OLU MASI Gözün ön bölümünde saydam, renksiz olan k s mlar ndan klar geçer. Bundan sonra onlarda k r lma denen de i iklikler olu ur. I nlar n k r lmas , büyük alandaki n küçük alan olan ve reseptörlerin yerle mi oldu u a tabakas na kadar girmesini sa lar. Nesnelerden geri dönen nlar saydam tabaka, göz bebe i, göz merce i ve cams cisimden geçerek sar lekeye dü erler. Birçok k r lma sonucu sar lekeye dü en görüntü küçülmü ve ters dönmü tür. Bu k uyart lar göz siniriyle, beyin kabu unun arka k sm ndaki görme merkezine kadar iletilir. Orada analiz edilirler ve biz nesnelerin büyüklü ü, görünü ü, say s , rengi ve ba ka gibi özellikleri hakk nda bilgi ediniriz.
Res. 10.4 Fotoreseptörler ) Çomak, b) koni
137
KONU 10 Göz zedelenmeleri Saydam tabaka ço u defa gözün penceresi olarak bilinir. Sivri nesnelerden veya enfeksiyonlardan meydana gelen zedelenmeler saydam tabakay zedeleyebilir ve bu bölge geçirgenli ini kaybeder. E er böyle zedelenmeler göz bebe ininin ( göz bebe i – gözün renkli olan bölgesinin merkezinde bulunan delik) merkezinde de olu ursa körlük meydana gelebilir. E er baz cisimcikler göz kapa ndan gözün içine girerse saydam tabakay uyart rlar. Zedelenme olmamas için profesyonel ki ilerden yard m isteyerek yabanc nesnenin ç kar lmas gerekir. Görme bozuluklar Yak n görememek, göz yuvarla n n k sa olmas ya da göz merce inin yetersiz göz uyumu sonucudur (res. 10.5 b) Böyle durumlarda nlar sar lekenin arkas na dü erler. Bundan dolay yak ndan bakt m z nesneler için net resim olu turamay z. Nesneler net görülebilmeleri için gözden uzak olmalar gerekir. Bu durumlarda konveks (iç bükey) yap l caml gözlüklerin kullan lmas gerekir, bunlar nlar n daha fazla k r lmas n sa lar. )
b)
Res. 10.5 Görme bozuklukları
Uza görememek s kça rastlanan bir ba ka görme bozuklu udur. Bu durumda göz yuvarla çok uzundur, nlar sar lekenin önüne dü erler.(res. 10.5. ’ya bak). Uzakta bulunan cisimler net görünmezler, net görünebilmeleri için gözün yak n na getirilmeleri gerekir. Böyle durumlarda konkav (d bükey) mercekli gözlükler kullan l r. Üç tip koni hücresi vard r, bunlar k rm z , ye il ve mavi a kar duyarl d rlar. Koni hücreleri olmayan insanlarda tamamen renk körlü ü ( daltonist ) vard r, tek tip koni hücreleri olmayan insanlarda ise sadece o renk körlü ü vard r.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Görme duyusu sayesinde insan d ortamdan %80’den fazla izlenim kabul eder. Göz, yard mc k s mlar ve göz yuvarla ndan olu mu tur. Yard mc k smlar unlard r: ka lar, kirpikler, göz kapaklar , d göz kaslar ve göz ya bezleri. Temel bölüm olan göz yuvarla üç tabakadan olu mu tur, onlar da: göz ak , damar tabaka ve a tabakad r. A tabakada görme reseptörleri, çomak ve koni ekilli hücreler yerle mi tir. Göz bozukluklar yak n ve uza görememektir. Kendi bilgini dene 1. Gözün temel k s mlar hangileridir? 2. I nlar n d ardan gözün a tabakas na kadar olan geçi ini aç kla. 3. Göz merce inin görevi nedir? 4. Gözde hangi reseptörler vard r ve nas l ayr l rlar? 5. Göz uyumu nedir? Örnekle aç kla. 6. Nesneleri görebilmemiz için, nlar gözün hangi bölümüne dü mesi gerekir? 7. I nlar kör noktaya dü erse ne olur? 8. Göz kusurlar n aç kla.
138
KONU 10 DERS 3 KULAK, DUYMA VE DENGE ORGANIDIR nsanda duyma ve denge duyular n n yerle ti i bir çif kulak vard r. Duyma duyular yla biz farkl ses uyart lar n ay rt edebiliriz, denge duyular ise organizman n dengesini tutabilmesini sa lar. Kulak üç k s ma ayr labilir: d , orta ve iç kulak ( .10.6) Yar mdaire kanallar
akak kemi i Örs
D kulak Duyma siniri Salyangoz
Çekiç Kulak kepçesi
davul
Üzengi Östaki borusu
D i itme kanal
Res. 10.6 kula n yap s
Yutak
Kula n d k sm kulak kepçesiyle ba lar. Onun görevi, ses dalgalar n kula a do ru yöneltmektir. Bunun devam nda 2,5 cm uzunlu undaki d kulak yolu bulunur. Bu yolu örten deri çok incedir, yolun ilk bölümünde özel ya bezleri bulunur. Duyma kanal n sonunda kulak zar ya da kulak davulu bulunur. Bu zar d duyma kanal ve orta kulak bo lu u aras ndaki s n r olu turur.
Orta kulak Orta kulak küçük, yatay eklinde bulunan ve havayla dolu olan bir bo luktur. Bu bo lukta üç duyma kemikçi i vard r, bu kemikçikler insan vucudunda en küçük olan kemikçiklerdir. Bu duyma kemikçikleri, kulak zar ndan gelen ses titre imlerini daha güçlü olarak iletebilmeleri için birbirine ba l d rlar. Birinci kemikçik olan çekiç, sap ile kulak zar na ba l d r. Bu kemikçi in di er bir k sm , örs denilen ikinci kemikçikle ba l d r. Üçüncü kemikçi in yuvarlak ekli vard r ve üzengi ad n al r. Bu kemikçik, örs kemikçi i ve iç kula n ba lang ç yeri olan oval pencerenin zar yla ba l d r. Östaki borusu yutak ile orta kula ba layan borudur. Bu boru aç kt r ve devaml olarak kulak zar n n her iki taraf ndaki hava bas nc n dengeler. ç kulak Kula n en bile ik ve en önemli bölümüdür. Birbirinden ayr olan üç bölümden olu mu tur. Kula n kemik lavirinti de denilen bu bölümü üç k s mdan olu mu tur. lk k s m dal z, oval pencerenin hemen ard nda bulunur. kinci k s ma salyangoz denir.
139
KONU 10 Üçüncü k s m ise iki torbac a ba l olan yar m daire kanallar ndan olu mu tur. Her üç k s mda perilenf denen s v vard r. Salyangoz kemikten olu mu bir borudur ve salyangoz evce ine benzer yap s vard r. Salyangozun içi endolenf denen bir s v yla doludur. Korti organ olarak adland r lan duyma organ nda, duyma sinirinin hücreleriyle ba l olan reseptörler bulunur. Bu organ salyangozun iç k sm nda yerle mi tir.
Sesin olu mas Ses dalgalar d i itme yolundan girip kulak zar nda titre imler olu turur. Böyle titre im kulak kemikleriyle güçlenir ve dalgal hareket etmeye ba layan perilenfe kadar aktar l r. Perilen n bu dalgal hareketleri endolenfe aktar l r ve onunda dalgalar eklinde hareket etmesini etkiler. Daha sonra endolefteki bu dalgal hareketler reseptör hücrelerinde bulunan ince siller taraf ndan kaydedilir, bunlar hareketleri duyma uyart lar na çevirme yetene ine sahiptirler. Bu duyma uyart lar sinir hücrelerinden büyük beyin kabu una ta n r.
Yar m daire kanallar
Torba
Denge duyusu ç kulakta, yar m daire kanallar nda ve onlar n torbac klar nda (res. 10.7), vücut duru unun de i mesiyle olu an uyart lar alan reseptörler bulunur. Denge duyusu reseptörleri silli hücrelerdir ve kristallerin yard m yla uyar l rlar. Ba n her hareketi kristallerin hareketlenmesine sebep olur. Kristaller ise kendi taraf nda olan reseptörleri uyar rlar. Torbac klarda bulunan sinir telleri duyma siniriyle ba lanan bir sinir olu tururlar.
Duyma salyangozu
Res. 10.7 denge reseptörleriyle iç kulak
KISA Ö ÜTLER - Her hangi bir sorun yoksa bile göz doktoruna gidip s ral kontroller yap lmal d r.. -Gözlük kullanman gerekiyorsa mutlaka kullan. -Light – show göz için zararl d r, bulant ve ba dönmesine neden olur. -Uzun süre yüksek sesli müzik dinleme. -Disko klüplerinde uzun süre kalmaktan kaç n.
140
KONU 10 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Kulak, duyma ve denge duyular n n yerle ti i organd r. Üç k s mdan olu mu tur: d , orta ve iç kulak. ç kulakta, duyma salyangozunda duyma duyusu yerle mi tir, üç yar m daire kanalc nda ise denge duyusu yerle mi tir.
Kendi bilgini dene
1. 2. 3. 4. 5.
Kulak hangi bölümlerden yap lm t r? D kula n görevi nedir? Orta kulaktaki kemikçikler nas l adland r l r ve onlar n görevi nedir? Duyu reseptörleri nerede , denge resptörleri ise nerede yerle mi tirler? Ses dalgalar n n, kulaktaki duyu resptörlerine kadar gidi yolunu aç kla.
1. ETK NL K Deride duyular n s ralanmas n inceleme ARAÇ VE GEREÇLER: küt uclu metal i ne, pergel, buz parças , s cakl k kayna (ate ), kalem ve milimetrik ka t. 1. Avuc içi derine tükenmezle 1x1cm i aret et, milimetrik ka t üzerine ayn büyüklükte kare çiz. 2. Küt uclu metal i neyle i aretledi in derideki kareye yava yava dokun. Dokuma duyusunu alg lad n bölgeleri bul ve milimetrik ka tta i aret et. 3. Al t rmay i ledikten sonra ayn al t rmay buz parças yla so utulmu i neyle, az s t lm i neyle ve pergel ucuyla tekrarla. 4. So uk, ondan sonra s cak ve sonunda ac hissetti in yerleri belirle. Her zaman belli uyart y hissetti in yerlerde milimetrik ka tta yeni karelerde nokta ile i aret et. 5. Belirledi in noktalar uyart al c lard r. Baz noktalar bütün uyart lara cevap verir mi? Uyart al c lar nas l s ralanm t rlar? En çok hangi uyat al c lar vard r?
2. ETK NL K Farkl duyular n incelenmesi
) S n fta bir ö rencinin gözleri temiz bir bezle ba lan r. Ondan sonra eline farkl nesneler konulur ( kalem, tükenmez, eprüvet, silgi, ta ve benzeri.), ve ondan elinde ne tuttu unu bilmesi istenir. Onlar n yüzeyi nas ld r ve a rl nekadard r ( ha f, çok ha f v.b cevap vermeyle).
141
KONU 10 b) Gözü ba l olan ö rencinin önüne farkl derecelerde s t lm suyla dolu üç bardak konulur. Ö renciden hangi bardakta so uk, hangisinde l k, hangisinde ise s cak su bulunur cevap vermesi istenir. c) Gözü ba l olan ö renciye farkli kokulu maddeler (alkol, parfüm, elma, limon, ta ve benzeri) verilir. Onun, hangi koku hangi maddeye ait oldu unu bulma görevi vard r. Benzer al t rmalar tad alma duyular n incelemek için de yapabilirsiniz.
3.ETK NL K Görme keskinli inin incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: u büyüklükteki har@erle i lenmi bir ema (yüksekli i ve geni li i ayn ): I. s ra - 6 cm; II. s ra -3 cm; III. s ra - 1,5 cm; IV. s ra - 1 cm; V. s ra - 7 mm; 1. lk önce bir gözünle oku, daha sonra di er gözünle, öyleki test etmedi in gözün kapal olmas gerekir 2. Okuma 6 m uzakl ktan gerçekle ir 3. Son s ray gerilmeden net görürsen, iyi görme sahibisin demektir 4. ETK NL K Mariot deneyi ARAÇ VE GEREÇLER: iki ka t ve çizim malzemesi. 1. Ka t sayfas n n bir ucunda kara çember di er ucunda art çiz. 2. Elinle sa gözünü kapat ve ka d sol gözüne do ru yakla t r. 3. lk anda hem çemberi hem art y göreceksin, fakat bir anda art görü alan ndan kaybolup sadece çemberi göreceksin. 4. Hangi sonuca var yorsun? Bir anda neden art y göremiyorsun aç klayabilirmisin? Acaba art kör noktaya m dü mü , ondan m göremiyorsun? 5. ETK NL K Duyarl l n incelenmesi ve selerin tan nmas ARAÇ VE GEREÇLER: gözleri kapatmak için ba l k ve band yap t r c . 1. Oturan bir ö rencinin gözleri kapat l p farkl sesler yarat l r (konu ulur, isl k çal n r, f s ldan rve benzeri). Ö rencinin görevi sesin neyden yarat ld , nerden geldi i ve gücünün nekadar oldu unu belirlemesidir. 2. Ö rencinin kulak kepçeleri bant yap t r c yla arkaya do ru yap t r l r ve tekrar farlk yerlerden sesler yarat l r. Ö rencinin görevi seslerin nerden geldi ini belirlemesidir. Bu olayda ö rencinin çok yanl yapt n göreceksiniz. Ne dü ünüyorsunuz, bu neden böyledir?
142
KONU 11 HORMONAL DÜZENLEME Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin: -
ç salg bezlerini belirleyebilir ve adland rabilirsin; ç salg bezlerinin organizmadaki süreçlerde düzenleme görevini aç klayabilirsin; Bir hormonun salg s n ve onun görevini aç klayabilirsin; Bezin foksiyon bozuklu unda meydana gelecek sonuçlar aç klayabilirsin; ç salg bezleri sistemi strese nas l tepki gösterdi ini aç klayabilirsin.
Bu konuda ö renece in kavramlar: - hormonlar, - hormon ayar , - iç salg bezleri.
143
KONU 11 DERS 1 HORMONLAR, HORMONAL VEYA ENDOKR N DÜZENLEME nsan vÜcudundaki bütün bezler iki gruba ayr l r. Birinci gruba d salg bezleri girer. Bu bezler ç k kanallar yla kendi ürünlerini belli yerlerde üretirler. kinci grubu kanallar olmayan salg bezleri olu turur. Bu salg bezleri salg lar n do rudan kana verirler. Bu salg bezlerine iç salg bezleri veya endokrin bezler denir, bunlar endokrin sistemini olu tururlar. Bu bezlerin salg lad klar salg lara hormonlar denir.(res.11). Endokrin ve sinir sistemi insan organizmas n n bütün görevlerini kontrol ve koordine eder. Bu iki sistemin çal malar aras nda uyum vard r. Bu koordinasyonu u delillerle görebiliriz, hipo zin çal mas n sinir sistemi kontrol eder ve Res. 11 di ve iç salg bezleri tersi, hipozden salg lanan hormonlar da do rudan sinir sisteminin çal mas na etki eder. Hormonlar n görevleri epi z hipo z Tiroid bezi timus bezi Böbrek üstü bezleri Pankreas bezi
yumurtal k testisler
Res 11.1 Temel salg bezleri
Hormonlar vücuttaki belli hücrelerin ve organlar n çal malar n kontrol eden biyolojik maddelerdir. Hormonlar do rudan kana salg lan rlar ve kan dola m sistemiyle vucudun tüm bölgelerine ta n rlar. Bunlar büyümeyi, metabolizmay , üremeyi ve organizmadaki di er süreçleri düzenler. Hormonlar n baz lar birden fazla dokuya, baz lar ise tek bir dokuya eki ederler. Belli hormonun etkiledi i dokuya hedef doku denir. Bu dokuda yerle mi olan hücrelerin hücre zar nda veya sitoplazmas nda hormonlar ba layan reseptörler bulunur. Hormonlar n hücreye girmesiyle, hücrenin çal mas n ba lat r ve hücrede belli proteinlerin sentezini te k eder. Baz hormonlar salg land ktan sonra uzun bir süre – iki hafta kadar aktivdirler, di erleri ise etkilerini çabuk gösterip kan dola m sisteminden 10 dakkida içinde at l rlar.
Yap lar na göre hormonlar öyle ayr l rlar: - Proteinler, - Steroidler - ya lardan olu an hormonlard r. Bunlar böbrek üstü bezlerinin kabu unda ve üreme bezlerinde üretilirler.
