Sayfa - 15
FETHIYE
Başkan'dan taraftara kart çağrısı 11'de
Ne mutlu Türk'üm diyene
www.fethiyehaber.com 21 Temmuz 2010 Çarşamba
Fitre Zekat Zarfları Hazırlanmaya Başlandı
5'de
FTSO' dan Hızlı Okuma Teknikleri Eğitimi Başlıyor
5'de
2010 yılının fitresi 7 TL
3'de
Kıbrıs harekatında Fethiye'den 4 şehit varmış
16'da
Günlük Bağımsız Siyasi Gazete
50 YIL
Kuruluş 1960
Yıl : 50
Sayı: 14534
40 Krş.
Başkan'ı sevindiren ziyaret
Ücret ödemeyen çöpünü bırakamayacak
Sayfa - 4
GAZETENİZ BUNDAN BÖYLE 16 SAYFA
Fethiye Belediyesi'nin yetkisinde bulunan çöp deponite tesisi için atık depolama ücreti ödemeyenlerin çöpü tesislere kabul edilmeyecek. Fethiye Çırpı Mevkiinde yer alan çöp deponite tesislerine çöp bırakan köy ve beldelerden ücret ödemeyenler çöplerini bu alana bırakamayacak. Sayfa - 11
Sayfa - 12
Kurslara yoğun ilgi var
www.fethiyehaber.com
Okul Müdürleri Rotasyona Tabii
Sayfa - 5
Ahmet Ümit Fethiye'de Arıkan, “Beldenin Ekonomisine Büyük Katkı Sağlıyorlar”
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 5 yılı aşkın süredir aynı okulda müdürlük yapan müdürlerin rotasyona tabi tutulması için tercih süresi başladı. Öte yandan yeni atama yapılacak okullarda görev alacak müdürlerin asaleten bu göreve atanacakları belirtildi. Sayfa - 6
KIRMIZI ÇİZGİLER SİLİNEBİLİR DEĞİL!
Kemer beldesine yerleşen yaklaşık 150 civarındaki yabancıların beldenin ekonomisine büyük katkı sağladığı belirtildi. Fethiye 8 bin nüfuslu beldesi Kemer halkı Sayfa -4 yabancılarıyla iç içe yaşıyor. Sayfa - 4 BÜLENT ECEVİT'İN KIBRIS GERÇEĞİ BAŞLIĞI İLE SÖYLEDİĞİ SÖZLER
Banu AVAR
sayfa 3
Kılıçdaroğlu Seki er meydanında olacak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Temmuz – 1 Ağustos tarihleri arasındaki yapılacak olan Seki Güreşlerine katılmak için Fethiye'ye gelecek. Daha önce Seki Beldesi seçimlerinde gelerek şimdiki Başkan Veli Yıldız'a destek veren Kılıçdaroğlu, şimdi de güreşler için seki beldesine geliyor.
MEN DAKKA DUKKA (EDEN BULUR) Kamil ÇOBAN
sayfa 2
sayfa 11
Sayfa - 16
SANAT VE SANATÇI ÜZERİNE Çetin Bilgin sayfa 9
21 Temmuz 2010 Çarşamba
HABER
SANTRAL KENDİNİ YENİLİYOR
BÜLENT ECEVİT'İN KIBRIS GERÇEĞİ BAŞLIĞI İLE SÖYLEDİĞİ SÖZLER (1)
Yatağan'da faaliyet gösteren 3 x 210 MW kurulu gücü ile 630 MW elektrik üreten, kazanlarında günde toplam 18 bin ton kömür yakan Termik Santralı'nın bacaları, uçak ve helikopterlerin uzaktan görebileceği şekilde boyanıyor. Termik Santral'ın iki bacasının boyama işinin tamlandığını belirten YEAŞ Genel Müdürü Nuri Şerifoğlu; “Termik Santral içerisinde ve sosyal tesislerimizde bugüne kadar birçok yenilik yaptık. Mekânlarımızın fizikî görünümü çok güzel bir hale geldi. Şu anda Termik Santral'ın bacaları, uçak ve helikopterlerin uzaktan
görebileceği şekilde boyanmaktadır. 1. ve 2. ünitelerde boya çalışmaları tamamlandı. Geriye kalan 3. ünitede temizlik çalışmaları devam ediyor. Ay sonuna kadar 3. ünitenin boyama çalışmaları da tamamlanacak. Sadece boya değil bacaların baştan aşağı merdiven ve platformları da yenilendi. Önümüzdeki günlerde, kazan dairesinin üzerindeki kaplama saçlar, bacalardaki kül tutucu elektro filtreler de yenilenecek. Ayrıca su arıtma sistemlerinde gerek biyolojik, gerekse endüstriyel tesisler de önümüzdeki günlerde yenilenecek” dedi.
ayakkabı çanta & kemer
biDünya Kalitenin ve ucuzluğun tek adresi
Rahmetli Bülent Ecevit ismi Rauf Denktaş ismi ile beraber Kıbrıs ile özdeşleşmiş isim olup Kıbrıs konusuna hiçbir zaman duyarsız kalmamıştır. Her zaman Kıbrıs konusunda bir şeyler üretmiş ve Kıbrıslılara da anlayabilirlerse cesaret vermiştir. Bülent Ecevit DSP Genel Başkanı olarak 12 Ocak 2003 tarihinde İstanbul Abdi İpekçi Spor salonunda düzenlenen ULUSAL BİRLİK TOPLANTISINDA Kıbrıs'la ilgili çok önemli sözler söylemiştir. Bu sözleri DSP Genel Merkezi yayınları arasından bulup aynen aktarıyorum. 'Anavatandan yavru vatana selam olsun. Tüm ömrünü Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğü için ve Türkiye'nin esenliği için adamış olan büyük devlet adamı Sayın Rauf Denktaş'a selam olsun. Saygılar sunarım. Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğü için esenliği için can vermiş şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerim. Değerli arkadaşlarım, sayın konuklar; Kıbrıs sorununu çözme iddiasında bulunanların çoğu Kıbrıs'ın tarihsel gerçeklerini bilmiyorlar veya bilmezden geliyorlar. Onun için de bazı oyunlara, bazı tezgahlara düşenler eksik olmuyor. O nedenle ben bu konuşmamda bir ölçüde Kıbrıs'ın tarihsel gelişimine
değinmek istiyorum. Kıbrıs'la ilgili gerçeklerin başında şu geliyor: Kıbrıs Rum toplumu hiçbir zaman meşru devlet olamamıştır. Aslında Kıbrıs bir Rum vatanı değildir. Kıbrıs'ta Türkler, Rumlardan daha çok hak sahibidir. Bunun gerçeklerini, gereklerini anlatmaya çalışacağım. 1571'de Osmanlı yönetimi Kıbrıs'ta yer aldı. Daha önce Ada'da Venedikliler egemendiler. Osmanlı yönetimi Venediklilerin elindeki mülkü Rum Ortodoks Kilisesi'ne aktardı. Kiliseye geniş yetkiler verdi. Böylece Rum Kilisesine ve toplumuna güç geldi. Giderek bu güç Türkiye'den gelip yerleşen Türklere karşı kullanılacaktı. 1878'de Rusya karşısında zor durumda kalan Osmanlı, Kıbrıs'ın yönetimini geçici olarak İngiltere'ye verdi. Birinci Dünya Savaşı'nda da İngiltere, Kıbrıs'a el koydu. 1950'lerin sonlarında bağımsızlık hareketi başladı ve uluslararası anlaşmalara dayanan bir Türk-Rum Ortak Devleti kuruldu. Fakat Rumlar böyle bir ortak devlete razı olmadılar. Kıbrıs'ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler; anlaşmaları, uluslar arası anlaşmaları ve Anayasayı çiğneyerek ve soy kırımla Türklere saldırılarda
eroldolu48@hotmail.com bulunarak, Rumlar, 1963 yılında Ortak Devleti yıktılar. Zaten Rumların amacı Yunanistan'la birleşmekti. Anayasa Komitesi'nde Rumların baş temsilcisi olan Klerides, yani Kıbrıs Rum Yönetiminin bu günkü Cumhurbaşkanı Sayın Klerides, şunları söyledi. '' Biz Anayasaya temel olan anlaşmaları içimize sindiremeden imzaladık; amacımız, ilk fırsatta enosisti.'' Bu amaçla Kıbrıslı Rumlar, Türklere karşı insafsızca saldırılarda bulundular; soykırım uyguladılar. Onun için Türkiye Cumhuriyeti yardımlarına koştu. Fakat Amerika Birleşik Devletleri ve o zamanki Başkan Johnson buna fırsat vermedi. Rahmetli İsmet İnönü'ye bir mektup gönderdi ve bu mektupla Türkiye'ye karşı ağır tehditler yöneltildi; Türkiye'nin Kıbrıs'a bir çıkarma yapması karşısında Başkan Johnson çok ağır tedbirler alacağını söyledi; ve o yüzden maalesef soykırım devam etti. (DEVAMI VAR)
0534 222 92 75 Çarşı Cad. Eski İtfaiye Karşısı No:123 / N Fethiye - MUĞLA
SATILIK 21 Temmuz 2010 Çarşamba
Yıl : 50 Sayı : 14534 Fiyatı : 40 Krş. (KDV Dahil)
Tel - Fax :0252 612 00 95
Cumhuriyet Mah. Atatürk Cad. 501 Sok. No.:16 Kurucusu Hüseyin Özdemir Sahibi Kadir İlik
Yerel Süreli Yayın fethiyegazetesi@hotmail.com Reklam Resmi İlanlar st/cm ...........7.00 TL Mahkeme, İcra ve Satış İlanları...7.00 TL Zayi İlanları ....................15.00 TL Abonelik Yıllık........120 TL Üç Aylık..30 TL
TAŞYAKA AHAT MEVKİİNDE 793 M ARSA 2 0507 293 37 70
SATILIK Sahibinden Satılık Taksi Durağı 0541 360 86 52
VARÇİN TARIM
Altı Aylık...60 TL Aylık...........10 TL
Şehir dışı aboneliklerde 5 TL posta ücreti alınmaktadır. KDV oranları abonelerde %1 Reklamlarda % 18'dir
Yazı İşleri Müdürü Erkan İlik
Hesap Numaramız T.C. Ziraat Bankası Fethiye Şubesi 52217449-5001
Sayfa Editörü Tuncay Özkınay
IBAN Tr79 0001 0002 0352 2174 4950 01
Baskı Batı Akdeniz Ofset İnönü Bulvarı No.12 614 56 72
Gazete Satış Noktaları Taşyaka Market Taşyaka mah. Ölüdeniz yolu üzeri tel: 611 37 28 Priz market Çatalarık mah. Turgut Özal Bulvarı tel: 613 51 81 Erka Market Muharrem Yöntem Esenköy Tel: 635 76 21 Emin Market Çalıca Döner Kavşağı Tel: 646 8966 Bakkal Gazi Çarşı Cad. No:11 6212 79 79
Sizlerler Çalışmanın verdiği Dürüst Hizmet Anlayışı İçinde
Zirai İlaç Tohum Gübre Hazır Fide ZİRAİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ SUNAR
Murat VARÇİN Ziraat Mühendisi
Tel: 0252 646 87 79 GSM: 0537 272 70 02 - 0505 234 81 09 Karaçulha Kasabası (Kocatepe Mobilya Yanı) ÇALICA / FETHİYE
21 Temmuz 2010 Çarşamba
HABER
Banu AVAR yazıyor...
