Ekim Gençli¤i
Sosyalist Gençlik Dergisi ✌ Fiyat›: 500.000
TL. ✌ Say›: 55 ✌ 15 Kas›m-15 Aral›k 2002
Emperyalist savafla, soruflturma terörüne, demokrasi yalanlar›na karfl›
Gençlik gelece¤e ve özgürlü¤e yürüyor!
2
✭ Ekim Gençli¤i
‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R Gençlik hareketinin güncel sorunlar› ve yak›c› görevler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3-4 Gençlik hareketinin gündemi . . . . . . . . . . . . .5 6 Kas›m eylemlerinden. . . . . . . . . . . . . . . . .6-9 Savafla karfl› mücadeleyi yükseltelim! . . . . . .10 Floransa’da yüzbinlerce kifli k›z›l bayraklar ve savafl karfl›t› pankartlarla yürüdü . . . . . . . .11-12 ABD askeri olmayaca¤›z! . . . . . . . . . . . . . . . .14 Gençlik Beyaz›t Meydan›’ndan hayk›rd›! . . .15 Amerikan askeri olmamak, kardefl halklar›n kan›n› dökmemek için görev bafl›na! (orta sayfa) . . . . . . . . . . . . .16-18 Gençli¤e vaadedilen emperyalist savafl, paral› e¤itim ve geleceksizlik . . . . . . . . . . . . . . .19-20 Komünden bugüne k›z›l bayraklar dalgalanmaya devam ediyor! . . . . . . . . . . . . .21 Düzen sald›r›lar›na devam ediyor! . . . . . . . . .22 Düzenin aldatmacas› devam ediyor . . . . . . . .23 Büyük Zindan Direnifli’nin 3. y›l› . . . . . . .24-25 Susurluk ve çete devleti . . . . . . . . . . . . . . . . .26 “Stalingrad’dan Son Mektuplar” . . . . . . . . . .27 Avrupa’daki göçmen iflçiler ve sorunlar› . . . .28 Alman Kas›m Devrimi yol gösteriyor . . . . . .29 Üretime kat›lman›n önemi . . . . . . . . . . . . . . .29 Saraylara savafl, kulübelere bar›fl! . . . . . . . . .30 Mücadele postas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31
Ekim Gençli¤i Sosyalist Gençlik Dergisi Say›: 55 ● 15 Kas›m-15 Aral›k 2002 Fiyat›: 500.000 TL. (KDV dahil) Sahibi ve Sorumlu Y. ‹fll. Md.: Vural UZAL EKSEN Bas›m Yay›n Ltd. fiti. Y ö n e t i m A d r esi: Eksen Yay›nc›l›k Mollafleref Mah. Turgut Özal Cd. (Millet Cd.) 50/10 Fatih/‹stanbul Tel/Fax: 0 (212) 534 32 39 E-mail: kb1@turk.net
Bask›: Kayhan Matbaas›/‹stanbul
Ekim Gençli¤i’nden Bir ayd›r özellikle magazin boyutuyla gündemlefltirilen seçimler sona erdi. Burjuvazinin günler öncesinden medyas›n› da ifle koflmas›yla destekledi¤i iki parti baraj› geçerek meclise girebildi. Geri kalanlar yafll› gözler ya da flaflk›n bak›fllarla yaflad›klar› a¤›r yenilginin nedenlerini sorguluyorlar. Bu partiler tek tek ele al›nd›¤›nda çok fley söylenebilecek olsa da gerçek, parlamentonun yenildi¤idir; gerçek burjuva düzenin kuklalar›n›n yak›ld›¤›d›r. Önümüzdeki dönem kuklalar yerine burjuva düzenin kendisine yönelebilecek bir kitle hareketini engellemek ve krizin faturas›n› emekçilere ödeterek aflmak niyetinde olan burjuvazi, bu görevi yüklenebilecek bir aktör buldu¤u için zafer naralar› at›yor. Fakat hat›rlanacak olursa 57. hükümet kuruldu¤unda da benzer bir histeri yaflam›fl olan burjuvazinin hayalleri, keskin s›n›f çeliflkileri karfl›s›nda dayanamayarak k›sa zamanda suya düflmüfltü. AKP’ nin ve hatta "yap›c› muhalefet" CHP’nin ak›beti de farkl› olmayacakt›r. Gençlik için aç›k olan, kurulacak hükümetin bir öncekinin devam› olaca¤› gerçe¤iydi; böyle de olacakt›r. Bir yanda iflsizlik ve geleceksizlik gerçekleri de¤iflmeyece¤i gibi, geçen dönemden kalan sald›r›lar hayata geçirilerek YÖK yasa tasar›s› yasalaflt›r›lmaya çal›fl›lacak, gençli¤e yönelik bask›lar katlanarak artacakt›r. Daha önemlisi kurulacak hükümet bir savafl hükümeti olacakt›r ve Irak’a yönelik ABD sald›r›s›n›n Türkiye cephesini yönetecektir. Bizleri savafla, ölmeye ve öldürmeye gönderecektir. Elbette tüm bunlar
biz sessiz kald›¤›m›z koflullarda böyle olacakt›r. Ama gençlik seçimini devrimci mücadeleden yana yapm›flt›r ve bu sald›r›lara izin vermemeye kararl›d›r. Özellikle yaklaflan emperyalist savafl temel mücadele gündemimiz olarak devrimci bir seferberlikle durdurulmay› bekliyor. Bu görev iflçi ve emekçilerindir, askere al›nmak istenen biz gençli¤indir. Geçti¤imiz 6 Kas›m’›n derslerinden bu bak›flla ve gelece¤i kazanma azmiyle ö¤renelim. AB’ye uyumdan kastedilenin ne oldu¤unu anlad›k; art›k polis, haklar›n› arayan bizleri uluorta de¤il depolara çekerek dövecek, K›r›kkale de¤il, Belçika ya da ‹talya yap›m› silahlarla atefl edecek. Bu tutumla bir kez daha kan›tlanan Avrupa’n›n sömürüyü ikiye katlarken, haklar›m›za asl›nda hiçbir katk› yapmad›¤›d›r. ‹stanbul’da BDSP çal›flanlar›n› jandarma nezaretinde kurflunlayan gözü dönmüfl faflistler korunup sald›r›ya u¤rayanlar›n gözalt›na al›nmas› yine bu durumun bir örne¤idir. Son olarak iki hafta önce Ankara’da Liseli Ekim Gençli¤i da¤›t›m› yapan bir arkadafl›m›z keyfi biçimde ve zor kullan›larak gözalt›na al›nm›flt›r. Ard›ndan devlet, yine gerekçe göstermeyerek dört arkadafl›m›z› daha evlerinin önünden alm›fl ve okurlar›m›z Nurbay Irmak ve Y›ld›r›m Do¤an’› tutuklayarak Ulucanlar Cezaevi’ne kapatm›flt›r. Okurlar›m›za yönelik bu sald›r›y› k›n›yor, arkadafllar›m›z›n derhal serbest b›rak›lmalar›n› istiyoruz. Nurbay Irmak ve Y›ld›r›m Do¤an’›n yaz›flma adresleri: Ankara Merkez Kapal› Cezaevi 9. Ko¤ufl Ulucanlar Cezaevi Ulucanlar/Ankara
E K S E N Ya y › n c › l › k B ü r o l a r › Atatürk Bul. Gevrek Sok. Karakafl ‹flhan› No:13/22, K a r t a l/‹STANBUL
853. Sok. Bilen ‹flhan› No: 27/710 Konak/‹‹ Z M ‹ R Tel-Fax: 0 (232) 445 21 50
Necatibey cd. Gözlükçü ‹flhan› No:26/24 ANKARA K›z›lay/A Tel: 0 (312) 2301180
Cumhuriyet mah. Tennur Sok. Cumhuriyet ‹flhan› Kat:3/5 Tel-Fax:0 (352) 232 66 71 KAY S E R ‹
Ahi Evran Mah. Müftülük Ca. Ayd›n Apt. No: 8/101
KIRfiEH‹R Tel-Fax: 0 (386) 214 08 05
Cemal Gürsel Cd. Shell Karfl›s› Vak›f ‹flhan› Kat: 3 No: 306 ADANA Tel: 0 (322) 363 28 78
Ekim Gençli¤i
✭
6 Kas›m’›n gösterdikleri ›fl›¤›nda;
Gençlik hareketinin güncel sorunlar› ve yak›c› görevler 12 Eylül askerifaflist darbesinin üniversitelerdeki postal izi olan YÖK’ün 21. kurulufl y›ldönümü vesilesiyle bu 6 Kas›m’da da ö¤renci gençlik, ülke geneline yay›lan genifl çapl› protesto eylemleri örgütledi. Üniversitelerdeki her türlü gerici ve anti-demokratik uygulaman›n yan› s›ra son y›llarda e¤itimin ticarilefltirilmesi ifline de giriflen YÖK, bu yan›yla ö¤renci gençli¤in genifl kesimlerinin gözünde yeterince teflhir olmufltur. Özellikle son 3 y›l›n YÖK karfl›t› eylemleri bu ucube kuruma duyulan öfkenin alanlara tafl›nmas› olarak gerçekleflmifl ve yer yer militan biçimler de kazanm›flt›r. Ancak buna ra¤men, bu eylemli tepkiler ö¤renci gençli¤in genifl kesimlerini bünyesinde toplayamam›fl, sadece en ileri unsurlar flahs›nda gerçeklefltirilmifltir. 6 Kas›m 2000’de barikatlar› aflarak meydanlara ç›kmay› baflaran ö¤renci gençlik, bu tarihten sonra her 6 Kas›m’da Beyaz›t ve K›z›lay gibi meydanlar› YÖK karfl›t› sloganlar› ile güncel talep ve fliarlar›n› hayk›rarak özgürlefltirmesini bilmifltir. 2002 6 Kas›m’›nda da bu gelene¤in izinden yürünerek militan kitle eylemleri gerçeklefltirmifltir. YÖK’e ve emperyalist savafla karfl› alanlardayd›k Bu seneki 6 Kas›m, geçmifl y›llardan farkl› olarak paral› ve bilimd›fl› e¤itimin yan› s›ra Irak’a yönelik emperyalist sald›rganl›¤›n da gençli¤in gündemi oldu¤unu ortaya koydu. Eyleme kat›lan
gençlik kitlesi, YÖK karfl›t› sloganlar ile s›n›rl› kalmayarak emperyalist savafla, ‹MF programlar›na ve hücrelere karfl› da politik bir durufl sergilemifltir. Y›llardan beri genç komünistlerce dile getirilen bir gerçek böylece bir kez daha do¤rulanm›flt›r. Gençlik tafl›d›¤› dinamizm ile akademik-demokratik mücadelenin ötesinde ülke ve dünyadaki politik geliflmelere duyarl›d›r, bu sorunlar aras›nda politik bir ba¤ kurulmas›na elveriflli bir zeminde yer almaktad›r. Uygun bir çal›flma tarz› ve düzeyi yarat›ld›¤›nda, gençli¤in sadece ileri unsurlar›n› de¤il, genifl y›¤›nlar›n› da duyarl› ve aktif hale getirmek olanakl›d›r. 6 Kas›m öncesi yap›lan çal›flmalarda birebir iliflki kurdu¤umuz ö¤renci kitlesinin (baz› yap›lar›n politik bir körlükle ifade etti¤inin aksine) hiç de politikadan uzak ve bu konuda çekingen olmad›¤›n› bir kere daha gözlemledik. Yap›lan forumlar, birebir sohbetler, anket vb. çal›flmalar, gençli¤in tüm bu sorun ve geliflmelere duyarl› oldu¤unu aç›kça ortaya koymufltur. Örne¤in çal›flmam›z s›ras›nda emperyalist savafla karfl›
olmayan ya da bunu ifade eden ö¤renci bulmak neredeyse mümkün olmad›. Elbette toplumsal s›n›flar› ve onlar›n politik konumlar›n› içinde bar›nd›ran ö¤renci kitlesi bu yan›yla homojen de¤ildir. Ancak bizim çal›flmam›z›n konusu olan emekçi s›n›fa mensup gençli¤in tutumu bu noktada flüphe götürmeyecek kadar berrakt›r. Konufltu¤umuz her ö¤renci Irak halk›n›n katledilmesine karfl›d›r, birkaç istisna d›flar›da tutulursa yine bunlar›n tamam› bu savafl›n ABD’li tekellerin ç›karlar›n›n gere¤i oldu¤unu, ABD’nin dünya hükümranl›¤› yolunun düzlenmesinin bir ad›m› oldu¤unun fark›ndad›r. Bu gündemlerin militan bir tarzda alanlara tafl›nd›¤› bir süreçte gençli¤in duyarl›l›¤›n› de¤il, bu duyarl›l›¤›n nas›l örgütlenece¤ini tart›flmak çözücü olacakt›r. 6 Kas›m eylemleri, yayg›nl›¤› ve kitleselli¤i aç›s›ndan belli düzeylerde geçmifl y›llar› aflm›flt›r. Bu aç›dan büyük de¤iflimlerden söz etmek mümkün de¤ilse de, fliarlar›na bak›ld›¤›nda geçmifl y›llara oranla daha politik ve militan bir atmosferde geçmifltir. Üç gün öncesine denk düflen seçimlerin de yaratt›¤› politik atmosfer 6 Kas›m’›n bu tablosunun oluflmas›nda belirleyici olmufltur. Düzenin yeni y›k›m programlar›yla sürdürdü¤ü sald›r›lar›n hoflnutsuzluk ve öfkeyi körükleyen etkisi emperyalist haydutluk gündemi ile de birleflince, seçimlerden beklenen hava boflaltma ifllevi özellikle gençlik cephesinden gerçekleflememifltir. fiimdi art›k gençli¤in bu hoflnutsuzluk ve öfkesini eyleme dönüfltürmenin
3
4
✭ Ekim Gençli¤i
yollar› ve yöntemleri üzerinde önemle durulmal›d›r. Bu günün acil ve yak›c› görevidir. Bu ifl, herfleyden önce uygun örgütlenme biçimlerinin ve araçlar›n›n gerçeklefltirilmesi ile ba¤lant›l›d›r. Y›llardan beri vurgulayageldi¤imiz gibi, yukardan dayat›lan "öz örgütlülük" flemalar› bu sorunu çözme gücüne sahip de¤ildir, bu pratikte aç›k seçik görülmüfltür. Gerekli olan genifl gençlik kesimlerini hareketlendiren ve bu hareket içinde yarat›lan taban örgütlenmeleridir. Geçen y›l örgütlenen kampanyam›z›n araçlar›, onu da aflan bir tarzda ve bu bak›flla kullan›lmal›d›r. Genç komünistlerin önünde, genifl gençlik kitlelerinde emperyalist savafla karfl› oluflan tepki ve duyarl›l›¤› örgütleme ve eylemli bir tepkiye dönüfltürme sorumlulu¤u durmaktad›r. Bunun için 6 Kas›m’da ortaya ç›kan tabloya dikkatle bak›lmal›d›r. AB, demokratikleflme yalanlar› ve faflist terör uygulamalar› Gerçeklefltirilen 6 Kas›m eylemlerinin hemen tümünde polis flu ya da bu biçimde faflist ve sald›rgan yüzünü sergilemifltir. Baz› yerellerde eyleme kat›lan kitlenin gözünü korkutmak için "genifl güvenlik önlemleri" almakla yetinmifl olsa da, ‹stanbul’da ö¤rencilere hunharca sald›rmaktan geri durmam›flt›r. Ankara’da Veli Kaya’n›n onlarca insan›n gözü önünde depoya götürülerek dövülmesi, eylemin atefl aç›larak
provoke edilmeye çal›fl›lmas› da ne bir anl›k yan›lg›lar, ne de iddia edildi¤i gibi “münferit” bir olayd›r. Yine Ankara’da eylem öncesinde K›z›lay civar›nda rastgele ve keyfi biçimde gözalt›na al›nan ö¤rencilerin Terörle Mücadele fiubesi’ne götürülerek sorgulanmalar› tam da devletin bask›c› ve faflist yan›n›n, her tür muhalefete karfl› tahammülsüzlü¤ünün kan›t› say›lmal›d›r. Önüne gelenin demokrasi havarili¤ine soyundu¤u, AB’ye uyum ad› alt›nda güya demokratik düzenlemelerin yap›ld›¤› böylesi bir süreçte yaflananlar sermaye devletinin gerçek yüzünü de bir kere daha göstermifltir. Gerçek bir demokrasi ve s›n›rs›z söz, bas›n, örgütlenme özgürlü¤ü talebinin gençli¤in gündemindeki yerinin güvenceye al›nmas› ve tüm bunlar›n ancak mücadele ile kazan›labilece¤i gerçe¤inin anlat›labilmesi, bugün her dönem oldu¤undan daha somut ve yak›c› bir görevdir. Savafl haz›rl›klar›n›n h›zland›r›ld›¤› bu süreçte bu görevin gerekleri gecikmeden yerine getirilmelidir. Ta fl r a ü n i v e r s i t e l e r i n i n d u r u m u Geçen ö¤renim y›l›n›n bir tür finali olarak gerçekleflen militan 18 May›s eyleminin öne ç›kan olumluluklar›ndan biri de, taflra üniversitelerinin eyleme kat›l›m düzeyleriydi. Ancak aradan sadece birkaç ay geçmesine ra¤men 18 May›s merkezi eylemine dönük katk›n›n bugün bulunulan alanlarda ayn› düzeyde
hayata geçirilememifl oldu¤unu görüyoruz. Elbette buralar›n kendi öznel koflullar› etkili olmufltur. Ancak yap›lan eylemlerin bir yan›yla c›l›z kalm›fl oldu¤u da gözden kaç›r›lmamal›d›r. Bunun en temel nedeni buralardaki örgütsel boflluktur. Politik gençlik örgütlenmeleri kendi s›n›rlar›n› aflmay› baflaramad›¤› koflullarda bu kentlerde genel bir durgunluk yaflanmas› da kaç›n›lmazd›r. Taflradaki görev, dar çevreler oluflturma prati¤ini aflarak gençli¤in genifl kesimlerini kucaklayacak bir çal›flma ve örgütlenme tarz›na yönelmektir. Aksi halde birkaç özel vesile d›fl›nda buralarda mücadeleyi yükseltmenin koflulu yarat›lamaz. 6 Kas›m dersleriyle önümüzdeki dönemi kazanal›m 6 Kas›m 2002 eylemlerinin öne ç›kan ve belirleyici olan yan› politik durufltaki netliktir. Önümüzdeki dönemin görevleri aç›s›ndan son derece önemli olan bu yan gençlik çal›flmas›n›n da temelini oluflturmal›d›r. 6 Kas›m’da gençlik, en ileri unsurlar› flahs›nda da olsa, YÖK’e, paral› e¤itime, emperyalist savafl ve sald›rganl›¤a, hücrelere karfl› militan bir tav›r sergilemifl, tok bir tutum alm›flt›r. Öyleyse önümüzdeki dönem buna yaslanarak YÖK’ü da¤›tmak, paral› e¤itim sald›r›s›n› püskürtmek, hücreleri y›kmak ve emperyalist savafl› durdurmak için mücadelenin daha da yükseltilmesi mümkün oldu¤u kadar zorunludur da.
Ekim Gençli¤i
✭
6 Kas›m, seçimler, paral› e¤itim sald›r›s› ve emperyalist savafl...
Gençlik hareketinin gündemi özellefltirilecek ve tasfiye edilecek e¤itim ve sa¤l›k hizmetlerinin tamamlay›c› bir parças›d›r. Bu durum tasar›n›n yeni dönemde mutlaka meclis gündemine gelece¤ini ve bir flekilde geçirilmeye çal›flaca¤›n› göstermektedir. Bu nedenle konu ögrenci gençlik kitleleri aras›nda bir an önce gündemlefltirilmelidir. Zira bu baflar›lamad›¤› ve sald›r›ya karfl› örülecek çal›flman›n süreklili¤i sa¤lanmad›¤› ölçüde, tasar›n›n mecliste görüflülece¤i sürece haz›rl›ks›z yakalan›lm›fl olunacakt›r. Savafl ve paral› e¤itim gündemlerinin bir di¤er önemli yan› ise, halihaz›rda gençli¤in ileri kesimleri ile s›n›rl› olan mücadele dinamiklerini, en az›ndan potansiyel bir imkan olarak, gençli¤in daha genifl kesimlerine yayabilecek, bu kesimleri de hareketlili¤in içerisine çekebilecek kapsam ve nitelikte olmalar›d›r. Gençlik hareketi 2000 y›l› 6 Kas›m’›ndan bugüne s›n›rl› ivmeyle de olsa bir geliflme hatt› çizmektedir. Bu geliflmeyi koflullayan etkenlerin bafl›nda y›llard›r devam eden neo-liberal e¤itim politikalar› ve 2000 Ekim’inde bafllayan Ölüm Orucu Direnifli süreci temel önemde bir rol oynad›. Ö¤renci gençlik hareketi özellikle ‘96 sonras›n›n yaratt›¤› olumsuz havay› 2000 y›l›ndan itibaren da¤›tmaya bafllad›. Özellikle geçti¤imiz y›l içerisinde YÖK yasa tasar›s› ve paral› e¤itim sorunu üzerinden yakalanan ç›k›flla birlikte bu geliflmenin süreklili¤i sa¤lanm›fl oldu. Ancak halihaz›rdaki hareketlilik hâlâ da gençli¤in genifl kesimlerini kapsam›yor. Gençli¤in ileri ve politik unsurlar› cephesinden kat›l›mlarla s›n›rl› olan bir hareketlilik bu. Seçimler ve savafl gündemlerinin etkisi Gençlik, bulundu¤umuz y›l içerisinde de bu olumlu geliflme çizgisine uygun bir hatta ilerleyece¤inin iflaretlerini vermekte. Özellikle dönemin bafl›nda seçim gündemi üzerinden yürütülen çal›flmalar›n etkisi varolan politizasyonu daha da artt›rm›fl durumda. Seçim gündemiyle yürütülen çal›flman›n propaganda ve ajitasyonla s›n›rl› kalmas›na, düzene karfl› duyulan güvensizli¤in ve tepkinin
ba¤›ms›z eylemliliklere dönüfltürülememesine ra¤men, bu çal›flman›n gençlik kitleleri üzerinde olumlu bir etki oluflturdu¤u söylenebilir. Yan›s›ra, seçimlerin yaratt›¤› politik atmosferden yararlan›larak, emperyalist savafl, düzenin vaddetti¤i geleceksizlik, e¤itimin ticarileflmesi vb. gündemler üzerinden de anlaml› bir çal›flma yürütülmüfltür. Gerek seçim çal›flmalar› gerekse de devrimci ya da reformist tüm sol siyasetlerin temel gündem olarak ele ald›¤› savafl sorunu, yeni ö¤renim y›l›n›n daha bafl›ndan itibaren gençlik kitlelerini eyleme sürükleyebilmifltir. Savafl sorunu halihaz›rda ana bir gündem olarak tüm önemini sürdürmektedir. Y›llard›r neoliberal e¤itim politikalar› ile geleceksizli¤e mahkum edilen ö¤renci gençlik flimdi emperyalistler ve yerli iflbirlikçilerinin ç›kar› için kardefl bir halka karfl› vurucu güç olarak kullan›lmak isteniyor. Bu, halihaz›rda, gençli¤in sisteme karfl› varolan güvensizli¤ini daha da besleyen temel önemde bir gündemi haline gelmifl durumda. ‹çerisinde bulundu¤umuz süreçte çeflitli nedenlerle gündemden düflmüfl gibi görünse de YÖK yasa tasar›s› ve paral› e¤itim sorunu da halen önemini korumaktad›r. Tasar›, önümüzdeki dönem ‹MF’ye verilen tahhütler kapsam›nda
6 Kas›m’dan yans›yanlar v e g ü n c e l g ö re v l e r 6 Kas›m eylemliliklerinde gençli¤in temel politik gündemleri birçok ilde kitlesel olarak alanlara tafl›nm›flt›r. Bu eylemliliklerde temel talep ve fliarlar olarak savafl, paral› e¤itim sorunu ve kurumsal anti-demokratik yap›s› ile YÖK ön plana ç›km›flt›r. Eylemlerde sergilenen kararl› duruflun yan›nda geçmifl y›llara oranla, s›n›rl› da olsa, bir kitleselleflmeden bahsedilebilir. Ne var ki yakalanan kitleselli¤e karfl›n buna uygun bir örgütsel düzeyin yarat›lamamas› halen gençlik hareketinin önemli bir zaaf› olmay› sürdürüyor. Bu ise gençlik hareketinin örgütlenme sorununun tafl›d›¤› aciliyeti karfl›m›za ç›karmaktad›r. Bu de¤erlendirme ve saptamalar, yeni dönemin görev ve sorumluluklar›na da dolays›z olarak iflaret etmektedir. Emperyalist savafl, YÖK ve paral› e¤itim sald›r›s›na karfl› mücadeleyi, örgütsel ayaklar›n› oluflturarak ve tabana yayarak yükseltmek zorunday›z. Bu gündemler gençli¤in en genifl kesimlerini do¤rudan etkileyen ve etkileyecek olan gündemlerdir. Bu nedenle bunlar üzerinde özel bir tarzda yo¤unlaflmak durumunday›z.