144
KONU 11 Hormonlar n düzenlenmesi ç salg bezleri belli miktarda hormon üretirler. Hormonlar, kanla hedef dokuya gelir ve burada etkisini gösterirler, daha do rusu hedef doku faaliyete geçer. Hedef dokunun bu tür faaliyeti iç salg bezinde ters etki yarat r, böylece iç salg bezinin faliyeti azal r, bununla beraber hormon salg lanmas da azal r. Bu ekilde iç salg bezlerinin faaliyetinin düzenlenmesine negatif geri dönü ümlü ba lant denir. H POF Z, GÖREV VE BOZUKLUKLARI
ve LH TH AC H TS
p
kortikosteroidler yumurtal k
Gö üsler
Kemikler, kaslar dokular
(tiroid hormonlar ) böbreküstü bezi
FSH
Böbrek
STH
tin
ak
l ro
FSH ve LH
Hipo z, ara beyin alt nda ve ince bir sap ile hipotalamusa ba lanan küçük bir bezdir. Bu salg bezi iki k s ma ayr lm t r: ön ve arka lop. Hipo z, temel salg bezi gibi de adland r l r, çünkü sal ç ve d uyart lar g lad hormonlar di er salg bezlerinin faliyetini h zland r r ya da yava lat r. Hipo z bezinin ADH Oksitozin ön lobunun çal mas hipotalaHipo zin arka mustaki rilizing hormonu yard Lobu hipo zin ön m yla kontrol edilir. (res. 11.2). Gö üsler lobu rilizing hormonlar hipo z bezinin Kan dola m oksitozin sistemi ön lobuna yönelir ve onun faaliyeAna rahmi H Tiroid bezi D tini te k eder. A
progesteron ojen
östr
testis testeste
ron
Res .11.2 Hormonlar hipo z ve hipotalamusa geridönü ümlü ba lant yla etki eder
Ön lop hrmonlar Hipo zin ön lobundan en ba ta, di er iç salg bezlerinin çal mas na etki eden çok say da hormon üretilir. Burada bu hormonlardan baz lar n n etkisini aç klayaca z: - Büyüme hormonu veya somatotropin hoprmonu (STH), Organizmada birçok dokuya etki eder, büyüme için kaç n lmaz olan proteinlerin sentezini ba lat r. Büyüme döneminde bu hormonun yetersizli i varsa, çocuk yeterli büyümez, k sa,cüce kal r.
Res. 11.3 normal, dev ve cüce
145
KONU 11 Bu olay n tam tersi, büyüme döneminde bu hormonun fazla salg lanmas yla çocuk daha çabuk uzar, daha do rusu dev gibi olmas n sa lar. Yeti kin insanlarda bu hormonun miktar fazla artarsa, o zaman o insanlar n organlar n n: burun, kulaklar, el ve ayak parmaklar , alt çene v.b gibi bölümlerinde göze çarpan büyüme görülür. Bu olaya agromegali denir. (res. 11.3 b). Hipo zin ön lobunda bu hormondan ba ka, di er bezlere etki eden hormonlar da üretilir, özellikle, tiroid bezine, böbrek üstü bezlerine, üreme bezlerine etki eden hormonlar. Ayn öyle süt bezlerinde sütün olu umunu te k eden hormonlar da salg lan r.
Res. 11.3 b Agromegali
Arka lop hormonlar Hipo z bezinin arka lobunda iki tür hormon salg lan r. Birincisi böbrek kanallar nda suyun geri emilmesine yard m eder, böylelikle suyun vucuttan at lmas n azalt r. Bu hormon antidiüretik hormon olarak bilinir. kinci hormon ise oksitozin hormonudur, do umdan önce salg lan r, rahimdeki kaslar n salg lanmas n ve süt bezlerinde sütün olu mas n sa lar.
T RO D BEZ ç salg bezlerinin en küçü ü tiroid bezidir. Bu bez boynun ön bölgesinde yerle mi tir (res.11.4). G rtla n her iki taraf nda birer tane yerle en, yan lop diye adland r lan iki yuvarlak k sm vard r, bunlar birbirine ince eritle ba l d rlar. D tan bu salg bezi, ba dokusundan olu an kapsül ile kapal d r. Bu salg bezinden salg lanan en önemli hormon tiroksindir. Tiroid hormonlar n görevi, organizman n birçok hücresinde metabolizma sürecini ba latmakt r. yod, bu bezlerin hormonlar n n yap bile enidir, bu yüzden organizmaya besin ve suyla yeterli miktarda iyod al nmas gerekir. Tiroksin hormonun yetersizli i çocuklarda düzensiz ziksel geli imine ve zekan n geli memesine neden olur. Bu olaya kretenizim denir. E er bu hormon yetersizli i yeti kin insanlarda ortaya ç karsa, kalp çal mas yava lar, vucut s cakl azal r. Böyle insanlarda ziksel ve zihinsel yetenekler azalmaya ba lar. Tiroid bezinin etkinli inin artmas yla,
Res. 11.4 Tiroid bezi
146
KONU 11 daha do rusu tiroid hormonlar n n fazla salg lanmas yla Bazed hastal denilen hastal k meydana gelir. Bu hastal n karakteristik belirtileri unlard r: guatr, gözler d a do ru ç k kt r, yüz ifadesi tuhaft r, sinir artar, kilo kayb olu ur, kalbin çal mas h zlan r, terleme olur, vucut s cakl artar, titreme olu ur ve metabolizma h zlan r. (res. 11.4 ,b).
Res. 11.4 guatr Res. 11.4 b Ç k k gözler Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti ç salg bezleri organizman n büyümesine, metabolizmaya, üreme bezlerine etki eder ve sinir sistemi ile beraber büyük say da fonksiyonu koordine ve kontrol eden hormonlar salg larlar. Beyin bezi hipo z organizman n geli mesine ve di er iç salg bezlerinin çal mas na etki eder Tiroid bezi metabolik süreçlerini kontrol eden hormonlar salg lar.
Kendi bilgini dene 1. ç salg bezlerin özellikleri nedir ? 2.Hormonlar nas l etki ederler? 3. ç salg bezleri sistemi ve sinir sistemi hangi ekilde ba l d rlar? 4.Hipo zin görevi nedir? 5.Tiroid bezin görevi nedir? 6. ç salg bezlerinin düzensiz çal mas neye yol açar ?
147
KONU 11 DERS 2 PANKREAS, BÖBREK ÜSTÜ BEZLER , ÜREME BEZLER PANKREAS, GÖREV VE BOZUKLUKLARI Pankreas çift görevi olan bir bezdir. D salg bezi olarak, sindirim s v s salg lar ve bu s v kanallar yard m yla ince ba rsa n ba lang ç bölümüne kadar ta n r. ç salg bezi olarak ise belli hücrelerde hormonlar salg lar. Pankreas n içinde özelle mi hücrelerden olu an küçük adac klar vard r. Bu adac klara langerhans adac klar denir. Bu hücreler pankreas n endokrin bölümünü olu turur ve pankreas n di er bölümünden ba mLangerhans s z olarak çal r. Bu adac klarda salg lanan adac klar en önemli hormon insulindir. nsülin glikozun hücre zar ndan ta nRes.11.5 mas nda görev al r. Ayn zamanda proteinlePankreas rin sentezi için gereken amino asitlerin hücreye daha fazla ta nmas n sa lar. nsülin kendi etkisiyle kandaki eker miktar n azalt r. Kanda insulin miktar n n artamas , fazla eker miktar n n karaci erde depo edilmesini sa lar. Herhangi bir nedenden dolay pankreas hücrelerinde insulin az miktarda salg lan rsa o zaman dokular kandaki ekeri kullanamaz. Bu durumlarda kandaki eker miktar yükselir, daha do rusu eker hastal meydana gelir. Pankreas hücrelerinde salg lanan ikinci hormon glukagondur. Bu hormon insulinle beraber kandaki eker seviyesinin düzenlenmesinde görev al r. Kandaki eker miktar azald nda glukagon, karaci erde depolanm olan ekerin kana geçmesini sa lar. BÖBREK ÜSTÜ BEZLER , GÖREVLER VE BOZUKLUKLARI Kabuk Öz
Res. 11.6 Böbrek üstü bezi
148
Böbrek üstü bezleri, böbre in üst k sm nda yerle mi olan iki küçük bezdir. Her bir böbrek üstü bezinin ayr ayr çal an iki bölümü vard r. ç bölüm öz diye adland r l r, d bölüm ise böbrek üstü bezinin kabu u olarak adland r l r.
KONU 11 Böbrek üstü bezinin öz bölgesinden salg lanan hormonlar Böbrek üstü öz bölgesinden hormonlar, sempatik sinir sisteminden gelen uyart lar sonucu salg lan r. Salg bezinin bu bölgesinde kimyasal yap s ve faaliyeti benzer olan adrenalin ve noradrenalin hormonlar üretilir. Bu hormonlar n organizmaya birçok etkisi vard r. En önemlileri unlard r: - Kan damarlar ndaki kaslar uyararak kan damarlar n daralt r, böylece kan bas nc n yükselmesine sebep olur; - Karaci erde depolanan ekeri glikoza dönü türür; - Kalbin çal mas n h zland r r; - Organizmadaki hücrelerde metabolizma süreçlerini h zland r r; - Bron çuklar n duvarlar ndaki düz kaslar gev eterek onlar geni letir. Bu hormonlar insulinin tersine etki ettikleri için, insulinin miktar azald nda bunlar n etkisi daha fazla artar. Böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinden salg lanan hormonlar Böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde, mineral maddelerin ve ekerlerin metabolizma süreçlerini kontrol eden iki temel grup hormon salg lan r. Böbrek üstü bezinin kabuk bölgesindeki fonksiyon bozukluklar Adisson hastal na sebep olur. Bu hastal n belirtileri unlard r: kaslarda atro , zay @ama, derideki pigmentasyonun artmas ve organizmadaki mineral ve su dengesinin bozulmas . Böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinin fazla etkinli i ku ing hastal na sebep olur. Bu durumda i manl k meydana gelir, yüz ovalle ir, incelenen deride morluklar belirir, kaslar zay @ar, kemik erimesi ve kandaki eker miktar artar. Res. 1.6 A ku ing ÜREME BEZLER , GÖREVLER VE BOZUKLUKLARI Üreme bezleri, di ilerde yumurtal klar, erkeklerde ise testislerdir. Bunlar üreme hücrelerini üretmelerinden ba ka çok önemli iç salg organlar d r. Bu organlarda üretilen hormonlar ergenlik ça n n ba lang ç döneminde ikincil e ey özellikleri denilen üreme özelliklerinin geli mesi için gereklidir. Ayn öyle üreme organlar n n bak m ve tamamen geli mesi için gereklidirler. Üreme bezlerinden salg lanan en önemli erkek üreme hormonu testesterondur. Bunun etkisi ergenlik ça n n ba lang c nda hipo z bezinde salg lanan hormonlar n etkisiyle ba lar. Bu hormon ikincil e ey özelliklerinin geli mesini sa lar. Bu hormonun etkisiyle üreme organlar n n ve üreme bezlerinin geli mesi devam eder, iskelet ve kaslar ekillenir, ses kal nla r, g rtlaktaki k k rdakta ç k nt olu ur, sakal ve b y klar büyür ve erkeklerin vucudunda daha fazla k llanma meydana gelir. Di ilerde, ergenlik ça n ba lang c nda hipo z bezinin etkisiyle di i üreme hormonlar olan östrojen ve progesteron hormonu üretilir. Bu hormonlar di ilerde ikincil e ey özelliklerinin geli mesinde görev al rlar. Bunlar n etkisiyle iskelet ve kaslar karakteristik olarak geli ir, gö üsler geli ir, ses nazikle ir, koltuk altlar nda ve üreme organlar n n etraf nda k llanma görülür.
149
KONU 11 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Pankreasta üretilen hormonlar kandaki ekeri düzenler. Böbrek üstü bezlerin hormonlar ekerlerin, mineral maddelerin ve proteinlerin metabolizmas nda görev al rlar. Üreme bezleri, e eysel hücrelerin olgunla mas nda, üreme organlar n n geli mesinde ve ikincil e ey özelliklerin belirlenmesinde etki eden üreme hormonlar salg lar. Hormonlar n salg s n n artmas veya azalmas çok say da bozukluklar n ve hastal klar n meydana gelmesine neden olur.
Kendi bilgini dene 1.Pankreasta hangi hormonlar salg lan r ve onlar nas l etki ederler? 2.Böbrek üstü bezlerinin kabuk ve öz bölgesinde hangi hormonlar salg lan r ve nas l etki ederler? 3.Testisleri hangi hormonlar olu turur ve onlar nas l etki ederler? 4. kincil erkek e ey özellikleri hangileridir? 5.Yumurtal klar hangi hormonlar olu turur ve onlar nas l etki ederler? 6. kincil di i e ey özellikleri hangileridir?
ledi imiz bezlerden mada organizmada hormon salg layan ba ka dokular da vard r. Pratiroid bezi – tiroid bezinin üstünde yerle mi iki çift küçük bezlerdir. Bu bezlerin hormonlar kalsiyum metabolizmas n n ayarlarlanmas nda görev al rlar. Paratiroid hormonu, kemik dokusundan kalsiyumun kana geçmesini sa layarak, kandaki kalsiyum miktar n yükseltir. Timus bezi, gö üs kafesinin üst k sm nda, kalbin üstünde yerle mi tir. Ba kl n geli iminde önemli görevi vard r. Epi z, orta beynin arkas nda yerle en yass koni eklinde küçük bir bezdir. Epi z genellikle geceleyin melatonin hormonunu üretir, gündüz ise k oldu u zaman bu hormonun üretilmesi daha yava t r. Böbreklerde oksijen miktar azald nda eritropoetin hormonu üretilmeye ba lar, bu hormon kemik ili inde eritrositlerin daha fazla üretilmesini sa lar. Plasenta, hamilelik döneminde birkaç hormon salg lar. Bu hormonlar rahim tabakalar nda de i meler meydana getirir, ondan sonra ise hamilelik esnas nda süt bezlerini laktasiyon dönemine haz rlar.
150
KONU 11 Tablo 12.1 Büyük iç salg bezleri ve onlar n hormonlar Salgi bezi
Hormon
Temel görevleri
Hipo zin ön lobu
Büyüme hormonu
Organizmadaki tüm dokular n büyümesini sa lar Di er iç salg bezlerinin hormon üretmesini sa lar Böbrek kanallar nda suyun geri emilimini, rahim kaslar n n kas lmas n ve gö üslerden süt akmas n sa lar
Hipo zin arka lobu
Tiroid bezi
Tiroid hormonlar
Metabolizmay h zland r r, ziksel ve zihinsel yetenekleri artt r r, normal büyümeyi sa lar
Böbrek üstü bezi – öz bölgesi
Adrenalin, noradrenalin
Kan bas nc n yükseltir ve kalbin çal mas n h zland r r, sempatik sinir sisteminin uyar lmas yla hücreleri aktive eder Karbonhidratlar n, proteinlerin ve ya lar n metabol zmas na etki eder, stres an nda aktivdir. Mineral maddelerin ve su dengesinin metabolizmas nda yard mc olur.
Böbrek üstü bezi – kabuk bölgesi
Pankreas – Langerhans adac klar
Testisler (Er bezi)
Yumurtal klar
nsulin
Glikozun metabolizmas nda görev al r, kandaki ekeri kontrol eder
Glukagon
Karaci erden glikozun serbestle mesini sa lar, bu ekilde kandaki eker seviyesini yükseltir
Testesteron
Üreme organlar n n ( testis, penis, v.b) büyümesini ve geli mesini sa lar, ikincil e ey özelliklerin geli mesini sa lar
Östrojen progesteron
Birincil e ey organlar n (rahim ve yumurta kanallar ) büyümesini ve ikincil e ey özelliklerin geli mesini sa lar, hamileli in bak m nda yard mc olur
151
152
KONU 12 NSANDA ÜREME Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin: - unlar tan yabilir ve sayabilirsin: cinsiyet, erkek ve di i üreme organlar n , erkek ve di i üreme bezlerini; - Erkek ve di i bireylerde ikincil e ey özelliklerini sayabilirsin; - Erkek ve di i üreme bezlerini ve döllenmi üreme hücrelerini ac klayabilirsin; - Embriyonal ve postembriyonal geli medeki etaplar tan yabilirsin; - Üreme bezleri, üreme ürünleri, embriyonal geli im evreleri, erkek ve di i üreme organlar n hastal klar n k yaslayabilirsin; - Kontasepsiyon nedir, kontrasepsiyon metodlar ve onlar n önemi nedir tan mlayabilirsin; - Aile planlanmas n ve sorumluluk sahibi ebeveyinleri destekleyebilirsin; - Cinsel yollarla bula an hastal klar n önlemini,, belirtilerini ve risklerini tan yabilmek.
Bu konuda ö renece in kavramlar: -
cinsiyet, üreme organlar , üreme ürünkleri, cinsel ili ki, kad nda cinsel döngü, aile planlamas , kontrasepsiyon, dölleme, hamilelik, embriyonel geli me, cinsel hastal klar
153
KONU 12 DERS 1 NSANIN C NSEL ÖZELL KLER (PR MER VE SEKONDER), ÜREME ORGANLARI VII. s n ftan hat rlayal m 1. Kaç tür üreme vard r? 2. Hangi üremeye e eyli üreme diyoruz? 3. Erkek ve di i üreme hücreleri nas l adland r l r? 4. nsanda üreme bezlerinin görevi nedir? 5. Üreme hormonlar n n görevi nedir ve ne zaman salg lanmaya ba lar?
NSANIN C NSEL ÖZELL KLER Erkek veya di i e ey organlar n n, yap s yla ve görevleriyle varolu u birincil (pimer) e eysel özelliklerini olu turur. Ergenlik ça n n ba lang c nda hipo z hormonlar n n salg s n n artmas yla üreme bezlerinde bulunan üreme hücrelerinin olgunla mas ba lar. Ayn zamanda üreme bezlerinin hormonlar n n etkisiyle erkeklerde ve di ilerde belirli özellikler geli meye ba lar, bunlar ikincil(sekonder) e ey özellikleridir. Üreme bezlerinin etkinli inin ba lang c ndan zihinsel ve ziksel olgunla maya kadar geçen süreye ergenlik dönemi denir. Ergenlik döneminde ikincil e ey özelliklerin yan s ra ayn öyle cinsel organlar n büyümesi ve geli mesi de sona erer. Erkek ve di i bireylerde üreme organlar sistemi iç döllenme ve emriyonun iç geli imi için uyum sa lam lard r. Di i üreme organlar nda, embriyon kendi geli imi esnas nda her türlü d etkenden iyi korunmu tur. ÜREME ORGANLARI Erkek ve di i bireylerde üreme organlar farkl olmalar na ra men, her iki cinsiyette bunlar iki gruba ayr labilirler: temel ve yard mc üreme organlar . Temel organlar unlard r: gonadlar ya da üreme bezleri. Bunlar üreme hücrelerini ve hormonlar üretirler. Erkek üreme bezlerine, erbezi veya testis denir. `unlarda erkek üreme hücreleri spermatozoidler üretilir. Di i üreme hücrelerine yumurtal k ya da ovarium denir. `unlarda di i üreme hücresi olan yumurta hücresi üretilir. Yard mc organlar kanallar olu turur, bu kanallardan birle me amaçl üreme hücreleri geçer. Erkek üreme sistemi Erkek üreme organlar n erbezleri, epididim, prostat bezi, sperm kanal ve d idrar kanal yla beraber penis olu turur.
