F a r u k
P e k i n
^ “N * man*
E
İ
stanbul tüm yönleriyle eşsiz bir dünya başkentidir. Yüzyıllardır üzerine çok şey söylenmiş, yazılmış. Dünyada benzeri olmayan bir kültür mozaiğini yaratmış. İstanbul dışarıdan gelenleri büyüleyen, daha derinden gezme ge reksinimini kamçılayan bir yerleşim yeridir. İstanbul'da ya şayanlar açısından ise henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir kenttir. "Ol mahiler ki, derya içredir, deryayı bilmezler" sözü ne redeyse tüm İstanbullular için geçerlidir. İstanbul kültürü, efsaneleri, gelenekleri, belli başlı me kânları, semtleri, sokakları, camileri, kiliseleri, sinagogları, ayaz maları, çeşmeleri, türbeleri, mezarları, medreseleri, okulları, sivil mimari örnekleri, büyük kamu yapıları, banlan ile "keşfedilmeyi" beklemekte. İşte İstanbul Ansiklopedisi elinizdeki ekle size "İstanbul'u keşfetme" anahtan veriyor. Bu ekler sizi İstanbul'da gezintiye çı karıyor. Sizi T arih ve Toplum D erg isi 'nin F E S T Seyahat A centası ile birlikte Doç. Dr. Murat Belge, Doç. Dr. İhsan Tunay, Mimar Cengiz Bektaş, Doç. Dr. Baha Tanman gibi İstanbul uzmanlanyla yıllardır gerçekleştirdiği "İstanbul'la Tanışın" ge zilerinde pratik içinde zenginleştirilen belli başlı güzergâhlardaki güzellikler ile tanıştmyor. Elinize alıp dolaşabileceğiniz, birlikte İstanbul'u keşfedeceğiniz bir kılavuz, el kitabı veriyor. Geziler sırasında görülebilecek yerler, yapılar hakkında aynntılı bilgiler vermeyeceğiz. Bu bilgiler İsta n bu l A nsiklopedisi içinde zaten fazlasıyla sunuluyor, sunulacak. Size daha çok "ne rede, ne var"ı vermeye çalışacağız. İlk. kılavuz eski İstanbul'un gö rece daha yeni olan bir bölgesini, Galata, Pera ve TarlabaşıTepebaşı semtleriyle Beyoğlu'nu kapsıyor. Bu üç semt gerçekte an cak birer tam günde gezilebilir. Kılavuzda adı geçen yapıların tamamının içlerini görmek olası değil, lstanbulsever gezginlerimize kilise iç mekânları için pazar sabahlarını, sinagogların iç mekânları için cumartesi gün lerini kollamalarım öneririz. Tüm camiler gün boyu açık değil. Anahtarları müezzin ya da imamlarda bulunuyor. Bu nedenle cami ziyaretlerini namaz öncesi ya da sonrasına denk getirmek en pratik yol oluyor.
GALATA
İdari olarak Beyoğlu'nun bir parçasını oluşturan Galata, Tophane, Azapkapı ve Galata Kulesi arasında kalan yerleşim yerinin adıdır. Semtin tarihi, İstanbul'un tarihi kadar eski. İlk ça ğın sonlarında bölge Sykai (İncirlik) olarak adlandırılıyor. II. Theodosius (408-450) zamanında içinde kiliselerin, forumların, tiyatroların, hamamların bulunduğu bu semt VIII. Bölgeyi oluş turuyor. Eski Grek dilinde bölge ayrıca "Pera" (karşıyaka) ola rak adlandırılıyor.
Muhtemelen Pera sözcüğü
de buradan
kaynaklanıyor. Galata'nm parlak dönemi 12. yüzyılda buraya bazı ay rıcalıklarla
yerleşen
Cenovalılar
ile
başlar.
Bölge
bir
ara
Venediklilerin eline geçer. 13. yüzyıldan sonra bölge Cenovalıların egemenliğinde bir Latin kolonisidir. Galata Batı'yı simgeler. II. Mehmed İstanbul'un fethi sırasında ikili davranan Cenovalıların Galata'da kendi yöneticileri ile yönetilmesine izin verir. Ancak eski İstanbul surları içindeki Latin kiliselerini de oraya gönderir. Sur içinde Batı'yı temsil ettirmez. Bölgeye daha sonra Müslümanlar da yerleştirilir. Fetihten 23 yıl sonra 1476 tarihli bir belgeye göre Galata'da 592 Rum, 535
GALATA
Müslüman, 332 Frenk, 62 Ermeni evi varmış. Galata çeşitli mezheplere, tekkelere, dinsel ayrımlara bağlı Müslüman,
Rum
Ortodoks,
Ermeni
(Gregoryen,
Katolik,
Protestan), Süryani, Keldani, Yahudi (Romanyot, Karay, Sefarad, Aşkenaz), Arap, Çingene, Sırp, Arnavut, Ulah, Cenovalı, Venedikli, Fransız, Levanten topluluklarıyla zengin bir dinler, diller mozaiği oluşturur. 19- yüzyılda nüfus artınca yerleşim yukarı doğru kayar, konsolosluklar orada kurulur, zaman içinde bugünkü Beyoğlu olu şur. Galata'yı çevreleyen ve Galata Kulesi'nde uç noktaya ulaşan surlar Osmanlılar ile bir likte yıktırılır ve zaman içinde geriye çok az bir kalıntı kalır. Gemicilerin semti olması nedeniyle ay nı zamanda bir eğlence bölgesi haline gelen Galata
sık yangınlarla
sürekli yenilenir.
Yabancı devlet temsilcilerinin, reformcu sul tanların Beyoğlu'na ağırlık vermesiyle büyük
O
kamu binalarına sahip olamaz. Yine de Galata her köşesinde ta rihsel bir gizemi barındırmayı sürdürüyor.
olan Kemankeş Caddesi'ne varırız. Caddenin Tophane girişindeki Frank Han 1895 tarihli bir şirketi barındırmaktadır. Sol tarafta yer
T o p h a n e M eydanı: Gezimize Galata'mn Tophane Meyda nından başlıyoruz. Askeri yapıların en görkemlilerinden biri olan
alan rıhtım binaları ve ilginç çatılı, Paket Postanesi bu yüzyılın başından itibaren inşa edildi. Sağdaki Voyvoda Karakolu hâlâ
Tophane Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan, daha sonra
Tanzimat Dönemi Osmanlı armalarını sergilemekte. Karakol'un ya
geliştirilen bir askeri yapılanmadır. Bugünkü 8 kubbeli taş ve tuğla
nındaki ünlü Fransız Pasajı (Fransız Geçidi Çıkmazı) şu anda ye
karışımı yapı Sultan III. Selim'den (1803) kalmadır. Yapı önündeki
niden inşa edilmektedir. Yine sağdaki Mimar Nafilyan'ın yapıtı
Tophane Müşirliği Dairesi 1957'de yol yapımı nedeniyle yıktırıldı. Tophanenin karşısında yer alan ve eski yapıların bir parçası olan
Hovagim yan Hanı (Sönmez Holding Binası, No: 47) ilginç ön yüz süslemeleri ile dikkat çeker. 43 numarada yer alan İktisat
Teftiş Köşkü, bugün Marmara Üniversitesi Konukevi olarak işlev
Han,
görmekte. Köşkün yanındaki avlusuz, ince minareli cami barok
Gümrükler Başmüdürlüğü Binası çevreye aykırı duran pi
mimari örneklerinden 1826 tarihli, saray mimarı Ermeni Kirkor
ramidal çıkıntıları, dilimli kabartmaları ile benzeri olmayan ek
kabartmaları ile hâlâ ilgi çekici bir yapıdır.