KIRMIZI ÇİZGİLER SİLİNEBİLİR DEĞİL! banuavar@superonline.com Rauf beyin deyişiyle Barış harekatını ' Batı hiç affetmedi!' 1974 Barış harekatını kendi çıkarları için değerlendirdi. Sonra Türkiye'yi ambargoyla iflas noktasına getirdi. 1990'larda ise açık saldırıya geçti. Annan planının propagandası için adaya 100 milyon dolar ve uluslar arası 'ekiplerini' gönderdi. 2004'de son perde sahnelendi. Altın vuruş referandumla geldi. Sonuç önceden belliydi.Karen Fogg 'Evet' çıkmazsa kabul etmeyiz' demişti. 15 yıllık CIA/ sivil toplum / medya çalışması ''Yes be annem!'le bitti. Kıbrıs, bir darbenin içinden geçti.. Güney Kıbrıs Rum Kesimi o günden sonra Avrupa Birliği üyesiydi! Ada, AB belgelerine, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak geçti. AB hukukuna göre çatışmalı bölgeler AB'ye alınamazdı, Türkiye'nin garantörlük hakları vardı AMA, AB, kendi hukukunu ihlal etti ve Rumlar adanın tek sahibi olarak tanındı!
KKTC Türkiye dışındaki ülkeler tarafından tanınmadı. Ambargolar altında inledi. İşsizlikle açlıkla yoksullukla terbiye edildi. Yurtdışına gitmek için Rum pasaportuna muhtaçtı, malını satmak için 'rum' olmalıydı, iş imkanı 'güneyde' vardı, çocuklarını 'daha iyi eğitim' diye 'güneye' yolladı.. Kıbrıs Türkleri üzerinde her türlü oyun oynandı. Sızma ve eritme politikası uzun yıllar boyunca uygulandı!
Batının söylemi hiç değişmedi… 'İşgalci' Türk askeri adadan çekilmeliydi. Türkiye Cumhuriyeti ' işgalci' olduğunu kabul etmeliydi. KKTC varlığına son vermeliydi! Bugünkü yönetimin kapalı kapılar ardında, Talat ile elele, bu dayatmalara 'he' dediği, artık telefon konuşmalarıyla da ispatlandı. İş, bunun Türk halkına nasıl anlatılacağıydı.
Orada çuvallandı.. Türk halkı Kıbrıs'da oynanan oyunla Avrupa Birliği'nin ne mal olduğunu anladı. Kıbrıs, Doğu Akdeniz'in incisi, batının dinleme merkezi, Amerikan'ın Ortadoğu'ya en yakın olduğu mevzi! Başına gelenler bu nedenleydi. Arkasından hançerleyenler, kendi milletinden olanlar değil, Türk görünümlülerdi! Kıbrıs'sız bir Türkiye, İskenderun'u olmayan bir Türkiye ile eşdeğerdi!
millet var orada. Ben onları tanıyorum! Türkiye'de nasıl 'Sevr'in bir 'barış' anlaşması olduğunu söyleme cüreti gösteren yazar çizerler varsa, pek az olmalarına rağmen sesleri pek bir fazla çıkıyorsa, orada da arada 'kaçaklar' var?! Burada nasıl yaşam damarlarını, kendi elleriyle kesmeye hevesli, beynini batıya kiraya vermiş olanlar varsa, Kıbrıs'ta da uzun yıllardır 'açık hava hapishanesinde' yaşamaktan delirenler var.
'Kıbrıslı' olmak.. Ben tanığım! Psikolojik harp sanatı tüm ustalıklarıyla oynandı. Tüm kavramlar alt üst edildi. Kıbrıslı diye bir millet zorla dayatıldı. Soros'un içerdeki 'ekipleri' 'kıbrıslı' oluverdi. Türk yoktu Kıbrıslı vardı…'Türkler Kıbrıslı sevmez, Kıbrıslılar Türklerden nefret ederdi!' Propaganda makinesinin çarkları arasında kaybolanlar oldu.. Ambargolu adaya dolarlar akıyordu.. Ama ne yaparlarsa yapsınlar! Bu adada bir millet var. Binlerce yıllık bir geleneği sürdürüyorlar. Kitapları yokoluyor, tarihleri bozuluyor, gelenekleriyle oynanıyor ama kuzeyde bir millet var. Binlerce yıl önce de oradaydılar. Şimdi de oradalar. Acıları ve umutlarıyla, muazzam hafızalarıyla, 'bereketçilerin' *gözlerindeki kıvılcımı çocuktan toruna aktaran, bir
Ama kim ne derse desin, Soroscular istedikleri kadar, Kıbrıslılık bilinci yeşertmek için aylar yıllar boyunca 'proje' üretsin, orada bir millet var.. Aynı dili konuştuğumuz, aynı dinden. Aynı gönülden ve aynı kültürden. Batının havarisi olmuş, beynine lavman yapılmış olanlar bile, bir Girne gecesinde, sesizce mehtaba bakıp, kıyıya çarpan dalgalara ihanet gözyaşları dökerler… Çünkü artık kimsesizdirler..Milletsizdirler. Bir anda yapayalnız, tüm anıları yok edilmiş buluverirler kendilerini… Öğretilmiştir, 'Ne Türk ne Rum! Kıbrıslıyız!' derler. İşte bu yalnızlık öldürücüdür. Tüm tarihinden soyunup, çırılçıplak kalmak kezzap tadındadır. Baf'dan gizlice Girne'ye gelirken dağların tepelerinde korkunun cisimleştiği anları
paylaştığı kişiler anlamsızlaşmıştır. 'projeler bunun için yapılmıştır! Bir gece vakti gürültü yerini sükunete bıraktığında, yürekleriyle baş başayken, derinlerinde kalan kırıntı onları ağlatır! Ben buna tanığım! Herkes hatırlasın Mustafa kemal'in sözlerini, sahiplerinin sesi olanları boşverin…Kıbrıs, Türkiye için yaşamsal olandır. Türkiye'nin etrafına örülmek istenen duvarları çatlatandır!. Bizim ayrılmaz parçamızın ' sırttaki kambur' olarak içimizden birilerinin beynine kayıt edilmesinin tarihi ne? Onu da sorgulayın.. Neden Gazze deyince sokaktayız da, Kıbrıs'da batının fırıldakları sessizce izleniyor.. Ama ben şahidim, bu millet Kıbrıs'ın ne demek olduğunu çok iyi biliyor, Bugünlerde o dehşet sabrıyla, düşmanla elele, kırmızı çizgileri silmeye yeltenenleri izliyor… Biliyor ki bu çizgiler, silinebilir değildir. Günü geldiğinde kan kırmızı, oldukları yerde durdukları görülecektir... Kıbrıs bariş harekatının 37. yılını anarken, kaybettiklerimizin, şehitlerimizin ruhu şad olsun.
www.banuavar.com.tr
2010 yılının fitresi 7 TL Fethiye Müftülüğü'nün her ay rutin olarak gerçekleştirdiği Din Görevlileri toplantısı dün Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi Salonu'nda yapıldı. Fethiye Müftüsü Ömer Faruk Bilgilinin başkanlık ettiği toplantıya Fethiye merkez ve tüm belde ve köyler de görev yapan imamlar katıldılar. Toplantının başlaması ile birlikte yaz kuran kursu ile ilgili değerlendirme de 1976 erkek, 1736 kız olmak üzere toplam 3712 öğrencinin eğitim aldığı açıklandı. Fethiye Müftüsü Ömer Faruk Bilgili 2010 yılı Ramazan ayının 10 Ağustos ayında başlayacağını hatırlatırken, din görevlilerinden Ramazan ayı
FETHİYE HARİTA
boyunca öğle ve ikindi namazı önce mukabele okumalarını istedi. Öte yandan Bilgili 2010 yılı ramazan ayı için belirlenen fitre miktarı 7. Tl olduğunu belirtti. Pazartesi günü Beraat kandili olması nedeni ile
KARAÇAMLI PEN PVC KAPI
Yusuf Selman ŞEKEROĞLU
"Kaliteye Açılan Pencere"
Harita ve Kadastro Mühendisi
selmansekeroglu@hotmail.com
Dispanser Sokak Demirci İşhanı Kat:1 No.19 FETHİYE
PENCERE SİSTEMLERİ
Tel : 0252 612 39 03 GSM: 0532 664 65 03
DEMİR ÇATI - FERFORJE - KORKULUK - ÇÖP KONTEYNERLERİ OTURMA BANKLARI İTİNA İLE YAPILIR SANAYİ SİTESİ ŞEHİT FETHİ BEY CADDESİ NO.22 FETHİYE / MUĞLA TEL: (0252) 614 89 49 - GSM: (0537) 324 58 28
nedeni ile imamlardan camilerde program yapmalarını istedi. Öte yandan son olarak toplantının sonunda Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında camilerde okunacak olan hutbelerin dağıtımı da yapıldı.
21 Temmuz 2010 Çarşamba
HABER
Arıkan, “Beldenin Ekonomisine Büyük Katkı Sağlıyorlar” Kemer beldesine yerleşen yaklaşık 150 civarındaki yabancıların beldenin ekonomisine büyük katkı sağladığı belirtildi. Fethiye 8 bin nüfuslu beldesi Kemer halkı yabancılarıyla iç içe yaşıyor. Kemer Başkanı Cafer Arıkan, “ekonominin iyi olmadığı bu dönemlerde esnaflarımız büyük sıkıntı çekiyor. Vatandaşımız ihtiyacını alırken para harcama konusunda düşünerek harcıyor. Köylü ve belde halkı ürettiği ürünü satamıyor böyle olunca ortada nakit para döngüsü işlemiyor. Daha önce Kemer Beldesine yerleşen ve bazı kesimlerce eleştirilen yabancılar alışverişlerini Kemer'deki esnaflarımızdan yapıyor. Köylü yumurtasını, zeytinini, sütünü, yoğurdunu ve diğer organik üretilen ürünlerini bu yabancılara satarak para kazanıyor. Küçük eksiklerini bu sayede gidermiş oluyor. Özellikle ev hanımlarımızın elişlerini de sattığı yabancılar beldemizin ekonomisine büyük katkı sağlıyor”dedi.
YSK'dan değişiklik kararı
Başkan'ı sevindiren ziyaret
Tatilini Fethiye'de geçiren Devlet Eski Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı'ya nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette yaptığı açıklamada komşularıyla Fethiye'ye tatile geldiğini ifade eden Mirzaoğlu, Fethiye'deki belediye hizmetlerinden de övgüyle söz etti. Mirzaoğlu “Fethiye'mizi, güzel şehrimizi gezdik. Belediye hizmetlerini yerinde gördük. Üç dönemdir belediye başkanlığını yapan çok değerli Behçet arkadaşımızı da makamında ziyaret etmekten dolayı çok mutluyuz. Son yıllarda Fethiye'nin kat ettiği mesafe, şehircilik alanında, turizm alanında gelişmesi hepimizi çok mutlu etti. Sahildeki yatların denize bıraktıkları atıklara da inşallah bir hafta içerisinde son verilecek. Böylece Fethiye, daha temiz bir denize, daha temiz bir çevreye kavuşmuş olacak. Halkın turizm geliri daha çok artacak. Türk ekonomisine Fethiyemiz daha büyük katkı yapacaktır. Belediye başkanımız ve yakın çalışma arkadaşları bu hizmetleri yapıyorlar. Kendilerini tebrik ediyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz. Dilerim ki belediye
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), gümrük ve sınır kapılarındaki sandık kurullarına ilişkin değişiklik kararı aldı. Resmi Gazete'de yayımlanan YSK kararlarına göre, Esendere Gümrük Sınır Kapısı'nda sandık kurullarının sayısının azaltılıp çalışma süresinin yörenin coğrafi koşulları, merkeze uzaklığı ve çalışma koşullarının zorluğu nedeniyle yeniden belirlenmesi talebi karara bağlandı. Talep üzerine sandık kurulunun 12
saat esasına göre görevlendirilmesi kararlaştırıldı. Bakanlar Kurulu kararıyla Bodrum-Milas-Güllük Havalimanı'nın yolcu giriş-çıkış kapısı olarak tespit edilmesi nedeniyle Hava Limanı Gümrük Kapıları arasında sayılan Muğla ili Milas ilçesi Bodrum Havalimanı Gümrük Kapısı şeklindeki ibare Muğla ili Milas ilçesi Bodrum-MilasGüllük Hava Alanı Gümrük Kapısı olarak değiştirildi.
