Yine bu çalışmada öğrencilerimize resimli ve giriş bölümü verilmiş bir hikaye verdik. Hayal dünyalarını kullanarak bu hikayeyi tamamlamasını istedik. Bakalım küçük yazarlarımızın yazdıkları nasıl olmuş.
KÖR ADAM VE DİLENCİ Gözleri görmeyen bir adam evinin geçimini sağlayabilmek için çalışmak ister.Yakınları buna gerek olmadığını söylese de o kimseye muhtaç olmadan yaşamak istediğini söyler. Kör adamın adı Mustafa’ydı. Ona hep Mustafa Amca derlerdi. Mus- EGE GENÇTÜRK 5-B tafa Amca çalışmak istiyordu. Sabah erkenden kalktı.Herkesten önce o ayaktaydı. Bastonunu aldı ve dışarıya çıktı. Yolda yürümeye başladı. Aradan on dakika geçti geçmedi artık ihtiyar ayakları dayanamadı. Oraya yıkılıverdi Mustafa Amca. Düştükten sonra bir el kolunu tutup kaldırmaya çalıştı. Mustafa Amca başını kaldırdı. Üstü başı dağınık, yüzü kirli fakat güler yüzlü birini gördü karşısında. Mustafa Amca acısını unutmuştu bile. Şefkatli kollar onu ayağa kaldırmıştı. Adam Mustafa Amca’yı kaldırım kenarına oturttu. Mustafa Amca yardım edenin bir dilenci olduğunu anladı. Ancak iyi kalpli ve yardımsever birine benziyordu. Yoksa ona niye yardım etsindi diye düşündü. Başladılar muhabbete. Birbirlerine çok ısındılar. Artık Mustafa Amca her gün dilencinin yanına uğrar, onunla konuşurdu. Sıkı dost olmuşlardı. Onun halini gördükçe anlattıklarını dinleyince kendi haline şükretti. Belki bir iş bulamamıştı ancak güzel ve kendini dinleyen bir dost bulmuştu. ELİF AYDIN Gözleri görmeyen bir adam evinin geçimini sağlayabilmek için çalış5-D mak ister. Yakınları buna gerek olmadığını söylese de o kimseye muhtaç olmadan yaşamak istediğini söyler. Kör adam yakınlarının sözünü dinlemez. Bir eskici dükkanında çalışmaya başlar. Bir gün dükkana bir dilenci gelir. Kör adam: “Ne istersiniz efendim.” der. Dilenci: “Allah rızası için yardım edin.” Kör adam: “Ben de burada çalışıyorum, buranın sahibi değilim.” diye karşılık verir. Kör adam çok kızar. Cebindeki bıçağı çıkarıp adama saplar.Kör adam yere yığılır. Patronu onu öyle görünce başından kaynar sular dökülür. Hemen ambulans çağırır. Kör adamı hastaneye yetiştirirler. Ameliyat ederler. Şükür ki kötü bir şey olmaz. Bu arada gözleri de bu ameliyat sayesinde görmeye başlar. Kötü gibi görünen bir şeyin sonu hayır olmuştur.