Balyan'ın eseri Nusretiye Camii'dir. Köşkün Karaköy tarafında
lektik bir yapıdır. Kemankeş Caddesinin
yer alan 1732 tarihli Tophane Çeşmesi, barok yapılı, bitkisel mo
sonunda deniz kıyısındaki Denizyolları
tifler ve arabesklerle süslüdür. Tophane sırasında, Karaköy ta
Binası üç kat boyunca yükselen sü-
rafında set üstünde yer alan küçük cami ise 1520'de Kızlar Ağası
tunçeleriyle öne çıkar.
Karabaş Mustafa Ağa tarafından yaptırılan K arabaş Mescidi'dir.
M um hane
Defterdar Yokuşu'nun başında köşede yer alan 1905 tarihli Arapça
Binası
yansıtıyor.
karşısından
İskelesi
Kılıç Ali P a şa K ülliyesi: Tophane Meydanı'm süsleyen
manların
ağaçlar arasındaki Kılıç Ali Paşa Camii İtalyan asıllı Kaptan-ı
Kılıç Ali Paşa Türbesi ile denizcilere ait değişik mezar taşları bu lunur. Camiin hemen yanında yer alan 1583 tarihli Kılıç Ali Paşa Hamamı, camiinkinden büyük bir soyunmalık kubbesine sahiptir.
Sokağı'na ünlü
G alata gireriz.
Ancona,
Şarap Bir za Tenedos
Ticaret Han ve 10 numaradaki I. Ulusal
1580 yılında inşa edilen camiin 4 fil ayağı üzerine oturan 2 yarım
vardır. Cami arkasında yer alan mezarlıkta ilginç bir plana sahip
Rus
satan sokaktaki 6. Vakıf Han, Liman
aittir. Külliye türbe, sebil, cami, medrese ve hamamdan oluşur.
rinde görülen ikili bir revak sırası sarar. Mihrabında İznik çinileri
ve
(Bozcaada), Saragossa şaraplarını anım
Derya Kılıç Ali Paşa için Mimar Sinan tarafından yapılan külliyeye
zer. Beş kubbeli son cemaat yerini Mimar Sinan'ın az sayıda ese
C a d d esi
K ilis e le ri: Gümrükler Başmüdürlüğü
ve Rumca plakalar taşıyan, cum balı ev bir dönemin havasını
kubbesi ve pandantifli bir kubbesi vardır. Planı Aya Sofya’ya ben
Soldaki
Mimarlık Dönemi mimarlarından Vedat Tek'in eseri olan Muradiye Han ilginç binalardır. Buradan Mumhane Caddesinin en ilginç binası 63 numaralı binaya ge çiyoruz. Bu bina çevredeki diğer benzerleri gibi 1850'li yıllarda Rusya'dan Yunanistan'daki kutsal merkez Aynaroz'a (Kutsal Dağ, doğrusu Ayonoroz) ya da Kudüs'e gitmek isteyen hacı adaylarının konaklaması için yaptırıldı. En üst katlarına da birer kilise otur tuldu. Aya Pandelemion, Aya Andrea ve Aya Elia adlarını taşıyan
Denize doğru cami ile hamamın arkasında yer alan medrese şu an
kiliselerin yeşil renkli kubbeleri Galata Kulesi'nden çok iyi gö
da kullanılmamaktadır.
rülebilmekte.
K em a n k eş C a d d esi Y a p ıla n : Kılıç Ali Paşa Camii'n
ar
kasından denize doğru yürüdüğümüzde rıhtıma en yakın cadde
O
Bugün
PAE Kiliseleri
Cemaati Fukuraperver
Cemiyeti adlı bir vakıfça idare edilen bu binalar 1917'den sonra Beyaz
Ruslara mekân oldu.
Günümüzde ise Anadolu'dan
e
İstanbul'a göç edenlerce iskân ediliyor. Bir apartmanın en üst
Surp K irkor Lusavoriç Erm eni G regoryen Kilisesi yer alır.
katında kilise görmek Galata gezisinin en hoş yanı olsa gerek.
Kemeraltı Caddesinden geçerken özgün kabartmalı dış cephesini
T ü rk O rtodoks P a trik h a n esi: Rus Kiliselerinden birinin
görüp de merak ettiğimiz bu yapı İstanbul'daki en eski Ermeni
yü
Gregoryen kilisesidir. Tarihi 1391'e kadar inmekte. Ancak birkaç
rüdüğümüzde Hoca Tahsin Sokağı'na geliriz. Bu sokakta 11 nu
kez yanmış, 1731'de yandıktan sonra Sarkis Kalfa tarafından ye
marada
Türk
niden yapılırken duvarlarına Osmanlı Sultanları III. Mehmed ile I.
Ortodokslarına ait 1887 tarihli Aya Nikola Kilisesi yer alır.
Mahmud'un resimleri konmuş. 1957-58 yıllarındaki cadde ge
Sokağın Tophane'ye doğru devamındaki Ali Paşa Değirmeni
nişletilmesi sırasında biraz geriye alınmıştır. 1965 yılında ta
Sokağı'nın başında
mamlanan bugünkü yapı Eçmiadzin'deki katedral planına sahiptir.
bulunduğu bir
binanın başka
yanından Rus
Türk
denize
kilisesi,
ters
12
O rtodoks
istikamette
numarada
ise
Patrikhanesi
bulunur.
Fener'deki Rum Ortodoks Patrikhanesi'nden haberli olan çok sa
Alttaki gömüt yerinde çok değişik Osmanlı çinileri yer almaktadır. K em eraltı C a d d esi ve K a ra k ö y M eydanı
yıda İstanbullu için Türk Ortodoks Patrikhanesi şaşırtıcı bir
Yapıları:
Sakızcılar Sokağı'ndan Kemeraltı Caddesi'ne çıktığımız yerin kar
olgudur. Türk Ortodoks Patrikhanesi, Papa I. Eftim adıyla kendini pat
şısında yer alan Özel Karaköy Rum Lisesi sütunlu girişi ile dikkati
rik ve Fener Patrikhanesini yetkisiz ilan eden Pavli Eftim Erenerol
çeker. Kemeraltı Caddesi'nin bu en önemli yapısı, kulesi ile ünlü
tarafından
bugünkü St. Benoit Lisesi'dir. 15. yüzyılda inşa edilen kiliseden gü
kuruldu.
Bugün
altın
kaplamalı
süslemeleriyle
İstanbul'un en zengin kilisesi durumundaki Panayia Meryem
nümüze
Kilisesi1nde temsil edilen patrikhanenin İstanbul Episkoposluğu
Benediktenlerin ve Cizvitlerin denetiminde kalan kilise son olarak
yalnızca
21.09.1992 tarihini taşıyor. Kilisedeki en önemli eser 16. yüzyılda
Lazaristlerce yönetilmektedir. receğimiz
Ali Paşa Sokağı'nda 3 numaralı binanın cephesinde hâlâ du rabilen İbrani Yıldızı, Galata'daki Musevi varlığının son kalıntısı gibi. Sü ry a n i ve E rm e n i K iliseleri: Türk Ortodoks Patrikhane-
özellikli
kulesi
tuğlalı
büyük
yapı
1834'te
inşa
Kemeraltı Caddesi'nin sonunda Karaköy'e doğru yürürken 34-2
Balıklı H an da bir başka ilginç yapıdır.
numarada
göreceğimiz
içi
yazıtlı
Vaftizci Yahya (Yohannes Pródromos) Kilisesi yer alır. Sakız'dan
Karaköy Meydanı çevresinde genelde
gelen Rumiar tarafından geçen yüzyılda inşa
yüzyılımızın başında inşa edilen çok güzel
edilen kilisede bugün, dinsel ezgiler, ede
eserler var. Bunlardan Karaköy Palas, Güzel
biyat, çeviri konularında dünya çapında kat
Sanatlar Akademisi (Sanayi-i Nefise Mektebi)
kıları olan Süryaniler, Arapça, Süryanice ve
hocalanndan, Sen Antuan Kilisesi mimarı,
Türkçe ayin yapmaktadırlar.