ZAYİ İLANI Beko Casio 398 SR AG 50111561 Marka ve sicil Nolu ödeme kaydedici cihaz levhası ve ruhsatını kaybettim hükümsüzdür. Erdinç Öğütveren Fethiye Vergi Dairesi 38869933504
başkanımızı daha büyük hizmetlere de imza atarken göreceğiz” dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı ise, “Öncelikle sayın bakanıma bu ziyaretinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Çünkü Fethiye'ye tatile gelip de buradan transit geçen bir sürü arkadaşlarımız var, sayın bakanlarımız, eski bakanlarımız, çalışma arkadaşlarımız var. Kendisi ile 1999-2002 yılları arasında o bakan biz belediye başkanı olarak çalışma fırsatımız oldu. Kendisinin yaptığı işler zaten ortadaydı. Ama benim için şu an Fethiye'ye tatile gelerek bizi
ziyaret etme nezaketinde bulunması her şeyden önemlidir, her şeyin üzerindedir. İşte adamlık böyle oluyor. Adamlık sonradan etiket ile vesaire ile olmuyor. Adamsan devam ediyorsun, değilsen de zaten yok olup gidiyorsun. Bu anlamda kendisine ve kendisi ile beraber tatilde olup bizi ziyaret etme nezaketinde bulunan arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Biz siyaset grubunun içerisindeyiz. Mahcup olmamak için ve temsil ettiğimiz siyasi partinin mahcup olmaması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ben kendisine ziyaretinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası'nda Hızlı Okuma Teknikleri Eğitimi Başlıyor
Kişisel gelişim, kurumsal gelişim ve Kalite Yönetim Sistemi kapsamında birçok eğitim gerçekleştiren Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası yaz dönemi içerisinde de hem üyelerine, hem çalışanlarına hem de üyelerinin lise çağındaki çocuklarına yönelik olarak 28-29-30-31 Temmuz 2010 tarihlerinde “Anlayarak Hızlı Okuma Teknikleri Eğitimi” başlatıyor. Anlayarak hızlı Okuma Tekniği eğitimi ile okuyan, okumayı seven ve sınavlara hazırlanan lise ve üniversite öğrencilerine normalden daha kısa sürede daha çok şey okuyabilmek, okuduğumuzu anlama yüzdemizi arttırmak, zamandan
tasarruf etmek, özgüvenimizi arttırmak, beynimizi daha etkin şekilde kullanmak, sözcük haznemizi genişletmek ve okumayı daha zevkli hale getirmek açısından beceri kazandırılmış olacağı belirtilmiştir. Fethiye Ticaret ve sanayi Odasında düzenlenecek 4 gün / 12 saatlik olan bu eğitimin 20 kişilik katılım ile sınırlı olduğu, son başvuru tarihinin 26 Temmuz Pazartesi olduğu ve katılmak isteyenlerin eğitim ile ilgili her türlü bilgiyi Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası-Kalite ve Eğitim biriminden ve odanın web sitesinden alabilecekleri açıklanmıştır.
Fitre Zekat Zarfları Hazırlanmaya Başlandı 11 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerifin yaklaşması, her yıl muhtarlara zarf dağıtılarak toplanan fitre ve zekatlar için Türk Hava Kurumu Fethiye Şubesi çalışmalara başladı. Geçen yıldan kalan zarfların sayısı tespit ediliyor. Ramazan ayı içerisinde muhtarlara dağıtılarak fitre ve zekatların toplanması sağlanacak zarflar aracılığı ile sağlanacak. Geçen yıldan yaklaşık 14 bin zarf
arttığı ve bu yıl yeni zarf talebi olmayacağı öğrenilirken yine geçen yıl muhtarlara dağıtılan
zarflardan yaklaşık 11 bin zarfın dolu olarak geldiği bildirildi.
Kurslara yoğun ilgi var Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen, yaz dönemi kurslarında 350 öğrenci eğitim öğretim görüyor. Kültür Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen kurslar hakkında bilgi veren Kültür Merkezi Müdürü Muammer Şahin “Fethiye Belediyesi Kültür Merkezimiz tarafından düzenlen kurslarımıza ilgi beklenenin üstünde. Kültür Merkezi bünyesinde yabancı dil, tiyatro, akademiye hazırlık, minyatür, çini eğitimi, resim, saz ve yaz sporları içinde yer alan futboldan yüzmeye kadar birçok dalda kursumuz var” diye konuştu. Açıklamasında yabancı dil eğitimi alan 82 öğrencinin kurs gördüğünü belirten, Şahin 62 öğrencinin de tiyatro eğitimi aldığını belirtti.
KAYABAŞ TARIM
Muhittin KAYABAŞ Ziraat Mühendisi
Tel : 0252 646 91 84 Gsm: 0532 416 30 74
BİTKİ BESLENME DAMLAMA GÜBRELERİ - TOHUM - FİDE - FİDAN - NAYLON - SERA MALZEMELERİ TİCARETİ ÇALICA MAHALLESİ KARAÇULHA BELEDİYE ALTI FETHİYE - MUĞLA
REKLAMLARINIZ İÇİN
612 00 95
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Okul Müdürleri Rotasyona Tabii Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 5 yılı aşkın süredir aynı okulda müdürlük yapan müdürlerin rotasyona tabi tutulması için tercih süresi başladı. Öte yandan yeni atama yapılacak okullarda görev alacak müdürlerin asaleten bu göreve atanacakları belirtildi. Fethiye'de 20 Okul müdürünün il içi rotasyona tabi tutulduğu bildirilirken il genelinde bu sayının 226 olduğu açıklandı. Bu listede yer alan müdürlere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tebliğ yapıldığı öğrenildi. Diğer bir yandan ise il genelinde olduğu gibi ilçe genelinde bulunan vekil müdürlerin yerine asilleri atanacak. İlçe genelinde 26 okul müdürü yerine vekaleten bakan müdürlerin yerine asaleten atama yapılacağı öğrenildi. Rotasyona tabi tutulan ve asaleten atanmak
isteyen müdürlerin 26 Temmuz ile 3 Ağustos üzerinde boş olan okullara puanlama üzerinden tercih yapacakları öğrenildi. Atamanın ise 13 Ağustosta gerçekleşeceği öğrenildi. Atanamayan ve değişim için müracaat etmeyen müdürlerin ise 16-18 Ağustos tarihinde otomatik olarak bilgisayar üzerinden atanacağı öğrenildi.
Kavaklıdere'de Orman Yangını
ÜRETİLEN 39 ARSA, MALİYETİNE HALKA SATILACAK TKİ tarafından istimlâk edilen ve uzun süredir yeni yerleşim yeri sorunu yaşayan İlçemize bağlı Yeşilbağcılar Belediyesi, ürettiği 39 arsayı öncelik sırasına göre ve maliyet fiyatına halka dağıtacak. 16 Temmuz Cuma günü, üretilen arsalarla ilgili Belde meydanında halkı bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Ertaf Cicili, Belediye Birim Amirleri, Yatağan
Belediyesi'nden teknik elamanlar ve arsaların parselasyonu yapan firma yetkilileri katıldılar. Kendisi de Belediye emeklisi ve Belediye Başkanlığı'nda 1. dönemi olan Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Ertaf Cicili; “Toplantımıza iştirak ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hepinizin bildiği gibi, Beldemiz TKİ Kurumu GELİ Müessese Müdürlüğü tarafından istimlâk edilmiş, mevcut
mülkiyetlerimizin bedeli ödenmiştir. 137 kişi TOKİ evlerine yazılarken birçok kişi de kendi imkânlarıyla yeni yerleşim alanında hiçbir yatırım yapamamıştır. Biz Belediye olarak, imkânları dar olan vatandaşlarımızı göz önüne alarak sizlere maliyetine satmak için arsalar ürettik.” dedi. Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Ertaf Cicili, arsaların ortalama fiyatının 8 ile 10 bin lira civarında olacağını belirtti.
Birinci Milas Halısı Dokuma Kursu Tamamlandı Kavaklıdere İlçesi'ne bağlı Nebiler Köyü Kuyualan Mahallesi Yayladağı mevkiinde yıldırım düşmesi sonucu orman yangını çıktı. Yangın, ekipler ve halkın çalışması sonucu kontrol altına alındı. Kızılçam ormanında saat 12.45'te başlayan yangına, Kavaklıdere Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı 5 arozöz, iki helikopter, 30 yangın işçisi, Milas ve Nazilli Orman İşletme Müdürlüklerine bağlı helikopterlerle köylüler müdahale etti. Kuyualan mahallesindeki yerleşim alanlarına bir kilometre kadar yaklaşan orman yangını halkı korkuttu. Halk, traktörlerine taktıkları tankerlerle yangın bölgesindeki arozözlere su
takviyesi yaptı. Yangında yaklaşık 3 hektarlık kızılçam alanı zarar gördü. Yangın bölgesine gelerek bilgi alan Kavaklıdere Kaymakamı Mehmet Uslu, yangının kısa sürede kontrol altına alınmasında halkın verdiği desteğinde önemli rol oynadığını belirtti. Uslu, “Burada kızılçam ormanında yıldırım düşmesi sonucu başlayan orman yangını rüzgârın etkisi ile büyüme gösteriyordu. Yangına 5 arozöz ve 2 helikopter ile müdahale ettik. Bu arada köyden traktörleriyle tankerlerle su çekerek ekiplerimize destek veren vatandaşlarımıza da teşekkür ediyorum” diye konuştu.