5
6
✭ Ekim Gençli¤i
‹stanbul’da kitlesel 6 Kas›m protestolar› 12 Eylül art›¤› YÖK kuruldu¤undan beri üniversite bileflenleri üzerinde sürekli bask› uygularken her zaman için bu çevrelerin protestolar› ile karfl› karfl›ya kald›. Bu sene de YÖK’ün kurulufl y›ldönümü olan 6 Kas›m günü tüm ülkede oldu¤u gibi ‹stanbul da çeflitli eylemlere sahne oldu. Günün ilk eylemi, devrimci ö¤renciler üniversitelerden uzaklaflt›r›l›rken YÖK’ü alk›fllayan, ancak baflörtüsü yasa¤› ile beraber bir anda YÖK karfl›t› kesilen Müslüman ö¤renciler taraf›ndan gerçeklefltirildi. YÖK=K›flla=Cunta pankart›n›n aç›ld›¤› bu eylemde, YÖK uygulamalar›n› baflörtüsü yasa¤›na indirgeyen bir bas›n aç›klamas› okundu. Daha sonra “Zindanlar özgürleflmeden üniversiteler özgürleflemez!/Devrimci Ö¤renci Birlikleri” pankart› ile Beyaz›t Meydan›’na gelen yaklafl›k 15 ö¤renci kampüs içerisine girmeye çal›fl›rken resmi ve sivil polisler taraf›ndan dövülerek ve yerlerde sürüklenerek gözalt›na al›nd›. ‹ki gün kala ortak eylemden çekilen ‹stanbul Gençlik Derne¤i Giriflimi’nin gerçeklefltirdi¤i 80-100 kiflilik eylemin hemen ard›ndan ise günün en kitlesel ve en anlaml› eylemi gerçeklefltirildi. ‹Ü Beyaz›t Kampüsü’nden ç›kan yaklafl›k 500 ö¤renci ile Beyaz›t duraklar›ndan gelen yaklafl›k 1500 ö¤renci Beyaz›t Meydan›’nda birleflerek mitinge dönüflen bir eylem gerçeklefltirdi. Eylemde, içerisinde YÖK’ün kald›r›lmas›ndan paras›z ve anadilde e¤itime, emperyalist savafltan yaflam›n hücrelefltirilmesine kadar gençli¤in taleplerinin yer ald›¤› ve örgütlü mücadeleye ça¤r› yapan Üniversite Ö¤rencileri imzal› pankart›n yan›nda 2 adet "YÖK’e ve emperyalist savafla hay›r" pankart› tafl›nd›. Tiyatro gösterisi ve marfllar ile renklenen eylem E¤itimSen 6 No’lu Üniversiteler fiubesi’nin kendi pankart› ve bas›n aç›klamas› ile kat›lmas›n›n yan›nda çeflitli sendikalar›n göndermifl oldu¤u destek mesajlar› ile daha da anlam kazand›. Bu mesajlar okundu¤u s›rada "‹flçi-gençlik el ele, örgütlü mücadeleye" slogan› at›ld›. Eylem boyunca “YÖK’e hay›r!", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleflecek!", YÖK, polis, medya, bu abluka da¤›t›lacak!", "YÖK yasas› geri çekilsin!", "Paras›z, bilimsel, anadilde e¤itim!" sloganlar›n›n yan›nda gür bir flekilde hayk›r›lan "Emperyalist savafla hay›r, "Kahrolsun IMF, kahrolsun !” emperyalizm", "ABD askeri
olmayaca¤›z!", "Irak halk› yaln›z de¤ildir!" sloganlar› gençli¤in yaln›zca YÖK’e de¤il, ayn› zamanda emperyalizme ve emperyalist savafla karfl› da kararl› bir durufl içerisinde oldu¤unu gösterdi. Ayr›ca "F tipi üniversite istemiyoruz" , "Tecriti kald›r›n ölümleri durdurun" sloganlar› da at›ld›. Eylemin en kitlesel ve en coflkulu at›lan slogan› ise, yeni bir dünya özleminin dile getirildi¤i "Yaflas›n devrim ve sosyalizm" slogan› idi. Bütün taleplerin dile getirildi¤i ve örgütlü mücadele ça¤r›s› ile noktalanan bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan toplu bir flekilde kampüs içerisine girildi¤i s›rada Ankara’daki eyleme polisin sald›rd›¤› ve çat›flmalar yafland›¤› haberi geldi. Bunun üzerine kitle bir kez daha devlete ve kolluk güçlerine olan öfkesini hayk›rd›. Eylemin bitimine do¤ru, haz›rl›k süreci boyunca gençlik gruplar›n›n ba¤›ms›z kat›l›m›n› dayatanlar›n (tam da kendilerinden beklendi¤i gibi) kendi pankartlar›n› açma ve inisiyatif d›fl› slogan atma yönündeki giriflimleri ise kitle taraf›ndan tepki ile karfl›land›. Gençli¤in dinamizmini ve sosyalizme
duydu¤u özlemi gözler önüne seren eylem, yaflanan bir dizi eksikli¤e ve olumsuzlu¤a ra¤men gelenekselli¤i ve seçim döneminin getirdi¤i politizasyon ile beraber son y›llar›n en kitlesel ve en coflkulu eylemi idi. Günün son eylemi ise ‹stanbul Gençlik Derne¤i Giriflimi, Kald›raç ve Özgür Gençlik okurlar› taraf›ndan Taksim ‹stiklal Caddesi’nde gerçeklefltirilen meflaleli yürüyüfl oldu. Genç komünistler ise nas›l daha önce 1 May›s’lar› 2 May›slara, 3 Kas›mlar’› 4 Kas›mlara tafl›ma sorumlulu¤u ve bilinci ile hareket ettiler ise bugün de 6 Kas›m’lar› 7 Kas›mlar’a tafl›ma sorumlulu¤u ile yüzyüzedirler. Bu ise ancak gelece¤i kazanma perspektifinde en küçük bir sapmaya yol açmadan mevcut güçleri kat kat aflan bir çaba içerisine girmekle mümkün olabilir. Ne bofl vaatleriniz ne de demokrasi yalanlar›n›z gençli¤i düzene yamayamayacak! Gençlik devrim ve sosyalizmle özgürleflecek! Ekim Gençli¤i / ‹ s t a n b u l
YTÜ’de sivil polis provokasyonu...
Devrimci faaliyet engellenemez! YTÜ’de yo¤un bir seçim faaliyetinin ard›ndan giriflilen 6 Kas›m YÖK protestosu ça¤r›s› son güne kadar yap›lan çal›flmalarla devam etti. 6 Kas›m sabah› kantinleri afiflleyen komünistler, sivil polislerin kantine girmeleri üzerine “buras› ö¤renci kantini, ne ifliniz var burada!” diye müdahale ettiler. Bunun üzerine tart›flma bafllad›. Üst kata ç›kamayan sivil polisler, onlara itiraz eden iki arkadafl›m›zla birlikte afla¤› inerek tehditler savurdular. Sabah›n erken saati olmas› nedeniyle devrimci demokrat ö¤rencilerin yoklu¤unu f›rsat bilerek arkadafllar›m›z› tartaklamaya bafllad›lar. Tok bir tav›rla karfl›laflan polisler daha da pervas›zlaflt›lar. Kantini terkederken afifllerimize sald›rd›lar. Tart›flma esnas›nda etraftaki ö¤rencilerin gözünde iyice teflhir olan polisler camlardaki afifllerimizi de y›rtmaya çal›flt›lar, fakat arkadafllar›m›z buna engel oldu. Ö¤lene do¤ru kantin önünde toplanan devrimci demokrat ö¤renciler beklemeye bafllad›lar.
Beyaz›t’taki eyleme bir saat kala okulda toplan›ld›. Haz›rl›k binas› önünde yap›lan konuflma ilgiyle dinlendi. Bir arkadafl›m›z, YÖK’ün sermaye ile olan iliflkisine ve hangi zihniyetin ürünü oldu¤una de¤indi ve ona karfl› mücadele gereklili¤ini vurgulad›. Ayr›ca Irak’a karfl› haz›rl›¤› yap›lan emperyalist savafla karfl› mücadelenin yükseltilmesinin önemini ve aciliyetini vurgulad›. Ard›ndan Beyaz›t’taki eyleme ça¤r› yap›ld›. Ça¤r›n›n ard›ndan "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleflecek!”, “YÖK’e hay›r!” sloganlar›yla yemekhaneye inildi ve orada da bir konuflma yap›ld›. Ard›ndan toplu halde okuldan ç›kan YTÜ ö¤rencileri Beyaz›t’taki YÖK eyleminde yerlerini ald›lar. YTÜ’de sivil polislerin provokasyon giriflimini bofla ç›karan komünistler, 6 Kas›m alan›nda ve sonras›nda da bu militan tutuma sahip ç›kt›lar. Eyleme haz›rl›k süreci ve sonras›n› çok iyi de¤erlendirdiler. Ekim Gençli¤i/ Y T Ü
Ekim Gençli¤i
✭
Ankara’da 6 Kas›m protestosu...
“YÖK’e, emperyalist savafla hay›r!” 12 Eylül karfl›-devriminin art›¤› gerici ve anti-demokratik YÖK’e karfl› ö¤renci gençlik olarak yine alanlar› doldurduk. 5 Kas›m günü Ankara’n›n çeflitli üniversitelerinde yap›lan eylemlerle 6 Kas›m günü K›z›lay’da yap›lacak merkezi eyleme ça¤r› yapm›flt›k. 6 Kas›m günü K›z›lay’›n her yan›n› tutan polis, eylem öncesinde terör estirerek çok say›da arkadafl›m›z› keyfi bir biçimde gözalt›na ald›. Ö¤renci gençlik; Ekim Gençli¤i, Özgür Gençlik, Ankara Gençlik Derne¤i Giriflimi, Ö¤renci Koordinasyonu, Devrimci Mücadeleci Gençlik, Emek Gençli¤i, HADEP Gençli¤i, Gençlik ‹nisiyatifi, Özgür E¤itim Platformu, Sosyalist Demokrasi Gençli¤i ve Yeni Demokrat Gençlik’in ortak eylem ça¤r›s›na uyarak eylemin bafllama yeri olarak saptanan Atatürk Bulvar›’nda topland›. Burada trafi¤in kapat›lmas›yla bafllayan eylem, polis barikat›yla karfl›laflt›. Abluka ile ö¤renci kitlesini ikiye bölen polis, kitlenin kararl›l›¤› karfl›s›nda geri ad›m atarak bas›n
aç›klamas›n›n yap›lmas›na izin verdi. Bu esnada bir di¤er talebimiz daha kabul edildi ve ikiye bölünen kitlenin birleflebilmesi için polis barikat› aç›ld›. Kitlenin bir araya gelmesiyle coflku da artt›. Böylece say›m›z 500’ün üzerine ç›kt›. Bas›n aç›klamas› okunurken s›k s›k “YÖK’e hay›r!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleflecek!”, “YÖK, polis, medya bu abluka da¤›t›lacak!”, “ABD askeri olmayaca¤›z!”, “Katil ABD Ortado¤u’dan defol!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” vb. sloganlar at›ld›. Ortak bas›n aç›klamas›nda YÖK’ün kuruluflu ve YÖK ile birlikte üniversitelerde uygulanan antidemokratik uygulamalardan bahsedildi. YÖK yasa tasar›s›, soruflturmalar ve anadilde e¤itime de¤inen aç›klamada, emperyalist savafla ve hücrelere karfl› mücadelenin gençlik cephesinden de sürdürülece¤i vurguland›. Bas›n aç›klamas›n›n okunmas› esnas›nda bir arkadafl›m›za vuran polise karfl› “Katil polis üniversiteden defol!” slogan›
6 Kas›m öncesi ortak bas›n aç›klamas› YÖK’ün kurulufl y›ldönümü olan 6 Kas›m’a haz›rlanmak için gençlik gruplar›n›n yapt›¤› toplant›lardan çeflitli kitle örgütlerinin de deste¤ini alarak bir bas›n aç›klamas› eylemi yapma karar› ç›kt›. 5 Kas›m günü ‹HD Ankara fiubesi Baflkan› Ender Büyükçulha, Tüm Ö¤renci Velileri Derne¤i Baflkan› Enver Önder ve üniversiteli gençlik örgütlenmelerini temsilen Do¤an Erkan taraf›ndan bir bas›n toplant›s› düzenlendi. E¤itim Sen 1 No’lu fiube’de düzenlenen toplant›da ‹HD ad›na yap›lan aç›klamada; YÖK’ün kurumsal yap›s› ve iflleyifliyle insan haklar›na ayk›r› oldu¤u, “YÖK’e hay›r!” demenin demokratik ve meflru bir hak oldu¤u, bu nedenle ö¤rencilere soruflturma aç›lmas›n›n ve ceza verilmesinin kabul edilemez oldu¤u vurguland›. ‹HD olarak 6 Kas›m günü ö¤rencilerin eylemlerine destek verilece¤i belirtildi. ÖV-DER Baflkan› yapt›¤› aç›klamada; “12 Eylül’ün toplumun üzerine düflürdü¤ü kabus, YÖK ile sürmektedir. YÖK üniversitelerdeki ö¤renim özgürlü¤ünün k›s›tlanmas›n›n arac› olmufltur. Üniversitelerde ö¤renci müflteri, veli soyulacak kaz, ö¤retim üyesi de paral› hizmet veren kifli olmufltur” diyerek, 6 Kas›m günü K›z›lay’da olacaklar›n›, çocuklar›yla birlikte hareket edeceklerini belirtti. Ekim Gençli¤i, Gençlik Derne¤i Giriflimi, Ankara Üniversiteleri Ö¤renci Koordinasyonu, Devrimci Mücadeleci Gençlik, Özgür Gençlik, Emek Gençli¤i, HADEP Gençli¤i, Gençlik ‹nisiyatifi, Özgür E¤itim Platformu, SDP Gençli¤i ve Yeni Demokrat Gençlik ad›na aç›klama yapan Do¤an Erkan ise, üniversiteleri ve üniversiteli gençli¤in yaflam›n› cehenneme çeviren YÖK’e bugüne kadar karfl› durduklar›n›, bundan sonra da bu karfl› duruflu sürdüreceklerini söyleyerek, K›z›lay eylemi için ça¤r› yapt›. Ekim Gençli¤i / A n k a r a
hayk›r›ld›. K›z›lay’a girilememesi üzerine S›hhiye yönünden Mithatpafla Caddesi’ne geçtik. Burada polisin bir kez daha ablukaya alma denemesine karfl› k›sa süreli çat›flmalar yafland›. Polis ö¤rencilerin kararl›l›¤› karfl›s›nda yine geri ad›m atarak Mithatpafla’y› boflaltt›. Yolun aç›lmas›yla Ziya Gökalp Caddesi’ne ç›kan ö¤renci kitlesinin bir bölümü buradan al›nan karara uyarak Cebeci Kampüsü’ne do¤ru yürüyüfle geçti. Yürüyüfl s›ras›nda coflkumuz bir kat daha artt›. Burada bir polis kameraman›n›n tahriki üzerine kitle kameraman› itekledi. Bunu f›rsat bilen kolluk güçleri havaya atefl açt›lar. Yaklafl›k on el atefl eden polis, AB demokrasisi hayallerinin nas›l bir aldatmaca oldu¤unu bir kez daha gösterdi. Cebeci Kampüsü’nün önünde yap›lan konuflmalar›n ard›ndan eylemi sloganlar›m›zla bitirdik. Genç komünistler olarak “Ya barbarl›k içinde çöküfl, ya sosyalizm!” fliar›n›n yaz›l› oldu¤u pankart›m›zla kat›ld›¤›m›z eylem boyunca disiplinli bir durufl sergiledik. Coflkumuzun hiç düflmedi¤i eylemde yayg›n bir flekilde kufllama yapt›k. Cebeci’ye yürüyüfl esnas›nda Ekim Devrimi’nin 85., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 4. y›l› vesilesiyle k›sa bir konuflma yaparak, gür bir sesle “Marks, Engels, Lenin, Yaflas›n devrim ve sosyalizm!”, “Kurtulufl devrimde, kurtulufl sosyalizmde!”, “Yeni Ekimler için ileri!”, “Gençlik Parti’ye, devrime, sosyalizme!”, “Parti’yi kazand›k, Parti’yle kazanaca¤›z!” sloganlar›n› hayk›rd›k ve Parti’mizin özü özeti olan Habip, Ümit, Hatice yoldafllar›m›z› and›k. Akflam saat 18:00’de de Yüksel Caddesi'nde tekrar toplan›larak, hem YÖK’ü hem de emperyalist savafl› protesto eden bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Meflalelerle ve “YÖK’e hay›r!”, “YÖK karanl›kt›r, ayd›nl›¤a yürüyelim!”, “YÖK’e, emperyalist savafla hay›r!”, “Ö¤renciyiz hakl›y›z kazanaca¤›z!" sloganlar›yla Yüksel Caddesi’ne girildi ve bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan eylem sloganlarla bitirildi. Ekim Gençli¤i / A n k a r a
7
8
✭ Ekim Gençli¤i
6 Kas›m eylemlerinden... ‹zmir ’de 6 Kas›m protestolar›... ‹zmir’de üniversite ö¤rencileri okullar›nda yapt›klar› eylemlerle YÖK’ü protesto ettiler. Ege Üniversitesi’nde 6 Kas›m Örgütleme Komitesini oluflturan ‹zmir Üniversiteleri Ö¤renci Koordinasyonu, Ege Üniversitesi Ö¤renci Oluflumu, E¤itim ve Dayan›flma Kooperatifi Giriflimi, Demokratik Ö¤renci Birli¤i, Demokratik Üniversite Komiteleri, Özgür Gençlik, Devrimci Proleter Gençlik, Emek-Bar›fl-Demokrasi Gençli¤i, Gençlik ‹nisiyatifi ve Demokratik Gençlik Hareketi taraf›ndan yap›lan YÖK karfl›t› eyleme yaklafl›k 500 kifli kat›ld›. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ise BEFÜDER’li ö¤renciler taraf›ndan bir eylem yap›ld›. Yaklafl›k 250 kiflinin kat›ld›¤› eylemde, “YÖK’e hay›r!”, “Herkese paras›z, eflit, anadilde e¤itim!” pankart› aç›l›rken “‹M(F) tipi üniversite istemiyoruz!”, “‹çerde d›flarda hücreleri parçala!”, “Kimlik ücretleri geri verilsin!”, “Soruflturma terörüne son!” dövizleri tafl›nd›. Eylemlerde “YÖK’e hay›r!”, “Polis d›flar› bilim içeri!”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i!” vb. sloganlar at›ld›. Ekim Gençli¤i / ‹ z m i r
Marmara Üniversitesi’nde YÖK protestosu 6 Kas›m’da Beyaz›t Meydan›’nda merkezi olarak yap›lmas› planlanan YÖK protestosundan bir gün önce Marmara Üniversitesi’nde bir eylem gerçeklefltirdik. Alk›fl, slogan ve z›lg›tlarla bafllayan eyleme 70 civar›nda ö¤renci kat›ld›. Eylemde "YÖK’e ve emperyalist savafla hay›r/M.Ü. Ö¤rencileri” imzal› pankart aç›ld›. Teknik E¤itim Fakültesi önünde toplanan kitle buradan yürüyüfle geçerek merkez kantin önüne geldi. Yürüyüfl boyunca alk›fl ve z›lg›tlar›n yan›s›ra “YÖK’e hay›r!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleflecek!”, “F tipi üniversite istemiyoruz!”, “Soruflturmalar, tutuklamalar, bask›lar bizi y›ld›ramaz!”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i!”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!”, “Ortado¤u halklar› kardefltir!” vb.
sloganlar at›ld›. Merkez kantin önünde bas›n aç›klamas› okundu. Aç›klamada bask›lara, soruflturmalara, F tipine, yaflam›m›z›n hücrelefltirilmesine, emperyalist savafla de¤inildi. Beyaz›t’taki eylemin duyurusu yap›ld›ktan sonra kitle alk›fl ve z›lg›tlarla da¤›ld›. Seçim çal›flmas› nedeniyle eylemin ön haz›rl›¤› yap›lamad›. Bir günlük çal›flma ile 70 kadar kiflinin eyleme kat›lm›fl olmas› anlaml›yd›. Ekim Gençli¤i o k u r u / M a r m a r a Ü n i v e r s i t e s i
Çukurova Üniversitesi’nde kitlesel YÖK protestosu Bu y›l Çukurova Üniversitesi’nde seçim çal›flmalar› nedeniyle 6 Kas›m’a tam haz›rl›k yap›lamad›. ‹lk önce Yeni Demokrat Gençlik, Ekim Gençli¤i, Partizan Gençlik ve demokrat ö¤rencilerin yer ald›¤› “YÖK Karfl›t› Ö¤renciler” ad› alt›nda bir platform kuruldu. TÖDEF gençlik derne¤i olarak kat›ld›. Di¤er yap›lar Yurtsever Gençlik’le birlikte hareket etme karar› ald›lar. Biz platform olarak geçen sene yaflanan olaylar›n özelefltirisi yap›lmadan Yurtsever Gençlik’le ortak hareket etmeyece¤imizi söyledik. Özelefltiri verilmesi üzerine birlikte hareket ettik. “Çukurova Üniversitesi Ö¤rencileri” imzal› “Eflit, paras›z, bilimsel, anadilde e¤itim için YÖK’e hay›r!” ve “‹ncirlik Üssü kapat›ls›n!” yaz›l› iki pankart›n aç›ld›¤› eyleme yaklafl›k 500 kifli kat›ld›. Eylemde emperyalist savafl, YÖK, soruflturma terörü ve yeni YÖK yasa tasar›s› karfl›t› sloganlar at›ld›. Yurtsever Gençlik ise ortak iradeyi bozucu sloganlar att›. Rektörlü¤ün önünde okunan bas›n metninde YÖK’ün üniversiteler üzerindeki bask›lar›na ve niçin kuruldu¤una de¤inildi. Ayr›ca Amerika’n›n Irak’a karfl› bafllataca¤› savafltan söz edilerek gençli¤in Amerikan askeri olmayaca¤› vurguland›. Ekim Gençli¤i / A d a n a
6 Kas›m’a eylemlerle haz›rland›k
K›rflehir’de bas›n aç›klamas› eylemi
Ö¤renci gençlik gerici YÖK kurumunun kurulufl y›ldönümü nedeniyle farkl› üniversitelerde eylemler gerçeklefltirdi. Ankara’da da yap›lacak eylemin yeri günler öncesinden K›z›lay olarak belirlenmiflti. Buna uygun bir haz›rl›k yapmak gerekiyordu. Bu nedenle okullarda 5 Kas›m günü ça¤r› eylemleri gerçeklefltirildi. Hem kampüsteki ö¤rencilerin gündemine 6 Kas›m’›n sokulmas›, hem de 6 Kas›m’daki eyleme ça¤r› niteli¤i tafl›yan bu eylemlerden biri de Beytepe’de yap›ld›. Edebiyat Fakültesi önünden alk›fllarla bafllayan yürüyüfl boyunca s›kça “6 Kas›m’da K›z›lay’day›z!”, “YÖK, jandarma, soruflturma bu abluka da¤›t›lacak!”, “ABD askeri olmayaca¤›z!” gibi sloganlar at›ld›. Yaklafl›k 150 kiflinin kat›ld›¤› eylem yemekhane önünde yap›lan konuflman›n ard›ndan yine sloganlar ve alk›fllarla bitirildi. Eyleme yaklafl›k 150 kifli kat›ld›. Ekim Gençli¤i / B e y t e p e
6 Kas›m’da ortak eylem yapma, ortak hareket etme konusunda geçen y›l yaflad›¤›m›z sorunlar etkinlikleri tek bafl›m›za örgütleme karar› almam›za neden oldu. 6 Kas›m’da bas›n aç›klamas› yapma karar› ald›k, ancak iki gün vard›. Bu dar zaman içerisinde elimizden geldi¤ince çok ö¤renciye ulaflmak durumundayd›k. Çal›flmalar›m›z›n ana eksenini emperyalist savafl ve paral› e¤itim olarak belirledik. 6 Kas›m'da alanlarda olmak, paras›z e¤itim talebimizi yükseltmek, yaklaflan Irak savafl› nedeniyle ABD askeri olmayaca¤›z slogan›n› kullanmak gerekti¤ini anlatt›k. ‹ki günlük çal›flmayla kitlesel bir kat›l›m beklemiyorduk. Ancak örgütlü oldu¤unu söyleyen, ça¤r›m›za olumlu yan›t verenler de gelmediler. Bas›n aç›klamas›na yaklafl›k 20 ö¤renci kat›ld›. Müdahale eden kolluk güçleri elimizdeki pankartlar› almaya çal›flt›. Müdahale istedikleri sonucu vermeyince sald›rarak 4 arkadafl›m›z› gözalt›na ald›lar. Arkadafllar›m›z ayn› gün savc›l›k taraf›ndan serbest b›rak›ld›. Ekim Gençli¤i/K›rflehir
Ekim Gençli¤i
YÖK'ün kurulufl nedenlerini ve dayatmalar›n› insanlara anlatabilmek, onlar› bilinçlendirebilmek için 6 Kas›m öncesi yap›lan bir eylem haz›rl›¤› ve 6 Kas›m günü yap›lacak bir protesto yeterli de¤il. Biz platform olarak en genifl kitleye ulafl›p bilinçlendirmeyi amaçlayan her türlü birlikteli¤in içinde yeralmak gerekti¤ini düflünüyoruz. Bu do¤rultuda Trakya Üniversitesi'ndeki YÖK ve gündemdeki savafl eksenli oluflan birlikteli¤in içinde yer almay› kabul ettik. Trakya Üniversitesi’ndeki bileflenler olarak (Partizan Gençlik, YDG ve Özgür Gençlik’in oluflturdu¤u TÜÖD, TÜ Ö¤renci Platformu, Koordinasyon, Devrimci Mücadele, SDP, Yurtsever Demokratik Gençlik, DÜK, DÖB) uzun süreli bir çal›flma bafllatt›k. Ald›¤›m›z karar göre; 6 Kas›m protesto
7 Kas›m’da kitlelerle beraberdik Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 85., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 4. kurulufl y›ldönümü vesilesiyle Ankara Ekim Gençli¤i olarak üniversitelerde standlar açt›k. ODTÜ, Beytepe ve DTCF’de yayg›n olarak konuyla ilgili afifller yapmam›z ve standlar›m›z›n görünümü ilgiyi art›rd›. Birçok ö¤renci standlar›m›za gelerek bizimle sohbet etti, birço¤u kitaplar›m›z› ve yay›nlar›m›z› sat›n ald›. Baz› okullarda ÖGB’lerin ve jandarman›n tacizleri baflar›l› olamad› ve insanlar›n yan›m›za gelmelerini engelleyemedi. Bu ilgiden de güç alarak önümüzdeki haftalarda da standlar›m›z açmay› sürdürece¤iz. Bu anlaml› günü milyonlarla meydanlarda kutlayaca¤›m›z inanc›yla bir kez daha hayk›r›yoruz: Yaflas›n Ekim Devrimi! Ye n i E k i m l e r için ileri! Ekim Gençli¤i / A n k a r a
edilecek fakat onunla s›n›rl› kal›nmayacakt›. 6 Kas›m öncesi her zamanki gibi bir eylem öncesi haz›rl›¤› de¤il, YÖK’e ve savafla karfl› bir çal›flman›n ön haz›rl›¤›, 6 Kas›m protestosu çal›flman›n bir parças› ve 6 Kas›m sonras› çal›flman›n devam› olacakt›. Biz Emperyalizm ve YÖK Karfl›t› Ö¤renciler, böylesi bir çal›flman›n kitleye dönük daha verimli olaca¤›n›, onlar› bilinçlendirme yolunda ciddi bir ad›m att›¤›m›z› düflünüyoruz. fiu ana kadar yapt›¤›m›z çal›flmalar, emperyalizm ve YÖK karfl›t› afifller, pullamalar, savafl karfl›t› bülten da¤›t›m›, imza kampanyas›, anket. Daha sonraki çal›flma seyrimizi ise panel, forum, skeç, savafl karfl›t› sergi, müzik dinletileri, dia ve film gösterimi fleklindeki etkinlikler izleyecek. Trakya Üniversitesi Ö¤renci Platformu
‹ z m i r ’de yeni bir 6 Kas›m protestosu... “Ferman YÖK’ün üniversiteler bizimdir!” ‹zmir üniversitelerinde ö¤renim gören ö¤renciler 6 Kas›m’da okullar›nda yapt›klar› YÖK protestolar›n›n d›fl›nda 9 Kas›m günü Konak Sümerbank önünde ortak bir eylem yaparak “Ferman YÖK’ünse üniversiteler bizimdir!” dediler. Gençlik dernekleri ve gruplar› taraf›ndan organize edilen eyleme yaklafl›k 400 kifli kat›ld›. Saat 14:00’te Konak’ta E¤itm-Sen 3 No’lu flube önünde biraraya gelen ö¤renciler “YÖK’e hay›r, paras›z bilimsel, anadilde e¤itim istiyoruz!” pankart›n› tafl›rken kortejin en önünde E¤itim-Sen 3 No’lu fiube pankart› aç›ld›. Sendika önünden Sümerbank önüne sloganlarla yürüyen ö¤renciler burada çember oluflturarak “fiehit nam›r›n!” sloganlar› eflli¤inde sayg› duruflunda bulundular. Ölüm Orucu direniflinde son olarak flehit düflen Serdar Karabulut’un ismi an›ld›ktan sonra ö¤renciler “F tipi üniversite istemiyoruz!” slogan› att›lar. Eylemde okunan bas›n metninde; 12 Eylül askeri faflist darbesinin ürünü olan YÖK’ün toplumun en hareketli ve dinamik kesimi olan üniversite ö¤rencilerini de zapt-u rapt alt›na almak
istedi¤ini, okullar›n ticarethaneye çevrildi¤ini, ABD’nin emperyalist politikalar›na destek verilerek kampüslerin birer ABD üssü, ö¤rencilerin ABD askeri yap›lmak istendi¤ini, F tipi sald›r›s›yla ö¤rencilerin tecride ve ölümlere karfl› duyars›zlaflt›r›lmak istendi¤ini, YÖK’ün “tek tip ö¤renci!” politikalar›yla üniversitelerin F tipine çevrildi¤ini, polis-ÖGB deste¤iyle yurtlar ve okullar›n faflistlerin karargah›na çevrildi¤i ifade edilerek aç›klama flöyle noktaland›: “Bir kez daha yineliyoruz, YÖK ait oldu¤u yere, çöplü¤e gönderilene kadar eflit, paras›z, anadilde, bilimsel e¤itim için mücadele edece¤iz. Gençlik olarak hiçbir emperyalist politikaya yedeklenmeyece¤imizi söylüyor, YÖK’ü yokedene dek tüm e¤itim bileflenlerine mücadele ça¤r›m›z› yineliyoruz” denildi. Eylemde “Polis d›flar› bilim içeri!”, “YÖK kalkacak polis gidecek, üniveristeler bizimle özgürleflecek!”, “Savafla de¤il e¤itime bütçe!”, “ABD askeri olmayaca¤›z!”, “Soka¤a eyleme özgürleflmeye!”, “Faflizme karfl› omuz omuza!” vb. sloganlar› at›ld›.
