Gamerlopedia Mayıs 2011 Sayı: 5

Page 1



HEPPPİİİİİİİ BÖRTTTTDEYYYYYY GEYM’RLOPEDYAAAAA !!! YUPPİİİİ

editöryal

M

ayıs ayını nedense bir başka mı seviyorum ne… Mutlu bir ay oluyor sanırım her sene için gerçi bunda benim ve grafikerimizin doğum günlerinin olması da etkili fakat bu sene bir başka değişik geldi. Aslında nedeni de belli Türk elektronik sporlar adına bir çok iş yapmış olan Sinan “DreDD” Yamuç dünya evine girdi ayın hemen başında! Gamerlopedia ailesi olarak umarız damadın her günü, tıpkı offline organizasyonlara ilk kez gittiği günki gibi heyecanla geçer ve birlikte mutlu bir ömür yaşar YAMUÇ çifti … Ayrıca bir diğer haber olarak bu gün bir yaş günümü daha kutluyorum… Tekrar tekrar düzeltmeye çalışsam da (kendi adıma konuşmak en sağlıklısı) yine gecikmeli olarak çıktı dergimiz hemde ne gecikme… “Ayın yarısı oldu yauv bi dergi çıkartamadınız!” diyenlerin hakları omuzlarımda ki; inanın derginin editörü olarak bunun utancındayım ve sürekli özür dilemek insana bir noktadan sonra artık tesir bile etmiyor! Neyse Mayıs sayımızın yayın tarihi (!) olan 15 Mayıs benim yeni yaş günüm olduğundan bir kat daha neşeliyim diyebilirim ayrıca bunun geçici bir liseli hevesi olmadığının da yavaş yavaş fark edilmesini artık bekliyorum…

Editör: YASİN ‘diepround’ BİREL


CRYSIS 2 .................................................6 Yiwit (röportaj)......................................20 Almost [4]ever.......................................22 Oyunculara Sorduk................................23 Baze Sizi Anlamıyorum...........................26 Oyunguru CS 1.6 Turnuvası......................27 Oyunburada FragFree LAN......................27 Türk yarış oyunu “LİMİT”..........................28 Trackmania CANYON...............................34 Roccat Taito...........................................36 Roccat Kave 5.1.....................................38



Yasin Birel (deipround)



8

Game Suite


Game Suite

ALCADRAZ YAPABİLECEKLERİM BU KADAR, ELİMDEN BU KADARI GELİYOR. BENİM SON ŞANSIMSIN… HEPİMİZİN SON ŞANSISIN! ARTIK SIRA SENDE. BEN TÜKENDİM … BEN ARTIK BİTTİM! SEN… BELKİ SEN! … GELECEĞE HOŞGELDİN OĞLUM SAVAŞA HOŞGELDİN! HA, BU ARADA SON BİR İSTEK… GİTMEME O KADAR KOLAY İZİN VERMEYECEK… SİMBİYOZ! BAĞLANTIYI KESMELİYİM! GİYSİYİ SANA VERDİM! HAYATIMI VERDİM! BANA SÖZ VER, GOULD’U BUL! TÜM YAPABİLECEĞİM BU. HERŞEY SANA BAĞLI… BANA PROPHET DERLERDİ… BENİ UNUTMA! Bunlar Prophet’în son sözleriydi!

9


10

Layer

Giysiyi bize verdi ve bu dünyadan kendi isteğiyle göçtü minik kelebek. Belki… Belki herkes yanlış anlamıştı onu ya da… Ya da belki sevdalısından ayrı kalmak artık canına tak etmişti! O’nu yârinden ayıran Sef kuvvetlerine karşı başlatılan savaşa, en önde katılan Prophet’ı hiç yalnız bırakmayan Nomad, Psycho, Jester ve Aztec’siz bir hayat çekilmez geliyordu belki kim bilir… Ama ne olursa olsun! Nasıl olursa olsun! “Acımız büyük abi…” dedik ve vasiyetine karşı gelmedik hiçbir zaman! O cengâver için yeri geldi Prophet olduk, yeri geldi terrorist olduk. Yeri geldi kendimize, canımıza kastettik; elin uzay gemisinin şoför mahalline arka kapıdan giriş yapmaya kalktık… Fakat yine de sözümüzden dönmedik! Okuyan herkese teşekkürler bir oyunu daha bitirdik…

SAVAŞA DEVAM ET ASKER! Prophet’ın iş yönergesini tek taraflı feshetmesi Sef güçlerinin duracağı anlamını taşımıyor elbette ki… Sef kuvvetleri artık daha organize daha rütbeli daha güçlü ve New York’un bilinmeyenlerine tahmin edilemeyenleri çoktan inşa etmiş durumdalar. Göre-

ceğiniz şeyler karşısında hayretlere düşmeniz için elinden geleni yapmış Yerli kardeşlerin yönettiği EA grubu. Eski oyundan farklı olarak silahlar yenilenmiş fakat yine silahların ve mühimmatın sayısı vasatı aşamıyor maalesef. Yani sürekli kullanacağınız silahlar

aşağı yukarı belirlenmiş ama yine de en nadir silahı kullanmak isterseniz karar sizin... Sanırım bu vasatın nedeni ilerde aldığımız silahlardaki aparatları toplayarak kullandığımız silahları isteğimiz üzere geliştirebilmemiz. Şöyle ki; eğer gizlilik peşindeysek silahımıza susturucu eklentisi yapabiliriz, eğer


Layer

Yeni oyunumuzun serinin önceki oyunlarından bir diğer farkı ise artık senaryonun işleyişi ile ilgili olarak gerçek anlamda özgür bir irademiz ne yazık ki bulunmuyor. Lingshan adasında bir oraya bir buraya atladığımız, ceylan gibi seke seke ilerlediğimiz ve herhangi bir sıra-bir düzen aramadığımız ilk oyundan ziyade artık Sef kuvvetlerinin kalbine giden tek bir yol var ve bizim bu yolu seyrederek oyunu bitirmemiz istenmiş oyunun yapımcıları tarafından. Ne yazık ki hep filmlerde gördüğümüz ve imrenerek “lan bi gün New York’ta olursam 5. Cadde’de kesin o müthiş ıslığımla bi taksi çağıracam; ama binmecem len korkma ehuehuehue” diye

“ben mesafeli ilişkilerin adamıyım bilader” tiplerindeyseniz uzak görüş dürbün sayesinde daha uzun mesafeli atışlarda daha fazla isabet sağlayabilirsiniz yada bunların haricinde “ben bilmem abi öle taktikılmaktikıl… Ben 20 yaratığın arasına daldım tek şarjörle alayını sildim vallaa” derseniz

de o zaman genişletilmiş şarjör eklentisi ile normal mermi kapasitesinin bir buçuk kat daha fazlası ile kesintisiz çatışmaya girebilirsiniz; tercih sizin. Bu arada unutmadan nişan aldığınızda elinizin titremesine engel olmak istiyorsanız nişan aldığınız süre boyunca “shift”e basın.

geyik yaptığımız pozisyonlara oyun maalesef izin vermiyor. Peki neden? Çünkü New York’da artık insan taksici yok hepsi Sef yaratıkları. Ama biz onlara ekmek parası peşinde diye acımıyoruz tabi ki! Alayını indiriyoruz…

11


12

Layer

FOR HUMANITY!!!! FOR CABBIES!!!!!!! Oyunda artık kendilerini saklamayan Dünya dışı yaratıklar da askeri yapılarını göstermekten ve sizi gördükleri yerde öldürmekten çekinmiyorlar. Crysis 2 ile gelen yeniliklerden bir diğeri de NANOSUIT 2! İlk Nanosuit’ten farkı artık giysi daha güçlü ve hybrid teknolojiye sahip yani 1 saat elektrik şarjla yetmişin üstünde farklı güç kullanabiliyorsunuz ki bunlara maksimum kuruluk (sanırım bayan kullanıcılara yönelik bu emin değilim ^.^), maksimum sevgi ve maksimum kart da dahil.

Şaka şaka bunlar tabi ki oyunda yok. Yeni giysinin en büyük yeniliği ve özelliği biraz öncede belirttiğim gibi gelen saldırılar karşısında daha dayanıklı olması ve geliştirilebilir olması. Rütbe ve güçlerine göre hakkından geldiğiniz her Sef askerinden Nano Katalizör adında bir nevi deneyim puanı alıyorsunuz ve bu puanlarla Nanosuıt’inizin yüksek düşüşlerdeki dengesini, yürürken çıkardığımız ayak sesimizin tamamıyla kesilmesini, düşman kuvvetlerinin yürüdükleri ve gidebilecekleri yönlerin öngörülmesini, size ateş açıldığında gelen mermilerin rotalarının sizin


Layer

13

hangi tarafınıza düşeceği gibi daha bir çok özelliği aktif edebiliyorsunuz...

Nano görüş modunda, düşmanlarınızdan bir adım öndesiniz.

Fakat benim şahsi görüşüme göre yeni NanoSuit eskisine göre eksilere de sahip. Yeni giyside enerji salınımı çok daha fazla ve ekranımızın sağ altında gördüğümüz enerji barımız çok çabuk deşarj oluyor dolayısıyla da periyodik olarak sürekli enerjimizin tekrar tekrar dolmasını beklememiz gerekiyor ve bu durum bir zaman sonra artık can sıkıcı bir hal alıyor. Ayrıca önceki giyside bulunan güç, hız, gizlilik, zırh gibi opsiyonel güçler yerine yeni giysimizde sadece gizlilik, zırh ve güç modları bulunuyor ve giysi daima bu üç moddan birinde olmak zorunda bırakılmış. Yani gizlilik veya zırh modlarından birini seçmediyseniz ya da enerjiniz bitti ve yeniden şarj oluyorsa giysi kendini otomatik olarak güç moduna alıyor ve güç modu giysinin standart gücü olarak belirlenmiş. Ayrı bir özellik olarak da giyside artık NANO GÖRÜŞ mevcut. Bir nevi termal görüş olarak kullanacağınız bu görüş özelliği sizin görüş alanınızın oldukça kısıtlı olduğu durumlarda (çok karanlık veya çok sisli durumlarda yada bir toz bulutu içindeyken) çevredeki kuvvetlerin ısılarına adapte olarak onların bulundukları yerleri size gösterecek. Fakat bu özellik te enerji bazlı ve kullandığınız süre boyunca giysinin enerjisini emiyor ve tekrar Nano Görüş’ü kullanabilmeniz için sizi giysiyi şarj etmek zorunda bırakıyor.


14

Layer

Ayrıca giysinin enerji salınımı oldukça ciddi boyutlarda olduğundan giysi en çok vur kaç taktiklerinde işe yarıyor. Yani maksimum gizlilik modunda düşmana arkadan sessizce yanaşmanız ve tek hamlede işini bitirmeniz ve daha sonra tekrar bir köşeye çekilerek giysiyi şarj etmeniz sizin yararınıza. Böylece hem birden fazla düşman dahi olsa sayılarını tek tek ve destek kuvvetin gelmesine imkan tanımadan azaltabiliyorsunuz hem de bir saldırı sırasında enerjinizin bitmesinden ve bir anda onlarca düşmanın arasında belirip milyonlarca mermi yemekten kurtuluyorsunuz. Grafik olarak da oyunun üzerinde oldukça çalışılmış. CryTek, ilk oyunun grafik motoru olan CryEngine’i baştan başa geliştirerek CryEngine 3 olarak yepyeni haliyle oyuna adapte etmiş. Hatırlayacağınız üzere Crysis ilk piyasa sürüldüğünde oyunun grafik motoru oldukça optimum seviyeye hitap ediyordu ve bu da aslında bir artı olsa da tüm oyun çevrelerince bir eksi olarak gösterilmişti çünkü neredeyse kimse oyunun maximum grafik ayarlarında akıcı bir oyuna sahip olamıyordu. CryEngine 3 sayesinde Yerli kardeşler bu işe bir çözüm bulmuş gibi görünüyor. Bu grafiğin oyuna yansıması ise oldukça tatmin edici ki zaten Crysis ile kötü grafikleri bir arada cümle içinde dahi kullanamazsınız. Oyun içinde kullanabilmeniz için eklenilen birkaç yenilikten biri çok gözünüzün önünde olacak ve sanırım şikayet eden kimse olmaz; oyunda zırh modunu aktif ettiğinizde ekranınızı bir anda çevreleyen petekler gerçekten bir artı! Giysimizin eklentileri olan bazı parçalar dolayısıyla bazı grafik eklentileri de unutulmamış.

Gizlilik (görünmezlik) modu

Koşarak kısa mesafe kayma çok işinize yarayabilir.

Her bölüme özel gizli nesneleride bulmayı unutmayın. Bunlardan bazıları; Araçların anahtarları, Newyork hatıraları


Layer

GERÇEK “KRİZ” BAŞROLDE! Gelelim oyunun konusuna; Lingshan Adaları’nda meydana gelen olaylarda kontrol ettiğimiz Nomad, ardından görev sırasında birbirimizden ayrıldığımızdaki sürecin anlatıldığı Psycho olarak devam etmemiz ve son olarak New York sokakları ve Alcadraz! Ani bir saldırı sonucu içinde bulunduğumuz denizaltı hasar alıyor ve yüzerek su yüzeyine çıkmamızla oyun start alıyor. Biz neler olup bittiğini anlamaya çalışırken Prophet’ın bizi yarı ölü şekilde bulması ve yaşananlara dahil etmesi sonucu kendimizi bütün bu olayların tam ortasında buluyoruz. Prophet’ın en başından beri görevlendirildiği iş için kendini emekli etmesi ve bizi yerine geçecek yeni çırak olarak belirlemesi bizim bütün planlarımızı altüst etse de; yeni maceralara açılan kapıların önündeki ilk ve tek insan olarak yine biz bizzat bulunmaya mecbur kalıyoruz ki sanırım bundan şikayet eden kimse de yok aramızda. Tüm Sef güçlerinin artık New York sokaklarında kendini göstermesi bu işi tamamen içinden çıkılmaz bir hale sokmaya yetiyor zaten fakat bir de tüm bu savaşın ortasında bir acemi olarak bulunmak oyunun ismiyle kesin bir bütünlük sağlıyor ve tüm heyecanı bir kat daha fazla katlıyor. Yerli Kardeşler bu oyundaki senaryoyu şehre taşıdıklarında önceki oyunla olan bağlantıyı koparmayı ihmal etmemişler fakat birkaç sene öncesinin izleri halen hatırlarda ve adadan tanıdıklarla karşılaşmak da doğal olarak bir tesadüf değil. Ayrıca oyun içinde hikâyeyi bize daha ayrıntılı anlatacak olan çeşitli e-posta konuşmalarının bulunduğu elektronik cihazlar topluyoruz oyun boyunca. Bu ek-

Nano Suit 2

15


16

Layer

lentiler sadece e-postalarla sınırlı değil tabi ki New York şehrine ait hatıralar, can vermiş askerlerden künyeler gibi oyun hakkında bize daha ayrıntılı kilit bilgiler verebilecek küçük eklentileri aramayı aklınızda bulundurun. Bu ufaklıkları buldukça ana menüden “ekstralar” bölümüne girerek topladığınız parçalar doğrultusunda askerler ve askeri araçlarla ilgili bilgilere-fotoğraflara, komutanlar-doktorlar-konseyler arasında geçen konuşmalara, Nanosuit 2 ile ilgili ipuçlarına da ulaşabilmeniz mümkün. Oyunun menü tasarımının ilk oyundan kat be kat iyi olduğuna itiraz edecek kimse olduğunu sanmıyorum. Menüde fare imlecine tepki veren görüntü açısı oldukça iyi bir ayrıntı ayrıca arkada bulunan Nanosuit 2 oldukça zekice. Oyun içinde de gördüğümüz çapraz göstergeler bize kaskımızın gözlük kısmındaki elektronik göstergelermişçesine bir his veriyor… Bir süre geçtikten, giysiye ve içinde bulunduğumuz duruma alıştıktan sonra da eski takım arkadaşlarımızla karşılaşıyoruz ve bu işi sonlandırmak için yeniden birlik oluyoruz. Oyundaki ilk görevlerimizde bizi Prophet olarak bilen herkes, gerçeği öğrendiklerinde bizim kadar şaşırsalar da Propeth’ın bizi seçmece karpuz gibi sahildeki onlarca askerin arasından alıp götürmesini onlar da anlamıyorlar. Alcadraz’ın Dr. Gould ve Prophet’a yardım etmekle görevli bir ekipte olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan insan düşünmeden edemiyor; eğer işler düzgün gitseydi Prophet yine de ekipten birini kendi yerine mi geçirecekti? Neyse sanırım konunun biraz dışına çıktık.

Yönettiğimiz karakter Alcadraz’ın oyunda hiç konuşmadığını biliyoruz bunun nedeni olarak da oyunun başlangıcındaki denizaltının vurulması sonrasında sudan çıkarak bizi neredeyse havaya uçuran Sef gemisinin etkisi gösterilebilir. Yani vücudumuzdaki kırıklar boğazımız ve çenemizde meydana gelen hasar vesaire… Fakat Alcadraz’ın sesini hala merak ediyorsanız eğer oyun çıkmadan önce Alcadraz’ın sesini duyabildiğimiz bir tanıtım videosu mevcut! “Be The Weapon Trailer”’ı izlerseniz Alcadraz’ın kendi sesinden giysiyle ilgili birkaç şey söylediğine şahit olabilirsiniz ama Türkçe seslendirmesini bekleyenler kusura bakmasınlar çünkü Alcadraz giysiyle bile Türkçe konuşamıyor. İşte giysinin bir başka eksisi; GİYSİ TÜRKÇE KONUŞTURAMIYORR!!!!!!


Layer

medik ama cam fanuslar içindeki nano giysilerden birinin aktif olduğunu gördük. Ayrıca Hargreave’in bizimle iletişim kurduğu ilk andan itibaren iyileri mi yoksa kötüleri mi savunup desteklediğini anlamış değilim açıkçası. Fakat tam yolumuzu kaybetmek üzereyken Strickland’ın hızır gibi yetişmesi sayesinde yeniden hayata dönüyoruz desek yeridir. Tabi tam bu olay sonucunda ilk oyunla olan tek bağı da keşfetmiş oluyoruz Crysis 2’de. Sonuç olarak;

Oyundaki isimlerde bir tanesi özellikle herkese tanıdık gelmiştir; Komutan Lockhart Evet bunu ilk duyduğumda ister istemez bende tebessüm ettim. Bu kez GORA prensesiyle evlenmeye çalışmıyordu ama yine de yapmak istediği şeyde başarısız oldu. Diğer taraftan bize oyunun ileriki bölümlerinde görünen giysinin yapımcısı olan Hargreave’de ayrı bir sorundu. Ne gariptir ki Dünya’yı istila etmekle meşgul olan yaratıklara deyim yerindeyse “ay çok yakışıklıııııı” dermişçesine salakça bir tutkusu vardı… Hiç gerçekten var olup olmadığını bilemiyoruz. Oyunun “Maskeler Düştü” bölümünde “ben buradayım” demesine rağmen Hargreave’i gerçekten göre-

Crysis 2 artıları oldukça fazla olmasına rağmen eksileri de olan bir oyun. Bu eksilere her zamanki donuk load ekranı, istikrarsız akıcılık(kimi bölümlerde inanılmaz hızlı iken hiç beklenmedik bir noktada tamamen yavaşlıyor ve neredeyse sizi hem kör hem de sağır ediyor), Dünya dışı süper teknolojiye sahip yaratıkların görünmez olduğumuzda bizi algılayamamaları ise apayrı bir soru işareti… Fakat oyun gerçek bir klasik buna hiç şüphe yok! Sesler ise gerçekten üzerinde çalışılmış bir başlık mermilerin zırhınıza çarptığında oluşan patlama sesleri gayet ayırt edilebiliyor. Türkçe oynandığında ise yine çok tanıdık sesleri duymak insana gerçek bir oyun zevki yaşatıyor. Ayrıca Yerli kardeşlerin Chino sürprizi de bizim sevincimizi bir kat daha arttırdı açıkçası uşağum… Oynanabilirlik açısından bakarsak oyunun bizlere sayısız nimetlerinden birini daha sunduğunu söyleyebiliriz sanırım. Fakat oyun içeriğinde gizli olan bir nevi item görevi gören mail dosyaları, hatıralar vs. bazen gerçekten sizi deli edebiliyorlar çünkü bulabilmek imkansız bir hal alabiliyor.

17


18

Layer


Layer

Umarız Sefler Alcadraz’ın (yani bizim) yapabileceklerinden tatmin olmuşlardır ve umarız bir daha geri dönmezler çünkü Crysis 3 olarak bu kez de başka bir yerde Seflerle savaşmak gerçekten bezdirmeye başlayabilir… Teşekkürler.

19


20

Layer

yiwit Mirza Fidan (NeX7e)

Öncelikle sizi tanıyabilirmiyiz? Merhabalar..adım Yiğit , 18 yaşındayım oyun hayatımı aktif olarak İstanbuldan sürdürüyorum.2001 yılından 2008 yılına kadar aktif olarak cod serisinin multiplayerını oynadım ancak yurt içi değil.2008 yılında verdiğim 1 yıllık aradan sonra yakın bir arkadaşımın tavsiyesi ve ısrarı üzerine tekrar cod 4 oyununa geri dönüş yaptım. ve tabikide bu sefer ciddi bir şekilde oynayarak başladım.sonrada gerisi geldi zaten. Kat ettiğiniz mesafeden memnun musunuz? Kat ettiğim mesafeye bakınca bir bakıma gerçekten inanılmaz geliyor..Kısa zamanda yüksek adımlar attım.Yani düşünsenize oyununu izleyip demolarını takip ettiğiniz kişilerle bir anda aynı takımda oynuyorsunuz her şey o kadar hızlı geliştiki sanırım bunu lan game’lerdeki performansıma borçluyum.Çünkü her lan gameden sonra bir üst düzey takıma atlamak gerçekten heyecan verici.

Gelecek ile ilgili planlarınız nelerdir? Planlarımın çoğunu şuan başarmış durumdayım.Üst düzey bir takım üst düzey takım arkadaşları her şey istediğim gibi açıkcası.Tek eksik planım her oyuncu gibi içimde ukte olarak kalan yurt dışı turnuvalarına katılmak.. =) ve kesinlikle kendime işe yarar bir bilgisayar sistemi edinmek. Şimdi gelelim oyuna neden başka bir silah değilde sniper silahına ilgi duydunuz? Aslında sniper silahına açıkcası istediğim için başlamadım biraz mecburiyetten oldu.Eski takımım vardı “Reap Bullets”.Sanırım HWA’nın düzenlediği “Winter Cup” adlı turnuvadaydık takımımızın sniperı mecburiyetten dolayı inaktif olunca takıma sniper gerekti ve ben sürpiz bir şekilde bir anda elimde sniperı buldum, artık şans eserimi tesadüf mü desem ne desem o maçtada takımı sırtlayınca çevremin yoğun ısrarı üzerine sniper kasmaya başladım,o zamandan bu yanada aktif olarak sniper oynuyorum. Kısacası şans eseri başladığım yolda başarılı oldum. Sizce protective gaming in geleceği parlak mı? Prtective gaming in geleceği açıkcası oldukça parlak.. neden derseniz sürpriz bir şekilde çok iyi bir takım topladık.zamanla çok daha büyük başarılara imza atacağımızı düşünüyorum,oldukça iddialı ve kaliteli kadroya sahibiz ve ileride gerçekleştirceğimiz başarıların sürpriz yaratacağını düşünüyorum.


Layer

Bulunduğunuz çatı altında hedefleriniz nelerdir? Tabikide yurt dışı turnuvalarına katılıp türkiyeyi temsil etmek,içimizde kalan yarım kalan hevesi tamamlama düşüncesindeyiz =) çeşitli online prestijli turnuvalardada boy göstermeyi planlıyoruz. Sizce espor türkiyede hak ettiği değeri alıyormu? Kesinlikle almıyor.bunun sebebide insanlardaki ciddiyetsizlik.bazı şeyleri ciddiye alıp oynasalar veya yapmak isteseler çok daha iyi yerlere gelecez. aslında bu espor sadece cod 4 de hakettiği yeri almıyor.diğer fps vs. oyunlarda insanların hakkettiği değeri gösterdiğini düşünüyorum. cod 4 de böyle bir gevşeklik olması açıkcası tuhaf.

Espor umuzun gelişmesi için bize lazım olan 3 maddeyi sıralar mı sınız? ilk önce sanırsam insanlara profesyonellik kavramını yerleştirmemiz lazım ardından destek sağlayacak sponsorluklar.. ve tabikide bu sponsorlukları kendine çekecek ciddi oynayan oyuncular.ama en başta başarı isteği ve ciddiyet fikrinin insanların kafasına yerleşmesi lazım.kısacası herşey oyuncularda bitiyor. Gelelim merak edilen konuya ekipmanlarınız ı sıralar mısınız?

Cod camiasına tavsiyeniz varmı? Bir yerlere gelmek istiyorsanız asla kendinizi yeterli bulmayın iyi oynuyorum gibisinden havalara girmeyin,sürekli kendinizi geliştirin sıradan bir tavsiye olcak ama özellikle bol bol demo izleyin.. çoğu oyuncu gibi bende buna borçluyum.ayrıca hile gibi yollardan gelen başarılarla egolarını tatmin etmesinler..hileye ayırcakları zamanı temiz oynasalar hem sevilir hem daha iyi yerlere gelirsiniz.

Tabikide..mikrafonu olmayan bir creative fatality kulaklık,x7 xl747h model bir fare,x7 klavye

Son olarak çalışmalarımızdan memnun musunuz? Kesinlikle.. ilk çıktığı zamandan bu yana yakın takipteyim.oldukça kaliteli bir proje oldu.işin açıkcası bu kadar yüksek bir kalite ve başarı yakalancağını düşünmüyordum iyiki haksız çıkmışım =) başarılarınızın devamını dilerim.

21


22

Layer

Almost[4]ever

Yasin Birel (deipround)

CS 1.6 SAHNESİNDEN GERÇEK BİR TK HABERİ! TÜRKİYE’DE GERÇEK BİR İLK! ELEKTRONİK SPORLAR ADINA MUHTEŞEM VE GERÇEKTEN CESARET İSTEYEN BİR ADIM! Gerçek bir birliktelik ürünü olan bu sürpriz gelişme gerçekten kimilerince(!) “bir zaman kaybı” olarak görünse de bir amaca yönelik gerçek bir adım olarak akıllara çoktan kazındı bile! Oyunguru ekibinin yayınladığı muhteşem haber ile duyulan gelişme çoğu oyuncuyu deyim yerindeyse kıskandırdı! Almost[4]ever tagı altında mücadele eden Counter-Strike 1.6 takımı aynı evde yaşamaya başladı! Ciddi olarak bir gelişme kaydetme eğiliminde olan takım ortak bir eve çıktı ve yaşadıkları evi BOOT CAMP havasına bürüdü! Birlikte yemek yiyen, birlikte yaşayan ve en önemlisi birbirlerinin oyunlarını birinci gözden Kaynak ve görseller Oyunguru.com’dan alıntıdır.

görme imkânı bulan bu oyuncular neredeyse Türkiye sınırları içerisinde bir imkansızı gerçekleştirdi! Daha verimli bir çalışma, daha sağlam bir oyun sergilemeyi artık gerçek bir amaç edinmiş olan almost[4]ever oyuncuları her gün birlikte antrenman yapıyor, birlikte taktik ağırlıklı çalışmalar yapıyor canlı fikir alış-verişlerinde bulunarak iletişimi en üst seviyeye çıkartıyorlar! İlk gerçek sınavını Bilgi-con invite Lan-Game’de vermeye hazırlanan takım Bilgi-con turnuvasının iptali sonucu aynı tarihteki (8 Mayıs 2011 Pazar) Adeks Turnuva merkezinde gerçekleşecek turnuvaya çevirdi. Bizde Gamerlopedia olarak almost[4]ever takımına gerçek başarılar ve temelini attıkları bu adımın devamını diliyoruz!


? Layer

Oyunculara Soruyoruz Soner Gönençler (GR1Dz)

GAMERLOPEDIA Oyuncuların sesi olmaya devam ediyor. Her ay oyunculara değişik sorular yönelterek oyuncuların sorunlarını gerekli yerlere ulaşabilmesi için çabalayacak olan dergimizin ilk sorusu ; Türk e-Sportunun şuan ki genel durumunu bize bir cümleyle anlatsan bu ne olurdu ?

Mehmet “ wELEd “ Kozoğlu : Varmıki anlatayım :)

Emre “ qLobal “ Yakarışık : Organızasyonlar ve sponsor destekleri sıfır olduğu için berbat Cengizhan “ m!ragE “ Yılmaz : LEŞ Ogün “ kNuck “ Gümüşay : FAIL Serkan “ Niğdeli “ Camuzcu : Tek kelimeyle YALAN Sinan “ DreDD “ Yamuç : Her yönden gelişmeye açık, kendi çapında büyüyen bir pazar niteliğinde... Yunus “ puti/V “ Kaygılı : Her geçen gün gerileyen ama bir o kadarda eğlenmenin sonuna vuran oyuncularla dolu platform Ozan “ Sweeny “ Kaplan : Bişeyler yaptığını sanan fakat sadece boş boş oyun oynayan amaçsız bi ilerleyiş Serdar “ norzEk “ Doğan : Türkiye ‘de e-Spor bir hayal Gökalp “ NANOwner “ Karacan : Gelişiyor ama gelişmenin yavaş olduğu düşüncesindeyim

23


24

Layer

Cankut “ COLD “ Ertuğrul : Ortalarda Tugay “ r1sK “ Pamuk : Rezalet Özde “ Estelio “ Ersöz : DESTEK DESTEK DESTEK !!! Kadir “ eXoduS “ Çağlayan : E-Sport ne panpa ? :S Tolga “ SuRReaL “ Aklar : Türk e-Sportumu var şuanda .. Feyyaz “ S1ERRA “ Aydın : Türk oyuncular olarak fakiriz , beleş gaming ürünler lazım Yiğit “ Areniel “ Kırkgöz : Gelişmeye çalışılan turnuvalar yapılıyor ama yeteri olmayan bir gelişme söz konusu bu yüzden başarısız bir dönem şuan ki durum Talha “ DARKEST “ Sivri : Bazı turnuvalar düzenlendiği için sporumuz şu anda gelişmekte gelecekte neler olacağını birkaç ay içinde öğrenebiliriz Alpaslan “ Psycho “ Kılavuz : Sponsor lazım böyle olmuyor alman hesabı Ertunç “ SouL “ Baş : Orjinal sponsor organizasyon very gut Erhan “ Slytheron “ Eryaman : Uzun zamandır fazla online değilim ama gördüğüm kadarıyla; Geçte olsa ülkemizde büyümeye başlayan bir alan.Turnuvalarıyla, takımlarıyla, oyuncularıyla Uğur “ UgRzR “ Özer : Oyun sektörüde hızlı artmaya başladı fakat bu artış türkiye’de pek yaygın hale gelemedi, çünkü yatırımcılarımız oyunlara yönelik yatırımı çöp görüyor Oğuzcan Çağan : Öyle bir şeymi var Türkiyede ? Emre Bucak : Bitmiş Durumda ...

Daha fazla kişiye sormak isterdik fakat tüm yorumlar aynı kapıya çıkıyor , kısa bir cümleyle işini iyi yapamayan organizasyonlar , son zamanlarda artmaya çalışsada kısaca, Türk eSportu boyunca elini taşın altına koymayan sponsorlar ve bir türlü gelişemeyen oyuncular ve takımlar...


Layer

.com Soner Gönençler (GR1Dz)

Dünya ‘nın en yaygın sanal ağ programları Hamachi, Gameranger, Garena,X-Fire, Leafnetwork, Gamespay, Steam programlarının ağ listesini bir arada buluşturan oyunaglari.com sitesinde barındırdığı ağ ve nick ekle/ağ ve nick ara gibi özellikleriyle siz oyuncuları bekliyor. www.oyunaglari.com

.com Dünya ‘nın en yaygın sanal ağ programı Hamachi’nin 2007 den beri ağ listesini sadece tek bir listede buluşturan hamachiag.com sitesindeki ağ ekle ve ağ ara gibi özellikleriyle siz hamachi kullanıcılarını bekliyor. www.hamachiag.com

25


26

Layer

m u r o ıy m la n A i iz S n Baze Ramazan Kahraman ( mEta )

E-sporcuların bence akıllı olmaları gerek. Hem de bilgisayar kullanan en akıllı insanlar olmaları... Oynadıkları oyunlarda kullanabilmek için tabi ki. Amma velakin çoğu zaman beni yanıltıyorlar. Hele ki Gamers IRC`deki CounterStike oyuncuları, en çokta hayatlarında ve oyunlarında stratejileri olmayan StarCraft oyuncuları yanıltıyorlar. Fakat en çok COD4`cüler şaşırtıyor beni. Bu kadar bencil olmamaları gerektiğinin farkına varmalılar. Atalarınızın da zamanında dediği gibi: Bir elin nesi iki elin sesi... Bugüne kadar önlerine gelen neredeyse her fırsatı teptiler, T-es-T, Trilogy Tour, Nitrogamers, X’Code, Oyunguru turnuvaları... Aklıma gelmeyen daha nice turnuva… Yeteri kadar katılım sağlayabilecek nüfusları olmasına rağmen, hiçbirine rağbet göstermediler. Sebepsiz! Tabi burda maddi sıkıntı içinde oyun yaşamlarını sürdürmeye çalışan arkadaşları tenzih ediyorum… Birinin çıkıp hepsine tokat, ardından bir tekme atması, üstüne de biraz karaciğerlerine çalışması lazım. Belki böylece kendilerine gelirler. “Bu turnuvalar ne menem şey ki bize bağırıyorsun??” diyenlere bir sayfa yazım var;

Bütün e-sporun tek bir amacı var: Profesyonel olmak. Profesyonel kelimesinin anlamını istediğiniz gibi yazın. Bu ideale ulaşmak için yapmanız gereken ilk şeylerden hatta belki de ilki; kendinizi göstermek. Bunu yapabilmek adına en çıkar yol da; turnuvalara katılmak. “-E katıldık da n’oldu?” Turnuvalardan önce oluşturduğunuz takımsal taktikleri, bireysel zekanız ile birleştirdiğinizde turnuvada takımınız ile derece yapmanız ya da kendinizi belli etmeniz kaçınılmaz. Evet, sevgili Gamerlopedia okurları böylece kendinizi “ilk defa” fark ettirmiş oldunuz. Bu performansınızı her turnuvada devam ettirmeyi başarırsanız, para kazanmanız işten bile değil. Sonrasında ise yurtdışındaki turnuvalara katılıp şu an Türkiye`yi temsil etmeye çalışan 3-4 takımın sayısını arttırabilirsiniz. Bunların ardından da kazandığınız başarıları bir “.pdf” dosyasına aktarıp, ülkemizin bizimle pek ilgili şirketlerine gönderip sponsor firmayla anlaşmaya kadar yol alabilirsiniz.

Biliyorum tozpembe bir gelecek çizmiş olabilirim ama burada okuduklarınız kimilerince başarılabilen şeyler ve bu da demek oluyor ki onların başarabildiklerini siz neden başaramayasınız?! Bunları gerçekleştirmek içinde yazının başında da dediğim gibi turnuvalara katılmanız gerek tabi gerçekten çalıştıktan sonra. Rakiplerinizin sizi rahatlıkla yeneceğini düşünseniz de, bir yerlere gelebilmek için çabalamanız gerek. Korkmayın sevgili okurlar, çabalarınızın karşılığını elbet alırsınız. Bundan ötürüdür ki size önereceğim şey gerçekleşecek turnuvaya ya da turnuvalara katılmaya çalışın! Sizlerdeki bu istek organizatörlerin de iştahını kabartıp, size yeni fırsatlar sunmalarını sağlayacaktır. Yılmayın!...


Layer

Yasin Birel (deipround)

8 Mayıs CS 1.6 LAN BilgiCon’un iptalinin duyurulması üzerine yapılacak olan turnuvayı Adeks kendi bünyesinde yapmaya karar verdi. İlan edilen turnuvaya 24 takım isim yazdırdı fakat katılamayan birkaç takımla başlanan turnuva DarkPassage. Kingston takımının zaferi ile sonuçlandı. Final serisinde Adeks. GC karşısında kazananlar finalinde karşı karşıya gelerek ilk karşılaşmayı kazanan DP.kingston, Adeks.GC’ın kaybedenler finalini kazanması sonucu tekrar büyük finale çıkmasıyla DP-Adeks karşılaşması bir kez daha izlendi bu kez bir rövanş niteliği taşına maçı DarkPassage kaybetmedi ve haritalarda 2-0 öne geçerek turnuvayı resmen kazandı. Birincilik ödülü olarak 5x 120 TL değerindeki Adeks hediye çekinin sahibi olan takım kalitesini bir kez daha kanıtladı. İkinci olan Adeks.GC ise ödülü olan 5x60 TL değerindeki hediye çekinin sahibi oldu. Turnuvayı üçüncü tamamlayan ONC takımı da hak ettikleri 5x30 TL değerinde hediye çeklerini de aldı.

Yasin Birel (deipround)

Oyunburada FragFree LAN 15 Mayıs 2011 Pazar Oldukça seyrek duyduğumuz turnuvalardan bir tanesi daha kendini gösterdi. Counter Strike Source Lan Game turnuvası 15 Mayıs Pazar günü Beşiktaş Adeks’de gerçekleşecek. Oyunguru’nun sitesinde yayınlanan turnuva ve takım kadrolarına göre 14 takımlık bir turnuva bizleri bekliyor. İlk sırayı alacak olan takıma 5xLogitech G500 mouse ikinci takıma 5xPortable Lapdesk N315 ve üçüncü olan takıma da 3 ay süreli 10+2 CS:Source sunucu hediye edilecek. Clan Base Natıons Cup XIV ‘de mili takım kadrosunun omurgasını oluşturan Accursed ve 27 United takımları da turnuvaya isimlerini yazdıran takımlar arasında ... Umarız tatmin edici bir turnuva olur ve katılan takımlar eğlenceyi birbirlerinden esirgemezler.

27


28

Layer

LiMiT Soner Gönençler (GR1Dz)

Yapımcısı Sinan Şahin ile Canlı Röportaj

Türk yarış oyunu [LİMİT] ‘in Yapımcı ekibinin kurucusu Sinan Şahin ile canlı yaptığımız keyifli röportaj ile sizleri baş başa bırakıyoruz.

Merhaba Sinan bey bize öncelikle kendinizden bahseder misiniz ? Merhaba öncelikle bu güzel röportajdan dolayı teşekkür ederek sözüme başlamak istiyorum. 1994 doğumluyum. Bursa’da yaşıyorum.2006 yılından itibaren oyun tasarım ve modelleme alanları üzerinde çalışmalarda bulunmaya başladım. 2009 itibari ile Panorama oyun ekibinin kurucusu ve proje yönetmenliğini yapıyorum.

Panorama ekibi olarak kaç kişisiniz, bu ekip neye göre dağılım yapıyor ve ekip hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Öncelikle Panorama Oyun Ekibi 5 kişiden oluşuyor ve bu kişiler gönüllü olarak ekip bünyesinde oyunu geliştiriyor. Ekibin görev dağılımı ekipteki kişilerin yeteneklerine göre veriliyor ve son olarak yapılan işler ana makinede toplanıyor. Daha sonra da oyunun ana hatları belirleniyor.

Panorama oyun ekibi olarak [LİMİT] ‘den sonra bir oyun daha yapmayı planlıyor musunuz? 2. Oyun planımız var tabi ki bu işe başlamışken devamını getirmek için elimiz planlama yapmadık.


Layer

Yaşınız daha çok genç iken bu işlere başlamışsınız. Türk oyun sektörü için güzel bir gelişme olmasına rağmen, hâla istemeden de olsa köstek olan kişiler vardır hiç şüphesiz… Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Her oyunun eleştiriye maruz kalma olanağı elbette vardır. Bizim oyunumuz henüz yapım aşamasında olmasına rağmen iyi ve kötü birçok tepki alıyoruz. Bu tepkiler doğrultusunda oyunu “Nasıl daha iyi seviyeye çıkartabiliriz?” sorusunu kendimize soruyoruz ve bu doğrultular çerçevesinde oyunumuzu geliştirmeye devam ediyoruz. Sonuç olarak iyi tepkiler gurur kötü tepkiler azim ve çalışma olarak bize dönüyor.

[LİMİT] Oyununun işlevi neye göre belirlenecek yani sahip olduğumuz karakter görevler alacak mı? Yoksa serbest bir şekilde istediğimiz yarışa katılabilecek miyiz? O konu hakkında ekip olarak birçok görüşme içerisine girdik. Gerektiğinde oyunculara sorduk. Büyük ihtimalle [LİMİT] oyununda free-roam tarzı olacak. Oyuncular hem şehirde dolaşabilecek hem de istedikleri yarışlara katılabilecekler. [LİMİT]’te bildiğimiz kadarıyla Türkiye haricinde farklı ülkelerden haritalar da olacak. Sahip olduğumuz karakter başka bir haritaya nasıl geçiş yapabilecek? Oyunun belirli yerlerine eklenecek teleport noktaları sayesinde bu geçişi sağlamayı planlıyoruz. Ufak bir örnekle anlatmak istersek; oyunda bir havaalanına girdiğinizde başka bir ülkeye uçuş gerçekleştirebileceksiniz. [LİMİT] ile ilgili oyunculara söylemek istediğiniz daha farklı detaylar var mı?

29

Türkiye’deki oyunculuğa genel olarak yaptıklarıyla X ` Code Multigaming eSport’tu nasıl yorumluyorsun ve sence böyle siteler çoğalmalı mı? X ` Code Multigaming eSport’un çalışmalarını çok başarılı buluyorum zaten 2010 da aldığı başarı bunun en büyük kanıtı durumunda. Böyle destekçilere Türk yazılımcıların gerçekten çok ihtiyacı var. Özellikle gelişmekte olan bir piyasanın böyle bir desteğe ezelden beri ihtiyacı vardı. Son olarak X’Code Multigaming’i çok başarılı bulduğumu bunun gibi sitelerin çoğalmasını aksi takdirde Türk oyunlarına daha fazla muhtaç kalınabileceğini söylemek istiyorum. Soner Gönençler : Bize vakit ayırdığın için teşekkür ederiz. [LİMİT] oyunu içinde başarılar dileriz. Sinan Şahin : Desteklerinizden ve bu güzel röportajınızdan dolayı ben teşekkür ederim.

Yukarıda bahsettiğim konular dışında oyunda olmasını planladığımız modifikasyon başta olmak üzere farklı seçenekler bulunuyor. Bunların dışında oyunun olmazsa olmazı olan Türk arabalarını da es geçmemek gerek tabi. Oyuncularımızın Şahin gibi bir arabayı istedikleri gibi geliştirip yarışlara sokmasından daha büyük bir zevklerinin olmayacağı kanaatindeyiz.

OYUNDAN DETAYLAR>>


30

Layer

LiMiT‘den DETAYLAR Soner Gönençler (GR1Dz)

Haritalardan Bir Kaç Görünüm Yapım Aşamasındaki New York Haritası Piyasaya çıkan tanıtım haberleri ve videolarıyla Türk oyun sektörü adına iyi bir gelişme olacak olan [LİMİT] ‘in yapımcıları hız kesmiyor. Bu haberimizde oyun hakkında biraz daha detaya inerek sizleri daha fazla bilgilendireceğiz. [LİMİT] ‘in Diğer Oyunlardan Farkı Ne? Diye oran arkadaşlara istinaden; [LİMİT] ‘in diğer oyunlardan en büyük farkı yapımcı ve dağıtımcı ağlarının Türk olmasıdır. Bu sayede oyundaki her gösterge Türkçe olarak sunulacak. Diğer racing oyunlarından en büyük farklarından ikincisi bir Türkiye şehrinde serbest bir şekilde dolaşabileceksiniz! Biraz daha detaya inmek gerekirse, bu özellik tam Türk hız tutkunları için… Çünkü faça bir şahin ile İstanbul otobanlarında hız yapmak sanırım görülmeye değecek !... Bir diğer özelliği de, oyunda sadece bir ülkeyle sınırlı kalmayacaksınız; her ülkeden belirli şehirler olacak. Şu ana kadar belli olan haritalar Amerika New York (%60 oranında bir tamamlama mevcut), Türkiye - İstanbul (daha başlangıç aşamasında).Bu iki harita haricinde oyunda bir de Tropikal haritamız mevcut olacak ve daha birçok ülkeden de haritalar karşımızda olacak.

Başlangıç Aşamasındaki İstanbul Haritası ve Boğaz Köprüsünün Çalışmaları


Layer

31

Araba Modelleri ve Detaylar Her ayrıntıdan önce şunu belirtelim; bir oyunda ilk kez eklenti paketi olmadan Türk araba modellerini görme fırsatı bulmak mümkün! Tropical Haritadan Bir Görünüm

Tofaş Şahin, Murat 131, Mitsubishi, Opel, Lamborghini gibi markalar ve modelleri oyunda birebir yansıtılmaya çalışılmış ve hız tutkunların olmazsa olmazı araç modifikasyonları da oyunda yer alıyor. Oyun içinde sürüş sırasında birden çok görüş kamerası siz kullanıcıların tercihine sunulmuş olacak ve aracın içinden pilot koltuğundan da aracı sürebileceksiniz. Tür : Yarış

Bu resimlerden anlaşılacağı üzere haritalar başka bir oyundan alınıp editleme ( düzenleme ) değildir. Haritalar geliştirici ekip tarafından tamamen baştan yapılmıştır.

Oyunun İşlevi Nasıl Olacak? Oyunda free roam modu bulunacak yani şehirde serbest bir şekilde dolaşabileceksiniz, istediğiniz zaman yarışlara katılabilir, istediğiniz zaman şehirde gönlünüzce caka satıp hız yapabilirsiniz. Sahip olduğumuz karakter diğer haritalara oyun içinde bulunan bağlantı noktaları sayesinde geçebilecek. Panorama ekibinin kurucusu Sinan Şahin’in röportajında da belirttiği gibi; oyunda bir havalimanına giderek oradan istediğiniz şehre gidebileceksiniz.

Platform : PC Çıkış Tarihi : 2011 Son çeyrek

[LİMİT] Oyunu hakkında son gelişmeleri takip etmek için X ` Code Multigaming ‘in resmi web sitesinden veya Panorama oyun ekibinin resmi facebook sayfasından takip edebilirsiniz. X ` Code Web: http://xcodemultigaming.ace.st Panorama Facebook: http://www.facebook.com/pages/Panaroma-Oyun-Ekibi/179485945425303

Görseller ve diğer tüm bilgiler LİMİT oyun ekibine aittir izinsiz kullanılması yasaktır.


www.e-cups.org


www.gamerlopedia.com


34

Layer

Yasin Birel (deipround)

İLK DUYURULMASININ ÜSTÜNDEN GEÇEN 8 YILDA TRACKMANIA MİLYONLARCA OYUNCUSU İLE ONLINE RACING TÜRÜNDE KENDİ STANDARDINI OLUŞTURDU VE TÜRÜNÜN NEREDEYSE TEK ÖRNEĞİ OLDU. ONDAN SONRA GELENLER HEP ONU EMSAL ALDI VE PROJE ÜRETTİ VE ŞİMDİ TRACKMANIA YENİ YÜZÜYLE ERTELEMELERİN ARDINDAN TEKRAR KARŞIMIZDA; TM2 CANYON! Binlerce yarışılabilir pist milyonlarca rakip işi maniac’lık boyutuna taşımış geliştiriciler! Oyundan sıkıldıysanız kendi pistinizi yapın ve bunu diğer oyuncularla paylaşın, sizin pistinizde yarışsınlar!


Layer

Evet! TrackMania yeni bir manyaklık başlatmak için sıvadığı kollarının meyvelerini vermeye başladı ilk tanıtım videosu geçtiğimiz hafta başında yayınlanan oyun yeni bir kasırga başlatmak için hazırlanıyor. Oyunda yenilikler elbette ki var fakat asıl yenilik oyunun isminde; CANYON! Oyunu yıllardır takip eden oyuncular serinin Nations versiyonundakinden farklı olarak artık stadiumlar yerine ucu bucağı belli olmayan bitmek bilmeyen tehlike dozu en yüksekte sürüş kabiliyetinin had safhada olduğu yeni yollarda bulacaklar kendilerini! Ayrıca yeni oyunda artık siz oyuncular hiçbir elektronik veri bankasına ihtiyaç duymadan anlık ileti paylaşır gibi yeni oluşturduğunuz araçları, haritaları arkadaşlarınızla direkt olarak paylaşabilme seçeneğine sahip olacaksınız.

Oyunun tam piyasaya sürüm tarihi verilmese açık beta için Temmuz 2011 tarihi konuşulanlar arasında. Oyunun tamamen online multiplayer temelli olması bu oyunu daha önce oynamamış olanların salyalarını akıtırken, oynamış fakat sıkılmış olanların bu yeni oyunla birlikte abur cuburu bırakıp tekrar tiryakilik günlerine dönecekleri aşikâr! Oyunu hiç bilmeyen arkadaşlarımız varsa eğer resmi rakamlara göre şu anda oyunun merkezi topluluğu dokuz milyon insanı aşmış durumda ve gittikçe artıyor. Bu sayı oyunu sürekli oynayan ve hâla üretkenliklerini elden bırakmayan tek bir topluluğun sayısı ki bunun dışında her ülkenin de kendilerine ait fun sayflarının toplamıyla neredeyse yirmi milyonun üstünde bir bağımlı kitlesi olduğunu

söylemek bir yanlış olarak sayılmaz diye düşünüyorum. Eğer hâlâ oynamadıysanız işte bir ilgi çekici ayrıntı daha; OYUN TAMAMEN BEDAVA! Oyuna her hangi bir ücret ödemiyorsunuz, sadece eğer isterseniz bazı özel koleksiyon serileri mevcut olan oyunun, bu collection seçeneklerinden birini tercih ederek hem firmaya katkıda bulunuyorsunuz hem de kendinize sınırlı sayıda üretilmiş versiyonlardan birini hediye etmiş oluyorsunuz. Yeni oyunla yeni bir modellemeye ve grafik geliştirmesine giden oyun UBISOFT’un desteğiyle yeni kurallar koymak üzere hazırlıklara başladı bile diyebiliriz.

35


36

Layer

Roccat Taito Feyyaz Aydın (S1ERRA)

Gaming Mousepad Özellikle FPS(First Personel Shooter) oyuncularının dikkat ettiği en önemli ayrıntılardan birkaçı; DPI (Dots per Inch) ve sensivity yani hassasiyettir. Tabi bu ikilinin kaçınılmaz tamamlayıcısı ise iyi bir mousepad’den geçer. Roccat Taito, Roccat firmasının şu ana kadar ürettiği 4 mousepadten sadece biri. Ayrıca Taito’nun kendisinden başka bir büyük modeli olan “Taito Kingsize” aynı anda piyasaya sürülmüş durumda. 400*320*3,45 mm ölçülerinde olan Roccat Taito, ne aşırı küçük ne de aşırı derecede büyük boyutlara sahip. Fareyi kullanım sırasında mousepad dışına taşırmanız neredeyse imkansız. Düşük sensivity veya DPI ayarlarıyla oynayan oyuncular fareyi yüzey üzerinde normalden daha çok gezdirir. Bu yüzden farenin mousepad dışına çıkma olasılığı daha yüksektir. Roccat Taito her türlü kullanım için ideal bir mousepad diyebiliriz. Farenin alt yüzeyi özel tasarlanmış kauçuk ve kaymayan bir dokuya sahip, bu sayede masadan veya üzerinde bulunduğu yüzeyden kayma ihtimali sıfıra yakın diyebiliriz. Ayrıca farenin üst düzeyi klasik mousepad yüzeylerinden oldukça farklı. Alışılagelmiş mousepadlerdeki gibi tek yönlü kayan bir yüzeye sahip değil, hem yatay

hem dikey olmak üzere iki farklı yönde kayabilen özel bir teknoloji ile üretilmiş. Isı-uygulamalı nano desen kullanılmış olan yüzeyin en belirgin özelliği biraz önce de belirttiğimiz gibi sadece X ekseninde değil hem X hem Y ekseninde eşit kayganlığa sahip dokusu. Diğer gaming mousepadlere göre yumuşak bir yüzeye sahip olan Taito, sert olmayan yüzeyi kullanım sırasında oyuncuya dezavantaj sağlamıyor aksine rahat bir kullanım sağlıyor.

Mousepad plastik bir paket içerisinde raflarda yerini almış, yalnız paketi bir defa açtığınızda bundan sonra tekrar kullanamıyorsunuz. Bu yüzden game setini yanında taşıyan, turnuva veya organizasyonlara giden oyunculara zorluk çıkartabilir. Ayrıca paketin üst kısmına da padin ön ve arka yüzlerinin örnekleri konumlandırılmış. Mousepadinizi almadan önce fikir sahibi olmanıza yardımcı oluyor.


Layer

Test edilen mouselar

GL DONANIM

Teknik Özellikler * Oyun için hareketli ve sıcak anlarda sessizlik ve konfor (HEAT-TREATED NANO PATTERN) * X-Y eksenlerde tam denge, hassas fare hareketleri ve kontrol (IMPROVED AXIS FLOW) * Rahat ve kullanışlı boyutlar 400mm en x 320mm boy x 3.45mm yükseklik * Kauçuk alt yüzey sağlam tutuş ve güvenlik sağlar * Dayanıklı ve garantili malzeme

ROCCAT™ Kone Microsoft® Sidewinder Microsoft® MS 3.0 / 1.1 Logitech® MX 510 Logitech® MX 518 Logitech® G1 Logitech® G5 Logitech® G7 Logitech® G9 Saitek™ GM3200 SpeedLink® Styx Steel Series™ Ikari Razer Lachesis™ Razer Copperhead™ Razer Diamondback™ Razer Deathadder™ Razer Krait™

Fiyat : www.gameekstra.com ’da KDV Dahil : 37,50 TL

37


38

Layer

Gaming Headset

Roccat Kave 5.1

Feyyaz Aydın (S1ERRA)

RAKİPLERİNİZİN DUYAMADIKLARINI DUYUN !!! Oyuncular için profesyonel gaming ürünler üreten Roccat, şu ana kadar ürettiği en başarılı kulaklıklardan olan Roccat Kave ile oyuncuların aklında yer etmeyi başardı bile. Oyuncuların genel olarak şikâyetçi olduğu konulardan olan kulaklığın sahip olduğu özelliklerin görülememesi; Roccat Kave’in beklenilenlerin üstünde bir performans sergilemesiyle altı doldurulabilir bir başlık olma niteliği kazanması inceleme konumuz olmasına yetti bile. Ses Performansı Profesyonel oyuncular ve ses kalitesine önem veren kullanıcılar için üretilen Roccat Kave, 5.1 çevresel ses kalitesini sadece oyunlarda değil, film ve müziklerde de gösteriyor. Ürün üzerinde yapılan bazı incelemelere göre, DVD ve MP3 performansının gayet iyi olduğu, tiz ve bass seslerindeki verimliliğin ise en üst düzeyde seyrettiği belirtiliyor. Ayrıca diğer 5.1 kulaklıklara göre daha etkili bir performans gösterdiği söylenmiş. Oyunlardaki başarısını söylememize gerek yok! Zaten beklenilenlerin çok üstünde bir kulaklık olan Roccat Kave FPS oyunlarında kullanıcıya sağladığı berrak ve net ses ayrıntıları sayesinde özellikle düşmanlardan gelen önemli sesleri (mermi, ayak sesi) çevreleyici ses

sistemi sayesinde oyuncuya en iyi şekilde yansıtıyor. Böylece rakibinizin ne yaptığını ve hangi yönde olduğunu rahatça anlayabiliyorsunuz. Racing türü oyunlarda denemeye sokulan kulaklık (NFS), sahip olduğu güçlü bass performansıyla oyuncunun oyun sırasında motor sesini, lastik gıcırtısını yanında hissediyormuşçasına duymasını sağlıyor. Tasarım Roccat Kave hoş tasarımıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor, ayrıca üstün konfor kalitesi için headband 3 farklı noktadan yumuşak yastıkçıklarla desteklenmiş ve headsetin kafanıza tam oturması için küçük ayarlar mevcut. Bu özellikler sayesinde kulaklık tam anlamıyla başınıza oturduğu için hem rahat kullanım imkanı sunuyor hem de dış sesleri en az seviyeye indiriyor. Böylece en iyi ses deneyimine ortak oluyorsunuz. Sol kulaklık ünitesinde ise çıkarılabilir mikrofon bulunuyor. İstediğiniz zaman çıkarabileceğiniz mikrofon, bu özelliği sayesinde taşıma sırasında oluşabilecek zararı en aza indiriyor. Mikrofonun çevresi ise mavi led ışıklandırma ile şık bir görünüme bürünmüş. Ayrıca istendiği zaman katlanabilir kulaklıklar ile de mekandan

tasarruf seçeneği sunarak taşımalarda oluşan sıkıntıları ortadan kaldırıyor. Kulaklığı, henüz kutusunda incelerken gözümüze takılan en büyük ayrıntı kulaklığın sağ ve sol ünitesinin arasında bulunan modül oldu. Modül enerjisini ise USB girişinden sağlıyor. Bu modül sayesinde ; Game / Movie modları arasında seçim yapabilir, Mikrofonu sessiz moda sokup çıkartabilir, 5.1 kanal ayarlarınızı kişiselleştirebilir, Ses ayarlarınızı yapabilirsiniz. Kulaklığın modülü fonksiyonel olarak avantaj sağlasa da, dar alana sahip olan kullanıcılar için dezavantaj sağlayabiliyor. Ürünün şaşırtan özelliklerinden biri ise; kulaklığa ait yazılım veya program bulunmuyor. Bütün ayarlarınızı modül üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde yapabiliyorsunuz. Kutu İçeriği Şık bir tasarıma sahip kutu içinde satışa sunulan Roccat Kave, sert plastikten üretilmiş bir tutma aparatı ile görünüş olarak bizi etkilemeyi başardı diyebiliriz. Kutunun içinden çıkan ayrıntılı kullanma kıla-


Layer

GL DONANIM

vuzu ve Roccateer üyelik kartı ürüne ciddi artılar kazandırmış durumda. Ayrıca kulaklığın ses performansını görmek veya test etmek için bir adet Demo CD’si bulunuyor. Bu CD sayesinde çeşitli ses efektlerini farklı açılardan dinleyerek performansı kendi kendinize görebilirsiniz. Teknik Özellikler:

Merkez/ ön/ arka sürücü bilgileri Frekans aralığı: 20~20,000Hz 1KHz de en yüksek ses basınç düzeyi : 114±3dB Max. giriş gücü: 100mW (30mW) Ön sürücü çapı: 40mm Arka sürücü çapı: 40mm TİTREŞİM SÜRÜCÜ BİRİMLERİ Frekans aralığı: 20~100Hz Max. giriş gücü: 1000mW Sürücü çapı: 30mm Mikrofon Frekans aralığ: 20~18,000Hz 1KHz de duyarlılık: -36dB Öz direnç: 2.2KOhm +15% Yön seçicilik: Her yöne dönebilen Çapı: 4x1.5mm SİSTEM 5.1 Kulaklık Bağlantı: 4 adet3.5mm jack girişi Giriş ön direnci: 10 KOhm Kablo uzunluğu: toplam 3,4m (2,0m uzaktan > PC) Kulaklık ile uzaktan kumanda arasındaki mesafe 140cm Kulaklık ile dağıtıcı arasındaki mesafe 180cm PC ile dağıtıcı arasındaki mesafe 20cm.

Fiyat : GameEkstra.com’da KDV Dahil : 220,00 TL.

39

Link : http://www.gameekstra.com/ROCCAT-Kave-Solid-51-GamingMikrofonlu-Kulaklik,PR-1846.html


Künye Genel Yayın Yönetmeni Soner “GR1Dz” Gönençler Editör Yasin “diepround” Birel Grafik Tasarım Yunus “UNIS” Birel

Yazarlar/Katkıda Bulunanlar Cemre “akasha” Bahadır Feyyaz “S1ERRA” Aydın Tolga “SuRReaL” Aklar Ramazan “mEta” Kahraman Baran “sTeW1E” Özcan Batuhan “eXpoS” Bucek Kadir “eXoduS” Çağlayan Mirza “NeX7e“ Fidan

Bizimle Çalışmak için irtibat; Steam : Gamerlopedia XFIRE : fbsonerfb (Soner) XFIRE : Gamerlopedia (Yunus) XFIRE : unis55 (Yasin) Bizlere forumlarımızdan, facebook ve twitter sayfaları gibi bizimle bağlantılı heryerden ulaşabilirsiniz.

Web : www.gamerlopedia.com facebook : /gamerlopedia twitter : /gamerlopedia xfire

: gamerlopedia (Yunus Birel) unis55 (Yasin Birel) fbsonerfb (Soner Gönençler)




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.