KIR ÇİÇEĞİ
GÖZLEME EVİ
612 28 52 DİSPANSER SOKAK NO.6/1 FETHİYE
İş-kur'la Milas Zihinsel Engelliler Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği Özürlüler Milas Halısı Dokuma Kursu sona erdi. Bu kapsamda öğrencilerin gösterdikleri özverili çalışmaların karşılığında moral etkinliği olarak mangal partisi düzenlendi. Birinci dönemdeki kursta başarılı olanlara sınav
yapılarak sertifika verilecek. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Fizyoterapist Mehmet Fahri Aladağ gazetemize şunları söyledi; “Kursa katılan 10 Arkadaşımız bizleri hiç şaşırtmadı. Projemizin birinci dönemini başarıyla tamamladık. Bu proje bize gösterdi ki şans verildiği
KARATAŞ BEACH RESTAURANT & BAR
Cengiz Çay
taktirde bu kardeşlerimiz hiçbir engel tanımayarak kendilerine verilen görevi başarıyla yerine getirebiliyorlar. Bizim tek yapmamız lazım gelen onları da bizler gibi görerek yaşamın her alanında onlarında varlığını kabul etmek. Bu gün burada bu projeyi hayata geçiren kişi olarak duyduğum mutluluk kelimelerle ifade edilemez. Ama bu mutlulukların devamının gelebilmesi için bu gibi projeleri hep beraber devam ettirmemiz gerekli.1 Ağustos'ta başlayacak 2. dönemde bize destek olmak isteyen tüm Milaslıları PTT karşısındaki eski Akşam Sanat Okulu'ndaki halı kursumuza bekliyorum.”
e
Tel: 0252 623 99 12 Gsm: 0532 262 13 90 0554 360 76 11 Karataş PlajıKargıköyü / FETHİYE
EMRAH ELEKTRONİK
Sude
OTO SES VE GÖRÜNTÜ SİSTEMLERİ Tv-Uydu Tamiri ve Kurulumu Her Türlü Elektronik Tamir İşleri
Çiçek Dünyası Çelenk Aranjman Buket Saksı Çiçekleri Video Fotoğraf Düğün Organizasyonu İşleri Yapılır
Hamza ÖZDEN Tel :0252 612 27 47 Gsm:0535 22186 00 Gsm:0555 453 93 06 Gsm:0544 448 99 02
İnönü Bulvarı Uysallar Petrol Karşısı No. 117/D FETHİYE - MUĞLA
ÖREN YOLU ÜZERİ NO.2 KEMER Emrah AYKURT
0537 553 42 43
Temmuz 2010
'DE BAŞARI GELENEĞİ DEVAM EDİYOR
2010 8.SINIF SBS’de Fethiye 1.si Muğla 2.si
( 495.259 puanla )
Muğla da İLK 1O da 4 öğrencİ Muğla 2.si, 5.si, 7.si,10.su 480 puanın üzerinde 14 öğrenci 470 puanın üzerinde 30 öğrenci 450 puanın üzerinde 61 öğrenci 8.SINIF SBS’de
3 Öğrencimiz 100 sorunun tamamına doğru cevap vermiştir.
7 Öğrencimiz 99 doğru 1 yanlış yapmıştır. Değerli öğrencilerimizi başarılarından dolayı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. Altınbaşak Fem Dershaneleri Yönetim Kurulu Tuzla Mah.565 Sokak No:1 TEL : 614 81 68 - 612 09 57
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Orman'a 20 helikopter alınacak Helikopter kiralama dönemi bitiyor. Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, orman yangınlarıyla mücadelede kendi hava güçlerini oluşturacaklarını ve bu kapsamda 20 helikopter almayı düşündüklerini söyledi. Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, orman yangınlarıyla mücadelede kendi hava güçlerini oluşturacaklarını belirtti. Milli Savunma Bakanlığı'nın açtığı ihale kapsamında 20 helikopterin Orman Genel Müdürlüğü için alınacağını belirten Kahveci, helikopter kiralama döneminin biteceğini kaydetti. Orman yangınları açısından kritik bir dönemde bulunulduğunu kaydeden Osman Kahveci, teşkilat olarak tüm ekiplerin 'kırmızı alarm' durumuna geçtiğini belirtti. Özellikle Temmuz ve Ağustos'un sıcaklığın en yüksek, nem oranının da en düşük aylar olduğunu ifade eden Kahveci, “Bu aylarda çıkabilecek bir orman yangının çok büyük boyutlara ulaştığını geçtiğimiz yıllarda gördük. Biz de özellikle Çanakkale'den başlayarak İskenderun'a kadar olan bölgede yangınla mücadelede görevli personelimizi alarma geçirdik. Koruma Daire Başkanı Nurettin Doğan ile yangına en hassas orman bölge müdürlüklerini ziyaret ediyoruz” dedi.
“KENDİ HAVA GÜCÜMÜZÜ OLUŞTURACAĞIZ” Osman Kahveci, orman yangınlarıyla mücadelede, kendi hava güçlerini oluşturacaklarını söyledi. Milli Savunma Bakanlığı'nın açtığı ihale kapsamında 20 helikopterin Orman Genel Müdürlüğü için alınacağını belirten Kahveci, bu filo için Muğla, Antalya ve İzmir'de 'heliport' kurulacağını kaydetti. Orman yangınlarına havadan müdahalenin çok önemli olduğunu belirten Kahveci, bu nedenle yıllardır helikopter ve uçakları kiralama yöntemiyle kullandıklarını hatırlattı. Kahveci, “Ancak bu yöntem pahalı ve çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Geçtiğimiz yıllarda kendi hava gücümüzü oluşturmak için çalışmalar başlattık. Bu konuda artık son aşamaya geldik. Milli Savunma Bakanlığı'nın açacağı ihale sonucunda 20 helikopter teşkilatımıza alınacak. Bu helikopterlerin daha etkin kullanılması amacıyla Muğla, Antalya ve İzmir Orman Bölge Müdürlüklerimizde helikopter filosu alanları oluşturuyoruz. Muğla'dakini oluşturduk ve şu anda kullanımda. Antalya'daki bitmek üzere, İzmir'dekinin ise projesi ve altyapısı tamamlandı. 2 yıl içersinde her üç Orman Bölge
Müdürlüğümüzde helikopter üssü (Heliport) kurulmuş olacak. Alınacak olan 20 helikopter 5'erli olarak Muğla, Antalya ve İzmir Orman Bölge Müdürlüğümüz ve Ankara merkezde konuşlandırılacak. Bu helikopterler yılın 12 ayı görev yapacak. Yaz aylarında yangın söndürme çalışmalarında diğer aylarda ise ihtiyaç duyulan arama kurtarma gibi diğer alanlarda hizmet verecek” diye konuştu. “GECE HAVA ARAÇLARINI KULLANILAMIYOR” Gece çıkan orman
yangınlarında neden hava araçlarının kullanılamadığı konusuna da değinen Kahveci şu bilgiyi verdi: “Dünyanın hiçbir yerinde gece çıkan orman yangınlarına havadan müdahale edilemiyor. Bunun birkaç nedeni var. Hava uçuşları ve hava operasyonları askeri helikopterler tarafından yapılabiliyor. Bu tür operasyonlar zifiri karanlıkta gece görüş gözlükleriyle mümkün olabiliyor. Orman yangınlarında ise bu sistemin kullanılması mümkün değil. Çünkü gece görüş gözlükleri
ışığa duyarlı olduğundan gördüğü en ufak ışık sisteminde pilotun gözünü kör edebiliyor. Ayrıca yine hava uçuşları bir havaalanından diğer havaalanına yapılıyor. Ancak orman yangınları dağlık arazide çıktığı için gece hava araçlarının kullanılması çok büyük riskler oluşturuyor. Dağlar var, yüksek ağaçlar var ve enerji nakil hatları mevcut. Bu yüzden gece orman yangınlarına havadan müdahale yöntemi dünyanın hiçbir ülkesinde kullanılamıyor.”
KÜLTÜR & SANAT
Çetin Bilgin Küreselleşmenin, postmodern süreci özellikle emeğin tanımını değiştirirken sanatı da yakın zamana farklı anlamıyla taşıyor.Mimari ve Güzel sanatlarda ki büyük değişime kimi doğu ülkeleri ayak uyduramazken bizim ülkemizde ki sanat potansiyeli daha önce ödevini yapmış gibi hazırlıklı karşılıyor.Şair metropoller ''hem devlet hem ihtilal diyor .çelişkilerin yoğun ve keskin olduğu kentlerde zamanın ruhu daha çok hissedilir.Demokrasi bu kentlerde yeşillenir.Sanat bu kentlerde topluma rehberlik yapar.İnsanın yaşadığı sistemi yaşanılır kılmasının yolu domokratik alanın açılmasıyla mümkündür. Sanat ta burada mütevazi yerini almalıdır.Yani sanat aktivdir bu metropol kentlerde.Şimdiki zamanla çarpışır. Kuspit'in ''sanatın sonu '' kitabını ben onaylamazken ,sanatın yönünün belli çevrelerce nerelere çevrildiğine bakmak yeterlidir sanırım.Büyük yatırımların reklam aracı olan sanat ,pazardaki dolaşım biçiminin büyük değişikliklerini de beraberinde getiriyor.Rönesansa baktığımızda sanatı kilise sermayesi satın alıyor ve arşivliyor.Modern süreçte devrimci bir sınıf günümüze taşırken ,post moden süreçte de sermaye,sanatı ürettiği malın reklam aracı olarak kullanıyor.Sanatı ve sanatçıyı satın alırken sanatın pazarda dolaşımını konrol altına alarak sanatı ortadan kaldırmaya çalışıyor. ''Sanat modalar üstüdür ''diyen Balthus , sanatın en özgür alanda yeşillenip çiçek vermesi gerektiğini vurgulayan bir büyük ressam sanırım sanatın nerede durması gerektiğinin altını çiziyor.Bu doğruyu temel aldığımızda ''sanatın sonu ''nun gelmediğini ve insan var oldukça da devam edeceğini anlamak mümkün.Birey psikopatolojik alanını boş bırakmadığı sürece sanat kesintiye uğramayacaktır.Yeter ki kendi iç labirentrentlerine yolculuk yapmayı göze alsın. Buna kendimden küçük bir sözcük ilave temek istiyorum yıllar önce Uluslar arası istanbul sanat fuarında ''aslolan ruhsal olandır.'' başlıklı bir sergi gerçekleştirmiştim.Sanatın olmazsa olmazlarından biri ruhsallıktır.Günümüze kadar gelen tüm sanatlarda da bu vardır. Sanatın Sonunun gelmediğini vurgularken sanatçının da yerini belirlemek gerekir.Öyle ya sanat pazar kaygısıyla yola çıktığında özgürlüğünü kaybedeceği gibi sanatçısı da ustalığına yaslanarak elde ettiği gelirle modern yaşantının konformizminden pay alırken yaşamını rizke atmamak üzere kendini tekrar edecek ve kirlenecektir.Ruhunu kaybedecektir.Bu da sanatçının sonudur.Oysa sanat ve sanatçı özgür olmalıdır.Sanatın celladı
21 Temmuz 2010 Çarşamba
SANAT VE SANATÇI ÜZERİNE bağımlılıktır. Sanat her zaman muhaliftir .Tüm iktidar kavramlarını ( buna aklın ve bilginin iktidarı da dahildir) karşısına almayı da göze almalıdır.Dünyanın sevgiyle ,doğruluk ve dürüslükle yoğrulmasından yanadır. Haksızlığa tahammülü yoktur.Yalındır,nettir,saftır.Hesap verir uçan kuşa bile, hesap sorar en azılı, en doyumsuz despota....Toplumsal pramidal yapıda yer bulur ancak bu praidal yapıya da sığmaz, kendi yatağını inşa eder ve en uçta durur. Örnek insandır .Üstünlüğü yoktur, aksine en savunmasızla örtüştürür kendini, farklıdır ve farklılığı ve bilgeligide bundandır. Risk alır. Toplumun ilgi odağı olmasında ki nedenlerden biri yaşamın yeniye doğru dönüştürülücülüğü ise bir diğer nedeni de korkunun, kaybetmenin, tutsaklığın, engellenmenin olmadığı bir yaşam algısı inşa etme arayışındadır. Kısaca “sanatçı topluma karşı sorumludur.” algısının ötesine geçerek yaşama karşı sorumlu bir duruş içinde olöalıdır Sanatçı binlerce elementin bir araya gelmesiyle oluşur. Öyle ki evreni oluşturan büyük enerjinin insan formundaki en gelişmiş modelidir de denebilir buna. Dolayısıyla, ünvan, etiket, meslek, kariyer vs türü sınırların içine hapsedilemez. Ayrıca sanat ekmek kapısı da, “hatırlı kimlik” aracı da değildir... Doğal olandan yanadır. Siz hiç düşünübiliyormusunuz doçent ressam ,profösör ressam,öğretmen şair,bakkal şair ,nufus müdürü şair. Şair şairdir.yanlız şairdir Ya da değildir.Bir meslek adı ile profil sergileyemez.Gülünç olur .Fakat şair bir çok mesleği yapabilir.Günümüz sanatçısı ne yazıkki pazarın acımasızlığına boyun eğmemek için sistemle dolaylı da olsa bağlıdır.Sanatını pazara sokmazsa ekonomik olarak ayakta kalabilmesi için bir iş yapmak zorundadır.Fakar şairliğinin yanında meslek adını bir etiket olarak taşımamalıdır.Yada şairliğe etiket yapmamalıdır. Biz yinede sanat ve sanatçının evrensel tanımları üzerinde duralım.Sanatçı bu dünyada baş kaldıran topluluğun içinde ve bu topluluğu güzelliğe imgelerle taşıyan kişidir.Hayata dikey bakar.Sanat toplumsal yapıda bilgisel,ideolojik ve eğitsel işlevleri vardır ve bunları estetik eylemi içinde gerçekleştirir. Sanatçı sanatını mutlaka kamu ile paylaşmalıdır.Fethiye Beldemizde özel galericiliğin gelişmemesi ne yazıkki bir talihsizliktir .Şimdilik bir çok etkinliklere imza atan Belediyemizin Kültür Müdürlüğü bünyesi faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürüyor.Burada ki imkanlar bir fırsat.Şu sıralar sinema günleri kaçırılmamalıdır.