154
KONU 12 Erbezleri veya testisler Erkek üreme organlar , er bezleri vücudun d k sm nda, bacak aras skrotum denilen kese içinde yerle mi tir. Er bezlerinin yumurta ekli vard r. Dokunun iç k sm spermatozoitlerin üretildi i çok say da örülmü yar bükülmü kanalc klardan olu mu tur. Bu kanalc klarda her gün milyonlarca spermatozoid üretilir. Her er bezlerin iç k sm ndan spermatozoitleri epididimise ta yan kanalc klar ba lar. Geçici olarak kald klar epididimiste, üreme hücreleri olgunla r ve hareket özelli ini kazan rlar. Epididimisten sperm kanal geçer. Bu kanal kar n bo lu undan geçerek d idrar kanal yla ba lan r. Bunlar prostat bezi gövdesinden geçer. Prostat idrar kesesi ard nda bulunan bezdir ve sperm s v s denilen s v y üretir. Sperm, spermatozoit ve organizmada olu an çe itli salg lar n kar m d r. Salg lar, spermatozoitlerin beslenmesini ve hareketlili ini sa lar. Böylece spermatozoidler yumurta hücrelerine daha kolay ta n p onlar döllerler. Sperm idrar kanal na at l r. Erkeklerde idrar kanal n n iki görevi vard r: idrar , idrar kesesinden ta nmas ve üreme hücrelerinin salg lar yla birlikte d ar ya at lmas . Spermin, di i bireylerin do um kanal na at lmas na ejakülasyon denir. Bu olay, penis denilen erkek üreme organ yla olur, buradan idrar kanal n n en uzun k sm geçer. Penis süngerimsi dokudan olu mu tur. Bunda çok say da kan için bo luklar vard r, bu bo luklar organ gev eme durumunda iken k smen bo tur. Kanla doldu u zaman büyür, sertle ir ve cinsel ili kiyi sa lar. Penis büyük ve sert oldu u zaman, ereksiyon durumunda oldu u söylenir.
Biliyor musun? Penis ve skrotum erkeklerin d üreme organlar d r.
prostat
düz ba sak
sperm kanal idrar kanal
seminal veziküller
penis ejaüulator kanal
sünger dokusu dericik Penis ba
anüs deli i salg bezi
skrotum epididim
testis
edep kemi i
res. 12.1 erkek üreme sistemin yap s
155
KONU 12 Spermatozoitler Spermatozoitler mikroskobik yap da çok hareketli hücrelerdir. Ortalama bir ejakulasyonda en az 200 milyon spermatozoid vard r. Spermatozoitin büyük çekirde inin oval eklinde ba , boynu ve uzun kuyru u vard r. Kuyru un yard m yla spermal s v da yüzerler. Ba nda, apka eklinde enzim içeren örtüsü vard r. Bu enzimler spermatozoitin yumurta hücresine girmesine yard m eder. Ejakülasyon s ras nda spermatozoitlerin hepsinden sadece biri yumurta hücresini döller. Di er spermatozoitler ise birkaç saatten üç güne kadar ya arlar.
Ba Boyun
ba l k çekir mitokondriler
Orta k s m
kuyruk Res 12.2 Spermatozoit
Di i üreme sistemi Di i üreme organlar kar n bo lu unun alt k sm nda, pelviste yerle mi tirler ve u k s mlardan olu mu tur: yumurtal klar, yumurta kanallar , ana rahmi, vajina ve iki çift dudak içeren vulva, klitoris (b z r) ve di er ba l yap lar. Yumurtal klar veya ovaryumlar Di ilerde, yumurta hücreleri olarak adland r lan üreme hücreleri, iki yumurtal kta üretilirler. Yumurtal klar, badem eklinde, küçük, yass , oval yap dad r. çlerinde yumurta hücreleri olgunla r. Yumurta hücrelerinin olgunla ma süreci hücrelerin s n fsal grupla mas yla ba lar. Grupla m bu hücrelerin içi s v yla doludur. Bu hücrelere yumurta folikülleri veya graf folikülleri denir. Yumurta hücresi olgunla t nda graf folikülü parçalan r, yumurta hücresi yumurtal n yüzeyinden at larak en yak n yumurta kanal na do ru hareker eder. Foliküllerin y rt lmas ve olgunla m Yumurta hücresi yumurta hücresinin at lmas olay na ovüyumurta Spermatozoid lasyon (yumurtlama) denir. Yumurta hücresinin Döllenme yeri Her ay eri kin kad n bireylerde birkaç yolu uzant lar yumurta kanal yumurta hücresi olgunla r, ana rahim uzant lar fakat genelde sadece bir tane at l r. Olgunla an yumurta hücresi at ld ktan sonyumurta hücresi geli en folikül ra, folikül, hormon salg layan sar cisim Yan ba denilen yo un salg bezi kütlesine dönü ür. sar cisim yerle mi embriyon Yumurta kanallar iki kanall d r, olgunla m folikül boyun ana rahim bunlardan biri yumurtal klar n birinin spermatozoit yolu gövdesi yak nl nda, di eri ise öteki yumurtakanal l n yak nl nda bulunur. Bunlar 12,5 vajina k vr mlar cm uzunlu unda küçük kas borucuklar d r. salg bezi Bu kanallar yard m yla yumurta hücresi yumurtal ktan ana rahmine kadar hareket eder. Ovülasyon esnas nda yumurta hücreleri s v hareketi yard m yla yumurta kanalRes 12.3 lar na geçerler. Di i üreme sistemin yap s
156
KONU 12 Bu s v yumurta kanallar n n uclar nda yerle mi olan küçük püsküllü uzant lar taraf ndan üretilir. Yumurta hücrelerinin, yumurta kanallar ndaki hareketi, yumurta kanallar n n iç tabakas nda bulunan siller yard m yla gerçekle ir. Yumurta hücresinin, yumurta kanal ndan geçerek ana rahmine ula mas yakla k be gün sürer. Yumurta hücreleri yumurta kanal ndan hareket ederek ana rahmine ula rlar. Ana rahmi armut eklinde, kaslardan olu mu bir organd r. Daha geni k sm ana rahim cismi olarak adland r l r, daha alt ve dar k sm ise ana rahim boynu olarak adland r l r. Ana rahmin boynu vajinaya kadar uzan r. Vajina do um kanal n n en alt k sm d r ve vucut d na do ru aç l r. Ana rahmin iç tabakas endometriyum denen özel epitel tabakad r. Endometriyuma döllenmi yumurta hücresi gömülür, yumurta hücresi döllenmemi ise menstruasyonla d ar at l r. Vajina deli inin üst ve her iki taraf nda mukoz salg layan bezler bulunur, bu bezler vajinay devaml nemlendirir. Menstüuasyon(Adet) döngüsü Menstrüasyon (adet) döngüsü di ilerde bütün verimlilik dönemi esnas nda sürer ( hamilelik dönemi hariç), ve elli ya lar c var nda durur. O zaman klimakteryum dönemi ba lar. Klimakteryum, menstrüasyon döngüsünün durdu u dönemdir. Bu dönemde üreme bezlerinin görevleri yava ça durur. Menstrüasyon döngüsünün süresi sa l kl bir kad nda 22 – 45 gün aras de i ebilir, fakat ortalama olarak 28 gün sürer. Her döngünün ba lang c nda hipo z ve yumurtal k hormonlar n n etkisiyle, yumurtal klarda yumurta hücreleri bulunan yumurta folikülleri geli meye ba lar. Buna paralel olarak hormonlar n etkisiyle endometriyumda belirli de i iklikler meydana gelir. Yumurta hücresi olgunla t nda, folikül y rt l r, ovülasyon olur ve yumurta kanal nda hareket etmeye ba lar. Folikülün bulundu u yerde hormon salg layan sar cisim olu ur. Yumurta hücresi yumurta kanal nda hareket ederken ana rahmin endometriyum tabakas döllenmi yumurta hücresini kabul etmeye haz rlan r. E er yumurta hücresi yumurta kanal ndan geçi i s ras nda döllenmemi ise 2 – 3 güne kadar ölür ve parçalan r. Menstrüasyon öncesi Menstrüasyon Menstrüasyon sonras Ayn öyle sar cisim de parçalanmaya ba lar, onunla beraber hormonlar n miktar da azal r. Bütün bunlar endometriyumun parçalanmas na neden olur. Bu iç tabakada menstrüasyon döngüsü Endometriyum yada menstüuasyon diye adland r lan kanama meydana gelir. Kanama ortalama olarak 2 – 6 gün sürer. yumurtal k Yumurta Yan ba Menstrüasyon döngüsü bitDo um kanal kanal meden önce yeni hücreleAna rahmi rin büyümesiyle, endometAna rahmi Boyun riyum yenilenmeye ba lar. Res. 12.4 menstruasyon (adet) döngüsü esnas nda ana rahmi duvar nda de i iklikler
157
KONU 12 Yumurtal klarda salg lanan hormonlar ayn zamanda kontrasepsiyonda ( do um kontrolü) temel hormonal metod gibi de kullan l r. Bu ekilde hipo zden FSH ve LH’ n salg lanmalar n durduran hormonlar üretilir, öyle ki bu hormonlar n etkisi menstrüasyon döngüsünü etkiler, ovülasyonu ise etkilemez.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Erkek veya di i e ey organlar n n yap s yla ve görevleriyle varolu u birincil e eysel özelliklerini olu turur. Ergenlik dönemi esnas nda üreme bezlerinin hormonlar n n etkisiyle erkeklerde ve di ilerde belirli özellikler geli meye ba lar, bunlar ikincil e ey özellikleridir. Üreme bezlerinin etkinli inin ba lang c ndan zihinsel ve ziksel olgunla maya kadar geçen süreye ergenlik dönemi denir. Erkek ve di i üreme organlar , üreme bezleri veya gonadlar ve kanallardan olu mu tur. Kanallar üreme hücrelerinin ta n p birle mesine yarar. Erkek üreme bezleri, er bezleri ya da testis olarak adland r l r. Bunlarda erkek üreme hücreleri olan spermatozoitler olu ur. Di i üreme bezleri yumurtal k ya da ovariyum olarak adland r l r. Bunlarda di i üreme hücresi olan yumurta hücresi olu ur. Menstruasyon döngüsü di i bireylerde bütün verimlilik dönemi esnas nda sürer ( hamilelik dönemi hariç), ve elli ya lar c var nda durur. O zaman klimakteriyum (adetten kesilme) dönemi ba lar.
Kendi bilgini dene 1.Primer ve sekonder e ey özelliklerini aç kla. 2.Erkek üreme sisteminin bütün bölümlerini say ve onlar n görevlerini aç kla. 3.Di i üreme sisteminin en önemli bölümlerini say ve onlar n görevlerini aç kla 4.Ovülasyon sürecini aç kla. 5.Menstrüasyon döngüsünü aç kla.
158
KONU 12 DERS 2 DÖLLENME, HAM LEL K VE EMBR YONAL GEL ME Döllenme erkek ve di i üreme hücresinin birle mesi sürecidir. Bu süreçte döllenmi yumurta hücresi – zigot meydana gelir, bununla yeni bireyin embriyonal geli imi ba lar. Hamilelik, yumurta hücresinin döllenmesiyle ba lar, bebe in do mas yla biter. Hamilelik dönemi gibi bilinen 38 – haftal k geli me süresi içinde, yeni insan vucudunun tüm dokular , tek bir döllenmi yumurta hücresinden olu ur. Hamilelikte, annede oldu u gibi karn nda ta d bebekte de birçok de i imler olur. Döllenme ve hamileli in ba lanmas Cinsel ili ki, ejakülasyon esnas nda, di i birey vajinas na çok say da spermatozoit at l r. Bu spermatozoitler hareket ederler, bunlardan baz lar ana rahmine ve yumurta kanal na do ru yönelirler. E er yumurta kanal nda olgunla m yumurta hücresi varsa, çok say da spermatozoid onun etraf na toplan rlar. Enzimler kullanarak bunlar yumurta hücresinin zar n eritirler. Orada bulunan spermatozoitlerden yanl z biri hücre zar ndan geçip, yumurta hücresini döller. Bu durumda spermatozoidin ve yumurta hücresinin çekirdekleri birle ir ve döllenmi yumurta hücresi veya zigot elde edilir. Erkek ve di i üreme hücresinin birle mesi yumurta kanal n n üçte birinin ba lang ç k sm nda olur. Bu ekilde tekrar kromozom say s 46 olan tek bir hücre elde edilir. Zigot yumurta kanal nda hareket ederek bölünmeye ba lar, böylece hücrelerin say s devaml artar ve morula denilen bir hücre küresi elde edilir. Bu embriyonun ba lang c n ifade eder. Morula ana rahmine geldi inde, oraya tutunarak gömülür. Ana rahmin kal nla m endometrium tabakas na morulan n gömülme sürecine inplantasyon denir. Ana rahmine gömülmesiyle hücrelerin bölünme süreci devam eder. Dölün ilk sekiz haftas ndaki geli im dönemine embriyon denir. Bu dönem içinde vucudun tüm sistemleri olu ur. Kalp ve beyin ilk geli en organlard r. Kalp ve kan damarlar ikinci haftada olu ur, kalbin ilk at ise dördüncü haftada olur. Embriyonun geli imiyle paralel olarak, ana rahmin duvar n örten d hücreler ve annenin kan damarlar , yuvarlak eklinde kan ve villüslerle dolu olan ve plasenta denen bir organ olu tururlar. Üçüncü aydan sonra embriyon fetüs olarak adland r l r. Hamileli in üçüncü ay ndan ba layarak do uma kadarki dönem içinde ana rahminde bulunan canl varl k için fetüs terimi kullan l r. Fetüs geli mi olan plasentaya, daha sonra göbek kordonuna dönü en bir doku yard m yla ba lan r. Bu kordonun plasentadan fetüse kan ta yan iki atardamar ve fetüsten plasentaya kan ta yan bir toplar damar vard r. Göbek kordonu ve plasenta yard m yla dölün kan dola m ve annenin kan dola m aras nda ba kurulur. Böylece döl bütün gerekli maddeleri al r, gerekli olmayan ve zararl maddeler ise annenin kan dola m na döner. Fetüsü amniyon kesesi veya amniyon s v s sarar. Bu kese temiz bir s v yla doludur ve fetüs bu s v içinde yüzer ve serbest geli ir. Bu dönem içerisinde fetüs geli ir, organ sistemleri de geli ir. En h zl geli im ikinci üç ayda (4-6 ayda) olur.
159
KONU 12 Bu dönemde çocu un ilk hareketleri de hissedilir, k k rdak doku ise kemik dokusuyla de i ir. 6 – 9 aya kadar geçen sürede fetüs tamamen geli ir ve do um için haz rlan r.
Göbek kordonu Plasenta 6 hafta 28. gün 8 hafta
Göbek kordonu
Res. 12.5 embriyondan fetusun geli mesi 5 ay
Res.12.6 Fetüsun ana rahmindeki durumu
Embriyon ta yan kad na hamile kad n denilir. Hamilelik dönemi, yumurta hücresinin döllenmesinden do uma kadar 280 gün, daha do rusu 40 hafta sürer. Geli mede olan fetusun gereksinmelerini gidermek için anne organizmas belli de i iklikler ta r. Öyleki kalp daha h zl çal r, akci erler daha fazla miktarda oksijen sa lar, böbrekler daha aktifdir ve ayn zamanda annenin daha fazla besine ihtiyac vard r. Bu dönemde annenin kendini korumas gerekir, bununla beraber çocu u da sars nt lardan ve enfeksiyonlardan korumas gerekir. Çocu un düzgün geli ebilmesi için annenin sigara kullanmamas ve alkollü içkiler almamas gerekir. Ayn öyle anne doktora dan madan de i ik ilaçlar kullanmamas gerekir. Hamilelik döneminde, hamile kad n a r tuzlu besinler yememelidir ve devaml olarak kan tahlillerini, kan bas nc n ve idrar tahlillerini kontrol etmelidir. Hamilelik döneminde, hamile kad n a r i ler yapmamal , a r olmayan ziksel etkinlikler ve temiz havada geziler yapmal d r. Döllenmeyle birlikte ve embriyonun geli imiyle kad n n süt bezlerinde ya da gö üslerinde belli de i iklikler de olu ur. Bunlar do umdan sonra bebe in beslenmesini sa lamak için ekillendirilmi tir ve laktasyon döneminde süt salg larlar. Olu an süt, meme ucunda birle en süt kanallar yla ta n r.
Daha fazla bilmen için Süt bezleri, ergenlik döneminde geli meye ba lar, fakat hamileli in sonuna kadar çal mazlar. Hipo zin ön lobundan salg lanan prolaktin hormonu süt bezlerinin salg hücrelerini uyar r. Süt bezlerinin ilk salg lad klar yo un olmayan s v kolostrumdur. Sütün salg lanmas bir kaç gün sonra ba lar ve birkaç ay sürebilir. Bu süre çocu un sütü emme için kulland kadar sürebilir. Bebe in emmesiyle memede olu an uyar lar, hipo zin arka bölümünden oksitosinin.
160
KONU 12 Bebe in emmesiyle memede olu an uyar lar, hipo zin arka bölümünden oksitosinin salg lanmas n sa lar. Bu hormon sütün akmas n sa lar. Embriyonun do uma kadar geli me dönemine embriyonal geli im denir. Fetüsün ana rahminden ç kma sürecine do um denir. Do um esnas nda bast rmayla bebek do um kanal yla ana rahminden ç kar. Do umdan hemen sonra göbek kordonunun kesilmesiyle bebe in ve annenin aras ndaki ba kopar. lk a lamayla bebek soluk al r, bununla beraber ba ms z büyüme ve geli mesini ba lat r. lk emmeyle bebekte sindirim organlar çal maya ba lar. Bebek ba ms z hayata ba lamas na ra men, yine de anneye ihtiyaç duyar.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Döllenme erkek ve di i üreme hücresinin birle mesi sürecidir. Bu süreçte döllenmi yumurta hücresi – zigot meydana gelir, bununla yeni bireyin embriyonal geli imi ba lar. Bu yumurta kanal n n ilk üçte birlik bölümünde gerçeklesir. Hamilelik yumurta hücresinin döllenmesiyle ba lar, do umla biter. 38 hafta sürer. Bu dönem içinde döl ana rahminde geli ir ve büyür. Dölün en h zl büyüme ve geli mesi 4 – 6 aylarda olur. Plasenta (döle i), dölü anneyle ba layan organd r. Bunun arac l yla döl gereken maddeleri anne organizmas ndan al r. Hamilelik döneminde, hamile kad n hijiyen kurallar na uymas gerekir. Ayn ekilde dolün zedelenmemesi ve hastalanmamas için annenin düzenli beslenmesi gerekir.
Kendi bilgini dene 1. Döllenme nedir? 2. Döllenme hangi di i üreme organlar nda gerçekle ir? 3. Döllenmi yumurta hücresinin ana rahmi duvar na yerle mesi süreci nas l adland r l r? 4. Zigot, embriyon ve fetus nedir? Aç kla. 5. Hamileli in hangi döneminde fetüs en h zl geli ir?
161
KONU 12 DERS 3 NSANIN DO UMDAN SONRA GEL M Do umla beraber, yeni birey, bebek, ba ms z hayat sürmeye ba lar. Do umdan sonra büyüme ve geli me sürecine postembriyonal geli im denir. Çocuk ba ms z olarak yeni bir hayata ba lam olsa bile yine de anneye ihtiyac vard r. Bebe in düzgün büyümesi ve geli mesi için ilk birkaç ay çok önemlidir. Bu dönemde bebe in hijyeninin sa lanmas için özel bak ma ihtiyac vard r. Hijyenin sa lanmas ya baz hastal klar n olu mas için bütün olanaklar yok edilir. Ayn öyle düzgün beslenme bebe in geli imine etki eder. Bebek ilk aylarda anne sütünü emerek beslenir. Bundan dolay anne proteinlerle, vitaminlerle ve mineral maddeleriyle zengin olan besinlerle beslenmelidir. Üçüncü aydan sonra ki dönemde bebe e yava ça proteinlerle, vitaminlerle ve minerallerle zengin olan bebek mamalar verilmelidir. Bebe in ilk di leri be inci ve alt nc aylar aras nda ç kar. Sekizinci aydan sonra Res. 12.7 bebe in organizmas güçlenir ve yürümek için istek gösterir. Birinci ya a geldi inde bebek art k ayaklar üzerinde durmaya ba lar ve ilk ad mlar n atar. Kendi geli iminin ilk senesinde, baz bula c hastal klardan korunabilmek için çocu un belli say da a almas gerekir. Birinci ya ndan dördüncü ya na kadar geçen süre içinde çocuk kendinden emin olup yürür, konu ur ve de i ik oyunlara ilgi gösterir. Gelecek Res. 12.8 dönemde çocuk ki isel hijyen akl kanl klar n edinmesi gerekir, hangi i leri yapabilir, hangilerini yapamaz ö renmelidir, daha do rusu s raya al r ve ne yap p yapamayaca n ö renir. Çocu un okula gitmesi daha önceden edindi i olumlu al kanl klar n devam etmesine olanak sa layacakt r. Ayn öyle çocu un okula gitmesiyle, daha ileride düzgün büyüme ve geli mesine olanak sa layacak olan yeni bilgiler, dü ünceler ve yetenekler kazanacakt r. Ergenlik ça n n ba lang c na çocu un haz rl kl olmas gerekir. Ergenlik nedir, neyin sonucunda meydana gelir ve hangi de i iklikler olu ur bilmelidir. Ebeveyinlerle konu malar bu Res. 12.9 dönemde meydana gelen psiko zik de i ikliklerin düzgün atlat lmas nda yard mc olacakt r. Bu dönemde di er cinsten olan bireylere kar ilk sempati ve a k hisleri do ar. Bu dönemde olu an hassasiyetten dolay , düzgün psikolojik geli im amac yla,
Res. 12.10
162
KONU 12 çocuklar n hem ebeveyinlerinden hem de kendilerinin yak n çevresinde bulunanlar taraf ndan anlay görmeleri ve tam destek almalar gerekir. Onsekiz ya ndan sonra zihinsel ve ziksel olgunluk birbiriyle örtü ür. Gençler olgunla r ve ba ms z hayat ya amaya haz r hale gelirler. Bu dönemde organizma aile kurmaya ve kendi velilik sorumluluklar n yerine getirmeye haz rd r. Olgunla m insanlar belli ölçü ve kriterler sayesinde kendine uygun e seçebilirler. Seçtikleri uygun e lerle düzgün evlilikler yapabilirler. Böyle insanlar sa l kl nesiller yeti tirme yetene ine sahiptirler. Normal hamilelik, daha do rusu soyunun düzgün büyüme ve geli mesi için en uygun anne ya 25-28 aras nda oldu unu da anmam z gerekir. Ottuz ya lar ndan sonra hamilelik hem anne hem de bebek hayat için tehlikeyi artt r r. Aile Aile, temeli evlilik olan bir toplumsal gruptur. Bu, erkek, kad n ve çocuklardan olu mu tur. Bireyler aras nda e itlik ve çocuklara kar fazla ilgi göstermek aile özelliklerini yans t r. Ailenin rolü, soyu olu turup ona bakmak, biyolojik ve duygusal gereksinimleri kar lamak, gençleri ö retmek, arkada l k ili kilerini, maddi ihtiyaçlar n ve hayat artlar n kar lamakt r. Psikolojik sa l k ailenin hayat için çok önemli bir artt r. Çocuklar n ö retiminde, ebeveyinlerin do ru ve düzgün davran çok önemli faktörlerdendir. Ebeveyinler her aç dan çocuklar için örnek te kil eder, bu da çocuklar n ilerdeki hayat na yans r. Çocu un sosyal ve duygusal olgunla mas için aile içinde uyumun olmas çok büyük anlam ta r. Aile planlamas Evlilik için olgunla m ki i, aile planlamas yapabilme tutumu da var demektir. Aile planlanmas , çocuk say s seçiminde özgür olmak demektir. Aile planlanmas , ailenin sa l na, geli mesine ve refah na etki eder.
Kontrasepsiyon (Do um kontrolü) Zaman ndan önce cinsel ili kilerde bulunmak gençlerde çok say da problemler yarat r. Bundan ötürü, özellikle gençlerde istenmeyen hamileliklerden korunmak için zaman nda iyi dü ünmek gerekir. En iyi korunma sonuçlar kontraseptif malzemelerinin kullan lmas yla elde edilir. Hamileli in zorunlu olarak durdurulmas – kürtaj, kad n n hem psikolojik hem de ziksel sa l için zararl d r. Ayn öyle kürtajdan sonra kad n steril – verimsiz kalabilir. Yumurta hücresinin döllenmesini ve onun endometriyuma gömülmesini engelleyen yapay metodlar n kullan lmas na kotrasepsiyon denir. Günümüzde kullan lan çok say da metod vard r. Onlardan baz lar yla a a da verilmi olan tabloda tan acaks n.
Res. 12.11
163
KONU 12 Tablo 12.1 kullan lan temel kontraseptif (do um kontrolu) metodlar , onlar n öncelik ve yetersizlikleri k saca aç klanm t r. Liste, metodlar n etki derecesine göre kabaca yap lm t r. ^ablo 12.1 Günümüzde kullan lan temel kontraseptif metodlar
Metod
Aç klama
Önceli i
Cerrahi yolla Yumurta kanallar n n ve sperm kanallar n n ba lanmas
Gametleri ta yan kanallar n kesilmesi, gametlerin ta nmas engellenir
Hormonal Hormonlar n kullan lmas Do um haplarla kontrol edilir
Östrojen ve progesteron Koruma çok etkilidir, veya sadece progesteron gereken haz rl k bir hap eklinde verilir, dakikadan daha azd r ovulasyonu engeller
sabetli do um kontrol
Her üç ayda bir yap lan yapay progesteron i nesi ovülasyonu engeller
Etkili metod, kimyasal ve mekanik de i meler yoktur
Eksikli i Hamile kalma yetene i büsbütün kaybolur, cerahi sorunlar seyrek görülür. Kötü etkilerle istenmeyen belirtilerin meydana gelmesi
stenmeyen belirtilerin 4 aya kadar etkili koruma meydana gelmesi, düzensiz menstruasiyon
Engeller Nakletmek ile do um kontrolü
Sentetik progesteron deri alt na yumurtlamay Gelecek be y l içinde engellemek için hamilelikten korunma yerle tirilir.
Erkek prezervati
K l f penise geçirilerek spermin akmas n engeller
Kullan m kolayd r, zyolojik de i meler olmaz, A DS yay lmas ndan korur.
Cinsel ili kiden önce yerle tirilmesi gerekir, kayabilir veya kopabilir.
Kad n prezervativi
K l f çevreleyen bölgenin yüzeyine geçirilir
Kolay yerle tirilir; A DS yay lmas ndan korur
Erkek prezervativinden daha esnektir, cinsel ili kiden önce yerle tirilmesi gerekir.
Diyafragma
Lastik ba l k kanala yerle tirilir, spermin girmesini engeller.
Fizyolojik etkisi yoktur; hastal klar n yay lmas ndan korur
Cinsel ili kiden önce yerle tirilmelidir, doktor gerekir
164
stemneyen belirtiler, düzensiz menstruasyon yada olmay
KONU 12 Di er Spermisid
Bilinçli döllenme
Malzemenin k sa özeti
Spermi yok eden kimyasal madde, engellerle beraber kullan ld nda en etkilidir Yumurta hücresinin eri kin ve döllenmeye haz r bulundu u dönemde cinsel ili kiden kaç nmak
Kolay al n r; zyolojik etkisi yoktur; hastal klar n yay lmas ndan korur
Lokal (s n rl ) etki, cinsel ili kiden önce kullan lmas gerekir
Fizyolojik de i meler yoktur, sadece dini s n rlamalar
Cinsel ili kinin yetersizli i; sa lam korunma s ral a etki eder
Malzemenin k sa özeti Do um sonras büyüme ve geli me sürecine postembriyonal geli me denir. Bu dönemde bebek d çevre etkileriyle ilk kez kar la r. Çocu un ilk ya lar nda do ru büyümesi ve geli mesi için özellikle onun hijyenine ve beslenmesine dikkat edilmelidir. Ergenlik ça n n ba lang c na çocu un haz rl kl olmas gerekir. Ergenlik nedir, neyin sonucunda meydana gelir ve hangi de i iklikler olu ur bilmelidir. Ebeveyinlerle konu malar bu dönemde meydana gelen psiko zik de i ikliklerin düzgün atlat lmas nda yard mc olacakt r. Aile, temeli evlilik olan bir toplumsal gruptur. Aile,, erkek, kad n ve çocuklardan olu mu tur. Bireyler aras nda e itlik ve çocuklara kar fazla ilgi göstermek aile özelliklerini yans t r. Evlilik için olgunla m ki i, aile planlamas yapabilme tutumu da var demektir. Zamans z cinsel ili kilerde bulunmak gençlerde çok say da problemler yarat r. En iyi korunma sonuçlar kontrasepsiyon araçlar kullanmayla elde edilir. Hamileli in zorunlu olarak durdurulmas – kürtaj, kad n n hem psikolojik hem de ziksel sa l için zararl d r.
Kendi bilgini dene 1. Hangi döneme postembriyonal geli im denir? 2. Çocuklarda dört ya na kadar hangi de i iklikler meydana gelir aç kla. 3. Hangi döneme ergenlik denir ve ne tür de i iklikler olur? 4. Hangi özellikler aileyi süsler? 5. Kontrasepsiyon nedir? Kaç çe idi vard r ve onlar hangileridir?
165
KONU 12 DERS 4 H JYEN, KORUNMA VE C NSEL HASTALIKLAR Üreme organlar ve bo alt m organlar birbirine ba l d r. idrar, erkek bireylerde penis yard m yla, di i bireylerde ise vajina yan ndan organizmadan d ar at l r. Bu deliklerin yan nda sindirilmemi ve at k besin maddelerin d ar ya at lmas n sa layan anal delik te bulunur. Bundan dolay cinsel kanallar n delikleri farkl enfeksiyonlar n olu tu u yerlerdir. Cinsel organlar n n enfeksiyonlara yakalanmamas için ki isel hijyene büyük önem vermek gerekir. Özellikle cinsel ili kiden önce ve sonra hijyenin en yüksek seviyede olmas gerekir. Ayn öyle k zlarda menstruasyon (adet) döngüsü esnas nda hijyene özen gösterilmesi laz m. S ral hijyenin yan s ra, ki isel hijyende kullan lacak gereçlerin özel olmas na ve giyim e yas n n da kendine ait olmas na dikkat etmek gerekir. Cinsel yolla bula an hastal klar Cinsel ili kiden bula an hastal klara cinsellikle bula an ya da venerik hastal klar denir. Bu gruba de i ik türden olan ha f enfeksiyonlar ve hastal kar girer, fakat zaman nda gereken önlemler al nmazsa kal c zedelenmelere yol açar. Enfeksiyonlar ( ltihaplar) Erkek ve di i organlar n n enfeksiyonlar , yabanc insanlarla cinsel ili kisi olan insanlarda daha s k rastlan r. Bu enfeksiyonlara farkl mikroorganizmalar neden olabilir. Klamidiya ve gonokok enfeksiyonlar en s k rastlan r. Bu tür cinsel bula c hastal klarda erkek bireylerde idrar kanal ndan irin at lmas görülür, bunun yan s ra idrar bo alt m esnas nda iltihaplanma ve a r da buna e lik eder. Enfeksiyon prostat ve epididimise yay labilir. Enfeksiyon her iki tarafa yay lm ve yeterli büyük ise, kanal sistemini yok eden kabarc kl iltihap dokusu olu ur. Bu da k s rl a yol açar. Di er s k rastlanan cinsell ili kiyle bula an hastal k genital herpesi enfeksiyonudur. Bu hastal a virüsler neden olur. Bu hastal kta, cinsel organlar nda ve etraf nda s v yla dolu olan kabarc klar olu ur. Si lis (frengi) cinsel ili kiyle bula an hastal kt r. Bu hastal spiroket grubundan olan bakteri meydana getirir. Kanla çok h zl yay l r. Hastal k bütün organizmaya özellikle sinir sistemine sald r r. Zaman nda ve srarla tedavi Res.12.12spiroket edilmezse hastal k senelerle sürer, dokular ve organlar a r ekilde zedeler. Kad n hamilelik döneminde iken bula rsa, bu bakteri döle sald r r, öyleki çocuk ya ölü ya da a r zedelenmelerle do ar. Son zamanlarda si lis hastal ço alm t r ve fakir topluluklarda daha s k görülür. Antibiyotiklerin bulunmad y llarda bu hastal a yakalananlar n say s daha fazlaym . Yeniden bu hastal n yay lmas tehlikelidir, çünkü si listen olu an genital ç banlar
166
KONU 12 A DS virüsünün enfeksiyonuna yakalanma olas l n yükseltir. Gonore veya bel so uklu u gonokok ad verilen bakterinin yol açt ve cinsel yolla bula an hastal kt r. Gonokok bakterisi bula m ki ilerde idrar yaparken yanmaya ve irin ak nt s na neden olur. E er zaman nda antibiyotiklerle tedavi edilmezse kal c zedelenmelere hatta k s rl a bile yol açar. Gonore bakterisi hamile kad na bula m ise, enfeksiyon do um esnas nda bebe in gözlerine aktar l r. Bundan ötürü yeni do mu bebe in gözlerine antibiyotik damlalar damlat r l r.
Res. 12.13.a Gonokok bakterisi
Res. 12.13.b Gonokoktan enfekte edilmi bebek
A DS veya ba kl n sonradan kaybolmas sendromu ciddi, a r ve ölümcül hastal kt r. Buna H V virüsü sebep olur. Virüs sadece hasta insandan sa lam insan n kan na geçmesiyle bula r. En fazla cinel ili kiyle bula r. Virüs organizmaya girdikten sonra özel akyuvarlara, bununla beraber ba kl k sistemine de sald r r. Akyuvarlar sald r ya u rad klar için organizma direncini kaybeder ve savunmas z hale gelir ve bu yüzden çok say da enfeksiyonlara yakalan r. Res.12.14 H V virüsü Bu hastal klar cinsel il ki yoluyla bula t için, e lerden birisinin hastalanmas di erinin de hastalanmas na sebep olur. Bundan dolay her iki e in ayn zamanda tedavi görmesi gerekir. A DS ve cinsel ili kiyle bula an hastal klar n yay lmalar daha kaliteli prezervativ üretimini ba latt . Bu üretime kad n prezervati@eri de dahil edildi. Cinsel ili ki esnas nda prezervati@erin kullan m sadece hamileli i engellemiyor ayn zamanda enfeksiyon olas l n da azalt r. Cinsel yolla bula an hastal klardan korunmak için al nacak önlemlerden bir tanesi de yabanc insanlarla cinsel ili kiye girmekten kaç nmakt r.
