TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK www.toplumsalozgurluk.com
İKİ AYLIK SİYASİ GAZETE
SAYI: 3/31 MART 2010 FİYATI: 1.5 YTL
DEVRİMCİ KOLEKTİF ÖZNE İÇİN
“An”a, “süreç”e ve “gelecek”e müdahalede yetmezliğin kıvrandırıcı sancısı içerisinde “Devrimci Kolektif Özne” ihtiyacını iliklerimize dek hissettigimiz günlerden geçiyoruz. 3. SAYFA TUNCAY YILMAZ
SERMAYEYE KARŞI TEK-EL TEK YUMRUK AKP ve arkasındaki sermaye güçlerinin, Türkiye’yi sermayenin güncel çıkarlarına bire bir uyumlu duruma dönüştürme çabası, kendi hedefine doğru yol alıyor. Emekçileri daha yoğun sömürü ve daha fazla baskı bekliyor. Kapitalizmin nerede biteceği belli olmayan krizi sürdükçe, yarattığı sonuçların çapı, derinliği ve şiddeti de artıyor, artacak. İşsizlik, yoksulluk, kamu hizmetlerinin tasfiyesi ya da özelleştirilmesi, kuraldışı ve güvencesiz çalışma düzeni, kalıcılaşıp yayılmaya yazgılı. Sadece geçen yıl bir milyona yakın yeni işsiz yoksullar ordusuna katıldı. Sermaye ve onların hükümeti, krizi normalleştirmeye ve sonuçlarını “teğet geçti, geçiyor” palavralarıyla gizlemeye çalışıyor. Yaratılan aldatıcı
sessizlik ortamını
8 MART’IN 100. YILI
8 Mart’ı kadınlar artık özörgütlenmelerinin gücü ile kutluyor. 20. SAYFA F. ÇAY
Tekel işçileri bozdu.
yaratılıyor.
Ankara’nın ortasını 78 gün işgal eden işçiler, iş güvencesi gibi en doğal insani haklarının peşindeydiler. Ancak, sınıfın toplayıcı yeteneği bir anda tüm halk güçlerini etrafında konumlandırdı. Ve, aynı zamanda, tamamen meşru olan talepler, hem açıkça yasadışı olan eyleme dokunulmazlık sağlarken, hem de diğer halk güçlerinin kendi meşru talepleri için eyleme geçmesinin önünü açtı.
Tekel eylemi, işçilerin sınıf kardeşliğinin, halkları birbirine boğazlatarak kendi soygununu sürdürebilen sermayenin şovenist kalleşliğine karşı, en sağlam demokratik güvence olduğunu gösterdi. Çözüm sahtekarlığının peşine takılıp halka da AKP’nin desteklenmesini öneren liberallerin cilası dökülürken, gerçek çözümün adresi Ankara’nın ortasındaydı. Anadolu’nun bütün halklarından işçiler, başta Kürt ve Türk işçiler olmak üzere, günlerce sermayeye ve hükümetine karşı kenetlenip kardeşleştiler. Şimdi onlar, tamamen emin olabiliriz ki, Anadolu’nun dört bir yanında halkların kardeşliğinin tohumlarını atıyorlar.
Ordu ve AKP Hükümeti arasındaki bitmeyen iktidar kavgasında, iki taraftan birine tabi olmaya zorlanan emekçiler için, üçüncü bir seçeneğin ivmesi de, tekel direnişi tarafından verildi. Her ikisi de sermayenin farklı renklerdeki temsilcileri olan AKP ve Ordu’ya karşı, her ikisini de dışlayan ve karşısına alan yeni kutup, emekçiler tarafından kendi çıkarları yönündeki eylemleri içinde
Şimdi, Tekel işçilerinin açtığı yoldan yürüme, emekçi halkın çıkarlarını dillendiren üçüncü kutbu güçlendirme zamanıdır.
FAŞİST KİM? FAŞİZM NE? SEYLANIN “KIZIL ŞOVENLERİ” Kürt yoksullarına bakış açısı İstanbul Moda’da yaşayan ortalama bir CHP’liden ...
16. SAYFA MURAT DÜZGÖR
Ezen ulus milliyetçiliğinin soldaki yansımasının bir örneği: JVP
26. SAYFA ONUR GÜLBUDAK
İSRAİL-TC İLİŞKİLERİ
2009 yılının TC-İsrail ilişkileri açısından kritik bir yıl olduğu söylenebilir. 20. SAYFA ESER SANDIKÇI
GÜNCEL DEVRİMCİ KONUMLANMA
Tekel direnişinin açığa çıkardığı ve önümüzdeki genel seçimlere kadar giderek yoğunlaşacağını tahmin edebileceğimiz yeni politik momentum, neoliberal bütün uygulamalara ve her türlü demokrasi karşıtı girişime karşı devrimci, demokratik ve halkçı hamlelerin gelişmesi için zengin olanaklar barındırıyor. 4. SAYFA ALP AYDIN
ÇADIRKENT’TEN NOTLAR Tekel işçileri gülümseyerek karşıladı sayılara sığmayan ziyaretçilerini; “Çadırkent’e hoşgeldiniz!” Çadırkent; bir iç ülke, bir masal kasabası, bir ütopya adası… 10. SAYFA GÖKSEL ILGIN
KALKINMA VE MADENCİLİK Yoksul ülkelerin doğası zenginlerin çöplüğü olmaya mahkûm ediliyor
32. SAYFA MEBRUKE BAYRAM