BİR MÜZİK ADAMI KAYAKÖYDE albüm "Şarkılar Bir Oyundur" arşivlerdeki yerini aldı. Ortaçgil rüzgarı BÜLENT ORTAÇGİL eserken yıldızların altında SİZİ BEKLİYOR KAYAKÖYDE olmak bir fırsat gibi geliyor YILDIZLAR bana . Yanı başımızda VE SAÇLARINI YIKIYOR Kayaköy ve farklı bir mekan DOLUNAY ''Sarnıç''.Bu gece siz DÜŞLER VE GÜZELLİKLER bahçedeyken ben de EŞLİĞİNDE penceremden Bir yaz Çalışta dinleyeceğim.Taş bir bina ki mekanına gidip Onur Akının parmağımın ucuyla ''Aşk Bize Küstü''kasetini 1 Mart 1950'de Ankara'da dokunduğum yıldızlar ve çıkarmasına şahit olmuştuk.Bir doğdu. İlkokula orada başladı Ortaçgil rüzgarı. vesileyle de benim bir şiirimi ve daha sonra İstanbul'a Bir an bestelemiş kasete dahil etmişti. taşındı. İstanbul Sultanahmet geçmiş yıllara Evet Ortaçgil İlkokulu'nu bitirdi. Ortaokul ve dönüyorum.Yıllardır Fethiyeye gibi sanatçılarla zamanın içinde liseyi Kadıköy Maarif Koleji'nde gönül verenlerden olmak hep anımsanacak okuduktan sonra İstanbul biriyim.Gönül borcumu bir kez şeyler.Bizi mutlu eden Üniversitesi Kimya Fakültesi'ni de tanınmış sanatçımız anlar.Sevdilerimize kazandı. müzisyen Onur Akına Fethiyeyi duyduğumuz duyguları çoğu Müzikle tanışması lise yıllarına sevdirerek ödediğime kez şarkılar tercüme dayanıyor. Mazhar inanıyorum.Artık çok sevdiği Alanson'dan bir sınıf altta olan Fethiye de yaşıyor.Diyordumya eder.Aşkların ilk öldürücü Bülent Ortaçgil, Maarif yıllar önce Fethiye Lisesinde ki darbesini yine şarkılar alır Yaralanır sa da bir başka şarkı Koleji'nde sınıf arkadaşlarıyla unutulmaz konsere gittim da hayat bulur.Ortaçgil beraber gitar çalmaya başladı. birden .Onur AKIN ,Erdal kayaköyde yıldızların altında Kendi aralarında bazı gruplar Erzincan ,Yavuz Bingöl'e bizi bekliyor. Şairin bir sözüyle kurdular. Farklı farklı isimlerle konser hazırlamıştım .45 amatör müzik yapan bu dakika ellerde mumlar sessizce bitireyim yazımı. Son olarak gruplardan birisi de Damlalar dinlemiştik Erdal şair diyor ki.. ''Hayat bizi ismini taşıyordu. Bülent Erzincanı,yavuz Bingöl bekliyor gitmemek olmaz'' Ortaçgil o yıllarda The Beatles, unutulmayan eski şarkıları Cat Stevens, Donovan ve Bob savuruken sahneye,Onur Akın çetin bilgin /Ali kemal -2010 Dylan'ın tarzlarından etkilendi. bir fırtına estirmişti sahnede. İlk olarak Kimya Fakültesi'ndeyken Anlamsız isimli kırkbeşliğini yayımladı. İlk albümü "Benimle Oynar Mısın"ı 1974 yılında kaydetti. Hala Türk pop tarihinin en önemlilerinden birisi olarak kabul edilen bu albümde Onno AŞK SÖNMEDEN Tunç ve Ergun Pekakçan'la çalıştı. Mevsimlerden sonbahar eylül gülümserken. Bu albümden sonra evlenen Islak bir yaprak düştü gözlerimden. Ortaçgil, müzik kariyerine on Çakıl taşı gibi kaldım yerimde. yıllık bir ara verdi. Pfizer ve Üzerimden akıyor nehirler. Netaş gibi şirketlerde Kimya Mühendisliği yapan Ortaçgil, Oysa seni ilk anladığımda, Fikret Kızılok'la beraber bir gülümseyişine konan bir kelebek. süre Kadıköy'de Çekirdek Saçlarını karıştıran bir kırlangıç. Müzikevi'nde çaldı. Ortaçgil O kırmızı şalından dökülen anılarındaydım. Kızılok ortaklığı 1986 yılında "Pencere Önü Çiçeği" isimli Mevsimlerden sonbahar ekim gülümserken, albümle sonuçlandı. Dört yıl dağlarında akan göz göz dereler sonra 1990'da solo kariyerine ve yüzüm bütün lalelerde verdiği 16 yıllık aradan sonra toprağa düşmüşken "2. Perde" albümüyle müzik yeniden aşk, piyasalarına geri döndü. 2. aşk sönmeden Perde'de Bülent Ortaçgil'in en önemli yardımcısı bütün Mevsimlerden sonbahar .. enstrümanları çalan Onno baharın sonu Tunç oldu. kasım gülümserken Ertesi yıl Benimle Oynar gülümserken gülüm gülümserken. Mısın'ın devamı olarak Faili mechul cinayetler nitelendirilebilecek "Oyuna Kan kesiği mühürlü gecelerden Devam" isimli albüm geldi. Bu albümde Ortaçgil, on yıl Mevsimlerden kış , aralık boyunca beraber çalacağı Kar çiselerken yani müzisyen arkadaşlarını da bir apansız beklemeden, araya getiriyordu. Erkan Oğur, kalleş pusular kuruldu derelerde. Cem Aksel, Gürol Ağırbaş ve Asi köyünde ağaçlar devrildi Bülent Ortaçgil dörtlüsü bu durdu zaman. albümde bir araya geldi. Nakışlar düştü mendillere 1994'te "Bu Şarkılar Adam Dağlara çıktı şarkılar. Olmaz" diyen Bülent Ortaçgil, 1998'de "Light"ı piyasaya Çetin bilgin--2010 sürdü. 1999 yılında eski şarkılarını biraraya getirerek "Eski Defterler" adlı albümünü yayımladı. 2000 yılında ise çeşitli sanatçıların Ortaçgil şarkılarını yorumladığı tribute
internet
Temmuz 2010
Muğla 3.'sü 8. sınıf SBS'de Sevim Sarıoğlu tüm soruları doğru cevapladı
500
tam puan aldı.
"Hiçbir Başarı Tesadüf Değildir" Fethiye Final Dergisi Dershanesi Adres:Muğla Makası Telefon:612 21 04
21 Temmuz 2010 Çarşamba
HABER
Saatcı'dan Altınbaşak Dershaneleri'ne ziyaret
Kamil Çoban
GENİŞ AÇI MEN DAKKA DUKKA (EDEN BULUR) kamilcoban48@hotmail.com
Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, yapılan görev değişikliği sonrası Gürbüz Koçoğlu'nun yerine Fethiye Altınbaşak Dershanesi Şirket Müdürlüğü'ne atanan Ayhan Tatar'ı ziyaret etti. Başkan Saatcı, dershane öğrencilerinin son sınavlarda aldıkları başarıları nedeniyle Tatar'ı tebrik ederken, ziyaret dershanenin tadilatta olması
nedeniyle Fetiad (Fethiye İşadamları Derneği) binasında gerçekleşti. Fetiad Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Çoban, Fetiad Genel Sekreteri Hakan Yılmaz, Altınbaşak Dershanesi Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Aydın'ın da bulunduğu ziyarette Başkan Saatcı, dershane öğrencilerin son sınavlarda aldıkları
başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Şirket Müdürü Ayhan Tatar'a Fethiye'deki görevinde başarılar diledi. Tatar'ın Umre ziyaretinde olması nedeniyle geciken ziyarette, Başkan Saatcı'ya Umre'deki anılarını anlatan Tatar, zemzem suyu ve hurma ikramında bulunarak, ziyaret için teşekkür etti.
Ücret ödemeyen çöpünü bırakamayacak
Fethiye Belediyesi'nin yetkisinde bulunan çöp deponite tesisi için atık depolama ücreti ödemeyenlerin çöpü tesislere kabul edilmeyecek. Fethiye Çırpı Mevkiinde yer alan çöp deponite tesislerine çöp bırakan köy ve beldelerden
ücret ödemeyenler çöplerini bu alana bırakamayacak. Bazı köy ve belediyelerin depolama tesisine ödemesi gereken ücretleri ödemedikleri ortaya çıkarken, Fethiye Belediyesi tarafından ilgili köy, belde ve kuruluşlara gerekli bilgilerin verildiği öğrenildi. Belediyeler
bir ton çöp için 23 TL, özel kuruluşlar 25 TL ve arıtma çamuru bırakanlarda 27 TL ödüyor. Birçok köy ve bazı belediyelerin geçmiş dönem borçları olduğu ve ödeme yapmadıkları için böyle bir kararın alındığı belirtildi.