Gulio
Mongeri'nin
yapıtı.
Cephe
süs
lemelerine önem veren Mongeri, Karaköy
du
Palas'ın ön yüzünde Bizans süslemelerine
rumdaki Sakızcılar Sokağı'nda, 9 numarada
ağırlık verir. Eski hanların en büyüklerinden
Getronagan Ermeni Lisesi,
olan Ö m er Abed Han, 25 yıl Güzel Sanatlar
Sokağa
paralel
3 numarada
Katolik
Ermeni, 12 Katolik Ermeni, 3 Evangelist Protestan Ermeni kilisesi
Güneydoğu Anadolu'dan göç eden Süryanilerce kullanılan Aziz
Vekilharç
edilen,
ve 13 Ermeni mezarlığı bulunmaktadır.
kaklardan birinin adı Vekilharç Sokak'tır. 15 numarada bugün
arasında
Sırasıyla
Ermenilere ait, Surp Pirgıç Kllisesi'dir. İstanbul'da 33 Gregoryen
si'nin önünden yürüyüp Necati Bey Caddesi'ni geçtiğimizde ara so
Necati Bey ile Kemeraltı Caddeleri
kalmış.
Kemeraltı Caddesi’nden Karaköy'e doğru ilerlerken sağda gö
Kırım'dan getirildiği söylenen gümüş kaplama içindeki Siyah Meryem İkonasıdır. 1992 sonunda restore edildi.
ortaçağ
e
Akademisi'nde hocalık yapan Levanten Alexandre Vallury'nin ese
Evren Caddesi) çıkarız. Yukarıda tam karşımıza beyaz, fildişi ren
ri.
giyle Osmanlı Bankası Binasının arka cephesi gelir. Unkapanı’na
Ziraat
Bankası
K araköy
Şubesi Viyana
Bankası
için
Avusturyalılarca yapılmış. Denize bakan ikinci kat terasında sa
doğru
yürüdüğümüzde
solda
nayii ve ticareti temsil eden iki heykel bulunuyor. M inerva Han,
Neredeyse bir kare plan içinde 3 sırada 9 kubbeden oluşan be
Karaköy Meydanı çevresindeki heykelli binalara bir başka ör
desteni 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmed yaptırdı.
Galata
Bedesteni
yer
alır.
Bedestenin yanındaki sokaklardan Haliç kıyısına çıkabiliriz.
nektir. N ordstern H an geç gotikten Rönesans’a geçiş yapan bir
Buradan eski İstanbul'un yedi tepesinden altısı çok iyi gö
mimari özelliğe sahip 1889 tarihli bir yapı. Yeraltı Camii: Gümrükler Başmüdürlüğü’nden Kemankeş
rünmektedir
(Ayasofya
Müzesi,
Caddesinin sonuna doğru yürürsek karşımıza Gümrük Sokak kö
Nuruosmaniy^, Süleymaniye, Fatih,
şesinde, eski St. Claire Kilisesinin yerine 17. yüzyılda yapılan
Yavuz Selim camilerinin ve Kariye
Kem ankeş Mustafa Paşa Camii gelir. Camiin dış duvarları ve
Müzesi'nin
çeşmeli girişi dışında ilginç bir yanı yoktur.
Buradan Azapkapı Camii'ne doğru
Kemankeş Caddesi üzerinde yürürken sağda bugün pembe
yer
aldığı
tepeler).
yürüyebiliriz. Atatürk Köprüsü'nün Azap-
rengiyle dikkat çeken eski Karantina Binaslnın altında Y eraltı Camii bulunur. Yeraltı Camii hiç şüphe yok ki Galata'mn, hatta
kapı
İstanbul'un en şaşırtıcı yapısıdır. Cami aynı yerde bulunan
Azapkapı Camii 1577-78 yıllarında
ayağı
yakınında
yer
alan
Kurşunlu Mahzen’in ya da bir kulenin dönüştürülmesi ile 1757'de
Mimar Sinan tarafından Sokullu
gerçekleştirildi. Bazı tarihçiler bu kulenin Haliç ağzına gerili zin
Mehmet Paşa için yapılmış.
ciri (şu anda Harbiye'deki Askeri Müze'de bulunan zincirin bu
Azapkapı Camiinden Tersane Caddesine yürüdüğümüzde
günkü Sepetçiler Kasrı ile Karaköy arasında dubalar üzerinde yer
Azapkapı ya da Saliha Sultan Sebil ve Çeşm esini görürüz. 1.
aldığı
Mahmud'un annesi Saliha Valide Sultan için 1732-33'te yaptırılan
söylenir)
korumak
için
inşa
edilen
kule
olduğunu
rokoko stilli, 3 pencereli bir sebil ile 2 çeşmeden oluşan yapı, anıtsal
söylerler. Basık ve karanlık olan iç mekânda üstü tonoz örtülü 54 (9x6)
meydan çeşmelerinin Galata'da Tophane'den sonra ikinci örneği.
sütun vardır. Cami içindeki mezarların Arapların ilk İstanbul ku
A ra p C am ii: Azapkapı Çeşmesi karşısında küçük ha
şatması (674-78) sırasında şehit olan sehabeden Ebu Süfyan ve
mamın yanından girip yukarıya doğru yürüdüğümüzde sağda
Ebu Vehabi'ye ait olduğu belirtilir. Camiin bir kapısından girip di
karşımıza Y an ık K apı gelir. Yanık Kapı Galata surlarından ge
ğer kapısından çıkabilirsiniz.
riye kalan tek kapıdır ve üzerinde Cenova Kolonisine ilişkin ka
K a ra k ö y M ey d a n ı 'ndatı S a lih a Sultan Ç eşm esi'n e:
bartmalar taşır.
Karaköy Meydanı'ndan PTT binası ile Nordstern Binası arasından
Kapıdan içeri girip Yanıkkapı Sokak'ta bir süre yü
yürümeyi sürdürürsek çok hoş binalar arasından geçeriz. Yol so
rüdükten sonra sağa ve sola döndüğümüzde Galata Mahkemesi
nunda tam karşımıza gelen han 1550 yılında Mimar Sinan'ın
Sokak'ta Galata'mn bir diğer ilginç binası olan A rap Camii'ne
Sadrazam Rüstem Paşa için yaptırdığı Rüstem Paşa Hanı ya da
ulaşırız. 16. yüzyılda Endülüs'ten kovulan ve Galata'ya yer
Kurşunlu Han'dır. Fetih öncesinde kullanılan Aziz Mikael (St.
leştirilen Berberiler tarafından kullanıldığı için böyle ad-
Michael) Kilisesi yerinde yapılan avlulu, iki katlı bu eşsiz han bu
landırıldığı
gün ne yazık ki kaderine terk edilmiş durumdadır.
rafından yapıldığı yazılmakta. Ancak muhtemelen 14. yüzyılda
Rüstem Paşa Hanı'nın yanındaki sokaktan ana caddeye (S.
O
sanılmaktadır.
Üzerinde
715'te
Mesleme
ta
Cenovalılar tarafından gotik stilde yaptırılan bir katolik kilisesi
e
idi. Restorasyon sırasında tabanı açıldığında
Bankası ilk olarak bu binada çalışmaya
ortaya
başlamış.
