Yeni Dünya - Sayı 1

Page 1

>> 8

!

"

"

#

“O sizin bildiÄ&#x;iniz SĂźleyman deÄ&#x;ilâ€?

>> 12

$

!

%

&

!

>> 5

'

AKP emekçilere sefaleti dayatÄąyor Toplu SĂśzleĹ&#x;me sonucunda kamu emekçilerine %3,5+4 zammÄą reva gĂśren AKP adeta emekçilere sefaleti dayattÄą. >> 7

12 EylĂźl 1980 cuntasÄąnÄąn grev yasaklarÄąnÄą bugĂźne kadar aynen devam ettiren AKP, daha da Ăśteye geçti ve havacÄąlÄąk iĹ&#x;kolunda da grev yapmayÄą yasakladÄą. “Hava-Ä°Ĺ&#x; Ăźyeleri demokrasi bilinçleri ve bedel Ăśdemeyi gĂśze alarak var olan olanaklarÄą ile Ăźlkemiz iĹ&#x;çi sÄąnÄąfÄąmÄąza yĂśnelen bu saldÄąrÄąyÄą gĂśÄ&#x;ĂźslemiĹ&#x;tir... MĂźcadele bitmedi, bitmeyecek. Birlikte ve birlikle kazanacaÄ&#x;Äązâ€?

Yunanistan: Kriz derinleĹ&#x;iyor Sol yĂźkseliyor Ekonomik krizin siyasal krize dĂśnĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;Ăź Yunanistan’da 6 MayÄąs’ta gidilen erken seçim de krize çare olamadÄą. 17 Haziran’da tekrar seçim var.

>> 2

fatih aydÄąn

“Bedenimiz Bizimdir, KĂźrtaj Yasaklanamaz!â€?

Tek partiden AKP’ye Üzgßrlßkler >> 15

hĂźlya kortun

Siyaset Bilimci Taha Parla’yla gßndeme dair

>> 4

Ä°mparatorun cellat olduÄ&#x;u bir dĂźnyada >> 3


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

0 )

(

Referandumun üzerinden daha iki yıl geçmeden, AKP’nin foyası açığa çıktı. Referandum kabul edilirse herkesin istediği sendikayı seçebileceğini, herkese grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının getirilececeğini iddia eden “yetmez ama evet”çilerin kulakları bu aralar sanırız durmadan çınlamakta. 12 Eylül 1980 cuntasının grev yasaklarını bugüne kadar aynen devam ettiren AKP, daha da öteye geçti ve havacılık işkolunda da grev yapmayı yasakladı. AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk’ün bu yönde 11 Mayıs 2012 tarihinde hazırladığı tasarıyı Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak geçirdi. Gelen bütün tepkilere kulağını tıkayarak işçilerin evrensel hakkını ortadan kaldırdı, kapalist sınıfa büyük bir kıyak yaptı. Cumhurbaşkanı Gül de yasayı jet hızıyla onayladı. Hava işkolunda yer alan tek sendika olan Hava-İş Sendikası ise işçi haklarına yönelik bu ağır saldırı karşısında ilk günden beri üyelerini ve demokratik kamuoyunu direnmeye çağırdı. Hava alanlarında etkili eylemler düzenleyen Havaİş’e THY’nin yanıtı gecikmedi. İlk etapta 305 hava işçisini işten attığını bildiren THY, gelen tepkiler

)

+

,

-

.

/

0

)

6

3

9

7

4

1

5

0

0

9

)

)

)

2

7

1

0

=

>

)

0

1

3

2

3

)

8

?

3

;

.

1

7

0

0

4

?

-

C

D

2

8

0

.

B

4

4

C

3

0

0

1

9

F

0

1

7

1

2

3

7

3

G

*

0

C

0

1

2

3

7

D

0

0

7

0

5

3

9

9

3

3

F

/

C

0

5

)

.

D

D

3

3

5

1

=

E

/

?

2

?

1

A

:

:

<

>

@

:

)

8

9

1

/

<

?

5

?

?

-

3

>

5

?

1

:

:

6

0

3

7

1

6

1

3

)

)

)

)

2

2

;

0

0

<

*

*

:

/

4

0

metlerinde grev yasağı getiren yasa maalesef sayın Cumhurbaşkanı tarafından jet hızı ile onaylanmıştır. “Bu demokrasi ayıbına, havacılık çalışanlarının tüm itirazları ve haklı demokratik taleplerine rağmen üzüntü ile görüyoruz ki sayın Cumhurbaşkanı da set çekmemiştir. Bu aşamadan sonra hukuki olarak, Ana Muhalefet partisinin yasayı Anayasa Mahkemesine götürmesinden başka yol kalmamıştır. Ancak bu demokrasi ayıbı ile ilgili sendikamızın mücadelesi bitmeyecektir. Hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde karşı duruşumuz sürecektir... Özellikle THY A.O ve Teknik A.Ş’de işçilerin, demokratik, meşru, yasal hak arama girişimleri karşısında, işçi kıyımına yönelerek emek düşmanlığını gösteren patronların, her platformda teşhirine devam edilecek ve işe geri dönüş mücadelemiz sürecektir. Hava-İş üyeleri, demokrasi bilinçleri ve bedel ödemeyi göze alarak var olan olanakları ile ülkemiz işçi sınıfımıza yönelen bu saldırıyı göğüslemiştir... Mücadele bitmedi bitmeyecek. Birlikte ve birlikle kazanacağız.” AKP’nin işçilerin, emekçilerin en temel hakkına yönelik saldırısı akla 1970’te Süleyman Demirel başkanlığındaki Adalet Partisi iktidarının benzer saldırısını getiriyor. 15-16 Haziran 1970’te İstanbul ve İzmit’te yüzbinlerce işçi sokağa çıkarak meşru direniş hakkını kullanmış ve sendikal haklarını korumuştu. 0

1 3

3

2

5

<

3

1

8

4

0

2

1

*

üzerine geri adım atarak, işten atmaların bir kısmının sehven yapıldığını ve geçersiz olduğunu duyurdu. Hava-İş sendikası, demokratik ve yasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını duyururken, yasal düzenleme geri çekilene kadar eylemlerini arttırma kararı aldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Hava-İş sendikası şöyle dedi: “Başta ILO’nun 87. ve 98. sayılı sözleşmeleri olmak üzere Avrupa Sosyal Şartı, BM Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi gibi birçok sözleşmeyle birlikte Anayasa’nın 90. Maddesine de aykırı olan havacılık hiz-

H

)

)

)

D

F

)

?

>

B

:

>

J

Yetkililer polislerin kullandığı biber gazının zararsız olduğunu iddia etseler de zehirli gaz can almaya devam ediyor. Geçen sene emekli öğretmen Metin Lokumcu biber gazından etkilenerek hayatını kaybetmişti. Son olarak Yalova'da bir kavgayı ayırmaya çalışan Çayan Birben olay yerine gelen polislerin biber gazı sıkması sonucunda yaşamını yitirdi. Görgü tanıklarının aktardıklarına göre, polise: “Ben astım hastasıyım; biber gazı sıkma” demesine rağmen polis Çayan'a doğrudan gaz sıkmaya devam etti. Yoğun gazdan etkilenen Çayan fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Ancak solunumu duran genç kurtarılamadı. 1 Haziran günü memleketi Rize'nin Pazar ilçesinde toprağa verilen Çayan'ı son yolculuğuna kalabalık bir kitle uğurladı.Arkadaşları “Hesap sorulacak Çayan’ım” yazılı bir pankart taşırken; cenazede konuşan baba Mustafa Birben, “Oğlum, gittiği her yerde, okulunda dahi isminden dolayı hep baskıya maruz kaldı. O, ismini gururla taşıdı, hiçbir baskıya boyun eğmedi. Oğlumun hesabını mutlaka soracağız” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 eğitim sistemindeki düzenlemenin nasıl uygulanacağına dair genelgeyi yayınladı ve okula başlama yaşını belirledi. 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 66 ayını tamamlayan tüm çocuklar ilkokula kaydedilecek. Yaşı 60-66 ay arasında olan çocukların ilkokula başlaması ise velisinin yazılı isteğiyle gerçekleşebilecek. Bu yönde istekte bulunan velinin çocuğunun gelişim yönünden hazır olduğu anlaşılırsa ilkokula devam edebilecek. “Karar eğitimbilim kriterlerine uymuyor” Eğitim-Sen düzenlemeyi eleştirdi. 4+4+4 sürecinde yaşananları ve yasanın içeriğini hatırlatarak çocukların okula başlamasında eğitim bilimlerine uygun kriterlerin göz ardı edildiğini açıkladı. Hiçbir pedagojik gerekçesi olmayan, çocukların bilişsel gelişimlerini göz ardı eden ve sadece okul öncesi eğitim tartışmalarına son verilmek için yapılan bu düzenleme sonrasında, çocukların hayatlarında telafi edilemeyecek olumsuz etkiler ortaya çıkacağını vurguladı.


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

J

İmparatorun cellat olduğu bir dünyada R

]

X

S

n

`

[

X

^

j

V

X

[

V

V

t

V

Z

a

\

]

~

y

n

X

]

X

[

Z

X

s

n

R

X

j

\

t

`

U

^

]

U

T

`

[

|

U

W

]

Z

r

j

U

]

\

]

T

a

U

j

\

V

S

r

~

o

X

j

e

}

T

_

W

V

Z

[

Z

V

g

]

T

S

T

]

Z

V

V

V

W

g

Z

_

a

T

X

]

}

T

U

W

Y

V

j

j

U

]

V

V

U

Z

[

j

V

p

Z

U

p

]

S

a

T

p

|

X

U

W

T

]

U

Z

X

[

{

T

e

v

]

o

[

t

Z

X

q

V

|

y

X

T

]

T

|

Z

n

Z

]

|

S

|

Z

X

y

a

e

m

W

V

X

|

V

X

V

t

U

z

]

X

Z

X

y

T

S

T

`

X

W

x

\

g

x

V

X

`

n

l

X

m

t

_

X

k

w

`

V

T

a

X

\

t

`

[

Z

Z

X

j

V

T

\

Z

n

U

}

^

U

[

]

[

S

Z

X

T

X

X

T

X

i

S

m

w

T

j

h

R

|

U

S

Z

X

^

V

|

r

e

U

]

a

V

}

\

Z

n

T

U

|

V

T

U

\

U

T

Z

T

n

`

q

n

]

X

r

o

]

Z

U

T

T

X

U

V

Y

X

m

\

a

R

j

V

U

~

Z

`

Y

Z

T

S

V

a

v

X

n

]

T

y

Z

n

a

[

X

_

t

|

V

j

]

S

y

V

S

u

W

]

y

Z

T

j

V

r

V

V

\

V

a

X

|

V

`

U

T

W

Z

f

\

T

`

]

W

^

a

_

W

t

X

m

U

V

Z

[

U

V

X

U

S

|

S

T

Z

}

e

T

r

]

t

j

`

n

[

Z

e

R

U

Z

\

a

T

X

T

]

r

T

V

T

`

X

]

_

d

X

n

W

]

c

U

Z

T

[

S

]

X

[

a

V

T

t

\

a

T

X

V

[

`

n

U

m

V

a

b

Z

U

W

V

V

T

^

\

V

]

V

X

]

U

n

V

X

`

\

X

]

a

j

U

j

X

V

W

T

`

W

t

V

T

a

U

\

r

~

j

|

o

`

X

`

V

V

n

U

T

Z

t

W

X

W

W

U

n

|

T

_

X

`

]

X

X

W

r

]

U

W

|

|

X

[

V

X

X

W

V

e

`

a

V

U

y

]

^

r

[

V

[

j

m

V

Y

X

|

W

U

W

\

U

n

X

Z

Z

m

e

W

U

]

T

Z

]

X

Z

S

[

|

T

T

R

W

]

\

x

W

t

U

a

\

Z

t

]

n

Z

s

[

|

W

T

T

n

U

n

[

X

X

W

U

Z

U

X

s

X

[

T

f

]

X

V

]

]

V

U

Z

j

W

]

m

T

T

[

Z

r

n

Z

Y

Z

U

U

s

X

W

[

X

X

X

\

X

d

W

^

n

_

]

n

V

X

S

W

]

^

Z

X

X

X

U

s

m

o

a

[

Z

t

|

T

q

e

~

X

q

V

X

s

S

a

]

U

[

m

X

r

t

V

\

X

Z

V

X

n

t

n

\

n

Z

`

Z

t

]

T

_

a

S

y

S

|

U

]

v

X

_

V

X

~

Z

T

U

|

V

|

x

V

S

s

U

[

t

U

X

e

t

`

e

n

j

X

X

j

X

V

a

_

\

j

V

m

V

U

\

[

]

t

T

X

~

X

T

S

j

S

U

s

}

`

X

e

W

V

U

U

S

n

t

X

X

|

t

`

e

Z

T

X

U

|

W

a

|

Z

_

~

X

[

X

U

W

X

a

[

X

}

^

X

Z

V

a

`

X

Z

Y

n

X

s

V

t

j

X

Y

n

X

s

V

]

V

a

`

V

Z

Y

n

T

s

d

T

S

T

Z

Y

n

T

s

z

X

m

U

T

j

Z

Y

n

T

s

w

|

U

V

j

T

Y

n

T

a

¡

¢

£

¤

¥

¦

§

¡

¨

©

ª

§

£

«

¡

¥

¬

©

­

r

S

\

U

^

T

V

]

T

U

V

Z

X

o

`

[

q

[

a

X

x

X

y

]

X

U

n

X

r

]

n

\

U

\

]

T

Z

S

V

]

j

e

Z

]

X

U

X

V

Z

a

X

Z

d

|

Z

X

Z

V

a

`

X

Z

Y

n

X

s

®

v

a

~

X

Z

j

X

Y

n

X

s

{

e

U

`

T

W

V

_

Y

n

T

s

v

`

X

]

j

X

Y

n

X

s

f

\

U

W

V

j

T

Y

n

T

s

R

]

S

X

Z

j

X

Y

n

X

s

v

Z

^

V

]

`

T

U

T

Y

n

T

s

R

S

T

U

V

W

X

Y

n

X

¯ ¥

£

¥

ª

°

¡

°

°

­

±

²

­

³

´

µ

¢

¬

¨

¡

©

¥

¡

©

£

·

¥

V

¨

§

¸

£

·

¢

®

ª

§

£

«

¡

¥

·

¥

¹

°

¦

°

¡

º

»

£

¢

¼

y

V

w

¥

½

©

¦

¥

¡

¬

¥

½

©

¦

¥

¡

©

£

¥

¾

«

¥

£

¥

¬

¥

½

©

¦

¥

¡

¥

¿

¥

µ

¥

¡

¥

¨

¢

À

º

©

¡

¸

¡

¨

©

°

¡

¦

[

¡

¡

¢

¢

£

·

¢

Z

X

_

X

]

[

]

W

V

`

Y

`

n

X

T

[

]

X

s

Z

Z

S

W

e

[

U

Z

V

[

]

^

]

X

e

Y

j

e

Z

n

Z

X

]

S

s

X

U

V

]

j

V

X

e

Z

Z

V

]

n

X

V

y

U

a

o

`

V

X

i

Z

X

T

Y

n

[

X

a

S

T

s

[

W

U

n

o

V

Z

X

n

s

e

f

Z

r

T

|

j

_

Z

\

j

|

Z

X

\

Y

a

n

Y

`

X

s

X

s

o

V

R

V

}

`

y

V

a

V

U

Z

_

]

X

V

V

t

o

W

V

|

`

a

t

T

`

Z

X

Z

|

s

Y

q

j

n

X

|

e

s

Z

W

a

{

|

`

|

T

]

X

U

]

W

|

V

W

W

T

`

a

`

n

X

X

Z

V

Z

Y

s

~

V

n

X

t

]

\

X

s

o

j

p

\

W

T

m

V

U

]

T

U

T

^

r

o

T

`

S

T

W

_

e

U

|

Z

n

X

W

X

]

X

Z

j

e

W

a

|

]

W

r

j

]

\

]

T

U

]

^

U

T

x

m

X

W

W

[

x

T

U

V

]

S

T

j

T

Z

s

T

T

S

y

¥

n

e

a

¬

Z

¢

®

]

T

X

[

[

T

Z

]

[

U

X

]

U

V

U

z

j

e

`

t

U

d

T

|

j

W

Z

X

X

U

V

W

e

j

Z

Z

U

]

n

[

\

Z

]

T

q

X

|

j

]

Z

X

U

Z

X

V

j

`

X

e

~

`

[

w

}

e

U

S

Z

V

U

W

r

X

j

e

V

^

V

W

t

V

V

U

`

V

\

T

T

^

V

]

\

T

T

V

S

n

]

X

m

V

X

y

V

X

W

[

[

U

X

X

a

Z

X

_

x

X

n

U

X

W

a

T

[

j

Z

j

]

]

T

X

[

e

_

`

V

]

o

Z

_

T

V

]

q

y

o

V

\

]

]

]

V

V

X

[

_

s

X

V

W

]

n

T

U

e

\

X

Z

V

a

X

[

W

o

X

V

S

X

y

`

Z

`

S

V

X

T

T

V

Z

X

n

Z

]

T

a

T

r

`

n

V

t

j

V

T

W

s

V

S

t

V

]

Z

V

j

Z

W

n

U

W

e

s

T

V

U

s

\

W

t

V

Z

q

V

Z

t

T

U

Z

U

t

n

\

T

X

[

Z

^

W

q

Z

\

\

j

U

U

t

]

U

U

\

V

W

T

T

`

^

X

V

o

W

U

m

y

W

s

|

[

V

T

V

S

S

|

S

V

U

V

Z

Z

a

T

X

m

m

T

a

^

t

]

j

]

T

V

X

n

V

Z

V

t

Z

V

T

W

e

Y

U

X

t

V

S

U

X

m

V

a

s

]

U

X

V

m

y

T

^

W

T

X

y

V

X

s

U

V

]

V

W

p

W

[

x

X

|

j

o

X

`

W

[

X

Z

~

X

V

`

S

X

X

]

V

m

a

`

W

V

Z

s

n

S

e

T

]

n

V

X

]

U

T

Z

S

V

S

V

]

]

j

X

U

p

j

X

U

p

V

{

a

j

]

e

X

]

|

w

Y

j

[

U

]

~

j

e

X

V

T

U

V

]

e

T

V

U

a

x

]

T

V

s

T

a

T

X

Y

X

T

]

Z

U

U

]

W

r

[

^

W

j

[

Z

Z

e

`

i

e

U

X

T

U

a

]

]

n

j

|

U

Z

Z

U

T

w

^

]

e

X

Y

T

n

`

V

T

X

X

]

n

U

a

n

\

Z

V

U

]

\

W

p

\

W

X

p

V

i

X

e

]

s

\

w

T

W

V

Z

X

n

r

T

\

Y

U

n

V

a

]

U

X

Z

Z

X

e

U

p

_

j

S

s

V

]

p

[

V

V

V

Y

]

X

X

W

[

]

a

V

Z

x

T

e

V

n

V

Z

V

T

U

V

V

]

T

U

U

X

s

V

\

p

T

W

k

W

U

Z

X

p

X

]

T

g

]

a

^

T

X

T

Z

\

T

|

n

]

S

|

i

]

`

_

[

R

j

V

V

\

[

V

~

U

e

j

X

X

\

Z

Z

[

j

^

V

V

Z

n

]

n

W

X

V

U

V

X

n

`

\

T

g

U

W

`

n

Z

V

T

e

X

Z

Z

n

j

U

]

V

V

_

_

o

S

\

g

X

U

V

j

T

m

V

o

[

n

s

W

T

Z

Z

V

X

[

X

T

`

S

q

U

_

m

o

W

p

X

]

p

g

W

`

V

n

X

U

[

a

U

]

\

l

X

U

T

e

X

p

U

X

n

j

j

T

]

S

t

T

X

e

j

^

U

Z

j

]

[

X

e

[

t

Z

|

V

W

Z

l

[

t

X

X

T

n

o

y

V

U

j

T

X

a

U

|

W

n

t

e

`

|

Z

U

Z

[

T

_

X

j

o

V

U

j

V

a

|

V

V

x

z

|

]

|

V

|

a

j

T

X

t

|

e

t

Z

S

n

X

T

n

Z

|

X

]

U

m

S

Z

s

[

S

i

Z

V

Z

n

R

Z

S

V

W

Z

[

w

Z

v

[

n

X

|

~

R

Y

j

e

X

|

W

U

X

Y

V

U

T

[

X

j

`

V

V

T

[

]

X

t

X

u

q

j

j

`

]

Z

]

S

}

`

Z

[

|

]

U

T

]

]

X

V

_

Z

W

a

j

n

X

S

n

`

e

V

W

e

^

j

t

X

v

|

X

V

Z

s

Z

T

X

Z

X

X

]

]

Z

`

]

X

X

[

a

W

p

V

t

X

`

]

U

Z

[

[

m

y

j

\

V

_

|

U

U

\

S

T

e

~

|

W

X

j

e

[

p

S

S

]

o

X

X

Z

e

U

T

|

T

Z

V

\

j

j

]

n

_

X

S

X

W

W

T

U

a

V

U

j

[

o

n

[

i

m

[

q

i

]

o

U

X

\

[

W

j

T

T

s

R

U

\

[

U

Z

U

T

Z

X

Z

T

X

a

\

Z

n

j

R

V

S

X

X

X

[

]

]

V

a

X

Y

Z

n

Z

X

Z

~

[

W

g

n

X

Z

[

V

l

X

Z

Z

X

z

{

a

V

e

j

Z

[

U

X

n

T

R

n

k

W

X

]

X

T

U

T

V

a

t

`

T

X

Z

X

n

x

W

g

X

x

V

a

V

n

W

S

X

X

~

X

S

\

t

W

V

`

a

`

t

Z

[

T

V

e

q

Z

Z

[

[

d

l

V

T

t

\

Z

l

V

j

\

T

V

W

j

S

V

~

e

X

W

T

U

U

W

`

X

\

V

a

o

e

V

\

{

]

j

`

e

X

`

U

U

\

`

V

X

a

W

Z

V

e

[

e

j

S

l

\

p

S

S

X

V

j

U

U

V

]

X

Z

[

`

V

j

n

X

U

X

\

[

S

a

s

Z

^

_

Z

X

T

[

j

]

t

[

T

`

V

Z

[

U

T

T

U

U

W

T

T

]

V

V

j

e

W

S

X

`

W

y

`

Z

V

S

]

X

X

T

U

U

n

]

n

X

V

X

T

n

a

n

t

o

U

Z

V

o

V

Z

a

`

a

X

X

Z

T

T

T

V

U

\

Z

]

T

|

S

X

T

S

b

m

e

]

Z

U

g

S

T

V

g

|

e

^

y

|

_

e

V

U

u

a

[

`

q

|

[

Z

j

Z

T

X

X

T

n

`

q

U

n

S

V

X

X

X

`

T

Z

s

r

_

[

U

o

V

R

T

x

t

X

V

U

S

X

]

U

T

W

T

|

T

j

^

~

V

\

`

X

q

_

S

z

V

Z

V

V

n

T

T

U

X

V

X

W

]

x

U

q

V

n

n

X

U

V

T

Y

[

o

V

T

V

]

]

[

n

e

|

X

Z

j

X

Z

T

U

y

n

W

d

`

[

[

X

|

{

d

]

Z

X

T

X

U

X

U

Z

X

Z

`

V

V

W

V

]

a

x

a

`

T

X

U

T

X

o

V

T

U

Z

T

Z

]

S

]

X

T

p

e

p

y

[

U

~

l

a

V

V

`

X

a

Y

U

Z

]

`

V

n

U

X

W

V

V

T

`

W

]

`

T

Y

n

S

X

a

n

[

_

a

V

]

]

V

S

n

T

e

d

a

V

T

_

V

n

w

Z

X

V

_

`

[

X

V

o

\

X

n

]

q

T

j

U

Z

e

_

a

[

W

X

y

Z

Z

e

X

V

X

X

S

W

W

s

]

U

T

X

X

~

e

]

X

S

X

j

X

]

~

j

e

j

l

[

X

`

V

e

~

j

Y

W

a

T

X

U

a

X

V

n

j

X

[

n

q

_

X

]

U

V

\

j

|

n

j

Z

U

X

V

[

X

e

i

Z

U

}

Z

T

X

_

U

W

a

e

X

|

V

T

j

U

T

e

|

j

n

V

X

`

_

Z

l

X

e

W

T

`

Z

W

V

X

x

X

V

U

n

k

m

W

X

V

|

l

U

V

w

`

V

T

[

s

[

U

a

W

X

Z

X

Z

V

]

n

X

{

V

V

X

Y

W

`

W

S

m

Z

y

T

W

X

]

`

p

Z

X

p

S

X

q

\

^

T

x

T

f

T

V

]

V

S

T

W

X

j

X

T

V

W

t

V

W

|

V

U

V

|

n

a

X

T

s

o

Z

`

\

V

T

}

`

T

Z

`

Y

U

e

W

X

W

V

`

~

V

`

]

X

n

U

]

T

V

U

X

X

Z

_

V

U

j

\

Z

X

]

W

s

\

n

[

V

S

t

y

n

]

V

[

~

Z

j

U

s

T

~

S

e

|

V

V

Z

]

U

U

Z

X

_

T

W

`

]

U

U

W

x

V

]

W

]

V

X

X

]

e

X

S

`

T

]

T

n

]

_

`

\

U

t

U

X

t

X

U

X

W

U

U

T

q

e

|

V

X

j

j

n

]

W

\

W

e

e

V

\

X

T

a

V

y

X

Z

W

^

n

~

Z

[

|

V

X

V

U

q

U

j

S

X

|

T

U

V

U

]

X

]

[

Z

w

|

X

o

j

U

S

]

X

[

X

r

S

S

W

X

U

[

\

X

T

[

T

|

T

`

Z

^

V

W

a

a

`

X

T

V

r

Z

[

]

[

s

X

t

_

Z

x

Z

Z

\

U

U

d

n

]

^

n

[

]

s

s

U

Z

X

U

W

\

X

a

e

]

a

U

Z

s

Y

W

W

X

T

X

Z

T

}

`

T

s

n

`

V

V

V

V

]

V

`

t

s

X

`

n

V

^

U

a

V

Z

Z

X

W

q

`

T

`

V

V

V

x

~

Z

`

S

X

X

j

T

V

Z

]

T

X

Y

`

Z

n

j

]

T

U

[

X

y

e

W

X

j

V

X

}

U

X

T

r

X

_

U

X

T

]

_

V

a

U

U

V

n

n

n

j

y

X

p

q

j

U

p

[

|

|

e

X

~

|

X

Z

`

W

T

]

a

j

S

\

r

j

X

V

V

U

T

S

U

`

V

]

S

V

X

Z

T

n

W

X

T

n

X

Z

Z

S

W

U

]

V

X

Z

y

U

\

R

\

W

m

]

]

X

T

X

a

`

V

`

T

Y

e

[

V

U

]

U

Z

U

T

W

T

X

[

R

]

j

`

X

X

t

X

U

a

a

t

`

j

]

|

]

T

j

V

V

n

V

a

r

o

T

X

t

]

V

n

e

U

X

j

V

\

S

o

U

]

_

_

n

`

V

U

|

]

_

T

T

X

]

X

x

y

X

Z

T

X

U

T

~

T

~

[

z

z

X

^

W

]

a

V

X

a

i

T

Y

|

T

a

]

X

W

t

n

Y

x

`

X

U

`

r

V

`

]

a

W

Z

W

]

e

x

\

o

X

S

V

S

X

X

x

X

U

\

[

X

Z

W

{

\

U

]

V

a

a

U

n

s

U

X

j

X

~

X

V

]

Z

T

U

n

a

j

V

Z

W

\

V

U

]

_

^

n

X

Z

|

X

[

Z

T

S

Z

^

W

X

X

X

X

Y

Z

`

`

`

V

W

X

]

Z

a

V

V

]

`

j

W

X

V

T

_

X

U

X

Z

i

U

a

W

V

r

T

y

a

{

X

]

~

a

X

_

`

{

j

U

j

\

]

W

j

U

z

X

[

X

T

g

[

T

X

V

p

X

m

\

U

i

a

V

X

[

T

W

j

U

]

W

]

U

`

X

]

T

S

Z

U

m

_

]

`

X

T

W

]

]

`

X

X

V

V

X

V

Y

V

]

Z

X

X

U

j

X

j

W

S

U

S

T

[

]

\

|

t

a

Z

t

S

a

X

e

e

j

\

j

U

~

]

W

j

e

X

X

X

g

y

X

\

l

Z

_

j

X

y

U

[

V

X

m

n

X

[

T

X

`

j

`

X

T

U

`

|

T

T

a

Z

Z

a

[

|

X

e

S

^

U

]

s

Z

e

V

m

X

T

^

U

_

T

n

V

X

S

Z

Y

n

X

U

|

y

d

]

`

`

X

V

a

Y

Z

n

x

]

a

W

X

]

T

S

t

V

U

T

T

X

\

T

Z

e

T

Z

T

^

V

Z

x

Z

]

n

T

X

X

]

T

|

n

U

Z

n

Z

f

~

V

s

\

Y

X

U

[

o

U

j

]

X

[

]

Z

V

^

[

Z

X

[

Z

V

X

U

[

^

]

^

Z

`

T

a

X

X

`

|

a

]

[

X

S

e

HDK Kürt sorununun onurlu barışla çözülmesini temel amaçlarından biri sayıyor. Partileşme kararının barış seçeneğini güçlendirmesini diliyoruz. Çünkü bir türlü ardı arkası gelmeyen KCK tutuklamaları, İmralı’da tecrit, Uludere faciası derken Kürt sorununda yine karşılıklı ölümler başladı. Dağdaki Kürt gençleri de ölüyor, Türk ordusundaki subaylar ve erler de ölüyor. Her cenaze 29 yıllık çıkmazı daha da derinleştiriyor. Emekçi ocaklarına ateş düşerken Amerika, Avrupa, İsrail savaş şirketlerinin kârları katlanıyor. Oysa dünyanın da, bölgenin de bu tür sorunları çözme konusunda yeterince tecrübesi var. Çözüm onurlu barışta. Yok sayılan bir halkın taleplerini karşılamakta. Kürt politikacıları genel af, anadilde eğitim, kendi kendini yönetme hakkı tanındığında sorunun çözüleceğini, Türkiye’nin sınırları ve toprak bütünlüğüyle bir dertlerinin olmadığını defalarca açıkladılar. 29 yıldır savaşarak bir yere varılamadı. Eşitlik ve özgürlük temelinde barışarak kardeşçe birliğe kavuşma seçeneğine şans tanımak gerekiyor.

U

i

U

V

T

[

Z

T

U

|

T

[

U

f

Z

n

]

W

X

s

U

n

T

X

j

W

~

s

q

y

r

X

U

[

Z

[

[

m

X

j

X

X

a

X

a

Z

t

n

Z

|

U

V

V

V

U

Z

X

Z

`

|

e

S

t

y

X

V

X

R

j

X

U

[

n

[

x

X

a

T

]

s

W

U

T

X

m

X

X

U

j

X

]

o

V

S

T

|

S

Z

a

W

T

Z

[

s

X

X

]

V

T

Z

`

_

n

q

m

U

X

V

x

V

`

U

y

T

q

`

`

U

\

Yapılan açıklamaya göre, karar, Halkların Demokratik Kongresi’nin “AKP karşısında ana muhalefet olma ve bir mücadele ortaklığı kurma iddiasını gerçekleştirmek” amacıyla alındı. Açıklamada, HDK’nin, “işçi ve emekçi hareketinin, Kürt özgürlük hareketinin, baskı altındaki azınlıkların, kadın kurtuluş hareketinin, insan hakları savunucularının, özgürlükçü bir laikliği savunan inanç sahiplerinin, doğa ve çevre hakları için mücadele eden ekoloji hareketinin, Alevi toplumunun muhalefetinin, küçük üretici köylülerin ve tarım emekçilerinin, kent yoksulları hareketlerinin, engellilerin birlikte davranmasının önkoşullarını yaratmaya çalıştığı” vurgulandı. HDK açıklamasına göre, Kongre bünyesinde kurulacak olan parti, bileşenlerinin kendi özgün amaç ve hedefleri doğrultunda çalışmasını hiçbir şekilde engellemeyecek. Bileşenlerin ortak iradesini yansıtacak olan partinin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, genel seçimlere ve yerel seçimlere katılması ve bu yolla daha geniş çevrelere ulaşması öngörülüyor.

W

U

^

hülya kortun

I

X

a

S

Z

V

V

X

x

V

r

m

S

]

a

Z

Z

U

Z

a

[

V

V

T

W

T

]

\

U

V

V

Z

]

W

T

Z

]

X

T

Z

W

U

W

Z

]

o

n

X

T

[

\

|

n

W

Z

o

`

U

X

e

e

T

]

S

X

X

U

X

a

q

[

X

Z

[

W

[

j

W

x

T

r

W

X

y

W

X

]

~

X

j

\

V

X

U

`

X

T

]

U

}

V

_

X

e

W

U

^

r

S

S

U

j

T

a

X

e

T

~

Z

T

[

x

]

q

X

T

V

_

S

U

X

S

T

j

a

S

X

V

^

|

X

T

n

q

U

[

T

|

S

Z

W

|

[

`

X

V

q

_

Z

V

e

]

Z

X

T

n

j

|

X

W

T

U

Z

X

W

W

n

V

]

V

X

`

s

U

T

p

Z

x

X

]

U

T

X

n

T

V

T

W

_

X

V

]

n

T

T

Z

U

V

m

Z

X

V

]

t

W

V

]

X

_

_

U

[

X

Z

`

W

W

T

T

Z

Z

n

n

V

V

]

T

T

U

]

V

V

Z

Z

T

T

X

^

]

r

S

U

X

T

a

t

[

V

U

V

y

n

o

\

V

]

Z

T

j

U

V

X

Z

s

W

T

|

S

U

T

S

W

X

p

a

[


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

Á

Û

Â

Ã

Ö

Ä

Â

Ò

Ã

Ï

Å

Æ

Ä

Ç

Â

Ï

Â

Û

Æ

é

Â

Ý

Ë

Æ

Ç

ç

Ï

Ç

Ò

Æ

Æ

È

Ï

é

Æ

AKP iktidarı Suriye halkına karşı düşmanlık politikasını ısrarla sürdürüyor. Suriye’de son günlerde yaşanan provokasyonları bahane eden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin de Suriyeli diplomatları sınır dışı etme kararı aldığını açıkladı. Oysa oyun açık: Tarafsız gözlemcilerin belgeleriyle açıkladığı gibi emperyalistlerin taşeronluğunu üstlenen gerici ve faşist çeteler Suriye içinde katliamlar ve komplolar düzenliyor. Dünya kapitalist medyası ise katliamların suçunu Esad yönetiminin üzerine yıkmaya çalışıyor. En son Hula’da da öyle oldu. Öldürülenlerin hepsi gerici isyancılara karşı çıkan laikler ve Aleviler olduğu hâlde, başta BBC olmak üzere dünya medyası olaydan yönetimi sorumlu tuttu. Emperyalistler ve uzantıları böylece, Annan Planı’nı boşa çıkarmak, Suriye'yi iç savaşa sürükleyerek çökertmek, yeniden sömürgeleştirmek istiyor. Bağımsızlığını, özgürlüğünü, sosyal haklarını ve birliğini savunan Suriyeli devrimci, ilerici ve yurtsever güçlerse bu komplolara karşı mücadele kararlılığı içinde. Sonu gelmez etnik ve mezhepsel çatışmalara sürüklenmek istenen Suriye halkı, emperyalizmin oyununa kolay kolay gelmeyeceğini belli ediyor. Türkiye halklarıyla bölge halklarının çıkarlarının yüz yıllardır ortak olduğu gerçeği göz önüne alındığında Suriye’ye yönelik bir askerî müdahaleye Türkiye’nin destek vermesi asla kabul edilemez. Bu karanlık senaryolara alet olma heveslisi iktidarın ise kardeşi kardeşe kırdırma politikalarından vazgeçmemesi durumunda tarih önünde er veya geç yargılanacağı ortada.

Ç

É

É

Ê

Ë

Ñ

ê

Ã

Ã

É

Ì

Â

Í

Ã

Î

Ï

Ï

É

Æ

Ä

Ñ

Ð

Õ

Í

Ã

Ä

Ä

Ï

ß

Ä

Ð

Æ

á

Ñ

Ò

â

Ï

ã

Ä

Ó

ä

Ã

Ô

Õ

É

Ï

Ï

Ç

Õ

Ö

Ö

Ä

Ñ

Ö

×

Û

Ø

å

Ù

Ç

×

Ò

Ú

Â

Û

Ï

Ê

Ê

Ò

Ç

Ï

Â

Ç

Ò

Ê

Ò

Ö

Ä

Ç

Ü

Ï

Ç

Ê

Ï

Ä

Ê

Â

É

Ë

Æ

Ñ

Ç

Ê

Æ

Ý

Ä

Æ

æ

Å

Ê

Æ

ç

Ü

Ï

Ç

Æ

Ò

Æ

Ò

Å

Ý

Æ

Ö

Î

Â

Ò

Ò

Ö

Æ

Þ

Þ

ß

Ï

è

Ä

Ï

à

Â

Ï

Ò

ê

Â

Å

Ê

Ò

Â

Í

Ç

Ï

æ

Ï

Â

Ekonomik krizin siyasal krize dönüştüğü Yunanistan’da 6 Mayıs’ta gidilen erken seçim de krize çare olamadı. Seçimlerde merkez sol Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) oylarını yüzde 43.9’dan yüzde 13.18’e, merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi (YDP) de birinci parti olmasına rağmen oylarını yüzde 33.5’ten yüzde 18.85’e düşürerek hezimete uğradı. Sandıktan büyük bir başarı ile çıkan Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA) ise oylarını dört kat arttırarak yüzde 16.78’e yükseltti. Yunanistan Komünist Partisi (YKP) ise oylarını az bir miktarda arttırarak yüzde 7.5’ten yüzde 8.48’e yükseltti. Böylece ülkede yıllardır hüküm süren PASOK ve YDP arasındaki ikili sistem çökmüş oldu. Seçimlerde bir başka sürpriz ise ırkçı Altın Şafak’ın yüzde 7’lik bir oyla meclise girmesi oldu. Ayrıca YDP’den ayrılan Bağımsız OK Yunanlılar ile PASOK ve SYRİZA’dan ayrı-lan Demokratik Sol da yüzde 3’lük barajı aşarak meclise girmeyi başardı.

Ý

Ã

Ì

Í

Ä

É

Í

Ì

Í

Ê

É

Û

Ê

Ê

Û

Ê

Å

Ê

Û

Æ

Þ

Ù

ë

ye fazladan 50 milletvekili veriliyor. Fakat bu anti-demokratik uygulama bile hükümet kurmaya yetmedi. Sonuç olarak Yunanistan 17 Haziran’da tekrar sandık başına gidecek. Yunanistan seçimlerinin kesin sonucu işçi ve emekçilerin eskisi gibi yaşamak istemediklerinin ilanı. Ayrıca bir başka kesin sonuç da Yunanistan egemenlerinin ülkeyi eskisi gibi yönetemeyeceklerinin ortaya çıkması. Krizin faturasının halk tarafından mı, yoksa asıl sorumlu büyük sermaye çevreleri tarafından mı ödeneceği tartışması siyasal hayatın asıl meselesi hâline geldi. YDP yeni seçimlere hazırlanırken merkez sağı toparlayarak bir sağ cephe ile seçimlere girmeye çalışıyor. Yunanistan’daki sol seçmenin benzer bir hamleyi soldan da beklediği ve güçlü bir sol koalisyon beklentisinde olduğu gözlemleniyor.

ì

Ï

È

Æ

Ç

Ï

Ä

Ú

Û

Ï

Ò

Ê

Â

Ç

Ï

Ç

Ñ

Ê

Ý

Æ

Å

í

Ï

Ç

Þ

YKP’nin kriz ortamında oylarını arttıramaması ve solun büyük partisi olma özelliğini şimdilik SYRİZA’ya kaptırmış olması yeni tartışmalar yaratacak gibi. YKP yaptığı açıklamada eski oyunun tekrar sahneye konulduğunu, önceden YDP ve PASOK üzerinden yürüyen merkez sağ ve merkez sol oyununun bu sefer de SYRİZA üzerinden yürütüldüğünü söylüyor. Görünen o ki bu süreçten geniş bir sol koalisyonun çıkma olasılığı zayıf. Kimi anket sonuçlarına göre SYRİZA Haziran seçimlerini birinci sırada bitirebilir. Kimi anketler ise sağcı YDP’nin yine birinci geleceğini iddia ediyor. Bu sırada ırkçı parti Altın Şafak’ın yükselişi de dikkate değer bir konu. Bakalım Haziran seçimleri Yunanistan işçi ve emekçisine ne getirecek?

Hükümet kurulamadı Yunanistan seçim sistemine göre birinci olan parti-

İspanya’nın başkenti Madrid’de geçen yıl sokaklara çıkan, kendilerini ‘’Öfkeliler’’ olarak adlandıranlar bu yıl da sokaktaydı. Cumartesi günü 200 binden fazla kişiyle kemer sıkma politikalarına karşı Sol Meydanı’nda toplanan Öfkeliler, 14 Mayıs 2012’de sonlanan üç günlük bir kamp gerçekleştirdi.

İşsizlik oranının yüzde 25’e çıktığı İspanya’da gencinden yaşlısına her kuşaktan 200 binden fazla insan Sol Meydanı’nda buluştu. Kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına karşı sokağa dökülen, insanca yaşamak için mücadele eden İspanya işçi ve emekçilerine geleceklerinden kaygılı gençler de destek verdi. “Geleceksiz Gençler” yazılı tişörtü ile gösteriye katılan 21 yaşındaki öğrenci Victor Valdes “Buradayız çünkü politik elitin

bize empoze ettiği kemer sıkma politikalarını kabul etmiyoruz” dedi. Ortaokul öğretmeni olan 57 yaşındaki Roberto Alonso “kaybetmekte olduğumuz haklarımızı savunmak için buradayım ...(Gençler) Her zamankinden daha eğitimliler. Ama işsizler. Hiçbir şeyleri yok” dedi. İspanya’daki protestolar sadece Madrid ile sınırlı değildi. Barselona, Sevilla, Bilbao, Malaga gibi şehirlerde de ‘’Öfkeliler’’ kemer sıkma politikalarına karşı sokaktaydı.

14 Mayıs 2012 tarihi itibarıyla Filistinli 2500 tutsağın açlık grevi, yaklaşık 5-6 gün boyunca süren görüşmelerin ardından, Filistinliler adına mutlu sona ulaştı. Filistinli tutsakların istekleri kabul edildi. Açlık grevi; hücre tecridi, keyfi tutukluluk, cezaevi şartlarının

iyileşmesi, akraba ziyaretlerinin sıklaştırılması talepleri ile Bilal Diyab ve Tahir Halahle tarafından başlatılmıştı. Eğer anlaşma sağlanamazsa Tahir Halahle su içmemeye başlayacağını belirtmişti. Görüşmelerin olumlu sonuçlanması Gazze'de büyük bir sevinçle karşılandı.

Filistin Kurtuluş Örgütü, 1974 yılında 17 Nisan gününü İsrail'in esir aldığı Filistinlilere dikkat çekmek için "Filistinli Esir Günü" ilan etmişti. Geçen 77 gün boyunca Filistinlilerin durumuna dikkat çekmek için de dünyanın çeşitli bölgelerinde birçok eylem düzenlenmişti.

J


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

J

Dip noktası mı?

V

]

`

X

r

o

[

]

[

X

_

e

T

n

Z

T

T

W

T

`

T

~

V

S

X

a

[

j

[

]

n

]

T

e

V

x

Z

n

[

_

]

a

R

U

x

X

Z

T

V

U

`

X

V

V

m

S

x

X

X

`

j

S

[

q

[

e

]

]

X

|

|

]

]

V

|

V

_

U

]

X

j

U

T

Z

X

t

T

X

[

W

]

w

a

T

`

[

]

n

V

e

X

t

V

j

X

j

]

T

`

Z

[

]

z

x

U

V

a

X

m

n

T

T

z

]

X

U

|

]

T

\

a

X

n

]

T

U

T

o

T

]

\

W

V

S

X

V

]

U

]

T

Z

o

`

[

X

V

y

[

T

|

U

V

V

a

]

W

m

p

y

T

S

s

p

V

V

s

[

\

T

_

]

X

X

Z

W

X

n

x

]

U

Z

U

r

]

V

T

Z

V

V

[

U

y

Z

]

T

U

]

V

q

o

V

T

X

]

V

]

Z

T

]

|

U

U

|

s

o

X

U

ð

{

W

[

n

W

T

n

a

e

\

W

R

]

W

n

j

a

Z

e

`

X

\

R

X

V

W

}

t

W

X

]

S

X

p

X

p

n

T

Z

[

X

T

e

\

p

W

V

Z

p

n

X

X

t

W

|

o

S

p

e

o

W

W

]

W

]

T

]

]

n

U

V

Z

V

Z

[

t

p

V

S

T

n

T

_

U

S

V

X

X

T

W

^

`

]

Z

T

a

r

V

r

W

V

X

`

W

U

Z

m

U

[

x

Z

]

T

[

X

a

T

V

U

V

[

]

U

V

]

p

V

p

X

U

n

V

U

V

T

T

X

`

]

V

]

V

a

S

~

V

\

V

]

T

W

n

T

n

V

~

U

V

\

U

[

Z

R

j

p

V

}

a

Z

p

X

t

X

^

t

X

a

X

T

ð

W

a

m

o

j

X

X

T

X

V

j

n

S

n

V

a

V

U

W

Z

X

X

~

]

]

]

x

`

Z

\

S

|

a

Z

^

U

Z

ï

V

Z

X

|

j

X

]

|

a

S

t

U

X

t

T

X

X

|

`

s

^

^

Z

X

_

j

V

W

U

t

~

a

W

[

T

_

X

U

X

a

[

\

W

]

X

[

ð

S

S

]

q

]

n

W

[

V

\

`

o

]

U

]

]

]

T

\

a

|

j

e

]

T

V

U

x

V

T

o

S

V

n

W

X

T

U

^

]

{

V

W

]

V

t

p

V

U

]

[

U

_

U

X

X

q

Z

_

W

]

T

j

ò

p

X

m

T

e

X

U

V

`

U

S

U

T

p

U

X

V

]

n

e

T

Z

]

X

a

]

X

[

\

[

T

U

^

T

a

X

Z

p

x

U

V

U

S

]

j

X

n

T

X

V

]

a

x

n

W

|

[

V

X

T

V

]

U

^

y

i

|

n

U

V

X

j

|

[

Z

]

]

U

X

t

`

V

V

X

~

t

j

U

X

V

[

T

S

m

X

y

V

T

X

]

X

U

_

]

]

U

X

n

U

X

V

S

n

Z

X

j

T

e

e

Z

o

Z

j

V

\

T

T

U

]

X

|

s

S

^

[

Z

Z

W

]

~

X

o

~

T

Z

Z

Z

r

|

S

W

T

X

|

Z

]

T

Z

U

U

]

y

U

X

|

T

V

T

^

X

j

X

|

U

`

|

t

j

_

V

U

r

Z

T

Z

|

t

|

V

y

W

T

V

Z

\

m

W

y

~

]

`

x

Z

V

V

U

Z

[

V

q

\

_

Z

Z

T

X

V

X

]

q

X

t

X

X

V

n

`

T

X

n

]

^

W

Z

j

X

S

S

S

|

n

T

j

X

U

[

T

S

[

T

T

o

X

_

Z

~

[

n

]

Z

t

U

Z

a

U

T

T

\

[

Z

n

X

X

`

T

S

V

[

n

s

S

]

Z

e

|

~

X

j

X

X

X

V

X

r

n

W

X

T

S

o

S

a

^

[

e

_

T

a

`

q

|

t

Z

\

W

[

W

X

V

]

]

a

y

X

_

X

V

Z

]

X

m

T

U

\

V

a

e

U

U

o

V

W

U

R

W

W

n

U

V

X

V

`

]

Z

_

T

`

S

X

]

t

y

X

|

T

`

T

T

T

Z

X

q

X

V

`

n

]

U

n

T

]

W

Z

e

V

T

[

e

r

Z

U

|

W

Z

W

e

n

T

q

s

n

W

X

X

|

[

W

j

V

V

T

W

j

a

S

j

s

\

T

V

T

|

T

]

X

T

Z

n

V

^

V

V

]

Z

X

U

n

X

j

^

~

S

V

T

Z

m

U

U

y

Z

]

W

T

W

T

]

V

t

S

Z

e

Z

|

T

[

]

V

X

[

U

U

|

W

T

S

W

`

X

r

r

T

T

U

Z

]

o

X

|

n

V

a

T

j

|

V

Z

W

q

S

j

n

s

V

^

T

S

T

t

q

n

y

^

Z

V

a

]

V

X

U

n

X

p

q

U

T

V

Z

]

[

U

[

Z

]

X

T

\

V

V

U

T

~

T

T

`

t

r

U

]

U

T

\

X

X

t

|

V

]

t

^

S

t

V

]

T

X

V

V

j

|

V

]

V

^

]

Z

X

m

j

o

X

|

X

`

W

U

T

T

x

V

|

n

W

U

`

T

X

a

Z

[

o

Z

o

s

^

[

[

X

^

T

Z

|

|

T

U

U

W

a

m

n

T

X

X

W

a

U

Z

]

U

U

T

[

S

U

X

Z

T

W

]

|

n

U

t

n

X

U

^

a

T

a

V

|

S

S

x

X

]

U

|

n

a

`

W

U

Z

|

T

V

^

n

j

|

X

|

]

]

Z

]

S

]

T

]

T

W

]

]

T

\

e

_

S

]

s

|

|

V

X

X

f

]

`

V

~

]

_

g

m

V

]

a

T

T

T

|

]

]

^

`

U

T

~

V

W

X

]

T

W

X

X

q

[

T

U

T

Z

t

e

X

T

_

X

|

a

|

l

]

n

]

V

n

X

T

V

^

T

T

S

U

U

T

Z

W

T

V

`

[

~

X

X

n

[

V

^

]

_

V

n

W

e

a

t

e

m

k

Z

X

]

[

|

g

T

^

`

e

T

e

\

|

j

`

U

Z

W

X

X

r

f

Z

^

t

a

T

X

X

p

}

S

n

U

Z

T

W

U

S

U

]

n

]

U

U

W

W

W

]

]

T

X

e

]

X

X

Z

V

^

y

W

n

^

s

T

X

T

V

T

`

`

T

_

T

n

]

W

V

|

V

X

V

Z

Z

_

n

n

V

n

`

U

X

q

Z

T

q

\

]

V

V

e

[

Z

e

V

U

]

X

[

t

[

W

e

U

]

V

W

n

X

]

U

X

Z

S

Z

X

Z

X

[

W

t

X

S

`

Z

e

Z

`

W

T

Z

V

V

W

V

V

X

e

]

T

V

n

V

X

]

X

X

U

j

T

`

`

T

a

`

X

]

m

V

~

U

\

a

`

X

U

X

`

e

r

t

m

`

n

e

Z

r

T

j

T

e

o

V

Z

[

S

T

T

V

]

Z

m

X

U

o

|

n

^

Z

a

X

S

U

]

q

s

T

a

T

Z

^

T

W

~

]

T

X

n

s

X

j

`

U

S

[

[

U

W

n

T

j

Z

[

V

Z

S

V

V

`

[

T

X

V

U

T

W

V

X

e

W

X

n

Z

j

U

]

n

S

^

U

W

V

]

V

Z

e

e

^

a

V

W

`

W

T

V

q

Z

W

X

X

V

a

]

]

V

Z

X

T

W

T

U

`

Z

]

X

W

U

U

y

X

T

T

[

X

n

X

S

U

W

U

]

[

]

|

a

V

S

[

Z

[

U

m

Z

]

X

[

W

X

Z

W

]

`

|

_

e

Z

X

]

T

U

~

Z

a

X

j

^

V

`

n

X

W

n

\

m

V

q

T

X

X

|

Z

e

W

W

}

T

~

W

V

W

t

Z

a

S

_

Z

V

ñ

X

V

|

n

T

T

Z

Z

T

V

U

e

n

S

o

W

T

T

o

Z

U

X

e

n

Z

|

z

S

^

U

U

]

S

j

Z

X

T

T

\

X

X

a

j

`

t

]

x

V

Z

V

]

U

a

[

T

V

T

V

U

n

e

_

]

`

V

T

T

U

^

W

V

`

U

V

X

U

[

p

T

n

W

a

r

V

T

^

U

^

X

`

]

V

p

T

Z

`

T

X

a

T

T

W

W

^

W

T

[

T

X

X

Z

y

Z

S

n

]

a

W

|

Z

|

j

V

`

U

\

p

T

V

W

Z

|

X

W

X

T

y

W

ñ

Z

]

[

T

n

`

t

W

Z

n

X

[

T

T

X

S

U

T

V

Z

V

V

[

]

|

`

V

y

j

^

m

\

x

U

T

j

q

\

q

W

a

\

|

j

V

U

T

_

|

|

W

Z

a

o

j

|

V

X

m

T

V

]

`

n

X

X

V

U

]

W

`

]

X

U

X

X

r

_

X

_

X

V

|

Z

n

|

X

U

T

T

e

W

Z

Z

`

S

j

S

n

X

j

[

W

a

T

T

^

U

V

x

U

]

m

T

`

r

T

X

n

U

W

]

T

_

n

V

U

[

U

T

V

S

X

V

\

{

[

`

n

Z

`

e

V

X

^

X

[

X

S

]

]

Z

W

_

S

Z

[

X

w

T

U

n

^

T

]

V

Z

n

T

W

a

T

S

U

T

T

V

X

V

^

T

n

]

]

_

`

X

Z

X

X

e

Z

X

U

X

V

V

f

X

n

n

T

X

U

U

^

X

|

X

X

]

]

]

U

W

e

Z

X

V

a

X

X

Z

U

`

`

j

o

W

S

`

]

|

T

|

W

X

X

e

T

U

|

_

Z

V

T

Z

Z

W

^

]

j

b

W

Z

]

X

V

]

U

]

\

T

s

R

V

n

_

y

Z

X

r

U

Z

\

n

a

W

^

Z

X

X

V

X

`

X

\

T

W

m

X

W

W

X

~

T

Z

j

S

V

U

[

T

Z

X

n

X

a

y

X

n

_

X

U

]

n

e

m

a

V

{

|

[

T

t

z

e

n

X

a

Z

V

e

U

x

t

`

y

S

Z

V

`

s

U

]

W

t

T

X

X

X

X

T

j

n

s

n

e

a

U

S

]

Z

]

m

Z

W

y

V

V

T

X

\

m

t

`

T

[

\

V

T

`

Z

X

s

|

X

a

T

m

Z

S

T

n

]

\

_

S

X

X

X

X

t

]

Z

o

}

X

U

r

U

W

]

W

X

X

`

e

T

j

U

T

S

V

T

T

\

T

\

X

]

V

t

y

m

t

U

_

x

X

X

U

r

a

`

m

m

^

]

Z

`

Z

T

T

x

V

S

]

[

j

V

[

U

t

T

a

Z

^

n

]

U

S

X

`

V

V

X

|

Z

T

X

t

n

|

^

X

X

T

R

b

X

T

W

T

Z

U

n

]

W

Z

`

m

T

q

S

[

a

s

X

T

X

T

X

T

]

T

]

W

|

V

V

y

V

V

ï

Z

U

T

e

V

T

s

W

~

U

V

X

e

a

S

y

U

Z

X

T

]

n

n

Z

|

T

X

U

`

j

q

X

S

U

Z

X

|

Z

V

^

j

_

V

]

Z

U

t

V

[

a

X

o

X

e

V

W

X

]

X

T

]

U

X

a

V

n

e

|

T

`

]

_

U

S

]

]

X

e

V

~

e

X

U

W

y

X

î

n

s

]

S

W

T

T

b

V

n

j

]

]

a

Z

T

b

V

m

V

n

V

U

q

U

e

W

V

T

X

n

]

U

X

t

a

t

T

]

s

X

V

Z

v

]

W

Z

W

U

[

[

Z

Z

X

X

a

V

W

U

a

[

U

e

q

]

]

y

T

[

[

T

V

y

V

y

S

W

U

n

n

V

t

U

T

X

V

U

n

y

U

X

T

X

U

^

y

n

T

W

X

W

]

]

|

Z

V

U

m

S

T

T

]

X

e

]

]

X

]

Z

~

z

W

Z

W

s

V

V

|

j

]

U

[

[

T

Z

V

U

U

a

t

U

V

W

U

a

e

e

]

T

V

S

e

`

t

|

W

T

U

T

X

X

S

j

Z

t

n

T

T

]

]

T

`

]

a

Z

V

]

T

U

[

]

~

Z

X

a

e

W

X

]

T

Z

X

X

W

W

X

S

en ön safta işçileriyle beraberdir Süleyman Hoca. O yıllarda Maden-İş, DİSK’in motor gücü olarak tabir edilir. Süleyman Hoca da bu motorun baş makinistlerindendir. Motora yakıtı o verir çünkü. Onun eğitimlerine giren işçiler artık farkındadır artı değerin, eşitliğin, emeğin, sömürülmenin ne demek olduğunun. Sadece ekonomik kavramların eğitimini vermez Süleyman Hoca. İşçilere eve giderken eşlerine çiçek almanın önemini de anlatır. İyiyi, doğruyu, güzel sözleri övmenin önemini, kitap okumanın, müzik dinlemenin, tiyatroya gitmenin de ekmek ve su kadar gerekli olduğunu öğretir işçilerine. Süleyman Hoca’yı tanıyan herkes onun hitabet yeteneğinin, samimiyetinden geldiğini söyler. İnanmadığı birşeyi ona asla yaptıramazsınız. İşte bu sözler Süleyman Hoca’nın eğitimciliğinin temel noktasıdır. Çünkü Süleyman Hoca’nın anlattığı hikâyelerin hepsi başka bir dünyanın mümkün olduğunun bir göstergesidir. Kendisi de inanır bu dünyanın var olacağına. Aktardığı da bu inancıdır aslında. Tabii bütün bu güzellikleri anlatmanın bir de bedeli vardır ülkemizde. 1980 darbesi ülkenin üstüne kara bir bulut gibi çöker. Süleyman Hoca 10 koca yıl göçmen yaşamı sürmek zorunda kalır. Ama inandığı değerleri savunmaktan vazgeçmez. İşçilerin vatanı yoktur çünkü. Hem orada eğitimler vermeye devam eder, hem de Türkiye Postası’na yazılar yazar. Siyasi tutukluların özgürlüğü için koşuşturur. Barış Derneği’nde görev alır. İlk fırsatta da döner ülkesine. Hemen sendikalarda yarım kalan işlerine sarılır dört elle. Sırasıyla Otomobil-İş, Harbİş, Petrol-İş sendikalarında görev alır. Beraberdir yine işçileriyle. Kurtuluşun kendi ellerinde olduğunu anlatır Köylü Ali hikâyesiyle. Maden-İş’teki işçilere benzettiği kaya balıklarının başka sendikalarda da olabileceğini öğretir. Daha öğreteceği çok şeyi vardır Süleyman Hoca’nın. 1980 öncesi Türkiye ile sonrası artık çok farklıdır. İnsanlar bireyselleşmiştir, her koyun kendi bacağından asılıyordur. Süleyman Hoca bu yeni anlayışın bizi nerelere ittiğini anlatmaya başlar. Fakat sağlığı elvermemektedir. Sağlığına kavuşup tekrar eğitimlerine geri dönmek ister ama bu sefer başaramaz. Olmadı, çünkü Süleyman Hoca’nın yapacak daha çok işi vardı. 80 yıl yetmedi ona. Çünkü Süleyman Hoca’dan eşitliği, adeleti, işçi olmanın onurunu dinleyecek daha çok kişi vardı. Evet Süleyman Hoca artık aramızda değil, fakat yetiştirdiği sınıf onun anlattıklarını, onun hayallerini birgün gerçekleştirecek.

`

]

e

U

X

T

]

a

[

t

o

e

[

X

S

_

`

o

n

S

X

80 yıllık bir yaşama neler sığdırabilirsiniz. 80 yılda bir meslek dalında uzman olabilir, sayısız arkadaş edinebilir, birçok şehir veya ülke gezebilirsiniz. Evet gerçekten 80 yıl birçok işi başarmak için yeterli uzunluktadır. Söz konusu olan Süleyman Hoca ise yaptıkları için kesinlikle diyebiliriz ki; 80 değil, 180 yıl bile az gelir. Köy öğretmenliğiyle başlayan bir yaşam ilerleyen yıllarda nasıl olur da kitleleri tek bir hamlesi ile yönlendirebilecek bir isme dönüşebilir. Çünkü o sıradan bir köy çocuğu olarak başladığı yaşamında çevresindekilere o kadar çok şey katmıştır ki “Ben Süleyman Hoca ile tanıştım; daha ne olsun!” diyebilecektir çalışma arkadaşları. Öğretmenlik yıllarında boş duran meraları köylülerle beraber işleyip aralarında pay ettiği için “Devletin elinde bulunan işkence aletleri allahın elinde bile yoktur” diye tehdit edilir. Olsun, dağıttığı topraklar artık köylülere aittir ya, kulak asmaz bu tehditlere. Çevre köyler Süleyman Öğretmen’i o kadar çok kendinden saymıştır ki, 1965 yılındaki seçimlerde TİP’in Trakya bölgesindeki oylarında büyük bir başarı sağlanır. Hem de bu başarının mimarı kendisiyken bir başka arkadaşı girecektir meclise. TİP yöneticileri bile utana sıkıla sorar bu tezat durumu. Ama hiç tereddüt etmez, çünkü nihai amaç aynıdır. Kimin ön safta göründüğünün bir önemi yoktur. Öğretmenlik güzeldir, söylendiği gibi kutsaldır ama ona öğretilenlerde bir çelişki vardır. Çünkü sistem ondan düşünmeyen emekçi yığınları yetiştirmesini istemektedir. Ama o her fırsatta sistemin bozuk oyununa karşı çıkar. Bugünkü Eğitim-Sen’in ilk temellerini atanlardandır. Türkiye Öğretmenler Sendikası ülkenin birçok bölgesinde iktidarın oyunlarına karşı çıkmaktadır. Alanlarda kendisiyle röportaj yapmak isteyen bir gazeteciye “Öğretmenlerin görevi ABD değil, ABC öğretmektir” diye hatırlatır dönemin milli eğitim bakanına. 1969’da Lastik-İş başkanı Rıza Kuas’ın ricasıyla işçi eğitimlerine girer. Bu eğitim hayatında büyük bir dönemecin ilk adımı olur. Artık sadece sistemin izin verdiklerini değil; artı değeri, emeğin kutsallığını, hak arama mücadelesini, birlik ve dayanışmanın önemini anlatabilecektir. Rıza Kuas’ın açtığı kapı hem onun için, hem de işçi sınıfı için ayrılmaz bir beraberlik sağlayacaktır. O artık Kemal Türkler’in tabiriyle işçi sınıfının Süleyman’ıdır. Büyük eğitim yürüyüşü, Devrimci Eğitim Şurası, 15-16 Haziran direnişi, Saraçhane mitingleri, Beria Önger seçim konuşmaları, 1 Mayıs’lar... Aklınıza gelebilecek birçok eylem, miting ve grevde ya konuşmacıdır, ya da

V

W

V

r

W

o

`

|

X

T

W

Z

X

m

Z

V

e

W

murat nergiz

I

]

U

Z

T

X

Z

p


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

Gasbedilen haklarÄąmÄąz e

q

|

S

|

_

|

Z

`

X

y

T

U

e

Z

n

T

j

V

~

^

T

o

`

V

q

V

S

V

_

x

T

j

V

Z

T

}

X

U

W

]

Ä°Ĺ&#x;çilerin, emekçilerin gßç ve eylem birliÄ&#x;ini hedefleyen ortak mĂźcadele platformu Birlik DayanÄąĹ&#x;ma Hareketi 13 MayÄąs 2012 Pazar gĂźnĂź, TMMOB Makine MĂźhendisleri OdasĹ’nÄąn Kartal’daki lokalinde bir panel gerçekleĹ&#x;tirdi. Panelde Genel SaÄ&#x;lÄąk SigortasÄą (GSS)’nin saÄ&#x;lÄąk sistemine ve genel olarak toplum yaĹ&#x;amÄąna iliĹ&#x;kin etkileri tartÄąĹ&#x;ÄąldÄą. AylÄąk geliri 295 TL’nin Ăźzerinde olan bĂźtĂźn vatandaĹ&#x;lar için sigorta primi Ăśdeme zorunluluÄ&#x;u getiren, doktorlarÄą performans, hastaneleri kâr için çalÄąĹ&#x;an unsurlara dĂśnĂźĹ&#x;tĂźren genel saÄ&#x;lÄąk sigortasÄą yasasÄą geçtiÄ&#x;imiz gĂźnlerde cumhurbaĹ&#x;kanlÄąÄ&#x;Äą tarafÄąndan onaylanmÄąĹ&#x;tÄą. Panele konuĹ&#x;macÄą olarak katÄąlan sosyal gĂźvenlik uzmanÄą Fatma Ĺženden ZÄąrhlÄą, aylÄąk geliri asgari Ăźcretin altÄąnda olanlardan da sigorta katkÄą payÄą alÄąnacaÄ&#x;ÄąnÄąn altÄąnÄą çizerek, aylÄąk geliri dĂźĹ&#x;Ăźk olanlarÄąn oransal olarak zenginlerden daha çok prim ĂśdediÄ&#x;ini vurguladÄą. Ĺženden ayrÄąca, genel saÄ&#x;lÄąk sigortasÄąnÄąn parasÄą olmayan insanlarÄą saÄ&#x;lÄąk sisteminin dÄąĹ&#x;Äąna ittiÄ&#x;ini, 18 yaĹ&#x;ÄąnÄą doldurmuĹ&#x; okumayan çocuklarÄąn, aynÄą hanede yaĹ&#x;amayan yaĹ&#x;lÄą anne ve babalarÄąn da prim Ăśdemek zorunda olduÄ&#x;unu belirterek, gerçekte hiçbir gelir elde etmeyenlere dahi, belli har-

[

Ăł

t

V

U

S

o

e

X

Z

Z

V

j

W

n

X

e

[

]

[

W

n

Z

V

Â’

Z

[

`

S

U

a

X

V

X

n

`

\

U

]

_

[

`

T

T

V

]

_

T

s

U

]

V

Z

T

]

U

T

T

U

`

U

ƒ

x

y

a

o

V

^

r

V

\

T

a

j

y

^

X

`

V

U

V

j

e

]

U

n

`

V

_

V

[

V

a

X

V

]

T

a

j

p

U

W

o

S

X

T

X

m

U

_

j

m

X

T

Z

Z

[

t

V

|

Z

q

]

Z

X

n

ƒ

[

T

]

o

U

T

S

p

X

V

U

Z

T

T

x

T

a

j

X

[

X

V

`

]

`

U

]

X

U

p

X

X

o

T

p

S

]

s

[

T

y

]

n

X

a

]

]

U

V

Z

|

X

|

]

V

t

o

]

X

`

X

Z

W

t

T

W

V

T

V

y

Z

[

T

x

q

]

]

S

V

U

T

X

V

X

o

X

€

U

n

y

]

T

T

m

V

a

V

|

x

T

X

^

U

a

n

j

T

S

n

\

V

|

V

Z

^

S

S

o

X

_

T

[

V

Z

[

y

V

_

V

`

X

t

X

a

n

V

V

n

X

a

U

T

m

ƒ

X

S

X

Z

S

]

€

V

]

X

]

V

W

V

U

`

S

Z

a

e

a

T

T

Z

Z

y

]

W

j

[

V

[

U

V

[

o

W

S

V

T

V

T

e

_

]

]

j

x

m

X

U

V

X

T

j

t

]

_

T

T

\

a

n

X

n

S

X

T

Z

]

Z

j

^

X

T

y

V

T

n

Z

V

a

j

m

e

Z

T

V

X

Z

o

T

Z

T

T

Z

n

T

n

_

T

X

`

]

\

S

€

Z

V

^

j

Z

T

j

V

W

]

V

a

Z

o

T

n

\

X

V

`

T

^

S

y

a

T

V

T

Z

X

V

x

S

U

U

S

V

V

T

T

t

U

]

V

v

T

T

T

€

Z

|

V

W

a

T

V

Z

V

n

a

t

e

V

€

]

`

o

]

|

X

[

o

V

_

|

]

T

W

j

z

Z

`

y

T

|

_

U

U

T

T

V

ƒ

V

^

Z

Z

[

T

x

€

S

U

Z

y

V

m

t

\

\

Z

e

X

U

U

\

[

Z

T

Â?

T

j

]

V

T

Â’

U

[

[

t

]

ƒ

X

n

Z

[

V

\

]

Z

X

]

o

U

]

U

ƒ

X

Z

\

X

V

U

Z

\

U

X

y

e

‰

€

y

X

j

j

]

v

V

W

\

S

]

Z

`

ƒ

\

`

\

}

V

`

T

X

]

U

V

y

S

}

~

e

n

\

_

[

U

j

T

r

m

a

V

X

q

Z

p

V

Z

Ăł

T

S

n

T

T

q

z

V

|

t

j

V

e

U

n

[

z

a

[

[

S

]

V

]

|

y

]

T

S

_

[

X

Z

[

X

[

W

]

U

x

[

x

[

V

U

]

Ă´

Ăľ

Ăľ

Ăś

Ăľ

Ăľ

Ă˝

Ăľ

Ăź

Ăś

Ăš

Ăś

X

Ăľ

Ăš

Ăľ

Ăť

Ăľ

Ă´

Ăś

Ă˝

á

ø

Ăš

Ăľ

V

Ăż

Ăť

U

W

T

v

U

Ăš

ø

]

[

Ăš

Ă˝

Ăž

|

X

[

_

n

Z

Ăť

á

Ăž

ø

W

n

a

X

‚

X

W

a

`

X

e

n

X

X

X

n

Z

W

y

T

q

Z

^

x

V

j

e

V

\

[

U

X

V

W

W

x

S

T

\

X

e

a

U

U

S

V

]

V

[

ƒ

S

X

j

t

n

|

X

r

V

s

y

T

[

Z

S

V

p

a

]

\

Z

W

t

]

V

]

^

T

W

`

[

T

n

[

U

q

V

]

[

U

p

|

[

U

T

p

V

_

X

[

n

[

o

]

z

n

S

U

X

ƒ

S

[

a

[

T

X

a

X

j

n

\

n

a

]

X

]

Z

|

^

X

U

X

\

t

U

T

V

Z

^

X

Z

T

Z

[

U

Z

V

a

\

U

r

T

y

Z

X

[

n

T

|

]

y

Z

j

U

r

Z

U

V

X

|

j

e

X

n

ƒ

X

S

X

p

S

V

]

`

U

€

Z

[

V

T

]

_

T

T

Z

^

W

€

]

T

V

T

]

X

~

T

V

V

U

Z

U

n

V

Z

]

X

p

T

S

m

T

o

`

T

]

X

Z

W

^

S

[

W

T

W

Z

T

T

|

X

U

S

S

X

t

T

U

T

œ

[

n

r

n

V

S

Z

T

^

\

[

X

]

n

Z

X

W

T

^

X

]

x

n

[

m

W

X

W

q

Z

X

€

T

X

[

S

q

y

X

[

\

a

T

[

U

Z

X

r

U

S

Ăľ

]

Ăż

W

T

Ăľ

Ăż

Ăľ

Ăž

ø

Ăś

Ă˝

Ă˝

Ăť

Ăş

Ăť

Ăś

Ă˝

Ăž

Ăź

Ăź

S

V

Z

X

`

[

m

T

p

Ă˝

ø

Ă˝

Ă˝

_

Ă˝

ø

Ăť

X

ò

Ăž

Ăś

Ăś

U

Ăź

Ăş

X

á

Ăť

Ăż

`

]

Ăś

ø

Ăş

S

Ăž

á

T

Z

Ăś

Ăś

n

|

Ăś

Ăľ

y

Ăś

[

U

Ăś

Ăľ

T

Ăż

Ăž

Ăś

Ăž

á

Ăś

Ă˝

Ă˝

Ăž

Ă˝

Ăľ

Ăš

Ăľ

Ăž

Ăš

Ăś

Ăś

Ăž

á

Ăś

Ă˝

m

]

X

]

_

X

U

Z

[

U

]

]

T

j

]

e

T

n

]

U

]

[

Z

V

m

X

T

_

Ăť

ø

Ăź

Ăź

Ă˝

Ă˝

Ă˝

Ă˝

Ăž

Ă˝

Ăž

Ăž

Ăś

Ăś

ø

á

Ăś

Ăś

Ăś

Ăż

Ă˝

á

V

]

S

]

T

X

U

y

Ăš

Ăś

V

j

|

e

^

U

~

n

Z

V

j

Ăž

V

á

Ăľ

]

T

X

]

U

y

x

T

[

p

Z

X

t

e

]

„

T

X

V

[

p

U

T

X

p

X

j

x

U

p

X

W

S

T

X

V

S

n

T

]

S

W

W

[

p

W

a

|

Z

T

U

W

T

V

T

V

j

~

_

T

n

^

p

X

y

S

]

T

Togo iĹ&#x;çisi sendikalÄą daha gßçlĂź

V

X

n

_

X

X

r

]

[

T

\

j

S

n

]

Z

n

j

U

Z

X

U

Z

j

X

s

a

T

T

m

V

V

j

X

V

W

]

Z

o

`

Z

V

j

Z

T

[

y

y

T

X

[

|

]

T

]

q

U

V

\

[

T

[

n

d

]

Z

[

S

]

S

S

X

„

V

e

e

y

Z

[

U

^

`

U

V

n

e

Z

T

t

U

j

s

y

U

]

V

[

]

U

]

\

€

Z

T

X

]

X

[

X

X

]

j

V

]

\

a

U

`

t

`

Z

[

W

X

S

T

Z

\

o

V

j

X

m

X

V

|

_

T

q

m

Z

]

j

V

Z

X

x

y

X

[

W

Z

Z

T

W

Z

V

Z

Z

X

[

\

e

X

V

T

n

[

n

]

X

U

q

[

V

S

T

^

]

X

`

Z

]

W

Z

U

U

[

[

X

m

X

Ăť

Ăś

ø

T

x

s

V

X

U

n

U

X

]

Ăś

Ăś

Ăž

Ăż

T

|

Z

[

|

W

Ăş

Ăş

Ăś

]

T

[

X

t

Ăż

Ăż

Ăš

j

z

S

W

]

Ăť

T

[

`

X

]

T

_

n

ƒ

S

S

n

y

U

[

[

Ăś

Ăš

Ăź

X

]

]

n

Ă˝

S

V

e

n

T

j

X

o

U

U

m

j

y

T

[

X

V

X

]

U

|

Ăś

Ăž

Ăş

á

X

X

j

^

X

X

T

S

|

j

j

T

X

s

`

j

W

X

]

S

U

]

T

[

e

V

]

X

[

T

X

]

X

y

T

S

a

q

]

V

X

ƒ

X

`

[

n

]

[

`

]

S

T

X

U

[

V

W

\

m

X

`

W

W

T

t

t

X

T

j

X

|

U

m

^

]

ƒ

T

‚

[

]

Z

m

X

X

Z

`

U

X

U

[

]

U

S

n

X

X

[

X

t

]

]

X

ƒ

T

X

y

a

y

S

]

Z

]

€

e

Z

T

[

W

X

]

X

V

X

X

T

T

j

y

]

`

[

X

j

ƒ

x

]

X

p

U

[

S

V

n

x

q

T

Z

W

[

S

U

Z

V

U

_

[

n

e

Z

U

T

X

U

V

X

X

n

€

T

o

W

`

X

\

V

|

S

_

i

`

U

j

T

X

T

V

[

n

W

n

j

U

[

W

T

U

T

X

W

Z

j

]

]

T

X

T

W

]

V

W

n

j

]

X

U

X

T

]

y

]

m

V

n

X

T

Z

S

X

e

]

T

z

Z

Z

W

]

ƒ

€

T

\

Z

V

U

\

V

a

n

e

S

T

]

~

V

`

V

T

a

S

T

^

X

x

X

`

X

y

`

€

^

V

W

V

T

y

U

t

S

a

Z

S

[

T

n

o

V

R

U

n

n

T

U

ƒ

V

]

T

X

^

W

y

]

]

Z

U

T

[

S

Z

V

]

Z

T

[

U

]

j

]

n

_

_

Z

a

T

W

V

[

V

X

X

V

X

X

U

S

X

T

n

€

T

W

o

m

€

]

Z

y

Z

Z

Z

V

l

V

S

|

o

g

~

n

a

X

y

y

X

x

e

V

_

X

Z

\

j

|

o

Ăš

Ăľ

Ăť

€

W

T

|

S

\

Z

^

Ăż

i

X

Ăś

Ăş

Ăš

a

Ăş

Ăľ

Ăş

Ăś

Z

Z

Z

V

V

€

X

X

V

W

n

^

n

T

a

[

n

`

S

\

a

V

X

V

T

S

s

s

q

n

T

y

q

[

T

U

X

s

V

S

U

`

Z

T

[

Z

Ăž

\

`

á

ƒ

n

[

X

V

Ă˝

^

X

Z

S

T

`

Z

Ă˝

S

|

U

[

j

S

Ăľ

ƒ

]

[

y

[

n

[

W

r

|

U

U

T

q

[

X

t

`

[

X

S

X

W

_

t

[

[

T

Ă´

Ăž

ø

T

t

}

X

T

]

Ă˝

Ă˝

Ăś

X

e

[

Ăź

Ăš

T

Z

X

n

[

`

Ăž

Ăť

W

y

Ăž

Ăś

Ăś

X

`

Ăś

Ăş

U

[

a

Z

V

]

a

U

U

]

X

S

X

[

X

V

U

V

Ăż

Ăż

v

V

X

á

Ăż

t

X

]

j

]

S

U

`

]

a

j

]

]

X

~

n

Z

Z

^

m

R

Z

S

T

[

n

]

Ă´

á

ƒ

o

Z

X

[

o

e

]

X

j

Z

|

]

ƒ

T

U

\

U

X

Ă´

Ă˝

Ăź

W

W

e

j

|

U

X

x

X

V

Z

r

`

X

^

X

Ăť

]

Z

Ă´

ø

V

y

X

s

X

W

ĂŽ

a

X

S

T

n

^

y

[

X

Ă´

Ăž

Ăš

Ăś

X

V

W

á

X

a

U

[

T

e

U

X

t

ƒ

Ă´

Ă˝

Ăś

S

[

T

|

^

a

T

[

Z

U

Z

Z

Ăš

T

[

t

S

X

[

|

X

`

Ă˝

Ăź

Ăź

U

X

m

S

a

T

e

€

U

j

U

`

U

[

a

[

n

V

Ă˝

Ăť

Ăľ

m

[

€

[

X

`

j

T

S

e

U

T

Z

y

_

`

S

Ă˝

Ăž

Ăž

Ăš

V

`

y

e

Ăš

Ă˝

j

q

Ă˝

Ăś

S

X

X

n

T

t

a

T

T

]

[

]

V

]

Ă´

}

U

Z

X

á

]

V

U

S

[

_

W

Z

U

Z

|

o

W

X

U

Z

X

j

Â…

X

š

o

T

X

Ă´

Ă˝

Ăź

Ăş

T

Z

[

o

n

y

]

X

j

j

k

y

X

[

n

T

W

W

]

X

T

X

X

`

W

X

Ă˝

Ăź

Ăź

Ăş

á

ø

[

`

U

[

]

V

n

X

á

Ăť

Ăż

j

q

[

ø

S

[

Z

Ăš

Ăś

X

`

T

j

e

Z

V

`

ƒ

V

U

a

S

Ă´

Ăš

Ăť

Ăś

Ăś

Ăš

S

a

Ăš

Ăś

X

`

n

X

X

[

W

Ă´

Ăź

Ăź

Ăś

Ăş

Ăş

Ăś

W

X

Ăş

_

U

j

Z

T

[

^

ƒ

U

X

U

Z

Z

S

T

y

V

X

X

_

S

[

n

`

V

T

m

V

X

Ăž

Ăş

Ăś

Ăż

Ăľ

U

X

w

•

[

U

Ăž

Ă˝

Ăž

Ăś

Ăź

á

f

_

„

T

a

n

V

U

V

W

V

U

]

]

]

h

a

\

T

U

T

W

W

V

U

n

X

[

W

Ăš

Ăť

Ăś

Ăž

Ăľ

Ă´

X

U

X

€

W

S

Z

V

t

Z

]

e

[

o

\

X

]

T

[

}

y

V

Ă˝

]

T

q

]

W

Ăž

Ă˝

Ăż

Ăś

á

Ăš

`

e

X

l

Z

j

V

\

V

s

o

S

t

q

Z

T

V

]

X

V

[

W

[

`

V

o

W

T

[

U

V

Ă˝

Ăż

Ăź

]

n

W

V

X

`

T

n

Ăť

U

T

y

V

Z

t

y

]

t

[

o

`

S

T

n

]

T

`

U

X

X

Z

Ăż

V

V

X

`

X

X

j

y

m

T

n

X

\

Z

`

U

_

T

x

Z

€

o

T

Ăś

[

t

\

W

ø

X

^

Ăż

]

W

Z

X

[

^

T

š

S

x

a

U

]

r

V

T

T

V

V

[

U

X

r

^

Z

n

X

X

Ăş

Ăś

]

o

e

[

T

n

Z

Ăš

Ăş

T

S

U

a

T

Z

j

[

U

Z

\

ø

T

Z

Z

y

n

y

T

j

W

T

Z

X

a

y

V

X

x

U

X

X

t

[

X

X

x

€

j

q

w

]

X

j

T

U

Z

^

á

`

n

V

X

Ăś

Z

[

a

|

Z

V

X

X

X

n

X

Z

V

X

]

U

q

|

~

]

T

S

z

U

[

T

]

[

S

€

y

n

V

[

T

U

U

t

a

U

X

X

y

X

T

W

[

[

X

[

Z

y

S

~

S

€

X

X

T

a

j

U

S

X

V

W

j

U

W

Z

j

Z

|

T

V

]

|

|

`

V

o

T

U

X

V

X

j

U

`

X

[

\

n

T

W

y

`

V

e

a

t

ˆ

ò

m

Z

a

n

X

Z

y

o

W

W

ƒ

X

V

m

X

U

^

y

X

V

U

o

W

\

Z

e

[

V

Z

U

\

T

T

X

m

^

T

n

e

|

Z

Z

T

U

|

Â’

|

U

j

\

t

]

~

V

t

n

\

Z

{

`

U

j

]

W

t

V

n

\

^

[

o

X

V

`

T

V

e

[

a

|

Z

X

Z

a

Z

|

t

[

q

S

€

X

T

U

Z

Z

Z

X

q

T

~

T

m

V

|

U

r

]

T

Z

[

n

j

W

U

[

n

ƒ

e

n

a

V

v

W

Z

Z

T

Z

[

T

Z

n

o

]

W

\

U

y

X

y

^

V

V

]

T

U

p

X

_

y

[

p

rÄąza kĂśse

`

cama kayÄątlarÄąna dayanÄąlarak prim borcu yansÄątÄąlacaÄ&#x;ÄąnÄą ifade etti. Panele katÄąlan diÄ&#x;er konuĹ&#x;macÄą uzman doktor Enver YĂźcel ise saÄ&#x;lÄąk hizmetlerinin insan saÄ&#x;lÄąÄ&#x;Äą yerine kârlÄąlÄąÄ&#x;Äą esas alacak Ĺ&#x;ekilde verilmesine neden olan performans kriterlerinin sakÄąncalarÄąndan bahsederek, gereksiz olarak yapÄąlan ameliyat iĹ&#x;lemlerinin, Ăśzellikle de GSS ile birlikte gelen sĂśz konusu kriterler yĂźzĂźnden yakÄąn zamanda hÄązla arttÄąÄ&#x;Äąna dikkat çekti. Genel saÄ&#x;lÄąk sisteminde yaĹ&#x;anan dĂśnĂźĹ&#x;ĂźmĂźn yalnÄązca doktorlar için deÄ&#x;il, hastalar için de olumsuz etkileri olduÄ&#x;unu vurgulayan YĂźcel, muayene Ăźcretleri, katÄąlÄąm ve katkÄą paylarÄąnÄąn yanÄąnda serbest saÄ&#x;lÄąk bĂślgeleri adÄą altÄąnda uygulanacak projelerle birlikte saÄ&#x;lÄąk hizmetlerinin niteliksizleĹ&#x;tirildiÄ&#x;ini ve denetimin zayÄąfladÄąÄ&#x;ÄąnÄą belirtti. KonuĹ&#x;macÄąlarÄąn ardÄąndan soru cevap bĂślĂźmĂźnde dinleyicilerin sĂśz alarak sorunlarÄąnÄą ve Ăśnerilerini dile getirdiÄ&#x;i panelde ayrÄąca, koruyucu hekimlik uygulamalarÄąnÄąn neredeyse tamamen tasfiye edilmesinin ve saÄ&#x;lÄąk sisteminin bĂźtĂźnĂźyle ticarileĹ&#x;tirilmesinin ĂśnĂźnĂź açan GSS’nin gerek çalÄąĹ&#x;anlar, gerekse hastalar açĹsÄąndan ne gibi tehlikeler teĹ&#x;kil ettiÄ&#x;i anlatÄąldÄą.

Ankara’da bulunan Togo AyakkabÄą iĹ&#x;çileri anayasal haklarÄąnÄą kullanarak sendika Ăźyesi oldular. Deri Ä°Ĺ&#x; SendikasÄą da iĹ&#x;yerinde yetki alacak duruma geldi. Ancak, Ăśnce bakanlÄąk yetki vermeyi reddeti. ArdÄąndan da patron 27 Nisan’da sendikalÄą 9 iĹ&#x;çiyi iĹ&#x;ten attÄą. KÄąsa bir sĂźre sonra 26 iĹ&#x;çinin daha iĹ&#x;ine son verdi. Ä°Ĺ&#x;yerlerinin ĂśnĂźnde direniĹ&#x;e geçerek haklarÄąnÄą arayan iĹ&#x;çiler, bunlar yetmezmiĹ&#x; gibi, bir de Ankara ValiliÄ&#x;i’nin taraflÄą tutumuyla karĹ&#x;Äą karĹ&#x;Äąya kaldÄą. BugĂźne kadar Togo iĹ&#x;çileri ßç kez gĂśzaltÄąna alÄąndÄą. Ama iĹ&#x;çiler kararlÄą ve direniĹ&#x; bĂśyle devam ederse patronun iĹ&#x;çilerin taleplerini kabul etmek dÄąĹ&#x;Äąnda yapacak bir seçeneÄ&#x;i kalmayacak.

Mersin’de Kromsan ve Soda Sanayi iĹ&#x;çilerinin grevi sĂźrĂźyor! Mersin ve Adana’da bulunan Kromsan ve Soda Sanayi iĹ&#x;letmelerinde çalÄąĹ&#x;an ve Petrol-Ä°Ĺ&#x;’te ĂśrgĂźtlĂź 530 iĹ&#x;çi mĂźcadeleye devam ediyor. Ä°Ĺ&#x;çilerle patron arasÄąnda sĂźrdĂźrĂźlen ve ocak ayÄąnda baĹ&#x;layan toplu sĂśzleĹ&#x;me gĂśrĂźĹ&#x;melerinde iĹ&#x;çilerin aylÄąk 350 lira maaĹ&#x; zammÄą talebini patron reddetti. AynÄą Ĺ&#x;ekilde vardiya, gece primi, ßçlĂź paket ve ilk giriĹ&#x; Ăźcreti maddelerinde de anlaĹ&#x;ma saÄ&#x;lanamadÄą. GĂśrĂźĹ&#x;melerde tÄąkanma noktasÄąna gelinmesi Ăźzerine 18 MayÄąs cuma gĂźnĂź iĹ&#x;çiler iĹ&#x; bÄąrakarak greve baĹ&#x;ladÄąlar. Grevin birinci gĂźnĂź Petrol-Ä°Ĺ&#x; baĹ&#x;kanÄą Mustafa Ă–ztaĹ&#x;kÄąn yaptÄąÄ&#x;Äą konuĹ&#x;mada, talepleri kabul edilinceye kadar greve devam edeceklerini vurguladÄą.

J


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

J

Kıdem tazminatı hakkı gasbedilemez

W

X

S

X

n

T

X

V

t

l

n

Z

`

]

]

V

~

X

V

`

U

a

t

V

T

m

V

a

V

j

X

a

v

^

r

y

U

e

]

o

\

X

X

\

_

X

Toplu Sözleşme sonucunda kamu emekçilerine %3,5+4 zammı reva gören AKP adeta emekçilere sefaleti dayattı. Toplu Sözleşmenin mevcut hâli ile Toplu Görüşme sürecinden sadece adıyla ayrıldığını savunan KESK, grev kararı alarak hükümetin kendilerine dayattığı sefalete mahkum olmayacaklarını, emekçilerin üretimden gelen güçlerini göstereceklerini açıkladı. KESK’in tüm kamu emekçilerine yapmış olduğu çağrıya Türkiye Kamu Sen de destek vereceklerini ve greve katılacaklarını açıkladı. Toplu sözleşme süreci boyunca kamu emekçilerinin değil de, hükümetin memuru gibi hareket eden Memur Sen, grev yapma-

yacaklarını açıkladı. Ancak tabandan gelen baskılar sonucunda Memur Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen greve katılma kararı aldı. 23 Mayıs’ta “Edirne’den Kars’a 1 gün hizmet üretmiyoruz” sloganı ile başlatılan Grev’de başta eğitim ve sağlık kurumları olmak üzere bir çok kamu kuruluşunda hizmet durduruldu. İstanbul’da kamu emekçileri Sirkeci Meydanı ve Çapa Tıp Fakültesi önünde toplanarak Beyazıt Meydanı’na yürüdüler. Ankara’da da kamu emekçileri meydanlara indi. TKP 1920 Ankara ve İstanbul il örgütleri de kamu emekçilerinin grevine destek oldu.

[

V

n

y

T

o

j

V

e

W

U

U

X

n

T

]

n

W

U

y

V

U

V

j

[

j

T

V

T

T

`

[

X

`

Ï

Ò

Ç

Ã

Ä

Ñ

Ï

Ç

Ö

Ñ

Ê

Ä

Û

Æ

Â

Ï

Ê

É

Ê

É

Ê

í

Ê

Ç

Û

Çayın tadı yok

X

X

_

V

X

]

Å

Î

Ï

Ý

Æ

Ë

É

Ê

Ç

Ã

Ñ

Î

å

Í

Õ

Ä

É

Ï

Ê

Þ

Õ

Ã

Ê

æ

Ê

Ñ

æ

ê

Ú

Ò

Ï

Ñ

Ã

Ä

Ñ

å

X

[

T

W

]

y

U

X

S

X

]

n

X

W

~

t

X

e

X

T

T

`

`

]

W

V

[

\

s

Z

V

^

T

`

S

`

s

]

`

V

j

e

n

X

p

Z

~

W

[

W

j

[

X

X

p

Z

Z

s

x

U

^

|

X

~

]

j

e

X

X

[

S

U

[

p

T

W

e

o

V

[

f

S

Z

U

[

]

p

_

}

Z

W

]

X

S

|

X

e

V

`

X

}

T

U

U

V

Z

W

e

[

X

Z

T

U

]

X

|

t

X

}

n

t

U

X

Z

X

W

]

X

V

Z

[

X

]

e

X

[

X

W

`

S

`

p

j

S

X

X

T

[

T

_

X

y

n

T

Z

X

S

U

X

n

`

U

[

}

S

U

]

Z

[

X

X

[

|

X

Z

n

X

]

\

`

W

V

W

W

d

`

V

]

j

e

|

`

]

X

U

]

X

|

W

]

`

]

Z

T

U

X

|

Z

|

s

[

t

[

n

S

o

W

o

Z

X

T

T

[

X

V

U

S

V

T

W

X

n

T

U

X

Z

Z

Z

Z

W

S

a

Z

[

W

_

S

X

n

X

X

X

e

n

]

o

[

m

n

m

X

`

U

]

V

X

W

Z

t

`

Z

e

V

X

~

X

X

]

U

p

[

Z

^

[

]

X

}

U

V

V

a

X

V

X

[

Z

X

Z

n

W

\

s

[

s

Z

W

X

W

y

`

U

[

o

[

T

o

V

[

X

_

Z

T

[

e

j

a

W

U

X

]

o

j

e

]

X

Z

e

U

Z

[

W

s

W

o

\

S

_

[

j

X

]

X

Z

e

j

a

W

U

\

V

W

\

ò

e

f

_

n

Z

\

U

T

d

]

V

]

U

W

X

X

j

V

Z

_

T

X

[

X

]

_

`

n

Z

T

X

p

T

W

t

V

V

]

V

p

y

]

h

o

X

V

}

k

w

}

T

|

e

Z

_

U

n

T

X

Z

V

n

[

W

V

Z

X

j

]

e

n

X

U

X

U

ò

[

W

[

e

X

n

j

T

Z

[

}

`

T

n

S

[

`

X

n

y

T

[

_

U

X

e

]

S

V

a

j

S

e

X

Z

X

Z

j

`

|

X

[

Z

X

]

v

W

X

T

t

V

w

a

]

V

V

s

S

j

p

e

U

p

`

n

m

n

]

Z

V

n

V

T

[

Z

T

e

~

Z

]

|

V

]

Z

X

V

U

j

[

e

l

U

T

a

|

X

y

j

o

X

y

`

y

V

`

]

[

[

Z

U

e

]

X

W

T

S

X

o

T

]

X

V

[

S

n

U

]

j

Z

e

X

X

X

V

a

X

X

S

j

s

]

Z

y

T

Z

]

]

X

a

U

W

X

r

T

U

V

S

[

Z

Z

n

X

T

W

q

e

V

y

T

y

V

T

y

T

_

p

T

W

Z

[

p

T

S

X

]

\

]

V

t

o

W

Z

a

X

|

y

|

Z

Z

`

]

r

]

]

S

V

U

X

V

U

]

X

[

l

X

T

_

X

X

`

S

[

]

X

a

[

U

]

|

n

[

Z

[

S

T

]

a

[

s

p

U

T

n

j

T

W

`

n

X

W

Z

T

n

[

T

T

U

p

`

X

W

p

[

Z

y

T

|

V

T

]

p

V

a

Z

a

t

X

T

V

T

y

S

x

T

`

Z

V

j

^

|

^

Z

~

n

V

n

Z

y

X

_

\

X

T

]

X

]

^

n

V

V

U

V

U

Z

]

]

q

W

Z

S

|

V

[

[

e

`

T

n

V

_

S

V

a

m

Z

n

Z

t

[

T

Z

|

[

o

Z

V

[

T

y

j

[

U

n

W

y

X

}

X

[

T

X

]

X

V

U

e

U

z

Z

T

X

]

W

U

W

X

]

X

]

s

W

T

Z

X

V

]

|

Z

t

Z

y

X

X

e

`

X

[

X

Z

V

e

Z

X

Z

n

y

[

j

j

U

X

Z

U

e

X

X

v

a

V

`

[

`

W

]

]

X

Z

X

X

o

X

~

q

[

S

S

X

X

S

X

X

s

X

Z

T

]

~

]

a

[

[

X

Z

[

X

]

`

S

j

`

a

a

U

[

S

W

X

V

T

X

a

V

U

U

W

Z

Z

X

R

X

W

]

S

T

Z

[

v

W

T

o

T

]

V

X

o

V

x

X

o

n

T

_

Z

W

X

X

W

Z

X

W

]

T

]

]

y

Z

n

Z

V

\

T

`

X

e

s

^

`

y

W

S

U

T

W

V

`

V

\

W

[

n

U

]

X

j

_

r

W

T

T

V

[

j

[

X

]

S

Z

T

[

y

m

\

V

^

X

r

^

_

W

[

W

^

|

`

j

s

V

U

T

X

W

t

e

T

S

X

V

j

U

`

`

Z

X

V

`

y

V

W

T

V

\

X

X

|

W

T

}

Z

]

Z

Z

Z

[

j

]

X

^

T

V

V

V

[

y

o

\

W

X

T

]

y

S

]

`

\

T

S

`

y

Z

X

S

X

V

T

[

~

Z

s

Z

X

t

X

n

v

W

_

m

X

_

U

Z

[

|

n

X

X

`

`

_

Z

t

T

X

\

W

`

o

V

W

|

X

`

n

V

V

Z

V

V

X

a

V

V

[

U

S

Z

S

X

j

S

U

V

S

n

[

S

S

m

]

_

[

Z

S

T

T

X

U

[

U

n

n

S

X

[

[

T

]

`

_

U

U

]

T

e

T

X

`

S

j

]

]

X

X

\

W

_

Z

T

`

V

W

]

Z

X

X

V

S

n

`

S

V

v

T

a

y

W

V

Æ

È

Â

Bursa’da bulunan Bosch Fabrikasında çalışan 6 bin işçi, patron dostu Türk Metal’den istifa ederek Birleşik Metal-İş’e geçti. Bosch patronu, sarı sendika ağalarıyla işbirliğine giderek işçileri Birleşik Metal’den istifa ettirmeye çalıştı. Türk Metal şube yöneticilerinin de aralarında bulunduğu bir grup, istifa baskısını protesto eden Birleşik Metal üyesi işçilere taş, demir çubuk ve sopalarla saldırdı. Saldırıyı lanetleyen Birleşik Metal-İş Sendikası, işçilerin “sendika seçme iradesine” müdahale edenler aleyhinde suç duyurusunda bulundu ve baskı altında gerçekleşen istifa işlemlerinin iptali için dava açtı. Genel Başkan Adnan Serdaroğlu 12 Mayıs günü sendikanın Bursa şubesinde yaptığı açıklamada, “Türkiye’de sendikal düzen 12 Eylül cunta hukukunun yarattığı koşullarla taşların bağlı, köpeklerin serbest olduğu köye benzemektedir” dedi. Bosch’ta yürütülen mücadele, 30 yıllık sarı sendikacılık geleneğinin kırılması açısından büyük önem taşıyor.

Çay üreticileri devletin yaş çay alımlarına yeni sınırlamalar getirmesi ve çay taban fiyatını 1 lira 10 kuruş olarak belirlemesi karşısında isyan etti. Emeklerinin karşılığını alamadıklarını söyleyen Rizeli üreticiler her gün sokağa çıkarak devletin uyguladığı adaletsiz fiyat politikalarını protesto ediyor. Çay Üreticileri Sendikası (Çay-Sen) üyeleri Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan çok sayıda üretici ile birlikte AKP Rize İl Başkanlığı önüne çelenk bırakmak için yürümek isteyince polisin engeliyle karşılaştı. Barikatı aşmaya çalışan üreticiler yaşanan arbedenin ardından meydanda bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın ardından yanlarında getirdikleri yaş çayları dökerek meydandan ayrılan üreticiler emeklerinin karşılığını alana kadar sokaklarda olacaklarını söylüyor.

X

a

n

X

T

n

W

m

X

W

m

X

W

X

e

V

y

o

a

e

a

X

T

~

`

T

[

`

m

T

X

X

_

W

T

[

Z

]

V

V

y

V

]

]

V

^

V

V

T

V

S

X

n

o

X

o

e

V

U

V

V

]

[

]

V

o

n

o

V

V

Z

V

T

U

t

y

o

V

Z

V

T

]

Z

Z

X

t

S

|

[

|

l

Z

X

^

V

X

\

S

n

z

T

y

S

T

]

[

l

t

X

T

n

Z

\

p

t

V

|

[

o

X

X

[

Z

X

Z

m

T

p

S

V

S

W

[

V

n

_

y

y

`

o

U

X

]

X

]

X

`

]

X

V

j

n

S

S

Z

W

V

X

T

[

`

S

T

W

n

j

U

_

S

Z

y

W

X

`

V

X

T

_

W

T

X

a

`

T

S

X

]

T

]

W

Z

Z

n

T

n

\

Z

[

X

U

]

T

W

n

e

X

\

j

Z

X

Z

Z

^

T

X

Z

j

j

k

[

\

|

V

V

]

]

W

^

]

e

[

T

Z

a

[

y

T

T

j

l

T

Z

_

n

S

^

V

n

]

Z

X

\

X

[

Z

Z

T

S

V

h

V

n

x

X

n

a

o

[

\

l

Z

Z

]

T

V

[

V

]

^

X

]

[

|

[

S

[

W

[

y

T

q

y

W

Z

n

[

[

j

X

]

j

V

|

`

]

W

Z

T

U

X

W

W

X

V

j

[

e

[

o

m

Z

T

o

S

[

j

W

T

]

X

[

_

W

`

X

S

|

Z

W

]

[

U

|

e

n

q

e

T

t

t

X

n

V

U

[

W

U

U

]

s

U

W

X

`

j

X

Z

V

V

e

X

[

[

n

t

h

]

V

Z

n

W

T

]

Z

[

t

T

}

U

X

[

V

`

X

S

S

e

y

t

j

X

]

n

Z

Z

j

T

W

W

V

X

[

T

X

a

x

]

`

X

X

p

a

n

[

X

U

Z

]

[

U

X

t

X

[

X

T

`

t

T

V

]

V

T

m

X

W

X

n

T

_

[

X

X

t

`

]

V

U

V

V

T

]

X

X

]

X

X

W

X

T

V

]

X

U

]

U

|

V

}

q

U

T

^

V

s

W

V

x

X

Z

S

T

S

T

X

V

Z

T

W

T

V

q

]

V

n

V

n

U

U

o

T

V

T

e

y

[

n

j

V

n

]

W

V

V

s

Z

Z

^

W

W

a

W

T

t

[

T

`

U

U

X

S

|

X

Z

T

]

T

X

y

T

e

W

[

Z

V

a

Z

U

V

W

[

t

Z

]

X

U

X

o

W

U

e

z

y

T

X

_

s

V

T

]

W

o

S

W

X

X

[

T

T

Z

S

S

n

T

W

V

]

j

_

U

S

X

X

|

S

s

R

U

x

T

T

`

X

X

m

Z

`

~

U

s

V

Z

T

|

V

X

S

S

t

U

n

d

n

_

Z

_

t

V

T

Z

p

s

j

n

X

V

U

p

n

~

U

a

T

T

T

_

U

X

X

y

W

[

S

T

x

X

T

W

W

m

j

e

`

y

Z

j

T

X

X

U

Z

j

l

Z

X

j

T

[

U

T

V

V

y

`

X

a

Z

Z

U

T

V

j

q

o

]

]

X

m

|

V

X

n

[

n

T

`

Z

W

n

]

U

a

X

V

X

n

U

_

]

W

U

X

S

V

W

e

[

e

X

V

Z

y

j

S

V

n

V

n

T

S

X

]

_

o

T

X

[

X

y

j

W

Z

]

m

V

~

`

V

]

]

T

X

U

a

Z

n

Z

T

V

X

v

V

\

s

o

T

X

j

V

`

n

S

[

X

S

|

S

Z

Z

U

U

T

n

V

|

[

]

n

Z

y

_

V

[

|

X

W

Z

Z

W

U

W

fatma şenden

é

Æ

\

U

[

]

v

T

T

Z

\

U

W

W

T

V

W

X

[

T

j

Ï

Z

X

V

`

S

T

T

y

S

V

W

X

_

[

U

X

n

V

W

X

X

T

T

_

Z

q

n

n

]

\

X

X

T

U

]

V

j

T

m

V

`

`

U

n

Z

X

X

X

Z

]

T

X

[

[

n

q

]

a

]

X

S

a

X

n

|

X

X

a

m

T

a

t

]

U

S

T

U

]

[

[

S

\

X

U

U

U

_

_

n

`

T

Z

S

S

`

n

Z

Bosch işçisi direnişin simgesi oldu!

S

n

e

X

\

\

T

m

]

X

n

[

S

[

U

]

X

o

`

n

W

o

X

_

a

`

n

^

[

s

]

V

s

X

X

W

U

e

X

U

W

Z

V

]

\

S

T

]

]

X

Z

]

S

U

S

j

T

a

Z

V

T

x

X

U

[

n

X

U

o

Z

T

W

T

U

W

T

y

]

U

V

X

y

Z

]

X

V

[

U

Z

j

V

`

X

X

j

[

U

V

Z

X

t

T

o

]

q

y

|

n

e

r

z

W

n

X

U

V

[

X

X

]

V

X

X

X

\

n

t

Z

U

_

a

Z

X

X

X

T

Z

~

t

T

a

V

e

U

X

U

o

R

U

a

e

Z

V

S

X

[

y

j

V

s

V

n

W

x

|

n

W

[

v

]

T

]

]

Z

X

W

j

V

W

U

R

T

x

V

V

`

y

j

T

T

V

W

t

W

]

\

X

^

Z

T

t

[

U

Z

X

V

y

Z

S

r

U

Z

X

|

U

`

V

V

X

V

Z

z

V

Z

Z

W

r

`

V

V

\

o

S

X

U

V

s

^

W

T

`

T

X

a

Z

W

j

W

T

]

y

[

Z

n

x

|

j

Z

X

S

X

|

j

n

W

o

Z

Z

_

j

T

y

s

V

X

V

X

_

y

U

j

[

V

Z

j

y

X

V

t

Z

`

T

`

V

X

X

X

Z

[

X

[

j

Z

T

n

}

s

V

j

Z

S

V

n

V

X

V

|

S

]

T

`

X

W

X

S

`

]

]

U

s

W

T

e

Z

e

n

e

]

X

j

}

U

U

W

S

X

U

Z

X

X

X

\

U

[

S

a

T

W

X

n

U

]

[

[

X

Z

`

n

[

a

X

X

\

n

X

[

Z

X

n

X

V

Z

X

W

W

X

]

V

o

^

S

`

d

X

W

Z

T

n

V

z

V

W

U

W

Z

X

U

]

Z

T

]

`

Z

Z

T

j

X

T

V

V

U

U

V

X

U

X

~

V

X

^

]

W

W

T

o

e

X

U

a

^

`

V

Z

S

W

T

V

V

}

]

e

Z

S

W

U

a

T

V

Z

V

Z

Z

X

X

_

U

X

]

s

r

X

S

t

~

W

T

X

S

[

T

\

[

n

W

n

W

y

f

`

X

Z

X

n

T

t

r

z

]

V

S

V

j

Z

Z

]

]

S

X

e

_

`

\

[

`

\

V

T

X

U

`

y

[

n

X

e

^

X

|

Z

X

W

]

Z

n

[

z

S

[

X

\

V

X

y

m

U

]

`

]

U

X

V

U

U

s

V

X

a

T

s

X

a

]

X

^

\

Z

T

~

X

W

]

T

S

j

Z

S

S

X

X

\

_

X

W

X

X

S

T

[

X

^

T

_

]

]

S

]

T

Z

X

Z

V

W

n

`

a

T

a

]

T

]

U

V

X

V

W

V

t

T

^

]

`

]

|

a

X

T

X

W

s

W

Z

_

V

W

\

[

\

n

X

j

a

Z

Z

`

n

Z

T

T

X

X

S

m

a

U

a

V

X

[

U

W

e

y

y

X

e

y

X

U

n

S

[

T

X

X

T

S

V

S

W

T

s

X

n

Z

[

U

y

V

T

~

U

T

X

y

\

a

T

`

t

x

n

X

\

U

V

]

^

W

U

]

a

X

Z

e

r

X

T

a

Z

j

W

j

S

X

[

}

Z

]

j

`

T

]

`

]

X

\

V

`

]

^

T

p

U

V

m

T

n

U

T

X

V

Z

V

}

n

U

q

t

Z

Z

T

V

V

e

^

[

]

n

]

W

U

U

T

Z

V

s

r

]

S

V

W

U

T

Z

T

`

X

X

U

T

T

s

p

V

y

ó

V

y

`

W

U

^

T

[

T

n

^

T

W

T

Z

o

o

`

T

V

T

S

W

a

V

V

]

a

S

S

X

V

_

X

j

T

y

e

S

V

S

S

]

Z

X

T

a

X

X

a

V

`

X

[

[

T

`

X

o

^

W

Z

e

U

W

T

[

U

j

V

W

r

j

V

V

U

Z

T

T

s

]

X

U

V

Z

T

W

W

f

`

X

T

W

\

y

U

T

m

W

t

X

p

t

U

\

T

v

y

a

W

]

T

V

T

`

Z

U

T

s

^

V

T

^

T

U

^

o

T

S

T

W

Z

a

T

T

T

]

W

^

e

U

Z

v

T

w

x

|

a

|

V

^

Z

Z

T

n

p

X


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

Yeni Dünya: Öncelikle merhabalar Hocam. Taha Parla: Merhaba, hoş geldiniz.

!

Yeni Dünya: Hocam, kısa bir süre önce Rusya’da seçimler sonuçlandı. Putin yine lider. Öte yandan Çin’in ekonomik pozisyonu ve askerî gücü de sürekli olarak gündeme bir tehdit unsuru olarak sunuluyor. Rusya-Çin eksenini düşündüğümüzde bu emperyalist müdahalecilik kısa vadede nelere yol açabilir? Öngörüleriniz var mı? Taha Parla: Bilemiyorum, çünkü Rusya’yı ve Çin’i iyi tanımıyorum. Çok büyük değişimler oldu. Ve bu değişimlerin bir kısmı yozlaşma yönünde. Hatta Amerika ve Avrupa ile birtakım ödünleşmelere kadar varan şeyler. İç siyasetleri itibarıyla çok parlak durumları yok. Çin’de düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlı, yolsuzluk çok artmış durumda. Rusya sanki teknik olarak, bir tür oligarkların hâkimiyetinde. Onlarla işbirliği içinde hükümetler gelip geçiyor. Bizim bildiğimiz oligark, oligarşi, pejoratif bir terimdir;

#

;

1

Yeni Dünya: Ortadoğu uzun bir süredir ABD’nin emperyalist müdahaleciliğinin hedefi konumunda. Ne dersiniz? Taha Parla: Ortadoğu bugün de merkez konumunda. Ama ABD emperyalizmi Ortadoğu’yla yetinmiyor. Yetinmeyeceğini şuradan görüyoruz. Ortadoğu’yu belli bir zayiatla, ama o büyüklükte bir işgal için askerî olarak, kendisine göre -bütün kamu diplomasisi yalanlarına rağmen- ödenebilir bir bedel olarak görmüştür. Aklı sıra Irak’ı kontrol altına almıştır; ama alamadı. Ama kendisi yeterli bulmuştur bunu, çünkü bugün başka meşgaleleri var; Kuzey Afrika var, Afganistan var. Yani Ortadoğu merkezde; ama Ortadoğu’yla sınırlı değil Amerika’nın hırsları. Şimdilerde de Asya’ya yönelmek ve yükselen bir güç olan Çin’i şimdiden kuşatma altına alma hazırlıklarına başlıyor. Avustralya’da üsler, Endonezya’da limanlar. Japonya, Filipinler başta olmak üzere, Uzak Asya’daki müttefikleri her an için harekete geçirilebilir. Dur durak bilmeyen bir amok emperyalizm faaliyet hâlindedir. Dolayısıyla Amerikan emperyalizmine ve Ortadoğu’daki icraatına daha geniş çerçeve içinde bakmak doğru olur diye düşünüyorum.

"

=

$

+

<

C

,

&

+

0

/

%

*

5

#

7

2

+

D

2

'

,

/

*

(

*

+

A

2

,

2

/

)

?

/

*

,

*

2

,

+

=

E

0

+

2

2

-

,

-

>

*

?

2

+

.

0

D

*

/

+

3

=

/

H

+

0

,

I

0

+

=

H

hâlbuki Sovyetlerin çöküşünden sonra ortaya çıkan Rusya’da oligarklar bir baskı grubu, bir menfaat grubu; adeta kendi ülkelerinde de, dünyada da meşru bir sınıf kesimi hâlinde anılmakta. Şimdi böyle bir Rusya’nın, Amerikan emperyalizmine karşı, belli güç dengeleri muhasebesinin ötesinde, ideolojik olarak -burada müspet bir şey olarak kullanalım ideolojiyi- karşı duracağını göremiyorum. Keşke görebilseydik… Amerika, hırslarının tadını kaçırırsa ve basit, kaba, mekanik güç dengeleri itişmesine girerse tepki görebilir (bu devletlerden) ama bunun felsefi veya ideolojik bir tepki olacağını düşünmüyorum. Yanılıyorsam isabet olur. Vaktiyle böyle bir denge vardı. Birleşmiş Milletler’e de yansıyordu icraatı ve sözleşmeleri açısından. 1970’lerdeki Bağlantısızlar, Sovyetler, Doğu Bloku, ama bu kalmadı. Diğer taraftan Soğuk Savaş döneminde iki kutup vardı; nükleer caydırıcılık, detant gibi dengeleyici mekanizmalar vardı. Bunlar yok artık. Amerika haydut devlet olarak, meydanı boş bulmuş, cirit atmakta. Fakat şu var: Bütün imparatorluklar fazla genişlerse -Roma İmparatorluğu klasik misaldir- kontrol edemez çevreyi. Amerika’nın da bu sıkıntıları var. Özellikle askerî ve lojistik açıdan. Fakat Roma’nın sahip olmadığı bir teknolojiye hem silah açısından, hem iletişim açısından sahip. Taşeron-işbirlikçi ülkeler ile kolu birçok yere uzanmakta ve bunun sonunun geldiğini yani Amerikan emperyalizminin çöküş alarmı verdiğini düşünmüyorum. Keşke veriyor olsaydı. Ama bu sonuna kadar böyle gitmez, hiçbir makine mükemmel çalışmaz. Halkların, partilerin, sendikaların, işçi sınıfının, çalışanların, emekçilerin bu mücadeleyi ciddiye almaları lazım. Tevekküle ve çaresizlik hissine kapılmamaları lazım. Kendi partilerini, ülkelerini, iç siyasetlerinde kaderci olmadan, bu mücadeleye doğru götürmeleri gerekir. Etrafta gördüğümüz bazı direnişlerin bir kısmı bunu bize hatırlatıyor. Latin Amerika baş-

1

/

1

2

@

3

4

2

-

A

9

>

F

C

/

0

*

,

D

/

5

?

+

2

*

=

G

/

6

2

H

0

/

5

6

/

7

2

H

1

,

I

K

9

+

2

?

8

=

=

K

)

/

2

0

:

,

B

,

)

*

,

,

2

9

/

,

?

K

J

L

9

ta… Ben maalesef Ortadoğu’da, Latin Amerika ölçüsünde bilinçli, örgütlü ve kalıcı gibi görünen, bir kıvılcımdan ibaret kalmayan halk hareketlerini henüz göremiyorum. Bir de şunu eklememe izin verin: Amerika’nın Ortadoğu politikasında yaptığı çok büyük bir riyakârlık var. -Zaten riyakârlık, desise, komplo, yanlış veri, dezenformasyon Amerikan güvenlik devleti ve dünya hâkimiyeti rejiminin tamamlayıcı parçaları, ayrılmaz cüzleri.- Soğuk savaştan beri şunu yapıyor: Ortadoğu’da edindiği cumhuri veya monarşik kukla rejimlerin hiçbir iç siyaset kusurunu, özürünü gündeme getirmiyor. İnsan hakları sahtekârlığını bile burada ileri sürmüyor. Buna karşılık iç siyasetleri sorunlu olmakla birlikte, kaynaklarını Amerika’ya kuklalar ölçüsünde peşkeş çekmeyen Libya gibi, Suriye gibi, İran gibi birtakım ülkeleri parçalamaya, iç savaşa götürmeye, bizzat veya taşeronları vasıtasıyla kontrol altına almaya çalışıyor. M

Q

N

W

O

P

X

N

Q

R

Y

N

S

T

N

P

T

V

P

P

N

Z

S

[

Q

\

Z

U

]

Z

V

\

T

R

P

O

S

a

Y

N

T

X

P

N

T

U

X

^

N

Z

c

d

S

_

Y

`

T

Y

Q

U

P

Z

[

b

S

a

X

N

c

d

e

T

\

\

T

b

S

Y

Q

Y

T

T

P

c

T

f

U

S

^

P

Z

Z

S

c

R

Q

P

N

^

N

]

Q

P

^

Q

S

g

_

Yeni Dünya: Hocam, “haydut devlet” tanımını kullandınız. Haydut devlet’in askerî teşkilatı olarak NATO çıkıyor karşımıza. Bildiğiniz gibi Sovyetlerin dağılma sürecinde, Neoliberaller tarihin sonu tezleriyle birlikte pembe tablolar çiziyorlardı: “artık savaşlara gerek yok, NATO bile gereksiz olabilir” diyorlardı. Bu tezlerin tam tersi çıkmadı mı? Taha Parla: Neoliberallerin çizmeye çalıştığı tablo yalandır. İyi görememek, yanlış görmek, hatta riyakârlık bile değildir; yalandır. Çünkü Amerika’nın imajı fevkala-

de zedelenmişti. Neoliberallerin iç politikada, Neoconlardan biraz farkı olabilir. Haydutluk derecesi biraz daha düşük olabilir ama bundan da hiç emin değilim. Bush-CheneyRumsfeld bir gangster şebekesiydi; daha kibar hırsız olarak Obama ekibi de benzer işler yapıyor. Söylediğimiz emperyalist makinede içgüdü ve miras bakımından hiçbir fark yoktur. Neoconların hazırladığı projeleri, neoliberaller kendileri uygulamaya koyuyorlar. Birtakım vaatlerin, barışçıl görüntü çizme çabalarının hiçbirinin yerinde olmadığını gördük. Obama hükümeti Bush hükümetinden çok da farklı olmayan işler yapıyor. Hatta kapsamını genişletiyor bile denilebilir. Bir kere çirkin Amerika’yı güzel Amerika’ya çevirdikten sonra onun primini toplamaya devam ediyor. Medyanın dünya kamuoyunu iğfal etmesiyle bunlar daha ne kadar devam eder göreceğiz. Herhangi bir liderin veya yönetimin, Amerikan iç politikasında büyük çalkantılar, dalgalanmalar olmadıkça, yönetim politikalarında ciddi bir değişiklik getireceğini sanmıyorum. Yeni Dünya: Emperyalizm müdahale ederken mezhep ayrımlarını da kullanıyor. Irak ‘ta da bunun acı örnekleri yaşandı. Taha Parla: Tabii, becerebildiği kadar yapmaya çalışıyor. Bir taraftan koalisyon tesis etmeye çalışıyor, bir taraftan kalıcı olmaması için, ileride kardeş kardeşi kırsın diye mümkünse o tohumları, dinamitleri koyuyor. Aynı şeyi Pakistan’da, Hindistan’da da yapmıştı. Her yerde yapıyor. Yeni Dünya: Suriye için de böyle bir proje hayata geçmiş gözüküyor. Tam bu noktada Türkiye gerçekliğine bakacak olursak Alevi-Sunni ayrışması AKP’nin son dönem politikalarıyla paralellik arz ediyor mu? Taha Parla: Kesin ve maalesef. AKP çok yanlış bir siyaset güdüyor. Birtakım riyakâr fiksiyonları geçelim. Adalet hisleriyle, kardeşlik hisleriyle bağdaşmayan; bir biçimde etnik ve mezhepsel ayrımcılık yaptığı gibi, Alevi-Sunni çekişmesini örtük ve açık biçimlerde besliyor. Amerika da Ortadoğu’da Şiileri ekarte etmek üzere Sunnilere dayanan kukla rejimler manzumesi kuruyor. Bu politikanın destekçisi olarak AKP bunu içeride de yapıyor; dışarıda da yapacağını söyleyebiliriz.

J


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

J

Yeni Dünya: Türk-Batı Sentezi olarak Kemalizmin ilk başta tezahür ettiğini ama daha sonra kendi iç evrimiyle özellikle 12 Eylül’le birlikte Türk-İslam-NATO Sentezi’ne doğru kaydığını görüyoruz. Bugün Türk-İslam-NATO Sentezi’nin daha ziyade İslam-Türk-NATO Sentezi yani İslam’ı daha ön plana alan bir bileşime döndüğünü, bu anlamıyla da Türkiye’deki resmî ideolojinin bir şekilde evrimleştiğini söylememiz mümkün mü acaba? Taha Parla: Evet. Birtakım nüansları kaybetmememiz lazım ama esas itibarıyla ben de böyle görüyorum. Fakat şunu eklemek isterim; Kemalizmin başında da -kuruluş yıllarında da- daha sonra da klasik Kemalistlerin aslında bir Türk-Batı Sentezi yapmaya çalıştıkları doğrudur. İçinde biraz da İslam var; ama laiklikle yumuşatılmış bir İslam, şeker kaplanmış bir hap gibi. Yani anti-din, la-dini, anti-islam olmamışlardır. Kemalistler dini hep idare etmeye çalışmış, hep merkezi siyasi iktidar için kontrol etmekle yetinmişlerdir. Kamusal hayattan tam manasıyla çıkarmamışlardır. Batı’nın çok büyük özelliklerinden biri liberal ve sosyalist gelenekleridir -Batı’yı idealize etmek için söylemiyorum-. Bunların ikisi de dine karşı mesafe almışlardır. Demokrasi yönünde biri az, biri çok mesafe almışlardır; fiiliyatta değilse bile fikriyatta. Kemalizm bunun tersini yapmıştır. Kemalizm, Batı derken solidarist ve faşizan Batı’yı esas alıp liberal ve sosyalist Batı’ya Türkiye’nin kapılarını kapatmıştır. Bu, Kemalizm’le ilgili en önemli sayılması gereken tespitlerden birisidir. Üçüncü yol iddiasıyla Kemalizm, Batı’nın iki büyük düşüncesine kapıyı kapatmıştır. O üçüncü yol da korporatizmin solidarist türevidir. 1980’lerde tam aynı başlığı taşıyan bir yazı yazmıştım: Türkİslam-NATO Sentezi. Bugün gelinen nokta çok daha vahimdir. Fakat Türkiye’de (ve dünyada) Amerika’nın körüklediği dini uyanış, aslında ılımlı bir İslam da değil; Vahabi Suudi Arabistan’ın nesi ılımlı? Gelinen noktada, askerî rejimlerin müttefik olması ABD için dünya kamuoyunda bedel yarattığı için bunu sivil dinci rejimlere kaydırmak istiyorlar. Neoconların, Neoliberallerin devam ettirdiği, ılımlı diye etiketlenen bir fiksiyondur bu. İslamla iyi geçinerek, ona kadroları yoluyla istediğini yaptırarak -Müslüman Kardeşler’den, başka türevlere kadar. Şimdi Türkiye’yi de bu kervana katmıştır. Ilımlı İslam diye ortaya çıkan, Milli Görüş’ten bu yana değiştiğini iddia eden

h

i

j

p

u

k

w

h

x

l

y

m

m

s

n

z

o

o

p

q

{

o

r

k

s

t

|

s

o

v

u

z

m

{

o

}

~

m

q

}

q

n

z

q

p

u

p

v

n

q

o

v

p

w

n

x

s

v

l

m

y

m

h

y

m

p

l

m

x

n

n

m

o

~

p

q

m

r

}

q

}

q

n

m

q

n

m

o

|

o

l

m

m

s

p

u

y

m

n

m

}

p

v

o

m

{

v

o

s

o

p

q

s

t

}

q

q

s

o

n

|

q

n

m

p

m

o

n

AKP’nin daha önceki prototiplerini hatırlarsak, 12 Eylül’den bu yana devamlı mesafe kazandılar. Ve zaten yeterli olmayan Kemalist laiklik içinde bu dini alt-akıntılar devlet ve siyasi partiler tarafından Türkiye’de hep korundu. AKP, Amerika’nın çok güvendiği, hiç değilse başlarda çok otokratik görünmeyen ve Amerika’ya yerel ve küresel olarak çok iyi hizmet vereceğini kanıtlayan bir harekettir. Yeni Dünya: Üniversitelere bu süreçte özel bir rol biçiliyor mu? Taha Parla: Akademik olan veya olmayan aydınlar, medyatik aydınlar, medya, akamedya, -akademya da kalmadı “akamedya” oldu-. Bunlar en tehlikeli işi yapıyorlar. Nasıl AKP, Amerikayla ve Türkiye’deki gerici dincilerle işbirliği yapıyorsa; bu söylediğim grup da batılı, özgürlükçü, aydın ve ölçülü Kemalist geçiniyor fakat başka bir şey yapıyor. Gülen hareketi ile uzlaşıyor. Her yerde bu var. Üniversitelerde de var. Yani üniversiteler ve basın, bildiğimiz mesleki görevlerini yerine getirmiyor. Bu gruplar sağcı, dinci akımlara ve bunların koalisyonuna karşı yapması gereken şeyi yapmıyor, yapmaması gereken işbirliğini yapıyor. Görülmesi gerektiği yerde

görülmüyor, olmaması gerektiği yerde kendi çıkarları uğruna görülüyor; böyle korunacağını düşündüğü için devamlı taviz veriyor. İsim zikretmek istemiyorum, hem medyada, hem üniversitede liste çok uzun olur. Araştırma proje parası, iktidara eklemlenmek, şöhret kazanmak, birtakım küçük menfaatlere tamah etmek gibi değmeyecek şeyler için Gülencilerle ahbapçavuş ilişkisine giren akademisyen çok. Bunlar maalesef kamuoyunu ve öğrencileri etkiliyorlar. Çünkü dini yumuşatıyorlar, evcilleştiriyorlar ve meşrulaştırıyorlar. Bir başka konu daha var. Bugünlerde iktidara yakın herkese Gülenci demek gibi bir şey de var. O kadar genişlemiş ki anlamsızlaşıyor, bir noktadan sonra. Bazıları da kapsamı o kadar dar alıyorlar ki içeri alınması gereken birtakım kadroları dışarıda bırakıyorlar. Böylece aslında ilgili olan bir takım kategoriler dışarıda bırakılıyor. O yüzden bence kademelendirmek lazım. 1. Mümin, şakird vs. yani akidesine iman etmiş kitle ve yöneticiler, 2. Kadro değil ama sempatizan; tehlikeli bulmayan, hatta milliyetçi, devletçi ve “ılımlı” olduğu için fena olmadığını düşünenler, 3. Pragmatik nedenlerle siyasi işbirliği içinde olanlar. Bunların hepsi yanlış baştan söyleyeyim. Hepsi de dinden kamusal alanda yararlanmak vebalini işlemektedirler bence. Gülenciler fevkalade esnek, takiyeci, misyoner sabrı ve tedbiri içindeler. Bundan daha önemlisi özel olarak adam devşiriyorlar. Ortaya etkileyici bir hegemonya çıkmaya başlıyor. Bu durumda resmî ideoloji hangisi? Hatta argüman sivrilsin diye abartarak söylersem Kemalist Gülenci mi, Gülenci Kemalist mi gibi sorular ortaya çıkıyor. Ortaya çıkmaya başlayan bir sürecin ilk aşamalarını görüyor olabiliriz.

Özellikle AKP’nin propaganda dairesini destekleyen “liberal”, “sol” ve “aydınların” göremediği ve tarih önünde ödemeleri gereken bir bedel var. İkinci Cumhuriyetçiler Kemalizm kritiğini kolay zannettiler. Piyasacılık ve Özalcılık yapmışlardı. “Liberal” ve “solcu” aydınlar bu sefer de, gelmesini teşvik ettikleri, “muhafazakâr demokrasi”, “inkılapçı demokrasi”, “ileri demokrasi” dedikleri, aslında düpedüz sağcı, tutucu ve anti-demokratik bir hareketi desteklediler. “Solcu” geçinen bir sürü insan bu etiketlerle meşrulaştırdı AKP’yi ve Gülen hareketini. Seçim propagandalarına da katıldılar. Bundan daha vahim bir şey olabilir mi? Bugün AKP’nin geldiği noktada çok büyük vebali vardır bu saydığım kesimlerin. Liberalizmi dahi ihlâl ettiler.

m

n

}

q

v

z

}

o

p

w

}

q

m

h

s

z

i

q

j

z

r

q

s

o

o

n

s

m

~

o

s

o

m

~

m

p

}

m

m

s

}

o

m

n

q

}

k

~

}

y

m

q

z

t

s

}

q

n

t

s

v

w

n

m

l

m

z

o

{

o

y

m

q

n

o

|

w

s

x

m

n

s

m

z

p

m

m

s

z

m

o

n

l

m

m

}

z

m

m

n

}

o

y

q

n

Yeni Dünya: AKP terazisinin diğer kefesinde kuşkusuz Tayyip Erdoğan figürü var. Siz, Cumhuriyet’in kuruluş sürecini incelerken “karizmatik lider” profilinin etkisinden bahsediyorsunuz. AKP’nin karizmatik lideri kuşkusuz Erdoğan. Geçen günlerde Taraf gazetesinde Başbakan’ın sağlık sorunlarıyla ilgili birtakım iddialar ortaya çıktı. AKP’de Erdoğan sonrası süreci nasıl görmek lazım ya da bu noktada yaşanan çatışmanın sonuçları neler olabilir?


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

Taha Parla: Tayyip Erdoğan teknik terimiyle karizmatik! Yakışıklı, alımlı, bakımlı anlamında değil; ama teknik anlamda karizmatik olduğunu düşünüyorum. Hitabetiyle, duruşuyla, bizim toplumsal kültürümüzün ölçülerinde karizmatik olduğunu düşünüyorum. Yani kendinde olağanüstü yetenekler olduğunu düşünen, takipçileri tarafından da böyle görülen biri. Yerine adam bulmak kolay değil. Henüz ikinci adam pek görülmüyor ortalıkta. Bir kolektif liderlik diye bakacak olursak, o da pek gözükmüyor. Yani o kalibrede bir adam yok. 3’ü 5’i bir araya gelirse götürebilirler ama ne kadar uzlaşırlar bilemiyorum. Hatırlarsanız 5-6 yıl önce yine ABD’nin “Erdoğan fazla ayak sürüyor, İsrail’e karşı fazla çıkış yapıyor” diye yerine adam aradığı söylentileri dolaşıyordu. Bunlar tekrar gündeme gelebilir; ama tek bir adam pek gözükmüyor. Yine de ABD herkesle çalışmıştır. Amerika her zaman at değiştirir, adam tasfiye eder. Lider kim olur bilmiyorum; ama nasılsa biri bulunur. Çünkü sistemler, yapılar uygun adamı seçiyor. Çok parlak olmasa da işe yarayanı, ikinci, üçüncü adamları seçiyor. Obama parlak mı? Hiç parlak değil ama iş görüyor. Bush parlak mı? Değil!

¡

¡

¢

¡

¡

£

¤

¢

¦

«

¨

£

©

ª

¥

¦

¢

§

¨

¨

¬

¨

­

®

Yeni Dünya: Bütün bu tartışmalara ve bölünmelere rağmen iktidar eliyle Özel Yetkili Mahkemeler aracılığıyla yeni yeni soruşturmalar görüyoruz. Terörle Mücadele Kanunu Demoklesin Kılıcı gibi aydınların ve muhalefetin başının üzerinde. Son olarak Pozantı rezaleti de ortaya çıktı. Buradan hareketle bu politikalar sürdürülebilir gözüküyor mu? Taha Parla: Bu yaşananların hepsi antidemokratik ve antihümanist uygulamalar, bu konuda hiçbir tereddüt yok. Bu uygulamaların hiçbirinin yapılmaması, teşebbüs dahi edilmemesi gerek. Kuşkusuz bu gidişatın durdurulması gerek. Ama hangi güçle, önce hangi bilinçle, hangi değerler sistemiyle ve hangi siyasi güçle? Asıl problemler

bunlar. Vaktiyle bir söz vardı “ya sosyalizm ya barbarlık” diye. Pozantı rezaletinden sonra bu sözü hatırladım. Çocuğa zulüm, şefkatsizlik, acımasızlık, saygısızlık da barbarlıktır. Tabii, Sivas Madımak da öyleydi. ¯

£

¡

¢

£

¢

¡

¨

°

¡

°

¢

±

§

±

¡

¢

¢

²

±

³

¡

¢

¡

¡

«

©

¡

¨

£

¨

¨

°

¡

´

°

«

¡

¨

°

°

©

¯

£

¡

Yeni Dünya: Hocam, bu dönemde iktidar eliyle Kürt sorununda giderek sertleşen bir atmosfer hâkim. Kürt meselesinde AKP neyi hedefliyor, nasıl bir çözüm planı var? Taha Parla: Kürt meselesi konusunda bir çözüm planlandığını, ama çözümün makul insanlar tarafından anlaşılan biçimiyle planlandığını düşünmüyorum. İktidarın çözüm, açılım diye kamu diplomasisi yaptığını biliyoruz ama arkasından ne tutarlı bir söz, ne de tutarlı bir fiil geliyor. Roller paylaşılıyor, bir kısmı çözüm, açılım derken; bir kısmı teklikten vazgeçemeyiz, çakıl taşı vermeyiz diyor. Kürt meselesinde bir riya edebiyatı var. Örneğin, “Kürtlerle Türkler etle tırnak gibidir” sözünden daha ırkçı, daha ayrımcı bir laf olamaz. Eğer dikkat edilirse görülür ki, bu lafta “et Türk’tür, tırnak Kürt’tür”, başka bir sembolizme gerek yok. Türk egemen düşüncesi sağ merkezlidir ve AKP bunu devam ettirmektedir. Kürtlere kum tanesi verir mi, vermez mi, bunu göreceğiz. Ama kum tanesi ne Kürtlerin, ne de vicdanlı Türklerin kabul edebileceği bir şey değildir. Kamu diplomasisi, kum tanesi şu şartlarla verilecek ve zamanla çakıl taşına dönüşecek diye avutmaktan ibarettir. Vahim ve hazin olan ise Kürtlerin ve Türkiye kamuoyunun bunu sindiriyor olması. Artık çok zaman geçti ve bunun inanılacak bir tarafı kalmadı. Ama bunu Kürt siyasi kanatlarının bazı temsilcilerine sorsanız, bu politikaları, “tarihî fırsat, biz dayanacağız, bunlar verilecek, şu işaretler oluştu” diyerek savunabiliyorlar; ama bu yönde

hiçbir işaret yok. Yani bu açılımın, çözüm vaatlerinin ve riyakâr politikalarının bir şey getirmeyeceğini artık görmek lazım. Onun için bu konuda ilkeli politikalar üretilmesi ve uygulanması gerekiyor. Yeni Dünya: AKP’nin asıl niyetinin yeni dönemde soruna gerçekçi bir çözüm üretmek yerine askerî yollarla ortadan kaldırmak olduğunu söyleyebilir miyiz? Taha Parla: Maalesef… Sorunu çözmeye hayır, askerî çözüme evet diyorlar. Bunda ne vicdan var, ne tarih bilinci var. Unutulmamalıdır ki Kürtler çok büyük bir nüfustur. Milliyetçilik veya ulus-devlet kendi içerisinde mutlak değerler değildir; ama gecikmiş bir topluluk daha bunu neden istemesin. Konuşulabilmeli ve görüşülebilmelidir. Önce birtakım bireysel haklar ve kolektif haklar sağlanır, ardından uluslararası alanda halkların kardeşliği sağlanır; bu iradi bir seçim. AKP ne kadar diretebilir ya da dayanabilir? Amerika ve Avrupa bu konuda Türkiye’nin kolunu “daha fazla çakıl taşı ver” diye acıtacak kadar bükerse, eyvallah diyebilirler. Ama bu da ilkesel bir çözüm yerine yapay bir çözüm olduğu için kalıcı ve makbul olmaz. Amerika’dan kime, ne zaman hayır gelmiş ki! µ

¡

§

±

¬

£

°

¢

µ

¡

«

«

¡

¢

£

©

¢

¦

£

¢

¤

¢

¡

¢

¡

¢

·

¡

¦

¢

¤

«

¢

¡

¦

«

©

£

¡

°

ª

¡

£

¡

©

¡

£

¡

¡

£

¡

¢

kamu diplomasisiyle ilgisi vardır; ciddiyetle ilgisi yoktur. Bu kompozisyonla bu meclisten zaten bir şey çıkmaz. Esasen çok şikâyetçi değiller, olmaları da gerekmiyor. 1982 darbe anayasası bütün kurcalamalardan sonra, özellikle de yargı, istedikleri verimle kullanabilecekleri bir hâle geldi; daha ne isterler? Ayrıca, anayasa Türkiye’de kâğıt parçası muamelesi görmüştür. Yaparsınız takmazsınız; bir yerini kurcalasam kıyamet mi kopar dersiniz, on yerini kurcalarsınız, elli yerini kurcalarsınız, hâlâ ıslah olmaz. Anayasa konusu bu ortamda gayriciddi bir konudur. Bu kadrolarla meclis içinden bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Daha iyi bir anayasa ise ancak bu iktidar bloku ve hegemonya karşısında durabilecek güçler tarafından önerilebilir diye düşünüyorum -zaman içinde. ¹

q

p

n

p

l

~

x

o

l

x

u

n

z

o

m

p

q

t

}

l

t

n

»

}

m

n

m

º

l

v

m

m

z

m

p

o

q

p

~

o

l

}

q

n

t

v

p

l

m

l

o

o

u

n

k

q

s

q

m

n

p

m

l

}

m

n

o

v

l

m

l

o

o

u

q

s

n

¼

q

p

q

z

t

n

Yeni Dünya: Anayasadan bu koşullarda emekçilerin lehine bir şey çıkmasını ummak gerçekçi değil diyorsunuz… Taha Parla: O açıdan zerre kadar umudum olsaydı, böyle konuşmazdım. Zerre kadar bir şey çıkmayacağına bahse girerim. Türkiye’nin bugünkü değerlerini, iç politikasını, siyasi dengelerini ve dünyanın neoliberal düzende izlediği taşeronlaşma, maliyetleri düşürme, işsizliği örtbas etme yöntemlerini hatırlarsak; söz konusu değil. Bunları da kötümser laflar diye almayalım, gerçekçiliğin bir ifadesi olarak alalım lütfen.

°

¸

Yeni Dünya: Bir de AKP’nin kendi eliyle gündeme getirdiği yeni anayasa çalışması var. Böyle bir atmosferde, bu iktidardan çıkacak yeni anayasadan halkın, emekçilerin, işçi sınıfının lehine bir şey beklemek gerçekçi mi? Taha Parla: Gerçekçi değildir. Beklememek gerekir. Bu anomik ortamda, ilkelerin cıvıklaştığı ve kafaların karışık olduğu ortamda iyi bir anayasa çıkmaz. Yine kamu diplomasisi yapıyorlar, sözde herkesten fikir alıyorlar, sonra fikir alamadıklarından şikâyet ediyorlar. Temsilci vasfı olmayan ehliyetsiz gruplardan, ehliyetsiz sivil toplum kuruluşlarından görüş aldığında, bunun sadece magazinle,

Yeni Dünya: Marksizm meselesine dönecek olursak, dünya genelinde şimdilik ne kadar zayıf gözükse bile Marks’ın, Lenin’in yeniden gündeme gelmesi kaçınılmaz bir hâl aldı gibi. Taha Parla: Marksizm çökmüştür diyenlere katılmıyorum. Tepedeki aksiyomları çökmemiştir, ana teoremleri çökmemiştir; ayaktadır. Alt-soyutlama düzeyindeki bazı kestirimleri tam ve zamanında gerçekleşmemiş olabilir ama onlar da kapsamlı bir değerlendirmeyle tekrar işlenebilir. Yeni Dünya: Hocam, çalışmalarınız arasında bu vakti bize ayırdığınız için tekrar teşekkür ederiz. Taha Parla: Bir işe yararsa ben de memnun olurum.

J


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

J

Ekümenopolis, neoliberal kentleşmenin hâlihazırdaki etkilerini, nelere gebe olduğunu ve sebeplerini açıklayan kolektif bir belgesel olarak izleyiciye sunulduğundan beri yoğun ilgi topladı. Filmin öyküsü şöyle özetleniyor: “Ekümenopolis İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımı amaçlıyor, değişim kadar, değişimin altındaki dinamikleri de sorguluyor. Bizi yıkılmış gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin tepelerine, Marmaray’ın derinliklerinden 3. köprünün güzergâhına, gayrimenkul yatırımcılarından kentsel muhalefete, bu uçsuz bucaksız kentte uzun bir yolculuğa çıkartıyor. Uzmanlar, akademisyenler, yazarlar, mahalleliler, yatırımcılar, kentliler ile konuşacak, kente makro ölçekte bir bakışı grafiklerle izleyeceksiniz. Belki de yaşadığınız İstanbul’u yeniden keşfedeceksiniz ve umarız ki değişime seyirci kalmayacak, onu sorgulayacaksınız. Sonuçta demokrasi bunu gerektirir.” Aslında belgesel tam olarak çekilme amacını son cümleleri ile bizlere açıklıyor. İstanbul özelinde, Dünya Bankası’nın talebi üzerine oynanan bir oyun niteliğinde kent-

sel dönüşümün ne olduğu muhalif bakış açısıyla ve sponsorsuz olarak halka anlatılıyor. Kentsel dönüşüm uygulanan mahallelerde yaşayan insanların çektiği acıları, kapitalizmin bunların yaşanmasında oynadığı rolleri ve insanların geleneksel yaşayış biçimlerine verilen zararları halka açıklamak üzere bir adım atmak isteyen yönetmen İmre Azem bu belgeseli izleyicisiyle paylaştı. Belgesel, öncelikle kısa bir animasyonla başlıyor ve içeriğinde işin uzmanlarının röportajlarına, Ali Ağaoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın kentleşme üzerine söylemlerine yer veriyor. En önemlisi ise yıkımların yapıldığı mahallelerden yıkım esnasında çekilmiş görüntüler yer alıyor. İnsanların acıları ve Türkiye’de finans merkezi metropoller isteyenlerin hırsları birarada sunuluyor. Yönetmen İmre Azem belgeseli sponsor desteği almadan vizyona getirmek için internet üzerinden 19.400 lira bağış topladı. Öncelikle varoş ve kentsel dönüşümün yaşandığı mahallelerde gösterime sunuldu. Ardından Taksim Gezi Parkı’nda 24 Nisan’da sokak galası yapıldı. 4 Mayıs’ta beyazperdede de izleyiciyle buluştu.

½

~

q

s

º

}

¾

m

|

o

n

»

o

q

q

n

}

}

q

q

s

~

x

n

m

~

q

s

q

m

y

}

m

»

o

q

n

n

t

r

s

z

q

s

m

l

m

}

o

p

z

m

{

q

l

o

q

~

t

s

z

q

p

o

l

º

|

q

}

m

¿

m

q

n

t

r

s

t

s

o

m

}

o

p

}

o

{

o

}

m

u

À

q

v

n

q

{

l

m

s

m

}

}

v

Özelleştirme süreci ilk olarak İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yönetmelik değişikliği ile başladı. 12 Nisan 2012 tarihinde Şehir Tiyatroları Şube Müdürlüğü Görev ve Çalışma Yönetmeliği’nde apar topar yapılan değişiklik ile repertuvar belirlenmesi belediye bürokratlarının denetimine geçti. Sanatçılar sanata sahip çıktı 19 Nisan tarihinde geçmişten günümüze Şehir Tiyatroları’nın genel sanat yönetmenliğini üstlenen isimler yeni yönetmeliğe karşı Taksim’deki Lush Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısı ile beraber Topbaş’ın sanat danışmanlığını yürüten Kenan Işık ve Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu istifa etti. Değişikliğin kendisine dahi danışılmadan yapıldığını söyleyen Şamlıoğlu ile birlikte altı yönetici daha istifa etti. Takip eden günlerde İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN) tarafından birçok kez, yüksek katılımlı basın açıklamaları yapıldı. 29 Nisan akşamı da Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde 18.30 sularında bir araya gelip sabah 08.00 sularına kadar sabahlanılan bir eylem gerçekleştirildi. Gece boyunca şarkılar, türküler söylenip halaylar çekildi. Başbakan baklayı ağzından çıkardı Tepkiler gittikçe büyürken tiyatrocuların sabahladığı gün Başbakan Erdoğan “Özelleştirmek suretiyle buyurun istediğiniz gibi tiyatrolarınızı oynayın. Destek gerekirse, gerektiği zaman bizler de hükümet olarak

m

o

n

o

}

l

m

~

o

s

m

p

q

z

q

n

º

q

s

z

t

istediğimiz oyunlara sponsor olur, desteğimizi veririz” dedi. Bülent Arınç, Şehir Tiyatroları’ndaki yönetmelik krizi ile ilgili olarak belediyenin maaş verdiği kişiyi denetlemek istemesini doğal karşıladığını belirtti, Devlet Tiyatroları’nın özelleştirilmesi ile ilgili de “Kararımız kesindir” dedi. Bu açıklamalara karşı sanatçılar 10 Mayıs akşamı 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nin açılışında yakalarına taktıkları “Sus!muyoruz” yazan kartlarla tepki gösterdi. Perdeler kapanıyor! Devlet Tiyatroları’nın kaderi ile ilgili Başbakanlık ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iki farklı taslak hazırladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı taslakta, bundan sonra kadrolu sanatçı alınmaması, emekliliği gelen tiyatro sanatçılarının teşvikle emekli ettirilmesi, var olan sanatçıların emekliliği gelene kadar devam etmesi ve zamanla tiyatroların kapatılması gibi ifadeler yer alıyor. Başbakanlığın görevlendirdiği Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı başkanlığında hazırlana taslak Devlet Tiyatrolarının tezelden kapatılması, emekliliği gelen sanatçıların bir an önce emekli edilmesi, kalan sanatçıların ise emekliliklerine kadar maaş almaları, kurum personellerinin 4C statüsünde farklı kurumlarda sözleşmeli çalıştırılması üzerine kurulu. AKP’nin sanata yönelik çalışmalarından görülen o ki Türkiye’de tiyatro ve sanat kendi muhafazakâr ideolojilerine hizmet eden, eleştiri oklarını asla hükümete yöneltmeyen bir sanat olacak. Devlet Tiyatroları yerine bütün tiyatroları “Divan Tiyatrosu” yapacak. Ama “Hiciv” kültürü olmayan bir Divan Tiyatrosu.

Kristal-İş uzmanı Zafer Aydın, 1960’lı yıllarda işçi hareketi için dönüm noktası olan Derby işgalini dönemin tanıklarıyla görüşerek belgeledi. Türkiye işçi sınıfının özgüven kazanmasında çok önemli roller üstlenen Rıza Kuas başka n lığ ı nda k i Lastik-İş sendikası, Derby işçilerinin de öncüsüydü. TİP milletvekilliği de yapan Rıza Kuas, İbrahim Güzelce ve Kemal Türkler ile birlikte hem işçi hareketinin güçlenmesini, hem de TKP kadrolarının sendikal hareket içinde kök salmasını sağlayan sendikal önderlikler arasında yer alıyordu. İstanbul’da bulunan Derby Lastik Fabrikası işçileri 1968’de sendika seçme özgürlüğünü kullanmak için “referandum” talebiyle fabrikalarını işgal ettiler. Patron, idare, yargı ve güdümlü sendika ittifakıyla yürütülen büyük bir operasyona karşı sendikalarını ve sendika seçme hakkını savundular. İşgal, sendika seçme hakkını özgürce kullanabilmek üzere yapıldı, ama sosyal ve siyasal sonuçlarıyla talebin sınırlarını aşan bir deneyim özelliği kazandı. Zafer Aydın’ın Derby incelemesi, dönemi tanımak, işçi hareketinin gelişim evrelerini anlamak isteyen sosyal bilimcilere olduğu kadar, işçi sınıfı içinde çalışma yürütmek isteyen kadro adayları için de çok değerli dersler içeriyor. Sosyal Tarih yayınlarından çıkan kitap 296 sayfa.


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

Başbakanın kadınların kürtaj hakkını gasbetmeye yönelik açıklamalarına karşı, bir tepki de İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği (İKD) üyesi kadınlardan geldi. İKD'liler 1 Haziran 2012 saat 19.00'da Taksim Tramvay Durağı'nda “Bedenimiz bizimdir, kürtaj yasaklanamaz” pankartı arkasında bir araya gelerek, bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İKD'nin tarihsel logolu dövizlerini taşıyan kadınlar, “Bedenimiz, kimliğimiz bizimdir”, “Devlet, elini bedenimden çek”, Kürtaj hakkı engellenemez”, “Jin Jiyan Azadi”, “Kadınlar örgütlü, daha güçlü” sloganlarını Taksim'de haykırdılar. İKD'nin basın açıklamasını dernek üyesi Selin Çalışkan okudu. Basın açıklamasında, kürtaj hakkı-

Kamuoyunda “Fethiye Davası” olarak bilinen tecavüz davası sanıkların ‘delil yetersizliğinden’ beraat ettirilmesiyle sonuçlandı. Fethiye davasına konu olan tecavüz, 2007 yılı haziran ayında gerçekleşmişti. Muğla’nın Fethiye İlçesi Gebeler Kaplıcası’nda ikisi 18 yaşın altında 8 kişinin tecavüzüne uğrayan bir kadın, tecavüzcülerden

nı yasaklamanın kadınların bedenlerini denetim altına almak demek olduğu anlatıldı. Kürtaj haktır, Uludere katliamdır Basın açıklamasında ayrıca, AKP'nin “her kürtaj bir Uludere’dir” diyerek 19’u çocuk 34 canın katledildiği Uludere’yi unutturmaya çalıştığı üzerine vurgu yapıldı. Açıklamanın devamında, AKP'nin kadınları sağlıksız doğum kontrol yöntemlerine ve sağlıksız kürtaja mecbur bırakmaya çalışıltığı hatırlatılarak; bu durumun kadınların katline neden olacağına dikkat çekildi. Son olarak, kürtaj hakkının cinayet değil, en temel sağlık hakkı olduğu ifade edilerek “Kadınların en doğal hakkı olan kürtajla ilgili

biri ile tesadüfen telefonda konuştuktan sonra olayı hatırlamaya başlamıştı. Kendisine verilen ilacın ve travmanın etkisiyle yaşadıklarını tecavüzün üzerinden 8 ay geçtikten sonra tam olarak hatırlayabilmiş olan mağdur kadın gördüğü psikolojik destekle birlikte olayı tam olarak hatırlamış ve ardından yasal yollara başvurmuştu.

hükümetin sahnelediği oyunu hep birlikte bozmak için tüm kadınları İKD ile birlikte kürtaj hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz” denildi. Eylem İKD'li kadınların kendi el emeği ile ürettikleri kırmızı karanfillerin kadınlara dağıtılması ile sona erdi.

tıldığı eyleme 5 bini aşkın kadın katıldı. Yolu trafiğe kapatan kadınlar en önde “Kürtaj haktır Uludere Katliamdır” pankartı ile yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca kadınlar; “Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir”, “Kürtaj haktır, yasaklanamaz” sloganlarını haykırdılar.

Kadınların tepkileri büyüyor Başbakan’ın kürtaj hakkındaki açıklamalarına ve kürtajı yasaklamak için harekete geçilmesine karşı, birçok kadın örgütü de eylemler ve açıklamalar gerçekleştirerek tepkilerini gösteriyor. Kadınlar 3 Haziran günü saat 14.00' te Kadıköy’de bir araya gelerek, İstanbul Kadın Platformu olarak ortak bir eylem gerçekleştirdi. İKD'li kadınların da örgütleyicisi olduğu ve çok sayıda kadın örgütünün ka-

Kadınlar örgütlü daha güçlü Kadıköy Meydanı’nda yapılan konuşmalarda; iktidarın sürekli kadın bedeni üzerinden politika yürüttüğünden söz edilerek kadınların buna karşı çıkacağı belirtildi. Kadını eve kapatan zihniyet karşısında kadınların artık susmayacakları dile getirilerek tüm kadınlar dayanışmaya ve örgütlü mücadeleye çağrıldı. Konuşmaların ardından türkülerle ve halaylarla eylem sona erdi.

Aralarında ilköğretim müfettişi, öğretmen gibi kamu görevlilerinin yanı sıra bir tesis sahibi ve yaşı on sekizden küçük olan iki oğlunun da bulunduğu tecavüzcüler için yapılan soruşturmada savcılık takipsizlik kararı vermişti. Toplu tecavüzün yargılanabilmesi için yapılan başvurularda iç hukuk yolları tıkanınca AİHM’ye başvuruldu. Kadın örgütlerinin de davayı sahiplenmesiyle birlikte dava gecikmeli de olsa 26 Ocak 2011 tarihinde Fethiye Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

“Tecavüz kalıcı hasara yol açmıştır” şeklindeki Adli Tıp Kurumu raporuna ve sanıkların hepsinin olay günü aynı saatlerde orada oldukları telefon sinyallerinden tespit edilmesine rağmen sanıklar tüm duruşmalarda tutuksuz yargılandı. 27 Nisan 2012’de görülen son duruşmada ise mahkeme skandal bir karara imza atarak, sanıkların tümünün delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Kapalı yapılan duruşma sonunda Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen kadınlar dava sonrasında “bu dava burada bitmez, tecavüzcüler beraat ettirilemez” diyerek yürüyüşe geçmek istedi. Ancak kadınlar bu sefer de polis müdahalesiyle karşılaştı. Yaşananların ardından, kadın örgütleri bu davanın peşini bırakmayacaklarını duyurdular.

Ä

Ã

Å

Ç

É

Ê

Ë

Ì

Í

Î

È

Å

Å

Á

Â

Ã

Ä

Å

Ç

Æ

È

Ë

É

É

Ì

Í

Ò

Ñ

Ì

Ê È

Å

Ê

Å Ê

È

Ì

Ç

Ì

Ð

Ñ

Ì

Å

Æ

Ð

Ï

Í

Ê

Ì

Ï

Kadının anlattıklarını doğrulayan “Toplu tecavüzden kaynaklı travma sonrası stres bozukluğu”,

J


O

Q

P

O

N

J

L

M

K

I

J

Türkiye’de 1975-1980 yılları arasında faaliyet yürüten İlerici Kadınlar Derneği (İKD), “İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği” adıyla yeniden kuruldu. Geçmişte Türkiye kadın hareketinin en kitlesel örgütlerinden olan İKD, 1975-1980 yılları arasında birçok kampanyalar yürütmüştü. Çok uzun zamandır da işçi ve öğrenci alanında çalışmalarını “İlerici Kadınerek, lar” olarak devam ettiren İKD’liler, 6 Mart 2012 tarihinde dernekleşerek, pıya “İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği” adıyla daha kurumsal bir yapıya kavuşmuş oldu. nda İKD’liler, 21 Nisan 2012’de saat 14.00’te Taksim Tramvay Durağı’nda yagerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla İKD’nin (İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği) yeniden dernek olarak kurulduğunu duyurmuş oldu. İKD’li kadınların elbirliğiyle hazırladığı tüzükte yer alan amaçları ise şunlar: • “Erkek egemenliğine dayalı toplumsal iş bölümü sistemine son vererek, kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik alanda haklarını geliştirmek, bunların uygulanmasını, kadınların özgürleşmesini ve kadın-erkek eşitliğini sağlamak, • Eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak fabrikada, tarlada, büroda kadın emeğinin sömürülmesinin önüne geçmek, • Kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmek; yaygın ve kadınların istedikleri kadar kalabilecekleri kadın dayanışma birimleri açmak. Töre ve namus cinayetlerini durdurmak için çok yönlü çalışma yapmak,

• Aileyi toplumsal egemenlik ilişkilerinin yeniden üretildiği bir toplum birimi olmaktan çıkarmak, kadınları eve hapseden ev işleri, çocuk, yaşlı, hasta bakımı gibi işlerin kamu tarafından üstlenilmesini sağlamak, • Gerek çalışan, gerekse ev kadını olan tüm emekçi kadınların sosyal sigorta hakları, sosyal hakları ve sosyal güvenlik haklarını geliştirmek, emeklilik koşullarını iyileştirmek, analıktan doğan sosyal hakları savunmak, geliştirmek, • Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek, başta homofobi olmak üzere her türlü cinsiyetçi ayrımcılıkla mücadele etmek, • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün bayram-ücretli tatil günü olarak kabul edilmesini sağlamak. İKD’liler, kapitalist neoliberal politikalar yüzünden kadınların yoksullaşmasına, sömürülmesine karşı mücadeleyi büyüterek, emekçi kadınların sosyal güvenlik hakları için, kadınların kayıt dışı sigortasız, güvencesiz, sendikasız çalıştırılmasına son vermek için, ev eksenli çalışan kadınların sosyal sigorta hakları ve sendika hakları için, cinsiyetçi ve baskıcı eğitime karşı, eğitimde kadınların eşitsizliği için ve her türlü emperyalist savaşlara hayır demek için, kısacası kadınların kurtuluşu için harekete geçmenin gerekliliğini savunuyorlar. Tüzükte yer alan hedeflerin dayanışmayla mümkün olacağını ifade eden İKD’liler, ayrıca kadınların sorunlarının sadece bunlarla sınırlı olmadığının bilincinde olduklarını ve bütün sorunların kadın mücadelesini güçlendikçe çözüleceğini de ayrıca belirtiyorlar.

16 Temmuz 2011’de İzmir’de bir gece kulübünden, kimliği yanında olmadığı için gözaltına alınarak Karabağlar Polis Merkezi’ne götürülen Fevziye Cengiz burada polis şiddetine maruz kalmıştı. 9 Aralık 2011’de işkence görüntülerinin medyada yayınlanması üzerine dayakçı polisler Hakan Yörük, Beyit Sezgin ve olayı izleyen memur görevden uzaklaştırılmıştı. Ardından polisler için 5 yıl 9 ay hapis cezası istemiyle, Fevziye Cengiz’e ise 6.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Polisler hakkında 2 Şu-

gizlemek için karakol perdesini kapattığını, olayın bir arbede olmadığını kanıtlanmıştı. 9 Mayıs 2012 tarihinde görülen davada ise İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi, polislerin işkence suçundan yargılanması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı verdi. Aynı zamanda kadına karşı şiddet içeren bu olaya ilişkin yargısal süreç mahkemelerin kadına şiddete bakışı hakkında da bir gösterge olacak.

Ó

Ó

Ô

Ü

Õ

Ý

Ö

Þ

×

Ø

Ù

Ú

Û

ß

Ö

Ü

à

Ö

á

Ú

â

Ý

Ö

á

Ú

à

ã

à

Û

ä

Þ

Õ

Ù

Ö

Û

Ú

Þ

Û

Ô

Û

Ù

Õ

å

æ

Û

Ô

á

Ù

à

ä

á

Û

ä

Ù

Õ

Û

á

Ô

Ö

Ö

Û

Ú

Ù

á

ç

à

Û

Ù

Ö

Û

Ú

ä

Û

è

bat 2012’de başlatılan idari soruşturma tamamlanarak sivil polisler için ayda 30 TL’ye denk gelen 12 ay kıdem tenzili cezası istenmiş ve karakol polisi için disiplin cezasına gerek olmadığı gerekçesiyle ceza verilmemişti. Arbede yalanı sökmedi Teknik bilirkişi Hakan Çelik tarafından hazırlanan rapor polislerin dakikalarca Fevziye Cengiz’i dövdüğünü, kelepçeleyip yere yatırdıktan sonra da dövmeye devam ettiğini ve karakol polisinin dayağı

13 Şubat 2012’de sabah saatlerinde gözaltına alınan 15 KESK’li kadından dokuzu tutuklanmıştı. Bu tutuklama terörünü protesto eden KESK Ankara Şubeler Platformu 16 Mayıs’ta Kızılay YKM önünde toplanıp Başbakanlık binasına yürüyerek tutuklu kadınların serbest bırakılmasını istedi. Yapılan basın açıklamasında konuşan dönem sözcüsü Doğan Kaya, iktidarın anti-demokratik uygulamalarına boyun eğmeyen, baskılar karşısında sesini yükselten KESK ve bağlı sendikalara karşı büyük bir tahammülsüzlük gösterildiğini, son dönemde artan baskılarla neredeyse iktidarın bertaraf edilmesi gereken öncelikli hedefi hâline geldiğini kaydetti. Mülkiyeli Kadınlar da 16 Mayıs günü

düzenledikleri ayrı bir basın açıklamasında 8 Mart’ın hemen öncesinde gerçekleştirilen operasyonda asıl amacın kadınların söz söyleme ve direnme haklarını ellerinden almak olduğunu vurguladı. Tutuklu kadınların isimleri ise şöyle: KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, Eğitim Sen 1 Nolu Şube üyesi Hatice Beydilli, SES Ankara Şube Kadın Sekreteri Nurşat Yeşil, KESK’in eski yöneticilerinden Belkıs Yurtsever, Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Eğitim Sen 1 Nolu Şube üyesi Evrim Oğraş, SES Ankara Şube Yöneticisi Hülya Mendilligil ve Eğitim Sen 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Güldane Erdoğan.


Ăą

Ăą

á

ø

Ăš

Ăś Ăł Ăľ

ĂŞ

ĂŠ

ĂŞ

ĂŤ

ĂŹ

Ă­

ĂŽ

ĂŻ

Ăą

ò

Ăł

Ă´

Ăľ

Ă°

ĂŤ

ĂŤ

ĂŞ

Ăż

Ăš

Ăž

Ă˝ ĂŹ

ĂŤ

Ăą

Ăľ

ĂŞ

ĂŞ

Ăť

Ăź

Ăą

Ăą

Ăą

ĂŞ

Ăł

Ă´

Ăş

ĂŽ

Ăł

Ă´

Ăś

ĂŻ

Ă­

Ă­

Ăž

ĂŞ

Ăą

ĂŞ

Ăś

ĂŤ

ĂŤ

Ă´

Ăś

ĂŽ

Ăś

ĂŤ

ĂŽ

ĂŞ

Ăš

ĂŻ

Ă­

Ăł

Ăą

Ăľ

ĂŽ

ĂŤ

ĂŞ

Ăł

Ă´

Ăą

Ăą Ăł

ĂŞ

Ă´

Ăş

ĂŽ

Ăł

Ă´

á

ø

ĂŤ

Ăż

Ăš

Ăž

ĂŤ

Ă´ ĂŞ

ĂŽ

ĂŤ

ĂŞ

Ăą

ĂŤ

ĂŞ

Ăł

Ă´

ĂŹ

ĂŤ

ĂŽ

Ăś

ĂŤ

Ăż

ĂŽ

Ăł ĂŻ

Ăł

Ăą

Ăś

Ă´

Ăł ĂŽ

Ăą

ĂŞ

ĂŤ

ò

Ăł

Ă´

Ăľ

EskiĹ&#x;ehir Anadolu Ăœniversitesi'nde “PahalÄą ve saÄ&#x;lÄąksÄąz beslenmek zorunda mÄąyÄązâ€? diyen ĂśÄ&#x;renciler 9 Nisan'da kantini boykot etmeye baĹ&#x;ladÄą. Evlerinden getirdikleri yiyecekleri kantinde dayanÄąĹ&#x;ma masalarÄą açarak paylaĹ&#x;tÄąlar. Kendi çĹkardÄąklarÄą gazeteler için de stantlar açan ĂśÄ&#x;renciler, yaptÄąklarÄą anketlerle kantinde en çok nelerin talep edildiÄ&#x;ini, ĂśÄ&#x;rencilerin neye gereksinim duyduÄ&#x;unu netleĹ&#x;tirdi.

Ă–Ä&#x;renciler yiyecek fiyatlarÄąnÄąn dĂźĹ&#x;ĂźrĂźlmesi, ĂźrĂźnlerin kalitesinin arttÄąrÄąlmasÄą, kantin çalÄąĹ&#x;anlarÄąnÄąn çalÄąĹ&#x;ma koĹ&#x;ullarÄąnÄąn iyileĹ&#x;tirilmesi için mĂźcadele etti. Ă–Ä&#x;rencilerin kararlÄą duruĹ&#x;u karĹ&#x;ÄąsÄąnda geri adÄąm atan kantin iĹ&#x;letmecisi, talepleri kabul etti. Yiyecek fiyatlarÄąnda ciddi bir indirime gidildi. 65 kuruĹ&#x; olan çay 40 kuruĹ&#x;a, 2 TL olan tost 1.5 TL'ye, 75 kuruĹ&#x; olan unlu mamuller 50 kuruĹ&#x;a, 50 kuruĹ&#x; olan su 40 kuruĹ&#x;a, ekmek arasÄą ĂźrĂźnler de 3.5 TL'den 2.25 TL'ye dĂźĹ&#x;tĂź. AyrÄąca artÄąk kantinde meyve, yoÄ&#x;urt ve çorba satÄąĹ&#x;Äą da yapÄąlacak. SÄąra baĹ&#x;ka Ăźniversitelerde EskiĹ&#x;ehir’deki zafer, baĹ&#x;ka Ăźniversitelerde de yankÄą buldu. DiÄ&#x;er Ăźniversitelerden ĂśÄ&#x;renciler de bu zaferi emsal alarak kantin çalÄąĹ&#x;malarÄąna yĂśn verdi. En son Ä°TĂœâ€™de kantin iĹ&#x;letmesi ĂśÄ&#x;rencilere bÄąrakÄąldÄą. Ăœniversitenin kararÄąna gĂśre gelecek sene itibarÄąyla ĂśÄ&#x;rencilerin çalÄąĹ&#x;acaÄ&#x;Äą kantinlerde kâr amacÄą gĂźdĂźlmeyecek.

#

$

8

%

6

'

G

D

P

T

U

\

:

O

_

)

O

6

4

Y

-

A

Q

Q

K

$

P

(

D

[

J

J

J

$

(

/

)

9

0

>

6

1

?

$

6

)

@

2

3

0

,

)

A

!

(

*

%

"

)

4

2

$

5

%

6

.

4

$

$

%

M

?

*

,

A

Q

)

^

4

)

C

]

7

2

)

7

'

6

L

:

8

H

'

,

+

%

<

J

.

9

)

%

3

(

?

A

%

1

:

E

9

)

1

$

'

5

)

$

P

)

F

H

:

)

)

<

)

(

+

F

)

'

*

A

-

<

S

Z

B

(

)

%

.

O

'

:

*

0

)

G

R

0

,

6

(

R

]

4

$

+

Q

X

%

4

E

@

J

W

@

P

I

O

V

)

P

H

D

)

=

C

$

+

:

0

O

*

<

*

,

A

O

)

4

C

)

(

;

<

*

'

:

C

3

N

&

9

2

N

,

@

1

'

0

)

(

]

3

'

)

L

M

(

,

:

4

)

3

(

6

?

4

:

%

+

$

+

$

A

1

(

0

'

4

6

B

$

0

*

6

$

0

*

6

3 fidan, Deniz GezmiĹ&#x;, Yusuf Aslan ve HĂźseyin Ä°nan idamlarÄąnÄąn 40. yÄąlÄąnda Ăźlke genelinde yapÄąlan çeĹ&#x;itli eylem ve etkinliklerle anÄąldÄą. Ä°stanbul ve Ankara baĹ&#x;ta olmak Ăźze pek çok ilde Denizler anÄąlÄąrken bu yÄąl Gaziantep'te de ilerici gßçler devrimcilerin anÄąsÄąna sahip çĹktÄą. Ä°damlarÄąn gerçekleĹ&#x;tirildiÄ&#x;i 6 MayÄąs gĂźnĂź Antepli ilerici, devrimci gßçler bir basÄąn açĹklamasÄą yaparak mĂźcadelenin son bulmadÄąÄ&#x;ÄąnÄą vurguladÄąlar. “BugĂźn de bu mĂźcadele devam etmektedir. NATO ve onun iĹ&#x;birlikçi hĂźkĂźmetlerine karĹ&#x;Äą, Ăźlkemizin yeraltÄą ve yerĂźstĂź kaynaklarÄąnÄąn ulusal ve uluslararasÄą sermayeye peĹ&#x;keĹ&#x; çekilmesine karĹ&#x;Äą, TĂźrk ve KĂźrt halklarÄąnÄąn birbirine dĂźĹ&#x;man edilmesine karĹ&#x;Äą TĂźrkiye gençliÄ&#x;i olarak ayaktayÄązâ€? dediler. AçĹklamaya EMEP, ESP, DEV-LÄ°S, TKP 1920, TĂœM-Ä°GD gibi çeĹ&#x;itli gençlik ĂśrgĂźtleri ve partiler de destek verdi.

TĂœÄ°K’in “İstatistiklerle Gençlik, 2011â€? raporu gençlerin yĂźzde 82.3’ßnĂź mutlu olarak gĂśsterse de iĹ&#x;sizlik, kadÄąna yĂśnelik Ĺ&#x;iddet, eÄ&#x;itim, seyahat ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź, kĂźltĂźr-sanata yĂśnelik ilgi, intihar gibi alt baĹ&#x;lÄąklardaki ayrÄąntÄąlar umudu boĹ&#x;a çĹkarÄąyor. Genç nĂźfusun yĂźzde 26.9’unun yoksulluk sÄąnÄąrÄą altÄąnda olmasÄą umutlarÄąn boĹ&#x;a çĹkmasÄąnÄą destekler nitelikte. SÄąnavlar ve yoksullukla intihara sĂźrĂźklenen gençlik Rapora gĂśre gençlerin intihar sebeplerinin ilk sÄąralarÄąnda yĂźzde 33.8’le aile içi geçimsizlik/ekonomik sebepler geliyor. Ä°ntihar nedenleri arasÄąnda yĂźzde 5.2 ile yerini alan “eÄ&#x;itim baĹ&#x;arÄąsÄązlÄąÄ&#x;Äąâ€?, KPSS ve diÄ&#x;er Ăśn elemeci sÄąnavlar sonrasÄąnda intihar eden gençler dĂźĹ&#x;ĂźnĂźldĂźÄ&#x;Ăźnde endiĹ&#x;e verici bir hâl alÄąyor. KadÄąnlarÄąn siyasete ilgisi daha az Raporun Ĺ&#x;iddet ve toplumsal baskÄą baĹ&#x;lÄąklarÄą altÄąnda en fazla zararÄą gĂśrenin kadÄąnlar olduÄ&#x;u ortaya konulurken genç kadÄąnlarÄąn siyasetle ilgilenme oranÄąnÄąn yĂźzde 9.7 olmasÄą dikkat çekiyor. Rapora gĂśre genç kadÄąnlarÄąn hayatÄąnÄąn herhangi bir dĂśne-

minde eĹ&#x;inden veya sevgilisinden fiziksel Ĺ&#x;iddet gĂśrme oranÄą yĂźzde 31.9, cinsel Ĺ&#x;iddet gĂśrme oranÄą yĂźzde 13.5, hem fiziksel, hem cinsel Ĺ&#x;iddet gĂśrme oranÄą yĂźzde 35.3. Temel hak ve ĂśzgĂźrlĂźkleri savunmaya ilgi yĂźzde 4’te Gençlerin en ilgili olduklarÄą alanda yĂźzde 71 ile din birinciliÄ&#x;i korurken, temel haklar ve ĂśzgĂźrlĂźkleri saÄ&#x;lamada Ăśnemli bir yer tutan sendika ve demokratik kitle ĂśrgĂźtlerine ilginin yĂźzde 4’te kaldÄąÄ&#x;Äą gĂśrĂźlĂźyor. Temel haklarÄąnÄą savunmaya yanaĹ&#x;mayan gençlerin yĂźzde 26.2’si ĂśnĂźmĂźzdeki gĂźnlerde TĂźrkiye’de sosyal haklarÄąn iyi yĂśnde geliĹ&#x;meyeceÄ&#x;ini dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyor. Siyaset yĂźzde 15, kĂźltĂźr-sanat yĂźzde 26, ekonomi yĂźzde 20 ve çevre sorunlarÄą da yĂźzde 28 ile listenin gerisinde kalan baĹ&#x;lÄąklardan. Gençlerin Avrupa BirliÄ&#x;i’ne bakÄąĹ&#x; açĹsÄą de baĹ&#x;ka bir dikkat çekici konu. Ä°ktidarlarÄąn Ăśnemli politika malzemelerinden olan AB’ye gençlerin yĂźzde 30.8 karĹ&#x;Äą çĹkÄąyor.


ÂĄ

¢

ÂŁ

¨

¤

²

ÂĽ

ÂŚ

¨

Âľ

ÂĽ

­

¨

§

ÂŁ

ÂĽ

ÂŤ

¤

¨

­

¨

ÂŞ

Š

ÂĽ

ÂŞ

¨

ÂŤ

ÂŹ

Âś

ÂŞ

ÂŚ

ÂŤ

ÂĽ

§

°

­

¨

ÂŽ

ÂŻ

¡

Âł

§

§

­

°

¤

§

Âś

ÂŁ

Âą

ÂŤ

ÂŁ

ÂŚ

­

²

ÂŻ

ÂŚ

ÂŚ

Tek partiden AKP’ye

Âł

ĂśzgĂźrlĂźkler

ÂĽ

´

`

k

ÂŁ

Âł

§

Âł

ÂŤ

§

­

š

§

°

ÂŽ

Âş

ÂŽ

Âł

§

Âą

§

ÂŤ

°

§

Âą

ÂŁ

²

ÂŚ

a

`

b

a

c

b

a

c

d

a

a

d

e

a

f

e

g

r

h

k

d

{

i

i

|

j

k

}

l

n

e

k

i

b

i

e

m

~

|

k

i

n

c

o

a

i

d

a

b

i

e

p

|

a

a

d

h

d

q

q

r

e

a

r

a

a

j

d

e

s

q

e

b

k

t

b

d

i

o

|

a

r

k

j

}

q

m

n

s

€

d

|

u

k

h

k

i

v

e

i

k

j

s

o

h

|

w

i

x

}

a

u

r

k

u

k

|

y

k

h

i

Âł

¸

z

n

a

~

r

ÂŚ

­

ÂŚ

ÂŤ

ÂŚ

­

ÂŻ

ÂŚ

ÂĽ

Âź

a

k

|

e

|

a

„

e

o

c

a

q

p

b

u

b

k

~

k

d

o

i

k

|

r

j

k

i

Â

u

k

~

v

k

i

d

j

‚

s

h

a

|

h

a

~

h

i

w

r

Â

Â…

e

k

p

o

i

s

€

e

a

i

e

o

c

a

a

e

|

u

a

d

q

h

|

e

a

h

k

q

e

d

r

a

a

r

e

a

}

h

i

c

u

~

a

i

u

c

r

d

a

q

~

v

h

a

h

k

ƒ

r

q

i

o

†

i

e

e

k

y

|

k

h

½

Âť

n

k

d

r

~

k

‡

i

p

a

|

a

a

|

h

d

q

a

o

m

q

€

u

„

~

r

k

h

i

r

i

j

|

k

k

‡

h

k

h

j

a

~

k

r

k

h

k

d

k

|

|

k

h

i

e

k

a

|

r

q

d

|

a

h

q

m

a

€

k

~

k

d

t

‚

g

h

|

k

h

i

e

i

w

z

ž

Âż

Âż

Ă€

Ă

Ă‚

Ăƒ

Ă

Ă„

Ă‚

Ă…

ˆ

c

i

e

u

h

a

s

e

o

}

i

~

p

k

a

d

c

‚

k

h

a

i

h

e

~

i

i

c

r

i

|

e

k

k

p

o

a

|

i

d

e

r

a

k

d

a

a

h

p

b

q

q

h

t

s

j

|

m

a

t

h

|

a

a

d

e

d

a

t

e

|

c

|

a

a

e

u

q

d

q

|

|

r

q

a

h

{

q

a

e

q

h

i

e

r

r

k

i

d

a

s

k

|

a

~

h

~

i

a

d

|

d

k

v

h

k

i

h

y

z

r

i

|

k

h

w

`

s

|

r

o

25 ay tutuklu kaldÄąktan sonra serbest bÄąrakÄąlan Cihan KÄąrmÄązÄągĂźl, 12 MayÄąs 2012 gĂźnĂź gĂśrĂźlen karar duruĹ&#x;masÄąnda 11 yÄąl 3 ay hapis cezasÄą aldÄą. Galatasaray Ăœniversitesi EndĂźstri MĂźhendisliÄ&#x;i 2. sÄąnÄąf ĂśÄ&#x;rencisi Cihan K ÄąrmÄązÄągĂźl, KaÄ&#x;Äąthane’de otobĂźs duraÄ&#x;Äąnda beklerken puĹ&#x;i taktÄąÄ&#x;Äą için “Ĺ&#x;Ăźpheli Ĺ&#x;ahÄąsâ€? olarak gĂśzaltÄąna alÄąnmÄąĹ&#x;tÄą. KaÄ&#x;Äąthane’de bir markete atÄąlan molotof kokteyli olayÄąndaki kiĹ&#x;iye benzediÄ&#x;i iddiasÄąyla gĂśzaltÄąna alÄąnan Cihan KÄąrmÄązÄągĂźl’ßn olay sÄąrasÄąnda orada olmadÄąÄ&#x;Äą gĂśrgĂź tanÄąklarÄąnca ifade edilmiĹ&#x;ti. Buna raÄ&#x;men Ä°stanbul 14. AÄ&#x;Äąr Ceza Mahkemesi’nde 12 MayÄąs’ta gĂśrĂźlen karar duruĹ&#x;masÄąnda hapis cezasÄą verildi. HakkÄąnda iddia edilen “kamu gĂśrevlisine direnmekâ€?, “gĂźvenliÄ&#x;i tehlikeye sokmakâ€? suçlarÄąndan beraat eden Cihan, â€œĂśrgĂźt Ăźyesi olmamakla birlikte ĂśrgĂźte yardÄąmcÄą olmakâ€?, “patlayÄącÄą madde bulundurmakâ€? suçlamalarÄąndan toplam 11 yÄąl 3 ay hapis cezasÄąna çarptÄąrÄąldÄą. Cihan KÄąrmÄązÄągĂźl’ßn avukatlarÄą ise kararÄą temyize gĂśtĂźreceklerini bildirdi. ĂŠ

Ç

Ăˆ

É

ĂŠ

Ă‹

Ă?

Ă’

Ă“

h

i

j

y

q

Â…

s

d

r

e

r

r

h

|

e

a

h

a

e

a

e

a

h

k

i

q

~

|

q

d

e

w

m

`

j

|

k

h

a

u

k

j

~

s

|

Œ

u

|

i

e

k

i

a

‚

h

d

‰

w

k

h

}

g

k

c

e

g

i

‰

c

i

e

r

a

i

t

e

a

u

d

k

l

h

e

k

€

‹

s

~

u

i

Š

x

c

r

k

h

e

a

d

{

e

‚

r

o

i

j

i

i

|

a

k

k

i

|

a

|

h

i

a

i

d

~

q

€

t

h

|

|

Š

‚

Â?

h

g

‰

a

‚

t

m

i

j

q

€

e

e

~

e

h

k

h

b

~

r

r

~

c

h

a

e

h

e

t

d

k

a

k

p

k

t

l

q

i

t

|

e

r

r

k

m

|

b

d

‹

{

a

g

i

a

o

a

i

}

r

r

b

e

c

k

g

v

e

j

~

k

q

a

e

h

h

a

c

a

q

q

i

j

p

s

|

o

j

a

i

~

e

|

h

~

i

h

k

k

t

c

i

‚

a

h

e

|

y

a

i

d

i

k

k

j

e

~

Š

k

a

h

‰

o

u

a

w

i

h

a

h

|

r

i

k

i

d

i

z

k

e

a

p

v

a

h

o

q

b

m

i

c

i

m

u

~

k

h

o

k

j

k

n

a

|

q

b

q

j

s

h

|

a

h

w

f

a

c

i

i

}

‰

k

|

a

|

`

a

j

a

h

i

|

k

Â…

r

e

a

e

z

Œ

k

e

r

k

h

k

u

l

i

e

n

s

d

t

€

t

e

j

q

|

|

a

h

c

s

j

t

e

a

‰

Š

‹

l

|

i

s

|

a

h

a

d

c

a

b

c

a

d

a

e

|

q

d

}

c

a

d

a

e

y

z

|

q

|

d

v

a

h

k

r

o

a

i

e

u

|

|

s

k

~

h

v

t

k

d

o

|

i

|

|

t

i

{

s

i

|

j

r

a

t

‚

d

|

~

a

q

h

{

q

q

}

j

r

a

a

e

t

i

u

r

~

s

a

{

h

a

t

c

r

i

a

h

e

s

o

a

r

e

k

v

e

h

k

a

o

i

r

|

k

k

d

m

i

~

€

g

r

o

k

‚

e

d

s

a

|

n

i

q

~

h

i

q

d

|

a

y

o

q

b

z

s

|

r

g

t

j

s

h

w

Ă•

Ă–

Ă?

x

a

{

‚

s

|

i

~

i

d

a

q

|

a

h

q

e

c

t

j

a

d

|

a

b

q

o

q

e

a

m

h

k

}

c

i

h

j

a

e

r

a

Â

€

m

g

h

|

g

d

|

k

h

i

e

Ă˜

z

Ă—

Ă”

b

o

a

e

q

„

}

~

k

d

‚

a

h

~

i

r

e

k

o

i

e

i

e

~

k

o

u

i

|

i

u

i

‰

Š

‹

c

t

|

t

e

t

j

s

h

w

Â?

~

k

j

a

e

r

a

i

u

k

z

Ă?

Ă?

Ă?

Ă“

Ă”

Ăž

Ă—

Ăž

Ă?

Ă’

Ă?

Ăš

Ă™

Ă‹

Ă?

Ă‹

Ă?

Ă“

Ă—

ĂĄ

Ă

Ăš

Ă‹

Ă?

Ă•

Ă•

Ă—

v

t

h

|

Ăœ

Ă›

Ă‹

É

Ă•

É

a

h

Ă–

ĂŽ

Ă‹

j

k

e

a

k

Ă?

É

ĂŒ

Ă?

a

u

t

e

c

ĂŽ

Ă‘

Ă‹

Ă’

`

{

a

É

Ă”

Ă?

Ă?

Ă?

Æ

t

k

p

ĂŠ

É

É

sĂśyledi. AyrÄąca “terĂśr eylemlerine karĹ&#x;Äą sessiz mi kalacaktÄąk?â€? gibi açĹklamalar yapan bakanÄąn unuttuÄ&#x;u Ĺ&#x;eyler var! Ortada doÄ&#x;ru dĂźzgĂźn bir kanÄąt yok, gĂśrgĂź tanÄąklarÄą ve yakalamayÄą gerçekleĹ&#x;tiren pol i sler Cihan’Ĺn olaylara karÄąĹ&#x;anlar arasÄąnda olduÄ&#x;unu kesin olarak teĹ&#x;his edemedi, avukatlarÄąn o gĂźn ile ilgili olarak MOBESE kayÄątlarÄąnÄą inceleme isteÄ&#x;i mahkeme tarafÄąndan gereksiz gĂśrĂźldĂź.

t

Ă&#x;

Adalet BakanÄą: Mahkeme gĂśrevini yapmÄąĹ&#x;tÄąr Adalet BakanÄą Sadullah Ergin ise 15 MayÄąs’ta yaptÄąÄ&#x;Äą açĹklamayla kararÄąn arkasÄąnda olduÄ&#x;unu ve mahkemenin gĂśrevini yaptÄąÄ&#x;ÄąnÄą

Ă?

ĂŁ

ä

ĂĽ

ĂŚ

ç

Â

o

k

o

|

k

d

k

~

i

h

k

‡

a

p

a

d

a

v

t

b

~

t

h

a

e

„

Â…

ÂŽ

‹

r

a

p

i

|

c

t

u

a

{

n

i

€

m

i

~

a

d

i

‚

n

i

|

k

h

i

c

t

|

t

y

è

ĂŠ

e

t

j

s

h

w

`

i

h

~

a

h

a

‡

~

a

c

a

u

d

q

}

€

t

|

g

o

}

r

i

{

k

h

j

a

e

r

a

i

u

k

h

k

‡

a

p

v

k

€

m

g

h

|

g

d

v

a

h

u

a

}

Ă

Ă?

Ă‹

Ă’

Ă‹

Ă?

ĂĄ

Ă?

Ă‹

Ă?

â

Ă–

r

s

{

a

|

s

|

a

h

a

d

p

k

‚

i

o

i

€

k

r

k

i

d

i

e

i

n

i

€

m

i

~

a

d

i

‚

n

i

|

k

h

i

e

i

a

|

d

q

b

|

a

o

a

d

~

a

e

c

a

b

d

a

z

c

i

h

b

k

j

d

a

|

o

a

o

q

b

s

|

t

j

s

h

w

Â? k

h

n

k

d

c

j

|

k

o

i

a

a

c

a

Â?

f

k

d

‚

a

h

~

i

r

e

k

o

i

e

r

k

u

i

j

a

u

a

|

€

m

g

h

|

g

d

|

k

h

i

e

z

m

a

u

‚

c

a

c

k

h

i

~

|

i

r

i

|

j

h

a

|

h

s

f

i

k

r

i

i

t

i

e

d

€

o

{

e

i

a

k

‚

|

a

c

~

k

q

|

~

r

~

q

k

c

{

q

i

e

q

|

i

j

}

s

h

o

t

t

€

p

w

a

f

|

i

a

‡

d

h

t

i

e

u

h

y

t

i

h

x

|

g

a

h

d

‘

a

e

j

d

a

b

a

a

e

t

o

e

p

t

a

i

d

|

d

k

u

q

~

k

a

e

r

e

q

i

e

d

a

o

|

a

Â’

e

q

{

e

q

}

e

q

w

a

a

h

q

o

r

a

}

c

t

m

g

e

i

|

k

k

u

d

i

f

g

h

d

i

j

k

l

j

i

d

a

h

b

q

|

a

b

~

q

h

q

h

u

a

d

e

k

m

h

k

k

{

i

€

a

a

z

Gizli tanÄąk imdada yetiĹ&#x;iyor! Mahkeme ise 22 MayÄąs gĂźnĂź yayÄąnladÄąÄ&#x;Äą gerekçeli kararla AKP tipi yargÄąlama usulĂźnĂźn en gĂźzel Ăśrneklerinden birini vererek gerekçe olarak “gizli tanÄąkâ€? ifadesini gĂśsterdi. AyrÄąca “puĹ&#x;i taktÄąÄ&#x;Äą için ceza aldÄąâ€? iddialarÄąnÄą kabul etmeyen mahkeme Cihan’Ĺn molotof kokteyli atan grubun içinde olduÄ&#x;unu ve kaçmaya çalÄąĹ&#x;Äąrken yakalandÄąÄ&#x;ÄąnÄą belirtti. Ä°fadesine baĹ&#x;vurulanlar bĂśyle bir teĹ&#x;hisi kesin olarak gerçekleĹ&#x;tiremediÄ&#x;ine gĂśre karar neye dayandÄąrÄąlÄąyor peki? Çok basit! Gizli tanÄąk ifadesine. DĂźnya bir yana, gizli tanÄąk bir yana! AyrÄąca bu gizli tanÄąk “PKK Ăźyesi olduklarÄą bilinen kiĹ&#x;ilerle Cihan’Ĺn telefonla sĂźrekli irtibat kurduÄ&#x;unuâ€? da belirtmiĹ&#x;. Tabii bu gizli tanÄąÄ&#x;Äąn bu tip bilgilere nereden ve nasÄąl ulaĹ&#x;tÄąÄ&#x;Äą da ayrÄąca merak konusu!

a

r

i

p

a

d

i

d

a

~

k

e

~

k

d

‚

a

h

~

i

r

e

k

o

i

i

|

k

c

t

m

g

e

d

g

a

h

a

u

q

e

r

a

c

g

c

a

Â?

z

j

g

d

c

i

h

t

n

t

y

Â? h

t

o

c

o

s

|

|

t

t

v

d

i

n

a

i

h

e

Â?

r

k

k

o

h

n

i

k

j

d

g

~

€

k

g

e

r

j

s

k

h

k

Â?

“

u

b

d

n

i

i

|

r

k

h

e

}

k

k

o

o

r

k

d

k

n

p

i

|

a

k

|

h

d

r

i

g

e

i

e

o

i

k

e

e

r

i

k

o

h

i

k

j

e

k

|

a

k

|

h

q

d

e

k

e

o

}

q

b

c

|

t

a

m

h

g

r

e

q

r

a

z

c

|

t

i

m

j

g

s

e

h

|

m

a

‰

k

h

k

e

i

o

v

b

q

a

c

m

k

e

i

b

k

v

h

k

e

u

k

|

e

s

h

o

|

a

h

a

t

j

m

t

e

~

g

o

€

m

g

h

|

g

d

|

k

h

i

e

i

d

t

|

|

a

e

a

c

i

y

Â?

q

e

q

c

t

|

o

a

d

i

n

i

e

c

i

€

r

k

b

j

|

k

d

q

u

a

q

d

c

i

h

~

a

h

i

p

~

t

h

t

j

a

‚

a

|

q

o

w

z

f

k

d

‚

a

h

~

i

r

e

k

o

i

e

k

m

i

r

k

|

i

o

w

”

•

–

—

‰

Š

‹

‚

h

s

m

h

a

o

q

e

q

e

u

a

r

k

k

c

i

h

d

a

n

z

o

a

r

r

k

u

i

e

k

c

i

h

m

€

a

~

a

|

q

o

}

c

a

d

a

|

q

o

e

k

n

q

d

a

a

d

w

˜

r

e

k

o

i

e

‰

Š

‹

‚

h

s

m

y

z

h

a

o

m

q

g

e

q

g

e

e

a

k

u

j

a

e

p

q

i

€

‚

a

s

o

|

a

r

t

e

{

r

t

a

e

Š

t

g

p

a

d

~

g

q

h

o

|

k

a

~

~

a

|

v

q

k

o

™

k

v

|

k

~

‚

s

|

i

~

i

d

a

|

a

h

q

e

q

r

a

c

k

|

i

h

|

k

o

k

w

z

”

{

i

e

•

–

r

—

‰

t

k

j

Š

t

‹

o

‚

k

u

h

a

s

u

m

~

h

q

h

a

o

w

“

q

b

e

a

r

e

a

|

j

a

b

k

h

o

a

a

€

|

|

q

a

e

d

Â

|

a

h

“

b

q

v

t

k

€

|

a

h

k

b

o

e

|

k

h

a

|

i

k

|

i

k

b

v

n

i

k

|

k

c

h

t

i

e

e

n

a

i

a

|

o

q

b

d

o

š

a

e

c

s

|

i

h

o

|

i

a

y

€

y

Â? u

a

r

k

v

|

k

~

i

e

d

t

h

a

a

{

q

t

€

|

a

b

~

q

h

i

e

o

a

a

h

a

n

|

a

h

q

e

q

e

j

a

h

m

q

n

|

q

{

q

i

|

k

d

s

~

a

h

q

|

q

h

w

h

k

v

z

v

k

|

a

s

d

e

a

k

v

m

~

j

h

a

g

u

j

a

d

s

h

~

t

q

h

w

€

„

i

a

‡

a

z

a

r

c

k

a

|

k

h

r

k

c

k

e

i

o

u

i

j

a

p

j

a

€

r

q

{

q

o

d

a

v

h

a

o

|

a

h

a

c

a

d

q

e

y

Â?

z

`

d

g

d

k

e

o

s

k

o

i

o

~

i

j

j

a

d

a

e

o

|

a

€

q

q

u

a

o

q

q

Œ

b

j

k

€

a

a

€

o

o

r

t

q

h

o

q

y

e

{

q

x

o

k

q

m

e

‚

g

ÂŽ

h

s

e

s

~

k

}

e

u

‡

~

›

k

–

r

s

Œ

k

k

~

h

a

a

o

u

k

j

j

q

s

d

u

e

i

l

~

a

t

n

i

}

r

e

~

a

i

g

p

b

o

i

c

|

q

d

}

h

d

a

a

k

d

o

e

t

r

o

i

q

b

k

|

|

k

o

h

a

i

h

k

e

r

d

k

q

n

~

w

i

k

Â’

|

d

k

|

g

h

i

i

‡

€

}

Š

k

c

g

r

i

i

e

|

|

k

y

k

e

h

k

z

o

k

o

o

k

t

x

k

x

k

h

u

c

k

e

d

s

‚

i

x

a

d

|

a

h

r

a

i

r

i

w

Â?

r

w

d

d

k

a

e

p

r

i

a

d

d

d

a

q

s

|

e

q

o

e

a

‡

e

q

i

i

|

e

k

e

o

j

k

s

d

c

k

t

h

r

i

i

b

|

a

r

i

h

~

{

|

i

a

c

h

i

q

h

Â

n

d

a

t

|

h

q

b

t

o

a

o

u

r

a

g

|

€

c

i

k

e

h

i

d

i

e

i

o

‚

|

i

h

{

s

~

k

k

u

u

a

~

p

s

i

k

‚

~

s

y

|

y

z

o

a

c

q

p

d

h

a

k

a

}

d

h

|

k

h

o

p

e

u

a

a

a

e

i

k

t

u

m

e

h

|

|

i

i

i

š

‚

e

e

|

p

s

a

h

m

e

~

j

i

a

g

~

}

c

e

m

u

q

i

q

t

k

j

m

o

`

c

h

j

k

s

€

|

v

k

j

d

|

b

a

t

o

k

‚

{

s

o

t

a

}

m

|

j

k

a

q

h

e

a

„

n

i

k

{

n

d

q

k

e

h

o

a

k

a

u

e

a

p

–

e

a

i

a

r

‚

j

a

s

a

c

i

|

d

h

~

u

o

a

a

k

d

e

e

v

s

r

i

|

d

k

t

i

b

a

t

u

u

h

i

u

~

k

w

~

r

i

`

k

{

i

t

o

€

a

i

e

j

i

a

o

a

a

d

e

|

s

|

e

a

h

o

i

r

a

a

r

b

e

q

{

q

w

š

o

k

o

t

h

|

a

h

q

e

~

s

‚

|

t

u

€

|

k

b

o

k

u

i

}

Â…

€

i

€

œ

k

|

i

d

l

i

e

~

a

e

q

o

|

a

o

a

u

q

j

y

Â? |

a

Â

~

s

‚

Â…

ÂŽ

Â…

-

h

g

|

j

q

m

g

k

s

e

|

Â

i

}

b

~

k

|

k

m

a

~

a

|

e

k

r

r

e

v

m

i

h

m

„

k

u

r

o

t

a

e

k

a

j

i

r

{

a

v

o

i

t

o

k

k

k

r

b

h

m

h

|

a

m

k

i

s

|

Â

j

j

€

i

k

a

t

c

i

~

e

q

k

i

h

„

h

q

v

t

‚

e

a

j

o

{

d

~

—

t

t

~

e

–

j

r

k

a

•

Â?

|

c

q

”

s

d

p

a

w

a

k

s

e

h

r

‹

u

n

e

j

q

t

‹

j

g

|

|

a

i

s

h

e

h

h

n

s

q

w

s

}

u

~

h

j

c

a

d

k

s

g

i

u

j

|

q

o

„

€

b

a

o

a

v

p

a

d

d

q

i

u

k

j

s

d

u

a

j

q

|

q

j

s

h

w

Â?

a

|

k

a

s

h

a

e

r

q

r

|

|

{

r

t

a

~

k

{

h

q

u

a

a

Â

a

d

i

r

d

~

j

|

j

i

a

a

t

r

o

r

a

a

t

h

~

e

v

k

q

i

|

o

q

u

j

q

k

k

s

b

t

}

h

v

€

j

i

|

a

e

b

k

o

a

a

j

„

e

k

e

e

m

”

•

y

–

—

w

k

c

t

m

g

e

a

h

~

q

d

Â

€

y

z

h

c

Yeni dĂźzenleme 11 Haziran-12 EylĂźl arasÄąnda dĂźzenlenecek kamplarla birlikte uygulamaya koyulacak. Deniz ve yayla kamplarÄąnda gerçekleĹ&#x;tirilen deÄ&#x;iĹ&#x;ikliÄ&#x;in sebebi ile ilgili açĹklama yapÄąlmadÄą. Fakat baĹ&#x;bakanÄąn dindar nesil yetiĹ&#x;tirme yĂśnĂźndeki açĹklamalarÄą, 4+4+4 yasasÄą gibi konular yapÄąlan deÄ&#x;iĹ&#x;ikliÄ&#x;in sebeplerine iĹ&#x;aret ediyor.

n

i

d

|

k

|

k

h

h

k

e

k

i

}

‡

j

r

a

s

i

p

h

{

k

i

Â?

n

i

˜

h

e

|

j

a

r

t

k

h

e

j

j

r

a

a

a

b

}

u

i

a

j

e

a

u

o

e

a

g

„

e

h

|

n

q

g

a

d

|

p

g

q

š

a

u

b

|

a

a

i

|

e

}

|

u

a

a

q

d

|

h

e

}

q

a

h

Â

‡

t

p

}

€

š

c

|

a

|

i

€

a

b

}

k

a

c

i

e

o

a

h

t

j

€

€

a

|

|

e

a

b

a

h

r

a

„

a

i

i

o

b

a

u

k

n

€

|

e

i

u

a

k

q

h

j

e

q

a

‡

‚

q

o

v

a

k

k

|

a

o

h

k

q

d

y

w

z

fatih aydÄąn

ÇocuklarÄąn ve gençlerin kÄązerkek ayrÄąmÄą olmaksÄązÄąn karma bir Ĺ&#x;ekilde tatil yaptÄąÄ&#x;Äą, ĂśÄ&#x;rendiÄ&#x;i-eÄ&#x;lendiÄ&#x;i yaz kamplarÄą artÄąk haremlik-selamlÄąk uygulamasÄąna geçiyor. Gençlik Hizmetleri Genel MĂźdĂźrlĂźÄ&#x;Ăź gençlik kamplarÄą yetkilileri, bu yÄąl gençlik kamplarÄąnda karma yerine kÄąz ve erkeklerin ayrÄą ayrÄą dĂśnemlerde kamp çalÄąĹ&#x;malarÄąna katÄąlacaklarÄąnÄą bildirdi.

k

v

˜

e

k

~

i

u

”

a

e

|

a

k

d

s

•

–

a

b

r

e

i

—

a

r

j

j

o

h

t

q

€

|

|

k

a

q

q

n

‚

e

|

a

a

|

a

r

d

a

o

j

h

q

|

d

q

b

a

a

k

r

e

h

v

a

c

e

k

|

q

}

|

n

k

h

k

a

~

i

r

a

d

|

|

q

e

e

k

b

i

a

d

e

e

e

t

s

|

h

k

j

j

h

a

h

a

a

‚

o

a

u

q

c

k

d

|

k

e

i

j

s

h

Â?

ž

ž

j

q

|

r

q

h

r

a

j

a

~

q

|

a

e

Â&#x;

‚

a

a

{

~

q

h

t

s

€

e

|

|

a

b

a

h

~

q

|

h

a

t

o

€

a

|

a

a

h

b

a

a

o

n

|

a

a

h

r

q

q

e

q

d

|

e

a

j

h

q

a

~

h

a

m

q

d

n

r

|

q

i

{

h

r

q

k

i

|

Â

k

“

d

b

s

y

z

~

a

h

q

|

›

a

n

e

|

q

a

€

h

„

Â

i

”

b

o

g

|

r

i

›

j

a

k

€

k

w

q

|

|

d

q

~

q

e

d

r

|

i

h

a

a

w

j

h

q

q

€

r

w

k

œ

v

|

a

k

|

~

i

q

b

e

a

e

s

|

|

t

a

h

b

~

‚

t

a

h

r

~

t

h

s

{

e

|

t

a

h

Â’

|

g

a

d

t

u

k

€

|

a

d

b

Š

a

o

a

a

d

k

r

q

o

d

|

ÂŽ

a

h

t

h

q

t

~

|

a

t

d

r

~

i

a

h

h

r

a

‡

k

q

}

e

Â

r

i

a

b

e

„

z

f

e

k

o

g

i

h

e

d

k

i

m

j

k

k

k

n

o

o

k

i

b

d

~

n

i

d

i

}

|

k

r

h

i

k

s

{

|

i

|

a

h

o

a

d

i

Â?

}

Â…

ÂŽ

‹

l

e

i

e

i

r

r

i

a

u

q

e

a

m

h

k

i

|

k

h

i

r

k

o

s

d

h

a

u

i

r

y


m

Y

รฉ

รช

รซ

รฌ

รญ

รฎ

รฏ

รฌ

รฏ

รฎ

รช

รญ

รฐ

รช

รฉ

รฑ

รฉ

รฒ

รณ

รฐ

รด

รญ

รฑ

รฑ

รฐ

รฌ

รฉ

รฑ

รฉ

รฑ

รญ

รญ

รฌ

รฏ

รฑ

รฏ

รฑ

รฐ

รช

รฉ

รฑ

รฐ

รญ

รซ

รญ

รซ

รฒ

รฑ

รณ

รญ

รซ

รญ

รช

รฏ

รฎ

รฐ

รฉ

รฑ

m

รฉ

รฉ

รณ

m

รณ

รฉ

n

รฎ

รฐ

o

p

รญ

รช

q

รญ

r

รฑ

s

t

รฟ

q

รช

o

u

v

รฑ

u

รณ

w

รฐ

p

รณ

รฉ

x

รฑ

p

รฉ

y

รซ

r

รฐ

รฑ

n

z

รณ

{

รฉ

|

รณ

รฐ

รณ

รฉ

รพ

รญ

รต

รถ

รท

รธ

รน

รบ

รท

รป

รผ

รช

รซ

รฏ

รฑ

รฎ

รญ

รฉ

รช

รฐ

รซ

รญ

รฏ

รฎ

รด

รฌ

รญ

รฎ

รญ

รฑ

รญ

รฝ

รช

รซ

รฉ

รฉ

รฑ

รฉ

รช

รฉ

รฉ

รช

รซ

รฐ

รฌ

รฉ

รฑ

รฉ

รฐ

รฑ

รฉ

รฌ

รฐ

รฎ

รฐ

รฑ

รฐ

รฉ

รฟ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รฝ

รญ

รฒ

รฐ

รฟ

รฐ

รฌ

รฉ

รณ

รฉ

รด

รฉ

รฑ

รฌ

รญ

รฑ

รญ

รซ

รญ

รณ

รฐ

รฐ

รฎ

รญ

รญ

รญ

รซ

รฐ

รฑ

รฉ

รช

รฐ

รญ

รญ

รฌ

รฏ

รฒ

รฉ

รช

รฉ

รฌ

รฐ

รช

รฑ

รฉ

รฟ

รฐ

รช

รฉ

รซ

รช

รฉ

รซ

รญ

รฌ

รญ

รช

รณ

รญ

รฑ

รฌ

รญ

รฎ

รฏ

รช

รฏ

รฎ

รด

รต

รถ

รท

รธ

รน

รบ

รท

รป

รผ

รพ

รฉ

รฌ

รฟ

รฐ

รฎ

รฐ

รฑ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รญ

รฒ

รฐ

รฟ

รฐ

รฌ

รฉ

รณ

รฉ

รด

รฐ

รฉ

รฟ

รฐ

รฒ

รฐ

รฉ

รฟ

รฉ

รฐ

รฉ

รฎ

รด

รฐ

รฌ

รฉ

รฑ

รฉ

รฏ

รซ

รญ

รญ

รฑ

รพ

รฑ

รฒ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รพ

รฌ

รฏ

รญ

รญ

รช

รฐ

รฌ

รฐ

รฐ

รฌ

รซ

รฉ

รฉ

รฉ

รฟ

รช

รฐ

รฑ

รฐ

รฒ

รฑ

รฐ

รฌ

รซ

รฉ

รฉ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รฌ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รซ

รญ

รฉ

รพ

รฑ

รฑ

รญ

รช

รฐ

รฐ

รฟ

รฎ

รญ

รญ

รฑ

รฐ

รฑ

รฉ

รช

รฐ

รซ

รช

รณ

รญ

รฑ

รญ

รฟ

รฏ

รช

รฏ

รฟ

รญ

รช

รฉ

รฌ

รฟ

รฉ

รซ

รฐ

รฟ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รซ

รญ

รฒ

รญ

รฌ

รฏ

รช

รญ

รญ

รซ

รฐ

รฉ

รฟ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รฑ

รฉ

รฑ

รญ

รฝ

รพ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รณ

รฏ

รด

รฐ

รฌ

รซ

รฉ

รฉ

รต

รถ

รท

รธ

รน

รบ

รท

รป

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รฎ

รฏ

รพ

รฎ

รญ

รฉ

รฌ

รญ

รฑ

รฐ

รช

รฐ

รฐ

รฑ

รณ

รฐ

รฉ

รช

รฉ

รฎ

รด

รฎ

รฐ

รฟ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฐ

รฑ

รณ

รณ

รฐ

รณ

รฐ

รฑ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฌ

รฐ

รฌ

รฉ

รณ

รฝ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รช

รฝ

รด

รฉ

รฟ

รด

รฝ

รฉ

รฎ

รผ

รพ

รฐ

รฉ

รฐ

รฎ

รพ

รฑ

รญ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รซ

รฉ

รซ

รช

รญ

รฐ

รซ

รฐ

รฑ

รฎ

รญ

รฟ

รญ

รฑ

รฒ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รฌ

รฏ

รฑ

รณ

"

รญ

รซ

รฉ

รฎ

รฐ

รฐ

รฉ

รซ

รญ

รฑ

รฌ

รซ

รฉ

รฉ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รณ

รญ

รญ

รฉ

รซ

รญ

รช

รญ

รญ

รญ

รฑ

รซ

รญ

รช

รญ

รฐ

รซ

รญ

รฟ

รฏ

รฑ

&

รฐ

รซ

รซ

รญ

รญ

รฌ

รฏ

รฑ

รญ

รญ

รซ

รฐ

รณ

รฉ

รช

รฉ

รฎ

รฉ

รฎ

รฐ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

"

รฑ

รณ

(

รฑ

รฑ

รฐ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รซ

รญ

รช

รซ

รช

รญ

รญ

รซ

รญ

รฏ

รฟ

รญ

รซ

รช

รญ

'

รฝ

&

รฝ

รพ

รญ

รณ

รฐ

รฉ

รฟ

รช

รฉ

รซ

รช

รฐ

รฐ

รฎ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฟ

รฐ

รช

รฐ

รฐ

รฐ

รณ

รฎ

รญ

รฎ

รญ

รฌ

รญ

รฉ

รช

รฎ

รฐ

รช

รฐ

รณ

รฐ

รฌ

รช

รฎ

รด

รฏ

รญ

รฒ

รฐ

รฌ

รช

รฐ

รฉ

รซ

รญ

รฑ

รฎ

รญ

รญ

รฑ

รฏ

รฐ

รฎ

รฐ

รช

รฉ

รฌ

รฝ

รณ

รช

รญ

รฉ

รช

รฎ

รญ

รณ

รฐ

รช

รฐ

รฉ

รฐ

รฐ

รซ

รฐ

รฌ

รฉ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฐ

รฉ

รฐ

รซ

รฎ

รญ

รฐ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รญ

รช

รฏ

รฑ

รฟ

รฐ

รฉ

รฎ

รช

รฐ

รฎ

รญ

รญ

รฎ

รญ

รฑ

รฟ

รฑ

รฉ

รฑ

รฏ

รฑ

รช

รญ

รซ

รญ

รฎ

รญ

รญ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รฎ

รฐ

รฐ

รฒ

รฉ

รฎ

รณ

รฏ

รช

รญ

รฑ

รฏ

รฎ

รฎ

รฏ

รญ

รฟ

รฏ

รฏ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฏ

รซ

รญ

รฏ

รฉ

รฉ

รฑ

รฉ

รฐ

รฉ

รณ

รฐ

รฐ

รณ

รฏ

รญ

รฏ

รณ

รญ

รฌ

รญ

รญ

รช

รฉ

รฟ

รฉ

รซ

รญ

รฌ

รฏ

รฌ

รญ

รฑ

รช

รญ

รฏ

รฌ

รฐ

รญ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฐ

รญ

รซ

รฐ

รณ

รฉ

รช

รฉ

รฎ

รด

รฉ

รฉ

รช

รฉ

รซ

รช

รฐ

รฉ

รฎ

รซ

รฌ

รญ

รฎ

รฏ

รช

รฏ

รฎ

รฐ

รฑ

รฉ

รฌ

รฐ

รฎ

รฐ

รฑ

รญ

รฏ

รฌ

รฏ

รฒ

รช

รฏ

รฏ

รฑ

รฏ

รฎ

รฉ

รฟ

รฉ

รฉ

รฉ

รฎ

รฐ

รฑ

รฉ

รฌ

รฑ

รฏ

รฝ

รฑ

รฝ

รฐ

รณ

รด

รฏ

รช

รช

รญ

รฏ

รฐ

รณ

รฐ

รฑ

รช

รฐ

รฉ

รซ

รฑ

รฟ

รช

รญ

รช

รฟ

รฏ

รฑ

รญ

รญ

รช

รฏ

รฑ

รฏ

รฎ

รณ

รช

รฐ

รฐ

รซ

รฐ

รณ

รฑ

รญ

รณ

รฟ

รด

รพ

รญ

รฉ

รฟ

รญ

รช

รฉ

รฌ

รฟ

รญ

รฟ

รฑ

รช

รญ

รฒ

รช

รญ

รญ

รฏ

รช

รญ

รญ

รซ

รซ

รช

รช

รญ

รฑ

รฟ

รฐ

รฉ

รฎ

รฐ

รฐ

รณ

รฉ

รช

รฉ

รฎ

รช

รณ

รช

รฎ

รด

รฏ

รฌ

รญ

รญ

รฌ

รฏ

รฑ

รฒ

รฑ

รฐ

รฌ

รซ

รฉ

รฉ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รพ

รณ

รฏ

รซ

รช

รญ

รฏ

รณ

รฐ

รช

รฐ

รฟ

รฉ

รญ

รซ

รซ

รฏ

รฑ

รฏ

รญ

รญ

รฎ

รญ

รฑ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฒ

รฐ

รฉ

รฑ

รฐ

รฌ

รฏ

รซ

รญ

รฉ

รฟ

รญ

รช

รฉ

รฒ

รฉ

รฑ

รฐ

รฐ

รฎ

รญ

รช

รฉ

รฒ

รฉ

รฑ

รฌ

รฐ

รฉ

รช

รฉ

รฉ

รฑ

รฝ

รพ

Q

รฌ

รฎ

รด

รช

รญ

รฏ

รฑ

รญ

รซ

รซ

รญ

รฟ

รญ

รซ

รฉ

รฉ

รฑ

รญ

รช

รซ

รช

รญ

รฏ

รฉ

รฉ

รฉ

รฑ

R

S

T

U

V

W

X

Y

W

Z

[

\

]

[

^

[

V

Y

W

Z

[

\

]

รฐ

รฌ

รญ

รญ

รฏ

รฑ

รฒ

รญ

รช

รฏ

รฏ

รฑ

รญ

รฎ

รฏ

รฏ

รช

รฏ

รฏ

รฑ

รญ

รณ

รญ

รช

รฐ

รฟ

รฌ

รฉ

รฒ

รช

รฉ

รฉ

รฑ

รณ

รฎ

รฌ

รญ

รญ

รช

รฝ

รญ

รฏ

รซ

รญ

รฏ

รฎ

รซ

รฌ

รซ

รญ

รช

รซ

รฐ

รช

รฐ

รฉ

รฉ

รญ

รช

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รฌ

รฏ

รณ

รฏ

รด

รพ

[

_

W

Z

[

S

`

U

Z

V

Z

U

\

a

b

T

b

S

b

รฐ

รณ

รฉ

รฎ

รฉ

รฑ

รฌ

รญ

รฑ

รฏ

รญ

รฑ

รช

รฏ

รช

รญ

รฏ

รฐ

รณ

รญ

รฎ

รฏ

รฟ

รฟ

รญ

รฑ

รญ

รฐ

รณ

รฉ

รฎ

รด

รฒ

รช

รฐ

รณ

รฉ

รฉ

รฉ

รฒ

รฎ

รฐ

รฑ

รฉ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รฉ

รฌ

รฐ

รฉ

รฉ

รฌ

รฏ

รฑ

รฏ

รฏ

รฑ

รฏ

รฑ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รฝ

c

W

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รณ

รญ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฌ

รญ

รฑ

รญ

รฎ

รญ

รญ

รญ

รช

รญ

รฑ

รญ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

\

Z

[

X

d

W

\

e

W

f

W

S

e

[

g

[

S

W

e

b

S

g

U

รฑ

รญ

รช

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รซ

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รซ

รญ

รณ

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รซ

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รฐ

รช

รฉ

รฑ

รฐ

รญ

รช

รณ

รฏ

รฏ

รฑ

รณ

รฒ

รช

รฐ

รฝ

รพ

รฎ

รซ

รฌ

รฑ

รฏ

รญ

รซ

รฏ

รช

รฏ

รฎ

รฌ

รฉ

รฟ

รญ

รฌ

รฏ

รฒ

รฐ

รซ

รญ

รณ

รฌ

รฒ

รญ

รช

รฏ

รฟ

รฏ

รฏ

รช

รฏ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฌ

รช

รฐ

รฎ

รฐ

รฑ

รด

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รซ

รญ

รช

รญ

รญ

รฑ

รฐ

รช

รฐ

รฉ

รญ

รฎ

รญ

รฟ

รฏ

รช

รญ

รฎ

รญ

รฑ

รฉ

รณ

รฑ

รพ

`

รฎ

รฐ

รพ

รญ

รซ

รซ

รฏ

รฑ

รฏ

รญ

รญ

รฎ

รญ

รฑ

รฉ

รฉ

รฉ

รฟ

รฐ

รฑ

รญ

รฟ

รฏ

รช

รฏ

รฎ

U

g

U

Z

h

Z

^

U

V

d

U

S

Y

i

V

U

\

]

รฎ

รญ

รณ

รฏ

รญ

รฏ

รฌ

รฏ

รฒ

รญ

รช

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รญ

รฏ

รณ

รฉ

รซ

รฑ

รช

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รฌ

รฏ

รณ

รฏ

รด

รฝ

รฐ

รฎ

รญ

รญ

รฑ

รฌ

รฟ

รฐ

รฝ

รฉ

รฎ

รญ

รญ

รฑ

รฉ

รฉ

รญ

รฒ

รช

รญ

รฑ

รฏ

รฎ

รช

รญ

รฑ

รฏ

รฎ

รด

รฐ

รฑ

รฉ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รซ

รญ

รฑ

รฏ

รฟ

รซ

รฌ

รฏ

รฟ

รฏ

รฐ

รซ

รฉ

รฑ

รฌ

รญ

รฑ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รญ

รฏ

$

รพ

รพ

รฉ

รฟ

รฉ

รช

รฑ

a

รพ

รฐ

รฑ

รณ

รฐ

รฐ

รช

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รฐ

รฉ

รซ

รฑ

รฏ

รฑ

รฏ

รช

รญ

[

\

Y

[

V

h

Z

j

\

k

l

รฏ

รฐ

รซ

รญ

รณ

รฐ

รช

รฉ

รซ

รฉ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฎ

รญ

รญ

รณ

รฏ

รฏ

รฐ

รฐ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฌ

รญ

รช

รฏ

รซ

รช

รฏ

รฎ

รซ

รญ

รฏ

รฑ

รฟ

รซ

รช

รฑ

รญ

รญ

รช

รฏ

รฏ

รฎ

รญ

รฒ

รฟ

รญ

รฉ

รช

รญ

รญ

รญ

รญ

รฎ

รฐ

รญ

รช

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รฟ

รช

รช

รญ

รฏ

รฑ

รญ

รช

รฏ

รฏ

รซ

รช

รฟ

รณ

รฉ

รช

รฉ

รฉ

รฑ

รญ

รฑ

รฎ

รณ

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รฐ

รฐ

รฑ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฎ

รญ

รญ

รฌ

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รฐ

รฐ

รฑ

!

รพ

รฟ

รฉ

รฟ

รฉ

รฐ

รฐ

รณ

รฉ

รฉ

รฉ

รฉ

รฑ

รฟ

รญ

รฏ

รฑ

รฏ

รซ

รญ

รฎ

รฐ

รณ

รฉ

รฎ

รฉ

รฌ

รฉ

รฒ

รซ

รญ

รช

รฏ

รฎ

รด

รฏ

รซ

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รซ

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รฑ

รฉ

รฎ

รฑ

รฐ

รฟ

รฐ

รญ

รซ

รซ

รฏ

รฟ

รญ

รฑ

รฏ

รฑ

รฏ

รฎ

"

รด

รซ

รฉ

รฐ

รฉ

รฟ

รฉ

รฐ

รฟ

รฉ

รช

รฐ

รซ

รฐ

รฑ

รณ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รช

รณ

รญ

รช

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รฉ

รฑ

รฝ

รญ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฐ

รช

รญ

รช

รญ

รฒ

รฏ

รญ

รณ

รฉ

รช

รฉ

รฎ

รซ

รฟ

รญ

รฐ

รฑ

รฉ

รฎ

รฝ

รญ

รฑ

รฝ

รฉ

#

รฌ

รช

รญ

รฑ

รฏ

รฉ

รฌ

รฟ

รฉ

รฎ

รญ

รฑ

รฐ

รฉ

รฟ

รช

รฉ

รฐ

รฐ

รฒ

รช

รฐ

รซ

รญ

รฟ

รญ

รฑ

รญ

รณ

รฉ

รช

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฒ

รญ

รฏ

รซ

รช

รฌ

รญ

รฎ

รซ

รฏ

รช

รฏ

รฎ

รฐ

รญ

รซ

รช

รญ

รฏ

รฟ

รญ

รฑ

รฏ

รฑ

รฏ

รฎ

รด

รฐ

รฑ

รฌ

รฐ

รช

รญ

รณ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฑ

รฉ

รฐ

รฉ

รฟ

รฐ

รฒ

รฝ

$

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รฏ

รช

รช

รญ

รฑ

รญ

รณ

รฐ

รฐ

รฉ

รฎ

รญ

รฐ

รฐ

รฐ

รฏ

รซ

รฟ

รฏ

รซ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รญ

รฒ

รช

รญ

รฑ

รฏ

รฎ

รช

รฉ

รฟ

รฉ

รฉ

รซ

รญ

รพ

รณ

รฏ

รฑ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รซ

รช

รฐ

รช

รฉ

รซ

รฟ

รฐ

รฑ

รซ

รฟ

รช

รณ

รญ

รณ

รญ

รช

รฐ

รฟ

รพ

รฏ

รซ

รฝ

รพ

รญ

รฐ

!

รพ

รซ

รญ

รซ

รญ

รญ

รซ

รฎ

รฐ

รณ

รฐ

รฏ

รซ

รฏ

รช

รฏ

รซ

รฐ

รพ

รญ

รฎ

รฏ

รฏ

รช

รฏ

รซ

รซ

รซ

รช

รฐ

รฑ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รณ

รฉ

รฉ

รฉ

รฑ

รฌ

รญ

รฑ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รญ

รฎ

รญ

รฑ

รญ

รซ

รญ

รฌ

รฎ

รญ

รฟ

รญ

รญ

รฝ

รฝ

รพ

รช

รญ

รฑ

รฏ

รฎ

รฎ

รฐ

รช

รฐ

รณ

รพ

รฐ

รฌ

รซ

รช

รฐ

รฑ

รฉ

รฎ

รด

รฎ

รณ

รฐ

รช

รฐ

รฟ

รฟ

รฐ

รซ

รฉ

รฏ

รซ

รฏ

รฑ

รฟ

รฐ

รซ

รฉ

รณ

รฉ

รฑ

รฉ

รฑ

รฟ

รฐ

รซ

รฉ

รฉ

รฑ

รญ

รฑ

รฏ

รฑ

รญ

รญ

รญ

รณ

รญ

รญ

รฟ

รญ

รญ

รฌ

รญ

รฎ

รฏ

รณ

รฎ

รณ

รฌ

รฌ

รฒ

รฌ

รญ

รพ

รฉ

รช

รฐ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฐ

รฐ

รซ

รช

รฉ

รช

รฐ

รญ

รญ

รฌ

รฏ

รฒ

รฌ

รญ

รช

รฏ

รซ

รญ

รญ

รฟ

รฐ

รซ

รฐ

รช

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฟ

รฟ

รช

รฎ

รด

รญ

รฉ

รฟ

รญ

รช

รฉ

รฒ

รช

รฐ

รซ

รญ

รฎ

รฑ

รญ

รญ

รฑ

รฐ

รฐ

รญ

รฌ

รฏ

รฒ

รฌ

รฏ

รฑ

รฏ

รฌ

รฏ

รฒ

รฉ

รณ

รฒ

รฐ

รฑ

รฉ

รฑ

รช

รซ

รฐ

รณ

รฐ

รช

รฐ

รณ

รฐ

รฐ

รฟ

รฑ

รพ

รฌ

รฏ

รฒ

รฉ

รช

รญ

รญ

รญ

รฌ

รฏ

รฒ

รญ

รซ

รฏ

รฉ

รซ

รฑ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รฑ

รฎ

รซ

รฌ

รฑ

รด

รญ

รฟ

รฐ

รฑ

รฉ

รฑ

รฎ

รณ

รญ

รช

รฉ

รฒ

รช

รฐ

รฟ

รฑ

รช

รฐ

รฐ

รฑ

รฐ

รฑ

รฉ

รฌ

รฟ

รฉ

รช

รช

รฉ

รฎ

รฐ

รฟ

รฉ

รช

รฉ

รซ

รฐ

รญ

รฑ

รญ

รฒ

รฎ

รฐ

รฎ

รฒ

รฑ

รณ

รฐ

รฐ

รฐ

รฐ

รฑ

รช

รญ

รฌ

รฏ

รณ

รฐ

รฐ

รซ

รฟ

รฉ

รด

รพ

รฌ

รญ

รฑ

รญ

รฎ

รญ

รญ

รญ

รฎ

รญ

รฎ

รฐ

รฟ

รฐ

รฎ

รฐ

รฑ

รฐ

รฟ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รญ

รฌ

รฟ

รญ

รช

รฏ

รซ

รณ

รฉ

รฑ

รฉ

รช

รฉ

รซ

รณ

รฐ

รซ

รญ

รฌ

รฉ

รฑ

รฉ

รฑ

รฐ

รฑ

รซ

รซ

รฉ

รฒ

รฉ

รฑ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รฟ

รญ

รณ

รญ

รฑ

รญ

รฑ

รณ

รญ

รฌ

รญ

รช

รฏ

รซ

รฟ

รฐ

รซ

รฐ

รช

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฐ

รซ

รญ

รฟ

รฏ

รญ

รซ

รฑ

รณ

รญ

รซ

รญ

รช

รฏ

รฎ

รด

รซ

รญ

รช

รณ

รฏ

รฏ

รฎ

รซ

รญ

รฒ

รฐ

รฟ

รฐ

รฌ

รฉ

รฉ

รฟ

รฐ

รฒ

รช

รฐ

รช

รฐ

รฎ

รญ

รฎ

รฏ

รฑ

รญ

รต

รฒ

รช

รฝ

รด

รถ

รญ

รช

รท

รฏ

รธ

รน

รฎ

รบ

รท

รป

รด

!

รผ

รฒ

รช

รฐ

รฉ

รฉ

รฒ

รฐ

รซ

รญ

รญ

รซ

รฉ

รฉ

รฑ

รฐ

รช

รฐ

รช

รฐ

รฐ

รฐ

รญ

รญ

รฑ

รซ

รญ

รณ

รญ

รฌ

รญ

รช

รฏ

รซ

รญ

รญ

รฑ

รฎ

รซ

รฌ

รญ

รช

รฒ

รช

รฐ

รฐ

รฐ

รฑ

รฉ

รฟ

รฉ

รฌ

รฉ

รฌ

รฟ

รฐ

รฉ

รฐ

รฑ

รฉ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฐ

รฎ

รฑ

รฉ

รฑ

รฉ

รฉ

รช

รฉ

รฐ

รฟ

รฐ

รฌ

รฉ

รฒ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รฎ

รด

รฑ

รญ

รซ

รฉ

รฉ

รช

รฐ

รฐ

รฐ

รซ

รฉ

รช

รฐ

รฐ

รฒ

รฉ

รช

รฐ

รฑ

รญ

รช

รซ

รซ

รฝ

รพ

รช

รณ

รพ

รด

รณ

รญ

รช

รญ

รช

รญ

รญ

รฐ

รช

รฐ

รช

รฐ

รณ

รช

รณ

รฎ

รฎ

รฐ

รฑ

รฉ

รฑ

รฐ

รฌ

รฉ

รช

รช

รฐ

รฉ

รช

รญ

รฑ

รฉ

รช

รฐ

รฟ

รฉ

รณ

รฉ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฎ

รฐ

รฑ

รฉ

รณ

รฑ

รฎ

รญ

รญ

รฌ

รฑ

รญ

รฐ

รฒ

รญ

รฑ

รญ

รญ

รฟ

รซ

รช

รญ

รฎ

รญ

รญ

รฑ

รฏ

รฌ

รฐ

รญ

รฎ

รฐ

รช

รฉ

รฟ

รฐ

รซ

รฐ

รช

รช

รฐ

รฌ

รช

รญ

รช

รญ

รญ

รญ

รช

รช

รญ

รฝ

รฝ

รพ

รฎ

รพ

รซ

รญ

รฟ

รช

รฏ

รฎ

รด

รฐ

รช

รฐ

รฟ

รฉ

รช

รฐ

รณ

รฉ

รฑ

รณ

รฉ

รฑ

รฉ

รช

รฐ

รฐ

รฉ

รฟ

รฉ

รฉ

รฉ

รฐ

รฐ

รฟ

รฉ

)

*

+

,

-

.

*

/

0

1

2

/

,

2

.

3

4

5

/

6

รพ

รฐ

รฟ

รญ

รฑ

รฏ

รฑ

รญ

รฑ

รฉ

รฟ

รฉ

รฎ

รญ

รฒ

รช

รญ

รซ

รญ

รฏ

รฌ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รฐ

รฟ

รฉ

รฉ

รฑ

รฉ

รฌ

รณ

รฐ

รฉ

รฉ

รซ

รช

รฉ

รซ

รญ

รฎ

รญ

รซ

รช

รญ

รญ

รช

รฟ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รด

รฒ

รณ

รฑ

รฐ

รซ

รช

รฐ

รช

รฐ

รฟ

รฉ

รฐ

รช

รฎ

รญ

รซ

7

8

8

)

+

9

.

5

/

4

*

/

-

:

-

;

<

*

+

0

=

*

>

/

?

.

*

4

*

/

-

+

<

*

0

9

.

5

4

4

*

/

-

+

@

รพ

รฎ

รด

รฐ

รช

รฐ

รฟ

รฌ

รฐ

รฉ

รฐ

รฉ

รซ

รญ

รฐ

รญ

รฉ

รช

รฉ

รฉ

รฉ

รฏ

รช

รญ

รฑ

รฐ

รฟ

รช

รฐ

รฑ

รฉ

รฎ

รด

รฑ

รฐ

รฒ

รช

รฐ

รฉ

รฐ

รช

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฑ

<

รพ

รซ

รฐ

รฟ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฉ

รฑ

รฏ

รซ

รญ

รช

รญ

*

0

.

A

B

4

2

/

?

+

<

2

0

:

*

C

*

4

4

2

4

2

/

?

รฏ

รฑ

รญ

รฑ

รฐ

รช

รฉ

รซ

รฐ

รฉ

รฎ

รฑ

รช

รญ

รช

รญ

รฉ

รฉ

รช

รฉ

รฉ

รญ

รช

รฏ

รฑ

รญ

รฑ

รญ

รฎ

รณ

รฏ

รฑ

รช

รญ

รญ

รฉ

รฌ

รญ

รฑ

รฐ

รช

รฐ

รฐ

รณ

รช

รณ

รช

รฎ

%

รด

รฑ

รฉ

2

รญ

รฑ

รฎ

รซ

รช

รณ

2

D

*

E

*

<

-

.

4

*

/

-

+

-

0

<

5

D

1

5

8

รฝ

<

E

+

G

2

4

2

/

?

+

?

0

2

4

2

E

)

?

/

?

2

F

รฉ

รฑ

รช

รฐ

รฉ

รญ

รฟ

รญ

รฏ

รฐ

รณ

รฉ

รฎ

รด

รฌ

รฉ

รฟ

รฐ

รช

รฐ

รซ

รญ

รฉ

รฟ

รญ

รช

รฉ

รฌ

รฟ

รช

รฐ

รฉ

รฑ

รฐ

รฎ

รซ

รฌ

รฐ

รซ

รซ

รญ

รฟ

รช

รญ

รฏ

รฑ

รฒ

รญ

รฟ

A

+

2

/

?

4

2

/

?

+

?

>

?

;

4

2

/

2

?

4

2

)

@

F

รฉ

8

รฝ

:

2

4

2

/

?

+

?

>

2

.

4

?

D

9

/

5

;

6

H

I

J

K

L

M

J

N

O

0

D

2

+

?

<

+

D

*

D

-

>

?

/

4

?

.

@

รพ

รฐ

รช

รฐ

รฐ

รฉ

รฐ

รช

รฉ

รฑ

รณ

รฐ

รฑ

รญ

รช

รฏ

รฑ

รญ

รฑ

รฐ

รฑ

รช

รฐ

รฉ

รช

รญ

รฏ

รฎ

รฎ

รฐ

รช

รฉ

รฉ

รฑ

รฉ

รฎ

รญ

รญ

รฑ

รฑ

รซ

รฏ

รฌ

รซ

รญ

รฏ

รฑ

รณ

รญ

รช

รฎ

รด

รญ

$

&

8

)

2

.

5

/

*

G

*

.

9

4

*

+

>

Ahmed Arif (1927-1991)

Orhan Kemal (1914-1970)

8

8

รพ

Nรขzฤฑm Hikmet (1902-1963)

รญ

<

รฐ

8 รฝ

รฎ

+

รพ

)

+

1

,

4

2

/

?

+

9

/

)

*

.

P

2

P

?

9

4

*

G

*

.

)

-

/

6


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.