HWP Teknoloji Gazetesi S03 Şubat 2015

Page 1

HWP 9 ŞUBAT 2015 PAZARTESİ - SAYI: 3

TEKNOLOJİ MİLLİYET GAZETESİNİN ÜCRETSİZ EKİDİR.

w w w. h w p .c o m .t r

G A Z E T E S İ

Teknoloji sosyal kalkınmada önemli bir rol oynuyor Bakan Lütfi Elvan, CeBIT’in BT sektörüne katkısını “Önümüzdeki yıllarda daha fazla katılımcı, marka ve ziyaretçi ile büyümeye devam edeceğine ve sektörün gelişmesine daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum” sözleriyle özetliyor.

S

ayın Bakan, Türkiye 2023 hedeflerine hızla koşarken Bilişim Teknolojileri sektörü için özel bir çalışmanız var mı? Bilişim sektöründe yaşanan gelişmelerin diğer sektörleri de doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen ya da tetikleyen bir faktör olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Bundan ötürü bu sektörde gelecek için yapılan her yatırımın, her projenin, her çalışmanın ekonomik kalkınmanın yanı sıra sosyal kalkınmada da önemli bir rol oynadığını söylememiz yerinde olacaktır. Bakanlığımızca teknolojik gelişmeler takip edilerek, yaşanan bu gelişmelere paralel olarak gelişen bilgi teknolojileri ve iletişim sektörünün ihtiyaçları, vatandaşların tüm yaşam evrelerinde yararlandığı tüm hizmet sektörleri, kısacası sektördeki tüm paydaşların ihtiyaç, istek ve talepleri göz önüne alınarak, bunların karşılanması amacıyla oluşturulacak politika, strateji ve hizmetlere yön verilmektedir. Bu gelişmelerin yakından takip edilebilmesi için yasalar, ikincil düzenlemeler, projeler, eylem planları gibi düzenlemeler yapılmaktadır. Bakanlığımızın bilgi ve iletişim sektörüne yönelik temel politika alanları kapsamında 2015 yılında da Bilgi Toplumu hedefine ulaşmak için; yerli üretimi ön plana alan ve araştırma - geliştirmeyi teşvik eden bir anlayışla tüm ülkeyi kapsayacak teknolojik gelişmelere açık bir bilgi ve iletişim altyapısının oluşturulması, ülkenin her tarafına sabit ve mobil geniş bant erişim altyapısının ve kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bunu yaparken de sosyal devlet olmamızın bir gereği olarak gerekirse, işletmecilerimizin yatırımlarına ilaveten biz de devlet olarak vatandaşlarımıza dokunan, direkt olarak vatandaşlarımızın ve özellikle de gençlerimizin faydalanacağı projeler ve faaliyetler geliştireceğiz. Önceliğimiz geniş bant altyapısını yaygınlaştırmak olacak. Bu altyapıyı sabit telekomünikasyon sektöründe fiber altyapılarla, mobil telekomünikasyon sektöründe de 4G altyapılarıyla kuracağız. Bu amaçla gerekli düzenleme ve yetkilendirmeleri yapacağız. Ancak, bu altyapıyı kurmak yeterli değil. Aynı zamanda bu gelişmiş altyapılar üzerinden verilecek gelişmiş uygulamalar ve e-devlet projelerinin daha hızlı ve geleceğe yönelik olarak oluşturulmasını da sağlayacağız. Ayrıca bakanlık olarak fiber altyapıya da çok önem veriyoruz. OECD ülkelerinin fiber abone penetrasyon oranları dikkate alındığında; Türkiye % 1,8 oranı ile 2014 yılı sonunda birçok ülkeden (Fransa, Kanada, İspanya, Belçika gibi) daha yüksek penetrasyon oranına ulaşmıştır. 2013’ün

3’üncü çeyreği ile 2014’ün aynı dönem abone sayıları dikkate alındığında, fiber abone sayısı yıllık % 44 oranında artmıştır. 2014 yılı sonu itibariyle fiber abone sayısı yaklaşık 1,5 milyona ulaşmıştır. Bu artış oranları ile ülkemizin fiber abone sayısı açısından hızla OECD ülkeleri arasında üst sıralara yerleşeceğini öngörmekteyiz. Bu gelişmelerin yanı sıra GSM kapsama alanı dışında olan yerleri GSM kapsamasına alıyoruz. 2013 yılında 500, 2014 yılında ise 1.100 yerleşim yeri kapsama alanına dahil edilmiştir. 2014 yılı sonu itibarıyla söz konusu Projenin % 85’i tamamlanmış olup, 2015 yılı ortalarında Türkiye’de Mobil Haberleşmenin olmadığı yerleşim yeri kalmayacaktır. Ayrıca, kırsal yerleşim yerlerine kablosuz teknoloji ile ses ve geniş bant erişim altyapısı kurulmasına yönelik projemiz vardı. Bu projeyi de 2014 yılında tamamladık ve 1.686 yerleşim yeri kapsama altına alındı. Önem verdiğimiz alanlardan bir diğeri ise Siber Güvenlik alanıdır. Bu konuda 2013 yılında yayımlanan Siber Güvenlik Eylem Planımızda yer alan eylemlerimizin önemli bir kısmı tamamlandı. Süreklilik arz eden eylemlerin çalışmaları ise devam etmektedir. Ancak, bu alan çok hızlı gelişen bir alan olduğundan, gelişen teknolojiye uygun olarak yeni eylem planı hazırlık çalışmamızı 2014 yılında başlattık ve 2015 yılında ise yayımlayarak yürürlüğe koyacağız. Bakanlığımız, altyapı ve hizmetlere yönelik faaliyetlerini sürdürürken, aynı zamanda bilgi teknolojilerini engelli vatandaşlarımızın hizmetine sunmaya da devam etmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımızca geliştirilen ve görme engelli vatandaşlarımıza dağıtımı yapılan Gören Göz cihazından sonra, fiziksel engelli vatandaşlarımıza yönelik olarak da proje geliştirmeye çalışıyoruz. Üçüncü El Projesi olarak adlandırdığımız bu projeyi 2014 yılında başlattık ve bu proje kapsamında 2015 yılında 1000 adet tablet bilgisayarın ve engelli erişilebilirlik cihazının dağıtımını yapacağız. Ayrıca uzay - havacılık sektörleri de dahil olmak üzere tüm haberleşme ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren firmalarımız için AR-GE desteği vereceğiz. Şu anda 1 milyar liralık bir kaynağımız var. Bunun için gelecek projeleri değerlendirme süreçleri TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilecek ve bu projeleri süratle hayata geçireceğiz, tamamıyla hibe desteği vereceğiz. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Ar-Ge, Yazılım Test, Çağrı, Sayısal Veri, İnternet Değişim Noktası ile uluslararası gönderi alıp-verme konularında uluslararası merkez haline gelmesini de amaçlıyoruz.

vermek ve bilgi toplumuna dönüşümü sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek için çaba gösteriyoruz. Yazılım sektörümüzün bilinirliğinin arttırabilmesi için fuarların önemi tartışılmaz. Sizce sektörel fuarların Türkiye yazılım sektörüne katkısı ne olabilir? Sizin de belirttiğiniz üzere sektörel fuarlar, firmalarımızın birikimlerini göstermeleri ve yeni işbirlikleri için önemli bir fırsat yaratıyor. Yazılım sektörümüz ise her geçen gün büyüyor ancak bu dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye için yeterli değil. Bilişim sektörünün dünyadaki büyüklüğü 5 trilyon dolar civarında. Dünyanın gayrısafi hasılası ise 70 trilyon dolar civarında. Dolayısı ile bilgi teknolojilerinin büyüklüğü yüzde 8’ler civarında ve bu oran gittikçe artıyor. Türkiye’ye baktığımız zaman gayrısafi milli hasılasımız 820 milyar dolar civarında. Bilgi teknolojileri ve iletişim alanında Türkiye’de sektörün ürettiği temel büyüklük 30 milyar dolar. Yani bu alanda ürettiğimiz değer, Türkiye’nin ürettiğinin yanında çok küçük bir değer. Dolayısıyla yazılım sektörümüzün gelişmesi ve pazarını genişletmesi açısından fuarların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Fuarlar ülke ekonomisine hem direkt hem de dolaylı katkı sağlıyor. Onlarca, yüzlerce hatta binlerce alıcı ve satıcı bir araya gelerek iş bağlantıları kurabiliyor. Böylece, ticaret hacmi ferdi ziyaret ve tanıtım yoluyla elde edilen sonuçlara kıyasla çok daha fazla arttırılabiliyor.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN

“Bilişim sektörüne yapılan yüzde 1’lik bir yatırım geriye yüzde 1,8 olarak dönüyor.” Özellikle yazılım sektörümüzün ihracatçı olabilmesi için STK’larla çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. Bu ihracat hedefi konusundaki öngörünüz nedir? Politikaları belirleyen idareci kurum olarak, sektörün tüm tarafları ile ve diğer ülkelerdeki eşdeğeriyle diyalog içinde faaliyetlerimizi yürütüyor olmamızın sektörün gelişmesi üzerinde ciddi etkileri bulunuyor. Bugün Türkiye, ABD’den Almanya’ya, İngiltere’den Birleşik Arap Emirlikleri’ne Azerbeycan’a, Kazakistan’a, Kırgızistan’a ve daha pek çok ülkeye yazılım ihracatı yapıyor. Fakat ölçek olarak gitmemiz gereken daha çok yol var. Bilişim sektörüne yapılan yüzde 1’lik bir yatırım geriye yüzde

1,8 olarak dönüyor. Bu nedenle özellikle yazılım ve bilişim alanında ihracatımızın yükselmesi için gerekmedikçe düzenleme yapmaktan kaçınıyoruz, adil rekabet ortamı sağlanması için piyasa oluşturucu düzenlemeleri mümkün olduğunca önceden gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu şekilde tüketici menfaatlerinin gözetilerek, serbestleşmenin yaratacağı olumlu etkilerin arttırılmasına çalışıyoruz. Bugün istikrarlı bir bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne sahibiz ve bu yapıyı korumak için politika belirleyiciden, düzenleyici ve işletmecisine kadar tüm taraflar, sektörü geliştirmek, tüketici menfaat ve taleplerine uygun hizmet

“2023 iletişim hedeflerinin bir kısmını şimdiden aştık”

Dr. Tayfun Acarer, BT sektörünün rekabet gücünü arttırması için uygun platformların kullanılması gerektiğini düşünüyor. aştık. Her ulaştığımız hedefi ileri doğru taşıyoruz. Mobil elektronik haberleşme sistemlerindeki teknolojik gelişmeler ve artan veri trafiği sebebiyle; ileride ortaya çıkabilecek ihtiyaçları karşılayabilmek için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Türkiye’de 2015 yılı içinde 4. Nesil Mobil sistemlerinin yetkilendirmesinin yapılması kararlaştırıldı. Bu yetkilendirme ile birlikte de Ar-Ge, yenilikçilik, inovasyon, yerli üretim, yerli istihdam, kaynakların etkin ve verimli kullanımı konuları teşvik edilecektir. Dolayısı ile 2023 hedeflerine ulaşmada bilişim sektörünün katkısı, nitelikli bir katkı olarak artarak devam edecektir.

BTK BAŞKANI TAYFUN ACARER

S

ayın Başkan, BT sektörümüzün katma değerli üretime geçebilmesi için çok yoğun çalıştığınızı biliyoruz. Sizce Türkiye 2023 hedeflerine ulaşırken BT sektörünün ekstra bir katkısı sağlaması mümkün mü? Türkiye 2023 hedeflerine ulaşırken, bir lokomotif sektör olan bilişim sektörünün elbette önemli katkısı olacaktır. Dünyanın diğer ileri toplumları ile birlikte bilgi toplumuna dönüşüm sürecindeki

ülkemizde, sosyal yaşamdan, ekonomik yaşama kadar her türlü gelişme ve kalkınmada bilişim sektörünün katkısı olacağını düşünüyorum. Halihazırda bu katkıyı görebiliyoruz. Genişbant erişim oranında % 10’luk bir artış, ülkelerde genel ekonomik büyümeye ortalama % 1.8’lik katkı sağlamaktadır. Tüm dünyada da böyledir. Türkiye’nin iletişim hedeflerine baktığımızda, AB’nin Dijital Gündemi ile uyumlu olduğunu görüyoruz. 2023 iletişim hedeflerinin bir kısmını şimdiden

Sektörün, CeBIT gibi dünya çapında kabul görmüş bir platformdan daha fazla yararlanması gerektiğine inanıyor musunuz? Türkiye’deki bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün yalnızca yurt içi pazarla yetinmeyip, küresel ölçekte rekabet gücünü artırması önemlidir. Bunun için uygun platformları kullanması kaçınılmazdır. Sektörümüzün de bu konuda gerekli yeterliliğe sahip olduğunu düşünüyorum. Uluslar arası başarılar elde etmiş, küresel