çıkan Latinlere
ait mezar taşları
Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor. Bugün mi
Galata Kulesi Sokak'tan yukarı doğru
nare olarak kullanılan kare planlı ve piramit
yürüdüğümüzde Sen P iyer (St. Peter) ve
çatılı çan kulesi benzeri yapı, Galata'nm en
Sen Pol (St. Paul) Kilisesi'ne ulaşırız. İlk
aykırı mimarlık örneklerindendir.
yapı 15. yüzyıldan kalma. Bugünkü yapı Perşembe
Aya Sofya'yı restore eden, Rus Elçiliği,
Pazarı Caddesi'ne doğru döndüğümüzde
Darülfünun mimarı Gaspare Fossati'ye ait.
18. yüzyıl yapısı çok hoş taş Türk evleri ile
Önce
karşılaşırız.
rafından
Arap
Camii'nden
Voyvoda
sonra
C a d d esi
ve
G a la ta
K u le s i
Ç ev resi
Fransızlar,
sonra
kullanılmış.
Maltalılar
Kilise
ta
arkasında
Galata Surları'na ait kuleler bulunmaktadır.
B in a la r ı: Perşembe Pazarı Caddesinden yürüyerek çıkacağımız
Galata Kulesi'nin hemen altında ise ilginç kulesiyle Beyoğlu
Voyvoda Caddesi, bizlere başka bir güzel binalar resmigeçidini su
H astanesi yer alır. Bina İngiliz’lerin 1860'da Kuledibinde bir kon
nar. Bankalar Caddesi olarak da bilinen bu cadde üzerindeki bi
solosluk binası yaptırmalarından sonra 1904'te İngiliz Bahriye
nalar 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başı mimarisinin en güzel ör
Hastanesi olarak inşa edildi. Bahçede British Seamen Hospital'in
neklerini sergiler. En görkemli yapı olan O sm aniı Bankası /
başharfleri BSH ve 1904 tarihli bir çapa var. İskoç tarzı art nouveau
Merkez Bankası Binası, cephe süslemeleriyle ünlü Alexandre
biçimiyle İstanbul'un en aykırı yapılarından birini oluşturan bina
Vallury'nin yapıtıdır.
1924'te Kızılay'a, 1933'te Belediye'ye devredildi.
Voyvoda Caddesi üzerindeki
Galata Kulesi çevresi aynı zamanda sinagogları ile ünlüdür.
Osmaniı
Felek Sokaktaki Tofre Begadim Aşkenaz Sinagogu bugün artık
Sarayı'na mali danışmanlık yapan,
hizmete açık değildir. Yüksek Kaldırım Caddesi'ndeki ünlü mimar
ilginç
merdivenler
li
Gabriel Tedeschi'nin 1900 yılında yaptığı Yüksek Kaldırım
derlerinden, kont unvanına sa
Aşkenaz Sinagogu Galata siluetine katkıda bulunan büyük kub
hip banker A vram K am on d o
besi ve görkemli dış cephesi ile ilginçtir. Voyvoda Caddesi'nin so
(1785-1873) tarafından yaptırıldı.
nundan yukarıya doğru devam eden Şair Ziya Paşa Caddesindeki
Kamondo Hasköy'deki görkemli
İtalyan
bir anıt mezarda gömülü.
Topluluğunun şu anda en çok kullandığı Neve Şalom (Barış
Musevi
cemaatinin
önemli
Merdivenleri yukarı çıktığımızda ulaşacağımız Kart Çınar Sokak'ta Avusturya Lisesi yer alır. Bu sokağın Galata Kulesi Sokak ile birleştiği yerde Cenovalıların Galata Yönetimi Binası, Podestat
Sinagogu
106
yıldır
faal
durumdadır.
Musevi
Vahası) Sinagogu Şişhane'den Galata Kulesi'ne giden Büyük Hendek Caddesi üzerindedir. Kuledibi’nde Laleli Çeşme Sokaktaki art nouveau mimarı Raimondo d'Aranco'nun yapıtı Laleli Çeşme, Otçu Sokak 9 nu
bulunur. Eski Banka Sokaktaki Sen Piyer Hanı 1771'de İstanbul'da
maradaki Çinili Han, Küçük Hendek Sokak 38 numaradaki
bi
yaşayan Fransız Kolonisi üyelerince yaptırıldı. Fransız Devrimi
nanın bahçesi ve Serdar-ı Ekrem Sokaktaki binalar, özellikle 56
şairlerinden André Chenier 1771'de yanan eski binada doğmuş.
numaradaki Doğan Apartmanı Galata Kulesi çevresinde görmemiz
Han duvarına bu nedenle adına bir plaket çakılmış. Diğer armalar
gereken yapılar arasında.
binayı yaptıran Kont St. Priest'e ve Bourbonlara ait. Osmaniı
©
Galata K u lesi: Gezimizi Galata Kulesi'nde bitirebiliriz.
1349'da Cenovalılarca Galata'yı çevreleyen surların başkulesi ola rak inşa edildi. Yapılışı hakkında çeşitli söylentiler var. Başlangıçta İsa Kulesi olarak adlandırılıyor. Osmanlılar döneminde zindan ve gözlemevi olarak kullanıldı. Yangın ve fırtınalardan sonra sık sık restore edildi. Son olarak 1964'de onarım gördü ve 1967'de ye niden kullanıma açıldı. Galata
Kulesi'nin
yanındaki
çeşme,
1732
tarihli
ve
Bereketzade Hacı Ali Ağa adıyla anılıyor. Aynı adı taşıyan camiin yıkılmasından sonra buraya taşınmış.
BEYOĞLU
Beyoğlu eski adıyla Pera'dır. Bizans döneminde ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk iki yüzyıllık süresinde bağları, bahçeleri, ko rularıyla ünlüdür. 18. yüzyıl başından sonra Galata yeni yer leşimlere yetmez olunca, su sorununun da çözümüne bağlı olarak yerleşim Galata tepelerine kaymaya başladı. Önce bugünkü TünelGalatasaray arası, sonra da Galatasaray-Taksim arası gelişti. Bu bölgeler de yetmez olunca yerleşim Tarlabaşı-Tepebaşı'na, giderek Dolapdere'ye doğru kaydı. Beyoğlu, başlangıçta yabancı bankerlerin, tüccarların, dip lomatların, Osmanlı yönetiminde görevli azınlıkların yerleştiği Hıristiyan ağırlıklı bir bölge oldu. Her yangından sonra çehresi değişti. 1870'deki son büyük yangın ertesinde geniş çapta ye nilendi. Her yangında kül olan ahşap binalar yerine kagir binalar yapıldı. Bu nedenle 1870 sonrasındaki binalar fazlasıyla geçen yüzyıl sonrası, bu yüzyıl başı Avrupa mimari stillerini izler. Neoklasik, neorönesans, art nouveau ve eklektisist yapılar bu ne denle ağırlıktadır. Bölgeye damgasını vuran mimarların büyük çoğunluğu Levanten ya da yabancıydı. Dünyanın neredeyse tüm uluslarından
BEYOĞLU
insanlar burada çok kozmopolit bir dünya yarattılar. Kiliselerini, hastanelerini, dernek binalarını, okullarını inşa ettiler, kültür kuramlarını kurdular, İstanbul mozaiğinin bir parçasını oluşturdular. Beyoğlu'nu gezmek bir yerde bugün artık farklılaşan fiziksel çevre içinde sosyokültürel tarihi algılamak oluyor. Bugün farklı iş levlere sahip olan binalarda tarihi yeniden yaşamak anlamına geliyor. İstiklal Caddesi ve yakın sokaklarda gezerken özellikle alt katlar vitrinler ne deniyle çok farklılaştığından eşsiz sivil mi mari örneklerini algılayabilmek için sürekli baş yukarıda dolaşmak gerekiyor. Beyoğlu gezimize Taksim Alanı'ndan başlayabiliriz. Taksim Alanı'nm batı ucunda 1928'de dikilen
İtalyan
heykeltraşı
Canonica'nın
Cum huriyet Anıtı yer alır. Alanın doğu ucunda 1969'da bitirilen
girerken soldaki cadde Sıraselviler Caddesi'dir. Cadde üzerinde
ancak hemen geçirdiği yangından sonra 1975'te yeniden açılan
bulunan ve Taksim Alanı’ndan görülen
kubbeli bina
Rum
çağdaş mimarlık örneklerinden Atatürk Kültür Merkezi (AKM) bu
Ortodoks Aya Triada (Kutsal Üçleme) Küisesi'dir. Giriş kapıları
lunur. Alüminyum güneş kesiciler bu binanın ön yüzüne ilginç bir hareketlilik kazandırır.
