7 minute read

Her şey hayal etmekle başladı...

Next Article
Editörden

Editörden

Teknoloji girişim ve yatırımcısı Erdem Yurdanur, 25 yıldır ilgilendiği ve sevdiği alanlarda projeler yazdı, oyunlar geliştirdi. Hayallerini gerçekleştirirken uluslararası başarılar kazandı. Son olarak iki şirketi Maçkolik ve Masomo’yu İngilizlere satan Yurdanur, şimdi 30 yıllık tecrübesini aktardığı Admost ile yeni başarılara hazırlanıyor.

Futbolla ilgili olan olmayan herkesin bildiği, mackolik.com’un yaratıcısı Erdem Yurdanur, Uşak doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi mezunu, 2013 yılından beri Londra’da yaşayan bilgisayar mühendisi bir girişimci.

Advertisement

Mezuniyetinin hemen ardından çalışmaya başladığı Arçelik’teki 5 yıllık iş tecrübesinin ardından, beş arkadaşıyla birlikte Coretech adını verdikleri yazılım şirketini kuran Yurdanur o gün bu gündür yazılımlar yapıyor, girişimlerde bulunuyor. 25 yıl içinde pek çok yazılım geliştiren, girişimlerde bulunan Yurdanur’in 2002 yılında kurduğu Mackolik.com, Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline geldi.

“Bir çok girişimci ya da yatırımcı kapımı çalıyor” “Ben futbolu çok severdim ve çevremde de çok fazla insanın buna ilgi duyduğunu görüyordum. Veri tabanı benim uzmanlık alanım ve futbol, veri tabanı üzerinde çok güzel işlenebilecek bir konu. O yüzden dünyanın en büyük futbol veri tabanını yapmak gibi bir hayal kurdum ve gerçekleştirebildim” diyen Yurdanur, hayalinin gerçeğe dönüştüğü, Maçkolik.com’un hisselerinin tamamını 2016 yılında İngiliz bir firmaya sattı. Ardından 2019 ocak ayında başarılı ikinci girişimi Masomo’yu da İngiliz bir firmaya satarak bir ilke imza attı.

“Bu iki satış ile kurmuş olduğu iki şirketi de satan yani exit eden ilk Türk girişimcisi unvanını kazanmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü ikinci satış ilkinin tesadüfi bir başarı olmadığının da ispatı oldu. Artık bir çok girişimci ya da yatırımcı kapımı çalıyor” diyen Yurdanur önce mackolik’in satışını anlatıyor:

“Maçkolik’i satın alan Perform, dünyada online spor medyası konusunda en önde gelen firmalardan birisiydi ve satın almalarla dünyada büyümeye çalışıyorlardı. Ben 2011 yılında kendileri ile Londra’da görüşmüştüm ve kendimizi tanıtmıştım. Onlar da çoğunluk

hissemizi alabileceklerini söylemişti ama o sıralar çoğunluk hissemizi satmayı düşünmüyordum. 2012 yılında bu defa biz şirketimizi satmayı istedik ve onlar hemen ilgilendi. Çok kısa süren görüşmeler sonucunda önce %51 hissemizi, 2016’da da geri kalanı olmak üzere tüm hisselerimizi satmış olduk. 2013 yılında da ailecek Londra’ya taşındık.”

Yurdanur’un başarılı girişimlerinden Masomo’nun satışı ise 2019 Ocak ayında gerçekleşti. “Şu anda hala earn-out dönemi içindeyiz. İngiliz ve Türk ortaklarımla kurduğumuz bu oyun şirketimizin Türkçe adı Kafa Topu, İngilizce adı Head Ball olan bir oyunu dünya çapında çok popüler oldu” diyen Yurdanur anlatmayı sürdürüyor:

“Tüm dünyada 50 milyondan fazla indirildi ve hala da günde en az 100 bin kişi tarafından indiriliyor. Bu oyunun başarısını gören diğer büyük oyun şirketleri benimle iletişime geçti ve aralarından bize en uygun olduğunu düşündüğümüz ve aynı zamanda en iyi teklifi veren Miniclip ile anlaştık ve tüm hisselerimizi sattık”

“Türkiye’deki en büyük sorun, içi boş bir yabancı hayranlığı” Başarılı iki şirketini de satan Yurdanur’un aklında yeni hayaller, gündeminde yeni projeler var. Projelerden biri Admost... Admost, mobil oyunlar içinde gösterilen reklamları optimize ederek daha çok kazanç getirmeyi sağlayan, aynı zamanda da bu oyun ve uygulamalardaki kullanıcıların kar/ zarar analizini de yapan bir ürün. İlk müşterileri Maçkolik ve Masomo olan Admost’un 40’ın üzerinde müşterisi bulunuyor.

Admost’u “Bu benim üzerinde en çok zaman harcadığım, 30 yıllık tecrübemin hepsini aktarmaya çalıştığım bir ürün ve başarılı olacağına inancım çok büyük” diye tanımayan Yurdanur sözlerine söyle devam ediyor:

“Aslında bu ürünle yapmaya çalıştığım,

Türkiye’den bir teknoloji ürünü de çıkabileceğini başkalarına değil, Türk insanına göstermek ve onların kendilerine daha çok güvenmelerini sağlamak. Bence Türkiye’deki en büyük sorun içi boş bir yabancı hayranlığı ve kendi başarılarımızı görememe hastalığı”. Admost projesini, Maçkolik’i de yapan ve en az 15 yıldır birlikte çalışan Yurdanur Türkiye’deki ekibi yapıyor.

“Bir işe yatırım yapmaya yarım saatte karar verebiliyorum” 20’den fazla start up şirkette yatırımı olan Yurdanur “Onlara hem parasal hem bilgi hem network anlamında katkı sağlıyorum ve büyümelerini yardımcı olmaya çalışıyorum” diyor. 25 yıllık girişimcilik serüveninin sonunda bugün uluslararası başarılara imza atan Yurdanur, bu yolda ilerlerken başarısızlıkla da sonuçlanan pek çok projeye imza attı.

“Beni yaptığı her işte başarılı sanıyorlar ama başarısız olanların sayısı çok daha fazladır” diyen Yurdanur “Başarısız her proje bana ne tür işlerin neden yürümediği konusunda eşsiz bilgiler sağladı. O yüzden şu anda bir işe yatırım yapıp yapmamak konusunda karar vermem genelde yarım saati geçmez” şeklinde konuşuyor.

“Başarısız her proje bana ne tür işlerin neden yürümediği konusunda eşsiz bilgiler sağladı.”

Hemen her gün yeni proje fikri ya da yatırım isteyen insanlar bir çok yerden Yurdanur’a ulaşıyor. Herkese olumlu ya da olumsuz bir cevap vermek gibi bir prensibi olduğunu belirten Yurdanur şöyle devam ediyor:

“Bazı insanlar aklına ne gelirse hiç düşünmeden, hiç araştırma yapmadan yazıyor, onlara proje hakkındaki fikrimden çok birisine nasıl yaklaşması gerektiği konusunda cevap yazıyorum. Yaklaşımı düzgün olan insanların projelerine bakıyorum, ilgimi çekerse Skype ya da yüz yüze görüşüyorum. Bu süreçte bir çok farklı faktör önem kazanıyor. Projenin kendisi kadar girişimci ile frekansımın tutup tutmadığına da bakıyorum. Bazen yanılıyorum tabi ama gelende bu konuda başarılı olduğumu sanıyorum. Zaten her başarısız seçim sonraki seçimlerdeki başarı oranımı artırıyor.”

“Ne iş olursa yaparım” diyerek gurbete çıkmayın 2013 yılında Ankara Anlaşması ile Londra’ya gelen ve örnek bir model oluşturan Yurdanur, 3 tane şirket kurduğunu, 4-5 tane şirkete yatırım yaptığını, her yıl ciddi bir vergi ödediğini ifade ediyor. “Buraya gelirim ve ne iş olursa yaparım” düşüncesiyle yola çıkanların zorlanma ihtimallerinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Yurdanur, “Londra pahalı bir şehir ve eğer burada ciddi bir kazancınız yoksa Türkiye’deki yaşam ko

şullarınızı arar hale gelebilirsiniz” diyor.

Yurdanur “Burada çok ciddi bir network var, eğer kendinize güveniyorsanız ve iyi bir ürüne sahipseniz buradan sadece UK değil tüm dünyayı hedefleyebilirsiniz. O yüzden bıkmadan sürekli farklı insanlarla tanışıp birlikte neler yapabileceğiniz konusunda çaba harcamalısınız. Yoksa buradaki hayat da çekilmez bir hale gelebilir” şeklinde konuşuyor.

İnsanlar mutlu olduğu yerde yaşamalı Londra’da yaşamaktan kendisinin ve ailesinin çok mutlu olduğunu ifade eden Yurdanur’in en büyük özlemi Türkiye’deki güneşli havalar... 15 ve 18 yaşındaki iki kızı American School in London’da okuyan Yurdanur, biyokimya uzmanı doktor eşiyle de bol bol zaman geçirebiliyor . “Merkezde oturduğumuz için her yere çok kolay ulaşabiliyoruz“ diyen Yurdanur Londra günlerini anlatıyor: “Ben jazz seviyorum, bir jazz kulübüne üyeyim, fırsat buldukça oraya gidiyorum. Eşim sanat müziği söylemeyi sever, bir koroda söylüyor. Farklı ülkelerin yemeklerini denemeyi sevdiğimiz gibi kendimizi evimizde gibi hissettiğimiz bir Türk restoranı var, Belsize Road üzerinde Ekin Restaurant, orada her fırsatta arkadaşlarımızla buluşmayı seviyoruz.” Yurdanur ve ailesi yaz aylarını ise Türkiye’de 2-3 ay deniz üzerinde yelkenli teknede geçiriyor. Türkiye ile Londra arasında tercih yapması gerekse en sevdiği yer ise Yunan adaları da dahil olmak üzere Ege...

İnsanın mutlu olduğu yerde yaşamasının doğru olduğuna inanan Yurdanur “Dünya üzerindeki her coğrafya benim için değerli ve önemli, kendimi sadece bir ülkeye ait hissetmek gibi bir duygu yok içimde, tam aksine tüm dünyaya ait olmayı tercih ediyorum” şeklinde konuşuyor. “Ben insanları nereli, hangi dinden, hangi ırktan, hangi dili konuşur gibi kriterlerle ayırmıyorum, insanları emeğe değer verip vermediğiyle, dürüst olup olmadıklarıyla, iyi niyetli olup olmadıkları ile değerlendiriyorum” diyen Yurdanur sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu derginin okuyucularının büyük bir kısmı da sanırım UK’de yaşıyordur, onlara önerim bu bakış açısı ile dünyaya bakmaları ve dünyayı bütün insanlık olarak yaşanır hale getirme çabası içinde olmaları. Böyle bakarlarsa kendilerini burada da evlerinde hisseder ve mutlu olurlar. Yoksa insanları bölerek gelecek nesillerin daha zor koşullarda yaşamasına neden oluyoruz.”

A magazine for Turkish and British Business People

TurkishBritish

Erdem Yurdanur kimdir? 1968 yılında Uşak’ta doğan Erdem Yurdanur ilk, orta ve lise eğitimini Uşak’ta tamamladı. 1985 yılında ilk tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümüne girdi ve 1990 yılında mezun oldu. Mezun olmasına 1 ay kala okula gelen Koç Grubu şirketlerinden o zamanlar Türkiye’nin en büyük özel şirketi olan Arçelik ile anlaştı ve okul bitince Arçelik’in bilgi işlem bölümünde çalışmaya başladı. “Beygir.com çok beğenildi ama para kazanamadık” 1995 yılında Arçelik’ten bilgisayar mühendisi olan diğer 5 arkadaşıyla birlikte ayrıldı ve Coretech adında Türkiye’nin ilk yazılım şirketlerinden birisini kurdu. “Böylece girişimcilik serüvenim de başlamış oldu ve hala 25 yıldır da çok severek bu serüveni sürdürüyorum” diyen Yurdanur bundan sonraki süreci ise şöyle anlatıyor: “İlk girişimimiz olan Coretech ile 5 yıl boyunca çok güzel işler yaptık. O zamanlar internet henüz çok popüler olmadığı için daha çok büyük şirketlere özel yazılımlar yapıyorduk ve 80 kişilik bir yazılım ekibimiz vardı. Ben yurtdışı projelerden sorumluydum ve Unilever’e geliştirdiğimiz bir yazılım dünyada standart kabul edildi ve 20’den fazla ülkeye bu yazılımı kurduk. Coretech’te P&G, Tefal, Pfizer vs. gibi bir çok şirkete yazılımlar geliştirdik ama ben bir süre sonra başkalarına yazılım geliştirmenin çok sürdürülebilir olmadığını, yazılım satmak yerine yazılımları kullanarak para kazanmamız gerektiğini düşünmeye başladım ve 1999 yılından itibaren önce bir eğitim projesi gibi başlayan ama sonra profesyonel bir işe dönüşen Türkiye’deki at yarışları ile ilgili en geniş veri tabanı olan Beygir.com’u yaptık. Çok büyük ilgi gören ve Türkiye’deki ilk Türkçe sitelerden olan Beygir.com’u çok sevdik ama para kazanamadık.”

Mackolik.com Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline geldi Yurdanur, Beygir.com’un ardından 2002 yılında daha sonra Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline gelen Mackolik.com’u kurdu. Yurdanur “Mackolik.com ile başlayan B2C işlerimizi 2002 yılında kurduğumuz Kokteyl A.Ş. altında yapmaya başladık ve böylece B2B işler yapan Coretech’ten yollarımızı ayırmış olduk. 2009 yılında ben Coretech’ten hisselerimi de vererek ayrıldım ve sadece internet ve mobil işler yapmaya odaklandım” şeklinde konuşuyor.

INDEPTH NEWS

EXPERT VIEWS

EXCLUSIVE INTERVIEWS

SUBSCRIBE NOW

hello@tbmag.co.uk

tbmag.co.uk /turkishbritishmag/ /turkishbritishmag/ /turkishbritishmag/ /turkishbritishmag/

This article is from: