Franz Kafka Milenaya mektuplar

Page 1

FRANZ KAFKA "SEVGĐLĐ MĐLENA" MEKTUPLAR Türkçesi: Adalet Cimcoz say KĐTAP USTUNE Franz Kafka'nın anadili Almancaydı, Almanca yazardı yazılarını. Milena, Kafka'nın değerini daha o zaman anlamış, bunları Çekçeye çevirmeye başlamıştı. Tanışmaları bu yüzden oldu. 1920 yılında, Kafka ciğerlerinden hastalanmış, Meran'da dinleniyordu. Milena Viyana'daydı. Birbirlerini görmeden mektuplaşmaya başladılar; dostça başlayan mektuplaşmalar kısa bir süre sonra tutkulu bir sevgiye döndü. Aslında bu sevgi yalnız mektuplarda kaldı. (Kierkegard ya da Werther'in sevgisi gibi.) Üç yıl sürdü mektuplaşmalar; iki ya da üç kez buluşabildiler. Kafka bir sürü iç çatışmalar, bunalmalar içindeydi. Her buluşmadan sonra büyük bir günah işlemiş sanır, suçlu görürdü kendini; tiksinir, üzülür gene de özlerdi. Milena o sıralarda evliydi; Kafka da nişanlıydı. (Kafka bir kızla iki kez olmak üzere üç kez nişanlanmıştır.) Ama çok sonraları bambaşka bir kızla, Dora Dymant adında bir Yahudi kızıyla evlendi. Kafka'nın son günleri Milena gibi yalnız geçmedi; çok hastaydı, ama gözünün içine bakan karısı Dora vardı yanında, bir de arkadaşı Dr. Klopstock. Acıları dayanılmaz duruma gelince, doktorun kendisine verdiği sözü anımsatarak şu sözleri söylemişti Kafka; "Çektirme, öldür beni, öldürmezsen katil sayılırsın." Milena soylu bir Çek ana babadan geliyordu. Yurdu için dövüşen büyükbabasını Almanlar kurşuna dizmişti. Kocasıyla mutlu değildi. Milena'nm yakın bir arkadaşı olan ve bu mektupları yayınlayan Willy Hass şöyle anlatıyordu Mile-na'yı: "StendhaFın eski Đtalyan kroniklerinden alıp romanlarına aktardığı tiplere benzerdi Milena. Tutkuluydu, gözü-pek, akıllı ve kararlarında çok soğukkanlıydı. Arkadaş olarak bulunmaz bir kadındı: yardımı seven, kendini yüzde yüz vermesini bilen, ama öylesine de almasını isteyen bir kadın! Tutkuları için her şeyi göze alır, düşüncesiz davranırdı. Yarını yoğunu cömertçe harcamış bir insandı: Yaşamını, parasını, duygularını.»" Bu mektupları Milena 1939 yılında W. Hass'a vermiştir. Hass'm dediğine göre, tarihsiz mektupların bir düzene konulması çok zor olmuş. Ne yazık ki, Hass mektuplarda okunabilecek şekilde karalanmış satırları almamış kitaba, yaşayan kişiler üstüne yazılan bölümleri de çıkartmıştır. Arada bir iki mektubun eksik olduğunu da bir yere bağlanmayan, havada kalan tümcelerden anlıyoruz; bu eksik mektupları Milena vermemiş olacak. Ne yazık ki, Milena'nın Kafka'ya yazdığı mektuplar yok elimizde, ne olduğu bilinmiyor bu mektupların. Milena sonradan kocasından ayrılmıştı, "Hitler yıllarında" Yahudi dostu diye onu toplama kampına aldılar. 