Meşelik Sokak'ta olan bu görkemli kilise 1880 yılında mimar
Büyük kent alanlarından yoksun olan İstanbul'un bu en önemli alanına ferahlık sağlayan Taksim Parkı (Taksim Gezisi) 1940'h yıllarda yıktırılan Taksim Kışlası'nın arsasına kuruludur. Askerlerin çalıştığı Talimhane bölgesine ise kentin ilk planlı bi naları yapılmıştır.
Kampanaki tarafından yapılmış. Bu yapı, daha önce kubbeli bina yapmalarına
izin
verilmeyen
Hıristiyanların,
1839
Tanzimat
Fermanı ile azınlıklara sağlanan haklar çerçevesinde muhtemelen ilk kubbeye sahip oldukları binadır. Sıraselviler Caddesi üzerinde çok sayıda güzel bina bulunur. 53 numaradaki Anadolu Kulübü binası, 55 numaradaki eskiden
Alana daha uzak bir köşede Mecidiye Kışlası (1848-1853,
Yunan asıllı Müzürüs Paşa'nın konağı olan ve Paris St. Germain ev
bugünkü Taşkışla) yer alır. Bugün Sheraton Oteli'nin bulunduğu
leri havasını taşıyan Rom anya Başkonsolosluğu, 70 numaradaki
yerde bir zamanlar eğlence merkezi olan Taksim Bahçesi varmış.
yine mimar Kampanaki eseri Belçika Konsolosluğu ve 48 nu
İnönü
maradaki büyük bina ilginç örneklerdir.
Caddesi'nden Dolmabahçe'ye
doğru yürüdüğümüzde
Askeri H astane (1849) ve Gümüşsüyü K ışlası’na (1861, bu
Sıraselviler Caddesi'nden sağa, Meşelik Sokak'a gireriz. Bu
günkü İTÜ binaları) ulaşırız. İnönü Caddesi'nde 26 numaradaki
sokakta görkemli binası I aksim Alanı'ndan fark edilen Zapyon
Gümüşsüyü
Palas
kalın,
etli süslemeleri,
kadın başı
ka
bartmaları ve gösterişli duruşuyla caddenin en önemli sivil mi
Rum Kız Lisesi, içinde Surp Harutyun Kilisesi de bulunan 1894 tarihli Eseyan Erm eni Kız Lisesi yer alır.
mari örneğidir. Onun yanında saçaklı egzotik yorumlu art
Meşelik Sokak'tan istiklal Caddesi'ne girdiğimizde sağda kar
nouveau stilli Ja p o n Başkonsolosluğu binası, 16-18 numarada
şımıza Fransız Başkonsolosluğu çıkar. Binanın bulunduğu yer
da Alman Başkonsolosluğu yer alır.
de 1719'da Vebalılar Hastanesi kurulmuş. Daha sonra bu bina yı
Eski bir mezarlığın kaldırılması ile oluşan Ayaspaşa böl gesinin en görkemli binası olan Alman
Başkonsolosluğu
1877'de mimar Goebels tarafından yapılmış. Sütunlu girişi ile dik kati çekiyor. Ne yazık ki, özel izinler dışında elçilik binalarının içi ni gezmek olası değil. Beyoğlu'nun ana eksenini oluşturan istiklal Caddesi'nin
kılmış, yerine mimarlar Bourmence ve Olivier Carre tarafından bugünkü
bina yapılmış.
Bina
İstanbul'daki büyükelçiliklerin
Ankara'ya taşınmasından sonra 1926 yılından bu yana Fransız Başkonsolosluğu işlevini sürdürüyor. Fransız Kültür Merkezi ve Fransız-Türk Ticaret Odası da çok güzel bir iç avluya sahip bu bi nada yer alır.
hemen girişinde türbe benzeri bir bina yer
istiklal Caddesi 27 numarada Arapça ve Latince yazıtıyla
alır. Bu, alana adını veren, su "taksim"inin
Taxım Palace bulunur. Zambak Sokak köşesinde giydirilmiş me tal kapağı ile Aksanat Kültür Merkezi vardır.
yapıldığı 1732 tarihli T ak sim Maksemi'dir. Su depolanmasını sağlayan 90 metre uzun
Soldan Küçük Parmakkapı Sokak'a girelim. Köşedeki (No:4)
luğundaki su haznesinin duvarı meydana
yeni restore edilen Topbaş Işhanı bir dönemin ilginç binalarından.
bakar.
Maksem
binası
bugün
Turizm
Bu sokakta 23-29 numaralarda hâlâ kendisini gösteren güzel bi
Bölge Müdürlüğü irtibat Bürosu olarak
nalar var. Ancak sokağın en ilginç yapısı Afrika Han. Bu han
kullanılmakta.
Küçük ve Büyük Parmakkapı Sokakları arasında kalıyor. Her iki
Taksim Alanı'ndan istiklal Caddesi'ne
sokağa açılan kapıları var. Büyük Parmakkapı Sokak'tan arkaya
doğru yürüdüğümüzde Tel Sokak üzerinde
(No:37)
koyu
pembe
rengi ve son derece ilginç pen cereleri
ile
Beyoğlu
Emek Pasajı karşısındaki Hava Sokak adını eskiden burada konağı bulunan Halepli zengin Hava ailesinden almış. Bir za manlar tarla olan bu yerde Hava ailesi marul yetiştirirmiş.
Ticaret
201 numarada Anadolu Pasajı, onun yanında da Atlas
Lisesi bulunur. Tel Sokak'ı izleyip
Sineması yer alır. 221 numaradaki bina (Akbank binası) ile 251-253
Ahududu Sokak yoluyla yeniden
numaralardaki adam başlı, ferforje balkon demirleri ile dikkat çe
İstiklal
ken bina (Örs İş Merkezi) Beyoğlu'nun hoş yapılarından.
Caddesi'ne
dönebiliriz.
Galatasaray Lisesi yanındaki Turnacıbaşı Sokak'ta (No:27) ka
Taksim Alanı'na doğru biraz geriye döndüğümüzde 125 numarada caddenin modern yapılarından Vakko binasını görürüz. İmam
natlı
Adnan
Lisesi ve sokağın dönemecinde 1581'de II. Bayezid tarafından ku
Sokak
köşesindeki
bina
üzerinde
ise
mimarın
adı
kabartmaları ve sütunlu girişi ile Zoğrafyan Rum Erkek
rulan Galatasaray H am am ı bulunur.
(CARACASH) hâlâ okunabilmektedir.
