ESRÂR-I SALÂT VE ESRÂR-I HİLKAT
Bismillâhirrahmânirrahim i_j\~..'y^¿j* »ilJI ^ 3 ^ •« •¿JjMİ~at.i L#
cM
j f \ 4JİİjOl^ J & A j L ^ t O . i^c-
E y ziruei tevhide çıkm ak isteyen; nu ru i r f a n a talib olan Hak yolcusu ! Bir divânı mücâzatta
toplanacağını, bir malı-
kemei dâdda hesap vereceğini iyi düşün ! En âciz bir mahlûkuhüdâya karşı tecavüzün sonunu bil ! Bir
avuç
su bir
uykuyu
tarumar ettiği gibi..
Zulm ile damlayan bir katre gözyaşı, bir dünya yı
harabedeceğini
duy ! Hükmüilâhîye
Emrihakka inkiyad göster !
riza ve
Hürmete lâyık olan
kendinden büyüğüne tazım, kendi misline liveçhhillâh
yardım, kendinden
merhamet e t !
küçüğüne rizaenlülâh .
.<*■ . .
i . *
BÎSMÎLLÂHİRRAHMANİRRAHlM Ey
aslına, mebdeine, meadına kavuşmak is-
tiyen Hak yolcusu ! Namazın hakikati hakkında sana bir kaç söz söyliyeyim . Suret itibariyle ufak; mâna itibariyle ia*h edilecek olursa; bir çok çiltleri dolduracak olan bu kitabımı bana sorulan suale cevap olarak yazdım...
Su al şu idi !... E fendim !,. “ Islâm dininde “ N a m a z ,, denilen bir ibadet v a r .. Bu ibadette d e ; rü k û , s iic u d , k a ’ a e di ye şekiller var.. Bunlar islâmiyetin yeni zuhurun da vazedilmiş bir takım ibadet şekilleridir. “ Fakat, bugün asırlar geçmiş... Arlık hayat değişmiş.. İslâmiyet kökleşmiş.. Binaenaleyh bu ibadetin aslını kabul etsek de bir mabede g ir diğimiz vakit namaza niyet ederek : rükûunu, secdesini yapmasak.. Ve bu şekilleri bir re v e rans ile ikmal etsek., ve ; temeddün etmiş olan bu asırda başımızı yerden yere koymasak olmaz mı [1] ?..
[1] Z a v a llı Sail A caba mamış ve kon m iyacaktır. İskender
de bgu ün bir
bu âlem de kim in başı yere k o n
K üren in harabe de
k ısm ı küllisine sa h ip olan y a tıy o r . H ulâsa : K udret
h erk im olursa olsun kafasını yere k oyd u ru y or. Her şeyin âriyet oldu ğun u an latıyor ve m üstear alınır diy e ilân e d iy or.
î
|
Şuna iyi bil ki N a n a z ı n K e n d i s i n a - ¡j
j s il
E m r iilâ h l île f a r z
o l m u ş i s e ; ::
\ ş e k l i d j f a H m l i l â h l i i s f a r z o l m u ş - ;;
I
;
tu r. îşte
namazın
| ve zevkleri î çalıştım
ve
şekillerindeki
anlatmaya hakikatini
hikmetleri "
gücüm yettiği kadar <; yazmağa
başladım. ;;
İ Aşk ile oku ! İhlâs ile amel et, Tevfik H ak’- '' ij dan.. J i! | 1 i
Ş e m s e d in Y e ş il *J> Ey Mivahhid !
ü N A M A Z : İnsanı tabiat libasından soyar.. !!
;; o İmkân I
elbisesinden çıkarır.. Nâsut zindanından J
<’ âzâdeder... K a z a y ı Jâhutım y o l l a r ı n ı a ç a r x " N AM AZ : Bütün ibadetin envamna şamil bir Fih* j risti nuranidir. i ;î i ü N A M A Z : Kulun dergâhı ulühiyyette kendi aczini, I ;;
\\
Ü
kusurunu, farkını ilân ettirir de Çenabihakkın kemali rübubiyyesinin, ve kudreti sem adaniyyesin^ merhameti İlâhiyyesinin önünde hayretle muhabbetle tSECDE ettirir.
I J I I
D ikkat! İşte bu * Namaz
hikmetlerin
hepsinin
m üessesi»
ki, bizim adet
halinde
doğduğu yer
dir. Yalnız şunu iyi bil kıldığımız
namaz değil ;
ibadet halinde aşk ile duyarak,^tada rak kılınası nam azdır. kıyam ında işiyle unda hayaliyle; SOcudufîda Yoksa,
resiyle
meşgul;
Rûkû-
alavere dalave
meşgul olarak fiziki halde kılınan namaz
değil ! Namazda erkan, duğu
tadili erkân şarttır. Zahirde tadili
erkânı gibi;
mahsusasının hakkını vermek ol
enfiiste de,
Huzuruilâhîye
girince
âlemi nasuttan soyunmaktır.
Ey taifibi h a k ik a t! Şimdi sana Namazın
hakikatinden ve dinde
ki mevkiinden biraz bahsedeyim :
3
p y i© ır r a ® S j d ü n ü rü
A l l a h ’a m erdiveni^ e m n ü i m a narı kalesidir*... Nedisı S Allahı
beyan eden bu mufassal
kitabı
kâi-
nat;
bu masnuatın içersinde hususî bir imtiyaza
sahip olan; Saniiâzamın
etiketini taşıyan ve ona
muhatap olan beşeriyettir. İşte herhangi kadem
bir kimse, makamı âdemiyate
bastı mı ona
iman
teklif olunur. Yani:
[ Kimsim ? N@redsn galdin, eıe o lacak sın n e rly e g ö tü rü ia ce k s in ? ) suallerini kendine sor ! Binaenaleyh aslını, mebdeini, Rabbini bulmak aşkiyle mücehhez ol ! Sahibine inan! denir.
V e bu
makama
sahip olan kimseye de
mü’ min denir. £u kâfi gelmez. Cenabıhak Kulu* nun inandığına teslim olmasını ister; ne vakit kul
inanır,
Hakka
teslim olmak ve
teslim olursa İslâm olur. Hakka
demek, kısmeti ezeliyyesmden razı
hoşnut olmak demektir. Bu âlemi imtihanda
Cenabıhak, her hangi bir belâ ile müptelâ kıldiğı vakit
de kaşlarını
çatmamamak
hünerdir.
Bu
epeyce zor makamdır. Makamı teslimiyetin Efen disi
HaSP&tİ
İbSP^lîSilî’ dir. Bize de Milleti İb
rahim den r. Hazreti İbrahim : ( Yarabbi aşkın sahibiyim; ( - Yavrunu mişti. [1]
makamı
teslimiyetim tamdır î ) deyince :
benim nanouma zephei ! ) emri gel
Binaenaleyh
Ceasbıhak
bizden
tam
teslimiyet ister L_______ [1] Bu tafsilât tefsiricin birinci ve ikin ci kitaplarında mufassalan yazılmıştır. Bak.
—
Kulun o vakit
6
-
tesîiıniyyetini görünce ünsiyet başlar, âdem
insan olur.
iiâhiyye vaki olur.
Bu makamda daveti
İşe o davete
N A M A Z
de
nir. Cenabıhak : “
f?y s ı s u s a s ı n
r a im
fo © »
iîg ir ij
B s & jS u m
I ç i n d i ı * . , , buyurmuştur. D i k k a t ! Şimdi namaza giriyoruz ! iftitah tekbirindeki
incelik nedir ? G örüyor
sunuz ki sair tekbirler kalben ve lisanen almıği halde iftitah Ey
tekbirinde el ile de işaret va rd ır?
h a c e t e ! y a lG ^ s u I
Namaz avama
nispetle
göre UrlEGiiflİÜâtlİldİP.
Huzuru Bâri havasa
İster uruc olsun,
ister
hîizur olsun İMâk Ü S m U S â k â ft vardır. ( ¿ç* y.\ç\ S j L a J I ) M ar^aazy
Essalâtii mi’racülmü’ mm
8îlÖe^8îIfiîiâî nflS^aOECSlP
buyurul
muşum D ik k a t l Hakiki musalli nâsuttan huruç ile alemi meleküta terakki ve teveccüh eder.
—
V e iftitah
7
—
tekbirini alır iken
işaret
etmesi;
her szasiyle kıbleye teveccüh ederek [1] Jy
emrile memur olduğun
dan sair âzâsile tevveccüh ettiği gibi elinin batnile
dahi
A dresiİih î olan
bulunarak : w Yarabbi ! Sen sırrına
kıbleye
müteveccih
beni ahseni takvim
mazhar kılarak halk ettin, beni kendine
muhatap tuttun, ben de yüzümü senden gayrisine çevirmedim; zalime, zulme.’jj küfre münafıka mey letmedim, vechi insanimi sana takdim ediyorum» diyerek
ellerini
k a !d-rıp
kulaklarının yumuşağına kadar
yüz çevirmesini
Censbıhakka arzeder,
haddi zatinde ekber olan
Allahını anarak iftitah
tekbirini
alır
yani
Allahın
büyüklüğünü
ilân
eder [2], Huzura girer, Ya Rab ! Buraya kurulmuştur» hkaya
elini bağlar, kalp çerçevesini senin
muhabbetinin karargahı
Diye arzeder. Kadın ellerini ayni
kaldıramaz
(( Elini aşağıya çek, erkekle
[1] Mü’ mİBİn zahirde kıblesi, Beytülmuazzama; ha kikatte kıblesi, H azıeti Muhammed; sırran kıblesi ise Allahü azîmüşşandır.. [2] Allahü sübhanehıı hakkında, ekber denilmesin de maksud ziyadei mutlaktır, yoksa kibriyâyi azemetin de anınla efradı kâinattan hiç bir ferd müşterek değildir.
ayni hukukta değilsin.. Otuz gün huzuruma res mi
çıkamazsın.
tu t! „
Binaenaleyh,
emri verilir.
hizasında,
elini az aşağıdan
Keza kadın elini göbeğinin
bağlayamaz.. Zira Cenabıhak kulunun
hiçbir şeye bizatihi sahip olmasını ve tefahür etme sini istemez.
Kadın S u f t ’ &i İ l a h î fa fo râ lk a S fl«
i n s a n ı n d o k u m a t e z g â h ı olduğundan,
mn
yani mahallî tekvin bulunduğudan çocuk orada te kevvüne
başlayıp karnı istilâ
oradan bağlaması
ettiği vakitte elini
onun asıl sahibi imiş gibi bir
his irae eder . Binaenaleyh' u Elini yukarıya çek! H er şeyin sahibi benim ! » fermanı sadır olur. İste bu suretle musalli, mertebesine göre hu zura dahil olur. D ik k a t! H er am?Ii hayre, Besmele ile başlanıidıği hal« de namaza Besmele ile- brşlanılmaz ! Zira musalli ister huzurda olsun, ister uruçta olsun
A s i ah
ile arasında perde yoktur, csbeca
Allah iledir. Bi enaleyh bilâtazîm doğrudan d o ğ ruya îsmi İlâhî ile başlamak edebe münafi olduğun dan teşbih ve tazim ve takdis ile başlanır. Yani S t i & h a n e k â E S a h Ü m m e duasile
namaza mü
başeret edilir. Badehu isti ^ze ile Besmele okunur.
9
—
—
Ardından Hakkın kelâmı ve sıfatı olan K u r’ andan fatiha ve zammı sure
yahut birkaç âyet kıraatile
meşgul olunur. Bu kıyam hali; makamı beşeriyettir. Bu makam dahakikî musalli (
*JM)
[ ¡yyâkeraâ'&üdü, v© fiyyâke deyinee
yani,
ederiz, senin
( Y a A llah kapından
n e sfa în ]
seninle, sara ibadet
başka
kapı
çalamayız,
ibadetimiz talebi cennet ve havfı nîran için ğildir. V e
varlığımızla da
de-
değildir. )
Deyince :
Cenabıhak|(¿LJ ) der. 44 Ne istiyorsun
kulum, is*
tediğine muntazmm „ ma
buyurur.
İ ^ i y a z m a k a m s denir.
ter.. ahlakı gideıı fe iO S
İşte bu meka^
Kul istediğini is
Sıratı müstakimi ister. K u r’anı azîmi ister, muhammecliyyeyi yolu ister. [1]
ister,
zirvei
C e n a b ıh a k :
g © B İr S9 buyuruyor.
Tevhide
6İ H e r
Kul yine
yol (( Evet
Y a rab ! Lâkin Enbiya ve Kâmilinin sınıflarını isti yoruz. Envarı inayetle esrsra vakıf olmuş ruhları esrarı
hidayete
sahip
olmuş,1 kalbleri
asarı
vilayete nail olmuş, şeytan kendilerinden kaçmaya [1] Biz namaz kılar iken bunların hiçbirinden ha berdar değiliz- Sebebi ise, biz takliden kılıyoruz. Yal nız Cenabıhakkın babı lûtfil büyük olduğa için bunla da ehil tahkiki takliden bu kapıya gelm işler: “ Kov mayın, içeriye alıo, Eltafıilâhiyyemden hissedir olsun lar. Yalnız birinci sırada olmazlar. „ Buyurmuştur.
10
—
—
başlamış olan sınıfa veıdiğin yolu istiyoruz )) diye niyaz ederler. Bu makamdan sonra musalli yüksek bir makama
terfi ektirilir.
Cen*abıhak kuluna îzaz ikram ederek saltanatı Ilâhiyyeyi görmek ister misin.? der.. Kul, kemali aşkile : terir.
“ Aman Yarabbi ! „
44 Belini bük bakalım, oraya dimdik kazık
gibi girilemez|)> ; ernri lini
diye iştiyakını gös
büker,
açılır,
yani
gelir.
hemen be
rükû hali tecelli eder, perde
Kudrettilâhiyye apaşikâr temaşa edilmeğe
başlanır ! O azametin tiyari defa
 b id
karşısında abid gayri ih
(
demeye
(S U b ü ? @ S ie
azameti
llahiyye
ikinci deîa
başlar.
Birinci
r a b b iy e l'a z S m J
demesi
ef’ al
[
kaydinden münezzeh ve r a b h S y s i ’ a z î m ] de
mesi, azameti Ilahiyye Esraa kaydinden münezzeh ve mutlak
olduğuna ; üçüncü defa [ S ü b h a ffB ©
I* a b b İ y & i i0a z i n i ]
demesi de azameti İlahiyye
ıtlak kaydtnda da mutlak olduğuna işarettir. Ey
zirvei tevhide
ç*kmak istiyen talibi Hak!
Sana h l r noktasını açayım. « Yarabbi ! Muktazayı
beşeriyet..
Ben
seni
beyan eden bu kitabı kâinatı mütalâa ettiğim za man
takıldığım
yerler vardı. Sen bunların hep
sinden
münezzehsin !
namaz
kılan
kimsenin
İşte
bu
şekilde duyarak
sırrına
bir hitap tecelli
11
—
—
eder. u K u l u m E B u s l e m mi lâhuta terakki
de
h i ç ? [1] âle
Sarayı Lâmekânı gezmek iste-
mezmi in ? Yine k u l, kemali şevk ile : yarabbi !
İhsanın büyüktür ; d^r.» O raya bükük
te g rilmez ; §0cd&
başını
yere koy ! „
emri
gelir .
h a l i tecelli eder. İşte H a l i k a i k t i i r a p
burada
başlar.
Hakikat
secde, M u s a l l î O lu r,
« Aman
yani
perdesi
a s lın d a s ı
herşeyden
m ahv va
soyunduğuna
İkinci s e c d e , I v l ic u t k o k u s u n d a n m a y ıp k e n d in in
açılır. Birinci fa n î
işarettir.
e s e r k a l-
da orad a
sı a îşas’atîsr. Bundan sonra
tamamen perdei hakikat açılır
açıl naz kul ( j J ' j j Biri ıci
) demeye başlar.
defa söylemesi Zatiecelli âlâ H a z re t
leri ınertebei
rübubiyyetten ; ikinci d tfa söyle
mesi, mektebi uluhiyyetten; üçüncü defa söyleme si kâffei meratip ve taayyünattan : ali ve âlâ olup birisiyle mukayyet olmadığını işaret ve isbattır.
DiK&aT! Şimdi rın iki
gelelim
rikâtlarında
dört rikâtlı farzolan namazla zammı sure okunur, ikisin
de okunmaz ! Sebebi :
Dört rikâtli
farzın evvelki iki rik-
[1] Şimidi Esrarı selât başlıyor.. İki defa oku î
—
âtı
kesrete
nur
ve
imam det
işaret
kılman
âyeti bilâ
musalli
12
ettiğinden
namaz,
aşikâr
gece
oku r;
kesrete işaret tamamile
—
zammı sure oku namazından
son
iki
rikât
ettiğinden
vü:ut
ise,
şaibesinden
vah yani
kurtulup
salâtta Rabbisinde yok olduğuna işareten kıraat leri hafi olur ve yalnız Fatiha kıraati kâfi gelir... HÜLÂSA: V ü cu dii-izafi-.şaibesi
olmadığından
zam ve
izafe icabetmez.
Ö ğle Diğer
ve ikindi namazları gündüz üç vakit,
S s iâ fi
namazıdır.
L e y ld îP .
geceyi, gece de gündüzü aradığı gibi...
Gündüz Mertebei
batın zahir olmak için mertebei zahiri arar. Mertebi zahir aslında aslı
olan
mertebei
namazları olan
mahvü manzolmak için
bahm
ister!
Şimdi
zahir
Ö ğ İ G ve ükıStdi namazları bunu
talep ettiklerinden kıraatleri gizli ve batın olur. Diğe r Ü ç v a k i f  k ş a m , Y a t s ı namazları ise, bütün namazları olduğundan zuhuru ararlar z &
ve
ona
işareten
kıraatleri
G G h rî
ve
h olur.
Sabah namazı iki rikâtiir. Her ne kadar edası
—
şafaktan sonra ise de, Ş e m s in
—
gece ve gündüzün fasılası
t u l û u ve u r u c u d u r .
Sabah
nemazı
olunduğundan Nehar
13
ve
Şemsin
Selâtı
zahire
tulûuna
Leylden
galiptir.
kadar
eda
madut
ise de,
Binaenaleyh
Sabah
namazı ahirülleyl namazıdır. Bir de  bdin ve
S a lâ tı
aynı
FsCİr
fecir,
kendine
tecellî
S a lâ tı
keşfidir.
etmekle:
denir.JZülmeti heykel,
Sabah
hicabı masiva
gibidir. Binaenaley sabahla, g e ce zülmeti açıldığı gibi; keşifle de vücut hicabı açılıp zail olur,
.
D ikkati
¿r
-
'
'P c
, ii 3 1 t e: y 2 . trg Bu işin zevkine sahip olabilmek için maifeyzle
abdest alıp,
tahareti kâmile ile mutahhar olarak
kılmak şarttır.
Dü&kaf i Cenabıhak bunun zevkini bizde halk etsin !
Dikkat Müvahhidînin beş mertebesi vardır. Binaenaleyh her m ertebeye bir vakit itibarile beş vakit namaz hediyesine nail olmuşlardır. H er M t i v a h h i t
bu makamın zevkine ancak
14
—
Enbiya
aleyhisselâma
Bu makamda
—
tam tabiiyetle
Zahir,
Batın,
nail olur,
cem olur, <-y; iyyat
müşahede edilir. Bunun fevkinde
bir makam vardır
M aşukııhüda Garsaka îVJluham m a! aleyhSsselâttl ^ssseSâm Ef san« dlm lze rr&ıahsais bir makamdır ki zrvki dahi Zati M t l h a f f l f l i e d f İ â i r İ ’ ne mahsus ur O
ancak
Yalnız
[bu mertebenin
varis olan ya kaza
veya
zevkini
k ndilerine
âlemi menamda
ke ndi
lerine mülâki olan aliyyûna ihsan ederi r
Dikkat! Hiçbir
farz namazı yoktur ki anîn için
lamazdan olmasın, binaen
evvel
olarak
evvelâ
kılmır.
namazında da
buna
Hattâ
Cenabıhakka
Bazıları,
üzerinde
kılmasın,: yarine doğru katini
n ma s
değildir,
ur^fâ,
Namaza
Zi a duhul
kurbiyyet i ç i n d i r kazası
kazalarını daha
ba/ı
riayet edi-r'.e**
i sünnet namazın mukademesidir. babıdır.
kılman
yalnız akşam namazı, vaktin ıl rlıgına farzı
akşam
sünnet
baş
olanlar
kıl«’ n d rler
doğrusu
Bu
sühn t n h .ki*
bilmemektir.
Sonra farzın telâfisi vardır,
-u ¿net
kaza o ur
15
—
—
Sünnetin telâfisi yoktur,
kaza
Sünnet
namazları kesret ve 19 olduğundan hem ^Zammı Sure, okunur.
Vakti
mahsus ile
olunmaz. talibi
vahdet
hem de
edası yoktur.
hafî Fa<l>
zamanlarına tâbidir. ö ğ le
namazı
sırf zahiri,
batını olup edaya farzdan
sonra
seyridir.
dahi vakti geniş olduğundan
ikişer rikât sünnet kılınır. - / Ji-j 1 ^ ¿Ly t * 4
N am azda işarettir,
yatsı namazı sırf
b ir in c i
ka’d d :
yani bu mezahirden İşte
mıyacağından
bu seyirde
Seyruilaha
soyunup vahdete
gayriyet ve kesret ol-
yalnız [ E t t e llS y y a t t C l ]
İ k i n c i k a pd © :
Vahdetin
makla ve kesretin mezahirle
okunur.
kesrete
rücu ol
zuhurunun
sebebi
menbaı olan Resulûllah Sallallahü A le y h i vesellem
Efendimize
Selâvatı Şerife getirilir. Namaz
tamam olur.. H is S â s a : gibi vasıfına
fşte musalîi asılına uruç eylediği dahi rucû
Kesret âlemi
gider;
eder. selâm verk.
Ve
m ev
cudun H a k i l e . k a i m , onun A ş k ı y l e d a i m ol duğundan
hakikatte
H a k ta ?!
başka
bizzatihi
vucüt olmadığından gafil olmıyarak akabinde = ı
c S 'i'C
^uT)
w
^ '
—
~
Allahümme
16
—
entesselânı
ve minkesslâm teba-
(Y a A llah s e la m ism in d ir. M üsem m ası sen den sa jd u r eder». H e r ih> r a m v e iiısarı ile m ll» te e e ili s e n d e n g a y r i rekte
yâ zelcelâli velikram ) der... Yani
y o k
t u
r !
Bunun zevki ile anlaşılır.
detrek iir. çok
kuvvetli
C S S ld b l ilS lk
İi?i@n ile,
lütfile
Aşk
bize bu zevki
tattırsın
Bunu duyan tadan Hak yolcusunun kuvvasında Hak z a h ir o lu rd a bir nazarda: j9-
JjVIjA»)
Sırrının m an asın a aşin a olur.
O ikkaf l Birazda cenaze sedeyim...
namazının inceliğinden
bah
— 17 — DİSIİ
c e lîli
Hazrefi
insanın
Cenazenin
gâEıı
¡S İâ S lîd a î manasının
mukabelesine
İlahî ofası
tsa ra rg S İS S
kesin cenaze
namazı.
kıymetini
bildirir.
gelinir.
V’ani N a z a r *
muhbbaü
bulanan
rularak namaz
Cenaze
kılınır»
kalbinin
rikin. münaiıkm.
hizasında
Onun için
namazı kılınamaz. cenaze
vlalıifya uluorta her
Mürtedin,
namazı
du
müş
kılınmaz.
Ta
ran İlâhîden : R © S U İQ Z Î Ş ®® E'f& SSdİm i& e l
M ıinatiRların namazmt kûm a! Ve cenaze™ ¡erim kabre kadar teşyi etme Diye emîr gelmiştir. Hayatta -onların
Nefisleri kîiSHû§*B cenaze
namazı
bakîdir.
Zira
memat
nemazının
nısfı
işarettir. Tenzihi oluşu» masıdır.
DUtkaf
kılınmaz.
Çünkü
Mabattan sor*ra alemi
fenaya
tenzihe,
nısfı
işarettir, teşbihe
rükû ve sücutsıız kılın
a f!
Bir sırn İlâhî daha vardır ki: F :
2
—
ıs
—
*
İnşam kâmil cenazesinin namazım manen kendi kılar. fster orada İmam olsun, ister olmasın!..
D ik k a t! Cenaze mazın
namazına
ezanı
okunmuştur. nurken
vakfciie
ezan
çocuğun
ismi
O na
konurken,
İslâm ananesinde çocuğun Hsmi ko-
bir kufağzna
kamet
okunmaz. { I j
ezan,
bir
kulağnıa da
getirilir.
Ne
büyük
hikmet
gizlenmiştir.
Ük dersi o vakit vermeğe fıtra tı
i s l â m i y y e Sle
ratibi erbainden geçtin!
başlar.
İşte
Islâm
Yani
g o i & n y a v r u 3 MeSahnei imtihana geldin.!
Şimdi kulağana ezan okuyaruz : Ş©SSs Ş&İ33«* d e fa n ın
d a v e t e d S y o ra ız . m am ası
M y s a ila
Yarın da
hu a z a
ta ş ın d a
kdm a-
ç a k tır. [I]
Ezan.
Saltanat*
Muh&nımeâiyyeyi
ilâmdır.
Sütiayı saiatn, eşkıyayı felaha yeni tevhide davettir. Sair edyanöa davet çan iie çıngırakla olduğu davet
halde olunur
Dinî
Ceiilî
İslâmda
diye
ezan iie
davet
ve saire ile
insan,
sedasile
edilmiştir.
—
19
—
Geçireceğimiz ömür ise bu ezan ile namaz arasın daki vakittir. Gafil olmsî Sakın satılma I tvMsr# minafılcaç zailse® mey Şetme l Saciyef |p@aoSy^râl ayak altıma alma! Âlin aklığSİo Kakk& û 'ânl Şimdi elfaz üzerindeki
hakayikten de
biraz
bahsedeyim, biliniz k i:
TeceilSyatî a
ttfl
-
üçtür:
£ r / ;s
Asarı cemal tecellisi
v* 2 - Sıfatı celâl tecellisi '<*3 ~ Zati kemal tecellisi işte
ezan
bu
teceîliyaiı
bey a »
etmektir. Müezzin olan bîr kimse yüksek çıkar. mazhan zat o la «
ve
davet
bir yere
kıbleye teveccüh eder.
OSrt i&kbir alır. İki defa okuması. Birsncîsi:
A ’ iahâtaaÜâ teceiîii
kayyed olmaktan uludur, demektir.
asar üe
unu*
İkincisi: oludur,
Teeeliü sıfat ile mukayyet olmaktan
demektir
ve hiçbir ile. tecelli ile
kayyeti değildir.
Belki
eder demektir ki,
buna işareten
akebinde ass-Ftle. t i ’d t t ı
- İ C ş lf W 3 İ
her tecelli
tecelli
Yi?İî!&Irİ©H23
Şahsd$t
gelir.
Yani
sıfatıîs'* ancak meşhut olan VechuÜahtır. _ *. , . ... { 4üöUî>-jj Ji \jt> L'-i* )
Sırrını duyurmaktır! hilkati
iîe
mu
âlem oi&n
al yliisjeUtü d 7a
Bunun akebinde sebebi
H azr& tS
t
vesselamın
bütün
vücudu
olduğuna
işareten
$fl£ıiB"»
Ş @ §3 a d © 1 1
İRiiö &»23 1 g e lir. İki
defa
okunur.
| mazban
Biri
| N s ifti
asan
S^İUfoâlflfa*
olduğuna
işarettir.
İkincisi: Mazharı sıfat olduğuna işarettir. Müezzin
sağ tarafına
İnhiraf eder*
iki
defa
S&İ&İ33 davet eder. Yani edası üzerine cemolun. Zira
S & B a f S y i ü * m i l r â f ö i i r ’ a c i ’dır.
dolayı namaza S a l a t
Bund&n
tesmiye olunmuştur,
zira
lügati Âr&bta Musalh, ileri olanın akibine denir. Bir Hadisi Şerifte şöyle emrolunmuştur * (J ^ IU İJ
¿ ¿ l)
DifefeBl ©«Jin Hüm inieı* Bu hadisi
şerif
çok ince
bir hadisi şeriftir.
Ânın içindir k i :
H & k k S i O İU T .
netm eyiniz ki ftâ llira b E K â b 6 y @
Zan
secde olunur.
Dikkat Ezan okuyanın okumasındaki
iki defa salata
h ikm et:
M İİ’ m İftle rfi
sa t&
Müezzinin sonra defa
okuyup
T a b ia tta ** rnertebei
Birincisi;
şy§l£S£İ&!
İkincisi ş u h u d i l
sol
sıfata
asarda davet
tarafına
etmek,,
inhiraf Birisi,
bulanı namaza;
^E 8 f8 st0 il
olan
davet etmektir.
F© lâ& ia daveti: F e lâ h
d a v e t ederek
F © ?.ib @
ile
iki
rnertebei İkincisi de,
davet eylemek
demektir. H O Ş U © «» î Âlem i
ervahta
şuada
aağ
tarafı
eşkiya
da
sol tarafı işgal etmişlerdir. Binaenaleyh müezzinin sağa
inhirafı
ve
selâti
daveti
o
âlemi
ervahı
hatırlatıp A l l a i l i!e yapılan muahedeyi gozonüne getirip S Ü S d a ^ i ederek tir.
M i r z a c a davet, sola inhiraf
felaha daveti eşkıyayı
Bunun
üzerine
tekrar
davet K ıbleye
teveccüh
ederek T e k b i r ahr, haddi zatında raufaddalünaleyhi kendi olan AEBafcl ilan eder ve ahadiyete işareten 9£eBilBl6J T&VİlEf’ ile ezan tamam olur, Hemen îbsan etsin !
Cenabîhak
bunların
zevkini
bize de
Ey n u ru ürSanaı talip o la n tnaıicikaıS ^ © t e u s u l Gecenin kıymetini çok iyi b i l ! ¡NiSİfSİl®ytÎB
Hale ile mıaaeıısl® çok &çsl£ olur » Gündazün
gaflet
uykusu ile,
gecsininj de
tabiat
uykusu ile çok uyuyan kâm alamaz.
Ey M üm in ! Gecenin Fahri
aleme
büyük
bir ¡isimet olduğumu
T ö lîO C O İM I
bat ki :
I i 3 i m 8 2 l ÎS ÎfZ O ']»
muçtyr. G ece zata, gündüz
sıfata işarettir. Zat âlemi
ise âlemi harekettir. Binaenaleyh Nebiye gö re g e ce Hak il« muamele, gündüz de halk ile muame le vardır.
Gece, münacât maka mıdır.. Mûnâcatın mahalli ise namazdır. H u l a s a : @#c®, italkiaa Hakka uructiur; gündüz tiö, Hakdass Halka nüzuldür. Oaftl olan klrasa Hakka uruc «demez..
Cenabıhak
bize şevk, aşk ihsan etsin. N am a
zın esrarını duyursun N A M A Z $ Müminin Mir'acı olduğundan kalp leri şirk f maarifi
kesret ve gayriye esrar kapısını
{evsinden
temizler
açar ve bütîin oıestörâtı
keşi eyler. N A M A Z ! Mü asıca t mahalli dir. Kulun evsa fı cemile
ve ulumu
vehbiye
esrarı İedâniyenin
zuhuruna niyaz ve istirham makamıdır, N A M A Z î Esrarıilâhî meydanlarını genişleten bir ibadettir. \>vU K Yazdığım Namaz surelerinin zahir ve e«fü s manalarile t e m r in e bak î
€£
Dinî Celilî îslâmm ana cümlelerinden birkaç* cümlem
Ey Hakikat Yoiousu! Makamı
tevekkülde
olamazsan
hiç oknazss
makamı teşekkür de ol ! Ubudiyete
mâni olan
şey;
gafletten
neş et
eder.
K u t, gürtahım küçük görürse; indallah hts^l&r. E § r& r günahı bU^fik gö rür ise> ifsdSIlâlıida güçtür« D m î C®lilf Islimda Ih Sis şartlar, &uf, lisadetâsrsi küçük g ö rü rse ; d aü ih büyür.
î« -
A m elîn riya ile olursa değrimen çeviren mah luk gibi
kat’î
merahiî edemezsin
zanniyle yerinde
sayarsın !
y o î ahyorum
— 25 — Z & H İB :
İbadet
va itaatle,
masivadan g e ç
miş de nefesinden geçmiyene denir. H Û N E R
MA
kendini
K *ta boşaltmaktır. *
Abdullah olmak tulup
rızkı
için vehim ve tamadan kur
maksumu
mukaddere
kani
olmak
şarttır. V E H İM : T  iy î A l
T amaaı doğrudur. Ayıpların acnesi gibidir. Taalluku
nâsa
olduğundan
verir.
Onun için
rızkı
mukaddere karşı
H s iâ S
ve
H?lP«9£¥lBa
şüphe nazar
ettirmez. TA A tâA A S
Merhameti
kalpten
uzaklaştırır.
Zulme sevkeder. Zira merhacnat kalbin ve imanım askeridir. Zuîum ise nefsin askeridir.
öiiclcai; Allahm kulları iiç sınıftır. 1 — Mukarrebin 2 _ Ebrar 3 — Avam M u k a r r e b f l l l : Nefislerinin bazlarından fâ n i Rabbilerinin
evs*tf
ve variyetiyle
kaim
oldtsk*
larındaıı ibadetleri ubudiyettir. H a ils m u ftlîs A lla h
iç ir tir .
Kendi nefsi Beşriyetleriyie beraber Aüah için yaptıkları ubudiyettir.
Avam:
Nefisleriyle nefislerinin
faydası için
yaptıkları ibadettir. kurtulmak yahutta C 6 f l i H İ İ 6 naili dereeat içirt ibadet yapanlardır. gÖ r9î
Amelin
nasıhsa
indallab
kadril menzilin o nisbettedir. H A u v a h h id ®
göra:
Maarifi ilâhiyyedecı
kalbe varit olan mevaride göredir. A rif* denir.
Kalbi
nazargâhı
ilahi oian
kimseye
E y H akikat A f a c a n ! Sahte ve iitikar bartan
varlığını
tepeliyİp
getiren *s
seni
Hakka karşı
U t ,» enaniyetini
astikbara
sevkeden
zillet ka
u ? 9 & t „ dan
çok hayırlıdır. Zira Hakka karşı iezeiUil ubdiyet evsafındandır. İnsan da
bu halin
tahakkuku
Allaha
kur-
biye ti iktiza eder.
izzmî V® İSftiScbar ise; rububiyyet evsafın dandır. Kul da
'zuhuru ise
taatinin
ademi kabu
lüne ve hüsran ti mahrumiyetini icap eder. *
Elli a c i z in san ! Fakrü fakın zati olup kisbi olmadığını bil î Hakkın
kat
ve imdat nimetleri
olan F â l i r İ İ f a k i n
olmasa zati
altında yok olursun.
Vücudun icat ve imdadı için H akka ihtiyacın apaş’fcâr olduğu halde:
zikrolan ihtiyaç sessizce,
rahatı bedenle mestur olduğundan pek çok kim seler mezkûr nimetlerden bihaberdirler.
E y Faili
i n s a n
® § J § t j' >
olmadığın
arama-
Her fiilin
amelin
mukabilinde
ivaz
faili hakikisi A ligö h olduğunu
b iî! Sen
o fiilin
zuhuruna
mahal
ve cereyanına
mecra olduğunu d u y !
iivaz
amellmszd©!* İrat w® varidat i çi n ediyoruz:.
Cenabıhakise o am ele bizden sıdkü istikamet bekliyor. Yapılan hayır, ikinci
amel
ceza hayatta
Allah için
arama
kasdiie
muahaza
olmayıp malûl
olmamak
görülüyor ve müşahedeye,
sevap ve
olduğundan mükâfatı kafi
başka ihsan hak kal
mıyor.
■
C en a bıh a k!
Faziu. ihsanını
izhar etmek mu
radı âlLyesi olduğunda ameli halk eder nisbet
eyler de:
bu amelîn
âmili
ve
ve sana müçtehıdi
şensin de«; satsa liisbet eder.
tş!$ $?M bM ?âxiü aşQphaniy<&y3 twîlsafoade attSgkHâ® fiilin, tr.rn7.hm -i olur. M 3‘* faili olamaz. C E ftâ Â B İH Â K s vikaye edin. etmeyin, edin.,
Memdnlı olftr. el ddc l< * ' ı
O ameli mcmduhu
mezmum olan
efaîi
mezmumeyi
k e n d iu /ı
efaîde d* hakka
i-.n.J
hakkı v»L»y
nisbet
etmeyin,
buyurmuştur. ca s
Maşukun hukukunu vikaye âşıkm şanmdandır.
D ik k a t £ Kul
iyi
iş işlediği: vakiıt
amel
ederim.
Yardım
teren
sen sin
d e d e ğ in d e :
seneyi verdin,
kula
nısbei-
sen istedin,
Yarabbi senin için
eden
kolaylık
gös
C O ^ ö S M İÎö te
lî-B»
edip;
güzel
sen takarriip
kulum
sen
eyledin buyu
ruyor. Kuluna ikram ediyor. Eğer kul nefsine nazar edip ve
hayli
kuvvet
işi ben işiedim, d erse;;
vererek a
„ yi
ben vsrditn,
ben takrriip ettim
Cenabıhak iraz ederek,
kılan benim, rasın diye Kul! edebi terk
kendine variyet
yardım ed en d e
kuİum benim.
güze i
muvaffak, Sen mec
feripan eder. A m elî
seyyie de
ediple Yarabbi
Cenabıhakka
karşı
be seyyieyi üzerime
kaza eden hükmeyleyen sensin derse; Cenabıhak o kuluna g a ıe b i ile tecellî ederek öyledir.
“ Lâ&sifi! cefo&l&t eden issyaci eyleyen ssnsin bunlar ssîiîri talebin!^ zuhura gg$!di b u p r u ır n va köyledir. Kui döner de
Y a r a b b i!
Zulmüme cehaletime
pnuteriiim diye ed er de
tövbe
«cieı'^f*
Cenabıhak
kabul
yine ilcram edip kulum ben kaza etîim. -
Ben k a d e r k ıld ım .
Şimdi de mağfiret eyieyortım
buyurur.
Resulü
Ekrem Efendimizin
emri ser*iyeleri yalnız
^
ı j j
Zatı seniyelerine mi
mah
sustur, yoksa ümmetine Ge şu m«Ut var midir? Namasda
^
J
surur ve lezzetin husulü: hut da oîan marifet
y&ni
<*.'iyct
Müşahede edicinin şu
ve takarrübünün
miktar ıncu
olur. Binaenaleyh { Meşhut Hazretlerine) n .ın l' i vrtakarrubü
ne kadar
o nisbette
ziyade olur.
Elbette
ziyade
olurca
Fâhfikâinafl?!
kimsede olmadığı gibi sürürü derecesinde
^utıui
kurbiyet
şuhutta da
ilahı
kuvveti
anın ferah ve
hiç kimse o lam a z!
Bununla beraber ÖnnimOtİSft& dahi nasibi ve şümulü vardır. Tabii Zatı Risaieipenahima
[İCirretİİ ayîîi]
le
sairin kırretü ayni arasında fark vardır.
An cak
vesavisi
nsf saniye
ve
şeytan iyenin
32
-
izalesile
zevkin
-
tecelli edeceğine
nebide ( î j U J l j )
işareten emri
buyurmuş da (sy-ail)
buyurul*
mamışhr.
D ik k a t I Resulü Ekrem;
Hakkın şuhudundan gayri de
?e namazdan
mada
amelde mübarek gözlerinin
bu tecellide
bulunmadığım { ¿ s
)
emrile beyan buyurmuşlardır [ I j
DİKKÂT I Hakikî musalli: Nefsinden« hissinden ve fiilin«
isytis}
den gaip olur da
hasıl olur.
Ey;r*^!*n@i9£l§hSyy@yl talip Umk yol cusu s *> ■ S S,A..İ3 .
.
J *
w
Jb , w
C3miei CaliiMi âmsn&ye folfafetır. «s*
H ab i b i m ! O m m e t i me söyle ihsan ve fazlımla ferah bulsun *»uyurut«*u. [İ ] Sofular namazda biz niyazda diye süslü eüra îerie avamı çarpan zavallılar düşünsün! Niyaz, naz hakikî nemazın içindedir. Harisindo değil î
E y z ir v s l
tevhide çıkm ak isteyen
m ttv n S n !
Evsafı rububiyetle müteallik o l :
mütehakkik
olma ! Evsafı
ubudiyetle
mütehakkik ol ; müteallik
olma î Evsafı rububiyyet : Ir^de, kudret Evsafı ubudiyyet : Fakr, acz ve mahv
Dikkat et ey hakikat talibi! Doğumunla; gasız
denizden
ahediyet
denizinden, yani dal
vahidiyyet
denizine
düşmüşün
dalgalı dibi bulunmayan bir denize atılmışsın. .. H iç bocalama
bu denizin
Celal ve
gaları insanı yorar. Teslim olursan
Cemal dal seni üstünde
tutar. Şunu iyi bil ki : Bu
denizin
çıkılır ve
kenarına ya boğulup ölü olarak
yahutta teslim olup diri olarak çıkılır,
işte bu denizde ren şey İ m a n Şirk nifak,
S9lğ
ve
salllü
insanı
yüzdü
dır. küfür kesafetine mübtela olanlar
bu libasların sıkletile boğulup ölü olarak kenara yıkanlardır.
D ik k a ti H a k i k î NSUmsSl : Hakkın sıfatı kibriyasmda kendini
rsüşahede
ettiğinde
kendisinde
kibir
kalmaz. H a k îk i M ü m in t
Hakkın
gınasını
g Ör
düğünden kendisine gına kalmaz. H a k i k î M ü m i n : Kud reti
ilahiyeyi rüyei
etiğinden, kendinde kudret kalmaz.
E y Âdem oğlu : insanın hilkati manevisi ahseni takvim özere olup bütün mevcudatın « lv i ve süfli, latif ve ke sifin esrarına
ruhanî
cami olduğundan
ve cismanî, semavî ve arzı
hazreti insana mislisi alem de-
fiildi.
Ey a h iret İstasyonuna sovkt m ecbur? kılınan Âdem oğlu I
Şunu iyi bil ki • Â lem i k u d r e t;
akıl ile, kavas
iîe
hayal ile
35
-
idrak
olunmaz;
Zira
mahlûk&tta
olarak
birş*yi
aşk
—
ve iması
olan
ile idrâk olunur.
zahiri hissin, hayalin tam
anlamasında
vardır. İşte his ve foayaî
muayyen
bu
haddi
bir
had
geçimce ya-
nılır lar. A k ıl da böyİedir.
O nanda
bir hududu yar
dir. O da baddifni geçince yanılır.
A K I L :
 lem i hikmeti görür, alemi kudreti
görm eğe ana müsaade yoktur. ÂS©mi
k u d r a ltttE i m u r a t : B ire y i
vasi*
tasız ve sebepsiz icaddır. A le m i
hİSııvıett&Ki
maerarâ: Esbabın vü
cudu bulmaktır. Onun retullaha
için akıly muhal *İ€ i rtğn bir şey in kud* nisbeten
ehemiyetsiz
bsrşey olduğunu
bilmez.
M e t ili akil: nın
nutfesinin
Çocuğun
öîroass için baba
ana rahminde kabul edilmesi ye
devrelerini geçirerek doğmasına kabul eder. H ik met alemi olan bu dünyada bu sebepler olm adık ça çocuğun olmasını makul görm ez.
K u d r e t âleminde is e
mümkünül vahidir.
vücuttur ve
İşte s A d e m , İsa...
H «v v a ,
H e r m e v c u d u n ilk çifünln z u h u ru h akk ın d a ak ü b ir c e v a p v e rem e*. ı
H O L Â SA bir yolu
isiliği
*
Aklın
olmadığından vakit
kenisine cehil
derhal
kudret
alemine
gidsr
kudret aleminden birşey tevile,
tahrife kalkar asla
izafesini layık görmez yanıldığını
bilmez.
İŞİ8 hakiki insan :
haddini tecavüz et-
miyerek hikmet alemine bir de kudret alemi la zımdır der. A y a ğ ı kaymaz.
Bu ise kemali iman ile olur.
 lem i
hikmet darlığında
kalanlar akıll&rile
H a k K tn k u d r e tin i, a h v a lin i
bilmezler.
¥
Ö lü m aleminden demektir.
d e n ile n alakası
ik in c i d o ğ u ş
:
Hikmet
kesilip kudret alem he dalış
Burada kudrete taallûk söylenen şey*
i<*r orada apaşikâr görülür.
ESRARI HÄ°LKAT
Esran Hilkat Ey H akikat y o l c u s u ! Şu muazzam Kitabı Kainat ve o »d a gördüğün ve görmediğim ve
bütün varlık.
tasavvurattan
zatiyesi
Z s tl
S HâCİİsaİ
h e r ş e y i n d e kayyumiyet
meşhut,
sıfatı mezahirinin
Allahın
taaddüdiyk
hazirssyî
kay
taaddüt
etmîyen
bından
onun gizli ilminden zuhura gelmiştir.
Bu husus, ağyarın Siminden siya* net olunan b ir s ır r ı m ahrem dir.
Ev Muvahhit! j İşte K â f ile Nunun izdivacından ( Kün =
emrile
meydana gelen
v e r in ) mütaiea
iltifatiyle edecek
yani Allahın
vücut
olursan
bulan
¿p
)
(VarOİU-
bu
büyükler*11
mevcudatı gorîip d e
umuru hâriciyede misal getirdikleri gibi bir ağaç tasavvur et.
— 41 —
işle bu şecereyi kâina
tın kökünden de (¿f> tanesi olduğunu duyarsın! Ve o kûn ianesinin manasıi mn da Hazreti Muham met olduğunu tadarsın ! O > tanesi muhabbeti ilâhiyye He aşılanarak muhtelif istidatlarda bir çok dal budak saldığım temaşa edersin ! Kaip gözünü açarak (J *^ ) habbesinden
üre
yen & 8 S r @ t â l & m i n e ibretle bakınca: Gerek: N arî
TÜ râbî
her mevcudun ( ¿ f ' )
dairesinde
döndüğünü ve kendi dairesinden kimsenin çıkmaya,, mecali olmadığın!, her şeyi
) emrinin esrarına
— 42 'tabi olarak
o nasıi gevriyorsa
ö y l«
çevrildiğini
görürüsün !
O nasıl
öyle
uçulduğunu
uçuyorsa
ve yine
ona
dönüp
edersin,
k e z a ondan
onu
tavaf
ettiğini
ne de ayrılmaya
idrak
ve pe de
yan çizebilmek imkanı olmadığım duyarsın!
İşte apaçık mevcudat ( ¿ f ) daire sinin merkezinin hikmetine tâbi E Şimdi şecereyi kâinatın birbirine dallarına
ve onun
meyva
* aykırı olan
ve neticelerine
tığın zahirde ki ihtilafın (¿5 )
tanesinden
bak neş*et
ettiğini ancarsm î
£y zirve? Tevhide çıkm ak îsîaye» Hakikat y o lcu su : Olanın,
©S d u r a f î t n
iradesini
aşmasına
İmkân olmadığını b i l !
Ey  d e m o ğ lu ! Ceddin lup esmayi ün temsil
Hazreti A d em msktebi talime konu ilahiyenin hepsini
( ¿ f ) kelimesinin
[ UVl
)
ettiği sahneye baktı. Derhal kainattan
kalıkınm muradını teemmül
V *
öğrenince (
etti.
kâfından
muallimin
»
» i^ h dem ek istediğini ve nunundan da ¿ W ^ 1 ] deki ( j ) nunu anladı.
—
43
—
İşte o harfleri doğru okudu. Kâmaldı. 0T ^ ) deki tekrim kâfma nail oldu. [ Î j j 1 fermaaiîe de nurlandı.
E y H akikat Y o lc u s u !
Âdeme ne için Halifetullah tesmiye edilmiştir? Su
İnce bahsi can ku la ğ ils dlîil©:
Hakikî aşık maşukunun ismini öğreniüce ken di ismini unutur.
Hakikî aşık maşukunu görün
ce kendinden eser kalmaz.
Aşk kaliml onun vucuduna Mr çiz gi çakar. İşte
Hazreti
 d em
iğrenince Cenabıhak
bütün
senin
Esmaiiiahiyyeyi
adm ne diye  d e
min sırrına hitap etti.
Hazreti Âdem î Unuttum Y a D e y in c e :
R a b b i;
Cenabıhak» sende vücut
— 44 —
şaibesinden eser kalmadı seni Halifetuilah yaptım buyurdu. D ikkat! B e s m e i e s i s iş; s o n s u n işdis* disfe Oin d e &»ir* s e n e t sairdir« B e s m e le ile y a p s i a n iş dlaim a m u Y affakiyetle neticeleniş*. Buyurmuştur. Fakat buradaki inceliğe dikkat edin î Ekseriyetle
görülür... Efendim
başladım, fakat yine
Besmele ile de
muvaffak olamadım.
Ey Gafil! S en B e s m e l e ile başlam adın. Yalnız o elfazı CeSileyi ağzınla oku dun B esm ele İle başlam ak dem ek $
—
45
—
Sahîi3iai3i ism ini andığın vakit ken dinden g®çm§k demaktsr* Cenabıhak: aşkil«
Bir kul
kendinden
bandan
fâni
kendisini
anar da
geçecek < olursa:
oldu.
Onun
o
R U III m
işini
ban im
yapmam lâzım buyuruyor. İşte yapılan
hakikî
Beseaıle
ile
yapılan
ış;
böyle
işidr.
Gelelim mevzuumuza:
listis d© mektebi talime kondu. kelimesinin harflerini tetkik ilaki
esrarın
fesahatini anlasın diye
etsin on
orada
kırk
bin sene kaldı muallim onu kendi haline bıraktı; kendi halü kuvvetine
ve dirayetine havale etti.
İblis (/ )e n a z a r elli.
Göre göre, neyi görse
Küfürdeki kâfi! 8u!a bula Başını O
bıınu
yukarıya UiU)
bulunca
büyüklendi.
kaldırdı.
iyetîndaki
Nundan
narlyet
da
nurunu
keşfetti. Kûfûrön kâfi ile variyet nmu bh*toşir?Cd f y* r ff^ ] f«hve*tfie« yafceSândı ve yuvarlandı gitti. >v
Âdem
şeceri kâîianın muhtelif
dallarını
gezdi,
çiçeklerini
vaiarını
tetkik etti.
mey-
Tevhit mey-
valarından yedi, tefrit, gölgesinde eğlendi. Bir aralık şecerei kadere e! attı, kayar gibi oldu. duğundan Derhal
l:-1' '-j -vlT
Akıllı ol
dalına yapıştı. 0. fJ ¿ t i» dalı
Âdeme doğru eğildi, töbe ve icabet turfanda
meyvatarına
Mevcudatın
umumî
şahitler huzurunda «f.j.
sahip oldu. şehadetine nida-
sile davet edildi ve herkesle bera ber gördüğü ve işittiği veçhile c e vap verdi.
nuru irfana talip olan Muvakkit! Ey
il
—
j
—
h i t a b ı H e
c e ^
a
p
i ı s e s S
n
e
v e r i l d i .
Fakat bu cevap herke sin şuhuduna göte muh telif nazarlar neticesi ola rak türlü türlü oldu. Meselâ Hakki?* Cemal* zatım gör ¿m ^
“ V
k a d a r g ü z â f s a ki;
esşSn ^Dktısr ûhj% şafo&d&t etti. C*?r*&iî «Bİatsîiı
gören
ay m
güz&SiSğS
sıfal.
a yn alarınd a şyftui il© ^^¿uny/bft 4 Vj Esm ai nüımm&Vm cevap vardi. Yârm
cemalini
seyrrdtnler «ise
.
bilvas&ta mahlûkat Jyüzündcn
kapıldıklar?, tutuldukları y ü z k re
ve onlara ol&u spîilâ ve inhisarlarına göre cevap verdiler. Bir kavmi
mahdut
ifrat ile teşbih içinde kzidı.
D iğe r bir kısmı ifrat ile tenzihe daldı. Bir diğer i de
maddiyat diye itikat etti.
Halbuki bunların hepsi
“^
„ hükmünce cf keli- •
meşinin sırrında münde- • miçtir. Herşey o dairenin \ merkezi etrafında dönü- ■ yor. E y H akikat Y o lc u s u i ! Habbesiîe bitüp. çıkan bu ağacın üç ana dalından biri : Sağ taraftaki saît kimselerin yapış tığı dal. Sol taraftaki eşkıyanın yapıştığı dal va sattaki üçüncü dalda sabıkım, mukarrebun, mikrobon denilen zevatı âliyenin bindiği daldır.
İşte bu ağaç kökleşti; yükseldi. Bir dalı âlâ diğer dalı esfel olarak sarktı. Yani mana ve suret âlem leri böylece peyda oldu.
ı
:Biu ağacın; d ış kabuğundan
ü ilk
Şısitosıf®! â l i m î . iç j ü z U s ı d e n ; H ls ld k û t flla m i m e y d a n a ıg®ildi. A ğacın onua sudan
damarlarından
büyümesini açılan
ve yaşarmasını
çiçekler
su ile
temin etti
O
ve meyvalar yetişti
ve
mahsulâtı (¿r ) kelimesinin sudu
cereyan eden
sırrı
ve onun
mak-
f b ) teşekkül etti.
olan
Bıı ağacı bir kap çepçevre kapladı. Bu veçhile onda hudutlar resimler peyda oldu. G ö k le r
aâg§aa©ırs y a p »
m esabesinde, y ı l d ı z l a r â f a k ı feshin edere ^İçekSer* kılındı» r ^ ip
 le m i arş
bu kâinat
ağacınının
taasınesı v@ esiâha mahzen kılındı.
öeytülmali,
—
(jr jJ U y »
.¿a*u
50
-
âÜ i l '
^jrj>
jıy d tı
kerimesile teveccüh Ie r i Arşadır Kâinat ağacında ne vakit bir hâdise zuhur eder ve ondan birşey nü zul ederse yalvaran eller ona yükselir. Tederrular niyazlar onun arşı kerimi tarafına döner. Şifa ondan istenir, hatalar onun ba» Ihşiamasüe düzelir.. E y M u v a tıh ltl Zira Halikl ¡Kâinatsın mahsur ve muayyen ciheti yoktur: Mahal ve mekânı
mahsusu yoktur k î:
orada istenip bulunsun!
O,
31
-
Keyfiyeti nnatısussâv yoktur ki s O «ayede k o l a y c a billnlversln. E ğ e r lııieapsBîr tecelli? ettiği Arştjv fiCuüsS^ o la ra k ftevecc&h yc8&* diye göster* o « t ş olsa idi; yoiunda tttenroei® kaim olmak, yerime getirmek içlssı şaşırılcfiı.
Cenabıhak; Arşı, Kud retini izh v r için yarat« mişltr, yoksü kendisine bir yurt olsun diye değil dir. IWg@wcsudafı y a r a t m a * sırsdalcl 'm u racfe tsOl»« h a u isl d e e s m a v e f satefsneri 3E M fin u r,w«S&ar„ £ £ G afur
ismi
cilîli f onun
güzel
a d la rın d a n biri, M a ğ f ir e t : [Evsafı nın nebzesi.
-
52
-
Mahluklarıma twrİü, türlü hal ve efali, günah kârları
bağışlaması
rahmetine fazlı
büyüklüğü,
mazhar kılması;
itaat
Hasenat eden
ehlim kullara
ve kerem bahşetmesi,
âsilerin adalete çar
pılması, Müminlerin nimete,
kâfirlerin nikmet Y/e
azap görm esi
hep hikmetine müstenittir.
Yoksa C&ıaabıhakm Bûyûk Virlsisı mahlûkuna mülântâs« ve ntilc&ffi*battan; mufaaalaaından m ilü ^ zzel wm vnukaddaftir, Çünkü O v a r
«al yok idi.
f i t t i k&U
Yîvii da öyledir,
Resulü Ekrem E fen dim izin Elm irleri A llah uğrunda ayağı tozlanan kimseye AHafo azabını haram kılmıştır. *
İnsan dünyada gerek hayır gerek şer ne haide yaşarsa, yaşadığı hal üzerine vefat eder ve o hal üzere ikiocı hayatta meydana gelir. *
Resulü Ekrem efendimiz uğrayıp
mübarek
bir buğday yığınına
ellerini içine sokmuşlar elleri
ıslanmış olmakla buğday sahibine bu yaşlık nedir diye sordular. Buğday sahibi yağmurdan ıslandı. Pekâlâ müşteriler görsün buğdaya
dışına
diye
ne
için
yaş
çıkarmadın da sakladın diye ih
tarda bulundular. V e satıcının
malın
olmıyacağıns buyurdular.
aynını
gizlemesi
doğru
54
—
H e r kim meden,
—
nefsim zinadan;
çirkin
konuşmadan
ağzını har* hifzcdeceğim
baca
tekeffül ederse; ben de ana /hesapsın ve azapsız cennete gireceklerini tekeffül ederim, ★ Rızkının ve
ömrünün artmasını isYiyen akra
basına yardım etsin ! * Varlığına adamla
tama
ederek kızını
evlendiren kimse
biieibüie fssiîk
kızmın raLİKBİni k e s
miştir.
Jf Garibin yüzüne gütan kimsenin yâzûne A lfo b güler. * İnsani&rın dürülen
üzerine
öyle bir zaman -gelirkâ öl
niçin öldürüldüğünü,
dürdüğünü bilmez,
öldüreB
mİHpÜB öl
buna ( harç ) denir, öle® da
öldüren de ehli nardır. ¥ Benim ehli finesi gibidir.
beytim sizin içiniz de SVuhun se Ona rakip olan necat bulur, mu
halefet eden helak olur.
—
55
—
Fitrae zamanlarında. fesat günlerinde, iki yaşmd& d ev yavrusu gibi olun. Çünkü, âkı yaşındaki deve vüaraktr ve ne Idrasekî
yavrusuna ne yük
de süt usauîur. N e bahtiyardır o
kendi işi ile
meşgul
olurda dünyanın
Nifak
zamanda halkın
dedikodusuna karışmaz.
öıtöıae dtîşüp fitneyi uyandırmaz. tir
Ekîsanlar dört kısımdır, Kotrim - Sahih - Bahil - Leim Keriissa .-= Yem ez yedirir, giymez giydirir. Sahi =
Y e r yedirir, g iy e r giydirir.
Bahii ~
Y e r yedirmez, giyer giydirm ez.
Leâm ■== N e yer ne yedirir, ne g i y e r ne giydirir. *
Bir k imse taaşşuk etse de; Gizlese ve afif kal sa, o, balUe ölse muhakkak şehit olarak ««**■ tur-
ölmüş-
*
Bir kimse taaşşuk İki, a na vardur kî,
bir hakkı
etse de; Gizlese şu vardır olur, diğer bir komşu daha
onun iki hakkı olur,
vardlpr kti onun üç hakkı olur.
bir komşu daha
56
—
Bir hakkı olan komşu, yalnız komşulukla kal mış, 'ister müslüm
olsun, ister gayri müslüm o l
sun.. iki hakkı olan komşu, hem komşu, hem de İslâmiyet hakkı oîan şu, hem komşu,
komşu, üç hakkı oîan kom
hemde İslâmiyet, hem de akra
balık hakkı olan komşudur.
Komşu hakları Komşun
bir
diğî zaman para Fakru
hususta
senden
yardım
¡maddeten, manen yardım et,
istediği vaki i zarurete
kudretin
düştüğü
iste* ödiinç
dahilinde ise ver,
vakit,
ihsanda bulun-,
sadaka ver, hasta olunca ziyaretine git, bir hayra nail olunca tebrik taziyede
bulun,,
et, komşunun vasım kesecek
et, bir musibet isabet ederse
öldüğü zaman
izni ve rizası olmadıkça onun ha şekilde
binanı
cere. kefoafb. yanmış kemik eziyet
verme
derirsen
cenazesini teşyi
yükselime. Ten
kokusu ile komşuna
eğer pişirdiğin vakit hediye g ö n
beis yoktur.
Aldığın
meyve ve yemiş
ten komşuna kediye gönder, bunu yapamıyacaksan meyveyi ve yemişi açık olarak evine getirme çocuklarının eline verip dişanya çıkararak, k o m şu çocuklarını imrendirtme!