✭
9
10 ✭ Ekim Gençli¤i
Emperyalist savafl kap›m›zda...
Savafla karfl› mücadeleyi yükseltelim! BM tasar›s› neyi amaçl›yor Savafl gündemi kendisini yo¤un bir flekilde dayat›yor. ABD Irak’a yönelik müdahalede gün sayarken, dünya çap›nda ve ülkemizde önemli geliflmeler yaflan›yor. ABD Irak’a yönelik sald›r›s›nda BM’nin deste¤ini arkas›na alabilmek için daha önce iki kez tasar› sunmufltu. Tehditler savurarak bu tasar›lar› geçirmeye çal›flm›fl, ama baflar›l› olamam›flt›. Son tasar›s› ise kabul edildi. Peki bu tasar›da de¤iflik olan ne? Özde bir de¤ifliklik yok, sadece di¤er ülkeler ABD’nin gücüne bir kez daha boyun e¤mifllerdir. Tasar› Irak’›n BM denetçilerine kap›s›n› açmas›n›, Saddam’›n saraylar› dahil her taraf›n aranmas›na izin verilmesini dayat›yor. Tasar› bununla da kalm›yor. Denetçilerin bulundu¤u yerde Irak’›n hava ve kara gücü istek üzerine çekilmek zorunda. Ayr›ca denetçileri BM’ye ba¤l› kuvvetler koruyacak. Dahas› denetçiler Irak’l› bilim adamlar› ve ailelerinden ülkeyi terketmelerini isteyebilecek. Bunlar yap›lmad›¤› takdirde Irak “a¤›r sonuçlara katlanacak”. Bu tasar›y› Irak kabul etse de etmese de ABD’nin istedi¤i olacak ve iki durumda da ABD bölgeye müdahale edecek. Burjuva medyan›n yans›tt›¤› gibi tasar› Irak’a verilmifl bir f›rsat de¤il, kölece bir teslimiyet anlaflmas›d›r. Üstelik ABD ve ‹ngiltere Irak’la zaten flu anda fiili olarak savafl halindeler. 7 Kas›m Perflembe günü Ba¤dat yak›n›ndaki El Kut ve Tallil bölgeleri vuruldu. Irak sivil insanlar›n da sald›r›da yaraland›¤›n› aç›klad›.
Lefl kargalar› pay kapma yar›fl›nda Irak Ulusal Kongresi adl› Amerikan güdümlü iflbirlikçi oluflum ise pastadan pay kapma yar›fl›nda birbirine düfltü. ABD’ye uflakl›kta s›n›r tan›mayanlar daha flimdiden Irak’› kendi aralar›nda paylaflam›yorlar. fiiiler ve Kürtler kendilerine
parlamentoda daha az sandalye verildi¤i üzerinden birbirleriyle çekifliyorlar. Bu durum ABD’nin bölgeye müdahalesinin nas›l bir kargafla ve kaos ortam› yarataca¤›n›n bir göstergesidir. Amerikanc› A K P tavr›n› aç›klad› Bu tabloda Türkiye’nin pay› da ABD’ye kölece uflakl›k etmek oluyor. Sand›ktan tek bafl›na iktidar olarak ç›kan AKP’nin baflbakan aday› Abdullah Gül, Der Spiegel dergisine yapt›¤› aç›klamada, “Irak’›n kitle imha silahlar› Türkiye’yi do¤rudan tehdit ediyor. Bu nedenle BM’nin karar› olursa, Irak’a yönelik olas› bir askeri harekat› destekleyebiliriz” dedi. Bu da demektir ki, Türkiye bundan sonra göstermelik olarak bile Irak’a yönelik sald›rganl›¤a muhalefet etmeyecektir. AKP tek bafl›na iktidar olarak içte savafl›n y›k›m›n›, d›flta
ise sald›rganl›¤› tam da burjuvazinin istedi¤i flekilde dayatacakt›r. Onun tek bafl›na iktidar›, burjuvazi için istikrar, iflçi ve emekçiler için ise daha fazla kan ve gözyafl› anlam›na gelecektir. Savafla karfl› muhalefet yükseliyor 9 Kas›m günü ‹talya’n›n Floransa kentinde devasa bir savafl karfl›t› gösteri yap›ld›. Bir milyon civar›nda insan Irak’a yönelik sald›rganl›¤› ve BM’nin onaylad›¤› tasar›y› protesto etti. Ayr›ca Amerika da dahil olmak üzere irili ufakl› onlarca gösteri düzenleniyor. Bir grup gösterici Caterpillar fabrikas›n› iflgal ederek Filistin’e yönelik ‹srail sald›r›s›n› protesto etti. ‹srail’in Filistin’de ev y›k›m›nda kulland›¤› buldozerleri üreten firmay›, buldozerlerin üzerine Filistinli kan›n› temsil eden k›rm›z› boyalar atarak teflhir ettiler. Tüm bu olaylar savafl karfl›t› hareketin giderek yayg›nlaflt›¤›n›, geliflti¤ini ve sertleflti¤ini gösteriyor. Türkiye’de üniversiteli gençlik de emperyalist savafla duyarl› bir kesimi oluflturuyor. Okullar›n aç›lmas›yla beraber savafl karfl›t› eylemler gerçeklefltirildi. Belli bir kitlesellikle gerçekleflen 6 Kas›m eylemlerinin temel gündemi de emperyalist savaflt›. Gençlik 6 Kas›m’da ABD sald›rganl›¤›na karfl› öfkesini ortaya koydu. Emperyalist savafla karfl› olan tepkimizi gür bir flekilde hayk›rabilmeliyiz. Ad›m ad›m savafl yaklafl›rken, gençlik cephesinden buna karfl› yap›lacak her haz›rl›k, savafl gelip çatt›¤›nda düzenin korkusunu büyütecektir. Korkular›n› gerçe¤e çevirmek için harekete geçelim, tüm güç ve olanaklar›m›z› savafla karfl› tepkiyi örgütlemede yo¤unlaflt›ral›m. Amerikan askeri olmayaca¤›z! Ya fl a s › n i fl ç i l e r i n b i r l i ¤ i , h a l k l a r › n kardeflli¤i!
Ekim Gençli¤i
✭
Avrupa’da savafla karfl› kitlesel eylem dalgas› sürüyor...
Floransa’da yüzbinlerce kifli k›z›l bayraklar ve savafl karfl›t› pankartlarla yürüdü Avrupa çap›nda birçok küreselleflme karfl›t› hareket ve kitle örgütü taraf›ndan ‹talya’n›n Floransa kentinde “baflka bir dünya için baflka bir Avrupa mümkün!” slogan›yla düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu (ASF) toplant›s› vesilesiyle yüzbinlerce savafl ve küreselleflme karfl›t› bir araya geldi. Baflta ev sahibi ‹talya olmak üzere, Almanya, Fransa, ‹sviçre, Avusturya, Belçika, ‹spanya, Yunanistan gibi ülkelerden binlerce kürselleflme karfl›t›n›n kat›ld›¤› toplant›larla bafllayan ASF, ABD’nin Irak’a sald›r› haz›rl›¤›na anlaml› bir yan›t oldu. ASF dolay›s›yla yo¤un güvenlik önlemleri alan ‹talya polisi s›n›rlardan girifl yapan binlerce emekçiyi geri çevirdi. Ancak ‹talyan polisinin ald›¤› tüm önlemlere ve Floransa halk›n› göstericilere karfl› k›flk›rtmak için günlerdir giriflti¤i tüm çabalara ra¤men cumartesi günü gerçeklefltirilen gösteriye kat›l›m ve coflku doruk noktas›ndayd›. Avrupa genelinde bir çok sendikadan sivil toplum örgütüne, iflten at›lma tehlikesiyle karfl› karfl›ya olan ‹talyan Fiat iflçilerinden, Floransa’daki liman iflçilerine kadar genifl bir kat›l›m›n oldu¤u ve a¤›rl›¤› gençlerden oluflan yaklafl›k bir milyon kifli “ABD emperyalizmine hay›r”, “Savafla hay›r!”, “Kapitalizme hay›r!” sloganlar›yla dev bir gösteri gerçeklefltirdi. Bu savafla, neo-liberalizme ve ›rkç›l›¤a karfl› yafll› k›tadan yükselen en büyük protesto gösterisiydi. 200 bin kiflinin beklendi¤i gösteriye b i r milyon kifli kat›ld›!.. 200 bin kiflinin beklendi¤i eyleme kat›l›m› polis ve sendikac›lar 500 bin olarak belirtirken, eylemi düzenleyenler kat›l›m›n bir milyon kifliyi buldu¤unu belirtiyorlar. Organizatörler eyleme yaklafl›k 200 bin civar›nda bir kat›l›m beklerken kat›lanlar›n say›s›n›n 1 milyona yaklaflmas›, küreselleflmenin yaratt›¤› y›k›ma ve emperyalist savafla karfl› oluflan tepkinin gücünü ve çap›n› ortaya koymakta. Yürüyüflte akan k›z›l bayrak seli içinde savafl karfl›t› pankart ve dövizler hakim durumdayd›. Eylemle ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin Irak’a karfl›
bafllataca¤› savafl› destekleyen Berlusconi hükümeti de protesto edildi. Uçsuz bucaks›z insan seli aras›nda solcu Sendikalar Birli¤i (CG‹L), Sendikal Taban Komitesi Koordinasyonu (COBAS) ve Rifondazione Comunista’n›n bayrak ve flamalar› as›l a¤›rl›¤› oluflturuyordu. ‹flletmelerinin kapat›lmas› ve iflten at›lma plan›n› da protesto eden Fiat iflçileri tüm sendikalar›n kortejlerinde bloklar halinde yürüdüler. CG‹L’in Palermo bölge komitesi kitlesel iflten at›lmalara karfl› genel grev ça¤r›s› yapan pankartlar tafl›d›. Daha önce forumlardaki konuflmalarda da CG‹L ve COBAS sözcüleri, Fiat krizine karfl› tüm ‹talyan iflçi s›n›f›na, eylemli tepkilerini ortaya koymas› için ça¤r› yapm›fllard›. Floransa yüksekokul ö¤rencileri de 10-15 bin kifliden oluflan bir blok oluflturarak yürüyüfle kat›ld›lar. Emperyalist sald›rganl›¤a ve savafla karfl› halklarla dayan›flma Eylemde Che Guevara’n›n resminin bulundu¤u bayraklar›n yan›nda Filistin bayraklar› da dalgalan›yordu. Filistin halk› ile dayan›flma ve ‹ntifada, son süreçte tüm dünyada oldu¤u gibi ‹talya’da da emperyalizme ve sermayenin her türlü sald›r›lar›na karfl› bir kavga ça¤r›s› niteli¤i tafl›yor. Eylemde Irak’a yönelik savafla karfl› sloganlar›n yan›nda “Arjantin, Filistin yan›nday›z!” sloganlar›n›n da at›lmas›yla enternasyonalist dayan›flman›n
anlaml› bir örne¤i sergilendi. Eylemin ana temas›n› Irak’a yönelik emperyalist savafl planlar›n› engellemek olufltursa da göstericiler, sosyal ve siyasal haklar, çevre sa¤l›¤›, sendikal hareketin sorunlar›, uluslararas› finans kurulufllar› ve bunlar›n az geliflmifl ülkeler üzerindeki bask›s›, yoksul ülkelerin borçlar›n›n koflulsuz olarak silinmesi, yoksulluk, açl›k ve ›rkç›l›k ile ilgili talepleri de hayk›rd›lar. Floransa’daki bu büyük yürüyüflten sonra Avrupa Sosyal Forum örgütleyicileri 15 fiubat’› "Avrupal›lar’›n Irak savafl›n› protesto günü" ilan ettiler. Bu eylemden önce Avrupa genelinde, Aral›k ve Ocak ortalar›nda olmak üzere, iki büyük savafl karfl›t› yürüyüfl daha yap›lacak. S›ra Türkiye halklar›nda! Irak’a karfl› savafl haz›rl›klar›n›n bafllamas›yla birlikte ABD ve AB ülkelerinde savafl ve küreselleflme karfl›t› mücadelede de gündeme oturdu. Yaln›zca savafla karfl› ç›kmakla kalmayan yan› s›ra kendi ülkelerindeki iktidarlar› ve emperyalist-kapitalist sistemi de hedef alan gösteriler her geçen gün yüzbinlerce iflçi, emekçi ve gencin kat›l›m›yla kitleselleflip yay›lmakta. Emperyalistkapitalist ülkelerin metropolleri küresel y›k›ma ve emperyalist savafla karfl› iflçilerin birli¤i ve halklar›n kardeflli¤inin sergilendi¤i gösterilere sahne olmakta. S›cak savafl bölgesi içinde yer alan ve küresel y›k›m›n yan›nda olas› bir savaflta en a¤›r faturay› da ödeyecek olan Türkiye’nin emekçi halklar›, baflta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere savafla ve küreselleflmeye karfl› tüm dünyada yükselen bu sese ortak olma sorumlulu¤uyla karfl› karfl›ya. Bu aç›dan da gerek Irak’a sald›r› haz›rl›¤›nda olan emperyalizme karfl› gerek ise bu savafl›n orta¤› olan, kan›m›z› ABD’ye pazarlayan, ‹MF-TÜS‹AD y›k›m programlar›yla açl›¤› ve yoksullu¤u dayatan sermaye iktidar›na karfl› 1 Aral›k’ta alanlar› doldurmak için haz›rlanal›m. Ya k a p i t a l i s t b a r b a r l › k i ç i n d e ç ö k ü fl , ya sosyalizm!
11
12 ✭ Ekim Gençli¤i
Savafl partileri mecliste...
Gençlik, savafl 盤›rtkanlar›ndan hesab› alanlarda soracak!
Ülke gündeminin son iki ay›na oturan 3 Kas›m erken seçimlerini geride b›rakt›k. ‹craatlar›ndan dolay› iflçi ve emekçilerin gözünde hiçbir meflrulu¤u kalmayan 57. hükümet emperyalistler ve yerli iflbirlikçilerinin haz›rlad›¤› bir darbe ile y›k›lm›fl, yerine yar›da kalm›fl iflleri ayn› uflakl›kla tamamlayacak baflka bir hükümet kurulmufl bulunuyor. Görünen o ki, AKP hükümetini ve muhalefet partisi CHP’yi “zor” görevler bekliyor. Gerçi daha seçimler öncesinde yap›lan aç›klamalarda ‹MF, DB, AB ve TÜS‹AD’a istenilenleri tam olarak yapacaklar›na dair teminat vermifl bulunuyorlar. Bu çevrelerden gereken icazet al›nm›fl ve yap›lan aç›klamalar emperyalistler cephesinden olumlu bulunmufltur. Seçim sonuçlar›n›n hemen ard›ndan yap›lan aç›klamalar, AB’ye ve ‹MF’ye uflakl›kta kal›nan yerden tam h›zla devam edilece¤i biçimindeydi. Ve seçim öncesinde sesiz kal›nmaya çal›fl›lan ABD’nin Irak’a müdahalesine destek mesajlar› verildi. Yeni Baflbakan Abdullah Gül daha seçim sonuçlar› netleflmeden aya¤›n›n tozuyla yapt›¤› aç›klamada “BM kararlar›na uygun olursa Irak’a müdahaleyi destekleriz” mesaj›n› verdi. Seçimler öncesinde tabanda oluflabilecek ters tepkiler nedeniyle, “Irak konusunda askere sorar›z” sözleri ile geçifltirilmeye çal›fl›lan savafl konusundaki tutum art›k AKP taraf›ndan aç›k aç›k dillendirilmeye bafllan›ld›. Soracaklar›n› ifade ettikleri asker kanad› aç›s›ndan zaten sorun yok. Oyunu kullan›r kullanmaz ABD’ye koflan Genelkurmay Baflkan› Hilmi Özkök, yapt›¤› görüflmelerden sonra, “BM karar› uygun olursa müdahaley› destekleriz” aç›klamas›nda bulundu. Daha sonra C‹A Baflkan Yard›mc›s› ve Pentagon’dan yetkililer Ankara’ya gelerek ‹ncirlik’te incelemelerde bulundular. ‹ki partili meclisin muhalefet partisi CHP de AKP’den farkl› bir tutuma sahip de¤il. Daha seçim sonuçlar›n›n yarat›¤› olumsuz hava da¤›lmadan, Deniz Baykal yapt›¤› aç›klamada, “BM denetçilerinin olumsuz bir sonuca varmalar› halinde hep beraber Irak’a gireriz” deme pervas›zl›¤›n› gösterebildi. ABD’nin petrol ve hegemonya mücadelesinin bir sonucu
olan savaflta biz gençlerin kan› üç-befl kurufl krediye sat›lm›fl durumda. Bu kirli savaflta biz gençleri Amerikan askeri yapabilmek için yasalar, kararnameler ç›kart›lacak. Savafl›n bir sonucu olarak gençlik daha da a¤›rlaflan yaflam koflullar›na mahkum edilecek. ‹flçi ve emekçiler aç›s›ndan daha fazla ekonomik y›k›m ve sosyal hak gasp› anlam›na gelen savafl, genç iflçileri de etkileyecek. 1991 Körfez krizinde yüzbinlerce kifli savafl bahanesiyle iflten ç›kar›lm›flt›. Bu hak gasplar›n›n üniversitelerimizde de yans›malar› olacak. Y›llard›r devam eden üniversitelerin özellefltirilmesiticarilefltirilmesi, savafl koflullar›nda çok daha h›zl› bir biçimde hayata geçirilecek. Bekletilen YÖK yasa tasar›s› h›zl› bir flekilde meclisten geçirilecek. Savafl›n bir baflka sonucu, yayg›nlaflan faflist terör dalgas›n›n daha da boyutlanmas› olacak. Bugün üniversitelerimizde yayg›nlaflan soruflturmalar da savafl›n etkisiyle yeni bir boyut kazanacak. Gençlik, bu kadar çok kapsaml› sonuçlar› olan savafla, tüm savafl 盤›rtkanl›klar›na, “gerekirse birlikte gireriz” laflar›na, “biz kredilerle Türkiye’yi sat›n ald›k” dedirten emperyalizm uflakl›¤›na karfl› sözünü yine mücadele alanlar›nda söyleyecek. 6 Kas›m’da coflkuyla at›lan “Kahrolsun emperyalizm!”, “Emperyalist savafla hay›r!” vb. fliarlar bunun bir göstergesi.
DEÜTF'de savafl karfl›t› etkinlik ABD’nin Irak’a yönelik sald›r› haz›rl›¤›na ve sürmekte olan siyonist sald›rganl›¤a karfl› Dokuz Eylül Üniversitesi T›p Fakültesi’nde 25 Ekim günü savafl karfl›t› bir etkinlik düzenledik. Duyarl› ö¤rencilerin biraraya gelerek yürüttü¤ü bu çal›flmada Yurtsever Gençlik yer almad›. Etkinli¤imiz çerçevesinde bir hafta boyunca emperyalist savafl› k›nayan bildirilerimizi da¤›t›rken, Cuma günü yap›lacak tiyatro gösterisi ve foto¤raf sergisi için ça¤r› yapt›k. Etkinlik günü duyarl› ö¤renci arkadafllar, ö¤retim üyeleri ve çal›flan iflçiler toplanmaya bafllad›lar. Güvenlik güçleri etkinli¤in izinsiz oldu¤unu, dekanl›ktan izin al›nmas› gerekti¤ini söylediler. Okulun gerçek sahiplerinin ö¤renciler oldu¤unu, izin almam›z gerekmedi¤ini söyleyerek etkinli¤i bafllatt›k. Bu esnada kat›l›m yaklafl›k 150 kifliyi bulmufltu. Tiyatro gösterisi bafllad›¤›nda, dekan ve dekan yard›mc›s› duyarl› ö¤retim görevlilerine bu etkinli¤in izinsiz oldu¤unu söyleyerek müdahale edilmesini istediler. Gösterdi¤imiz kararl›l›k karfl›s›nda herhangi bir müdahalede bulunulmad›. Oyuncu arkadafllar›n “Savafla hay›r de!” diyerek oyunu bitirmeleriyle etkinli¤imiz herkesin alk›fllarla destek verdi¤i bir eyleme dönüfltü. Ön haz›rl›k çal›flmalar›n›n yetersizli¤ine ra¤men anlaml› bir etkinlik gerçekleflmifl oldu. Ekim Gençli¤i o k u r l a r › / ‹ z m i r
Ekim Gençli¤i
✭
Gençli¤in öfkesi emperyalizmin beyninde patlayacakt›r!..
ABD askeri olmayaca¤›z! ABD emperyalizminin dünya halklar›na yönelik terör harekat› Irak halk›n› hedef alarak pervas›zca sürerken, dünyan›n dört bir yan›nda milyonlar›n eylemli tepkisi de devam ediyor. Ülkemizde özellikle sorunun birebir muhatab› olan gençlik cephesinden henüz süreci karfl›layacak eylem düzeyi yakalanamam›fl olsa da ilk anlaml› tepkiler veriliyor. Emperyalist savafl› durdurmak sorumlulu¤u ile hareket eden genç komünistler de bu konudaki çal›flmalar›n› yo¤unlaflt›rd›lar. Bu iddiayla iradi müdahalelerini sürdüren genç komünistler, Ankara’da çeflitli eylemler örgütlediler. Kitleselli¤i aç›s›ndan yeterli düzeye ulaflamamakla birlikte bu eylemlerde ortaya konulan militan durufl önümüzdeki görevlerin a¤›rl›¤›n› güvenle ele almam›z› sa¤lad›.
ODTÜ’de eylem... Genç komünistlerin yo¤un ve sistematik çal›flmas›na ve önceki y›l›n birikimlerine yaslanarak oluflturulan “ P a r a l › E¤itime ve Emperyalist Savafla Hay›r” platformu dönem bafl›nda ilk toplant›lar›n› yaparak kuruluflunu ilan etmiflti. Önüne koydu¤u acil görevlerin içinde vakit kaybetmeksizin bir eylem örgütlemek de vard›. Bunun sonucu olarak örgütlenen emperyalist savafl karfl›t› eylem çeflitli tart›flmalar›n ard›ndan yürüyüfl fleklinde tasarland› ve hayata geçirildi. Yaklafl›k 100 ö¤rencinin kat›ld›¤› yürüyüfl esnas›nda "ABD askeri olmayaca¤›z!", "Savafla hay›r, kahrolsun emperyalizm!", "Kurtulufl yok tek bafl›na, ya hep beraber ya hiçbirimiz!" vb. sloganlar s›kça at›ld›. Kitlenin hiç susmad›¤› eylem son derece coflkulu bir havada geçti.