140 numaradaki Halep Çarşısı (Çite
88 numarada neoklasik tarzlı Rumeli Çarşısı (Cité de Roumeli) bulunur. Abdülhamid'in mabeyincisi Ragıp Paşa İstiklal
d'Alep) insan başlarıyla süslü. 1885 tarihli bu
Caddesi'nde sahip olduğu üç hana imparatorluğun yayıldığı üç
binada bugün Beyoğlu Sineması yer alıyor. 164-166
coğrafi öğenin adını verir: gördüğümüz Afrika Han, Rumeli Han ve
numaralardaki
1896 tarihli
Tokatlıyan H an bir döneme damgasını
daha ileride göreceğimiz Anadolu Han. Rumeli Han'a bitişik olan İstiklal Caddesi'nin tek Müslüman
vuran binalardan. Otel ve restoran olarak
yapısı Ağa Camii'dir. 16. yüzyılda Galatasaray Ağası Hüseyin Ağa
yıllarca hizmet veren Tokatlıyan Han bu
tarafından yaptırılan bu cami 1936'da yeniden inşa edildiğinden
gün kişiliksiz bir işhanına dönüştürülmüş
özgün bir yapı değildir.
durumda. 172 numarada meyhaneleri ile ünlü Çi
Ağa Camii'nin yanındaki Sakız Ağacı Sokak'ta 17-19 nu Hacı Abdullah
çek Pasajı yer alır. Bir dönem Abdülmecid
Lokantası bulunur. 31 numarada ise bugün cephesi restore edilen
ve Abdülaziz'in, tiyatro seyretmek üzere
Surp Asdvadzadzin Katolik Erm eni Kilisesi yer alır.
yerlere serili halılar üzerinde geldiği ancak daha sonra yanan ün
maralarda
baş
kabartmalarıyla
süslü
binada
Bugün kapalı olan ve bir zamanlar çok sayıda ünlü kişinin
lü Naum Tiyatrosu yerine 1876'da yapılan Çiçek Pasajı (Çite d'Pe-
konser verdiği Saray Sineması'nın bulunduğu yerdeki bina bir za
ra/Hristaki Pasajı) karyatid sütun halinde iki kız heykeli, saati ve
manlar Osmanlı Bankası Müdürü Deraux'a aitmiş.
süslemeleri ile Beyoğlu'nun simgesi durumundadır. Ne yazık ki,
İstiklal Caddesi 120-126 numaralar arasında Em ek Han yer alır. Neorönesans tarzındaki bina insan, aslan başları, bitkisel mo
son yangından sonra restore edilirken günün koşullarına uyarcasına "tek tip" meyhane dizisine dönüştürüldü.
tiflerle ve sütunçelerle süslüdür. Bu binada bir zamanların ünlü ku
Çiçek pasajı yanındaki sokağın eskiden Tiyatro Sokağı, bu
lübü Serkl Doryan (Cercle d'Orient) varmış. Binanın alt katındaki
gün Sahne Sokak olarak adlandırılması rastlantı değildir. Bu so
İnci Pastanesinde Luka Zigoridis ünlü profiterolünü sunmaya de
kak Galatasaray Balık Pazarı'nı barındırır ve 24 numarada Üç
vam ediyor. Binanın arkasında, girişi Yeşilçam Sokak'ta olan
H oron G regoryen E rm en i K ilisesi (Surp Yerrortutyun) yer
Em ek Sinem ası bir zamanların ünlü paten merkeziymiş.
alır.
Solda 179 numarada karyatidli girişi ile dikkat çeken Alkazar Sineması bulunur.
Bu sokaktan sağa döndüğümüzde yeniden düzenlenen mey haneler sokağı Nevizade Sokak'a gireriz. Balık Pazan'nm sonuna
kadar gitmeden sola döndüğümüzde Meşrutiyet Caddesi'ne çı karız. Bu caddenin başlangıcında İngiliz Başkonsolosluğu yer alır. 1844'te Londra Parlamento binası mimarı Sir Charles Barry ta rafından yapımına başlanan, 1871'de yenilenen İtalyan Rönesansl İngiliz Başkonsolosluğu önünden yeniden İstiklal Caddesi'ne doğru yürüyelim. Solda artık meyhaneleri ile ünlü Krepen Pasajı yoktur. Bir zamanların en parlak pasajlarından, ikinci katında hey keller bulunan Avrupa Pasajı (Aynalı Pasaj) ise yeniden restore
olan Katolik Sen A ntuan (St. Anthony of Padua) Kilisesi vardır. Fransiskenlerce ön rasında Pera'ya taşınmış. Bugünkü bina 1908'de bir zamanların ünlü Concordia yaz lık ve kışlık tiyatrolarının yerinde İtalyan neogotik tarzında mimar G. Mongieri ta rafından inşa edilmiş.
ediliyor. Meşrutiyet Caddesinden İstiklal Caddesi'ne çıktığımız yer Galatasaray Meydanı'dır. 186-188 numarada insan ve aslan başları ile süslü Beyoğlu Han ile G alatasaray Postanesi bu alana bakar. tarihli eski Theodor Sıvacıyan
Konağı
olan
postane,
Bölgeye adını veren G alatasaray Lisesi'nin kökleri 15. yüzyıla iner. Belli günlerde açılan gösterişli kapı ardındaki bi
lunur. Geometrik düzenlemeli taş balkon korkulukları, saçaklı revaklı yapısı, eklektisist tarzı ile bu bina son derece ilginçtir. valı sokak" olarak nitelendirilen Kallavi Sokak yer alır. Sen Antuan'dan sonra gelen Eski Çiçekçi (Linardi) Sokağı eskiden evlerin balkonlarındaki çiçekleriyle ünlüymüş. Bu so
naların büyük kısmı çağımızın başından kalmadır. Galatasaray Meydanı' ndan aşağıya doğru yürüdüğümüzde
kaktan sonra gelen ve köşesinde Ingiliz Kız Lisesi'nin bulunduğu
sonra
Nuru Ziya Sokak 19 numarada piyano yapımcısı Alexandre
H acopulo Pasajı gelir (Danışman
Commendiger'e ait evde 1847'de İstanbul'a konser vermek için ge
birkaç
güzel
binadan
Geçidi). Son derece hoş bir avluya
len F. Liszt kalmış. Bu olayın anısına bina üzerine bir plaket ça
sahip olan bu yapı içinde önemli
kılmış. Commendiger'in dükkânı ise eskiden 343 numaradaymış.
kültür kurumlan,
Aynı sokakta 25 numarada Büyük M asonlar Locası bulunuyor.
gazete,
dergi
idarehaneleri, matbaalar yer almış.
Daha aşağıda Boğaz ve Marmara manzaralı eski Fransız
Pasajdan sonra girebileceğ
Büyükelçiliği yer alır. Elçiliklerin ilki olarak 1535'te inşa edilen
imiz Emir Nevruz Sokak 24 nu
Fransız Evi, 1831 yangınından sonra yeniden düzenlenmiş. Mimar
marada Pera'da 1804 yılında özel
Laurecisque tarafından kapitülasyon mahkemesi ve kilise ile bir
izinle ilk kez inşa edilen bir Rum Ortodoks kilisesi olan, iko nalarıyla ünlü P an ayia M eryem K ilisesi bulunur. Kilisenin bahçesinden Meşrutiyet Caddesi'ne geçilebilir. Aynı sırada sağ dan girilen Olivia Han geçidi 17 numarada 1917 sonrasında Beyaz Ruslarca kurulan Rejans Lokantası vardır. Olivia ve Emir Sokakları
Sen Antuan karşısında 1922 yılında mimarlar Ekrem Hakkı Ayverdi ve Kiryadis tarafından yapılan Elham ra Sineması bu
Elhamra Sineması'ndan sonra bir zamanlar "Paris St. Germain ha
Beyoğlu'nun önemli sivil mimari örneklerindendir.