17 Mayıs 1944'te - özgürlüğe kavuşamadan - öldü. Adalet CĐMCOZ Meran - Untermais Ottoburg Pansiyonu Sevgili Bayan Milena, Size Prag'dan, sonra da Meran'dan yazmıştım. Karşılık vermediniz. Gönderdiğim o pusulacıklara karşılık beklemem yersiz, biliyorum. Yazmadığınıza bakılırsa iyi olmalısınız; bizler çoğunlukla iyi olduğumuz zaman susarız, böyle ise sevinmem gerekir. Bir şeyden kuşkulanıyorum yalnız - onun için yazıyorum bugün-sakın kırmış olmayayım sizi? (Ne kaba bir elim olmalı ki, isteklerime böyle aykırı davransın.) Ya da -daha kötüsü- "Bugünlerde biraz soluk alıyorum" demiştiniz, belki bu iyi günleriniz geçti, gene sıkıntılarınız başladı belki, kim bilir? Sizi kırmış olmam kuşkusu yersiz, biliyorum, söyleyecek sözüm de yok bu konuda; ama rahatsızsanız, ne fena, öğüt de veremem - ben kim, öğüt vermek kim?- yalnız şunu sormak istiyorum: Neden biraz ayrılmıyorsunuz Viyana'dan? Başkaları gibi Yurtsuz değilsiniz ki! Bohemya'ya gidip dinlenemez misiniz? Ama belki bilmediğim nedenlerden ötürü Bohemya'ya gitmek istemezsiniz, öyleyse başka bir yere gidin... Meran'a gelsenize! Hiç geldiniz mi buraya? Đki şey bekliyorum sizden: Ya sürecek sessizliğiniz, bu demektir ki: "Üzülme, iyiyim", ya da yazacaksınız bana. Ne tuhaf... yüzünüzü bütün ayrıntılarıyla getiremiyorum da gözümün önüne, pastanede, masaların arasından geçip gidişinizi çok iyi anımsıyorum. Biçiminizi, giysinizi görür gibiyim. Candan Kafka Sevgili Bayan Milena, Çevirilerle didiniyorsunuz o sıkıntılı Viyana dünyasının içinde. Bir bakıma utanç, bir bakıma da mutluluk veriyor bu bana. Bu arada Wolff dan (*) mektup almış olmanız gerekir, yazacağını çok önceleri bildirmişti bana. Bir katalogda adı geçen "Öldüren" öyküsü benim değil, bir yanlışlık olacak; ama en iyi öyküm olduğuna bakılırsa, belki de doğrudur, bilmiyorum. Son mektubunuzla ondan bir öncekinden anladığıma göre üzüntüleriniz, sıkıntılarınız geçmiş, kocanı-zmkiler de öyle olmalı, ikiniz için de bunu ne denli dilerim bilseniz. Bir pazar öğleden sonrası geliyor usuma, yıllar önceydi, rıhtımda miskin miskin bir aşağı bir yukarı geziniyordum, kocanıza rastladım. Karşılaşmış olmaktan ikimiz de sevinçli değildik. Değişik anlamlarda da olsa, ikimiz de "kafa şişirmede usta" sayılırdık. Birlikte yürüdük mü bilmiyorum, belki yalnız selamlaştık; önemli değil zaten. Çok eski, geçmiş bir anı bu, yenilenmemeli, gömülü kalmalı. Eviniz güzel mi? (*) Wolff: Kafka'yı yayımlayan. - Çevirenin notu. Meran - Untermais Ottoburg Pansiyonu Sevgili Bayan Milena, Đki gün bir gece süren yağmur şimdi dindi, geçicidir bu dinme belki, gene de kutlanmaya değer, size yazarak kutluyorum bunu. Dayanılmayacak gibi değildi bu yağmur; küçük de olsa yabancı bir çevrede olmak erinç veriyor kişinin yüreğine, çevrenin yabancılığından geliyor bu. Yanılmıyorsam siz de (kısa süren, yarı yarıya sessiz geçeri bir buluşma unutulamıyor anlaşılan) Viyana'da yabancı olmaktan sevinçliydiniz ilk günlerde. Sonraları, birtakım etkilerle bu sevinciniz geçmiş olabilir. Geçtiyse, hoşlanıyor musunuz gene de yabancı bir çevrede olmaktan? (Hoşlanıyorsanız iyi bir belirti sayılmaz, belki de hoşlanmamanız gerekir.)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.
Franz Kafka Milenaya mektuplar by Fatih Boylu - Issuu