167
KONU 12 Beyaz ak nt Ço u zaman aç k sar renginde olan vajinal salg , beyaz ak nt (lökore) olarak adland r l r. Bu salg , vajina kanal ndaki bezlerden üretilen renksiz mukuz gibi olabilir. Beyaz ak nt hastal k de ildir, ana rahmin boyun k sm n n veya vajinan n enfeksiyon uyar lma belirtisi olabilir. Beyaz ak nt n n artmas fazla antibiotiklerin kullan lmas ndan da meydana gelebilir. Menstrüal hastal klar Menstrüasyon döngüsünün olmamas amenorea olarak bilinir. Menstruasyon döneminin a r l ve çok a r geçmesi dismenorea olarak adland r l r. Bu hastal k, genç kad nlarda ana rahmin yeterince geli memesi sonucu ortaya ç kar. Dismenorea ovulasyon s ras nda da s kça meydana gelebilir. Menstrüasyon öncesi sendromu, menstrüasyon döngüsünden önce beliren sinirlenme, hassas olma ve depresyon durumudur.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti S ral hijyen, cinsel ili kiler esnas nda prezervativ (koruyucu malzemlerini) kullanmak ve yabanc ki ilerle ili kiye girmekten kaç nmak cinsel organ enfeksiyonlar n önler. Cinsel yolla bula an hastal klar unlard r : çe itli enfeksiyonlar, genital herpes, si lis, gonore – bel so uklu u v.b. A DS tedavisi olmayan bir hastal kt r, cinsel yolla da bula r. Beyaz ak nt vajinal salg n n artmas d r. Beyaz ak nt fazla antibiotiklerin kullan lmas ndan da meydana gelebilir. Menstruasyon döngüsünün olmamas amenorea olarak bilinir. Dismenorea ise a r l mestruasyondur.
Kendi bilgini dene 1. Özellikle cinsel organlar n hijenine önem vermek neden önemlidir? 2. Hangi cinsel bula c hastal klar vard r? Onlar n belirtilerini aç kla. 3. Her birey cinsel bula c hastal klardan korunmak için hangi önlemleri almal d r? 4. Dismenore ve amenore aras ndaki fark hangisidir?
1. ETK NL K Spermatozoitlerin ve yumurta hücrelerin mikroskopla incelenmesi ARAÇ VE GEREÇLER: Haz r preparat, mikroskop, kalem, defter 1. Mikroskobu haz rla, preparat yerle tir ve incele. 2. Mikroskop alt nda gördü ün k s mlar gözlemle, ondan sonra çiz. 3. Kendi çal man ö retmeninde kontrol et.
168
KONU 13 NSANDA KALITIM Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin:
-
Kromozom, gen kavramlar n anlayabilirsin; Kendi sözlerinle kromozomlar n strüktürünü aç klayabilirsin; Dominant ve resesif genleri aras nda farklar aç klayabilirsin; nsanda cinsiyet nas l belirlenir aç klayabilirsin; Sendromlar n özelliklerini sayabilirsin; Mutasyonlar n meydana gelme nedenlerini aç klayabilirsin; Mutajen faktörlerin etkisini tahmin edebilirsin.
Bu konuda ö renece in kavramlar:
- kromozomlar, - genler, - kal t m faktörlerin kombinasyonu, - mutajen faktörler, - mutasyonlar, - kal t m hastal klar , - sendromlar.
169
KONU 13 DERS 1
KALITIMIN TEMEL : KROMOZOMLAR, GENLER
Ço u zaman bebe in ebeveyinlerinin biriyle ya da her ikisiyle olan benzerli ine a k nl k gösteririz, fakat yine de farkl özelliklerin veya karakterdeki farkl l klar n ebeveyinlerden çocu a nas l geçti ini seyrek dü ünürüz. Ebeveyinlerden, çocuklara geçen özelliklere kal t m özellikleri denir. Baz fark edilecek özellikler unlard r: Deri rengi, gözler ve saç, yüzde ki azalar. nsanlar çok eskiden kal t m özellikleri nas l aktar l r ve kal t m süreci nas l geli ir konusu üzerine ilgi göstermi lerdir. Kal t mla ilgili olan temel ara t rmalar XIX yy. ba lang c nda ba lam t r. Bu dönemde en önemli ara t rmalar Gregor Mendel taraf ndan yap lm t r. O, kal t m özelliklerin ta y c lar n genler olarak adland rm t r. Hat rla: Genler bir organizmadan ba ka bir organizmaya nas l geçer? Kromozomlar ve genler Vücut hücrelerinin bölünmesinin birinci evresini hat rlayal m, çekirde in yap s nda bulunan kromatin maddesi ince ipliksi spiral büklümlü olan kromozoma dönü ür. Kromozomlar, deoksiribonükleik asidin (DNA) spiral bükülmü ipliklerinden olu mu tur. DNA’n n yap s çok bile iktir. Genelde bütün kal t m özellikleri bu çekirdek asidinde yerle mi tir. Vücut hücreleri mitoz bölünmeyle bölündüklerinde, kromozomlar n yap s n olu turan DNA e le ir ve yavru hücrelere ta n r. Bu s rada, yavru hücrenin her birine ana hücreyle ayn olan kromozomlar geçer. Kromozomlar n her birinde binlerce gen vard r.Genlerden her biri ise ayr özellik için bilgi ta r veya gen gruplar bir özellik için sorumludur. Genler, her hücrenin çekirde indeki kromozomlarda yerle mi olan DNA (deoksiribonükleik asit) bölümleridir. Genler, hücredeki kimyasal reaksiyonlar için gereken enzimlerin ve proteinlerin üretilmesini kontrol eder. nsanlarda, üreme hücreleri d nda, her hücrede çiftler halinde dizilmi 46 kromozom vard r. Kromozon çiftlerini olu turan kromozomlardan biri babadan di eri ise anneden aktar lm t r. Bundan dolay çocu un hücre çekirde inde hem anneden hem babadan gelen genler vard r. Bu çiftle mi kromozomlar n, cinsiyeti belirleyen çift d nda, büyüklükleri ve ekilleri ayn d r, ayn özellikleri belirleyen genleri de vard r. Bu demek ki, her özellik için çift gen vard r. Genler dominant ve resesiv olabilirler. Yeni bireyde özelli i belirgin olan gen dominant gen’dir. Bundan farkl olarak resesiv genin ta d özellikler belirgin de ildir. Demek oluyor ki her insan bir ebeveyinden dominant gen (bask n gen), di er ebeveyininden ise resesiv gen (çekinlik gen) ta r. E er spermatozoit ve yumurta hücresi resesiv gen ta yorsa, o zaman çocukta resesiv gen özellikleri ortaya ç kar.
lginç: nsan genomu projesini biliyormusun? nsan genomu projesi 1980 y llar n n sonlar nda ba lam t r. Bu proje 2001 y l n n ba lang c nda bitmi tir. Bununla insan hücrelerinde 20.000’ den fazla gen oldu unu ve bu genler, ayn say da protein olu mas için bilgiler ta d tespit edilmi tir.
170
KONU 13 Kromozomlar yeni nesile nas l aktar l r Üreme hücreleri (yumurta hücresi ve spermatozoit) özel hücre bölünme olay olan mayoz bölünmesi ile olu urlar. Bu bölünme kromozom say s n n yar ya inmesini sa lar, böylelikle 23 kromozomu olan üreme hücreleri meydana gelir. Bu bölünme s ras nda üreme hücresinde, ana hücresinde bulunan kromozom çiftlerinin birer üyesi vard r. Bölünme tesadüf olarak geli mektedir. Bu demek oluyor ki çiftin herhangi bir kromozom üreme hücresinde bulunabilir. Erkek ve di i üreme hücresinin birle mesiyle zigotun tekrar 23 çift, daha do rusu 46 kromozomu vard r. Böylelikle her iki ebeveyinin kal tsal kromozomlar birbiriyle kar r ve yeniden düzenlenirler. Cinsiyeti e ey kromozomlar belirler
spermatozoidler
yumurta hücresi
Res. 13.1 ayoz
nsan n her hücresinde 23 çift kromozom oldu unu hat rlayal m. 22 çift kromozom ekil, büyüklük ve uzunlukta ayn d r. Cinsiyeti belirleyen iki e ey kromozomu, uzunluk ve ekil bak m ndan ayn de ildir. Di i X- kromozomu çiftin di er kromozomundan daha uzundur. Erkek Y- kromozomu daha küçüktür ve genelde cinsiyeti belirler. Di i bireylerde iki X-kromozomu, erkeklerde ise bir X- ve bir Y- kromozomu vard r. Mayoz bölünmesi
esnas nda olu an spermatozoidlerin erkek di i yar s nda X-kromozomu yar s nda Çift X- kromozomu ise Y- kromozomu vard r. Bun- X- kromozomu Y- kromozomu lardan farkl olarak tüm yumurta hücrelerinde yanl z X- kromozomu vard r. E er X- kromozomu ta yan X- kromozomlu spermatozoit yumurta hücresini Y- kromozomlu yumurta hücresi spermatozoid döllerse, çocu un cinsiyeti di i X- kromozomlu olur ve onun tüm vucut hücreleri yumurta hücresi XX çifti e ey kromozomlar n ta r. Buna kar n yumurta hücreyi Ykromozomu ta yan spermatozoit X- kromozomlu döllerse çocu un cinsiyeti erkek spermatozoid olur ve onun vücut hücreleri ise XY çifti e ey kromozomlar n ta r. Bu kromozomlarda cinsiyet d nda ba ka özellikleri bellirleyen genler de vard r. erkek çocu u k z çoco u Bu özelliklere cinsiyete ba l özellikler denir. X- kromozomu daha Res. 13.2. cinsiyetin olu umu fazla cinsiyete ba l kromozom ta r ve bunlara X- e ba l özellikler de denir. Hemo li, albino hastal n n baz çe itleri, Daltonizm hastal ( k rm z ve ye il renk körlü ü) bu özellikler için örnek olabilir.
171
KONU 13 Malzemenin k sa özeti
Malzemenin kısa özeti Ebeveyinlerden, çocuklara geçen özelliklere kalıtım özellikleri denir. Kromozomlarda yerle mi olan genler, kal t m özelliklerinin ta y c lar d r. Genler DNA’n n bölümleridir, hayat ta y c s olan çekirdek asididir. Dominant ve resesiv genler vard r. nsan vücudunun her hücresinde 23 çift halinde dizilmi 46 kromozom vard r. Üreme hücrelerinde 23 kromozom vard r. ki farkl üreme hücresi birle ti inde 46 kromozomu olan zigot olu ur. 22 çift kromozom ekil ve büyüklük bak m ndan ayn d r. 23. çiftte ki iki kormozom farkl d r. } kromozomu daha uzundur, Y kromozomu ise daha k sad r. E er 23. çiftte iki } kromozom varsa yeni birey di idir, e er } ve Y varsa yeni birey erkek demektir.
Kendi biligini dene 1. Kal t m nedir? 2. Kal t m özelliklerinin ta y c lar kimlerdir? 3. Hangi genler dominant, hangileri ise resesiv genler olarak adland r l r? 4. Vucud hücrelerinde ve üreme hücrelerinde kromozom say s kaçt r? 5. Hangi kromozom çifti çocu un cinsiyetini belirler? 6. Hangi e eysel kromozomlar erkek hücrelerinde hangileri ise di i hücrelerde bulunur?
172
KONU 13 DERS 2 MUTASYONLAR, KALITIM HASTALIKLARI VE ONLARIN AKTARILMASI, SENDROMLAR Hat rla: 1. Hücre bölünmesi esnas nda hücrenin kendisinde hangi de i iklikler olur? 2. Hangi hücreler mitozla, hangileri ise mayozla bölünür? 3. Neden üreme hücreleri mayozla bölünmelidir? Gen mutasyonu nas l olu ur Mutasyonlar, yeni bireyde meydana gelen de i ikliklerdir ve nesilden nesile kal tsal olarak aktar l r. Mutasyonlar, kal t m malzemenin, genlerin veya kromozomlar n yap s nda meydana gelen de i iklikler sonucu olu ur. Mutasyonlar hücre bölünmesi yani e ey hücrelerin olu mas esnas nda veya embriyonun geli imi esnas nda olu ur. Hücre bölünmesi esnas nda, kromozomlar n say s n n ikiye katland s rada baz durumlarda yanl l k olabilir. Kromozom veya genlerin bir bölümü de i ir, DNA’n n yap s bozulur. Bu durumda genlerin yeniden da l m olur veya kromozomun tamam kaybolur yada bir kromozom yerine iki ayn kromozom meydana gelir. Bu de i imlere gen mutasyonlar denir. Mutasyonlar spontan ( kendili inden ) veya de i ik etkenlerin etkisi sonucu meydana gelebilir. Bu etkenler radyoaktiv nlar veya kimyasal maddeler olabilir. Mutasyonlar n meydana gelmesine en fazla kimyasal kökenli maddeler, daha do rusu farkl kimyasal maddeler sebep olur. Farkl ziksel etkenler de sebep olur, radyoaktiv nlar gibi farkl türden nlar. Mutasyonu meydana getiren bu maddelere mutajen faktörler denir. E er mutasyon yumurta hücresinde veya spermatozoidte ise, Res. 13.3 a Kendili inden gelen de i ikli e u ram olan özellik yeni nesile aktar lacakt r. Zararl mutasyonlar mutasyonlardan birço u belirgin hale gelmez çünkü zedelenmi olan döl önceden ölmü olur. Mutasyonlar n ço u fazla tehlikeli de ildirler ve onlar n etkisi farkedilmez.
Genetik hastal klar Genlerdeki de i imler sonucu beliren hastal klara genetik hastal klar denir. Bu hastal klar her zaman kal tsal de ildir, çünkü genin k s mlar ndaki bozukluklar do u tan sonra da meydana gelebilir. Bu genetik bozukluklar üreme hücrelerin olgunla mas s ras nda yada embriyonun geli imi s ras nda meydana gelebilir.
Res. 13.3 b Kendili inden gelen mutasyonlar
173
KONU 13 Kal t m hastal klar Kal t m hastal klar do u tan ya da kal tsal olabilir. Do u tan olan kal t m hastal klar nda gendeki bozukluklar do umdan sonra olur, kal tsal hastal klarda ise zedelenmi olan genler ebeveyinlerin her hangi birinden aktar lm t r. Zedelenmeye ba l olarak kal t m hastal klar n belirtileri do um s ras nda ya da do umdan hemen sonra görülür ya da baz belirtiler do umdan 50 y l sonra meydana gelebilir. Do u tan gelen zedelenmeler ço u kez bilinmezler. Fakat, onlar bazen bilinir ve önlenebilirler. Örnek, baz enfeksiyonlar ve zehirlenmeler annenin kan ndan plasenta yard m yla fetüsün kan dola m na ta nabilir. Bunlardan baz lar sald r ya u rayan bebeklerin geli iminde ciddi bozukluklara neden olurlar. Bir tür k zam k (rubeola) bula c bir virüs hastal d r. E er bir kad n hamileli in 3. veya 4. ay nda bu virüse yakalan rsa fetüste zedelenmeler meydana gelebilir. Ör: gözde, kulakta, beyinde ve kalpteki zedelenmelerin oldu u gibi. Bu hastal klar n ço u a ile tamamen engellenebilir. Radyoaktif nlar ve virüs zehirleri genleri zedeleyebilir. Buna benzer zedelenmeleri d ortamdaki maddeler de meydana getirebilir: c va, kur un, kadmiyum, baz kimyasallar, uyu turucu maddeler v.b. Hamilelik döneminde kad n n alkol ve sigara kullanmas yavrusunun normal geli imindeki de i ikliklere ve vücut a rl n n azalmas na sebep olur. Bu yüzden hamilelik döneminde alkol ve sigara kullanmaktan kaç n lmas tavsiye edilir. Cinsiyete ba l kal t m hastal klar 23. kromozom çifti çocu un cinsiyetini belirledi ini söylemi tik. Fakat bu çift kromozomun X kromozomunda kan n p ht la mas n , renklerin ayarlanmas n , derinin pigmentasyonunu ta yan genler yerle mi tir. Kan n p ht la mas n sa layan enzimleri üreten gen mutasyona u rarsa, kan p ht la ma özelli ini kaybeder. Di i bireylerde iki X kromozomu bulundu u için bu kal t m hastal meydana gelmez. Fakat erkek bireylerde kan p ht la ma yetene ini kaybeder ve hemo li denen kal t m hastal meydana gelir. Daltonizm veya albinizm hastal klar nda da durum ayn d r. Bu kal t m hastal klar n ta y c s di i bireyler olup erkek bireylerde kendini gösterdi i için bu tür kal t m hastal klar na cinsiyete ba l kal t m hastal klar denir. Baz faktörlerin etkisiyle, hücre bölünmesi s ras nda, kromozomlar birbirinden ayr l p hücrenin z t kutuplar na do ru yöneldiklerinde, yanl l k olabilir. Bu yanl l k kromozomlar n hücre kutuplar na do ru yöneldiklerinde olur. Öyleki ayn kutuba do ru bir kromozom yerine iki kromozom hareketlenir. Meydana gelebilecek ikinci bir olay da, kromozomlardan bir tanesinin a ipliklerine tutunmay p hücrenin kenar na do ru hareket etmesidir. Bu ekilde hücrede kromozom say s n n standard bozulur, daha do rusu baz kromozom say s fazla ya da eksik olur.