çapta tanınırlığı olan firmalarımız var. Bu başarılarını gerek tanıtım gerekse paylaşım için kullandıkları bu platformlarda sürdürdükleri çalışmalarla geliştirdiklerini düşünüyorum. STK’ların sektöre “başarı” vizyonu aşılamadaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? STK’lar, benim yakından gözlemlediğim kadarı ile sektörümüzdeki en önemli paydaşlar arasındadır. Son on yılda sektörümüzde yaşanan büyük gelişmeyi teknolojik ve düzenleyici çerçeve açısından, üyeleri ile birlikte anlayabilme, adapte olma ve ileri taşıma konusunda, sektörümüzün STK’larının oldukça önemli katkısı oldu. STK’lar bağımsız hareket kabiliyetlerini, yurtiçi ve yurtdışı deneyimlerini artırarak sektöre aktardılar. Bunun yanı sıra, STK’ların kendi alanlarında yaptıkları araştırmalar sonucu hazırladıkları raporlar sektörümüze oldukça önemli katkı sağlamaktadır. Ayrıca başta nitelikli personel yetiştirilmesi, çevre ülkelere teknik destek sağlanması, yazılım ürünlerinin ihracatı, çağrı merkezlerinin yaygınlaştırılması gibi konularda STK’ların Türkiye’nin 2023 vizyonundaki hedefleriyle uyumlu faaliyetlerini çok önemsiyoruz.

BT sektörünün bölgemizdeki tek platformu olan CeBIT fuarını yeterince kullanabildiğini düşünüyor musunuz? CeBIT’in bilişim firmalarının yanı sıra işinde bilişimi kullanan tüm dikey sektör firmalarını ve hatta kamu kurumlarını dahi aynı çatı altında buluşturan çok önemli bir fuar olduğunu düşünüyorum. Bilgi ve teknoloji alanında faaliyet gösteren firmalarda CeBIT Fuarı’na olan ilgilerini başladığı ilk günden bu yana artırarak gösterdiler. Binin üzerinde marka tanıtılıyor ve yüz binlerin üzerinde ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu ziyaretçilerin büyük çoğunluğu da kurumsal ziyaretçi oluyor. Ya firmaların üst ve orta düzey yöneticileri ya da karar alma sürecinde etkili kişiler. Sayısız ulusal ve yabancı firma en yeni ürünlerini hem tüketiciler hem de diğer şirketler ile buluşturdu. Yeni ortaklıklar ve fikirler ortaya çıktı. Bu noktada ben CeBIT’in önümüzdeki yıllarda daha fazla katılımcı, marka ve ziyaretçi ile büyümeye devam edeceğine ve sektörün gelişmesine daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum.

CeBIT gibi platformlar BT sektörünü büyütür

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü, yüksek büyüme potansiyeli olan sektörlerden biri olarak, Türkiye’nin 2023 için işaret ettiği 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için kuşkusuz oldukça önem taşıyor. Bu hedef doğrultusunda, en belirleyici etken hedef pazarlara ne ölçüde ulaşılabileceği olacaktır. CeBIT Bilişim Eurasia tam da bu noktada önem kazanıyor. Hem İstanbul’un coğrafi konumu hem de CeBIT Bilişim Eurasia kapsamında hedef ülke - sektör bazlı HANNOVER gerçekleşen ziyaretçi çalışmaları FAIRS TURKEY sonucunda fuar; Ortadoğu, A.Ş. GENEL Kuzey Afrika, Doğu Avrupa, Türki MÜDÜRÜ Cumhuriyetler ve Rusya’yı aynı çatı altında buluşturan % 100 iş odaklı bir ALEXANDER ticari etkinlik işlevi görüyor. Firmalar, KUEHNEL hedef ülkelerden gelen ziyaretçi ve satın alma kararını verenlerle iş bağlantıları kurma, böylelikle hedef pazarlara açılma ve bu pazarlardaki iş hacimlerini geliştirme olanağı buluyorlar. Bizler, firmaların stantlarında görmek istedikleri hedef ziyaretçiye özel pazarlama ve tanıtım çalışmaları sağlayarak firmaların fuardan en yüksek verimi almaları için büyük çaba gösteriyoruz. Ayrıca, CeBIT Bilişim Eurasia’nın Avrasya bölgesinin bilişim alanındaki nabzını tuttuğunu söyleyebiliriz. İş dünyasının liderleri, üst düzey devlet yetkilileri, çevre ülkelerin sivil toplum kuruluşlarının da yoğun ilgi gösterdikleri fuarda, sektörde izlenen politikalar ve son gelişmeler ilk ağızdan öğrenilebiliyor. Fuarla eşzamanlı düzenlenen CeBIT Global Konferansları da bu konuda önemli bir araç rolü görüyor. Hannover Fairs Turkey olarak diğer fuarlarımızda olduğu gibi CeBIT Bilişim Eurasia için de bizim en önemli hedefimiz sağladığımız bu ticari platform yolu ile sektörün gelişimine ve Türkiye’nin ihracat hedeflerini yakalamasına yardımcı olabilmek. Bu noktada, BT firmalarına, fuara katılarak ve CeBIT Global Konferansları takip ederek bu platformun sunduğu avantajlardan yararlanmalarını öneriyoruz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.