Yat yangınında korku dolu dakikalar
Değerli dostlar, Fethiye Gazetemizde yeni bir yazı ile daha sizlerle birlikteyiz. Bu yazımızda herkese ibret olması bakımından örnek teşkil edecek bir hikâye anlatmayı uygun gördüm. İnşallah herkes bu hikâyeden üzerine düşen dersi alır ve bundan sonraki hayatında da unutmaz. Her şeyin karmakarışık olduğu günümüzde faydalı olacağını düşündüğüm bu hikâye ile sizleri baş başa bırakıyorum. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle, hoşcakalın. Halife Harun Reşit'in bir bahçesi varmış. O bahçesinde de çok sevdiği bir de gülfidanı… Bir gün bahçıvanına şöyle demiş: - “Bu fidana gözün gibi bak! Güzel bir gül tomurcuklanıp da açıldığında bana haber ver.” Bahçıvan geceleri bile gider, kontrol edermiş fidanı. Bakışlarından bile sakınır, üzerinde titrermiş. Geceleri rüyalarına girdiği bile olurmuş. O da sevmeye başlamış fidanı. Tomurcuklar çıkmaya başlamış. Hele bir tanesi varmış ki, diğerlerinden çok daha güzelmiş. O güzelim tomurcuk açmış ve insanın bakmaya kıyamayacağı kadar güzel bir gül oluvermiş. Bahçıvanın kalbi pır pır atmaya başlamış, içi içine sığmaz olmuş. Hemen gidip halifeye haber vermeliyim, diye düşünürken… EYVAH! Kuşun birisi o gülün üzerine konup başlamaz mı yapraklarını gagalamaya! Bahçıvan bağırmış kuş kaçsın diye. Yerinden ok gibi de fırlamış. Ama nafile! Mahvolmuş o nadide çiçek. Nasıl haber versin halifeye? Nasıl izah etsin? Yalan söylemiyorum ya, demiş bahçıvan. Gider anlatırım durumu olduğu gibi. Varmış Harun Reşit'in huzuruna…
Anlatmış durumu gözyaşları içinde! Halife büyük bir olgunluk içinde dinlemiş ve tek bir cümle sarf etmiş: - “EDEN BULUR!” Ayrılmış huzurdan bahçıvan. Aradan zaman geçmiş. Bir güngörmüş ki o kuş bir yılanın ağzında can vermiş aynı bahçenin içinde. “Allah'ım sen ne büyüksün” demiş ve soluğu halifenin yanında almış. Durumu anlatmış. Halifenin dudaklarında yine aynı cümle: - “EDEN BULUR!” Aradan bir süre daha geçmiş. Bahçıvan bahçede yürürken o yılan ayağına dolanmaz mı? Kendisini sokacağından korkan bahçıvan, kafasını bedeninden ayırıvermiş yılanın elindeki kürekle. Gene halifenin yanına koşmuş. Anlatmış durumu ve gene aynı cevabı almış: - “EDEN BULUR!” Eyvah demiş bahçıvan! Edip de bulma sırası bana geldi! Gerçekten de öyle olmuş. Bahçıvan kendisinden beklenmeyecek kötü bir iş yapmış. Halife de onu cezaya çarptırmış. Çarptırılmış çarptırılmasına ama gel gelelim bizim bahçıvan durmaz yerinde. Zıplar durur, bas bas da bağırırmış. Bir tek şey istermiş ısrarla: “Halifeyle acilen görüşmek!” Ne dedilerse olmamış ve sonunda çıkarmışlar halifenin huzuruna: - “Sana haksız bir ceza verildiğini mi düşünüyorsun?” demiş halife - “Hayır” demiş bahçıvan. “Benim derdim o değil. Ben bu cezayı hak ettim. Ancak bana ceza verdiğiniz için ettiğini bulma sırası size gelecek. Sizin başınıza bir şey gelmesini istemem.” Halife düşünür ve adamı affeder.
Bodrum'da bir yat tamamen yandı. 5 itfaiye ve 1 arazözün 2 saatlik çalışması ile güçlükle söndürülen, çevredeki teknelere, makilik ve ormanlık alana sıçrama tehlikesi olan yangın sırasında korku dolu dakikalar yaşandı. Tavşan Burnu mevkiindeki makilik alanın yanında bulunan tersanede bakımda olduğu belirtilen 18 metrelik Dolce Vita adlı ahşap yatta yangın çıktı. Bakımda olduğu ve boyalarının pürmüzle yakılarak kavlatıldığı belirtilen teknedeki yangının, bakıma ara verildikten bir süre
sonra çıktığı ifade edildi. Yangının, kalafat olarak tabir edilen teknedeki kaplama tahtalarının arasına üstüpü doldurulup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işleminde kullanılan dolgu malzemesinin, boyaların pürmüzle yakılması nedeni ile sıcak havanın da etkisi ile içten içe yanarak çıkmış olabileceği belirtildi.
12
21 Temmuz 2010 Çarşamba
HABER
BOĞALAR, EĞİTİM VE SAĞLIK İÇİN GÜREŞTİ Bayır Beldesi'nde düzenlenen 11. Mermercilik ve Boğa Güreşi Festivali, Pazar günü yapılan boğa güreşleriyle sona erdi. Güreş ağası bu yıl, Galipoğlu Mermer'in sahibi Galip İncili olurken, başboğa yine İncirliova Erbeyli'den Mehmet Uysal'ın “Varlı” isimli boğası oldu. Başboğa güreşinden sonra satış güreşleri devam ederken, Aydınlı olduğu öğrenilen Rıfat Kavalcı isimli kişi, kendi boğasının süsmesi sonucu yaralandı. Avcı, ambulansla Muğla Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Bu yıl 11.'si düzenlenen Mermercilik ve boğa Güreşi Festivali'ne ilgi çok fazlaydı. Cuma günü akşam Tolga Çandar konseriyle başlayan festival, Cumartesi günü Selda Bağcan konseriyle devam etti. Festival, dün yapılan boğa güreşleriyle sona erdi. Yaklaşık 6 bin kişinin izlediği, Muğla ve Aydın yöresinden iki yüze yakın boğanın kıran kırana mücadele ettiği güreşlere, Muğla CHP Milletvekili Fevzi Topuz, Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, Muğla Belediye Başkanı Dr.Osman Gürün, Yatağan Belediye Başkanı H.Haşmet Işık, çevre beldelerin belediye başkanları, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ünal Türkeş ve diğer davetliler izlediler. YENİ GÜREŞ AĞASI, GALİP İNCİLİ OLDU Bayır Festivali'ne renk katan güreş ağalığına Galip İncili, Süleyman Kınacı, Mehmet Ali Baş, Cenk Karaçe, Kahraman Akar ve Bayır Belediye Başkanı Cumhur Çoban aday
oldular. Daha önce üç kez güreş ağası olan Cenk Karaçe'ye, Bayır Belediye Başkanı Cumhur Çoban bir buket çiçek ve bir plaket sundu. Açık arttırmaya çıkarılan kuzuya 14 bin lira veren Galipoğlu Mermer'in sahibi Galip İncili, bu yılın güreş ağası oldu. Kuzuyu da jandarmaya bağışladı. Daha önce üç kez güreş ağası olan Cenk Karaçe de komiteye 13 bin lira bağışta bulundu. Yeni güreş ağası ve diğer adaylar, hep birlikte şeref turu attıktan sonra zeybek oynadılar. BAŞBOĞA YİNE “VARLI” OLDU Bu yıl yine kıran kırana geçen boğa güreşlerinde başboğalığa Yerkesik'ten Halil İbrahim Bişen'in “Bozbey” isimli boğasını yenen İncirliova Erbeyli'den Mehmet Uysal'ın “Varlı” isimli boğası oldu. Zevkli geçen güreşlerde, zaman zaman tatsızlıklar da yaşandı. Çıtlık'tan Cumhur isimli boğa ile Yerkesik'ten Çakal Karlos isimli boğalar güreşirken, boğa sahipleri arasında kavga çıktı. Bayır Jandarma Karakolu'na bağlı ekiplerin müdahalesi sonucu, kavga büyümeden önlendi. Kavga yapan taraflar, kısa süre sonra barıştılar. Başboğa güreşinden sonra satış güreşleri devam ederken, Aydınlı olduğu öğrenilen Rıfat Kavalcı isimli kişi, kendi boğasının süsmesi sonucu yaralandı. Avcı'nın, ambulansla Muğla Devlet Hastanesi'ne sevk edilerek, göğüs servisinde tedavi altına alındığı öğrenildi. Kıran kırana geçen güreşler büyük bir ilgiyle
izlenirken, güreş alanında renkli görüntüler de oluştu. Rakibini yenen boğa sahiplerinin bazıları sopasını havaya atarken, bazıları da boğanın üzerine binerek sevinç gösterilerinde bulundular. BAŞKAN CUMHUR ÇOBAN; “PARALARI EĞİTİM VE SAĞLIĞA HARCAYACAĞIZ” DEDİ. Bayır Belediye Başkanı Cumhur Çoban; “Bilindiği üzere Muğla yöresinde mermer sektörünün en güçlü olduğu yer ve Ege Bölgesi'nin en büyük Hayvan Pazarı Beldemizde bulunmaktadır. Haliyle, festivalimiz de adını sektörlerden almaktadır. Geçen yılki festivalimizde masraflardan sonra 47 bin lira kâr ettik. Bu parayı eğitim ve sağlık başta olmak üzere, çocuk oyun parkları ve camilerimize harcadık. Bu yıl da elde edeceğimiz gelir ile eğitim ve sağlık başta olmak üzere, Hayvan Pazarımızın eksikliklerini gidereceğiz. Her organizasyon zordur, ancak boğa güreşi organizasyonları daha da zor. Çok dikkatli olunması gereken bir organizasyon, zor da olsa bu çok eski atalarımızdan kalma gelenek olan boğa güreşlerini gelecek kuşaklara aktarmak için, bu festivalleri düzenlemeye devam edeceğiz. Ben üç gün süren festivalimizde emeği geçen herkese, güvenlik güçlerimize ve festivalimize iştirak eden tüm konuklarımıza, özellikle de yerel basınımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
F E T H İ Y E
Ahmet Ümit Fethiye'de Türkiye'nin ünlü yazarlarından Ahmet Ümit, Anadolu Turnesi kapsamında Fethiye'ye geldi. Okurları ile Natür Kitapevinde buluşan Ümit bütün yazarları Anadolu turnesine davet etti. Yazdığı kitapların sinema filmi olması ile bilinen ünlü yazar Ahmet Ümit geçtiğimiz günlerde başladığı Anadolu Turnesi çerçevesinde dün Fethiye'ye geldi. Öğleden sonra saat 16.00'da Natür Kitapevinde okurlarıyla bulaşan Ahmet Ümit kitaplarını imzaladı. Bugünde Fethiye Belediyesi Kültür Merkezinde imza günü yapacak olan Ahmet Ümit'in Balıkesir'den başladığı turne için buradan
sonra Kaş'a gideceği bildirildi. Natür Kitapevinde konuşan Ahmet Ümit “Ben bir Anadolu turnesine çıktım. Bu turnemi insanları kitap okumaya teşvik etmek amaçlı yapıyorum. Bu turneyi bütün yazarların yapmasını isteriz. Son kitabım İstanbul Hatırası isimli. Son yıllarda yapılan sinema filmleri ile Türk Sinemasının varlığı uluslar arası arenada konuşulmaya başladı. Almanya'nın nüfusu 80 milyon. Ancak çıkan bir kitap 8 milyon satıyor. Bizim Türkiye'de ise 100 bin baskı olay oluyor. Çok okumayı seven bir millet olmayı başarmak zorundayız” dedi.
Ülkemizin geleceği gençlerimizi yetiştirme sorumluluğu üstlenen deneyimli,yetkin, özverili öğretmenleriyle; Türkiye çapında en mükemmeli yakalayan özgün, yetkin, güvenilir ve kapsamlı yayınlarıyla Etütmatik ile sistemli bir şekilde planlanan özel ders niteliğindeki birebir etütlerle
Özel Matematik sınıfları ile Süper bir çalışma planlamıştır Temmuz - Ağustos dönemindeki Atatürk Cad. No:87/2 Fethiye /MUĞLA
YGS-LYS-SBS
Yaz çalışmalarına sizlerde katılın.
tel:0252 612 96 44 tel:0252 612 96 46 fax:0252 612 96 48
13
21 Temmuz 2010 Çarşamba
HABER
MİGREN BAŞAĞRISININ ÖZELLİKLERİ Migrenli kişilerin büyük çoğunluğunda başağrısı en azından atağın (krizin) başlangıcında başın bir tarafından başlar. Daha sonraları bir kısım hastada her iki tarafı tutar. Bu özelliği sebebi ile yarım başağrısı olarak da bilinir. Enseden veya alından başlayan veya iki taraflı başlayabilen başağrıları da vardır. Ağrı zonklayıcı niteliktedir. Alın veya şakakların küçük bir bölgesinden başlar. Zonklayıcıdır, giderek şiddetlenir ve genişler, kafa yarısını veya tamamını etkiler. Ağrının şiddeti ve süresi değişkendir. Çok şiddetli olabileceği gibi orta veya hafif şiddette olabilir. Migren atakları bazı hastalarda haftada birkaç kez olurken diğer bir kısım hastada da çok olabilir. Ancak genel bir ortalama ayda 2 – 3 atak şeklindedir. Beraberinde bulantı veya bulantı ile birlikte, kusma, ışık ve gürültüden, sesten rahatsız olma vardır. Bazı hastalarda ishal görülebilir. Normal ışık ve sesler çok rahatsız edici olabilir. Bu yüzden bir kısım hastalar karanlık ve sessiz bir odada yatmayı tercih ederler. 1 – 2 saatte en şiddetli dönemine ulaşır. Daha sonra giderek hafifler. Ağrı esnasında sinirli, sıkıntılı olan hastalar ağrının geçmesi ile rahatlar, sakinleşir hatta bazı hastalarda sevinçli bir durum olabilir, iştahları açılabilir. MİGRENİN TİPLERİ VAR MİDİR? Değişik migren tipleri vardır. Haberci belirtili migren ve haberci belirtisiz migren en sık rastlanan tiplerdir. Haberci belirtisiz olan daha sık görülür. Haberci belirtili olanda başağrısı öncesinde bazı belirtiler olur. Bunlar daha çok görme ile ilgilidir. Karanlık nokta, görme alanında zikzaklar veya parlayan ışıklar olabilir. Bazı migrenliler başağrısı öncesinde sanki bir tül perde oluştuğunu veya dış aleme buzlu camın arkasından bakar gibi bir duruma girdiklerini ifade ederler. Daha seyrek olarak vücudun bir tarafında uyuşma veya güçsüzlük bazen de konuşma bozukluğu olur. Bu haberci belirtilerden sonra başağrısı başlar. Migren hastalarının büyük çoğunluğunda ise bu haberci belirtiler olmadan da başağrısı ve buna eşlik eden diğer belirliler başlar. Bu örnek migren, haberci belirtisiz migren olarak adlandırılır. (aurasız migren veya mutad migren) MİGREN NEDİR? MİGREN SIRASINDA NELER OLMAKTADIR? SEBEBİ
NEDİR? Hemen söylemek gerekir ki migren tehlikeli bir hastalık değildir. Kişiyi sakat bırakabilen veya ölüme yol açan bir hastalık hiç değildir. Migren başağrısının bir diğer ismi de vasküler yani damarsal başağrısıdır. Vasküler terimi kan damarlarını ifade eder. Bu damarlar kalpten beyne kan taşıyan ana damarlar ile bunların dallarının kapsar. Beyne giden damarlarda önce bir daralma olur. Bu daralma döneminde haberci belirtiler olur. Bu daralmadan sonra daralma genişler. Damarların duvarı gerilir ve bu sırada salınan bazı kimyasal maddeler sinirleri uyarır ve ağrı oluşur. Ancak günümüzde migreni başlatan faktörün kesin olarak ne olduğu bilinmemektedir. Sebep belli değildir. Beyindeki bazı kimyasal maddelerin bu işte önemli rol oynadığı kabul edilmektedir. Bir kısım kimyasal maddelerin azalması veya etkilerinin gücünde azalma başka kimyasal maddelerde erki artımına sebep olabilir. Bu kimyasal maddeler arasındaki çok ince dengenin neden bozulduğu henüz bulunamamıştır. MİGRENİ BAŞLATBİLEN FAKTÖRLER VAR MIDIR? Migren değişik kimyasal maddelerin açığa çıkması ile birçok sistemin yer aldığı bir rahatsızlık olması özelliğiyle birçok faktör tarafından başlatılabilir. Ancak bir hastada etkili olan bazı faktörler diğer hastalarda başlatıcı olmayabilir. Hastalar bu gibi faktörlere, durumlarına bağlı olarak değişken derecelerde hassasiyet gösterirler. Bu faktörlere cevap aynı hastada değişiklik gösterebilir. Yani migreni başlatabilen bir faktör aynı kişide o kişinin o anki durumuna bağlı olarak migren ağrısını başlatırken yine aynı hastada başka zaman başlatmayabilir. Tetikleyici faktörlerin etkili olabilmesi için hastanın buna hazırlıklı olması gerekir. Bütün bu değişkenliklere rağmen herhangi bir hastada tetikleyici faktörlerin ortaya konması ve mümkün olduğunca bunlardan sakınılması önemlidir. Bu faktörler iyi kontrol edilirse tedavi daha da kolaylaşır. Migreni tetikleyen, bir başka deyişle migrenin başlamasına sebep olabilen başlıca faktörler; stres, hormonal değişiklikler, diyet faktörleri, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır. Stres ve Duygular: Emosyonel
olaylar migrenin başlamasında önemli role sahiptirler. Uzamış stres, bastırılmış veya içe atılmış düşmanlık duyguları ve birçok duygusal ve kişisel faktörler birçok migren hastasında önemlidir. Özellikle öfke ve üzüntü gibi duygular ifade edilmeleri veya dışavurumları mümkün olmazsa birikerek bir migren atağını başlatabilirler. Stres önemli olmakla beraber bir kısım hasta da stres geçtikten sonra veya hafiflerken migrenin başladığını ifade ederler. Mesela, tatilin ilk günü (tatil başağrısı) veya yoğun bir haftanın sonunda baş ağrısı başlayabilir. Bu durumun muhtemelen stres ortamında devamlı bir vazakonstriksiyon (damarlarda sıkışma, daralma) olması ve bunu damar tonusunda bir gevşemenin izlemesi ile ilgili olduğu kabul edilmektedir. Damarların gevşemesi başka bir deyişle genişlemesi sonucu başağrısı başlamaktadır. Netice olarak stres, depresyon, sıkıntı, öfke ve aynı zamanda ağır streslerden sonra rahatlama migren ağrılarını başlatabilir.
içeren ilaçlar . ayrıca uzun süre ergotamin ve anfetamin kullanımı ve ani kesimi. Uyku: Fazla uyku ve uykusuzluk migreni proveke edebilir .Yani migren krizini başlatabilir.r. İklim değişikleri: Bazı migren hastaları iklim ve hava değişiklerinden etkilenebilirler.İnsanı kötü yönde etkileyen hava durumları olduğu bilinmektedir. Bunun negatif ve pozitif iyon yükü ile ilgili olabileceği söylenmektedir. Kişisel Alışkanlıklar,kokular vb: Sigara migreni provoke edebilir bazı ağır kokular provoke edebilir,bu durumlardan kaçınılmalıdır. Yukarıda bildirilen faktörlerin bir kısmının etkisi tartışılabilir.ancak bu faktörleri bilmek ve sakınılması gerekenlerden mümkün oldukça sakınmak iyi bir tedavi planında hem hasta hem de doktora yardımcı olabilir.iyi bir diyet ve sağlıklı yaşam alışkanlığı edinmek uygun egzersizler yapmak, uygun
dinlenmek ,sağlı bozduğu bilinen alışkanlıklardan kaçınmak birçok hastaya yardımcı olur. ÖNEMLİ! · Migren sadece bir başağrısından ibaret değildir. Beraberinde hemen daima başka belirtileri vardır. · Migren tehlikeli veya kişileri sakat bırakan bir durum değildir. · Migren tedavisiz bir hastalık değildir. Birçok tedavi alternatifleri vardır. · Tedavide ilgili uzman hekim ile yakın işbirliği yapmak ve yine uzman hekimin vereceği ilaçları kullamnak esastır. · Her migrenin tedavi ilacı her migrenli hastada kullanılmaz. Bazı ilaçların bazı hastalarda kullanılması yasak olabilir, bunu da ancak en iyi konunun ilgili uzmanı bilir. · Doktorunuzun yemek yeme, diyet, uyku düzeni gibi konularda yapacağı önerilere uyun ve mutlaka ağrı günlüğü tutun.
Hormonal Değişiklikler : Migrenli kadınların yaklaşık % 70' inde adet döneminde sıklaşır ve şiddetleri artar. Bazı kadınlarda ise migren krizleri sadece adet dönemlerinde olur. Bir kısım kadın hasta özellikle menstrüasyon sırasında olan ağrılarını daha şiddetli olduğunu ifade ederler. Birçok kadın hastada da özellikle gebeliğin ilk üç ayında ağrı çekmez. Östrojen hormonu seviyelerindeki oynamaların tetikleyici faktör olabileceği kabul edilmektedir. Doğum kontrol haplarındaki veya menapoz için kullanılan hormonlardaki östrojen tetikleyici olabilir. Menopoza girmiş migrenli hastalarda mecbur olunmadıkça hormonal ilaçlardan kaçınılması, kullanılacaksa da östrojen mümkün olan en az seviyede tutulmalıdır. Diyet Faktörleri ve Bazı İlaçlar : Yiyecek ve içeceklerde bulunan bazı maddeler damarlar üzerine direk etki ederek onları genişletir ve böylece migreni başlatırken bir kısım maddeler de daha ziyade dolaylı yoldan etki ederek bazı reflesk yollar ile ayrıyı başlatabilirler. Mesela alkol direk etki ederken kafein ve nikotin gibi maddeler dolaylı yoldan etki etmektedir. İlaçlar: Bazı ilaçlar özellikle migrene yakınlığı olan kimselerde baş ağrısına yol açabilirler reserpin doğum kontrol hapları ,damar açıcılar bazı diüertikler (idrar söktürücüler) astmada kullanılan teofilin ve aminofilin
Lokman hekim ESNAF HASTANESİ 612 6400
14
HABER
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Mezuniyet sevinci vardı
658. inci Tarihi Antalya Elmalı Yağlı Pehlivan Meydan Güreşleri 6.7.8. Ağustos.2010 Elmalı Er Meydanında Buluşuyoruz
Elmalı Belediye Başkanı ve Tertip Komitesi Başkanı Hüseyin Altıntaş 658. inci tarihi Antalya Elmalı Yağlı Pehlivan Meydan Güreşleri 6.7.8. ağustosta yapılıyor. Ayrıca her akşam konser, her gün panayır. Belediye Başkanı ve Tertip Komitesi Başkanı Hüseyin Altıntaş hiçbir masraftan kaçınmadı ülkemizin her tarafından 1500 güreşçiyi garantiledi. En eski güreş, en çok güreşçi, en fazla güreş sever elmalı er meydanında buluşuyor.6 Ağustos Cuma günü başlayıp 7,8 Ağustos günü devam edecek. Kırkpınar boy ayrımının yapılacağı kıran kırana geçecek Antalya Elmalı yağlı pehlivan meydan güreşlerine tüm halkımız davetlidir.
15
21 Temmuz 2010 Çarşamba
SPOR
Fethiyeli Bokscular İl Gençlik ve Spor Müdürünü ziyaret ettiler Karabük ve Konya'da yapılan Türkiye boks şampiyonalarında başarılı olan Fethiye Gençlik Spor Kulübü sporcuları Gençlik ve Spor İl Müdürü Dr. Burhanettin HACICAFEROĞLU'nu makamında ziyaret ettiler. Antrenörleri Evren ARSLAN, Hüseyin KAYA ve John HOCKTOON ile birlikte gelen sporculardan Onur YILMAZ 59 kiloda Üst Minikler kategorisinde Türkiye üçüncüsü olurken, 65 kiloda Cebrail TANRIVERDİ üst minikler kategorisinde Türkiye genelinde ilk beş'e girdi. Öte yandan Karabük'te yapılan Türkiye Şampiyonasında yine Fethiye Gençlik ve Spor Kulübü sporcularından Mustafa
Can ABAN 91 kilogramda 3.olup dereceye girerek Muğla'yı başarıyla temsil etmişti. Ziyaret sırasında konuşan Gençlik ve Spor İl Müdürü Dr. Burhanettin HACICAFEROĞLU “ Sporcularımız Muğla'yı en iyi şekilde temsil ettiler ve Muğla'ya derecelerle döndüler. Onları kutluyorum. Muğla sportif anlamda büyük atağa geçti. Bunu sadece boksta değil diğer branşlarımızda da gördük. Sporcularımızı tekrardan tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca onları bu güne getiren hocalarımızı kutluyorum” diye konuştu. Ziyaret sonunda sporcularımız çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.
Başkan'dan taraftara kart çağrısı Fethiyespor'un düştüğü grupta deplasmanların uzak olmasının büyük bir ekonomik külfet getireceğini belirten, Başkan İsmail Öztürk, taraftarlara VIP ve kombine kart alarak takıma destek olmaya çağırdı.
Fethiyespor'un düştüğü grubu değerlendiren Fethiyespor Teknik Direktör Erkan Sözeri “Bu uygulamanın kulüpleri ekonomik anlamda olumsuz etkileyeceği görülüyor. Grubumuzdaki takımlara baktığımızda transfer hareketliliği daha yoğun olan takımlardan oluştuğunu görmekteyiz. Çoğunluğu güçlü takımlar aynı grupta yer aldı. Keyifli, zevkli ve çok çetin maçlar oynanacağı kuşkusuz” dedi. “Takımıma Güveniyorum” Her zaman önemli olanın bizim takımın yapabileceklerinin olduğunu söylediğini hatırlatan Erkan hoca “Geçen yıldan iskelet kadromuzu koruduk. Yaptığım takıma güveniyorum. Futbolcularım, kendi kalitelerini ortaya koyduklarında başarısız olma ihtimalleri çok az” diye konuştu.
TFF'nin bölgesel yerine genelle yayılan uygulamayla grupları oluşturmasının kulüplerin ekonomik yapılarına büyük zorluklar getirdiğine dikkat çeken hocamız, sistemin avantajlı yönünün bir sezonda aynı takımla dört maç yapılmaması olduğunu söyledi.
GÜVENLİK VE YANGIN ALARM SİSTEMLERİ 4 GECE GÖRÜŞLÜ KAMERA 1 ADET 100 FRAME KART (BİLGİSAYAR İÇİN) 1 ADET ADAPTÖR
100 METRE KABLO MONTAJ DEVREYE ALMA KDV DAHİL 750 TL.
Tayfun CEYLAN
www.umutguvenlik.net
Tel: 0252 612 00 35 Gsm: 0538 763 38 81 BAHA ŞIKMAN CAD. NO:19/B OVACIK KÖPRÜSÜ MEVKİİ FETHİYE
Zincirli Kavak Mevkii Çalıca Mahallesi Fethiye
UMUT GÜVENLİK
0252 646 98 00 www.akdeniztel.com
UMUT
Öztürk kısa bir süre sonra satışa sunulacak kartların ilgi görmesini beklediklerini belirtti. “Akraba Olmayacağız” Federasyonun 2. Lig'deki yeni uygulamasını değerlendiren teknik direktörümüz Erkan Sözeri, sezonda aynı takımla dört maç yapılmamasına sevindiğini belirtti. Fethiyespor'lu oyuncular 1 günlük dinlenmenin ardından dün sabahtan itibaren tekrar çalışmaya başladılar. Yardımcı hocaların yokluğunda gençlik geliştirme programı teknik direktörümüz Nedim Tanrıverdi, fethiyespor teknik direktörü Erkan Sözeri'ye yardımcı olarak idmana çıktı. Fizik kondisyon ağırlıklı geçen çalışmada futbolcularımız, sabahın erken saatleri olmasına rağmen ter içinde kaldılar. “Güçlü Takımlar Aynı Grupta”
Çit Sistemleri
Fethiyespor 2010–2011 sezonunda TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta mücadele edecek. Şimşeklerin grupta mücadele edeceği takımlar şöyle Adana Demirspor, Balıkesirspor, Belediye Vanspor, Dardanelspor, Elazığspor, Eyüpspor, Kocaelispor, Konya Şekerspor, Ofspor, Pendikspor, Pursaklarspor, Sakaryaspor, Şanlıurfaspor, Tarsus İdman Yurdu, Tokatspor, Trabzon Karadenizspor ve Türk Telekomspor yer alıyor. “Renkli, Heyecanlı, Zor” 2. Lig'deki gruplarda yurdun dört bir yanından takımların olmasını değerlendiren Fethiyespor Başkanı İsmail Öztürk, “Ligin renkli, heyecanlı ve zor geçeceğini tahmin ediyorum. Deplasmanların uzak olması nedeniyle giderlerimiz çok yükselecek. Bu sistem, bizim için büyük bir ekonomik külfet getiriyor. Kış aylarında uzak deplasmanlara gitmek iyice zor olacak. Bazılarına 2–3 gün önceden gitmemiz gerekecek” dedi. “Taraftarımız Kart Alsın” Uzak deplasmanlar nedeniyle artacak ekonomik giderlerimize taraftarlarımızın VIP ve kombine kart alarak destek vermesini beklediklerini belirten
REKLAMLARINIZ İÇİN
612 00 95
Kıbrıs harekatında Fethiye'den 4 şehit varmış Kıbrıs Barış Harekatının 36. Yıldönümü nedeniyle Fethiye Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Namık Ünal bir açıklama yaptı. Ünal yaptığı açıklamada harekatın Barış ve Özgürlük için yapıldığını söyledi. Harekatta Fethiye'den 4 şehit olduğu öğrenildi.
Kıbrıs'ta garantör olan Türkiye, 20 Temmuz 1974 günü, Kıbrıs'a müdahalesinin üstünden 36 yıl geçti. Adaya müdahale ederek uzun süredir devam eden çatışmalara, kan dökülmesine ve çekilen acılara son vermişti. İlçemizden de 4 şehit verilen harekatın 36.yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Namık Ünal “1974 yılında Kıbrıs Adasında Rumlar Adanın Yunanistan'a ilhakı hedefine ulaşmak için EDKA Terör örgütünü kurdular. 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanlılar bir darbe ile Makariosu devirerek Nikos Simsonu iş başına getirdiler. Makarios ise adadan kaçtı. Darbenin ardından Yunanistan ve Rumlar, adadaki Türklere karşı büyük bir soykırıma
Gümüş sorunları biz çözeriz mesajı verdi
Kılıçtaroğlu Seki er meydanında olacak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Temmuz – 1 Ağustos tarihleri arasındaki yapılacak olan Seki Güreşlerine katılmak için Fethiye'ye gelecek. Daha önce Seki Beldesi seçimlerinde gelerek şimdiki Başkan Veli Yıldız'a destek veren Kılıçtaroğlu, şimdi de güreşler için seki beldesine geliyor. Güreşler 30 Temmuz ile 1 Ağustos tarihlerinde yapılacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha önce 2 kez geldiği Fethiye'ye yeniden gelecek. 30 Temmuz – 1 Ağustos tarihleri arasındaki güreşlerde pehlivanlar, Edirne Güreşlerinden sonraki en önemli organiasyon için Seki'ye gelecekler. Seki Belediyesi 20. Geleneksel Yağlı Pehlivan Güreşleri bu yıl 30 Temmuz ile 1 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. 1 Ağustos'ta ise Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, seçimde de geldiği Seki'ye geleceği öğrenildi. Bölgenin en önemli ve kapsamlı yağlı pehlivan güreşleri ay sonunda Seki'de yapılacak. TRT sanatçılarının da katılacağı ücretsiz halk konserlerinin da yapılacağı güreşler 3 gün sürecek. 1 Ağustos'ta Fethiye'ye gelecek olan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk olarak ilçe binasının açılışını yapacağı
sonrasında da Seki Güreşlerine katılacağı öğrenildi. İptal edilen ve daha sonra yenilenen Seki seçimlerinde gelerek Başkan Veli Yıldız'a destek olan ve Başbakan Erdoğan 'a çok sert mayın eleştirisinde bulunarak “İhaleleri nerelerde ve nasıl tezgahladın sayın Başbakan. Başbakan bunlara cevap verirse o belgeleri o sayın Başbakan´ın alnına çivilerim" sözüyle Türikye Gündemine oturan Kemal Kılıçdaroğlu 3.kez Fethiye'de olacak. CHP İlçe Başkanı Emrah Doğu'nun daveti üzerine Fethiye'ye geleceği belirtilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun burada halka sesleneceği açıklandı.
başladılar. Çoluk çocuk demeden katliama başladılar. Bu katliamlara adadaki Türk Mukavemet Teşkilatı kahramanca savundu. Zamanındaki hükümetin barış çağrısı sonuçsuz kalınca Türk hükümeti Londra ve Zürich anlaşmalarındaki garantörlük görevlerini 20 Temmuz 1974 günü barış harekatını başlattı. Girne'ye denizden, Lefkoşa'ya havadan birliklerimiz çıkartma yaptı. Soydaşlarımıza yapılan soykırıma müdahale ettiler. Buna rağmen bir süre sonra gözü dönmüş Rumlar soydaşlarımıza soykırıma devam ettiler. Bunun üstüne 14 Ağustos 1974 günü ikinci Barış Harekatı gerçekleştirildi. Bu harekatının ardından ateşkes imzalandı. Bu Barış Harekatında 1000 şehit verdik. 36 yıldır şuan özgür ve barış içinde yaşanmaktadır. Bu harekatın 36.yılında, Kıbrıs'ın barış içinde yaşamının süreceğini umuyorum. Kıbrıs Barış Harekatında Bekçiler'den Osman Dağlı, Patlangıç'tan Ali Yanatma, Kemer'den Abdullah Yıldız, Esenköy'den Asım Özdemir'dir” dedi.
Daha önce İstanbul Milletvekili olarak Seki'ye gelen Kılıçtaroğlu, şimdi CHP Genel Başkanı olarak Seki'ye geliyor.
Fethiye İlçe Müftülüğü tarafından her ay yapılan din görevlileri toplantısına katılan Türkiye KamuSen'e Bağlı, Türk Diyanet Vakıf-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Gümüş, din görevlilerine yönelik yaptığı kısa konuşmada sizin yanınızdayız mesajı verdi. Toplantıda imalarla yönelik olarak kıska bir konuşma yapan Ahmet Gümüş “Türk Diyanet Vakıf -Sen olarak bizler imamlarımızın problemlerinin çözüm makamıyız. Mazeret üretmeksizin imam kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için mücadele ediyoruz. Bizler
çözülmeyen abes denilen yıllık izinlerle ilgili, hac ve Umre problemlerini çözdük. Hacca görevli olarak giden imam kardeşlerimiz sınava tabi tutuluyorlar. Biz buna sonuna kadar karşıyız. Yapılan sınavda Muğla'daki İmam kardeşimiz 70–80 puan alıyor ama sonuçta gidemiyor. 90 ve 100 puan alması gerekiyor. Ancak İstanbul'da 40 puan alan bir imam gidiyor. Çünkü oranın hac kontejyanı ile Fethiye çok farklı bu nedenle bu sınav sistemine karşıyız. Türk Diyanet Vakıf Sen olarak bizler imamlarımızın sesiyiz. İmamlarımız için hem çalışma hem de sosyal anlamdaki çalışmalarımız devam ediyor. Avukatlarımız ücretsiz olarak imamlarımızın hizmetindedir” dedi.