K›z›lay’da ortak eylem 6 Kas›m’›n örgütlenmesi gündemi ile toplanan ve çeflitli gençlik örgütlenmelerinin temsilcilerinin kat›ld›¤› toplant›larda genç komünistler ve baz› farkl› gruplar taraf›ndan yaklaflan emperyalist savafla karfl› vakit kaybetmeden eylem örgütlenmesi önerisi sunuldu. Yap›lan tart›flmalar ABD merkez komutan› Tommy Franks’in yerli iflbirlikçileri teftifl etmek için yapaca¤› ziyaretin eylemle yan›tlanmas› gerekti¤i noktas›nda sonuçland›. Birçok grup, bu somut eylem önerisine s›rt çevirdi. Bunun üzerine Ekim Gençli¤i, Ankara Üniversiteleri Ö¤renci Koordinasyonu, Gençlik ‹nisiyatifi ve Kald›raç okurlar› ile ortaklaflarak eylem karar›n› ald›k. Eylem alan› olarak yasakl› K›z›lay’› göstermemiz devleti fazlas›yla rahats›z etmifl olacak ki, günler öncesinden polisin tehditleri ile karfl›laflt›k. Buna ra¤men 21 Ekim’de K›z›lay’a
girmek üzere Ziya Gökalp Caddesi’nde topland›k. Yaklafl›k 60 ö¤renciden oluflan grubun 2 bin polis taraf›ndan ablukaya al›nmas› burjuva medyaya ilk sayfadan yans›yacak kadar dikkat çekiciydi. Polisin kitleyi anonslarla terörize etme çabas›na ra¤men ö¤renciler geri çekilmeyerek sloganlar›n› hayk›rd›lar. Bu kararl›l›k karfl›s›nda geri ad›m atan polis, bas›n metninin okunmas› esnas›nda sesini kesti. Okunan bas›n metninin ard›ndan at›lan sloganlarla Yüksel Caddesi’ne do¤ru yürüyüfle geçildi. Abluka yüzünden eylemin d›fl›nda kalan arkadafllar›m›z da burada bize kat›ld›. Eylem boyunca s›kça "ABD askeri olmayaca¤›z!", "Her yer Filistin, hepimiz Filistinliyiz!", "Savafla hay›r, kahrolsun emperyalizm!", "Terörist ABD Ortado¤u’dan defol!" ve eylemin sonunda "Marks, Engels, Lenin, yaflas›n devrim ve sosyalizm!" sloganlar› at›ld›. Yayg›n bir flekilde yap›lan Ekim Gençli¤i kufllamas› dikkat çekti. Ankara’l› genç komünistler, bu eylemle somutlad›klar› tav›rlar›n› bundan sonra da sürdürecek ve emperyalist savafl karfl›t› öfkeyi sokaklara tafl›maya devam edecekler.
BDSP’den emperyalist savafl karfl›t› bas›n aç›klamas› Düzenin seçim oyununu bofla ç›karmak ve emekçileri iflçi s›n›f›n›n devrimci program› alt›nda birlefltirmek için oluflturulan Ba¤›ms›z Devrimci S›n›f Platformu da yaklaflan savafl tehditine karfl› yo¤un bir çal›flma yürüttü. Ankara 1. bölge ba¤›ms›z sosyalist milletvekili aday› Mustafa U¤ur Akkaya taraf›ndan 25 Ekim’de Yüksel Caddesi’nde düzenlenen bir bas›n aç›klamas› ile savafl›n gerçek anlam› ortaya konularak emperyalizme karfl› mücadele ça¤r›s› yap›ld›. Genç komünistler olarak destek verdi¤imiz aç›klama coflkulu bir biçimde at›lan sloganlar eflli¤inde gerçeklefltirildi. Çevreden geçen insanlar›n durup sonuna kadar dinledikleri aç›klama öncesinde polis Yüksel Caddesi’ni yo¤un bir biçimde tutmufltu. Polisin zaman zaman Mustafa U¤ur Akkaya’y› taciz etmeye çal›flmas› bir di¤er dikkat çekici olayd›. Tüm bunlara ra¤men emperyalist haydutlu¤una karfl› öfke sloganlara ve yumruklara yans›d›. Ayr›ca çeflitli demokratik kitle örgütleri ve reformist partiler taraf›ndan devrimci yap›lar d›fllanarak oluflturulan Savafl Karfl›t› Platform da her cumartesi Yüksel’de eylemlerini sürdürüyor. Platformun tafl›d›¤› geri bilince ve devrimcilere yönelik tavr›na ra¤men yap›lan eylemlere de kat›lmaktay›z. Ekim Gençli¤i / A n k a r a
13
14 ✭ Ekim Gençli¤i
Savafl ve faiz bütçesi y›k›m getirecek! ‹MF heyetinin 57. hükümetle sürdürdü¤ü gözden geçirme çal›flmalar›n›n ana konusunu kurulacak yeni hükümetin 2003 y›l›nda uygulayaca¤› politikalar oluflturuyordu. Özü itibar›yla ‹MF programlar›n›n daha da güçlendirilerek uygulanmas› anlam›na gelen bu politikalar için ‹MF’ye gereken taahhütler verildi. Yeni hükümetin ilk icraatlar› aras›nda 2003 y›l› bütçesine onay vermek ve y›l›n ilk alt› ay›nda yeni bütçe tasar›s›n› meclise sevk etmek yer al›yor. Bütçe hakk›nda bilgi veren Maliye Bakan› Sümer Oral, bütçeyi ‹MF’nin dayatt›¤› program hedefleri do¤rultusunda haz›rlad›¤›n› itiraf etti. Önümüzdeki y›llarda da program›n aynen uygulanmas›n› öneren Oral, herfleyin iyiye gitti¤ini, büyümenin yakaland›¤›n›,
D›flar›da ezilen halklara dönük start alan emperyalist savafl, içeride iflçilere, emekçilere ve gençli¤e a¤›r b i r y›k›m g e t i re c e k t i r. Bu y›k›m›n önüne geçecek olan, iflçilerin, emekçilerin ve gençli¤in mücadele a l a n l a r › n d a ö re c e k l e r i b a r i k a t l a r d › r. enflasyonun düfltü¤ünü, üretim ve istihdam›n artt›¤›n› belirterek bundan sonras› için de bütçeye yük getirecek harcamalardan büyük ölçüde kaç›nmalar› gerekti¤ini savundu. Bütçede aslan pay› faiz ödemelerine 2003 y›l› bütçesi t›pk› bundan öncekilerde oldu¤u gibi borç ve faiz ödeme bütçesi olarak haz›rland›. Bütçede faiz ödemelerine ayr›lan ödenek bütçe hedefleri gerçekleflse bile, yat›r›mlar için ayr›lan bütçenin 8 kat›, memurlar için ayr›lan ödene¤in 2 kat›, e¤itime ve sa¤l›¤a ayr›lan›n 8 kat› olacak. Faizin saltanat› her koflulda sürecek. Borç bata¤›nda bo¤ulan Türkiye’nin ekonomik gidiflat›n› y›llard›r borç ve faiz ödemelerine ayr›lan bütçe belirliyor. Buna göre 140 katrilyonluk 2003 y›l›
bütçesinin 65 katrilyonluk k›sm› faiz ödemelerine ayr›ld›. Faiz d›fl› fazlas›n›n da 19.5 katrilyon olmas› öngörüldü. Faiz ödemelerine ayr›lan 65 katrilyonun 16.5 katrilyonluk bölümü de banka hortumlamalar›ndan kaynakl› faiz ödemelerine ayr›ld›. Faiz her türlü harcama karfl›s›nda ezici üstünlü¤e sahip. Emperyalizme kölece ba¤›ml›¤›n boyutlar›n› faiz ödemelerine ayr›lan paydan görebiliyoruz. Bütçeden faize ayr›lan pay y›ldan y›la art›yor. Ve gelinen yerde faiz ödemeleri bütçenin yüzde 50’sinden fazlas›n› götürür duruma geldi. 2002 y›l› bütçesinden faiz için yap›lan ödemelerin 2003 y›l›nda % 55.5 artmas› bekleniyor. Faiz ödemeleri milli gelirin % 23’üne yaklaflm›fl durumda. Y›llard›r borçlanmayla sürdürülen ekonomik büyümenin bedeli her türlü hizmetten ve yat›r›mdan kesip faiz ödemek fleklinde ödeniyor. Hizmetlerden e¤itim ve sa¤l›k, yat›r›mda ise K‹T’ler bütçeden kendilerine ayr›lan pay bak›m›ndan en a¤›r faturay› ödeyenler. Bu, iflçi ve emekçilere yoksulluk, iflsizlik, sefalet olarak yans›yor. Savafla de¤il e¤itime ve sa¤l›¤a bütçe! Bütçenin as›l sahibi faiz ödemeleri olurken bütçe kalemi içinde görünmeyen en büyük pay savafla ayr›ld›. Savunma Bakanl›¤›’na 10.8 katrilyon ayr›l›rken, Sa¤l›k Bakanl›¤›’na 3.4 katrilyon, Milli E¤itim Bakanl›¤›’na ise 10.5 katrilyon ayr›ld›. Di¤er bakanl›klardan en büyük pay› 79 katrilyonluk ödenek ile Hazine ald›. Maliye Bakanl›¤› 26 katrilyon, Diyanet Bakanl›¤› 77 katrilyon ile 2 ve 3. s›ralarda yer ald›lar. 17 trilyon olan Cumhurbaflkanl›¤› bütçesi %25 oran›nda, Milli Savunma bütçesi ise %32 oran›nda art›. De¤iflik isimler alt›nda milli savunmaya daha fazla pay ayr›ld›¤› biliniyor. Emperyalist savafl›n arifesinde olmak sermaye düzeni için bütçeden savunmaya daha fazla pay ay›rmay› gerektiriyor. 2003 y›l› bütçesi bu haliyle bir savafl bütçesi olarak haz›rland›. Türkiye emperyalist sald›rganl›kta ABD’ye ne kadar uflakl›k yaparsa ve savafl›n aktif destekçisi olarak savaflta ne kadar yer al›rsa, bu, bütçeden o oranda pay ay›rmay› gerektirecek. Orduya savafl bahanesiyle hiç görülmedi¤i kadar kaynak aktar›lacak. Sermaye düzeninin
geçmifl y›llardan beri yapt›¤› tek istikrarl› fley, sömürü ve bask› düzenini ayakta tutmak için hiçbir masraftan kaç›nmamas›d›r. Bunu yaparken de baflta e¤itim ve sa¤l›k olmak üzere emekçilere dönük sosyal harcamalardan olabildi¤ince k›s›tlamaya gitmesidir. Hiçbir kamu kurumuna yat›r›m yap›lmazken, ödeneksizlikten dolay› K‹T’ler bir bir tasfiye edilirken, ordunun, polis teflkilat›n›n, savunman›n ihtiyaçlar› için kesenin a¤z› bolca aç›l›yor. Savafl için büyük kaynaklar ayr›l›yor. Modern silahlar, tanklar, uçaklar al›n›yor. Trilyonlar harcanarak hücreler infla ediliyor, en modern ayg›tlarla cezaevlerinde operasyonlar düzenleniyor. Kardefl halklar›n kan›n› dökmek için ordu tam teçhizat donat›l›yor. Sermayenin sömürü ve zorbal›k düzeninin ayakta tutulmas›, iflçi ve emekçilerin daha fazla yoksullaflt›r›lmas› ve y›k›ma u¤rat›lmas›yla mümkün olabiliyor. En azg›n bask›, terör ve fliddet, sömürü politikalar›, zam ve soygunlar bütçe arac›l›¤›yla katmerleflerek emekçileri kuflat›yor. Artan oranda vergiler iflçi ve emekçilere tafl›yamayaca¤› kadar yük bindiriyor. Akaryak›ttan iletiflime, emlaktan çevreye kadar her türlü hizmetten al›nan vergiler ve buna efllik eden otomatik zamlar iflçi ve emekçileri y›k›ma götürüyor. Bütçede vergi gelirlerinde 2002 y›l›na göre %30 oran›nda art›fl öngörülüyor. 81.5 katrilyonluk hedefin tutturulmas› iflçiemekçilerin daha da yoksullaflt›r›lmas› ve sömürülmesi anlam›na gelecek. Tabii ki gençlik de bundan fazlas›yla pay›n› alacak. Mücadele barikatlar› sald›r›lar› püskürtecek! D›flar›da ezilen halklara dönük start alan emperyalist savafl, içeride iflçilere, emekçilere ve gençli¤e a¤›r bir y›k›m getirecektir. Bu y›k›m›n önüne geçecek olan, iflçilerin, emekçilerin ve gençli¤in mücadele alanlar›nda örecekleri barikatlard›r. ‹MF’nin y›k›m programlar›n› püskürtmenin ve emperyalist savafla engel olman›n yegane yolu bu barikat› güçlendirmekten geçiyor. Yeni hükümetin uygulayaca¤› sald›r› politikalar›na en iyi cevap da ancak alanlarda verilebilir. Savafl ve borç/faiz bütçesi ancak mücadele alanlar›nda parçalanabilir.
Ekim Gençli¤i
✭
Gençlik Beyaz›t Meydan›’ndan hayk›rd›!
“Amerikan askeri olmayaca¤›z!” Üniversite gençli¤i olarak ABD’nin kirli ve haks›z savafl 盤›rtkanl›¤›n› ve bu savafla destek veren tüm düzen partilerini protesto ettik. ABD ç›kar› için Ortado¤u’yu kan gölüne çevirmeye çal›fl›rken, ö¤renci gençlik gür bir sesle emperyalistlerin güdümündeki bu savafla karfl› ç›kt›¤›n› hayk›rd›. 23 Ekim günü saat 13:00’de yaklafl›k 300 kifli “Savafla hay›r!” pankart› ile Beyaz›t otobüs duraklar›ndan meydana do¤ru yürüyüfle geçti. Ayn› anda ‹stanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü’nden de yaklafl›k 200 ö¤renci “Savafl partilerine oy yok!” pankart› ile Beyaz›t Meydan›’na geldi. Meydanda iki grup birleflti. Eylemde “Amerikan askeri olmayaca¤›z!”, “Emperyalist savafla hay›r!”, “Savafla de¤il e¤itime bütçe!”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i!”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi, “Her yer Filistin, hepimiz Filistinliyiz!” ve “Irak halk› yaln›z de¤ildir!” sloganlar› at›ld›. Bas›n aç›klamas›nda flunlar
söylendi: “... Biz üniversiteli ayd›n gençler olarak diyoruz ki; “Savafl rüzgarlar› kapitalizm de¤irmenlerini en iyi çeviren rüzgarlard›r. Ama bu de¤irmenlerde ö¤ütülen hep halklar olmufltur. “Polislerinizden ve soruflturmalar›n›zdan korkmuyoruz. “Bizler emperyalizmin askerleri ve kurtlar sofras›n›n piyonlar› olmak istemiyoruz. “Bizler masa bafl›nda ve devletlerin gündelik ç›karlar› gere¤i ilan edilen sahte bar›fllara kanm›yoruz ve gerçek bar›fl› halklar›n mücadelesi kazanacakt›r. “Türkiye’nin bu kirli savafla alet olmamas›n› ve NATO üslerinin kapat›lmas›n› istiyoruz! “Ve bizler savafls›z bir dünya istiyoruz, özgürlük istiyoruz! Alaca¤›z!”
Beyaz›t ve Hernepefl marfl› okunduktan sonra sloganlarla üniversite kampüsüne dönüldü. Ekim Gençli¤i olarak eylem öncesi yapt›¤›m›z tart›flmalar sonucu “Savafla hay›r!” yaz›l› pankart› “Emperyalist savafla hay›r!” fleklinde de¤ifltirtmifltik. Ancak Ö¤renci Koordinasyonu pankart› ilk hali ile alana getirdi. Ekim Gençli¤i / ‹ s t a n b u l
Emperyalist sald›rganl›¤a ve savafla geçit vermeyece¤iz! ‹stanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ve Merkez Kampüste emperyalist savafl› teflhir eden yayg›n bir kitle çal›flmas› yürütüyoruz. Gençlik hareketinin temel bir gündemi haline gelmesi ve gençli¤in politik kesimlerini eylemli bir sürece çekmesine karfl›l›k, halihaz›rda gençli¤in genifl bir kesimi savafl sorununun kapsam›, etkileri ve sonuçlar› hakk›nda yeterli aç›kl›¤a sahip de¤il. Bu nedenle kampüslerimizde yo¤un bir politik faaliyet sürdürüyoruz. ‹stanbul Üniversitesi’nin iki kampüsünde savafl konusunda duyarl› olan arkadafllar›m›zla birlikte bir propaganda çal›flmas›na bafllad›k. “Emperyalist savafla hay›r!” imzas› ile örülen bu çal›flmada öncelikle yayg›n bir flekilde savafl›n kirli yüzünü teflhir eden afifllerimizden yüzlercesini okulun çeflitli yerlerine ast›k. Haz›rlad›¤›m›z duvar gazetesi ve
ABD’yi teflhir eden afifllerimiz oldukça ilgi gördü. Her iki kampüsün girifllerine “Amerikan askeri olmayaca¤›z! Emperyalist savafla hay›r!” fliarl› pankartlar›m›z› ast›k. Yan›s›ra savafl karfl›t› bir imza kampanyas› bafllatm›fl bulunuyoruz. Savafl›n yarataca¤› y›k›ma de¤inen imza metnimizi koridorlarda, amfilerde, yemekhanelerde ö¤rencilere ulaflt›rmaya çal›fl›yoruz. Savafla karfl› çal›flmam›z› görsel olarak zenginlefltirmeye çal›fl›yor ve ö¤rencilerle birebir diyalog gelifltirmek için bir anket çal›flmas› yap›yoruz. Yan›s›ra, savafl karfl›t› yaka rozetlerinin da¤›t›ld›¤› ve imza metinlerinin bulundu¤u masalar aç›yoruz. Savafl sorununu en genifl kitlenin gündemine sokmak ve savafla karfl› örgütlenmek bak›fl›yla bafllayan çal›flmam›z güçlenerek sürecektir. fiu bilinmelidir ki, gençlik savafl› durdurmak için mücadele edecektir. Emperyalist Savafl Karfl›t› Ö¤renciler/ ‹stanbul Üniversitesi
15
16 ✭ Ekim Gençli¤i
Amerikan askeri olmamak dökme Emperyalist savafl› durdurabilmek, emperyalizmi bölgede ve tüm dünyada yenilgiye u¤ratmak için, kapitalist sistemi tüm sonuçlar›yla beraber ortadan kald›rmak için önümüzde duran zorlu görev kitleleri seferber etmektir. Sahte umutlar de¤il, difle difl bir mücadele ça¤r›s›n›n birbirine kenetleyece¤i gençlik y›¤›nlar› emperyalizmin karfl›s›nda güçlü bir barikat olabilecektir. Bu barikat› ad›m ad›m örmek sorumlulu¤unu omuzlayan genç komünistler, bunu baflarabilecek bilince ve birikime sahiptirler. fiimdi görev bafl›na! Körfez Savafl›’n› hat›rlamayanlar ve on y›ld›r sadece Türkiye’deki üslerden havalanan Amerikan uçaklar›n›n Irak topraklar›n› 30 bin defa bombalad›¤›n› bilmeyenler için bu savafl tehlikesi yeni bir gündem olabilir. Fakat gören gözler için emperyalizmin sürekli savafl üretti¤i, pervas›z bir biçimde halklar› katletti¤i, dünyan›n her yerini kurflun grisi ve kan k›rm›z›s›na boyad›¤› yads›namayacak bir gerçekliktir. Sadece son y›llar›n dökümünü yapt›¤›m›zda bile hayli kabar›k bir listeyle karfl›lafl›yoruz. Somali, Ruanda, Kosova, Afganistan... Ve elbette bunlara eklenmesi gereken, emperyalistler taraf›ndan tezgahlanm›fl gizli ya da aç›k darbeler, katliamlar, bölgesel haramilerin tafleronlu¤uyla sürdürülen savafllar var. Tüm bu vahflet kokuflmufl kapitalist sistemin ürünüdür; emperyalizmin insanl›¤a sunabildi¤i tek fley, y›k›m, ölüm ve ac›d›r. Emperyalizm savafl ve y›k›m demektir Rekabetin silahlarla sürdürülmesi anlam›na gelen emperyalist savafl, ayn› zamanda düzenin gerçek karakterini ortaya serer. Bir avuç oligark›n kârlar›n›n katlanmas›, emperyalist tekellerin stratejik ç›karlar›n›n önündeki engellerin kald›r›lmas› için yap›lm›fl olan onca savafl, Irak’a yönelik tehditin de Bush’un öç alma duygusundan kaynakl› bir deli saçmas› ya da ABD’deki Yahudi lobisinin kulis çal›flmalar›n›n ürünü olmad›¤›n›
kan›tlamaya yeter. ABD emperyalizmi için, ABD’deki petrol ve silah tekelleri için bu savafl bir zorunluluktur. Dolay›s›yla somut geliflmelerin de ortaya koydu¤u gibi, savafl tehdidi çoktand›r s›r olmaktan ç›km›flt›r. Yerli iflbirlikçilerin uflakça ba¤l›l›¤› S›r say›lmayacak bir di¤er gerçek de, Türkiye’nin böylesi bir savaflta tarafs›z kalamayaca¤›, Türk burjuvazisinin ve Türk hükümetinin efendisine etti¤i sadakat yeminlerinin bir niflanesi olarak biz gençli¤i savafla sürece¤idir. Ortado¤u’daki di¤er kukla rejimlerinde oldu¤u gibi, Türkiye’de de ABD’li sivil ve askeri yetkililer taraf›ndan pazarl›klar sürdürülmekte. Bu yetkililerin birinin gidip ötekinin gelmesi, sürdürülen kan pazarl›¤›n› ucuza kapatmak ve bir an önce pürüzleri gidermek içindir. Yaz aylar›nda Amerikan gazetelerinin manfletlerine yans›d›¤› gibi, ‹MF Türkiye’yi ABD için 16 milyar dolara sat›n alm›flt›r ve ödedi¤i paran›n karfl›l›¤›n› vakit kaybetmeksizin almak istemektedir. Tam da bu yüzden düzen cephesinde yürütülen savafl haz›rl›klar› hummal› bir telaflla devam etmektedir. Yerli iflbirlikçiler, ellerindeki her türlü imkan› kullanarak muhalefeti yat›flt›rmak, emekçileri yalan ve bunu yetersiz kald›¤› koflullarda faflist bask› ve terörle sindirmek için tüm ayg›tlar›n› seferber
etmektedirler. Hem ordunun, hem de sermaye iktidar›n›n silahs›z askerlerinden oluflan medya ordusunun tüm gayretleri bu yüzdendir. Y Ö K v e re k t ö r l e r i e m p e r y a l i z m i n kanl› ordusunun bando tak›m›d›r Bu seferberlik hali geçti¤imiz günlerde YÖK ve onun ürünü di¤er kokuflmufl kurumlar› da benzer bir gayretkefllikle harekete geçirmifl, bilim d›fl›nda her türlü soruna fazlas›yla duyarl› rektörleri hararetli aç›klamalar yapmak zorunda b›rakm›flt›r. Geçen ay gerçeklefltirilen rektörler toplant›s›n›n sonuç bildirgesi bu seferberli¤in bir ürünüdür: “Türk üniversiteleri, Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti oluflumu anlam›na gelebilecek herhangi bir fleyi, milli varl›¤›m›za yönelmifl bir tehdit olarak görmekte. Bu konuda devletimizin yetkili organlar›n›n alaca¤› her türlü önlem ve eylemin maddi tüm varl›¤›m›zla yan›nda olaca¤›z.” Elbette Ermeni soyk›r›m›n› kabul eden Frans›z senatosunu bayraklar ve marfllarla protesto eden, emperyalist savafl› ya da hücreleri kabul etmeyen ö¤rencilere soruflturmalar ya¤d›ran, hatta bizzat savafl ve hücre projeleri haz›rlayan bu sözde bilim adamlar›n›n tavr› bizim için pek flafl›rt›c› bir geliflme say›lmaz. As›l flafl›rt›c› olan, uflak tak›m›n›n savafl borazanc›l›¤› yapmakta böylesine hevesli davrand›klar› bir dönemde gençlik cephesinden verilmesi gereken tok yan›t›n gecikmesidir. Petrol ve silah tekellerinin kârlar› için, ABD’nin dünya halklar› üzerindeki bask›s›n›n sürebilmesi için s›rt›na ölmek ve öldürmek görevi yüklenen gençlik, rektörlerinin bu aç›klamas› karfl›s›nda henüz yeterli tepkiyi verebilmifl de¤il. Aç›klamada bahsi geçen “her türlü önlem ve eylemin maddi tüm varl›¤›m›zla yan›nda olaca¤›z” ifadesi bafll› bafl›na bir görevlendirmeye iflaret etmektedir. Bunun karfl›s›nda
Ekim Gençli¤i
✭
k, kardefl halklar›n kan›n› emek için görev bafl›na! gençli¤in as›l görevi ise s›rt›ndaki bu kamburdan derhal kurtulmak olmal›d›r. Emperyalistlerin pervas›z savafl 盤l›klar›, dünyan›n en uzak köflelerinde bile iflçiler, emekçiler ve gençlik taraf›ndan eylemli tepkilerle karfl›land›. Oysa savafl›n tam ortas›nda yer almas› kuvvetle muhtemel Türkiye’de flu ana kadar güçlü bir emperyalist savafl karfl›t› kitle hareketi ortaya ç›km›fl de¤il. Özellikle bizim cephemizden bak›ld›¤›nda, gençli¤in ileri unsurlar›n›n bir tak›m eylemler gerçeklefltirmifl olmas› anlaml› olmakla birlikte genifl gençlik y›¤›nlar›n›n hala harekete geçmemifltir. Bu tablo bizim flevkimizi k›rm›yor, aksine görevlerimizi hat›rlat›yor. Devrimci bilinçle ifllenen bir duyarl›l›k yaratmak Geçmifl dönemden de bilindi¤i gibi, gençlik tümüyle duyars›z de¤ildir. Aksine ABD’ye ve onun Ortado¤u’ya yönelik hesaplar›na karfl› biriken bir öfke, bulundu¤umuz tüm alanlarda gözlemledi¤imiz bir olgu. Burada söz konusu olan sorun, bir duyarl›l›¤›n olmamas› de¤il, bu duyarl›l›¤›n bilinç plan›ndaki zay›fl›¤›, örgütlenme ve eylemlilik düzeyinde yaflanan geriliktir. Gündemdeki savafl›n bir emperyalist savafl oldu¤u ve kayna¤›n› bir barbarl›k düzeni olan kokuflmufl kapitalist sistemden ald›¤› kavranamad›¤› sürece, bu duyarl›l›k emperyalist savafla karfl›
gerçek bir savafl gücüne dönüfltürülemez. Sorun, ya burjuva hümanizminin kör etti¤i bir bak›flla salt can kay›plar›
olarak alg›lan›r, ya da sadece ABD’nin gözü dönmüfllü¤ü say›l›r. ‹lkinde sözde korunma ad›na silahlanma ve emperyalizmin kanla da olsa dünyan›n dört bir yan›na “demokrasi” götürmesi meflru hale gelir; barbarl›k Saddam ve Miloseviç gibi “diktatörlerin” ortadan kald›r›lmas›n›n zorunlu yolu olarak kavran›r. ‹kincisinde ise, Türkiye’deki uflak tak›m›n›n pazarl›k kozlar›n› artt›rmaktan baflka bir ifle yaramayacak tepkiler vermekten öteye gidilemez. Her koflulda bu bak›fl çarp›kl›klar›, egemenlerin hesaplar›na dolgu malzemesi olmaktan kurtulamazlar. Halihaz›rda bir tak›m eylemlerde yer almalar›na, birkaç geçici örgütlenme oluflturma çabalar›na ra¤men liberalreformist çevrelerin flu an yapmakta olduklar› budur. Zaten bu çürümüfl reformist çevreler de savafl ç›kmadan önce birkaç eylem yapmak d›fl›nda bir amaca sahip de¤iller. Bir di¤er sa¤l›ks›z yaklafl›m da sözde emperyalist savafl karfl›tl›¤› ile duyarl› birkaç ilerici unsuru kendi politik platformuna kazanma dar
görüfllülü¤ünde ortaya ç›k›yor. Oysa tüm bunlar, yaklaflmakta olan savafl› durduramayaca¤› gibi, gençli¤in mücadelesini geriye götürmekten baflka bir ifle yaramayacakt›r. Genç komünistlerin y›llard›r vurgulad›¤› gerçekler bu son geliflmelerle bir kez daha kan›tlan›yor. Çeflitli gençlik örgütlenmeleri, ö¤renci hareketini politiklefltirmeye yönelik bir çabadan ›srarla kaç›n›yor ya da onun politik yönelimlerini sadece kadro devflirmeye dönük ele al›yorlar. Ancak gelinen yerde bu küçük hesaplar günü kurtarmaya bile yetmiyor. Komünistler ise, proletaryan›n tarihsel mücadelesinden ald›klar› güçle, ideolojik aç›kl›¤› ve devrimci durufla sahip olmalar›n›n kendilerine verdi¤i hakl› güvenle sorumluluklar›na sahip ç›kmaktad›rlar. Bu, bugün için kitleleri, emperyalist savafl› yaln›zca teflhir etmekle s›n›rl› kalmayacak, fakat onu durduracak düzeyde seferber etme zorunlulu¤udur. Bu, savafllar›n gerçek kayna¤› olan sermaye iktidar›n› y›kmaya yönelecek devrimci-militan bir kitle hareketini ortaya ç›karma görevidir. Bu, mevcut duyarl›l›¤› proleter devrim davas› ve sosyalist iflçi-emekçi iktidar› hedefine yöneltme çabas›d›r. Bu, akacak kanda y›kanmay› hesaplayan emperyalistkapitalist sistemi akacak kanla y›kma mücadelesidir. Z o r d ö n e m d e z o r l u b i r g ö rev Elbette içinden geçilmekte olan bu zor dönemin, bu zorlu görevlerini gerçeklefltirme iddias›n›n karfl›s›na ç›kan verili koflullar pek de iç aç›c› say›lmaz.
18 ✭ Ekim Gençli¤i Kürt hareketini önderli¤i flahs›nda teslim alan düzen, buradan ald›¤› güçle devrimci harekete sald›rm›fl ve önemli sonuçlar da alm›flt›r. Kimi ak›mlar politika yapma alan› olarak düzenin icazetine s›¤›nm›fl, kimileri ise ciddi bir ideolojik-politik ve moral güç kayb› yaflam›fllard›r. Faflist bask› ve zor uygulamak konusunda s›n›r tan›mayan sermaye iktidar›, yine bu yolla kitleleri örgütsüzlefltirmek ve y›lg›nlaflt›rmak noktas›nda da ciddi bir mesafe alm›flt›r. Özellikle gençli¤in apolitikleflmesi ve yozlaflmas› son derece önemli bir sorundur. Fakat bu sorunun çözümü yine gençlik kitlesinin kendi içerisinde bulunabilir. Düzenin geleceksizlik d›fl›nda hiçbir fley vaat etmedi¤i gençlik, dinamizmi ile içine çekildi¤i bu bataktan s›yr›labilecek gücü tafl›yor. Öyleyse görevimiz, kararl› bir biçimde bu gücün tafl›y›c›s› olan gençlik kitlelerine yönelmek ve onlar› mücadeleye kazanmakt›r. Mücadele tarihimiz, bunun için gerekli olan ideolojik-politik aç›kl›¤›n ve devrimci duruflun tafl›y›c›s› oldu¤umuzu kan›tl›yor. Günün bir di¤er temel gündemi ise, örgütlülü¤ümüzü bu bak›flla gözden geçirmek, gedikleri kapatmakt›r. Zorlu düflman sald›r›lar›n› güçlü bir flekilde karfl›layabilmek, saflar›m›zda çelik bir irade ve gücünü komünist bilinçten alan bir disiplini hayata geçirmeyi zorunlu k›l›yor. Elbette bu da ancak kitlelerle devrimci bir bütünleflme sayesinde baflar›lacakt›r. S o m u t s o r u n , s o m u t g ö re v l e r
Gitgide daha yak›n›m›zda çal›nan savafl borazanlar›n›n en dolays›z muhatab› olan gençlik, devrimci önderli¤inin çevresinde bu süreçte birleflebilir. Ama somutta gençli¤in duyarl›l›¤›n›n akaca¤› örgütlenmeleri oluflturmak sorunu –birkaç yerellik d›flta tutulmak kayd›yla- hala orta yerde durmaktad›r. fiimdi yap›lmas› gereken, geçen y›l örgütlenen YÖK yasa tasar›s› karfl›t› kampanyadan ö¤renerek -ve bu sorunu gündemde tutarak- mümkün olan en genifl gençlik kitlesini bir araya getirmektir. Önceki y›l›n deneyimlerini gözden geçirmeli ve yeni duruma uygun bir planlamayla, gerekli seferberli¤i isabetli örgütlenmelerle baflarabilmeliyiz. Bunu sa¤lamakla hem günün görevlerine yan›t verebilir, hem de gençli¤i ve
gelece¤i kazanabiliriz. Eylemlilik düzeyini giderek yükseltmek ve emperyalist haydutlu¤a hak etti¤i yan›t› verecek tarzda örgütlenmek gerekiyor. Burada da kitlelerle ba¤lar› do¤ru bir tarzda kurabilmek zorunlulu¤uyla karfl›lafl›yoruz. Genel bir ajitasyon çal›flmas› ile yetinmeyerek, insanlarla birebir görüflebilmeli, harekete geçirmek noktas›nda ›srarc› olabilmeliyiz. Her koflulda bu insanlar›n tart›flma ve karar alma süreçlerine kat›lmalar›n› güvence alt›na almal› ve çal›flmay› bu yolla besleyip zenginlefltirebilmeliyiz. Sorunu en genifl gençlik kitlesinin gündemine sokmak, gençli¤e sorunun dolays›z muhatab› oldu¤unu kavratmak için uygun eylem biçimlerini gelifltirmeliyiz. Fakat bu asla, özellikle son y›llarda moda oldu¤u gibi sevimli görünme kayg›s›yla düzeysizleflmek, komedyenli¤e soyunmak anlam›na gelmiyor. Biçim özün yans›mas› oldu¤una göre, biçimi de bu ciddiyetle oluflturabilmeliyiz. Emperyalist sald›rganl›¤a karfl› g ö re v b a fl › n a ! Emperyalist savafl› durdurabilmek, emperyalizmi bölgede ve tüm dünyada yenilgiye u¤ratmak için, kapitalist sistemi tüm sonuçlar›yla beraber ortadan kald›rmak için önümüzde duran zorlu görev kitleleri seferber etmektir. Sahte umutlar de¤il, difle difl bir mücadele ça¤r›s›n›n birbirine kenetleyece¤i gençlik y›¤›nlar› emperyalizmin karfl›s›nda güçlü bir barikat olabilecektir. Bu barikat› ad›m ad›m örmek sorumlulu¤unu omuzlayan genç komünistler, bunu baflarabilecek bilince ve birikime sahiptirler. fiimdi görev bafl›na!
Ekim Gençli¤i
Yeni hükümet kuruluyor!
Gençli¤e vaadedilen emperyalist savafl, paral› e¤itim ve geleceksizlik... A K P ve CHP efendilerine itaatte s›n›r tan›m›yorlar Siyasete ‹MF-TÜS‹AD müdahalesi ile bafllayan süreç seçimlerle nihayet sona erdi. Ortaya ç›kan sonuç ise, 1987 genel seçimlerinden bu yana ilk defa tek partili hükümetin iflbafl›na gelecek olmas›d›r. Böylece sermaye, uzun zamand›r “siyasal istikrar”›n›n temel koflulu olarak gördü¤ü tek bafl›na iktidar›na kavuflmufl oldu. Yeni hükümet sermayenin emekçilere yoksulluk ve açl›ktan baflka bir fley getirmeyen y›k›m programlar›n› daha sorunsuz ve kararl› bir flekilde uygulayabilecek. Muhalefette kalan CHP’nin de
hükümet olacak olan AKP’den hiçbir fark› bulunmuyor. Çünkü bu parti de di¤er burjuva partileri gibi ‹MF’ye y›k›m programlar›n› uygulayaca¤›na dair söz vermifltir. Nitekim seçim sonuçlar› aç›kland›ktan sonra fevri bir ç›k›fl yaparak "sert muhalefetten" söz eden Deniz Baykal da sermayenin memnuniyetsizli¤i karfl›s›nda h›zla çarkederek “y›k›c› de¤il yap›c› muhalefet” olacaklar›n› belirtti. Bu da düzenin onlara biçti¤i rolü oynayacaklar› anlam›na geliyor. Sistemden rahats›z olan muhalefeti tekrar düzen içinde eritmek görevi muhalefetteki tek parti olarak CHP’ye kal›yor. Düzen d›fl› unsurlar›n düzene
Seçim çal›flmam›z üzerine Komünistler seçimlere; seçimlerin varolan çözümsüzlü¤ün bir sonucu olarak gündeme getirildi¤ini, taleplerimizi kazanmak için örgütlenmek ve mücadele etmek d›fl›nda bir çözüm yolunun bulunmad›¤›n›, gerçek kurtuluflun devrim ve sosyalizm mücadelesi ile mümkün oldu¤unu propaganda eden, kazanmak için örgütlenmek ve mücadele etmek gerekti¤ini ortaya koyan bir politik tutumla, Ba¤›ms›z Devrimci S›n›f Platformlar› ile kat›ld›lar. Politik platformumuzun bir yans›mas› olarak seçim sürecini yayg›n bir çal›flma dönemi olarak geçirdik. Bu dönemin bize yükledi¤i sorumlulu¤un bilinciyle yo¤un bir teflhir ve propaganda-ajitasyon faaliyeti örgütledik. Amerikanc› düzen partilerini teflhir eden binlerce bildiri ve afifli üniversitelerimizde yayg›n bir flekilde kulland›k. Özellikle üniversite kampüsü s›n›rlar›n›n d›fl›na ç›kan afifl çal›flmam›z ve bir dizi mahallede da¤›tt›¤›m›z Ekim Gençli¤i imzal› seçim bildirimizle etkili bir çal›flma yürüttük. Sahte vaad ve yalanlarla iflçi, emekçi ve gençlikten oy isteyen düzen partilerinin onlarca çeflit afiflinin yan›na gençli¤in çözüm yolunun devrimde oldu¤unu ifade eden binlerce afifl yapt›k. Üniversiteler cephesinden ördü¤ümüz faaliyetteki temel bak›fl›m›z çal›flmay› örgütsel ayaklar› ile beraber ele almak ve bu ayaklar› oluflturacak çal›flma temposu içerisine girmekti. Her yerelde istenilen karfl›l›¤› yaratmasa da, bak›fl plan›nda toklu¤un ve iddian›n ifadesi olarak oldukça anlaml›yd›. Bir dizi üniversitede istenilen sonuçlar› kendi s›n›rlar› içinde yaratt›. Çeflitli mahallelerde ve fabrikalarda BDSP’nin politik platformunu anlatmam›z ve bu alanlarda örülen çal›flmaya kat›l›m›m›z oldukça anlaml› idi. Gençli¤i üniversite s›n›rlar›na s›k›flt›ran bir çal›flma hatt› yerine iflçi ve emekçilerle buluflturan bir çal›flma tarz› ortaya konuldu. Seçim dönemi çal›flmam›z› gençli¤in temel taleplerini ve mücadele fliarlar›n› en genifl gençlik kesimlerine yaymaya çal›flan bir çal›flma olarak ele almam›z di¤er önemli bir noktayd›. Ç›kartt›¤›m›z her bildiri ve afiflte seçim, savafl, paral› e¤itim vb. gündemlerini birlikte ele ald›k. Ortaya konulan çal›flma tüm pratik eksikliklerine karfl›l›k oldukça anlaml› idi. Güçlerimizin s›n›rl›l›¤›na ra¤men seçim döneminin yaratt›¤› politik atmosferden iyi bir flekilde yararland›k. Politik fliarlar›m›z üzerinden yayg›n bir politik faaliyet yürüttük. K. Boran
yedeklenmesi ifli, AKP’nin taban›ndan kaynakl›, devletin yüksek katlar›nca hofl görülmeyecek bir tak›m radikal söylemler kullanmas› ya da türban sorununu çözme giriflimde bulunmas› koflullar›nda estirilecek “laiklik elden gidiyor” rüzgar›yla gerçeklefltirilmeye çal›fl›lacakt›r. CHP ve devlet partisi ordu elele vererek, emekçilerin ileri kesimlerini ve gençli¤i bu yapay gündem etraf›nda düzene ba¤lama girifliminde bulunacakt›r. Elbette baz› reformist ak›mlar da bir kez daha estirilen bu rüzgara kap›lacaklard›r. Oylar›n %46.5’inin meclis d›fl›nda kalmas› nedeniyle düzen medyas› taraf›ndan yapay bir meflruiyet tart›flmas› yarat›ld›. Sonras›nda bu tart›flma bir kenara itildi. Çünkü sermayenin has temsilcileri kurulacak hükümeti onaylayan aç›klamalar yapt›lar. Bu arada TÜS‹AD da tek parti iktidar›n› sevinçle karfl›lad›. Böylece piyasalara flimdilik olumlu bir hava hakim oldu. Bütün bunlar olurken sistem de AKP ve Tayyip Erdo¤an üzerinden çeflitli gerilimler yaratarak onu hizaya getirmeye çal›fl›yor. AKP döne döne sistemle uyum içinde olaca¤›n›n mesaj›n› veriyor. Nitekim Erdo¤an, seçim sonuçlar› belli olur olmaz yapt›¤› ilk konuflmas›nda, ‹MF ile iliflkilerin devam edece¤i, AB’ye girmek için her türlü gayretin gösterilece¤i ve yabanc› sermayen›n ülkeye çekilebilmesi için tüm olanaklar›n sa¤lanaca¤› yönünde aç›klamalar yapt›. Sonunda baflbakanl›k tart›flmas›ndan da geri ad›m atarak güven vermeye çal›flt›. ‹ M F ’ n i n y › k › m p ro g r a m › önceki meclisi sand›¤a gömdü Sermayenin öteki partileri ise baraj alt›nda b›rak›larak halk taraf›ndan cezaland›r›ld›lar. Bu sadece iktidar ortaklar›n› de¤il tüm meclisi kapsad›. Bunun temel nedeni, ‹MF programlar›yla açl›k ve sefalete mahkum edilen emekçi kitlelerin öfkesini kazanm›fl olmalar›d›r. Bu durum gelecekte de AKP ve CHP’nin ayn› akibeti yaflayacaklar›n›n somut bir göstergesidir. AKP ve CHP d›fl›ndaki partilerin silinmeleri, iflçilerin, emekçilerin ve gençli¤in sistem partileri nezdinde
✭
19
20 ✭ Ekim Gençli¤i düzene duydu¤u öfkeyi gösterdi. Bu partilerin bir k›sm› efendilerinin kendilerine görev vermeleri için bir kenarda bekleyecekler. Asli görevine dönen faflist MHP ise daha flimdiden sald›r›lar›na bafllad›. Hükümet zincirlerinden kurtulmas›yla gerçek yüzünü bir kez daha gösterecek olan bu it sürüsünün sald›r›lar›na karfl› gençli¤i bekleyen iki görev var. Gençlik hem bu gözü dönmüfl katillere gerekli yan›t› vermeli, hem de düellocu mant›¤a düflmemeli, bunlar›n arkas›ndaki sistemi hedef almal›d›r. Baraj› geçen di¤er iki sermaye partisi yaflanan y›k›m›n sorumlulu¤undan s›yr›larak seçimlerden baflar›l› ç›kabildiler. Ancak uygulanacak ‹MF program› ve Irak’a yönelik emperyalist savafla onay, iflsizli¤i, yoksullu¤u ve emekçilerin yaflad›¤› y›k›m› artt›racakt›r. Kardefl bir halk›n k›r›m›nda oynanacak maflal›k rolü, emekçilerin ve gençli¤in sisteme karfl› varolan güvensizli¤ini besleyecektir. Bu iflçilerin, emekçilerin ve gençli¤in iflçi s›n›f›n›n devrimci program› alt›nda birleflip mücadele etmesinin koflullar›n› olgunlaflt›racakt›r. Bu, biz genç komünistlere özel sorumluluklar yüklemektedir. Bofl hayaller ve gerçekler De¤erlendirilmesi gereken bir di¤er nokta ise, parlamenterist hayallerle yat›p kalkan reformist soldur. Bu partiler iflçiler, emekçiler ve gençli¤in öfkesini, Ankara’daki BDSP çal›flmalar› genç komünistlere birçok imkan sa¤lad›. Ankara’n›n birçok semtine BDSP materyallerini yo¤un bir biçimde götüren da¤›t›m ekibimizin ›srarl› çal›flmalar› sayesinde genifl kitlelere ulaflmay› baflard›k. Yayg›n bildiri da¤›t›m› ve afifl çal›flmalar›m›z s›ras›nda pek çok insanla konuflma, düzeni ve Amerikanc› düzen partilerini teflhir etme f›rsat› bulduk. ‹nsanlar›n s›kça sorular sormalar›, birçok konu hakk›nda görüfllerimizi ö¤renmek istemeleri vb. birçok anlaml› tepkiyle karfl›laflt›k. ‹nsanlar›n en çok sorduklar› sorulardan biri “neden meclisten bir fley beklemedi¤iniz halde seçimlere kat›l›yorsunuz?” sorusuydu. Her seferinde ayn› hassasiyetle seçim takti¤imizi anlatt›k. Sömürü düzenini, düzen partilerini teflhir etmek, onlar›n bu seçim oyununu bofla ç›karmak için seçimlere kat›ld›¤›m›z›; iflçi ve emekçilerin, gençlerin, kad›nlar›n kurtulufllar›n›n ancak kendi
parlamenter hayaller yayarak, gerisin geri düzene ba¤lamaktad›rlar. Hepsi politika yapman›n tek ve meflru ortam›n› parlamento olarak görmektedirler. Bunun en güzel örne¤ini son seçim çal›flmalar› vesilesi ile gördük. Parlamentoya girmek için türlü flaklabanl›klar yapt›lar. ‹lkeden en çok bahsedip de “ilkelerini” en çok çi¤neyenler yine bu partiler oldular. Bir k›sm› blok etraf›nda topland›. Kendilerini ciddi ciddi baraj› geçeceklerine inand›rd›lar. Seçim çal›flmalar› boyunca iflçilere, emekçilere ve gençli¤e dönük propagandalar›nda parlamentoyu bir kurtulufl yeri olarak göstermeye çal›flt›lar. ‹flçi ve emekçilerin sorunlar›n›n ancak kendilerinin parlamentoya girmesi ile afl›laca¤›n› söylediler. Gençli¤in kurtuluflu mücadelede Seçim sonuçlar›n›n iflçiler, emekçiler ve gençlik cephesinden hangi sonuçlar› yarataca¤› aç›kt›r. Yenilenen hükümet sald›r›lara kalan yerden devam edecektir. Sermayenin seçim sonucunu büyük bir sevinçle karfl›lamas›n›n temel nedeni budur. Hükümetin yeni ve tek partiden oluflmas›, sald›r› programlar›n› daha rahat uygulamas›n› sa¤layacakt›r. Böylece sermaye her alanda istedi¤i gibi at koflturacak, ihtiyaçlar›na uygun düzenlemeleri daha rahat yapacakt›r. Bu durumun gençlik cephesinden daha bir dikkatle gözetilmesi gerekiyor. 57. hükümetten kalan sald›r›lar bir yana, yeni kurulacak olan hükümetin ayn›
Seçim çal›flmalar›ndan...
zamanda bir savafl hükümeti olaca¤› kesinlik kazanm›flt›r. Bu savaflta pazarl›k konusu olan gençli¤in kan› oldu¤una göre, gençlik cephesinden sald›r›lar tok bir flekilde karfl›lanmak zorundad›r. Sermaye düzeninin gençli¤e güven duymad›¤›n› ve ona gelecek sa¤lama imkanlar›ndan yoksun oldu¤unu biliyoruz. Mevcut ekonomik kriz koflullar›ndra kurulacak hükümetin de gençli¤in taleplerini karfl›layamayaca¤› aç›kt›r. Gençlik meflru talepleri u¤runa mücadele etti¤inde terör sopas› gösterilecek ve daha fazla bask› uygulanacakt›r. Zaten burjuva partileri de gençli¤in temel sorunlar›n› çözme iddas›nda de¤iller. Seçim öncesinde Amerikanc› düzen partilerinin hepsi y›k›m programlar›n› uygulayacaklar›n› içtenlikle ifade ettiler. YÖK yasa tasar›s› da ‹MF program›n›n temel bir parças›d›r. Bu partilerin hiçbiri YÖK yasa tasar›s›na ve paral› e¤itime karfl› ç›kmad›klar› gibi, bu sald›r›lar› gayretkefllikle desteklediler. Gelinen yerde ise gençli¤e geleceksizlik ve emperyalist savaflta k›rmak ve k›r›lmak dayat›l›yor. Gençli¤in önünde iki seçenek bulunmaktad›r. Ya geleceksizli¤e mahkum olup karanl›k dehlizlerde bo¤ulacak ve emperyalisterin, yerli iflbirlikçilerinin ç›karlar› u¤runa haks›z bir savaflta ölecek ve öldürülecek ya da özgür ve ayd›nl›k gelecek mücadelesinin onurlu neferleri olacaklard›r. çal›flmas› bize önemli imkanlar sa¤lad›. Herfleyden önce Ankara’n›n farkl› semtlerindeki emekçilere ulaflt›k. Onlara iflçi s›n›f›n›n devrimci program›n› anlatma f›rsat› bulduk. Bu çal›flma genç komünistler için oldukça e¤itici ve gelifltirici oldu. Devrimcilerin kitlelere ulaflarak onlar içinde erimesinin önemini, devrimcilerle kitleler aras›ndaki ba¤› kopararak aralar›nda uçurum yaratmaya, devrimcileri kitlelerden yal›tmaya çal›flan düzenin planlar›n›n bofla ç›kar›lmas› gerekti¤ini tekrar gördük. Devletin tüm bask› ve y›ld›rma çabalar›na, gözalt› ve tutuklama terörüne ra¤men güçlenerek devam eden çal›flmalar›m›zda, iflçi ve emekçileri, düzen partilerinin tekleflen programlar›na karfl› iflçi s›n›f›n›n devrimci program› alt›nda birleflmeye ça¤›rd›k.
Kitlelerle kazanaca¤›z! mücadelelerinden geçti¤ini, çözümün mecliste olmad›¤›n› uzun uzun anlatt›k. ‹nsanlar anlatt›klar›m›z› ilgiyle dinlediler, söylediklerimizi ve düzenin çürümüfllü¤ünü onaylad›lar. Konuflmalar›m›z›n temel oda¤› seçimler olurken, öte yandan savafl, F tipi cezaevleri, YÖK yasa tasar›s› vb.’ni de teflhir etmeye çal›flt›k. Bugüne kadar bizlere bu sald›r›lar› yapanlar›n seçimlerden sonra da s›rça saraylar›na geri dönüp iflçi ve emekçilerin karfl›lar›na yeni y›k›m programlar›yla ç›kacaklar›n› anlatt›k. Çal›flmalar s›ras›nda en fazla ilgi ve soru iflçi ve emekçilerden geldi. Gençlerle yakalamakta zorland›¤›m›z havay› onlarla yakalayabildik. Gençlerin ço¤unun sand›¤a gitmeyecek olmas› nedeniyle ilgi zay›ft›. ‹ki hafta boyunca yo¤un olarak süren bildiri da¤›t›m› ve afiflleme
Ankara’dan genç bir komünist
Ekim Gençli¤i
BDSP’nin Esenyurt mitingi...