Nevruz
numarada Pera'nm en görkemli ibadet yeri
ce Galata'da kurulan kilise bir yangın son
stilindeki bu yapı görkemli bir bahçeye sahiptir.
1875
yapı olan Mtsır A partm anı yer alır. 325
arasındaki
bina
eskiden
Constantinople
Palace Oteli imiş. Solda 305-311 numaralarda gösterişli cephesi ile eklektik bir
likte yapılan yapılar topluluğu 1847'de tamamlanmış. Nuru Ziya Sokak'ı izleyerek aşağı inip sağa dönelim. Biraz ilerleyince Tomtom Kaptan Sokak'a geliriz. Buradan yeniden istiklal Caddesi'ne doğru tırmanalım. Bu sokak üzerinde solda İtalyan Lisesi ve İtalyan Başkonsolosluğu yer alır. Venedik Sarayı olarak da bilinen kon solosluk binasının ilk yapısı l695'te inşa edilmiş. Karşı köşede arma kabartmaları, Fransızca yasa, adalet ve güç sözlerinin yazılı olduğu bugün restore edilmekte olan Fransız Mahkemesi Binası bu-
®
lunur. Sokağın sonunda 37 numarada İspanyol Şapeli yer alır.
Fossati Kardeşlerce 1837'de yapılan bina mi
Buradan yol Postacılar Sokak adıyla devam eder.
mari olarak son derece ilgi çekicidir.
Nuru Ziya Sokağı'nın girişinden biraz daha ileride yer alan
Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu
Perukar Çıkmazı'nda, ki bir zamanlar yanındaki ünlü Karlman
yanında
Mağazası binası yerine Odakule yapılmıştır, Ermeni Katolik Kutsal
Caddesi1nin çağdaş binalarından Richmond
Üçleme, St. Trinite Kilisesi vardır. Bu sokağın hemen yanındaki
Oteli yer alır. 463 numarada bir dönemin ün
Deva Çıkmazı'nda ise İtalyanlar’ın 1863'de kurulan yardım derneği
lü pastacı şekerlemecisi Lebon'un dükkânı
Societa Operia'sı bulunur.
varmış. 465 numarada süslemeleri ile dikkat
yeni
restorasyonu
ile
istiklal
İstiklal Caddesi 393 numarada Beyoğlu'nun en hoş bi
çeken Hidivyal Palace ve 475 numarada art
nalarından H ollanda K onsolosluğu yer alır. Aya Sofya'nın res
nouveau ustası Raimondo d'Aronco'nun ka
torasyonunu gerçekleştiren Fossati Kardeşler tarafından 1855'de
lın, karmaşık bitkisel süslemeleriyle Botter
inşa edilen yapı ufak bir saray
A partm anı vardır. Bay Botter bir dönem,
yavrusu gibidir. Yapı içinde yer
sarayın terziliğini yapmış.
alan ancak giriş kapısı Postacılar Sokak
7
numarada
bulunan
H ollanda Şapeli güzel ön yüzü
390 numaradaki bina Narm anlı Han'dır. Bir dönem Çarlık Rusyası'mn elçiliğini barındıran binanın tutukevi pencereleri ar kadaki Sofyalı Sokak1a bakarmış.
ile dikkatleri çeker. Aynı sokakta
İstiklal Caddesi'nde son elçilik binası 497 numaradaki İsveç
bulunan Fransızlara ait St. Louis
Başkonsolosluğudur. 1871'de açılışı yapılan bina AvusturyalI mi
Kilisesi Pera'daki en eski kilise.
mar Pulgher'in eseri.
Postacılar Sokağı'ndan son
İsveç
Başkonsolosluğu
yanındaki Şahkulu
Sokak'a gir
raki köşede 425-435 numaralarda Meryem Ana heykelli Sainte-
diğimizde sağda eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi'ni, bugünkü
Marie D raperis Kilisesi (Santa Maria) yer alır. Önce Sirkeci'de
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezini görürüz. Bu sokakta 20
daha sonra Galata Mumhane Caddesi'nde kurulan bu kilise de ge
numarada değişik mimarisiyle Alman Lisesi yer alır. Aşağı doğru
çirdiği yangından sonra Pera'ya taşınmış. Üzerindeki yazıtta II.
yürüdüğümüzde tam karşımıza gelen ve üzerinde Carlo Amancich
Abdülhamid döneminde, 1904'te inşa edildiği yazılı. Mimar G.
(mimarı olsa gerek) adını taşıyan binanın
Semprini'nin eseri, içerde bir yangından mucize sonucunda yan
çok hoş bir girişi vardır. Hafif sola dön
madan kurtulduğu söylenen bir Meryem Ana ikonası bulunuyor.
düğümüzde Serdar-ı Ekrem Sokak 84-86 nu
Santa Maria Kilisesi karşısında ise 348 numarada 1908 tarihli
marada birdenbire karşımıza Beyoğlu'nun
Suriye Pasajı, biraz daha ileride 360 numarada Şark Aynalı Çar
en gösterişli binalarından Kırım Kilisesi çı
şı (Passage Oriental), 362 numarada ünlü eski Markiz Pastanesi
kar. Ingiliz Büyükelçisi Lord Stratford dö
yer alır. Şu anda geleceği hala meçhul Markiz' in kültürel-tarihsel
neminde Londra Adliye Sarayı Mimarı C. E.
art nouveau yapısı içindeki üç mevsimi anlatan fayans panolar bir
Street'e yaptırılan bina neogotik tarzı ve bü
dönemin simgesi durumundadır.
yük orgu ile herkesi büyüler.
istiklal Caddesi sol kolda 443 numarada Rusya Federasyonu
istiklal Caddesi ve çevresindeki Pera
Başkonsolosluğu vardır. Rus Çarlarının mimarı olarak İstanbul'a
gezimizi böylece tamamladıktan sonra, bir
gönderilen, sonra da Osmanlı Sarayı mimarlarından olan isviçreli
başka zaman Tünel çevresinden Tepebaşı-
0
Tarlabaşı gezimize başlayabiliriz. Aynı geziyi tersinden Taksim Alam'ndan da yapabiliriz.
Refik Saydam Caddesi üze rinde
191
numaradaki
Deniz
Tünel Meydanına damgasını vuran, İstanbul'un birçok ye
Palas, 171 numaradaki 1902 ta
rinden görülebilen M etro Han'dır. Bu han Galata'da işyeri olup
rihli Roditi Han, 133 numaradaki
her gün Beyoğlu'na tırmanan ya da at sırtında inip çıkan insanlar
çini süslemek Müselles Han da
için Yüksek Kaldırım Caddesi'ni düzenleyen Fransız mimar E.
ilginç binalardır.
Gavand'm eseridir. 14 Ocak 1875 tarihinde işletmeye açılan Tünel'i barındıran Metro Han yanındaki Seferoğlu Apartmanı da ilginç binalardandır.
Müselles
Han'dan
önceki
merdivenli sokaktan Meşrutiyet Caddesi'ne çıkabiliriz. Solda bir birine bitişik üç bina vardır. İstanbul Sanayi Odası, Terzilik
Metro Han'ın yanındaki Galip Dede Caddesi 13 numarada
Meslek Lisesi ve Beyoğlu Öğretmenevi. Bir zamanlar Tubini ve
Galata M evlevihanesi (eski adıyla Kulekapısı Mevlevihanesi) yer
Nomico ailelerini barındıran bu yapılar daha sonra otel olarak kul
alır. Bugün Divan Edebiyatı Müzesi olarak gezilen ve kökleri 15.
lanılmış (Kohut, Novotni, Kroker otelleri).
yüzyıla inen, barok-rokoko tarzlı türbeleri, kütüphanesi ve bahçesi
Terzilik okulu karşısında yer alan ve 1894 yılında mimar A.
ile ünlü yapı uzun yıllar Hıristiyan Pera'da bir tasavvuf adacığı ola
Vallury tarafından yapılan
rak kendini korumuş, çok sayıda Batılının Mevlevi olmasını
edilmekte.
sağlamış.