Res. 13.4 a Daun sendromlu çocuk
174
Res. 13.4 b Daun sendromlu çocuk
KONU 13 Bu çe it genetik hastal klar, sendrom olarak da bilinir. Genetik hastal n en tan nm örne i Daun sendromudur. Mayoz bölünme esnas ndaki yanl l k sonucu meydana gelir, daha do rusu yeni elde edilmi yumurta hücresinin 21. çift kromozomunda bir yerine iki kromozom vard r. Bu çe it yumurta hücresi, spermatozoidle birle ti inde 21. çiftte iki kromozom yerine üç kromozom vard r, bu olaya da trisomi denir. Yeni bireyde, insan özelli i olan 46 kromozom yerine her hücrenin 47’ er kromozomu vard r. Bu hastal n belirtileri do umdan sonra farkedilir. Yüz yuvarlakt r, gözler birbirine yak n, yan ve yukar ya do ru yerle mi tir. Ba küçüktür, burun eziktir, dil büyüktür ve d a do rudur, kaslar ve eklemler ise zay ft r. Bu çocuklarda zihinsel geli im geri kal r ve zaman ndan önce ya lanma olur. Daun sendromlu çocuk do urma olas l 35 ya üstü kad nlarda daha fazlad r. Trisomininin tipik örne i Klinefelter sendromudur (res. 13.5. ve b) ki bu sendrom her 600 erkek çocuktan birinde rastlan r. Erkeklerdeki tipik XY emas yerine, hücrelerde XXYkombinasyonu bulunur, demek ki bir X- kromozomu fazlad r. Bu çocuklarda u özellikler görülür: boyunun fazla uzamas , gö üslerin olu mas , k z tipi yap s , üreme bezlerinin yetersiz geli imi ve k s rl k. Ergenlik ça ndan önce tan nmama özelli i vard r. Bu olayda da mayoz bölünmesi esnas nda üreme kromozomlar n n ayr lmas nda yanl l klar meydana gelir.
yüz
yüz gö üsler
boyun kalp koltukalt
Cinsel organ
Res. 13.6 yumurtal k
Res. 13.5
Res. 13.5. Klinefelter sendromu
Res. 13.6. a Tarner sendromu
Tarner sendromu (res. 13.5.b) üreme kromozomlar n n birisinin eksikli inde meydana gelir.Daha do rusu, bireyde 23. çiftte iki X yerine bir X kromozom vard r, yani 46 kromozom yerine 45 kromozom vard r ve bireyin azalm say da kromozomlarla ya ayabilece i tek olayd r. 5000 k z çocu un birinde rastlan r. Bu hastal ta yan k z çocuklar yetersiz geli mi tir, yumurtal klar geli memi daha do rusu k s rd rlar ve ikincil e ey özellikleri göstermezler. En s k mayoz bölünmesi sonucunda spermatozoidlerin olu mas esnas nda meydana gelir. Genetik hastal klar n ço u ailevi ya da kal tsald r; öyleki bunlar ebeveyinlerden çocu a üreme hücreleri yard m yla geçerler. Genetik hastal klar n tedavisi ve onlardan korunma Genetik hastal klar n say s çoktur. Fakat, bu liste devaml büyümektedir. Bu hastal klardan baz lar n n meydana gelmesini engelleyebilirmiyiz?
175
KONU 13 Genetik dan ma Genetik hastal klar, sa l k hizmetlerinin bir parças olan genetik dan mas yla önlenebilir. Bunun için müstakbel olan her iki ebeveyinin de tam ve do ru aile tarihçesi tespit edilmelidir. Bu tarihçe, akrabalar ve onlar n hastal klar için bilgileri, sa l k durumlar ve ölüm nedenleri için bilgileri içerir. Yeni ebeveyin adaylar n n ya ve akrabal k ba lar da önemli faktörlerdir ( örne in: kuzenler aras ndaki evlilik). Kariotip Kromozom say s ndaki de i imler ve baz kromozomlardaki bozukluklar kariotip analiziyle tespit edilebilir. Kariotip, metafazda bulunan hücrelerede belirlenir. Mikroskop alt nda görünen kromozomlar n foto raf çekilir ve foto ra@arda büyüklük ve ekillerine göre gruplar halinde düzenlenirler. Bu ekilde kromozomlar n say s ndaki de i imler ve yap s kolay saptan r. Kariotip fetüs hücrelerinden de belirlenebilir. Bu metodlarla yakla k olarak 200 genetik hastal do umdan önce saptanabilir.
Malzemenin k sa özeti
Sentromer
Kromozom çifti
Res.13.7 Kariotip
Malzemenin k sa özeti Mutasyonlar kal t m malzemelerinin de i imleridir ve bundan ötürü nesilden nesile kal tsal olarak aktar l r. Mutasyonlar, hücre bölünmesi yani e ey hücrelerin olu mas esnas nda veya embiyon geli imi esnas nda olu ur. Mutasyonlar n meydana gelmesine en s k sebep olan nedenler kimyasal ve ziksel yap lard r. Mutasyona sebep olan maddelere mutajen faktörler denir. Cinsiyete ba l kal t m hastal klar unlard r: hemo li, daltonizm, albinizm. Genetik hastal klar örnekleri unlard r: Daun, Klinefelter ve tarner sendromlar d r. Günümüzde kariotipin incelenmesiyle çok say da kal t m hastal ndan kaç n labilir. Kendi bilgini dene 1. Mutasyon nedir? 2. Mutasyon olu turan maddeler nas l adland r l r? 3. Mutajen faktörler nas l de i imlere sebep olurlar? 4. Cinsiyete ba l kal t m hastal klar hangileridir? 5. Trisomi olay n aç kla? 6. Daun sendromun özellikleri hangileridir. 7. Klinefelter ve Daun sendromu aras ndaki fark nedi? 8. Kal t m hastal olmayan ebeveyinlerden, neden kal t m hastal olan çocuk do ar aç klayabilirmisin?
176
KONU 14 NSANIN B YOSFERDEK YER VE GÖREV
Bu konunun içeri ini iyice ö rendikten sonra unlar yapabilirsin: - Biyosferi, do al ve yapay ekosistemleri, ya am ortam n n kirlenmesi ve korunmas n tan yabilir ve adland rabilirsin ; - Biyosferi, do al ve yapay ekosistemleri, ya am ortam n n kirlenmesi ve korunmas yla ilgili ö rendiklerini anlatabilirsin; - Do al ve yapay ekosistemlerini, ya am ortam n sürdürülebilir geli imini yerel çevre örnekleriyle aç klayabilirsin; - Yerel çevrenin korunma olas l klar n k yaslayabilir ve de erlendirebilirsin; - Ya am ortam nda ziksel ve kimyasal kirlilikleri tan yabilir ve belirtebilirsin; - Kirlenmekten korunmak için kirler üretebilirsin; - Yerel çevre kirlili in sonuçlar n gözlemleyebilirsin; - Okulun ekoljik etkinlik planlar n n haz rlanmas na ve okul ekolojik etkinliklerinin organizasyonuna kat labilirsin.
Bu konuda ö renece in kavramlar: -
Biyosfer, Ekosistem, Do al ekosistem, Yapay ekosistem, Ya am ortam n n kirlenmesi, Ya am ortam n n korunmas Ham maddelerin yenilenmesi
177
KONU 14 DERS 1 NSANIN YA AM ORTAMINDAK ETK NL KLER Hat rla: Biyosfer nedir? Ekosistem nedir? Hangi ya am ortam do al, hangisi ise yapay olarak adland r lm t r? Hangileri yenilenebilir, hangileri ise yenilenemez ya am kaynaklar d r? Art k biliyorsun ki Biyosfer, Dünya gezegeni, sular, kayalar n yüzeyi, toprak ve onun tabakalar , canl organizmalar bulunduran hava etraf ndaki bütün aland r. Bu alanda her canl organizman n hayatta kalabilmesi için ya am artlar olan ya am ortam vard r. nsan, en geli mi canl varl k olarak biyosferin bir parças d r. Hem insan hem de di er canl dünya için ayn do a kanunlar geçerlidir. E er o, ya am birli inin art rd klar ndan alabilirse, onun ve ya am ortam n aras nda öyle denilen ekolojik denge kurulur. Fakat, ya am ortam n n zarar na ili kiler de i irse, o zaman ekoloji denge bozulur. Evrimsel geli imin ba lang c nda insan ihtiyaçlar daha azm , bundan dolay insan n ya am ortam n n de i mesine etki eden önemli etkinlikleri yokmu . nsan n tar mc l k ve hayvanc l kla u ra maya ba lamas ndan sonra ya am ortan n n de i mesine neden olan ilk etkinlikler ortaya ç km t r. Tar mc l n ve hayvanc l n ortaya ç kmas yla insan art k serbest do adaki besin üretiminden ba ml de ilmi . Bu ekilde insan populasyonunun yava ve devaml büyümesine uygun artlar olu mu tur, bununla beraber daha fazla besin üretiminin ihtiyac ortaya ç km t r. nsan populasyonunun artmas yla besin üretiminin ihtiyac da artar, daha fazla besin üretimi için ise daha fazla verimli toprak alan gerekir.
NSAN KEND ETK NL KLER YLE YA AM ORTAMINI DE T R R nsan kendi etkisiyle kademeli olarak ya am ortan n de i tirmeye ba lar, öyleki faydal etkilerin yan s ra zararl etkilere de neden olur, daha do rusu ekolojik dengenin bozulmas na neden olur. Ya am ortam nda, insan n etkisi alt nda meydana gelen de i ikliklere, devaml olarak dolayl veya dolays z de i iklikler e lik eder nsan, ya am ortam n dolayl ya da dolays z olarak üzere u faliyetlerle de i tirir: batakl klar n kurutulmas , dere yataklar n n, göllerin ve deniz sahillerinin de i tirilmesi, yapay göllerin in a edilmesi, ormanlar n kesilmesi, yerle im yerlerin ve ehirlerin in aat edilmesi, tra k, demiryollar , at k maddelerin at lmas , yang nlara neden olma v.b.
Res. 14.1 ormanlar n kesilmesi
178
KONU 14 nsan n etkilsi sonucunda iklim de i iklikleri, yeryüzünün görüntüsünün de i mesi, bununla beraber bitkisel ve hayvansal dünyan n de i mesine neden olur. Ormanlar n tükenmesi, yeryüzünde hayat için özel sorunlardan biridir. Ormanlar bir tür sünger gibi suyu emme, tutma ve sal vermek yetene ine sahiptir. Di er taraftan ormanlar erozyonu, selleri, kontrol eder, topra n kaymas ndan derelerin, göllerin ve barajlar n t kanmas n önler. Ormanlar n tükenmesi yerel iklimin ve yeryüzünün o bölgesindeki ya am artlar n n de i mesine neden olur. Batakl klar n ve göletlerin kurutulmas bir ekosistemdeki canl dünyay büyük ölçüde de i tirir. Günümüzde ço u batakl k veya göletin yerinde i lek alanlar bulunmaktad r. Bu ekilde bu ekosistemlerin yap s nda bulunmu olan tüm canl dünya tamamiyle yok olmu tur. Fakat batakl klar n ve göletlerin kurutulmas yla göçmen ku lar n çok say da dinlenme alanlar da yok edilmi tir. Örne in: Katlanova batakl n n kurutulmas yla sadece orada ya ayan bütün canl dünyan n yok edilmesi de il, ayn zamanda göç-
Res. 14.2 Gölet
men ku lar n, kuzeyden güneye ve aksine katettikleri uzun yollardan sonra dinlendikleri ve beslendikleri yerler de yok edilmi tir. Ayn hatalar n tekrarlanmamas için Ustrumca yak nlar nda bulunan Monospitovo batakl kanunla korunmu tur. Artm olan su ihtiyaçlar n n kar lanmas için günümüzde insanlar yapay göller in aat ediyor. Bu ekilde kara – su do al ekosistemi olan dere kanyonu, yapay olu turulmu olan su ortam yla de i tirilir. Bu ortamda çok say da su canl lar ya amaya ve geli meye devam ediyor. Res. 14.3 Yapay baraj
Tra k alanlar n n in aat edilmesiyle ayn öyle organizmalar n ya am için gerekli olan artlarda de i meler meydana gelir. Sadece ya am artlar n n de i mesiyle kalm yor, tra k alanlar n in aat edilmesiyle canl lar n do al hareket yollar kesiliyor, daha do rusu canl lar n hareket ve ya ama alanlar daral yor. Günümüzde yeryüzü alan n n yakla k 21% tar mc l k için kullan l r. Fakat dünyan n baz bölümlerinde bu kullan m alan 80%’lere, kadar var yor, Asya k tas nda oldu u gibi. Fakat e er ça da tar mc l kta, koruma amaçl çok say daki preparatlar n kullan d ve topra n yüzey tabakalar nda canl dünyan n yok edildi i bilinmemi olsayd bu çok büyük bir sorun olmayacakt . Res. 14.4 Otoban
179
KONU 14 Di er taraftan, onlar bitkilerin sulanmas için kullan lan suyu da kirletiyor. Bu sular ise ekosistemin su bölümlerine akarlar. nsan popülasyonunun geli imi ve ilerlemesiyle teknik ve teknolojinin geli imi de h zland r l yor. Bunun için do adan (do al kaynaklar) alm oldu u ham maddelerine ihtiyac varm . Günümüzde ham maddelerin kullan lmas o kadar çoktur ki kaybolma tehlikesi vard r. Bu tehlike özellikle yenilenmeyen ham maddeleri: kömür, mazot, farkl maden çe itleri için geçerlidir. Fakat günümüzde yenilenebilen ham maddeler ( bitkisel Res.14.5 Yüzeysel maden kaz nmas ve hayvansal kökenli ham maddeler) bile insan ihtiyaçlar n kar layamaz. Bu ham maddelerin tüketilmesi do an n olu turabilece inden çok daha fazlad r. Teknik ve teknolojinin artmas yla ya am ortam nda biriken at k maddelerin: de i ik zararl gazlar n, kat ve s v at klar n olu mas na neden olur. At k maddelerin fazlas insan ve do ada geri kalan canl dünya için gerçek zehirlerdir.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Ya am ortam uzun tarih boynca geli mi tir. lk zamanda, o zamanki insanlar hüküm süren dengeyi bozmam t r. nsan medeniyeti , teknik ve teknoloji geli iminin ilerlemesi ile, daha iyi ya am artlar n n yarat lmas amac yla, insan kademe kademe ya am ortam n de i tirmeye ba lam . Bu ekilde dolayl ya da dolays z etki eder ve ekolojik dengeyi bozar. Batakl klar n ve göletlerin kurutulmas , dere yataklar n n, göllerin ve denizlerin sahillerinin de i tirilmesi, yapay göllerin in aat edilmesi, ormanlar n kesilmesi, yerle im yerlerin ve ehirlerin in aat edilmesi, tra k, demiryollar , at k maddelerin at lmas , insan n dolays z etkilerinin bölümüdür.
Kendi bilgini dene 1. Biyosfer nedir, ya am ortam ise nedir? 2. nsan evrimi geli iminde biyolojik dengenin bozulmas na neden olan artlar hangileridir? 3. Ya am ortam na etki eden temel faktörleri say? 4. nsan hangi ekilde ya am ortam n de i tirir?
180
KONU 14 DERS 2 YA AM ORTAMININ BOZULMASI: F Z KSEL VE K MYASAL K RL L K Ya am ortam na olumsuz etki eden ve do al ya ama artlar n bozan de i iklikler kirlilik olarak adland r l r. Bunlar n olu mas na neden olanlara kirletenler, kirliliklerin geldikleri yerlere ise kirlilik kaynaklar denir. Do al kirlilik kaynaklar , do an n kendisinin kirletenleri olu turdu u yerlerdir. Böyleleri unlard r: kül, volkanlar n patlamas sonucu meydana gelen lav ve gazlar, termal kaynaklar, güne nlar ve benzeri. Yapay kirlilik kaynaklar insanlar taraf ndan olu mu tur. Böyleleri ise unlard r: metalleri i leten endüstri kapasitelerinin olu turdu u at klar, dökümhaneler, çimento üreticileri, kimyasal ve ilaç endüstrileri, termo ve nükleer santraller, oto tra i ve ba ka. Yapay kirleticileri, farkl zehirli gazlar, s v maddeler (farkl türden asitler) ve kat at klar ( farkl tür tozlar, metaller, plastik ve benzeri ) gibi olan inorganik maddeleri olu tururlar. Yap lar na göre kirletenler ziksel (toz, kül, radyoaktiv parçac klar, evde ve endüstride kullan lm kat at klar) ve kimyasal ( s v veya gaz halinde farkl türden kimyasal at klar) olabilirler. Bütün at k maddelerin ortak özelli i organizmalar n hayat fonksiyonlar n bozmas d r, bununla beraber do an n dengesini de bozarlar. Bunun uzun süreli etkisi bir populasyondaki bireylerin ölüm oran n n artmas na yada onlar n tamamen ortadan kald r lmas na neden olur. Atmosferdeki de i iklikler Atmosfer çok farkl gazlardan olu mu tur, bunlardan en fazla azot (78% ), oksijen (21% ), argon (1%den daha az) ve karbon dioksit (0,03%). Atmosferin bu tabakas na hergün milyonlarca ton polutant (kirletici) olarak adland r lan art k maddeler at lmaktad r. Polutantlar (kirleticiler) do al kaynaktan veya insan n baz etkinlikleri sonucu atmosfere at l r. Havadaki do al polutanlar, yang nlar, yanarda patlamalar vb. sonucu olu an maddelerdir. Bu polutanlar genelde atmosfer ve ondaki hayat için büyük tehlike say lmazlar. Onlardan farkl olarak ise insan n üretti i ve havaya att polutanlar çok daha tehlikelidirler, çünkü onlar n ayr malar için gerekli mekanizmalar yoktur. Bu polutanlar n sa l m za aktivitelerimize ve genel ya am m z için negatif etkileri vard r. Bu polutanlar karbon dioksit, kükürt dioksit, azot oksit, güne nlar ve kimyasal maddeler sonucu atmosfere at lan çok say da fotokimyasal oksitler olu turmaktad r. Ayn zamanda atmosfere toz, duman, kül ve a r metal parçac klar ndan olu an sanayi dumanlar da at l r. Bu polutanlar yerel sanayi merkezleri için karakteristiktir. Bu polutanlar n miktarlar atmosferde ço ald ktan sonra büyük miktalarda ya murlarla geri dönüp bu kentlerdeki insanlar n hayatlar n tehlikeye atmaktad rlar. K aylar nda nemli havada çözünüp sis olu turduklar zaman tehlike daha büyüktür. Bu kirleticiler, s enerjisini elde etmek için bellirli kaynaklar n kullan lmas sonucudur. Yak t için kalitesiz odun, kömür, petrol, mazot veya do al gaz kullan ld veya onlar n tamamen yanmamas sonucu, dumandan ba ka, karbon dioksit, su buhar ve azot ile sülfür oksitleri aç a ç kar. Bu maddeler asit ya murlar gibi tekrar topra a geri dönerler. Bu ya murlar ba ta ormanlara zarar verirler.
181
KONU 14 Asit ya murlar 1900 y l nda Almanya ve Fransada büyük me e ormanlar n n, 1940 y l nda ise ABD ve Kanadada akçaa aç ormanlar n n kurumas na sebep olmu tur. Atmosferi kirleten zararl maddelerin metalurjideki imalat olaylar s ras nda da aç a ç kt bilinir. Bu tozda karbonatlar, sulfatlar, kur un, bak r, arsen , kadmiyum oksitleri de bulunur. Kimya sanayisi de bir üretim dal d r, bu da di erleri gibi atmosferi çok fazla kirletenlerden biridir. n aat sanayisindeki bilinçsiz çal malar, atmosferin kirlenmesine toz ve di er zararl maddelerle de sebep olur. Atmosferi kirletenler aras nda tra k de bulunur. Kentlerde hava kirlili inin 50% tra k araçlar ndan ç kan egzoz gazlar sonucudur. Bütün bu maddelerin bitkisel ve hayvansal dünyaya negativ etkisi vard r. Fakat, bunlar belli ya am alanlar n n iklim artlar n n de i mesine de etki eder. Res.14.6 Atmosferin kirlenmesi
Atmosferdeki bütün kirlilikler, yava yava fakat kesin olarak ozon tabakas n n zedelenmesine neden olurlar. Dünyan n bu tabakas , canl organizmalara kar negatif etkileri olan mor ötesi (ultraviyole) nlar n n büyük miktarda dünya yüzeyine gelmesini engelleyen en önemli ltredir. Ozon tabakas zedelenmi olan bölgelerde ya ayan insanlarda deri hastal klar s kça görülür. Her y l yap lan ölçmeler sonucu ozon tabakas ndaki zedelenmeler günden güne artt gözlenmi tir. Bu zedelenmeler ozon delikleri olarak adland r lm t r.
Biliyormusun ki Pariste günde 2000000 araçtan havaya 2 000 ton üzerinde kirli maddeler at l r.
Hidrosferdeki de i iklikler Dünyada büyük miktarda su vard r, fakat buna ra men insanlar n dörtte üçünün temel ihtitaçlar n kar lamalar için yeterince sular yoktur, veya sular kirlidir. Suyun dünyadaki hayat için birçok aç dan büyük önemi vard r. Biyolojik aç dan bak ld nda su tüm canl varl klar n yap birimidir. Hijyen ve sa l k aç s ndan ise hijyenin sa lanmas ve bununla beraber sa l n korunmas için önemlidir.
Res. 14.7. At k sular
182
Res. 14.7. b At k sular
KONU 14 Makedonyada’ki en büyük su alanlar n hat rla. Bir milyon litre sudan insanlar sadece 6 litresini kullanabilirler. Su (hidrosfer) kirlili i, hava kirlili i gibi do al yolla veya insan etkisiyle olabilir. Su do al kaynaklardan en fazla erozyon yoluyla kirlenir. Kent ebekelerinde, endüstri ve tar mc l kta kullan lan su hidrosferi en çok kirletenlerdendir. Evdeki temizli i ve aile fertleri aras ndaki ahsi hijyenin sa lanmas için kullan lan sular kent ebekesi sular d r. Bu sularda büyük miktarda temizlik maddelerinin yap birimleri, at ld klar ya am ortam na çok büyük zararl etkileri vard r. Endüstrideki birçok imalat olaylar nda suyun bulunmas gereklidir. Maden, kimya, g da, tekstil ve ka t, plastik, deri imalat endüstrisinden gelen sular n n su ekosistemlerine kar zararl etkileri vard r.
Gerekli ekilde toplan lmayan ebeke sular yla bula an birkaç bula c hastal k biliyormusunuz? Herhangi bir nehrin ak nt s etraf nda dola n z ve içindeki suyun kirlenmesine sebep olan maddeleri fark ediniz. Toprak yüzeyindeki de i iklikler Toprak yüzeyi farkl ekillerde de i ir. Bizler en önemli olnlardan birkaç n anaca z. Geli mi devletlerin bir ço unda, en büyük sorunlar ndan biri kat art k maddeleridir. Y lda milyonlarca metre küpte kat at k maddeler at lmakta, yak lmakta veya gömülmektedir. Bunlar n en büyük bölümünü, konserveler, i eler olu turmaktad r, bu maddelerin yar s ise ka ttan yap lm t r. Bu maddelerin geri dönü üm metodlar yla tekrar kullan l r hale getirilmeleri bu zararl maddelerden kurtulma yollar ndan en önemlisidir. Bu ekilde faydalar iki kat olur.
Res.14.8 at k deponisi
YA AM ORTAMININ KORUNMASI Kirlili in devaml olarak artmas ya am ortam n bozulnas na neden olur. Bundan dolay , günümüzde do al ortam ziksel ve kimyasal kirlilikten korumak için çok say da önlem al nm t r. Al nan önlemler koruyucu veya önleyici ve dolays z olabilirler. Atmosferi daha fazla kirlenmekten koruma amac yla, daha az zararl gaz koyveren yak tlar n kullan m için alternativ çözümler aran yor. Ayn öyle ormanlar n korunmas na da büyük önem verilir, yani a açland rma yap l r. Büyük ehirlerde parklar n bak m daha fazla yap l r, ana caddeler boyunca ise egzoz gazlar na ltre etkisi yapacak odunsu ve bodur çal lardan eritler yap l r.
183
KONU 14 Fabrika ocaklar na ltrelerin yerle tirilmesi, atmosfere s zan kirli gazlar n azalmas için al nacak direkt önlemlerden biridir. Suyun kirlenmesi ziksel, kimyasal veya biyolojik metodlar yard m yla önlenir. Fosfats z deterjanlar ve temizlik bak m nda kullan lan gereçler büyük ölçüde kirlili i azalt r. Filtrelerin kullan m yla suyu kirleten maddeler süzülür. Kirlenmi olan maddeler kat bile iklerin çökelmesi ve giderilmesiyle uzakla t r l r. Biyolojik önlem, suyun kendi kendini temizleme yetene i oldu u anlam na gelir. Suda ya ayan organizmalar baz gereksiz maddeleri besin maddesi gibi kullanarak onlar sudan uzakla t r rlar. Temizleme istasyonlar veya kolektörlerin yerle tirilmesi, suyu kirlenmekten korumaya yarayan direkt önlemlerden biridir. Do al kaynak olarak topra n korunmas , en ba ta topra n planl bir ekilde kullan lmas yla olur. Pestisidlerin ve yapay gübrelerin kullan m profesyonel ve standartlara uygun olmal d r. Belediye – ehir çöpleri özel deponi yerlerinde depo edilir ve toprakla örtülmesi gerekir. Bu ekilde organik maddeleri Biyolojik – do al yolla ayr t r labilir. At klar n geri dönü ümü büyük ölçüde at k maddelerin azalmas na sebep olur, bu ekilde do ada bulunan ham maddelerinin kullan lmas da azal r. Günümüzde belediye at klar planl toplanmal d r, daha do rusu plastik, ka t, metallerin geri dönü ümü yap labilmesi için onlar n ayr lmas gerekir.
Malzemenin k sa özeti
Malzemenin k sa özeti Ya am ortam na negatif etki eden ve do al ya ama artlar n bozan de i iklikler kirlilik olarak adland r l r. Bunlar n olu mas na neden olanlara kirletenler, kirliliklerin geldikleri yerlere ise kirlilik kaynaklar denir. Yap lar na göre kirletenler ziksel (toz, kül, radyoaktif parçac klar, evde ve endüstride kullan lm kat at klar) ve kimyasal ( s v veya gaz halinde farkl türden kimyasal at klar) olabilir. Atmosfer, her gün polutan (kirletici) denilen milyonlarca ton at k maddelerle kirleniyor. Bu polutanlar n yerel endüstiel merkezler için karakteristiktir, çünkü miktarlar atmosferde ço ald ktan sonra büyük miktalarda ya murlarla geri dönüp bu kentlerdeki insanlar n hayatlar n tehlikeye atmaktad rlar. nsan n belediyedeki endüstri ve tar mc l k etkinlikleri büyük ölçüde suyu kirletir. nsan kat at klardan kurtulmas için at klardan tepeler olu turur. Do al ortam n, ziksel ve kimyasal kirliliklerden korunmas daha do rusu ,topra n bozulmas ndan korunmas için önlemler koruyucu ya da önleyici ve direkt olabilirler.
Kendi bilgini dene 1. Atmosfer, hidrosfer ve toprak nas l kirlenir? 2. Hangi endüstri dallar özellikle ya am ortam n kirlenmesinde zararl d r? 3. Neden ozon tabakas n n yok olmas insan için çok tehlikelidir? 4. Ya am ortam n n korunmas için baz korunma önlemleri say.
184
KONU 14 1. ETK NL K 1. Çevrende baz bitkilerden yaprak topla. 2. Temiz bir bezle her yapra n yüzey tabakas n sil. 3. Bezde olan kirlili e göre yapra ald n bölgedeki havan n kirlili i hak nda sonuç ç karmaya çal . 4.De i ik yerlerin kirlili ini ara t rman için köy, ehir, da , yol kenar gibi de i ik yerlerden yaprak topla ve onlar k yasla. 5. Not etti in bilgileri ö retmeninde kontrol et.
2.ETK NL K 1. Bant yap t r c al, bir parça karton ya da cam üzerine öyle yerle tir ki yap kan taraf üst tarafta olsun. 2. Belli bir süre bant yap t r c y senin pencerenin d taraf nda b rak. 3. Prosedürü bir kaç kez mümkünü varsa de i ik yerlerde ( ehir, da , köy v.b.) tekrarla. Ne farkediyorsun? De i ik yerlere yerle tirdi in bantlarda farkl de i iklikler var m ? 4. Fark ettiklerini defterde yaz ve ö retmeninde kontrol et.
3. ETK NL K 1. Belli bir süre ya mur suyu topla ve pH göstergesiyle suyun asit oran n kontrol et. 2. Elde etti in sonuçlar tabloya yaz. 3. Birkaç ölçüden sonra sonuçlar k yasla. 4. Ya mur suyunun asit oran en fazla ne zamand r? Daha s k ya mur ya arsa suyun asit oran yükselir mi yoksa azal r m ? Ya mur suyunun asitli i nerden gelir? Elde etiklerini kaydet ve ö retmeninde kontrol et.
185
UZMANSAL D L SÖZLÜ Ü VE KEL MELER N ANLAMI A AbortÜs – embriyo veya fetus kayb Adenozin trifostat (ATP ) – bütün hücrelerde bulunan enerjiyle zengin olan molekül Adrenalin – böbrek üstü bezin özünden salg lanan hormon Adrenokortikotropik hormonu (ACTH) – hipo zde üretilen ,böbrek üstü bezi kabu unun çal mas n sa layan hormon Aerobik – oksijen kullan lan olay Aferent – belli yere ileten , duyu nöronu gibi uyart lar merkez sinir sistemine kadar iletir A DS – ba kl k sistemine sald ran virus hastal Ak madde – miyelinli sinir tellerinden olu an sinir dokusu Akci er – solunum organ Akomodasyon – gözün yak n veya uzak cisimlere odaklanmas n sa layan gözdeki de i iklikler Akrozom – spermatozoidin ba k sm n kaplayan ba l k eklindeki yap Akson – uyart lar sinir hücre gövdesinden ta yan uzun tek uzant Aktif ta ma – difuzyon olay n n yönüne ters olan hücre içine veya d na madde ta nmas Aktin – kas hücrelerindeki kontraktil prote inlerden biri Akut – a r fakat k sa süren hastal k yada durum Aldosteron – böbrek üstü bezi kau undan salg lanan hormon, böbrek kanallar nda tuzlar n reapsorpsiyonunu sa lar Alerjen – a r duyarl l k meydana getiren madde , alerji reaksiyonunu ba latan sübstans Alerji – zararl etkisi olmayan maddeleri yok etme reaksiyonu Alveol – akci erlerdeki küçük torbac k, bunun yard m yla hava ve kan aras ndaki gaz al -veri i yap l r Amino asit – proteinlerin yap birimi Amnion kesesi – geli mekte olan fetusu saran ve yatakl k yapan s v yla dolu kese Anabolizma - organizma için gerekli olan bile ik yap l maddelerin olu mas n n metabolik olay d r Anaerobik – oksijen kullan lmad olay Anatomi – vücut yap s bilimi Anemi – k rm z kan hücrelerinde hemoglobin miktar n n azalmas Anestezi – duyu alma kayb , özellikle a r duyusu (narkoz) Anoreksi – i tah kayb Antidiuretik hormon (ADH) – hipo zin arka k sm ndan salg lanan hormon,suyun böbreklerdeki emilimini art r p idrar n hacmini azalt r Antijen – imunite cevab meydana getiren yabanc madde veya cisim Antikor – spesi k antijene cevap olarak olu an madde Antiserum – antikorlar içeren serum Aorta – kan kalpten d ar ta yan büyük atardamar Apsorpsiyon – sindirilmi besin moleküllerinin sindirim sisiteminden kana ta nmas Aritmi – kalp çal mas n n düzensiz ritmi Arteriol – küçük atar damar ve k lcal damar aras ndaki kandamar Arterioskleroz – atar damar sertle mesi A – aktif ba kl k olu mas için kullan lan madde Atro – belli vücut k sm büyüklü ünün azalmas
186
B Bakteri – bir tür mikroorganizma Bazal ganglion – beyinin daha derin k s mlar ndaki boz (gri) madde Bazo l – bir tür beyaz kan hücresi Biopsi – incelemek için al nan doku parças veya ba ka madde Böbrek – bo alt m organ Bradikardi – kalp çal mas n n yava lam ritmi Bron – akci erde havan n geçti i geni kanal Bron çuk – bron un son kolu Ç Çevresel sinir sistemi (ÇSS ) – merkez sinir sistemi d ndaki bütün sinirler ve sinir doku ar D Dalak – kar n bo lu unun üst sol taraf ndaki lenf organ Dehidratasyon – vücut s v s n n a r kayb Dejenerasyon – tahrip , örne in ya l k , zedelenme veya hastal k sonucu Dendrid – uyart lar hücrenin gövdesine ta yan nöron uzant s Dermatitis – deri iltihab Dezoksiribonukleik asid ( DNA ) – hücrenin kal t m maddesi;hücre çekirde indeki kromozomlar olu turur Diastol – kalbin gev eme evresi Difuzyon – moleküllerin yo un ortamdan az yo un olan ortama do ru hareketi Diyafragma – akci erler alt ndaki solunuma yard m eden kasl yap Doku – özel görevler yapan hücre topluluklar Dominant – belirgin özelli i olan gen E Efektör – gelen uyart ya cevap veren kas veya salg bezi ;efektör organ Egzokrin – salg lar n kanal yard m yla d ortama salg layan salg bezi Eklem – iki yada daha fazla kemi i ba layan bölge Embriyon – hamilelik s ras nda yeni olu an bireyin ilk iki ayl k dönemi Endokard – kalbin kulakc klar n ve kar nc klar n içten saran zar Endokrin – salg lar na do rudan kana salg layan salg bezi Endometrium – ana rahimin iç tabakas Endoplazmatik retikulum ( ER ) – hücre sitoplazmas ndaki zarlardan olu an a s yap
187
Endotel – kalbi , kan ve lenf damarlar n çevreleyen iç epitel Enfarktüs – kan yetersizli i sonucu doku zedelenmesi Enzim – organik katalizatör ; reaksiyonu h zland r r fakat reaksiyon s ras nda kendi de i mez Eozino l - bir tür beyaz kan hücresi Epidemi – bir bölgedeki çok say da insan n ayn zamanda hastalanmas Epidermis – derinin yüzey k sm Epikard – kalp duvar n n yüzey k sm Epitel – dört temel doku türlerinden biri Eritem – derideki k zar kl k Eritrosit – k rm z kan hücresi Ejakulasyon – d idrar kanal yard m yla spermin at lmas F Fagositoz – büyük parçac klar n hücre zar yard m yla yutulmas Fertilizasyon – yumurta hücresinin spermatozoitle birle mesi;döllenme Fetüs – hamileli in üçüncü ay ndan do uma kadar yeni olu mu birey Fitrasyon – mekanik kuvvet yard m yla maddeleri yar geçirgen zardan geçmesi Fizyoloji – canl organizmalar n faaliyetlerini inceleyen bilim G Gamet – üreme hücresi; yumurta hücresi ya da spermatozoit Ganglion – merkez sinir sistemi (MSS) d nda bulunan sinir hücre gövdesi topluluklar Gen – kal t m birimi; DNA k sm Genetik – genlere ya da kal t ma ba l Glikojen – glikozlardan olu an büyük molekül, enerji kayna olarak karaci erde ve kaslarda depolan r Glikoz – basit eker; hücrelerde temel enerji kayna Glomerul – nefronun Bowman kapsülündeki k lcal damar yuma Golgi ayg t – hücrede özel maddeler üreten zarlar sistemi Gonad – üreme bezi ; yumurtal k veya testis Gonadotropin – üreme bezine etki eden hormon H Hastal k – vücudun veya baz vücut k sm n n normal çal mamas durumu Hematokrit – kandaki kan hücrelerinin yüzde say s Hemoglobin – k rm z kan hücrelerinde bulunan ve oksijeni ta yan yap s nda demir bulunan protein Hemoreseptörler – kimyasal de i iklikleri alg layan reseptörler
188
Hepatit – karaci er iltihab Hipertansiyon – yüksek kan bas nc Hipertonik – hücre s v s ndan daha yo un olan çözelti Hipo z – hipotalamus alt nda yerle en iç salg bezi, hipotalamustan kontrol edilir, di er salg bezlerin çal mas n kontrol eden hormonlar üretir Hipoksi – dokularda az miktarda oksijen Hipotalamus – hipo zi kontrol eden ve homeostaz düzenleyen beyin k sm Hipotonik – hücre s v s ndan daha az yo un olan çözelti Histoloji – dokular inceleyen bilim Homeostaz – vücudun denge durumu Hormon – iç salg bezi salg s Hücre solunumu – hücrede besin maddelerinden enerji elde etme reaksiyonlar serisi Hücre zar – hücrenin d örtüsü münite – bireyin belli hastal a kar direnç gösterme yetene i münode siens – ba kl k sisteminde yetersizlik ris – göz bebe i etraf ndaki yuvarlak renkli k s m shemi – vücudun baz k s mlar nda yetersiz kan bulunmas zotonik – belli maddelerin yo unlu u hücredeki s v n n yo unlu uyla ayn olan çözelti K Kapakç k – s v n n geri dönmesini önleyen yap ; kalpte kar nc ktan kulakc a gibi Karbon dioksit – hücre metabolizma s ras nda at k ürün olarak elde edilen gaz Karbonhidrat – basit eker veya basit ekerlerin birle mesiyle olu an madde ,ni asta veya glikojen gibi Kar nc k – kalp k sm Karies – çürüme , di lerin bozulmas Kariotip – kromozomlar resmi, büyüklük ve ekillerine göre s ralanm Karsinojen – kanser olu turan madde Katabolizma – maddelerin daha basit yap lara metabolitik olarak ayr ma Katyon – pozitif elektrik yüklü iyon K k rdak – sert ba dokusu K lcal damar - kan ve doku aras ndaki madde al -veri in yap ld mikroskopik kandamar Koagulasyon – p ht la ma, kan n p ht la mas Kongenital – do u tan var olan Kontrasepsyon – yumurta hücresini döllenmekten korumak Konjugtiv – göz kapa n saran ve göz ak n n ön k sm n örten zar
189
Kör ba sak – kal n ba sa n ba lang ç k sm ndaki küçük uzant Kronik – a r olmayan fakat uzun süren hastal k L Laktasyon – süt salg lanmas Lenf – lenf sistemi s v s Lenf dü ümü – len ltre eden lenfoid doku kitlesi Lenf kanal – lenf sistemi damar Lenfosit – bir tür beyaz kan hücresi Lezion – lokal zedelenme Ligament ( yan ba ) – kemi i ba ka kemikle ba layan ba dokusu iriti; peritoneumun kal nla m k sm , organ tutan veya ba ka bir organ ba layan Lizozom – enzim içeren hücre organeli Lökosit – beyaz kan hücresi Lösemi – kan hastal , çok say da beyaz kan hücreleri üretilir M Makrofaj – fagositoz özelli i olan büyük hücre Mayoz – hücre bölünmesi, bu s rada kromozom say s yar ya iner ve e eysel hücreler meydana gelir Megakariosit – trombasitlerin (kan pulcuklar n) meydana geldi i büyük hücre Melanin – deride, saçta göz k s mlar nda ve beyin k s mlar ndaki koyu pigment Mendel kanunlar – kal t m prensipleri Avustralyal papaz olan Gregor Mendel taraf ndan bulunmu tur Menzis – di i üreme sisteminden ayl k kan akmas Mercek – çift ç k kl olan ve kal nl de i ebilen göz yap s Merkez sinir sistemi (MSS) – beyin ve omurilikten olu an sinir sistemin k sm Metabolizma – organizman n hayatta kalmas için ziksel ve kimyasal olaylar Mezentera – ince ba rsaklar arka kar n duvar na asan ba Miyalji – kas a r s Mikrobiyoloji – mikroorganizmalar inceleyen bilim Mikrometre (um) – milimetrenin binde bir k sm (1/1000); mikron Mikroorganizma – küçük mikroskopik organizma Mineral – inorganik madde; sa l k için az miktarda gerekli olan besin türü Mitokondri – enerji üretimi sa layan hücre organelleri Mitoz – hücre bölünmesi, bu s rada ana hürenin ayn s olan iki yavru hücre meydana gelir Miyelin – baz sinir hücrelerin aksonlar n örten ya l madde
190
Miyokard – kalp duvar n n orta tabakas ;kalp k sm Miyozin – kas hücrelerindeki kontraktil prote inlerden biri Miyop – uza görmemek Monosit – fagositozda etkili olan bir tür beyaz kan hücresi Mutajen – mutasyon meydana gelir Mutasyon – gen ya da kromozomda de i iklik N Nab z – kalbin kas lmas yla kan damarlar ndaki kan bas nc n n yükselmesi sonucu olu an dalgalanma Nefron – böbre in yap ve görev birimi Nekroz – doku ölmesi Nevralji – sinir a r s Nevrilema – aksonu çevreleyen ince zar Nöron – sinir sistemi hücresi Nötro l – bir tür beyaz kan hücresi Nukleotid – DNA ve RNA yap k sm O Organ – iki veya daha fazla dokudan olu an ve belli görevi yapmak için beraber çal an vücut k sm Organel – belli görevi yapmak için özelle mi olan hücre k sm Organik maddeler – canl varl klarda (bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar) meydana gelen ve molekül yap lar nda karbon, hidrojen ve oksijen içeren maddelerdir Organizma – bitki veya hayvan bireyi Orta beyin – beyin sap n n bir k sm Osmoz – maddelerin yar geçirgen zardan ta nmas Osmoz bas nc – çözeltinin suyu kendine çekme iste i;çözeltinin yo unlu una do rudan ba lant l d r Osteoporoz – kolay kemik k r lmalar na neden olan kemik doku zedelenmesi Otoimünite – baz kendi dokular na anormal reaksiyon göstermek Otonom sinir sistemi (OSS) – düz kaslar , kalp kas n ve salg bezlerini kontrol eden sinir sistemin k sm Ovülasyon – yumurtal k folikülünden olgunla m yumurta hücresinin serbes edilmesi P Pankreas – mide alt nda yerle en büyük salg bezi, sindirim enzimleri ve hormonlar üretir Parsempatik sinir sistemi – otonom sinir sistemi k sm Paratiroid bezi – tiroid bezinin arka k sm nda bulunan küçük salg bezleri; kandaki kalsiyum miktar n düzenleyen hormon üretir
191
Parazit – ba ka organizmalar n içinde veya d nda ya ayan bir tür organizma Patojen - hastal k olu turan organizma Patoloji – hastal klar inceleyen bilim Penis – erkek bo alt m ve cinsel ili ki organ Perikard – kalbi d tan saran seroz zardan olu an k l f Peristaltik – organ veya kanal duvar ndaki dalgal hareketlenme Peritoneum – kar n bo lu unu çevreleyen zar Pinositoz – küçük taneciklerin ve damarc klar n hücre zar ndan geçirilmeleri Pirojen - s tma olu turan madde Plasenta – hamilelik döneminde yeni olu an bireyin beslenmesini sa layan yap Plazma – kan n s v k sm Pleksus – damarlardan veya sinirlerden olu an a Plevra – gö üs bo lu unu çevreleyen ve akci erleri örten seröz zar Portal sistem – kalbe geri getirmeden önce kan ba ka k lcal tabakas na ta yan toplardamar sistemi Progesteron – sar cisimde ve plasentada üretilen hormon R Re eks - birkaç nöronun kat lmas yla olu an basit, otomatik cevap Re eks yay – uyart n n al nmas ndan cevap verilmesine kadar olu an yol Re eksiyon – nlar n k r lmas Resesiv – ayn özellik için dominant gen varl nda belirgin olmayan gen Reseptör (al c ) – belli uyart yla uyar labilen özelle mi hücre veya duyu nöron ucu Respirasyon – hava ve hücreler aras ndaki oksijen ve karbondioksid al -veri i Ribonukleik asid (RNA) – nukleik asit Ribozom – prote inlerin üretildi i sitoplazma organeli S Safra – karaci erde üretilen madde Sar l k – derinin sararmas Sentriol – hücre bölünmesinde görev alan organel Serebrospinal s v s – beynin içinde ve d nda bulunan s v Serum – koagulasyon faktörsüz kan n s v k sm Sempatik sinir sistemi – otonom sinir sistemi k sm Sinaps – iki nöron veya nöron ve efektör aras ndaki ba Sindirim – besini daha küçük parçalara ay rarak emilimlerini sa layan olay Sinir – merkez sinir sistemi d nda sinir telleri demeti
192
Sinir uyart s (impuls) – sinir hücre zar boyunca geni leyen elektriksel yük; aksiyon potansiyeli Siroz – kronik karaci er hastal Sistem – belli amaç için beraber çal an organ toplulu u Sistol – kalp çal mas ndaki kalp kas lma evresi Sitoloji – hücreleri inceleyen bilim Sitoplazma – hücreyi dolduran ve organeller bulunduran madde Skrotum – testislerin yerle mi olduklar k l f Spermatozoit – erkek e eysel hücre ya da gamet Spor – bakterilerin dirençli ekilleri T Talamus – arabeyinde bulunan beyin k sm Testis – erkek üreme bezi Testosteron – testislerde üretilen erkek üreme hormonu Tetanoz – kas n devaml kas lmas Timus – gö sün üst k sm nda yerle en iç salg bezi Tireotrop hormonu (TTH) – hipo zin ön k sm hormonu tiroid bezin çal mas n sa lar Tiroid bezi – boyunun ön k sm nda yerle en iç salg bezi Tiroksin – tiroid bezi hormonu Toksin – zehir Tonus - kas n k smi kas lma durumu Transplant – zedelenmi k s mlar n de i mesi için kullan lan organ ya da doku Trombosit – kan pulcu u; kan n p ht la mas nda görev alan hücre k sm U Uyart – belirli cevap olu turan d ortamda vaya iç ortamdaki de i iklik Ü Üre – idrarda salg lanan protein metabolizmas n n art k ürünü V Vajina – uterusun d a aç lan k sm kad n cinsel ili ki organ Vazodilatasyon – kandamar hacminin büyümesi;kandamar n n geni lemesi Vazokonstriksiyon – kandamar hacminin küçülmesi; kandamar n n daralmas Ventilasyon – havan n akci erlere veya akci erlerden hareketi Venül – kan k lcal damarlardan toplayan toplardamar Virüs – sadece canl hücrede ço alabilen çok küçük mikroorganizma Vitamin – sa l n korunmas için çok az miktarlarda gerekli olan organik bile ik
193
Y Yumurta hücresi – di i e eysel hücre veya gamet Yumurtal k – di i üreme bezi Z Zigot – döllenmi yumurta hücresi; spermatozoit ve yumurta hücresinin birle mesiyle olu an hücre
194
Ç NDEK LER KONU 1 NSAN CANLI DÜNYANIN B R PARÇASI OLARAK...................................................5 DERS 1 NSANIN CANLI DÜNYADAK YER ................................................................................ 6 DERS 2 NSANSI MAYMUNLARIN VE NSANLARIN BA LANGIÇ EVR M ....................... 10 DERS 3 NSAN IRKLARI VE NSAN POPULASYONUNUN BÜYÜMES ................................ 14
KONU 2 NSAN ORGAN ZMASININ YAPISI ..............................................................................17 DERS 1 NSAN ORGAN ZMASI HÜCRE, DOKU, ORGANLAR VE ORGAN S STEMLER NDEN OLU MU TUR ............................................................................................... 18 DERS 2 DOKULAR, ORGANLAR VE ORGAN S STEMLER ................................................... 22
KONU 3 HAREKET...........................................................................................................................27 DERS1 KEM KLER N VE KASLARIN HAREKET Ç N ÖNEM ............................................. 28 DERS 2 SKELET ................................................................................................................................ 32 DERS 3 KASLAR –TÜRLER , YAPISI VE FONKS YONU .......................................................... 36 DERS 4 HAREKET S STEM N BAKIMI VE SA LI I ................................................................ 40
KONU 4 BESLENME VE S ND R M .............................................................................................45 DERS 1 BESLENME VE BESLENMEN N ÖNEM ....................................................................... 46 DERS 2 S ND R M - BES NLER N S ND R M ........................................................................... 50 DERS 3 S ND R M OLAYLARINDA KARAC ER N VE PANKREASIN GÖREV ................... 54 DERS 4 S ND R M ORGANLARININ BAKIMI VE SA LI I .................................................... 58
KONU 5 DOLA IM S STEM ..........................................................................................................61 DERS 1 DOLA IM S STEM – YAPISI VE ÖZELL KLER ........................................................ 62 DERS2 KALP, KAN DAMARLARI VE LENF DAMARLARI YAPISI VE GÖREVLER ............... 68 DERS 3 DOLA IM S STEM – KAN DOLA IMI VE LENF DOLA IMI .................................. 73
KONU 6 BA I IKLIK S STEM ....................................................................................................79 DERS 1 ORGAN ZMANIN SAVUNMA YETENEKLER .............................................................. 80 DERS 2 KAN GRUPLARI VE TRANSFUZ YON ........................................................................... 84
KONU 7 SOLUNUM – GAZLARIN DE M ............................................................................89 DERS 1 SOLUNUM VE SOLUNUMUN ÖNEM ............................................................................. 90 DERS 2 SOLUNUM MEKAN ZMASI VE GAZLARIN DE M ............................................. 94 DERS 3 KEND SA LI IN Ç N LG LEN.................................................................................... 97
KONU 8 MADDELER N BO ALTIMI .........................................................................................103 DERS 1 BO ALTIM VE BO ALTIMIN ÖNEM .......................................................................... 104 DERS 2 BO ALTIM S STEM ORGANLARI ............................................................................... 107 DERS 3 DER N N YAPISI, GÖREVLER , BAKIMI VE H J YEN ............................................111
195
KONU 9 S N R S STEM – AYARLAMA MEKAN ZMALAR ................................................ 117 DERS 1 S N R S STEM – YAPISI, BÖLÜMLER VE ÖNEM ..................................................118 DERS 2 BEY N - GÖREVLER ........................................................................................................122 DERS 3 OTONOM – VEJETAT V S N R S STEM ......................................................................126
KONU 10 DUYULAR....................................................................................................................... 131 DERS 1 DUYULAR VE DUYU MEKAN ZMALARI ....................................................................132 DERS2 GÖZ GÖRME ORGANIDIR ...............................................................................................136 DERS 3 KULAK DUYMA VE DENGE ORGANIDIR ...................................................................139
KONU11 HORMONAL DÜZENLEME ......................................................................................... 143 DERS 1 HORMONLAR, HORMONAL VEYA ENDOKR N DÜZENLEME..............................144 DERS 2 PANKREAS, BÖBREK ÜSTÜ BEZLER, ÜREME BEZLER .......................................148
KONU 12 NSANDA ÜREME......................................................................................................... 153 DERS 1 NSANIN C NSEL ÖZELL KLER (PRIMER VE SEKONDER) ÜREME ORGANLARI .....................................................................................................................................154 DERS 2 DÖLLENME, HAM LEL K VE EMBR YONAL GEL M .........................................159 DERS 3 NSANIN DO UMDAN SONRA GEL M ...................................................................162 DERS4 H J YEN, KORUNMA VE C NSEL HASTALIKLAR .....................................................166
KONU 13 NSANDA KALITIM ..................................................................................................... 169 DERS 1 KALITIMIN TEMEL : KROMOZOMLAR, GENLER ..................................................170 DERS 2 MUTASYONLAR, KALITIM HASTALIKLARI VE ONLARIN AKTARILMASI,SENDROMLAR.....................................................................................................173
KONU 14 NSANIN B YOSFERDEK YER VE GÖREV ....................................................... 177 DERS1 NSANIN YA AM ORTAMINDAK ETK NL KLER ....................................................178 DERS 2 YA AM ORTAMININ BOZULMASI: F Z KSEL VE K MYASAL K RL L K ...........................................................................................181
PROFESYONEL KEL MELER SÖZLÜ Ü VE ONLARIN ANLAMI ..................................... 186
196