İLİM ÖĞRENMEK İlim sahibi olmak insan olmaktır öncelikle. İnsan önce öğrendiklerini bilmeli ,bildiklerini de hayatına uygulamalıdır. İlim öğrenmek kitap okumakla , söylemekle değil, davranışlarımızla göstermekle olur. Bir şeyler bilmenin çoğu zaman işe yaramadığını görürüz. Çünkü bildiklerimizi hayatımıza uygulamalıyız. Hayata yansımayan bilgi suya yazı yazmaya benzer. Bir insan binlerce kitap okusun, birkaç üniversite bitirsin fakat bunları hayatına olumlu yönde yansıtmazsa ona hiçbir yararı olmaz. İlim insanın cehaletini alırmış da eşeklik baki kalırmış. Belki öğrenilen şeyler insanı cahillikten kurtarır. Fakat hayatına şekil vermeyen bilgi sadece yüktür. İnsana ağırlık verir. Bizler de çoğu zaman ilim öğrenme amacıyla değil de sadece iş olsun diye okula gidip gelenlere şahit olmuşuzdur. Ben bu konuda bir şeyler anlatabilirim. Bazı öğrenciler bedenen okulda görünür fakat ruhen başka yerlerdedir. Böyle kişiler sadece zamanlarını geçirmek için okula gelirler. Bu düşünce onlara hiçbir şey katmaz. İlmin, öğrenmenin tadına varmayan bir öğrenci bin saat de okulda kalsa ona bir faydası olmaz. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyen Atatürk insanları bilgiye yöneltmiş. Bu ilmin de insanın hayatını güneş gibi aydınlatması gerektiğini söylemiştir. Sonuç olarak, ilmi kullanmak bizim elimizdedir. Önemli olan öğrendiğimiz şeylerin bize ve topluma yol gösterici olmasıdır. İlmimizi kötü çıkarlar için kullanırsak hem biz hem de toplum zarar görür. EMRAR ÇIVGIN 5-A
OKUMAYA ZAMAN MI VAR? Aylin der ki: Bence bir ve ya iki saat erken kalkabilirsin. Böylece kitap okumaya da zaman bulabilirsin. Ayrıca kitap okursan bir çok kelime öğrenmiş olur böylece de kelime hazinen zenginleşir. Anne ve babanın haydi kızım, haydi oğlum sözlerinden de kurtulmuş oluruz. Ancak bunu yapmak bize zor geliyor. Bu yüzden okumayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Her gün yarım veya bir saat kitap okumalıyız. Hem okumamız gelişir, hem de derslerde başarılı oluruz. Ben uyumadan önce en az bir saat kitap okuyorum. Başarımın sırrı da belki de bu okumadan kaynaklanıyor. FURKAN TURHAL 5-E
ARKADAŞ Arkadaş ekmek gibidir. Nasıl acıktığımızda ekmek yer karnımızı doyururuz. Bir derdimiz, sıkıntımız olduğunda da gönlümüzün ilacı arkadaşlarımızdır. Hem nasıl ekmeğe her gün ihtiyaç duyarsak gerçek arkadaşlara da öyle ihtiyaç duyarız. Arkadaş güneş gibidir. Sevgisiyle, sıcaklığıyla, yakınlığıyla içimizi ısıtır. Güneş toprağı nasıl ısıtırsa arkadaşlarımızda gönlümüzü öyle ısıtır. Arkadaş candır, gönül dostudur. Gerçek arkadaş bazen kardeşten bile yakındır. HAYİR ERKİN EKİCİ 5-A