Komünden bugüne k›z›l bayraklar dalgalanmaya devam ediyor! ve emekçilerin içinde bulundu¤u duruma de¤inen Özdo¤an, Komünistler seçim çal›flmalar›m›z›n son halkas› olarak bunun sorumlusunun y›llard›r y›k›m programlar› uygulayan Esenyurt’ta 2 Kas›m günü Cumhuriyet Meydan›’nda miting düzen partileri oldu¤unu, iflçi ve emekçiler için gerçek düzenlediler. Miting haz›rl›klar› s›ras›nda BDSP çal›flanlar›na dönük faflist sald›r› gerçekleflti. Bir BDSP çal›flan› afifl yaparken kurtuluflun s›n›f›n devrimci program› etraf›nda örgütlenmekten, devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmekten geçti¤ini sivil faflistler taraf›ndan kurflunland›. Bu yap›lacak mitinge ayr› anlatt›. bir anlam kazand›rd›. N. fiafak Özdo¤an’dan sonra bir baflka BDSP çal›flan› daha Miting günü kürsü olarak kullan›lan araç saatler öncesinden söz ald›. Konuflmac›, seçimden ziyade seçim sonras›na iliflkin Cumhuriyet Meydan›’na çekildi. Esenyurt’un bu en merkezi konulara de¤indi. Yeni hükümetin uygulamaya sokaca¤› a¤›r yeri bir saat içinde devrimci fliarlar›n yaz›l› oldu¤u pankart ve afifllerle, k›z›l bayraklarla donat›ld›. Bu arada jandarma da alan› y›k›m programlar›ndan, tüm Ortado¤u’yu tehdit eden emperyalist savafltan ve bunlara karfl› s›n›f›n mücadele abluka alt›na alm›fl, tek s›ra halinde meydan›n çevresine görevlerinden söz etti. Konuflmalar, seçim sonras›nda örgütlü dizilmiflti. Alanda yerlerini alan kat›l›mc›lar›n pek ço¤unun elinde k›z›l mücadeleyi daha da yükseltme ça¤r›s›yla sona erdi. Daha sonra kürsüye Grup Eksen ç›kt›. Grup Eksen bayraklar vard›. Dalgalanan k›z›l bayraklar mitinge bambaflka seslendirdi¤i türkü ve marfllarla mitinge kat›lanlar› coflturdu. bir görüntü kazand›r›yordu. Çekilen halaylarla miting sona erdi. Mitingde ilk olarak bir BDSP çal›flan› konuflma yapt›. BDSP’nin niçin seçimlere girdi¤ini anlatan konuflmac› bir kez Ekim Gençli¤i/‹stanbul daha iflçi ve emekçileri düzen partilerinden hesap sormaya ça¤›rd›. Konuflmada gerçekleflen faflist sald›r›ya da yay›mlanan 27 Ekim tarihli say›s›n›n 3 Kas›m seçimlerini geride b›rakt›k. baflyaz›s›na bakmakta yarar var: “Gençlik Seçimler s›n›flar mücadelesi alan›na ç›kan de¤inildi ve bu sald›r›n›n savafl partilerine oy vermeyi reddetmelidir. her parti ve hareket cephesinden flu veya bu karfl›l›ks›z kalmayaca¤› Savafl partilerine verilen her oy emperyalist flekilde kendi s›n›f konumlar›na uygun bir vurguland›. savafla verilen bir onay olacakt›r. tutumun ve çal›flman›n konusu haline Ard›ndan söz alan ‹stanbul Ezilenlerin Sosyalist Platformu’nun getirildi. Daha önce de yapt›¤›m›z 3. bölge ba¤›ms›z sosyalist ba¤›ms›z sosyalist adaylar› baflta olmak de¤erlendirmelerde de¤indi¤imiz gibi, milletvekili aday› Müslüm üzere, ilerici anti-emperyalist partilere bugün için güç dengeleri ne olursa olsun, Turfan konuflmas›nda faflist verilecek oylar ise, savafl karfl›t› bir seçimler temelde iki platform ve iki sald›r›ya, bu sald›r›n›n hangi protesto anlam›n› tafl›yacakt›r.” program aras›nda idi. Bir yanda ‹MFamaçla gerçeklefltirildi¤ine Öncelikle sormak gerekiyor: “‹lerici TÜS‹AD program› ve bu programda de¤indi. Alandaki kitleden anti-emperyalist partiler” kimlerdir? Zira tekleflen Amerikanc› düzen partileri, di¤er "Faflizme karfl› omuz omuza!" bugün MGK’c› ‹P, AB’ci ÖDP ve DEHAP yanda s›n›f›n devrimci program› ve onun ve "Faflizmi döktü¤ü kanda kendisini anti-emperyalist ilan edenlerden temsilcileri. Bu iki platform ve program bo¤aca¤›z!" sloganlar› ilk akla gelenler. d›fl›nda seçimler vesilesiyle tutum yükseldi. Alan›n hemen DEHAP’la yap›lan görüflmelerde belirleyenler, iddialar›ndan ba¤›ms›z olarak yan›ndaki binada MHP’nin uzlaflma sa¤lanamamas›n›n ard›ndan ESP ortaya koyduklar› pratikle gerçekte ara belde teflkilat› da bulunuyordu olarak sahneye ç›k›lmas›, görüldü¤ü s›n›flara özgü bir tutars›zl›¤›n ve ve faflistler kalabal›k bir grup kadar›yla politik bir tercihin de¤il zorunlu yalpalaman›n örne¤i oldular. Komünist halinde mitingi izliyorlard›. bir durumun ürünü. Zira seslendi¤i kitleden bas›nda çeflitli vesilelerle bunlara yer Kitleden s›k s›k faflizme karfl› savafla karfl› oyunu ESP’ye, olmazsa ilerici verildi. mücadele sloganlar›n›n “anti-emperyalist” partilere vermesini Komünistler seçimlere Ba¤›ms›z Devrimci S›n›f Platformu ve platformun istemesi bunun göstergesi. Emperyalist yükselmeye bafllamas› hem savafl› protesto ad›na emekçilere, kendisini sosyalist adaylar› ile kat›ld›lar. Ortaya camdan bakan faflistleri hem birinci, ilerici “anti-emperyalist” olarak normal dönemleri katbekat aflan bir çal›flma de jandarma komutanlar›n› iddia etti¤i partileri ise sonraki s›ralara düzeyi ve temposu koydular. Platformun kayg›land›rm›fl olmal› ki koydu¤u bir oy pusulas› sunmak, o “ilerici baflar›s›, onun iflçi s›n›f›n›n devrimci alandaki jandarma ablukas› anti-emperyalist partiler”le ayn› kefeye program›yla olan güçlü ba¤›ndad›r. ‹flçi artt›r›lmaya baflland›. Miting girmek de¤il de nedir? s›n›f› ve emekçiler ad›na bir platform ve bir alan›n›n yan taraf›na ve ‹deolojik-s›n›fsal bak›mdan sa¤lam bir program ortaya koymak, herfleyden önce MHP’nin bulundu¤u binan›n temele oturulmad›¤› koflullarda bir platform kendisi d›fl›ndaki platformlar›n ve girifline s›ra s›ra asker dizildi. olarak ortaya ç›kman›n ve bir taraf olarak programlar›n geçersiz ilan edilmesini ve Müslüm Turfan’dan sonra iddia koyman›n hiçbir anlam› yoktur. Zira bunun nedenleri ile ortaya konmas›n› ‹stanbul 1. bölge ba¤›ms›z iddian›z bofla düfler ve platformunuz gerektirir. sosyalist milletvekili aday› N. tart›flmal› hale gelir. Bu aç›dan Özgür Gençlik dergisinin fiafak Özdo¤an konufltu. ‹flçi B. Ekin seçimden yaln›zca bir hafta öncesinde
‹deolojik tutars›zl›k politik kaypakl›k üretir
✭
21
22 ✭ Ekim Gençli¤i
Düzen sald›r›lar›na devam ediyor! Ankara Ekim Gençli¤i olarak seçim süresince BDSP ’ye destek verdik. Seçim çal›flmam›z› yo¤un ve yayg›n bir flekilde sürdürdük. Bu çal›flmalar s›ras›nda birçok iflçi ve emekçi ile yak›n iliflkiler kurduk. Program›m›z› onlara tafl›d›k ve tart›flt›rd›k. Emekçiler cephesinden çal›flmalar›m›z ilgiyle karfl›land›. Bu ilgi sermaye devletinin gözünden kaçmam›fl olacak ki,
çal›flmalar›m›z› engelleyebilmek amac›yla BDSP çal›flanlar›ndan Nurbay Irmak, Y›ld›r›m Do¤an, Serdar Özbek, Ülker fiener arkadafllar›m›z› gözalt›na alm›flt›r. Nurbay Irmak ve Y›ld›r›m Do¤an as›ls›z gerekçelerle tutuklanarak Ulucanlar Cezaevi’ne konulmufltur. Bu sald›r›lar bizi engellemedi¤i gibi daha da h›rsland›rm›flt›r. Bu engelleme giriflimine ra¤men
çal›flmalar›m›z tüm h›z›yla devam etmifltir. Sald›r›lar›n devrimci faaliyetimizi engellemeyece¤ini defalarca hayk›rd›k. Bugün de ayn› fleyi söylüyoruz. Tüm faflist bask› ve sald›r›lar bizlerin devrimci çal›flmas›n› engelleyemeyecek, devrimci iradesini k›ramayacakt›r. F a fl i s t b a s k › l a r bizi y›ld›ramaz! Ya fl a s › n d e v r i m v e s o s y a l i z m !
ODTÜ’de Nurbay Irmak’la dayanışma etkinlikleri Ekim Gençli¤i okuru Nurbay Irmak’›n tutuklanmas› ö¤rencisi oldu¤u ODTÜ’de de devrimci ve ilerici ö¤renciler taraf›ndan da protesto edildi. 13 Kas›m Çarflamba günü okula yayg›n bir flekilde as›lan afifllerle ve Fizik Bölümü önüne aç›lan standla bafllayan “Arkadafl›ma özgürlük kampanyas›” dahilinde insanlar bilgilendirilmeye çal›fl›ld›. Yemekhane ve kantinlerde bildiri da¤›t›larak tek tek insanlarla devletin özelde Nurbay arkadafl›m›za genelde ise devrimci hareketin tümüne sald›rganl›¤›n›n nedenleri üzerine konufluldu. 14 Kas›m Perflembe günü yemekhane önünde bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Okunan bas›n metni s›k s›k sloganlarla kesildi. “Bask›lar bizi y›ld›ramaz!” slogan›yla bafllayan bas›n aç›klamas›nda “YÖK, jandarma, soruflturma, bu abluka da¤›t›lacak!”, “Savafla hay›r, kahrolsun emperyalizm!”, “Kurtulufl yok tek bafl›na, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaflas›n devrim ve sosyalizm!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Zindanlar y›k›ls›n, tutsaklara özgürlük!” at›lan di¤er sloganlard›. Hafta içinde ODTÜ Ekim Gençli¤i olarak bu konuyla ilgili yayg›n bir afifl çal›flmas› ve bilgilendirme faaliyeti yürüttük. Ekim Gençli¤i / O D T Ü
Nurbay Irmak’la ilgili bas›n aç›klamas› metni:
Arkadafl›ma özgürlük! Nurbay Irmak 2 hafta önce evinin önünden sivil polislerce gözalt›na al›n›p 4 gün sonra ç›kar›ld›¤› savc›l›kta tutuklanm›flt›r. Hiçbir tutarl› gerekçe gösterilmeden gözalt›na al›nan ve tutuklanan arkadafl›m›z flu an Ulucanlar Kapal› Cezaevi’ndedir. Arkadafl›m›z Nurbay Irmak ODTÜ’de bir ö¤rencidir. Nurbay ö¤rencilerin sorunlar›na sahip ç›kan, ö¤rencilerin akademik-demokratik üniversite mücadelesinin öznesi olan bir ö¤rencidir. YÖK’ün üniversitelerdeki egemenli¤ine, üniversitelerin sermayeye hizmet olarak sunulmas›na, gerici-milliyetçi-faflizan e¤itim müfredatlar›na, devletin kolluk güçlerinin üniversitelerdeki egemenli¤ine, bilimin metalaflt›r›lmas›na ve ö¤rencilerin yozlaflt›r›larak kendi toplum ve dünyas›na yabanc›laflt›r›lmas›na karfl› olan bir ö¤rencidir. Özgür üniversite ve özgür bilimden yanad›r. Düflünen, sorgulayan, taraf olan bir ö¤rencidir. Nurbay arkadafl›m›z YÖK’ün de¤il bilimin, sermaye üniversitesinin de¤il ezilen y›¤›nlar›n üniversitesinin, yozlaflt›r›lan gençli¤in de¤il sorgulayan ve üreten gençli¤in taraf›ndad›r. Nurbay arkadafl›m›z bu yüzden tutuklanm›flt›r. Arkadafl›m›z Nurbay Irmak emperyalist savafl makinesi ABD’nin de¤il ezilen Ortado¤u halklar›n›n yan›ndad›r. Nurbay Irmak, Ortado¤u’ya yönelik yeni bir askeri müdahalenin haz›rl›klar›n› yapan, hizmetindeki ‹srail’le y›llard›r Filistin halk›na ac›, gözyafl› ve kin b›rakan ABD emperyalizminin karfl›s›ndad›r. Arkadafl›m›z›n yeri savafl karfl›t› sokak eylemleridir. Gönlü dünyan›n asalak fleyhlerinin, petrol silah tacirlerinin ‹ntifada’daki Filistinli çocuklara, ambargodan dolay› Irak’ta ilaçs›zl›ktan ölen onbinlerce çocu¤a hesap vermesinden yanad›r. Arkadafl›m›z ezilen halklar›n taraf›ndad›r. Bu ülkenin gençlerinin kardefl bir halka karfl› cepheye sürülmesini istemez. Halbuki ABD ufla¤› TC, ordusuyla, medyas›yla çoktan Irak’a karfl› büyük fleytan›n yan›nda savafl›n› bafllatm›flt›r. Savafl hem Ortado¤u halklar›na karfl›d›r, hem de Nurbaylar’a. Nurbay arkadafl›m›z bu yüzden tutuklanm›flt›r. Arkadafl›m›z Nurbay Irmak seçim döneminde çürümüfl ABD’ci, ‹MF’ci düzen partilerinin ve burjuvazinin de¤il iflçi ve emekçilerin, ezilenlerin çal›flmas›n› yürütmüfltür. Nurbay kokuflmufl düzenin de¤il devrimin, kapitalist barbarl›¤›n açl›¤›n ve sefaletin de¤il kardeflçe bir düzen olan sosyalizmin yan›ndad›r. Onun ç›kar› emekçilerin, emekçilerin ç›kar› onun ç›kar›d›r. Nurbay burjuvaziye karfl›d›r. Türk burjuvazisi ve devlet ayg›t› TC de tanklar›yla, toplar›yla, iflkenceleri, sindirme politikalar›, yarg›s› ve cezaevleri ile Nurbaylar’a karfl›d›r. ‹flçi s›n›f›n›n genç yoldafl› Nurbay Irmak bu yüzden tutuklanm›flt›r. Nurbay Irmak’a özgürlük!
Ekim Gençli¤i
KTÜ’de ÖTK seçimlerinin gösterdikleri..
Düzenin aldatmacas› devam ediyor KTÜ’de YÖK’ün anti-demokratik uygulamalar›ndan biri olan ÖTK (Ö¤renci Temsilcisi Konseyi) seçimleri yap›ld›. 18 Ekim 2002 tarihinde yap›lan Ö¤renci Temsilcisi seçimleri üniversitenin kendine uygun adaylar›n›n seçtirmesiyle sonuçland›. Ö¤renci Temsilcisi aday baflvurular›n›n koflullar›na bakt›¤›m›zda, üniversitenin seçtirdi¤i kendine uygun adaylar›n özelliklerini daha iyi anlayabiliriz: -Alt dönemden dersi olmamak. -Normal e¤itim süresini aflmam›fl olmak. -Siyasi parti veya yan kurulufllara üye olmamak. -Herhangi bir ceza almam›fl olmak. Görüldü¤ü üzere YÖK, apolitik, yönetimle sorunu olmayan, söyleneni yapan, elefltiride bulunmayan, iflbirlikçi ö¤renciler aramaktad›r. Ayr›ca YÖK, yaratmak istedi¤i ö¤renci tipini de bu koflullarla ortaya koymufltur. N e re d e d e m o k r a s i ? Bu koflullar› tafl›mayan ö¤rencilerin aday olamamas› antidemokratik bir uygulamad›r. Fakat okul yönetimince, kendilerine yak›n olup, konseye getirmek istedikleri ö¤rencilerin yukar›da sayd›¤›m›z koflullara uyup uymad›¤› hiç de önem arz etmiyor. Bu iki yüzlü okul yönetimi bununla da kalm›yor. Ö¤renci Temsilcisi seçilen insanlar›n, ço¤unun Ülkü Ocaklar›’n›n arka bahçesi durumundaki Ö¤renci Derne¤i’nin üyesi olmas› bir rastlant› m›d›r? Hay›r! Herhangi bir yasal dayana¤› olmayan, faflist uygulamalar›yla tan›nan Ö¤renci Derne¤i Ö¤renci Temsilcisi yasal çerçevesi içinde karfl›m›za ç›km›flt›r. Birkaç sessiz temsilciyi de aralara serpifltirip Ö¤renci Temsilcileri’nin demokrat insanlar oldu¤unu gösterip gözlerimizi boyamaya çal›fl›yorlar. Tam da bu uygulama içerisindeki ajanlar› (Ö.T.) bireylerin gözünü korkutarak, insanlar› sindirmeye, yani
toplumsal mücadeleden soyutlamaya çal›flmaktad›r. Her vesileyle ö¤rencilere ceza ya¤d›ran, kolluk kuvvetlerine ö¤rencileri coplatan, ö¤renci düflman› okul yönetimi, bu cezalar› her uygulamada oldu¤u gibi bunda da kullanm›flt›r. Ö¤rencileri F tipi üniversitelere hapseden YÖK, yönetimi yandafllar›yla bu hiyerarflide at koflturmaya çal›fl›yor. Sorunlar›m›z› çözeceklermifl! Güya Ö¤renci Temsilcileri sorunlar›m›z› yönetime götürecek, çözümü için u¤raflacak, haklar›m›z› savunacak (d)elikanl› kahramanlarm›fl. Yan›lg›ya düflmeyin! Bizlere sorun ç›karan, e¤itim haklar›m›z› her geçen gün elimizden alan YÖK’te somutlaflan sermaye düzenidir. Mücadele etmeden hiçbir hak kazanamayaca¤›m›z aç›kt›r.
‹flte gençli¤in gerçek çözümü Düzenin, YÖK arac›l›¤›yla getirdi¤i bu aldatmacaya kanmayaca¤›z. Bu girifl koflullar› alt›nda ÖTK’lar›n sorunlar›m›za hiçbir çözüm getiremeyece¤ini, düzenin bofl vaatlerle bizleri oyalamaya, sindirmeye çal›flt›¤›n› çok iyi görmekteyiz. Bu haliyle düzenin Ö¤renci Temsilcileri’nden bekledi¤i, yönetimin s›n›flar›m›zdaki muhbirleri olmalar›d›r, yönetimden ald›klar› emirleri ö¤rencilere dayatan faflist bir bask› arac› haline gelmeleridir. Bizlerin temsilcileri devrimci önderlerdir. Sorunlar›m›z›, meydanlarda hayk›rarak dile getirmeliyiz. Haklar›n verilmedi¤ini, meydanlarda mücadeleyle al›nd›¤›n›, çözümün devrimde, sosyalizmde oldu¤unu bilmekteyiz. Kurtulufl yok tek bafl›na, ya hep b e r a b e r ya hiçbirimiz! Ekim Gençli¤i/KTÜ
Harçlara %30-40 zam geldi!
Paral› e¤itimde bir ad›m daha Üniversitelerde y›llard›r hayata geçirilmeye çal›fl›lan paral› e¤itim uygulamas› yeni ad›mlarla güçlenerek sürdürülüyor. Üniversite gençli¤i aç›s›ndan yaflanan bu süreç hiç de yeni de¤il. Bunun ilk ad›m› 1980 askeri darbesi ard›ndan kurulan YÖK ile at›ld›. YÖK’ün kurulmas› ile beraber üniversitelerde sermayenin ç›karlar› do¤rultusunda bir dönüflüm süreci yaflanmaya bafllad›. Bunun sonuçlar›ndan biri de üniversite harçlar›d›r. Bafllang›çta sembolik miktarlarda al›nan harçlar giderek üniversiteyi ticari bir kurum haline dönüfltüren bir rol oynad›. Toplanan bu paralar ile sermaye e¤itimi ticari bir süreç haline sokmakta ve harçlar› ise bunun ilk meflru zemini haline getirmektedir. ‹kinci önemli yan› ise harçlarda y›llard›r yaflanan art›fllarla bu paralar art›k sembolik olmaktan ç›km›fl, üniversiteler “paras› olanan›n okuyaca¤›” ticari kurumlar haline gelmifltir. ‹lk baflta “masum”
miktarlarda olan harçlar bugün yüzmilyonlarla ifade edilen miktarlara ulaflm›flt›r. Bugün üniversitelerimizin birço¤unda bu ticarileflme sürecinin sonuçlar› ile karfl›lafl›yoruz. Birçok üniversitenin kantini fast-food restorantlar›n› and›ran bir flekle sokulmufl durumda. Yine birçok üniversitede yemek ücretleri 1-2 milyon aras›nda de¤ifliyor. Transkript ve ö¤renci belgeleri paral›, yaz okulu ücretleri inan›lmaz düzeylerde... Ve son olarak harçlara %30-40 art›fl yap›ld›. Buna göre ö¤renci harçlar› 30100 milyon aras› artm›fl olacak. E¤itimi ticarilefltirme, üniversite kap›lar›n› iflçi-emekçi çocuklar›na tümüyle kapatma do¤rultusunda at›lan ad›mlar mecliste bekleyen YÖK yasas› ile yeni bir düzeye ç›kacak. Sermayenin kendi cephesinden ad›m ad›m infla etti¤i duvarlar› parçalamak ve üniversitelerimize sahip ç›kmak için mücadeleyi yükseltmeliyiz.
✭
23
24 ✭ Ekim Gençli¤i
Büyük Zindan Direnifli’nin 3. y›l›...
Devrimci tutsaklar teslim al›namad›! 99 yi¤it devrimcinin flehit düfltü¤ü, yüzlercesinin sakat kald›¤› büyük zindan direnifli, ödedi¤i bedeller ve yaratt›¤› de¤erlerle 3. y›l›na girmifl bulunuyor. ‘80 karfl› devriminin ard›ndan cezaevleri devletin çok özel bir yüklenme alan› haline geldi. D›flar›daki muhalefeti bask› ve terör yoluyla belli ölçülerde kontrol alt›na alan sermayenin faflist diktatörlü¤ü, devrimcileri teslim almak amac›yla cezaevlerine yöneldi. Bu y›llardaki ilk dayatma ve sald›r›lar devrimcilerin bedenlerini siper etmeleri ile püskürtüldü. ‘82’de ödenen bedellerin ard›ndan ‘84’de
tek tip elbise uygulamas›na ve di¤er dayatmalara karfl› daha kapsaml› bir yan›t verildi. Bu süreçte 4 devrimcinin ölüm orucunda flehit düflmeleriyle baz› haklar kazan›ld›. Ancak bu kazan›mlar› korumak ve yeni sald›r›lara yan›t vermek için devrimciler, bundan sonra da dönem dönem bedenlerini açl›¤a yat›rd›lar. ‘91 1 Temmuz genelgesiyle hücre uygulamas›n›n yolu düzlenmeye çal›fl›ld›. Devrimci tutsaklara yönelik fiili hak gasplar› ve sald›r›lar yafland›. ‘95’te Buca’da, ‘96’da Ümraniye’de faflist katliamlar gerçeklefltirildi. Bu katliamlar
Ölüm Orucu direniflçisi Muharrem Kurflun’la konufltuk...
“‹çeridekilerden çok d›flar›daki hücrelerin y›k›lmas› gerekiyor!” - 20 Ekim 2000 tarihinde bafllayan ve gerek süresiyle gerekse de ödenen bedelleri ile Türkiye’de ve dünyada efli benzeri olmayan bir direniflte 1. Ölüm Orucu ekibindeydiniz. Bize yaflad›¤›n›z süreci anlat›r m›s›n›z? M . K u r fl u n : Ölüm Orucu’na bafllarken 9 maddelik bir talepler listemiz vard›. Bu listede merkeze oturan ise hücreleri y›kma perspektifimizdi. Ancak direniflin amac› ve hedefleri bu talebi aflmaktayd›. Kald› ki zindanlar› ve F tiplerini y›kma bak›fl› zindanlarla ve tutsaklarla s›n›rlanabilir bir bak›fl de¤ildir. Bunun d›flar›daki mücadeleden etkilenen ve d›flar›y› etkileyen birçok pratik ve politik yan› vard›r. Bunun yan›nda direniflin zaferle taçlanmas› durumunda bunun d›flar›ya sunaca¤› moral katk›y› da sayd›¤›m›zda, zindan direnifli içeriden çok d›flar›y› ba¤lamaktayd›. Olmas› gereken anlam›nda s›n›f hareketini, olan anlam›nda ise gençlik hareketini.... Varolan gerçeklik üzerinden bakt›¤›m›zda, zindanlardaki tutsaklar›n a¤›rl›kl› bir bölümü ö¤renci kökenli. Bu olmas› gereken bir durum olarak de¤il, bir gerçeklik olarak böyledir. Dolay›s›yla ö¤renci gençlik direnifle en yo¤un deste¤i sunmak durumundayd›. 19 Aral›k öncesi gençlik hareketi buna uygun bir pratik sergiledi. Bir yerde gelece¤ine sahip ç›km›flt›. Ancak 19 Aral›k sonras› için ayn› fley söylenemez. - 19 Aral›k sald›r›s› söylediklerinizi teyid eder nitelikteydi. Sald›r› sadece zindanlarla s›n›rl› kalmad›. Faflist sermaye devleti içeriye sald›rd›¤› kadar d›flar›ya da sald›rd›. Bu sald›r›lardan en çok pay›n› alan gençlik oldu... M . K u r fl u n : Tam da bu nedenle gençlik Ölüm Orucu Direnifline, yani gelece¤ine 19 Aral›k sonras›nda daha fazla sahip ç›kmak zorunda idi. Bunun koflullar› ne kadar vard›, çok fazla bilemiyorum. Ancak yaflanan sessizlikte bedel ödeme kayg›s› ve umutsuzlu¤un belirleyici oldu¤unu düflünüyorum. Ko¤ufllarda direnmek çok daha kolayd›. Toplu halde olman›n verdi¤i maddi-manevi destek çok fazlayd›. 19 Aral›k’la beraber hücrelere at›lanlar sadece devrimci tutsaklar de¤illerdi. Bunun yan›nda d›flar›dakiler de duvar› korku ve kayg›dan örülmüfl hücrelere hapsedildiler. Bu hapsetme gençlik üzerinde çok daha yayg›n oldu. Birey olamayan gençler bireycileflip hücrelere hapsoldular. ‹çeridekilerden çok bu hücrelerin y›k›lmas› gerekiyor. Bu görev baflta genç yoldafllar›m›za ve siper yoldafllar›m›z›n omuzlar›ndad›r. Bu onurlu göreve lay›k olduklar›na ve olacaklar›na inan›yorum.
ve Eskiflehir tabutlu¤unun aç›lmas›yla devrimci tutsaklar bir kez daha barikatlaflan bedenleriyle direnifle geçtiler. ‘96 Ölüm Orucu direnifli 12 devrimcinin flehit düflmesiyle ve devletin diz çökmesiyle zafere ulaflt›. Sermaye devleti diz çökmesine karfl›l›k 6 May›s genelgesi ile tekrar sald›r›ya geçmek istedi, fakat bu genelge de devrimci tutsaklar›n direnifline çarp›p y›rt›ld›. ‘99 seçimleri ard›ndan devrimci tutsaklara yönelik sald›r›larla cezaevleri sorunu temel bir gündem haline geldi. Seçimlerden sonra ‹MF programlar›n›n sorunsuz uygulanmas› sistem aç›s›ndan zorunlu bir hale gelmiflti. Bu içerde iflçi ve emekçiler aç›s›ndan ekonomik çöküntü ve hak gasplar› anlam›na geliyordu. Ecevit’in en özlü flekilde ifade etti¤i gibi, “cezaevleri yola getirilmeden ‹MF programlar› uygulanmas› olanaks›z”d›. Böylece Ecevit Amerika’ya gidifl öncesi Ulucanlar katliam›n›n start›n› vermifl oldu. Burdur ve Bergama provalar› ile Ulucanlar katliam› devam ettirilmek istendi. Devletin F tipine geçifl haz›rl›klar› karfl›s›nda devrimci bir öngörü ile üç devrimci parti (TK‹P, DHKP-C, TKP(ML)) 20 Ekim 2000 tarihinde Büyük Zindan Direnifli’ni bafllatt›lar. Bir ay sonra süresiz açl›k grevi ölüm orucu direnifline dönüfltürüldü. Bu dönemde direnifl d›flar›da etkisini gösterdi ve kitlesel eylemliliklerle devrimci tutsaklar›n direnifli sahiplenildi. Sonras›nda bir y›ld›r haz›rl›klar› sürdürülen 19 Aral›k faflist katliam› 28 devrimci tutsa¤›n hunharca katledilmesiyle gerçeklefltirildi. Fakat devletin hesaplar› tutmad› ve devrimci tutsaklar direnifl gelene¤ini sürdürerek düflman› acz içinde b›rakt›lar. Böylece 19 Aral›k, tarihin gördü¤ü en vahfli katliamlardan biri ve tarihin gördü¤ü en görkemli direnifllerden biri olarak tarihe yaz›ld›. Sald›r› sadece içeride de¤il ayn› zamanda d›flar›da da, özellikle gençli¤e yönelik gözalt› ve tutuklama terörü olarak yafland›. Katliam›n ard›ndan devrimci tutsaklar F tipi cezaevlerine nakledildiler. Fakat burada da direnifl bitmedi, tersine di¤er devrimci tutsaklar›n da kat›l›m›yla büyüdü. Bu süreçte direnifl devrimci
Ekim Gençli¤i
tutsaklar›n teslim al›namayaca¤›n› kan›tlayarak kararl›l›kla sürdürüldü. Ancak zindanlarda süren direniflin, ödenen bedellere ra¤men, d›flar›dan desteklenmedi¤inde sonuç almaya yetmedi¤i bu süreçte bir kez daha görüldü. Bu dönem, ne umutsuzlu¤a kap›larak direnifli bir an önce bitirmek isteyenlerin dedi¤i gibi fiili bir yenilgi, ne de direnifli tek yanl› alg›layanlar›n sand›¤› gibi
zaferin sadece flehitlerle kazan›lamad›¤› bir denge haliydi. Komünistlerin 19 Aral›k sonras›nda ›srarla d›flardan destek eylemleri örgütlenmesi gerekti¤ini vurgulamalar› bu yüzdendi. O gün bir tak›m geri kurumlar›n eylem karar› almas›n› bekleme ya da daha fazla flehidin bizi zafere ulaflt›rmas›n› bekleme bak›fl› ile hareket edenler direniflin görevlerini kavrayamam›fllard›. D›flar›da eylemli bir süreci gelifltirme görevi hala
da önümüzde durmaktad›r. Bu, tüm devrimcilerin, ilerici ve demokratlar›n ertelenemez görevidir. Özellikle 19 Aral›k’ta kitlesel gözalt› ve tutuklama terörü ile karfl›laflan ve bugün de hücre iflkencesine yo¤un bir biçimde maruz kalan gençlik, hücre sald›r›s›n› parçalamak için direnen devrimci tutsaklar›n yan›nda yer almal›d›r.
Ö l ü m O r u c u d i r e n i fl ç i s i F a t i m e Akal›n ile konufltuk...
“Hücre sald›r›s› tüm toplumu hedef alan bir sald›r›” Gelinen aflamada F tipleri ve Ölüm Orucu Direnifli için ne düflünüyorsunuz? F a t i m e A k a l › n : 20 Ekim 2000’de bafllayan direniflin 19 Aral›k’ta yap›lan katliamla bitirilmeye çal›fl›lmas› ve devrimci tutsaklar›n fiziki olarak F tiplerine götürülmesi süreci yafland›. Burjuvazi aç›s›ndan as›l sorun devrimci tutsaklar› teslim almakt›. Bizim aç›m›zdan ise as›l sorun teslim olmamak, ideolojik-politik ve siyasal kimli¤imize sahip ç›kmakt›. Direnifle bafllarken de bunu böyle koymufltuk zaten. Devrimci kimli¤imizi hiçbir koflulda teslim etmeyece¤imizi, son kifli kalana kadar direnece¤imizi söylemifltik. - TV’lerde Ölüm Orucunun bitti¤ine ve mahkumlar›n sanatsal ürünler vermeye bafllad›klar›na dair görüntüler yay›nlan›yor. Siz neler düflünüyorsunuz bu konuda? F a t i m e A k a l › n : Orada gösterilenler daha çok adli ve islami kesimden gelen insanlar için geçerli. Devrimciler hiçbir koflulda onlar›n iflliklerinde çal›flmay› kabul etmiyor, tredmanlar›na uymuyor. Mesela Kand›ra F tipinde siyasi tutsaklardan tredmana uyan insan say›s› 5. Bu da çok önemli, çünkü uygulad›¤› tecride ra¤men 5 kifliyi teslim alabilmesi hiçbir fley ifade etmiyor. Devlet aç›s›ndan bir zafer yok. Bizim aç›m›zdan mevzi anlam›nda kay›plar›m›z var evet, ama direniflin görkemi karfl›s›nda siyasal bir zafer de var. Çünkü 3 kiflilik, 1 kiflilik yerlere bile konsalar, insanlar hala direnmeye devam ediyorlar. Bugün F tipi cezaevlerinde bir flehit haberi al›nd›¤›nda ya da herhangi bir sald›r› oldu¤unda tutsaklar slogan at›yor, kap›lara vuruluyor. Oradaki iletiflimi devlet hiçbir flekilde kesebilmifl de¤il. Benim kardeflim Kand›ra F tipinde yatt›¤› için biliyorum. fiehit haberi ald›klar› zaman kap›lar› dövüp slogan at›yorlar. Hangi saat olursa olsun bütün cezaevi inliyor. Bu, devlet aç›s›ndan siyasal bir yenilginin göstergesidir. - Mücadele sürecinde gençli¤in karfl› karfl›ya kald›¤› en önemli sorun nedir sizce? F a t i m e A k a l › n : Yap›lmak istenen ve F tipleri ile de baflar›lmaya çal›fl›lan, iflçileri, emekçileri, gençli¤i toplumsal sorunlardan, kendi sorunlar›ndan yal›tmak. Böylece kimliksiz, kifliliksiz, örgütsüz insan modeli yaratmak. Hücrelerde yaln›zlaflt›rma dedi¤imiz fley burada flekilleniyor iflte. Gençlik aç›s›ndan da böyle. Bugün savafl gündemli bir süreç yaflan›yor. Önümüzdeki
dönem gençlik savafla sürülecek, kurban edilecek emperyalistlerin ç›karlar› u¤runa savaflacak ve ölecek. Yaflam›n içinde ölüm var, ama kendisi için olmayan bir ölüm olacak bu. ‹flte as›l sorun burada, yani bizim aç›m›zdan niçin, nas›l yaflad›¤›m›z nas›l öldü¤ümüzün belirleyicisi olacak. E¤er bugün kendimize apolitik bir yaflam biçimi seçersek yar›n o emperyalist odaklar için gidip kurban olaca¤›z, ölece¤iz. Ama kendimiz için yaflamaya bafllad›¤›m›z andan itibaren de ölebiliriz, evet bu Ölüm Orucunda ölüm olabilir, ya da sokak ortas›nda bir kurflunlanma olabilir ya da mücadele ederken bir barikatta... Ama yaflad›¤›m›z sürece özgür yaflam›fl olaca¤›z. Gerçekten yaflam›fl olaca¤›z. Yaflam›m›z›n anlam› gerçekten o zaman olacak. Çünkü yaflam›n anlam›, nefes al›p vermek, yemek yemek de¤il. ‹nsan› insan yapan onun kimli¤i, düflüncesi, düflünebiliyor olmas› ve bir belle¤e sahip olmas›. Gerçek anlamda yaflaman›n koflulu, bugün düzene karfl› cepheden savaflç› kimli¤i ile ortaya ç›kmakla, örgütlenmekle, kendi gelece¤ini yaratmakla mümkün. - Hücre tipi hapishanelerin gençli¤in önünde büyük bir engel olarak durdu¤una sohbetlerimizden tan›k oluyoruz. Sizce de bu gerçekten böyle mi? F tipleri gençli¤in bedel ödemesini a¤›rlaflt›rd›¤› oranda onu düzene yak›nlaflt›rabilir mi? F a t i m e A k a l › n : F tipi sald›r›s› sadece cezaevlerine yönelmifl bir sald›r› de¤ildi. As›l olarak d›flar›ya yönelmifl bir sald›r›yd›. Bu sald›r›n›n içerisi ile d›flar›s› aras›ndaki ba¤lant›n›n tam anlafl›lamad›¤› koflullarda bu tür kayg›lar önplana ç›kabilir. Direniflin görkeminin belli bir zamandan sonra gündemden düflmesi/düflürülmesi kitlelerde umutsuzluk ruhhali yaratm›fl olabilir. Devletin istedi¤i de bu zaten. Toplumsal sorunlardan, mücadeleden uzak duran bir gençlik yaratmak. Ancak bu umutsuzlu¤un h›zla afl›lmas› gerekiyor. Çünkü devrimcilerin, komünistlerin kendisi umuttur toplumda. En geri insana dahi gitti¤inde bu umudu gözlerinde tafl›mal›s›n. O sendeki umudu, sendeki o devrim için savaflma azmini ve enerjisini gördü¤ü koflullarda umudu hissedecektir. As›l sorun bizim kendi enerjimize güvenmemiz, kendi öz örgütlülüklerimizi yaratmam›z ve de umut oldu¤umuzun bilincinde olmam›zd›r. Gençli¤in bunun fark›na varmas› gerekir. Herfleyden önce gençlik gelecektir, gelecek de sosyalizmdir.
✭
25
26 ✭ Ekim Gençli¤i
Kokuflmufl sermaye düzeninin karanl›k yüzü...
Susurluk ve çete devleti 3 Kas›m 1996’da yaflanan s›radan bir kaza ve kazayla ortaya ç›kan s›ra d›fl› iliflkiler. Sedat Bucak, Abdullah Çatl› ve Hüseyin Kocada¤’›n kamyonun çarpt›¤› mersedeste bir arada olmalar› “derin devlet”in kirli ve karanl›k yüzünün bütün aç›kl›¤›yla ortaya serilmesini sa¤lam›flt›r. Kazazedelerden biri DYP fianl›urfa milletvekili ve Bucak aflireti lideri Sedat Bucak’t›r. PKK’ye karfl› devlet yanl›s› politika izleyen aflirete devlet çok çeflitli ayr›cal›klar tan›m›flt›r. Bundan dolay› afliretin her türlü kaçakç›l›k ve bireysel ç›karlar u¤runa iflledikleri suçlar göz ard› edilebilmifl ve her türlü silah ihtiyaçlar› karfl›lanm›flt›r. ‹kinci kazazede ise eski ‹stanbul Emniyet Müdür yard›mc›s› Hüseyin Kocada¤’d›r. Sisteme karfl› her türlü muhalif güçlerin karfl›s›nda durmufl ve onlarca devrimcinin katledilmesinde büyük rol oynam›flt›r. Buna ra¤men s›rf Alevi oldu¤u için sermaye düzeni taraf›ndan “ilerici” olarak yans›t›lmaya çal›fl›lm›fl ve negatif ayr›mc›l›ktan pay›n› alm›flt›r. Son kazazede ise faflist ülkücü mafya liderlerinden biri olan Abdullan Çatl›’d›r. M‹T’in yönlendirmesi alt›nda çok say›da devrimcinin katledilmesinde görev alan bu kanl› katilin sorumlulu¤unu tafl›d›¤› en önemli olay Ankara Bahçelievler’de 7 T‹P’linin katledilmesi olay›d›r. Susurluk kazas› döneminin baflbakan› Tansu Çiller, "Devlet için kurflun atan da kurflun yiyen de flereflidir" diyerek faflist çete reisi Çatl›’y› sahiplenebilmifltir. Devlet içerisinde her türlü karanl›k gücün yer ald›¤› bir oluflum bulunmaktad›r. Bu özel suç örgütü içerisinde yukar›daki kiflilerin d›fl›nda T. Çiller, Özer Çiller, Mehmet A¤ar, M‹T Müsteflar Yard›mc›s› ve Kontr-terör Daire Baflkan› Mehmet Eymür, Emniyet Genel Müdür Müflaviri ve Emekli yarbay Korkut Eken ve Özel Harekat Daire Baflkan› ‹brahim fiahin de bulunmaktad›r. Bu örgüt, devlet içerisinde kontr-gerillan›n ölüm mangalar›yla dolays›z olarak ba¤lant›l›d›r. Bu faflist ölüm mangalar›n›n temel görevi, rejim muhaliflerini kirli cinayetlerle, kaç›rma ve kaybettirme yöntemleriyle yoketmektir. Susurluk’ta
ortaya ç›kan bu ölüm mangalar› a¤›n›n ta kendisidir. Bu a¤ mevcut devlet örgütlenmesinin organik bir parças›d›r ve onun kirli ifller bölümünün uzant›s›d›r. Bu kontr-gerilla yap›lanmas›, sermaye devletinin olmazsa olmaz kofluludur. Sermaye s›n›f› ve devlet için devrimci ak›mlara ve toplumsal muhalefete karfl› mücadele bu yap›lanmadan ba¤›ms›z düflünülemez. Kapitalist sömürü düzeninden sonra sosyalizmin gelece¤i tarihin bir yasas›d›r ve sermaye düzeni de bunu çok iyi bilmekte, kapitalizmin kokuflmufl ve çürümekte olmas›, sermayenin korkuya kap›lmas›na ve kuyru¤u s›k›flm›fl bir köpek gibi azg›nca sald›rmas›na neden olmaktad›r. Bu sald›r›lar› kimi zaman sivil faflistleri, polisi, jandarmas›, yarg›s› ve özel timleri ile kimi zamansa kendi burjuva yasalar›n› bile hiçe sayarak vahflice katlederek gerçeklefltirmektedir. Bu tür bir kontr-gerilla örgütlenmesi yaln›zca Türkiye’ye özgü de de¤ildir. Bu örgütlenme dünya ölçüsünde emperyalistkapitalist sömürü çark›n› ayakta tutan difllilerinden biridir. Daha çok CIA güdümlü olup, muhalefet hareketlerini etkisizlefltirmek, olanakl›ysa yoketmek amac›yla kurulmufllard›r. fiimdilerde Türkiye’nin AB’ye girmesi ile demokratikleflme palavralar› ortaya at›lmakta ve tüm bu faili meçhullerin, iflkencelerin ve kaybedilmelerin son bulaca¤› hayali yay›lmak istenmektedir. Yani bizzat emperyalizmin ürünü olan tüm bu örgütlenmelerin ve faaliyetlerinin çözümü yine emperyalistlerden beklenmektedir. Bilinmelidir ki bozuk düzende sa¤lam çark olmaz. Çözüm ne bu suçlular›n devlet taraf›ndan cezaland›r›lmas›n› beklemekte, ne de AB’ye girmektedir. Çözüm, tüm bu organizasyonlar›n nedeni olan emperyalist-kapitalist düzenin ülkemizdeki aya¤› olan iflbirlikçi burjuvaziye ve onun devletine karfl› iflçi s›n›f›n›n yan›nda yer almak ve onun program› do¤rultusunda örgütlü mücadeleyi yükseltmek, bu sald›r›lar› bofla ç›kartarak, yerine proletarya iktidar›n› kurmakla mümkündür. K a h ro l s u n f a fl i s t s e r m a y e i k t i d a r › ! Yaflas›n devrim ve sosyalizm! Ekim Gençli¤i/Trabzon
Ekim Gençli¤i
Savafla karfl› yükselen bir 盤l›k:
Çocuk eme¤i sömürüsü Kapitalizmde çocuk eme¤i sömürüsü sermayenin sürekli artan kâr› demektir. Çocuklar tüm sosyal haklardan mahrum b›rak›larak, ücretli köleli¤in en vahfli biçimiyle sömürülmektedirler. Mücadelede savunmas›z b›rak›lan çocuk iflçilerin en küçük bir hak talebi bask› ve fliddetle geri çevrilir. Özellikle emperyalist borç bata¤›na saplanan ülkelerde çocuk iflçiler üzerinde fliddet, hatta cinsel tacize varan uygulamalar s›kl›kla görülür. ‹fl kazalar›nda yine çocuk iflçilerin ölüm ve sakat kalma oranlar› yüksektir. Çocuklar›n çal›flt›r›lma yafl›n›n giderek küçülmesiyle e¤itim haklar› da gaspedilmektedir. Çocuk eme¤i sömürüsü sanayide oldu¤u kadar tar›mda da yayg›n bir kullan›ma sahiptir. Yoksul köylü aç›s›ndan eve katk› olsa da, tar›m iflletmecileri için bulunmaz f›rsatt›r. Dünya tekellerinden N‹KE’›n fabrikalar›nda üretim yapanlar›n genelinin çocuk iflçilerden olufltu¤u haberi flirket taraf›ndan yalanlad›. Oysa gerçekler, özellikle Güney Asya ülkelerinde çal›flt›r›lan çocuk iflçilerin bir taraftan da cinsel tacize u¤rad›klar›n› gösteriyor. Hindistan’da önceki y›llarda bir mum imalathanesinde gece çal›flmas›nda ç›kan yang›nda onlarca çocuk iflçi yaflam›n› yitirmiflti. Patron, çocuklar gece çal›flmas›ndan kaytarmas›nlar diye fabrikalar›n kap›lar›n› kilitlemifl, ölümler duman zehirlenmesinden kaynaklanm›flt›. Türkiye üzerinden bakt›¤›m›zda, e¤itim sürecinden ekonomik nedenlerle kopar›lan çocuk iflçiler adeta boylar›ndan büyük ifllerde çal›flt›r›lmaktad›r. Son birkaç y›lda çocuklar›n çal›flma oran› daha da artm›flt›r. 6-14 yafl grubunda üç çocuktan biri çeflitli ifllerde çal›flmaktad›r. Bu say›n›n çal›flan nüfusa oran› 5’te biri bulmaktad›r. Genellikle çocuklar›n çal›flt›r›lmas›na yönelik öfke anne ve babalara yöneliktir. “Küçücük çocuklar›n› çal›flt›rmaya utanm›yorlar m›?” denir. Oysa, yoksullu¤un diz boyu artt›¤›, iflten at›lan orta yafl grubundan emekçilerin ifl bulmas›n›n giderek olanaks›zlaflt›¤› bir ortamda aileler çocuklar›n› istemeseler de çal›flt›rmak zorunda kalmaktad›r. Bir di¤er çal›flt›r›lan yafl grubu, 18 yafl›na kadar ç›rakl›k e¤itim kurslar› üzerinden fabrikalarda çal›flt›r›lan genç iflçilerdir. Genellikle sanayi sitelerindeki bu kurslarda haftan›n bir günü okulda teorik e¤itimle, geri kalan günler hafta sonlar› da dahil olmak üzere fabrika ya da atölyede çal›flmakla geçer. Ç›rakl›k kurslar›nda devlet taraf›ndan sigortalar› ödendi¤i için iflverenler sigorta yapmaktan kurtulurlar ve ç›rak diye de düflük ücret ödenir. Türkiye çocuk haklar›n›n korunmas› konusunda ‹LO sözleflmesine imza att›¤› halde bu uygulanmamaktad›r. Gece çal›flt›r›lmas› yasak oldu¤u halde, özellikle tekstil baflta olmak üzere birçok iflkolunda 9 saatin üzerinde ve mesailer dahi ödenmeden çal›flt›rma tüm pervas›zl›¤›yla uygulanmaktad›r. Kapitalizmde çocuk eme¤i alabildi¤ince sömürülürken, sosyalizmde 17 yafl›na kadar zorunlu poli-teknik e¤itim uygulanacakt›r. Üretim e¤itim ile içiçe yürüyecek, çal›flma saatleri mümkün oldu¤unca s›n›rlanacakt›r. Çocuk ve genç iflçilerin sosyalizm mücadelesine kat›lmas› için bu kadar› bile yeterlidir. P. Ça¤›l
“Stalingrad’dan Son Mektuplar” “Stalingrad’dan Son Mektuplar” kitab›, Nazi Almanya’s› taraf›ndan Sovyetler Birli¤i’ne iflgale gönderilmifl askerlerin ölmeden önce yazd›klar› son mektuplardan olufluyor. Bu mektuplar havaalan› Sovyet askerleri taraf›ndan ele geçirilmeden önce kalkan son kargo uça¤›yla gelmifl ve Nazi propaganda bakan› Goebbels taraf›ndan el konulmufl. Mektuplar›n yaln›zca %2’si savafl› ve Nazi politikalar›n› destekler nitelikte oldu¤u için hepsi depolara kald›r›lm›fl. K›z›l Ordu’nun Berlin’e girmesiyle mektuplar a盤a ç›km›fl ve bu derleme kitap oluflturulmufl. Kitaba dair söylenecek fazla söz yok. Savafl maceras›na karfl› sade ve sade oldu¤u ölçüde çarp›c› bir a¤›ta benziyor. Birkaç paragrafll›k al›nt› kitab› anlatacakt›r: “(...) Bu mektup yaln›z k›sa de¤il, sana yazd›¤›m son mektup da. ‹stesem bile mektup yazmak için art›k olana¤›m olmayacak. Seninle bir daha karfl› karfl›ya gelmek ve düflündüklerimi söylemek de düflünülemez. Ve ne ben, ne de bir mektup bir daha sana seslenemeyece¤i için, 26 Aral›k’taki sözlerini an›ms›yorum: ‘Sen gönüllü asker olacaks›n. Bar›flta sancak alt›nda durmak kolayd›r ama savaflta onu yüksekte tutmak zordur. Sen bu sanca¤a sad›k kalacak ve onunla zafere ulaflacaks›n.’ Bu sözcükler senin son y›llardaki genel tutumundan çok daha aç›k ve anlaml›yd›. Sen bu sözleri yeniden an›msamak zorunda kalacaks›n, çünkü Almanya’daki her akl›bafl›nda insan›n, bu savafl›n ç›lg›nl›¤›n› lanetleyece¤i gün yaklafl›yor. Ve sen, benimle birlikte galip gelecek olan sancak üzerine sözlerinin ne kadar kof oldu¤unu da anlayacaks›n. Zafer yok bay General, yaln›zca düflen sancaklar, flehit olan insanlar var, ve sonunda ne sancaklar ne insanlar kalacak. Stalingrad askeri bir zorunluluk de¤il, politik bir serüvendir. Ve deneyimi o¤lunuz paylaflm›yor bay General. Siz onun yaflam yolunu engellediniz; o, aksi yöndeki ikinci yolu seçecek, cephenin öteki taraf›ndaki, ama yine yaflama götüren yolu.” “Sözlerinizi düflünün, ve her taraf çökünce umar›m ki sanca¤› an›msar ve onun alt›nda durursunuz.” “ (...) Sözlerime iki misli üzülüyorum, çünkü onlar benim son sözlerim olacak, ve ben bir daha konuflup onlar› düzeltemeyece¤im, uzlaflt›ramayaca¤›m. Sen rahipsin baba, ve insan son mektubunda sadece do¤ru olanlar› veya do¤ru oldu¤una inand›klar›n› söyler. Ben Tanr›y› her bomba çukurunda, her y›k›lm›fl evde, her köflede, her arkadafl›mda, siperimde yatarken ve gökyüzünde, hep arad›m. Kalbim onu 盤l›klarla ça¤›r›rken o kendini göstermiyordu. Evler y›k›lm›flt›, arkadafllar benim kadar korkak veya cesur; yeryüzünde açl›k ve cinayet kol geziyor, gökten bombalar ve atefl ya¤›yordu; sadece Tanr› ortada yoktu.” “Hay›r baba, Tanr› yok. Gene yaz›yorum ve yazd›¤›m›n ne denli korkunç ve taraf›mdan düzeltilemeyecek bir fley oldu¤unu da biliyorum. Ve yine bir Tanr› varsa bile, o yaln›z sizin orada vard›r, sizin kutsal kitaplar›n›zda ve dualar›n›zda, rahiplerin ve papazlar›n dindar konuflmalar›nda, çan seslerinde, buhardan kokular›nda; ama Stalingrad’da de¤il.”
Stalingrad’dan Son Mektuplar, K›y› Yay›nlar›, 1988 Eylül, Çev: Muammer S›¤›rc›
✭
27
28 ✭ Ekim Gençli¤i
Avrupa’daki göçmen iflçiler ve sorunlar›
Emperyalistlerin yalanc› cenneti Avrupa’da iflçi s›n›f›n›n kuflaklar boyunca zorlu mücadelelerle elde etti¤i haklar› parça parça elinden al›nmaktad›r. Çal›flma koflullar› her geçen gün kötüleflmekte, sosyal haklar› sürekli k›s›tlanmaktad›r. Göçmen iflçiler bu sald›r›lar› en yo¤un yaflayan kesimdir. Bir dönem sosyalizmin bas›nc›n› dengeleyebilme ihtiyac› ve Avrupa iflçi s›n›f›n›n difle difl mücadelesinin sonucu olarak elde edilen tüm kazan›mlar neo-liberal sald›r›larla yokedilmeye çal›fl›l›yor. Buna karfl› direnen Avrupa iflçi s›n›f› sald›r›larla engellenmeye çal›fl›l›yor. Birkaç y›l önce Paris sokaklar›nda eylem yapan itfaiyecilere sald›ran polis, bir itfaiye erinin kolunu koparm›fl, onlarcas›n› yaralam›flt›. Yaln›zca bu bile burjuvazinin kararl›l›¤›n›, insan haklar›, demokrasi gibi de¤erleri zerre kadar önemsemedi¤ini gösteriyor. Bir yandan Avrupa’da bunlar yaflan›l›rken, di¤er yandan bize sermayenin cennet Avrupas›’n›n bahçeleri vaatediliyor. Oysa o bahçeler iflçi kan›yla sulanan sömürü cehennemine aittir.
milyon göçmen iflçi yafl›yor ve bu nüfusun %15’i anlam›na geliyor. Örgütsüzlefltirme sald›r›s› Özelde göçmen iflçilerin genelde tüm Avrupa iflçi s›n›f›n›n karfl›laflt›¤› en büyük sald›r›lardan biri de örgütlülük noktas›ndad›r. Ayn› iflyerinde birkaç tafleron kurulufl ad›na çal›flan kiral›k iflçilere farkl› ücretler ödenmektedir. Yan› s›ra sendikal haklar› ellerinden al›nmakta, grevler fiilen engellenmekte, iflçiler aras›nda dayan›flma k›r›lmakta, baz› hastal›klardan rapor alanlar derhal iflten at›lmakta, tafleron firmalar bünyesinde çal›flt›rd›¤› iflçileri istedi¤i iflyerinden al›p daha uzak ve kötü ifllerde çal›flt›rabilmektedir. Sözde ifl ve iflçi bulma kurumlar›n›n oldu¤u Avrupa ülkelerinde bu kurumun art›k ifllevi kalmam›fl, bu görev adeta tafleron firmalara verilmifltir. Tafleron firmalar hiçbir güvencesi olmayan modern köle pazarlar›d›r. Bu da iflçiler aras›nda dayan›flma ve örgütlenmeyi güçlefltirmektedir. T›rmanan ›rkç›l›k
AB’de artan iflsizlik AB üyesi ülkelerdeki iflçi s›n›f›n›n yaflad›¤› en büyük sorun iflsizliktir. Toplam iflsiz say›s› 15 milyonu aflmaktad›r. ‹flsizli¤in sorumlusu olarak da göçmen iflçiler gösterilmektedir. Oysa AB ülkelerindeki iflsizli¤in nedeni kapitalizmin krizi, bu krizi aflmak için uygulanan ve “yeniden yap›land›rma” olarak adland›r›lan sald›r›lard›r. Büyük tekeller ç›kar›na yap›lan özellefltirmeler, iflyerlerinin kapat›larak daha ucuz iflgücü olan alanlara transferi, büyük tekeller karfl›s›nda dayanamay›p iflas eden binlerce iflyeri ve iflçileri baflka firmalara köle gibi satan tafleron firmalar vb.’dir.
Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, ‹sviçre, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde iflsizli¤i, sosyal haklardaki k›s›tlamay› ve daha birçok hassas konuyu kullanan ›rkç›lar giderek güçlenmektedir. Toplumda yaflanan bütün hak ihlallerinin sebebini göçmen iflçilerin varl›¤›na ba¤layarak kamuoyunu manüple eden tekeller, faflist odaklara devlet eliyle yard›mlar sunarak sald›r›lar›n› devam ettirmektedir. T›rmand›r›lan ›rkç›l›kla, ayn› azg›n sömürüye maruz kalan farkl› uluslardan iflçiler bölünerek birleflik mücadeleleri engellenmeye çal›fl›lmaktad›r. Sonuç olarak
AB’de sosyal devlet anlay›fl›n›n yok oluflu Geçmiflte kazan›lan birçok ek ödeme çoktan rafa kald›r›lm›flt›r. 13. ayl›k olarak verilen ek ödemeyi birçok firma art›k vermemekte, ya da düflük bir miktar›n› ödemekte, geliri az olan iflçilere sosyal yard›m verilmemekte, iflçiler düflük ücretlerle çal›flmaya zorlanmaktad›r. Özellefltirmeyle devredilen iflyerlerindeki önceki sözleflmeler geri çekilerek, iflçiler daha geri sözleflmelerle çal›flmak zorunda b›rak›lmaktad›r. Yap›lan zamlarla hayat giderek pahal›laflmakta, sa¤l›k hizmetlerinde önemli k›s›nt›lara gidilmekte, gençli¤in meslek ve e¤itimde karfl›laflt›¤› zorluklara her gün yenileri eklenmektedir. Aile birleflimi ve oturma hakk›na getirilen yeni zorluklar, vatandafll›¤a geçiflteki yeni engeller, ifl bulmada karfl›lafl›lan s›k›nt›lar ve ifl güvenli¤inden yoksunlu¤un yan› s›ra seçme ve seçilme hakk›na sahip olamama, yaflanan zorluklar› göçmen iflçiler aç›s›ndan katmerlefltiriyor. Göçmen iflçiler Avrupa iflçi s›n›f› içinde ciddi bir say›ya sahip. Örne¤in Almanya’da 7,5
Son dönem iflsizli¤in çözümü olarak sunulan AB çözüm olamayacakt›r. Halihaz›rda 15 milyonun üzerinde iflsize sahip olan Avrupa emperyalizmi, do¤as› gere¤i bu say›y› sürekli olarak artt›rmaya mahkumdur. Özellikle ülkemizdeki gençler üzerinde yarat›lan yurtd›fl›nda refah içinde çal›flma ve yaflama hayalleri yerini hakl› ve meflru talepler u¤runa mücadele etme bilincine b›rakmad›¤› koflullarda, sadece sermayenin bize oynad›¤› oyun kolaylaflm›fl olacakt›r. Avrupa’da yaflayan göçmen iflçiler, t›pk› burada oldu¤u gibi sa¤l›ks›z yaflam ve ifl koflullar›n›n yan› s›ra azg›nca sömürülmektedirler. AB ve refah toplumu palavralar›, emperyalist tekellerin gelecek umutlar›m›z› yok etmesinden baflka bir fleye yaramazlar. Gençli¤in tek kurtulufl yolu kendi birleflik devrimci eylemlili¤indedir. U¤runa mücadele edilmeden, bedel ödenmeden kazan›lm›fl haklar dünyan›n hiçbir yerinde yoktur. Gençlik bu sahte vaatlere aldanmayarak onurlu bir yaflam için mücadeleyi seçmelidir.
Ekim Gençli¤i
Alman Kas›m Devrimi yol gösteriyor Bundan 84 y›l önce Alman iflçi s›n›f› görkemli bir ayaklanma ile imparatorluk rejimini devirmifl, Alman Kas›m devrimine imza atm›flt›. Bu devrim daha sonras›nda sosyal demokrat SPD’nin ihanetine u¤rayacak ve iflçi s›n›f›n›n yi¤it önderleri Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un karfl› devrimciler taraf›ndan katledilifllerine tan›k olacakt›. 1. Dünya Savafl› bafllamadan savafla karfl› oldu¤unu söyleyen SPD, savafl bafllad›¤›nda savafl kredilerine onay vererek emperyalist sald›rganl›¤a destek ç›kar. Bu s›rada mecliste 110 sandalye ile temsil edilen SPD’de yaln›zca 14 kifli savafl kredilerine oy vermez. Bunlardan birisi de Karl Liebknecht’dir. Daha sonra savafl karfl›tlar› SPD’den at›l›rlar. Karl ve Rosa savafla karfl› mücadele ça¤r›s› yapan gösteriler ve toplant›lar düzenlerler. Bu yüzden 1916 y›l›nda peflpefle hapse at›l›rlar ve Liebknecht’in milletvekilli¤i de düflürülür. Y›l 1918 oldu¤unda iflçi s›n›f›n›n sabr› art›k taflmaktad›r. “Savafla son!” ça¤r›s›yla 28 Ocak’ta görkemli bir genel grev bafllar. Grevci iflçiler bütün fabrikalar›n temsil edildi¤i 418 kiflilik bir konsey seçerler. Konsey 11 kiflilik bir Eylem Komitesi kurarak Berlin ve çevresindeki eylemleri örgütlemeye bafllar. Bunun üzerine Berlin çevresindeki k›fllalardan 5 bin asker getirilir ve birçok yerde çat›flmalar bafllar. Direnifl bu
seferlik bast›r›lm›flt›r. Bunda SPD’nin eylem komitesi ile görüflmeleri de etkili olmufltur. Greve önderlik etti¤i saptananlar tutuklan›r ya da savaflta cepheye sürülür. Direniflte yeralan iflçiler yeniden örgütlenme faaliyetine bafllar ve bu sefer ç›kard›klar› ders sonucu silahlanmaya da giriflirler. Silah üreten fabrikalardan silah ve mermi ç›kar›p depolamaya bafllarlar. Birçok fabrikada iflçi birlikleri oluflturulmaya bafllan›r. ‹flçi ve emekçilerin yo¤un bas›nc› ile Karl Liebknecht sal›verilir. 23 Ekim’de Berlin istasyonuna geldi¤inde 20 bini aflk›n iflçi ve emekçi onu karfl›lar. Liebknecht burada iflçilere devrim ça¤r›s›nda bulunur. 3 Kas›m’da Kiel’de tayfalar ayaklan›r ve bir anda devrim atefli tüm ülkeyi sarar. 7 Kas›m’da "Bavyera Konseyler Cumhuriyeti" ilan edilir. Berlin 9 Kas›m’da ayaklan›r ve tüm askeri birlikler iflçilerle beraber davranarak Asker Konseyi’ni kurarlar ve ‹flçi Konseyi ile beraber çal›flmaya bafllarlar. Alman ‹mparatoru Kayzer’in tahttan çekildi¤i aç›klan›r. Alman iflçi s›n›f› birçok önemli flehirde iktidar› alm›flt›r. Ama iflçi s›n›f› önderlik sorunu yaflamaktad›r. Karl ve Rosa’n›n örgütledi¤i Spartaküs grubu Rote Fahne’yi (K›z›l Bayrak) yay›nlamaya bafllar. 11 Kas›m’da Lenin devrimi selamlar
Fransa’da ö¤retmenler grevde Gerici hükümetin e¤itim politikalar›n› protesto etmek için geçti¤imiz hafta tüm Fransa’da onbinlerce ö¤retmen greve gitti. Okul personelinin üçte ikisinin greve kat›ld›¤› ifade ediliyor. E¤itim Bakanl›¤› da greve kat›l›m›n yüzde 44 oldu¤undan sözediyor. 5 sendikan›n ça¤r› yapt›¤› bu eylemle 5 bin 600 gözcü personele ait iflyerlerinin yokedilmesi protesto edildi. E¤itim bakan› buna karfl› 25 bin 600 sözleflmeli personelin anlaflmas›n› uzatmak istemiyor. Bunlar›n yerine hükümet daha az ücret ödeyece¤i 11 bin ev kad›n› ve emekli yerlefltirmek istiyor. Protestolar ayr›ca e¤itim alan›nda düflünülen de¤ifliklikleri de hedef ald›. Ö¤retmene hakaret eden ö¤renciye 6 ay ceza verilmesi öngörülürken, cezaya çarpt›r›lma yafl›n›n 13’e indirilmesi isteniyor. E¤itim sektöründe sald›r›lar sürüyor. Buna karfl› geçti¤imiz hafta sadece Paris’de 15 bin ö¤retmen yürüdü.
ve burjuvazi ile iflbirli¤i yapmadan, iflçi ve askerlerin temsilcilerinin yer ald›¤› bir iktidar önerir. SPD bir yandan devrim hükümeti kurmak için görüflmelere kat›l›rken, bir yandan da gerici generalleri örgütleyerek bir karfl›-devrim bafllatmaya çal›flmaktad›r. Spartaküsler önderlik ihtiyac›n›n fark›nda olarak KPD’yi (Alman Komünist Partisi) kurarlar. Bu, karfl›-devrimcilerin korkusunu daha da büyütür. Emperyalizmin de deste¤iyle sald›r› bafllar ve iflçiler birçok bölgede katledilir. Bu flekilde devrim bast›r›l›r. 15 Ocak gecesi Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg SPD’li birliklerce ele geçirilir ve katledilirler. KPD kurulduktan 15 gün sonra önderlerini yitirir. Proleteryan›n bu iki yi¤it önderi hala bir k›z›l bayrak gibi dalgalan›yor. “S›k› durun! Kaçmad›k. Yenilmedik... Çünkü Spartaküs atefl ve ruh demektir, yürek ve can demektir, proleter devrimin iradesi ve eylemi demektir. Çünkü Spartaküs zafer özlemini, s›n›f bilinçli proletaryan›n mücadele azmini temsil etmektedir... Bunlar elde edildi¤i zaman, biz ister yaflayal›m, ister yaflamayal›m, program›m›z yaflayacakt›r ve kurtulan halklar›n dünyas›na egemen olacakt›r. Herfleye ra¤men."
Yaflas›n devrim ve sosyalizm! Va r d › k , v a r › z , v a rolaca¤›z!
Afganistan’da 3 öğrenci katledildi! Afganistan’daki ABD müdahalesinden sonra günlerce medyada Afganistan’›n barbarl›ktan nas›l kurtuldu¤u ve ABD’nin oraya nas›l demokrasi götürdü¤ü anlat›lm›flt›. Dün medeniyet ve insan haklar› götürmek için ülkeyi iflgal edenlerin bugün emperyalist barbarl›k d›fl›nda bir fley götürmedikleri tüm aç›kl›¤›yla görülüyor Afgan ö¤rencilerin yurtlar›ndaki kalorifer, içme suyu vb. sorunlardan kaynakl› olarak yapt›klar› ve yaklafl›k 1000 kiflinin kat›ld›¤› eylemin bilançosu: 4 ölü ve 30 yaral›. ABD’nin art›k daha demokratik bir toplum yaratt›k dedi¤i Afganistan’da ›s›nma ve içme suyu gibi en insani talepleri dahi emperyalistlerin güdümünde kurulan hükümet taraf›ndan barbarca bast›r›lmaktad›r. “Demokratik” hükümet konuya aç›kl›k getirdi; “hükümete karfl› yap›lan siyasi bir eylem”di! Ancak Afgan ö¤renciler tüm bu devlet terörüne karfl› ertesi gün onu kat kat aflan bir eylem düzenlediler. Öldürülen ö¤rencilerin sahipsiz olmad›klar›n› emperyalistlere ve onlar›n yerli iflbirlikçilerine hayk›rd›lar. Ekim Gençli¤i/‹stanbul
✭
29
30 ✭ Ekim Gençli¤i
Saraylara savafl, kulübelere bar›fl! 11 Eylül sald›r›lar›n›n ard›ndan ABD emperyalizmi Ortado¤u üzerindeki egemenli¤ini pekifltirmek için h›zla harekete geçti. Tüm Ortado¤u’yu kapsayacak uzun soluklu bir “harekat” yap›laca¤›n›n ilan› ile beraber bir yandan Afganistan topraklar› savafl alan›na çevrilirken, bir yandan da ‹srail Siyonizmi’nin Filistin halk›na yönelik katliamlar› h›z kazand›. fiu günlerde ise “operasyon”un ikinci aya¤› olarak Irak halk› hedef tahtas›na çak›lm›fl durumda. Hedef al›nan ise Irak rejiminin gerici karakteri de¤il, bu rejimin ABD emperyalizminin bölgedeki egemenli¤ine karfl› ç›kard›¤› güçlüklerdir. ABD’nin stratejik müttefikleri olan ‹ngiltere, ‹srail ve Türkiye d›fl›nda arad›¤› deste¤i bulamamas›n›n gerisinde ise ABD’nin bölge üzerindeki mutlak hakimiyetinin di¤er ülkelerin ç›karlar› ile çeliflmesi sorunu vard›r. Bu savafl için Türkiye’ye biçilen rol ise stratejik deste¤in çok ötesinde fiilen savafl›n içinde yer almas› yönünde. Kan paras› olarak verilen milyarlarca dolar kredinin yan›nda Musul-Kerkük üzerinden milli duygular sömürülerek bu kirli savafl meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›l›yor. Bölgede gerçekleflecek olan yeniden paylafl›m savafl› s›ras›nda pazarl›k masas›nda yer alman›n kayg›s› bir yana, mevcut
hoflnutsuzluk durumunun savafl›n getirece¤i y›k›mla beraber daha da derinleflmesi korkusu kendisini gösteriyor. Bir koyup üç alaca¤›z denilen Körfez Savafl›’nda u¤ran›lan 40 milyar dolar zarar hala tart›fl›l›rken, giriflilecek olan savafl için 100-150 milyar dolarl›k zararlardan söz ediliyor. Bu zarar›n iflçi-emekçilerden ve onlar›n çocuklar›ndan karfl›lanacak olmas› san›r›z bu korkunun gerçekli¤ini anlatmak için yeterlidir. O günlerde savafl nedeni ile üçyüz bin iflçiyi iflten atanlar bugün belki de milyonlara varan k›y›mlara giriflecekler. Bir yandan da sürekli önemli bir kaynak yarataca¤› öne sürülen Yeni YÖK Yasa Tasar›s›’n› yasalaflt›rarak zararlar›n› biz iflçiemekçi çocuklar›n›n s›rt›ndan karfl›lamaya çal›flacak, e¤itim hakk›m›z› gaspedecekler. S›rt›m›za yüklenen bu ekonomik faturan›n ötesinde biz gençli¤in kan› üzerinden pazarl›klar yap›yorlar. Pastadan pay kapabilmek ad›na bizleri hiçbir hakl› gerekçe dahi gösterilemeyen bir savaflta cepheye, hem ölüme hem de kardefl bir halk›n gençli¤ini öldürmeye yollamaya haz›rlan›yorlar. Bunu engellemenin tek yolu ise iflçi-emekçilerin ve gençli¤in hep beraber ve kararl› bir flekilde bu kirli savafla “HAYIR” diyebilmesinden geçiyor. Tüm dünya üzerinde bu tepki h›zla geliflirken (her gün onlarca ülkede iflçi-emekçiler ve gençlik taraf›ndan kitlesel gösteriler düzenleniyor, ‹ngiltere’de üniversite ö¤rencileri 30 Ekim’de bu kirli savafla karfl› okullar›n› iflgal edeceklerini aç›klad›lar), ülkemizde ard›ndan kurulacak olan hükümetin bir savafl ve y›k›m hükümeti olaca¤› gözard› edilerek seçim gündemine kilitlenilmifl durumda. Biz P a r a l › E ¤ i t i m K a r fl › t › Ö ¤ renci P l a t f o r m u olarak savafl›n y›k›m›n› en üst boyutta yaflayacak olan ülkemiz gençli¤ini ve emekçilerini bu kirli savafl› engellemeye, bizleri savafla ve y›k›ma sürükleyenlere “DUR” demeye ça¤›r›yoruz. (YTÜ Paral› E¤itim Karfl›t› Ö¤renci Platformu’nun “Paral› E¤itime Hay›r” bülteninin 3. say›s›ndan al›nm›flt›r...)
Ekim Gençli¤i
Emperyalist savaşa karşı mücadeleye! ABD’nin Irak'a karfl› savafl haz›rl›klar› tüm h›z›yla sürüyor. Bölgede emperyalizmin jandarmas› konumundaki Türk devleti ABD’nin Irak'a karfl› savafl›na bizzat kat›lacak. ABD Ankara Büyükelçisi yapt›¤› aç›klamada, kendilerinin “teröre” karfl› savaflta Türk devletinden daha iyi bir müttefik bulamayacaklar›n› dile getiriyor. Medya Türk devletinin ç›karlar› argümanlar›na sar›l›yor. Kuzey Irak'ta kurulacak Kürt devleti, Türk devleti için çok büyük bir tehlike oluflturacak havas› yarat›lmaya çal›fl›l›yor. O bölgede kurulacak olan bir Kürdistan olsa olsa ABD'nin bir eyaleti olacakt›r. Bu ise amac›n, kirli savafla karfl› kitleleri uyutmak, floven kampanyalar ile iflçilerin, emekçilerin ve gençli¤in savafla karfl› öfkesini yat›flt›rmak oldu¤unu ortaya koyuyor. Bu savafl›n faturas› kardefl halklara ve biz gençlere ç›kacak. Onlarca genç insan Kuzey Irak'ta ölecek ve öldürülecek. Kirli ç›karlar› için onlarca katliam›n alt›nda imzas› olan Türk devleti kendi insanlar›n› k›rd›rmakta da tereddüt etmeyecek. Emperyalist savafl gençli¤in önemli bir sorunudur. Gençlik mücadeleyi yükselterek, örgütlenerek savafllara hay›r demelidir. Günün en acil görevi üniversitelerde emperyalist savafl karfl›t› örgütlenmeleri gerçeklefltirmektir. “Emperyalist savafla hay›r!” slogan›n› gençlik kitleleri aras›nda yaymakt›r. Bunun için ise sözlü ajitasyonun yan›nda, bildiri, afifl vb. materyalleri s›k ve yayg›n bir flekilde kullanaca¤›z. Yaflas›n iflçilerin birli¤i, halklar›n kardeflli¤i! ABD askeri olmayaca¤›z! Ekim Gençli¤i okuru/K›rflehir
Bask›lar bizi y›ld›ramaz! Üniversiteler bilimsel karakterinden uzaklaflt›r›l›p, faflist kolluk güçlerinin at koflturdu¤u alanlar haline dönüfltürüldü. Bunun en son ve bariz örne¤i z K›rflehir Gazi Zaferi kazanaca¤› li ev al ve l Üniversitesi’nde yaflan›yor. z› k› ga av K ndi. ye ü üm öl ›, 6 Kas›m'da bas›n nd ya ri nicele ndi. ye i in nd ke aç›klamas› s›ras›nda ›, yd ca kimileri gözalt›na al›nan 4 kifli r fl› ta hakk›nda soruflturma ci ki K›z›ld›r; orak çe aç›ld›. Soruflturma yücelere r ›r› nd Emniyet Müdürlü¤ü rla eyi ha Alevlidir; mücadel taraf›ndan aç›lm›fl ve okul yana yana yönetimi bunu aç›kça bugünlere Ne flehitler verildi ifade ediyor. Bununla hu tafl›nd› mücadele ru yetinmeyip, kendilerinin a alanlara, fabrikalar de ayr›ca soruflturma Devrald›k bu görevi açacaklar›n› söylüyorlar. yaca¤›z, ‹simleri okulun görünen devrim ruhunu tafl› ücadeleyi yerlerine asarak ayr›ca Harland›raca¤›z m ri. fe za ›z a¤ ac bir hedef haline an az K M. Tekli getiriyorlar, böylece üniversite ö¤rencilerine de gözda¤› vermeye çal›fl›yorlar. Soruflturma terörü ve bask›lar bizi asla y›ld›rmayacak, aksine daha da bileyecektir. Oportünistlerin geri tutumlar›na karfl›n biz K›rflehir’de genç komünistler olarak mücadelemizden ödün vermeyece¤iz. Sermaye düzeni tüm kurumlar› ile birlikte y›k›lana dek direnmeye devam edece¤iz. Ekim Gençli¤i o k u r l a r › / K › r fl e h i r
Kütüphanedeki karanl›k... Bana özel k›ymetli vakitlerimi geçirdi¤im o lofl kütüphane odas›nda edebiyatç›lar›n bir k›sm› köflede bir masaya kurulmufllard›. Ellerinde bir liste, sa¤ ve sol yanlar›nda ve önlerinde yüksek, alçak kitap y›¤›nlar›na bir fleyler yapt›klar›n› gördüm. Yaklaflt›¤›mda masan›n bir kenar›nda y›rt›lm›fl kitaplar› da... Bu memlekete uzaydan gelmedi¤imden az çok anlam›flt›m ne yap›ld›¤›n›. Kütüphanedeki kitaplar› sadelefltiriyorlard›. Yaklaflt›m masan›n bafl›na di¤er birkaç ö¤renciyle birlikte. Ve çocukça bir anlamazl›k görüntüsüyle onlar› izlemeye bafllad›k. Nezriye Hoca bir kitap al›yor solundaki y›¤›n›n tepesinden, “Yazar›, ad›, türü tamam m› tamam. Etiketleyin kaç numaray› vermifltik ona...” Bu arada kütüphaneye yeni geldi¤ini bildi¤im bir kitap göründü gözüme. Kitab›n ad›nda kocaman bir Marksizm kelimesi geçiyordu. O zamana kadar yaflanan gerçekli¤e dair bir tak›m sihirli sözlerin söylenmifl oldu¤una inan›yordum ve bu sözlerin dini oldu¤unu duymufltum. Marksizm’in a¤aç alt›nda kurdu¤umuz düfller gibi duru, problemlerde t›kand›¤›m›z yerlerden karmafl›k, deney laboratuvar›nda gördüklerimiz kadar gerçek bir sistem hayal ediyordum. Ve merak ediyordum. Bu merak ve hayal bilefliminde rastlaflm›flt›k kitapla. Gerçi kitap Marksizme karfl› yaz›lm›fl bir kitapt›, fark›ndayd›m bunun, ama fark›nda oldu¤um ikinci bir fley yaflad›¤›m yerde bu tür kitaplar ve ansiklopedilerin ‘M’ sinde baflka kimse Marks demezdi. Derken ayn› kad›n eline ald› benim kitab›. Bir önceki kitap üzerine de biraz tart›flm›fllard›. Ad›na bakt›, gözlü¤ünün at›ndan karfl›s›ndakine bakarken "Ee.. yani..." dedi. Bu sözü öyle bir dedi ki sanki bir refleksti bu, sanki o durum karfl›s›ndaki mutlak do¤ru... Ayn› refleks ile kitab› iki ayr› kapa¤›ndan tutan elleri ters yönlerde hareket etti ve kitap "c›››rt..." dedi. Sonra sessizce koyup kenara kitab› s›radakine geçildi. Y›rt›lan kitap kayda geçmemiflti. ‹stesem mi acaba diye düflündüm; hocam ataca¤›n›za bende kals›n bak›p atar›m desem mi dedim ve saçmalad›¤›m› farkettim. Y›llar sonra bugün art›k biliyorum, Naziler’in zaman›nda meydanlarda toplay›p kitaplar› nas›l gururla yakt›klar›n› ve y›llar sonra bugün biliyorum Marksizm denen sihirsiz, gizemsiz gerçekli¤in ayd›nl›¤›n› ve y›llar sonra bugün tan›yorum art›k bir SS komisyonu gibi benim o en savunmas›z kaleme çöreklenen karanl›¤›... Ve bugün dostlarla hayk›rmaktay›z karanl›¤›n sofras›nda tükenenlere Y›k›lacaks›n›z!... (Yaflanan bir olaydan öykülefltirilmifltir...) Ankara’dan genç bir komünist
✭
31
fian olsun,
Büyük Ekim Devrimi’nin 85.
Yeni Ekimler’in Partisi’nin 4. y›l›na!