Union
Français
bugün
restore
108 numarada A m erikan Başkonsolosluğu yer alır. Bu bi
Aynı caddede 48-50 numaralardaki 1906 tarihli binadan son
na Cenovalı armatör Ignazio Leoni'ye yaptırılmış. 1882'de ta
ra en önemli yapı 85 numaradaki Alm an Kültür Merkezi'dir
mamlanan, söveleri Piemonte'den, mermerleri Carrara'dan ge
(Teutonia).
tirilen bina Palazzo Corpi olarak bilinirmiş. Daha sonra ABD
Metro Han'ın karşısında Tünel Pasajı, onun da altında Haliç'e
tarafından satın alınmış.
doğru Beyoğlu Kaymakamlığı olan 6. Daire Belediye Müdürlüğü
Meşrutiyet Caddesi 98-100 numarada ünlü Pera Palas Oteli
binası bulunur. Mimar Barborini'nin esen olan neoklasik tarzdaki
yer alır. 1892'de Orient Express yolcuları için her türlü konfor dik
yapı Beyoğlu'nun bir diğer görkemli binasıdır.
kate alınarak inşa edilen barok süslemeleri de içeren neorönesans
Belediye Sarayı'nın yanındaki Nergis Sokak 4 numarada bir yüzü Meşrutiyet Caddesi'ne bakan ilginç mimarisi ile Hotel Galata
stildeki otel ağırladığı tanınmış kişilerle ve bir dönemin balolarıyla ünlü.
(eski Decugis Konağı) yer alır. Tünel Geçidi'nden sonra do
Caddenin sağında 141 numarada yer alan neorönesans
laşabileceğimiz Ensiz, Jurnal, General Yazgan, Müeyyet, Aşmalı
tarzlı bina İtalyan K ültür M erkezi'dir (Casa d’Italia) ve bugün
Mescit sokaklarında artık restore edilmeyi bekleyen çok güzel bi
hâlâ birçok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
nalar vardır. Bu binalarda bir zamanların ünlü diplomatları, sa natçıları oturmuş.
157-159 numaralarda yer alan (bugünkü Beyoğlu SSK bi nası) bir dönemin Morali Pasajı'dır. Ama artık pasaj olmaktan çı
Bu sokaklardaki gezintiden sonra yeniden Tünel'e dönüp
karılmış. 145-147 numaralardaki aslan başlarıyla süslenmiş bi
Şişhane'ye doğru yürüyelim. Solda Cumhuriyet dönemi bi
nadan sonra 141 numarada yer alan (bugünkü Esbank binası)
nalarından Maliye D airesi yer alır. Şişhane Meydanı'na hâkim ya pı (bugünkü Sarkuysan Hanı) ünlü Frej Apartm anıdır. 1906'da
mimar Manoussos'un yaptığı zengin cephe süslemeli yapı eski Am iral B ristol Oteli.
Lübnanlı Frej Ailesi için mimar Kryiadis tarafından inşa edilen yapı,
Meşrutiyet Caddesinde 117 numaradaki Büyük Londra Oteli
çift heykel grupçukları, gösterişli süslemeleri ile dikkat çeker.
eskiden Kallavi Sokak'a adını veren Glavani ailesinin konağı imiş.
Bugün hâlâ karyatidli ön cephe süslemeleriyle tarihe
meydan
okur gibidir. TÜYAP Sergi Salonu'na bitişik restore edilmiş pembe yapı bugün TÜSİAD binası.
Bulvan'na doğru yürüyelim. Soldaki Eskiçeşme Sokak 12 numarada eskiden Erm eni Katolik Kız Öğretm en Okulu varmış. Yeniden Tarlabaşı Bulvan'na çıkıp karşıdaki Süslü Saksı
Tepebaşı gerçekte bir dönem ünlü bir tiyatro semti. 1890'da
Sokak'a girdiğimizde 10-A numarada ilginç dış süslemeye sahip bir
kurulan D ram Tiyatrosu 1970 ve 1971 yangınlarıyla yok olmuş.
bina görürüz. Yürümeyi sürdürdüğümüzde Mis Sokak ile Kurabiye
1905'de amfiteatr olarak biçimlenen Tepebaşı Kom edi Tiyatrosu
Sokak'ın kesiştiği yerdeki bina (bugünkü FEM Dershanesi) bir za
ise 1956'da ortadan kaldırılmış. Şimdi bu binaların yerinde tarihi
manlar otomobil karoseri yapan ya da ithal eden Arabacı Martin'in
mimari çevreye son derece aykırı bir yapı yer alıyor.
Konağı imiş. Kurabiye Sokak üzerinde sağdaki ahşap M arm ara
TÜSİAD binasının yanından Tarlabaşı Caddesi'ne inerek
Han, tarihten geriye kalan en büyük ahşap binalardan.
İngiliz Başkonsolosluğu bahçesini arkadan dolaşabiliriz. Köşede
Bu sokak boyunca yürümeyi sürdürdüğümüzde Ana Çeşmesi
Adnan Menderes'in 1957-58 yıkımından (ki özellikle Karaköy'de
Sokak 2 numarada Erm eni Katolik Surp Ohan Vaskeperan
çok sayıda tarihi bina bu yıkımla yok edilmiştir) sonra Bedrettin
Kilisesi'ni görürüz.
Dalan'ın 1986-88 Tepebaşı tarihi binalarını yok etme kampanyası
Güncel fiziksel çerçevede tarihi algılamaya çalıştığımız bu ge
sırasında yıkamadığı K am er Hatun Camii bulunur. 16. yüzyılda
zimizi günümüzün nostaljik öğesi tramvayın raylarını izleyerek
yapılan cami
Taksim Alam'nda bitirebiliriz.
1912'de ünlü mimarlardan
Kemalettin Bey1e restore ettirilmiş. Kamer Aynalı
Hatun
Çeşme
Camii'nin
Caddesi
karşısında,
Emin
Sokak'ta
Alman Protestan Kilisesi bulunur. Tarlabaşı Bulvarı'ndan Taksim'e doğru yürürken soldan Kalyoncu Kulluk Sokak1a girelim. Bu sokağın Kamer Bostancı Sokak ile
kesiştiği
köşede
1861
tarihli
Aya
K onstantin Kilisesi yer alır. 186l'de yap tırılan ve 1897'de yenilenen kilise neoklasik, neobizantin bir stile sahip. Bu köşeden Taksim'e doğru yürüyüp sola döndüğümüzde Badem Sokak'a ulaşıyoruz. Bu sokakta bulunan Polonya ve Avrupa halklarının kurtuluşu uğruna mücadele vermiş PolonyalI şair Adam Mickiewicz'in 1855'te öldüğü bina bugün müze du rumuna getirilmiştir. Badem
Sokak'tan Taksim'e
doğru yürüyüp
sağa
dön
düğümüzde ulaşacağımız Karakurum Sokak 20-22 numaralarda Kadim Süryani Kilisesi yer alır. 19. yüzyılda yapılan kilise 30 yıl önce restore edilmiş. Karakurum Sokak'tan Sakız Ağacı Caddesi'ne çıkarak Tarlabaşı 0
Fotoğraflar B ü n y a d Dinç
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi